206
Amino Asitlerin Biyosentezi Prof.Dr.Sabahatin MUHTAROĞLU Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı. 2013-2014

biyokimya

Embed Size (px)

DESCRIPTION

biyokimya

Citation preview

Page 1: biyokimya

Amino Asitlerin Biyosentezi

Prof.Dr.Sabahatin MUHTAROĞLU Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı. 2013-2014

Page 2: biyokimya

Konu Başlıkları 1.Protein-amino asit,amino asit havuzu 2.Amino sentezi için karbon ve azot

kaynağı 3.Azot fiksasyonu ve kükürt 4.Non esansiyel amino asitlerin sentezi 5.Esansiyel amino asitlerin sentezi 6.Amino asitlerin özgül ürünlere

dönüştürülmesi

Page 3: biyokimya
Page 4: biyokimya

Classification of Amino Acids

UV absorption at 280 nm

Page 5: biyokimya

Classification of Amino Acids

• Nonpolar

• Structural role

Page 6: biyokimya

Classification of Amino Acids

Page 7: biyokimya

Uncommon Amino Acids

Cell wall (plant) Collagen (connective tissue)

Collagen

Myosin

Prothrombin (blood clotting)

Ca2+ binding proteins Elastin

A few proteins Incorporation

during translation

Page 8: biyokimya
Page 9: biyokimya
Page 10: biyokimya
Page 11: biyokimya

OVERVIEW OF AMINO ACID METABOLISM

ENVIRONMENT ORGANISM

Ingested protein

Bio- synthesis Protein

AMINO ACIDS

Nitrogen Carbon

skeletons

Urea

Degradation (required)

1 2 3

a

b

PurinesPyrimidinesPorphyrins

c c

Used for energy

pyruvateα-ketoglutaratesuccinyl-CoAfumarateoxaloacetate

acetoacetateacetyl CoA

(glucogenic)(ketogenic)

Page 12: biyokimya

AA pool

Endogenous proteins

Food proteins

CO2 + energy

glucose

NH3 NH4+

carbon skeletonSynthesis of non-essential AA

Urea Glutamine

CAC

GI tract

Intracellulardegradation

signal molecules (hormone,

neurotransmiter) purine / pyrimidine

bases porphyrines heme creatine creatinine arginine NO and other ...

Amino asitlerin Anabolik ve katabolik dönüşümleri

Page 13: biyokimya

Amino asit metabolizması Protein metabolizması, amino asit

metabolizmasıdır. Amino asit metabolizması, vücuttaki nitrojen

metabolizmasının bir parçasıdır. Nitrojen vücuda besin proteini ile girmektedir. Besin proteinleri depo edilmemektedir, ancak

doku proteinlerinin yapımında kullanılmaktadır. Çünkü endojen doku proteinlerinde sürekli bir

yıkım vardır.

Page 14: biyokimya
Page 15: biyokimya
Page 16: biyokimya

Protein-amino asit

Proteinlerin yapısındaki C ve H atomlarından

başka %16 oranında yer alan azot, sadece proteinlere özgü atılım

ürünlerinin(amonyak ve üre) oluşumuna yol açmaktadır.

Ayrıca Amino asitleri ve nükleotidleri oluşturan biyosentetik yolların tümü azota gereksim duyar.

Page 17: biyokimya

Beslenmede Proteinlerin Önemi Normal azot dengesinin sağlanması için bir

erişkinin günde,60g(1g/kg vücut ağırlığı) kadar protein alması gerekmektedir.

Sağlığa uygun bir beslenme için günde 100 g protein alınmasının önerilmesine karşılık,

30 g yaşamın sürdürülmesi için yeterlidir. Proteinin biyolojik değeri, yapısındaki

esansiyel amino asit miktarı ile ilişkili olduğu için alınan proteinin niteliği, miktarından daha fazla önem taşımaktadır

Page 18: biyokimya

Dengeli besinin önemi

Süt: Amino asit yönünden uygun dengeli bir besin

Fasulya: lizin zengin; metionin yetersiz Buğday: metionin zengin; lizin yetersiz

Bioengineered Buğday: yüksek lizin içerikli

Page 19: biyokimya

Protein-amino asit

Proteinler, amino asitlerin belirli diziliş sırasında karakteristik düz zincirde birbirlerine kovalent bağlanmasıyla oluşmuş polipeptitlerdir.

Proteinler, amino asitlerin polimerleridirler.

20 standart amino asit, aynı karbon atomuna

bağlanmış bir amino grubu ve bir karboksil grubu içermektedir.

Page 20: biyokimya

Hayvansal gıdalar ve baklagiller gibi bitkisel gıdalarda bulunan proteinler, sindirim kanalında amino asitlere parçalanırlar ve buradan aminoasitler vücuda katılırlar.

(1=membran peptidaz, 4= intraseluler peptidaz, 2,3,5,6=transporter ve taşıyıcılar)

Page 21: biyokimya

Na+

Page 22: biyokimya

amino asit havuzu

Besinlerle alınan veya endojen olarak sentez edilen proteinlerden açığa çıkan amino asitler vücudun genel amino asit havuzunu oluşturmaktadır.

Bu amino asit havuzunda 20 standart amino asidin dengeli bir şekilde bulunması gerekmektedir.Aksi halde protein biyosentezi durmaktadır.

Protein ve diğer azotlu bileşiklerin sentezi için kullanılan amino asit havuzuna, yeni amino asitler katıldığı için dinamik bir denge söz konusudur.

Page 23: biyokimya

Besinlerden elde edilen amino asitlere ek olarak önemli miktarda amino asit doku metabolizması sırasında ortaya çıkmaktadır:

1) Vücuttaki proteinlerin yıkılması sonucunda amino asitler ortaya çıkar.

2) Metabolik ara ürünlerden ve diğer amino asitlerden sentezlenir.

Vücutta metabolik ara ürünlerden amino asit sentezi için

azot gerekmektedir.

Azot, havadaki gazların yaklaşık %78’ini oluşturur.

Hava azotundan yararlanmak, azot döngüsü ile

sağlanmaktadır.

Page 24: biyokimya
Page 25: biyokimya

Amino asit havuzu(AA ha)

AA Ha’ın üç kaynağı:1) besin proteinlerinin proteolizi 2) doku proteinslerinin proteolizi3) non-esensial AA sentezi

AA Ha’ın üç kullanımı : 1) doku ve kan plazma proteinlerinin sentezi (KC)2) düşük-molekullu nitrogen bileşikleri sentezi (hormonler, vs.)3) katabolizm: deaminasyon + karbon iskeletinin kullanımı

AA karbon iskeletinin ’ın üç kullanımı:1) Gluconeogenesis (açlık sırasında, AA çoğu glukogenik)2) FA and TAG sentezi (in AA aşırılığında)3) Metabolik yakıt= energi elde edilmesi (minor kullanım))

Page 26: biyokimya

Amino asitlerin KataboliK Yolları

Transaminasyon

Dehidrogenasyon +glutamatın deaminasyonu

Ammonyağın detoksifikasyonu

Nitrogen katabolitlerinin atılımı

Page 27: biyokimya

Proteins

NH3

glutamate

glutamate + urea

(excretion by urine)

2-oxoglutarate +

glutamine

proteolysis

detoxication in liver deamidation

in kidney

amino acids

transamination

detoxication in other tissues

NH4+

(excretion by urine)deamination in kidney

Nitrogenlerin alımı, katabolizma,ve atımı

Page 28: biyokimya

Transaminasyon Amino grubunun bir substrattan diğerine transferi

Karaciğere ulaşan L-aminoasidlerin katabolizmasında

1. Basamak aminoasidlerden amino grubunun aminotransferaz veya transaminaz olarak adlandırılan enzimlerle uzaklaştırılmasıdır.Transaminazlar (aminotransferaz) insan organizmasında yaygın olarak dağılmışlardır ve özellikle kalp kası, karaciğer, iskelet kası ve böbrekte aktiftirler. Genel reaksiyon:

“transaminasyona girmeyen amino asitler: lizin, treonin, prolin, histidin, triptofan, arginin,

metionin

Page 29: biyokimya

CH2CH2COOH

O

CHOOC+R CH

NH2

COOH

aminokyselina 2-oxoglutarát

HOOC CH CH2CH2COOH

NH2

+R C

O

COOH

glutamát2-oxokyselina

aminotransferasapyridoxalfosfát

amino acid

2-oxo acid

2-oxoglutarate

glutamate

aminotransferase

pyridoxal phosphate

transaminasyonun genel şeması

Page 30: biyokimya

N

CH2O

H3C

HO

COH

P

O

O

O

reaktivní skupinaaldehyde groupcovalently linked to enzyme

Pridoksal fosphat reactif aldehid groubuna sahip

Page 31: biyokimya

Transaminasyonda birçok amino asidin nitrojeni glutamatta konsantre olur

Glutamat Daha sonra dehydrogenation + deamination geçirerek Amonyak oluşturur

Page 32: biyokimya

ALT/ AST / TRT

Page 33: biyokimya

Klinik enzimoloji

Bu enzimlerin serumdaki aktivitelerinin ölçümü , klinikte ayırıcı tanı açısından önem taşımaktadır.

