Zoom Ocak 2016 Issuu 107

[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ]9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL FESTiVALLER

HANGi AY? NEREDE? NE ZAMAN?

2016’da burcunuz

ne diyor

TURİZM ▶ TARİH ▶ ALIŞVERİŞ ▶ SAĞLIK ▶ MAGAZİN ▶ AKTUALİTE

Tekin BirinciAkıllı telefon ve

tabletlerinizi kablosuz şarj edin

BİLDİĞİMİZ BEŞPARMAK DAĞLARI’NIN BİLMEDİĞİMİZ HİKAYESİ!..

Küçük ülkenin BÜYÜK sanatçısı;

2015’te en çok ‘You’re Mine’ şarkısını dinledik

OKAN ERSAN

cyprus[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi

cypruscyprusKıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ]

rYerleÇok Özel

Taş PlakMeyhanesi

RAKAMLARLA 2015 FORMULA 1

SEZONU

'Su içmeyi' İhtiyaçtan Alışkanlığa Terfi Ettirin

Yenİ Yılda Genç Kalmanın Formülü ne?..

Birinci Medya emin ellerde

YIL: 8 SAYI: 107 OCAK 2016

(0392) 444 44 22www.altinbas.com

kozmetik ve kişisel bakım ürünleri merkezi

www.pilottrading.com

Cosmetica Önder AVM LefkosaCosmetica Önder AVM Mağusa

Cosmetica Erülkü DemirhanCosmetica Ziya Rızkı Caddesi-Girne

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

zoom katlamalý kapak.pdf 1 3.12.2015 10:39:09

kozmetik ve kişisel bakım ürünleri merkezi

www.pilottrading.com

Cosmetica Önder AVM LefkosaCosmetica Önder AVM Mağusa

Cosmetica Erülkü DemirhanCosmetica Ziya Rızkı Caddesi-Girne

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

zoom katlamalý kapak.pdf 1 3.12.2015 10:39:09

• Cilt Bakımları • Vücut Bakımları • Uzak Doğu ve Klasik Masajlar • Türk Hamamında Kese ve Köpük Masajları • El ve Ayak Bakımları • Kuaför Hizmeti • Kapalı Isıtmalı Havuz • Fitness Salonu • Türk Hamamı • Sauna ve Buhar Odası • Bayanlara Özel Spa Günleri • Grup ve Kişilere Özel İndirimli Paketler

• Hediye Kartları • Üyelikler

Çatalköy - Girne | Tel: 0392 650 45 00 - 4200 Fax: 0392 824 44 55 e-mail: [email protected] www.acapulcooceanspa.com

prof

il aj

ans

0533

868

958

1

Kaliteli hizmet anlayışımızla, size özel organizasyonlarla, geleneksel kese ve köpük masajları ve oryantal müzikler eşliğinde yaşatacağımız, güzel anılara sahip olacaksınız.

Rezervasyon ve detaylı bilgi için bizleri arayabilirsiniz..

Kaliteli hizmet anlayışımızla, size özel organizasyonlarla, Kaliteli hizmet anlayışımızla, size özel organizasyonlarla, Kaliteli hizmet anlayışımızla, size özel organizasyonlarla, Kaliteli hizmet anlayışımızla, size özel organizasyonlarla, geleneksel kese ve köpük masajları ve oryantal müzikler geleneksel kese ve köpük masajları ve oryantal müzikler geleneksel kese ve köpük masajları ve oryantal müzikler geleneksel kese ve köpük masajları ve oryantal müzikler eşliğinde yaşatacağımız, güzel anılara sahip olacaksınız.eşliğinde yaşatacağımız, güzel anılara sahip olacaksınız.eşliğinde yaşatacağımız, güzel anılara sahip olacaksınız.eşliğinde yaşatacağımız, güzel anılara sahip olacaksınız.

Rezervasyon ve detaylı bilgi için bizleri arayabilirsiniz..Rezervasyon ve detaylı bilgi için bizleri arayabilirsiniz..Rezervasyon ve detaylı bilgi için bizleri arayabilirsiniz..Rezervasyon ve detaylı bilgi için bizleri arayabilirsiniz..

Türk Hamamında Geleneksel Gelin ve Damat Hamamı

Organizasyonları

Telsim’den güvenlik konusunda bir ilkİlklerin operatörü Telsim, şimdi de KKTC’nin Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Sertifikası’nı alan ilk ve tek GSM operatörü oldu.

TelsimVodafone Grup Şirketi

ISO 27001, Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi ve gereksinimlerini tanımlayan tek uluslararası standarttır.

Grup Şirketi

ISO 27001, Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi ve gereksinimlerini tanımlayan tek uluslararası standarttır.

Vf Telsim Bilgi Guvenligi 21x31.indd 1 18/12/15 14:31

8 ZOOM

[email protected]

(Sahibi) Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek(Sahibi) Yayın Koordinatörü Gülsüm Gözenler

Reklam Pazarlama Profi l Reklam

KATKI KOYANLARReha Arar / Mesut Günsev / Selcan Biryılmaz Aygen Ersalıcı / Rauf Ersenal / Ali Özçil / Mustafa Şah / İhsan Erol Özçil / Feriha Nurluöz Hasan Karlıtaş

Grafi k-Tasarım Profi l Reklam

Yayın KuruluMesut Günsev Ersin GözenlerNurhan Günsev

Reklam Rezervasyonofi s: (0392) 22 77 595 (0533) 825 70 00 (0542) 875 96 66 (0533) 868 95 81 (0542) 875 55 04 Yayın TürüAylık Süreli Turizm-Haber-MagazinSanat ve Aktüalite DergisiBaskı; Okman

ZOOM YAYIN GRUBU, Profil Reklam ve Danışmanlık Limited Şirketi’ne aittir.Köşklüçiftlik / Lefkoşa - Posta Kutusu 888

[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ]

9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL

Ofi sinin Nasıl

“şık” Hale Gelir

5 Romantik Avrupa Şehri

Püf Noktalarına Uyun

Kilo ALmayı Unutun

İsveç’teki

Kıbrıs Tarihi


Aya Giden Saat 1.6 Milyon Dolara Satıldı

Avrupa’nın En İyisi YDÜ’de;

TARKAN Elexus Hotel için

Kıbrıs’a geliyor

Sanal Diyet Tuzağına Düşmeyin

The Old English Pub&Restaurant

ANA DABOVICH

FATMA ÖZOK

YIL: 8 SAYI: 106 ARALIK 2015

cypruscyprus

GRANT’S WHISKY,

YENİ SERİSİ SELECTION’I TANITTI

MEHMET EZİÇBAŞARISININ

SIRRINI AÇIKLADI

MONIKA BELLUCI HAKKINDA

BİLMEDİKLERİNİZ

HANGi AY? NEREDE? NE ZAMAN?FESTİVALLER

Seramik sanatçısı;

ZOOM DERGİ GRUBUTüm yayınlarında

çevre örgütlerine, çevre bilinciyle destek vermektedir.

[ Dış Basın Birliği tarafından verilen 'EN İYİ DERGİ GRUBU' ödülü ]

www.cypruszoom.com

D E R G İ G R U B U

İçindekiler

Ofi sinin Nasıl

“şık” Hale GelirOfi sinin Nasıl

“şık” Hale GelirOfi sinin Nasıl

Püf Noktalarına Uyun

Kilo ALmayı UnutunPüf Noktalarına Uyun

Kilo ALmayı UnutunPüf Noktalarına Uyun

İsveç’teki

Kıbrıs Tarihi

MAGAZİN ▶ AKTUALİTE

TARKANElexus Hotel için

Kıbrıs’a geliyorElexus Hotel için Kıbrıs’a geliyorElexus Hotel için

rYerlererlerYerleYÇok Özel ok Özel ok Özel ok Özel ok Özel ok Özel ok Özel ok Özel Çok Özel Ç

The Old English The Old English The Old English The Old English The Old English Pub&RestaurantPub&RestaurantThe Old English Pub&RestaurantThe Old English The Old English Pub&RestaurantThe Old English

FATMA ÖZOK

: 8 SAYI: 106 ARALIK 2015ARALIK 2015ARALIK


BİLMEDİKLERİNİZ

NEREDE? NE ZAMAN?

ZOOM DERGİ GRUBUTüm yayınlarında

çevre örgütlerine, çevre bilinciyle

13 Eminağa Gar-den ikinci şubesini açtı

14 2015’te en çok ‘You’re Mine’ şarkısını dinledik

18 Arslan Men-güç’ün Beklenen Kitabı “Kıbrıs’ın kadınları” çıktı

20 Bildiğimiz Beşparmak Dağla-

rı’nın bilmediğimiz hikayesi

24 Telsim’den-bilgi Güvenliği Konusunda Bir İlk

26 “Zoom Dergi Grubu Ekibi

2016 Hoşgeldin Kahvaltısında Bu-luştu”

28 Teknoloji

30 Mesut Günsev

32 2016 Burç Yorumları

36 Taş Plak Meyhanesi

44 Fotoğraf Dedİğİn..

46 Çok Satan Kitaplar

52 Küçük Ada’nın büyük müzisyeni; OKAN

ERSAN

58 Pirelli’den Rakamlarla 2015 Formula 1 Sezonu

62 Renault, For-mula 1’E Takım Ola-rak Geri Dönüyor!

64 ‘Su içmeyi’ İhtiyaçtan Alışkan-lığa Terfi Ettirin

66 Bulundukları Şehirlere Değer

Katan Sanat Eser-leri

70 Yenİ Yılda Genç Kalmanın Formülü!

72 Ayın Röporta-jı; Tekin Birinci

76 Vücudunuzla Mutlu musunuz?

Porsche ve Mobil 1.Performans üzerine kurulu bir miras.

Porsche Mobil 1’i tavsiye ediyor çünkü yüksek performanslı motorlar yüksek performanslı yağ ister.Bugün, yeni ikonik Porsche 911 mükemmelliğin yeni zirvelerine ulaşırken, Mobil 1 üstün performans ve koruma sağlamak için oradadır.Geçmişten gelen güçlü miraslarıyla Porsche ve Mobil 1 mükemmel bir ortaklık oluşturuyorlar.

Daha fazla bilgi için, www.mobil1.com.tr adresinden bizi ziyaret edin.

Porsche-Mobil1_TR.indd 1 3/26/13 8:04 PM

Kaplıca Hotel&Restaurant

Büyüleyici deniz ve dağ manzarası, yılın dört mevsimi

yerli ve yabancı turistlerin durak noktası...

Günlük taze balığın yanısıra Türk ve dünya mutfaklarından seçkin

örneklerle birlikte Kıbrıs'ın yöresel lezzetlerini

tadabilirsiniz...

Rezervasyon: 0392 387 2032 (2029) - 0533 825 1361

Girne - Karpaz sahil yolu Kaplıca \ İSKELE

Akdenizin doyumsuz maviliği,

güneşin yakıcı sıcaklığını bulabileceğiniz ailece dinlenip

tatil yapabileceğiniz sıcak ve samimi bir

atmosfer...

Yerli balığın tek adresi - The best beach of North Cyprus

www.kaplıcabeach.com

Kaplıca Hotel&Restaurant

Büyüleyici deniz ve dağ manzarası, yılın dört mevsimi

yerli ve yabancı turistlerin durak noktası...

Günlük taze balığın yanısıra Türk ve dünya mutfaklarından seçkin

örneklerle birlikte Kıbrıs'ın yöresel lezzetlerini

tadabilirsiniz...

Rezervasyon: 0392 387 2032 (2029) - 0533 825 1361

Girne - Karpaz sahil yolu Kaplıca \ İSKELE

Akdenizin doyumsuz maviliği,

güneşin yakıcı sıcaklığını bulabileceğiniz ailece dinlenip

tatil yapabileceğiniz sıcak ve samimi bir

atmosfer...

Yerli balığın tek adresi - The best beach of North Cyprus

www.kaplıcabeach.com

12 ZOOM

Neden böyle oluyor bilmiyorum ama!.. Her ay olduğu gibi, bu ay da ata sözü gibi geçti. “Tarih tekerrürden ibarettir.” Kanıtı da burada. Her ay aynı sözleri verip aynı şekilde, gecikmekten gına geldi. Ama söz gelecek ay böyle olmayacak. Erken başlayıp erken bitireceğim.

Uzun süre bilgisayar karşısında oturmayacağım, kendime dahi “yok rahatım az biraz daha dinleneyim yetiştiririm” yalanını bir daha söylemeyeceğim . En çok ta, uzun süre bilgisayar karşısında oturmama sözümü yerine getireceğim. Böyle giderse, beni yakında arkadan da tanıyabilecekler. Uzun saatler aynı sandalyede oturmaktan artık sandalye şeklini alan popom diğer bütün organ-larımdan önce isyan etti.

Neyse bir söz daha verip bu konuyu kapatıyorum; Bir daha karşınıza bu ser-zenişlerle gelmeyeceğim.

Bunun bir çözümü var mı diye düşünürken, geçtiğimiz günlerde bir enteresan filme rastladım. Filmin kahramanı istemediği bir şey yaşadığında bir önceki zamana gidip, onun istediği gibi sonuçlanması için müdahalelerde bulunu-yordu. Başlarda ne kadar güzel diye izlesem de sonrasında “yok böylesini istemem” dedim. Aslına bakarsanız, film bitmeden bunu söylesem de, sonun-da kahramanımızın da aynı sonuca varmasına sevindim doğrusu. Bir şeyleri düzeltmek için her gittiğinde, o ana kadar yaşadığı başka şeylerin de şekli değişiyordu. Dolayısıyla bir şey kazanmak için yapılan her müdahale, yaşan-mış güzel detayların bazılarının kaybedilmesi anlamına da geliyordu mesela. Durum öyle olunca zamanda geriye gitmek, bir avantajdan çok zaman zaman çok önemli bir kayba yol açabiliyordu. Sözün özü, film zamanda geriye gidip bazı şeylere müdahale etmek yerine, hayatı olduğu gibi yaşamamız gerektiği-ne dikkat çekiyordu.

Son 10 yılda yaşadıklarım düşünülürse, ben bu konuda nasıl bir tavır takınır-dım bilmiyorum, ancak hayatın olduğu gibi yaşanması gerektiği, her anımızın son an gibi yaşanması önemli. Hayat felsefem hep bu olsa da; zaman zaman farklı davrandığım da olmuyor değil hani.

Ama yine de siz siz olun, yaşadığınız anın keyfini çıkartın. Uzun soluklu planlardan, bir başka zamana ertelediğiniz şeyleri yaşamadan öteki dünyaya gideceğinizi unutmayın. Hatta bunu hiç aklınızdan çıkarmayın ki, önünüze çıkan fırsatları, sonucu ne olursa olsun mutlaka kullanın.

2016 yılının ilk ayında gözünüzün alabildiği her yerde bu ve buna benzer temennileri göreceksiniz.

Yılın ilk ayı dergilerin içeriği hep doldu doludur. Bu ay da öyle. Birbirinden özel konular, özel röportajlar ile okumaya, bakmaya doyamayacağınız bir yayın hazırladık size. Bu ay da bitti. Şimdi hedef Şubat ayı.

Şimdiden hatırlatalım sevgiliniz için planlara başlayın.Mutlu olmak için, mutlu etmek pusulanız olsun. Yeni yılda kim ne dilediyse gerçek olması dileğiyle. Şubatta görüşelim. Byeee

[email protected] Bebek

Genel Yayın Yönetmeni

EMİNAĞA GARDEN CENTER İKİNCİ YERİNİ DE AÇTI...

Girne’nin gözde mekanı Emi-nağa Garden ikinci yerini

de kısa bir süre önce açtı. Çatalköy anayolu üzerinde yer alan mekan, merkez ile aynı özellikleri taşıyor. Ancak 1260 m2 alana sahip yeni mekanda daha rahat yürü-me alanı, çiçeklerin türlerine göre yerleşimi daha düzenli hale getirilmiş. Mevsimlik çiçekler, bahçe çiçekleri, sera ürünleri, çalı ürünleri ve saksılar. Eviniz hayal edebi-leceğiniz tüm güzellikler ve bakım malzemeler mevcut. Tek eksik yeni mekanda kafe olmayışı. Onun da yakın zamanda yapılması

planlanıyor. Salı ve Pazar günleri sabah

9-6 saatleri arasında açık olan mekan, özellikle yeşile ve çiçeğe meraklı herkesin tabiri caizse bayılacağı türden.

Son yıllarda ilgi gösteren-lerin sayılarının her geçen gün arttığı bahçe ürünlerinin sergilenip satıldığı mekan-ların son halkası olan Emin ağa Garden’in Çatalköy’deki mekanı ile mutluluğu daha yakınınıza getirmiş olabilir. Çiçek ile, yeşil ile ne kadar ilgilisiniz bilmiyoruz ama, mekanın içinde atacağını küçük bir tur, sizi kendinize getirmeye yetecektir..

Mehmet Eminağa nişanlısı Esimay Arca ile birlikte yeni mekanın sorumlusu olarak işin başındalar...

1260 m2 alana sahip Eminağa Garden’in ikinci şubesi, gelenlerin daha rahat dolaşabilmesi

için farklı bir düzenlemeye sahip. Geniş aralar, mevsimlik çiçekleri, bahçe çiçekleri, sera ürünleri,

çalı ürünleri, ve bakım malzemeleri özenle yerleştirilmiş. Bu da meraklısına içerde keyifle

dolaşma şansı veriyor..

www.cypruszoom.com 13

haber

haber

Kıbrıs’ta he-nüz böyle bir istatistik tutmak

mümkün görünmüyor ama, Türkiye’de 4000’in üzerindeki halka açık noktada yasal müzik yayını yapan SMG, ge-çen yıl en çok çalınan 10 şarkıyı belirledi. Duke Dumont, Pharrell Williams, Jason Derulo gibi popüler isimlerin yer aldığı listede birinci sırayı aylarca müzik listelerinden inmeyen parçası “You’re Mine” ile Belçikalı genç Ra-ving George aldı.

Türkiye’de alışveriş merkezleri, oteller, perakende mağaza-lar, restoranlar, sağlık merkezleri gibi halka açık mekanlarda kapalı

devre yasal müzik ve reklam yayını yapan SMG, 2015’in en çok dinlenen şarkılarını belirledi. Listede birinci sırada Belçikalı Raving George aylarca müzik listelerinden inmeyen parçası “You’re Mine” ile yer aldı.

SMG Müzik De-partmanı’nın yaptığı değerlendirmeye göre 2015 yılında özellikle sahil bölgelerinde ve büyük şehirlerde tem-polu şarkıları dinledik. Spotify, iTunes, Virgin gibi trendleri belirleyen müzik şirketlerinin lis-telerinde üst sıralarda yer alan şarkıcılar bu yıl da popülerliğini korudu. 2015’in en sevilen şar-kısı ise Belçikalı müzis-yenlerden geldi. Başarılı

kadın DJ Raving Geor-ge’un yine Belçikalı bir grup olan Oscar&The Wolf ile düeti “You’re Mine” geçen yıla dam-gasını vurdu.

Listede 2. sırada çok sevilen şarkısı Ain’t Nobody ile Felix Jaehn ve Jasmine Thompson yer aldı. Listenin 3.’sü ise Ocean Drive ile elektronik pop denince akla gelen ilk isimlerden İngiliz Duke Dumont oldu. Pharrell Williams, Jason Derulo gibi popü-ler isimlerinde yer aldığı listede 2015 Amerikan Müzik Ödülleri’nde “Pop Rock” dalında en iyi kadın sanatçı seçi-len Ariana Grande ise “Love Me Harder” ile 8. sırada yer aldı.

2015’te en çok ‘You’re Mine’ şarkısını dinledik

14 ZOOM

Dijital müziğin lider şirketi SMG, 2015 yılında halka açık mekanlarda en çok çalınan 10 şarkıyı belirledi.

2015’IN EN ÇOK DINLENEN ŞARKILARI;1. Raving George feat. Oscar&The Wolf - You’re Mine (Original Mix)2. Felix Jaehn feat. Jasmine Thompson - Ain’t Nobody (Loves Me Better)3. Duke Dumont - Ocean Drive4. Imany vs. Filato-v&Karas - Don’t Be So Shy5. The Avener feat. Ane Brun - To Let Myself Go6. Pharrell Williams - Freedom7. ZHU - Crazy As It8. Ariana Grande&The Weeknd - Love Me Harder9. Jason Derulo - Want To Want Me10. Tinie Tempah feat. Jess Glynne - Not Letting Go

16 ZOOM

VİZYON TARİHİ BELLİ OLDU!

Geçtiğimiz yılı en güzel kapatan isimlerin başında sevgili meslektaşlarımız Nazmi ve İpek Pınar çifti geliyor kuşkusuz.

Kısa bir süre önce 9 aylık meraklı bekleyiş son buldu. Küçük Arden, dünyaya gelmek için Antalya’yı tercih etti. Bu mutluluk için deniz aşırı bir yeri tercih eden çift, minik bebelerine sonunda kavuştular. Daha doğrusu, bebek 40 günlük olmadan Adaya dönmek istemeyince, iş arada Kıb-rıs-Antalya arasında adeta mekik dokuyan arkadaşımız Nazmi Pınar’a oldu. Yorgun ama keyifli geçen bu süre çabucak doldu ve evlerine döndüler.

Biz de hemen çifti minik arden ile fotoğ-rafladık.

Aramice’de Adalet prensi anlamına gelen Arden, isminin farkında olsa gerek. Öyle ki, ufaklığımızın şimdiden verdiği pozlar, ebeveynleri gibi objektifler ile arasının iyi olacağını gösteriyor.

Sezonun merakla beklenen filmi Şev-kat Yerimdar 2’nin vizyon tarihi belli oldu. Sosyal medyada fenomen haline gelen, televizyonda reytingleri altüst eden Şevkat, 22 Ocak’ta bir kez daha sinemaseverlerle buluşacak.

Televizyonda yayınlandığı günlerde reyting listelerini alt üst eden Şevkat Yerimdarfilminin ikincisi 22 Ocak’ta sinemaseverle buluşacak.

Sosyal medyada fenomen haline ge-len Şevkat Yerimdar, kendine has tavrı ve üslubuyla yine çok ses getirecek.

“Bizde Sakat Çok!” sloganıyla sinemaseverlerin karşına çıkacak olan filmde, Ankara’ya giden Şevkat’in başına gelen komik olaylar kahkaha fırıtınası estirecek.

Yapımcılığını Uğur Film’in, sena-ristliğini ve yönetmenliğini Bülent İşbilen’in üstlendiği “Şevkat Yerimdar 2” de başrolleri Özgürcan Çevik,Başak Parlak, Mustafa Bilgin ve Aslı İnandık paylaşıyor.

ŞEVKAT YERİMDAR 2 TEASER:

www.youtube.com/watch?v=7wH-vutppAzg

HOŞGELDİN ARDEN BEBEK

haber

18 ZOOM

“Bu yıl Şubat ayı başında ge-çirdiği beyin kanamasından sonra Nisan ayından itibaren İsveç, Stockholm’da kızları-

nın yanında bir bakım evinde kalan araştırmacı yazar – televizyoncu – öğretim üyesi Arslan Mengüç’ün “Kıbrıs’ın Kadınları – tarihe tanıklık” adlı kitabı seçkin kitap evlerinin raflarındaki yerini aldı.

Kitapta, 94 yerleşim yerinden 229 Kıbrıslı Türk kadınının, varoluş mücadelesi dönemine ait anıları, o günlerdeki ve bugünkü fotoğrafla-rıyla yer alıyor.

Yıllar süren yoğun ve özverili bir çalışmanın ürünü olan kitap, Arslan Hoca’ya da yeni yıl armağanı olarak gönderildi.

Kitabın basımı; Arslan Mengüç’ün kızlarının, dostlarının başkanı olduğu KKTC Dış Basın Birliği ve Yönetim Kurulu Üyeliği yaptığı Kıb-rıs Türk Basın Konseyi’nin katkıları ve çabalarıyla gerçekleşti.

