16
Uluslararası Katılımlı Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu-2 TARİHİ DİYARBAKIR DİCLE (ON GÖZLÜ) KÖPRÜSÜ’NÜN ONARIMI, GÜÇLENDİRİLMESİ VE YENİDEN KULLANIMI Halide SERT 1 , Yrd.Doç.Dr.F.Meral HALİFEOĞLU 2 Yrd.Doç.Dr. Neslihan DALKILIÇ 3, Zülfikar HALİFEOĞLU 4 1 Karayolları Genel Müdürlüğü Köprüler Müd. Dairesi Başkanlığı Tarihi Köprüler Şubesi E-Posta: [email protected] , Tlf: 0 312 4158044 2 Dicle Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Restorasyon Anabilim Dalı E- posta: [email protected] , Tlf: 0 412 2488001/3646 3 Dicle Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Restorasyon Anabilim Dalı E-Posta: [email protected] , Tlf: 0 412 2488001/3563 4 İnşaat Mühendisi, Diyarbakır E-Posta: [email protected] , Tlf: 0412 224 55 56 ÖZ Tarihi Dicle Köprü’sü (On Gözlü Köprü), Dicle Nehri üzerinde yer alan, Diyarbakır kent tarihinde önemli bir yere ve simgesel değere sahip bir kültür varlığıdır. Yapı, uzun zaman süreci içerisinde, insan ve doğa etkisiyle edindiği değişim, çeşitli müdahale ve bozulmalarla günümüze ulaşmıştır. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 2007-2009 yılları içerisinde yaptığı projelendirme, restorasyon ve güçlendirme çalışması, bilimsel restorasyon yöntemleri doğrultusunda, malzeme analizleri ve araştırma kazıları yapılarak edinilen bilgilerle tamamlanmıştır. Bu çalışmada, köprünün müdahale öncesi durumu, meydana gelmiş strüktürel ve fiziksel bozulmalar, uygulama sırasında yapılan harç analizleri, araştırma kazıları, yeni bulgular ile restorasyon ve güçlendirme uygulamaları anlatılmaktadır. Anahtar kelimeler: Dicle Köprüsü, Diyarbakır, On Gözlü Köprü, Restorasyon, Güçlendirme The Restoration and Strengthening of Historical Diyarbakır Tigris (Ten-Eyed) Bridge ABSTRACT The historical Dicle (Tigris) Bridge has been a symbol of the city of Diyarbakır, and magnificent construction with its dimension and architecture. Its measured drawings, restitution and restoration projects were prepared, by a team of experts from different disciplines, in a very detailed manner. These restoration applications were commenced in 2008. First of all research excavations were carried out in necessary parts of the bridge. An application has been started in comply with the mortar and material analyzes. 633

Tarihi Diyarbakır Dicle (On Gözlü) Köprüsü’nün Onarımı, Güçlendirilmesi ve Yeniden Kullanımı / The Restoration and Strengthening of Historical Diyarbakır Tigris (Ten-Eyed)

  • Upload
    dicle

  • View
    0

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Uluslararası Katılımlı Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu-2

TARİHİ DİYARBAKIR DİCLE (ON GÖZLÜ) KÖPRÜSÜ’NÜN ONARIMI, GÜÇLENDİRİLMESİ VE YENİDEN KULLANIMI

Halide SERT1, Yrd.Doç.Dr.F.Meral HALİFEOĞLU2

Yrd.Doç.Dr. Neslihan DALKILIÇ3, Zülfikar HALİFEOĞLU4

1Karayolları Genel Müdürlüğü Köprüler Müd. Dairesi Başkanlığı Tarihi Köprüler Şubesi

E-Posta: [email protected], Tlf: 0 312 4158044

2Dicle Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Restorasyon Anabilim DalıE- posta: [email protected], Tlf: 0 412 2488001/3646

3Dicle Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Restorasyon Anabilim DalıE-Posta: [email protected], Tlf: 0 412 2488001/3563

4İnşaat Mühendisi, DiyarbakırE-Posta: [email protected], Tlf: 0412 224 55 56

ÖZ

Tarihi Dicle Köprü’sü (On Gözlü Köprü), Dicle Nehri üzerinde yer alan, Diyarbakır kent tarihinde önemli bir yere ve simgesel değere sahip bir kültür varlığıdır. Yapı, uzun zaman süreci içerisinde, insan ve doğa etkisiyle edindiği değişim, çeşitli müdahale ve bozulmalarla günümüze ulaşmıştır. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 2007-2009 yılları içerisinde yaptığı projelendirme, restorasyon ve güçlendirme çalışması, bilimsel restorasyon yöntemleri doğrultusunda, malzeme analizleri ve araştırma kazıları yapılarak edinilen bilgilerle tamamlanmıştır.

