12
18 ARALIK ÇARŞAMBA 19:30 VİZYONER BEETHOVEN BEETHOVEN 250 ELLEN JEWETT keman GÖKHAN BAĞCI viyolonsel BAŞAR CAN KIVRAK piyano

BEETHOVEN - klasik muzik · 2019. 12. 16. · Klasik stilde olmalarına rağmen bu piyanolu üçlüler ama en çok da Do minör Piyanolu Üçlü, dört bölümlü oluşları ve özellikle

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • 18ARALIKÇARŞAMBA19:30VİZYONERBEETHOVENBEETHOVEN 250

    ELLEN JEWETT keman

    GÖKHAN BAĞCI viyolonsel

    BAŞAR CAN KIVRAK piyano

  • Ana Destekçi

    Ulaşım Destekçisi

    Destekçiler

    Programda değişiklik yapma hakkı saklıdır.Konserlerimizde ses ve görüntü kaydı yapılması,

    konser esnasında fotoğraf çekilmesikesinlikle yasaktır.

  • Programda değişiklik yapma hakkı saklıdır.Konserlerimizde ses ve görüntü kaydı yapılması,

    konser esnasında fotoğraf çekilmesikesinlikle yasaktır.

    PROGRAM

    L. VAN BEETHOVEN (1770-1827)

    Do minör Piyanolu Üçlü, Op. 1 No. 3 – Süre: 28 dakika

    Allegro con brio / Andante cantabile, con variazioni /

    Menuetto: Quasi allegro / Prestissimo

    L. VAN BEETHOVEN (1770-1827)

    No. 5 Re Majör Viyolonsel Sonatı, Op. 102 No. 2 – Süre: 18 dakika

    Allegro con brio / Adagio con molto sentimento d’affetto / Allegro

    ARA

    L. VAN BEETHOVEN (1770-1827)

    No. 10 Sol Majör Keman Sonatı, Op. 96 – Süre: 30 dakika

    Allegro moderato / Adagio espressivo / Scherzo: Allegro & Trio /

    Poco Allegretto

  • VİZYONER BEETHOVENBeethoven erken dönem eserlerinden son bestelerine kadar, geleneğin sınırlarının ötesini gören ve müzikte stil, yapı, armoni ve ifadeye yeni yönler çizmeyi amaçlayan durdurulamaz bir güdüye sahipti. Opus 1 dizisinin en cesur ve gözü pek eseri olan Do Minör Üçlü’de, Beet-hoven’ın ani sürprizlere ve gizemli bitirişlere olan sevgisi açıkça görülür. Güçlü ve enerjik 5.Viyolonsel Sonatı ise piyano ve yaylılar için yazdığı son eseri olmasının yanı sıra Beet-hoven’ın son eserlerindeki son derece yoğun füg yazısına da sahiptir. Bu eseri bestelediği sıralarda işitme yetisini tamamen kaybetmiş olan Beethoven’ın besteleme süreci artık ta-mamen hayal gücüne dayanıyordu. Yaşamının son yıllarında yerde otururken, bacaklarını çıkartıp yere koyduğu piyanosunu dövercesine çalarak, müziğin titreşimlerini hissetmeye çalışan yürek parçalayıcı bir Beethoven tasviri de vardır. Ustalığın iç görüye bu şekilde hiz-met etmesi insanlık tarihinde oldukça olağandışıdır. Beethoven’ın çalkantılı orta dönemin-den uzaklaşan Op.96 Keman Sonatı ise düşünceliliği ve uysallığı ile bizi bestecinin içtenlikle ifade ettiği umuda, kabullenişe ve kendini aşabilmeye doğru yaklaştırır.

