Upload
bahcesehir
View
0
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
[Type text]
TÜRK İNTERNET TARİHİ
MULTİMEDYA ZAMAN ÇİZGİSİ
PROJESİ
“TİT”
Elif Bakiler
Kadir Has Üniversitesi Yeni Medya Yüksek Lisans Programı
16 Mayıs 2011
1
[Type text]
İçindekiler:
Sayfa 3 - Giriş
Sayfa - Türkiye’de İnternetin Tarihçesi:
Sayfa - Türk İnternet Tarihi Projesi (TİT) Nedir?
Sayfa – Kime Hitap Ediyor?
Sayfa – Neden Ben?
Sayfa – Nasıl Bir Format?
Sayfa – Benzer Çalışmalar
Sayfa – İçerik nasıl oluşturulacak
Sayfa – Ana Fonksiyonlar
Sayfa - Bütçe
Sayfa - Finansman
Sayfa - Sonuç
Sayfa - Ekler
2
[Type text]
Giriş:
Her gün internete giriyorsunuz. Gezetenizi okuyup günlük
falınıza bakıyor,
çevrenizdeki en yakın restorandan yemek siparişi veriyor,
"Bu yılın moda renkleri neler? Akşama ne pişireyim? En ucuz
telefon nerede satılıyor?,
Akşamki konsere hala bilet var mi?" gibi sorularınıza
saliseler içerisinde yanıt alabiliyor ve bunun ne kadar doğal
olduğunu düşünüyorsunuz. Ama durun! Ben size şimdi başka bir
hikaye anlatacağım.
"İnternete nasıl bağlanılır?" sorusunun yanıtını bulmanın iki
hafta aldığı.
Var olan tek internet servis sağlayıcının “dükkanına” gidip
nakit ödeyerek aldığınız
disketinizi bilgisayara takıp o acayip seslerin çıktığını
duyduğunuz ve mutlu olduğunuz, karşınıza çıkan
siyah ekrana bir web adresi yazıp enter'layıp
“simdi yemeğe oturayım, bitince de siteye bağlanmıs olurum"
dediginiz. İnternette
her şeyin İngilizce olduğu, alışverişin sadece sokakta
yapılabildiği, mail
adresi sahip olmanın ayrıcalık olduğu bir döneme götureyim
sizi.
3
[Type text]
Çok degil 17 yil once bizzat yaşadiklarım bunlar. Ve o günden
bu güne
yüzlerce internet çalışanı sorularınıza ve sorunlarınıza
yanıtları ve çözümleri
internette bulabilmeniz icin canla başla çalıştı ve pek çok
eser ortaya koydu.
Bunlardan bazıları cok ünlü oldu hikayelerini dinledik.
Bazıları ise
gizli kahramanlar olarak kaldılar. Bu kısa zamanda binlerce
"ilk" gerçekleşti, çıkanlar,
batanlar oldu ve Türkiye'nin internet tarihini yazdı bazıları.
Simdi ise ünlüsüyle, gizlisiyle tüm internet kahramanları
Turkiye İnternet tarihini online olarak yazabilecekleri bir
platforma kavusuyor.
"Türk İnternet Tarihini Yaşayanlar Yazıyor"
Türkiye’de İnternetin Tarihçesi:
Türkiye’de internet tarihi hakkında yazılı kaynak
araştırdığınız zaman karşımıza 2 adet güvenilir kaynak çıkıyor.
1- ODTÜ BİLGİ İŞLEM DAİRE BAŞKANLIĞI- İnternet Tarihi ( Bkz
ek.2) http://www.internetarsivi.metu.edu.tr/tarihce.php
4
[Type text]
2- IAB Türkiye (Interctive Advertising Bureau) Web sitesi
Makaleler - Türkiye İnternet Reklamcılığı’ nın Yakın
Tarihi http://iab-turkiye.org/makaleler.php
Bu iki kaynağı incelediğimizde ODTÜ’nin hazırladığı dokumanın
internetin sadece teknik altyapısına odaklanmış olduğunu
görüyoruz. IAB’nin dokümanı ise TİT projesinin bir bölümünü
oluşturabilecek internet reklamcılığına odaklanmıştır. IAB’nin
dokümanını Türk internet tarihini anlamak açısından faydalı
olacağını düşündüğüm için aşağıda detaylı olarak paylaşmak
istedim.
IAB TÜRKİYE- Türkiye İnternet Reklamcılığı’ nın Yakın Tarihi -
10 Yıla Genel Bir Bakış – Uğur Şeker
90 ların sonu ve 2000 lerin başında tüm Dünya’ da yaşanmaya
başlanan teknolojik devrimden Türkiye’ de nasibini alacaktı
elbet. Nasıl ve ne şekilde olacağını çok fazla öngöremeden
başta büyük holdingler ilk tohumları atmaya başladılar. İlk
etapta gazetelerin web sitelerini görmeye başladık ardından ilk
yatırımlar portlallerde hayat bulmaya başladı. Hürriyet,
Milliyet, Sabah gibi sitelerin ardından Turk.net, İxir,
Turkport, Veezy,E-kolay, Netbul ve Superonline gibi portalleri
görmeye başladık. Büyük grup yatırımları dışındaki en büyük
yapılardan birisi Mynet’ di. Size çok enteresan gelebilir ancak
ne MSN ne de Google’ ın adı bile geçmezken Yahoo’ nun Türkiye’
de bir iletişim ofisi bulunmaktaydı.
Ve yine enteresan ama gerçek bir durum daha; mesleğe yeni
başağladığım bu senelerde ilk kampanyamda demografik ve
coğrafik hedefleme yapmış ve frekans sınırlaması kullanmıştım. 5
[Type text]
2009 senesinde henüz daha bu hizmetler sanki sektörde yeni
verilen hizmetlermiş gibi bir algı ortamı var. Oysa ki 10 sene
öncesinde Yahoo tüm sektöre bir yön gösterebiliyordu. Ama ne
onlar tamamen bu coğrafyaya giriş yapabildiler ne de bu
coğrafya onları kabullenebildi.
Bunun en önemli nedenlerinden biriside, aslında sektörün bu
sıfır noktası olarak kabul edilebilicek 2000 senesinde,
internet reklamcılığı toplam cirosunun 1,5-2 milyon dolar
seviyelerinde olmasıydı. Sanırım bu büyüklük, Yahoo’ nun çok
fazla ilgisini çekmedi o zamanlar. Ardından 2001 senesinde
yaşanan yerel ekonomik kriz tam geçti derken 11 Eylül terörist
saldırısı henüz emeklemekte olan sektöre çok ciddi darbe
vuruyordu. 2002 senesinde bu reklam yatırımları ve internet
reklamcılığının bütçeleri birhayli geriye götürüyordu. 2002
senesinde gerçekleşen yatırım, 2001 ‘ de gerçekleşen 4 milyon
dolardan 3 milyon dolar seviyelerine geriledi.
Bu kriz dönemi için tek sevindirici gelişme, interaktif reklam
yatırımları azalmış olsa da irili ufaklı bütçelerle 100 ün
üzerinde reklamverenin kampanya yapmış olasıydı. Mecralaşma
yönünde reklamverenin deneyim yaşamaya başlaması her anlamda
çok önemliydi.
36 Kbps hızla hem de dial-up bağlanmaya çalışılan yıllardı o
zamanlar. MSN messenger’ ın tahttan edeceğini bilseydi ICQ’ da
farklı bir strateji izlerdi sanırım. 200-250 bin internet
kullanıcısıydı hepi topu. Anlayacağınız mecra olarak
alternatifin de alternatifiydi internet.
6
[Type text]
Zap Medya’ yı kurma kararı aldığımızda herşey toz ve gaz bulutu
halindeydi diyebiliriz. O dönem, OMD Digital’ de bazı
çalışmalar yapıyor, 5-6 interactive ajans da creative ve biraz
da medya anlamında sektörü oluşturmaya ve yön vermeye
çalışıyordu.
1997-98 lerde Medyaweb vardı. Bu noktada medya planlama ve
satın alma ajanslarının ilk örneklerini görmeye başladık. Zap’
ın kuruluşundan sonra, çok ortaklı (ortakları arasında önde
gelen potaller, teknoloji firmaları, yazılım firmaları, medya
şirketler bulunmaktaydı) Noktakom ve Medyatik girişimlerine
rastladık. Bu iki firma temel olarak net bir hizmet tanımı
yapamadı. Bir yandan medya planlama hizmeti verirken diğer
yandan mecra satışı da yaparak aslında bugün network olarak
tanımladığımız çoklu mecra satışı kanallarının ilk örneklerini
teşkil ettiler. Noktakom, özellikle kullanıcı davranışına göre
reklam gösteriminin de temellerini atacak bir yazılım
geliştirmişti. Şimdilerde bu sistemin çok daha gelişmiş
versiyonu olan Behavioral Targeting , kullanıcı davranışı
odaklı reklam gösterim sistemleri kullanılmaktadır. Her iki
firma da iş önceliklerini çok net tanımlayamadıkları için
kuruluşlarından birkaç sene sonra kapandılar. Pazar da planlama
ve mecra satışı aynı çatı altında işlerlik kazanamadı. Aslında
bu biraz da tepkisel bir durumdu.
