11
ANAYASA BÖLÜM KARAR MURAT VE RIZA 2015/65) Karar Tarihi: 11 /6/2018

ANAYASA MAHKEMESİ€¦ · Çölbeyi Lojistik Nakliyat Gümrükleme Denizcilik İnşaat Turizm Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi, B. No: 2014/12354, 9/11/2017, § 52). iii. Ölçülülük

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ANAYASA MAHKEMESİ€¦ · Çölbeyi Lojistik Nakliyat Gümrükleme Denizcilik İnşaat Turizm Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi, B. No: 2014/12354, 9/11/2017, § 52). iii. Ölçülülük

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

BİRİNCİ BÖLÜM

KARAR

MURAT DİNÇ VE RIZA DİNÇ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası : 2015/65)

Karar Tarihi: 11/6/2018

Page 2: ANAYASA MAHKEMESİ€¦ · Çölbeyi Lojistik Nakliyat Gümrükleme Denizcilik İnşaat Turizm Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi, B. No: 2014/12354, 9/11/2017, § 52). iii. Ölçülülük

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/65 : 11/6/2018

Başkan

Üyeler

Raportör

Başvurucular

Vekili

BİRİNCİ BÖLÜM

KARAR

: Burhan ÜSTÜN

: Hicabi DURSUN

Hasan Tahsin GÖKCAN

Kadir ÖZKA YA

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

: Gülbin AYNUR

: 1. Murat DİNÇ

2. RızaDİNÇ

: Av. Fevzi AKSOY

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, idari eylemden doğan zararın tazmini istemiyle açılan tam yargı

davasının süre aşımından reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir .

il. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 5/1/2015 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından

yapılmasına karar verilmiştir .

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir ömegı bilgi ıçın Adalet Bakanlığına (Bakanlık)

gönderilmiştir. Bakanlık, görüş bildirmemiştir.

111. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

8. Rıza Dinç ve Murat Dinç (başvurucular) baba oğuldur.

2

Page 3: ANAYASA MAHKEMESİ€¦ · Çölbeyi Lojistik Nakliyat Gümrükleme Denizcilik İnşaat Turizm Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi, B. No: 2014/12354, 9/11/2017, § 52). iii. Ölçülülük

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/65 : 11/6/2018

9. Başvuruculardan Murat Dinç (başvurucu); Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) emrinde, Aksaz Deniz Üs Komutanlığında zorunlu askerlik görevini yapmaktayken 28/1 /2012 tarihinde sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine Aksaz Asker Hastanesine kaldırılmış, buradaki ilk müdahalesinin ardından ileri tetkik yapılması amacıyla Gülhane Askeri Tıp Akademisi Haydarpaşa Asker Hastanesine (GATA) sevk edilmiştir.

10. GA TA Üroloji Kliniğine yatışı yapılan başvurucu, böbrek ağrısı şikayetine yönelik olarak uygulanan yedi günlük tedavisinin ardından hakkında ameliyat kararı alınmak ve kendisine bir ay hava değişimi verilmek suretiyle 10/2/2012 tarihinde taburcu edilmiştir.

1 1. 8/3/2012 tarihinde sol pyeloplasti ameliyatı uygulanan ve bir müddet daha takip ve tedavisine devam edilen başvurucu hakkında GA TA sağlık kurulu tarafından düzenlenen 18/6/2012 tarihli raporda "Hidroüreter, hidronefroz, üroteropelvik bileşke obstrüksiyonu ile birlikte sol hidronefrotik böbrek pyeloplasti ameliyatlzsı ve böbrek fonksiyonlarının anormal çalışması" tanısına istinaden "Askerliğe elverişli değildir." kararı verilmiştir. Söz konusu rapor 18/7/2012 tarihinde Mim Savunma Bakanlığı (MSB) tarafından onaylanarak kesinleşmiştir.