    ELLEN JEWETT

    Avrupa, Japonya, Afrika, Yeni Zelanda, Kanada ve ABD’de Carnegie Hall, Alice Tully Hall, Merkin Hall ve Kennedy Center gibi önemli salonlarda hem solist olarak hem de Ensemble X, Taliesin Trio, American Chamber Pla-yers, New York Chamber Soloist, New York Chamber Ensemble, Apple Hill Chamber Players ve Mark Morris Dance Company gibi topluluklarla konserler veren Ellen Jewett, ödüllü Audubon Quartet’in de 11 yıldır üyesi olan bir müzisyen. Benzer şekilde Jewett, Yo Yo Ma, Maxim Vengerov, James Buswell, Colin Carr, Eugenia Zucker-man, Anthony Newman, John O-Conor, Marcus Thomp-son, James Campbell, Eli Eban, Ruşen Güneş, Johannes Moser, İdil Biret ve Lydia Artymiw ile de oda müziği konserleri verdi. Yeni müziğe de her zaman önem veren Jewett, Philip Glass, Sir Michael Tippet, Leon Kirchener, John Harbison, Steven Mackey, Steven Stucky ve Joan Tower gibi günümüz bestecileriyle de çalıştı ve eserlerinin prömiyerlerini gerçekleştirdi.

    Lisans eğitimini Indiana Üniversitesi’nde, yüksek lisans eğitimini ise State University of New York, Stony Brook’ta Joyce Robbins, James Buswell ve Josef Gingold gibi öğretmenlerle tamamlayan Jewett, Juilliard, Tokyo ve Budapeşte yaylı dörtlülerinde yer aldı; Leonard Bernstein ve Seiji Ozawa gibi orkestra şeflerinin yönetiminde konserler verdi. 3 yıl boyunca Gürer Aykal yönetimindeki Boru-san Filarmoni Orkestrası’nın başkemancılığı görevini yürüten Jewett, İstanbul Devlet Senfoni Orkest-rası ve Bilkent Senfoni Orkestrası’nın da misafir başkemancılıklarını yaptı. McGill University, SUNY Stony Brook, Ithaca College ve Ankara Üniversitesi’nde öğretmenlik yapan Ellen Jewett, Kapadok-ya’daki Klasik Keyifler’in kurucusu ve sanat yönetmeni.

    Ellen Jewett

  • GÖKHAN BAĞCI

    1990 yılında Antalya’da doğan Gökhan Bağcı, ilk mü-zik eğitimini Muzaffer Ayhan ve Cansu Olgun’dan aldı. Akademik viyolonsel çalışmalarını Veronika Yeliz Efe, Prof. Engin Sansa, Arthur Rahmatulla, Prof. Ozan Tun-ca ve Prof. Peter Bruns ile tamamlayan Bağcı, Balazs Mate, Ruth Phillips, Mauro Valli, Markku Luolajan-Mik-kola, Stephan Forck, Johannes Moser, Jean-Guihen Queyras, Wolfgang Boettcher, Benyamin Sönmez ve Çağ Erçağ’ın viyolonsel ustalık sınıflarına katılarak eğitimine devam etti.

    Türkiye’de ve Avrupa’da konserler gerçekleştiren Bağcı, 2012 yılında Hezarfen Ensemble’a davet edile-rek oda müziği kariyerine başladı. Hollanda, Fransa, Almanya, İtalya’daki konserlerde Türk bestecilerinin yeni müzik eserlerini icra etti. Aynı zamanda genç ku-şak besteci eserlerinin ilk kayıtlarını ve ilk seslendir-melerini gerçekleştirerek bu alana katkıda bulundu.

    Amerikalı besteci Micheal Ellison’ın Mevlana, Say I am adlı çağdaş oda operası CD kaydını Hezarfen Ensemb-le ile gerçekleştirdi ve Rotterdam Operadagen’da dün-ya prömiyeri yaptı. Berlin’in en önemli yeni müzik fes-tivali olan Marz Musik Festivali konseri ‘Live in Berlin’ etiketi ile canlı konser kaydı olarak yayınlandı.

    Berlin Konzerthaus, Berlin Philharmonic Kammermusiksaal, Amsterdam Concertgebouw, Roma Santa Cecilia Hall, Hong Kong Art Center, İstanbul Aya İrini, Kölner Philharmonic Hall, Paris The-atre des Champs-Elysees konser salonlarında orkestra ve oda müziği konserleri gerçekleştirdi.

