Upload
others
View
10
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 91 (1, 2)
EKEV AKADEMİ DERGİBİ Yıl: 9 Sayı: 24 (Yaz 2005)-------
ARAP DİLİNDEKİ MESELLERİNİN OLUŞUMUNDA KUR'AN'IN ETKİSİ
175
Dursun Ali TÜRKMEN(*)
Özet
Bu makalede Arap atasözlerinin oluşumunda Kur'an ayetlerinin etkileri konusu incelenmektedir. Bu bağlamda bazı ayet/erin Araplar tarafindan kullanılan meselleri andırdığı veya aynı anlamı taşıdığı (el-meselü'l-ldimin) örnekleriyle ortaya kimmakta,· bazı Kur'an ayetlerinin zamanla meselleşfiği (mucez mesel) diğer bazı ayet/erin ise mesel/erin oluşumuna katkıda bulunduğu ifade edilmektedir. Son olarak da Kur'an'ın getirdiği yeni bir tür olan karşılaştırmalı mesellerden (el-meselü'l-mufassal) söz edilmekte ve bu mesel türünün daha önce Araplar tarafindan bilinmediği ve Kur'an'la başladığı anlatılmaktadır.
Anahtar Keümeler: Arap Dili, atasöıü, mesel, Emsiilü'l-Kur'an.
The Effects of the Quranic Culture on the Formation of Arabic Proverbs
Abstract
This article examines the effects of the Quranic verses on the formation of Arabic proverbs. In this context; it is known that while some Quranic verses are simi/ar to those of adages used by the Arabs, they convey the same meaning as proverbs do, some Quranic verses were used as proverbs in time and some verses contributed to the formation ofproverbs. In addition, the article advocates that the Quran brought new comparative adages that were not known by the Arabs before the coming of Islam.
Key Words: Arabic Language, proverb, adage, the proverb of the Qur'an.
*) Dr. OMÜ. İlahiyat Fakültesi, Arap Dili ve Belağatı Ana Bilim Dalı. (e-posta: [email protected])
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 92 (1, 1)
;.·
176 1 Dr. Dursun Ali TÜRKMEN------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
Giriş:
Arapça'da (m-s-1) üçlü kökünden alınan "mesel" kelimesi, "benzer, denk, örnek, haber, nitelik, temsil" anlamianna gelir; çoğul u (emsal)dirl. Darb kelimesi ile mesel kelimesinden yapılan bir isim tamlaması olan darb-ı mesel ise, "bir meseli /atasözünü, yeri gelince söylemek" demektir. Bu kavram, "darb-ı mesel" şeklinde izafetle ifade edildiği gibi, sadece "mesel" kelimesi ile de ifade edilmektedir.
Arapça'da "mesel" Farsça'da ''pend" adını alan bu ifadeler, XV. yüzyıldan sonra bizim yazılı kaynaklanmızda görülmeye başlamış, Osmanlı Türkçesi'nde zamanla atasö
. zünün karşılığı olmuştur2. Şiir, hitabet, kıssa, makale, risale ve makame (hutbe, hikaye vb,öğütler içeren ve top
lum karşısında nutuk. tarzında söylenen sözler) gibi edebi türlerden olan meseller, hikmet içeren veeize mahiyetinde olup kalıplaşarak bize kadar ulaşan ifadelerdir. Meseller zaman içerisinde, bir vakıa veya oluşun meydana gelişini, bir halk düşüncesini veya felsefesini dile getirirler ve mutlaka bir hüküm taşırlar. Ortaya çıkan bir olayın geçmişte, tıpkısının veya benzerinin cereyan ettiği göz önüne alınara.k, aynı duruma maruz kalan veya kalma ihtimali bulunan kimselere, nasihat etme ve tavsiyelerde bulunma veya onJan teselli etme amacına yöneliktirleı-3.
Genellikle anonim mahiyet taşıyan mesellerin, ilk defa kim tarafından ve ne zaman söylenildikleri bilinmemektedir; ancak halk topluluklannın asırlar boyunca karşılaştıkJan hadise ve tecrübelerden yola çıkılarak söylenildİğİ ve o topluluklann kendilerinden sonra gelecek nesillere devrettikleri bir takım nasihatler ve yol gösterici ifadeler ile, zamanın sosyal ve tabii hadiselerini belirten düşüncelerden doğduğu düşünülür. "Böyle yapılırsa veya böyle olursa netice şöyle olur" şeklindeki ifadeler meselleri karakterize eden işaretlerdir4.
Meseller anonim halk edebiyatı ürünleri arasında bulunmakla beraber mani, türkü, masal gibi, başlı başına bir edebi nevi durumunda değildirler. Günlük dili süslemek, ifadeye canlılık vermek gibi bir vazife görmelerinden dolayı onlan bir araya toplayıp ayn bir nevi gibi incelemek ihtiyacı duyulınuştur. Bir kısmının söyleniş hikayeleri de vardır. Yalnız bunlardan pek azı günümüze ulaşmış, diğerleri zaman içinde unutulup gitmiştir5.
Her milletin dilinde dolaşan meseller 1 atasözleri, o milletin zeka düzeyinin yüksekliğini ve sözlerinin ne kadar beliğ olduğunu gösterir. Müslüman milletler, beliğ ifadeler kullanma bakımından oldukça şanslı bir konumdadırlar6. Kullana geldikleri meseller onlann, en güzel sözlerinden bir bölümü oluşturmaktadır. Yazıya geçmiş ilk mesel /atasözü örneklerine Mezopotamya'da bulunan tabietierde rastlanmıştır. Bu tabietlerdeki atasözleri, tarihin en esld atasözleri olarak ayn bir değer taşır7.
1) ManzOr, Lisanu'/-Arab, "msl"md. 2) Aydın Oy, "Atasözü", DİA, .l, 44. 3) Türk Atasözleri ve Deyim/eri, (nşr. Mi111 KtitüpMne Genel Mtidtirltiğti), Ankara, 1971, I, 6 4) Türk Atasözleri ve Deyim/eri, I, 6 5) Aydın Oy, "Atasözti", DlA, .l, 44. 6) Ml!allim Naci, Arap Edebiyatında Deyimler ve Atasözleri/Sanihtıtu'I-Arap, Yeni Zaı:ı)anlar Yayınla
n, Istanpul, 2002, s. lO; Ahmed ei-J-!aşimi, Cevahiru'l-Belaga, Kahraman Yayınlan, Istanbul, 1984, s. 333; Ismail Durmuş, "Mesel", DlA, XXIX, 293-297.
7) Nurnan Yazıcı, Atasözleri ve Deyim/er, Rağbet Yayınlan, istanbul, 2003, s.21,
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 92 (1, 2)
ARAP DİLİNDEKİ MESELLERİNİN OLUŞUMUNDA ______ 177 KUR'AN'IN ETKİSİ
Mesel irad etme (söyleme) açısından Arap toplumu, diğer doğu milletleri içerisinde daha şanslı bir konuma sahiptir. Çünkü dilin tarihi ile beraber var olduğu düşünülen meseller, gerek İslam'ın gelişi ve geniş bir coğrafyada yayılışı gerekse Kur'an gibi kutsal bir kitabın bu konuda kendisine ilham kaynağı olması önemli bir etken ve yardımcı olmuştur.
Hamza el-İsfahani'nin (ö:3511962) ifadesine göre, Arapların kullanmakta olduklan meseller, Fars meselleri ile karşılaştırılacak olursa, Araplannkinin on kat daha fazla olduğu görülecektir8.
