16
Sözlü Anlatım Türleri Ünite 7 1 5İ Ortak Dersler TÜRK DİLİ II Yrd. Doç. Dr. Şeyma BÜYÜKKAVAS KURAN

5İ Ortak Dersler TÜRK DİLİ IIportal.uzem.omu.edu.tr/.../TDI102_unite7/TDI102_unite7.pdfuzun, kişileri daha çoktur. Bu masallarda, insanların yanı sıra ejderha, peri, dev gibi

  • Upload
    others

  • View
    9

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: 5İ Ortak Dersler TÜRK DİLİ IIportal.uzem.omu.edu.tr/.../TDI102_unite7/TDI102_unite7.pdfuzun, kişileri daha çoktur. Bu masallarda, insanların yanı sıra ejderha, peri, dev gibi

Sözlü Anlatım Türleri Ünite 7

1

5İ Ortak Dersler

TÜRK DİLİ IIYrd. Doç. Dr. Şeyma BÜYÜKKAVAS KURAN

Page 2: 5İ Ortak Dersler TÜRK DİLİ IIportal.uzem.omu.edu.tr/.../TDI102_unite7/TDI102_unite7.pdfuzun, kişileri daha çoktur. Bu masallarda, insanların yanı sıra ejderha, peri, dev gibi

2

İçİndekİler7.1. YARATICI, KURGUSAL YAZILAR .............................................................................................. 37.2. YAZILI ANLATIM TÜRLERİ ........................................................................................................ 37.3. YARATICI, KURGUSAL YAZILAR .............................................................................................. 3

7.3.1. Masal ........................................................................................................................................................................ 47.3.2. Destan ....................................................................................................................................................................... 57.3.3. Şiir ............................................................................................................................................................................... 67.3.4. Hikâye / Öykü .......................................................................................................................................................117.3.5. Roman .....................................................................................................................................................................117.3.6. Tiyatro: ....................................................................................................................................................................12

Ünite 7YAZILI ANLATIM TÜRLERİ Yrd. Doç. Dr. Şeyma BÜYÜKKAVAS KURAN

Page 3: 5İ Ortak Dersler TÜRK DİLİ IIportal.uzem.omu.edu.tr/.../TDI102_unite7/TDI102_unite7.pdfuzun, kişileri daha çoktur. Bu masallarda, insanların yanı sıra ejderha, peri, dev gibi

Sözlü Anlatım Türleri Ünite 7

3

7.1. YARATICI, KURGUSAL YAZILAR1. Masal2. Destan3. Şiir4. Hikaye / Öykü5. Roman6. Tiyatro

7.2. YAZILI ANLATIM TÜRLERİYazının bulunuşu, insanlığın ortak kültüründe, yaratım ve birikiminde başlı başına bir etken ol-makla birlikte, insan soyunun gelişiminde önemli bir dönemeç olarak değerlendirilir.

İnsanoğlu düşünen bir varlıktır. Düşüncenin bireysellikten sıyrılıp, toplumsal bir boyut kazan-ması söze dönüştürülmesine bağlıdır. Ancak söz kalıcı değildir, belleklerde belli belirsiz bir iz bırakır. Sözün bir düşünceyi, bir duyguyu yaymadaki gücü sınırlıdır. Düşüncelerimizi ve duygu-larımızı ancak karşımızdakine ya da karşımızdakilere anlatabiliriz. Sözlü anlatım, göndericinin geniş kitlelere ulaşmasında yetersiz kalır.

Yazı, düşünceyi kalıcı kıldığı, sözü çevremizin dışına taşıdığı için önemli ve gereklidir. Yazı/ya-zılı anlatım türleri her türlü olay, düşünce, durum ve duyguları dili en güzel şekilde kullanarak, belli bir plan dâhilinde başkalarına ve yarınlara ulaştırmada kalıcılığı sağlamaya fırsat veren bir araçtır.

Dilin kullanım açısından yazılı ve sözlü olarak iki boyutundan söz edilebileceği gibi metinler de “sözlü anlatım türleri” ve “yazılı anlatım türleri” olmak üzere iki başlık altında değerlendirilebilir. 5. ve 6. haftalarda “Sözlü Anlatım Türleri” ayrıntılı olarak ele alınmıştı. Bu hafta 3 başlık altında değerlendirilecek olan “Yazılı Anlatım Türleri” üzerinde durulacaktır.

1. Yaratıcı, Kurgusal Yazılar2. Düşünce ve Bilgi Aktaran Yazılar3. Form (Şekil/Resmî) Yazılar

Bu başlıklardan “Resmî Yazılar” daha sonraki haftalarda değerlendirilecektir.

