01.02.2012
1
β Blokör Overdozu• Giriş• Fizyoloji• Farmakoloji ve Patofizyoloji• Klinik• Teşhis• Tedavi• Takip
β BLOKÖRLER
β blokörler klinik pratikte sıklıkla tavsiye edilen ilaçlardır
β BLOKÖRLERİN ENDİKASYONLARI
• MI tedavisi ve proflaksisi• Anjina pektoris• SVT• HKMP• Fallot tetralojisi• MVP• Dissekan aort anevrizması• KKY• Portal hipertansiyon• Esansiyel tremor
• Diastolik disfonksiyon• Migren• Tirotoksikoz• Glokom• Hipertansiyon• Sosyal fobi• Panik atak • Alkol yoksunluğu • Lokal anestezik amaçlı
β BLOKÖRLERİN ETKİLERİ• (-) inotropik ve kronotropik• AV iletimde yavaşlama(PR
uzaması)• Kardiak otomatisitede azalma• Kardiak outputta azalma• Kalbin O2 ihtiyacında azalma• İnfarkt alanında azalma• Periferik vazokonstriksiyon
• Sistolik ve diastolik kan basıçlarında azalma
• Renin salınımında azalma• Bronkokonstriksiyon• Glukojenoliz ve glukagonda
azalma• Lipoliz inhibisyonu• Humor aköz salınımı azalır• T4’ün T3’e dönüşümü azalır
01.02.2012
2
β BLOKÖRLERİN YAN ETKİLERİ• Bronkokonstriksiyon• KY• Sinus bradikardisi• AV blok• Glukoz intoleransı• Hiperglisemi• Diabetik hipoglisemi atağının
baskılanması• VLDL ve trigliseritte artma• HDL’de azalma
• Egzersiz toleransında azalma
• İmpotans• Mikrozomal enzim
inhibisyonu• Sedasyon• Hiperpotasemi• Kesilme sendromu(anjina)• Depresyon• Bulantı-kusma• Göz-deri sendromu
β BLOKÖRLERİN KONTRENDİKASYONLARI
• KOAH• AV blok• Bradikardi• Perikardit• Aort stenozu• Varyant anjina• Periferik damar hastalığı• Psöriazis• Feokromasitoma• Depresyon• Gebelik• Diabet
β BLOKÖR İNTOKSİKASYONU
• Acil serviste kazayla ya da kasıtlı olarak alımı sıkça rastlanan bir durum değildir
• 2001 yılında American Association of Poison Control Center tarafından yaklaşık 12000 β blokör maruziyeti saptanmış
• Bu maruziyetlerin ¾’ü herhangi bir kasıt olmaksızın alınmış
β BLOKÖR İNTOKSİKASYONU
• Tüm alımların ¼’ü 6 yaş altındaki çocuklar tarafından alınmış
• Maruz kalanların yaklaşık %20’si şiddetlidir• Bugüne kadar β blokör maruziyetlerinden 39
tanesi ölmüştür
FİZYOLOJİ
• β reseptör glikoprotein yapıdadır• Hücre içi ikincil haberci olan cAMP ile Gs
proteini aracılığıyla bağlantılıdır• Katekolaminler β reseptörlere bağlandığında β
reseptörlerin uyarılır ve adenilat siklaz aktive olur
01.02.2012
3
FİZYOLOJİ
• Adenilat siklaz AMP’den cAMP oluşumunu katalizler
• cAMP protein kinazı uyarır• Protein kinaz Ca kanallarını fosforilleyerek Ca’un
hücre içine alınımını sağlar• Ayrıca Ca hücresel depolarından da salınır
FİZYOLOJİ
• 4 tip β reseptör vardır– β1; myokard, böbrek ve gözde bulunur– β2; düz ve çizgili kas, karaciğer, pankreas ve adipoz
dokuda bulunur– β3; yağ dokusunda bulunur– β4
FİZYOLOJİ
• β1:– (+) inotropik ve kronotropik– Böbrekten renin salınımına sebep olur– Lipolizi uyarır– Gözde aköz humor üretimini artırır
FİZYOLOJİ• β2:
– Düz kasları gevşetir• Vazodilatasyon• Bronkodilatasyon• Uterin relaksasyon• Detrusor kasında gevşeme
– Stres tarafından artırılan lipoliz ve glikojenolizi stimüle eder ve substratlarını artırır; glukoneogenezi uyarır
– Glukagon ve insulini artırır– Tremor
FİZYOLOJİ
• β3: lipid metabolizmasından sorumludur(glukoneogenez, glikojenoliz, lipoliz)
• β4: (+) inotropik ve kronotropik
01.02.2012
4
FARMAKOLOJİ VE PATOFİZYOLOJİ
• β blokaj cAMP üretimini azaltır• β1 reseptörün selektif olarak bloke eden
toksisitelerde (-) inotropik ve kronotropik etkiler ortaya çıkar
• β2 reseptör blokajında vazokonstruksiyon, bronkokonstruksiyon ve hipoglisemi ortaya çıkar
FARMAKOLOJİ VE PATOFİZYOLOJİ• Membran stabilizan etkisi olan β blokörler kinidine
benzer şekilde kardiyovasküler depresyona sebep olur ve bu QRS kompleksinde genişleme ile ilişkilidir
• Çeşitli β blokörlerin farmakolojik etkileri onların toksisitelerinin özelliklerini belirler
• Bu özellikler:– Kardioselektivite– Membran stabilizan aktivite– Lipit solubilitesi– Parsiyel agonist aktivite
FARMAKOLOJİ VE PATOFİZYOLOJİ• Örneğin, lipitte eriyebilen propronolol gibi β blokörler
hızla kan-beyin bariyerini geçerek beyin dokusunda yüksek konsantrasyonlara ulaşmayı başarabilirler
• Buna ek olarak propronololun, kinidin gibi membran stabilizan etkisi de vardır
• Bu özellikleri ile propronolol aşırı dozunun SSS etkileri ortaya çıkar yani; mental durumda depresyona ve nöbetlere sebep olur
• Propronolol gibi membran stabilizan aktiviteye sahip ilaçlar daha kardiotoksiktir
FARMAKOLOJİ VE PATOFİZYOLOJİ
• Atenolol gibi kardioselektif ilaçların propronolol gibi kardioselektif olmayan ilaçlara göre daha fazla wheezing yapıcı etkisi vadır