AST enziminin mitokondiryal, ALT enziminin sitozolik kaynaklı doku

hasarlarını serumda yansıması olarak kabul edilmektedir.(karaciğer fonksiyon testi)

Page 34: biyokimya
Page 35: biyokimya

HOOC CH CH2CH2COOH

NH2

CH2CH2COOH

NH

CHOOC- 2H

H2O

glutamát 2-iminoglutarát

2-oxoglutarát

NH3 CH2CH2COOH

O

CHOOC+

GMD

Dokulardaki amoniumun ana kaynağı

Dehidrogenasyon + glutamatın deaminasyonu reversibl bir reaksiyondur. GMD=glutamat dehidrogenaz)

Page 36: biyokimya
Page 37: biyokimya

Glutamat sentezi

Genel amino alıcısı ve vericisini oluşturan bu substrat çifti(-ketoasit ve L-glutamat ),

bütün transaminasyon tepkimelerine katılmaktadır.

Transaminasyon ile çeşitli amino asitlerin amino grupları kullanılarak L-glutamat sentez edilmektedir.

Page 38: biyokimya

Hangisi önemli; esansiyel/nonesansiyel Non esansiyel amino asitler, esansiyel amino

asitlerden daha fazla biyolojik önem taşıdığı için organizma tarafından sentez edilmektedir.

Tüm amino asitleri sentezleyebilen prokaryotlarda her bir amino asitin metabolik yolu incelendiğinde, esansiyel amino asitler için gerekli olan enzim ve tepkime sayısının daha fazla olduğu görülmüştür.

Page 39: biyokimya

Nonesansiyel amino asitler Bu amino asitler var olan metabolik ara

maddelerden veya diğer amino asitlerden sentezlenirler.

Örneğin tirozin, esansiyel bir amino asit olan fenilalanin den,

sistein ise öncül madde olarak metiyonin gerektirir. Dolayısıyla besinsel gereksinim genellikle Fenilalanin + Tirozin Metionin + Sistein amino çiftlerine göre

düzenlenir  

Page 40: biyokimya

Esansiyel / yarıesansiyel

Valin, lösin, izolösin,treonin, lizin, metiyonin, fenilalanin ve triptofan esansiyel amino asitlerdir.

Erişkinde dışardan alınmaması herhangi bir bozukluğa yol açmadığı için arginin ve histidin yarı esansiyel olarak kabul edilmektedir.

Karaciğer fonksiyon bozukluğunda ve prematürelerde sistein ve tirozin esansiyeldir.

Page 41: biyokimya

Amino asit azotunun uzaklaştırılması(Amonyak metabolizması): Fizyolojik pH değerinde dolaşımdaki amonyağın

büyük bir bölümü(%98.5)NH4+; %1.5 kadarı ise NH3 halinde bulunmaktadır.

Normal şartlarda kan NH3 düzeyi %10-20 μg kadardır.

Hücre ve mitokondiri membranını geçebilen amonyak, sitrik asit döngüsü ara maddelerinden

α-ketoglutarata bağlanarak(glutamat dehidrogenaz tepkimesi ile) glutamat oluşmakta ve döngünün yavaşlamasına yol açmaktadır.

Page 42: biyokimya

NH3 neden nörotoksiktirNormal koşullarda beyin dokusunun başlıca

enerji kaynağı sitrik asit döngüsü olduğu için

amonyağın toksik etkisi özellikle beyinde görülmektedir. Doku NH3 düzeyinin artması glutamat DH tepkimesin sola kaymasına yol açmakta ve α-ketoglutarattan glutamat sentezlenerek NH3 uzaklaştırılmaktadır.

Page 43: biyokimya

NH3 : nörotoksiktir Bu tepkimde NAD(P)H kullandığından, ATP sentezi

azalmaktadır. Diğer taraftan glutaminazi inhibe eden NH3, toksik

etki göstermektedir. Beyinde glutamat oluşumunun engellenmesi glutaminin birikmesine ve ozmotik basıncın artmasına yol açmaktadır.

Glutaminazın inhibe olması nedeniyle glutamin, transaminsyona katılmaktadır. glutaminden transaminasyonla α-amino grubu uzaklaştırılmakta ve α-ketoglutarat oluşmaktadır.

Hücre mebranının potasyum ve klörür iyonlarına geçirgenliğini artıran NH3, membranın iyonik gradiyentinin bozulmasına neden olmaktadır

Page 44: biyokimya

GABA Ayrıca beyinde önemli fonksiyonları bulunan

ve γ-amino butiratın(GABA) ön maddesi olan glutamik asit miktarı, glutamatın amaonyağı γ-amino grubu şeklinde bağlayarak glutamine dönüşmesi nedeni ile azalmaktadır.

Bunun sonucunda dolaylı olarak beyin için gerekli bir nörotransmitter olan GABA sentezi yavaşlamaktadır.

NH3+

-O2CCH 2CH2CHCO 2-

NH3+

-O2CCH 2CH2CH2

Glutamate Gamma-aminobutyrate(GABA)

Glutamatedecarboxylase

CO2

Page 45: biyokimya

Glutaminsentaz

Yüksek amonyağın oluşturduğu toksisite iki reaksiyona bağlıdır:

Glutamin

Glutamatdehidrogen

azNH4 + -keroglutarat

Glutamat

NAD(P)H NAD(P)

+ NH4

ATP ADP

-KG tükenir ve Hücresel oksidasyon ve ATP üretimi azalır. Özellikle beyin gibi yüksek enerji gereksinimi olan dokular zarar görür.

Glutamat beyinde inhibitör etkili nörotransmitter olan GABA’nın öncülüdür. Glutamatın azalması ile GABA oluşumu azalır ve eksitasyon ortaya çıkar.

Page 46: biyokimya

Amonyağın taşınması NH3 , glutamin sentezi veya glukoz alanın döngüsü

ile taşınmaktadır 1-Glutamin sentezi: Glutamin sentezi ile

amonyağın zararsız bir bileşik halinde vücutta dolaşması sağlanmaktadır.

Karaciğer ve beyinde bulunan glutamin sentetaz ile katalizlenen tepkimenin enerjisi ATP hidrolizinden elde edilmektedir.

Glutamin sadece karaciğer ve böbrek dokusunda bulunan glutaminaz ile yeniden glutamat ve amonyağa parçalanmaktadır.

Böylece amonyağın diğer dokularda serbest hale geçmesi engellenmektedir

NH4+ + glutamate + ATP -----> glutamine + ADP

Page 47: biyokimya

2-Glukoz-alanin döngüsü: Dolaşımdaki glukoz ve alanin, dolaylı olarak

amonyak taşınımına katkıda bulunmaktadır. Kas dokusunda transaminasyonla piruvattan

oluşan alanin, kan yolu ile karaciğere taşınmakta ve transaminayonla yeniden piruvata çevrilmektedir.

