20

Annenin Rehberi

Embed Size (px)

DESCRIPTION

1-3 Yaş Çocuk Gelişiminde Sağlam Bir Temel Oluşturmak…

Citation preview

Page 1: Annenin Rehberi
Page 2: Annenin Rehberi

ANNENİN REHBERİ2

ANNENİN REHBERİ_SİNEM OLCAY_03

SİNEM OLCAY KADEMOĞLU, Uzman Psikolog, 2003 yılın-da Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden lisans diploma-sı aldı. Lisans eğitiminin bir kısmını State University of New York, Binghamton’da sürdürdü. Amerika’daki eğitimi sırasında erken dö-nem çocuk gelişimi, anne-babalık davranışları ve aile psikolojisi ko-nularıyla ilgilenmeye başladı. Yüksek lisans eğitimini Koç Üniversitesi Gelişim Psikolojisi Bölümü’nde tamamladı. Yüksek lisans eğitimi sıra-sında araştırma ve öğretim asistanlığı yaptı. Tez çalışmasını yürütmek üzere Ruhr Universität Bochum’a gitti ve “Türk Göçmen ve Alman Ailelerde Anne Babalık Uygulamaları ve Okul Öncesi Çocuklarının Zihinsel Becerileri” adlı bir yüksek lisans tezi yazdı. Mezun olduktan sonra Amerika ve İngiltere’ye gözlemci olarak giderek, erken dönem anne-baba eğitim programlarının uygulamalarını inceledi ve yurtdı-şındaki araştırma temelli, etkinliği saptanmış programların Türkiye’ye adaptasyonunu yaptı. Ülkemiz için hazırladığı bu programları anne-babalara ulaştırmak amacıyla 2007 yılında Gülfem Vardarlı ile İstanbul Parenting Class’ı kurdu.

Sinem Olcay Kademoğlu, İstanbul Parenting Class’ta 0-6 yaş gru-bu ailelere bireysel ve grup eğitimlerle destek olmakta ve çocukla-rı izleyerek gelişim danışmanlığı vermektedir. Bebek gelişimi ve ba-kımını anlatan Merhaba Bebek isimli kitabı Remzi Kitabevi tarafın-dan Ekim 2010’da yayımlanmış ve kısa sürede çok satanlar listesi-ne girmiştir. Sinem Olcay Kademoğlu, pek çok dergi, gazete ve in-ternet sitesine çocuk gelişimi yazılarıyla katkıda bulunmakta, çe-şitli TV ve radyo programlarına uzman konuk olarak katılmakta-dır. Türk Psikologlar Derneği, Avrupa Gelişim Psikolojisi Derneği ve Uluslararası Davranışsal Gelişim Araştırmaları Topluluğu üyesidir.

T & F: (0 212) 351 90 01www.istanbulparentingclass.com

www.cocukgelisimtesti.com

Page 3: Annenin Rehberi

3

SİNEM OLCAY KADEMOĞLUUzman Psikolog (Aile ve Çocuk Gelişimi)

1-3 Yaş Çocuk Gelişiminde Sağlam Bir Temel Oluşturmak

Page 4: Annenin Rehberi

ANNENİN REHBERİ4

ANNENİN REHBERİ_SİNEM OLCAY_03

Onur’a…

ANNENİN REHBERİ / Sinem Olcay Kademoğlu

© Remzi Kitabevi 2012Her hakkı saklıdır. Bu yapıtın aynen ya da özet olarak hiçbir bölümü, telif hakkı sahibininyazılı izni alınmadan kullanılamaz.

Editör: Ayşe Başcı Kapak uygulama: Emrah Apaydın Fotoğraflar: Nur Ölçer (www.nurolcer.com)

ısbn 978-975-14-1517-2

birinci basım: Haziran 2012

Kitabın basımı 2000 adet olarak yapılmıştır.