Meseller, ait olduklan toplumun yaşantısını, değişik saflıalanyla bize tanıtan, onların zihni ve iktisadi durumlarını yansıtan bir ayna ve tartan bir terazi gibidir. Kısaca ifade edersek meseller, hayatın bütün alanlarını bir şekilde kuşatmaktadır. Bu nedenle .dini alanda, gerek Kur'an'da gerekse hadislerde çokça kullanılıyor olması onların önemini gösteren açık delillerdendir. İlk dönemlerden itibaren, dil ve edebiyatla uğraşan bilginler meselin, sözcük anlamı ile değil terim anlamıyla meşgul olmuşlar, onun ortaya çıkışını hazırlayan durum ve şartlan belirlemeye ve arka planını görmeye çok özen göstermişlerdir9. Öylesine önemli olan meseller Tanrı ve Peygamber sözleri gibi; ruhun derinliklerine nüfuz eden bir etki taşırlar. inandıncı ve kutsal olduklan hep öne çıkmıştır .. Örneğin, eski bir atasözü (mesel) şöyle der: "Atalar sözü Kur'an'a girmez, yanınca yelişür /Birlikte koşup gider, ondan geri kalmaz."IO İşte bu öneminden dolayı hem Kur'an'da hem de Kur'an dışındaki diğer kutsal kitaplarda yer almıştır. Hatta İncil surelerindeiı birine "Meseller Suresi" adı verilmiştirll. Aynca, Tevrat'ta da Hz. Süleyman'ın meselleri diye anılan sözler bulunmaktadırl2.
Kur'an'da, Lokman'la ilgili olarak gelen ve hikmetli sözler içeren ayetler incelenirse, o ayetlerin bilinen en eski (evrensel) mesellerden bir demet oluştıırduğu görülebifu13.
Arap dilinde yazılan edebi sanatlada ilgili eserlerde, daha çok "mediz-ı mürekkeb" ve "istiare-i temsiliyye" bölümlerinde ele alınan meseller, meşhurlaşarak yaygın (sair) hale geldiklerinde, etkileri daha çok artmakta, ortaya çıkacak benzer yeni olaylar hakkında, söz ve kalıplan değiştirilmeksizin, hakkında söylenecek kişi veya kişilerin bayan ya da erkek olması, sayılannın bir veya daha fazla oluşu nazan itibara alınmadan, aslına bağlı kalınarak, olduğu gibi hatta, harekesi dahi(Arapça için söz konusudur) ilk söy-
8) Hazma el-İsfahani, ed-Dürretu'l-Fahire, l, 3; aynca bak. C.Brockelınan, "Mesel", lA, İstanbul, ı984, VIII, ııo-ı24.
9) Ebu Hilal el-Askeri, Cemheretü'l-Emsal, l, 7; Meydani, Mecmeu'l-Emsal, s. 6; Süyfiti, el-Müz}ıir, Danı'l-Fikr, Beyrut, trz., I, 486; İbnu'l-Esir, el-Meselü's-Sair, l, 62; İbn Ebi'l-Hadid, ei-Ff!lekü'dDair ale'I-Meseli's-Sair, IV, 53, Tehanevi, Keşşllfu lstılllhati'I-Fünün, Daru'l-Kütübü'I-IImiyye, Beyrut, ı 998, I, 34; Fı.rıızabadi, el-K11m12su '1-Muh'it, Müessesetü'r-Risa!e, Beyrut, ı987, s. 95 ı; Zebidi, Tllcu'I-Arus, Danı'I-Fikr, Beyrut, 1994, XV, 85;Ahmet Bulut, Arap Dil ve Edebiyatında Emsili, s. 89.
10) Ömer Asım Aksoy, Atasözleri Sözlüğü, İnkılap Kitabevi, İstanbul, I, ı5. I ı) The Holy Bıble, United States of Ameıica, ı990, Proverbs, s. 584. ı2) Nurnan Yazıcı, a.g.e., s.21. ı3) Fazla bilgi için bak. Bedrettin Çetiner, "Mesel", DlA, XXIX, .299; Abdülmecid Katamış, ei-Emsa
lu'l-Arabiyye, Daru'l-Fikr, Dımeşk, 1988, s.l37.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 93 (1, 1)
178 1 Dr. Dursun Ali TÜRKMEN------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
lendiği şekline uygun olarak tekrar edilir ve söylenir. Hatta, bir dilden diğerine harfi tercümesi de yapılamazl4.
Mesellerde çok önemli kabul edilen, üç haslet bulunur: Bunlar, sözün kısa olması ('İca-;.u'l-Lajz), manada isabet (İsabetü'l-Ma'na), ve teşbihte güzellik (Husnü't-Teşbfh)15. Bunlann yanında bir de, kinaye güzelliği (Cevdetü'l-Kinaye) yani kinayede kusursuzluk eklenmektedir ki, zaten edebiyat denilen olgu da bu dört şeyden ibaret değil midir?l6
Arap edebiyatında meseller, yapılan, şekilleri, ilk kullanımlan (mevrid) ve dönemleri açısından kısırnlara aynlabilir. Bu kısımlardan her biri önemli olmakla beraber, bu makalemizle ilgili olan kısım daha çok, yapılan açısından ele alınan ayınmdır. Kaldı ki bir meseli 1 atasözünü değerli kılan ve genel geçer yapan husus, onun yapısal özelliği olduğu düşünülebilir.
Konumuz Arap dilinde ki meseller ve Kur'an'ın bu konuya katkılan olduğuna göre, Kur'an öncesi ve sonrası meselleri ile bunlan tanıma yollannı kısaca zikretmenin yerinde ve gerekli olduğunu düşünüyoruz. Buna göre Arap dilinde var olan meseller:"
a-Cahiliyye dönemine ait olanlar, b-İsl1im1 döneme ait olanlar adı altında incelenebilir. Bir meselin Cahiliyye dönemine ait olduğu, ya Cahiliyye devrinde yaşamış bir kişiye veya Cahiliyye kabilelerinden birine isnat edilmesi ile ya da Cahiliyyede yaşanmış bir hadiseyi anlatması veya bu alanda yazan .bilginlerin, mesel hakkındaki beyanlan sayesinde anlaşılır.
b-İslami döneme ait olan meselleri de üç grupta toplamak mümkündür. Bunlar, Kur'an'ın bizzat ilham kaynağı olduğu, Hz.Peygaınberin hadislerinin etkilediği ve bazı sahabe sözlerinden ilham alarak oluşan mesellerdir. Bu tür mesellerde ayet, hadis ve sahabe sözleri açıkça ifade ediJirl7.
Yapılanna göre meseller, kısa meseller (el-emsalü'l-muceze) ve mukayeseli 1 karşılaştırmalı meseller (el-emsalü'l-kıyasiyye) olmak üzere ikiye ayniırl8.
A-Kısa Meseller (el-Emsalü'l-muceze): Mfıcez meseller, örtaya çıkan bir olayı daha önce yaşanmış bir olaya benzeterek kul
lanılan, anlamlı doğru ve dilden dile dolaşan veciz sözlerdirl9. İnsaniann günlük konuşmalannda, yazılannda, hitaplannda ve şiirlerinde, "sır emanettir, savaş zorluktur" gibi, veciz ve hikmetli sözler, kısa mesellere en güzel örnek olarak düşünülebilir. Kaldı ki mesel denince ilk akla gelen şey, onun olduğunca kısa ve anlaşılır olmasıdır.
Meseller hikmetli sözler içeren bazı şiir beyideri veya bu beyitlerin bir cüzü olabilmektedir. Bu tür parçalı beyitler, insanlar arasında sık kullanıldıklan için meseller arasına girmişlerdir. Örneğin Lebid'in
14) Fadl Hasan Abbas, El-Be/ağa Funünuha Efnlinuha, Dfuu'l-Furkan, Amman, 2000, s.195; Tehfuıevi, a.g.e., I, 285; Suyuti, e/-Müz/ıir, I, 486; Muhammed Mlitevelli eş-Şaravi, e/-Emsalfi'l-Kur'an, Kahire, trz. Daru'l-Mtislim, s. 9.
