View
15
Download
0
Category
Preview:
Citation preview
Fırtına dinmiyor Son günlerin en çok
konuşulan konularından
biri olan Windows 95,
bilgisayar teknolojisinde bir
devrim olarak sunulurken,
diğer bir kesim tarafından
da yeni olarak sunulan
özelliklerinin, bazı işletim
sistemlerinde zaten var
olduğunu öne sürülerek,
"sabun köpüğü" olarak
tanımlanıyor.
Aylardır süren büyük bir
reklam kampanyasıyla, 24
Ağustos günü, 40'ın
üzerinde ülkede dev
partiler eşliğinde
kullanıcılara sunulan
Windows 95'in ardından
çok şeyler yazıldı, söylendi.
Windows 95'in
özelliklerinin yanı sıra
tanıtım kampanyası da
konuşuldu.
Kimi, Windows 95'in
beklediklerinden daha iyi
olduğunu savunurken, kimi
de abartıldığı kadar
olmadığını söyledi.
Windows 95'in tanıtımı
sırasında, IBM ve Apple da
boş durmadı.
Bu iki kuruluş verdikleri
ilanlarda Windows 95'in hiç
de teknolojik bir ilk
olmadığını vurguladı. Bu
ilanlardan en ilgi çekicisi
ise Apple'ın dünyaca ünlü
Wall Street Journal'da iki
tam sayfa halinde verdiği
ilandı. İki tam sayfada
sadece "c:\ongrtlns.W95"
ifadesi ve altında elma
amblemi vardı. İngilizce
"congratulations (kutlarım)"
kelimesini 8 harfe indiren
Apple, rakibini kutlarken
aynı zamanda da Windows
95'in hâlâ karakter tabanlı
DOS sistemini aşamadığını,
yenilik getirmediğini, dosya
isimlerinin 8 harfle sınırlı
kaldığını ve kendini
taklitten öteye gidemediğini
vurguluyordu. Bir zamanlar
dünyadaki tek kişisel
bilgisayar üreticisi olan
Apple, IBM ilk PC'yi
piyasaya sürdüğünde de
benzer bir ilan vererek,
IBM'e hoşgeldin demişti. O
zamandan bugüne önemli
yol kateden PC'nin,
Windows 95 ile hızını daha
da artıracağı yorumu
yapılıyor.
Öte yandan Microsoft
kendinden oldukça emin.
Microsoft Türkiye yetkilileri,
bu yıl sonunda 25 bin, 96
yılında da 100 bin adet
Windows 95 satmayı
hedeflediklerini söylüyor.
Bu arada ürünün Türkiye
ile yurtdışı satış fiyatları
farklılık gösteriyor.
Yurtdışında 99 dolar olan
yükseltme fiyatı, Türkiye'de
120 dolar.
(Ayrıntılı haber sayfa 8'de)
Emniyet'in bilgi işlem portresi Uzun süredir basına bir aç ık lama yapmayan Emniyet G e n e l Müdürlü
ğü Bilgi i ş lem Daire Başkanlığı yetkilileriyle, yürütülen projeler ve hedef
leri konusunda görüştük. Daire Başkanlığı 'nın 1995 yılı bütçesi 112 mil
yar lira. 1 9 8 3 yılında kurulan Emniyet G e n e l Müdürlüğü Bilgi i ş lem Da
ire Başkanlığı, 1990 'da Polis Bilgisayar Ağı Projesi 'ni uygulamaya koydu.
Emniyet G e n e l Müdürlüğü BlM' in üzerinde çalıştığı Parmakizi, Coğrafi
Bilgi Bankası , DNA Olay Yeri Bilgi Bankas ı ve polis otolarına mobi l ter
minaller kurulması projeleri var. (Ayrıntılı haber sayfa 7'de)
BT pazarı ilk
6 ayda 370 milyon
dolar oldu Interpro Pazar Araştırma Merke-
zi'nin 1 9 9 5 BT pazarına ilişkin üç ay
lık raporların ikincisi çıktı. Araştırma
raporuna göre, 1995' in ilk 6 ayında
Türkiye 'de toplam BT pazarının bü
yüklüğü 3 7 0 milyon dolar oldu. In
terpro Pazar Araştırma Merkezi 'nin
tahminlerine göre, 1995 yılı sonunda
top lam pazarın büyüklüğü 9 6 0 . 9
milyon dolar o lacak. 6 aylık raporda
ortaya çıkan sonuçlardan biri de, ar
tık BT pazarının lokomotifi olan PC
gelirlerinin, 1995 yılında da bu özel
liğini pekiştireceği.
(Ayrıntılı haber sayfa 3 'de)
Havaş'ta OT/VT teknolojisiyle
check-in uygulaması Uluslararası havayolları trafiğine açık havalimanlarında yerli ve
yabancı uçakların ulaşım ve yer hizmetlerini sağlayan Havas, bilgi
teknolojis inin ileri bir uygulamasına adım attı. istanbul bölges inde
başlattığı pilot uygulama ile uçak, yolcu ve yanındaki bagajların geliş ve
gidişinin takibi ( c h e c k - i n ) işlemlerini, O T / V T teknolojileri ile hatasız ve
güvenli bir şeki lde otomatik olarak yapıyor.
(Ayrıntılı haber sayfa 2'de)
2 h a b e r 4-10 Eylül 1 9 9 5 . Sayı: 32
Havaş'ta OT/VT teknolojisiyle check-in uygulaması
NURAY ÖZKAN
1987 yılından bu yana
uluslararası havayolları
trafiğine aç ık havali
manlarında yerli ve yabancı
uçakların yer hizmetleri ve
ulaşım işlemlerini yapan Ha
vaş, ancak 1990'l ı yılların ba
şında bilgi işlem teknoloji le
riyle tanışıyor. Bu yılın Mart
ayında Özel leşt irme İdare-
si 'nin, yüzde 60 hissesini
özel şirkete satmasıyla özel
leşen Havaş'ın, Türkiye ge
nel inde İstanbul, Ankara, İz
mir, Antalya, T r a b z o n ve
Adana illerindeki havaliman
larında bürosu bulunuyor.
Havas b ü n y e s i n d e bilgi
büyük ö n e m taşımasına rağ
m e n g e ç gelen bilgi teknolo
jisine adaptasyon, ç o k kısa
bir sürede gerçekleşiyor. İs
tanbul merkez ve daha son
ra diğer illerdeki bürolarda
kurulu bulunan sistemlerde,
ağırlıklı olarak uygulama ya
zılımları geliştirilmesi ve kul
lanımı ön plana çıkıyor.
Kuruluşun bilgi teknoloji
s inden etkin olarak yararlan
dığı alanlar başl ıca hizmet,
idari ve mali bö lümler olarak
özetlenebilir .
Havacılık sektöründe yay
gın olarak kullanılan SITA
ağına bağlı olduklarını söy
leyen Havas Planlama ve
E B l Grup Başkanı Zihni Hiç,
SITA kanalıyla bütün uçuş
bilgileri, uçakla ilgili her tür
lü figürlere -yolcu, yük gibi-
ait bilgilere erişebildiklerini
belirtiyor. B u n u n yanı sıra
Türkiye'nin belli başlı hava
limanlarındaki bürolarıyla da
kurdukları ağ ile haberleşi
yorlar. Ağ s istemine henüz
Adana ve Trabzon büroları
dahil edi lmemiş.
Mevcut ağ s i s t e m i n d e
Türkiye ç a p ı n d a şu anda
1 0 0 ' ü n üzer inde birbir ine
bağlı sistem olduğunu söyle
yen Zihni Hiç, ağ s istemine
T r a b z o n ve Adana istasyon
larının Ağustos ayında bağ
lanacağını belirtti. İstanbul
ve diğer bağlantı noktaların
da UNIX tabanlı Unisys' in
6 0 0 0 serisi sistemleri bulu
nuyor. Sistemlerin üzerinde
Progress veritabanı ve çeşitli
uygulama yazılımları bulu
nuyor. Havas, bilgi iş lem sis
temine geçiş inden bu yana
yazılım, d o n a n ı m ve ağ alt
yapısı için yarım milyon do
larlık bir yatırım yapmış. An
cak bu rakama özel yazılım
lar dahil değil.
Güvenlik için barkodlu
check-in sistemi
Havas, özell ikle hizmete
dönük yazılımlarının h e m e n
heps in i kendi b ü n y e s i n d e
geliştiriyor. Şu anda sistem
üzerinde çalışan 10'un üze
r inde u y g u l a m a yazıl ımı
mevcut.
Zihni Hiç, yazılımları ken
dilerinin ge l i ş t i rmeler inin
nedenini, "Havacılık sektö
ründe altyapıdan kaynakla
nan sıkıntılar var. Bir havali
manında uygulanan paketi
alıp kul lanmak sorun yarata
bilir. Havayolu trafiğine açık
bölge lerde bilginin bir an bi
le kesintiye uğramaması ge
rekir. Bu yüzden, yapısını
bi ldiğimiz, s o r u n a an ında
m ü d a h a l e e d e b i l e c e ğ i m i z
yazılımlarımızı kendimiz ge
liştiriyoruz" şekl inde açıklı
yor. Havaş ' ın b ü n y e s i n d e
gerçek leş t i r i l en yazı l ımlar
arasında kargo, uçuş gibi pa
ketlerin yanında ayrıca bir
de uygulamasına yeni başla
nan check-in sistemi var.
Check-in sistemi, Havaş'ın
1 yılı aşkın süredir üzerinde
çalıştığı ve şu anda istanbul
bürosunda pilot uygulaması
devam eden, hizmete yöne
lik bir paket. Söz konusu sis
t e m için Zihni Hiç, "Bilgisa
yarlı check-in s istemine ç o k
ö n e m veriyoruz. Sistem aynı
zamanda barkod okuyuculu,
RF (radyo frekansı) sistemle
riyle de destekleniyor. G e
rek güvenlik, gerekse hizmet
kalitesinin yükselti lmesi açı
sından, öneml i katkılar sağ
layacağına inandığımız bu
uygulama, şu anda kısıtlı sa
yıda kontuarda pilot uygula
ma şekl inde devam ediyor.
Hizmet verdiğimiz şirketler
d e n birinin işlemlerini bar
k o d sistemleri sayesinde ya
pıyoruz" açıklamasını yapı
yor. Check-in uygulamasın
da kullanılan d o n a n ı m ve RF
sistem yazılımları Havaş'a,
E x i m tarafından sağlanmış.
Havas, b u g ü n sayıları
l 4 0 ' ı bulan müşterisine hiz
met veriyor. Müşterilerin her
birinin el indeki uçak tipi, is
tekleri, uçuş saatleri farklılık
gösteriyor. Check-in sistemi
geliştirilirken Havas, ö n c e
likle analiz üzerinde ö n e m l e
duruyor. Analiz s o n u c u n d a
geliştirilen check-in paketi,
kurulu s i s temler ü z e r i n d e
test ediliyor. S o n u n d a aktif
o l a r a k s i s tem kontuar lara
k o n u p çalıştırılıyor. Ve bar
kodlu check-in s istemine ya
kın o lan şirketler belir lene
rek, ilk aşamada bir şirkete
hizmet vermeye başlanıyor.
Bu k o n u d a Sistem Analis-
ti Bahadır Yılmaz'ın açıkla
maları şöyle:
"Check-in s isteminde ta
m a m e n test amaçl ı bir pilot
uygulama gerçekleştiriyoruz.
Pilot uygulamamız Ağustos
ayı sonunda bir rapor halin
de üst y ö n e t i m e sunulacak.
Bu arada diğer iki-üç şirkete
de barkodlu check-in hizme
ti vermeye başlayacağız. Y ö
netim, yatırım kararı verirse;
İstanbul ve diğer tüm istas
yonlar dahil, b ize ait o lan
kontuarları bilgisayarlı or
tamda takip e t m e k m ü m k ü n
olacak. Şu anda s a d e c e pilot
uygulamalar için gerek l i
o lan d o n a n ı m ve yazılım sis
temini satın aldık. Rapor, üst
yönet im tarafından onaylan
dığı takdirde gerekli sistem
leri alma yoluna gideceğiz.
Bu yatırım, sistemin kapsa
yacağı kontuar sayısına bağ
lı olarak değişkenlik gösteri
yor. B u g ü n istanbul istasyo
nunda Havas tarafından kul
lanılan 24 tahsisli kontuar
var. Diğer bölge lerde de da
ha az adetlerde var. Bunların
ya tamamı devreye alınabilir
ya da bir kısmı bu uygula
maya geçebil ir . 24 kontuar
da da bu yatırımı yapmak,
ç o k akılcı olmayabilir. O ne
denle bu hizmeti b izden ta
l e p e d e n şirket sayısını dik
kate alarak konf igürasyon
sayısını be l i r lemek akıll ıca
olur."
Barkodlu check-in
uygulamasının
uygulandığı noktalar
Havaş'ta pilot uygulaması
gerçekleştir i len barkodlu, RF
s is temi ile d e s t e k l e n e n
check-in sistemi bir yolcu
n u n k o n t u a r a g e l m e s i y l e
başlıyor. Burada yo lcunun
nereye gideceği ve bagajı iş
lenerek üzerinde b a r k o d nu
maraları o lan bir bilet verili
yor. Aynı şeki lde yo lcunun
bagaj ı da b a r k o d l a n ı y o r .
Check-in paketini gerçekleş
tirenlerden Havaş'ın Sistem
Analisti Ayhan Kapusuz, gi
rilen bilgilerin anında ana
s isteme iş lenerek, aynı yere
bir başka yolcuya rezervas
yon yaptırılmasının önlendi
ğini belirtiyor. Aynı yolcu
nun bagajları barkodlanarak
hangi konteynere yüklendiği
takip ediliyor.
Sistemin son kısmı, uça
ğın ya da yolcuların çıkış ka
pısından alındığı zaman olu
yor. Orada yolcuların biletle
ri b a r k o d cihazlarıyla oku
nup uçağa alınıyor. Böylel ik
le bir k e z daha yolcuların
kontrolleri yapılmış oluyor.
Ayhan Kapusuz, s i s tem
k o n u s u n d a k i görüş ler ini
şöyle aktarıyor:
"RF sistemi ile ilgili her
türlü ö lü n o k t a test lerini
yaptık. B i z d e k i gös ter i ler
aşağı yukarı 7 km'l ik bir ya
rıçap içinde iletişimi sağlaya
biliyor. Uyguladığımız sis
tem, havaalanı için ç o k ra
hatlıkla kullanılacak nitelik
te. Kontuar s istemine bağlı
olarak b u n d a n sonra devre
ye g i recek bir başka modül
planlanıyor. Bu modül, kon
tuar sisteminin oluşturduğu
bazı figürleri ve sonuçları
değer lendirmek için tasarla
nıyor. Böyle l ik le, uçaktaki
yüklemelere göre uygun bir
yüklemenin olup olmadığı
saptanabi lecek."
Barkodlu check-in uygulamasının yararları
—* Grup halinde gelen yolcuların dağınık olarak gelmesi halinde, daha son
ra gelecek kişilerin yanyana oturtulmasını sağlıyor.
—» Bütün bagajların, bir yolcunun kartına işlenmesi otomatik gerçekleştirili
yor.
-* Check-in sisteminde yolcuların uçağa alınması sırasında hangi yolcuların
uçağa binmediği anında saptanabiliyor ve çağrı sistemiyle yolcu uyarılıyor.
-• Uçağa binmeyen yolcunun, güvenlik gereği bagajının indirilmesi sırasın
da hangi konteynere yüklendiği kolaylıkla bulunuyor. Eski sistemde olduğu gi
bi bütün bagajların indirilmesi söz konusu olmuyor. Böylelikle ikinci bir güven
lik sistemi sunulmuş oluyor.
4-10 Eylül 1 9 9 5 . Sayı: 32 h a b e r 3
1995'in 6 aylık BT pazarı raporu çıktı
BT pazarı ilk 6 ayda
370 milyon dolar oldu ŞEBNEM NURAYDIN
Interpro Pazar Araştırma
Merkezi 'nce üç ayda bir
hazırlanan Bilgi T e k n o
lojisi Pazar ı Rapor lar ı 'n ın
ikincisi çıktı. Araştırma Tür
kiye BT pazarına ilişkin tek
kaynak niteliğini taşıyor.
Mayıs ayında çıkan ve üç
aylık raporlar ın ilki o lan
Ocak-Mart '95 dönemini kap
sayan araştırma s o n u ç l a n ,
1995 yılında Bilgi Teknoloj i
si Pazarı 'nda geçtiğimiz yıla
göre umutlandırın gel işme
ler yaşanacağını gösteriyor
du. Ocak-Haziran dönemini
kapsayan 6 aylık araştırma
sonuçları da ilk üç aylık ve
rilere paralel bir durum gös
teriyor. Özell ikle PC ve ilgili
çevre ürünlerinin, BT pazarı
nın büyümes inde en büyük
ivmeyi oluşturduğu gözleni
yor. Interpro Pazar Araştır
ma Merkezi, Türkiye BT pa
zarının ilk altı aylık gelirini
370.1 milyon dolar olarak
belirlerken, 1 9 9 5 yılı sonun
da toplam pazarın -beklen
m e y e n bir gel i şme olmazsa-
9 6 0 . 9 milyon dolar olacağını
öngörüyor. Bu gelir, 1 9 9 4 yı
lı gelirinin yüzde 57.1 üze
rinde.
ilk altı ay içinde 263.2
milyon dolar olarak gerçek
leşen d o n a n ı m gelirlerinin,
1995 yılı sonunda 6 8 4 . 6 mil
y o n dolar olacağı tahmin
ediliyor. D o n a n ı m gelirleri
nin toplam gelirler içindeki
payının ise, yüzde 71.2 ola
rak gerçek leşeceğ i öngörü
lüyor.
Araştırmaya göre, artık BT
pazarının lokomotifi o lan PC
gelirleri, 1995 'de de bu özel
liğini pekişt irecek. BT paza
rının yüzde 32 küçüldüğü
1994 yılında, yüzde 24' lük
bir düşüş yaşayan PC pazarı
nın, 1995 'de yaşanacak bü
y ü m e d e de eğrinin üzerinde
bir gel i şme göstereceği tah
min ediliyor. Pazarın yüzde
57 .1 b ü y ü m e s i n e karşın,
1995 'de yüzde 77.9 ' luk bir
b ü y ü m e göstereceği tahmin
edilen PC gelirlerinin 302
milyon dolara ulaşacağı ön
görülüyor. 1995 yılında satı
lacak PC adedi tahmini ise,
180 bin.
Y a z ı l ı m gel ir ler inin ise
1995 'de 122.2 milyon dolar
o l a c a ğ ı tahmin edil iyor.
O c a k - H a z i r a n d ö n e m i n d e
sistem yazılımlarının, yazılım
pazarı içindeki payı yüzde
37 olarak gerçekleşmiş du
rumda.
Interpro Pazar Araştırma
Merkez i 'n in , O c a k - H a z i -
r a n ' 9 5 d ö n e m i raporunda
yer alan başlıklar şöyle:
- BT sektörünün 1 9 9 5 yılı
Ocak-Haziran d ö n e m i itha
lat ve ihracat rakamları, 1995
tahminleri ile son üç yıllık
değişim oranları.
- BT pazarının ilk üç ve
ilk altı aylık gelirleri, 1995
yılı tahminleri, son üç yıllık
değişim oranları.
- Ürün ve hizmet grupları
bazında ilk üç ve ilk altı ay
lık gelirler, 1995 yılı tahmin
leri, son üç yıllık değişim
oranları.
Söz konusu rapor, belli
bir b e d e l karşılığında Inter
pro Pazar Araştırma Merke-
zi 'nden edinilebilir.
Düzeltme
21-27 Ağustos 1 9 9 5 ta
rihli B T / h a b e r ' d e "Inter
net tartışması Internet ' te
devam ediyor" başlığıyla
yayınlanan haberde, O D
TÜ Bilgi İş lem Daire
Başkanı Dr. Attila Özgit
ve O D T Ü Bilgi İş lem D a
iresi Network Grup Y ö
neticisi Kürşat Çağıltay'ın
"Internet 'te Cehalet" baş
lıklı yazılarından alıntı
yapılan "Ülke içinde In
ternet servisi vermeye
soyunduklarını iddia
e d e n ama en temel Inter
net servisleri konusunda
dahi bilgileri olmadığını
yapılan açıklamalarda
gösteren bu cevherlerin,
nasıl o lup da tüm toplu
ma Internet servisi suna
cakları da büyük bir soru
işaretidir." cümles inde
dizgi hatası sonucu "cev
herlerin" ifadesi yer al
mıştır. Doğrusu "çevrele
rin" olacaktır. Düzeltir,
özür dileriz.
Bilgi toplumunda İstihbarat!
TINAZ TİTİZ
İ stihbarat deni l ince akla h e m e n kara gözlüklü, ya
kası kalkık pardesülü ajan tipleri gelir. Dilimizi an
laşılmaz hale getiren çoğu Arapça ve Farsça sözcükte ol
duğu gibi istihbarat da Arapça kökenli o lup bilgi
e d i n m e an lamına geliyor.
S ö z c ü k doğru yerine oturunca, yakası kalkık ajan
ların konunun ç o k küçük bir bölümünü oluşturduğu, is-
tihbarat'ın bilgi toplumu içinde önemli bir yer tuttuğu da
kendiliğinden ortaya çıkıyor.
S ö z c ü k l e r genell ikle kullanıldığı yerlere göre anlam
l a n d ı r d ı ğ ı n a göre istihbaratı da bankacı l ıkta istihba
rat , damat adayı için i s t ihbarat , rakip şirket hakkın
da istihbarat ya da ulusal istihbarat olarak anlamak ge
rekir.
Bu yazının konusu olan istihbarat, ulusal istihbarat
deni lebi lecek olan ve Dünya'da çeşitli alanlarda neler
olup bittiği hakkında bilgi edinmek b iç iminde anlamlan
dırılması gereken türüdür.
T o p l u m u m u z , bu tür istihbarat konusunu futbolcu
Hakan ile tele-model Cinnoş ' tan vakit bularak henüz tar
tışma gündemine almamıştır. Gel işmiş dediğimiz ülkeler
ise yaklaşık 2 0 0 yıldan bu yana yaygın olarak bilgi top
lamaktadırlar. Dünya'nın herhangi bir yerindeki bir İngi
liz vatandaşı -oraya ne a m a ç l a gitmiş olursa olsun-, yeni
bir bitki, hayvan ya da bir maden türünü alıp ülkesine
götürmeyi bir ulusal görev bi lmektedir .
D ü n y a n ı n herhangi bir köşesine gönderilen ABD' l i
diplomatlar, o ülkenin dilini, orası hakkında ilk elden bil
gi toplamak için öğrenmektedirler.
H e r Japon turistin omuzunda görmeye alıştığımız en
az bir fotoğraf makinesi tarihi camilerimizin fotoğrafla
rından çok, işe yarayabi lecek şeyler hakkında görsel bil
gi toplamak a m a c ı n a yöneliktir.
