Saray-Magazin Ünlü sanatçı Emrah Twitter hisseleri aldıktan sonra şirket borsada yüzde 78 prim yaptı. Fakat dünkü yüzde 13’lük düşüşün sanatçı- ya faturası 1.1 milyon dolar olarak gerçekleşti Kasım ayındaki halka arzından bu yana yüzde 145 prim yapan mikroblog sitesi Twitter dün borsada darmaduman oldu. Seans sonunda yüzde 9.56 düşen Twitter hisseleri günü 63.75 dolardan tamamladı. Şirketin piyasa değeri ise 5.2 milyar dolar geriledi. Twitter’dan 5 milyon dolar ederinde hisse alan şarkıcı Emrah ise Twitter’ın hisse hareketlerinden bir yatırımcı olarak etkileniyor. Emrah Twitter hisseleri aldıktan sonra şirketin kağıtları yüzde 78 oranında prim yaptı. Yani Emrah’ın 5 milyon dolar değerindeki hisselerinin değeri 8.9 milyon dolara çıktı. Fakat şirket hisselerinin dünkü yüzde 13’lük çöküşünün Emrah’a kaybı 1.1 milyon dolar civarında oldu. Bu olumsuzluğa rağmen Twitter hissesi satın aldığı günden bugüne kadar 2.8 milyon dolar kazanan Emrah hâlâ kârlı durumda bulunuyor. Twitter’da bir hesabı da olan Emrah’ın burada 132 bin takipçisi bulunuyor. Adnan Şenses’e veda! Saray-Magazin Ünlü sanatçı Adnan Şenses son yolculuğuna uğurlandı. 25 Aralık Çarşamba günü tedavi gördüğü hastanede solunum yetmezliği nedeniyle hayatını kaybeden Şenses için Teşvikiye Camii’nde cenaze tören düzenlendi. Törene sanat, spor ve siyaset camiasından tanınmış isimler katıldı. “DÜNYANIN EN İYİ MELEĞİNİ KAYBETTİK” Cenaze töreninde gözyaşı döken Lale Şen- ses, “O kadar içten söylüyorum ki dünyanın en iyi meleğini kaybettik. Canımı, ciğerimi kaybettim. Şuna inanın hayatta bu kadar iyi bir insan olamaz. Melekti, başka bir şeydi o. Allah bana güç versin. Yolu açık olsun. Allah rahmet etsin. Sözün, her şeyin bittiği yer burası” dedi. “BABA YARIMIZDI” Oyuncu Hakan Ural ise “Başımız sağ olsun. Bir döneme damga vurmuş çok önemli sa- natçılardan biriydi. Şahsına münhasır biriydi Adnan abi. Allah ailesine sabırlar versin. Adnan abi baba yarımızdı. Toprağı bol olsun” diye konuştu. “KİMSENİN TAKLİDİ OLMADI” Adnan Şenses ile 45 yıllık dost olduklarını anlatan Selami Şahin, “Anılarımız, resimleri- miz çok. Böyle bir sanatçı, böyle bir insan zor gelir. Giden bir daha geri gelmiyor. Mekanı cennet olsun. Onun yeri dolmaz, o kimsenin taklidini yaparak bir yere gelmedi. Kendine has sesiyle bir yerlere geldi. O bu yaştaydı ama hala sesi 25 yaşındaki bir sanatçı gibiy- di. Allah vergisi bu. Son albümde benden bir şarkı okumuştu. Benim için çok büyük onur büyük bir gurur bu. Mekanı cennet olsun. Söyleyecek söz bulamıyorum” dedi. ZİNCİRLİKUYU’DA TOPRAĞA VERİLDİ Törenin ardından Adnan Şenses’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.78 yaşında hayata gözlerini yuman Şenses, 3 yıldır mide kanseriyle mücadele ediyordu. Emrah’a Twitter şoku! Sayı:109 31 Aralık 2013 9 saray Nihat Hatipoğlu: Tehdit Ediliyorum Saray-Magazin Özel hayatıyla ilgili açıklamalarda bulunan Hatipoğlu, “Toplumun Müslümanlaşmasından rahatsız olanlar tarafından tehdit ediliyorum.” dedi. ATV’de ‘Kur’an ve Sünnet’ isimli yeni bir programa başlayan Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, Sabah gazetesine verdiği röportajda kendi- siyle ilgili samimi açıklamalarda bulundu. Toplumun Müslümanlaşmasından rahatsız olanlar tarafından sık sık tehdit edildiğini iler süren Hatpoğlu “Çok tehdit aldım ve hâlâ da almaya devam ediyorum. Birkaç tane- si adliyede soruşturuluyor. Bir insan bana kötülük yapacaksa, üstelik bunu da dinimden ötürü yapacaksa; hiç umrumda değil, gelsin ne yapacaksa yapsın. Bu konuda kimseye eyvallahım yok” dedi. “Romantik bir erkek misiniz?” sorusuna da yanıt veren Hatipoğlu “Vallahi hanım beni hiç romantik bulmuyor. Hanımına fazla gül alan biri değilim” ifadelerini kullandı. İşte Hatipoğlu’nun kendisiyle ilgili sorulara verdiği yanıtlar; Aileniz Ankara’da yaşıyor. İstanbul-Ankara arasında mekik dokumak yorucu mu? Bir şeyi istemeyerek yapıyorsanız zordur. Fakat biz insanları düzene çağırıyor, en iyi olmaya davet ediyoruz. Elimizde Kuran’ı Kerim, önümüzde Peygamber Efendimiz’in hayatı var. Onları örnek alıyoruz; bu bizi ken- dimize getiriyor. İnsanları doğruya hakikate çağırıyoruz; bu bizi yormaz. KONUK OLARAK BAŞLADIM Peki televizyon hayatınız nasıl başladı? Diyanet’te çalışıyordum. Arkadaşım arayıp bir tartışma programına katılmamı istedi. Bir anda programın sunucusu durumuna geldim. Bir gün sonra televizyonun genel müdürü beni arayıp program teklifinde bulundu. Bir-i- ki denemeden sonra, konuk olarak geldiğim programı ben sunmaya başladım. Sahur programına başlamamın da çok enteresan bir hikayesi var. Bir arkadaşım Ankara’daki yerel bir kanalda sahur programı yapıyordu. Birkaç gün sonra kanaldan aradılar, programı yapan arkadaşımın aracıyla bir kişiye çarp- tığını ve o adli süreçle uğraşırken, programı bir haftalığına benim sunmamı istediklerini söylediler. O gün sunmaya başladım veAnka- ra’da en çok izlenen program seçildi. Sonra arkadaşım “Ekrana çok yakışıyorsun, böyle kalmalısın” dedi. Böyle başlamış oldum. “TEHDİTLER ALIYORUM” Peki hiç kötü tepkilerle karşılaştığınız oluyor mu? Çok tehdit aldım ve hâlâ da almaya devam ediyorum. Birkaç tanesi adliyede soruşturu- luyor. Bir insan bana kötülük yapacaksa, üs- telik bunu da dinimden ötürü yapacaksa; hiç umrumda değil, gelsin ne yapacaksa yapsın. Bu konuda kimseye eyvallahım yok. Hayatım boyunca hiç koruma talep etmemişimdir. Top- lumun Müslüman’laşmasını sağladığımız için rahatsız oluyorlar. Saray-Magazin Ebru Gündeş, yılbaşı için 300 bin liralık hediye almıştı ama... Ünlü şarkıcı Ebru Gündeş, lüks yaşamı ve pahalı harcamalarıyla sürekli gazetelerde yerini aldı. Gündeş, yılbaşı için de büyük hazır- lıklar yaptı. 300 bin liralık hediye aldı. Ancak, o sevinci yaşayama- dı... Eşi tarafından kendisine yarış atları ve yalı bile hediye edildi. An- cak Gündeş’in morali, geçtiğimiz günlerde iyice bozuldu. Çünkü eşi Rıza Sarraf,derin operasyonu kapsamında gözaltına alındı ve tutuklandı. Kimileri yargısız infaz yoluna gidip Gündeş’i eleştirirken, sevenleri ise ona destek mesajları yağdırdı. “BU DURUMDA YILBAŞI KUTLAYACAK DEĞİLİM” Takvim’in haberine göre, Gündeş, bugüne kadar kazandıklarını yardıma ihtiyacı olanlarla paylaştı. Bu yılbaşı için de eşini dostlarını ve ihtiyacı olanları hediye yağmuruna tutmak istedi. 17 Aralık ope- rasyonu öncesi Kanyon Vakko mağazasından yılbaşı için 300 bin liralık alışveriş yaptı. Çantalar, saatler, kravatlar, ev süs eşyaları, giyisiler alan sanatçı, bunların hepsini hediye paketi yaptırdı. Ancak eşi tutuklanınca morali allak bullak oldu. MAĞAZAYA GERİ İADE ETTİ Ünlü sanatçının, tüm hediyeleri birkaç gün önce şoförüyle mağa- zaya geri gönderdiği öğrenildi. “Ben bu durumda yılbaşı kutlayacak değilim” diyerek yakın dostlarına dert yandığı belirtildi. Tüm hediyeleri iade etti!

