6
DÜN CEZAYİR DE YAPILAN BİR İHTİLÂL SONUNDA B in Bella Tasfiye Edildi mm' ihtilâl Haberi Dünyada Büyük ilgi ve Tepki ile Karşılandı Asya — Afrika Konferansının Akamete Uğraması Muhtemel d B o z h u r t GÜNLÜK MÜSTAKİL SİYASI GAZETE SAYI 5057 F1ATI 15 MİL PAZAR 20 HAZİRAN 1965 YIL 14 Dizilip Basıldığı Ter. BOZKURT BASIMEVİ, 144 Gime Cadde», Lefkoşa. Sahibi ve Umumi Neşriyat Müdürü: CEMAL TOGAN: -Mes’ul Tan İşleri Müdürü: SADİ C. TOGAh Eoka Şimdi de Tiirklere Karşı Tedhişe mi Başladı? RUM BASINININ HAKKINDA MUHTELİF YAZILAR NEŞRETTİĞİ, YORUMLARDA BULUNDUĞU KOLOŞ GÖÇMENLERİNDEN OLAN Hamit Zübeyir isimli Bir Soydaşımızı Eokacılar Vurdu Halen ailesiyle birlikte Ya lova’da ikamet etmekte olan Koloş köyü göçmenlerinden Hamit Zübeyir ismindeki bir soydaşımız evvelki gün sa- bah saat 10.30’da uzun zaman dan beri usta başı olarak çalıştığı Limasol'un Fasur çiftliğinde vurularak yaralan mıştır. öğrendiğimize göre, Hamit Zübeyir, bahçedeki ağaçlan ilâçlarken Koloşlu bir EOKA’cı tarafından ya- kın mesafeden atılan beş ta banca kurşunu ile vurulmuş tur. Gelen haberlerde, bu soydaşımızı vuran EOKA’cı- nın yanında Limasol’un ta- nınmış EOKA’cıl arından biri nin bulunduğu belirtilmekte dir. Vurulduktan hemen s(»ıra yere düşen soydaşımızı anlı EOKA’cılar orada bırakıp kaçmışlardır.. Bir müddet sonra ise bir Türk tanıtın- dan yaralı olarak bulunan Hamit Zübeyir Ağrotur Has tahanesi’ne kaldırılm ıştır. Taralı soydaşımın hastaha- neye götüren Türk geri dön dükten sonra EOKA'cılar ta rafından yakalanmış ve ken dişine Hamit Zübeyir’in ko mışup konuşmadığı sorul- muştur.. Bu soydaşımız da lOKA’cdar Makmos’a Hücum eden yem bir B M ri yaymladdar Şehrimizde yayınlanmakta olan Rumca ‘Fileleftheros’ gazetesinin dünkü sayısın- da yerdiği kısa bir habere göre, ‘Kıbrıs M ücahitler Ce miyeti’ adini taşıyan eski EOKAcılar teşkilâtı Maka- riosa hücum eden yeni bir bildiri yayınlamıştır. Bildiride Enosis aleyhtarı olarak vasıflandırılan Maka rios ayrıca Komünistlerle işbirliği yapmakla suçlandı nlmakta, fakat bu konuda daha fazla bilgi verilmemek tedir. GAZETEMİZ BUGÜN SAYFADIR kendilerine “hayır” cevabım vermiştir. Hamit Zübeyir’in durumu ağır olmakla beraber konu- şabilmiş ve kendisini vuran şahsı görüp tanıdığını söyle m iştir. Olay üsler bölgesin- de vukubulduğu için İngiliz Üsler Polisi tarafından tah- kik edilmektedir. Cinayetin tamamen siyasi bir maksat la işlendiğine inanılmakta, dır. Çünkü bu soydaşımız ınmmııııniMMK hakkında Rum basınında birkaç defa yazılar neşredil miş, çeşitli yorumlarda bulu nulmuştur. Atılan mermilerden biri- nin Hamitln sağ memesi istikametinden göğsünü de- lip geçtiği diğer iki mermi- nin de koluna isabet ettiği öğrenilmiştir» Doktorların İfadesine göre, yaralının du rurau ağır olmakla beraber, kurtulması ümidi vardır. m mMiMMaeeessueseassfsee—aee— sesaeasıeMaı Olaydan hemen sonra Ya lova’dakl Rumların alarm durumuna geçtikleri haber verilmektedir.. Bu arada Rum makamları vurma ola- yının şahsi bir mesele yü- zünden vukubukhığunu id- dia edecek kadar gülünç bir mevldye düşmüşlerdir. Rum makamları devamla olay ile ilgili olarak Rum sözde polis lerinin bir Rum’u tutukladık (arım iddia etmişlerdir. Utanç Barikatındaki Rum SÖ7de Po- lisleri Son Günlerde Cüreti Artırdılar Lefkoşa : Mağusa Kapısındaki Utanç Barikatında görevli!! sözde Rum polislerinin soydaşlan miza sudan bahanelerle, ba zan da hiç sebebsiz çıkardık lan güçlükler ve yaptıklan gayri insani muamele bütün şiddeti ile devam etmekte - dır. 14 Haziran tarihinde eski yerinden kaldırılıp Rum Kız Cimnasyosunun ya nına nakledilen ve ekibi değiştirilen bu Utanç barika tında son zamanlarda vuku bulan utanç verici olaylara şöyle bir göz atalım. 15 Haziran tarihinde Dikel yadaki işlerinden evlerine dönmekte olan Türk işçileri ne bu barikatta her zaman kinden daha fazla güçlük- ler Çıkarıldığı görülmüştür., işçiler, eskiden otobüste bu 1 unan bütün işçilerin, izin ve kart numaralarını göste Makarios ile Grivas’m Yakında Atmaya Çağrıl- ması Kuvvetle Muhtemel LEFKOŞA: Kıbns Rum siyasi çevrele rine bakim öten kanaate göre, Makarios üe Grivas’ın yakında Atina’ya çağrılması beklenmektedir. Rum kay- naklanılın böyle bir kanaate varmasına sebep, yetkili YU nan Hükümet kaynaklarının Grivas’m istifa ettiğine dair haberleri yalanlamaktan ve- ya doğrulamaktan kaçınma ya devam etmesidir. Gelen haberlerde. Yunan HUkûme ti ile Grtvas arasında bu bu susta konuşmalar cereyan etmekte olup, bu konuşma- lar sona ermeden önce Gri Fas'ın istifası nflpti sayılma yacaktır. Bu dngbmda Gri- vas’m muhtemelen önümüz deki hafta içinde Yunan Hü kümeti’nln çağrısı üzerine Atina’ya gitmesi beklenmek tedir. Grtvas üe birlikte Ma karioaün da Atina’ya çağrı- lacağı gelen haberlere eklen inektedir. öte yandan, Grivastn isti fa sebebi oiaiak, generalin Makarios üe çekişmeye düş meal iteri sürülmektedir. Rum kaynaklarından çeşitü söylentilere atfen anan ha betlere göre, Grtvas, askeri kuvvetler Aşarinde mutlak îdıjfe yetkisi istemekte. Ma karios ise bu yetkiyi verme- yi reddetmektedir. Ayrica Grivas’m General Karayan- nte tarafından kendisine yö nettüen direkt hücumlardan da gücenmiş olduğu söylen- mektedir. ren bir liste hazırlar ve bu listeyi sözde Rum polisleri Ine gösterdikten sonra yok tamp yollarına devam eder lerdL Fakat her nedense o gün, kendisine liste verilen Rum sözde polisi keyfi bir kararla bunu yırtmış ve I‘emir içeriden geldi diyerek’ işçilere çeşit türlü güçlükler çıkarmıştır. Bazı soydaşlan mmn hüviyet kartlarına es İddir bahanesiyle işaretler koyan bu sözde polis, itiraz eden vatandaşlarımıza teh dit ve küfürler savururken orada hazır bulunan Barış Gücü askerlerine şikâyet eden vatandaşlarımızı da burası münakaşa yari de ğildir., hüviyet kartlarınızı değiştirmezseniz bir daha işe gidemlyscekzinlz., Bfe burada İstediğimizi yapa -I İm ." diyerek tm m ğ lt İşçilerin seyahat etmekte olduğu otobüsün bir saat kadar Utanç Barikatında bekletildiği haber verilmek tedir. Bu arada, barikat yeri ve ekibi değiştirildikten sonra, buradaki Rum sözde polisle tinin Türkler aleyhindeki propagandaya da hız ver dikleri müşahade edilmiştir. Nitekim, 16 Haziran tarihin de Leffcoşaya gelirken bu utanç barikatında durduru- lan bir Türk şoföre Rum sözde polisleri bütün bu hadiselere sebeb Türk lider lerdir. Eğer Türkler İ mi işten uaandılaraa Türk liderleri (Devamı B sayfada) Bin Balla iktidar günlerinde *a .. ¡:;uem Cezayir'de dün sabah hükümet darbesi olmuş ve Cum- hurbaşkanı Bin Bella devrilmiştir- Cezayir Radyosu Bin BeUa’nın, kendi gibilerin akıbetine uğradığım bildirmiş, ancak bu akıbetin ne olduğunu açıklamamıştır. Cezayir' deki muhabirler. Bin BeUa’mn akıbeti hakkımla hiçbir bilgt alınamadığını haber vermişlerdir. Cezayir Silâhı» Kuvvetleri İğim Başkomutanı tarafından İm | dlr. zalanan ve Cezayir Radyosu tarafından yayınlanan bir büdlride, Cezayir'de demek r&tik rejim i kurmak amacıy le bir ihtilâl konseyi kurul- duğu açıklanmış ve Bin Bel lalun bütün yetkileri, kendi şahsında topladığım ve btt kûmetinin memlekette (tema goji, müflis bir durum ve anarşi yarattığı belirtilmiş- tir. Yayınlanan bildiriterin birinde Bin Bella "çirkin tür diktatör” diye tanımlanmak tadır. Royter Haber ajansı Rabat da Cezayir Elçiliğinin yayın tedığı bir beyannameye at- fen, BU Bella hükümetinin diğer hakanlarının görevleri hasında fcsidığ««» bildirmek tedir. Mamafih, Ahmet Bin Bella’nın ne olduğu henüz bilinmemektedir. Tunus Ha ber Ajana, Başkan Bin Bel lalun tecrid edildiğini bildir inektedir. Fakat, bu husuada İta Albay Bumttkünln İhtilâli ta Albay Yemeditıin, ihtilâl’! yapan liderlerden biri olup olmadığı da belli değildir. I Albay BumiddiTn, 94 Hazi- randa yapılmasına karar ve rilen Asya-Afrika konferansı om evvelden kararlaştırıldı ğı Usare Cesaytrde baştayaca ı söylediği nakledilmekte öte yandan Cezayir'deki olaylar, Londrada toplantılar yapmakta olan Britanya MU letter Topluluğu Başbakanla n arasında hayret uyandır mıştır. Londra toplantılarına katılmakta olan ülkelerin ""İM«», sözü geçen Aaya-Afri ka toplantısına da katılarak Ur. Komünist Çin Başkam Chu-En-Lay, Oeaaylrde bulun inak üzere halen yolda bu- lunmaktadır. Fariaden gelen haberlerde, dün Cezayiıden Perise gelen zlyaretcüerin, gece zerrinde Başkan Bin Bella’nın oturdu ğu bölgetfen silâh sesleri isti Mirlerini söyledikleri kaya» dilmektedir. Tüket daha aon ra gelen haberlerde, şehirde sükûnetin sürdüğü ve strate jik yerlerde bulunan artılı birliklerin kiralarına döndük İteri bildirilm iştir. Hükümet darbesini idare eden Albay Bumiddinln şfm diye kadar koyu Bin Bella M allan olduğu haber veril nüktedir. Hükümet darbesi nin ilk beUrtfiert, ordunun dün sabah cihan saatlerde Cezayir Radyosu’no, posta- yı ve bava ahumu ele geçir maziyle görülmüştür. Tank* (Devamı 2. sayfada) Rum Yönetimi Şimdi de Türklere Ait Toprak- lan Rumlara Dağıtmak İçin Bahaneler Yaratıyor Lefkoşa: Rum kaynaklarından aı- san haberlere göre, Makart as Yönetimi gayri kanuni ve keyfi davramşlarma, Türklerin topraklarını Rum çiftçilerine dağılmayı tasar lamakla, bir yaddni daha eklemek niyetindedir Öğrendiğimize göre, Rum idaresinin Turun Bakanlığı, han T M köyleri yakınında bulunan Kumlara afi lann eahiNert tarafından işlenmesine lU M e »İsa İade etmedikleri bahanesiy- le, Türkler tarafından terim dOaaiş ayni genişlikteki har- sı topraklan Rum çiftçileri- ne dağıtmak kararındadır. Makarios Yönetiminin Ta- rım Bakanlığı. babaamm mah gki dağıtmak istediği toprakların, Rum çiftçisine geçici olarak verileceğini ve Türkler köylerine döndüğü ram an tekrar -tefe edileceği | u iddia ederek bu pyrt kanuni davranışım fi çalışmaktadır.

B in B ella T a sfiy e E d ild i - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1965/Haziran/20Haziran1965-Bozkurt.pdfDÜN CEZAYİR DE YAPILAN BİR İHTİLÂL SONUNDA

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

D Ü N CEZAYİR DE YAPILAN BİR İH T İL Â L SO N U N D A

B i n B e l l a T a s f i y e E d i l d imm'

ihtilâl Haberi Dünyada Büyük ilgi ve Tepki ile KarşılandıAsya — Afrika Konferansının Akamete Uğraması Muhtemel

d B o z h u r tGÜNLÜK MÜSTAKİL SİYASI GAZETE

SAYI 5057 F1ATI 15 MİL PAZAR 20 HAZİRAN 1965 — YIL 14 —Dizilip Basıldığı Ter. BOZKURT BASIMEVİ, 144 Gime Cadde», Lefkoşa.