Bilgi toplumunda tüm kurumlarımızı gözden geçir
mek, çoğunu temelden itibaren yeniden kurmak zorun
dayız. Bunların başında ise istihbarat anlayış ımız ve
o n a dayalı kurumlar gelmektedir.
Ç o ğ u l c u demokrasi içinde nasıl ki tüm kurumlar dev
lete değil bizzat bireylere ve onların örgütlenmelerine
dayanıyorsa, istihbarat konusu da yine insana dayan
maktadır. Devletin resmi görevlilerinin yanısıra ve onlar
dan daha yoğun olarak bilgi edinmesi gereken, bizzat
vatandaşlardır. Bu ise geleneksel bir sorunumuzu kar
şımıza çıkarmaktadır: merak eksiği!
Eğitim sistemimizin ezbere değil de meraklı insan
yetiştirmeye yönelik o lma zorunluğu, bu konuyla da or
taya çıkmaktadır.
Ezber bu nedenle, bilgi toplumuna d ö n ü ş m e yolun
daki önemli engellerden birisidir. Bilgi toplumuna istek-
liysek, ezbere dayalı eğitim geleneğimizi terketmek,
bunun için de ezber-bilgi toplumu ilişkisini iyi an
lamak zorundayız.
Bilgi toplumuna öz lem duyan kişi ve kuruluşlara
duyurulur.
Artık BT pazarının lokomotifi olan PC gelirleri,
1995'de de bu özelliğini pekiştirecek. BT pazarının
yüzde 32 küçüldüğü 1994 yılında, yüzde 24'lük bir
düşüş yaşayan PC pazarının, 1995'de yaşanacak
büyümede de eğrinin üzerinde bir gelişme
göstereceği tahmin ediliyor.
h a b e r 4 4-10 Eylül 1 9 9 5 - Sayı: 32
Pupa yelken M . S İ N A N O Y M A C I
TRIO Çözüm Evi Yönetici Ortağı
Uzun bir süredir üzer inde son rötuşlar yapı
lan, d e n i z e indirildiğinde başına bir kaza
gelmesin diyerek titiz çal ışmalarla test edilen,
Microsoft'un işletim s i s t e m i " W i n d o w s ' 9 5 " , bil
gi teknolojisi ile ilgilenenlerin kullanımı ve in
ce lemes ine sunuldu.
Bilgi teknolojisi sektörü ile sıradan bir kulla
nıcı olmanın ötesinde sıfatı o lmayan kişilerin
dahi, d a h a d ü n e kadar, kişisel bi lgisayarlardan
söz ederken, işletim sistemi nedir, neler yapar,
sorularına c e v a p aramalar ına yol açan bir
ürün. Bu konuda yabancı m e d y a ' d a da, benzer
görüşler hakim.
Kullanılan tanıtım bütçesinin büyüklüğü,
gelmesi beklenen gelirle karşılaştırıldığında, dı
şarıdan bakıldığı kadar fazla değil . Biliyorsu
nuz, az v e y a çok gibi kavramlar izafi kavram
lardır. Kimine göre az olan, kimine göre çok
olabilir, kazanılacaklar, kaybedi lecekler kendi
başlarına değerlendiri lmemelidir .
Beklentilere göre, 1 9 9 5 sonuna kadar otuz
milyon W i n d o w s kullanıcısının, W i n d o w s ' 9 5
k u l l a n m a y a b a ş l a y a c a ğ ı tahmin edi lmekte .
1 9 9 6 sonuna kadar ise bu rakamın doksan mil
yon civarında olacağı düşünülüyor . Elde edile
cek gelirin, s a d e c e yeni kullanıcıların işletim
s i s temine vereceğ i v e y a eski kullanıcıların
upgrade için ödeyecekler i bedel o lduğunu her
halde d ü ş ü n m ü y o r s u n u z .
Microsoft Network herhalde çoğunuzun
aşina olduğu bir kavram artık. Bilindiğine göre,
Amerika 'da bu servisin aylık ücreti, ilk üç saat
için 4 . 9 5 Amerikan Doları. Sonraki kullanım
saatleri ile ilgili ücretler konusunda bilgim he
nüz yok.
Ancak, önümüzdeki günlerde onu da bildi
receğim. Bu ücrete, doğal olarak, telefon şirke
tine ödeyeceğiniz hat ücreti dahil değil.
Şimdi biraz hayal g ü c ü n ü z ü çalıştırın ve
W i n d o w s ' 9 5 kullanıcılarının üçte b i r in in Mic
rosoft Network'ten yararlanmaya baş ladığ ında
neler olabileceğini düşünün. Bu servisin gerek
li hizmeti, sağlıklı şekilde verebilmesi için, ya
pılacak yatırım da büyük. Ancak, dünyanın en
büyük kullanıcı portföyüne sahip N e t w o r k ' u
olacağı kaçını lmaz. (Eğer, Compuserve, Ameri
ca Onl ine gibi servisler d i renemez ise.)
Bir de, RW denilen "Registration W i z a r d "
konusunda çeşitli duyumlar almaktayım. Bu
konuda da, somut gelişmeleri s ize aktaraca
ğım.
Kanımca, Türkiye pazarı için birşeyler söy
lemek konusunda çok erken. Ancak, Türkçe
karakterleri destekler, menüler Türkçeleştirilir
ve en önemlisi Microsoft Network 'e Türki
ye'nin çeşitli noktalarından, makul bir ücretle
bağlantı imkanı sağlanırsa, çok iş yapar. Şirket
ler, ge lecek telefon faturalarını nasıl kapatırlar,
bu ise başka bir yazının tek başına konusu ola
bilir.
* * * * *
A r e n a ' n ı n , Linksoft ve Logosoft'tan sonra,
Microsoft'un üçüncü distribütörü olacağını
çok kişi konuşuyordu. Geçen hafta, bas ında
yer alan haberlerden, duyumlarımızın doğru
o lduğunu anladık.
Bakal ım, üç şirketle çal ışmak, Microsoft
ürünleri pazarında ne tür ge l i şmelere yol aça
cak.
* * * * *
Haftaya s ize "Yedi"den b a h s e d e c e ğ i m . Bi
raz merak etmenin, hepimize iyi geleceğini
düşünüyorum. Şimdiden tahmin e tmeye başla
yın. Belki sizin tahmininiz doğru çıkar.
A s l ı n d a , "Yedi"nin bu haftanın konusu o lup
olmaması üzer inde çok d ü ş ü n d ü m . Ancak, ön
celiği W i n d o w s ' 9 5 aldı. Sizler de, haftaya ka
dar bekleyeceks iniz .
* * * * *
Microsoft ' tan bu kadar söz ed ip de, Bill Ga-
tes'i a n m a m a k mümkün değil . Bill Gates 'e
göre; "Hayat felsefem, çalışmaktır."
İletişim adresi:
E-mail: 70058@anadolu.net
Uydu haberleşmesiyle
kesintisiz hizmet
ŞEBNEM NURAYDIN
Co m s a t / K o ç -
U n i s y s / S u m i t o m o
k o n s o r s i y u m u ,
TÜRKSAT 1B Uydusu üze
rinden veri iletişimini VSAT
(Very Small Aperture Termi
nal) iletişim ağlan kullanıla
rak Nisan 1 9 9 5 tar ihinde
gerçekleştirdikten sonra ilk
anlaşmasını Eczacıbaş ı T o p
luluğu ile yaptı. VSAT tekno
lojisi Eczacıbaşı Topluluğu
içinde bulunan EYAP Sera
mik Grubu'nun MRP (Malze
me Gereksinimi Planlaması
ve Üretim Kaynakları Planla
ması) projesini gerçekleştir
m e d e etkin olarak kullanıla
cak.
Anlaşma üzerine Eczacı
başı Bilgi İletim A.Ş. ( E B İ )
Network Sis tem U z m a n ı
G ö k h a n Diren ve Comsat
Pazar lama Müdürü Elvan
Konedralı 'yla görüştük. El
van Konedralı, VSAT'ın veri
iletişim alanındaki hataları
en aza indirdiğini belirterek,
sistemin genelde iletişim so
runu olan yerlerde ç o k etkin
bir ç ö z ü m olduğunu söyledi.
E B l ' d e n G ö k h a n D i r e n
ise, n e d e n uydu haberleşme
si sorusunu "öncel ikle güve
nilirlik" diye yanıtladı ve uy
du haberleşmesini tercih et
melerinin nedenlerini şöyle
anlattı:
"Bizim uydu haber leşme
sini seçmemizdeki ilk kriter,
güvenilirlik ve kesintisiz hiz
met oldu. Hız ise ikinci plan
da. Zaten P T T teknik olarak
128 kilobit 'e kadar çıkabilen
servisi 64 kilobit 'le sınırlamış
durumda. Bizim için öneml i
olan hizmetin kesintisiz ol
ması. Comsat kesintisiz hiz
met sunuyor. Örneğin Com-
sat'tan bizim bağlantımızı 64
kilobit 'e çıkarmasını istediği
miz zaman ertesi gün çıkar
tabiliyorlar." G ö k h a n Diren
bir diğer önemli nedeni de
"Servis Garantisi" olarak vur
guladı. "Servis garantisi bi
zim için serin bir rüzgar de
m e k " diyen G ö k h a n Diren,
P T T ile servis sorununu sık
ça yaşadıklarını, a n c a k Com-
sat'ın 24 saat sürekli servis
olanağı tanıdığını söyledi.
Ö n e m l i büyüklükte bir X-
25 ağına sahip olduklarını
ve uzak bölge lerde TURP AK
hattını, yakın bölge lerde ise
kendi X-25 ağlarını kullan
dıklarını be l i r ten G ö k h a n
Diren, son iki yıldır kullan
dıkları karasal bağlantıların
ç o k sorunlu olduğunu ve bu
n e d e n l e uydu teknolojisini
uzun zamandır bekledikleri
ni söyledi.
Bozüyük, Kartal, Lülebur
gaz ve Levent ' te ö n e m l i
konsantrasyon nokta lan ol
d u ğ u n u be l i r ten Diren,
VSAT teknolojisi sayesinde
B o z ü y ü k v e Karta l 'daki
WAN (Wide Area Network-
G e n i ş Alan Ağları) bağlantı
larını, b o z u k karasal hatları
olduğu gibi çıkarıp yerine
uydu hatlarını koyduklarını
söyledi. Şu an Kartal ve B o
züyük kampusları içinde 6
ayrı Eczacıbaş ı kuruluşunda
VSAT teknolojisi kullandık
larını vurgulayan Diren,
"Çok yakında Levent ve Lü
leburgaz'da da sistemi uygu
lamaya baş lamayı umuyo
ruz" dedi.
G ö k h a n Diren VSAT tek
noloj is inden bütün kampus
ların yarar lanabi lmes in i
amaçladıklarını söyleyerek,
sistemin tam anlamıyla çalış
maya 18 Ağustos 1 9 9 5 tari
hinde başladığını belirtti. Di
ren, uygulamaya g e ç m e d e n
ö n c e iki d e n e m e yaptıklarını
ve bu n e d e n l e sistemin 15
günde devreye girebildiğini
söyledi.
VSAT teknolojisinden
yararlanmanın maliyeti
Projenin maliyeti hakkın
daki sorularımızı ise Elvan
Konedral ı yanıtladı.
Konedralı , önce l ik le Ecza
cıbaşı Topluluğu 'nun tekno
lojiyi ç o k ç a b u k kabul ettiği
ni ve daha ö n c e sektörlerin
d e d e n e n m e m i ş o l m a s ı n a
rağmen sistemi uygulamak
tan çekinmedikler ini belirtti.
Elvan Konedra l ı , pro jenin
maliyeti k o n u s u n d a ise şun
ları anlattı:
"Aslında projenin bir ekip
m a n yatırımı yok. T a m a m e n
kiraya dayalı bir durumda
çalışılıyor. Bizim, şirketlerin
ağ sistemi yapısına, veri trafi
ğine, sistem konfigürasyon-
larına ve iletişim protokolle
rine göre bir ücretlendirme
sistemimiz var. Örneğin, Ec
zacıbaşı 19.2 kilobit'lik bir
veri trafiği kullanıyor ve o n a
göre bir ücret ödüyor. Biz bu
ücre t lendi rme s i s temine
TURVSAT hizmet ücreti di
yoruz ve aylık olarak tahsil
ediyoruz. B u n u n içine VSAT
ekipman kirası, uzay kes im
ücreti, i ş letme ve b a k ı m
masraflarımız dahil."
Elvan Konedra l ı bütün
bunların dışında kullanıcıla
rın PTT'ye terminal başına
8 0 0 dolar gibi bir ücret öde
m e k durumunda olduklarını
da söyledi.
Comsat bu arada Türki
y e ' d e f inans s e k t ö r ü n d e
VSAT teknolojisi konusunda
girişimlerini sürdürüyor.
Şu anda Türkiye'nin üç
büyük bankasıyla pilot çalış
malarının devam ettiğini b e
lirten Elvan Konedralı, hali
hazırda iki özel şirketle de
bağlantı halinde olduklarını
açıkladı.
Türkiye'de VSAT teknolojisiyle uydu
haberleşmesine geçen ilk kuruluşlardan biri olan
Eczacıbaşı'nın, uydu haberleşmesini seçmesinin
nedenleri; güvenilirlik, kesintisiz hizmet ve
servis garantisi.
h a b e r 6 4-10 Eylül 1 9 9 5 - Sayı: 32
Kanaryalar ve kargalar Ş. NEZİH KULEYİN
SEMOR A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
BT/haber ' in g e ç e n haftaki s a y ı s ı n d a , iki
rek lam şirketinin, Logo ve Digital ' in rek
lamlar ından do lay ı ödül lendi r i ld iğ in i ö ğ r e n
dik. Bu o l a y rek lam h a r c a m a l a r ı hiç de az
o l m a y a n Bilişim Sektörünün, rek lamlar ın ın
ni te l iğ ine d e aynı a n l a m d a ö n e m verd iğ in in
gös te rges i o larak, o l d u k ç a ö n e m l i bir haber
di; reklamın d i ğ e r y a n d a n da bir bilgi iletim
aracı o l d u ğ u n u b i len ler a ç ı s ı n d a n .
Sektörümüzde birçok değişik nitelikte şir
ket olmasına rağmen temel niteliği itibariyle
iki tür reklam ça l ı şmas ı ile karş ı la şmaktay ız .
Birinci tip reklamlar, uluslararası nitelikteki
şirketlerin kendi reklam a jans lar ına hazırlat
tıkları ve s a d e c e üzer indeki yazı kısımlarının
değişt i r i lerek kullanıldığı reklamlar . Bu rek
lamlar bir y a n d a n o şirketlerin uluslararası ni
teliğini ön p lana çıkartırken, d iğer y a n d a n
d ü n y a n ı n n e r e s i n d e o lur san ız olun y a d a
hangi uluslararası dergiyi o k u r s a n ı z o k u y u n
aynı ç izg idek i bir reklamı g ö r m e k , şirket ima
j ı aç ı s ından g ü ç l ü l ü k gösterges i o lmaktadı r .
Bu tür reklamlar ın z o r l u ğ u , tüm d ü n y a
için e v r e n s e l bir s loganı y a k a l a m a n ı n n e r e d e
ise insanüstü bir gayret i gerekt i r iyor o l m a s ı n
dan k a y n a k l a n m a k t a d ı r . Kendi s e k t ö r ü m ü z
d ı ş ı n d a ö r n e k ver i r sek, b u evrense l l i ğ i y a k a
layarak başarı l ı o l m u ş iki rek lam savaşç ı s ı
şirketin adını b e l i r t m e m i z g e r e k e c e k t i r . Bu
şirketler Pepsi C o l a ve C o c a Cola 'd ı r . Bu iki
şirket a ras ındaki m ü c a d e l e b u g ü n t e m e l d e
reklam s a v a ş ı n d a üs tünlük stratejisi ü z e r i n e
otur tu lmuştur . Birçok insanın bu içecekler i
g e r ç e k t e ç o k d e ğ i ş i k n e d e n l e r l e içtikleri or
taya çıkmışt ır . Birtakım insanlar 'hayat ın ger
ç e k tadı ' o l d u ğ u n a inandığı için C o c a C o l a
içerken, b i r ç o ğ u da 'yeni nesl in s e ç i m i ' ol
d u ğ u n a inandığı için Pepsi C o l a içmektedi r .
Pepsi Cola Genel M ü d ü r ü Roger Enrico
'Cola Savaşı Nasıl Kazanı ld ı ' adlı k i tab ında
rek lamın insanlar ü z e r i n d e yarattığı o l a ğ a
nüstü etkiyi ş ö y l e a ç ı k l a m a k t a d ı r : "Su d a h a
serinlet ici , içki ise d a h a keyif ver ic idir . Bu
g ü n m i l y o n l a r c a insan, ne serinlet ici öze l l iğ i
su kadar y ü k s e k , ne de içki k a d a r keyif veri
ci öze l l iğ i o l m a y a n ü r ü n l e r e m i l y a r l a r c a do
lar v e r i y o r s a b u n u n nedeni , b iz im reklamlar
la onlar ın y ü z ü n d e o l u ş t u r d u ğ u m u z tatlı bir
g ü l ü m s e m e d i r " .
Bu ş irketler e v r e n s e l s loganlar ı bu lab i ld i
ler ve bu s a y e d e başarı l ı o l d u l a r . Microsoft
da ' b i lg i sayar ı h e r k e s kul lanabi l i r ' gene l an
layışı ile evrense l l i ğ i y a k a l a m a y a ç a l ı ş m a k
tadır. Evrensel l ik yerel an lay ı ş la r la bütünleş
tiği z a m a n rek lamın sinerji etkisi i n a n ı l m a z
b o y u t l a r a ç ıkmaktad ı r .
İkinci tür reklamlar , k u ş k u s u z ü l k e içeri
s i n d e üreti len rek lamlardı r . Bu r e k l a m l a r d a
reklam ajansları şirket yönet ic i ler i taraf ından
y ö n l e n d i r i l m e k t e , a jans lardaki metin y a z a r
ları ve graf ikerler de kendi kültürel b i r ik imle
rini reklamı o luş turduklar ı o r t a m a yansıt
maktadır lar . Bu rek lamlar g ö z l e g ö r ü l ü r bir
b i ç i m d e nitelik k a z a n m a k t a d ı r ve bu s a y e d e
başarı l ı d e n e y i m l e r e l d e e d e n kuruluş lar ın
hedef kitleleri ü z e r i n d e etkili o l a c a k rek lam
ları ü r e t m e y e baş lad ık lar ı g ö z l e n m e k t e d i r .
D e r g i l e r i m i z d e y a y ı n l a n a n ikinci tür rek lam
ların gösterdiğ i g e l i ş m e d i k k a t l e i z l e n d i ğ i n d e
nitelik s ıçramas ı g ö z l e n m e k t e d i r .
Ürün, g e r ç e k t e ürünün kendis i ile bu ürü
nün üzerine reklam taraf ından konulan artı
d e ğ e r d e n o l u ş m a k t a d ı r . İnsan hayal ler i o
d e r e c e z e n g i n d i r ki, reklam ile bu hayal ler in
s a d e c e k ü ç ü k bir k ü m e s i n i h a r e k e t e geçir
m e k olanakl ı o lmaktad ı r . H a r e k e t e geç i r i len
k ü m e h e d e f k i t l e n i z i n h a y a l l e r i n i z i n e
d e r e c e tatmin e d i y o r s a siz de o d e r e c e
başarı l ı bir rek lam y a p ı y o r s u n u z d e m e k t i r .
Bu n o k t a d a u n u t u l m a m a s ı g e r e k e n ve ç o k
sık y i n e l e n e n bir ö r n e k t e n de s ö z e t m e d e n
g e ç e m e y e c e ğ i z . S a t m a y ı p l a n l a d ı ğ ı n ı z
k a n a r y a l a r ı n ı z v a r ama b u n d a n k imsenin
haberi y o k s a , o z a m a n rek lam y a p ı n mut
laka sa tars ın ız ; fakat e l i n i z d e k i l e r karga ise
ne k a d a r reklam y a p a r s a n ı z y a p ı n b i r ş e y
d e ğ i ş m e z .
Hedef, alıcıları k a n a r y a l a r ve bu kanar
yalar ın k i m d e n a l ı n a c a ğ ı k o n u s u n d a bil
g i l e n d i r m e k o lmal ıd ı r .
Siemens Nixdorf perakende
sektörüne'uğurböceği'dağıtıyor
NURAY ÖZKAN
19 9 4 yılının son
aylarında Mali
y e B a k a n l ı
ğı 'ndan onay alan
P O S s i s temler inin
satışına başlayan Si
e m e n s Nixdorf Tür
kiye, 10 aylık bir sü
rede b i rçok mağaza
ve fastfood zincirini
o t o m a s y o n a geçirdi.
S i e m e n s Nixdorf,
b ü t ü n d ü n y a d a
k e n d i s i n e b i r k a ç
endüstr i be l i r leye
rek çalışmalarını o sektörler
üzerinde yoğunlaştırıyor. Si
e m e n s Nixdorf Türkiye de
bu doğrultuda, bu yıl banka
cılık dışında p e r a k e n d e sek
töründe de ileri adımlar at
maya başladı.
25 Ağustos tarihinde İs
tanbul 'da bas ına yönel ik bir
toplantı düzenleyen S iemens
Nixdorf Pazarlama Müdürü
Nezih Süzen, İstanbul Direkt
Satış Müdürü Y a m a n Özba-
b a c a n ve Sektör Sorumlusu
Tijen Erginoğlu, p e r a k e n d e
s e k t ö r ü n d e k i ça l ı şmalar ını
ayrıntılı olarak e le aldılar. Si
e m e n s Nixdorf İstanbul Di
rekt Satış Müdürü Y a m a n
Ö z b a b a c a n , 'Perakende pa
zarı bizim asli görevlerimiz
den biri' derken, S iemens
Nixdorf 'un asıl görevlerin
den birine de dönüş yaptığı
nı belirtiyor. P e r a k e n d e sek
törü için farklı bir uzmanlık
ve ayrı bir yapı lanma gerek
tiğini söyleyen Ö z b a b a c a n ,
bir yandan p e r a k e n d e oto
m a s y o n u n a göre kadro oluş-
turken bir yandan da pazara
hitap e t m e y e çalıştıklarını
dile getirdi.
S i e m e n s Nixdorf Türkiye,
b u g ü n e kadar 300 'ü aşkın
P O S sistem satışı yapmış.
Ağustos ayı itibarıyla Türki
y e g e n e l i n d e m a ğ a z a v e
fastfood'larda kurulu bulu
nan P O S sistem sayısı ise
220 adet. Şirketin 1 9 9 5 yılı
P O S satış hedefi, 500 adet.
1996 yılı sonunda ise toplam
1 0 0 0 adet P O S sistemi kur
mayı hedef l iyor . S i e m e n s
Nixdorf 'un b u g ü n e kadar
o tomasyona geçirdiği pera
k e n d e ve fastfood restoran
ları arasında Burger King,
Mc Donald 's , Makro, Bay-
mar, Üçler Market, Ö z k ö k
Market gibi isimler bulunu
yor.
