Oyunculuk kariyerine 1971 y ılında başlayan Meryl Streep , 1977 yılında

Preview:

DESCRIPTION

Oyunculuk kariyerine 1971 y ılında başlayan Meryl Streep , 1977 yılında “ Deadliest Season ” TV f ilminde “ Sharon Miller” r olü ile, aynı yıl “ Julia ” f ilminde “Anne Marie ” rolü ile devam etti. Sanatçı, 1978 yılında, Gerald Green’in romanından u yarlanan “ Holocaust ” TV - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Oyunculuk kariyerine 1971yılında başlayan MerylStreep, 1977 yılında “Deadliest Season” TV filminde “Sharon Miller” rolü ile, aynı yıl “Julia”filminde “Anne Marie” rolüile devam etti.

Sanatçı, 1978 yılında, GeraldGreen’in romanından uyarlanan “Holocaust” TVdizisinde rol aldı. Bu dizide“Inga Helms Weiss”rolündeydi. Bu rollerin ardından sinema seyircisininkarşısına muhteşem birfilmle çıktı.

Bir grup çelik işçisi gencin gerçekhayatlarından uyarlanan film, gösterişli bir düğün sahnesi ilebaşlar. Vietnam’da çarpışmak üzereorduya giren gençlerin eğlencesindenaniden kanlı bir savaşa geçiş yapılır.Film, bu acımasız savaş ortamındainsanların nasıl birer canavaradönüştüklerini ustalıkla gösterir.1978 yılında 5 Oscar ödülü alanfilmde, sanatçı, Linda rolünde en iyiyardımcı kadın oyuncu adayı olmuştur.

Joanna Kramer rolünde.Joanna bir buhrana düşer ve kocasından ayrılma kararı alır. Kocası Ted bu ani boşanmanın ardından bir yandan kendi işi,diğer yandan çocuğu Bill’in sorunları ile uğraşmak zorundakalacaktır. Aile içi sorunları ve boşanmayı konu edinen yapıt1980’de en iyi film Oscar ödülünü alırken, Meryl Streep ise en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü kazanmıştır.

Sadece kalbinin sesini dinleyen ve aşk için yaşayan bir kadının, Sarah’nın öyküsü. Sarah, katı ahlak disiplinleri bulunan Viktorya döneminde yaşamaktadır ve toplumdan dışlanma pahasına da olsa sevdiği erkekle birlikte olacaktır. Yazar John Fowles’in romanında belirsizlik hakimdir ve kadın karakterin yapısı bir türlü çözülemez. Elbette böyle belirsiz, çelişkili roller tam Meryl Streep’e göre ….

Psikolojik bir gerilim. Brooke Reynoldrolünde Meryl, sevgilisi öldürülen ve psikiyatristten yardım isteyen birkadını canlandırıyor. Psikiyatrist Sam Rice bu kadına tutku ile bağlanır ve cinayetlerle ilgili bildiklerini meslek ahlakına uyarak polise aktarmaz.

Polisler ise, katilin bir kadın olduğunu düşünmektedir.

Avrupa’yı ezip geçen askeri bir güç. Karşılarında, çocuklarını korumaya çalışan savunmasız bir anne. Toplama kampında geçen yıllar. Geriye kalansa, çocuklarını ve hayatın anlamını kaybetmiş bir kadın: Sophie. Sophie ve Nathan arasındaki dengesiz ilişkiye şahit olan genç adam Stingo, kadını kendisinin daha mutlu edeceğini düşünmektedir. Oysa Sophie’nin kabus dolu sırları vardır. Bu rolü ile sanatçı, 1983’te en iyi kadın oyuncu Oscar ödülünü kazandı.

Gerçek bir olaydan uyarlanan filmde Karen Silkwood bir nükleer tesiste laborant olarak çalışırken bir sızıntı olur ve radyasyona maruz kalır. Karen, nükleer reaktördeki usülsüzlükleri dış dünyaya anlatmak isteyince hayatı tehlikeye girecektir.

1986 yılında 7 dalda Oscar ödülü alan filmde Merly Streep kocası ile birlikte 1900’lü yıllarda Afrika’ya gelen Barones Karen Blixen rolünde. Büyüleyici Afrika manzaraları eşliğinde bir yasak aşk öyküsü …

Gerçek bir olaya dayanan film ABD ve Avusturalya ortak yapımı. Turistik bir bölgeye kamp yapmaya giden Chamberlain ailesinin yeni doğmuş bebekleri gece çadırında bulunamaz ve kaybolur. Aile, bebeklerinin Avusturalya’ya özgü köpek türü olan bir dingo tarafından kaçırıldığını öne sürer. Bir süre sonra açılan kamuoyu davasında korkunç bir şüphe belirir. Bir sebepten dolayı bu aile bebeklerini ölüme mi terk etmiştir ?Çelişkili, gizemli anne Lindy Chamberlain rolünde Meryl yine üstün bir oyunculuk sergiliyor.

İyi vakit geçirmenizi sağlayacak hoş bir “ölüm sonrası hayat” filmi. Çağdaş bir yuppie olan Daniel Miller arabada bir anlık dikkatsizliğinin sonucu kaza yapar ve hayatını kaybeder. Kendisini bir tür ölüm sonrası bekleme alanında bulur. Burda korkuları ile yüzleşecek ve yaşama layık olduğunu ispatlamaya çalışacaktır. Bu sırada, kendisi gibi genç yaşta ölen Julia (M.Streep) ile tanışır ve ona aşık olur.

Aynı erkeğe aşık olan iki kadın Madeline Ashton (M.Streep) ve Helen Sharp (Goldie Hawn) birbirleri ile sürekli rekabet halindedirler. Madeline, güzelliği kaybolmaya başladığı için acı çekerken gizemli bir genç kadınla tanışır ve ondan bir ölümsüzlük iksiri alır. Fakat rakibi de aynı iksirden içmiştir. Önceleri ölümsüz oldukları için sevinirlerken, çok zor bir soru ile karşılaşırlar: Acaba ölümsüzlük düşündükleri kadar güzel bir şey midir ?

Bazı sinema izleyicilerine göre bir hayal kırıklığı olan film, sanırım romanının taşıdığı değere sahip değil. Meryl Streep bu filmde, yıllar önce ablası zehirlenerek öldürülen Clara rolünde.

Yabancılara hemen güvenmeyin ! Kocası ile ilişkisi monotonlaşan tecrübeli nehir rehberi Gail Hartman (M.Streep) ve ailesi bir hafta sonu rafting yapmaya nehir kıyısına gelirler. Burda birkaç yabancı erkekle tanışırlar. Gail, biraz da kocasını kıskandırmak için yabancı gence ilgi gösterir ve belalar başlar. Artık hafta sonu tatilleri sona ermiştir ve hayatta kalmak için çarpışmak zorundadırlar.

Bazen yanlış bir hayat yaşadığınızı hisseder misiniz ? Sıradan bir ev kadını olan Francesca’nın (M.Streep) kocası ve çocukları bir fuara katılmak için birkaç günlüğüne ayrılırlar. Francesca, bölgeye bir makale hazırlamak için gelen fotografçı Robert ile tanışır, ona aşık olur ve 4 gün birlikte yaşarlar. Bu ilişkinin ardından genç kadın ömrü boyunca yanlış erkekle yaşadığını anlayacaktır. İçerdiği dramatik unsurlarla beni çok duygulandıran bir filmdir.

Birbirinden güçlü oyuncular ve muhteşem bir drama. Ayrı devirlerde yalnız yaşayan 3 kadın. Üçü de aynı edebiyat eserinden etkilenmiş durumda. Bunlardan birincisi eserin sahibi. Depresyonla boğuşuyor. Diğerleri onun öyküsünden ilham alıyorlar. Pek sevilen şeyler olmasa da bence hüzün, depresyon her insanın tatması gereken duygular. Sanatçı bu filmde Clarissa Vaughan rolünde.

Kadınların rüyası olan moda dünyasındayız. Runway moda dergisinin yöneticisi Miranda Priestly (M.Streep) yanında çalışanlara adeta işkence eden sert bir yöneticidir. Asistanlığı görevine getirilen Andy kısa bir bocalama döneminin ardından işi öğrenir ama giderek Miranda’ya benzemeye başlar. Artık hayatı ile işi arasında bir tercih yapmalıdır.

Meryl bu filmde Yunanistan’da motel işleten Donna Sheridan rolünde. Kızı Sophie annesi ile birlikte çalışmaktadır ve babasını hiç tanımamıştır. Annesinin günlüğünü okuduktan sonra, bir zamanlar onun hayatına giren ve babası olabilecek üç erkeği annesinden habersiz düğüne çağırır. Senaryosu ABBA şarkılarına uyacak biçimde yazılan filmde Meryl zıplıyor, uçuyor, dans ediyor.

Bilgisayar efektlerinden sıkılanlar için, sadece üç kişi arasında geçen müthiş bir gerilim filmi. Meryl, adeta tek başına kiliseyi temsil eden sert ve otoriter baş rahibe Beauvier rolünde. Kiliseye yeni gelen vaiz Brendan cemaat tarafından çok sevilmektedir. Bu sırada kasabadaki okula ilk defa zenci bir öğrenci alınır. Rahip Brendan çocuğu koruması altına alır fakat baş rahibenin kalbinde korkunç bir şüphe uyanmıştır. Acaba rahip, bu zenci çocuğa karşı farklı bir ilgi mi duymaktadır ?

Margaret Thatcher’in yaşamını ve siyasi mücadelesini canlandırdığı filmde Meryl Streep sanatının zirvesinde. Bu film 1983’ten sonraki uzun aranın ardından sanatçıya bir kere daha en iyi kadın oyuncu Oscar ödülünü getirmiştir. Siyasetçiyi sevmeseniz de, Meryl’in oyun gücünü görmek için seyredebilirsiniz.

2 defa en iyi kadın oyuncu Oscar ödülü(1983, 2012)

1 defa en iyi yardımcı kadın oyuncuOscar ödülü (1979)

12 defa en iyi kadın oyuncu Oscaradaylığı (Kazandığı yıllar hariç)

2 defa en iyi yardımcı kadın oyuncuOscar adaylığı (Kazandığı yıl hariç)

8 defa altın küre ödülüve farklı derneklerin verdiği ödüller

Ama hepsinden önemlisi, her sinemaseverin seyretmesi gereken kalitelifilmler …

Gününüz aydın ve sanat dolu olsun

Levent Ertürk – levbaba@yahoo.com

Recommended