Bu senelerde ilk sosyal medya oluşumlarını da görmeye başladık
aslında. MIRC la başlayan ve ICQ yla devam eden serüvende,
siberalem, itiraf gibi akıllı projelere de rastlar olduk.
Ardından yonja, 80630, portaller altında yaratılmaya çalışılan 7
[Type text]
platformlara da rastladık. MSN messenger ın Türkiye’ de yoğun
olarak hissedilmeye başladığında belki bu projelerin sahipleri,
(özellikle ICQ, Mynet) neden biz düşünemedik ya da yapamadık
gibi sorgulamaları kendilerince yapmışlardır. Ama çok geçti hem
de çok erken. Daha Google bile yoktu ortalarda. Türkiye’ nin
MSN kullanımında dünyada ilk 3 sırada yer alabileceği
ihtimalini kestirmek zordu.
Cpm maliyetleri az kullanıcı ve az site sayısı başta olmak
üzere türlü nedenlerden dolayı hayata oldukça yüksek birim
maliyetlerden başladı. cpm maliyetleri 1999 – 15-20 dolar,
2000-2001 – 10-15 dolar, 2002- 5-10 dolar, 2003 , 3-7 dolar
2004 ve sonrası 0,5 – 4 dolar ortalamalarda bir seyir izledi.
İnternet mecrasında yaşanan rekabet ve ülkemizde diğer
mecralardaki birim maliyetlerin düşük olması bu düşüş trendinin
bir süre daha böyle gideceğini göstermektedir. Bazı sitelerdeki
farklı ve özel reklam alanlarının fiyatlarında ise tam tersine
bir süreç izlenebilir.
Sektörleşme çabaları konusunda ciddi efor sarfeden internet
şirketlerinin ve özellikle reklamverenin en önemli
ihtiyaçlarından birisi Adserverlar olarak başgösterdi. Çünkü
internetin en önemli özelliklerinden birisi ölçümlenebilir ve
anlık raporlanabiliyor olmasıydı. Yayın rezervasyonları bir
excel dosyada geçilir ve kampanya yayına girerdi. Takip sadece
site tarafından yapılır sonrasında yine excel ya da word
soyasında mail olarak gönderilirdi. Oysaki biz bu dönemleri
yaşarken online ve anlık raporlar üretebilen pek çok sistem
çalışmaya ve pazarlanmaya başlamıştı. Ancak sektöre yapılan
yatırım o kadar azdı ki ne siteler ne de planlama şirketi böyle
8
[Type text]
bir maliyeti kaldıramazdı. Reklamverenden değil adserver hizmet
bedeli almak, mecraya inanmaları için bedava kampanyalar bile
tasarlanabiliyordu. Bu ortamda yapılması gereken şey, ülkenin
pazar koşullarına uygunbir yazılım geliştirip en azından
siteleri kontrol altına almak ve reklemverene bu güveni
hissettirmekti. Kokteyl firması ile geliştirdiğimiz sistemin
çalışma aritmetiği son derece basitti. Siteler
denetlenebiliyor, reklamverenden ölçüm için bir bedel alınmıyor
ve online-anlık takip yapılabiliyordu. Son günlerde
Doubleclick, Eyeblaster başta olmak üzere pekçok adserver
pazarda ve reklamveren artık bu sistemlere ölçüm bedeli
ayırmaktan rahatsız olmamaktadır. Bu sektör adına çok önemli
bir gelişmedir.
Sektörün ilk anlamda tüm alanlarını kapsamasa da özellikle
tasarım ve işlerlik anlamında ilk yarışması dizayn edildi:
Altınörümcek. Bu sene 7. Si gerçekleşen yarışmanın web siteleri
açısından önemi gün geçtikçe artmakta. Altın Örümcek’ ten
sonra, Kristal Elma’ da açılan kategoriler yaratıcıları daha
yüreklendirdi. İnteraktivitenin pazarlama ve uygulamadaki
başarıları da İPZ kurgusu altında Grand Interactive Awards
tarafından ödüllendirilmeye başlandı. Tüm bu yarışmalara ek
olarak ülkemizden çıkan başarılı işler uluslararası
yarışmalarda boy göstermeye ve ödüller kazanmaya başladı.
Sektörleşme anlamında ödüllerin veriliyor olması çok önemli bir
etken. Son IAB genel kurulunda da IAB tarafından uluslarası
9
[Type text]
düzenleniyor olan Mixx Awards yarışmasının Türkiye
çalışmalarının da başlıyor olacağı müjdesini buradan yinelemek
isterim. 2000 lerin başında belki 10 tane bile olmayan
interaktif ajans sayısı bugün 100’ ü geçmiştir. Hergeçen gün
yeni yaratıcı ajanslar kurulmakta ve yenilikçi ve güzel işlere
imza atmaktadırlar.
2005-2006 seneleri yatırımların olmaya başladığı iştahlı
yılların başlangıcı oldu.. Türkiye’ de internet kullanım
penetrasyonu % 20’ yi aştıktan sonra dünya devlerini Türkiye
sahnesinde görmeye başladık. İlk önce MSN Türkiye ofisi,
ardından Google ve ardından yatırımlar, yatırımlar...İlerleyen
yıllarda Çember, İzelesene, Yonja, Biletix, Yemeksepeti gibi
akıllı projeler yerli ve yabancı yatırımcılar tarafından ya
satın alındı ya da ortaklık yapıldı. Buradaki büyük satın alma
operasyonlarından birisi de E-bay ile Gittigidiyor arasında
yaşandı. Bir medya planlama ve satın alma şirketi olarak
başlayan ardından search engine marketing ve creative
hizmetlerde sunan Zap Medya’ nın satışı hem tüm bu süreçleri
tetikledi hem de internet işlerine yatırım yapılabileceğine
dair firmaları ve yatırımcıları yüreklendirdi.
Planlama ve satın alma gün geçtikçe komplike olamaya
başlarken, haber sitelerinde bir enflasyon başgösterdi.
Habertürk’ ün yakmış olduğu ışığın ardından ilerleyen
İnternethaber, Haber 3 gibi haber sitelerinin sayısı şu an
binlerle ifade ediliyor. Şu an İnternet Medyası Derneği’ nin
(İMD) üye sayısı 100 lü rakamlara gelmiş durumdadır.
10
[Type text]
Artık herkes yayıncılığın ve özgürlüğün tadını almaya başladı.
İnternet herkese gündeme gelme, meşhur olma kapılarını açıyor.
Herkes blogları sorar, bloglarda birşeyler yapar oldu.
Buna ek olarak son 2-3 senedir blog ödülleri dağıtılmaya
başlandı. İnteraktif iletişim çok önemli alanlarından biri olan
bloglar Türkiye’ de halen gelişme evresindedir.
2007-2008 yılları sosyal medya çılgınlığının da doruğa
tırmandığı yıllar oldu. Özellikle Facebook, aynen Google gibi
girmiş olduğu ve yayıldığı tüm pazarları hakimiyeti altına
almaya başladı. Şu an Türkiye’ den üye olanların sayısı 9
Milyonu aşmış durumda. Frienfeed, Twitter, (son zamanlarda
gözden düşmekle beraber)secondllife, Netlog, hi5, Orkut ve
Myspace göze çarpanlardan. Herbiri farklı coğrafyalarda
diğerlerine göre biraz daha popüler. Önemli bir gösterge olduğu
için belirtmeden geçmek istemiyorum: Facebook, geçtiğimiz
aylarda İran’ ın en büyük sosyal medyası olan Maktoob’ u da
geçti.
Tabi markalar da bu sosyal medya dünyasında ne şekilde yer
alacaklarını ve ne yapmaları gerektiğini araştırı oldular. Salt
banner reklamcılığının sosyal medyada çok iş yapmadığı
anlaşıldı. Marka, kendisini buranın bir parçası olarak
hissetmedikçe ve bunu kullanıcalara hissettirmedikçe başarıya
ulaşamayacağı gerçeğiyle yüzleşti. Şimdi daha çok çalışmak ve
daha çok yatırım yapmak gerekiyordu. Bu tırmanış devam ederken,
herkes kullanıcılarla birşekilde vakit geçirmek ve onlara
farklı seslenmek isterken , gnctrkcll yapılırken, patlıcan
11
[Type text]
yapılırken, Vodafone’ un senelerin Netbul’ unu kapatmasını
açıkçası yadırgadım. Tavsiyem : Bu konuda Reklamveren ciddi
anlamda kendisini eğitmeli ve bu eğitim sürecinin sürekli devam
eden bir sirkülasyon olacağı gerçeğiyle yüzleşmeli.
2007 genel seçimlerinde internet önemli bir mecra olarak
kullanılıyordu. Özellikle AKP’ nin yapmış olduğu dijital
entegre kampanya bu seçimlere damgasını vuruyordu. AKP bu
kampanyasında 300’ e yakın banner kullandı. Diğer partiler de
özellikle CHP etkin olmaya çalıştı ancak istediği efekti
sağlayamadı. 2008-2009 da ABD başkanlığı seçimlerinde Obama’
nın yürütmüş olduğu kampanyanın internet kısmı, tekrar bütün
gözleri interaktif dünyaya çeviriyordu. Bizim siyasilerimizden
bir beklenti içine giren sektör, 2009 yerel seçimlerinde tam
bir hayal kırıklığı yaşıyordu. Yine dünyadaki ve ülkemizdeki
trendlerin dışında, teknolojiyi reddeden bir anlayışla karşı
karşıyaydık. Bu, sitelere kapatma cezalarının uzunca bir süre
daha yaşanacağını gösteren önemli bir göstergeydi aslında.
