58
B İ Z D İ REN İ YORUZ! B İ Z B İ RLE Ş T İ R İ R İ Z B İ Z D İ REN İ YORUZ! B İ Z B İ RLE Ş T İ R İ R İ Z BU NEDENLE B İ Z KAZANACA Ğ IZ! BU NEDENLE B İ Z KAZANACA Ğ IZ! Irkçılığa Karşı Tek Ses Tek Yürek Konseri Avrupa’nın Dört Bir Yanından 15 Bin Türkiyeliyi Birleştirdi CEPHE HALKIN VATANIDIR! CEPHE HALKIN VATANIDIR! AKP’nin Son 5 Yılında Uyuşturucu 262 Kat Arttı Son 1 Ayda 300 Kişi Bonzai’den ÖLDÜ!.. Halkımızın Zehirlenmesine İzin Vermeyeceğiz Uyuşturucuya Karşı Savaşıyoruz Halkımız Uyuşturucuya Karşı Savaşta Cephe’nin Yanında Olun... AKP TÜM HALKIMIZI ZEHİRLİYOR www.yuruyus.com [email protected] Haftalık Dergi / Sayı: 425 13 Temmuz 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) [email protected] www.yuruyus.com

CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

  • Upload
    others

  • View
    17

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

BİZ DİRENİYORUZ! BİZ BİRLEŞTİRİRİZBİZ DİRENİYORUZ! BİZ BİRLEŞTİRİRİZBU NEDENLE BİZ KAZANACAĞIZ!BU NEDENLE BİZ KAZANACAĞIZ!

Irkçılığa Karşı Tek Ses Tek Yürek Konseri Avrupa’nın Dört Bir Yanından 15 Bin Türkiyeliyi Birleştirdi

CEPHE HALKIN VATANIDIR!CEPHE HALKIN VATANIDIR!

AKP’nin Son 5 Yılında Uyuşturucu 262 Kat ArttıSon 1 Ayda 300 Kişi Bonzai’den ÖLDÜ!..

Halkımızın Zehirlenmesineİzin Vermeyeceğiz

Uyuşturucuya Karşı Savaşıyoruz

Halkımız Uyuşturucuya Karşı Savaşta Cephe’nin Yanında Olun...

AKP TÜM HALKIMIZI ZEHİRLİYOR

www.yuruyus.com

[email protected]

Haftalık Dergi / Sayı: 42513 Temmuz 2014

Fiyatı: 1 TL (kdv dahil)

info

@yu

ruyu

s.com

ww

w.y

uru

yu

s.c

om

Page 2: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü:Mustafa DoğruGenel Yayın Yönetmeni:Emel KeleşAdres: Katip Mustafa Çelebi Mah.

Billurcu Sok. No: 20 / 2 Beyoğlu/İSTANBULOfset Hazırlık: Ozan Yayıncılık

Adres: Gülbahar Mah. Cemal SahirSok. Kral Apt. 7/1 B Blok No: 17Daire: 6 Mecidiyeköy / İSTANBULTel: (0-212) 216 41 78

Faks: (0-212) 216 41 79

Yurtdışı Büro: Vakıf EFSANE Pieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/Nederland

ISSN: 1305-7944

Baskı: Ezgi Matbaacılık-SanayiCad. Altay Sok. No: 10Çobançeşme / Yenibosna / İST.Tel: (0-212) 452 23 02

Dağıtım: Turkuvaz DağıtımPazarlama San. ve Tic. A.Ş.Tel: (0-216) 585 90 00

Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euroİsviçre:6 FrankHollanda: 4

Euroİngiltere: £ 3Belçika: 4 EuroAvusturya: 4Euro

ÖÖğretmenimizğretmenimiz

BÜTÜN DUYGULARIMIZ DEVRİME YÖNELMELİDİR

Yönelmediğinde ne olur? Duygularımız yanlış gelişir.

Bize yön veren doğru duygular değil,yanlış duygular olur.

Ve bu yanlış duygular bizi zaaflı ilişkileresürükleyecek zeminlere götürebilir.Duygularımız devrime kilitlenirse

doğru duygulara sahip oluruz.Duygularımız devrimcileşirse

yanlış zeminlere kaymayız.Duygularımıza yön veren devrim olursa

düzenin bizde yarattığı içgüdüleridaha kolay yener, tahribatları

daha kolay giderebiliriz.

Tel: (0-212) 251 94 35 www.yuruyus.com [email protected]ık Süreli Yerel Yayın

Siyasi Dergi Fiyatı: 1 TL

HALKIMIZ!ADIM HASAN FERİT GEDİK... 21 YAŞINDAYIM... SOKAK ORTASINDA KANIM,VE DÖRT KURŞUNLA PARÇALANMIŞ BAŞIMLA, KAN-KIZIL YATIYORUM...ADIM HASAN FERİT GEDİK... DEVRİMCİLERİN KURDUĞU KÜÇÜKARMUTLU MAHALLESİ’NDE BÜYÜDÜM.DEVRİMCİLERİN KURDUĞU GÜLSUYU MAHALLESİ’NDE UYUŞTURUCU ÇETELERİNE KARŞI SAVAŞIRKEN ŞEHİT DÜŞTÜM!HER GÜN ADIMLADIĞIM YOLLAR UYUŞTURUCUYLA KİRLENMESİN DİYE,ONBEŞİNE GİRMEDEN ÇOCUKLARIMIZ ZEHİRLENMESİN DİYE,GENÇLERİMİZ YOZLAŞMASIN DİYE... ANA İÇİN, KARDEŞ İÇİN,ADALET İÇİN... SENİN İÇİN YANİ, SENİN İÇİN...YÜRÜDÜM ÇETELERİN ÜSTÜNE... KOŞTUM VE ŞEHİT DÜŞTÜM.SOKAK ORTASINDA KAN KIZIL... YATIYORUM!GÜLSUYU’NDA HER KÖŞEYİ ÇETELER SARMIŞTI. HALKIN EVİNE,DÜKKANINA, NAMUSUNA, AHLAKINA, GEÇMİŞİNE, GELECEĞİNEKURŞUN YAĞDIRIRKEN, SALDIRIRKEN DÜZENİN HIRLISI-HIRSIZI, ELİ KANLI NAMUSSUZU... DURUP BEKLEMEDİM. YÜRÜDÜM KOŞTUM PİSLİĞİN ÜZERİNE...GÜLSUYU’NDA HER KÖŞEYİ POLİS SARMIŞTI. HIRLI-HIRSIZ İÇİN DEĞİL,HALKI ENGELLEMEK İÇİN GAZ BOMBASI VE MERMİ YAĞDIRDIÜZERİMİZE. KAH BESLEDİĞİ ÇETELERLE BERABER, KAH ZIRHLIAKREPLERLE GELDİ AKP'NİN POLİSİ.DURMADIK, YILMADIK! YÜRÜDÜM ZULMÜN ÜZERİNE...YÜRÜDÜKÇE ÇOĞALDI SESİMİZ. TAŞIMIZLA SOPAMIZLA, TÜM SINIRLARIAŞAN VİCDANIMIZLA SENİNLEYDİK O GÜN.SENİNLE DİRENDİK, VURULDUK... SENİNLE ÖLDÜK...ADIMIZ HASAN FERİT GEDİK... 21 YAŞINDAYIZ...KATİLİMİZ AKP'NİN POLİSİ, ONUN BESLEDİĞİ ÇETELER VURDU BİZİ.POLİSİN ZEHİRLİ ELLERİ ÇALDI KANLI GÖMLEĞİMİZİ HASTANEDE. BİZİVURAN BELLİ OLMASIN, BESLEDİĞİ ÇETELER TUTUKLANMASIN DİYEKAYBETTİLER...GÜLSUYU’NUN ORTA YERİNDE... SOKAK ORTASINDA... BEDENİMİZ ÇIPLAK... DÖRT KURŞUNLA VE KAN-KIZIL... YATIYORUZ...ADALET İSTİYORUZ!ADIMIZ HASAN FERİT GEDİK... HER YAŞTAYIZ... RESMİMİZ DUVARLARDA, İSMİMİZ DUDAKLARDA...SÖZÜMÜZ SÖZ TUTACAĞIZ! MİLYONLAR OLACAĞIZ YİNE! HALK İÇİN, ADALET İÇİN...

14 AĞUSTOS'TA ANADOLU ADLİYESİ'NDE (KARTAL)ÇETELERDEN VE ONLARI KOLLAYAN POLİSLERDEN HESAP SORALIM!

Page 3: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

İİ ç i n d e k i l e r33 Kürdistan’da Tek Yol Devrim:

“Çözüm” dedikleri Kürt halkınınaçlığa mahkum edilmesidir!

35 Halkların Tek KurtuluşuDevrimdir: Ortadoğu’yukan gölüne çevirenemperyalistler veişbirlikçileridir!

39 3. Irkçılığa Karşı

Tek Ses Tek Yürek Konseri

40 Cephe halkın vatanıdır!

Biz direniyoruz! Biz kazanacağız!

45 TAYAD’lı Aileler:Hasta tutsakları

zulmün elinden alacağız!

47 Liseliyiz Biz: Liseliler ve liseli

Dev-Genç’in mücadelesi -3

50 Uçan TOMA’lar tekellerin

korkusunu gideremez!

51 Can bedeli büyüttüğümüz halkın

onurlu sesi Yürüyüş büyük bircüret ve emekle halka ulaşıyor!

53 Avrupa’da Yürüyüş: Türkiyeli

devrimcilerden ellerinizi çekin!

54 Yitirdiklerimiz...

58 Kulağımıza Küpe Olsun...

59 Öğretmenimiz...

17 Sivas Katliamı’nın hesabını

sadece devrimciler sorar!

19 Sivas’ta yakıldık,

Çorum’da direndik!

20 Ölen 3 Yahudi genç

İsrail’in umurunda değil!Gözü Filistintopraklarındadır

23 Gelir adaletsizliğine

TÜSİAD çözümü, eğitim!

24 DHKC: Devrimci eskisi

Cafer Solgun; senikullananlarıaçıklamazsan şerefsizsin!

26 DHKC: AKP’nin kınalı kekliği

Reha Çamuroğlu, Fethullah’aarkanı dayayıp devrimcilerikaralayamazsın!

28 DHKC: AKP’nin sürtüğü

Saynur Tezel, doğruhabercilik yap!

30 HDP cumhurbaşkanlığı için

Selahattin Demirtaş’ıaday gösterdi!Düzeniçinde umut olmaz,halkın adayı olmaz!

32 Cepheli:Cepheli sahiplenendir!

8 Emperyalistler ve işbirlikçileripisliğin içine batmıştır!

9 Hasan Ferit’in mahkemesindehedefimiz 1 milyon!

10 Halkın Hukuk Bürosu:Berkin gibi halkçocuklarının katillerinibulmak için

kaç para lazım size?

12 Berkin’in hıncıylaadalet nöbetindeyiz!

13 Erdoğan’ın “masumçocuğu”nun elinden

barut izi çıktı

14 Kamu Emekçileri Cephesi:KEC davasında savcıdelillerin hukuka aykırıolduğunu kabul etti!Suçlu kim?

16 Bu dağlardaşahanlar hep olacak!

4 AKP’nin son 5 yılındauyuşturucu 262 kat arttı!1 ayda 300 kişibonzaiden öldü

AKP Tüm HalkımızıZehirliyor!

Adalet İstiyoruz, Alacağız!Uğur Kurt’un Katili 2 Aydır Yargılanmıyor!Oturma Eylemi 18 Temmuz 2014 Galatasaray Lisesi Saat:20.00

1 Milyon Olup Hasan Ferit’in Hesabını Soracağız!

20 Temmuz’da Küçükarmutlu’da

Hasan Ferit Yürüyüşü Saat: 19.00

HALK CEPHESİ

Page 4: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Günlerdir, uyuşturucu kullanımıve birçok mahallenin uyuşturucuyakarşı yaptığı eylemleri görüyoruz.Devrimcilerin yaşadığı mahalleler-de, halk yıllardır örgütlü olarakmücadele ediyor. Ama artık, ülke-mizin her tarafından uyuşturucuyakarşı halkın eylemlerini izliyoruz.Evlatlarının gözleri önünde eridiğinigören halk sokaklara dökülüyor.Uyuşturucu satıcılarını görünce dö-vüyor, mahalleden kovuyor... Uyuş-turucu kullanımı dayanılmaz birhal aldı ve giderek yaygınlaşıyor.Çok büyük oranda artış var. Bir-leşmiş Milletler'in yaptığı araştır-maya göre esrar kullanımı son 5yılda 262 kat artmış...

Bu demek oluyor ki, her sokaktabu bonzai denen uyuşturucuya rast-lamak mümkün. Bursa’da 17 ya-şındaki bir genç bonzai parası içinabisi tarafından öldürüldü ve Ko-caeli’nde son bir hafta için de 2genç bonzai yüzünden hayatını kay-betti.

“Birleşmiş Milletler'in raporu-na göre Türkiye'de esrar kullanımı5 yılda 262 kat arttı. Raporda bon-zai kullanımındaki artışa da dikkatçekildi.

Birleşmiş Milletler, DünyaUyuşturucu Raporu önceki günaçıklandı. Rapora göre dünya nü-fusunun yüzde 5'i uyuşturucu kul-lanıyor. Türkiye'yle ilgili verilerdeise esrar kullanımının son 5 yılda262 kat arttığı ortaya çıktı. BM,raporu bonzai kullanımındaki ar-tışa da dikkat çekti. Uyuşturucutacirleri, son günlerde adındansıkça söz edilir hale gelen bonzai-nin ise kontrol altına alınamamasıiçin etken maddelerini sürekli de-ğiştiriyorlar.”

Bonzai Nedir?Bonzai aslında laboratuvarda

bilimsel çalışma amacıyla, esrarınbeyindeki etkilerini incelemek için,hayvan deneylerinde kullanmaküzere üretilmiş bir molekül. 1995yılında Güney Carolina’da ClemsonÜniversitesi’nden John W. Huffmantarafından laboratuvarda sentezlen-miş. Huffman halen piyasada bulunanJWH-073 ve JWH-018 molekülleriniüretmiş ve bunlara kendi adının başharflerini vermiş. Ancak formül “sı-zıyor”. Halen küçük küçük değişik-liklerle bu molekülden yeni varyas-yonları üretilmeye devam ediliyor.Daha önce birçok hastalıkta gördü-ğümüz gibi ilaç tekelleri milyonlarcainsanın hayatıyla oynuyor. Labo-ratuvarda üretilen bir zehir ilehalkın beynini uyuşturuyorlar, ze-hirliyorlar... Etkisi o kadar arttı ki,son dönemde 300 kişi sadece bo-zaiden yaşamını yitirdi...

Avrupa genelinde Spice olarakadlandırılmakla birlikte satışının"Plant food" "not for human use"şeklindeki ibareler bulunan paket-lerde satışa sunulmuştur. Başka bir"herbal incense" veya "herbalproduct" olarak da piyasaya sü-rülmüştür. Kimyasal olan bu mad-denin zehirleyici özellikleri sebebiile insan sağlığına verdiği zararlarınınherbal ürün olarak adlandırarak sağ-lığa zararlı olmadığı algısı oluştu-rulmaya çalışılmaktadır. Genel olarakteknik kimyasal bilgiler çerçevesindebir açıklaması olsa da özetle esrarmaddesinde insan biyolojik yapısınıuyaran CB reseptörleri bulunan vedeğişik farmakolojik amaçlar çer-çevesinde yapılan araştırmalarda tes-pit edilen etken maddelerdir. Ülke-mizde sık sık ölümler yaşatan bu

AKP TÜM HALKIMIZI ZEHİRLİYOR!

AKP’nin Son 5 Yılında Uyuşturucu 262 Kat Arttı!.. Son 1 Ayda 300 Kişi Bonzaiden ÖLDÜ!..

HalkımızınZehirlenmesine

İzinVermeyeceğizUyuşturucuya

KarşıSavaşıyoruz!

HalkımızUyuşturucuyaKarşı Savaşta

Cephe’ninYanında Olun...

CepheMilisleri1 Mayıs

Mahallesi’ndeUyuşturucu

KontrolüYapıyor

CEPHE HALKIN VATANIDIR!4

Page 5: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

maddeye ulaşım çok kolay ve hattafiyatları çok uygun. Özellikle büyükşehirlerde kullanım yaşı 11'e kadardüştü.

Bonzainin Etkileri; Bundan 3-4 yıl önce piyasada ol-

mayan bu uyuşturucu madde son za-manlarda ülkemizde ve dünyada hızlayayılmaktadır. Çok tehlikeli olanbu uyuşturucu tek seferde bile ölümriski oluşturabiliyor ve öldürüyor.Örneklerini belki görmüş veya duy-muşsunuzdur. Tek bir duman bileöldürebilir. Ölüm riski vardır, zamanınen tehlikeli uyuşturucuları arasındadır.Kullanıldığı zaman terleme ağız ku-ruluğu bad trip yani ölüm tribi dedenir buna girildiği zaman ölüm riskiyüksektir. Bir anda korku, dünyadanbaşka bir yere gidiş halisinasyongörme, öldüğünü ve yahut öleceğinidüşünme düşüncesi, kullanan birey-leri, kalp krizi geçirip o anda ölümüneneden olabiliyor.. Tek dumanda bileölüm riski % 99’dur. Bünyeye göreveya kullanıcıya göre bu değişir.Anlık ölümlere neden olan bir mad-dedir.

Bu maddeyi 5 - 6 kez kullanımdan

sonra vücutta çıkan belirtiler şunlardır:Jamaica ve bonzai için geçerli, vücuttabüyük, normal sivilceler, hafıza kaybıve delilik gibi belirtiler meydana ge-tirebilir. Esrardan daha kuvvetli etkibırakan bu madde mide bulantısı,kusma, kalp ritim bozukluğu, böb-reklerde tahribatlara yol açıyor. Genç-lerin kolay yönlendirilmesi, hayalgörmesi, algılama problemleri veaşırı reaksiyonlara sebebiyet verenmadde gençlerin sosyal hayatlarınıda alt üst ediyor. Bonzai kullananbir kişi de şu belirtiler ortaya çıkıyor:Sinirlilik, içine kapanma, odadançıkmama, mutsuzluk, huzursuzluk,aşırı hareketlilik, öfke patlamaları,uykusuzluk, kaygı, ders başarısındadüşüş, arkadaş değişikliği, kıyafetdeğişikliği, kendi kendine konuşma,hayal görme. Bonzai kullanan insanaşırı derecede zayıflamaya başlıyor,kemik erimesine bile sebep oluyor.Eğer 90 kiloysan 1-2 hafta bunu içtinmi 60 kiloya düşüyorsun. Kusma yada acıkma gibi etkiler yok bunda.Azıcık ekmek yiyebiliyorsan yersin.Sürekli su, kola içiyorsun. Bağırsaklarkuruduğu için sıvı şeyler tüketiyor-sun.

Çocuklar 10-15 liralık bonzai

alıyor, 10 dakika sonra eli ayağıtitriyor; ya düşüp bayılıyor, yahastanelik oluyor.

Özellikle 2000’li yıllarda ülke-mizde sıkça görülmeye başlanan bon-zai ve benzer türlerdeki uyuşturucularneredeyse her yerde bulunabiliyor.Fiyatlarının düşük olması ve heryerde ulaşım imkanına sahip olunmasıBonzai’nin kullanım alanını giderekyaygınlaştırıyor. Hindistan, Çin gibiülkelerden internet üzerinden ya-pılan satışları vasıtasıyla bu ürün ül-kemize sokuluyor. Okul yanlarındahızlı bir şekilde yayılan bu kimyasaluyuşturucu maddeyi ‘torbacılar’ öğ-rencilere ve gençlere satıyor. Yapılanson araştırmalara göre ise lise sonsınıf öğrencilerinin yüzde 15’i buürünü kullandığını ortaya koyuyor.

Gençlerin bonzai olarak adlan-dırdığı uyuşturucunun gerçek adı isesentetik cannabinoid. Onlarca kim-yasal maddeden oluşan bu uyuşturucumaddenin bazı türleri kurutulmuşbitki yapraklarından da imal ediliyor.Kimyasal olan bu maddenin zehir-leyici özellikleri sebebi ile insan sağ-lığına büyük zararları var. Bazı böl-gelerde ise bu ürünün doğal olduğugibi algılar oluşturularak, gençler butuzağa itiliyor. İçeriğinde kimyasalsentetik madde olduğuna ilişkin bil-gileri ise kimse bilmiyor. ‘Kan test-lerinde çıkmaz’ denilerek daha kolaypazarlanıyor.

Yakın zamanda çıkan haberlerebaktığımızda “bonzai”nin ne kadaryaygın olduğunu göreceğiz;

- “Kayseri Melikgazi’de İlçesiErenköy Mahallesi’nde bir bağ evindetoplanan bonzai kullanan 7 kişi ze-hirlendi. Bağ evinin küçük olmasınedeniyle bonzaiden çıkan aşırı du-mandan etkilenen 7 arkadaş, 112Acil Servis ekiplerini arayarak yardımistedi. Ambulanslarla kentte bulunanhastanelere sevk edilen 7 kişi tedavialtına alındı. M.T.’nin ve E.D.’ninsağlık durumları ciddiyetini koru-yor

- Ankara Pursaklar'da 19 yaşın-daki bir genç hayatını kaybetti. 19yaşındaki Mahmut Demirci, birkaçgün önce Pursaklar'da toprağa ve-

Ayık Yaşamda Buluşalım Der-neği (AYBUDER) Başkanı YavuzTufan Kocak, 'Bizim kayıtlarımızagöre 300 kişi 1 ay içinde bonzaidenöldü. Gerçek kayıtlar ortaya çıkmıyor.Tehlike çok büyük' dedi. Koçak; “30yıldır alkol ve uyuşturcu içindeyim.Bonzai gibi bir madde görmedim.Buna ne uyuşturcu ne de uyarıcımadde diyebiliriyoruz. Çocukları-mızın ve gençlerimizin başına atıl-

mış kimyasal bomba. İçinde farezehiri, tarım ilacı, aseton, mazot, flo-rasan tozu gibi çeşitli maddelerinkatıldığı kimyasal bir madde... Ba-ğımlılık yarattığı için de met ve eroingibi maddeler ile destekleniyor.

Bu gençlere kurutulmuş otlarınüstüne püskürtülerek esrar diyebaşlatılıyor. Bir iki duman aldıktansonra bağımlılık başlıyor.

Bonzai ile alkol karıştırıldı-ğında çabuk öldürüyor. Sadecebonzai kullanıldığı zaman bilim

adamları bağımlılar için 3 yıl ömürbiçiyor.

Çok kolay bulunuyor ve çokucuza alınıyor.

Şimdi Türkiye’de 300 kadar in-sanın bonzaiden öldüğünü söylüyorlar.Bu sayı bizim 1 ayda tespit ettiğimizsayı... Malesef otopside çıkmadığıiçin ve bonzaiyi tanımlayan bir du-rum olmadığı için ölüm nedeniolarak yazılmıyor.

1 Ayda 300 Kişi Bonzaiden ÖldüBonzai; Gençlerimizin Başına

Atılmış Kimyasal Bomba

5

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Page 6: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

rildi.

- Sarp (17): Uyuştu-rucuya 13 yaşımda kuze-nim yüzünden başladım.4 yıldır esrar kullanıyo-rum. Dışarıda kendimiziyalnız hissettiğimiz ve bizikimse anlamadığı içinuyuşturucuya yöneliyoruz.Uyuşturucuya başlama-dan önce bir bitkinlik, ye-tersizlik duygusu gösteri-yordu. Annem ve babamın ayrılmasıbenim başlamamda etken oldu. İlkbaşlarda ben de içerim nasıl olsakeyif verici dedik, her şey çok güzelgidiyordu. Sonra bu iş rutine dönünceher şey kötü gitmeye başladı. Benimpek Allah’la aram yoktu. Bonzaiyikullandığımda Allah’la konuştuğu-mu hissediyordum. Melekleri falangörüyordum. Kullandığım tüm uyuş-turucu çeşitleri ruh halimi zorluyordu.Bonzaiyi birkaç kez kullandım ve hiçsevmedim. Orada pet şişeyle hazır-lıyorlardı. Bir gün arkadaşlarla dı-şarıda bir-iki duman aldım ve bayıl-dım. Bir an nefesim kesildi ve oldu-ğum yerde bayıldım. Arkadaşlarımınbeni tokatlayarak uyandırmaya ça-lıştığını hatırlıyorum. Öyle bir maddeki insanın el ve ayakları sanki çeki-liyor.” (28 Haziran 2014, Cumhuri-yet)

Uyuşturucu ve bonzai bu kadaryaygınlaşınca, buna karşı tepkileryükselmeye başladı... İstanbul'da veAnadolu'nun birçok ilinde, protestolaryapıldı. Yakın zamanda televizyon-ların, gazetelerin sık haber yaptığıyerlerden biri de Selamsız Mahallesi.Üsküdar'ın Selami Ali Mahallesi'ndeyaşayan genç, yaşlı tüm mahallehalkı “Üsküdar'da bonzai istemi-yoruz!” diyerek sokağa döküldü.

Kocaeli Çenedağ'da halk uyuş-turucuya karşı yürüyüş yaptı. İstanbulBeykoz'da halk uyuşturucuya karşıyürüdü... Neredeyse her gün bu türprotestoları görüyoruz... Ancak bunarağmen uyuşturucu yaygın şekildesatılmaya devam ediyor... SelamsızMahallesi’nde, Altınşehir ve birçokyerde yapılan protestoların ardındangöstermelik polis operasyonları ya-

pıldı. Helikopterli, “özel harekatlı”binlerce polisle mahallelerde ope-rasyon yaptılar. Ancak bu operas-yonların sadece göstermelik olduğunuda görüyoruz...

Bursa Meydancık Mahallesi'ndeyapılan operasyonun hemen ar-dından, polis otosunun on metreötesinde satış yapılmaya devamediyor. Araba yanaşıyor, alışverişbaşlıyor.

Meydancık Mahallesi’nde cad-denin girişinde sabahtan beri duranpolis arabası halen bekliyor. Polisarabasının 10 metre uzağında öbekhalinde bir grup genç duruyor.Sonra bir araba geliyor. Gençlerinaz ilerisinde duruyor. Gençlerden birtanesi arabanın yanına gidiyor. Başınıcamdan içeri sokuyor. Yaklaşık 5dakika süren bir konuşmanın ardındanarabaya biniyor ve gidiyorlar. Yarımsaat sonra bir başka araba daha aynışekilde grubun az ilerisinde duruyor.Bu defa iki kişi arabanın yanınagidip konuşmaya başlıyorlar. Aynısahne defalarca tekrarlanıyor, duranbazen bir özel araba, bazen de taksioluyor.

Binbir ÇeşitUyuşturucuylaHalkımızı ZehirleyenBizzat AKP’dir!

Okul önlerinde uyuşturucu satıl-dığını bilmeyen yoktur. AKP iktidarısözde, uyuşturucuya karşı kampanyayapıyor. Birçok yere AKP imzalıuyuşturucuya karşı pankartlar asılmış.Televizyonlardan “kamu spotu” ko-yarak, uyuşturucuya karşı mücadeleeden bir partiymiş gibi gösteriyorkendini. Polis operasyonları tam bir

gösteriye dönüşüyor...Uyuşturucunun bu kadaryaygınlaşması, yüzlercekat artmasının tek sorum-lusu AKP iktidarıdır. Hal-kı aldatarak, halkı zehir-leyerek iktidarını sürdür-mek istiyor. Halkın beyniuyuşsun, birbiriyle kav-ga etsin, ama mücadeleetmesin. AKP riyakardır,ahlaksızdır, yalancıdır.Kısa sürede uyuşturucu-

nun bu kadar yaygınlaşması tesadüfdeğil. AKP yönetemedikçe, halkadaha çok saldırıyor. Uyuşturucu dabu saldırılardan bir tanesi. Halkıuyuşturup, halkı zehirleyip iktidar-larını sürdürme hesapları yapıyorlar.Bunu da çok yaygın yapıyorlar. Biryandan halkı zehirliyor, diğer taraftan,pankartlar asarak uyuşturucuya hayırdiyor... Sadece göz boyamak için,sadece halkı aldatmak için asıyor bupankartları.

Fuhuş, uyuşturucu, kumar, alkol...vb. her türlü yozlaşma faşist devletinpolitikasıdır. Biz on yıllardır devletinbu politikalarına karşı kesintisiz mü-cadele ediyoruz. Bugün AKP’ninyozlaşma politikalarına karşı bir savaşyürütüyoruz. Bu savaşta şehitler ve-riyoruz. Tutsaklar veriyoruz... Bütünbunlar halkımız tarafından görülüyor,biliniyor. Uyuşturucuya karşı tekmücadele eden biziz... Ve bugün halkartık kendiliğinden Cephe’nin mü-cadelesini örnek alarak direniyor.Halkımız uyuşturucuya karşı müca-delede Cephe’nin yanında yeralıyor.Çeteler polislerin koruması altındauyuşturcu satıyor.

Bedeli ne olursa olsun çocukları-mızı zehirleyen çeteleri mahalleleri-mizden söküp atacağız.

Bugün burjuva medyanın, hattahalkımızı zehirleyen AKP bile uyuş-turucuya karşı mücadele ediyor gibigörünmesinin nedeni uyuşturucuyakarşı mücadelede halkımızın Cep-he’nin yanında yer almasıdır... Cep-he’nin mücadelesi karşısında faşistdevletin uyuşturucu çetelerinin ya-nında olduğunun açığa çıkartılmasıve teşhir olmasıdır.

CEPHE HALKIN VATANIDIR!6

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Page 7: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Uyuşturucuya KarşıMücadele EdenDevrimcileriGözaltına Alan,Tutuklayan,Katlettiren AKP’dir!

AKP uyuşturucuya karşı mücadeleedenlere işkence yapıyor, tutukluyor.Polis çok açık olarak çeteleri, uyuş-turucu satıcılarını kolluyor, mahal-lelerine uyuşturucuyu sokmayan dev-rimcileri tutukluyor. Geçmişten bugüne defalarca yaşadık. Ancak uyuş-turucuyu yüzlerce kat yaygınlaştıranAKP iktidarıdır.

Uyuşturucu satıcıları, çetecilerserbest geziyor, uyuşturucuya karşımücadele eden devrimciler yıllarcahapishanelere konuyor.

Geçen yıl, Hasan Ferit GedikGülsuyu Mahallesi'nde çeteler ta-rafından katledildi. Bu çeteler ay-larca halkın üzerine kurşun yağdır-dılar. Tek bir çete üyesi tutuklanmadı.Onlarca kişiyi yaralamalarına rağmenellerini kollarını sallayarak gezdiler.Hasan Ferit Gedik'i başından vur-duktan sonra da uzun süre tutuklan-madılar. Devrimcilere saldırıları teşvikedildi.

28 Eylül 2013 günü Maltepe-Gülsuyu Mahallesi’nde Halk Cephesitarafından mahalledeki uyuşturucuçetelerine ve yozlaşmaya karşı biryürüyüş düzenlendi. Yürüyüş sıra-sında çeteler halka kurşun yağdırdı.Mesut Aktürk isimli Halk Cepheli

aldığı kurşun yarasıyla hasta-neye kaldırıldı. Hemen son-rasında Cepheliler çetelerinsaldırılarına karşılık vererek,yürüyüşe katılan halkın gü-venliğini aldılar. Çeteciler hal-ka ve devrimcilere kurşunyağdırırken ortada görünme-yen katil polis, ertesi sabahMOBESE kayıtlarını almakiçin mahalleye girdi. HalkCepheliler polisin üstüne slo-ganlarla yürüdüğü sırada, MP5silahlarla tarandılar. Yineçeteler göstermelik herhangibir engelle bile karşılaşmadangece boyunca halka, devrim-

cilere kurşun yağdırırken mahalleyegirmeyen polis, ertesi sabah FigenŞen ve Baran isimli iki Halk Cep-heli’yi gözaltına almıştı... Bu da-vadan tutuklananlardan bazıları halahapishanede tutuluyor. Çetelere karşımücadele eden devimciler ‘büyükterör operasyonu’ şovlarıyla tutuk-landı. Ama katiller, çeteciler ellerinikollarını sallayarak gezmeye devamediyorlar. Devrimcilerin yıllardıruyuşturucuya ve her türlü yozlaşmayakarşı yaptığı mücadelede hep karşı-mıza devletin polisi, jandarması,mahkemeleri çıktı. Devrimciler iş-kence gördü, gözaltına alındı, yıllarcahapis yatmaya devam ediyorlar. Uyuş-turucuya karşı gerçek anlamda mü-cadele veren tek güç devrimciler.

AKP iktidarı pankart asarak, tel-evizyonlara kamu spotu koyarak sa-dece aldatıyor. Polisin sahte uyuştu-rucu operasyonlarını ise artık bilme-yen yok. Polisin içinde yer almadığıneredeyse hiçbir uyuşturucu çetesiyoktur. Polise pay vermeyen hiçbirçetenin yaşama şansı da yoktur. Özel-likle okulların önünde, yoksul ma-hallelerde polisle el ele, kol kola ge-ziyorlar. Uyuşturucu satıcılarına karşıçıkan devrimcilerin karşısına bütündevlet gücünü yığıyor ve uyuşturucusatıcılarının önünü açmaya çalışıyor.Hatta bizzat polis tarafından “sizinçocuklarınız eylem yaparsa, dev-rimcilik yaparsa biz de onları uyuş-turucuya alıştırırız” denmiştir. Yok-sul mahallelerde özel olarak, adlarıbilinen satcılar, polis varken mahal-

lelere girebilmişlerdir. Halkın zehir-lenmesi AKP'nin bilinçli bir politi-kasıdır, halkı uyutma politikasıdır.

Halk buna karşı sessiz kalmıyor,ülkemizin birçok yerinde eylemleryapılıyor, kendiliğinden eylemler ya-pılmaya başlandı. Uyuşturcuya karşıyıllardır kararlı bir mücadele yürütenHalk Cephesi ise, artık sadece uyuş-turcu satıcılarına karşı mücadele ileyetinmiyor. Bağımlı olan halk ço-cuklarını kurtarmak için bağımlılıklamücadele merkezi kuruyor. 13 Tem-muz'da Gazi Mahallesi’nde açılacakolan rehabilitasyon merkezi için hal-kın yoğun desteği var. Duyurusu he-nüz yaygın yapılmamışken bile, ev-lerinden buzdolabı, mutfak eşyası,sandalyeler gönderdi halkımız. Dahaönce uyuşturucu kullanıp bırakanlar,“Biz kullandık, bıraktık, başkala-rının da bırakmalarına yardımcıolacağız, en iyi biz anlarız” diyerekbağımlılıkla mücadele merkezinegeldiler. Gönüllü psikologlar, dok-torlar rehabilitasyon merkezine ge-lerek bu mücadelede yerlerini almakistediklerini belirttiler.

Hasan Ferit Gedik'i katladenler,Birol Karasu'yu katledenler, katillerinikoruyan AKP uyuşturucuya karşıolamaz. Tam tersine bunu teşvik edi-yor. Uyuşturucuya karşı mücadeleyisadece devrimciler yürütebilir.AKP'nin halkı daha fazla zehirle-mesine izin vermeyeceğiz.

Sonuç olarak;1- Uyuşturucu bugün halkımız

için çok ciddi, doğrudan canına kas-teden çok büyük bir tehdittir.

2- Uyuşturucu bizzat faşist devlettarafından yoksul halkımızın yoz-laştırılması, çaresizleştirilmesi içinuygulanan bilinçli bir politikadır.AKP halkımızı zehirlemektedir!

3- AKP faşizminin halkımızı ze-hirlemesine izin vermeyeceğiz!

4- Halkımız, uyuşturucudan kur-tulmak, korunmak için devletten yar-dım istemek denize düşenin yılanasarılması demektir... Halkımızı ze-hirleyen bu çürümüş düzendir. Uyuş-turucuya karşı savaşta Cephe’nin ya-nında yerinizi alın...

7

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Page 8: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Lenin "Emperyalizm asalakve çürüyen kapitalizmdir" de-mektedir. Bu sadece ekonomik,siyasal olarak değil, kültürel ola-rak da bir gerçektir.

Emperyalizm ve dünyadakitüm işbirlikçileri halkların alınterini-emeğini, tüm zenginlik-lerini çaldıkları yetmiyormuşgibi, onları yozlaştırmakta birde bu yolla karlarına kar kat-maktadırlar.

Emperyalist zincirin içinde olan tüm ülkeler gırtlaklarınakadar pisliğin içine batmışlardır. Yolsuzluk, kara paraaklama, ihaleye fesat karıştırma, uyuşturucu, fuhuş, ku-mardan ve daha onlarca çeşit iğrenç yöntemle müthişkarlar elde etmektedirler.

Cumhuriyet Gazetesi, 15 Şubat2014 tarihli nüshasında, Havocscopeisimli araştırma şirketinin "KüreselKaranlık Dünyaya Ait Araştırma-lar" raporunu yayınladı.

İlgili raporda, organ kaçakçılığı,uyuşturucu satışı, kumar, fuhuş vb.dünyada oluşan kirli "pazar"ın bü-yüklüğünün 2 trilyon dolara ulaş-tığından sözediliyor...

Bu "pazar"da, tüm pis işlerdeolduğu gibi ABD 626 milyar dolarlabirinciliği çekiyor. Bu rakam nere-deyse bir ülkenin (örneğin 631 milyardolarla İsviçre) GSYİH'sine (GayriSafi Yurtiçi Hasılat) eşittir.

Böyle bir liste yayınlanır da bulistede gırtlağına kadar çamura, pis-liğe batmış oligarşi olmaz mı? Ül-kemizde özellikle AKP iktidarıylabirlikte fuhuş, uyuşturucu, alkol, ku-mar vb. alıp başını gitmiştir. Allah,kitap, din söylemlerini ağzından dü-şürmeyen AKP, halkımızı yozlaş-tırmada gelmiş-geçmiş tüm burjuvapartileri sollamış durumdadır.

Havocscope'nin listesinde Türkiyebu kirli pazarda elde edilen 17 milyardolarlık karla 15. sıradadır.

Eğitimde, sağlıkta, ulaşım ve ko-nutta dünya listesinin sonuncu sı-rasında olan; en fazla memurun,öğrencinin, avukatın, gazetecinin,siyasi tutuklunun hapishanede olduğukonuda birinci sırada olan; iş cina-

yetlerinde Avrupa'da birinci,dünyada üçüncü sırada olanTürkiye kirli pazarda 93ülke arasında 15. sırada-dır.

Evet, böylesine büyükparalar dönmektedir bu pis-lik bataklığında. Bu batalıkkurumasın diye yozlaşmasaldırıları arttırılırken, gen-cecik insanlarımızın, hal-

kımızın bu bataklığa çekilmesi için ellerinden gelen herşeyi yapmaktadırlar.

Bu yolla hem büyük paralar kazanmakta hem dehalkı yozlaştırıp, duyarsız, tepkisiz insanlar halinegetirmek istemektedirler...

Bugünkü gelinen durum orta-dadır... Devrimciler örgütlü olduklarımahallelerde ölümüne bir mücadelesürdürürken artık halkımız kendili-ğinden uyuşturucuya karşı isyan et-meye başlamıştır...

Yoksul halkın kolayca ulaşabi-leceği bonzai denilen sentetik uyuş-turucu artık hergün 10 kişinin canınıalmaktadır. Son bir ay içinde 300kişi sadece bonzai denilen uyuştur-cudan yaşamını yitirdi...