Bu çalışmada, köprünün müdahale öncesi durumu, meydana gelmiş strüktürel ve fiziksel bozulmalar, uygulama sırasında yapılan harç analizleri, araştırma kazıları, yeni bulgular ile restorasyon ve güçlendirme uygulamaları anlatılmaktadır.

Anahtar kelimeler: Dicle Köprüsü, Diyarbakır, On Gözlü Köprü, Restorasyon, Güçlendirme

The Restoration and Strengthening of Historical Diyarbakır Tigris (Ten-Eyed) Bridge

ABSTRACT

The historical Dicle (Tigris) Bridge has been a symbol of the city of Diyarbakır, and magnificent construction with its dimension and architecture. Its measured drawings, restitution and restoration projects were prepared, by a team of experts from different disciplines, in a very detailed manner.

These restoration applications were commenced in 2008. First of all research excavations were carried out in necessary parts of the bridge. An application has been started in comply with the mortar and material analyzes.

633

Uluslararası Katılımlı Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu-2

The deteriorations, due to natural events, can be counted as:hollows on the abutments of the bridge, cracks, abrasion on the stone faces, the closure of bridge arches with soil fill, the loss of joints, stones fell and moved from their original places, an abrasion on inscription and surface loss. The deteriorations caused by fault restoration techniques have been determined as follows: covering the bridge floor with reinforced concrete and asphalt, plastering the cover of some vaults with cement mortar, the usage of inappropriate material and details at the restoration and the electrical posts on the bridge and improper sign posts.

The activities carried out during restoration application have been examined in subtitles such as: derivation, dismantle, cleaning, consolidation, fortification, and strengthening.

Key words: Diyarbakır, Ten-Eyed Bridge, Tigris Bridge, Repair, Restoration, Strengthening.

1.GİRİŞ

Geçmiş medeniyetlerin sanat, kültür ve estetik anlayışı ile gereksinimleri, malzeme ve yapım tekniği ile biçimlenmiş tarihi köprüler, korunması ve yaşatılması gerekli kültürel varlıklarımızdandır. Güneydoğu Anadolu’da pek çok yerleşim alanını Diyarbakır’a bağlayan tarihi Dicle Köprüsü de, yapım ustalığı, estetiği, boyutu, geniş su açıklığını geçen yüksek sivri kemerli gözleri, piramidal külahlı selyaranlarıyla kentin önemli simgesel bir mimari yapıtıdır. Bulunduğu konum itibariyle kentin doğu ve kuzeyinde yer alan kentlere bağlantısını sağlayan bir kavşakta yer almaktadır.

Köprü, üzerinde bulunduğu Dicle Nehri’ni aşmak için yığma yapım sisteminde inşa edilmiştir. Bazalt taşın ve tuğlanın hakim olduğu yapının uzunluğu 172 mt., genişliği ilk beş gözde 5.45m-6.24m arası, beşinci gözden itibaren 9.69m-10.20m arasıdır. Yapıda kemerler ve harpuştalar düzgün kesme taştan yapılı iken, tempan yüzeyleri ve korkuluklar daha çok moloz dokudan oluşmaktadır. Açıklıkları geçen gözler, çift merkezli ve sivri kemerlidir. Memba yüzündeki selyaranları üçgen gövdeli, piramidal külahlıdır. Önemli bir bölümü özgün olan korkuluklar, sivri harpuştalarla örtülüdür. Mansap yüzünde daha önceki dönemlere ait kemer ayaklarının kalan kısımlarından oluşan dört topuk bulunmaktadır.