Remzi Kitabevi A.Ş., Akmerkez E3-14, 34337 Etiler-İstanbulTel (212) 282 2080 Faks (212) 282 2090www.remzi.com.tr [email protected]

Baskı ve cilt: Remzi Kitabevi A.Ş. basım tesisleri100. Yıl Matbaacılar Sitesi, 196, Bağcılar-İstanbul

Page 5: Annenin Rehberi

İçİNdEkİlER 5

İçindekiler

Giriş ....................................................................................................... 7

1: 1-3 Yaş Döneminin Zorlukları ...................................................... 11Fiziksel Becerilerin Yetersizliği............................................................ 12Dil Becerilerinin Yetersizliği ............................................................... 15Sinir Sisteminin Yavaş Gelişimi ......................................................... 18Zaman Algısının Geç Gelişmesi ......................................................... 21Kaba Kuvvet Eğilimi ........................................................................... 23Ebeveynden Ayrılma Endişesi ............................................................ 24Ebeveynin Sınır Koyma Zorunluluğu ............................................... 28

2: 1-3 Yaş Döneminde Sevgi-Disiplin Dengesi ................................ 37Kaliteli Vakit-Paralel Vakit .................................................................. 37Duygusal Zekânın Gelişimi ................................................................ 41Rutinlerle Dolu, Öngörülebilir Bir Dünya ........................................ 44Psikolojik Güven Çemberi .................................................................. 49Öfke Nöbetleri .................................................................................... 51Keşfetme ve Oyun ............................................................................... 53Pozitif Disiplin..................................................................................... 58

3: Küçük Çocuklarda Mizaç Özellikleri ........................................... 69Mizaç Değerlendirme Anketi ............................................................. 71Mizaç ve Yetiştirme İlişkisi ................................................................. 81

4: Küçük Çocuklarda Duygusal Gelişim .......................................... 85Ayrılık Endişesi.................................................................................... 85Cinsel Gelişim ..................................................................................... 88Kardeş Kıskançlığı ............................................................................... 93Bakıcı Seçimi ....................................................................................... 97

Page 6: Annenin Rehberi

ANNENİN REHBERİ6

ANNENİN REHBERİ_SİNEM OLCAY_03

5 : Küçük Çocuklarda Zihinsel Gelişim ........................................ 103Çift Dilli Çocuk Yetiştirme ............................................................... 103TV ve Teknolojinin Küçük Çocukların

Gelişimi Üzerindeki Etkisi ............................................................ 106Süper Kahramanlar ve Karakter Oyuncaklar................................... 114

6: Çocuk Psikolojisini Etkileyen Fizyolojik Konular: Beslenme, Uyku, Tuvalet ............................................................. 119

Beslenme: Ebeveynin Sorumluluğu Azalmalı, Çocuğunki Artmalı ....................................................................... 119

Uyku: Çaresiz Değilsiniz, Uyku Öğretilebilir Bir Beceridir ............ 131Tuvalet Eğitimi: Kontrolü Çocuğunuza Bırakın,

Siz Sadece İzleyin........................................................................... 145

7: Gelişim Takibi ............................................................................... 151Çocuk Gelişimi Neden Takip Edilmelidir? ...................................... 1521-3 Yaş Arası Çocuklarda Gelişim Aşamaları .................................. 154Ebeveyne Düşen Görev ..................................................................... 166Çocuklara Uygulanabilecek Gelişim Testleri .................................. 167Gelişim Testleri Neden 0-6 Yaş İçin Düzenlenmiştir? ..................... 170

8: Ebeveynle Oyun ve Gelişim ......................................................... 173Çocuk Gelişimini Desteklemek için Ebeveynle Oyun ..................... 174Çocuklarla Oyun Oynarken Dikkat Edilmesi Gerekenler .............. 174Çocuğunuzla Hangi Oyunları Oynamalısınız? ................................ 179Oyun Konusunda Profesyonel Destek ............................................. 192Oyun Grubu ve Akranlarla İlişkinin Gelişime Etkisi ...................... 194

Bitirirken .......................................................................................... 197

Page 7: Annenin Rehberi

GİRİş 7

Giriş

1-3 yaş arası bir çocuğunuz varsa, “hem fiziksel hem duygu-sal yorgunluk” ifadesinin anlamını çok iyi biliyorsunuz demek-tir. Hiçbir yaş grubunda çocuğun ebeveyn üzerindeki yükü bu kadar ağır değildir.

Örneğin, gelişimi yolunda giden bir bebeğiniz varsa, yor-gunluğunuz genelde sadece fizikseldir. Eğer 3 yaş üstü ve okula giden bir çocuğunuz varsa, ebeveyn olarak yorgunluğunuz ol-sa olsa duygusal temelli olur. Yürümeyi yeni öğrenmiş, her şe-yi keşfetmek isteyen ama bunu sizin desteğiniz olmadan yapa-mayan, her şeyi düşünen, sorgulayan ama söze dökme beceri-si çok kısıtlı olan, her türlü duyguyu en yüksek derecede yaşa-yan ama duygularla başa çıkma becerisi çok az olan 1-3 yaş arası bir çocuğunuz varsa, hem fiziksel hem de duygusal olarak zor-lanmak kaçınılmaz gibidir. Çocuk gelişimi literatürüne de “2 Yaş Sendromu” ya da “Terrible Two” (Korkunç İki) gibi ifadeler-le geçmiş olan bu özel gelişim döneminde aslında tüm ailelerin uzman desteğine ihtiyacı vardır.

