9
Hayvanlarda Destek ve Hareket Çeşitli ihtiyaçlardan dolayı tüm hayvanlar yer değiştirme yaparlar bu uçarak,koşarak yüzerek sürünerek veya yürüyerek olabilir tüm yer değiştirme şekillerinde ortam ile hayvan arasında bir sürtünme kuvveti ve yerçekimi vardır dolayısıyla yer değiştirme işi bir enerji harcanmasını da gerektirir. Hayvanlarda hareket iskelet ve kas sisteminin birlikte işlev görmesiyle gerçekleşmektedir. 1) Hidrostatik İskelet Sıvı basıncına dayalı iskelettir yuvarlak halkalı ve yassı solucanlarda ve hidrada iskelet kapalı vücut boşluğuna hapsedilen suyun oluşturduğu hidrostatik basınçtan ibarettir. 2) Dış İskelet Omurgasızlar şubesinden eklembacaklılarda ve yumuşakçalarda dış iskelet görülmektedir. Çekirgede vücudu dışarıdan örten kitin iskelet vardır yumuşakçalardan salyangoz ve midyenin kalsiyum tuzlarından ve organik bileşiklerden oluşan dış iskeleti vardır. Dış iskelet karada yaşayan canlılarda nemli organları içeride tutarak su kaybını engeller. Kaslar iskeletin iç yüzeyine bağlanmıştır. Embriyonun ektoderm tabakasından oluşur. İskelet canlı bir doku değildir. 3) İç İskelet Süngerler ve derisidikenlilerde (omurgasızlar) ve tüm omurgalı hayvanlarda iç iskelet bulunmaktadır. Süngerlerde kalsiyum karbonat ve silis mineralleri ve spongin organik maddesinden oluşan iskelet iğneleri bulunur derisi dikenlilerden deniz kestanesinde kalsiyum karbonat ve magnezyum karbonat yapılı plakalardan oluşan iç iskelet bulunur Kordalıların kıkırdak ve kemikten oluşan iç iskeletleri vardır. Omurgalılardan köpek balıklarında iç iskelet tamamen kıkırdaktan oluşur. Kuşlarda uzun kemiklerin içi boştur bu özellik uçmayı kolaylaştırır. İç iskelette kaslar iskeletin dış yüzeyine bağlanmıştır İç iskelete sahip canlıların vücut örtüleri bulunur İç iskelet hem desket olur hem de hareketi kolaylaştırır

43.destekve hareketsistemi1

Embed Size (px)

Citation preview

Hayvanlarda Destek ve Hareket 

Çeşitli ihtiyaçlardan dolayı tüm hayvanlar yer değiştirme yaparlar bu uçarak,koşarak yüzerek sürünerek veya yürüyerek olabilir tüm yer değiştirme şekillerinde ortam ile hayvan arasında bir sürtünme kuvveti ve yerçekimi vardır dolayısıyla yer değiştirme işi bir enerji harcanmasını da gerektirir. 

Hayvanlarda hareket iskelet ve kas sisteminin birlikte işlev görmesiyle gerçekleşmektedir. 

1) Hidrostatik İskelet 

Sıvı basıncına dayalı iskelettir yuvarlak halkalı ve yassı solucanlarda ve hidrada iskelet kapalı vücut boşluğuna hapsedilen suyun oluşturduğu hidrostatik basınçtan ibarettir. 

2) Dış İskelet 

Omurgasızlar şubesinden eklembacaklılarda ve yumuşakçalarda dış iskelet görülmektedir. Çekirgede vücudu dışarıdan örten kitin iskelet vardır yumuşakçalardan salyangoz ve midyenin kalsiyum tuzlarından ve organik bileşiklerden oluşan dış iskeleti vardır. Dış iskelet karada yaşayan canlılarda nemli organları içeride tutarak su kaybını engeller. Kaslar iskeletin iç yüzeyine bağlanmıştır. Embriyonun ektoderm tabakasından oluşur. İskelet canlı bir doku değildir. 

3) İç İskelet 

Süngerler ve derisidikenlilerde (omurgasızlar) ve tüm omurgalı hayvanlarda iç iskelet bulunmaktadır. Süngerlerde kalsiyum karbonat ve silis mineralleri ve spongin organik maddesinden oluşan iskelet iğneleri bulunur derisi dikenlilerden deniz kestanesinde kalsiyum karbonat ve magnezyum karbonat yapılı plakalardan oluşan iç iskelet bulunur 

Kordalıların kıkırdak ve kemikten oluşan iç iskeletleri vardır. Omurgalılardan köpek balıklarında iç iskelet tamamen kıkırdaktan oluşur. Kuşlarda uzun kemiklerin içi boştur bu özellik uçmayı kolaylaştırır. 

● İç iskelette kaslar iskeletin dış yüzeyine bağlanmıştır 

● İç iskelete sahip canlıların vücut örtüleri bulunur 

● İç iskelet hem desket olur hem de hareketi kolaylaştırır 

● İç iskelet embriyonun mezoderm tabakasından oluşur 

İnsanda İskelet 

İnsanda iskelet kemik ve kıkırdak dokudan oluşur. 

A) Kıkırdak Doku 

Kıkırdak doku hücrelerine kondrosit ara maddelerine kondrin denir. Kıkırdak sadece omurgalı hayvanlarda görülen esnek bir dokudur. Kıkırdak dokuda kan damarları ve sinir yoktur. Besin ve oksijeni kıkırdak dokuyu çevreleyen bağ dokudan difüzyonla alır. Embriyonun ilk döneminde iskelet kıkırdaktan oluşur daha sonra kemikleşir burun, kulaklar kaburga ucu soluk borusu ve eklemlerde kıkırdak dokusu kemikleşmeden kıkırdak olarak kalır. 

1) Hiyalin Kıkırdak 

Hücre ara maddesi kollagen lifler bulundurur şeffaf ve homojendir. Omurgalıların embriyolarında ve kıkırdaklı balıkların iskeleti hiyalin kıkırdaktan oluşur. Hiyalin kıkırdak çok dayanıklıdır esnekliği azdır. Ergin memelilerde soluk borusu burun ve eklem yüzeyinde kaburga uçlarında bulunur. 

2) Elastiki Kıkırdak 

Hücre ara maddesi elastik lif içerir esneme ve bükülme özelliği yüksektir. Kulak kepçesi kulak yolu östaki borusu ve gırtlakta elastiki kıkırdak bulunur. 

3) Fibröz (Lifli) Kıkırdak 

Hücre ara maddesinde yüksek miktarda kollagen lif bulunur. Basınca ve çekmeye çok dayanıklıdır. Omurlar arası disklerde ve bazı eklemlerde bulunurlar. 

 

B) Kemik Doku 

Kemik doku hücrelerine osteosit , ara maddesine de osein denir. Kemik doku omurgalıların en gelişmiş bağ ve destek dokusudur. Kemiklerin dış yüzeyi periost denilen kemik zarı ile kaplıdır bu zar kemiğin enine büyümesini ve onarımını sağlar. 

Kemiklerin yeteri kadar sert ve dayanıklı olmasını sağlayan en çok kalsiyum ve fosfor kalsiyum fosfat magneszyum fosfat potasyum ve kalsiyum florürdür kısaca kemik için kalsiyum fosfor ve magnezyum mineralleri çok önemlidir. 

Kemiklerin görevleri arasında vücuda destek olma kaslara bağlanma yüzeyi oluşturma iç organları koruma kalsiyum gibi mineralleri depolama ve kan hücreleri üretme (kemik iliği) bulunur. 

 

1) Sert (Sıkı) Kemik Doku 

● Kemik hücreleri sitoplazmik uzantılarla birbirine bağlanmıştır 

● Kemik hücreleri halka şeklinde dizilmiştir lamelli yapıdaki halkaların 

ortasından havers kanalları geçer. 

● Havers kanallarını birbirine bağlayan yan kanallar volkman kanallarıdır 

● Bu kanaller içerisinde kemik dokuyu besleyen kan damarları ve sinirler 

vardır kemik hücreleri sitoplazmik uzantılarla bu kanallardan besin ve 

oksijen alır atıkları buraya verir. 

● Uzun kemiklerin gövdesi kısa ve yassı kemiklerin dış kısmı ile kemik 

başındaki süngerimsi kemiğin üstü sert kemikten oluşur. 

2) Süngerimsi Kemik Doku 

● Uzun kemiklerin uç kısmı kısa ve yassı kemiklerin içi süngerimsi kemik 

dokudan oluşur 

● Gözenekli bir yapıya sahiptir gözenekleri içerisinde kırmızı kemik iliği 

bulunur 

● Kırmızı kemik iliği kan hücrelerinin üretiminden sorumludur. 

● Süngerimsi kemik dokuda havers kanalları ve volkman kanalları yer 

almaz. 

● Sarı kemik iliği de yer almaz. 

İnsanda kemikler şekillerine göre 4 e ayrılır 

 

1) Uzun Kemikler 

● Boyu eninden uzun olan kemiklerdir 

● Uç kısımları şişkincedir bu kısımın içinde süngerimsi kemik doku üzeri 

sert kemik dokudur 

● Uzun kemiğin silindir şeklindeki gövde kısmı da sert dokudur kemik 

gövdesinin orta kısmında sarı kemik iliği bulunur 

● Uzun kemiklerin dış kısmı kemik zarı periost ile çevrilidir. Kemiğin baş 

kısmı ile gövdesi arasındaki epifiz plağı boyuna uzamayı sağlar belli bir 

yaştan sonra kemikleşir. 

2) Kısa Kemikler 

● Kısa kemiklerin boyu ve eni neredeyse birbirine eşittir 

● El ayak ve bilek kemikleri kısa kemiklere örnek verilebilir 

● Kısa kemiklerin en dışında kemik zarı periost bulunur 

● Kemik zarının altında sert kemik dokusu yer alır 

● En iç kısımda süngerimsi kemik doku vardır 

3) Yassı Kemikler 

● Kalınlığı genişliğine ve uzunluğuna göre daha azdır 

● Göğüs kemiği kaburgalar kürek ve kafatası kemikleri ve kalça kemiği 

örnek verilebilir 

● Yassı kemiklerin en dışında kemik zarı periost bulunur 

● Kemik zarının altında sert kemik doku yer alır 

● En içte süngerimsi kemik doku vardır 

4) Düzensiz Şekilli Kemikler 

● Yüz kemikleri ve omurlarda görülen değişik ve özel şekilli kemiklerdir 

örneğin burun kemiği ve omur diskleri gibi.. 

● Genelde diğer kemiklerle bağlantıları vardır 

● Yapı bakımından kısa ve yassı kemiklere benzerler. 

Kemik Doku için Mineraller / Vitaminler 

Kemiğin sertlik kazanmasında etkili olan mineraller Kalsiyum Fosfor Magnezyum ve Potasyum dur. A vitamini eksikliğinde kemik büyümesi yavaşlar D vitamini eksikliğinde kemiklerde yumuşama ve eğrilik görülür çünkü D vitamini kalsiyum ve fosfatın kemiklerde depolanmasını sağlar. 

Yaşlanmayla birlikte kalsiyum ve fosfor eksikliğinin yanında D vitamini eksikliği de görülebilir bu durumda kemik dokusunun ara maddesi azalarak kemik doku yoğunluğunu kaybeder delikli delikli bir görünüm alır (osteoporoz) 

C vitamini de kemik sağlığında önemlidir yeteri kadar C vitamini günlük olarak alınmazsa kemiklerde zayıflama ve kırılma gözlenir 

Kemik Doku için Hormonlar 

Hipofiz bezinden salgılanan büyüme hormonu ve tiroit bezinden salgılanan tiroksin hormonu kemiklerin gelişmesini ve büyümesini uyarır. 

Tiroit bezinden salgılanan  diğer hormonlar olan Kalsitonin ve Parathormon kanda kalsiyum miktarını dengeler. Kalsitonin hormonu kalsiyumun kemiklerden kana geçmesini sağlarken Parathormon kalsiyumun kandan kemiklere geçmesini sağlar bu iki hormon zıt çalışırlar. 

İnsan İskeletinin Yapısı 

İnsanlarda iskelet küçüklü büyüklü yaklaşık 206 kemikten oluşur. Temelde iskeleti üç kısıma ayırarak inceleyeceğiz. Baş iskeleti, gövde iskeleti ve üyeler iskeleti. 

1) Baş İskeleti 

Baş, kafatası ve yüz kemiklerinden meydana gelir. 

2) Gövde İskeleti 

Gövde iskeleti toplam 65 kemikten oluşur. Bunların 33 ü omurga kemiği, 24 ü kaburga kemiği 4 ü omuz kemeri 3 ü kalça kemeri ve 1 tanesi göğüs kemiğidir. 

2) Gövde İskeleti 

Gövde iskeleti toplam 65 kemikten oluşur. Bunların 33 ü omurga kemiği, 24 ü kaburga kemiği 4 ü omuz kemeri 3 ü kalça kemeri ve 1 tanesi göğüs kemiğidir. 

 

a) Omurga 

33 tane omurun üst üste gelmesiyle omurga oluşur. Vücudun dik durmasını sağlar en önemli görevi omuriliği korumaktır. 

b) Göğüs ve Kaburga Kemikleri 

Göğüs kemiği yassı kemiktir kaburga kemiklerinin bir kısmı bu kemiğe bağlanmıştır. Kaburga kemikleri oniki çifttir. Bunların ilk 7 çifti göğüs kemiğine bağlanmıştır. 8.  9. ve 10. kaburgalar birleşerek 7.kaburgaya bağlanır. 11. ve 12. kaburga çiftleri ise serbest uçludur bunlara yüzücü kaburgalar denir. 

c) Omuz Kemeri 

Önde iki köprücük arkada da kürek kemiğinden meydana gelmiştir. 

d) Kalça Kemeri (Leğen Kemiği) 

Kalça kemiği oturga kemiği ve sağrı kemiğinden(çatı kemiği de denir) oluşur. 

3) Üyeler İskeleti 

Omuz ve kalça kemerinden bağlanan kemikler üyeler iskeletinin elemanlarıdır. Kollar ve bacaklarda yer alan kemikler şu şekildedir. 

Kollar: Pazı (1) ön kol (1) dirsek (1) bilek (8) tarak (5) parmak (14) kemiklerinden oluşur. Bacaklar: uyluk (1) diz kapağı (1) kaval (1) baldır (1) bilek (7) tarak (5) parmak (14) kemiklerinden oluşur. 

Eklem Çeşitleri 

İki veya daha fazla kemiğin bağlanma noktası eklemdir. Bu bağlanma noktasının hareket kabiliyetine göre 3 e ayrılırlar. 

1) Oynar Eklem 

Dirseklerde dizlerde kalça ve omuzda el ve ayak bileklerinde bulunan eklemlerdir. Kolayca hareket edebilirler. Oynar eklemlerin birleştirdiği kemikler birbirine uyumludur birinin çıkıntısı diğerinin girintisine uyum sağlar. Bağ dokudan oluşan eklem kapsülü kemiklerin birbirine sürterek aşınmasını engeller.Kapsülün içinde sinoviyal zar ve bu zarın salgıladığı sinoviyal sıvı yer alır bu sıvı kayganlaşmayı sağlar. 

2) Az Oynar Eklem 

Hareket kabiliyetleri oldukça azdır örnek olarak kaburga kemiklerinin göğüs kemiğine bağlanma noktalarında az oynar eklemler vardır yine boyun ve bel omurları arasında az oynar eklemler bulunmaktadır. Bu az oynar eklemler kıkırdak diskler ve bunları omurlara bağlayan ligament adı verilen eklem bağlarından oluşmaktadır. 

3) Oynamaz Eklem 

Hareket kabiliyeti olmayan eklemlerdir. Kemikler birbirne oynamaz bir şekilde bağlanır dolayısıyla eklem sıvısı ve eklem kapsülü de yoktur. Kafatası kemiklerinde ve yüz kemiklerinde oynamaz eklemler vardır (alt çene kemiği oynar eklemdir)