Ceza gerekli mi ? Çevreyle uyum sağlayabilmem her istediğimi
yapamayacağımı öğrenmem içinsınır ve kurallara gereksinim duyarım. Çoğu zaman
yaptıklarımın doğruluğunu kestirmek benim için güçtür. Bazen de kolay bulduğum ilk yola saparım.
Bunlara, zamanında, yerinde ve ölçülü tepkiler vermezseniz, toplumsallaşma ve ruhsal gelişim
sürecini aksatır ; bencil ve sorumsuz biri olmama yol açarsınız.
Bu nedenle bazen ceza gerekebilir. Ama ... Yanlışımla oransız, keyfi ve tutarsız;
baskı, şiddet ve aşağılama içeren bir cezanın sorunu ağırlaştırmaktan başka bir işe
yaramayacağını biliyor musunuz?
Hoşgörüde sınırlı olun...
Yaptıklarım her zaman doğru, yerinde ve sizin
koyduğunuz kurallara uygun olmuyor.
Çoğu zaman ya unutuyor,ya dikkat etmiyor,
ya da bir tepkimi göstermek için kural dışına
çıkıyorum.
Böyle durumlarda her yaptığım yanlışı
Görmeniz eleştirmeniz, her adım atışımda
sizden onay beklememe ya da kısa süre
sonra uyarılarınızı anlamsız bulmama yol
açıyor.
Yanlışlarımı görmemeniz
“O daha çocuk”
mantığı ile boş vermeniz, bir öyle, bir
böyle davranmanız, beni kural tanımaz
ve sorumsuz yapıyor.
Katı bir disiplin kadar, denetimsiz ve
sınırsız bir hoşgörünün de, sağlıklı bir
kişilik gelişimini
engellediğini biliyor musunuz?
Ödül isterim ama nasıl ? Herkes gibi ben de övgü ve ödül beklerim. Bazen bu beklentinin ya hiç görmüyor, ya farketmeden olumsuz bir tutumu ödüllendiriyor ya da ödülle rüşveti birbirine karıştırıyorsunuzSizin için önemsiz olabilir ama, benim için önemlibir başarı sağladığımda ödül vermeniz çok işeyarar. Sakın sırf beni başınızdan savsaklamak veİstediklerinizi yaptırmak için ödül vermeyin ölçüyükaçırmayın...Yeri, zamanı ve dozu iyi seçilmiş güzel birsözcüğünüzün,destekleyen tebessümünüzün,Başımı okşamanızın ve benimle oynamanızın birer ödül olduğunu biliyor musunuz?
yerli yersiz takılmayın... Bana zaman zaman ,yersiz ve anlamsız
şakalar yapmayı seviyorsunuz.• Yaşımla, zihnimle ve ruhsal gelişimimle
uyumlu olmayan şakalarınızı bazen gerçekle karıştırabileceğimi unutmayın.
• Ayrıca başkalarının önünde yapılan ve gülüşmelere yol açan şakalarınız beni kaygılandırabilir. Ölçüsüz şakalarınızın,zamansız olgunlaşma, kendim hakkında olumsuz kanılar edinmem ve içe dönük olmamla ilişkisi bulunduğunu biliyor musunuz
nedenleri bilmeliyim...
Çoğu zaman bir neden göstermeden sadece istiyorsunuz.
• “ Ben babayım, anneyim, ” ya da, “ ben öğretmenim, benim dediğim olacak ! “
demek, olumlu bir değer taşımıyor.
• Her şeye inanmanın, istenen her şeyi düşünmeden yapmanın, özgür ve demokrat bir yurttaş olmamı engelleyeceğini biliyor musunuz?
beklentileriniz beni aşmasın.... Benden çoğu zaman birçok beceriyi hemen
kazanmamı bekliyorsunuz. Bu sabırsızlığınız beni telaşlandırıyorOysa davranışın gelişmesi sıralı bir olgunlaşma sürecidir.
• Bunun için bana zihinsel,duygusal ve bedensel gelişim özelliklerimle uyumlu,İlgi ve yeteneklerimi ortaya çıkartacak bir ortam yaratarak destek vermeniz yeterli... Beklentilerinizin yaşıma ve yeteneklerime ve ilgilerime uygun olup olmadığını hiç düşünüyor musunuz ?
bağımsızlığımı destekleyin...
• Bebekken sesinizi, teninizi, kokunuzu verdiniz.
Onlar benim en temel besin kaynaklarımdı.
Giderek onlara daha az gereksinim duyarsam, bu sizden uzaklaştığım kaygısını yaratmasın...
• Dizinizin dibinde, elinizin altında bir yetişkin olamam. Size “ bağlı” olmayı sürdürebilirim, ama “ bağımlı” kalamam...
• Size bağımlı kalmadan, daha mutlu ve başarılı olabileceğimi biliyor musunuz?
hangimiz haklı...• Bu soru birçok sorunda açık ya da üstü üstü
kapalı biçimde öne çıkıyor. Ve bu durumlarda çoğu kez hep siz ağır basıyorsunuz.
• Sadece yetişkin olduğunuz, benim üzerimde emeklerinizin ,yetişmem için özverilerinizin bulunması,her zaman sizin haklı olduğunuzun gerekçesi olamaz. Çünkü böyle bir durum kızgınlık duymama ve tepkisel davranışlara yol açar.