Çocuğunuz keşfetme dürtüsüyle dolu olduğu için her şeye, genelde de tehlikeli şeylere uzanır ve siz de peşinde dolaşıp onu korumanız gerektiğini hissedersiniz. Ama çok yakınında oldu-ğunuz zaman da çocuğunuz kendini güçsüz hissedip bunalır ve

Page 8: Annenin Rehberi

ANNENİN REHBERİ8

ANNENİN REHBERİ_SİNEM OLCAY_03

kontrolünü kolaylıkla kaybeder. Siz bu yakınlaşma-uzak dur-ma arasındaki ince dengeyi tutturmaya çalışırken durum her an kontrolden çıkıp öfke nöbetlerine, ağlamalara dönüşebilir. Çoğu ebeveyn 1-3 yaş döneminin kısır döngüleri içinde yeter-sizlik duygusu, çocuğunun gelişimi ve karakteriyle ilgili şüphe-ler ve daha onlarca soru içinde fazlasıyla yıpranabilir.

Yaklaşık 5 yıldır İstanbul Parenting Class (IPC) isimli danış-manlık merkezimizde ailelerle bir araya geliyoruz. Merkezimizde ebeveynlere yönelik “Merhaba Bebek” ve “Çocuğumla 1-3 Yaş” isimli iki ayrı eğitim programı uyguluyoruz. “Çocuğumla 1-3 Yaş” eğitimi için 4 seans boyunca anne babalarla buluşup bu yaş döneminin belirgin özelliklerini, bu yaş grubundaki çocukların hızlı gelişimlerini ebeveyn olarak nasıl desteklemek gerektiğini anlatıyoruz.

Ayrıca öfke nöbetleri, ayrılık endişeleri, söz dinlememe, inat-laşma, kardeş kıskançlığı, beslenme ve uyku sorunları, tuvalet eğitimi gibi zorlu durumlarla nasıl başa çıkılacağını ebeveynle-re öğretiyoruz.

Öte yandan gözlem ya da testler aracılığıyla çocukların geli-şim düzeylerini, karakter yapılarını, gelişimsel avantaj ve deza-vantajlarını değerlendiriyoruz. Böylece, ne kadar zorlu bir sü-reç olursa olsun psikolojik olarak sağlıklı çocuklar yetiştirmenin ve mutlu ebeveynler olabilmenin formüllerini aileye özel olarak ortaya çıkarmış oluyoruz.

Bu kitap, İstanbul Parenting Class’ta yürüttüğümüz “Çocu-ğumla 1-3 Yaş” eğitim programının bir uzantısı olarak yazıldı. Özellikle şehir dışında yaşadıkları için eğitimlerimize katılama-yan ailelere fikir verme amacını taşıyor. Ama şunu unutmama-lıyız ki özellikle 1-3 yaş arası grupta aileyi tanımadan ve çocu-ğun kişisel özelliklerini bilmeden danışmanlık vermek aslında imkânsızdır. O nedenle bu kitapta, daha önce yayımladığımız “Merhaba Bebek” kitabına göre daha özet bir yaklaşım görecek-

Page 9: Annenin Rehberi

GİRİş 9

siniz. Çocuk gelişimini genel hatlarıyla anlamak ve sağlıklı ço-cuk yetiştirmenin bilimsel temellerini öğrenmek için bu kitabı dikkatlice okumanızı tavsiye ederim.

Umarım bu kitapla İstanbul Parenting Class’ın çocuk gelişi-mi yaklaşımına dair fikir edinecek ve sizler de dostluk kurduğu-muz değerli ailelerimizden olacaksınız.

