Click here to load reader
Upload
selcuk-yuecesoy
View
1.479
Download
3
Embed Size (px)
DESCRIPTION
turizm sektöründe başlıca rekabet koşulları ve bu rekabet koşullarını etkileyen niteliksel ve niceliksel faktörler.
Citation preview
1
TURİZM SEKTÖRÜNDE
REKABET GÜCÜNÜ
ETLİLEYEN FAKTÖRLER
SELÇUK YÜCESOY
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TURİZM VE OYEL İŞLETMECİLİĞİ ANABİLİM DALI
KAYSERİ
2GENEL BİLBİLER
Turizm sektörü diğer hizmet sektörlerinden biraz daha farklıdır şöyle ki;
Hizmetler soyut bir özelliğe sahiptir
Üretildiği yerde tüketilir
Emek yoğun bir sektördür
Müşteri beklentilerine göre değişik şekilde algılanır
Test edilebilme şansları yoktur
Müşteri memnuniyeti daha fazla ön plandadır
3Turizm Sektöründe Rekabet Gücünü Etkileyen Faktörler
1950’lerden sonra hızla büyüyen turizm sektöründe ülkelerin paylarını arttırma çabaları turizm rekabetini doğurmakta ve yeni destinasyonlar ile ürünleri ortaya çıkmasını sağlamaktadır.
Dünya genelinde firmaların hayatta kalabilmeleri rekabet edebilmelerine bağlıdır. Artan rekabet ortamında turizm işletmelerinin; esneklik, çabuk tepki verme ve değişen koşullara hızla uyum sağlamaları gerekmektedir.
Rekabet gücü ölçüm araçları çeşitlidir bunlar; reel kurlar, enflasyon, ücretler, maliyetler, karlılık, teşvikler, bilgi kullanımı, işsizlik, ARGE faaliyetleri vb.
Literatürde turizm sektöründeki rekabetle ilgili genel bir teori, açıklanmış bir tanımlama bulunmamaktadır.
4
Dünya Ekonomik Formu ülkelerin rekabet gücü ve rekabet edilebilirlik ile ilgili yapmış olduğu çalışmada, rekabet gücü göstergelerini 8 ana başlıkta bulunan 289 faktörle toplamıştır. Bu faktörlerden bazıları; teknoloji düzeyi, sermaye, işgücündeki farklılıklar, verimlilik düzeyleri, yönetim organizasyon yapısı, döviz kuru, alt yapı, mali piyasaların yapısı örnek verilebilir.
Turizm sektörü açısından bakıldığında ise bu faktörlere; beşeri sermaye, teknoloji, turizm arz ve talep koşulları, yatırım ve teşvikler, turist sayısı, turist harcamaları, uzaklık, reklam-tanıtım doğal kaynak sayısı gibi niceliksel
Deneyimin kalitesi, hizmet kalitesi, verimlilik, ürün çeşitlendirmesi, destinasyon imajı, kültürel ve tarihi miras zenginliği gibi niteliksel faktörler yer almaktadır.
5
Turizm destinasyonlarının rekabet gücü
6Rekabet Gücünü Etkileyen Niceliksel Faktörler
Turizmin kendine özgü yapısından kaynaklanan özelliklerinden dolayı farklı etki ve özelliklere sahip değişkenler bulunmaktadır. Bunların birçoğunun ölçümü mümkün değildir. Bu durum destinasyonların rekabet gücü açısından karşılaştırılmasını güçleştirmekte ve alan çalışmalarını ön planda tutmaktadır.
7Beşeri Sermaye ve Eğitimin Rolü
Son yıllarda teknolojik gelişmeyle birlikte ucuz iş gücü ve doğal kaynaklara dayalı rekabetin yerini, uluslararası piyasalarda uzmanlaşmaya yönelik olarak; dünya piyasalarına açılma, ürün teknolojisini geliştirme, ürün farklılaştırması ve insan sermayesine daha fazla yatırım yapmak almıştır. Diğer bir deyişle turizm ürünü girdisi ve çıktısı insandır.