    Ellen Jewett, Mısırlı Ahmet, Nina Janssen, Tatjana Masurenko, Sarah Chang ile oda müziği kon-serleri gerçekleştiren Bağcı, Trio Ba grubu ile L.van Beethoven’ın yazmış olduğu bütün piyano üçlülerini seri halinde Ankara/Türkiye’de ilk kez seslendirdi.

    2016 yılından bu yana BEGOA Ensemble’ın “G” harfini temsil etmekte. Borusan İstanbul Filarmo-ni Orkestrası viyolonsel grubu asil üyesi ve Gedik Filarmoni Orkestrası viyolonsel grup şefi ola-rak sezon konserlerine katılmakta. Bağcı aynı zamanda Gedik Filarmoni Orkestrasının orkestra müdürlüğünün yanında Klasik Keyifler Uluslararası Kapadokya Müzik Festivali ve Şirince Müzik Köyü’nün sanat yönetmenliklerini de yapmakta.

  • BAŞAR CAN KIVRAK

    2008’de girdiği Moskova Çaykovski Devlet Konser-vatuvarı’nı, 2012 Mayıs ayında Eliso Virsaladze’nin sınıfında, en yüksek derece olan kırmızı diplomay-la bitiren Başar Can Kıvrak, eğitim hayatı boyunca çeşitli ulusal ve uluslararası yarışmalarda ödüller kazandı. Kıvrak, orta öğrenimini Ankara Özel Tev-fik Fikret Lisesi’nde tamamladı. On yaşından itiba-ren iki yıl Ozan Bilen, bir yıl Emre Şen ve arkasından Bilkent Üniversitesi Müzik Hazırlık Lisesi’nde Namık Sultanov’la çalıştı. Daha sonra Gülnara Aziz’in sınıfına geçen Kıvrak, 2004 yılında girdiği Bilkent Üniver-sitesi MSSF Piyano Bölümü’nü Gülnara Aziz’le çalışarak 2008 yılında “yüksek şeref” derecesiyle bitirdi. 2002 Ekim ayında İstanbul’da düzenlenen 1. Uluslararası Ferdi Statzer Piyano Yarışması’nda Üçüncülük Ödülü, 2004 Aralık ayında “Yamaha Bursu” ve 2005 Nisan ayında Sofya’da düzenlenen 2. Uluslararası Genç Virtüözler Piyano Yarışması’nda “Grand Prix” (Büyük Ödül) kazandı. TRT Ankara Radyosu için bir çok kayıt yapmış olan Başar Can Kıvrak, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Borusan İstanbul Filar-moni Orkestrası, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası, Filarmoni Antalya, Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası, Antalya Devlet Senfoni Orkestrası, Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası, Tekfen Filarmoni Orkestrası, Orkestra Akademik Başkent, Bilkent Gençlik Senfoni Orkestrası, Bilkent Senfoni Orkestrası, Borusan Quartet, Dolnoslaska Filarmoni Orkestrası, Yaşar Üniver-sitesi Oda Orkestrası ve Orchestra Sion ile solist olarak konserler verdi. Antalya Uluslararası Piyano Fes-tivali, Lefkoşa Uluslararası Piyano Festivali, Ankara Uluslararası Müzik Festivali, Gümüşlük Uluslararası Müzik Festivali, İzmir Uluslararası Yeni Müzik Günleri, İksev Uluslararası İzmir Festivali’nde konserler vermis olan sanatçı 2016-2017 Konser Sezonu’nda Trio Ba ile L. van Beethoven’ın Piyanolu Üçlü için tüm yapıtlarını seslendirerek ülkemizde bir ilke imza attı. 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası eşliğinde şef Raoul Grüneis ve piyanist Cem Babacan ile beraber Max Bruch’un İki Piyano ve Orkestra için Konçerto’sunun Türkiye prömiyerini, İzmir Festival Orkestrası ve Can Okan’la beraber İzmir Festivali kapsamında Bogatay Köprülü’nün Piyano Konçertosu’nun dünya prömiyerini gerçekleştirdi. 2019 yılında viyola sanatçısı Pınar Dinçer’le beraber kurmuş olduğu Duo Yin-Yang, başta İzmir AASSM ve İstanbul Sü-reyya Operası’nda olmak üzere birçok konser gerçekleştirdi. 2019 yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ndan Gökhan Aybulus danışmanlığında “Sanatta Yeterlik” derecesini alan Kıvrak, ülkemizin seçkin oda müziği topluluklarından Begoa Ensemble’ın üyesi olmanın yanı sıra Yaşar Üniversi-tesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü kadrosunda ders vermekte.

