41
ISSN: 1309 4173 (Online) 1309 - 4688 (Print) Volume 5 Issue 2, A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK p. 347-386, March, 2013 H i s t o r y S t u d i e s A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013 Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı Settlement of Immigrants after the Russo-Turkish War of 1877-78 According to the Immigrant Commission Report Yrd. Doç .Dr. Derya Derin Paşaoğlu Karadeniz Teknik Üniversitesi-Trabzon Öz: Bu makale 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında başlayan göç dalgasını Osmanlı Muhacir Komisyonu’nun hazırladığı bir defterin ışığında incelemektedir. Osmanlı Muhacir Komisyonu muhacirlerin ihtiyaçlarının karşılanması, kayıt altına alınmaları ve iskân edilmeleri için kurulmuştur. İncelenen defterin hem göçmenlerin geldikleri bölgeleri hem de Türkiye’de yerleştirildikleri bölgeleri belirtmesi nüfus hareketlerinin takibini kolaylaştırmaktadır. Toplam 90.672 muhacirin tasnifinin yapıldığı 13 Kasım 1881 tarihli defterde kaydedilen muhacirlerden 82.000 kişi, 1877-78 harbi sonunda kaybedilen topraklardan göç eden muhacirlerdir. Bu göçmenlerin 40.000 kadarı Bulgaristan’dan olmak üzere diğerleri Batum, Sohum ve Rumeli -i Şarkî topraklarından gelmiştir. Kayıtlara göre yaklaşık 35.000’i İstanbul’da olmak üzere 51.000 muhacir iskân edilmeyi beklemektedir. İstanbul dışındaki yaklaşık 55.000 muhacir ise Selanik Vilayeti, Sinop ve İzmit Sancağı’ndaki kasaba ve köylerinde iskân edilmek üzere gönderilmiştir. Anahtar Kelimeler: Göç, Muhacir, İskân, 1877–78 Osmanlı-Rus Savaşı, 93 Harbi Abstract: This article examines the immigration wave in the aftermath of the Russo- Turkish War of 1877-78 in light of a report of the Ottoman Immigration Commission. The Ottoman Immigration Commission was founded to register and settle the immigrants and to supply their needs. The report examined here makes it easier to follow the population movements because it records both the origin of immigrants and the place of their settlements. The November 13, 1881 dated record contains the information of 90,672 immigrants, 82,000 of which emigrated from the lands lost in 1877-78 war. Approximately 40,000 of these immigrants came from Bulgaria and the remaining came from Batum, Sohum and Eastern Rumeli. There were a total 51,000 immigrants to be settled, 35,000 of whom were in Istanbul. Around 55,000 immigrants were settled outside Istanbul in the towns and villages of Salonika, Sinop, and Izmit. Key Words: Migration, Immigrant, Settlement, 187778 Russo-Turkish War, 93 War Giriş Rusya’nın, Türk dünyası aleyhine genişleme politikasında, 1552’de Kazan’ı ve 1556’da Astrahan’ı hâkimiyeti altına alması, bölge ulusları için bir kırılma noktası olmuştur. Bunu takip eden süreçte Osmanlı Devleti ile Rusya arasında yaşanan bir dizi savaşın ardından 1774 Osmanlı-Rus savaşı ve sonrasında Kırım’ın Rus hâkimiyetine girmesi, Karadeniz’in kuzeyinden binlerce ailenin Osmanlı topraklarına göç etmek zorunda kalmasına yol açmıştır.

93 Harbi Sonrası Muhacir Iskanı-D.D.Pasaoglu-2013

Embed Size (px)

Citation preview

ISSN: 1309 4173 (Online) 1309 - 4688 (Print)

Volume 5 Issue 2, A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK p. 347-386, March, 2013

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası

Muhacir İskânı Settlement of Immigrants after the Russo-Turkish War of 1877-78 According to the

Immigrant Commission Report

Yrd. Doç .Dr. Derya Derin Paşaoğlu Karadeniz Teknik Üniversitesi-Trabzon

Öz: Bu makale 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında başlayan göç dalgasını Osmanlı

Muhacir Komisyonu’nun hazırladığı bir defterin ışığında incelemektedir. Osmanlı Muhacir

Komisyonu muhacirlerin ihtiyaçlarının karşılanması, kayıt altına alınmaları ve iskân edilmeleri için

kurulmuştur. İncelenen defterin hem göçmenlerin geldikleri bölgeleri hem de Türkiye’de

yerleştirildikleri bölgeleri belirtmesi nüfus hareketlerinin takibini kolaylaştırmaktadır. Toplam

90.672 muhacirin tasnifinin yapıldığı 13 Kasım 1881 tarihli defterde kaydedilen muhacirlerden

82.000 kişi, 1877-78 harbi sonunda kaybedilen topraklardan göç eden muhacirlerdir. Bu

göçmenlerin 40.000 kadarı Bulgaristan’dan olmak üzere diğerleri Batum, Sohum ve Rumeli-i Şarkî

topraklarından gelmiştir. Kayıtlara göre yaklaşık 35.000’i İstanbul’da olmak üzere 51.000 muhacir

iskân edilmeyi beklemektedir. İstanbul dışındaki yaklaşık 55.000 muhacir ise Selanik Vilayeti, Sinop

ve İzmit Sancağı’ndaki kasaba ve köylerinde iskân edilmek üzere gönderilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Göç, Muhacir, İskân, 1877–78 Osmanlı-Rus Savaşı, 93 Harbi

Abstract: This article examines the immigration wave in the aftermath of the Russo-

Turkish War of 1877-78 in light of a report of the Ottoman Immigration Commission. The Ottoman

Immigration Commission was founded to register and settle the immigrants and to supply their

needs. The report examined here makes it easier to follow the population movements because it

records both the origin of immigrants and the place of their settlements. The November 13, 1881

dated record contains the information of 90,672 immigrants, 82,000 of which emigrated from the

lands lost in 1877-78 war. Approximately 40,000 of these immigrants came from Bulgaria and the

remaining came from Batum, Sohum and Eastern Rumeli. There were a total 51,000 immigrants to

be settled, 35,000 of whom were in Istanbul. Around 55,000 immigrants were settled outside Istanbul

in the towns and villages of Salonika, Sinop, and Izmit.

Key Words: Migration, Immigrant, Settlement, 1877–78 Russo-Turkish War, 93 War

Giriş

Rusya’nın, Türk dünyası aleyhine genişleme politikasında, 1552’de Kazan’ı ve

1556’da Astrahan’ı hâkimiyeti altına alması, bölge ulusları için bir kırılma noktası olmuştur.

Bunu takip eden süreçte Osmanlı Devleti ile Rusya arasında yaşanan bir dizi savaşın ardından

1774 Osmanlı-Rus savaşı ve sonrasında Kırım’ın Rus hâkimiyetine girmesi, Karadeniz’in

kuzeyinden binlerce ailenin Osmanlı topraklarına göç etmek zorunda kalmasına yol açmıştır.

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 348

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Kırım’ın Osmanlı hâkimiyetinden çıkması ile başlayan Karadeniz’in kuzeyindeki ulusların

göçleri üç dönem içinde incelenebilir.

Birinci dönem 1774’te Küçük Kaynarca Antlaşması ile başlayıp, 1853 Kırım Savaşı’na

kadar devam eder. Bu dönemde Osmanlı topraklarına göç eden Tatar-Nogay muhacirlerinin

kesin sayıları hakkındaki bilgilerimiz hem kısıtlı ve hem de çelişkilidir. 1768–74 Osmanlı-Rus

Savaşı’ndan önce Kırım’daki Tatar-Nogay nüfusu ile Rusya’nın Kırım’ı ilhakı (1783) sonrası

mevcut nüfus arasındaki farka göre göç eden Müslüman sayısı 200 bin civarındadır.1 Kırım’ın

ilhakıyla başlayan ilk göçlerde 1783–84 yılında yaklaşık 80 bin Tatar Besarabya ve

Dobruca’ya yerleştirilmiş,2 her geçen gün Rus baskısının acımasızlaşması göçlerin

büyüklüğünü etkilemiştir. 1812, 1816, 1819, 1822 ve 1827 yıllarında muhtelif büyüklüklerde

olmak üzere göçler devam etmiştir.3

İkinci dönem, Kırım Savaşı ve sonrasındaki göçlerin yanı sıra, 1859’da Şeyh Şamil’in

teslim olması ile tetiklenen büyük kitlesel göçün yaşandığı 1859–62 göç dalgasını da içeren ve

93 Harbi’ne kadar devam eden dönemdir. Kırım Savaşı’nın sonlarına doğru Kırım’da, Rusların

kendilerini Kazan’a gönderecekleri fikri yayılınca4, 16 bin Kırımlı göç etmiş ve Dobruca’ya

yerleştirilmiştir. Göç hareketinin tam durduğu düşünülürken, 1859’da Şeyh Şamil’in teslim

olmasıyla 16 bin kadar Nogay, Kerç ve Kefe üzerinden Osmanlı topraklarına geçmek üzere

Kırım’a girmiş ve kışı burada geçiren Nogaylar, Kırımlıları da etkileyerek yeni bir göç dalgası

başlatmışlardır. Rus makamlarına göre; 1860–1862 yılları arasında pasaport alanların sayısı

227.361’dir5. Osmanlı Devleti kayıtlarına göre ise; 19 Şubat 1862’ye kadar Osmanlı

topraklarına ulaşan muhacirlerden sadece iskânı gerçekleşenler 255.414’tür.6 1865’ten itibaren

göç olayı yavaşlamışsa da Osmanlı topraklarına ulaşabilen muhacirlerin iskânı meselesi

1877’ye kadar ehemmiyetini korumuştur.

Üçüncü dönem ise 93 Harbi ve sonrasını kapsamaktadır. 1877–78 Osmanlı-Rus

Savaşı’nın kaybedilmesinin ardından başlayan yeni göç dalgası farklı bir kimlik kazanmıştır.

Çünkü bu tarihten önceki muhacirlerin ekseriyeti Karadeniz’in kuzeyindeki coğrafyada,

1 Safarov Rafik Firuzoğlu, “Kırım ve Kafkasya’dan Osmanlı İmparatorluğu’na Göçler”, Osmanlı, c.

IV, Yeni Türkiye Yay., Ankara 1999, s. 687; Nedim İpek, Rumeli’den Anadolu’ya Göçler, TTK Yay.,

Ankara 1999, s. 4. 2 Kemal Karpat, Osmanlı Nüfusu 1830-1914, İstanbul 2010, s.108.

3 Abdullah Saydam, “Kırım ve Kafkasya’dan Yapılan Göçler ve Osmanlı İskân Siyaseti”, Osmanlı,

C. IV, Yeni Türkiye Yay., Ankara 1999, s. 667. 4 Başbakanlık Osmanlı Arşivi: B.O.A, Fon Kodu: İ.MMS, Dosya ve gömlek numarası: 7-266.

Bundan sonra kullanılan Başbakanlık Osmanlı Arşivi belgeleri sadece fon kodu, dosya ve gömlek

numarası ile birlikte İ.MMS.7-266 şeklinde verilecektir. Fon kodlarının açılımı kaynakçada

belirtilmiştir. 5 Saydam, a.g.m., s. 667.

6 İskân edilebilen 255.414 kişi dışında kış bastırdığı için iskân edilemeyen ve liman şehirlerinde

iskânı bekleyenler de vardır, İ.DH. 486-32799, (18 Şubat 1862). Karadeniz’in kuzeyindeki, Kerç

(A.MKT.NZD: 292-87; 294-3; 299-68; 318-72; A.MKT.DV:146-1), Kefe (A.MKT.NZD.323-26)

limanları ve Kırım sahillerinde (A.DVN.156-49) aylarca bekleyerek, bulabildikleri gemilerle

(A.MKT.NZD:292-87; 294-3; 299-68; 302-60; 322-28; 336-76; A.MKT.DV.146-1; 154-75;

A.DVN.156-49; A.MKT.MHM.201-87; A.MKT.UM.399-71; MAD.23107) tehlikeli yolculukların

ardından Osmanlı topraklarına ulaşabilen muhacirler, kış aylarında geldikleri için iskan edilemeyip,

geçici iskan yerlerine yerleştirilmişlerdir. (A.MKT. NZD:272-38; 299-45; 299-68; 314-71; 323-26; 336-

76; 349-76; A.MKT.MHM:225-33; A.MKT.UM:393-25; 480-73; A.TŞF:29-36; İ.DH:28-947; 28875-

53; 437-28882). Derya Derin Paşaoğlu, Nogaylar, Nogay Göçleri ve Türkiye’deki İskânları,

Yayımlanmamış Dr. Tezi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 2009, s. 126, 193.

349 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Rusya’nın etnik kırımından kurtulmak amacıyla halifeye sığınanlardan oluşmaktadır. Osmanlı

Devleti’nin buradaki rolü gerek bölgedeki büyük Müslüman Türk Devleti imajını uluslararası

alanda korumak, gerekse dinini muhafaza etmek isteyen muhacirlerin halifenin sancağı altına

sığınma isteklerini karşılamaktır.

93 Harbi ile başlayan göç ise; 14. ve 15. yüzyıllarda Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’da

uygulamış olduğu iskân politikasının dramatik şekilde geriye dönüş sahnesi olarak

değerlendirilebilir. Rusya’nın Balkanlar’da Slav halkların haklarını koruma bahanesiyle

sahneye koyduğu bu dram, sayısı milyonlarla ifade edilen Müslüman’ın yağma, tecavüz,

yakılıp-yıkılma, sürgün ve göç gibi sistemli yok etme politikasına maruz kalmalarıyla

sonuçlanmıştır.