Kıbrıs Türk Halkı’nın yakından tanıdığı sanatçı Yasemin Kumral da ABD’den gönderdiği katkı ile basımın gerçekleşmesine yardımcı oldu.

Tarihsel süreç içinde sıra takip eden söyleşilerdeki anıların can-lılığı ile eski ve yeni fotoğrafların zenginliği, 670 sayfalık bu kitabı her zaman başvurulacak bir arşiv hazinesine dönüştürmüş.

“Bizi Bu Günlere Taşıyan Kıbrıs Türk Kadınları’na” ithafıyla yayınla-nan kitabın kapak ve grafik düzen-lemelerini Erdoğan Uzunahmet

yaptı. Okman Printing tarafından basılan kitap, Mengüç’ün çalışma-larının birinci cildi olarak yayına hazırlandı.

Arslan Mengüç Hoca’nın “Kıb-rıs’ın Kadınları – Tarihe Tanıklık” adlı kitabı, Işık Kitabevi, Rüstem Kitabevi ve başlıca kitap evlerinden sağlanabilir.” şeklindeydi.

Sevgili dostum Arslan Mengüç, 400 den fazla kadınımızla konuşa-rak ve yıllarca emek vererek tarihe de not düşecek bu belgesel eseri hazırlamaya çalışmış, son rötuşlar yapılırken geçirdiği ağır rahatsızlık sonrası İsveç’te yaşayan kızları tarafından Başkent Stockholm’e götürülmüştü.

Arslan Hoca şimdi bir rehabili-tasyon merkezinde hafta sonları kızları eve çıkarıyorlar. Durumu maalesef stabil. Ama tüm ko-nuşulanları anlıyor. Ortanca kızı Elin bir ay kadar önce gönderdiği mesajla “babasının kitabı basılmış halini gördüğünde, çok büyük bir yaşam motivasyonu kazanacağı-nı” bize iletince dostları bir araya geldik, görev yaptığı kuruluşların, dostlarının ve kızlarının destekleri ile kitabı gün ışığına çıkarmayı ba-şardık. Ama bu hizmette en büyük pay Araştırmacı-Yazar-Mütercim Nazif Bozatlı’nındır. Başından beri operasyonu yüklendi, onca işinin arasında yakın takibi ile bu mutlu sonuca ulaşılmasını sağladı.

Kitabın ilk cildi 16 kasım 1967’ye kadar olan süreçteki kadınlarımızın tanıklığına ayrılmış.. Bunu 1976’ya

kadarki süreci anlatan ikinci cilt izleyecek.

Hoca bu kitabı niçin yazdığını ön sözünde şöyle anlatmış.

“Yıllar önce, Doğu Akdeniz Üni-versitesi’nde ders verirken, bir öğle zamanı meslektaşlarımla dışarıda döner yemek istedik Gazimağu-sa’da Özgürlük Anıtı’nın hemen yanındaki dönercide kebaplarımızı yerken bir münasebetsizlik yaptım.

“Acaba şu surlarda ne acılar yaşanmıştır” dedim.

Şimdilerde Uludağ Üniversite-si’nde Ekonomi Profesörü olan, Nermin Ener hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Nice sonra, kendine geldiğinde bize şöyle bir açıklama yapmak zorunda kaldı.

“Buralarda bir tünel var-dı.1974 savaşının en zor gece-sinde bütün bir mahalle halkı tek sıra halinde o tünelden geçip surların içine sığındık. Yoksa hiç birimiz hayatta kalmayacaktık!”

O an ölümden kaçan çocukları, yaşlıları, kadınları düşündüm. Sonraları rahmetli İsmet Ko-tak’tan o tünelin Sancak-tarlık’taki görevlilerin sekiz yıllık çok gizli çalışması sonucu kazıldığını öğ-rendim. Kim bilir Neri-man Hoca ve niceleri neler çekmişti?

İlmiye Gazier de Yayla Köyü’nün düşmesi halin-de,1964’te Rumlar

tarafından pusuya düşürülüp vurulan ve kötürüm kalan eşinin öldürüleceği endişesi ile yaşadığı korkuyu anlatmıştı.

İşte adanın birbirine tamamen zıt iki köşesindeki yaşanmışlıkların belleğimde kazıdığı izlenimlerden yola çıkarak, henüz vakit varken, o kadınların anılarını toparlamam gerektiğini düşündüm. Yoksa ecel bize pılımızı pırtımızı toplattığında çok geç kalmış olacaktık.”

yerken bir münasebetsizlik yaptım.“Acaba şu surlarda ne acılar

yaşanmıştır” dedim.Şimdilerde Uludağ Üniversite-

si’nde Ekonomi Profesörü olan, Nermin Ener hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Nice sonra, kendine geldiğinde bize şöyle bir açıklama yapmak zorunda

“Buralarda bir tünel var-dı.1974 savaşının en zor gece-sinde bütün bir mahalle halkı tek sıra halinde o tünelden geçip surların içine sığındık. Yoksa hiç birimiz hayatta kalmayacaktık!”

O an ölümden kaçan çocukları, yaşlıları, kadınları düşündüm. Sonraları rahmetli İsmet Ko-tak’tan o tünelin Sancak-tarlık’taki görevlilerin sekiz yıllık çok gizli çalışması sonucu kazıldığını öğ-rendim. Kim bilir Neri-man Hoca ve niceleri

bize pılımızı pırtımızı toplattığında çok geç kalmış olacaktık.”

Sevgili meslektaşımız değerli hocamız Arslan Mengüç’ü kaybettiğimizi dergi baskıya girmeden önce öğrendik. Son anında bile geride önemli bir eser bırakarak aramızdan

ayrılan abimize rahmet diliyoruz. Eserleri ve tebessümle hatırlayacağımız sayısız esprileri işle ile hep bizimle olmaya devam edecek.

Değerli meslektaşımız Arslan Mengüç’ün büyük emek vererek toparladığı; ancak tamamlamadan rahatsızlanarak bitiremediği kitabı, yakın dostlarının da katkısıyla bitirilip baskıya verildi. Geçtiğimiz ay kitap evilerine dağılan kitap, içerdiği bilgileri ile, savaş yıllarına tanıklık etmiş Kıbrıslı Kadınların yaşadıklarını konu alıyor.

Mesut Günsev

ARSLAN MENGÜÇ’ÜN BEKLENEN KİTABI “KIBRIS’IN KADINLARI” ÇIKTI

Rezervasyon: 0533 888 0022 | [email protected] | Girne

En Büyük Aşklar Tango İle Başlar

A’la Carte Restaurant - Bar & Club

20 ZOOM

[email protected]Ş

Kıbrıs’ın kuzeyinde, Girne Sıradağları veya yaygın olarak kullanı-lan ismi ile Beş Par-

mak Dağları, güneyindeyse Tro-dos Dağları, Kıbrıs’taki hakim iki dağ sırasını oluşturuyor. Trodos dağlarının jeolojik oluşumu 25 milyon yıl öncesine, Beş parmak dağlarınınki ise 15 milyon sene öncesine dayandığı düşünülüyor. Beş Parmak dağlarının ortalama yüksekliği 750 metre olup, 3 dağ kalesine ev sahipliği yapmaktadır. Bunlar; St. Hilarion Kalesi, Buf-favento ve Kantara Kaleleri’dir. Jeolojik oluşum yanında, botanik açıdan ( Flora ve Fauna ) zengin-lik, üzerinde yer alan arkeolojik ve tarihi özellikler Beş Parmak dağlarını ayrıcalıklı kılıyor. Yılın farklı zamanlarında, Beş Parmak dağları üzerinde oluşturulan yürüyüş parkurlarında yürüyüş yapmak, yaşanması gereken bir heyecandır. Ormanın fısıldayışı, anıt ağaçlar, orkideler, nadir bu-lunan türler, hayvan türleri ve dağ ve deniz manzarası unutulmaz anların tanıklığı demektir.

Beşparmak Dağları adını, Girne Sıradağları üzerinde bulunan beş parmak şeklindeki bir tepeden alıyor. Beşparmak adı, sadece Kıbrıs’a has bir ad olmayıp, Orta Asya, Kafkasya ve Anadolu’da da kullanılıyor. Kireç taşından oluşan Beşparmak Dağları, şekil itibariy-le beş parmağa benzeyen farklı görüntüsünden dolayı, görenleri

177 km uzunluğundaki, Beş Parmak Dağları’nın, en yüksek noktası,1024 metre ile Lapta’nın güneyinde yer alan Selvili Tepe’dir.


gezi

BEŞPARMAK DAĞLARI; UMUDU, ÖZLEMI, AŞKI, GÜZELLIĞI, GÜVENI, SIRDAŞLIĞI, ZAFERI VE HÜZNÜ ANLATIYOR. BIR DAĞ SIRASINA YÜKLENMIŞ ONLARCA ANLAM... ISTATISTIK-LERI, HIKAYESI, EFSANESI ILE BEŞPARMAK HAKKINDA BILMEK ISTEDIĞINIZ HERŞEY..

↘

“ İYİ KALPLİ YOKSUL GENCİN ELİ

”

Beş Parmak Dağı Efsanesi;

22 ZOOM

tarih

hem düşündürüyor hem de etkiliyor. Fotoğrafseverler için de bulunmaz bir cevher...

177 km uzunluğundaki, Beş Parmak Dağları’nın, en yüksek noktası,1024 metre ile Lapta’nın güneyinde yer alan Selvili Tepe’dir.

Beş Parmak Dağları, Kıb-rıs’ta, bir çok efsaneye, şiire, maniye ve şarkıya konu ol-muştur.

Kuzey Kıbrıs’ın en önemli sembollerinden, Beşparmak Dağı’nın oluşumu ile ilgili farklı efsaneler anlatılmaktadır. Ge-nellikle bu efsanelerde, “aynı kıza âşık olan iki gencin kavga etmesi ve dağa dönüşmesi” olgusu vardır. Sizler için der-lemeye çalıştığım ve oldukça ilginç bulduğum bir efsaneyi

paylaşmak istiyorum.

İYİ KALPLİ YOKSUL GENCİN ELİ “ Bir zamanlar Kıbrıs’ta,

güzeller güzeli bir kral kızı varmış. Kral, evlenme çağına gelen kızını, bir yarışma ile ev-lendirmek ister. Kızının talipleri arasında, her kim ki, Karpaz’da bulunan kutsal suyu bulup, bir testi içerisinde getirirse, kızını onunla evlendireceğini duyu-rur. Kıza talip olan gençler yola düşer. Günler sonra, kutsal suyu bulup getirmeyi başaran ilk kişi, oldukça yoksul ama iyi niyetli bir delikanlı olur. Kral kı-zını, onca soylu ve varlıklı talibi arasından fakir gence vermek istemez. ‘’ Kralım istemiş oldu-ğunuz suyu getirdim.’’ Diyen gencin, elinden su testisini alan kral, suyu gencin üzerine dökerek ona beddua eder.

Suyun döküldüğü yerde bir bataklık oluşmaya başlar, genç adam yavaşça suya gömül-meye başlar. Kurtulmak için çırpınır, elini yukarıya kaldırır. Ancak gücü yetmez, nihaye-tinde eli taşlaşır. Haksızlığa uğrayan iyi kalpli gencin eli Beş Parmaklar Dağları’dır.

Başka bir efsaneye göreyse, kralın güzel kızına talip olan, biri zengin, diğeriyse fakir oğlan, kralın kızını almak için kılıçla düelloya tutuşurlar. Dü-ello neticesinde, zengin olan, hileyle iyi kalpli fakir genci bataklığa düşürüp öldürmüş. Bu haksızlığa dayanamayan doğa, bataklıktan kurtulmak için elini havaya kaldıran gen-cin, elini taşlaştırarak, dağa dönüştürmüş.

foto

ğraf

; Ays

e Ö

keso

y

BİRÇOK SANATÇIYA İLHAM OLAN BAZI ŞİİR VE ŞARKI SÖZLERİ

(*) Şu Beşparmak dağlarını kaldırmalı yar aradan

Bir kuş olup süzülmeli sarı saçlı ovalardan yar

Aramızda iki engel Beşparmak’la, Toroslar var yar

Beşparmak’la Toroslar var yar

(*) Beşparmak dağı sıra

Ot sarılmış mısıraBen gurbete düşeliAyşemi kimler sara(*) “Akdeniz’in mavi

incisi Kıbrıs Doğduğum, ilk güneş ışıklarını gördüğüm Şiiri, barışı ve erinci ilk soluduğum ülke”

Hani o doğduğum şirin köy

Nerede ömrümün Beşparmak Dağları

Nerede benim Girne’m, Lefkoşa’m, Mağusa’m (Osman Türkay )

haber

24 ZOOM

Kuzey Kıbrıs’ın ilk GSM operatörü Telsim, Kıbrıs’ta bir ilke daha imza

atarak, KKTC’nin Bilgi Güven-liği Yönetim Sertifikası’nı alan

ilk ve tek GSM operatörü oldu. Bilgi Güvenli-ği’ni uluslara-rası platformda tescilleyen tek standart olan ISO 27001 sertifikasını alan Telsim, konuyla ilgili bilgi vermek amacıyla bir basın toplantısı düzenledi.

Golden Tulip Otel’de yer ger-

çekleşen toplantıda sertifika alımıyla ilgili Telsim Genel Mü-dürü Rasim Karas, Genel Müdür

Yardımcısı Fevzi Tanpınar ve Bilgi Güvenliği Uzmanı Fuat Fırıncıoğulları konuşma yaptı.

Toplantıda basın mensupla-rına Bilgi Güvenliği Sertifikası konusunda bilgi verilerek, veri güvenliğinin sağlanmasının önemini anlatan sunum ger-çekleştirildi.

Bilgi ve bilgi kaynaklarının kurumsallaşması, gizliliğinin, bütünlüğünün, erişilebilirliğinin sağlanması standartlarını be-lirleyen belge ile, bilgi varlıkla-rının belirlenmesi ve değerlen-dirilmesi, iş sürekliliğinin sağlanması, ilgili taraflara güven sağlayabilmesi, bilginin bir sistem tara-fından korunması, yasal yükümlülüklere uyum sağlanmasının kolaylaş-ması, yüksek saygınlık sağlanması hedefleniyor.

Telsim Genel Müdürü Ra-

sim Karas bir yıllık çalışmanın sonucu olarak Uluslararası Bilgi Güvenliği Yönetimi Sertifika-sına sahip ilk şirket olduklarını kaydederek, veri güvenliği ko-nusunda yapılan iyileştirme-lerin ISO 27001 standartlarıyla resmileşmiş ve belgelenmiş olduğunu söyledi.

Karas bunu yaymak, tüm tedarikçilerin de bu belgeye uygun standartları hayata ge-çirmekle yükümlü olduklarını sözlerine ekledi.

TELSİM’DEN BİLGİ GÜVENLİĞİ KONUSUNDA BİR İLK

Bilgi Güvenliği Uzmanı Fuat Fırıncıoğulları

Telsim Genel Müdürü Rasim Karas, Genel Müdür Yardımcısı Fevzi

Tanpınar, basın mensuplarına Bilgi Güvenliği Sertifikası konusunda bilgi verilerek, veri güvenliğinin sağlanmasının önemini anlatan

sunum gerçekleştirildi.

haber

26 ZOOM

ZOOM Dergi Gru-

bu ekibi “2016 hoşgeldin kahvaltısı” için biraraya geldi. Lefkoşa’nın en gözde mekanı Bibliotheque Resta-urant’ta buluşan yayın ekip, keyifli bir birliktelik yaşadı.

Reçetesini Gurme Dergisi şeflerinden Selcan Biryıl-maz’ın hazırladığı cumartesi kahvaltısında tabiri caizse bir kuş sütü eksikti.

Harika sunumları ve sıcak ilgileri ile dikkat çeken Bibli-otheque Restaurant çalışan-ları ekibimizden tam not aldı. Bol bol sohbet etme fırsatı bulan ekip üyeleri bir yandan geçmiş yılların kritiğini yaptı, diğer yandan da 2016 yılı planları paylaşıldı.

Yeni sezon içinde fikir alışverişinde de bulunulan ekip, bu özel buluşmanın

tadını çıkarttı. Öte yandan programına uymadığı için kahvaltıya katılamayan grup üyelerinden Yayın Kurulu Başkanı ve ZOOM Dergisi yazarı Mesut Günsev, Mine Gürses ve Derya Beyatlı yayın danışmanı Nurhan Günsev, GURME Dergisi yazarları Reha Arar, Aygen Ersalıcı, Neriman Soral Tayfunoğlu, Şükran Battal ve Seda Söker Altuğ, Defne Dağlı, Tekin Açıkyıldız bir sonraki buluşmada aramız-da olacaklar. ZOOM Dergi Grubu müşteri temsilcimiz Hüseyin Arca, ZOOM Dergi Grubu web masteri Mustafa Çakmak ve Dergi Grubunun özel kuryesi Muaammer Arıkbuka ile de bir sonraki buluşma için şimdiden randevulaşıldı.

“ZOOM DERGİ GRUBU EKİBİ2016 HOŞGELDİN KAHVALTISINDA BULUŞTU

”

28 ZOOM

DuPont™ Corian®’ın ben-zersiz estetik ve işlevselliğini

akıllı telefon ve tabletler için kablosuz şarj etme özelliğiyle birleştirin.

“DuPont™ Corian® Char-ging Surface” çıktı. DuPont, uluslararası “Endless Evolution” (Sonsuz Evrim) büyüme programı kapsa-mında Corian®’ın estetik ve işlevselliğini akıllı telefon ve tabletler için kablosuz şarj etme özelliğiyle birleştiren Corian® Charging Surfa-

ce’i (Corian® Şarj Yüzeyi) piyasaya sunuyor. Cihaz hem yaşam alanlarına hem de ortak alanlara pratik, güvenilir ve kurulumu kolay yeni bir çözüm getiriyor. Bu üründe kablosuz şarj özel-likleri, indüksiyon teknoloji-siyle geliştirilen modern bir cihazla sağlanıyor.

DuPont™ Corian®’ın teknik özellikleri, şarjın doğruca malzeme üzerinden iletilme-sine izin veriyor. Bu özellik sayesinde, sistemi kurmak

için yüzeyde delik açmaya gerek kalmadan şık bir gö-rünüme sahip entegre şarj özellikleri sunan büyüleyici çözümler üretmek mümkün.

Bu çözümü konut projeleri veya ticari projelerinde kul-lanmak isteyen ev sahipleri, mimarlar, tasarımcılar ve fir-maların DuPont™ Corian® Türkiye ile iletişime geç-meleri durumunda talepleri Corian® Quality Network iş ortakları ile birlikte değer-lendiriliyor.

40 yılı aşkın süredir dünyayı kasıp kavuran çizgi karakter Hello Kitty,

Taşınabilir Hoparlör ile dilediğiniz yerde müzik dinlerken sizi yalnız bırakmıyor.

Çocuklar ve gençler başta olmak tüm dünyada her yaştan seveni olan en ünlü çizgi karakterlerden Hello Kitty, müzik tutkunu hayran-ları için benzersiz bir keyif sunuyor. Hello Kitty lisanslıyla, GoldMaster tarafından satışa sunulan Taşına-

bilir Hoparlör, dilediğiniz yerde, istediğiniz müziği dinleme olanağı sunarken, efsane çizgi karakteri de keyfinize ortak ediyor.

2.1 kanallı hoparlörüyle üst düzeyde bir ses kalitesi sunan ürün, USB ve SD kartları sayesinde MP3 formatındaki müzik dosyalarını da oynatabiliyor. Dokunmatik tuşları rahat bir kullanım sağlarken aynı zamanda uzaktan kumandayla da kontrol edilebiliyor. Samsung’un yeni PRO Plus 128 GB mikroSD Bellek

Kartı, başta akıllı telefonlar, insansız hava araçları, aksi-yon kameraları olmak üzere; cihazlarda maksimum hız performansını var olan en yüksek kapasite ile eşleştirerek, gelişmiş multimedya bellek çözümlerinde yeni bir standart belirliyor

Samsung Electronics, PRO Plus serisinin en yeni ürünü olan PRO Plus 128 GB mikroSD’yi tanıttı.

Bellek kartı hız performansında ‘yeni bir çıta belirleyen’ PRO Plus 128 GB mikroSD, MLC-bazlı bir çözüm için va-rolan en yüksek kapasiteyi sunuyor. PRO Plus serisinin bu yeni ürünü aynı zamanda aksiyon kameraları, insansız hava araçları, birinci sınıf akıllı telefonlar ve DSLR’ler kullanan ve gittikçe büyüyen müşteri tabanı için sorunsuz 4K kayıt ve oynatma ile yüksek hız ve depo alanı sunarak; gelişmiş multimedya bellek çözümlerinde yeni bir standart belirliyor.

AKILLI TELEFON VE TABLETLERİNİZİ KABLOSUZ ŞARJ EDİN

HELLO KITTY TAŞINABİLİR HOPARLÖR İLE MÜZİK KEYFİ DİLEDİĞİNİZ HER YERDE

SAMSUNG ELECTRONICS, BELLEK KARTINDA STANDART ÇITASINI YÜKSELTTİ


teknoloji

Samsung Electronics, birinci sınıf tasarım, üstün iletişim teknolojileri ve gelişmiş kamera özelliklerine sahip Galaxy A (2016) akıllı telefonlarını tanıttı. Samsung’un yenilikçi tasarım ve teknolojisi ile donatılan Galaxy A (2016), tüketicilere kendilerini üç farklı ekran boyutu seçeneğinde etkili bir şekilde ifade etme fırsatı sunuyor:

• 5,5 inç A7 • 5,2 inç A5 • 4,7 inç A3Galaxy A modellerini geliştirmek

üzere kullandı. Böylece şık tasarım ve günlük yaşama uygun üstün perfor-mansı sorunsuz bir şekilde bir araya getirerek tüketicilere iyi düşünülmüş, etkili iyileştirmeler sunuyor.

Galaxy A (2016), yeni Samsung Galaxy tasarım geleneğini sürdürerek metal ile camın birleşimiyle, en üst se-viyede uyum ve birinci sınıf bir tasarım. Daha ince bir çerçevenin kullanılması sayesinde üstün bir görüntüleme deneyimi sunuyor.

EN KARANLIK ORTAMLARDA BİLE EN İYİ FOTOĞRAF KALİ-TESİ

Eşsiz tasarımının yanı sıra Galaxy A, hem parlak hem de net fotoğraf ve vi-deolar için gelişmiş bir kamera sistemi ile dikkat çekiyor. Bu gelişmiş sistem, fotoğrafl arda bulanıklığı önlemek için Optik Görüntü Sabitleme (OIS) tek-nolojisini ve karanlık ortamlarda en iyi fotoğrafl ar için hem ön hem de arkada F1.9 lens barındırıyor.

Üstelik Samsung’un “Hızlı Başlat” özelliği sayesinde, ana sayfa düğmesi-ne tıklandığında kamera bir saniyeden kısa bir sürede açılıyor. Tüketiciler; Wide Selfie, Palm Selfie ve Güzelleş-tirme Efektleri gibi özelliklerle en iyi selfie’lerini de çekebiliyorlar.

Samsung Electronics, tüm dünyada satışa sunulduğu günden bu yana büyük ilgi gören akıllı saati Gear S2’nin

eşsiz özellikleri ile giyilebilir teknolo-

jilerin geleceğini belirliyor. Kişi-

selleştirmeye

uygun yapısı, değişebilen kordonları ve yuvarlak tasa-rımıyla öne çıkan Samsung Gear S2, bildirimler, araçlar ve uygulamaları kullanıcıla-rın bileklerine getiriyor.

Samsung Gear S2 ile uzun mailleri okumak, bir haritayı yakınlaştırmak ya da müzik dinlerken yeni bir parçaya

geçmek için sadece bezel halkayı döndürmek ye-

terli. Bu benzersiz bezel halka sola döndürül-

düğünde cevapsız arama, gelen mesaj

gibi bildirimlere, sağa döndürül-düğünde ise hava durumu, müzik oynatıcı

gibi araçlara ko-laylıkla ulaşılmasını

sağlıyor.