Sektörleşmenin sağlanmaya çalıştığı ilk yıllarda başta büyük
yayın grupları olmak üzere portaller biraraya gelerek sektörün
problemlerini tartışmaya başladılar. Sonralarda işin sosyal
tarafı da gelişmeye başladı. 2006 ve 2008 seneleri arasında
IMD ve IAB Türkiye Platformunun ilk tohumları atıldı. IAB
Türkiye Platformu, vizyon ve misyon anlamında çok ciddi bir
görev üstlenerek sektörün en önemli sosyal odaklarından birisi
oluyordu. IMD yapı olarak haber, spor ve magazin sitelerinin
12
[Type text]
üye olduğu yayıncılık odaklı bir yapılanma olarak karşımıza
çıkıyordu.
Gelişmeler çok hızlı yaşanıyor ve özellikle 2007 sonrası
sektör kabuk değiştirmeye başlıyordu. 2000 lerin başında 2-3
adet olan medya planlama ve satın alma ajanslarının sayısı
bugün 20’ yeyaklaşmış durumda.
2000’ lerin başında ZAP Medya, OMD Digital tanımlı hizmetler
verirken, diğer medya ajansları kendi içlerinde çözüm üretmeye
çalışıyorlardı. 2006’ da Mindshare, Interaction depertmanını
kurarken, Proad bağımsız girişimi de filizleniyordu. Son iki
sene içerisinde ADD, Mec:İnteraction, Ping, Digitouch,
Ontarget, Beyond, İsobar, Nano DRM, Starcom ve Maxxus internet
medya planlama ajansları kuruluyor başta global medya
şirketleri vermiş oldukları bu hizmetleri daha tanımlı hale
getirmeye başlıyorlardı. Burada önemli iki problem
başgösteriyordu; değişen ve gelişen koşullar salt medya
planlama ve satın alma işini yetersiz kılıyordu (interaktif
reklam ve pazarlama iletişimi mobil, search ve creativeden
bağımsız düşünülemez hale gelmişti) ve yetişmiş bilinçli işgücü
yoktu. 2009 ve 2010 senelerinde sektörü farklı ve yeniden
yapılanarak geçen dönemlerin beklediğini söylemeliyim. Bu
süreçte özellikle Reklamveren kendi deneyimlerini kazanacak ve
2005-2006 senelerinde yaşandığı gibi hizmet aldığı ajanslardan
daha deneyimli bir dönem yaşayacaktır.
Reklamveren bu yenilikçi durumu özellikle performans bazlı
çalışmalarda yaşamaya başladı bile. Artık cpm satışlarla
birlikte data ve satış üzerinden anlşmalara sıklıkla
rastlayabiliyoruz. Bu boşluğu en iyi değerlendirenler ise medya13
[Type text]
ajanslarının ve küçük-orta boy sitelerin hayatlarını
kolaylaştırmak üzere kurulan Netwokler kapatmakla meşgul. Yine
son 2-3 sene içerisinde yoğun bir enflasyon da bu kanatta
yaşanmaya başladı.
Şu an 20’ ye yakın Network yapısı bulunmakta. En önde gelenler;
Medyanet, Reklam Z, Logaritma, Netbook, Medyaguru, Netcom, SEM
Dijital, Nokta-Virgül ve DNA olarak sıralanabilir.
Sektörümüzün en önemli köşetaşlarından biri de tabiki
etkinliklerimiz ve yayınlarımız oldular. Bu konuda İnteraktif
Pazarlama Zirvesi, Digitalage Zirveleri ve IP, Digitalage
dergileri sanal hayatımızdaki yerlerini birer gerçeklik olarak
aldılar.
Yakın zamanda yaşamaya başladığımız en önemli gelişmelerden
birisi de açılan dijital konkurlar oldu. Standart medya ajansı
ve creative ajans konkurlarının dışında artık markalar dijital
ajans, creative ajans, SEM ve SEO ajansı konkurlarını ayrı ayrı
açmaya başladılar. Hatta Sprite tüm iletişimini dijital bir
ajansa verdi. Çünkü hedef kitlelerinin olduğu yer internetti ve
kullanıcılara bir interaktif ajans kanalıyla direkt ve doğru
bir şekilde ulaşabilirlerdi. İlerleyen günlerde bu sürecin
gelişerek ve katlanarak büyüyeceğini düşünüyorum. Aslında bu
durum, tüm Dünya’ da yaşanan bu dijital devrimin ülkemizdeki
küçük yansımlaraından birisi olarak değerlendirilebilir.
14
[Type text]
Bu dijital devrim yaşanadursun, ne yazık ki arzuladığımız
büyüklük ve yoğunluğu Türkiye’ de bir türlü başaramadık. Şu an
içinde olduğumuz ve bir süre daha yaşamaya devam edeceğimiz
global mali krizle, sektör için beklenen dramatik bütçe artışı
başka bir bahara ertelendi. 2008 senesinde ABD de 23,4 milyar
dolarlık bir büyüklüğe erişen interakitif reklam ve pazarlama
yatırımı Türkiye’ de, search ve mobil hariç 94.500.000 TL
olarak gerçekleşti. Search ve mobil ile beraber tahmini
büyüklük 200.000.000 TL seviyesinde gerçekleşmiş diyebiliriz.
Sektörümüzde iştah kabartan % çok büyüme oranları söz konusu
ancak bu kadar aktörü yaşatacak bir büyüklük mü? İşte burası
üzerinde mutlaka düşünülmesi gereken bir nokta.
2010 ve sonrası
Krizin etkilerinin yavaş yavaş geçeceği seneler olacak gibi
gözükmekle beraber günün Türkiye’ ye ve Dünya’ ya neler
getireceği bilinmez. Yaşadığımız bu kriz sonrası iyimser
düşünmek ve iyimser piyasa koşulları olmasını temenni ediyorum.
Bu ahval ve şerait içerisinde 3G gelmiş ve yaşanıyor olacak.
Mobil ve internet artık içiçe geçmiş entegre bir yapı
oluşturacak. Özellikle operatörler tarafından biz kullanıcıya
çok efektif erişim ve bağlantı fiyatları sunulmaya başlanacak.
İnternet bağlantı hızlarımız sabit ve mobil olarak daha
hızlanacak ve bu almış olduğumuz hizmet karşılığında ödediğimiz
faturalarda azalacak. Mobil internetle beraber, mobil
platformlar üzerinden yeni, farklı,
15
[Type text]
entegre ve interaktif reklam ve pazarlama faaliyetleri
gözlemleyeceğiz. Bu seneler mobil ajansların ve kendisini
mobilize etmeyi başarabilmiş interaktif ajansların yılları
olabilir.
Mobil devrimin en büyük tetikliyicilerinden birisi de gün
geçtikçe daha da artacak olan bağlantı hızları olacaktır. Bugün
4G ile 100 mbps hızların kullanılmaya başlaması, ister istemez
reklam ve pazarlama dünyasında da farklı gelişmelere neden
olacaktır.
World Information Society (Dünya Bilgi Toplumu) raporuna göre
telefon kullanım oranı her geçen gün artıyor ve 2008 sonunda
dünya populasyonun yarısının cep telefonu sahibi olacağı
belirtiliyor.
Wireless Intelligence’ın raporuna göre ilk cep telefonun
satışından itibaren 1milyar cep telefonu satışı rakamına 20 yıl
sonra ulaşıldı. 2 milyar rakamına 4 yıl, 3 milyar rakamına ise
2yıl sonra ulaşıldı. Buradan cep telefonu ihtiyacının
katlanarak arttığını görebiliyoruz.
Cep telefonlarının 2007 de %11inin internet erişim imkanı
varken bu rakam 2008de %15’e çıktı.
Yukarıda bazı kaynak bilgilerini verdiğim PEW’ in yapmış olduğu
araştırmaya gore şöyle genel bir öngörü yapılabiliyor:
2020’de “her çocuk için bir laptop” ve benzeri kampanyalarla
dijital iletişimi ve interneti herkese getirmeyi başarsalar da
gelişen cep telefonları bir çok kişiye göre 2020’de ana
internet erişim aracı olacak. Ancak bu iddiaya şöyle bir şerh
koymak isterim ekran büyüklerinin sınırlı olması ve başarısız
16
[Type text]
arayüz tasarımları bu gelişimin önündeki en önemli iki engel
olarak belirmekte.
İnternet reklamcılığı özellikle ülkemizde hızla büyümeye devam
edecek. 2013 yılına yönelik Ulaştırma Bakanlığı internet
kullanıcı sayısı tahmini 50 milyon. Bu hedef 2015’ te bile
gerçekleşecek olsa çok önemli gelişmelerin yaşanacağının
habercisi. Bu anlamda kullanıcı odaklı, daha segmente olmuş ve
daha basit tasarımlı siteleri görüyor olabiliriz. Hızlanan
bağlantılar, .gif bannerlardan flash teknolojilerini kullanmaya
başladığımız gelişmiş yaratıcılıklarımız, kreatif çözümleri
farklı bir boyuta taşınacak.