8
Beşeri sermaye kavramı ile daha iyi eğitilmiş ve beceri kazandırılmış, insan kaynağı ifade edilmektedir. Okuma yazma oranı artmış bir ülke daha hızlı bir şekilde büyümektedir
Örneğin; okuma-yazma oranındaki %20 lik bir artış %0.5 ekonomik büyüme sağlamakta, okur-yazarlık oranının %20den %30a çıkması halinde GSMH payının %8-16 oranında artacağı ileri sürülmektedir.
Turizm sektöründe çalışan insanların eğitimi, hızla gelişen küresel ekonomide hala önemli bir sorundur.
9Bilişim teknolojileri ve teknolojik gelişme
Bilişim teknolojileri hızla gelişmekte ve diğer sektörlerde olduğu gibi turizm sektöründe de rekabet şeklini değiştirmektedir. bankacılık, eğitim, alış-veriş gibi pek çok sektörde bu tür teknolojiler yoğun olarak kullanılmaktadır.
Turizm sektöründe kullanılan bilişim teknolojilerine örnek olarak: bilgisayarla rezervasyon sistemleri, küresel dağıtım dağıtım sistemleri (GDS), yönetim bilgi sistemleri, hava limanı bilgi sistemleri, dijital telefon şebekeleri, mobil iletişim araçları ve tüm telekomünikasyon araçları verilebilir.
10 Turizm ürününün yapısı gereği sunulan hizmetler genellikle kullanıldığı
yerden çok uzakta satın alınmaktadır. Buradan hareketle; ziyaretçilerin, destinasyonun genel görünümü, çekiciliği, fiyatı, kalitesi, konaklama ve seyahat süresi ile ilgili doğru bilgilere kolay bir şekilde erişmeleri gerekmektedir. teknolojik gelişmeler arttıkça bilgi çeşidi de hızla çoğalmakta sonuç olarak değişime ayak uyduramayan işletmeler geride kalmaktadır.
Sonuç olarak, turizm sektöründe BT ve diğer teknolojik unsurların kullanımı ile; iletişim maliyetleri azalır, bilgiye tam ve doğru bir şekilde ulaşılır, müşteri memnuniyeti ile zaman ve personel tasarrufu sağlanır, hizmet kalitesi geliştirilir, etkinlik artar, ürün ve hizmette farklılaşmaya gidilir, rekabetçi bir fiyat belirlenir ve böylece rekabet gücü için bir avantaj elde edilir
11Turizmin Arz Koşulları
Turizmin arz koşulları ile bir destinasyonun doğal varlıkları, sosyo-kültürel varlıkları, altyapısı ve ulaşım durumu ifade edilmektedir. Doğal ve sosyo-kültürel varlıklar, destinasyonun üstyapısını oluşturan faktörlerdir. Ulaşım durumu ve altyapı ise turizm altyapısı kapsamında değerlendirilmektedir.
Dolayısıyla, başka hiçbir destinasyonda bulunması mümkün olamayacak olan doğal varlıklara sahip olmak, turizm rekabet gücü açısından çok büyük bir avantaj yakalamak demektir.
12
Sonuç olarak, destinasyonun arz koşullarının rekabet gücü üzerinde etkili olan önemli bir faktör olduğu söylemek mümkündür. Çünkü; turizmin arz koşulları kapsamında değerlendirilen ve bir destinasyonun; doğal, tarihi, sosyal ve kültürel varlıkları ile altyapısı, iklimi, turistik faaliyetleri, rekreasyon ve alışverişim kanları, ulaşılabilirliği ve konaklama performansı gibi özelliklerinden oluşan unsurlar, turistin o destinasyona olan çekiciliğini ve motivasyonunu sağlayan en önemli faktörlerdir
13Turizmin Talep Koşulları
Turizmin talep koşulları denildiği zaman, talebi etkileyen ekonomik, sosyal, politik-yasal, psikolojik. birçok faktör akıla gelmektedir. Ancak konunun sınırlandırılması amacıyla, turizmin talep koşulları kapsamında sadece çok önemli oldukları düşünülen; turistik ürün fiyatı, nispi döviz kurları, tanıtım ve reklam, uzaklık ile güvenlik ve toplumsal istikrar konuları ele alınacaktır.