Akıllı saatin sağ tarafında bulunan fiziksel tuş, kullanı-cıların tek bir tuşla saatten uygulama menüsüne ulaşmasına olanak tanıyor. Eşsiz bağlantı seçenekleri sunan Samsung Gear S2, güçlü Wi-Fi ve Bluetooth bağlantısı ile kullanıcıları kablosuz dünyaya taşıyor. Ayrıca kablosuz şarj özelliği kullanıcıların saatlerini kısa sürede şarj ederek günlerce kullanmalarına fırsat tanıyor.

Tizen işletim sistemiyle çalışan Gear S2 ve Gear S2 Classic, kullanıcıyı sadece Samsung telefonlarla sınır-lamıyor. Tüm Gear S2’ler Wi-Fi ve Bluetooth bağlantısına sahip Android 4.4 ya da üstü sürümlerdeki Android tele-fonlar ile uyumlu çalışıyor.

“Star Wars: Güç Uyanıyor” filminin heyecanı sinema salonlarınının dışına taştı. Filmin efsanevi karakterlerinin yer aldığı ürünler hepsiburada.com’da satışa sunuldu. Oyun-cak ışın kılıcından maskelere, nevresim takımlarından tişörtlere, Darth Vader temalı lamba ve usb belleklerden boyama kitaplarına kadar pek çok ürün, Star Wars hayranla-rını bekliyor.

Star Wars konseptli özel ko-leksiyonunda, filmin efsanevi karakterlerinin ilham verdiği onlarca ürün yer alıyor. Filmin en önemli sembollerinden oyuncak ışın kılıçlarının ve Darth Vader maskelerinin yanı sıra günlük hayata renk

katacak eğlenceli ürünler Star Wars hayranlarını bekliyor.

Star Wars temalı nevresim takımlarından tişörtlere, puzz-le’lardan legolara, boyama ve faaliyet kitaplarından bilgisa-yar oyunlarına kadar pek çok ürün hem kişisel alışveriş hem de iyi birer hediye seçeneği olarak dikkat çekiyor.

Darth Vader temalı 3 boyutlu lamba, ayrıca Darth Vader ve R2-D2 temalı usb bellekler en çok ilgi çeken ürünlerin başında geliyor. Serinin diğer filmlerini izlememiş olanlar veya tekrar izlemek isteyenler, özel DVD setlerini alabiliyor-lar. Star Wars The Complete Saga serisi de 9 Blu-Ray Disk olarak meraklılara sunuluyor.

EŞSİZ TASARIM VE SEZGİSEL KULLANICI ARAYÜZÜ

STAR WARS ÜRÜNLERİONLINE SATIŞTA

SAMSUNG GALAXY A (2016) SERISI TANITILDI

gören akıllı saati Gear S2’nin eşsiz özellikleri ile

giyilebilir teknolo-jilerin geleceğini

belirliyor. Kişi-selleştirmeye

Gear S2, bildirimler, araçlar ve uygulamaları kullanıcıla-rın bileklerine getiriyor.

Samsung Gear S2 ile uzun mailleri okumak, bir haritayı yakınlaştırmak ya da müzik dinlerken yeni bir parçaya

geçmek için sadece bezel halkayı döndürmek ye-

terli. Bu benzersiz bezel halka sola döndürül-

düğünde cevapsız arama, gelen mesaj

gibi bildirimlere,

gibi araçlara ko-laylıkla ulaşılmasını

sağlıyor.

30 ZOOM

[email protected]

Mesut Günsev

ZOOM’un bu sayısını

okuduğunuzda yeni yıla da girmiş olacağız.. Ne kadar da çabuk geçti diyorum kendi kendime... Kos-koca bir yıl.Oysa çabuk mu geçti gerçekten?.. Tatlısıyla acısıyla birbirini kovalayan günler. Yitirdi-ğimiz sevdiklerimiz -ki bu sene de çok fazlaydılar-...Sevinçli olaylar.

Hayata renk katan küçük-büyük mutluluklar... “Keşke” ile başlayan bazı pişmanlıklar... acılar...

Yaşam ise her şeye rağmen devam ediyor...

Geçtiğimiz yılbaşında da kararlar almış, kafamızda olsun “yapılacak-lar ve yapılmayacaklar listesi oluş-turmuşuzdur çoğumuz. Genelde yine bu günlerde yeni yılda da

“yapılacakların” ve de “yapılma-yacakların” listesi tekrar gözden geçirilir. Giden yılın genel bir muhasebesi dökülür. Yeni kararlar alınır... Ha, ne kadarı uygulanır. O tartışmalı ama her şeye rağmen yeni bir sayfadır yaşamda, yeni bir umuttur yeni yıl.

Benim de çalıştığım TV kanalla-rında 31 Aralık geceleri smokinimi

giyip ana haber bülteninin arkasından okuduğum aşağıdaki satırlar da yeni yıl dileklerimdir de aslında..

Sanırım beş yıl önce ADA TV de yılbaşı akşamı gene aynı bu satırlarla kapatıyordum bülteni.

Yan stüdyoda ise haberlerden sonra canlı yayınlanacak programın hazırlık-ları sürdürülüyordu...

Ben her satırı bitirdikçe içeriden ama yürekten gelen bir “amin” sesini de duyuyordum.

Bir an kendimi camide vaaz veren veya dua okuyan hoca gibi hissetme-dim değil hani.

Bültenden sonra yan stüdyoya bak-tım. Güzeller güzeli bir genç hanım. Biraz sonra çıkacağı canlı yayın için seslendireceği şarkıların son hazırlı-ğını yapıyordu. Belli ki “amin”leri de içinden gelerek – ve de pek farkında olmadan –çıkmıştı dudaklarından. Seslenip dikkatini dağıtmak iste-medim. Ama o günden beri beni en yürekten dinleyenlerin başına adını bile hatırlamadığım o güzel genç solisti koyarım. Umarım o akşam içten “amin” dediği dileklerinin hepsi olmuştur.

Aslında bu satırlar, yıllar önce Türki-ye’de yayınlanan ve yayınını da hala başarıyla sürdüren bir kent kültürü dergisi olan İstanbul Life’ın ocak ayı sayısında yayınlanan editör yazısıydı, altında imza yoktu ve daha da kısaydı.

Sonra yıllar geçtikçe ben, dostlar çeşitli ilaveler yaparak bunu daha da geliştirdik ve ortaya hoş bir “Yeni Yıl

“ YENİ BİR YILA DAHA MERHABA ”

giyip ana haber bülteninin arkasından

yılbaşı akşamı gene aynı bu satırlarla

Yan stüdyoda ise haberlerden sonra canlı yayınlanacak programın hazırlık-

Ben her satırı bitirdikçe içeriden ama


Dedi ki

CEMAZ ÜL EVVEL’den...Takmış da yakasına masmavi bir denizibir de yüzünde güneş.O en eski şiiribu ne müthiş bir huzur; taaa cemaz ül evvel’den;Ben deyim bahar bahçe siz gelincik çiçeğibir kendini yakar hep! Harlanan her bir ateş..öyle ateşler var ki yazsan, yazılmaz kardeş.

Bülent Fevzioğlu

Hayallerinden asla vaz geçmeyenler, bir gün olmak istedikleri yere, mutlaka ulaşır! Çünkü bazen, kendini özler insan ve ka-vuşur... Tekrar hayal kurmak, tekrar kendine ka-vuşmak için... Yalın nefes kendine koşmalı insan. Bu sevgi ve başarı dahil her şeyi içerir... Hiç kimseden, hiçbir şeyden, sevmekten ve kendinizden asla vaz geçmeyin... Çünkü... Tekrar biriktirecek zaman yok! Tülay Bilginer

Mesajı” çıktı...Biz de her yıl bu mesajı hem

yazılı hem de görsel basında paylaşıyor ve bir yeni yıl “mer-haba”sı gönderiyoruz sevgili dostlara, okurlara izleyicilere..

“Yeni bir yıla merhaba ,Bir gün karlar yolları kapasın,

biz işe çocuklar okula gideme-yelim.

Bir kere olmuştu, gene olsun.Yaz erken gelsin. Hiç olma-

mıştı bu kez olsun.Yalnızlar kendine sevgili

bulsun.Bazılarını benim de tanıdığım,

evlenmek için içten içe hayaller kuran kızlar ,kadınlar evlensin.

Erkekler iyi bir eş olsun.Bulaşık yıkasın,evi temizle-

sin,çocuk doğursunlar! ...Hiç olmadı belki bu yıl olur.Bolluk bereket yaşansın.

Kimse akşamlarları çocuklarına götüreceği yemişin, oyuncağın parasını düşünmesin.

Sinemalara, tiyatrolara gidilsin, kitaplar satış rekorları kırsın.

Herkes ev sahibi olsun.Evi olanın bir de arabası

olsun.Zenginlik alsın başını gitsin.Ama kimsenin başı diğerin-

den önde olmasın.Kan dökülmesin.Başarılı olanlar daha da

başarılı olsunKimseye “başarısız” diye

kızılmasın, ”belki fazla hırslı değildir” densin.

Anlayış gösterilsin.Tutuğunuz takım bütün maç-

ları kazansın.Şampiyon olsun.Daha önce de olmuştu, gene

olsun.Kimse ”hayatta en sevdiğim

insanlardandı” dediği birinin, cenazesine katılmak zorunda kalmasın.

Sakın kalmasın.Ve yani;

Bu yıl ve gelecek yıllar, güzel,-bereketli, coşkulu, barış dolu, mutlu bir yıl olsun.

Hiç olmamıştı bu yıl olsun..Evet; Bu gününüz dünden,

yarınınız bugünden kat, kat güzel olsun

Gönlünüz sevgiyle dolsun.Yanınızdan sevdikleriniz asla

eksik olmasın.Azalmayın.. Çoğalın...“İyi ki” leriniz, ”keşke”leriniz-

den hep fazla olsun…VeOn yedi yıl her haber bülteni-

ni kapanışında söylediğim gibi;“Gözlerinizden yaşamın pırıl-

tısı, dudaklarınızdan mutluluk gülümsemesi ve yüreğinizden sevgi ;

Hiç... ama hiç... eksik olmasın.Mutlu kalın,Esen Kalın,Hoşça kalın.”Yeni yılınız mutlu ve kutlu

olsun .”

32 ZOOM

“ 2016 BURÇ YORUMLARI”

Bir seneyi daha tamam-lamak

üzereyiz. Yeni seneye merhaba demeye hazırlandığımız 2015 yılının son aylarında, insanların içinde fark-lı kıpırtı ve meraklar oluşuyor. Bunun nedeni ise yeni gelen seneye karşı duyulan ilgi ve meraktır. Yeni senede en çok merak edilen konu 2016 burç yorumları ve yeni yılda burçları nasıl sürprizlerin beklediği konularıdır. Bizde bu yazımızda 2016 yılına karşı olan meraklarınızı gider-mek adına 2016 Genel burç yorum-ları hakkında bilgi vermek istiyoruz.

Koç Burcu 21 Mart - 19 NisanAbartı ve sükseyi çok seven bir burç-tur Koçlar. Onlar göze battıkları kadar mutlu, dikkat çektikleri kadarda ha-yattan hoşnut olurlar. Sönük, silik bir koç insanı düşünülemez. Mutlaka bir aykırılığı ile dikkat çeker ve insan-ların gözüne batmayı başarır. Bunu çoğu zaman abartılı giyim tarzları veya konuşma stilleri ile de des-teklerler. Koç burcu 2016 yorumu da önce ki senelerden çok farklı değildir. Yine bilindik koçlar, hayatı renkli yaşamayı seven insanların kendileri ile ve hayatla olan mücadelelerini gösteriyor. Her alanda mücadele eden koçların bu sene yıldızları aşk konusunda parlıyor. Aşkta kaza-nan koçlar, diğer konularda da yeni başarılara imza atacaktır. Onlara tek tavsiyemiz, çok dikkat çekerken in-sanların kıskançlıklarını da üzerinize çekiyorsunuz. Çevrenizde dolanan dost görünümlü düşmanlara dikkat ediniz.

Boğa Burcu 20 Nisan - 20 MayısBoğalar ve lüks tutkuları her za-man başlarına bela olduğu gibi yeni senede de en önemli sorun olarak karşılarına çıkıyor. Boğa burcu 2016 yorumu, eski senelerden çokta fark göstermiyor. Boğaları başarılı bir sene bekliyor ama lüks tutkularını bir nebze olsun törpüleyebilmeliler, aksi taktir de kazanımlarını gerek-siz lüks tutkuları yüzünden araya verebilirler. Bunun dışında ise aile yaşamında yine çok sevilen boğaları güzel günler bekliyor. Ayrıca boğa insanı, yeni senede arkadaş ilişki-leri konusunda biraz dikkatli olmalı. Sezgileri çok kuvvetli olan Boğalar iç seslerini dinlesinler ve çevrelerinde onlara güven vermeyen, insanlarla aralarına mesafe koysunlar. Bunu başaramazlar ise arkadaş görü-nümlü bir insandan, ummadıkları bir zararı görebilirler.


İkizler Burcu 21 Mayıs - 21 HaziranKarmaşık düşünceler ikizlerin beyninde hakim olacağı bir seneye adım atıyorlar. İkizler burcu 2016 yorumu, ikizlerin ikincil karakter-lerinin öne çıktığı bir seneyi işaret ediyor. Bu sene ikizler için aykırılık-larla dolu olarak geçecektir. Aldıkları kararlarda normalde beklenmeyen cevapları ve davranışları 2016 yılında görebileceksiniz. Bu bazen onlara olumlu dönüş yapacak, bazen de çok olumsuz olarak dönecektir. Fakat bir türlü ikinci kişiliklerinin önüne geç-meyi başaramayacaklar. Özellikle bu durum insan ilişkilerini olumsuz yönde etkileyecektir. Aile ve arkadaş çevrelerinde yanlış anlaşılmalarına yol açabilecek bu durumun, 2016 yılının Haziran ayından itibaren nor-male döndüğünü görüyoruz. Haziran ayına kadar İkizlere tavsiyemiz ikin-cil kişiliğinizi kontrol etmeye çalışın ve negatifl ikten uzak durun.

Yengeç Burcu 22 Haziran - 22 TemmuzHer ne kadar duygusallık konusunda Balıkların adı çıkmış olsa da, Yengeç-lerin eline Balıklar bile su dökemez. Yengeçlerin tek farkı vardır, oda korkunç egoları ile kırılganlıklarını çaktırmamayı başarırlar. Yengeç Burcu 2016 yorumu yazarken, bu duygusallığı incelemeden geçmek olmazdı. Astrolog arkadaşlarımızın yaptığı yıldız araştırmasında, bu sene Yengeçlerin duygusallıklarının kurbanı olduklarını görüyoruz. Her şeye duygusal bir pencereden bakan yengeçler, ufak tefek şeylere alına-rak, insanlarla aralarına duvarlar örüyor. Karşı taraf bunu kibir olarak algılasa da olayın özü bu duygu insanların kırgınlıklarıdır. Bu kırgınlık ve küslüklerinize bir çare bulamaz-sanız, 2016 yılını yalnız ve başarısız biri olarak geçirirsiniz. Hem de her alanda.

Aslan Burcu 23 Temmuz - 22 AğustosOrmanlar kralı Aslan, önümüzde ki yılda çalışmaktan başını kaşımaya zaman bulamıyor. Aslan burcu 2016 yorumu tamamen çalışma üzerine geçecek bir senenin habercisi gibi. Aşk hayatları vasattan da vasat geçiyor. Yeni bir aşk 2016 senesi içinde gözükmüyor. Hatta yürüt-tükleri ilişkileri varsa oda Aslanların çalışma azminden olumsuz yönde etkileniyor ve soğuk bir süreçten geçiyor. Fakat 2016 senesinde çok çalışan Aslanlar maddi olarak çok güzel paralar kazanıyorlar. Maddi kazanımları çok yüksek bir sene sizi bekliyor. İş alanında da yıldızınız çok parlak. Bu sene zekanızı ve bedeni-nizi tamamen işlerinize odaklıyorsu-nuz. Buda size maddi olarak önemli kazanımlar sağlıyor, fakat beden ola-rak çok fazla yoruluyorsunuz. İşlerle yoğunlaşmış, eğlenceden çok uzak bir sene sizi bekliyor.

Başak Burcu 23 Ağustos - 22 EylülÇalışma şevki ve düzen saplantıları hiçbir zaman azalmayan bir burç-tur. Bazen çevrelerinde ki insanları titizlikleri ile canlarından bezdirirler. Başak burcu 2016 yorumu da bu titiz insanların düzenlerinden nasibi-ni almıştır. Yeni senede de işleri ile fazlasıyla meşgul olan Başaklar düzen hastalıkları ile patronlarının gözdesi olurken, diğer elemanlar tarafından kıskanılmakta ve itici bu-lunmaktadır. Fazlasıyla her konuda tertipli olmaları yakın çevrelerini de bunaltmaktadır. Özellikle hayat arkadaşları bu durumdan son derece rahatsızlık duymaktadır. Başaklara bir tavsiyemiz evinizde partneri-nizi titizliğinizle bunaltıp, gözünüz dışarıya kaymasın. 2016 Senesinde başakların aşk göstergelerinde çap-kınlık ve günü birlik ilişkiler gözükü-yor. Gerçekten sevdiğiniz insanları kaybetmek istemiyorsanız, bu tarz yasak ilişkilerden uzak durunuz.

Aslan Burcu

Başak Burcu 23 Ağustos - 22 Eylül

biri olarak geçirirsiniz. Hem de her

34 ZOOM

Terazi Burcu 23 Eylül - 22 EkimDenge burcu olarak bilinen teraziler, bazen kefeye farklı yükler bindir-dikleri zaman dengeleri şaşabilir. Terazi burcu 2016 yorumu da dengesi şaşmış bir terazi profi li çiziyor. Nasıl mı? Her zaman güzellik ve sağlık için yaşayan bu burcun insanları, kış aylarında yaşayacakları kısa süreli depresyon sonrasında, kilo alabilirler. Ayrıca güzelliklerine de özen gös-termeden kış aylarını tamamlaya-bilirler. Neyse ki baharın gelmesiyle Terazinin dengesi de düzeliyor ve eskiye dönüş yapıyor. Yine sağlığı ve güzelliği her şeyin önünde gelmeye başlıyor. Yaz aylarında ise Terazileri hayallerini kurdukları, sürpriz bir aşk bekliyor. Yaz ayları senenin en güzel ayları olarak sevdiğiniz insanla geçi-receğiniz zaman dilimleri olacaktır.

Akrep Burcu 23 Ekim - 21 KasımHiçbir burç yoktur Akrep kadar ihti-ras sahibi olan. Gözleri ve bakışları ile etkileyemeyeceği canlı yoktur. Bununda öyle çok bilincindedir ki in-sanları bir şekilde kendi yörüngesine alır ve kendine aşık eder. Akrep burcu 2016 yorumu bu aşklar üzerine ku-rulu bir seneden bizi haberdar ediyor. Akrep insanların ondan hoşlanma-sını, peşinden koşmasını ister, fakat kendi iç dünyası ona aittir. Kimseyle paylaşmaz ve oraya alacağı insanı özenle seçer. Onlar seçilmezler, kendi seçtiklerini hayatlarına alırlar. 2016 Senesinde de birçok kişinin kalbini fetih edecek olan Akrepler, kalplerine sadece kendi istedikleri insanı alıp, diğer insanlar için kalp kırıklığı ola-caktır. Bir akrebi seviyorsanız, onun sevgisinden emin olmadan sakın ola ona duygularınızı belli etmeyin. Sizinle kedinin fare ile oynadığı gibi oynamaktan kesinlikle çekinmeye-cektir.


Yay Burcu 22 Kasım - 21 AralıkYay burcunun tartışmasız ortak bir özelliği varsa oda hayatı ve insanları dalgaya almasıdır. Kendince eğlen-diğini zannederken, karşısında ki insanların incindiğini fark edeme-yecek kadarda çocuk ruhludur. Yay burcu 2016 yorumu bu çocuk ruhlu insanların, incittiği insanlarla dolu-dur. İlk olarak hayatlarında ki insanla başlayıp, dost, aile gibi yakın çev-resinde yer alan herkese aynı tavrı takınan bir mizaca sahiptir. Kesin-likle sizi incitmeyi hedefl emez. Hatta incittiğini de o an için düşünemez. Fakat yapacağından da geri kalmaz. Bu yanlışları yüzünden 2016 sene-sinde birçok yakının uzaklaşması ile karşılaşacaktır. Yalnızlık 2016 yılında yayların en büyük cezası olacaktır. Onlara şimdiden tavsiyemiz bu hu-yunuzdan vazgeçin. Yoksa hayatta bir başınıza kalırsınız.

Oğlak Burcu 22 Aralık - 19 OcakTutumlu Oğlaklar, 2016 senesinde de çok güzel yatırımlara imza atıyorlar. Başarılı işlerin bir numaralı insanı olan Oğlak burcu biraz da dışa dönük olsa, çevresi tarafından da çok daha iyi şekilde algılanabilir. Fakat Oğlak burcu 2016 yorumu da bize göste-riyor ki içlerine kapalılıkları hiçbir zaman geçmeyecek bir yapıya sa-hipler. 2016 Senesinde önemli maddi kazanımlar elde eden Oğlaklar, içle-rine kapalı olan yapıları ile insanlar tarafından tam anlaşılamamaktadır. Buda Oğlak insanını çok üzen bir durumdur. Fakat bir türlü etrafl arına ördükleri kabuklarını kırıp, insanlara yaklaşmayı, iletişim kurmayı başa-ramamaktadırlar. Bunlardan dolayı 2016 senesinde ufak tefek üzüntüler yaşayabilirsiniz ama maddi anlam-da, çok kazançlı bir sene sizi bekliyor.

Kova Burcu20 Ocak - 18 ŞubatDahiler burcu olan Kovanın aklının yetmediği şey yoktur. Fakat onlar zekalarını tamamen insanlığa ve dünya barışına adamış insanlardır. Kendileri için bir şey istemekten utanırlar. Onların duaları bile dün-ya barışı içindir. Kova burcu 2016 yorumu da barışçıl kovaların içsel mücadeleleri ile doludur. Hiçbir za-man maddiyat bu burcun insanı için önemli olmamıştır. 2016 Senesinde çok önemli paralar kazanacaktır ama paraya hiç değer vermediği için bu paraları kısa sürede harcayacak ve ihtiyacı olan insanlara dağıtacaktır. Asla sonlarını düşünmezler. Bir gün bu para gelmeyecek, o zaman ben ne yaparım kaygısı yaşamazlar. Fakat bizden kovalara nasihat olsun, 2016 senesinin sonlarında önemli maddi sorunlar yaşayacaklar. Eğer para akarken biriktirmezlerse, bunun piş-manlığını uzun süre yaşayacaklardır.

Balık Burcu 19 Şubat - 20 MartSudan çıkmış balığa dönmek iste-miyorsanız, çevrenizde ki insanlarla olan diyaloglarınız da alınganlık takıntınızı bir kenara bırakınız. Balık burcu 2016 yorumu ile size tek tavsi-yemiz olacak, kuruntulu ve kaprisli yapınızdan vazgeçmenizdir. Bu tavırlarınızı herkes çekmek zorunda değil. Havadan nem kapıyorsunuz. Küçük şeylerden alınganlık yapıp, çocuk gibi ağlamaya başlıyorsunuz. Belki sizi seven ve aşık olan insan bu tavırlarınıza tahammül edebilir ama dost, arkadaş çevresinde, bu tavırlarınız yüzünden oldukça fazla kınanıyorsunuz. İnsanlar artık sizin hakkınızda hiç olumlu şeyler düşün-müyorlar. 2016 Senesi sizin için kırıl-ma noktası olacak. Ya bu huylarınız-dan vazgeçer ve muhteşem bir sene geçirirsiniz. Ya da bu huylarınızdan sebep dostlarınızı kaybeder yalnız bir sene geçirirsiniz.2016 Yılını güzelleştirmekte kendi-nize zehir etmekte tamamen sizin elinizde.

yaşayabilirsiniz ama maddi anlam-da, çok kazançlı bir sene sizi bekliyor.