Bunu kabul etmemeliyiz! Bu çü-rümüş düzenin halkımızı zehirle-mesine izin vermemeliyiz... Halkı-mızı, uyuşturucuya karşı nasıl mü-cadele edileceğini göstermeliyiz...Aksi durumda halkımız denize düşenyılana sarılır misali çareyi devlettenbeklemektedir... Halkımız zehirleyenbu düzendir ve bu pislikten kurtul-manın yolu da halkı düzene karşıörgütlemektir...

Bu pislik bataklığını kurutacağız!Bunun için örgütlenmeli, mücadeleetmeliyiz. "Bozuk düzende sağlamçark olmaz!" Bu düzen bu şekildedevam ettikçe bu pislik hep var ola-cak ve yaşayacaktır.

Bu pislikten nihai olarak ancakve ancak devrimle kurtulabiliriz.Pisliği devrim temizler!

Geleceğimiz, ailemiz, çocukla-rımız için devrim mücadelesine ka-tılmalıyız. Başka türlü bu pisliktenkurtuluş yoktur!

EMPERYALİSTLER VE İŞBİRLİKÇİLERİ

PİSLİĞİN İÇİNE BATMIŞTIR!

- Fuhuştan 4 milyar dolar

- Uyuşturucudan 1.7 milyar dolar

- Alkol kaçakçılığı 60 milyon dolar,

-Akaryakıt kaçakçılığı ve sigara ka-çakçılığı 2,5 milyar dolar,

-Korsan kitap basımı 23 milyon do-lar,

-İnsan ve organ kaçakçılığı 400 mil-yon dolar,

-Korsan film pazarı 29 milyondolar,

-Korsan müzik 22 milyon dolar,

-Yazılım korsanlığı 526 milyon do-lardır.

Türkiye'nin Fuhuş,Uyuşturucu ve Alkolden

Elde Ettiği Kar:

SON BİR AYDA BONZAİDENİLEN

UYUŞTURUCUDAN 300 KİŞİÖLDÜ CEPHELİLER; FAŞİSTAKP İKTİDARI HALKIMIZI

ZEHİRLİYORHALKIMIZI BU DÜZENE

TERK EDEMEYİZ! HER MAHALLEDE HER BİRCEPHELİ UYUŞTURUCUYA

KARŞI SAVAŞIÖRGÜTLEMELİDİR!

HALKIMIZ BİZİMLE...

CEPHE HALKIN VATANIDIR!8

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Page 9: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Uyuşturucu çetelerinin katlettiğiHasan Ferit Gedik’in mahkemesiyaklaşırken ailesi ve avukatları 5Temmuz günü Küçükarmutlu’da ya-pılan basın toplantısında dava sürecineve başlatılan kampanyaya ilişkinaçıklamalarda bulundular. 14 Ağus-tos’ta 1 milyon olup hayatı durdurmaçağrısının da açıklandığı toplantıdaHasan Ferit Gedik’in annesi NurayGedik “Ferit için adalet istiyoruz. 3-5 çeteci çapulcuya kalmasın meydan.Mahkeme için 1 milyon hedefimizvar. Bekliyoruz 1 milyonu. Gerçektenadalet olsun istiyorum!” dedi.

Basın toplantısında ilk olarak sözalan Halkın Hukuk Bürosu (HHB)avukatı Oya Aslan Hasan Ferit’inbu mahallede, cemevinin yapımındaemeği olduğunu, bu sebeple basıntoplantısının burada yapıldığını be-lirtti. Yozlaşmaya karşı mücadeleninhaklılığına işaret eden Aslan, bu so-runun halk için yakıcılığına değinerekartık halkın kendiliğinden eylemler,yürüyüşler örgütlediğini söyledi.Uyuşturucu satışının polislerin gö-zetimi ve denetimi altında gerçek-leştiğini vurgulayan Av. Aslan, Hasan

Ferit’in katillerinin de bu şekildekorunduğunu aktardı.

Av. Oya Aslan’ın ardından ko-nuşan dede Mustafa Meray da HasanFerit’in çete ve polis işbirliğiyle pro-fesyonelce katledildiğini söyledi ve

Hasan Ferit’in cenazesi için de di-rendiklerini, vurulduğu yerden kal-dırılması için günlerce Armutlu’dabarikatlar ardında beklendiğini ha-tırlattı.

Dava dosyasına ilişkin olarak dayine HHB avukatı Şükriye Erdenbilgi verdi. Davanın 34 sanık, 5 mağ-dur ve 17 müşteki ile yoğun birdosya olduğunu, 2 çetenin beraberyaptıkları saldırı sonucu Hasan Fe-rit’in katledilerek Gökhan Aktaş’ında ağır şekilde yaralandığını aktar-dı…

Hasan Ferit’in vurulduğu süreçtehep yanında olanlardan Gülsuyu’ndaoturan Baran Kuzey Yıldırım da HalkCephesi adına konuştu ve yozlaşmayakarşı verilen mücadeleyi anlattı. Olaygününe dair çete saldırısı öncesindeve sonrasında polisin yapılan yürüyüşiçin ellerinde gaz bombalarıyla hazırbulunduğunu ancak tam saldırı sıra-sında polislerin kaybolduğunu anlattı.Ağır yaralı olarak hastaneye götürülenGökhan Aktaş’ın arkadan yaklaşılarakkatledilmeye çalışıldığını aktaranYıldırım son hatırladıklarının da ya-kından gelen bir telsiz sesi olduğunusöyledi. Daha 2 gün önce yapılanHasan Ferit anmasına ve halk top-lantısına da önce çetelerin ardındanpolislerin saldırdığını, mahallede 1yılda hiçbir şeyin değişmediğini söy-ledi.

6 Temmuz günü Hasan Ferit’inbir kızıl karanfil olarak aramızdanayrılışının ertesi günü yapılan olayyeri inceleme tutanağında, çetelerin

Hasan Ferit’in Mahkemesinde Hedefimiz 1 Milyon!Hasan Ferit’in Katillerinden Hesap Sormak İçin

Sen de Mahkemeye Katıl!

Hasan Ferit’in VurulduğuYerde Yapılan Anmada

Okunan Ferit’e SözMetni...Bizler

Hasan Ferit'in yoldaşlarıolarak

Burada, Ferit'in kanınınaktığı yerde

Ferit'e ve halkımızaSöz veriyoruz

Halk çocuklarınınUyuşturucuylazehirlenmesine

Çetelerin mahallelerimizikirletmesine

İzin VermeyeceğizFerit'in katillerindenHesap sorana kadar

DurmadanYorulmadan

Adalet İsteyeceğizFerit'i

MücadelesiniVe onu katledenleri

Duymayan KalmayacakAyağa Kalk İstanbul

Hasan Ferit’inHesabını Soracağız!

9

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

1 Mayıs Mah.

Armutlu basın toplantısı

Gazi Mah. Armutlu Mah.

Page 10: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

oturdukları koltukların altından kutukutu mermi kovanları çıktığını, el-diven ve sigaraların durduğunu, ya-pılan incelemeyle aslında delillerinkarartıldığını söyledi. Bir yılda Gül-suyu’nda hiçbir şeyin değişmediğini,çete üyelerinin hapishanede ceza-landırılmadığını aksine korunduğunuaktardı. Bu esnada basına çağrı yapanYıldırım kampanya programını açık-layıp basının sadece cenazelerimizeve ölülerimize gelmesinin yeterli ol-madığını, basının da önemli rolesahip olduğunu söyledi. Ardındankısaca söz alan anne Nuray Gedikde mahkemede 1 milyon olup hayatıdurdurma çağrısını yineledi.

Gazi HalkıBunları İyi Tanıyın!

Seçimden seçime halkı hatırlayan,halkı Cephe’ye karşı kışkırtan, halkatürlü vaatlerde bulunarak nasıl hakhukuk savunucusu mücadeleci,  dev-rimciler olduklarını anlatan bu siyasetbezirganları nerede? İhale kovalı-yorlar! Var mı bunların devrimcilikyaptığını gören bilen? Neyin müca-delesini veriyorlar? “Solcu”, “Dev-rimci” değiller miydi?

13 yaşındaki kızlarımızı sapıklarınkucağından sokaklardan topluyoruz.

Bunlar ne yapıyor.

Şantiye orada duruyor. Bunlar neyapıyor?

Tüm parklarda torba tutuluyor.Bunlar nerede?

13 yaşında çocuklarımız uyuştu-rucu içiyor. Kızlarımız fuhuş yapıyor.İnanmıyorlarsa SAİT COŞKUNOĞ-LU emniyetçilerine sorsun! Hırsızlık

oluyor ve artıyor. Bunlar nerede?

Çocuklarımız gençlerimiz yoz-laşmanın uyuşturucunun pençe-sinde. Bunlar ne yapıyor, nerede-ler?

Nerede baba dede partisi CHP!?

AKP-Tayyip tarikatçıları tak-kelileriyle kent ormanını sokak-larımızı işgal etti, ediyor. Bunlarne yapıyor?

İYİ TANIYIN BUNLARI!

Büyük büyük laflarını gerçek-lerle yüzlerine vurmaya devam ede-ceğiz. Hem de tek tek.  Yok öyleyağma!

Rehabilitasyon merkezimizi açı-yoruz. Cemevimizi de yapacağız.Gazi’den pislikleri de temizleyeceğiz.Çünkü Gazi bizim! Ne bu siyasetbezirganlarına teslim edeceğiz, nede uyuşturucu tacirlerine, fuhuş çe-telerine, tarikatçılara, gericilere...

BUNDAN SONRA BÖYLE!

GAZİ CEPHE’DİR MÜCADE-LEDİR!

NOT: Sait Coşkunoğlu’na  dairayrıca ayrıntılı açıklama yapacağız.

Gazi Halk Cephesi

Cepheli TAYAD’lılardanKorsan Eylem

Cepheli TAYAD’lılar 5 Temmuzgünü Gazi Mahallesi’nde silahlarlave molotoflarla korsan eylem yaptı-lar.

Yüzü maskeli beş kişilik bir ekipleGazi Cemevi önündeki caddeye çı-karak atılan molotoflarla yol trafiğekesildi. İki direk arasına “24 SaatKamerayla Gözetlemek Şerefsizliktir”yazılı pankartı asarken çevrede onlarıizleyenlere kendilerinin “Cepheli TA-YAD’lılar” olduklarını açıkladılar.Ardı ardına silahların sıkıldığı korsaneylemde AKP’nin zulmüne karşı ha-pishanedeki tutsakları her zaman sa-hipleneceklerini söyleyerek “hapis-hanede şehit düşen her devrimci tut-sağın hesabını soracağız” dediler.Yaklaşık 15 dakika süren eylem slo-ganlarla caddenin terk edilmesiylesona erdi.

Okmeydanı’ndaYozlaşmaya KarşıMücadele Sürüyor

7 Temmuz günü Okmeydanı’ndaCepheliler şüphelendikleri bir kişiyitakip ettiler. Takip edilen bu kişiCepheliler tarafından durduruldu vesigarasına koyduğu bonzaiyi içtiğibelirlendi. Üzeri aranan genç, Cep-heliler’in sigara paketine bakmak is-temesi üzerine zorluk çıkardı. Cep-heliler konuştukları genci ikna edereksigara paketine baktılar ve bonzaidenen uyuşturucu maddeyi buldular.Gençle uzun süre konuşan Cephelilergençten bir daha bonzai içmeyeceğisözü aldı. Gazi Mahallesi’nde açılacakolan bağımlılıkla mücadele merkezinegeleceğinin sözünü de alarak bonzaiyiimha ettiler.

Gençlerimizi zehirleyen tüm uyuş-turucu satıcıları, hiçbiriniz Cephe’ninadaletinden kaçamayacaksınız, iste-diğiniz kadar polislerle işbirliği içindeolun.

Halk düşmanlarına değil, halkınadaletine sığının!

Okmeydanı Cephe

CEPHE HALKIN VATANIDIR!110

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Gazi Mah.

1 Mayıs Mah.

Page 11: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Berkin Elvan dosyasında 16Haziran 2013 tarihinde başındangaz fişeği ile vurulduğu bilgisinincumhuriyet savcılarına ulaştığıandan itibaren soruşturmayı baş-lamış sayıyoruz. Teorik olaraksavcı suçu öğrendiği anda soruş-turma yürütmekle yükümlüdürzaten. Ancak biz bir de suç du-yurusu dilekçesi ile savcıya ma-zeret bırakmaksızın soruştur-mayı resmen başlatmış olduk.Ve işte aradan bir yıl bir aylık za-man geçti. Neden hala dava açılma-dı? Neden hala bu katliamın sorum-lularından bir kişinin olsun ismi be-lirlenmedi?

Bir yıl bir aylık sürenin Berkin’inölümüne kadar olan büyük kısmı birçeşit uyku halinde geçmiştir. Geriye ka-lan ve dosyada yapılmış olan işlerin-se neredeyse tamamı avukatların talebiısrarı veya yardımı ile yapılmıştır.

Son zamanlarda dosyaya girenevraklar göstermektedir ki herkessavcıdan daha iyi ve daha hızlı ça-lışmaktadır. Savcı daha bir tek şüphelibile dinleyememiştir ancak İçişleriBakanlığı’nın müfettişleri idari so-ruşturma kapsamında polislerin be-yanını alıp dosyaya göndermiştir.Öyle ki bunlardan bir kısmı doğrudanolaya ilişkin görgülerini aktarmış veyorum yapmışlardır.

Savcılığın görüntüleri incelemekiçin tayin etmiş olduğu bilirkişi bileolayın incelenmesinde savcıdan dahafazla merak göstermiştir.

Savcı soruşturmanın amiri kendi-si olduğu halde olay yeri incelemesiya da keşif işlemini bile yapmakta te-reddüt etmiş nitekim keşfi yapmasıiçin Sulh Ceza Mahkemesi’ne baş-vurmuştur. Sulh Ceza Mahkemesiise ibretlik bir karar vermiştir. Öyle kişu ifadeleri tutanak altına alabilmiş-tir; “Hükmü verecek olan mahke-menin olay yerine uzak oluşu sebe-biyle ….”

Çok masraf çok zahmet gerekti-receği düşüncesi Berkin Elvan’ın ka-tillerinin cezalandırılmasında nasılbir anlayış ile karşı karşıya olduğu-muzu gösteriyor. Çok zahmetli çokmasraflı bulunan iş, İstanbul’da bir-birine çok yakın iki yerde yapılacak-tır oysaki. Okmeydanı’nın İstanbulÇağlayan Adliyesi’ne yakınlığınıkimseye anlatmaya gerek yoktur.Yürüyerek en fazla 10 dakikada gi-dilebilecek bir mesafededir.

Görülmektedir ki hâkim kendi-sinden talep eden savcıya hem akılvermekte hem de başına gelebile-cekler konusunda uyarmaktadır. Kabahaliyle bizim bu karardan anladığımızşudur; bırak şu keşif işini başkalarıyapsın, hükümetin başının doğrudansahiplendiği bir olaya karışırsan ba-şına iş açılır.

Oysa ki bu gerekçenin hukuksalbir açıklaması yoktur. Savcı olay ye-rini incelemeye gidecek ise bunu id-dianamenin hazırlanması soruştur-manın tamamlanması için olacaktır.Savcı katil zanlısının bulunduğu yer-den Berkin’in vurulduğu yeri görüpgörmediğine bakacak, sekme ihti-malini değerlendirecek olay tanıkla-rının anlatımlarının iddianameyi ne öl-çüde etkileyebileceği böylece açığa çı-kacaktır. Şüphelinin ifadesini alır-ken olay yerini görmüş olmanın ra-hatlığı ve güveni içinde olacaktır.

Yargılama sürecinde asıl mahke-mesi de karar vermek için olayın geç-

tiği yerde olayı gözündecanlandırmak için keşif yap-

malıdır. Bir hukukçuyu baş-kasının gözünden görerek ka-rar vermeye zorlayamazsı-nız. Eğer imkân varsa herşeyi kendi gözleri ile görme-li delillerle temas etmeli müm-künse olayı hem kendi gö-zünde hem de duruşmalarıizleyenlerin gözünde yenidencanlandırmalıdır

Ancak savcı burada işinsorumluluğunu üzerinden at-

mak için hâkimden keşif talebinde bu-lunmuştur. Ceza muhakemesi huku-kuna göre “Keşif” bir hâkim işlemi ol-makla beraber istisnai hallerde savcıda keşif yapabilir. Ancak teknik adıkeşif olmasa da olay yeri incelemesidediğimiz incelemeyi kesinlikle sav-cı yapar ve bu işlemi her zaman ya-pabilir. Günlük dilde içerik olarak bir-birine çok benzeyen bu iki işlemi dekeşif olarak adlandırırız.

Bu teknik bilgileri mahkemeninkararında yazdığı bir gerekçe cümlesiile birleştirdiğinizde asıl amaç açığaçıkacaktır; gereksiz yere keşif yapa-rak haksız menfaat sağlama ve dev-leti zarara uğratma şeklinde ortaya çı-kan davranışların görevi kötüye kul-lanma suçunu oluşturacağı Yargıtay-ca kabul gören görüş olduğu…

Hâkimlerin savcıların ne kadar ta-rafsız ve bağımsız olduklarına bakın,dünya kadar para sayar saraylar ku-rarlar ama Berkinler’in katillerinin bu-lunması için üç kuruş yol parasının he-sabını yaparlar.

Sizin üç kuruş harcamaktan çe-kindiğiniz o halk çocukları bizimiçin dünyalar değerindedir. O’nunkatillerinin bulunması için bizim yap-mayacağımız şey yoktur.

Sizin adaletinizin zahmeti, masrafıkaç paradır bilemeyiz ama adalet budünyanın en değerli idealidir. Vehalk adaletsiz yaşayamaz…

111

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Berkin Gibi Halk ÇocuklarınınKatillerini Bulmak İçinKaç Para Lazım Size?

HalkınHukukBürosu

Page 12: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Adalet nöbetimiz ülkenin her tarafında devam ediyor.Adalet yerini bulmadan vazgeçmeyeceğiz. Bizi her günkarşınızda bulacaksınız.

ANKARA: Halk Cephesi ve Dev-Genç’liler ta-rafından yapılan adalet nöbetlerinin 14.sü bu hafta 4Temmuz’da Güvenpark’ta yapıldı.

Yapılan açıklamada; "Berkin'i katledenlerle Soma'da,Lice'de katledenler aynıdır. Katil devlet her gün gencecikinsanlarımızı katletmeye devam ediyor. AKP katillerininasıl korursa korusun, mahkemeleri katiller hakkındanasıl karar verirse versin biz katillerin peşini bırakma-yacağız dedik. Dev-Genç’liler yurdun dört bir yanındaBerkin ile simgeleşmiş olan adalet talebini haykırmakiçin lise ve üniversitelerde boykota gittiler. TAYAD’lıaileler “Anaların Öfkesi Katilleri Boğacak” diyerek adımadım adalet için yürüdüler, adalet taleplerini il il duyurdular.Biz de 28 Mart’ta başlattığımız adalet nöbetimizin 14.haftasında yine buradayız ve her cuma günü burada ola-cağız. Tüm halkımızı Berkin'i sahiplenmeye devametmeye ve adalet nöbetine katılmaya çağırıyoruz" denildi.1 saatlik oturma eyleminde halk akışlarla desteklerinisundu. Eyleme 50 kişi katıldı.

İZMİR: Halk Cephesi 6 Temmuz’da yine BerkinElvan için adalet yürüyüşü yaptı. Karşıyaka İzban Dura-ğı’ndan İş Bankası önüne yürüyen kitle burada biraçıklama yaptı. Yapılan açıklamada: “Haziran Ayaklan-ması’nda polis azgınca saldırıp insanlarımızı katlederken‘Emri kim verdi?’ diye soruyorlar. ‘Emri ben verdim’diyerek Berkinlerin katledilmesi emrini verdiğini itirafeden Tayyip Erdoğan’ın ‘Yatıyorlar kalkıyorlar Berkindiyorlar…’ sözleri; ardından ‘Ölmüştür gitmiştir, ne an-ması’ sözleri başbakanın korkusunun ve halk düşmanlığınınapaçık göstergesidir. Tüm halk düşmanlarının korkularınıbüyüteceğiz. Her hafta alanlarda, sokaklarda olacağız”denildi. Halkın ilgiyle izlediği ve alkışlarla destek verdiğieyleme 20 kişi katıldı.

ADANA: İnönü Parkı’nda Adana Halk Cephesi 7Temmuz’da, Berkin Elvan için Adalet eylemine devametti. Yapılan açıklamada: Berkin Elvan’ı katledenlerin

hala yargılanmadığı, buna karşılık Berkin için adalet is-teyenlere karşı saldırıların, baskının arttığı, adalet iste-yenlerin işkence ile gözaltına alındıkları, haklarında so-ruşturmalar, davalar açılırken Berkin’in katillerinin halaellerini kollarını sallayarak sokaklarda dolaştığı halkaanlatıldı. "Her ne olursa olsun, er ya da geç bu halkınkatillerden hesap soracağını biliyoruz. Halkın adaletininBerkin’in katillerine gereken cezayı vereceğine inanıyoruzve adalet arama isteğimizden asla vazgeçmeyeceğiz"denilerek eylem bitirildi.

ANTALYA: Antalya Halk Cephesi 5 Temmuz’daAttalos Meydanı’nda Berkin Elvan için adalet eyleminedevam edildi. Eylemde Halk Cephesi, Berkin'in veBerkin gibi nicelerinin hesabı sorulana dek mücadeleyisürdüreceklerini ve kazananların direnenler olacağınıdile getirdi. Halkın yoğun desteğinin olduğu eyleme 7kişi katıldı.

CEPHE HALKIN VATANIDIR!112

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Berkin’in Hıncıyla Adalet Nöbetindeyiz!Katilleri Cezasız Bırakmayacağız!

Rahat Uyu Berkin Hesabın SorulacakArdahan'ın Damal İlçesi’nde her yıl yapılan şen-

liklere bu yıl Dev-Genç’liler de katılarak stant açtı. 6Temmuz’da yapılan şenliklerde halkın Dev-Genç’lilereolan ilgisi yoğundu.

Masada Özgür Tutsakların ürünleri, Grup Yorum’unürünleri, kitaplar, Yürüyüş ve Tavır dergileri yer aldı.Ayrıca “Rahat uyu Berkin Hesabın Sorulacak! Dev-Genç” pankartı açıldı.

Festival boyunca 40 Yürüyüş Dergisi ve 16 adetTavır Dergisi halka ulaştırıldı. Masaya gelen insanlar“İyi ki geldiniz, sizi hep buralarda görmek istiyoruz”dediler.

Festivalde İlkay Akkaya veMustafa Özarslan sahne aldı.Konser başından itibaren BerkinElvan pankartı en önde eldenele sloganlar eşliğinde dolaştırıldı.Yoğun yağmura rağmen insanlarBerkin Elvan pankartıyla konsersonuna kadar beklediler.

Ankara İzmir Antalya

Page 13: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

113

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Başbakanın “masum yavrumuz”dediği Burakcan Karamanoğlu’nunelinde barut izi çıktı.

Burakcan masum değil AKP ta-rafından kullanılmış, eli silahlı birprovokatördür !

Bizzat başbakanın talimatıyla po-lisin gaz fişeğiyle başından vuraraköldürdüğü Berkin'in cenazesinin kal-dırıldığı 12 Mart akşamı Okmeyda-nı'nda çıkan çatışmada yaşamanı yi-tiren sivil faşist Burakcan Karama-noğlu’nun elinde barut izi olduğupolisin hazırladığı kriminal raporla-rıyla açığa çıktı.

Berkin’in cenazesinin kaldırıldığı12 Mart akşamı kendilerine "Ka-sımpaşa 1453" adını veren AKP'ninbeslemesi sivil faşistler satırlarla, so-palarla ve silahlarla mahalleye sal-dırarak provokasyon yaratmaya ça-lışmış ancak Cepheliler ve mahalle-liler tarafından püskürtülmüşlerdi.Bu sırada mahalleye elinde silahlasaldırmaya çalışan Burakcan Kara-manoğlu adlı sivil faşist çete üyesisilahla yaralanmış, daha sonra daölmüştü.

Olayın ardından AKP’liler tara-fından “katil Geziciler Burak’ı öl-dürdü” etiketi altında internet üze-rinden saldırı başlatılmış, provokas-yonun sorumlusu ve "Kasımpaşa1453" adlı çetenin hamiliğini yapanAKP ve bazı yandaş medya organlarısaldırıya geçmiş, Burakcan’ı ma-sumlaştırmaya, masum bir halk ço-cuğunun “gözü dönmüş teröristler”tarafından öldürüldüğü algısı yarat-maya çalışmış ancak başarılı olama-mıştı. Burjuva medya ve bazı “sol”çevreler tarafından da Burakcan’laBerkin aynılaştırılmaya çalışılmış,böylece halkın meşru savunmasımahkum edilmek istenmişti.

Biz olayın hemen ardından bunundevlet destekli, bizzat AKP tarafındanörgütlenmiş bir provokasyon oldu-ğunu, Burakcan’ın da AKP tarafından

kandırılmış eli silahlı sivil faşist çeteüyesi olduğunu, Cepheliler’in ve ma-hallelilerin meşru savunma haklarınıkullandıklarını ifade etmiştik. Geç-tiğimiz haftalarda basında yer alanhaberler de bizi doğrulamış, AKP

ve yandaşlarının yalan söylediklerinibir kez daha açığa çıkarmıştır.

Vatan Gazetesi’nin 29 Hazirantarihli haberine göre emniyetin yaptığıkriminal incelemede Burakcan’ınelinde ve giysilerinde atış artığı,yani barut izi tespit edildi. Haberegöre 14 Mart 2014 tarihli raporda şuifadeler yer aldı: “Atomik Absorbsi-yon Spektrofotometresi (AAS) cihazıile yapılan analiz neticesinde, Bu-rakcan Karamanoğlu adlı şahsınsağ el dış svap numunesi üzerindeatış artıklarının bulunduğu tespitedilmiş olup, sol el iç, sol el dış vesağ el iç svap numuneleri ile mu-kayese flaster bant numunesi üze-rinde atış artıklarına rastlanılma-mıştır.”

Bunun anlamı çok açıktır: Bu-rakcan vurulduğu sırada, iddia edildiğigibi tesadüfen orada bulunan sıradanbiri değildir. Mahalleye saldıran sivilfaşist grup içerisindedir ve silah kul-lanmıştır. Berkin’in cenazesine 3milyon kişinin katılmasını, halkınBerkin’i sahiplenmesini ve milyon-ların Berkin için adalet istemesinihazmedemeyen AKP bu hazımsızlı-ğını kendi beslemeleri olan sivil faşistçeteleri halkın üzerine salarak gös-termiştir. İşte Burakcan da AKP bes-lemesi bu çetenin bir üyesidir.

Başbakan Tayyip Erdoğan da Bu-rakcan’ın ölümünden sonra katıldığıseçim mitinglerinde bir yandan yan-daşlarına Berkin’in ailesini yuhala-tırken, “elinde taş vardı, sapan vardı,polise molotof atıyordu…” diyerekBerkin’i terörist ilan edip öldürül-mesini meşrulaştırmaya çalışırkenbir yandan da "O Burak yavrumu-zun ne günahı vardı. Elinde silahmı vardı. Ne vardı?" diye soruyordu.Polisin kriminal raporları Erdağan’ada bir cevaptır aynı zamanda. Evet,Burakcan’ın elinde silah vardı. O“masum bir yavru” değil, AKP ta-rafından kandırılmış, kullanılmış birfaşisttir.

Erdoğan’ın "Masum Çocuğu"nunElinden Barut İzi Çıktı

Burakcan Karamanoğlutescilli bir faşistti.

Berkin Elvan’ın cenazesi-nin milyonlar tarafından sa-hiplenilmesini hazmedeme-yen AKP, Burakcan gibi fa-şistleri pompalı tüfeklerledevrimcilerin örgütlü olduğuOkmeydanı’nı basmaya gön-derdi.

Ancak burası Okmeydanı,Kasımpaşa’ya benzemez...

Okmeydanı’nı basmayagelen AKP’nin itleri Cephe-liler’den hak ettikleri cevabıaldılar.

Burakcan faşist güruhunen önünde ve aynı zamandapolis korumasında elindepompalı tüfekle halkın üze-rine ateş ederek Okmeydanıgirişinde Cepheliler tarafın-dan cezalandırıldı.

Faşist Burakcan Karamanoğlu

Page 14: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

19 Şubat 2013 tarihinde polisyine iş başındaydı. Sabahın en ka-ranlık saatinde yani saat 4.00’da yüz-lerce ev, birçok sendika bürosu, işyeri basıldı. Devlet “büyük” baskın-larından bir tanesini daha yapıyordu.Hedefte devrimci memurlar, kamuemekçileri vardı. Devrimci memurlar,operasyonun yapıldığı günlerde biryandan güvencesiz çalışmaya, taşe-ronlaşmaya karşı mücadeleyi örgüt-lüyor öte yandan tutsak düşen öğ-rencilere, avukatlara, sanatçılara, dev-rimcilere sahip çıkıyorlardı. Ki AKPiktidarının işçi ve emekçiler alanın-daki politikalarının neler yarattığını,uyguladıkları sistemin somut haliniSOMA'da 307 insanımızı katledereksonuçlandırdıklarını gördük. İşteKamu Emekçileri Cephesi’nin, nekadar haklı bir mücadele verdiklerininen acı örneği SOMA Katliamı oldu.

Devrimci memurların verdiklerihaklı ve doğru mücadelerinin bedeliolmalıydı. Öyle ya faşizmin kurum-sallaştığı bir ülkedeyiz... Haklı vedoğru bir mücadele çizgisini izle-yenler devletin şiddetini karşılarındagörürler hep. Böyle oldu. Türkiye’nin28 ilinde aynı anda gerçekleşti bas-kınlar. Kamu Emekçileri Cephesi’neyönelik saldırıda toplamda 167 kişigözaltına alınmıştı. Yani 37 öğretmen,43 sağlık çalışanı, 78 memur, 9 öğ-retim görevlisi... Evlerde yapılan ara-malarda her yer tahrip edilmiş, sobaborularını içine kadar bakılmış, ki-taplar yaprak yaprak aranmış, herdelik incelenmişti. Sadece evler değil,üye oldukları sendikalar, iş yerleri,çalışma ofisleri aranmış orada bulunanbilgisayar ve eşyalara el konulmuştu.Sonuçta gazete küpürlerine, dergilere,kitaplara, düğün davetiyelerine, kon-ser biletlerine, fotoğraflara, CD’lere,bilgisiyarlara el konulmuştu. Baskıngünü yapılan haberlerde devrimci

memurların DHKP-C ör-gütünün gizli yapılanmasıiçerisinde olduklarını,daha önce elde ettikleribir CD’nin çözümü ilebunu tespit ettiklerini be-lirtiyorlardı. Haberde “Te-rörle Mücadele DaireBaşkanlığı ile İstihbaratDaire Başkanlığı, 2011’deDHKP-C’ye yapılan biroperasyonda elde edilenkriptolu CD’lerin çözüm-lenmesinin ardından örgütün memuryapılanması ile ilgili çalışma başlattı.Teknik ve fiziki takip sonucu örgütünkamu kurumlarında Devrimci MemurHareketi (DMH) adı altında örgüt-lendiği belirlendi. Yapılanmanın için-de doktor, hemşire, sağlık memuru,hastane teknisyeni, huzurevi çalışanı,belediye çalışanı, zabıta, vergi dairesiçalışanı, öğretmen, milli eğitim me-muru ile okul müdür yardımcılarınınbulunduğu saptandı” deniliyordu.

GerçeklerGünyüzüne Çıkıyor...

Baskından sonra, Ankara, İstan-bul, Malatya, İzmir, Adana, Mersin,Bursa illerinde davalar açıldı.

İzmir'de baskın esnasında gözal-tına alınan 26 kişiden 19'u tutuklanmışve sonrasında kamu emekçileri hak-kında Özel Yetkili Mahkemeler’denolan 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndedava açılmıştı. 6256 sayılı yasa ileÖzel Yetkili Mahkemeler’in kapan-masının ardından tutuklu sanıklartahliye edilmiş ve dava İzmir 2. AğırCeza Mahkemesi’nde görülmeye baş-lanmıştı. Delillerin yeniden değer-lendirildiği, yargılamanın kaldığı yer-den devam ettiği İzmir 2. Ağır CezaMahkemesi’nde savcı İbrahim Kork-maz dava konusundaki görüşünde“dosya incelendiğinde yasal olmayan

yollarla elde edilmiş bir kısım delil-lerin bulunduğunun anlaşıldığını,ancak bu aşamada hangilerinin ya-sal olmayan şekilde elde edildiğinintespit etmenin mümkün olmadığını,bu hususun daha sonra değerlen-dirilmesi” gerektiğini ifade etti. Ben-zer bir talep Malatya 2. Ağır CezaMahkemesi savcısından geldi. Ma-latya 2. Ağır Ceza Mahkemesi dos-yada bulunan hukuka aykırı de-lillerin dosyadan çıkartılmasınakarar verdi.

İzmir savcısı dosya içersindekidelillerin hukuka aykırı olduğunukabul ediyor, görüyor, uzun süre tu-tuklu kalan memurların yasadışı birbiçimde tutuklu kaldığını biliyor,yargılamanın üretilen hukuka aykırıdelillerle sakatlandığını ve sonuçtaadaletsizlik yarattığının farkında...Peki ne yapıyor... Yaptığı tespitin,gördüğü gerçeğin peşine düşmek ye-rine gereğini yapmayı sonraki birtarihe bırakıyor.

Birçok kişinin tutuklu olarak yar-gılandığı, kişi özgürlüğünün ciddişekilde zarar gördüğü bir dosyadahukuka aykırı delillerin tespiti nezaman yapılır. Adalet, gerçeğin bu-lunması, hakkın sahibine teslim edil-mesi ve bunun geciktirilmeden ya-pılmasıdır. Bu hangi aşamada, nezaman yapılacaktır. Polis delilleri birgecede yoktan varedebildi, bunu

KKEC Davasında Savcı DelillerinHukuka Aykırı Olduğunu Kabul Etti!

Suçlu Kim?Bunun Hesabı Kimden Sorulacak?

CEPHE HALKIN VATANIDIR!14

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Page 15: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

tespit etmek binbir geceyi almasagerek. Hukuka aykırı delillerin kısasürede tespit edilmesi mümkündür,yargılamanın güven içerisinde sürmesibuna bağlıdır. Bunu hakimler de,savcılar da iyi bilir. Ama siyasi ikti-darın üzerlerine doğrulttuğu sopadankorktukları için gerçeğin peşine dü-şemez, adil bir yargılamanın yürüt-mesini beceremezler.

Öte yandan Malatya 2. Ağır CezaMahkemesi hukuka aykırı delillerindosyadan çıkartılmasına karar veriyor,peki bu delillerin dosyaya konmasınısağlayan, bu nedenle insanların ge-ceyarıları kaçırılıp tutuklanmalarınaneden olan polisler hakkında nedenbir şey yapmıyor? Sahtekarlıklarladeliller yarat sonra bunlar yanınakar kalsın. Hesap sorulmasın. Mah-kemeler insanların haklarını ve gü-venliklerini korumak, zararlarını telafietmek, haksızlığın peşine düşmekzorundadırlar. İşte bu kadarını ya-

pamazlar. Hesap sorulması, adaletinsağlanması, aynı komploların tek-rardan yaşanmaması içindir. Kendi-sine ve mesleğine saygısı olan mah-kemeler bunu yapmak zorundadırlar.

Baskının yapıldığı zamanlardasöylediğimiz gibi, kamu emekçilerineyönelik yapılan saldırıların hukukihiçbir dayanağı, gerekçesi bulunma-maktadır. Tek bir gerekçe ile yapıldıbaskın. Kamu emekçileri demokrasimücadelesinin hakkını vermeye, ka-rarlı, ısrarlı bir mücadeleyi büyütmeyeçalışıyorlardı. Bu nedenle sahte tu-tanaklar tutuldu, yasadışı yollarladeliller toplandı. Yargılamanın ya-pıldığı mahkemelerde gerçek bir biraçığa çıkıyor.

Suçlular, devrimci memurlar değil,sahte belgeleri yaratanlardır. Sahtedelillerle 71 kamu emekçisi aylarcahapiste yattı. İşinden gücünden, öz-gürlüğünden mahrum edildi...

Sahte dellilleri yaratanlar kamu

emekçilerine baskını yapan AKP’ninpolis ve savcılarıdır. Baskın izniveren savcıların, baskını yapan pol-islerin, sahte delillerin yapanlarınkim olduğu hepsi bilinmektedir. Or-tada açıkça bir suç vardır. Bu suçuişleyenler hem de güvenlikten veadaletten sorumlu olanlardır. Bilebile sahte delillerle mahkemeler ya-nıltılmış ve 71 kamu emekçisininaylarca hapis yatması sağlanmıştır...Bu suçların bir karşılığı olmak zo-rundadır. Sözde adaleti sağlayacakolan kurumlar adaletsizliğin kaynağınıoluşturmaktadır.

Kamu emekçileri, bu soysuzlardanyaptıklarının hesabını sormalıyız.Dosyada sahte delillerin ortaya çıktığıkanıtlanmıştır. Bu belgelerin tek ba-şına mahkeme dosyasından çıkmasıyeterli değildir... Her suçun bir kar-şılığı olmalıdır. Sahte belgelerlebizleri aylarca hapis yatıranlardanhesap soralım.

İş Güvencemizi Her TürlüBedele Rağmen Savunmaya

Devam Edeceğiz Kamu Emekçileri Cepheli 30 Haziran’da, 19 Şubat

2013 baskınında İzmir’de tutuklanan arkadaşlarınınmahkemesine destek amacıyla İzmir’de buluştu. Mah-keme başlamadan önce KESK bir açıklama yaptı. Ar-dından duruşmaya geçildi. Savcının yurtdışı yasağınınkaldırılması yönündeki talebi hâkim tarafından reddedildi.Duruşma 25 Eylül’e ertelendi.

Duruşma bitiminde biraraya gelen Kamu EmekçileriCepheliler bir basın açıklaması yaptılar. “İş GüvencesiGeleceğimizdir” demenin bedelini ödediklerini, amakendilerine suç olarak gösterilen her talebi savunacaklarınıbelirti.

Duruşmayı İstanbul’dan izlemeye gelen Eğitim-Senüyesi Kamu Emekçileri Cepheliler buradan Soma’yageçtiler. Soma’da Eğitim-Sen ziyaret edildi. TemsilciSait Sürür ’den bilgi alındı. Soma İçin Adalet Komis-yonu’nun çalışmaları hakkında komisyon çalışanlarıbilgi verdi. Soma Katliamı’nda katledilen iki işçininevi ziyaret edildi. Soma’da katledilen işçilerin büyükbir oranda Somalı olmadığı Türkiye’nin 81 ilindeninsanın burada çalıştığını söyleyen Somalılar, verilensözlerin hiçbirinin tutulmadığını bugüne kadar sadeceölüm parası olarak devletin 400 TL ve kaymakamlığın1000 TL verdiğini belirttiler. Maaşın yeni bağlandığıve ücretin işçilerin ölmeden önce aldığı sefalet ücreti

olan 1300 TL olduğu öğrenildi. Aileler öğretmenlerinher zaman yanlarında olduklarını belirterek mücadeleyedevam ve birlik çağrısı yaptılar.

Hiçbir AdaletsizliğeSessiz Kalmayacağız!

19 Şubat 2013'te düzenlenen baskında gözaltınaalınan 184 kamu emekçisinin 72'si tutuklanmıştı. Baskın28 ilde düzenlenmiş ve suçlama KESK'e bağlı şubelerinüye ve yöneticisi olan kamu emekçilerinin DHKP-C'yeüye olma şüphesi olarak açıklanmıştı. İstanbul'da 11 aysonra ilk mahkemeye çıkan 32 kişiden 24'ü serbest bı-rakılmış, 8 kamu emekçisi 3 ay sonra tutuk incelemesisonucu bırakılmıştı. İstanbul'da 56 kişinin yargılandığıdavanın ikinci duruşması 8 Temmuz'da görülecek.

