Upload
serra-koz
View
67
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
1. Eserin Adının Değerlendirilmesi
2. Karakterler Arasındaki İlişki
2.1. Hasan-Harun
2.2. Hasan-X. Leo
3. Çatışmalar
4. Zaman ve Uzam Unsurları
4.1. Zaman
4.2. Uzam
4.2.1.Granada
4.2.2..Fas
4.2.3. Kahire
4.2.4. Roma
İÇİNDEKİLER
5. İzlek
6.Kullanılan Teknikler
6.1 Mektup Tekniği
6.2. Diyalog Tekniği
6.3. İç Diyalog Tekniği
6.4. Geriye Dönüş Tekniği
6.5.İç Çözümleme Tekniği
6.6. Tasvir Tekniği
6.7. Otobiyografi Tekniği
7. Kaynakça
1. ESERİN ADININ
DEĞERLENDİRİLMESİ
Dördüncü bölüm olan Roma kitabında Hıristiyan halkının ana
karaktere seslendiği takma isimden gelmektedir.
«Papalık sarayına gelen ve geç doğmuş, esmer, kıvırcık saçlı bir Medici karşısında
şaşkınlığa düşen ziyaretçiler, dinsel olarak evlat edinildiğimi belirtmek için
adımın sonuna Africanus (Afrikalı) adını eklediler.» (sayfa 310)
2.1. HASAN-HARUN
«Harun benim yaşımda ve esmerdi. Giysileri çok eski, yamalı fakat her
zaman tertemizdi. Başlangıçta biraz itişip kakıştıysak da sonraları
ayrılmaz iki dost olduk. Onunla birlikte tüm Fas’ı dalaşacak, ergenlik
dönemimin ayrımına varacaktım.» (sayfa 116)
Harun, Hasan’ın en yakın arkadaşıdır.
2 .2 . HASAN- X.LEO
«Öylesine duygulanmış görünüyordu ki gözyaşlarımı tutamadım. Elini
öpmek için eğildim. Beni kendine doğru çekti ve öz babammış gibi
kucakladı.» (sayfa 311)
Hasan, X. Leo’yu kendi babası gibi görmektedir.
3. ÇATIŞMALAR
Afrikalı Leo kitabında görülen en büyük çatışma dinler arasındaki
çatışmalardır. Ana karakterimiz göçler sonucunda gördüğü farklı
dinler ile hayatındaki değişiklikleri aktarmaktadır.
«Ben, Hasan tartıcıbaşı Muhammed’in oğlu, ben, Giovanni
Leone de Medici; bir berberin sünnet ettiği, bir papanın
vaftiz ettiği ben…» (sayfa 11)
4.1. ZAMAN
Afrikalı Leo kitabı 5 Aralık 1488 yılında anlatılmaya başlanıp
26 Eylül 1527 ( Hicri:894-933) yılları arasında geçen bir hayat
hikayesidir.
« Hicri 894
(5 Aralık 1488-14 Kasım 1489)» (sayfa 15)
4.2. UZAM
Kitabı genel olarak 4 uzam üzerinden değerlendirebiliriz.
1. Granada
2. Fas
3. Kahire
4. Roma
«Bana türlü yolculukların beni alıp götürdüğü yerlerde geçirdiğim kırk yıl
bağışladı: Zekam Roma’da gelişti, tutkum Kahire’de, üzüncüm Fas’ta, çocukluk
saflığımsa hala Granada’da yaşıyor.» (sayfa 11)
4.2.1. GRANADA
« Çok sonraları, yetişkin bir insan olduğum ve «Granadalı» adını övünçle
taşıdığım, ayrılmak zorunda bırakıldığım o soylu ve herkesin saygıyla söz ettiği
kentin anımsanmasına neden olduğum sıralar, annemle babam da aralarında
olmak üzere ülkemin tüm insanlarının, onları yalnızca ölümün ve utancın
beklediği o günlerde, bir ordunun kurtarmaya geleceğine inanacak kadar kör
oluşları üstünde uzun uzun düşünmekten kendimi alamadım.» (sayfa 39)
4.2.2. FAS
« Daha önce Fas gibi bir kentte bulunmamış, sokakların arı oğulu
devinimine tanık olmamış, denizlerden esen rüzgarlara benzeyen
bağrışmalar ve türlü kokularla yoğunlaşmış o güçlü soluğu
yüzümde hiç duymamıştım.» (sayfa 93)
4.2.3. KAHİRE
« Kahire’ye vardığım zaman, bu kent, yüzyıllardan beri bir imparatorluğun
gösterişli başkenti ve bir halifeliğin merkeziydi. Oradan ayrıldığım zamansa
artık bir başkent değildi. Kuşkusuz bir daha eski görkemine hiç mi hiç
kavuşamayacak.» (sayfa 235)
4.2.4. ROMA
« «Sen, Leo, uğursuzların uğursuzu, tahtların en tehlikeli olanında
oturmaktasın. Önceden Roma Cennet’e açılan kapıydı, şimdiyse Cehennem’in
Gayya Kuyusu.» » (sayfa 315)
6.1. MEKTUP TEKNİĞİ
« Eğer yalnız kendi mutluluğum söz konusu olsaydı beni uzun yıllar, gecelerin
yalnızlığı içinde, saçlarım ağarana dek beklerdim. Fakat ben yalnızca oğlum ve
onun, Tanrı isterse, bir gün kesinkes meyve verecek olan yazgısı için
yaşıyorum…» (sayfa 330)