9 31 Aralık 2013 Sayı:109 saray - BizTurkmeniz · “DÜNYANIN EN İYİ MELEĞİNİ KAYBETTİK” ... lüks yaşamı ve pahalı harcamalarıyla sürekli gazetelerde yerini aldı

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: 9 31 Aralık 2013 Sayı:109 saray - BizTurkmeniz · “DÜNYANIN EN İYİ MELEĞİNİ KAYBETTİK” ... lüks yaşamı ve pahalı harcamalarıyla sürekli gazetelerde yerini aldı

Saray-Magazin Ünlü sanatçı Emrah Twitter hisseleri aldıktan sonra şirket borsada yüzde 78 prim yaptı. Fakat dünkü yüzde 13’lük düşüşün sanatçı-ya faturası 1.1 milyon dolar olarak gerçekleştiKasım ayındaki halka arzından bu yana yüzde 145 prim yapan mikroblog sitesi Twitter dün borsada darmaduman oldu. Seans sonunda yüzde 9.56 düşen Twitter hisseleri günü 63.75 dolardan tamamladı. Şirketin piyasa değeri ise 5.2 milyar dolar geriledi. Twitter’dan 5 milyon dolar ederinde hisse alan şarkıcı Emrah ise Twitter’ın hisse hareketlerinden bir yatırımcı olarak etkileniyor. Emrah Twitter hisseleri aldıktan sonra şirketin kağıtları yüzde 78 oranında prim yaptı. Yani Emrah’ın 5 milyon dolar değerindeki hisselerinin değeri 8.9 milyon dolara çıktı.Fakat şirket hisselerinin dünkü yüzde 13’lük çöküşünün Emrah’a kaybı 1.1 milyon dolar civarında oldu. Bu olumsuzluğa rağmen Twitter hissesi satın aldığı günden bugüne kadar 2.8 milyon dolar kazanan Emrah hâlâ kârlı durumda bulunuyor.Twitter’da bir hesabı da olan Emrah’ın burada 132 bin takipçisi bulunuyor.

Adnan Şenses’e veda!

Saray-Magazin Ünlü sanatçı Adnan Şenses son yolculuğuna uğurlandı.25 Aralık Çarşamba günü tedavi gördüğü hastanede solunum yetmezliği nedeniyle hayatını kaybeden Şenses için Teşvikiye Camii’nde cenaze tören düzenlendi. Törene sanat, spor ve siyaset camiasından tanınmış isimler katıldı.“DÜNYANIN EN İYİ MELEĞİNİ KAYBETTİK”Cenaze töreninde gözyaşı döken Lale Şen-ses, “O kadar içten söylüyorum ki dünyanın en iyi meleğini kaybettik. Canımı, ciğerimi kaybettim. Şuna inanın hayatta bu kadar iyi bir insan olamaz. Melekti, başka bir şeydi o. Allah bana güç versin. Yolu açık olsun. Allah rahmet etsin. Sözün, her şeyin bittiği yer burası” dedi.“BABA YARIMIZDI”Oyuncu Hakan Ural ise “Başımız sağ olsun. Bir döneme damga vurmuş çok önemli sa-natçılardan biriydi. Şahsına münhasır biriydi

Adnan abi. Allah ailesine sabırlar versin. Adnan abi baba yarımızdı. Toprağı bol olsun” diye konuştu.“KİMSENİN TAKLİDİ OLMADI”Adnan Şenses ile 45 yıllık dost olduklarını anlatan Selami Şahin, “Anılarımız, resimleri-miz çok. Böyle bir sanatçı, böyle bir insan zor gelir. Giden bir daha geri gelmiyor. Mekanı cennet olsun. Onun yeri dolmaz, o kimsenin taklidini yaparak bir yere gelmedi. Kendine has sesiyle bir yerlere geldi. O bu yaştaydı ama hala sesi 25 yaşındaki bir sanatçı gibiy-di. Allah vergisi bu. Son albümde benden bir şarkı okumuştu. Benim için çok büyük onur büyük bir gurur bu. Mekanı cennet olsun. Söyleyecek söz bulamıyorum” dedi.ZİNCİRLİKUYU’DA TOPRAĞA VERİLDİTörenin ardından Adnan Şenses’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.78 yaşında hayata gözlerini yuman Şenses, 3 yıldır mide kanseriyle mücadele ediyordu.

Emrah’a Twitter şoku!

Sayı:109 31 Aralık 20139 saray

Nihat Hatipoğlu: Tehdit Ediliyorum

Saray-Magazin Özel hayatıyla ilgili açıklamalarda bulunan Hatipoğlu, “Toplumun Müslümanlaşmasından rahatsız olanlar tarafından tehdit ediliyorum.” dedi.ATV’de ‘Kur’an ve Sünnet’ isimli yeni bir programa başlayan Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, Sabah gazetesine verdiği röportajda kendi-siyle ilgili samimi açıklamalarda bulundu.Toplumun Müslümanlaşmasından rahatsız olanlar tarafından sık sık tehdit edildiğini iler süren Hatpoğlu “Çok tehdit aldım ve hâlâ da almaya devam ediyorum. Birkaç tane-si adliyede soruşturuluyor. Bir insan bana kötülük yapacaksa, üstelik bunu da dinimden ötürü yapacaksa; hiç umrumda değil, gelsin ne yapacaksa yapsın. Bu konuda kimseye eyvallahım yok” dedi.“Romantik bir erkek misiniz?” sorusuna da yanıt veren Hatipoğlu “Vallahi hanım beni hiç romantik bulmuyor. Hanımına fazla gül alan biri değilim” ifadelerini kullandı.İşte Hatipoğlu’nun kendisiyle ilgili sorulara verdiği yanıtlar;Aileniz Ankara’da yaşıyor. İstanbul-Ankara arasında mekik dokumak yorucu mu?Bir şeyi istemeyerek yapıyorsanız zordur. Fakat biz insanları düzene çağırıyor, en iyi olmaya davet ediyoruz. Elimizde Kuran’ı Kerim, önümüzde Peygamber Efendimiz’in hayatı var. Onları örnek alıyoruz; bu bizi ken-dimize getiriyor. İnsanları doğruya hakikate çağırıyoruz; bu bizi yormaz.

KONUK OLARAK BAŞLADIMPeki televizyon hayatınız nasıl başladı?Diyanet’te çalışıyordum. Arkadaşım arayıp bir tartışma programına katılmamı istedi. Bir anda programın sunucusu durumuna geldim. Bir gün sonra televizyonun genel müdürü beni arayıp program teklifinde bulundu. Bir-i-ki denemeden sonra, konuk olarak geldiğim programı ben sunmaya başladım. Sahur programına başlamamın da çok enteresan bir hikayesi var. Bir arkadaşım Ankara’daki yerel bir kanalda sahur programı yapıyordu. Birkaç gün sonra kanaldan aradılar, programı yapan arkadaşımın aracıyla bir kişiye çarp-tığını ve o adli süreçle uğraşırken, programı bir haftalığına benim sunmamı istediklerini söylediler. O gün sunmaya başladım veAnka-ra’da en çok izlenen program seçildi. Sonra arkadaşım “Ekrana çok yakışıyorsun, böyle kalmalısın” dedi. Böyle başlamış oldum.“TEHDİTLER ALIYORUM”Peki hiç kötü tepkilerle karşılaştığınız oluyor mu?Çok tehdit aldım ve hâlâ da almaya devam ediyorum. Birkaç tanesi adliyede soruşturu-luyor. Bir insan bana kötülük yapacaksa, üs-telik bunu da dinimden ötürü yapacaksa; hiç umrumda değil, gelsin ne yapacaksa yapsın. Bu konuda kimseye eyvallahım yok. Hayatım boyunca hiç koruma talep etmemişimdir. Top-lumun Müslüman’laşmasını sağladığımız için rahatsız oluyorlar.

Saray-Magazin Ebru Gündeş, yılbaşı için 300 bin liralık hediye almıştı ama...Ünlü şarkıcı Ebru Gündeş, lüks yaşamı ve pahalı harcamalarıyla sürekli gazetelerde yerini aldı. Gündeş, yılbaşı için de büyük hazır-lıklar yaptı. 300 bin liralık hediye aldı. Ancak, o sevinci yaşayama-dı... Eşi tarafından kendisine yarış atları ve yalı bile hediye edildi. An-cak Gündeş’in morali, geçtiğimiz günlerde iyice bozuldu. Çünkü eşi Rıza Sarraf,derin operasyonu kapsamında gözaltına alındı ve tutuklandı. Kimileri yargısız infaz yoluna gidip Gündeş’i eleştirirken, sevenleri ise ona destek mesajları yağdırdı.“BU DURUMDA YILBAŞI KUTLAYACAK DEĞİLİM”Takvim’in haberine göre, Gündeş, bugüne kadar kazandıklarını yardıma ihtiyacı olanlarla paylaştı. Bu yılbaşı için de eşini dostlarını ve ihtiyacı olanları hediye yağmuruna tutmak istedi. 17 Aralık ope-rasyonu öncesi Kanyon Vakko mağazasından yılbaşı için 300 bin liralık alışveriş yaptı. Çantalar, saatler, kravatlar, ev süs eşyaları, giyisiler alan sanatçı, bunların hepsini hediye paketi yaptırdı. Ancak eşi tutuklanınca morali allak bullak oldu.MAĞAZAYA GERİ İADE ETTİÜnlü sanatçının, tüm hediyeleri birkaç gün önce şoförüyle mağa-zaya geri gönderdiği öğrenildi. “Ben bu durumda yılbaşı kutlayacak değilim” diyerek yakın dostlarına dert yandığı belirtildi.

Tüm hediyeleri iade etti!

Page 2: 9 31 Aralık 2013 Sayı:109 saray - BizTurkmeniz · “DÜNYANIN EN İYİ MELEĞİNİ KAYBETTİK” ... lüks yaşamı ve pahalı harcamalarıyla sürekli gazetelerde yerini aldı

Sayı:109 31 Aralık 2013 10saray

SarayGebze’nin Kuzeybatısına ha-kim bir tepe üzerinde yer alan büyük ve görkemli külliyedeki restorasyon çalışmaların yüz-de 80’i tamamlandıMimar Sinan’ın önemli eserleri arasında yer alanGebze’deki Çoban Mustafa Paşa Külliye-si, restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından nisan ayında tekrar hizmete açılacak.Mimar Sinan’ın 1522 yılında Gebze’ye kazandırdığı külliye-de, Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü ve İstanbul Vakıflar 2. Bölge Müdürlüğü tarafından

1 yıl önce başlatılan restoras-yan çalışmaları devam ediyor.Gebze’nin Kuzeybatısına ha-kim bir tepe üzerinde yer alan büyük ve görkemli külliyedeki restorasyon çalışmaların yüz-de 80’i tamamlandı.Restorasyon çalışmalarını yürüten firma yetkilisi Halil Demirel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, külliyedeki eski-yen kaplama kurşun levhaların söküldüğünü ve yerlerine yeni-lerinin konulduğunu belirterek, bunun için yaklaşık 240 ton kurşun levha kullandıklarını vurguladı.Demirel, restorasyon çalışma-

larında o dönemlerde yapılan özel karışım çamur kullanıldı-ğını ifade etti.Kubbelerdeki sökülen kurşun kaplamaların kalınlıklarının 1 milimetre, yeni kaplamaların kalınlığının ise 2 milimetre olduğunu anlatan Demirel, eskiyen cami avlusunun Anka-ra’dan getirilen Andezit taşıyla kaplandığını söyledi.Demirel, desenlerin de özel boyalarla kalem yöntemiyle aslına uygun olarak yeniden çizildiğini belirterek, yangı-na karşı otomatik söndürme sisteminin de kurulduğunu söyledi.

Mimar Sinan’ın külliyesi yeniden hayat buluyor Teşekkürname23 Aralık 2013 tarihinde Erbil Türkmen Radyosunun açılış mera-simine katılmalarıyle bizleri onurlandıran başta TC. Erbil Başkon-solosu Sayın Mehmet Akif İnam, Kültür ve Gençlik Bakanı Sayın Dr.Kawa Mahmud, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Sinan Çelebi, Fezalar Eğitim Kurumları Başkanı Sayın Talip Büyük, Milletvekili-lerimiz Sayın Macit Bezirgan ve Sayın Şerdil Arslan, ve bizi hiç bir zaman yanlız bırakmayan, her zaman yanımızda yer alan Asil Er-billi dost ve kardeşlermize sonsuz şükranlarımızı bildirmek isteriz.

Erbil Radyosu yönetimi

Saray-AjanslarAnadolu Ateşi Dans Toplulu-ğu’nun Elazığ’daki gösterisi izleyicilerce ayakta alkışlan-dıMustafa Erdoğan’ın genel sanat yönetmenliğini yaptığı Anadolu Ateşi Dans Toplulu-

ğu, dün akşam Yakup Kılıç Spor Salonu’nda gösteri sundu. Dansçılar, Anado-lu’daki farklı kültürlerden derlenen koreografiyi, etnik ve modern dans kurgularıyla sahneye taşıdı. Soğuk havaya rağmen salo-

nu dolduran izleyiciler, yak-laşık 2 saat süren gösterinin sonunda dansçıları ayakta alkışladı. Gösteride ayrıca Elazığ Halk Eğitim Müdür-lüğü’ne bağlı folklor ekibi de Elazığ yöresinden halk oyunu sergiledi.

Anadolu Ateşi Elazığlılar’ı ısıttı

Saray Cemal Süreya 2013 Şiir Ödülleri’ni alacak isimler belli oldu.Cemal Süreya Kültür Sa-

nat Derneği’nden yapılan açıklamaya göre, Mustafa Öneş, Leyla Şahin, Aba Müslim Çelik, Egemen Berköz ve Enver Ercan’dan

oluşan Cemal Süreya Şiir Ödülleri Seçici Kurulu, 2013 yılı ödülleri üzerindeki de-ğerlendirmesini sonuçlan-dırdı.Buna göre, Cemal Süreya 2013 Şiir Ödülleri “Dosya” dalında Abuzer Gürpınar’ın “Başım Kiraz” adlı yapıtına oy çokluğu ile verildi. Bu dalda ayrıca Eşref Yener’in “Baykuşta Yangın Tekrarı” adlı yapıtı Özendirme Ödü-lü’ne değer görüldü.“Kitap” dalında Emre Po-lat’ın “Vukuat Vardiyası” ile Süveyda Sezgin’in “Anahtar Yolu” yapıtlarına oy çokluğu ile özendirme ödülü verildi.Ödül töreni, 9 Ocak 2014’te Kadıköy’deki Barış Manço Kültür Merkezi’ndeki yapıla-cak.

Cemal Süreya ödülü ‘Başım Kiraz’a

Avukat Sefin Yasin’den teşekkürname

22 Aralık 2013 tarihinde Mevlana Celaleddin Rumi törenine katıl-malarıyle bizleri onurlandıran sayın Erbil Valisi Nevzat Hadi, Be-lediyeler Bakanı sayın Dilşat Şehap, Adalet Bakanı sayın Şirvan Haydari, Sanayi ve Ticaret Bakanı sayın Sinan Çelebi, Kültür ve Gençlik Bakanı sayın Dr.Kawa Mahmud, Sosyal İşler Bakanı sayın Asos Necip, KDP Erbil Kol Sorumlusu Ali Hüseyin, KDP İlişkiler Büro Sorumlusu sayın Ahmet Kani, KDP Yönetim Üyesi sayın Piş-tivan Sadık, Türkiye Cumhuriyeti Erbil Başkonsolosu sayın Meh-met Akif İnam, İran’ın Erbil Konsolosluğu temsilcisi, İslami Cemaat temsilcisi ve Erbil’in ileri gelenlerine sonsuz şükranlarımızı bildir-mek isteriz.

Avukat Sefin Yasin Erbil şahsiyetleri adına

Teşekkürname Okulumuza yardım ve desteklerinden dolayı ayrıca Erbil ve Kifri deki Türkmen okullarının kitap ihtiyaçlarını karşılayan Türkmen Kardaşlik Ocağı’na, Türkmen Oğuzhan Ortaokulunun idare heye-ti ve öğretmenleri adına teşekkür ve minnetdarlığımızı sunarız .Böyle bir girişimi diğer Türkmen kurum ve partilerinden de bekle-riz. Bu arada okulumuzun ihtiyaçlarını karşılayan sayın Vuşyar Abdullah’a da teşekkür ederiz. Türkmen milletine hizmet eden herkese yüce Allah’tan başarılar dileriz.

Harry Potter'ın amcası hayatını kaybetti

Harry Potter filmlerinden tanınan İngiliz sinema, tiyatro ve televizyon sanatçısı Richard Grifitths, 65 yaşında hayatını kaybetti.Griffiths, Harry Potter filmlerinde, Harry'nin velayetini üstlenen, "otoriter ve aksi amcası Vernon Dursley" rolünü canlandırıyordu. Griffiths'in yardımcısı Simon Beresford, ünlü sanatçının geçirdiği kalp ameliyatı sonrası ortaya çıkan komplikasyonlar nedeniyle hayatını kay-bettiğini bildirdi.Harry Potter filmlerinin yıldız oyuncusu Daniel Radcliffe, Griffiths'in ölümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, hayatını kaybeden ünlü sanatçıyı tanımaktan gurur duyduğunu söyledi.Radcliffe, filmde "büyücülük okulu" öğrencisini canlandırdığı ilk sahnesinde ve tiyatrodaki ilk oyununda Radcliffe'nin kendisinin yanında olduğunu anlatarak, "Ric-hard, hayatımını iki en önemli anında hep yanımda oldu. Onun, cesaret-lendirmesi, himayesi ve mizah anlayışı keyif verirdi" dedi.KOMİK ROLLERLE TANINIYORDUGenellikle, canlandırdığı komik rollerle tanınan tiyatro, film ve televizyon sanatçısı Griffiths, İngiliz yazar Alan Bennet'in "The History Boys" adlı eserinde canlandırdığı "Hector" isimli öğretmen rolüyle 2005'te, "Lau-rence Olivier"ın en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandı. Griffiths oyunun ABD'de gösterilmesinin ardından da "Drama Desk"in tiyatro oyunu üstün oyuncu, "Outer Critics Circle"ın en iyi ön plana çıkan aktör ve "Tony"in tiyatro dalında en iyi başrol oyuncusu ödüllerine layık görüldü."Pirates of the Caribbean: On Stranger Tides" (Karayip Korsanları Gizemli Deniz-ler'de) filminde de "Kral 2. George"u canlandıran Griffiths, ayrıca ünlü yönetmen Richard Attenborough'nun 1982'de Oscar ödülü aldığı "Gand-hi" filminde bir İngiliz gazeteciyi canlandırmıştı.

Page 3: 9 31 Aralık 2013 Sayı:109 saray - BizTurkmeniz · “DÜNYANIN EN İYİ MELEĞİNİ KAYBETTİK” ... lüks yaşamı ve pahalı harcamalarıyla sürekli gazetelerde yerini aldı

Sayı:109 31 Aralık 201311 saray

Ahenk Şeyh Arif Nakşibendi Bayrak dikdörtgen olan bir parça bezden ibaret olsa da derin manalar taşır. Bayrak bir ülkenin veya bir milletin veya bir aşiretin sembolü olarak ka-bul edilir. Bayrakların üzerinde renkler ve motifler bulunur. İran Sasanlar devrinde bronz bayrak kullanan dünyada ilk ülkedir. Bu ülkeye o devirlerde İran Şahinşahlığı adı da verili-yordu. Eski zamanlarda özellikle Roma devrinde bayrak askeri saldırı için kullanılırdı. Ro-malılar üzerinde şahin resmi çizdikleri çubuk ağacı bayrak olarak kullanırdı. Ancak ardın-dan bayrak tanımı değişerek yeni anlamlar kazandı. İkinci dünya savaşından sonra askeri saldırılarda bayak kullanımı yasaklandı. Çünkü ordular birbirlerinin bayrağını kullanarak blof yaparlardı. Bayrak dünyada ilk kez, çok

milletin bir arada yaşadığı Çin ve Hindistan’da kullanılmaya başlandı. Ardından Fransızlar milattan önce 350-550 yılları arasında kullanmaya başladı-lar. Bunun yanında sendika, örgüt, kilise, belediyeler ve ibadet mekanlarının da kendi bayrakları vardı. Ticari ge-milerde de bayrak kullanıldı, şimdi de kullanılıyor. Ardından bayrak kullanımı tüm ülkeler-de yaygınlaşmaya başladı.Dünyanın en eski milli bay-rakları arasında Danimarka bayrağı geliyor. 1478 yılında tasarlanan bayrakta Norveç, İsveç, Finlandiya ve İzlan-da’nın sembolü olan haç kullanılıyor. Hollanda’da ise bayrak ilk kez 1792 yılında kullanıldı. Bu ülkenin bayrağında farklı farklı renkler kullanılıyor. Irak’ta ilk milli bayrak 1920 yılında kullanılmaya başlandı. Türki-ye bayrağı ise Osmanlı’dan gelmedir. Dünyanın en eski dini bayrağı Budilerin bayrağıdır. Sri Lan-ka’da 1885 yılında tasarlanan bu bayrakta beş renk bulunu-yor. Buda’nın cesedini sem-bolize eden bayrak dünyadaki tüm Budistler için kutsaldır. Birkaç ülkenin hariç bayraklar genellikle dikdörtgen olur ve bu şekil göndere çekilir. Ancak protokol amaçlı bazen bayrak göndere dikey şeklinde çekilir. Almanya, Avustralya, Maca-

ristan, Meksika ve Polonya gibi ülkeler. Ancak bazı ülkeler protokol amaçlı olarak bayrak-larının dikey şeklinde göndere çekilmesine dikkat ederler. Kanada, Yunanistan, Filipinler, Suudi Arabistan, Güney Afrika ve ABD gibi ülkeler. Dünyada 8 ülkenin bayrağın-daki tasarım özel anlamlar ifade eder. Örneğin ABD. Amerika bayrağındaki yıldızlar bu ülkedeki eyalet sayısını sembolize ediyor. Katar’ınki ise diğer Arap ülkelerinden

farklıdır. Bu ülkenin bayrağın-da beyaz ve kırmızı renkler var. Tabi ki Mars gezegeninin bayrağı. Yerküresinden son-ra ikinci yerleşim yeri olarak düşünülen Mars gezegeninin bayrağı şimdiden hazır. Dünyada dikdörtgen bayrak kullanmayan üç ülke var. Bunlar da Nepal, İsviçre ve Vatikan’dır. Nepal’in bayrağı yan durmus iki uçgenin üstüste binmiş hali. Zemindeki kırmızı, ulusal çiçekleri, bitkileri olan rhodo-

dendronin rengidir. Bayrağın sınırlarını çizen mavi ise barışı temsil ediyor. İsviçre ve Vati-kan’ın ise dörtgen şeklinde. Allah’a dua ederim ki hiç-bir ülkenin bayrağı inmesin. Çünkü bayrak demek milli his ve duygu demek. Dua ede-rim ki tüm insanlar bayrakları gölgesinde barış ve huzur içinde yaşasınlar. Dua ederim ki bayraklar imar için gelişme için kullanılsın. Allah bizim de bayrağımızı korusun. Amin.

Dünyanın bayrak hikayeleri

Haber-Roman YusufABD’nin ünlü ekonomi dergisi Forbesin her yıl yayınladığı Dünyanın En Güçlü 100 Kadını listesinin zirvesinde bu yıl Almanya Başbakanı Angela Merkel yer aldı.Bu yılın listesinde zirveye yerleşen Almanya Başbaka-nı Merkel’ın geçen yıl birin-ciliği kaptırdığı ABD Baş-kanı Barack Obama’nın eşi Michelle Obama ise seki-zinci sıraya geriledi. Merkel 2006-2009 yılları arasında da art arda Forbes dergisi-nin yayınladığı listenin ilk sırasında yer almıştı.Dünyanın En Güçlü Ka-dınları Listesi’nde Merkel’ı bu yıl ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton izledi.Dergi, Merkel’i “Avrupa Birliği’nin tartışmasız başı” ve “Avrupa’da küresel eko-nomik gücün lideri” olarak nitelendirdi. İkinci sırada yer alan Clinton’ın ise Ortadoğu konusunda ve Wikileaks’in ortaya çıkardığı gizli belge-lere ilişkin başarılı politikalar izlediği belirtildi.Dergi, Latin Amerika’nın en büyük ekonomisi olan Brezilya’nın ilk kadın dev-let başkanı Rousseff’e ise üçüncü sırada yer verdi.Forbes’ın Dünyanın En Güçlü Kadınları Listesi, siyaset, ekonomi ve sosyal konularda büyük etki yara-tan, farklı meslek grupları

ya da statüdeki kadınlardan oluşuyor.

Angela Merkel kimdir?

Angela Dorothea Kas-ner Sauer (d. 17 Temmuz 1954, Hamburg), Almanya başbakanı. Merkel Alman Parlementosuna Mecklen-burg-Vorpommern’den 22 Kasım 2005 tarihinde Al-manya Başbakanlığına se-çilmiştir. 10 Nisan 2000’den bu yana da Hristiyan De-mokrat Birliğinin CDU Fede-ral başkanlığını yürütmek-tedir. 2002’den 2005 yılına kadar CDU-CSU parla-mento parti grubunun ka-dın başkanı idi. 2005-2009 yılları arasında Büyük ko-alisyonu kardeş parti Hris-tiyan Sosyal Birliği (CSU) ve Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) ile yönetmiştir. 2009 yılından itibaren de Liberal Demokrat Parti ve CSU ile oluşturulmuş olan koalisyonun başbakanıdır.Merkel, Almanya’nın 1871 yılında modern bir devlet olmasından bu yana Alman-ya’yı yöneten ve yeniden birleştiren ilk kadın başkan-dır. O ayrıca II. Dünya Sa-vaşı’ndan beri Alman şan-sölyesi olan en genç kişidir.Lutheran bir papazın kızı olarak dünyaya gelen Mer-kel, doğululara karşıdır. Bu yüzden doğuluların ve solun tepkisini almıştır.Okulda akıcı Rusça konuş-

mayı öğrendi ve matematik-teki yeterliliğinde ödül aldı.Angela Merkel Templin’de eğitim gördü ve 1973’den 1978’e kadar Leipzig Üni-versitesi’nde fizik okudu. 1978 ile 1990 yılları arasın-da Berlin-Adlershof Bilimler Akademisi Fizik Kimya Mer-kez Enstitüsü’nde okudu. Kuantum kimyası üzerine tez için bir doktora (Dr. rer. Nat.) kazandıktan sonra

araştırmacı olarak çalıştı ve birçok makale yayınladı.22 Kasım 2005 tarihinde, Merkel Almanya Başba-kanı SPD ile bir koalisyon sonuçlanan bir çıkmazda seçilmesinin ardından gö-revi üstlendi. Angela Merkel büyük bir çoğunluğu ile 2009 yılında yeniden baş-bakan seçildi ve FDP ile bir hükümet koalisyonu kurma-yı başardı.

Merkel 1977 yılından, bo-şandığı 1982 yılına kadar fi-zikçi Ulrich Merkel ile evliy-di. 1998 yılından beri Berlin kimya profesörü Joachim Sauer’le ikinci evliliğini sür-dürmektedir ve hiç çocuk sahibi olmamıştır, Sauer’in ise iki yetişkin erkek çocuğu bulunmaktadır. Merkel aynı zamanda İngilizce bilmek-tedir.

Dünyanın en güçlü kadını Merkel

Page 4: 9 31 Aralık 2013 Sayı:109 saray - BizTurkmeniz · “DÜNYANIN EN İYİ MELEĞİNİ KAYBETTİK” ... lüks yaşamı ve pahalı harcamalarıyla sürekli gazetelerde yerini aldı

Üç dilde yayın yapacakErbil Türkmen Radyosu yayına başladı

Sayı:109 31 Aralık 2013 12saray

Saray-ErbilErbil Türkmen Radyosu düzen-lenen törenle yayına başladı. 23.12.2013 günü düzenlenen açılış töreninde Kültür Bakanı, Ticaret ve Sanayi Bakanı ve Tür-kiye’nin Erbil Konsolosunun yanı sıra çok sayıda yetkili ve misafir hazır bulundu. Erbil Türkmen Listesi Meclis Başkanı Mahmut Çelebi törende yaptığı konuşmada Erbil’de birkaç Türkmen radyosunun bulundu-ğuna dikkat çekerek, ancak yeni radyonun diğerlerinden farklı olduğunu söyledi. Yeni radyoda haberlerin yanı sıra sosyal ve kül-türel programların sunulacağını ifade eden Çelebi Erbil Türkmen Radyosu’nun toplumun yarısını oluşturan kadınların, çocuk, genç ve yaşlıların sesi olacağını kay-detti. Kadınların toplumdaki rolüne temas eden Çelebi, kadınların tek görevinin evde çocuk büyütmek olmadığına dikkat çekti. Erbil Türkmen Listesi Meclis Başkanı Mahmut Çelebi, kadınların siyasi, sosyal ve kültürel alanlarda üzer-

lerine düşen görevi yerine getir-meleri önemine değindi. Bunun toplumun gelişmesi için önemli olduğunun altını çizdi. Şehir olarak Erbil’in 6 bin yıllık bir tarihe sahip olduğunu belirten Çelebi Erbil halkının misafirperver ve hoşgörülü bir toplum olduğunu söyledi. Çelebi “bu Sümerler’den beri böyledir” dedi.Yeni radyonun Türkmence, Kürtçe ve Arapça yayın yapacağını dile getiren Çelebi hedeflerinin şe-hirde yaşayan milletler arasında birlikte yaşama ruhunu kuvvetlen-dirmek olduğunu söyledi. Çelebi

“isterlerse radyoda Hıristiyanlar da program yapabilirler” dedi. Türkmenlerin Irak’a miladi 700 yılında yerleşmeye başladıklarını ifade eden Çelebi şöyle devam etti: “Abbasi devleti İran’dan gelen güçlü bir devletin hakimi-yeti altına girmiş, Abbasi halife-si Kaim Bin Emrullah Büveyhi sultanının elinde hakimiyetsiz hale gelmişti. Hiçbir yetkisi yoktu. Ancak Türkmen Selçuklu Sultan Ertuğrul Bey, Abbasi halifesinin daveti üzerine 23.12.1055 tari-hinde Irak’a girerek ülkeyi savaş-sız kurtarmıştır. Ertuğrul Bey ve

ordusu Iraklılar tarafından sıcak bir şekilde karşılanmıştır. Ertuğrul Beyin ordusunda 22 Türkmen aşiretten askerler yer alıyor-du. Bayat, Serdari, Çavuşlu ve diğerleri. Kuzey Irak’a yerleşen bu aşiretler Irak Selçuklu Devleti adında ilk Türkmen devletinin temelini atmışladır. İşte bu yüz-dendir ki 23.12.1055 tarihi bizim için önemlidir. Bu tarih Türkmen milli günü olarak ilan edilmeli-dir. Burada milletvekillerimizden 23 Aralık tarihinin milli gün ilan edilmesi noktasında çalışmalarını talep ediyoruz”.

