Ali Sinkay - img.antoloji.com file - kültür ve sanat Bir Şiirdir Aşk Tarifi zor bir şiirdir aşk Geceleyin tüten duman bir parça ısı bir parça huzur ve bir parça kadındır

Ali Sinkay- şiirler -

Yayın Tarihi:

05.05.2018

Yayınlayan:

Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yayın Hakkı Notu: Bu ekitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerineaittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyetiyasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Budoküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veyatemsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılmasıkopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu vetaraf değildir.

https://www.antoloji.com

www.Antoloji.Com kültür ve sanat

Bir Şiirdir Aşk

Tarifi zor bir şiirdir aşkGeceleyin tüten dumanbir parça ısıbir parça huzurve bir parça kadındır aşk

Bir çiçektir aşkBir yapraktır baharla oynaşanKerküktür musuldurBeklenen ülkedirBeklenen kadındır aşk

Toprağa kavuşmuş bir tohumdurÇiftçinin ellerinde suGüneşin okşayışında toprakşarkıda notadaBir kadın ağzındaduadır aşk

sözdür aşkdizedir aşkBir kadındırBir de adamVe bir parçaŞiirdir Aşk

Ali Sinkay



Güzelleme

Güzel bana göz süzmeİnancıma söz düzmeHak yolunda koşarımYüreğimi sen üzme

Bu hayat Onsuz gitmezKarıncayı incitmezBir yarim var şüphesizYarı yolda terketmez

Güzel sana müstahakKara Kaşı anlamakGüzellik RabbimdendirSenden değil o Nurhak

Ali Sinkay 08/06/2010 14:16

Ali Sinkay



İsimsiz Duygular / 1

Uzaklardan borazanlar öttürüldüğündeIşıklar Gürültüler dünya sanki düğündeKelebeğin kanat çırpması kadar hafifYükseliyor ruh Can Canana döndürüldüğünde

Can bendedir, ben CanandaRuhum el sallıyor bu güzel LimandaDünya dönüyor, gece dönüyor, başım dönüyorBir hatam mı var acaba imanda

Ali Sinkay



Papatya Yalan Söylüyor

Dağlara bak haykıran kırlaraderelere kuşlara79'un duvarlarınaAğaçlara bakPapatyalar Yalan söylüyor

Papatya güneşle rakseden bir yosmaNerden bilsin sevdayı3 aylık sarhoşluklasen Asırlık Çınarlara bakUlu dağlara, tarihe,güneşe,ayaBak ve dinlePapatya yalan söylüyor

O değil mi ki gönül çelenKırlarda nazlı nazlı salımıpNice yuvalar yıkanKör olasıca,susuz kalasıcaALLAHINDAN BULASICAPapatya yalan söylüyor

Ne yapsam da duysan sesimiCehennem duydu, sen duymadın feryadımıKalbimde çarpan yürek sızımıSen duymasanda ağlayan çığlığımıRüzgarlar biliyor papatya yalan söylüyor

25/05/2010 23:17 Ali Sinkay

Ali Sinkay



36 Son Durak

Şiir gibi,Geçiyor, akıyorŞarkıya benzemiyorMelodi yokKulağında tınıRuha vuruyorAşk gibi birşeyKalbin anlamsızDeli gibi çarpıyorAnsızın bitiyor hayatAnsızın, yaş 3536 son durak....

Ali Sinkay



9 8 'lik

9 8 'lik

İçimde bir fırtına kopar, güneş kara, deniz boğukAklıma bir pırıltı konar, Kardeş yaban, acı bolluk

Kimler geldi geçti bilinmez, yol bozuk, yolcu yalınızAdamakla hiç mal tükenmez, tol bozuk, oyun acısız

Günahlar dizilse karşıma, yarışsa her biri öyleceAşk çıkardı yine bahtıma, Herkese göre derece

Şimdi beni beğenmez olmuş, yatağımın tek yoldaşıAklıma hayalime gelmez,hatıralar adım başı

Aklım fikrim nedense kayıp, Belki evdedir bir baksamGelmişken hayalleri de al, ya da kalsınlar bir akşam

Bir gün ciğerlerin sızlasın, kalp dursun artık atmasınHak bu günleri aratmasın, ben yandım Adl bağışlasın

Ali Sinkay



Adak

Artık sakladığın gerçeği biliyorum,Yüreğimdeki yara ile ölüyorum,Allah'a sözümüz var, ağlamayacağızGözlerindeki şaşkınlığa gülüyorum,

Azrail emaneti almaya geliyor,Ruhuma çiçekleri salmaya geliyor,Dünyaya kazıkla ip bağlamayacağızMuhabbet için değil, kalmaya geliyor

Yaradan şahittir sana olan sevdama,Sahte gülüşlü, sahta aşka aldanmaSeveriz ama asla yalvarmayacağızAllah'tan başka hiçbir şeye adanma

Ali Sinkay



Adı Özlem

Adı özlemdi,Karadeniz gibi hırçınAkdeniz gibi sıcak..Güneşten kopan,Bir damla aşk...Omuzlarına dokunanBir tutamSarı...Toprak tüten...Buğday kokan....Gönle umut...Bir tutam saç....Arzu kokan....Şehvet tüten....Öpülesi...Ama kıyamadığım....Dudaklar.....Göğüslerinin arasında...O bembeyaz....Yatak gibi...Ana gibi....Sevda gibi....Savaşmalısın diyen vadi...Benim için....Sonsuz bir kuyu....

Ama gücüm yok sevda meleğim....Gücüm yok, beyaz kelebeğim....Aşkım ayaklarında....Alsan...Ezsen de....Ömrüm yoluna kurban....

Tebessümünün bedeli nedir....Beş, on, onbeş?Aşkımın bedeline biçtiğin paha?Adın Özlem....Suya hasret toprağın...Dindiren susuzluğu

Adın Özlem...Aşka hasret bedenimin...Afroditi...

Adın dualarımda...Sadece Özlem...Senden kalan tek hatıra...Bir parça ŞiirBilmediğim bir dilde...Ve bir fotoğraf...Senin güzelliğinde....Ezilen bir beden...



Ve omuzlarına dökülen...Bir tutam sarı saç...Adın Özlem...Şairde kalem...Duada amin...Rüyamda kabus...Ömrümde bir gün...Olsan da...Adın her daim....Yüreğimde...

Sevgilim...Canım....Bir tanem....Adın hep aklımda....Allah acze ve celle.

Ali Sinkay



Adın Bahar

böyle ışıldıyor,Her yanım karbeyaz,güneş bir görünüyor,Bir kayboluyor,Göz kamaştırıyor,Bakışın....

Oysa günlerden cuma,Ve güneş doğuyor usul usul,Adın Bahar,Ne ilk, ne de son,Sadece Bahar....

Ali Sinkay



Adın İçimde Gizli

Kara gece, aklıma ilk gelenAyrılık sevdaya dahil olsa düşünmezdimDön desem, döner misin bilmemRüzgar savurur mu, saçlarını yenidenİliklerime kadar hisseder miyimYağmuru, bir de seniElifle başlar adımYarım kaldı bir yanımAli İmran değil soyumVe bilmesem de Ademden geliyorumUzak yılların sevdası yüreğimdeZor günde, adım AdemKanım, Havva'da kaldıAd istedin, aşk istedinDevran bilmez gecelerdenRüyalardan, sessiz şarkılardanİlmek ilmek dokudun sabrıYunus oldun bir başınaEv verdin Yusuf'a, Züleyha değildinYıllar yılları kovaladıAsırlar geçti belki deVe unutuldum sandığındaUfukta mezar taşın silindiğindeZemheri ayında, şair dilindeKara sevdalı bir yiğitAdını bilmeden, farketmedenDönsün diye sevdiceğiRenklensin yeniden hayatıİncinmesin garip yüreğiYorgun başı eğilmesinEğlencesi olmasın şeytanınYürüsün gelecek zamandaAnt olsun, adın okunacak bu şiirleVe unutulacak şairiUcuz, telifsiz, sahte amaZamanda yaşayacak seninle....

Ali Sinkay



Adını Bulamadım

Akan sular karardıKarlar yağmıyor dağlarınaYaprakların da sarardıBöcekler suskunGüneş dumanların ardındaSevinç mahallade bir teyzeBirgün...Güzel birgünGüneşli birgünHayallerde artıkSavaş bilr bayramdır artıkZulüm hediyeYalan kokteylVurgun yemiş güneşteYaşamıyor artık yanyana aşklarVe aşıklarHaksızlıkKorkuVe açlıkta...Umut desen koca üstatSenden geriye bir kalp kaldıBir de,Bu satırlarKirli yeşil deAlt tarafıBir umutIşığa kavuşma derdinde

Ali Sinkay



Ağlayabiliyorsak

Bahar geldi, yolculuk vaktiDünyadan cennete, uçma günüKim bilirdi ki, Ey gök KubbeUçmak için, inmek gerekirmiş madeneTemizlenmek için kirlenmek,Gülmeyi unutsak da,Ağlayabiliyorsak şehitlerimizeİnsan(sak)Ağlayabiliyorsak

Ali Sinkay



Ağlayabilmeli İnsan

ağlayabilmeli insan,hem de hüngür hüngür,korkmadan,içindeki zehirgözyaşına karışmalıve atılmalı vücuttan

Ali Sinkay



Ah Rumeli

Ah Rumeli,Rum eli,Kim demiş sanaRumeli,Özbeöz Türkeli

Ali Sinkay



Aklımdasın

Aklıma düştün,Ve öptüm zülfündenZifiri karanlığın en karasıOrtasında bir güneşVe hilalin aydınlığıDudaklarıma yerleştiDudaklarının tadıDondurdu ruhumuNe zaman aklıma gözlerin gelseBiraz susuyorum,Ne zaman aklıma, saçların gelseBiraz üşüyorum,Ne zaman aklıma, sen gelsenSessizce ağlıyorumVe boğuluyorum,Ya nefessizlikten,Yada sensizlikten

Ali Sinkay



Alık Aşık

Bazen ısıtırmış güneşBazen unutulurmuş en sevgili bileBazen sadece sessizlikAkarmış gönlüne ılık ılıkAma sadece bazen sensizlikBazen sessizlik, bazen (eş) sizlikBaktırırmış geriye, alık alık

Ali Sinkay



Ali İle Ayşe

Çenesini tuttu Ali sevdiğinin,Ey Ayşe, Git artık zulmü uzatma,Nasıl gideyim dedi ayşeÖmrümü burda bırakırken,Benim için yaşa dedi AliSevdamızı al koynunagözyaşı vurdu yüreğine Ayşeçaresiz bakışları sevdiğinin gözlerinde,Bu gidişin gelişi olmayacaktı,Biliyordu,Gidişlerin zamansızlığını annesinden öğrenmiştiSevdiği parmağını götürdü dudaklarınaYüreği susmuyordu ki,Ali dedi,Seni sevdim, canımdan öte, kanımdan öte,Kimsenin kimseyi sevemeyeceği kadar sevdim,Ali gözlerinde kayboldu sevdiğininbir okyanusdu sevdası,bıraksa,tüm dünyayı yutacaktı,Bırakmadı,Bırakamadı,

İki zamansız yürek,İki kurşun çıktı,sevdiğinin iki gözünden,Dizleri titriyordu,çöktü yere,avuçlarına koydu başını,yüzünü avuçlarına sürdü,Cennet bahçesinde,gül dalıydı,Bir de dikeni olmasa

Kanatan,Acıtan,Yaralayan,Dudakları kan içinde,Öptü gül kokan elleri,Bağrına bastı,Yüreğine batıyordu,Ama daha çok sıktı,Sıktıkça kanadı,Kanadıkca sıktı,

Ne Ayşe kaldı geride,Ne de Ali,Kimseler bilemedi,Buldukları iki iskeletti,Birinin eli, diğerinin göğsünde,Kalbini sökerken ölmüş dediler,Haklıydılar,



Birine lanet okudular,Birine ağıt yaktılar,

Ali Sinkay 08/06/2012 00:22

Ali Sinkay



Ali Topu At

Yılların birikintisi,Üç kelime, basit cümleAli topu at.Tutmadım ki atayım,Önce tutmalıyım,Ve dileğin tut Ali olmalıTopu tut,Tutardım daeğer atsaydınKalbimin ortasında...

Ali Sinkay



Amacım Bu Gece

Ağdalı dil midir şiiri güzel yapan,Yoksa Yunus Emre mi aşkı anlatan,Mevlana mı, fuzuli mi?Boya mıdır, kadını güzel yapan?Yoksa ateş mi, içimi eriten...Onbir hece, a a a b,Şiir bir düzmece,Amacım bu gece,Bir yerde, seninle...

Ali Sinkay



An Gelir

Nedendir bilinmez, hep böyledir hayatMavi bir kelebeğin, karlar üstüne konmasıNedendir bilinmez, hep böyledir umutÖfkeden deliye dönsen de sevdiğindirHer daim yanında olsun istediğineBir dakika bile dayanamıyorsan,Bil ki,Sevdadır aslında kırık umutların papatyasıGüllerin arasından süzülen bir çiğ damlasıEriyen buzların, donuk bakışlarını getirirVe kaf dağından bir anka kuşuKanatlarını sarar da toprağaAn gelir....İlkbahar olur, minik bir zenci çocuğunElmas gözlerinden, mutluluklar taşar dünyayaAn gelirBir şair ölür Başmakçının dağlarında...Ve bir tutam yaprak olur, bir parça gülBiraz gelincik, bakarsın bir de...Flamingoların arasındanDansa kalkar bir zümrüdü anka....An gelir, Ali Sinkay hayal olur...Yine de gülümser bir çocukIşıldayan gözlerle bakarak, kayan yıldızlara....

Ali Sinkay



Arkadaşım Mahmud

Arkadaşım Mahmut, Heyt be Koca MahmutHakkını helal et, yaktın be MahmutYandık be Mahmut, doğacak oğlunKız olsa da üzülme Mahmud,Oğlun olursa adı Mahmud, kız olursaBen koyarım oğluma adınıBakarsın evlenirler be Mahmud,Yaşatırlar adını....

"Beni bırakın Mahmut'u kurtarın, onun karısı hamile"

Ali Sinkay



Aşk Ateşi

Haydi, durma çalıştır arabanıNe bekliyorsun dahaÖlmeyi mi gülmek içinAtla arabana,Çevir kontağıSür en yakın karayolunaNe çıkarsa karşınaKorkma sevgilim, devam etAşkın büyüsü gibiErosun elindeki şehvetYay gibi geril, ok gibi uçDeli taylara dönsün başınCentaurun bakışlarındaAşk dolu gözlerinSarsın ufuklarıBulutların üstündeBir kartal gibiYakala asi ruhunu

Ali Sinkay



Aşk Neye Yarar Sevilen O Değilse

Şarap neye yararSonunda sarhoşluk olmazsaSarhoşluk neye yararSonunda sevda olmazsaSevda neye yararSonunda Allah(c.c) olmazsa

Ali Sinkay



Aşk Olsun

Yüreğimizdeki son nefesAşk olsunSabah duyduğumuz ilk sesİçine kapandığımız kafesAşk Olsun

Bir gül gibi açılsın incilerKelebek kanadı gibi yumuşakkuş sesi gibi, bülbül sesi gibi,Ezan sesi gibiAşk Olsun

Aşk OlsunVe attığımız her adımAşkla olsunDelsin yüreğimiziVolkanlardan fışkırsın7 kat göğe7 kat yereAnd OlsunAşk olsun

Aşkla yaratıldık bizAşkla büyüdü minik ellerimizAşkla sevdik, aşkla sevildikAşık olamayanlaraAşk olsunVe Aşk Onun olsun

Ya Baki,Entel BakiBendeki herşey senin olsunBende sadeceAşk Olsun

Ali Sinkay 14/10/2010

Ali Sinkay



Aşk Yemini

Ağacın dibindeki cesetlerBelki bir çeşit işarettir,Belki de bir aşk yeminidir,Seni öldürmeyeceğim,Öyleyse kendimi öldüreceğimBuna izin vermem...Biz aşık değiliz,Kadere engel olamayızHaydi al şu silahı,Bugün yalnız geçen son gecenYalnız geçen, son gecemiz...

Ali Sinkay



Aşka Allah Gerek

Ruha aşk gerek,Aşka zaman,Zamana insanİnsana Ruh,Ruha aşk

Aşka aşık gerekAşığa maşukMaşuğa hiçlikHiçlik ortasındaTeklik

Hiçliğe Leyla gerekLeylaya MecnunMecnuna aşkAşka ŞairŞaire şiir

Aşkı anlatmak içinYaratmak gerekYaratmak için AllahRuha aşk gerekİnsana Allah

Ali Sinkay



Aşkın son hali

Kızıla çalan bir batış hikayesiDumlupınar kokulu, Titanik misaliGüneşi kızıl, denizi kızıl,Kadını kızılKızıl saçlarının arasında bir sevda masalıKan kırmızı

Palmiyeler açmış avuçlarınıPalmiyeler, boynu dik, gururluHepsi birer aşk dilencisi

Bir kadın, bir erkekDalgalar yutmaya çalışırken güneşiBoğazında kalmış elleriBoğamamış, yaralamış kalbiniDökülen kan, kırmızıDalgalar almış avuçlarınaBir aşk masalıBir de hüzünlü bir şarkıKanayan bir kalbinMavi bir tuvalde kaybıBir taş plaktaUnutulmuş kaydıEflatun kokan çiçekler,Pembe kelebeklerGeride yalnız kalmış bir ağaçÖtede belli belirsiz umutAşkın en saf haliKanayan bir kalbinMavi tualdeSon hali

Ali Sinkay



Ateşler İçinde

Kırk derece, ateşler içindeİnlerken koltuğumda...Tek şey istiyorumŞiir yazmak ve seninle sevişmekEğer ulaşabilirsemBilgisayarıma sürünerekSevişeceğim kelimelerleGülümseyerek....

Ali Sinkay



Bahara özlem

BIR DOĞUM GÜNÜYDÜ ASLA UNUTMAM TOPRAK KıMıLDADı ILKIN, ÜŞÜDÜ YEDİ IŞIK YAYıLDı YERYÜZÜNE SONRA BIR KıVıLCıM DÜŞTÜ TOPRAĞA

BIR SEVDA MASALı ASLA UNUTMAM KOLLARıNı SARDı VE KUCAKLADI TUTTU TOHUMLARI SÖKTÜ ÇIKARDI GÜNEŞTEN ALDIĞI SICAĞI SERPTİ

AŞKIN TOHUMU BAŞ KALDIRDI SONRA UZANDI SERPİLDİ YAZ BOYUNCA KUTLU BIR DIRENIŞTI TAM VAKTINDE BÜYÜDÜ VE BAHAR GELDI YURDUMA

Ali Sinkay



Balıkla Aslan

Biz yerdeki külleriz sadece,Ateşin geride bıraktığı bir avuç külAma her külü bir yağmur temizler,Her ateşi bir suyun söndürdüğü gibi,Her ateşin bir suyu olduğu gibiAteşe su gerekse de,Suya ateş lazım değildir,Her kabın şeklini alır,Ateşle, ateş,Toprakla, toprak olurGene de ateşi sever,Toprak yavaş yavaş emer,Oysa birinin sönmeyeBirinin deSöndürmeye ihtiyacı vardır

Ali Sinkay



Balımsın

Papatyaya sorarlar,Seviyor mu diye,Sarı gül ayrılıkmış,Kara kedi uğursuzlukBu Dünya yalanmışSen olmazmışsınUğur bözek adıymışİşimiz ota böceğe kalmış;İnsanlık nasipsiz,Kara kedi uğursuzluksaÖnünden geçen adem oğluNereden bilecek bir çiçekBir böceğin kendisine vurulduğunuBilmeden mi veriyor özünüBir parmak bal içinse hayalimBalımsın, bal küpüm

Ali Sinkay



Bay İ

Her hafta bir sınav,Her ay, yeni bir başlangıçYaşamak için umut gerekirUmut ettikçe yaşayanlarUmut tüccarlarıdır

KPSS, ÖSYM, sınav...sınav...sınav....Bakarsınız ki milyonlar...Giriş ücreti elli liraçarpınca elli milyonuElli ileAnlarsın hesabı,Anlayamadıysan zatenBoşuna girmeBay İ orada

Pazartesi sayısal,Yoksa on numara mıydı?Ne numaralar var ondaHiçbiri tükenmez,7 gün 24 saatHer gün at yarışıGecesinde çekilişDuydunuz muMilli piyango zengin ediyormuşCumadan çıkınca,Mülk Allahındı hani yaAdalet de mülkün temeli

Camiden çıkıp,Koşuyorsak bay İ'yeAnlarsın, demek ki niyeAdalet dönmüş, VİP fahişeye

Ali Sinkay



Belki

Ve belki,Susardı sadece,Görüp de bu günleri,Görmemeyi dileyerek...