36 ZOOM

Taş Plak MeyhanesiRenkli Başkent gecelerinin son yeni mekanı; bildik tat, ama kesinlikle farklı tarzıyla karşınızda;


İKİ KAFADAR YİNE BİR GÜZELLİĞE İMZA ATTI. LEFKOŞA KIZILBAŞ KLİSESİ-GALABALIK RESTAURANT YOLU ARASINDA KISA BİR SÜRE ÖNCE İŞBAŞI YAPAN TAŞ PLAK MEYHANESİ, KISA SÜREDE DİKKATLERİ ÜZERİNE ÇEKTİ. BAŞTA LEFKOŞALILAR OLMAK ÜZERE ADANIN BİRÇOK YERİNDE MEYHANE MERAKLILARINI AĞIRLAYAN MEKAN, KLASİK KIBRIS MEZELERİNİ, BİLDİK TADI, KEYİFLİ SUNUMU İLE MÜŞTERİLERİNE SUNUYOR. ADINA UYGUN OLARAK GECE BOYUNCA MEKANDA ESKİ 45’LİK PLAKLAR ÇALIYOR.

↘

Çok Özel Yerler

38 ZOOM

mekan

2015 yılının son haftasında, küçük, sıcak

ve kesinlikle mükemmel bir yerdeydik. Fonda kulakları tırmalamadan çalan eski 45’likler, önümüzde “Burası Kıbrıs” diye bağıran bir masa ile kendimizden geçtik. Yediğimiz herşeyi çok beğendik, ortama ısındık, gelenleri gördükçe, “Evet burası olmuş” dedik. Peşinen yazmak gereki-yor. Aklınızda meyhane varsa, mutlaka bir yere ismini not edin, Yer Lefkoşa, Kızılbaş Kilisesi Galabalık Restaurant arası ana yol üstü, Mekan; Taş Plak Meyhanesi.

* * * * * Her ay sponsorumuz Johnnie Walker

Black Label ile farklı mekanları sizin için bulup test ediyoruz. Geçtiğimiz ay da çok özel bir mekanı denedik, notumuzu verdik.

Son haftaya sıkıştırdığımız ziyareti-miz için çarşamba gününü tercih ettik. “Bizbize oluruz, yeni mekandır desek te, hayli kalabalık bir gecede buluştuk.

İlk gelmenin avantajı ile arabalarımızı tam mekanın önüne park edip içeri girdik. Her detayında farklı bir Kıbrıs’ı; özellikle de Lefkoşa’yı gördüğümüz mekanda, geçtiğimiz aylarda Girne’de

Kıbrıs’ta meyhan masalarının olmazda olmaz mezeleri, çakıstez, kereviz turşusu, gabbar turşusu, keklik yumurtası turşusu ve tabiki


Masalardan, sandalyeye her detayında Kıbrıs’ı görebileceğiniz mekan-da, dekor için Lefkoşa’nın sembolleri kullanılmış. Bereket fırının sahi-binin kullandığı bisiklet, motorsikler ve el arabasının hikayesi, içerdeki dekorla örtüşüyor..

rastladığımız bir benzer duruma şahit olduk.

Sabri Güçlü ve Ahmet Dağer isimlik iki yakın arkadaş, aralarındaki bağı iş ortaklığı ile taçlandırmışlar. İki dostun, muhteşem bir iş çıkartarak hayata geçirdiği mekanın her detayında kendi emekleri var. Tavanın-dan, duvarına tüm ayrıntıları birlikte yapmışlar. Girişte sizi karşılayan duvarın üzerinde eski ahşap üzerine masanıza geleceklerin esprili bir yazılısı duruyor. Duvarı dayalı duran bisiklet ve modorsikletin hikayesi ise özellikle Lefkoşalılar’ın çok iyi bildiği bir ayrıntıya sahip. Lefkoşalılar dedik

ama Bereket Fırını’nı tüm Kıbrıs’ın bildiğini söylersek abartmış olmayız. Özellikle bisikleti görenler, baba Dağer’in kullandığı bisiklet. Az ilerde üzerinde eski bir gramofon olan eski işlemeli Kıbrıs sandığı, yanında üze-rine boş içki şişeleri ile dolu el arabası da o günlerden kalma.

Diğer duvarın önüde yanan odun sobası konsepti tamamlıyor. Masalar, san-dalyeler, hatta masa örtüleri bile “burası Kıbrıs” dedirte-cek detaylara sahip.

İki ay önce açılan mekanın kısa sürede, müdavimleri olmuş. Geleneksel Kıbrıs mezeleri, ara sıcakları ile

40 ZOOM

Geleceksel Kıbrıs mezeleri yanında tatlı servisinde de geleneğin dışına çıkılmamış. Gırbaç, kabak macunu, Gatmer, şamişi ve isteyene meyve..

ve olmazsa olmazımız, sırasıyla tabağınıza konulan, köfte, şeftali, tavuk, et kebap. Sizin özel olarak sipariş etmeniz gerekmeyen menüden. 20 çeşit meze, 15 çeşit ara sıcak, 4 çeşit tatlı. Daha sayayım mı bilemedim ama; aklınıza gelebilecek, önce gözünüzü doyuracak bir menü. Herkese aynı servis, aynı haz. Ev sıcaklığındaki ortamdan keyif almamak mümkün değil.

Menü hakkındaki sorularımıza en güzel cevap yine mekan sa-hiplerinden geliyor. “Hayalimiz-deki menüyü servis ediyoruz” diyen ortakların bu konuda çok iddialılar. Samarella (Kurutul-muş et), hatta yoğurtun üzerine serpilen kekiğe kadar, herşey yerli. Alındıkları kişi belli. Kimin yaptığı, nereden geldiği, masaya nasıl geldiği biliniyor. Bu güzel

bir ayrıntı olsa gerek. “Gelenlere hayalimizdeki menüyü veriyo-ruz” cümlesinde bu konudaki tecrübe gizli. Genç ortakların ilk işi olsa da, gittikleri mekanlar-da gördükleri onları etkilemiş. Masalarında neyi, nasıl görmel istiyorlarsa öyle servis ediyor-lar. Kalanı size kalmış. Bütün ihtişamı ile donatılan masamızın ortasında tüm dünyada aynı tadı aynı keyfi veren Johnnie Walker Black Label’ımız var.

Pazartesi hariç haftanın diğer günleri açık olan mekanda güzel bir akşam geçirmenin keyfi de ideal. İçki hariç fix menü 50 tl sa-hip mekan, ortalama bir fiyatta, keyif kat sayısı yüksek, ev sıcak-lığında bir alternatif sunuyor..

Gideceklere şimdiden afiyet olsun.

MASANIZA GELEN HER DETAY KIBRIS’IN GENELSEL MEYHANE KÜLTÜRÜNÜ YANSITIYOR. SAMARELLA’DAN, KEKIĞE, MASADAKI HERŞEYIN, SATIN ALINDIĞI KIŞI VE NEREDEN GELDIĞI BELLI...

↘

Bilgi ve Rezervasyon: Tel +90 548 830 08 81 www.grandturkishhamam.com e-mail: [email protected]

Pazartesi: Kapalı / Salı: 09.00-15.00 Sadece Erkek, 15.30-21.00 Turistik / Çarşamba: 09.00-15.00 Sadece Bayan, 15.30-21.00 Turistik Perşembe: 09.00-15.00 Sadece Erkek, 15.30-21.00 Turistik / Cuma: 09.00-21.00 Turistik / Cumartesi: 09.00-16.00 Sadece Bayan,

16.30-21.00 Turistik / Pazar: 09.00-16.00 Sadece Erkek, 16.30-21.00 Turistik

Tarihin Geçmişten Gelen Yasemin Kokusu

42 ZOOM

röportaj

Mekan yeni mi?5 yıl önce kurulan bir yer.

5 yılın sonunda biz devral-dık. Şu anda tadilat yapı-yoruz daha elegant bir yer olmasını istiyorum. Farklı dekorasyonlar tasarladık, farklı paketlerimiz var. Temalar üzerinden gitmek istiyoruz. Hem uygun fi-yatlı hem de daha şık daha lüks düğün yapmak için uygun bir mekan olacak. Her sene yenileyeceğiz. Mekan için 3 tane pano tasarladım. O 3 panoya bağlı masalar, sandalyeler, anı köşesi, her şey ona göre dekore edilecek.

Mekan kaç masa/kaç kişi alabilir?

400-450 kişilik yemekli düğün yapabiliyoruz. 1000 ve üzeri tebrikli düğün kapasitesi var. Oldukça büyük bir mekan, büyümeye de müsait. Park sorunu yok. Ulaşımı kolay. Sakin bir yer. Yazın oldukça serin. Mekanımız şu anda açık ama 1 aya kadar kapalı bir yeri de olacak.

Yemeklerden bahse-der misiniz biraz?

Catering alıyoruz, Niazi’s Restaurant’la bir anlaşma-mız var. Kaliteli güvenilir bir hizmet almak istiyoruz. Kokteyller için şefl erimiz var.

Doğal bir yapı mı yoksa sentetik çimler-den mi oluşuyor?

Şu anda sentetik çim. Ama ilerleyen zamanlarda arka taraf için öyle bir planımız var. Arka taraf müsait. Kır düğünleri için uygun bir yer yapılabilir.

Farklı konseptler olabilir mi? Onlardan biraz bahsedebilir mi-siniz?

Alışılmışın dışında ola-cak. Ünlülerin düğünlerin-den baz aldığımız birkaç örnek var. Daha yumuşak daha hoş daha klasik olan bir konseptimiz var. Bir de daha modern daha uçlar-da tasarlanmış konseptle-rimiz var. İçinde çiçeklerin yer almadığı, daha çok yazılar sevgi sözcüklerinin her yerde olduğu benzer yazılı bir panomuzun da olduğu konseptimiz var. Şu anda bu tasarımlar üzerinden düğün isteyen birkaç tane gelinimiz var.

Mekan için yeni tasa-rımlarınızın olduğunu söylediniz, ilerleme durumu ne ? Bittiğin-de nasıl olacak?

Şu anda boya yapılıyor. Bütün ahşaplar beyaz boyanıyor. Yerler beya-za boyanacak, her yer bembeyaz olacak. Kon-septimizi daha çok ortaya

çıkartacak bir renk olarak görüyorum beyazı.

Dream House bir organizasyon şirketi mi yoksa mekanın adı mı?

Mekanın adı.

Dream House’dan bir organizasyon hiz-meti alabilecek miyiz? Örneğin herhangi bir salonu seçip size gelip dekorasyonu değiş-tirmenizi isteyebilir miyim?

Tabi ki. İlk önce öyle başladık aslında. Örneğin şu anda Vadili’den 2017 düğünleri için bize başvu-ranlar var.

Gelin – damat reh-berliğiniz var mı?

Damatlar için çok bir şey düşünmedik aslında. Ama gelinler için çok fazla. Ya-rattığımız konseptleri her şeyiyle konuşuyoruz. Ge-linliği, çiçeği, cup cake’leri, saçı makyajı... Her şeyiyle ilgili fikirler veriyoruz.

Peki bu rehberliğini-zin ücreti var mı?

Hayır, ücretsiz.

Konseptleriniz sade-ce düğünler için mi?

Kınalar için de konsept yapıyoruz. Gelen talepler doğrultusunda Osmanlı temalarımız, Kıbrıs tema-larımız var. Düğünden

sonra After Party’ler dü-zenliyoruz. Bistro masalar hazırlıyoruz. Büyük bir barımız var.

Sizden ürün teyin edebilirler mi?

Elbette, isteğe bağlı eklenebilir. Lüks paketi-mizin içinde zaten içkiler ücretsiz.

DREAM HOUSE ORGANİZASYON VE DÜĞÜN SALONU SEZONA HAZIR..

Özel günleriniz hep akılda kalacak;

Evliyseniz bu yazdıklarımız sizi pekala ilgilendirmeyecektir. Ama evlilik hazırlığı yapı-

yorsanız her satırını okuyacağınıza bahse gireriz. Kısa bir süre önce ku-rulan Dream House Organizasyon ve Düğün Salonu bütün tabuları yıkmak üzere. Adından da anlaşılacağı üzere

tam bir hayal evi gibi çalışan fi rma, farklı projeleri ile bildik çizgileri aşıyor. İşletmenin genç ve güzel patroniçesi, Güliz Gözügüzel kısa bir süre sonra restorasyonu bitecek düğün salonu ve projeleri hakkında ZOOM’un soru-larını yanıtladı. Siz de evlilik hazırlığı içerisindeyseniz bu röportajı okuyun;


2016 düğün f�yatlarımızda hazır. Standart ve lüx paket d�ye �k� paket hazırladık. Aralarındak� en büyük farklılık lüx paket �çe-r�s�nde klas�k, v�ntage ve çağdaş modern tarzda çalışılmış farklı dekorlardan seçenekler sunuyor olmamız, k�ş�ye özel tasarlanmış cup cake ve standları �le sunumlar yapılması ve konuklara sunulan şampanya.

Özell�kle modern ve v�ntage dekorlarımız özel tasarlanmış ve p�yasada çok göremeyeceğ�n�z dekorlardan oluşuyor, özel olarak üret�len dekorlar hazır alınıp yapılan dekorlandan farklı olarak tasarım atölyeler�nde hazırlan-

maktadır, şu anda son sürat süren hazırlıklar ve düğün salonundak� yen�lenme çalışmaları b�r aya kadar tamamlanmış olacak.

Evlenecek olan ç�ftler�n kend�-ler�n� bu özel günde dahada özel ve mutlu h�ssedecekler� salonu-muzda y�ne konsept after party seçenekler� �le kend� düğünler�nde yorgunuklarını atıp key�fl e �ç�p arkadaşlarıyla eğleneb�lecekler� part�ler�de çok uygun f�yatlara bulab�lecekler.

Düğünler yanında çok farklı ve kapsamlı hazırlanmış doğumgü-nü, kına, n�şan, ve b�rçok part� �ç�n dekor ve konsept uygulamaları-mız bulunuyor.

Düğün seçenekleri

hazır

After Party’i yapan başka yerler var mı?

Garden yapıyor bildiğim kadarıy-la. Bizde ki gerçek anlamda After Party ama, konseptimiz, müzikleri-miz her şey o parti için tasarlandı.

Müzik dahil mi? Kiminle an-laşmalısınız?

Dahil. Grup Motif ile anlaştık.

Pakete neler dahil?Video, sinevizyon, pasta, gelinin

şampanya seti... Zaten normal tebrikli düğün içinde masa düzeni kuruyoruz. Her şey var. Sadece davetiye ve pastiş size ait. Pastişe karışmıyoruz ama öneri sunuyoruz.

Gül�z Gözügüzel, yen� �şletmes� �ç�n “bütün tabuların yıkıldığı, farklı b�r f�rma olacağız” d�yor. Salon �ç�n henüz çalışmalar devam etse de, ş�md�den rezervasyonlar yapılmaya başlamış b�le.

44 ZOOM


Fotoğraf geçtiğimiz haftalarda sonuçlanan 25. Devlet Fotoğraf Yarışması’ndan Ke-nan Hürdeniz’e ait ödül almış bir çalışma.

Fotoğraftaki model ise amatör fotoğrafçıların her zaman kullandığı gibi en yakınlarından, kızı Desen Hürdeniz. Mekan Valensole Provence- FRANSA.

Sarı elbise ve büyük beyaz hasır şapka, özellikle bu kompozisyon için alınmış. Fotoğrafçının anla-tımı ile, bölgeye yaklaştığınızda Lavanta tarlaları içinde, harika görüntülerin yanında, inanilmaz

hoş bir koku başınızı döndürüyor. Sonra foto çekimleri için içlerine girince o hoş koku, boğucu ve midenizi bulandıracak kadar ağır bir kokuya dönüşüyor. Mekan, zaman, ışık, model şartlar mükemmel olunca ortaya böyle hayal sınırlarını zorlayan bir kare çıkıyor.

Meraklıları için en güzel zamanları haziran sonlarından, temmuz ortalarına kadar denilebilir. Sadece bu lavanta tarlaları için çok sayıda turist ve fotoğrafcı provence bölgesine akın ediyor.

Fotoğraf: Kenan Hürdeniz

FOTOĞRAF DEDİĞİN..

46 ZOOM

kitap

Kadınız... En güçlü düşmanımız irademiz, ona yenik düştüğümüzde başlar düşüşü-müz. En büyük çelmeleri kendi kendimize takarız. En kuvvetli olduğumuz an, bindiği-miz dalı kesmek için kullandığımız çabada gizli... Hepimiz aynıyız diyecek kadar ben-zeriz aslında birbirimize. En güçlü geçine-nimizi bile yıkar yazmış olduğumuz mesaja karşılık verilmemesi ya da kuaförün saçımızı tarif ettiğimizden beş santim fazla kesmesi...Adım Yasemin, yaşım otuz. Medeni halim karışık, kariyerim parlak, aşk hayatım çetre-filli. Cadaloz patronum, bir başka cadalozla evli olan ve on yılımı körü körüne çalan sevgilim, evlen artık diye başımın etini yiyen annem, annemin tüm ısrarlarına inat gittik-çe sarpa saran aşk hayatım, dağ gibi kredi kartı borçlarımla baş başa kaldığım işsizlik dönemim, kocası ile olan problemlerinin çözümü için fellik fellik İstanbul falcılarının ve hocalarının kapılarını aşındıran arkada-şım Didem, yeni bir evli adam ve başıma gelen birbirinden tuhaf ve komik hikâyeye rağmen inanıyorum ki, her şey çok güzel olacak! Her şey bitti denilse de söylenecek son bir söz, dinlenecek son bir şarkı, dilene-cek son bir dilek mutlaka vardır...(Tanıtım Bülteninden)

EN ÇOK SATANLAR..

ERDAL DEMİRKIRANKAFA

MR. WONDERFULSİZİ MUTLULUK DENİZİNDE YÜZDÜRECEK EĞLENCLİ ŞEYLER

SİNEM AKÇAGÜNAYDIN SEVGİLİM

Anneniz, babanız, eşiniz, çocuklarınız yani sevdikleriniz söz konusu olduğunda gözü-nüzü hiç kırpmadan canınızı verebilirsiniz! Peki, bahse konu olan insanlık ise acaba neler yapabilirsiniz? İşte bu kitap, Kennbora’da bütün insanlık için verdiği özgürlük mücadelesi sırasında yakalanıp kafası kesilerek idam edilen siyahi köle Glorius’un, başı vurulduktan sonraki yaşantısını anlatmaktadır. Hazin ama kafası gövdesinden ayrıldığı için herkesin öldüğünü sandığı bu genç adam, kimse bilmese de hâlâ hayattaydı ve 97 saniye daha yaşayacaktı! Uzun lafın kısası; bu kitapta kral-köle, zen-gin-fakir, aşk-ihanet, var-yok, dost-düşman gibi birbirine zıt birçok kavramın ‘Dünyanın En Akıllı İnsanı’nın süzgecinde ne hâle gel-diğini göreceksiniz. Ha, bir de 97 saniyeyi 184 sayfada hem de romancılık tarihinde ilk defa baştan sona ‘düşünme dilinde’ anlatabilme ustalığı gösteren ama kitap boyunca önsöz dışında ortalarda hiç görünmeyen Demirkıran’a hayret edeceksiniz! Şaşırmaya hazır olun vesselam.(Tanıtım Bülteninden)

Sizi Mutluluk Denizinde Yüzdürecek Eğlen-celi Şeyler aslında bir kitap mitap değil; bir deneyim, bir gülücük, kendine tuttuğun bir ayna, bir hediye, bir defter, bir albüm… Son kullanma tarihi hiç geçmeyecek bir “kendini iyi hissetme rehberi”.

Birbirinden güzel çıkartmaları ve kesip saklayabileceğin sayfalarıyla âdeta bir motivasyon ve neşe kaynağı. Sana hayatın güzelliklerini yeniden hatırlatacak bir dünya belki de. Şimdi bu kitapla içindeki çocuğu şımartmanın tam zamanı.(Tanıtım Bülteninden)

haber


EN ÇOK SATANLAR..

MARIO LEVIBU OYUNDA GITMEK VARDI

AHMET ÜMITELVEDA GÜZEL VATANIM

FERUDUN ÖZDEMIRBU DA GEÇER YA HÜ

Hayatınızın hiç kimse tarafından sarsılama-yacağına mı inanıyorsunuz?Doğrularınızın doğru, gerçeklerinizin ger-çek olduğuna da mı inanıyorsunuz yoksa? Sınırlarınızın içinde kendinizi güvende mi hissediyorsunuz? Bu güven size yetiyor mu? O zaman bu kitabı derhal aldığınız yere bırakın ve bulunduğunuz yerden hızla uzak-laşın! Etrafınızdakilere elinizde bu kitapla görün-memek menfaatiniz icabıdır! Çünkü şu anda tehlikeli bir oyunun içine girmek üzeresiniz. Hikâyedeki oyuncular uyarıları dikkate almadıkları için bu oyunun içinde kaldılar. Neyin, ne zaman, nasıl biteceğini de bilmi-yorlar üstüne üstlük.Birileri de şu anda sizi izliyor olabilir. Çevre-nize iyi bakın!Hikâyemiz sadece bir aşk hikâyesi değil. Eğer içine girerseniz çok iyi tanıdığınızı san-dığınız insanları hiç bilmediğiniz halleriyle görebilirsiniz. Kendinizi bile görebilirsiniz. Cesaretiniz varsa kapımız açık. Yerinizi ayırdık. Yoksa size daha iyi vakit geçirtecek başka oyunları seçin.Biz kim miyiz? Bakın oyuna kapılmaya başladınız bile!(Tanıtım Bülteninden)

Devletin derinlikleri, toprağın derinliklerin-den daha karanlıktır.1926 yılının o hüzünlü sonbaharı. Osmanlı İmparatorluğu yıkılmış, genç cumhuriyet ayaklarının üzerinde durmaya çalışıyor. O büyük altüst oluşun içinde bir adam: Şehsu-var Sami... Bir zamanların İttihat ve Terakki fedaisi, şimdilerin yorgun komitacısı. Şeh-suvar Sami’nin etrafında dönen amansız bir entrika. Bir yanda kaybettiği ama hiçbir zaman yüreğinden çıkartamadığı sevgilisi Ester, öte yanda yaşanılan tarihsel bozgun... Kaybedilen bir ülke, kaybedilen bir şehir, kaybedilen bir hayat. Ve aklında hep aynı soru: Devlet mi kutsaldır, yoksa insan mı? “Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar.” Kim söylemişti bu cümleyi hatırlamıyorum, ne yazık ki doğru... Doğru, lakin eksik. Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar, vatanımızı kaybetmekle neticelenir.Sahi nedir vatan? Bir toprak parçası mı, uçsuz bucaksız denizler, derin göller, yalçın dağlar, verimli ovalar, yemyeşil ormanlar, kalabalık şehirler, tenha köyler mi? Hayır, bütün bunların ötesinde bir anlam taşır vatan. Ne sadece toprak parçası, ne su hav-zaları, ne ağaç silsilesi... Annemizin şefkati, babamızın saçlarına düşen ak, ilk aşkımız, doğan çocuğumuz, dedelerimizin mezarla-rıdır vatan...Vatanı olmayan insanın hayatı da olmaz. Evet, bir vakitler zihnim, kalbim bu fikirlerle doluydu. Şimdi? Şimdi bilmiyorum... (Tanıtım Bülteninden)

Gam çekme, endişe etme Allah var...Sarmışsa etrafını dertten duvarlar; bil ki bu da geçer Ya Hû! Dertlerin kalbinde en onulmaz yaralar açmışsa; unutma ki bu da geçer Ya Hû! İçinden çıkılmaz sokaklarda mahrum kalıp gözyaşı döküyorsan eğer; hatırla ki bu da geçer Ya Hû! Aşkın imkânsız girdaplarında çırpınıyor ve acı çekiyorsan eğer; umut et ki bu da geçer Ya Hû! Kırdılarsa seni, ezip geçtilerse eğer; Rabb’i-nin merhametine sığın, bu da geçer Ya Hû! Seni kıranlar, seni üzenler, güç ve kuvvete sahip olup zalimlik yapanlar, bilsinler ki el-bet bu da geçer Ya Hû! Her varlık, her olay ve başına gelen her şey birer gölgeden ibarettir. Hiçbir şey kalıcı değil, dertlerin dahi... Sen Rabb’ine sığın ve O’nun sonsuz rah-metinden iste! Umudunu hiç kaybetme, zira derdi veren Allah (c.c.) dermanını da ya-ratmıştır. Unutma ki mum alevinde titreşen gölgeler gibidir dertlerin... Güneş doğduğunda hepsi kaybolur, yerini aydınlık alır. Buna inan ve de ki: “Bu da ge-çer ya Hû.” Çünkü Allah var problem yok!(Tanıtım Bülteninden)

www.denizplaza.com0392 228 8320 /Kitap Dahili :17

[email protected]

48 ZOOM

RAUFERSENAL

9

Günümüzde mikroskop altında bile zor

tespit edilen altın, antik çağlarda nasıl keşfedildi? Nasıl üretilirdi? Sanırım birçoğumuz bunu merak etmekteyiz. Ama bunu anlatmadan önce Altının kısaca ne anlam taşıdığı-na bakmamız gerekir.