Berivan Serhenk

Resmi tören ve toplantılar-da, gerek abce sıramasıyla gerekse kıdeme göre kimin nerede oturacağı önceden belirlenir. Buna protokol denir. Bu dünyanın her yerinde böyledir. Üst düzey yetkililer ilk sıralarda, bir alttaki derecedekiler ise arka sıralara oturtulur. Bu düzene herkes riayet edip kendileri için belirle-nen yere otururlar. Kimse bu duruma kızmaz, toplantı veya tören düzenli ve prob-lemsiz yapılır. Ancak bizde durum farklı, çünkü her toplantı veya törende protokol krizi yaşa-nır. Kimin nerde oturacağı bilinmez. Bazen de misafir keyfine göre bir yerde oturur. Ona “burası sizin yeriniz değil” dendiğinde hemen tep-ki gösterip toplantıyı terk eder. Kimi zamansa bazı misafir-ler, koltukların kıdeme göre ayrılmasını içlerine sindir-mezler ve sıkıntı yaratma-ya başlarlar veya salonu terk ederler. Bu gibi kişiler ilk sıralar-da oturmak isterler. Aksi takdirde kendilerine say-gı gösterilmediğini kabul ederler...!Bazılarında ise megalo-manlık var. Bu tansiyon, şeker ve diğer hastalıklar gibi bir hastalıktır. Bu gibi kişiler yüksek makamlarda olmasalar bile her zaman ilk sıralarda oturmak ister-ler ve gözlerin tümü üzer-lerinde olmasından keyif alırlar. Dolayısıyla protokol öğ-renmemiz lazım. Nerede oturacağımızı nerede yemek yiyeceğimizi bilme-miz lazım. Üst düzeydeki yetkililere saygı göstererek bunlara ayrılan yerlere oturmamalıyız. Bu yetkili bakan olabilir, vali olabilir veya bir din adamı olabilir. İnsan salonun neresinde oturursa otursun töreni izle-yebilir. Aslında önemli olan şey törende olup bitenleri anlamak ve bunu gelme-yenlere anlatmaktır.

Protokole uymak

Hayata dair

İki dilde yayınlanacak Türkmenevi Gazetesi yolda

Saray-ErbilTürkmen basın kervanına yeni bir gazete katılmaya hazırlanı-yor. Türkçe ve Kürtçe iki dilde çıkacak gazete “Türkmenevi” adını taşıyacak. Yeni gazetenin başyazarlığını eski parlamenter, şair ve yazar Esat Erbil yapa-cak. Gazetenin bir ay zarfında piyasaya çıkması bekleniyor.Türkmen Kültür ve Sanat Ge-nel Müdürlüğü, “Türkmenevi” adında bir gazete çıkarmaya hazırlanıyor. Gazetenin imtiyaz sahipliğini Türkmen Kültür ve Sanat Genel Müdürlüğü, baş-yazarlığını ise eski parlamenter, şair ve yazar Esat Erbil yapa-

cak.Türkmen Kültür ve Sanat Genel Müdürü Geylan Altıpar-mak, gazetenin içeriğini sadece edebi ve kültürel konular oluş-turacağını söyledi. Türkçe ve Kürtçe yayınlanacak gazetede ayrıca Türkmen Kültür ve Sanat Genel Müdürlüğü’nün faaliyet ve etkinlik haberlerine de yer verecek. Gazetenin maliyeti kendileri tarafından karşılana-cağını ifade eden Altıparmak, Türkmenevi’nin uzun bir süre önce durdurulan Barış dergisi-nin alternatifi olacağını kaydetti. Altıparmak gazeteyi bir ay zarfında çıkarabileceklerini de söyledi.

Dr. Ömer Türkmenoğlu’nun şarkı albümü çıktı

Dr. Ömer Türkmenoğlu’nun “Te-lafer Türküleri” adlı şarkı albümü çıktı. Toplam 15 türküden oluşan albümde Türkmenoğlu Telafer’in türkülerini seslendiriyor. Kerkük Kültür Derneği’nin proje-si olan albüm piyasaya çıktı. Dr. Ömer Türkmenoğlu kimdir?Aslen Telaferli olup Erbil’de doğ-du. Müzik eğitimine Erbil Kültür Merkezinde başladı. 1995 yılın-

da Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Şan Sanat Dalı’na girdi. 1996 yılın-da Ankara Radyosu Türk Halk Müziği ses yarışması birincisi ve aynı yıl TRT Televizyonu’nun dü-zenlediği “Türk Halk Müziği Ses Yarışması’nda” Türkiye birincisi oldu. 2000 yılında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen 2. Uluslararası Bülbül Opera Ya-

rışması’nda dördüncülük ödülü aldı. Ankara Devlet Opera ve Bale-sinde 8 yıl solist sanatçı olarak çalıştı. TÜRKSOY Opera Gün-leri ile Mersin Opera Senfoni Orkestrası ve Bilkent Senfoni Orkestrasıyla yurtiçi ve yurt-dışında birçok konser vererek opera aryaları ve türkülerimizi seslendirdi.

2010 yılında ABD İndiana Üniversitesi’nde Post Doktora-sını ünlü tenor Carlos Montane ile yaptı. Kendi projesi olan “Hz. İbrahim’in Çocukları Barış Duacıları” projesini 10 Mayıs 2011 tarihinde ABD’de gerçek-leştirdi. 2012’de Bilkent Üni-versitesi’nden doktorasını alan Türkmenoğlu evli ve iki çocuk babasıdır.

Page 5: 9 31 Aralık 2013 Sayı:109 saray - BizTurkmeniz · “DÜNYANIN EN İYİ MELEĞİNİ KAYBETTİK” ... lüks yaşamı ve pahalı harcamalarıyla sürekli gazetelerde yerini aldı

Şirzat Şeyh Muhammet

Tanınmış tüccarlar

Hacı Muhammet Karok ola-rak tanınan Hacı Muham-met Hacı Kasım, 1894’te Erbil Kalesinde doğdu, 1980’de vefat etti. Hacı Ka-rok’un dükkanı hala yerinde duruyor. Onu oğlu Hacı Casim çalıştırıyor. Hacı Ca-sim kumaş ticareti yapıyor. Hacı Şahap Bezirgan, Hacı Cemil Bezirgan, Hacı Ali Gülnaz (Ali Gülnaz) ve Hacı Hasan Hidoş bayan kıyafeti ve başörtüsü satıyorlar. Hacı Said Hıla olarak tanı-nan Haci Said Hızır Elyas 1892’de dünyaya geldi, 1982’de vefat etti. Hacı Said gençliğinde poşu ve başbağı satardı. Ardından ticarete başladı. Hacı Said seksenli yıllarda oğulları Hacı Yahya, Hacı Salah, Hacı Mutasam ile birlikte yurtdışından mal ithal etme-ye başladı. Hacı Said’in dükkanı Seyit Abdullah yatırına yakındı. Yurtdışından kumaş ithal ederek satardı. Torunları aynı mekanda bayan kumaşı satı-yorlar. Hacı Yahya’nın oğulları babalarından kendilerine miras kalan parayı değerlendirerek Cihan Üniversitesi gibi çok başarılı projelere imza attılar. Ayrıca taksitle sattıkları ticari

taksiler Erbil caddelerine güzel bir görüntü sağlıyorlar. Kayseri Çarşısında Hacı Rifat Şeyho adında bir tüccar vardı. Dükkanı Seyit Abdullah yatırı-nın tam karşısındaydı. Bayan kumaşı satardı. Türkmen kıya-feti olan zubun ceket giyerdi. Çocukları olmazdı. Kalede dünyaya gelen Hacı Rifat Şey-ho seksenli yıllarda vefat etti. Faki Murad Bezirgan ise Er-bil’in parmakla sayılan tüc-

carlarındandı. Kumaş ticareti yapardı. Hayatının son gün-lerinde kendi adını taşıyan bir camii yaptırdı. Camii Köysan-cak caddesine yakın 60’lık caddesi üzerindedir. Hacı Hasan Hidoş Erbil’in tanınmış kumaş tüccarıydı. Onun da dükkanı Seyit Abdul-lah yatırının tam karşısındaydı. Hacı Hasan Araplar Mahalle-sinde ve kendi adını taşıyan bir camii inşa ettirdi. Torunları

dedelerinin mesleğine de-vam ettiler.