KESK İstanbul Şubeler Platformu 7 Temmuz günüdavaya çağrı niteliğinde bir basın toplantısı düzenledi.Toplantıda "Mersin'deki davada beraat kararı verildiği,Malatya'da ise iddianameden somut olmayan delillerinçıkarılması ve yeniden iddianamenin hazırlanması ka-rarının verildiği, Ha-tay’da ise görevsizlik ka-rarı verildiği belirtilerekkomplolar sonucu tutuk-lanan KESK üye ve yö-neticilerinin 8 Tem-muz'da görülecek ikinciduruşmasında mahkeme-nin düşürülmesi gerek-tiği" ifade edildi.

15

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Page 16: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Dersim’de bu yıl dördüncüsü dü-zenlenen “Ekmek Adalet ve Özgürlükiçin Devrim Yürüyüşümüz Sürüyor”konseri coşkuyla yapıldı.

Baskılara, tutuklamalara ve engel-lemelere rağmen son güne kadar afiş-lemelerle, açılan masalarla, anonslarla,bildirilerle ev ev dolaşılarak çalışmasıyapılan halk konseri 10 bini aşkınkişinin katılımıyla gerçekleşti.

Konsere gelenleri Dersim’in dağla-rında ve ülkemizin kavga meydanlarındaşehit düşen Dersim’in yiğit evlatları kar-şılıyordu. Ovacık yolunun girişinde Ber-kin Elvan güler yüzü ile halkımıza umutolmaya devam ediyordu. Mahir ve Da-yı’nın resimli pankartı, Dersim HalkCephesi imzalı “Kürdistan Kürt Halkı-nındır, Kürt Halkının Kurtuluşu Anadoluİhtilalindedir”, “Dersim’de SiyanürlüAltın Aramaya ve Barajlara Hayır” veBüyük Direnişin şehitleri 122’lerin pan-kartları alanda halka mücadele çağrısıyapıyordu.

Saat 19.00’a geldiğinde artık hazır-lıklar bitmişti. Ve halk konseri alkışlareşliğinde başladı. Sahnede önce GrupYorum Dersim Korosu yerini aldı. Ay-lardır çalışmalar yaparak konsere ha-zırlanıyorlardı. Ve artık konserin baş-lamasına dakikalar vardı. Yapılan kısabir açılış konuşmasının ardından DevrimYürüyüşünün sıra neferleri olan ve dağ-larda, meydanlarda, hapishanelerde yi-tirdiğimiz devrim şehitleri adına 1 da-kikalık saygı duruşu yapıldı. Yumruklarhavada, şehitlere hep birlikte mücadelesözü ile anıldı.

Saygı duruşunun ardından yoğunalkış altında Grup Yorum sahneyeçıktı. Eski ve yeni albümlerinden tür-

küler, Marşlar, halaylar söyleyen GrupYorum aralarda yaptığı konuşmalarlagüncel konular üzerine düşüncelerinidinleyicileri ile paylaştı.

Konserde Soma’dan, son süreçtekiAKP’nin saldırılarına, Dersim’in yoz-laştırılmak istenmesinden “Açılım”larabirçok konu hakkında konuşan Yorumüyeleri açılım aldatmacalarıyla halk-larımızın kandırılmak istendiğini belirtti.Bu toprakların zulme boyun eğmediğinidile getiren Grup Yorum üyeleri budağlardan şahanların asla eksik olma-yacağını söyledi.

Kürtçe bölümünde Hüseyin Ömerive Taj Kürdistani de sahnedeki yerinialarak halk korosunu güçlendirdi. Coş-kulu bir şekilde geçen bu bölümde,halk omuz omuza halaya durdu.

Van depreminde enkaz altında ka-larak şehit düşen Hasan Beyaz içinGrup Yorum ve Hüseyin Ömeri yoldabirlikte yaptıkları besteyi çaldılar.

Berkin için “Uyan Berkin” türküsünüsöyleyen Grup Yorum halkın da biradaleti olduğunu ve Berkin’in adaletsizbırakılmayacağını söyledi. Soma içinyaptıkları besteyi de söyleyen Grup Yo-rum Soma’nın kader olmadığını belirtti.Erzincan’dan gelenlerin kaza geçirdiğinisahneden paylaşarak “Bir Görüş Kabini”türküsünü kaza geçiren Erzincanlılarave tüm dinleyicilere armağan etti.

Konserde “Ulaş’a Ağıt”, “Gündoğ-du” ve “Kızıldere” türküleriyle devrimciönderler selamlandı.

Grup Yorum, emperyalizmin 3 dev-rimcinin başına ödül koymasına da de-ğinerek bu topraklarda bunu başarama-yacaklarını ve halkın devrimcileri sa-

hiplendiğini söyledi. Konserde Halk Cephesi adına bir

konuşma yapılarak Dersim halkı ör-gütlenmeye ve mücadele etmeye çağ-rıldı.

“Merhaba zulme ve katliamlarakarşı Munzur’un asiliği ile boyun eğ-meyen direngen Dersim halk. HepiniziDersim’in isyan ruhuyla ve HaziranAyaklanması’nda toprağa düşen yiğitcanlarımızın, dağlarımızda, şehirleri-mizde şehit düşenlerimizin sıcaklığıylaselamlıyoruz. Bizler bir yürüyüş baş-lattık Dersim’de ve adına “devrim yü-rüyüşümüz sürüyor” dedik. Bu yürüyüşecan katanlara selam olsun. Selam olsunbaşeğmeyen Kürt halkına, selam olsunAKP zulmüne direnen tüm halklarımı-za…” denildi. AKP’nin saldırılarınave Haziran Ayaklanması’na değinilerekemperyalizme ve faşizme karşı birleşmeçağrısı yapıldı.

Konser programı, Zafer Yakındamarşının ardından Grup Yorum üye-lerinin kızıl maskeler eşliğindeHaklıyız Kazanacağız marşını söyle-mesiyle son buldu. Halk alandan ayrı-lırken “Umudun Adı DHKP-C, TitreOligarşi Parti-Cephe Geliyor” slo-ganları ile devrimci hareket selamla-nıyordu.

DERSİM’DE “DEVRİM YÜRÜYÜŞÜMÜZ SÜRÜYOR” KONSERİ:

“BU DAĞLARDA ŞAHANLAR HEP OLACAK”

CEPHE HALKIN VATANIDIR!116

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Page 17: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Sivas Katliamı Türkiye'nin tari-hinde hiç unutamayacağı günlerdenbiridir. Aydın ve sanatçılar 2 Temmuz1993 tarihinde Pir Sultan Abdal Şen-likleri’ne katılmak için Sivas’a git-mişlerdi. Devlet, gerici faşistleri ya-lanlarla toplayarak, cuma namazındaverilen fetvalarla, MadımakOteli’nde kalan aydın-sa-natçı halktan 35 kişiyiyakarak katletti. Kat-liam bizzat devlet ta-rafından organizeedilmişti; fakat si-yasi sorumluların-dan hesap sorulmasısözkonusu bile olma-dı. Aradan geçen 21.yılda katiller cezalandı-rılmadı, aksine kimileri mil-letvekili oldu. 2 Temmuz’dadiri diri yakanlar; 19 Aralık’ta, Ro-boski'de, Soma'da olduğu gibi kat-liamlarına devam ediyor. Faşist dev-letin yargısından adalet beklenmezbiliyoruz, katillerden hesabı sadecedevrimciler sorar.

SivasYıllar geçse de 1993 yılını Ana-

dolu halklarına unutturamadılar. Yıl-lardır anmak için Sivas’a gelenleriSivas girişinde arama noktaları ku-rarak korkutmaya çalıştı iktidarlar.Ama devrimciler ve Anadolu halklarıbaskılardan yılmadı. Adalet taleplerini

katillerinin cezalandırılmalarını heryıl Sivas Madımak önünde haykır-maya devam ettiler.

2 Temmuz 2014 sabahı, AnadoluAlevi Hareketi’nin de içinde olduğuDKÖ'lerle birlikte Sivas AlibabaMahallesi’ndeki cemevinde topla-

narak 35 canımızın yakıldığıMadımak Oteli’ne doğru

yürüyüşe geçildi. Kortejinönüne Sivas’ta şehit dü-şenlerin aileleri vardı.Her yıl olduğu gibibu yıl da Sivas’ın enücra köyleriyle, kendiimkanlarıyla kalkıp

gelenlere, Anadolu’nunbirçok ilinden gelen

devrimci ve demokrat ya-pılara kadar binlerce insan

aynı öfkeyi haykırdı.“2 Temmuz Şehitleri Ölümsüz-

dür”, “Berkin’i, Uğur’u, Somalı Ma-dencileri Katleden AKP İktidarı! 2Temmuz’da Katledenleri KoruyorAdalet İstiyoruz!”, “Kerbela’da Hü-seyin, Dersim’de Seyit Rıza, Sivas’taPir Sultan’ız”, “Çorum ŞehitleriÖlümsüzdür” Anadolu Alevi Hareketiimzalı pankartlar açıldı. Halk Cepheside “Diri Diri Yakanlardan HesapSoracağız” pankartını açtı.

Alana giren on binlerce insan“Sivas Katliamı’nı Unutmadık Unut-turmayacağız, Katillerden Hesap So-racağız, Davamız Mahşere Kalma-

Sivas Şehitleri 21. Yılında Adalet Talepleriyle Anıldı!

SİVAS KATLİAMI’NIN HESABINISADECE DEVRİMCİLER SORAR!

17

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Page 18: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

yacak” sloganlarıyla inletti sokakları.Arama noktasında Anadolu AleviHareketi’nin arama yaptırmadan geç-mesi üzerine katliamcı polis saldırdı.Evet, hesaplarını bu düzenin mah-kemelerinde beklemiyor artık insan-larımız.

Madımak Oteli’ne girmek isteyenşehit ailelerine AKP’nin katil polisisaldırmaya devam etti.

Sivas Katliamı anması 21. yılındaon binlerin adalet talepleriyle sürdü.Programın içeriğinin boş olmasındandolayı 1 saat içerisinde anma son-landırıldı. Ardından Alibaba Mahallesihalkı kendi aralarında imece usulüyaptıkları komün ile binlerce insanayemek verdi.

Türkiye'nin birçok yerinde Si-vas şehitleri unutulmadı, katliamprotesto edildi, hesap sorma çağ-rıları yapıldı.

Edirne: 2 Temmuz 1993 SivasKatliamı’nın anma etkinliği gerçek-leştirildi. Anma, Saraçlar Cadde-si’ndeki PTT önünde başladı. Açık-lamada DİSK, KESK, TMMOB,TTB ve diğer DKÖ’ler de katıldı.Edirne Dev-Genç’liler de yapılananmada yer aldı.

İstanbulEsenyurt: 21 yıl önce Sivas’ta

katledilen 35 aydın katliamın yıl dö-nümü olan 2 Temmuz günü Esen-yurt’ta anıldı.

Yeşilkent’te Salı Pazarı girişindebuluşan Halk Cepheliler yürüyüş dü-zenledi. Yapılan konuşmalarda, dü-zenin Alevisi olmayacağız vurgusuyapıldı.

İkitelli: Halk Cephesi 28 Hazirangünü cemevi önünde toplanarak, yü-rüyüş gerçekleştirdi.

Daha sonra, anma yapılacak yeredoğru yüründü. Program Sivas Şe-

hitleri için 1 dakikalık saygı duruşuile başladı. Açılış konuşmasında “Si-vas katliamının 21. yılındayız. Katillerhala yargılanmadı adalet istiyoruz”denilerek Sivas Katliamı’nın unu-tulmayacağına vurgu yapıldı. Dahasonra Karanfiller Kültür MerkeziMüzik Grubu sahne alarak türkülerle,marşlar hep bir ağızdan söylendi.

Kıraç Kuruçeşme: 2 TemmuzSivas şehitlerini anma programı21.00'da Kuruçeşme Kültür Derneğiönünde başladı. Açılış ve saygı du-ruşuyla başladı anma. Saygı duru-şundan sonra Sivas şehitlerinin isim-leri tek tek anons edildi ve herkeshep bir ağızdan 'Yaşıyor' diye hay-kırdı.

Daha sonra dernek adına hazırla-nan metin okundu. Metinde; 2 Tem-muz şehitlerini anmanın esas olarakmücadele çağrısı olduğu dile getirildi.Behçet Aysan'ın Bir Eflatun Ölüm

adlı şiirinin okunduğu anmaya, Ku-ruçeşme Kültür Derneği çalışanlarınınverdiği küçük bir konserle devamedildi.

Son olarak Kuruçeşme KültürDerneği tarafından hazırlanan sin-evizyon gösterildi. Kapanış konuş-masında da örgütlenme ve bir aradaolma çağrısı yapıldı.

Çayan: Halk Cepheliler, 2 Tem-muz günü Sivas şehitleri için anmaprogramı düzenlediler.

Anmada Sivas Katliamı’nı anlatansinevizyon gösterimi yapıldı. Şehitlerinezdinde devrim şehitleri için birdakikalık saygı duruşunda bulunuldu.Ardından Halk Cephesi adına yapılankonuşmada "Sivas’ta 35 canımızıdiri diri yakan devlettir. Maraş’ta,Çorum’da, Soma’da ve Berkin El-van’ı katleden devlettir. Katillerdenhesap sormanın yolu birlikte müca-dele etmekten geçer" denildi.

Ankara Hüseyingazi’de Sivas şe-hitleri anması 2 Temmuz’da yapıldı.Anma yapılmadan önce park, HalkCepheliler tarafından düzenlenirken,anmaya katılan yaşlı kadınlar helvayaptı. Programa hoşgeldiniz konuş-masıyla başlandı ve Halk Cephesiadına konuşma yapıldı. Konuşmada,AKP’nin halk düşmanı bir parti ol-duğu, halkın tüm kesimlerine zul-mettiği anlatıldı. Sivas’ta katledilenşehitlerin isimleri tek tek okundu,Sivas şehitleri ve tüm Devrim şe-hitleri nezdinde 1 dakikalık saygıduruşu yapıldı. Ardından katliamdaşehit düşen Erdal Ayrancı’nın Mamakkapalı hapishanesindeyken yazdığışiir okundu.

Şiirin ardından Sivas Katliamı’nıanlatan sinevizyon gösterimi yapıldı.

Sinevizyon gösteriminin ardındanise Grup Halay Boran üyeleri veBektaş Çakır deyişler okudu. MuhlisAkarsu’dan deyişler okuyan sanat-çılar, 2 Temmuz Sivas Katliamı içinkendi besteledikleri türküleri de oku-dular. Müzik programının ardındanhelva dağıtımına geçildi. Ayrıcaanma programında açılan stantta 19dergi dağıtıldı. Aynı içerikte atılansloganların ardından anma bitirildi.

CEPHE HALKIN VATANIDIR!18

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Sivas Katliamını UnutmadıkUnutturmayacağız!

Esenyurt İkitelli Kuruçeşme

Page 19: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

119

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Devletin Çorum Katliamı politi-kası 28 Mayıs 1980 yılında başladı.27 Mayıs’ta Ankara’da faşist şeflerdenGün Sazak’ın Devrimci Sol tarafındancezalandırılmasından sonra faşistler,adım adım hazırladıkları, planlı sal-dırıyı beklemeden kudurmuşçasınauygulamaya başladılar. 28 Mayısgünü şehrin en işlek caddesinde ipinikoparmış itler gibi dolan faşistler iş-yerlerinin camlarını kırıyor, hazım-sızlıktan ne yapacaklarını şaşırmışbir vaziyette saldırıyorlardı. ArdındanAlevi halkın yaşadığı Milönü Ma-hallesi’ne yöneldiler. Faşistler mahallegirişlerinde barikatlarla karşılaştılarve devrimcilerin, halkın direnişi kar-şısında amaçlarına ulaşamadılar.

Çorum Katliamı’nın ardından 24yıl geçti. 24 yılda devrimciler halktanöğrendikleri direnişlerine yeni gele-nekler ekleyerek devam ediyor.

3 Temmuz günü de Çorum’dakatledilen canlar anıldı.

Çorum Hacı Bektaş Anadolu Kül-tür Vakfı önünde toplanan devrimciörgütler ve Alevi örgütleri Saat Ku-lesi’ne kadar sloganlarla yürüdüler.Kortejler sırasıyla oluşurken Pir Sul-tan Abdal Derneği Genel Merkezi“Aleviyiz Haklıyız Kazanacağız”,“Çorum Şehitleri Ölümsüzdür” Ana-dolu Alevi Hareketi imzalı pankartlarile yürüdüler. Kızıl flamaların da ol-duğu yürüyüşte, aynı içerikte slo-ganlar atıldı.

Anadolu Alevi Hareketi yürüyüşboyunca, Alevi halkının ne için kat-ledildiğini anlatarak bu katliamlarasessiz kalmama çağrısında bulundu.Ayrıca Çorum’un kahramanlarından“İbrahim Çuhadar, Erdal Dalgıç, Me-

lek Serin, Muharrem Karataş Ölüm-süzdür” ve “Berkin Elvan Onuru-muzdur” sloganları atıldı. Yürüyüşünyarısında KESK, DİSK, EMEP, HDPvb. partiler kortejin arasına girdi.

Alana geldiğinde yine konuşmalarbirlik beraberlik çağrıları yapıldı. Ko-nuşmalar içinde Pir Sultan AbdalDerneği Başkanı Halil Top söz almakistedi. Ancak söz hakkı verilmemesiüzerine, Pir Sultan Abdal Derneğiüyeleri protesto ederek alandan ayrıldı.

Canlarımızın SesiyleSöyledik Türkülerimizi

Çorum Pir Sultan Abdal Derneği,Çorum Katliamı ve Sivas Şehitlerinianma programı kapsamında 2 Tem-muz günü Pir Sultan Abdal GeziParkı’nda resim sergisi, küçük birkonser ve sinevizyon gösterimininolduğu bir dizi faaliyet gerçekleştirdi.Resim sergisinde Maraş, Sivas, Ço-rum, Gazi, Gezi ve Soma katliamla-rından resimler yer aldı. Dernek üye-leri, sergiyi gezen ziyaretçilere kat-liamlar hakkında bilgiler vererek,akşam yapılacak olan anma progra-mına davet ettiler.

Anma programı saat 20.00’dasaygı duruşuyla başladı. Dernek genç-lerinden Alişan Taburoğlu’nun bağ-lamasıyla söylediği deyiş ve türkülerbeğeniyle dinlendi. 20.30 sıralarındaSivas Katliamı anmasından, ÇorumKatliamı anmasına katılmak üzeregelen, Anadolu Alevi Hareketi veİstanbul Sultangazi PSAKD üyele-rinin de alana gelmesiyle coşku birkat daha arttı. Program, dernek baş-kanının katliamlar üzerine yaptığı

kısa konuşmanın ardından dernekgençlerinden Alişan Taburoğlu veKübra Sünnetçi’nin birlikte söyle-dikleri, “Uyan Berkin’im”, “Maden-ciden”, “Soma Türküsü”, “Gün Tu-tuşur” türküleri beğeniyle dinlendi.Selhan Top isminde küçük bir kızçocuğunun söylediği “Sevcan” ve“Uğurlama” şarkıları da beğeniyledinlendi. Dernek yöneticilerindenaynı zamanda programın sunuculu-ğunu da üstlenen Seyhan Güzel’inbağlamasıyla söylediği türkü ve dey-işlerin ardından, programın sinevizyongösterimi bölümünde Çorum Katliamıbelgeseli izlendi.

13 Temmuz2014

Sivas’ta Yakıldık, Çorum’da Direndik, Zafer Halkın Topyekün Direnişiyle Gelecek!

Page 20: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

12 Haziran’da Gush Etzion yer-leşim biriminden 3 Yahudi genç kay-boldu. İşgalci İsrail hükümeti genç-lerin kaçırıldığını iddia etti ve tehditleryağdırarak Filistin yönetimini sorumlututtu. İsrail parlamentosu, bu kişilerinbulunması için orduya operasyon da-hil geniş yetkiler verdi.

Kaçırıldığı iddia edilen üç gençYahudi, 30 Haziran günü, Batı Şe-ria’da ölü olarak bulundu. İsrailBaşbakanı Binyamin Netanyahu, 3Yahudi’nin ölümüyle ilgili Hamas’ısuçladı ve bu konuda gereken cevabıverecekleri konusunda yemin etti.Kaçırma olayının, Filistin BaşkanıMahmud Abbas liderliğindeki ElFetih hareketiyle Hamas hareketininbirlik hükümeti kurmasının sonucuolduğunu belirten Netanyahu; ‘Be-delini ödeteceğiz’ diyerek Hamas’akarşı misilleme yapılacağını açık-ladı.

Hamas sözcüsü, İsrail’in suçla-malarını reddetti. Saldırıdan Hamasve Filistin’in sorumlu tutulması ha-linde bunun bedelinin olacağını be-lirterek “Eğer işgalciler gerginlik yada savaş çıkarırsa kendileri için ce-hennemin kapısını açmış olurlar. İs-rail’in tehditleri bizi korkutmaz. Fi-listin halkına yapılan düşmanca birsaldırıya karşı mücadele ederiz’ şek-linde cevap verdi.

İsrailli Milletvekili, Öldürülen Üç Gencin Karşılığında “Toprak İsteyelim” Dedi

Üç Yahudi gencinin ölü bulun-masının ardından on binlerce Filistin

halkının katlinden sorumlu katil si-yonistler timsah gözyaşları dökmeyebaşladılar. Cumhurbaşkanından, ba-kana, başbakana, milletvekillerinekadar bütün çevreler katliamcı, işgalciyüzlerini gizlemek için, Filistin yö-netimini suçlayarak ne kadar üzül-düklerini ifade etme yarışına girdiler.Böyle yaparlarsa mağdur ve mazlumgörünebileceklerini sandılar.

O kadar derin üzülmüşler ki: birİsrailli milletvekili meclise önergevererek öldürülen üç gencin karşılı-ğında Filistin’den toprak talebindebulundu. İşgal ettikleri, çaldıklarıyetmiyormuş gibi kan parası olarakFilistin topraklarını istedi. Bu küçükörnek bile İsrail DERGİNİN

6

BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, tarafları gerilimi artırabilecekeylemlerden kaçınmaya çağırdı.

İsrail hükümet sözcüsü Mar Regev,tüm İsrail’in yasta olduğunu söyledi.İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres,bütün ulusun “derin keder” içinde ol-duğunu belirtirken, “suçlu teröristlerinşiddetle cezalandırılmasında kararlıolduklarını” vurguladı.

3 İsrailli gencin öldürülmesi sonrasıFilistin halkını cezalandırmaya çalışanişgalci İsrail polisi, ülke sınırları içe-risinde Filistinlilerin yoğunlukla ya-şadığı bölgelere 10 bin polis takviye-sinde bulundu. Filistinli MuhammedHüseyin Ebu Hudayr’ın yakılarak kat-ledilmesi sonrasında büyüyen protes-tolara da azgınca saldırdı. Çoğu çocukdenilebilecek yüzlerce Filistinliyi göz-altına aldı, yüzlercesi yaralandı.

Katliam Makinası İşgalci İsrail Ordusu Gazze’ye Füzeler Yağdırdı

Onlarca yıldır katliam makinasıgibi çalışan işgalci İsrail ordusu, bukez de 3 İsrailli yerleşimcinin öldü-rülmesini bahane ederek Batı Şeria’da2000 yılındaki İkinci İntifada’dan buyana en büyük askerî operasyonu baş-lattı. Karadan, denizden ve havadanGazze’yi bombalamaya başladı. İsrailordusu, Gazze Şeridi’nden İsrail top-raklarına atıldığını ifade ettiği 20rokete karşılık Hamas’a ait 34 hedefihava saldırısıyla vurduklarını açıkla-dı.

İsrail askerleri Batı Şeria’nın ku-

ABD Emperyalizminin Beslemesisrail Siyonizmi, 1948’den Beri

Bahaneler Yaratarak Katlediyor! Ölen 3 Yahudi Genç İsrail’in Umurunda Değil!

Gözü Filistin Topraklarındadır

CEPHE HALKIN VATANIDIR!20

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Page 21: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

zeyindeki Cenin kentinde Filistinlilereait oto pazarındaki araçları ateşe verdi.Barta’a kasabası Meclis Başkanı AhmedKabaha, AA’ya yaptığı açıklamada;‘Saldırıda ses ve gaz bombaları kulla-nan askerler 12 aracı ateşe verdi. As-kerlerin yangını söndürmek için olayyerine gelen itfaiye araçlarına pazaragiriş izni vermemeleri nedeniyle araçlartamamen yandı’ dedi.

Katliamcı İsrail ordusu saldırılarınayeni kılıflar bulmakta gecikmedi. Orduadına yapılan yazılı açıklamada; Gaz-ze’nin merkezinde ve güneyinde, ara-larında gizli roket rampaları ile silahüretim tesislerinin de bulunduğu 10noktayı hedef aldıklarını duyurdu. Ge-nelkurmay Başkanı Benny Gantz, İs-rail’in güneyine 41 füze fırlatıldığınıaçıkladı. Operasyonların henüz bitme-diğinin belirtildiği açıklamada, 3 Ya-hudi’yi kaçırma olayının şüpheli failleriMarvan Kavasma ve Amir Ebu Ayşe’yibulmak ve Hamas terör örgütünün alt-yapısını zayıflatmayı hedeflendiği be-lirtildi. “Operasyonlarla Hamas’ın li-der, eylem ve finansal kapasitesi felçedilmiştir” denildi. Hamas adına pro-paganda faaliyetlerini yürüttüğü iddiaedilen “Dava üyelerinin de hedef alın-dığı” belirtildi. Ordunun ev, araba,mağara, tünel ve çukur gibi 2 bin 218yerde arama yaptığı, bu operasyonlardaörgüte ait ortaya çıkarılan çok sayıdasilah ve yaklaşık 350 bin dolar parayada el konulduğu bildirildi.

Filistin Yönetimi Uzlaşma Yolu Ararken İşgalci İsrail Sınıf Kiniyle İntikam Alıyor

Üç İsrailli gencin ölü bulunmasınınardından intikam yemini eden Netan-yahu dediğini yaptırdı. 16 yaşındakiFilistinli Muhammed Ebu Hudayr adlıbir genç kaçırıldı ve yakılarak öldü-rüldü.

İsrail yönetimi tarafından yapılanHudayr’ın otopsisine katılan FilistinAdli Tıp Kurumu Müdürü, Kudüs’te,2 Temmuz’da, Yahudi yerleşimcilertarafından kaçırıldıktan sonra cesediyakılmış halde Kudüs ormanında bu-lunan 16 yaşındaki Hudayr’ın otopsi-

sinde yakılarak öldürüldüğünün ve ba-şında darp izlerinin olduğunun belir-lendiğini açıkladı.

Acıyla bilenen Filistin halkı yineher zamanki gibi sokaklara döküldü.İsrail polisi azgınca saldırdı. Çatışma-larda yüze yakın Filistinli plastik mer-milerle yaralandı.

16 yaşındaki Muhammed HüseyinEbu Hudayr’ın cenaze töreninde İsrailaskerleri ile Filistinliler arasında yoğunçatışmalar meydana geldi. İsrail polisi,16 yaşındaki Filistinli Muhammed EbuHudayr’ın vahşice yakılarak öldürül-mesinin ardından çıkan çatışmalarınikinci gününde 15 yaşındaki kuzeniTarık Ebu Hudayr’ı gözaltına aldı veişkence yaptı. İsrail polisinin, Tarık EbuHudayr’ı öldüresiye dövdüğü görüntülerkamera kayıtlarından ortaya çıktı. Ta-nınmayacak hale gelen Tarık Ebu Hu-dayr, gördüğü şiddetin üzerine ayrıcapara ve ev hapsiyle cezalandırıldı.

Filistin hükümeti; israilaskerlerinin,12 Haziran’dan bu yana,İsrail’in Kudüs ve Batı Şeria’nın çeşitlişehirlerinde düzenlediği operasyonlarda700’ün üzerinde Filistinli’yi gözaltınaaldığını, bunlardan 12’sinin milletvekilive 52 kişinin de özgürlüğe kavuşanesirler olduğunu açıkladı. Özellikleyaşları 18’den küçük kız ve erkek ço-cukların da gözaltına alındığını ve dü-zenlenen operasyon ve saldırılarda 14Filistinlinin hayatını kaybettiğini,çok sayıda kişinin yaralandığı belirtti.Baskı ve tutuklamalar hala devam ettiğiiçin tutuklu sayısının sabit olmadığısöylendi.

Çözümü Amerikancı AKP’den Bekleyen Hamas, Filistin DavasınıSürdüremez

Hamas ve El Fetih ittifakı, İsrailile aralarını düzeltecek, uzlaştıracakelçiler, arabulucular arıyor. Bunu hemTürkiye üzerinden hem de Mısır üze-rinden deniyor.

Uzlaşmak demek “İsrail’i meşru-laştırmak, Filistin direnişini yok et-mektir. İsrail’e karşı ancak direnerek,savaşarak sonuç alınır.

Hamas sözcüzcüleri “Netanyahu’nuntehditlerine ‘İsrail’in tehditleri bizi.,Eğerişgalciler gerginlik ya da savaş çıkarırsakendileri için cehennemin kapısınıaçmış olurlar” cevabını verdiler ancakhemen arkasından Hamas lideri HalidMeşal, Dışişleri Bakanı Ahmet Davu-toğlu’nu arayarak, İsrail’in Filistin’ekarşı takındığı ‘düşmanca tavrın’ sonbulması için işbirlikçi AKP hüküme-tinden yardım istedi. Uygulanan ablukanedeniyle Gazze halkının dramını Da-vutoğlu’na anlatan Meşal, ‘Türkiye’denbu ablukayı kırmak için dünyayı hare-kete geçirmesini istiyoruz’ açıklamasıyaptı.

Hamas ve El Fetih ortaklığı, “Denizedüşen yılana sarılır” misali, Ortado-ğu’da İsrail Siyonizmiyle birlikte Ame-rikan emperyalizminin çıkarlarınınbekçiliğini yapan işbirlikçi AKP fa-şizminden medet umuyor.

AKP ile İsrail arasındaki sorunlarsadece görüntüdedir. ABD emperyaliz-minin biçtiği rolle ekonomik, askeri vede siyasi ilişkileri hemen her platformda

221

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Page 22: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

devam etmektedir. Erdoğan’ın “oneminuteler”in bir gösteriden ibarettir.AKP, “İsrail Siyonizm’i” ile çatışanFilistin halkının “dostu” havası vererekişbirlikçiliğini gizleme taktiğini izle-miştir.

Bugün Cumhurbaşkanı’nı AbdullahGül’den, Başbakan Tayyip Erdoğan’a,Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’naAKP iktidarı ABD’nin çıkarları içinseferber olmuş ve İsrail ile ilişkilerkonusunda onun direktifleriyle politikave tavır belirlemektedir. Amerika Or-tadoğu halklarının ve Filistin halkınıdüşmanı İsrail en büyük dostu vedestekçisidir. AKP faşizminin İsrail’eyaptırım uygulamasını, tavır alma-sını kabul etmez. Bu gerçeği Hamaslideri Halid Meşal bilmez değildir.

Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zühri,AA muhabirine yaptığı açıklamada,İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarınındurdurulması için Mısırlı yetkililerinHamas yöneticileri ile görüşmeler ger-çekleştirildiğini açıkladı.

BBC, Hamas kaynaklarından aldığıbilgi olarak; İsrail’in Gazze Şeridi’neyönelik hava saldırısını durdurması ha-linde Hamas roket atışlarına son vermeönerisinde bulunduğunu ve İsrail’in havasaldırısını durduracağına dair güvencevermesi halinde roket atışlarına son ver-meye hazır olduğunu açıkladığını yazdı.Ayrıca; Mısır istihbarat servisi yetkilileriaracılığıyla bir ateşkes olanağı sağlandığıbelirtildi. Hamas ve El Fetih’in kendisiylemasaya oturmanın yollarını aradığınıçok iyi bilen İsrail, her zamanki gibikonuyla ilgili hiçbir açıklama yapmadı.

Halkların Kurtuluşu;Ne Milliyetçilikte,Ne İslamcılıktadırMarksizm-Leninizm’dedir, Devrimdedir!

Filistin davası, “Büyük Felaket”olarak adlandırdığı İsrail’in kurulu-şundan bu yana, 66 yıldır, katliamcıemperyalizme ve işgalci siyonizmekarşı halkın verdiği özgürlük veadalet mücadelesiyle, tüm dünyahalklarına örnek olan direnişleriylehaklı bir davadır. Filistin halkı, uğ-

radığı toplu katliamlara, baskı ve iş-kencelere, hapisliklere rağmen, çektiğiacılara, yoksulluklara, ambargoya rağ-men, uzlaşmacı İslamcı ve reformistönderliklere rağmen işgalci İsrail si-yonizmine teslim olmamış bir halktır.Ekmeksiz kalmış, susuz kalmış, ilaçsızkalmış ama yediden yetmiş yaşına ka-dar direnmekten, “Özgür Filistin” id-diasından vazgeçmemiş bir halktır.“Milyon şehitle Kudüs’e döneceğiz”,“Filistin Filistinlilerindir”, “Un ek-mek değil silah istiyoruz” diyerekdireniş sloganları ile direnen bir halktır.Bu nedenle, Filistin halkının özgürvatan mücadelesi, haklılığı ve meşru-luğu ile bütün dünya halklarının bi-lincinde ve gönlünde en yüksek dü-zeyde kabul gören mücadeledir.

Filistin’de, anti-emperyalist müca-delede tutarlı olmayan, emperyalizmleuzlaşmak için her türlü manevrayı yapanörgütler ve halka güvenmeyen önderliklerFilistin halkının mücadelesini adımadım geriletilerek ihanet noktasına ge-tirdiler.

Filistin’in 66 yıllık mücadele tarihibize; bugünün dünyasında halkları kur-tuluşunun milliyetçilikte, İslamcılıktaolmadığını gösteren somut bir ör-nektir. Yine aynı şekilde halkları kur-tuluşa götürecek tek ideolojinin Mark-sist-Leninist ideoloji olduğunun kanı-tıdır.

İslamcı ve Milliyetçi Örgütler, Filistin Halkının Dinamizmine Önderlik Edecek İdeolojik, Politik Tutarlılıkta Değildir

Bugün Filistin halkının temel gör-evi; “Bağımsız, demokratik Filistin”hedefinin önünde en büyük engel olan,Filistin halkının geleceğine, özgürlü-ğüne ipotek koyan İslamcı ve milliyetçiişbirlikçiliği, ihaneti aşma, tasfiye etmegörevidir. Bu da, devrimci temeldeörgütlenmekten, daha güçlü İntifadalaryaratmaktan, mücadeleyi yükseltmek-ten geçiyor. İşgalci İsrail’e büyük veson felaketini yaşatmaktan geçiyor.

Milliyetçilik de, İslamcılık da Ame-rikan emperyalizmi ve onun beslemesi

İsrail ile uzlaşmanın, barışmanın yol-larını, Filistin halkının kurtuluş sa-vaşını bitirmenin yollarını arıyor.

Emperyalizm ve siyonizm ile ba-rışmanın, uzlaşmanın yolu çıkmazdır.Halklara ihanettir.

“Bağımsız, Demokratik Filistin” AncakDevrimle Mümkündür

Filistin’de, sorun doğru önderliğinolmamasıdır. İslamcı ve milliyetçi ör-gütler Filistin halkının bu dinamizmineönderlik edecek ideolojik, politik tu-tarlılıkta değildir. Bu iki anlayış daemperyalizme karşı değil, onunla uz-laşan ideolojilerdir. Filistin sorun em-peryalizmden bağımız bir sorun de-ğildir. Filistin halkının ihtiyacı devrimciönderliktir. Çözüm “siyasal” çözümdeğil, çözüm devrimdir.

Filistin halkı yalnız değildir. Filistin,Filistin halkınındır. Emperyalistlerinve İsrail siyonizminin Filistin halkınınmücadelesini boğmasına, Filistin’itecrit altında, yaşatmasına izin ver-memek için bugünün devrimci görevi;Filistin halkının mücadelesini destek-lemek, Filistin halkıyla dayanışmayıbüyütmektir. Kurtuluşun milliyetçilikteve İslamcılıkta olmadığını, halklarınkurtuluşunun Marksizm-Leninizm’deolduğu çağrısını yapmaktır.

Sonuç Olarak;1- İsrail, üç çocuğu bahane edip Fi-

listin de kan akıtmaya devam ediyor.Üç çocuk bahane daha fazla Filistintopraklarının işgal etmek istiyor...

2- Filistinli örgütler İsrail ve em-peryalistlerle uzlaşarak barış olmaya-cağını bir kez daha görmüşlerdir...İsrail için barış demek Filistin halkınınteslim olması demektir.

3- Uzlaşma politikaları siyonist İs-rail’i daha da pervasızlaştırmaktadır...Direnmekten başka yol yoktur....

4- Filistin halkının kurtuluşunu neİslancı ne de milliyetçi ideolojiler kur-taramaz... HAMAS VE El Fetih’indurumu bunun kanıtıdır.

5- Filistin’de, Ortadoğu da ve tümdünyada halkların tek kurtuluş yolusosyalizm ve devrimdir!

CEPHE HALKIN VATANIDIR!222

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Page 23: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Türk Sanayici ve İşadamları Der-neği (TÜSİAD)’nin hazırlattığı, "Tür-kiye'de Bireysel Gelir Dağılımı Eşit-sizlikleri, Fonksiyonel Gelir Kay-nakları ve Bölgesel Eşitsizlikler"başlıklı raporuna göre Türkiye gelireşitsizliğinde OECD ülkeleri arasındaüçüncü oldu.

TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer,küresel düzeyde meydana gelen dü-zelmelere karşın, Türkiye'de önemlibir gelişme olmadığına dikkat çekti.

Dinçer, OECD’nin araştırmasınagöre, Türkiye halen, Şili ve Meksi-ka’dan sonra en yüksek gelir eşit-sizliğine sahip üçüncü ülke konu-mundadır. Gelir eşitsizliklerinin var-lığı, iktisadi karar alıcıların gelir eşit-sizliğini azaltmaya yönelik daha aktifpolitikalar oluşturup uygulamalarınıgerekli kılmaktadır. Gelir eşitsizlik-lerinin sadece ekonomik büyüme-nin neticesinde giderileceğini bek-leyemeyiz" diyor.

Peki nasıl giderilir sorusunun ce-vabını da bulmuş zenginler kulübü...

Raporun yazarlarından İTÜ İş-letme Fakültesi Öğretim Üyesi ÖnerGünçavdı raporun tanıtım konuş-masında gelir adaletsizliğinin nedeninide, çözümünü de bulmuş:

Şöyle diyor Günçavdı; “Homojenbiçimde tüm kesimlere eğitimin sağ-lanmaması durumu gelir eşitsizliğinibesliyor; yine çözüm de homojenbir eğitimden geçmektedir.”

Görüldüğü gibi gelir adaletsizli-ğindeki bütün mesele homojen bi-çimde tüm kesimlere eğitim sağla-namamasıymış...

Sabancı’nın okullarında okuyunve gelir adaletsizliğinin düzelmesinekatkıda bulunun...

Alçaklar! Halkla alay ediyorlar!

Sömürüden bahsettikleri yok...İşçilere açlık ücreti olan asgari ücretebir kuruş daha az zam yapılması içingünlerce pazarlık yapan onlar değil-miş gibi...