15) Abdtilmecid Kataınış, a.g.e., s. 22 .. 16) Meydfuıi, a.g.e., I, 34; aynca bak. Muallim Naci, a.g.e., s.10. 17) Emi! Bedi Yakup, Mevsü'atü'l-Emsa/i'I-Arabiyye, Daru'l-Ql, Beyrut, 1995, .I, 33-36. 18) Bazı müteahhirin bilginleri, bu iki kısma bir üçüncüsünü "el-Meselü'l-Kamin"'i eklerler. Bak. Ka
taınış, a.g.e., s.147. 19) Bekri, Faslu'l-Makfıl, s. 95, Kataınış, a.g.e., s. 12.
1 d.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 93 (1, 2)
,ARAP DİLİNDEKİ MESELLERİNİN OLUŞUMUNDA KUR'AN'IN ETKİSİ ------ 179
"ela kutlu şey'in ma-halall3he batılun ve kutlu ne'lmin la-mahMete zailun: Allah'tan başka her şey boştur. Bütün nimetler de bir gün yok olup gidecektir." Beyti ile Nabiğa'nın
"ve leste bi-mustabakın ehan la telumhu 'ala şaasin eyyur'ricili'l-mühezzebu"
"Küçük bir hatadan dolayı kınamadığın kimseyi bırahnadın. Hiç kusursuz arkadaş bulunur mu?" beyitleri buna örnek verilebilir. Aynı durum Türkçe meseller/atasözleri için de söz konusu olduğu söylenebilir20.
Aynı şekilde "ef"alu min" vezninde, teşbihte mübMağa ifade eden bazı sözler de kısa mesellerden sayılırlar. Örneğin "ecvedu min Hatimin: Hatim~den daha cömert, "ekzabu min Museyleme/ Müseyleme'den daha yalancı" ifadeleri gibi.
Kur'an-ı Keıim'in de Arap meselleri/atasözleri üzerinde hiç kuşkusuz önemli derecede etkisi olmuştur. Nitekim Kur'an ayetleri içersinde, Araplardaki meselleri çağrıştıran ayetlerin bulunduğu, daha sonraki dönemlerde bunların mesel niteliği kazandıkları bir vakıadır. Diğer taraftan, bazı ayetlerin de mesellerin oluşumu sürecinde, onlara ilham kaynağı olduğu görülmüştür.
Bazı Kur'an ayetlerinin, Arap mesellerini çağrıştırdığı doğru olduğu gibi ,miicez!kısa mesellerin iradında, Kur'an'ın büyük katkısı olduğu da tarihi bir hakikattir. Bu konuda yüzlerce hatta binlerce sayfa yazı yazılmıştır. Kur'an'ııi ilham kaynağı olduğu mesellecin en belirgin özelliği, miicez (kısa) olmalarıdır. Mesel üslubunun en başta gelen rüknü icaz olduğuna göre, Kur'an bu özelliği ona fazlasıyla sağlamış olmalıdır2I.
İlginç bulduğumuz bir rivayeti burada zikredersek, sanıyorum konu biraz daha açıklığa kavuşacaktır. Şöyle ki: Rivayete göre22 Hasan b. Fadl'a bir grup gelerek ona, Kur'an'da mesellerdeki anlamları taşıyan, onlardaki hedefleri işaret eden ve onlara misal oluşturacak ayetlerin bulunup bulunmadığını sordular. Fadl , bu konuya örnekler verdi ve aralarında şöyle bir diyalog yaşandı:
-Allah'ın kitabında "hayru'l umiiri evsatuba 1 işlerin en hayır/ısı orta yollu alanıdır" atasözü ile aynı anlamı içeren bir ayet var mı?
-Evet var; hem de bir den fazla .. Bu ayetler "la fandun ve la bikrun 'avanun beyne zMike: Ne yaşlı ne de körpe, ikisinin ortasında bir şey. "23, "ve'llezine amenu iza enfeku lem yusrifu ve lem yakturU ve kane beyne zMike kavama: Onlar harcadıkları zaman ne isriif ederler, ne de cimrilik yaparlar, ikisi arasında dengeli olurlar24ıı, "ve la tec' al yedeke mağliileten fiunukıke ve la tebsutha kulle'lbastı: Ne ellerini boynuna bağlamış gibi çok cimri ol, ne de çok savurgan25." Ve
20) Ziya Paşa'nın "Ayinesi iştir kişinin IMa bakılınaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde" veeizesi-nin "Ayinesi iştir kişinin IMa bakılmaz" kısmı atasözüymüş gibi rahatlıkla düşünülebilir.
21) Katamış, a.g.e., s.131. 22) Laşin, a.g.e., s. 237-239.
23) Bakare, 2/68. 24) Furkan, 25/67. 25) lsra, 17/29.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 94 (1, 1)
:i ' i
180 1 Dr. Dursun Ali TÜRKMEN·------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
"vela techer bi-salatike vela tuhafıt biha ve'bteği beyne zalike sebilen: Namazmda çok bağ ırma, çok da sesini kısma, bu ikisinin arasmda orta bir yol tut26" ayetleridir.
- "men cehile şeyen 'adahu: İnsan bilmediği şeyin düşmamdır" atasözü ile ilgili, ayet var mı?
-Evet, iki yerde vardır. "bel kezzabfi birnil !em yuhitfi bi-'ılmihi: Tabi onun bilgisine erişemedik/eri için onu yalanladılar27." ayeti ile "ve izlem yehtedfi bihi fe-seyekfilfine haza itkun kadim: Onu tam olarak anlayamadıkları için elbette bu apaçık bir iftirlldır diyeceklerdi,:ı.s. ll ayetleridir.
- Allah'ın kitabında "ittekı şerre men ahsente ileyhi: İyilik yaptığın kimsenin şerrin. den sakın" atasözünü bulabilir misin?
-"ve ma nakamfi illa en ağnahumu'IIahu min fadlihi: Onların Peygamber ve mürnin/ere kin tutmaları ve garazkarlıkları ise, ancak Allah ve peygamberinin inayeti sayesinde mürninleri zengin ettiğinden kaynaklanmıştır29. ll ayetidir.
- "leyse'l habaru ke'I'ıyani :Haber gözle görmek gibi değildir" atasözünü bulabilir misin?
-"kale evelem tu'min kaJe bela ve lakin li-yatmeinne kalbi: inanmıyor musun? dedi. O da: evet inanıyorumfakat kalbirn mutmain olsun diye.30ıı ayetidir.
- "kema tedinu tudanu: Nasıl davranırsan öyle muamele görürüsün" atasözü var mı?
-"men ya'mel sfien yucze bihi: Kim bir kötülük işlerse onunla cezalandırılır"31 aye-tidir.
- "la yuldiığu'l-mu'minu min cuhrin merrateyni: Mü'min bir delikten iki defa sokulmaz" atasözü var mı?32
- "hel amenukum aleyhi illa kema emintukum ala ahibi min kablu: Daha önce kardeşi için size güvendiğim gibi onun için de size güveneyim, öyle mi?"33 ayetidir.
-"Men eane zalimen sellatahu'llahu aleyhi: Kim bir zalime yardım ederse Allah onu onun başına musallat eder." atasözünü bulabilir misin?
- "Kutibe aleyhi ennehfi men tevellahu fe-ennehfi yudılluhfi ve yehdihi ila azabi's-sairi: Onun (şeytanın) görevi, kendisini dost edinen kimseleri saptırması ve cehennemin kavurucu azabına sürüklemesidir. ır34 ayetidir.
26) İsli, 17/li O. 27) Yunus, 10139. 28) · Ahkaf, 46/11. 29) Tevbe, 9n4. 30) Bakare, 21/260. 31) Nisıi., 4/123. 32) Bu söz aslında hadisi şeriftir. Ancak kitapta mesel olarak geçmiştir. Bu durum ise Hz. Peygambe
rin bu hadisinin mesel olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Bunun gibi diğer örnekler de vardır. Aynntılı bilgi ve diğer örnekler için bak. İbnu'l-Cevzi, el-Emstilfi'/-Kur'ani'/-Kerim, s.77-83; İbnu'I-Cevzi burada 141 hadisi örnek olarak zikreder.