Yeni POS projeleri
Fastfood sektörüne hızlı
bir giriş yapan S iemens Nix
dorf, Me Donald ' s ve Burger
King'ten sonra Wendy 's ile
de bir o t o m a s y o n anlaşması
imzaladığını duyurdu. Bur
ger King'in Y B S ( Y ö n e t i m
Bilgi Sistemi-MIS) projesini
de alan şirket, çalışmalarını
merkez ofis ile koordinel i
olarak yürütüyor.
B u n u n yanı sıra S iemens
Nixdorf, p e r a k e n d e mağaza
sektörüne yeni giren bir isim
olan BİM'in de P O S sistem
lerinin kuruluşunu yapacak.
S iemens Nixdorf, P O S oto
m a s y o n pro jes in in s i s tem
geliştirme kısmıyla da yakın
dan ilgileniyor.
P O S sistemleri k o n u s u n d a
Trio Çözümevi ile stratejik
işortağı anlaşması imzalayan
şirket, ön ofis ve arka ofis
o larak adlandırı lan s i s tem
yazılımlarını da kullanıcıya
bilgisayarlı kasa sistemleriy
le birlikte sunuyor. Trio Çö
zümevi şu anda arka ofis ya
zılımının 'gerçek bir satış pa
keti ' olması için son çalışma
larını yapıyor. Paketin, Eylül
ayının ilk haftasında pazara
sunulması hedefleniyor.
P e r a k e n d e sektörü, şu an
da S iemens Nixdorf Türki
y e ' n i n t o p l a m gel ir ler inin
yüzde 10'unu oluşturuyor.
Ancak şirket g e l e c e k için
ç o k iddialı. Özel l ikle 'fastfo
od sektöründe hizmet ver
mediğimiz kuruluş kalmaya
cak ' diyen şirket yetkilileri,
1997 yılında toplam pazarın
yüzde 60' ını hedeflediklerini
belirtiyor.
POS sektöründe
hedef kitle
Siemens Nixdorf yetkilile
ri, p e r a k e n d e sektörünü bir
piramide benzeterek, kendi
lerinin özel l ik le piramidin
orta kesimini, yani orta bü
yüklükteki kuruluşları h e
deflediklerini dile getiriyor.
Şu anda sayıları hızla artan
bu türden kuruluşların he
nüz tam anlamıyla otomas
y o n a geçemedikler ini , oto
masyonda da ç o k düşük ka
pasiteli ve ileride yetersiz
g e l e c e k sistemlere yöneldik
lerini söyleyen yetkililer, bu
nun sonuçta sağlıksız geli
şen bir p e r a k e n d e sektörü
yaratabileceğini belirtiyorlar.
S iemens Nixdorf'un uğur-
böcekler i , her türden kuru
luşa hizmet vereb i lecek şe
kilde fiyatlandırılmış. Çıkış
noktası olarak adlandırılan
ve 4 8 6 işlemcili PC'lerle çalı
şabilen küçük P O S model le
rinin fiyatı 8 bin DM. büyük
model ler in fiyatı ise 11-13
b in DM arasında değişiyor.
Anahtar teslimi P O S sistemi
nin fiyatı ise ortalama 17-18
bin DM arasında bulunuyor.
Siemens Nixdorf Türkiye, geçtiğimiz yılın s o n l a m d a ağırlık vermeye
başladığı POS (Point of Sale-Satış Noktası Terminalleri) ürünleri ile
perakende pazarında önemli projelere imza atıyor. 'Uğurböceği'
adını verdikleri POS sistemleri ile özellikle mağaza, market ve fastfood'lan
hedefleyen şirket, 1997 yılında tüm pazarın yüzde 60'ını elde etmeyi
planlıyor.
4-10 Eylül 1 9 9 5 . Sayı: 32 h a b e r 7
Emniyet'in 1995 BT
yatırımı 112 milyar lira GÜNEŞ KAZDAĞLI
Emniyet G e n e l Müdür
lüğü Bilgi i ş lem Daire
Başkanlığı uzun süre
dir sürdürdüğü suskunluğu
B T / h a b e r için bozdu. Emni
yet G e n e l Müdürlüğü Bilgi
İş lem Daire Başkanlığı yetki
lileriyle, yürütülen çalışmalar
ve y a p m a y ı amaçladık lar ı
projeler hakkında görüştük.
Bilgisayar destekli m e r k e
zi ve yerel polis bilgi siste
mini kurmak, bilgi sistemini
taşra birimlerinin kullanımı
na sunmak amacıyla planla
n a n Pol i s Bi lg i sayar Ağı
olurluk raporu 1989 yılında
D P T tarafından onay landı
ve 1 9 9 0 yılında da uygula
maya kondu.
Proje, M e r k e z Teşk i la t ı
olarak Daire Başkanlıkları,
Polis Akademisi, Polis Kole
ji, Polis Okullarını; Taşra
Teşkilatı olarak ise İstanbul,
İzmir, Adana, Diyarbakır, Er
zurum ve Samsun B ö l g e Bil
gi İş lem Merkezleri, İl Emni
yet Müdürlükleri, İ l ç e Emni
yet Müdürlükleri, i lçe Emni
yet Amirlikleri, Emniyet K o
miserlikleri, Hudut Kapıları,
Polis Karakolları, B ö l g e Tra
fik D e n e t l e m e istasyonları
ve polis otolarını kapsıyor.
Merkezde bir ana sistem
B ö l g e Bilgi i ş l em Ş u b e Mü
dürlüklerinde ise 6 adet orta
b o y sistem bulunuyor. Em
niyet G e n e l Müdürlüğü'ne
d o n a n ı m a ç ı s ı n d a n g e n e l
o larak bak ı ld ığ ında 1 3 0 0
PC, sayısı b ine yaklaşan ter
minal ve 21 adet çeşitli b o y
ve m o d e l d e sistemler mev
cut. İ l Emniyet Müdürlükle
ri, b ö l g e merkezler i üzerin
d e n çevrim-içi (on-l ine) ola
rak m e r k e z e bağlılar. Hudut
kapılarından yüzde 98 yo lcu
yoğunluğunu ç e k e n 54 hu
dut kapısı da y ine on line
olarak m e r k e z e bağlanmış
durumda.
Yürütülen projeler
Emniyet G e n e l Müdürlü
ğü Bilgi i ş lem Daire Başkan
lığı tarafından yürütülen ça
lışmalar arasında şu projeleri
saymak mümkün:
Hudut kapıları projesi: Bu
proje ile yurda giriş ve çıkış
larında yasaklama ve kısıtla
ma bulunan kişilerin deneti
mi yapılıyor. Ayrıca çalıntı
pasaport kullanıp kullanma
dıkları denetleniyor. Yoğun
luğun yüzde 98'ini taşıyan
54 hudut kapısı on-line ola
rak m e r k e z e bağlı.
Pasaportla ilgili uygulama:
Bu uygulama Türkiye 'de alı
nan bütün pasaportların bil
gisayara kayıt edi lmesi ve ta
kibinin bilgisayarla yapılma
sı çalışmasını içeriyor. Proje
şu anda veri giriş aşamasın
da ve veritabanı oluşturulu
yor.
Trafik projesi: Bu proje 4 ana grup altında toplanıyor.
Araç bilgileri, sürücü bilgile
ri, ceza puanı ve kaza istatis
tikleri. Araç bilgilerinde şu
ana kadar yaklaşık 2.5 mil
yon aracın bilgileri bilgisayar
ortamına girilmiş durumda.
Veri girişi İl Emniyet Müdür
lükleri tarafından yürütülü
yor. Sürücü bilgilerinde 7.5
milyon sürücünün bilgisi bil
gisayarda tutuluyor. Bilgi iş
l e m Daire Başkanlığı aynı
zamanda her yıl trafik kaza
ları istatistikleriyle ilgili ola
rak kazaları 62 değişik açı
dan inceleyen bir kitap ha
zırlıyor.
Ayrıca trafikle ilgili olarak
yılda ortalama 3 milyon c e z a
m a k b u z u n u n değerlendiril
mesi yapılıyor ve 100 puanı
dolduran sürücülerin ehliye
tinin geri alınması işlemi de
gerçekleştiriliyor.
Kaçakçılığın denetimi:
Kaçakçı l ıkla ilgili olarak yur
tiçinde meydana ge len ya da
yurtdışında Türklerin karıştı
ğı mali, narkotik ve silah ka
çakçılığı olayları ve bu olay
lara karışan kişilerin bilgile
rinin tutulduğu bir bilgi ban
kası oluşturulmuş ve bağlı
bulunan İl Emniyet Müdür
lüklerinin kullanımına açıl
mış durumda.
B u n u n yanı sıra asayiş
olaylarının tutulduğu bilgi
bankası oluşturma çalışmala
rı da yürütülüyor. Oldukça
kapsamlı olan bu proje bö
lüm b ö l ü m illerin kullanımı
na açılıyor ve ilgili il tarafın
dan veri girişi yapılıyor.
Çalıntı otolar: Türkiye 'de
çal ınan o t o bilgileri, bilgisa
yar ortamında tutuluyor. Bil
giler o t o hangi ilde çalınmış-
sa o il tarafından giriliyor, di
ğer iller tarafından da sorgu
lanabil iniyor.
Personel bilgileri: Emniyet
teşkilatında çalışan tüm per
sonel in özlük ve kimlik bil
gilerinin tutulduğu bir veri
bankas ı mevcut. Burada ata
ma, terfi işleri ve her türlü
özlük işleri bilgisayar des
tekli yapılıyor.
Terör suçları: Terör suçla
rıyla ilgili ayrı bir veri banka
sı oluşturuluyor. Tutulacak
bilgilerin terör suçu ve suç-
lularıyla ilgili olacağı belirti
liyor.
B u n u n yanı sıra Bilgi iş
l e m Daire Başkanlığı 'nın si
yasi partilerin, sendikaların
ve derneklerin kuruluş ve
denetimleri aşamasında em
niyet teşkilatının yaptığı iş
lemleri kolaylaştırmak için
geliştirdiği bir takım yazılım
lar da var. Örneğin, gene l
kurulların yapılıp yapılmadı
ğı gibi aşamaları takip e t m e k
ve denet lemek. Bu çalışma
da dernekler le ilgili veri giri
şine başlanmış durumda.
Emniyet Bilgi i ş lem Daire
Başkanlığı yetkilileri bütün
bu yürütülen projelerde te
mel amacın m e r k e z d e bir
veritabanı oluşturmak, suç
ve suçlular arasında ilişkiyi
kurabi lmek olduğunu söylü
yorlar.
B u a m a c a , k a ç a k ç ı l ı k t a
ulaşılmış durumda. Kaçakçı
lıkta her suçlunun daha ön
ceki suçlara karışıp karışma
dığı, bir suça karışmışsa o
suça katılan diğer kişiler, bu
suça karışan araçlar, kişiden
olaya, olaydan kişiye, araç
tan kişiye gibi ç o k karmaşık
ilişkiler kurulabiliyor.
Gerçekleştirilmesi
hedeflenen projeler
Emniyet G e n e l Müdürlü
ğü Bilgi İş lem Daire Başkan
lığı'nın yürüttüğü bu projele
rin yanı sıra gerçekleşt irmeyi
hedeflediği bir takım proje
ler de var.
Bunlardan ilki Parmakizi
projesi; parmak izlerinin bil
gisayar ortamında tutulması
hedefleniyor.
Coğrafi Bilgi Bankas ı 'n ın
a m a c ı ise, i l lerdeki kritik
yer ler in saptanmas ı , e k i p
oto lar ın ın yönlendir i lmes i ,
Ana Komuta Kontrol Siste-
mi'nin kurulup h e r ilde kri
tik yönlerin ve en kritik böl
geye ulaşmadaki en kısa yo
lun bulunması.
DNA Olay Yeri Bilgi Ban
kası Projesi; DNA yapılarıyla
ilgili bir takım analiz sonuç
larından oluşturulacak veri
bankası .
M o b i l Termina l le r ; b u
projeyle de ek ip otolarına
birer terminal kurularak ileti
şimin daha hızla ve sağlıklı
olması amaçlanıyor. Örneğin
bir kişinin ehliyetinin sahte
o lup olmadığı, c e z a puanı
nın 100'ü aşıp aşmadığı, kişi
nin aranıp aranmadığı gibi
çeşitli soruların yanıtına bu
terminallerden h e m e n ulaşı
lacak.
1995 yılı bütçesi 112
milyar lira
1 9 8 3 yılında kurulan Em
niyet G e n e l Müdürlüğü Bilgi
i ş lem Daire Başkanl ığ ı 'n ın
1 9 9 5 yılı bütçesinin 112 mil
yar TL. Bu bütçenin yürütü
len pro je ler ç e r ç e v e s i n d e
kullanılacağını belirten Daire
Başkanlığı yetkilileri, ağırlık
lı olarak d o n a n ı m satın al
dıklarını, uygulama yazılım
larını ise kendilerinin geliş
tirdiklerini söylediler.
Emniyet G e n e l Müdürlü
ğü Bilgi İ ş lem Daire B a ş k a n
lığı altında Bilgi Sistemleri
Gelişt irme, Bilgi i ş lem Mer
kezi, Eğitim ve D o k ü m a n
tasyon, ikmal ve Bakım, Ve
ri Girişi Kalite Kontrol ol
m a k üzere 5 Ş u b e Müdürlü
ğü var.
1983 yılında kurulan Emniyet Genel Müdürlüğü Bilgi
İşlem Daire Başkanlığı, 1990 yılında Polis Bilgisayar
Ağı Projesi'ni uygulamaya koydu. Tamamlanan ve
yürütülen projelerin yanı sıra Daire Başkanlığı'nın
uygulamaya koymayı amaçladığı Parmakizi Projesi,
Coğrafi Bilgi Bankası, DNA Olay Yeri Bilgi Bankası
ve polis otolarına mobil terminaller kurulması gibi
çalışmalar var.
Bana da dönek diyebilirsiniz
R I Z A N U R P A Ç A L I O Ğ L U
BES A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
Yazarların arasında "Marksist d ö n e k "
olur da " M a c i s t d ö n e k " o l m a z mı?
1 9 8 4 yılında Türkiye 'ye gelen iki M a -
cintosh 'dan birini satın alan, o günden be
ri Macintosh kullanan, Türkiye'nin ilk kul
lanıcı grubu olan Macis tanbul 'un kurucu
su ve yıl larca koodinatörlüğünü yapan
ben, sonunda W i n d o w s ' a "döndüm." M a
samdan Motorola CPU' lu M a c ' i m i kaldır
dım, yerine Pentium C P U ' l u W i n d o w s
PC'yi koydum.
S i z e bunları y a z m a m kolay gibi gelebi
lir. Ama, benim M a c ile olan ilişkim, bir
insanla donanım arasında o l a b i l e c e k iliş
kiden ç o k daha farklıydı. Ben tek kel ime
ile, M a c ' i seviyordum!
M a c kullanıcı arabirimi bana göre tari
hin en önemli keşfidir. M a c ' i n "ruhu" var
dı. Ancak, artık o ruhla ilişkisi kalmamış
olan Apple, bu müthiş ürünü, en hafif de
yimle dumura uğratma başarısını göster
miştir. M a c , kısır düşünceli ve kâra doy
mayan yönetici ler yüzünden, aradan ge
çen 11 yıl iç inde a n c a k "bir arpa boyu"
ilerleyebilmiştir. Ö t e yandan, h e m e n he
men aynı süre içinde Microsoft, direc
tory'si bile o lmayan Q u i c k and Dirty O p e
rating System ( Q D O S = M S D O S ) adlı ürünü
geliştirerek bugünkü W i n d o w s 9 5 ' i üret
miş ve M a c ' d e n fersah fersah daha başarı
lı hale getirmiştir. Ayrıca, bana göre Win
dows 9 5 , M a c O S ' d e n daha kullanışlı ve
daha güzel bir işletim sistemi ve kullanıcı
arabirimidir. Tabii bu benim kişisel fikrim.
Ama, şunu da unutmayın, bu kişi, M a c ' i n
liderliğe oynadığı yıllarda (4-5 yıl önces i )
kendisi kadar M a c "hastası" birkaç arkada
şıyla birlikte Türk M a c pazarında en ç o k
sesi duyulan kişilerden biriydi. Şimdi kimi
leri bana, "gemiyi ilk ö n c e fareler terke-
der," ya da "kaptanlar, gemi batmadan ge
miyi te rketmez" diyecek, bil iyorum. Ceva
bım basit: G e m i battı da, d ibe bi le oturdu!
Pazar payı % 7 ' y e inen bir ürünü konuşur
olduk.
G e ç t i ğ i m i z hafta yapılan M a c W o r l d Ex-
po'da, Apple'in iki tepe yöneticis i , Dave
Nagel ve Daniel Eilers'in, bu hafta piyasa
ya ç ı k a c a k olan W i n d o w s 9 5 ' i Apple için
"büyük fırsat" olarak görmüşler ve "kulla
nıcılar m a d e m ki işletim sistemini değiştir
meyi düşünüyorlar, onlara M a c satabili
riz" buyurmuşlar. Beyler, siz aklınızı pey
nir ekmekle mi yediniz? W i n d o w s 95 fırsat
filan değil, Newsweek ' in tabiriyle "Cuper
tino merkezine yönelmiş, nükleer başlıklı
skud füzesi." Ne yazık ki, Apple yıllardır
bu mantık(sızlık)la yönet i lmekte.
T ü m PC üreticileri fiyat indirirken App
le ısrarla astronomik fiyatlarını korudu.
U c u z fiyatlı uyumlular pazarın normu ol
duktan on yıl sonra Apple'ın aklı başına
geldi, fiyatları düşürdü. Benzeri PC'lerden
hâlâ yüzde lO d a h a yüksek olan fiyatlara
rağmen pazarda talep vardı. Ama, " h e p
b a n a " diyen yönetici ler, bu kez de pazarın
arzını karşı layacak üretimi gerçekleştire-
mediler. Kaç noel sezonu geçti, Apple'in
talebi karşılayamadığı, ben saymayı unut
tum. Kaç model lanse edildiği halde azıcık
bi le pazar payı a lacak kadar üretil(e)me-
den sürümden kalktı? (Ağlama duvarı ol
mak istiyorsanız tanıdığınız bir Apple ba
yiine bu konuyu açabilirsiniz.) G ü n l e r c e
basını meşgul ettiler, M a c uyumlu ürettire
ceğ iz diye. Ne oldu, yıl bitiyor hâlâ pazar
da dişe dokunur uyumlu yok. Sistem 8
(Copland) bir türlü bitemedi, kullanıcılar
da gel işme diye buçuklu sürüm numarala
rıyla oyalandı . " G e l e c e ğ i n işletim sistemi"
Copland bir yıldır g e c i k m e d e , söyledikle
rine göre bir yıl daha g e c i k e c e k m i ş . Tabii,
geliştirici ekip hâlâ Apple bordrosunday-
sa! W i n d o w s " 9 6 " diyerek Microsoft 'un
gecikmeler iy le dalga g e ç e n l e r e atf olunur.
Internet, son bir yıldır, bilgisayar dünya
sının en güncel konusu. A B D devleti ile
Microsoft düellosu bile Internet' le ilgili.
Apple ise a n c a k g e ç e n hafta, o da Win
dows 9 5 ' e c e v a b e n , Internet araçlarını pi
yasaya sundu. Tüm dünya World W i d e
W e b ( W W W ) kasırgasının etki alanına gi
rerken eWorld adında s a d e c e M a c ile bağ
lanılacak bir bilgi servisini açt ı . Geçt iğ imiz
günlerde de, e W o r l d ' u n nev-i şahs ına
münhasır iletişim yapısından vazgeçip In
ternet yapısına geçtiğini açıkladı. Masa üs
tü yayıncılık ve multimedia konusunda li
der olan şirket mi bu? Yoksa, savunmaya
geçmiş, bir "niş" üretici mi? B e n c e ikincisi.
İşte kararımı verme nedenler im. Katılıp
katı lmamakta tabii ki serbestsiniz. Ancak,
en son bir şey e k l e m e k istiyorum. Apple,
"Macintosh vs W i n d o w s 9 5 " adlı bir be lge
hazırlatmış. Belgede yazı lana göre: "Sade
ce işletim sistemine bakarak bilgisayar al
mak, at alırken s a d e c e kafasına bakmaya
benzer"miş . Sevgili Apple yönetici leri, in
sanlar yüzyıllardır atların kafasına, dişleri
ne bakarak at alıyor! Sizin öner in ize uyan
çıkarsa mevcut %7 pazarınız da e lden
g idecek.
İletişim Adresi:
E-posta: 70002@anadolu.net
8 h a b e r 4-10 Eylül 1 9 9 5 . Sayı: 32
Bilgi sistemi - belediyelerimiz ve bir paket yazılım geliştirme modeli -IV-
Prof. Dr. O Ğ U Z M A N A S
(Geçen sayıdan devam)
7- Türkiyede KBS u y g u l a m a d u r u m u ve
bir çal ışma model i önerisi
Bugün ü lkemizde 2 , 7 6 0 dolayında be
lediye bulunmaktadır. Bu belediyelerin en
önemli görevi ait oldukları il veya i lçeye
her türlü ekonomik, fiziki, sosyal ve kültü
rel hizmetleri en etkin şekilde sağlamaktır.
Bu hizmetlerin başarılı olarak sağlanabil
mesi ise, bu konudaki verilerin en sağlıklı
b i ç i m d e temin edilerek anal iz edilmesi ve
bunların bir fiziki plan iç inde doğru sente
zinin yapılabilmesi ile olanaklıdır. Bu veri
lerin bulunmadığı ortamda bilimsel plan
lama yapmak kesinlikle mümkün değildir.
Ancak planlamaya esas olan verilerin ek
siksiz toplanması çoğu z a m a n sağlanama
makta, t o p l a n m ı ş veri lerin z a m a n ı n d a
güncelleştiri lmesi yapı lamamakta ve so
nuçta bilimsel bir ça l ı şma ortamı yaratıla-
mamaktadır.
Belediyelerin bu çal ışmaları yerine geti
rememelerinin iki önemli nedeni bulun
maktadır.
1- Be lediyede yönetim görevini e l inde
tutan kadronun, Kent Bilgi Sisteminin ö n e
mine inanmış o lmamalar ı : Yönet ic iden en
ufak kullanıcı e l e m a n a kadar bu işin ö n e
mine inanmış ve eğitilmiş bir kadro oluş
madığı sürece KBS kurulması ve başarıya
ulaşması olanaksızdır.
Yöneticilerin böyle bir sistemin kent
için ne kadar ö n e m taşıdığının bi l incine
varmaları, inanmaları ve kendisi ile birlik
te çal ışanlara inandırmaları ve bunun uy
gulanabilmesi için maddi kaynakları yarat
maları, kullanıcıları bu konuda hazırlama
ları gerekmektedir.