Page 10: Annenin Rehberi

ANNENİN REHBERİ10

ANNENİN REHBERİ_SİNEM OLCAY_03

Page 11: Annenin Rehberi

1-3 YAş döNEmİNİN ZoRluklARı 11

1 1-3 Yaş Döneminin Zorlukları

Bebeklik diyebileceğimiz 0-12 aylık dönemi düşününce bir çocuğun en önemli psikolojik ihtiyacı, fizyolojik gereksinimle-rinin düzenli bir şekilde karşılandığı, güvenilir bir dünyada ol-duğunu bilmektir. Eğer ilk aylar boyunca bebeğinizin beslenme, alt değiştirme, gazının çıkarılması, uyku eğitimi verilmesi, ileti-şim istediği zamanlar oyun oynanması gibi temel bakım ihtiyaç-larını düzenli karşıladıysanız, bebeğiniz ilk yılın sonunda güven duygusu bakımından belli bir noktaya gelir. Ama yürümeye ye-ni başlayan 1-3 yaş arası çocuklara bu güven duygusu tek başı-na yeterli gelmez. Bu yaş grubu çocukların psikolojik ihtiyaçla-rı daha karmaşıktır: Artık güven duygusu ile birlikte bağımsız-laşmak ve yeterlilik duygusu yaşamak da önemli bir gereksinim haline gelmiştir.

1-3 yaş grubunda çocuklar, güçlü bir benlik algısına ve ken-dini ortaya koyma isteğine sahiptir. Her şeyi kendi istedikleri gi-bi yapmak, hep kendi dürtüleri doğrultusunda hareket etmek isterler. Buna rağmen kendi kendine ve bağımsız olmak, diğer bir önemli ihtiyaç olan güven duygusunu sürdürmeye her za-man yetmez. Yani her ne kadar bağımsız olmaya çalışsalar da as-lında ebeveynin ilgi, takip ve korumasını yanlarında hissetme-den dengeli olamazlar. İşte bu bağımsız olmayı isteme ama aynı

Page 12: Annenin Rehberi

ANNENİN REHBERİ12

ANNENİN REHBERİ_SİNEM OLCAY_03

zamanda da güvende hissetmek için ebeveyne bağımlı olma du-rumu, 1-3 yaş dönemindeki zorlamanın en temel sebebidir. Bu ikili istekler, hem çocuğun iç dünyasında hem de ebeveyn-çocuk ilişkisinde sürekli çatışma halindedir.

Bu kitapta, 1-3 yaştaki çatışmaları çözmek için çocuğunuzla işbirliği içinde olmanızın önemine vurgu yapacak ve bazı ebe-veynlik stratejileri sunacağım.

Çocukla işbirliği kurmak derken, ebeveynin ilk yıldaki gibi pasif bir biçimde çocuğun ihtiyaçlarını koşulsuz gidermesi kas-tedilmemektir. Kastedilen işbirliği, ilk yıldaki gibi yoğun ilgi ve sevginizi sürdürmeniz ama bir yandan da çocuğunuza onu ta-kip ettiğinizi, koruduğunuzu ve yanlış bir şey yaparsa durdura-cağınızı hissettiren bir tavır içinde eğitim vermeniz, yani disip-lin de uygulamaya başlamanızdır.

İstanbul Parenting Class’ta (IPC) ebeveynlerle birlikte yü-rüttüğümüz 1-3 yaş eğitimlerinde bu yaklaşıma “sevgi-disiplin dengesi” diyoruz.

Kitabın ikinci bölümünde “Ebeveynin sevgi-disiplin denge-si kurması neden önemlidir?” “Çocuklarla sevgi-disiplin denge-si nasıl kurulur?” gibi soruların cevaplarını genel bir çerçevey-le vermeye çalışacağım. Ama bu çözüm yollarını anlatmaya geç-meden önce, 1-3 yaş çocuklarını biraz daha yakından tanımak ve anlamak gerektiğini düşünüyorum. O yüzden şimdi 1-3 yaş çocuklarının ve ebeveynlerinin günlük yaşamda en çok zorlan-dıkları durumları sıralayalım.

Fiziksel Becerilerin Yetersizliği

Yürümeye yeni başlayan çocuklar bitip tükenmek bilmeyen, yoğun bir fiziksel enerji içindedirler. Sürekli hareket halinde ol-mak ve bebeklik döneminde ulaşamadıkları yerleri keşfetmek isterler.

Page 13: Annenin Rehberi

1-3 YAş döNEmİNİN ZoRluklARı 13

Bir çocuğun yürümeyi öğrenmesinin yetişkin dünyasındaki mecazi karşılığı herhalde uçmayı

öğrenmemiz olurdu.