Sahibi ve Umumi Neşriyat Müdürü: CEMAL TOGAN: -Mes’ul Tan İşleri Müdürü: SADİ C. TOGAh

Eoka Şim di de Tiirklere Karşı Tedhişe mi Başladı?

RUM BASINININ HAKKINDA MUHTELİF YAZILAR NEŞRETTİĞİ, YORUMLARDA BULUNDUĞU KOLOŞ GÖÇMENLERİNDEN OLANHamit Zübeyir isim li Bir Soydaşımızı Eokacılar Vurdu

Halen ailesiyle birlikte Ya lova’da ikam et etm ekte olan Koloş köyü göçmenlerinden Hamit Zübeyir ism indeki bir soydaşımız evvelki gün sa­bah saat 10.30’da uzun zaman dan beri usta başı olarak çalıştığı Lim asol'un Fasur çiftliğinde vurularak yaralan mıştır. öğrendiğim ize göre, Hamit Zübeyir, bahçedeki ağaçlan ilâçlarken K oloşlu bir EOKA’cı tarafından ya­kın mesafeden atılan beş ta banca kurşunu ile vurulmuş tur. Gelen haberlerde, bu soydaşımızı vuran EOKA’cı- nın yanında Limasol’un ta ­nınmış EOKA’cıl arından biri nin bulunduğu belirtilm ekte dir.

Vurulduktan hemen s(»ıra yere düşen soydaşımızı anlı EOKA’cılar orada bırakıp kaçmışlardır.. B ir müddet sonra ise b ir Türk tanıtın­dan yaralı olarak bulunan Hamit Zübeyir Ağrotur Has tahanesi’ne kaldırılm ıştır. Taralı soydaşım ın hastaha- neye götüren Türk geri dön dükten sonra EOKA'cılar ta rafından yakalanm ış ve ken dişine H am it Zübeyir’in ko mışup konuşmadığı sorul­muştur.. Bu soydaşımız da

lOKA’cdar Makmos’a

Hücum eden yem bir

B M ri yaymladdarŞehrimizde yayınlanm akta

olan Rumca ‘Fileleftheros’ gazetesinin dünkü sayısın­da yerdiği k ısa bir habere göre, ‘Kıbrıs M ücahitler Ce miyeti’ adini taşıyan eski EOKAcılar teşkilâtı Maka- riosa hücum eden yeni bir bildiri yayınlam ıştır.

Bildiride Enosis aleyhtarı olarak vasıflandırılan Maka rios ayrıca Komünistlerle işbirliği yapm akla suçlandı nlm akta, fak a t bu konuda daha fazla bilgi verilmemek tedir.

GAZETEMİZ BUGÜN

SAYFADIR

kendilerine “hayır” cevabım vermiştir.

Hamit Zübeyir’in durumu ağır olmakla beraber konu­şabilmiş ve kendisini vuran şahsı görüp tanıdığını söyle m iştir. Olay üsler bölgesin­de vukubulduğu için İngiliz Üsler Polisi ta ra fından tah­kik edilmektedir. Cinayetin tamamen siyasi bir maksat la işlendiğine inanılm akta , dır. Çünkü bu soydaşımız

ın m m ıııın iMMK

hakkında Rum basınında birkaç defa yazılar neşredil miş, çeşitli yorumlarda bulu nulmuştur.

Atılan mermilerden biri­nin Ham itln sağ memesi istikametinden göğsünü de­lip geçtiği diğer iki mermi­nin de koluna isabet ettiği öğrenilmiştir» Doktorların İfadesine göre, yaralının du rurau ağır olmakla beraber, kurtulması ümidi vardır.

m mMiMMaeeessueseassfsee—aee—sesaeasıeMaı

Olaydan hemen sonra Ya lova’dakl Rumların alarm durumuna geçtikleri haber verilmektedir.. Bu arada Rum makamları vurma ola­yının şahsi bir mesele yü­zünden vukubukhığunu id­dia edecek kadar gülünç bir mevldye düşmüşlerdir. Rum makamları devamla olay ile ilgili olarak Rum sözde polis lerinin bir Rum’u tutukladık (arım iddia etm işlerdir.

Utanç Barikatındaki Rum SÖ7de Po­lisleri Son Günlerde Cüreti Artırdılar

Lefkoşa :Mağusa Kapısındaki Utanç

Barikatında görevli!! sözde Rum polislerinin soydaşlan miza sudan bahanelerle, ba zan da hiç sebebsiz çıkardık lan güçlükler ve yaptıklan gayri insani muamele bütün şiddeti ile devam etmekte - dır. 14 Haziran tarihinde eski yerinden kaldırılıp Rum Kız Cimnasyosunun ya nına nakledilen ve ekibi

değiştirilen bu Utanç barika tında son zamanlarda vuku bulan utanç verici olaylara şöyle bir göz atalım.15 Haziran tarihinde Dikel

yadaki işlerinden evlerine dönmekte olan Türk işçileri ne bu barikatta her zaman kinden daha fazla güçlük­ler Çıkarıldığı görülmüştür., işçiler, eskiden otobüste bu 1 unan bütün işçilerin, izin ve kart numaralarını göste

Makarios ile Grivas’m Yakında Atmaya Çağrıl­ması Kuvvetle Muhtemel

LEFKOŞA:Kıbns Rum siyasi çevrele

rine bakim öten kanaate göre, Makarios üe Grivas’ın yakında Atina’ya çağrılması beklenmektedir. Rum kay­naklanılın böyle bir kanaate varmasına sebep, yetkili YU nan Hükümet kaynaklarının Grivas’m istifa ettiğine dair haberleri yalanlamaktan ve­ya doğrulamaktan kaçınma ya devam etmesidir. Gelen haberlerde. Yunan HUkûme ti ile Grtvas arasında bu bu susta konuşmalar cereyan etmekte olup, bu konuşma­lar sona ermeden önce Gri Fas'ın istifası nflpti sayılma yacaktır. Bu dngbmda Gri- vas’m muhtemelen önümüz deki hafta içinde Yunan Hü

kümeti’nln çağrısı üzerine Atina’ya gitmesi beklenmek tedir. Grtvas üe birlikte Ma karioaün da Atina’ya çağrı­lacağı gelen haberlere eklen inektedir.

ö te yandan, Grivastn isti fa sebebi oiaiak, generalin Makarios üe çekişmeye düş meal iteri sürülmektedir. Rum kaynaklarından çeşitü söylentilere atfen anan ha betlere göre, Grtvas, askeri kuvvetler Aşarinde mutlak îdıjfe yetkisi istemekte. Ma karios ise bu yetkiyi verme- yi reddetmektedir. Ayrica Grivas’m General Karayan- nte tarafından kendisine yö nettüen direkt hücumlardan da gücenmiş olduğu söylen­mektedir.

ren bir liste hazırlar ve bu listeyi sözde Rum polisleri

I ne gösterdikten sonra yok tamp yollarına devam eder lerdL Fakat her nedense o gün, kendisine liste verilen Rum sözde polisi keyfi bir kararla bunu yırtm ış ve

I ‘em ir içeriden geldi diyerek’ işçilere çeşit türlü güçlükler çıkarmıştır. Bazı soydaşlan mmn hüviyet kartlarına es İddir bahanesiyle işaretler koyan bu sözde polis, itiraz eden vatandaşlarım ıza teh dit ve küfürler savururken orada hazır bulunan Barış Gücü askerlerine şikâyet eden vatandaşlarım ızı da burası münakaşa yari de ğildir., hüviyet kartlarınızı değiştirmezseniz bir daha işe gidemlyscekzinlz., Bfe burada İstediğimizi yapa -I

İm ." diyerek t m m ğ l t İşçilerin seyahat etmekte olduğu otobüsün bir saat kadar Utanç Barikatında bekletildiği haber verilmek tedir.

Bu arada, barikat yeri ve ekibi değiştirildikten sonra, buradaki Rum sözde polisle tinin Türkler aleyhindeki propagandaya da hız ver dikleri müşahade edilmiştir. Nitekim, 16 Haziran tarihin de Leffcoşaya gelirken bu utanç barikatında durduru­lan bir Türk şoföre Rum sözde polisleri bü tün bu hadiselere sebeb Türk lider lerdir. Eğer Türkler İmi işten uaandılaraa Türk liderleri

(Devamı B sayfada)

Bin Balla ik tidar günlerinde* a . . ¡:;uem

Cezayir'de dün sabah hükümet darbesi olmuş ve Cum­hurbaşkanı Bin Bella devrilm iştir- Cezayir Radyosu Bin BeUa’nın, kendi gibilerin akı betine uğradığım bildirmiş, ancak bu akıbetin ne olduğunu açıklamamıştır. Cezayir' deki muhabirler. Bin BeUa’mn akıbeti hakkımla hiçbir bilgt alınamadığını haber vermişlerdir.Cezayir Silâhı» Kuvvetleri İğim

Başkomutanı tarafından İm | dlr. zalanan ve Cezayir Radyosu tarafından yayınlanan bir büdlride, Cezayir'de demek r&tik rejim i kurmak amacıy le b ir ihtilâl konseyi kurul­duğu açıklanmış ve Bin Bel lalun bütün yetkileri, kendi şahsında topladığım ve btt kû metinin memlekette (tema goji, müflis b ir durum ve anarşi yarattığı belirtilm iş­tir. Yayınlanan bildiri terin birinde Bin Bella "çirkin tür diktatör” diye tanımlanmak tadır.

Royter Haber ajansı Rabat da Cezayir Elçiliğinin yayın tedığı b ir beyannameye at­fen, BU Bella hükümetinin diğer hakanlarının görevleri hasında fcsidığ««» bildirmek tedir. Mamafih, Ahmet Bin Bella’nın ne olduğu henüz bilinmemektedir. Tunus H a ber A jana, Başkan Bin Bel lalun tecrid edildiğini bildir inektedir. Fakat, bu husuada İta Albay Bum ttkünln İhtilâli ta Albay Yemeditıin, ihtilâl’! yapan liderlerden biri olup olmadığı da belli değildir. I Albay BumiddiTn, 94 Hazi­randa yapılmasına karar ve rilen Asya-Afrika konferansı om evvelden kararlaştırıldı ğı Usare Cesaytrde baştayaca ı

söylediği nakledilmekte

ö te yandan Cezayir'deki olaylar, Londrada toplantılar yapmakta olan Britanya MU letter Topluluğu Başbakanla n arasında hayret uyandır m ıştır. Londra toplantılarına katılm akta olan ülkelerin ""İM«», sözü geçen Aaya-Afri ka toplantısına da katılarak Ur. Komünist Çin Başkam Chu-En-Lay, Oeaaylrde bulun inak üzere halen yolda bu­lunmaktadır.

Fariaden gelen haberlerde, dün Cezayiıden Perise gelen zlyaretcüerin, gece zerrinde Başkan Bin Bella’nın oturdu ğu bölgetfen silâh sesleri isti Mirlerini söyledikleri kaya» dilmektedir. Tüket daha aon ra gelen haberlerde, şehirde sükûnetin sürdüğü ve strate jik yerlerde bulunan artılı birliklerin kiralarına döndük İteri bildirilm iştir.

Hükümet darbesini idare eden Albay Bum iddinln şfm diye kadar koyu Bin Bella M a lla n olduğu haber veril nüktedir. Hükümet darbesi nin ilk beUrtfiert, ordunun dün sabah c ihan saatlerde Cezayir Radyosu’no, posta­yı ve bava ahumu ele geçir maziyle görülmüştür. Tank*

(Devamı 2. sayfada)

Rum Yönetimi Şimdi de Türklere Ait Toprak­lan Rumlara Dağıtmak İçin Bahaneler Yaratıyor

Lefkoşa:Rum kaynaklarından aı-

san haberlere göre, Makart as Yönetimi gayri kanuni ve keyfi davramşlarma, Türklerin topraklarını Rum çiftçilerine dağılm ayı tasar lam akla, b ir y ad d n i daha eklemek niyetindedir

Öğrendiğimize göre, Rum idaresinin Turun Bakanlığı, h an T M köyleri yakınında bulunan Kumlara afi lann eahiNert tarafından işlenmesine l U M e » İ s a

İade etmedikleri bahanesiy­le, Türkler tarafından terim dOaaiş ayni genişlikteki h a r­sı topraklan Rum çiftçileri­ne dağıtm ak kararındadır. Makarios Yönetiminin Ta­rım Bakanlığı. babaamm m ah g k i dağıtmak istediği toprakların, Rum çiftçisine geçici olarak verileceğini ve Türkler köylerine döndüğü ram an tekrar -tefe edileceği | u iddia ederek bu p y r t kanuni davranışım fi

çalışmaktadır.

SAYFA: 2 ~ »IHNMIMHIHlIllUHIHı ( B O Z K U R I ) PAZAR 20 HAZİRAN 1965

I —İstifa Haberinin

Altında YatanlarKarayannisin. gazetelerde çıkan ifşaatların­

dan anladığımıza göre, Grivas, Yunan hüküme­tinin tasvibi olmadan gelmiş, onun tasvibi olma­dan adada kalmış, ve kendi kendini başkomutan tayin etmiştir. Hatta bir defasında, Lâkadamya hava alanına Grivas'ı almak için Yunan hükû metinin bir uçak göndermesine rağmen Grivasın gitmeği reddetmesi, bu sözde başkomutanm Afi • naya kafa tutacak kadar büyük bir hırs içinde olduğu anlaşılmaktadır.

Karayannisin bir Atina gazetesinde ve ondan iktibas edilerek ada Rum basınında yayınlanan ifşaatının hemen akabinde Grivasın istifa ettiği yolunda haberler çıkması oldukça manidardır.. Bilhassa haberin. Yunan hükümetinin orgum du­rumunda olan "Eleftheria" gazetesinden bütün dünyaya yayılm ası habere biraz daha m ana ka­zandırmaktadır.

