18
Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi Siyasal İletişim - II 570 SOSYAL MEDYADA 12 EYLÜL REFERANDUMU: SİYASAL SÖYLEM, DEMOKRATİK BİLİNÇ, ETİK, SİYASET VE TARTIŞMA KÜLTÜRÜ Derya Erdem Yeni Yüzyıl Üniversitesi İletişim Fakültesi, Yrd. Doç. Dr. [email protected] ÖZET Yeni iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle beraber, geleneksel/ana akım medyanın yanında alternatif bir medya olarak, yeni medya içinde bir iletişim/haberleşme mecrası olarak değerlendirilen “sosyal medya” gelişmiş ve s on yıllarda giderek etkinliğini artırmaya başlamıştır. Yeni medya ve daha özel bağlamda sosyal medya, iletişim biçim ve yöntemlerini olduğu kadar, toplumsal alanda siyasetin, kültür ve demokrasinin de çehresini yapısal olarak değiştirip dönüştürmeye başlamıştır. Bu bağlamda çoğunluğa dayalı demokratik sistemin ötesinde, daha katılımcı ve çoğulcu bir demokratik yapı şekillenmeye başlamıştır. Yurttaşların politik eylem, tartışma ve aktif katılım açısından daha yoğun bir biçimde görünür hale geldiği toplumsal alanda önemli siyasal dönemeçler vardır. Türkiye’de son yıllarda 12 Eylül Anayasa Referandumu bu dönemlerden biri olmuştur. Sosyal medyada 12 Eylül Anayasa Referandumu konusunda, referandumda “hayır” ve “evet” eğilimini ortaya koyarak bu alanda geniş eylem ve kampanyalar yürütülmüştür. Ele alınan çalışmada, yeni medya ve demokrasi ilişkisi bağlamında 12 Eylül Referandumu’nun sosyal medyada/facebook’ta yansımaları irdelenecektir. Değişik siyasal ve ideolojik çevrelerden bu kampanyaların yürütüldüğü facebook sayfalarında, “evet”, ya da “hayır” eğilimini ortaya koyarak kampanya yürüten sitelerin içinde “12 Eylül 2010 Referanduma Evet” facebook sitesinin içeriği eleştirel söylem yöntemiyle incelenecektir. Referandumda, “evet” kampanyası yürüten siteler arasında bu siteyi seçmemizin amacı, “evet” kampanyası yürüten gruplar arasında gruba üye katılımı açısından katılımın yoğun olduğu ve eylem ve etkinlik açısından etkinliğini günümüze kadar sürdüren bir facebook sitesi olmasıdır. Çalışmada ele aldığımız facebook gr ubu, sadece 12 Eylül referandumunda kampanya yürütmek, bu yönde bilgi ve haber akışı sağlamakla kalmamış, grup üyelerinin siyasal görüş, düşünce ve fikirleri doğrultusunda etkinliğini günümüze kadar sürdürmüş ve günümüzde de faal olan bir sitedir.

Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi Siyasal İletişim -II SOSYAL MEDYADA 12 EYLÜL REFERANDUMU: SİYASAL SÖYLEM, DEMOKRATİK BİLİNÇ, ETİK, SİYASET VE TARTIŞMA KÜLTÜRÜ

Embed Size (px)

Citation preview

Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi

Siyasal İletişim - II

570

SOSYAL MEDYADA 12 EYLÜL REFERANDUMU:

SİYASAL SÖYLEM, DEMOKRATİK BİLİNÇ, ETİK, SİYASET VE

TARTIŞMA KÜLTÜRÜ

Derya Erdem

Yeni Yüzyıl Üniversitesi İletişim Fakültesi, Yrd. Doç. Dr.

[email protected]

ÖZET

Yeni iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle beraber, geleneksel/ana akım medyanın yanında alternatif bir medya

olarak, yeni medya içinde bir iletişim/haberleşme mecrası olarak değerlendirilen “sosyal medya” gelişmiş ve son

yıllarda giderek etkinliğini artırmaya başlamıştır. Yeni medya ve daha özel bağlamda sosyal medya, iletişim

biçim ve yöntemlerini olduğu kadar, toplumsal alanda siyasetin, kültür ve demokrasinin de çehresini yapısal

olarak değiştirip dönüştürmeye başlamıştır. Bu bağlamda çoğunluğa dayalı demokratik sistemin ötesinde, daha

katılımcı ve çoğulcu bir demokratik yapı şekillenmeye başlamıştır.

Yurttaşların politik eylem, tartışma ve aktif katılım açısından daha yoğun bir biçimde görünür hale geldiği

toplumsal alanda önemli siyasal dönemeçler vardır. Türkiye’de son yıllarda 12 Eylül Anayasa Referandumu bu

dönemlerden biri olmuştur. Sosyal medyada 12 Eylül Anayasa Referandumu konusunda, referandumda “hayır”

ve “evet” eğilimini ortaya koyarak bu alanda geniş eylem ve kampanyalar yürütülmüştür.

Ele alınan çalışmada, yeni medya ve demokrasi ilişkisi bağlamında 12 Eylül Referandumu’nun sosyal

medyada/facebook’ta yansımaları irdelenecektir. Değişik siyasal ve ideolojik çevrelerden bu kampanyaların

yürütüldüğü facebook sayfalarında, “evet”, ya da “hayır” eğilimini ortaya koyarak kampanya yürüten sitelerin

içinde “12 Eylül 2010 Referanduma Evet” facebook sitesinin içeriği eleştirel söylem yöntemiyle incelenecektir.

Referandumda, “evet” kampanyası yürüten siteler arasında bu siteyi seçmemizin amacı, “evet” kampanyası

yürüten gruplar arasında gruba üye katılımı açısından katılımın yoğun olduğu ve eylem ve etkinlik açısından

etkinliğini günümüze kadar sürdüren bir facebook sitesi olmasıdır. Çalışmada ele aldığımız facebook grubu,

sadece 12 Eylül referandumunda kampanya yürütmek, bu yönde bilgi ve haber akışı sağlamakla kalmamış, grup

üyelerinin siyasal görüş, düşünce ve fikirleri doğrultusunda etkinliğini günümüze kadar sürdürmüş ve

günümüzde de faal olan bir sitedir.

Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi

Siyasal İletişim - II

571

Anayasa değişiklik paketi, değişik çevrelerce “reform” niteliğinde olarak değerlendirilmiş ve sosyal medyada da

“referandumda evet” yönünde yoğun bir kampanya yürütülmüştür. Ancak bir konu hakkında görüş ve

düşünceleri savunurken, siyaset yapma tarzı ve tartışma kültürü açısından nasıl bir dil ve üslup kullanıldığı ve

nasıl bir tartışma yürütüldüğü önemli bir konudur. Yani “ne” söylendiği kadar, neyin, “nasıl söylendiği” de bir o

kadar önemlidir. Bu bağlamda çalışmanın amacı, ele alınan sitede, nasıl bir siyasal söylem geliştirildiğini

irdelemek, ancak bunun yanında, yurttaşların nasıl bir siyaset ve muhalefet tarzı, yol ve yöntemi izlediğini,

demokrasi bilinci ve kültürü açısından ve siyasal etik açısından nasıl bir dil ve üslup kullandığını ve konuları

nasıl tartıştığını da çözümlemeye çalışmaktır.

Çalışmada katılım oranının yüksek olduğu örneklem olarak seçilen “12 Eylül 2010 Referanduma Evet” sitesinde

18 Ağustos-18 Eyül 2010 tarihleri arasında iletiler, iletilere gönderilen yorumlar, fotoğraflar, videolar

irdelenerek, siyasal söylem, demokratik bilinç, üslup, etik, tartışma ve siyaset kültürü açısından sosyal medya ve

demokrasi ilişkisi incelenecek, sosyal medyada demokratik dönüşüm açısından yeniliklerin çözümlenmesiyle

beraber gelenekselin de yeniden üretimi tartışma konusu edilecek, bu bağlamda yeni medyanın ne kadar “yeni”

olduğu da sorgulanacaktır. Çalışmada aynı zamanda, elde ettiğimiz verileri, sosyal medyada “referandumda

hayır” kampanyası yürüten gruplar arasından seçerek daha önce yine aynı bağlamda üzerinde çalıştığımız bir

facebook grubu üzerinden elde ettiğimiz bulgular ve verilerle de karşılaştırma fırsatımız olacaktır.

Anahtar Kelimeler: Sosyal Medya, Demokrasi, Siyasal Söylem, Tartışma Kültürü, Etik, Dil ve Üslup, 12 Eylül

Referandumu, “12 Eylül 2010 Referanduma Evet” facebook sitesi

GİRİŞ

Yeni iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle beraber, geleneksel/ana akım medyanın yanında

alternatif bir medya olarak, yeni medya içinde bir iletişim/haberleşme mecrası olarak

değerlendirilen “sosyal medya” gelişmiş ve son yıllarda giderek etkinliğini artırmaya

başlamıştır. Yeni medya ve daha özel bağlamda sosyal medya, iletişim biçim ve yöntemlerini

olduğu kadar, toplumsal alanda siyasetin, kültür ve demokrasinin de çehresini yapısal olarak

değiştirip dönüştürmeye başlamıştır. Bu bağlamda çoğunluğa dayalı demokratik sistemin

ötesinde, daha katılımcı ve çoğulcu bir demokratik yapı şekillenmeye başlamıştır.

Yurttaşların politik eylem, tartışma ve aktif katılım açısından daha yoğun bir biçimde görünür

hale geldiği toplumsal alanda önemli siyasal dönemeçler vardır. Türkiye’de son yıllarda 12

Eylül Anayasa Referandumu bu dönemlerden biri olmuştur. Sosyal medyada 12 Eylül

Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi

Siyasal İletişim - II

572

Anayasa Referandumu konusunda, referandumda “hayır” ve “evet” eğilimini ortaya koyarak

bu alanda geniş eylem ve kampanyalar yürütülmüştür.

Ele alınan çalışmada, yeni medya ve demokrasi ilişkisi bağlamında 12 Eylül

Referandumu’nun sosyal medyada/Facebook’ta yansımaları irdeliyorum. Değişik siyasal ve

ideolojik çevrelerden bu kampanyaların yürütüldüğü Facebook sayfalarında, “evet”, ya da

“hayır” eğilimini ortaya koyarak kampanya yürüten sitelerin içinde “12 Eylül 2010

Referanduma Evet” Facebook sitesinin içeriği eleştirel söylem yöntemiyle inceledim.

Referandumda, “evet” kampanyası yürüten siteler arasında bu siteyi seçmemizin amacı,

“evet” kampanyası yürüten gruplar arasında gruba üye katılımı açısından katılımın yoğun

olduğu ve eylem ve etkinlik açısından etkinliğini günümüze kadar sürdüren bir Facebook

sitesi olmasıdır. Çalışmada ele aldığımız Facebook grubu, sadece 12 Eylül referandumunda

kampanya yürütmek, bu yönde bilgi ve haber akışı sağlamakla kalmamış, grup üyelerinin

siyasal görüş, düşünce ve fikirleri doğrultusunda etkinliğini günümüze kadar sürdürmüş ve

günümüzde de faal olan bir sitedir.

Anayasa değişiklik paketi, değişik çevrelerce “reform” niteliğinde olarak değerlendirilmiş ve

sosyal medyada da “referandumda evet” yönünde yoğun bir kampanya yürütülmüştür. Ancak

bir konu hakkında görüş ve düşünceleri savunurken, siyaset yapma tarzı ve tartışma kültürü

açısından nasıl bir dil ve üslup kullanıldığı ve nasıl bir tartışma yürütüldüğü önemli bir

konudur. Yani “ne” söylendiği kadar, neyin, “nasıl söylendiği” de bir o kadar önemlidir. Bu

bağlamda çalışmanın amacı, ele alınan sitede, nasıl bir siyasal söylem geliştirildiğini

irdelemek, ancak bunun yanında, yurttaşların nasıl bir siyaset ve muhalefet tarzı, yol ve

yöntemi izlediğini, demokrasi bilinci ve kültürü açısından ve siyasal etik açısından nasıl bir

dil ve üslup kullandığını ve konuları nasıl tartıştığını da çözümlemeye çalışmaktır.