• Eğer haklarımı ve sınırlarımı birlikte tanımlar, bunlara karşılıklı anlayışla birlikte uyarsak, çatışma yerine sorun çözme alışkanlığını kolaylıkla kazanabileceğimi biliyor musunuz?
koyduğunuz kurallar...
• Katı kurallar koyuyor ve bunlara uymamı istiyorsunuz. Yaptığım yanlışlarda “ haddimi bildirmek gereğine” inanıyor ve düşüncelerimi rahatlıkla açıklamama izin vermiyorsunuz. Bir çok durumda düzene ve denetime verdiğiniz önem benim için bir yük halini alsa da kalıplara ve geleneğe dayanan bir ev düzeni kurmaya çalışıyorsunuz. Bu tutumlarınızı sürdürdüğünüz takdirde mutsuz olmaya eğilimli ,içe dönük, sizlere ve başkalarına güvenmede zorluklar yaşayacak bir insan olacağım,
Bu durumda öz saygımın arkadaşlarıma göre daha alt düzeyde gerçekleşeceğini biliyor musunuz?
kitap ve kütüphane... • Kitap ve Kütüphane bir yaşam biçimi ,
çağdaşlığa, akla, bilince, üretici olmaya,geleceğe açılan bir kapıdır.
• Bunun için “okumak kafanın bileyi taşıdır” sözünü önemsiyor, “okumayan okur yazarlar” olmak istemiyorum. Bana okumak, okuduklarımı yazılı ve sözlü anlatmak , tartışmak için fırsat ve olanak vermelisiniz.Raporlar yazmalı, özgün eserler üretebilmeliyim.
• Bunun en iyi yollarından biri de yetişkinleri kitap okurken görmemdir. Lütfen siz “ Okumak çok önemli “ deyip de hiçbir şey okumayanlardan olmayın. “ Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunamayacağı”nı biliyor musunuz ?
güç kimde...• Bu sorunun yanıtı, sağlıklı ve dengeli bir
ilişkinin kurulması bakımından büyük değer taşır. Ben doğduktan hemen sonra , sizi ve çevremi anlamaya ve sınırlarımı belirlemeye çalışırım. Daha sonra sürüp giden bu yoklamalar sizin ya da benim sözümün geçtiği basit bir güç oyununa döner.
Oysa olması gereken bu değildir. Sınırlarımı doğru belirlememin; gücümü, hak ve sorumluluklarım içinde dengeli ve ölçülü kullanmamın sizden öğrendiğim değerler ölçüsünde mümkün olduğunu biliyor musunuz ?
yanlış yapın• Sizi yine de seviyorum .Bazen yanlış yapmamak
için aşırı özen gösteriyor, titizleniyorsunuz. Oysa bu yanlış yapmanızı engelleyemiyor. Üstelik
geriliminiz beni de tedirgin ediyor. “ Kusursuz insan olmadığı “ nı söyleyen sizsiniz. Bu
sizin için de geçerli.Önemli olan benimle ilişkinizde yanlış yapmamanız değil, yaptığınız yanlışı fark etmenizdir. Ben yapınca ‘kabahat’ olan , siz yapınca görmezden gelinmemeli. Açıkça yanlış yaptığınızı kabul etmeniz , bunu tekrarlamaktan kaçınmanız, benim sağlıklı değer ölçüleri oluşturmama ,olumlu davranışlar geliştirmeme yardım eder. Yanlışlarınıza rağmen sizi çok sevdiğimi dürüst ve açık davranınca yanlışlarınızı
hoş göreceğimi biliyor musunuz?
benim modelim sizsiniz...
• Benim modelim sizsiniz. Yarın nelerden yakınacak yapmamı istemeyecekseniz, bugün onları siz de yapmayın. Yemek seçmemden ve beslenme alışkanlığım gibi birçok huyumdan bugün yakınıyorsanız, bana bunları sizin kazandırdığınızı, çünkü benim her gün özdeşleştiğim bir model olduğunuzu biliyor musunuz ?
ben sevilmek istiyorum... En önemli gereksinimlerim, varlığımın
farkında olunduğunu, bundan mutluluk duyulduğunu bilmek, güven içinde olduğumu sevildiğimi duyumsamaktır.
Bunun için bana yumuşak biçimde dokunmayı, benimle sevecen ve anlayışlı bir dilde konuşmayı özellikle beni dinlemeyi unutmamanız gerektiğini biliyor musunuz ?
bilgisayar okur yazarı olmam gerekiyor..
Çağımızın ve geleceğin bu aracını, yaşantımda kullanmak zorundayım; ama bu aracı , amaç yapmadan...Adeta büyülenmiş bir çevreden,insanlardan , kitaplardan, kısacası yaşamdan kopmadan... Bana, bilgisayardan bir iş üretirken, bir çalışma yaparken yararlanmayı öğretmeniz gerekiyor. Bilgisayarlarla projeler yapmalı, bilgiye ve bilginin kaynaklarına kolayca ulaşmalıyım. O zaman bilgisayarlara hükmedeceğime daha büyük sıçramalar yapacağımı biliyor musunuz?