Küçük bir bebek, hareket etmek için ebeveynin kendisini ta-şımasına mahkûmdur. En fazla emekleyerek ilerleyebilir. Ama yürümeyi öğrenmiş bir çocuk uzaktaki ev eşyalarını, diğer oda-da olup bitenleri, hatta pencereden gözüken dünyayı kendi ken-dine inceleyebilme kapasitesine artık sahiptir. Bir çocuğun yü-rümeyi öğrenmesinin yetişkin dünyasındaki mecazi karşılığı herhalde uçmayı öğrenmemiz olurdu.

Düşünün ki uçmayı öğrenmişsiniz, başka bir araca ihtiyaç duymadan, kendi kendinize uçarak istediğiniz her yere kolayca ulaşabiliyorsunuz. Herhalde bu beceriyi ilk keşfettiğinizde son-suz bir özgürlük hissi duyardınız ve hiç sıkılmadan hep uçma-yı denerdiniz. İşte yürümeyi yeni öğrenen bir çocuk da aynı bu duygu içerisindedir. Bir hedefe yönelik olsun ya da olmasın, sü-rekli hareket halinde olmak, yürümek ister. Ama hepimiz bili-riz ki çocuklar yürümeyi yeni öğrendiklerinde aslında oldukça dengesizdirler.

Genelde yalpalayarak yürürler ve sıklıkla yere düşerler. İşte bu düşmelerin yarattığı hayal kırıklığı ve engelleme duygusu çok can sıkıcıdır. O yüzden yürümeyi yeni öğrenen çocuklar as-lında yürüme becerisindeki eksiklikleri dolayısıyla oldukça ger-gindirler. Biraz daha büyümüş ve yürüme konusundaki denge-yi oturtmuş olan 1,5-3 yaş arası çocukların ise fiziksel beceri ek-siklikleri dengede durmakla ilgili değil, daha çok el-göz koordi-nasyonu gibi ince motor becerilerle ilgilidir. Bu gruptaki çocuk-lar yürüyerek istedikleri her yere ulaşırlar ama örneğin, koltu-ğun kenarına sıkışmış olan oyuncaklarını el ve gözlerini bece-rikli şekilde koordine edip de yakalayamazlar.

Özetle, 1-3 yaş döneminin hangi aşamasında olursa olsun,

Page 14: Annenin Rehberi

ANNENİN REHBERİ14

ANNENİN REHBERİ_SİNEM OLCAY_03

çocuğunuzun istekleri ve fiziksel becerileri arasında bir uyum-suzluk söz konusudur. İstediği şeyleri elde etmeye fiziksel olarak yetemiyor olmak da bildiğimiz gibi çok büyük bir sıkıntıdır.

Yine bir benzetme yapmak gerekirse, biz yetişkinlerin ara-bamızla evimize gitmeyi isteyip trafik yüzünden ilerleyemedi-ğimizde hissettiklerimizi düşünebiliriz. Gerçekten çok sıkıcı bir durum, değil mi? İşte çocuğunuz bu duyguyu gün içinde sık sık yaşıyor. Defalarca yere düşüyor ya da istediği ince işleri yapma-ya çalışırken defalarca başarısızlığa uğruyor. O nedenle 1-3 yaş çocukları, biz en mükemmel ebeveynliği yapıyor olsak da ger-gin olabilirler. Bu, fiziksel becerilerinin yeterince olgunlaşma-mış olmasından kaynaklanan içsel bir durumdur, aslında sizin-le bir ilgisi yoktur. Yine de ebeveyn olarak çeşitli şekillerde çocu-ğun bu gerginliğini azaltmaya destek verebilirsiniz. Ebeveynler bazı durumlarda çocuğa yardımcı olurlar, bazen de kendi ken-dine durumu aşması için çocuğu kendi kaynaklarıyla baş ba-şa bırakırlar.

Yardım almak çocuklara bazen iyi gelir, bazen de çocuğun benlik algısını tehdit ettiği için negatif etki yaratır. Çoğu ebevey-nin bu dönemde en çok kurduğu cümleler, “Daha demin beni bırakmıyordu, şimdi reddediyor; hiç anlam veremiyorum,” ya da “Birkaç haftadır neredeyse yüzüme bakmıyordu ama şu ara-lar hep kucağımda olmak istiyor, ne yapacağımı şaşırdım,” gi-bi ifadelerdir.