Tanınmış kuyumcular Hacı Bekir Şerif Hacı Elyas 1895’te Erbil Kalesinde doğ-du, 1977’de vefat etti. Diğer kuyumcular da şöyle: Cemil Salih, Süleyman Bekir, Aziz Bekir, Bekir Sadullah, Refik Bekir Sadullah. Hacı Cemil Salih Taha 1897’de dünyaya geldi,

1983’te vefat etti. Hame-demin ve Aziz ustalar ise Musullu olup gümüş işinde çalışırlardı. Hacı Ahmet Mu-sullu ve Hacı Zeki Saiğ altın tasfiye edip halhal, silahlık, kemer, küpe ve diğer çeşit mamuller imal ederlerdi. Kuyumcular çarşısı semer-ciler çarşısından başlayarak bakkalar çarşısında biterdi.

Tanınmış saffarlar Erbil’in tanınmış saffarları şunlardır: Seyit Said, Cihat Usta, Mevlüt Usta, Seyit Taha, Vehap Simaverci, Ah-met Saffar, Abdullah Usta, Fuat Usta ve demirciler çarşısında dükkanı bulunan Ahmet Kerim ve Şerif Saf-far.

Tanınmış nalbentler Kayseri Çarşısı’nda Nal-bentler sokağı vardı. Bu so-kak hayvan meydanına ya-kındı. Burada köyden şehre gelen köylülerin atlarına nal takılırdı. Ayrıca Erbil hanla-rının birçoğunda da nalbent vardı. Bunlardan Seyit Aziz hanında çalışan Asaf Nal-bent. Asaf Nalbent’in Cercis ve Selim adlarında iki çırağı vardı. Ayrıca Beyaz Handa Abdullah ve Fettah adların-da iki nalbent vardı. Bunun yanında seyyar nalbentler de vardı. Bunlar köy köy dolaşarak atlara nal takardı.

Erbil Kayseri Çarşısı’nın esnaf ve tüccarları

Sayı:109 31 Aralık 201313 saray

Saray-ErbilMevlevi sema grubu Erbil halkına unutulmaz bir gece yaşattı. Grubun gösterisini izlemeye gelen halk salonu doldurdu. Gösteride ruhani bir atmosfer hakimdi. Erbil’i ikinci kez ziyaret eden Mevlevi sema gru-bunun sunduğu gösteri toplumun her kesiminden insanları buluşturdu. Din adamları ve tasavvuf uz-manları, dini törenlerin çağdaş şekilde organize edilmesini istediler. Mevlevi sema grubu gös-terisini 22.12.2013 günü Erbil’in Saad Abdullah salonunda sundu. Gösteriyi Erbil valisi, resmi yetkililer, parti temsilcileri ve tasav-vuf uzmanlarının yanı sıra yabancı ve yerli misafirler büyük bir ilgiyle izledi. Türkiye Kültür Bakanlığına bağlı Mevlevi sema ekibinin gösterisi büyük bir beğeni topladı. Gösteriyi izleyen bir sos-yolog ve tasavvuf uzmanı, festivalin din adamı, politi-kacı, akademisyen ve esnaf gibi toplumun her kesi-minden insanları bir araya getirdiğini söyledi. Sosyo-log Dr. Mahir Abdülvahit gösterinin halkın tasavvuf hakkında bilgi edinmesi konusunda etkili olduğunu kaydetti. Mevlevi seması-nın bir Osmanlı geleneği olduğunu belirten Dr. Abdül-

vahit, geleneğin bu şekilde devam ettirilmesinin önemi-ne temas etti. Mevlevi sema gösterisinin çağdaş bir şekilde düzen-lenmesinin, dini tören ve mevlitlerin toplumun farklı kesimlerinden insanların katılmasını mümkün kıldı-ğına işaret ettiğini söyledi. Dr.Abdülvahit: “Ancak Er-bil’de dini törenler modren bir şekilde düzenlenmiyor”

dedi. Halind camii imamı Molla Muhammed İnayi, göste-rinin kendilerine ruhani bir atmosfer teneffüs etme-lerine vesile olmasından dolayı duydukları sevinci dile getirdi. Gösterinin çok sayıda yetkili ve misafirler tarafından izlenmesinin hal-kın dine yöneldiğine kanıt olduğunu söyledi. Mevlana Celaleddin Ru-

mi’nin böyle güzel bir şekil-de yad edilmesinin takdir yeri olduğunu ifade eden din adamı İnayi, bu tür gös-terilerin sık sık düzenlen-mesini talep etti. Bir ilahiyatçı ve tasavvuf uzmanı, bu tür etkinliklerin İslam’dan uzak insanlar üzerinde etkili olduğunu ve dine dönmelerine vesile olduğunu söyledi. Selahaddin Üniversitesi

İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Dr. Ramazan Salih Rahman, birlikten rahmet doğduğuna işaret etti. Müslümanların birbirlerini sevmelerini ve bir araya gelmelerini talep eden Rahman, bu tür etkinliklerin insanlar üzerinde özellikle İslam’dan uzak insanlar üzerinde etkili olduğunu kaydetti. “İnsanları bu tür etkinliklere zorla getirmemek lazım” diyen Dr. Rahman “Rağbet üzerine olursa bugün bura-da gördüğümüz gibi belki çok insan hazır bulunmak ister” diye konuştu. İslam’ın insanları birbirleri-ne yaklaştırdığını belirten ilahiyatçı, “Birlikteliğimiz bize güzellik katıyor. Efen-dimiz halkın tüm kesimle-riyle görüşüyordu. Mevlevi sema gösterisi çok sakin ve güzel bir ortamda icra edil-di. Ancak ne yazık ki bizde mevlit ve dini törenler çok gürültülü geçiyor ve sıkıntı-ya yol açıyor” dedi. Bu şekil etkinliklerin ruhani boyutuna işaret eden Sela-haddin Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Dr. Rahman, dini etkinliklerin Kürdistan bölgesinde Mev-levi sema gösterisi gibi sa-kin bir ortamda yapılmasını istedi. Dr. Rahman “böylece üzerimizde bu etkinliklerin olumlu etkisini hissederiz” dedi.

Ruhani atmosfer hakimdi

Mevlevi sema gösterisi her kesimden insanları buluşturdu

Page 6: 9 31 Aralık 2013 Sayı:109 saray - BizTurkmeniz · “DÜNYANIN EN İYİ MELEĞİNİ KAYBETTİK” ... lüks yaşamı ve pahalı harcamalarıyla sürekli gazetelerde yerini aldı

Saray-ErbilKürdistan parlamentosu üyeliğini kazanmayı başaran bazı yeni milletvekilleri partilere ödenen hazine yardım yasası üzerinde çalışacaklarını ifade ettiler. Bu milletvekilleri yardımın sandalye sayısına veya seçimde elde edilen oy oranına göre yapılmasının kriter olarak alınmasını talep edecekler. Söz konusu yasa teklifi bir önceki parlamento döneminde hazırlansa da ancak partlerin üzerinde mutabık kalmaması nedeniyle ertelenerek yasalaşmadı. Goran Fraksiyonu üyesi Münire Osman, hazine yardımında adaletli davranılmasını talep edeceklerini söyledi. Saray’a konuşan Osman, “Partiler üzerinde mutabık kalırsa veya kalmazsa yasa kabul edilmelidir. Yasada sandalye sayısı veya seçimde elde edilen oy oranı kriter olarak alınsın. Çünkü geçmişte bize köle muamelesi yapılıyordu. Şöyle ki iktidar partisine karşı tavır alan partilerin yardımı kesiliyordu” dedi. İlk işlerinin partiler yasası üzerinde çalışmak olacağını ifade eden Kürt vekil, partilere ödenen hazine yardımının sandalye sayısına veya seçimde

elde edilen oy oranına göre yapılmasında ısrar edeceklerini kaydetti. Parlamentonun Irak Türkmen Cephesi Fraksiyonu Başkanı Aydın Maruf da hazine yardımında adaletli davranılmasından yana. Saray’a konuşan Maruf, “hazine yardımında adalete dikkat edilsin. Yardımda partilerin sahip olduğu taban ve elde ettikleri oy kriter olarak alınsın. Çünkü bazı partiler iki kişilik olsa da büyük paralar alıyorlar. Ayrıca bir diğer kriter de parlamentoya girmeyi

başaran partilere hazine yardımı ödensin” dedi. ITC’li parlamenter Maruf, diğer partilerin emrinde çalışan partilerin de bu yardımdan yararlanmamasını talep etti. Maruf: “Bu partilere para ödenerek milletin malı heder edilmesin” diye konuştu.Parlamentonun Değişim ve Yenileme Fraksiyonu Başkanı Muhammet İlhanlı, hazine yardımında partilerin sahip olduğu sandalye sayısı ve elde ettikleri oy oranının kriter olarak alınmasını talep etti. Baas rejiminin

devrilmesinden önceki dönemlerde partilere ödenen yardımda bu partilerin taban ve mücadelesinin gözönünde tutulduğuna dikkat çeken İlhanlı, ancak artık yeni bir yasaya ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Parlamento dışındaki partilerin de bu yardımdan yararlanmasını talep eden Türkmen parlamenter, hazine yardımında partilerin sahip olduğu sandalye sayısı ve elde ettikleri oy oranı kriter olarak alınmasını istedi. İlhanlı: “Yıllardır mücadele eden parlamento dışındaki

partiler de yardım alsın. Yani partilerin sahip olduğu taban, sandalye sayısı ve verdikleri mücadele arasında denge sağlansın” diye konuştu. Parlamentonun KYB Fraksiyonu Üyesi Goran

Azat, hazine yardımının sabit olmamasını istedi. Bu yardımın genel bütçenin imkanları çerçevesinde belirlenmesi gereğini savunan Azat, “Bazen hükümet 20 milyar yardım eder. Bazen ise bütçe açığı olduğunda hükümet yardımı 10 milyara düşürebilir. Buna partiler alışmalıdır” dedi. Azat partilere yapılan hazine yardımında bu partilerin sahip olduğu sandalye sayısının gözönünde bulundurulması gereğini savundu.