Karaciğerde piruvattan glukonegenez ile oluşan glukoz, kan dolaşımı ile kas dokusuna taşınmaktadır

Page 48: biyokimya
Page 49: biyokimya
Page 50: biyokimya
Page 51: biyokimya

Amino asit sentezi Sentez için iki temel bileşene gereksinim var: Karbon iskeleti glikoliz, pentoz fosfat veya sitrik asit yollarının metabolitlerinden elde edilir Nitrogen Kaynağı Proteinler-amino asit Nitrogen fiksasyonu ile karşılanır(N2 formundaki

atmosferik nitrogenin NH4+e dönüşüm prosesidir)

Page 52: biyokimya

Amino asitlerin karbon İskeleti Amino asitlerin 6 biyosentetik gruba

ayrılmasının esası; sentezdeki başlangıç maddeleri ile ilgilidir:

Oksaloasetat, piruvat, riboz-5-fosfat, α-keto glutarat, 3-fosfo gliserat ve fosfoenol piruvat/eritroz –4 fosfat

Page 53: biyokimya

kofaktörler

Amino asit sentezinde bazı kofaktörler kullanılır:

Pridoksal fosfat(B-6 vit) B12 vitamini Tetrahidrofolat ayrıca S-adenosilmetiyonin(SAM)

(Son 2 kofaktör, metabolizmada tek karbon atomu taşıyıcıdır)

Page 54: biyokimya
Page 55: biyokimya

Amino asit sentezinde çeşitli öncül maddeler kullanılmaktadır 1-Alfa-ketoasitler 2-Bazı ekzojen amino asitler yani...... 3-Metabolizma ara ürünleri 4-Bazı endojen amino asitler 1- Alfa-ketoasitler: bir amino asitin karbon iskeletine uygun alfa-ketoasitin bulunması

halinde aminotransferazlar (transaminazlar) ile amino asit endojen olarak sentezlenmektedir.

* Piruvat Alanin * Oksaloasetat Aspartat

Page 56: biyokimya

Amino asit sentezinde öncül maddeler 2- Bazı ekzojen amino asitler; bu amaçla kullanılan eksojen amino asitler için günlük gereksinim,

türevi olan amino asit gereksinimi de dikkate alınmalı* Fenilalanin tirozin * Metiyonin +Serin Sistein

3- Metabolizma ara ürünleri  3-fosfogliserik asit Serin  4-  bazı endojen amino asitler* Glutamik asit Pirolin* Serin Glisin * Glutamat glutamin * Aspartat Asparajin

Page 57: biyokimya
Page 58: biyokimya

Nitrojen Metabolizması

Azot Amonyak Glutamat Nitrojen, amino asitlerde anahtar bir yapıdır. Atmosfer ileri derecede pasif bir molekül olan

nitrogen(N2) gazı yönünden zengindir (%78 azot, %21 oksijen, %1asal gazlar(hidrojen, helyum,argon,

kripton,ksenon, neon)

Page 59: biyokimya

Amino asit sentezi için gerekli olan Nitrogen kaynağı( Nitrojen döngüsü) Nitrogen, farklı canlı türlerindeki etkileşimi sonucu

farklı form ve yük durumlarında bulunur. Yük durumu +5(nitratlar)-3(amonyak ve diğer

organik materyal) bulunur. Sıfır yük durumundaki nitrojen, bir gazdır. Diğer tüm yük durumlarında sıvı halde bulunur. Nitrojenin bir yapıdan diğerine geçmesi farklı

organizmaları ilgilendirir. (N2.....NH3..... NO2.. NO3)

Page 60: biyokimya

nitrogenaz

Nitrojen fiksasyonu,

nitrogenaz olarak isimlendirilen bir enzim komopleksi ile gerçekleştirilir.

Page 61: biyokimya

nitrifikasyon/Anaerobik/ bakteriler Amonyağın nitrit ve nitrata okside olması

nitrifikasyon olarak isimlendirilir. Anaerobik şartlar altında, bakteriler ile

gerçekleştirilir. Bitkiler Nitrogenlerini, nitrat veya amonyum

formunda alır ve onu amino asit ve diğer organik bileşiklerin sentezinde kullanır

Hayvanlar ise nitrogenlerini esas olarak bitkilerin sindirimi sırasında alırlar.

Page 62: biyokimya

Hayvanlar tarafından; ürenin atılması, ölü bitki ve hayvan mataeryellerinin

parçalanması ile, nitrogen toprağa geri döner ve sonuçta bir

döngüde dolanmış olur.

Page 63: biyokimya
Page 64: biyokimya

Nitrojen döngüsü 5 esas basamağa ayrılır  1.Başlangıç basamağı :

Atmosfer nitrogen Amonyum (Reduksiyon)

Nitrogen fikssyonu olarak isimlendirilen bu basamak Nitrogenaz

enzim kompleksi tarafından katalize edilir.

Azotobakter , Clostridium gibi bakteriler toprakta serbest yaşar ve

nitrogeni fikse eder

Bu bakteriler fasulya, bezelye gibi bazı bitkilerin köklerini enfekte

eder ve küresel kök nödüllerinin oluşumuna yol açar, İŞTE

fiksasyon bu nödüllerde gerçekleşir. .

Page 65: biyokimya
Page 66: biyokimya

2. Topraktaki amonyağın çoğu Nitrifikasyon prosesi ile nitrit daha sonra da nitrata okside edilmektedir.

Nitrifying bakteriler NH3ı elektron vericisi

olarak kullanır ve oksidasyon reaksiyonları için enerji temin ederler.

Nitrosomonas bakterileri amanoyağı nitrite okside eder, oysa Nitrobakter ler nitriti nitrata okside ederler.

Page 67: biyokimya

3. Bazı toprak mikroorganizmaları, anaerobik şartlarda nitratı azota(N2 atmosferik) redükte eder.

Bu reaksiyon Denitrifikasyon olarak isimlendirilir.

4. Bitkiler, nitratı absorbe eder ve onu NH3’e redükte eder ki bu da nitrogen içeren diğer organik bileşiklerin sentezinde kullanılır (asimilasyon=özümseme))

Page 68: biyokimya

5. Ölü bitki veya hayvan dokusunun parçalanması , organik kalıntılar oluşturur, ki bu da bazı bakteriler tarafından amonyağa çevrilir.

Bu dönüşüm Amonifikasyon olarak isimlendirilir.

Hayvanlar tarafından ekskrete edilen üre den NH3 temin edilir.

 

Page 69: biyokimya
Page 70: biyokimya

Diazotrofik mikroorganizmalar(nitrogen fiksasyonu yapan) fikse ettiği N2 yer yüzeyinde fikse edilen nitrogenin %60’e karşılıktır.

Şişmekler ve UV radayasyonu %15, endüstriyel prosesler %25 fiksasyon sağlamaktadır. Fritz Haber’in 1910 yılında geliştirdiği yöntem

günümüzde gübre fabrikalarında uygulanmaktadır N2 + 3H2…….2NH3…….amino asitler( protein) (1918 de bu çalışmasından dolayı kimya Nobel

Ödülünü almıştır)

Page 71: biyokimya

Fritz Haber reaksiyonu

Bu işlem azotun, H2 gazı ile (demir katalizörlüğü 500oC, ve 300 atmosfer basınç altında) karıştırılması ile gerçekleştirilir.

N≡ N 225 kcal/mol bağ enerjisine sahiptir, dolayısıyla kimyasal ataklara karşı yüksek bir direnç gösterir.(inerttir)

Page 72: biyokimya

Bu şartlar altında ancak gerçekleşebilen bir reaksiyon biyolojik sistemlerde, çok redoks merkezli bir enzim kompleksini gerektirir (nitrogenaz enzim kompleksi)

 N2+ 10H++ 8e + 16 ATP 2 NH3 +16ADP +16Pi + H2

 Nitrogenazla nitrogen fiksasyonu, bitkilerin gereksiniminden daha fazla yararlı nitrogen üretir.

Nitrogen fazlalığı ise toprağa verilir (tarlalara aralıklarla alfa-alfa bitkisinin ekimi toprağa azot eklemek için yapılmaktadır).

Page 73: biyokimya

Nitrogenaz enzim kompleksi

 Bu enzim iki proteinden meydana gelmektedir

1. Redüktaz(fe-protein): 60 KD molekül büyüklüğünde, benzer alt ünitelerden oluşan bir dimerdir. Üzerinde (4fe-4S) kümesinin ve 2 ATP’nin bağlanabileceği 2 bağlanma bölgesi bulunur.

2. Nitrogenaz(MoFe-protein): 240KD’lı bir proteindir. Tetramer(α2β2) yapı özelliği gösterir

Page 74: biyokimya

Her komponent bir demir sulfur proteindir (burada fe sistein artığının sulfur atomuna ve inorganik sulfide bağlanır).

Fiksasyon için ATP’ye ek olarak kuvvetli bir redüktana gereksinim vardır.

Fiksasyon yapan mikroorganizmalarda yüksek potansiyelli elektronların kaynağı ferridoksin (flavodoksin), fotosentez veya oksidatif proseslerle üretilir.

 

Page 75: biyokimya

Fiksasyonda ,ferridoksin elektronlarını NADHtan alır ve redükte olur.

Elektronlar,redükte ferridoksinden fe-protein’e trannsfer olur.