Eğitimlerimizde en çok konuştuğumuz konulardan biri bu-dur. Çocuğun karakter eğilimine ve gelişim seviyesine göre ver-memiz gereken fiziksel destek türü değişir. Örneğin, bazı çocuk-larda 1-3 yaş döneminin bir kısmında sınırları dar küçük bir alanda vakit geçirtmek, hatta çocuğu bol bol kucakta tutmak iyi bir stratejidir. Bazı çocuklarda ise alanı genişletmek ama düştü-ğünde ya da fiziksel olarak herhangi bir konuda yetersiz kaldı-ğında yeniden denemesi için bol bol teşvik vermek iyi bir yön-

Page 15: Annenin Rehberi

1-3 YAş döNEmİNİN ZoRluklARı 15

tem olabilir. Bunları her çocuk için bireysel olarak değerlendi-rebilmek, çocuk yetiştirmede oldukça önemlidir ve çocuk geli-şimini büyük oranda etkiler. Bu kitaptaki amacımız çocuk ge-lişimindeki genel çerçeveyi sunmakla sınırlı olduğu için, sizin çocuğunuzun fiziksel yetersizlikleri karşısında göstermeniz ge-reken ideal ebeveyn yaklaşımını şu anda detaylandıramıyoruz. Yine de çocuğunuzun bazı sıkıntılarının fiziksel becerilerinin yetersizliğinden kaynaklandığını fark etmeniz bile çocuğunuz-la etkileşiminize katkı sağlayacaktır.

Dil Becerilerinin Yetersizliği

1-3 yaş arası çocukların diğer bir büyük sıkıntısı da dil bece-rilerinin yetersizliğidir. Aslında bu dönemde çocuklar neye ih-tiyaç duyduklarını, ne hissettiklerini ya da ilgi çekici buldukları şeyleri size anlatma konusunda oldukça güçlü bir motivasyona sahiptirler. Tek sorun, kelimelerle kendini ifade etme, yani ko-nuşma becerisinin oldukça yavaş ilerlemesidir. Süt ya da su gi-bi basit kelimeleri söylemek bile küçücük kasların çalıştırılma-sına ve bu kaslar çalışırken karmaşık sıralamaların yapılması-na bağlıdır.

Bir çocuğun kelimeleri söyleyebilme aşamasına gelmesi; dil, dudaklar, ses telleri gibi, konuşurken gerekli tüm organlarını kusursuz şekilde hareket ettirebiliyor olması demektir. Oysa ki çoğu çocuk için bu organların kontrolünü kazanmak oldukça uzun sürer.

Diğer yandan, yürümeye yeni başlayan çocuklar genelde ye-tişkinlerin tahmin ettiğinden çok daha farklı şeyleri düşünür, sorgular, anlamaya çalışır ve ifade etmek isterler. Çoğu ebeveyn bu yaş döneminde çocuğun algısının aslında ne kadar açık oldu-ğunu ve ne kadar çok şeyi anladığını fark eder. Yine de gözden kaçan, fark edilemeyen ya da yanlış tahmin edilen o kadar çok

Page 16: Annenin Rehberi

ANNENİN REHBERİ16

ANNENİN REHBERİ_SİNEM OLCAY_03

istekleri olur ki… 1-3 yaş arası çocuklar işte bu iletişim proble-mi yüzünden de oldukça gergindirler.

Hadi, çocuğunuzun dil becerisindeki eksiklerden kaynakla-nan gerginliğini daha iyi anlayabilmek için yetişkin dünyasın-dan örnekler bulmaya çalışalım.

Örneğin, sizin bildiğiniz hiçbir dilin konuşulmadığı bir ülke-ye tatile gittiğinizi düşünün. Günler boyunca, yemek istediğiniz sandviçin türü, bavulunuzu taşımak için yardıma ihtiyaç duy-manız gibi oldukça basit şeyleri bile karşınızdakine el kol hare-ketleri ya da mimikler kullanarak anlatmak zorunda kaldığını-zı farz edin. Böyle bir tatili kaç gün keyif içinde sürdürebilirsi-niz? Hiç sinirlenmez misiniz? Günler geçtikçe gerginliğiniz art-maz mı? En sonunda ülkenize döndüğünüzde şöyle rahat bir nefes almaz mısınız? İşte aynı bu şekilde, çocuğunuz da dil be-cerilerinin yetersizliği dolayısıyla büyük bir anlaşılamama duru-mu içerisindedir.