Bir kere, Grivas gibi son derece hırslı o nis­pette de akıl yoksunu bir î««/mın Karayannisin ifşaatlarından alınıp istifa etmesini beklemek ol­dukça gülünç olur. Kaldı kL Yunanistan, Grivas' a söz geçiremediğini ve aralarında defimi bir çe­kişme olduğunu zaman zaman diğer devletlere de duyurarak, Grivas'ın girişeceği işlerin sorum­luluğunu üstünden atm ağa çalışmıştır. Diğer yem dan. Grivas, adaya geüşinden Makarios'un da memnun olmadığını biliyordu. Nitekim çok geç­meden aralan tekrar açılarak birbirlerine karşı amansız bir yıpratma kam panyasına girişmiş­lerdir.

Geriye bir tek ihtimal kalıyor İd o da, Eleft­heria gazetesinin bu haberi «ınlraMlı olarak ya­yınladığıdır. Hükümetin görüşünü ve propagan­dasını yapm akla tanınan bahis konusu gazete, hükümetten aldığı emirle bir plân dahilinde, Gri- vas'ı istifaya sevketmenin yollarım araştırm ağa kalkışmış olabilirler. Bunun için de en iyi yoL basın ve ajanslar vasıtasıyla istifa haberini du­yurarak, Grivas'ı emrivaki karşısında bırakıp, istifaya mecbur etmektir.

Ancak Grivas'ı tanıyanlar, onun ne kadar hırslı ve gözü dönmüş bir kimse olduğunu bilen­ler, Grivas'ın böyle emrivakilerle istifa edecek bir insan olmadığım düşünmektedirler. Nitekim yine bir Atina gazetesinin bildirdiğine göre, ha­berin hemen akabinde Grivasla yapılan bir te­lefon konuşmasında. Grivas'ın bu haberi "bir mrnuTİ olarak ««BiflrmAırAığiTiı ve masalların tekzip edilmesine lüzum olmadığım" söylediğini yazmaktadır.

Diğer yandan Rum basım ise, Grivas'ın is­tifasını Papaza değil de doğrudan doğruya Yu­nan hükümetine verdiğini ve Yunan hükümetinin de bunu kabul etmediğini ymmnUmtntnf Bu haberlerde hakikat payının bulunması oldukça zayıftır. Çünkü Grivas'm göndereceği bir istifa mektubunu Yunan hükümetinin kabul etmemesi bir yana, kabulde tereddüt dahi edebileceği dü­şünülemez. Çünkü Yunan hükümeti, korktuğuna uğramış ve Grivas adaya geldikten sonra giriş­tiği tecavüzlerle başına öyle olmadık iş i« açmış ki bunları da Karaya nnisin kaleminden okuya­cağımız muhakkaktır.

Aşikâr olan bir şey varsa, Grivas'm bugün için Papazdan daha üstün durumda öldüğüdür. Her ne kadar duran sık sık değişiyorsa da, b u gün Grivasın leybine olarak gelişmektedir. Bu bakım dan Grivas'm istifa etmesine hiç bir sebeb yoktur. Grivas, eski EOKA'aksr vasıtasıyla şim­di papaza alabildiğine çull anmakta ve onu Rum hcdkma "Hesap sorulacak adam " diye göster­meğe çalışmaktadır.

Anlaşılan. Grivas'ın giriştiği kör döğüşte gü­cünün yetmediğini ve oyuna kaybetmeğe başla­dığım anlayan Papaz, Atinadan yardım istemiş, A tina d a meeeleyi en kestirme ve en pratik Yol­dan halletm eğe kalkışmış. Bakalım Grivas şimdi hem Papaz ve hem de Atina Re nasıl baş ede­bilecek!..

SALİH ÇELEBÎOĞLU

Bin Bella Tasfiye Edildi(Birinci sayfadan devam)

lar şehrin kilit noktalarında mevzi almış ve Cumhurbaş­kanlığı Sarayı’nın etrafım sarmışlardı. 45 yaşlarında olan Bin Bella Cezayir kurîu tuş savaşında faal rol almış, Fransızlar tarafından yakala narak yedi yıl hapsedildikten sonra 1963 yılında Cezayir’in ilk Cumhurbaşkanı olmuş­tu.

Cezayir’de yapılan hükü­met darbesinin sebepleri henüz açıkça bilinmemekle beraber, hükümet ile ordu arasında ciddi anlaşmazlık­lar çıktığı yolunda söylenti­ler dolaşmaktadır. İhtilâl Konseyi tarafından yayınla­nan bir bildiride, Bin Bella, Asya-Afrika Konferansı'm, kendi durumunu kuvvetlen­dirmek için b ir vasıta olarak kullanmaya çalışmakla suç­landırılmaktadır.

ANKARAGÖZLEMCİLERİNİN

KANAATİBaşkent Ankara’da da Ce

zayir olayları büyük bir dik katle izlenmektedir. İhtilâl Konseyinin bildirisini incele yen Ankara siyasi göztemcUe ri, özetle şu sonuçlara var­mışlardır:

“Bildirinin Bin Bella ile ilgili bölümünün çok sert ifadesi, Bin Bella’nm şimdi­den cezalandırılmış olması ihtimalini kuvvetlendirmek tedir. Uluslararası taahhütle re sadık kalınacağı, sosya­lizm yolunda yürüneceğinin belirtilmesi ve Bakanlar Ku rufunun hemen hemen tama muıın işbaşında kalmış ol­ması, ülkenin iç ve dış politi kasında büyük b ir değişiklik olmayacağı kanaatini yarat maktadır. Bu da darbenin yalnız Bin BellaYıın şahsına karşı olduğu gerçeğini orta­ya koymaktadır.

Cezayir Devletini yaratan Trablusgarb Programına ve Cezayir Yasasına sadık kah nacağının belirtilm esi de iç ve dış politikada değişiklik düşüncesini desteklemekte • dir. Bildiride İkinci Asya-Af rika Konferansından olundu anlamda söz edilmesi, bu Konferansın yapılacağı kana atini güçlendirmektedir.”

Bin Bella’nm iktidardan uzaklaştırılması ile son bu­lan Cezayir İhtilâli dünyanın çeşitli ülkelerinde değişik tepkiler uyandırm ıştır. Bir­leşmiş M illetlerdeki Cezayir Delegesi de b ir konuşma ya parak, Cezayir’in dış politi­kasında biçbir değişiklik ol­mayacağım ve Afrika-Asya Konferansı ile ilgili hazırlık larrn tesbit edildiği gibi de­vam edeceğini söylemiştir.

Royter Haberler Ajansı Yun Cezayir’den verdiği b ir habe re göre, İhtilâl Başkanı Al - bay Bumiddin komutasında ki Cezayir Silâhlı Kuvvetleri nin yıldırım harekâtı ile dev rilen Bin BellaYıın şu an için nerede olduğu bilinmemekte dir.

BBC Radyosu ise, son ha ber yayınında devrilen Baş­kan B i| BellaYnn hayâtta olduğunu bildirmiş, yeni ik tidarrn bütün memlekette idareye hakim olduğunu du yurmuştur. Ayni radyonun yayınına göre, İhtilâl Konse yi’nin ikinci bildirisinde, Ce zayirln bütün taahhütlerine bağlı kalacağı belirtilm iştir.

ö te yandan France Press Ajansı Yun Paris mahreciyle verdiği b ir başka haberde de, Cezayir'de ordu Bin Bel la ile üç gün uzlaşmaz duru m unda yaşadıktan sonra,Cezayir Konferansı Yun arife sinde, esasen büyük b ir kıs mim elinde bulundurduğu iktidarın tamamına birden sahip olmuştur.

Ayni haberde iddia edildi­ğine göre, Yeni Başbakan Bu m iddin m illi barışma aleyh tan olarak tanınmıştır. APT Ajansı başka b ir haberinde de, Cezayir'de basma sansür konulduğunu ve dışarıya ve­rilen haberlerin kontrol al­tına alındığını bildirm iştir.

Cezayir'deki ihtilâl dünya nin çeşitli bölgelerinde değl şik tepkiler uyandırmıştır.. Bütün memleketlerin yaptık lan yorumlarda birieşöen

tek nokta, harekâtın Afrika- Asya Konferansının hemen arifesinde yapılmış olması­dır. Çeşitli ülkelerin gözlem çileri, bu konuyu değişik şekillerde yorumlamışlar - dır.

Fransa’da olay büyük bir sükûnetle karşılanmışlar» Fransız Dışişleri Bakam “Fransa, Hükümeti Cezayir buhranı hakkında biçbir yo rumda bulunmamıştır, ve bulunmayacaktır. Bu doğru dan doğruya Cezayir’i ilgilen diren ve bizi oldukça şaşır­tan b ir olaydır" dem iştir.

Birleşik Amerika’da ise ha ber Başkan Johnson’a hafta sonu tatilini geçirmekte oldu ğu Teksas’taki çiftliğinde duyurulmuştur. Amerikan resmi çevreleri, halen resmi b ir yorumda bulunmamıştır. Bir Sözcü, olay hakkında henüz pek az şey bilindiğini ve meselenin gelişmesinin beklendiğini söylemiştir.

Cezayir ihtilâli en büyük tepkisini Hindistan’da uyan dırm ıştır.. Hint idarecileri, ihtilâli merakla takip etme­ye başlam ışlardır. Yeni Delhi’de Dışişleri Bakanlığı­na yakın b ir kaynak, resmi çevrelere atfen, Cezayir’deki darbe harekâtının Afrika-As ya KonferansıYu sabote et nıek için plânlandığını ileri sürmektedir. H int resm i çev releri de, dünkü olaylardan sonra konferansın 29 Hazi- ran’da toplanmasına imkân kalmadığım söylemektedir ler. Bunun en önemli sebebi de, kurulacak yeni hiikûme tin tanınmasının b ir hayli vakit alacak olmasıdır. Hin dıştan Dışişleri Bakanlığı m hayrete düşüren rai önem li nokta, darbenin konferan­sın başlamasına b ir hafta kala yapılmış olmasıdır. Za manın bu şekilde ayarlanma sı karşısında, resm i b ir şa his şunları söylemiştir: “Darbe hareketi, konferansı sabote etmek için plânlan­mamış olsaydı. Bin Bella’yı konferansın başlamasına bir hafta kala devirmekte b ir mana olamazdı..”

Olay Moskovada da her hangi bir açıklama yapılma dan sükûnetle karşılanm ış tır. Moskova radyosu ve bu gün yayınlanan gazeteler yalnız hafberi vermekle ye tinnıişlerdir. Japonyada ise ilk tepkiler, hayli sert ol­muştur. Nitekim Tokyo’da bir açıklama yapan Japon Dışişleri Bakanlığının bir yetkilisi Japonyanm Cezayir deki ih tilâl Konseyini, he nüz tanım adığını ve >bu şart lar altında Japonyanm Afri ka—Asya Konferansına ka tılmasınm güç olacağını söylemiştir.

Pakistan Dışişleri Bakanı da yaptığı bir konuşmada bütün gerçekler bilinmeden A frika-A sya toplantısı hak kında bir karar almanın doğ ru olmayacağını söylemiş, Gana Cumhurbaşkanı da konferansın geleceğinden en dişeli olduğunu belirtmiştir.

Yugoslavyada da büyük bir heyecanla karşılanan haber, siyasi gözlemcileri Afrika—Asya Konferansı için endişeye sevketmiştir.. Orta Doğu ülkelerinde ise, haber sürpriz olarak karşı­lanm ış ve şimdilik herhangi b ir yorum yapılmamıştır.

Ote yandan Cezayirde ib tilâli yapan Bumiddin’ - in toplantının yapıla çağma dair verdiği demeç ve radyo konuşması dünya siyasi çevrelerindeki, Afrika —Asya Konferansı hakkın- daki endişelerin nisbeten dağılmasına sebeb olmuş­tur. Bütün dünya memleket leri olayların bu günkü ge üşmelerinin konuyu daha aydınlığa kavuşturacağı ve toplantının akıbetinin an 1 cak bugün akşama doğru belli olacağı noktasında bîr leşm i^odl^^i';

Cezayirde yapılması önce den kararlaştırılan Afrika— Asya Konferansını izlemek

üzere Cezayire gitm ekte olan Türkiye Radyoları Mu habtrleri, hava trafiği dola yısıyle dün akşamı Romada geçirmek zorunda kalm ışlar dır.. Türkiye Radyoları Mu habirlerinin Romadan ver­dikleri haberlere göre, Ital- yada haber sükûnetle karşı lanm tştır. Italyan siyasi çevreleri henüz bir açıklama da bulunmamışlardır. Meşe lenin bugün aydınlığa çıka cağını ifade etmekle yetin­m işlerdir

Romaya gelen haberlere göre, Cezayirde durum sa kindir.

Hükümet daıtoesinden son ra Cezayir, Dışişleri Bakan lığı yeni hükümetin izleye ceği dış politika konusunda bilgi vermiştir. Cezayir Dış işleri Bakanlığından Cezayir deki Türkiye Büyükelçiliği ne telefon edilerek dış poli tika konusunda bilgi verile ceğinin bildirilm esi üzerine Elçilik Başkâtibi Erdinç Ka rasapan Dışişleri Bakanlığı

DoğamEgemen Us Bölgesi po­

lislerinden Halil Haşan ile eşi Gülsün Halil, oğulları MUSTAFA'rtm doğumunu dost ve akrabalara duyu­rurlar.15.6.65 Lârnaka

isim DeğiştirmeBen aşağıda imza sahibi

AksUulu Niyazi Emirim. Oğlum Yılmaz Seçgin, 28.10,945 senesinde Aksilu - da doğdu ve Baf Kaza Ami­ri Defterine Pertev Niyazi diye kayıt edildi. Bu ta rih ­ten itibaren, isminin Yıl­maz. Seçgin olduğunu ilân ederim.