Altın, kimyada Au (Latince Aurum’dan (ışıldayan-parlayan) sembolü ile gösterilen yumuşak, parlak sarı renkte kimyasal bir element. Altının parlak sarı rengi, asitlere karşı dayanıklılığı, doğada ser-best halde bulunabilmesi ve kolay işlenebilmesi gibi özellikleri, insanların ilk çağlardan beri ilgisini çekmiştir.

Altın, parlak sarı rengi ve ışıltısıyla göz alan çok ağır bir metaldir. Üstelik kolay kolay tepkimeye girmeyen çok kararlı bir element olduğu için havadan ve sudan etki-lenmez. Bu yüzden hiçbir zaman paslanmaz, ka-rarmaz ve donuklaşmaz.

Bir başka özelliği de saf haldeyken çok yumuşak olmasıdır; bu neden-le kolayca dövülerek biçimlendirilebilir. Altın bütün bu özellikleriyle tarih boyunca en kıymetli metallerden sayılmıştır.

Tarihte bilinen kayıtlara göre Mısır hükümdarları zamanında MÖ 3200 yıllarında, altın darphane-lerde eşit boyda çubuklar halinde çekilerek para olarak kullanıldı.

Peru’da MÖ 2000 yılına ait altın ziynet eşyaları kalıntılarına rastlanmış olup, Amerika kıtasındaki Aztekler ve İnkalar’ın da altına tutkun oldukları bilinmektedir.

Altına önem veren eski medeniyetler arasında; Yunanlılar’ı, İranlılar’ı, Ma-kedonyalılar’ı, Asurlular’ı, Sümerler’i ve Lidyalılar’ı saymak yerinde olur.

MÖ 550 yıllarında Lidya Kralı Kreisos, altını para olarak (sikke) bastırmış ve altının para olarak basılması ile de ticaret artmıştır. Şehirler zenginleşmiş ve dünya yeni bir refah dönemine

girmiştir.Peki binlerce yıl önce

keşfedilen Altın bugün en kıymetli metal olarak yerini korumaya devam ederken hangi serüven-lerden geçerek günümü-ze kadar geldi?

Altının keşfi su yataklarındaki kuma karışmalarıyla başlar. Antik çağda altının keşfi su yataklarından maden dağına doğru bu serüven devam eder. Akarsu-ların altın madeninden kopardıkları kayaçlar, kayaçlar içinde bulunan madeni açığa çıkarır ve bu maden kırıntısını kumlar içerisine bırakır. Bunu gören insanlar kumlar içerisindeki altın kırıntılarıyla yetinmezler ve altının kaynağına doğru akarsuyu takip ederek ocağa ulaştılar ve nereden geldiğini keşfettiler. Altının esas kaynağının bulunmasıyla birlikte altın madeni işletmeciliği de başla-mış oldu. Granit taşlar içerisinde gözle görünen altın damarlarını aramak için çok çaba sarf eden

insanlar bu değerli meta-le daha fazla sahip olmak için çeşitli ilkel teknikler kullandılar. Granit taşları kırmak için balyoz, keski kullanılırken, bazı yer-lerde odun yakıp ısınan taşlara soğuk su dökerek parçalama yöntemini kullandılar.

Elde edilen altın içerikli taşlar havan ismi verilen sert taşlar içerisinde öğütülürdü. Öğütme işlemi biten maden daha sonra ayıklanmak üzere yıkanırdı. Altının özgün ağırlığı su, taş, toprak gibi diğer unsurlardan daha ağır olduğundan dibe çöker. Bu aşama-dan sonra saflaştırılmak üzere eritme fırınlarına gönderilirdi. Altının erime derecesi 1064 santigrat olduğu düşünüldüğü zaman oldukça fazla odun yakıldığını söyleye-biliriz. Bu ısıyı elde etmek için saatlerce sabretmek gerekirdi. Eritilen altınlar kalıplara dökülerek külçe haline getirildikten sonra işlenmek üzere atölyele-re gönderilirdi. Atölyeler-de sanatçılar tarafından

ALTIN TOPRAK

zaman paslanmaz, ka-rarmaz ve donuklaşmaz.

zenginleşmiş ve dünya yeni bir refah dönemine

altın damarlarını aramak için çok çaba sarf eden

re gönderilirdi. Atölyeler-de sanatçılar tarafından


↘ BİR ZAMANLAR BİRÇOK UYGARLIĞA EV SAHİPLİĞİ YAPMIŞ KIBRIS ADASI DA ALTIN YILLARINDA ALTIN BOLLUĞUNU, KARANLIK YILLARINDA İSE YOKLUĞUNU YAŞADI BİNLERCE YIL BOYUNCA. KIBRIS’TA YAPILAN KAZILAR SONUCU ELE GEÇİRİLEN ALTINLARIN ANALİZLERİ BU ALTINLARIN ÇOĞUNLUĞUNUN KIBRIS’TAKİ ALTIN MADENİ OCAKLARINDAN ELDE EDİLDİĞİNİ GÖSTERMEKTEDİR.

BİNLERCE YIL BOYUNCA. KIBRIS’TA YAPILAN KAZILAR SONUCU ELE GEÇİRİLEN ALTINLARIN ANALİZLERİ BU ALTINLARIN ÇOĞUNLUĞUNUN KIBRIS’TAKİ ALTIN MADENİ OCAKLARINDAN ELDE EDİLDİĞİNİ GÖSTERMEKTEDİR.

tarih

50 ZOOM

küpe, kolye, bilezik, yüzük, soylu ve Kral tacı haline dönüştürülerek, altının suyla başlayan yolculuğu tamamlanırdı.

Bu yolculuğun burada bitmediğini aslında herkes biliyor. Bugün dünyanın birçok müzesinde sergile-nen altın eserler, ya bir kral mezarı kazısından ya da antik çağ soylu mezarların-da ele geçirilen buluntu-lardır. Kimisi bilimsel ve yasal kazılarla, birçoğu ise yasa dışı kazılarla yerinden edilen eserlerdir.

Bir zamanlar birçok uy-garlığa ev sahipliği yapmış Kıbrıs adası da altın yılların-da altın bolluğunu, karanlık yıllarında ise yokluğunu yaşadı binlerce yıl boyunca. Kıbrıs’ta yapılan kazılar so-nucu ele geçirilen altınların analizleri bu altınların ço-ğunluğunun Kıbrıs’taki altın

madeni ocaklarından elde edildiğini göstermektedir.

Antik çağda Kıbrıs’ta altın madeni işletilen yerlerden bir kaçı Kuzey Kıbrıs’ta bulunmaktadır. Altın kaldı mı bilemiyoruz ama bir zamanlar bu madenlerden bolca altın ve gümüş çıka-rıldığı bilinmektedir.

ZOOM dergimizin Ekim 2015 sayısının 104’üncü sayısında Arkeolog Hazar Kaba’nın kaleme aldığı “Soli’nin Altın Yaprakla-rı”, makalesi son yıllarda okuduğum Kuzey Kıbrıs’a ait en değerli arkeoloji ya-zılarından birisiydi. Yazımı sevgili Hazar’ın Güzelyurt Müzesi’nde sergilenen altın eserlere ilişkin maka-lesinden bir kesit sunarak noktalıyorum.

“ Soli nekropolü hareketli bir sabah yaşıyordu. Ölüler ülkesi Hades ile canlılar

arasındaki bağı koparacak olan güneşin ilk ışıkları ya-vaş yavaş ufukta belirirken cenaze alayı, yerin altına doğru inen mezar girişine varmıştı bile. Atların çek-tiği bir arabaya yatırılmış olan ölülerin başları altın çelenkler ve diademlerle süslenmiş, dudakları da altın bantlarla mühürlen-mişti. Bembeyaz kıyafetleri, üzerlerine dikilmiş altın süslerle daha da görkemli hale getirilmiş olan adam ve kadın minik kızları ile beraber gömülecekti. Ahşap sedyeler üzerinde mezara yerleştirilen ölülere yas tutanların elindeki kandillerin soluk ışığında bile parlayan tunç, altın ve gümüş kapları, kutular için-de pek çok takı ve bakım malzemesi eşlik ediyordu. Ancak büyük bir savaşçıya ait olabilecek bir kalkan ve

mızrakla beraber floral ve figüratif süslemelere sahip tunç bir candelabrum’da mezara yerleştirildiğin-de artık her şey bitmişti. Sunular dökülüp kurbanlar kesildikten sonra mezarın ağzı taşlarla örülürken yas tutanların sesi daha da yükseldi. Mezar girişi toprakla kapatılırken mezar içindekiler için yeni bir hayat başlamıştı aslın-da. Çünkü onlar Soli’nin soylu ailelerinden birinin üyeleriydi. Ve onlar mezara koyulmuş eşyaları ile bera-ber sonraki hayatlarında da yaşamdaki kadar zengin ve refah içinde olacaklardı!”

tarih

küpe, kolye, bilezik, yüzük, madeni ocaklarından elde

52 ZOOM

↘ 2003 YILINDA GUITARIST MAGAZINE DERGİSİ’NİN “GUITARIST OF THE YEAR” YARIŞMASINDA, DÜNYANIN HER YERİNDEN KATILAN BİNLERCE GİTARİST ARASINDAN SIYRILIP FİNALE KALDI. FİNALDE İLK BEŞE GİRSE DE MÜTEVAZİ TAVRINDAN VAZGEÇMEDİ. BUGÜN “FARKLI BİR COĞRAFYADA YAŞAMAM NEDENİYLE DAHA FARKLI BİR GİTAR STİLİ OLUŞTU BENDE. BU DA O YILLARDA OLDUKÇA İLGİ ÇEKMİŞTİ. GUİTARİST MAGAZİNE DERGİSİ DE BENİ ÖNE ÇIKARMIŞ VE DÜNYANIN EN İYİ GİTARİSTLERİ ARASINDA GÖSTERMİŞTİ. ÇOK İDDİALI ŞEY O AMA, BEN DAHA MÜTEVAZI DAVRANMAYI TERCİH EDİYORUM.” DİYOR.

Küçük Ada’nın, BÜYÜK müzisyeni;

OKAN ERSAN


röportaj

Alışkın olma-dığımız bir durum ama özellikle 2015

yılında içimizdeki cevherin farkına vardık. İstediğimiz-de yapabildiklerimizi, yola çıkınca istediğimiz yere varabileceğimizi gördük. Bu küçücük ülkeden sanatta, sinemada, müzikte büyük isimler çıkartmanın onurunu yaşıyoruz. Küçük ülkenin büyükleri arasında yer alan; bırakın Türkiye’yi tüm dünyaya adımızı duyu-ran bir isim bu ayki röportaj konumuz. İlk defa bu kadar uzun bir röportajı yayınlı-yoruz. Ama sorduğumuz sorular, aldığımız cevaplar o kadar özeldi ki, içeri-sinden bir bölümünü bile çıkarmak içimize sinmedi. Sizin de bizim gibi düşün-düğünüze eminiz. Sadece müzisyen değil, insan olarak ta sıradışı bir portre çize Okan Ersan ile “Benim dünyam” dediği Gönyeli’de evinin bodrumundaki stüd-yosunda, enstrümanları ile fotoğrafl adık. Her nokta-sında müzik, her detayın notaların olduğu mekanda, büyük sanatçı olmanın nasıl bir şey olduğuna tanıklık ettik. Çok daha güzeli, başarılarına rağmen hala mütevazılığını koruyan Er-san’ın, neden övülmeyi hak ettiğinin bir kez daha altını çizmemiz gerekiyor..

İşte Okan Ersan’ın dünü-bugünü ve yarının yer aldığı güzel röportajın detayları, satır aralarındaki örnek alınacak sözler;

Müzi-ğin içine

doğmuş bir müzisyensi-

niz ama mü-ziğe yönel-

meniz oldukça geç bir yaşta

gerçekleşti, sayılmaz mı? Müziğin içine

doğduğumu söy-leyebilirim. Enstrü-

man anlamında ise 14 yaşımda başladım

enstrüman çalmaya; önce piyano, sonra bas

gitar, sonra gitar. Ama 14 yaşıma kadar müzik

dinlediğimi ve iyi mü-zikler dinlediğimi söyle-

yebilirim. O yüzden as-lında enstrümanist olarak

belki biraz geç ama müziğe bağlanma, müzikle düşün-me, müzikle yaşama anla-mında doğduğum günden bahsedebilirim. Babamın orkestrası vardı. Daha 5-6 aylıkken beni orkestranın çalışmalarına götürürlerdi. Müziğin hep içindeydim.

Peki neden gitarı seçtiniz?Benim kalbimden geçen

enstrüman piyanoydu. Bir süre piyano çaldım. Baba-mın enstrümanı bas gitardı bu nedenle bas gitara başla-dım. Daha sonra ben orta 3’e giderken okul orkestrası ku-ruldu müsamere için ve bir tane gitariste ihtiyaç vardı. O

dönemlerde de bir 57 Fender Stratocaster vardı hayalim. Hank Marvin, Dire Straits, Shadows gibi gruplar din-lerdim sürekli. Kırmızı beyaz 57 Fender hastalığı başladı bende. Sanırım beni gitara ilk yönlendiren Hank Marvin ve Mark Knopfl er gibi sanat-çıların o kırmızı beyaz gitar-la yaptıkları icralardı. Onları dinlediğim zaman gitarist olmam gerektiğine karar verdim.

Bu kararınızdan sonra hızlı mı ilerledi. Kısa denilebile-cek bir sürede ilk albümü-nüzü yapmışsınız çünkü?

Evet gitar çalmaya başla-dıktan iki sene sonra yaptım ilk albümümü. İlk gitarımı aldıktan sonra gitarla aram-da bir bağ oluştur akorlar öğrenmeye başladım. Bir takım gamlar öğrenmeye başladım ve kendine kendi-me evde bir şeyler çalardım. Beste gibi bir şeyler oluş-maya başlayınca heyecan duydum ve beste yapmaya karar verdim. Tamamen amatörceydi. Sekiz on tane şarkı yazdım. Arkadaşlarım da benimle birlikte söy-lemeye ve bundan keyif almaya başlayınca böyle küçük bir maceraya girip bir albüm yaptık.

Lisede yaptığınız albüm müziğe adanmış bir hayatın habercisi denilebilir mi?

Evet. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi... İlk tercihim Amerika’da oku-maktı ama bu bütçe mese-lesi. Oralarda okumak çok çok büyük paralar. Mesela ben o dönemlerde Berk-lee’de okumak istemiştim. Böyle mektuplarla kendi çalışmalarımı yollamıştım okula da kabul edildim. 40 bin dolar yıllığıydı okulun.

OKAN ERSAN

54 ZOOM

Bir Kıbrıslı için 40 bin dolar okula vermek, babası memur olan biri için imkânsız şeyler bunlar. Dolayısıyla İstanbul’a gitmek şart oldu. Ama İstan-bul’a gittiğim için de mem-nunum. Çünkü orada benim okuduğum yıllarda çok değerli insanlarla ve müzisyenlerle tanıştım. Rahmetlik Yavuz Çetin, Gültekin Kaçar, o dö-nemdeki müzisyenler. İstan-bul’da çok güzel yıllarım geçti.

Amatörlükten profesyo-nelliğe hızlı geçtiniz. 2003 yılında dünyanın en iyi beş gitaristi arasında gösterildi-niz. Nasıl oldu bu?

Açıkçası dünyanın en iyi gitaristleri arasında göste-rilmem büyük bir iddia olur. Öyle bir iddiada bulunamam. Çok inanılmaz gitaristler var ancak böyle bir gerçek var. 2003 yılında İngiltere’ye da-vet edildim. Binlerce gitarist arasından ilk beşe kaldım. Guitarist of the Year yarışması vardı Yılın Gitaristi yarışması Guitarist Magazine dergisinin düzenlediği ve o yarışmaya dünyanın her yerinden katılan gitaristler arasında ki çok iyi gitaristler vardı, onların ara-sından sıyrılıp finale kalmam ve iki olmam nedeniyle böyle bir şey oldu. Farklı bir coğ-rafyada yaşamam nedeniyle daha farklı fikirler gelişiyor ve daha farklı bir gitar stili oluştu bende. Bu da o yıllarda oldukça ilgi çekmişti. Guitarist Magazi-ne dergisi de beni öne çıkarmış ve dünyanın en iyi gitarist-leri arasında göstermişti. Çok iddialı şey o ama, ben daha mütevazı davranmayı tercih ediyorum.

Önemli sanatçılarla aynı sahneyi paylaştınız, nasıl gelişti bu durum?

2006 yılında Leverkusen Caz Festivaline davet edildim. Albümümü dinlemişler ve beğenmişler. Sonra bir mail geldi. Al di Meola ile farklı bir günde mi çalmak istersin yok-sa onun ön grubu olarak mı diye sordular. Ben Al di Meo-la’nın gününde onun alt grubu olarak çıkmayı tercih ettim. Çünkü Al Di Meola’nın dinle-

“Ben bir vatandaş olarak kendimi Kıbrıslı Türk olarak hissedi-yorum. Ama bir insan ve bir müzisyen olarak bir dünyalı gibi hissediyorum. Yaptığım müzikle dünya vatandaşı gibi hissettim ve bütün dünyaya ve dünyadaki dinleyicilere sanatsal anlamda ulaşacak müzikler yapma gayretindeyim.”


yicisine çalma fırsatı yara-tacaktı bu bana. Böylelikle Leverkusen’de 2006’da çaldık. Hatta iki kere bis aldık. Al di Meola sahneye geç çıkmak zorunda kaldı. Bizi tekrar tekrar sahne-ye çıkarttı seyirci ve Al Di Meola’nın seyircisiyle buluşmak ve onlara bu keyfi yaşatmak büyük bir kariyer oldu. Sonrasında da Al Di Meola ile tanışmamızı sağladı. 2004’de Kansas Missuouri’ye davet edildim. Efsanevi Billy Paul vardır Mr and Mrs Smith diye bir parçası vardır. Grammy almış bir sanatçıdır. Billy Paul’ün orkestrasına çağ-rıldım 2004’de ve hem Billy Paul’ün şarkılarını çaldım hem de Billy Paul bana kendi bestelerimi çalma fırsatı tanıdı. Washington Press Club’ta, başkanın yemek yediği bir yer orası, ve bir çok yerde kendi mü-ziğimi çalma fırsatı tanıdı. Daha sonra Al di Meola ve ardından Robin Ford’la Guitar Masters kategori-sinde birlikte çaldım. Aynı sahneyi paylaştım.

Gipsy King’in efsanevi davulcusu Dave Weckl ile işbirliğiniz nasıl gelişti?

Dave Weckl ile Yamaha All Stars etkinliğinde ta-nıştım. Yamaha İstanbul’da bir workshop düzenledi ve burada Yamaha beni Dave Weckl ile beni buluşturdu Dave Weckl & Okan Ersan Workshop adı altında. Biz ayrı ayrı workshoplarımızı yapıp sonra birlikte çaldık. Birlikte çaldıktan sonra da dinlenme odasında bol bol sohbet ettik. Dave çalış-malarımı sordu. Yeni bir albüm yapıyoruz dedim. Dinlemek istedi, dinlettik demoları. Yapımcı olarak benimle çalışmak istediğini söyledi ve biz Dave Weckl ile çalışmaya başladık. Albümün bütün kayıtlarını Los Angeles’a gönderdik ve mx ve masteringi orada yapıldı. Masteringi de Ge-orge Whitty yaptı. George Whitty de dünyanın en

önemli film müziği yapan üç ya da dört kez Grammy ödülü almış bir aranjör ve besteci. Bu arada albümde Amerikalı ünlü saksafoncu Earnie Watts da çaldı.

Bu kadar ünlü müzisyen bir araya gelince Grammy alabilecek bir eserin or-taya çıkacağını düşündün mü hiç?

Bu Dave Weckl’in bizi iteklemesi ile oldu. Albüm ilk 30’a da girdi. Benim katıldığım dönemde Ke-rem Görsev’in albümü de aday adayı idi. O da güzel bir tecrübeydi. Hoş gerçi Grammy’e aday olamaya-cağımızı da biliyoruz çün-kü Grammy’e aday olma veya kazanmak, sadece oraya başvurmakla olacak şeyler değil. Biraz oralarda, o ortamlarda olmanız la-zım, arkanızda büyük plak şirketlerinin olması lazım. Çünkü onlar kendi sanat-çılarının kazanması için akademi üyelerini yön-lendiriyorlar ki daha çok albümleri satsın, şirketler daha çok para kazansın.

Kıbrıs gibi küçük bir ada-nın büyük bir müzisyeni olmak nasıl bir duygu?

Ben bir vatandaş olarak kendimi Kıbrıslı Türk ola-rak hissediyorum. Ama bir insan ve bir müzisyen ola-rak bir dünyalı gibi hisse-diyorum. Yaptığım müzikle dünya vatandaşı gibi his-settim ve bütün dünyaya ve dünyadaki dinleyicilere sanatsal anlamda ulaşacak müzikler yapma gayretin-deyim.

Müziğinizde de bunu gös-terebiliyor muyun?

Birinci albümde tama-men fusion tarzında çalış-tım. İkinci albümde niye böyle oldu. Leverkusen’de Al di Meola ile yaptığım sohbetler etkili oldu. Kıb-rıs’a dönünce “neden kendi müziğimizi melodilerimizi buraya taşımıyorum” diye düşündüm. Hem tasavvuf müziğinden, hem Akdeniz müziğinden, hem de doğu

ezgilerinden etkilenerek bir bütünsellik oluşturmaya çalıştım. Darbuka kullandık ney kullandık. Ama bunu yapmış olmak için yapma-dık. Müzik öyle bir şekilde kompozisyon olarak yazıl-malıydı ki o enstrümanları kendiliğinden oraya çağır-malıydı.

Tanınmayan bir ülkenin vatandaşı olarak bu zorlukları nasıl aştınız?

O yıllarda buraya mektup bile gelmezdi. Dünyaya nasıl açılacaksınız? Bunda Yamaha’nın büyük etkisi var. Yamaha firması ile çalışmanın pek çok faydası oldu. Çünkü Yamaha fir-ması beni sanatçısı olarak çok aktif kullandı. Farklı sanatçılarla buluşturdu. Konserler düzenledi. Her aktivitede yeni müzisyen-lerle tanışarak konuşarak bir kontakt kurmuş olduk. Böyle böyle yayıldı. Festi-vallerde yeni müzisyen-lerle tanışıyoruz. Mesela Almanların ünlü bir fusion metal orkestrası var Pan-zerballet diye onlar benim bir bestemi aldılar albüm-lerinde kullandılar. Bu artık izolasyon tanımayan, sınır tanımayan, ülke tanıma-yan bir noktaya geliyor. Çünkü kültür faaliyeti böy-le bir şey

Müziğin gücü ile pek çok engeli aştınız denilebilir mi?