Her yıl milyarlarca dolar kar ya-pan, yaptıkları karlarda rekor üstünerekor kıran onlar değilmiş gibi... İş-çilerin kazanılmış her türlü haklarınıgasp edenler onlar değilmiş gibi...

“Homojen biçimde tüm kesimlereeğitim” sağlanınca adalet sağlana-cak...

Peki yüzbinlerce üniversite me-zunu işsiz var, onlar ne olacak? Her-kesi Sabancılar’ın üniversitelerindenmezun ettiniz. Sonra ne olacak?

Yüz binlerce üniversite mezunuişsiz var ülkemizde... Daha onlarabir iş bulup veremiyorsun... Herkesiüniversite mezunu yapsanız ne olur?

Eğitim sistemindeki çarpıklık hır-sızlıklarının, soygunlarının yağmave talanlarının üstünü örten maskeoldu...

Her türlü sorunun kaynağı hemeneğtimsizlikte aranıyor... Kim eğitimsizbırakıyor halkı?

Eğitim politikaları kimin politi-kası? Siz değil misiniz eğitim politi-kalarını belirleyen? Siz değil misinizhalkı eğitimsiz cahil bırakan?

Halkın işsizliğini ucuz işgücü ola-rak kullanan siz değil misiniz?

İşçilerin insanca yaşayabileceğiücreti vermemek için kırk takla atı-yorsunuz. İşçiler örgütlendiği, sen-dikalı olduğu zaman yaptığınız ilkiş işçiyi işten atmak oluyor...

İşçileri iliklerine kadar sömürmekiçin elinizden geleni yapıyorsunuz.

Her yıl karlarınıza milyar dolarlareklerken işçiye verdiğimiz üç kuruşiçin günlerce pazarlık yapıyorsunuz.

Açlık sınırının altındaki asgari

ücreti bile işçiye çok görüp “işinegelirse çalış” gelmezse kapıyı gös-teren siz değil misiniz? Senin yarıücretine çalışacak binlerce işçi vardiyen sizler değil misiniz?

Kan emiciler... Gelir adaletsizli-ğine buldukları çözüme bak!

Gelir adaletsizliğinin sorumlusubiziz demıyorlar... İşçilere emeğininkarşılığını verirsek gelir dağılımındakiadaletsizlik daha aza iner demiyorlar.

“Eğitim” de bütün sömürüyüakla... Eğitimli olan kişiler sanki bugelir adaletsizliğini oluşturan kesimleriçinde değil mi?

Eğitim; yağmanın, talanın, sö-mürünün ve tüm pisliklerinizin üstünüörten sihirli bir değnek. Sorun eğitim,dediniz mi bütün nedenler ikinciplana itiliyor...

Çözüm olarak bari Sabancılar’ınokullarını da gösterseydiniz de tamolsaydı...

Hırsız kan emiciler, halkın zeka-sıyla alay ediyorlar... Aptal yerinekoyuyorlar... Tabii halkımız da bizokuyamadık, onun için fakiriz diye-cekler... Sömürüyü, yağmayı, soy-gunu, iliklerimize kadar kanımızıemdiğinizi görmeyecekler...

Sonuç olarak; Halkımız!1- Gelir adaletsizliğinin tek bir

nedeni vardır; tekellerin dizginsizsömürüsüdür.

2- “Eğitimsizlik” egemenlerinyağma ve talanlarının üstünü örtmeyeçalıştıkları demagojidir.

3- Eğitimi paralı hale getirerekmilyonlarca halk çocuğunun eğitimhakkını gasp edenler de onlardır.

4- Elbette bir çözüm vardır: On-ların sömürü yağma ve talan düzenineson verip; sömürünün olmadığı, hal-kın iktidarını kurmaktır.

223

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Haluk Dinçer

Gelir Adaletsizliğine TÜSİAD Çözümü

EĞİTİM!..

Page 24: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

CEPHE HALKIN VATANIDIR!224

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Devrimci Halk Kurtuluş Cephesi Basın Bürosu 10Temmuz 2014 tarih ve 431 No’lu açıklamasıyla; CaferSolgun’un Fethullah’ın yayın organlarına yaptığı rö-portajda devrimci hareket hakkındaki yalan ve iftiralarınacevap verdi...

Aşağıda söz konusu 431 No’lu açıklamayı yayınlıyo-ruz.

***

Zaman Gazetesi’nin, 29 Haziran 2014 tarihli pazarekinde, Arife Kabil’in, Taraf Gazetesi yazarı Cafer Sol-gun’la bir röportajı yayınlandı.

“Alevi Oylarını Gözden Çıkaran İktidar, AçılımdanVazgeçti” başlığını taşıyan bu röportajda Solgun; Aleviler,devlet ve süreçle ilgili şekilsiz, çarpık görüşleri bir yana,karşı devrimin ağzından Cephe’yi karalayıp, hedef gös-teriyor, devrimci düşmanlığı yapıyor.

Arife Kabil’in, devletin ‘her zaman düşman lazım’düşüncesinden hareketle; Alevileri hedef seçtiği şeklindekisorusuna Solgun’un “Maalesef bunu düşündüren ge-lişmeler yaşıyoruz. Aleviler DHKP-C’li, terörist, darbeci,şu bu…” şeklindeki cevabı Alevilerin devrim saflarındaörgütlenmesinden duyduğu korkuyu gösteriyor. Tabiaynı zamanda ve asıl olarak Cephe’nin gelişmesinden,silahlı mücadele ısrarından duyulan rahatsızlığı da…

Solgun yazının devamında Cephe’ye kin kusmaya,saldırmaya devam ediyor. Cephe’nin son yıllardakitlelerde yarattığı sempatiyi nasıl yok ederim diye dü-şünmüş olacak ki; burjuva ahlakına özenip alçakça biryöntemi seçiyor. “Geçen yıl AKP milletvekili MehmetMetiner, ‘Cemevleri terör yuvası oldu.’ dedi.… Eğergençlerin haklı tepkisinin gereğini siyaseten yapmazsanız,oraya buraya çekerseniz bunu kullanacak insanlara gündoğar. DHKP-C de hangi istihbarat örgütünün neşekilde kullandığı tartışılan bir örgüt” diyor.

Solgun’un beyni o kadar çok burjuva ideolojisiyledolmuş ki, devrimci hareketin Alevi halkının yaşadığısorunları kullandığını söylüyor. Burjuvaziye adeta “Ale-vilerin haklarını verin aman Cephe’ye gitmesinler”diyor.

Solgun’un Cephe’ye bu ilk saldırısı değildir. Patron-larının gözüne girmek için her fırsatta Cephe düşmanlığıyapıyor, karalamaya çalışıyor. 11 Ekim 2013 tarihindeTaraf Gazetesi’nde, kendi köşesinde de Alevi halkımızınCephe saflarında mücadele etmesini, Alevilerin adınınCephe’nin adıyla anılmasını hazmedemeyen yazısındada aynı düşmanlık, aynı saldırganlık vardı. “Gülsuyu’ndaHasan Ferit Gedik adlı gencin uyuşturucu taciri alçaklartarafından öldürülmesi, ardından cenazenin defnedil-mesinin bir “olay” hâline gelmesi ve cenaze töreni es-nasında DHKP-C’li olduğu anlaşılan kişilerin silahlışovu, bir kez daha Alevi meselesiyle ilgili ciddi ve dü-şündürücü bir noktada bulunduğumuzu ortaya koydu.

… Alevilerin kendi talepleriyle gündeme gelmesi ileadlarının bazı radikal sol örgütler ve onlara yönelikoperasyonlarla adeta eşitlenmesi bir ve aynı şeyler değil.Birileri Alevileri kriminalize bir topluluk hâline getirmekçabasında” şeklinde kirli düşüncelerini dile getirirkenyine devrimcileri hedef göstererek yeni saldırılara zeminhazırlayan yazılar yazan, katliamları meşrulaştırmayaçalışan devrimci düşmanı yazarlar korosuna katılıp Alevihalkımızla Cephe’nin ilişkisi üzerine şaibe yaymak istedi.

Solgun; mayıs ayında, Okmeydanı’nda polisin saldı-rısına direnen, katliamı protesto eden devrimcileri kimolduğu belirsiz “kızıl maskeliler” diyerek hedef göste-renler arasındaydı. “Alevilerle ilgili olumsuz imaj ortayaçıkmasından, Alevilerin taşlı, sopalı, silahlı görüntülerleakla geliyor olmasından, siyasi rant elde etmek çabasıiçindeler. Yüzü maskeli provokatörlere meydanı bırakan

“DHKP-C istihbarat örgütlerinin kullandığı tartışılanbir örgüt” diyen Devrimci Eskisi Cafer Solgun;

SENİ KULLANANLARI İSPATLAMAZSANŞEREFSİZSİN!

Tarih: 10 Temmuz 2014 Açıklama: 431

DEVRİMCİ HALK KURTULUŞ CEPHESİ

Basın Bürosu

Page 25: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

225

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

kim?” diyerek devrim-cileri şaibe altında bı-rakıyordu. Hem de mas-kelilerin Cepheliler ol-duğunu çok iyi bildiğihalde.

Tabi niyet başkaolunca yalan, kara çal-ma, demagoji, şaibe ya-ratma… Her şey mü-bah.! Çünkü ancak böy-le yaparsa patronlarıngözüne girebilir. Aksi

halde bir devrimci örgüte bu kin, bu öfke neyle açıkla-nabilir? Ayrıca aklınca sosyolojik tespitler yapıp burju-vaziye yol da gösteriyor. Sözde Alevileri savunuyor “Al-evileri rencide edici açıklamalar yapılmaya devam ettiğimüddetçe, kendisini sıkışmış, çaresiz hisseden bu toplumiçinde şuraya ya da buraya meyleden insanların çıkmasışaşırtıcı değildir.” diyerek Alevilere hakaret ediyor.İktidara da akıl veriyor. “Güler yüz gösterin, şirinaçıklamalar yapın Alevileri devrimciler değil siz ka-zanın!” diyor.

Bir dönemler Yayın Yönetmenliğini yaptığın ÇözümDergisi’nin Mart 1988 sayısında seninle yapılan bir rö-portajda; “Geçmişimi hiçbir zaman gizlemedim. Çünkübunun için hiçbir nedenim yok. Devrimci Sol davasındanyargılandım. 7.5 yıl tutuklu kaldım. Siyasi düşünceleriolan, sosyalist bir insanım ve sosyalist bir basın kurulu-şunda çalışıyorum” diyordun. Şimdi dönek oldun. Fet-hullah’ın medyasından devrimcilere saldırarak karşı dev-rime yaranmaya çalışıyorsun. Halk düşmanlarına hizmetediyorsun. “DHKP-C de hangi istihbarat örgütünün neşekilde kullandığı tartışılan bir örgüt” diyorsun. Öylemi? Tartış hadi kim kullanıyormuş DHKP-C’yi! İspatla-mazsan şerefsizsin.

DHKP-C’yi Hangi Gizli ServisKullanıyormuş Açıkla! Açıklamazsan Yalancı ve Alçaksın!

Sen bu örgütün içindeyken seni hangi gizli servislerinkullandığını çıkıp halka açıkla! “Ben bu örgütün içindeşu kadar yıl kaldım ve bizi şu gizli servisler kullan-dı… Biz onlara hizmet ettik” diye adıyla, sanıyla,yeriyle, kişisiyle birlikte açıklama yap öyleyse.

Sen inançlarına, değerlerine ihanet eden bir döneksin...Kullanma ve kullanılma senin içine döndüğün o kokuşmuşdüzene aittir. Devrimciler inandıkları dava uğruna canınıortaya koyarak mücadele ederler... Sen bu bedeli gözealamadığın için devrimci safları terk edip gittin... Eğerbirazcık namusun, onurun haysiyetin kalmış ise devrimcihareket içinde kaldığın sürece şaibe ile anılacak tek birolay var ise çık açıkla... Seni kimlerin kullandığınıaçıkla... Devrimci hareketin tarihinde şaibeli tek birolayın olmadığını çok iyi bilirsin... Bu hareketin tarihinin

inançları uğruna canlarını veren devrimcilerin kanıylayazıldığını çok iyi bilirsin... Bütün dünya bilir bunu:Çatışmada şehit düşerken duvarlara kanlarıyla inançlarınıyazan devrimcilerin olduğu bir örgüttür çamur atmayaçalıştığın...

Bu Tarihe Saygısızlık Yapacak KadarAlçalmanın KarşılığındaKim, Ne Verdi Sana?...

Devrimci değerlere sırt çevirenlerin gideceği yerdesınır yoktur... Değerlerini terk edip önce düzene sığındın...Düzende tutunamayınca Kürt milliyetçilerine gittin.Orada da tutunamadın Fethullah’ın kılıcını mı sallıyorsunşimdi de?

Cafer Solgun; düzeniçinde her ne halt ediyorsan et!Ancak ağzına geldiği gibi devrimcilere küfredemezsin...DHKP-C’ye küfretmen için Fethullah kaç lira veriyorsana? Fethullah’ın kanatlarının altında devrimcilere is-tediğin gibi küfür edebileceğini mi sanıyorsun? Şaibeyarat izi kalsın öyle mi? Öyle değil, müsaade etmeyiz,etmeyeceğiz. Fethullah’a mı güvenip bize küfür ediyorsun?Güvenme! Seni Fethullahçılar da faşist devlet de koru-yamaz.

Evet, açıklama bekliyoruz senden… Ya ben geçmişteDevrimci Sol’un içindeyken bizi şu şu gizli servislerkullandı diye açıklama yapacaksın ve kendi görevlerindeneyse, gizli servisler adına sen hangi işleri yaptıysanhepsini söyleyeceksin ya da özür dileyeceksin.

Bütün devrimci artıkları gibi, senin de beynini ve ru-hunu emperyalizmin, burjuvazinin pis ideolojisi doldurmuşve devrimcilere, Cephe’ye düşmanlık yapıyorsun. SenAlevilerin ne dostu olabilir, ne de onları savunabilirsin!Alevilerin devrimcileşmesinden, radikalleşmesinden bur-juvaziden çok sen korkuyorsun. Sen Alevileri ve Kürthalkını savunuyor görünmeyi kendine politik bir etiketolarak seçmiş bir devrimci eskisisin.

Seni rahatsız eden Alevi inancından halkımızınCephe’ye duyduğu sempatidir. Senin korkun Alevihalkımızın Cephe saflarında örgütlenmesidir… Bırakbundan burjuvazi korksun, emperyalistler korksun…Ama yok… Sen zaten onlar adına da korkuyorsun. Ozaman korkmaya devam et. Sadece Alevi halkımızıdeğil, bizim iddiamız bütün inanç ve milliyetlerden,uluslardan milyonlarca Anadolu halkını örgütlemek.

Ve senin burjuvazinin ağzından, emperyalistlerin ağ-zından bu iddianın sahibi Cephe’ye saldırmana izin ver-meyeceğiz. Tekrar ediyoruz… İspatlamazsan şerefsizsin.Sen hakaret edeceksin, yalan söyleyeceksin, devrimciörgüt için şaibe yaratacaksın ve cevapsız kalacak sanıyorsanyanılıyorsun… Buna izin vermeyeceğiz…

DEVRİMCİ HALK KURTULUŞ CEPHESİ

Cafer Solgun

Page 26: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Devrimci Halk Kurtuluş Cephesi Basın Bürosu 10Temmuz 2014 tarih ve 432 No’lu açıklamasıyla RehaÇamuroğlu’nun Fethullah’ın Aksiyon Dergisi’nde yaptığıröportajda devrimci hareket hakkındaki yalan ve iftira-larına cevap verdi...

Aşağıda söz konusu 432 No’lu açıklamayı yayınlıyo-ruz.

***

Cephe’nin politikaları, bütün inançlardan ve milli-yetlerden halk kitleleriyle buluştukça, Cephe, “milyonlarıörgütleyeceğiz” iddiasını büyüttükçe, emperyalizm veoligarşi devrimci hareket ile kitlelerin bağını koparmakiçin ideolojik ve psikolojik savaşın bütün kirli oyunlarınıoynamaya devam ediyor. Bunun için yeni kuklalar, yenipiyonlar bulmakta da hiç zorlanmıyor. Bunlardan biride 80 öncesinin eski solcusu, bugünün döneği, düşkünü,Alevi bezirganı REHA ÇAMUROĞLU’dur

Eski AKP milletvekili, sözde “Tarihçi-Yazar” Reha Ça-muroğlu’nun, Aksiyon Dergisi’nde bir röportajı yayınlandı.Bu röportaj 1 Temmuz 2014 Salı günü, Bugün Gazetesi’ndeve birçok haber sitesinde yer aldı. Emperyalizmin ve oli-garşinin sözcülüğüne soyunan işbirlikçi Çamuroğlu, “Al-evilere, DHKP-C ile PKK modeli teklif ediliyor” başlığınıtaşıyan ve belli ki Fethullah’a özenerek, timsah göz yaşlarıylaverdiği bu röportajında, bir yandan; “DHKP-C’nin merkezkomitesinin üyelerini biliyor mu bilmiyor mu? DHKP-C’nin içinde kaç devlet elemanı var? Bizim istihbarat ör-gütlerimiz DHKP-C’nin merkez komitesinin ismini sayabilirmi? Ben sadece bu soruyu soruyorum” diyerek devrimcihareketi hedef gösterip ihbarcılığa soyunurken, diğer yandan

iftira ve yalanlarla şaibe yaratıp karalamaya çalışıyor.

Bünyamin Köseli’nin “DHKP-C’ye ciddi bir Alevidesteği var” demesi Çamuroğlu’nu adeta çıldırtıyor.Öyle ya! O’nu “düşkün” ve “hain” ilan eden Alevihalkı nasıl olur da DHKP-C’yi destekler?...

Yine polislik yapmaya devam ediyor. “Okmeyda-nı’ndaki kırmızı maskeliler kim? Bunu bulmak gerekiyor,bu devletin görevi.” Başbakan, “Kızıl maskeliler vardı.”diyor. “Ben mi yakalayacağım kızıl maskelileri, Başbakanmı?” diyerek “Tutun, yakalayın, öldürün!” diyor Ça-muroğlu. “Her türlü aşağılamaya muhatap edersenizinsanlar önlerine çıkan her şeyi çözüm sanabilir. Çarezannedebilirler” diyerek Alevilere hakaret ediyor. Yani;“Alevilerin kendi tercihleri olamaz, akılları ermez, kolaykandırılırlar, sağdan, soldan etkilenirler” demek istiyoraçıkça. Bu tarif ve tanımlama tam da kendisini anlatıyor.

“Bir dönem Kürtlere PKK üzerinden sunulan silahlısavaş bu gün DHKP-C ile Alevilere mi teklif ediliyor”sorusuna komplocu, paranoyak kafasıyla “evet” diyorÇamuroğlu. Devrimci harekete saldırması için paralı tu-tulmuş bir uşaktan, mevki ve menfaat teklif edilmiş birişbirlikçiden başka bir cevap da beklenemez zaten. Amadevrimci harekete yönelik bütün bu yalan ve karalamalarlakamufle etmeye çalıştığı daha büyük işbirlikçilikleri veihanetleri olduğunu tahmin etmek de zor değildir.

Bunu anlamak için Çamuroğlu’nun geçmişine genelbir göz atmak bile yeterlidir.

Çamuroğlu, 12 Eylül’ün hizaya getirdiklerindendir.Mevki ve menfaatleri için giremeyeceği kılık, yapama-yacağı düzenbazlık yoktur. Güç dengelerine göre değişen

Dönek, Düşkün, İşbirlikçi, AKP’nin Kınalı Kekliği Reha Çamuroğlu!

Fethullah’a Arkanı Dayayıp Devrimcileri Karalayamazsın!

NNe Senin, Ne De Fethullah’ın GücüCephe’yle Alevi Halkımız ArasındakiTarihi Bağları Koparmaya Yetmez!

Tarih: 10 Temmuz 2014 Açıklama: 432

DEVRİMCİ HALK KURTULUŞ CEPHESİ

Basın Bürosu

CEPHE HALKIN VATANIDIR!26

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Page 27: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

bir kişiliksizdir. Düzene açılan bir kapı olan Cem Vak-fı’ndan M. Ali Bayar’ın öncülük ettiği Demokrat TürkiyePartisi’nin kurucularındandır.

ÖDP’ye yanaşıp solcu görünmek istedi olmadı, kapağıbu kez DYP’ye attı Genel Başkan yardımcısı oldu. Binoperasyonun sorumlusu, halk düşmanı Mehmet Ağar’ınsağ kolu diye anılmaya başlandı. Alevilerin katili ile kolkola girip “Ağar’la aynı kafadayız” diye açıklamalaryaptı. Fakat Çamuroğlu aradığını burada da bulamadı.2007 seçimlerinde, Alevi halkın oylarını almak içinbizzat Tayyip Erdoğan’ın “AKP’den Milletvekilliği”teklifinin üstüne atladı. “AKP, Alevilerin sorunlarını çö-zecek parti” demeye başladı.

Marifet “En İyi Roman Ödülü”ne sahip olmaktadeğil halkın güvenini kazanmakta. Asıl onur payesi budur.Alevi halkı, Çamuroğlu’nun Alevileri temsil etmediğinibelirterek onu “düşkün” ilan etti. Düşkünlerin kuyusudipsizdir. Düzen Çamuroğlu’nun beynini, ruhunu, kişiliğiniteslim almaya 12 Eylül 1980’lerde başladı. Düştükçe düştü.Düşmeye de devam ediyor hala. Bunun için devrimcileresaldırıyor. Bunun için Alevilerin Cephe saflarında örgüt-lenmesinden korkuyor. Bunun için Alevi halkın katilleriylebarışıyor, onlarla yiyip içiyor. Onlara uşaklık etti ve ediyorhala. Maraş’ta, Çorum’da Alevi halkını katledenlerle,Sivas’ta yakanlarla, Aleviliği yok sayan, aşağılayıp horlayangerici ve faşistlerle iftar açarak Alevi halkın inançlarınaihanet edendir Çamuroğlu… Ama Alevi halkını AKP’niniftar tuzağına çekmeyi başaramadı. 298 Alevi örgütünden293’ü katillerinin iftarına katılmayı reddetti.

Reha Çamuroğlu AKP’nin zulme, adaletsizliğe isyanlaözdeşleşen Alevi halkımızı düzen içine çekmek için kul-landığı “Kınalı Keklik’tir. Keklik; avcıların diğer keklikleriavlamak için kullandığı, kendi soyuna ihanet eden birkuştur. Çamuroğlu da Alevi halkımızı kendilerini katledenfaşist düzene çekmek için kullanılan bir hain, işbirlikçidir.AKP devşirmesi Çamuroğlu, devrimci düşmanlığını kö-rüklemek için kullanıldı. “Eski devrimci” sıfatıyla tel-evizyonlarda bol bol konuşturuldu. Dergilerde, gazetelerdesürekli İslamcıların duymak istediği gibi demeçleri ya-yınlandı Çamuroğlu’nun. Fethullahçı Aksiyon’un kapakyaptığı demecinde, Alevilikle ilgili özeleştiriler yaptı.

Çapından büyük laflar söyleyerek “Marksizm’le he-saplaşmadan Alevi olunmayacağını” söyledi.

Sonuç olarak Alevilerin genel tanımlamasıyla söyle-yecek olursak; “Önce solcu, sonra sağcı, sonra ortayolcu olan, daha sonra bir faşist ile kol kola giren,AKP’li olup ılımlı İslamcı kesilen bir dönek, bir düş-kündür Çamuroğlu.“

Bu kişilikten ihanetten, işbirlikçilikten, devrimci düş-manlığından başka ne beklenebilir? Evet Çamuroğlu’nunda bugün yaptığı tam da budur. İhanet ve Alevileri düzeneyedeklemek… Devrimci düşmanlığı yapmak. İhbarcılık,işbirlikçilik yapmak.

Çamuroğlu’nu Uyarıyoruz; Fethullah’a arkanı dayayıp ağzına geleni söyleye-

mezsin. Ne senin ne de Fethullah’ın gücü Cephe ileAlevi halkın arasındaki tarihi bağları koparmayayetmez. Alevilerin haklarını aramasının, zulme baş-kaldırmasının, faşizme karşı devrimcilerin yanındayer almasının önüne hiçbir güç geçemez.

DHKP-C, 44 yıllık tarihi olan bir örgüttür. Yeni birörgüt değildir. Birileri katliamlarının, suçlarının üstünü“terör” demagojileriyle örtmeye çalışıyor, Çamuroğlu’nuda kendi adlarına papağan gibi konuşturuyorlar. Çamu-roğlu, “Tarihçi ve Yazar” olarak geçinebilir ama DHKP-C’yi zerre kadar tanımadığından eminiz.

DHKP-C’nin tarihi, şehitlerinin kanlarıyla yazıl-mıştır. Tarihinde tek bir leke yoktur.

Kimsin sen?

Hangi bilgiye, belgeye dayanarak bunları söylü-yorsun? Kanıtsız belgesiz devrimci bir örgüte karaçalmaya çalışmak alçaklıktır.

İddialarının arkasındaysan kanıtlayacaksın! Kanıtla-mazsan şerefsizsin! Alevi halkı seni boşuna “düşkün”ilan etmedi.

DİLİNE SAHİP OL! DEVRİMCİLERE SALDIR-MAKTAN VAZGEÇ!

DEVRİMCİ HALKKURTULUŞ CEPHESİ

Küçükarmutlu’da Şenay ve Gülsüman Halk Bahçesi’nde 6 Temmuz’dayapılacak olan Dikim Şenliği için, 28 Haziran günü Küçükarmutlu’da 20

adet ozalit asıldı. Bir sonraki gün, mahallede evler kapı kapıdolaşıldı ve 300 adet el ilanı dağıtıldı. Harbiye’deki Grup

Yorum konseri öncesinde de dikim şenliğinin duyurusuyapıldı ve 1500 adet el ilanı dağıtıldı.

1-3 Temmuz günlerinde Küçükarmutlu’da 300 afiş asıldı.Ayrıca 1 Temmuz günü Küçükarmutlu’da, 2-3 Temmuz’da

Okmeydanı, Çayan ve Gazi Mahallesi dolaşıldı ve dikimşenliğine karavanla sesli çağrılar yapıldı.

Halkın Mühendislerinin Dikim Şenliği Çalışmaları!

27

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Page 28: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Devrimci Halk Kurtuluş Cephesi Basın Bürosu 10Temmuz 2014 tarih ve 433 No’lu açıklamasıyla CNNTürk haber spikeri Saynur Tezel’in yaptığı programdadevrimci hareket hakkındaki yalan ve iftiralarına cevapverdi...

Aşağıda söz konusu 433 No’lu açıklamayı yayınlıyo-ruz.

***

AKP iktidarı sürecinde kalemini faşizme satan çokgazeteci gördük. Aslında gazeteci de denilemez onlara,satılmış beyinler, kalemler diyebiliriz. Halkımızdakicüretin zerresi olmayan ahmak ve korkak gazetecilerdironlar. Özellikle Haziran Ayaklanması öncesi bu ahmaklardaha bir cesur küfür ederlerdi devrimcilere ve halka.Daha bir cüretli yalan söylerlerdi televizyon kanallarında.Ama halkımızın da artık bu yalancılara karnı tok, uyandı,daha açık ve net görüyor bu gerçekleri. Öyle ki çatışmalarınen yoğun olduğu zamanlarda burjuva medyanın araçlarıtahrip edildi, binlerce insan binalarının önünde yalanlarınıyüzlerine haykırdı.

Burjuva medya yalanın, devrimciler gerçeğin savu-nucusudur. Devrimcilerin amacı doğru olanı halka kav-ratmaktır, yol yöntem bulup anlatmaktır.

Yalan söylüyorlar; çünkü iktidarın gücünü mutlakgörüyor, halka inanmıyorlar. Yalan söylüyorlar; çünküpara için yapamayacakları şey yoktur. Düzenin devamıiçin halkın kanı oluk oluk aksa dahi kılları kıpırdamaz.Bu çirkeflik burjuva medyaya hastır. Bu çirkeflerinipliğini pazara çıkaracağız. Ağızlarını toplamayı bilme-yenlerin ağzını toplamasını biliriz. Ölümüne yarattığımızbu değerlere dil uzatılmasına izin vermeyeceğiz. Buağzını toplaması gereken alçaklardan bir tanesi de SaynurTezel denilen sürtüktür.

Saynur Tezel zaten AKP’nin bir sürtüğüsün, ispatla-mazsan aynı zaman da bir alçaksın!

CNN Türk’ün haber spikeri Saynur Tezel hergünyaptığı “Günlük” programında “DHKP-C’nin gizli ser-visler tarafından kullanıldığını biliyoruz” dedi. 44 yıllıkmücadele tarihimiz var ve bu tarih dost ile düşmanımızınçok net olduğu tertemiz bir tarihtir. Bu düşmanlarımızdanbirisi MİT denilen işkence kurumudur.

Saynur Tezel bizi bu işkence kurumunun yönlendirdiğinisöylüyor. Sen kimsin Saynur Tezel? Tekellerin maaşlıbülbülüsün. Bu söylediklerinle ilgili elinde bir bilgi varmı? Varsa açıkla o zaman, açıklamazsan bir alçaksın.Senin gibi faşizmin maaşlı sürtüklerini iyi biliriz biz.

Beyinlerinizi satmışsınız siz, bu yüzden kanal kanaldolaşıyorsunuz. AKP senin SKY Türk’ten işten çıkarılmanısağlayınca CNN Türk’e sizin kulunuz köpeğiniz olacağımdiye yemin içerek mi döndün. Çürümüşlüğün en iyi ör-neğidir Saynur Tezel. Bu yalanları ilk kez söylemiyor,AKP’nin sözcülüğünü ilk kez yapmıyor. Ama biz kimseyebenzemeyiz zeka özürlü kadın, üç kuruş aldığın paraiçin devrimcileri karalayamazsın. 14 yaşındaki çocukla-rımızın dahi bedel ödediği bu tertemiz onurlu tarihisenin gibi alçakların karalamasına izin vermeyiz. Tekrarediyoruz ispatla o zaman, yoksa sana her fırsatta yazacağız,sen bir şerefsizsin diyeceğiz. Yok eğer ben yalan söyledimdiyorsan çık konuş. Ya da ben AKP’nin yeminli yalancıbülbülüyüm diye açıkla.

Saynur Tezel tarafını net koyan bir alçak. Emperya-listlerin borazanı Tezel, Reyhanlı’da halka yönelik yapılankatliamda yaptığı haber ile de bunu kanıtlamıştır. AKP’ninölü sayısını saklıyor diye tartışıldığı süreçte Tezel, “ölüsayısının bir önemi yok, önemli olan bunu Suriyeyaptı” demiştir. Ölü sayısının ne önemi olur ki onuniçin, canı yanan, kolu bacağı parçalanan o değil, onunbir tanıdığı da değil. Onun gibi kalemini, ruhunu faşizmesatmış bencil bir “haberci” için halkın acısının bir önemiolmaz. Öte yandan emperyalizmin politikaları gereği

AKP’nin Sürtüğü Saynur Tezel, Doğru Habercilik Yap!

Yalanlarının Hesabını Sorarız!

Tarih: 10 Temmuz 2014 Açıklama: 433

DEVRİMCİ HALK KURTULUŞ CEPHESİ

Basın Bürosu

CEPHE HALKIN VATANIDIR!228

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Page 29: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Suriye’yi hedef tahtasına oturt-maktan da çekinmeyen bir iş-birlikçidir Tezel.

“Bu olayı Suriye yaptı” diyorSaynur Tezel. Nereden biliyorsunsen be kadın? Ne oldu, hani Su-riye yapmış mı? Kanıtladınızmı? Ama basın ahlakı yok ki çı-kıp özür dileyesiniz yalan ha-

berciliğinizden dolayı. Nusra Cephesi denilen işbirlikçikasap örgüt, katliamı üstlenmesine rağmen çıkıp Suriyeyaptı diye haber yapıyorsun. Program boyunca sık sık,“Suriyeli muhalifler bunun Türkiye’ye yönelik birsaldırı olduğunu bildiriyor” diyerek tarafını seçiyordu.Kimi savunuyorsun sen? Suriye’de insanların kafalarınıkesen, derilerini yüzen işbirlikçi Nusra gibi IŞİD gibiörgütleri mi?

Yine Hasan Ferit Gedik’in cenaze haberinde tarafınıbelli etmişti Tezel. Hasan Ferit’in cenazesinin 4 gündefnedilememesinin sorumlusu olarak devrimcileri gös-termişti. Ne halka, ne de halkın değerlerine saygısıvardır. Sorumsuzdur.

Saynur Tezel yaptığı bütün programlarda AKP faşiz-mine yönelik tek bir eleştiride bulunmamakla birlikteher zaman onları meşrulaştıran yorumlar yaptı. Senböyle devam et. Kanal kanal gez... hangi patron kaçpara verirse onun dediğini yap. İktidara kim geçerseonun borazanı ol.

Birazcık Ahlaklı Olun veOnurlu Gazetecilik Yapın!Keser Döner Sap DönerGün Gelir Hesap DönerBunu Unutmayın!

Bugün AKP faşizminden korkunuzdan ağzınızı aç-mıyorsunuz, satıyorsunuz kalemlerinizi, küfürler yalanlarsöylüyorsunuz devrimcilere. Unutmayın bu devran böylegitmez, mutlaka hesabı sorulur. Sizi uyarıyoruz ona görekonuşun, faşizmin yalan haberlerini yapmaktan vazge-çin.

Faşizm; insanlık onuruyla bağdaşmayan dünyanınen aşağılık, en şerefsiz işi, paralı yalancılığı, meslekhaline getirmiştir. Bu nedenledir ki kan, irin ve pislikiçtiği suya, yediği ekmeğe bulaşmıştır; sıktığı eli kirlet-mektedir. Faşizmin elini sıkmayın.

Tekellerin TV kanalları namussuzların, şerefsizlerincirit attığı bir yerdir. Bizim değerlerimize, uğruna ömrü-müzü verdiğimiz değerlerimize dil uzatmayacaksınız!Her şeyin bir sınırı var.

Örgütümüz HakkındaŞaibe Yaratamazsın Saynur Tezel

Örgütümüz hakkında şaibe ve güvensizlik yaymak

Saynur Tezel’in haddi değil. CNN Türk’de işten çıkarmalarhep olacak. Bakın daha yeni Rıdvan Akar’ın işine sonverildi. Paçanızı kurtarmak için bize çamur atmayacaksınız.“Ya işsiz kalırsam” korkusuyla boyun eğiyor, devrimcileresaldırıyorsunuz. Hadi diyelim sana böyle bir haber geldi.Senin görevin bu haberin aslını astarını araştırmaktır.Ama sen ne yapıyorsun Tezel, dilinin ucuna geleni sözdedoğaçlama konuşur gibi anlatıyor, söylüyorsun. “DHKP-C’nin gizli servisler tarafından kullanıldığını biliyoruz”diyorsun...

Nereden Biliyorsun? Ne Biliyorsun? Yalan söylüyorsun. Örgütümüz hakkında polisin,

MİT’in kontra bilgilerinin dışında, bildiğin tek bir şeyyoktur. Bildiğin şeyleri konuşmuyorsun. Sana dikteedilen, senden konuşman istenen şeyleri konuşuyorsun.Örgütümüzün gizli servisler tarafından kullanıldığınadair elinde tek bir bilgi, belge, kanıt yoktur...

Saynur Tezel, çağırdığı konukla doğaçlama konuşarak“bilmiş” havaları yapıyor... Bu “bilmiş” havalarını bırak...O bize küfrettiğiniz metinlerin tek senin önüne konul-madığını biliyoruz...

Oligarşi içi çatışmada birbirini yiyen kesimlerin, sözkonusu olan devrimciler ve halk olunca bütün çelişkilerinibir kenara koyup nasıl aynı dili konuştuğunuzu biliriz.

Sözde Doğan Medya ile AKP arasında, Fethullahçılarile AKP arasında kıyasıya bir çatışma vardır... Ama devrimcihareketin politikaları tüm halk için umut olmaya başladığında,halkımız devrimci hareketin politikaları etrafında birleşmeyebaşladığında, hepsinin de korkuları aynı anda büyür. Şimdiyaptığınız budur. Kendi aranızdaki tüm çelişkileri bir kenarabırakıp devrimci harekete saldırıyorsunuz...

AKP’nin kontra politikalarının aracı olmayın. Kontraprogramlarınızla devrimcilere pisliklerinizi bulaştıra-mazsınız. Devrimcilerin dostları da, düşmanları da açıktır,gizli servislerle işi olmaz...

Biz oligarşinin çürümüş düzenini yıkmak için sava-şıyoruz. Tüm kurumları ile yozlaşmış olan oligarşikdevletinizi yıkacağız. Halkımıza şimdiden nasıl bir iktidarkuracağımızı gösteriyoruz. Silahlı milislerimiz nasıl biradaleti temsil ettiğimizin göstergesidir. Eylemlerimizkimlerin düşmanımız olduğunun kanıtıdır. Tüm faali-yetlerimiz nasıl bir ülke istediğimizin kanıtıdır. Tarihyazacak ve göreceksiniz.

Saynur Tezel bizi halk düşmanı işkencecilerin kul-landığını söylüyor. Bu yalanlarınıza kimseyi inandıra-mayacaksınız.

FAŞİZME KARŞI VERDİĞİMİZ MEŞRU VEHAKLI MÜCADELEMİZ KAZANACAK!

KARALAMALAR, ÇAMUR ATMALAR BİZİYOLUMUZDAN DÖNDÜREMEYECEK!

DEVRİMCİ HALK KURTULUŞ CEPHESİ

29

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Page 30: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

30 Hazi-ran tarihindeNeva PalasOte l i ’ ndedüzenlenenbasın top-lantısında,HDP, cum-hurbaşkanlı-ğı için Sela-hattin De-

mirtaş’ın aday olduğunu açıkladı.Selahattin Demirtaş basın toplantı-sında yaptığı açıklamada “Halkların,Değişimin ve Umudun Adayı” ol-duğunu belirtti.

Öncelikle belirtmeliyiz ki cum-hurbaşkanlığı seçimleri halkları-mızın, devrimcilerin, ilericileringündemi değildir.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri birkez daha oligarşinin kendi iç çekiş-melerinin sahnesi olacaktır.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri, faşistdüzenin demokrasicilik oyunununbir parçası olarak kendini aklama vemeşrulaştırmanın bir aracı olacaktır.

Dolayısıyla da bu seçimler karşı-sındaki tutum düzeniçiliğin ya dadüzenin karşısında olmanın ifade-sidir.

HDP adayı Selahattin Demirtaşda adaylığının duyurulduğu açıkla-mada söyledikleriyle düzeniçiliktenyana olduğunu göstermektedir.

“İki Çizgi”: Ezen ve Ezilendir Oligarşi ve Halktır Düzen ve Devrimdir

Selahattin Demirtaş yaptığı açık-lamada “Kaç aday çıkar bunu şu ankestiremeyiz. Ama karşımızda kaç adayolursa olsun iki çizgi yarışacak. Biriözgürlüğü, demokrasiyi, emeği, barışı,kardeşliği, eşitliği temsil edecek olan

biz; ikincisi de devletçi, merkezi elitgelenekle, 'en iyi devleti biz yönetiriz'anlayışıyla kendini üstün görenlerinçizgisi olacak. Bu iki çizgi arasındayarış gerçekleştirilecek” dedi. (EvrenselGazetesi, 1 Temmuz 2014)

Hayır Demirtaş, düzen ve devrim,ezen ve ezilen, oligaşi ve halk ya-rışmazlar savaşırlar.

Hayır Demirtaş, düzeniçinde ikiçizgi yoktur. Tek çizgi vardır. Çünküaynı kulvarda iki çizgi yarışamaz.