12. Başvurucu 24/7/2012 tarihinde, iki komutanı tarafından karın boşluğuna

vurulması nedeniyle belirtilen rahatsızlığının oluştuğu iddiasıyla ilgili personel hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. Askeri Savcılık (Savcılık) tarafından ilgili kamu görevlileri hakkında asta müessir fiil suçundan başlatılan soruşturma 18/3/2014 tarihinde takipsizlik kararıyla sonuçlanmıştır.

A. Olaya İlişkin İlk Tam Yargı Davası Süreci

13. Başvurucu 25/7/2012 tarihinde MSB'ye başvurmuş ve zorunlu askerlik görevi sırasında maruz kaldığı müessir fiil nedeniyle askerliğe elverişsiz hale geldiğini belirterek bu sebeple uğradığı maddi ve manevi zararın hizmet kusuru ilkesi gereğince karşılanması

talebinde bulunmuştur.

14. Başvurucu söz konusu talebinin idare tarafından cevap verilmemek suretiyle reddedilmesi üzerine olay nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemiyle 23/11/2012 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde (AYİM) tam yargı davası açmıştır.

15. AYİM İkinci Dairesi 6/3/2013 tarihli kararıyla davayı süre aşımından reddetmiştir. Kararın gerekçesinde, idareye 25/7/2012 tarihinde yapılan başvurunun zımnen reddi üzerine altmış gün içinde ve en geç 22/11/2012 tarihine kadar dava açılması gerekirken 23/11/2012 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı belirtilmiştir. Söz konusu karar üst kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiştir.

B. Olaya İlişkin İkinci Tam Yargı Davası Süreci (Bireysel Başvuruya Dayanak Dava)

16. Başvurucular 4/3/2013 tarihinde MSB'ye başvurmuştur. Söz konusu başvuru dilekçesinde Murat Dinç, zorunlu askerlik görevi sırasında maruz kaldığı müessir fiil nedeniyle askerliğe elverişsiz hale geldiğini belirterek bu sebeple uğradığı maddi ve manevi zararların; Rıza Dinç ise oğlunun malul hale gelmesinden dolayı uğradığı manevı zararın hizmet kusuru ilkesi gereğince karşılanması talebinde bulunmuştur.

3

Page 4: ANAYASA MAHKEMESİ€¦ · Çölbeyi Lojistik Nakliyat Gümrükleme Denizcilik İnşaat Turizm Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi, B. No: 2014/12354, 9/11/2017, § 52). iii. Ölçülülük

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/65 : 11/6/2018

1 7. Başvurucular söz konusu taleplerinin idare tarafından cevap verilmemek suretiyle reddedilmesi üzerine olay nedeniyle uğradıkları zararın tazmini istemiyle 21/5/2013 tarihinde A YİM'de tam yargı davası açmıştır.

18. Dava devam ederken başvurucular vekili 15/8/2013 tarihli dilekçe ile Turhal Askerlik Şubesine (Askerlik Şubesi) müracaat etmiş ve 18/6/2012 tarihli sağlık raporunun kesinleşmiş suretinin tebliğini istemiştir. Askerlik Şubesi 19/8/2013 tarihinde söz konusu raporu başvurucular vekiline tebliğ etmiştir.

19. AYİM İkinci Dairesi (Mahkeme) 30/4/2014 tarihinde oyçokluğuyla verdiği kararla davayı süre aşımı nedeniyle reddetmiştir. Kararın gerekçesinde öncelikle olay nedeniyle uğranılan zararların karşılanması amacıyla başvurucular vekili tarafından daha önce de -25/7 /2012 tarihinde- davalı idareye bir müracaatta bulunulduğuna dikkat çekilmiştir. Söz konusu müracaatın idare tarafından altmış gün içinde cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine ikinci altmış günlük dava açma süresi içinde ve en geç 22/11/2012 günü mesai saati bitimine kadar dava açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra 21/5/2013 tarihinde açılan davada süre aşımı olduğu belirtilmiştir. Kararda aynca 4/3/2013 tarihinde idareye yeniden bir başvuruda bulunulduğu anlaşılmakla birlikte söz konusu başvurunun ilk başvurunun zımnen reddi üzerine başlayan ve bitmiş olan dava açma süresini canlandırmasına hukuken olanak bulunmadığı da vurgulanmıştır.