Hiç bir festival katılımcı-nın nereli olduğuna bak-maz. Ama festivale kabul edildikten sonra festivalin kitapçıkları olur, festival öncesi dağıtırlar, web say-falarında yayınlarlar. Bun-ların haberlerini yaparlar ki dinleyici kitlesini çeksinler. Orada müzisyenlerin nereden geldiklerini ya-zarlar işte Amerika’dan şu Kanada’dan bu diye. Bizi de yazarken KKTC diye yazanlar oldu. Kimi Kıbrıs diye yazdı kimileri Kuzey Kıbrıs diye yazdı ama ki-mileri de KKTC diye yazıp ülkenin logosunu koydular. Dolayısıyla kendi ülkenizi

kendi milletinizi tanıtmış oluyorsunuz.

Caz müziği gibi bir müzik tarzında bu kadar başa-rılı olabilmek ancak tüm yaşamınızı kapsayan bir disiplinin sonucudur değil mi ?

Önce şunu söylemek is-terim ben caz müzisyeni değilim. Caz çalışmış icra etmiş o müziği bilen bir müzisyenim. Onlar yal-nızca caz çalarlar ve cazın kendine ait bir dili vardır. Ben caz müziğini çalıştım. Caz müziğinin armonisini çalıştım Caz müziğini icra ettim ama daha sonra yıllarca icra ettiğim blues ve Rock müzikle birleştir-meye karar verdim. Bunun yolu da fusiondı. Çünkü Fusion, bir çok elementi barındıran çok komplex bir müzik tarzı. Çüknü içinde anyı zamanda alt yapı ve aranje olarak caz kullanıyorsunuz ama onun üstüne kurguladığınız müziğini içinde rock var blues var dünya müzikleri var ve bir çok müzik tarzı var . Biz ikinci albümde tasavvufu bile onun üze-rine kurguladık. Ama onu kurgulaması kurguladım demekle olmuyor. Bir çok matematiksel formüller de gerekiyor. İşin bir de matematik boyutu var. Caz müziği o yüzden büyük bir kapı açıyor insana.

Benim gibi insanlar için önemli olan çalışmak, gün-de belli bir saat mutlaka çalışmanız lazım. Bu çalış-ma sadece gitar çalışmakla da sınırlı değil. Dünya müziklerini ve yeni çıkan albümleri dinleyip analiz etmeniz lazım... Dünyada neler yapılıyor. Bu şeye benzer bir adam bir kitap yazmış yeni. O yazdığı kitabı okur o adamın fi-kirlerini öğrenir ve bakış açılarını yakalamaya çalı-şırsınız eğer bir yazarsanız. Bir yazarsanız birçok kitap okumanız gerekir. Eğer bir müzisyenseniz birçok albüm dinlemeniz gerekir

56 ZOOM 56 ZOOM

ve tarzda. O albümleri dinleyip analiz etmeniz lazım algıla-manız lazım matematiksel olarak ve duygusal olarak. Ondan sonra enstrümanist olarak kendi enstrümanınızı çalışmanız lazım çünkü sah-neye çıkıp o enstrümanla onu icra edeceksiniz. Onun dışında armoni, aranhje çalışmanız lazım. Beste yaptığınız zaman müzisyenlere çalacakları notaları paylaştırmak için ve bunların müzikal doğruluk içinde olması için çalışmanız gereken bir teori kısmı var müzikte. Bütün bunları top-ladığınız zaman işin dinleyici

tarafı, icra tarafı analiz tarafı ve kurgulama tarafı günde yedi sekiz saat alan şeyler. Benim işim bu ben bunu zoraki yap-mıyorum. Bunun için heyecan duyuyorum. 25 yıldır bu heye-can bitmiyor.

Aslında Fusion tarzını seç-meniz müzikal çok kimliğini-zin ipuçlarını da veriyor değil mi?

Ben gitarla çalışıyorum ve her gitarın bir blues-rock geç-mişi var. Çünkü gitarı gitar ya-pan bu müzik türleridir. Rock ve blues... Elektrogitar dediği-niz zaman bu iki tür ön planda. Ben uzun süre bu türleri icra

ettim. O tarz gitar çalıyorum. Bir taraftan caz dinliyorum ve onları çalışıyorum. Bir taraftan da dünya müziklerine olan bir ilgim var klasik müzik mesela. Benim müzik akademisinde esas branşım klasik gitar. Ben yıllarca Bach çaldım Brahms çaldım Beethoven çaldım. Minüetler çaldım konçertolar çaldım. İstediğim bir meslek olarak değil ama o yoldan da geçtim. Branşı klasik gitar olan, bir dönem hayatında piyano çalmış olan rock çalan, blues çalan, caz çalışan o mü-ziklerle ilgilenen bir adamı dü-şündüğünüz zaman en doğal

şey o adamın fusion yapması. Birçok müzisyende bu olay nüksediyor çünkü birçok uğraştığınız alan var onları bir çatı altında toplamak isti-yorsunuz, hem matematiksel olarak hem de his olarak. Duyguyu aktarmanın bir de matematiksel tarafı var. Ben hissettim böyle çaldım. Öyle bir şey yok bizde. Bizde her şey bilimsel. Bilimselliğin üze-rine kurguladığımız bir duygu. İkisi bir bütün.

Öğretmenlik bütün bu tem-po içinde nerede duruyor?

Haftada iki gün üç gün okula gidiyorum. Öğretmenlik çok

haber


haber


güzel bir meslek aslında onurlu bir meslek ama hepsi birden zor oluyor. Bizim ülkenin yasaları sanatçıyı yeterince ko-rumuyor. Ben müzikal faaliyetlerimi yürüte-bilmek için başka bir işte görevlendirilmiştim fakat ülkemizdeki bazı sendikalar bunu kötüye kullanıp farklı yansıt-tılar. Devlet da bunun arkasında duramadı. Ben de öğretmenliğe geri döndüm. Bunu tabii dezavantajları var. Ama KKTC’de yaşıyoruz bu-rada benim yaptığım işi yaparak para kazanma olasılığı bir insanın sıfır. Gerçek anlamda dünya müziği yaparak dünyaya açılmaya çalışan bir in-san olarak devlete bağlı olmadan maaş almadan yaşamak imkansız... İşimizde istifa edeme-diğimiz için devlet de bu işin arkasında yeterince duramadığı için senin bu meziyetlerin var ülke-mizi tanıtıyorsun, mede-niyetimizi tanıtıyorsun toplumumuza faydalı bir insansın seni şöyle değerlendirelim gibi bir durum yaratamadığı için

maalesef öğretmenliğe devam ediyorum. Ma-alesef diyorum. Oysaki öğretmenlik öyle maa-lesefl ik bir meslek değil ama şu an durum bu.

Biraz da şu an ki çalış-malarınızdan bahseder misin?

Yamaha ile bir Avrupa turnemiz olacak. Yeni enstrümanların tanıtımı için. Bir de festivaller var. 60-70 adet festival var bizimle iletişim kuran ama biz bunların 6 – 7 tanesine katılırız. Yeni festivaller var onlara katılacağız. Ayrıca benim iki yeni albüm çalışmam var. Onları bitirmek üzereyim. Bir tanesi caz fusion albümü. Bu kez hiçbir etnik öğe barındır-mıyor. Biraz daha quartet ve sistizaysır soudlarıyla belki anlatabileceğim. Virtüöziteliği biraz daha öne çıkaran bir albüm. Önceki albümlerde çok daha fazla müzisyen yer alıyordu. Bu kez müzis-yenlere çok daha fazla iş düşüyor. Virtiözlüğü çok daha ön plana çıkarıyor böyle bir albüm çalışma-sı var. Tamamen sanatsal

belki de çok fazla dinleyi-ciye ulaşmayacak bir ça-lışma olacak. Diğeri de bir pop albümü olacak ama sanatsal bir pop çalışma-sından bahsediyorum. Üç tane solist ile çalışıyo-rum. İki tane Amerikalı bir tane de İngiliz. Ben müziği yapıyorum bes-teleri ve aranjeleri onlar da söz yazıp parçaları tamamlıyorlar. Tür ola-rak biraz funk pop caz diyebilirim. Ama solistler Afrika kökenli oldukları için kimi Afrika ritimleri-ni öğelerini müziğin içine katmaya çalışıyorum.

Pişmanlığınız var mı?Keşke yok benim haya-

tımda bir kere... Keşkenin Türkçe’de çok gereksiz bir laf olduğunu düşünü-yorum. Ben dünyevi olan şeylere çok fazla açık değilim. Hayata bir daha kâinattan bakmayı sevi-yorum. İşte keşke lafl arı dünyanın akışı içinde kurgulanmış ve sistemin bir parçası haline gel-miş bir laf. Çünkü, keşke dediğin zaman zamanı durdurmaktan ve geriye gitmekten bahsediyor-sun. Bu da dünyevi ve

insan aklıyla olan bir şey. Dolayısıyla keşkeyi reddediyorum. Ne yaşa-mam gerekiyorsa onu yaşadım ve beni ben yapan yaşadıklarımdır ve yediklerimdir. Hani var ya bir laf ne yersen osun.. Bizi bir yapan ye-diğimiz gıdalar ve yaşa-dığımız hayattır. Dolayı-sıyla keşke diye bir şey düşünmüyorum. Ama bundan sonraki planla-rım yani bu yaşta insan bir daha fazla okuyunca biraz daha yaşayınca çok fazla da gezip görünce birlikte insanlarla çalınca çok fazla büyük ideal-ler peşinde koştuğumu söyleyemem. Sadece ve sadece tek istediğim şey mutlu olduğum şeyi yapmak istiyorum. Mutlu olduğum şey nedir diye sorarsanız da olabildi-ğince gitar çalmak beste yapmak işte astrofi zik ile ilgilenmek bilimle ilgilenmek. Bir de teles-kop almak istiyorum kendime. Yıldız avcılığı yapmak istiyorum.

Kendime ait bir mağa-ram olmalı mesela.

“Keşke lafl arı dünyanın akışı �ç�nde kurgulanmış ve s�stem�n

b�r parçası hal�ne gelm�ş b�r laf. Çünkü, keşke ded�ğ�n zaman

zamanı durdurmaktan ve ger�ye g�tmekten bahsed�yorsun. Bu da dünyev� ve �nsan aklıyla olan b�r şey. Dolayısıyla keşkey� redded�-

yorum. Ne yaşamam gerek�yorsa onu yaşadım ve ben� ben yapan

yaşadıklarımdır ve yed�kler�md�r. Han� var ya b�r laf ne yersen

osun.. B�z� b�r yapan yed�ğ�m�z gıdalar ve yaşadığımız hayattır.

Dolayısıyla keşke d�ye b�r şey düşünmüyorum. Ama bundan

sonrak� planlarım yan� bu yaşta �nsan b�r daha fazla okuyunca

b�raz daha yaşayınca çok fazla da gez�p görünce b�rl�kte �nsanlarla çalınca çok fazla büyük �dealler

peş�nde koştuğumu söyleyemem. Sadece ve sadece tek �sted�ğ�m

şey mutlu olduğum şey� yapmak.”

58 ZOOM

haber

↘ 2016 YILINDA FORMULA 1’DE ALTINCI SEZONUNA GIRECEK OLAN PIRELLI, FORMULA 1’IN 2015 SEZONUYLA ILGILI ISTATISTIKLERI AÇIKLADI. FORMULA 1’IN 2015 SEZONUNDA 35 BIN 964 LASTIK KULLANILDI VE TAMAMI GERI DÖNÜŞTÜRÜLDÜ.

Dünyanın en önemli mo-torsporları orga-nizasyonlarından

biri olan Formula 1’in resmi lastik tedarikçisi Pirelli, 2015 sezonuna dair istatistikleri açıkladı. Lastik yönetmeli-ğinde değişikliklerin yaşa-nacağı ve ultra yumuşak bir hamurun da dahil olacağı 2016 sezonundan önce 2015’i unutulmaz yapan istatistikler…

Maldonado en yüksek hıza, Ha-milton en yüksek ortalama hıza ulaştı

Pastor Maldona-do, Meksika Grand Prix’sinde gerçek-leştirdiği 366,4 km/s ile 2015 se-zonunda Formula 1 lastiği P Zero’nun ulaştığı en yüksek hızı gerçekleştiren pilot oldu. Lewis

Hamilton 8’i yarışlarda 11’i sıralamalarda olmak üzere toplam 19 kez en hızlı turu atan pilot oldu. Turu en çok önde götürme rekoru da 587 kez Hamilton’un oldu. Sezonun en uzun yarışı Singapur’da 2 saat 1 dakika 22,11 saniye ile gerçekle-şirken, en kısa yarış 1 saat 18 dakika 00,68 saniye ile İtalya’da gerçekleşti. En

hızlı tur İtalya’da atılırken, yarışı kazanan Hamilton’un ortalama hızı 235,903 km/s olarak gerçekleşti.

En az geçilen takım Mercedes

2015 sezonunda toplam 509 geçiş hamlesi yaşanır-ken yarış başına ortalama 26,8 geçiş hamlesi yaşan-mış oldu. Bu atakların en

çok yaşandığı yarışlar ise, kuru zeminde 60 atakla Malezya, ıslak zeminde ise 39 hamleyle ABD yarışları oldu. Kuru zeminde geçiş denemelerinin en az olduğu yarışlar ise 11 hamleyle Avustralya ve Singapur’da gerçekleşti. Yıl boyunca en çok geçiş hamlesi yapan pilot 49 hamle ile Max Verstappen olurken, tek bir

yarışta en çok geçiş hamlesi yapan pilot ise Kanada’da gerçekleştirdiği hamlelerle Sebas-tian Vettel oldu. 3’er kez ile Nico Rosberg ve Lewis Hamilton en az geçilen pilotlar olurken, Mercedes 6 kez ile en az geçilen takım oldu. 49’u Formula 1’in en genç pilotu Max Verstappen, 45’i ise takım arkadaşı

PİRELLİ’DEN RAKAMLARLA

2015 FORMULA 1 SEZONU


Dünyada en çok izlenen spor dalları arasında yer alan Formula 1 istatistikleri ile 2015 yılına damgasını vurdu.

60 ZOOM

Pirelli, Formula 1’in resmi lastik tedarikçisi olarak 2015 sezonun-da yarışlar için, 25 bin 4’ü kuru zeminler, 10 bin 960’ı ise ıslak ze-min ve geçiş lastikleri olmak üzere 35 bin 964 lastik tedarik etti. Bu lastiklerin 6 bin 108 adedi test sürüş-lerinde, 29 bin 856 adedi ise hafta sonu yarışlarında kullanıl-mak üzere takımlara verildi. Takımların ya-rışlar süresince kul-landıkları lastik sayısı ise, 16 bin 288’i kuru zemin, bin 292’si ıslak zemin ve geçiş lastiği olmak üzere 17 bin 580 oldu.

Islak zemin lastiğinde

297km ile en fazla kilometre kateden Rosberg, yumuşak lastikle de 5.480km katetme başarısı gösterdi. Sert lastikte Sainz 1.794km’ye, orta lastikte Massa 5.224 km’ye, süper yumuşak lastikte Verstappen 1.838 km’ye ve geçiş lasti-ğinde ise Vettel 482 km’ye ulaştı.

2015 sezonu bo-yunca boyunca tüm P Zero lastiklerle; testler, antrenman, sıralama ve yarışlar dahil olmak üzere 308 bin 797 km yapıldı. Lastik hamu-runa göre ise en fazla kilometre orta lastikle yapıldı: 114 bin 727.

2015 FORMULA 1 SEZONUNDA 35 BİN 964 LASTİK Carlos Sainz olmak üzere 94 geçiş

ile Toro Rosso en çok geçiş yapan takım oldu. Açılış turu sıralama-sında 28 kez yer alan Fernando Alonso ise açılış turu sıralamasında en çok kazanan pilot oldu.

Pilot başına ortalama 2,02 pit stop gerçekleşti

Formula 1 2015 sezonunda top-lam 706 pit stop gerçekleşti. Yarış başına ortalama 37,1 kez pit stop gerçekleşirken pilot başına orta-lama 1,88 pit stop yaşandı. En çok pit stop 60 kez ile Macaristan’da yaşanırken en az pit stop 17 kez ile

Avustralya’da gerçekleşti. Asfalt sıcaklığı en yüksek

58°C; en düşük 20°C Formula 1 2015 sezonunda bir

yarışta kaydedilen en düşük asfalt sıcaklığı ABD Grand Prix’sinde 20°C olarak gerçekleşirken, en yüksek asfalt sıcaklığı ise Malez-ya Grand Prix’sinde 58°C olarak kaydedildi. Yine yarışlar esnasında en düşük ortam sıcaklığı Kanada Grand Prix’sinde 15°C olarak kay-dedilirken, en yüksek ortam sıcak-lığı ise Malezya Grand Prix’sinde 37°C olarak tespit edildi.

62 ZOOM

portre

Lotus ile imzalanan niyet mektubu Eylül ayında duyurduktan sonra Renault

ekipleri Formula 1’e dönme olası-lığını değerlendirmeye devam etti. 2016 yılından itibaren mali açıdan sağlam bir şekilde kendi takımı ile rekabet etme konusunda özel önem gösterildi.

Renault Başkanı ve CEO’su Carlos Ghosn: “Renault’nun Formula 1 kar-

şısında iki seçeneği vardı: ya yüzde 100 geri dönecekti ya da tamamen terk edecekti. Detaylı bir çalışmadan sonra Renault’nun 2016’dan itibaren Formula 1’de olmasına karar verdik. F1’in ana paydaşları tarafından sağ-lanan nihai detaylar bu yeni serüveni kabul etmemiz yönünde bize güven verdi. Hedefimiz, biraz zaman alacak olmasına rağmen kazanmak,” sözle-riyle Renault’nun hedeflerini açıkladı.

Renault Formula 1’den takım olacak elde edeceği zaferlerden en üst seviyede fayda sağlayacak. Yeni motor yönetmeliklerinin gerekli kıldığı yatırımlardan geri dönüş ve imaj açısından son derece düşük kazanımlar elde eden Renault, sade-ce motor tedarikçisi olarak Formula 1’de yer almanın sınırlarını deneyim-lemiş oldu. Bundan dolayı da Lotus F1 takımı ile çalışmaların sonlandırıl-

ması için görüşmeler deva ediyor. Renault yaklaşık 40 yıldır kesintisiz

olarak Formula 1 dünyasında yer aldı. 1977’de bu spor dalında daha sonra bir norm haline gelecek olan turbo şarjı tanıtarak şampiyonada devrim yaptı. Renault 600’ü aşkın grand prix’de yer aldı ve 168 yarışta galibiyet, 12 üreticiler şampiyonluğu ve 11 sürücüler şampiyonluğu elde etti.

“ RENAULT, FORMULA 1’E

TAKIM OLARAK GERİ DÖNÜYOR!

”

haber


↘ CARLOS GHOSN, RENAULT’NUN KENDI TAKIMIYLA BIRLIKTE 2016 SEZONUNDA FORMULA 1’E DÖNECEĞINI AÇIKLADI. FORMULA 1’DE YAKLAŞIK 40 YILLIK DENEYIMI BULUNAN VE 12 KEZ ÜRETICILER ŞAMPIYONLUĞUNU ELDE EDEN RENAULT, FORMULA 1’DE IKONIK BIR MARKA OLARAK ANILIYOR. ÜSTELIK BU SPORUN GELIŞIMINDE AKTIF BIR ROLE DE SAHIP.

Renault’nun Formula 1’de yer alma kararı motor sporlarını marka kimliğinin ayrılmaz bir parçası olarak ele alma görüşünün bir teyidi niteliğinde. Formula 1 otomobil tutkusunun en önemli sembolü. Re-nault’nun sahip olduğu tutku marka imzası ile kendini ortaya koyuyor: ‘Passion for Life’. Pek çok müşteriyi kendine çekmesinin yanı sıra For-mula 1 aynı zamanda çalışanların

motivasyonunu da artırıyor. Motor sporlarının zirve noktası olan For-mula 1 teknolojik ve operasyonel açıdan kusursuz olmayı gerektiriyor. Şampiyona, Renault’nun müşterileri yararına ürünlere uyguladığı tekno-lojik uzmanlık için bir vitrin görevi görüyor.

Formula 1 Renault için gelişimi hızlandırma ve bu spordaki tekno-lojik ilerlemenin en ön safında yer

alma anlamına geliyor. Bu sayede Renault şampiyonada görülen ileri teknolojiler ile kendi yol otomo-billeri arasında köprü kurabiliyor; özellikle de elektrikli ve hibrit araçlar açısından. Renault, F1’e adanmışlığı ile tutarlı biçimde yatırımlarını artı-rarak R.S. serisini daha da geliştirip her kıtada ve daha fazla segmentte aktif hale geliyor.

Formula 1 Renault markasının

bilinirliğini ve imajını dünyanın bü-tün pazarlarında yükseltme görevi görüyor. Formula 1, dünya çapında medya yayını olan en önemli spor etkinliklerinden bir tanesi; özellikle de gelişen pazarlarda. Bu etkin-lik her yıl 450 milyon televizyon izleyicisini bir araya getiriyor. Üstelik yeni teknolojiler, sosyal ağlar, video oyunları, vs. temelinde büyüme potansiyeli hayli yüksek.

64 ZOOM

Toplumun genel kanısı; ‘su ihtiyaçtır, meşrubat

lezzetlidir.’ Vücudu-muzun suya ihtiyaç duyduğu anlarda, kimi zaman elimiz, sudan daha lezzetli olduğunu düşündüğümüz, çay, kahve ya da meşru-batlara gidiyor. Çevre-mizde “Hiç su içmi-yorsun!” diyen kişilere de su yerine geçtiğini düşündüğümüz içe-cekleri sıralayarak, ne kadar çok sıvı tüket-tiğimizden bahsedi-yoruz. Doğru bilinen yanlışların başında da bu geliyor. Su içmek, vücuda gereken suyu

sağlarken meşrubat içmek, şeker ve kafein almak anlamına ge-leceği için, hem ekstra şeker alımı sağlar hem de çoğu zaman vücuttaki depolanmış suyu da kurutur. Do-layısı ile masa başında otururken ya da gün içerisinde gözümüzün önünde mutlaka su bulundurmalıyız.

Özellikle masa başı çalışanlar gün içerisin-de yoğun olarak çay ve kahve tüketiyor. Çayın içerisindeki tein ve kahvenin içerisin-deki kafein, vücuttaki suyun kurumasına sebep olarak, aslında farkına varmakta

zorlanabileceğimiz bir su ihtiyacını doğru-yor. Waternet Sağlıklı Beslenme Uzmanı Diyetisyen Canan Ak-soy “Çoğumuz yeterli su içmiyor olabiliriz, bir insanın günde ortalama 1,5 – 2 litre su tüketmesi gerekiyor ama zaman zaman su dışında farklı içecekler daha cazip gelebili-yor. Kahve, kola, çay gibi içecekler, asla su yerine geçmez, sağlıklı bünye ve sağlıklı bir bağışıklık sistemi için mutlaka yeterli dü-zeyde su tüketmeniz gerekiyor.” diyor.

En iyi suyu içinSpor yaparken, çalı-

şırken, her yemekten önce ve sonra, uyku-dan önce ve uyanınca su içmenin önemi göz ardı edilemez. Su iç-mek sağlığımız ve ba-ğışıklık sistemimiz için bu kadar önemliyken, en sağlıklı suyu içmek önceliğimiz olmalı. Mikrobiyolojik yönden içmeye uygun, ağır metallerden arındırıl-mış taze içme suyunu elde edebilmenin en sağlıklı ve mantıklı yollarından biri de arı-tılmış içme suyudur. Dolayısı ile iyi arıtılmış ve saklama koşulları iyi olan suyu tercih ederek, kendinize daha iyi bakabilirsiniz.

