Upload
others
View
5
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
1
Özel Eğitimde Ortak Bir Dil:
YARATICI DRAMA
A Common Language in Special
Education: Creative Drama
2
Bu proje T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı, AB Eğitim
ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığınca (Türkiye Ulusal Ajansı, http://www.ua.gov.tr) yürütülen Gençlik Programı kapsamında ve Avrupa Komisyonu'ndan sağlanan hibeyle gerçekleştirilmiştir. Ancak burada yer alan görüşlerden Türkiye Ulusal Ajansı veya Avrupa Komisyonu sorumlu tutulamaz.
3
DRAMA
ÖNSÖZ
Bu kitapçıkta yer alan ve drama başlığı altında
toplanan, bütün bu çalışmaların içeriğini; okulumuzda aldığımız
yaratıcı drama kursu ile Erasmus+ Okul Eğitimi Programı
kapsamında öğretmenlerimizin katıldığı Torino-Tiyatro Terapi ve
Prag-Drama Terapi kurslardaki gözlem,bilgi, workshop ve
dokümanlar oluşturmaktadır. Drama her ülkede farklı
adlandırma ve içerik özgünlüğünde olsa da; çok yaygın olarak
kişisel gelişimin, psikolojik iyileşmenin, toplumsal uyumun,
bireysel yeterlilik ve uyumun aracı haline gelmiştir. Ayrıca
giderek etkili bir eğitim-öğretim yöntemi olarak kullanılmaya
başlanmıştır. Temel olarak drama,grup etkinlikleri şeklinde
uygulanan ve beden, hareket, ses, müzik, dramatizasyon, oyun,
doğaçlama sahneleme unsurlarını içeren bir süreçtir. Drama
uygulamaları kabaca hazırlık-etkinlik-değerlendirme
aşamalarını içerir.
Drama; Rol yapmayı, duyguların ifade edilmesini, hayal gücünün geliştirilmesini, bilinçaltının ortaya çıkmasını, iletişim
kurmayı, birbirini ve kuralları tanımayı, birbirini anlamayı, problem çözme yeteneğini geliştirmeyi, neden-sonuç ilişkisini
kurmayı öğretir.
4
DRAMA VE ÖZEL EĞİTİM
Engelli bireylerle çalışırken zor olan noktalardan bir tanesi
bireyleri hareket ettirmek ve hareketleri gözlemlemektir.
Öğrenme güçlüğü çeken bireyler dışarıdan gelen uyaranları
alırken zorlanırlar. Ancak bu uyaranların duygularla ve
sezgilerle alınması desteklenirse daha kolay olur. Drama da
engelli bireylerle çalışırken dikkat edilmesi gereken en önemli
nokta; onlarla kurulacak ilişki ve güvendir. Bir şey öğretirken
sabırlı olunmalı, onlar hiçbir şeye zorlanmamalıdır. Önemli olan
uyaranlar vermek, ortamı hazırlamak ve istenen şeyleri onları
zorlamadan kendiliğinden yapmalarını sağlamaktır. Örneğin bir
şey yapmalarını isterken doğrudan söylemek yerine
hikâyeleştirerek anlatmak daha etkili bir yöntemdir. Bireyleri
dinleyip onların ihtiyaçlarını, yapabildiklerini göz önüne alıp
ona göre etkinlikler planlamalıyız. Bir etkinlik yaparken
materyal kullanmak etkilidir. Bunlar fiziksel materyaller
olabileceği gibi hikâye, masal v.b materyaller de olabilir.
Hareket ve dans vücuttaki gerilimi atmak için etkili bir
yöntemdir. Bireylerle çalışırken hazır müzik kullanmak yerine
bir enstrüman çalarak müzik yapmak daha etkilidir.
Enstrümanla bireylerin etkinlikteki motivasyonu daha kolay
artırabilir ve etkinlik içinde onları kontrol etmek kolaylaşır. Eğer
herhangi bir enstrüman yoksa bile eller ve ağızla çıkarılan sesler
kullanılabilir. Hatta çocuğun ortama getirdiği sesler(sürekli
çıkardığı sesler) de kullanılabilir.
Özel eğitimde kullanılan yöntem ve teknikler belli ölçütlerle
sınırlandırılmış hedeflerin gerçekleşmesini öngörürken,
dramada hedeflere ulaşmada özel eğitim ilkelerine de uyumlu
olarak esnek ve katılımı önemseyen süreç merkezli bir yapıya
sahiptir. İlkesel olarak doğru-yanlış, yeterli-yetersiz yoktur.
5
Yapılandırılmış veya uyarlanmış bir ortamın getirdiği sınırları
içermediği için drama ortam olarak tüm mekânları ile doğal
ortamları uygulama alanı olarak kullanabilir. Böylece çocuğun
yaşadığı doğal ortamlarda da öğretim süreçleri planlanabilir,
sınıfla sınırlandırılmaz. Örneğin; park, bahçe, yemekhane,
tuvalet vs. öğretim ortamıdır. Ayrıca sınıf içi uygulamalarda
sınıf bir sahne sıra, masa, tahta ise dekor olarak kullanılabilir.
Ayrıca engelli çocukların oturma, dinleme, izleme, yönerge
alma gibi becerilerdeki düzeyleri zorlanmamış ve olası davranış
problemlerine de zemin hazırlanmamış olur. Bu nedenle drama
alternatif bir öğrenme ve öğretme sürecidir çünkü klasik sınıf
sistemi engelli çocuklar için sıkıcı ve yetersiz olabilmektedir
Dramanın ana malzemesi başta bedenimiz olmak üzere doğal
ortamlar ve sınıftaki bütün nesnelerdir. Böylece diğer
yöntemlerin içerdiği materyal zorunluluğunu ve sınırlılığını
içermez. Temel özelliği itibariyle somut öğrenme ilkesine uygun
olarak bolca malzeme kullanması nedeniyle idealdir. Öğrenme
ve dikkat düzeyini artırır. Dramada doğal çevre araç-gereç
kutusu gibidir. Sınırlı malzemeyle de her ortam için öğretim
süreçleri planlanabilir.
Ses, dokunma, tatma, koklama izleme ve dinlemeyi içeren
hareket ağırlıklı etkinlikler uyaran çeşitliliği sağlayarak ilgi ve
dikkatin uzun süre devam etmesine neden olur.
Temel olarak oyun oynamayı içerdiği için çocuklara uygundur
böylece katılımı ve öğrenmeyi artırır. Drama da öğrenme
hedefleri konusunda önemli olan süreçtir sonuç değil. Drama
çocuğa hem yaşantı kazandırır hem de hâlihazırdaki
yaşantılarını önemli bir temel olarak kullanır. Katı bir
öğretimsel amacı ve süre sınırlamasını içermez. Drama doğal
fırsatlar ile çocuğun yaşantılarına daha çok yer verir. Bu da
öğrenmeyi çocuk için hem eğlenceli hem kolay hem de bireysel
hale getirir.
6
Drama da ana hedef yanında ikincil hedefleri de çalışma imkânı
bulunabilir. Örneğin vücudumuzu bölümlerini tanımayı
çalışırken ses çıkarma, ritim tutma, sayı sayma, vücut
egzersizleri gibi ikincil hedefleri de aynı anda çalışabiliriz.
Drama da öğrencinin rolü artarken öğretmenin rolü
azalmaktadır. Önemli olan çocuğun katılım sağlaması ve bir
yeterlilik sınırlamasının da olmamasıdır. Diğer tekniklerdeki gibi
öğretmenin ders faaliyetlerini yürütmedeki ağırlığının aksine
daha çok öğrencinin yaptıklarına odaklanır. Öğretmen rehber
rolündedir. Öğretmeni sınıf içinde daha mobilizedir. Öğretmen
etkinliğin özelliğine göre oyuncu, lider veya yönetmen olur.
Drama Terapi-EPR Sürecinin Özel Eğitimde Kullanılması
Yansıtma aşamasında yapılabilecek etkinliklerde (kukla, heykel,
maske vb. yapımı) küçük kas gelişimi destekleneceğinden,
resim dersinde sürecin bu aşaması kullanılabilir.Rol alma
aşamasında çocuklar kendilerini bir başka kişi, nesne veya
hayvan olarak hayal ettiklerinde empati duygularının ve bilişsel
gelişimlerinin ilerlemesine katkı sağlayacaktır.Isınma,
selamlaşma etkinlikleri derse başlarken öğrencilerin
motivasyonlarını artıracağından giriş aşamasında
kullanılabilir.Tanışma etkinlikleri yeni bir ortama giren ya da
okula yeni başlayan öğrencilerin daha kısa sürede ortama uyum
sağlamaları amacıyla kullanılabilir. Şekillenme aşaması
etkinlikleri, beden hareketleriyle ilgili olduğundan hareket
etmekte zorlanan çocuklara egzersiz yapma fırsatı sağlar.
Tiyatro Terapinin Özel Eğitimde Kullanılması
Ön dışa vurum aşamasındaki tanışma etkinlikleri öğrencilerin
birbirlerini ve fiziksel ve duygusal açıdan tanıyabilmeler için
önemlidir.Sözsüz oyun etkinlikleri konuşma becerisinin ses
çıkarma aşaması için idealdir.Denge oyunları güven ve grup
7
bilincinin oluşması açısından gereklidir.Dikkat oyunlarında grup
farkında olmadan; empati kurmayı, birisini dinlemeyi ve takip
etmeyi, lider olmayı öğrenebilir.Drama etkinliklerinin sonunda
öğrencinin kendini daha iyi hissetmesi için bir veda etkinliği
yapılmalıdır. (Örneğin tüm katılımcıların isimlerinin tek tek
söylenmesi ve çağrılan kişinin selam vermesi şeklinde
olabilir.)Özel eğitimdeki birçok konu başlığı doğaçlama tekniği
kullanılarak kazandırılabilir.Drama çalışmalarında başarım
düzeyi konusunda katı bir tutum sergilenmeyerek, hedeflerin
gerçekleştirilmesi sürece bırakılmalıdır.
Altı Parça Hikâye Yönteminin Özel Eğitimde Kullanılması
Bir terapi yöntemi olarak kullanılması haricinde bu yöntemle
özgün ve yeni oyunlar yazılabilir ve eğitimde başarıyla
kullanılabilir.Her seviyedeki çocuk veya grup için oyun ve
hikâye yazılabilir.Müfredat konularının çoğu bu yöntemle
hikâyeleştirilebilir ve oyunlar sahnelenebilir.Sınırlama, standart
malzeme ve seviye belirtmeden bu yöntem her zaman
uygulanabilir. Çocuğun seviyesi ve ilgisi ölçüsünde her aşamada
hikâye yazma sürecine katılabilir ya da hikâyenin
sahnelenmesine destek verebilir.Yaşantıya ve oyun oynamaya
olanak verdiği için eğlenceli ve çocuklara uygundur: ayrıca
öğretim süreci niteliği açısından yaşantı da
kazandırmaktadır.Seviyeyi ve hikâye içeriğini tamamen veya
kısmen çocuk belirlediği için katılımcıdır, kolay yönlendirir ve
öğretme fırsatı tanır.Sahneleme aşaması başta olmak üzere altı
parça hikâye yöntemi bolca materyal, dekor vb. çalışma olanağı
sunduğu için öğrenme sürecini kolaylaştırır. Hem bireysel hem
de grup çalışmasına uygundur.Çocuk oyunda farklı mekânlarda
bulanabilir, malzemeleri kullanabilir ve hikâyedeki farklı
karakterlerin rollerini canlandırabilir.Hikâye veya oyun
sahnelenirken değiştirilebilir ve içinden geldiği gibi davranabilir.
8
A-TİYATRO TERAPİ
TİYATRO TERAPİ NEDİR
Tiyatro terapi sanat terapisinin günümüzde giderek daha da
yaygınlaşan ve iyi tanınan türlerinden birisidir. Drama terapi,
teropotik(kişinin kendini destekleyici ve rahat hissettiği
ortamın sağlanması) hedeflere ulaşmak için drama veya tiyatro
süreçlerinin amaca uygun şekilde kullanılmasıdır.
Tiyatro terapi yetersizliklerden etkilenmiş bireyler için aktif ve
yaşantısaldır. Bu yaklaşım katılımcılara kendi hikâyelerini
aktarmaları, amaç belirlemeleri, problem çözmeleri,
duygularını ifade etmeleri ya da duygusal arınma yaşamayı
başarmaları için gereken ortam ve koşulları sağlayabilmeyi
hedefler.
Tiyatro terapiyi oyuncuların bir grup içerisinde, oyunculuk
sanatının bazı ilkeleri etrafında desteklenen, kendi kişisel
deneyim ve öz geçmişlerinin sahnelenmesi olarak
tanımlayabiliriz.
Tiyatro terapinintemel hedefinin; ötekiyle, kendisiyle ve kendi
yorumsal yaratıcılığı içerisinde beden, ses, zihin ve ruh ile
kurduğu ilişkiyi uyumlu hale getirmek olduğu söylenebilir. Basit
bir grup oturumu bile, katılımcıların günlük yaşama
ekleyebilecekleri deneyimler kazanmalarını sağlamaktadır.
Tiyatro terapide esas olan iyilik hali kavramıdır. Bütün çaba
kişinin yaşam becerilerini ve yeteneklerini geliştirmeye
yöneliktir.
9
TİYATRO TERAPİ EVRELERİ
ÖN DIŞA VURUM
Bu evrede bireyin korku ve dirençlerinden kurtulması ve
rahatlaması amaçlanır. Bu evre güdümsüz, rehbersiz olarak
keşfetmeyi merkeze alan hareket, iletişim, seslendirme ve
anlatıma yönelik egzersizler içerir. Kişinin teatral alanda kendi
düşünce ve hareketlerinin bilincinde olarak duygularını
dinlemeye yönelik teknikleri öğrendiği bir evredir.
DIŞA VURUM EVRESİ
Bu evre doğaçlamanın yanı sıra dikkati toplama ve dili kullanma
anlamında kendi kişisel yönelimlerini seçme aşamalarını da
içerir. Bu evre süresince katılımcılar rehber eşliğinde maske
yapımı, koro oluşturma, uygulayıcı veya diğer katılımcıların
önerdiği konuları geliştirme gibi egzersizler sayesinde bir ya da
daha fazla rolü deneyimlerler. Bu evre için önceden hazırlanmış
senaryolar(şiir, oyun, şarkı vb.) seçilir ya da katılımcılar
tarafından mevcut parçalar değiştirilerek kullanılır. Mevcut
senaryo içinde bireyin diyaloglar ile sahne yaratarak bireysel
dışa vurumunu ortaya çıkarmak odak noktasıdır.
DIŞA VURUM SONRASI EVRE
Bu evre tiyatroya eklemlenen eylemleri ve üretilen metinleri
bir araya toplayarak doğaçlamalara katılımın ve bir takım
duygusu vermenin amaçlandığı evredir. Bu evrede herkesin
görüş birliğine vardığı konular olduğu gibi, çalışmanın hedefine
ulaşmak için değiştirilmesi gereken ne varsa onlarda değiştirilir.
Yine bu evrede ki deneyimler analizden geçirilmiş ve önceki
süreçlerle uyumlu hale getirilmiştir. Bu performans anıdır.
10
TİYATRO TERAPİDE UYGULANAN
YÖNTEM VE TEKNİKLER
1-ISINMA DİKKAT VE TANIŞMA(ÖN DIŞA VURUM EVRESİ)
Drama da, ısınmanın temelinde, kişinin bedenini tanıması yani
bedeninin hareket kapasitesini öğrenme süreci vardır. Bu
süreçte kişinin beden bölümlerini tanıması, bu bölümleri
koordine etmesi, ilişkilendirmesi ve o ana kadar fark edemediği
özelliklerini keşfetmesi önemlidir. Bu keşfin gerçekleşmesi için
odaklanma, dikkat toplama becerisi çok önemlidir. Dikkat
geliştikçe duyu-motor ilişkisi gelişecektir. Isınma hareketleri
yapıldıkça ve ilerledikçe kişi kendi bedeni ile ilgili daha çok bilgi
toplayacak ve bir beden algısı oluşturacaktır.
Isınmadaki mikro hareketler engelli bireyler için zordur.
Isınma hareketleri kolaydan zora ve yavaştan hızlıya doğrudur,
hareket anında nefes kontrolü önemlidir, bedenimizi tanıdıkça
nefes beden ilişkisindeki bu kontrol (hareket yapılırken nefes al
bitirilirken nefes ver) artar. Bu koşullar gerçekleştikçe beden
farkındalığımız artar ve psikolojimize de yansıyan bir iyilik hali
oluşur. Beden tanındıkça kişinin özgüveni artacak ve kişi
kendine yeni bir yol açacak, buda bedenimizle ilgili yeni
hareketleri deneme isteği oluşturacaktır. Hangi hareketler
bedenin hangi bölümüne iyi gelmektedir, hangi hareketler
bedenin hangi bölümlerini rahatsız etmektedir süreç bunu
keşfetmemize yardım edecektir..
Kişi kendi bedeninden yola çıkarak başka bedenleri de
anlayabilir, yani empati yeteneğini artırabilir. Özellikle engelli
bireylerle yapılan ısınma çalışmaları bu açıdan çok önemlidir.