33) Yusuf, 12/64. 34) Hacc, 22/4.
-····-·...:~
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 94 (1, 2)
ARAP DİLİNDEKİ MESELLERİNİN OLUŞUMUNDA 181 KUR'AN'IN ETKİSİ ------
- Allah'ın kitabında, "la telidu'l-hayyetu illa hayyeten: Yılan ancak yılan doğurur" atasözü ile ilgili ayet var ını?
- "vela yelldu illa faciran keffiiran: Sfidece ahlaksız ve nankör insanlar doğurur-lar. n35 ayetidir. .
-Allah'ın kitabında, "li'l-hltfuıi azanun: Duvarların kulağı vardır." atasözünü bulabilir ıpisin ?
- "ve-f'ıkum sema'iine lehum: Sizin aranızda onların etisusları vardır. n36 ayetidif37. - Allah'ın kitabında "el-ciihilu merziikun: Cahil rızıklandırılır." atasözünü bulabilir
misin?. -"men kane fi'd-daliileti fe'l-yemdud lehu'rrahmanu medden: Dallilette olanlara ba
karsın, Allah onlara bol imklinlar vermiştir. n38 ayetidir. Görüldüğü gibi bunlar, bazı Arap atasözleri ile aynı anlamı çağnştıran ayetlerdir. An
cak Kur'an'ın mesel olarak açıklamadığı, veya dilde miicez mesel olarak kullanılmayan, fakat Arap dilinde yaygın olarak bulunan mesellere yakın anlamlar taşıyan bu ayetler,
· her ne kadar lafzen olmasa bile, anlam yönüyle mesellerle aynı manayı taşırlar. Müteahhiriin iilinıler, bunlara "el-Meselü'l-Kiimin" adını vermişlerdif39. Hasan b. fadl'a nispet edilerek rivayet edilen bu örneklerin, kime ait oldukları belirtilmeksizin kaynakların çoğunda zikredilmektedif40.
Celaleddin es-Süyiiu (911/1505), Maverdi (346/974)'den naklen bu gruba giren on üç örneği eserinde zikreder. Ancak bu nakillerin hepsi de Hasan b. Fadl' a isnad edilen bir ri vayete dayanır. ·
Bu örneklerden bazıları lafız ve anlam olarak miicez mesel niteliği taşıyorsa da bazıları bu nitelikte değildir. Araplar arasında kullanılan mesellere yakın anlam taşıyor olmak, bir söz veya ifadeye mesel adını vermek için yeterli sayılamaz. Çünkü mesellerin şartlarından biri de lafız itibarıyla kısa olmasının yanında, dilden dile dolaşıyor(sair) olmasıdı.r41.
Kısa Mesel Olarak Kullanılan Bazı yetleri: Hikmetli bir söz doğruluğu ve vecizliği sebebiyle insanlar arasında sıkça kullanılma
ya başlandığı zaman, meseller arasına girer. Bu nedenle bazı dini meseleleri veya ahla.kl prensipleri veciz şekilde ifade eden Kur'an ayetleri veya bu ayetlerin bazı bölümleri de mesel sayılınıştır42. Ancak bu ayetlerin mesel sıfatıİlı kazanmaları, nazil oldukları ilk dönemlerde değil, daha soriraki zamanlarda insanların bunları bir mesel gibi kullanmaları ve dillerinden düşünnemeleri neden olmuşı:ur43. Celaleddin es-Süyiiu (ö. 91111505) za-
35) Nfih, 71/27. 36) Tevbe, 9/47. 37) Türkçe'de bu anlamı ifade için "Yerin kulağı vardır." denir. Bkz. İskender Pala, Atasöz/eri Sözlü-
ğü, LM. Yayınları, İstanbul, 2002, s. 287. . 38) Meryem, 19n5. 39) Kaıamış, a.g.e., s. 147; Meydani, a.g.e., I, 243. 40) Örneğin bak. İbnu'I-Cevzi, a.g.e., s. 58-~9. 41) Katamış, a.g.e., 148. 42) Katamış, a.g.e., s. 130. 43) Kaıamış, a.g.e., s. 130.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 95 (1, 1)
',.~····
182 1 Dr. Dursun Ali_TÜRKMEN~-----EKEV AKADEMİ DERGİSİ
manla mesel haline gelen ~yetlerle ilgili olarak, Cafer b. Şems ei-Hılafe'nin (ö. 622/1225) "Kitabu'I-Adab" adlı es~rinden naklen otuz kadarayetin mesel olarak kullanıldığını söyleıM. İbnu'I-Cevzi (ö:751/-13_50) ise bu sayısının43 olduğunu belirtir45. Bu sayının çok dah;ı fazla olduğunu söyleyenler de vardır46.
İnsanların günlük konuşmalarında, yazılarında ve şiirlerinde sıkça kullandıkları ve bir takım dini ve ahlaki değerleri içeren bu meseller, ya bütün bir ayet veya ayetin bir bölümünden meydana gelmektedir. Bu tür ayetlerden tespit edebildiklerimizi kullanıl-dıklan durumlarla beraber şöylece sıralayabiliriz47: '
1- "leyse leha min duni'llahi kaşifetun: Onu Allah'tan başkası çeviremez48. Durumun oldukça kritik bir noktaya vardığı veya bir problemi çözmekten aciz kalındığı ve Allah'a sığınınaktan başka bir çare kalmadığı zamanki hali ifade etmek için49.
2- "el-ane hashasa'l-hakku: Şimdi hak büsbütün meydana çıktıSO. Bir müddet gizli kaldıktan sonra artık gerçek durumun ortaya çıktığını ifade etmek için kullanılabilir. Türkçe'de bu anlamı ifade edici nitelikte "Takke düştü, kel göründü" atasözü vardır5I.
3- "ve-daraba lena meselen ve nesiye halkahu: Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal verrneğe kalkışıyor"52, Yapmadığı şeyleri söyleyen ve kendisine gerekli olan çok şeyi göz ardı ederek, aza talip olan kimselerin durumunu ifade etmek için;
4- "zaJike bi-ma kaddemet yedake: İşte bu senin ellerinle kazandıklarının cezasıdır."53, Hak ettiği bir cezaya çarptırılan kimselerin durumunu ifade etmek için;
5- "kudıye'l-emru'llezi fihi testeftiyani: Sorduğunuz şey, işte böylece olup bitti."54, Bir işin kesin olarak neticelendiğini ve artık bu ·konu ile ilgili tartışmanın sona erdiğini ifade etmek için;
6- "eleyse's-subhu bi-karlbin: Sabah vakti yakın değil mi?"55, Yakın bir zamanda gerçekleşecek ve sonucundan kesin olarak emin olunan bir durumu pekiştirmeyi ifade etmek için kullanılır. Türkçe'de bu anlamı ifade sadedinde "Görünen köy kılavuz istemez" denir56.
7- "ve hile beynehum ve beyne ma teştehiine: Kendileri ile özledikleri şey arasına bir set çekildi"51, yaptığı olumsuz işler sebebiyie arzu ve isteklerine ulaşamayan kimselerin durumunu ifade etmek için;
44) Süyuti, el-ltko.nfl UltımnKur'ô.n,ll/283-281. 45) lbnu'J-Cevzi, a.g.e., s. 57. 46) Nuru'l-Hak Tenvir, Emsô.lü'I-Kur:ô.nil-Kerim ve Eseruh!ifl'I-Edebi'l-Arabl lle'l-Karni's-Sô.lisi'l-
Hicri, Külliyyetül-Uhlm, Kahire Üniversitesi, s. 112-155. 47) Müsa Şlihin !.!şin, ei-Leô.li'l-Hısô.n, s. 239; ayetlerin yorumlan hakkında da bu eserden yararlanıldı. 48) Necm, 53/58. 49) Llişin, a.g.e., s. 239. 50) Yılsuf, 12/51. 51) TurkAtasözleri ve Deyim/eri, c. ll, s. 131. 52) Yasin, 36/78. 53) Hacc, 22/10. 54) Yılsuf, 12/41. 55) A·rar. 11181. 56) Pıila, a.g.e., s. 124. 57) Sebe', 34/54.