Yapı çeşitli dönemlerdeki yıkımlardan dolayı farklı onarımlar görmüştür. Yakın dönemli onarımlarla yapının görsel bütünlüğü, malzeme uyumu ve beton + asfalt kaplı döşemeyle özgün dokusu kısmen bozulmuştu. Yapılan müdahale ve uygulamalarla köprünün özgün doku ve bütünlüğünün kazanılmasına çalışılmıştır.

634

Uluslararası Katılımlı Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu-2

Foto 1-2. Dicle Köprüsü ve yakın çevresi (diyarbakir.gov.tr)

2.YAPIDA TESPİT EDİLEN BOZULMALAR

Uzun yıllar boyunca, gördüğü farklı dönem müdahaleleri, aşınma, insan ve doğa etkisiyle meydana gelmiş bozulmalarla günümüze ulaşan Dicle Köprüsü, genel hatlarıyla sağlam bir görünüm sunmaktadır. Restorasyon ve güçlendirme çalışmalarından önce yoğun taşıt trafiğine açık olan yapı, zaman içerisinde edindiği strüktürel, fiziksel bozulmalara, insan ve doğa etkili tüm etkenlere karşı görevini sürdürerek günümüze ulaşmıştır. Ancak yapının temelleri, açıklıkları geçen çift merkezli kemerleri ve genel yapısı incelendiğinde, taşıma sistemini etkileyen büyük problemlerin oluştuğu gözlenebilmiştir. Uygulama öncesi ve uygulama sırasında tespit edilen bozulmalar, strüktürel ve fiziksel olmak üzere iki grupta toplanabilir.

Foto 3. Dicle Köprüsü mansap yüzü (Restorasyon öncesi–2005)

2.1. Strüktürel bozulmalar

Kemer ayaklarının oturduğu temellerde, nehir suyunun doğrusal akmayışı, dalgalı ve çevrintili oluşu ile su yatağının düzensizliği ayaklarda büyük oyulmalara neden olmuş, yapı ciddi taşıma sorunuyla yüz yüze kalmıştır. Bu oyulmalardan dolayı 8, 7, 6, 5, 4, 3 ve 2. ayakların temellerinde 70-130 cm arası derinlikte, 120-140 cm yükseklikte boşalmalar meydana gelmiştir (Foto 4-5).

635

Uluslararası Katılımlı Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu-2

Foto 4-5. Ayak temellerinde oluşan boşalma ve oyulmalar

Köprü ayaklarının alt sıralarında suyun doğrudan aşındırması ve debisinin düşüp yükselmesiyle yarıklar, çatlaklar ve yer yer kopmalar oluşmuştur. Bu durum bazı ayaklarda mevcut bağlayıcı kenetlerin kopmasıyla, ciddi doku kayıplarına ulaşmıştır (Foto 6-7).

Foto 6 -7. Ayak alt sıralarında meydana gelmiş yarık, oyulma ve ayrışmalar

Yapı, kent merkezine yakınlığı, Diyarbakır-Silvan yolunun üzerinde olması, yaklaşık yirmi köy ve bir belde ile Kırklar Dağı eteğindeki tuğla fabrikasını şehir merkezine bağlamasından dolayı yoğun bir ağır taşıt trafiğine maruz kalmıştır (Foto 9). Oluşan titreşimlerin kemerlerdeki çatlaklar ile ayaklardaki oturmalarda önemli etkisi olduğu düşünülmektedir (Foto 8). Bunlardan en önemli olanları 5, 2 ve 1 nolu kemerlerde oluşan çatlaklardır. Bunun yanında çarpmalardan dolayı korkuluklarda da yer yer dökülme ve kopmalar meydana gelmiştir.

636

Uluslararası Katılımlı Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu-2

Foto 8. Kemer taş örgüde görülen çatlaklar Foto 9. Köprü üzerinden geçen ağır tonajlı araçlar

2.2. Fiziksel bozulmalar Tempan duvarları, korkuluklar, döşeme, yaklaşım duvarları ve kısmen harpuştalarda farklı dönemlerde yapılan onarım amaçlı müdahalelerden dolayı uyumsuzluk, aykırılık ve buna bağlı ayrışmalar oluşmuştur (Foto 10). Çimento esaslı kalın derzleri hemen hemen tüm yüzeylerde görmek mümkündür.