14 Turistlerin fiyatlara karşı duyarlı olduğu bilinen bir gerçektir. Bir turizm ülke
veya bölgesinin; rakipleri ile kıyaslandığında gelişimini sürdürüp, başarılı olabilmesi ve rekabet gücü elde edebilmesi ülkenin turizm sektöründeki ürün fiyatlarının rekabetçi yapıda olup olmadığı ile ilişkilidir. Destinasyonun fiyat rekabeti, ziyaretçilere mal ve hizmet sağlayan diğer alt sektörlerdeki fiyat rekabetine dayanmaktadır.
Güvenlik, emniyet, barış ve toplumsal istikrar, turizmin gelişebilmesi için gerekli olan ön koşullardandır. Bunların eksik olduğu ya da olmadığı bir destinasyonun, çok çekici ve kaliteli kaynak ve ürünlere sahip olsa da, uluslararası turizm pazarında rekabet gücü elde etme şansı azalacaktır.
15 Reklam ve tanıtım, destinasyonun rekabet gücüne etki eden bir diğer önemli
faktördür. reklamlar yardımıyla, bir destinasyonun çekicilik yaratan unsurları diğer ülke insanlarına tanıtılarak, o bölgenin ekonomik olarak gelişimine de katkı sağlanmaktadır.
16Maliyet, Yatırım, Teşvik ve Mali Düzenlemeler
Destinasyonun rekabet edebilirliğini arttırıcı faktörlerden bir diğeri de; maliyet, yatırım, teşvik ve mali düzenlemeler setidir. Maliyet, uzun dönemde rekabetçi yapıda kalmak için sektör ya da firmaların hedef pazarda rakipleri üzerinde bir avantaj oluşturabilmesi açısından önem arz etmektedir. Bu bağlamda, rekabet gücü sağlayabilmenin bir yolu da, bazı girdi maliyetlerinde rakiplerine göre bir üstünlük elde etmeyi gerektirmektedir.
17Rekabet Gücünü Etkileyen Niteliksel Faktörler
Sürdürülebilir Turizm ve Çevre : Yeni üretim teknolojilerindeki artış, üretim yöntemlerinde olduğu kadar tüketici davranış ve isteklerinin ve sonuçta da piyasa rekabetinin değişmesine neden olmaktadır. Ancak, üretim teknolojileri ile tüketim kalıplarındaki bu hızlı gelişim, artan piyasa talebine karşı kaynakların kullanımında büyük bir artışa yol açmış ve sürdürülebilirlik kavramı ile çelişir hale gelmiştir.
18 Sürdürülebilirlik olgusu, ekonominin bir alt sektörü olan turizm içinde geçerli
olmakla birlikte, her sektör için taşıdığından daha fazla bir önem arz etmektedir. Çünkü, turizmin var olabilmesi için ‘çevre’nin varlığı şarttır. Turizm, her kaynak gibi dikkatle ve sürdürülebilir bir yaklaşımla yönetilmesi gereken bir alandır.
Dolayısıyla, destinasyon kaynaklarından uzun dönemde de istenilen döviz gelirinin sağlanması, turizm pazar payının korunması ve arttırılması ve bundan 40-50 yıl sonra da turizmden arzu edilen gelirin elde edilebilmesi, sürdürülebilir turizm gelişim politikalar ile mümkün gözükmektedir.