Yaşanan kriz sonrası yaratıcı internet ajanslarında ve medya
ajanslarında bazı kırılmalar olabilir. Ancak gelişen seneler
içinde her ne kadar reklamveren pahalı deneyimler yaşamış olsa
da bazı ajanslar tecrübeleriyle fark yaratacaktır. Özellikle
global medya ajanslarının uzantısı olan internet medya
şirketleri artan talebe cevap veremeyecek ve daha küçük
yapıdaki interaktif ajanslara müşteri kaybedeceklerdir. Uzun
solukta organizasyonu düzgün yapabilen global internet medya
şirketleri ve başarılı hizmet üretebilen yerli yapılar ayakta
kalacak. İlerleyen günlerde pekçok yeni oyuncu sektöre girecek
ve çıkacak, uzun ama heyecanlı bir sektör oluşum dönemi
izleyeceğiz.
Bu paralelde kriz etkilerinin biraz biraz azalmasıyla beraber
şirket satın almaları ve birleşme haberlerini yine duymaya
başlayacağız. Özellikle Türkiye’ nin dinamikleri çok farklı.
Pekçok sürpriz gelişmelerin yaşanacağına eminim ve fırsat
17
[Type text]
buldukça bu yazımı kaynak gösterip sizlere hatırlatmaya
çalışacağım.
Ülkemiz özelinde,2009 senesi son çeyreği itibariyle de IAB
Türkiye ile birlikte düzenli verilerin ve araştırmaların
üretilmeye başlanacak olması sektöre pozitif katkı yapacaktır.
Düzenli trafik ve kullanıcı profil bilgilerinin sağlanabiliyor
olması ve bunun üstüne çeşitli sektör datalarının ve
araştırmalarının üretilecek olması internet reklamcılığı için
oldukça önemli gelişmeler olacak.
IAB Türkiye bu ölçümleme çalışmalarının yanı sıra önemli
uluslararası organizasyonlarını ülkemize taşıyacak ve sektöre
önemli hizmetler verecektir. Aynı zamanda sektörleşme
çabalarına (lobi, sektör kurallarının oluşması, uygulanması vb)
da önemli katkılar sağlayacağını öngörebiliyorum.
2010 yılında ilk defa bir ülkede internet reklamlarına yapılan
yatırım televizyon ve gazete reklamlarına yapılan yatırımı
geçecek. İngiltere’ de bu beklenen durumun realize olması da
önemli bir gösterge olacak. Tabi ülkelerin herbirinin gelişme
ve yatırım dinamikleri farklı farklı. Açıkcası ülkemizde
internet reklamcılığının düşündüğümüz anlamdaki gelişmesine
daha yıllar var diyebilirim.
Yayıncılar açısından da izlenecek yol aslında çok açık.
Murdoch’ ın 2013’ te yazılı basından neredeyse tamamen
çıkacağını açıklıyor olması bu paraleldeki gelişmeleri biraz
daha tetikleyecek. Genel seyir bu yönde gerçekleşecek olsa da
lokal bazda farklılıklar mutlaka olacaktır.
18
[Type text]
Önümüzdeki dönemde yeni yayıncıları da görüyor olacağız. Akıllı
sosyal projeler, dikey portaller, daha akıllı ticaret siteleri
hayatımıza giriyor olacak. Benzer hizmet sitelerinde de
rekabet artacak. Mevcut yapılar da mutlaka ve mutlaka
kendilerini geliştirmek zorundalar. Aksi halde yok olmaya
mahkum olacaklardır. Yine önümüzdeki 5-10 yıllık süreçte pekçok
akıllı web projesi milyar dolarlık değerler elde edeceklerdir.
IPTV konusu da form değiştirmiş olarak hayatımıza girmiş
olabilir. 2008 senesinde Telekom’ un 40 mil. $ bir yatırımı
oldu. 2009-2010 da 160 milyon dolarlık yatırım daha yapılmış
olacak. Özellikle hukuki düzenleme de uluslararası düzlemde
yapılabilirse ve devlet regülasyonu söz konusu olursa IPTV’ nin
tutmaması için hiçbir neden kalmaz. Bu konuda benim görüşüm
biraz çekimser biraz da olumsuz. Sanki bunların altından
kalkamayacağız, sonunda ortaya çıkan ürün de Dünya’ daki IPTV
yapılarından çok başka ülkemize özgün bir formda olacakmış gibi
geliyor. Benim yanılmam halinde (yanlış anlaşılmasın kişisel
olarak çok yakından takip ettiğim ve inandığım bir konudur)
reklam ve pazarlama anlamında birçok yenilik bizi bekliyor
olacak.
Konvasiyonel mecra işleri yapan medya ajansları da yapısal bir
değişiklik geçirecek. Ve internette yapabildiğimiz tüm reklam
gösterim formatlarını uygulabiliyor olacağız. (ülke, bölge,
şehir, semt, mahalle, site, hane, yaş, cinsiyet, eğitim durumu
vb pekçok kritere göre, online ölçümleme olabilecek ve kişi
isterse reklam seyretmeyecek ve dah birçok yenilik)
19
[Type text]
IPTV çok farklı gibi düşünülse de aslında televizyon ve
internet mecralarının ortak kesişim kümesini oluşturuyor.
Öylesine ilgi çekici bir konu ki, IPTV Derneği’ ni şimdiden
kurduk ve bu konu hakkında önemli mesailer harcamaya başladık.
2010 ve sonrasında, İnteraktif reklam ve pazarlama iletişimi
daha da derinlik kazanacak. Gelişen ve değişen teknoloji ve
yazılımlarla daha analitik günler geçireceğiz. Ancak bu işi
yönlendirecek olan kişilere bağımlılıklarımız da artacak.
Herşey yazılımlarla kontrol edilse de interaktif reklam ve
pazarlama iletişiminde daha insan odaklı bir süreç yaşanacak.
İçinde bulunacağımız sosyo-ekonomik yapı ve kentleşme, sanal
dünyayla birleşirken bizler daha yalnız bireyler olma yolunda
ilerliyor olacağız. Bu nedenle yapmış oldukları işlerde insan
ve ilişki odaklı olanların yükseleceği bir dönem yaşayacağız.
Gelişmeleri daha hızlı hatta anlık yaşamaya başlayacağımız bir
döneme girmek üzereyiz. Kimbilir, şu an alternatifi olamaz
dediğimiz hizmetlerin daha gelişmişlerini kullanıyor
olabiliriz. Daha akıllı arama motorları, daha sosyal bir medya,
daha elektronik bir ticaret, daha daha... Şimdi emniyet
kemerlerimizi bağlayalım ve bu çok şeritli interaktif otobanda
güvenli seyir etmek için elimizden geleni yapmaya çalışalım.
Türk İnternet Tarihi Projesi (TİT) Nedir?
Türkiye’de internet’in başlangıcı 1991-92 yıllarına
dayanmaktadır. Çok yeni bir sektör olmasına rağmen tüm dünya
paralelinde Türkiye’de çok hızla ilerlemiş, 2000 yılındaki
“.com” krizi ile birlikte küçülmüş ve 2010 itibariyle tekrardan20
[Type text]
büyük bir ivme kazanmıştır. 20 yılda küçüklü büyüklü binlerce
girişimin gerçekleştiği bir kısmın başarılı bir kısmının da
başarısız olduğu bir sektördür.
Bugün Comscore rakamlarına göre Turkiye’deki online populasyon
oranı %40’ı aşmıştır. Reklam pastasından aldığı paya bakarsak;
bu yıl internet, radyo ve sinemayı sollayarak 4. mecra olmayı
başarmıştır. Ayrıca geçen yıldan bu yana internet reklam
yatırımları %38 artarak TV ‘den sonra en hızla büyüyen mecra
olmuştur. İşte bu nedenlerden dolayı pek çok yerli ve yabancı
yatırımcıyı kendine çekmektedir.
20 yılını devirmiş bu kadar önemli bir sektörün geçirmiş olduğu
aşamaları, önemli olayları, girişimleri, kurulan siteleri ve
kişilerini organize bir şekilde dokümante eden, bu olayların iç
yüzlerini detayları ile ortaya koyan, 20 yılda olan biteni
anlatan herhangi bir kaynak bulunmamaktadır. Herhangi bir
kurum bu konuya şimdiye kadar eğilmemiştir.
Türk İnternet Tarihi Projesi (TIT) işte bu boşluğu doldurmayı
amaçlayarak ortaya çıkmıştır. Türkiye’deki internetin bir
tarihçesini oluşturarak sektör çalışanlarına, yatırımcılara,
akademisyenlere geçmiş 20 yıl ve bundan sonra yaşanacak
olayları dokumante ederek hizmet vermeyi amaçlamaktadır.
Bu sektörde yaşanan pek çok olayın bir tarihçesini
oluşturulması sektöre verilecek en önemli hediye olacaktır.
Kime Hitap Ediyor?
21
[Type text]
TİT Projesi Türkiye’deki internet sektörü hakkında bilgi
edinmek isteyen tüm internet kullanıcılarını hedeflemektedir.
Bunlar sektörde çalışan kişiler, sektöre yatırım yapmak isteyen
yatırımcılar, bu konuda araştırma yapan öğrenciler ve
akademisyenler ya da bu konulara meraklı kişiler olabilirler.
Neden Ben?