• β blokörler toksik dozlarda kardoselektif etkilerini yitirebilirler
FARMAKOLOJİ VE PATOFİZYOLOJİ
• Çeşitli β blokörler parsiyel agonist etkiye sahiptir
• Bu reseptörlerin zayıf uyarımına rağmen yeterli blokaj meydana gelir
• Bu ajanların başlangıç etkisi bradikardidir• Hayvan çalışmalarında toksisite üzerinde Ca ve
K homeostazisininde etkili olduğu gösterilmiştir
FARMAKOLOJİ VE PATOFİZYOLOJİ
• Klinik uyumluluk için bazı farmakokinetik karakteristikler gereklidir:– İlacın formulasyonu– İlacın absorbsiyon hızı– Yağda çözünürlüğü– Dağılım hacmi
01.02.2012
5
FARMAKOLOJİ VE PATOFİZYOLOJİ
• Normal salınımlı β blokörlerin etkileri hızlı ortaya çıkar
• Pik etkisin 1-4 saatte ulaşırlar• Bu nedenle alımdan hemen sonra toksik
etkiler görülür
FARMAKOLOJİ VE PATOFİZYOLOJİ
• Yüksek derecede proteine bağlananlar, geniş dağılım hacmi olanlar ve lipitte çözünen β blokörler fazla kullanışlı değildir
• Hemodializ atenolol, nadolol ve sotalol için etkili olabilir, çünkü bu ajanlar proteine az bağlanır, hidrofiliktir ve suya benzer bir dağılım hacmine sahiptirler
Ajan β Selektif
Parsiyel Agonist
Membran Stabilizatörleri
Lipofilite
Acebutolol + + + ZayıfAtenolol + - - ZayıfEsmolol + - - ZayıfLabetolol - - - OrtaMetoprolol + - Zayıf Orta
Nadolol - - - ZayıfOksprenolol - + + Orta
Pindolol - + + OrtaPropronolol - - + Fazla
Sotalol - - - ZayıfTimolol - - - Zayıf
• Labetolol ve karvediol, β + alfa1 reseptör blokajı yaparlar
β BLOKÖR TOKSİSİTESİNİN SEMPTOMLARI
• Kardiak– Asemptomatik– Hipotansiyon– Bradikardi– Aritmi– Kardiovasküler bloklar– Asistol
• SSS– Mental durumda depresyon– Psikoz– Nöbet
• Metabolik– Hipoglisemi
• Pulmoner– Respiratuar depresyon– Apne– Bronkospazm
01.02.2012
6
KLİNİK• β blokör alan hastalarda toksisite belirtileri
aşikar olarak ortaya çıkar • Bu minimal semptomlardan derin bradikardi
ve hipotansiyona kadar geniş bir spektrumda seyredebilir
• İletim anomalileri, disritmiler ve kardiyojenik şok meydana gelebilir
• Sıkça geniş kompleksli bradikardiler ortaya çıkar
KLİNİK• Tipik olarak semptomlar akut alımı takiben 2-4
saat içinde ortaya çıkar• Kardiovasküler kollaps nedeniyle aniden
ortaya çıkan fenalaşma tabloları yapabilir • Bir çok çalışma sonunda propranolol,
metoprolol ya da atenolol alımından 6 hafta sonra tedavi gerektiren kardiovasküler depresyon geliştirebileceği gösterilmiştir
KLİNİK• Sotalol bu kuralın dışında bir istisnadır• Sotalol diğer β blokörlerden farklı olarak
Vaughan Williams class III antiaritmik olarak değerlendirilir
• Class III antiaritmikler uzamış QT’ye sebep olur, bunun aracılığı ile de ventriküler disritmiler gelişir
KLİNİK
• Prematür ventriküler kontraksiyonlar, bigemine, ventriküler taşikardi, ventriküler fibrilasyon ve torsades de pointes bildirilen aritmilerdir
• Yavaş salınımlı β blokörlerde ise toksisite bulguları ertelenir
KLİNİK• Tüm önemli β blokör intoksikasyonlarında
sinus nodun baskılanmasına ve iletimin anormalliklerine bağlı olarak kalp hızı yavaşlar
• Bu etki parsiyel agonist olan β blokör intoksikasyonlarında görülmez
• Pindolol gibi parsiyel agonist etkisi olan β blokörler hipertansiyon ve taşikardiye sebep olur
KLİNİK
• QT genişlemesi, membran stabilizan etkisi olan propranolol gibi β blokörlerle ilişkilidir
• Kardiovasküler morbiditenin ilişkili olduğu en önemli faktörlerden biri de Ca kanal blokörleri ve TAD’lar gibi kardioaktif ilaçların β blokörlerle birlikte alınmasıdır
01.02.2012
7
KLİNİK
• Birlikte alımın dışında diğer önemli faktör ise β blokörün membran stabilizan etkiye sahip olmasıdır(propronolol, acebutolol, pindolol gibi)
• Atenolol, sotalol, timolol membran stabilizan etkiye sahip değildir
• Metoprolol sadece yüksek dozlarda membran stabilizan etkiye sahiptir
KLİNİK• β blokör toksisitesinin diğer hedefi ise SSS’dir• SSS’i belirtileri mental durum değişiklikleri,
koma, psikoz ve nöbettir• Bu semptomlar azalmış perfüzyona sekonder
ve direk nöronal toksisiteye bağlı olarak gelişir• Propronolol gibi lipofilik ajanların SSS ve
kardiak toksisite etkileri daha fazladır
KLİNİK
• Çalışmalara göre uzamış QRS kompleksi ile nöbet aktivitesi arasında ilişki vardır
• Ancak QRS kompleksinin normal olması nöbetlerin olmayacağı anlamına gelmez
• Status epilepticus sıkça rastlanan bir durumdur
KLİNİK
• Kardioselektif olmayan β blokörler β2 subünit tarafından antagonize edilebilir
• Kardioselektif olmayan β blokörler bronkospazm ve hipoglisemi gibi metabolik değişikliklere sebep olabilir
• Çocuklardaki hipoglisemi klinik görünümün gecikmesine sebep olabilir