En duyarlı ebeveyn bile 1-3 yaş arası dönemde çocuğunun anlatmaya çalıştığı şeylerin büyük bir

kısmını gözden kaçırır.

Bu yaş döneminde ebeveynin çocuğun ne anlattığını anla-maya çalışmak için çaba göstermesi, çocuğun gerginliğini azalt-mak açısından önemlidir. Ama çocuğunuzun ne istediğini ya da ne düşündüğünü anlamak çok kolay bir iş değildir. Bunu başar-mak için hem oldukça duyarlı hem de fazlasıyla yaratıcı olma-nız gerekmektedir.

En duyarlı ebeveynin bile bu dönemde çocuğun anlatmaya çalıştıklarının en fazla yarısını anlayabildiği tahmin edilmekte-dir. Çoğu ebeveyn 1-3 yaş arasında çocuğu için “Bizimki el kol hareketleriyle istediği şeyleri o kadar güzel anlatıyor ki!” türün-den ifadeler kullanır. Aslında kendini anlatma konusunda bu

Page 17: Annenin Rehberi

1-3 YAş döNEmİNİN ZoRluklARı 17

AR 2

derece yoğun bir motivasyon ve çaba, bireysel olarak o çocuğun özelinde değil, bu yaş grubundaki tüm çocuklarda görülen bir durumdur. Algısı artmış ama ifade edici dil becerisi henüz o ka-dar gelişmemiş olan tüm çocuklar bir yolunu bulup kendilerini anlatmaya çalışırlar.

Bazı çocuklar için kendini anlatmaya çalışırken beden dili öne çıkar, diğerleri için ise anlamsız sesleri konuşurmuşçasına arka arkaya sıralamak bir yöntem olabilir.

Tavsiyem, çocuğunuzun beden dilini ve seslerini eliniz-den geldiğince anlamaya çalışmanızdır. Eliyle raflardaki obje-leri gösteren çocuğunuza, “Bunu mu istiyorsun, yoksa bunu mu? Çerçeveyi mi? Bardağı mı?” gibi cevaplar vererek hem an-lama çabanızı göstermeniz hem de dil girdisi sağlayarak nesne-lerin isimlerini öğrenmesini teşvik etmeniz çok faydalı olacak-tır. Bazen ise çocuğunuzun anlatmaya çalıştıklarına hiç anlam veremiyor olabilirsiniz. Hangi objeyi gösterdiği, çıkardığı ses-lerle hangi kelimeyi kastettiği hiç anlaşılmıyor olabilir. Böyle bir durumdaysa, sadece yüzünüz ve beden dilinizle çocuğunuzun dediklerini anlıyormuşçasına onaylama ifadeleri yapmanız bi-le iletişiminize katkıda bulunur. Yani elinizden çekiştirerek he-yecan içinde anlamsız sesler çıkaran çocuğunuza, ne dediğinden emin olmasanız bile, “Evet, çok heyecanlısın. Anlıyorum. Sen şimdi odana gitmek istiyorsun galiba. Hadi gidelim,” şeklinde ifadeler kullanabilirsiniz.

Bu yaş grubunda aslında çocuklar genelde ne istedikleri ko-nusunda net değillerdir. İlgileri çabuk dağılır, istekleri çabuk de-ğişir. Sizin bu oynak zeminde toparlayıcı ve odaklayıcı bir rol oynamanız çocuğunuzun işini kolaylaştırır. Çocuğunuz adı-na isteklerini siz anlamlandırmış ve yönlendirmiş olursunuz. 1-3 yaş döneminde çocuklar bu tarz bir ebeveyn yönlendirmesi içinde daha güvende hissedebilirler kendilerini.

Yine de tüm çabanıza rağmen, bu türden basit empati çaba-

Page 18: Annenin Rehberi

ANNENİN REHBERİ18

ANNENİN REHBERİ_SİNEM OLCAY_03

larıyla çocukların anlaşılma ihtiyacını bütünüyle cevaplıyor ol-mayız. Daha önce de belirtildiği gibi, en duyarlı ebeveyn bile 1-3 yaş arasında çocuğunun anlatmaya çalıştığı şeylerin büyük bir kısmını gözden kaçırır. Bu bakımdan, çocuğunuzun ne derece dil sıkıntısı yaşadığı değerlendirilmelidir. Çocuğunuzun dil se-viyesini bildiğinizde, onun için en ideal ebeveynlik yaklaşımını belirlemek çok daha kolay olur.

Özellikle 1,5-2 yaştan sonra çocukların dil becerisiyle ilgi-li testler uygulayabiliyor ve dillerinin ne seviyede olduğunu öl-çümleyebiliyoruz. Ebeveyn olarak çocuğunuzun dil gelişimi se-viyesini bilmeniz hem çocuğunuzun gelişiminin yolunda gidip gitmediğinden emin olmanız hem de 1-3 yaş dönemine özgü çatışmaları çözmeniz için çok faydalı olur. Tüm ebeveynlere ço-cuklarının dil becerisi seviyesini mutlaka ölçtürmelerini tavsiye ediyoruz. Dil becerilerindeki olası gerilik durumları erken dö-nemde müdahale edilmezse hem genel gelişim hem de çocuğun kişilik oluşumu bakımından ciddi olumsuz sonuçlar doğurabi-lir.

Sinir Sisteminin Yavaş Gelişimi

Bebeğiniz doğduğunda nörolojik olarak gelişimini tamam-lamış olmaktan çok uzaktır. Yaşamın ilk yıllarında sinir sistemi hızlı bir şekilde gelişmeye devam eder. Örneğin, vücudumuzda-ki sindirim ve dolaşım gibi diğer sistemler doğumdan sonra ge-lişimlerini sürdürseler de sinir sitemine göre çok daha erken bir zamanda olgunluk seviyesine ulaşırlar. Sinir sisteminin vücudu-muzdaki diğer sistemlerle karşılaştırıldığında görece yavaş ge-lişimi, bir ölçüde çevresel etkenlere daha açık olmasından kay-naklanır. Yani biyolojik olgunlaşmayla birlikte, yaşanan tecrü-beler de sinir sisteminin gelişimini büyük oranda belirlemek-tedir.

Page 19: Annenin Rehberi

1-3 YAş döNEmİNİN ZoRluklARı 19

Yaşamın ilk yıllarında sinir sisteminin olgunlaşmamış olması dolayısıyla çocuklarda beynin duygulardan sorumlu olan amig-dala denen bölümü daha etkindir. Bu bir anlamda beynin ilkel yanının davranışları daha çok etkiliyor olması demektir. Oysa yetişkinlerde yaşanan tecrübeler ve öğrenme deneyimleri saye-sinde beynin mantıklı yanı diyebileceğimiz korteks daha aktif-tir. Bu sinirbilimsel karmaşık konuyu basit bir dille toparlamak gerekirse, “Yetişkinlerde duygular mantık süzgecinden geçer ve sonra davranışa dönüşür ama küçük çocuklarda duygular hiçbir filtrelemeden geçmeden bütün bedene ve en nihayetinde davra-nışlara hakim olur,” şeklinde ifade edebiliriz.

Beyinde amigdalanın daha etkin olması, çocukların duygu-ları bizlere göre çok daha yüksek bir seviyede yaşaması anlamına gelir. En azından duyguları ölçümleyebildiğimiz kadarıyla…

Örneğin, 1-3 yaş arası çocuklar günlük durumlarda heye-can, kızgınlık ya da sevinç gibi duyguları tetiklendiğinde kalbi hızlı şekilde atacak, vücudundan terler boşalacak ya da duygu olumsuzsa gözlerinden yaşlar fışkıracak şekilde güçlü fizyolojik tepkiler verebilirler. Oysa ki bir yetişkinin böyle güçlü fizyolojik tepkiler göstermesine sebep olacak yoğunlukta duygular yaşa-ması çok daha zordur. Çünkü yetişkinlerde duygular korteksin, yani beynin düşünen bölümünün filtrelemesinden geçer ve on-dan sonra vücuda sinyaller gönderir.

Yine de bazı yetişkinlerin, duyguları diğerlerine göre daha yoğun yaşadığı düşünülmektedir.

Örneğin sanatçıların özellikle bazı duyguları çocuklarla ben-zerlik gösterecek şekilde, oldukça yoğun ya da daha güçlü ya-şadığı iddia edilir. Yetişkin olarak düşündüğümüzde, duyguları yoğun yaşayan bir yapıya sahip olmanın doğa tarafından veril-miş bir ödül mü yoksa bir “ceza” mı olduğu sorusunun cevabı hepimiz için farklı olabilir. Ama çocuklar için düşündüğümüz-de cevap daha net gözüküyor: Çocuklarda duyguları daha yo-

Page 20: Annenin Rehberi