Saray-ErbilBir takım Kürt ve Türkmen partinin kongresi gecikti. Kürdistan parlamentosunun eski bir üyesi, İçişleri Bakanlığı’ndan kongrelerini zamanında yapmayan partilere soruşturma açmasını istedi. Zamanında kongresini yapmayan bir parti de Irak Türkmen Cephesi (ITC)’dir. ITC üst düzey yetkilisi Aydın Maruf, parti olarak geçici bir durumdan geçtiklerini söyledi. 2011 tarihinde gerçekleştirdikleri geniş katılımlı toplantıda partide köklü bir değişim yaptıklarını ifade eden Maruf, toplantının ITC’ye meşruiyet kazandırdığını kaydetti. Geçici bir durumdan geçtiklerini ve kongre düzenlemeyi planladıklarını belirten ITC’li yetkili, kongrenin yapılmasında Irak ve Kürdistan parlamento seçimlerinin etkili olduğuna dikkat çekti. Maruf kongrelerini uygun zaman ve uygun şartlarda düzenlemek istediklerini söyledi. Türkmen Demokratik Partisi Başkanı Dilşat Çavuşlu, kongrelerini zamanında yapmak istediklerini söyledi. Saray’a konuşan Çavuşlu, kongrenin

değişimlere paralel olmasına çalışacaklarını belirtti. Kongrelerini sürekli olarak zamanında düzenlemeye özen gösterdiklerini ifade eden Türkmen parti başkanı, kongre yapmaları konusunda İçişleri Bakanlığı’nın kendileriyle temasa geçmediğini söyledi. Çavuşlu “sanırım İçişleri Bakanlığı sorun yaşayan partileri uyarmış” dedi. Türkmen partileri gibi bazı Kürt partileri de kongrelerini zamanında yapmıyorlar.

Kürdistan Halkı Demokratik Hareketi Başkanı Hıdır Rusi, parti olarak kongrelerini önümüzdeki Mart ayında düzenleyeceklerini söyledi. Rusi “Sorun yaşanırsa kongreyi bir ay veya bir yıl erteleyebilirz. Ancak bundan sonra erteleme şansımız olmayacak” dedi. Kongrelerinde herhangi bir değişimin söz konusu olmayacağını ifade eden Kürt parti yetkilisi, “ancak bazı üyelerimiz terfi olacaklar. Bazıları ise yerlerini başkalarına

bırakacaklar” diye konuştu. Hukukçu ve eski parlamenter Dr. Ahmet Verte Saray’a bir takım Kürt ve Türkmen partinin kongrelerini zamanında yapmamalarını değerlendirdi. İçişleri Bakanlığı’nın kongrelerini zamanında yapmayan partilere soruşturma açması gerektiğini ifade eden Verte, “kongre yenilik demek, değişim demek. Kongre yapılmayınca partide sorun ve çatlak yaşanır” dedi. Partilerin İçişleri Bakanlığı’nın talimatlarına uymamasını

değerlendiren hukukçu, “İçişleri Bakanlığı’nın talimatlarına bırakın küçük partiler büyük partiler bile uymuyor ve kongrelerini zamanında yapmıyorlar. İçişleri Bakanlığı bu duruma göz yumuyor. Örneğin bazı partilerin kongresi üzerinden 10 yıl geçmiş. Partiler kendi içtüzüklerini ihlal ediyorlar. Birçoğu da kongrelerini zamanında yapmıyorlar veya geciktiriyorlar” diye konuştu.Kürdistan Bölgesi İçişleri Bakanlığı Divan Müdürü Hakim Tarık, partilerin içtüzüklerini ihlal etmemeleri ve kongre yapmaları gereğini savundu. Birçok partinin işlerini yasalar çerçevesinde yürüttüklerini

ve seçimlere katıldıklarını ifade eden Tarık, ancak bazı partilerin kongreleri üzerinden bir yıl geçtiğini söyledi. “Umarım bunun arkasında teknik nedenler var” diyen Tarık, partilerin değişimden yana elit kesimden oluşması, illegal veya anti demokratik hareketlerden kaçınmaları ve kongre yapmaları gerektiğini kaydetti.

Sayı:109 31 Aralık 2013 14saray

Bir hukukçu: İçişleri Bakanlığı, kongrelerini zamanında yapmayan partilere soruşturma açmalı

Partilere hazine yardımı sandalye sayısı ve oy oranına göre yapılsın

ITC: “Bazı partiler iki kişilik olsa da büyük pa-ralar alıyor-lar”

Page 7: 9 31 Aralık 2013 Sayı:109 saray - BizTurkmeniz · “DÜNYANIN EN İYİ MELEĞİNİ KAYBETTİK” ... lüks yaşamı ve pahalı harcamalarıyla sürekli gazetelerde yerini aldı

*Abdulselam Abdulmecit Shakir17 Aralık’ta İstanbul’da başlayan yolsuzluk ve rüşvet soruşturması siyasi ve ekonomik açıdan etkilerini göstermeye başladı.Siyasi açıdan seçimlere üç ay kala iktidar partisindeki güç mücadelesi yoğunlaşırken , polis başbakan Erdoğan›ın düzinelerce müttefikini gözaltına

alarak Türkiye›de şok dalgaları yarattı. Toplu gözaltılar, Türkiye›nin başbakanını bir yolsuzluk skandalının içine sürüklüyor. Yargı, yanına bazı emniyet güçlerini de katarak, iktidarın kalbini hedef aldı. Yolsuzluk skandalı hükümete Gezi olaylarından daha çok zarar verebilir. Erdoğan›ın, karşılık vermesi bekleniyor ve sıkıştığını hissettiğinde yurt içindeki desteğini korumak için saldırılarını cemaat topluluğuyla sınırlı tutmayarak daha geniş bir çıkar yelpazesine yönlendirebilir. Başbakan Erdoğan›ın son bir ayda cemaat grubunun güçünü kırmak için bir yılda sürdüğü çabaya hız verdiğini, cemaat destekçilerinin polis ve yargıdaki kilit yerleri kontrol ettiklerini gözaltılar Erdoğan›ın popülaritesi için bir test olarak değerlendirilen yerel seçimler öncesi gerçekleşti..Baskınların, siyasi gerilimlerin

iş dünyasını sıçrama yönünde artan eğilimi yansıttığını, bunun da ekonomik istikrarı ve yatırımcı güveni tehdit ettiğini söyleyebiliriz. Operasyonla birlikte, borsanın düşmesine,Türk lirasının değer kaybetmesine yakın zamanda yol açabilir. Başbakan Erdoğan›ın ve Fethullah Gülen›in destekçileri arasındaki şiddeti artan muharebe bu duruma neden oldu. Genel olarak Türkiye bu gelişmelerin sonucunda çok daha oynak bir iş iklimine ve piyasaların dalgalanmalara doğru gidebileceğini söyleyebiliriz. Soruşturma aynı zamanda iktidardaki İslami partinin geleceğini belirleyecek bir dizi seçimler öncesi Türkiye›nin siyasi kurumları sarsmakla da tehdit ediyor. Erdoğan ve Fethullah Gülen için bir zamanlar Türk siyasetini ordunun etkisinden kurtarmayı amaçlayan siyasi bir ittifakta pek rahat olmayan

ortaklar idi, ancak şimdi Sayın Erdoğan ve Sayın Gülen açıkça kavga ediyor,bu da kökleri İslam›da olan iktidar partisi içerisindeki uyum konusunda soru işaretlerine yol açıyor. Sonuçta ilerdeki 8 yıl içinde iktidarda derin bir yara açabilir ve AK partinin oy sayısını ciddi bir şekilde etkileyebilir. Mevcut siyasi ve iş dünyası elitini en yumuşak noktalarından vuruyor olması, inşaat ve yolsuzluktan emlak sektörünüde ya da altın ticaretinde böylesi anlaşmaların yapılıyor olması şaşırtıcı değil.Şaşırtıcı olan böyle bir operasyonun mümkün olması. AKP›nin seçim kampanyaları hep dev inşaat projeleri temel alınır. Böylece Türkiye›nin istikrarlı bir şekilde büyüdüğü,herkesin zenginleştiği mesajı verilir.Şimdi hükümetin tam da bu sektörlerde yolsuzluklara dayalı

bir sistem kurmakla suçlanması, seçimler öncesinde onlara verebilecek en büyük zarar bunu da cemaat cephesi en iyi bir şekilde organize edebilmiş gözüküyor. Nitekim 25 Aralık’ta istifa eden üç bakanın ertesi gün hükümetin kabinede 10 bakan değişerek rezivasyona girmesi siyasi istikrarda dalgalanma yaşanabileceğinin bir göstergesidir.Ekonomik açıdan da Türk lirasının değer kaybetmesi dolar karşısında 17 Aralık itibariyle 1,95 seviyesinden 27 Aralık’ta 2,16’lara kadar gerilmesi İstanbul menkul kıymetler borsasının puan kaybetmesi siyasi ve ekonomik açıdan Türkiye›nin yakın gelecekte bir kirizin virajında olduğunu söylemek mümkündür. *Salahaddin Üni-Edebiyat Fakül-tesi-Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi

Sayı:109 31 Aralık 201315 saray

İllerden Sorumlu Devlet Bakanı Dr. Turhan Müfti:

Soran ve Halepçe il statüsüne kavuşmalıSaray-Röportaj İllerden Sorumlu Devlet Bakanı Dr.Turhan Müfti Saray’a verdiği özel röportajda Halepçe, Germiyan ve Soran’ın il olması taleplerini desteklediğini söyledi. Bu ilçelerin il statüsüne kavuşmasının verilen hizmetlerde artış meydana geleceğini ve yolsuzluğa darbe vurulacağına dikkat çeken Müfti, ITC’den ayrılmasında görüş ayrılığının etkili olduğunu kaydetti. Hükümette ITC temsilcisi olarak görev yaptığını belirten Müfti, önümüzdeki yıl yapılacak seçimler için özek bir liste oluşturduğunu söyledi. Saray: Neden bugüne kadar Irak’ta il sayısı arttırılmadı?T.Müfti: Irak’ta üç çeşit yönetim mevcut. O da merkezi hükümet, bölgeler ve il yönetimleri. Nahiyelerin ilçe ve köylerin nahiye olması kolay. Ancak ilçelerin il olması için parlamentodan özel bir yasanın çıkması lazım, çünkü

bu konudaki eski yasa iptal edildi. Irak’ın şu an 30 il olması gerekir. Örneğin bu yıl Mısır’da 15 ilçe daha il oldu. Türkiye ve Ürdün’de de benzer bir şey söz konusudur. Irak parlamentosuna

sunduğumuz yasa teklifinde ilçelerin il olması yetkisinin bakanlık kuruluna verilmesini talep ettik ki verilen hizmetler arttırılsın ve yolsuzluk en aza indirilsin. Ancak bu teklifimiz

kabul edilmedi. Saray:Kürdistan bölge hükümeti Halepçe’yi il yapmak istiyor, ne dersiniz?T.Müfti: Bu ilçelerin il olmasını hızlandıracak yasanın en yakın zamanda çıkmasını istiyorum. Bu Irak adına çok önemlidir. Kürdistan bölgesinde Halepçe, Germiyan ve Soran’ın il olması gerekir. Saray:Görevinize başladığınızda yılın valisinin belirlenmesi için gazetemizin bir önerisi olmuştu. Bunu hayata geçirdiniz mi?T.Müfti: Evet hayata geçirdik ancak farklı bir şekilde. Mesela Irak’ta en güzel caddeyi seçtik. Misan birinci, Bağdat ikinci ve Kerkük üçüncü oldu. Saray:Nuri Maliki’nin Türkmen meselesine yaklaşımını öğrenebilir miyiz?

T.Müfti: Yetkililerimiz özellikle Nuri Maliki artık Türkmen meselesinden haberdarlar ve hak ve taleplerimizi destekliyorlar. Örneğin Maliki

önerimiz üzerine Türkmenlere ait arazi sorununun bir kısmını çözdü. Bize bir uydu kanalı açıp Türkmen sanat, eğitim ve kültürü ile ilgili iki müdürlük açmamıza izin verdi. Bu projelerde bizim de payımız vardı. Saray:Siz vaktiyle ITC’nin deste-ğiyle bakan oldunuz. Ancak şuan ITC’ye karşı bir seçim listesi hazırlı-yorsunuz?T.Müfti: Dört yıldır ITC temsilcisi olarak görev yapıyorum. Ancak görüş ayrılığı nedeniyle kendime bağımsız bir liste oluşturdum. Saray:Peki neden ayrıldınız?T.Müfti: Türkmen haklarını elde etme noktasında onlardan ayrı düşünüyorum ve stratejimiz farklıdır. Saray:Bugüne kadar Erbil Türk-menleri için Bağdat’ta ne yaptınız?T.Müfti: “Türkmen Hakları” yasası çıkarsa bu Kürdistan bölgesi dahil tüm bölgeleri kapsar. Böylece de tümümüz haklarımıza kavuşacağız.

Temsil Sorunumuz

Dr. Soran Selahaddin ŞükürKürdistan Bölgesi Parlamento seçimlerinin ardından, sayın Neçirvan Barzani, seçimlerde en çok oy alan partiyi temsilen yeni hükümet koalisyonunu oluşturmak

amacıyla siyasi partiler ile birer görüşme gerçekleştirmiştir. Bu gürüşmelerin sonunda yapılan basın toplantıları, sayın Neçirvan ile birlikte, söz konusu partinin başkanı yada partinin görevlendirdiği bir sözcünün katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Ancak, Türkmenler ile yapılan toplantı sonunda farklı bir tablo ile karşılaştık. Basın toplantısının yapıldığı platformda sözcü olarak seçilen arkadaşımızın yanısıra toplantıya katılan tüm Türkmen grup mensuplarının yer alması, siyasi olgunluk açısından hoş olmayan bir görüntü ortaya çıkarmıştır. Bu gibi basın toplantılarında, bilgi birikimi uygun olma koşuluyla, bir kişi tarafından temsil edilmemiz pekale

mümkündür.Aslında bu durum biz Türkmenlerin kronik temsil sorununun bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Son yirmi yılda bu sorunu çözmek için farklı girişimlerimiz olmuştur. Bu bağlamda, 1994 yılı, temsil sorunumuzun çözüm arayışlarının önemli safhalarından birisini oluşturur. Ancak, Ne yazık ki, zaman içinde temsilde meşruiyet sağlama çabalarımız sorgulanrak sonuçsuz kalmıştır. Tek tip düşünceyi muhatep almak ve karşıt görüştekilerini ötekileştiren polotik eğilim bu olumsuz tablonun ortaya çıkmasında kuşkusuz temel faktör olarak rol almaktadır.Bir siyasi kurumun millet adına temsilde teklik ve meşruiyet vasfına sahip olması, iki koşulun

bulunmasına bağlıdır. Bunlardan ilki, temsil yılpazesinin olabildikce geniş olması. Öyle ki bir milletin içinde barandırdığı muhtelif görüş ve ideolojilerin temsil edilmesi sağlanmalıdır. Bütün milletlerde olduğu gibi, Türkmenle›de de, sağcı ve solcu ve bunların merkezinde bulunan merkez sağ ve merkez sol siyasi ekol felsefeleri ve bu felseflerin etrafından toplanan marjinal görüşe sahip unsurlar bulunmaktadır. Bir Türkmen siyasi kurumunun tek temsilci olması, yukarda saydığımız farklı siyasi görüşe sahip grupların azami derecede temsili sağlanarak mümkündür.Tek ve meşru temsilcilk olgusunun ikinci koşulu ise, anayasal güvencedir. Bir milletin temsil

çatısını oluşturan kurumun anayasal bir kurum olması şarttır. Yani, bu kurumun varlığı, oluşu, temsil yelpasasiz, üye seçim kriterleri, karar yeter sayısı ves. meseleleri anayasada düzenlenerek güvence altına alınmalıdır. Kürdistan Bölgesi Anyasa projesinin 34. Maddesinde bölgede yaşayan dini gruplara, işlerinin organizasyonunu ve geliştirilmesini sağlamak amacıyla üst meclis kurma hakkı tanınmaktadır. Bence bu madde, Türkmenleri de kapsar şekilde genişletilerek yeniden düzenlenmeli. Böylece Türkmenleri; siyasal, sosyal ve kültürel alanlarda temsil eden anayasal bir üst meclis oluşturulmalıdır.

Türkiye’deki yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasınına siyasi ve ekonomik etkileri

Page 8: 9 31 Aralık 2013 Sayı:109 saray - BizTurkmeniz · “DÜNYANIN EN İYİ MELEĞİNİ KAYBETTİK” ... lüks yaşamı ve pahalı harcamalarıyla sürekli gazetelerde yerini aldı

Türkmen çevreleri KDP’ye bir takım talepler sundular Saray Türkmenlerin 8. kabineden taleplerini okuyucularına duyurdu

Saray-Özel Yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen KDP yetkilisi Neçirvan Barzani ile görüşen Türkmen çevreleri iki bakanlık ve kilit bir görev talep etti. Bu çevreler KDP’den cevap bekliyorlar.Yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen KDP yetkilisi Neçirvan Barzani, 8. kabineye katılmalarını sağlamak için Türkmen çevreleri ile de görüştü. Bu çevreler KDP’ye bir takım talepler sundular. Değişim ve Yenileme Fraksiyonu Başkanı Muhammet İlhanlı, Türkmen parlamenterler olarak seçim sırasında seçmenlerine verdikleri sözleri hayata geçirmeye çalışacaklarını söyledi. Ziyaret ettikleri Türkmen parti ve çevrelerinin

görüşlerini dinlediklerini ifade eden İlhanlı, “Hükümete aktif şekilde katılmalıyız. Geçen hükümette bize verilen Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bizde kalsın istiyoruz. Bunun yanında Türkmen işleri bakanlığı ihdas edilsin. Danışman ve genel müdürler istiyoruz. Ayrıca bir kilit göreve de talibiz. Mesela bölge başkan yardımcısı veya parlamento başkan yardımcısı veya başbakan yardımcısı Türkmen olsun” dedi.Bu taleplerinin yerine getirilip getirilmeyeceği yönündeki sorumuzu yanıtlayan Türkmen vekil İlhanlı KDP’ye Türkmen halkı adına sunduklar taleplerin cevabını beklediklerini kaydetti.

Erbil Türkmen radyosu yayına başladı

12

Partilere hazine yardımı hangi kriterlere göre

yapılsın?

14

Kongre yapmayan partilere soruşturma açılması istendi

14

Dr. Turhan Müfti: Maliki Türkmen taleplerini

destekliyor

15

Saray-ErbilIrak parlamentosu mali komisyonu üyesi Diler Abdülkadir, memura yapılan maaş zamının ancak genel bütçenin kabulünden sonra verileceğini söyledi. Abdülkadir “Genel bütçe eğer yılbaşından önce kabul

edilmiş olsaydı maaş zamları verilecekti” dedi. Maaş zamının 410- derecedeki memurları kapsadığını ifade eden Abdülkadir, memura yapılan maaş zamının ancak genel bütçenin kabulünden sonra verileceğini kaydetti.

Maaş zammı bütçe kabulünden sonra ödenecek

Sayı:10931 Aralık 2013

Mevlevi sema grubu Erbillilere ruhani bir atmosfer yaşattı .. s13

Ortadoğu Hastanesi-Adana

25 yıllık tecrübesiyle hastanemizde uygun fiyatlarla tüm hastalıklar için uzman doktorlar var. Hastanede rehber ve tercüman hizmetleri bulunur Bilgi için:03224544430