KLİNİK
• Sık komplikasyonları:– Özefageal spazm– Mesenterik iskemi – ABY
01.02.2012
8
TEŞHİS• Bazı ilaçlar, kimyasallar ve doğal toksinler
bradikardi ve hipotansiyona sebep olur• Bunlardan yaygın kullanılanları Ca kanal
blokörleri, alfa agonistler ve digoksindir• Zakkum gibi bazı bitkilerde kardiak glikozidler
içerir ve alımından sonra bazı semptomların ortaya çıkışına sebep olur
TEŞHİS• Sıklıkla hayvan kaynaklı kardiak glikozid içeren
Çin medikal preparatları da bradikardi ve hipotansiyona yol açar
• Organofosfatlar, siyanid ve hidrojen sülfid de bradikardiye sebep olur
• β blokör toksisitesinin tanısı klinikle konur• İlaç düzeyi ve klinik arasında zayıf bir ilişki
vardır
TEŞHİS
• 12 derivasyonlu EKG ve monitörle devamlı ritim takibi gereklidir
• Laboratuvar testleri renal fonksiyon, glukoz düzeyi, oksijenasyon ve asit- baz durumu ile destek izleme sağlar
• β blokör haplarının radioopak özelliği olmadığından radiografinin bilgi verici bir özelliği yoktur
Ayırıcı Tanı
• KKY ve pulmoner ödem• Epidural hematom• Epidural ve subdural enfeksiyon• Şok:Hipovolemik,septik,kardiyojenik• Torsades de pointes• Pediatrik ani ölüm,hipoglisemi,menenjit• Toxicite:KKB, cocain, antidepresan,
karbamazepin, karbonmonoksit
TEDAVİ
• Zehirlenmelerin standart yaklaşımı ile tedaviye başlanır
• Tedaviye yeterli havayolunun, ventilasyonun ve oksijenasyonun sağlanması ile başlanır
• Multipl IV yol, tercihen santral venöz kateter sağlanmalıdır
01.02.2012
9
TEDAVİ• Spesifik kardioselektif ilaçlar ile tedavi sonucunda
myokardial kontraktilite korunarak, kalp hızı artırılarak kritik organ sistemlerinin perfüzyonu düzenlenir
• Geçerli tedavi glukagon, adrenerjik agonist, atropin ve fosfodiesteraz inhibitörlerini içerir
• Gastrointestinal traktın dekontaminasyonu için kullanılan ipeka şurubu β blokör toksisitesinde kullanılmaz
TEDAVİ• Vagal tonus artışı kusma ile ilişkilidir• Kusma β blokör maruziyetinden sonra
zararlıdır, çünkü kardiovasküler kolaps ile ilişkilidir
• Ek olarak β blokör intoksikasyonlarında hızlı bir mental durum kaybı gözlenir, bu da kusan bir insanda aspirasyon riskini artırır
TEDAVİ• Oral alımın kontrendike olmadığı durumlarda
gastrointestinal dekontaminasyonu sağlamak amacıyla 1gr/kg aktif kömür kullanılabilir
• Aktif kömür öncesi gastrik lavaj faydalı olabilir• Ancak β blokör alımını takiben 1-2 saat içinde
yapılmalıdır
TEDAVİDE AMAÇ
Miyokardiyal kontraktiliteyi ve kalp hızını artırarak kritik organ perfüzyonunu sağlamaktır
TEDAVİ
• β blokör toksikasyonunda tedavide kullanılacak ilk ilaç glukagondur
• Glukagon β reseptör stimulasyonundan bağımsız olarak myokardial adenilat siklazı aktive eder
• Adenilat siklaz cAMP oluşumuna sebep olur, bunun da (+) inotropik ve (+) kronotropik etkileri vardır
TEDAVİ• IV yolla verilen glukagon maksimum serum
konsantrasyonuna 1 dk içinde ulaşır ve yarılama ömrü 6.6 dakikadır
• Glukagon ilk olarak bolus ile verilir, bunu takiben glukagon infüzyonu yapılır
• Glukagonun bolus dozu 0.05-0.15 mg/kg (70 kg bir insan için 3-10 mg); infüzyon dozu ise saatte 1-10 mg’dır
01.02.2012
10
TEDAVİ• (+) inotropik ve (+) kronotropik etkisi olan
glukagon uzamış periyodda taşiflaksiye sebep olabilir
• Myokardial etkinin ne zaman ortaya çıkacağı hakkında kesin bilgi yoktur
• Bulantı ve kusma glukagonun en sık görülen yan etkileridir, bu da özefageal sfinkter gevşemesine bağlıdır
TEDAVİ• Tedavi sırasında hasta refleks insülin artışı nedeniyle
hipoglisemi ve hipokalemi açısından takip edilmelidir• Glukagon preparatları fenollü preservatifler
kullanılarak gliserinden üretilir• Aşırı fenol maruziyeti tromboflebite, nöbetlere,
hipotansiyona ve disritmilere yol açar• Bu yan etkilerden korunmak için sıvılar dilüe
edilmelidir(1 mg/ml’yi geçmemek şartıyla)
TEDAVİ• β adrenerjik reseptör agonistleri olan katekolaminler
rutin olarak β blokör toksisitesinde kullanılırlar• Sonuçlar değişkendir• En etkili tedavi glukagonu takiben epinefrin vermektir• Isoproterenol ve dopamin daha düşük bir etkiye
sahiptir• Yüksek dozlarda isoproterenol (160-200 gr/dk)
kullanımı ile klinik düzelme sağlanabilir
TEDAVİ• Fosfodiesteraz inhibitörleri de β blokör
toksisitesinin tedavisinde kullanılırlar• Amrinone gibi bu ilaçlar, fosfodiesterazı inhibe
ederek cAMP’yi azaltır, intracellüler Ca düzeyini korur
• Amrinone, propronolole bağımlı kalp yetersizliğinde myokard oksijen isteğini artırmadan myokardial kontraktiliteyi artırır
TEDAVİ
• Diğer bazı çalışmalarda ise amrinone ve milrinone’un kardiak outputu artırdığı fakat kalp hızı üzerindeki etkisinin bilinmediği gösterilmiştir