Çalışmada katılım oranının yüksek olduğu örneklem olarak seçilen “12 Eylül 2010

Referanduma Evet” sitesinde 18 Ağustos-18 Eylül 2010 tarihleri arasında iletiler, iletilere

gönderilen yorumlar, fotoğraflar, videoları irdeleyerek, siyasal söylem, demokratik bilinç,

üslup, etik, tartışma ve siyaset kültürü açısından sosyal medya ve demokrasi ilişkisini

incelemeye çalıştım. Çalışmada, sosyal medyada demokratik dönüşüm açısından yeniliklerin

çözümlenmesiyle beraber gelenekselin de yeniden üretimi tartışma konusu edildi, bu

bağlamda yeni medyanın ne kadar “yeni” olduğu da sorgulanmaya muhtaç bir konu olarak

ortaya kondu. Çalışmada aynı zamanda, elde ettiğimiz verileri, sosyal medyada

Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi

Siyasal İletişim - II

573

“referandumda hayır” kampanyası yürüten gruplar arasından seçerek daha önce yine aynı

bağlamda üzerinde çalıştığımız bir Facebook grubu üzerinden elde ettiğimiz bulgular ve

verilerle de karşılaştırma fırsatımız oldu.

Ele aldığımız “12 Eylül 2010 Referanduma Evet” sitesi, 14 Mayıs 2010 tarihinde kurulmuştur

ve kurulduğu tarihten itibaren günümüze kadar etkinliğini sürdüren bir sitedir. Sitenin kapak

fotoğrafı aşağıdaki gibidir:

Şekil 1. Sitenin kapak fotoğrafı

Sitenin profil resmi ise aşağıdaki gibidir:

Şekil 2. Sitenin profil resmi

Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi

Siyasal İletişim - II

574

Sitenin profil resminden ve sayfanın beğeniler kısmından, kullanılan görseller ve videolardan

ve genel olarak sitedeki iletilerden anlaşılabileceği üzere, sitenin kurucuları ve üyelerinin

AKP’li oldukları ve AKP’yi ve bu partinin ideoloji, icraat ve eylemlerini destekleyen bir

oluşum oldukları görülmektedir.

Neden “Evet”?

Geleneksel Siyaset ve Muhafazakâr-İslami-Demokrat Söylem

Sitede yoğun olarak Başbakan Erdoğan’ın 12 Eylül referandumuyla ilgili demeçlerinin olduğu

iletilere yer veriliyor. Yorumlarda ağırlıklı olarak, 12 Eylül Anayasasının darbeci, kişisel hak

ve özgürlükleri kısıtlayan bir anayasa olduğuna dikkat çekiliyor. Bir yorumda şunlar

söyleniyor:

. ..12 EYLÜL 2010 TÜRKİYE İÇİN KARANLIKLARIN TAMAMEN BİTTİĞİ, VE AYDINLIK

YARINLARA TOPLUM OLARAK KENETLENECEĞİMİZ GÜZEL GÜNLERİN VESİLESİ

OLMASI DİLEKLERİMLE, ÖZGÜR ÇAĞDAŞ ve YARINLARA GÜVENLE BAKABİLME

ADINA 12 EYLÜL 2010 ANAYASA REFERANDUMUNUNA EVETTTT...ALLAH

YARDIMCIMIZ OLSUN....

Komutanlara sivil yargı yolunun açılması yönünde iletiler var. Ordunun darbe planlarına,

ordunun yapısına ciddi tepki ve öfke var. Yorumlarda, “yeni ordu yeni komutanlar sloganımız

bu artık” deniyor. Yine yorumlarda, “egemenlik kayıtsız şartsız cuntanın değil milletindir”

deniyor. Yine bir yorumda, Anayasa değişiklik maddelerinden bazıları sıralanıyor:

HSYK'NIN YAPISI DEĞİŞECEK (artık 7 kısı kapanmasın 3 kısı kapansın dıyor partı kapanıor bumu

adelet bu degısecek cunku demokrat degıller)

YAŞ İHRAÇLARI YARGIYA AÇILIYOR

ASKERE SİVİL YARGI YOLU

MEMURA GREV HAKKI

POZİTİF AYRIMCILIK

KAMU ÇALIŞANLARI YARGIYA GİDEBİLECEK

OMBUDSMANLIK GELİYOR

KİŞİSEL VERİLERE GÜVENCE

KİŞİSEL BAŞVURU ( artık sadece chp basvuramıyacak ahhaha)

VERGİ KAÇAKLARINA YURT DIŞI YASAĞI

Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi

Siyasal İletişim - II

575

İNSAN HAYSİYETİ

ve dha bır cok maddeee degıstı evet evt evt

25 Ağustos 2010 tarihli bir iletide, “evet dersen” başlıklı bir sitenin linki veriliyor ve yine

Anayasa değişiklik maddelerinden bazılarına yorum getiriliyor:

EVET DERSEN;

1. -Eğitim özgürlüğü ve fırsat özgürlüğünün önü açılacak.

2. -Çocuklarımız her türlü istismara karşı korunacak.

3. Şehit aileleri ve gazilere pozitif ayrımcılık sağlanacak.

4. -Kadın, yaşlı ve özürlülere özel haklar sağlanacak...

5. Kişisel veriler anca.........k insanlarınrızası ile kullanılabilecek.

6. -FİŞLEME TARİHE KARIŞACAK.....

7. -12 Eylül darbesini yapan darbeciler ve yardımcıları hesap verecek.

8. -Askeri personel neden görevden alındığını öğrenebilecek.

9. -Üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne geçilecek.

10. -Memurlar ve diğer kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı tanınacak

11. -Memura verilen kınama ve uyarma cezaları yargı denetimine açılacak.

12. siviller askeri mahkemede yargılanamayacak.

13. -Anayasa mahkemesine kişisel başvuru yapılabilecek.

14. -HSYK daha demokratikve çağdaş bir yapıya kavuşacak.

15. HSYK kararları yargı denetimine açılacak.

16. -İş adamlarının yurt dışına çıkışhürriyeti kısıtlanmayacak.

