Upload
others
View
5
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
1 /25
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
LETRASAN 2.5 mg film tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Letrozol 2.5 mg
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat 64.5 mg
Yardımcı maddelerin tam listesi için Bölüm 6.1‟e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tabletler.
Sarı renkli, yuvarlak film kaplı tabletler.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
• Postmenopozal, hormon reseptörü (estrojen (ER) ve/veya progesteron (PR) reseptörü)
pozitif, erken evre meme kanseri olan kadınların adjuvan tedavisinde,
• Postmenopozal, hormon reseptörü (ER ve/veya PR reseptörü) pozitif, daha önce
standart (5 yıl süre ile) tamoksifen kullanmış erken evre meme kanserli hastalarda,
uzamış adjuvan tedavide,
• Metastatik ve lokal, ileri meme kanserli, hormon reseptörü (ER ve/veya PR) pozitif
veya hormon reseptör durumu bilinmeyen, postmenopozal durumdaki kadın hastalarda
ilk basamak tedavide endikedir.
• Ayrıca, tamoksifen tedavisinden sonra relaps ya da progresyon gösteren meme kanseri
bulunan postmenopozal kadınların tedavisinde de endikedir.
2 /25
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/Uygulama sıklığı ve süresi
Yetişkinlerde LETRASAN‟ın önerilen dozu, günde bir defa 2.5 mg‟dır. Adjuvan ve uzatılmış
adjuvan tedavide LETRASAN tedavisine 5 yıl ya da tümör nüksedinceye kadar (hangisi önce
gelirse) devam edilmelidir. Metastatik hastalığı olan kadınlarda LETRASAN ile tedaviye,
tümörde progresyon görülene kadar devam edilmelidir.
Yaşlı hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir.
Doktora danışmadan kullanılmamalıdır. Doktor tarafından başka bir şekilde tavsiye
edilmediği takdirde yukarıda belirtilen dozda kullanılır.
Uygulama şekli
Sadece ağız yoluyla kullanılır.
LETRASAN, tek başına ya da yemeklerle birlikte, bir miktar su ile alınır.
LETRASAN, günde bir kez ve tercihen her gün aynı saatte kullanılmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek/Karaciğer yetmezliği: Karaciğer yetmezliği veya böbrek yetmezliği olan hastalar
(kreatinin klerensi ≥ 10 ml/dak) için doz ayarlaması gerekli değildir. Ancak, şiddetli karaciğer
yetmezliği (Child-Pugh skoru C) olan hastalar yakın gözetim altında tutulmalıdır (Bkz. Bölüm
5.2 Farmakokinetik özellikler).
Pediyatrik popülasyon: LETRASAN, çocuklarda kullanılmaz.
Geriyatrik popülasyon: Yaşlı hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir.
4.3. Kontrendikasyonlar
• Etkin madde letrozole ya da yardımcı maddelerinden herhangi birine karşı aşırı
duyarlılığı olan hastalarda,
• Premenopozal endokrin durumundaki kadınlarda, gebelik ve emzirme döneminde
kontrendikedir.
3 /25
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Böbrek yetmezliği
LETRASAN kreatinin klerensi < 10 ml/dak. olan hastalarda araştırılmamıştır. Muhtemel
risk/yarar durumu bu tür hastalara LETRASAN verilmeden önce dikkatle düşünülmelidir.
Karaciğer yetmezliği
Şiddetli hepatik bozukluğu (Child-Pugh skoru C) olan hastalarda, sistemik maruziyet ve
terminal yarılanma ömrü sağlıklı gönüllülere kıyasla yaklaşık iki katıdır. Bundan dolayı, bu
tür hastalar yakın gözetim altında tutulmalıdır (Bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler).
Kemik etkileri
LETRASAN kullanımıyla osteoporoz ve/veya kemik kırıkları bildirilmiştir. Bu nedenle,
tedavi sırasında genel kemik sağlığının izlenmesi önerilir (Bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler
ve Bölüm 5.1 Farmakodinamik özellikler).
Yardımcı maddeler
Tabletler laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da
glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Simetidin ve varfarin ile yapılan klinik etkileşme çalışmaları, letrozolün bu ilaçlarla birlikte
verilmesi sonucu klinik olarak anlamlı ilaç etkileşmeleri olmadığını göstermiştir.
Klinik araştırma veritabanı incelendiğinde, yaygın bir şekilde reçete edilen diğer ilaçlarla
klinik olarak ilgili etkileşmeye dair bir bulguya rastlanmamıştır.
Şimdiye kadar letrozolün diğer antikanser ilaçlarla birlikte kullanımı hakkında klinik bir
deneyim yoktur.
Letrozol, sitokrom P450 (CYP) izoenzimlerinden CYP2C19‟u ve orta derecede CYP2A6‟yı
in vitro olarak inhibe eder. CYP2A6 ilaç metabolizmasında önemli bir rol oynamaz. İn vitro
deneylerde letrozol, plazmada kararlı durumda gözlenenden yaklaşık 100 kat daha yüksek
konsantrasyonlarda diazepam (CYP2C19‟un bir substratı) metabolizmasını büyük ölçüde
inhibe edememiştir. Bundan dolayı, CYP2C19 ile klinik olarak ilgili etkileşmelerin görülme
olasılığı pek yoktur. Ancak, biyotransformasyon süreci esas olarak bu izoenzimlere bağlı olan
ve terapötik endeksleri dar olan ilaçların birlikte kullanılmasında dikkat edilmelidir.
4 /25
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: D.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
LETRASAN‟ın gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri
bulunmaktadır. Letrozola maruz kalmış gebe kadınlarda izole doğum kusuru vakaları (labial
füzyon, belirsiz genitalya) bildirilmiştir (bkz. bölüm 5.3 Preklinik güvenlilik verileri).
Perimenopozal ya da yakın bir zamanda postmenopozal duruma geçmiş kadınlar da dahil
olmak üzere, hekimin hamile kalma olasılığı olan kadınlarla postmenopozal durumları kesin
olarak saptanana kadar yeterli doğum kontrol uygulamaları konusunda görüşmesi gereklidir
(Bkz. Bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri).
Gebelik dönemi
LETRASAN, gebelik döneminde kontrendikedir. (Bkz. Bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar ve
Bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri).
Laktasyon dönemi
LETRASAN, emzirme döneminde kontrendikedir. (Bkz. Bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar).