19Hizmet Kalitesi ve Müşteri Memnuniyeti
Dünya ekonomilerinde hizmet sektörü giderek artan bir büyüme göstermekte ve bu eğilime bağlı olarak da gelişmiş ülkelerde GSMH’nın ve toplam istihdamın yaklaşık %60-70’ini oluşturmaktadır.
Bir hizmet sektörü olan turizmde de, rekabet gücü kazanılması ve sektörden beklenen kârlılığın elde edilmesi; ziyaretçilerin diğer bir deyişle turistlerin istek ve ihtiyaçlarına uygun kalite ve özellikte hizmet üretilip, müşterinin memnun edilmesine bağlıdır.
20 günümüzde, bilgi ve teknoloji çağının çocukları olan turistlerin beklentilerinin
yüksek olması ve rekabetin giderek artması, destinasyonlardaki hizmet kalitesini ön plana çıkarmaktadır. Ancak hizmet kalitesi, imalat sektöründeki ürün kalitesi gibi kolayca tanımlanacak bir yapıya sahip değildir. Çünkü, hizmetler soyut bir özelliğe sahiptir, üretildiği yerde tüketilir ve müşterinin beklentilerine göre farklı şekillerde algılanabilir.
Technical Assistance Research Program tarafından yapılan bir araştırma, hizmetten tatmin olmayan bir kişinin bunu ortalama olarak 9-10 kişiye, %13’ünün ise bu haberi 20’den fazla kişiye aktardığını göstermektedir.
21
Sonuç olarak; küreselleşen Dünyanın yeni ve acımasız rekabet ortamı içinde başarılı olmak, ayakta kalmak ve rekabette sürdürülebilir bir üstünlük sağlamak isteyen destinasyonlar, hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyetini arttırmaya yönelik politika ve stratejiler geliştirmek zorundadırlar.
22Verimlilik ve Kaynakların Etkin Kullanımı
Ulusal ve uluslararası turizm pazarında yaşanan hızlı gelişmeler ve ulaşım teknolojilerindeki artış, destinasyonlar arasındaki rekabeti her geçen gün artırmaktadır. Bu durum, rekabet güçlerini kaybetmek istemeyen turizm bölgelerinin verimlilik çalışmalarına daha fazla önem vermesine neden olmaktadır. Çünkü, uluslararası piyasalarda rekabet gücü elde edilmesi ve iç piyasada serbest piyasa ekonomisine işlerlik kazandırılması, verimlilik artışlarına bağlı olan olgulardır
23 Destinasyondaki hizmet işçilerinin veriminin artması, hem rekabetin ve hem
de reel gelirin artması demektir. Turizm sektöründe verimliliğin artması ise iyi ve kaliteli hizmet ile müşteri memnuniyetine dayanmaktadır. Verimlilik düzeyi hizmet verilen turistlerden memnun olanların sayısının arttırılması ile yükselecektir. Buradan hareketle; verimliliğin turizm sektöründe rekabet gücünü etkileyen başka bir önemli faktör olduğunu söylemek mümkündür.
24 Özetle; destinasyondaki firmalar/işletmeler daha iyi ürün üretmenin yollarını
bularak, kaynaklarını nasıl daha etkin kullanabileceğini araştırarak, işin nasıl daha verimli yapılabileceğini keşfederek ve kendisini müşterinin yerine koyup onlar için ürünü nasıl daha çekici hale getireceğini öğrenerek, diğer destinasyonlara göre rekabet gücünü artırma şansına sahip olabilecektir.
25Turistik Ürün Çeşitlendirmesi
Günümüzde, rekabet gücünü elde etmek ve sürdürmek için; mal ve hizmetlerin sayısından ziyade bunlardaki kalite ve çeşitlilik ön plana çıkmaktadır. Örneğin; Avrupa’nın en dinamik 500 firmasının Avrupa geneli ile karşılaştırması, 500 firmanın çoğunluğunun büyüme stratejilerini maliyete değil, üründe farklılaşmaya dayandırdıkları sonucunu göstermektedir.