Sektörün en eskilerinden belki de Türkiye’de intenet ile ilk
tanışmış kişilerden biriyim. Bu ilk tanışma 1992 yılında
Bilkent Üniversitesi’nde internet üzerinden diğer üniversiteler
ile mesajlaşma şeklinde gerçekleşmişti. Ardından 1993 yılında
iş hayatına başladıktan kısa bir süre içerisinde internet
sitesi tasarımı çalışmalarıyla sektöre adım attım.
Yıllar içerisinde web tasarımı ile başlayan çalışmalarım,
online reklamcılık, web sitelerinde pazarlama yönetimi, online
ürün geliştirme ve site yönetimi konularına yayıldı (Bkz: ek-1
Proje portföyüm). Türkiye’de ilk web tasarım Kristal Elması,
ilk online perakende mağazası, ilk sadece internette
yayınlanmak üzere çekilen reklam filmi gibi pek çok ilke imza
attım.
Şu anda da Türkiye’nin en büyük internet gruplarından biri
olan, bünyesinde 8 adet büyükzsiteyi barındıran Hürriyet
İnternet Grubu’nda Genel Koordinatör olarak çalışmaktayım. Bu
sektörde geçirdğim 17 yılı aşkın süre içerisinde ajans,
reklamveren, yayıncılık, e-ticaret, pazarflama, ürün
geliştirme, iş geliştime gibi sektörün her noktasında çalışma
imkanı buldum. 1995’ten beri internet sektöründe çalışan ve 22
[Type text]
Türk internet sektörüne yıllarını vermiş, bu sektörün pek çok
ilkini gerçekleştirmiş, hayatını bu sektörden kazanan birisi
olarak bizzat yaşadığım ve anlattığım pek çok tecrübe ve anım
var.
Bunu ötesinde sektörde önde gelen pek çok isim ile birlikte
aynı ofislerde , hizmet alan veya hizmet veren olarak
çalışmışlığım var. Sektörün kurumsallaşması ve dernekleşmesi
amacıyla Interactive Advertising Bureau Türkiye ve TÜBİSAD
dijital medya komisyonu kurucularındanım
Benim ve sektörde tanıdığım pek çok insanın bu yıllar
içerisinde başından geçen olayları, hayata geçirdiği projeleri,
kimisi komik kimisi trajik olan anekdotların kayda geçirilmesi,
yeni nesillerle paylaşılması , internet dünyasına sunulması ve
unutulmaması gerektiğini düşünüyorum.
Sektördeki tecrübe ve çevrem ile bu çalışmayı yapabilecek en
uygun kişilerden biri olduğuma inanıyorum.
Nasıl Bir Format?:
İnternetin tarihini yazarken seçilecek format tabiatıyla
internet ortamında olmalıdır. Ancak klasik bir tarihçe
oluşturmak yerine daha interaktif, daha görsel anlamda çekici,
Web2.0’ın tüm imkanlarında faydalanan bir uygulama tercih
edilmelidir.
Görsel format:
23
[Type text]
TİT, bir zaman çizgisi üzerinde kullanıcıların ileri geri
hareket edebileceği, o tarihte gerçekleşen olayların yazılı,
sesli, görsel ve video materyaller ile sergilendiği bir
“Multimedya zaman akışı” formatında hazırlanacaktır.
Aşağıdaki linkte bu proje için özel olarak hazırlanmış ancak
henüz tasarım ve teknoloji olarak finalize edilmemiş bir demo
görebilirsiniz.
http://timeline.crmist.com/
Olay Bazında Alınacak Bilgiler:
24
[Type text]
TİT’e bir olayın girişi yapılırken aşağıdaki bilgiler
toplanacaktır:
Başlık:
Tarih:
Açıklama:
Web adresi:
Görsel: (Video, Resim, ses dosyası, dokuman vb)
İlgili Kişiler ve e-mail bilgileri:
Sosyal Medya Entegrasyonu:
TİT’e girilen bir olayda adı geçen kişilere kendileri ile ilgli
bir girdinin yapıldığı ile ilgili bilgilendirme maili
gönderilecektir. Bu bilgilendirme sayesinde ilgili kişiden aynı
olay ile ilgili ek bilgileri, görüşler veya yorumlar
alınabilecektir. Bu sayede TİT’e girilen olay doğrulanacak ve
daha derinleştirilebilecektir.
Ayrıca TİT’in Türk internet profesyonelleri arasında oldukça
popüler olan iş hayatına yönelik sosyla ağ Linkedin ile entegre
bir şekilde çalışması planlanmaktadır. TİT’e Linkedin şifresi
ile üye olunabilecek. Bir olayda isimleri geçen kişilerin
Linkedin profillerine TİT üzerinden ulaşılabiliecek. TİT
üyeleri Linkedin profillerinde kendilerine ait TİT girdilerini
sergileyebileceklerdir.
25
[Type text]
Benzer Çalışmalar:
TİT çalışmasının formatı yani “multimedya zaman çizelgesi”
formatı internet üzerinde farklı konular için kullanılmıştır.
Hatta kişiye özel zaman çizelgesi hazırlama olanağı sunan
siteler bile mevcuttur (Örn: www.tiki-toki.com). Ancak internet
tarihini bu formatta ortaya konan
bir çalışma yurt içi veya yurt dışında henüz
gerçekleştirilmemiştir. TİT’e en yakın addedebileceğimiz iki
çalışmayı google ortaya koymuştur. Biri google’in kendi
tarihçesini zaman planı üzerinde görselleştirdiğixxxxxxxxxx
diğeri ise henüz beta aşamasında olan internet kullanıcılarının
google ile işbirliği yapan içerik sağlayıcılarının haberlerini
bir zaman çizelgesi üzerinde kişiselleştirerrek görmelerini
sağlayan google time line uygulamasıdır.
İçerik Nasıl Oluşturulacak?
1. Aşama: Ana Yayın Kurulu:
İlk aşamada sektörde uzun yıllar çalışmış pek çok önemli olaya
tanıklık etmiş profesyonellerden oluşan bir kurul
belirlenecek . Bu kurul TİT’te olması gereken ana olayları
tesbit edecek ve TİT’e girilmesi için gerekli bilgileri
toplayarak yazılı hale getirecektir. Buna ek olarak TİT’te
oluşturulacak içerik ile ilgili işleyiş ve kuralları
belirleyecektir.
26
[Type text]
Ardından TİT’e katkı sağlayabileceğini düşündükleri kendi
networklerinde bulunan internet çalışanlarını TİT içeriğini
oluşturmak üzere özel olara davet edecekler. Bu aşamada TİT’e
girilen tüm veriler bu kurul tarafından incelenecek,
değerlendirecek ve uygun görüldüğü takdirde yayına alınacaktır.
Potansiyel Yayın Kurulu Üyeleri:
17 yıllık internet yolculuğumda bir şekilde karşılaştığım,
bende ve internette iz bırakan kişileri listelemeye
çalıştım. Görüşmelerimi yaparken gelecek yeni öneriler ile
bu listenin zenginleşeceğine inanıyorum.
1. Beni internet ile ilk tanıştıran kişi – Ali Fuat Erbil – Garanti
Bankası Genel Müdür Yardımcısı
2. İnternet ilk bağlanmamı sağlayan kişi – Cem Argun – Target Youth
Ajans Sahibi
3. Nazan Yücel - lk web tasarım firmalarından biri –Sibername
4. Faruk Kaptan - İlk web ajansının kuran ve ilk web tasarım kristal
elmasını alan ajans, Ajans Ultra
5. Metin Karaşahin- Web tasarım ajansı kurma furyasından faydalanan –
Hiperkatif,
6. Sarit Bilevi –Magicilick kurucularından
7. İpek Cem - Netwise kurucularından
8. Aslıhan Arul -121 metre
9. Mynet Genel Müdürü – Sabire Ercan
10. Medyanet Eski Genel Müdürü – Kıvan Odabaşı
11. Google Satış Müdürü – Dilek Telkes
12. Turkcell Genel Müdür Yardımcısı – Emre Sayın – Eski Microsoft
Pazarlama Müdürü
13. Nano Dijital – Gökhan Gürşen – Eski MRM Genel Müdürü
14. Swissotel PR Müdürü – Yeşim Doğukan – Eski Mynet Reklam Müdürü
15. Elvan Konedralı – Eski İxir Genel Müdür Yardımcısı
27
[Type text]
16. Phonoclick Satış Müdürü - Bülent Büyükaycan – Eski İxir Genel
Müdür Yardımcısı
17. Yalçın Sayın – Eski e-kolay Genel Müdürü
18. Vuslat Doğan Sabancı - www.hürriyetim.com.tnin kurucusu
19. Deniz Kenber – Eski i-Leo yöneticisi
20. Merve Tezel – Gösaş Yüneticilerinden- Eski Worldcard internet
yöneticisi
21. Gülin Ofluoğlu – Yapı Kredi Emeklilik Pazarlama Müdürü
22. Birkan Babakol – eski Turk.net Genel Müdür Yardımcısı
23. Serdar Öner – Online Pazarlama danışmanı – Eski İxir Pazarlama
Müdür’lerinden
24. Arda Kertmelioğlu – Mobilera Ortak
25. Altuğ İnci –Euromesage ortak
26. Ufuk Girgiç – Boyut Yayın grubu Genel Müdürü – Eski Wunderman
Genel Müdürü
27. Sami Bugay – Danışman – eski Baskuda.com Genel Müdürü
28. İlk internet yazılım firmalarından - Altar’ın sahibi Burak
Odabaşı –, Enova’nın sahibi Beni Melamed, Veripark’tan Özgür
Öztürk
29. Cem Nufusi – Yemek Sepeti’nin sahibi
30. Enis Eryılmaz – İlk ISP Dominet’in ve Arabul’un sahibi
31. Hakkı Arıkan – Eski gittigidiyor’un/Sahibinden’in şimdi
Markafoni’nin Pazarlama Direktörü
32. Ahu Sayarer - Erickson Mobiliy World Yöneticilerinden
33. Kader Kutun – Netcom medya sahibi – Eski Ixır ve Turk.net
reklam satış yöneticisi
34. Mehmet Budak – Ideefixe sahibi
35. Fatih Çekirge- Hurriyet.com.tr Genel Yayın Yönetmeni
2.Aşama: Kapalı Devre:
Ana çatı yayına alındıktan sonra davet esasına dayalı olarak
kapalı bir sistem içerisinde sektör profesyonelleri başlarından
geçen olayları tarihçeye girmeye davet edileceklerdir.
3. Aşama: Topluluğa Açılma ve Yayın:28
[Type text]
İkinci aşama tamamlandığında TİT sektördeki genel kullanıcıya
açılacak ve olaylar ile ilgili yorumlarını ellerinde var olan
eklenebilecek materyalleri eklemeleri istenecektir. Tüm
girdiler oluşturulacak bir moderatör ekibi tarafından önceden
onaylanacaktır.
Ana Fonksiyonlar:
Zaman çizelgesi: Olayların yıllar bazında görüntülenebildiği
alan
Arama: Kelime bazında arama yapılabilen alan
Sosyal Paylaşım / Community: Tarihçe’de adı geçen kişilerin
profillerinin bulunduğu profesyonel sosyal ağlar ile
entegrasyon. (Örn : Linkedin)
Yazılım Altyapısı:
TİT .Net teknolojisi ile geliştirlecek. Ek olarak Flash action
scriptler kullanılacaktır.
Bütçe:
29
[Type text]
Yazılım ve Uygulam a Alt Yapı ve Sistem M aliyetSQL Server 2008 Enterprise ServerW indows 2008 Enterprise ServerDataCenter + 5 M bit Bağlantı 300 TL + KDV / AY
W eb Dizay ve Grafik 2.000 TL
Tim eLine Kontrolü 1.000 TL
Kullanıcı M odülüÇoklu Kullanıcı 1.500 TLKullanıcı Seviyeleri ve Yetkilendirm e 1.500 TLKullanıcı İşlem leri Onay M ekanizm ası 1.000 TLKullanıcı Profilleri ve Sosyal Network Entegrasyonları 2.000 TL
CM SSEO ( URL , M eta , Description ) 1.500 TLZengin M etin Editörü 1.000 TLSistem e M edya Yüklem e ve M etin Editörü Entegrasyonu ( Video , Resim ) 1.000 TLDinam ik Thum bnail ve/veya Özel Thum bnail 500 TLRSS,RSS2,ATOM Desteği 1.000 TLTAG Cloud ve Yazıdan otom atik TAG oluşturm a 1.000 TLKategori Yapısı 2.000 TLPing Servisleri ( Yeni sayfa oluşturulduğunda diğer blog ve platform alara haber verm e) 2.000 TLFaceBook ve Twitter sayfa ve gruplarının oluşturulm ası ve CM S enetgrasyonları 2.000 TL
Reklam Sistem iDinam ik Reklam Alanları 3.000 TLDinam ik Reklam İçerikleri ve Gelir Hesaplam ası 2.000 TL
Ek M odüllerPoll , SurveyGoogle M aps ( Yazı içinde Google M aps Haritası görüntülem e )ForumYorum 1.000 TLİlişkili Yazıların Okura Önerilm esi
İşletimYazarlarİçerik Sağlam aReklam Verm e ( AdHoods , Google AdW ords vs.. )
M ALİYET 27.000 TL
Finansman:
Prejenin sponsorluk alınarak finanse edilmesi öngörülmüştür. Bu
sponsorlar aşağıdaki kategorilerden bir yada bir kaç adet
olabilir.
1- İnternet yayın kuruluşu
2- Üniversite
30
[Type text]
3- Sektörel Dernek
TİT projesi Hürriyet İnternet Grubu ile şifeyn paylaşılmış ve
bütçenin 10.000 TL’lik bölümünün sponsorluğunu yapılabileceği
ile ilgili görüş alınmıştır.
Sonuç:
TİT Projesi Türkiye’deki internet ekonomisi ve paydaşlarının
ihtiyacı olan ve şimdiye kadar bir benzeri gerçekleştirilmemiş
bir projedir. Projen hayata geçirildiği takdirde hem sektöre
hem de sponsor kurumlara fayda veitibar kataacaktır .
Ek.1: Elif Bakiler Proje Portföyü
31
[Type text]
Ek.2: ODTÜ BİLGİ İŞLEM DAİRE BAŞKANLIĞI- İnternet Tarihi
Dünyada Internet'in kısa tarihçesine bakılacak olursa, ilk
çalışmaların (paket anahtarlamalı ağ) 1969 yılında ABD Savunma
Bakanlığı'nda ARPANet'in kurulması ile başlamış olduğu görülür.
Daha sonraki süreçte, aynı ağ üzerinde geliştirilen TCP/IP
(Transmission Control Protocol/Internet Protocol) protokolü,
1983 yılından itibaren ARPANet üzerinde kullanılmaya
başlanmıştır. İlk Internet omurga ağının oluşturulması ise 1986
yılında NSFNet (National Science Foundation – Ulusal Bilim
Vakfı) tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu süreci takiben,
Internet’in halka açık hale gelmesi 1989 yılından sonra olmuş;
1990 Haziran’ında TCP/IP’nin ilk kullanıldığı ağ olan
ARPANet’in kullanımdan kaldırılmasına rağmen bu ağın yerini
ABD, Avrupa, Japonya ve Pasifik ülkelerinde ticari ve hükümet
işletimindeki omurgalar (backbone) almış, TCP/IP protokolü ve
Internet 90'lı yıllardan itibaren büyük bir ivme kazanmıştır.
Internet’in ticari anlamdaki gelişimi ise 1991 yılından
itibaren olmuştur.
Aynı yıllarda, Internet’in Türkiye’ye gelişi sürecine bakılacak
olursa; ilk geniş alan ağının, 1986 yılında tesis edilen EARN
(European Academic and Research Network)/BITNET (Because It's
Time Network) bağlantılı TÜVEKA (Türkiye Üniversiteler ve
Araştırma Kurumları Ağı) olduğu görülmektedir. İlerleyen
yıllarda bu ağın hat kapasitesinin yetersiz kalması ve
teknolojik açıdan ihtiyaçlara cevap verememeye başlaması
üzerine, 1991 yılı sonlarına doğru ODTÜ ve
32
[Type text]
TÜBİTAK, Internet teknolojilerini kullanan yeni bir ağın tesis
edilmesi yönünde bir proje başlatmışlardır. Bu çerçevede ilk
deneysel bağlantı 1992 yılının Ekim ayında X.25 üzerinden
Hollanda'ya yapılmış; PTT'ye 1992 yılında yapılan başvurunun
sonuçlanmasını takiben, 12 Nisan 1993'de de 64 Kbps kapasiteli
kiralık hat ile, ODTÜ Bilgi İşlem Daire Başkanlığı sistem
salonundaki yönlendiriciler kullanılarak, ABD'de NSFNet
(National Science Foundation Network)'e TCP/IP protokolu
üzerinden Türkiye’nin ilk Internet bağlantısı
gerçekleştirilmiştir. Aşağıdaki paragraflarda Internet’in
dünyadaki gelişim süreci, ilk çalışmaların başlatıldığı 1969
yılından başlayarak, Internet’in büyük ivme kazanmış olduğu
1991 yılına kadar olan zaman dilimi içinde
detaylandırılmaktadır.
1964
ODTÜ-BİDB, Elektronik Hesap Bilimleri Merkezi adıyla
kurulmuştur.
1965
IBM 1620, 40 KB ana bellek, 1 kağıt şerit okuyucu (IBM 1621), 1
kart okuyucu/delici (IBM 1622), 1 satır yazıcı kiralanmıştır
(IBM 1443). Ek olarak 1 optik işaret okuyucu (IBM1230), 1 disk
sürücü (IBM1311) kiralanmıştır.
1969
IBM 1620 sistemi yerine IBM 360/40, 2 disk (IBM 2311), 2 teyp
(IBM 2401), kart okuyucu/delici (IBM 2540), 1 satır yazıcı (IBM
1403), 1 sistem konsolu (IBM 1052) kiralanmıştır.
33
[Type text]
1972
2311 modeli diskler 2314 model disklerle değiştirilmiştir.
1974
IBM 360/40 sistemi çıkarılarak yerine IBM 370/145, 384 KB ana
bellek, 1 disk (IBM 3333), 2 teyp (IBM 3420), 1 kart
okuyucu/delici (IBM 2540), 1 kart okuyucu (IBM 3505), 1 satır
yazıcı (IBM 1403) ve sistem konsolu (IBM 3215) kiralanmıştır.
1977
4 disk (IBM 3330) 400 MB kapasiteyle sisteme eklenmiştir.
1979
1 optik işaret okuyucu (IBM 3881) ve teyp birimi (IBM 3410)
kiralanmıştır.
1981
IBM 370/145 sistemi çıkartılarak yerine Burroughs B6930
sistemi, 3 MB ana bellek, 1600 MB disk, 2 satır yazıcı, 10
terminal, 6 yazıcı, 2 kart okuyucu ile kiralanmıştır.
1982
Sisteme 4 terminal, 1 disk (400 MB) eklenmiştir.
1983
Sistemin terminal kapasitesi 20 terminal ilavesi ile
arttırılmıştır. 34
[Type text]
1984
B6930 sisteminin yanı sıra Burroughs (UNISYS) A9F, 12 MB ana
bellek, 1 kart okuyucu, 2 satır yazıcı, 2 teyp birimi, 3 disk
(3x 400MB), 6 uç yazıcısı kiralanmıştır.
1985
20 terminal (ET1100) eklenmiştir.
1987
Bilgi İşlem Dairesi alt yapı olanaklarını (UPS, jenaratör gibi)
güçlendirerek 24 saat/7 gün kesintisiz hizmet sunmaya
başlamıştır. İlk Wide Area Network (BITNET - EARN) bağlantısı
UNISYS A9F üzerinden gerçekleştirilmiştir.
1990
IBM 3090/180S sistemi; VM/XA SP işletim sistemi ile ve 1 vektör
işlemci, 128 MB Bellek, 22.5 GB disk (IBM 3380), 135 renksiz
(IBM 3191) ve 15 renkli (IBM 3192) terminal, 2 adet 2000 lpm
satır yazıcı (IBM 4245), 2 adet 6250 bpi teyp sürücü ve 2 adet
32000 bpi kartuş teyp sürücüyü içerecek şekilde kurulmuştur.
IBM 3090/180S sisteminin kurulması ile Bitnet bağlantısı IBM
3090/180S sistemi üzerinden sağlanmaya başlanmıştır.
IBM terminallerinden oluşan 3 terminal odası (Makina, Fizik ve
İnşaat bölümlerinde toplam 75 terminal) kullanıcıların sisteme
erişimlerinin sağlanması amacıyla hizmete açılmıştır.
METU-NET (fiber optik token-ring backbone, 16 Mbps) ODTÜ'de
bulunan bütün birimlerin network olanaklarından yararlanmasını
sağlamak amacı ile kampüse döşenmiştir. 35
[Type text]
1991
Aralık ayında NFS ve CREN'e başvuru gerçekleştirilmiştir.
ODTÜ olarak TÜBİTAK'a TR-NET (Türkiye Internet Proje Grubu)
projesi sunulmuştur.
1992
UNISYS U6065 sistemi, 3 işlemci, 16 MB bellek ve 1.3 GB disk
ile kurulmuştur.
HP/9000 817S, 16 MB bellek ve 600 MB disk ve HP-UX işletim
sistemi ile alınmıştır.
RISC/6000 System 320, 16 MB bellek, 1 GB disk ve AIX işletim
sistemi ile kurulmuştur.
Şubat ayında donanım araştırması yapılmıştır.
Mart ayında CREN ve NFS'den onay alınmıştır.
Mayıs ayında NFS'e bağlanma kararı alınmıştır.
Temmuz ayında PTT'ye 64 Kb'lik hat başvurusu yapılmıştır.
Ağustos ayında Hollanda'ya (RIPE) X.25 /IP başvurusu
yapılmıştır.
Eylül ayında cihaz alımı ve kurulumu (router, mngmt.sta., line
interface) gerçekleştirilmiştir.
Ekim ayında X.25 ile Hollanda üzerinden ilk INTERNET bağlantısı
gerçekleştirilmiştir. 36
[Type text]
1993
UNISYS U6065 sistemine 16 MB bellek ve 3.9 GB disk, HP 817S
sistemine ise 16 MB bellek, 3.9 GB disk eklenerek bu
sistemlerde kapasite arttırımı sağlanmıştır.
5 Nisan - PTT'nin 64 Kb'lik hattı sağlanmıştır.
12 Nisan - 64 K'lık kiralık hat (leased line) ile Washington
NSFNET (Internet omurga ağı) üzerinden INTERNET bağlantısı
gerçekleştirildi ve kullanıma açılmıştır.
Yurtlarda (1. ve 2. yurt) 2 adet PC salonuna Novell ağ işletim
sistemi kurulmuş ve hizmete açılmıştır.
UNISYS B6930 sistemi kullanımdan kaldırılmıştır.
Sun Server 32 MB bellek, 4 GB disk ile kurulmuştur.
UNISYS A9F sistemi akademik kullanıcıların erişimine
kapatılmıştır.
METU-NET genişletme çalışmaları başlatılmıştır.
1994
IBM terminallerinden oluşan 3 terminal odası (Makina, Fizik ve
İnşaat bölümlerinde bulunan) PC odalarına dönüştürülmüştür. PC
salonlarında Novell network ağ işletim sistemi kullanılarak
oluşturulan yapıda toplam 96 PC hizmete sunulmuştur.
Tatung 1041 server 32 MB memory, 1 GB disk ile alınmıştır. 3
adet IBM RISC/6000 SYSTEM POWERserver 590, 512 MB bellek ve 80
GB yüksek güvenilirlik seviyesine sahip disk ile kullanıma
37
[Type text]
açılmıştır. Sistemler FDDI (100 Mbps) network ile birbirlerine
bağlanmışlardır. IBM
SP2 ile Türkiye'de ilk defa dünya çapında ilk 500'e giren
Süperbilgisayar ODTÜ'de kullanılmıştır.
(http://www.top500.org/site/1145 376. sıra).
1995
IBM Scalable POWERparallel System (SP2) sistemi kurulmuş ve
servise sunulmuştur. Bu sistem, her biri 64 MB bellek ve 1 GB
diske sahip 8 node'dan oluşmaktadır. Bu sistem yüksek başarımlı
hesaplama ve yoğun işlemci gücü gerektiren uygulamalarda
kullanıcılara hizmet vermektedir. HP/9000 817S, 32 MB bellekten
64 MB belleğe çıkartılmıştır. Internet hızı 128 K'ya
çıkarılmıştır.
1995 yılının Nisan ayında Türkiye Internet'deki yolculuğuna
sadece ODTÜ ile devam etmeye başlamış ve TÜBİTAK bu
çalışmalardan ayrılmıştır. Eylül ayında ise Türkiye'nin yurt
dışına çıkış hat kapasitesi 128 Kbps'a çıkarılmıştır.
1994-1995 yılı ilk döneminde sadece Bilgisayar Mühendisliği'nde
gerçekleştirilen "Etkileşimli Kayıt" 1.pilot uygulaması
geliştirilerek sürdürülmüş ve bu uygulamayla Internet
kullanılarak 1995-1996 yılı ilk döneminde bütün üniversite
genelinde 16,619 öğrencinin, 1995-1996 yılı ikinci döneminde de
15,186 öğrencinin kayıt yapması sağlanmıştır. Kayıtlar
sırasında kütüphaneye borçlu olan öğrencilerin elektronik
38
[Type text]
kontrolü yapılmış ve bu borçlar ödenmediği müddetçe kayıt yapma
izni verilmemiştir.
1996
Kurulu sistemlerimizin işlemci gücünü arttırmaya yönelik olarak
HP 800/E25 ve IBM RISC6000 POWERserver J30 ve G30 model
sistemler alınmış ve kullanıma açılmıştır. Ayrıca veri
yedekleme sistemlerini daha güvenilir kılmak ve kapasitesini
arttırmak için Robot Tape Library sistemlere bağlanmıştır.
Kasım ayı içerisinde J30 ve G30 sistemlerinin işlemci
modellerinde (ücretsiz) yükseltilme yapılmıştır. Internet hızı
512 K'ya çıkartılmış ve ayrıca Amerika'da MCI'a 256 K'lık
ikinci bir bağlantı kurulmuştur. ODTÜ içerisinde kurulu bulunan
yerel ağın ATM'e çevrilmesi konusunda proje çalışmalarına
başlanmış ve bazı alımları yapılmıştır. 1997 yılı içerisinde
kurulum ve genişletme çalışmalarının tamamlanması
planlanmıştır.
1996 yılında ise Türkiye'nin Internet'e çıkış hızı son bir yıl
içerisinde ulaştığı seviyenin 4 katına yani 512 Kbps'a
çıkarılarak kullanıcılar için Internet'e göreli olarak daha
hızlı bir erişim olanağı sağlanmıştır. Ayrıca, aynı yıl
içerisinde 512 Kbps'lık Internet hattının yanısıra 256 Kbps
hızında bir hat da Amerika'da MCI'a bağlanmıştır.
Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezi ile işbirliği yapılarak 1996
yılında ÖSS, ÖYS ve TUS sınav sonuçları tüm Türkiye'ye ODTÜ Ev
Sayfası (http://www.metu.edu.tr/) aracılığı ile Internet
üzerinden duyurulmuştur. ÖYS sonuçları için diğer üniversiterin
bilgi servisleri hazırlanmıştır.
39
[Type text]
BİDB tarafından hazırlanan ve Internet üzerinden sunulan
Öğrenci Sorgu Sistemi ile öğrencilere not durumlarını anında
öğrenmeleri olanağı verilmiştir.