1
1
371
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 95 (1, 2)
ARAP DİLİNDEKİ MESELLERİNİN OLUŞUMUNDA 183 KUR'AN'IN ETKİSİ ------
8- "vela yehik'ul-meknı's-seyyiu illa bi-ehlihl: Halbuki kötü tuzaklar onları kuranları sarar."SB Başkalan için kazdığı kuyuya kendisi düşen kimselerin durumunu anlatmak ve bu tür davranışlarda bulunan kimseleri sakındırmak için; Türkçe'de bu anlamda "Kazdığı kuyuya kendisi düşmek" atasözü kullaıııJ.ır59. ·
9- "li-kulli nebein mustekarrun: Her haber verilenin olacağı bir zaman vardır."60. Yalan ,haberlerin akıbetini ifade etmek ve eninde sonunda gerçeğin ortaya çıkacağını ve her iddifuıın bir sonunun olacağını ifade etmek için;
Ebıl Hiliil el-Askeri, İcazu'l-Kısar (az lafızlarla çok manayı ifade)' dan söz ederken bu ayetle ilgili olarak "üç kelime ile" dünya ve ahiretin sonuçlanın içerdiğinisöyleı:61. Türkçe'de "Yalancının mumu yatsıya kadaryanarn62 söZÜ de aynı anlamı ifade eder.
10- "kullun ya'melu ala şiikiletihi: Herkes kendi huyuna göre iş yapar"63.'Her şeyin aslına uygun cereyan ettiğini ve her kabın içerisindekini dışanya sızdırdığınıJtade etmekte kullanılır. Türkçe'de bu anlamda "Asıl azmaz. bal kokmaz" denir64:
ll- "ve 'asa en tekraM şey'en ve-huve hayrun lekum: Belki de fena gördüğünüz bir şey,hakkınızda hayırlı olur."65. Şiddet ve sıkıntı anlarında insanlara teselli vermek ve bizim kötülük olarak gördüğümüz bazı şeylerde belki de Yüce Allah'ın pekçokhayırlar. yaratacağını ifade etmek için;
12- "kullu nefsin bi-ma kesebet rehlnetıın: Her kimse kazancı ile tutulur. n66.,:Cezalandırılma tehdidi ve cfuıilerin mutlaka yaptıklannın cezasına çarptırılacaklanm:if'ade etmek için kullanılır. Bu söz Türkçe'de "Her koyun kendi hacağından asılır":·atasözüyle ifade edilir.
13- "ma ale'r-rasilli illa'l-belağu: Peygamberin vazifesi, yalnız tebliğdir:"67.!Bir duyuru veya tebliğin sorumluluğundan kurtulmak ve sorumluluğu karşı tarafaatarak kurtııluşu ifade etmek için kullanılır. Türkçe'de bu anlamda "Elçiye zeval olmai".deniı:6B.
14- "ma ale'I-muhsinine min sebllin: İyilik edenlere diyecek bir şey yoktur"69. Gönüllü ve tamamen iyi niyetli olarak yapılan bir işten ortaya çıkabilecek bazı hata ve yanlışlıklardan, o işi yapanların sorumlu tııtıılamayacaklannı ifade etmek için;
15- "hel cezau'l-ıhsiini illa'l-ilısanu: İyiliğin karşılığı iyilikten başka bir şey olabilir· mi?"10• İyilik yapan kimselerin yaptıklan bu güzel davranışıann sonucunun mutlaka iyilik olacağını ifade etmekte kullanılır. Türkçe'deki "İyilik eden iyilik bulurıı7l:~SöZü de bu anlam dadır.
58) Fatır, 35/43. 59) Türk Atasözleri ve Deyimleri, Il, 54; Pala, a.g.e., s. 185. 60) En'am, 6/67. 61) İbn Cini, Kitôbu's-Sınôateyn, nşr, Ali el-Beciivi- Muhammed Ebil'l-Fadl İbrahim, s.i183. 62) Türk Atasöz/eri ve Deyim/eri, Il, 150; Pala, a.g.e., s. 280. 63) İsıi, 17/84. 64) Pala, a.g.e., s. 33. 65) Bakara, 21216. 66) Müddessir, 74/38. 67) Maide, 5199. 68) Pala, a.g.e., s. 100; Türk Atasözleri ve Deyim/eri, 1, 115. 69) Tevbe, 9/91. 70) Rahınan, 55/60. 71) Pala, a.g.e., 171; Türk Atasöz/eri ve Deyim/eri, Il, 40.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 96 (1, 1)
,,,•·•''•
184 1 Dr. Dursun Ali TÜRKMEN------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
I 6- "kem min fietin kaliletin ğalebet fieten kesiraten: Nice defalar,az kişili bir topluluk çok kişili topluluğu yenmiştir"72. Sayı ve kişi çokluğu ile yapılan hazırlıklardan ziyade iman ve Allah'ın yardımının daha önemli olduğuna dikkat çekmek için;
17- "al'ane ve-kad asayte kablu: Şimdi mi? Halbuki bundan önce isyan etmiştin"13. Vakti geçtikten sonra bir işi yapmaya çalışan fakat bu çabası kendisine bir yarar sağlamayacak olan kimselerin durumunu ifade etmek için;
18- "tahsebuhum cemian ve kulfibuhum şetta: Onları toplu sanırsın, halbuki kalpleri dağmıktır"74. Gerçekte görüş aynbğı ve anlaşmazlık içinde olmakla beraber, dışanya karşı birlik ve beraberlik görüntüsü veren kimselerin durumunu ifade etmek için;
19- "ve-la yunebbiuke mislu habirin: Kimse sana her şeyi bilen Allah'ın bildirmesi gibi haber veremez"75. Bildirilen bir haber veya söylenilen sözün sahibine bu konuda güvenilmesi gerektiğini, O!}Un bu alanda yeterli bilgi birikimine sahip olduğunu ifade etmek için;
20- "kullu hızbin bi-ma ledeyhim ferhfine: Her grup kendi yanındaki ile böbürlenmektedir"76. Herkesin kendi görüşünü savunduğunu ve daha doğru zannettiğini anlat
. mak için; 21- "ve-lev 'alime'Ilahu fihim le-esme'ahum: Allah onlarda bir hayır bu/saydı, el
bette onlara sözü işittirirdi"17. Tehlikeli ve kötü işlere dalmış ve artık düzelmesinden ümit kesilen kimselerin durumunu ifade etmek için;
22- "ve kalilun min 'ıbadiye'ş-şekfiru: Kul/arımdan şükredenler azdır"78. İyiliğin kadir ve kıymetini bilen ve iyiliğe karşı teşekkür edenlerin, kıyınet bilmeyenlere oranla çok daha az olduğunu ifade etmek için;
23- "la yestavi'l-habisu ve'ttayyibu: Pis ile temiz bir o/maz"79. İyilerle kötülerin bir olamayacağını ifade etmek için;
24- "daufe't-talibu ve'l-matlfibu: İsteyen de aciz, istenen de"BO. Kendileri de birer yaratık olan insanlann, güç ve kuvvet iddiasında bulunmalanmn yanlışlığını ve insaniann bir sivrisineği dahi yaratmaktan aciz olduklannı ifade etmek için;
25- "len tenalu 'l-birra hatta tunfıkfi mimma tuhibbfine: Sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça iyiliğe kavuşamazsınız."Bl, Yapacağı hayır işlerinde, değersiz şeyleri vermek isteyen kimseleri uyararak daha değerli şeyleri vermeye teşvik için kullanılır. ·