Belediye başkanlarının çoğu bilgisizlik
leri nedeniyle, ya bu konunun önemini an
lamamakta ya da anlamadıkları halde an
lamış görünmektedir. Bu nedenledir ki,
belediyelerde başarıya ulaşmak için gerek
li birinci katman olan İnsan G ü c ü bu işe
hazır bulunmamaktadır .
2- Yönetici lerin bilgisizliği nedeniyle
Kent Bilgi Sisteminin bir bütün olarak e le
al ınmayışı : Belediyelerde artık yönet ici le
rin büyükçe bir bölümü bilgisayar desteği
o lmadan pek ç o k yönetim işinin (su fatura
ları, muhasebe, bina ve temizl ik vergileri
vb.) başarı lamayacağı fikrini edinmiş bu
lunmaktadır. Ancak olayı bir bütün olarak
görmeyip, s a d e c e bazı sorunları tek tek
ç ö z m e yoluna gitmektedirler. Böyle olun
ca da çeşitli şirketlerden alınan donanım
ve yazılımlar bütünleşik bir Kent Bilgi Sis
teminin kuruluşunu olanaksız kılacak çar
pık bir ge l i şmeye neden olmaktadır.
2 , 7 6 0 ' ı n üstündeki be led iyemizde bilgi
sayar kullanmayanın adedi parmakla gös
terecek kadar azdır. Ancak hiç birinde de
ğil KBS' i , Yönetim Bilgi Sistemi-YBS (Ma-
n e g e m e n t Information System-MIS) bi le
mevcut değildir.
Evvelce değinildiği gibi YBS' in modül
lerini oluşturacak bazı yazıl ım ve dona
nımlar al ınmış, bir kısım ivedi sorunların
kısa vade ç ö z ü m l e r i n e gidi lmeye çalışıl
mıştır. Ancak h e m e n bunların tümü güçlü
bir veritabanı üzerinde ça l ı şmamakta ya
da bir araya getirilip bir veritabanı üzerin
de ça l ı şacak durumda bulunmamaktadır .
Ayrıca o be lediyede Coğrafi Bilgi Siste-
m i - C B S ( G e o g r a p h i c a l Information
System-GIS) uygulamasına geçi ldiğinde,
bu iki yazıl ımın bir araya getirilmesi de
mümkün olamayacakt ır .
Hazır lanan projede anılan aksaklıkları
giderebilmek için üç önemli uygulama ya
pılmalıdır.
1- Yazıl ım tamamlanmak üzere iken,
hazırlanacak yazılımı ve üstünlüklerini de
açıklayacak, KBS ile ilgili seminer ve kon
feranslar düzenlenmeli ve belediyelere de-
molu ziyaretler yapılarak onların bilinç
lendirilmesi sağlanmalıdır. Bunun için son
uygulama testlerinin de yapılacağı bir be
lediye bu proje için örnek olarak seçilme
lidir. Bu seç imde daha ö n c e de değindiği
miz gibi KBS 'nin önemine inanmış ve bu
konuda gerekli bilgi birikimine sahip yö
neticilerin olduğu belediyenin seçilmesi
başarı için en önemli adımdır.
2- G e r e k YBS, gerekse CBS 'n in birlikte
çalışacakları güçlü bir veritabanı kullanıl
malıdır.
3- KBS yazılımı tüm bir sistem analistli-
ği altında incelenmeli ve modüler olarak
yazılmalıdır. B ö y l e c e en büyük belediye
nin tüm gereksinmesi için gerekli yazılım
modüllerini alması yanında birçok modü
le gereksinme duymayacak çok ufak bele
diyelerin büyük para yatırmalarına da ge
rek kalmamalıdır. Ancak ileride bu modül
lere gereksinmeleri olduğunda doğal ola
rak bunları da satın almaları mümkün ola
caktır.
KAYNAKÇA
- Esri White Paper Series (1992) ARC/IN
FO CIS Today and Tomorrrow. Environmen
tal Systems Research Institute Inc.
- Sagay, Z. (1992). Coğrafi Bilgi Sistemle
ri ve Türkiye. Bilişim-1992, K.29 S.298 İs
tanbul
- Cattell R. (1994) The Object Database
Standart ODMG-93. San-Meteo, CA, Mor
gan Kaufmann
- Handerson-Sellers B.Edward j.(1994).
BOOKTWO of Object-Oriented Knowledge
: The Working Object. Sidney.Australia.
Prentice Hall of Australia
- Youdon E. (1994). Object-Oriented
System Design: An Integrated Approach.
Englewood Cliffs, NJ: Yourdon Press/ Prenti
ce Hall.
- Pree W., (1995) Design Patterns for Ob
ject-Oriented Software Development.
Reading.MA: Addison-Wesley
- Coad P., North D., Mayfield M.,(1995)
Object-Oriented Strategies, Patterns and
Applications. Englewood Cliffs, Nj: Pren
tice-Hall
- Edward Y., (1995) Mainstream Objects.
Yourdon Press / Prentice Hall
- Bilgehan, T. (1995) Kent Bilgi Sistemleri
Tanıtımı. Ege Belediyeler Birliği Toplantısın
da sunuldu.
- Kenecny, C. (1995). Mekansal Tabanlı
Bilgi Sistemlerinin Uygulanmasında Temel
Unsurlar, Hanover Üniversitesi, Almanya,
Teknik Rapor.
- Promas, Metsan, Tabar (1995). Needs
Assesement Report For The Implementation
of Geographic Information Systems, For The
Bursa Sewer and Water Administration
(BUSKI) and Bursa Municipality, Teknik
Rapor
- Ak Mühendislik NetCad Tanıtım Seti
(1995). Teknik Rapor
Yazıcı, N(1995). STFA Haritacılık Tanıt
ma Seti, Teknik Rapor.
- Ak-SER, Intergraph Tanıtma Seti (1995).
Teknik Rapor
- Manas, O. (1995) Görsel Diller ve
Üniversitelerimiz. BT/haber 19. sayı. İstan
bul.
- Oktay, S. (1955) . CBS İçin Unisys
Çözüm Önerisi. Burçak Yayıncılık. Ankara.
Windows 95'in ardından ŞEBNEM NURAYDIN
Windows 95, bilgi
sayar dünyasında
devrim rüzgarları
estirirken, Türkiye'de de bir
ilke imza attı. Windows 95,
medyada günlerce yer aldı.
Türkiye de günlük basın da
ha ö n c e bilgi teknolojis ine
ç o k fazla yer vermezken, ilk
k e z Windows 95'e bu kadar
ç o k yer ayırdı. Peki ya Türki
ye 'dek i bilgisayar dünyası
Windows 95 için ne diyor?
Macintosh'çular, yeni oldu
ğu ö n e sürülen özelliklerin
Macintosh başta o lmak üzere
bazı işletim sistemlerinde za
ten var olduğunu söylerken,
bazı PC kullanıcıları ise Win-
dows 'un müthiş bir yenilik
ve kolaylık getirdiği görü
şünde birleşiyor. Windows
95'e ilişkin görüşlerine baş
vurduğumuz kişiler şunları
söyledi:
"Windows 95
Macintosh 85"
Boğaziçi Üniversitesi öğre
tim görevlisi ve Maclstanbul
üyesi Nüzhet Dalfes, Windows
95'in ç o k abartıldığını belirte
rek, Windows 95'in Macin
tosh 85'ten farklı olmadığını
söyledi. Dalfes, PC kullanıcı
larının ilk defa eli yüzü düz
gün bir işletim sistemine ka
vuştuklarını belirterek, " P C -
cilerin halini gördüğümüzde,
içimizin parçalandığı şeylere
h iç olmazsa bir miktar ç ö
züm gelmiş durumda, o ba
kımdan mutluyum" dedi.
Macİst Kullanıcı Kulü
bünden Adem Aydın da, Win
dows 95'in fazla abartıldığını
ve şişirildiğini be l i r terek
Win'95'te yeni olarak sunu
lan b i rçok özelliğin, Macin-
tosh 'un işletim s i s teminde
zaten 1986'dan beri kullanıl
dığını söyledi. Win'95 hak
kında konuştuğu birçok kişi
nin "Aa, ç ö p sepeti varmış"
dediğini belirten Aydın, "Çöp
sepeti, Macintosh işletim sis
teminde 1985'ten beri olan
bir özellik. Zaten Apple, yak
laşım olarak işletim sistemi
özelliklerini çaldığı yolunda
Bill Gates hakkında bir dava
açtı. Yurtdışında, Microsoft
Apple'la bu yüzden kavga
içinde" dedi. Windows 95'in
Türkiye tanıtımının amatörce
olduğunu da vurgulayan Ay
dın, "Canlı bağlantıda anında
çeviri yapı lması gerekirdi"
görüşünü dile getirdi.
Öte yandan, Apple\Bilkom
A.Ş.'den yapılan açıklamada
Windows 95'in, IBM uyumlu
PC dünyası için gerçekten
sevindirici bir gel işme oldu
ğu söylenirken, ürünün aşırı
reklam ve pazarlama anlayı
şıyla abartıldığı belirtildi. B u
günlerde, Windows 95 kulla
nan bir PC'nin, Macintosh ve
MacOS'lu bir bilgisayara eş
değer olduğu mesajının veril
m e y e çalışıldığının söylendi
ği açıklamada, sistemin tüm
nite l ik ler ine bakı ldığında,
Macintosh'un, Windows kul
lanan bir PC'den ç o k daha
gelişmiş ve yararlı olduğu
ileri sürülüyor.
Microsoft 'un, Apple ' in
1980'li yıllarda öncülüğünü
yaptığı özellikleri yeni yeni
gerçekleşt i rmeye çalışırken,
Apple'in kişisel bilgisayarlar
da yeni bir nesi le geçtiğinin
vurgulandığı aç ık lamada,
( K ö ş e yazarımız Rıza Nur Pa-
çalıoğlu ise, bu haftaki k ö ş e
yazısında, Apple ile aynı fi
kirde olmadığını belirtiyor)
M a c i n t o s h ' u n W i n d o w s
95'ten temelde 4 büyük alan
da d a h a avantajlı o lduğu
söylendi . Aç ık lamada bu
alanlar şöyle belirtildi:
- Macintosh daha hızlı; Po
w e r Macintosh bilgisayarlar
daki gelişmiş RISC işlemciler
yüzde 50 daha iyi başarım
sağlamakta.
- Macintosh'un kullanımı
daha kolay; Windows 95 ile
PC'lerde daha fazla Macin-
tosh'a benzer görünseler de,
Mac hâlâ ç o k daha kolay
kullanılıyor, ağlara ç o k daha
kolay bağlanıyor ve ç o k da
ha kolay yönetiliyor.
- D a h a iyi çokluortam;
Windows CD çalabi lme be
cerisini kutlarken, Macintosh
ses sentezi ve tanıması, daha
iyi grafikler, v ideo görüntüler
ile bütünleşme ve sanal ger
çekl ik gibi alanlarda ilerlemiş
ve çokluortamın geleceğini
belirliyor.
- D a h a uyumlu; bugün var
olan en uyumlu kişisel bilgi
sayar bir PC değil, D O S
uyumlu bir P o w e r Macin-
tosh'tur.
Defnis Bilgisayar Genel Mü
dürü Behçet Akalın da, Micro
soft'un, Windows 95'i taah
hüt ettikleri sürede çıkarmak
için ace le ettiğini, dolayısıyla
da bazı özelliklerinin çalış
maması gibi sorunların kaçı
nı lmaz o lduğunu söyledi .
Microsoft'un bu sorunlarının
yanı sıra, Apple ile yaşadığı
sorunlarının da hisselerinin
birkaç puan düşmesine ne
den olduğunu belirten Aka
lın, a n c a k bütün bunların
ürünün kötü olduğu anlamı
na gelmediğini bildirdi. Ola
ya h e m Microsoft'un genel
stratejisi açısından, h e m de
kullanıcıya getirecekleri açı
sından b a k m a k gerektiğini
söyleyen Akalın, "Microsoft,
PC pazarını ç o k iyi anlamış
durumda. Dolayısıyla bilgisa
yarı ç o k iyi b i lmeyen son
kullanıcıya yönelik, kozme
tik açıdan m ü k e m m e l , kulla
nıcı açıs ından cazibesi ve
özellikleri ç o k fazla olan bir
piyasa ürünü çıkardı. Ama
b ü y ü k şirketler aç ı s ından
baktığımızda onların ürüne
bir bir-buçuk yıl temkinli
yaklaşacakları ç o k açık. işle
tim teknolojisi açısından bak
tığımızda ise Windows 95
yepyeni bir teknoloji sunmu
yor. Bu on yıldır var olan
teknoloji. Ne Microsoft ne de
IBM Apple'ı yakalayamadı-
lar. OS/2 'nin de gerisinde.
Ama PC kullanıcıları için ye
ni" dedi.
Apple kendini
yenileyemedi
Gazetemiz köşe yazarla-
nndan ve BES A.Ş. Yönetim
Kurulu Başkanı Rıza Nur Paça-
lıoğlu ise, bu sayı köşe yazı
sında da belirttiği gibi, App
le'in kendisini yenileyemedi-
ği için, Windows 95'in Ma
cintosh işletim sisteminden
yer yer daha iyi bir duruma
geldiğini söyledi. Windows
95'le Macintosh'un şu anda
eşit olduklarını vurgulayan
Paçalıoğlu, Apple'in son 5-6
yıldır süregelen hareketsizliği
devam ederse, Windows'un
ç o k daha fazla gel işebilece
ğini belirtti.
Trio Çözüm Evi Yönetici
Ortağı Tayfun Yiğit, Windows
95'in yazı l ımcılara zorluk,
kullanıcıya ise kolaylık geti
receğini savundu. Windows
95'in h e m e n yaygınlaşama-
yacağını belirten Yiğit, Türki
ye 'de a n c a k bir yıl iç inde
Windows 95 kullanıcı kitlesi
nin oluşabileceğini söyledi.
Sesam Ltd. Genel Müdürü
Tayyar Uncu da, etkili bir ta
nıtımla kullanıcıya sunulan
Windows 95'in bugüne ka
dar kullanılan Windows fel
sefesinden farklı olduğunu
bel i r terek, eski W i n d o w s
kullanıcılarının bu yeni felse
feye alışmalarının zorluk ge
tirebileceğini söyledi. Ancak
yeni kullanıcılar için ise h e r
şeyin ç o k doğal gel işeceğini
vurgulayan Uncu, Win'95'in
önümüzdeki on yılın stan
dart ara birimi olacağını iddia
etti.
Model Bilgi İşlem Hizmede-
ri Genel Müdürü Atilla Zeybek,
32 bitlik bir işletim sistemi ol
masının, Windows 95'in ge
tirdiği en büyük avantaj ol
duğunu belirtirken, tek zor
luğun da henüz Windows
95'te çalışan 32 bit uyarlama-
lı anti virüs programlarının
ç ı k m a m a s ı o l d u ğ u n u söy
ledi.
4-10 Eylül 1 9 9 5 . Sayı: 32 h a b e r 9
ODTÜ BIM in yeni projeleri
Orta D o ğ u T e k n i k
Üniversitesi ( O D T Ü )
1996 yılında öğrenci
leri ve personel ine manyetik
şeritli ya da üzerinde çeşitli
bilgileri içeren yongalar bu
lunan kimlik kartları vermeyi
hedefliyor. Ayrıca O D T Ü ' d e
Ekim ayında başlayacak yeni
öğretim yılında 20 bin öğ
renci üniversi teye kaydını
kendisi bilgisayarla yapabile
cek. Şubat 1996 döneminde
ki kayıtlar için ise, öğrenci
nin üniversiteye gelmesine
gerek kalmayacak. Öğrenci,
üniversiteye ge lmeden gerek
bilgisayar ağları gerekse tele
fon aracılığıyla kaydını yaptı
rabilecek.
O D T Ü ' n ü n yeni çalışma
larına ilişkin Bilgi i ş lem Da
ire Başkanı Dr. Attila Öz-
git'le görüştük. Özgit, O D T Ü
BIM- in hizmetlerini akade
mik ve idari hizmetler o l m a k
üzere 2 b ö l ü m d e ele alınabi
l e c e ğ i n i be l i r terek şunları
söyledi: "Akademik hizmette
amaç, eğitim ve araştırma et
kinliklerinde öğrenci ve öğ
retim elemanlarına m ü m k ü n
olduğu ö lçülerde gel işmiş
bilgisayar ve bilgisayar ağla-
n olanaklarını sağlamak ve
onlara hizmet üretmek, idari
hizmetlerde ise, üniversite
nin gerek yönet imine gerek
se mensuplar ına hayatı ko
laylaştıracak uygulamaların
gel işt ir i lmesi . O D T Ü a ç ı k
sistemler felsefesine inanmış
bir üniversite. B u n d a n yak
laşık 2 yıl ö n c e alınan bir ka
rar doğrultusunda da 3 sınıf
tan; UNIX ve tüm türevleri,
Windows, D O S ve Macin
tosh O S ' d e n oluşan işletim
sistemlerine destek sağlan
ması kararı alındı. Bu karar
doğrultusunda da bu işletim
sistemleri dışında olan bazı
makineleri kullanımdan çı
kardık."
Teknoloj i kullanımını yay
gınlaştırmayı h e d e f l e y e n
O D T Ü ' n ü n üzerinde çalıştığı
projelerden birkaçı şunlar:
Geçtiğimiz yıl Eylül ayın
da 10 bin öğrenciyle başla
yan bilgisayarlı kayıt projesi
bu yıl 20 bin öğrenciye çıka
rılarak, öğrencilerin bilgisa
yarla kayıt işlemi tamamlan
mış olacak. Ayrıca öğrencile
rin resim, ses gibi kişisel
özellikleri çoklu ortam veri-
tabanında tutulması planlanı
yor. B u n u n için öğrenci kim
liklerinin otomatik olarak ba
sılması, manyetik şeridi ya
da üzerinde yonga olan kim
lik kartlarının ö ğ r e n c i ve
personele verilmesine yöne
lik çalışmanın da 1996 yılın
da g e r ç e k l e ş e c e ğ i belirtili
yor. Bu uygulama, gerçek
leştirilmesi hedef lenen B ü
tünleşik Bilişim Y ö n e t i m Sis-
temi'nin bir parçası olarak
düşünülüyor.
Y ine Ekim ayından itiba
ren O D T Ü ' d e rektör, dekan
lar ve diğer idari birim yetki
lileri arasında yapılan resmi
olmayan yazışmalar elektro
nik ortamda sürdürülecek.
B u n u n için altyapı çalışmala
rı devam ediyor.
Özgit, O D T Ü ' d e 37 b ö l ü m
ve yaklaşık 20 idari birimin
bağlı olduğu bir omurga bil
gi ağının olduğunu belirte
rek, " O D T Ü ' d e fiber optik ağ
5 yıl ö n c e kuruldu. Bu ağ
teknolojik olarak eskidi ve
hızı o ldukça düşük kaldı. Bu
yıl omurgayı en son ağ tek
nolojisi olan ATM üzerinden
yapılandıracağız. Bu konuyla
ilgili ihaleye de önümüzdeki
günlerde çıkacağız" dedi.
c:\ongrtlns.w95 ya da sonun başlangıcı
Y U S U F B İ T O N
Karma Bilgisayar Genel Müdürü
24 A ğ u s t o s tarihli W a l l Street g a z e t e s i n i
e l i m e a l d ı ğ ı m d a , g ö z l e r i m e i n a n a m a
d ı m . O r t a d a , iki t a m s a y f a b o y u n c a
C : \ O N G R T L N S . W 9 5 y a z ı y o r d u , a l t ında d a
t a n ı d ı ğ ı m ı z e l m a işareti vard ı . A p p l e , y a dal
g a g e ç e r e k , y a d a c iddi c iddi , Microsoft 'u
W i n d o w s ' 9 5 ' i p i y a s a y a ç ıkarmas ı n e d e n i y l e
k u t l u y o r d u .
Nedense a k l ı m a h e m e n A p p l e ' ı n g e ç m i ş
te b u n a b e n z e r verdiğ i bir b a ş k a ilan ge ld i .
A p p l e , b i ld iğ in iz gibi , bir z a m a n l a r d ü n y a d a
ki tek kişisel b i l g i s a y a r üret icis iydi . IBM ilk
o l a r a k PC ile p i y a s a y a g i receğ i gün de A p p
le b u n a b e n z e r bir ilan vererek, IBM'e "kişi
sel b i lg i sayar p a z a r ı n a h o ş g e l d i n " g i b i s i n d e n
bir ş e y l e r söy lemiş t i . O g ü n d e n b u g ü n e neler
o ldu, h e p b e r a b e r g ö r d ü k ; IBM v e u y u m l u
PC'Ier, yani Intel merkez i iş lemci tabanlı
PC'Ier pazar ın y ü z d e d o k s a n ı n a yakın haki
m i o l d u l a r v e A p p l e o l d u k ç a z o r l a n d ı .
Bugüne k a d a r , IBM u y u m l u l a r a karşı
A p p l e ' ı n en b ü y ü k k o z u işletim Sistemi idi.
A p p l e ' ı n işletim s is temi D O S ' t a n kat kat ile
r ide idi. W i n d o w s bi le, A p p l e ' ı n işletim sis
teminin y a n ı n d a o l d u k ç a g e r i d e idi. A p p l e ,
g e r e k ku l lan ım kolayl ığ ı , g e r e k s e a ğ o l a n a k
ları ile p i y a s a d a k i t ü m işletim s i s temler in in
ç o k i le r i s indeydi . işte W i n d o w s 9 5 ' i n asıl
ö n e m i b u r a d a , artık A p p l e ile y a r ı ş a b i l e c e k
bir işletim s i s temi p i y a s a d a m e v c u t , üstel ik
p i y a s a n ı n y ü z d e d o k s a n ı n a h a k i m o lan Intel
tabanl ı b i l g i s a y a r l a r d a ç a l ı ş a c a k .
Burada b i r a z g e r i y e d ö n ü p , A p p l e ' ı n ne
r e d e hata y a p t ı ğ ı n a v e tek b a ş ı n a v a r o l d u ğ u
p a z a r d a nasıl y ü z d e o n l a r a g e r i l e d i ğ i n e bir
b a k a l ı m . A p p l e ' ı n b i lg i sayar ı , g e r e k mimarı
yapı , g e r e k s e iş letim s is temi o l a r a k her z a
m a n dışa kapal ı idi. IBM ilk PC'sini çıkarır
ken m i k r o i ş l e m c i s i için, A p p l e ' ı n a k s i n e
M o t o r o l a ' y a d e ğ i l , Intel 'e gitti. Diğer y a n d a n
da, işletim s is temi için o g ü n l e r d e p e k tanın
m a y a n , Microsoft d i y e bir firma ile anlaş t ı .
Üstel ik ne a n l a ş m a : Microsoft, iş letim siste
mini d i ğ e r b i l g i s a y a r üre t ic i le r ine l i s a n s l a m a
h a k k ı n a sahipt i . Zaten o g ü n k ü u z a k görüş
lülük, Microsof t 'u b u g ü n e get i rd i . Diğer
y a n d a n IBM'ın b i lg i sayar ı , IBM'den b e k l e n
m e y e c e k ş e k i l d e a ç ı k bir m i m a r i y e sahipt i .