20. Karşıoy görüşünde ise idari eylemden zarar görenin daha önceki başvurusu reddedilmiş olsa da bir yıllık zorunlu idari başvuru süresi içinde olmak kaydıyla idareye yeniden başvuruda bulunabileceği ve talebinin reddi halinde süresi içinde yeni bir dava açabileceği belirtilmiştir. Buna göre başvurucunun askerliğe elverişli olmadığına dair sağlık raporunun onaylanarak kesinleştiği 18/7/2012 (ve aynca söz konusu raporun tebliğ edildiği 19/8/2013) tarihinden itibaren henüz bir yıllık süre içinde yapıldığı anlaşılan 4/3/2013 tarihli başvurunun geçerli bir başvuru olarak kabul edilmesi gerektiği ifade edilmiş, söz konusu başvurunun zımnen reddi üzerine 21/5/2013 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu

belirtilmiştir.

21. Başvurucuların karar düzeltme istemi aynı Mahkemenin 5/11/2014 tarihli kararıyla reddedilmiştir.

22. Nihai karar 8/12/2014 tarihinde başvuruculara tebliğ edilmiştir.

23. Başvurucular 5/1 /2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

24. Bireysel başvurunun incelenme sürecinde 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı

Kanun ile Anayasa'ya eklenen geçici 21. maddenin birinci fıkrasının (E) bendiyle A YİM kaldırılmıştır.

IV. İLGİLİHUKUK

25. 4/7/1972 tarihli ve 1602 sayılı mülga Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu'nun 43. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde dava açmadan önce, bu eylemlerin yazılı bildirimi üzerine veya başka suretle öğrendik/er,

tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde yetkili makama

4

Page 5: ANAYASA MAHKEMESİ€¦ · Çölbeyi Lojistik Nakliyat Gümrükleme Denizcilik İnşaat Turizm Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi, B. No: 2014/12354, 9/11/2017, § 52). iii. Ölçülülük

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/65 : 11/6/2018

başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri lazımdır. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde bu konudaki işlemin tebliği tarihinden ve altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren altmış gün içinde tam yargı davası açabilirler. "

V. İNCELEME VE GEREKÇE

26. Mahkemenin 11/6/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucuların İddiaları

27. Başvurucular, tam yargı davası açılmadan önce idareye yapılması zorunlu olan başvuru için öngörülen bir yıllık süre içinde birden fazla başvuruda bulunulmasına engel bir düzenleme olmadığını belirtmekte; buna göre sağlık raporunun kesinleştiği 18/7/2012 tarihinden itibaren bir yıl içinde ve 4/3/2013 tarihinde yapılan başvurunun reddi üzerine açtıkları davanın süresinde olduğunu iddia etmektedir. Kesinleşen sağlık raporunun 19/8/2013 tarihinde tebliğ edildiğine ve ceza soruşturmasının 21/3/2014 tarihinde sonuçlandığına da dikkat çeken başvurucular, bu hususların lehe değerlendirilerek davanın süresinde olduğu kabul edilebileceği halde derece mahkemesinin katı ve şekilci bir yorumla davayı süre aşımından reddetmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu ifade etmekte; mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedir.

B. Değerlendirme

28. Anayasa'nın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir."

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

29. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

a. Hakkın Kapsamı ve Müdahalenin Varlığı

30. Anayasa'nın 36. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddiada bulunma ve savunma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla mahkemeye erişim hakkı, Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur. Diğer yandan Anayasa'nın 36. maddesine adil yargılanma ibaresinin eklenmesine ilişkin gerekçede, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerce de güvence altına alınan adil yargılanma hakkının madde metnine dahil edildiği vurgulanmıştır. Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'ni (Sözleşme) yorumlayan Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi (AİHM) Sözleşme'nin 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının mahkemeye erişim hakkını içerdiğini belirtmektedir ( Özbakım Özel Sağlık Hiz. İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti., B. No: 2014/13156, 20/4/2017, § 34).

