Düşün, düşün… Haftalık Düşünce Özgürlüğü Bülteni (Sayı 29/13, 19 Temmuz 2013)

Geçtiğimiz hafta neler oldu? (12-19 Temmuz 2013) Taksim Dayanışmasının da üyesi Türk Mimarlar ve Mühendisler Odaları Birliği’nin (TMMOB) yetki ve gelirlerinin bir kısmının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devredilmesi Gezi Parkı olaylarına karşı ‘hükümetin misillemesi’ olarak yorumlandı. Uluslararası İnsan Hakları Komisyonu da Gezi Parkı sürecini değerlendirdiği raporunu açıkladı ve hükümetin 'cadı avı' başlattığını açıkladı. Özellikle Başbakan’ın ve hükümet çevrelerinin eylemcileri hedef alan açıklamalarının ardından, barışçıl gösterilere karşı sivil vatandaşların da sopalı ve bıçaklı saldırılara başlaması endişe yaratıyor. Türkiye demokrasisinin alacağı yol bir türlü kısalmazken, ülkenin en köklü İnsan Hakları kurumu İnsan Hakları Derneği (İHD) 27. Kuruluş yıldönümü sebebiyle yaptığı basın toplantısında Türkiye’deki siyasal iktidarın baskısının değişmediğini söyledi. Gezi eylemlerine uluslararası destek sürüyor. David Lynch de, Gezi eylemlerine destek veren ünlüler arasına eklendi. Bu haftalarda bültenlerimizde oldukça sık paylaştığımız Medya’da işten çıkarmalar da devam ediyor... Tuluhan Tekelioğlu işten çıkarılırken, Çiğdem Toker Akşam gazetesinden ayrıldı. Gazeteci Tayfun Talipoğlu’na ise Gezi Parkı olaylarıyla ilgili attığı tweet yüzünden soruşturma açıldı. Geçtiğimiz haftanın en sevindirici haberi ise, eşcinsellere ‘sapkın’ denilmesini ‘ifade özgürlüğü’ sayan savcılık kararına karşı, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu beyanı suç saymasıydı. Özetle, polis şiddeti ve gözaltılar, medyada istifalar ve işten çıkarılmalar ve protestolarla bu hafta yine uzun bir haftayı geride bıraktık. Haftalık bültenimizden haberlerin detaylarını inceleyebilirsiniz...

İstanbul'da yine 'Gezi' operasyonu: 30 gözaltı

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 'Gezi Parkı' olaylarıyla ilgili 16 Temmuz sabahı erken saatlerde operasyon düzenledi. organize ettikleri iddia edilen kişilerin, Türkiye Gençlik Birliği (TGB), Öğrenci Kolektifleri, Liseli Genç Umut gibi gençlik örgütlerinin yanı sıra Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) üyeleri Öğrenci grupları üyelerinin de bulunduğu yaklaşık 30 kişi gözaltına alındı, öğrenci yurtlarında da arama yapıldı. Emniyet kaynakları, olayları olduğunu belirtti. TMMOB eylemine polis saldırdı

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) yetki ve gelirlerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na devredilmesi 13 Temmuz Cumartesi günü İstanbul ve Ankara’da protesto edildi. Polis protestoculara karşı tazyikli kimyasal su, gaz kapsülü ve plastik mermi kullandı. Eylemcilere ayrıca, eli sopalı siviller de saldırıda bulundu. TMMOB adına açıklama yapan Süleyman Solmaz hiçbir yasal düzenlemenin TMMOB’yi susturamayacağını söyledi. Solmaz, “TMMOB halkın haklarına hizmet etmeye devam edecek” dedi.

Fidh: Hükümet 'cadı avı' başlattı

Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu'nun (fidh) Gezi Parkı süreciyle ilgili hazırladığı raporda, göstericilerine ve sivil topluma karşı artarak devam eden baskı 'kaygı verici' dedi. FIDH tarafından yapılan açıklama şöyle: “FIDH, göstericilerden beş kişinin ölümüne rağmen, 28 Mayıs’tan beri ülkeye yayılan gösterilere karşı takınılan tavrı kaygı verici bulmaktadır. Resmi makamlar, ortamı sakinleştirmek, vatandaşların güvenliğini sağlamak ve ifade özgürlüğünü koruma altına almak yerine barışçıl göstericilere, gözlemcilere ve göstericilere yardım edenlere karşı gerçek anlamda bir 'cadı avı başlatmış durumdadır. Güvenlik güçlerinin açık şekilde orantısız ve/veya cezalandırılma gerektiren şiddet kullanımına karşı caydırıcı bir tavır da takınmamıştır.” David Lynch'den Gezi Parkı'na destek

Gezi Parkı direnişine bir destek de Hollywood'un ünlü yönetmeni David Lynch'den geldi. Mulholland Çıkmazı, Kayıp Otoban filmlerinin yazarı da olan Lynch, Twitter 'da yayılan fotoğrafında "#direngezi" yazılı bir kağıt tutuyor.