26 Turistin talep ettiği ya da edebileceği ürün özelliklerini tespit ederek, bu
doğrultuda bir strateji geliştirmek, sektör ve destinasyon açısından rekabetçi bir güç oluşturabilir. Dolayısıyla, turistik talebin analizini doğru yapmak, belirlenecek strateji ve uygulanacak politikalar açısından da önem arz etmektedir. Stratejinin uygulanması ise, belirli bazı yönetsel faaliyetleri kapsamaktadır. Bu faaliyetler; çeşitli stratejik faaliyetlerin tümü ile ilgili zamanında bilgi akışı sağlayan bir bilgi sisteminin gelişmesini, stratejinin etkin biçimde uygulanması için gerekli davranış biçimlerini, teşvik sistemlerini ve performans ölçümünün düzenlenmesini gerektirmektedir.
27İmaj ve Yenilik
Turizm bir hizmet sektörü olduğu için, ekonominin diğer sektörlerindeki gibi ürünü kullanmadan ya da satın almadan önce test etme veya deneme şansı yoktur. Bu nedenle de; turistlerin bir destinasyona olan ziyaret kararlarını almalarında ve destinasyonların uluslararası turizm piyasasında rakipleri ile rekabet edebilmelerinde, o yerin ihtiyaçlarına cevap verip vermemesinin yanında zihinlerinde oluşan imajın da çok büyük bir etkisi bulunmaktadır.
28
Yapılan araştırmalar; destinasyon imajının, bir bölgeye olan turist akışını etkilediğini, destinasyonun rekabet gücünün açıklanmasında ve destinasyonlar arasında karşılaştırma yapılabilmesinde önemli bir faktör olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla; imaj ve markalaşma, rekabet gücü kazanımının sonuçta da başarının önemli faktörlerinden birisi olmaktadır. Bu durumda, turizm sektöründe rekabet gücü kazanmak isteyen destinasyonların, olumlu imaj geliştirme konusunda gerekli çalışmalara özen göstermeleri gerekmektedir.
29Turizm Pazarlama Stratejisi ve Pazar Payı
sektördeki hızlı gelişim, destinasyonlar arasındaki artan rekabet, sektörden beklenen kârlılığın elde edilebilmesi ve turistlerin istek ve ihtiyaçlarına uygun kalite de hizmet üretilmesi, rekabetçi üstünlük açısından gerekli olan koşullardır. Ancak; bir hizmet sektörü olan turizmde, mal esasına dayanan klasik mamul pazarlaması, turizm ürün ve hizmetlerinin pazarlanması için yeterli olmamaktadır.
Bu nedenle, uluslararası turizm piyasasındaki destinasyonların pazardaki yerini belirleyecek ve kendilerine rekabet avantajı sağlayacak sürekli ve güçlü bir pazarlama stratejisi belirlemeleri, artık bir zorunluluk olmaktadır.
30 Bilgi çağının etkisiyle birlikte, turizm pazarında her yıl değişik amaçlarla
seyahate çıkan ve her zaman olduğundan daha fazla karmaşık özellikler gösteren bir turist profili söz konusudur. Turist profilinde meydana gelen değişiklikler ise, ister istemez pazarı ihtiyaç duyulan talebe uygun ürün geliştirmeye zorlamaktadır.