5

Page 6: ANAYASA MAHKEMESİ€¦ · Çölbeyi Lojistik Nakliyat Gümrükleme Denizcilik İnşaat Turizm Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi, B. No: 2014/12354, 9/11/2017, § 52). iii. Ölçülülük

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/65 : 11/6/2018

31. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğü, bir temel hak olmanın yanında diğer temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde yararlanmayı ve bunların korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden biridir. Bu bakımdan davanın bir mahkeme tarafından görülebilmesi ve kişinin adil yargılanma hakkı kapsamına giren güvencelerden faydalanabilmesi için ilk olarak kişiye iddialarını ortaya koyma imkanının tanınması gerekir. Diğer bir ifadeyle dava yoksa adil yargılanma hakkının sağladığı

güvencelerden yararlanmak mümkün olmaz (Mohammed Aynosah, B. No: 2013/8896, 23/2/2016, § 33).

32. Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru kapsamında yaptığı değerlendirmelerde mahkemeye erişim hakkının bir uyuşmazlığı mahkeme önüne taşıyabilmek ve uyuşmazlığın etkili bir şekilde karara bağlanmasını isteyebilmek anlamına geldiğini ifade etmiştir ( Özkan Şen, B. No: 2012/791, 7/11/2013, § 52).

33. Somut olayda idari eyleme dayalı tam yargı davasının süre aşımından

reddedilerek esasının incelenmemesi nedeniyle başvurucuların mahkemeye erişim hakkına yönelik bir müdahalenin bulunduğu görülmektedir.

b. Müdahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı

34. Anayasa'nın 13. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Temel hak ve hürriyetler, ... yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, .. . ölçülülük ilkesine aykırı olamaz."

35. Yukarıda anılan müdahale, Anayasa'nın 13. maddesinde belirtilen koşullara uygun olmadığı takdirde Anayasa'nın 36. maddesinin ihlalini teşkil edecektir.

36. Bu sebeple müdahalenin Anayasa'nın 13. maddesinde öngörülen ve somut başvuruya uygun düşen, kanun tarafından öngörülme, haklı bir sebebe dayanma, ölçülülük ilkesine aykırı olmama koşullarına uygun olup olmadığının belirlenmesi gerekir.

i. Kanunilik

37. Başvurucuların idari eylemden doğan zararın tazmini istemiyle açtığı davanın süre aşımı gerekçesiyle reddedilmesine ilişkin Mahkeme kararının 1602 sayılı mülga Kanun'un 43. maddesine dayandığı görülmektedir. Dolayısıyla somut olayda başvurucuların mahkemeye erişim hakkına yönelik müdahalenin kanuni dayanağının mevcut olduğu

anlaşılmıştır.

ii. Meşru Amaç

38. Dava açmanın bir süreye bağlanmasının meşru amacının ne olduğu hususu benzer nitelikteki başvurularda Anayasa Mahkemesi tarafından müteaddit defa incelenmiştir. Anayasa Mahkemesi bu incelemelerinde, idari işlem ya da eylemlere karşı açılacak davalarda süre koşulu öngörülmesinin en genel ifadesiyle Anayasa'nın 2. maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan idari istikrarın sağlanması şeklinde bir meşru amacı bulunduğuna işaret etmiştir (Daha ayrıntılı değerlendirme için bkz. Ayşe Yıldırım, B. No: 2014/5, 25/10/2017, §§ 54, 55; Fatma Altuner, B. No: 2014/17714, 26/10/2017, §§ 48,49;

6

Page 7: ANAYASA MAHKEMESİ€¦ · Çölbeyi Lojistik Nakliyat Gümrükleme Denizcilik İnşaat Turizm Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi, B. No: 2014/12354, 9/11/2017, § 52). iii. Ölçülülük