Bu saydıklanmız, zamanla mesel haline gelen bazı kısa ayetlerdir. Bu örneklerden başka ayetler de vardır. Bu gruba dahil edebileceğimiz ayetleri, sfire ve ayet numaralaoyla aşağıya sıralıyoruz:
72) Bakare, 'lJ 249. 73) Yunus, 10 /91. 74) Haşr, 59114. 75) Fatır, 35114. 76) Riim, 30/32. 77) EnfaJ, 8/23. 78) Sebe', 34/13. 79) Miiide, 5/100. 80) Hacc, 22173. 81) Ali imran, 3/92.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 96 (1, 2)
ARAP DİLİNDEKİ MESELLERİNİN OLUŞUMUNDA KUR'AN'IN ETKİSİ ------ 185
er-ridUu kavvfunune ale'n-nisai: Erkekler, kadınların koruyucusudur:82
la tes'elu 'aıi eşyae in tubde Öyle şeylerden sual etmeyin ki,size açıklanırsa lekum tes'ukum: lfenanıza gider.83
ve bil-valideyni ihsanen: Bir de anne- babaya iyilik edin. 84
VeRla teziru Vllziratun Vizra ulıra: Hiçbir günahkar başkasının günahını yüklenmez. 85
hattayelice'l-camelu fi Ve onlar, deve iğne deliğine girmedikçe cennete semmi'l- hıyati: giremeyeceklerdir. 86
ve-in taudu neud: Peygambere düşmanlığa dönerseniz, ,biz de (ona yardıma) döneriz;81
ve-la tenazaı1 ve tafşelu fe- Birbirinizle didişmeyin ki gevşemeyesiniz, tezhebe rihukum: başarısızlığa düşmeyesiniz ve kuvvetiniz
sarsı/ıp yok olmasın. 88
inne'z-zanna la yuğıll mine'l- Şüphesiz zan,haktan hiçbir şeyin yerini tutmaz. 89
hakkı şey'en:
inne keydekunne azim: Sizin tuzağınız gerçekten büyüktür.90
le-in şekertum le-ezidennekum Eğer şükrederseniz,elbette size artıracağım ve ve-lein kefertum inne azab! eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz,azabım le-şed!d: çok şiddetlidir. n91
ve-la tense nasibeke mine'd-dunya Dünyadan da nasibini unutma. 92
hel yestevi'l-lezine ya'lemune Bilenler/e bilmeyenler bir olur mu? 93
ve'l-lezine la ya'lemune:
fe-men nekese fe- innema Kim ahdini bozarsa,ancak kendi aleyhine yenkusu ala nefsihi: bozmuş olur.94
inneke meyyitun fe innehum Sen de öleceksin onlar da ölecekler.95 meyyitı1n.
82) Nisi, 4/ 34.
83) Maide, 5/ 101.
84) En'fun, 6/151.
85) En'fun, 6/164.
86) A'rat', 7/40. 87) Enfiil, 8/19. 88) Enfal, 8/46. 89) Yunus, 10/36. 90) YQsuf, 12128. 91) İbrillıim, ı4n. 92) Kasas, 28m. 93) Zümer, 39/9. 94) Feth, 48/10. 95) Zümer, 39/30.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 97 (1, 1)
186 1 Dr. Dursun Ali TÜRKMEN-----'-EKEV AKADEMİ DERCİSİ
ya'lemu's-sırra ve ahfii:
ve minbii nuhncukum tilreten uhrii:
ve letecidennehum ahrasa'n-niisi ala hayatin:
ve men kiine fi hiizii a'mii fe huve fi'l-ahıreti 'ama:
fe raddu eydiyehumfi efviihıhım:
ve lernma sukıta fi eydihim:
ve yevme ye'addu'z-ziilimu ala yedeyhi :
fe-asbaha yukallibu keffeyhi ala ma enfaka fihii :
fe şanbune şurbe'I- himi:
ve kane verilehum melikun ya'huzu kule sefi~etin ğasban:
tezunnu en yuf'ale bihii fiikıratun :
Enne lehum kademe sıtkın 'ınde rabbihim:
fa'tedu aleyhi bi- misli ma'teda aleykum :
inneke kadıhun ila rabbike kedhan fe-muliikihi :
96) Tii'ha, 2017. 97) Til' ha, 20i55. 98) Bakare, 2i96. 99) İsıii, ı 7n2. 100) ibıiihinı, 14/9.
IOı)A'ıiif, 7/149.
102) Furkan, 25/27.
103) Kehf, ı 8/42. 104) Vakıa, 56/55.
105) Kehf, ı sn9. I06)Kıyame, 75/25.
107) Yunus, 1012. · 108) Bakara, 2il94.
I 09) İnşikiik, 84/6.
O giz/iyi de ondan daha gizlisini de biiir.96
Sizi bir kez daha ondan çıkaracağız.97
Onları insanların hayata en düşkünü bulursun.98
Bu dünyada kör olan kimse ahirette de kördür. •t99
Ellerini ağızlarına götürdülerlOO
Başları elleri arasına düşürüldü ıoı
O gün zalim ellerini ısırır.I02
Ona harcadık/arına acıyarak ellerini ovuşturup kaldı)03
Susuzluk hastalığına tutulmuş hastaların içişi gibi içecekler. I 04
Çünkü onların gerisinde her gemiyi zorla alan bir kral vardı) OS
Kendisine bel kemiklerini kıran tuzak yapılacağını anlar.I06
Rableri katında kendileri için bir doğruluk derecesi bulunduğunu müjdele.l07
Kim size saldırırsa onun size saldırdığı kadar siz de ona saldırın)OB
Rabbine varan yolda çabalayıp durmaktasın,. nihôyet ona varacaksın.l 09
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 97 (1, 2)
ARAP DİLİNDEKİ MESELLERİNİN OLUŞUMUNDA KUR'AN'f!'l ETKİSİ ----- 187
kullun ya'melu aHi şa.kiletihl: Herkes kendi karakterine göre hareket eder. ll O
la tubtılu sadakatikum Başa kalanak ve eziyet etmekle sadakalarınızı bi'l-menni ve'l-eza: boşa çıkartmayın. nııı
Kullema evkadu nilran li'l- Ne zaman savaş ateşi yaktılarsa Allah onu harbi atfeeha'llahu : söndürmüştür.ll2
İşte bu ayetler, zamanla mesel niteliği kazanan ayetler arasında zikredilmektedirll3.
Kısa Mesel Olarak Kullanılan yetlerin Özellikleri: Kısa mesel olarak kullanılan ayetlerin en belirgin vasfı, çok kısa ve özlü yani veeize
şeklinde olmalarıdır. Bu nedenle söz konusu ayetterin son derece kısa, özlü ve veciz oldukları görülür. Bu özellik, Kur'an ayetlerinin en belirgin vasıflarından biridir. EbU Hilal el-Askeri, İ'cazu'l-Kısar (az lafızlarta çok manayı ifade etme)' dan söz ederken "likulli nebein mustekar: Her haber verilenin olacağı bir zaman vardır" (En~am. 67) ayetinin veeize şeklinde ve söz konusu özelliği açıkça ve en güzel bir biçimde doğruladığını ifade etmişll4, "ela lehu'l-halku ve'l-emru: İyi bil ki,yaratmak da emretmek de onun hakkıdır." (A'raf, 54) ayeti ile ilgili olarak da, "iki kelimede" her şeyi içenfiğini söyleıniştirll5. Hz. Ömer ise "huzi'l-afve ve'mur bi'l-ma'rfifi ve a'nd ani'l-catıiline: Af ve musamaha yolunu tut, iyiliği emret,cahillerden yüz çevir." (A'raf, 199) ayeti ile ilgili olarak, bütün ahlaki güzellikleri cem ettiğini söylemiştirll6. Zemahşeô ise (ö:538/1143) bu ayetin tefsirinde Cafer-i Sadık'ın "Kur'an'da, ahlakf güzellikleri bu ayetten daha güzel cem eden başka bir ayet yoktur." dediğini naklederll7.