Niyazi - Emir (Aksilu)

14.6.965

UTANÇ BARİKATINDAKİ RUM SÖZDE POLİSLERİ SON GÜNLERDE cü r eti artirdilah

(Birinci sayfadan devam) aleyhine nümayiş yapsın­lar“ diyerek saçmalamıştır.

Soydaşlarımıza çeşit türlü ezgi yapılan bir başka bari kat ise Astromerit köyünde ki Utanç Barikatıdır. Rum sözde polislerinin buradaki rezaletlerinin de Mağusa Kapısındaki rezaletlerden geri kalan tarafı yoktur.

14 Haziran tarihinde 'bura dan geçmekte olan bir Türk şoförü durduran Rum sözdef»ofisleri bu soydaşımıza, po bin emrettiği yerde durma

dığı gibi sudan bir bahaney le çeşit türlü ezgi yapmış lardır. Rum sözde polisler den biri tabancasını çekerek soydaşımıza tevcih etmiş ve 'dikkat et, seni köpek gibi vururum' diyerek zehirini küsmüştür. Bu çapulcu polis bozuntusu daha sonra ara banın üzerindeki muşamba yı kasten yırtmış ve beş liralık hasar yapmıştır..

Yine ayni barikattan kam yonu ile geçmekte olan bir başka soydaşımızın araba­sındaki eşyaları yerlere d# külmüş ve sıkı bir şekilde yoklanmıştır.. Bu arada ora dan geçmekte olan başka bir Türk şoför kamyona hay li hasar yapıldığım görmüş tür.

na gitm iştir.Dışişleri Bakanlığında Ka

rasapan’a Cezayir Dışişleri Bakanının bir deklarasyonu verilmiştir. Dışişleri Bakanı nin deklarasyonunda özetle şöyle denilmektedir:

“Cezayir’in dış politikası Trablus’da kararlaştırılan program ilkelerine dayan • m akta ve Cezayir’in şartını da teyid etmektedir. Bu su retle m illi bağımsızlık poli- kasım n alâ bulunduğu ku­rallar ve milli kurtuluş cep hesl tarafından alınmış olan kararlar uygulanmak­tadır. Bu kararlar ve hü­kümler, bloklar dışı bir po litika izlemeyi, başta milli mücadelemiz sırasında bi-, zimle işbirliği yapmış olan la r olmak üzere bütün ülkelerle dostluk ilişkileri kurmayı ve öteki uluslarla karşılıklı egemenlik hakla nna saygı göstererek sami mi ve verimli bir işbirliğine am irdir. Cezayir hiç bir ihti raz! kayıtta bulunmadan ulusların özgürlük adalet ve refah isteklerini destekle - mekte ve bağımsızlık için açmış oldukları savaşta bütün imkânları ile yanla rında bulunmaktadır.”

Deklarasyonda daha son­ra Cezayir’in Arap ve Afrika birliklerini desteklediği ve bunların gelişmesi için de elinden gelen hiçbir yardımı esirgemiyeceği belirtilmek­te, dünya politikasında Ce­zayir’in yerinin Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkeleri nin yanında olduğu bildiril m ektedir. Fransa ile olan ilişkilerin eskisi gibi sürece ği belirtilen bildiri, şöyle sona ermektedir:

“Cezayir dostluklarına sa dik kalacaktır. Kurtuluş mücadelesinin hayati gün lerinde gördüğü dostluktan veya yardımları hiçbir za­man unutm ayacaktır”

m m ıııu m m iM ie«

Her yerde daima

K R E U Z E R

Dolma Kalem ve Birolan için

İsra r a*

P Ü R Ç I, SERBEST B IR A K ILD I

Arodez köyünde bundan bir müddet evvel katledilen Muhittin MustafaYım katli ile ilgili olarak 8 Haziran tarihinde Rum sözde polisle ri tarafından tevkif edilen Ali Osman Purçi, öğrendiği m ize göre 18 Haziran günü serbest bırakılmıştır.

CKM P’ S IN EG İR D İLE R

ANKARA:

Birinci Milli Birlik Komi­tesi Üyelerinden Mustafa Kaplan, Fazıl Akkoyunlu, Şe tik Soyuülke ve Numan Esin dün sabah yapılan bir tören le CKMP’sine girmişlerdir. Mustafâ Kaplan, Fazıl Akko yunlu, Şefik Soyuülke ve Esin’in Partiye giriş bildirile ri Genel Başkan Vekili Mus tafa Kepir ve Genel Müfet­tiş Alpaslan TUrkeş tarafın dan imzalanmıştır.IHIIIIIIIHillIllIllIllIlmilMlIMIIIIIim illlia illUII

Erk u t, Ürgüplüye Rusya Gezisi Hakkında Bilgi Verdi

ANKARA:Anavatan Başbakanı Suat

Hayri Ürgüplü, fiiin saat 12.15’de Ankara Belediye Başkam Halil Sezai Erfcutü kabul etm iştir. Ankara Bele diye Başkam Erkut, bu gö rüşme sırasında Başbakan ürgüplü’ye Sovyetler Birliği ne yaptığı ziyaret hahkmda geniş bilgi vermiştir.. Bilindi bî gibi Halil Sezai Erkut, Ankara Belediyesine mensup bir heyetin başkanlığında Moskova'yı resmen ziyaret

PAZAR 20 HAZİRAN 1965 HiHMMiiiwmMUHiiiiiwiMimiiMniMmMuwm ( B O Z K I I R T ) SAYFA 2

Almanya Mektubu

Cinnet ve Çılgınlık Ha­linde Resim YapıyorlarAkıl H astalan Tarafından Yapılan 180 Yağlıboya ve Kara Kalem Tablo-Bir Münih

Sergisi Avrupa’yı DolaşıyorMÜNİH: (DaD)

Şöhretli İtalyan tabibi Cesare Lombroso, daha bun dan yüz yıl önce, dahilerle akıl h asta lan arasındaki dar sın ır üzerinde dikkate değer araştırm alar yapm ıştı Lombroso 1864 yılında acık lanan ve daha sonra m eş­hur olan "Deha ve Cinnet" adlı eserinde, dahilerle akıl hastalarını birbirlerinden ayıran duvarın ne kadar in ce olduğunu ilk defa isbat ediyordu. O zam andan beri bilginler, sadece bu önemli mesele üzerinde çalışm akla kalm am ışlar, fak at aynı za manda, genel olarak fikir ve ruh bakım ından, sıhhat li ile hasta, norm al İle anormal arasındaki sınır hattının nereden geçtiğini de araştırm ışlardır.

Simdi modem ruh hasta­lıkları bilim i, ak ıl hastaları mn özellikle san a t yaratıcı­lıkları üzerinde durm akta­dır. Bugün birçok psikopat lann, yani ak ıl hastalarının büyük bir heves ve hırsla ve gerçek b ir prodüktivite hastalığı içerisinde resim yaptıkları görülmektedir. Bunlar arasında çoğunluğu şizofreni (benlik şuuru ihti lâfı) hastalığ ına tutulanlar teşkil etm ektedirler.

Alman bilginleri, yaratıcı iık ve cinnet arasındaki bu hayal dünyası hakkında geniş halk tabakalarına da bir fik ir verebilm ek için, akıl hastaları tarafından ya pılan 180 yağlıboya ve kara kalem tab lo ları, M ünih'teki bir sanat galerisinde sergile inişlerdir. "Documenta psyc hopathologica — Akıl hasta lannın Resim Sanatı enter nasyonal Sergisi" adını alan bu sergi, ik i y ıl müd-, dede bütün Avrupa'yı dola şacaktır. Sergideki eserler, Federal A lm anya, Avustur­

ya, Hollanda, İsveç, Norveç, Yugoslavya ve Çekoslovak­ya'daki akıl hastalıkları kil nitelerinde veya hastanale- rinde toplanmıştır.

Bu sergi, ilk bakışta, mo dem sanat sergilerinden hemetLhemen farksız gözük mektedir. Burada, "sembo­listlerden^ "abstrakt" sanat taraftarlarına kadar modern resim cereyanlarının bütün temsilcilerini bulmak müm kündür. Canlı renkler ve bu renklerdeki kontrastlar re­simlerin özelliğini teşkil et­mektedir, Fantezilerdeki akisler bazen çocuk resim­lerini hatırlatm aktadır. An­cak resimlere uzun müddet bakılınca, bunlardaki şekil lerin b ir manâ ifade ettiği, bir konuyu işlediği görül­mektedir. Bazen bu şekiller de bir çekingenlik bir kor­kaklık sezilmektedir. Bu ya benliğe veya diğer insanla­ra karşı duyulan korkunun ifadesidir. Özellikle gözlerin dehşet dolu olarak canlan dınldığı görülmektedir.

Bu sergide gösterilen bir filim, akıl hastası bir sanat çının nasıl geliştiğini canlı bir şekilde ortaya koymakta dır. Bu ressam önce normal

şekillerle resme başlamış; sonra adım adım, bütün ob je ve maddeleri ortadan kal dırarak tam bir abstrakslyo na doğru yönelmiştir. Bu normal ressamların taklbet- tikleri yolun aynıdır.

Yeni ve yüksek ksabUiyetli plânör “Pheebus” zafere yardım edecek, tngllterede Dün­ya Şampiyonası için havalanacak olan b ir kaç Alman piânörcüsd bandan üm itlidir­ler. ümranını müdafaa edecek olan Hambargtn (Federal Almanya Cumhuriyeti) M yaşındaki Atanan Heinz Kutb’dur. Kendisi Arjantin ve Ispanya’da yapılan son Dünya Şampiyonalarında büyük farkla kararm ışta. M ünihli "Spor ve Plânör Gelişme B U . ği”nbı b ir imalâta olan “Pboebua” yakında seri olarak inşa edilecektir ve yabana memleketlerde b ir çok ilgili bulmuştur.

Üç Tutuk İçin Yüz GardiyanNazi devrinin son “ meşhurlan” demir parmaklıklar arkasında -

Tutuklar için zaman mefhumu artık mevcut değildirBEERLJN (DaD)

Berlin’deki Spandau ceme vindeki son Uç tutuk geçen Noel bayramında yine bindi kızartması yemiştir. Bir, beş ve yedi numaralı hücrelerde yaşıyan bu tutuklar son 18 yıl içerisinde de bar Noel bayramında, aynı güzel yeme ği yemişlerdi. Sıraya uygun olarak, bu meşhur cezaevi] nin muhafazasını her Aralık ayında üzerlerine alan Ame­rikalılar, Noel münasebetiyle tutuklara bu ziyafeti verme­ği adet edinmişlerdir.

Tutuklar, eski Nasyonal Sosyalist devrin “meşhurlar

Iş gücü darlıgı975 yılın a kadar devam edecekAlmanya’nın iş piyasasında-

Kolonya (DaD) - Federal ki gerginliğin en aşağı 1975 yılına kadar devam edeceği anlaşılmaktadır. Halen Batı Almanya'da genel nüfusun yüzde 46,8 oranındaki kısmı çalışmaktadır. Kolonya’daki Alman Endütsri Enstitüsü • nün tahminlerine göre, bu kota önümüzdeki 10 yü İçe­risinde yüzde 44,4 oranına düşecek ve ancak 1975 yılın

dan itibaren yeniden yüksel ineğe başlayacaktır. Çalışan kadın sayısındaki artışın iş gücü darlığım gideremiye cbği anlaşılmaktadır. Halen Batı Almanya’da çalışan ka dmlann miktarı, bütün iş a- lanlann yüzde 35 oranına tekabül etmektedir. Batalı endüstri memleketleri arasın da en çok kadın iş alan, Al­manya’da bulunmaktadır.

FJC.

Stuttgart civarındaki Caonstait’da (Federal Atamaya Cumhuriyeti) çiftler hep bir- tikte jimnaKtik yapm aktadırlar Jimnastik Birliği, onları, boş akşam saatlerinde Jim nastiğe davet etm iştir ki, bundan maksat kendi menfaatleri için, haftada bir defa olsun onları televizyon perdesinden nvahlaştarmaktadır. Çiftler için bu saatler İnşa

çok ta ra fta r toplam ıştır. Bir akordeonun ritmik sesleri arasında, bir Jim­nastik öğretm eninin himayesi altında evvelâ basit temrinlerle başlamakta ve daha sonra güçleri gelmektedir. Sonunda bütün müşterikier kendilerini yeniden dünya­

ya gelmiş hissetmektedirler. (IN-Bfld)

ti” dır. “FUhrerin Yardımcı­sı" Rudolf Hess, eski "Oençl lik şefi" Buldur von Cchira- ch ve H itler’in teçhizat şefi Al bert Speer. Bunlardan Uri-j sı, şimdi 57 yaşlarında olan Speer ile 59 yaşından olan Schlrach bu yıl cezaevinde İd son Noel bayramlarım geçi recekler ve buradaki son hini dİ kızartm alarını yiyecekler­dir. 1966 Yılının ekim ayın da bunların ceza süresi sona ermektedir. Sadece, o sırada 72 yaşını dolduracak olan Rudolf Hess, bu 600 hücre- tik cezaevinde ömrünün so­nunu beklemek zorunda ka lacaktır.

Tutuklan ylrmibeşer asker den kurulu dört posta mu hafaza etm ektedir. Bu yüz asker bazan Amerikalı, ba­zen Rus, bazen de İngiliz ve ya Fransız’dır. Çünkü Batı Berlin'de bulunan bu eski Prusya zindanı, başka hiç bir yerde tatbik edilmeyen, dört devlet kontrolü altın­dadır.

Son Uç" Un veya hatta mübbet hapse mahkûm olan son tutuğun affedilmesi ba­his konusu değildir. Çünkü tutuklar için ne zaman şefa­at gösterilmesi bahis konusu olmuşsa, Sovyetlerin derhal veto haklarını kullanarak bu na engel olmuşlardır. Bu su retle, Berlin Senatosuna ba­kımı yılda 250.000 D Marka maloian bu cezaevi dört devlet statüsünün yegâne sembolü olarak ortada kal­maktadır.

1957 Yılında, anlarında Amiral Reader ile Amiral Dö tukhü&rdan bazdan cezalan d itsin de bulunduklan tu- m doldurarak tahliye edildik lerinden beri, zindanın kalın duvarian artmamda hiç b ir değişiklik olmamıştır. B ir sal

m anların büyük şöhretleri olan bu tutuklara karşı umu mi efkârın da Mr ilgisi kal­mamıştır. Sadece nöbet deği sikliği sırasında müteoessis bazı Batı BerünlUer veya Berlin’i ziyarete gelen yaban talar, altı kulesi bulunan bu cezaevinin dem ir kapısından İçeriye doğru bir nazar atfet ineğe çalışıyorlar. Basen tu tuklan, cezaevi avlusunun uzak b ir köşesinde yanyana gezinirken görmek de müm­kündür. Fakat uzaktan görtU mest mümkün olmayan bir özelliği de, bazı usta fotoğ­rafçıların teleobjektiflerle gizlice çektikleri resim ler tas bit etm iştir: bu özellikle, M yddanbert zindanda yaşıyan bu tutukhdann yüzlerindeki

¡büyük değişikliktir.Son “m eşhurlar" m

rine yazdıkları m ektuplar dan anlaşıldığına göre, sa­man onlar İçin olduğu yenle kalm ıştır. Yani devir bu rin d anın kaim duvarları arka­sına bazı Batı ve Doğu Al­man gaaetelsri vs »itasıyla girmekte, fakat tutuklar bu yeni zamanlan artık anlıya macnaktadırtar. Her üç tu­tuk eski müzik ve edebiyat üstadlannm eserleriyle bol bol meşgul olm aktadırlar. Akşam saat onda hücreler­deki ışıklar aönmekteıfir. sadece zindanın yüksek du­varlarını birkaç lâmba ay dınlatm aktadır.

Jörg HANKEN

TÜRK • ALMAN DOSTLUĞU­

NUN YENİ BİR TEZAHÜRÜWAPFERTJILi (DaD)

Federal Almanya'da akre* dite edilm iş diplom atlar arasında, büyük faaliyetiy İs şöhret yapmağa başla­yan Türkiye’nin Bonn Bü­yükelçisi Ziya Müezzinoğ- lu , bundan kısa bir süre önce W uppertal şehrini ziya reti anasında, Türk — Al­man m ünasebetlerini tür "kader birliği" olarak vasıf landtanıştır. Genç, zeki, nü Zik ve çalışkan Türk Büyük elçisi, Almiuı — Türk K ülü. bünttn açılış töreninde ha- j zır bulunm ak üzere, eşiyle birlikte R uhr'bölgesinin bu önemli şehrine gelm iş bula nuyordu Ziya MBezztnoğiu

Sa Üzerinde Yürüyen AdamHAMBURG (DaD):

Meslekten mimar olan 26 yaşındaki Küdlffer Vogierln yeni Mr buluşu büyük Mr fi gi toplamıştır. Kendisi, bun­a n kısa M r sü te önce b ir afinde valisi, diğer elinde de tüten piposu olduğu halde, Hamburg'un suni göllerin­den birinde "yaya olarak" gevtndtgt saman birçok m e­raktılar onu hayretle seyret inişlerdir. Toplanın büküldü ğü saman ancak Mr valisin yansan işgal eden ve birkaç dakika içerisinde montajı ya ntabilen bu teçhizatla suda tem yürümek, hem M n k

çekmek bam da ysiteaa aç­andı mümkündür . H ar r a

takriben l j m atra «sunta»- funda ohm bu şdçl ırtııılş iâs Uk ayakkabılarla» tıpta k » yekta olduğu gibi hareket edcMtaMktadÜ’. Bunlara tat kılan pedafier kayağın geri kaymasını önlemekte va ¡sa­hibine karada yürüyen nor­mal b ir bısaam süratini sağ Is maktadır. H attâ M r kürek veya yelken htalhuaMtğı tak- ıS rdâ sürat daha da artm ak tadır. M addin kanaatine gö» te bu y ad k a t sad e» spor- e rh rm ve am atör balık o - e rim m ilgisini çekmekle ; kslmıyacak, fhkat aynı u t­manda samandı») arın yerleş tlrihnea! vejpm üasto M p ş] m a» gibi işlerde d* kuttun ■ H H M İ n

bu m ünasebetler yaptığı ko Inuşmâda, "Türk — Alman dostluğunun yeni çocuğu" otan bu kulübü destekleye­ceğini vaadetm iştir. Toplan tada söz alan kulübün Baş­kanı, Eyalet ("Land") Par ism en tosu Başkan Yardıma sı Dobbsıt, Türkiye’nin, "Al manya için büyük bir önen» taşıyan" dünya politikasın­daki rolünü belirtm iştir. Ye ni kulüp, Antalya’da birkaç yıl önce kurulm uş olan İTttrk — Alman Kulübü ile Isıla işbirliği yapacak ve İha arada Antalya ve W up­pertal şehirleri arasında kar deştik tesis edilecektir. Bu münasebetle, Antalya Valisi de kulübün açılış töreninde şeref m isafiri olarak hazır

I bulunm uştur, W uppertal şehrinin Belediye Başkanı

I tarafından tertiplenen ka­bul resminde de, dostluk a l şanesi olarak kıym etli hedi

I veler teaü cailml«tlr.v W*ıp- pertal'de halen 1300 Türk yaşam aktadır. Bunlar an* unda 120 kadın ve 100 0* euk bulunm aktadır. Erkekle | tin büyük çoğunluğu Wup- psrtal’dsld endüstri firm ala tında çalışm aktadır. Türki­ye Büyükelçisi Ziya Müez-zinoğlu. Federal Almanya*- - de yaşayan diğer 100.00(1 Türk İşçisine olduğu gSM. Wuppertal*daki bu işçi va­tandaşlarına karşı da yalan b ir fiği gBsltrm shtt ve dert lertyte Mmat meşgul olmakr a r a

SAYFA 4 ( B O Z K U R T ) PAZAR 20 HAZİRAN 1965

BİR DONANMANIN İNTİHABIIIIIIIIİİH

Tümamiral Von Reuter, Scapa Flow’da esir yatan 9 zırhlı, 5 muharebe kruvazörü, 7 hafif kruvazör ve 49 muhripten ibaret koskoca Alman donanmasını bir emirle sulara gömüvermişti.

21 Haziran 1919 sabahı, tngilizlerin meşhur deniz üssü Scapa Flow, çok erken bir saatte, birdenbire açı­lan yaylım ateşiyle uyanıyordu, bili ufaldı gambot lar ve hafif ateşli silâhlarla donatılmış vasıtalar, bir anda denizi kapladılar.. Bunlar, yaylım ateşine de­vam ederek 70 parçadan ibaret dev bir filonun üze­rine doğra gidiyorlardı..

Megafonlardan yükselen acı sesler ve ihtarlar, ortalı­ğa çökmüş sessizliği bozmuş

Yazan: AZMÎ NÎHAD 5SS>s ¿ ¿ M M im?bir şaşkınlık ve kargaşalığın, o tarif edilmez mahşerini gözler önüne serm iştir.

İİÎİPİ^' 1v<

11 M

ALMAN donanmasını teslim alan İngiliz Komutam

Amiral Lord Beatty

Ortalık, sert ihtarların akisleriyle çınlıyor:

“Gemileri baştankara edi­niz!"

Alman gemilerinin çoğu, sulara gömülmek üzere. Ba tıp kaynamaları b ir an me­selesi..

M ürettebat güvertede, iş­başında.. Ingilizlerin yaylım ateşine, em irlerine aldırış eden tek kişi yok.. Hepsi, gemileriyle sulara gömülme ye kararlı görünüyor..

“Batırıyorlar!...”Diye bağırıyor Ingilizler..

Sonra, megafonlar yine ölüm bildirileri saçıyor:

"Em ri dinlemiyenlere: İDAM!"DENİZEGÖMÜLÜYORLARDI

Ingilizlerin kuş uçurtm a­dıkları Scapa Flow Deniz

HER İKİ SİNEMADA BİRDENTAKSİM Sineması

KIŞLIKTA: SAAT 2.30 DA YAZLIKTA: SAAT 8.15 DE

ŞA H İN SinemasıGÜNDÜZ SEANSI: SAAT 2.30 DA

GECE SEANSI: SAAT 8.15 DE

YENİ TÜRK FİLM İ

Fabrikanın Gülü

Nuri Sesigüzel’in birbirinden güzel şarkıları ve Aysel Tanju’nun kıvrak dansları ile süslenmiş bu fevkalâde AŞK VE SEKS FİLMİNİ sayın sinemaseverlere HARA­RETLE TAVSİYE EDERİZ. Kaçırmayınız.

Bugün Türkçe FilmeT A K S İ M S İ N E M A S I N D A

İngilizce JLmlrtt Sinem askopTHE WONDERS OF ALADDIN

(DONALD O ' CANNOR)*

Çarşambadan İtibaren BATTLE CRY

İlâveten İngilizce FilmlerŞ A H İ N S İ N E M A S I N D Aİngilizce Renkli Yeni Sinemaskop

PIRATES OF TORTUGA(KEN SCOT - LETICIA ROMAN)

★Çarşambadan İtibaren

K3NG OF KENGS

III v -İNTİHAR eden Alman filosundan son batan

burg Alman kruvazörüHinden-

Üssü korkunç b ir görünüş içinde.. Çelik gövdeler, birer ikişer ve kısa fâsılalarla de nize gömülüp kayboluyor, battıkları yerlerde korkunç su anaforlan kaynaşıyor. İn giliz Deniz Kuvvetlerinin emrine uymadıklan.için üzer lerine yaylım ateşi açılan Alman mürettebatından ölen ler ve yaralananlar da vardı.

Bomba gibi b ir haber, tel­sizlerden ve. bütün haberleş­me vasıtalarından, koca im­paratorluğa yayılıyor: "Al­man Donanması İntihar E tti!”DONANMA NASIL TESLİM OLMUŞTU?

Kasım 1918 sonunda Al­man Donanmasında çıkan is yan, bu donanmanın artık Ingilizlere ve Amerikalılara karşı son b ir hücum yap­masını tamamiyle kısır bira kıyordu.

Birinci Dünya Harbinde, kudretli b ir donanmaya sa­hip büyük b ir devlete kan kusturmuş olan şöhretli Al man Donanması, 11 kasım 1918 de aktedllen mütareke koşullarına uyularak Mütte­fiklere teslim olacak; 6 mu­harebe kruvazörü, 10 zırhlı, 8 hafif kruvazör ve 50 muh­ripten ibaret bu kuvvet, ya tarafsız, ya da M üttefiklere alt b ir limanda enterne edil mek üzere gönderilecekti..

Almanlar, koşullara boyun eğmişlerdi.. Ancak, tarafsız hiçbir devlet, böyle b ir filo vu koruma sorumluluğunu üzerine alamıyacağını bildi­rince, Alman Filosunun, İn­giliz limanlarında enterne edilmesine karar verildi.

ALMAN BANDIRALARININ ACIKLI BİR TÖRENLE INDIRIL1Ş1

5 muharebe kruvazörü, 9 artılı, 7 hafif kruvazör ve 49 muhripten ibaret Alman Fi­losu, Tümamiral Von Reuter komutasında 21 Kaşım, 1918 günü tngilizlerin Rosyth De niz üssüne geldi..

Helgoland, Falkland, Şilt, Dogger Bank, Jutland, Bal- tık, Adriyatik, Çanakkale de niz savaşlarında m üttefikle­rin b ir türlü imha edemedik leri Alman Fi’osunun teslim oluşu gibi tarihi ve bir misli daha görülmesine ihtimal verilmiyen büyük bir olayı seyretmek için İngiliz Ami- ra 'i Lord Batty komutasın­daki 260 parçadan ibaret İn giliz Filosunun güvertelerini kaplıyan, sadece subay ve mürettebatı değil, fakat har­bi görmüş ve yaşamış sivil­ler kalabalığı da Rosyth ü s­sünü doldurmuşlardı..

Alman Donanması, ağır yolla Rosyth’e girerken gün batıyordu..

Queen Elizabethan muhte şem bandosu, birden çalma va başladı.

Yıllarca direkler tepesinde hırçın rüzgârlarla çırpınıp dunnuş Alman bandıraları, bandonun temposuna uygun bir ağırlıkla, yavaş yavaş, çe kili bulundukları yükseklik­lerden aşağıya iniyor ve bir ~>?ha mavi göklerin boşluk- ’»rivle kucaklaşıp öpüşme­mek üzere, m ürettebatın göz ysslarma bulanarak derlenip toplanıyorlardı..

İNTİHAR KARARIBu gemiler, bir müddet

sonra Rosyth’den Scapa F iow ’a alındı. Mütareke ko­şullan gereğince tngilizlerin bu gemiler içine girmeye ve bunların disiplinle ilgili işle rine karışmaya haklan yok­tu.

Aradan, günü gününe tam sekiz ay geçmişti. ,

Alman mürettebatı, Hükû metlerinden aldıklan emir üzerine bütün geceyi topye- kün filoyu sulara gömmek için gerekli işleri görmekle geçirdikten sonra, 21 Hazi­ran 1919 sabahı gemileri be tırdılar.ACI BİR HATIRA

Bunlardan yalnız Beden zırhlısı ile 3 hafif kruvazör ve 4 muhrip batmadan önce sahile bindirilerek kurtarıl­dı- Alman gemilerinden sem batan Hindenburg artılısıy­dı.

Küçük gemilerden Ur kıs­mı, madenlerinden faydala- tıı'm ak üzere sonradan çıka nlarak parçalandılar» da, bir zamanlar meşhur olan bu filonun birçok gemisi, bâ İft Scape Flow’un karanlık sularında çürümektedir.