ATP’nin redükte fe-proteine bağlanması ve hidroliz olması bu proteinin redükte gücünü artırır ve fe-protein ile Mofe-proteinnin yakınlaşmasını sağlar

böylece elektronların peş peşe (Mofe-protein) den geçmesini sağlar.

Page 76: biyokimya
Page 77: biyokimya

Mofe-protein de gerçekleşen N2’nın redüksiyonu aslında üç bağımsız basamakta gerçekleşir.

Her basamakta 2e- çifti kullanılır.  N ≡ N H-N=N-H NH2-NH2 NH3

Azot Dimin Hidrazin Amonyak

N2 + 6H+ + 6e- 2NH3

Page 78: biyokimya

Nitrogenaz Nitrogenaz kuvvetli şeklide NH3 tarafından inhibe

edilir ve yalnızca hücrenin redükte nitrogene sahip olduğu zaman çalışır.

Ancak biyolojik reksiyonlarda her bir mol N2 için 2 mol NH3 yanında bir mol H2 oluşturulur.

Bu da ek 2 elektronun varlığını gerektirir.   N2 + 8 H+ +8 e- 2 NH3 + H2

Transfer edilen her elektron için 2 molekül ATP hidroliz olur.

Dolayısıyla bir molekül N2’nin redükte edilmesi için en az 16 ATP’nın hidroliz olması gerekir

N2+ 8H+ + 8e- + 16H2O↔2NH3 + H2 + 16 ADP + 16 pi

Page 79: biyokimya

Leghemoglebin , nitrogenazı oksijen inaktivasyonundan korur

Nitrogenaz, hızlı bir şekilde O2 ile inaktive edilir, dolayısıyla bu enzim O2 den korunmalıdır.

Cyanobakteriler, nitrogen fiksasyonunu spesifik nonfotosentetik hücrelerde (heterocyst) yaparak bu korunmayı sağlar.

Baklagillerin kök nödüllerinde,bununla birlikte , bu korunma leghemoglobin’nin sentezi ile sağlanır.

Page 80: biyokimya
Page 81: biyokimya
Page 82: biyokimya

Kükürt

Kükürt organik maddelerin yapısında bulunan bir elementtir.Toprakta organik ve inorganik formda bulunabilir.

Ancak topraktaki kükürt miktarının önemli bir kısmını organik kükürt oluşturmaktadır.

Bitki, kükürdü kökleri ile sülfat iyonu(SO4-2) şeklinde alırken, stomaları aracığıyla ile de kükurt dioksit alabilirler.

Page 83: biyokimya

Organik ve inorganik kükürt

Kükürt besinlerde de organik ve inorganik biçimlerde bulunur. Organik yapılar kükürtlü amino asitler ve proteinlerdir.

İnorganik yapılar ise Na, K, Mg’un sülfat tuzlarıdır.

Kükürt vücutta başlıca proteinlerde ve amino asitlerde yer aldığından,genellikle tüm vücut sıvılarında bulunabilir

Page 84: biyokimya

Organizmadaki diğer kükürtlü yapılar: heparin, glutatyon, lipoik asit, kondroitin sülfat( saç,

kıl, kıkırdak, tendon ve kemik matriksi içinde bulunur) sayılabilir.

Page 85: biyokimya
Page 86: biyokimya
Page 87: biyokimya
Page 88: biyokimya

Amino asitlerin gruplandırılması

1.Glutamat grubu ------ primer karbon kaynağı alfa-ketoglutarattir.

Glutamat ,Glutamin , Pirolin , Arginin ve Lizin(mantarlarda)

2. Serin grubu------- primer karbon kayanağı 3-fosfo gliserattır.

Serin, Glisin ve sistein3. Aspartat grubu------ oksaloasetat

Aspartat, Asparajin, Metionin, Treonin , izolösin ve Lizin (bakteri ve yüksek bitkiler)

Page 89: biyokimya

4.Piruvat grubu---- piruvatAlanin, Valin ve Lösin.5.Aromatik grup--- PEP + Eritroz-4-fosfatFenilalanin, Tirozin ve Triptofan6.Histidin grubu ------- Riboz-5-fosfat Histidin Ayrıca piruvat bakteri ve yüksek bitkilerde

izolösin ve lizin sentezine karbon verir.

Page 90: biyokimya

A.Glutamat, glutamin, pirolin, arginin ve lizin(mantar) sentezi

Bu amino asitler karbon iskeletlerini, alfa-ketoglutarattan alırlar. Öncelikle ara bir yapı olan glutamat oluşur

daha sonrada glutamattan diğer amino asitler oluşur.

Page 91: biyokimya

Prolin sentezi glutamattan başlar ve 4 basamakta

gerçekleşir 1.ATP’nin fosforil grubu, glutamatın γ-

karboksilat grubuna transfer edilir. Katalize eden enzim γ-glutamil kinazdır ,

oluşan ürün de γ-glutamil fosfattır. Pirolin sentezi büyük ölçüde bu basamakta

düzenlenir. Çünkü prolinin, γ-glutamil kinaza negatif

feed-back etkisi vardır

Page 92: biyokimya

2.γ-glutamil fosfatın, fosfat grubu hidrid anyonu ile yer değiştirir. Ürün olarak glutamat γ-semi aldehidin (GSA) oluştuğu bu redüksiyon reksiyonu γ-glutamil fosfat dehidrogenaz katalize eder.

3.Glutamat γ-semi aldehid, non enzimatik olarak su kaybederek halkalaşır ve ∆1-pirolin 5-karboksilat (P5C) oluşturur.

4.NADPH-bağımlı ∆1-pirolin 5-karboksilat reduktaz, ∆1-pirolin 5-karboksilatı piroline redükte eder

Page 93: biyokimya
Page 94: biyokimya
Page 95: biyokimya

Alternatif olarak glutamat γ-semi aldehit, ornitine transamine olabilir.(yüksek bitkilerde)

Ornitin protein sentezinde yer alan 20 amino asit arasında yer almaz, ancak üre döngüsünde karbamoil fosfatın akseptörü olarak yer alır.

Ayrıca ornitin, poliaminlerin(spermin, spermidin-hücre proliferasyonunda önemlidir-çift sarmallı DNA yapısını stabilize eder) sentezinde yer alır.

Ornitinin temel kaynağı olan diyetsel arginin sınırlı olduğu durumlarda glutamattan ornitin sentezi önemli duruma geçer

 

Page 96: biyokimya
Page 97: biyokimya

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                           

Page 98: biyokimya

Kollajenin Yapısı

Temel yapısal birim, her biri ~ 1000 amino asit kalıntısı uzunluğundaki üç polipeptit

zincirininin birbirine sarılmasıyla oluşan üçlü sarmal yapıdaki TROPOKOLLAJENTROPOKOLLAJEN

molekülüdür.molekülüdür. Tropokollajendeki her bir zincir sola dönümlü Tropokollajendeki her bir zincir sola dönümlü

olup, her bir dönümde yaklaşık 3.3 amino asit olup, her bir dönümde yaklaşık 3.3 amino asit yer alır.yer alır.

Page 99: biyokimya

Yapının böyle olmasının en önemli iki nedeni:

Böyle bir yapıda her 3 kalıntıda bir Böyle bir yapıda her 3 kalıntıda bir GLİSİNGLİSİN amino asidi bulunur. Çünkü sadece bu amino amino asidi bulunur. Çünkü sadece bu amino

asidin yan zinciri bu yapı içerisinde yer asidin yan zinciri bu yapı içerisinde yer alacak kadar küçüktür. alacak kadar küçüktür.

Üçlü sarmal kıvrıma uygun, bu oluşumu Üçlü sarmal kıvrıma uygun, bu oluşumu kolaylaştıran bir başka özellik de her bir kolaylaştıran bir başka özellik de her bir

zincirde yer alan zincirde yer alan PROLİNPROLİN ve ve HİDROKSİPROLİNHİDROKSİPROLİN kalıntılarıdır. kalıntılarıdır.

Page 100: biyokimya

Zincirlerde belli dizilerin sık sık tekrarlandığı görülür:

Gly-X-Y

X= genelde PROLİNY= PROLİN veya HİDROKSİPROLİN

(X ve Y’de yer yer başka amino asitler de bulunabilir. Ancak yukarıdaki yapılanma özgün

yapının oluşumundan sorumludur.