  • L. VAN BEETHOVEN: DO MİNÖR PİYANOLU ÜÇLÜ, OP. 1 NO. 3

    Ludwig van Beethoven, 1793’te bestelediği ilk piyanolu üçlülerini yaşamı boyunca ona destek verecek olan Prens Karl von Lichnowsky’e ithaf etmişti. Bu piyanolu üçlüler, 1792’de Viyana’ya yerleşen bestecinin kendini buradaki müzik çevresine tanıtmasında kritik bir işlev görecekti. Bestecinin daha önce bestelediği eserleri olmasına rağmen bu eserler yayınlanmamıştı. Dolayısıyla dönemin müzik merkezi Viyana’da kendine bir yer edinebilmesi için bestecinin yayınlanacak ilk eserlerinin başarısız bulunma ihtimalinden özellikle kaçınmaya çalıştığı söylenebilir. Sonuç olarak Beethoven tercihini 1795’te Prens Lichnowsky’nin Viyana’daki evinde ilk kez icra edilen piyano üçlülerinden yana kullandı. Rivayet odur ki, Lichnowsky’nin konukları arasında bulunan Haydn, ilk iki piyanolu üçlüyü beğenmiş ancak büyük ihtimalle fazla cesur bulduğu Do minör Piyanolu Üçlü’yü yayınlamamasını tavsiye etmişti. Haydn’ın tavsiyesine uymayan Beethoven’ın bu piyanolu üçlüleri, “Op. 1” ibaresiyle 1795’te Artaria tarafından yayınlandı. Klasik stilde olmalarına rağmen bu piyanolu üçlüler ama en çok da Do minör Piyanolu Üçlü, dört bölümlü oluşları ve özellikle genişletilmiş gelişme bölmeleriyle geleceğin habercisi gibiydi. Sadece eserin Do minör tonda oluşu dahi bestecinin kendi müzik dilinin peşinde olduğunun göstergelerinden biri olarak kabul edilebilir; nitekim Do minör, bestecinin Romantik stile doğru ilerlediği orta döneminin önemli eserlerinin de yazıldığı tondur. Gerçekten de güçlü kontrastları, zengin müzik fikirleri, bu fikirlerin geliştirilme biçimi ve daha önceki piyanolu üçlülerde çoğunlukla armonik destek işlevinde kullanılan viyolonselin keman ve piyano ile daha eşit konuma getirilmesiyle Do minör Piyanolu Üçlü, bir besteci olarak gelecekteki Beethoven’ı müjdeler.

    L. VAN BEETHOVEN: NO. 5 RE MAJÖR VİYOLONSEL SONATI, OP. 102 NO. 2

    Op. 102 Viyolonsel Sonatları, sağırlığının Ludwig van Beethoven’ı bir tür zihinsel ses dünyasında yaşamak durumunda bıraktığı dönemin yaratılarıdır. Yine de Beethoven’ın üçüncü ve son dönem eserleri incelendiğinde sağırlığın besteciyi sınırlamak yerine daha cesur, yenilikçi ve özgür olmaya ittiği görülür. Nitekim pek çok uzman Beethoven’ın son dönem stilinin ilk işaretlerinin Op. 102 Viyolonsel Sonatları’nda ortaya çıktığı görüşünde birleşir. Gerçekten de Beethoven’ın 1815’te bestelediği ve Kontes Maria von Erdödy’e ithaf ettiği bu sonatlar, kontrpuan ve füg gibi Barok dönem araçlarının bestecinin elinde nasıl şiirsellik kazanacağını gösterir. Benzer şekilde No. 5 Re Majör Viyolonsel Sonatı’nda benimsediği deneysel karakter, son dönem eserlerinde sıklıkla karşımıza çıkacaktır. Eser hakkında gerek eleştirmenlerin gerekse de icracıların karmaşık ve hatta kararsız görüşler ortaya koyması da bu nedenledir. Örneğin 1818’de çellist Joseph Linke tarafından yapılan icranın ardından bir Alman eleştirmen kaleme aldığı yazısında eserden “çok müstesna ve çok tuhaf” diyerek bahsetmişti. Mannheim Saray Orkestrası’nın şefi Michael Frey ise “o kadar özgün ki kimse bir dinleyişte eseri anlayamaz” demişti.

  • L. VAN BEETHOVEN: NO. 10 SOL MAJÖR KEMAN SONATI, OP. 96

    Ludwig van Beethoven, son keman sonatı olan No. 10 Sol Majör Keman Sonatı’nı Fransız kemancı Pierre Rode tarafından icra edilmek üzere 1812 yılında bestelemiş ve Arşidük Rudolf’a ithaf etmişti. Rode, yüzeysel virtüozite gösterilerinden ve şatafattan hoşlanmayan bir kemancı olarak bilinirdi; Rode’un bu karakterinin sonatın dingin karakterinin de sebebi olduğu düşünülür. Olası bir diğer sebebin Rode’un ilermiş yaşı olduğu iddia edilebilir. Rode kaynaklı olsun ya da olmasın, eserde karşımıza çıkan Beethoven’ın, 5. Senfoni’nin ya da “Appasionata” piyano sonatının bestecisi olan Beethoven’dan farklı olduğu açıktır; eser bize bestecinin daha müşfik ve daha uysal yanını gösterir. Diğer taraftan dokuzuncu keman sonatı ile bu sonatın bestelenmesi arasındaki on yılda Beethoven’ın başyapıtlarından pek çoğunu bestelemişti, başka bir deyişle aradan geçen on yılda özellikle senfonileri, yaylı dörtlüleri ve piyano sonatlarıyla kendine özgü müzik dili olgunlaşmıştı; artık kendinden sonraki bestecilerin yürüyeceği zemini hazırlama aşamasındaydı. Dolayısıyla yaşamının farklı dönemlerinde toplam on tane keman sonatı bestelemiş olan Beethoven’ın keman sonatları içinde No. 10 Sol Majör Keman Sonatı, ayrıksı bir yerde durur; sonat, bestecinin orta döneminde senfoni, yaylı dörtlü ve piyano sonatlarından edindiği deneyimi damıttığı eserlerden biridir.

    Program notları

    Doç. Dr. Elif Damla Yavuz tarafından hazırlanmıştır.

  • GELECEKPROGRAM

    25ARALIKÇARŞAMBA19:30TANGOLOJİANADOLU NEFESLİ BEŞLİSİ & TOLGA SALMAN

    & BURCU SOYSEV & BAHADIR NOYAN COŞKUN

    & BÜDANS TOPLULUĞU

    CEM ÖNERTÜRK flüt

    UFUK SOYGÜRBÜZ obua

    KIVANÇ FINDIKLI klarnet

    OZAN EVRUK fagot

    HÜSEYIN UÇAR korno

    & TOLGA SALMAN bandoneon

    BURCU SOYSEV soprano

    BAHADIR NOYAN COŞKUN bariton

    &

    BÜDANS

  • BİLGİ İÇİN:

    Çiğdem Pınar Babayiğit

    Klasik Müzik Koordinatörü

    0212 359 66 48 albertlonghall

    alhclassicalmusic [email protected]

    klasikmuzik.boun.edu.tr

  • Boğaziçi Üniversitesi

    Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı

    Güney Kampüs, 1. Kız Yurdu Altı

    Bebek 34342, İstanbul