Engellilere ısınma hareketi yaptırılırken hangi hareketlerin
onları rahatlattığı hangi hareketlerin onları zorladığının
gözlemlenmesi dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Yani
engellilerin beden sınırlılıklarının bilinmesi önemlidir. Bu bilgiler
çalışmalarda ortak bir dil, ortak bir kod oluşturulmasına katkıda
11
bulunur. Engellilerle çalışmalarda geliştirilecek ortak kod beden
diliyle kendilerini ifade etmeleri için de çok önemli bir fırsat
verir. Engellilerde bedensel farkındalık düzeyinin düşük olması
bu fırsatın yaratılmasını önemli kılar. Yaptığımız ya da
yapamadığımız her hareket beden kapasitemizle ilişkilidir,
hareketlerimizle ilgili aldığımız kararları beden kapasitemiz
belirler. Bu en çok engelli bireyler için geçerlidir.
Drama da tanışma, grubu etkinlik öncesi kaynaştırmak ve
gerilimi azaltmak için yapılır, tanışma etkinlikleri bireyler arası
ve kişisel dirençlerin azalmasına yardımcı olur. Etkinlik grup içi
yakınlaşma sağlandığında daha verimli geçer.
2- BİYOENERJİ(ÖN DIŞA VURUM EVRESİ)
Biyoenerji kişiliği beden ve onun enerji süreçleri açısından
anlama yoludur. Biyoenerjide üç temel prensip vardır:
A- Topraklama
B- Solunum
C- Titreşim.
Biyoenerji terapisinin hedefi canlılık, zevk, neşe, sevgi ve bir
şeyleri daha kolay elde etmenin tadına varma duygularına
ulaşılmasıdır ki bu enerjik bir yaşam sağlar.
İyi bir enerji iletişimi için, enerjinin dış dünyayla doğrudan
bağlantı içinde bulunan beden bölümleri tarafından, duyu
organları, kollar, bacaklar, eller ve ayaklar yoluyla özgürce
alınabileceğini bilmek önemlidir.
12
3- JACQUES LECOQ METODU(ÖN DIŞA VURUM EVRESİ)
0 SEVİYE: Bedende herhangi bir enerji ya da gerilim belirtisi
yoktur. Birey solunum yapma ve kalbin çalışması dışında
hareketsiz yerde uzanmış haldedir.
1.SEVİYE: Bitkin ya da Kata tonik (Deniz Anası gibi hafif aylak bir
tarzda) Bu aşamada kişinin hareketleri uzay boşluğunda olduğu
gibi kısa ve anlamsızdır. Düşmezsiniz ama hareketlerinizi
kontrol edemezsiniz. Denge yoktur. Kollar ve baş bedeni terk
etmiş gibi hareket eder. Bacaklar ise dengeyi mümkün olan en
az enerjiyi harcayarak dengeyi sağlama çabasındadır.
2.SEVİYE: Bu aşamada ‘Kendinden geçmiş’’ halden artık bireyin
iradesi hareketlerine yön vermeye başlar. Bedenim hareketleri
daha kontrollüdür. Baş belirli bir yöne bakmaktadır. Fakat
kollar ve bacaklar hala güçsüzdür. Hareketler çok yavaştır ve
enerjisi düşüktür.
3.SEVİYE: Nötr ya da ekonomik ‘’Bu aşamada hareketler
nötrdür. Beden aktiftir. Kol ve bacaklar kontrollüdür. Sırt
dümdüzdür. Baş, hareketin amacını takip eder. Birey anı
yaşamaktadır ve farkındalığa sahiptir. Hareketlerin herhangi bir
hikâyesi yoktur.
4. SEVİYE :’uyanık ya da meraklı’ ’bu aşama keşif aşamasıdır.
Birey dünyanın farkına varır. Beden tamamen aktiftir.
Etrafındaki dünyayı keşfetmekte, duygularınızda kullanarak
varlıklar arasındaki ilişkileri kurar.
5. SEVİYE :’’Gerilim ya da Reaktiflik’’ Dünya sadece ilgi çekici
değil, aynı zamanda bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu aşama çok
aktiftir. Çevre ile ilgilenir, dokunur, inceler.
6. SEVİYE. ‘’Tutku ‘’Bedenin gerilimi ve hareketin enerjisi
duygular tarafından yönlendirilir. Kızgınlık, korku, neşe, hayal
kırıklığı gibi duyguları kontrol etmek zordur. Gerilim bedenin
dışına vurmuş haldedir.
13
7.SEVİYE:’’Trajik’’Bu aşamada enerji ve tansiyon çok yüksektir.
Hareket edemeyecek şekilde beden patlamak üzere ve kaskatı
haldedir.
4- MÜZİK SEVİYELERİ(ÖN DIŞA VURUM EVRESİ)
Teatral yaratımda müzik farklı yöntemlerde kullanılabilir: her
biri duygusal anı ve atmosfere ulaştıran bedensel keşifle
başlayan farklı çalışmaları içerir.
1- ÖN PLAN: Müzik ve hareket tam anlamıyla birbiriyle
bağlantılıdır, özen göstererek dinlemenin başlangıç halidir
(farklı enstrümanların ayrıştırılması, ritme ve seslerin özelliğine
dikkat edilmesi). Bütün enstrümanları tanımladığınızda onları
bedeninizle taklit etmeye başlayabilirsiniz. Yalnızca bir
enstrümanı taklit edebilir veya vücudunuzun farklı bölgelerine
bir enstrüman tayin edebilirsiniz. Bir enstrümanı bedeninizle
taklit etmenin tek bir doğru yolu yoktur, bu bireysel algılamayı
içerir.
Sonraki anlarda bu müziğin bedensel yorumunu oluşturarak
farklı “kişi-enstrümanlar” arasında etkileşim yaratmak da
mümkündür.
2- YAKIN PLAN: Müzik ve hareket doğrudan bağlantılı değildir
ancak müzik harekete duygusal özelliğini verir. Her türlü müzik
duygusal anılarımızı uyandırabilir, duygusal anılarımızdaki belirli
görüntüleri uyarabilir ki bu şekilde normalde sakladığımız
duyguları bedensel hareketlerle açığa çıkararak ifade etme
olanağı veren hareketi-bellek-duygu ilişkisi üzerinde çalışmak ve
vücut hareketi ile onları somutlaştırmak mümkündür.
3- ARKA PLAN: Müzik ve hareket bağlantısızdır, odak noktası
kaynağını müzikten alan duygusal atmosfer ve durumlardır.
Müzik atmosferi ya da sahneyi vurgulamak için kullanılır;
hareketleri doğrudan etkilemez ancak oyunculuğun altını çizer
ve destekler.
14
5- FONKSİYONEL SES EĞİTİMİ(ÖN DIŞA VURUM EVRESİ)
Fonksiyonel ses eğitimi 1979 yılında Dramstadt Ergonomi
Enstitüsünde, şarkıcıların vokal performansları sırasındaki
fiziksel ve psişik aktiviteleri araştırmak amacıyla doğmuştur.
1982’de Gisela Rohmert Dramstadt yakınlarındaki
Lichtenberger’de yeni bir vokal pedagoji geliştirmeye yönelik
çalışmaların yürütüldüğü bir enstitü kurmuştur. Çalışmalarda
her şeyden önce beden ve ses arasındaki ilişkiye konsantre
olunmuştur: bedensel tekniklerin uygulanması vokal sesini
etkileyebilir.
Sonrasındaki akustik çalışmalar ise sesin 4 parametresinin
(temel ses, vibrato (titreşim), vokal ve parlaklık) önemini ortaya
çıkarmıştır: iyi dengelendiklerinde şarkıcının ve dinleyicinin
iyilik halini besleyen ve içsel ahengini sağlayan güçlü bir ses
elde edebilirsiniz.
Sinerji çalışmaları şarkı söylemenin farklı unsurları arasındaki
otomatik düzenleme süreçlerinin oluşturulmasında yardımcı
olmuştur: kulak, gırtlak, solunum, duyu organları, ruh, beyin vs.
Bu yeni pedagojik yaklaşımın temel özelliği insan vokal ses
yapısının analizi ve gelişimine katkıda bulunan özenli ve derin
dinlemedir.
Vokal ve enstrümantal performanslar çok farklı diller (beden,
ses, metin, müzik) arasında bir etkileşim olarak kabul edilir ve
böylece duyular tarafından yönetilir, algı ve farkındalık yoluyla
da geliştirilir.
Genellikle sesimizin bedenimizden ayrı olduğunu düşünürüz;
ancak bu doğru değildir, ses beden bölümlerine
eklemlenmiştir. Müzik bireyin iyilik halini arttırır. Sesimizin bir
karakteri vardır. Birçok engelli birey sessiz konuşur. Bu düşük
özgüven belirtisidir. Ses üzerinde çalışmak özgüven üzerinde
15
yapılan tedavidir. Bazı engelli bireylerde çok sesli konuşur.
Aslında müzik çalışmaları bireylerin kendi kişiliklerini anlamaları
için yardımcı olur. Bu çalışma müzik ve sesin ve beden
üzerindeki etkilerini görülmesine yardımcı olacak bir
çalışmadır. Ses asıl gırtlakta başlar, bir hareketten doğar ve onu
seslendiren harekete eşlik eder.
6- DOĞAÇLAMA(DIŞA VURUM EVRESİ)
Doğaçlama tiyatro performansın birçoğunun ya da tamamının
o anda yaratıldığı tiyatro biçimidir. En basit haliyle; diyalog,
eylem, hikâye ve karakterler oyucular tarafından- o anda
ortaya çıkan doğaçlama yoluyla halihazırda yazılı herhangi bir
metin olmaksızın- iş birliği içerisinde yaratılır. Bu tanım şöyle
örneklendirilebilir:
Modern Doğaçlama Tiyatro, oyuncuların kendiliğinden bir
şekilde oyunculuk yapmaları için kullandıkları doğaçlama oyun
tekniklerini içeren bir tiyatro biçimidir. Oyuncular diyalogu,
mekânı ve olay örgüsünü doğaçlama olarak ortaya çıkarırken
yönlendirmek için seyircinin önerileri (yönelim) alınır. Modern
Doğaçlama Tiyatro, genellikle iki kategoriye ayrılır: (shortform)
kısa-biçim ve (longform) uzun-biçim. Kısa-biçim doğaçlama,
genellikle önceden belirlenmiş kurallar ve yapı üzerine kurulan
ve seyirciden alınan yönelimlerle çıkış noktaları belirlenen kısa
sahnelerden ve anlardan oluşur. Birçok kısa-biçim oyunu(turu)
ilk olarak Viola Spolin tarafından bulunmuştur. Uzun-biçim
doğaçlamada ise, oyuncular genellikle öykülere, karakterlere
veya temalara ağırlık veren gösteriler meydana getirirler. Uzun-
biçim gösteriler eskiden beri yapılan tiyatro türünün biçimini
alabilir. Doğaçlama bir sahnenin başarılı olması için,
oyuncuların hep birlikte sahnenin parametrelerine ve
aksiyonlarına uygun hareket etmesi, birlikte yaratım hali
içerisinde olması gerekir. Oynanan sahnedeki söylenen her bir
sözcük, yapılan her bir teklif, sahnenin gerçekliğine dair
oluşturulan her bir öğe önemlidir. Bu diğer bir karaktere verilen
16
isim, tanımlanan bir ilişki, mekan, ya da fiziksel çevreyi
yaratmak amacıyla kullanılan her bir mim olabilir. Ekip
arkadaşlarının yarattığı fikirleri kabul etmek oyuncunun
sorumluluğudur, aksi ise engelleme, ya da reddetme olarak
tanımlanır ve sahnenin ilerlemesini engeller.
Doğaçlama becerileri ve süreçleri sahne sanatları bağlamı
dışında da kullanılmaktadır. Örneğin, sınıflarda bir eğitim aracı
olarak, iş yaşamında iletişim becerilerinin geliştirilmesinde,
yaratıcı sorun çözme ve destekleyici takım çalışması
becerilerinin kazandırılmasında oyuncuların topluca doğaçlama
kullanılarak etkinlikler gerçekleştirilmektedir.
Kimi zamanda psikoterapide bireyin düşüncelerine, duygularına
ve ilişkilerine yönelik iç bakış geliştirilmesinde bir araç olarak
kullanılmaktadır.
17
ETKİNLİK VE OYUNLAR
ETKİNLİĞİN ADI: TANIŞMA
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (ISINMA, DİKKAT VE TANIŞMA YÖNTEM VE
TEKNİĞİ)
Katılımcılara birer A4 kâğıdı dağıtılır. Herkes kâğıdın sol üst
köşesine adını yazar. Kâğıdı kolumuzun altına sıkıştırırız ve
müzik başlar. Müzik devam ettiği sürece katılımcılar kâğıdı
ellerini kullanmadan kollarını kullanarak birbiriyle değiştirir.
Müzik durduğunda lider şu yönergeyi verir: ’Elinizdeki kâğıtta
kimin adı yazıyorsa onun yüz şeklini çizin’. Herkes kimin yüzünü
çizecekse ona bakarak yüz şeklini çizer. Kâğıt bileklerin arasında
tutmaya başlanır. Müzik tekrar çalmaya başlar. Müzik bitene
kadar kâğıtlar başkalarıyla yine eller kullanılmadan değiştirilir.
Müzik bitince en son aldığımız kâğıda kimin ismi yazıyorsa onun
gözü çizilir. Müzik başladığında bu defa eldeki kâğıt çene ve
göğüs arasında sıkıştırılarak taşınır. Yine eller kullanılmadan
kâğıt değiştirilir. Müzik durunca elimizdeki kâğıt kime aitse
onun ağzı çizilir. Müzik tekrar başladığında kâğıt el ve diz kapağı
arasında taşınır. Diğer katılımcılarla kâğıtlar değiştirilmeye
devam edilir. Müzik bittiğinde bu defa kâğıt kiminse onun
burnu çizilir. Sonra kâğıt kafa ile omuz arasında tutularak taşınır
ve diğer katılımcılarla değiştirilir. Bu değiştirme işlemi de müzik
bitene kadar farklı katılımcılarla devam eder. Müzik bitince bu
defa kâğıda kişinin saçları çizilir. Müzik tekrar başladığında kâğıt
koltuk altına konulur. Müzik devam eder ve kâğıt koltuk
altından diğer katılımcılarla değiştirilir. Kâğıda kişinin yüzünde
bulunan belirgin bir özelliği (ben, çizgi, sivilce gibi) çizilir. Dikkat
edilmesi gereken önemli bir nokta müzik durduğunda kişiye
kendisine ait kâğıt gelirse kâğıt başka bir katılımcıyla değiştirilir.
Müzik çalmaya başladığında kâğıt bu defa boydan ikiye
katlanarak müzik durana kadar bir uçak yapılır. Müzik
18
durduğunda kâğıtta bulunan yüz resminin altına bir çizgi çizilip
alt kısmı iki bölüme ayrılır. Birinci bölüme o kişinin en çok
sevdiği şey sorulur ve yazılır.
Müzik başladığında katılımcı kâğıdı kafasının üstüne koyar.
Kâğıt kafadan diğer katılımcının kolunun üstüne kaydırılarak
değiştirme işlemi gerçekleştirilir. Müzik bitene kadar değiştirme
işlemi devam eder. Müzik bittiğinde bu defa katılımcıya en
sevmediği ya da nefret ettiği şey sorulur ve kâğıdın alt kısmında
bulunan ikinci bölüme yazılır.
Bu aşamada çizim ve yazım işlemi bitirilir. Eldeki kâğıt sahibine
verilir ama bu çok özel bir an olduğu için farklı ve özel bir
hareketle.(eğilerek, sarılarak, selamlayarak vb.) verilir. Kâğıdını
alan her katılımcı kendini tanıtır özelliklerini, sevdiklerini,
sevmediklerini gruba söyler. Yere konulan panoya herkes kendi
tanıtım kâğıdını yapıştırır.
Tanışmak için yapılan bir etkinliktir. Bu etkinlikte kişilik de
devreye girer ve katılımcılar arasında karşılıklı soru sorma yolu
ile iletişim başlatır. Çalışılan gruba göre iletişimin ne kadar güç
olacağı belirlenir. Kâğıdın karşılıklı değiştirilmesindeki güçlük
iletişimdeki güçlüğü ifade eder. Bu etkinlikte iki soru seçilir
ancak soruları arttırılıp azaltılabilir. Örneğin katılımcılar
anlatmak istedikleri bir filmi seçebilir ya da ailesini anlatabilir.
Daha özel sorunlar ve sorular seçilebilir çünkü katılımcılar
oyuna daldığı için daha samimi yanıtlar verebilirler.
ETKİNLİĞİN ADI: FİZİKSEL ÖZELLİKLERE GÖRE TANIŞMA
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (ISINMA, DİKKAT VE TANIŞMA YÖNTEM VE
TEKNİĞİ)
Grup ayakta çember olur ve bekler. Grup lideri etkinliği
aşağıdaki gibi yaptırır.Beş saniye içinde uzundan kısaya bir çizgi
19
halinde tek sıra olunur.Göz rengi en açıktan en koyuya doğru
tek sıra olunur.Saç uzunluğuna göre uzundan kısaya doğru tek
sıra olunur.Doğum aylarına göre Ocak ayından Aralık ayına
doğru tek sıra olunur.Engelli bireylerle çalışma yılınıza göre
çoktan aza doğru sıra olunur.En öfkeliden en sakine doğru grup
sıralanır.
Bu etkinlikler yapılırken kesinlikle konuşulmamalıdır. Her
yönergeden sonra lider, grubun sıralanışını tek tek sorarak veya
inceleyerek kontrol eder. Bu oyun hangi grupta eğitim
veriliyorsa, grubun niteliğine(engelliler, yaşlılar, çocuklar vb.),
karakteristik özelliklerine göre değişebilir. Örneğin aile
özelliklerine ya da beden özelliklerine göre oyun değişiklik
gösterebilir.
ETKİNLİĞİN ADI: TANIŞMA
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (ISINMA, DİKKAT VE TANIŞMA YÖNTEM VE
TEKNİĞİ)
Birinci aşamada bütün katılımcılar serbest bir şekilde dolaşıp
karşılaştığı kişiye merhaba diyerek kendini tanıttır. İkinci
aşamada, serbest şekilde dolaşmaya devam eden katılımcılar
alçak bir ses tonuyla birbirlerine merhaba diyerek kendilerini
tanıtır. Üçüncü aşamada ise katılımcılar karşılaştığı kişilere
yüksek sesle merhaba diyerek kendini tanıtır. Son aşamada
yüksek sese, jest ve mimikler de eklenerek tanışma etkinliği
sonlandırılır.
20
ETKİNLİĞİN ADI: ISINMA VE DERSE HAZIRLIK
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (ISINMA, DİKKAT VE TANIŞMA YÖNTEM VE
TEKNİĞİ)
Etkinlik sırasıyla; bütün bedeni ısıtmak için baş sağa-sola, öne-
arkaya yavaşça hareket ettirilir. Omuz yukarı-aşağı, öne-arkaya
hareket ettirilir. Daha sonra sağ kol halkanın ortasına doğru
uzatılır. İşaret parmağı ile çember çizer gibi parmak çevrilir
devamla bilekten, dirsekten ve en son kolun tümünü çevirerek
çember büyütülür. Gittikçe yavaşlayarak bu hareket
sonlandırılır. Aynı hareketler bu defada sol kolla yapılır. Isınma
etkinliği belin sağa-sola, öne –arkaya hareketleri ile devam
eder. En son Çömel-kalk ile sağ ayakla ve sol ayakla çember
çizilerek etkinlik bitirilir.
ETKİNLİĞİN ADI: TUT-SARIL OYUNU
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (ISINMA, DİKKAT VE TANIŞMA YÖNTEM VE
TEKNİĞİ)
Grup U biçimini alır ve müzik çalındığında karışık bir şekilde
oynayarak dolaşmaya başlar. Müzik durduğunda her katılımcı
birini yakalayıp sarılır. Tekrar müzik çalar ve oynayarak
gezilmeye başlanır ve müzik durduğunda bu kez dört kişi
birbirine sarılır. Müzikle oynamaya devam edilir durduğunda
sayı artırılıp altı kişi birbirine sarılır. Sonra lider hangi gruba
dokunursa o grup canavar olur. Grup ses ve görüntü olarak bir
canavara benzemeye çalışır. Daha sonra sekizli grup olunur.
Dokunulan grup canavar olur. On kişilik grup olunur.
Dokunulan grup canavar olur.
21
ETKİNLİĞİN ADI: SÖZSÜZ OYUN
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (ISINMA, DİKKAT VE TANIŞMA YÖNTEM VE
TEKNİĞİ)
Etkinlik sırasıyla liderin yaptığı bir hareketi katılımcıların taklit
etmesiyle başlar daha sonra gurup üyelerinin birbirini izleyerek
taklit etmesiyle devam eder. Bu oyun sözlü iletişimin olmadığı
bir oyundur. Çevreyle iletişim göz temasıyla başlar, komutları
sesimiz değil bedenimiz verir. Hareketi başlatma ve gösterme
aşamasında beden kullanılır. Çalışma sırasında bütün grup aynı
hareketi yapmalıdır. Eş zamanlılık oluşturulmadıkça diğer
harekete geçilmemelidir. Açık ve net olunmalıdır. Zor
hareketlerde gruba zaman verilmeli hareket birlikte yapılmalı
grup bilinci oluşturulmalıdır.
Sadece dur ve yürü komutları konuşmadan beden diliyle verilir.
Grupta herhangi bir kişi durabilir, bir başkası yürüme hareketini
başlatır. Eş zamanlı ve acele etmeden grup bilinciyle
davranmak sıkça vurgulanmalıdır. Bu etkinlikte başarılı olmak
için çevreyi izleyerek dikkati odaklayabilmek gereklidir. Yapılan
hareket çoğaldıkça dikkat daha da yoğunlaşır. Çevreye güven
hareketin düzgün yapılmasına yardımcı olur. Bir diğer etkende
ritimdir. Ritim aynı zaman da yürüme ve durma hızımızı ayarlar.
Birden durmaktansa yavaş ve emin olarak durmak ritmi daha
da arttırır.
22
ETKİNLİĞİN ADI: DİNLEME OYUNU
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (ISINMA, DİKKAT VE TANIŞMA YÖNTEM VE
TEKNİĞİ)
Tüm katılımcılar mekânda serbest bir şekilde dolaşır. Lider dur
deyince durulur. Yukarı ve aşağı komutları ile vücudumuz
istenilen yöne doğru hareket ettirilir.
Katılımcılar rastgele veya sırayla gurup lideri olur ve aynı
komutları vererek etkinliği yaptırır. İyi bir etkinlik altı yedi
tekrardan sonra ortaya çıkar. Bir süre sonra komutların tam
tersi yapılır. Örneğin dur denince yürünür, aşağı denilince eller
yukarı kaldırılır.
Daha sonra sadece dur, çözül ( erimiş gibi yap ) ve yürü
komutları ile yapılır. Dur, yürü ve çözül komutları ile daha
eğlenceli bir oyun olur. Komutlar gruba göre değiştirilebilir(
Örneğin: koş, yüz çömel v.b ).
Bu etkinlik dikkat ve konsantrasyonu artıran ve tüm beden ile
yapılan bir etkinliktir. Dinleme geliştikçe kişi bedenini daha iyi
kullanır çünkü seslere karşı dikkatli ve duyarlıdır,
komut alması kolaylaşır.
ETKİNLİĞİN ADI: DENGE OYUNU
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (ISINMA, DİKKAT VE TANIŞMA YÖNTEM VE
TEKNİĞİ)
Bu etkinlik katılımcı sayısına göre gurubu ikiye bölerek veya
ikili, üçlü, beşli guruplar oluşturularak yapılır. Gurup içerisinde
sırayla seçilen kişiler ortaya geçer önce ayaklarını ve ellerini
bedenine bitişik hale getirir(hazır ol vaziyeti gibi) daha sonra
tüm beden kalıp halinde tıpkı hacıyatmaz gibi ileri geri ve sağa
sola eğilir diğerleri onu elleriyle tutarak düzeltir. Bu hareket
23
yeterince yapıldıktan sonra denge tahtası ile hareketler
tekrarlanır.
Bu etkinlik bedene fırsat verildiğinde bedenin neler
yapabileceğini gösterir. Yeni beden duruşları yeni duygular
yaşatır. Bu egzersizler bedenin bütün detaylarını çalıştırır çünkü
denge tahtasının üstünde durmak kişiyi zorlar. İkinci aşamada
kişi dengenin bedenin neresinde başlayıp bittiğini keşfetmeye
çalışır. Güven egzersizinde kişi kendisini arkasında duran kişinin
kollarına bırakır. Başlangıçta korku vardır ancak egzersizler
arttıkça güven duygusu ve beden duruşu gelişir.
ETKİNLİĞİN ADI: ALKIŞ OYUNU
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (ISINMA, DİKKAT VE TANIŞMA YÖNTEM VE
TEKNİĞİ)
Grup ayakta çember oluşturur. İlk adımda liderin belirlediği
kişiden başlayarak sırayla sağındaki kişiye dönerek biraz eğilir,
göz teması kurarak eş zamanlı olarak alkış yapar. Daha sonra
yandaki çift aynı şekil de hareketi yapar ve böyle devam eder.
Bu oyun hızlı bir şekilde devam ettirilir. Daha sonra sağdaki kişi
bu defa kendi sağındaki kişiyle eşleşir. Mutlaka göz kontağı
kurarak iletişim kurulmalıdır ve oyunu gittikçe
hızlandırılmalıdır. Oyunun hızı artınca oyun zorlaşır. Kim çift
alkış yaparsa oyunun yönü değişir. Çift alkış yapan tek alkışla
yön değiştirerek devam eder.
24
ETKİNLİĞİN ADI: RİTİM OYUNU
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (ISINMA, DİKKAT VE TANIŞMA YÖNTEM VE
TEKNİĞİ)
Oyun, ayakta pozisyonunda önce ayak bileğine dört kez sonra
sırasıyla bacağa, dizlere, göğüs ve başa dörder kez vurularak ve
yukarıdan aşağıya hareket aynen tekrar edilerek oynanır. Ayak
bileğinde de sayı üçe, ikiye ve bire düşürülüp bitirilir. Amaç hızlı
yapmak değil, koordineli yapmak ve ritmi yakalamak önemlidir.
Oyun biraz zorlaştırılabilir örneğin diz kısmına gelindiğinde,
eller iki yanımızdaki kişinin dizlerine vurularak devam ettirilir.
ETKİNLİĞİN ADI: TOP OYUNU
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (ISINMA, DİKKAT VE TANIŞMA YÖNTEM VE
TEKNİĞİ)
Gurup çember olur. Etkinlik için gurubun sayısı dikkate alınarak
kumaş vb. malzemeden(daire veya kare şeklinde) ve uygun
büyüklükte plastik bir top temin edilir. Katılımcılar etrafında
dizilerek önce gergin bir şekilde sıkıca tutarlar. Kumaşın üzerine
top bırakılır grup aynı anda topu zıplatmaya çalışır ve kaç kere
zıplatıldığı sayılır. İkinci aşamada kumaş gevşek tutularak top
zıplatılmaya çalışılır ve kaç kez zıplatıldığı sayılır. Bu oyunda
amaç topu düşürmeden bireylerin ortak hareketini sağlamak ve
grup ruhunu yakalamaktır. Kumaş gergin olduğunda topu
zıplatmanın daha kolay olduğu görülecektir, grubun ortak
doğruyu bulması açısından bu önemlidir.
25
ETKİNLİĞİN ADI: SAYILARLA DİKKAT OYUNU
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (ISINMA, DİKKAT VE TANIŞMA YÖNTEM VE
TEKNİĞİ)
Grup ayakta çember oluşturur. Birer birer göğse tek elle hafifçe
vurarak sırayla birden yediye kadar sırayla saymaya başlanır.
Yedinci kişiden sonrakiler aynı şekilde birden yediye kadar
sırayla saymaya devam eder(sayma birden yediye kadar
olabileceği gibi bir ile üç, bir ile dört veya bir ile altı arası vb.
olabilir). Elimizin uç kısmı yandaki katılımcıyı gösterecek
şekilde göğse vurulur. Liderin belirttiği vuruş sayılarını
değiştirmeden, herhangi bir katılımcı elini zıt yöne çevirerek
saymanın yönünü değiştirebilir. Oyun hata yapılana kadar
devam eder ve hata yapan kişi çemberden çıkar. Çıkan kişi
çemberin etrafında döner ve hata yapan bir başka kişi olursa
onun yerine geçer.Bu oyun ön dışa vurum evresini anlatır.
Çünkü bütün dikkat kişinin kendi bedeni üzerindedir.
ETKİNLİĞİN ADI: EMPATİ-GÜVEN
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (ISINMA, DİKKAT VE TANIŞMA YÖNTEM VE
TEKNİĞİ)
Katılımcıların ikili eş olmaları istenir. Eşlerden biri gözlerini
kapatır. Diğer eş gözü kapalı olan arkadaşının elini tutarak
sınıfta diğer çiftlere çarpmadan, düşürmeden dolaştırır. Roller
değişir, aynı çalışma tekrarlanır. Her iki durumda da eşlerin
neler hissettikleri hakkında konuşulur.
26
ETKİNLİĞİN ADI: DİSKO OYUNU
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (ISINMA, DİKKAT VE TANIŞMA YÖNTEM VE
TEKNİĞİ)
Hareketli ve dansa uygun bir müzik belirlenir. Grup
sandalyelere oturarak çember oluşturur, sonra sandalyede
yavaşça yere doğru eğilir, tekrar yavaşçagurup doğrulur ve hep
birlikte ayağa kalkılır. Daha sonra çemberin merkezine doğru
yürünür. O sırada müzik çalar ve herkes dans etmeye başlar.
Müzik kapatıldığında herkes donar, müzik açıldığında tekrar
dansa başlanır. Yeteri kadar tekrar yapıldığı düşünülüyorsa
etkinlik bitirilir.
ETKİNLİĞİN ADI: LİDERİ TAKİP ET
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (ISINMA, DİKKAT VE TANIŞMA YÖNTEM VE
TEKNİĞİ)
Grup mekânda yürümeye başlar. Yürürken lider değişik
hareketler yapar. (Kollarını kaldırır, , kollarını çevirir, başını sağa
sola çevirir vs. ) Sonrasında lider sesler çıkarmaya başlar.
Liderin çıkardığı sesi ve sese eşlik eden hareketi diğerleri de
yapar. Örneğin bing, ooo, aaa, uuu gibi.
Aynı oyuna lider değiştirilerek devam edilir. Sonraki aşamada
iki kişi lider olur. Grup üyeleri hangi lideri takip edeceğine kendi
karar verir. Liderler hareket ve sesleri birbirlerini de takip
ederek sırayla yapar. Liderler de birbirlerine zaman vermeli,
fırsat tanımalı ve dengeyi kurmalıdır.
27
Son aşamada üç kişi lider olur. Grup üyeleri hangi lideri takip
edeceğine kendi karar verir. Liderler işbirliği yapar. Grup yürür,
aynı şekilde değişik sesler ve hareketler devam eder. Lider bir
hareket yapacağı zaman durur ve yapacağı hareketi gösterir.
Lider değişerek oyun devam eder. Uygulamada liderin gruba ne
zaman duracağı ve yürüyeceğini belirtmesinin zamanlaması çok
önemlidir. Grubun bunu adım adım uygulayabilmesi için de
fırsat verilmelidir.
ETKİNLİĞİN ADI: BEDENİM REHBERİM
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (ISINMA, DİKKAT VE TANIŞMA YÖNTEM VE
TEKNİĞİ)
Mekânda yürünür ve bedenimizin bir parçası(kulak, burun,
dirsek, ayak parmağı, diz kapağı gibi) bize yol gösterir ve
rehberlik eder. Eğer kolunuz rehberlik edecekse kolunuza
bütün bedeniniz uyacaktır. Örneğin yürürken dirseğimizi seçmiş
isek diğer vücut bölümlerinin hepsinin en önünde olacak
şekilde ilerde tutulur ve müzikle beraber hareket edip bizi
yönlendirmesine izin verilir.
Önce herkes en çok sevdiği beden bölgesini seçer ve hareket
ettirir. Biriyle karşılaşıldığında onunla oyun oynanır. Sonra
herkes en az sevdiği beden bölgesini seçer ve aynı şekilde
harekete devam eder.
Kullandığımız bölgeler arasında denge kurmak için çok önemli
bir egzersizdir. Bütün beden parçaları arasında ister normal,
ister engelli olsun fark etmez, işbirliğini ve armoniyi sağlar aynı
zamanda vücudun farklı bölgelerini çalıştırmamızı ve de diğer
insanlarla iletişimimizi güçlendirir.
28
ETKİNLİĞİN ADI: AYNA OYUNU
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (ISINMA, DİKKAT VE TANIŞMA YÖNTEM VE
TEKNİĞİ)
Grupta herkes kendine bir eş seçer. Çiftlerden birinin avuç içi
ayna olur, diğeri aynaya bakarak onu takip eder. Ana kural
gözlerin aynadan hiçbir zaman ayrılmamasıdır. Lider olan
aynayı(avuç içi) aşağı-yukarı, sağa-sola, öne-arkaya hatta yerde,
farklı hızlarda hareket ettirebilir. Şimdi grup üç kişi olur. Biri
lider olur diğer iki kişi ise onun her iki avuç içini(aynalardan
birini seçerek) takip eder.
Oyunun son bölümünde gruplar dört kişi olur ve lider belirlenir.
Bu defa iki avuç içi ve bir ayağıyla diğer üç kişiyi yönlendirmeye
çalışır (aynalardan birini seçerek -ayak ve her iki avuç içi-). Lider
değiştirilerek oyuna devam edilir.
ETKİNLİĞİN ADI:MASAJ
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (BİOENERJİ YÖNTEM VE TEKNİĞİ)
Yere üç minder konulur. Grup sınıfta serbestçe dolaşır.
Yürürken liderin komutuyla üç minderden birinin önünde
durulur. Minderlerin etrafında oluşan her bir gruptan bir kişi
mindere uzanır. Diğer grup üyeleri minderde yatan kişinin
başını, kollarını, bacaklarını rahatlaması için gevşeme
egzersizleri yaptırır(masaj gurup üyelerince aynı anda yapılır).
Egzersizler küçük hareketlerden büyük hareketlere doğru
yapılır. Yatan kişinin kendini güvende ve rahat hissetmesi çok
önemlidir. Egzersiz hareketleri yapılırken son derece sessiz
olmak ve odaklanmak gerekir. Bedenin her bir parçasının aynı
29
şekilde rahatlamış olması sağlanmalıdır. Sakin ve sabırlı olmak
önemlidir. Masaj bitirildiğinde kollar yana doğru yavaşça
bırakılır. Masaj yapılan kişi sağ ya da sol omuzunun üzerine
döner ve kendini hazır hissettiğinde ayağa kalkar. Bütün grup
üyeleri aynı şekilde sırayla mindere yatıp egzersiz yapılana
kadar etkinlik devam eder. Bu etkinlik geniş zamana
yayılmalıdır. Drama çalışmalarında bedenin parçalarını anlamak
için önemli bir egzersizdir. Masaj yapılan kişi için önemli olan
bedeninde neler olduğunu anlaması, rahatladığını hissetmesi,
ona dokunan kişi için önemli olan ise diğer beden de ne olup
bittiğinin farkında olması, hissedip anlayabilmesidir. Bu etkinlik
ana etkinliklerde kullanılabildiği gibi etkinlik sonu rahatlama
çalışmalarında da kullanılabilir.
ETKİNLİĞİN ADI: GÜNEŞLE ISINMA
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (BİOENERJİ YÖNTEM VE TEKNİĞİ)
Ayakta çember oluşturulur ve bütün grup üyeleri sağ kolunu
çemberin merkezine doğru uzatıp parmak uçları birbirine
değene kadar çemberi daraltır. Daha sonra herkes önündekinin
kafasına yağmur damlaları vurur gibi parmaklarının ucuyla
dokunmaya başlar ve bu giderek hızlanarak bitirilir. Rüzgârın
vücudumuza değdiğindeki duyumu vermek için önündeki
kişinin sırtına elimiz(avuç içi ile) yana doğru sürülür. Güneşin
etkisini anlatmak için önündekinin sırtına eller yumruk
yapılarak hızlı hızlı masaj yapılır ve dokunulan yerlerin ısınması
sağlanır. Bu etkinlik bu kez sol kol merkeze uzatılarak yön
değiştirilir ve tekrarlanır.
30
ETKİNLİĞİN ADI: BEDEN FARKINDALIĞI
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (BİOENERJİ YÖNTEM VE TEKNİĞİ)
Bu etkinlikte herkes önce bir eş seçer eşlerin seçiminde rahat
çalışılabilecek(boy vs.)birini seçmek önemlidir. Öncelikle baş,
daha sonra el, bilek, bilekten dirseğe kadar, daha sonra tüm kol
hareket ettirilip ısıtılır. Daha sonra diğer kola geçilir ve aynı
şekilde ısıtılır. Hareketler küçükten büyüğe doğru dairesel
olmalıdır. Omuzlarda ısıtıldıktan sonra hareket bitirilir. Isınma
hareketlerinde gevşemeye yardımcı olacak hafif bir müzik eşlik
etmelidir. Bu ısınma hareketleri bedenimizi keşfetmemize ve
dengemizi bulmamıza yardımcı olur. Buda vücut duruşumuzu
olumlu yönde geliştirir. Bu etkinliğe eşler yer değiştirerek
devam eder.
ETKİNLİĞİN ADI: ENSTRÜMAN OYUNU
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (MÜZİK VE SES SEVİYELERİ YÖNTEM VE TEKNİĞİ)
Grup mekânda ayakta bekler. Kayıttan çalınan ve en az üç farklı
enstrümanın(piyano, gitar, davul gibi) sesinin olduğu müziği
dinler. Yapılması gereken ilk şey müziği iyi dinlemektir.
Enstrümanlar ayırt edilmeye çalışılır. Enstrümanlar hangi vücut
organını uyarıyor. Örneğin piyano hangi vücut organına hitap
ediyor. Müziğe göre beden organlarını hareket ettirilir fakat
tam olarak dansla karıştırılmamalıdır. En çok sevdiğimiz
enstrümana odaklanıyoruz ve o enstrümanı sesini
duyduğumuzda hareketimizi yapıyoruz. Grupta aynı
enstrümanı seçen kişileri keşfedip, seçtiğimiz enstrümana göre
grup olur. Her grup kendi enstrümanının sesini duyduğunda
grup üyelerinin hepsi-kendine özgü bireysel-hareketini yapar.
diğer enstrüman çaldığında bekler. Lider bu grupları mekânda
31
istediği bir düzende(yan yana sıralı, çember veya oturarak gibi)
olmalarını isteyebilir.
ETKİNLİĞİN ADI: SES ÇALIŞMASI
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI: ÖN
DIŞAVURUM (MÜZİK VE SES SEVİYELERİ YÖNTEM VE TEKNİĞİ)
Gurup sandalyeye oturarak çember olur ve el gırtlağa konulur
(aaa) sesi çıkarılıp hareket gırtlakta hissedilmeye çalışılır. Bu
engelli birey için müthiş bir keşiftir.(aaaa) harfine odaklanıp
söylerken bu sese teşekkür edilir çünkü gırtlağımıza masaj
yapmaktadır. Bu tip bir masaj bize kendimizi daha iyi hissettirir.
Bu ana odaklanıp grup kendine sorar bunu diğer organlara
yaymak mümkün mü? Evet, yaymak mümkündür. Bu hareketi
takip etmek için beden serbest bırakılır ve (aaa) sesi çıkarılır.
Fakat dikkat etmek kendini germek değildir. Beden serbest
bırakılmalıdır. Bunu yapmak; bedenin hareket etmesine
yardımcı olur. Sonra (uuu) harfi seslendirilir ve ellerle gırtlak
tutulur (uuuu) harfinin gırtlaktan doğduğunun hayal edilmesi
istenir. Buna yardımcı olmak için bir el gırtlakta bir el kalp
üzerinde olacak şekilde (uuu) sesinin çıkartılması ve sonra
(oooo) sesinin çıkartılması gruptan istenir. Bir el boğazda bir el
kalp üzerinde olacak şekilde hareketin hissedilip hissedilmediği
grup üyelerine sorulur. Bu daha farklı hareketlerle hissedilebilir
mi, örneğin eller yüze yelpaze yapılarak denenebilir. Bu hareket
ses çıkarmak için çok fazla havaya ihtiyaç olmadığını gösterir.
Vokal pozlar ses tellerimiz birbirine dokunduğunda harekete
geçer. Eğer çok fazla hava alınırsa kapalı olmaları engellenmiş
olur. Ses telleri yeterince kapanmıyorsa onlara yardımcı olmak
gerekir (oooo) sesi çıkarmak buna yardımcı olabilir. Sesin
yarattığı titreşimler bedenin sadece alt bölümlerinde
gerçekleşmez ses bedenin üst bölümlerine de çıkar. Çıkarılan
sesin yarattığı titreşimi burunda hissetmeye çalışarak
32
başlanabilir, hava buruna titreşim yaptırmak için kullanılabilir.
Burun kapatılmadan sadece eller burun üzerine konulup(eee)
sesi çıkarılır. Buradaki ses (titreşim) hissedilmeye çalışılır. Bu
titreşimleri gerçekleştirmek mümkündür. Tekrar el buruna
konulur (eee) sesi çıkarılır. Rahatlamanın hissedilip
hissedilmediği grup üyelerine sorulur. Bu etkinlik yüzümüzdeki
boşlukları hissetmenize yardımcı olur. Bu boşlukların her biri
havayla doldurulabilir. Bütün yüzün sesle dolduğu hayal edilir.
(eee) sesi çıkarılarak el yelpaze yapılıp yüze konarak sesin yüzü
doldurması hissedilmeye çalışılır. Bu etkinlikte müzikle çalışmak
aynı zamanda farkındalık kazanılmasına yardımcı olur. Etkinliğin
başlangıcında müzik farkındalık yaratmayabilir ancak bu zaman
geçtikçe anlaşılır ve hissedilir. Bu aşamada üç ses
(aaaaeeeoooo) arka arkaya çıkarılmaya çalışılır. Bu sesler
çıkarılırken bedenin başka bölümleri keşfedilmeye çalışılır. Bu
etkinlik aynı zamanda beyini de uyarır. Bu egzersiz enerjinin
bedene dengeli dağılmasını sağlar.
Bu aşamada bedenin dört farklı bölümü çalıştırılır. Grup üyeleri
özgür bir şekilde sesleri çıkararak bedende neler olduğunu
anlamaya ve hissetmeye çalışır. Eğer grup üyelerine ilginç gelen
bir deneyim varsa buna odaklanılmalı. (oooaaaaeeeeiiii) sesleri
çıkarılırken gırtlak, kalp, buruna el konularak ve alkış yaparken
bu sesler çıkarılır. Bedenin üst bölümünden başlandığında kişi
rahatladığını gözler. Bedenin alt bölümünden başlandığında
hava yukarı verilmeye çalışıldığı için gerilimin arttığı
gözlemlenir. Burunda çınlama sesi duyan olabilir. Çünkü böyle
yapınca kişi kendi sesini daha iyi duyar. Bir çoğu geleneklerden
gelir. Uzun bir tarihi vardır. İnsanlar kendi seslerini duymak için
çeşitli yollar kullanmışlardır. Genellikle doğru (aeoi) sesleri
çıkarmışlardır. Grup üyelerinden farklı ilginç sesler duyan olursa
belirtmesi istenir çünkü sesimizde çok çeşitli harmoniler vardır.
Kişi kendi sesiyle alıştırma yaptığında farklı tonlarda olduğunu
fark eder. (aaa) sesinin çıkarılmasıyla egzersize devam edilir.
Daha fazla ilginç ses duyan grup üyesi varsa belirtmesi istenir,
33
ilginç ve farklı gelen ses ve titreşimlere odaklanıldığında ses ve
titreşimler güçleniyorlar mı?Eğer grup üyeleri arı sesine benzer
bir ses duyarsa bu ses güçlendirilmedir.
Tekrar (aaa) sesi çıkarılır baş sallanır ve gırtlak elle tutulur.
Farklı bir ses duyan olup olmadığı gruba sorulur. Kendi sesini
hoparlörden çıkan bir ses gibi duyan olabilir. Bütün bu ilginç
sesler bedenimizin değişik bölümlerini temsil eder. Bu egzersiz
yapılırken bedenimizin farklı bölümleri hareket etmeye başlar
ve (ııı) gibi sesler çıkmaya başlar. Ne kadar çok sesiniz varsa, o
kadar çok beden bölümü hareket eder ve bedenindeki enerjiyle
buluşur. Bunun anlaşılmasına yardımcı olacak bir çalışma
yapılır. Bir (aaa) sesi çıkarılır canımızı yakmayacak kadar güçlü
bedenimizin hissetmeyeceği kadar düşük ses tonunda
olmamalıdır ve (aaa) el ağza tutularak yapılır, avuç içi yüze
yaklaştırılır ve bu bir oyun gibi düşünülüp zevk alınmaya
çalışılmalıdır, bu hareketi yaparak kişi sesini özgürleştirebilir.
Grup üyeleri kendilerini ormandaki Tarzan gibi düşünebilir
çünkü Tarzan’ın kendisini güçlü göstermek için seçebileceği en
iyi yol budur. Ormandaki Tarzan gibi (aaa) sesi çıkartılır ve
eğlenilir, ikinci kez Tarzan sesi çıkarılır, ses öyle bir noktaya
gelir ki gülmeye neden olur ve artık onun üstünde kontrol
sağlama olanağı yoktur. Ses bu yolla çılgın bir noktaya
getirilebilir. Hintlilerin çıkardığı geleneksel sesler gibi
çıkardığımız seslerin mutlaka bir nedeni vardır. Hintliler bu
sesleri savaşta güç gösterisi olarak kullanmışlardır. Bu tür
egzersizler bedenimizi ve bedensel olanaklarımızı tanımamızda
yeni yaşantılarla tanışmamızda önemli rol oynar.
34
ETKİNLİĞİN ADI: PARÇA-BÜTÜN OYUNU
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI:
DIŞAVURUM (DOĞAÇLAMA YÖNTEM VE TEKNİĞİ)
Sınıfın görünür bir bölümü sahne olarak düzenlenir. Bazı
nesnelerin isimleri söylenerek etkinliğe başlanır. Olmak istenen
figür yapılır. (Örneğin ben bir portakalım) ve portakalla ilgili
başka bir figür yapılır. Örneğin bıçak… dilim diye devam edilir.
Önemli olan seçilen objenin içi ve dışı ile ilintili bir durum ya da
nesne seçmektir. Örneğin ben bir muzum, diğeri de ben bir
muzlu sütüm… diye devam eder. Önemli olan yine objeye
odaklanmaktır. Örneğin yemekhanede kimi çatal, kimi kaşık,
kimi masa olur. Bir kişide bu nesneleri kullanan kişi seçilir ve
drama canlandırılır. Oyunda hikâye devam eder.
Örneğin bir bavul, hastane gibi değişik konular seçilir.
Oluşturulan objenin bütünlüğü önemlidir. İçindeki nesneler
kendi içinde bağımsızdır. Oyuncu objeleri iyi kullanmalı ve
yönetmelidir. Örneğin valizden fermuar ve kapak bağımsız
hareket edemez. Burada beden dili çok önemlidir. Kişi rolünü
iyi oynamalı ve konuyla bütünleşmelidir. Yapılan bu etkinlikte
izleyenlerin ilgisini çekmek çok önemlidir. Örneğin çöp
kutusunun kokusu olmak izleyicilerden birinin ilgisini çekebilir.
Bende koku olmalıyım diyerek izleyici de drama ya katılabilir ve
drama daha eğlenceli bir hal alabilir.
Eğitimsel çalışmalarda doğaçlama: bireylerin grupla çalışma
potansiyellerini ve kültürler arası diyaloglarını geliştirerek
diğerleriyle iş birliği geliştirmelerinde, dinlemeye gösterilen
özel önemle, iletişim süreçlerini, kendi düşüncelerini
paylaşarak ve ötekinin düşüncelerini kabul ederek iletişim sel
yönlerini ve yaratıcılıklarını geliştirmelerinde gerçek anlamda
yarar sağlayabilir.
35
ETKİNLİĞİN ADI: DESTE-KART OYUNU
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI:
DIŞAVURUM (DOĞAÇLAMA YÖNTEM VE TEKNİĞİ)
Katılımcılara hayali olarak üzerinde hayvan resimleri olan bir
deste kart verilir. Katılımcılar ikili gruplar olacak şekilde
karşılıklı dururlar, göz teması önemlidir. Gruplardaki kişiler,
ellerinde kapalı bulunan hayali kartları teker teker açmaya
başlar ve ne olduğu söyler, açılan kartlar aynı ise iki kişide çığlık
atar. Kartlar farklı ise açmaya devam edilir.
Bu tür oyunlarda karşılıklı etkileşimi artırmak için sınıflandırılma
yapılır (sürüngenler, kanatlılar, kümes hayvanları kartları gibi)
ve her iki oyuncu büyük bir olasılıkla aynıhayvanları söylemek
zorunda kalır ve daha fazla çığlık atılır ve etkileşim gerçekleşir.
Bu oyun seçilen herhangi bir meslek ve meyve adları ile de
yapılabilir. Farklı kişiler olsak da grup etkileşiminde fiziksel
denge ve ses karşısındaki kişiye uydurulmaya çalışılır. Karşıdaki
kişiye odaklanarak ona daha fazla yaklaşılır, yaratıcı olma ve
dikkat artarak devam eder. Asıl olan bu oyunu aynı anda
oynamak ve uyumdur. Göz teması ve tekrar yapmak önemlidir.
ETKİNLİĞİN ADI: GÖRDÜĞÜ NESNELERİ ADLANDIRMA OYUNU
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI:
DIŞAVURUM (DOĞAÇLAMA YÖNTEM VE TEKNİĞİ)
Ortamda gurup olarak görülen nesnelerin isimleri söylenir
(örneğin; kazak, kapı, masa vs.) sonra nesnelerin isimleri şarkı
söyler gibi ritimle söylenir. O anda ortamda önümüze gelen
nesnelerin tamamının ismi söylenmeye çalışılır. Bunu yaparken
rastgele yapmak önemlidir, düzenli yapılmamalıdır. Ortamda
yürüyerek isim söylendiği için yön değiştirmek dikkati daha da
çoğaltır.
36
Sonraki aşamada nesnelere bir önce gösterilen nesnenin adı
söylenir(kazağa kapı, kapıya masa, masaya kazak gibi). Bu daha
da zordur ve dikkat gerektirir.
Son aşamada katılımcılar daha da özgür davranabilir. İşaret
edilen nesnelere farklı adlar verilebilir(zımbaya kedi, tabloya
kalem demek gibi). Bu alıştırma kolay ve hızlı yapılan bir
çalışmadır, ancak tek sorun ortamdaki nesne sayısı sınırlı ise
zorlanılmaktadır. Bir başka zorlanma nedeni ise nesnelere
hızlıca isim bulamamaktır, bunun nedeni bilinmemekle birlikte,
nesnelerde benzerlik aranması, yaratıcılığın gittikçe azalması
olabilir. Katılımcıya göre sınıflama değişebilir, bireysel özellikler
belirleyicidir. Çalışma nesne, hayvan, bitki v.b grup isimleri
üzerinden de yapılabilir. Bazı katılımcılar hayvanları bazı
katılımcılar bitkileri seçerek ilerler.
Başlangıçta seçimlerde serbest davranılır ancak isimler
söylendikçe daha zor isim bulunduğu görülür ve bu durum
gittikçe artar. Her birey de olmasa da beynin gittikçe
sınırlandığı görülür ve bu durum belli bir süre sonra katılımcıyı
tekrara yöneltir.
Etkinliğe hem nesnelere farklı ad vererek (kazağa kapı, masaya
cam vb.) hem de bir ritimle nesnelerin ismini söylemeye
çalışarak, sınırları daha da zorlayarak bir süreklilik yakalanmaya
çalışılır. Nesneyi iyice vurgulayıp bir diğer nesneye geçmek
önemlidir. İsimler tamamıyla farklı olmalıdır.
ETKİNLİĞİN ADI: SİNEMA
ETKİNLİKTE KULLANILAN TİYATRO TERAPİ AŞAMASI:
DIŞAVURUM (DOĞAÇLAMA YÖNTEM VE TEKNİĞİ)
Grup U şeklinde sandalyelere oturur. Sahne için yeterince boş
yer bırakılır çünkü bütün grup sinemaya giden seyirci rolünü
oynayacaktır. Uygun bir duvar ya da yer perde olarak belirlenir.
37
Teker teker bütün grup oturduğu sandalyeyi alır sahne olarak
ayrılan bölüme girer ve sinema oturma düzeninin aynısını
oluşturacak şekilde sandalyesine oturur. Bütün grup sinema
düzeni içinde yerini aldıktan sonra film izlenmeye başlanır.
Drama liderinin yönergelerine ve filmin türüne göre farklı
duygusal tepkiler verilir. Filmin konusuna uygun müzik çalınır.
Korku filmi izleniyorsa beden, yüz, mimik ve ses kullanılarak bu
filme uygun tepkiler verilir. Ancak reaksiyonlar abartılı
olmalıdır. Sırayla komedi, aşk, dram,aksiyon,gerilim,korku vs.
filmi izlenir uygun tepkiler verilir.
Bu etkinlik sırasıyla gurup sayısı da dikkate alınarak duygusal
reaksiyonlar bireysel yanınızda oturanlardan başlayarak ikili,
üçlü, dörtlüvs. guruplar halinde birlikte etkileşimi(birbirine
bakarak, dokunarak, konuşarak, birlikte gülerek filmi
göstererek, destek alarak vs. hareketlerle) çoğaltarak en son
tüm gurup halinde duygular canlandırılır. Filmler korku,
komedi, belgesel, aşk, aksiyon olabilir. Sinema biter, alkışlanır
ve sinemadan çıkılır.
38
B-DRAMA TERAPİ
DRAMA TERAPİ NEDİR
Drama terapi;insanın psikolojik gelişim ve dönüşümü
için drama ile tiyatro tekniklerinin birlikte, sistemli olarak
kullanıldığı bir yöntemdir. Drama terapi, aynı zamanda insanın
psikolojik sorunlarını da içeren kimi içsel uyumsuzluklarıyla
başa çıkmasına yardım etmeyi de içerir. Drama terapitemel
amacı itibariyle bir kişisel gelişim metodudur. Drama terapi
süreç olarak bakıldığında insanın yetersizliklerini, sorunlarını,
başarmada zorluk yaşadığı kimi davranışların nedenleri ile
birlikte tespitive çözümünü içerir. Drama terapi duyguların
ifadesi ve keşfi, hayal gücü ve yaratıcılığın geliştirilmesi,
bedenin keşfi vebedenin insanın kendini gerçekleştirmede
önemli bir enstrüman olarak ortaya çıkması gibi aşamaları
içeren bir süreçtir. Belli bir düzeydede olsa herhangi bir
başarma zorunluluğunu değil katılmayıen önemlisi de sürece
dâhil olmayı hedefler. Drama terapi hiçbir aşama veya
etkinlikte insanın yaptıklarını doğru yanlış veya yeterli olarak
sınıflamayı hatta herhangi bir işlemi dahi adlandırmayı
önermez.
Drama terapide hareket, ses, maske, beden dili resim
yapma hikaye anlatma çizimlerve her tür malzemeyle yapılan
etkinliklerve konuşma gibi çok çeşitli ifade biçimleri kullanılır.
Drama terapigenel de bir grup çalışması olmasına rağmen
özellikle bazı teknikler (hikaye anlatma duyguların resimle
ifadesi vs) ihtiyaç halinde bireysel uygulamayı da içerir.
Isınma, tanışma ve var olma, doğaçlama, yaratım alanı,
playback, theatre, alan da çözülme, geştalt birleşme, gelişme
ve yapılanma süreçlerini içerir. Resimden dansa, müzikten
dramaya, ritüelden şiire birçok farklı modaliteyi içinde
barındırır.
39
EPR SÜRECİ NEDİR
-ŞEKİLLENME, EMBODİMENT –PROJEKSİYON, PROJECTİON–
ROL, ROLE-
Şekillenme (embodiment) – projeksiyon (yansıtma) - rol (EPR),
doğumdan 7 yaşa kadar olan dramatik oyun sürecinin
planlandığı benzersiz bir gelişimsel paradigmadır. Bebeklerle,
küçük çocuklarla ve hamile kadınlarla yapılan gözlemlere
dayanır. Fiziksel, bilişsel, duygusal ve sosyal gelişim gibi
süreçlerin de birbirine paralel olarak ilerlemesine katkı sağlar.
EPR’de ‘serbest değer’ anlayışı hâkimdir. Belirli bir psikoloji
teorisine ya da okuluna dayanmaz. Ayrıca herhangi bir
psikolojik modele ya da terapatik veya eğitimsel uygulamaya
gerçek anlamda entegre edilebilir.
EPR çocukların hayal gücü ve semboller dünyası ile dramatik
oyun ve drama dünyasına girebilmelerinin temeli olan
‘dramatik gelişimlerini’ de planlar. Anne ve çocuk arasındaki
erken bağlanma, oyunculuk ve ‘rol iptali’ açısından güçlü bir
dramatik bileşendir. Hatta gebelik sürecinde annenin
doğmamış çocuğu ile dramatik bir ilişki oluşturduğu
bilinmektedir.
EPR SÜRECİNİN EVRELERİ
EMBODİMENT ( ŞEKİLLENME )
Embodiment (şekillenme) aşaması EPR gelişimsel sürecinin
birinci aşamasıdır ve çocuklarda 0-2 yaş arası dönemi kapsar.
Bedenle öğrenme, bedeni hissetme, bedeni hareket ettirme
dönemidir. İlk fiziksel deneyimlerimiz başkaları ile kurduğumuz
yakınlıkla doğar. Bu ilk deneyimlerimiz genellikle anne ya da
bakıcılarla olur. ( anne kelimesi bakımı sağlayan kişi anlamında
40
kullanılmıştır.) Bizler doğduğumuz andan itibaren
beşiklerimizde bir şarkıya eşlik eden ritmik sallamalar eşliğinde
uyutulmuşuzdur. Bu fiziksel ifadede bebeklerin ve annelerinin
karşılıklı yanıt verdiği işbirliği içeren bir yaklaşım vardır. Bu
hareket bazı ritüel/risk niteliklerini taşır. Bir yanda ritüelleşmiş
sallama hareketi, diğer yanda keyifle aşağı-yukarı sıçrama
hareketi vardır. Wilshire embodimet aşamasını şu sözlerle ifade
etmiştir: ‘Ben bedenimi bir diğerinin bedeniyle meşgul olup,
ilişkilendirerek tanıyorum; bu nedenle taklit etmekle
meşgulüm’
Embodiment aşaması sırasında çocuğun erken deneyimlerinin
nasıl fizikselleştiğini, özellikle bedensel hareket ve duyuları
aracılığı ile ifade edebildiğini görebiliriz. Bu fiziksel deneyimler
‘beden-benlik’ gelişimi için gereklidir. Bedenimiz oluşumunu
tamamlayana kadar aynı zamanda bir beden imajına da sahip
olmalıyız. Bu imajın oluşabilmesi için çocuğun kendi vücudunun
var olduğu ve hareket edebildiği konusunda kendinden emin
olması gerekmektedir.
Embodiment Teknikleri
Vücudun tamamını kapsayan bütünsel beden hareketleri
Farklı vücut parçaları ile ince beden hareketleri
Dokular, ses, tat, koku ve görme ile ilgili duyusal hareketler
Dokunulan vücut parçasının adının söylendiği şarkı oyunları
Ritmik hareket ve dans
Canavarlar, yabancılar, hayvanlar v.b gibi hareket oluşturan
fikirler
Sesler ve hareketlerle ilgili hikâyeler
Bu tekniklerin uygulanmasında terapist ve çocuğun yaptığı
hareket-dans ile kendilerini rahat hissetmeleri ve bu alanlarda
ayrıca eğitim almış olmaları önemlidir. Çocuk ve terapist
41
birlikte sanatsal bir yapı oluşturarak iki tarafın da gösterdiği
çabaların paylaşıldığı bir ortaklık sağlayabilir (Gösteriler v.b).
Çocukla birlikte bir şeyler oluşturmak, çocuğa bir şeyleri
empoze etmek veya onu yönlendirmekle aynı şey değildir.
Embodiment Aşamasını Sekteye Uğratan Durumlar
Aşırı Korumacılık: Aşırı korunmuş, aşırı bağımlı çocuklarda
sürekli bir kişilik erimesi ve beden-sınır kaybı görülür. Çocuk
fiziksel olarak her zaman annesi ile beraberdir, hiç anneden
ayrılmamıştır ve hiç ona karşı gelmemiştir.
İhmal: Uzun süre sosyal ortamlardan izole edilmiş çocuk,
özerklik yerine kaygı geliştirir, güvensizdir ve beden-mekân
sınırları hakkında genellikle kafası karışıktır.
İstismar: Fiziksel veya cinsel istismar yoluyla şiddete maruz
kalmış çocuğun beden sınırları, bu travmatik yaşantılar sonucu
kuşatılmıştır. Çoğu zaman bu duruma korku ve kaygı ile fiziksel
temastan kaçınma, gelişigüzel fiziksel öfke ya da sınırsız-
kontrolsüz dokunmalar eşlik edebilir.
Birçok sağaltımcı, çocuğun ya da kendisinin geçmişindeki
travmatik deneyimleri nedeniyle ya da yanlış anlaşılabilecek bir
dokunuşla aile tepkisine yol açma olasılığına karşı embodimenti
(şekillenmeyi) kullanmayı zor bulabilir. Bu durumun birkaç
çözümü vardır. Bu çözümlerden ilki; sosyal gelişim açısından
çok faydalı olan gruplar halinde çalışma ve grup etkinlikleri
yapmaktır. Bu durumda önce ikişerli sonra üçerli gruplar
halinde hareketler uygulanır. Dokunmanın ne olduğu ve neden
önem arz ettiği çocuk ile velilere detaylı bir şekilde açıklanır.
(Gerekirse veliden izin kâğıdı alınabilir) Ebeveynler doğru
şekilde dokunmanın çocuğun gelişimi için gerçekten önemli
olduğunu anlayacaklar ve bunun için çocuğa yardımcı olmaya
çalışacaklardır. Diğer bir çözüm yolu ise hareketlere dokunmayı
dahil etmemektir. Çocuk ve terapistin birlikte yapabilecekleri
ve çember, ip, eşarp gibi sahne aletlerini kullanabilecekleri
42
birçok hareket oyunları olduğu da bilinmektedir. Bu durumda
çocuk, teması elindeki nesne(eşarp v.b) aracılığıyla sağlar ki
özellikle otizmli çocuklarla çalışırken bu son derece kullanışlıdır.
Birinci Geçiş (Embodiment ’ten Projeksiyona Geçiş):
12 – 14 ay civarında bedenden dış dünyaya kendi vücudundan
ayrı olan, yansıtma ve nesneler dünyasına geçiş sürecini
gözlemleyebiliriz. Winnicott’ un da belirttiği gibi nesneyle ilk
bağlanma genellikle bir battaniye ya da şal gibi yumuşak ve
sevimli bir nesneyle olur. Çocuğun birincil bakıcısı ile sağlıklı bir
şekilde bağlanmasının diğer insanlara da sağlıklı bir şekilde
bağlanmasının nedeni olduğu gibi, diğer nesnelere geçişin
sağlıklı olması da ilk bağlandığı nesneye bağlanmanın sağlıklı
olması ile ilişkilidir. Burada nesnenin kendisi yukarıda da
belirtildiği gibi sadece bir ritüel sembol, kayıp anne temsili
değildir, aynı zamanda birçok şeye dönüşebilir ve oyun
oynanabilecek yaratıcı bir nesnedir. Hemen her zaman bir adı
vardır ve hep aynı kalmak zorundadır. Ama aynı zamanda
kişileştirilir ve konuşulabilir.( Bu bir saklanma yeri veya maske
de olabilir) Geçiş nesnesi esnekliğin, ritüelin ve risk almanın ilk
örneğidir.
YANSITMA (PROJEKSİYON)
Yansıtma EPR gelişimsel sürecinin ikinci aşamasıdır. Çocuklarda
2-6 yaş grubu arasında bu süreç gerçekleşir. Yansıtma
aşamasında çocuk bedeninin ötesindeki dünyaya bedeninin
dışındaki şeylere yanıt verir ve ayrıca artık kendisini bir nesne
kullanarak ifade eder. Bu aşamada çocuğun tepkileri fizikseldir.
Mesela kendisini ifade etme biçimi olarak parmak boya ile şekil
çizme veya sadece renk kullanmayı seçebilir. Su, kum, kil gibi
maddelerle oynarlar ve ortaya ürün çıkartırlar. Kendilerini boya
kalemlerini kullanarak veya çizim yaparak ifade ederler.
Oyuncaklarla oynayarak iç dünyalarını yansıtırlar. Heykel, kukla,
43
maske yapabilirler. Çakıl, ağaç kabuğu, dal, yaprak gibi doğal
nesnelerle oynayarak yaratıcılıklarını arttırabilirler.
Çocuklar bu etkinliklerden birini yapmaya öğretmen tarafından
teşvik edilebilir. Çocuk için bu doğal bir süreç olacağından
öğretmen çocuğun gelişimini gözlemlerken çocuk herhangi bir
biçimde inceleniyorum hissine kapılmaz.
Bu aşama geliştikçe çocuklar sadece farklı nesneler ve
maddelerle ilişki kurmaz, onları şekil ve gruplarıyla
ilişkilendirerek yerleştirirler. Bebek evleri veya kuklalar gibi
nesneler aracılığıyla hikâye anlatımlarının arttığını gözlemlenir.
İkinci Geçiş (Projeksiyon’dan Rol Oynamaya Geçiş)
P aşamasının sonuna doğru bir çocuğun yeni oluşturulmuş ya
da mevcut hikâyelerle; canlandırılmış hikâyeler ve mizansenler
sayesinde çok daha fazla ‘dramatize’ olduğunu
gözlemleyebiliriz. Kendilerine özgü bir anlatım yapısı ile bir
başı, ortası ve sonu olan hikâyeler geliştiren çocuklar aynı
zamanda yetişkinlerin doğaçlama olarak adlandırdığı, bir konu
veya bir nesne ile başlayan ve nereye doğru gittiğini seyrederek
anlayabileceğiniz ‘serbest oyun’ kapasitelerini de geliştirirler.
Bir sonraki aşamanın beslendiği bu durumu ‘bilinç akışı’ olarak
da tanımlayabiliriz ki bu yaşamsal bir kazanım olarak çok
değerli bir nitelik ve beceridir.
Bu geçiş sırasında çocukların hem oynadıkları hem de
yönettikleri olayları organize ederek ve oyunlar oluşturarak
hem kendilerinin hem de diğerlerinin yöntemleri haline nasıl
geldiklerini de gözlemleyebiliriz. Çocuklar bu özellikleri
genellikle sopalar, kılıçlar, büyülü değnekler veya özel üniforma
ya da kostümler gibi otorite sembolleri ile kazanırlar. Böylece
çift ya da küçük bir grubun parçası olmanın yanı sıra
yaratıcılıkları sayesinde ayrı ayrı var olduklarını da fark
edebilirler.
44
ROL OYNAMA
Dramatik oyun ya da ‘ R ’ aşaması EPR sürecinin son aşamasıdır
ve yaklaşık olarak 7 yılda tamamlanır. Bu yaştaki çocuğun yıllar
önceki dramatik oyundan dramaya geçişlerindeki farkı
görebiliriz. Dramatik oyun, metinler ve doğaçlama yoluyla
çocuğun hikayelerde roller alarak oyuna dahil olmasını içerir:
malzemelerle kaplanmış sandalyeler, büyük oyuncaklar vb.
sahne içinde tüm rolleri alabilir. Çocuklar maskeler yapabilir,
takabilirler ve maskeleri oyun terapistinin ekipmanlarının bir
parçası olması gerekebilir. Bu oturum sona ermeden önce
karakter ve sahne ile aslında mekânın yeniden rolle
bütünleşmiş olması çok önemlidir. Çocuğun gereksinimlerinin
belirgin olması gerekir: hikâye ve oyunların dramatik gerçekliği
çocuğun ve terapistin gündelik yaşantısına uygun olmalıdır.
Ayrıca drama da her şey mümkündür ve dramatik oyun
gündelik hayatta izin verilmeyen hatta kabul görmeyen şeylerin
yapılmasına da izin verir.
Çocuğun hikâyelerde ve oyunlarda kendinden uzak(farklı)
rolleri oynama fırsatını bulması oldukça önemlidir. Çünkü
çocuklar kendilerine uzak rollerden çok yakın olan role
yaklaşma eğilimindedirler. Bu dramanın paradoksudur.
‘Yakınlaştıkça uzaklaşırım.’
Bu konuyu ele almak terapist için de en zor olan şeydir. Çünkü
ne olup bittiğini bilmek isteriz. Bizler olanları açıklamak ve
muhtemelen kendi endişelerimizi azaltmak için yorumlamak
isteriz. Başka bir düzeyde, ne olup bittiğini biliriz ve kesinlikle
çocuklar da bunu bilir. Belki de kaos ile başa çıkabilmek ve
yaşananların gerçek anlamının ortaya çıkmasına izin vermek
için ‘bilmeme’ ye dayanmayı da öğrenmek zorundayızdır.
Mead: ‘Kendim ve diğerleri ile ilgili şeyleri ancak bir diğerinin
rolüne girerek öğrenebilirim.’ demiştir.
45
Örneğin; Mead ‘İkimizin de ağrısı varmış gibi davrandığımızda
biraz ağrı hissediyorum. Bağırdığınızda sanki gerçekten
korkmuş gibi veya o duyguyu yaşamış gibi olursunuz. Rol olarak
ağladığınızda gerçekten üzülebilirsiniz. Bir rolün içinde yer
alarak oynadığınız kişi olabilirsiniz. Bu yüzden rol oynama;
birçok yaşantıya, çok farklı duygular yaşamaya ve farklı kişiler
olabilmeye olanak sağlar. Çocukların oyunları, bu muhteşem
kendi kendine üreten bir anlatım ve dışavurumculukla
doludur.’ demiştir.
Sonunda çocuk sahnede bazen birkaç rol almaya başlar ve
böylece rol aşamasının ortaya çıkışını da gözlemleyebiliriz. Bir
sahne ya da bir rol için neyin doğru olduğuna ilişkin bir öngörü
kazanılmıştır. Örneğin; –canavarlar böyle yürür- veya -
mumyalar bunu yapmaz- gibi; sadece roller yerine getirilmez,
sahneler yapılandırılıp yönetilir ve tasarıma yönelik farkındalık
da artırılmış olur.
Rol Teknikleri
Tek bir duyguyla basit rolleri kullanmak: öfkeli, üzgün kişiyi ve
belki bu insanların yüz ifadelerini canlandırmak.
Etkileşimde oldukları hayvan karakterlerini yaratmak.
Birlikte sahnelemek için favori hikâyeleri kullanmak.
Bir dramatize hikâyeyi ortaya çıkarmak için kostüm sandığını
(kostümlerin ve farklı malzemelerin yer aldığı sandık)
kullanmak.
Hikâyenin başlangıç noktası olarak bir maske kullanmak.
Birlikte senaryo yazma fikrini kullanmak.
Projektif oyunlar vasıtasıyla ortaya çıkan fikirleri kullanmak.
Horley(1998)’oyuncu olmayan çocukları’ tespit etmek amacıyla
EPR yöntemiyle kapsamlı bir araştırma yapmıştır. Ona göre
46
dramatik oyun; rol oynamanın daha karışık hale gelmesi ve
kostüm giymeyi içermesi, farklı roller oynamak için diyaloğun
geliştirilmesi ve gerekli ortamların yaratılması durumudur.
Sahneler ve hikâyeler akranlar ile birlikte oynanır ancak
çocuğun kendisini dramatik bir yolla oynadığı durumların
yaşanması da mümkündür. Ayrıca oyun ve oyun terapisinde
EPR yaklaşımları, oyun sayesinde gelişecek olan bağlanma
durumlarına odaklanır. Bu, çocuğun sağlıklı olgunlaşması için
gerekli olmasının yanı sıra, gelecekteki ilişkilerin temelini
oluşturması açısından da son derece önemlidir.
EPR yöntemi terapist ve çocuğun tüm faaliyetleri birlikte
yapabildiği, beraber yaratabildiği durumlarda daha fazla verim
sağlamasına rağmen, tüm psikoloji ve oyun terapisi
yaklaşımlarına da entegre edilebilir. EPR’ nin kökleri doğum
öncesinde izlenebilen, anne ile doğmamış çocuk arasındaki
dramatize ilişki deneyimine dek uzanır. Dolasıyla yeni doğmuş
bebeğin zaten dramatize olduğunu söylemek mümkündür.
Terapistlerin kendileri için olduğu kadar çocukları gözlemlemek
için de EPR aşamalarını kullanmaları önemlidir. Bu konuya
ilişkin araştırmalar halen geliştirilmekte ve oyun terapistleri
kendi araştırmalarında bunu test etmek için teşvik
edilmektedir.
EPR Sürecinin Çocuğun Gelişimine Katkıları
Bu süreç anne ve bebek arasındaki bağlanmanın çekirdeğini
oluşturur.
Kimliğin ve bağımsızlığın gelişmesi için bir temel oluşturur.
Bu sayede ‘dramatize beden’ yaratılabilir, yani beden bunu
oluşturabilir.
Hayal gücünü kuvvetlendirir.
47
Çocuğun uygun bir şekilde ‘gündelik gerçeklikten’ ‘dramatik
gerçekliğe’ gidip geri gelebilmesini sağlar.
Problemlerin ve çatışmaların çözümünü kolaylaştırır.
Esneklik kazandıran rol oynama ve dramatik oyun
etkinliklerinin sırasıyla uygulanmasını sağlar.
Bir çocuğa toplumsal dünyanın bir parçası olma deneyimini
becerilerini kazandırır.
Şekillenme-projeksiyon-rol süreci, oyun ve drama yoluyla bir
sahneden diğerine gerçekleştirilen ve ritüelleşen yaşamsal
değişimlerin göstergeleridir.
ETKİNLİK VE OYUNLAR
ETKİNLİĞİN ADI: GÖZÜ KAPALI DANS
ETKİNLİKTE KULLANILAN EPR AŞAMASI: ŞEKİLLENME EVRESİ
İkişerli gruplar oluşturulur. Eşlerden birinin gözü kapalı iken
etrafta dolaşarak mekânı tanıması istenir. Gruptaki diğer kişi
ona rehberlik eder ve ortamı tanıması için onu fiziki olarak
yönlendirir. Daha sonra grup üyeleri yer değiştirir. Gruplarda
her iki kişi de etkinliği yapınca bu aşama tamamlanır.
İkinci aşamada aynı eşler aynı etkinliğe yine sırayla gözü kapalı
olarak müzik eşliğinde devam eder. Ancak gruplarda rehber
olan kişiler yönlendirme yapmaz. Sadece güvenlik için rehberlik
eder. Grup üyeleri yer değiştirir. Gruplarda her iki kişi etkinliği
yapınca bu aşama tamamlanır.
Üçüncü aşamada aynı eşler gözü kapalı olarak aynı etkinliğe
müzik eşliğinde dans ederek devam eder. Rehber olan kişiler
48
hiçbir şekilde müdahale etmez, diğer gruptaki bireylerle
etkileşime girmesine engel olmaz. Sadece kendine zarar
verebileceği durumlara müdahale eder. Grup üyeleri yer
değiştirip herkes yapınca etkinliğin bu aşaması tamamlanır. (
Bu aşamada amaç ortamı tanımak değil rehberin yönlendirmesi
olmadan gözü kapalı olarak serbestçe dans etmektir.)
Dördüncü aşamada herkes gözü kapalı, bireysel oturduğu
yerde müzik eşliğinde dans etmeye ve istediği hareketleri
yapmaya başlar. Daha sonra ayağa kalkılarak dans etmeye
devam edilir. Müzik bitene kadar devam edilir ve etkinlik sona
erdirilir.
ETKİNLİĞİN ADI: DERSE GİRİŞ ETKİNLİĞİ
ETKİNLİKTE KULLANILAN EPR AŞAMASI: ŞEKİLLENME EVRESİ
Ayakta halka olunur. Herkes eliyle enerji seviyesini gösterir ( o
gün kendini muhteşem hissediyorsa elini yukarı doğru kaldırır,
kötü hissediyorsa elini yere daha yakın bir yerde tutar ama ne
iyi ne kötü hissediyorsa ortalarda bir yerde tutar).
Daha sonra herkes günaydın kelimesiyle birlikte bir hareket
bulur ve bunu bütün gruba gösterir sonra herkes tek tek kendi
günaydın kelimesini ve hareketini yapar grup yapılanı tekrar
eder. Bu etkinliğin bitiminde günaydın kelimesini kullanmadan
sadece onu anlatan bir ses ve hareket belirleyip bunu gruba
gösterir ve grup yapılanı tekrar eder. (Ör: aaa, şiiştt, ooooo, cik
cikcik vb.)
49
ETKİNLİĞİN ADI: MANDALA
ETKİNLİKTE KULLANILAN EPR AŞAMASI: YANSITMA EVRESİ
Gruba boş kâğıtlar dağıtılır. Bir mandala etkinliği yapacağız
denilir. Mandala katılımcınınkişisel becerilerini geliştirmek için
yapılan bir etkinliktir. Mandala 5 bölümden oluşur.
1.İlham kaynağım ve rehberim kimdir?
2.Yeteneklerim becerilerim nelerdir?
3.Korkularım nelerdir?
4.Oyunculuğum nasıl?
5.Neye inanıyorum?
Bu sorular öncelikle resimle anlatılır. Sorular verilen kâğıda
resim çizerek cevaplanır. Daha sonra aşağıda verilen sorulara
yazılı olarak cevap verilir.
1.İç rehberiniz nedir?
2.Eğitiminiz ve becerileriniz nelerdir?
3.İlham kaynağınız nedir?
4.İçinizdeki öğrenci nasıldır?
5.Etik değerleriniz nelerdir?
Sorulara yazılı olarak cevap verilir ve sonrasında etkinlik
esnasında hissedilenler üzerine konuşularak etkinlik
sonlandırılır.
50
Örnek Mandala Çizimi:
51
ETKİNLİĞİN ADI: RESİM CANLANDIRMA
ETKİNLİKTE KULLANILAN EPR AŞAMASI: ROL OYNAMA EVRESİ
Bu etkinlikte grup 3’e ayrılır. Lider devinimi olan bir nesne
resmi gösterir. Her grup bir kart seçerek çıkan nesneyi
canlandırır. Bu sırada diğer gruplar onları tahmin etmeye
çalışır. Bu etkinliğe gruptaki kişi sayısı değiştirilerek devam
edilir. Sonra grubun tümüne üç kart seçtirilir ve bu üç kart
birbiriyle ilişkilendirilerek canlandırılır. Grup etkinliğinden sonra
katılımcılar bireysel olarak bir nesne kartı seçer. Sırayla
sahneye çıkar ve seçtiği karttaki resmi canlandırır. Sahnedeki
kişinin anlattığı resim diğerleri tarafından tahmin edilir.
ETKİNLİĞİN ADI: PARAŞÜT
ETKİNLİKTE KULLANILAN EPR AŞAMASI: ŞEKİLLENME VE ROL
OYNAMA EVRELERİ
Lider tarafından ortaya bir çanta konulur ve içindekinin tahmin
edilmesi istenir. Herkes çantanın içerisinde ne olduğunu
tahmin etmeye çalışır ve liderin verdiği ipuçlarıyla çantanın
içindekinin paraşüt olduğu kanısına varılır. Paraşüt çantadan
çıkartılıp açılır ve herkes bir kenarından tutar. Liderin
yönergesiyle paraşüt bir deniz olarak, ortasına atılan top ta fok
balığı olarak hayal edilir. Sonrasında oyuna başlanır. Amaç fok
balığını dışarıya çıkarmamaktır. Oyun bir süre bu şekilde devam
eder. Bu etkinlikten sonra paraşütün ortasına birkaç küçük top
daha atılır. Bu toplar balık olarak düşünülür denizin altında da
balıkçıların olduğu hayal edilir. Balıkçıların karınlarını
doyurabilmeleri için bu balıklara ihtiyaçları vardır. Bu küçük
balıkları balıkçılara ulaştırmak için paraşütün ortasındaki
delikten topları aşağıya düşürmek gerekmektedir. Topların
hepsi aşağıya düşürülene kadar etkinliğe devam edilir.
Sonrasında paraşütle liderin yönergesiyle büyük ve küçük
52
dalgalar yapılır. Daha sonra gruptan isteğe bağlı dört kişinin
denize girmesi istenir. Küçük ve büyük dalgaların şiddetine göre
katılımcılar yüzmeye başlar. Bu etkinliğin ikinci aşamasında ise
paraşütün altına yani denizin içine birkaç kişi girerek deniz
altındaki yaşamı görürler ve suyu hissederler. Etkinliğin
sonunda ise herkes denizin içindeyken orada neler hissettiğini
ve gördüğünü gruba anlatır.
ETKİNLİĞİN ADI: KUKLA
ETKİNLİKTE KULLANILAN EPR AŞAMASI: ŞEKİLLENME–
YANSITMA – ROL OYNAMA EVRELERİ
Yere değişik artık materyaller konulur ( kumaş, ip, kâğıt, çubuk,
bezler, dikiş iğnesi, yapıştırıcı vb) ve bunlardan bir kukla
yapılması istenir. Lider kuklanın nasıl yapılacağı ile ilgili gruba
açıklamalar yapar. Daha sonra gruptakilerden kukla yapmaları
istenir. Herkes ortadaki materyalleri kullanarak kuklasını yapar.
Kuklalar yapıldıktan sonra lider herkese kuklası ve kendisi için
bir alan yaratıp oturmalarını söyler. Sonra kuklanın
doğuşundan itibaren herkese, Bu kukla nasıl bu hale geldi?
Nasıl ortaya çıktı? Kim bu? Ya da Henüz kim olduğunu bilmiyor
musunuz? Gibi sorular sorulur ve bu sorular üzerinde herkesin
biraz düşünmesi istenir. Kuklanın kim olduğuna karar verilip
ona bir isim konulur ve yavaş yavaş onunla tanışıp iletişime
geçilmesi istenir. Sonra da kuklanın kendisini onu yapan kişiye
tanıttığının hayal edilmesi istenir. ( Bu kukla kim? nasıl dünyaya
geldi? Nasıl biri? ) Bunları yaptıktan sonra ise kuklanın sesinin
belirlenmesi istenir ( canlı olsa kuklanın nasıl bir sesi olurdu?
Size nasıl seslenirdi? ) Kuklanın sesi belirlendikten sonra kukla
ile ilgili; Nasıl davranırdı? Yeni arkadaşınız bu dünyada kimseyi
tanıyor mu? Yoksa her şey( eşyalar,insanlar vb.) çok mu yeni?
Gibi sorula cevap verilmesi istenir.
Bu diyaloğu bitirdikten sonra ayağa kalkıp kuklasına etrafı
tanıtması (insanları değil sadece mekânı) katılımcılardan istenir.
53
Daha sonra kuklanın lider olmasına izin verilip kuklanın onu
yapan kişiye mekânı gezdirmesine izin verilir. Sonra kuklayı
yapan kişi kuklası ile birlikte kendini tek bir kişi gibi düşünüp
mekândaki kişileri selamlar. Kuklanın sesi ve hareketleri
oluşturulup kuklayla birlikte mekânda gezilir. Sonra bir partner
bulunup kendisini karşısındakine tanıtır. Sonra 4’erli grup olup
herkes kendi hikâyesini anlatır ve anlatılanlardan ortak bir
hikâye çıkarılıp bu sahnelenir.
Herkes kendi hikâyesini sahneledikten sonra kuklasını alıp
yavaş yavaş onunla vedalaşarak ondan ayrılır.
ETKİNLİĞİN ADI: ÇAMURDAN MASKE YAPIMI
ETKİNLİKTE KULLANILAN EPR AŞAMASI: ŞEKİLLENME–
YANSITMA EVRELERİ
Öncelikle herkesten bir tane çamur bloğu alması istenir.
Çamurun iyice yoğurulması, mıncıklanması, koklanması ve
çamurun vücudun farklı bölümlerine koyularak, kişiye kendini
nasıl hissettirdiğini düşünmesi istenir. Sonrasında tek el
kullanılarak çamurdan öncelikle bir küp sonra top sonra silindir
ve son olarak ta koni yapılması istenir. Bu etkinliklerden sonra
kullanılan el değiştirilir ve her iki elle de bütün etkinlikler
yapılır. Devamında ise çamur bir top haline getirilir ve içinden
bir delik açılarak top kâseye dönüştürülür. Bu kâseden ilham
alınarak herkes istediği şekilde bir maske yapar. Yapılan
maskeden sonra şu sorulara cevap verilir. Maske nerede, hangi
zamanda yaşıyor? Maskeniz nasıl birisi ve neler hissediyor? Gibi
sorulara cevap verilir (bu sorular çeşitlendirilebilir). Bu sorular
neticesinde kişide maskesinin karakteri ve yaşadığı zaman –
mekân hakkında bir fikir oluşur. Herkes kendisinde oluşan fikri
sırayla bütün grupla paylaşır. Bu paylaşım tamamlandıktan
sonra herkes maskesiyle vedalaşır, maskesini bozar ve etkinlik
sona erer.
54
ETKİNLİĞİN ADI: DUYULARIN YANSITILMASI
ETKİNLİKTE KULLANILAN EPR AŞAMASI: ŞEKİLLENME –
YANSITMA EVRELERİ
Herkes kendine bir eş seçer. Daha sonra eşler bir yer belirleyip
oraya otururlar(sırt sırta vererek).Herkes gözlerini kapatır.
Önce oturulan yerde eşler birbirini hissetmeye çalışır. Etrafı
koklar ve dinler ve bu koku ve sesi bir renkle eşleştirir, son
olarak da katılımcıların o an ağızlarındaki tadı bir renkle
eşleştirmesi istenir. Bu çalışmadan sonra eşlerden birinin
gözleri kapatılır. Lider tarafından ortaya konulan yoğun kokulu
nesneler arasından üçü seçilerek gözü kapalı olan eşlere
koklatılır. Gözü açık olan eş o nesnenin gözü kapalı olan kişiye
ilk anımsattığı olayı not alır. İkinci aşamada ortaya konulan
nesneler dokunmaya yöneliktir. Burada dokunulan nesnenin
kişiye ilk hatırlattığı şey not alınır. Üçüncü aşamada ortaya
konulan nesnelerse tatmaya yöneliktir. Yedirilen şey kişiye
hangi rengi hatırlattıysa kâğıda o yazılır. Bu etkinlik her
aşamada eş değiştirilerek tamamlanır. Daha sonra her üç
aşamadaki duyu çalışmasında kullanılan 3 nesneden sadece
birer tanesinin hatırlattığı olay, nesne ve rengin seçilmesi
istenir. Seçilen bir olay, bir nesne ve bir renk ile ilgili kişinin bir
resim yapması istenir. Yapılan etkinlikteki resimler kâğıda
yazılan duygulardan bağımsız olarak eşler tarafından birbirine
anlatılır.
ETKİNLİĞİN ADI: HEYKEL
ETKİNLİKTE KULLANILAN EPR AŞAMASI: ŞEKİLLENME-
YANSITMA- ROL OYNAMA EVRELERİ
İki grup oluşturulur. Gruplar karşılıklı olarak sıralanır. Her
gruptan birer kişi gruplar arasında kalan alanda müzik eşliğinde
dans etmeye başlar. Liderin verdiği uyaranla (zil çalmak, alkış
yapmak v.b) birlikte dans eden grup üyeleri donar. Sonra diğer
grup üyeleri kendi gruplarından olan kişinin yanına giderek ona
55
şekil verip ondan bir heykel yaparlar. Grup üyeleri sırayla iki
heykeli de inceleyip onların durduğu şekli alırlar. Bütün grup
üyeleri etkinliğe katılınca etkinlik sona erer.
ETKİNLİĞİN ADI: TANIŞMA VE ISINMA
ETKİNLİKTE KULLANILAN EPR AŞAMASI: ŞEKİLLENME EVRESİ
Oturarak halka oluşturulur. Otururken herkes sırayla ismini,
kendini ifade eden bir hareketle birleştirerek söyler. Kişi ismini
söyleyip hareketini yaptıktan sonra bütün grup onun ismini ve
yaptığı hareketi hep birlikte tekrar eder. ( Engel gruplarıyla
çalışırken bu etkinlikte basit hareketlerle dans figürleri
oluşturulabilir.)
Tanışma etkinliği bitince herkes mekânda kendisini rahat
hissedeceği ve rahat hareket edebileceği bir yer bulup oraya
sırtüstü yatar. Herkes gözler kapalı şekilde hiçbir şey yapmadan
sadece vücudunu dinler. Vücudunda rahatsız hissettiği bir yer
olup olmadığını, korku endişe gibi duygularının olup olmadığını
kontrol eder. Daha sonra yerde yatar pozisyonda iken kafa ve
boyundan başlayarak çok yavaş ve ağır hareketlerle vücudun
uzuvlarını ( kafa, boyun, kollar, kalça, bacaklar ) hareket ettirir.
Bu hareketleri yaparken bazı şeyleri düşünmeleri istenir ( En
sevdiğin renk, kendini şu an nerde bulmak istersin v.b ). Daha
sonra sağa, sola ve yüzüstü dönerek yeri keşfetmeleri istenir.
Etkinlik boyunca herkes kendini nasıl rahat hissediyorsa o
şekilde davranarak rahat ve dingin hareketlerle vücudunu ısıtır.
ETKİNLİĞİN ADI: AYNA
ETKİNLİKTE KULLANILAN EPR AŞAMASI: ŞEKİLLENME EVRESİ
İkişerli gruplar oluşturulur. Gruptaki üyelerden biri ayna diğeri
aynaya bakan kişi olur. Aynaya bakan kişi ne yaparsa ayna olan
kişi de onun yaptığı hareketlerin aynısını yapar. Grup üyeleri
yer değiştirir ve etkinliğe bu şekilde bir süre devam edilir. Daha
sonra herkes bireysel olarak mekânda dolaşmaya başlar. Kişiler
56
ortamda bulunan herhangi birini, kendine aynada yansıtılacak
kişi olarak seçerler ve onun yaptıklarının aynısını yaptılar. Fakat
bundan taklit edilen kişinin haberinin olmasına gerek yoktur.
Kişiler istedikleri zaman aynada yansıtılacak olan kişiyi
değiştirebilirler. Belirli bir süre sonra liderin komutuyla etkinlik
sona erer.
ETKİNLİĞİN ADI: DENGE ETKİNLİĞİ
ETKİNLİKTE KULLANILAN EPR AŞAMASI: ŞEKİLLENME EVRESİ
İkişerli gruplar oluşturulur. Gruptaki üyeler karşılıklı durarak,
ellerini öne doğru uzatırlar ve ellerini birleştirirler. Karşılıklı
birbirlerine hafif güç uygulayarak denge noktalarını bulurlar.
Denge noktasını bulduktan sonra ellerini ayırmadan koordineli
olarak aynı hareketi yaparlar. Daha sonra grup üyeleri sırt sırta
dönerek aynı şekilde sırtta denge noktasını bulurlar. Koordineli
olarak aynı hareketleri yine bu aşamada da yaparlar. Sırt sırta
temas ederken aynı anda yere oturup kalkmaya çalışırlar.
ETKİNLİĞİN ADI: KELİME ÇAĞRIŞIMI
ETKİNLİKTE KULLANILAN EPR AŞAMASI: ŞEKİLLENME EVRESİ
Bir çember oluşturulur. İlk aşamada gruptan bir kişi aklına ilk
gelen kelimeyi sağındaki kişiye söyler. Sağındaki kişi söylenen
kelime ona ne çağrıştırdıysa onu bu defa kendi sağındakine
söyler. Herkes bir önceki kişinin söylediği kelime kendisine ne
çağrıştırıyorsa kendi sağındakine o kelimeyi söyler ve etkinlik
bu şekilde lider bitirene kadar devam eder. İkinci aşamada ise
grup salona dağılır ve salonda dolaşmaya başlar. Bir önceki
aşamada ilk kelimeyi söyleyen kişi yine aklına gelen ilk kelimeyi
söyler. Çemberdeki sıra ve oyun şekli bu defa serbest
dolaşılarak oynanır. Herkes ortamda serbest dolaşırken hem
kendinden önceki kişiye hem de onun söyleyeceği kelimeye
dikkat ederek oyunu takip eder. Burada etkinliğin amacı dikkati
yoğunlaştırma çalışmasıdır.
57
ETKİNLİĞİN ADI: MASKE YAPIMI
ETKİNLİKTE KULLANILAN EPR AŞAMASI: ŞEKİLLENME EVRESİ
Maske yapımında kullanılacak malzemeler: vazelin, alçılı sargı
bezi, 30 cm iki parça kurdele ve bir kapta su. Önce alçılı sargı
küçük dikdörtgenler şeklinde kesilir. Maskesi yapılacak kişi yere
sırt üstü uzanır. Alnına, kaşlarına, burnuna ve gözün alt
kısımlarına kalın bir tabaka halinde vazelin sürülür(maskenin
yüze yapışıp kalmaması için). Parçalar halinde kesilmiş olan
alçılı sargı bezi kaptaki suya daldırılarak ıslatılır ve vazelin
sürülmüş yerlere yerleştirilir. Bu şekilde alçılı bezler yüze iki kat
yerleştirdikten sonra, yan taraflara uçlarından tutacak şekilde
kurdeleler maskenin üzerine yerleştirilir ve onun üzerine de
kurdelenin maskeye yapışması için iki kat daha alçılı sargı bezi
yerleştirilir. Alçı sertleştikten sonra maske yüzden yavaşça
çıkarılır. Maske kurumaya bırakılır. Sonrasında maskesi yapılan
kişi istediği şekilde maskesini boyayarak ve süsleyerek ona
kişilik verir.
ETKİNLİĞİN ADI: PORTRE YAPIMI
ETKİNLİKTE KULLANILAN EPR AŞAMASI: ŞEKİLLENME-YANSITMA EVRELERİ Grup masaya oturur. Eğitmenin yönergelerine uyar. Yapılan etkinlikte gruptakilerin içindeki yaratıcı çocuğu ortaya çıkarması istenir. Gruba birer tane tahta plaka dağıtılır. Herkes kendine bir renk seçer bu renkle tahtanın tamamı kalın bir tabaka halinde boyanır. Boyama işlemi bittikten sonra her birey solundaki kişiye bakar ve fırçanın ters tarafıyla portresini çizer. Boyalı ve portre çizili olan tahta plakalar, daha sonra kullanılmak üzere kurumaya bırakılır.Kuruyan plakalardaki portreler alınır ve istenilen bir karakterle ( bu karakter ister ünlü bir karakter, isterse kişinin hayalinde canlandırdığı bir karakter de olabilir ) özdeşleştirilip tablo süslenir ve biraz daha belirginleştirilir. Portre bittikten sonra resmin arkasına, resmini yaptığı kişiyle ilgili duygularını yazar ve hediye eder. Etkinlik sonlandırılır.
58
ETKİNLİĞİN ADI: BEDENLE HİSSET VE ÇİZ
ETKİNLİKTE KULLANILAN EPR AŞAMASI: ŞEKİLLENME-
YANSITMA EVRELERİ
Eğitmen gruptan zihinle değil bedenle düşünmelerini ister.
Gruptan gözlerini kapatmalarını ister. Sırt sandalyeye
dayanmadan dik oturulur. Bedenin bütün ağırlığı ayaklarda
hissedilir. Eller dizlerin üstüne konulur. Eğitmen söylediği
cümlelerle grubun hayal kurmasına yardımcı olur. Eğitmen:
‘Dirsekler çok ağır. Birisinin sizi kulaklarınızdan yavaşça yukarı
doğru çektiğini düşünün. Bu omuriliğinizi düz ve rahatlamış
tutmanın iyi bir yoludur. Bu anda hiçbir şey düşünmeyin.
Gözlerinizi açıp tebeşiri elinize alın ve iki yaşında bir çocukmuş
gibi hiçbir kural olmadan karalamaya başlayın. ‘ der.
Ayağa kalkılır. Eğitmenin vereceği yönergeler dinlenir. Eğitmen:
‘Gözlerinizi kapatın. Vücudunuzun bütün ağırlığını ayaklarınızın
üstünde hissedin. Dirsekleriniz çok ağır. Yine birinin sizi
kulaklarınızdan yukarı doğru çektiğini hayal edin. Şimdi güzel
bir müzik açalım ve müzikle hareket etmeye başlayın. Müzikten
keyif alın. Gözlerinizi açın, tebeşiri elinize alın ve müziğin
ritmiyle bir şey çizin. Herhangi bir şey. Herkes rahatladı mı?
Kendini iyi hissediyor mu?’ şeklinde cümlelerle grubu
yönlendirir. Bu etkinlik farklı müzikler (ezgiler) eşliğinde üç defa
tekrar edilir. Müzik her değiştiğinde farklı resimler ortaya çıkar.
Ayağa kalkılır. Yine eğitmenin yönergeleriyle etkinliğe devam
edilir. Eğitmen: ‘Gözlerinizi kapatın. Biraz ayaklarımızı aralıklı
tutup bütün ağırlığımızı ayaklarımızda hissedelim. Yine birinin
bizi kulaklarımızdan yukarı çektiğini düşünün. Kollarınızı yukarı
doğru kaldırın. Şimdi bir şey kazandığınızı hayal edin. Ödül
almışsınız. İki dakika bu şekilde bekleyelim. Fonda alkış sesleri.
Gözlerinizi açın aklınıza ne geliyorsa şimdi onu çizin.’ Şeklinde
yönergeler verir. Daha sonra gruptaki herkes bu etkinlik
sırasındaki hissettiklerini paylaşır.
59
ETKİNLİĞİN ADI: RENKLER VE DUYGULAR
ETKİNLİKTE KULLANILAN EPR AŞAMASI: ŞEKİLLENME-
YANSITMA EVRELERİ
Şimdiki yapılacak olan etkinliğin adı renkler ve duygular.
Eğitmen bir duygu söyler ve o duygu katılımcıya ne
hissettiriyorsa hiç düşünmeden resmetmeleri istenir. Burada
önemli olan eğitmen duyguyu verdiğinde hiç düşünmeden ilk
hissedilen duygunun resmedilmesidir. Resmedilen duygular:1-
Şaşırmak(sürpriz) 2-Öfke(kızgınlık) 3-Sevgi(aşk) 4-Acı 5-
Mutluluk vb. Tek tek tüm duyguların çizimi yapıldıktan sonra
herkesin aynı duyguyu çizdiği resim masanın üzerine koyulur ve
resimler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar yorumlanır.
ETKİNLİĞİN ADI: YAPTIKLARINI DANSLA ANLAT
ETKİNLİKTE KULLANILAN EPR AŞAMASI: ŞEKİLLENME-
YANSITMA EVRELERİ
Çember olunur ve eğitmen ‘sabah uyandıktan sonra eğitime
gelene kadar neler yaptığınızı gözlerinizi kapatarak düşünün’
der. Düşündükten sonra yapılan eylemlerin beden
hareketleriyle anlatılması istenir. Daha sonra ikişerli grup
olunur. Eşlerden biri gözlemci olur, diğeri de sabah eğitime
gelene kadar yaptıklarını müzik eşliğinde beden hareketleriyle
anlatır. Daha sonra izleyici olan eş anlatır, diğeri izler. Sonra
eşler değişir ve etkinlik tekrarlanır.
Grup ikiye ayrılır. Bir grup izleyici diğer grupta dansçı olur. Dans
eden grup bir önceki etkinlikteki en son yaptığı hareketi
kullanarak onunla ilgili bir koreografi oluşturur. Sahnede herkes
kendi hareketine göre dans eder. Aynı etkinliği izleyici olan
grupta yapar ve etkinlik sonlandırılır.
60
ALTI PARÇA HİKÂYE YÖNTEMİ
Yöntemin yaratıcısı olarak C.J.Jung kabul edilmektedir.
Dramada, altı parça hikaye yönteminin bir terapi yöntemi
olarak kullanılması ise Ofra Ayalan ve Mooli Lahed tarafından
hayata geçirilmiştir. Yöntem: temel olarak hikâyelerin,
insanların psikolojik veya karakter analizlerinde kullanılabilecek
önemli veriler içeren yapılardan oluştuğu fikri üzerine
kurulmuştur. İlk önce savaş, şiddet gibi deneyimleri olan
çocuklar için rehabilite amacıyla kullanılmıştır. Hikâyelerin
oluşumu ve içeriğinin önemi kadar, altta yatan bilinç dışı
yapıları da kapsadığı için bu yönteme önem verilmektedir.
Sözel iletişimde olduğu gibi yüz yüze olmanın getirdiği
zorlukları içermeyen hikaye, bu yöntemin yaratıcıları tarafından
insanlar arasındaki en önemli iletişim yollarından biri olarak
kabul edilmiştir. Ayrıca kurgusal olduğundan kişi doğrudan
kendinden bahsetme zorluğunu yaşamaz.
Altı parça hikaye yöntemi, kurgusal hikaye ile analitik sürecin
sentezlendiği aşağıdaki 6 bölümden oluşmaktadır:
1.Ana Karakter ve Kompozisyon (karakterin adını, geldiği yeri,
kişisel özellikler, yaşadığı yer vs. içerir.)
2.Görev (karakterin amacı hayattaki amaçları vs.)
3.Engelleyici Faktörler (hedefe ulaşmadaki engelleyici faktörler
kim yada ne vs. )
4.Yardımcı Faktörler (hedefe ulaşmada yardımcı olay, kişi,
düşünce vs.)
5.Ana Eylem ya da Dönüm Noktası (amaca ulaşınca sahnedeki
ana düşünce vs.)
6.Ana Eylemin Sonuçları (hikaye nasıl bitiyor, değişen ne, nasıl
bir son vs.)
61
ALTI PARÇA HİKÂYE YÖNTEMİ İÇİN ÖRNEK ŞABLON
Altı parça hikâye yöntemi uygulanırken amaç kişinin olası
sorunlarını tespit edip gerekli analizleri yapabilmek için elde
edilen verileri değerlendirmeyi ve sonucunda kişiyi iyileştirmeyi
amaçlar. Bunun için hikâyede rolleri değiştirme, içerdiği
sahneleri tersine çevirme, yeniden yazma, dondurup yeniden
yorumlama, doğaçlama, gözlem yapma, grup çalışmalarında
hikâyenin yazarlarının değişerek yazma işleminin devam
ettirilmesi gibi teknikler kullanılmaktadır.
1.BÖLÜM: Kahramanın adı nedir? Geldiği yer? Kişisel özellikleri nelerdir? Yaşadığı yer?
2. BÖLÜM: Karakterin ulaşmak istediği hedef nedir? Hayattaki amaçları nelerdir?
3. BÖLÜM: Hedeflerine ulaşmada ona engel olanlar kim ya da neler olabilir?
4. BÖLÜM: Hedefine ulaşmada ona yardımcı olan karakter, düşünce ve olaylar neler olabilir?
5. BÖLÜM: Amacına ulaştıktan sonra sahnedeki ana düşünce nasıl olabilir?
6. BÖLÜM: Hikâyenizin sonu nasıl bitiyor?
62
(Yukarıdaki Hikâyenin Devamı)
Grup Çalışmalarında Yazarların Değişerek Hikâye Yazma
İşleminin Devam Ettirilmesi Tekniğinin Kullanılmasına Örnek:
Palyaço Çaça’nın bir hayali daha vardı. Oda ormanda kendine
ahşap bir ev yapmak ve orda yaşamını sürdürmekti. Çaça
ormanda evini yapmak için hazırlıklara başlamıştı. Her gün evi
ÖRNEK HİKÂYE
1.Çaça herkesi güldürmeyi seven iyi kalpli, sıcakkanlı, yardımsever bir palyaçodur. Çaça kocaman beton binaların olduğu büyük ve kalabalık bir şehir de yaşıyordu. Çaça bir palyaço olduğu için sirklerde ve özel gösteriler de çıkıp insanları güldürüp eğlendirmeyi seviyor.
2. Çaça’nın isteği çok iyi ve başarılı bir palyaço olup bu gösterisini başka ülkelerde ki çocuklara göstermekti. Çaça’nın bu hayalini gerçekleştirmesi için çok çalışması ve başarılı olması gerekiyordu. Ayrıca Çaça yaşadığı şehrin kalabalıklığından çok sıkıldığı için ormanın içinde kendine güzel bir ev yapıp orda yaşamak istiyordu.
3. Çaça’yı sirkte hiç sevmeyen ve onun başarısını kıskanan bir başka palyaço daha vardı oda palyaço Pepa idi. Pepa Çaça’nın başarılı olmaması için elinden gelen tüm kötülükleri yapıyor. İşlerine sürekli engel oluyor. Gösterileri iyi olmasın diye elinden geleni yapıyor. Pepa Çaça’yı çok kıskanıyor ve onu işten attırmak için elinden geleni yapıyordu.
4. Bizim palyaçonun bir de çok yakın arkadaşı vardı oda sihirbaz Yoyo idi. Yoyo Çaça’yı çok seviyor. Onu hep kötü kalpli palyaço pepa’ya karşı koruyor. Pepa’nın Çaça’yı sirkte istemediğini biliyordu. Pepa Çaça’yı sirkten kovdurmak için son bir plan yaptı. Planı Çaça toplarla gösteri yaparken toplarını tek tek patlatarak gösteride başarısız olmasını sağlamaktı. Bu planı yoyo öğrendi ve her şeyi Çaça’ya anlattı.
5. Çaça sahneye çıktı gösterilerini tek tek yaptı. En son sıra toplarla yapacağı gösteriye geldiğinde. Pepa’nın yapacaklarından haberdar olduğu için gösteriye yedek toplarla çıkıyor ve gösterisini en iyi şekilde tamamlıyor. Gösterisi herkes tarafından çok beğenildiği için ayakta alkışlanıyor. Pepa Çaça’nın gösterisinin ne kadar başarılı olduğunu görüp kendisinin de başarılı olması için çok çalışması gerektiğini anlar ve Çaça’dan özür diler.
6. Çaça’nın gösterisinin çok başarılı olması sirk sahibini de çok mutlu eder ve Çaça ‘nın çok istediği hayali gerçek olur. Çaça artık gösterilerini başka ülkelerin çocuklarına da göstermek için turneye çıkar. Döndüğünde kazandığı paralarla artık istediği evi yapabilecekti.
63
için gerekli olan malzemeleri bulup yavaş yavaş evini
yapıyordu. Ta ki ormanda yaşayan kötü kalpli cadı hare ile
tanışana kadar. Hare Çaça’nın evini kıskandığı için evi nasıl
yıkabilirim diye hain planlar yaptı. Yine bir gün Çaça evini
yapmak için çok çalışmıştı ve yorulmuştu. Dinlenmek için
oradan ayrıldığı sırada HareÇaça’nın evini yıktı. Sabah
olduğunda Çaça neşeli bir şekilde evinin yanına gelip yıkıldığını
görünce çok üzülüp ağlamaya başladı. O sırada orman perisi
Çaça’nın ağladığını görüp onun yanına geldi. Çaça’ya
üzülmemesi gerektiğini “eğer ülkede ki arkadaşlarına sihirli
sözcükleri söylerse yaptığı evin hemen tamamlanacağını “
söyledi. Çaça bundan hiç bir şey anlamadı. Ormanda üzgün
üzgün gezinirken Yaço ile karşılaştı. Yaço’ya neler olduğunu
anlattı. Yaço’da olanlara çok üzüldü ve Çaça’yı mutlu etmek için
elinde ki elmayı ona ikram etti. Çaça’da Yaço‘ya teşekkür etti ve
ayrıldılar. Çaça sihirli sözcükleri söylemişti ama farkında değildi.
O sırada tekrar orman perisi Çaça’nın yanına geldi ve sihirli
sözcük olan “teşekkür ederim” cümlesini kullandığını söyledi.
Çaça çok mutlu oldu çünkü peri söz verdiği gibi evini yapmıştı.
Artık Çaça’nın ormanda bir evi vardı.
64
DRAMA ÖRNEK DERS PLANLARI
İyi bir drama ders planı 5N1K yani ne, neden, nerede, ne
zaman, niçin, kim sorularına yanıt vermelidir.
DRAMA DERS PLANI-1
DERS: Resim
GRUP: Orta ve ağır derecede zihin engelli öğrenciler
SÜRE: 40 dk.
KONU: Kırmızı Renk
YÖNTEM: Drama
ARAÇ-GEREÇ: Müzik seti, kartondan yapılmış iki tane elma
ağacı, on öğrencinin arkasına saklanabileceği genişlikte ve
uzunlukta naylon, çeşitli renklerde küçük plastik toplar, sepet
KAZANIM: Kırmızı rengi diğer renklerden ayırt edebilme.
HAZIRLIK- ISINMA: Öne bir adım atıp ismini söyleyip kendini
tanıtma ve yerine dönme. Daha sonra vücut bölümlerinin
ısıtılmasına geçilir. Önce baş sağa sola, öne arkaya dairesel
hareketlerle çevrilir. Kollara geçilerek önce parmaklar, sonra el,
sonra dirseğe kadar olan kısım ve tüm kol dairesel hareketlerle
çevrilir. Diğer kol da aynı şekilde ısıtılır. Bel bölgesi de aynı
şekilde dairesel hareketlerle sağa ve sola çevrilerek ısıtılır.
Bacak bölgesi dizler yarıya kadar kırılarak çömelme hareketi
yapılır ve vücut dik duruma getirilir ve diz bölgesi de dairesel
hareket ettirilerek ısıtılır. Ayrıca ayak parmak uçları yere dik
gelecek şekilde tutularak dairesel hareketlerle yine sağa sola
dairesel hareketlerle ısıtılır. Son olarak ağaçtan bir meyve
koparıyormuş gibi yaptırılarak ısınma bölümü bitirilir.
65
CANLANDIRMA(UYGULAMA): Öğrenciler daha önce hazırlanan
naylon örtünün altına uzanarak uyuyormuş gibi yaparlar. Sabah
uykudan uyanan öğrenciler gerinerek rahatlar. Daha sonra iki
eliyle pencereyi açar ve derin nefes alır. Midelerini ovuşturarak
acıktıklarını gösterirler ve bahçede bulunan elma ağacından
elma (kırmızı) kopartılarak yenir ve bu bölüm bitirilir. Daha
sonra öğrencilere elleri birleştirilerek yüzen balık taklidi
yaptırılır. Bundan sonra farklı renkteki plastik toplar yere
dökülerek içlerinden kırmızı olanlarının balıklar tarafından
yakalanması ve sepete atılması istenir, sepete yanlış renkte
atılan toplar “Bu kırmızı değil.” diyerek dışarı atılır. Kırmızı
topların hepsi toplandıktan sonra sepetteki toplar öğrencilere
gösterilerek bütün kırmızı topları topladıkları söylenerek aferin
denilir.
DEĞERLENDİRME: Elmalar hangi renkti? Kırmızı renkli plastik
topları göster. Kırmızı renkli plastik topları sepete at. Sepetteki
toplar kırmızı mı değil mi?
66
DRAMA DERS PLANI-2
DERS: Rehberlik
KONU (NE): Teşekkür Etme
SÜRE (NE ZAMAN): 2 Ders Saati
KİŞİLER (KİM): 5. Sınıf Öğrencileri
YÖNTEM (NASIL): Yaratıcı Drama
KAZANIM (NİÇİN): Başkaları ile iletişimde teşekkür etme
becerisi gösterir.
HAZIRLIK, ISINMA: İlk önce çocuklar çember olurlar. İçlerinden
birisi ebe seçilir ve eline mendil verilir. Ebe çemberin etrafında
dolaşarak mendili birinin arkasına bırakır ve kaçmaya başlar
mendil bırakılan çocuk mendili alarak kaçan çocuğu oturmadan
yakalamaya çalışır. Yakalayamazsa ebe olur ve oyun böyle
devam eder. Bütün çocuklar ebe olduktan sonra oyun sona
erer.
Çocuklar karışık duruyorlar. Grubun yarısına mendil veriyoruz.
Müzikle birlikte çocuklar yürümeye başlıyor. Müzik susunca en
yakın kişiye elindeki mendil veriliyor ve mendili alan çocuk
teşekkür ederim diyerek mendili alıyor. Müzikle yeniden
yürümeye başlanıyor. Müzik susunca mendil yine en yakın
kişiye veriliyor ve mendili alan teşekkür ederim deyip alıyor.
Mendillerin her seferinde farklı kişilere verilmesine dikkat
ediliyor.
CANLANDIRMA(UYGULAMA): Çocuklar sincap ve aslan olur.
Aslan günün birinde ormanda dolaşırken ayağına diken batar.
Aslan ağlarken bunu duyan sincap, aslanın yanına yaklaşır ve
neden ağladığını sorar. Aslan ayağına batan dikeni gösterir ve
sincaptan yardım etmesini ister. Sincap aslana yardım eder ve
dikeni çıkarır. Aslan, diken ayağından çıkar çıkmaz koşarak
67
oradan gider. Sincap bu duruma çok üzülür ve sinirlenir. Birkaç
gün sonra sincap aslanı ayağına diken batmış olarak bulur.
Aslan kendisine yardım etmesi için seslenir. Sincap, aslanın
yardım isteğine aldırmaz. Aslan sincaba neden yardım
etmediğini sorar. Sincap geçen sefer bir teşekkür bile etmeden
gittin der. Yine teşekkür etmeyeceğin için sana yardım etmek
istemiyorum diyerek oradan uzaklaşır. Aslan bir yandan canının
acısı, bir yandan da teşekkür etmemesinin pişmanlığıyla
sincaba yalvarır ve geçen sefer yaptıkları için teşekkür eder ve
şimdi de kendisine yardım etmesini ister. Sincap aslanın
kendisine teşekkür etmesi nedeniyle yumuşar ve aslana yardım
eder ve ayağındaki dikeni çıkarır. Bu sefer aslan kaçmadan
sincaba teşekkür eder ve oradan uzaklaşır. Sincap da başkasına
yardım etmenin ve teşekkür görmenin mutluluğuyla evine
doğru yola çıkar.
DEĞERLENDİRME: “Ne zaman teşekkür ettiniz” sorusuna
cevap verilmesi istenir.Sincap aslana ikinci sefer neden yardım
etmedi?Aslan niye pişman oldu?Sincap neden mutlu oldu?
68
KAYNAKÇA
‘Teatro Come Terapia’ (Terapi Yöntemi Olarak Tiyatro) Walter Orioli
‘Hareket Eden Beden’ Jacques Lecoq
‘Bioenergetic’ Alexander Lowen
‘Il cante e il cammino verso il suono, leggi e processi di autoregolazione nella voce’ Gisela Rohmert
Dent-Brown, K.(1999),The six-part story as an aid in the assessment of personality disorder, Dramaterapy,21:2,10-14
Dunn. M. and Parry, G.(1997),Aformulated care plan approach to caring for people with a personality disorder in the community setting, Clinical Psychology Forum, 104:June 1997, 19-22. ( Read this article online here. )
Von Franz, M-L. (1996), The interpretation of fairy tales(revised ed.), London: Shambhala.
Lahad, M. (1992), Story-making in assessment method for coping with stress, in Jennings, S(ed.) Dramatherapy theory and practice, 150-163, London: Routledge
Astell-Burt C 2001"I am the Story: The Art of Puppetry in Education and Therapy London Souvenir Press"
Berg L E 1998 ‘Developmental play stages in child identity construction; an interactionist theoretical contribution’ draft paper presented OMEC Conference, Copenhagen 1998
Cattanach A 1994 Play Therapy: Where the Sky Meets the Underworld London Jessica Kingsley
Cattanach A 1997 Children’s Stories in Play Therapy London Jessica Kingsley
Hesner A 1994 Dramatherapy for People with Learning Disabilities London Jessica Kingsley
Horley E 1998 ‘Developmental Assessment of Dramatic Play’ paper presented at OMEC Conference, Copenhagen, 1998
Jennings S 1990 Dramatherapy with Families, Groups and Individuals London Jessica Kingsley
69
Jennings S 1995 ‘Playing for Real’ in International Play Journey 3 132-141
Jennings S 1998 Introduction to Dramatherapy London Jessica Kingsley
Jennings S 1999 Introduction to Developmental Play therapy London Jessica Kingsley
Jennings S 2001 Embodiment-Projection-Role, video with Gordon Wiseman Bleaden Actionwork.
Jennings S 2002 ‘Play, Drama and the Brain’ presented at International Symposium Arts and the Brain, Oslo.
Jennings S 2003 Embodiment-Projection-Role 2: video London Actionwork
Jennings S 2004 Creative Storytelling with Children at Risk Bicester Speechmark
Jennings 2005 Creative Play with Children at Risk Bicester Speechmark
Jennings S 2005 Creative Storytelling with Adults at Risk Bicester Speechmark
Jennings S 2005 Creative Play and Drama with Adults at Risk Bicester Speechmark
Jennings and Minde 1993 Art Therapy and Dramatherapy: Masks of the Soul London Jessica Kingsley
Landy R 1993 Persona and Performance London Jessica Kingsley
Mead G H 1934 Mind, Self and Society University of Chicago Press
Oaklander V 1978 Windows to Our Children Utah Real People Press
Schaefer C E, H E Jacobson, M Ghahramanlou 2000 ‘Play group therapy for social skills deficit for children’ in Short Term Play Therapy for Children Ed C E Schaefer and H G Kadusan, New York, Guildford Press
Slade P 1954 Child Drama London Hodder and Stoughton
Slade P 1997 Child Play London Jessica Kingsley
Wilshire B 1982 Role Playing and Identity Indiana University Press
Winnicott D 1974 Playing and Reality London Penguin