İHD: Sistem ve siyasal iktidarın baskısı değişmedi

İnsan Hakları Derneği (İHD)’nin 27. kuruluş yıldönümünde düzenlenen basın toplantısında konuşan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan sistemin ve siyasal iktidarın baskısının değişmediğini belirtti. Türkdoğan son 27 yılın karnesini ise şöyle çıkardı: • 27 yıldır Türkiye yeni ve demokratik bir anayasaya hala kavuşamadı. • 27 yıldır Kürt sorunu çözülememiş, ancak çözüm sürecine girildi. • 27 yıldır Alevilerin talepleri yerine getirilmemiş, sadece konuşulur hale geldi. • 27 yıldır işçi ve emekçiler neo-liberal politikaların amansız bir şekilde uygulanması ile daha

fazla sömürüldü. • 27 yıldır cezaevlerinde bulunan mahpusların sorunları çözülmemiş, çürütmeye dayalı infaz

rejiminde ısrar devam etmiştir. • 27 yıl önce ordu tarafından yönetiliyorduk, şimdi ise ordu zihniyetini aratmayan polis

zihniyetine sahip siyasiler tarafından yönetiliyoruz. Reyhanlı'nın faturası asker Utku Kalı'ya kesiliyor

Günler öncesinden istihbaratı alındığı halde önlenemediği ortaya çıkan Reyhanlı saldırısının

faturası, patlamayla ilgili bir istihbarat evrakını Redhack'e sızdırdığı iddiasıyla tutuklanan asker Utku Kalı’ya kesiliyor. Kalı için “devletin güvenliği açısından gizli kalması gereken belgeleri paylaşmak” iddiasıyla dava açılması bekleniyor. ‘İşkence yapıldı’ Asker Kalı’nın gözaltına alındıktan sonra üstleri tarafından sorguda, işlediği iddia edilen suçu itiraf etmesi için tokatlanıp boğazının sıkıldığı, karnına vurulduğu, küfür ve hakarete maruz kaldığı ortaya çıktı. Sağlık raporları da “dayak” iddiasını doğruluyor. Kalı’nın ablası ve avukatı Ceren Kalı, jandarmalar hakkında işkence iddiasıyla şikayetçi oldu. "Eşcinsellere hakaret etmek düşünce özgürlüğü değildir!"

Eşcinsellere ‘sapkın’ denilmesini ‘ifade özgürlüğü’ sayan savcılık kararına İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi karşı çıkıp, suç saydı. Kaos GL’nin yaptığı itirazı kabul ederek, haberle ilgili dava açılması gerektiğine karar verdi. Daha önce de Yargıtay Kaos GL’yi haklı bulmuş ve eşcinsellere hakareti suç kabul etmişti. Eşcinsellere yönelik ayrımcılığı önlemek için okullarda broşür dağıtılması Yeni Akit gazetesinde “Sapkınlar okullara sızıyor” başlıklı bir haber yayınlanmış, yapılan şikayet sonucu haber başsavcılık tarafından ‘ifade özgürlüğü’ sınırları içinde değerlendirilerek takipsizlik kararı verilmişti. “Özür dilemedik, yayınımızın arkasındayız”

CNN International'ın Kıdemli Başkan Yardımcısı Khosravi, 15 Temmuz’da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’la bir araya geldi. Görüşme sonrası, CNN International’ın, AKP'nin Kazlıçeşme mitinginden bir kareyi “Türkiye’de hükümet karşıtı protestolar” alt yazısı ile internet sitesine koyduğu için özür dilediği iddia edildi. Bu bilginin yayılmasının ardından CNN International PR’ın resmi Twitter hesabından bir açıklama geldi. Tweette şu ifadeler yer aldı: “CNN, Türkiye yayınının arkasındadır. Yaptığımız tarafsız yayın için özür dilemedik ve dilemeyeceğiz.” Ahmet Altan’a 11 ay hapis cezası

Gazeteci Ahmet Altan, Roboski katliamı sonrası “Devlet Yardakçılığı ve Ahlak” başlıklı yazısı nedeniyle “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği” gerekçesiyle 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Ceza, 7 bin lira para cezasına çevrildi. Altan’ın avukatı Veysel Ok, kararı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı olarak yorumladı. Ok, “Temyize gideceğiz. Orada sonuç alamazsak Anayasa Mahkemesi’ne, yine sonuç çıkmaması durumunda AİHM’e gideceğiz” dedi.

Medyada yaprak dökümü devam ediyor...

Medyada, AK Parti hükümetini eleştiren gazetecilerin işten çıkarılması süreci bitmiyor. Sabah gazetesi, 6 yıldır pazar röportajları yapan Tuluhan Tekelioğlu'nu işten çıkardı. Sabah gazetesi, yeni dönemde Tuluhan Tekelioğlu ile çalışmayacağını bildirdi. Tekelioğlu geçtiğimiz haftalarda Twitter 'daki yorumları nedeniyle Sabah yönetiminden uyarı almıştı.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) el koyduğu Akşam Gazetesi ise Ankara temsilcisi Çiğdem Toker’i işten çıkardı. Toker'in karşılıklı anlaşmayla gazeteden ayrıldığı öğrenildi. Akşam'ın eski genel yayın yönetmeni olan Nurcan Akad Twitter'dan "Tuğçe Tatari, Sevim Gözay, Banu Kurt, Semra Kardeşoğlu, Süreyya Üstünel ve şimdi de Çiğdem Toker... Akşam'da kadın kıyımı sürüyor" mesajıyla karara tepki gösterdi. Tayfun Talipoğlu'na 'Gezi' soruşturması

Gazeteci Tayfun Talipoğlu Twitter hesabından yaptığı açıklamayla, Gezi Parkı olayları sırasında attığı bir tweet nedeni ile soruşturma açıldığını açıkladı. Talipoğlu, “…polis, cafelere, kapalı mekanlara gaz atıyordu. Bundan çocuklar da etkilendi. Ben de, bu durumu aktardım ve 'birisi bu o... çocukluğunu durdursun' diye yazdım. Burada belli ki birileri üstüne alınmış. Daha sonra bu konuda çok üzerime gelindi. Ben de her seferinde, kastın polis olmadığını, bu kötü durumun olduğunu ifade ettim” dedi. *****************************************************************************Web sitemizden ifade özgürlüğü ile ilgili haberlerin detaylarına ve haftalık bültenlere ulaşabilirsiniz: http://www.antenna-tr.org/sites.aspx?SiteID=21