• Fosfodiesteraz inhibitörlerinin glukagondan fazla hiçbir etkisi yoktur
• Glukagonun bulunmadığı ortamlarda fosfodiesteraz inhibitörleri en iyi seçenektir
TEDAVİ• Amrinone’nun başlangıç dozu 0.75 mg/kg 2 dk’da
verilir• İnfüzyon ise 5-10 mg/kg/dk verilir • Milrinone’un kardiak outputu artırdığı fakat kalp hızı
üzerindeki etkisinin bilinmediği gösterilmiştir• Fosfodiesteraz inhibitörlerinin glukagondan fazla
hiçbir etkisi yoktur• Glukagonun bulunmadığı ortamlarda fosfodiesteraz
inhibitörleri en iyi seçenektir• Atropinin β blokör bağımlı bradikardi ve
hipotansiyonda yönetimindeki etkisi farklıdır
01.02.2012
11
TEDAVİ• Bazı çalışmalarda Ca kloridin hemodinamik
durumu koruduğu bunu da (+) inotropik etki ile yaptığı gösterilmiştir
• Serum Ca’u tarafından ekstracelluler Ca’un hücre içine transportu ve hücre içi depolardan Ca salınımı sağlanır ve buna bağlı olarak da myokardial kontraktilite desteklenir ve (+) inotropik etki ortaya çıkar
TEDAVİ• İnsulin de β blokör toksisitesinde kullanılan bir
ilaçtır• Hayvan modellerinde yüksek doz insülin-
dekstroz tedavisi survive’ı, glukagon ve epinefrine göre daha iyi korur
TEDAVİ• Sotalola bağlı β blokör toksisitesinde ortaya
çıkan ventriküler disritmilerin tedavisinde diğer β blokörler kullanılabilir
• İsoproterenol, lidokain ve yüzeyel pacing başarılı bir şekilde kullanılabilir
• Magnezyumun da faydalı olduğu gösterilmiştir
TEDAVİ• Ekstrinsik pacing kalp hızının denetiminde faydalıdır• Kardial pacing sotalol ile oluşan torsades de pointesin
tedavisinde faydalı olabilir• Bazen sınırdaki resusitasyonlarda ekstrakorporeal
sirkülasyon ve aortik balon pompaları faydalı olabilir• İntraaortik balon pompası, ilaç bağımlı kardiyojenik
şokda glukagon ve yüksek doz katekolamine cevap olmadığında düşünülmelidir
TEDAVİ
• Farmakokinetik etkiler göz önünde bulundurularak değerlendirilecek olursa, lipofilik ilaçların toksikasyonunda geniş bir dağılım gösterdikleri için hemodiyaliz faydalı olmayacaktır
• Proteinlere yüksek oranlarda bağlanan ilaçların toksikasyonunda da hemodiyalizin faydası yoktur
• Hemodiyaliz atenolol, nadolol ve sotalol gibi lipofilitesi ve proteine bağlanma oranı düşük ilaçların toksikasyonunda kullanılır
TEDAVİ
• Standart başlangıç müdahaleleri• Sıvı resusitasyonu• Semptomatik bradikardi için atropin• Glukagon
– Bolus:0.05-0.15 mg/kg(yetişkinler için sınır 3-10 mg)– İnfüzyon:1-5 mg/saat
• Epinefrin– İnfüzyon:1 gr/kg/dk(30-100 mg/dk başarılı olan dozdur)
• İsoproterenol – İnfüzyon:2 gr/kg/dk(160-200 mg/dk başarılı olan dozdur)
01.02.2012
12
TEDAVİ
• Diğer inotropik ilaçlar– Dopamin infüzyonu:5 mg/kg/dk– Norepinefrin infüzyonu:0.5 mg/kg/dk
• Amrinone– Bolus:0.75 mg/kg 2 dk’da – İnfüzyon:5 mg/kg/dk
• Refraktör bradikardi için pace-maker• Refraktör şok için intraaortik balon pompası
SF bolus 20cc/kg
KB < 90 mmHg
Glukagon bolus 50 mcg/kg KB artış varsa Glukagon infüzyon 75 mcg/kg/st
5 dk sonraKB< 90mm Hg
Glukagon infüzyon 150mcg/kg/st
5 dk içindeKB değişiklik yok
Glukagon bolus 100mcg/kg
Dopamin infüzyon 5 mcg/kg/dk
5 dk içinde KB değişiklik yok
KB da artış varsa
5 dk maksimal dozdan sonra KB < 90 mmHg
KB< 90 mmHg
Dopamin 5 dk’da bir 5mcg/kg/st artır (20mcg/kg/st’a kadar
5 dk max dozdan sonraKB<90 mmHg
Norepinefrin infüzyon0.5 mcg/min
Norepinefrin artır 5 dk’da bir 0.5mcg/dk
(4mcg/dk’ya kadar)
TAKİP
• Mental durum değişikliği, bradikardi, iletim anomalileri ve hipotansiyon gelişen hastalar yoğun bakım koşullarında tedavi edilmelidir
• Geç salınımlı β blokör alımlarında ve diğer kardioaktif ilaçlarla birlikte alımlarda hasta monitörize edilmeli ve izlenmelidir
TAKİP• Olası β blokör toksisitesinde asemptomatik ve
herhangi bir bulgu saptanamayan hastalar 6 saat gözlenmelidir
• Bu süreden sonra toksikasyona bağlı risk çok azalmıştır
• Bu durum için sotalol istisnadır, çünkü class III antiaritmiktir ve yarılanma ömrü uzundur
• Bazı yazarlar sotalol toksikasyonlarının yaklaşık 6 saat QT intervali takibi ile izlenmesini önermiştir
YATIŞ• YB
– Mental değişiklik– Bradikardi– İletim gecikmesi– Hipotansiyon
• 8-10 saat gözlemden sonra taburcu– Gelişinde ve gözlem süresinde semptomu olmayan,
aktif kömür verilen ve geç absorpsiyonu olan ilaç içmemiş olan hastalar
01.02.2012
13
CA KANAL BLOKERLERİ TOKSİSİTESİ
• Epidemiyoloji• Farmakoloji ve Patofizyoloji• Klinik• Tanı• Ayırıcı Tanı• Yönetim• Dekontaminasyon• Takip
Ca KANAL BLOKÖRLERİNİN ENDİKASYONLARI