“Özgürlüğü, demokrasiyi, emeği,barışı, kardeşliği, eşitliği” emper-yalizm ve oligarşinin düzeni içindebulamazsın. Bulacağını söylersenhalklarımızı aldatmış olursun. Bula-cağını söylersen devrimi, ezileni vehalkı terketmiş olursun.

Düzen ve devrim, ezen ve ezilen,emperyalizm-oligarşi ve halk aslabirarada olamazlar.

Cumhurbaşkanlığı kurumu oli-garşinin, faşist düzenin bir kurumudur.Cumhurbaşkanlığı seçimleri de düzeniaklamanın, demokrasicilik oyunununbir aracıdır. Bu seçimler içinde asla“iki çizgi” olamaz. Bu seçimler içindetek çizgi vardır. Düzenin gerçek sa-hipleri ve düzen içinde kendine yerbulmaya çalışanlar. Emperyalizminve oligarşinin düzeninin yarışıdır se-çim yarışı. HDP’de işte böyle biryarışın içindedir.

Nitekim Demirtaş açıklamalarıylabu gerçeği bütünüyle pekiştirmekte-dir:

“Biz devleti, Çankaya'yı, cum-

hurun makamını, halkın hizmetineve devletin bütün organlarıyla bir-likte halkın emrine sunacak bir an-layışı taşımaya çalışacağız” dedi.(age.)

Hangi devleti halkın hizmetinesunacaksın Demirtaş?

Faşist Devleti Yıkmadan Devletin Sahibi Olunamaz

Demirtaş, “Bu ülkede yaşayan heryurttaşın, Sünni, Alevi, Süryani, Ezidi,Yahudi, Hıristiyan, Kürt, Türk, Ermeni,Arap, Çerkez, Azeri, Türkmen, kimolursa olsun, öyle lafta da değil,özüyle birlikte, asla kendini, tarihini,geçmişini inkar etmek zorunda kal-madan, toplumsal baskı, mahalle bas-kısı, yargı baskısı, hükümet baskısıhissetmeden bu devletin gerçek sahibiolacağı günleri yaratmak için müca-dele edeceğiz” diyor. (agg.)

Demirtaş hayal dünyasında ya-şamıyorsa eğer halklarımızı alda-tıyor demektir.

Birincisi, cumhur makamına gel-mekle bu makamı ve devletin bütünorganlarını halkın emrine sunamazsın.

İki, bu makamlar kurumlarıylave sıfatlarıyla hiçbir zaman halka aitolmadı ve olmayacaktır.

Üç, her düzen kendi devletini vekendi kurumlarını yaratır. Devlet detarihin sayısız kez kanıtladığı gibi,sınıflar üstü, tüm sınıflara eşit me-safeli bir kurum değil “bir sınıfınbaşka bir sınıf üzerindeki baskıaracıdır.”

Dört, bu düzen faşist bir düzendirve meclisi, parlamentosu, cumhur-başkanlığı, ordusu, polisi, MİT’i vbfaşist düzenin kurumlarıdır.

Beş, bu düzenin kurumları içindeolanlar düzene hizmet etmekten kur-tulamazlar.

Altı, eğer sen cumhurbaşkanı

DÜZENİÇİNDE UMUT OLMAZ DÜZENİÇİNDE HALKIN ADAYI OLMAZ

HDP Cumhurbaşkanlığı İçinSelahattin Demirtaş’ı Aday Gösterdi

Halk cumhurbaşkanlığıseçimiyle, devletin

gerçek sahibi olamaz.O ancak faşizmle dişe

diş bir mücadeleyle olur.

CEPHE HALKIN VATANIDIR!30

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Page 31: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

olursan önündeki faşist anayasayı,emperyalizmle girilen ikili anlaş-maları, halka ve vatana ihanet an-laşmalarını uygulamak durumundaolacaksın. Faşizmin parlamento-sunun ve düzen partilerinin halk-larımıza saldırı yasalarını onayla-yan olacaksın. Değilse böyle birkuruma aday olmanın hiçbir anlamıyoktur.

Yedi, Demirtaş’ın sözünü ettiğimücadele parlamenter mücadeledirve halklarımızı kurtuluşa götüremez.

Sekiz, halk cumhurbaşkanlığı se-çimiyle, seçim mücadeleleriyle dev-letin gerçek sahibi olamaz. O ancakfaşizmle dişe-diş bir mücadeleyleolur. Emperyalizm ve oligarşinin dü-zenini-devletini paramparça edip hal-kın iktidara gelmesiyle, kendi ikti-darını kurmasıyla yani devrim mü-cadelesiyle olanaklı olur...

Düzen İçinde Umut Büyütülemez Umut Ancak Devrimle Büyütülür

Faşist Tayyip Erdoğan da, faşistEkmeleddin İhsanoğlu da düzeninadaylarıdır. Onlar adaylıklarıyla dayapacaklarıyla da düzeni umut gös-terecek, düzene hizmet edeceklerdir.

Peki HDP adayı Selahattin De-mirtaş bunların içinde ne aramak-tadır?

Demirtaş, “Sabahın karanlığındauykusuz yorgun haliyle başını yas-ladığı halk otobüsü camında umut-suzca sokağı izleyen işçinin emekçiningencin kim olduğunu onlara hatır-latacağız. Onlar bu ülkeyi yönete-cekler diyeceğiz. Bugünden itibarenhalkların ve değişimin ortak sesi ol-mak için etrafımızda toplanan bizlerlebirlikte bu umudu büyütmek isteyenherkese kapımız gönlümüz açık ola-cak” diyor konuşmasında. (age.)

Demirtaş umudu faşist düzeninparlamentosunda, faşist düzenin birkurumu olan cumhurbaşkanlığı ma-kamında görmektedir. Demirtaş’ınumudu devrim değil düzendir.

AKP’si, CHP’si, MHP’si ile düzenpartileri açısından seçimlere katılmaları,

adaylar çıkarmaları noktasında anla-şılmayacak bir yan yoktur. Onlar düzenpartileri olarak her durumda faşist dü-zeni, devleti, onun kurumlarını meş-rulaştırmaya çalışırlar. Halkı düzeneçekmeye çalışırlar. Halka bu düzenin,bu devletin kendilerinin düzeni ve dev-leti olduğunu anlatmaya çalışırlar.Halkla düzeni, halkla faşizmi barıştır-maya çalışırlar. Çünkü onlar düzeninpartileridir. Onlar söylemde ne derlersedesinler halkın değil oligarşinin veemperyalizmin hizmetindedirler.

Bunu biz söylemiyoruz, bunukendi pratikleri söylüyor. O parla-mentoda bugüne kadar Türkiye halk-ları yararına, halklarımızın çıkarınatek bir yasa, tek bir düzenleme çıkmışmıdır? Bakın geçmişe ve bugüne birtane örnek gösterilemez. Ancak tersiyüzlerce, binlerce örnek sıralanabilir.Oligarşinin düzeninin kurumları halkasaldırının kurumlarıdır. Halkı soy-manın, sömürmenin, halkı katletme-nin kurumlarıdır.

Halkı ağzına alanların, halkın çı-karlarından söz edenlerin o parla-mentolarda yeri olamaz. Olursa halk-larımızı aldatıyor demektir. Baskı, sö-mürü ve katliamların suç ortağı oluyordemektir. Düzene kan taşıyor demektir.

İşte AKP’si, CHP’si, MHP’si ilebunu yapıyorlar. Dediğimiz gibi bizbuna şaşırmıyoruz. Onlar geçmişleriylebugünleriyle ve gelecekleriyle düzen-dirler. Onların sol, sosyalist bir iddiaları,hedefleri yoktur. Oysa Selahattin De-mirtaş ve partisi HDP sol, sosyalistiddialar, söylemler taşımaktadır. He-men her açıklamalarında, söylem-lerinde Türkiye sol, sosyalist hare-ketinin dünü ve bugününü temsilettiklerini dile getirmektedirler.

Bu iddia ve söylemdeki bir parti-nin cumhurbaşkanlığına aday olması

ve bunu halka umut diye sunmasıaçıkça halkı aldatmaktır, faşistdüzene hizmet etmektir.

Ara yol yoktur. Ya sol, sosyalistsöylemleri bir kenara bırakın yada sol ve sosyalist söylemlerinizeuygun hareket edin.

Hemen belirtelim ki SelahattinDemirtaş’ın dile getirdiği düşün-celer onun kişisel düşünceleri de-

ğildir. Kürt milliyetçi hareketinindüşünce ve politikalarıdır, refor-mizmin düşünceleridir.

HDP ve Kürt milliyetçi hareke-tinde ifadesini bulan reformizm silahlımücadeleyi bir kenara atarak yerinebütünüyle parlamenter mücadeleyikoymaktadır. Elbette düzen içinedönmenin başka yolu da yoktur.

HDP ve Kürt milliyetçi hareketininönde gelenleri her fırsatta Mahir Ça-yanlar’ı, THKP-C’yi temsil ettiğini,o gelenekten geldiğini dile getiriyor.Oysa Mahirler’in, THKP-C’nin çiz-gisi açık ve nettir. Bu çizgi dün debugün de reformizmin savunduğusilahlı mücadele karşıtlığına, parla-menter mücadelenin esas alınmasınakarşı uzlaşmaz ideolojik mücadeleiçinde doğmuştur.

Mahir, kurtuluş yolunun silahlı mü-cadeleden geçtiğini tespit etmiştir. Dev-rimci halk iktidarına ancak, mevcutiktidarın silahlı mücadele yoluyla yı-kılması sonucunda ulaşılabileceğinigörmüştür. Dayı’nın Kongre konuş-masındaki sözleriyle söylersek:“THKP-C, her ne pahasına olursaolsun, oligarşik devletlerin yıkılma-sının, devrimci halk iktidarının ku-rulmasının yolunun, silahlı mücade-leden geçtiğini savunmak demektir.”

Mahirler’in, THKP-C’nin kendin-den önceki revizyonist, reformist çiz-giden farkı sadece parlamenter mü-cadelenin yerine silahlı mücadeleyikoymasıyla sınırlı değildir. Bu temelbir yandır ancak açıktır ki “silahlımücadele tek başına bir mücadeleninniteliğini belirlemez. Bu mücadeleyinasıl bir örgütün, hangi hedefle,nasıl bir devrimcilik anlayışıyla yü-rüttüğü de en az silahlı mücadeleninkendisi kadar önemlidir” (BağımsızlıkDemokrasi Sosyalizm İçin Yürüyüş)

HDP’nin Selahattin Demirtaş’ıhalka umut diye göstermesi

halkı aldatmaktır.Halk için düzende bir umutyoktur. UMUT DEVRİMDİR!

UMUT DÜZENLE DEĞİL,DEVRİMLE BÜYÜR!

31

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Page 32: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Nitekim silahlı mücadeleyi, devrimiçin değil reformlar için, oligarşiyibarış masasına oturtmak için temel al-mış olanların eninde sonunda vardıklarıyer düzen olmuştur. Düzenle uzlaşmayı,düzenle barışmayı, onun kurumlarıiçinde olmayı esas alan bu anlayışbaşta Türk ve Kürt halkları olmaküzere Türkiye halklarını kurtuluşa gö-türemez, halklarımıza umut olamaz.

“Bir şeyi 40 defa söyleyince olur-muş. Biz Çankaya'ya çıkacağız” de-miş S. Demirtaş.

40 defa söylemenize gerek yoktur.Bir gün Çankaya’ya da çıkabilirsiniz.Bir gün düzenin parlamentosunda hü-kümet de olabilirsiniz. Eğer hayalinizbuysa bu hayaliniz gerçek olabilir.Bu hayal düzeniçi bir hayaldir. Unut-mayın ki o Çankaya, o parlamentobaşta Kürt halkımız olmak üzere Tür-kiye halklarına karşı sayısız katliamın,saldırı yasalarının kurmaylığı ve ku-rumları olmuştur. Sizin oralarda ol-manız oraları değiştiremez. Değişensiz olursunuz, siz oldunuz.

Bizim hayalimiz devrimdir. Bizimhayalimiz Dünyayı Bir Kez de Tür-kiye’den Sarsmaktır. Bunun içinKurtuluşa Kadar Savaş’tır…

Sonuç Olarak;1- Cumhurbaşkanlığı seçimleri

halkın gündemi değil, oligarşiningündemidir.

2- HDP adayı Selahattin Demirtaş“Halkların, Değişimin ve UmudunAdayı” değil, düzenin adayıdır!

3- Yapacakları ‘yarış’ düzeniçiyarıştır!

4- Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeDemirtaş’ın iddia ettiği gibi iki çizgiyarışmayacak, aynı kulvarda iki farslıçizgi yarışmaz...

5- İki çizgi ezenlerle ezilenlerdir.Oligarşiyle halktır... Düzenle dev-rimdir. Farklı iki çizgi birbirleriyleyarışmaz savaşır!

6- HDP’nin Selahattin Demirtaş’ıhalka umut diye göstermesi halkı al-datmaktır. Halk için düzende birumut yoktur. UMUT DEVRİMDİR!UMUT DÜZENLE DEĞİL, DEV-RİMLE BÜYÜR!

Bir Cepheli’nin karakteristik özel-liklerinden biri de sahiplenme duygusuolmasıdır. Sahiplenme duygusu Cep-heli’yi güçlü kılan özelliklerden bi-ridir. O yüzden Cepheli her koşuldasahiplenmeyi hayata geçirebilen ol-malıdır.

1. Yoldaşını sahiplenme

2. Örgütünü sahiplenme

3. Devrimi sahiplenme

Cepheli yoldaşlarını sahiplenendir!Cepheli’nin yoldaşlık ilişkilerininmayasında sevgi yatar. Sevgi ben-cilliğin karşısında en büyük silahla-rımızdan biridir. Yoldaşlarımızı nekadar seviyorsak onların eksik, hatave zaaflarına karşı da o kadar sahip-lenen oluruz.

Yoldaşlık ilişkilerinde ve genelolarak sahiplenmenin pratikteki kar-şılığı emektir. Yoldaşlık ilişkilerimizdeemek verdiğimiz oranda sahiplenenoluruz. Mesala devrimci eleştirilerimizsevginin yoğunlaşmış halidir. Eleş-tirilerimizi ustaca yapıp yoldaşlarımızıileriye taşıyabilmeliyiz, yeri geldi-ğinde pratiğimizle göstermemiz vebirçok yöntemi denememiz sahip-lenme pratiğimizin göstergesi ola-caktır. Sahiplenme adına bencilliğinolduğu yerde asıl olarak sahiplenmeyoktur. Gerçek sahiplenme sevginin,inancın ve onların pratik karşılığıemeğin olduğu yerde yatar.

CepheliÖrgütünü Sahiplenir!

En genel anlamda örgüt; ortakbir amaç ya da eylemi gerçekleş-tirmek için bir araya gelmiş ku-rumların ya da kişilerin oluştur-duğu birlik, teşkilat, teşekkuldür.

Her örgütün bir hiyerarşisi, iş bö-lümü olur. Elbette bunlar işin tabiatıdır.

Ama örgütü sahiplenmek sadece üze-rine düşen işi yapmak değil, ona örgütruhunu katmakla mümkündür. Ve an-cak örgüt ruhu, yani sahiplenmeyleyaptığımız işlerde gerçek başarıyaulaşabiliriz. Gerçek anlamda sahip-lendiğimizde büyük-küçük iş demeyiz.Kendimizi sınırlama, statülerimiz,kendimize güvenmeme gibi yanlarımızörgütü sahiplenme önündeki en büyükengellerdir. Cepheli cüretle bu yan-larının üzerine giderek örgütü sa-hiplenir. ‘Ben örgütüm’ diyebilmeninaltında cüret yani ideolojik netlik ya-tar.

Cepheli Devrimi Sahiplenendir!

Devrimin açık ve gizli düşmanlarıvardır. Açık düşmanları emperyalizmve faşizmdir. Devrimi sahiplenmekaçık düşmanlarımıza karşı her an mü-cadeleyi, savaşı gerektirir. Devrimingizli düşmanları ise bazen dost gör-düğümüz, bazen iç düşmana bürünenama asıl olarak burjuva ideolojisininuzantılarıdır. Bunlar burjuvazinin de-ğirmenine su taşırlar. İşte Cepheli bugizli düşmanlarla da her alanda vekoşulda ideolojik mücadeleyi kesintisizsürdürendir. Cepheli devrime yönelikhiçbir saldırıyı görmezlikten gelemez.Tersine üzerine giderek mahkum eder.Türkiye solunun tarihinden ve kendideneylerimizden çıkarılacak önemliderslerden birisi de, devrimci ‘uya-nıklığın’ bir zorunluluk olduğudur.Gizli düşmanlarımıza karşı, devrimisahiplenmek bu zorunluluğu kavra-makta ve kesintisiz ideolojik müca-deleyi sürdürmekte yatar.

Cepheli sahiplenme silahına dörtelle sarılan ve her koşulda yoldaşını,devrimi sahiplenendir.

Kendini Geliştirmeyen Düzeni Geliştirir

CEPHELİ SAHİPLENENDİR!

CEPHE HALKIN VATANIDIR!32

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Page 33: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Geçtiğimiz günlerde TÜİK tara-fından yayınlanan raporda Türki-ye’deki genel işsizlik ve istihdamoranları açıklandı. Burada açıklananverilerde Kürdistan illerinin işsizlik ra-kamlarında da, ucuza çalışmada da enbaşta geldiğini söylemek pek de şa-şırtıcı olmayacaktır.

TÜİK’in yıllık değerlendirmesinegöre en yüksek işsizlik oranı yüzde14,5 ile Güneydoğu Anadolu Böl-gesi’nde gerçekleşti. En yüksek ol-duğu iller ise yüzde 23.4’le Bat-man, 20,6’yla Mardin ve yüzde20,5’le Siirt...

Bu rakamlar elbette durup durur-ken ortaya çıkan rakamlar değildir.Kapitalist üretimin geri olduğu Kür-distan’da Kürt halkının geçim kay-nakları madenlerde ve petrol alanla-rında çalışmalar olsa da ağırlıklı ola-rak tarım ve hayvancılıktır.

Emperyalizmin yeni sömürgecilikpolitikasının bir sonucu olarak ge-nelde Türkiye çapında yaşanan tarımve hayvancılığın yokedilmesi, halkınbüyük bir kısmının işsizlik yaşama-sını getirmiştir. İşsizlik Kürdistan’dayoğun göçlerin yaşanmasını getir-miştir.

Hem savaş nedeniyle oligarşininsaldırıp yakıp yıkmaları, hem de yenisömürgecilik politikasının yarattığı so-nuçlardan dolayı yıllardır Kürdis-tan’ın birçok köyü boşalmış durum-dadır. Boşalan köylerin bir kısmı ba-

tıdaki illere göçerken büyük bir kıs-mı da Diyarbakır başta olmak üzereKürdistan’ın il merkezlerine vb. gö-çerek burada iş arayışı içine girmiş,geçimlerini sağlama derdine düş-müşlerdir.

Yaşanan yoğun işsizlik Kürdistan’ıucuz işgücü cenneti haline getirirkenKürt halkının da karın tokluğuna enağır işlerde çalışmasını beraberindegetirmiştir.

Öyle ki Milliyet Gazetesi’nin geç-tiğimiz günlerde yayınladığı yazı di-zisinde Şırnak maden ocaklarındahalkın nasıl çalıştırıldığı bunun en so-mut halidir… Günlük 5 liraya ça-lıştırılan çocuklar, 30 liralık yev-miyeler ve en ilkel çalışma koşulla-rı altında kölece çalıştırılan işçiler…

Sabancı Boşuna“Uçarız” Demiyor...

İşte bu gerçeklerdir son iki yıldırtekellerin aç kurtlar misali ağızların-dan salyalar akıtarak “çözüm” süre-

cini beklemeleri ve bu sürecin bir anönce tamamlanması için çabaları…

Geçen yıl Şubat ayında sözde“çocuk gelinler” konusuna dikkatçekmek için düzenlenen “Çocuk Ev-liliklerine Beraber Son Verebili-riz: Ülkelerden Örnekler’’ toplan-tılarının açılışında konuşan GülerSabancı, "Ülkemizin Sayın Başba-kan’ın liderliğinde girdiği bu sondönemdeki Kürt meselesine, barışve kardeşlik sürecinden çok umutduyuyorum ve çok desteklenmesi ge-rektiğine inanıyorum. Barış ve kar-deşlik sürecini gerçekleştirirse, Tür-kiye’nin ekonomik olarak uçacağı-na inanıyorum" diyordu… Kezaaynı şekilde Haziran ayında da TürkSanayicileri ve İşadamları DerneğiTÜSİAD ve TÜRKONFED “Doğuve Güneydoğu Anadolu bölgesindekalkınma hamlesinin başlatılması”adıyla Cizre’de bir “zirve” gerçek-leştirirler. Burada da Kürtçe selam-lamalar, bölgeye yatırım için gele-cekleri ve bölge halkına büyük kat-kılar sağlayacakları vaadleri tüm tek-elci patronlar tarafından peş peşedile getirildi…

“Halk için yatırım yapmak”dillerinden hiç düşürmedikleri söz-dür… Sanki halktan hiçbir şey almı-yorlar da sadece ve sadece destek içinoradalar… Şırnak madenlerinde or-taya serilen kölece yaşam koşulları veücretler bu “yatırım”ın ne anlama gel-diğini çok iyi anlatır. Tıpkı Soma ma-denlerinde yaşandığı gibi Kürdis-tan’da da halk aç kalmamak için bumadenlerde çalışmak zorunda kal-maktadır. Tekellerin iştahını kabartanişte halkın bu çaresizliği ve zorunluolarak karın tokluğuna çalışacak du-rumda olmasıdır.

Bu toplantıların sonrasında, dahasüreç tam olarak sona ermeden, halasilahlar tam olarak bırakılmamış olsada Kürt milliyetçi hareketin silahla-ra veda edeceği beklentisinin bü-yüklüğü nedeniyle tekeller hızla böl-geye akın etmeye ve yatırım yapma-ya başladılar. Kuşkusuz bunda devletkasasının tekeller için sonuna kadaraçılmasının da payı vardır.

Basında çıkan haberlere göre teks-

“ÇÖZÜM” DEDİKLERİ KÜRT HALKININAÇLIĞA MAHKUM EDİLMESİDİR!.. Oligarşi Kürt sorununu “ekonomik” soruna

indirgeyerek Kürt halkının ulusal, demokratiktaleplerinin üzerine sünger çekip, ilhak ve asimilasyo-

nu azgın sömürüyle birlikte sürdürmek istiyor.

Çözüm denilen süreç Kürt halkının direnişinin tasfiyesive halkın tekellerin sömürüsü altında

açlığa mahkum edilmesidir.

Çözüm denilen süreçKürt halkının

direnişinin tasfiyesive halkın tekellerinsömürüsü altındaaçlığa mahkum

edilmesidir.

Tek Yol DevrimTek Yol DevrimKü rd ist an ’daKü rd ist an ’da

33

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Page 34: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

tilciler bu işte başı çekiyorlar… Ur-fa’da hazır giyim organize sanayiiadı altında bölgenin açılması ha-zırlıkları yapılıyor. Yatırım yapmahazırlığı içinde olan tekeller ara-sında Pakpen isimli şirket var…Alman asıllı bir firma Ağrı’dabiyogaz tesisi kurmaya hazırlanı-yor. LCW isimli ünlü tekstil fir-ması da İstanbul’daki 4-5 atölye-sini Kürdistan’a götürme hazır-lıkları yapıyor. Intercontinental,Nova Ibis, Rixos ve Divan otellerzincirleri Diyarbakır’a yatırımiçin çalışma yürütüyor. CinerGrubu’nun Şırnak’ta 800 milyondolarlık enerji yatırımı var. Çinliotobüs üreticisi Zonda, SiirtOSB’de. Tunceli Ovacık İlçe-si’ne kayak turizmi alanında 4milyon TL’lik kayak tesisi ihale-si yapıldı. Kendisi de Muşlu olanAkmen Grup’un sahibi SelahattinAkaydın, 3-5 milyon euroluk ya-tırımla ayakkabı fabrikasında kap-asiteyi ikiye katladı. Akaydın şu araMuş’ta beş yıldızlı otel yatırımı içinyer arıyor.

Sonuç olarak tüm tekeller sırayagirmiş Kürdistan’da direnişin tas-fiyesini bekliyorlar. Sabancı, Koçgibi büyük tekeller de sırada, an-cak sürecin biraz daha gelişmesi-ni bekliyor olmalılar.

Sonuç olarak; 1- Kürdistan illerine yapılan

yatırımların esas amacı Kürt hal-kının emek gücünü sömürmektir.Kürt halkının ulusal sorunununçözüleceği beklentisiyle yapılan al-datmacanın altında yatan bu sı-nıfsal sömürü gerçeğidir.

2- Oligarşi Kürt sorununu “eko-nomik” soruna indirgeyerek Kürthalkının ulusal, demokratik talep-lerinin üzerine sünger çekip, ilhakve asimilasyonu azgın sömürüylebirlikte sürdürmek istiyor.

3- Çözüm denilen süreç Kürthalkının direnişinin tasfiyesi ve hal-kın tekellerin sömürüsü altındaaçlığa mahkum edilmesidir.

4- Çözüm oligarşiyle uzlaş-mak değil, devrimdir.

IŞİD saldırılarının ardın-dan Irak topraklarında yaşa-nan gelişmeler üzerine “Ba-ğımsız Kürdistan” düşün-cesi de daha çok telaffuzedilmeye başlandı. Gerekemperyalistler ve gereksede Irak Kürdistan’ındakiişbirlikçi Kürdistan ya-pılanmasının lideri Me-sut Barzani bunu açık-ça dile getirmekte, tartışmaktadırlar...

Barzani bu konuda şunları söylüyor:“Irak parçalanıyor. Her şey, ordu, po-lis çöküyor. Bunun sorumlusu biz de-ğiliz, belirsizliğe rehin düşemeyiz.Kürdistan halkının kendi geleceğinitayin etme zamanı gelmiştir. Halkınkararının yanında duracağız. Artıkeski Irak’ta, 10 gün önceki Irak’ta de-ğil, yeni bir Irak’ta yaşıyoruz. Kürthalkı bu imkânı değerlendirmelidir.”(Aktaran, Sedat Ergin, Hürriyet Ga-zetesi, 1 Temmuz 2014)

Gözünü emperyalizmin kararlarındanayırmayan ve emperyalist politikalarlatam bir uyum içinde hareket eden işbir-likçi Barzani mevcut koşulları değer-lendirerek Kürt halkının kendi geleceğinibelirlemesinden bahsetmektedir. Ancakbuna Kürt halkının kendi kaderini tayinetmesi biçiminde bakmak emperyalizmgerçeğine gözlerini kapamaktır... Em-peryalist politikaların şekillendirdiği veyön verdiği bir oluşumun halkların ya-rarına olmayacağı, çok açık bir gerçek-tir... Kürt milliyetçiliği ve ona göbektenbağımlı olmayı marifet sayarak politikaüreten bir kısım sol yapılanmalar ne ka-dar görmek istemeseler de gerçek budur.Ve bu gerçek yine Sedat Ergin’in köşe-sinden aktardığı bir alıntıyla da daha çıp-lak hale gelmektedir...

İsrail Başbakanı Benjamin Ne-tanyahu şunları söylüyor:

“Bölgede tarihi değişiklikler mey-dana geliyor. Yüz yıl önce bölgemizin sı-nırlarını şekillendiren Sykes–Picot An-laşması ömrünü tamamlamıştır. Kürt-lerin bağımsızlık emellerini destekle-

meliyiz. Bunuhak ediyorlar... Savaşçı bir halk olanKürtler mutedil politikalara olan ta-ahhütlerini kanıtlamışlardır ve bağım-sız bir devlete sahip olmaya layıktırlar.”

Netenyahu’nun sözlerinde geçen“Mutedil politikalara olan taahhüt-lerini kanıtlamışlardır” sözünün “em-peryalist politikalara” diye anlaşıl-ması gerektiğini, yani emperyalizmeuşaklıkta kendini kanıtlamış olduğu an-lamına geldiği açıktır.

İşte bu kadar açık ve net olarak em-peryalizme uşaklık eden ve İsrail’denböylesine övgüler alan “bağımsız dev-let”in Kürt halkının ulusal çıkarları da-hil hiçbir çıkarına hizmet etmeyeceğide ortadadır.

Kürt halkı ne yapsın mevcut bölge-sel durumu değerlendirerek kendi dev-letini kuruyor, kuracak anlayışı doğru biranlayış değildir. Kurulması düşünülendevlet daha baştan emperyalizme bağımlıolarak şekillenen ve Kürt halkının ulu-sal çıkarlarıyla da alakası olmayan birdevlettir. Böyle bir devleti destekle-mek, böyle bir devletin yanında olmakkendini uşaklığa kaptırmak ve uşaklığıkabullenmek anlamına gelir ki Kürthalkı uşaklığı asla kabul etmeyecektir.

Emperyalizmin şekillendirdiği birdevlet bölgede belki kurulacaktır an-cak Kürt halkı bu devleti de, bu dev-letin uşaklığını yaptığı emperyalizmide er veya geç yurdundan kovacak,Kürt halkının gerçek özgürlüğünü,kurtuluşunu sağlayacaktır.

İsrail’in Desteklediği “Kürdistan”Kürt Halkının Çıkarına Değildir!..

CEPHE HALKIN VATANIDIR!34

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Page 35: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

ABD emperyalizminin ‘BüyükOrtadoğu Projesi-BOP’ olarak ad-landırdığı emperyalist politikanın he-definde 22 ülkenin yönetimlerinindeğiştirilmesi, onlarca direnişçi ör-gütün yok edilmesi yer alıyordu.ABD yetkililerinin her fırsatta itirafettikleri şekilde BOP, halkların kanıüzerine kurulacaktı.

ABD, Irak’a karşı savaşta Tür-kiye topraklarını kullandı. İşbirlikçiAKP, BOP eşbaşkanı olarak baştaİran ve Suriye’ye karşı Amerikanpolitikalarının taşeronluğunu yap-maktadır. Amerika adına bu ül-keleri tehdit etmektedir.

Emperyalizm, Ortadoğu’dakitüm kanlı savaşların mimarı, halk-ları birbirine kırdırmanın, ülkeleriparçalamanın baş sorumlusudur.Irak’ta, Filistin’de, Lübnan’da veson süreçte Mısır, Tunus, Cezayir,Libya ve Suriye’de yaşanan tüm “içsavaşlar-ayaklanmalar”emperya-lizmin eseridir.

Irak’ta ambargonun başından 2011yılına kadar ölen insan sayısının 2milyon olduğu söyleniyor. Suriye’desavaşın başladığı Mart 2011 yılındanbugüne ölen insan sayısı 162 bin.

Ve bu ülkelerde kan akmaya de-vam ediyor.

Bu kanın tek sorumlusu emper-yalistler ve işbirlikçileridir.

“21. YÜZYIL AYAKLANMA-

LAR YÜZYILI OLACAK”

Emperyalistler tüm dünyaya ha-kim olmak istemektedir. Bu emper-yalizmin karakteridir. Tüm dünyapazarlarını, tüm dünya zenginlikleriniele geçirmek, bütün dünya halklarınısömürmek isterler. Bu sömürüyü az-gınca sürdürmektedirler.

Ne kadar gizlenmeye çalışılırsa ça-lışılsın emperyalizm gerçeği tüm çıp-laklığıyla ortadadır. Sovyetler Birliği’nindağılmasıyla “soğuk savaş”ın sona er-diğini söyleyerek emperyalist sömürümeşrulaştırılmaya çalışıldı. Halklarakarşı saldırganlık boyutlandırıldı. Em-peryalist saldırı örgütü NATO daha dayetkinleştirilmeye çalışıldı. 

“Tek kutuplu” dünyamızda “YeniDünya Düzeni”ne, “imparatorluğa”boyun eğilmesini bekleyen emper-yalistler umduklarını bulamadılar.Karşılarında direnen halkları buldular.Emperyalist sömürünün, zulmün vebaskının olduğu her yerde direnişve başkaldırı da vardı.

Dünyanın hiçbir yerinde em-peryalizme ve işbirlikçilerine birteslimiyet yoktur. Ezilen halklarşöyle ya da böyle direnmektedirler.

1990'ların başında, NATO'nun1990 Londra Zirvesi'nde "SoğukSavaş'ın sona erdiği" ilan edilirken,NATO'nun karşı devrimlerin gerçek-

leştiği ülkeleri nasıl teslim alaca-ğının, Ortadoğu'da, Balkanlar'dave Kafkaslar'da emperyalizme karşıdireniş noktalarının nasıl tasfiyeedileceğinin planları yapılıyordu."Sosyalizm öldü... elveda prole-tarya" söylemlerinin sahipleri,NATO'nun 1980 sonlarında aldığı"ya düşünce değişikliği ya ölüm"kararını hayata geçirmeye dönükpolitikalar geliştiriyordu. Ve niha-

yet, NATO'nun 1997 Ekim'inde yap-tığı "21. Yüzyıl NATO ve Güvenlik,Gerçek Vizyon" isimli toplantısında,"21. yüzyıl ayaklanmalar yüzyılıolacaktır" diye tespit ediliyor ve enbüyük tehlike olarak da devrimciörgütler gösteriliyordu. Sosyalizminölmediği ve ölmeyeceği, proletaryanıntarihsel görevini bitirmeden tarihsahnesinden çekilmeyeceği, burju-vazinin iyi bildiği bir gerçekti. Bur-juvazi, bu gerçeği hesaba katmadığınoktada, iktidarını tez kaybedeceğininfarkındaydı.

Emperyalistler suçlarını, sorum-luluklarını çok iyi bilmektedirler. Ezi-len halkların direncinin de farkında-

Emperyalist Düzen Kendisini Nasıl Devam Ettiriyor?Emperyalizm Yenilecek Ezilen Halklar KazanacaktırOligarşik Düzenin Halka Vereceği Hiçbirşey YokturNe Seçimler, Ne Parlamento Çözüm, Tek Yol DevrimAKP, İşçi, Memur, Öğrenci, Köylü, Esnaf, Aydın...Halkın Tüm Kesimlerine SaldırıyorYönetememenin İfadesi Baskı Ve Katliam

Halkların Tek Kurtuluşu Devrimdir!

OOrtadoğu’yu Kan Gölüne ÇevirenEmperyalistler ve İşbirlikçileridir!

HALKLARIN TEK ALTERNATİFİ SOSYALİZM

KURTULUŞUN TEK YOLU DEVRİMDİR!

Biz VarızDünyayı Bir Kez De

Türkiye’denSarsacağız -2

35

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Page 36: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

dırlar. İşte bu gerçeklik em-peryalistlere 21. yüzyılınayaklanmalar yüzyılı olaca-ğını itiraf ettirmiştir. Bu itiraf,bu gerçek sosyalizmin öl-mediğinin, emperyalist-ka-pitalist düzenin tek alternatifiolduğunun da açık itirafıydı.

Bundan dolayıdır ki em-peryalistler için en büyüktehlike Marksist-Leninist hareket-lerdir.

Emperyalist DüzenKendisini NasılDevam Ettiriyor?

Emperyalistler Afganistan’danOrtadoğu’ya, Afrika’dan Latin Ame-rika’ya, Hindistan’dan Uzak Asya’yakadar halkları teslim alamıyor ancakhalkları birbirine düşürüp güçsüz-leştirerek kendi denetimi altında tu-tabilmektedir. Emperyalistler halklarıteslim alamasalar da bu ülkeleri ken-dilerine muhtaç ettikleri, sömürüçarklarını döndürdükleri bir düzenyaratıyorlar….

Yine halklar emperyalizme karşıdireniyorlar ancak… Özellikle de is-lami temelde onlarca örgüt var… Buörgütler sınıfsal bir temelde sorunayaklaşmadıkları için, direnmelerinerağmen emperyalizmin politikalarınada rahatlıkla hizmet etmekte, em-peryalist düzene objektif ve subjektifolarak kan taşımaktadırlar. 

Özellikle ’90 başlarında milliyetçihareketler, daha sonra da gidereköne çıkan islami karekterli hareketlerideolojileri nedeniyle emperyalizminkullanımına, yönlendirmelerine açıkoldular. Libya’da, Irak’ta, Suriye’de,Afrika’da ve diğer Ortadoğu ülkele-rinde olduğu gibi kendi aralarındasavaşmakta, mezhep çatışmalarıylahalkları daha büyük bir çıkmaza sok-maktadırlar.

Dahası bu örgütlerin pratikleriemperyalizmi kurtarıcı pozisyonasokmaktadır. Geçmişte Yugoslavya,bugün ise Irak-IŞİD örneği tam daböyledir.

Irak’a yönelik emperyalist sal-dırganlık sürecinde Talabani-Barzani

hareketlerinin emperyalizme destekoluşu, Libya, Suriye örneklerinde is-lami hareketlerin emperyalizmin plan-larıyla örtüşen tutumları emperyalistdüzenin yarattığı açlık, yoksulluk,yıkım ve kan gölünün ortasında dü-zenini nasıl devam ettirdiğini deaçıklamaktadır.

İslami ve milliyetçi kökenli ha-reketler ne kadar direniyor olurlarsaolsunlar halklara bir kurtuluş vaa-detmezler.

Çünkü, bu örgütlerin, direnişlerinhiçbiri halkları kurtuluşa götüren,emperyalizmin sömürüsüne son ve-recek anti- emperyalist bir muhte-vada değildir.

Bu örgüt ve direnişler sınıfsaltemelden yoksun olmasından dolayıhalkların kurtuluşunu sağlayamaz-lar.

Emperyalizm YenilecekEzilen HalklarKazanacaktır

‘90’ların başında emperyalist söz-cülerin dile getirdiği “Tarihin so-nunun geldiği”, “Sosyalizmin öl-düğü” demogoji ve yalandan ibarettir.Bu safsatalar iflas etmiştir.

Emperyalist haydutların ‘90’larınbaşındaki sevinç naraları yerini, dev-rim korkusuna bırakmıştır.

Ekonomik, sosyal, siyasal, kültürelher açıdan emperyalizmin tek alter-natifi sosyalist düzendir. Geçmiş sos-yalizm tüm eksiklerine rağmen em-peryalizmin yarattığı dünya tablosuylakıyaslanamaz bile. İşte sosyalist sis-temin yıkılıp, şimdi kapitalist düzenedönen eski sosyalist ülkelerin durumu.Bu ülkeler açlıkla, dilencilerle, fuhuşla,yolsuzluklarla vb. anılmaktadır. Sos-yalizmin kazanımlarını yaşamış olan-

lar eskiye, sosyalizme büyükbir özlem duymaktadırlar.

Devrimden başka çö-züm yolu yoktur. Açlık,yoksulluk, savaşlar, işsizlik,yozlaşma vb reformlarla, iyi-leştirmelerle çözülemez. Butablonun yaratıcısı emper-yalistler çözümsüzlüğü dahada derinleştirmektedir. Ezilen

dünya halkları insanca, adaletli, özgürbir yaşam özlemini taşımaya devametmektedir. Direnişler, ayaklanmalar,emperyalist politikalara boyun eğ-meyiş halkların devrim özlemininifadesidir.

Halkları emperyalizme karşı kur-tuluşa götürecek tek ideoloji sosya-lizmdir, Marksist-Leninist ideolojive örgütlenmedir. Milliyetçi örgüt-lerin, islami örgütlerin halkları kur-tuluşa götüremeyeceği son 20 yılınörnekleri ve pratiğiyle ortadadır.

Halkların tek alternatifi sosya-lizmdir! Kurtuluşun tek yolu dev-rimdir…

Oligarşik DüzeninHalka VereceğiHiçbir Şey YokturNe SeçimlerNe ParlamentoÇözüm Tek Yol Devrim

Ülkemiz tablosu emperyalizmindünyada yarattığı tablonun dışındadeğildir. Türkiye emperyalizmin biryeni-sömürgesidir. Emperyalistlerkrizlerini esas olarak yeni-sömürgeülkelere aktarırken krizin asıl yıkımınıda yeni-sömürge halkları öderler.

