Upload
byerbaa
View
263
Download
1
Embed Size (px)
Citation preview
Normal Dışı DavranışTürleri
Normal dışı olan sapkındır.
Normal dışı olan “istatistiksel olarak” seyrek rastlanandır.
Normal dışı olan “sosyal normlara uygunluk bakımından” seyrek
rastlanandır.
Normal Dışı DavranışTürleri
1. DuygudurumBozuklukları
2. Psikosomatik Bozukluklar
3. Kaygı Bozuklukları
4. Cinsel Bozukluklar
5. Uyku Bozuklukları
6. Kişilik Bozuklukları
7. Şizofreni
1. Duygudurum Bozuklukları
Duygudurum bozuklukları kendini iki şekilde gösterir: çökkünlük
(depresyon) ve taşkınlık (mani). Bu bozukluk kadınlarda, erkeklere göre, 2-3 kat
daha fazla görülür .
Çökkünlük (depresyon):
Taşkınlık (mani):
İkiuçlubozukluk:
Çökkünlük (depresyon):
En yaygın duygudurum bozukluğu çökkünlüktür.
Bu hastalar karamsardır, isteksiz, üzgün, umutsuz ve mutsuzdur.
Onlar güdüsüzdür; eskiden ilgilerini çeken etkinliklerden (hobiler, aile etkinlikleri, eğlence) artık zevk
almazlar.
Çökkünlük bilişsel süreçleride etkiler.
Hastalar dikkatlerini bir konuya odaklayamazlar. Bu nedenle öğrenemezler, bellek bozuklukları vardır.
Kendilerini değersiz ve yetersiz görürler, aşırı ya da uygun olmayan suçluluk duyguları içindedirler.
Çökkünlüğün bedensel etkileri de vardır.
Hastaların kilosu değişir (kimininki artar, kimininki azalır), uykuları bozulur, enerjileri azalır, kendilerini
yorgun hatta bitkin hissederler.
Bu hastalar, taşkınlık olarak nitelendirilen boyutlarda duygulanım ve etkinlik içindedir.
Etkinlikleri (çalışma, konuşma, dans etme, şarkı söyleme vb.) normal insan gücünün üstünde
bir enerjiyle gerçekleştirirler.
Kendilerini çok değerli görürler, sınırsız umut ve planları vardır ancak bunları genellikle
gerçekleştiremezler.
Dikkatleri kolayca dağılır.
Kendilerine güvenleri arttıkça, başkalarına karşı saldırgan olabilirler, can ve mala yönelik
tehlikeli davranışlarda bulunabilirler.
Taşkınlık belirtileri hasta tükenene kadar devam eder.
Taşkınlık (mani):
İkiuçlu bozukluk:
Duygudurum bozukluklarının %5-10'unda çökkünlük ve taşkınlık dönemleri döngüsel
olarak birbirini izler.
Genellikle çökkünlüğün süresi taşkınlıktan daha uzundur.
2. Psikosomatik Bozukluklar Bu etkiler o derece güçlüdür ki, bedende bozukluk ve hastalıklara (ülser, astım, yüksek tansiyon gibi)
yol açar.
Bunlar gerçek organik yani tıbbi hastalıklardır ve psikosomatik bozukluklar olarak adlandırılırlar.
“Somatoform” denilen bozuklukta da hastalık belirtileri vardır. Belirtiler kişide belirgin bir sıkıntıya,
toplumsal ve mesleki alanda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olur.
Ancak bu belirtileri açıklayan tıbbi bir neden yoktur. Öte yandan kişi bunları amaçlı olarak
uydurmamakta, hastaymış gibi de yapmamaktadır.
Gerçekten hasta olduğunu düşünmekte ve kendini gerçekten hasta hissetmektedir.
Açıklanan türden belirtiler bir ruhsal bozuğa işaret eder.
TÜRLERİ
a. Somatizasyon Bozukluğu
Yaygın şikâyetler: Bunlar yaygın ağrıyı, mide-bağırsak sistemi ve sinir sistemi
ile ilgili şikâyetleri ve cinsel şikâyetleri içerir.
b. Konversiyon Reaksiyonu
Duyusal sistemle ve hareketlerin yapılmasını sağlayan motor sistemle ilgili
belirtiler: körlük, sağırlık, beden duyumlarıyla ilgili kayıplar, güçsüzlük, denge
bozukluğu.
c. Hipokondriazis/Hastalık Hastalığı
Ufak şikayetleri büyük bir hastalık olarak yorumlama, ciddi bir hastalığı
olduğu korkusunu yaşama veya böyle düşünme
d. Dismorfik Bozukluk/Beden Biçimine Takıntılı Bozukluk
Kişinin görünüşü konusunda yüksek kaygı duyma. Ancak görünüşle ilgili
kusur tümüyle hayalidir veya küçük bir kusur orantısız olarak
büyütülmektedir
3. Kaygı Bozuklukları
Kaygı, nedeni bilinmeyen korkudur. Bazen de korkunun nesnesi bellidir amahissedilen korku durumla orantısız ve uygunsuzdur.
TÜRLERİ
a. Yaygın Kaygı Bozukluğu
Her gün birçok olay ve etkinlik hakkında yüksek kaygı duyma. Çok kötü bir
şeyin olacağı beklentisini yaşama.
Belirli nesne ve olay için duyulan, mantıksal olmayan aşırı korku.
Bazı örnekler:
(Sosyal Fobi) :Sosyal ortamlarda duyulan korku; kişinin küçük duruma
düşeceği ya da utanç duyacağı biçimde davranacağından korkması.
(Agorafobi): Açık alanlardan korkma.