7.3. YARATICI, KURGUSAL YAZILARBir yazarın belli bir kurgu içinde yazdığı yazılardır. Estetik kaygı, yaratıcılık ve kurgusallık bu ya-zıların temel özellikleridir. Üslup ayıt edici bir öneme sahiptir.

Yaratıcı, kurgusal yazılarda anlatım düz değil, dolaylıdır. Bu tür yazılarda bir sorun açık açık tartı-şılmaz; sergilenen olay veya durumlar üzerinden duygu, düşünce ve bilgi aktarımı gerçekleştirilir.

Page 4: 5İ Ortak Dersler TÜRK DİLİ IIportal.uzem.omu.edu.tr/.../TDI102_unite7/TDI102_unite7.pdfuzun, kişileri daha çoktur. Bu masallarda, insanların yanı sıra ejderha, peri, dev gibi

Türk Dili II

4

Düşünce ve bilgi aktarımı, bu yazılarda temel amaç değildir; ama olayların ve durumların ge-risinde bilgi ve düşünce yer alır. Masal, destan, şiir, hikâye, roman, tiyatro bu tür yazılardandır.

7.3.1. Masal Olağanüstü olayların anlatıldığı, zaman ve mekân özellikleriyle gerçeğe pek de uymayan, in-sanların yanında tabiat dışı (dev, peri,cin..) varlıkların da yer aldığı bir tekerleme ile başlayıp yine bir tekerleme ile biten kurgusal metinlere masal denir.

Masalların özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:• Masalların çoğu “bir varmış, bir yokmuş… ya da evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde…”

gibi kalıplaşmış tekerlemelerle başlar.• Masalların anlatımı oldukça yalın bir konuşma diliyle gerçekleştirilir. Bu dil sözlü anlatı türü-

nün doğallığını ve rahatlığını yansıtır.• Masallarda çoğunlukla olayların geçtiği zaman belirsizdir. Bu nedenle de masallar Zamanın

birinde, evvel zaman içinde, zamanın birinde..” gibi sözlerle başlar.• Masallarda olayların geçtiği yer de belirsizdir. Bu nedenle masallarda yerle ilgili olarak Yedi

Derya Adası, Kaf Dağı gibi gerçekliği olmayan mekânlar geçer.• Masallarda kahramanlar çoğunlukla cin, peri, dev, ejderha, cadı gibi olağanüstü varlıklardan

seçilir. Bunun yanında Keloğlan, Arap, padişah, şehzade, yoksul kız gibi gerçek kişilere de yer verilir.

• Masallar öğretici nitelik taşır. Masalın sonunda iyiliği, güzelliği, aklı temsil eden kahraman engelleri aşarak mutlu sona ulaşır.

Masallar genel olarak ikiye ayrılır:

Halk Masalları• Olağanüstü Masallar• Gerçekçi Masallar• Hayvan Masalları

Sanat Masalları• Geleneksel Üslup Korunarak İşlenmiş Halk Masalları• Çağdaş Dille Yazılmış Masallar

7.3.1.1. Halk MasallarıOlağanüstü Masallar: Olağanüstü olayları, kişileri anlatır. Bu masallar diğerlerine göre daha uzun, kişileri daha çoktur. Bu masallarda, insanların yanı sıra ejderha, peri, dev gibi tabiat dışı varlıklar yer alır.

Gerçek Masallar: Padişah, şehzade, kadı, tüccar, tüccar oğlan, yoksul kız gibi gerçek kişilerin başlarından geçen olayları anlatır.

Hayvan Masalları: Hayvan masallarında hayvanların kılık değiştirip insan rolünü alması söz ko-nusudur.

Page 5: 5İ Ortak Dersler TÜRK DİLİ IIportal.uzem.omu.edu.tr/.../TDI102_unite7/TDI102_unite7.pdfuzun, kişileri daha çoktur. Bu masallarda, insanların yanı sıra ejderha, peri, dev gibi

Sözlü Anlatım Türleri Ünite 7

5

7.3.1.2. Sanat MasallarıGeleneksel Üslup Korunarak İşlenmiş Halk Masalları:Masalın geleneksel tavrını ve üslubunu bozmadan halk masalını kalıcı hale getirmek üzere ka-leme alınır. Fransa’da Charles Pernault, Almanya’da Grimm Kardeşler, Danimarka’da Andersen, Türkiye’de Eflatun Cem Güney, Oğuz Tansel; Nalu Tezel masalın yapısına uygun hareket ederek halk masallarını geleneksel üslubunu bozmadan işlemişlerdir.