İşbirlikçi AKP "dünyanın 17.büyük ekonomisine sahibiz" diyor."Model ülke Türkiye" diyor. Ancakyaklaşık 13 yıllık AKP iktidarındanelerin "model" olduğu, halklarımızıyoksulluğa, açlığa mahkum ederkenkimleri daha da zenginleştirdiği giz-lenemeyecek hale gelmiştir.

İşbirlikçi AKP yönetemez durumagelmiştir. Bu gerçeğin ifadesi en kü-çük halk muhalefetinin baskı ve zorlabastırılmasıdır. Yasalarda varolanhalkın toplanma özgürlüğünü dahizorbalıkla engellemektedir. Adalet-

1 Şubat 2013’teABD Büyükelçiliği’ne

Yönelik Feda Eylemi Yapıldı

CEPHE HALKIN VATANIDIR!336

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Page 37: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

sizlik diz boyudur. Oligarşik dev-letin genel ve değişmez karekteriolan "katledene özgürlük, katle-dileni yargılama" politikası ayyukaçıkmıştır. Düzen tüm kurumlarıylaçürümüş, pisliğin içine batmıştır.

AKP; İşçi, Memur,Öğrenci, Köylü,Esnaf, Aydın... Halkın Tüm KesimlerineSaldırıyor

AKP iktidarı yasal düzenlemele-riyle, taşeron sistemini yaygınlaştır-masıyla başta örgütlenme olmak üze-re, hak kayıpları yaşattı. İş cinayet-lerinde Avrupa'da birinci, dünyadaüçüncülüğe taşıdı.

2002 yılında 3 milyona yaklaşansendikalı işçi sayısı kayıtlara göre2014 itibariyle 1.1 milyon dolayınageriledi. OECD ülkelerinde yüzde20’ye yaklaşan sendikalaşma oranı,resmi istatistiklere göre Türkiye’deyüzde 6.6 oranındadır. Yani Türki-ye’de her 15 çalışandan sadece birisendikalı. Bu oran ve sayı, yeniyasaya göre iş kolu barajının uygu-lanmaya başlanmasıyla daha da dü-şecektir.

Güvencesiz, kuralsız çalışma, işcinayetleri, sendikasızlaştırma, ya-saları ve işçi haklarını yok saymademek olan taşeron sistemiyle2002’de 358 bin olan taşeron işçisayısı bugün 2.5 milyona ulaşmıştır.

AKP iktidarı döneminde iş cina-yetlerinde 14 bin işçi katledildi. AKPiktidarı bu katliamları alçakca ve ha-yasızca "kader" diyerek geçiştiriyor.Soruşturma açılmıyor, yargılama ya-pılmıyor. Çünkü baş sorumlu, başkatil AKP iktidarıdır.

Resmi rakamlara göre, Türkiyegenelinde 15 ve daha yukarı yaşta-kilerde işsiz sayısı 2014 yılı Martdöneminde 2 milyon 747 bin kişioldu. İşsizlik oranı ise %9,7 seviye-sinde gerçekleşti. Gerçek oranlarınresmi rakamların çok çok üzerindeolduğu açıktır.

AKP iktidarı uzun süredir çalı-şanların kıdem tazminatlarını “fon”uygulaması ile iç etmeyi hedefle-

mekte, bunun için adeta fırsat kolla-maktadır. Kıdem tazminatının ortadankaldırılması güvencesizliği, işten at-mayı, ucuz işçiliği, kölece çalışmayıdaha da arttıracaktır.

Tüm bu düzenleme ve sonuçlarAKP'nin emperyalist ve yerli tekel-lerin iktidarı olduğununda belgeleridurumundadır.

13 Şubat 2011 tarihinde kabuledilen 6111 Sayılı Torba Kanunla657 Sayılı Devlet Memurları Kanu-nu’nda yapılan değişikliklerle AKPiktidarı örgütlenme hakkı başta olmaküzere kamu emekçilerinin kazanılmışhaklarını da gaspetmenin ileri adım-larını atmıştır.

AKP iktidarı tüm halkı ilgilendi-ren, sonuçları ve yıkımları yıllariçinde görülecek olan köklü saldırıyasalarını da meclisten geçirmiştir.

1 Ocak 2012 günü 5510 SayılıSosyal Sigortalar ve Genel SağlıkSigortası Kanunu ile 1 Ekim 2008gününden beri ertelenen "Genel Sağ-lık Sigortası" devreye girdi. GSShalkımız lehine varolan boşluklarıda doldurarak sağlığı tümüyle "sadeceparası olanın yararlanabildiği" birduruma getirmiştir.

Kamuoyunda '4+4+4' olarak bi-linen ve zorunlu eğitimi kademeliolarak 12 yıla çıkaran kanun teklifi,30 Mart 2012 tarihinde TBMM GenelKurulu'nda kabul edilerek yasalaştı.'4+4+4' düzenlemesi eğitimin em-peryalist tekeller çıkarına, AKP ikti-darı çıkarına düzenlenmesidir.

"Afet Riski Altındaki AlanlarınDönüştürülmesi Hakkında KanunTasarısı" 6 Mayıs 2012 günüTBMM'de kabul edildi. Bu kanunlabirlikte TOKİ’ye geniş yetkiler ve-rilirken halkın konutlarını yıkmak

için de yasal dayanak oluşturuldu.

"Kentsel Dönüşüm" diye bilinenbu yasal düzenlemede bir aldatma-caydı. Siyasal, ekonomik, sosyal bo-yutları olan kapsamlı bir saldırınınadıydı "Kentsel Dönüşüm" saldırısı.

Çevrenin tahribi, doğal zengin-liklerin yağmalanması AKP iktidarıdöneminde hız kazandı. Yağma vetalanda sınır tanımadı AKP iktidarı"HES, Tabiat Kanunu" ve 2B denilenyasayla ormanlık alanların, parkların,koruma altına alınan alanların talanedilmesini yasal dayanağa kavuşturdu.

AKP iktidarı öylesine pervasızve alçaktır ki halkı azgınca sömür-menin, yoksullaştırmanın adımı olansaldırı yasalarını "halk için adetadevrim" diyerek yansıtmıştır.

Yönetememenin İfadesiBaskı ve Katliam

AKP iktidarında 2002-2011 yıllarıarasında "faili meçhul" cinayet sa-yısının 166, infaz, “dur” ihtarı verastgele ateş açma sonucu ölümün521, gözaltında veya cezaevlerindeölümün ise 438 kişiye ulaştığı bildi-rildi. (CHP, "İnsan Hakları İhlalleriRaporu"ndan)

2011 yılından bugüne geçen yak-laşık 3 yıllık süreçte polisin sokakortasındaki infazlarında, karakollarda,işkencehanelerde ve hapishanelerdeölümler durmak bilmedi. AKP'ninkatil polisleri kana doymadılar.

2013 yılı Haziran Ayaklanması'ndabinlerce insanımız yaralandı, gözleriçıkartıldı... Sekiz insanımız polis sal-dırısı nedeniyle ayaklanma sürecindeve ilerleyen günlerde şehit düştüler.

Lice'de karakol yapımını protestoeden Kürt halkımız üzerine ateş açıl-ması sonucu iki insanımız katledildi.

Hapishanelerde baskılar devametti.

İşkence uygulamaları ve iddialarıgünlük sıradan olaylar haline geldi.İşkence uygulamaları sadece dev-rimcilere, muhaliflere yönelik ol-maktan çıkıp tüm halkı kapsayan biruygulama haline getirildi.

AKP'nin Adalet Bakanı BekirBozdağ, "20 bin 736 tutuklu, 11 bin

19 Mart 2013’teAKP Genel Merkezi’neYönelik Eylem Yapıldı

337

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Page 38: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

410 hükümözlü, 120 bin 66 hükümlüolmak üzere toplam 152 bin 212 ki-şinin cezaevlerinde bulunduğunu"söyledi.

Ülkemiz siyasi dava ve siyasi tu-tuklu sayısında dünyada birinci sı-ralarda bulunmaktadır.

“Katil ve Hırsız AKP” Tekellerin İktidarıdır

Kürt, Türk tüm Türkiye halklarınakarşı baskı, katliam, soygun sömü-rünün adı olan AKP iktidarı yalanve demagojiden de geri durmadı.

AKP iktidarı zenginleri daha dazenginleştirdi, yoksulları daha dayoksullaştırdı. 50 milyonun üzerindeyoksulluk, 10 milyonun üzerindeaçlık yaşayan insanımız vardır.

Halkımızı yoksullaştıran, açlığamahkum eden, baskı ve katliam uy-gulayan AKP, halkımızı türlü vaatve yalanlarla aldatmakta da ustalık

gösterdi.

"Açılım" yalanlarıyla oligarşikdüzenin, faşist AKP iktidarının baskıve sömürü politikaları meşrulaştırıl-maya, düzene muhalif kesimler dü-zene yedeklenmeye çalışıldı.

"Kürt Açılımı", "Alevi Açılımı","Roman Çalıştayı" bu politikanınbaşlıcalarıdır.

Sözkonusu açılımlardan bugünegeçen süreç bu açılımların büyük biryalandan ibaret olduğunu, halk güç-lerini bölüp parçalamanın, düzeneyedeklemenin, halklarımıza karşıdaha büyük saldırıların hazırlıklarıolduğunu ortaya sermiştir.

"Kürt Açılımı", "Çözüm Sü-reci" diyor Roboski'de, Lice'deKürt halkımızı katletmeye devamediyor. Yeni kalekollar inşaa ediyor.

"Alevi Açılımı" diyor, "YavuzSultan Selim" köprüleri inşaa ederekAlevi halkımıza her fırsatta kinlerini

kusuyor, inanç özgürlüğünü baskı vezorla engellemeye devam ediyor.

307 işçimizin katledildiği SomaMaden Katliamı, AKP'nin işçi vehalk düşmanı yüzünün en açık ve enson kanıtlarından biri oldu.

13 yıllık iktidarında AKP, yoz-laşmanın, çalmanın, soymanın, ah-laksızlığın da adı olmuştur.

"Katil AKP", "Hırsız AKP"artık halkımızın dilindeki slogandır.

AKP tekellerin iktidarıdır. Ame-rikan ve AB emperyalistlerin iktida-rıdır. Tekellerin, emperyalistlerin ik-tidarını yıkacak tek güç emperyaliz-min düzenine meydan okuyan dev-rimcilerdir. Tek alternatif biziz.

SÜRECEK

(Önümüzdeki Sayı: Burjuva Mu-halefetin Durumu, Reformist-Opor-tünist Sol, İşçi-Memur Sendikaları,Alevi Örgütlenmelerinin Durumunuele alacağız.)

Halk Cepheliler 4 Tem-muz'da “Ayağa Kalk İstanbul!1 Milyon Kişiyle 14 Ağustos’taHasan Ferit İçin Adalet İste-meye!” şiarıyla Galatasaray Li-sesi önünde eylem yaparakhalkı 14 Ağustos’ta görülecekmahkemeye çağırdı.

Halk Cephesi adına yapılanaçıklamada, yozlaşma politi-kasını düzenin sistemli olarakuyguladığını ve bugünkü uy-gulayıcısının AKP olduğu vur-gulandı. Düzenin bu politika-sının önünde engel olan tekgücün devrimciler olduğu söy-lenerek, polisin dönem dönemçetelere yaptığı operasyonların

aldatmaca olduğu belirtildi.

Hasan Ferit’in polisle işbirliğiiçerisindeki uyuşturucu çetelerininsaldırısı sonucu şehit düştüğü vekatillerinin 14 Ağustos’ta mah-kemeye çıkarılacağının bilgisiverilip “14 Ağustos’ta Hasan Fe-rit’in vurulduğu yerden KartalAdliyesi’ne yürüyeceğiz. Bu-günden itibaren Hasan Ferit içinmücadeleyi yükselteceğiz. 14Ağustos’ta İstanbul’u ayağa kal-dırıp 1 milyon kişiyle katillerinyakasına yapışıp hesap soracağız”denilerek halka mücadele çağrısıyapıldı. 150 kişinin katıldığı ey-lem atılan sloganların ardındansona erdi.

Direnişin yirmincigününde (2 Temmuz)Sarıyer İşçileri onlarıişten atan belediye baş-kanlarının düzenlediğiiftara sloganlarıyla yü-rüyerek geldiler. Giriştepankart açıp halkın Ra-mazanını kutlayıp, hal-ka sorunlarını ve nedenorada olduklarını an-lattılar.

Sarıyer İşçileri, 20gündür direnişte olduk-larını, sokakta yaşadık-larını, belediye başka-nının kapısınınönündeki işçisine“ne derdiniz var”diye sormadığını,ama halkın gözünüboyamak için if-tarlar verdiğini,kendilerinin Sarı-yer halkının park-

larını temizlediklerinive Sarıyer belediyesininişçileri olduklarını, Sa-rıyer belediyesinin on-ları görmezden gele-meyeceğini anlattılar.

İşçilere engel olma-ya çalışan belediye baş-kanının yandaşları slo-ganlarla ve halkın des-teğiyle engellendi. İş-çiler eylemlerini iftarbaşlamadan bitirip hal-ka iyi iftarlar dileyerekÇelik Gülersay Par-kı’ndan ayrıldılar.

1 Milyon Kişiyle 14 Ağustos’taHasan Ferit İçin Adalet İsteyelim

Haklarımızı Alana Kadar,Emek Düşmanlarına

Her Yeri Dar Edeceğiz!

CEPHE HALKIN VATANIDIR!38

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Page 39: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

3. IRKÇILIĞA KARŞITEK SES TEK YÜREK

KONSERİ

Page 40: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Bir konser değil sadece...

Müzisyenlerin gelip de şarkılar,türküler söylemesi değil sadece...

Halaylar çekmek değil sadece...

Burası Avrupa'da insanlarımızıkatleden ırkçılara ceza dediğimiz,burası Türkiye faşizminin katlettiğiBerkinler’imiz için adalet istediği-miz, her türlü sazı sözü aşan, neGrup Yorum, ne de müziğin kalite-si...

Tek ses tek yürek olmamızı sağ-layan bu konserde HALKIMIZINTALEPLERİMİZİ SAHİPLENME-SİYDİ.

HALKIMIZIN IRKÇI KATİL-LERİN CEZALANDIRILMASIİÇİN ALMAN EMPERYALİZMİ-NE VERDİĞİ CEVAPTI.

HALKIMIZIN FAŞİST KATİL-LER KARŞISINDA BERKİN-LER’İMİZ İÇİN ADALET ÖZLE-

MİNİN İFADESİ, FAŞİZME VE-RİLEN CEVAPTI.

Bu yüzden de salonu tıklım tık-lım dolduran, insanlarımızı akınakın yollara döken, MÜCADELE-MİZ, FAŞİZME VE EMPERYA-LİZME KARŞI VERDİĞİMİZKAVGADIR!

Dünyanın dört bir yanında Cep-heliler’e saldırırken; gözaltına alıp,tutuklayıp, katledip halkın güzelgünlere olan özlemini devrimcilernezdinde yok etmeye çalışırken,başımıza ödüller konulurken, busahipleniş faşizme ve emperyalizmeverilmiş en büyük CEVAPTIR!

Herkes iki-üç bini bir araya ge-tiremezken biz koca koca salonlarıtıklım tıklım dolduruyorsak bununarkasında işte böyle bir güç, işteböyle bir sahipleniş, faşizme-em-peryalizme karşı böyle bir öfke var-dır.

CCCEEPPHHEE HHAALLKKIINN VVAATTAANNIIDD IIRR!!

Irkçılığa Karşı Tek Ses Tek Yürek Konserinde Irkçılığa Karşı Tek Ses Tek Yürek Konserinde

Avrupa’nın Dört Bir Yanından Avrupa’nın Dört Bir Yanından 15 Bin15 Bin Türkiyeliyi Türkiyeliyi

BirleştirdiBirleştirdi

BU KONSER EMPERYALİZME VEFAŞİZME VERİLMİŞ CEVAPTIR!

HALKA DUYULAN GÜVENDİR!

BİZ VARIZ, EMEĞİMİZLE VARIZ!

IRKÇILĞA VE FAŞİZME KARŞIHEP OLACAĞIZ!

BUGÜN SALONLARI, YARINSTADYUMLARI TIKLIM TIKLIMDOLDURACAĞIZ!

KENDİMİZE, HAKLILIĞIMIZAİNANIYORUZ!

HALKIMIZA VE ÖRGÜTLÜ EME-ĞİMİZİN GÜCÜNE GÜVENİYORUZ!

HALKIMIZA VE TÜM DOSTLA-RIMIZA BİZİMLE TEK SES, TEK YÜ-REK OLDUĞU İÇİN TEŞEKKÜR EDİ-YOR,

2015'DE YAPACAĞIMIZ STADYUMKONSERİNDE BU SESİ, BU YÜREĞİBÜYÜTMEYE ÇAĞIRIYORUZ!

BİZ DİRENİYORUZ! BİZ BİRLEŞTİRİRİZBİZ DİRENİYORUZ! BİZ BİRLEŞTİRİRİZBU NEDENLE BİZ KAZANACAĞIZ!BU NEDENLE BİZ KAZANACAĞIZ!

CEPHE HALKIN VATANIDIR!40

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Page 41: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Bu yüzden gerek konser öncesiçalışmalar, gerekse de konser günübunun en somut göstergesi oldu.

Konser öncesi çalışmalarda söy-leşilerle, gönüllü toplantılarıyla tümAvrupa'yı adım adım gezdik..

Sadece Grup Yorum'un yaptığısöyleşiler 65'i geçti...

Yani yaklaşık olarak 8 bine yakıninsana sadece Grup Yorum söyleşi-lerinde ulaştık...

Ki Grup Yorum Gönüllüleriolarak da yaptığımız toplantıları,sohbetleri bunun dışında tutuyoruz...

Avrupa'nın her yanında söyleşiyapmamız isteniyorsa, konser bittiğihalde hala söyleşi talepleri geliyorsa...

Biz değil halk artık gelin diyorsa...

İşte bu bizim övüncümüz,

Bu bizim gururumuz,

Bu bizim şehitlerimizin,

Bu bizim verdiğimiz tutsakların,

Bu bizim hala durmaksızın sür-dürdüğümüz kavganın sonucudur.

Bugün sadece konser düzenledidiye insanlarımız tutsaksa,

Buna rağmen halk, konseri sa-hiplenip, yediden yetmişe konser ça-lışmalarına katılıyorsa;

Düşmanın, Alman emperyalizmi-nin artık bize yönelik yapacağı birşey kalmamış demektir.

KONSERDE HALKIMIZ EM-PERYALİZME CEVABI VERMİŞ-TİR;

İŞBİRLİKÇİLİK TEKLİFLERİ-NİZ, HALKIMIZA YÖNELİK GÖZ-DAĞI KORKU OPERASYONLA-RINIZ, TUTUKLAMALARINIZBİZİ YILDIRAMAZ... BİZİM VA-TANIMIZI, HALKIMIZI, EMEĞİ-MİZİ SAHİPLENMEMİZİ ENGEL-LEYEMEZ.

28 Haziran günü gerçekleşen

Grup Yorum konserini halk yinecoşkuyla karşıladı. Tek ses tek yürekolarak sloganlarını attı, halaylarınıçekti, türkülerini, marşlarını söyledi.

Tek ses vardı her sloganda, tür-küde, marşta...

Tek yürek vardı halayda, tutulanher omuzda, sıkılan her yumrukta,her zafer işaretinde...

Aylardır süren hazırlıklar, çalış-malar, gün gün katedilen yol, cumagünü konser salonunda başlayanhummalı çalışma temposunda so-mutlandı. Herkes ayrı bir koldan sonhazırlıkları yaptı. Salon hazırlandıstantlar kuruldu, yemekler pişirildi,sahnenin son çalışmaları yapıldı.Herkes birbirini tanısın tanımasınortak bir duyguyla ve paylaşımla ka-tıldı çalışmalara, bir kez daha yaşadıkbüyük bir aile olmanın onurunu.

Berkin Elvan veSoma SergisiHalkımızı Karşıladı

Saatler olağanca hızıyla aktı vesaatler 13.30 sıralarını gösterirkensalonun önünde bekleyen halkımızsalona heyecanla girmeye başladı.

Salonun kapıları açıldığında on-ları; Berkin Elvan ve Soma Kat-liamı için özel olarak hazırlanmışbir sergi karşıladı.

Serginin halkın ilgisini çekmesibir yana, Berkin Elvan ve Soma'yıtekrar yaşatıp her iki katliamın dabirbiriyle bağlantısını kurmuştu.

Bununla birlikte Haziran Ayak-lanması başta olmak üzere ırkçılıkla,Soma’yla, gönüllülerin çalışmalarıylailgili değişik sergiler salona girenstant alanını gezen Grup Yorum din-leyicilerini karşıladı.

Stantlara ilgi yoğundu. Her kurumkendini ifade etmeye, halka bu stant-

BİR KONSER DEĞİL,

EMEĞİMİZİN SAHİPLENİ-ŞİMİZİN, IRKÇILIĞA VE FA-ŞİZME KARŞI GÜCÜMÜZÜNİFADESİDİR!

SALONU TIKLIM TIKLIMDOLDURAN, AVRUPA'NINDÖRT BİR YANINDAN İNSAN-LARIMIZI KONSERE TAŞI-YAN; FAŞİZME VE EMPER-YALİZME OLAN ÖFKESİ, IRK-ÇILARA KARŞI CEZA İSTEMİ,BERKİNLER İÇİN ADALETTALEBİDİR!

BU SAHİPLENİŞ,

BU KALABALIKLAR,

BU TEK SES,

BU TEK YÜREK...

KAVGAYA ÇAĞRI,

MÜCADELEYE DAVETTİR!

BU KONSER;

EMEĞİN ZAFERİNİN,

ÖRGÜTLÜ EMEĞİN GÜ-CÜNÜN İFADESİ, BİZİM PO-LİTİKALARIMIZIN DOĞRU-LUĞUNUN BİR KEZ DAHAKANITLANMASIDIR!

BU KONSER EMPERYALİZ-ME VE FAŞİZME VERİLMİŞCEVAP, HALKA DUYULANGÜVENDİR!

BİZ VARIZ! EMEĞİMİZLEVARIZ!

IRKÇILĞA VE FAŞİZMEKARŞI HEP OLACAĞIZ!

BUGÜN SALONLARI, YA-RIN STADYUMLARI TIKLIMTIKLIM DOLDURACAĞIZ!

KENDİMİZE, HAKLILIĞI-MIZA İNANIYOR!

HALKIMIZA VE ÖRGÜTLÜEMEĞİMİZİN GÜCÜNE GÜ-VENİYORUZ!

41

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Page 42: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

lardan ulaşmaya çalıştı.

Kimler yoktu ki stantlarıolanlar arasında...

Anadolu Fedarasyonu'ndanGrup Yorum Gönüllülerine ka-dar stantlar vardı.

Polonya'dan gelen Grup Yo-rum gönüllüleri konser öncesiorada uğraştıkları kendi el eme-ği göz nurları heykelleriyle,yarattıkları hücrelerle tutsak-larımızla kopmaz bağlarımızıbir kez daha konser yerindesomutluyorlardı.

Koca koca heykellerle, bin-lerce kilometre aşıp hem hey-kellerini getirmişler, hem dekonser salonunun hazırlanışınakatılmışlardı.

Avrupa'nın dört bir yanındaninsanlarımızın orada olmasınınen önemli kanıtıydı Polon-ya'dan gelen Grup Yorum Gö-nüllüleri bizim için.

Direnişle İlmekİlmek DokunanKazova’nınKazakları da Burda

Avukat Behiç Aşçı "Bu-günü yarından kuruyoruz"stantının başında Kazova'yladünyanın hayranlıkla takip et-tiği Kazova'nın tanıtımını, ka-zaklarının destek amaçlı satışınıyapıyordu. Halkımıza bıkma-dan anlatıyordu.

Zehra Kurtay, Özkan Gü-zel için bir taraftan imzalartoplanıyordu.

Tutsak ürünlerinin satışları,Tavır Dergisi, İdil Kültür Mer-kezi... Tabii en yoğun da yinegençlik, yine Dev-Genç’lilerinstantıydı.

Bir taraftan daha sıcak sıcakyeni basılmış "Bizim Gençlik"dergisini ekiplerle halka ulaş-tırırken, bir taraftan da stantlardahalkımızla ilgileniyorlardı.Gençlik; Dev-Genç stantına yö-neliyordu.

Basınından, Alman ve Tür-kiyeli sol örgütlenmelerin ne-redeyse hepsi oradaydı...

Herkes heyecanla, solukla-rını tutmuş konser salonununaçılmasını bekliyordu. Bir ta-raftan da danışma masasındangörevliler görev yerlerine ge-çiyordu.

Ara ara açılan kapılarla sa-londa sahne önüne görevlilergirmeye başlıyor. Salonun öntarafından bir zincir oluşturu-yorlardı...

Saatler 17:00’ı gösterdiğindeise artık konser salonu açılmıştı.Önce çalışmalarını Almanya’dayürüten Kent Coda isimli mü-zik grubu ardından 50 kişilikbir folklor ekibiyle başladı he-yecan. 15 bin yürek Grup Yo-rum’la bir ağızdan marşlarını,türkülerini söyleme sabırsızlı-ğıyla sloganlar atarak ırkçılığakarşı tek ses tek yürek olmaduygularını haykırdılar.

Artık Grup Yorum sahnedeve kitleyle bir aradaydı, Gü-leycan`la başladı konser, Ha-ziran direnişi Berkin Elvan`ınkatledilişi, Soma sürecinin sı-caklığı kitleye öyle yansımıştıki tüm dinleyiciler herbir marşve türküye birer Grup Yorumüyesi coşkusuyla katıldılar.

Avrupa`nın her yerinden gel-mişti halkımız. İngiltere, Fransa,Belçika, Hollanda hatta Polon-ya’dan bile gelenler vardı. 2bölümden oluşan konserin; ilk

FAŞİZME VE IRKÇILIĞAKARŞI

120 OTOBÜSKonsere Fransa, İngiltere, Hollanda, Belçika,

İsviçre, Avusturya ve Polonya'nın yanısıra Al-manya'nın her köşesinden Türkiyeliler 120 otobüslekatıldı. Konserin yapıldığı Kuzey Ren Westfalyabölgesinden de yoğun katılımlarla, toplamda onbeşbin kişi Irkçılığa Karşı Tek Ses konserine katıldı.

- Konser hazırlık çalışmalarını ülke ve bölgelerdeinsanlarımıza taşımak amacıyla 64 panel-söyleşive piknik yapıldı. Bu etkinliklere sekiz bin insankatıldı. Ülkelerin kendi bastırdıkları ek bildiri veafişlerin yanısıra, Konser Komitesinin bastırdığı;

- Yirmi bin afiş,

- Yüz bin el ilanı,

- On bin pul

- Elli bin bildiri dağıtımı yapıldı.

- On binlerce insana ulaşıldı. On binlerce insanaAvrupa'daki ırkçılığa karşı politikalarımızı ve ül-kemizdeki faşist rejimin insanlık düşmanı yüzününteşhir edildiği bir çalışma yürütüldü. Almanyadevletinin yetiştirdiği faşist katil çeteleri Türkiyeliinsanlarımızı gece uykularında diri diri yakarakveya esnafları tek tek katlediyor. Türkiye devletide on dördündeki Berkinimizi, Soma'da işçilerimizikatlediyor. Emperyalizmin ve faşist rejimin katli-amlarına karşı devrimci politikalarımız on binlerceinsanımıza taşındı.

- Yirmi bin bilet satıldı. Avrupa'nın neresindenolursa olsun sadece bir bilet parasıyla insanlarınkonsere katılımı sağlandı. Avrupa'nın her yerindenbedava otobüsler kaldırıldı. Otobüsler tek tekinsanlarımızın fedakarlıklarıyla karşılandı. Ve böy-lesi büyük bir organizasyon satılan biletlerle kar-şılandı. Ülkemizde milyonları alanlara taşıyanGrup Yorum ve birçok değerli sanatçının katıldığıkültürel yönü de çok zengin olan bir konserorganize ettik. Ve böylesi bir organizasyonu dahalkımızın ve gönüllülerimizin kitle çalışmasıve küçük küçük emekleriyle başarabildik.

- Bu konseri yüzlerce yeni gönüllü ile yaptık.İnsanlarımız emperyalizmin kuşatmasına, ödüllerineve faşizmin saldırılarına ve ekonomik yoksunluklararağmen emeklerini ortaya koyarak gerçekleştirdi.

CEPHE HALKIN VATANIDIR!42

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Page 43: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

bölümü Grup Yorum Haziran direnişiiçin, Berkin için ve Soma için yaptığıkonuşmalar ve DEV-GENÇ korosuylaberaber okuduğu Gündoğdu marşıylasürerken bütün salonda dağıtılan Kı-zıldere marşının yazılı olduğu ka-ğıtlarla dev bir koro oluşturuldu vehep bir ağızdan Kızıldere marşı söy-lendi.

Irkçılığa karşı düzenlenen bu 3.konserde Grup Yorum yine sanatçıdostları tarafından yalnız bırakılmadı.Huseyne Omeri’nin söylediği Kürtçepotporilerle halaylar çeken kitle unu-tulmayacak bir coşku yaşadı o daki-kalarda.

2. bölüm çok daha büyük bir he-yecanla başladı. Çünkü artık ortamdaha sıcak, insanlar daha bir kay-naşmış ve artık konserin ana temasınadair daha bilenmişti bilinçleri ve Av-rupa’da yapılan tüm ırkçı politikalarakarşı daha çok söyleyecek sözlerivardı sanki. Halk Cephesi adına ya-pılan açıklama öylesine sahiplenmeylekarşılandı ki kitle tarafından büyükbir sahiplenmeyle karşılandı.

İşte Cephe!

Avrupa’nın dört bir yanına da-ğılmış halkımızın vatanı!

Vatanın gerçek anlamını ondanuzak olunca anlar insan. Cephe vatangibi kucaklıyor halkımızı, bağrınabasıyor. Aylardır, yıllardır birbirlerinigöremeyen halkımız Avrupa’nın dörtbir yanından toplanmış özlemini gi-deriyor. Ekmek parası için Avrupa’nındört bir yanına dağılan halkımız, eş,dost, arkadaş, yoldaş buluşması...Kucaklaşıyorlar, sarılıyorlar... Enufak bir boşluğu değerlendiriyorlarvatan hasretini gidermek için.

Bu duygularla başladılar hep bir-likte Haziran’da Ölmek Zor demeye.2. bölümde yine Alman dostlarımızvardı bizimle ırkçılığa karşı yürüt-tüğümüz mücadelede bize destek ol-mak için. Die Linke (Sol Parti) Baş-kan yardımcısı, Marksist Leninst Al-manya Partisi üyeleri birer konuşmayaptılar. Türkiye’den gelen ÇHD`lihukukçularımızdan Av. Behiç Aşçıve Av. Aytaç Ünsal’da yaptıkları ko-nuşmalarla emperyalizme ve sömü-

rülerine karşı yürütülen mücadeledehukuksal bir beklenti içinde olma-dıklarını halkın adaletinin hesap so-racak gücünün olduğunu dile getir-diler.

Özgür TutsaklarıDuvarlar AslaHapsedemez

Özgür Tutsak geleneğimiz var bi-zim. Hapishanelerden gelen seslerimizvardı ırkçılığa karşı çığlığımızda.Şadi Özpolat, Ahmet Düzgün Yük-sel, Zehra Kurtay mesajlarıyla bi-zimleydiler.

Söylediğimiz gibi sanatçı dostla-rımız desteklediler bizi bu konserde,Hüseyin Turan, Ogün Şanlısoy, Şa-nışer söyledikleri şarkılarla coşku-muza coşku kattılar. Bir kat dahabüyüdü halkın ellerindeki gücün hal-kası ve daha bir güçlendik. Bu kon-serle Avrupanın ırkçılığına tokat gibibir cevap verildi. Birkez daha hepbir ağızdan HALKIZ HAKLIYIZve ZAFER YAKINDA dedik bin-lerle birlikte...

3 Temmuz günü, Nürnberg’te bulunan AlmanyaGöç ve Mülteciler Federal Dairesi ön bahçesimülteciler ve destekçileri tarafından işgal edildi.

Alman Hükümeti‘nin ve Avrupa‘nın, insanlıkonurunu ayaklar altına alan uygulamalar, ve ilti-cacılarla ilgili faşist yasalara karşı, ilticacılarişgal yaptı. Ayrıca mültecilere dilenci muamelesiyapılarak dağıtılan yemek paketlerinin kaldırılmasıtalepleriyle yapılan işgal eylemine polis saldırdı.

İnsanların kendi yaşadıkları ülkelerinden göçetmelerinde birinci derecede sorumlu olan AlmanHükümeti’dir. Nürnberg Halk Cephesi, işgaligerçekleştiren ilticacıları ve direnişçileri işgalyerinde sahiplenerek destekledi.

43

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

İsviçre’nin Zürich şehrinde 6 Temmuz günü yapılan bilgi-lendirme masasında Fransa’daki hasta tutsak Zehra Kurtay veAlmanya’daki hasta tutsak Özkan Güzel'in sağlık durumları,mahkeme aşamaları ve hukuki durumlarının anlatıldığı bildiriler

dağıtıldı.

İsviçre TAYAD Komitesi’ninafişleri asıldı. Hasta TutsaklaraÖzgürlük kampanyası için imzatoplandı. Sabah saat 10.00’danakşam saat 18.00’a kadar devametti.

Ayrıca, İsviçre TAYAD Ko-mite, hasta tutsaklar için Anka-ra’ya yürüyüş yapan TAYAD’lılarıtelefon ile arayarak destekledi.

Mültecilere Dilenci MuamelesiYapmaktan Vazgeçin

Tutsaklarımızı Yok Etmenizeİzin Vermeyeceğiz!

Arşiv

Page 44: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Emeğimizle varız derken, emeğinizi her şeyiyle sun-muşken emeğimizin karşılığı yerine bizi katleden, bizeikinci sınıf muamelesi yapan, insan yerine bile koymayanAlman emperyalizmine karşı cevabınızı vermekte tereddütetmediğiniz için...

Teşekkür ediyoruz HALKIMIZA VE TÜM DOS-TALARIMIZA!

Irkçılığa karşı cevabı ancak bizim verebileceğimizeinanıp bizim sesimize, haykırışımıza kulak verdiğiniziçin... Politikalarımızın haklılığını tekrar dosta- düşmanagösterdiğiniz için...

Teşekkür ediyoruz HALKIMIZA VE TÜM DOST-LARIMIZA!

Konser çalışmaları öncesi ve sonrasında bir kez bilebizimle olan dayanışmasını eksik etmeyen, bizimle tekvücut olmuş şekilde, hatta gönüllü tişörtlerini giyip üzer-lerine, bizimle aynı heyecanı, aynı coşkuyu paylaşmaklabirlikte... Aynı çalışma temposunu da paylaştığı için..

Teşekkür ediyoruz HALKIMIZA VE TÜM DOST-LARIMIZA!

Konser çalışması yapmanın suç sayıldığı, tutuk-landığı bir yerde... Faşizmin kol kezdiği, emperyalizmindevrimcilerin başına milyonlarca ödüller koyduğubir yerde... Tüm baskılara karşı konseri sahiplendikleriiçin... Konseri sahiplenmek, çünkü konser yaptı diye tu-tuklanan devrimcileri, devrimci tutsaklarımızı, devrimcilerisahiplenmekti...

Teşekkür ediyoruz HALKIMIZA VE TÜM DOST-LARIMIZA!

Gece yarılarına kadar bizimle olan; gece yarıları uy-kularından uyandırdığımız, arabasını, evini, cebindeki

son kuruşu bizden eksik etmeyen, bizimle paylaşan hal-kımıza ve dostalarımıza...

Teşekkür ediyoruz HALKIMIZA VE TÜM DOST-LARIMIZA!

Tek tük de olsa geç kalınan yerler, konser öncesiveya sonrası ufak tefek hata ve eksikler karşısında...Bunları büyütmek yerine, bunları aşma konusundabizimle sırt sırta veren halkımıza ve dostlarımızın sevgive sahiplenişine,

Tüm halkımıza, tüm dostlarımıza tekrar tekrar teşekkürediyoruz!

Teşekkürümüz, çağrımızdır!

Teşekkürümüz, halka olan güvenimizin,

Teşekkürümüz, haklılığımıza olan inancımızın,

Teşekkürümüz, emperyalizme ve faşizme karşı zafe-rimizin kanıtıdır!

Teşekkürümüz davetimizdir!

Kavgaya, mücadeleye davet!

Teşekkürümüz seneye stadyumda onbinleri doldur-manın çağrısıdır!

Tüm halkımız, tüm dostlarımız bugün yarının kanıtıdır,bugün bunu yarattıysak yarın da daha büyüklerini yara-tabiliriz!

Faşizme ve emperyalizme karşı sesimizi daha dagüçlendirip, yüreklerimizi kabına sığmaz hale getirelim...

Seneye stadyumda yapacağımız konserde buluşalım,öncesi yapacağımız uzun soluklu çalışmalarda yerlerimizişimdiden ayırtalım!

Selam ve sevgilerimizi sunuyoruz...

TEŞEKKÜR EDİYORUZ HALKIMIZA ve TÜM DOSTLARIMIZA!

27 Haziran 2014 günü Zehra KUR-TAY'a özgürlük komitesi Strasbourg SaintDenis Mahallesi’ndeki demokratik ku-rumlara ve Türk kahvelerine Zehra Kurtayiçin imza kampanyasınadair imza föyü bıraktılarve toplam 140 imza top-ladılar. Grup YorumOberhausen konserindede Fransa Bakanlığı'nailetilmek üzere 2000imza toplandı.

28 Haziran’da yapılan 3. Irkçılığa Karşı Tek Ses Tek Yürek konserininemekçileri ve konsere katılanlar, Viyana’da Tuna nehrinin kıyısındapiknik yaptı. Pikniğe saat 12.00’dabaşlandı ve saat 19.00´da bitirildi.100 kişinin katıldığı piknikte genç-lerin hazırladığı müzikler eşliğindehalaylar çekilip, oyunlar oynandı vebağlama eşliğinde türküler söylendi,halaylar çekildi. Konser ile ilgili gö-rüşler paylaşıldı, seneye daha iyi birkonser yapacağız denilerek piknikbitirildi.

Bencilliğin Kültür Haline Geldiği Avrupa’daAynı Sofrayı Paylaşmak

Zehra Kurtay’ıSerbest Bırakın

CEPHE HALKIN VATANIDIR!44

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Page 45: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Eskişehir Zübeyde Hanım KültürMerkezi'nden saat:17.45'te ayrılarakbasın açıklaması yapacağımız yeredoğru ilerliyoruz. Yolumuzun bellibir yerinde pankartlarımızı, döviz-lerimizi açıyor, sloganlarla, marşlarlailerliyoruz.

Adalar Migros önüne geldiğimizdeise basın açıklamamızı okuyoruz.Çevredekiler bizi ilgiyle izliyorlar.

Açıklama sırasında Ufuk Keskin'inbabası Fahrettin babamız bir konuşmayapıyor ve oğlunun sağlık durumunadair bilgiler veriyor. Adli Tıp Kuru-munun oyalamak ve sorumluluğuüstünden atmak için verilmesi gerekenraporun İzzet Baysal Üniversitesi’nedevredildiğini anlatıyor.

Daha sonra konuşma yapmak içinsözü Kemal AVCI alıyor. Yolumuzadevam ettik.