1 Haziran 1996'da ULAKBİM'in kurulmuştur.
Eylül ayında TURNET hizmete girmiştir.
1997
ATM ağının genişletilmesi için alt yapı çalışmaları tamamlanmış
ve yeni cihazlar ile trafik analiz ve ağ yönetim yazılımı satın
alınmıştır. 1998 yılının ilk aylarında ODTÜ'de ATM
teknolojisinin kullanılmaya başlanması planlanmıştır.
ODTÜ merkezi sunucularından birinin üzerine Internet taramaları
için kullanılan “Proxy WEB” tarama sistemi test amaçlı kurulmuş
ve kısıtlı kullanıcı kitlesiyle performansı ölçülmüştür. 1997
yılı içerisinde tüm Türkiye'ye servis verilmeye başlanmıştır.
1998
1997 yılında test çalışmaları tamamlanan ATM ağı kullanıma
geçmiştir. Ekim ayı itibarı ile 20 adet birim ATM ağına bağlı
olarak çalışır duruma getirilmiştir.
1999
1997 yılında başlanılan Kampus Omurga Ağını Genişletme
Çalışmaları dahilinde ATM'e geçiş işlemi, iki bölüm (Elektrik-
Elektronik Mühendisliği ve Metalurji Mühendisliği binaları)
dışında tamamlanmıştır. Akademik kurumların bağlantısını
sağlayan ULAKNET hatlarının yetersizliği ve 1999 yılında yeni 40
[Type text]
TTNET hatlarının kullanıma açılmasıyla birlikte ODTÜ'nün de bu
ağ yapısına bağlanabilmesi için gerekli yatırımlar yapılmıştır.
Bu amaçla Balgat santraliyle BİDB arasındaki 34 Mbit/sn hattı
gerekli konfigürasyonlardan sonra çalışır hale getirilmiştir.
ULAKNET bağlantı kapasitesi, 2 Mbit/sn'lik ilave bir hat ile
toplam 4 Mbit/sn olmuş, buna ilave olarak 8 Mbit/sn kapasiteli
bir TTNET bağlantısı sağlanmıştır. Böylece son yapılan
çalışmalarla ODTÜ'nün toplam Internet bağlantı kapasitesi 12
Mbit/sn olmuştur. Kullanıcıların yoğun isteklerini
karşılayabilmek ve daha sorunsuz bir hizmet verebilmek için
dijital teknolojiye sahip yeni 60 hat kapasiteli ISDN/PRI modem
hatlarının kurulumu için yatırımlar yapılmıştır.
2000
Planlama çalışmaları 1999 yılı içinde başlatılan ve gerekli
cihazların aynı yıl içerisinde satın alınmasını takiben ilk
pilot uygulaması 2000 yılı Nisan ayı içinde gerçekleştirilen
ODTÜ kablosuz bilgisayar ağı projesi kapsamında; Büyük Spor
Salonu, ODTÜ-MET, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Merkezi
'nin kampus omurga ağı erişimi, kablosuz bilgisayar ağı
üzerinden sağlanmıştır.
Token-ring omurgasına bağlı tüm birimlerin ATM omurgasına
geçirilmesi sonrasında token-ring omurgası, 2000 yılı
başlarında kapatılmıştır. 2000 yılında 30 birimin bağlantısı
tamamlanmış ve ATM'e bağlı birim/bölümlerin sayısı 90'a
ulaşmıştır. Söz konusu tarihte, ATM Omurga Kampus Ağı
içerisinde 9046 adet alan adı kayıtlanmış IP adresi bulunduğu
tespit edilmiştir. Yine aynı tarihlerde, alan adı kayıtlanmış
ve aktif olarak kullanılan bilgisayar sayısının ise yaklaşık 41
[Type text]
5000 olduğu kaydedilmiştir. Ayrıca, 2000 yılında toplam 16
birim, ethernet teknolojisi kullanılarak ATM omurga ağına
dolaylı olarak bağlanmıştır.
Anonim FTP servisini 1994 yılında Türkiye'de ilk başlatan kurum
olan ODTÜ-BİDB, 1994 yılında ilk kurulduğunda 17 GB'lık
kapasiteye sahip anonim ftp disk kapasitesini 2000 yılı
içerisinde yapılan disk artırımlarıyla beraber, 140.5 GB'a
çıkartmıştır. BİDB'de limyra.cc.metu.edu.tr sistemi üzerinden,
ODTÜ içerisinde bulunan tüm birimlere ve alan adı ".tr" ile
biten kullanıcılara (edu.tr, gov.tr, mil.tr, com.tr, net.tr,
k12.tr, bbs.tr, org.tr, gen.tr) dosya sunuculuğu hizmeti
verilmiştir. ftp://ftp.metu.edu.tr/ adresinden verilen bu
hizmet dahilinde, 44 sitenin günlük olarak yansısı tutulmuş ve
kullanıcılara sunulmuştur. 2000 yılı içinde, günlük ortalama
5.435 adet dosya transferi ve 2.080 GB veri transferi
yapılmıştır.
2001
2001'de Ethernet teknolojisi kullanılarak ATM omurga ağına,
ODTÜ yurtlarından Hızıroğlu ve İsa Demiray Yurdu, Yurt Giriş
katı (asistan lojmanları), 9. Yurt Asistan katı, Eski
Lojmanlar, Mustafa Parlar Yurdu ek binası lokasyonlarında yer
alan odaların bağlantısı sağlanmıştır.
2000 yılında SDH üzerinden 34 Mbps ATM linki üzerinden sağlanan
8 Mbps kapasiteli TTNET bağlantısı, 2001 yılında, 16 Mbps'e
42
[Type text]
çıkarılmıştır ve kampus dışı erişimi toplam kapasitesi 20 Mbps
olmuştur.
2002
Artan ağ güvenliği sorunları ile mücadele etmek için, PC
sunucular üzerinde açık kaynak kodlu yazılımlar ile ATM geniş
alan ağı bağlantılarını sağlayan sınır yönlendirici servisi,
kampus geneline hizmet veren tek kollu ATM yönlendiriciler,
statefull firewall, ids/ips, proxy servisleri verilmeye
başlanmıştır.
ATM omurgasının artan işletme maliyetleri üzerine, kampus
omurgasının gigabit ethernet omurgasına geçişi için çalışmalara
başlanmış, merkeze tüm uçlarına tıkanmasız hizmet veren gigabit
ethernet omurga anahtarlama/yönlendirme cihazı alımı
yapılmıştır.
ODTÜ-ULAKNET bağlantısı 34 Mbps hızına çıkarılmıştır.
2003
Gigabit ethernet omurgası kurulumu için, kenarlara tüm uçlarına
tıkanmasız 10/100/1000 Mbps hızında hizmet veren gigabit
ethernet anahtarlama/yönlendirme cihazı alınmıştır.
Gigabit ethernet omurgası kurulumu için, mevcut dört merkezli
yıldız topoloji yapısı yerine, tek merkezli yıldız topoloji
yapısına geçilmesi için, kampus genelinde single mode fiber
optik kablolama yapılmış, toplam 22 km kablo çekilmiştir.
ODTÜ-ULAKNET bağlantısı 100 Mbps hızına çıkarılmıştır. Mevcut
34 Mbps ATM bağlantısı üzerinde yerleşke dışında bağlanılan web
sayfalarının paylaşımı amacıyla web önbellekleme servisi 43
[Type text]
verilmeye başlanmış, hat üzerinden akan trafikten %30 tasarruf
sağlanmıştır.
2004
2003 yılında gerçekleştirilen alımların 2004 başında tamamen
teslim edilmesiyle, ATM omurga ağı kapatılarak, kampus omurga
ağında gigabit ethernet teknolojisi kullanılmaya başlanmıştır.
Bu omurga ile, kampus içerisinde uçtan uca bağlantı hızının 1
Gbps olması
sağlanmıştır. Aynı kapsamda, merkezi sunucular için
kullanılmakta olan FDDI ağı devre dışı bırakılmış, doğrudan
omurga bağlantısı sağlanmıştır.
Kablosuz ağ üzerinde son kullanıcıya hizmet veren noktalar
artırılmış, yıl sonu itibariyle kayıtlı 520 kablosuz ağ
kullanıcısı sayısına ulaşılmıştır.
Yedeklilik amacıyla 5+5 Mbps uydu hattı devreye alınmış, yıl
boyunca yedek hat olarak kullanılmıştır. 34 Mbps TTNET ATM
portu ve bağlantısı iptal edilmiştir. TRNET ile yapılmakta olan
10 Mbps peering bağlantısı, 155 Mbps hızına çıkarılmış, hat
üzerinden TRNET müşterilerine erişim imkanı sağlanmış ve bu
imkan ULAKNET hattı kullanıcılarının da paylaşımına açılmıştır.
2005
ODTÜ yerleşke dışı bağlantılarını sağlamak amacıyla, toplam 134
Mbps ULAKNet ve 155 Mbps TR-Net peering hatlarına ek olarak,
kampus dışı iletişimde yedekliliğin sağlanması amacıyla 34 Mbps
kapasiteli ilave TT-Net hattı tesis edilmiş; ODTÜ Kuzey Kıbrıs
Kampusu ile ODTÜ Ankara Kampusu arasında 16 Mbps kapasiteli
44