Çağdaş Dille Yazılmış Masallar:Masal geleneğinden yola çıkarak yazarın hayal gücünün, üslubunun ağır bastığı masallardır.

Masallar üç bölümden oluşur.1. Döşeme: Giriş bölümüdür. Dikkat çekmek amacıyla tekerleme söylenir. Bu bölümün amacı

dinleyici ve okuyucuyu masal dünyasına hazırlamaktır.2. Gövde: Asıl olayların geçtiği bölümdür.3. Sonuç: Bu bölümde ‘Gökten üç elma düştü’ Onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine vb

sözlerle masal sonlandırılır.

7.3.2. DestanToplumların tarih öncesi dönemlerinde olağanüstü güçler karşısındaki kahramanlıklarını, dış güçlerle olan mücadelelerini, kuraklık, göç, deprem gibi büyük yıkımlar karşısındaki tepki ve davranışlarını anlatan ulusal ve anonim ürünlerdir.

Destanlar, tarih öncesi dönemlere ait toplumları idare eden güçlerin serüvenlerini anlatan, an-latma esasına bağlı dil ürünleridir. Bu özellikleriyle roman, öykü, tiyatro, şiir gibi edebi türlere kaynaklık etmiştir.

Destanlar düz yazı veya şiir biçiminde yazılabilir. Bazı bölümleri düz yazı, bazı bölümleri şiirdir. Önceleri sözlü olarak yaşayan destanlar daha sonra yazıya geçirilmiştir.Geçmişten günümüze aydınlık mesajlar taşıyan destanlar, ulus olma bilincinin uyanmasında da önemli görevler üstlenir.

Destanların oluşumu üç aşama da gerçekleşir. Birinci aşama, tarihsel olayın ortaya çıktığı tarih-sel dönemdir. Halkın belleğinde derin ve sarsıcı izler bırakan bir olay, zaman içinde gelişerek bir kartopu gibi büyür; farklı söyleyişlerle ve eklemelerle zenginleşir. İkinci aşamada ozanlar devreye girerler ve efsaneleşen olayları düşsel dünyalarında zenginleştirerek saz eşliğinde dil-lendirirler. Yazıya geçmediği için bu dönemde de büyüme devam eder. Son aşama destan gele-neğini bilen bir destan şairinin destanın bütün varyantlarını elde ettikten sonra kendi dehasıyla yeniden yaratmasıdır.

Türk destanları, Türklerin göçebe hayatı yaşamaları ve geniş bir coğrafyaya yayılmaları yüzün-den Dede Korkut Kitabı metinleri dışında, ikinci aşamada kalmış, oluşumunu tamamlayamamış-tır. Yani bir destan şairi tarafından yazıya geçirilmemiştir. Bilinen yazılı destanlarımız ise daha çok İran, Arap, Moğol tarihçileri ile Bizans ve Batı kaynaklarından derlenmiş, oluşumundan çok sonra yazıya geçirilmiştir.

Page 6: 5İ Ortak Dersler TÜRK DİLİ IIportal.uzem.omu.edu.tr/.../TDI102_unite7/TDI102_unite7.pdfuzun, kişileri daha çoktur. Bu masallarda, insanların yanı sıra ejderha, peri, dev gibi

Türk Dili II

6

Türk destanlarını İslamiyet’ten önce ve sonrakiler diye ikiye ayırırsak: İslamiyet’ten öncekiler Yaratılış Destanı, Saka Destanı, (Alp Er Tunga, Şu) Hun-Oğuz destanları, Köktürk (Bozkurt, Erge-nekon) , Uygur destanları (Türeyiş, Mani dinini kabulü destanı,Göç destanı); İslamiyet’ten sonra-kiler ise başta Manas olmak üzere, Cengiz Han, Seyyit Battal Gazi, Danişmend Gazi,, Köroğlu ve destani özellikler göstermesi itibariyle Dede Korkut Hikayeleridir.

Dünya Destanları içerisinde İranlılara ait Firdevsi’nin Şehnamesi, Yunanlılara ait İlyada ve Odise ve Finlilerin Kalavela destanı türün önemli örnekleridir.

7.3.3. ŞiirÖlçü ve kafiye gibi biçimsel kurallara uyularak yazılan ve dizelerden oluşan metinlere manzume denir. Manzumenin sanat değeri taşıyanlarına şiir denir. Bütün şiirde kafiye ve redif aranmaz. Öyle ki dizelerle kurulmayan, ölçüsü ve kafiyesi bulunmayan ve mensur şiir veya düz yazı şiir diye adlandırılan metinler de vardır.

Şiirde dilin özgün ve farklı biçimlerde kullanılması söz konusudur. Dilin bütün incelikleri ve söyleyiş özellikleri hesaba katılarak yeni bağdaşımlar kurulur. Böylece duygu ve hayal dünyası zenginleştirilir. Sembol ve imajların yoğun olarak kullanılması şiiri diğer türlerden oldukça ayırt edilebilir duruma getirir.

Şiir düşünce aktaran yazılarda olduğu gibi, niyetini ve amacını, bilgilendirmek olarak belirlemez; ama sezdirerek bilgi de verir. Olay anlatan yazılarda olduğu gibi olay anlatmaz, ama tasarladığı imajlar sayesinde bu durumu hissettirir. Bu özellikleri sayesinde bütün yazı türleri içerisinde, dilin en yüksek derecede işlenmiş hali ve yoğunluğu ile öne çıkar.

Ölçü ve kafiye şiirin ahenk unsurları olarak bilinir. Bunlar, şiirin hafızada kalmasını sağladığı gibi, ezberlenmesini de kolaylaştırır.

Türk şiirinde ahengi sağlamak için iki çeşit ölçü kullanılmıştır;

1. Hece Ölçüsü: Bir şiirin dizelerindeki hece sayısının eşitliğine dayanır. Hece ölçüsü çok eski dönemlerden beri şiirimizde kullanılan bir ahenk unsurudur.

2. Aruz Ölçüsü: Klasik şiirimizde kullanılmış olan ve günümüzde de bazı şairlerin tercih ettiği bu ölçü ses eşitliğine dayanır. Hecelerin açık veya kapalı, kısa ya da uzun olmasına göre kurulur.

Ölçü ve kafiyeye bağlı olmayan şiire, serbest şiir denir. Serbest şiirde, şiirin birimi dize değil cüm-ledir; cümle de ses etrafında biçimlenir ve ritim şiirin önemli kurucu unsurlarından biri haline gelir.

Page 7: 5İ Ortak Dersler TÜRK DİLİ IIportal.uzem.omu.edu.tr/.../TDI102_unite7/TDI102_unite7.pdfuzun, kişileri daha çoktur. Bu masallarda, insanların yanı sıra ejderha, peri, dev gibi

Sözlü Anlatım Türleri Ünite 7

7

Şiirde şüphesiz konu da önemlidir. Konularına göre şiirleri sınıflandırırsak:

Epik Şiir: Kahramanlık ve tarih konulu şiirlerdir. İlk epik şiirler, destanlardır. Bu nedenle epik şiirin, en eski şiir türü olduğunu söyleyebiliriz. Mehmet Akif Ersoy’un, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın, Nazım Hikmet’in şiirlerini epik şiire örnek vermek mümkündür.

AkıncıBin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik;Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!

Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı ilerle!Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle…

Şimşek gibi bir semte atıldık yedi koldan.Şimşek gibi Türk atlılarının geçtiği yoldan.

Bir gün dolu dizgin boşanan atlarımızlaYerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla…

Cennette bugün gülleri açmış görürüz de Hala o kızıl hatıra titrer gözümüzde!

Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik;Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!

Yahya Kemal Beyatlı

Lirik Şiir: Aşk ve benzeri duyguları dile getiren şiirlerdir. Şiirin özü lirizmdir. Bu durumda şiir, esa-sında lirik bir türdür. İnsanoğlunun şiire duyduğu gereksinim, duygusal ve duyusal kimliğinden gelir. Divan şiirinde Fuzuli’yi, Nedim’i; halk şiirinde Yunus Emre’yi, Karacaoğlan’ı, Aşık Veysel’i; modern Türk şiirinde Yahya Kemal’i, Cemal Süreya’yı, Cahit Külebi’yi lirik şiire örnek verebiliriz.

ÖnceleyinÖnce bir ellerin vardı yalnızlığımla benim aramdaSonra birden kapılar açılıverdi ardına kadarSonra yüzün onun ardından gözlerin dudaklarınSonra her şey çıkıp geldi

Bir korkusuzluk aldı yürüdü çevremizdeSen çıkardın utancını duvara astınBen masanın üstüne kodum kurallarıHer şey işte böyle oldu önce Cemal Süreya

Page 8: 5İ Ortak Dersler TÜRK DİLİ IIportal.uzem.omu.edu.tr/.../TDI102_unite7/TDI102_unite7.pdfuzun, kişileri daha çoktur. Bu masallarda, insanların yanı sıra ejderha, peri, dev gibi

Türk Dili II

8

Dramatik Şiir: Bir olayı, durumu öyküleyen ve canlandıran şiirdir. Modern edebiyatta dramatik şiire ayrı bir tür olarak pek rastlamasak da Nazım Hikmet’in ‘Memleketimden İnsan Manzaraları’ kitabı bu türün başyapıtı olarak kabul edilir.

Memleketimden İnsan Manzaraları’ndanHardarpaşa garında1941 baharındasaat on beş.

Merdivenlerin üstünde güneşyorgunlukVe telaş.

Bir adam merdivenlerde duruyorbir şeyler düşünerek.Zayıf.Korkak.Burnu sivri ve uzunYanaklarının üstü çopur.Merdivenlerdeki adam -Galip Usta-tuhaf şeyler düşünmekle meşhurdur:(…)

Denizde balık kokusuyladöşemelerde tahtakurularıyla gelir

Hardarpaşa garında bahar.Sepetler ve heybelermerdivenlerden inipmerdivenleri çıkıpmerdivenlerde duruyorlar.

Nüfusda kaydı yokFakat ismi Kemal.Merdivenleri bir heybe çıkıyordu

Bir halı-heybe.Merdivenlerden inen Kemal yapayalnızdı kundurasız ve gömleksiz-ortasında kainatın.

Page 9: 5İ Ortak Dersler TÜRK DİLİ IIportal.uzem.omu.edu.tr/.../TDI102_unite7/TDI102_unite7.pdfuzun, kişileri daha çoktur. Bu masallarda, insanların yanı sıra ejderha, peri, dev gibi

Sözlü Anlatım Türleri Ünite 7

9

Açlığından başka bir şey hatırlamıyorbir de hayal meyalkaranlık bir yerde bir kadın.

Merdivenleri çıkan heybenin kırmızı, mavi, siyahtı nakışları.Halı-heybelerata, katıra, yaylıya binerlerdi eskiden.şimdi şimendifere biniyorlar. Nazım Hikmet

Pastoral Şiir: Doğayı ve doğanın unsurlarını temel alan şiirlerdir. Halk şiirimizde ve Divan şi-irimizde doğa çok önemli bir ögedir. Modern Türk şiirinde de doğanın anlatımına yer verilir. Abdülhak Hamit Tarhan, Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin’de türün önemli örneklerini görmek mümkündür.

Çoban Çeşmesi Derinden derine ırmaklar ağlar, Uzaktan uzağa çoban çeşmesi, Ey suyun sesinden anlıyan bağlar, Ne söyler su dağa çoban çeşmesi. “Goynunu Şirin’in aşkı sarınca Yol almış hayatın ufuklarınca, O hızla dağları Ferhat yarınca Başlamış akmağa çoban çeşmesi... “O zaman başından aşkındı derdi, Mermeri oyardı, taşı delerdi. Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi. Değdi kaç dudağa çoban çesmesi. Vefasız Aslı’ya yol gösteren bu, Kerem’in sazına cevap veren bu, Kuruyan gözlere yaş gönderen bu... Sızmadı toprağa çoban ceşmesi. Leyla gelin oldu, Mecnun mezarda, Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda, Ateşten kızaran bir gül ararda, Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi,

Ne şair yaş döker, ne aşık ağlar, Tarihe karıştı eski sevdalar. Beyhude seslenir, beyhude çağlar, Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi... Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

Page 10: 5İ Ortak Dersler TÜRK DİLİ IIportal.uzem.omu.edu.tr/.../TDI102_unite7/TDI102_unite7.pdfuzun, kişileri daha çoktur. Bu masallarda, insanların yanı sıra ejderha, peri, dev gibi

Türk Dili II

10

Didaktik Şiir: Öğretici nitelikli şiirlerdir. Sadece bir konuda bilgi vermek için değil, okuru belirli bir düşünceye yönlendirmek, bir fikri savunmak ya da öğüt vermek amacıyla yazılan şiirler bu şiir türüne girer. Yusuf Has Hacib’in “Kutadgu Bilig” adlı eseri, Nabi’nin ‘Hayriye’si türün öne çıkan örnekleridir.

Köpeğin Aç GözlülüğüBu yalan dünyada herkes yanılırHer zaman görürüz bir sürü insan,Sayılarını artık Allah bilir.

Koşar durur bir hülyanın ardından.Esope’un köpeğini anlatmalı onlara.Ağzında av, eğilip kendini görür suda;Başka av sanır, atar ağzındakini hemen.Sudaki ava saldırır, su karışır birden.

Güç tutar zavallı karşı kıyıyı;Ne av kalır ne gölgesi tabii Orhan Veli

Satirik Şiir: Eleştirel niteliği ağır basan şiirlerdir. Çoğunlukla taşlama, hiciv, yergi öne çıkar bu tür şiirde. İmgeler, çağrışımlar, şiirin yarattığı etki geriye çekilir; akıl ve espiri gücü önem kazanır. Nef ’i, Ziya Paşa, Neyzen Tevfik, Orhan Veli bu türde önemli eserler vermiş şairlerdir.

BedavaBedava yaşıyoruz, bedava;Hava bedava, bulut bedava;Dere tepe bedava;Yağmur çamur bedava;Otomobillerin dışı ,

Sinemaların kapısı,Camekanlar bedava;Peynir ekmek değil amaAcı su bedava;Kelle fiyatına hürriyet,Esirlik bedava;Bedava yaşıyoruz, bedava.

Orhan Veli

Page 11: 5İ Ortak Dersler TÜRK DİLİ IIportal.uzem.omu.edu.tr/.../TDI102_unite7/TDI102_unite7.pdfuzun, kişileri daha çoktur. Bu masallarda, insanların yanı sıra ejderha, peri, dev gibi

Sözlü Anlatım Türleri Ünite 7

11

7.3.4. Hikâye / ÖyküYaşanmış ya da yaşanabilir olaylar öykü türünün konusunu oluşturur. Her öyküde belli bir olay, olayın geçtiği mekân(yer) , olayın geçtiği zaman dilimi ve olayı gerçekleştiren kişiler (kişi kadro-su) bulunur. Bunlar hikâyenin önemli unsurlarıdır.

Hikâyeler romana göre daha kısadır. Kahramanları bir ya da birkaç kişiden oluşur. Öykü kahra-manlarının kişilikleri detaylarıyla verilmez. Yaşam serüvenlerinin tamamı yerine kısa bir bölümü anlatılır.

Hikâyeler serim (giriş), düğüm (gelişme) ve çözüm (sonuç) olmak üzere üç temel unsur üzerine kurulmuştur. Serim bölümünde genellikle kişiler tanıtılır ve olaya başlamak üzere hazırlık yapı-lır. Düğüm bölümünde olay başlar ve nasıl gelişeceği ile ilgili merak duyulur, bu arada olayın düğümü atılır Çözüm bölümünde ise olayın düğümü çözülür, olay bir sonuca bağlanır ve merak giderilir.

Hikâye konusu bulmak için iyi bir gözlemci olmak ve çevrede görülenler üzerinde kısaca dü-şünmek yeterli olacaktır. Önemli olan ilgi uyandıracak konuları seçmektir. Bunun için seçilen hikâyenin konusunun ayrıntılarına, coşku ve ilgi uyandırmasına dikkat edilmelidir.Hikâyeler genellikle olay merkeze alınarak yazılır. Bu tür hikâyelere ‘olay hikâyesi’ adı verilir. Ma-uppasant tarzı hikâye de denilen bu türde edebiyatımızın ilk başarılı temsilcisi Ömer Seyfettin’dir.

Bir başka hikâye türü ise ‘durum hikâyesi’dir. Çehov tarzı olarak bilinen durum hikâyelerinde yaşamdan parçalar verilir. Duygu, düşünce, kişisel ve sosyal durumlar yaşamdan kesitler halinde verilir. Amaç bir olayı anlatmak değil, bir anı, bir hareketi ve tezi duyurmaktır. Memduh Şevket Esendal, Sait Faik Abasıyanık, Sabahattin Ali bu türde eser vermiştir.

Hikâye Türk edebiyatına Tanzimat döneminde girer. Batı tarzı ilk hikâye örneklerini Emin Nihat verir. Onun ‘Müsameretname ‘ adlı eseri hikâye türünün, bizdeki ilk örneği kabul edilir. Ahmet Midhat Efendi’nin ‘Letaif-i Rivayat’ı edebî özellikler bakımından dikkate değerdir. Servet-i Fü-nun edebiyatında Halit Ziya, Mehmet Rauf; Milli Edebiyat döneminde Ömer Seyfettin, Reşat Nuri Güntekin, Refik Halit Karay önemli hikâye yazarlarıdır. Cumhuriyet döneminde ise Memduh Şevket Esendal, Sait Faik Abasıyanık, Cevat Şakir Kabaağaçlı, Ahmet Hamdi Tanpınar, Necati Cu-malı, Tarık Buğra, Orhan Kemal, Sabahattin Ali gibi sanatçılar bu türde başarılı olmuştur.

7.3.5. Roman Roman, özünde hikâye etme metodunun yer aldığı bir eser türüdür. Çeşitli tanımları yapılmıştır. Genellikle ‘Yaşanmış veya yaşanması mümkün olayları anlatan uzun yazılara verilen ad’ olarak değerlendirilir.

Roman ögeleri ‘olay, kişiler, mekan ve zaman ’dır. Roman belirli bir olay etrafında gelişir ve olay-lar ayrıntılarıyla anlatılır. Romanda ana olayın yanı sıra yan olaylar da vardır. Çoğu zaman roma-nın geniş bir kişi tablosu vardır. Kişiler ayrıntılı olarak tanıtılır. Kişilerin karakter özellikleri ruhsal betimlemelerle birlikte verilir. Romanda zengin betimlemelerle çevre, mekânlar tanıtılır.

Page 12: 5İ Ortak Dersler TÜRK DİLİ IIportal.uzem.omu.edu.tr/.../TDI102_unite7/TDI102_unite7.pdfuzun, kişileri daha çoktur. Bu masallarda, insanların yanı sıra ejderha, peri, dev gibi

Türk Dili II

12

Romandaki olaylar, bir plana bağlı kalınarak anlatılır:

1. Serim (giriş): Romanda anlatılacak olaya giriş yapılan bölümdür.

2. Düğüm (gelişme): Olayın gelişip açıldığı bölümdür. Bu bölümde olaylar ayrıntılı olarak verilir.

3. Çözüm (sonuç): Romandaki olayların açığa kavuştuğu, düğümün çözüldüğü, yani sonuca bağlandığı bölümdür.

7.3.5.2.1. Romanın çeşitli türleri vardırRomantik Roman: Kişilerin duygularını, arzularını, düşüncelerini yalnızca kendilerine ait, içten gelen doğal ve gerçek olgular gibi aktaran romanlardır.

Aşk Romanı: Özünde aşkın yer aldığı olayları anlatan romanlardır.

Toplumsal Roman: İnsan yaşamının sınırsız kültür birikimi içinde yer alan ve insanı derinden etkileyen toplumsal, siyasî vb. olayları anlatan romanlardır.

Nehir Roman: Bir olayın, geniş zaman diliminde geçtiği çağı, bir toplumun geniş bir görünümü-nü veren çok uzun romanlardır.

Töre Romanı: İnsanların toplumsal davranışlarını, adetlerini, gelenek ve göreneklerini ön plana çıkararak anlatan romanlardır.

Türk edebiyatında Tanzimat öncesinde roman yoktur. Romanın yerini tutan mesnevi ve halk hikâyesi gibi türler vardır. Ancak Tanzimatla birlikte Batı edebiyatından roman gibi yeni türler edebiyatımıza girmiştir. Kamil Paşa’nın Fransızca’dan çevirdiği ‘Telemak’ edebiyatımızdaki ilk çeviri romanıdır. Şemsettin Sami’nin ‘Taaşşuk-u Talat ve Fitnat’ı edebiyatımızın ilk romanıdır. İlk edebî roman ise Namık Kemal’in ‘İntibah’ ıdır. Milli edebiyat ve Cumhuriyet döneminde de romanın başaralı örnekleri verilmiştir.

7.3.6. Tiyatro:Sahnede oynanmak, canlandırılmak üzere yazılan metinlere tiyatro eseri denir. Bütün edebiyat türleri okunmak veya dinlenmek için yazıldığı halde, tiyatro eseri sahnelenmek için yazılır. Tiyat-ro bir gösteri sanatıdır.

Tiyatro binalarının içinde oyunların sergilendiği yere sahne dendiği gibi, tiyatro oyunlarının kü-çük bölümlerine de sahne denir. Bir tiyatro oyununda çok sayıda sahne bulunur. Bu sahneler, bir oyunun perde adı verilen büyük bölümünü oluşturur.

Türk Tiyatrosu iki bölüme ayrılır. Geleneksel Türk Tiyatrosu, Modern Türk Tiyatrosu

Page 13: 5İ Ortak Dersler TÜRK DİLİ IIportal.uzem.omu.edu.tr/.../TDI102_unite7/TDI102_unite7.pdfuzun, kişileri daha çoktur. Bu masallarda, insanların yanı sıra ejderha, peri, dev gibi

Sözlü Anlatım Türleri Ünite 7

13

7.3.6.1. Geleneksel Türk TiyatrosuGeleneksel Türk Tiyatrosu denince akla ‘köy seyirlik oyunu, meddah, karagöz, orta oyunu’ gibi oyunlar gelir. Geleneksel Türk Tiyatrosu’nda güldürü ön plandadır. Şive taklitleriyle güldürü ögesi sağlanır. Genellikle sahnesiz bir tiyatrodur. Geleneksel Türk tiyatrosu yazılı bir metne da-yanmaz.

Karagöz, deriden yapılan ve tasvir adı verilen bir kısım şekillerin (insan, bitki, hayvan) arkadan tutulan bir ışık yardımıyla beyaz bir perde üzerine yansıtılmasına dayanan gölge oyunu’dur. Baş kahramanları Karagöz ve Hacivat’tır. Bunların dışında Tuzsuz Deli Bekir, Beberuhi vb. tipler vardır.

Meddahlık, tek bir kişinin oynandığı geleneksel oyundur. Oyunu oynayan kişiye meddah denir. Bu oyunun sahnesi yoktur. Meddah yüksekçe bir yere çıkarak anlattığı hikâyelerdeki kişileri tak-lit ederek canlandırır.

Orta Oyunu, birçok bakımdan karagöze benzeyen ama canlı oyuncularla oynanan oyundur. Se-yircilerin çevrelediği boş, meydanlık bir alanda oynandığı için bu ismi almıştır. Baş kahramanları Kavuklu ve Pişekar’dır.

7.3.6.2. Modern (Çağdaş) Türk TiyatrosuTürk halkı Batı modelinde tiyatroyla azınlıkların sunduğu tiyatro gösterileri yoluyla büyük ölçü-de tanışmıştır. Ancak Batı tiyatrosunun Türk kültürüne tam anlamıyla aktarılması Tanzimattan sonra olur.

Çağdaş Türk tiyatrosuna ilk önemli adım 1860’da yapılan Gedikpaşa Tiyatrosu ile atılmıştır. 1861 de bu tiyatroyu kiralayan Güllü Agop, 1868’de ‘Osmanlı Tiyatrosu’ adlı bir topluluk kurarak Türk yazarlarına ve Türkçe oyunlara yönelmiştir.

Osmanlı Tiyatrosu’nda Tanzimat edebiyatını ünlü şair ve yazarlarının yapıtları sahnelenmiştir. İlk yerli tiyatro eseri Şinasi’ye aittir. Şinasi’nin ‘Şair Evlenmesi’nden sonra Namık Kemal’in ‘Vatan Yahut Silistresi’ gelir.

1914 yılında ise ‘Darülbedayi’ kurulur. İlk Türk-Müslüman kadın sanatçısı olan Afife Jale de sah-neye ilk kez Darülbedayi’de çıkmıştır.

Tiyatroyu Türkiye’de çağdaş bir sanat alanına dönüştürme yolundaki ilk büyük katkı ünlü ti-yatrocu ve sinemacı Muhsin Ertuğrul’dan gelmiştir. Bugünkü Türk tiyatrosunun temellerini at-mıştır. Cumhuriyet döneminde ise Haldun Taner’in ‘Keşanlı Ali Destanı’ adlı oyunu büyük yankı uyandırmıştır.

Page 14: 5İ Ortak Dersler TÜRK DİLİ IIportal.uzem.omu.edu.tr/.../TDI102_unite7/TDI102_unite7.pdfuzun, kişileri daha çoktur. Bu masallarda, insanların yanı sıra ejderha, peri, dev gibi

Türk Dili II

14

7.3.6.3. Tiyatro Türleri:Trajedi: Acıklı ve hüzünlü olayları anlatan, konusunu tarihten, mitolojiden alan tiyatro eseridir. Kahramanları tanrılar, tanrıçalar ve soylu kimselerdir.

Komedi: İnsanların ve olayların gülünç yönlerini anlatan, seyircileri güldürürken düşündüren tiyatro eseridir. Konusunu günlük yaşamdan alır.

Dram: Acıklı ve gülünç olayları birlikte anlatan tiyatro eseridir. Trajedi ile komediyi bir araya getiren tiyatro çeşididir. Konusunu günlük yaşamdan ve tarihten alır.

Page 15: 5İ Ortak Dersler TÜRK DİLİ IIportal.uzem.omu.edu.tr/.../TDI102_unite7/TDI102_unite7.pdfuzun, kişileri daha çoktur. Bu masallarda, insanların yanı sıra ejderha, peri, dev gibi

Sözlü Anlatım Türleri Ünite 7

15

Page 16: 5İ Ortak Dersler TÜRK DİLİ IIportal.uzem.omu.edu.tr/.../TDI102_unite7/TDI102_unite7.pdfuzun, kişileri daha çoktur. Bu masallarda, insanların yanı sıra ejderha, peri, dev gibi

Türk Dili II

16