'Su içmeyi' İhtiyaçtan Alışkanlığa Terfi Ettirin

NE ZAMAN VE NEDEN SU IÇMELI?

Uykudan önce 1 bardakRahat ve kaliteli bir uyku için iç

organlarımızın, kırmızı alarm verme-mesi önemli. Susuz kalan iç organlar, tehlike sinyali alır, dolayısı ile yatma-dan önce iç organları ferahlatmak önemli.

Uyanır uyanmaz 1 bardakBütün gece uyku sırasında kaybet-

tiğiniz suyun yerine konması, hem zihninizin hem de iç organlarınızın uyandığınızı anlaması ve kendini yeni bir güne hazır hissetmesi için mutla-ka su içmelisiniz.

Spor sırasındaSpor öncesinde ve sonrasında sıvı

tüketimi sınırlandırılmamalı ancak egzersizlerimizi yaparken 15-20 dakikalık aralarda, en fazla bir çay bardağı kadar su tüketmek, her zamankinden daha fazla çalışan kaslarımız için hayati önem taşıyor.

Yemekten önce 1 bardakYemeğe başlamadan önce 1 bar-

dak su içmeyi ritüel haline getirirse-niz, gün içerisinde içtiğiniz 1 bardak sudan sonra, zihniniz ardından ye-mek geleceğini düşünür ve böylece açlık hissini bastırır. Zayıflamak için ideal!

Yemekten sonra 1 bardakYemekle beraber aldığınız tuzun

atılmasını sağlamak için her yemek-ten sonra 1 bardak su için

Yaz aylarında suOrtalama su tüketimi günde 1,5 – 2

litre arasındayken, yazın ter ve idrar yolu ile atılan sıvının yerine, sağlı-ğımız için yenisini hemen koymak gerekir. Yaz aylarında özellikle güneş altında 2 saatten fazla kalındıysa, 2 – 2,5 litre sıvı tüketmek şart!

Kış aylarında suSıvı ihtiyacının en az olduğunu dü-

şündüğümüz mevsimde, daha çok çay ve kahve gibi sıcak sıvılara ihtiyaç duyarız. Sağlıklı bir bağışıklık sistemi için su için. Suyu isterseniz sıcak da içebilirsiniz, böylece kış günlerinde sıcak su içinizi ısıtacak. Bağışıklık sisteminizi su ile koruyarak, kışın soğuk algınlığına karşı direnç kaza-nabilirsiniz.

Yoğun çalışma temposunda Su içmeyi en çok unuttuğumuz ya da su yerine daha lezzetli alternatifleri tercih ettiğimiz anlardan biri. Yoğun olarak çay ve kahve tüketerek su ye-rine geçtiği kanısındayız ancak hiçbir sıvı suyun yerini tutamaz. Siz de masanızda ya da çalışma alanınızda gözle görülebilecek yerlere mutlaka dolu bir bardak su koyun. Çalışma hayatında zihninizin her zamankin-den daha açık olması için, su içmeyi ihmal etmeyin!

Vücudumuza aldığımız su dışında herhangi bir sıvı, su yerine geçmez. Gün içerisinde, kendi sağlığımız için alışkanlık haline getirmek zorunda olduğumuz yegane eylem; su içmek olmalı. Waternet Sağlıklı Beslenme Uzmanı Diyetisyen Canan Aksoy da bilinçli su tüketimi için önemli tavsiyelerde bulunuyor.

KIBRIS’TA TAZE BALIĞIN EN DOĞRU ADRESİ

Rezervasyon 0548 885 0200

Çatalköy/GİRNE

Taze Balık Vitrinimiz Açılmıştır

Öğle ve Akşam Yemeği, İş Yemekleri, Özel Organizasyon Yemekleri

66 ZOOM

haber

Sanat tarihinin en değerli tablola-rına, fotoğraflarına veya kopya-larına bakmak tabloyu görmek

anlamına gelmiyor. Bulunduğu yere giderek kendi renkleri ve çizgileriyle

bizzat aslını görmek gerekiyor. Seyahat pusulanız Prontotourblog, özellikle sa-natseverler tarafından mutlaka görül-mesi gereken tabloları ve bulundukları şehirleri bir araya getirdi.

VENÜS’ÜN DOĞUŞU FLORANSA

“ BULUNDUKLARI ŞEHIRLERE DEĞER KATAN SANAT ESERLERI

”

Rönesans sanatçılarından Sandro Boticelli’nin 1485 yılında tamamladığı bu şaheser, sanat şehri Floransa’daki Uffuzi müzesinde sergilenmektedir. Bir açık hava müzesi olan Floransa’ya gitmişken İtalyan ressamın en önemli eserlerinden biri olan Venüs’ün Do-ğuşu’nu görmeden dönmeyin. Aşkın ve güzelliğin koruyucusu olan Tanrıça Venüs deniz kıyısında bir kabuğun üzerinde çıplak olarak tasvir edilmiştir. Tuval üzerine yapılması bakımından Toskana’daki ilk örnektir. Ayrıca yapımında kullanılan kaymaktaşı tozu bu sanat eserini benzersiz kılan başka bir özelliğidir.


BELLEĞİN AZMİ NEW YORK

MONA LISA PARİS

İNCİ KÜPELİ KIZ – LAHEY

20. yüzyılın en önemli ressamlarından biri olan Salvador Dali’nin bu çalışması New York Çağdaş Sanatlar Müze-si’nde görülebilir. İspanyol ressam, sürrealizmin en önem-li temsilcilerinden biridir. Eriyen saatler olarak ta bilinen tablo da zamanın göreceliğini simgeleyen erimiş saatler, ressamın kendisini betimlediği canavar sureti, karıncalarla kaplı saatler bulunmaktadır. Tabloda bulunan her bir nes-ne sanat çevrelerince uzun uzun yorumlanmış, freudyen dönemin bir parçası olarak değerlendirilmiştir.

Mona Lisa, İtalyan ressam, tasarımcı, hey-keltraş, mimar, mühendis Leonardo Da Vinci’nin bir şaheseri. 1503 ve 1506 yılları arasına tarihlenmektedir. Sanat çevrelerince dünyanın en ünlü ve en değerli resmi olduğu söylenen bu eser Paris’te bulunan dünyaca ünlü Louvre Müzesi’nde muhafaza edilir. Birçok filme, kitaba ve komplo teorilerine konu olan Mona Lisa tablosu akademis-yenler, tarihçiler ve sanat araştırmacıların en çok ilgilendiği, üzerinde spekülasyon ürettiği tabloların başında gelir. Resmin en ufak detayları üzerinde uzun tartışmalar yapılagelmiştir. Mona Lisa gülümsemesi ise tablonun odak noktasını oluşturur.

Hollandalı ressam Johannes Vermeer’in başyapıtı olarak kabul edilen İnci Küpeli Kız tablosu Kuzey’in Mona Lisa’sı olarak anılır. Vermeer’in 1665 tarihli bu şaheserinde oryantal bir başlık takan ve kulağında inci küpe bulunan bir kız resmedilmektedir. Bu kızın Vermeer’in öz kızı ya da hizmet-çilerinden biri olduğu söylenmektedir. Hollanda’nın Lahey kentindeki Mauritshuis Müzesi’nde sergilenen ünlü tablo müze

tadilatı sırasında ortamdan etkilenmemesi için dünya turuna çıkartılarak dünyanın dört bir tarafındaki sanatseverlerle buluşturul-muştur. İnci Küpeli kızın derin bakışlarına yakından bakarak bu tablo hakkında sahici bir yargı öne sürmek isteyen sanatseverler Rembrandt’tan Holebein’e kadar birçok ünlü ressamın eserlerinin sergilendiği Mauritshuis Müzesini mutlaka ziyaret et-meliler.

68 ZOOM

SON AKŞAM YEMEĞİ - MİLANO

Leonardo da Vinci’nin Son Akşam Yemeği tablosu (1495-1498) insanlığın or-tak mirasının bir parçası ve dünyanın en seçkin resimle-rinden biri. Sanatın ve mo-danın başkenti Milano’nun Santa Maria Della Grozia Manastırı’nda sergilenir. Tablo Hz. İsa’nın ölümünden önceki son akşam yemeği sırasında 12 havarisine içlerinden birinin kendisine ihanet edeceğini açıkladığı anı tasvir etmektedir. 12 havarinin bu haberi aldığı zaman yaşadıkları korku, öfke ve şok mükemmel bir şekilde betimlenmiştir.

ADEM’İN YARATILIŞI VATİKAN

ÇIĞLIK – OSLOEdvard Munc’un Çığlık tablosu(1895) sanat tarihinin en ünlü ve en tanınmış görüntüleri arasında. Resimde ellerini kafasına ala-rak çığlık atmakta olan bir adam bulunmaktadır. Modern insanın yaşadığı yalnızlık, yabancılaşma ve kaygısı betimlenir. Delilik ve dahilik arasında giden Munch’un hayatından otobiyografik özel-likler barındırır. Oslo’da Munch Müzesi’nde sergilenmekte olan dışavurumculuğun sembollerinden biri olan ünlü tablonun kar-şısına geçerek uzun uzun incelediğinizde belki de çığlık seslerini duyabilirsiniz. Bizden söylemesi.

Tatil, tarih demek, sanat demek, ilgili ilgisiz herkes, gezdiği yerlerin sembollerini görmek ister. Sayfalardaki eserler, bu-lundukları şehirlerin sembolleri olabilir, ancak sanata kattığı değerleri ile tüm dünyanın ilgi odağı konumunda. Buralara gidip bu değerleri görmekden geri dönmek olmaz. O yüzden bir gün yolunuz düşerse diye sizin için bu sanat eserlerini ve bulundukları kentleri derledik.


YILDIZLI GECE NEW YORK

Hollandalı dahi Van Gogh, birçok kişi için empresyonist bir ressam birçok kişi için ise akıl sağlığı yerinde olmayan bir delidir. Yakın arkadaşı Paul Gauguin ile yaşadığı tartışma sonrası kendi kulağını kesmesi sanat tarihinin en popüler anekdotlarından biri olmuştur. Hayattayken sadece bir tab-losu satılan Van Gogh’un eserlerinin değe-ri öldükten sonra anlaşılmıştır. Yıldızlı gece tablosunda, dönen bulutlarla dolu mavi bir gökyüzü, parlak bir hilal ve ışıl ışıl yıldızlar, bir köy ve izleyiciye yorumlamak için izin verilen aleve benzeyen bir çalılık resme-dilmiştir. Birçok şiire, romana ve şarkıya konu olmuştur. Van Gogh’un Arles’te akıl hastanesinde kaldığı dönemlerde resmet-tiği bu tablo New York Sanat Müzesi’nde sergilenmektedir.

Özel ve politik hayatıyla büyük ilgi gören Meksikalı ressam Frida Kahlo’nun en dikkat çekici eseri olan İki Frida portresi Meksiko City’de modern sanatlar müzesinde ziyaretçilerini bekliyor. Ünlü sanatçı, Die-go Rivera’dan ayrıldıktan sonra kendisini geleneksel giyimli ve modern giyimli, kırık kalpli Frida olarak iki şekilde resmettiği bu değerli tabloyu dünyaya arma-ğan etmiştir. Resmin odak noktaları her iki Frida’nın da kesik kalpleri olmasına rağmen birleşik kaşlar oldukça ilgi gören kısımlardan biridir.

İKİ FRIDA MEKSIKO

Adem’in yaradılışı Floransa doğumlu olan ressam ve heykeltıraş Michalengelo’ya ait olup dünyanın en bilinen görüntülerinden biridir. Vatikan’ın devlet binası ve Papa’nın resmi ikametgâhı olan Sistine Şapeli’nin tavanında resmedilmiştir. Dört yıllık bir çalışmanın eseri olan Adem’in yaradılışında Tanrı’nın Hz. Ademe hayat üf-lemesi ve yaradılış hikayesi betimlenir. Resmin odak noktası Tanrı’yla Hz. Adem’in parmaklarının dokunmak için birbirlerine uzanmasıdır.

sağlık

YEPYENI BIR YIL KARŞIMIZDA. 1 YAŞ DAHA BÜYÜDÜĞÜMÜZ, BEDENIMI-ZIN BIR YIL KADAR DAHA YAŞLANDIĞI BIR YIL… BU YENI YILDA UYGU-LAYABILECEĞINIZ BIRKAÇ BASIT YÖNTEM ILE ZAMANI GERIYE SARMA-YA NE DERSINIZ?

↘

70 ZOOM

1-Tüm vücudunuzu tanıyın, genel bir chek-up ile durum ra-porunuzu çıkartın;

Hiçbir hastalık veya şikâyetiniz olmasa bile yeni yılda kendinize verebileceğiniz en güzel hediye chek-up yaptırmak olur. Sağ-lıklı kalabilmek için karşınıza çıkabilecek hastalıkları önceden görmek ve önlem almak hayat kalitenizin ve yaşam sürenizin artmasını sağlar. Erken tanı Kanser, Hipertansiyon gibi çağımızın hastalıklarına karşı sizi daha güçlü kılar.

2-Beden kitle indeksinizi öğrenin!

Kas ve iskelet sistemi, vücu-dun taşıyıcı kolonları gibidir. Bu sebeple taşımak zorunda oldukları ağırlık, yıpranmaları açısından ciddi önem arz eder. Fazla olan her bir kilo, bede-niniz için karşılığı olandan çok daha fazla yük ve stres oluş-turur. Beden kitle endeksinizi öğrenmeniz ideal kilonuza ne kadar yakın veya uzakta ol-duğunuzu anlamanızı sağlar. Daha sağlıklı sonuçlar için he-def belirlemenize yardımcı olur.

3-Cildinizi koruyun!Zaman geçtikte yılların bek-

lenen etkisinin aksine daha da genç görünmek mümkün. Üstelik bunun için aradığınız her şey, fiyat etiketi yapıştırıl-mış raflarda değil, mutfağınız-da. İşte sizin için birkaç öneri;

1- Cildinizi susuz bırakmayın! 2- Cildi içten dışa yenileyen,

bakım yapan maskeler uygula-yın.

4-Beslenmenizi gözden geçirin!Yeni yılda sizi çok daha dinç

tutacak, enerji verecek, vücuda faydalı beslenme alışkanlıkları edinin. Unutmayın; diyet bir hayat şeklidir ve sağlıklı beslen-me, bir alışkanlık olduğu zaman faydalıdır. Kavun, domates ve

kerevizi sofranızdan eksik et-meyin, her öğünde protein alın, meyvenin suyunu içmek yerine meyvenin kendisini yiyin. Atış-tırmalıklarınızı çikolata, bisküvi, şekerlemeler yerine kavrulma-mış kuruyemişlere, kuru mey-velere çevirin.

Porsiyonlarınızı kontrollü tüketmek ve fast food’dan vaz-geçmek herkes için ortak temel

MASKE TARİFİ -1Gerekli malzemeler:1 adet olmuş avo-

kado50 gram yulaf 2 yemek kaşığı bal Tüm malzemeleri

karıştırın, yüzünüzde 10-15 dakika beklet-tikten sonra yıkayın.

Avokado ve bal cinli nemlendirirken, yulaf da hafifi peeling yapa-caktır.

Bu maskenin için-dekiler cildi içten dışa yenileyecektir. C Vi-tamini zengini ananas ve çilek çizgilerin azal-masına yardımcı olur. mavi yeşil alg olarak da bilinen spirulina yosunu anti-enflama-tuar özelliği ile içten cildinizi yeniler.

MASKE TARİFİ -2Gerekli malzemeler:250 gram yoğurt 125 gram çilek ½ ananas1 çorba kaşığı Hin-

distan cevizi yağı 1 çay kaşığı mavi

yeşil alg spirulina yo-sunu tozu

Tüm malzemeleri karıştırın. Karışımın 3/4 ‘ünü sabah kah-valtıda için kalan 1/3’ü yüzünüze sürün ve 5 dakika bekletin. Daha derin rahatlama için maske beklerken gözlerinize çay poşeti koyabilirsiniz.

YENİ YILDA GENÇ KALMANIN FORMÜLÜ!


Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Halit Yerebakan yeni yılda genç kalmanın formülünü veriyor;

kurallardandır. Yeni yılda sağlıklı tariflerin olduğu internet sitelerini takip edip, kendiniz için mutfakta daha fazla zaman geçirebilirsiniz. Sağlıklı ve pratik yemekler pişir-meyi alışkanlık haline getirin.

Su içmeyi asla ihmal etmeyin.

5-Daha fazla hareket edin!2016’da spora başlayabilir veya

hareket etmeye ulaşım alışkanlık-larınızı değiştirebilirsiniz. Mesela markete, ofise, pazara yürüyerek gitmek daha fazla hareket etmeyi alışkanlık haline getirmeniz için kolay bir adım olurdu. Arabanızı gideceğiniz yerden uzağa park et-mek, alışveriş merkezleri ve ben-zer yerlerde asansör kullanmamak günde atmanız gereken 10.000 adım için yeterli fırsatı ve zamanı sunacaktır size.

Ayrıca birkaç pratik önerim daha var; Ofiste çalışırken, yürürken, ye-mek yerken, film izlerken kısacası her an karnınızı içeri çekerek dik durmaya çalışın. Böylece, siz fark etmeseniz de ilgili kaslar devamlı çalışır.

6-Daha fazla gülün, kendinize zaman ayırın, seyahat edin!

Gülmek; yapabileceğiniz en basit egzersizdir. Yapılan araştırmalar, 10-15 dakika boyunca gülerek 50 kalori yakılabileceğini gösterdi! Gülmenin faydalarını araştıran benzer araştırmalar, gülme esna-sında stres hormonu seviyesinin düştüğünü, iyi kolesterol (HDL) seviyesinin arttığını ve damar iltihabında azalma olduğunu da gösterdi. İşte tam da bu yüzden haftada bir de olsa komedi filmi izlemeli, sizi güldüren arkadaşla-rınızla daha fazla vakit geçirmeli-siniz. Unutmayın; güldüren dostlar ömrünüzü uzatır!

Arıca bu yeni yılda sık sık seya-hat edin! Stresin vücutta yarattığı negatif etkilerden sıyrılmak, daha fazla oksijen alıp, daha sağlıklı besinler tüketebilmek için kendi-sine molalar verin. Üstelik bunu yapmak için çok uzaklara gitme-nize de gerek yok; yoksa siz hala Alpler’den sonra dünyanın en fazla oksijen üreten dağının Kaz Dağları olduğunu biliyor muydunuz?

Oksijen gençleştirir, kalbi yeniler, astıma iyi gelir, kasla-rınızı güçlendirir.

7- Hayatı yavaşlatınUzun ömürlü olmak için

kalbinizi fazla yormamanız, yoğun stres ve koşuşturmadan uzak kalmanız şart. Yaşam temponuzu olduğundan bir-kaç ölçü kadar yavaşlatmanız

gerekiyor. Hızlı konuşmayın, merdivenlerden hızlı inmeyin, hızlı yürümeyin. Nabız artışını hızlandıracak etkilerden uzak durun. Ve en önemlisi de doğru nefes alın! Doğru alınan nefes kalbinizi yormaz, dinlendirir. Bu noktada kendinize verece-ğiniz en önemli hediye yogaya başlamak olabilir.

72 ZOOM

“ TEKİN BİRİNCİ ”

Kısa deneb�lecek b�r süreden bu yana B�r�nc� Medya Kurumu kabuk değ�şt�rd�. Ertan B�r�nc�’n�n büyük emeklerle bu noktalara get�rd�ğ� B�-r�nc� Medya, ş�md�lerde �k�nc� kuşağın el�nde. İş başı yapan Tek�n B�r�nc�, artık rayına oturan �şler�, uzmanların el�ne bırakıp, tüm yönet�m� kurumsal b�r yapıya yerleşt�rme planında. Yen� yatırımlar, yen� projeler, büyüyen ş�rket� kurumsallaşma konusunda artık mecbur kılıyor.

Birinci Medya Emin Ellerde


röportaj

Genç bir iş adamısınız, ne kadar zamandır babanızın yerindesiniz?

Babamın yerini doldurmak ke-sinlikle mümkün değil. Yaklaşık 7 yıldır Genç TV’deyim.

Kanalda şu anki pozisyonu-nuz farklı galiba?

Tabi ki. Ama şunu söyleyeyim mevki değil önemli olan. Kıbrıs’ta mevki kavramı yok. Gerektiğinde reklamları da ben çekiyorum. Gerektiğinde gidip reklamı da aldığım oluyor.

Üniversitede ne okudunuz? Radyo ve televizyon mu?

Create Industries diye bir bölüm okudum. Hem medya işletmesi hem de seçmeli derslerde grafik yapmayı öğrendim. Tezimi Çevre Dergisi yaparak bitirdim. Çok iyi Photoshop kullanıcısıyım.

Photoshop yapıyor musunuz peki hala?

Hobi olarak, akşamları eğlence-sine yapıyorum.10 yıllık Apple bir bilgisayarım var, ve hiç bir şeyinde problem yok.

Peki şu anda tam olarak mevkiniz nedir şirkette?

1. Dereceden Yönetim Kuru-lu Başkanıyım. Şirketin bütün sistemleri bizden geçiyor. Yayın politikasını zaten yönetim kurulu olarak belirliyoruz. Ben, babam.Biz bir aile şirketiyiz. Avukatları-mız, finansçılarımız,Genel Yayın Yönetmenimiz var.

Bildiğim kadarıyla bu işin yanında başka bir işle de uğ-raşıyorsunuz. O iş ne?

Esse markasını getiriyoruz Türkiye’den. 14-15 yıl evvel pera-kende satış yapıyorduk. Beko ve Ford’u getiriyorduk. Perakende sektörüne geri dönmek istedik. Türkiye’den iyi bir marka arayışına girdik. Esse ile görüştük. Şu anda 2 mağazamız var. Bunun yanında reklamcılıkla alakalı reklam ajan-sımız var. Biz tabi sadece medya satın alma yapıyoruz. Kreatif an-lamda grafik hizmeti vermiyoruz.

“Medya satın alma” dediniz, Kıbrıs için biraz yabancı değil mi bu? İnsanların bakış açı-ları ne?

Tabi. Herkes birbiriyle iletişim içinde olduğu için yakın olduğu kişilerden almayı tercih ediyor.Bu bir yere kadar doğru ama kurumsal şirketlerde , kurumsal-laşan şirketlerde artık medya satın almaları devreye girmesi lazım.Çünkü reklamın geri dönüşünü size raporlama halinde geri ve-rebilecek firmalar bunlar. Dijital pazarlamada Türkiye’de çok yay-gın. Son 2 aydır tamamen online veri sistemine geçtik. Online veri tabanımıza giriyoruz otomatik muhasebeye, yönetim kuruluna her şeyimize gidiyor. Radyomuzu tamamen ayırdık. Muhteşem bir ses kalitemiz var şu anda. Yeni bir stüdyo yapıyoruz. Yeni İngilizce bir radyo açmak için çalışmalara başladık. Kendi alanımızda büyü-meye çalışıyoruz ama tabi ki bazı fırsatları da tepemeyiz. Bunlardan biri Büyük Anadolu Oteli, yaklaşık 2 yıldır işletmesi bizde.

İki projeniz olduğunu duy-dum; biri üniversite projesi

diğeri Çağrı Merkezi projesi. Bunlarla ilgili bilgi verebilir misiniz lütfen?

Şöyle söyleyim çağrı merkezi işimiz rafta. Yatırımımız yapılmış, sistemlerimiz kurulmuş şu anda bekliyor. Neden bekliyor derseniz, çünkü şu anda yasalar geçmediği için istediğimiz numaraları alamı-yoruz. Numara dediğim 118 80, 118 90. Türkiye’de varız.

Türkiye’de yatırımınız var mı?Çağrı merkezi yatırımımız var.

