View
5
Download
0
Category
Preview:
Citation preview
M EV Li D
Akşama doğru avizeler ve billur kandiller yakılır, davetliler geldikçe takım takım odalara alınarak önce kahve ve çubuk ikram edilir, ardından yemeğe kaldırılırlardı. Yatsı vakti gelince safada cemaatle namaz kılınır. sonra ev sahibi ve misafirler önceden hazırlanan şilteler üzerine. mevlidhan rahlenin önündeki mindere, tevşlhhanlar da yarım daire halinde onun önüne otururlardı. Bu arada ev halkı ve hanımlar da yerlerini alırlar. buhurdanlar yakılır ve mevlid-i şerif kıraatine başlanırdı. Ara verilen yerlerde tevşlhhanlar na't-ı şerif ve ilahiler okur! ardı. Mevlid sonuna kadar diz çökmüş durumda sessizce dinlenir. sıra Hz. Peygamber'in doğum anına gelince ayağa kalkılır ve salatü selam getirilerek tekrar oturulurdu. Ardından kon ağın hizmetinde bulunan ağalar gümüş gülabdanlardan dinleyenlerin ellerine sırayla gül suyu serper ve önlerine bağladıkları elvan futalar içindeki şeker külahiarını ikişer ikişer dağıtırlardı. Kapaklı elmastıraş bardaklarla şerbet ikramının arkasından mevlidin okunması sona erince kahve ve çubuklar içilir. ardından herkes evine giderdi. Mevlidhana ·ve tevşlhhanlara ayrı ayrı atıyyeler verilir ve uzakta oturanlar o gece konakta misafir edilirdi. Mevlidhana atıyyeden başka sırma başlı beyaz bir çevre ile bir mintanlık kumaş verilmesi de adettendi.
BİBLİYOGRAFYA :
ibn Hallikan. Vefeyatü'l-a'yan, Bulak 1299, ll, 550, 620; a.e., Beyrut 1397/1977, lll, 499; Makr1z1. el-/jı(at, 1, 490 vd.; Selanikl. Tarih (İpşirli ı. s. 36, 197 -198; Raşid, Tarih, ı. ı 06; lll, 115; Çelebizade Asım. Tarih, istanbul 1282, s. 310-311, 416-417; Tay/esanizade Hafız Abdullah Efendi Tarihi : İstanbul'un Uzun Dört Yılı (haz. Feridun M. Emecen). istanbul2003, s. 122, 182; Tayyarzade Ata Bey. Tarih, istanbul 1291-93,
· ı-lll, tür.yer.; Teşrifat-ı Kadime, tür.yer.; Hızır ilyas. Tarih-i EnderCın: Letaif-i Enderun (haz: Cahit Kayra). istanbul 1987, tür. yer.; Ahmed Rasim, Menakıb-ı İslam, istanbul 1325, 1, 40-43; Corcl Zeydan. Medeniyyet-i İslamiyye Tarihi (tre. Zeki Mugamiz). istanbul 1330, V, 251; Ali Seydi Bey. Teşrifat ve Teşkilat-ı Kadimemiz (haz. Niyazi Ahmet Banoğlu). istanbul, ts. (Tercüman 1001 Temel Eser). s. 151-152; Abdülaziz Bey, Osmanlı Adet, Merasim ve Tabir/eri. Toplum Hayatı (haz. Kazım Arısan-Duygu A. Günay). istanbul 1995, s. 247-248; Tarik Gazetesi, sy. 972, istanbul13 Rebiülevvel 1304; Midhat Sertoğlu, "Osmanlı İmparatorluğu Devrinde M ev !id Alay ı" , Hayat Tarih Mecmuası, Xll/4, istanbul 1976, s. 45-49; Muhammed Nahl1, "Tunus'ta Mevlid" (tre. Mehmet Şeker). Diyanet ilmi Dergi, XXll/2, Ankara 1986, s. 59-64; Abdülkadir Özcan. "Osmanlılar'da Kandil Geceleri" , Tarih ve Medeniyet, sy. 6, istanbul 1994, s. 45-46; H. FuchsNecla Pekolcay. "Mevlid", İA, VIII, 173-174; Pakalın, ll, 521-522. Iii MEHMET ŞEKER
480
D ARAP EDEBİYATI. Arap edebiyatında mevlid, Hz. Peygamber için yazılan medih türündeki şiirleri ifade ettiği gibi onun doğumu. hayatı. isimleri hasais ve şemaili, faziletleri, mucizeleri ve gazveleri gibi konularını kapsayan slret türü eserler için de kulanılmaktadır.