Bu aç ık m i m a r i n i n get i rdiği avanta j lar ı der
hal d e ğ e r l e n d i r e n T a y v a n l ı l a r b i rçok IBM
" c l o n e " yapt ı lar v e p i y a s a d a a n i d e n IBM-ln-
tel-Microsoft , ü ç l ü s ü n ü n o l u ş t u r d u ğ u bir
s tandar t v a r o l d u .
Apple o g ü n l e r d e d u r u m a u y a n m a d ı ,
inatla mimaris in i d e , işletim s i s temini de aç
m a m a k t a d i r e n d i . Z a m a n l a A p p l e , o k a d a r
ç o k p a z a r payı kaybett i ki, n i h a y e t bu yıl
a ç ı l m a y a karar v e r d i . A n c a k b i r ç o k kişi, b u
a ç ı l m a karar ın ın ç o k g e ç g e l d i ğ i n i s ö y
ledi ler . A p p l e ' ı n b i l g i s a y a r l a r ı n ı n b u g ü n e
k a d a r hâlâ sa t ı lmas ın ın n e d e n i ise, y u k a r ı d a
b a h s e t t i ğ i m ş e k i l d e , iş letim s i s teminin fark
lılığı idi. A m a ş imdi W i n d o w s 9 5 v a r v e
A p p l e , son avanta j ın ı d a k a y b e d i y o r . Eğer
A p p l e , ç o k b e k l e n m e d i k bir ş e y y a p m a z s a ,
b e n c e W i n d o w s 9 5 , A p p l e ' ı n s o n u n u n b a ş
langıcı o lacakt ı r .
10 d ü n y a d a n 4-10 Eylül 1 9 9 5 . Sayı: 32
Novell, EUnet ile anlaşma imzaladı
Novell, Internet hizmeti sağlayan Avru
pa'nın ö n d e ge len kuruluşu EUnet ile
Londra'da bir anlaşma imzaladı. İmzalanan
bu anlaşma sonucunda, bir üründe birleş
tirilen EUnet ve Novell teknolojisi ile kul
lanıcılar Internet 'e giriş yazılımı ve Internet
hizmetleri için ayrı birimlere gi tmek zorun
da kalmayacaklar, tek bir b a s a m a k ile In
ternet 'e giriş yapabi lecekler . NovelPin bu
ürünleri genel Novell dağıtım kanalı ve ye
rel EUnet büroları ile gerçek leşecek .
Novell ' in Avrupa T e l e k o m ü n i k a s y o n
Müdürü, artık Internet 'e girmenin özel bil
gi gerekt irmeyen basit bir iş lem olacağını
bel irterek, "Novell, Internet e lektronik
postalamaya mesaj yol lamak ya da mesaj
a lmak ve World Wide W e b ' e giriş y a p m a k
da dahil o l m a k üzere tüm Internet hizmet
lerini sağlayacak bir PC yazılımı üretti" de
di. EUnet Y ö n e t i m Müdürü ise şunları söy
ledi:
"Bu ortaklık 'kapalı bir kutu içinden
gerçek leşen ağ iletişimini g e r ç e ğ e bir adım
daha yaklaştırıyor. Bu anlaşma ile Novell
iş letmelerdeki kullanıcıların ihtiyaçlarına
c e v a p vermektedir. Internet hizmeti sağla
yan EUnet tüm Avrupa ve ötesini kapsı
yor".
IBM Global Network ile Notes uygulamalarına erişim
IB M , bütün dünyada, kulla
nıcılarının Lotus Notes uy
gulamalar ını I B M G l o b a l
Network üzerinde gerçekleş
tirebilecekleri uluslararası bir
ağın duyurusunu yaptı. Bu
duyuru, Notes uygulamaları
nı IBM G l o b a l Network üze
rinde gerçekleşt i rebi lme ola
nağı sunuyor. Lotus'un iş or
takları ve IBM, müşterilerinin
IBM Global Network'u işyer
ler inde k u l l a n a b i l m e l e r i n e
yardım e t m e k için danışman
lık ve bütünleşt irme hizmet
leri verecekler . Bu hizmetler
müşterilerin Notes uygula
malarına kolaylıkla ve gü
venli olarak ulaşabilmeleri
için ağ tabanlı uygulama hiz
metleriyle de destekleniyor.
I B M U.S. T e k n o l o j i l e r i
Başkanı Peter Steele konuyla
ilgili olarak şu d e m e c i verdi:
"Var olan, isteğe uyarlanmış
ve yeni uygulamaların tümü
I B M ağı üzerindeki Notes 'e
kolaylıkla taşınabiliyor. Bu
da IBM ve Lotus yazılım sağ
layıcılarının ve iş ortaklarının
uygulamalarını kolaylıkla ge
niş sayıdaki müşter i le r ine
ulaşt ırabi lecekleri an lamına
geliyor". IBM G l o b a l Net
work, 8 5 0 şehirde 25 b ine
varan bir müşteri potansiye
line sahip ve geniş bir ileti
şim protokolü ile işletim sis
temlerini de destekliyor.
Unisys'ten haberler Unisys, Los Angeles 'deki 7 ilçe
hastanesi için satın alma sistemi ger
çekleştiriyor. Los Angeles İ lçe Sağlık
Servisi, Unisys ve değer katan iş orta
ğı Lawson' la 7 ilçe hastanesinde kul
lanılmak üzere m a l z e m e yönet im sis
temi sağlaması için 4.6 milyon dolar
lık bir söz leşme imzaladı. Sözkonusu
hastanelerin her birine Unisys tarafın
dan yapı lacak olan sistem yüklemesi
nin ilki 3 Ağustos günü gerçekleştiril
di. Unisys ayrıca sistem kurduğu h e r
hastaneye bir de eğitim semineri ve
recek.
Unisys ayrıca, M a l e z y a T i c a r e t
Odası ile d o k ü m a n iş leme konusun
d a Infolmage Folder ( R O B ) ç ö z ü m ü
sağlamak amacıyla 7 0 0 bin dolarlık
bir anlaşma imzaladı. Unisys'in sun
duğu bu görsel ç ö z ü m dokümanın
yeniden g ö z d e n geçirilmesi, üzerine
bilgi ek lenmesi , karar verme, ana ve-
ritabanı, optik diskteki büyük veri de
polarını güncel leşt irme ve kaybolan
bilginin geri getirilebilmesi konularını
içeriyor. R O B , ü lkede d o k ü m a n işle
me, işlem süreçlerine y ö n verme ve
b u n u n top luma u y u m u n u artırma
için, görsel teknoloji kullanan ilk hü
kümet birimi olacak.
Ö t e yandan Unisys, B e r m u d a Ha-
valimanı 'ndaki hava durumunu bildi
recek bir sistem için, B e r m u d a Aske
ri ikmal Ofisi ile 1 milyon dolarlık bir
anlaşma yaptı. Unisys, meteoroloj i
bürosunun meteoroloj ik akımlar, gös
tergeler ve analizlere ilişkin istekleri
ni değer lendirecek, bu istekleri karşı
layacak daha e k o n o m i k bir tasarım
gerçekleşt i recek, b u n u n için g e r e k e n
teknolojiyi seçip, tedarik e d e c e k ve
birleştirecek, yükleme, entegrasyon
ve eğitim desteği sağlayacak. Unisys'
in bu ç ö z ü m ü bir Rockwell-Collins
D o p p l e r radarı, Vaisala meteoroloj is i
teknik ekipmanları, Northern Video
Graphics uydu alıcıları ve göstergeler,
Unisys PW2 PC'Ier ve çeşitli yazılım
larla çal ışacak.
d ü n y a d a n 4-10 Eylül 1 9 9 5 . Sayı: 32 11
Avrupa özelleştirme pazarında 30 milyar dolarlık satışlar
Derleyen: AMİL KUNT
nümüzdeki bir yıl iç inde tele-
k o m ü n i k a s y o n s e k t ö r ü n d e
Avrupa piyasasında yaklaşık
30 milyar dolara ulaşan satışlar yapı
lacak, italya'nın STET, ispanya'nın
Telefonica de Espena ve Hollanda'nın
KPN şirketleri özelleştirme yolunda
büyük adımlar atarak yatırımcılar için
büyük fırsatlar oluşturacak hisse se
netlerini satışa çıkarırken, 1 9 9 6 yılının
ortasında da Almanya'nın D e u t s c h e
T e l e c o m şirketi yaklaşık 11 milyar do
lar tutarında dünya piyasalarındaki
hisse senedi satışı ile en büyük özel
leştirmeyi gerçekleşt irecek.
Avrupa Birliği'nin 1 9 9 8 yılı başında
üye ülkelerdeki tekel kuruluşlarını re
kabete açması kararı özell ikle telefon
şirketlerinin özelleşt ir i lmesine ivme
katmış bulunuyor.
Ne var ki, hisse senetlerinin p e k
ULUSLARARASI TOPLANTILAR
Innovate Forum'95
yapılıyor Compaq, tüm dünyadaki kullanıcı,
satıcı ve işortaklarının biraraya gele
ceği bir toplantı düzenliyor. 16-19
Ekim 1995 tarihinde A B D ' n i n Hous
ton kent inde yapı lacak yüksek tekno
loji forumu toplantısına C o m p a q Y ö
netim Kurulu Başkanı Eckhard Pfeif-
fer'in dışında Microsoft 'un Başkanı
Bill Gates, Novell ' in başkanı Robert
Frankenberg de davetli k o n u ş m a c ı
olarak katılıyor. Konuşmacılar, bilgi
sayar endüstrisindeki son gel işmeler
konusunda öngörülerini izleyicilere
aktaracak.
Toplantıda Compaq ' ın yeni yıla iliş
kin stratejileri de aktarılacak. Ele alı
n a c a k konu başlıkları ise şöyle: Veri-
tabanı performans ayarları, Lotus No
tes performansı, bilgisayar ve telefon
entegrasyonu, Fast Ethernet ve anah-
tarlama teknolojisi, Intel P6 teknoloji
si, v ideo on demand, ağ yönetimi.
TELECOM'95
Ekim ayında Bilgi teknolojisi ve te lekomünikas
yon alanındaki gel işmelere yönel ik
olarak 4 yılda bir düzenlenen "TELE
C O M ' 9 5 " , bu yıl isviçre'nin Cenevre
kent inde 2-11 Ekim 1995 tarihleri ara
sında düzenlenecek. Söz konusu et
kinlikte te lekomünikasyon ve bilgi
teknolojisi araçları, çözümleri , etkile
şimli gösteriler, çokluortam uygula
maları gibi çeşitli başlıklar yer alıyor.
ç o ğ u n u n aynı zaman dilimi içinde sa
tışa çıkarılması beraber inde bazı risk
leri de getiriyor. Uzmanlara göre bir
tek sektörde p e k ç o k hissenin satışı,
yatırımcıların kapasitelerini aşabilir ve
bu durum hisse senetlerinin üzerinde
belirli bir baskı yapabilir. Ne var ki,
şu anda h e n ü z bu y ö n d e belirgin bir
işaret yok.
Avrupa'daki en son te lekomüni
kasyon özelleştirme operasyonu Por
tugal T e l e c o m tarafından 1 Haziran
1 9 9 5 tarihinde gerçekleştiri lmiş olup,
toplam 9 0 0 milyar dolara ulaşan ve
Avrupa ile Amerika'da beher i 18.72
dolara satılan hisse senetleri ş imdiden
1 dolar prim yapmış durumda.
Son zamanlarda özelleştirilen T e l e
D a n m a r k hisselerinin de değeri gün
geçt ikçe yükseliyor. Özelleşt irme ile
g ü ç l e n e n T e l e Danmark şimdi Çek
Cumhuriyeti 'nin SPT T e l e c o m şirketi
nin yüzde 27 hissesine göz dikmiş
bulunuyor. Avrupa'da şimdi te leko
münikasyon alanında yatırımcılar için
fırsatlar sürekli olarak çoğalıyor. Asıl
sorun bu fırsatları ayıklayarak en
iyilerini s e ç m e k .
Telekomünikasyon devriminin en
hareketli günleri bugünlerde Batı
Avrupa ülkelerinde yaşanıyor.
12 s e k t ö r 4-10 Eylül 1995 . Sayı: 32
MOS Bilgisayar
taşındı Yerel yönetimler, sağlık hizmet
leri, endüstriyel uygulamalar ve
özel projeler konusunda özell ikle
ç o k kullanıcılı ortamlar için ç ö z ü m
üreten MOS Bilgisayar Ltd. kendi
yerine taşındı. MOS'un yeni adresi
ve telefonu şöyle: Sarıgül sokak,
Umutkent sitesi, C Blok, Daire 17
Maltepe/İSTANBUL
Tel: 0216- 383 13 80
AnCo taşındı AnCo Ankara Computer Ltd. ye
ni adresinde. AnCo Computer ' in
yeni adresi ve telefonu şöyle:
Sakarya Caddesi No: 30/4 Kızı
lay/ANKARA Tel: 0312- 435 02 82
Bimel, Bursa
şubesini açtı Ankara, i s tanbul ve izmir 'de
merkezleri o lan Bimel Elektronik
Ltd., Bursa 'da da faaliyete geçti. 1
Eylül 1995 'de hizmete giren Bimel
Bursa 'nın adres ve telefonu şöyle:
Fevzi Çakmak Caddesi No: 62/13,
K:3 Göktaş İş Merkezi, BURSA Tel:
0224- 224 0114
Yonga yeni yerinde Y o n g a Bilgisayar Hizmetleri, ya
zılım, d o n a n ı m ve p a z a r l a m a
faaliyetlerini bundan böyle şu ad
res ve telefonlardan d e v a m et
tirecek.
Adres: Kızılcıklı Mahmut Pehlivan
Caddesi No:25 ESKİŞEHİR
Tel: 0222- 230 76 02
Büme Nemetschek, Allplan ile Türkiye pazarında Bi lgisayar D e s t e k l i T a s a r ı m
( B D T ) alanında faaliyet göster
m e k üzere sektöre yeni bir şirket
katıldı. B ü m e N e m e t s c h e k Türki
ye, Almanya'nın ö n d e ge len bilgi
sayar destekli tasarım ve çizim ya
zılımları üreticisi N e m e t s c h e k ' i n
Türkiye distribütörlüğünü yürüte
c e k . Şirket, Nemetschek ' in Allplan
adı verilen bilgisayar destekli çi
zim, mühendis l ik yazılımının Tür
kiye genel inde dağıtımını yapa
c a k . 1 9 6 3 ' t e n b e r i Almanya 'da
Prof. N e m e t s c h e k tarafından geliş
tirilen Allplan yazılımı bugün 28
ülkede, 15 bin 7 0 0 mimar ve mü
hendis tarafından kullanılıyor.
Şirketin G e n e l Müdürü Melih
Dinekli, yazılımın pazara girdiği
ülkelerin yerel koşullarına uyar
landığını vurguluyor. Yazı l ımın
Türkçeleştiri lmesi şu anda B ü m e
Nemetschek tarafından yapılıyor.
Melih Dinekli, Allplan'ın Türkiye
pazarına tanıtılması için bir toplan
tı düzenlemeyi planladıklarını söy
ledi. Yetkililer, kullanıcıların Allp
lan ile 3 boyutlu tasarım, otomatik
mimari ö lçümlendirme, tek komut
ile m a l z e m e tanıtımı, tek k o m u t ile
çizilen 3 boyutlu model in 5 deği
şik c e p h e ve perspektifiyle görül
mesi, anında metraj ve maliyet lis
teleri otomatik çatı modülü ile is
tenilen çatının anında yaratılması,
piyasadaki diğer çizim yazılımla
rıyla bilgi alışverişinde bulunma,
render modülü ile 2 0 0 ' d e n fazla
m a l z e m e tanıtımı gibi işlemleri ya
pabi ldiğini bildiriyor. Şirketin
ürünleri arasında Allplan'ın yanı
sıra Allplot adı verilen 20 adet sta
tik çizim yazılımı ve Allplus adı
verilen 30 adet statik h e s a p prog
ramı da yer alıyor. Allplan'ın kü
çük, orta ve büyük b o y işletmeler
için tasarlanmış Allplan 7 0 0 , Allp
lan 5 0 0 gibi uyarlamaları da mev
cut. Örneğin, büyük işletmeler için
tasarlanan Allplan 7 0 0 ' d e 1 2 8 mi
mar, mühendis aynı anda aynı
projede birlikte çalışabiliyor. Yazı
lım, D O S , Windows, Windows NT,
UNIX işletim ortamlarında çalışa
biliyor.
B ü m e Nemetschek, ilk etapta
yazılımı doğrudan pazarlamayı he
defliyor.
Şirketin adres ve telefonu söyle:
Büme Nemetschek Ltd. Subayevleri
52. Blok Daire 2 Esentepe/İSTAN-
BUL Tel: 0212-28159 09
AR-GE yardımı için başvuru süresi devam ediyor
Sanayi kuruluşlarının araştırma
ve yeni ürün ile üretim yöntemi
ve teknoloji geliştirmeye yönel ik
projelerinin uluslararası kurallara
uygun olarak desteklenmesini içe
ren "Araştırma-Geliştirme Yardımı"
için başvurular devam ediyor. Ku
ruluşların AR-GE yardımı alabil
m e k için 1 Haziran - 31 Aralık
1995 tarihleri arasında T Ü B İ T A K ' a
başvurmaları gerekiyor. Kuruluşun
yapmış olduğu faaliyetin AR-GE
olup olmadığı, harcama miktarının
söz konusu faaliyete uygunluğu ve
des tek leme oranı ile des tek leme
tutarı Dış Ticaret Müsteşar l ığ ınca
saptanacak kriterler çerçeves inde
T Ü B İ T A K tarafından incelenip so
nuç landı r ı lacak . Y a r d ı m l a ilgili
söz leşmeler Türkiye Teknolo j i G e
liştirme Vakfı ile yapılacak.
AR-GE yardımlarına ilişkin bir
diğer konu da Uruguay Round Ni
hai Senedi ve Gümrük Birliği ile il
gili. Uruguay Round Nihai Senedi,
AR-GE'ye yönel ik sübvansiyonları,
belli kayıtlar altında serbest bırakır
ken, öte yandan fikri mülkiyet hak
larını güvence altına alıyor. B u ,
özellikle gel işmekte olan ülkelerin
gelişmiş ülkelerce yürütülen AR-
GE faaliyetlerinin ürünlerinden ya
rarlanabilmek için bunun bedelini
mutlaka ödeyecekler i anlamına ge
liyor. Avrupa Birliği 'nde olan ge
çerli sübvansiyonlarla ilgili kurallar
Uruguay Round Nihai Senedi 'nde-
ki kurallarla uyum halinde. Ancak
sübvansiyon uygulamalarında Uru
guay Round'un Türkiye gibi geliş
m e k t e olan ülkelere tanıdığı geçiş
d ö n e m i 8 yıl iken, Gümrük Birli-
ği 'ne gidilmesi halinde bu ayrıcalık
Avrupa Birliği 'ne karşı geçerli ol
m a y a c a k . Çünkü, bilindiği gibi
Gümrük Birliği eşitler arasındaki
ilişkiyi ifade ediyor. Bu n e d e n l e
Türkiye'nin Gümrük Birliği 'ne giri
şi Uruguay Round'un 5-10 yıl için
de zaten yaratacağı etkilerin bugü
ne taşınması olarak değerlendir
m e k mümkün.
4-10 Eylül 1 9 9 5 . Sayı: 32 s e k t ö r 13
Defnis Bilgisayar faaliyete geçti Bir süre ö n c e IBM Türk' teki gö
rev ler inden ayrılan B e h ç e t
Akalın ve Y a s e m i n Güven, Defnis
Bilgisayar adını verdikleri bir şirket
kurdular. B e h ç e t Akalın, I B M
Türk'de Kişisel Yazılım Ürünleri
Müdürü, Y a s e m i n Güven ise Yazı
lım ve İletişim Ürünleri Müdürü
olarak görev yapıyordu. Defnis,
başlıca üç alanda faaliyet göstere
c e k . Birincisi; LAN/Host bütünleş
mesi başta o lmak üzere sistem ta
sarımı, outsourcing, proje yönetimi
faaliyetleri.
ikincisi; Internet üzerinde içerik
hizmetleri, W e b yayıncılığı ve Hos
ting Services Internet eğitimleri.
Şirket bu k o n u d a 9-16-23-30 Eylül
1995 tarihlerinde yapacağı eğitim
lerin kayıt larına d e v a m ediyor.
Defnis, yayınlarının Internet üze
rinde olmasını isteyen kuruluşlara
W e b sayfalarının tasarımı, oluştu
rulması konusunda hizmet vere
cek. B u n u n yanı sıra oluşturulan
sayfaların belli bir abonel ik ücreti
karşılığında
I n t e r n e t üzer inde, ş irket lerin
kendiler ine ayrılmış alanlarda yer
almasını sağlayacak. Şirket bu hiz
meti Türkiye 'deki Internet sistemi
nin altyapı sorunlarından dolayı
A B D ' d e anlşma yaptığı bir şirket
aracılığıyla verecek.
Şirketin diğer faaliyet alanı ise,
Defnis Ev. Defnis Ev, sadece ev
kullanıcılarına yönel ik PC satışı ya
pan bir bölüm. Burada üç PC mar
kasının satışı yapılacak. Biri IBM,
diğerleri ise C o m p a q ya da HP ve
pazara yeni g i recek bir bilgisayar
markası. Defnis, daha ç o k doğru
dan satış yöntemi ile kullanıcıya
ulaşacak. Şirket, bir o y u n c a k ma
ğaza zinciriyle anlaşarak mağaza
nın bilgisayar reyonlarını iş letecek.
Defnis'in eğitim salonunda 90 Mhz
Pent ium işlemcili, 16 MB bel lek ve
540 MB sabit disk kapasiteli 7 adet
bilgisayar bulunuyor. Ethernet ağı
ile birbirine bağlı bu makinelerde
projelerin ön çalışmaları gerçekleş
tiriliyor, eğitimler veriliyor.
Şirketin adres ve telefonu şöyle:
Konaklar Mahallesi Selvili Sokak
No: 12/2 4. Levent/İSTANBUL Tel:
0 2 1 2 - 2 8 1 4 6 1 0
Escort bayileri ödül aldı
Escort Computer, her yıl gele
neksel olarak düzenlediği bayi
toplantısı ve ödül töreninin bu yıl
dördüncüsünü gerçekleştirdi, is
tanbul Swissotel 'de yapılan toplan
tıya yaklaşık 150 bayi katıldı. T o p
lantıda e le alınan konular arasında
yeni ürünler, bayi görüşleri ve geç
tiğimiz yıl başlatılan Escort land ma
ğazalar zinciri uygulamaları yer alı
yordu. Bu arada çeşitli kategoriler
de başarı gösteren bayiler birer
plaket ile ödüllendirildi. Ödül alan
başarılı Escort bayileri şunlar:
Türkiye genelinde en yüksek satış:
B e c o m , Teknograf, A G B
Türkiye genelinde en iyi hizmet:
B i l m e d
Türkiye genelinde en iyi
performans:
Hamle Grup
Bölgeler bazında en iyi bayiler:
Karadeniz Bölgesi- Erişim
Ege Bölgesi- P e r k o m
Içanadolu Bölgesi- EISA
Marmara Bölgesi- B e c o m
Escordand'ler arasında en iyi satış:
Mecidiyeköy Escortland
Escordand'ler arasında en iyi
performans:
Aksaray Escortland.
Escort Computer, aynı gün Swis
sotel 'de bir çokluortam şov gerçek
leştirdi. Ç o k sayıda kişinin izlediği
g ö s t e r i m d e E s c o r t Mult imedia
PC'Ier ve özellikleri izleyenlere ta
nıtıldı. Bu arada 24 Ağustos'ta pa
zara sunulan W i n d o w s 95'in, Es
cort PC'leri ile birlikte ücretsiz ve
rildiği de duyuruldu.
Tepum, Novell
Systems House
seçildi Tepum, Novell Italia tarafın
dan Türkiye'de Novell Systems
H o u s e o larak atandı. Novel l
Systems House, çeşitli işletim sis
temlerinin bulunduğu ortamlar
da, danışmanlık, satış, işletim sis
temleri uygulamaları, teknik des
tek ve ağ sistem çözümleri açısın
dan profesyonel uzmanlığa sahip
kuruluş olarak tanımlanıyor. IBM
Çözüm Ortağı olan Tepum, aynı
zamanda Microsoft ağ ürünleri
yetkili satıcısı, Microsoft yetkili
eğitim merkezi, Intel ağ ortağı ve
Digital'ın ağ ç ö z ü m ortağı olarak
çalışmalarını sürdürüyor.
Unisys CTOS sistemine,
Windows ortamından erişim
EPS & Sirius Systems tarafından
gelişt ir i len Unisys PC Ac-
cess/PCS Net C o m b o çözümünün,
C T O S kul lanıcı lar ının, m e v c u t
C T O S uygulamalarını daha kolay
ve daha standart bir arabirim ile
çalıştırılmalarını sağladığı bildiril
di. Koç-Unisys yetkililerinin bu
konuda yaptığı açıklama şöyle:
" B ö y l e c e C T O S sunucu sistemi bir
Ethernet hattına bağlanarak, aynı
hat üzerinde bulunan PC sistemle
rinin, C T O S uygulamalarını Win
d o w s altında çalıştırmaları sağlan
mış oluyor." Koç-Unisys Ürün Y ö
netim B ö l ü m ü , ç ö z ü m ü n C T O S is
temci (c l ient) , sistem servis ve
C T O S uygulamalarının PC üzerin
de "native" olarak çalışması; yani,
PC'nin standart işlevlerini yerine
getirirken, bir yandan da tıpkı bir
C T O S terminali gibi çalışması şek
linde olduğunu belirtti.
Bir terminal emülasyonu ol
mayan ç ö z ü m şu anda, Windows
for Workgroups, W i n d o w s 95,
W i n d o w s NT ve Novell tarafından
da destekleniyor.
Mirage Computer bayilik veriyor
Mirage bilgisayarlarının Türki
ye'de montajını yapan Mira
ge Computer, yeniden yapılanıyor.
Türkiye genel inde faaliyet göstere
c e k bayi yapılanmasına giden şir
ket, yeni bayiler arıyor. B u n a göre,
her ilde ana şirket olarak faaliyet
gösterecek İl Çözüm Merkezleri ve
bu merkezlere bağlı olarak çalışa
cak bayiler atayacak. Mirage Com
puter satıcısı ya da il ç ö z ü m mer
kezi olan bayiler şirketin ağ hiz
metleri, Internet bağlantısı, danış
manlık ve yazılım geliştirme gibi
tüm olanaklarından yararlanabile
cek.
Mirage Computer, bayilere sa
tış e lemanı, teknik servis e lemanı
ve bilgisayar yazılımlarını b i len
e lemanlardan en az birer kişi istih
d a m e d i l m e s i gerekl i l iğ ini
getiriyor.
Ayrıntılı bilgi ve başvuru telefonları
şöyle: 0212/273 10 21 - 273 10 73
Acer'ın ürünleri, Windows 95 uyumlu
Acer Türkiye, bütün dünya ile
aynı anda, 24 Ağustos 1995 ta
rihinde pazara sunulan W i n d o w s
95 işletim sistemi uyumlu ürünle
rini Türkiye 'de de pazara sunuyor.
Acer yetkilileri, ürün skalasındaki
tüm ürünlerinin; AcerAltos sunucu
sistemler, AcerPower işistasyonla-
rı, AcerMate masaüstü bilgisayar
lar ve AcerNote n o t e b o o k l a r ı n
W i n d o w s 95 onayıyla pazara su
nulmaya hazır olduğunu ve uygun
şartlarla k a m p a n y a l a r y a p a c a k
larını duyurdular. Şu anda Acer'ın
39 model i W i n d o w s 95 uyumlu
olarak pazara sunuluyor.
14 s e k t ö r 4-10 Eylül 1 9 9 5 . Sayı: 32
Mikro ve Human Code, Mikromedia Interactive'i kurdu
Mikro Yazılımevi, bir A B D ku
ruluşu olan Human Code ile
ortaklaşa Mikromedia Interactive
adını verdikleri bir şirket kurdu.
Mikromedia Interactive, CD-ROM
ve çokluor tam alanında faaliyet
gösterecek ve Human Code'un Tür
kiye temsilciliğini yürütecek. Şirket,
belli konularda CD-ROM yazılımı
üretimi ve pazarlamasını yapacak.
Önümüzdeki günlerde ilk ürün
lerini pazara sunacak olan Mikro
media Interactive, ülkemizde 'etki
leşimli reklam' kavramını da günde
me getiriyor. Mikro Yazılımevi G e
nel Müdürü Ahmet Solmaz, bilgi
iletişim teknolojilerindeki gelişme
lerin sonucu olarak CD-ROM tek
nolojisi ve çokluortam uygulamala
rının hızla yaygınlaştığına ve bugün
etkileşimli CD-ROM'ların eğitimden
tanıtıma kadar p e k ç o k alanda yeni
olanaklar sağladığına dikkat çekti.
Bugün reklam konusunda dünya
nın ö n d e gelen reklamverenlerin
A B D ve Avrupa'da etkileşimli rekla
ma önemli ölçüde yatırım yaptıkla
rını söyleyen Solmaz, bilgisayarların
karar verme pozisyonundaki yöne
ticiler tarafından kullanıldığını, bu
nun da etkileşimli reklamın gücünü
artırdığını söyledi. Bu noktada Mik
romedia Interactive de içinde çeşit
li ürünlerin tanıtımlarının bulundu
ğu CD-ROM'lar hazırlayarak bunun
ilgili kitlelere dağıtımını yapacak.
Ahmet Solmaz, "Biz, CD-ROM'u
da medya olarak algılıyoruz; o da
bir yayın aracı. Mikromedia Interac
tive, etkileşimli çokluortam uygula
maları yapacak. Yazılım üretecek
ya da hazır yazılımları kullanarak
CD-ROM üzerinde birtakım projeler
geliştirecek. Söz konusu projeler
her alana hitap edebi lecek" derken,
15 gün sonra farklı konuda iki ürün
çıkaracaklarını da açıkladı. Ürünle
rin biri iş adamlarına diğeri de her
türden kişilere yönel ik genel bir ya
zılım.
Geliştirilen CD-ROM uygulama
ları, Türkiye çapında dağıtım yapı
lan bir dergi ile birlikte pazara su
nulacak. Media Interactive, master
CD hazırlayarak yurtdışında çoğalt
ma işlemlerini yapacak.
IBM'in PC
seminerleri
Eylül'de de sürüyor IBM Türk, PC kullanıcılarına yö
nelik olarak yaz aylarında başlat
mış olduğu seminerleri, Eylül ve
Ekim aylarında da tekrarlıyor. 4
Eylül-7 Ekim 1995 tarihleri arasın
da gerçekleşt ir i lecek seminerlerde,
katılımcıların kısa sürede bilgisa
yarla ve çeşitli programlarla tanış
tırılması ve ilgili yazılımların öğre
tilmesi amaçlanıyor . Seminer ler ,
IBM Eğitim Merkezi 'nde yapılıyor
ve h e r akşam 3 saat o lacak şekilde
4 ile 10 akşam arasında değişen
zamanlarda tamamlanıyor. Semi
nerlerin isimleri ve süreleri şöyle:
* PC kullanımı, DOS, Windows,
OS/2 - 15 saat;
* Temel Excel - 15 saat;
* İleri Excel - 15 saat;
* Temel Word - 12 saat;
* İleri Word - 12 saat;
* Access - 18 saat;
* Temel Lotus 123 - 15 saat;
* İleri Lotus 123 - 15 saat;
* AS/400 işletim sistem olanakları
- 30 saat;
* AS/400 R P G programlama - 30
saat.
Bilgi için IBM Eğitim Merke
zinin, 0212- 280 09 00 numaralı te
lefonunu arayabilirsiniz.
İf Elektronik'ten
seminer Gartner Group 'un Türkiye tem
silciliğini yapan İf Elektonik, 13
Eylül 1995 tarihinde, saat 13:30'da
istanbul T h e Marmara Otel i 'nde bir
seminer düzenliyor. Seminerin ko
nusu h e m e n h e m e n tüm işletmele
ri yakından ilgilendiren bir konu,
" D o k ü m a n Yönet imi" ve "Dokü
m a n İş leme". Seminere konuşmacı
olarak Gartner G r o u p B a ş k a n Yar
dımcısı J a m i e Popkin katılacak. Se
miner ücreti, 5 milyon TL.
Ayrıntılı bilgi için 0212- 282 39
33 numaralı telefonu arayabilirsiniz.
Bilgisayar
Hastanesi'nden
Windows 95
seminerleri Bilgisayar Hastanesi, Windows
95 için ücretli eğitim seminerleri
başlattı. Verilen seminerler, kulla
nıcıyı W i n d o w s 9 5 ' e hazırlıyor.
Kayıtları devam e d e n ve 12 saat
süren eğitim seminerlerinin ücreti,
5 milyon 160 bin TL. Bilgisayar
Hastanesi ayrıca Windows 95 için
d o n a n ı m ve yazılım desteği de
veriyor.
Ayrıntılı bilgi için Bilgisayar Has
tanesinin 0212- 244 53 26 numaralı
telefonunu arayabilirsiniz.
4-10 Eylül 1 9 9 5 . Sayı: 32 s e k t ö r 15
Datasel, TOBB'a ağ kurdu
Datasel, Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği 'ne ( T O B B )
1994 yılında geliştirmiş olduğu
d o n a n ı m ve veritabanı yazılımı
bilgi hizmetleri projesinden son
ra şimdi de projenin T O B B - B o r -
sa ağ sistemi bağlantıları kısmını
gerçekleş t i rd ik ler in i bildirdi.
Projeyi anahtar teslimi ç ö z ü m
olarak aldıklarını, 1995yı l ının
Mayıs ayında ürün teslimatına
başladıklarını, Ağustos 1995 iti
bariyle de projeyi gerçekleştir
diklerini ve şu an T O B B ' n i n 10
ayrı B o r s a ile bağlantısının hiz
m e t e geçtiğini belirten Datasel
sektör sorumlusu Melek Kaya,
proje hakkında şu bilgileri ver
di:
"Bu proje borsalardaki ürün
birim fiyatlarının Reuter Ajansı
ile T O B B Bilgi Hizmetleri 'ne ak
tarılması ve burada bilgilerin iş
lendikten sonra yeniden Reuter
Ajansı aracılığıyla yayınlanması
nı sağlıyor. Borsalar, X-25 üze
rinden Reuter ve m o d e m cihaz
ları aracılığıyla ,TCP/IP yazılımı
ile T O B B ' n e bağ lanıyor .
T O B B ' d a yine Datasel ' in Orac le
üzerinde geliştirilmiş olduğu ya
zılım, HP 9 0 0 0 / 8 0 0 serisi E 3 5
sistemi üzerinde çalışıyor. Bor
salar bu ağ iletişimi ile ana siste
m e bağlanıp borsa ç ö z ü m ü n ü
çalıştırabiliyor."
İMKB, Dr. Solomon
ile korunuyor İstanbul Menkul Kıymetler Borsa-
sı 'nda kullanılan 2 5 0 PC, Dr. S o l o m o n
anti virüs toolkit yazılımı ile korunu
yor. Türkiye dağıtıcılığını Logosoft 'un
yaptığı Dr. S o l o m o n anti virüs yazılım
ları ile bir yıl b o y u n c a koruma altına
alınan sistemlerde; ürün her üç ayda
bir ücretsiz y e n i l e n e c e k ve bir yılın
sonunda İ M K B , indirim avantajından
yararlanabilecek.
KAMPANYALAR
Mirage
Computer'den PC
ve Windows 95
kampanyası Mirage Computer ' in Eylül ayından
itibaren baş layacak ve 1995 yılı so
n u n a kadar d e v a m e d e c e k olan
kampanyasında, bütün bilgisayarlar
la birlikte Windows 95 orijinal pake
ti de veri lecek.
4 8 6 D X 2 - 6 6 , Pentium 75, Pentium
100 ve yukarısı PC modellerini paza
ra sunacak olan Mirage, tüm ürünle
rinde Windows 95' in yanı sıra ekran
filtresi de veriyor. Kampanyaya dahil
o lan makinelerin konfigürasyonları
şöyle:
* 4 8 6 D X 2 - 6 6 ; 4 MB bel lek, 4 2 0
MB sabit disk, renkli ekran, Q Türk
ç e klavye, m o u s e öze l l ik le r inde
PC'nin satış fiyatı, 1,247 dolar;
* Pentium 7 5 ; 8 MB bellek, 5 4 0
MB sabit disk, renkli ekran, Q Türk
ç e klavye, m o u s e öze l l ik le r inde
PC'nin fiyatı 1,672 dolar;
* Pentium 9 0 ; 8 MB bel lek, 7 5 0
MB sabit disk, 1 MB VESA ekran kar
tı, renkli ekran, Q T ü r k ç e klavye,
m o u s e özell iklerinde PC'nin fiyatı
1,825 dolar;
* Pentium 100; 8 MB bel lek, 1 GB
sabit disk, 1 MB VESA ekran kartı,
renkli ekran, Q T ü r k ç e klavye, m o
use özell iklerinde PC'nin fiyatı 1,933
dolar.
Kampanya b o y u n c a satılacak tüm
bilgisayarlarda, isteyenler Windows
95 yerine, D O S 6 .2 ve Windows 3.1'i
de alabi lecek.
(Mirage/0212- 273 10 21)
Sanmel
Elektronik'ten
PC kampanyası Sanmel Elektronik ve Bilgi İş lem
Ltd., satışını yaptığı PC ürünlerinde
kampanya başlattı. K a m p a n y a ürün
stoklan b i tene kadar devam e d e c e k .
Sanmel ' in PC konfigürasyonları ve
kampanya fiyatları şöyle:
* Cyrix 4 8 6 D X 2 - 6 6 M H z , 4 MB
bellek, 4 2 0 MB sabit disk, 3.5" 1.44
MB disket sürücü, Trident 512 MB
ekran kartı, Fast I de sabit disk kont
rol kartı, T ü r k ç e Q klavye, mouse,
MS-DOS 6 .22, Windows Workgro
ups 3.11, renkli ekran, 1 yıl garanti
özell iklerinde PC'nin fiyatı 37 milyon
2 0 3 bin TL.
* A M D 4 8 6 D X 4 100-Mhz, 8 MB
bellek, 5 4 0 MB sabit disk, 3.5" 1.44
MB disket sürücü, VESA 1 MB ekran
kartı, Fast I de sabit disk kontrol kar
tı, Türkçe Q klavye, mouse, MS-DOS
6 .22, Windows Workgroups 3-11,
renkli ekran, 1 yıl garanti özellikle
rinde PC'nin fiyatı 50 milyon 592 bin
4 0 0 TL.
(Sanmel/0212- 212 39 80)
16 u r u n 4-10 Eylül 1 9 9 5 . Sayı: 32
Novell'den DOS için
Quattro Pro 5.5 Novell , D O S için Q u a t t r o
Pro 'nun yeni uyarlamasını pazara
sundu. D O S için Quattro Pro 5.5,
her seviyedeki tablolama yazılım
ları kullanıcılarına yönelik.
Novell, Quattro Pro 5.5'i geniş
bir D O S kullanıcısı kitlenin talebi
üzerine hazırladığını ve programın
şu anda s a d e c e Windows tablola
ma yazılımlarında bulunan geniş
fonksiyonellik alanı özelliğini D O S
kullanıcılarına da sunduğunu b e
lirtiyor. Ağ yazılımı Netware orta
mında da çalışabilen Quattro Pro
5.5, aynı zamanda Word Perfect
ile bütünleşik çalışabiliyor. Lotus
1-2-3'e uyumlu m e n ü l e r içeren
Quattro Pro 5.5, Lotus 1-2-3 mak-
rolarını çalıştırarak dosyaları ile
özel biçimlerini okuyup yazabili
yor. Novell bu özell ikler ile Lotus
1-2-3 kullanıcılarını Quattro Pro'ya
geçirmeyi hedefliyor.
D O S için Quattro Pro 5.5'de fa
tura, satış siparişleri, harcama ra
porları gibi p e k ç o k formun hazır
lanmasını hızlandıran 50 yeni ko
lay kalıp ( Q u i c k T e m p l a t e ) bulu
nuyor. Yazıl ımın SpeedFil l özelli
ği, bir dizi sayıyı ya da harf-rakam
kombinasyonunu, etiketleri yerleş
tirme ve kullanıcı tarafından belir
lenmiş dizileri desteklemeyi sağlı
yor. SpeedFormat ise, kullanıcılara
25 renkli yaygın format sunuyor.
Ayrıca karakter ek leme, çizgi çek
me, nümerik fontlar gibi özellikler
de yeni uyarlama ile geliyor. Ürün
ayrıca, kullanıcılara kendi Speed-
Format'larını tanımlama kolaylığı
da sağlıyor. Heri formatlama, kul
lanıcıların fontları ve renkleri bir
hücre içinde karıştırmalarına, b lok
içindeki metni ortalamalarına ve
hücrelere renkli g ö l g e l e m e yap
malarına olanak veriyor.
D O S için Quattro Pro 5.5'in pe
rakende satış fiyatı 59.95 A B D do
ları.
DOS için Quattro Pro 5.5
Bilgi için: Armada
0212-2333030;
Komdata
0212- 270 55 00
Uytes'ten yeni ürünler SPSS'in Türkiye dağıtıcısı Uytes,
yeni ürün duyuruları yaptı. Bun
lar; SPSS 6.1 for the Macintosh,
SPSS Exact Tests 6.1 for Windows,
SPSS Developer's Kid ve Kalite İş
lemleri Raporlama (KİR) Sistemi.
SPSS 6.1 for the Macintosh
SPSS'in yeni Macintosh uyarla
masında, veri girişinin, yönetimi
nin, tüm grafiklerin, temel istatis
tiklerin ve raporlamaların yapıldığı
BASE modülü ile Professional Sta
tistics, Advanced Statistics, Trends,
Tables, Categories gibi ileri veri
analizleri modül ler iy le MapInfo
modülü yenilendi.
Y e n i arayüzü ile kullanımı ko-
laylaşan SPSS for the Macintosh ile
son 12 işlem tekrar çağrılabiliyor,
yeni araç kutucuklarıyla p e n c e r e
ler arasında kolaylıkla gidip geli
nebiliyor. Bu özell ikler ile de sınır
sız sayıda g ö z l e m ve değişkenin
birkaç m o u s e hareketiyle analiz
edi lebi ldiğ i belirti l iyor. O D B C
( O p e n Database Connectivity) ile
veritabanlarına girilebiliyor, diğer
SPSS uyarlamalarından, Excel , Lo
tus, d B a s e , ASCII ve SYLK prog
ramlarından ve dosya formatların-
dan doğrudan veri okunabiliyor.
Sonuçların 50 değişik yüksek ç ö
zünürlüklü grafik ile görüntülene-
bilen, istenilen düzeyde raporlar
üretilebilen SPSS 6.1 for the Ma-
cintosh 'un sistem gereksinimleri
ise şöyle: 6 8 0 3 0 ya da 6 8 0 4 0 iş
lemcili Macintosh bilgisayar, 16
MB RAM, B A S E modülü için 19
MB ve 2.5 MB geçic i disk alanı,
her ek modül için 2-4 MB disk ala
nı, Sistem 7 ve üzeri işletim siste
mi, Macintosh P o w e r B o o k D u o
2 7 0 c için disket sürücü.
SPSS Exact Tests 6.1
for Windows
Sürekli ve kategorik verilerin
analizini Exact yöntemler le yapan
bir istatistiksel yazılım olan SPSS
Exact Tests ' in yeni Windows uyar
laması pazara sunuldu. E x a c t
T e s t l e r Exact ve Monte Carlo yön
temleri ile çapraz tablo ve para-
metrik o lmayan test analizleri an
lam seviyelerini (significance le
vels) daha doğru olarak hesapla
ma olanağı sağlıyor.
SPSS Developer's Kit
SPSS Developer ' s Kit ve Micro
soft OLE 2.0 Automation, SPSS'in
tüm istatistiksel, grafiksel ve rapor
lamaya ait yeteneklerini, kullanıcı
ların diğer uygulama yazılımları ile
bütünleş t i rmes ini otomatikleşt i r
meyi sağlıyor. Ürün, ç o k fazla
programlama ile uğraşmadan veri
ye giriş, formatlama ve yönet im
gereksinimlerini karşılıyor. Ayrıca
OLE 2.0 Automation aracılığıyla
birkaç satır k o m u t yazarak SPSS'e
ulaşılabiliyor ve kullanıcılar çıktıla
rı kendi uygulamalarında görebili
yorlar. Visual Basic, C, C++ ya da
OLE 2.0'ı destekleyen herhangi bir
Microsoft ürünü ile uygulamalar
geliştirerek SPSS for Windows 'un
istatistiksel, grafik ve raporlama
kolaylıkları OLE 2.0 kul lanarak
birleştirilebiliyor.
Kalite İşlemleri Raporlama
Sistemi (KİR)
Uytes'in pazara sunduğu bir di
ğer ürün ise, Kalite işlemleri Ra
por lama Sistemi-KIR (Quality Acti
on Reporting Systems-QAR). KIR,
hatalı ürün kontrolü, hata gözlemi,
takibi ve hatayı düzeltici işlemler
de ISO standartlarını sağlamaya
yönel ik çabayı ve raporlamayı en
aza indirmek için tasarlanmış bir
ürün. Kalite İşlemlerini Raporla
maya Baş lama, Sorumlu Olunan
Partiyi Bildirme, Materyallerin D ü
zenlenmesi , T e m e l N e d e n Analiz
leri, Düzeltici i ş lemler ile Düzeltici
i ş lem Sinyalleri ve Düzeltici İş lem
Etkisinin Bel i r lenmesi KIR ile adım
adım yapılabiliyor.
SPSS 6.1 for the Macintosh,
SPSS Exact Tests 6.1
for Windows,
SPSS Developer's Kit
Kalite işlemleri Raporlama
Sistemi (KIR)
Bilgi için: Uytes,
0312- 44618 64
Siemens Nixdorf'tan
Pentium'lu yeni PC'ler Siemens Nixdorf Türkiye, Penti-
um'lu yeni PCD-5H modellerini
pazara sundu. "Güçlü, çevre ve
kullanıcı dostu" sloganıyla satışa
sunulan S iemens Nixdorf PCD-5H,
Intel Pent ium 75, 90 100, 120 ve
133 o lmak üzere 5 m o d e l d e n olu
şuyor. T ü m model lerde PCI grafik
işlemci, Windows hızlandırıcı, PCI
veriyolu mimarisi ve Fast I D E de
netimci bulunuyor.
8 ya da 16 MB bel lek ile sunu
lan sistemlerin en fazla be l lek ka
pasitesi ise 1 2 8 M B . T s e n g W 3 2 P ,
2 M B RAM grafik işlemcili PCD-5H
ailesi 2 PCI ve 3 ISA geniş leme yu
vasına sahip. Sistemlerin iki adet
3.5, iki adet de 5.25 i n ç l i k sürücü
yuvası bulunuyor. Standart olarak
MS-DOS 6 .2, WfW 3.11 ve SNI
D e s k Ware yazılımları ile ge len
PCD-5H PC'ler Amerikan çevre
kuruluşu EPA'nın Energy Star ser
tifikasına sahip. Ekranlarında güç
yönetimi özelliği bulunan sistem
lerin kullanıma ara verildiğinde
elektrik tüketimini 30 watt'ın altına
düşürme özelliği olduğu belirtili
yor.
Kullanıcı dostu olarak da nitele
n e n S iemens Nixdorf PCD-5H sis
temlerde, flash E P R O M üzerine
yüklenen B I O S sayesinde, sistem
birimi sökü lmeden disket ile B I O S
yenilenebil iyor. Aynca, SNI Desk-
ware T u r b o T o o l s ile sistem ayar
ları kolayca yapılabiliyor.
Siemens Nixdorf PCD-5H
Bilgi için: Siemens Nixdorf Türkiye,
0212-2852646
Siemens Nixdorf PCD-5H
PC'lerin Teknik özellikleri
İşlemci: Intel Pent ium 75, 90,
100, 120, 133 MHz
Bellek: 8 ya da 16 MB
(Max. 1 2 8 M B )
Önbellek: 2 5 6 KB
Sabit disk denetimcisi: PCI
veriyolu üzerinde Fast I D E
Grafik işlemci: Tseng W 3 2 P ,
2 M B RAM
Sabit bellek 540 ya da 1000 MB
Genişleme yuvaları: 2 x PCI,
3 x ISA
Sürücü yuvaları: 2 x 3.5"
ve 2 x 5 .25"
Standart yazılımlar: MS-DOS
6 .2, WfW 3.11,
SNI D e s k Ware.
AutoCAD R.13'ün ağ uyarlaması
pazara sunuldu Autodesk'in Türiye dağıtıcısı Sa
yısal Grafik, AutoCAD R e l e a s e
13'ün ağ uyarlamasını (Network Li
c e n s e Server) Türkiye pazarına
sundu. AutoCAD R.13 Ağ Uyarla
ması, Autodesk'in Rainbow Tech
nologies NetSentinel License Ma
nager ve Elan License Manager for
UNIX Platforms ile yaptığı lisans
anlaşmaları sonucunda D O S , Win
dows, Windws NT ile Sun Solaris,
IBM AIX, HP-UX ve SGI IRIX gibi
yaygın işletim sistemlerini ve or
tamlarını destekl iyor. AutoCAD
R.13 Ağ Uyarlaması 'nın yeni özel
likleri dört ana başlıkta toplanabi
lir: Güvenlik, yüzer lisans, esneklik
ve doküman.
Güvenlik
AutoCAD Release 13 Ağ Uyarla
ması, Hardware Lock adı verilen
yazılım kilidi, sunucu (server) ya
da istemci (cl ient) ' lerden sadece
birisinin paralel port 'una takılarak
kullanılıyor. Diğer kullanıcılar ve
konfigürasyonlar için farklı kullanı
cı kodları belirleniyor. T e k bir ya
zılım kilidinin kullanılması ve fark
lı kullanıcı kodlarının belirlenebil
mesi ile ağ ortamında AutoCAD ve
uygulama yazılımlarının kullanımı
na büyük kolaylıklar sağlanmış
oluyor. AutoCAD R.13 artık, ağ or
tamlarında paylaşılan bilgiyi ve ya
zılımların kullanımını güvence altı
na almayı sağlayan ve her kullanı
cıya verilen ACAD.PWD dosyasına
bağımlı çalışmıyor. Bu dosyanın
yanlışlıkla silinmesi ya da değiştiril
mesi tüm ağın çalışmasını engelle
miyor.
Esneklik
AutoCAD R.13 Ağ Uyarlaması,
Release 12'ye göre h e m daha ç o k
ağ işletim sistemini, h e m de hete
rojen ağ ortamlarını destekliyor.
AutoCAD R.13 Ağ Uyarlaması 'nın
desteklediği bazı ağ ortamları şun
lar: Artisoft Lantastic, LanMan, I B M
LanServer/Requester , NetWare,
Netware Requester, NetWare Lite,
Windows for Workgroups.
Yüzer lisans (Hooting license)
Yeni uyarlama ile kullanıcılar ar
tık AutoCAD üzerinde çalışan uy
gulama yazılımlarını ağ üzerinde
çalışan AutoCAD sayısı ile eşitle
m e k ya da bu sayıya göre kullanım
kodu almak zorunda değiller. Au
todesk'in AutoCAD Ağ Uyarlaması
için geliştirdiği bu ç ö z ü m e yüzer li
sans (flooting l icense) adı veriliyor.
Yüzer lisans sayesinde AutoCAD
üzerinde çalışan Designer, ADE gi
bi uygulama yazılımları ağ ortamın
da kaç kullanıcı olursa olsun, fark
lı AutoCAD kullanım noktalarına
transfer edilerek kullanılabiliyor.
Doküman
Heterojen ağ ortamlarını destek
leyen AutoCAD Release 13 Ağ
Uyarlaması için hazırlanan dokü
manlarda, sistem konfigürasyonları
ve yük leme işlemleri ile ilgili ge
reksinim duyulan tüm açıklamalar
bulunuyor. En az 2, en fazla 1023
kullanıcı için satın alınabilen Auto
CAD R.13 Ağ Uyarlaması, yazılımın
son kullanıcı fiyatında herhangi bir
değişiklik sağlamıyor. Ürünün su
nucu (server) fiyatı 6 ,500 Sfr, Node
fiyatı 5,500 Sfr + K D V olarak açık
lanıyor.
AutoCAD Release 13
Ağ Uyarlaması
Bilgi için: Sayısal Grafik,
0212-293 0423-24
18 i n s a n l a r 4-10 Eylül 1 9 9 5 . Sayı: 32
Cafer Yarkent
Dinozorların kalesini fetheden adam BELGİN AKALTAN
Cafer Yarkent , Babia l i ' ye
adım attı ve herşey değişti.
O kadar kısa bir süre içinde
o kadar hızlı bir değişim yaşadık
ki, kafalarımız karıştı. Mesleki de
ğer yargılarımız, insan ilişkilerimiz,
çalışma biçimimiz değişti. Eskiden
"dikey" bir gazetede çalışırdık, şim
di "yatay" olduk. Hiyerarşi alt üst
oldu. Kapısından içeri adım atar
k e n hafif ürpertiler geçirdiğimiz
"yazı işleri" d e n e n kutsal mekan,
bir tuş basımı mesafeye indi. Kağıt
lar, kalemler, daktilo tıkırtıları, kül
tablaları, çay bardakları, pikaj ma
saları, dizgi odaları tarihe karıştı.
Şimdi hafif müzik eşliğinde, ekran
başında, gürültüsüz patırtısız, siga
ra ve çaysız, TGS'siz* çalışıyoruz.
Cafer Yarkent ' i herşeyin sorum
lusu sayanlar var. Çevresinde öyle
bir e f sane yaratıldı ki, o lumlu
olumsuz, gazetedeki her olay on
dan bi l inmeye başlandı. T e k başına
bir adam herşeyin sorumlusu olabi
lir mi? Hayır. Cafer B e y sadece bir
düğmeye bastı ve süreci başlattı.
Nasıl mı? Söyleşiye başlarken Cafer
B e y bir düğmeye daha basıyor. Ma
sasında bir Macintosh P o w e r PC
var. Ve S e z e n Aksu 'nun s o n
CD'sinden nağmeler yükseliyor.
Herşey 1982 'de Dinç B i l g i n l e
A B D ' y e gitmeleriyle başlıyor. D a h a
ö n c e matbaalara yönelik yeni tek
nolojilerin sergilendiği, demonst-
rasyonların yapıldığı IFRA fuarları
na sık sık katılmış. Pikaj montaj sis
teminden mizanpajın terminalde
yapılması aşamasını farketmişler. O
sıralar Türkiye'de hiçbir gazetede
haberlerin terminalde yazılıp, re-
dakte edilip, çıkış alındığı bilinmi-
yormuş. Avrupa'da bile yokmuş.
Halbuki A B D ' d e 1970' lerde bu sis
teme geçilmiş. Burada ise bir gaze
tenin hazırlanmasındaki en önemli
istasyonların, vazgeçi lmez aşamala
rın bunlar olduğu sanılıyormuş.
Pikajörlerin saldırısı
O yıl Chicago Tribune gazetesini
gezerken başına gelenleri hiç unu-
tamamış Cafer Yarkent. "Bizi sürek
li uyarıyorlar. Sakın birbirinizden
ayrılmayın, gruptan k o p m a y ı n di
ye. Alt kata indik. K o c a m a n bir
spor salonu büyüklüğünde bir pi
kaj salonu; içinde 6 0 0 tane pikaj
masası var. Hayatımda bu büyük
lükte pikaj odası görmedim. B e n
de dalmışım gruptan ayrılmışım.
Birden p o p o m a bir pikaj bıçağı
saplandı. B e n c a n acısıyla haykırır
k e n biri çıktı 'defol' diye bağırdı.
Oradan kaçarak kurtuldum. Sonra
bizi gezdiren yöneticiler 'Burası ya
kında yok olacak. Bizi burada sev
mezler, sizi uyarmıştık' gibi açıkla-
* TGS: Türkiye Gazeteciler Sendikası
malarda bulundu."
C h i c a g o Tribu-
ne 'de sistemi anlayıp
buraya adapte ede
bi lmek için epeyi ça
lışmış. Burada h e m
yazı işleri h e m de
mizanpaj birlikte de
ğişeceği için k o m p l e
bir sistem değişikliği
söz konusu. Hastech
şirketinin geliştirdiği
"pagination" sistemi
benimseniyor. O yıl
larda, 1 9 8 2 ' d e , bu
sistem dünyada ilk k e z Yeni Asır,
Chicago Tribune ve B o s t o n Glo-
be 'da kullanılıyor. Yani Avrupa'dan
ç o k ö n c e Türk basını bilgi teknolo
jisinin nimetlerinden yararlanmaya
başlıyor.
Üç kez istifa
Cafer Yarkent, yeni s i s temde
h e p 23-27 yaşlarındaki gençler le
çalışıldığını farkediyor. "Bunlar ge
leceğin gazetecileri" deniyor kendi
sine. Hatta bir de tüyo veriyorlar.
Sistemi kurarken b e ş kişi s e ç deni
yor. Biri g e n ç bir bayan, biri g e n ç
bir erkek, biri iyi eğitimli yaşlı bir
e rkek veya kadın, yine yaşı 50'nin
üzerinde kalın gözlüklü biri, so
nuncusu ise m ü m k ü n s e yine yaşını
başını almış ve Q klavyede yazan
biri. "Bunların heps ine gerçekten
ihtiyacım oldu" diyor. Çünkü siste
mi herkesin kullanması gerekiyor.
Bir kişi kullanmazsa sistem otur
mazdı. Lüks tüketim aracı gibi bir
kenarda dururdu."
Aynı sistemi iki gazetede uygula
mış Yarkent. Ancak Sabah gazete
sinde uygulaması ç o k daha rahat
olmuş. Çünkü Dinç Bilgin her za
m a n arkasındaymış. Sisteme karşı
o lmak diye bir şey söz konusu de
ğilmiş. Sistemi ö ğ r e n m e y e n e yaşa
ma hakkı yokmuş. Hürriyet'e geldi
ğinde ise asıl savaşı başlamış. Dino
zorların kalesini fe thetmek için
adeta cambazl ık yapmış. Üç k e z is
tifa etmiş. Üçünde de kabul edil
memiş istifası.
Bir istifa öyküsü şöyle: ismi la
zım değil, kıdemli bir muhabire sis
temi öğretemezsin demişler. Biz
ona b e ş s e n e d e deklanşöre basma
sını öğretemedik, sen nasıl bilgisa
yar kullanmayı öğreteceksin den
miş. Siz kötü öğretmenlersiniz de
yip işe girişmiş Yarkent. Bir haftada
öğretmiş kıdemli muhabire sistemi
kullanmayı. Bu kez g e ç kalıyoruz
diye aynı muhabirin sistemi kullan
masını enge l lemeye kalkışmışlar.
B u n u n üzerine istifa etmiş.
At yarışları
"Teknoloj iye karşı insanların bir
tepkisi var. B u n u n ulusla ilgisi yok.
ingiliz de Fransız da tepki gösteri
yor," diye anlatıyor. "Makine soğuk
birşey. B e n i m katkım bunu ısıt
maktı. Herkesle konuşup, herkesle
tek tek ilgilenip mesajlar ç e k i p in
sanlara sistemi benimsett im. Adeta
kendimi zincirledim."
Tabii ki tek başına olmuyor bu
işler. Mutlaka bir ekip lazım. Cafer
Yarkent de birlikte çalıştığı ek ibe
ç o k şey borçlu olduğunu sürekli
vurguluyor.
Yine Hürriyet öyküsüne döner
sek, insanlara sistemi sevdirebil-
m e k için neler yapacağını düşünür
ken, bir de bakıyor, at yarışlarına
karşı kolekt i f bir
düşkünlük var. He
m e n sisteme at ya
rışlarını giriyor. Bir
kişiyi çağırıp göster
miş. Tabii büyük bir
m e r a k uyanmış .
Hangi d ü ğ m e d e n
açılıyor, hangi düğ
m e d e n k a p a n ı y o r
derken iki düğme
nin yerini öğrenmiş
ler. Sonra bakmış ki,
iki düğmede kalacak
iş. Y i n e ortak bir
merak konusu bulmuş: Y e m e k lis
tesi. H e m e n y e m e k listesini girmiş
s isteme ve panolarda asılı listeleri
kaldırmış. Bugün ne y e m e k var di
yenler, üçüncü ve dördüncü düğ
melerin yerini de ö ğ r e n m e k zorun
da kalmışlar. Bu şekilde ısınma tur
ları başlamış.
İlle de kağıt isteriz
Tabii bu kadar kolay olmuyor
herşey. S a b a h l a n ayrılırken Dinç
Bilgin'in sesi uzun süre kulakların
dan silinmemiş. " B e n i m olmadığım
yerde başaramazsın" demiş D i n ç
Bilgin. "Babıali seni yutacak, y o k
olacaksın" demiş. "Haklıydı" diyor,
"Belki bunları söylemeseydi bu ka
dar ç o k mücade le etmeyecekt im.
Pes edip bırakacaktım. Ama Dinç
Bilgin'in bu sözleri bana müthiş
güç verdi. Bu sözlerle yatıp bu söz
lerle kalkıyordum. Hürriyet Yazı İş
lerinde biriyle konuşurken karşım
da D i n ç Bi lg in i görüyordum. On
suz başarmam gerekiyordu."
Ö n c e dış haberler, e k o n o m i ser
visleri sonra spor servisinde Atex
terminalleri kullanılmaya başlanı
yor. G e n ç l e r teknolojiyle birlikte
kendilerini gösterme fırsatı bulu
yor. D a h a ç a b u k öğrenen, daha ça
buk kullanan ö n e geçiyor.
İkinci istifa, dış haberler servisi,
s istemde h a b e r g e ç m e y e başladığı
sırada olmuş. Yazı işleri, dış haber
lerden haberleri kağıt üzerinde iste
miş. "Terminalden h a b e r istemiyo
ruz" demişler. Çeşitli tartışmalardan
sonra hiç istemediği, hiç inanmadı
ğı yazıcı sistemine razı gelmiş Yar
kent. Sistemde yazılanlar yazıcıda
basılıp öyle yazı işlerine gelmiş bir
süre. Yani Chicago Tribune 'de ye
diği b ıçak darbesinden bir tane da
ha yemiş.
1986'da başlayan Hürriyet serü
veninde öyküler, anılar o kadar
ç o k ki, rahatlıkla bir kitap yazılabi
lir. Bir gün Ahmet Altan'a s istemde
sayfa çizmeyi öğretirken "N'apıyor-
sun? Manyak mısın?" demişler, "işi
mizi kapacak elimizden". Ahmet
Altan da Cafer Yarkent de, kimse
nin işini kapmaya niyetleri olmadı
ğına inandırmışlar muhalifleri.
Editörlük sistemi
Hürriyet'in nasıl çıktığını anla
mak için yaptığı araştırmalardan şa
şırtıcı sonuçlar almış. S o n d e r e c e
gereksiz, eğitimsiz ve kalitesiz iş
gücü bulunduğunu farketmiş. Her
katta sayısız ofisboy, git şunu getir,
gel bunu getir. Herkes birbirine ev
rak gönderiyor. Gazeteyi kim çıka
rıyor anlamamış ö n c e . 45 kişi pikaj-
cı, 42 kişi dizgici, 24 kişi düzelt
men, 11 kişi ön redaksiyon.
Bu şeki lde s istemi kurması
mümkün olmadığı için ö n c e "ön
redaksiyondan" kurtulmuş. T ü m iş
leri, teleksten çıkan haberlerdeki
küçük-büyük harfleri düzeltip si
yah ç ıkacak bölümlerin altını çiz
m e k olan ön redaksiyonu kaldır
mış. Tabii emekl i gazeteciler için
ek iş olanağı sağlayan bu kurulun
kaldırılmasına karşı çıkanlar olmuş.
"Gazeteyi ister 1500 kişiyle, ister 2
bin kişiyle çıkarın. Ama sistemin
amacı istihdamı azaltıp maliyeti dü
şürmek" diyen Cafer Yarkent ' in
devreye girmesiyle birlikte ç o k sa
yıda basın çalışanına kapının yolu
gözüküyor.
G a z e t e yönet iminde iki sistem
bulunduğunu belirten Yarkent, bi
rinin merkezi yöneticilik, diğerinin
bölümlere ayrılarak yönet i lmek ol
duğunu söylüyor. Bölümlere ayrılıp
her b ö l ü m ü n başına bir editör geti
rildiğinde, bu kişi başlıktan, mizan
pajdan, tashihten, haberden, her-
şeyden sorumlu oluyor. Merkezi
yönet imde ise sorumluluk yazı işle
rine ait. Sorumluluk başkasına ait
o lunca işler üstün körü yapılıyor.
Haberi yazan ikinci k e z okumuyor
bile haberini.
Her sayfanın bir editörü olması
sistemi de zor benimseniyor, insan
ları fazla o n o r e ettiği söyleniyor.
"Ertuğrul Ö z k ö k ' e b o r ç l u y u m
ç o k şeyi. Dört yılda alamadığım yo
lu, bir yılda Ö z k ö k l e aldım" diyor
Yarkent. Hatta Özkök, Ankara tem
silcisi olduğu sıralar sistemi kurmak
için Ankara 'ya gittiğinde, İstan-
Türk basınında bilgi teknolojisi kullanımının
yaygınlaşmasına, basın sektörünün bilgi
teknolojisiyle Avrupa'dan bile ö n c e tanışmasına imza
atan bir isim; Cafer Yarkent. Halen Hürriyet Gazetesi
Yazı İşleri Müdürü olan Cafer Yarkent, köhneleşmiş,
pas tutmuş, kemikleşmiş yapılan nasıl değişime
zorladığının öyküsünü anlatıyor...
4-10 Eylül 1 9 9 5 . Sayı: 32 i n s a n l a r 19 bul'da yıllarca yapamadığı işleri, An
kara'da bir haftada tamamlamış.
" B e n Babial i 'den birşey öğrenme
dim, h e p b e n öğrettim" diyor Yar
kent. Birinin işine son verilince he
m e n 'Koskoca Hürriyet gazetesi, şu
adamı barındıramadı mı?' gibi sitem
lerle karşılaşmış. Halbuki adama göre
iş ya da işe göre adam değil, bilgiye
göre iş, bilgi düzeyine göre ücret ilke
sine inanıyor.
Hürriyet gazetesinin Güneşl i 'deki
yeni binasına taşınması da başlı başı
na bir serüven. "Güneşli 'deki binaya
sistemler g e c e d e n kuruldu, sabah ça
lışmaya gittik. Sonra sistemler arıza
landı. Cağaloğlu ve Güneşl i bağlantısı
kesildi. Bu sırada Cağaloğlu binasın
daki bazı kişilerin 'Aman ne iyi, sis
tem çalışmıyor. Bugün gazete çıkma
yacak. Cafer'in sonu geldi' diye şenlik
havasına girdiklerini duyduk. O sıra
da Güneşl i 'de bir avuç insan var güç
leriyle gazeteyi kurtarmaya çalışıyor."
Kulağı tersten göstermek
Sonunda formül bulundu. Cağaloğ-
lu'dan haberler Ankara'ya, oradan
Güneşl i 'ye geçildi. Bir kısım haberler
daktiloyla yazıldı, faksla Güneşl i 'ye
iletildi. Cağaloğlu'ndan bir-iki dizgici
jet hızıyla Güneşl i 'ye getirildi. Termi
nalin başına oturtulup son hız, faksla
g e ç i l e n haberler i s i s teme girdiler.
"Dört terminalle gazete çıktı o gün"
diye anımsıyor Yarkent. Yıl 1990.
Tabii, sadece taşınıldığı gün değil,
Güneşl i 'ye taşınmadan ö n c e de bazı
sorunlar olmuş. Cafer B e y yeni siste
mi oturtup hızlı, çağdaş bir gazete çı
karabi lmek için savaşım verirken, o
sırada işletme müdürlüğü yeni bina
için 44 tane montaj masası ısmarlıyor.
Yarkent, yeni sistemde montajı tüm
den kaldıracakken, yeni binaya eski
sistem genişletilerek yerleştirilmek is
teniyor. Üçüncü istifa böyle geliyor.
Tabii yine Erol Simavi devreye giriyor,
taraflar birbirlerini daha iyi anlıyorlar
ve montaj masaları için ayrılan fonlar,
yeni teknolojiye kaydırılıyor.
B e n i m tanıdığım Cafer B e y ç o k "in
san" biri. Herkesle ç o k iyi diyalog
içinde. "Bütün insanları sevdiğimi
söyleyemem. Bilgi teknolojisiyle yaşa
mayan insanları sevmiyorum" diyor.
Kendisi bu sistemi ö ğ r e n e n e kadar
hapishane hayatı yaşamış. "Aylarca
bir odaya kapandık. Üç Amerikalı ge
liyor, gidiyor, yerine üç Amerikalı da
ha geliyordu. Değiş im hiç kolay ol
madı. İnsanın yaşantısı değişiyor, ta
nımları değişiyor, konuşma dili bile
değişiyor" diyor. Bir anı daha: Henüz
Y e n i Asır'da. Amerikalılara elektrik
kesintisinden söz ediyorlar. O sıralar
iki-üç saat elektrik kesiliyor Türki
ye'de. Amerikalıların havsalası almı
yor. "Nasıl iki saat ' Kimin iki saati?"
diye algılamaya çalışıyorlar.
Yeni bir gazete, yeni bir sistem,
hatta yeni bir ü lkeden teklif gelse, ay
nı süreci yeniden yaşamak ister mi di
ye soruyorum. Bu k o n u n u n artık ka
pandığını belirterek, herşeyin zaman
ve zeminle çerçevel i olduğunu söylü
yor. "O zaman dinozorları devirmek
gerekiyordu. Şimdi herkes bilgi tek
nolojisini kabullenmiş, ö n ü n d e şapka
çıkarmış durumda. Mücadele sonuç
lanmıştır" diyor.
19 8 6 yılında b e n i m de tanık ol
duğum bir olayı hatır
latıyorum Yarkent 'e . Gülüm
seyerek dinliyor.
O sıralar İngiltere'de basında
büyük bir sendika-teknoloji
savaşı yaşanıyor. Murdock, yeni
bir gazete çıkaracağını söy
leyerek Londra dışında Wap-
ping'de yeni tesisler kuruyor. İş
çiler greve gidiyor. Murdock, az
sayıda personel le, yeni tesislerde
T O D A Y gazetesini çıkaracağını
iddia ediyor. T ü m ülke nefesini
tutmuş, gelişmeleri izliyor. Her
TODAY'i kurtaran Türkler g e c e Wapping tesisleri çevresin
de olaylar çıkıyor. Gazeteci ler,
Wapping 'e camları tel kafeslerle
güçlendirilmiş servis araçlarıyla,
bin bir hakaret arasından giriyor
lar. Grevdeki işçiler gazete kam
yonlarını yakıyor.
Bu arada T O D A Y , ilk birkaç
gün çıkmayı başarıyor. Sonra sis
temde bazı arızalar, aksamalar
derken, başa çıkamıyorlar ve
yardımcı kuvvet gerekiyor. Ve
Türk basınından, Türk
gazeteci lerden destek geliyor.
Cafer Bey, iki e lemanını gön
deriyor İngiltere'ye. T O D A Y
çalışanlarına sistemi öğretsinler
diye.
ingiliz gazeteci ler arasında
şöyle konuşmalar geçiyor: 'Biz
bu sistemi hiç bilmiyoruz. Hal
buki Türkler yıllardır bu sistemi
kullanıyorlar, ç o k alışıklar.' Tabii
bunları duyan biz Türk
gazeteciler, hayatımızda
başımıza herhalde sadece bir
kez ge leb i lecek olan bu fırsattan
müthiş o n u r duyuyoruz. Bir baş
ka gurur kaynağı da, iki kişilik
bu Türk kurtarma ekibinin,
ikisinin de kadın olması, ister
inanın, ister inanmayın, haftalar
ca Londra'da T O D A Y ' i kurtar
maya ge len iki Türk kadını
konuşuldu.
Tabii Türkiye 'de bu konuda
tek satır h a b e r yok.
"Bizim kızlar orada tecavüze
uğrasalar, eminim h a b e r olurdu"
diyor Cafer Yarkent. " B u da
Türk basınının ayıbıdır."
i n s a n k a y n a k l a r ı 20 4-10 Eylül 1 9 9 5 . Sayı: 32
22 m e s a i s o n r a s ı 14-20 Ağustos 1995-Sayı: 29
FORMAT ALTUĞ ÖZGENLİK
işte yeni bir hafta ve klasik bir Format'tan
merhaba. Şu anda okuduğunuz Format'ı evde
yazıyorum. Çünkü tatildeyim. Bugün 26
Ağustos Cumartesi ve saat sabaha karşı 3:15,
yani bir iki saate kadar güneş doğacak. Ben
artık kaçıncısı olduğunu sayamadığım soğuk
kahvemden bir yudum daha aldım ve uykulu
uykulu Format'ı yazmaya başladım. Ben de ilk
defa deniyorum. Bakalım bu saatte yazılmış
Format nasıl oluyormuş? Şu anda gecenin bir
yarısı olmasına rağmen Scorpions'ın konserde
canlı kaydettiği "Livin' for tomorrow" parçasını
dinliyorum. Sesi yarıya kadar açtım ve kendimi
apartman yaşantısında saygısızlık sınırlarını
zorlamak üzerine bir deney yapıyor gibi
hissediyorum. Sanırım bu son parça. Bu
bitince dinleyecek yeni birşeyler bulmam
gerekiyor. Ama herkese bunu tavsiye
ediyorum. Yani gecenin köründe müziğin
sesini köklemek ve pencereden gökyüzüne ya
da şehre bakmak. Kendinizi evrenin hakimi
gibi hissediyorsunuz (tabii ki evdekilerin ya da
komşularınızın çığlıkları sizi tekrar hayata
döndürene kadar).
Doğrusu çok teşekkürler. Format Fine Arts
and Culture Festival'e o kadar büyük bir ilgi
gösterdiniz ki, gözlerim yaşardı. Sanırım
sektörümüzdeki insanların ve Format
okurlarının çoğunluğu asosyal. Çekik
gözlülerin kekik kokan tarlalanndan ya da
güneşli California'dan gelen teknoloji
harikalarını satmaktan başka bir iş yapmamaya
devam edin. Neyse artık beni
üzemeyeceksiniz, çünkü bu okuduğunuz son
Format. Bazı şeylerin değerini kaybedene
kadar anlamayız. Umarım sizin için de durum
böyle olmaz.
Nasıl ama yüreğiniz ağzınıza geldi değil mi?
Bir yere gittiğim yok; şaka yapıyordum. Ama
olur da bir gün gazete kapanırsa ya da ben
ölümcül bir hastalığa yakalanırsam, Veda
Format'ı yazmak zorunda kalacağımı
düşünerek sevimsiz bir prova yapıyordum.
Doğrusunu söylemek gerekirse ekranda beyaz
üstüne siyah harflerle yazı yazmak gözlerimi
oldukça yordu. Sanırım içtiğim kahveler
midemi mahvetmekten başka bir işe
yaramayacak. Biraz önce Format'ı yazmaya ara
verdim ve birkaç dakikalığına birşeyler
okudum. Esasında iyi de oldu. Woody Allen'ın
"Muzır Etkiler" kitabından kısa bir bölümü
okudum. Sanırım en saçma bölümü seçmişim.
O neydi öyle. Hayatımda bu kadar saçma
sapan ve hiçbir yere varmayan birşey
okumamıştım. O kadar kötü ki, sizinle
paylaşmadan edemeyeceğim. Adamın biri bir
gün Lincoln ile görüşmek istediğini söylemiş
ve Lincoln'ün karşısına çıkınca nöbette
uyuduğu için idama mahkum edilen oğlunun
affedilmesini dileyeceğini unutup, "Bir adamın
bacakları ne kadar uzun olmalıdır?" diye
sormuş. Lincoln de "yere değecek kadar"
demiş ve bu Lincoln'ün ve çevresindekilerin
çok hoşuna gitmiş. Sonra Lincoln biraz daha
düşünmüş ve gecenin bir yansı söyleyeceği
şeyi söyleyemeyip bu garip soruyu soran ve
karısıyla kavga eden adamın evine gidip,
"Oğlunu bağışladım", demiş. Olay detaylar
hariç bundan ibaret.
Ben iki kez okudum ama birşey
anlayamadım. Acaba Lincoln medyum
muymuş ki- adamın ne sormak istediğini
gecenin köründe anlamış ve adamın evini
bulmuş? Peki Woody Allen acaba bunu
sarhoşken mi yazmış? Eğer öyle ise nereden
duymuş? Uydurmuş mu? Umarım siz
anlamışsınızdır. Çünkü ben kafamdaki bu
sorulara hikayenin içinde bir cevap
bulamadım.
Şu anda masamın üstünde duran ve geçen
yıl Haziran ayından kalma olan bir konser
bileti gözüme çarptı. O konser de ne acayipti.
Geçen yıl 17 Haziran günü Almanların ünlü
Punk grubu "Die Toten Hosen" Açıkhava
Tiyatrosu'nda konser vermişti. Ben de konsere
Cem'in kuzeni ve benim yakın
arkadaşlarımdan Attila ile gittim. Orada
kendini Punk zanneden birçok insan gördüm.
Eminim ki yüzde 90'ının, -belki daha da
fazlası- Punk anlayışı: muhtelif renklerde
saçlar, feci dökük ve pis giyinmek, devamlı
sarhoş gezip küfretmek ve birkaç yeni dönem
Punk-Hardcore grubuyla sınırlıydı. Ama onları
suçlamak ya da karalamak istediğim yok. Her
işimizdeki etkileri onların üzerinde de
gözlemlediğimi anlatmaya çalışıyorum. Yani
temelleri öğrenmeden taklit etmek. Gökalp'in
sayesinde Punk hakkında çok şey öğrenmiş,
Punk müziği ve felsefesini daha iyi anlar
olmuştum. Ama o konsere gelenlerin
bunlardan pek haberdar olduklarını
sanmıyordum. O yüzden o gün için hep şunu
söylerim: "Kendimi oradaki herkesten daha
fazla Punk hissettim". Peki konserin sonuna ne
dersiniz? Konserin son parçasında Die Toten
Hosen'in solisti herkesi dans etmek ve
dağıtmak için sahneye davet etti. Tam son
sözcük ağzından çıkmıştı ki, birden yaklaşık
bin kişilik bir grup sahneyi yağmalamaya
başladı. Birkaç dakika sonra tüm olay bitmişti
ve sahne savaş alanı gibiydi. Hayatımda
gördüğüm en garip, korkunç ve komik şeydi.
Orada olmalıydınız.
Evet bu haftaki Format'ın da sonuna geldik.
Gelecek haftaya kadar hoşçakalın ve kendinize
iyi davranın.
KRN, yeniden vitrine çıkıyor KRN Bilgisayar, 1995 yılı başında başlatacağı
imaj yenileme ve tanıtım kampanyasına birkaç
ay gecikmeli olarak başlıyor. Eylül ayı ile birlikte
yoğun bir tanıtım kampanyası ile sektöre
yeniden merhaba diyen şirket, KRN'yi yerli
marka olarak tüketicinin beynine kazıma
düşüncesinde.
NURAY ÖZKAN
1995'i bir y e n i l e n m e yılı
olarak ilan e d e n KRN
Bilgisayar, imaj değişik
liği çalışmalarını nihayet vit
rine çıkarıyor. Eylül ayı ile
birlikte KRN markasını yep
yeni bir çizgiyle yeniden pa
zara sunacak olan şirket, ta
nıtım kampanyas ına tüketi
cinin aklına ge len bütün so
ruların cevaplarını vermeyi
hedef leyerek başlıyor. Logo
sundan kutusuna kadar her-
şeyi yeni lenen KRN markası
nın, Türkiye pazar standart
larında fiyat/kalite çizgisini
oluşturmuş, kaliteli bir ürün
olması hedefleniyor. Kural-
kan Şirketler Grubu 'na bağlı
o lan KRN Bilgisayar Halkla
ilişkiler Müdürü Fatih Özde-
mir, KRN'yi tüketicinin gö
zünde 'acaba daha ç o k araş-
tırsa mıydım? ya da 'keşke
d a h a ç o k p a r a m olsaydı '
sözlerini s ö y l e t m e y e c e k bir
PC markası haline getirmeyi
amaçladık lar ın ı söylüyor .
Özdemir, "KRN'nin kampan
yaya, doğru bir s loganla,
doğru bir mesajla çıkmasını
istedik. O yüzden çalışmala
rımız uzadı. Biz im için bir an
ö n c e pazara ç ıkmak değil,
tüm hazırlıklarımızı tamam
lamış olarak tüketicinin kar
şıs ına ç ı k m a k ö n e m l i y d i .
Şimdi pazar lama ve bayi
kadromuzu oluşturduk; fi-
ilk 5 şirket arasında olmayı
planlıyor.
Bu arada KRN Bilgisayar
yalnızca PC satıcısı bir şirket
o lmayı düşünmüyor. Y i n e
bir Kuralkan Şirketler Grubu
kuruluşu olan ve O E M satışı
yapan Sena ile birlikte bilgi
sayarı parça parça e le alarak
anahtar tesl imi ç ö z ü m l e r e
kadar pazarın tüm gereksi
n i m l e r i n e yanı t v e r e c e k
ö n e m l i bir a d r e s o l m a y ı
planlıyor. KRN Bilgisayar'da
özel çözümler le ilgili bir b ö
lüm oluşturacaklarını söyle
yen Yavuz B a c a c ı , b u n u n
için çeşitli girişimlerde bu
lunduklarını açıkladı. Kuru
luşların güçlü sistem gerek
sinimlerini de karş ı lamayı
amaçlayan şirket, yurtdışın
daki bir sunucu (server) üre
ticisi şirket ile fason işbirliği
anlaşması imzaladığını du
yurdu. Şirket, yurtdışından
ithal ettiği sunucu sistemlere
KRN markasını vererek pa
zara sunacak. Sunucu sis
temlerinin ç o k işlemcili m o
dellerini ithal e d e c e k olan
şirket, aynı zamanda kuru
luşlara k o m p l e sistem çözü
müyle g idecek. B u n u n için
S C O U N K ' i n Türkiye temsil
ci l iğini y a p a n Prosoft ' tan
S C O UNIX' in dağıtıcılığını
alan şirket, sistem ile birlikte
işletim sistemi de sunmuş
olacak. Şirket, Eylül ayı so
n u n d a SCO U U N I X operas
y o n u n a başlayacak.
Şu anda 80 bayi ile çalışan
şirketin özell ikle Anadolu'da
o ldukça güçlü bir bayi yapı
lanması var. "Bayi teşkilatın
da en zayıf o lduğumuz nok
ta istanbul" diyen yetkililer,
şimdi bu bölgeyi de güçlen
diriyorlar. Bayileriyle özel
likle ç ö z ü m e yönel ik olarak
çalışacaklarını belirten yetki
liler, bu arada çeşidi sektör
leri hedef leyen yazılımları
da ç ö z ü m paketinin içine
katacak.
Ö t e yandan Sena 'nın da
yeni ürün çeşitliliğine gittiği
ni bel irten Yavuz B a c a c ı ,
özel l ik le n o t e b o o k ve ağ
ürünlerini de portföylerine
eklediklerini söyledi. Note
b o o k için de yurtdışındaki
bir şirketle fason anlaşması
imzalayan şirket, KRN adı al
tında n o t e b o o k satışına baş
ladı. Bu arada Sena 'da ağ
ürünleri b ö l ü m ü oluşturul
du. Şirket, yurtdışındaki 3
şirket ile ağ ürünleri konu
sunda anlaşma imzaladığını
açıkladı.
IAS, Türkiye'yi yazılım geliştirme merkezi yaptı
Almanya'da bir Türk girişimci
tarafından kurulan IAS (In
dustrial Application Softwa
re) , endüstri kuruluşlarına MRP
(Üretim Kaynaklan Planlaması) ç ö
zümleri üreten bir şirket. IAS, Al
manya'da özell ikle SAP'nin büyük
müşterilerine danışmanlık ve tek
nik destek vermesiyle tanınıyor.
D a h a s o m a şirket, edindiği birikim
ve deneyimle kendi MRP paketini
geliştiriyor. IAS'nin kurucusu Ha
kan Karabiber , geçt iğ imiz yılın
Mart ayında Türkiye 'de de bir ofis
açıyor.
Hakan Karabiber, tüm Avrupa
pazarma ç ö z ü m ürettiklerini söyle
yerek Türkiye 'deki ofisi de başlan
gıçta tamamıyla bir yazılım gelişti-
me merkezi olarak planladıklarını
belirtti. Karabiber, "Bundaki amacı
mız, geliştirme masraflarını daha
ucuza m a l edebi lmekt i " derken
Türkiye'nin de sanılanın aksine ka
liteli insangücü açıs ından öneml i
bir potansiyele sahip olduğunu di
le getirdi. Hakan Karabiber, son
yıllarda Avrupa'da yapıdan araştır
malara dikkat çekerek, "Yazılım
üreticileri için yapılan araştırmalar-
Almanya'da bir ofis açarak büyük endüstri kuruluşlarına MRP
çözümleri geliştiren IAS, geçtiğimiz yıl Türkiye'ye gelerek
deneyimlerini Türkiye pazarına da sunmaya başladı.
da gel i ş t i rme y a p a n ş irket lerin
masraflarının 3-5 katı yükseleceği ,
dolayısıyla bu şirketlerin yaşama
şansının olamayacağı ortaya çıktı.
B u n u n üzerine p e k ç o k şirket D o
ğu B l o k u ülkelerine yatırım yaptı.
B iz de bu tehlikeyi görerek Türki
y e ' d e gelişt irme yapmaya karar
verdik" dedi.
Türkiye 'de geliştirme yapmayı
seçmeler ine n e d e n olarak buradaki
ucuz iş gücünün e tken olup olma
dığı sorusunu ise Hakan Karabiber
şöyle yanıtladı: "Avrupa'nın iş gücü
ç o k pahalı, sosyal standartları yük
sek. Türkiye 'de iyi bir beyin gücü
var. B u n d a n yararlanmak istedik.
Politikamız, ucuz insan çalıştırmak
değil; aks ine elemanlarımıza m e m
nun olacakları ücretler veriyoruz.
Ancak Türkiye 'de yaşam standardı
Avrupa'ya göre daha düşük."
B a ş l a n g ı ç t a T ü r k i y e pazar ına
girmek gibi bir hedefi o lmayan
IAS, yaptığı araştırma ve tanıtımlar
s o n u c u n d a Türkiye pazarına gir
m e y e karar veriyor. Bu kararın ne
denini Hakan Karabiber şöyle açık
lıyor:
"Türkiye'de kullanılan MRP yazı
lımlarının eski bir yapısı var, tek
nolojisi eski. G ü m r ü k Birliği anlaş
masıyla birlikte p e k ç o k endüstri
kuruluşu o t o m a s y o n a g e ç m e k iste
yecektir. Üretimde bilgi akışlarının
eksiksiz olması gerektiğinden bu
kuruluşların yeni teknoloji lerle ge
liştirilmiş, bütünleşik çalışan bir ya
zılıma gereksinimleri o lacak. İşte
biz de yazılımımızla o t o m a s y o n a
g e ç e c e k özell ikle orta büyüklükte
ki şirketleri hedefliyoruz. Yazılımı
mız, iki kişilik şirketlerden tutun da
ağ s isteminde kullanan 2 bin 5 0 0
kişilik şirketlere de hizmet v e r e c e k
yapıda."
IAS'nin Türkiye 'deki ilk kullanı
cısı, Protopak Ambalaj Sanayi oldu.
IAS'nin kurucusu Hakan Karabiber.
i lk anlaşmasını geçtiğimiz günlerde
imzalayan şirketin hedefi, 1995 yılı
s o n u n a kadar Türkiye 'de 7 kurulu
şa çözümleriyle hizmet vermek.
IAS, MRP yazılımını, yıllardır yurt
dışında verdiği danışmanlık hizme
tiyle birlikte sunacak. Geliştirmeyi
burada yaptıkları için Türkiye 'deki
kuruluşların ç o k daha kolay hiz
m e t alacağını belirten Karabiber,
bu arada b e ş yıl içinde e l e m a n sa
yısını 3 0 0 ' e çıkarmayı hedefledikle
rini ve kadronun büyük bir bölü
münü de gelişt irmeye
ayıracaklarını açıkladı.
IAS, MRP yazılımı
nın standart b ö l ü m ü n ü
Türkçeleştirmiş durum
da. Şu anda da finans
m o d ü l l e r i n i n T ü r k ç e
leşt ir i lmesi yapı l ıyor.
Karabiber, "Yerelleştir
m e d e en öneml i kısım
lardan biri, finans. Bu
modülü, Türk iye 'dek i
mali müşavirlik şirket
ler inden d a n ı ş m a n l ı k
alarak yerel hale getiri
yoruz. Hedefimiz, yıl
sonunda finans paketi
ni yerelleştirilmiş ola
rak pazara sunmak", diyor.
IAS, ö n ü m ü z d e k i d ö n e m d e
A B D ' d e de bir ofis açmayı planlı
yor. A B D ' d e k i ofiste ise müşavirlik
ve uyum çalışmaları yürütülecek.
IAS, SAP gibi d o n a n ı m şirketleriyle
işbirliğine gi tmek yerine, endüstri
ye danışmanlık yapacak düzeyde
danışmanlık şirketleriyle çalışmayı
amaçlıyor. B ö y l e c e kuruluşlara da
ha bağımsız hizmet vermeyi hedef
liyor.
yatlarımızı ve konfigüras-
yonlarımızı belirledik. KRN
markası bundan ö n c e de pa
zarda vardı; bir süre ara ver
di a m a bundan böyle pazar
da sürekli mevcut bir isim
o lacak" şek l inde aç ık lama
yapıyor.
Büyük kuruluşlara
sistem çözümü
Şu anda şirketin g ü n d e
100 adet PC çıkarabi lecek
bir montaj hattının olduğunu
söyleyen KRN Bilgisayar Pa
zarlama Müdürü Yavuz B a
cacı, kampanyadaki PC m o
dellerini e k o n o m i k , standart
ve süper seri o l m a k üzere
başl ıca üç kategoride pazar-
layacaklarını açıkladı. Giriş
seviyesi olarak 4 8 6 D X 2 - 6 6
model ini baz alan şirket da
h a ç o k 4 8 6 D X 4 - 1 0 0 M H z m o
deli üzerinde yoğunlaşacak.
Süper seri olarak adlandırı
lan seride ise daha ç o k Pen
t ium s e v i y e s i n d e k i PC' ler
pazarlanacak. "Ürünlerimiz
le uluslararası markalar ile
montaj PC'ler arasında bir
yere oturmayı planlıyoruz"
diyen Bacac ı , bu arada piya
sadaki farklı işlemcileri de
alternatif olarak denedikleri
ni belirterek, Intel dışında
farklı iş lemci arayışlarını sür
dürdükler ini de s ö z l e r i n e
ekledi.
KRN, ileriki yıllarda Türki
ye 'de PC satış sıralamasında
Recommended