Sonuç olarak, her geçen gün artan talebi karşılamak ve gittikçe büyüyen turizm pazarından yeterli payı almak isteyen destinasyonların; yatırımdan pazarlamaya, işletmeden tanıtıma kadar her alanda turizm pazarlama stratejisine gereken önemi vermeleri gerekmektedir. Turistin satın alma kararını etkileyen faktörleri analiz ederek uygun bir pazarlama stratejisinin belirlenmesi, destinasyonun rakiplerine oranla rekabet gücünü artırmasına yol açacaktır
31Devlet ve Bürokrasi
devlet ve bürokrasi, destinasyonun rekabet gücünü dolaylı yönden etkileyen faktörler arasında yer almaktadır. Hantal olmayan, özel sektöre kolaylık sağlayan, yönetişim konusunda uzmanlaşmış ve kendini değişen küresel ekonomik, kültürel, sosyal ve toplumsal şartlara kolayca uyum sağlayabilen destinasyonların, turizm pazarında daha başarılı olacağı bir gerçektir.
32 Destinasyon yönetimi ile ilgili olarak, çok sayıda kamu otoritesinin ve
mevzuatın bulunması, sektörde dinamik bir yapı ile eşgüdümün olmaması ve sonuçta rekabet gücü sağlanamaması anlamına gelmektedir. Örnek vermek gerekirse; Türkiye’de marina yapım projesinin hayata geçirilebilmesi için, 21 ayrı kamu otoritesinin onayının alınması gerekmektedir. Bu işlemlerin tamamlanması ise ortalama olarak 11 yıl sürmektedir.
Destinasyondaki firmaların/işletmelerin faaliyetlerini kolaylaştırıcı önlemlerin alınması, destinasyon yönetiminin birinci önceliği olmak zorundadır. Çünkü, küresel rekabet ortamında dinamik bir performans gösteremeyen destinasyonların, uluslararası turizm gelirinden arzu ettikleri payı almaları ve rekabet gücü geliştirmeleri oldukça zor gözükmektedir.
33Turizm Rekabet Stratejisi
21. yüzyılın küresel ekonomi ve rekabet ortamında, ülke ya da firma/işletmelerin faaliyetlerini sürdürdükleri sektörlerde açık bir strateji belirleme ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. Kesin bir farka ve benzersizliğe nasıl ulaşacakları, değişik müşteri gruplarına rakiplerinden farklı bir ürünü nasıl sunacakları hakkında belirli bir vizyon oluşturamayan ekonomik birimlerin, günümüzün bu yoğun rekabet ortamında ayakta kalmaları ve başarılı olmaları mümkün değildir.
34 sürekli bir gelişme gösteren rekabetçi turizm piyasasında rekabet gücü
kazanmak isteyen destinasyonların, turizm bölgesini oluşturan kaynakların neler olduğuna ve bunların uzun dönemde nasıl etkin ve verimli kullanılabileceğine ilişkin rekabet stratejisi ve politikası geliştirmeleri gerekmektedir.
Turizm sektöründeki rakip destinasyonlara göre daha başarılı olmak ve rekabet gücü elde etmek için uygulanabilecek üç genel rekabet stratejisi bulunmaktadır.
35 Toplam maliyet liderliği; destinasyonun, mal ve hizmet üretiminin her
aşamasında sıkı maliyet ve genel giderler kontrolünü sağlayarak, toplam maliyetlerin en düşük düzeye çekilmesini ve rakiplere göre bir üstünlük elde edilmesini amaçlamaktadır.
Farklılaştırma ise, destinasyonun sunduğu turizm ürünü, hizmeti, fiyatıyla da pazarlama yöntemini farklılaştırarak, kendisi için önemli bir rekabet gücü elde etmesidir.
Odaklanmada ise; destinasyon, bütün uluslararası turizm piyasası yerine belirli bir alıcı gruba, bölge ya da coğrafi pazar üzerine yoğunlaşarak, rekabet gücü elde etmeyi amaçlamaktadır
36Rekabet Gücünü Etkileyen Diğer Faktörler
Bütün bu belirtilen faktörlerin yanında rekabet gücünü etkilediği düşünülen ve herhangi bir başlık altında toplanmayan birtakım faktörler bulunmaktadır.