Foto 10.Yakın dönemli derz onarımları Foto 11. Hasar görmüş korkuluk ve harpuştalar

1 ve 10 nolu kemer gözleri, su debisinin zayıflamasından, toprak dolguyla kapanmıştır (Foto 12).

Foto 12. 1 ve 10 nolu gözlerdeki toprak dolgu

637

Uluslararası Katılımlı Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu-2

Gözlerinin tonoz üst örtülerinde, döşemeden sızan su nedeniyle horasan harçlı dolgudan ayrışan kireç esaslı malzemenin derz aralarından taşarak zamanla sertleşmesi sonucu, taş yüzeylerde kalın bir tabaka halinde kemikleşmiş kireç esaslı dokular meydana gelmiştir (Foto 13).

Foto 13. 10 nolu göz içerisindeki kireçleşmiş tabaka

Zamanla taşlar arasında bulunan derzlerin boşalmasıyla, boşluklara giren tohumlar, nemin de etkisiyle önce küçük bitki topluluklarına, daha sonra da köklü bitkilere dönüşmüştür (Foto 14).

Foto 14. Bitkisel oluşumlar

Yakın zamanda yapılmış betonarme + asfalt kaplama ile özgün döşeme tamamen görülmez hale gelmiştir. 40-50 cm kadar yüksekliği bulan bu tabaka, fiziksel olduğu kadar, getirdiği yük ile özgün döşemedeki çökmelerle birlikte strüktürel bozulmalara da neden olmuştur (Foto 15).

638

Uluslararası Katılımlı Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu-2

Foto 15.Özgün döşeme üzerinde yer alan beton + asfalt tabaka

Özgün taş çörtenler genelde kırılmış, bazıları ise tamamen yok olmuştur.

Özgün harpuştaların bir kısmı tahrip olurken, bir kısmı da beyaz çimento esaslı beton malzemeyle tamamlanmıştır. Taş olan önemli bölümde özgün görüntü, çimento esaslı ve dokuyu kirletecek ölçüdeki kalın derzlerle bozulmuştur (Foto 16-17).

Foto 16-17. Tahrip olmuş harpuştalar

Beyaz kalker taşı yazıtlar, taşın doğa koşullarına karşı direncinin az olması ve zaman etkisiyle büyük ölçüde erimiş ve yüzey kaybı meydana gelmiştir (Foto 18-19).

Foto 18-19. Yazıtta oluşan yüzey ve detay kayıpları

639

Uluslararası Katılımlı Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu-2

Tempan yüzeylerine ve selyaran üstlerine telefon direkleri, tel ve çivilerle yerleş- tirilmiştir.

3. RESTORASYON VE GÜÇLENDİRME ÇALIŞMALARI

Mayıs–2008 tarihinde başlanılan çalışmanın amacı ve hedefi, yapının özgün dokusunu korumak, zayıflayan taşıyıcı sistemini güçlendirmek, doğa koşulları ve insan etkilerine karşı direncini artırabilmek, mevcut bozulmaları gidermek, taşıt trafiğine kapatarak yakın çevresini kentsel siluete uygun şekilde düzenlemek, hem köprünün hem de düzenlenen yakın çevrenin yaşatılarak korunmasını sağlamaktır. Böylece yapı, özgün dokusunu kazanmak amacıyla yapılmış düzenlemeler ve daha güçlendirilmiş taşıyıcı sistemiyle uzun yıllar simgesel yapıt özelliğini sürdürebilecektir.