Ali Sinkay



Ben Bıraktım

Üşüdüğümde bir ağustos güneşinde,Titretirken, gözlerinin yeşiliKanayan bir dalın, inleyişinde..ve severken delicesine,Ben sevmeyi böyle bıraktım....

Gidip Çin seddinin üstünde,Bir şafak vakti, gün sallanırken,Haykırarak doğan güneşe, esen Rüzgara,Ve Allah derken, tüm hücrelerimleBen içkiyi böyle bıraktım...

Bir Aslan'ın yelesinde,Afrikanın çorak bozkırında,Bir çocuk açlıktan ölürken,Vurulan geyiği çakallara attıklarında,İşte ben yaşamayı, o zaman bıraktım

Ali Sinkay



Beni Affet

Ve bunu okuduğundaBu karanlık,çektiğinde dehlizlerinebedenimiYapabileceğin hiçbirşey olmadığını bilmelisinHiçbirinin senin suçun olmadığını,Ve birlikte,Ne kadar uzun yürümüş olsak daBu yolculuğa yalnız çıkmalıyımİlk defaZaman bu kadar kısaKelebeğin ömrüne imrendiğim saatlerKalp atışı kadar kısaNabzıma vuran kan akışıHesap verme anının geri sayımıHayaller berraklaştıkça,Gerçekler bulanıklaşıyor,Sadece son sözlerim değil,Tüm zamanlarımın,Tüm sözlerimin ağırlığıÜzerimden kalkıyor,Bu dizeleri okuduğundaBoğazın düğümlenecek biliyorum,Omuzlamak isteyeceksin yanımdaÇünkü biliyorsun,Güvendiğim tek kişi sensin,Yoldaş olan tek kişi,Şimdi yolumuİnançlarım güçlendiriyor,Yolumuzun devam edebilmesi için,Tüm çarelerim biterken,Ve umudum tükenirkenKalbimin içinde,Şuracıkta sana ait olan,Anılarım bana huzur veriyorŞu anda yüzüne bakamadığım,Ve bakmaya cesaretim de olmadığı için,Ve geri kalan yolculuğunda,Yanında olamayacağım için,Beni affetmeni istiyorum....

Ali Sinkay



Beste Olsun

Türkü olsun istiyorum,Dilden dile söylensinYıllar içerisinde,Yazan da, okuyan da unutulsunBir damla göz yaşı kalsın gerideBir su kenarındaGeçmişten geleceğe,Kürşadın narasını,Yamtar'ın yıldırımınıSana olan aşkımı,Zeytindağında,Afrasyabın kollarındaBir Tomris okusun diyeAma lanet okumadan,Züleyhayı da anlayarakYusuf olup, gözlerine bakarakElinde bir kırmızı dül dalı,Dudağında yarin kokusu,Bir musiki melteminde,Beste olsun satırları...

Ali Sinkay



Beş Adım

Devam et şimdi durmaHadi devam et, işte böyleAcı yoksa, kazanç da yokUnutmaBeş adım daha,Ve bitecek...Beş adımdaBeş,Dört,üç,iki ve...İşte bittiİlk adımın,ilk mutluluğunAnnen mi?O da yanında olacak yavrucağımSon beş adımını sayacaksın,Ve gözlerini açtığında,Yanında uyanacaksın

Ali Sinkay



Beyaz Gelincik

Papatyalar arasında beyaz bir gelincikuzanmış yatıyoryıldızları seyre dalmışuzatsam elimi tutacağımkorkuyorum incitmektenellerim titriyorya heyecandanyada yaşlılıktan

Ali Sinkay



Bırakamam

Eğer dokunabilseydimGelmek bilmeyen yazaUzanabilseydim güneşeAlabilseydim avuçlarımaKırpıp ışınlarınaSerpebilseydim saçlarınaVe eğer,Sadece bir anSevmekten vazgeçebilseydimVe gözlerindenGizem doluGözlerine bakmaktanBelki de üzmezdim bu kadarTutuklamasaydın eğerHer saat, her dakikaYelkovanın her tikiTren raylarının gıcırtısıKalbimin atışıHer anBu anGözlerinde takılı kaldımBırakamam

Ali Sinkay



Bir Dilek Tut

Uzat ellerini, bir yıldız yakalaBir dilek tut içindenHafifçe üfleSönsün güneşlerBir dilek tutİçinde ben olayımHafifçe öpUğruna öleyim

Ali Sinkay



Bir Fotoğraf İsterim

Bir fotoğraf isterim,Ötüken ormanlarında ceylanların koştuğu,Dedem korkutun hikayeleriyle coştuğuAk sakallı, beylerbeyinin haykırdığı,Türkü, ilmek ilmek yoğurduğu

Bir fotoğraf isterim,Gölgesinde kuzuların oynadığı koca çınarlar,Gülümseyen çocuklarla koşagelen baharlar,Yüreğine acı, gözüne yaş düşmemiş,Başı dik, yüreği pek alemdarlar,

Bir fotoğraf isterim,Nasırlı elleriyle oya örerken nineler,Tebliğ yapan sultanlar, peygamberler,Gölgesine bile namertin değemediği,Yeniden anlı şanlı zaferler

Bir fotoğraf isterim, derinden sessizBir fotoğrafçı isterim, ruhu akdeniz,bir de insanlar, birbirinden azizBir fotoğraf isterim, güneşi söndürmeyeceğimiz...

Ali Sinkay 03/11/2011 17:14

Ali Sinkay



Bir Hazan Günü

Soğuktu, üşüyordu güneşVe kızıl karlar düşüyordu gökyüzündenbir fısıltı duyuyordum,yalıyordu rüzgarı ensemiÜşüyordumBir uçurumdan DüşüyordumYaklaştıkça ısıtıyordu bedenimiYaklaştıkça seviyordum gökyüzünüÜşüdükçe düşüyordumdüşerken yanıyordumYüzlerce kıvılcım ellerindeEllerimde bir aşkın çiçekleriSana bakıyordum yanıyordum

Ali Sinkay



Bir Hücrede

Aklımdaki minik şeytanMadem şiirle doldu yüreğimVe yaprakları sen oldun,Kalemi bensem bu kitabınİlk şiiri sen olacaksın

Sonbaharın kokusuArzumun parmaklıklarıİnkar etmek münafıklıksaİtiraf kıyametim olurSevmek Arafta bir köleAcı ayaklarında gülleDikeni sen, zinciri sen,Bağı sen, bahçesi senBağda şakıyan bülbülü senDudaklarımın sümbülü,Gözlerimin karasıİsyanımın adı...Ve sessiz akan gözyaşlarımınKaynağı oldun dün gece...Arafta bir hücrede....

Ali Sinkay



Bir Kadın Öldü

Çıplak dalların arasındanKızıl hüzmeler süzülüyorduVadinin bağrında,bir ağaç haykırırkenİlk ışıklarla, düşüverdi yereSevda sandığı boğazına düğümlenmiştiSevda sandığı, kurşun gibiydiKalbini vurmuştuBu defa başka kanıyordu,Şiirlere yazılası saçlarıÇamurlarla kucaklaşırkenGamzeleri tek tanığıydıGözyaşları, Olay mahallinin parmak izleriDüşerken toprağa,Titreyerek...Bu sabah bir kadın öldü....Bu sabah bütün dünya öldü

Ali Sinkay



Bir Ses Duydum

Bir ses duydum yine gel, zindandayım kelepçeli,Bir ses duydum yine gel, dolunayda kanım Bozkurt gibi,Işıkları yaktım, uçmağa vardım,Ey sevdiğim gelemedim, gözlerinde öldüm

Ali Sinkay



Bir sevdada bir olmak

Sevginin elinde olmadığını öğrendim.Yağmur gibi ansızın geldiğini,Ya dalgalar olup yıktığınıYa çiçek olup açtığınıKalbi çözemedimAma yargılamadımYargılama dedimKıyas yasağını koydum kanunlarımın en başınaİlk ilkem oldu, yargılama...Ne eşyaların, ne kişilerin önemli olduğunu gördümLeyla önemliydi oysaLeyla, Leyla olabilseydi Mecnun'aHangisi Leylaydı bilemedim...Yüzüne bakılmayan mı?Çöllere düşüren mi?Ve kişiler dedi sevdalıEşyaların ruhu yoktuBedense ruhun eşyasıO zaman en sevgili ruhtuİnanmasaydım, sevemezdim....Biliyorum....İki yüzlü değildi kimseİyi ve kötü saklıydı iç içeHabil Ve Kabildiİkisi de Ademden gelme...Bu sevdanın çocuğuYa Habil olacaktı, ya KabilBilemezdik...uzaklarda bir umutlaGörmesen, işitmesen, duymasan da LeylayıMecnun olabilmekti sevdaUtanıp sevgilinin yüzündenAşk sözcükleri fısıldayabilmek rüzgaraSevmeyi öğrenemedimSevildiğimi de"ile" ile bağlandım saçlarına"ve" olmadı veyaMesela Şirin ile,Mesela leyla ile...Yada seninleVahdettiSeninle bir olupSen de erimek....

Ali Sinkay



Bir Şair Ağlar

Göz göze gelirsek bir günÇatılırsa kaşlarınYüreğim vurulursaAğıt olur sevgilim,tüm sözlerBakışlarından bir şair ağlar

Ali Sinkay



Bir Şair Doğar

Göz göze gelirsek bir gün,Gülümsersen banaBelki bir peri konar omzumaŞiir olur sevgilim , tüm sözlerimBakışlarından bir şair doğar

Ali Sinkay



Bir Şair Ölür

Gidersen bir gün, sessizceGöremezsem gözlerini,Duyamazsam sözleriniKalakalırsam sensizTüm heceler birer birer toprağa dökülürYokluğundan sevgilim, bir şair ölür

Ali Sinkay



Bir Zaman

Ne gariptir ki,Bir yerlerde bir zaman,Ne gerçek nede yalan,İki genç yaşamış,Ve o iki genç...Hep varmışbir tek,İsimleri değişik

Ali Sinkay



Bir zamanlar bir kadın vardı

Bir zamanlar bir kadın vardı

Bir zamanlar bir kız vardıBenim her şeyimdiSimsiyah saçları vardı,Bembeyaz elleriDüşler ülkesinden kaçıp gelmişKaşlarından yay yapıpKirpiklerini ok eylemişİsimsiz bir Elf kızıGözlerine vurulmuştumGözlerine düşmüştümMüebbetim olmuştuÖlmüştüm....

Bir zamanlar bir kadın vardıBenim her şeyimdiBal damlıyordu dilindenKıpkırmızı dudaklarıBir daha hiçbir şeyin tadı kalmadıAcıydı onsuz tüm sözlerİsimsiz bir Türk kızıBakışlarına vurulmuştum,Eksik kalmıştı bir yanımSevdam yok hükmündeydiKaybolmuştum...

Bir zamanlar bir anne vardıBenim her şeyimdiGöğsüne bastırdığında yavrusunuBir ana ceylan gibiDik ve mağrur duruşuYavrusunu tutuyorduSanki dünyayı tutuyorduBıraksalar evrendeki her zerreyiSevgisiyle kuşatıpÇekecekti sinesineSevdası genel aftıTutulmuştum...

Bir zamanlar bir kız vardıBir zaman geldiArtık kadındıVe bir zamanArtık anneydiSevdası dağlar deline

Tutup ellerimiOkula götürürkenVe güven veren elleri ile



Bıraksalardı,YaşasaydıSevgilim olsaydıKarım olsaydıAnnem olsaydıOlmayan ülkeninMelekleriydi her biriKadın olmak vardıUtanmıştım

Ali Sinkay



Biraz Şiire Ne Dersiniz?

Biraz şiire ne dersiniz,Biraz hüzüne,Bir parça acıya,Bir güle,Bir de bülbüle,Küf kokulu duvarlara,Biraz gözyaşına,Biraz insalığa,Birazcık Şiire,Ne dersiniz?

Biraz Şiire ne dersiniz,Biraz neşeye,Kırılan kadehlere,Şuh kahkahalara,Loş ışıklara,Çayda çıraya,Biraz İnsanlığa,Birazcık şiire,Ne dersiniz?

Biraz şiire ne dersiniz,Biraz tutkuya,Kıvranan arzuya,Ten kokusuna,Ter kokusuna,Biraz Leylaya,Biraz MecnunaBiraz da İnsanlığa,Birazcık şiire,Ne dersiniz?

Biraz Şiire ne dersiniz?Biraz öfkeye,Biraz kana,Biraz Baruta,KurşadaKırk Çeriye,Birazcık Şiire,Ne dersiniz?

Ali Sinkay



Birliğe Davet

Seraplara tutkun bir bedevi gibi, günlerdir yürüyorum, kanatsız kalmış bir deniz kırlangıcıyım, yolum uzak, bir kutuptan diğer kutba,savruluyor bedenim,ruhum sıkışmış bu keşmekeşte,Denize hasret, suya hasret, devlete hasret,Turan adlı bir ülkeden, bir başka kardeşime,bir posta güverciniyim,Türküm ve Müslümanım,Gururum inancımda, şükrüm bedenimde,Anarşiden sonra demokrasi,Ardından monarşi, ve yine demokrasi, bir demokrasi bir monarşi,belirsizlik arasında anarşi,kural koymuyoruz, devlet kuruyoruz, devlet kuracaksak, elbet kural da koyacağız.Yetki devrine inanmayan kardeşim,Hangi kitapta yazar, kırmızı da durduğun,Yeşilse geç işte, Yıllardır uyduğun, yetmedi mi artık uyutulduğun, demek ki yetki devri mümkün,öyleyse bu inat niye, Monarşi mi uygun, demokrasi mihadi söyle, Dört halife seçimle gelmedi mi göreve?Ve seçim hilesi değil miydi,Ayıran Ali ve Ayşeyi....Aslında yıllardır gizlidenBiliyordun ya Alinin Ayşeyi sevdiğiniVe Ayşe'nin de boş olmadığınıAliye hayran olduğunuYanlış inanç bir kez ayırdıysa sevenleriŞimdi bu topraklaraYeni bir Habil,ve yine bir KerbelaNe gereği var, uzat elini, kuralım birliğiUnutma tarihten sesleniyor,O diyorsa amenna, biliyorum doğrudur.Birlikte rahmet ayrılıkta azap vardır

Ali Sinkay

Ali Sinkay



Bu Gece Yanımdasın

Bazen aşklar hiç bitmezmiş;Yetenek sizsiniz diyorlar,Yeteneğimiz bitirmek güzellikleri,Bir baloda, uzaktan bakarakMerhaba, nasılsınız...O ateşli gecelerin izi bakışlarımızdaSadece yabancıyız, ayrı masalarda....Yine de hayalimdesin,Ve affettim seni,Affettim kendimi,Bir sabah uyandığında ateşler içindeGüneşli bir günden kalan,Akşamki sahnenin teri bedeninde...Aynı saatte uyanıp,Sarılıp yastığımaBenim olduğunu bilerek geceleyinVe senin olmanın huzuruylaDeli gibi atsa da kalbimVe habersiz gülümsesek de farklı gökyüzüneBu gece yanımdasın yaBu yeter bana....

Ali Sinkay



Bugün Adım Mecnun

Bugün adım Mecnun,Dökülüyor dudaklarımdan ahınKumlar vuruyor ellerimeKum taneleri gibiKayıyorsun,Bugün adım Mecnun,Dudağımda adın bir yudum suDudağın dudağıma meftunAdım MecnunBugün adın kanunBugün "nun" gibi "sin"Andolsun, unutursam adınıKoyun beni gözlerineKurban olurumÖylece melul mahzunBugün adım senSoy adım Mecnun

Ali Sinkay



Bulmaca

Açtı sanki güneş gibi ellerini usulcaBir sevda şarkısı, dudaklarında sessizceBir öpücük kondu dudaklarıma acemiceSevda romanlarındaki ana düşünceAmatörce,basit bir tümce, biraz beceriksizceTutku dolu ellerim, boşaldı ellerini çekinceDüşünce gözlerim, aldı başımı bir düşünceVurdular yüreğimi, kalakaldım öyleceGüneş açan gözlerine daldım saatlerce...Sessizce bir kelebek geldi, kondu teklifsizceBir fındık ağacına bakıp, gülümsedim terbiyesizceŞiirdeki en vurgulu, vurgusuz heceÖptüm dudaklarını zilhicce'de ümitsizceUsulca açıldı gözlerin, şiir değil bulmacaBilmece, bildirmece....Yüzbinlerce, yanyana, yalın tümce....

Ali Sinkay



Buzdan Duygular

Buz gibi duygularımYakıyor bedenimiDüşüncelerim gerdanında eriyorSoluk soluğa tatmin oluşumSoluk soluğa bir koşu gibiSonsuz tatminsizliğiminBaşkaldırışı

Seni seviyorumun en safıDudaklarında gezinirkenGöğüslerinden fışkıran hayatAbı hayattır sevdamaSu içinde susuzluğumBuhar olup gidiyor ateşindeBeni tutuşturuyorsunSen yanıyorsunBelli, bedenin bedenimde

Ali Sinkay



Büyüklük Sende Kalsın

Ne gülüyorsun, ne ağlıyorsunAcıyı bile kahkahayla yaşıyorsunNe seviyorsun, ne sayıyorsunKuzum sen aşkı ne sanıyorsun

Kuyruğunu ısıran yılan gibisinKaranlığı seçmiş bir iblisinYang'ın içindeki Yin'isinErkek görünümünde dişisin

Karşıtlığıyla mükemmeldir DünyaGündüzü gerçek, gecesi ise rüyaBelki de tam tersi hepsi bir hülyaÇarşafın içinde anadan ürya

Derdimiz felsefe, akılda kalsınİçine biraz da kafiye salsınİyi kötü deme, duyan alim sansınBırak herkes dilediğini yapsın

Ali Sinkay

Ali Sinkay



Cansuyu

Bir damla düşer usulca,Dağılır,yayılır...Çarpa çarpa, vura vura...Dalgalar ölüm kusar....İnsan bataklığının,En sığ yerinde...En çürük el yakalar bileklerimi...Dipsiz kuyular gibi...Kalbimi bağladığın yetmezmiş gibi....Keşke şimdi....Karadenizin çılgını...Rize yaylalarından...Bir tutam umut...Birazcık koku...Ve bir parça sen gönder...Kokuşmuş dünyama....Yeni bir cansuyu....

Ali Sinkay



Çakma Gandalf

Bir rüzgar çıkarEser gürlerHikaye bu yaHerşeyi kendinden belleriki kere ikidört ederikisini de kendinden sayarÇakma GandalfAsasıyla,Ankara tepelerindeKızıldeniz yarılsaKendini Musa sanar

Ali Sinkay



Çırılçıplak Bir Şiir

Çırılçıplak şiirler yazmak istiyorumKrala çıplak diyemediğim gecelerAlevin gölgesinde dans eden kelimelerÇıplaklık aşk değil, utanç bu geceŞiire dökülmüş birkaç heceBir garip ölüyor sessizceAşk masallarda kalmışGökten düşen elmalar bilmeceBu geceDilimdeTek heceSenVe öldümSessizce...

Ali Sinkay



Dışarıda Yağmur Var

Dışarıda yağmur varİçimde bir baharSensizliğe kapadım gözlerimiSesini duyuncaya kadarIsrarcı sevgilinin dudaklarıBedenimi ıslatırkenTertemiz havanın kokusu tenimdeSeni istiyorum, hemen şimdi burada....

Ali Sinkay



Doğum günü şarkısı

İşte Kalbim,Sizin tarafınıza dokunduİntifa ruhturSenin yanındaMutlu gözlerim.Gözler, kalbin aynası,İşte, besbelli

Her şeyden daha tatlı,Bu aşkın aromasıİşte bu yüzdenSadece eriyebilirimGözlerinde...Kalbimde bir ağrıDoldurur bedenimi

Hiçbir sevgi daha sıcak değilHiçbir sevgili daha deliHiçbir sevgi doğru değil,Ve yalan da değilHiçbiri....Hiçbir vadi derin değil,Sadece gözlerinGirdap olup, derinleşir

Ben seni istemiyorum,Tapmıyorum da saçlarının kıvrımınaNe gerek var ki,Her zamankinden fazla değilSeni almak, saklamak ve kaybetmedenDaha yakın olamıyorum,Gözlerine bakamadan

Seni her gördüğümdeDizlerim titrer,Kalbim atar delice...Konuşamam...Ama yine de, yanındayımEllerim ellerindeGidelim ait olduğum yereAit olduğum yer, ellerinde

Sen benim mavi dolunayımsınGökyüzü kadar açık sana olan aşkımMutlaka bilmen gerekir,Güneşli bir gün gibiYakar duygularım

Kimse dengin değilHiçbir gönül, yada hiçbir ruhİhtiyacım olan sadece sensin



Yüzüme vuran, gün ışığımGözyaşlarımı kurutur saçlarınGülüşümün arkasındaki o parlak ışıkGecemi ısıtır bunca yıl

Sen Allah'ın bir hediyesiydinBiliyorum...Öyle yoğun, öyle sıcak, öyle içtenBiliyordum işte,Öylesineve sonsuza dekSeni sevdim

Artık kendi yolunu bulmalısınVe umursuyorum,Göstermek içinİçimdeki sevgi çok fazlaPaylaşmalıyım seninleBoğuluyorum....

Hadi aşkım, kalbine gidelimBeni bekleme, ben zaten ordayımŞu gördüğün yollar,İşte hepsi,Getirir seni, bekliyorum

Hadi bir doğum günü şarkısı yapalımÇirkin sesimle şarkı söyleyipGözlerine bakarak, aşkımı göstereyim.

Ali Sinkay



Doğum Günün Kutlu Olsun

Olsun...Olsun...Olsun...Olsun...Olsun...Doğum GününKutlu Olsun...

Ali Sinkay



Dost Sohbeti

Yak bir sigara biraderTüttürelim acımızı beraberŞimdi sen içmezsinKorkutur sarhoşlukPapatyanın sarısı aklındaOndandır gönlündeki mayhoşluk

Ali Sinkay



Dört Kapı

Dört Kapı,Piyano resitali gibiKlavyemin tuşlarıHer harfte bir ses,Kimisi keskin,Kimisi sakin,Şarap içipDans ediyorum,Cennetin Bahçelerinde,Aşka geliyorumKızmayın ağalar,Cennette altın,İpek ve ŞarapBir de huriler,Dört kapısı varKalem tutmasan da olurKlavyene sağlıkŞeriat,Tarikat,MarifetHakikat

Ali Sinkay



Düğün Evi

Bir düğün düşünürümÇatık hilal kaşlarıÜzengisi elindeTomris heybetindePusu atmış damadaTürk kızı derler yaİşte öyle...Kaşları kalbime yaraGözleri mahpusDudakları dersen....Diyemem, kıskanırımKaçır beni güzel kız,Götür dilediğin yere,Zincire gerek yokHapsolmuşum gözlerine

Ali Sinkay



Dünya Ağlar

En derin korkularımBilinmez hülyalarımİki seste birleşenUmarsız kabuslarım

Dudaklarının tadı,Perçeminin adıAteşli gecelerinOynak ışıkları

Utandıran bir şehvet alt tarafıKarşı konulamaz çekimlerleEteğin sıyrılınca, titreyen yüreğimKurban edemem sevdamıUykusuz gecelerime

Ateşler içinde titrerkenGüneşin yakışı titretirSobanın aleviIşığın ve sessiz bakışın

Sevdiğim diyemem korkarımVe ateş basarken uykularımaTenin rüyalarımda, kokun dudaklarımdaSeni öperim içim yanarÖpmezsem, dünya ağlar....

Ali Sinkay



Ebabil Kuşları

Mazluma yardım eli;Ebabil kuşunun gagasında şekillendi,Aşkı, sevmeyi, sevgiyi, merhameti...Sabrı, öğreten el...Gün geldi, zulme karşıDirenişe sembol olduBiz Ebabil kuşuyuz gülüm...Ufak tefek görünsek de...Sevda büyük gelse de bedenimize...Taş basarız...Ağır gelmez...Çaresizliğimize....

Ali Sinkay



Efektif Şiir

Bak sen şu işeSaygı demek iki hece,Bilemedin üç yada dört geceBey efendi,Parası olunca beyzade,Dayısı olunca şehzade,Mirasyedi asilzade,14 aralık haramzade,14 Ekim paşazadeBiçare gönlümHepsinden azadeBen şiir yazdım heyhatİster oku, ister sil atBenim içtiğim abı hayatSenin taktığın alafranga saatBu arada gidiyor BağdatBak göz göre göreBetili sanatTürbe, cami batıl itikat,Uçuyoruz işte cümbür cemaatKaçak elektrik, doğal fiyatBiri edebi sanatDiğeri efektif fiyatBiri faturalı, diğeri faturasız hatKazı kazan, gayrisafi milli hasılat

Ali Sinkay



Eğilir Başın

Dudaklarım hecelerle bağlanmış,Mühür vurmuş gözlerin, gözlerime...Geceler vurgun yemiş,Rüyalar uykusuz kalmış,Uykular, rüyasız...Ruhumun zincirleri ellerinde,Beynimin labirentlerinde,Bir oluyorsun,Bir kayboluyorsun...Ama sessiz,Ama nefessiz...Her şeye rağmen, adil,Bir gün, bükülür bileğinde...Diz, çöker, susarsın sadece,Eğilmez başın bile,Eğilir belkide...

Ali Sinkay



Elif Olsun Kızım

Elif gibi başlamak her işeBir kağnı ile başlamak,Yavaş emin adımlarlaYede yede, ilmek ilmekYön vermek Anadoluya,

Elif olmak, karanlığa gün ışığıBismillah derken dudaklarımızAllahın adı da,başlamıyor mu ElifleElif derken dudakların,Küçük, minik, minnacık elleri ileTutarken ellerini,Ve ad verirken, ilk ezanda,Annesinin kulağına eğilipElif deyivermek, Allah deyip,Elifle başlamak her işeSustum, sustu, bakakaldı,Böylece Elif oldu adı

Ali Sinkay



Ellerine...

Mahzun bakan gözlerin,Kıyametim oldu,Sen üzülme,Ömür de,Ömrümü vereyim.....

Çal yüreğimiVur tellerine,Gözyaşı dokunmasınTertemiz Ellerine

Ali Sinkay



Enine zaman

Üstüm, başım dağılmışYüreğim karmakarışıkBir bilgisayar programı mıyımGelecekten kopup gelen

En güzel romanlarıCharles Dickens yazarkenErdemi öğretti PuşkinEinstein gibi değilimBelki de patent enstitüsü olmalıMesela Dickens yazmalıBana getirmeliYada fakir olmalı PuşkinEline yüz lira veripBen almalıyımYüzbaşının kızınıSınırsız kağıt ve bir adet kalemİsterse belki her günBir simit ayran

Tesla geliyor aklımaLüks otomobil değilFakir de sayılmazÖyle ya nerden bulsun garibanBakırdan telleriHele bir de yoksa hurdacısıBobin sarmak bedavaBakırı parayla

Ve yitip giden hayatları düşündüm sonraBeethoven, 8 özürlü çocukAma babası saray müzisyeniYa fakir olsaydı ailesiHiç görmeseydi piyanoyu

Evreka, para da olmalı bazenGirecek paran yoksa hamamaYada boş vaktin olmayacaksaElma ağacı altında düşünecek kadarNewton olmak neye yarar

Saçma sapan şiirlerimiŞimdi siz okurkenKöşebaşında fakir bir şairMırıldanıyor gökyüzüne

Kim bilir daha niceKayboldu senelerceBöyle güzellikler sessizce

Ali Sinkay



Esaret

Özgürlüğe meftun zümrüdü ankaRüzgarın peşinde yüzerVe süzülür, ışıltıda yitene kadarKızıla çalan gökyüzünden talepkarSavaşır, yırtınır, belki de ağlarAma cesurdur, gökyüzüyle savaşacak kadar

Birden bir kanatlı atKafesinde tepinir, gökyüzüne bakarakKanatları kırık, ayakları zincirliÖzgürlüğe tutkun belli deÇıkamıyor biçare

Onu görünce zümrüdü ankaİç çeker, esir ağaçlar gibi

Bir mezar kenarındaBir at, bir kuşAğlayan bir ağaç

At tutsak, gidemez bir yereAğacın kökleri bağlı mezaraKuş ise, bir gökyüzüne bakarBir tutsaklaraGidemez, yaşar esaretiBiri içerde, diğeri dışarda....

Ali Sinkay



Eski Hikayeler

Gözlerimdeki çizgilerBoşa akan nehirler gibiÇizildiler birer birerTuvali karanlık ellerVe karanlık boyalarOysa ne çok isterdimYakan top oynarken sevişebilmekVe gülebilmek hayataKırışıklıkların her biri bir hikayeYorgun bir sigaraMesela everestin üstünde öpüşmekAlplerde keçi besleyip,Niagaradan atlamak,Ulaşırken nirvanayaÇıplak bedenim usulcaDökülsün toprağaHaketsin her çizgiyiYaşasın her arzuyuBelki, yaşayabilseydiKim bilir hiç olmazdı çizgilerBöyle oldu hikayem,Yarı bir mona lisaBuruk bir tebessümGeriye kalanSavrulmuş fırçalar

Ali Sinkay



Esrarlı Duman

İçmeden ruhunuKalbine basamamEsrarlı bir dumanAvuçlarında özgürlükÇarpan sarhoşluğum değilGüzelliğinİlhamım oldunGeceye dermanımKatlime fermanımEy gül dalıÜstüne basamamÖpmeye kıyamamdudakların gözlerimdeAğlayamam

Ali Sinkay



Ey İnsan

Ey aczin koynunda yatan insan,zaman, bir rüya, yollar, olmayan kokusuz karanfilmektup tercüme eder mi acının çığlıklarını,Kül rengi acı içi dünyanın,

Ağlama ey yar, yağmurun olayım,isyan etsen de küsme, ruhuna dolayım....

Ali Sinkay



Eylül

Hilal vururken gözlerine,Sevdalılar ülkesinin delisiydi yüreğim,Kaybolmuş yaşayanlar mezarlığınıEylüllere gömüp, Eylül oldumCennet bahçelerinin gülü,Bayraktaki kan, damardaki can,Ne ilk şehidiyim ülkünün,Nede son şehidi olacağım,Ama öldüremediniz, ölmedim.Her giden canda, yeniden büyüdümVe birgün, bir seferberlik sabahıBaşbuğum haykırdığında,Pusatlanıp, yanınızda olacağım....

Ali Sinkay



Eyvellah

Kurşuna bile eyvellah derim,Biliyorum ki;Hayır da senden, şer de senden,Senden gelene;Eyvallah benden...

Ali Sinkay



Farkındaysan Yaşıyorsun

FarkındaysanBir çiğdem açıyorsaVe dökülüyorsa yaprağındanBir çiğ damlasıYaşıyorsun demektir

FarkındaysanBir karıncanın mücadelesiniAyaklarının altındaKan ter içinde itişiniYaşıyorsun demektir

FarkındaysanGün doğuyorsa kırlaraGüneş öpüyorsa deniziIşınlar dans ediyorsa ellerindeYaşıyorsun demektir

FarkındaysanBir çocuğun elinden tutmuşsanBir aç doyurmuşsanKüfredip en okkalısından zalimlereÖfkeleniyorsanYaşıyorsun demektir

FarkındaysanBaşın dikseEyvallahın sadece AllahaysaBir can borcun kalmışsa gerideYaşıyorsun demektir

FarkındaysanYaşıyorsun demektir

Ali Sinkay



Fırtına Yüreğim

Bir fırtınadır yüreğimYağmurum terketse,Rüzgarım unutsa,Güneş liğme liğme;Saplansa da bedenime,Ne fırtınaydı diyecekler,Günün birinde....

Ali Sinkay



Gaybana Geceler

Bir zamanlar gaybana geceler vardı,İçer sevdiğimizi düşlerdik,Daha lisedeydik,Şimdi aklıma geldi,O şarkıda içip,Parklarda sevdiğini düşünen gençler var mıdır hala?

Ali Sinkay



Gece Saçlım

Gece sabaha bağlanıyor.Ve duygularımı herkesle paylaşmak istiyorum.Gece saçlım,Uykusuz gecelerime bir yenisi daha eklendi.Gözümden uyku akıyor.Bedenim uykusuzluğu kaldıramıyor.Ama beynim bedenime inat.Uykudan korkuyor.Kabuslarımın meleği,En kötü anların kurtarıcısı,Onca kötülükten, onca ahlaksızlıktan,Onca dertten sonra,Beynim gene seninle dolu,Hastalıklı ruhumun ilacı sensin,Uykusuz gecelerimin sabahı,

Canavarın zamanı olmaz dimi,Yine zamansız canavarlarla boğuşuyorum.Acaba uykusuzluk bir nimet midir,Sessizlikte düşünebilmek için,Yoksa bir külfet mi,Yalnızlığı hissedebilmek için,

Mekansız düşüncelerle dolu kafam,Bir kuş kanadı gibi,Önce konuyor, sonra uçup gidiyor,Yani senin gibi değil.

Evimin direği,bayrağım, vatanım, namusumHer şeyim.Özlüyor musun ülkeni,Yoksa bu sevda sana unutturuyor mu.Uzak kaldığın herşeyi verebiliyor muyum sana?Sevebiliyor muyum seni, hakettiğin kadar.O tatlı Türkçenle beni dolu sevecek misin her zaman title=mutlu Anlaşamadığımızzaman ingilizce, o da olmazsa almancao da olmazsa öpücükleAnlaşabilecek miyiz ölünceye,

Beni bilirsin gece saçlım,Türkiye sevdam hiç bitmezVe sana yemin ederimSevdiğim sürece ÜLKEMİSeni de onun kadar seveceğim

Gece yarısı, neden, nerden çıktı bilmem.Ama SENİ ÇOK SEVİYORUMVe duysun istiyorum bütün dünyaSen benim tekelimdesin,Sesin gülüşün öpüşün,Acılarınla da sevinçlerinle de,Öfkenle de affetmenle de



Herşeyinle Benimsin

Üstadın dizleriyle bitiriyorum yazımıSesinle renginle benimsin eyyy gülyansın şu dallarda avare bülbül

Ali Sinkay



Geçmiş Gelecek Günler

İlk günden hatırlarım gözleriniBir menekşe gibiydi, güneşe doğanKokusuyla cezbedip, çapkın böcekleriBuğulu taneleri süzülürdü toprağaO güven dolu sıcacık kollarınıUzatırdı annemiz, tertemiz elleriniBiz onun yaramaz çocuklarıAyrılmadan bir an, tutardık etekleriniSeneler, seneler önceydi,Ne koca dut kaldı bahçemizdeNe salınan selviler Ne menekşe gözlü annelerŞimdi bir çocuk geçerken önümde,Eli de annesinin eteğindeGülümseyerek bakıyorum,Biraz da mahzunca,Geçmiş, gelecek günlere

Ali Sinkay



Gel gitler

Aşk tadın da düzensiz şiirlerBir dizenin suya değer ayaklarıOrhan Veli'yi düşünürümİstanbula kar yağarTozlu yollardaki çocukluğum gelir aklımaBaşmakçının dallarıHaşhaş tarlalarındaki bahar çiçekleriRızkını bekleyen çocuklarDallarda erikler, cevizlerAşk nedir bilinmezCahilliğin mutluluğu ileSevgilinin dudağı çarpar dudağınaGidip üstüne yıkarsınŞimdi olsa...Ben gideyim dudaklarım kalsın derkenKıymet bilmez çocukluk, hızlı yaşarsın

Ali Sinkay



Gerçek

Sen yaşıyorsun,Gerçek...Ruhun?Bilemiyorum

Su burada,Deniz orada,Bulut havada,Gerçek...Aşk Nerede?

Ateş yakıyor,Kuşlar uçuyor,Gözyaşım?O da akıyor...Gerçek...Acı nerede?

Yada...Ruhun yanımda,Aşk omzumda,Acın gerçek...Sen?Yoksun....

Ali Sinkay



Giden Sevgiliye

Rüzgar çok uzaklarda,Atın beni denizlereYıllar yine ölüm banaAtın beni derinlere

Sensiz, yine yapayalnız,Ah gidişin zamansızGeri dön kollarımaGittiğin gibi apansız

Güneş, kararıyor sensiz,Dallar, sararıyor sensiz,Tuz sürdüm bak yaramagözler yaşarıyor sensiz

Ecel yanı başımda,Daha 18 yaşımdaMezarım dar ama,Ah yazıyor taşımda...

Ah çekiyorum ki ne ah,Vah diyor, kader bile vahBıçağı tutan el yar amaKah gülüyor, bak ağlıyor kah...

Alim çok yazdın az sus,Ört üstünü,gece bak pusMeyilin yok harama ama,Ne Mevlana'sın ne Yunus

Ali Sinkay



Gitme

Önce bu kasaba küçük demiştin...Ardından şehrimizi sevmedinBen şehrimizi de bıraktım uğrunaYa bu dünyaOndan da mı çabuk sıkıldın...

Mavi menekşelerimiz vardıKüçük gölümüzün yanındaGonca güller yetişiyordu yatağın içinVe yıldız parkının kedisiSeni çok özleyecek biliyorsun

Anladım bu gidişin dönüşü yokSöz vermiştik hatırlıyorsunBirimiz giderse diğerimiz kalacaktıKalmanın acısını bana yükledinBana ve bahar kelebeklerine

Şimdi yatağında kelebekler uçuyorKelebek mi, melek mi bilmiyorumKelebeklere hep melek derdinŞimdi meleğin yatağında uyuyorUyuyor mu uçuyor mu? Bilmiyorum

Keşke kızımızı bir kez görebilseydinKeşke sarılabilseydin doyasıyaKeşke bu keşkeler düğümlenmeseydi böyle...

Ali Sinkay



Göz Değdi Bana

Dağlarıma yine kar düştüYüreğime yeni yar düştüSoğuğuna dayanırım daSineme Ah acılar düştü

Suların soğuk göz göz idiKalbim yangın yeri, köz köz idiNamerde boyun eğmem ammaBeni vuran acı söz söz idi

Giderken ar düştü payınaİnledin dar düştü payınaAsla aşık olmam diyordunAğladın yar düştü payına

Ali Sinkay



Gözlerimi Kapatınca

Gözlerimi kapattığımda,Islak rüyalar arasında....Bir keman sesi kulaklarımdaBir kadının sırılsıklam diliEn derin rüyaların dehliziSırılsıklam bir aşk hikayesi

Gözlerimi kapattığımdaNotalar uçuşurken kelebek misaliBir kadın ayağı, Bir kadın yüreğiBir de sesin...Nazende sevdiğim...

Gözlerimi kapattığımdaBeyaz gömleğinin düğmeleriBirer birer açar gibiBirer birer öper gibiGül goncası tomurcuklarBahar kokuları, ıslak, canlı, duru

Gözlerimi kapattığımda, hayalim senUmudum sen, hayatım sen,Gözlerim sen oluyor bazenPerçemine düşen yağmurGerdanından süzülürkenÜrperiyor içimTitriyorum....

Gözlerimi kapattığımda...İlk aşkım...Saçları rüzgarda dalgalanan kızToprak kokan dudaklarına susadım...Ve hala seni istiyorum....

Ali Sinkay



Gözlerin Doğuyor Gecelerime

Bir fincan sıcak su,ucuz bir poşet çay,tatlandırıcım,elimde cigaram,aklımda sen,Gözlerin doğuyor gecelerime...

Masanın üstünde bir zarfRengarenk kalemler,Boş kağıtlar,Sessiz kelimeler,Radyoda eski nağmeler,Kulağımda sözlerin,Gözlerin doğuyor gecelerime...

Ufukta bulutlar,Dallarda kuşlar,Sıcak soba,Çıtırdayan dallar,Fokurdayan çaydanlık,Yanıbaşımda ruhun,Gözlerin doğuyor gecelerime...

Sokak lambası titriyor,Yıldızlar kaynaşmış,Ay kıskanıyor,Gözlerin doğuyor,sıcak bir nefes gibi,Gecelerime...

Ali Sinkay

Ali Sinkay



Gözlerinde Ölürüm

Grilere boya hayatımı,Dağlarım sen ol başı dumanlı,Yeşile batır fırçanı,Gözlerinde kaybolsun ağaçlarSen orman ol,Ben, sen de kaybolayım,Kavisler çizsin sanatçı ellerin,Hafif koyuluklar,Çağlayanlar,Köpürdesin duygular,Sen ırmak ol,Köprün ben olayımYeşillere daldır gözlerini,Beyaz bulutlar serp,Maviler giy sevdiğim,Denizim ol, ben yüzmeyi unutayımKırmızılar ne kadar yakışır dudaklarına,Alev alev yanar öptüğün yerler,Kırmızı giyme, yanarımBaşaklar açsın saçlarında,Taze baharlar uçuşsun,Sevdiğimin ellerine,Çiçekler yakışsın,Tomurcuk açsın sinende,Öpmeye doyamadanSevgilimSevdiğim,Sana kıyamazO yüzden kopmaz kıyametBen yine seni beklerim,Hergün, her saat, her dakika,Maviler giyerim ilk buluştuğumuz sahilde,Ve yine gözlerinde ölürüm...

Ali Sinkay



Gurbet Kokusu

Sılada yabancı kokular tütüyor.Bu koku, baştan çıkarıcı, kışkırtıcıSılada gurbet kokusuYanımda aşkın hatırası

Soğuk geçerdi mevsimlerYıllardan kıştıMevsimler kadar soğuktunKalbimin öksüz gurbet kuşuMartın onbiri,Ayın ondördü gibiSoğuktu gurbet,Sıla kokuyordunKucağında bir toprakAnadolu gibiVatan oluyordun

Mevsimlerden kıştıDoğru ya,Yetmiş dokuzdaHer mevsim kıştı

Radyoda cızırtılı bir sesYurttan sesler korosuAnadoluya dairNe varsa odadaya kucağındaydıYada radyoda

Kıbrıs yavru vatandıSeksene daha vardıBelki yürümedenİhtilal gelecektiYada ihtilalin ilk ayak sesleriOğlumun iz vuruşuydu

Ali koydum adınıVatan olasıBayrak olasıBakışından belliBozkurt balası

Yetmiş dokuzdu oğulSaban peşinde koşardıkYetmiş dokuzun kıymetiBir avuç helal buğday içinAz mı seyirtirdin AlimElinde tırmık,Önünde katır

Babam kıratçıydı,Biz babadan demokrat



Sen Türkeşçi oldunYakıştı oğulVatan demek, sen demek

Biliyorum, sen de susuyorsunErkek adam, mertçe severSevdiğini susar,Ki Bayrak oğulBayrak kadar dik oğulAlnı ak, yüzü pak oğulGün gelir, yeni bayraklar dolar ülkeyeGün gelir, er yada geçTuran olur adı ve Turan koyarAk sakallı bir dedeYeni doğan torununaOkuduğunda ilk ezanıİlk şahitliği olur yurdunve bayrağınAllah bir, Bayrak bir Vatan bir

Ali Sinkay



Gülecekler

Karanlık korkularım donuyorBir papatyanın saçlarındaGülümse diyorum, gülüyorum kendimeOğlum diyorum, gülecekler haline

Ali Sinkay



Güne Başlarken

Ex oriente luxGün ışıldıyorDoğum sancısı yeryüzününYeşilleri kurutan,Yalancı bir bahardan arda kalanÜşüten bir meltem dudağındaÖpüyorum soğuk, okşuyorum soğukBen yanıyorum, uzat ellerini ısıtayımBastığın her yeri seviyorumBazen alacalı bir rüya görüyorumİrkilerek uyanıyorum,Sırılsıklam terlemişim, aklımda yine senKoşar adım geliyor acılar yüreğimeKoşar adım sana geliyorumKoşmak istiyorumAdımımı atıyorumAdının arkasındanSoyadım geliyorYakışıyor aslındaHer şeyinle benim her şeyimsinSeni seviyorum

Ali Sinkay



Güneş Doğudan Doğmalı

Dün gece, oturuyordun yatağındaBoynun büküktü, ve ağlamaklıDün gece,işte buradaŞu divanın üzerindeBir kez daha,Yüreğimi bağladın avuçlarınaVe bir kez dahaGüneş doğudan doğduBelki de sonuncusuydu, kimbilirBir kez daha Turan adlı ülkeninGökçenlerin, kürşadların güneşiKırıp çin otağlarında zincirleriniİhtilal vurgunu yemiş bir bayrak gibiKızıla çalan bir bayrak gibiGöklerden haykıran bir bayrak gibiGüneş bir kez daha doğudan doğduVe boynu bükük güzel,Sen ağlıyordun,Sen ağlıyorsun,İşte bu yüzden, belki de son kezGüneş doğudan doğmalı"Ex oriente Lüx"

Ali Sinkay



Hasret

Seni sevmesem, sevmek nedir bilmezdimGözlerine bakmasaydımAğlamasaydın karşımda,İç çekmedenMasumluğu bilmezdim.Beklemeyi bilmezdim, bekletmeseydinSevdiğimi de bilemezdimÖzlemeseydimBelki sonbahar bacaları tütmeseKarlar yağmasa hasretimeBir mevsim daha geçmeseÇiçekler açmasaUzayan günlerin ardı sıraYanmasaydım, yakmasaydı hasretinEn uzun güneş günündeGelseydin bir kereBelki yanımda olsaydınUzatsaydım, tutsaydım elleriniBu kadar sevmezdimBelki sevmeyi bilmezdimVarlığına alışırdımYokluğunun yarası, kanamasaydı her gün

Ali Sinkay



Hayalimdeki Resim

Uğurlamak istemezdim, ancak gelmeliydimYoksa vedalaşmadan mı gidecektinTek taraflı aşkın kanunudur buBiri ötekini üzer, öteki birine meftunKaçınılmaz olan, kaybedene kadarYırtık bir fotoğrafta saklıdır kaderİleriye dönük kayıtlar, ressam ellere muhtaçHasta yatağında, yetmişindeYarin gülüşü henüz aklındaysaNe gerek var fotoğrafa

Ali Sinkay



Hayat

Hayatı kabullenemiyoruz, mücadele etmek istiyoruz, ulaşmaya, giden gitsin istemiyoruz,ve sevdiklerimiz hep yanımızda kalsın, ve bizim makinelerimiz var, ve sahte hayatlarımız,ve gerçek sevgilerin,ömrünü uzatan makinelerimiz,Oysa kelebeğin ömrü gibidir hayat,sahteyi uzatmaya çalışan, ömrün bittiği yerde,ömrü uzatan makinelerimiz,Gerçeği de bizden alıyor,Kalp vuruyor,Tik tak, tik tak...Ve makine imdadımıza yetişiyorTikitaktak;Oysa aşkın ritmi bu değil,Sevdanın şarkısı bambaşka,Kalp sesi,Makine sesine karışırken,Ölen insanlığımıza,Tutunmaya çalışanölü bedenimizle,Son kez bakıyoruz,Yorgun ve donuk gözlerle,Sevdiğimizin gözlerine,Kadrini bilmediğimiz,Sevdiğimizin gözlerine...Elveda sözcüğü dökülemiyor,Yorgun dudaklarımızdan,Makine sadece nefes almamıza izin veriyor,Onun yokluğunda,Aldığımız son nefes,Sanki bir lütuf gibi....Endişeyle bakanlar,Bilmiyorlar,Onsuz her nefes,Aslında bir zulüm gibi...

Ali Sinkay



Hayat Yok Hkmündedir

Çileli bahar günlerinin şiiri buYaşama hakkımı kötüye kullandığımTasarruf serbestliğimin olmadığıAşkımın zamanaşımına uğradığı günlerin

Hem alacaklıydım hayattanHem de hayata karşı borçluÖlüler meclisinde, divan başkanıydımVe hayat yok hükmündeydi

Sevda yok, acı yok, firar yokYOKLUĞUNDA HÜKMÜ YOK

Her tren gibi, her sevda da dururArdından bir çığlık duyulurGaipliğine hükmedilmiş bir çığlıkSanki bir idam fermanı gibiAğlayan bir anadolu gibiBir çığlık sesi

Ve ihtiyar tren duruken istasyondaGözlerin yalana kapanıp, gerçeğe açılırAlacaklı ve borçlu aynı kişidir o zamanHatadan yararlanamadığın bir gün doğar

Ardından bir tabut kalkar ayağaBu kim diye sorarsın? Neden ölmüş...Ve ağlama dersin eşine..ağlama dersin çocuğunaAma seni duyan olmaz..Ve bir sızı saplanır yüreğineAncak o da çabuk geçer..Çünkü artık buradaSIZI DA YOK HÜKMÜNDEDİR.

Ardından arkadaşların gelir birer birerNilgül, Emrah,Kaanve peşi sıra abilerinRagip, Fırat, Feyz,BahattinO ZAMAN HAYKIRMAK GEÇER İÇİNDENEYYYYY YAŞAYAN ÖLÜLERSizi bekliyorumBurada zamanaşımı yokİtiraz süresi yokBundan başka gidilecekMAHKEME DE YOK

Baktığım her yere hüzün siner birdenVe bir hıçkırıkla derinleşir yaralarBir rüyanın yaraları kanar yavaş yavaşVe kıyamet kopar usulca...

Usulca bir kadın fısıldar kulaklarına



Usulca bir acı çekersin

Ve usulca

Yokluğa gidersin

Yasak sevdaların özlemi kaplar yüreğimiÖlümün yalnızlığını duyar yüreğimSeni nasıl özlediğimi anlarım, seni nasıl sevdiğimi...Ve sevilme hakkımı kaybedişim gelir aklımaAşkın zamanaşımı

cehennem daha yakmadan yakar bedenimi

VE AŞK YOK HÜKMÜNDEDİR ARTIKSEVDA YOK, ACI YOK, HAYAL YOKYOKLUĞUNDA HÜKMÜ YOK

Ali Sinkay



Her Şeyde Sen

Gün gelir, uykular, zaman sızlaşırRüyalarda duyarsın, bir öpücüğüGün gelir, ağlayamazsınBir güle bakarsınGün gelir, gül sana bakar

Hayaller yalnız bir adam,Hayaller sığlaşan bir su kenarıSızılaşan eski bir yara,Yalnızlığın, olmazlığın, zamansızlığın elindeBir geçmiş zaman türküsü çalınırBir de yanık bir yürekYaşasaydın da ayakların olsaydım,Çok yaşalar dokunmasaydı,Sen yaşasaydın...

Keşkeler silinir bazenZamansız açan bir çiçekSuya mırıldayan bir kediKüpeşteyi delen rüzgarPencerenin gıcırtısıRüzgarın kokusuYarin kokusuBahçedeki çiçeğinDuvardaki resminYüreğimdeki sızın

İçimde bir yerlerdesinKapı açılacakİçinden sen çıkacaksınSana çıkacak bütün yollarÇiçekler sen kokacakSen bakacak ceylanlarSeni fısıldayacak meltemlerSeni bağıracak kasırgalarSeni yağacak yağmurSeni yazacak kalemSeni açacak toprakDallarda sen olacaksınSende ben, bende senSen olacağım döndüğün zamanKarşında yine sen....

Ali Sinkay



Hergün Ağlıyorum

Dün çok konuştun biraz susDudaklarımdaki gülüşYalnızlıktır,Eşlik eder acı bükülüşBen yalnızlık diyordum,Sense senBaşlamadan bitirmek miydi amaç

Bir sigara yaktınEllerim yandı,Nefesim senBeni yaktın

Ağır ağır eriyordun karşımdaÇektiğin son, sanki ilk nefesin gibiydi yaO yüzden severdim sigaranıHayata tutunduğun o mutluluğu

Parkta elim ellerindeGitme derdim, bırakma ellerimiSıkıca tutardın,yüzüme bakarGülümserdin ve sarılırdın sıkıcaSusma istiyordum, hep konuşDans ederken, öperken, okşarkenHatta sevişirken,Seni dinlerdim, kulaklarımı açardımSesin, şimdi hala kulaklarımdaEllerim mezarındaToprakta kokunu duyuyorumPapatyalar açmış, sarı papatyalarTam sevdiğin gibi,Bazen rüzgar esiyorGözümü kapatıyorum,Dans ediyorum, yeniden seninleArtık sevmiyorum demiştim ya,Ve hani, ilk kez ağlamıştımŞimdi gözyaşlarım suluyor mezarınıSeni hala çok seviyorumArtık hergün ağlıyorum

Ali Sinkay



İki Hece

iki hece,Uzun bir gecede,Aklıma gelen,Sadece senVe iki hecedudaklarımda...Gözlerine bakıp,Ölürken...Suskun bir gece...Ve çıkmayan iki hece...

Ali Sinkay



İkilem

İki yumruk var yüreğimde,Birisi sağdan vurur, diğeri soldan,İki düğüm var boğazımda...Biri yardan vurur, biri serden.

İki leke var ellerimde...Biri gençliğim, diğeri geleceğim...İki beden taşır damarlarım...Biri sevdiğim, biri seveceğim...

İki ömür var hayatımda....Biri yaşadığım, diğeri öldüğüm...Ve iki Ali var içerimde...Aynı mezara gömdüğüm...

Ali Sinkay



İlk Öpücük

Tatlı ağızlı AfroditMayıs çiçekleriyle süslüGökyüzünde dans ediyor yıldızlarVe vakur bir ışın, süzülüyor sahnedeEn adil yargılamanın ortasındaİtaatkar bir öpücükSessiz oynak bir orospuPeçesinin altında arzu,Ve gülüşünü saklayan dokuma gülRüyalarla karışır hayatın sihriEsaret yüreğimde,Zincirler boğazımdaHayal ettiğim Tanrıma dua ederimİç çekerim sonsuzluğaGüzel genç kız artık büyüyorVe dudaklarına dokunan öpücükYarım görünüyor

Ali Sinkay



İspanyol Kadını

Kadim taşların kapattığı bir sokakÜrkek gözleri perdenin arkasındaEtekleri siyah, gömleği beyazBelinde mavi bir eşarpKulaklarına kırmızı bir çiçek sıkıştırmışRüzgar Yok, dans ediyor, saçları savruluyorRaksı Afrika çölleri gibiTrablusgarp, bir parça Yemen kokuyorBelki Fas'ın okyanus taraflarıAma gülüşünden belliRuhunda bir çingenelikFlamenko yada ne bileyimUzak ülkelerin ezgisiUtangaç ve arsızBir tuvalden fırlamış Mona LisaTüm resim siliniyor,Geriye o kalıyorKadın eve, karışıyor ev kadınaBir ispanyol kadının gözlerindeBir ayet kalıyor"Yâ eyyuhân nâsu innâ halaknâkummin zekerin ve unsâ ve cealnâkumşuûben ve kabâile li teârafû"" Ey o bütün insanlar!Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık, hem de sizi şaab şaab, kabîle kabîle yaptık ki

tanışasınız"

Ali Sinkay



İstanbul Şiirleri

İstanbul şiirleri gözlerinYazılmadan da okunur mavisiVe yürekten duyulur martıların sesiBırak kalemi , istanbul şiirleri yazmaGözlerinden okuyayım Üsküdar'ıVe nefesinde duyayım Emirgan'ı

"Once upon a time"Bir zamanlar, kol düğmeleri vardıBoğazımda düğümlenen sevdanın sesiCebimde unuttuğun kol düğmeleriEski bir zamanda"Hatırlarım , bugün gibi"

Bırak kağıdı kalemi,Yazma acınası hayatıUnut hatıralarıAşkı da, sevdayı daHatta yedi kollu SüreyyayıGeride ne varsaUnut yazmaAşk olmadan daYaşanır hayat ya

Ucu yanmış mesajlar yok artıkYanan sevdalılar da yokHatta kol düğmeleri deBarış abi bile yokSözü sürmüşsün namluyaHoroz kalkmış el tetikteHangisi acıtır canımıKurşun mu, sevda mıBelki bir silahtırİkisi de ellerinde...

Ali Sinkay



Kaçamak

Küçük bir kaçamak,Hayatı abartmakSevdaya acıkmakAç kalmak, susuz kalmakÖmrünü adımlamakİnmeden sekizeDokuza çıkmakAf çıkarmak sevdayaDilim varmıyor susmayaBu arada, burnu havadaBir kız yürür kaldırımdaEdasına can fedaEski bir şarkı fonda,Funda arar kulağımdaGönlüm hovarda,Müzik ruhuma gıdaBir ses verse HüdaBir de yağmur o aradaSen masa başındaBen yollarındaNe ses var ne sedaSevda, son turfandaOysa güzel kız, ve minik bir kaçamakYada bahardır belki ihtiyacınİnadına yaşamak

Ali Sinkay



Kader

Ben seni düşünürken,Sen hazırlanıyordunAkşama buluşacaktık,Konuşacaktık,Bu arada aşağılarda,Yerin çok altında,Aşırı yüklü bir tırın geçmesiyleKüçük bir taş yerinden oynamıştı,Sen arkadaşınla konuşurken,Bende size taksi göndermiştim,Taksi kırmızı ışıkta durmuştu,Yoldan yaşlı bir kadın geçiyordu,Taksiye yeşil yandığındaKadın yolun ortasında düştüYardım ettiler, kaldırdılar,Taksici bir kez daha kırmızıdaydıKüfür etti, ve evinize iki dakika geç kaldıSiz taksiye bindinizBu arada taşın boşluğundanTopraklar boşalmaya başladıTaksi hareket edecekkenKız arkadaşın çantasını unuttuğunu fark ettiBu esnada otoyolda bir tırı polis durdurduTonaj fazlalığı vardıHareket edemezdiŞoför önce yalvardıİşe yaramayınca makbuzu aldıArkadaşın geri döndüğünde,Siz hareket ettiniz,Bu esnada, yeraltından uğultular geldiKüçük çaplı bir heyelan başlamıştıVe yolda bakımsız eski bir köprü vardıÇayın suyu kurumuş,Eskiden kalma, Taş bir köprüVe taksi köprüye yaklaşırkenKöprünün ayakları zayıflamıştı,Şoför tırı gördü,Köprü dardı ama geçebilirdi,Zaten geç kalmışlardı,Tırla birlikte girdiler köprüye,Ve köprü ayağının kilit taşıBirdenbire boşluğa çıktıKöprü yıkılırken,Ben seni bekliyordum,Birşey farklı olsaydı,Gelecektin...Herhangi birşey...Eğer farklı olsaydı,Bu çiçeği mezarına değil,Ellerine verecektim....

(Dövüş Klubünden etkilenilerek yazılmıştır)



Ali Sinkay



Kadın Giderken

Bir kadın gittiğindeYüzyıllara yetecek kelimeleri de alır yanınaVe boynu bükük kalır sokaktaki kedilerAslında hep beğenildiğini sandığıAma çöp tenekesine gidenYemeklerini de birlikte götürür

O gittiğinde güneş artık yakmaz.Kar da üşütmez olur nedenseGöremediğimiz cenneti görürüz bir anda

O gittiğinde gözlerimiz görmeye başlarYerini gelmek isteyen melekleri farkederiz zamanlaOnun gelişiyle giden aşk da geri gelirBize küsen heyacanlarla yeniden barışırız

Kalbimiz ve gözlerimizi geri alırızÇünkü onu isterkenRehin olarak almıştır elimizdenO gittiği zamanArtık çentik atmana gerek kalmazSarılıp uyuduğunuz yatağa

O gittiğinde tövbekar olursunAllah'a alternatif olamamıştır çünkü,Ona verdiğin değer alt üst olmuşturArtık düşünmeyi öğrenirsinKula kul olmayı yasaklarsın kendine

Ama giderken özür bile dilemezYeni hedefler peşindedir giden kadınEmdiği kan geri gelir amaVampirlik bulaşıcıdırO giderken insanlığınızı da götürür

Ali Sinkay



Kafiye gibi

Ben anlamam, bana sormaKader bu işte, daldan dalaBir umut, biraz hayalBir aşkın adı, başka baharŞiir gibi olsun hayatCümle küçük harfle başlasınVe dökülsün büyük harfler ardı sıraNe kafiye derdi olsun,Ne gelecek derdiAma işte, pembe panjurlu evKafiye ister birazÖlümsüzlük gibiKollarında giden, kaçıncı sevgiliSonsuz hayat, sonsuz acıÖyleyse, hayat da kısa olsunKafiye gibi

Ali Sinkay



Kahramanlık Şiiri

Kahramanlık şiirleri yazmakKanatlı atlara binip, güneşe ulaşmakVur yiğidim, ha yiğidimAslanım, GardaşımBozkurtumkahramanlık şiirleri yazmakHiç içimden gelmiyorAğlarken köşede,Boynu bükük, öksüz bir kızKahraman mı kaldıŞiirlere yazılası....

Ali Sinkay



Kalk Gidelim Sevdiğim

Senin için ne güzeller terkettimHer karışını her toprağını gezdimSuyuna, taşına, aşına aşık oldum,Bundan gayrı benden sana yar olmaz,Kalk gidelim sevdiğim

Toprak dediğin her yerde,Güneş, ay, yıldızlar, hepsi göklerdeSu desen denizimiz bol,Gölller ülkemde boyboy, hadi tekrar alıkoyKalk gidelim sevdiğim

Bu toptakta kardaş olmaz,Dost olmaz, yar olmaz, yaren olmaz,Bu toprağa tohum atsan, başak olmazit ürmez, kervan geçmez, neme gerekKalk gidelim sevdiğim

Dünya kadar malın olsa ne fayda,Sülün gibi kızlar, selvi boylu gençlerKime gerek boy boy ekinler,Sıra sıra selvilerKalk gidelim sevdiğim

Bir daha da ben bura dönmemAllah büyük, haşa, İnşaAllah dönmemDönersem bilin ki, ben ölmüşüm...Şimdi yeniden doğmazsam bilin ki...Köprüyü geçemeden dönmüşümdür...

Ali Sinkay



Kam Olsun

Tut elimi yarenim, düşmanlara gam olsunBulutlar ülkümüze dam, gönlümüze Şam olsunÜçler, yediler, kırklar aşkına Allah deyipHu diyen diller, hu çeken gönüller kam olsun

Ali Sinkay



Kara Kalp

Karanlıktı,Yüreğime geçirmişti dişlerini,Karanlıktı,Elleri, kolları, Bakışları,Gülüşleri bile karanlıktı,Yeryüzü kararmıştı,Rüyalarım ışığa hasret,Dudaklarım gülüşe hasret,Yüreğim sevgiye hasret,Öylece kalakaldım,

Bir Fırtınanın ortasında gibi,Dipsiz bir kuyu gibi,Soğuk bir mağaranın kapısı gibi,Açılıverdi dudakları,Yarasalar ağzından fırlayıverdi,Karanlık kalbime, karanlık pençeleriHerşey kararmıştı,Ekmek bile karaydı,Kalbimden akan kan,Bir tek o kırmızıydı,Bayrağım gibi,Tuttum avuçlarımda,Öptüm,Yüzüme sürdümBir tek o sıcaktı,Bir tek yüreğim atıyordu,Bir tek kanım akıyordu,

Geriye kalan herşeyden korkuyordum,Kalbime soktum avuçlarımı,Yüreğimi kopardım,Yüreğini kopardım...Şimdi o da soğuk,Soğuk gecemde,Soğuk ellerimde...

Ali Sinkay



Karadenizin Kızı

Birgün okursan bu şiiriVe bir sevda ışığı yanarsa gözlerindeKalbinde minicik bir kıpırtı,Belki gözlerinde bir damla yaşAnlayacaksın seni hala çok sevdiğimi,Sana hayran olduğumu,Ve emin olamayacaksın,Bu şiirin kime yazıldığına,Ama içten içe bileceksin,Bu şiirin Öznesi sensin,Nesnesi benim...Ve birgün..Yüreğine cesaret geldiğinde...Aratacaksın ismimi...Bu şiir çıkacak karşına...Ve resmine bakmaya cesaret etttiğim gün...Sana yazdığımı anlayacaksın...Yine de içinde şüphe olacak...Minik derinden...Evet seni hala seviyorum...Tıpkı ilk günkü gibi....Hırçın Karadenizin kraliçesi...Aslan yürekli, mert sevdiğim...Cesaretim yoktu, beni affet....Sevmekten hiçbir zaman vazgeçmedim...ve hiçbir zaman...Kalbim bu kadar acımadı....Beni affet diyemem...Affetme, kır, yak, işkence et...Yeter ki, bir yanın, hep yanımda olsun...İşte öylece....

04/11/2013

Ali Sinkay



Kehanet

21 pazartesi,21 hilal ve 2 yıldız sonunda2 de ay belirecek bulutların arasındaBiri korumak için, diğeri çalmak için imanıYalan deyip gülecekler niceleriVe başlarına gelenin ne olduğunu anlamadanSonradan gelenler anlayacak kıymetinikör gözlü iblis yardımcısıSalacak ortaya şeytanlarınıNe kabe kalacak geride,Nede Allah diyen bir minareYeni ilahlar, ilah olmayacak,Yaşayan insanca, yaşayan ilahGazaba gelecek böylece göklerin HakimiSalacak ordularını üzerlerine,Kan ve gözyaşı, saracak dünyayıHer adımda ölüm, her adımda zulüm,Bu sadece kazandıkları bedel,Daha önce yaptıklarının karşılığıVe dümdüz olacak dünya,Toparlanırken yeniden insanoğluAltın çağ, inananın çağıAncak önce hesap vermeli,Rabbin kim hepsinden önemli,Uydurulan onca günah arasındaUnutulan soru sorulacak ilkVe yalan söylüyorsun sedası yükselecekOysa öyle sanmıştı,Zannıyla yandıVe önce, her yerden saldıracaklarHerşey tükenecek,Kıtlık birden gelecekÇokları ölecek,Gelmez sanıldığında,Birden vuracak,İnsanlar kedi ve köpek leşleri yiyecekSalgın başlayacak, Ademoğlu kılıçtan geçecek3 yer çökecek önce,Anlamayacaklar,3 Ses duyulacak sonraYine anlayan olmayacak,Alimler kaybettiklerinde umuduYeniden umut doğacakÖnce yeryüzünde altın çağAma ateş ve çöküş sonrasıBüyük devletler küçülecekDaha da küçülecekVe zulüm gelmeden,Herşey küçülecek,Ama küçüldüğünü görmeyeceklerBüyük gibi görünecek,Evler, şehirler, ailelerAma yardım eden olmayacak



Küçük gibi kalacakVe birleşme gelecek ardından,Hızla yükselişMutlu insanlar,Huzur dolu dünya,Ama kısa sürecekVe ardından son zulümVe artık ne dünya var, ne güneş,Var ama bildiğimiz gibi değilHiçbirşey eskisi gibi değil....

Ali Sinkay



Kesişim

Seninle yaşamak,Seninle yaşlanmak,Ben sen olmak,Sende ben, bende sen

Ali Sinkay



Keşif

Yorgunum...Dular kadar yorgunZaman hızlanmaya başladıSaniyeler eski yerini alıyorVe keşfetmem gereken bir yarın varoysa keşfetmem gereken senin vücudunDua kadar yakınAteş kadar tehditkarSu gibi doyumsuzHayat pınarı göğüslerinKaşif dudaklarımdaMinik adımlarlaİnerken vadineEn heyecanlı keşfimGömüldü bedenine

Ali Sinkay



Keşke

keşkelerim dilde kalıyor nedensehayat diyorum,Boşveriyorum,Keşke, keşkelerde kalmasakVe keşke bizBiz olabilsek,El, nedir,Bilmeden;keşkelerimize kalmadan...

Ali Sinkay



Kırık Papatya

Hiçbir çiçek yakışmazdıHiçbir baharaPapatyanın yakıştığı kadarKırlaraHiçbir çiçek yakışmazdıHiçbir kızaPapatyanın yakıştığı kadarSaçlarınaHiçbir papatyaya yakışmazdıKoparılmak dallarındanVe hiçbir papatyaBu kadar yakışmazdıKoparılsaydı dalından

Ali Sinkay



Kibritçi Kız

Son bir şiir uçurdum parmaklarınaKelimelerim bitmişti, gerçekti, son şiirdiRıhtımdaki son gemiye binip gidecektim,Son limandan,Güneşle batıracaktım gemini,Korkmayacaktım, yılmayacaktım, yanmayacaktımDeğmeseydi ışını...

Buz gibi bir şimşek vurdu kalbimeSarsıldı buz yanığı yüreğimAtmadı, atamadıÇaresizlikten çırpınamadı

Sevmedin, sevdiremedim, suçlu gözlerinBuz gibiydi, üşümüştümSon kibritimi gözlerinde yaktımBüyüyemedimBen öldümYüreğim donuk gözlerim açıkSon gemiye bakarak

Ali Sinkay



Koca Çınar

Sen de mi Koca Çınar,Bırakıp yapraklarını teker tekerUnutacaktın gülümsemeyi

HatırlasanaBir çocuk kahkası dallarındaYapraklar kadar güzel

Çiçek açardı kucağındaPapatyalar, sümbüllerUmudun adıydın, koca Çınar

Şimdi uzanıp boydan boyaBir katilin testeresi altındaUzanıp öylece yatacak mısın

Bir başkaldırı hikayen yok muBayram günlerinin çöp çatanıİsyan düğümünü atmayacak mısın yeniden

Yeniden bahar gelmeyecek miTepenin ardından ilk dalların görünmez miYokuşun inişi değil misin

Gün doğmadan, doğmayacak mısınKara gün kararıp mı kalacakBir pazar günü Ankarada

Gururla, onurla ve yeni bir yükseliş içinArtık bayrağı vermeyecek misinGüneş olmayacak mısın yeni filizlere

Adın yaşasın istemiyor musunBahçende bir devlet kurulsunToy olsun kurultaylar

Yada belkiKocadın yaMaskara olacaksın kim bilirKöpeklere....

Ali Sinkay



Kocatepeden Doğan Güneş

Sen resim yap emmoğluŞiiri bana bırak...Doğan güne inat...Elif kokan rüzgarınGıcırdayan kağnınınVe yeni doğan bir ülkeninResmidir şiirime dolanTebessümle kanatlanan bir mermiİnleyerek değdi sesimeDoğacaktı güneşVızıltılar arasındaElifin kağnısındaKocatepe'deDoğacaktır...Sessizce...

"Ex oriente Lüx"

Ali Sinkay



Kpss

KPSS ÖSYM AÖF duygusuz bir yarışOysa insan doğasıYarışmadan sevişebilmeliVe vazgeçmemeliNe KPSS ne AÖF nede senden

Ali Sinkay



Kuşlar ağlaşıyordu

İlkbahardı....Sessizce akıyordu bulutlarHavadan göz yaşları taşıyorduİkimizi ıslatıyorduKalbimizi sıkıştıran, garip bir duyguHatırlıyorsun değil mi?Bulutlar ağlıyordu...

Bir ayrılık kuşu,Usulca perona yaklaşıyorduBir vatandan, başka bir toprağaRüzgarlarla, hüzün taşıyorduGözlerin yaşlar içindeÇiçeklerin boynu büküktüHatırlıyorsun değil mi?Ağlıyordu gözlerinDallar gibi eğikti başın

Eski bir bahar hatırasıBelki veda etmekti en zoruYine gel diyebilmekBelki başka bir bahardaKavuşabilmek, yine bir baharda

Hatırlıyorsun değil mi?Veda şarkısı değildiKuşlar ağlaşıyordu

Ali Sinkay



Küfür bile az gelir

Bir sen kaldın gerideTutunduğum acının üstüneUmudun, hayatın, mutluluğun üstüneSevgililer günüydü ya haniBirinin sevgilisiydiDiğerinin celladıŞiir yazmak istedimSenin üstüneAdını söyleyemedi dudaklarımResmine bakamadı gözlerimEğitimli katiller,ÖğrenmişlerVe kesmişlerBirer birerO üzelim ellerUmut diyorsun ya haniHani saygı diyorsunHani titrek ellerinleSevgililer günündeAtılmak pahasına

Şöyle adamakıllı saydırmakAnasına avradınaYedi sülalesine

Ali Sinkay



Masada bir bardak duruyordu

Masada bir bardak duruyorduSoğuktu, üşüyordu kızElleri titriyordu,Masada bir bardak duruyorduKapattı gözleriniUzattı elleriniEllerindeydi bardakArtık üşümüyorduKapattı gözlerini küçük kızElleri titriyorduMasada bir bardak duruyordu

Ali Sinkay



Masallar Ülkesi

İlham perim ne düşünüyor,Seviyor, sevmiyorÖtüken ormanındaPapatyaya bakıyorPapatya yalan söylüyorBunu daha bilmiyorEy güzel şey sen nesinİn misin, cin misinİlham perim ne diyorSihirli kelimelerKafiyesiz şiirlerHayallerim ötüken ormanındaKlavyemde sihirli bir değnekSiyah çay,İçine biraz viskiEy peri kızıDüşler ülkesinin nazlı gülüAşk şarkılarının bülbülüBaharın eşsiz sümbülüGüle mi küstün bülbülümYoksa sümbüle mi tutuldunGül artık, Güliver'in diyarındayızDevler ülkesinin, bahtsız cüceleriyiz.Red Label, bitter çikolataDudaklarımda tadın,Sevişmek düşler ülkesindeBir peri kızıylaVe hayal edip içmekGerçekler dünyasındaBana bakıp, hayalsin diyorsunGülüyorum, asıl hayal gözlerinGerçek olsan büyülenirdin diyorsunBüyülenmesem sen olmazsın diyorumSen aklımdasın diyorsunAklım sende biliyorsunBir öpücük konduruyorumIsıtıyor dudaklarımı mukavva bardağımBugün öksüzüm,Sevişelim diyorum,Sapık diyorsunDilim tenindeİçime çekiyorumYakarak iniyorsunVe son yudumBak hayal olan sensinSiliniyorsunSus diyorsunKaybolmadan sana bir kez daha bakayımVe ayrılıyoruz,Gerçek hangimiz bilmedenBelki de asla bilemeyeceğimizin bilinciyleBir masallar ülkesinden



Bir başka masallar ülkesine

Ali Sinkay



Masmavi

Gözlerin maviydiTanrı dağı gibiMasmaviDenizler maviydiAğaçlar maviGözlerinMasmaviMavileşti dünyamErguvanlar bile maviBelki birazKoyu MaviOlsun yine deBulutlar maviMartılar açık maviGüneş parlak maviAh o gözlerinTüm mavilerden arta kalanBaşka, bambaşka bir maviİlle de gözlerinMaviler içindeMasmavi

Ali Sinkay



Mehmetçik

Pusatlandılar, kırk çeriydiler,Havada isyan kokusu vardıCiğerlerine çektikleri buzdan mevsimeYüreklerinde biledikleri, efkarları sürdülerŞarjöre verdikleri sevdaların,Çığlıklarıydı vadilerde yankılananNamluya vurdu yüreklerinin alevi,Gezdiler....Gördüler....Vurdular...Vurgun, yediler Kadir gecelerindeDoğan güneşle ışık oldular,Uçmağa varırken yıldız oldular,Yıldızlar arasında, hilal oldular,Sabah ezanlarında Bilal oldular,Nakış oldular, kına oldular,Dua oldular, avuçlarda kelebekVe şiir oldular, Tarihe not,Aşka not, sevdaya not,Müziğe nota, Şiire hece oldular...Şehit oldular, cennetler dolusu,Mehmettiler, Paygamber duası

Ali Sinkay



Melek mi, Şeytan mı?

Melek sandığım şeytan mı?Şeytan sandığım melek mi?Şeytan olsa gül kokar mı?Melek olsa böyle yakar mı?Uzanmışım gecenin bir yarısıŞeytandan Rabbime sığınıyorumSen gelsen böyle korkmazdımBir kerecik öper,Bir daha tövbemi bozmazdım

Ali Sinkay



Men İnsanam

Ocakta eller kanlıOniki Fransız ikibin bagalıİnsan olmak riya olmuşNe kadar zenginsen,Ne kadar güçlüysenO kadar insansınKahramanlık hikayeleri arasındaBinlerce göz yaşıYazık ki, müslümansanVeyahut zenci, yada TürksenHerkes man olur, sen Türk menMenden değil kardeşimO manse, insanlık bende

Ali Sinkay



Minik Kız

Neden şaşırdın ki beni görünceHerkesi melek mi sanıyordunKorkuyor musun minik kızÜşüyor musun yalnızlığındanUtanıyor musun gerçeğin çıplaklığından

Bak dizinin dibindeki iskeleteBir zamanlar kanatları vardıSenin kadar özgürdü gökyüzündeSenin kadar masum

Şimdi git artık! Geri dön mutluluğunaÖp anne ve babanın eliniVe dua et! İçimdeki zerre iyiliğinSeni serbest bıraktığına

Git geç olmadanŞeytan kalbimi yeniden çalmadan

Ali Sinkay



Misilleme

Senle beni çarptığındaSağlaması,bölmedirKalan küçük bir bebekGeride...Yalnız...ÖksüzSenle beni topladığındaSağlaması çıkarmadırToplam, yine bir bebekYanımızda....Birlikte....Karakökümüz birdirAsal çarpanlarımız daSenle ben olduğumnuzdaSonuç hep bir bebekYalnız mı, yanımızda mıİşlemin sonucu aynı da olsaGidilen yoldur,Dudaklardaki tebessümÖksüz, yetim....Boynu bükükYada şirin bir gülücük....

Ali Sinkay



N.ç.

İki harf ve iki nokta,Haber bültenleri böyle bahsediyor benden,Utanılacak bir şey yaptım çünkü,Yüzümü maskeleyip veriyorlar,İnsan içine çıkmamam, çıkamamam lazım,İki harften ibaret hayatım,İki de nokta,Üçüncü noktayı çok görüyorlar bedenime...İki harf, iki nokta,Hayatın başı ve ortası gibi,Hayatın sonu,Yoksa,

İki harf ve iki nokta,İli Kaş ve iki göz,Virgül atmayı unuttum,iki damla yaş,Üçüncüsüne yer yok,ve karşımda yirmialtı varİkiye karşı yirmialtıYirmialtının sonu üç nokta....İki noktalı bile vermiyorHaberler...Haberler...Haberler...

Bilinmeyen eller,Bilinmeyen gözler,koca koca adamlar,okuyup büyük adam olmuş,Üç noktalar....

Bense küçücük bir çocuğum,Hayatım iki nokta,İki de harfN ve Ç...

Ali Sinkay



Nazire

saçların döküyorken sonbahar seslerini,

içeri alamadığın kuşların yeridir bizimki,

hep yokuşlar atılırken üstümüze,

kar savururdu gözlerimiz,

kaderlerimiz oracıkta kesişirken,

kara duman çıkarırdı fakirliğimiz,

gençlik ucuz darağacıydı,

yüre...klerimiz yorgana usulsüz ve dağınık yapışırdı sabaha

sabahlar ki hayallerimizden daha önce çiçek açmazdı,

bilirdik yaşamın dağınık susunu da,

ağlardık aslında iiçimizden...

Ömür Öterden Ali Sinkaya

Saçlarım döküyorken sonbahar seslerini,

içeri alamadığım kuşların yeri oldu sıcacık yüreğin,

yokuşları ezerken altımızda,

su kristalleri doldu gözlerimize,

kaderimiz kesişirken,

yüreğimiz kesişirken,

ömrümüz kesişirken,

dostumuz vardı heyhat,

en zengin fakirliğimizin yanığı,

gençlik kavaktan darağacıydı,

ama urganımız kalın,

sımsıkı bağladı kaderimiz,

yüreğimizi,

güneşler doğmazdı ki hayatımıza,



çiçeklerimiz geceleri açardı,

dosta, düşmana,

bilirdik yaşamın inleten suskunluğunu da,

ağlamamız sevdamızdandı

Ali Sinkaydan Ömür ÖTERe

Ali Sinkay



Nedensiz Bir Şiir

Hani bir şiir yazarsın ya nedensiz

Hani bir şarkı geçer ya sahildenHani bir yaprak düşer tek başınaHani bir bebek geçerken eşiğiBir kedi dönerken köşeyiHani bir bulut kapar birden güneşiHani bir damla söndürür ateşiBir gemi belirir denizde,Sen gülersin nedensizSonra kıpır kıpır bir kalpTitretir elleriniSeni gördüğüm günden beriTitretiyor ellerimi

Ali Sinkay



Nihavent Münafık

Ayık kafayla,Toplayamazken ikiyle ikiyi,Küçümsediğiniz hayyam,Şarap ve kadın içinYaptı yapamadığınız,Tüm hesapları

Beş vakit namazla,Yakalayamazken insanlığıUtandığınız Hallac,Taptığı Allah içinÇizdi kanıyla yeryüzüneKıpkırmızı gülleri

Dilinizde Allah ileYığarken altınlarınızı,O dünyalar sultanı,Bir parça hırka ile,Bugünün yarını,Zekatın fazlası

Şimdi münafıklığınız,Her sabah nihavent makamında,hatırlatırken bizlere,Şarap susuzluğumuzu hatırlatırAllah'a, meleklerine, kitaplarınaKıyamet gününe,ResullerineVe hayrın da, sizin de O'ndan geldiğinize

Ali Sinkay



Not Şiir Değildir

Uykusuz geceler zindanlardaHurda olmuş gönlüm hezeyanlardaNot: Bu şiir değildirŞiir olsaydı sen olurdun içinde...Şimdi içindesin öyleyseArtık şiir oldu.Her Neyse....

Ali Sinkay



Öğretmenim

Öğretmenim

Dudakların atesler içindeAlev almış kiraz tadıBıraksam bal damlayacakbir parça şarap, çikolata kaplıgözlerin eritiyoray sana tutulmuş,Güneş sana sevdalıHavada asılı kalmışSon çiğ damlasıSanki ilk kadın sensinHerşeyin ilki adında gizliİlk aşk adında,İlk öpücük,Günahın ilki senin vebalinilk öpücük dudaklarındailk günah bile seninle yaşandıilk okulun ilk çarpışmasıÇarpmayı da bölmeyi de ilk öğretenYakan topunun sıcak rakibiCennetten düşen ilk melekilk adımda diz vurduğumiz vurduğum ilk ateşgüzel olan herseyin ilki sensinÖzlemlerin bileİlk adım sensinSoyadım da seninÖğretmenim

Ali Sinkay



Öksüz Şiirler

Öyle saçmalıklar var ki,Şiir diye okunanÇöpe bile atamadığım şiirlerBeğeniyorsa birileri,O zaman neyi atmalıyız çöpe,Neyi saklamalıyız kelimelerde,Kalem unutulunca,Ve kaybolunca kağıtKıymeti kalmadı kelimelerinBelki de şiirler öksüz kaldıKalemsiz, kağıtsız, ruhsuz kelimelerde...

Ali Sinkay



Ölüm

Tepemde dönüyor, uğursuz bakışlarıyla akbabaGelmelere olduğu kadar, gitmelere de merhaba

Bir sessizlik, bir korku, bir ölüm rüzgarı,Sanki dünyaları esir etmiş kara bir veba

Sen diyorsun Pazartesi, bense Cuma,İkisi de değil, günlerden Çarşamba

Ne başıdır hayatın, ne de son günü,Hayat değil de bir rüya galiba

Dostlar işlerinde, sevdalın uzakta,Bir beyaz papatyayla olmuşsun akraba

Kalanlara bakıyorsun, bir de bekleyenlereKalmak mı daha zor, gitmek mi acaba

Kral değilsin ki tahtın olsun,Bineğin dört çeker bir araba

Güllerin efendisiyim diyordun,Geldiğin yerde sadece maraba

Ali Sinkay



Ölümsüz Damlalar

Ayak seslerime benzese de incedenYağmurun sesidir yüreğine vuranCamdan süzülüyor gözyaşlarımKavuştu sandıkların birbirinde boğuluyorBilirsin, damlalar yalnız intihar ederlerBirbirine değmeden, uçurumdan düşerlerHaklısın, bazen bir olurlar,Karanlık bulutlar var,Ardı aydınlık....Bulutlar isyan etmez,Bulut demek, ben demekHer damla bütünde saklıAğırlık ediyorum, bırakıyorVe işte o kadar....Son var mı diye düşünürüm,Bu bakışlar, bu gülüşlerVeda edemem, düşsem de toprağaÖlü toprağı dirilten kimse?Ölümsüzlük gizlidir özünde....

Ali Sinkay



Önce Canan

Yar deyip sineme bastığım zaman,Ne yaşıdır aklımda ne güzelliğiNede yanağına düşen ıslak gamzesiZindana yandım, Züleyha'da kaldımKara gözlüm desem, kara yakar karalar...Başak saçlım desem,Hiçbir başağın rengi erişemez saçlarınaYar edip kalbime gömemem,Yar deyip ömrüme alamamDüş desem...Uyanmak istemem bir daha,Yaşam kadar tatlıÖnce canan...Sonra benEğer kaldıysam...

Ali Sinkay



Önce Ruhlarımızı Çaldılar

Önce ruhlarımızı çaldılar,

Önce Liselim dedik,

İlk Aşkımız Sevdiğimizdi

Önce bir ülkücü sevdik

İlk idealimiz ilk isyanımızdı

İlk önce ruhlarımızı ayırdılar.

İlk sevdiğimizden,

ilk kopuşumuzdu üniversite yılları.

Komşunun kazları gözümüze ilişti sonra,

kendi bahçemizdeki tavukları göremez olduk.

Farklı bölümlerden, farklı aşklar aradık,

ruhlarımız satılığa çıkmıştı artık.

Zaman geldi üniversite bitti,

Bu savaşta yorgun düşenler birer birer toprağa gitti

Geride bir avuç aşk yorgunu kalmıştı

Geride bir avuç sevda savaşcısı

İş yeri, staj derken....

Ruhlarımızı tekrar çaldılar...

Önce Ruhlarımızı bitirmeliydiler...

İlk hedef ruhlarımızdı

Aşk anlamını yitirmeye başlamıştı artık

Leyla ve Mecnunları



Kerem ile Aslıları anmaya başladık bir müddet

Ve çalınan ruhlarımızı aramaya başladık

Belki Yusuf Olamadık

Belki Züleyha olmak korkuttu bizleri

Yusufun Kalbi köle pazarındaydı

Züleyhanın Kalbi zindanda

Ve ruhlarımızı öldürdüler sonunda

Şimdi bedenimizi istiyorlar

Şimdi aşkımızı, şimdi sevdamızı

Şimdi ne varsa hayata dair elimizde

Onun peşindeler

Çünkü önce ruhlarımızı çaldılar

Ali Sinkay



Öylesine

Öylesine bakıyorum kelebeğin kanadınaVe kanadında taşıdığı gökkuşağınaÖylesine üşüyorum ağustos güneşindeVe buz tutuyor yüreğim, gülüşünün ışığındaÖylesine tutuyorum, yakutu, inciyi ve zümrüdüVe gözlerim kamaşıyor, gözlerinin yeşilindeÖylesine dolu ki içim,Öylesine içiyorumSabah ezanlarının nağmesiyleSarhoş gönlüme....

Öylesine...SeviyorumDelicesine.....

Ali Sinkay



Özgürlüğe Kaçış

Demir teller arasındaTutsak kuşlarİdam kararı,Bir çıt sesi,Kırılan kalem,Ve sonsuz özgürlüğe kaçışBir şairin iki parmağıMahpus yada özgürlük

Ali Sinkay



Papatya Falı

Daha bahara çok varDalların çırılçıplakSümbül kokulu dağlarınYeşile bürünecek

Daha umuda çok varBeyaz yorgan altında çimlerŞarap kokulu bağlarınGüneşin sesiyle dinlenecek

Daha bahara çok varDaha çağlayanlar akacakVe papatyalar sulanacakBaharın bahtsız falcıları

Daha bir sevecekBir de sevmeyecekSonuç hep aynı çıkacakSeni bir daha sevmeyecek

Koparırsan papatyayı dalındanNe beklersin ki artık falından...

Ali Sinkay



Peri

Ormanın arasında bir periÇevresinde ateş böcekleriUzanmakmış göreviGörür de onu, binlerce çeriNe akıl kalır, ne askeri göreviGözlerinde çuha çiçekleriSaçlarında deniz laleleriSorunca bana, ey beşeriÇekil kenara, biraz geriYaklaşırsan az dahaSaplarım elimdeki hançeriYüreğin yeter mi bilmemYaşatırım mahşeri

Dedim ki ona ey periŞimdi gelir diğerleriYolculuk halidirBu adem seferiÖlüm senden gelsin,Üzmez beni kederiAncak gözlerin artık işyeriRuhum bakışına müşteriAlsan da hançeriVursan bu eriGökyüzünden bakarım geceleri

Baksana bana Türk askeriDilin yabancı, belki de azeriYıldız olmaksa beceriBak yıldızlara hepsi birer caferiMadem aşıksın gelberiTat dudağımdaki zehiriŞu gördüğün feneriÖperim öteden beri

Ölüm senden gelsin ey periBak yıldız olmuş kimileriDudağındaki o şekeriAlacak bu serseriVe eriştiğinde tanyeriYıldızlar sönecek, çökecek zemheri

Ali Sinkay



Petra

Son düzlükte dağlarboylu boyunca sıralanmışTepelerde bedevilerOklar ... bakışlar....Ürkek adımlarla ilerliyoruzTaş ve kum birbirine karışmışBir de güzel kızGüzel, küçük, tatlı ve hırsızUtangaç bakışlarla yaklaşıyor çantamızaFırsat kolluyor kumlar arasındaFilmlerden fırlamış korsanlarKarayiplerde değilizKumlar çöllerden

Gençliğimin umuduHayalim, ülkümTürkİslam davasıİlk kurşunu kollarında aldıGüzel Petram....Taşlarını namluya verdilerToprağın barut, saçların kızılHilali tam alnından vurdularGüneşin kaldı, kızgın... , üzgün...İslam düştü, Türklük omuz verecekYa kaldıracak seni deYada gömülecek kumlaraSeninle...

Ali Sinkay



Peygambere Selam Olsun

Yeni bir Dumlupınar mıydı Mehmedim türkünDün denizin altında, bugün toprak altındaTürk'ün kaderi midir, boyun eğmekDik dur Mehmedim, utanma,Kara kimmiş, ak kim gördüler yaYetim hakkı dediğin sedye feda olsun sanaFeda olsun canım, canınaBir umut daha olsa, bir nefes dahaHakkındır aldığım nefesler haram banaO secdeye koyduğun başıno APAK kara ellerin, bugün ak denilenlere inatO zengin sofralarımıza inat,Yerin binlerce altında, açtığın iftarınlaO kara zeytinlerin hatrına,Peygamberimizin sofrasında,Sitem etme, affet bizleri de

Ali Sinkay



Ruha Cennet

Ağlıyorsam, yüreğime konan bir har vardırYanıyorsam, gözlerimde bulut, buhar vardırÜşüyorsun, her kışın ardında bahar vardırBeden Türk, ruhum İslam bunda iftihar vardır

Enharlardan,sıçrayan damlalar, kalbe vuslatHunhar bir öpüş, alınlarda ar,külbe hasretHuzura mazhar beldeler,sehhar,aşka ayetSen ruhumun fecri ardı nehar,ruha cennet

Ali Sinkay



Sahne sizin gençler

Gecenin ikisinde uyanıp,Bir ağaç gibi tıpatıpUyuyamadan tekrarAlmadan bir kararVe dalıp eski zamanlaraHiç unutmadığım anılaraTıkırtıları tavandanBugün geldi kulağımaÇocukluğumun eğlencesiydiMickey Mouse minik leydiŞimdiki kızların kabusuHaklıydılar doğrusuSadece fareler miydi kayıp gidenne kaldı elimizde eskilerdenNerede artık buğday desteleriOmuzlarımıza konan uğur böcekleriVe ay ışığında, saklambaç oyunundaŞen kahkahalar atıp sonundaEkin destesinden fırlayan çocuklarVe kızıllaşan, güzelim ufuklar

Harmanyeri gözümde tüterSığırlar dönerken ağır adımlarlaGökyüzü kızarırken,Bambul avı başlardıTavukların rızkı, çocukların kahkahasıElimizde kalan,O güzel günlerdenBir eski hatıra şimdi

Asımın nesliyse eğer o nesildiOnurunu çğnetmedi amaDünya savaşı da çıkarmadıSoğuk savaş unutulduBerlin duvarı tarih oldu,

Ve şimdi, bambaşka bir nesilBiz gideni aratmadık belkiCounter Strike ve GTA nesliKalaşnikofla dergi, Roketatarla okulJoystikle insan avlayanİnsansız hava aracındanTam puan toplayanGençler hoş geldiniz

Leylayı,şirini bırakBahçedeki gülü koklamadanYedi dakikada tarla ekipÜstüne bir de onu biçen,



İşe yaramayandan vazgeçenSevdayı değil, metayı seçenAlnı bile terlemeden,Ölen, öldürebilenMerhametten titremedenKorkutan titretenSahne sizin gençlerHayırlı işler

Ali Sinkay



Sait Abi Uyuyor

"Cebimde dünden kalan bir sızı,Akşamdan kalmışım martılarla,Güneş doğacak gibi bakıyorBir şair hüznü, bir şaire akıyor...ŞşşştttSait Abi hala uyuyor...

Ali Sinkay



Salıncak

Allahım o nasıl bir salıncakYaşlanmış parmakları asırlık ağacınAllahım bir el gibi kavramış oturakBükülmüş,solgun ama ne gülüşler var kim bilirAlnındaki çiziklerden belli,Kahkahaların çığlıklarıYapraklara vurmuşBelki solmuş, küflüAma AllahımO ne güzel bir salıncak

Ali Sinkay



Sarhoş

Şiirler çilingir sofrası,Şairler ayyaş,Sözler balıkCümleler kadeh,Kelimeler rakı olmuş,Geceler sarhoş,İçmeden de,Çekiyor rüzgarı...

Ali Sinkay



Satılık Ülke

Ülkenize bayıldımSatayım sanaÜç kuruşaBelki de pazarlıklaBeş kuruş eder yaSeni sevdim,Uzat elini,Ne verirsen verYengeye de yakışırBeyazı yok AK'ı varAltın klozetli bir saray

Ali Sinkay



Selam Olsun

Acılara mı şiir yazılır,Aşklara mı,Yaşama inat,Ölüme mi...Selam olsun öldüğüm güne...Ve selam olsun,Yeniden doğacağım güne...Bir gün mutlaka,Güleceğim güne...

Ali Sinkay



Sen Giderken

Gidiyorsun ya, ürkek adımlarlaParmaklarının üzerinde usulca,Geride bıraktığın, ıslak bir gömlek,Ve sen kokan bir dünya ile,Gidiyorsun ya, yüreğim seninleIslanmış saçların, omuzlarındaNe kadar güzel gülüyorsun,Ne kadar yakıyordun tenimi oysa,Sevda, sadece ateş değilmiş,Ve gidişin, yeni bir kapıdır...Buzlar altında, yanan bir dünyaEn sert kışın kaynağıdır bir mağmaÖpüyorum ya usulca,Sen giderken ürkek adımlarla,Sarıyorum ya geride bıraktığın aşkıElbiseleri, gömleği, ve çekiyorum,Bir nefes sigarayı, sen giderken,sessizce, arkandan

Ali Sinkay



Sen Kokuyor

Bir veda akşamı, Bir dünya günü,Omuzlarımda haykıran bir maziuzaklarda haykıran, yanık bir kelebekVe rüzgar sesi kulaklarımdaBir de aşk kokusu, bir de sevda sesiBir aşk hikayesi, yarım bir gülüşGül kokusu,susadığım aşkgül kurusu dudaklarına su oldum,Öpüyorum bedenini,Elif gibi başlıyorum,Be, te, se,Ayaklarından başlayıp dudaklarında bitiyor notaVe sen oluyorum, sensizliğin kollarında

Ali Sinkay



Sen Oluyorsun

Bir şiire başlar gibiyim,Başı da, sonu da savruk,Vurgun yemiş seher yeli gibi,Şehrin ışıklarında,Beyaz, solgun ve ölümcülGriye dönen bedenimde,Bir zombiyim,kemikleşmiş ellerimdeÖzlemle, kanıyor kalbinVampirler diş biliyor,Doğan Geceye meftun

Gökyüzünde aslan var,Karşısında balık,Arada kalmış, bir başakBatıya kayıyor,Doğan geceye inat...

Bir sesleniş sızıyor parmaklıklardan,Bir beraat, bir müebbet,Kağıtta kalıyor masumiyet....

Ocakta ateş titriyor,Buharı titrerken çayın,Firavunlar kalkıyor mezarlarından

Gözler dolusu yağıyor yağmurNiagara oluyor, akıyor bulutlara,Sonra bir kelebek,Bir çiçekVe sen oluyorsun dakikalar sonra...Kitapta satır, Şiir de MısraDoğan ay, batan güneşSen oluyorsunHerşey bitiyorYine sen oluyorsun...

"Love is the flower of life,and blossoms unexpectedly"

Ali Sinkay



Sen Sakın Ağlama

Ah benim, sevgiye susamış,dilsiz sevgilim,Bir mavi menekşe gibi, solgun, kırgın,

Neden vazgeçtiğimi soruyorsun ya banaHoca ve filler geliyor aklıma

Gülmek güzel, güneş kadar hemde,Ama hançer var yüreğimde,

Sen iste destanlar yazarım ama,Susuyorum diye bana öyle bakma,Bekleyemem, biliyorsun hayatım son vagonda,Ben gülüyorum şimdi, sen sakın ağlama....

Ali Sinkay



Sende Unutma

Sevdandan mıdır, Deli rüzgardan mı,Gözlerinden mi,Sözlerinden miNedendir sevdiğim,Deliye çıktı adımızDeli kanda, deli toy olurmuş,Damarda kan, yiğitte soy olurmuş,Sinim ermeden murada, mezarıma kay olurmuşSinmeden düşmandan, mavzerde mermi,Alında tomurcuk, mahpusta Yusuf,Cennette şehit olurmuş....Sen olurmuş, kandil gecelerinin ışığıSes olurmuş, sabah ezanlarının soluğuİncilden İsa, Kurandan İslam...Ve hep sen olurmuş, ömürler dolusuVarsın deli desinler,Yırtık elbiseme bakma, Yusuf gömleğidirNasır tutan eller, yaralı parmaklarYakup nakışıdır, ömrümün dokuduğu,Varsın deli desinler bilmeden,Varsın gülsünler, yada acısınlar halime,Bir ben bileceğim kandil gecelerinin getirdiğini,Ve bir ben ağlayacağım bahar yağmurlarında,Bir de sen bileceksin,Zehrini alan yağmurları,İsmi kandil kokulu sevdiğim,Vuslat cennetteyse,Buna da sabır,Yeter ki sen de unutma

Ali Sinkay



Seni Diliyorum

Ayaz gecelerdeDüşünce aklımaBelki ısıtırsın diyeSana sarılıyorum

Kurak çöllerdeDüşünce aklımaBelki dindirir diyeSana susuyorum

Bir hazan sabahıDüşünce gönlümeBelki hayır dersin diyeOna susuyorum

Bir ömür dört mevsimSaysan parmak iziYorgun yaşlı bedeniminBelki bu dünyada olmazÖte dünyadaSeni diliyorum...

Ali Sinkay



Seni Seviyorum

bu adam,Ölecek günün birinde,Ve sensiz,Ve yalnız,Ve bir başına,Umutsuzca,Adını haykıracak,Günün birinde,Ve duyacaksın,Yıllar sonra,Seni sevdiğini,Ve cennette beklediğini,Oysa yine bekleyecek,Hayattayken beklediği gibi,Öldüğünde cennete girmeni

Ali Sinkay



Seninle Yaşamak

Seninle yaşamak bir rüya,Oysa ki seninle gerçek olmak var,Örneğin susuyoruz,içimize bir çığlık düşüyor,Bir kalp atıyor, tıkır tıkır yanımızda,Gölgendi, aklımda, şu kadarcık kalıyor....

Sen o karanfili,koparma dalındanDal sendeyse, kalbim senindir....El ele dokunmaz ama,Kalbim senin elinde....

Görüyorsun ya, Bu sevda büyüyor seninle....Bana değiyor, sen ısınıyorsun bu o değilseBak nasıl, gökküşağına döner gibi,Birleşiyor yedi renk sessizce....

Ali Sinkay



Sensizlik

Su içinde susamak,Balığa ırakSuskun yüreğimSenindir sevdiceğim...Ne balığım ne başakNe efendiyim ne uşakBiçare gönülYolunda adak

Ali Sinkay



Sessizlik

Dünya sussun bir an,Cinayet,ağlamaTelefonlar kapansınTelevizyonlar daElektrik olmasınNefes alınmasın bir anDünya sussunSilahlar daBir çocuk kıkırdasın ilkMuzipçe, sessizliği bozsun

Ali Sinkay



Sevdadandır

Sevda ellerine zulümdür sevdiğim,Gülüşün ateşime ölümdür sevdiğimSaçların, yüreğime ilmek atmışYolunda batan diken, gülümdür sevdiğim

Bırak bu sevdayı,Tarihte kalsınArka odasında, mazide kalsınAramızda sırat, aramızda kalsınSevdan ateşime yakıttır artık

Ali Sinkay



Sevdaya dair

Hayat dedikleri bu soluk yoldaBir adın kalmış, bir de gülüşün hatrımdaSavrulmuş hikayeler evin her yanınaSesin odamda, nefesin balkonda bakışın aklımdaGeride hiç bir şey kalmamışBir ömrün kalmış, bir ömrüm kalmışGaliba her şeyim sendeYa da gömsem acımı içimeYalanı da bıraksamNasıl ki artık içmiyorsam,Alkol kadar ve duman kadar uzaksan banaBiraz da dürüst olabilsemBağıramasam da fısıldayabilsemHer şeyin aklımda.DiyebilsemAma duymasan , bilmesenUzaktan beni çok güçlü ve mutlu bilsenve biraz da yokluğumdan acı çeksenSevda karmaşa olmaktan çıksaMutlu ol isterken ölesiyeAcı çekmeni de istemesem öte yandaHayat işteBöyle olmasaYing ya da YangDönerek kaybolup bir olsaSevdan büyüdükçe, nefretim de büyümese yanı başındaKeşke "keşke" çıksa sözlüktenUnutmasak, ki unutmak öldürürAma o güzel sevda kalıpÖldürebilsek nefretiHer şeye rağmen sevebilsekVe mutlu olduğunda mutlu kalabilsekOlur ya,Belki büyüdükçe...

Ali Sinkay



Severken Öleceğim

Birgün ismimi göreceksinBir kitapçı rafında boynu bükükAdının yanında olmayacak soyadımOysaki ne güzel yakışıyordu

Sayfaları karıştıracaksınHatıralar canlanacak yüreğindeEteğinden çekiştirecek çocuğunOnu tutmaya çalışırken ilişecek bu satırlarUzun zamandır aklında değildim oysaBirden nasılda geliverdim aklınaUnutacağız zamanla, yıllar geçecekVe bir cuma yatağında, bir cuma duasıAzrail yoldaşımız olduğundaTebessümle hatırlayacağızVeda edip bedenimizleKavuşmak için uçacağızYeni bir dünyadaYeni umutlara

Ali Sinkay



Sevgiliye...

Muz sarısı saçlarınÇilek dudaklarınla oynaşırkenGözlüğünün altındaParlayan bir yakut gibiIşık saçtınYorgun YüreğimeEllerin, ellerime uzaktıTutabilseydim...Sarabilseydim...Sevebilseydim, doyasıya...Engel olur muydu,Fötr şapka,Ulaşmam için,FındıklaraKavuşsa ellerimiz,Ayrılmasak,Beyaz gelinliğin olsa,Atlasak otobüse,Emsen ruhumu,Emsen tüm sevgimi,Alsan arzumu içine,Ceketimin altında,Yalnız sen olsan,Başın kucağımda,Öpsem, okşasam,Misafirim olsan,Gelsen odama,Perdeler gizlese,Tüm gözlerden,Sadece masa ve sandalye,Şahit olsa aşkımızaKeşkeler olmasa ömrümüzdeAna yarısı,Cennet bahçesinden,İzleyip gülümsese,Haklıydım dese,Mutluyum dese,Günlerce seni istediğim sahibinRabbim, Rabbimiz,Kavuştursa ruhlarımı,Islansa suya hasret bedenim,Bu aşkın tohumu,Ateşle birleşse,Sulasam ateşimi,Büyüse meyvemiz,Hasat günü geldiğinde,Meyvemiz olsa,Alsan ufaklığı,Öpsen, Okşasan,Açlığımsın,Biliyorsun....



Ali Sinkay



Seviyordum biliyordun

Seviyordum, biliyordunAnlatırken gülüyordunKadere inanmıyordunPapatyaya inanıyordunPapatya yalan söylüyorduBana kızıyordunAcı vermem diyordunKalpsiz değildin,Mutlu ol diyordunAşka tövbe mi ettim sandınFallara bakıpKadere inanmazdınDileğim mutlu ol sevdiğimBensiz olsan da,Hayat hep güzel olsun sana...

Ali Sinkay



Siyah At

Simsiyahtı, alevler arasındaDört nala koşması, elmastan yelesiArkasından çıkan toz bulutuVe memedimin sızlayan şarkısıAğaçlar, kömür olmuşTeller de dikenler; Dikenler de cesetlerToz duman ve arasından fırlayan rahvanAlnındaki beyaz, nefesine karışıyorduBurnundaki buhar, sanki göklerden kopuyorduSoluk alışı Çanakkale kıyılarına vuran topYüreğinin atışı, rükuda duaUçarcasına koşuyordu,Asla geri dönmeyecek gibiKoşarken çatlayacak gibiKoşarken göçtü deli tayNe taşıyordu, nereye gidiyorduKim bilirBelki de mahşerin atıydı daAtlısını kaybetmiş ona koşuyordu

Ali Sinkay



Sol Yanını Seviyordum

Dün gece sen uyurken, sarı bir peri girdi yatağımaParlak başak saçları, göz kamaştıran ışığıylaDün gece sen şarkı söylüyordun, eteklerin rüzgardaSaçların yağmurda ıslanmış, gözlerin bir güneşIşıyordu, sevincin, mutluluğun tüm tohumları ellerindeBir sol ver diyordum, gülümseyerekSen sağcısın diyordun, göz kırparakUzatıyordun sağ yanağını,öpüyordum sol yanağındanDün gece sen ağlıyordun,Başın omzumdaGözyaşların eritiyordu ruhumu,Yakalım diyordum,Yakayım uğruna dünyayıDevirelim sahte padişahları,Çıkalım dağlara,Islak ıslak bakıyordun ruhuma,Sen ülkücüsün diyordun,Biliyordum,Sol yanını seviyordum....

Ali Sinkay



Soma

İki torba KömüreDeğer mi bir ömüreGüzel ilçem, güzel SomaKime garezin yüreğimde sobaYaktın yüreğimi SomaSu derken kömür karası gözlerSuya hasret kurudu dudaklarKurur ellerimde bir umutOğlum hakkını helal etBelki bulurlar da kavruk bedenimiOkurlar evladımı nasıl sevdiğimiBen ölem mi anamÖlürüm de anamYeter ki, Allah devletime etsin amanDikkat edin, kirlenmesinDevlet malıdır, bugün bana yarın sanadırSedye deyip geçme, her parçası yetim hakkıdır...Onurlu insanların toprağıdır SomaCennettln cehenneme döndüğü yerBirileri cennet köşklerindeHurilerle yaşasınlar diyeCehhennemde secdeye varanların köşküdür.Madem ki cehennem cennet gibiVe cennet gibi olanArtık cehennem olsunYeryüzünün cehennemindenEbedi cennete, uğurlar olsun

Ali Sinkay



Soma Şehitlerine

Işığa hasret gözlerimde, bir türkü tüterTüter de ömrümü, ömrüne ekler...Kara çalar ellerim, karaya kaçarAklardan daha temiz, kara bağlarBir kağıt parçası ellerim sıkarCandır, canandır, evlattır,son yaddırMehmet emmi sokulur yanıma, sarılırOğlum Ahmet, hakkını helal etHelal olsun emmim, sen de helal etSeccadem kömür bağlamışOysaki sarıp sarmalamıştım,Göz ucuyla gülümser, bir sıcaklık bastı yaHayırdır İnşaAllah, bu gül kokusu nedir Emmi?Emmi? Emmi? Mehmet Emmi?Ben de yoruldum, uyumuş herhal

Ali Sinkay



Son

Okuduğum son kitap Sen'sin,Ve devam eden son kitabımYazdığım son şiir sensinİlk şiirim El HamraDilimdeki son şarkı sensinHer şeyin sonu sendeGöz kapaklarından dökülür dünyanın sonuSon arzum sensinSon nefesim sen diye çıkarNerede bir son varsaO sende biter....

Ali Sinkay



Son Sigaram

Ellerim titreyerek sarıyorum seni,Ellerim titreyerek çekiyorum içimi,Son tabaka, son sigara, sankiSon bir öpücük gibi....

Cep delik, cepken delik,Yüzümde çizgiler,Ellerim titrek,son sigaram, son tabakam, sanki,Son bir nefes gibi.....

Çekiyorum seni içime,Beyaz tenini kirletiyorum, ellerimle,Ben çektikce sen yanıyorsun,Ben çektikce, sen ağlıyorsun sanki,Son bir bakış gibi...

Son metelik, son istek,Son bir sigara, son bir dilek,Ben çektikce, sen yanıyorsun,Sen yandıkca, ben ağlıyorum, sanki,Son bir yağmur gibi....

Ne kadar da hızlı tüketiyorum,Ne kadar da çabuk bitiyorsun,Ne kadar yandın, ne kadar ağladım,Hiçbirini bilmiyorum...

Son sigaram, son nefesim,Hayatta son arzum,Hoyrat dudaklarımla kırdığım,Hoyrat ellerimle kirlettiğim,Son İzmarit avuçlarımda,Son nefes saçlarımda,Son ateş yüreğimde...

Ali Sinkay



Sona Doğru

Düştüğü yerden kalkar,Ve başladığı yerde biterYokken var olan,Varlıktan yokluğa dönerEn karanlık kabuslarımınEn korkutucu bebeğiKıkırdayarak üstüme geliyorNe zaman var,Nede mekan,Sadece fısıldayan hayaller,Dinmiş bir ruh,Herkes ona dokunmuş,Kimse yakalayamamışKaderimin yolunda ilerlerken,Menzilim geçmişimdeFazlasını da vadetmiyor zatenVe sona ulaştığımda,Artık inkar edemeyeceğim...

Ali Sinkay



Sonbaharın Aşkı

Pencereden bakıyorduSaçlarında bir papatyaEğildi çiçeklerin üzerindenGözlerinden yıldızlar akıyorduGözleri, gözlerimde derinleştiGözlerinde 9 ışıkSaçlarında 16 yıldız vardı

Elbisesi Türklüğüydü,Çiçekler süslüyorduSırtına uzanmış sarı saçlarıOynak bir bakış gibi kıvranıyordu

Gözlerimi alamadım, merakım da geçmemiştiHala O'na bakmak için, onlarca sebep vardıAllah'ın evine sur oyduSaf güzelliğin yansımasıHer gülüşünde saçlarımDökülüyordu yaprak misaliTitriyordum, sonbaharda bir Çınar gibi

Ah, şimdi sensizBir şarkı öptü dudaklarımıGökyüzünde yalnız gezen yıldızlarYeryüzünden aranıza bir yıldız daha kaydıKardelenler açarken toprağımdaYıldızların altında, baharla birlikteGülümseyerek baktığım başaklarRuhumu ısıtıyorlar.

Ali Sinkay



Susasım Var

Yazdığım bir halta benzemese bileKalem olup, yazasım varKargalar gülse de halime,Türküler çığırasım var;Yarın Kıyamet de kopsaBugün umasım var,Sevmek zehir olsa da;Kana Kana içesim var,Binip Hayat gemisine,Yarı yolda, batasım varYaşamak güzel de olsa,Bugün adını anıp ölesim var

Bağıra,ÇağıraSusasım var....

Ali Sinkay



Susturdun

Ayyaş düşüncelerin arasında,Parlayan bir yıldızın ışığısın,Sönmüş kalplerin, koyu karasında,Kanayan bir hilalin aşığısın

Sana zor gelir bu deveyi gütmek,Gücüne gider, bu diyardan gitmek,İki arada, bir derede kaldın,Sustun, sus dedin, susturdun, susmasak

Şimdi ağlıyor gökyüzü seninle,Ağlıyor insanlık son nefesinde,Bırakıyorum ben de yeisinle,Sustun, susturdun, kim ağlayacak

Ali Sinkay



Susuyordur

Belki de,SadeceKahrolmuşturYorulmuşturİnsan olmaktan,Hayvanlar arasındaİnsanca, yaşamaktan

Belki de,Sadece susuyordur,Boş konuşmalar,Boş boğuşmalar,Yalnızlık arıyordur,İnsan çölündeSadece susayordur

Belki de,SadeceÖlüyordurSusarak,Ağaç gibiKök salıyorToprak oluyordur

Ali Sinkay



Sürgün Kelimeler

Öldürürdüm seni bendeYaşatmazdım içimdeO gücü bulsaydım ellerimdeVe namluya sürebilseydim sesiniÇığlığın olsaydı kalemimİki damla kan, aksaydı avuçlarımdanÇarmıhta İsa gibi, beni neden terkettiğiniSorabilseydim son nefesimdeBir kurşun gibi yaralamazdı belki deAttığın gül, alnıma değdiKirpiklerin yüreğimi deldiSusabilseydim,Sunabilseydim sevdamı kelimelereBelki de söylerdim,Ne çok sevdiğimi delice

Ali Sinkay



Şair Burada Ne Dedi

Şiir gibi okudum,aklım artık neredeyse,öyleyse şiir yapalım, ilerde belki düşünürlerBelki bir sınavda soruverirlerŞair burada ne dedi diye

Pembe odada hamile kalanİlk tutukluİnfaz erteleme istiyorFakat önündeYargıtay engeli var

Ali Sinkay



Şair Yıldızlar

Şiir yazmadanVe bırakmadan bir mirasGelecek nesillerBilmeden sevdamızıYak kalbimiKör düğüm et ne çıkarBu ateş seni deBeni de birgün yakarVe bir aşık okursa maşuğunaDilini yakmadan bu şiiriSevişmesine şahit olur yıldızlarVe o gün anlarlarYanarak öldüğümüzüŞair yıldızlar...

Ali Sinkay



Şairler Yalancıdır

Gözlerinde ayışığı duruyorKalbim, gözlerinde atıyorŞairler yalancıdır sevgilimSözlerim nefesimi yakıyor

Unutma ki şair sözü yalandırDilinden kalbine yol dolandırŞairler yalancıdır sevgilimSözler uzun yolda geriye kalandır

Kuyu kim, Yusuf kim, Züleyha bile uzakKerkük dibimizde, söze yakın kalbe ırakŞairler yalancıdır sevgilimAyı getirdim yoluna serdim desem de bırak

Kalpte başlar dizeler, belki yürek sızlarDizeler namlu, şarjördür kelimelerŞairler yalancıdır sevgilimİnanma vuruldum dese de heceler...

Belki küçük bir kırıntıdırUnutulmuş bir duygudur tarihtenAma artık unutulmayacaktırSüsler yalancı kelimelerSeni seviyorum derler ...BilirsinAma yakar aynı zamandaÖfke kusan dizelerBiri beş eder, beşi de beşle katlarSöz büyücüsüdürler,kendilerini de yakarlarAllah bile diyor,Şairlere ancak azgınlar uyarHer vadide şaşkın şaşkın dolanıpYapmadıklarını yaptık diye anlatıpŞairler yalan söyler sevgilim"Ancak iman eden, müşriklerden intikam alan (şairler) başka..."

Ali Sinkay



Şehirden Kaçış

Bir yer var orada betonlar yokSoğuk geceler, taş binalar yokİşte orada gece başlamadan önceÇiçekler kızıla bürünürKızların ağızları, gülmek için açılırAy doğarken damların üstündenKurumuş nane kokularını karışır,Beyaz, zambak kokulu çocuk kahkahaları

Fabrikaların arasında, Toz toprak ve kiri bırakAsfaltın karası, dumanın karası, dar kaldırımlarıOkları, yönleri, ışıkları, gürültüyü bırakYavaş yavaş yürü özgürlüğüne

Seni yönlendirmedikleri, işaretsiz, güzelKoş özgürlüğüne, kuşlar gibiManipule etmeden, edilmedenAit olduğun yere, doğaya

Ali Sinkay



Şeytanın Aşkı Besmeleye Kadarmış

Şeytana spor,küfret besmele çekŞaka zannederdim yaşamasaydımBir şeytana gönlümü kaptırmasaydımAcele ettim, ellerim kirliTers giymişim pabucumu da belliŞeytan olduğunu anlardım daHer gelişinde öpüşünAlmasaydı aklımı böyleVe anlayamazdım belkiHayır olsun deyip,Çekmeseydim besmeleyi

Ali Sinkay



Şiir Yarışması

Yarışma düzenlemiş hazretŞiirler sıralanacakmış hayretBu iyi, bu kötü, bu şair ise heyhatSıralamaya bile giremez kaldır atOysaki hayatTek bir hecedirVe kırık bir sesTitreyenKafiyesizIslak,ürkek bir gecede

Ali Sinkay



Şiir Yazmak

Deklanşöre benzemezBazen kurşun gibi ağırBazen kadın gibi yumuşakSevişir gibi basacaksın kalemeGüneşi beklemez şiirnamluya sürdün mü kelimeleriGeri dönüşü yoktur artıkBağdatı vurur gibiGeceyi yırtar çığlıklarıŞiir fırçaya benzemezKelebeği çizersinSızısı boyada kalırKanayan yara, resimde kırmızıŞiir de acıdır..Mona Lisa'nın burukluğuBakan, anlamaz,Çözemez saatlerce...Oysa, bir şiirdir dudağına yerleşenKırık bir aşkın buruk kelimeleriLeonardo'nun fırçası da değildir şiirBeton değildir, Taş, duvarAyasofya'ya da benzemez, Sultan Ahmet'e deMihribana'a duyulan aşkHarca değil, kaleme ihtiyaç duyarO yüzden Oku'dur ilk emir....Kalem'e saygıYazmayı öğretenedir.

Ali Sinkay



Şiire Benziyorsun

Bir güle benzetsem seni,Yada bir güne yaz mevsimi,Çiçek desem solacak,Gül kuruyacak,Yaz çabuk geçer, söner ateşiBir bulut olsan,Damlaları üstümde,Belki de en çok o yaşar,Bir çiçekten diğerineAma değil,Benzemiyorsun hiçbirineHepsi kalıcı, sonlu, bitecekBir şiire benziyorsun senDünya döndükçeBir aşığın dudağındanBir sevgilinin kulağınaSonsuza kadar söylenecek

Ali Sinkay



Şiirler

Sere serpe uzanmalı şiirlerKışkırtmalı, cilveli olmalıOynaşmalı bir boğaz yosmasıSuya değmese de ayaklarıPembe renkli kelebekler gibiFantastik dünyaların unicornu

Kanatmalı şiirler, stigmata olmalıÇarmıhta İsa, Ateşte İbrahim olmalıHem sünni olmalı, hem aleviYakmalı yüreği aşkın aleviSemah dönmeli, kah gülmeli, kah ağlamalıBazen de güldürmeliBir gülü koklarkenBatıvermeli dikeni

Hayat gibi olmalıMavi penguenlerin uçtuğuKi boşa gitmesin kanatları

Hayat gibi işteBaştan sona sıradışı

Altmışında aşık olmalı meselaKalıpları yıkmalı,Önyargılar ülkesinin ötekisi70'inde çocuk olmamalı15'inde de büyük olmamalı kimseYaşına göre yaşamalı,Solmamalı saçlarıBüyüdükçe küçülmeli insanKi sönmemeli hayalleriUmutları,Onbeş yaşın umudunuYetmişinde yeşertipÇınar olmalıPembe çiçekleri olan,Yuvasında gece parlayan kuşlarlaGök kuşağının altındaki mezardaSarabilmeli dallarıylaBütün bir geleceği

Ali Sinkay



Şiirler Yalnız Ölür

Bilirsin, şiirler yalnız ölürler,Ve unutulur, güle bağlı gönüllerNe kelimeler vefalı, ne dillerUnutulur her yüzyılda, şairler bileŞimdi ne yazsam boş, hepsi haybeyeBelki bir mit olur da, dolanır dilden dileŞairine vefasız da olsa, şiirine vefakarAnonim derler adına,Yada bir mısra kalır hatırdaKimi atasözü, kimisi deyim dese deBir parça şiirdir, ardında kalan bir gecedeVe bir ahtır, Bir aşkın hecesindeKapattığın gecedeki gibi bir perdeÖrtülür dizelere, ve unutulur cümlelerÇektiğin perde gibi unutulursun bir şiirde

Ali Sinkay



Tatlı Rüyalar

Küçük meleğim,Elbette saçlarınız lepiskaVe prensesim minik ellerinizYumuşacıktırBiliyorumÇünkü ilk ben tuttumGözleriniz ışık saçar,Gülüşünüz gülleri kıskandırırUzatın elinizi,Lütfedin bu dansı banaPegasus geliyor,Atlayıp kanatlarınaUçalım masallar ülkesineBakınız bir peri,Elinde çiçek tozlarıKötü cadı penceredeKorkmayın sarılın boynumuzaElinizdeki değnek,Yıldızlar ülkesindenVe dudağınızdaki gülüşMasallar diyarındanİyiler her zaman kazanırİyiler hep kazanacaktır.Unutmayınız, iyi olunuz,Yoksa serçeler ağlarKalırlar uykusuzŞimdi tatlı gecelerRüyalar ülkesindePrensler sizi bekler...

Ali Sinkay



Tut ki

Tut ki kardeşimKaranlığa gömülmüş İnsanoğluTut ki sevişmek ayıp sayılmışVe solmuş çocukların gülen yüzleriTut ki aşk erdemden uzakVe Şems Maşuk değil sapık olmuşVe tut kiArtık yasaklanmış sevgilinin diri göğüsleriŞiir bile yasaklanmış, aşk olsun diyeAşk olmadan, aşk mı olur kardeşimTut ki sevdinTut ki ateşler içindesin böyleBir yudum suya yalvarırkenTut ki yağmur yağmışVe tut kiBir erguvan ağacının gölgesindeAşka düşmüş bir kelebekTut ki damarlarındaki şarapArtık sarhoş etmez olmuşVe saçlarındaki başakGüneşe aşık...Tut ki...Aslında olmayan bir ülkedeBir tutam peri tozuVe bir parça ruh ileSayıklarken yatağındaŞarabın sarhoşluk vermediğiniSevişmenin ibadet olduğunuBelki de anlar bir insanoğlu....

Ali Sinkay



Uğurlar Ola

Süper bir yetenek buBırakıp kaçman, dönüp umarsızcaİşte yeniden, ben geldim demenKapıyı bile çalmadanAnsızın, çıkıp geldin yaBayram şekeri desem oturursun midemeŞekerim desem, şerbetim, balım desemZehirim olursunNerde o eski bayramlar,Uzak diyarlardan,Sınırlar ötesinden uzanan ellerHoş geldin, sefalar getirdinİyi ki geldin diyememBir ela gözlü yardaBırakılmış bir sözüm varKalbimden tutunan,Bir aslan yürekli,Bir de tatlı sevimli bir yengecimBu dünya bir akvaryumsaBir alpha, bir de beta yeterBir akvaryumda iki balıkİkisi de betaOlmaz gülümUğurlar ola....

Ali Sinkay



Umut

bir aşk doğar incedenDüşer yanaklarına gözlerinden bir sevda kopar yüreğimdensana aşık sözlerimdenküçük bir ışık kaldı yarına umutoysa ne inatçıydıBırakmadı ki yas tutayımHer zaman yanımda,Küçük, şımarık bir umut ruhumu işte buradaşu köşede bırakarak koştumkaçtım bazen durarakBazen bakarak geriye bazen de kalbim sıkışıpÇatlayana kadarKısrak mısın Mübarek hani güneş tutulur ay kavrar yaptıklarını ayın eline düşmüş güneş gibiBıraktım geriye umudumu

Ali Sinkay



Umut Bir Kibrit Çöpünde

Dallarım koparılmış, karanlık, soğuk bir havaKargalar sırtıma tünemiş, yaşlı, pürüzlü,soğukKolumdan yontulmuş mezar taşım, yanıbaşımdaBir telgraf direği, zoraki ayakta, telleri kopuk

Bir kayanın avuçlarında, bir parça su,İçinde bakınan sarışın bir deniz kızıBalinalar gökyüzünde yüzüyorduVe kayıyordu bir deniz yıldızı

Uzaklaşıyordu, dalgalarla, çığlık çığlığa bir gemiTepesinde kocaman bir ejderha, gözleri ateş kırmızıDirekte bir çocuk, her halinden belli, çok acemiVe yumruğunda saklanıyordu, akşam yıldızı

Küçük bir çocuk, pembe bisiklet ve meraklı bakışlarAğaçtan evler, evden insanlar, insandan devlerOrman bir çöl kadar sessizdi, kaçışmıştı kuşlarHorulduyordu yalnız, ışıklı gözleriyle dev evler

Gemiden gönderilmiş bir şişe sahibini arıyorduİçinde bir kız vardı, okyanusta geziyorduEvsiz bir kızdı, belki de evi bir yetiştirme yurduVe karanlık fırtınada, yaklaşıyordu koca bir ordu

Gülümseyerek mendilini salladı son kez,İlk kez ölüyordu, sıcaklık çok güzeldiBiliyordu, Allahtan umut kesilmezAma aklına gelen, başına geldi

Ali Sinkay



Unuttum

Asırlar oldu , gözlerin uzaktaAdın unutuldu, sözlerin yabancıAramızda tükenmez yollarKokunu getirmez oldu rüzgarlarÖptüğüm o dudaklar, unuttum elin olduGönlüme düşen perçemler, unuttum düşleriUnuttum ismini , yazmıyor kalemimCismin de unutuldu, fırçalarda izin

Ne hatıra, ne anı ne de şiir yazıyorumBelki bir şarkı yazmıştım, onu da unuttumUnuttum söylediğin yalanlarıUnuttum umutlarımı, bir de isminiHangi çiçeğe benzerdi yüzünSahi, hangi harfle başlıyorduGiderken gözlerimde bıraktığın hüzün

Ali Sinkay



Unuttum adını

Unuttun mu ilk bakışmamızıSahildeydin mahzun,Üzmüşlerdi seni besbelliBir gün üzeceğin gibi beniBeni tanımıyordun, ağlayacaktınSahilde bir güvercindinUzansam tutacak gibiydimKorkmuştum kalbin duracak diyeBelki de kalbimdi korkutanBir daha göremem diyeFelaketim olan güzelliğiGözlerin bir şiirdiBirkaç satırlık bir şiirSon sigaram gibiÖzlediğim son bela

Şimdi bir gölgesinAklımda tek kalan gözlerinBilemedim o gün felaketimdiBiraz deniz, gözlerin, martıBir de senNe ister dünyada insan

Sen bugün vurgun yediğim denizsinAdım mecnuna çıktıHenüz bitirmediğimSözüm kanuna çıktı

Unuttum adınıSoyadın hiç yoktuBir resim gibi gözlerinNefes alışım gibiUnutamadım

Ali Sinkay



Unutulma Hakkı

Damarlarımda usulca dolanıyorsunKalbimin çarpıntısından Belli içimdesinSaat ikiye akıyor Sen kalbime giriyorsunKalbimi biraz gevşet çok yoruyorsunBir Virüs gibi yayılıyor öfkeAn geliyor ellerimde ölüyorsunNe garip şey öğrenmekVe ne kadar garip ölebilmekVarken yoksun öyle bir anda ApansızSen yokken de güneş doğacakVe ben yokken dönecek dünya yenidenKan Görecek sanki hiç doğmamış gibiUnutulmayacak adlarımız.Belki iki mezar kalacak yan yanaBelki o da kalmayacak sadece taşlarımızHani enerji hiç bir zaman kaybolmazdiHani sadece şekil değiştirecekti sevgimizBir kelebeğin kanadında iki âşık olacaktıkNe kadar Zamansız öldüVe ne çabuk büyüdüZamansız Doğan kelebekKış vakti dogmakta nereden çıktıAhir zamanda sevmek ne haddineYecüc Mecüc Her yanı Kaplamış ikenKarşımda duruyor yine insanlarNe mehdiliği belli ne deccalligiEn zoru da Zamansız Aşk değil miZüleyha Erken görseydi Yusuf'uYa da unut bunuZüleyha evlenmeseydi tüccarlaGörebilir miydi Yusufu acabaBelki de olması gereken olması gerektiği gibiBelki de öylesine özel ve gizli kiUnutmalı bütün dünyaya da biz kullanmalıyız Unutulma hakkımızı

Ali Sinkay



Usulca Sevdim

Usulca güldüm, usulca yaşadım, usulca sevdimBir oğlum olsun istedim, usulca Allah'a yalvardımNe yaşayacağımı sormadı bana aşkNe vereceğini de söylemedi kimseyeOtuzbeş yaşın, sayısız bıçak yarası sırtımdaykenVe sayısız ok, kalbimi dağlarkenUsulca özledim gelişiniOnca yara arasında,Yeni yaralarla tanışsın diyeBıraktım kalbimi avuçlarına

Ali Sinkay



Utandım

Yüreğime derin bir sızı saplandı yine... Sormak istedim yüreğimi taşıyana... Utandım.... Yüreğime derin bir sızı saplandı yine.... Gittikçe daha çok, gittikçe daha acımasız Gittikçe daha vahşi Akbabalar yüreğimi sardı sanki Vahşi pençeler nasibini alacaktı Sen yüreğimi taşıyordun Soramadım.... Utandım....

Ali Sinkay



Utan-maz Aşık

Sen saçlarını savurursun rüzgardaBen rüzgara karşı koşarım çılgıncaSen melankolik kelebekBen büyümemiş bir bebek

Senin için titrer ormanın nefesindenBen ürperirim ezan sesindenSen dallara yaslarsın başınıDüşler ülkesindeBen secdeye koyarım başımıDünya cehenneminde

Senin ruhun incinir yüksek bir sesteBen avazım çıkana kadar bağırırımBilinmeyen bir seferde

Sen kuzay kutbusun, ben güney kutbuBiri seslenir uzaktan, zıt kutuplar çekerlerOysa dünyayı güneş çeker,Hep ulaşılmazın peşindedir gönüller

Sen aslında bensin, bende senSenin başın ağaçta düşünürBenim başım secdedeSen susarken ağlarsınben bağırırkenSen güneye hasretBen kuzeye

Sen bana sevdalıBen de sana...

Ali SİNKAY20/07/2010 17:36

Ali Sinkay



Uyan

İsyan kurşunu kondu göğsümeöfkem imanımdan gelmekteGöz yaşlarım , üşüyen MemedimDeli rüzgar vuruyor böğrümeİçimde isyan ateşiElimde balta,İbrahimin delisiyimSor diyorum, şu uzun olana sorBelki de o yapmıştır, balta onun elindeBeynimde tutuşuyor zindanların çığlığıDerin kuyularda aydınlıkYakmayın, yapmayınAydınlanıyor ortalıkZor bir sabahSalalar yükseliyorArtık savaş, uykudan hayırlıUyan, sıkılmış bir mermi gibi uyanÇünkü sen sevdiğim kızBelki seni bir daha görememHilal kaşlarını kaldırYıldızlar açsın gözlerindeAğlamak, yakışmıyor güzeleZincirlenmiş ellerimAyaklarımda prangalarKoşamam, kaçamamEy deli hülyalarımın beyaz yeleli kısrağıAnadolum gibi sevdiğimCanına can olduğumBakışına kurban olduğumBu kahpeliğin, bu soygununBu gravatlı yamyamlığın arasındaİnsan kokuşlumYüreğim kanatlanmış uçuyorŞahmeran gözlüm sana koşuyorBir şanlı kavga geliyorNal sesleri yaklaşıyorMahşerin dört atlısıNasıl bir cendere kiNereye koşsan ona vuruyorEllerime vuruyor, kollarımaHer şeyden öteVatanıma, bayrağımaVe sana vuruyorYani namusumaYanan ağaçlara aldırmadanAğlayan çocukları duymadanEzilen çiçekleri görmedenMünafıklar vaaz verirkenBir okun ateşi içimi yakıyorŞimdi toprak daha yumuşakÖlüme gülerek gidenler varToprağa düşen



Nerden geldiyse elime bir bezTutuyorum, kızıla dönüyorSonra bayrağa, sonra vatanaVe galiba biraz da sana dönüyorEsselatu hayrun minen nevmSeher de değil ya kim uyanıyor

Ali Sinkay



Uykusuz Geceler

Yarın uyandığım zaman,Muhtemelen kendi kendime soracağım,Ve yanıtlayamayacağım;Neden kollarım çizik;Ve bacaklarımda morluklar,Öylece susacağım;İçten içe bilsemde;Seni sevdiğimi,İnkar edeceğim,Duvarları yumrukladığımı

Ali Sinkay



Uzaktaki Yol

Yağmur misali yağıyor ateşlerUykusuz gecelerimin terli yorganlarıIlık bir bahar akşamıVe kafiyesiz şiirler yazıyorum,Sırılsıklam aşıkAdına aşık,Gözüne, kaşına aşıkYanımda tutamıyorum,Dokunsam ateşin yakıyorGit diyorum, gitmene dayanamadanKal diyorum, gelmenden korkuyorumGeldiğin zaman kalsanVe yine kalsanGit dediğim zamanGözlerindeki yağmurları silSeni seviyorum, söyleyemiyorumEllerini tutamıyorum, yakıyorlarGözlerine bakamıyorum, boğuyorlarHer şeyim sen olmuşken, kalmana kıyamamGitmelerine alıştım, kalmana alışamadımGiderken, el sallayan birkaç gözyaşıYapayalnız bir aşık geride kalanGidişlerin yoruyor kalbimi,Kalmandan korkuyorum...Sensizlik yakıyor bedenimiAteşinden korkuyorumGit desem kal çıkıyorKal desem git dudaklarımdaAramızda dağlar var,Kim bilir kaç geceBakıp esen rüzgarlaraVe el sallayıp geçen bulutlaraUsulca okşayıp bir kelebeğiVe öpüp küçük bir çocuğuSana ulaşsın istedimSevmelerim sensin, sevilmelerim senGerçeğim de sensin, yalanım da senSana gidiyorsa bu yolKavuşan yolların toprağıyımYol seni gösteriyorsa,Yolcu ezer beniAma bilmezler ki,En yakın yol bileUzaktır aslında hedefe

Ali Sinkay



Vatanına Dön

Bakma sen benim küçük hatalarımaHadi sarıl yeniden kollarımaBak yıldızlar yağıyor dağlarımaYıldızlar, tertemiz insanlarıma

Güller açsın, gün yüzlüm, hadi gülseneBülbül sustu, gül soldu, hadi gelseneOrası yurdum değil, şehri ElseneÇok olmadı mı artık, geri gelsene

Birer birer düştüler, ahmer yıldızlarPeşin sıra gittiler,erler atsızlarKorkaklar kaldı geride, avrat sızlarKorktular, yarsız kaldılar, avratsızlar

Şimdi yarenim diye inler vatanın,Vatan uğruna yerde yalnız yatanınSon duasıdır, son arzusu atanınBaşı dik olsun, yurduma yurt katanın

Ali Sinkay



Vurunca Anladım

Bir mavzer sevdası yüreğimde,Kurşunlar, halay çekerken tepemde,Bir kahpe sözü, özümden yaraladıBir namus sözü sürdüm namluyaBir vurgun ateşi parladı,Bir kahpe çığlığı,Bir de adam sesi sandım,Adam değilmiş,Vurunca anladım....

Ali Sinkay



Yalan

Yalandı tüm yazdıklarım,Seni sevdiğim yalandı,Tüm, şiirler,O güzel hikayeler,dökülen kafiyeler,Birer, birer...Verdiğim sözler....Tut diye, uzattığım eller...Sevdama mermi sürdüm,Silahım Çiçekler...Sen gittin, ya...Dökülecekler...Koparacağım papatyayıDalsız kalacak gelincikVe sen üzülürken ayrılmamıza...Ben güleceğim...Suda haşlayıpSevdasını içtiğimPapatyaya

Ali Sinkay



Yargıç

Her yeni gün yeni bir şiir,Her yeni gün yeni başlangıç,Ruhumu kanatan her şehir,Şu canımı alan bir yargıç,

Günahım sevmekse, borcum yokYaşamaksa, artık ruhum yokAl sevdamızı kalbime sokÇoluğum çok çocuğum yok

Ali Sinkay



Yazamam Sana

Yazabilme kabiliyetimi kaybettim,yada belki hiç yoktu da,belki.....işte gene yazamadım.

Artık sessizlik istemiyorum,artık sensizlik istemiyorum,ama yalnız kalmaya çok ihtiyacım var,ne şarkı söyleyecekler,ne şiir okuyacaklar,ne de dua edeceklermezarıma konan kelebekler,

sadece susacaklar,rüzgarı bile incitmeden,süzülecekler toprağa,birkaç saat ömürleri ile,birkaç sevda masalı,birkaç gözyaşı,ve birkaç,belki de sen olacaklar,

Kadir geceleri gelecekler mezarıma,ilk baharın,ilk sularıyla,ilk sevdalarının buluşma yeri,yine ben olacağım,

ilk bahar alırken bedenimi,ilk baharlara küfredeceğim, kimse duymayacak,belki bir kaç damla yaşla,kadir gecesinde geleceğim aklına,belki de,kim bilir...aklından hiç çıkmıyorumdur,aklımdan hiç çıkmadığın gibi....

Ali Sinkay



Yedi

Yedi dağın üstünde,Yedi kuyu dibinde,Yedi düvel karşındaYedi güzel aklında,Yedi cüce kapındaYedi katlı göğündeYedi başlı ejderhaYedi aklımıYedi Günde

Ali Sinkay



Yeni Bir Bahar Doğuyor

Parmak uçlarında bilinmezliğin kodlarıAlın yazın, alın yazıma değiyorSevdiğim kadının kollarıGöklere uzanmış af diliyor

Uçurumlar bahane, şarkılar dilimdeBir intihar şiiri dudaklarımdaRuhunu tutacağım, uzatsam sanki ellerimdeKanıyorum, açılmış yaralarım budaklarımda

Kulaklarımda yankılanır ilahi bir sesFal okları, içki kumar,bıraktınız değil miŞimdi soruyorum sana prensesPapatya yaprakları aşkımıza delil mi?

Gök kızıla boyanıyor, kanlı dolunayYitip giden bir bahar diriliyorElimde savaştan arta kalan kırık bir yayBir sevda masalı, bıraktığım yerde duruyor

Devlet kurmak gelenektir, kolay geleBu topraklarda yeni bir hilal doğuyorŞimdilik sancıyor, dolanıyor üç beş hergeleSanki kurt ölmüş gibi, ayı yavrusuyla oynuyor

Ali Sinkay



Yeni Bir Dumlupınar

Yeni bir Dumlupınar mıydı Mehmedim türkünDün denizin altında, bugün toprak altındaTürk'ün kaderi midir, boyun eğmekDik dur Mehmedim, utanma,Kara kimmiş, ak kim gördüler yaYetim hakkı dediğin sedye feda olsun sanaFeda olsun canım, canınaBir umut daha olsa, bir nefes dahaHakkındır aldığım nefesler haram banaO secdeye koyduğun başıno APAK kara ellerin, bugün ak denilenlere inatO zengin sofralarımıza inat,Yerin binlerce altında, açtığın iftarınlaO kara zeytinlerin hatrına,Peygamberimizin sofrasında,Sitem etme, affet bizleri de

Ali Sinkay



Yeni Doğuşlar Ülkesi

Bir başlangıç lazım, bir hareket,Doğan Güneş, yeni bir memleketİkra diyen bir ses, bir adım lazımİkra, iye başlasın ilk yazımBig bang olmasa da hayatım,Kulağına bir müjde çıtlattımBir olmak için ayrı olmaya ne hacet,Önce millet, sonra ümmet,Tümevarım sanki,Bugün olmadan olmaz yarınkiMillet olmadan ümmet olur mu,Sensiz biz sunulur mu,Sensiz ben, bensiz biz, bizsiz aileÖnce insan, sonrası kabileMenzile varmak için, gereken kafileBaşlangıcı senle benAma yarım bir başlangıç,İzin verir mi buna yargıçBizden büyük belki daha eskiBitter çikolata, yanında viskiBir yudum alıp zamandanBeriye dönüp bakmadan,Yeniden başlayabilmek yalandanBelki cennette ruhun,kaçmışsın zindandanVe binlerce böcek, ve biraz çiçekÖlürken bedenimde bitecekiseSanki bir davanın ortasındaOlasılıklar ve se sa'lar arasında,Bir müvekkile anlatabilmekson değil aslında,Birken,iki olmakÖrebilmek, ilmek ilmekVe başlamak yeniden,Kazanılacak bir dava değil ki rüyanKaybetsen de başlar, yeni bir an...

Ali Sinkay



Yusuf İle Züleyha

Yusuf'un kalbinde Züleyha olabilmek...Mecnun Leyla'ya koşarken,Ferhat, Şirin'e Aslı Kerem'e...Bir zul gibi, zindana talip,Züleyha, diye inledi ZindanYusuf dedi Züleyha, kaçma elimdenZüleyha diye inledi, parmaklıklarYusuf dedi, benimsin...Ben dedi, Allah'tan geldim,Olsun dedi, bana döneceksin...Yine ona döneceğim...Yusuf'un kalbinde Allah varken...Züleyha olabilmek...Züleyhanın kalbinde, Yusuf olabilmek...Yusuf diye inledi saray....Züleyha dedi, pişmanım...Yusuf diye inledi ipekler...Unut dedi,Unutamam....Yusuf'u görenler,Kınamadılar Züleyhayı...Yusuf'u görenler,Ah ettiler,Bu kayıp, dünyayı yıkar...Şimdi,Züleyha kayıp,Yusuf sarayda,Züleyha zindanda...İpek parmaklıklar,Altın kafesler arasındaAşk Kayıp...

Ali Sinkay



Zaman Durdu

Akıp giden saatlerUçuşan kuşlar,Esen rüzgar...Ve zaman durdu

Tomurcuksuz güllere döndüKokusuz sümbüllereSuskun bülbüllere

Saatin tiktakları sen vurduBir ney sesi, sen koktuYıldızlara haykırdım EY AŞKAksi bulutlardan geldiGök gürlediAzarlar gibiÇarptı yüreğime yağmurlar

Ali Sinkay



Zorluk Derecesi

Musa olmak mı zor,İsa olmak mı,İnanmak mı zor,İnançsız kalmak mı,İnsan olmak mı zor,İnsan görünmek mi,sormak mı daha zor,Yoksa cevap vermek mi...

Ali Sinkay


Documents

Ali Sinkay - img.antoloji.com file - kültür ve sanat Bir Şiirdir Aşk Tarifi zor bir şiirdir aşk Geceleyin tüten duman bir parça ısı bir parça huzur ve bir parça kadındır