Mesellerin Oluşumona Katkıda Bnlonan Bazı Ayetler: Bazı Kur'an ayetlerinin zamanla meselleştiğini bazılarının da sonraki dönemlerde,
bir takım meselterin oluşumunda ilham kaynağı olduğunu veya meselin oluşumuna bir şekilde katkıda bulunduğunu söylemiştik. Örneğin: Araplar, dönmeyen elçiler için "Nuh'un kargası" tabirini, başkasının işlediği suç yüzünden ittiraya uğrayan ve suç kendisine isnat edilen kimse için; "Yusuf'un kurdu" sözünü de aynı anlamda kullanırlarllB. İşte daha çok güç, kuvvet, zenginlik, sabır, metanet, gibi konularda adeta bir simge haline gelmiş tarihi şahsiyetlere yapılan göndermelerden ibaret olduğu görülen bu ve buna benzer rneseller, 4. asırdan önce tedvin edilen emsal kitaplarında çok az görülürken, bu tarihten sonraki kitaplarda daha fazla görülmektedir.Bu gerçeğe dikkat çeken Katamış, Hamza el-Isfehilıll (ö. 351/962)'nin "ed-Dürretül Fahire" adlı eseri ile, EbuHilal el-As-
HO) 17/84. lll) Bakara, 2/264.
ı 12) Maide, 5/64.
ll3) Katamış, a.g.e., s. 130- 13 l. ll4) İbn Ciıuıl, a.g.e., s. 183.
llS) İbn Ciıuıl, a.g.e., s. 182, Katamış, a.g.e., s. 132.
l 16) İbn Cini, a.g.e., s. 183. ll7) Zemahşeri, Keşşô.J, II, 149; Katarnış, a.g.e., s. 132. llS) Seaiibi, Simaru'l-Kulub, s. 40, 46; Cahız şöyle der: "Falanca, Nuh'un kargası dönünceye kadar
dönmeyecek" denir. Seaiebi, a.g.e., s. 40.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 98 (1, 1)
188 1 Dr. Dursun Ali TÜRKMEN------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
keri (395/1005)'nin "Cemheretü'l-Emsiil" inde bu çeşide örnek olarak sadece ll adet mesel bulabiidiğini ifade eder. Ancak 5. asırdavefat eden Sealibi'nin (ö:429/1037) "etTemsil ve'l-Muhadariı" ve "Simiiru'l-Kulflb fi'l-Muziifve'l-Mensflb" adlı eseri ile Meydani (ö.518/ll24)'nin "Mecmeu'l Emsal" ve Zemahşeri'nin (ö:538/1143)"Müsteksa'lEmsal" adlı eserlerinde ise bu gruba giren 200'ü aşkın mesel bulunduğunu söyler ve bazı örnekler verirll9.
Hepsi de "efalu min: ef'alu min" vezninde gelen bu rnesellerin örneklerini ve her bi-rinin ilham aldığı ayeti aşağıdaki şekilde verebiliriz: '
1- "etebbu min Ebi Lehebin: Ebu Leheb'den daha beter."ııo Mesel "tebbed yeda Ebi Lehebin ve-tebbe: Kurusun Ebu Leheb'in elleri. Zaten de kurudu." (Mesedl 1) ayetinden alınmıştır.
2- "ahseru min hammaleti'l-hatabi: Hammiilete'l-hatab'dan daha perişan."l2l Mesel,. "vemraatuhı1 hammalete'l-hatabi: ve odun taşıyıcı karısı da .. " (Mesed/ 4)ayetinden alınmıştırl22.
3- "ahraku min niikiseti ğazlihii : Kinnanını tersine döndürüp emeğini heba edenden daha ahmak". Mesel, "ve-la tekı1nı1 ke'lletl nakadat ğazlehii min ba'dı kuvvetin enkasen: İpliğini güzelce büküp sağlam yaptıktan sonra onu çözüp bozan kadın gibi almayınız." (Nahl/ 92) ayetinden alınmıştırl23.
4-5 "edna min habli'l-verid 1 akrabu min habli'l-verid :Şah damarından daha yakın" Her iki mesel de "ve nahnu akrabu ileyhi min habli'l-verid: Biz ona şahdamarından daha yakınız." (Kaf 1 16) ayetinden alınmıştırl24.
6- "eşrabu mine'] hiİni: Susuz kalmış deveden daha susaklsusamış."l25 Bu mesel," fe-şiiribfine şurbe'l-himi: Susuz kalmış develer gibi onu içeceksiniz."( Vakıa /55) ayetinden alınmıştır.
7- "adyaku min semmi'l-hıyatı: İğne deliğinden daha dar"l26. Mesel, "hatta yelice'lcemelu fi semmi'l-hıyatı: Deve iğne deliğine ginnedikçe Cennet'e giremez/er." (A'raf /40) ayetinden alınmıştır.
8- "efrağu min fuadı Ummi Musa: Musa'nın annesinin yüreğinden daha boş.l21 Bu mesel, "ve asbaha fuadu Ummi Musa fiinğan: Musa'nın annesinin yüreği bomboş sabah/adı." (Kasas/1 O)ayetinden alınmıştır.
9-10-" evhii min beyti'l-ankebfiti 1 evhenu min beyti'l ankebfiti: 1 Örümcek ağından daha zayıj•l28 Bu iki mesel de, "inne evhene'l-buyı1ti le-beytu'l-ankebı1ti: Yuvaların en çürüğü örümcek evidir." (Ankebut 1 41) ayetinden alınmıştır.
II9) Katamış, a.g.e., s. 152. 120)Ebfi Hilal el-Askeri, a.g.e., ı, 285. 121) Hamza ei-ısfehani, a.g.e., ı, 173. 1 22) Hammal ete'I-hatab olarak nitelenen Eb tl Leheb'in karısı Ümmü Cemil' dir. 123) Hamza eJ-ısfehani, a.g.e., ı, 173. 124) Hamza ei-ısfehani, a.g.e., Il, 351.
125) Hamza eı-ısfeh1iııi, a.g.e., ı, 261. 126) Ebtl Hilal el-Askeri, a.g.e., Il, 3. 127) Hamza eı-ısfeh1iııi, a.g.e., ı, 337. 128) Hamza el-ısfehani, a.g.e., Il, 415.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 98 (1, 2)
ARAP DİLİNDEKİ MESELLERİNİN OLUŞUMUNDA KUR'AN'IN ETKİSİ ------ 189
Bunlardan başka Nuh'un gemisi129, İbrahim'in ateşi130, İsmail'in va'dil31, Yusuf'un gömleğil32, Yusuf yıllanl33, Yusuf'un arkadaşianl34, Süleyman (as) ın cinleril35, Eyyfib' (as) ın sabnl36, İsa (as)' ın tıbbıl37, Üzeyir (as)' ın eşeği, Aslıab-ı Kehf'in köpeğil38, Ashabı-ı Kehf'in uykusul39 ve Karun'un hazineleril40 de kaynağinı Kur'an'dan alan mesellerdirl41, .
Bu mesellerden bıizılan sadece Arap dilinde kullanılmakla kalmamış aym zamanda Türkçe'ye de geçmiştir. Nitekim Nuh'un gemisi, Halil İbrahim sofrası, Halil İbrahim bereketi, Yusuf kıtlığı, Mfisa'mn asası, Eyyfib (as.)' ın sabn, Karun'un zenginliği, Nemrud ve Firavunun acımasızlığı Türkçe'de de kullanılır.