Seyahat süresince turistin karşılaşabileceği her türlü olumsuzluğa karşı düzenlenmiş bir seyahat sigortasının varlığı; turistin destinasyona olan ikinci ve daha çok ziyaretlerinde sağlanacak promosyon ya da indirim olanaklarının bulunması; müşterinin ödediği paranın karşılığını alma durumu; turizm ülkesinin üye olduğu ekonomik ve siyasi örgütlerin varlığı (Avrupa Birliğine üye olan turizm ülkelerinin, AB bütçesinden elde ettiği maddi yardımlar vb.) gibi faktörler de rekabet gücünü olumlu yönde etkileyecek olan diğer faktörlerdir.
37 Destinasyon, yukarıda belirtilen niceliksel ve niteliksel faktörlerle birlikte
diğer faktörlere de ağırlık verip, politika ve stratejiler geliştirerek, rekabetçi üstünlüğünü geliştirecek ve böylece turizm piyasasındaki pazar payını, turizm gelirlerini ve turist sayısını arttıracaktır.
38Destinasyonların Gerekliliği ve Rekabet Edebilirliği
Her sektör ve işletmede olduğu gibi, uluslararası turizm ve seyahat sektöründeki birçok turizm destinasyonu, bölgesine daha fazla yabancı turisti çekmek ve turizm gelirlerini arttırmak için kıyasıya bir rekabet ortamı içindedir.
39 Uluslararası turizm hareketine katılan turistler açısından destinasyonlar,
bireysel hizmet sunan otel, tatil köyü, pansiyon ya da deniz, güneş, kum gibi faaliyetlere göre daha ön plana çıkmakta ve bir marka olmaktadır. Diğer bir deyişle, turizm ve seyahat sektörünün geleceği, destinasyonların varlığına bağlıdır. Çünkü; turizm hareketine katılan insanlar, sadece yukarıda belirtilen amaçlar için değil (otel/tatil köyünde vaktini geçirmek, deniz/güneş/kumdan yararlanmak vb.) turizm bölgesini bir bütün olarak tanımak, yeni yerler görmek, gezmek ve farklı deneyimler kazanmak amacıyla seyahat etmekte ve zamanlarının çoğunu da destinasyonda geçirmektedirler.
40Rekabet Gücünün Farklı Pazarlara Göre Analizi
Uluslararası turizm sektöründe faaliyet gösteren bir ülkenin diğer rakip ülkelere göre rekabet gücü açısından karşılaştırılması bir pazardan diğerine değişebilmektedir.
Bahar’ın yapmış olduğu bir araştırmada: elde edilen analiz sonuçları; Almanların; Yunanistan'a oranla Türkiye'nin daha fazla rekabet oranının fazla olduğu, Fransa'ya göre Türkiye'nin rekabet oranının az olduğu görülmüştür.
41 Yine Kıbrıs'a göre Türkiye'nin daha fazla tarihi mirasa sahip olduğu, İtalya'ya
oranla daha az tarihi mirasa sahip olduğu görülmektedir.
Hollandalı ve Alman turistler açısından Türkiye ile İspanya arasında çok önemli fark olmadığı, İngilizler için ise Türkiye’nin İspanya’ya göre durumunun daha kötü olarak değerlendirildiği görülmektedir.
Buradan hareketle destinasyonların rekabet gücünün farklı pazarlara göre analizi yapılırken aynı anda bir ülkenin birden fazla ülke ile karşılaştırılmasının sağlanması gerekmektedir.
42Turizm Bölgeleri Açısından Rekabet Analizi
Turizm rekabeti ile ilgili model geliştirmek ve rekabet gücünü hangi faktörlerin etkilediğini belirlemek; farklı turizm bölgelerinin güçlü ve zayıf yanlarının tespit edilmesine, turist sayışıver turist harcamalarını arttırılmasına ve ekonomik gelişmenin sağlanmasında sektör ve hükümet yetkililerine büyük fayda sağlayacaktır
43
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER…