Kadin Filozoflar

  • View
    21.813

  • Download
    10

  • Category

    Business

Preview:

DESCRIPTION

8 Mart 2010 Tarihinde, özel tevfik Fikret Lisesi'nde düzenlenen etkinlikte, Özel Türk Lisesi öğrencisi Müge Tosun tarafından yapılan sunu.

Citation preview

KADIN FİLOZOFLAR

“Filozoflar şimdiye kadar dünyayı sadece erkeklere göre yorumladılar.Fakat onun insanlık bakımından değiştirebilmesi kadınca da yorumlanmasını gerektirir.”

Irmtraud MORGNER

-Miletli ASPASİA

-Mantineal DİOTİMA

-Hipparchia

-Arete Ve Lais

-İskenderiyeli HYPATİA

ANTİKÇAĞ’DAKİ KADIN FİLOZOFLAR

Antikçağ’da kadınların felsefe

okulları açtıklarını ve zamanın ünlü

filozoflarına dersler verdiklerini görüyoruz. 

Miletli ASPASİA

Sokrates’in hocasıdır.Sokrates diyalog yöntemini Aspasia’dan öğrenmiştir.

Mantinealı DİOTİMA

Sokrates’in hocasıdır.

İskenderiyeli HYPATİAAntikçağ’ın sonlarının en etkili bilginidir.‘Özgürlüğü savunan’ ilk kadındır.Tarihte bilinen ilk kadın matematikçidir.Sonradan “cadı avı” olarak anılacak olan kanı susamışlık derecesine varan kadın düşmanlığının ilk kanlı kurbanı olmuştur. Onun ölümü,Roma imparatorluğunun Hıristiyanlaşmasını kesin işareti,”pagan” felsefenin son bulması anlamına gelir.

Ortaçağ’da Kadının Yeri;I. Ortaçağ kadınlara çok büyük

baskıların yapıldığı bir çağ olarak tanınmıştır.

II. Kilise egemendi.Bilim ve felsefe ile uğraşan kadınlar cadı olarak anılıyordu.

III. Kadınlarının kendi çağlarının kültürel hayatının etkin şekilde katılma olanakları çok azdı.Çok az olanaklardan biri olan manastıra girmekle bu katılımı sağlayabiliyorlardı.

Ortaçağ Filozofları;Hildegard von Bingen

Mechthild von Magdeburg

Katharina von Siena

Christine de Pizan

Mechthild von Magdeburg

“Aptallık, kendi halinden memnundur; bilgelik soruları sormakla bitiremez.”

Katharina von Siena

“ İnsan iradesi özgürdür; insanın kaderi önceden belirlenmiş değildir.”

Christine de Pizan

İlk Fransız kadın yazardır.

Rönesans - Reform İtalyan rönesansı süresince yani

antikçağ kültür geleneğinin “yeniden doğuşu” ile,14. ve 15. yüzyılda yeni bir kadın tipi “Virago” kültürlü “erkek kadın” tipi ortaya çıktı.

Rönesans felsefi tarihi bakımından hiçbir yeni sistemin ortaya çıkmadığı bir geçiş dönemi sayılır.

Rönesans bütünüyle alındığında kadınlar için oldukça geriye atılmış büyük bir adımdı.Antikçağın düşünce dağarcığının yeniden doğuşu bu çağın kadın düşmanı düşüncelerinin de rönesansı olmuştur.

“ Cadı takipleri” adı verilen davalar yüzünden bir milyondan fazla kadın işkenceye uğradı ve yakıldı.”

RÖNESANS’IN FİLOZOFLARI

İsotta Nogarola

Tullia D’Aragona

Teresa von Avila

“Havva ile Adem’in Günahının Eşitliği ya da Eşitsizliği Hakkında Diyalog”

Isotta Nogarola

Tullia D’aragona

“Aşkın Sonsuzluğu Üzerine Diyalog” adlı eseri Platonik diyalogun yeniden keşfi olarak görülür.

Teresa von Avila

‘Vida’ adlı eseriMontaigne’in

keşfettiğidüşünülen denemeformunun ilk

örneğidir.

AYDINLANMA ÇAĞI Aydınlanma Çağı olarak adlandırılan

tarihsel dönem, Aydınlanma felsefesinin 18. yüzyılda doğup benimsenmeye başladığı dönemdir

Bu çağda kadınlar hala eskiden olduğu gibi, mal edinme, özgürlük ya da düşüncesini serbestçe söylemek hakkından yoksundu.

Aydınlanmanın birkaç erkek kuramcısı, örneğin Jean De Condorcet kadına da eşit haklara sahip olma olanağı verilmedikçe devrimin amacına ulaşmayacağını ileri sürmüştür

Bilgi teorisinin iki düşünme yolu , aydınlanma felsefesinde egemen rol oynar.Rasyonalizm Almanya ve Fransa’da onun yolunu hazırlamıştır

Fransız devriminin ideali olan “özgürlük,eşitlik,kardeşlik” hiçbir şekilde kadınlar için geçerli olmayınca “kadınlar yeniden ocak başına gönderildi.”onlar erkeklere hizmet etmeli annelik rolüne yoğunlaşmalıydılar anlayışı vardı.

Düşünsel romantik akım felsefenin büyük sistemler kurma geleneğinden ayrıldı.Romantik akım zaman bakımından aydınlanmanın son zamanlarıyla kesişip Alman idealizm felsefesiyle yapılan hesaplaşmalar içinde oluşmuş ve gelişmiştir.

Kadın ve erkek romantikler aydınlanmacıların ideali olan hoşgörü ve eşitliği silmek istemiyor,duygularla beslemeyi istiyorlardı.

Mary Astell

“Eğer Tanrı kadının anlayış yeteneğini kullanmasını istemeseydi, ona bunu vermezdi; çünkü o hiçbir şeyi boş yere yapmaz.”

Olympe de Gouges

” Kadının idam sehpasına çıkma hakkı var; aynı şekilde bir konuşma kürsüsüne hakkı da verilmeli ona…”

Bettina von Arnim

Hedwig Bender

Rosa Mayreder

Karen Horney

19.Yüzyılın sonlarında

Aydınlanmanın

başlangıçlarındaki kadının

da erkek gibi akıl

yeteneğine sahip olduğu

düşüncesi

silinerek,geleneksel kadın

imgesine geri dönüldü.Bu

durum,kadın haklarını

savunanların harekete

geçmesine neden oldu.

Rosa Mayreder

“Kadınların ne olduğu ancak onların ne olmaları gerektiği önceden belirlenmezse bilinebilir.”

Karen Horney

Freud’un feminism karşıtlığını ilk eleştirenlerdendir. 

20.yy’daVaroluşçuluk felsefesi,

Fenomenoloji, Analitik felsefe

gibi felsefe akımları egemen

olmuştur.

Dönemin önemli

düşünürlerinden biri

Hannah Arendt’tir.

Simone de Beauvoir

“Benim için bir düşünce, teorik bir şey değildir; o yaşanır ya da teori olarak kalır ve geçerli değildir.”

Sartre ile üniversitede tanışmış ve

ölünceye kadar onunla yaşamıştır.

Recommended