(Klostrofobi): Kapalı yerlerde kalmadan korkma
b. Basit Fobi/Özgül Fobi
Sosyal Fobi
Agorafobi
Klostrofobi
Obsesyon :İstenmeyen, yineleyici ve sürekli düşünce, dürtü ve hayaller.
Kompulsiyon: kişinin kendini yapmaktan alıkoyamadığı, yineleyici davranışlar
Obsesif-kompulsif bozukluk örneği: Pencereleri kapatmadığından kuşku
duyup gece boyunca çok kez yataktan kalkıp pencereleri kontrol etme, yatağa
yattığı anda bir tanesini kontrol etmediği düşüncesine saplanma ve tekrar
kalkma; kirli olduğu düşüncesiyle ellerini sürekli yıkama, fırçalama.
c. Obsesif-Kompulsif Bozukluk
Obsesyon
Kompulsiyon
4. Cinsel Bozukluklar
Cinsel bozukluklar cinsel işlevin olağan fiziksel tepkilerinin kalıcı ve
tekrarlayıcı bir şekilde bozulmasını içerir.
Bu bozukluklar cinsel istekte azalma, uyarılma bozukluğu, cinsel gerilimin
boşaltılmasında bozukluk ve cinsel ağrı bozukluklarını içerir.
5. Uyku Bozuklukları
Uykunun belli bir düzene sahip olduğunu, uykunun evreleri olduğunu ve bunların geceboyunca belirli oranlarda oluşması gerektiğini öğrenmiştik.
Uyku bozuklukları uykunun nitelik ve niceliğindeki bozuklukları içerir.
TÜRLERİ
a. İnsomnia b. Hipersomnia c. Uyku Apnesid. Kâbus -
Uyurgezerlik
a. İnsomnia :Uykuya dalmakta veya uykuyu sürdürmede güçlük
b. Hipersomnia: Aşırı uykululuk; gündüz uyuma, geceleri uyku süresinin
uzaması
c. Uyku Apnesi: Uykuda solunum bozukluğu
d. Kâbus – Uyurgezerlik: Uykuda korkutucu rüyalar görme (kâbus),
uykuda gezme (uyurgezerlik).
6. Kişilik Bozuklukları
Kişiliğin bireye özel ve onu ayırıcı özellikleri içerdiğini öğrendik.
Kişilik bozukluğu genellikle ergenlik döneminde başlar ve yaşam boyunca sürer.
Bu bozukluklar, kişinin kendisi hakkındaki algı ve düşüncelerinde kendini gösterir.
Esnek ve uyumsal olmayan özellikler kişiyi zorlar, diğer insanlarla çatışmasına yol açar.
Kişilik bozukluğu olanlarda stresle başa çıkma ve problem çözme davranışları uyumsuz ve
uygunsuzdur.
TÜRLERİa. Narsist Kişilik
Bozukluğu
b. Bağımlı Kişilik
Bozukluğu
c. Çekingen Kişilik
Bozukluğu
d. Antisosyal
Kişilik Bozukluğu
a. Narsist Kişilik Bozukluğu
Kendisinin çok önemli olduğunu düşünme; sınırsız başarı, güç, zekâ, güzellik
ve kusursuz sevgi düşleri üzerinde kafa yorma.
Sürekli dikkat çekmeye çabalama.
Başkalarının kendisine hayran olmasını isteme,
Büyük başarılar hayal etme, başkalarını kendi çıkarları için kullanma, onların
gereksinimlerine ise aldırış etmeme.
b. Bağımlı Kişilik Bozukluğu
Gündelik yaşamda çok büyük ölçüde başkalarına bağımlı olma.
Bağımsız olarak seçim yapamama.
Karar verememe.
Yalnız kalmaya dayanamama.
c. Çekingen Kişilik Bozukluğu
Diğerleri tarafından reddedilme, eleştirilme, beğenilmeme, dışlanma,
sevilmeme gibi korkular nedeniyle başkalarıyla ilişkiye geçmekten çekinme.
d. Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Yasalara aykırı davranışta ısrar, dürüst olmayan tutumlar, yalan söyleme, dürtüsellik,
sinirlilik ve saldırganlık,
Güvenliği umursamama
Parasal ve diğer alanlarda sorumsuzluk
Verdiği zararları umursamama
[ Toplumun “psikopat” olarak nitelendirdiği kişiler vardır. Bilimsel sınıflamada “psikopat”
diye bir tanı grubu yoktur. Bu gibi kişiler esasen, “antisosyal kişilik bozukluğu”na sahiptir. ]
7. Şizofreni
Şizofreni, bireyi çok yönlü olarak etkileyen ağır bir hastalıktır.
Düşünme biçimini etkiler: Düşünceler karmakarışık ve anlaşılmaz, kurulan çağrışımlar dağınık ve
tutarsızdır.
Bozukluk düşüncenin kapsamını da etkiler: Hastanın gerçekle ilgisi olmayan yanlış inanç ve
düşünceleri (örneğin, başkalarının kendisini izlediği, ona zarar vermek istediği) vardır. Bunlara
sanrı (delüzyon, hezeyan) denir.
Algılamayı etkiler: Hastanın dışsal uyarıcısı olmayan algıları vardır. Örneğin sesler işitir, nesneler
görür. Bunlara varsanı (hallüsinasyon) denir.
Diğer belirtiler arasında acayip motor davranışlar (örneğin bir pozisyonda donup kalma),
duygusal donukluk, öngörü eksikliği, içine kapanma ve sosyal ilişkilerin ortadan kalkması vardır.
Toplumda “deli” olarak adlandırılan kişiler vardır. Bilimsel sınıflamada böyle
bir tanı grubu yoktur. Bu terimin bilimle ilgisi yoktur. Bunun da ötesinde,
terim, insan saygınlığına aykırıdır. Toplumda bu şekilde nitelendirilenlerin
çoğu şizofreni hastasıdır.