604 (1207) yılında Erbil Atabegi Muzafferüddin Kökböri tarafından düzenlenen ihtişamlı mevlid kutlamalarında okunmak üzere İbn Dihye el-Kelbl'nin mensur olarak kaleme aldığı ve sonunda bir methiyenin de bulunduğu et-Tenvir ii mevlidi's-siraci'l-münir adlı eseri şöhretinden dolayı ilk m evli d kitabı olarak kabul edilmiştir ( yazması için b k. Ahlwardt, IX, 128). Halbuki ondan çok önce de bu türde bazı eserler kaleme alınmıştır. Ali b. Hamza ei-Kisal'ye (ö. 189/805) nisbet edilen slret formunda bir eserle Vakıdl'ye (ö . 207/823) aitMevlidü'l-VCılpdima'a'şşer]J 'ale't-temam adlı manzumenin yazmaları Berlin Kraliyet Kütüphanesi'nde bulunmaktadır (a.g.e., IX, 115) . Muhammed b. İshak ei-Müseyyebl'nin (ö.
236/850) bir mevlid yazdığı (Okiç, sy. 1
119761. s. 22), Ebü'I-Kasım Abdülvahid b. Muhammed ei-Mutarriz'in ( ö. 4391104 7) kaleme aldığı kasidenin Bağdat'taki mevlid kutlamalarında okunduğu belirtilmektedir (TA, XXIV. 87). Aynı şekilde Gazzall'ye bir m evli d kitabı nisbet edildiği gibi Ebü'l-Ferec İbnü'l-Cevzl'nin Mevlidü'nnebi'si de meşhurdur (Kahire 1300). Dolayısıyla Arap edebiyatında "mevlid" terimi ll. (VIII.) yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkmış, mevlid literatürü İbn Dihye'den çok önce başlayıp geliş miştir. Bununla birlikte ilk zamanlarda mevlid teriminin "tarih ve siyer" anlamına geldiği de ileri sürmüştür (Zeki Mübarek, s. 244).
İbn Dihye'nin çağdaşlarından Ebü'I-Abbas Ahmed ei-Azefi'nin yazmaya başladığı ed-Dürrü'l-munaz;z;am ii mevlidi'nnebiyyi'l-mu'az;z;am'ını oğlu Ebü'l-Kasım Muhammed b. Ahmed el-Azefi tamamlamıştır. M evli d alanında telif edilen eserler arasında Ebu Muhammed Hasan b. Ali İbnü'I-Kattan ei-Merraküşl'nin. içinde seçme mevlid metinlerinin de yer aldığı Kitabü'l-MesmO. 'at, Muhyiddin İbnü'IArabl'nin Men]fabetü mevlidi'n-nebi (Süleymani ye Ktp., Nazif Paşa , nr. 685; Ahlwardt, IX, ll 7) ve el-Mevlidü '1-cismani ve'r-ru]Jani, İbn Tuğru(l) Bek etTürkl'nin (Ebu Ca'fer ömer b. Eyyub edDımaşkl) ed-Dürrü'n-naz;im ii mevlidi'n-nebiyyi'l-kerim (Hediyyetü 'l-'arifin, ı. 787). Ahmed b. Ali ei-Gırnatl'nin :ç;ıJlü'l-gamame ii mevlidi seyyidi Tihdme
(Ahlwardt, IX, 128). İbn Akile'nin Risale iimevlidi'n-nebi(Süleymaniye Ktp., Saliha Hatun, nr. I ı ı). İbn Allan'ın Mevridü'ş-şafa ii mevlidi'l-Muştafa (Sü leymaniye Ktp., Bağdatlı Vehbi Efendi. nr. ı 143). Ahmed b. Muhammed ei-Kastallanl'nin Mevlidü'n-nebi( eserin Muhammed b. Ömer en-Nevevl tarafından el-İbrfzü 'd-dani fi mevlidi seyyidina fv!ui'}.ammed el-'Adnani adıyla yapılan bir ihtisarı vardır IKahire 12991). Muhammed b. Ca'fer ei-Kettanl'nin el-Mevlidü'n-nebevi (Fas ve Ra bat'ta birçok baskısı yapılmıştır), Muhammed b. Ahmed ei-Kurtubl'nin el-İ'ldm ii ma'rifeti mevlidi'l-Muştata (TSMK, nr. 443), Ebu Zer ei-Halebl'nin Mevlidü'n-nebiyyi'l-a'z;am (Beyazıt Devlet Ktp., nr. 7886/2). Ebü'I-Hasan eiKasasl ei-Bekrl'nin Kitabü'l-Envar ii mevlidi'n-nebiyyi'l-mul].tô.r (Kitabü'lEnuar ue miftal'}.u 'i-esrar, Kitabü İnti/s:ali enuari meulidi'l-fv!uştafa; Ahlwardt, IX, ı 20; Brockelmann, eserin başka kütüphanelerdeki yazmalarını verdiği gibi birçok defa basılmış olduğunu da belirtmektedir, GAL Suppl., I, 616) adlı eserleriyle Ar us lakabıyla anılan Abdürrahlm b. Ahmed elBu ral el-Yemeni'nin el- 'A.rO.s (fv!eulidü 'nnebi) ismiyle bilinen eserini (Kahire 1280, 1298, 130 I; nşr. Ahmed el-Mellcl, Kah i re 1314) zikretmek mümkündür. Daha sonra da birçok m evli d kitabı telif edilmiştir. Mevlidü 'n-nebl dışında Hz. Ali, Fatıma, Hasan. Hüseyin, Şii imamları, tarikat şeyhi ve önderleri için de mevlidler telif edilmiş olması bu türdeki eserlerin artmasında etkili olmuştur. Emev!ler devrinde Kümeyt ei-Esedl, Seyyid ei-Himyerl. Di'bil ei-Huzal; Abbasller zamanında Mervan b. Ebu Hafsa. Ebu Dülame. Mutl' b. İyas ve Selm ei-Hasir gibi Şii şairlerinin Ehl-i beyt ve Hz. Peygamber için yazdığı methiyeler bu tür mevlidler için ilham kaynağı teşkil etmiştir.
Genel olarak mevlid müellifleri, başta Ka'b b. Züheyr'in [\aşidetü'l-bürde'si olmak üzere bu eserin çok sayıdaki nazlreleriyle Hassan b. Sabit'in Resuluilah için yazdığı şiirlerden. Abdullah b. Revaha ve diğer bazı sahabilerin nazmettiği methiyelerden ilham almıştır. Ali Fehmi Cabiç, sahabenin bu şiirlerini lfüsnü'ş-şı]Jabe ii şer]Ji eş'ari'ş-şa]Jabe adlı eserinin 1. cildinde toplamıştır (İstanbul 1324). Ancak mevlidlerin mevzu itibariyle asıl kaynağını siyer, megazl ve şernail kitapları oluşturur. Bunların başında İbn İshak'ın es-Sire 'siyle İ bn Hişam'ın es-Siretü'nnebeviyye'si ve Ebu lsa et-Tirmizl'nin Şema'ilü 'n-nebi'si gelir.
Hükümdarların doğum yıldönümü münasebetiyle mevlid telifi ve okunması ildeti (mevlidü'l-imami' l - hazır) Fatımiier ve Abdülvadller'le başlamıştır. Şia geleneğinde
Hz. Hüseyin için tutulan matemle ResGl-i Ekrem'in doğum yıl dönümünde yaşanacak sevinç olgularının çelişmesinden olmalıdır ki İran'da mevlid eserlerine nadir rastlanır. Muhammed b. Mes'Gd el-KazerGnl'nin Arapça el-Münte~a min sireti 'lmevlidi'n-nebiyyi'l-Muştafa adlı eseriyle bunun. oğlu Afifüddin el-KazerGnl tarafından yapılan Farsça çevirisi Terceme-i Mevlid-i Muştafa (TA, XXIV, 87). Süzen! ve Hasan b. Fethullah'ın ResGlullah için nazmettikleri medih manzumeleri kutlamalarda okunuyordu (Abbas eiCerrar'f. ez-Zecelfi'l-Magrib, s. 467-468).
Arap dünyasında Hz. Peygamber'in doğumu münasebetiyle eski zamanlardan beri birer mevlid gibi okunmakta olan şiirlerin başında Ka'b b. Züheyr'in manzumesiyle bunun nazlreleri gelir. Büsiri'nin Kaşidetü'l-Bür'e ile Hemziyye ve Muçfariyye kasideleri bunu takip eder. Ayrıca daha çok Mağrib'de tanınan Muhammed b. Ebu Bekir eş-Şukratlsl'nin Lamiyye'siyle (Brockelmann, GAL, ı. 268; Suppl., 1. 473) Bağdatlı Ya'küb es-Sarsarl'nin methiyeleride (GAL, 1. 250; Suppl., ı. 443) meşhurdur.
Günümüzde Arap dünyasında , Hindistan'da ve Güneydoğu Asya İslam ülkeleriyle bütün Afrika İslam ülkelerinde Arapça's ı ve çeşitli dillerdeki tercümeleriyle en çok okunan mevlid, Medine Müftüsü Ca'fer b. Hasan el-Berzencl'nin M evlidü 'n-nebi (Mevlidü 'l-Berzencf, el-'İ~dü'lcevher tr mevlidi 'n-nebiyyi 'l-ezher) adlı eseridir ( Bombay 1273; Kah i re 1290. 1307).
Ja:JidJJ•%.;;;~,;~:-hı!!5?~ı
Doğu Afrika sahillerinde ise Abdurrahman İbnü'd-Deyba' ez-Zebldl'nin el-Mevlidü 'ş-şerif ve Somali'de Ebü'I-Hasan NGreddin 'in 'Unvanü'ş-şerif adlı mevlidleri meşhurdur. Afrika Sevahill dilinde de çok sayıda mevlid kitabı bulunmaktadır. Şerif el-Mansabl'nin bu dilde yazılmış Kitabü'I-Mevlid'i Almanca'ya tercüme edilmiştir (Scharifi Mansabu, Kitabu Mavalid, Berl in 1935) .
Arapça mevlidler şekil ve muhteva bakımından birbirine benzer. Sadece mensur veya sadece manzum olanlar yanında bu eserlerin çoğunda mensur ve manzum parçalar birbirini izler. Genellikle Hz. Peygamber için salavat getirilmesini ifade eden nakarat beyitleri manzum ve mensur parçaları birbirine bağlar. Bunlar lafız ve mana itibariyle kolay anlaşılır ve duygusal olduğundan halk üzerinde büyük tesir icra eder. Mevlidlerin sonunda zikirler ve dualar yer alır.
Mensur mevlidlerde veya mevlidlerin mensur kısımlarında seciler. hayal ve tasvirlerle bezenmiş. mübalağalarla dolu hissi ve edebi bir anlatım hakimdir. Ancak İbn Hacer el-Heyteml, Ali el-Karl ve M. Reşld Rıza'nın mevlidlerinde görüldüğü gibi kaynaklara dayanan. abartısız ,
gerçekçi. duygusallığa fazla yer vermeyen, didaktik metinler de bulunmaktadır.
Arapça mevlidlerin muhtevasını ana hatlarıyla ResUl-i Ekrem'in nurunun yaratılışı. diğer peygamberlerden intikal ederek ona ulaşması, annesinin hamile kalması . babasının vefatı. doğumu sıra
sında veya bundan önce ve sonra meydana gelen harikulade olaylar, Halime'nin yanına verilmesi. Halime'nin şahit olduğu olağan üstü hadiseler, vasıfları, şe-
..r ~
'(,;;!,~~P.f17-f":'#.))'~}./.)JJW.idi.rt:J• ~vrf?-j _,t.J.i.J.:;f/(!._p~Y.;,t,;y{[rJits_p!! ·~i.Jfo.J,j.h,fiiJ 4J('~Ji ~.utp~,..~,.,_~,.,~ ~~p•r;/u.,..f"..J~P I,/y_,tj.!...;Jı {!;..,.fJJ.V'JIIt(I'.Jı/;ili.~'-r.J; ... ç'AI-
~..;,wGCJWIIA;-'r~~vıJ,..."' ı.j;J~1C'!P-"fiv:,.L:.J'~~'ı:--wj~ı4ıV~!PJ!J.P'v!JJ..:~ ~V'JJI;j,...'?f6/Jv.,_,.....ı~p
~ "':'dtt;{J".JJ(,.bVIıri#O.J,.i{V 4J;:....--r/.!ii'-;'tf~!..ifP-4:J.fAII .~tJ ;.;u.~v.o:v-,;..,o.,JJ-~'"'.J;;J" ,ll~
.. '.J;;:.J .,· IJ;JHJ
.:.W'f>'»lı/'ft.,J.:u,.;'!;i,PJAI.JJ'ıJJt'J
tfl?:f.,!J'..;,yı..r?'-<rJ''.t/Wı'!J,.iJ'v ~J.-.JUicr.,,J'~JU;.:-?'N-,<:fii
rM? 't.f;)'-,ıwıJ,)$!.J ıf.!Gvı,JJ''JJ "'-'pP
ftı/1:-tJvJ.J:V., .J.f..,.r/;1!.:..:)' :-J.I ..p;,~.tfJ-v,~~ ~ıV!;;'v,:,>._,f-IJ':.;i~ 'if;;jp,,...y)11f;M!"~wt'.f-"t" .;~.vt?·&~P.;.JvL->.~tj ~
, _ p 1 <+ . ;/!liAA:l.I(JJ/Ui .Jı.:{ • ...:~,;At.<!~t.:/.. -~ .,...<-~ ~,-;:..:jjv'f.?ff-Vil.,v•:.J!O/u '=~-J!J.4ı~r,.-J~tid.,.:/.L11J)'J,J~J • 0/.J'yii.P../J;;ft~~~il'j.I.J-?'.J_,JJ 1~ J~J:;?V}:dıpi~~~'r/'Jf7P// 0--'7-/!
~Vf.:.P_kv~~J:~yb.i J.iV-''0:0'-'ıJ! .JiJlJI~ )!iıt'--?CJ 'J
;, tf ı,./VJ-...:vi.i.,.,J.ıtq:ir.J_,;.:.ı'.! • t: - . - . . .
~/
lbn Hacer eı - Heytemi'nin
Meulid'inin ilk iki sayfas ı
(Süleymaniye Ktp., Esad Eıendi ,
nr. 448
M EVLi D
maili. ahlakı. nübüweti ve bunun alametleri. mucizeleri. isra ve mi'rac. tebliği ve gazveleri, evlenmesi. çocukları, vefatı teşkil eder. Ancak bunlar, başta tasawuf ve tarikat erbabının yazdıkları olmak üzere Arapça m eviidierin çoğunda zayıf rivayetler ve hurafelerle yüklü abartılı bir anlatımla dile getirilir.
V. (Xl. ) yüzyıldan itibaren Mağrib ve Endülüs'te Hz. Peygamber'in doğum yıl dönümü münasebetiyle sultan saraylarında düzenlenen kutlamalarda saray şairleri tarafından nazmedilip okunan. içerik bakımından diğer mevlidlerde yer alan konulara temas eden övgü şiirlerini de özel bir mevlid türü olarak kabul etmek mümkündür. Bu kasidelere "mevlidiyye, mlladiyye, ldiyye" ve halk tabiriyle "mGIGdiyye" gibi adlar verilmiştir. Mevlidiyyeler prensip olarak saray şairleri tarafından nazmedilmekle birlikte zaman zaman sarayın ileri gelen ricali. vezir, kadı, müftü, katip ve edipler tarafından da yazılmıştır. Lisanüddin İbnü'l-Hatlb . İbn MerzGk, İbn Zümrek ve Abdurrahman İbn HaldOn gibi, şahsiyetler mevlidiyye nazmedenlerin başında yer almaktadır. Ancak bu eserlerden çok azı zamanımıza intikal etmiştir. Makkarl ve İfrenl tarafından tesbit edilmiş mevlidiyyeler 761-768 ( 1360-1367) yılları arasındaki kısa bir dönemle Fas Merlnl Sultanı Ebu Salim İbrahim ve Gırnata Nasrl Sultanı V. Muhammed Gani-Billah devirlerini (1 354-1 359, 1362-1391) kapsamaktadır. Abdülazlz el-Fiştall ile İ freni. Sa'dller döneminde ve özellikle Ahmed el-MansGr zamanında ( 1578-1603) kadı Ebü'l-Kasım eş-Şatıbl. müftü Abdülvahid b. Ahmed ei-Hasenl, vezir Ali eş-Şeyzaml. katip Muhammed el-Fiştall, kadı Muhammed el-Hevzall. fakih ve edip Hasan el-Mesfıvl gibi isimlerin mevlidiyyelerini zikretmektedir (Menahilü 'ş-şafa, s . 235-252; Nüzhetü ' 1-f:ıadl, s. 145-157).
VIII. (XIV.) yüzyılda Gırnata Nasrl m eliklerinin Elhamra Sarayı'nda düzenledikleri mevlid kutlamalarında nazmedilip okunmuş mevlidiyyeler konusunda V. Muhammed döneminin özel bir yeri vardır. Bu devirden kalan on bir mevlidiyyenin altısı İbn Zümrek'e aittir. Ahmed Selml. İbn Zümrek'in mevlidiyyelerini derleyip yayımlamıştır (Hesperis,XLIIIII956]. s. 335-435). Nasrl hanedamndan Ebü'l-Velld İbnü'l-Ahmer de birçok mevlidiyye nazmetmiş. Neşiru fera'idi'I-cüman adlı eserinin sonunda iki mevlidiyyesine yer vermiştir (bk bi bl) . İbn Zeydan, el-Yümnü'lvefir isimli antolojisinde (Fas 1342/ 1924)
Mevlay Yusuf b. Hasan zamanında ( 1912-
481
M EVLi D
1927) okunmuş mevlidiyyeleri kaydetmiştir. Mağrib'de müveşşah tarzında mevlidiyye yazanlar arasında İbn Zakfır. İbnü'IHac Muhammed b. İdrls ei-Amravl. İbnü'I-Hac es-Süleml, İbnü't-Tayyib el-Aleml ve İ dr! s es-Sinan! gibi şairler görülür.
Mevlidiyyeler şekil itibariyle genellikle planlı kasideye uyar. Ancak giriş (neslb ve rahll) kısmında peygamber aşkı. Medine'ye hayall yolculukla Mekke'de hac vazifesinin ifası söz konusu edilir. Medih kısmında da diğer mevlid metinlerinde olduğu gibi Hz. Peygamber'in doğumu ve siretiyle ilgili temalar işlenir. Sonuç kısmında ise sarayında mevlidiyyenin okunduğu hükümdarla veliahdı ve ailesi övülür; kaside onlara hayır dua ile bitirilir. Halk şairlerinin mevlidiyyelerinde ise hükümdara övgü kısmı yer almaz.
BİBLİYOGRAFYA :
Kamus Tercümesi, "Mevlid", ll , 62; Süleyman Çelebi, Meulid(nşr. Faruk Kad ri Timurtaş). istanbul 1970, neşredenin önsözü, s. lll-IV; ibn Dihye ei-Kelbl. el-Mutrib (n ş r. ibrahim ei-Ebyarl v.dğr.). Kahire 1954, neşredenin girişi, s. 16; ibnü'I-Ahmer. Neşirü fera'idi'l-cüman (n ş r. M. Rıdvan edDaye). Beyrut 1967, neşredenin girişi, s. 47 -48, 175-176, 186-188; ibn Haldun. et-Ta'rifbi'bn ljaldün, Beyrut 1979, s. 72-76, 89-92; MakkarL Nef/:ıu'(-tib, VI, 449-451, 510-515; ifreni. Nüzhetü 'l-/:ıti.di bi-ai]bti.ri mülüki'l-karni 'l-/:ıti.di (nşr.
O. Houdas). Paris 1888,s. 145-157;Aii Paşa Mübarek. el-ljıtatü 't-tevfiklyye, Kahire 1980, 1, 226-231; Ahlwardt. Verzeichnis,IX, 115, 117, 118, 120, 128; Zeki Mübarek, el-Meda'i/:tu 'n-nebeviyye fi'l-edebi 'l-'Arabi, Sayda- Beyrut, ts. (ei-Mektebetü'l -asriyye). s. 244-253; Brockelmann. GAL, I, 250, 268; Suppl., 1, 443, 473, 616 ; Hediyyetü 'l-'arifin, 1, 787 ; Ahmed Emin. Kamüsü'l-'adat ue't-tekalfd, Kahire 1953, s. 387-398; Muhammed Hadj Sadok. "Le mawlid d'apres le mufti-poete d'Alger ıbn Ammar", Melanges Louis Massignon, Damascus 1957, II, 269-292; Abbas ei-Cerrari. ez-Zecel fi'l-Magrib, Rabat 1970, s. 466-472; a.mlf., el-Edebü'l-Magribf, Rabat 1986, ı, 141-167; Abdülaziz ei-Fiştali. Menfthilü 'ş-şafa(nş r. Abdülkertın Küreyyim). Rabat 1972, s. 235-252; Hikmet Ali ei-Evsi, el-Edebü 'l-Endelüsf, Kahire 1976, s. 235-237; Şevki Dayf. Tarii]u 'l-edeb , V, 409, 414-416; VI, 351-352, 363-365, 760-766; IX, 297-301; Abdülkadir Zimame. Ebü'l-Velfd İbnü'l-A/;tmer, Darülbeyza 1399/1979, s. 172-177; Cevdet er-Rikabi, el-Edebü'l-'Arabf mine 'l-in/;tidar ile'l-izdirftr, Dımaşk 1403/1983, s. 178-184; M. Mecid esSaid, eş-Şi'r {f 'ahdi 'l-Murabıtfn, Beyrut 1985, s. 269-277; Ahmed Fevzi ei-Hib, el-l:fareketü'şşi'riyye, Beyrut 1406/1986, s. 100-125; Fevzi Sa'd İsa, eş-Şi'rü'l-Endelüsf, İskenderiye 1991, s. 21-23; 1. Goldziher. "Le culte des saints chez !es musulmans", RHR, II (1891). s. 257-351; M. Ben Cheneb, "Poeme en l'honneur du prophete", RAfr. , LIV (1910). s. 182-190; E. Sidaway. "Les manifestations religieuses de l'Egypte moderne", Anthropos,XVIII-XIX, Boenos Aires 1923-24, s. 278-296; Ab u Chama, "Origine du mawlid" , Bul/etin d'etudes arabes, V, Paris 1945, s. 147 vd.; A. Salmi, "Le genre des poemes de
482
nativite (mawludiyya-s) dans le royaume de Grenade et au Maroc du XIII ' au XVII' siecle : Les mawlidiyyat d'Ibn Zamrak", Hesperis, sy. XLIII, Paris 1956, s. 335-435; a.mlf .. "Mawlidiyya", Ef2 (Fr.). VI, 889-890; M. Tayyib Okiç, "Çeşitli Dillerde Mevlidler ve Süleyman Çelebi Mevlidinin Tercemeleri" , İİFD, sy. 1 (I 976). s. 22; Ahmet Kavas. "Afrika'da Mevlid Uygulamalan", Diyanet ilmi Dergi, Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) özel sayısı, Ankara 2000, s. 559-574; H. Fuchs- Necla Pekolcay, "Mevlid", İA, VIII, 172-174; H. Fuchs-[F. deJong]. "Mawlid" , Ef2 (Fr.). VI , 886-888; J . Knappert. "Mawlid" , a.e. , VI, 888-889; İsmet Parmaksızoğlu. "Mevlid" , TA , XXIV, 87; İsmail Durmuş. "İbn Zümrek", DİA, XX, 472-473. r:;iJ .
l!'!l IsMAiL DuRMUŞ
O TÜRK EDEBİYATI. Diğer İslam edebiyatiarına nisbetle m eviidierin Türk edebiyatında ayrı bir yeri vardır. Çoğunlukla manzum kaleme alınan bu eserler. Türk halkının peygamber sevgisinin bir göstergesi olarak sayı itibariyle de dini türlerin hiç birinde görülmeyecek zenginliktedir. Süleyman Çelebi 'nin nazmettiği mevlidin herkes tarafından beğeniJip okunmasından dolayı bu konu sonraki yıllarda da çokça işlenmiştir.
İlk Türkçe mevlid metni hakkında kaynaklarda açık bilgi yer almamakta ve Süleyman Çelebi'nin 812'de (1409) kaleme aldığı Vesiletü'n-necô.t adlı mesnevinin ilk mevlid olduğu görüşü yaygın bir şekilde kabul görmektedir. Ancak bundan önce Türkçe yazılmış mevlid benzeri eserlerin varlığı da bilinmektedir. Bunlardan biri Ahmed Fakih'e (ö . 650/1252) ait Çarhnô.me olup Vesiletü'n-necô.t'ın hatime kısmında Çarhnô.me'dekine benzer ifadeler yer alır. Süleyman Çelebi'den kısa bir süre önce Erzurum! u Mustafa Darlr'in yazdığı
Süleyman Çelebi 'nin
Vesiletü'n-necat adlı mevlidinin en eski ta ri h li
nüshasının
lik iki sayfası (Süleymaniye K tp.,
Ayasofya, nr. 3485)
manzum-mensur eseri Tercüme-i Siyer-i N ebi de (yazılışı: 790/ 1388) yer yer mevlidi hatırlatmaktadır. Şiirlerin yanı
sıra mensur kısımdaki bazı ilavelerle Darlr'in yaptığı bu tercüme bir telif mahiyetindedir. Eserdeki manzum kısımlar bir m evli d metninden çok farklı olmadığı gibi Vesiletü'n-necô.t'ın bazı yerleri de Darlr'in eseriyle ciddi benzerlikler göstermektedir. Bu sebeple Darlr'in siyerindeki manzum kısımların Türk edebiyatındaki ilk mevlid metni olması gerektiği ileri sürülmüştür.
Türkçe'de kaleme alınan mevlidlerin sayısı 200 civarındadır. Bunl.ar üzerinde yapılan çalışmalar bir kısmının Süleyman Çelebi'nin eserine aynen benzediğini, bir kısmının bazı motifler yönünden ayrılık gösterdiğini . geri kalanların ise tamamen farklı olduğunu ortaya koymuştur (Süleyman Çelebi , Vesfletü 'n-necat: Mevlid 1 nşr.
Pekolcay. Ankara 1993 J. s. 38).
Türkçe mevlid metinlerinin çoğu aruzun "failatün failatün failün" kalıbıyla ve mesnevi tarzında yazılmıştır. Ortalama 600-1400 beyitten oluşan m eviidierde genellikle Hz. Peygamber'in doğumu üzerinde durulmakta, ardından mi'racı ele alınmakta. çeşitli mucizeleri anlatılmakta ,
daha sonra vefatından bahsedilmektedir. Bu eserlerin hemen hepsi Ehl-i sünnet inancı doğrultusunda kaleme alınmış. yer yer ayet ve hadislerden iktibaslarla, telmihlerle desteklenmiş. birtakım iddiaların aksine çoğunda bid'at denebilecek fikirlere yer verilmemiştir. Vesiletü'n-necô.t'ın ve diğer bazı mevlidlerin sonundaki "Hikaye-i Deve. Hikaye-i Geyik, Hikaye-i Güvercin" gibi Hz. Peygamber'e nisbet
1\ •r."
Recommended