17. -İşçiler aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olabilecek.

18. -Askeri hakimler için hakimlik teminatı getirilecek.

19. -Ekonomik ve Sosyal konseyanayasa kapsamına alınacak.

20. -SİVİL VE DEMOKRATİK BİR ANAYASANIN İLK ADIMI ATILMIŞ OLACAK.

21. -MAHKEMELER KENDİNİ MECLİSİN YERİNE KOYAMAYACAK.22YARGI BAĞIMSIZLIĞI

GÜÇLENDİRİLECEK, YARGI TARAFSIZLIĞI SAĞLANACAK.

EVET DERSEN BU HAK VE ÖZGÜRLÜKLER SENİN

27 Ağustos tarihli bir iletide ise, “AkPartiyi Seviyoruz” sitesinden “Türkiye’de Hükümetin

Üstünde Yargı Var!” başlıklı Erdoğan’ın konuşmasının olduğu bir video veriliyor ve “işte bu

madde için bile Evet denir!!! (SuLTaN)” iletisi yayınlanıyor.

Bütün bu iletilerde, Anayasa değişiklik paketinde önerilen maddeler onaylanıyor,

olumlanıyor. Ancak dikkat çeken bir özellik, Anayasa değişiklik maddelerinin

Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi

Siyasal İletişim - II

576

onaylanmasıyla birlikte, AKP’nin ağırlıklı olarak vurgulanması ve bir tür partizancılığın ağır

basması.

Nitekim 8 Ağustos tarihli bir iletide Erdoğan’ın halkı selamlayan ve AKP’nin referandum

sloganı olan “Sevdam Millet Kararım Evet” diyen bir fotoğrafı ekleniyor, “yeni profil

resmimiz bu olsun mu” iletisi yayınlanıyor, üyelerin çoğu bunu onaylıyor ve profil resmi

yapıyor. Site yöneticisi, bütün iletilerinde bu profil resmini kullanıyor.

Şekil 3. 32 beğeni, 35 yorum var.

Yorumlarda “yapalım olsun diyenler” ağırlıkta. Bu resmi herkesin profil resmi yapması

yönünde yorumlar var. Profil resmi yapan bir kadın üye, tepkiler aldığını söylüyor, ve neden

hayır dediklerini bile bilmiyor cahiller diyor. Bilinçsiz ve cahiller ifadesini kullanıyor. Bu

“Cahil” ifadesi, hayırcı sitelerde de çok kullanılıyor. Birbirlerini karşılıklı olarak “cahil”

olarak nitelendiriyorlar.

Tek bir yorumda, “bence yapmayın referanduma evet diyen ama ak partiyi sevmeyenler

olabilir arkadaşlar tepki almayın bence ama güzel resim” diyor.

Admin, site yöneticisi, bu iletiye şöyle yanıt veriyor:

“12 Eylül 2010 Referanduma }}} EVET {{{ ARKADAŞLAR BUNU YAPMAMIN SEBEBİ EVET

DİYENLERİN YÜZÜ RTE

HAYIR DİYENLERİN YÜZÜDE İNDİREGANDİkemal OLDUGU İÇİN”

Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi

Siyasal İletişim - II

577

Burada, referandumda bütün evet diyenler AKP, hayır diyenler ise CHP ile özdeşleştiriliyor.

(Hayırcı sitede de eğilim bu yönde.) Referandum, iki partinin, geçmişten süregelen laik-

islamcı husumetinin bir kez daha gün yüzüne çıkması, siyasal bir hesaplaşma olarak beliriyor.

Çatışma ve gerginlik, kutuplaşma devam ediyor. Referandum süreci aynı zamanda buna işaret

ediyor. (Uzlaşma, diyalog unsurları dışlanıyor, yapıcı değil, çoğu kez yıkıcı olabiliyor

kampanya yürüten siteler.)

Evet tercihi yapan üyelerin bir kısmı, AKP’nin son on yıldaki icraatlarını beğendiği ve

AKP’ye güvendiği için referandumda “evet” deme eğiliminde. Yani Evet diyenler AKP’ye

güvendiği ve yaptığı icraatların doğru olduğuna, olacağına inandığı için de evet diyor.

Dolayısıyla referandum konusundan çok bazı üyeleri için AKP’nin iktidardaki icraatlarında

başarılı olması göz önünde tutuluyor. Bazı üyeler şu yorumu yapıyor:

R.E.: “sevdamiz Vatan kararim EVET cünkü ben 10 sene önce almanyadan arabamla izine gelirken

gecdigim 5 ülkenin yollari türkiyenin yollarindan cokdaka iyiidi,ama simdi eniyi yollar bizim

ülkemizde girince gurur duyuyoru demekki isdenirse 7 yilda ülkemdede avurpanin yollarigibi yol

yapiliyprmu,bunun icin EVET diyorum .”

O.A.: “adamlar çalışıyor..inkar edilmez.”

(Olsun evet, evet, sonuna kadar evet yorumları var.)

Yine 11 Eylül tarihli bir iletide, aşağıdaki ifadeler yer alıyor:

HAYDİ ARKADAŞLAR YARININ HATRINA HERKES PROFİL RESMİNİ AŞAĞAIDAKİ

RESMİ YAPALIM.. VARMSINIZ EVET DEMEYE VARMISINZ PROFİLLLERİMİZİ EVET İLE

GURURLANDIRMAYA...(SuLTaN)...

Şekil 4.

Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi

Siyasal İletişim - II

578

Sitede özellikle CHP ve politikalarına bir karşıtlık var. Referandum konusu ve Anayasa

değişiklik maddeleri iki parti arasında geçmişten süregelen laik-islami kutuplaşması nedeniyle

bir çekişmeye neden oluyor. Toplumsal bir konuda, toplumun yararı ve çıkarlarının

gözetilmesi gereken bir konuda, Anayasa konusu siyasal bir çekişmeye neden oluyor. Burada

daha çok Anayasa maddelerinden ziyade partilere vurgu yapılması koyu bir partizancılık ve

tarafgirliğin işareti sayılabilir. Toplumun ortak çıkarlarına ve menfaatlerine dayalı bir

uzlaşma, mutabakat sağlanması yerine Anayasa, referandum konusu partilerin yarıştırıldığı bir

“siyaset malzemesi” olarak görülüyor. Bu durum Türkiye’de geleneksel siyaset yapma

biçiminin bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. “Biz” ve “onlar” kutuplaşması, toplumsal

sorunlarla ilgili her alanda ortaya çıkıyor. Dolayısıyla Türkiye’de geleneksel siyasetin

görünümleri alan bir çatışma, uzlaşmazlık, kutuplaşmaya tanık oluyoruz. Referandumun

siyaset üstü bir mesele olduğunu yer yer birkaç üye yorumlarında belirtse de, bu görüş fazla

rağbet görmüyor.

Dikkat çeken bir konuda, sitenin, Anayasa değişiklik paketi gibi bir konuda görüş ve

düşüncelerini ifade ederken, dini söylemlere yer vermesi ve İslam dinini referans almasıdır.

Site üyeleri kendilerini kimlik olarak Müslüman olarak tanımlıyor ve “İslam’ın demokrasi”

olduğu vurgulanıyor.

Örneğin, 29 Ağustos tarihli bir iletide, şu mesaja ve görsele yer veriliyor:

"HAYIR" DİYEN ATEİST NUR BİLGİN"LEERE SÖYLÜYORUM ..

İSLAM VE BAŞ ÖRTÜ DÜŞMANLARINA DİYORUZ.. ŞİMDİ TUTUŞLAR GÜÇ BİZE GEÇİNCE

KENDİLERİNİN BİZE YAPTIKLARI ZULMLERİ YAŞACAKLARINI SANIYORLAR.. AMA BİR

MÜSLÜMAN ACİZE ZARAR VERMEZ.. İNANMAYANADA ÖLDÜRME HAKKI VERMEZ.. İSLAM

DEMOKRASİDR.. KORKMAYIN BİZ MÜSLÜMANIZ ..

Şekil 5.

Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi

Siyasal İletişim - II

579

Yine, bu iletide “güç bize geçti” ifadesi önemli. Bu iletide Özellikle CHP, Kemalist,

Cumhuriyetçi, Ulusalcı kesime gönderme var. Güç bize geçti ifadesiyle, siyasetin bir güç ve

iktidar savaşı olduğu, konuya geleneksel siyaset çerçevesinden bakıldığı görülüyor. Yani

partiler ve ideolojiler arasında bir iktidar/güç kazanma yarışının öne çıktığını görüyoruz.

Bu iletiye site üyelerinden bazı eleştiriler geliyor ve site yöneticisiyle bazı üyeler arasında

yorumlar kısmında şu diyalog geçiyor:

U.Y.K: gücün senin elinde oldugundan emin olmadan atıp tutma..

U.Y.K: ayagını yere saglam bas..dikkatli ol..sonra düşmeyesin...

12 Eylül 2010 Referanduma }}} EVET {{{ NE YAZDIMDA BUNLARI SÖYLETTİRDİ Kİ SANA

ABİ.. sence çok mu zor.. yada düşmek son olablr mi? ölmek sehadet bunlar düşmek bile olsa

bilmioyorum ama davam ister güçlü olsu ister olmasın içimdeki iman yada bir kişide bile bu güç istegi

kalsa unutmayalım yine güç bize geçer .. belki yanlıştır ama öle ben düşüncem

12 Eylül 2010 Referanduma }}} EVET {{{ beni aynı zaman da tahammülsüzlükle suçluosun.. beliki

haklısın biraz atk biriyim .. ama ben sana sunu diom abi yeterince susmadık mı..? inanç bizde

saglamsa neden suslım ki ? tahamml etmemk deildi .. o bilmeden yargılıodu

U.Y.K: bak ömer kardeş... bu ergenekon denilen örgüt niye böyle patlak verdi biliomusun...kendilerini

çok güçlü sandılar..kimse bize dokunamaz sandılar..

İslam'a hizmet mi ediceksin? ayağın yere sağlam bassın..gücünün farkında ol..ama ben güçlüyüm, güç

bende deme..sonra kendini haddinden güçlü sanarsan gerekli tedbirleri alamayabilirsin..ondan dolayı

dedim..yoksa dediklerinde yanlış var diye değil..

12 Eylül 2010 Referanduma }}} EVET {{{ güclüyüz dedim .. beşerden deil müslüman olmaktan dlayı

güçlüüüm ..ben bunu demek istedim ama ? hani iktidar davası deil iman gücü gibi abi

S.D.: müslüman her konuda uyanık olmalı bazan duygularını saklayabilmeli bazan yüreğine bazanda

ağzına gem vurabilmeli söz içindeyken senin esirindir senden çıktıktan sonra sen onun esirisin bu

davayı ayakta tutabilmenin yolu ise sabırdır sabır ise yüzü ekşitmeden acıyı yudum yudum sineye

sindirmektir

12 Eylül 2010 Referanduma }}} EVET {{{ haksızık karşısında susan dilsiz seytaantır.. ben bunu edp

ve misyon yaptım gerisi boş abi

Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi

Siyasal İletişim - II

580

Bu diyaloglarda, “davadan, Müslüman olmaktan dolayı güçlü olmaktan, İslam’a hizmetten,

bu davayı ayakta tutabilmekten” bahsediliyor. Dolayısıyla bir tür “dava, İslam davası” sitede

vurgu yapılan konulardan biri. Ve genellikle anayasa referandumu konusunda da dini

motiflere, İslami temalara, söyleme ağırlık veriliyor.

Örneğin 12 Eylül tarihli bir iletide, “referandum duası” başlığında şu ifadelere ve ellerini

açarak dua eden bir görsele yer veriliyor:

Şekil 6.

REFERANDUM DUASI:Ya Rabbi!! bu referandum vesilesi ile geldik kapına

EVET leri çok eyle.... hayır ları yok eyle... Laik-kemalistleri şok eyle Ya Rabbi! Tv ye çıkan

hayırcıları lâl eyle... Başbakanımızın herbir lafını bal eyle. Muhalefetin miting... meydanlarını dar

eyle... 12 Eylül günü bizi iktidara tamamen rapt eyle... Devlet Bahçeli Beyefendi'yi birazcık zapt

eyle... Kemal Bey'i def eyle... Geldik kapına bu referandumla dualarımızı kabul eyle!

AMİN..(SuLTaN).

Bu iletiye karşılık yorumlarda “amin” iletileri yer alıyor.

Yine 27 Temmuz tarihli bir iletide şu ifadelere ve görsele yer veriliyor:

Şekil 7.

Arkadaşlar baş koydugumuz bu yolda bütün yardımlarınız için teşekkür ederiz.Allah cümlemizden

razı olsun.Ama bu Referandumda Durmak Yok Yola Devam Diyoruz ve desteklerinizi bekleyoruz

Lütfen sayfayı arkadaşlarımıza önerip Özellikle Referandumda Hayır Diyecek arkadaşlarımızı

sayfamıza getirirseniz biz neden evet diyecegimizi onlarda neden hayır diyeceklerini anlatır.Bizim

Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi

Siyasal İletişim - II

581

herkesin fikrine saygımız sonsuz şimdiden emeginiz için tşk ederiz.Ülkemizin gelecegi için 2

dakikamızı ayıralım ve arkadaşlarımızı davet edelim.

Bu iletiye şu yönde yorumlar geliyor:

A.K.: Evet allahın izni ile bundan da başımız dik alnımız açık çıkacağız rabbim yar ve yardımcımız

olsun... Sen birşey yapıyorsan ve diyorsan tayipim biz gözümüz kapalı da evet deriz sana inanıyoruz

ve güveniyoruz.... Yakın lambaları ki yolumuz aydınlansin....

I. M. : double eweett diyoruz

M.A.: Okumadan "EVET" :d:d:d:d

F.S.: Elhamdülillah EVEETTT

Bütün bu iletilerden Türkiye’de saf tutma, kutuplaşma, partizanlık ve ideolojik çekişmelerle

geleneksel siyaset yapmanın bir tezahürünü görüyoruz. Ama aynı zamanda, sitenin AKP’li

üyelerinin değişik çevrelerce “reform” niteliğinde olarak değerlendirilen anayasa değişiklik

paketini desteklerken aslında belki de “demokrat” bir tutum takındığını, ancak bunun yanında

muhafazakâr söyleme, İslami söyleme de yer verdiğini ve dolayısıyla kendilerini

tanımladıkları biçimiyle “İslami-muhafazakâr-demokrat” bir söylemin egemen olduğunu

görüyoruz.

İşin ilginç yanı, 12 Eylül tarihli site yöneticisinin site üyelerine referandum boyunca emeği

geçen herkese teşekkür ettiği bir iletisine gelen yorumlar arasında “Ata’ya şikayet” yönünde

bir yorum var. Bu yorum bize İslami-muhafazakâr kesimin, AKP’’lilerin de Atatürkçülüğü

elden bırakmadığını, Mustafa Kemal Atatürk’e kendi yaklaşımları doğrultusunda sahip

çıktıklarını gösteriyor:

D. D.: ATAM……………………. SÖZDE İZİNDELER…. ASLINDA HEP KÖSTEKLİGİN

PESİNDELER… CHP Yİ YEDİLER… BİTİRDİLER…. CUMHURİYETİ MİTİNG

MEYDANLARINA MEZE ETİLER İKİ ÇARSAFLIYI CHP’ YE ÜYE ETİLER YÜZBİNLERCE

BASÖRTÜLÜYÜ ÜNİVERSİTEDEN MEN ETTİLER SONRA ADINADA LAİKLİK DEDİLER

ÜÇ-BEŞ UŞAK’I ANAYASA MAHKEMESİNE ÜYE ETİLER SONRA CIKAN KARARA ‘DA

DEMOKRASİ DEDİLER BANKALARA HORTUM CEKTİLER ANAMIZDAN EMDİGİMİZ

SÜTÜ BURNUMUZDAN GETİRDİLER MİLETİ SOYDULAR SOGANA CEVİRDİLER SONRA

ADINA HALK TİPİ HAVUZLU VİLLA DEDİLER SAYIN BASBAKAN ACIKLAMA

Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi

Siyasal İletişim - II

582

YAPMISTIR BİZİM ACIKLAMA YAPMAMIZ DOGRU OLMAZ DEDİLER İDAM YASASINI

ERTELEDİLER SONRA APOYU BESİYE CEKTİLER BIYIKLARI KAZIDILAR KURT İDİLER

KOYUN OLDULAR BİR GECEDE ZENGİN OLDULAR ADINIDA KRİZ KOYDULAR OLMADI

YETMEZ DEDİLER DERVİŞİ AMERİKADAN GETİRDİLER CEVİR GAZI YANMASIN

DEDİLER FATURAYI MİLETE ÖDETTİLER TÜRKEŞİN KEMİKELRİNİ.. TİR TİR

TİTREDDİLER ESKİ MHP LİLER ADAM SANMIŞTIK NERDEN BİLELİM DEDİLER

KÖPRÜLERDE MİLLETİ İNTİHARA İTTİLER ZAM. ZAM DEDİLER KEFENE SANKİ CEP

DİKTİRDİLER CEBİMİZDEKİ PARAMIZA GÖZ DİKTİLER EN SONUNDA MİLLETİ

DELİRTTİLER BAŞBAKANLIGIN ÖNÜNDE PARCALANAN YAZAR KASAYI

GÖRMEZLİKTEN GELDİLER .DİNİ SİYASETE ALET ETMEYİN DEDİLER YAŞAR NURİ

HACAYLA MİTİNGLERE EL ELE GİTTİLER SÖZE ALLAH LA BAŞLAYIP ALLAH LA

BİTİRDİLER .BU MİLLETE CAHİL CÜHELADIR DEDİLER GENEL SECİMDE %20 Yİ ZOR

GECTİLER ATATÜRKCÜYÜZ DEDİLER 20 PKK LIYI DAGDAN İNDİRİN MİLLET VEKİLİ

YAPALIM DEDİLER BU MİLLET BİR PAKET MAKARNAYA VATANINI SATAR DEDİLER

ÇANAKKALE DE ATALARIMIZ KURU EKMEK YEDİLER BİR KARIŞ TOPRAK

VERMEDİLER KENDİ DEDİKLERİ İLE KENDİLERİ ÇELİŞTİLER SONRA KASET

İZLETTİLER ALIN SİZE GENEL BAŞKANIMIZIN GERCEK YÜZÜ DEDİLER 10 GÜNDE İŞİNİ

BİTİRDİLER .YETMEZ BUNLA DEDİLER …. ALIN BİRDE GANDİ Yİ DENEYİN ORJİNALİNİ

BULAMADIK ÇAKMASIYLA İDARE EDİN DEDİLER KİM BİLİR DAHA SONRA HANGİ

KASETİNİ İZLETECEKLER …. KORKAR OLDUK TELEVİZYONDAN RADYODAN RÜTÜK

NE YAPSIN UTANMAZ BÜROKRATLARDAN VATAN ELDEN GİDİYO DEDİLER DAGDAKİ

KÖPEKLERİ BESLEDİLER ASLANLARIMIZI KÖPEKLERE YEM ETTİLER ANALARI DİRİ.

DİRİ TOPRAGA GÖMDÜLER….ŞİMDİ DE DİYOLAR ANAYASA DEGİŞİKLİGİNE HAYIR

ALLAH DİYOR SİZİN ŞER BİLDİGİNİZDE HAYIR. HAYIR BİLDİGİNİZDE ŞER

VARDIR.TÜRKİYEDE ÖGRENCİLERİN %32 DARVİN TEORİSİNE İNAMIYOR

DÜŞÜNEBİLİYOMUSUNUZ DİYORLAR NASIL DÜŞÜNELİM SOYUMUZUN MAYMUN

OLDUGUNU SANKİ GÜNÜMÜZ MAYMUNLARI HALLERİNDEN COKMU

MUTLU…PEYGAMBERİMİZE HAKERET ETTİLER HACCA GİTMEYİ TATİLE GİTMEYE

BENZETİLER…. MENDERESİ ASTILAR YETMEDİ ADALETİ SAGLADILAR BİR SAGDAN

ASTILAR BİR SOLDAN ASTILAR.ŞİMDİDE CIKMIŞLAR TERÖRÜ ANCAK BİZ BİTİRİRİZ

DİYOLAR ANLAMADIK NASIL BİTİRİYORLAR SONRA BİRDE BAKTIK Kİ TUNCELİDE

GENEL AF CIKARACAZ DİYORLAR ANKARAYA GELİYOLAR BİR O YANA

KIVIRIYORLAR BİR BU YANA KIVIRIYORLAR ATAM CHPLİLER SEN GİTTİN GİDELİ

İZİNDELER SANMAM BU ASIR GELELER ………….. SAKIN KIZMA BİZE CHP DEGİLKİ

SENİN KURDUGUN ESKİ CHP …………..

Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi

Siyasal İletişim - II

583

SOSYAL MEDYADA DÜŞMANLIK, ÇATIŞMA VE NEFRET SÖYLEMİ:

AŞAĞILAYICI, KARALAYICI, ETİKETLEYİCİ ETİK DIŞI SÖYLEM, DİL VE

RETORİK

12 Eylül 2010 Referanduma Evet diyoruz sitesinde, özellikle CHP ve Kılıçdaroğlu hedef

alınıyor. Ve pek çok iletide, aşağılama, alaya alma, dalga geçme, kimi kez de yorumların

çoğunda hakaret ve karalamaya varan bir dil ve üslup kullanılıyor. Örneğin 8 Ağustos tarihli

iletide, sayfa yöneticisi CHP lideri Kılıçdaroğlu ile ilgili olarak suçlayıcı, karalayıcı, alaya

alan fotoğraflı bir ileti gönderiyor.

SSK'yı Soydum, Başucuma Koydum, Ben Cebimi İyi Doldurdum, Duma Duma Dum! Tekrar İs-ti-yo-

rum!.. xD (8Ağustos)

Şekil 8.

Bu iletiye yapılan sitedeki üyelerin yorumlarının çoğunda, aşağılama, karalama ve daha çok

alaya alma var. Sadece tek bir iletide, iletiye eleştiri var:

“Neden insanları karalıyosunuz ki? onlar bize aynısını yapıyosa susmak kadar büyük cevap yoktur!

neden böyle eylemlere giriliyor anlamıyorum gerçekten! onlar saçma sapan davranıyolar artık nasıl

karalasak diye uğraşıyolar da siz bari yapmayın! biz de biliyoruz zaten kimin ne olduğunu söylemeye

orta yerde kötülemeye gerek yok bence!”

Bu iletiye de tek bir yanıt geliyor:

Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi

Siyasal İletişim - II

584

“gençlerin çoğu facebookta paylaşılanlara göre siyasi kimliğini belirliyor.Biz efendi olacağız diye

video,karikatür hazırlamazsak,ortalıkta sadece onların çamurları kalıyor.O nedenle biz de bunları

hazırlayıp,en az onlar kadar ''çirkinleşmeliyiz''...ortadaki genç ve kararsızların tek öğrenme kaynağının

biz olduğumuzu unutmayalım...

Referandumda “hayır” diyoruz sitelerinde benzer alaya alma, karalama gibi yoğun bir dil ve

üslup var. Buna karşılık olarak verilen, en az onlar kadar “çirkinleşmeliyiz” ifadesi önemli.

Bu siyasetin ve muhalefetin “yenme/yenilme”, kazanma/kaybetme gibi çatışmacı, savaşçı bir

söyleme işaret ediyor.

Yine bu yorumlarda “biz ve onlar” dili kuruluyor. Bir çatışma, kamplara ayrılma durumu var.

“Biz” dili AKP, “onlar” dili ise, “CHP” olarak kuruluyor. Konu Anayasa referandumu ama

partiler arası, partileri destekleyenler arasında bir tür particilik, tarafgirlik var.

İletilere yorum yapanlar arasında kadın, erkek farklı cinsiyetten, genç orta yaş ağırlıklı olmak

üzere farklı yaşlardan, ve eğitim düzeylerinden üyeler var.

Yine 10 Eylül tarihli bir iletide aşağıdaki ifadelere ve görsele yer veriliyor:

-Cahillerle Tartışmaya Girmeyin; Ben Hiç Yenemedim

Şekil 9.

Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi

Siyasal İletişim - II

585

Yine 12 Eylül tarihinde ise aşağıdaki ifadelere ve görsele yer veriliyor:

-Türkiye EVET Dedi! Gandi Hayır bile diyemedi :)

Şekil 10.

Yine 12 Eylül tarihinde sonuçların aşağı yukarı belli olması ve “evet” oylarının ağırlıkta

olmasıyla, aşağıdaki iletiye yer veriliyor:

-ke_malll gelll oğlumm gelll valla bişi yapmıcazzz:)

Yine 12 Eylül’de “hayır”cılara yönelik bir ileti daha var:

-Hayır'cılara çok

üzülmemeleri ve kötü hissetmemeleri için tavsiyeler:

1: Mor giymeyin

2: Çikolata yiyin mutluluk hormonu salgılar

3: Derdinizi unutmak için APAÇİ dansı yapın :)

4: Televizyon ve internetten uzak durun...

5: Bu zafere dayanamam diyorsanız uyku ilacıalın.

6: En erken vakitte hastanelerin psikiyatriservislerinden randevu alın.

Bu sözler Ahlaksız Hayırcılara gelsin digerlerine saygımız sonsuz...

Bütün bu iletilere, üyelerden onlarca, yüzlerce yorum geliyor. Bu yorumların çoğu, alaya

alma, dalga geçme, aşağılama, kimi kez hakaret ve küfür yönünde. “Evet”çi sitenin,

sonuçların açıklanması ve yüzde 58 oranında “evet” çıkmasıyla beraber sevinç iletileri ve

Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi

Siyasal İletişim - II

586

yorumları, adeta havaya silah atıp birilerini yaralayıp öldürme gibi. Futbol maç müsabakaları

gibi sevinçlerimizde de yenilgilerimizde de kırıp döküp incitiyoruz, yaralıyoruz, kimi kez

öldürüyoruz.

Hem hayırcı hem evetçi sitelerde referandum karşı tarafa “tokat atma” olarak görülüyor,

değerlendiriliyor. Her iki taraf da birbirlerini ve savundukları partiyi karalama, aşağılama,

alaya alma yönünde hareket ediyor. Örneğin, 9 Ağustos 2010 tarihinde, sitede “Evet-Hayır”

tartışması yapılıyor. “Referandumda Hayır Diyoruz” sitesinden de pek çok üye bu tartışmaya

katılıyor. Ancak bu tartışmalarda karşılıklı fikir alışverişi ve diyalogdan, anlamaya çalışma ve

fikir üretmeden ziyade, aşağılama, alaya alma, suçlama, karalama, atışmalar, sataşmaların

yoğun olduğu dikkat çekiyor. Hakaret ve küfürler de ağırlık kazanıyor.

SONUÇ VE TARTIŞMA

Üyelerde, inandığı ve savunduğu değerleri, ki bu çoğunlukla bir partinin benimsediği görüşler

ve değerler oluyor, bunları körükörüne savunma, gözü kapalı inanma durumu var. Sert bir

üslup, klikçi, çatışmacı bir muhalefet ve siyaset tarzı olduğunu görüyoruz. Ilımlı, esnek bir dil

yok.. Yani “mesela, acaba? Konuya böyle de bakılabilir mi” gibi olgun, esnek, uzlaşmacı bir

dil ve bakış açısı yok, üyelerde katı, sekter bir inanış ve tutum var. Anayasa değişiklik

referandumu, düşündüklerinin kesin ve net olarak doğru olduğuna inanan partizan insanların

ağırlıklı olarak bir tür kördövüş ve çatışması olarak yaşanıyor. Arada bir ılımlı, esnek,

eleştirel ve daha makul yorum yapan tek tük üyeler olsa da bunların görüşlerine pek itibar

edilmiyor, bunlar baskılanıyor, görmezden geliniyor, ya da bu kişilere tepki ve yoğun eleştiri

geliyor.

Referandumda, gerek Evet, gerek Hayır kampanyası yürüten sitelerde, kullanılan dil ve üslup

etik sınırları aşmakta ve etik sorumluluktan uzak, aşağılayıcı, karalayıcı, hakaret edici bir

özellik taşımaktadır. İnternette bu konuda şu an etkili bir denetim mekanizması henüz yoktur;

ancak hiçbir denetim, engelleme, baskı, yasaklama bu tür konular için pek de bir çözüm yolu

olmayacaktır, yani pek de bir çözüm yolu gibi görünmemektedir. Bu konuda en etkili çözüm

yolu, yine yurttaşlardır ve yurttaşların etik bir dil ve üslup konusunda kendi bireysel

sorumluluklarıdır. Yani yurttaşların yazdıklarının sorumluluğunu üstlenmeleri, birbirlerini ve

Yeni Medya Çalışmaları I. Ulusal Kongresi

Siyasal İletişim - II

587

kendi kendilerini bir denetim mekanizması gözeterek, denetleyerek, kendi etik

sorumluluklarını yüklenmeleri yine en etkili yoldur. Ancak şu an gözlemleyebildiğimiz

kadarıyla, yurttaşların pek çoğunun internette, sosyal medyada genellikle bir etik sorumluluk

ve toplumsal sorumluluk taşımadığı yönündedir. Bu konu, “sorumluluk etiği” ve “etik benlik”

konusunda da bir sorunsala, çıkmaza işaret etmektedir.

Sonuç olarak, sosyal medyada pek çok alternatif, muhalif ve eleştirel, demokratik bir bilincin

ve tartışma kültürünün ortaya çıktığı ve alternatif bir siyaset ve muhalefetin yapıldığı

gözlenmekle beraber, ele aldığımız site de gördüğümüz gibi sosyal medyada pek çok grup ve

oluşumun yer aldığı sitelerde de, demokratik tartışma kültürü ve demokratik bilincin henüz

yeşermediğini, mevcut geleneksel siyaset, muhalefet ve tartışma kültürünün pek çok oluşum

içinde yeniden üretildiğini söyleyebiliriz.