Page 101: biyokimya

Prolin kalıntılarının sıradışı bir şekilde hidroksilehidroksile olmasının avantajı: Üçlü sarmalı oluşturan ana bağ tipi

omurgadaki amit protonları ile karbonil oksijenleri arasındaki H bağlarıdır.

Ancak hidroksiprolindeki OH grupları ek bağların kurulmasına katkıda bulunarak bu yapıyı daha da sağlamlaştırır.

Page 102: biyokimya

Kollajendeki lizinlizin kalıntılarının da bir kısmı hidroksilehidroksile durumdadır. Bu modifikasyonun rolü:

Lizindeki OH grupları polisakkaritlerin tutunma noktalarını oluşturur.

Page 103: biyokimya

Prolin Hidroksiprolindönüşümü ENZİMATİK bir olaydır ve C vitamini (askorbik asit) gerektirir. C vitamininin eksikliği SKORBÜT denilen bir hastalığa yol açar. Deride ve dişetlerinde yaralar oluşur, damarlar incelir. Dışarıdan vitamin takviyesiyle bu rahatsızlıklar ortadan kalkar.

Page 104: biyokimya

Kollajenin dayanıklığının bir nedeni de tropokollajen moleküllerinin, lizin yan zincirlerinin yer aldığı özel bir reaksiyon aracılığıyla çapraz bağlanmasıdır.

Zincir içi ve zincirler arası gerçekleşen bu olay enzimatiktir. Bazı lizin kalıntıları lizil oksidaz enzimi tarafından oksitlenerek aldehit türevine dönüşür, bu da başka bir lizinle veya diğer bir molekülle kondensasyon reaksiyonuna girerek çapraz bağlar oluşturur.

Page 105: biyokimya

Hidroksipirolin, protein sentezi sonrası, pirolil hidroksilkaz katalizörlüğünde pirolin amino asitinin hidroksilasyonu gerçekleşir(post-translasyonal modifikasyon).

Bu enzimin katalizlediği reaksiyon endoplazmik retikulumun lumenlerinde gerçekleşir.

İdrarla atılan hidroksipirolin, toplamın  % 10’u kadardır. Geri kalan hidroksiprolinin yaklaşık % 90’ı karaciğerde metabolize edilir. Ayrıca hidroksipirolin Tip-I kollajenin sentezinden de açığa çıkar. İdrar hidroksipirolini diyetteki kollajenden etkilenir.

Paget hastalığı, osteoporoz, metastaz yapmış kanser olaylarında idrar hidroksiprolini yaygın olarak kullanılan bir parametredir (Ancak kemik yıkımının göstergesi olarak kullanılmasına rağmen hassas değildir. Karaciğerde hızla metabolize edilmesi ve orijininin sadece kemik kollajeni olmaması nedeniyle iyi bir belirteç olarak kabul edilmemektedir.

Page 106: biyokimya

ARGİNİN SENTEZİ

Arginin, 8 basamaklı bir reaksiyon dizisi ile glutamattan sentez edilir.

1. Asetil-COA’nın, asetil grubu glutamatın α-amino grubuna transfer edilir.

Reaksiyonu katalizleyen enzim N-asetil glutamat sentaz dır.

Reaksiyon sonunda ürün olarak N-asetil glutamat meydana gelir.

Argininin bu basamağı feed-back inhibisyonu ile düzenlenir.

Page 107: biyokimya
Page 108: biyokimya
Page 109: biyokimya

2.N-asetil glutamat kinaz ile katalizlenen ikinci basamakta N-asetil glutamat fosforile olur ve ürün olarak N-asetil γ-glutamil fosfat oluşur.

3.NADPH bağımlı N-asetilglutamil fosfat reduktaz ile N-asetil glutamat γ-semi aldehid oluşur.

Not: ilk basamakta asetil grubununu eklenmesi, 3. basmakta meydana gelen semi aldehidin proline halkalaşmasını önler.

Page 110: biyokimya

4.N-asetil glutamat γ-semi aldehid bir transaminasyon reaksiyonu ile N-asetil ornitine dönüşür.

5.Asetil ornitinaz enzimi ile hidroliz reaksiyonu gerçekleşir ve ornitinin Salı verilmesi yanında asetat meydana gelir

Not: Ornitinin 3 basamaklı reaksiyon ile arginine dönüşümü, üre siklusunun bir bölümünü oluşturur

Page 111: biyokimya
Page 112: biyokimya
Page 113: biyokimya

6.Karbamil fosfat karbamil grubunu ornitine aktararak sitrullin oluşturur. Bu arada fosfat serbest hale geçer.

Bu reksiyonu katalizleyen enzim ornitin transkarbamilaz dır.

7.Sitrulin ve aspartatın etkileşmesi sonucu arginino suksinat meydana gelir. Reaksiyon arginino suksinat sentetaz katalizörlüğünde meydana gelir.

Page 114: biyokimya

8. Arginino suksinat, arginino suksinaz katalizörlüğünde parçalanır, arginin ve fumarat meydana gelir.

Oluşan fumarat , malat üzerinden oksaloasetata dönüşür.

Bu şekilde de TCA döngüsüne tekrar girilmiş olur.

 

Page 115: biyokimya
Page 116: biyokimya
Page 117: biyokimya

Şizofreniye neden olduğu bulunmuş

Page 118: biyokimya

Serin, glisin ve sistein sentezi

Serinle ilgili major sentez yolu tüm organizmalarda aynıdır.

3-fosfo gliseratın hidroksil grubu NAD+ kullanan dehidrogenaz ile okside edilir.

Ürün olarak 3-fosfo hidroksi piruvat oluşturur.

Fosfoserin fosfataz ile serine hidroliz olur.

Page 119: biyokimya
Page 120: biyokimya
Page 121: biyokimya

Serin.........glisin

(3 karbonlu)Serin, (2 karbonlu) glisinin prekürsörüdür.

Bu dönüşüm bir karbon atomunun ayrılması ile meydana gelir.

Kullanılan enzim, serin hidroksimetil transferazdır. Tetrahidrofolat, serinin β-karbonunu kabul eder.

N5 ve N10 arasında köprü kurarak N5-N10 metilen tetrehidrofolat oluşturur

Bu reaksiyon ayrıca pridoksal fosfat gerektirir.

Page 122: biyokimya
Page 123: biyokimya

glisin

Vertebralıların karaciğerinde glisin başka bir yolla elde edilir. (glisin sentaz’ın geri dönüşümlü reaksiyonu

ile)   Glisin Sentaz   Glisin CO2 + NH4

 

Page 124: biyokimya
Page 125: biyokimya
Page 126: biyokimya

Sistein sentezi

Bitki ve bakteriler, sistein sentezi için gerekli redükte sülfürü çevresel sülfatlardan alırlar.

Sülfat 2 basamakla sulfide active edilir. Öncelikle adenozin-5-fosfosulfat(APS) daha sonra

3- fosfoadenozin-5-fosfosulfat(PAPS) oluşur. Bu da 8 elektronlu bir redüksiyon geçirerek sulfidi

oluşturur. Meydana gelen sulfid ,sistein sentezinde

kullanılır.  

Page 127: biyokimya
Page 128: biyokimya

Memelilerde sistein

*Memelilerde ise, sistein 2 amino asitten sentez edilir.

Metionin(sulfur atomunu verir) ve serin(karbon iskeletini verir) sentez edilir.

 

Page 129: biyokimya

Metionin ilk önce S-adenosil metionine dönüşür(metionin metil grubunu bir alıcıya verir) demetile ürün serbest homosisteine hidroliz olur.

Sistationin B-sentaz’ın katalize ettiği reaksiyonla homosistein ile serin etkileşir ve sistationin oluşur.

Finalde PLP gerektiren bir enzim olan sistatiyonin γ-liyaz amonyağın ayrılmasını katalize ederek sistein oluşumunu sağlar.

Page 130: biyokimya

                                                                                                           

Page 131: biyokimya

Serin...glisin

Serin ve glisin birçok maddenin sentezi ile ilgilidir. Glisinin, karbon atomu ve nitrojenleri pürinlerin sentezinde

kullanılır. Ayrıca α-karbon atomu ve nitrojenlerini ; Porfirin halkası, klorofil sistemi, Hem ve vitamin B12’ye verir. Bunların dışında glisin; glioksilat, safra asitleri, kreatin ve glutatyon sentezi ile ilgilidir.  

Page 132: biyokimya

Homosistein

Homosistein veya disulfid bağlı homosistin seviyesi yüksek olan kişiler koroner kalp hastalıkları ve ateroskleroz yönünden risk altındadır.

Homosistein damar sertliği yaparak meydana getirdiği daralmanın yanında pıhtılaşmayı da artırarak enfarktüs gelişmesini de hızlandırabilir.

Sistatiyonin β-sentaz, mutasyona uğraması ile ilgili olarak homosistein seviyesi yükselebilir.

Bu da kan damarlarını döşeyen hücreleri tahrip edebilir ve duz kaslarda vasküler büyümeyi artırabilir.

Ayrıca oksidatif stresle de ilişkisi vardır.        

Page 133: biyokimya

Kalp krizi, felç ve ateroskleroz (damar sertliği) gibi konulardan bahsedilince, suçlu olarak aklımıza hemen kolesterol gelir. Hâlbuki araştırmalar suçlunun tek değil, bir örgüt olarak hareket ettiğini ispatlıyor.

Örgüt elemanları arasında hipertansiyon, sigara içimi, şeker hastalığı ve şişmanlığın olduğu bilinmektedir. Oysa bazı hastalarda bunların hiçbiri olmadığı halde ciddi derecede damar hastalıkları ve damar sertliği görülebiliyor.

Hatta kalp hastalığı ve by-pass ameliyatı geçiren hastaların büyük oranında kolesterol değerlerinin normal düzeylerde olduğu görülmüştür. Bu kişilerde yapılan çalışmalar sonucunda vücut tarafından üretilen, kükürt içeren bir aminoasit olan homosisteinin kandaki düzeylerinin yüksek olmasının ateroskleroz ve felç riskini arttırdığı saptanmıştır.

Page 134: biyokimya

Araştırmalar kandaki homosistein düzeyinin 10 pmol/l’nin altında olduğu hallerde, ek bir riskin söz konusu olmadığını, 14 pmol/l’nin üzerine çıktığında bu riskin 700 kat daha fazla olduğunu göstermektedir.

Diğer risk faktörlerinden birisinin ilavesiyle de, bu riskin katlanarak arttığı saptanmıştır. Yüksek kolesterol düzeyi ile ilgili olarak diyetle lalınan yağlar suçlu gösterilirken, yüksek homosistein düzeyleri hayvansal proteinlerce zengin diyetle bağdaştırılmaktadır

Page 135: biyokimya

Homosistein düzeyine düşürmenin tek yolu, az et yemek ve vitamin B (vit B6 vit B12 ve folik asit) takviyeyidir. Dr.Mc.Cully’e göre tüm dünyada artık bilim adamlarının “homosistein ve kalp hastalıkları “ konusunu dikkate almaları son derecede heyecan vericidir ve devrim niteliğindedir. Yapılan çalışmalar göstermektedir ki, kalp hastalıkları ile baş etmenin en iyi yolu homosisteini kontrol altına almaktır

Page 136: biyokimya

5 yıl öncesine kadar kalp krizinin tanımı basitti. Kolesterol, kalp damarlarını tıkayarak krize neden oluyordu. Yıllarca uzmanlar hastalarına menülerindeki yağ oranını düşürmelerini tavsiye ettiler.

Ancak ABD’de kalp krizi vakalarının yaklaşık yarısında hastanın kolesterol seviyesinin normal olduğu görüldü.

Şimdi uzmanlar, kalp krizini sadece kolesterole bağlayarak basit bir modelle açıklamasının zor olduğunu söyleyerek, hastalığa neden olan diğer suçluların peşine düştüler.

Çünkü uzmanlara göre kolesterol, kalp krizinin tek sorumlusu değil, sadece suçlulardan birisi idi.

Page 137: biyokimya

1968 yılında Massachusetts General HNospital’da yapılan insan genetiği konferansında “homosistinüri isimli yeni keşfedilmiş bir hastalık tüm bilim adamlarına açıklanıyordu.

Bu ilginç hastalıkta zekâ özürlü 9 yaşındaki bir kız çocuğunun idrarında aşırı miktarda homosistein isimli bir aminoasidin varlığı dikkati çekmişti. Annesinin ifadesine göre bu kızın amcası da zekâ özürlü idi ve 8 yaşında iken 1930 yılında felçten ölmüştü.

Bu olgu ilk defa 1933 yılında bir tıp dergisi olan New england journal of medicisine’de yayımlanmıştı. Peki, 8 yaşındaki bir çocuk aynı yaşlılar gibi felçten nasıl ölebilirdi

Page 138: biyokimya

Et ve yağılarla alınan yüksek diyet kolesterolünün, kalp hastalıklarında anahtar rol oynaması, kandaki bu yüksek kolesterolün düşürülmesinin kalp hastalıklarını riskini de azaltması ve bu yüzden kolesterol seviyesini normal değerlere çekmek için ilaç tedavilerinin uygulaması, yıllarca söz konusu olmuştur.

Kolesterol araştırmalarına çok fazla para ayrılmış ve harcanmış, çok sayıda bilim adamı kariyerlerini onun üzerine kurmuştur.

1970’lerde Kimler Mc.Cully’nin homosisteinin kalp hastalıklarının oluşumu üzerine yeni bir teoriyi içeren araştırmaları yayımlanmaya başlayınca, kolesterol teorisi ikinci palana düşmüştür.

Page 139: biyokimya

Hâlbuki kolesterol halk diline girmişti, süpermarketlerde ve yiyecek reklâmlarında “kolesterolsüz” kelimesi “sağlıklı “ kelimesiyle eş anlama geliyordu ve çok sayıda araştırıcı kolesterol teorisini inceden inceye irdelemişti, üstelik kolesterol, çok heyecan ve umut verici bir konu ve teorilerle dolu olduğu için belirsiz yeni teorilerle kafaları karıştırmak istemiyorlardı. Kardiyovasküler risk faktörü olarak görülen homosisteinin tekrar saygı kazanmasından çok mutlu olan Dr.Mc.Cully, atheroskleroz yani arterlerin yağlar ya da diğer maddelerle tıkanmasını “protein zehirlenmesi” olarak adlandırmaktadır.

Amerikalılar kolesterolü düşürmek için yağlardan uzak durulması üzerinde yoğunlaşırken, Dr.Mc.Cully homosistein düzeyini düşürmek için hayvansal protein tüketiminin azaltılması gerektiğine inanmaktadır.

Page 140: biyokimya

QuickTime™ and aGIF decompressor

are needed to see this picture.

Hajjar KA, J Clin Invest 107:663, 2001

Homocysteine Metabolism and Vascular Dysfunction

Page 141: biyokimya

Vit B6 --sistationin β-sentaz aktivitesini artrarak homosisteinden sistatiyonin ve tetrahidrofolatı meydana getirir

Vit B12, homosistein nin metilasyonu ile metionin meydana getirir

Vitamin tedavisi ile artmış olan homosistein düzeyi düşürülür.

 

Page 142: biyokimya
Page 143: biyokimya
Page 144: biyokimya

Birçok ketoasit transaminasyonla ilgili amino asite dönüşebilir

Piruvat (glikolitik son ürün) -->  alanin     Oksaloasetat (sitrik asit döngüsü arametabolit) --> aspartat     a-ketoglutarat (sitrik asit döngüsü arametabolit) --> glutamat

Page 145: biyokimya

Aspartat grubu amino asitler

TCA döngüsünün önemli bir metaboliti olan oksaloasetat 6 amino asitin karbon iskeletini verir

Öncelikle oksaloasetattan aspartat oluşur. Daha sonra aspartattan; asparajin, metionin, treonin(izolösin) ve lizin elde edilir.

 

Page 146: biyokimya

Oksaloasetattan, aspartat ve asparajin sentezi

Glutamatın amino grubu, oksaloasetatın α-karbon atomuna transfer olarak aspartata dönüşür.

Bu reaksiyon aspartat transaminaz ile katalize edilir.

Glutamin bağımlı, asparagin sentetaz bir amino grubunun, aspartatın β-karboksilat grubuna eklenmesini katalize ederek asparajin oluşumunu sağlar.

Page 147: biyokimya
Page 148: biyokimya

asparajin sentetaz

Bazı organizmalar, farklı bir asparajin sentetaza sahiptir.

Bu farklı enzim glutamin yerine amonyağı(amino grubu vericisi olarak) kullanır.

 

Page 149: biyokimya

Yüksek bitkiler ve bakterilerde  aspartat.........homoserin yolu

Lizin, treonin ve metionin, aspartat- homoserine giden yoldan elde edilir.

Lizin, metionin ve treoninin ilk ortak basamağı, aspartatın ,aspartil fosfata fosforile edilmesidir (aspartokinaz enzimleri ile)

E.coli da bu üç amino aside özgü farklı izoenzimler yer alıyor.

Dolayısıyla feed back inhibisyon farklı olur ve bunlar grup olarak kontrol edilmez.

Page 150: biyokimya

Asparttan... lizin sentez yolu 10 basamaklıdır Asaprtattan... metionin yolu 7 basamaklıdır,

Asparttan.. treonin sentez yolu 5 basamaklıdır BU 3 amino asidin düzenlenmesi iki farklı

dallanma noktasında da yapılır

b-Aspartat-semialdehid   (homoserin ve lizin)   Homoserin    (treonin ve metionin

Page 151: biyokimya

Threonine biosynthesis

                                                                                                                                                                                              

                                                        

Page 152: biyokimya
Page 153: biyokimya

İzolösinin 5 sentez reksiyonundan 4 tanesi valin bitosentez reasiyonu ile paralel gittiğinden, izolösin sentezi piruvat grubu ile birlikte değerlendirilir

Page 154: biyokimya

Homoserinden Metionin Sentezi

Sentez 4 reaksiyonla gerçekleşir: 1.Açil grbunun süksinil COA’dan,

homoserininin OH grubuna transferi sonucu O-suksinil homoserin esteri meydana gelir.

Bu reaksiyonu katalize eden homoserin süksinil transferaz, metionin tarafından feed back inhibisyonu ile regüle edilir.

2.Süksinatın, sistenin sulfidril grubu ile yer değiştirmesi, sistatiyonini meydana getirir. Kullnılan enzim: sistatiyonin γ-sentaz .

Page 155: biyokimya

3.β-sistationinaz(PLP bağımlı) sistationinden piruvat ve NH4 nın ayrılamasını katalize ederek homosistein oluşumuna yol açar.

4.Homosisteinin süldidril grubunun metilasyonunu, homosistein metil transferaz gereçekleştirir.Reaksiyon ürünü olarak metiyonin meydana gelir.

Bu reaksiyonda metil vericisi olarak N-metil tetra hidrofolat kullanılır.

İnsanlarda, B12 vitaminin bir türevi olan metil kobalamin homosistein metil tramsferaz reaksiyonu için gereklidir.

Page 156: biyokimya
Page 157: biyokimya

Homoserinden Treonin Sentezi

Homoserinin γ-OH grubu, treonini oluşturmak üzere 2 reaksiyonla β-karbonuna geçebilir.

1.ATP’nin fosforil grubu, homoserinin hidroksil grubuna transfer edilerek oluşturulur. Kullanılan enzim: homoserin kinaz dır

2.Treonin sentaz(PLP) bağımlı o-fosfohomoserini treonine dönüştürür.

Page 158: biyokimya

Alanin, Valin ve Lösin Sentezi

Alanin, valin ve lösinin tüm karbonlarını Piruvattn; alırken, izolösin karbonlarının 2 karbon atomunun piruvat verir.

Alanin sentezi Tek basamaklı bir reaksiyonla , alanin transamimaz

katalizörlüğünde sentez edilir. Bir amino grubu glutamattan piruvata transfer olur.

Reaksiyon sonucunda α-ketoglutarat ve alanin meydana gelir.

 

Page 159: biyokimya
Page 160: biyokimya

Oksaloasetattan aspartatın meydana geldiği diğer diğer bir transaminasyon reaksiyonu ile aspartat meydana gelir.

Bu enzimler sırasıyla alanin transaminaz (ALT) ve aspartat transaminaz(AST)dir. Bu enzimler klinikte yaygın kullanımı olan karaciğer fonksiyon testi olarak değerlendirilir

Page 161: biyokimya
Page 162: biyokimya
Page 163: biyokimya
Page 164: biyokimya

Valin Sentezi

Valin sentezden sorumlu olan 4 enzim, izolösin biyosentezinin 4 final reaksiyonu için gereklidir.

Dolayısıyla bu 2 amino asitin sentezi büyük ölçüde paralel gider.

Valin sentezinde olmayıp, izolösin sentezinde olan reaksiyon başlangıç basamağıdır.

 Treonin deaminaz, treonin nin amino grubunu uzaklaştırarak α-ketobituratı oluşturur.

Daha sonraki 4 reaksiyon enzimler yönünden her 2 amino asit için benzerdir.

Page 165: biyokimya

Dallı zincirli amino asitler(BCAA) Esansiyel olan bu amino asitlerin kendilerine uyan

alfa-keto asitlerden sentez edilmektedir. Bitki ve mikroorganizmalardaki bazı ortak aşamaları

vardır. Protein içeriği zengin bir beslenme sonrasında

öncelikle kas tarafından alınıp tutulan bu amino asitler transamine olmaktadır.

Karaciğerin yanı sıra bu amino asitler kalp, böbrek, beyin iskelet kası gibi karaciğer dışı dokularda da metabolize edilerek enerji sağlamaktadır.

Page 166: biyokimya

BCAA

Enerji oluşumu için substrat Protein sentezi için substrat Diğer amino asitler oluşumu için

prekursör((özellikle alanin ve glutamin) Metabolik sinyal(özellikle lösin) (Protein sentezinin uyarılmasında) Yağ dokusundaki leptin ekspresyonun uyarıt

Page 167: biyokimya
Page 168: biyokimya

İzolösin/ Valin

Ortak 4 reaksiyon 1. Asetohidroksi asit sentaz, İzolösin sentez yolunda, hidroksietilamin

pirofosfattan(HETPP) dan hidroksi etil grubunun α-ketobiturata transfer edilmesini katalize eder. Ürün olarak α-aseto α-hidroksibiturat oluşur.

Valin sentez yolunda , hidroksi etil grubunun piruvata transfer edilmesi ile α-asetolaktat oluşur.

Page 169: biyokimya

İzolösin/ Valin

2. Asetohidroksi asit izomero redüktaz (B12ye bağımlı)

İzolösin yolunda; etil grubunun elektron çiftleri ile birlikte göçünü ve NADPH ile redüksiyonunu katalize ederek α,β-dihidroksi-β-metil valerat oluşturur.

Valin yolunda; α,β-dihidroksi izovalerat oluşturur.

Page 170: biyokimya

İzolösin/ Valin

3.Dihidroksi asit dehidraz, Dihidroksi asitler su kaybeder ve

İzolösin yolunda; α –keto metil valerat dönüşür

Valin yolunda; α –keto izovalerat 4. Dallı zincir amino asit transaminaz, keto

asitlere amino grubunu transfer ederek izolösin ve valin meydana getirir

Page 171: biyokimya

                                                                                                                                                                                                                                                                                                

       

Page 172: biyokimya

Lösin Biyosentezi

LÖSİN ; α –keto izovalerat’ın ( valin sentezinde bir ara ürün) zincir uzatılması ile sentez edilir. Sentez 4 enzim tarafından gerçekleşir.

1. α-izopropil malat sentaz, α –keto izovalerat a asetil grubunun eklenmesini katalize eder ve α-izopropil malatı oluşturur.

2.α-izopropil malat izomeraz, β-hidroksil grubunu α-karbona transfer eder izopropil malat oluşturur.

Page 173: biyokimya

Lösin Biyosentezi

4. izopropil malat dehidrogenaz; oksidasyon ve dekarboksilasyonu katalize ederek, α- keto izokaproat oluşturur.

3. Dallı zincir amino asit tarnsaminaz, Amino grubunu α- keto izokaproata transfer eder, lösin oluşturur.

** Dallı zincirli amino asitlerin biyosentez regülasyonu türlere göre değişiklik gösterir.

Page 174: biyokimya

E. Coli de ilk sentez basamağı negatif feed-back inhibisyonu ile regüle edilir.

İzolösin—Treonin deaminazı inhibe eder Valin—Aseto hidroksi asit sentazı inhibe eder Lösin--- Alfa-izopropil malat sentazı inhibe

eder.