KAÇ GEMî KAYBETTİLERIngiliz Deniz Kuvvetle­rinin 1 inci Dünya Har­binde kayıplan (Mayın, iç iştial, torpido, top isabeti ve denizaltı hü­cumuyla batan gemile­rin sayısı 41(Teslim olan gemileri hariç) Almanların 1 inci Dünya Harbinde zayi ettikleri büyük deniz üstü gemileri 28Sonradan teslim edilen Alman denizaltılar! 158Ingiltere ve Almanya’ dan başka devletlerin kaybettikleri zırhlı ge-mUer:FRANSA 50RUSYA 44JAPONYA 1«İTALYA 31AMERİKA 5AVUSTURYA 28TÜRKİYE 3 muharebe gemisi:

Mesudiye, Barbaros, Midili

12 narca muhtelif

U

TOPLAM 508HARB BOVTUVCA İNSAN

SAYISIİNGİLİZ BAHRİYE- SININ ZAYİATIMuharebede telef Muhtelif sebeplerden

2220i

telef 11820Varalı 8190Esir 90SMuhtelif memleketlerdeenterne 271Kayn»Deniz Ticaret (Hoşunda

«

telef 14681TOPLAMATMAN HAHRtYESl- NIN ZAYİATI

54691

Muharebede telef 24tt3YarakE ' n f r İMHTOPUMtv c f f iz w*wwtVESl- NİN KASIM 1919

tamı0999Q

PAZAR 20 HAZİRAN I960 - ( B O I K D B I ) - SAPTA: i

KOÇ BURCU: (21 Mart _ . 20 Nisan) Enerjinizi tazelemelisiniz. Mümkün olduğu kadar dinlenmeye bakın, vazifelerinizi de ihmal etmeyin. Bir sözünü­zün yanlış anlaşılması muhtemel.

BOĞA BURCU: (21 N isan_20 Mayıs) üm™dostlan b ir araya toplamakta rol oynayacaksınız. Yeni işlere girişmeyin, işi biraz gevşetiniz, öğleden sonra bir müjde alacaksınız.

İKİZLER BURCU: (21 Mayıs — 20 Haziran) İş­lerinizi metodlu bir şekilde plânlayın. Etrafınızdaki lerin gözleri sizde. Bir komşunuzu ilgilendiren bir

. meselede sizden yardım istenecek.YENGEÇ BURCU: (21 H aziran_20 Temmuz)

Bugün sırrınızı tevdi ettiğiniz kimselere dikkat edin. Ufak bir kıskançlık yüzünden başınız ağrıyabilir. Bir arzunuz akşama gerçek olacak.

ASLAN BURCU: (21 Temmuz — 20 Ağustos) Talih yüzünüze gülüyor. Bu sayede ciddi bir güçlüğü yeneceksiniz. Bir mesele hakkında yürüttüğünüz tah mirilerin doğruluğu anlaşılacak. j

BAŞAK BURCU: (21 Ağustos — 20 Eylül) Çocuk î lar bahsinde fevkalâde sabır gerek. Paranızı çok he * saplı kullanınız. Ve onunla münasebetlerinizi bir an 3 evvel düzene sokmaya bakınız. 3

TERAZİ BURCU: (21 Eylül —, 20 Ekim) Bekim J medik b ir hâdise his hayatınızda yeni gelişmelere î yol açacak. Onu kıskandırmak için de fırsat kolla- 4 maktan vazgeçseniz iyi edersiniz. 3

AKREP BURCU: (21 Ekim _ 20 Kasım) Çok 3 yakın bir dost veya sevileni bir akraba öğleden sonra * ziyaretinize gelecek. Sevdiklerinizi tenkide devam İ ederseniz, sonunda üzüleceksiniz. i

YAY BURCU: (21 Kasım — 20 Aralık) Bütün j dikkatinizi, zihninizi oyalayan meseleler üzerine tek 4 sif edin. Daha açık elli olun, bir arzunuz gerçekleşe 3 cek ve çok sevineceksiniz. 2

OĞLAK BURCU: (21 Aralık_20 Ocak) Normal Sve hâdisesiz b ir giin. Ev kadınlan birçok işlerin Us 4 fesinden gelebilirler. Aile içindeki bir anlaşmazlığı 3tatlı dille halledebileceksiniz. $

KOVA BURCU: (21 Ocak — 20 Şubat) Daima a- 3 çık sözlü olun, bilhassa ondan hiçbir şeyinizi gizle 4 meyin. Sizi tam ması için ona hayatınızın her faslım 3 teferruatiyle anlatmalısınız.

BALIK BURCU: (21 Şubat — 20 Mart) Rastgele } sarf edilmiş bir sözle bir dostu gücendireceksiniz. X Bir müddet ihtiyatlı konuşun. İşe erken başlayın, 4 tasavvurlarınızı da düzene koyun.

Bulmaca1 2 3 4 S 4 7 I t

1 m m arocM2 d a m m3 y u m m a m m m m er*

0 E H 3 3nrnnm an□mamam■□mamoucam m DSoldan sağa:

L Yaprak dökümü mevzi midir. 2: Anadolu bölgelerin den biri, Küçük körfez, 3. Sayı, SÛt edatı, 4. Açıklık,5. Dilsiz, Bir peynir nevi, 6. Bir kadın ismi, 7. Bir üzüm çeşidi, Doymamış veya bir emir, 8. Mera, Torun aaMbi hanımıdır, 9. Çatı, Bir fal çeşidi.

Yakandan Aşağıya:1. Anavatanda İkinci meclis üyesidir, 2: Evlât, Eski bir Türk devleti, 3. Umursama mak ifadesidir, 4. Valide (ço ğul) 5. Modaya tabi olmak,6. Kamer, Keza, 7. Bir reiık,

Kıbrıs Bir Devletine”

“AyoslarBenziyor

Döakii Rumca şan ü İM , basyası v t Afti ı y a n la r m yeniden beşinci kal ola­rak — »ıu«w<wiıiiim. MÜH T sfukim ı Tsşâlldtı Ue U9.ll yorumlara oym uşlardır. Filelof theroa gasslrsl bu beşinci kolcnlası Grivas'ın aıkasına saklan inakla saç lam akta vs şöyle demektedir; T a dnram dn Gri vat İşin bir ahlâk meselesi orta­ya çıkm aktadır. Grivas bir - p ” "*"1 yaparak, beşinci kolcuların. İsmini istlsmaı etmelerine müsaadesi olma lığ ım belirtmelidir. Ağoa gazetesi İm yayınladığı bir baş ya rıda şiddetle M akarla« yflarttıntnl teafcld rim skts « t meydana çıkan • lan teşkiUttlııi' aleyhinde hiç Mr kannnl tedbir alınır am atm dan yalanm akta ee şöyle demektedir: “Kıbrıs sanki Mr dünya devleti defOdlr. Kadeıine beyan eğip, başm a gelen her felâketi sinerine esken Mr *Ayoriar devletine*’ breriyer.”

TİNE BEğDICl KOLCULAR FILELE FTHEROS gazetesi

yukarıdaki başlık altındaki başyazısında, ordu safların da meydana çıkarıldığı bili dirilen beşinci kolcuların Grivasın arkasına saklanma ya kalkıştıklarım yazmakta ve şöyle demektedir:

¡‘Beşinci kolcular, Grfvasj m arkasına saklanmakla,Bir emir. Şahıs eki. 8. Bir ya^iann ı kurtaramayacak

et yemeğidir. Birdenbire 9. Bir ünlem, Kahvaltılık tatlıdır.DÜNKÜ BULMACAMIZIN

HALLİ Soldan sağa:

T. Istakoz, 2. Saat, Yeni, 3: Lâkin, Kim, 4. Ada, Ekili, 5. Mesire, 6. İt, Sisam, 7. Tamirat, 8 . Ece, Amade, 9. Tekin,' Çan.

Yukarıdan Aşağıya:L İslâmiyet, 2. Saadet, Ce,

3. Takas, Tek, 4, Ati, Isa, 5. Neriman, 6. Oy, Kesim, 7. Zeki,, Araç, 8. Nil, Mada, 9. Simit, Ten,

BAYRAK“KIBRIS TÜRK

MÜCAHİDİNİN SESİ’SABAH YAYINI:

06.54 istiklâl Marşı —Mücahitler Marşı

06.57 Açılış ve Program07.00 Bağlama Takımından

Türküler07.15 Türkçe Haberler 0730 Türküler - Şarkılar08.00 Enstrumental Müzik08.15 İngilizce Haberler 0625 Ara Melodileri 0820 Rumca Haberler08.45 Ev Hanımlarıyla

Başbaşa09.15 Dilek Kutusu - Türk ve

Batı Müziği09.45 Kapanış.

ÖĞLE YAYINI:1129 Açılış ve Program __ _____12.00 Semahat özdenses’den 1320 Basından Yeninin,-

MAGUSA CANBULAT RADYOSU

(Orta dalga 285 Metre)

SABAH YAYINI:0725 Açılış ve Program08.00 Türkçe Haberler 08.10 Dinleyici İstekleri 0920 Temsil Saati10.00 Kapanış

ÖĞLE YAYINI:1225 Açılış VB Program 1320 Batı

Seçmeler1320 Reklâmlar Geçit!

Şarkılar12.15 Türk Basınından

Yankılar1225 Bir Solist: Kutlu

PayasU12.45 ttç Yıldız: Enrico Maci

as • Cliff Richard - Adam Faith

13.00 Silifke Folklor Ekibi13.15 Türkçe Haberler

ve Yorum1320 ülkeden ülkeye13.45 İngilizce Haberler14.00 Horst Wende

Orkestrası14.15 Rumca Haberler1420 Kapanış.

AKŞAM YAYINI:1729 Açılış ve Program1720 Müzik Kokteyili18.00 Zeki MUren’den

¡Şarkılar1820 Türkçe Haberler

ve Yorum18.45 Birlikte ve Yalnız

Şarkılar19.15 Erol BUyükburç

Söylüyor SABAH YAYINI:1920 Temsil Saati: PUSUDA 0827 İstiklâl Marşı1925 M. Yıldızdoğan’dan 09.00 Nuri Sesigüzd'den

Şarkılar Türküler20.15 Caterina Valemte’den 09.15 Tatil Sabahı

Lâtin Amerika Şarkıları Melodileri j

13.40 Alâaddin Yavaşça’dan Şarkılar

14.00 Türkçe Haberler 14.10 Ankara Mektubu14.15 Nuri SesigUzel’den

Türküler

1420 Kapanış AKŞAM YAYINI:

1725 Açılış ve Program18.00 İki sesten Türküler

Turhan Karabulut ve Nevin Akkor

1820 Çocuk Saati19.00 Rumca Program19.15 İngilizce Haberler 1920 Türkçe dans şarkıları 1920 Türkçe HaŞerier19.40 Yorum19.45 Zeki MUren’den

Şarkılar20.00 Kapanış.

LARNAKA DOĞANIN SESİ (Orta dalga 250 metre)

2020 İngilizce Haberler 20.45 Dans Müziği 2120 Rumca Haberler 21.15 Mücahidler Marşı

İstiklâl Marşı 21.18 Kapanış.

0920 Pazar Postası 1025 Yurttan Sesler 1020 Haberler 10.46 Doğanın Sesi Ses

Heyetinin Program 1120 Kapanış

ÖĞLEDEN SONRA:

1428 Açılış ve Program15.00 Türkçe dans şarkıları15.15 Zeki MUren’den

Şarkılar15.45 Plâk Dolabından 1620 Doğanın Sesi Cümbüş

Heyetinin Programı16.15 Haberler ve Yorum 1620 Karma Türk Müziği 1720 Kapanış.

AKŞAM YAYINI:1729 Açılış1820 Rumca Şarkı lar18.15 Rumca Haberler 1828 İngilizce Melodiler18.45 İngilizce Haberler

ve Yorum1920 Aralık 1928 Açılış ve Program 1920 Kıbrıs’a Selâm 1920 Hafif Müzik19.45 Bir Hikâyemiz var20.00 Türidiler20.15 Haberler ve Yorum 2020 Geçmişte Bugün 2025 Neş’e Çan’dan

Şarkılar2120 Tefrika Saati 21.10 Dansa Çağrı 2120 İstiklâl Marşı ve

Kapanış

LEFKE SANCAK KADY06C (Kısa dalga 372 Metre

0000 K/C)

0928 Açılış ve Program 1020 Pasarim Solisti:

Zeki MUrah10.15 Haberler ve Yorum1020 Dinleyici İstekleri 1120 Haberler1İJ5 Herkes Ida müzik 1120 Rumca Haberler 11.45 Çeşitli Türküler 1125 Bonn-Yaym Oaeti 1220 Kapanış

ÖĞLEDEN SONRA:1428 Açılış ve Program 1520 Beş Ses, Beş Şarkı15.15 Haber Bülteni 1520 Neş’e Çan’dan

Şarkılar16.00 İngilizce Haberler 10JIS Dans Mflrigi 1820 Rumca Haberler 1625 Nevin AksTdan

TUrktöer1025 Kısa Haberler 1720 Kapanış

lardır. Unutmamalıdırlar ki I lam ini istismar etmeğe kal [kışhklan Grivas, Atlnaya yaptığı son seyahatinden Kıbnsa döndüğü zaman or dunun hükümet kararlan -I na itaat eden bir organ ol duğunu söylemişti. Halbuki kendileri, yani beşinci kolcu lar, ordu saflarında hükü­mete karşı itaatsizlik yarat maya çalışmaktadırlar.. Bu durumda Grivas için bir ah lâk meselesi ortaya çıkmak tadır. Grivas bir açıklanış yaparak, beşinci kolcuların, ismini istismar etmelerine müsaadesi olmadığını belirt lalelidir.

Bu arada Milli Muhaliz [Ordusunun bir Kml Ordu haline getirilmek istendiği ne dair PATRIS gazetesinin ileri sürdüğü iddiaya oeva ben, kendisini bu iddiasını ispat edecek deliller göster meye davet etmek isteriz.. PATRIS, ordu saflannda komünist faaliyeti bulundu ğuna dair delfl gösterebilir se, herkesten evvel biz bu faaliyeti takbih edecek ve amansızca bastırılmasını is dyeceğlz. Ordu parican de­ğil, mim bir kuvvet teşkil eder. Ordunun milli birliğini rencide edecek herhangi bir siyasi veya partizan faali­yet her nereden geline gel akı, aalş kabule şayan ola maz. İster sağcılardan ister totndardan ve hatta isterse |Hükümet tarafından grisin, bu türlü herhangi bir faali yeti takbih etmeğe ve onun temHenmerini istemeye ha nnz. Bizim tutumumuz böy M ir.”ÇİVİ ÇİVİYİ SÖKER

AGON gazetesi de ayni konuyu ele aldığı başyazı- tonda Azetlsşunlan yazmak tadır:

“Dünyanın başka Mr metn tekstinde, ordu saflannda böyle yıkıcı bir hareket mey dana çıkarılmış olsaydı, suç tular derhal yakalanır ve umumi Mr meydanda İpe çekilebilirdi. Daha demokra tik Mr meıute kattı tes der hal adalete tealim edUlrlsr- dL Yalnız U n ı bu konuda Mr tettena teşkil etmektedir. Sabra' sanki bir d&mna dev leti değildir. Kaderine bo­yun eğip, başma grim her friâketi sinesine çeken bir 'Aynalar devletine’ benziyor. Kfbna Mücahitler Cemiyeti

nin ardada meydana çıkarı lan faaliyetin kendisi tara Undan yürütüldüğünü itiraf ettiğinden bu yana 00 saat It ıe iş ir Oyte olduğu hal ds resmi makamlar mesele yi halâ teşekkür etmekte olup savcılığa kaos İr etmiş holaaamkladarlar. Korkara İd 60 gün geçttttm asma i bu mesel« kapanmış alacak B Fakat bu gidişi« buj A p sisi devleti gayritaML

bir ölümle can verecektir. Meğer ki bu arada “çivi çi viyi söker* darbımeselinin manasını kavramış olsun.SUÇLULAR ADALET HUZURUNA ÇIKARILMALIDIR

PATRIS gazetesi, yukarı | daki başlık altılıdaki başya zumda ayni konuyu ele al makta vs şunları yazmak! tadır:7

’Madem ki mestle savalı ğa havale edilmiştir; bu hu Isusta basının daha fazlal neşriyat yapınası doğru ri-l maz. Şimdi söz adaletindir! BİZ bu hususta fazla biışay yazmıyacağız. Fakat bükül met gazetelerinin de ayni] şekilde hareket etmelerini bekleriz»I Adaletten söz açı İm işken [bir konuya daha temas st- mek isteriz: Adalet huzurun da çifte ölçü geçmez, Asker İlere dağıtılan beyannameler meseleni İçin harekete geçiri len adalet mekanizması baş ka meseleleri de ele almalı dır. Ortada yıkıcı demeçler ve yayınlar vardır. Meselâ Dr. Ussaridea, Accradaki As ya—Afrika konferansından mir ay kadar önce Kıbnsa döndüğünde yıkıcı bir de­meç vermişti. Ote yandan Delefdea Ora gazetesi. 12 1 Haziran tarihli nüshasında

[bir emrivaki tehlikesinin mevcut olduğunu lerl süre- rek böyle bir tehlikeye kar Şı koymak Imkânlanntn vs bu arada askeri imkânların araştırılmasını tavsiye e t­miştir. Askeri karşı koyma imkân lan derken neyin kas (edildiği aşikârdır. Komü­nistler, silâhlı şiddet kullan mak, kan dökmek niyetinde j dirier. Gazete sütunlarında açığa vurulan bu türlü ihti la İd niyetlere karşı adalet meka ntrmaeımn harekete | geçmesi gerekmez mi?”

[TARİH TEKERRÜR EDİTÖR

DBUEVDEA ORA gazetesi yukarıdaki başlık altındaki beşyanaınrta halen yapıl makta olan Türk...Fana» müzakerelerini 196B de. Zül rihte, Karamanı», İlende I ısa, Averof ve Zorlu azasım da yapılan müzakerelere benzetmekte ve tarihin te fcerrür etmekte oMuğunu İleri sürerek şöyle demekte dtr. ■ ■

“Müzakereler Kıbrıs meee lealntn saaeıaa girmiş bulun ■aktadır. Kaetopolos’un Kîbrianuya yaptığı ataal h l ter, müzakerelerde meeriel nin eassma inUdiğbıi teyidi efek ted ir. Btttndjğt gtetl Kostoputaa, Kfbrtenuyn kar- ştiıksaı enoste oiamtyscağını söylemiştir. Bu demektir İti Yunanistan. Türk iyeye vere ceği karştbklar bakkmda görüşme yapmaktadır. Du­rum oldukça endişe veriri • cür. Mı şartlar içinde Maka rios Hükümetine düşen va müzakerelere 4n8en çirkin müzakerelere denilen çirkin pazarlığa bir sen venneri- <fir. Maka fine. Müzakereleri ta inmediğini açık re karin Mr şrkilrie bayım itm eli re: Kritns halkından batim biç: Umrenin Kibra menetesi işli.'' müzakere yaprp. hal çaresi aıreanb â r i f l

hip olmadığını belirtmelidir. Malrarlna, y n i Mr Zürih'i halkımıza zorla empoze et­meye hazırlanan lan alenen talrtılh etmekten çekinme­melidir. Her suücaaiçi, her ihaneti önlemek ve ezmek İtin azknll olmamız lâzun- dur. Durum o kadar endişe vericidir ki, hiç bir gevşek lüğe ve tereddüde mahal I euktar”BİRLİK VE BERABERLİK

ELEFTHERIA gazetesi Mr İlik ve beraberlik konusunu ele aldığı başyazısında, [Kumlar re Yunanlılar ara­rındaki anlaşmazlıklardan endişe izhar etmekte re Mr ilk re beraberliğin teinini de gayret sarfedllmeri bu­rusunda yeniden müracatte bulunmak tdır.LIMASOLDA İBARELER ■PATRIS gazetesi aşağıda ki “Son Dakika“ haberini [vermektedir:

“Akşam Umasoida Yuna misten ve Enozie lehinde du varlara Itareler yapıştıran iki genç mücahit Dekle Fedonos adlı polis memuru nun müdahalesine m anâ kalmışlardır. Polis memuru mücahitlerin İsmini kaydet miş re duvarlara yapıştırı­lan beyannamelerin birer suretini Amirlerine götür - mek Üzere almıştır. Kayda şayandır k i, birkaç gün önce komünistler Yunan alayhtan ibareleri yaşartan polis sesini çıkarmamıştı"ARMATÖR BODAMYANOS KIBRISA OKI.PT

MAHİ gazetesi tam man­şet olarak büyük puntolu kırmızı başlıklar altında şu haberi vermektedir

“Makariosun politikasına! tanınmış düşmanlarından biri olan Yunanlı Armatör Bodamyanos günden beri Kıbnsta bulunmaktadır. Bo [damyanoa, PATRIS re ETH VVO gibi Makarias aleyhte n gazeteleri finanse eden, perde arkalarında büyük faaliyet gösteren ve Yunan hükümetini hararetle destek leyen bir kimsedir} Badadı ysnos’un büyük Mr gizli Hk itinde Krimsa gelişi Maka- [rios aleyh İn riski kampanya Iran şiddetlendiril meri b ir za mana rastlamakta ve cfctdl şüphe re endişeler yarat makt&dır. Bodamy&nos*iin gizil tutulan ziyaretinin Gri vasin istifa e ttü te dair ha herlerin çıkarıldığı zmnaMi rastlaması da manidardır. Bugüne tad ar Bodamyaaor General Grivas re IHecar S a rra f Stiadaa Ds gflrüş I meler yapmıştır. Anlaştidı- gına güre Bodamyaa o s f makas d: Delipetrae'un yan da kalan işini tamamlamak re Türk Yunan müzakere)# rinde varılacak bir anlaşma n kabul atthnıeh İçin Kıbrıs Rumluğunun birliğini bar maktır.”TUEKITKTE TOPSAKVERİLMESİ

FUeleftheros gazetesi aşa. ğıdaki Atina kaynakb ha­beri yayınlamaktadır:

'Amerika Enosie'in TOrki je tarafından kabulünü sağ İtansak İçte BMz TTmkyada 600 m ü laute genişliğinde Mr t a n i a ı T M M hteı te

tDevarei 9 m ptatal

SAYFA: 6 ( B O Z K D R T ) - PAZAR 20 HAZİRAN 1965

Kargyanni», Sari Yazılarının Beşincisinde, Makorios Yönetimi

ila Yunan Hükümeti Arasındaki Anlaşm azlıklara Işık Tutuyor

Yunanistan’ ın Kıbrısı Koruyacak Durumda Olma­dığına inanan Papaz Makarios, Yunanistan’ dan Hoşlanmıyor, Güçlü Bir Koruyucuya ihtiyaç Duyuyordu

ATİNA:Eriri Milli Muhafız Ordusu Başkomutanı Karayannis, ETHNÎKOS KİRIKIS gaze

tesinde yayınlanan yayalarının beşincisinde Makarios ile Yunan Hükümeti arasındaki anlaşmazlıkları ele almış ve bunların mahiyeti hakkında kısaca bilgi vermiştir. Ya­zının özeti aşağıdadır:

“Makarios, 1963 Kasımında Kıbrıs’ı Yunanistan’ın kuca gına kavuşturacak olan plâ­nının tatbikine başlarken, Yu nanistan’da Hükümet buhra m vardı. Papandreu Hükûme ti »ncak, 17 Şubat 1964’de seçimi kanmarak işbaşına gelmişti. O zamana kadar Makarios, Kıbrıs davasını yalnız başına idare etmiş, ve 4 M art 1964 tarihinde topla­nan Güvenlik Konseyi, Maka rios’un Hükümetini Kıbrıs Cumhuriyetinin meşru Hükû meti olarak tanım ıştı. Pa­pandreu Hükümeti, işbaşına gelince durum karıştı. Çün­kü şimdi iki Hükümet vardı ve her b iri Kıbrıs davasının idaresinde öncülük yapmak iddiasında idi. Daha sonra iki Hükümet arasına üçüncü bir faktör olarak giren Gene rai Grivas, durumun daha da karışmasına sebep oldu. Ma karios Lefkoşa ile Atina ara «nriaki hareketlerin koordi ne edilmesi için çeşitli tarih lerde Atina’ya ziyaretlerde bulunmuştur. Başlangıçta iki Hükümet arasındaki an laşmazlıklar teferruat üzerin de idL Fakat ««man geçtikçe ikisi arasında psikolojik bir zıddiyet ve şüphe havası mey dana geldi. Bunan sonucun­da esas mes’eieler üzerinde görüş ayrılıkları oldu ve en sonunda iki Hükümet birbiri ne tamamen zıd yollar takip etmeğe başladılar. Walhniri iki Hükümet temsilcilerin­den müteşekkil bir koordi­nasyon komitesi kurulsa, ve Kıbrıs’ta f!nmhıırha«lratı lığı Sarayında oturacak böy le bir komiteye Atina ile Lefkoşa arasındaki münase betleri koordine etmek vazi fesi verilseydi anlaşmazlık­lar azalacak, keyfi hareket­lerden kaçınılacak ve iki ta raf arasında ««m im i işbirliği kurulabilecekti.

Yunan Hükümeti, Kıbrıs mes’elesinde öncülüğün fcm dişine ait olduğuna ta ve bu inançla, Kıbrıs Hü kûmetine karşı patron gibi davranmakta idi. Çok kere­ler Yunan Hükümeti Kıb­rıs’ın iç mes’eleleri i« h ™. da kararlar almış ve bu ka-

korkması idi. Makarios, B. M. Genel Kurulunda üçte iki çoğunluğu sağlayabilmek için bloksuz ülkelerle sıkı iş birliği kurdu. Komünist ülke lerin NATO’ya karşı düşman lığından istifade ederek onla nn da müzaheretini sağlama fa muvaffak oldu. Fakat Do ğulularla münasebetlerini na zariyet çerçevesi dışına çı­karmadı. Makarios bu arada Kıbrıs’ı aşkeri bakımdan da kuvvetlendirmekten geri kal mıyordu. Fakat Türkiye’den gelecek bir taarruzu önleye bilmek için daha fazla kuvve

te ihtiyacı vardı. Hücumbot lar, tanklar ve uçaksavar toplan satın almak için Yu­nan Hükümetinden iktisadi yardım istedi. Fakat Yunan Hükümeti Makarios’un bu isteğini reddetti. Makarios’ un kanaatine göre Yunan Hükümeti, Kıbrıs’ı kendisine daimi olarak tabi tutmak maksadıyla askeri bakımdan zayıf kalmasını tercih ediyor ve bunun için Ada savunma sının takviyesine yardım et mek istemiyordu. Makarios ayni zamanda Yunanistan’m Kıbrıs’ı tamamıyla koruya-

RUM BASININDAN ÖZETLER(5. sayfadan kalan)

rafından Türkiyeye verilme sini teklif etmiştir. Güveni­lir bir diplomatik kaynak • tan elde edilen bu haber, Amerikalıların Kıbrıs meşe leşinde entrikalar çevirme­ğe devam ettiğini göster • inektedir. Amerikalıların söylediğine göre Yunanista nın Batı Trakyada Türkiye ye toprak vermesi sadece Türk — Yunan hududunda bir değişiklik teşkil edecek ve Kıbrıs Rumlarının Türki yeye toprak vermesine lü - zum kalmayacaktır. Bu ara da Amerikalıların Türk — Yunan müzakerelerinin ya­vaş gittiğinden şikâyet ettik, leri bildirilmektedir.” TÜRK—YUNAN MÜZAKERELERİ

AGON gazetesi tam man­şet olarak aşağıdaki haberi vermektedir:

“Diplomatik kaynakların verdiği haberlere göre Tür kiyede İnönü partisinin de katılacağı yeni bir koalis­yon hükümetinin kurulması ve böylece yeni seçimler yapılmasından kaçınılması için ciddi gayreti» sarf edil mektedir. Kıbrıstaki siyasi gözlemcilerin kanaatine gö re Türk — Yunan müzakere lerinin devam ettiği müddet çe Türkler seçim kampanyasına girişerek bu kampan yada Kıbns meselesini bir koz olarak kullanmanın za rarlı olacağına inanmakta

radarı Kıbrıs Hükümetini i ve daha kuvvetli bir koalis haberdar etmeden tatbikat ] yon hükümetiyle seçimler- sahasına koymuştur. Maka-iden kaçınılmasını tercih et rios, Anavatan Hükümetii inektedirler. Bu şartlar altın

** ■“ *■ da denilebilir ki Türk — Yunan müzakereleri Türkiye- de iç siyasi istikrarın geliş meşine yardım etmekte ve bu durum da Kıbrıs geliş­meleri içinz ararlı olmakta dır.'

De açık t i r ihtilâfa düşmek istemediği için Yunan Hükfi metinin bu hareketlerine mü samaha göstermekle beraber, kendisinden habersiz karar fau- alamayacağım ih tar et­mekten de geri katmamıştır.İta hususta MBkırte mîk* ¿ ^ stOPULLOS. NDCOLA -

“ » ^ ”U***ASğunu ve Birleşmiş Milletle­rin de fc-uH«ini böyle ««"■* ğun Yunan Hükümetine ha tutatm ak lüzumuna doymuş tor.

Kıbrıs ve Yunan Hükümet leri arasındaki anlaşmazlık­lar şöyle M k a d M R

K ıbns mes’elesinin BM. çerçevesinde ve arif-deterari nation prensibi tahtinde hal (edilebileceğine inanan Maka rios. NATO çerçevesinde ve ya Türk-Yunan m üzakerele rivle b ir hal çaresine varm a wm m üm kün olm adığını De­ri sürüyordu. Bunun sebebi, bal çaresine varm ak için

DELEFDEA ORA gazetesi Parise giden Londra m uhal birinin, Patisten verdiği aşa] ğıdaki haberi manşet ola rak yayınlam aktadır:

‘NATO uşağı Yunan diplo m atlan, başlannda Dışişleri Bakanı Kostopullos olduğu halde yeni bir gayretkeşli ğe girişmişlerdir. Kendi gö rüşlermi desteklemeyen dip lom atlan, vazifelerinden uzaklaştırmak ve yerlerine NATO taraftarian diplomat lar getirmek için çalışıyor lar. Londradaki Yunan Bü­yükelçisi Nikolarrizis’i vazi fesinden uzaklaştırıp Ameri

Ta rtjy e> e Kıbrıs toorâğı ka ve IngUterenln destekle w»gH»Mİıılıı icalmdeceHndcn diği palamas’ı onun yerine

getirmek istemektedirler, öğ rendiğimize göre Nicolarei- zis, Kostopullos’un Kıbrıs meselesinde Türkiye ile müzakerelere girişmesine muhalefet eden ve hatta bu hususta Kostopullos’la şiddetle çatışan bir , diplo­m attır. Kostopullos, Kibrisin taksiminden farklı olmaya­cak bir hal çaresini Yuna- nistanm Kıbrısa empoze et mesi imkânlarını araştıra­cak kadar ileri gitmiş, Nico lareizis ise böyle bir teşeb büsün Lefkoşa ile Atina ara sındaki münasebetler üzerin de korkunç etkisi olacağını ileri sürmüştür. O günden beri Kostopullos Nicolarei • zis’e ehemmiyet vermemek­te ve kendisine Türk—Yu­nan müzakereleri hakkın da gereken m alûm atı bildir mekten kaçınmaktadır. Ni- oolareizis’in yerine getiril­mek istenen Palamas, Kara manlis’in ve Averofun da mutemed bir adamıdır, öğ renildiğine göre Başbakan Papandreu Palamas’ı iste­memekte, fakat Palamas, Kostopullos’un desteği saye sinde mevkiinde tutunabil, mektedir.”YENİ BİR TÜRK PLANI

DELEFDEA ORA gazetesi aşağıdaki haberi vermekte­dir:

“Dünkü sayımızda açıkla dığımız Türk Plânı bugün­lerde Atin ayı ziyaret etmek te olan Yunan Büyükelçisi Skurdeos tarafından Yunan Hükümetine iletilecektir. Bu arada Cumhuriyet gazetesi, Türkiyenin, Türk —Yunan müzakerelerinde esas ola­rak kabul edilmesini istedi ği bu plânın ana hatlarını şöyle açıklamaktadır:

TCıbnsta mütareke devam ettirilmelidir. Bu arada Zü- rih rejimine geri dönülmeli fakat içindeki kantonlar da muhafaza edilmelidir. Dr. Dr. Küçük Ue üç Türk Ba­kan vazifeleri başlarına dön melidir. Bu arada dördüncü bir Türk Bakan da tayin edilmelidir. Çünkü Rumlaı bir Eğitim Bakam tayin et mek suretiyle bakanlarının sayısını arttırm ışlardır.Plânda, ayrıca Rauf Denk - taş’ın Kibnsa dönmesine müsaade edilmesi ve Tük— Milletvekilleriyle Türk Hü­kümet memurlarının görev­leri başına dönmeleri derpiş edilmektedir.*

Yukarıdaki plânı yorumla yan bir Hükümet sözcüsü, bunu ‘asla kabule sayan olmayan bir plân olarak*, nitelendirmiştir.” ü

tak durumda olmadığına da ı inanıyordu. Bunun için kuv vetli bir koruyucuya ihtiyaç hissediyordu. Bu düşünceler' le Makarios, Yunan Hükü­metine karşı hoşnutsuzluk duymaktaydı. Yunan Hükü­metinin Kıbns Hükümeti üzerinde sıkıcı b ir kontrol icra etmeğe çalışması, Maka rios’un hoşnutsuzluğunu art tınyordu. Böylece iki Hükü­met arasında son derece ger gin b ir hava meydana geldi. Aralarındaki manevi bağlar gevşedi ve birbirlerine karşı itim atları sarsıldı. Daha ziya de Yunan Hükümetinin so­rumlu bulunduğu bu patlayı cı durumun sonucu olarak 1964 Ağustosunda Acheson plânı tahtinde ENOSÎS’in gerçekleştirilmesi için sarfe dilen gayretler boşa gitti. Kıbns ise, Türk bombardı­manı sırasında Rusya’ya sığı narak acil yardım istedi. Ay rica Kıbrıs Hükümeti, karşı lığında Türkiye’ye verilecek bir ENOS1S1 kabul etmeye oeğini kesinlikle beyan etti.

Böylece K ıbns mes’elesi çıkmaza girdi. Bandan sonra ne olacağım şimdiden kes­tirm ek mümkün değildir. Maalesef Rusya'nın Türkiye ye dönmesi ve bunun tesiri altında fa«!«« bloksuzların tutumunda da değişiklik meydana gelmesi, Kıbrıs mes’elesinin BM. Genel Ku

i rulunda hallini imkânsız hale getirm iştir. Çünkü Ge nel Kurulda Self-determina-

'tıon lehinde üçte iki çoğun luğun elde edileceğine dair hiçbir üm it yoktur.

Netice itibariyle denilebilir ki, K ıbns mes’elesinin yegâ ne bal çaresi olarak uzlaştın cı b ir bal çaresi kalmıştır. Yunan Hükümetinin, Papand reu ile İnönü arasında müza kereler açılması ve daha son ra bu müzakerelere Makari os’un da katılm ası hususun da Başkan Johnson vasıtasıy la yapılan teklifi zamanında kabul etmemekle büyük bir hata işlem iştir. Bugün Yu­nan Hükümeti, K ıbns mes­elesinin yalnız Türk-Yunan müzakereleri Ue halledilebi leceğini geç de olsa anlamış bulunmaktadır. Fakat Maka rios Yunan Hükümetinin samimiyetinden çok şüphe etmektedir. Bu arada iki hü kûmet arasında hareket eden General Grivas, iki hükümet arasındaki uçurumun kapa tılamıyacak derecede derin (eşmesine sebeb olmakta idi. Grivas, en sonunda her iki Hükümetin de yıpranacağını ve kendirinin m illi lider ola rak balrim duruma geçeceği ni ümit etmektedir.”

PATR1S SALDIRIYA DEVAM EDİYOR

ö te yandan Grivascı Patris

gazetesi, Karayannis’e saldır maya devam etmektedir. Ka rayannisin seri yazılarının K ıbns ta çok kötü bir intiba bıraktığım ifade eden Patris gazetesi, diinkil sayısında şunları yazmıştır:

“General Karayannis’in kaynağı şüpheli olan seri ya zılan, Kıbrıs ta çok kötü bir intiba bırakmaktadır. Kara yannis, milli mücadelemizin kritik b ir anında Yunanista nın Kibrisin müdafaasını baltaladığı şeklinde yayın yapmakta ve böylece ENO- SİS davasına büyük zarar vermektedir. Karayannisin tamamen mesnetsiz ve mat şatlı sayılan yazılan, Yunan aleyhtarı propaganda meka­nizmasının çalışmasına biz vermiştir. Yazılar büyük baş tıklar altında iktibas edil­mektedir. Bu arada Karayan nişin Türkiyenin işine yara yacak askeri sırlan da açık laması hayretle karşılanmak tadır, ö te yandan Türklerin Karayannis’in ifşaatı üzerine bayram yaptıkları, ve Kum­lar aleyhinde yeni bir kötü leme kampanyasına girişmek için fırsat bulduldan göze çarpmaktadır.. Kıbrıs Türk Gazeteleri, Karayannisin yazılarım büyük başlıklar altında iktibas etmektedir­ler.”

Ankara’ dan Gelen HaberlereGöre, Cezayir Konferansına Süleyman Demirel KatılacakD enıirel, C ezayir’de Chu En Lai ve N asır İle ö z e l G örüşm eler Yapacak

ANKARA:Ankara’dan alman haber­

lere göre, Cezayir’de 34 Hazi ran’da Dışişleri Bakanlan seviyesinde başlayacak ve da ba sonra 29 Haza ran’da Baş bakanlar kademesinde de­vam edecek olan AsyarAfrika Konferansına Başbakan Su­at Hayri ürgüplü’nün yerine Başbakan Yardımcısı Süley­man Demirel gidecektir. Ba sm haberlerine göre özel bir uçakla geçen gibi İzmir’e gi den Dışişleri Bakanı Haşan Işık, böyle bir konferansa Hükümetin bir numaralı yet itilirinin katılması lüzumunu Başkan GUrsei’e anlatm ıştır. Cumhurbaşkanı bunun üze­rine Konferansa Başbakan Yardımcısı Demircilin gitme sinin uygun olacağım Haşan Işık’a söylemiştir. Dışişleri Bakanının Başkente avdetin den hemen sonra hazırlıkla- ra başlandığı bildirilmekte­dir.

DEMffiELlN CEZAYİR TEMASLARI

Verilen haberlere göre Baş hakan Yardımcısı Süleyman Demirel Cezayir’de Kızıl Çin Başbakanı Chu En Lal, Mısır Devlet Başkam Nasır ve diğer Başbakanlarla da gö­rüşmeler yapacaktır.. Bu ara da “MİLLİYET” gazetesi, Danıştay Genel Kurulunun Başbakan ürgüplUMün dış gerilere çıkması baltada u ~ -

Us üyesi olmayan Başbakan Yardımcısı Süleyman Demi­rel’üı kendisine vekâlet ede miyeceğine karar verdiğini bildirmektedir.. Diğer taraf­tan Anavatan Bakanlar Kuru lu yann sabah toplanacak ve durumu tezekkür edip ke sin b ir sonuca bağlayacak­tır.

DANIŞTAY’IN KARARID em irdin Başbakan Ür-

güplü’ye vekâlet edemiyece

ği karan, Danıştay'da 18’e karşı 34 oyla alınmıştır. Da nıştay Genel Kurulu bu ka ran , Başbakan Şuat Hayri Ürgüplü’nün müracaatı üze­rine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 102*1101 madde sine dayanarak almıştır. Ana yasarım bu maddesi, “Cum­hurbaşkanı ve Başbakan Tür Idye Büyük Millet Meclisi üyeleri arasından atanır” de mektedir.

M am ım n ı m ı»ımM »mtM HMiıe>ı ı ı ıy>ıın M iıiM iM intnM *nnım em m nııiM >ıHM iiHsı>ım sm m >m ri**a9

Türk K öylerindeki Rum T ahrikleri Devam Ediyor

Lefkoşa:Çapulcu Kumlar Limasol’

un Türk Semti ile nüfusu yüzde yüz Türk olan köyler deki sebebsiz tahriklerine bütün şiddeti, ile devam et inektedirler.

Öğrendiğimize göre, 17 Haziran günü saat U.20 de Limasol kazasına bağlı Anoyra köyü istikametin - den beş askeri jip içerisinde gelen 40 kadar, piyade ve bren tipi otomatik silâhlar la mücehhez Rum askeri, Yanktaş, Gökağaç, ve Çam lıca isimli Türk köylerinin sokaklarında bir müddet

m uşlar ve daha sonra ayrıl mışlardır. Rum askerlerinin, Yanktaş köyü sokaklannda dolaşırlarken bir ara tahrik lerini artrm alan bir hadise nin çıkmasına ramak bırak m işti.tn»«tHH iMMi»tıiMi ı n m n iMim ı ın n ın m —»—*—

Bu akşamkiNöbetçi Eczahane

Kâmran Aziz (saa t 19.00 ■ 2200

arası acıktır.)