6.2. DİYALOG TEKNİĞİ«Harun konuşmaya başladı. Ben her şeyi ona bıraktım. Onun fikriydi, sonuca o varmalıydı.
‘Kötü haber mi? Evet, ama ölüm haberi değil.’ dedi.
‘Tanrı’nın koyduğu yasalara uymayan bir evlilik söz konusu… Bu kötü bir haber değil miydi?’
‘Kim evleniyor?’
‘Hasan’ın kız kardeşi Meryem…’
‘Rumiyye’nin kızı mı?’
‘Annesi önemli değil. Tartıcı başı Müslüma olduğuna göre kızı ad Müslümandır.’
Şeyh Gelincik’e onu evetlercesine baktı.
‘Sen kimsin? Seni tanımıyorum.’ dedi.
‘Adım Harun. Yük taşıyıcı Abbas’ın oğluyum.’» (sayfa 152)
6.3. İÇ DİYALOG TEKNİĞİ
«Yola çıkmaya karar vermemiş olsaydım o denli etkilenmeyecektim belki de. Her
neyse, tutukluluğumun ilk günlerinde korktuğum kadar ser davranmadılar…»
(sayfa 335)
6.4. GERİYE DÖNÜŞ TEKNİĞİ
«Annem, ‘Yedi yıl süren iç savaş,’ dedi, ‘oğulların babaları öldürdüğü, kardeşin
kardeşi boğazladığı, komşuların birbirine kuşku duygu hayınlık ettiği, el-
Bayyazin’de kimsenin yolda tartaklanmadan, aşağılanmadan, kimileyin de
boğazı kesilmeden Granada’nın Büyük Cami’sine ulaşamadığı yedi yıl.’»
(sayfa 30)
6.5. İÇ ÇÖZÜMLEME TEKNİĞİ
«Ama kavgasız gürültüsüz basit bir yaşam sürmek ve hiç çaba göstermeden
korunmak isteyen, yemek pişirmek istemeyen, günlük ev işlerini yapmadan
yaşamak isteyen, kocasının kendisinden sıcak su ya da soğu su şişesi istemesine
katlanamayan bir kadın içim Zervali’nin haremi iyi bir yerdir. Kız kardeşin
hangi tip kadınlardan?
Öfkeden çıldıracak durumdayım» (sayfa 145)
6.6. TASVİR TEKNİĞİ
«Koşuşan adımlar, sevecen sesler, sonra kapının kilidinde yüz kere dönen
anahtarın soğuk sesi ve kapının paslı menteşeler üstünde sallanarak açılışı.
Yatağımın yanında durup gözlerimi ovuşturdum, dışarıdan sızan ışıkta belirmeye
başlayan kişilere baktım.» (sayfa 336)
6.7. OTOBİYOGRAFİ TEKNİĞİ
«Ben, Hasan tartıcıbaşı Muhammed’in oğlu, ben, Giovanni Leone de Medici; bir
berberin sünnet ettiği, bir papanın vaftiz ettiği ben… Benim Arapça, Türkçe,
Kastilya dili, Berberi dili, İbranice, Latince, sokak İtalyanca’sı konuştuğumu
duyacaksınız; çünkü bütün diller ve dualar benim dillerim ve benim dualarım,
fakat ben hiçbirine ait değilim. Ben yalnızca Tanrıya ve dünyaya aidim; ve
yakında bir gün yine onlara döneceğim.» (sayfa 11)