Üreme yeteneği / Fertilite
Letrozolün farmakolojik etkileri jüvenil sıçanlarla yapılan bir çalışmada kas-iskelet,
nöroendokrin ve reprodüktif sistemler ile ilgili bulgulara yol açmıştır. Kemik büyümesi ve
matürasyonu erkeklerde en düşük dozdan (0.003 mg/kg/gün) itibaren düşmüş ve dişilerde en
küçük dozdan itibaren (0.003 mg/kg) artmıştır. Bu dozda kemik mineral yoğunluğu (BMD)
dişilerde de azalmıştır. Aynı çalışmada tüm dozlarda fertilitede azalmaya hipofizin
hipertrofisi, seminifer tübüler epitelin dejenerasyonu da içeren testis değişimleri ve dişi üreme
yolunun atrofisi eşlik etmiştir. Dişilerdeki kemik boyutu ve testislerdeki morfolojik
değişiklikler hariç, tüm etkiler en azından kısmen eski haline döndürülebilir niteliktedir.
5 /25
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
LETRASAN kullanımı esnasında yorgunluk ve baş dönmesi görüldüğünden ve seyrek olarak
somnolans bildirildiğinden, araç veya makine kullanılması sırasında ihtiyatlı olunması
önerilir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Letrozol, ilerlemiş meme kanserinin ilk veya ikinci basamak tedavisi, erken evre meme
kanserinin adjuvan tedavisi ve daha önce standart tamoksifen tedavisi görmüş olan kadınlarda
uzatılmış adjuvan tedavi olarak kullanıldığı bütün çalışmalarda genellikle iyi tolere edilmiştir.
Letrozol ile metastatik ve neoadjuvan tedavi gören hastaların yaklaşık üçte birinde, adjuvan
tedavi amacıyla letrozol verilen hastaların yaklaşık %75‟inde (hem letrozol hem tamoksifen
kolunda, medyan 60 ay tedavi sürecinde) ve uzatılmış adjuvan tedavi gören hastaların
yaklaşık %80‟inde (hem letrozol hem plasebo kolunda, medyan 60 ay tedavi sürecinde)
advers reaksiyonlar gözlenmiştir. Gözlemlenen advers reaksiyonlar genelde, daha çok hafif ve
orta şiddettedir ve çoğu estrojen yoksunluğu ile ilişkilidir.
Klinik çalışmalar sırasında sıcak basması, artralji, bulantı ve yorgunluk, en sık bildirilmiş olan
advers reaksiyonlardır. Çok sayıda advers reaksiyon (sıcak basması, alopesi ve vajinal
kanama), estrojen açığının normal farmakolojik sonuçları olarak kabul edilebilir. Aşağıda
listelenen advers ilaç reaksiyonları letrozol ile gerçekleştirilen klinik çalışmalardan ve
pazarlama sonrası deneyimlerden bildirilmiştir.
Advers ilaç reaksiyonları, en sık görülen advers reaksiyon ilk sırada olacak şekilde
sıklıklarına göre aşağıda sıralanmıştır. Her sıklık grubunda advers reaksiyonlar azalan
ciddiyet derecesine göre sıralanmıştır.
Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1.000 ila < 1/100);
seyrek ≥ 1/10.000 ila < 1/1000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden
hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar:
Yaygın olmayan:
İdrar yolu enfeksiyonu
6 /25
(Kist ve polipler de dahil olmak üzere) benign ve malign neoplazmalar:
Yaygın olmayan:
Tümör ağrısı (yalnızca metastatik/neoadjuvan ortamda)
Kan ve lenfatik sistem hastalıkları:
Yaygın olmayan:
Lökopeni
Metabolizma ve beslenme hastalıkları:
Yaygın:
Anoreksi, iştah artışı, hiperkolesterolemi
Yaygın olmayan:
Genel ödem
Psikiyatrik hastalıklar:
Yaygın:
Depresyon
Yaygın olmayan:
Anksiyete (asabiyet ve irritabilite dahil)
Sinir sistemi hastalıkları:
Yaygın:
Baş ağrısı, baş dönmesi
Yaygın olmayan:
Somnolans, uykusuzluk, bellek bozukluğu, dizestezi (parestezi ve hipoestezi dahil), tat alma
duyusu bozuklukları, serebrovasküler olay, karpal tünel sendromu
Göz hastalıkları:
Yaygın olmayan:
Katarakt, göz irritasyonu, bulanık görme
7 /25
Kardiyak hastalıklar:
Yaygın olmayan:
Palpitasyon, taşikardi
Vasküler hastalıklar:
Yaygın olmayan:
Tromboflebit (yüzeyel ve derin tromboflebit dahil), hipertansiyon, kalpte iskemik olaylar*
Seyrek:
Akciğer embolisi, arter trombozu, serebrovasküler infarkt
Solunum, torasik ve mediastinal hastalıklar:
Yaygın olmayan:
Dispne, öksürük
Gastrointestinal hastalıklar:
Yaygın:
Bulantı, kusma, dispepsi, kabızlık, ishal
Yaygın olmayan:
Karın ağrısı, stomatit, ağız kuruması
Hepato-bilier hastalıklar:
Yaygın olmayan:
Karaciğer enzimlerinde yükselme
Çok seyrek:
Hepatit
Deri ve deri altı doku hastalıkları:
Yaygın:
Alopesi, terleme artışı, döküntü (eritematöz, makülopapüler, psoriasiform ve veziküler
döküntüler dahil)
Yaygın olmayan:
Kaşıntı, deride kuruma, ürtiker
Çok seyrek:
Anjiyoödem, anafilaktik reaksiyon, toksik epidermal nekroliz, eritema multiforme
8 /25
Kas-iskelet ve bağ doku hastalıkları:
Çok yaygın:
Eklem ağrısı
Yaygın:
Kas ağrısı, kemik ağrısı, osteoporoz, kemik kırıkları
Yaygın olmayan:
Artrit
Bilinmiyor**:
Tetik parmak
Böbrek ve idrar yolları hastalıkları:
Yaygın olmayan:
Sık idrara çıkma
Üreme sistemi ve meme hastalıkları :
Yaygın olmayan:
Vajinal kanama, vajinal akıntı, vajinada kuruma, meme ağrısı
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:
Çok yaygın:
Sıcak basması
Yaygın:
Yorgunluk (asteni ve kırıklık dahil), periferik ödem
Yaygın olmayan:
Pireksi, mukoza kuruması, susama hissi
Araştırmalar:
Yaygın:
Kilo artışı
Yaygın olmayan:
Kilo kaybı
*Adjuvan tedavide, nedensellikten bağımsız olarak, letrozol ve tamoksifen gruplarında
sırasıyla şu advers olaylar meydana gelmiştir: tromboembolik olaylar (%2.1‟e karşılık %3.6),
anjina pektoris (%1.1‟e karşılık %1.0), miyokard enfarktüsü (%1.0‟e karşılık %0.5) ve kalp
9 /25
yetmezliği (%0.8‟e karşılık %0.5).(Bkz. Bölüm 5.1 Farmakodinamik özellikler, adjuvan
tedavisi)
Uzatılmış adjuvan düzende, letrozol için 60 ay, plasebo için 37 aylık medyan tedavi süresi
içerisinde letrozol ve plasebo için sırasıyla aşağıdaki advers reaksiyonlar bildirilmiştir
(Letrozole olan geçişlerin tümü hariç tutulmuştur): yeni veya kötüleşen anjina (%1.4‟e
karşılık %1.0); ameliyat gerektiren anjina (%0.8‟e karşılık %0.6); miyokart enfarktüsü
(%1.0‟e karşılık %0.7); tromboembolik olay (%0.9‟a karşılık %0.3); inme/TIA (%1.5‟e
karşılık %0.8) (bkz. Bölüm 5.1 Farmakodinamik özellikler, Uzatılmış adjuvan tedavi)
**Pazarlama sonrası deneyime dayalı olarak letrozole maruz kalmış hasta popülasyonunun
büyüklüğü bilinmediğinden, bunların sıklığını güvenilir bir şekilde hesaplamak mümkün
değildir; bu nedenle “bilinmiyor” olarak ifade edilmişlerdir.
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Çok ender olgularda LETRASAN ile aşırı doz bildirilmiştir. Aşırı doz için spesifik tedavi
bilinmemektedir; tedavi semptomatik ve destekleyici olmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Non-steroidal aromataz inhibitörü (estrojen biyosentezinin
inhibitörü); antineoplastik ajan.
ATC kodu: L02BG04
Tümör dokusunun gelişmesinin estrojen varlığına bağlı olduğu vakalarda estrojen aracılı
uyarıcı etkilerin giderilmesi, tümör cevabı için bir ön şarttır. Postmenopozal kadınlarda,
estrojenler esas olarak adrenal androjenleri (başlıca androstenedion ve testosteron), estron
(E1) ve estradiol (E2)‟e dönüştüren aromataz enziminin aktivitesi sonucu meydana gelirler.
Bundan dolayı, aromataz enzimini spesifik olarak inhibe etmek suretiyle periferik dokularda
ve kanser dokusunun kendisinde estrojen biyosentezi baskılanabilir.
Letrozol bir nonsteroidal aromataz inhibitörüdür. Sitokrom P450 enziminin alt ünitesi olan
hem‟e kompetitif olarak bağlanmak suretiyle aromataz enzimini inhibe eder; bunun
sonucunda bütün dokularda estrojen biyosentezi azalır.
10 /25
Sağlıklı postmenopozal kadınlarda, tek 0.1 mg, 0.5 mg ve 2.5 mg dozlarda letrozol serum
estron ve estradiol seviyelerini başlangıç değerine oranla sırasıyla % 75-78 ve % 78 baskılar.
Maksimum baskılanma 48-78 saat içerisinde gerçekleşir.
Adjuvan tedavi
Çok-merkezli ve çift-kör BIG 1-98 çalışmasında rezeksiyonla alınan reseptör-pozitif, erken
evre meme kanseri olan yaklaşık 8,000 kadın; rastgele olarak aşağıdaki gruplara ayrılmıştır:
A. 5 yıl süreyle tamoksifen kullanacak olan grup
B. 5 yıl süreyle letrozol kullanacak olan grup
C. İlk iki yıl tamoksifen, sonraki 3 yıl letrozol kullanacak olan grup
D. İlk iki yıl letrozol, sonraki 3 yıl tamoksifen kullanacak olan grup
Bu çalışma iki öncelikli sorunun yanıtını araştırmak üzere tasarlanmıştır: 5 yıl süreyle
letrozolün 5 yıl süreyle tamoksifenden daha üstün olup olmadığı (Primer Çekirdek Analizi ve
Monoterapi Kolları Analizi) ve 2. yılda endokrin tedavilerinin değiştirilmesinin aynı ajanla
toplam 5 yıl devam edilmesinden daha üstün olup olmadığı (Sıralı Tedavi Analizi).
Birincil sonlanma noktası hastalıksız sağ kalım (DFS), ikincil sonlanma noktaları ise genel
sağkalım (OS), uzak hastalıksız sağ kalım (DDFS), sistemik hastalıksız sağ kalım (SDFS),
invaziv kontralateral meme kanseri ve uzak metastaza kadar olan süre (TDM)‟dir.
11 /25
Tablo 1 Medyan 26 aylık bir takipte hastalıksız ve genel sağkalım (PCA ITT
popülasyonu)
LETROZOL Tamoksifen Nispi risk P-Değeri1
N=4003 N=4007 (%95 CI)
Hastalıksız sağkalım (primer)
- olaylar (protokolde tanımlanmış, 351 428 0.81 (0.70, 0.93) 0.0030
total)
Uzak metastaza olan süre 184 249 0.73 (0.60, 0.88) 0.0012
(sekonder)
Uzak hastalıksız sağkalım 265 318 0.82 (0.70,0.97) 0.0204
(sekonder)
Genel sağkalım (sekonder)
ölüm sayısı (total) 166 192 0.86 (0.70, 1.06) 0.1546
Sistemik hastalıksız sağkalım (sekonder) 323 383 0.83 (0.72, 0.97) 0.0172
Karşı memede kanser (invaziv) 19 31 0.61 (0.35, 1.08) 0.0910
(sekonder)
CI = güven aralığı, 1
Rank log test; randomizasyon seçeneğine ve daha önce adjuvan kemoterapi kullanımına göre
kademelendirilmiş
Medyan 73 aylık bir takipte MAA (Monoterapi Kolları Analizi) etkililik sonuçları
Tablo 2 Medyan 73 ay takip sonunda hastalıksız ve genel sağkalım (MAA ITT
popülasyonu)
LETROZOL Tamoksifen Tehlike Oranı P-Değeri1
N=2463 N=2459 (%95 CI)
Hastalıksız sağkalım (primer)
- olaylar (protokol tanımı, 509 565 0.88 (0.78, 0.99) 0.03
toplam)
Uzak metastaza olan süre 257 298 0.85 (0.72, 1.00) 0.045
(sekonder)
Uzak hastalıksız sağkalım 385 432 0.87 (0.76,1.00) 0.049
(metastaz)(sekonder)
Genel sağkalım (sekonder)
ölüm sayısı (toplam) 303 343 0.87 (0.75, 1.02) 0.08
Sistemik hastalıksız sağkalım (sekonder) 465 512 0.89 (0.79, 1.01) 0.065
Kontralateral meme kanseri 34 44 0.76 (0.49, 1.19) 0.2
(invaziv) (sekonder)
12 /25
LETROZOL Tamoksifen Tehlike Oranı P-Değeri1
N=2463 N=2459 (%95 CI)
Sansürlenmiş DFS analizi 509 543 0.85 (0.75, 0.96) -
Sansürlenmiş genel sağkalın analizi 338 338 0.82 (0.70, 0.96) -
CI = güven aralığı, 1
Logrank testi, randomizasyon seçeneğiyle ve önceden adjuvan kemoterapi kullanımına göre
kademelendirilmiş
Sıralı Tedavi Analizleri
Medyan 48 ay takip süresince sonlanma noktalarının hiçbirinde Sıralı Tedavi Analizindeki
değiştirme tarihinden itibaren iki monoterapi için de önemli herhangi bir farklılık
görülmemiştir [ör. (2 yıl tamoksifenin ardından) 3 yıl letrozole karşılık 2 yıldan daha uzun
süreli tamoksifen, DFS HR 0.89; 97.5% CI 0.68, 1.15 ve (2 yıl letrozolün ardından) 3 yıl
tamoksifene karşılık 2 yıldan daha uzun süreli letrozol, DFS HR 0.93; 97.5% CI 0.71, 1.22).
Genel olarak 67 ay medyan takip süresi sonunda Sıralı Tedavi Analizindeki randomizasyon
tarihinden itibaren sonlanma noktalarından hiçbirinde anlamlı herhangi bir fark görülmemiştir
(ör. 2 yıl tamoksifenin ardından 3 yıl letrozole karşılık 5 yıl letrozol, DFS HR 1.10; 99% CI
0.86, 1.41; 2 yıl letrozolün ardından 3 yıl tamoksifene karşılık 5 yıl letrozol, DFS HR 0.96;
99% CI 0.74, 1.24). Letrozol ve tamoksifenin ardışık olarak verilmesinin letrozolün 5 yıl
boyunca tek başına verilmesinden daha üstün olduğuna ilişkin herhangi bir kanıt
bulunmamaktadır.
Medyan 60 ay tedavi sonunda güvenlilik verileri
BIG 1-98 çalışmasında medyan 60 ay tedavi süresince yan etkilerin ilacın güvenlilik profiliyle
tutarlı olduğu görülmüştür. Belli advers reaksiyonlar iki ilacın bilinen farmakolojik özellikleri
ve yan etki profilleri temel alınarak analiz için ileriye dönük olarak belirtilmiştir.
Advers olaylar ilaçla olan ilişkileri dikkate alınmaksızın analiz edilmiştir. Bildirilen advers
olayların çoğu (1 veya daha fazla AE bildiren hastaların %75‟i) CTC kriterleri Versiyon
2.0/CTCAE, versiyon 3.0‟a göre 1. ve 2. derecedir. Çalışma tedavisi sırasınca görülen tüm
dereceler dikkate alındığında hiperkolesterolemi (%52‟ye karşılık %29), kırıklar (%10.1‟e
karşılık %7.1), miyokart enfarktüsleri (%1.0 karşılık %0.5), osteoporoz (%5.1‟e karşılık
13 /25
%2.7) ve artralji (%25.2‟ye karşılık %20.4) bakımından letrozol için görülen olayların
insidansı tamoksifene göre daha yüksektir.
Ateş basması (%38‟e karşılık %33), gece terlemesi (%17‟ye karşılık %15), vajinal kanama
(%13‟e karşılık %5.2), kabızlık (%2.9‟a karşılık %2.0), tromboembolik olaylar (%3.6‟ya
karşılık %2.1), endometriyal hiperplazi/kanser (%2.9‟a karşılık %0.3) ve endometriyal
proliferatif hastalıklar (%1.8‟e karşılık %0.3) insidansı ise tamoksifende letrozole kıyasla
daha yüksektir.
Uzatılmış adjuvan tedavi
Reseptör-pozitif veya reseptör durumu bilinmeyen primer meme kanseri olan ve adjuvan
tamoksifen tedavisinin tamamlanmasından sonra hastalıksız döneme giren (4.5-6 yıl)
postmenopozal 5100 kadının katıldığı, çok-merkezli, kontrol ilacı olarak plasebo kullanılan,
çift-kör bir çalışmada (CFEM345G MA-17) hastalar, plasebo ya da Letrozol kullanmak üzere
rastgele ayrılmıştır.
Bağımsız Veri ve Güvenlilik İzleme Komitesi 2003 yılında çalışmanın körlüğü kaldırıldığında
plasebo kolundaki hastalıksız kadınların 5 yıla kadar letrozole geçmelerine izin verilmesini
tavsiye etmiştir. 2008 yılında gerçekleştirilen güncellenmiş son analizde 1551 kadın (geçişe
elverişli olanların %60‟ı) adjuvan tamoksifen tedavisinin tamamlanmasının ardından medyan
31. ayda plasebodan letrozole geçmiştir. İlacın değiştirilmesinin ardından medyan letrozol
kullanım süresi 40 ay olmuştur.
Medyan 62 aylık takip sonunda gerçekleştirilen güncellenmiş son analizde, çalışmanın
körlüğü kaldırıldığında plasebo kolundaki elverişli hastalardan %60‟ının letrozole geçmiş
olmasına rağmen, letrozol ile meme kanseri nüks riskinin plaseboya kıyasla anlamlı derecede
azaldığı doğrulanmıştır. Letrozol kolunda medyan tedavi süresi 60 ay, plasebo kolunda
medyan tedavi süresi ise 37 aydır. Protokolde belirtilen 4 yıllık DFS oranı letrozol kolunda
hem 2004 hem de 2008 analizlerinde birebir aynı olmakla verilerin stabilitesini ve letrozolün
uzun vadede sağlam etkililiğini doğrulamaktadır. Plasebo kolunda güncellenmiş analizdeki 4
yıllık DFS oranı artışı, açıkça hastalardan %60‟ının letrozole geçmiş olduğunu
yansıtmaktadır. Bu geçiş ayrıca tedavi farkında görünen seyrelmenin de sebebidir.
Orijinal analizde, sekonder bitiş noktası olan genel sağkalıma gelince; bu çalışmada, 51‟i
letrozol, 62‟si plasebo grubundan toplam 113 hastanın öldüğü bildirilmiştir. Bu bakımdan
tedaviler arasında, istatistik anlama sahip fark yoktur (nispi risk 0.82; P=0.29). Daha önce
14 /25
kemoterapi görmüş olan veya olmayan hastalarda letrozol, nodül pozitif hastalıktaki tüm
nedenlere bağlı mortalite riskini istatistik anlam taşıyacak şekilde (yaklaşık %40 oranında)
azaltırken (nispi risk 0.61; P=0.035), nodül negatif hastalığı olan hastalarda (nispi risk 1.36;
P=0.385) istatistik anlama sahip fark bulunmamıştır. Bu sonuçlar Tablo 3 ve 4‟te
özetlenmektedir:
Tablo 3 Hastalıksız ve genel sağkalım (modifiye ITT popülasyonu)
2004 analizi – medyan 28 ay takip süresi 2008 son güncelleme analizi1 – medyan 62
ay takip süresi
Letrozol
N=2582
Plasebo
N=2586
HR(95%CI)2
P değeri
Letrozol
N=2582
Plasebo
N=2586
HR(95%CI)2
P değeri
Hastalıksız sağkalım (protokol tanımı)3
Olaylar 92 (%3.6) 155 (%6.0) 0.58
(0.45,0.76)
0.00003
209 (%8.1) 286 (%11.1) 0.75
(0.63, 0.89)
0.001
4 yıllık
DFS oranı
%94.4 %89.8 %94.4 %91.4
Herhangi bir sebepten kaynaklanan ölümler de dahil
hastalıksız sağkalım
Olaylar 122 (%4.7) 193 (%7.5) 0.62
(0.49,0.78)
0.00003
344 (%13.3) 402 (%15.5) 0.89
(0.77, 1.03)
0.120
5 yıllık
DFS oranı
%90.5 %80.8 %88.8 %86.7
Uzak metastaz
Olay 57 (%2.2) 93 (%3.6) 0.61
(0.44, 0.84)
0.003
142 (%5.5) 169 (%6.5) 0.88
(0.70, 1.10)
0.246
Genel sağkalım
Ölümler 51 (%2.0) 62 (%2.4) 0.82
(0.56, 1.19)
0.291
236 (%9.1) 232 (%9.0) 1.13
(0.95, 1.36)
0.175
Ölümler4
-- -- -- 2365 (%9.1) 170
6 (%6.6) 0.78
(0.64, 0.96)
Kontralateral meme kanseri
İnvaziv
(toplam)
15 (%0.6) 25 (%1.0) 0.60
(0.31, 1.14)
0.117
33 (%1.3) 51 (%2.0) 0.647
(0.41, 1.00)
0.049
15 /25
HR = Tehlike oranı; CI = Güven Aralığı
1
2003 yılında çalışmanın körlüğü kaldırıldığında plasebo koluna randomize edilmiş 1551
hasta (ilacı değiştirme yeterliliğine sahip, yani hastalıksız olan, kişilerin %60‟ı)
randomizasyondan medyan 31 ay sonra letrozole geçmiştir. Burada sunulan analizlerde ITT
prensibine göre ilaç geçişleri dikkate alınmamaktadır.
2
Reseptör durumu, nodal durum ve önceki adjuvan kemoterapi bazında kademelendirilmiştir. 3
Protokoldeki hastalıksız sağ kalım olayları tanımı: lokoregional nüks, uzak metastaz veya
kontralateral meme kanseri.
4
Plasebo kolunda, değiştirme tarihinde takip sürelerinin sansürlendiği (eğer gerçekleşmişse)
keşfe yönelik analiz. 5
Medyan 62 ay takip. 6
Değiştirmeye (eğer gerçekleşmişse) kadar olan medyan takip süresi 37 ay. 7
Olasılık oranı ve olasılık oranı için %95 CI.
Tablo 4 Reseptör durumuna, nodal duruma ve daha önce kemoterapi uygulanmış
olup olmamasına göre hastalıksız ve genel sağkalım (modifiye ITT
popülasyonu)
2004 analizi – medyan 28 ay takip
süresi
2008 analizi – medyan 62 ay takip
süresi1
HR (95% CI)2 P değeri HR (95% CI)
2 P değeri
Hastalıksız sağkalım (protokol tanımı)
Reseptör durumu pozitif 0.57 (0.44, 0.75) 0.00003 0.74 (0.62, 0.89) 0.001
Nodal durum
Negatif
Pozitif
0.48 (0.30, 0.78)
0.61 (0.44, 0.83)
0.002
0.002
0.67 (0.49, 0.93)
0.78 (0.62, 0.97)
0.015
0.027
Kemoterapi
Yok
Uygulanmış
0.58 (0.40, 0.84)
0.59 (0.41, 0.84)
0.003
0.003
0.71 (0.54, 0.92)
0.79 (0.62, 1.01)
0.010
0.055
Genel sağkalım
Nodal durum
Negatif
Pozitif
1.36 (0.68, 2.71)
0.61 (0.38, 0.97)
0.385
0.035
1.34 (0.99, 1.81)
0.96 (0.75, 1.21)
0.058
0.710
16 /25
HR = Tehlike oranı; CI = Güven Aralığı 1
2003 yılında çalışmanın körlüğü kaldırıldığında plasebodan letrozole geçen uygun
durumdaki hastaların %60‟ı dahil 2
Cox regresyon modellerinden
Güncellenmiş analizde Tablo 3‟de de görüldüğü gibi, plaseboya kıyasla letrozol ile invaziv
kontralateral meme kanseri görülme olasılığında, plasebo kolundaki hastaların %60‟ının
letrozole geçmiş olmasına rağmen, anlamlı bir azalma olmuştur. Genel sağkalımda önemli
bir fark bulunmamaktadır.
Değiştirme tarihinde (eğer gerçekleştirilmişse) takip sürelerinin sansürlendiği keşfe yönelik
bir analizde, plaseboya kıyasla letrozol ile tüm sebeplere bağlı mortalite riskinde anlamlı bir
azalma ortaya konmuştur (Tablo 3).
<65 yaşındaki hastalarla ≥65 olan hastalar arasında güvenlilik veya etkinlikte hiçbir fark
yoktur.
Letrozolün güncellenmiş güvenlilik profilinde herhangi yeni bir advers olay görülmemiş
olup, bu profil 2004 yılında bildirilen profille tamamen tutarlıdır.Aşağıdaki yan etkiler,
sebep/sonuç ilişkisine bakılmaksızın, letrozol kullanan hastalarda plasebo kullananlara
kıyasla anlamlı şekilde daha fazla görülmüştür.
Sıcak basması (%61‟e karşılık %51), eklem ağrıları/artrit (%41‟e karşılık %27), terleme (%35‟e
karşılık %30), hiperkolesterolemi (%24‟e karşılık %15) ve kas ağrıları (%18‟e karşılık %9.4).
Bu advers olayların büyük bölümü, tedavinin ilk yılı sırasında gözlendi. Letrozole geçen
plasebo grubu hastalarında benzer bir genel advers olay profili gözlenmiştir. Tedavi süresince
osteoporoz insidansı, letrozol kullananlarda plasebo kullananlardan anlamlı ölçüde daha
yüksekti (%12.2‟e karşılık % 6.4). Tedavi süresince klinik kırık insidansı letrozol ile tedavi
edilenlerde, plaseboyla tedavi edilenlere kıyasla anlamlı ölçüde daha yüksekti (%10.4‟e karşılık
%5.8). Tedavi süresince letrozole geçen hastalarda, yeni teşhis edilen osteoporoz hastaların
letrozol ile tedavi süresince %5.4‟ünde bildirilirken, kırıklar hastaların %7.7‟sinde bildirilmiştir.
Tedavi dikkate alınmadığında, ≥ 65 yaşındaki hastalarda kemik kırığı ve osteoporoz daha fazla
görülmüştür.
17 /25
Çalışma tedavisi süresince önceden basılmış kontrol listesine konulmuş terimler arasında en
sık bildirilenler: inme/geçici iskemik ataklar (letrozolde %1.5, değiştirme anına kadar
plaseboda %0.8); yeni veya kötüleşen anjina (letrozolde %1.4; değiştirme anına kadar
plaseboda %1.0); miyokart enfarktüsü (letrozolde %1.0, değiştirme anına kadar plaseboda
%0.7); tromboembolik olaylar (letrozolde %0.9; değiştirme anına kadar plaseboda %0.3).
Tromboembolik olaylar ile inme/geçici iskemik atak bildirilme sıklığı letrozolde, değiştirme
anına kadar plasebodakinden anlamlı derecede daha yüksektir. Güvenlilik sonuçları
yorumlanırken letrozol ile olan medyan tedavi süresi (60 ay) ile plasebonunki (37 ay) arasında
hastaların yaklaşık %60‟ının plasebodan letrozole geçmesine bağlı bir dengesizlik olduğu
dikkate alınmalıdır.
İlk basamak tedavi
Lokal olarak ilerlemiş veya metastaz yapmış meme kanseri olan postmenopozal kadınlardaki
ilk basamak tedavide 2.5 mg letrozolün tamoksifenle karşılaştırıldığı, kontrol grubuna yer
veren, çift-kör bir çalışma yapılmıştır. 907 kadında, letrozol, tümör ilerlemeye başlayıncaya
kadar geçen süre (primer son nokta) , bir bütün olarak objektif cevap oranı, tedavi başarısız
kalıncaya kadar geçen süre ve klinik fayda açısından tamoksifenden daha üstün bulunmuştur.
Spesifik sonuçlar Tablo 5‟te gösterilmektedir.
Tablo 5 Medyan 32 aylık izleme süresinde sonuçlar
LETROZOL Tamoksifen P-değeri
Progresyona kadar geçen süre (medyan) 9.4 ay 6.0 ay < 0.0001
Genel objektif tümör yanıtı (oran) %32 %21 0.0002
Genel objektif tümör yanıtının süresi (medyan) 25 ay 23 ay 0.0578
Tedavi başarısızlığına kadar geçen süre (medyan) 9.1 ay 5.7 ay < 0.0001
Klinik fayda (oran) %50 %38 0.0004
Reseptör durumu ne olursa olsun hem tümör ilerlemeye başlayıncaya kadar geçen medyan
süre, hem objektif cevap oranı letrozol kullanan hastalarda, tamoksifen verilenlere kıyasla
anlamlı şekilde daha uzun/daha yüksek bulunmuştur (Tablo 6):
18 /25
Tablo 6 Reseptör durumu
LETROZOL Tamoksifen P-değeri
Reseptör Durumu:
ER ve/veya PgR+:
Progresyona kadar geçen süre (medyan)
Genel objektif tümör yanıtı (oran)
9.4 ay
%33
6.0 ay
%22
< 0.0001
0.0019
Bilinmiyor/negatif
Progresyona kadar geçen süre (medyan)
Genel objektif tümör yanıtı (oran)
9.2 ay
%30
6.0 ay
%20
0.0402
0.0309
ER: estrojen reseptörü
PgR: progesteron reseptörü
Tedavilerin dominant hastalığın bulunduğu yere göre etkinliği, Tablo 7„de gösterilmektedir.
Tablo 7 Dominant hastalığın bulunduğu yere göre etkinlik
Dominant hastalığın bulunduğu yer LETROZOL
n=453
Tamoksifen
n=454
P-değeri
Yumuşak doku:
Progresyona kadar geçen süre (medyan)
Genel objektif tümör yanıtı
n=113
12.1 ay
%50
n=115
6.4 ay
%34
0.0456
0.0171
Kemik:
Progresyona kadar geçen süre (medyan)
Genel objektif tümör yanıtı
n=145
9.5 ay
%23
n=131
6.2 ay
%15
0.0262
0.0891
İç organlar:
Progresyona kadar geçen süre (medyan)
Genel objektif tümör yanıtı
n=195
8.3 ay
%28
n=208
4.6 ay
%17
0.0005
0.0095
Karaciğer metastazı:
Progresyona kadar geçen süre (medyan)
Genel objektif tümör yanıtı
Genel klinik fayda
Genel sağkalım (medyan) (tedavinin değiştirilmesi
dahil)
n=60
3.8 ay
%10
%28
19 ay
n=55
3.0 ay
%11
%16
12 ay
0.0232
0.8735
0.1292
0.0727
(Not: “Karaciğer metastaz”ı, iç organlarında bir dominant hastalık olan hastalardan oluşan bir
alt-gruptur.)
19 /25
Tablo 8 Genel sağkalım- Hayatta olan, ölen, tedaviyi değiştiren hastalar
LETROZOL (n=458) Tamoksifen (n=458) Log rank
Ay Hayatta Ölen Tamoksifene
geçen
Hayatta Ölen Letrozole
geçen
P-değeri
6 426 31 51 406 52 74 0.0167
12 378 79 129 343 114 145 0.0038
18 341 115 185 297 159 179 0.0010
24 286 166 208 263 193 198 0.0246
30 241 209 225 227 227 217 0.0826
36 156 243 233 169 251 224 0.2237
42 70 267 238 85 266 226 0.4820
48 24 277 27 272 228 0.6413
54 6 277 6 276 *0.5303
* Total log rank test P-değeri.
“Daha önceki adjuvan antiestrojen tedavisi” şeklindeki kovaryans faktörüne göre analiz
edilen, tedavi etkileri Tablo 9‟da ayrıntılı olarak gösterilmektedir.
Tablo 9 Daha önceki adjuvan antiestrojen tedavisine göre sonuçlar
Önceden hormon tedavisi alan Önceden hormon tedavisi almayan
Bitiş noktası LETROZOL Tamoksifen P-değeri LETROZOL Tamoksifen P-değeri
n=84 n=83 n=369 n=371
Progresyona
kadar geçen süre
(medyan)
Genel objektif
tümör yanıtı
Klinik fayda
8.9 ay
%26
%46
5.9 ay
%8
%31
0.0033
0.0038
0.0464
9.5 ay
%33
%51
6.0 ay
%24
%40
0.0003
0.0039
0.0026
n=86 n=83 n=372 n=375
Tedavinin
değiştirilmesi
dahil genel
sağkalım
(medyan)
28 ay 30 ay 0.6558 34 ay 30 ay 0.3756
n=45 n=43 n=174 n=186
İlk basamak
tedaviyle sağkalım
(tedaviyi
değiştirmeyen
hastalar) (medyan)
33 ay 18 ay 33 ay 19 ay
20 /25
Diğer tedavi grubuna geçiş yapmayan hastalardaki medyan sağkalım süreleri; letrozol
kullananlarda 35 ay (n=219, %95 güven aralığı 29-43 ay), tamoksifen grubunda 20 ay
(n=229, %95 güven aralığı 16-26 ay) olmuştur.
Endokrin tedavinin toplam süresi (kemoterapiye geçilinceye kadar geçen süre) letrozol
grubunda, tamoksifen grubuna kıyasla anlamlı şekilde daha yüksek olmuştur (sırasıyla
medyan 16.3 ay; %95 güven aralığı 15-18 ay ve medyan 9.3 ay, %95 güven aralığı 8-12 ay)
(log rank P=0.0047).
İkinci basamak tedavi
İlerlemiş meme kanseri olan ve daha önce antiestrojenlerle tedavi edilen postmenopozal
kadınlarda, iki letrozol dozunun (0.5 mg ve 2.5 mg letrozol) sırasıyla megestrol asetatla ve
aminoglutetimid ile karşılaştıran, gerekli kontrol gruplarının kullanıldığı, iki kontrollü klinik
çalışma yapılmıştır.
Bir bütün olarak objektif tümör cevabı oranında (%16‟ya karşılık %24; P=0.04) ve tedavi
başarısız kalıncaya kadar geçen sürede (P=0.04), letrozol 2.5 mg lehine, istatistik anlamı olan
farklar gözlenmiştir. Tümör ilerlemeye başlayıncaya kadar geçen süre bakımından letrozol 2.5
mg ile megestrol asetat arasında, kayda değer bir fark bulunmamıştır (P=0.07). Bir bütün
olarak sağkalım bakımından da iki grup arasında anlamlı fark görülmemiştir (P=0.2).
Ameliyat öncesi tedavi
337 hastanın 4 ay boyunca letrozol 2.5 mg veya tamoksifen kullanmak üzere rastgele
ayrıldığı, çift-kör bir çalışmada, klinik değerlendirme sonuçlarına bakılarak hesaplanan
objektif cevap oranları, letrozol grubunda %55, tamoksifen grubunda %36 olmuştur
(P<0.001). Bu bulgu, ultrasonla (P=0.042) ve mamografiyle (P<0.001) doğrulanmıştır. Bu
fark, konservatif ameliyata uygun duruma geçerek bu şekilde tedavi edilen hasta sayısının
letrozol grubunda, istatistiksel bakımdan anlamlı şekilde daha yüksek olmasını sağlamıştır
(%35‟e karşılık %45; P=0.022).
21 /25
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
LETRASAN (letrozol), nonsteroidal aromataz inhibitörüdür ve antineoplastik bir ajandır.
Letrozol, beyaz-sarımsı renkte kristal tozdur. Letrozol, diklorometanda tamamen, etanolde ise
kısmen çözünmektedir. Letrozolün pratik olarak suda çözünürlüğü yoktur.
Emilim:
Letrozol gastrointestinal kanaldan hızla ve tamamen emilir (ortalama mutlak biyoyararlanımı
: % 99.9). Besinler emilim hızını biraz azaltır (ortalama tmax: aç karnına 1 saat olmasına karşın
tok karnına 2 saat; ortalama Cmax: aç karnına 129 ± 20.3 nmol/L olmasına karşın tok karnına
98.7±18.6 nmol/L). Fakat emilen miktar [EAA (Eğri altında kalan alan)] değişmez. Emilim
hızına olan düşük etkisinin klinik olarak ilişkisi kabul edilmemektedir ve bundan dolayı
yemek zamanları dikkate alınmadan letrozol kullanılabilir.
Dağılım:
Letrozolün plazma proteinlerine bağlanması başlıca albumine (%55) olmak üzere yaklaşık
% 60‟tır. Letrozolün eritrositteki konsantrasyonu plazmadakinin yaklaşık %80‟idir. 2.5 mg
14
C-işaretli letrozolün alınmasından sonra, plazmadaki radyoaktivitenin yaklaşık %82‟ si
değişmemiş bileşiğe tekabül eder. Bunun için metabolitlere sistemik maruziyet düşüktür.
Letrozol hızla ve yaygın bir şekilde dokulara dağılır. Kararlı durumda görünen dağılım hacmi
yaklaşık 1.87 ± 0.47 L/kg‟dır.
Biyotransformasyon:
Farmakolojik olarak aktif olmayan karbinol metabolitine dönüşümü letrozolün ana
eliminasyon yoludur (CLm=2.1 L/saat), fakat hepatik kan akımı (yaklaşık 90 L/saat) ile
karşılaştırıldığında yavaştır. Sitokrom P450 (CYP) izoenzimleri CYP3A4 ve CYP2A6‟nın
letrozolü bu metabolite dönüştürebildiği bulunmuştur.
Eliminasyon:
Tanımlanmamış minor metabolitlerinin oluşumu ve direkt olarak böbrek ve feçesten atılımı
letrozolün genel eliminasyonunda sadece küçük bir rol oynar. Sağlıklı postmenopozal
gönüllülerde 2.5 mg 14
C-işaretli letrozolün verilmesinden sonra 2 hafta içinde
radyoaktivitenin % 88.2 ± 7.6‟sı idrarda ve % 3.8 ± 0.9‟u feçeste bulunmuştur. İdrarda 216
22 /25
saate kadar bulunan radyoaktivitenin en az %75‟i (dozun % 84.7 ± 7.8‟i) karbinol metabolitin
glukuronidine, yaklaşık % 9‟u tanımlanmamış iki metabolite ve % 6‟sı değişmemiş letrozole
atfedilmiştir.
Plazmadaki terminal eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık 2 gündür. Günlük 2.5 mg alımdan
sonra 2 ila 6 hafta içinde kararlı durum düzeylerine erişilir.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Kararlı durumda plazma konsantrasyonları, tek dozdan sonra ölçülen konsantrasyonlardan
tahmin edilen kararlı durum değerlerinden 1.5- 2 kat yüksek olduğu halde, tek 2.5 mg dozdan
sonra ölçülen konsantrasyonlardan yaklaşık 7 kat daha yüksektir ki bu durum letrozolün
günde 2.5 mg verildiğinde farmakokinetiğinin hafifçe non-lineer olduğunu belirtir. Kararlı
durum düzeyleri uzun zaman sürdürüldüğünden, letrozolün devamlı birikimi olmadığı
sonucuna varılabilir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
Renal fonksiyonları çeşitli derecelerde değişkenlik gösteren (24 saat kreatinin klerensi 9-116
mL/dk) gönüllülerde yapılan bir çalışmada renal fonksiyon farklılığının tek doz 2.5 mg
sonrası letrozolün farmakokinetiğine etkisi bulunmamıştır. Ayrıca, ilerlemiş meme kanserli
359 hastayı kapsayan iki kontrollü çalışmada, renal bozukluğun (hesaplanan kreatinin
klerensi: 20-50 mL/dk) letrozol konsantrasyonuna etkisi bulunmamıştır.
Karaciğer yetmezliği:
Hepatik fonksiyonları çeşitli derecelerde değişkenlik gösteren gönüllülerle yapılan benzer bir
çalışmada, orta derecede hepatik bozukluğu (Child-Pugh skoru B) olan gönüllülerin ortalama
EAA değerleri normal hastalarınkinden % 37 daha yüksek, fakat yine de fonksiyon bozukluğu
olmayan hastalarda görülen sınırlar içerisinde bulunmuştur. Karaciğer sirozu ve şiddetli
hepatik bozukluğu (Child-Pugh skoru C) olan sekiz hasta ile sekiz sağlıklı gönüllüde tek oral
dozdan sonra letrozolün farmakokinetiğinin karşılaştırıldığı bir çalışmada, EAA değerleri ve
t1/2 sırasıyla %95 ve %187 artmıştır. Bundan dolayı, şiddetli hepatik bozukluğu olan meme
kanserli hastaların, şiddetli hepatik fonksiyon bozukluğu olmayan hastalardan daha yüksek
letrozol düzeylerine maruz kalacağı beklenir. Ancak, günde 5 veya 10 mg verilen hastalarda
toksisitede artış gözlenmediğinden, yakın gözetim altında tutulmaları gerekliliğine rağmen
23 /25
şiddetli hepatik bozukluğu olan hastalarda dozun azaltılmasına gerek görülmemektedir.
Ayrıca, ilerlemiş meme kanserli 359 hastayı kapsayan iki kontrollü çalışmada, hepatik
fonksiyon bozukluğunun letrozol konsantrasyonuna etkisi bulunmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
LETRASAN, çocuklarda kullanılmaz.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşın letrozolün farmakokinetiği üzerine etkisi görülmemiştir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Standart hayvan türleri üzerinde yapılan çeşitli klinik öncesi güvenlilik çalışmalarında,
sistemik veya hedef organ toksisitesi ile ilgili herhangi bir bulgu yoktur.
Letrozol, 2000 mg/kg‟a kadar doza maruz kalan kemirgenlerde düşük derecede akut toksisite
göstermiştir. Köpeklerde 100 mg/kg dozda letrozol orta şiddette toksisite belirtilerine sebep
olmuştur.
Sıçanlarda ve köpeklerde yapılan 12 aya kadar sürdürülen tekrarlanan dozda toksisite
çalışmalarında gözlenen başlıca bulgular bileşiğin farmakolojik etkisine atfedilebilir. Her iki
türde yan etkinin görülmediği düzey 0.3 mg/kg olmuştur.
Letrozolün mutajenik potansiyeli üzerine in vitro ve in vivo olarak yapılan araştırmalar
genotoksisite ile ilgili herhangi bir belirti ortaya çıkarmamıştır.
104 haftalık sıçan karsinojenisite çalışmasında, erkek sıçanlarda tedavi ile ilgili tümör
bildirilmemiştir. Dişi sıçanlarda letrozolün bütün dozlarında benign ve malign meme
tümörlerinin oluş sıklığında azalma bulunmuştur.
Letrozolün oral olarak gebe Sprague-Dawley sıçanlarına verilmesi sonucu, tedavi edilen
hayvanlar arasında fetal malformasyon (kafada kubbeleşme ve sentrum/omurga kaynaşması)
insidansında hafif artış olmuştur. Benzer şekil bozuklukları Yeni Zelanda beyaz tavşanlarında
görülmemiştir. Ancak, bunun farmakolojik özelliklerinin (estrojen biyosentezinin önlenmesi)
dolaylı bir sonucunu veya letrozolün kendisinin direkt etkisi mi olduğunu göstermek mümkün
24 /25
olmamıştır (Bkz. Bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar ve 4.6 Gebelik ve laktasyon).
Klinik öncesi gözlemler, hayvan çalışmalarından elde edilen ve insanda sadece emniyetle
kullanımı ile ilgili bilinen farmakolojik etki ile sınırlıdır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mısır nişastası
Laktoz monohidrat
Sodyum nişasta glikolat
Mikrokristalize selüloz PH 102
Magnezyum stearat
Opadry II Yellow
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen geçimsizliği yoktur.
6.3. Raf ömrü
24 ay.
6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar
25ºC‟nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
PVC/PE/PVDC blisterler
30 film kaplı tablet içeren blister ambalaj
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve
“Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
25 /25
7. RUHSAT SAHİBİ
Deva Holding A.Ş.
Halkalı Merkez Mah. Basın Ekspres Cad.
No: 1 34303 Küçükçekmece/İSTANBUL
Tel: 0212 692 92 92
Fax: 0212 697 00 24
8. RUHSAT NUMARASI
234/93
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk Ruhsat Tarihi: 19.09.2011
Ruhsat Yenileme Tarihi:
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ
-