• Hipertansiyon• Supraventriküler aritmiler• Reperfüzyon aritmileri• Anjina• Pulmoner hipertansiyon• Hipertrofik KMP• Migren proflaksisi• Raynaud fenomeni• Diffüz özefageal spazm
• Miyotoni• Dismenore• Erken doğum• Erektil disfonksiyon• İnkontinans• Meniere• Vertigo, tinnitus• Serebral vazodilatasyon• Kemoterapi direncinin
kırılması
Ca KANAL BLOKÖRLERİNİN YAN ETKİLERİ
• Bradikardi• AV blok• KY• Torsades de pointes• Glukoz intoleransı• Baş ağrısı• Yüz ve bacaklarda yanma / kızarıklık• Periferik ödem• Refleks taşikardi• Konstipasyon• Diş eti hiperplazisi
Ca KANAL BLOKÖRLERİNİN KONTRENDİKASYONLARI
• Kardiyojenik şok• KY• Kardiyomegali• Sinus bradikardisi• AV blok• Hasta sinus sendromu• WPW sendromu• Q dalgalı MI
01.02.2012
14
EPİDEMİYOLOJİ
• Acil şartlarda Ca kanal blokörleri sıkça kullanılan ilaçlardır
• Endikasyonları:– Hipertansiyon– Anjina pektoris– Supraventriküler disritmilerde ventrikül hızının
kontrolü
EPİDEMİYOLOJİ
• Daha az rastlanan endikasyonları ise:– Migrenin profilaktik tedavisi– Raynaud sendromunun tedavisi– Özefageal spasm tedavisi– Pulmoner hipertansiyon tedavisi
EPİDEMİYOLOJİ
• Son 5 yılda Ca kanal blokörlerinden zehirlenerek ölenler diğer kardiovasküler ilaçlara göre daha fazladır
• Ayrıcı reçete edilen ilaç ölümlerinin en sık 2. nedenidir
• Her yıl 4500’den fazla vaka Ca kanal blokörlerinden zehirlendiği için tedavi edilmektedir
FARMAKOLOJİ VE PATOFİZYOLOJİ
• İntrasellüler Ca:– Düz kas kontraksiyonu– Kalp kası kontraksiyonu– SA nodda impuls üretimi
…için kullanılır
FARMAKOLOJİ VE PATOFİZYOLOJİ• Terapötik dozlarda Ca kanal blokörleri; L tipi Ca
kanallarına bağlanarak, kanalların kapanmasına ve buna bağlı olarak da Ca’un depolarizasyonun II. fazında Ca girişinin azalmasına sebep olur
• Bunun sonucunda:– Düz kas gevşemesi– Kardiak kontraksiyonda zayıflama– Kardiak otomasititede azalma– İntrakardiak iletimde gecikme
…meydana gelir
01.02.2012
15
FARMAKOLOJİ VE PATOFİZYOLOJİ
• Klinikte bu durum bradikardi ve hipotansiyona yol açar
• Hayvan çalışmalarında verapamilin aşırı dozunun myokardial karbonhidrat alımını bozduğu, bunun da (-) inotropik etkiye sebep olduğu gösterilmiştir
GRUP TİCARİ İSMİ VASKULER GEÇİRGENLİK
FENİLALKİLAMİNverapamil Calan, Verelan, İsordil 1
BENZODİAZEPİNdiltiazem Cardizem, Dilacor 1
DİHİDROPİRİDİNnifedipin Procardia, Adalar
0.1
amlodipin Norvasc 0.1nicardipin Cardene 0.01isradipin DynaCirc 0.01felodipin Plendil 0.01nisoldipin Baymycard 0.0001
FARMAKOLOJİ VE PATOFİZYOLOJİ
• Verapamil tüm Ca kanal blokörleri arasında (-) inotropik etkisi en güçlü olandır
• Verapamil ayrıca kardiak kontraksiyonu azaltır ve düz kas gevşemesi ile vazodilatasyona neden olur
• Bu etkiler nedeniyle mortalitesi en yüksek olan Ca kanal blokörünün verapamil olduğu söylenmektedir
FARMAKOLOJİ VE PATOFİZYOLOJİ
• Dihidropiridinler vasküler düz kaslardaki Ca kanal blokörlerine, kardiak Ca kanallarından daha selektiftirler
• Dihidropiridinlerin lipitte çözünürlükleri diğer Ca kanal blokörlerine göre daha fazla olduğundan etki süreleri de daha uzundur
FARMAKOLOJİ VE PATOFİZYOLOJİ
• Günümüzde ikinci kuşak dihidropiridinler tercih edilmektedir
• Bunların birinci kuşağa göre daha fazla düz kas gevşetici etkisi vardır
• Bununla beraber refleks baroreseptör aktivitesi ve refleks taşikardi etkisi birinci kuşaktan daha azdır
FARMAKOLOJİ VE PATOFİZYOLOJİ
• Verapamil, nifedipin ve diltiazem gibi eski ajanların yarılanma ömrü rölatif olarak kısadır
• Bu nedenle bu ajanlar için yavaş salınımlı formlar geliştirilmiştir
• Yavaş salınımlı formların emilimi gecikir, toksikasyonlarında semptomların başlaması ertelenir ve semptomların süresi uzar
• İkinci kuşak dihidropiridinlerin ise etki süresi uzun olduğundan yavaş salınımlı formlarına gerek duyulmamaktadır
01.02.2012
16
KLİNİK• Ca kanal blokörlerinin toksisitesinin en ünlü ve en
mortal etkisi kardiovasküler sistem üzerinde terapotik etkisini uzatmasıdır
• Aşırı dozlarda olmayan verapamil ve diltiazem alımı sinus bradikardisine, çeşitli derecelerde AV bloklara ve hipotansiyona sebep olur
• Aşırı dozlarda olmayan dihidropiridin alımında ise periferal vazodilatasyon, buna bağlı olarak da hipotansiyon ve refleks taşikardi gelişir
• Bu ilaçların aşırı alımlarında ise kardiak blok, myokardial kontraktilitenin depresyonu, vazodilatasyon ve bunlara bağlı kardiovaskuler kollaps gelişir
KLİNİK• Hiperglisemi ve laktik asidoz aşırı dozlarda alımlarda
ortaya çıkabilecek kliniklerdendir• Bunlar:
– İlaç tarafından oluşturulan negatif inotropi ve vazodilatasyon sonucu oluşan sirkulasyonda bozulma ve buna bağlı anaerobik metabolizmada artma
