16

Kahramanın Yolculuğu (The Hero's Journey) - İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları

  • Upload
    gre

  • View
    0

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Volkan Yücel

KAHRAMANIN YOLCULUĞUMitik Erkeklik ve Suç Draması

‹çindekiler

vii Tablolar ve Grafikler ix Kısaltmalar xi Teşekkür xiii Önsöz: “Milli Suç Kahramanlığı”

1 Giriş

9 BİRİNCİ BÖLÜM Yapısalcı Kahramanlık 11 Yapısalcı Mitoloji ve Kahramanlık Çalışmaları 18 Kahramanın Transformasyonları (Arketipler) 18 Kahraman (Erkek)/Fedakârlık Arketipi 20 Rehber (İhtiyar Bilge Erkek/Kadın)/Yardım Etme Arketipi 22 Geçit Gardiyanı/Sınanma Arketipi 23 Mesajcı/Uyarma Arketipi 23 Biçimdeğiştiren/Aldatma Arketipi 25 Gölge/Yok Etme Arketipi 25 Yancı/Koruma Arketipi 26 Hileci/Huzurbozma Arketipi 26 Mitolojik Anlatı Modeli Olarak “Erkeğin Arayış Macerası” Aşamaları

37 İKİNCİ BÖLÜM Erkeklik İncelemeleri 39 Kuramsal Erkeklik Çalışmalarının Belirişi 43 Hegemonik Erkeklik 47 Erkeklik ve Kahraman 51 Erkeklik ve Psikanaliz 58 Erkeklik, Temsil ve İktidar 64 Erkeklik ve Melodram 71 Türkiye’de Erkeklik Çalışmaları (1966-2012)

83 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Türk Dizileri ve Suç Kahramanlığının Belirişi 85 Yeşilçam Bağıyla Gelişen Türk TV’si 93 Özel Kanalların Taşıdıkları ve 90’larda TV Yapımcılığı 99 90’larda Suç Kahramanlığının Belirişi - Deli Yürek’le Teatralleşen Suç 106 2000’lerde Türkiye ve ABD’de Politikkurgu Patlaması 114 2000’lerin Türk Suç Kahramanlığı Dizi ve Filmleri

125 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Suç Kahramanlığı Sentezi 127 Türk Suç Kahramanlığı Öykü Dünyası Sentezi, Arketip Temsiliyetleri ve Kahraman Anlatısı’yla Karşılaştırılması 128 Klâsik/Mitolojik Anlatı Formu ve Türk Suç Kahramanlığı Draması Arasındaki Temel Benzerlikler

vi içindekiler

130 Kahramanın Ölmesi 131 Kahramanın Umutsuz Aşkı 132 Kahramanın Ayartılabilmesi 132 Mesajcı, Kehanet, Doğaüstü İletişim 134 Kahraman ve Rehber 137 Yancılar/Eşlikçi Dostlar 140 Hileci Eğlencesi ve Tehlikesi 142 Kötü Adamlar ve Gölge 145 Metanomik Anlatım 147 Kahramanın İç ve Dış Çatışması 149 Kahraman ve Yolculuk Sekansı 153 Klâsik/Mitolojik Anlatı Formu ve Türk Suç Kahramanlığı Draması Arasındaki Temel Farklar 153 Kadınların Ezilmesi 158 Karakterlerin Melodramatikleşmesi 166 Adalet, Küfür ve Şiddet 170 Öldürülemeyen Baba ve Kardeş Katli

183 BEŞİNCİ BÖLÜM Suç Kahramanlığı Kimlik ve Söylemi 185 2000’lerde Suç Kahramanlığı Zinciri ve Kimlikleri 197 Suç Dizilerinin Gerçeklik ve Kurgu Karmaşası 198 Gerçek Kişi ve Olaylara Göndermeler 204 Etnik, Dinî ve Örfî Bağlantılar 206 Basına, Halka ve Dünyaya Yansımalar 211 2000’lerde Suç Kahramanı Söylem Analizi

219 ALTINCI BÖLÜM Olağanüstü Kahraman

231 Ekler 233 EK 1 Yerli/Yabancı Dizi (1970-2009) ve Yerli/Yabancı Çocuk, Gençlik ve Animasyon Dizi (1971-2009) ve Yerli Film (1914-2009) Sayıları 235 EK 2 Yerli/Yabancı Diziler (1970-2009) ve Yerli/Yabancı Çocuk, Gençlik ve Animasyon Dizileri (1971-2009) ve Yerli Filmler (2006-2009) Dizini 359 EK 3 Yerli Polis/Suç Dizileri Dizini (1975-2009) 363 EK 4 Türk Suç Kahraman ve Antikahramanları (1952-2011) 365 EK 5 Suç Kahramanlığı Yapımları Künyeleri 369 EK 6 Suç Kahramanlığı Örneklem Özetleri 375 EK 7 Örneklem Suç Kahramanı Diyalogları 425 EK 8 Örneklem Suç Kahramanı Diyalog Analizleri 427 EK 9 Görüşmeler

431 Kaynakça 453 Dizin

Tablolar ve Grafikler

Giriş 3 Tablo 1 En Çok Reklam Alan Programlar 3 Tablo 2 Kurtlar Vadisi (2003-2005) Dizisi’nin Sezon Finalleri

Genel İzleyici Reytingleri 6 Tablo 3 2000’lerde Türk Suç Kahramanlığı Dizileri 7 Tablo 4 Suç Yapımları Örneklemi

Birinci Bölüm 29 Tablo 5 Propp, Campbell ve Vogler’ın Kahramanın Yolculuğu Modelleri

İkinci Bölüm 69 Tablo 6 Melodramların Erkeklik Açısından Özellikleri 72 Tablo 7 Türkiye Erkeklik Literatürü (1966-2012) 79 Tablo 8 Yabancı Dillerden Türkçeye Çevrilmiş Erkeklik Çalışmaları (1978-2012)

Üçüncü Bölüm 86 Grafik 1 Yıllara Göre Yerli/Yabancı Dizi, Yerli/Yabancı Çocuk-Gençlik-Animasyon

Dizi ve Türk Filmi Sayıları 91 Tablo 9 60’ların Yeşilçam Sineması Metin Nitelikleri 96 Tablo 10 1990-2007 Dönemi Dizileri Hâkim Metin Nitelikleri 116 Grafik 2 Dizilerin ve Polis/Suç Dizilerinin Sayısı ve Suç Kahramanlığı Yapımları 116 Tablo 11 Suç Kahramanlığı Yapımları 117 Tablo 12 2000’lere Yansıyan, Suç Yapımları Oyuncu Devamlılıkları (1987-2013)

Beşinci Bölüm 187 Grafik 3 2000’lerde Suç Kahramanlığı Zinciri 213 Grafik 4 Suç Kahramanlarının Diyaloglarının

Tip I/Tip II Kahraman Söylemlerine Göre Yıllık Tasnifi 216 Tablo 13 Türk-Türkiye, Ölüm-Ölmek ve Baba Sözcükleri Frekansları

Kısaltmalar

24 Yirmidört Televizyonu (2007-) (Star Medya)AGB Audits of Great BritainAKP Adalet ve Kalkınma PartisiATV Aktüel Televizyonu (1993-) (Kalyon Medya)AÜ Ankara ÜniversitesiB BölümBBC British Broadcasting Corporation (1927-) (the Crown)BRT Bayındır Radyo Televizyon (1999-2003)BusinessChannelTürk Business Channel Türk (2006-) (UFM Medya)Cine5 Cinema 5 (1993-) (Al Jazeera Medya) CN Cartoon Network (2008-) (Doğan Medya)CNBCe Consumer and News Business Channel Ekonomi (2000-) (Doğuş Medya)ComedyMax Comedy Maximum (1999-) (Çukurova Medya)ComedySmart Comedy Smart (2007-2010)DÇocuk Doğan Çocuk (2006-2010)DisneyChannel Disney Channel (1983-) (the Walt Disney Medya)DisneyXD Disney Xtreme Digital (2009-) (the Walt Disney Medya)DiziMax Dizi Maximum (1999-) (Çukurova Medya)e2 Ekonomi 2 (2007-) (Doğuş Medya)ErTV Er Televizyonu (1996-) (Turkuvaz Medya)FlashTV Flash Televizyonu (1993-) (Göktuğ Medya)FoxKids Fox Kids (1990-2002)FoxLife Fox Life (2006-) (Fox Entertainment Medya)FoxTV Fox Televizyonu (2007-) (Fox Entertainment Medya)FX Fox Extended (1994-) (Fox Entertainment Medya)HBB Has Bilgi Birikim (1992-2000)İ İçindeJetix Jetix (2002-2009)JOJO Jojo (2005-) (TMSF)Kanal1 Kanal 1 (2006-2010)Kanal6 Kanal 6 (1992-1997)Kanal7 Kanal 7 (1994-) (Yeni Dünya Medya)Kanal32 Kanal 32 (1992-) (Aybatılı Medya)KanalA Kanal A (1997-) (KTV Medya)KanalD Kanal Doğan (1993-) (Doğan Medya)

x kısaltmalar

KanalTürk Kanal Türk (2004-) (İpek Medya)KGT Kamu Güvenliği TeşkilatıMaxiTV Maxi Televizyonu (1997-) (Sebil Medya)MaxSmart Maximum Smart (2003-) (Doğan Medya)MehtapTV Mehtap Televizyonu (2006-) (Samanyolu Medya)MSGSÜ Mimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiMTVTürkiye Music Television Türkiye (2006-2011)MyMax My Maximum (2002-2010)Nickelodeon Nickelodeon (1997-) (Viacom Medya)ODTÜ Orta Doğu Teknik ÜniversitesiOlayTV Olay Televizyonu (1994-) (Nergis Medya)PembeSmart Pembe Smart (2008-2011)RTÜK Radyo ve Televizyon Üst KuruluS’nekTV S’nek Televizyonu (2005-2008)ShowTV Show Televizyonu (1991-) (Ciner Medya)ShowPlus Show Plus (2006-2012)Skytürk Sky Türk Televizyonu (2000-2013)StarTV Star Televizyonu (1989-) (Doğuş Medya)STV Samanyolu Televizyonu (1993-) (Samanyolu Medya)Teleon Tele On (1992-2002)TGRT Türkiye Gazetesi Radyo Televizyonu (1993-2007)TNT Turner Network Television (2008-2012)TRT Türkiye Radyo ve Televizyonu (1964-) (Başbakanlık)TSK Türk Silahlı KuvvetleriTürkMax Türk Maximum (2006-) (TMSF)TV8 Televizyon 8 (1999-) (Acun Medya)YumurcakTV Yumurcak Televizyonu (2007-) (Samanyolu Medya)

Bu çalışmada emeği geçen hocalarım Prof. Dr. İ. Emre Işık, Prof. Dr. Ali Akay, Yrd. Doç. Dr. Elif Yılmaz, Yrd.

Doç. Dr. Erhan Doğan, Doç. Dr. Sibel Yardım-cı, Prof. Dr. Ayhan Kaya, Prof. Dr. Sue Golding, Prof. Dr. Alev Adil ve ayrıca Fahri Aral, Bülent Somay, Cem Tüzün, Mehmet Ulusel, Kadir Ab-

bas, Nil Karaibrahimgil Erener, Ece Yörenç, Se-na Güme, Kurtcebe Turgul, Yavuz Turgul, Do-ğan ve Nermin Yücel ve the University of Gre-enwich’te araştırma amacıyla burs kullandıran Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kuru-mu’na teşekkür ediyorum.

Teşekkür

Volkan Yücel Kahramanın Yolculuğu adlı çalışmasında Türkiye’de güncel diziler ve sinema içinde yer alan Suç

Kahramanlığı konusunu ele alıyor. Günümüz Türkiyesi’ndeki muhafazakârlaşan bir toplum-sallık alanında, yerel Kahramanlığın uluslara-rası dağılımında casusluk, polisiye ve ölüm karşısındaki tavırlarını inceliyor.

Fransız sosyolog Luc Boltanski, Muamma-lar ve Komplolar (2012) adlı kitabında 19. ve 20. yüzyıllarda polisiye romanların ve casus romanlarının gelişimiyle, anket yapmak ara-sında paralellikler kurmaktaydı. Psikiyatrinin ve paranoya üzerine bir psişik vaziyetin bera-berliği düşünüldüğünde, Boltanski yapılan an-ket ve araştırmalardaki tipoloji, karakterler ve morfoloji arasında kurulmuş yakınlıklara deği-nir. Önce polisiye romanlarda, sonra da casus-luk romanlarında komplo ve muammanın ku-rulmasıyla alakalı olarak popüler hayal gücü-nün canlı tutulmasını ve milli olan ile ilişkiye sokulmasındaki temsiliyeti inceler. Bu anket ve

araştırmalar sosyal gerçekliğe dokunmaktadır. Polisiye anketler entelektüel alanı doldurur. Daha sonra aksiyon edebiyatı ve filmleri ola-rak ele alınabilecek olan “polisiye roman”, ak-lı kurgusal ve gerçek olaylardan yola çıkarak sosyal aktörlerin ve bir toprağa bağlı olarak çalışan zihniyetin gazeteci tekniğiyle analizini içermektedir. “Polisiye” bu zihniyetin 19. yüz-yılın sonundan itibaren yeşeren modern ulus-devlet egemenliğiyle ilişkisini bize gösterir: Bir toprak üzerinde ve bir halk nezdinde sosyal gerçekliği tekleştirmek ve organize etmek... Bu toprak, “vatan toprağı”dır. Daha evvel bu yer-de yaşamış olan bellek ve ölülerle ilişki içinde-dir. Ölülere olan borcu ödemek demek milli-yetçi olmak demektir (Michelet, Renan ve Dur-kheim). Bellek ve tarih milliyete bağlanan va-tandaş kavramını, askerî olarak olmasa bile ve hatta medeni hukuka bile ihtiyaç olmaksızın oluşturmuştur. Vatandaşlık ve milliyetçilik, belleğe ve ölülere bağlı olarak toprağı yaşatma-ya kalkanlar bütünü gibi durmaktadır. Milli

ÖNSÖZ

“Milli Suç Kahramanlığı”

xiv önsöz: “milli suç kahramanlığı”

kimlik ve bu kimliğe bağlı istisnai durumları yaşayan Kahramanlar kendilerini vatandaşlı-ğın koruyucuları olarak görmektedirler.

1882’de Osmanlı dönemi milliyetçiliğini güçlendirmekte önemli bir isim olan ve hatta metinleriyle Mısır’ın bağımsızlığında da bir rol oynayan Ernest Renan’ın “Bir Millet Nedir?” (1882) adlı metni, Fransa’da 1889’da çıkacak olan milliyet üzerine kanunu öncelemiştir. Ve bu açıdan vatandaşlık kavramıyla ilişkili ola-rak “yabancıların milli olarak nitelendirilen bakış açısına göre şüpheli” durumu Adolphe Bertillon’un parmak izlerinin gölgesinde oluş-turulmuştur. Fransız modelinden gelen Jön Türk ve Türkiye milliyetçiliğinde de bu öğeler Kahramanlık kavramıyla ve özellikle de “Suç Kahramanlığı” kavramıyla akrabalıklar taşı-maktadır.

1920’li yıllarda Siegfried Kracauer, edebi-yat alanı dışında ele aldığı polisiye romanın do-ğuşu üzerine yaptığı analizlerde, döneme ait bi-linçdışından gelen bir yargılama ve araştırma biçimi olduğunu vurgulamaktaydı: Beden kül-tünde stadyumlardaki jimnastik gösterilerinde yükselmekte olan faşizmin amblemlerini ve mi-tolojisini bulmaktaydı. Walter Benjamin’in Pa-sajlar’ında (1927-1940) gerçekleştirdiği yakla-şımın benzerini Kracauer’in çalışmalarında bulmak mümkündür. Şehrin mimarisi, oturan-ların hareketleri ve yaşam ritimleri ikisinin de çalışmalarında ortaya çıkmaktaydı. Yanı sıra, Kracauer sinemada Alman ekspresyonizminin etkilerini ele almaktaydı ve cinayet ilişkileri, câni figürü ve psikiyatrik çılgınlık ve sapkınlık-lar yükselen milliyetçilikle de örtüşmekteydi.

Kahraman, olayın da Kahramanıdır. Krizin başlaması ve savaş psikolojisiyle birlikte dost ve düşman figürleri üzerine odaklanan edebi-

yat ve sinemada detektif bir Kahraman konu-munu yeşertmiştir. Suç psikolojisinin de artma-sıyla psikanaliz ve toplumsal alan arasındaki bireysel tipolojiler Kahraman figürleriyle ör-tüşmüştür. Polisiye romanlarda ev içi dekorla-rın tasnifi ve tanıtımı ön plana çıkmakta; ede-biyatın arkada bıraktığı popüler detayları po-püler polisiye romanlar ve daha sonra da dış mekânlarla birlikte casusluk romanları üstlen-mektedir. Benjamin “polisiye olanı; kalabalık-larda izlerini bırakan bireylerin silinmesi” ola-rak görürken sosyolojideki birey ve toplum tartışması, olduğu gibi bu döneme damgasını vurmuş gözükür. Benjamin’in de incelediği Ba-udelaire’in ise, Kracauer’e göre, asosyalliğiyle kalabalıklardaki suçluyu veya maktulü çok iyi bilmesine rağmen bir dedektif figürüyle özdeş-leşmesine imkân yoktu. Aslında yükselirken bi-le çökmekte olan milliyetçi Kahramanlığının edebiyat olarak yüceltilmesi, sanatsal bir üs-lupçuluktan çok daha fazla toplumsalın alanı-na ait gibi durmaktadır. Halkı ve vatandaşı he-yecanlandırmak görevini üstlenmiştir. Polisiye roman o bakımdan kahramanlarıyla suç ala-nında kendisine popüler bir yer açmakta ve bu şekilde de, özgürleşen bir “akılcılığı” kendisine model olarak seçmekteydi. Bürokratik akılcılık ile aynı paralelde giden Weberci bakış, polisiye kitaplarda ve casus kitaplarında psikolojiyle kesişmekte, dolayısıyla üslup olarak akılcı ola-nı heyecana ekleyerek işlerlik kazanmaya çalış-maktadır.

Ulus-devletin “kimlik kartları” polisiye devlet fikriyle ortaya çıkmış ve suç üzerinden geliştirilmiştir. 1789’da lirik bir şekilde ilan edilen “vatandaşlık” 1848’de genel iradeye da-yalı seçimle “Vatandaş nedir?” sorusunu bera-berinde getirmiştir. Katolik Kilisesi’nin kayıtla-

önsöz: “milli suç kahramanlığı” xv

rından medeni kayıtlara ve sekülerleşmeye doğru giden bu gelişme sırasında, merkezî ve yeni bir medeni otorite ortaya çıkmıştır. Bu da polis anketleriyle mümkün olmuştur. Kimlik öncelikle suçlunun kim olup olmadığına deği-nen bir bakışa aittir. 1888’e kadar, Fransa’da mesela, polis suçu takip etmek için portreler çizdirmekteydi. Bu, suçlular için geliştirilmiş bir teknikti. Fiziki çizgilerin çizilmesi ile birlik-te eskiden gardiyanların dikkatlerine kalmış olan fiziki tanıma, görselleşmeye başladı. Polis 1870’den itibaren de fotoğraf tekniğiyle suçlu-ları tespit ederek takip altına almaktaydı. “Kimlik” bir “suç unsuru” olarak modern ulus-devletin oluşumunda önemli bir yere otur-maktadır.

19. yüzyılın sonunda artık sadece suçluları takip altına almaktan çıkan bir polisiye yön-tem, potansiyel bir şekilde herkesi denetim altı-na almaya başladı. Kimlik kartı devrimi işte budur. Francis Galton ile parmak izleri devri-mi, her canlıyı tanıyabilecek bir teknik geliştir-di; Bertillon ise bu tekniğin zaferini kendi adın-da topladı. Fotoğraf teknikleriyle polis istatis-tikleri ve antropolojiyi kriminolojiyle birleşti-rebildi. Bir bireyin çizgileri, burun şekli, gözle-ri, yüzü, fiziki belirlenimleri denetimin başlan-gıcını teşkil etti. Bu kişinin kimliğini oluşturdu. Milli sınırlar içinde milliyetçilik, kimlikleri ön-ceden tespit edilmiş ve kimlik olarak vatandaş-lara verilmiş vatansever Kahramanları artık cepheye yollayabilecekti. Polisiye ve askerî olan, sırasıyla iç ve dış düşmanı tarif etmeye başlayacaktı.

Kahraman, egemenliğini istisnai durumlar-da kullanan kişi olarak ortaya çıkıyor. Türk di-zilerinde veya sinemasındaki Kahraman imajı da istisnai durumların yaratıcısı ve sorunlara

çare bulan olarak ortaya konulmakta ve dost ve düşman ikiliği üzerinden geliştirilen stereo-tipler egemenlik üzerinden kendilerini göster-mektedir. Carl Schmitt’in “partizan” kavramı üzerinden de okunabilecek bu ilişkide egemen-lik ancak istisnai durumda hukuku askıya ala-rak eyleme geçen kimsenin gücündedir. Kahra-man bir politolog olarak değil, eylemlerinden ve sözlerinden bir milliyetçi politika çıkarmaya başlayarak popülerleşir. Aslında Kahraman, politikaya kimlikçi bir yerden; “bizim” dost ve düşmanlarımız olarak bakınca bu mümkün olur. Ancak, Schmitt’in politikayı doğal olan-dan çekip almasının karşısında, popüler kültü-rün Suç Kahramanları doğal olarak milliyetçi olduklarını göstermek ister ve işin doğasında bu varmış gibi hareket eder. Her ne kadar stra-tejik bir politika yapmaya çalışmış olsalar da, kurgunun anlatımında bu doğallık görünür ol-maya çalışır. O bakımdan arı bir bakış olma-masıyla birlikte sanki bütün olayların pisliğin-de bir duruluk varmış gibi gösterilir. Kahra-manlar saf bir zemindedirler; oysa olaylar arı-lıktan çıkmış ve politikleşmiştir.

Volkan Yücel’in analizinde, Deli Yürek’ten Ezel’e Suç Kahramanları erkeklik açısından ele alınmaktadır. Her ne kadar eskimiş ve tozlan-mış gibi durmuş olsa bile hâlâ toplumsal alanın içinde yer bulabilen bu Kahramanlık tipleri ro-mantik milliyetçi reflekslerle gösterilmiştir. Po-litik sürece her zaman eklemlenmiş olan bu Kahraman tipleri hâlâ toplumsalın içinde yer bulabilip izleyicileri heyecanlandırabiliyorsa, o zaman popüler kültür alanında incelenmeye değer bir durum mevcut olmaya devam ediyor demektir.

2000’li yıllarda, yazılı edebiyatın yavaşladı-ğı ve teknik buluşlarla giderek daha görsel bir

xvi önsöz: “milli suç kahramanlığı”

sosyolojiye doğru uzandığımız dünyamızda, kelimelerin yeri şeylerinkiyle ikâme edilmeye başlanmıştır. Görsellik, medyada yani kamusal alanda daha fazla etkili ve daha da fazla çocuk-su bir şekilde ele alınmaktadır. Kahramanlık bu nedenlerden dolayı terk edilen bir tipoloji olmaktan uzaktır. Çocuklara ait bir dünyanın Kahramanları yetişkinler dünyasına hâkim ol-maya başlamıştır. Egemenin istisnai durumlar-

da hukuka dayanmadan karar alması olarak ele alınan Suç Kahramanları bu anlamda, ege-menlik gösterisindedir. Volkan Yücel’in çalış-ması bize 21. yüzyıla girdiğimizde toplumsalın çökmekte olan bir milli duyguyla nasıl bağ kurmaya devam ettiğini okutmaktadır.

Ali Akayİstanbul, 26 Şubat 2014

8 giriş

araştırması, 2000’lerde TV izleyicisinin hangi metinlere (sözcüklere), hangi süreçlerde maruz kaldığının ve gruplandırılmış söylemleri; gü-venliğe dayalı ulusal/politik koşullarla etkileşi-minin ipuçlarını verecektir. Son bölümdeki bir başka açılım Kahraman rollerinin görsel ola-rak yeniden üretiminin kuramsal çerçevesi ve

popüler suç metinlerinin politik söylem nitelik-lerinin “gerçeklikle ilişkisini” medya yansıma-ları üzerinden belirlemektir. İzleyici-gerçeklik arasındaki etkileşimin incelenmesi, Suç Kahra-manlığı zinciri ve politik alanın teatrelleşmesi karmaşasının 2000’lerdeki görünümünü tespit edebilecektir.

BİRİNCİ BÖLÜM

Yapısalcı Kahramanlık

BİRİNCİ BÖLÜM

Yapısalcı Kahramanlık

Edmund B. Leighton’ın (1852-1922) “GodSpeed!” (Tanrı Korusun!) çalışması (1900): Kahramanın çevrimsel Yolculuğu başlangıcı.

YAPISALCI MİTOLOJİ VE KAHRAMANLIK ÇALIŞMALARI

Edebiyatın dolayısıyla tiyatro ve sinema-nın başlangıcı sayılabilecek yüzyıllarda kutsallık, mit ve tarih iç içeydi. Bilin-

meyen zamanlara ait olaylar ve Olağanüstü ki-şilerin yaptıkları; o zamanın yaratıcı anlatıları-nın içeriği ve toplumun ahlâki bilgeliğinin dra-matik bir gösterimiydi. Toplumu örgütleyen inançlar mitlerle açıklanıyordu (Eliade 1993, s. 157): Bir bakireden doğan peygamber ya da ölüp de dirilen Perseus, İsa ve Temmuz gibi Kahramanlarla... Pek çok toplum benzer Kah-raman hikâyeleriyle hem doğayı yorumlamış hem de toplumsal varoluş için “hayatın an la-mı”nı üretmiştir. Mitler sıradan anlatılar değil-dir, şiirin temelinde var olan güçlü bir sanat ol-makla beraber belli işlevler gören bir anlatıdır ve özel stereotip1 ve kurgulardan oluşur;

1 Stereotip belli bir sosyal gruba ait insanları yalınlaştırıl-mış biçimiyle tanımlar, kitle iletişimiyle gelişir ve yayılır (Ruscher 2001, s. 45).

Mitler aracılığıyla, toplum kendini kendine an-latmaya çalışmış; hakîkatleri katlanılır hale geti-rerek ilişki ve yaşam koşullarını ne denli acıma-sız olursa olsun meşrulaştırmaya yönelmiştir. Krizler atlatıldıktan, ekonomik ve siyasal dönü-şümler gerçekleştirildikten sonra geçmiş döne-min bazı olay ve kişileri mitleşmiş; öyküleri dil-den dile aktarılmış, gazetelerde tefrika edilmiş, filmleri yapılmış ve düzenden duyulan memnu-niyetsizlikler gevşek biçimde dile getirilmiştir. Bu tarz anlatılar sonunda yeni biçimleriyle, ya-şanan günlük maddi gerilimleri yumuşatmakta dinsel anlatıların yerini almıştır. Mitlerin yaşa-nanların aşikâr gizemini anlamaya yardımcı ol-ma iddiası, yalnızca bilinmeyeni bilinenle ilişki-lendirmeyle son bulur. Dolayısıyla anlatıların kurmaca dünyalarında yaşananı sorgulayıp tar-tışmak, yeni seçenekler sunmak yerine yinele-nenle, alışılmış olanla benzerlik kurulur. Bu açı-dan popüler anlatılar sık sık stereotip ve uyla-şımlara başvurur. (Abisel 2005, s. 205)

Mitler eski insanların ilkel düşünme biçim-leri olarak toplumu ve toplumsal cins(iyet)i bi-çimlendirmiş, gerçekliğin ya da doğanın bazı görünümlerinin açıklanması ve anlaşılmasını