1. 93 Harbi Ve Berlin Antlaşması

Rusya’nın 16. yüzyıldan itibaren uygulaya geldiği Türk dünyası aleyhinde genişleme

politikası ile Avrupa Devletleri’nin 18. yüzyılda takip ettikleri şark siyaseti, Balkan

topraklarında kesişmiştir. Avrupa Devletleri ile Rusya’nın, “ilk aşamada Avrupa’daki, ikinci

aşamada Anadolu’daki Türk hâkimiyetine son verilmesi, bu topraklardaki Türk ve sair

Müslüman toplulukların buralardan uzaklaştırmasının” gerekliliği üzerinde hem fikir

olmaları, Rusya’nın Balkan topraklarında serbest hareket etmesini beraberinde getirmiştir. Söz

konusu politikalar doğrultusunda Rusya 1877 yılına kadar Kafkas Dağları’na, Karadeniz’e ve

Tuna Nehri’ne kadar ulaşmıştır. Rusya’nın bölgede kullanacağı en etkili silah, Panslavizm

olacaktır. Balkanlardaki Slav halkların haklarını koruma bahanesini ileri süren Rusya, 24

Nisan 1877’de bağımsızlık vaat ettiği Romanya topraklarına geçerek Osmanlı Devleti’ne savaş

açmıştır.7

Fransa, İngiltere, İtalya, Almanya ve Avusturya tarafsızlığını bildirirken, Romanya,

Sırbistan ve Karadağ, Rus ordusu saflarında yerlerini almışlardır. Muharebeler, Tuna ve Doğu

Anadolu olmak üzere iki cephede ve Osmanlı Donanması’nın üstünlüğüne rağmen bir “kara

harbi” şeklinde devam etmiştir. Muharebeler esnasında gerek Ahmet Muhtar Paşa ile Doğu

Anadolu’da, gerekse Osman Paşa ile Plevne’de önemli başarılar elde edilmişse de malî

güçlükler, iane ve cephane eksikliği, tecrübeli subayların yetersizliği, kumandanlar arasındaki

ihtilaf ve savaşın saraydan idare edilmesi gibi sebepler Osmanlı ordularının mağlubiyetini

hazırlamıştır. Ruslar, doğuda Erzurum’a, batıda ise Çatalca’ya kadar ilerlemişlerdir.8 Bâbıâli,

durumun vahameti üzerine mütareke teklifinde bulunmuş ve 31 Ocak 1878’de Edirne

Mükâmelesi, 3 Mart 1878’de Ayastefanos Antlaşması imzalanmıştır. Rusya’nın Panslavizm

siyasetinin zaferi sayılan Ayastefanos Antlaşması ile Sırbistan, Romanya ve Karadağ

istiklâlini, Bulgaristan ise muhtariyet idaresini elde etmiş ve bu büyük gücün nüfuz sahası

haline gelmişlerdir. Özellikle Bulgaristan Emareti’nin Kavala Limanı ile Ege Denizi’ne

açılabilmesi, Rusya’nın sıcak denizlere inme siyasetinin mühim bir sonucudur. Ancak bu

antlaşma, arzu ettikleri oranda toprak elde edemeyen (Bulgaristan hariç) Balkan devletleri

başta olmak üzere tarafsız kalan ve eski statükoyu korumak isteyen İngiltere ve Avusturya’nın

bölgedeki çıkarlarına ters düşmüştür. Ayastefanos Antlaşması ile Balkanlarda bozulan siyasi

dengenin, 1856 Paris Antlaşması’nı ve 1871 Londra Mukavelenamesi’ni imzalayan devletlerin

müzakereleriyle yeniden tesis edilebilmesi için 13 Haziran 1878’de Berlin Kongresi

toplanmıştır. Kongre sonunda imzalanan Berlin Antlaşmasına göre;

Sırbistan bağımsız olmuş ve kendisine Niş vilayetinden başka, Bulgaristan’ın

7 Rıfat Uçarol, Siyasi Tarih (1789–1994), İstanbul 1995, s.329.

8 Mahir Aydın, Şarkî Rumeli Vilayeti, TTK Yay., Ankara 1992, s.10.

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 350

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

kuzey batısındaki bazı topraklar verilmiş, ancak Ayastefanos’da Karadağ ile paylaşmış olduğu

Yenipazar Sancağı, Bosna ve Hersek’le birlikte Avusturya’ya bırakılmıştır.

Karadağ bağımsızlığını almış ve Adriyatik sahilinde Antivari [Bar] Limanı

Karadağ’a bırakılmıştır.

Romanya müstakil bir devlet olarak tanınmış, çoğunluğu Romen olan

Besarabya’yı Rusya’ya bırakmak, çoğunluğu Türk olan Dobruca’yı kabul etmek zorunda

kalmıştır.

Yunanistan’ın da bir takım istekleri olmuşsa da bunlar kabul edilmemiştir.

Büyük Bulgaristan üç bölgeye ayrılarak;

Birinci bölgede Osmanlı hâkimiyeti altında muhtar, Babıali’ye vergi veren

Bulgaristan Prensliği kurulmuştur.9 Ruscuk, Varna, Vidin ve Tırnova Sancakları’nı içeren

Tuna Vilâyeti ve Sofya Vilâyeti’nden Sofya Sancağı (Niş Sırbisitan’a bırakılmıştı)

Bulgaristan’a verilmiştir.10

İkinci bölge, Doğu Rumeli adıyla Osmanlı Devleti’ne bırakılmıştır.11

Doğu

Rumeli Vilâyeti (Şarkî Rumeli Vilayeti), Edirne Vilâyeti’nden koparılan Filibe ve İslimiye

Sancakları topraklarında12

muhtar bir vilayet haline getirilecektir. (Bulgaristan Prensliği

1885’te Doğu Rumeli Vilâyeti’ni kendi topraklarına katacaktır.)13

Üçüncü bölge ise Makedonya olup, ıslahat yapılması şartıyla Osmanlı

Devleti’ne bırakılmıştır.

Bosna ve Hersek’in hâkimiyeti Osmanlı Devleti’ne ait olmasına rağmen,

idaresi Avusturya’ya bırakılmıştır.

Kars, Ardahan ve Batum Rusya’da kalırken, Doğu Bayezid Osmanlı

Devleti’ne iade edilecektir.

İngiltere Kıbrıs’a yerleşecektir.14

Osmanlı Devleti’nin kaybettiği söz konusu topraklar üzerinde yüz binlerce

Türk ve sair Müslüman yaşaması hasebiyle Bâbıâli, buralardaki varlığını bu nüfusa istinaden

sürdürmek niyetindedir. Osmanlı Devleti bu amaçla, diplomatik yollara, insan hakları ve

azınlık hakları statülerine dayanarak sınırları dışında kalan toplulukları bulundukları

memleketlerde korumaya ve kuvvetlendirmeye çalışmıştır. Oysa söz konusu devletler, üniter

millî devletlerini kurmak, işgal ettikleri topraklara tamamen hâkim olabilmek için, savaş

sırasında Rusya ile birlikte uygulamış oldukları, Türk unsurlarından kurtulma ve Türk-İslâm

kültür ve medeniyetinin izlerini silme çalışmalarına antlaşma sonrasında da aralıksız devam

etmişlerdir.15

93 Harbi’ni, kaybedilen sivil nüfus açısından başka savaşlardan ayıran McCarthy,

Bulgaristan coğrafyasında yaşanılan Müslüman nüfusun kaybını dört grupta ifade etmiştir. Bu

guruplar; çatışmalardaki ölümler, savaş sırasında Bulgar ve Rus birlikleri tarafından yapılan

kıyımla ölenler, yaşam için gerekli temel ihtiyaçların engellenmesiyle gelişen açlık, hastalık

9 Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, C. VIII, TTK Yay., Ankara 1995, s. 76

10Bilâl N. Şimşir, Bulgaristan Türkleri (1878-1985), TTK Yay., İstanbul 1986, s.17;. Karal, a.g.e.,

s.337. 11

Karal, a.g.e., s. 77 12

Karal, a.g.e., s. 337; Rumeli Şarkî Vilayeti, Filibe, Tatarpazarcığı, Eski Zagra, Bergos, İslimye ve

Hasköy Sancakları’ndan müteşekkil bir vilayet olmuştur. Vilayet dahilindeki kaza ve köylerle ilgili

ayrıntılı bilgi için bk. Aydın, a.g.e., s. 138-154. 13

Karal, a.g.e., s. 103-107. 14

Karal, a.g.e., s. 77. 15

Nedim İpek, “93 Muhacereti”, Osmanlı, C. IV, Yeni Türkiye Yay., Ankara 1999, s.664-665.

351 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

ölümleri ve Osmanlı elindeki topraklara sığınanların sığıntı durumundaki yaşam koşulları

nedeniyle gerçekleşen ölümlerdir. 16

Osmanlı Devleti, uygulanan bu sistemli yok etme politikası karşısında buradaki

halkını koruyamamış ve göç taleplerini kabul etmiştir. Katliam, açlık ve hastalıktan yaklaşık

500 bin kişi hayatını kaybederken, kurtulabilen yaklaşık 1 milyon 200 bin kişi de göç etmek

zorunda kalmıştır. Bu muhacirlerin 200 bini Şumnu’da, 300 bini Makedonya’da, 150 bini Batı

Trakya ve Rodoplar’da toplanırken, Eylül 1879’a kadar, 387 binden ziyade muhacir de

İstanbul’a sevk edilmiştir.17

Savaş sırasında başlayan göçlerle, Kafkaslardan ve Doğu

Anadolu’daki savaş bölgesinden gelenler Erzurum’a yığılmışlardır. Sohum ve Batum’dan

gelenler, geçici olarak Trabzon, Giresun ve Samsun’da barındırılmışlardır. Resmi istatistiklere

göre, Rumeli’den 767.339, Sohum, Batum ve Kars havalisinden yaklaşık 300 bin kişi

Anadolu’ya göç etmiştir.18

1.1. Muhacir Komisyonu 1859-1862 yılları arasındaki büyük göç dalgasıyla, yüz binlerce muhacir Osmanlı

sınırına dayanınca, muhacir işlerini19

yapmak üzere 5 Ocak 1860’da Muhacir Komisyonu

kurulmuştur.20

Ticaret Nezareti’ne bağlı iken Temmuz 1861’de bağımsız hale getirilen21

komisyonun görevlerinin bir bölümü, 1865’ten sonra muhacirlerin azalması ve tasarruf

amacıyla Zaptiye Nezareti’ne bırakılmış, bir bölümü de Meclis-i Vâlâ’ya bağlı bir komisyon

tarafından yürütülmüştür.22

Ancak 93 Harbi ile başlayan büyük göç, teşkilâtın aktif hale

gelmesini gerekli kılmıştır. Gelmiş ve gelmekte olan muhacirlerin idaresinden sorumlu İdâre-i

Umumiyye-i Muhâcirîn Komisyonu kurulmuştur. Bu komisyona bağlı olmak üzere İdâre-i

Umûr-ı Hesâbiyye ve İdâre-i Umûr-ı İskâniyye şu’belerinin yanı sıra belediye daireleri

16

Justin Mc.Carthy, Ölüm ve Sürgün, İstanbul 1995, s. 68. 17

İpek, a.g.m., s.664-665; Nedim İpek, Rumeli’den Anadolu’ya Türk Göçleri (1877-1890), TTK

Yay., Ankara 1999, s.41. 18

İpek, a.g.m., s.667. 19

Muhacirlere, yevmiye verilmiş (A.MKT.NZD: 323-50; 323-55; 325-29; 325-68; 324-8; 324-29;

323-36; 325-69; 326-24; 327-10; 327-18; 327-80; 327-85; 327-92; 328-9; 336-67; 336-24; 329-53; 328-

79; 328-70; 328-44; 328-33; 328-29; A.MKT.NZD: 328-27; 336-32; 335-61; 335-94; A.MKT.MHM:

194-83; 209-45; 219-55; 195-21; 222-40; 222-57; 222-72; 232-20; 761-2; A.MKT.UM: 395-58; 356-59;

365-78; 389-70; 393-25; 395-58; 422-46; 451-41; 471-12; A.MKT.DV: 190-86; navlun (A.MKT.UM:

459-22) araba ücretleri ödenmiş (A.MKT.MHM: 211-83; 212-81; 214-29; 214-30; 260-64;

A.MKT.NZD: 350-16; 352-92; A.MKT.UM: 455-37; 457-79; 458-74; 459-22; 460-13; 461-81; Takvim-

i Vekayi 606; 613) evleri inşa edilmiştir. (A.MKT.NZD: 228-14; 327-1; A.MKT.UM: 518-58)

Ekebilecekleri araziler verilip, öküz, tohum ve inek temin edilmiş (A.MKT.DV: 190-86; 190-87;

A.MKT.NZD:352-56; 385-40; A.MKT.UM: 516-30; 518-58; 526-49), 25 yıl süreyle askerlikten, 10 yıl

da vergiden muafiyet verilmiştir. (A.MKT.NZD:288-14; İ.DH.28947) Halkın yardımlarına rağmen,

ekonomik sıkıntılar nedeniyle zor duruma düşenlerden geri dönmek isteyenler olmuştur (A.MKT.MHM:

224-80; 227-90; 230-35; 231-43; 233-13; 289-96; A.MKT.NZD: 356-75; 352-56; 362-32; A.MKT.UM:

468-72; 502-91; 509-18; 516-30; 520-27) Derin Paşaoğlu, a.g.t., s. 348 20

Komisyonun kuruluşu hakkındaki irade ile ilgili ayrıntılı bilgi için bk. A.MKT.NZD.300-88; 300-

79; Derin Paşaoğlu, a.g.t., s.136; Ahmet Cevat Eren, Türkiye’de Göç ve Göçmen Meseleleri Tanzimat

Devri, İlk Kurulan Göçmen Komisyonu, Çıkarılan Tüzükler, İstanbul 1966, 54-62. 21

Abdullah Saydam, Kırım Ve Kafkas Göçleri (1856-1876), Ankara 1997, s. 106; Eren, a.g.e., s. 54. 22

Saydam, a.g.e., s. 118; Mehmet Yılmaz, XIX. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Muhaciri İskan

Politikası”, Osmanlı, C. IV, Yeni Türkiye Yay., Ankara 1999, s. 589.

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 352

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

dâhilinde 20 tane Devâ’ir Şu’beleri açılmıştır.23

Komisyonun kuruluşu, şu’belerin görev

taksimatı ve komisyon üyeleri Dersaadet Muhâcirîn İdâresi Talimatı’nda belirtilmiştir.24

Şehremaneti’ne bağlı açılan Devâ’ir Şu’beleri; Bayezid, Sultan Ahmed, Fatih, Samatya, Eyüb,

Beyoğlu, Hasköy, Beşiktaş, Arnavutköy, Yeniköy, Tarabya, Büyükdere, Beykoz,

Anadoluhisarı, Beylerbeyi, Üsküdar Yenimahalle, Üsküdar Doğancılar, Kadıköy, Adalar ve

Bakırköy belediyeleri dâhilindedir.25

Osmanlı Devleti’nin Kırım Savaşı’nın hemen ardından en ağır şekliyle yüzleşmek

zorunda kaldığı muhacir meselesine hazırlıksız yakalandığı görülmektedir. Osmanlı Devleti

Kırım Savaşı’ndan sonra başlayan büyük göç dalgasıyla ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda

eksiklikleri giderme gayretiyle Muhacir Komisyonu’nun kurulmasının yanı sıra bir takım

politikalar ortaya koymuştur.

Söz konusu politikalar doğrultusunda ilkin muhacirler Anadolu’ya ilk girişleri nereden

olursa olsun mümkün mertebe İstanbul’a alınıp,26

muhtelif yerlerdeki hanlara yerleştirilip,27

onlarla ilgili kayıtlar tutulmuş, defterler hazırlanmıştır.28

Boş araziler tespit edilerek,29

görevli

memurlar rehberliğinde30

daimi iskân yerlerine gönderilmişlerdir. Ancak gerek muhacirlerin

çok kalabalık olması ve her geçen gün yenilerinin gelmesi, gerekse kabilelerin toplu iskân

taleplerine karşın, Osmanlı Devleti’nin muhacirleri üretime katma politikasından kaynaklanan

ziraat ve hayvancılık yapabilecekleri büyüklükte boş arazi bulamaması İstanbul’da oldukça

kalabalık bir nüfusun birikmesine neden olmuştur.

Muhacir sayısındaki hızlı artış, yevmiyelerin ödenememesi,31

boş han bulunamaması,32

çok sayıda kadın, çocuk ve hasta bulunması,33

salgın hastalıkların34

çıkması gibi birçok sorunu

beraberinde getirmiştir. Kış mevsiminde odun, kömür, mangal, hırka (giyecek) gibi

ihtiyaçların karşılanması sırasında yaşanan mali sıkıntılar muhacirlerin sefalete düşmesine

neden olacağı endişesiyle,35

muhacirler bir an evvel iskân yerlerine gönderilmişler, keza hava

muhalefetiyle iskân yerlerine ulaşamamaları durumunda en azından yollarda Anadolu halkının

23

İpek, a.g.e., 69; Yusuf Halaçoğlu, “Kolonizasyon Ve Şenlendirme”, Osmanlı, C. IV, Yeni Türkiye

Yay., Ankara 1999 s. 585; Musa Çadırcı, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentlerinin Sosyal Ve

Ekonomik Yapısı, Ankara 1997 s. 271. 24

Toplam 48 maddeden oluşan (16 Temmuz1877-18 Haziran 1878 tarihli) Dersaadet Muhâcirîn

İdâresi Talimâtı, Eren tarafından yayımlanmıştır, belge hakkında ayrıntılı bilgi için bk. Eren, a.g.e., s.

96. 25

İpek, a.g.e., s. 72. 26

A.MKT.UM.393-25, 471-12, A.MKT.NZD.292-87, 300-10, 302-43, 302-60, A.MKT.MHM.201-

87, A.MKT.DV.154-75, A.DVN.151-23, 27

A.MKT.MHM.225-33, A.MKT.NZD.272-38, 299-45, 299-68, 314-71, 336-76, 349-76,

A.MKT.UM.393-25, 480-73, A.TŞF.29-36, İ.DH.28947, 28

İ.DH.28957, A.DVN. 147-27, MAD.23106, MAD.23107, MAD.23108. 29

A.MKT.UM.399-6, İ.DH.438-28917, 448-29616, 28847. 30

A.MKT.NZD.288-14, 292-43, A.MKT.UM.522-18, 31

A.MKT.MHM.188-21, 190-95, 218-52, 222-40, 224-42, 225-33, 230-10, 232-70,

A.MKT.NZD.315-14, 320-66, 323-26, 335-61 349-76, 351-17, 353-16, 356-70, 362-5, 365-21,

A.MKT.UM.393-25, 410-36, 430-68, 468-72, 480-73, 481-89, 501-36, 509-18, A.MKT.DV.146-82. 32

İ.DH.437-28882, A.MKT.NZD.299-45, 33

A.MKT.UM.365-59, A.MKT.NZD.381-55. 34

İ.MMS.18-762. 35

A.MKT.NZD.294-22.

353 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

yardım ve destekleri ile ayakta kalabilecekleri düşünülmüştür.36

Muhacirlerin İstanbul’a alınıp,

kayıtlarının tutulması politikası yerine, muhacirlerin nerede olursa olsun en kısa yoldan bir an

evvel daimi iskân mahallerine sevk edilip, iskân edilmeleri politikası benimsenmiştir.

Karadeniz sahillerine ulaşabilen muhacirler doğrudan Anadolu’nun iç bölgelerinde tespit

edilen boş yerlere iskân edilmek üzere gönderilmişlerdir.37

Bu durumda kayıt işleri

muhacirlerin iskân edildiği yerlerdeki idari birimlerin sorumluluğuna bırakılmıştır.

Osmanlı Devleti, muhacirleri ülke topraklarında tespit edilen boş arazilere gönderirken

kabileleri ve aileleri parçalamadan mümkün olduğunca bir vilayet veya sancak dâhilindeki

köylere ve kasabalara dağıtarak iskân edilmelerine özen göstermiştir.38

Akrabalarının yanında

iskân etmek isteyenlere, henüz iskânları gerçekleşmemişse39

ve talep ettikleri bölgede boş arazi

olduğu takdirde olumlu cevap verilmiştir.40

Ancak Osmanlı Devleti’nin ekonomik gücü

36

Derin Paşaoğlu, a.g.t., s. 200, 211; A.MKT.NZD.294-22, 345-80, 426-40, A.MKT.MHM.212-36.

A.MKT.UM.400-37, 522-18. 37

İ.DH.486-32799 (19 Şubat 1862 tarihine kadar Osmanlı topraklarına ulaşan 255.414 muhacirin

iskân yerlerini ve nüfus bilgilerini içeren tabloya göre; 15.270 kişi doğrudan Sivas’a, 4568 kişi doğrudan

Konya’ya ve 3347 kişi ise doğrudan Erzurum’a ulaştırılmıştır.) 38

Benzer bir politika, 1859-62 göç dalgası ile Osmanlı topraklarına ulaşan muhacirlerden yaklaşık

25 bin Nogay muhacirinin 3 yıl gibi kısa bir süre içerisinde Adana Vilayeti dâhilindeki kasaba ve

köylere dağıtılarak yerleştirilmesinde görülmektedir. Yine bu süre zarfında Osmanlı topraklarına ulaşan

yaklaşık 65 bin Nogay muhacirinden, 15 bini (büyük çoğunluğu Cemboyluk Kabilesi’nden olup) Konya

Vilayeti ve 7 bini (çoğunluğu Yedisan, Bedişkol Kabilesi’nden olup) Ankara Sancağı dahilindeki kasaba

ve köylerde iskan edilmişlerdir. Ayrıntılı bilgi için bk. Derin Paşaoğlu, a.g.t., s. 320-321. 39

Çünkü daimi iskân yerleri belirlenip gönderilen muhacirlerin bir kısmı, yerlerini beğenmeyerek,

özellikle kabile reisleri bu güne kadar hiç çalışmadıkları için geçimlerini nasıl sağlayacaklarını

bilmediklerinden (A.MKT.UM.414-24) yevmiye almaya devam edebilmek amacıyla iskânı

geciktirmeye çalışmışlardır, iskân edildikleri takdirde verilen yevmiyelerin kesileceği endişesiyle iskâna

yanaşmamışlardır. Osmanlı Devleti, daimi iskân yerine göndermiş olduğu muhacirlerin, başka bir

şehirdeki akrabaları yanında iskân taleplerine olumsuz cevap vermiştir. Kendilerine yol ve iskân için

gerekli harcamaların yapıldığı, iskân edilmeyi bekleyen çok sayıda muhacirin olduğu ve nakit sıkıntısı

gerekçe gösterilerek, ikinci bir harcama yapılamayacağını belirtilmiş hatta bir an evvel iskân etmedikleri

takdirde kendilerine hiçbir yardımın yapılmayacağını ifade edilmiştir.(A.MKT.MHM.196-43) Derin

Paşaoğlu, a.g.t., s.259, 271. 40

8 Ekim 1859’da 2375 Nogay muhaciri, Adana’da akrabalarının yanında iskân etmek istemiş ve

gönderilmişlerdir.(A.MKT.NZD.292-43, 292-53, Y.E.E.34) 12 Aralık 1859’da İstanbul’dan yola çıkan

949 Nogay muhacirinden 117’si Konya’daki akrabaları yanında iskân etmek istemiş Konya’ya, kalan

823 kişi Adana’ya gönderilmişlerdir.(A.MKT.UM.382-71, A.MKT.NZD.298-14, Y.E.E.34) 13 Aralık

1859’da 4031 kişi üç grup halinde Adana’ya ulaştırılmışlardır. (A.MKT.ZD.298-105, A.MKT.UM.377-

6) 12 Mart 1860’ta 706 kişinin akrabaları yanında iskân talepleri kabul edilmiştir.(A.MKT.UM.399-71)

12 Eylül 1860’ta 1818 kişi, 15 Eylül 1860’ta 824 kişi Nogay muhacirinin akrabaları yanında iskân

talepleri kabul edilip Adana’ya gönderilmişlerdir.(A.MKT.NZD.324-29) 13 Haziran 1860’ta 1034 kişi,

(A.MKT.UM.410-36) 22 Ağustos’ta 515 kişi, (A.MKT.NZD.322-28, A.MKT.MHM.192-97) 6 Nisan

1861’de 1271 kişi, (A.MKT.NZD.327-10)24 Temmuz 1861’de 5000 kişi (Nogay ve Kırım Tatarları)

Ankara Haymana’da, 400 Çerkes Sivas’ta (A.MKT.MHM.227-51) akrabalarının yanında iskân edilmek

istemişler ve gönderilmişlerdir. 250 Çeçen, 80 Dağıstan Çerkes, 894 Kabartay ve 1500 Çerkes olmak

üzere 2724 muhacir akrabalarının yanında Sivas’ta iskân edilmek istemiş ve

gönderilmiştir.(A.MKT.NZD.323-36).Derin Paşaoğlu, a.g.t., s.304-346.

Örneklerde görüldüğü üzere Osmanlı Devleti, muhacirleri iskân ederken bin ila 4 bin kişilik

kalabalık grupları aynı sancağa göndermekte bir beis görmemiştir. Yaklaşık 65 bin Nogay muhacirinin

iskân bilgilerinin derlendiği 425 adet arşiv belgesinde sadece tek bir belgede, (A.MKT.MHM.196-43)

kalabalık grupların toplu iskân edilmesinin gelecekte mahzurlu olabileceği ifade edilmektedir. (belgede

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 354

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

muhacirlerin yevmiyelerini, navlun ve araba ücretlerini ödemeyecek kadar zayıflamıştır. Bu

giderlerin bir kısmını Anadolu halkının yardımları ile karşılamaktadır. Dolayısıyla

muhacirlerin tamamına müstakil köy kurup, ev inşa edip, öküz, inek ve tohumluk temin

ederek, kış ortasında gelenlerin yeni ürünlerini alıncaya kadar yevmiye verilmesi gibi

masrafları karşılayabilecek güçte değildir. Muhacirlerin mağdur olmaması için yürürlüğe

koyduğu çözüm politikası muhacirleri eyalet veya sancak dâhilindeki kasaba ve köylere

muhteliten ve müteferrikan iskân ederek muhacirlerin her türlü ihtiyaçlarını yerel yöneticilere

ve halka havale etmek olmuştur.

2. (13 Kasım 1881) Tarihli Komisyon Maruzatı

2.1. Belge Hakkında

Belgenin Kaydı; Belge Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde Y.PRK.KOM. fon kodu ile

tasnif edilmiş 7 varaktan müteşekkil bir defterdir. Bu fon kodu; Yıldız Perâkende Evrakı

Komisyonlar Maruzâtı’dır. Perakende Evrak Bölümü, Sultan II. Abdülhamid'in saltanat

yıllarına ait (1876-1909), maruzat adıyla Saray'a sunulan yazılar ile Mâbeyn-i Hümayûn'da

günlük muamelât neticesinde biriken evrakı ihtiva eder.41

Ekte görüleceği üzere muhacir nüfus bilgileri, iki sayfa üzerine (1b-2a) yerleştirilmiş

bir bütün tablo halinde düzenlenmiş olup toplamda 6 varaklık tablodur. Aşağıdaki

değerlendirmede de inceleme kolaylığı sağlaması açısından tablodaki sıralamaya sadık

kalınmıştır.

Belgenin Kapsamı; Tablonun başlığında Cennet-mekan Sultan Abdülmecid ve

Abdülaziz Han hazeratının asr-ı saltanatlarında zaman-ı adalet-fermayı hazret-i tacdarîde zîr-

i saye-i cenâh-ı müstercibü'l-felâh saltanat-ı seniyyeye hicret ve dehaletle müstezîl olan

muhacirinin icnâsı ile bunlardan iskan olunan ve hal-i müsaferetde bulunanların mikdarını ve

keyfiyât-ı sairesini mübeyyin cedveldir ifadesi yer almasına rağmen belgeye konu olan

muhacirler sadece bu dönem muhacirleri değildir. Toplamda 90.672 muhacirîn tafsilâtlı

iskânını içeren belgede bu başlığının altında iki alt başlık bulunmaktadır.

herhangibir nüfus bilgisi de yoktur) (Akşehir’de iskân edilmek istenen Mehmed Giray Bey ve

kabilesinin toplu iskân talebinde ısrar etmesi üzerine Akşehir Müdürünün durumu İstanbul’a bildirmek

üzere kullanmış olduğu ifadelerdir.) Ancak Mehmed Giray Bey’de aynı şekilde müdür ve ahaliden

şikâyetçidir. Bölge halkının meraları olduğu gerekçesiyle otlak arazide iskânlarına izin verilmediğini

çorak bölgede iskânı kabul etmeyince yevmiyelerin kesilerek mağdur edildiklerini

bildirmiştir.(A.MKT.MHM.188-53) 41

http://www.devletarsivleri.gov.tr/katalog/osmanli/fonbilgisi.asp?kurumkod=Y..&ilgilikurumkod=

Y..PRK.KOM. (12/10/2012)

Bu fon kodu altında muhacirlerle ilgi çok sayıda belge bulunmaktadır. Bu belgelerden bir diğeri ise

Y.PRK:KOM:3/24 kodlu ve 23 Zilhicce 1298 (15 Kasım 1881) tarihli, “Sadaret 291/1” adlı defter,

yüksek lisans çalışması olarak hazırlanmış olup, 107.742 muhaciri içermektedir ve üzerinde çalıştığımız

defterle benzer özellikler taşımaktadır. Muhacirler, Abdülmecid ve Abdülaziz döneminde iskân

olunanlar ve 93 Harbi ile gelenler olmak üzere ayrılmıştır. Canik, Ankara, Biga ve Niğde Sancağı ile

Suriye ve Aydın Vilâyetlerinde iskân edilen muhacirleri içermektedir. Ayrıntılı bilgi için bk. Berat

Yıldız, Emigrations From The Russian Empire To The Ottoman Empire: An Analysis In The Light Of

The New Archival Materials, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Bilkent Üniversitesi, Ankara 2006.

Ayrıca 19. Yüzyılda Anadolu’ye yapılan göçlerle ilgili ayrıntılı bilgi için bk. Jülide Akyüz Orat, “XIX.

Yüzyılda Rusya’dan yapılan Göçler ve Kars-Sarıkamış Çevresinde Yaşanan Muhacir Hareketi”, Türk

Dünya Araştırmaları Dergisi, S.154, İstanbul 2005, s.179-194; Ferhat Berber, “19. Yüzyılda

Kafkasya’dan Anadolu’ya Göçler”, Karadeniz Araştırmaları, S. 31, Güz 2011, s. 17-49; Zeynel Özlü,

“19. Yüzyılda Düzce Kazası’na Göçler”, Bilig, S. 61, Bahar 2012, s.201-222.

355 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

İlk alt başlık, Cennet-mekan Sultan Abdülmecid ve Abdülaziz Han-ı Hazeratının

Zaman-ı Saltanatında Hicret İden ifadesi ile Sultan Abdülmecid (1839-1861) ve Sultan

Abdülaziz’in (1861-1876) saltanat yıllarında Osmanlı topraklarına hicret edenleri içerir.

Elbette Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz’in saltanat yıllarında Osmanlı topraklarına

hicret edenler bu sayı ile ifade edilemezler. Yukarıda da belirtildiği üzere 19 Şubat 1862’ye

kadar Osmanlı topraklarına ulaşan muhacirlerden sadece iskânı gerçekleşenler 255.414’tür.42

O halde belgede ifade edilen 8.344 kişinin, Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz’in saltanat

yıllarında Osmanlı topraklarına hicret etmiş, ancak iskân işlemleri o dönemde

tamamlanamadığından daha sonraya kalmış muhacirler olma ihtimalleri vardır. Ancak

belgemizin 1881 tarihli olduğu göz önünde bulundurulursa bunun zor bir ihtimal olduğu

açıktır. Öte yandan bu muhacirler, İstanbul’da bulunan Devâir Şu’beleri’nde iskân edilmiş

görünmektedirler ve Tatar-Nogay, Dağıstan ve Çerkez olmak üzere üç etnik grup ve toplamda

sadece 8.344 kişidir. Memalik-i asliyeleri ise; Çerkezistan, Kırım ve Kazan’dır.

Bu bilgilere dayanarak denebilir ki bu muhacirler, Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz

zamanında Karadeniz’in kuzeyinden göç edip İstanbul’da Devâir Şu’beleri dâhilinde iskân

edilmiş muhacirlerdir.

İkinci alt başlık, Mesele-i Zâilede Hicret edenleri içerir. Üst başlıkta her ne kadar

Sultan Abdülmecit ve Sultan Abdülaziz dönemi hicret edenler ifadesi kullanılmışsa da bu

sütunda Mesele-i Zâilede43

Hicret Edenler başlığı kullanılmıştır. Mesele-i Zâile kavramı,

muharebe-i zaileyi ifade etmektedir.44

Belgenin tarihi, (1 Teşrin-i Sani 1297-M. 13 Kasım

1881) ve muhacirlerin memalik-i asliyeleri olarak verilen yerler göz önünde

bulundurulduğunda mesele-i zaileden kastedilen 93 Harbi’dir. Bu savaş açıkça ifade

edilmeyerek mesele-i zaile şeklinde nitelendirilmiştir. Bu kullanımdaki kasıt öncelikle

muhacirlerin kopup geldikleri coğrafyalarla ilgilidir. İlk alt başlıkta ifade edilen muhacirlerin

geldikleri coğrafya, söz konusu kaydın düzenlendiği tarihte Osmanlı toprağı olmaktan çıkmış

yerler olup, muhacir hareketi Sultan Abdülmecid ve Abzülaziz dönemlerinde meydana

gelmiştir. Oysa ikinci alt başılkta 93 Harbi sonrasında, Balkanlarda ve Doğu Anadolu’da

Osmanlı Devleti’nin elinden çıkan topraklardaki ahalinin göçü ifade edilmektedir. Söz konusu

savaşın ve kayıpların halen tahtta olan Sultan II. Abdülhamid’in saltanatında yaşanması,

alenen ifade edilmek yerine mesele-i zaile terimi kullanılmıştır.

Defterde ayrıca muhacirlerin iskân durumları ve iskân edildikleri yerlere dair bilgiler

de mevcuttur. Muhacirlerin bir kısmı İstanbul’da geçici olarak iskân edilmişler ve kalıcı

yerlerini beklemektedirler. İskân mahallerine gönderilenler ise; Selanik Vilayeti’ne,

Kastamonu Vilayeti dâhilinde Sinop Sancağı’na ve Şehremaneti dâhilinde İzmit Sancağı’na

yerleştirilmişlerdir. Bunlar dışında muhacirlerin geldikleri ve iskân yerlerine göre kadın, erkek

ve toplam nüfusları45

da verilmiştir.

Son varaktaki icmal tabloda ise İstanbul’daki Şehremaneti Şu’beleri ile Selanik, Sinop

ve İzmit’teki muhacir yekûnları verilerek toplam muhacir sayısına ulaşılmıştır.

42

Osmanlı topraklarına ulaşabilen muhacirlerden sadece iskân edilebilenler 255.414 kişidir. Bunların

dışında kış bastırdığı için iskân edilemeyen ve liman şehirlerinde iskânı bekleyenler de vardır. İ.DH.

486-32799. 43

Zaile: (zevl) sona eren, geçen, sabık. Ferit Develioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat,

Ankara 2000, s. 1166. 44

Kavramın kullanımı için bk. Şemseddin Sami, Kâmûs-ı Türkî, İstanbul 1992, s.681. 45

Nüfus dağılımında sadece erkek ve kadın ayrımı yapılmıştır, muhacirlerin yaş gruplarına dağılımı

veya çocuk nüfus hakkında herhangi bir bilgi mevcut değildir, ayrıntılı bilgi için bk. Ekler’e.

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 356

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

2.2. Muhacirler Hakkında Muhacirlerin Etnik Dağılımı: Mesele-i Zâilede Hicret eden ibaresinin altında

Musevi, Arnavut-Boşnak, Batum, Sohum, Tatar-Nogay, Dağıstan, Çerkez ve Rumeli Türkü

olmak üzere sekiz etnik grubun kadın, erkek ve toplam nüfusu ile bu nüfusun iskân edilip

edilmediği ve muhacirlerin memalik-i asliyeleri verilmiştir.

Tablo 1’de görüleceği üzere mesele-i zailede hicret edenler arasında en büyük etnik

guruplar; (48.452 kişi) Rumeli Türkleri, (12.000 kişi) Batum muhacirleri ve (6.940 kişi)

Sohum muhacirleridir. Balkanlardaki Museviler bu savaşta Müslümanların kaderini

yaşamışlardır.46

Bulgar şehirlerinden gelen İngiliz konsolos raporları; Ruslar Eski Zagra’yı ele

geçirdikten sonra Yahudilerin de kıyımdan geçirildiğinden, evlerinin yakıldığından ve hayatta

kalanların hicret etmek durumunda kaldıklarından bahsetmektedir. Museviler hicret yollarında

Bulgar vahşetinden Çerkez çetelerin koruması sayesinde kurtulmuşlar, Çerkezlere karşı minnet

duyguları beslemişlerdir.47

İstanbul’da iskân edilen Musevi muhacirler çoğunlukla Hasköy,

Balat ve Kuzguncuk Semtleri’ne yerleştirilmişlerdir.48

Söz konusu belgede ise iskân edilmeyi

bekleyen sadece 167 Musevi muhacirin kaydı bulunmaktadır.

Tablo 149

: (13 Kasım 1881) Y.PRK.KOM. 3/22’ye Göre Muhacirlerin Etnik Dağılımı

Muhacirler

Sultan Abdülmecid ve

Abdülaziz Han Zaman-ı

Saltanatında Hicret Eden

Mesele-i Zâilede (93

Harbi) Hicret Eden

Musevi - 167

Arnavud-Boşnak - 987

Batum Muhaciri - 12.000

Sohum Muhaciri - 9.640

Tatar-Nogay 1314 5.565

Dağıstan 444 30

Çerkes 6586 5.487

Rumeli Türkü - 48.452

TOPLAM 3892 Kadın-4452 Erkek 39.418 Kadın- 42.910 Erkek

8344 82.328

GENEL TOPLAM 90.672

46

Rus ve Bulgar zulmünden kurtulmak için İstanbul’a Rum, Ermeni ve Musevi muhacirler de

gelmiştir. İstanbul’a gelen Hıristiyan muhacirlerin çoğu Rum’dur. İpek, a.g.e., s.68. Söz konusu belgede

ise sadece Musevi muhacir kaydı bulunmaktadır, diğer Gayr-i Müslim nüfuslara ait bilgi yoktur. 47

McCarthy, a.g.e., s.103. 48

İpek, a.g.e., s. 68. 49

Tablolardaki şehir ve etnik isimler Y.PRK.KOM.3/22’de yazıldığı gibi verilmiştir; İzmid, Sinob,

Arnavud, Çerkes, Kazgan, Kaymas gibi.

357 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Mesele-i Zâilede Hicret edenlerin 39.369’u Bulgaristan’dan, 11.392’si Batum’dan ve

10.597’si Rum-ili Şarkî’den gelmiştir. 40 bin kadar muhacirin kopup geldiği Bulgaristan

toprakları ile kastedilen yerler, yukarıda da belirtildiği üzere Berlin Antlaşması ile Bulgaristan

Prensliğine bırakılan Tuna Vilayetine bağlı; Ruscuk, Vidin, Tırnova ve Varna Sancakları ile

Sofya Vilayetine bağlı Sofya Sancağı topraklarıdır. 50

Tuna ifadesi ise belgede sadece 1527’si Rumeli Türkü ve 1960’ı Çerkez olan ve

İzmit’te iskân edilmiş toplam 3.487 muhacirin geldikleri bölgeyi ifade ederken kullanılmış

olup başka bir kullanımı yoktur. İzmit’te iskân edilen muhacirlerin memalik-i asliyeleri karışık

olarak (Çerkezistan, Kırım, Sohum, Batum şeklinde sıralanarak) yazılmıştır. Böylece

Bulgaristan’dan gelenler yaklaşık 45 bin kişiye ulaşmaktadır.51

Rum-ili Şarkî; Berlin Antlaşması’yla, Edirne Vilâyeti’nden koparılan Filibe ve

İslimiye Sancakları topraklarında Filibe, Tatarpzarcığı, Eski Zagra, Bergos, İslimye ve Hasköy

sancaklarından müteşekkil muhtar bir vilayet oluşturularak Rumeli Şarki Vilayeti denilmiştir. 52

Osmanlı Devleti’nin buradaki ahali hakkında takip ettiği siyaset; onların üzerinde

yaşadıkları toprakları terk etmemeleri yönünde olmuştur. Vilayetteki Türk varlığının devletin

lehine olduğu, yerlerini terk etmeleri halinde bir daha iadelerinin mümkün olamayacağı, bu

toprakların da Bulgaristan gibi elden çıkacağı açıkça ifade edilmiştir. Ancak söz konusu

duruşun, her ne pahasına olursa olsun gibi bir mütalaa ile değil, Türk ahali hakkında

gösterilecek adalet ve temin edilecek istirahata bağlı olduğu dile getirilmiştir. Osmanlı

Devleti’nin bu siyasetinin gerçekleşemediği çok geçmeden anlaşılacaktır. Çünkü köylerine

dönebilen Türk halkı, yoğun bir Bulgar baskısı ile karşılaşmıştır. Arazileri gasp edilmiş, üstelik

oldukça ağır arazi vergileri tahakkuk ettirilmiş, ziraat yapmalarına mani olunmuş, ellerindeki

değirmen, su dolapları vs. cebren alınmış ya da düşük fiyatlarla sattırılmış kısaca geçimlerini

50

Berlin Antlaşmasıyla kurulan Bulgaristan 63 bin küsur km.²lik bir prenslikti. 1885’te 96.000,

1913’te 103.000 ve daha sonra 111.000 km.²lik bir devlet olmuştur. Son olarak 1940’ta Güney Dobruca

toprakları da Romanya’dan alınıp Bulgaristan’a verilmiştir. Şimşir, a.g.e., s.17. 51

Bulgaristan’dan ilk büyük göç 93 Harbi ile gerçekleşmiştir. 1876 yılında yaklaşık 1.120.000

nüfusa sahip Tuna Vilayeti’nden Osmanlı Devleti’ne yapılan göçler Cumhuriyet döneminde de devam

etmiştir. Ayrıntılı bilgi için bk. Bilal N. Şimşir, “Bulgaristan Türkleri ve Göç Sorunu”, Bulgaristan’da

Türk Varlığı-Bildiriler-7 Haziran 1985, TTK Yay., Ankara 1992, s. 48. 52

Vilayet dahilindeki kaza ve köylerle ilgili ayrıntılı bilgi için bk. Aydın, a.g.e., s. 138-154.

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 358

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

temin edemez halde bırakılmışlardır. Böylece Türk ahali açlık tehlikesi ile karşı karşıya

kalmıştır. Sadrazam Said Paşa, 2 Nisan 1880’de vilayet valisi Aleko Paşa’ya yazdığı yazıda,

ciddi rakamlara ulaşan ölümlerin açlık sebebiyle meydana geldiğini, köylülerin açlıklarını

bastırmak için derelerdeki çamurları yediklerini belirtip, acilen tedbir almasını istemiştir.

Ancak vilayetteki Türklere, Bulgarlarla eşit haklarda istifade edecek bir ahali olarak değil de,

varlıklarına tahammül edilemeyen fazlalık nazarıyla bakılmış ve onları bu topraklara bağlayan

sebepler ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Bulgar komitecilerin ve milis askerlerin bu amaçla

yapmış oldukları zulümlere dayanamayan Türk ahali, göç etmek zorunda kalmıştır.53

Çerkezistan, Kırım-Kazan ve Dağıstan; Tablo 2’de görüleceği üzere Mesele-i

Zâilede Kırım-Kazan ve Çerkezistan’dan gelen muhacir kaydı bulunmamaktadır. Çünkü 93

Harbi sonrası gelen Çerkezler ve Nogaylar, Çerkezistan’dan ve Kırım’dan değil; Bulgaristan,

Romanya ve Rum-ili Şarkî gibi Balkan topraklarından gelmişlerdir. Bu gruplar daha önceki

göçlerle Osmanlı Devleti’nin Balkan topraklarında iskân edilmiş Nogaylar ve Çerkezler’dir.

1859-62 göç dalgasında Nogaylar-Tatarlar ve Çerkezler ağırlıklı olarak Dobruca’nın54

kuzeyinden başlayarak, Varna’ya inip buradan Vidin’e kadar uzanmışlardır. Tulca, Köstence,

Hazergrad, Ruscuk, Tırnova, Lofça ve hatta Drama, Gümilcine ve Siroz dâhil Balkan

topraklarında uygun bulunan yerlerde iskân edilmişlerdi.55

Ağırlıklı olarak Dobruca’nın güney

batısına yerleştirilen Tatarlar için Mecidiye adlı müstakil bir kasaba kurulmuştur.56

1855’ten

itibaren Kafkaslar’dan göç eden Çerkezler ise, özellikle bugünkü Bulgaristan’ın Sırbistan ve

Arnavutluk sınırı boyunca iskân edilmişlerdir.57

Dobruca’da, 1878 nüfusuna göre; 71.146

Tatar, 6.994 Çerkez bulunmaktadır.58

Batum59

: H. 1294 tarihli (1877–1878) Salname’ye göre Batum: Atina [Pazar], Icaeler

[Aceralar], Çürüksu, Hopa ve Livana [Artvin] kazalarından müteşekkil, 71.681 kişi nüfusa

sahip, Trabzon sayım bölgesi içinde yer alan bir sancaktır.60

Batum’dan hicret, Rusların

Batum’u resmen işgalinden önce başlamış ve 7 Eylül 1878’e kadar Trabzon’a ulaşanların

sayısı 5.500’ü bulmuştur. Mallarını tasfiye edenlerin de katılmasıyla Batum ve çevresinden

göç talebinde bulunan 40 bin muhacirin 29 bininin nakli için vapurlar tahsis edilmiştir. Batum

ve havalisinden gelen muhacirler, ilk etapta Trabzon ve Kastamonu vilayetlerinde iskan

53

Aydın, a.g.e., s.199-200. 54

Dobruca; Karadeniz’in batı kıyısında Ekrene kasabasından, Tuna Nehri kenarındaki Turtukaya

(Totrakan) kasabasına kadar uzanan çizgi ile Tuna Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü Sulina (Sünne)

kasabasından Ekrene’ye kadar uzanan hat ile Tuna arasında kalan bölgenin adıdır. Dobruca, 1878’de

Romaya’ya bırakılan Köstence ve Tulca Sancaklarını içine alan Eski Dobruca ve 1913’te Romanya’ya

bırakılan Pazarcık ve Silistre sancaklarını içine alan Yeni Dobruca’dan oluşan 23.262 km.²lik bir

bölgedir. Müstecip Ülküsal, Dobruca ve Türkler, Ankara 1987, s. 27. 55

Derin Paşaoğlu, a.g.t., s. 327. 56

A.MKT.DV.143-95; A.MKT.UM.357-1. 57

İpek, a.g.e., s. 4. 58

Karpat, a.ge., s. 413-414. (Correspondance Politique dess Consuls. Tuurquie (Tulca), 1 (1878),

280-82.’ye atıfla) 59

93 Harbi sonrası Batum muhacirleri hakkında ayrıntılı bilgi için bk. Muammer Demirel, “Artvin

ve Batum Göçmenleri”, A.Ü. Türkiyet Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Sayı:40, Erzurum 2009. 60

Karpat, a.g.e., s.254. Firuzoğlu, Başbakanlık Arşiv kayıtlarına yaptığı atıfla, Batum Vilayeti’nden

26 Ağustos 1878’den 1 Ekim 1880’e kadar yaklaşık 21.500 Müslümanın göç ettiğini ve Ş.

Meegrelidze’ye yaptığı atıfla muhacir sayısının toplamda 30-32 bin kişiye ulaştığını belirtmiştir.

Firuzoğlu, a.g.m., s. 693.

359 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

edilmeye çalışılmıştır. 700 hanelik Çürüksu muhacirinin iskân işlemlerine Mayıs 1879’da

başlanmıştır. Gelecek muhacirler için Canik Sancağı dâhilinde 50 bin dönümlük boş arazi

tespit edilmişse de Trabzon ve Canik’te iskan edilmesi planlanan 20 bin kadar Acera ve Livana

muhaciri mahalli idarelerin adem-i takdiri sebebiyle iskan edilememiştir. 61

3. Muhacir Komisyonu Maruzatına (13 Kasım 1881 Tarihli) Göre Muhacir

İskanı

3.1. Şehremaneti’ne Bağlı Devâir Şu’belerindeki Muhacirler

İstanbul’da, Şehremâneti’ne bağlı Devâir Şu’beleri’nde kayıtlı olup, iskân durumları

ile etnik dağılımları Tablo 3’te görüleceği üzere söz konusu tarihte iskân edilmeyi bekleyen

33.689 muhacir bulunmaktadır. Yaklaşık 26 bini Rum-ili Türkü olan 33 bin muhacirin

İstanbul’da iskân edilmeyi beklemesi, Osmanlı Devleti için çok ciddi sorumluluktur.

Devâir Şu’belerinde kayıtlı, Cennet-mekan Sultan Abdülmecid ve Abdülaziz Han-ı

Hazeratının Zaman-ı Saltanatında Hicret İden muhacirlerin tamamı iskan edilmiş Tatar-

Nogay, Dağıstan ve Çerkez muhacirleridir. İskân edildikleri yerler hakkında ayrıntılı bilgi

verilmeyerek, şu’be dâhilinde iskân edilmiş olarak gösterilmiştir. Bu ayrıntıya inilmemesinin

nedeni muhtemelen genel yekûnuna (90.672 kişiye) göre, İstanbul’daki dört belediye

şu’besinde iskân edilen muhacir toplamının (1535 kişinin) azlığı ve özellikle de söz konusu

belgenin 93 Harbi ile göç eden muhacirleri esas alarak hazırlanmış olmasıdır.

Tatar-Nogay, Dağıstan ve Çerkez muhacirleri hakkında hem 93 Harbi öncesi hem de

sonrasına ait nüfus bilgisi bulunmaktadır. 93 Harbi öncesinde gelip söz konusu tarihte iskân

edilen bu gruptakilerin memalik-i asliyeleri Çerkezistan, Dağıstan, Kırım ve Kazan’dır. 93

Harbi’nden sonra gelip iskân edilmeyi bekleyenler ise Bulgaristan, Romanya ve Rum-ili

61

Nedim İpek, İmparatorluk’tan Ulus Devlete Göçler, Trabzon 2006, s. 58,59. 62

Bu başlık altında verilen muhacirler Batum muhacirleridir, ancak vatanları Batum değil Anadolu

olarak verilmiştir.

Tablo 2: (13 Kasım 1881) Y.PRK.KOM. 3/22’ye Göre, Memalik-i Asliyeleri Dağılımı

93 Harbi İle Gelen 93 Harbi Öncesi Gelen (İskânı şimdi yapılan)

Toplam İskânı Bekleyen İskân Edilen

Bulgaristan 34703 4.301 365 39.369

Batum 629 10.763 - 11.392

Rum-ili Şarkî 10473 124 - 10.597

Sohum - 9.640 - 9.640

Çerkezistan - - 5.826 5.826

Tuna - 3487 - 3.487

Anapa - 2732 495 3.227

Romanya 3.202 - - 3.202

Kırım-Kazgan - - 1.214 1.214

Bosna 921 - - .921

Edirne 679 - - 679

Anadolu62

608 - - 608

Dağıstan - - 444 444

Yenişehir 20 - - 20

Yer belirtilmemiş 46 - - 46

TOPLAM 51281 31.047 8.344 90.672

TOPLAM 82.328 8.344 90.672

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 360

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Şarkî’den gelmişlerdir. (bk. Tablo 3’e)

Bulgaristan, Romanya ve Rum-ili Şarkî’den gelen Nogayların ve Kırım Tatarlarının,

Kırım ve Kazan coğrafyasından bu bölgeye gelmeleri yaklaşık yüzyıl öncesine dayanmaktadır.

Küçük Kaynarca Antlaşması’nın ardından 1783 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhakıyla başlayan

Ruslaştırma politikaları üzerine 1784 ve 1850 sonrası Tatarlar Kırım’dan Dobruca’ya göç

etmişler, Babadağ ve Köstence kazalarına yerleştirilmişlerdir.63

Rusya’nın özellikle kıyı bölgelerden başlayarak baskıyı her geçen gün artırması

üzerine, 1800 yılına kadar Kırım nüfusunun %33’ü yani yaklaşık 500 bin kişi göç etmek

zorunda kalmıştır.64

Kırım Savaşı ile başlayan yeni göç dalgasında; Kırım’da bulunan Osmanlı

yetkilileri tarafından, ordunun harekâtı sırasında Osmanlı ordusuna hizmeti geçenlerin Silistre

Eyaleti’ne yerleşebileceklerine dair fermanın ilan edilmesi üzerine hiç vakit kaybetmeyen 9

bine yakın Kırımlı göç etmiştir. Savaşın hemen ardından ilk etapta 16 bin kişi Dobruca’ya

yerleştirilmiştir.65

1859–62 yılları arasında devam eden göçlerde ise 5 bin Nogay’ın

Dobruca’da iskân edildiği görülmektedir.66

93 Harbi’nden sonra yaşanan muhacerette İdâre-i Umumiyye-i Muhâcirîn Komisyonu,

daha önce de ifade edildiği üzere, bu sorumluluğun yükünü 20 belediyede şu’beler açarak

şehrin geneline dağıtmıştır. İncelenen belgede sadece 6 belediye şu’besine ait kayıt

bulunmaktadır. Şu’belerdeki muhacirlerin sayısı, 34 bine yakını iskân edilmeyi bekleyenler

olmak üzere 35 bini aşmıştır (bk. Tablo 3). Ancak bir yıl sonraki, 1882 yılı İstanbul ve

ilçeleri67

nüfusuna göre; göçmenlere mahsus ikametgâhta bulunan muhacirlerin toplamı

30.536’dır.68

Osmanlı Devleti’nin muhacirlerin iskânı için gösterdiği gayret ve savaşın

üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen İstanbul’da hala 30 binin üzerinde muhacir bulunması

muhaceret hareketinin devam ettiğinin göstergesidir.

Tablo 3: (13 Kasım 1881) Y.PRK.KOM. 3/22’ye Göre,

İstanbul’da Şehremanetine Bağlı Devâir Şu’belerindeki Muhacirlerin Etnik Dağılımı

Göç Zamanı Etnik Yapı İskân edilenler İskân Edilmeyi Bekleyenler

(hal-i müsaferetde bulunanlar)

Abdülmecid ve Abdülaziz

Han-ı Zaman-ı

Saltanatında Hicret Eden

-Tatar ve Nogaylar 837

-Dağıstan 444

-Çerkes 254

Mesele-i Zâilede Hicret

Eden

-Tatar-Nogay 5.319

-Dağıstan 60

-Çerkes 534

-Musevi 167

-Arnavud ve Boşnak 987

-Batum Muhaciri 651

-Sohum Muhaciri 23

-Rum-ili Türkî 25.978

TOPLAM 1.535 33.689

DER-SA’ADET TOPLAMI 35.224

63

İpek, a.g.e., , s.4. 64

Alan Fisher; Between Russians, Ottamon and Turks: Crimea and Crimean Tatars, The Isis Pres,

İstanbul 1998, s. 123. 65

Saydam, a.g.e., s.83-85. 66

Derin Paşaoğlu, a.g.t., s. 327. 67

Karpat, 1882 İstanbul nüfusunu verirken ilçe terimini kullanmıştır, yapılan alıntılarda eserin

terminolojine sadık kalınıp, ilçe olarak yazılmıştır. 68

Karpat, a.g.e., s. 417-425.

361 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Mesele-i Zâilede Hicret eden muhacirler İstanbul Devâir Şu’belerinde tamamı “hal-i

misaferetde bulunan”69

ve iskân yerlerine gönderilmeyi bekleyen muhacirlerdir. Sultan

Bayezid, Sultan Ahmed, Fatih Sultan Mehmed, Eyüb Sultan, Beyoğlu ve Beşiktaş olmak üzere

altı Devâir Şu’besinde Tablo 4’te görüleceği üzere toplam 33.689 muhacir iskân edilmek üzere

beklemektedir. Kadın ve erkek muhacir sayısının dağılımları birbirine yakın değerlerdedir.

Muhacirler, özellikle Sultan Ahmed başta olmak üzere, Fatih Sultan Mehmed ve Sultan

Bayezid Şu’beleri’nde yoğunlaşmaktadırlar. 70

69

Misafereten ifadesi muhacirler ile ilgili kayıtların büyük çoğunluğunda karşılaşılan, daimi iskân

yerlerine gönderilmek için geçici iskân yerlerinde bekletilen muhacirleri ifade etmek için kullanılmıştır.

Kullanım örnekleri için bkz. A.MKT.MHM.227-51, A.MKT.NZD. 351-17, İ.DH. 28875-53,

A.MK.UM. 565-33. 70

1859-62 yılları arasında Karadeniz’in kuzeyinden gelen muhacirlerin de İstanbul’da yoğun olarak

bulundukları yerler arasında aynı semtleri görmekteyiz, ayrıntılı bilgi için bkz. A.MKT.NZD.272-38,

299-45, 314-71, 349-76, A.TŞF.29-36, İ.DH.28947, İ.DH. 28875-53, İ.DH.437-28882. 71

Şu’belerin başında bulunan bu numaralar, Muhacir Komisyonu başlığı altında İpek’e atıfla (İpek

1999: 72) sıralamış olduğumuz listedeki 20 şu’benin veriliş sırasıyla örtüşmektedir. 20 şu’benin kurum

içindeki sıralanış numaraları olmalıdır.

Tablo 4: (13 Kasım 1881) Y.PRK.KOM. 3/22’ye Göre, Şehremanetine Bağlı Devâir

Şu’belerinde İskân Edilmeyi Bekleyen 33.689 Muhacirin Şu’belere Dağılımı

Devâir Şu’beleri

İskân Edilmeyi Bekleyen Muhacir Nüfusu

Kadın Erkek Toplam

Birinci71 Sultan Bayezid Şu’besi 3.975 2.687 6.662

İkinci Sultan Ahmed Şu’besi 4.814 4.818 9.632

Üçüncü Fatih Sultan Mehmed Şu’besi 4.038 4.200 8.238

Beşinci Eyüb Sultan Şu’besi .700 .745 1.445

Altıncı Beyoğlu Şu’besi 1.773 1.720 3.493

Sekizinci Beşiktaş Şu’besi 1.919 2.300 4.219

Toplam 17.219 16.470 33.689

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 362

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Sultan Bayezid Şu’besi: Toplam 6.662 kişinin kayıtlı olduğu Sultan Bayezid Şu’besi

dâhilindeki muhacirlerden önceden gelip iskânı şimdi gerçekleşenler, Çerkez ve Nogay-Tatar

Muhacirleridir. Toplamda 136 kişi olan bu muhacirlerden Çerkezler Çerkezistandan, Nogay-

Tatarlar ise Kırım ve Kazan coğrafyasından gelmişlerdir. Kadın ve erkek nüfus dağılımı;

Nogaylarda: 53 Kadın, 62 erkek, Çerkezlerde: 12 kadın 9 erkek olmak üzere birbirine yakın

değerlerdedir.

Bu şu’be dâhilinde 93 Harbi sonrası gelip iskân edilmeyi bekleyenler ise; Bosna ve

Yenişehir’den (Tesalya Bölgesi’nden) gelen Boşnak ve Arnavutlar, Batum’dan gelen Batum

(Acara) muhacirleri, Sohum’dan gelen Sohum (Abhaz) muhacirleri, Rum-ili Şarkî’den gelen

Nogay-Tatarlar ve Rum-ili Şarkî’den ve Bulgaristan’dan gelen Çerkezler ve 5.403 kişi ile en

büyük gurubu oluşturan Bulgaristan’dan, Romanya’dan ve Rum-ili Şarkî’den gelen Rum-ili-

Türkî muhacirleridir.

1882 yılı İstanbul ve ilçeleri nüfusuna göre; Bayezid İlçesi’nde göçmenlere mahsus

ikametgâhlardaki muhacir miktarı: 3.700’ü erkek, 3.577’si kadın olmak üzere toplam: 7.277

kişidir.72

Bir yıl sonraki kayıtlarda bu sayının artması muhacirlerin bir yandan iskân edilirken

diğer taraftan hala gelmeye devam ettiklerini göstermektedir.

72

Karpat, a.g.e., s. 418.

Tablo 5:(13 Kasım 1881) Y.PRK.KOM. 3/22’ye Göre,

Sultan Bayezid Şu’besi’nde Bekleyen Muhacir Nüfusu ( Mesele-i Zâilede Hicret Edenler)

Etnik Geldiği yer Kadın Erkek Toplam

Boşnak-Arnavud

Bosna’dan 277

179 164 343 Yenişehir’den 20

Bilinmiyor 46

Batum Muhacirleri Batum’dan 18 25 43

Sohum Muhacirleri Sohum’dan 15 8 23

Nogay-Tatar Rum-ili Şarkî’den 460 340 800

Çerkes

Bulgaristan’dan 25 29 21 50

Rum-ili Şarkî’den 15

Rum-ili Türki Bulgaristan’dan 2945

3.274 2.129 5.403 Romanya’dan 146

363 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Sultan Ahmed Şu’besi: Sultan Ahmed Şu’besi dahilindeki muhacirlerden

önceden gelip iskanı şimdi gerçekleşen Çerkezistan, Dağıstan, Kırım ve Kazan

coğrafyasından gelmiş Çerkez, Dağlı ve Nogay-Tatar muhacirleri 238 kadın 247 erkek

olmak üzere toplamda 485 kişidir.

93 Harbi sonrası gelip iskân edilmeyi bekleyenler ise; Anadolu’dan gelen

Batum muhacirleri, Bulgaristan, Romanya ve Rum-ili Şarkî’den gelen Nogay-Tatarlar,

Bulgaristan ve Rum-ili Şarkî’den gelen Dağıstanlılar, Bulgaristan’dan ve Rum-ili

Şarkî’den gelen Çerkezler ve yine 6.356 kişi ile en büyük gurubu oluşturan

Bulgaristan’dan, Romanya’dan, Rum-ili-Şarkî’den ve Edirne Vilâyeti’nden gelen

Rum-ili-Türkü muhacirleridir.

Fatih Sultan Mehmed Şu’besi: Fatih Sultan Mehmed Şu’besi dâhilindeki

muhacirlerden önceden gelip iskânı şimdi gerçekleşenler; Dağıstan, Çerkezistan, Kırım

ve Kazan coğrafyasından göç etmiş Dağıstan, Çerkez ve Nogay-Tatar Muhacirleridir.

Toplamda 657 kişi olan bu gurubun kadın ve erkek nüfus dağılımı toplamda 307 kadın,

350 erkek olmak üzere yakın değerlerdedir.

Bu şu’be dâhilinde 93 Harbi’nden sonra gelerek iskan edilmeyi bekleyenler ise;

Bosna’dan gelen Boşnak ve Arnavutlar, Anadolu’dan gelen Batum muhacirleri,

Bulgaristan, Romanya ve Rum-ili Şarkî’den gelen Nogay-Tatarları, Bulgaristan’dan

gelen Çerkezler ve yine 6.712 kişi ile en büyük gurubu oluşturan Bulgaristan’dan,

Romanya’dan, Rum-ili Şarkî ve Edirne Vilâyeti’nden gelen Rum-ili-Türkî

muhacirleridir.

1882 yılı İstanbul ve İlçeleri nüfusuna göre; Fatih İlçesi’ndeki ikametgâhlarda

bulunan muhacir miktarı: 2.394’ü erkek, 2.337’si kadın olmak üzere toplam: 4.731

Rum-ili Şarkî’den 2244

TOPLAM 3.975 2.687 6.662

Tablo 6: (13 Kasım 1881) Y.PRK.KOM. 3/22’ye Göre,

Sultan Ahmed Şu’besi’nde Bekleyen Muhacir Nüfusu ( Mesele-i Zâilede Hicret Edenler)

Etnik Köken Geldiği yer Kadın Erkek Toplam

Batum Muhacirleri Anadolu’dan 103 156 259

Nogay-Tatar

Bulgaristan’dan 1525

1357 1254 2.611 Romanya’dan 453

Rum-ili Şarkî’den 633

Dağıstanlılar Bulgaristan’dan 18

16 14 30 Rum-ili Şarkî’den 12

Çerkes

Bulgaristan’dan 151 169 207 376

Rum-ili Şarkî’den 225

Rum-ili Türki

Bulgaristan’dan 3708

3169 3187 6356 Romanya’dan 415

Rum-ili Şarkî’den 1915

EdirneVilâyeti’nden 318

TOPLAM 4814 4818 9632

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 364

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

kişiye73

düşmüştür

Eyüb Sultan Şu’besi: Eyüb Sultan Şu’be’sinin yükü diğer şu’belere oranla daha azdır.

Önceden gelip iskan edilen muhacir kaydı yoktur. 93 Harbi sonrası gelip iskan edilmeyi

bekleyenler ise sadece 1445 kişidir. En kalabalık gurubu yine 1.108 kişi ile Bulgaristan’dan ve

Rum-ili Şarkî’den gelen Rum-ili Türkî muhacirleri oluşturmaktadır.

Beyoğlu Şu’besi: Beyoğlu Şu’besi’nde daha önceden gelip iskân edilenlerden 117’si

Dağıstan, 140’ı Çerkez olmak üzere 257 kişi kayıtlıdır.

93 Harbi sonrası gelip iskân edilmeyi bekleyenler ise; Bulgaristan ve Romanya’dan

gelen Nogay-Tatarlar, Bulgaristan’dan gelen Çerkezler, Bulgaristan ve Rum-ili Şarkî’den

gelen Rum-ili Türkü muhacirleri ile Rum-ili Şarkî’den gelen Musevi muhacirlerdir.

1882 yılı İstanbul ve İlçeleri nüfusuna göre; Beyoğlu İlçesi’ndeki ikametgâhlarda

bulunan muhacir miktarı: 1.067’si erkek, 922’si kadın olmak üzere toplam: 1.989 kişiye74

düşmüştür.

73

Karpat, a.g.e., s. 418. 74

Karpat, a.g.e., s. 418.

Tablo 7:(13 Kasım 1881) Y.PRK.KOM. 3/22’ye Göre,

Fatih Sultan Mehmed Şu’besi’nde Bekleyen Muhacir Nüfusu

(Mesele-i Zâilede Hicret Eden)

Etnik Geldiği yer Kadın

Erke

k Toplam

Boşnak-Arnavud Bosna’dan 199 187 386

Batum

Muhacirleri

Anadolu’dan 55 48 103

Nogay-Tatar

Bulgaristan’dan 624

538 494 1032 Romanya’dan 373

Rum-ili Şarkî’den 35

Çerkes Bulgaristan’dan 2 3 5

Rum-ili Türki

Bulgaristan’dan 3655

3244 3468 6712

Romanya’dan 373

Rum-ili Şarkî’den 2216

Edirne

Vilâyeti’nden 268

TOPLAM 4038 4200 8238

Tablo 8:(13 Kasım 1881) Y.PRK.KOM. 3/22’ye Göre,

Eyüb Sultan Şu’besi’nde Bekleyen Muhacir Nüfusu

( Mesele-i Zâilede Hicret Edenler)

Etnik Geldiği yer Kadın

Erke

k Toplam

Boşnak-Arnavud Bosna’dan 126 131 257

Nogay-Tatar Rum-ili Şarkî’den 40 40 80

Rum-ili Türki Bulgaristan’dan 554

534 574 1108 Rum-ili Şarkî’den 554

TOPLAM 700 745 1445

365 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Beşiktaş Şu’besi: Beşiktaş Şu’besi’nde önceden gelip iskân edilenlere ait kayıt

bulunmamaktadır. 93 Harbi sonrası gelen muhacirler diğer şu’belerle karşılaştırıldığında

Bulgaristan’dan, Rum-ili Şarkî’den ve az sayıda Edirne’den olmak üzere Rum-ili Türki

muhacirlerinin büyük bir yoğunluk oluşturduğu görülmektedir. Rum-ili Şarki’den gelen

Musevi, Bosna’dan gelen Boşnak, Anadolu’dan gelen Batum muhaciri, Bulgaristan’dan gelen

Nogay-Tatar, küçük bir grup Bulgaristan’dan gelen Çerkez muhaciri bulunmaktadır.

1882 yılı İstanbul ve İlçeleri nüfusuna göre; Beşiktaş İlçesi’ndeki ikametgâhlarda bulunan

muhacir miktarı: 1.310 erkek, 1.131 kadın olmak üzere toplam: 2.441 kişiye75

düşmüştür.

3.2. Selânik, Sinop Ve İzmit’e Gönderilen Muhacirler

75

Karpat, a.g.e., s. 418 76

Sinop ve İzmit

Tablo 9: (13 Kasım 1881) Y.PRK.KOM. 3/22’ye Göre,

Beyoğlu Şu’besi’nde Bekleyen Muhacir Nüfusu ( Mesele-i Zâilede Hicret Edenler)

Etnik Geldiği yer Kadın

Erke

k Toplam

Nogay-Tatar Bulgaristan’dan 120

272 210 482 Romanya’dan 362

Çerkes Bulgaristan’dan 45 40 85

Rum-ili Türki Bulgaristan’dan 1929

1379 1400 2779 Rum-ili Şarkî’den 850

Musevi Rum-ili Şarkî’den 77 70 147

TOPLAM 1773 1720 3493

Tablo 10:(13 Kasım 1881) Y.PRK.KOM. 3/22’ye Göre,

Beşiktaş Şu’besi’nde Bekleyen Muhacir Nüfusu ( Mesele-i Zâilede Hicret Edenler)

Etnik Geldiği yer Kadın Erkek Toplam

Musevi Rum-ili Şarkî’den 8 12 20

Boşnak-Arnavud Bosna’dan 0 1 1

Batum Muhaciri Anadolu’dan 66 180 246

Nogay-Tatar Bulgaristan’dan 146 168 314

Çerkes Bulgaristan’da 6 12 18

Rum-ili Türki

Bulgaristan’dan 2469

1693 1927 3620 Rum-ili Şarkî’den 1126

Edirne Vilâyeti’nden 25

TOPLAM 1919 2300 4219

Tablo 11:(13 Kasım 1881) Y.PRK.KOM. 3/22’ye Göre,

Selânik, Sinob76 Ve İzmid’e Gönderilen Muhacirler

Batum M. Sohum M. Rum-ili Türkü Tatar-Nogay Çerkes Toplam

Selânik - - 20.834 346 2099 23.279

Sinob 1924 1043 113 - 3266 6.346

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 366

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Selanik Vilâyeti

Selânik Vilâyeti; II. Abdülhamid dönemi başında yapılan mülki taksimata göre

Selanik, Drama ve Serez Sancakları’ndan oluşmaktadır.77

H.1294 (M. 1877-78) Salnamesi’ne göre; Selanik Sancağı: 177.761, Drama Sancağı:

63.656, Serez Sancağı: 151.612 kişi olmak üzere Selanik Vilayeti toplam nüfusu: 393.029

dur.78

93 Harbi ile Osmanlı Devleti’nin kaybettiği Bulgaristan ve Şarkî Rumeli Vilayeti’nden

gelen muhacir sayısı (Tablo 12’de görüleceği üzere) 23.271’dir.79

Söz konusu muhacirlerden

16.990’ının iskân edilmek üzere bekliyor olması Osmanlı Devleti’nin acilen çözmesi gereken

sosyo-ekonomik bir problemdir.

Söz konusu muhacirlerin, 21.214’ü Bulgaristan’dan gelmiş olup, 20.381’i Rum-ili

Türkü’dür. Selanik Vilayeti dâhilinde bulunan muhacirlerin en yoğun bulunduğu yerler; 3936

kişi ile Drama, 3245 kişi ile Siroz ve 2336 kişi ile Selanik merkez sancaklarıdır.

Tablo 12:(13 Kasım 1881) Y.PRK.KOM. 3/22’ye Göre,

Selanik’te İskan Edilen ve İskanı bekleyen Muhacirlerin Etnik Dağılımı

Göç Zamanı Etnik Yapı İskân

edilenler

İskân Edilmeyi Bekleyenler

“hal-i misafirette

bulunanlar”

Abdülmecid ve Abdülaziz

Zamanında Hicret Eden

-Tatar ve Nogaylar 100 -

-Çerkes 1.877 -

Mesele-i Zâilede Hicret

Eden

-Tatar-Nogay 191 55

-Çerkes 72 150

-Rum-ili Türkî 4.049 16.785

TOPLAM 6.289 16.982

SELÂNİK TOPLAMI 23.279

77

Karal, a.g.e., s. 337. 78

Karpat, a.g.e., s. 251-252; Tevfik Çandar, “Osmanlı Döneminde Nüfus Bilgileri”, Osmanlı, c. IV,

Yeni Türkiye Yay., Ankara, 1999, s. 555, 556. 79

Arşivlerdeki benzere kayıtlar (YPRK. KOM.3/24, 3/25, 3/26, 3/31, 3/37, 3/40, 3/52) çalışıldıkça

kalan nüfus açıklanabilecektir.

İzmid 9425 8574 1527 377 5920 25.823

TOPLAM 11.349 9617 22474 723 11285 55.448

Tablo 13:(13 Kasım 1881) Y.PRK.KOM. 3/22’ye Göre,

Selanik’te İskan Edilen ve İskanı bekleyen Muhacirlerin İskân Yerleri ve Nüfus Dağılımı

Vatan-ı Asliyeleri Etnik yapıları İskân Yerleri İskân Misafir Toplam TOPLAM

Çerkezistan’dan

(93 harbi öncesi gelen)

Çerkes

Nefs-i Drama 100

2.0

99 1612

1612 Siroz Kazası 1.497

Petriç 15

Timur Hisarı 265

487

21.214

Katerin[i] 66

Köprülü 6

Avret Hisarı 150

ÇERKES TOPLAM 1949 150

93 h

arbi

son

rası

gel

en

Bulgaristan’dan

Tatar-Nogay

Nefs-i Siroz

(önceden) 100

346

Nihova Karyesi 153

Dibar Kazası 38

367 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Sinop Sancağı (Kastamonu Vilâyeti)

Kastamonu’nun kazası iken 1846’da sancak olan Sinop’un80

, H. 1294 (M. 1877-78)

Salnamesi’ne göre (İstefan ve Boyabat kazaları dâhil) nüfusu; 53.306 kişidir.81

Ancak

1881/82-1893 Osmanlı Genel Sayımına göre; Sinop Sancağı nüfusu: Sinop merkez kaza:

44.656, Boyabat: 44.564 ve Ayancık (İstefan):29.802 olmak üzere toplam: 119.022 82

kişiye

ulaşmıştır.

80

Tahir Sezen, Osmanlı Yer Adları, Ankara 2006, s.462. 81

Karpat, a.g.e., s. 254. 82

Karpat, a.g.e., s. 294.

Vodine 49

Köprülü 6

TATAR-NOGAY TOPLAM 291 55

Rum-ili Türkî

Nefs-i Selanik 542 1794

20.8

34

20.3

81

Lankaza Nahiyesi 175

Tehud ?Karyesi 626

Gevgili kazası 513 1064

Nefs-i Vodine 225

Yenice-i Vardar 417 978

Kesendire 11

Doyran 365

Karaferye 269

Ustrumca 1024

Avret Hisarı 199

Tikveş 129 160

Nefs-i Siroz 775 2470

Menlik 68

Cuma-i Bâlâ 15 786

Petriç 113 442

Timur Hisarı 885

Nevrekop 1742

Zihne 252

Razlık 406

Drama 722 3214

RUM-İLİ TÜRKÎ TOPLAM 4038 16.343

Rum-ili

Şarkî’den

Rum-ili Türkî

Selânik 28

453

453

Katerin[i] 3

Köprülü 7

Karaferye 5

Ustrumca 3

Tikveşli 3

Avret Hisarı 4

Nefs-i Siroz 47

Menlik 8

Cuma-i Bâlâ 21

Petriç 6

Timur Hisarı 5

Nevrekop 104

Razlık 8 46

Drama 155

RUM-İLİ TÜRKÎ TOPLAM 11 442 SELÂNİK TOPLAMI 6.289 16.990 23.279

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 368

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Tablo 14 ve 15’te görüleceği üzere Sinop Sancağı dâhilinde (İstefan [Ayancık] ve

Karasu kazaları ile Gerze nahiyesine toplam 6.346 kişi iskân edilmiştir. Sinop Sancağı

içerisinde en yoğun muhacir iskânı 5433 kişi ile Karasu Kazası’na yapılmıştır.

İskân edilen muhacirlerinden en kalabalık grup, 2.732 kişi ile Çerkezlerdir. Çerkezler

1859-62 göçlerinde de Sinop ve çevresine iskân edilmişlerdi.83

93 Harbi ile gelen bir grup

Batum muhaciri Karasu, Kuzuluk mevkiinde iskân edilmişler ve kurulan yeni köye Fahriye adı

verilmiştir.84

83

Derin Paşaoğlu, a.g.t., s.347; A.MKT.NZD.394-8, 288-14, 300-10; A.MKT.MHM.227-51;

A.MKT.UM.557-39,540-56, 433-8. 84

Demirel, a.g.m., s. 330.

Tablo 14:(13 Kasım 1881) Y.PRK.KOM. 3/22’ye Göre,

Sinob’ta İskan Edilen ve İskanı bekleyen Muhacirlerin Etnik Dağılımı

Göç Zamanı Etnik Yapı İskân

edilenler

İskân Edilmeyi Bekleyenler

“hal-i misafirette bulunanlar”

Abdülmecid ve

Abdülaziz Zamanında Çerkes 495

Mesele-i Zâilede

Hicret Eden

Çerkes 2.732

Rum-ili Türkü 113

Sohum Muhaciri 1.043

Batum Muhaciri 1.338 625

TOPLAM 5.721 625

KASTAMONU TOPLAMI 6.346

Tablo 15:(13 Kasım 1881) Y.PRK.KOM. 3/22’ye Göre, Sinob’ta İskan Edilen ve

İskan Bekleyen Muhacirlerin, İskan Yerleri ve Nüfus Dağılımı

Vatan-ı Asliyeleri

Etnik

yapıları İskân Yerleri

İskân

Edilen

Misafir

Bekleyen Toplam TOPLAM

Anapa Çerkes

Kar

asu

Çamlı Karyesi

93

Har

bi Ö

nce

si G

ele

nle

r 14

495

3.227

Kasar 36

Hasan Kulu 56

Karaköy 22

Karapınar 32

Hatun 24

Bosdanlı 9

Karaca Kilise 55

Tepe 76

Hasanağa 47

İncir Pınarı 124

Anbarcı

93

Har

bi İ

le G

ele

nle

r

94

2.732

Dağ 176

Erikli 88

Şahlı 112

Gömez 76

Arab 108

Bektaş 401

Dibekli 59

369 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Kurt 21

Dikenli 38

Taş 24

Sulu 108

Bağı 76

Çoban 66

Azmak 35

Acısu 107

Kuzviran 87

Hasandikan 299

Büyükdüz 414

Emr-i Abâd 156

Geriş 133

Haslı 54

Sohum Sohum

Muhaciri

Kar

asu

Gümüşban 175

1.043 1.043

Gençot 46

Tomuzyeri ? 47

Ağdoğmuş ? 21

Karaca Kilise 168

Hasan Deresi 26

Taş Geriş 47

Yorta 63

Kaşlı 51

Kınub ? 32

Topcu 95

Ger

ze

Yenice-i Bâlâ 34

Çiftlik 8

Ba-fasl 7

İste

fan

Hacıoğlu 9

Pınarı 10

Sakara 55

Göldağı 15

Alağısökü 11

Yemişan 16

Elginse ? 5

Yenice 9

Cezenusökü ? 12

Taşlı ? 4

Raveya? Karyesi 7

Tireze ? 21

Köprüdü ? 7

Ma’ribel ? 27

Catanak 6

Darnay 9

Batum Batum

Muhaci

ri

Kar

asu

Adliye 382 150

1.924 1.924

Yenice-i Bala ? 64

Şefkati ? 500 152

Latifiye ? 21

Velidede Karyesi 72

Ger

ze

Cum’a 68

Gürcü ? 25

Sarnıç 8

Hamzalı 50

Pınarı 22

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 370

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

İzmit Sancağı (Şehremaneti Dâhilinde)

İzmit Sancağı, 1530’da Kocaeli’ye bağlı kaza iken 16. yüzyılda Kaptanpaşa (Cezayir-i

Bahr-i Sefid) Eyaleti’ne bağlı sancak haline getirilmiş, 1855’te Hüdavendigar Vilayeti’ne,

1878’de de Şehremaneti’ne bağlanmıştır.85

H.1247 (1831) senesi nüfus defterine göre Cezayir-

i Bahr-ı Sefid Eyaleti’ne bağlı Kocaeli Sancağı’nın toplam nüfusu: 77.571 kişidir.86

1881-/82–

1893 Osmanlı Genel Sayımına göre İzmit Özel Bölgesi içerisinde; İzmit merkez: 39.789,

Adapazarı: 53.924, Kandıra: 44.033, Geyve: 32.601 ve Karamürsel: 25.322 kişi olmak üzere

toplam nüfus: 195.675 kişiye ulaşmıştır.

İzmit, Kırım Savaşı ve sonrası yaşanan göç dalgasında coğrafi konumu gereği

çoğunlukla geçici iskân bölgesi, ayrıca İstanbul’a ulaşan muhacirlerin Anadolu’nun iç

bölgelerine ulaştırılmasında geçiş güzergâhı olarak kullanılmıştır. Özellikle yağışlı dönemlerde

Antalya ve Silifke limanlarının muhacir aktarımına uygun olmaması nedeniyle muhacirler,

Anadolu’daki iskân bölgelerine İzmit ve Gemlik üzerinden gönderilmişlerdir.87

İzmit’e bağlı

Karadeniz sahilinde bulunan Kandıra ve Kaymaz Kazaları, 1859-62 göç dalgasında hava

muhalefeti ve deniz kazaları sonucu zorunlu karaya çıkış noktaları olmuşlardır.88

Tablo 16 ve 17’de görüleceği üzere, 93 Harbi göçlerinde İzmit’te 25.823 muhacir

iskân edilmiştir. Sancak dâhilinde yaklaşık 40 bin muhacir daha bulunmaktadır, ancak henüz

kayıt işlemleri tamamlanmamıştır. İskân edilenlerin büyük çoğunluğunu Batum ve Sohum

muhacirleri ile Çerkezistan’dan gelen Çerkezler oluşturmaktadır. Tablo 17’de de görüleceği

üzere 9425 Batum, 8574 Sohum ve 5920 Çerkez muhaciri İzmit Sancağı dâhilinde iskân

edilmişlerdir.

İmkânlar dâhilinde müstakil köyler kurmuştur. Batum’dan gelen, İzmit Karşıyaka’da

Akhisar adlı mahalde iskân edilen muhacirlere kurulan köye Ma’mure, Karamürsel Kazası

dâhilindeki uygun arazide iskân edilen muhacirlerin kurduğu köye Suludere adı verilmiştir.

Karasu Kazası Ağyunluk mevkiinde iskân edilen Batum muhacirlerin oluşturduğu yeni

mahalle bir saat mesafedeki Kaldırayak Köyü’ne bağlanmış, 1889’da padişah iradesiyle söz

konusu mahalle Abdurrahman Paşa adıyla müstakil köy haline getirilmiştir. Adapazarı

Karasu’ya bağlı Güllü Köyü ve Gerze’ye bağlı Numaniye Köyü de Batum’dan 93 Harbi ile

85

Sezen, a.g.e., s.266. 86

Karpat, a.g.e., s. 241. 87

Derin Paşaoğlu, a.g.t., s. 205. 88

A.MKT.UM.471-12

İste

fan

Sakara 35

Keltağı 14

Kuzsökü 2

Bekkaş 89

Hariksu ? 52

Sazlık 121

Ayancık 9

Seza 36

Hacı 34

Hasandağı 18

Rum-İli Şarkî Rum-ili

Türkî

Yenicebâlâ (K) 55

152 152

Acısu (Karasu) 39

Çayağzı(Gerze 47

Vartay(İstefan) 5

Ayancık(İstefan) 6

TOPLAM 5.721 625 6.346

371 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

gelen Gürcü muhacirler için kurulmuş köylerdir.89

Tablo 16:(13 Kasım 1881) Y.PRK.KOM. 3/22’ye Göre,

İzmid’te İskan Edilen ve İskanı bekleyen Muhacirlerin Etnik Dağılımı

Göç Zamanı Etnik Yapı İskân edilenler İskân Edilmeyi Bekleyenler

“hal-i misafirette bulunanlar”

Abdülmecid ve

Abdülaziz Zamanında

Hicret Eden

Tatar-Nogay 377

-

Çerkes 3.960 5.920

Mesele-i Zâilede

Hicret Eden

Çerkes 1.960

Rum-ili Türkü 1.527

Sohum Muhaciri 8.574

Batum Muhaciri 9.425

İZMİD TOPLAM 25.823 -

Sonuç

Osmanlı Devleti için 19. yüzyıl, iç ve dış politikada sürekli dengelerin

gözetildiği, kayıpların telafi edilmeye çalışıldığı bir yüzyıl olmuşsa da 93 Harbi

sonunda Rusya’nın Osmanlı topraklarında ilerlemesi ve Balkan uluslarının

istiklâllerini kazanması ile ortaya çıkan büyük çapta toprak kayıplarıyla son bulmuştur.

93 Harbi’nde, sayıları yüz binlerle ifade edilen masum halkın açlıkla, işkenceyle,

yakıp-yıkma ve tecavüzle yok edilmesi, bölgedeki Türk nüfusunu azaltmak için

kullanılan öncelikli yöntem olmuştur. Sonraki aşama ise, sadece canlarını kurtarma

pahasına evlerini, yüzyıllardır vatan edindikleri topraklarını, mallarını mülklerini,

sahip oldukları değerlerini bırakarak kaçmak, göç etmek zorunda bırakmaktır. Savaş

89

Demirel, a.g.m., s.330, 331.

Tablo 17:(13 Kasım 1881) Y.PRK.KOM. 3/22’ye Göre, İzmid’te İskan Edilen ve İskanı bekleyen Muhacirlerin İskan Yerleri ve Nüfus Dağılımı

İzmid’de İskân Edilen Yerler

Batum Muhac.

Sohum Muhac.

Rum-ili Türkü

Tatar-Nogay

Çerkes Toplam

93 Harbi 93 harbi öncesi 93Harbi Toplam

Nefs-i İzmid 3829 386 946 286 197 197 5644

Adabazarı K. 1300 492 406 91 1741 1145 2886 5175

Karamürsel 27 72 72 99

Yalova Nah. 1200 450 450 1650

Geyve Kazası 714 298 298 1012

Akhisar Nah. 14 45 45 59

Taraklı 0

Ab-ı Safî 796 796

Hendek 862 3242 56 4160

Kandıra K. 378 378

Karasu Nah. 1532 1532

Sapanca Nah. 191 80 1724 248 1972 2243

Kaymas 791 44 835

Ak Abâd 65 65

Şeyhler 2059 48 2107

Ağaç Nah. 68 68

TOPLAM 9425 8574 1527 377 5920 25.823

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 372

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

sonunda, hayatını kaybederek ya da göç etmek zorunda kalarak bölgeden ayrılanların

sayıları milyonlarla ifade edilmektedir.

Osmanlı Devleti’nin üstesinden gelmesi gereken muhacir meselesi, son

yüzyılda, Rusya’nın genişlediği her toprak parçası ile ortaya çıkan ve Rusya’nın kasıtlı

olarak sürdürdüğü “Osmanlı Devleti’ni sahip olduğu değerlerle (Türk-İslam nüfusu)

içeriden sosyo-ekonomik açıdan yıpratma politikasının” yansımasıdır. Çünkü Osmanlı

Devleti’nin ekonomisi bu yüzyılda ciddi manada hasar almıştır. Bir yandan kaybedilen

topraklar, savaşlar ve ödenen tazminatlar, öte yandan kapitülasyonlar sebebiyle

yaşanan ekonomik sıkıntılar, Osmanlı Devleti’ni dışarıdan borç alma noktasına

getirmiştir. Rusya’nın Kırım Savaşı sonrası baskısıyla Karadeniz’in kuzeyinden yüz

binlerce muhacirin Osmanlı topraklarına girmesi, bu kadar kalabalık muhacirin

beslenme, barınma ve iskân edilmesi hususunda Osmanlı Devleti’nin hazırlıksız

yakalanmasına ve gerek muhacirlerin gerekse Osmanlı Devleti’nin zor duruma

düşmesine neden olmuştur. Bu durum Rusya’nın Osmanlı Devleti’ni ulusal ve

uluslararası zeminde görmek ve göstermek istediği hedeflerden birisidir.

Osmanlı Devleti Kırım Savaşı sonrası ilk gelen muhacir guruplarını İstanbul’a

alıp, kayıtlarını tutup, yevmiyelerini verip, askerlik ve vergiden muaf tutarak, mümkün

olduğunca kısa sürede Anadolu’da tespit edilen boş yerlere iskân edilmek üzere

göndermiştir. Ancak İstanbul’da ve sahil şehirlerinde muhacir nüfusu hızla artınca,

ihtiyaçlar karşılanamamış, yaşanan nakit sıkıntısı nedeniyle yevmiyeler

ödenememiştir. Bu şartlar altında muhacirlerin bekletilmesi tabloyu daha da

ağırlaştıracağı için muhacirler Anadolu halkının yardım ve merhametlerine emanet

edilmiştir.

Göç dalgası henüz tamamlanmışken kaybedilen 93 Harbi, çok daha kalabalık

bir nüfusun göç etmesine neden olmuştur. Muhacirler tespit edilen boş yerlerde aile ve

akrabalık ilişkileri bozulmayacak şekilde bir arada iskân edilmeye çalışılmıştır. Vilayet

dâhilindeki kaza ve köylerde, boş yerlere serpiştirerek, muhteliten ve mütefirrikan

iskân etme politikasını takip etmiştir. Bunun nedeni yaşadığı nakit sıkıntısı dolayısıyla

muhacirlerin gerek iskân masraflarının gerekse günlük yaşantılarını sağlayabilecek

düzeye gelinceye kadarki geçimlerinin bölge halkı tarafından karşılanıp

mağduriyetlerinin giderilmesi düşüncesidir. Müstakil köy kurma, ev yapma, araziyi

ekip, ürün alıncaya dek muhacirlerin beslenmesi Osmanlı Devleti’nin bu aşamada

karşılayabileceği bir masraf değildir.

Muhacir meselesinin bugüne ulaşan hassasiyeti ise savaş ortamında kayıtların

sağlıklı tutulamaması, tutulanların saklanamaması günümüzde durum tespitini oldukça

zorlaştırmaktadır. Ayrıca Balkanlardaki Slav ulusların, milli devletlerini kurarak

bölgede nüfus çoğunluğu sağlama gayretleri bu döneme ait yabancı kaynakların

sağlıklı veriler içermesini engellemiştir. Öte yandan arşivlerimizde bulunan kayıtların

tek bir çalışmada toplanamayacak kadar hacimli ve dağınık olması, yapılan her

çalışmada farklı belgelerin kullanılması nüfus verileri arasında tutarsızlık

oluşturmaktadır. Bu tutarsızlıklar, Osmanlı Devleti’nin mümkün mertebe muhacir

nüfuslarını yekûn olarak derlediği kayıtların incelenmesi ile aşılabilse de ulaşılan

verilerin resmi kayıtlar olduğu mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.

373 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Söz konusu kayıtlardan bir tanesi olan Y.PRK KOM.3/22 no’lu belge, toplam

90.672 muhaciri kapsamaktadır. Söz konusu muhacirlerin 48.452’si Rum-ili Türkü,

12.000’i Batum ve 9640 Sohum muhaciri olmak üzere toplam 82.328’i 93 Harbi ile

kaybedilen topraklardan göç etmişlerdir. Muhacirlerin 39.369’u Bulgaristan’dan,

11.392’si Batum’dan, 10.597’si Rum-ili Şarkî’den, 9.640’ı Sohum’dan gelmiştir.

Muhacirlerin 35.224’ü İdare-i Umumiye Muhacir Komisyonu bağlı İstanbul

Devâir Şu’belerinde kayıtlı olup, 55.448’i ise iskân edilmek üzere Selânik, Sinop ve

İzmit’e gönderilmişlerdir. İstanbul’da Sultan Ahmed, Fatih Sultan Mehmed ve Sultan

Bayezid Devâir Şu’beleri başta olmak üzere Beşiktaş, Beyoğlu ve Eyüb Devâir

Şu’belerinde kayıtlı 35.224 muhacirin sadece 1535’i iskân edilebilmiştir. İskân edilen

bu muhacirler 93 Harbi’nden önce gelmiş, ancak iskân edilebilmiş Nogay-Tatar,

Dağıstan ve Çerkez muhacirleridir. İskân edilmeyi bekleyen 33.689 muhacirin

25.978’i Rum-ili Türkü’dür.

İzmit’e gönderilen ve büyük çoğunluğu Batum, Sohum muhaciri ve Çerkez

olan 25.823 muhacir, İzmit merkez, Adapazarı, Hendek, Sapanca, Şeyhler ve Karasu

kazaları başta olmak üzere sancak dâhilindeki kasaba ve köylerde tamamı iskân

edilmiştir. İzmit Sancağı dâhilinde iskân edilmeyi bekleyen 40 bin muhacir

bulunmaktadır ancak söz konusu tarihte henüz kayıt altına alınmamıştır.

21.214’ü Bulgaristan’dan, 453’ü Rum-ili Şarkî’den v 1612’si Çerkezistan’dan

gelerek, Selânik’e gönderilen ve 20.834’ü Rum-ili Türkü olan 23.279 muhacirin

16.990’ı gönderildikleri kasaba ve köylerde iskân edilmeyi beklemektedir.

Sinop’a gönderilen ve çoğunluğu Çerkez, Batum ve Sohum muhaciri olan

6.346 muhacirin 5.721’i iskân edilmiştir. Karasu başta olmak üzere Gerze ve

İstefan’da iskân edilmişlerdir.

KAYNAKÇA Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) Belgeleri (Aşağıda sadece fon kodları verilmiştir.

Belgelerin dosya ve gömlek numaraları kullanılan dipnotta belirtilmiştir.)

A.DVN: Sadaret Divanı (Beylikçi) Kalemi Evrakı

A.MKT.DV: Sadaret Mektubi Kalemi Deavir Evrakı

A.MKT.MHM: Sadaret Mektubi Kalemi, Mühimme Kararı Evrakı

A.MKT.NZD: Sadaret Mektubi Kalemi, Nezaret ve Deavir Evrakı

A.MKT.UM: Sadaret Mektubi Kalemi, Umum Vilayet Evrakı

A.TŞF: Sadaret, Teşrifat Kalemi Evrakı

İ.DH: İrade-i Dahiliye

İ.MMS: İrade-i Meclis-i Mahsusa

MAD: Maliyeden Müdevver Defter

Y.PRK.KOM: Yıldız Perakende Evrakı Komisyonlar Maruzatı

İnternet Adresi

http://www.devletarsivleri.gov.tr/katalog/osmanli/fonbilgisi.asp?kurumkod=Y..

&ilgilikurumkod=Y..PRK.KOM. (12/10/2012)

Tezler

DERİN PAŞAOĞLU Derya, Nogaylar, Nogay Göçleri ve Türkiye’deki

İskânları, Basılmamış Dr. Tezi, Ankara Üniversitesi, Ankara 2009.

YILDIZ Berat, Emigrations From The Russian Empire To The Ottoman

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 374

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Empire: An Analysis In The Light Of The New Archival Materials, Basılmamış Yüksek

Lisans Tezi, Bilkent Üniversitesi, Ankara 2006. Tetkik Eserler

AYDIN Mahir, Şarkî Rumeli Vilayeti, TTK Yay., Ankara 1992.

ÇADIRCI Musa, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentlerinin Sosyal Ve Ekonomik Yapısı,

Ankara, 1997.

ÇANDAR Tevfik, “Osmanlı Döneminde Nüfus Bilgileri”, Osmanlı, C. IV, Yeni Türkiye Yay.,

Ankara 1999, s. 551-557.

DEVELİOĞLU Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Ankara 2000.

EREN Ahmet Cevat, Türkiye’de Göç ve Göçmen Meseleleri Tanzimat Devri,

İlk Kurulan Göçmen Komisyonu, Çıkarılan Tüzükler, İstanbul 1966.

ERKAN Süleyman, Kırım ve Kafkasya Göçleri (1878-1908), Trabzon 1996. FİRUZOĞLU Safarov Rafik, “Kırım ve Kafkasya’dan Osmanlı İmparatorluğu’na Göçler”,

Osmanlı, C. IV, Yeni Türkiye Yay., Ankara 1999, s. 687-696.

FİSHER Alan; Between Russians, Ottamon and Turks: Crimea and Crimean Tatars, The Isis

Pres, İstanbul 1998.

HALAÇOĞLU Yusuf, “Kolonizasyon Ve Şenlendirme”, Osmanlı, C. IV, Yeni Türkiye Yay.,

Ankara 1999 s.585-.

İPEK Nedim, “93 Muhacereti”, Osmanlı, C. IV, Yeni Türkiye Yay., Ankara 1999, s.661-668.

________, Rumeli’den Anadolu’ya Türk Göçleri (1877-1890), Ankara 1999.

________, İmparatorluk’tan Ulus Devlete Göçler, Trabzon 2006.

KARAL Enver Ziya, Osmanlı Tarihi, C. VIII, TTK Yay., Ankara 1995.

KARPAT Kemal H., Osmanlı Nüfusu (1830-1914), İstanbul 2010.

MC.CARTHY Justin, Ölüm ve Sürgün, İstanbul 1995.

SAYDAM Abdullah, Kırım Ve Kafkas Göçleri (1856-1876), Ankara 1997. ________, “Kırım ve Kafkasya’dan Yapılan Göçler ve Osmanlı İskân Siyaseti”, Osmanlı, Yeni

Türkiye Yay., Ankara 1999 s. 667.

SEZEN Tahir, Osmanlı Yer Adları, Ankara 2006.

ŞEMSEDDİN SAMİ, Kâmûs-ı Türkî, İstanbul 1992.

ŞİMŞİR Bilâl N., Bulgaristan Türkleri (1878-1985), TTK Yay., İstanbul 1986.

________., “Bulgaristan Türkleri ve Göç Sorunu”, Bulgaristan’da Türk Varlığı-Bildiriler-7

Haziran 1985, TTK Yay., Ankara 1992, s.47-66.

UÇAROL Rıfat, Siyasi Tarih (1789-1994), İstanbul 1995..

ÜLKÜSAL Müstecip, Dobruca ve Türkler, Ankara 1987.

YILMAZ Mehmet, XIX. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Muhaciri İskan

Politikası”, Osmanlı, C. IV, Yeni Türkiye Yay., Ankara 1999, s. 589.

EKLER:

EK1: Y.PRK.KOM 3/22 (Orijinal fotoğrafları)

Ek 2: Y.PRK.KOM 3/22 (Transkript)

375 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 376

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

377 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 378

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

379 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 380

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

381 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 382

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

383 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 384

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

385 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

Muhacir Komisyonu Maruzatı’na Göre (1877-78) 93 Harbi Sonrası Muhacir İskânı 386

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013

387 Derin Paşaoğlu

H i s t o r y S t u d i e s

A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK Volume 5/2 2013