– Pankreasın β hücrelerindeki Ca kanallarının blokajına bağlı olarak serum insulininde azalma ve myokardial glukoz metabolizmasında azalma
…ile meydana gelir• Bunun net etkisi diabetik ketoasidoza benzer• Hipokalemiye de dikkat edilmelidir
KLİNİK
• Myokardial fonksiyonların azalmasına ve organ perfüzyonunun bozulmasına bağlı olarak pulmoner ve SSS etkileri ortaya çıkar
• Aşırı alımlarda resusitasyon sırasında yapılan büyük hacimli kristaloid infüzyonu sonucunda oluşabilecek kardiyojenik pulmoner ödeme dikkat edilmelidir
• Bildirilen nonkardiojenik pulmoner ödem vakaları da vardır
KLİNİK
• Nöbet, delirium ve koma serebral hipoperfüzyona sekonder olarak ortaya çıkabilmektedir
• Yeterli ortalama arteriel basıncı olan bilinç değişikliğine sahip kişilerde diğer çevresel faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır
01.02.2012
17
TANI
AJAN EN DÜŞÜK TOKSİK DOZ
ORTALAMA TOKSİK DOZ
Verapamil 720 mg 16 mg/kg
Diltiazem 420 mg 5.7 mg/kg
Nifedipin 50 mg 8 mg/kg
TANI
• İlaç alımı hikayesi olan hastalarda bu dozlara yakın dozlar söz konusu ise toksikasyon riski çok fazladır
• Bir çok klinisyen tarafından verapamil, diltiazem, nifedipin gibi bazı geç salınımlı ikinci kuşak dihidropiridinler reçete edilmektedir
• Geç salınımlı preparatlarda toksik belirtiler daha geç ve uzun süre ortaya çıkarlar
TANI
• Öykü burada tam olarak ve dikkatli alınmalıdır, ilacın hangi gruba girdiği öğrenilemiyor ise yavaş salınımlıymış gibi davranılmalıdır
• İlacın alındığı zaman dikkatle sorgulanmalıdır• Aşırı alımlarda semptomların başlangıcı 12
saate kadar uzayabilir
TANI• Ca kanal blokörleri ile intoksikasyonu olan
hastalarda sıklıkla dikkat çekici bir klinik bulunmamaktadır
• Kardiovasküler bulgu ise bradikardidir• Dihidropiridin alımını takiben sistemik
vazodilatasyona bağlı gelişen deride hiperemi, taşikardi ve orta derecede hipotansiyon gelişir
• Kronik nifedipin tedavisinde yaygın olarak periferal ödem gelişir
TANI
• Diltiazem ve verapamil toksisitesinde sıklıkla derin bradikardi ve hipotansiyon meydana gelir
• Sistemik hipoperfüzyona sekonder olarak:– Mental durum değişiklikleri– Pulmoner ödem işaretleri– İdrar çıkışında azalma
…meydana gelebilir
TANI• EKG değişiklikleri:
– Sinus bradikardisi– Çeşitli derecelerde kalp blokları– İntraventriküler iletimde yavaşlama
• Orta dozlarda dihidropiridin türevi alanlarda yaygın olarak refleks taşikardi meydana gelebilir
• Verapamil ve diltiazemin şiddetli toksikasyonunda junctional ritim ve ventriküler kaçaklar meydana gelebilir
01.02.2012
18
TANI• Ca kanal blokörlerinin toksisitesinin akut
yönetiminde kritik öneme sahip herhangi bir laboratuvar bulgusu yoktur
• Ca kanal blokörlerinin toksisitesinde sıklıkla hipoglisemi gözlenir
• Anyon açığı ve serum bikarbonatında düşme ile beraber laktik asidoz gözlenebilir
• Şiddetli toksikasyonlarda hipokalemi oluşabilir• Serum Ca düzeyleri genellikle normaldir
AYIRICI TANI• Ayırıcı tanıda bradikardi, kardiak blok ve hipotansiyon
sebepleri göz önünde bulundurulmalıdır• Ayırıcı tanıda:
– Hipotermi– Akut koroner sendrom– Hiperkalemi– Kardiak glikozid intoksikasyonu– β blokör toksisitesi– Tip 1a ve 1c antidisritmik toksisitesi– Santral adrenerjik agonist toksisitesi
AYIRICI TANI
• Vital bulguların takibinde hipotermi gözden kaçırılmamalıdır
• Başlangıçta MI göze çarpabilir ya da sonradan EKG değişiklikleri ortaya çıkabilir
• BY olan hastalarda hiperkalemi göz önünde bulundurulmalıdır
AYIRICI TANI
• Glikozid toksisitesinde, Ca kanal blokörlerinin toksisitesini saptamak zor ve ama kritiktir
• Bu ilaçlar genellikle aynı endikasyonlar için kullanılırlar ve birlikte alınırlar
• Digoksin intoksikasyonu olan hastalarda Ca tuzları alınırsa kardiovasküler kollapsa neden olabilir
• Genel olarak digoksin zehirlenmesindeki ventriküler ektopi riski Ca kanal blokörleri toksisitesindekinden daha fazladır
• Akut kardiak glikozid intoksikasyonunda ana klinik; kalp blokları ve bradikardidir
AYIRICI TANI• Akut digoksin intoksikasyonunun tanısı dışlanamaz ise
digoksin Fab tedavisi Ca yönetiminden önde gelmelidir• β adrenerjik blokör toksisitesi, Ca kanal blokörü
toksisitesinden klinik olarak ayrılamaz• Genelde β blokör toksisiteleri de şiddetli değildir,
hipoglisemiye eğilimlidir, serum [K] normal ya da yükselmiştir
• Bu bulgular her iki intoksikasyon için de benzer olup, tanı için yeterince duyarlı değildir
• Her iki intoksikasyon için de Ca, β adrenerjik agonist, glukagon ve pacing faydalı tedavi yöntemleridir
01.02.2012
19
YÖNETİM
• Bilinç durumunda meydana gelen azalma Ca kanal blokörü alımını takip eden hipoperfüzyona veya diğer ilaçlarla birlikte alımına bağlıdır
• Başlangıç resusitasyonunda mental durum değişikliği için yapılan opiat antagonistleri ve serum glukoz değerleri belirleyicidir
• Tüm intoksikasyonlarda aspirasyon riski vardır, bu risk endotrakeal entübasyon ile minimanize edilir
YÖNETİM• Dekontaminasyon ile ilişkili kusma, glukagon
tarafından presipite edilir• Hava yolu yönetiminin sağlanması, kardiovasküler
stabilitenin sağlanmasında faydalıdır• Tedavi ile kalp hızı korunur ve bu da direk olarak end
–organ perfüzyonunda artışa sebep olur• Bazı hastalarda kalp hızı 30-40/dk civarında iken
yeterli perfüzyon sağlanabilirken kardiak pace ile hız 90-100 iken yeterli kan basıncı ve perfüzyon sağlanamayabilir
• Bu durumda kardiak fonksiyonları düzeltebilmek için ek tedavilere gereksinim duyulur
YÖNETİM• Çeşitli ilaçlar ve kardiak pace kullanılmasını
içeren çeşitli tedavilerle kalp hızı artırılır• Atropin, Ca kanal blokörlerinin yaptığı
bradikardi için etkili bir tedavidir• 2-10 mg/dk IV infüzyon ile yapılan
isoproterenol de kalp hızının artırılması için kullanılabilir; fakat periferik vazodilatasyon yapacağından bu da hipotansiyonu gittikçe derinleştirir
YÖNETİM• Ca tuzları hem kalp hızını hem de kan basıncını artırır• Eksternal ve transvenöz pace faydalı olabilir fakat tek
etkisi kalp hızı üzerinedir, kan basıncı üzerine etkisi görülmez
• Pace endikasyonu şiddetli bradikardilerde (kalp hızı<30) bulunur
• Ca kanal blokörleri ile intoksikasyona bağlı hipotansiyonun başlangıç tedavisinde kristalloidler kullanılır
• Burada yapılacak agresif sıvı tedavisi pulmoner ödeme neden olabilir
YÖNETİM• Pulmoner arter kateterizasyonu göz önünde tutularak
devam eden sıvı resusitasyonu 2 lt civarında tutulmalıdır• Ca kanal blokörleri ile toksisitenin hemodinamik etkileri
için spesifik tedavi tanımlanmıştır• Fakat bu tedaviler yeterince test edilememiştir• Yapılan vaka çalışmalarında aynı zamanda multipl terapi
uygulanabileceği gösterilmiştir• Çeşitli toksik hastalarda Ca, multipl adrenerjik agonistler
ve glukagonun kullanılabileceği gösterilmiştir
01.02.2012
20
KALSİYUM TUZLARI
• Vaka çalışmaları ve hayvan deneylerinde Ca’un kan basıncını artırıcı etkisi gösterilmiştir
• Kalp hızı üzerindeki etkisi çeşitlidir• Ca klorid, Ca glukonata tercih edilmektedir• Ca klorid IV yapılmalıdır, ekstravazasyona
uğradığı takdirde doku nekrozuna sebep olacaktır
• Ca klorid 1-3 gr IV bolus olarak verilir
KALSİYUM TUZLARI
• Ca tedavisinde tekrarlayan dozlar faydalı olacaktır• Devamlı infüzyon olarak 2-6 gr/saat kullanılır• Hayvan çalışmalarında şiddetli verapamil
intoksikasyonunda 5 mg/kg/dk Ca klorid infüzyonu yapılmıştır
• Bir insan vaka çalışmasında ise 30 gr Ca klorid yaklaşık 12 saatte gönderilmiş ve serum Ca düzeylerini 5.94 mmol/lt (23 mg/dl) düzeylerinde saptanmıştır
ADRENERJİK AJANLAR
• Ca tedavisine cevap vermeyen hastalarda ya da adrenerjik agonistlerin tekrarlayan dozlarına ihtiyaç duyanlarda kullanılmalıdır
• Hayvan çalışmalarına göre diğer tedaviler ile metabolik fonksiyonları ve survive’ı düzeltir, fakat adrenerjik agonistlerin spesifik tedavilere göre daha fazla avantajı vardır
• Tedaviye hızla başlanmalıdır• Ca kanal blokörü alımını takip eden persistan
hipotansiyonun tedavisinde ilk seçenek olarak kullanılır
ADRENERJİK AJANLAR
• Ca kanal blokörü intoksikasyonunun dopamin, epinefrin ve norepinefrine cevap verdiği gösterilmiştir
• Bu tedavilerin yüksek dozda verilmesi sistolik kan basıncını >90 mm-Hg’ya çıkarır (standart dozlarda yetersiz gelir)
• Amrinone, milrinone gibi fosfodiesteraz inhibitörlerinin de kan basıncı üzerindeki düzeltici etkisi hayvan çalışmalarında ve insan vakalarında gösterilmiştir
Ca glukonat ya da Ca klorid %10’luktan 10 ml(0.15 ml/kg)Yaklaşık 5 dk’da
Gerek görülür ise 10 dk’da bir tekrar edilebilirCaCl2’nin 3 kez bolusundan sonra iyonize Ca dozlar ölçülmelidir
< 3 mmol olmalıdır
Glukagon 0.05 mg/kg IV bolus
Gereksinim halinde 10 dk’da bir tekrarCevap alınırsa; IV 1-5 mg/saat
1 ü/kg insulin
Semptomatik bradikardi için atropin/pace marker
Ekstrakorporeal kan basıncı takibi(kardiopulmoner bpass)
İntraaortik balon uygulaması
5-20 Mg/kg/dk dopamin ya da0.5 Mg/dk norepinefrin
Yetersiz cevap
Yetersiz cevap
Yetersiz cevap
Yetersiz cevap
İNSULİN• Ca kanal blokörü intoksikasyonu ile ilişkili myokardial
supresyonun yeni tedavisi hiperinsulinizn-öglisemi ile ilişkilidir• Verapamil intoksikasyonlarında kardiak metabolizma için