3.1. Uygulama öncesi çalışmalar

Uygulama öncesinde proje çalışmasında tespit edilemeyen, ancak uygulama çalışmasının önceliklerini oluşturan bazı ön çalışmalar yapılmıştır. Bunlar;

Yapı sınırının tespiti (Araştırma kazısı)

Köprünün batı girişi Diyarbakır–Mardin Karayolu’na bağlanmaktadır. Zamanla kotu yükselen yol ile köprü girişi aynı paralellikte, eğimli biçimde doldurularak yükseltilmiştir. Aynı uygulama, batıda olduğu kadar olmasa da, doğu yöndeki Kırklar Dağı eteğinden dolanarak çevre il, ilçe ve köylere bağlantıyı sağlayan yolda da oluşmuştur. Bunun yanında köprünün memba ve mansap yüzünde her iki yönde zamanla yol kotunun yükselmesi, çevreden dökülen hafriyat ve dolgu yapımı ile yaklaşım duvarlarının önemli bir bölümü algılanmamaktaydı. Bu bakımdan köprünün doğu ve batı girişinin her iki yüzünde, yaklaşım duvarlarını ve yapının ana sınırlarını ortaya çıkarabilmek ve proje aşamasında belgelenemeyen bu kısımlardan yapıya ait başka bilgilere ulaşabilmek amacıyla, Diyarbakır Müze Müdürlüğü’nün yetkili arkeologları denetiminde araştırma kazısı yapıldı. Yaklaşık 50 gün kadar süren kazı, tamamıyla insan gücü ve kazma, kürek gibi basit el aletleriyle yürütüldü.

Özgün döşeme araştırması

Karayolları 9. Bölge Müdürlüğü tarafından 1971 yılında 35-40 cm. yüksekliğinde yapılmış betonarme döşeme ile bunun üzerindeki12 cm kalınlığındaki asfalt kaplamadan dolayı özgün döşemenin var olup olmadığı anlaşılamamaktaydı. İnsan gücü ile yapılan söküm çalışmalarında asfalt ve betonarme döşeme kaldırılarak yer yer düzensiz ve çöküntü durumdaki özgün döşemeye ulaşıldı. İri dere taşlarının gelişigüzel biçimde yerleştirilmesiyle oluşmuş döşeme üzerinde dört odacık girişi bulundu. 5 ve 4 nolu kemerlerin arasındaki tempan boşluğunda birbirine paralel iki, 3-4 nolu kemer arası ve 2-3 nolu kemer arası tempan boşluklarında ise birer odacık girişi ortaya çıkarıldı (Foto 20). Köprülerde görülebilen tahrip odacıkları ile yük hafifletme alanlarını oluşturan bu odacıklar, birer beton kapakla kapatılmışlardı.

640

Uluslararası Katılımlı Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu-2

Foto 20. 6 nolu ayak üzerinde yer alan odacığın girişi

Harç analizleri

Köprüdeki bağlayıcı harç, genelde geleneksel horasan harcıdır. Ancak restorasyon aşamasında kullanılacak harcı belirlemek için, taş örgü ve tuğla örgü arasından olmak üzere iki farklı numune alınarak analiz yapılmıştır. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez Laboratuarı’na yaptırdığı analizlerin sonucuna göre;

Taş örgüde kullanılacak yeni harç için;

“1 ölçü kireç(%30), söndürülmüş ve bekletilmiş iyi kalite kireç veya hidrolik kireç kullanımı, 2 ölçü agrega (%70), %75’i kireçtaşı agregası ve tozu (1cm elek altı) ve %25’i reaktif özellikli ponza taşı kırığı (1mm elek altı).Çok az miktarda renk kırılmasını sağlamak için tuğla kırığı”

Tuğla örgüde kullanılacak yeni harç için:

“1 ölçü hidrolik kireç,3 ölçü agrega (1 ölçü tuğla kırığı ve tozu- 3mm elek altı), 1,5 ölçü volkanik taş agregası (granit kırığı olabilir – 4mm elek altı), 0,5 ölçü kireçtaşı agregası 4mm – 1mm elek aralığı. Ayrıca reaktif özelliği olduğu bilinen % 1–2 oranında kil katkısı” olarak önerilmiştir.

3.2.Uygulama Çalışması

Çalışmanın ilk ve belki de en önemli aşamasını, köprünün taşıt trafiğine kapatılması oluşturmuştur. Alternatif bağlantı yolunun kente yaklaşık 8-10 km. kadar daha uzun olması, yakın çevredeki köylerin kentle bağlantılarının kesintiye uğraması, halkın büyük tepkisine neden olmuştur. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin Ocak 2009 tarihinde yeni modern köprü ihalesiyle, Tarihi Dicle Köprüsünün trafiğe kapatılması resmen gerçekleşmiştir.

Restorasyon çalışmalarından sonra, köprünün sadece yaya trafiğine, seyir ve dinlenme amaçlı halka açık olması, koruma adına atılmış en önemli adımı oluşturmuş-

641

Uluslararası Katılımlı Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu-2

tur. Bu aşamadan sonraki uygulama çalışmalarını derivasyon, söküm, temizleme, sağlamlaştırma, bütünleme ve çevre düzenlemesi olarak sıralayabiliriz

DerivasyonÇalışmanın daha sağlıklı yapılabilmesi, köprü ayaklarının durumunun tespiti ve iş iskelesinin daha rahat kurulabilmesi amacıyla öncelikle 5, 4, 3, 2, 1 nolu gözlerden akan su, 6, 7, 8, 9, 10 nolu gözlere verilerek derivasyon yapılmıştır. Nehir yatağının hem memba, hem de mansap kısmını içine alacak şekilde, büyük moloz taş bloklar ve sıkıştırılmış toprak malzemenin yığılmasıyla oluşturulan setlerle su derive edilmiştir (Foto 21-22).

Foto 21-22. Köprü gözlerinde derivasyon

SökümSöküm çalışmasının en önemli bölümünü özgün döşeme üzerine atılmış, ortalama 35 - 40cm beton + 12 cm asfaltın kaldırılması oluşturmuştur. Bu sert ve oldukça kalın tabakanın sökümünde yapının zarar görmemesi için birden fazla yol denenmiştir. Nihayetinde en az titreşimi oluşturacak şekilde, yüzeye sık aralıklar ve bölümler halinde 35-40 cm. boyutundaki dövme demir çivilerin çakılıp, insan gücü darbeleriyle, betonun küçük parçalar halinde çatlatılarak alınması yöntemi izlenmiştir (Foto 23-24).

Foto 23-24. Beton+asfalt tabakanın sökümü

642

Uluslararası Katılımlı Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu-2

Yine aynı yılardaki onarımlarda bir kısmı beyaz çimentodan yapılmış beton harpuştaların da özgün taş harpuştalara zarar vermeden sökülmesi sağlanmıştır.

Temizleme

Köprüde temizleme, hemen hemen her bölümde yapıldı. Tempan, selyaran yüzeylerinde, korkuluk ve harpuştalarda görülen çimento esaslı derzler, küçük kalem murçlar ve tel fırçalar yardımıyla itinalı bir şekilde, özgün dokuya zarar vermeden, raspalanarak temizlendi (Foto 25-26).

Foto 25-26. Tempan ve korkuluk yüzeylerindeki çimento esaslı derzlerin temizlenmesi

10, 9, 8, 7, 6, 5 ve 4 nolu kemerlerin iç kısmında özgün tuğla yüzey üzerine yapılmış sıvalar, kalem murçla temizlenerek özgün tuğla doku ile özgün kare düzende örülmüş tuğla beşik tonoz örtüler ortaya çıkarıldı (Foto 27-28). Tuğla ve derz aralarında kalan sıva parçaları tazyikli hava ve ince uçlu metal kalem ile malzemeye zarar vermeden temizlendi. Püskürtme hava ile yüzeyde kalan tozlar alındı.

Foto 27-28. Tuğla tonozlar üzerindeki sıvaların temizlenmesi

İnsanlar tarafından boyanmış ve yakılan ateşlerin etkisiyle yer yer kararmış taşlar, kil ve nehir yatağındaki millerin 0,5bar basınçla püskürtülmesiyle temizlendi (Foto 29).

643

Uluslararası Katılımlı Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu-2

Foto 29. Taş yüzeylerdeki boya ve islerin temizlenmesi

Derivasyonu yapılan bölümlerdeki ayak temelleri, insan gücüyle temizlenerek, temel alt kotları bulundu (Foto 30–31–32).

Foto 30–31–32. Ayak temellerinde yapılan temizlik çalışmaları

Selyaran külahındaki yosunlaşmış yüzeyler, tel fırçalarla temizlenip basınçla hava ve suyla yıkandı. Tempan yüzeyinde kökleri derinlere ulaşmış bitkiler, söküldükten sonra, zirai ilaçlarla kökleri çürütüldü (Foto 33-34).

Foto 33-34. Tempan yüzeyindeki bitkilerin temizlenmesi

644

Uluslararası Katılımlı Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu-2

Beton+asfalttan oluşan tabakanın sökümüyle ortaya çıkarılan özgün döşeme yüzeyi, fırçalama ve hava püskürtülerek temizlendi (Foto 35). Bunun yanında özgün döşemenin kaldırılması ile döşeme altı moloz dokuda da temizlik çalışması yapıldı.

Foto 35. Söküm ve yüzey temizliğinden sonra açığa çıkartılan özgün döşeme

9-10 nolu kemerlerin iç kısmındaki taş yüzeylerde oluşmuş kireçlenmeler ile genelde tüm selyaran yüzey ve külahlarında görülen kireçlenmeler, tel fırçayla temiz-lendi. Taş dokulara zarar vermeyecek basınçta tüm yüzeylere hava tutulup, suyla yıkandı.

Sağlamlaştırma

Kemerlerde, ayaklarda, tempan ve yaklaşım duvarlarında, bağlayıcılığı zayıflamış yada tamamen boşalmış derzler ile özgün dokuya aykırı çimento esaslı derzler temizlenerek, yerine laboratuar analiz sonucuna göre hazırlanmış malzemelerle derz harcı uygulandı. Demirci tezgâhında geleneksel yöntemlerle hazırlanmış kurşunkalem ebatlarındaki çelik murçlar ve hafif çekiçlerle çimento esaslı ve bağlayıcılığı bozulmuş derzler açılarak, havalı tabancalarla temizlendi. Murçlar vasıtasıyla alınamayan ya da alınması taşa zarar vereceği görülen harç kalıntıları ile özellikle cephede zaman içerisinde oluşmuş, kir, küf ve yosun tabakaları için ayrı özel çalışma yapıldı.

Foto 36-37. Harpuştalarda ve tempan yüzeylerinde derz açımı

645

Uluslararası Katılımlı Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu-2

Yapıda ağır taşıt trafiği, temellerdeki oyuklardan dolayı oluşan oturmalar ve diğer nedenlere bağlı çatlakların geometri ve yönleri belirlendi. Yapının durumu incelenip, özellikle kritik ve zayıf bölgeler tespit edildikten sonra, uygun görülen sıklıkta enjeksiyon dübelleri derzlere yerleştirildi. Özellikle 2. ve 5. gözlerdeki kesitte kemer üzerinden kemer alt noktasına kadar inen derin iki adet çatlak temel tahkimatı ve yüzeydeki enjeksiyon çalışmalarıyla sağlamlaştırılmış oldu.

Foto 38-39. Enjeksiyon çalışması için yerleştirilmiş dübeller

Tamamlama-güçlendirme

Derivasyon yapılarak temellerin durumu incelendiğinde 6, 5, 4 ve 3 nolu ayakların temel diplerinin büyük ölçüde boşaldığı görüldü. Temellerin ve yakın civarının balçık ve yabancı elemanlardan temizlenmesinden sonra, özgün boyutta hazırlanan bazalt taşlarından yaklaşık 140cm. yüksekliğinde basamaklandırma ile takviye yapıldı. Mevcutta da olduğu gibi bu taşlar, yatayda birbirlerine 35x4x1cm boyutlarında, 1,8 kg. ağırlığındaki her iki ucundan dövülerek ezilen, galvanizli demir kenetlerle birbirlerine bağlatıldı. Her iki taşın üzerinde açılmış oyuklara kurşunla yerleştirilen kenetler hem taşların birbirlerine bağlanarak suya karşı direnç göstermesini, hem de yapının temel taşıyıcı sisteminin güçlendirilmesini sağlamış olmaktadır. Bu şekilde hem temel, hem de oyulmaların sebep olduğu ayak ve selyaranlarda güçlendirme çalışması yapılmış oldu (Foto 40-41-42).

Foto 40-41-42. Oyulmaların olduğu temellerde güçlendirme çalışması

646

Uluslararası Katılımlı Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu-2

Beton harpuştaların yerine aynı boyut, teknik ve malzemedeki taş harpuştalarla tamamlama yapıldı.

10, 9, 8, 7, 6, 5 ve 3 nolu kemer tonoz örtülerinde, sıvaların temizlenmesinden sonra açılan ve temizlik ile boşalan derzler, analiz sonucu ile hazırlanmış yeni derz malzemesi ile tamamlandı. Kemer, tempan ve selyaran yüzeylerinde açılan ve temizlenen derzler yeniden doldurularak tamamlandı (Foto 43–44).

Foto 43–44. Derz tamamlaması

Özgün döşeme taşları sökülüp, zemin tesviyesi yapıldı. Temizlenen özgün taşlarla, eksiklikler için edinilen taşlar – kemer kilit taşından kemer kilit taşına gelecek şekilde – yeni döşeme için dizildi. Aralarına derz harcı dökülerek döşeme tamamlandı (Foto 45–46).

Foto 45–46. Özgün döşemede tamamlama

4. SONUÇLAR

647

Uluslararası Katılımlı Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu-2

Köprüler yapımları olduğu kadar, restorasyon çalışmaları da daima güçlükle yürütülen su yapılarıdır. Tarihi Dicle Köprüsü’nün de geniş bir su yatağı üzerinde yer alması, restorasyon çalışmasının her aşamasında çalışmayı güçleştirmiş, sürekli mücadele etmeyi gerektirmiştir. Özellikle yağışın fazla olduğu aylarda çalışma daha güçlükle yürütülmüş, hem memba hem de mansap yüzüne kurulan setler zaman zaman yıkılmış, yeniden yapılmaları gerekmiştir. Bazen de yapının doğu yönü, kuzey yaklaşım duvarının sınırlarının ortaya çıkarılmasına çalışılırken, duvarın önemli bir bölümünün altının toprak dolgudan ibaret olduğu anlaşılmış, bu durum duvarın yıkılmasına sebep olmuştur. Öyle ki, bu ve benzeri aksaklıklar doğal bir hal almaya başlamıştır.

Sonuç olarak 2007 yılında projelendirme çalışmalarıyla başlayan Tarihi Dicle (On Gözlü) Köprüsü’nün onarım ve güçlendirme çalışmalarında;

Köprü taşıt trafiğine kapatılmış, sadece yaya geçişlerine ve seyir gezintilerine açık hale getirilmiştir.

Zamanla dipleri oyulmuş ayak temelleri yeniden oluşturularak, taşıyıcı sistem güçlendirilmiştir.

Ağır taşıt trafiği, oturmalar ve diğer nedenlerden dolayı oluşmuş çatlaklar, enjeksiyon sistemiyle sağlamlaştırılmıştır.

Özgün döşeme açığa çıkarılmıştır. Kendi taşları da kullanılarak tamamlanmış, yeniden kullanıma açılmıştır.

Aykırı müdahale ve malzemeler temizlenerek, özgün dokuya uygun tamamlamalar yapılmıştır.

Zaman sürecinde doğal etkenlerle oluşmuş yosunlanma, bitki kökleri ve kireçleme gibi bozulmalar temizlenmiştir.

Beton harpuştaların yerine aynı boyut, teknik ve malzemedeki taş harpuştalarla tamamlama yapıldı.

Köprünün doğu ve batı yöndeki yol bağlantıları sağlandı.

Yüzyıllar boyunca kentin birçok merkeze bağlantısını sağlamış Tarihi Dicle (On Gözlü Köprü) Köprüsü’nün tamamlanan restorasyon, güçlendirme ve çevre düzenleme çalışmasıyla, üstendiği işlev ve simgesel değerini daha uzun yıllar sürdürebileceğine inanılmaktadır.

KAYNAKLAR

1. Halifeoğlu, M., Dalkılıç N., İnan, S., Demirkol, V., “Dicle (On Gözlü) Köprüsü İnceleme Raporu”, Mart 2008.

2. Dicle (On Gözlü) Köprüsü Harç Analiz Raporu, İstanbul Konservasyon Merkezi, 2008, İstanbul.

3. www.diyarbakir.org.tr (2005).

648