B- el-Eınsalü'l-Kıyasiyye (MukliyeselüKarşılaşhrmah Mesel/er): Mukayeseli meseller ise teşbih ve temsil yoluyla bir manayı açıklamak için söyle
nen vasfi veya kıyasi ifade, anlatım ve bey1inlardırl42. Belağat literatüründe bunlara "etteşbihu'l-mürekkeb 1 mürekkeb teşbih" ve "temstl" adı verilir. Bu tür mesele örnek olarak, Nehcü'l-Belağa'da Hz. Ali'den nakledilen şu sözü gösterebiliriz: "meselu'd-dunya ke-meseli'l-hayyeti: leyyınun messuhii ve's-summu'n-niikıu fi cevfiha yehvi ileyhe'l-cahilu ve yahzaruhii zu'l-lubbı'l-'iikılu: Dünyanın durumu bir yılana benzer; sokması yumuşak, fakat öldürücü zehir içindedir. Cahil kimseler ona meyleder, akıllı kimseler ise ondan uzak durur. ııl43
Eski Arap meselleri içersinde bu türe neredeyse hiç rastlanmaz. Bu tür mesellere daha çok Kur'an ayetleri ile hadislerde rastlamaktayız. Kur'an ayetleri içinde bu gruba giren mesellerin sayısı oldukça fazladır. Kur' ari meselleri ile hadislerdeki meseller konusunda oluşan literatür de hep bu tür mesellerle ilgilidirl44.
Bedrüddin ez-Zerkeşi (ö:794/1392) "el-Burhan" adlı eserinde, Kur'an'daki kıyasi mesellerin hatırlatma, vaaz, teşvik, kınama, itibar, takrlr, kastedilen anlamın akla yaklaştırılması ve onun hissedilir derecede tasvir edilmesi gibi pek çok yaranmn olduğunu, misaller sayesinde verilmek istenen anlamın zihinlerde daha iyi canianacağım söylerl45.
129)Hud, 11141 Bkz. Sea!ibi, Simfuu'l-Kulub, s. 39. 130) Enbiya, 21169. Bkz. Sea!ibi, a.g.e., s. 43, 572. 131) Meryem, 19/54 Bkz. Sea!ibi, a.g.e., s. 45. 132) Yusuf, 12/17 Bkz. Sea!ibi, a.g.e., s. 46. 133) Yusuf, 12/48 Bkz. Sea!ibi, a.g.e., s. 49. 134) Bkz. Seaiibi, a.g.e., s. 304. · 135) Sad, 38/37 Bkz. Sea!ibi, a.g.e., s. 57. 136) Sad, 38/44 Bkz. Seaiibi, a.g.e., s. 55. 137) Ali İmran, 3/49 Bkz. Sealibi, a.g.e., s. 3960. 138) Kehf, 18/18 Bkz. Sealibi, a.g.e., s. 392. 139)Kehf, 18/11 Bkz. Seaiibi, a.g.e., s. 83. 140)Kasas, 28/86 Bkz. Seaiibi, a.g.e., s. 82. 141)Aynntılı bilgi için aynca bak. Katamış, a.g.e., s. 154-156. 142)Katamış, a.g.e., 129. 143) Hz. Ali, Nehcü'l-Belağa, Dfuu Metabiu'ş-Şa'b, Mısır, trz., s. 458. 144) Bu konudaki eserlerin uzunca bir listesi için bak. ·Katamış, a.g.e., s. 149-152, 164-168. 145) Süyuti, el-itkiin, n. 38-39.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 99 (1, 1)
,, ....... .
190 1 Dr. Dursun Ali TÜRKMEN;..._-----EKEV AKADEMİ DERCİSİ
Beyhill (ö:458/l066)'nin Ebu Hureyre (ö:59/679)'den rivayet ettiği bir hadiste, Hz peygamber insaniann Kur'an mesellerinden ders almalan gerektiğine işaret ederek şöyle demiştir: "Kur'ô.n beş vecih üzere indirilmiştir. Helô.l, haram, muhkem, müteşô.bih ve emsô.l. He/al olan işleri yapmı::;, haramlardan sakınınız, muhkemlere tabi olunuz, müteşô.bihlere iman ediniz, mesellerden de ders alınız."l46 İmaını Şafii (204/819)'ye göre Hz.Peygamberin saydığı bu beş husus, bir müçtehidin bilmesi gereken ilirnlerdendirl47.
!imler Kur'an'da bulunan mukayeseliikarşılaştırmalı mesellerin sayısı hakkında farklı bilgi ve rakamlar vermektedirler. Bunun sebebi, iki nedene dayanabilir :
a-Bazı alimler, içerisinde" mesel "ifadesinin geçtiği bütün ayetleri bu gruba katmışlardır.
b-Bazı alimler ise içerisinde "mesel" kelimesi açık olarak geçmese bile, layasi mesellerden sayılabilecek ayetleri de hesaba katarak sayıyı çoğaltmaktadırlar. Bu ikl nedenden dolayı, verilen rakamlar birbirinden farklıdır. Örneğin: İbnu'l-Cevz'i (ö:597/1201), bu gruba örnek olarak, içersinde "mesel" kelimesinin geçtiği, 162 ayet sıralarl48.
İslam büyükleri de Kur'an ve hadislerdeki bu çeşit "kıyô.sf mesel" geleneğini sürdürmüşler ve bu konuda geniş bir literatürün ortaya çıkmasına katlada bulunmuşlardır. Örneğin: Nehcü'l-Belağa'da bu tür mesellerden çokça bulmak mümkündür. Kur'an meselleri mevzuunda yapılan pek çok çalışma incelendiğinde, bu tür layasi mesellerin, zaman zaman farklı kişiler tarafından dikkatle incelenerek kitaplaştınldığı ve konuya gerekli önemin verildiği görülürl49. Kıyas'i mesellerin konusu, insaniann değişmez /sabit beşeri tabiatlan, kevni sırlar, değjşik zamanlarda ve çevrelerde insanlan kuşatan çeşitli olgulardır.
Sonuç
Arap Dilindeki atasözlerine kaynaklık eden materyal içerisinde Kur'an ayetlerinin önemli bir payı bulunmaktadır. Öyle ki, bazı Kur'an ayetlerinin bütünü veya bazı ayetlerio bir parçası mesel olarak kullanılır hiile gelmiştir. Istılahi olarak "mucez meseller" adı verilen bu çeşit Iafızlannın kısalığı, manalanndaki isabet ve teşbihlerindeki güzellik gibi nitelikleriyle temayüz etmiştir. "Mucez mesel/er" içerisinde, fiili olarak mesel gibi kullanılan ayetlere ilave olarak, Kur'an ayetlerinden ilham alarak oluşan bir ta1am mesellerin mevcudiyeti de bilinmektedir. Arap dili için geçerli olduğu ifade edilen bu yansımanın izlerini Türkçe'de de görmek mümkündür.
İslam öncesi Arap mesellerinde/atasözlerinde pek görülmemekle beraber, Kur'an ve hadislerden etkilenerek ortaya çıkan ve daha sonraki asırlarda gelişerek Arap edebiyatında yerini alan bir mesel / atasözü çeşidi daha vardır ki bunlara da "mufassal" meseller adı verilmiştir. Bu tür meseller, "mucez (kısa)" mesellere nispetle daha uzun sözlerdir.
146)Zerkeşi, a.g.e., 1/486; Suyuti, a.g.e., IV, 38
147)Zerkeşi, el -Burhan, I/486; Suyuti, a.g.e., IV, 38.
148) İbnu'l-Cevzi, a.g.e., s. 60-73.
149) Bu konuyla ilgili çalışmalar için bak. İsmail Durmuş-M. Yaşar Kandemir-Bedrettin Çetiner, "Mesel", DlA, XXIX, 293-301.