Page 175: biyokimya
Page 176: biyokimya
Page 177: biyokimya
Page 178: biyokimya

Fenilalanin, Tirozin ve Triptofan

Karbon iskeletini PEP ve Eritroz-4-fosfattan alırlar. Aromatik aileyi oluşturan bu amino asitler, ortak bir

metabolit olan korismattan sentez edilirler. Korismattan antranilat ve prefenat oluşur. Daha sonra antranilattan triptofan meydana gelirken ,

prefenattan fenilalanin ve tirozin meydana gelir

Page 179: biyokimya
Page 180: biyokimya
Page 181: biyokimya
Page 182: biyokimya
Page 183: biyokimya
Page 184: biyokimya
Page 185: biyokimya

Korismat 7 basamakta PEP ve eritroz-4-fosfat dan sentez edilir. 1.2-keto-3-deoksi-arabino-heptulosonat 7-fosfat

sentaz(DAHP).Bu enzim PEP ve eritroz-4-fosfat kondanse

ederek DAHP i oluşturur.2. Dehidrokinat sentaz (NAD+) bağımlı, 3-

dehidrokinatı oluşturur3. Dehidrokinat dehidraz, 3 dehidrokinattan

suyu uzaklaştırarak 3-dehidroşikimatı oluşturur.

Page 186: biyokimya

4. Şikimat dehidrogenaz (NADPH bağımlı), 3-dehidroşimatın, keto grubunu hidroksil grubuna redükte eder ve şikimat oluşturur.

5. Şikimat kinaz, ATP’nın fosforil grubunu şikimatın hidroksil grubuna transfer eder ve şikimat 3-fofatı olşturur

Page 187: biyokimya

6. 5-enol piruvat şikimat 3-fosfat sentaz, ikinci bir PEP molekülünün reaksiyona girmesini katalize eder.

C5 deki OH grubunun, PEP deki fosforil grubu ile yer değiştirmesini katalize eder.

7. Korismat sentaz, korismatı oluşturur

Page 188: biyokimya

Fenilalanin, Tirozin

Fenilalanin, Tirozin; prefenat metaboliti üzerinden korismattan elde edilir.

Korismat mutaz, korismatı prefenata dönüştürür. Daha sonra prefenat 2 basamak ile fenilalanine

dönüşür.1. Prefenat dehidraz, H2O ve CO2 i uzaklaştırarak

fenil piruvatı oluşturur2. Fenilalanin transaminaz, glutamin amino grubunu

transfer eder  

Page 189: biyokimya

Bitki ve bakterilerde, Prefenat 2 basamak ile tirozine dönüşür

1. Prefenat dehidrogenaz, prefenatın oksidatif dekarboksilasyonunu katalize ederek 4-hidroksifenil piruvatı oluşturur.

2. Tirozin transaminaz, 4-hidroksi fenil piruvatı tirozine dönüştürür.

 

Page 190: biyokimya

**Bazı organizmalar(insan dahil) pterine bağımlı hidroksilazla, fenilalanin den tirozin sentez ederler, dolayısıyla tirozin non esansiyeldir.

Page 191: biyokimya

                                                                                                                      

   

Page 192: biyokimya

Adrenal medullada ve sinir sisteminde bir seri reaksiyonla tirozinden katekolaminler(dopamin, noradrenalin, adrenalin)sentezlenirler. Katekolaminler, MSS de mesaj geçişini sağlayan maddelerdir.

  Tirozin L-Dopa Dopamin

Noradrenalin Adrenalin  

Page 193: biyokimya

Melanin

Fenol, krezol ve tiramin Katekolaminler

Hidroksifenillaktat

Glutatyon

Homojentisat oksidaz(Fe+2)

Maleilasetoasetat

Tirozin transaminaz

(PP)Tirozin p-hidroksifenilpirüvat

Homojentisat

p-hidroksifenilpirüvathidroksilaz

(askorbat, Cu)

Fumarilasetoasetat

Asetoasetat

Asetil KoA + Asetat

Fumarat

Fenilalanin

Fenilalaninhidroksilaz

TransaminazPP

Fenilpirüvat

Fenilasetikasit

Tiroid hormonları

Kalıtsal hastalıklarFenilketonüri

Tirozinemi Tip IINeonatal tirozinemi

AlkaptonüriTirozinemi Tip-I

Albinizm

Fenillaktat

Hidroksifenil asetikasit

FumarilasetoasetatHidrolaz

Page 194: biyokimya
Page 195: biyokimya

Triptofan Sentezi ( E.Coli ) 5 basamaklı reaksiyonla triptofan, korismattan

sentez edilir.  1.Korismat, antranilat sentaz ile antranilata

dönüşür. Bu reaksiyonda, glutamin, indol halkasına bağlanacak nitrogeni verir.

Ayrıca bu reaksiyonla piruvat açığa çıkar. Triptofan, allosterik olarak antıranilat sentazı inhibe eder.

2.Antranilatın amin grubu, 5-fosfo-ribozil1- pirofosfat(PRPP), pirofosfatı ile yer değiştirir.

Bu reaksiyon antıranilat fosforibozil transferaz ile katalize edilir.

Page 196: biyokimya
Page 197: biyokimya

Ribozun 1. ve 2. karbonları triptofandaki indol halkasının 2 karbonunu verir.

3.Fosforibozil antıranilat izomeraz ile antıranilatın furanoz halkası açılır ve sonuçta deoksiribuloz fosfat meydana gelir.

4. İndol 3- gliserol fosfat sentaz halkalaşmayı sağlar

5. Triptofan sentaz, PLP-serin varlığında indol 3-gliserol fosfattan , gliserol- 3- fosfatın eliminasyonu ile triptofan meydana gelir.

Page 198: biyokimya
Page 199: biyokimya
Page 200: biyokimya

1987 EYLÜL TEMEL TIP BİLİMLERİ TESTİ 29- Katekolaminlerin oluşumunda rol oynayan amino asit aşağıdakilerden

hangisidir? Triptofan Tirozin Serin Histidin Metionin 30-İdrarda homogentisik asit artması aşağıdaki hastalıklardan hangisinde görülür? Fenilketonüri Pompe hastalığı Hartnup hastalığı Alkaptonüri Albinizm 31-Biyolojik aminlerin oluşumu aşağıdaki yollardan hangisiyle olur? Hidroksilasyon Transaminasyon Dekarboksilasyon Aromatizasyon Deaminasyon

Page 201: biyokimya

Amino asitlerin Dekarboksilasyon Ürünleri• Serin .....................Etanolamin • Sistein ....................Taurin • Histidin ...................Histamin • Triptofan .................Triptamin • 5-OHtriptofan .........Serotonin • Tirozin.....................Tiramin • Lizin .......................Kadaverin • Arginin .....................Agmatin • Aspartikasit................Beta-alanin • Glutamikasit ..............GABA • Ornitin.....................Putressin

Page 202: biyokimya

serotonin

** Triptofan bir çok maddenin kökenini oluşturur; bunlar arasında serotonin, NAD, NADP sayılabilir

Serotonin, triptofanın aromatik halkasındaki 5.pozisyonun hidroksilasyonu, yan zincirin dekarboksilasyonu ile meydana gelir

Page 203: biyokimya

serotonin

Serotonin vücudun farklı yerlerinde sentezlenip depolanır.

Yüksek oranda intestinal mukoza, düşük oranda da trombositlerde ve MSS de bulunur.

Serotoninin fonksiyonları arasında ;ağrının algılanması, davranışların düzenlenmesi, uyku, vücut sıcaklığı ve kan basıncının düzenlenmesi sayılabilir..

Page 204: biyokimya

serotonin

Serotoninden de önemli maddelerden meydana gelir.

Bunlar melatonin , Hidroksi indol asetik asit serotoninin bir metabolitidir.

Karsinoid sendromunda idrarda yüksek düzeyde tesbit edilir

Page 205: biyokimya

Histidin Sentezi

Tüm bitki ve bakterilerdeki histidin biyosentezi diğer amino asitlerden birçok noktada farklılık gösterir.

Histidin 3 ön maddeden elde edilir. -   Fosforibozil pirofosfat- --5 karbon verir -  ATP’nin pürin halkası---- 1 nitrogen ve 1

karbon verir -Glutamin --halkanın diğer nitrojenlerini verir

Page 206: biyokimya

Histidin sentez basamakları

1.ATP ve PRPP nın kondensasyonu: pürin halkasının N-1i PRPP ribozunun aktive edilmiş C-1 ile bağlanır.

2. ATP den ppi ayrıması3. Pürin halkasının açılması ve imidazol

halkasınn oluşması4. İzomerizasyon8 Ribozil ---Ribulosil)5. Glutaminden N verilmesi( transferaz)6. Suyun ayrılması ile imidazol gliserol ,

imidazol asetole dönüşmesi7.Glutamattan NH2’nın ayrılması8.Dehidrogenasyon, histinol----- histidin