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/65 : 11/6/2018

Çölbeyi Lojistik Nakliyat Gümrükleme Denizcilik İnşaat Turizm Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi, B. No: 2014/12354, 9/11/2017, § 52).

iii. Ölçülülük

(1) Genel İlkeler

39. Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru kapsamında yaptığı değerlendirmelerde kişinin mahkemeye başvurmasını engelleyen veya mahkeme kararını anlamsız hale getiren, bir başka anlatımla mahkeme kararını önemli ölçüde etkisizleştiren sınırlamaların

mahkemeye erişim hakkını ihlal edebileceğini ifade etmiştir ( Özkan Şen, § 52).

40. Bu nedenle mahkemelerin usul kurallarını uygularken yargılamanın

hakkaniyetine zarar getirecek ölçüde katı şekilcilikten kaçınmaları gerektiği gibi kanunla öngörülmüş usul şartlarının ortadan kalkmasına neden olacak ölçüde aşırı esneklikten de kaçınmaları gerekir (Kamil Koç, B. No: 2012/660, 7/11/2013, § 65). Bu kapsamda mevzuatta öngörülen dava açma süresine ilişkin kuralların hukuka açıkça aykırı olarak yanlış

uygulanması veya bu sürelerin hatalı hesaplanması nedenleriyle kişilerin dava açma ya da kanun yollarına başvuru haklarını kullanmasına engel olunması mahkemeye erişim hakkını ihlal edebilir (Özbakım Özel Sağlık Hiz. İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti., § 38).

41. Bu bağlamda dava açma süresinin işlemeye başladığı an da mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahalenin ölçülülüğü bağlamında büyük önem taşımaktadır (Yaşar Çoban [GK], B. No: 2014/6673, 25/7/2017, § 66). Dava açma süresinin hangi tarihte başlayacağını belirlemek ve mevzuatı bu yönüyle yorumlamak görevi esasen derece mahkemelerine aittir. Bireysel başvurunun ikincillik ilkesi gereği, dava açma süresinin başlatılacağı tarihin belirlenmesi noktasında Anayasa Mahkemesinin bir görevi bulunmamaktadır. Anayasa Mahkemesinin bu hususta üstleneceği rol, dava açma süresinin hangi tarihten itibaren başlatılması gerektiğiyle ilgili derece mahkemelerinin yorumlarının mahkemeye erişim

hakkına etkisini somut olayın koşulları ışığında incelemektir (Ahmet Yıldırım , B. No: 2014/18135, 20/9/2017, § 46). Bu kapsamda dava açma süresinin henüz dava hakkının doğmadığı ya da hak sahibinin dava hakkının doğduğundan haberdar olmadığı ve somut koşullar çerçevesinde haberdar olduğunun kabulünü haklı kılan nedenlerin bulunmadığı bir dönemde işlemeye başlaması dava hakkının varlığını anlamsız kılabileceğinden ölçülülük ilkesini zedeleyebilir (Benzer yöndeki değerlendirme için bkz. Yaşar Çoban, § 66).

(2) İlkelerin Olaya Uygulanması

42. Bireysel başvuruya konu olayda tam yargı davası açılmasının sebebi başvurucunun zorunlu askerlik hizmeti sırasında maruz kaldığını ileri sürdüğü müessir fiil neticesinde askerliğe elverişsiz hale gelmesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmin edilmesi isteğidir.

43. Tazminat hukukunun idari yargıda genel kabul gören prensiplerine göre idari eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle tam yargı davası açılabilmesi için üç koşul bulunmaktadır. Bunlar; idari eylem, zarar, zarar ile idari eylem arasında illiyet bağının bulunması koşullarıdır. Buna göre tam yargı davası açılabilmesi için eylemin idariliğinin, yol açtığı zararın ve illiyet bağının ortaya konulması zorunludur. Bu bağlamda başvurucuların da eylem nedeniyle ne zaman zarara uğradıklarını ve oluşan bu zararı ne zaman öğrendiklerini açıkça ortaya koymaları gerekir. Bu çerçevede eylemin idariliğinin veya yol açtığı zararın ya

7

Page 8: ANAYASA MAHKEMESİ€¦ · Çölbeyi Lojistik Nakliyat Gümrükleme Denizcilik İnşaat Turizm Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi, B. No: 2014/12354, 9/11/2017, § 52). iii. Ölçülülük

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/65 : 11/6/2018

da arasındaki illiyet bağının eylemden çok sonra anlaşıldığı veya ortaya konulabildiği

durumlarda dava açma süresinin bu tarihlerden sonra başlayacağı kabul edilmektedir (Benzer yönde değerlendirmeler için bkz. Ayşe Yıldırım, § 65; Hasan Oğuz ve diğerleri, B. No: 2015/2700, 7/2/2018, § 48).

44. Başvuruya konu kararda derece mahkemesi, başvurucunun askerliğe elverişli

olmadığına dair düzenlenen sağlık raporuna, zarara uğranıldığının değerlendirilebilmesi

noktasında önem atfetmiş ve dava açma süresinin başlangıcında bu raporun kesinleştiği 18/7/2012 tarihini esas almıştır. Somut olayda söz konusu sağlık raporunun mahiyeti dikkate alındığında derece mahkemesinin bu raporu uğranılan zararın değerlendirilebilmesine imkan sağlayan bir belge olarak kabul etmesini haklı kılan nedenlerin bulunmadığı söylenemez. Öte yandan başvurucuların söz konusu sağlık raporundan haberdar oldukları noktasında da bir tereddüt bulunmadığı, nitekim idareye yapılan 25/7/2012 tarihli başvuru dilekçesinde 18/6/2012 tarihli sağlık raporu ile askerliğe elverişsizliğin tespit edildiğinden bahsedildiği dikkate alındığında derece mahkemesinin dava açma süresinin başlangıcına esas aldığı tarih itibarıyla başvurucuların hizmet kusuru ilkesine göre idare aleyhine tam yargı davası açılması için gerekli olan koşulların tümünün oluştuğundan haberdar oldukları açıktır.

45. Bununla birlikte somut başvuruda, idari eylemden doğan zararın tazmını

istemiyle açılacak tam yargı davalarında dava açma süresine ilişkin mevzuat hükümlerinin uygulanması noktasında ihtilafın ortaya çıktığı ve mahkemeye erişim hakkına yapılan

müdahalenin ölçülülüğünün değerlendirilmesi bakımından ayrıca önem arz eden mesele, zorunlu idari başvuru için öngörülen bir yıllık süre içinde yapılan ilk başvuru üzerine zımni ret ve dava açma süresi geçtikten sonra bir yıllık başvuru süresi içinde yeniden idareye başvurulması halinde verilecek ret cevabının kişiye yeni bir dava hakkı sağlayıp

sağlamayacağı, bir başka ifadeyle dava açma süresini canlandırıp canlandırmayacağıdır.

46. Bu bağlamda derece mahkemesinin zorunlu askerlik hizmeti sırasında maruz kalındığı ileri sürülen müessir fiil neticesinde askerliğe elverişsiz hale gelinmesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın hizmet kusuru ilkesi uyarınca karşılanması talebiyle yapılan ilk başvuru üzerine zımni ret ve dava açma süresi geçtikten sonra aynı maddi ve hukuki sebeplerle yapılan yeni başvurunun -bu başvuru henüz bir yıllık başvuru süresi içinde yapılmış olsa dahi- başvuruculara yeni bir dava hakkı sağlamayacağını değerlendirdiği

anlaşılmaktadır. Mahkemeye göre yeni başvuru üzerine tesis edilen işlem, ilk başvurunun zımnen reddi ile başlayan ve biten dava açma süresini canlandırmamaktadır.

4 7. Derece mahkemesinin söz konusu yorumunun mahkemeye erışım hakkına

yapılan müdahalenin ölçülülüğü bakımından değerlendirildiği bu aşamada, idari başvuru süreçleri yönünden koşullarının birbirinden farklı olması gözetilerek bu noktadan sonra her bir başvurucu açısından ayrı inceleme yapılmıştır.

(a) Murat Dinç Yönünden

48. Başvuruculardan Murat Dinç'in tam yargı davası açılmadan önce idareye zorunlu başvuru yapılması için öngörülen bir yıllık süre içinde, ilki 25/7/2012, ikincisi 4/3/2013 tarihinde olmak üzere iki ayrı idari başvuru yaptığı; bireysel başvuruya dayanak davayı da 4/3/2013 tarihli ikinci başvurusunun zımnen reddi üzerine açtığı, bu itibarla Mahkeme kararında yer verilen gerekçenin adı geçen başvurucunun maddi ve hukuki durumu ile örtüştüğü görülmektedir.

8

Page 9: ANAYASA MAHKEMESİ€¦ · Çölbeyi Lojistik Nakliyat Gümrükleme Denizcilik İnşaat Turizm Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi, B. No: 2014/12354, 9/11/2017, § 52). iii. Ölçülülük

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/65 : 11/6/2018

49. Bu açıklama ışığında bireysel başvuruya konu davadaki gerekçeli kararda yer verilen hukuki tespitler ve dayanaklar irdelendiğinde Mahkemenin somut davanın koşullan bağlamında dava açma süresine ilişkin kuralların değerlendirilmesiyle ilgili yaklaşımının öngörülemez nitelikte bir yaklaşım olduğundan söz edilemez. Öte yandan bireysel başvuruya konu kararın idari eyleme dayalı olarak açılacak tam yargı davalarında zorunlu idari başvuruya ve süreye ilişkin usul kurallarının uygulanması noktasında davanın hakkaniyetine halel getirecek nitelikte katı, şekilci bir yorum ve değerlendirme içermediği, bu itibarla 25/7/2012 tarihli ilk başvurusunun reddi üzerine mevcut olan dava açma olanağı da dikkate alındığında başvuruculardan Murat Dinç'in dava açmasının aşırı derecede zorlaştınlmadığı ya da imkansız kılınmadığı sonucuna varılmıştır.

50. Buna göre başvuruculardan Murat Dinç'in mahkemeye erişim hakkına yönelik müdahalenin ölçülü olduğu anlaşılmıştır.

51 . Açıklanan gerekçelerle başvuruculardan Murat Dinç'in Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edilmediğine karar verilmesi gerekir.

(b) Rıza Dinç Yönünden

52. Başvuruculardan Rıza Dinç'in tam yargı davası açılmadan önce idareye zorunlu başvuru yapılması için öngörülen bir yıllık süre içinde idareye sadece bir kez başvuru yaptığı, bu başvurunun da Murat Dinç ile birlikte gerçekleştirdiği ve bireysel başvuruya dayanak davaya esas teşkil eden 4/3/2013 tarihli başvuru olduğu, söz konusu başvurunun zımnen reddi üzerine somut davayı açtığı, bu itibarla Mahkeme kararında yer verilen gerekçenin adı geçen başvurucunun maddi ve hukuki durumu ile örtüşmediği görülmektedir.

53. Bu açıklama ışığında bireysel başvuruya konu davadaki gerekçeli kararda yer verilen hukuki tespitler ve dayanaklar irdelendiğinde Mahkemenin, başvuruculardan Rıza Dinç'in idareye sadece bir kez başvuru yaptığı ve bu başvurunun zımnen reddi üzerine dava açtığı hususunu dikkate almaksızın idari başvuru süreci yönünden diğer başvurucunun maddi ve hukuki koşullarını davanın tümüne teşmil ederek adı geçen başvurucunun davasını da süre aşımından reddettiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, Mahkemenin kabulünün aksine Rıza Dinç'in 25/7/2012 tarihinde henüz idari başvuru yapmadığı dikkate alındığında Mahkemenin dava açma tarihinin son günü olarak esas aldığı 21/11/2012 tarihi itibarıyla Rıza Dinç yönünden tam yargı davası açılması için gerekli usule ilişkin koşulların oluştuğundan bir başka ifadeyle adı geçen başvurucunun dava hakkının doğduğundan söz edilemeyeceği

açıktır.

54. Buna göre Mahkemenin başvuruculardan Rıza Dinç'in maddi ve hukuki koşullarıyla örtüşmeyen tespit ve değerlendirmelere istinaden henüz dava hakkının

doğmadığı bir dönemde Rıza Dinç yönünden de dava açma süresini işletmeye başlaması nedeniyle adı geçen başvurucunun dava açmasının aşırı derecede zorlaştırıldığı sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla davanın süre aşımından reddedilmesi suretiyle adı geçen başvurucunun mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahalenin ölçüsüz olduğu sonucuna varılmıştır .

55. Öte yandan bireysel başvuruya konu olan uyuşmazlıkta idarenin kısmen veya tamamen tazmin sorumluluğu bulunup bulunmadığı hususu ancak davanın esastan incelenmesi sonucu Mahkemenin belirleyeceği bir husustur. Anayasa Mahkemesinin

9

Page 10: ANAYASA MAHKEMESİ€¦ · Çölbeyi Lojistik Nakliyat Gümrükleme Denizcilik İnşaat Turizm Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi, B. No: 2014/12354, 9/11/2017, § 52). iii. Ölçülülük

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/65 : 11/6/2018

yukarıda aktarılan değerlendirmesi ve vardığı sonuç yalnızca mahkemeye erışım hakkı

bağlamında olup davanın esasına ilişkin bir değerlendirme içermediği açıktır.

56. Açıklanan gerekçelerle başvuruculardan Rıza Dinç'in Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

3. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden

57. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları şöyledir:

"(]) Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi halinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir ...

(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hallerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir."

58. Başvuruculardan Rıza Dinç, yeniden yargılama yapılmasına hükmedilerek ihlalin giderilmesi talebinde bulunmuştur.

59. Başvuruculardan Rıza Dinç'in adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

60. Adı geçen başvurucu yönünden mahkemeye erışım hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunduğundan kararın bir örneğinin yeniden yargılama yapılmak üzere ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekir.

61 . Dosyadaki belgelerden tespit edilen 226,90 TL harç ve 1 .980 TL vekalet ücretinden oluşan toplam 2.206,90 TL yargılama giderinin başvuruculardan Rıza Dinç'e ödenmesine karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. 1. Başvuruculardan Murat Dinç'in Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının İHLAL EDİLMEDİĞİNE,

10

Page 11: ANAYASA MAHKEMESİ€¦ · Çölbeyi Lojistik Nakliyat Gümrükleme Denizcilik İnşaat Turizm Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi, B. No: 2014/12354, 9/11/2017, § 52). iii. Ölçülülük

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2015/65 : 11/6/2018

2. Başvuruculardan Rıza Dinç'in Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin başvuruculardan Rıza Dinç yönünden adil yargılanma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için -Anayasa'nın geçici 21. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt bendi gereğince- yetkili idari yargı merciine GÖNDERİLMESİNE (Karar, AYİM İkinci Dairesinin 30/4/2014 tarihli ve E.2013/1221, K.2014/647 sayılı kararıyla ilgilidir.),

D. 1. Başvuruculardan Murat Dinç tarafından yapılan yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,

2. 226,90 TL harç ve 1 .980 TL vekalet ücretinden oluşan toplam 2.206,90 TL yargılama giderinin başvuruculardan Rıza Dinç'e ÖDENMESİNE,

E. Başvuruculardan Rıza Dinç'e yapılacak ödemenin, kararın tebliğini takiben adı geçen başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması halinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 11/6/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan

Burhan ÜSTÜN

Üye Kadir ÖZKA YA

Üye Üye Hicabi DURSUN Hasan Tahsin GÖKCAN

Üye Yusuf Şevki HAKYEMEZ

11