Gece geç saatlerde Ankara'da ol-duk. Ailelerimizi kalacakları evlerebıraktık. Sabah 10.00'da Apdi İpekçiParkı’nda buluşmak üzere son gece-mizi bitirdik.

Sabah daha 10.00 olmadan önceailelerimiz parka gelmişti. Yıllarcabu parkta tecrite karşı oturarak tut-saklarımızın sesi soluğu olmuştuk.

Gülsen anamız, Feridun amcamız,Sezai abimiz, Ayşe ve Zeynep ana-larımız da bu direnişin emektarla-rındandı.

Saat10.00 olduğunda alkışlarla,sloganlarla mecliste görüşme yapacakheyetimizi gönderiyoruz.

Aynı saatlerde Adalet Bakanlığıönünde de iki TAYAD'lı eylemde.

Eylemde bulunan Feridun Am-camızın anlatımı; "İlk önce tişörtle-rimizi giydik. Sivil ve resmi polislerhareketlendi. Evlatlarımızın kanınıakıtan Adalet Bakanlığı’na kana do-madığı için kanı temsilen hazırladı-ğımız 4 adet kırmızı boya olan şişe-lerimiz atıyoruz.

Kanlarımızı attıktan sonra evlat-larımızın yıllarca kanını akıttınız.Kana doymadınız, alın size kan...

Bizler TAYAD'lı Aileleriz, HastaTutsaklar Kampanyasında güzergahsüresince bulunduğumuz yerlerdebasını ve halkı bilgilendirdik. AKP'nintecrit ve imha politikası nedeniyleçok arkadaşımız ölümle yüz yüzekalmaktadır. onun için de bizler TA-YAD'lılar olarak Ankara'ya, TBMMve Adalet Bakanlığı’na gelerek eylemyapıyoruz" dedikten sonra "HastaTutsaklar Serbest Bırakılsın, DevrimciTutsakalar Onurumuzdur, MerhametDeğil Adalet İstiyoruz" sloganlarınıattıktan sonra eylem bitiriliyor.

Abdi İpekçi Parkı’na doğru geli-yorlar. Onların gelmesiyle birlikteailelerimiz Sakarya Caddesine geçi-yorlar. Öğlen yapılacak eylemi oradaoturarak bekleyeceğiz.

Saat 12.00'de pankartlarımızı aça-rak sloganlarımızla Adalet Bakanlı-ğı'na doğru yola çıkıyoruz. Kısa biryürüyüşün ardından Adalet Bakanlığıönüne geliyoruz.

Adalet Bakanlığı önünde açıkla-mayı TAYAD'lı Mehmet Yılmaz ba-bamız okuyor. yaptığı açıklamada;“AKP hesap vermekten kurtulama-yacak! Merhamet değil adalet isti-yoruz alacağız. Hasta tutsaklar serbestbırakılsın!” diyor.

AKP hapishanelerde hasta tut-sakların tedavilerini engelleyerekkatletmek istiyor. AKP'nin hasta tut-saklara dayattığı "ya benden merha-met dileneceksin ya da öleceksin"dir.Hapishanelerden çıkan tabutlar bununen somut örneğidir. 2000-2013 yıllarıarasında 2829 tutsak katledildi" de-dikten sonra son olarak da; "AKP'nindüzenlediği paketlerden beklenti içinegirerek hasta tutsakların serbest bı-rakılması sağlanamaz. Bizler AKP'denmerhamet dilenmeye gelmedik. Bizlerkatil AKP'den öldürdüğü evlatları-mızın hesabını sormaya geldik. AdaletBakanlığı bugün ölümlerdeki ilk suç-lulardan birisidir.

Daha önce nasılki Güler Zere,Yasemin Karadağ, Mete Diş, KemalAvcı ve İbrahim Çınar'ları zulmünelinden nasıl çekip aldıysak, diğerhasta tutsakları da zulmün eline bı-rakmayacağız.

Hasta TutsaklarıZulmün Elinden Alacağız!

Ankara Adalet Bakanlığı Önü

445

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Page 46: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Buradan bir kez daha AKP ikti-darını uyarıyoruz. Derhal tüm hastatutsakları serbest bırakmalıdır. Öde-diğimiz bedellerin misliyle hesabınısoracağız" diyerek açıklamayı bitirdi.Açıklamının ardından mecliste gö-rüşmede olan heyeti beklemek içinpankartlarla, sloganlarla Yüksel Cad-desi’ne geçildi.

Yüksel Caddesi’ne gelindiğinde,pankartlarımızı yere seriyoruz. Slo-ganlarımızı atmaya devam ediyoruz.Bir süre sonra hep birlikte halaylarçekiyor, türküler-marşlar söylüyoruz.

1 saat sonra heyetimiz sloganlarlageliyor yanımıza, görüşmelerin olum-lu geçtiğini, hafta içi tekrardanTBMM'de bazı milletvekilleriyle bir-likte ortak bir basın toplantısı ger-çekleştireceklerini söylüyorlar.

Günlerdir sürdürdüğümüz Anka-ra'ya yürüyüşümüz böylelikle bitmişoluyor.

Yürüyüşümüzdeki tüm ailelerimizizin gösterdiği emek ve cüret yıllardırüstlendikleri vefa ve öfkeleriydi.

Bedriye Çavuş Anamız ilerleyenyaşına ve sağlık sorunlarına rağmenyürüyüşümüzde yer aldı. bizlerle birliktedüzenli yürüyemese de her molamızdayürüyüşçülerin etrafında nasıl faydalıolurum diye pervane oluyordu.

Birgül ve Haydar Göleli ise yü-

rüyüşe ilk başta yemeklerimiziyapmak için gelmişlerdi. Yol-culuk sırasında onlar da yü-rüyüşe katıldı. Ayakları şişsede, ağır adımlarla da olsa inat-la yürümeye devam ettiler.

Bizler biliyoruz ki tek biryürüyüşle hasta tutsaklarımı-zın serbest bırakılması sağ-lanamayacak. Yaptığımız hereylem-etkinlikle biraz dahadüşmanı sıkıştıracak er yadageç tüm hasta tutsakların serbest bı-rakılmasını sağlayacağız.

AKP iktidarından merhamet di-lenerek değil, bedeller ödeyerek hak-larımızı kazanacağız.

Yolculuğumuzun son gününde desürekli telefonla arayarak desteklerinibizlerden eksik etmeyen halkımızada teşekkür ederiz. Onların sevgisive gösterdikleri sahiplenmeyle dahakararlı ve güvenli yürüdük.

İngiltere, Almanya, İsviçre, İs-koçya, Bursa, Ankara, Çanakkale,Gaziantep, Dersim, İstanbul'dan arı-yorlar.

Arayanlar arasında özellikle Dev-Genç’liler her gün bir kaç sefer ara-yarak bizleri bir an olsun yalnız bı-rakmadılar.

Yolculuğumuz sırasında telefo-numuza gelen bazı mesajlar şöyle;

"Günaydın ana-babalarımız. 7. gü-nünüzde inancınız ve kararlılığınızorada sizleri, burada bizleri yıldırmıyor.Oligarşiye karşı attığınız her adımdadüşman bir kez daha titriyor... Onuniçindir korkuları, onun içindir sizlerian be an takibe almaları... Bugün Ab-dullah Cömert'in mahkemesi var. Ber-kinler, Abdullahlar, Ethemler, HasanFeritler’in sesi oluyor attığınız heradım. Fahrettin Amcanın ben ölsemde sizler yola devam edin demesi,ideolojimizin kararlılığından ve fedaruhundan bir saniye bile kopamadı-ğınızdandır. Boynumuza ip geçirip,alınlarımızı da kurşunlasalar da, yinede inancımızdan dönmeyeceğiz. Öğ-retmenimizin hepinize inanç ve sevgidolu selamlarımı sunuyorum. Kendi-nize çok dikkat edin, tekrar görüşmekdileğiyle hoşçakalın. Antep'den Uğur"

CEPHE HALKIN VATANIDIR!446

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Halkın Sesi TV Haziran Ayaklanması Şehitlerianısına “Haziran Ayaklanması Belgeseli” yaptı. Bel-geselle ilgili yaptığı açıklamada: “Ayaklanma, birdenbire patladı. Doğrudur. Ancak bu patlama yıllardırbiriken öfkenin patlamasıdır. Gezi Parkı'nda ağaçlarınkesilmesi, bardağı taşıran son damladır. Meydanlaraçıkan milyonlarca kişi, sadece ağaçlar için çıkmadı.Taksim'in tarihsel bir önemi var. ‘Her Yer TaksimHer Yer Direniş’ sloganı boşuna atılmıyor. HaziranAyaklanması; bir ağaç meselesi değil, halkın açlığa,zulme, adaletsizliğe başkaldırısıdır! Halk, devrimcilerinon yıllardır süren direnişi ve mücadele mirası üzerindenayaklandı. Halk korku duvarını yıktı... Açlık, zulümve adaletsizlik emperyalizmin eseridir. Ayaklanma-lardan kurtulamayacaklar! En Yenilmez Güç, ÖrgütlüHalkın Gücüdür!” denildi. Tüm ayaklanma şehitlerianısına bu belgeseli izleyelim çağrısı yapıldı.

Abdullah Cömert’in mahkemesi 4 Temmuz günü Hatay'dagörüldü. Mehmet Ayvalıtaş’ın kardeşi ile Ethem Sarısülük’ünabisi de Cömert ailesine destek vermek için gelmişlerdi. Aynızamanda Ali İsmail Korkmaz’ın abisi Gürkan Korkmaz daailenin yanındaydı.

Polis adliyenin etrafını abluka altına almıştı. Barikatlarlaadliyenin önüne geçişi engelleyen polise karşı Halk Cephelilerinve orada bulunan kitlenin direnişiyle polis barikatları kaldırılıpadliye önündebeklenmeye baş-landı. Mahkemesonunda katilAhmet Kuş'untutuklama talebireddedilirken du-ruşma 15 Eylül’eertelendi.

En Yenilmez Güç,Örgütlü Halkın Gücüdür!

Sizler Halkın DeğilAKP’nin Hakimlerisiniz

Page 47: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Liseli Dev-GençLiseli Dev-Genç liselilerin kavga

okuludur. Tarihiyle yüreği büyük lise-lilerin vatan için, halk için ne denli bü-yük fedakarlıklar yapabileceklerini,ne denli büyük kahramanlıklar yarata-bileceklerinin göstergesidir.

Gençliğimiz birliğin, örgütlenmeninadıdır, gücüdür.

Emperyalizme, oligarşiye ve faşiz-me karşı mücadelede militanlıktır.

Halk ve vatan sevgisinde fedakar-lıktır.

Kitle çalışmasında, örgütlenmediremektir, sabırdır.

Eylemde, üretimde yaratıcılıktır.Liseli Dev-Genç yarattıkları ve ya-

ratacaklarıyla bu savaşta liselilerin gü-cüdür. Liseliler halkın en genç, encoşkulu ve en militan, en cüretli damarıolarak da kavgada öncüdür. O halde Li-seli Dev-Genç’liler halkın kavgasında,vatan savunmasında, faşizmin bağrın-da öncü olduğunu bilerek hareket et-melidir ve Liseli Dev-Genç’in bir okulolduğunu bilmelidir. Liseli Dev-Genç'li-ler, bu okul misyonunu yerine getire-bilmek için önce öğrencilerini tanıma-lıdırlar. Liseliler kimdir, ne yaparlar, ne-lerden hoşlanırlar, düzenle çelişkilerinelerdir, olumlu olumsuz yanları ne-lerdir. Tüm bunları bilmeli ve onagöre hareket etmelidirler.

Liselileri Tanıyalım1- Liseliler Vatanseverdir

Liseliler, yaşları ve bulundukları ko-num itibarıyla her şeye açıktır. Öğren-meye can atar. Yaşam tecrübesi yoktur,her türlü bilgiye açtır. Yüreği beyni,hangi bilgiyle donatılırsa gençlik de obilginin sahibi olur. Bu yüzden burju-vazi bir taraftan bireyciliği yaşam tar-zı olarak sunar ona, bir taraftan da va-tana-millete hayırlı evlat olma ideolo-jisiyle milliyetçi duygu ve düşüncelerleyetiştirir. Şovenizmle kışkırtılan, dol-durulan beyni, yüreğinde vatan sevgi-si de vardır liselilerin. Fakat bu sevgi-

nin özünü milliyetçiliğin doldurduğu-nun farkında değildir. Çarpık bir va-tanseverdir liseli. Liseli Dev-Genç ro-lünü burada gösterir. Eğer gerçek va-tanseverliğin ne olduğu daha buyaşta gösterilmezse, anlatılmazsaDev-Genç’li olabilecek bir gencin fa-şist olması şaşırtmasın kimseyi.

Bu ülkede devrimcilerden başka va-tansever yoktur. Bunu göstermeklegörevlidir her Dev-Genç'li, nasıl?

Bilimsel bakacağız, doğru düşün-meyi öğreneceğiz. Hayatın çelişkileri,biz doğru bakar ve yönlendirirsek ye-nileştiricidir. Kızmayacağız onlara,milliyetçilik batağında diye. Orada ol-ması biz ona ulaşamadığımızdandır.

Ona, vatan dört yanı belki toprakparçası diye öğretildi yıllarca, ona va-tan, bu topraklar üzerinde kurulu dev-let olarak öğretildi. Bu topraklardadalgalanan bayrak, bu toprağın askeriolarak öğretildi. Kuru dağ, taş, deniz-su olarak gösterildi. Bu yüzden tümbunlara yönelik en küçük eleştiriyivatana saldırı olarak değerlendiriyor.

Vatan cansız bir varlık değildir.Vatanı yaratan devlet de değildir. Kur-tuluş Savaşı’nda hangi devlet kanınıdöktü de bu topraklar vatan oldu?Devlet değil, halk döktü o kanı. Vatanüzerindeki tüm varlıkları yüzlerce yıl-lık bir emekle, birikmiş bir emekle ya-ratan halktır. Halkı olmayan bir vatanolabilir mi? Halkın üzerinde söz sahi-bi olmadığı bir toprağa vatan denebi-lir mi? Bunları sorgulatacağız liselile-re. Hayat, hele de yeni sömürge bir ül-kede hayat, emperyalizmin işgalinin so-nuçlarıyla doludur. Farkında olun ol-mayın yaşam herbirini görür. Ama tel-evizyonlar, kitaplar, anası, babası doğ-ru yerden göstermez ona.

Bazen gizlenen tek bir gerçeği bileönüne koymak yeterlidir. Bu vatanbizimse 35 milyon metrekareinde ne-den göremiyoruz? Örneğin, ABD bay-raklı üslerin yanından geçerken ayak-kabınızı bağlamak için durduğunuzdadahi anında yanınızda sivil bir asker bi-

Liseliler ve Liseli Dev-Genç’in Mücadelesi -3

Bu ülkede yaşıyoruz... Bu halkın çocuklarıyız... Ezilen, sömürülen, katledilen bir halkın çocuklarıyız... Bu halkın kavgasında biz de varız!

Liseliyiz Biz

47

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Page 48: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Liseliyiz Bizter "durma, yürü" diye, neden? Ya-şamın içinden çıkaracağız ve gerçekvatanın ne olduğunu göstereceğiz.Sonra vatanseverliği sorgulatacağız.Topraklarımızın, suyumuzun satıl-masına, emperyalistlerin istediklerigibi at koşturmasını onuruna yedire-biliyor mu? Vatanseverlik burada gös-terir kendini. Tarihle gurur duymakyetmez. Bugün vatan için ne yapıyorgençlik? Sorgulatacağız.

2) Liseliler HalkıTanımıyor!Halkı TanımayanBirinin Halkı SevmesiniBeklemeyeceğiz

Gücümüzü halktan alıyoruz biz.Burjuvazi "kendini kurtar" dese de solmaskeli yılgınlar "bu halktan adam ol-maz" dese de biz kendi gözümüzlebakmasını öğreneceğiz. “Bu halktanadam olmaz” demek, bize yapılanbir hakarettir. Parçası olduğumuzhalktan adam olmuyorsa, bizden de ol-maz.

Bizi vareden halkımızdır, onunlasavaşacağız. Halkı sevmek, uzaktanuzağa olmaz. Halkı tanımayan onu se-vemez. Halkın içinde bulunduğu du-rumu görmeyen, onu anlamayan, onusevemez. "Halktan adam olmaz" di-yenler adam olmayanlardır. İnsanıinsan yapan, emektir çünkü. Halka kimemek verirse, halk onun değerleriyleyaşar. Yüzlerce yıl dini gericiliklegerçekleri görmesi engellenen, kaderdiye tüm zulmü, baskıyı sineye çekenhalkı, o gericilikten kurtarmak içinyüksek bir inanç ve emek gerekir, sa-bır gerekir. Bunu göstermeyenler"adam" olmayanlardır. Biz liselileradam olmak, insan olmak için sava-şıyoruz.

Halk emekçidir, fakat emeğinin bi-lincinde olmadığı için geleceğin kav-gasını savunamaz, biz halktan emek-çi olmayı öğreneceğiz, ama kendi ay-dın zihnimizle o emeği bilinçli kulla-nıp halkın savaşına katmayı öğrete-ceğiz.

Biz halktan hayatı öğreneceğiz, onabu hayatı nasıl değiştireceğini göste-receğiz.

Biz halktan nasıl sömürüldüğü-

nü, zulmedildiğini öğrenip ona bun-lar karşısında neden ve nasıl isyan ede-ceğini ne kazanacağını öğreteceğiz.

Tüm bunları, halkın kavgasındaonunla omuz omuza olmadan öğre-nemez kimse. Bu düzen içinde mü-cadelenin dışından halk sevilemez.

Biz liseliler halkın çocukları ol-duğumuz için sorumluluğumuz bü-yük. Halk neredeyse oraya götürece-ğiz liselileri. Gecekonduları, hakkınıarayanları, çadır kuranları, işçiyi, me-muru, alanlara inenleri... Halkı, gen-çliğe biz tanıştıracağız. Sadece bugünlede değil, kültürü geçmişiyle, okuta-cağız izleteceğiz, tanıtacağız.

3) Liseliler Düşünmüyor,Ezberciliğe Alıştırılmışlar

Bilgiye en kolay ulaşılabilen çağ-da gençlerimiz, liselilerimiz bilgiye,gerçek bilgiye açlar. Bilgi kirliliğininortasında kafaları allak bullak.

Doğru olan ne, yanlış ne? Bir yolgöstermek zorundayız.

Düzenin eğitim sistemini eleştiri-riz ezberletiyor diye, hayır biz ezber-letmeyeceğiz.

Biz gençlerimizin beynini ve yü-reğini kazanacağız.

Ona soru sormayı öğreteceğiz,ona düşünmeyi öğreteceğiz, düşün-celerini açıklamayı, savunmayı, son-ra o düşünceler uğruna savaşmayıöğreteceğiz.

Dikte ettirmeyeceğiz. Biz gerçeğisavunuyoruz, öğrettikçe adım adımhem düşüncelerine, hem yüreğine gir-dikçe kazanacağız gençleri.

Gerçeklere ulaşabileceği, onun an-layabileceği kitaplar verelim örne-ğin. Tarihi gerçekleri, halk kahra-manlarımızı, direnişlerimizi, bu dü-zenin saklanan gerçeklerini anlatan ki-taplar, dergiler, yazılar verelim. Ver-mek yetmez. Bunları kendi içimizdede tartışalım. Biz soralım, ona düşü-nerek okumasını, okuduklarını de-ğerlendirmesini öğretelim. Mümkün-se basit de olsa kitap okuma gruplarıkuralım. Okunan her kitabı grubun-dakilere anlatsın ve tartışsın. Hem bil-gileri paylaşalım hem tartışmanın ze-minini yaratalım. Tartışma zeminle-rinde nasıl düşünmek gerektiğini deöğretin katılanlara. En temel sorunu-

muz doğru düşünmek ML düşünmek.İzlediğimiz filmi, okuduğumuz birkitabı, karşılaştığımız bir olayı budüşünme tarzını oturtmak için kulla-nalım. Sorunlarla dost olmasını öğre-nelim, öğretelim.

4) LiselilerinHareketlerini KısıtlayanKaygıları, Tasaları VardırEn Çok da Okul ve Aile

10 milyon insanın aç olduğu, 40milyonun yoksul olduğu bu ülkedegençlerimizin gelecek hayalleri nasılşekilleniyor? Kimisi hukuk okumak is-tiyor, çünkü kimisinin, anasının, ba-basının bir lokma ekmek getirmek içinaldığı kredi kartı borcunu ödeyemeyiphapishaneye atılırken bir yanda zen-ginlerin servetlerinin arttığını görüyor.Bu adaletsizliğe dur demek, şekillen-diriyor gelecek düşlerini.

Kimisi doktor olmak istiyor, çün-kü parası olmadığı için tedavi olama-yan, hastane kapısında ölenleri görü-yor, duyuyor.

Kimi mimar olmak istiyor. Dep-remde, selde, yıkılan evler altındacan verenleri görüyor. Bir sabah uyan-dığında kepçeler dayanmış oluyor ki-minin gecekondusuna.

Kimisi okuyamayanları görüyor,kendi kardeşi, ablası da okuyamıyor.

Memur, öğretmen, doktor oluncabunlara çare olacağını düşünüyor sö-zün kısası. Gelecek hayallerindekimesleklerle bir nevi bugünün adalet-sizlikleriyle hesaplaşmış oluyor. Dü-zeleceğini sanıyor böyle. Çünkü gö-remiyor o sorunların gerçek nedenini.Haramiler tutmuşsa suyun başını, o ha-ramilere karşı savaşmak gerekir. Oysakimi sadece kuruyan dereyi görüyor.Bu yüzden gerçek nedeni göremedi-ği sürece, ona çizilen sınırlarda kalı-

CEPHE HALKIN VATANIDIR!448

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Page 49: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Liseliyiz Biz

yor. Okulu, ailesi, çevresi her zaman osınırlarda biten durum oluyor, aşamı-yor, kıramıyor. Kafası her şeyiyle açıkolmadığı için isteklerine nasıl ulaşıla-cağını tam olarak o da bilmediği içinbugün yapacaklarının, atacağı adım-ların hesabını yapıyor.

Okuldan atılmak, ailesiyle tartışmakdünyanın en büyük sorunudur onuniçin. Çok istediği bir konsere ailesiy-le tartışmayı göze alsa da kaçar gider;ama iş eyleme katılmak olunca, dev-rimci olmak olunca aile sorunu devreyegiriyor. Mesele gerçekten isteyip iste-memesinde. Kafasını açmalıyız, kay-gılarını aşmasının başka bir yolu yok.Kendini tek başına sanıyor, bu sorunuyaşayan bir kendisi olduğunu sanıyor.Hayır, her genç, her devrimci benzersorunlarla karşılaşmıştır. Okul, aileya da düzen içindeki başka durumlar,gerçekten isteyenlerin aştığı sorun-lardır. Haklılığını öğrenerek öğret-menlerine, anasına, babasına anlatıpikna ederek aşar bir kısmı, bir kısmıikna ederse de vazgeçmeyeceğininkararlılığını göstererek. Ama aşılabi-lir, aşılması kişinin istek ve kararlılı-ğıyla doğru orantılıdır. İsteği biz uyan-dıracağız. Haklılığını öğretip gücü bizvereceğiz.

5) Arkadaşlık Liseliler İçinÖnemlidir

Düzen bir yandan yozluğu, bencil-liği yayarak, sorunları ve yarattığı sis-temle herkesi birbirinin rakibi olarakgösteriyor. Düşünün ortaokulda başlı-yor yarış. Hayata bir yarış olarak bak-ması sağlanıyor liselilerin. Bu yalnız li-seliyle, üniversiteliyle sınırlı değil. Ka-pitalizm varlığını bunun üzerine otur-tuyor. Yarışı gören daha iyisini yapmakiçin, başkalarını ezip geçiyor. Dahaiyisini yapmak için tüm varını yoğunuyatırıyor yapacağı işe, gece gündüz

çalışıyor arkadaşlarını düşmanolarak görüyor. Çelme takmanın,omuz atmanın fırsatını arıyor. Ya-ratılan ürüne el koyansa düzen sa-hipleri. Omuz atan da atılan dakaybedenler tarafında.

Böylesi bir düzende gerçekdostluğa, gerçek arkadaşlığa aç-lar gençlerimiz. Arkadaşlık nedemek bilmiyor, yardıma koş-

mak, paylaşmak, arkadaşı için feda-karlık yapmak yok onun kitabında, tektek insanlar yaratılıyor. Lise, bu yarı-şın en yoğun başladığı yer, dönem. Dü-zenin bencilliği ve çürümüşlüğü henüztam olarak kişiliğini oluşturmamış li-seliler için arkadaşlık en kıymet veri-len şeylerden biri.

Her liselinin okulda, mahalledebir grubu vardır örneğin. 2-3 kişidirbelki, ama illaki vardır. Bireysel kur-tuluş düşünceleri yeni yeni oluşmayabaşlamıştır. Gerçek arkadaşlık genç-lerimizin geliştirilmesi ve özünün dev-rimcileştirilmesi gereken olumlu birözelliğidir. Grup ruhuna yabancı de-ğildir ama düzen dolu grup-arkadaşlıkilişkilerinin mayası bozuk olur. Yoz iliş-kiler şekillendirir bir kısmını. Bir kıs-mı da daha çok delikanlılık üzerindençete ilişkileri üzerinden sağlanacak, güçolma isteğiyle şekillendirilmiştir. Biz,grup ruhunun devrimci alternatifinigöstereceğiz, devrimcileştireceğiz.

DüzeninArkadaşlıklarıylaDevrimci İlişkilerArasında Ne Fark Vardır?İlişkilerinDevrimcileştirilmesiNe Demektir?

A) Devrimciler "İş" için birarayagelen bir topluluk değildir. Yalnızca ey-lem için, afiş dağıtmak için, eğitim ça-lışması için toplanmaz. Devrimcileribirbirine bağlayan sevgidir. Onların dü-şünceleri, inançları ve gerçekleştirmekistedikleri amaçlarıdır. Çıkarsız birsevgidir bu. Çıkar ilişkilerinin hükümsürdüğü bir dünyada insan olduğuiçin karşısındakini sevmek ona değervermek yalnız ve yalnız devrimci iliş-kilere hastır.

B) İyi gününde de, kötü gününde deardını yaslayacak birilerine muhtaçtırher genç. Hatalarını da yanlışlarını dakendi aleyhine kullanmayacak, tersi-ne sorununu kendi sorunu olarak bi-lecek birilerine, yarı yolda bırakma-yacak, satmayacak birilerine muhtaç-tır. Yani güven duygusuna. Bunu yal-nızca devrimcilerde görebilirler.

C) Arkadaşlık, açık olmaktır bir-birine. Arkasından konuşmamak nevarsa yüzüne söylemek, samimi olmak,yüzüne gülüp ardından kuyusunu kaz-mamaktır.

D) Arkadaşlık birimiz hepimiz içindiyebilmektir. Birine yönelik bir saldırı,o bütüne yönelmiştir. Bu yüzden bir-birini kollamak, korumaktır.

E) Bir bütün olmak, güç olmaktır,örgütlü olmaktır. Örgütlülüğün parça-sı olmak ayrı bir grur kaynağıdır.Öyle bir arkadaşlık kurulmalıdır ki, hergenç gururla ben Liseli Dev-Genç'li-yim demelidir. Gençlik gururludur,fakat küçük burjuva gururu, devrimcigururla değiştirmek zorundayız. Ken-disiyle değil, kendisinin de parçası ol-duğu grupla, örgütlülükle gurur duy-malıdır genç. kendini yaratan o kolektifyapıdır çünkü. Bu konuda şehitleri-mizden Faruk Kadıoğlu'nun yaşadığıbu örnek önemlidir.

"Faruk daha öncesinden ahlakianlamda yaşadığı sorunlar yüzündenuzaklaştırılan bir bayan arkadaşı sah-nede Dev-Genç tişörtüyle Çerkez oy-narken görmesi üzerine sinirleniyor. Vedaha sonra oradan kovuyor. Sonra dabunu sorumlu yoldaşına anlatıyor. Oda ‘siz insanları kapıdan kovuyorsu-nuz, onlar bacadan giriyor, daha neistiyorsunuz’ der ve kızı gidip bulma-sını ister. Faruk da bunu grur sorunuyapmaz"

F) Arkadaşlık emekle kurulur.Amaçsız kurulmuş bir amaç olmadanbiraraya gelen insan topluluğununömrü uzun olmaz. Devrimci bir amaç-la kurulan arkadaşlık bağları o amacaulaşmak için emek harcadıkça, üret-tikçe büyür. Çünkü herkes o arkadaş-lığı büyüten bir adım atmış demektir.Herkes birbirine emek harcar, birbiri-ni geliştirir, sorunlarını çözer. Arka-daşlık bağlarını kopmaz yapan da buemektir.

449

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Page 50: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Kapitalizmin teknolojik dev-rim olarak duyurduğu her ge-lişme, aslında bu ekonomik sis-temin insanlık dışı ve gericiyanlarını gizlemeye dönük birerpropagandadır. Çünkü kapita-lizm, gelinen aşamada, heralanda insanlığın, toplumla-rın, üretici tüm güçlerin ge-lişiminin önünde devasa birengel konumundadır. Gaze-telere yansıyan son haber bugerçeği kanıtlar nitelikte.

Güney Afrikalı Desert Wolfadlı şirketin, adını "socialevents helicopter", yani "top-lumsal olay helikopteri" olarakbelirlediği ve "güvenlik personelinincan güvenliğini tehlikeye atmadanolaylara müdahale edebilecek biraraç" olarak planlayıp ürettiği heli-kopterden bir madencilik şirketitam 25 adet sipariş vermiş durumda.Alın size bir teknolojik devrim örneğidaha... Peki bu maden şirketi buaracı nerede ve ne amaçla kullanacak?Bu da sır değil; tabi ki madencilerinhak arama eylemlerinde, direnişle-rinde, kendi güvenlik görevlilerinincan güvenliğini sağlayıp, işçilerinise sağlığını, can güvenliklerini hiçesaymak için...

Helikoptere, taşıdığı özellikler se-bebiyle karada kullanılan TOMA'laranazire yaparak "Uçan TOMA" de-niliyor. Benzetme oldukça yerindeçünkü, sekiz pervaneli helikopter,her biri saniyede 20 gaz kapsülüatabilen 4 adet "paintball" namlu-suna sahip. Skunk adı verilen aracınboya kapsülü ve plastik mermi fır-latma özelliğine de sahip olduğu be-lirtiliyor. 4 bin mermi ve kapsül ta-şıyabilen aracın “körleştirici lazer”saçmaya ve kalabalığa uyarı mesajlarıyayınlamaya yarayan mekanizmalarıda mevcut. Yerdeki TOMA'lardaneksiği yok, fazlası var yani... Dahane olsun; hem polisten tasarruf, hem

de daha fazla zarar verme... Devletinve onun hizmet ettiği patronların is-teyeceği başka ne olabilir ki?

Daha pek çok hastalığa çare bu-lunmamışken, insanoğlunun daha çö-zülmemiş tonlarca sorunu varken,bilimin ve teknolojinin insana dahaçok zarar vermek için harıl harıl uğ-raşıp ürettiği savaş araçlarına bakın...Hangi mühendis, hangi "bilim adam-larıdır!" bu insanlık dışı, halk düş-manı savaş araçlarını üretmek içinter döken? Bu para için tüm değer-lerini satan, içinde bir gram bile in-sanlık kalmamış, tüm bilgisini, kap-asitesini halka daha çok zarar vermeyevakfeden ucubeleri, bu insan müs-

veddelerini kapitalizm üre-tiyor. Kapitalizm böyle in-sanlık dışıdır işte...

Desert Wolf (Çöl Kur-du) adlı şirketin üst düzeyyetkilisi olan Hennie Kieseryaptıkları aracı savunurken,kendilerini insanlığa hizmetveren kutsal azizler olarakgöstermeye çalışıyor bir de.Güney Afrika’da, 2012’dehayata geçen ve çoğunluğuişçi 44 madencinin poliskurşunuyla öldürüldüğü pla-tin madeni grevine gönder-me yapan Kieser, “Yeni birLonmin Marikana olayını

kaldıramayız ve yaya polisi kaldı-rarak ölümcül olmayan teknolojiyikullanarak herkesin daha güvendeolacağına inanıyoruz” diyor... Hadioradan alçak! Herkes güvende ola-cakmış... Kimi kandırıyorsun sen!Sen kendini ve patronları korumakiçin üretiyorsun o helikopteri. Sende, hizmet ettiğin o patronlar vefaşist devletler de ne üretirsenizüretin, kurtulamayacaksınız o işçilerinnasırlı ellerinden. Halkın öfkesinden,kininden nasibinizi elbette alacak veyok olup gideceksiniz! Devasa tek-nolojileriniz, son model silahlarınız,yüksek nitelikli polisiniz, katillerinizhiçbiri ama hiçbiri sizi kurtarama-yacak!

Emperyalist-kapitalist sistem, halkiçin ölümcül silahlar üretmeye devamediyor. Ancak bu gerici, ezilenlerin,yoksulların düşmanı sistem bir günmutlaka ortadan kalkacak, biliminve teknolojinin tümüyle insanlığınhizmetinde olduğu sosyalizm geçecekyerine. İşte o zaman bilim ve tekno-lojinin nasıl da hızla ilerlediğiniherkes görecek. Kapitalizmin halkaTOMA'dan, Uçan TOMA'dan başkaverecek bir şeyi yok! Ama sosyaliz-min vereceği, eşit, özgür koca birdünya var!

Uçan TOMA’lar Tekellerin Korkusunu Gideremez...

HALKLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!

CEPHE HALKIN VATANIDIR!550

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

UÇAN TOMA- Saniyede 20 gaz kapsülü

- 4 adet "paintball"namlusuna sahip

-Boya kapsülü ve plastikmermi atabiliyor

- Körleştirici lazer özelliği- 4 bin mermi 4 bin kapsül

taşıyabiliyor.

Page 51: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

551

13 Temmuz2014

Yürüyüş

Sayı: 425

IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Yürüyüş Dergisi’ni halkla heralanda buluşturmaya devam ediyoruz.Gerçekler inatçıdır, gerçeğin sesinihiçbir güç susturamaz.

İstanbul: Daha Fazlaİnsana Ulaşmalıyız!

Halkın ve haklının sesi YürüyüşDergisi İstanbul’un mahallelerinde so-kak sokak umudu taşıyor. 6 Temmuzgünü üzerlerinde kızıl önlükleriyleYürüyüş dağıtımcıları 1 Mayıs Ma-hallesi’ndeydiler. Uyuşturucu bela-sıyla kirletilmek istenen sokaklardaYürüyüş dergileri vardı. Saat 14.30’daŞükrü Sarıtaş Parkı’nda biraraya ge-len dağıtımcılar önlüklerini giyerekdağıtıma başladılar. 3001. Caddedebaşlayan dağıtımda yol boyuca her-kese Yürüyüş dağıttılar. Caddedeki in-sanlar yetmeyince bu sefer otobüs-lerde dağıttılar dergilerini. Otobüsle-ri durdurup, yolculara teker tekerdergi dağıttılar. Caddenin sonuna ge-lindiğinde ise iki gruba ayrılarak ma-halle içlerine dağıldılar. Sokak sokakyapılan dağıtım polisleri epey rahat-sız etmiş olacak ki akreple geldiler.Dergi dağıtan grubun içine dalan ak-rep birçok kişiyi ezmeye çalıştı. Fa-kat tekme, yumruk, taş elde ne varsaakrebe atarak onu kovaladılar. Hiçbirşey dergi dağıtmaya engel olamazdı.Halka gerçekleri ulaştırmak gerek-liydi. Hızlarını kaybetmeden dergi da-ğıtmaya devam etti Yürüyüş okurla-rı. Bu şekilde başladıkları yer olanŞükrü Sarıtaş Parkı’na kadar dağıtı-ma devam ederek 387 dergiyi halkaulaştırdılar.

Dergi dağıtımının ardından her ayfarklı bir mahallede yapılan halk top-lantısına geçildi. Dört bir tarafı pan-kartlarla süslenen parkın yeşil çim-

lerinin üzerinde toplantıya başlandı.İlk başta Yürüyüş çalışanları toplan-tının amaçlarını anlatarak girdi söze.Yürüyüş Dergisi’nin başlatmış ol-duğu kampanya sayesinde dergi sa-tışlarının artmasını hedeflediklerini vehalkı sorunları etrafında birleştirme-yi sağladıklarını söylediler. Ardındansözü ev sahibi 1 Mayıs Mahallesi’neverdiler. Dergi dağıtarak mahallede-ki mücadeleyi büyüttüklerini söyle-yerek aynı zamanda mahallelerinitanıdıklarını da eklediler. ArdındanAlibeyköy, Sarıgazi gibi birçok ma-halle ve TAYAD’lılar konuştu. Ko-nuşmalarında dergi dağıtımlarındaçalınan her kapıya gerçekleri ulaştır-manın mutluluğunu aktarırken aynızamanda dergi satışlarını ve dağı-tımcılarını artırmanın ne kadar önem-li bir ihtiyaç olduğunu da belirttiler.Ve çözüm olarak da dağıtım komite-leri ortaya konuldu. Konuşmaların ar-dından Ümit İlter’in Fehat İle Voltakitabından bir şiir okunduktan sonraYürüyüş yemini edildi. 65 kişinin ka-tıldığı halk toplantısı sonlandırıldı.

Bağcılar’da Yürüyüş okurları 4Temmuz’da Bağcılar Yavuz Mahal-lesi’nde toplu dergi dağıtımı yaptı. 5Temmuz günü dergi dağıtımına de-vam edildi. Bağcılar Fatih YürüyüşYolu’nda esnaflara gidilerek sohbetedildi. Dergi dağıtımında 23 dergi hal-ka ulaştırıldı.

Devrimci İşçi Hareketi çalışan-ları 3 Temmuz’da Şişli Cevahir AVMönünde Yürüyüş Dergisi dağıtımı vetanıtımı yaptılar. Halkla yapılan soh-bette Yürüyüş Dergisi’nin gerçeğinsesi olduğu anlatıldı. Dağıtımda 18dergi halka ulaştırıldı.

Bursa: Teleferik Mahallesi, Pana-

yır Mahallesi ve Gemlik ilçesinde3,4,7 Temmuz'da toplu dergi tanıtı-mına çıkan Yürüyüş okurları; esnaf,iş yeri ve mahallede yaşayanlarınkapılarını çalarak gerçekleri halkaulaştırdılar. Ülkemizde ekmek, ada-let ve özgürlük için mücadele edipgerçekleri halka taşıyan devrimcile-ri gören halk, Yürüyüş Dergisi’niher hafta almak istediklerini söyle-yerek başarılar dilediler. YürüyüşDergisi kampanya afişlerinin de asıl-dığı Panayır Mahallesi, Teleferik Ma-hallesi ve Gemlik ilçesinde toplamda105 Yürüyüş Dergisi halka ulaştı.

Antalya: Yürüyüş Dergisi okurları4, 5 ve 6 Temmuz’da Antalya'nın yok-sul mahallelerinde Yürüyüş Dergisi’nihalka ulaştırdı. 4 Temmuz’da GöksuMahallesi’nde 25, Kızılarık’ta 15 veSinan Mahallesi’nde 30 dergi halkaulaştırıldı. Derginin tanıtımı sırasın-da mahalle halkından evine çay iç-meye davet edenler oldu ve halklaadalet üzerine, yozlaşma üzerine soh-betler edildi.

Adana: Hadırlı ve Mıdık mahal-lerinde bölge esnafına 4 Temmuz’dadergi dağıtımı ve tanıtımı yapıldı. Ya-pılan çalışmada halkla gündeme dairsohbetler edilerek "cumhurbaşkanlı-ğı seçimlerinin düzenin krizini çöze-meyeceği ve seçimlerin çare olma-dığı" anlatıldı. Esnaflardan her haftaderginin kendilerine ulaşmasını iste-yenler oldu. 5 Temmuz’da ise yoksulmahallelerden Akdeniz Mahallesi’ndedergi dağıtımı yapıldı. Arap-Alevi hal-kının yoğun olarak yaşadığı mahal-lede, insanlarla Suriye ve Irak üzeri-ne sohbet edildi. Hadırlı ve Mıdık ma-hallelerinde 35, Akdeniz Mahalle-si’nde 30 dergi halka ulaştırıldı.

Can Bedeli Büyüttüğümüz Halkın Onurlu Sesi,Büyük Bir Cüret ve Emekle Halka Ulaşıyor

İstanbul - 1 Mayıs İstanbul - Bağcılar Bursa

Page 52: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

CEPHE HALKIN VATANIDIR!552

Yürüyüş

13 Temmuz2014

Sayı: 425

Antalya Halk Cephesi, 2 Temmuz’da Antalya yerel ga-zetelerinden Körfez ve diğer yerel gazetelerde "DHKP-C’lileri CHP taşıdı" başlığı ile çıkan habere ve devamındaçıkan saldırı haberlerine yönelik açıklama yaptı.

Yapılan açıklamada “Antalya Halk Cephesi olarak,AKP'nin komploları ile saldırıya uğrayıp, tutuklandığımızyıllar dışında her yıl Abdal Musa etkinliklerinde standı-mız ile kurumsal olarak yer alıyoruz. Halk Cephesi'nin Ab-dal Musa etkinliklerine katılması için kimseye, hiçbir dü-zen partisine ihtiyacı yoktur. Bunu dost da, düşman da bi-lir” denildi.

DUYURULARİkitelli Özgürlükler Derneği Yeni Adresi: Atatürk Mahallesi 3. Sokak No: 31B / İstanbul

Malatya Özgürlükler Derneği Yeni Adresi:Paşaköşkü Mahallesi, İsmetpaşa CaddesiNO:71 Kat:2 Daire:3 Malatya

Halkın Mühendis Mimarları veArmutlu halkının kolektif emeğiylebüyüyen Şenay ve Gülsüman HalkBahçesi’nde 6 Temmuz tarihinde di-kim şenliği yapıldı. Saat 15.00’da baş-layan şenlikte ilk olarak Halkın Mü-hendis Mimarları adına açılış ko-nuşmaları yapıldı. Konuşmalarda,Şenay ve Gülsüman Halk Bahçe-si’nin emperyalizmin gıda ve tohumpolitikalarına karşı alternatif olarakkurulduğundan ve bu alternatifin gi-derek daha da büyüyeceğinden, güç-leneceğinden bahsedildi. Halkın Mü-hendis Mimarları’nın diğer projelerianlatıldı, halk için mühendislik mi-marlığın nasıl somutlanacağındanbahsedildi ve tüm mühendis mimar-lara mesleki bilgi birikimlerini halkiçin kullanmaları çağrısı yapıldı.

Ardından, Büyük Ölüm Orucu

Direnişi’nde şehit düşen ve halk bah-çesine adını veren Şenay Hanoğ-lu’nun çocukları Pınar ve Erdem Ha-noğlu, Şenay ve Gülsüman HalkBahçesi ile ilgili bir konuşma yaptı veanneleri için “Karahisar Kalesi” tür-küsünü çalıp söylediler. Sonrasında,Halkın Mühendis Mimarları TiyatroEkibi, Soma Katliamı’nı anlatan biroyun sergiledi. Oyunun ardından ti-yatro sanatçısı Mehmet Esatoğlu,halk bahçesi ile ilgili duygu ve dü-şüncelerini paylaşmak üzere sahneyeçıktı.

Sonrasında, yetişen ürünleri top-lamak ve devrim şehitleri anısına fi-dan dikmek için bahçeye gidildi.Toplanan kabak, fasulye ve salata-lıklardan yemekler yapılmaya baş-landı. Daha sonra; halat çekme, çuvalve bilgi yarışmaları yapıldı. Mahalle

halkının ve özellikle çocukların yoğunolarak katıldığı yarışmalar, şenliğin eneğlenceli kısımlarından birini oluş-turdu. Yarışmaların ardından ise, halkbahçesine en çok emek harcayanlaraödüller verildi.

Eskişehir’den şenliğimize gelenGün Kızıl müzik topluluğunun ar-dından ise Halkın Mühendis Mimar-ları’nın müzik topluluğu sahne aldı.Sonrasında ise Hasan Ferit Gedik’indedesi Mustafa Meray, Hasan Feritiçin yazdığı şiiri okudu ve Hasan Fe-rit Gedik’in 14 Ağustos’ta KartalAdliyesi’nde görülecek olan duruş-masına çağrı yaptı. Ardından ise ke-mancı Turan Yağmur ellik oyunla-rıyla, Zafer Kara halaylarla Armutluhalkını coşturdu. Yaklaşık 200 kişininkatıldığı şenlik, saat 20.30’da sonaerdi.

İşçi Katliamına ve TaşeronlaşmayaKarşı Birlik Olalım! Birlik Güçtür!Ankara DİH (Devrimci İşçi Hareketi) 4 Temmuz’da

Yüksel Caddesi'nde taşeronlaşma ve işçi katliamlarıyla il-gili eylem yaptı. 10 kişinin katıldığı eylemde yapılan açık-lamada, son beş ay içinde 810 işçinin faşist AKP tarafındannasıl katledildiği ve katliamların nasıl meşrulaştırılmayaçalışıldığı üzerine halka bilgi verildi. Eylemde, “Soma’nınHesabını Soracağız”, “ Sütaş, Şişe Cam ve Senepa Sten-pa İşçisi Yalnız Değildir” sloganları atıldı.

Hatay’da Halk Cepheliler 15 Temmuz’da SamandağSahili’nde gerçekleştirilecek olan Grup Yorum konseri içinAntakya’da ve Samandağ’da toplam 1000 adet bildiri da-ğıtarak 800 adet afiş astılar.

Mersin - Tarsus’ta ise 11-12 Temmuz‘da yapılacak olanGeleneksel 5. Evvel Temmuz Festivali’nin çalışması ya-pıldı, 60 adet afiş asıldı.

Şenay ve Gülsüman Halk Bahçesi Dikim ŞenliğindeDayanışmamızı Daha da Büyüttük

Abdal Musa Halk Değerlerimizden BiridirAKP ve İşbirlikçileri Kirletemez

Evvel Temmuz Festivali’nde Umudun Türkülerini Halkla Buluşturuyoruz

Page 53: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Av ru pa’daTürkiyeli Devrimcilerden Ellerinizi Çekin!

Atina’da gözaltına alınan ve tutuklanan Politik TutsaklarlaDayanışma Komitesi üyeleri için, 2 Temmuz günü Selanik’teeylem yapıldı.

Bu saldırıyı teşhir etmek ve komite üyelerini sahiplenmekiçin, Selanik Kamara Meydanı’nda 18.30’da başlayan eylemde,Grup Yorum marşları ve Yunanca marşlar dinletilirken hal-ka bildiriler dağıtıldı ve bildiri mikrofondan sık sık okundu.İki devletin işbirliğini teşhir eden ve komployu ortaya koyanbildirilerden iki saat içinde 700 tane dağıtıldı.

İki saat süren eylemde “Türkiyeli Devrimcilerden Elle-rinizi Çekin! Faşist Komplolara Son” yazan iki pankart mey-dana asıldı.

7 Temmuz günü G tipi yüksek güvenlikli hapishane ya-sasının görüşülmesi esnasında Yunanistan Meclisi önünde ya-pılan mitinge katılındı ve bildiri dağıtımı yapıldı.

9 Temmuz günü ise öğle saatlerinde memur konfederas-yonlarının düzenlediği grev kapsamında yapılan yürüyüşe ka-tılarak bildiri dağıtımı yapıldı ve Politik Tutsaklarla DayanışmaKomitesi imzalı “Haksız Yere Tutuklanan Komite Üyeleri-ne Özgürlük. Politik Tutsaklarla Dayanışmak Suç Değildir”imzalı pankart açılarak yürüyüşe katılındı.

Aynı gün akşam saatlerinde ise elektrik idaresinin özel-leştirilmesine karşı gerçekleştirilen meclis önündeki mitingdede bildiri dağıtımı yapıldı.

Atina’da her yıl geleneksel olarak yapılan Uluslararası Irk-çılığa ve Faşizme Karşı Dayanışma Festivali'ne YunanistanHalk Cephesi de katıldı. 4-5-6 Temmuz’da düzenlenen fes-tivale Halk Cephesi kitap ve yemek standıyla katıldı. Festi-val boyunca seminerler, konserler, film gösterimleri gerçek-leştirildi.

Hitler’in Savcıları,Hakimleri Artık Yunanistan’da27 Haziran 2014 günü gözaltına alınan Türkiye ve Kür-

distan’daki Politik Tutsaklarla Dayanışma Komitesi üye-leri, 4 Temmuz günü çıkarıldıkları sorgu hakimliğince tu-tuklandı.

Politik tutsaklarla dayanışma faaliyetini yürüten FadikAdıyaman dahil üç komite üyesine komplo kurularak, Yu-nanistan’da yürütülen demokratik mücadele engellenmekisteniyor. Hazırlanan komplo sonucu 3 devrimciyi tutuk-layan Yunan polisi, hazırladıkları iddianame ile Türkiyelidevrimcilere yönelik sürek avı başlatmış oluyor.

Bütün komplolarına, dayanışma faaliyetlerini krimina-lize etme çabalarına karşı pek çok kurum ve kuruluş, ko-mite üyelerini sahiplendi.

Sorgulamanın yapıldığı 4 Temmuz günü adliye binasıönünde toplanılarak Dayanışma Komitesinin Türkiyeli dev-rimciler üzerindeki baskılara son verilmesi çağrısı yapanpankartı açıldı.

Memur Konfederasyonu (ADEDY), SYRIZA (RadikalSol Birlik-Meclisteki ana muhalefet partisi), ÖğretmenlerSendikası (OLME), ANTARSYA, Alternatif AvukatlarGrubu, DIKTIO KBOX, NAR, DEA, EKKE, KKE (ML)örgütlenmeleri temsilcileri, bir SYRIZA milletvekili ve avu-katlar tanık olarak sahiplenmek için hazır bulundular. Sav-cılık katında ve adliye önünde toplam 70 kişi mahkemeyekatıldı. Haklarında kurulan komplo karşısında komiteüyeleri yazılı savunma verdiler. Savcılık, tutuklanmaları-na karar vererek, faşist Türkiye devletiyle dayanışma def-terine bir not daha düşmüş olma onursuzluğuna imza attı.

Ayrıca Yunanistan Öğretmenler Federasyonu (OLME)yayınladığı açıklamada, Türkiyeli devrimcilere ve mülte-cilere yönelik saldırıları kınadığını, ayrıca gözaltına alınandevrimcilerle destek ve dayanışma içinde olduklarını açık-ladı.

Hiçbir Alevi Sivas Katliamı’nınHesabı Sorulmadan Rahat Uyumamalıdır!

Sivas’ta 21 yıl önce Pir Sultan Abdal Anma etkinliğin-de katledilenler için Melun Alevi Kültür Merkezi’nde anmaetkinliği düzenlendi. Melun Alevi Kültür Merkezi derneklokalinde 2 Temmuz’da yapılan anma etkinliği saat20.30’da saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşundan son-ra Sivas’ta yaşamını yitirenler anısına deyişler söylendi.

Anmaya katılanlara hitaben yapılan konuşmalarda Si-vas Katliamı’nın ilk olmadığı, son olmayacağı vurgusu ya-pılarak; “eğer bu katliamlar son bulsun istiyorsak, örgüt-lü olarak mücadele etmeliyiz” denildi. “Daha dün bizi Si-vas’ta yakanlar, Maraş’ta, Çorum’da katledenler, bugün Ge-zi’de, Gazi’de katledenlerle aynıdır. Aleviler dostlarını dadüşmanlarını da unutmamalı” denilerek değerlerine sahipçıkma çağrısı yapıldı.

Sivas şehitlerini anma etkinliğinde, ayrıca Fransa Fle-ury Merongıs Hapishanesi’nde tutulan Özgür Tutsak Zeh-ra Kurtay’ın hapishane koşulları ve sağlık durumunu an-lattığı mektubu okundu. Ardından 8 Temmuz’da saat14.00’da Zehra Kurtay için Adalet Bakanlığı önünde ya-pılacak eyleme çağrı yapıldı.

Mustafa Yılmaz Süresiz Açlık GrevindeYunanistan’da Temmuz 2013 tarihinde Türkiyeli 2 dev-

rimcinin Hio Adası açıklarında yakalanmasının ardındanTürkiyeli devrimcilere ve mültecilere azgınca saldıran Yu-nan polisi, aradan aylar geçtikten sonra Mustafa Yılmazadındaki Türkiyeli bir mülteciyi de gözaltına alıp tutuk-lamıştı.

15 yılı aşkın bir süredir Yunanistan da yaşayan Mus-tafa Yılmaz aynı zamanda 4 çocuk babası. Haksız ve hu-kuksuz bir biçimde tutuklanan Mustafa Yılmaz serbest bı-rakılması talebiyle başlattığı süresiz açlık grevine 16. gü-nünde devam ediyor. Yunan devleti, tutuklama terörünederhal son vermelidir.

53IRKÇILIĞA KARŞI 15 BİN TÜRKİYELİYİ BİRLEŞTİRDİK

Page 54: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

“Mücadeleyi benliğimin parçası olarak görüyorum.O yoksa ben de yokum. Mücadelemizin her bir par-çasını kendimin olarak görüyor, her eksiğimize, herihtiyacımıza, her hedefimize karşı kendimi sorumluhissediyorum” Hasan Selim Gönen

20 Temmuz- 26 Temmuz

Hüsnü İŞERİ:

Küçükarmutlu halkına karşı sürdü-rülen sayısız saldırılardan birinde, 23Temmuz 1990’da halkla birlikte dire-nirken polis tarafından kurşunlanarakağır yaralandı. Hastaneye kaldırılmasınınpolis tarafından geciktirilmesi sonucuyaşamını yitirdi.

Hüsnü İşeri

Hatice ALANKUŞ:1946 İstanbul doğumluydu. Mimardı.

Bir THKP-C taraftarı olarak mücadeleniniçindeydi. 4 Mart 1972’de cunta tarafındantutuklandı. Gördüğü işkenceler sonucuhastalandı. Hapishanede tedavisinin engel-lenmesi sonucu, serbest bırakıldıktan

kısa süre sonra 24 Temmuz 1973’de şehit düştü.

Hatice Alankuş

Vedat DEMİRCİOĞLU:

Amerikan 6. Filosu’nu protesto edendevrimci vatansever öğrencilere, polisinsaldırısı sırasında polis tarafından İTÜGümüşsuyu Öğrenci Yurdu’nun ikincikatından aşağı atıldı. Kaldırıldığı hasta-nede 24 Temmuz 1968’de şehit düştü.Vedat Demircioğlu

Mehmet TAYANÇ:

Yurtdışında emperyalizme ve faşizmekarşı mücadelesini devrimci hareketinörgütlülüğü içinde sürdürüyordu. 25Temmuz 1990’da Cenevre’de eskidenDevrimci Yol’cu olan biri tarafındanbıçaklanarak öldürüldü.Mehmet Tayanç

Ta lip GÜL DAL

İb ra him KA RA KUŞ

Yük sel KA RAN

21 Tem muz’da Top ka pı’da “iş ken ce le -re ve fa şist te rö re kar şı” ger çek leş ti ri -len bir gös te ri de po lis le gir dik le ri ça tış -ma da şe hit edil di ler. Ta lip ve İb ra him

1960 do ğum luy du.

Ta lip GÜL DAL, bu ça tış ma lar sı ra sın da şe hit düş tü.Ay nı ça tış ma da İb ra himKa ra kuş da şe hit dü şer -ken, Yük sel Ka ran daağır ya ra lan dı. Yük sel,uzun sü re ko ma da kal -dık tan son ra şe hit düş tü.

Talip Güldal

İbrahim Karakuş Yüksel Karan

Kemal TÜRKLER:

DİSK ve TİP kurucu üyelerinden,DİSK ve Maden-İş’in yıllarca genelbaşkanlığını yapan Kemal Türkler, 22Temmuz 1980’de İstanbul Merter’defaşistler tarafından katledildi.Kemal Türkler

Salih SEVİNEL:1966, Tokat Zile doğumlu Sevinel,

evli ve bir çocuk babasıydı. Devrimciydi.F tiplerinin hücrelerindeki tutsaklardanbiriydi. Tecrit politikası sonucu katledildi.21 Temmuz 2004’te Tekirdağ 1 No’lu FTipi’nde kalp krizi geçirdi, gerekenmüdahale yapılmayarak planlı, kasıtlı

bir biçimde öldürüldü.

Salih Sevinel

Sultan ÇELİK:

TAYAD’ın ilk kurucularındandı. 12Eylül döneminde tutsak ailelerinin müca-delesinde yer alarak siyasallaştı. ÖZGÜR-DER’in ve DEMKAD'ın kurucuları ara-sında yer aldı. Yakalandığı kanser hastalığısonucu 25 Temmuz 2003’te aramızdanayrıldı.

Sultan Çelik

Hasan Selim GÖNEN

3 Mart 1983 İstanbul Üsküdardoğumlu olan Hasan Selim Gönen aslenSelanik göçmenidir. Hasan’ın çocukluğuda Gelibolu’da geçti. Liseyi GeliboluAnadolu Lisesi’nde okudu. 2003 yılıbaşlarında Yıldız Teknik Üniversitesi

Bilgisayar Öğretmenliği Bölümü 2. sınıfta okurkenDev-Genç’lilerle tanıştı. İstanbul Üniversitesi gençlikalanı sorumluluğu yaptı. İlk tutuklanması da 7 Kasım2005 yılında YÖK’e karşı Ankara’da yapılan eylemdeoldu. 2006 yılında İstanbul üniversiteler ve gençlikalan sorumluluğu, 2007’de Trakya Bölgesi gençliksorumluluğu yaptı. 2009 yılında Cephe savaşçısı olaraktutsak düştü. 7 Ocak 2012’de tahliye oldu. Şimdi artıko, Komutan Rıza idi. İstanbul Gazi Mahallesi girişindeyoldaşı Sultan Işıklı ile birlikte polisle girdiği çatışmadakarnından ağır yaralı olarak tutsak düşen Hasan SelimGönen kaldırıldığı Okmeydanı Hastanesi’nde 21Temmuz’da şehit düşmüştür.

Hasan Selim Gönen

Page 55: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

1996 Ölüm Orucu ŞehitleriHer anı bir eylem olan bir direnişte ölümsüzleştiler

Oligarşinin tecrit ve teslim alma politikalarına karşı tüm hapishanelerde devrimci tutsakların ortaklaşa yürüttüğüölüm orucu, 12 şehit verilerek zaferle sonuçlandırıldı. Şehitlerden beşi Cepheli tutsaklardı. 20 Mayıs 1996 tarihindebinlerce tutsak süresiz açlık grevine başladı. Direniş, 41. gününde ölüm orucuna dönüştürülerek devam etti ve 27Temmuz’da zaferle sonuçlandı. Tarihe 1996 Ölüm Orucu olarak geçen direnişte, 12 tutsak şehit düştü.

Direnişin tarihçesi:

Faşist ANAYOL hükümetinin Adalet Bakanı kontrgerillacıMehmet Ağar, bakanlık koltuğuna oturur oturmaz hapis-hanelerdeki zor, sürgün, tecrit ve insan hayatına kastedensaldırı politikası daha da pervasızlaştı. 6 Mayıs Genelgesi’ylebaskı ve terör resmileştirildi. Peki 6 Mayıs Genelgesi nasılbir genelgeydi? Adalet Bakanı Mehmet Ağar’ın direktifleriüzerine yayınlanan, Ceza ve Tevkifevleri Genel MüdürüCemal Sahir Gürçay imzalı 6 Mayıs 1996 tarih ve 960,18384 sayılı genelgeyle Kırklareli, Kütahya, Sakarya,Kastamonu, İnebolu, Sinop ve Eskişehir tabutlukları açıldı.Ve hemen 7 Mayıs’ta Eskişehir Cezaevi’ne sevkler başladı.6 Mayıs Genelgesi’nin üzerinde “gizli” damgası vardıama gerçekte gizli olan bir şey yoktu. Amaçlananlar sonderece açıktı: “Cezaevlerindeki teröristler tek tek hücrelereatılarak bağları kesilecek”... İtirafçılık dayatılacak...Muhtemelen teröristler direnişe geçecek... Teröristlerinetkisinde kalan toplumun bazı kesimleri direnişi sahiplenecek..İşte bu aşamada teröristler zindanlarda, toplumun direnişiise sokaklarda ezilecek ve moral üstünlük ele geçirilerekhalkın direnme gücü kırılacaktı. Teröristlerden başlanarakbütün Türkiye halkları teslim alınacaktır. Hedef, “gizlidir”ibaresi altında net bir şekilde gösterilmişti. İlk hedeftutsaklar. Bu noktada oligarşi taktiğini 6 Mayıs’ta yayınladığıgenelgeyle açıklamış oldu. 6 Mayıs Genelgesi’yle dahaönce direnişlerle kapattırılmış olan Eskişehir Hücre TipiCezaevi yeniden açılmış, sürgün ve itirafçılaştırma politikasıdevreye sokulmuş oluyordu.

Bu aşamada Parti-Cephe’nin oligarşinin taktiğine karşıortaya koyacağı devrimci taktik ülkenin bütün hapisha-nelerinde başlatılacak Süresiz Açlık Grevi temelinde birgenel direniş olarak belirlendi. Süresiz Açlık Grevi uzunsürece yayılan, bu süreç boyunca propagandasını yapanama aynı zamanda adım adım faşizmin saldırılarını teşhirederken bu saldırılara karşı halkın tepkisini de açığaçıkaran bir direniş tarzıydı. Parti-Cephe bunun için SAG

önerisini diğer siyasetlere de sundu. SAG temelinde yürü-tülen tartışmalar 20 Mayıs 1996’ya gelindiğinde sonucaulaştı ve 9 siyasi hareket Süresiz Açlık Grevi direnişinebaşladı. Talepler 20 Mayıs günü saatler 24.00’ı gösterdiğindebinlerce tutsak, hapishanelerde en güçlü, en kararlısesleriyle eyleme başladıklarını, eylemin gerekçelerinive taleplerini dört bir yana haykırıyorlardı: “BizlerSağmalcılar Cezaevi’ndeki DHKP-C, MLKP, TKP(ML),TİKB, THKP-C-HDÖ, TKP/ML, TKEP/Leninist, Ekim,Direniş Hareketi tutsakları olarak faşizmin devrimci tut-saklara yönelik saldırı politikalarını boşa çıkarmak için:

1- Tabutluk genelgesinin iptali,

2- Eskişehir ve diğer tabutlukların kapatılması,

3- Tutsak ailelerine yönelik saldırıların durdurulması,

4- Tutsakların tedavilerinin ve duruşmalara çıkarıl-malarının önündeki engellerin kaldırılması talepleriyle,CEZAEVLERİ MERKEZİ KOORDİNASYONU’nunkararıyla Süresiz Açlık Grevi Direnişimize başlıyoruz.”20 Mayıs 1996 tarihinde Süresiz Açlık Grevi temelindebaşlatılmış olan Genel Direniş 45. günden itibaren çeşitlihapishanelerde toplam 161 Ölüm Orucu direnişçisiyleÖLÜM ORUCU’na dönüştürüldü. Bu büyük direnişte12 şehit verildi. Ama devrimci tutsakların ödedikleribedel bununla sınırlı değildi. Şu anda cezaevlerinde ölümorucunda sakat kalan onlarca tutsak var. Hala tedavileriengelleniyor. Hala düşman bu büyük direnişin kazanımlarınıgasp etmeye, zaferini gölgelemeye çalışıyor. Ve onlarsakatlıklarına, bozuk sağlıklarına bakmadan hala direniştendirenişe koşuyorlar.

Oligarşinin tüm halka yönelik saldırısının önüne beden-leriyle, fedakarlıklarıyla, kahramanlıklarıyla barikat olmuş,halklarına bu büyük direnişi, bu büyük kahramanlığıarmağan etmişlerdir. Halkımız onlara borçludur.

BU BORÇ, TÜRKİYE HALKLARININ NAMUS BOR-CUDUR, ONUR BORCUDUR, VEFA BORCUDUR.

Altan Berdan KERİMGİLLER:

1968 yılında Tarsus’ta doğdu. Ankara’da üniversiteöğrencisiyken mücadeleye katıldı. Değişikalanlarda görevler aldı. 1992 Eylül’ündetutuklandı. Buca, Aydın, Bayrampaşa hapis-hanelerinde kaldı. Oligarşinin saldırısınıen önde göğüsleyenlerden biri olarakÖlüm Orucu’nda şehit düştü. DHKP-Cdavasından tutsaktı.

İlginç ÖZKESKİN:

1961 İstanbul doğumlu. 1977’de mücadeleye katıldı.12 Eylül koşullarında da mücadelesini sür-dürenler içindeydi. 1987’de tutuklandı.1991 yılında Eskişehir Tabutluğu’na götü-rülenler arasındaydı. 4 Ocak 1996’daÜmraniye Katliamı’nda yaralandı.Katliamdan sonra getirildiği BayrampaşaHapishanesi’nde Ölüm Orucu direnişçile-rinden biri olarak ölümsüzleşti. DHKP-Cdavasından tutsaktı.

Altan Berdan K. İlginç Özkeskin

Page 56: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Hasan Selim Gönen’e

Yaşamak

Yüzünü güneşe dönmektir“Yoldaşlar” diyerek başlamaktır güneYaşamakBazen ağız dolusu gülmektirBazen yüzünü kanla yıkamakYaşamakKurşun sesleriyleAnlatmaktır Engin’iBarut kokusu içindeErdal’la vedalaşmaktırSarıp sarmalamaktırVe ellerini eline alıpÖfkeni düşünleyoğurarak savaşmaktırSokakları peşine katıpKondulara adalet taşımaktırKuşanıp fedayıKor güneşe koşmaktırYaşamak Temmuz sıcaklığındaHasan Selim olmaktırCüretle dövüşmektirUsulcaBir gülüş sıcaklığındaYıldızlara süzülmektir.

22 Temmuz 2012,Sincan 1 Nolu F Tipi Hapishanesi

Tahsin Yılmaz

H. DemircioğluAygün Uğur

Hicabi Küçük

Osman Akgün

Ali Ayata

Aygün UĞUR:

Ölüm orucunun 63. gününde 21Temmuz’da şehit düştü. TKP(ML)davasından tutsaktı.

Hüseyin DEMİRCİOĞLU:

Ölüm orucunun 67. gününde 25Temmuz’da şehit düştü. MLKPdavasından tutsaktı.

Ali AYATA:

Ölüm orucunun 67. gününde 25Temmuz’da şehit düştü. TKP(ML)davasından tutsaktı.

Tahsin YILMAZ:

Süresiz açlık grevinin 68. günün-de 26 Temmuz’da şehit düştü. TİKBdavasından tutsaktı.

Hicabi KÜÇÜK:

Süresiz açlık grevinin 69. günün-de 27 Temmuz’da şehit düştü. TİKBdavasından tutsaktı.

Osman AKGÜN:

Süresiz açlık grevinin 69.Gününde 27 Temmuz’da şehit düştü.TİKB davasından tutsaktı.

Hayati CAN:

Ölüm orucunun bitirilişinde has-taneye kaldırılırken şehit düştü.TKP(ML) davasından tutsaktı.

Hayati Can

Yemliha

KAYA:1968 Maraş-

Elbistan doğum-luydu. 1989’daişportacılarınmücadelesineöncülük yaptı.

İŞPOR-DER yöneticisiydi.1993 yılında Halkın GücüGazetesi'nde çalışmaya başladı.1994’de gözaltına alınıp tutuk-landı. Ölüm orucunun 69. günüölümsüzleşti. DHKP-C dava-sından tutsaktı.

Ayçe İdil

ERKMEN:1970’de

Kırklareli’nde doğdu.İstanbulÜniversitesi’ndeöğrenciyken mücade-

leye katıldı. İYÖ-DER’liydi. 1990yılında Ortaköy KültürMerkezi’nde sanatsal faaliyetleriçinde yer aldı. 1994’te gözaltınaalınarak tutuklandı. Ayçe İdil dün-yanın ilk kadın ölüm orucu şehidiolarak ölümsüzleşti. DHKP-Cdavasından tutsaktı.

Yemliha KayaAyçe İdil Erkmen

Müjdat YANAT:

1959 İzmir-Urladoğumluydu. Genç yaştamücadeleye atıldı. 1988yılında Yeni ÇözümDergisi İzmir temsilci-siydi. 1989’da 1 AğustosGenelgesi’ni protesto

eyleminden tutuklandı. Tahliye olduktankısa bir sure sonra tekrar tutsak düştü.Tutsakları teslim almak için saldıranoligarşinin karşısına bu kez alnı kızılbantlı bir direnişçi olarak çıkarak ölüm-süzleşti. DHKP-C davasından tutsaktı.

Müjdat Yanat

Page 57: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Yemliha Kaya’yı Aynı Birimde Çalıştığı Bir Yoldaşı Anlatıyor:

“Yemo dört dörtlük bir devrimci partili kişilikti”Yemo benim ilk sorumlumdu, konuştuğum ilk anda

bana farklı gelmişti kendine özgü güzellikleri ile farklıydıo. Yoksul Halkın Gücü yazı işleri müdürü, yöneticisi veaynı zamanda işçisiydi, büyük bir performansı vardı.Haklı olduğu bir kaç kez haricinde hiç yakındığını gör-medim.

Tanıştığımızdan kısa bir süre sonra gözaltına alınmıştı,çıktığında çok iyi gözüküyordu. Ona şubeyi sordummerak ediyordum, askı nasıl, su işkencesi nasıl, elektriknasıl falan diye sorular soruyordum. Biraz anlattıktansonra iyi bir bitiriş yapmıştı, “işin teknik kısmı neden bukadar ilgilendiriyor seni, önemli olan onların sana neleryaptıkları değil senin nasıl karşılık verdiğindir” demişti.

Büro hep dolu olurdu ve Yemo’nun odasından çıkıpgörüşeceği kişiyi çağırma şekli bilenlerin ve duyanlarınbelleklerinde kalacaktır her halde.

Önderliğin tutsaklığın sürecinde yapılacak bir eylemvardı. İlk gün çeşitli nedenlerden gerçekleştirilemedi,ikincide yine yapılamadı çünkü eylem yerine bir tekeylemin sorumlusu gitmişti ve bu başarısızlığı Yemo nasılaçıklayacağını düşünüyordu. Yemo saatinde zaten eylemhedefinin tam karşısında bir pastanede oturup olacakeylemi gözlemliyordu. Eylemin gelişimini oturduğu yerdenbeklemiyor, üşenmeden gidip gözlemliyordu. O Parti-Cepheli bir yöneticiydi. Bir defasında bana KurtuluşGazetesi’ne gitmemem gerektiğini söylemişti ve ilave

etmişti “eğer gidersen ceza olarak büroyu temizleyeceksin.”Bundan bir kaç hafta sonra da o anda bana mecburi gibigöründüğü için Kurtuluş’a gittim. İçeri girer girmez deYemo ile göz göze geldik, şaka yollu kötü kötü baktı, bellibelirsiz gülümsedik birbirimize. Bir kaç gün sonra sıracezanın infazına gelmişti, onun deyişiyle tek bir ziyaretçisikalmıştı. Ben temizliğe başladım, bardakları falan yıkıyorum,son ziyaretçisi de gidince gelip bana yardım etmeyebaşladı. Ben itiraz ettim ama cevabı kesindi: “benim deoraya gitmem yasaktı, o yüzden cezayı paylaşalım.”

İşimiz bittikten sonra acele acele çıktık, çok önemliolduğunu zannettiğim bir randevusuna gidiyordu. Ayrıcaonun Kurtuluş’a gitmesi yasak olamazdı, o zaten gazeteciidi ama hiç bir şekilde üşenmeden üstelik hak edilen bircezaya yardım ediyordu. Masa başı yöneticiliği onadağlar kadar uzaktı. İnsanlara yaklaşma biçiminin kendineözgü yanları vardı. Biz insanları ya da şehitleri idealleş-tirmekten bahsederiz zaman zaman, ama bana göre vebence onu tanıyan herkese de göre Yemo dört dörtlükbir devrimci partili kişilikti ve onu anlatırken ne kadaranlatılsa da birşeylerin eksik kalacağını düşünüyorum.Ki ben çok kısa bir süre içinde onda çok fazla güzelliğigördüm, onda Devrimci Sol’u, Partiyi, Cepheyi gördüm.

Ölüm orucu sürecinde annemler hapishaneye ziyaretegitmişlerdi, savaşçılardan birisi anneme biz ölüme gidi-yoruz sizler için ölüyoruz, bir daha ki gelişinizde ben,bizler şehit düşmüş olabiliriz demiş ve o anda Yemo da“yok ana yok, onu bilmem ama ben gelecek hafta dagelseniz, sonra da gelseniz burada olacağım, bekleyeceğizsizi” demiş ve bundan bir kaç gün sonra şehit düştü.

Anıları Mirasımız

Dersim Halk Cephesi Onur Polat’la ilgili 3Temmuz’da bir açıklama yaptı. Açıklamada: "Dersim’deSoma için yapılan eylemler gerekçe gösterilerek 26Mayıs sabahı sokakta kaçırılarak gözaltına alınan veaynı gün tutuklanan Onur Polat Tunceli Hapishanesi’negötürülmüştü. Bir süredir Tunceli Hapishanesi’ndetutulan Onur Polat’ın, bugün görüşüne giden arkadaş-larına Erzurum Hapishanesi’ne sevk edildiği söylendi.

Onur Polat’ın başına gelecek her şeyden AdaletBakanlığı ve AKP iktidarı sorumlu olacaktır. Devrimcitutsakları sahiplenmeye ve onların dışarıdaki sesiolmaya devam edeceğiz” denildi.

Onur Polat ErzurumHapishanesi’ne Sevk Edildi

Dersim'deki Uğur Kurt eylemlerine katıldığı gerek-çesiyle keyfi şekilde tutuklanan Ünal Bağatır, tutukluluğayapılan itiraz sonucu 4 Temmuz günü özgürlüğünekavuştu.

Ünal BağatırÖzgürlüğüne Kavuştu

Gülsuyu’ndaki Engin Çeber Halk Kitaplığı’na çetelerinsilahlarla saldırması Gülsuyu Halk Cephesi tarafından 2Temmuz günü protesto edildi.

Engin Çeber Halk Kitaplığı önünde toplanan HalkCepheliler “Çetelerin Saldırılarına Polis Terörüne İzinVermeyeceğiz” yazılı pankart açarak mahalle içinde slo-ganlarla yürümeye başladı. Yozlaşmaya izin verilmeyeceğini,çetelerden hesabın sorulacağını ifade eden sloganlarlabaşlayan yürüyüşü alkışla destekleyenler oldu. HeykelMeydanı’na gelindiğinde eylemin amacını belirten biraçıklama okundu. Açıklamada yaşanan saldırılar anlatılarak“Biz devrimciyiz. Mahallelerimizi çetelere ve katil polislerekarşı nasıl savunduysak bundan sonra da savunmayadevam edeceğiz... Hasan Ferit Gedik yozlaşmaya karşıbayrağımız olarak ölümsüzleşti. Bayrağımızı daha dayükseklerde dalgalandıracak ve katillerden hesap soracağız”denildi. Açıklama bittikten sonra minibüs yolundan kütüp-haneye doğru yürüyüşe devam edildi. Kütüphaneye varıl-dığında 45 kişinin katıldığı eylem sona erdi

Gülsuyu Onur Gülsuyu NamusGülsuyu VatandırKatillerden Hesap Soracağız...

Page 58: CEPHE HALKIN VATANIDIR!yuruyus-info.org/pdf/pdf/425.pdf58 Kulağımıza Küpe Olsun... 59 Öğretmenimiz... 17 Sivas Katliamı’nın hesabını sadece devrimciler sorar! 19 Sivas’ta

Kuvvete dayanmayan adalet aciz,adalete dayanmayan kuvvet,

zalimdir.

Blaise Pascal

Özlü Söz

İşçiler HaykırırlarEkmek Diye

Tüccarlar bağırırlar pazar diye.

Eskiden işsizler açtı,

şimdi işi olanlar aç.

Artık yeniden başladı çalışmaya

kavuşmuş duran eller:

Yaptıkları gülle.

Bertolt Brecht

Şiir

“Her firavunun bir Musa’sı çıkar”

İnsanlara ıstırap çektiren her zalimiyenecek bir kurtarıcı çıkar.

Atasözü

Eğitici bir deney: “Cam TavanSendromu”

Bir şeyin imkânsız olduğuna ina-nırsanız, aklınız bunun neden imkân-sız olduğunu size ispatlamak üzere ça-lışmaya başlar.

Ama bir şeyi yapabileceğinizeinandığınızda, gerçekten inandığınız-da, aklınız, yapmak üzere çözümlerbulma konusunda size yardım etmekiçin çalışmaya başlar…

Dr. David J. Schwartz:Bilim adamları, pirelerin farklı

yükseklikte zıplayabildiklerini görür-ler. Birkaçını toplayıp 30 cm yüksek-liğindeki bir cam fanusun içine ko-yarlar.

Metal zemin ısıtılır. Sıcaktan ra-hatsız olan pireler zıplayarak kaçma-ya çalışırlar ama başlarını tavandakicama çarparak düşerler.

Zemin de sıcak olduğu için tekrarzıplarlar, tekrar başlarını cama vu-rurlar.

Pireler, camın ne olduğunu bilme-diklerinden, kendilerini neyin engel-lediğini anlamakta zorluk çekerler.

Defalarca kafalarını cama vuran pi-reler sonunda o zeminde 30 cm’denfazla zıpla(ya)mamayı öğrenirler.

Artık hepsinin 30 cm zıpladığı gö-rülünce deneyin ikinci aşamasına ge-çilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin

tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yük-seklikte, 30 cm zıplarlar! Üzerlerindecam engeli yoktur, daha yükseğe zıp-lama imkânları vardır ama buna hiç ce-saret edemezler.

Kafalarını cama vura vura öğren-dikleri bu sınırlayıcı “hayat dersi” nesadık halde yaşarlar. Pirelerin isterlersekaçma imkânları vardır ama kaça-mazlar.

Çünkü engel artık zihinlerindedir.Onları sınırlayan dış engel (cam) kalk-mıştır ama kafalarındaki iç engel (bu-rada 30cm’den fazla zıplanamaz inan-cı) varlığını sürdürmektedir.

Bu deney, canlıların neyi başara-mayacaklarını nasıl öğrendiklerinigöstermektedir.

Bu pirelerin yaşadıklarına, “cam ta-van sendromu” denir. Bir insanın ge-lebileceğine inandığı en üst nokta,onun cam tavanıdır.

Bir şeyin imkânsız olduğuna ina-nırsanız, aklınız bunun neden imkân-sız olduğunu size ispatlamak üzere ça-lışmaya başlar. Ama bir şeye inandı-ğınızda, gerçekten inandığınızda, ak-lınız yapmak üzere çözümler bulmakonusunda size yardım etmek içinçalışmaya başlar...

Dr. David J. SchwartzCam tavanınız hayallerinizin tavan

yüksekliğini gösterir.

Kıssadan Hisse