plesebo, epinefrin, glukagon ile hiperinsulinizn-öglisemi tedavisi hayvan deneylerinde kıyaslanmıştır
• Ca kanal blokörü intoksikasyonu tedavisinde hiperinsulinizn-öglisemi tedavisi perfüzyonu düzeltmektedir
• Glukagondan farklı olarak insulin daha kolay elde edilebilir ve ucuzdur
• Sonuçta yan etki olarak ortaya çıkan hipoglisemi, acil şartlarında kolayca tanınabiecek ve tedavi edilebilecek bir durumdur
01.02.2012
21
İNSULİN
• Cevabın 15-30 dk içinde ortaya çıkması beklenir
• İnsulin dozu 0.1-1 ü/kg arasında değişir• Hastanın kan basıncında 15 dk içinde
yükselme beklenir
ŞİDDETLİ Ca KANAL BLOKÖRLERİ İNTOKSİKASYONUNDA İNSULİN PROTOKOLÜ
• Önerilen 50 ml’nin %50’si glukoz olacak şekilde 1ü/kg IV bolus
• İnsulin infüzyonuna 0.5-1 ü/kg/saat(yetişkin ise 200-300 ml/saat, çocuk ise 15-20 ml/kg/saat
• Glukoz infüzyon hızı serum glukoz düzeylerini 150-300 mg/dl tutacak şekilde yaılmalıdır
• Serum [K] takibi yapılmalı ve <3.5 mEq/lt ise K infüzyonuna başlanmalıdır
GLUKAGON
• Şiddetli Ca kanal blokörlerinin tedavisinde kullanılan önemli bir ilaçtır
• Hayvan modellerinde glukagonun kan basıncını düzenleyici etkisi vardır, şiddetli vakalarda hemodinamik parametreleri düzenlediği gösterilmiştir
• Buna rağmen tedavi yetersizlikleri de gösterilmiştir
GLUKAGON
• Bolus dozu 0.05 mg/kg’dır• 15 dk içinde etkisinin ortaya çıkması beklenir• Cevap ortaya çıkmazsa 10 dk’da bir 0.15
mg/kg’a kadar tekrarlanabilir• Cevap veren hastalarda infüzyon tedavisi
0.075-0.15 mg/kg/dk olarak başlanmalıdır• Benzer doz pediatrik hastalarda da
kullanılabilir
GLUKAGON
• Glukagon tuzları fenol katılarak dilüe edilir ve daha rahat kullanılabilir bir hale getirilir
• Bu da yüksek dozlarda fenol toksisitesine sebep olabilir
• Glukagonun başlıca yan etkisi kusma ve hiperglisemidir
• Glukagon tedavisinin başında endotrakeal entübasyon gereksinimi dikkatle değerlendirilmelidir
• Sonuçta gerekli glukagon stoğu her zaman sınırlıdır
GLUKAGON
• Hastane glukagon stoğu hızla azalarak, diğer kurumlardan glukagon desteği alınma gereksinimi duyulabilir
• Tüm bu faktörler göz önüne alındığında Ca kanal blokörlerinin toksisitesinin yakın gelecekteki tedavisinde standart tedavi olarak glukagonun yerini hiperinsülinizm-öglisemi tedavisi alacaktır
01.02.2012
22
GLUKAGON
• Klasik tedavilere cevap vermeyen hastalar için diğer tedavi yöntemleri kullanılmalıdır
• Hemodinamik destek tedavisi, intraaortik balon pompası, sol ventrikül destekleyici ilaçlar, ekstrakorporeal dolaşım yeterli kan basıncını sağlamak amacıyla kullanılabilir
• Takiplerde semptomların silindiği ve ilacın vücuttan temizlendiği gözlenir
Tedavi algoritmi•Hava yolu,• ventilasyon
• oksijenizasyon •8.5 F santral kateter•10-20cc/kg SF bolus
•Ph 7.2 altındaysa hiperventilasyon • ph’ ı kontrol et
•K 5 meq/l altında tut
•Gerekirse transkutan pacing’e hazırlan
•%1 Cacl 10-20cc/kg bolus •cevap alınırsa 20cc/kg/st infüzyona başla
•Glukagon 0.1mg/kg bolus•Cevab alınırsa =.1mg/kg/st infüzyon
•cevaba göre titrasyon
Tedavi algoritmi •Dopamin infüzyon başla•10mcg/kg/dk
•KB > 100mmHg
•Kalp hızı <40/dk kalırsa ve hipotansiyon devam ederse•60-80/dk ile pacing başla
•Hasta hipotansif kalırsa ve idrar çıkışı < 0.5 cc/kg/st’sa:•Amrinon 750mcg/kg bolus ve 10 mcg/kg/dk infüzyon
•Ek olarak insülin ve dekstroz infüzyon düşün•1İU/kg/st bolus + 1cc/kg/st %50 Dekstroz
•Santral kateter•Nefroloji konsültasyon
•Acil aktif kömür Hemoperfüzyon•High flux hemodializis
•İntraaortik balon counterpulsasyon tedavi•Ekstrakorporal Kardiyopulmoner bypass
DEKONTAMİNASYON
• Ca kanal blokörlerinin toksik dozları hayatı tehdit edici ve tedavi gerektiren toksikasyonlardır
• İlaç alımını takip eden 60 dk içinde gastrik lavaj yapılmalıdır
• Bazı hastalar ilaç alımını takiben entübasyon gereksinimi duyabilir
• Gastrik lavaj sonrası aktif kömür verilmelidir• Yavaş salınımlı ilaç alımlarında tüm barsak irrigasyonu
da yapılabilir
01.02.2012
23
TAKİP
• Yavaş salınımlı olmayan ürünler için ilaç alımını takiben 6 saat içerisinde toksikasyon bulguları saptanır
• Asemptomatik olan ve vital bulguları stabil olan hastalar 6 saatlik gözlemden sonra taburcu edilebilirler
• Yavaş salınımlı ilaçlarda ise 24 saatlik takip yapılmalıdır
Yatış ve Taburculuk
• Önemsiz dozda ilaç alımı olan, hiçbir semptomu olmayan hastalar en az 6 saat gözlenmeli ve sorun
yoksa taburcu edilmelidir.
• Dihidropridin grubu ilaç almış olanlar 12 saat EKG
monitörizasyonu ile izlenmelidir.
• Semptom ve bulguları olanlar hastaneye, inotropik
ajana ihtiyacı olanlar yoğun bakıma yatırılmalıdır.