Türkiye’de başka bir şey yok, ama İngiltere’de var. Stüdyolarımız var ve Türkiye’deki bir kaç şirkete televizyon danışmanlığı veriyoruz. İngiltere’de RTUK’e kayıtlı bir şirketiz.

Eğitim konusuna geri dö-nersek, eğitim olacak mı?

Kıbrıs’ta bir çok kişi üniversite kurmaya çalışıyor. Yeni bir otel projemiz var. Lapta’da güzel bir otel açmayı planlıyoruz. Büyüyo-ruz gelişiyoruz.

Otel ne kadar sürede bitmiş olacak?

2 yıl. Casino düşünmüyoruz. Biz biraz daha farklı gidiyoruz.İlerde belki olabilir ama şimdilik düşün-müyoruz.

Kaç odalı olacak?Herhalde 200 oda.

Eğitim yatırımına geri döne-lim. Nasıl olacak?

Eğitim kısmında da biz tematik bir üniversite kurmaya çalıştık.Bizim televizyonumuz var , medya sektörünün içindeyiz. Eğitimde de kendi işimizi yapacağız. İletişim,

Aile şirketlerin-de önemli olan istikrar. Eğer

kurumsallaşma gerçek-leşmemişse, üçüncü kuşak o güne kadar yapılan bütün yatırımları büyük bir ihtimalle batırıyor. Bunu biz demiyoruz. Yapılan araştırmalar aile şirket-lerinin sonunun böyle olduğunu ortaya koyuyor. Kısa bir süre önce sessiz sedasız ikinci kuşağın kontrolüne geçen Birin-ci Medya, büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Şirket bünyesindeki diğer yatırımlardaki istikrar, otel işletmeciliği, ailenin eski işi olan perakendeciliğe dönüş atılımı, radyoda yaşanan gelişmeler hay-ranlık uyandıracak şekilde ilerliyor. Türkiye’de ve İn-giltere’deki iş girişimleri ile Birinci Medya iş sahasını geliştirdi. Bunun arkasında tabiki hala baba Ertan Bi-rinci var. Ancak artık izle-yici konumunda olan Ertan Birinci’nin gözü işin başına getirdiği Tekin Birinci’nin üstünde. Saydıklarımızı dikkate alırsanız, herşey yolunda gidiyor. Tabiri ca-izse kendi kanatları ile uç-maya başlayan oğul Tekin Birinci, babasını aratmıyor. Genç medya patronu ve iş adamı Tekin Birinci ile yeni pozisyonu konuştuk. Projelerini sorduk. İşte tüm detayları ile Birinci Medya ve Tekin Birinci hakkında herşey;

BIRINCI MEDYA ARTIK IKINCI KUŞAĞIN KONTROLÜNDE. INGILTERE’DE EĞITIMINI TAMAM-LAYAN TEKIN BIRINCI, YAPTIKLARI ILE BABASINI ARATMIYOR. KIMI ZAMAN IŞ ADAMI, KIMI ZAMAN PERSONEL, KIMI ZAMAN YÖNETIM KURULU BAŞKANI, AMA HER HÜCRESIY-LE IŞLERIN BAŞINDA. ŞIMDILERDE BABASI ERTAN BIRINCI’NIN KOLTUĞUNDA OTURAN TEKIN, TEMPOSUYLA AILE BÜYÜKLERINE GÜVEN VERIYOR.

↘

74 ZOOM

turizm ve eğitim fakültesi olacak. Ama en çok iletişimde gelişmeyi planlıyoruz.

Projede durum ne?İznimizi aldık.Ama daha yapım aşamasın-

dayız. Fakülte için ön iznimizi aldık.Yakında binalarımız bittikten sonra tüm izinlerimizi alacağız.

Ön gördüğünüz bir tarih var mı ? Üniversitenin açılışı için?

1.5 yıl içinde öğrenci almaya başlayaca-ğız.

Hedef ne? Bizim hedefimiz ille de Türkiye’den

öğrenci getirmek değil. Bizim hedefimiz dünyada Türkçe konuşan bütün ülkelerden Türkleri buraya çekmek.Bunun yanında Kıbrıslı Türk öğrencilerimize. Biz eğitimde fark yaratmak istiyoruz. Türkiye’den önemli isimlerin ders vermesini istiyoruz. Hayatın içindeki insanlarla hem akademik hem de bu işi bilenlerle ders vermek istiyoruz. Öğ-renci bizim üniversitemize geldiğinde diğer televizyoncularla tanışmak için heyecanla-nacak. Bir derginin sahibiyle tanışmak için heyecanlanacak. Hedefimiz kendi dalımıza yönelmek.

Yeni bir bina üzerine mi olacak?Şu anda yeni bir kampüs yapıyoruz.

Lefkoşa’da büyük bir yer yapıyoruz. Fakat benim hayalimdeki bir şehir üniversitesiydi. Kıbrıs’ın kampüs üniversitesine değil, şehir üniversitesine ihtiyacı var. Örneğin GAU’yü tebrik ediyorum. Çok güzel bir iş yaptı. Yani ben şehir üniversitesi olma hayaliyle çıktım kampüs üniversitesi oldum. Şehir üniversi-tesi demek, şehre can veren demek.Şe-hirdeki herkese can vermesi demek. Net-house’la beraber İnternet Tv yaptık. Yayın yüksek kurulu izni veremiyor. Kutu hazır.

Nethouse’la beraber

Nasıl bir alet, tarif eder misiniz?Kanalı izleyecesin ama internetten oldu-

ğunu anlamayacaksın.

Adamızdaki internet şartlarıyla izle-nebilir mi?

Tabi ki. Türkiye’den gelen internette sı-kıntı var. Burada bir sorun yok.

Gördüğüm kadarıyla çok yoğunsu-nuz. Hepsine nasıl yetişiyorsunuz?

Şöyle söyleyim kurumsallaştık. Otelde kurumsallaştık. Büyük anlaşmalara ben bakıyorum prensiplerimizin dışına çıkmı-yoruz. Kanalda da en fazla dikkat ettiğimiz şeylerden biri fiyatımızın hep ortak olması. Yetemediğimiz yerde iş almıyoruz. Bir prensibimiz var her yıl bir bankayla çalı-şıyoruz. Kıbrıs’ta böyle bir etik değer yok ama yapan az insan var. Üniversitede rek-törümüz var o uğraşıyor. Radyoda, televiz-yonda çalışanlarımız var. Herkes bir şeyle uğraşıyor.

Reklam konusunda sıkıtınız oluyor mu?O biraz müşteriye bağlı. Yayın olarak

kendimizi çok geliştirdik. Reklamın bile kalitelisini almaya çalışıyoruz. Reklam prodüksiyonumuzu bile ayırdık. Hayatımız televizyon.

Babanızla birlikte sizde ne değişti ne kattınız televizyona?

Bunu hiç düşünmedim. Tek bir şey söy-leyim, Genç TV’ye 1tl para harcatmadan Analogdan Hd kaliteye geçirdim. Avrupa Birliği projesi yaptım. Babam dedi ki; oğ-lum kim kime bu devirde para verir? Çokta söylemek istemiyorum. Kıbrıs Türk Esnafı bitirdi bu binayı. Reklam ajansını kurduk. Dokunmatik ekranlarımız geldi. Biz bütün bunları parasız yaptık. Bazı şeyleri yapmak kolay değil. Bana kalsa, yarın haber merke-zimizi haber ajansı olarak değiştiririm. Ama önce Kıbrıs Türk Şirketleri’nin vizyonunun değişmesi lazım. Biz yayıncıyız, bunu anla-tamıyoruz. Genç TV ekspresi kurduk. On-line her şeyi görebiliyorsunuz. Adam alıp kullanıyor benim adımı vermeden.İnternet haberciliği çok kötü bir yere getirdiler. Televizyonculuk bu durumdaysa hepimizin suçu var. Biz iyi gidiyoruz.

Bu yoğunluğun içinde , sosyal yaşa-mınız nasıl?

Her Pazartesi futbola gidiyorum. Bugün

Ertan Birinci görevi oğlu Tekin Birinci’ye devret-se de kanatları hala onun üzerinde. Şimdilerde sosyal medyada sık sık gezerken rastladığımız Birinci belki de bu rahatlığı, Tekin Birinci’nin başarısından alıyor. İşler yolunda yeni projeler, yeni anlaşmalar tamam, televizyon çizgisi ile taktir topluyor.

Projelerden biri de üniversite, izinleri alınan üniversite yaklaşık 1.5 yıl içinde öğrenci kabul etmeye başlayacak.


tenisim var, en sevdiğim sporlardan biri. Yıllar önce satranç oynardım. Tekrar başlamak istiyorum. Hatta sponsorluk projesi yapmak istiyo-rum. Boxa gidiyorum.

Kaç saat uyuyorsunuz?6-7 saat. Bebek şimdi 13 aylık.

Büyüyor, uykusunda çok problem çekmedik. Aileme vakit ayırıyorum. Sürekli onlarlayım. Eve iş götürüyo-

rum dersem de, götürmem dersem de yalan olur. Sosyal yaşamımız var. Geceleri eşimle bisiklet sürüyoruz.

Temizlik hastalığınız var mı? Düzenle ilgili?

Var, dikkat ediyorum.

İş yoğunluğunuza bakışınız ne?Seviyorum. İşlerimden biri bitti-

ğinde üzülüyorum. Yine yaptığım,

medya satın alma.

Bebek kız mı erkek mi?Kız.

Peki bir gün işinizi kızınıza mı yoksa oğlunuza mı devretmeyi planlıyorsunuz?

Valla ben kızımı iş kadını olarak hayal ediyorum. Ama tamamen onun isteği.

Hedefiniz ne?Benim hedefim, bizim bütün

şirketlerimizi bir gün biz öldüğü-müzde bile yönetebilecek bir CEO sistemi. Nitelikli eleman bulamıyo-ruz. O sizin açığınızı kapatacağına sin onların açığını kapatıyorsunuz. Bir çok iş adamının reklam politi-kası yapması lazım. Bir vizyonları olmalı.

76 ZOOM

Aynaya baktığınız-da, gördüğünüz sizi mutlu ediyor mu? Vücudunuz-

la mutlu musunuz? Selilüt, sarkık dokular, bölgesel yağ birikinteleri, ödemi şişkinlik, yüzdeki kırışıklıklar, mimik çizgileri, gıdık sarkmaları mı var? Bütün bu problemlerden kurtulma ve bu problemle-rin oluşumunu engellemek sizi mutlu edecekse, hemen bugün yola koyulun.

Profesyonel kadro ile kişiye özel uygulamalar sizi kısa zamanda hedefinize ulaş-tırabilir. 6 haftada 2 bedene kadar incelmenin yanısıra, ilk seanstan itibaren vücudu-nuzdaki değişimi hemen fark etmeniz mümkün.

Acısız Yüz Germe ve Gençleştirme

Yüzünüze sarkık gıdı, boyun, yanak kısımlarını dü-zeltmek ve gerginleştirmek artık çok kolay! Son teknoloji cihazları ile cildinizi ağrısız ve acısız olarak sıkılaştıran ve yüzünüzü fazla yağlardan kurtarmak sizin elinizde. Üs-telik ameliyatsız yüz germe ve gıdı eritme de cerrahi ope-rasyona gerek yok. Amerikan FDA kurumundan onaylı tüm makinalarla yapılan işlemler anestezi de gerektirmiyor.

Yaş ilerledikçe hücrelerimi-zin içindeki su oranı azaldı-ğından dolayı ciltte nemsizlik ve kurumalar gerçekleşiti-ğinden cilt de yaşlanmaya başlıyor. Cildimizi tutan elastin ve kolejen zayıfladığı için yüzde çizgiler oluşmaya başlıyor. Bu nedenle yaş iler-ledikçe uygulamalarla cildi beslemek ve düzenli bakımı-

nı yaptırmak gereklidir. Erken yaşta cilt bakımına başlamak gelecekte cildimi-zin daha iyi ve daha sağlıklı görünmesini sağlar.

Ergenlik döneminin baş-laması ile birlikte düzenli olarak, günlük, haftalık ve aylık cilt bakımı yapılması ve kişinin ihtiyacına göre profesyonel olarak cilt ba-kımı, temizliği, gençleştirici özellikte olan bakımlar, dış etkenler veya hormonsal de-ğişikliklere bağlı olan lekelere karşı özel ve hassas bakımlar yaptırılmalıdır.

Lefkoşa’da bulunan Medbals Wellbeing Centre’de bölge-sel incelme, vücut ve yüz bakımlarında merkezimizde sadece Dr. Spiller Cosmos Or-ganic Bio- Kosmetik ürünler kullanılıyor.

VÜCUDUNUZLA MUTLU MUSUNUZ Medbals Wellbeing Centre’de

masaj, bölgesel incelme, selilülit tedavilerinde, vücut ve yüz bakımlarında Sevgil-iler Günü’ne özel 29 Şubat 2016’ya kadar yüzde 20 indirim uygulanıyor. İletişim için: 228 17 50


YIL: 8 SAYI: 104 EKIM 2015

9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL

FESTiVALLERHANGi AY?

NEREDE? NE ZAMAN?

Koral BozkurtrYerleÇok Özel

TheMeyhane

cyprus

“Görevimiz Tehlike”Artık Gerçek

“Seninle Bir Dakika’dan Öncesi ve sonrası ile;

Semiha Yankı

Genç ve Sağlıklı Kalmanın Sırrı;

Acapulco Ocean SPA

DÜNYADAN;EKİM AYININ FESTİVALLERİ


Vizesiz Gidilebilecek 10 Popüler Ülke

Hayalden Gerçeğe;

Soli’nin Altın Tacı

Yazdan Kalanları Yok Etme Vakti



9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL


NEREDE? NE ZAMAN?


TheMeyhane

cyprus



Semiha Yankı


Acapulco Ocean SPA




Hayalden Gerçeğe;





9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL


NEREDE? NE ZAMAN?


TheMeyhane

cyprus



Semiha Yankı


Acapulco Ocean SPA




Hayalden Gerçeğe;





9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL


NEREDE? NE ZAMAN?


TheMeyhane

cyprus



Semiha Yankı


Acapulco Ocean SPA




Hayalden Gerçeğe;



Kıbrıs'ın En Uzun Soluklu Haber-Magazin-Aktualite Dergisi

EKİM sayısıKıbrıs'ta bayilerde

ve

ZOOM SİZİN OLDUĞUNUZ HER YERDE DÜNYANIN HER YERİNDEN TABLETTE - DİZÜSTÜNDE

BİLGİSAYARDA ve TÜM AKILLI TELEFONLARDA



9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL


NEREDE? NE ZAMAN?


TheMeyhane

cyprus



Semiha Yankı


Acapulco Ocean SPA




Hayalden Gerçeğe;




9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL

Ofi sinin Nasıl “şık” Hale Gelir

5 Romantik Avrupa Şehri

Püf Noktalarına Uyun Kilo ALmayı Unutun

İsveç’teki Kıbrıs Tarihi


Aya Giden Saat 1.6 Milyon Dolara Satıldı

Avrupa’nın En İyisi YDÜ’de;

TARKAN Elexus Hotel için Kıbrıs’a geliyor

Sanal Diyet Tuzağına Düşmeyin

rYerleÇok Özel

The Old English Pub&Restaurant

ANA DABOVICH

FATMA ÖZOK

YIL: 8 SAYI: 106 ARALIK 2015

cypruscyprus

GRANT’S WHISKY, YENİ SERİSİ SELECTION’I TANITTI

MEHMET EZİÇBAŞARISININ

SIRRINI AÇIKLADI


BİLMEDİKLERİNİZ

HANGi AY? NEREDE? NE ZAMAN?FESTİVALLER

Seramik sanatçısı;


YIL: 8 SAYI: 105 KASIM 2015

9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL

FESTiVALLERHANGi AY?NEREDE?

NE ZAMAN?

cyprus

Cildinize Güzellik Katmanın

Püf Noktaları!..

GURME5. Yılında


Önce İnsan

Gribi Hızlı Atlatın

En Akıllı ArabaYENİ MEGANE

rYerleÇok Özel

Tango to Buddha

‘Cittaslow’ Lefke’ye Çok Yakıştı

Vücudunuzun ihtiyacı; METABOLIC BALANCE


YIL: 8 SAYI: 105 KASIM 2015

9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL

FESTiVALLERHANGi AY?NEREDE?

NE ZAMAN?

cyprus

Cildinize Güzellik Katmanın

Püf Noktaları!..

GURME5. Yılında


Önce İnsan

Gribi Hızlı Atlatın

En Akıllı ArabaYENİ MEGANE

rYerleÇok Özel

Tango to Buddha

‘Cittaslow’ Lefke’ye Çok Yakıştı

Vücudunuzun ihtiyacı; METABOLIC BALANCE

Kıbrıs'ın En Uzun Soluklu Haber-Magazin-Aktualite Dergisi

OCAK sayısıKıbrıs'ta bayilerde

ve

ZOOM SİZİN OLDUĞUNUZ HER YERDE DÜNYANIN HER YERİNDE,

TABLETTE - DİZÜSTÜNDE - BİLGİSAYARDA ve TÜM AKILLI TELEFONLARDA

78 ZOOM

haber


Anadolu Efes ve Efes Pa-zarlama’nın Mali İşleri’nde görev yapan şefl eri geçti-

ğimiz ay içinde Kıbrıs’taydı. Yıllık değerlendirme için biraraya gelen şefl er, 3 gün boyunca Girne’de Cratos Hotel’de konakladılar.Gün boyu iş konuşan şefl er, üç

günün sonunda özel bir programla mesailerini bitirdiler. Yıllık değerlendirmelerin ardından, muhteşem bir akşam yemeği finali ile programa nokta koyan Mali işlerde görevli şefl er, ertesi gün Türkiye’deki görev yerlerine döndüler...

PARANIN PATRONLARI

KIBRIS'TA BULUŞTU

haber

80 ZOOM

Ülkemizin ilk satranç derneği olan Lefkoşa Satranç Derneği, 30’uncu

yılının gururunu Le Chateau Lambousa Hotel’de düzenle-nen yemek ile paylaştı.

150 civarında kişinin katı-lımı ile gerçekleşen gecede LSD’nin Kurucu Başkan ve Kurucu Asbaşkanı, eski baş-kanları, eğitimcileri ve LSD’ye sponsor olan firmalara ve gecenin konuğu olan Türkiye

Kadınlar Satranç Şampiyonu Kübra Öztürk’e teşekkür plaketleri verildi. Teşekkür pla-ketlerini Başbakanlık Müste-şarı Alpay Afşaroğlu; Satranç Federasyonu Başkanı Halil Göymen; LSD Başkanı Halil Tozakı ve BRTK Müdürü Mus-tafa Tosun birlikte verdiler.

Sunuculuğunu Ahmet Bilir’in üstlendiği LSD 30’uncu Yıl Yemeği’nde, ses sanatçısı Lütfiye Özipek de seslendirdi-ği şarkılarla renk kattı.

SATRANÇ KULÜBÜ LSD, 30’UNCU YILINI KUTLADI

R e s t a u r a n t | B a r | C a f e

Mithat Paşa Cad. No:7 Surlariçi Lefkoşa Rezervasyon: 444 3300 - 0533 833 7165 - 0542 873 6802www.bibliolife.net

Bibliotheque

R e s t a u r a n t | B a r | C a f e

Otantik Bir Mekanda Unutamayacağınız Anlar Yaşayın

Kıbrıs’ın Yeni Eğlence Kültürü

Restaurant - Bar & Cafe - Sergi Salonu - Sahne - Shop Kıbrıs ve Dünya müziğinin en iyi örnekleri...

İş ve özel yemekler için öğlen ve akşam servisi...

82 ZOOM

Geçtiğimiz ay birçok mekanda yeni yıl kutlama-

ları ilk sıradaydı. Girne’nin gözde mekanı Tango To Budha’da da, crediwest Bank çalışanlarının yeni yıl programı vardı. 2015’in son haftasında Tango’da buluşan banka çalışanları, geçen yıla muhteşem bir organizasyon ile nokta koydular.

Şirkette 10. yılını dol-duran çalışanlara plaket te verildiği gecede, şık kıyafetleri ile birbiri ile yarışan banka çalışanları dikkat çekti.

creditwest Bank'tanYeni yıl Partisi

haber


84 ZOOM

Girne’nin tek yoga merkezi olan Dharma Yoga Shala 4. yaşını kutladı. Geçtiğimiz ay içinde yoga merke-

zinin bahçesinde gerçekleşen kutlama aynı zamanda bir açılışa ev sahipliği yaptı. Canan Külahçıoğlu tarafından işletilen Dharma Yoga Shala içindeki OM Cafe, yoga felsefesine uygun olarak çalışacak. Organik, sağlıklı, temiz gıda menüsü yanında, pasta ve ekmek üzerine alter-

natif seçenekler üretilecek kafenin başında işin uzmanı var. Külahçıoğlu, organik malzemeler-den pasta, diabetik ürünler ve vegan menüler yaratıyor.

Geniş bir katılıma sahne olan 4. yaş kutlaması pasta kesilerek taçlandı. Akşam saatlerinde başlayıp geç saatlere kadar devam eden kutlamalara, eğitmenler yanında yoga severler katıldı..

Dharma 4 yaşında

G�rne’de Mahkemeler b�nası karşısındak� so-kakta yer alan Dharma Yoga Shala �çer�s�ndek� OM Cafe, g�zl� arka bahçes� ve özel menü seçenekler� �le d�kkat çek�yor. But�k kutlama-ların da yapıldığı kafe, önümüzdek� haftalarda, yen� projeler� �le ses�n� duyaracak... Tel: 0533 882 36 72


86 ZOOM

China Bazaar, Lefkoşa, Gazi-mağusa ve Çatalköy’den sonra Karaoğlanoğlu ile beşinci şube-sini de açtı. China Bazaar Ka-

raoğlanoğlu, Şubesi geçtiğimiz ay içinde düzenlenen törenle hizmete girdi.Açılışı Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa Millet-vekili Ersin Tatar, Demokrat Parti Ulusal Güçler Lefkoşa Milletvekili Hasan Taçoy, Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü, Deniz Plaza Direktörü Turgay Deniz, China Bazaar direktörleri Mazhar Iqbal Choudhry, Suma Zafer Choudhry ve Zeeb Choudhry birlikte yaptılar.

Daha önce market olarak kullanılan bina iki kattan oluşuyor. 1500 metre kare büyüklüğündeki China Bazaar Karaoğla-noğlu ile birlikte Sumi Cafe’nin de ikinci şubesi hizmete girmiş oldu.

Çok yakın zamanda en büyük China Bazaar şubesi olacak olan China Bazaar Karaoğlanoğlu’nun açılışına katılanlara teşekkür eden China Bazaar Direktörü Mazhar Iqbal Chodhry, “Mutluyuz gurur-luyuz. Kuzey Kıbrıs ekonomisine katkı sağladığımıza inanıyoruz. Her türlü olum-suzluklara rağmen bizler yatırım yapmaya devam edeceğiz.” diye konuştu

CHINA BAZAAR KARAOĞLANOĞLU ŞUBESİ AÇILDI

haber


China Bazaar Direktörü Mazhar Iqbal Chodhry, Karaoğlanoğlu ile beşinci şubesini hayata geçirdiği mağaza zinci-rine Sumi Cafe’nin de ikincisini ekledi..

Tunaç RidingClub

Kıbrıs'ın ilk Binicilik Okulu Karaoğlanoğlu/GİRNE

0533 851 38 13

Binicilik dersleriDağ gezisi + Piknik turları

Engel atlama dersleriÇocuklar için Midilli ve

Pony'lerle eğitim

FISTIK

fistikCOMPUTERS&ELEKTRONICS

Fıstık Bilgisayar Ltd. Okullar Yolu 77A-B K.kaymaklıLefkoşa / K.K.T.C. Mersin 10 / TurkeyTel : 0090 (392) 227 3 [email protected]

* FOTOKOPİ

* RENKLİ PRINT

* MİMARİ ÇIKTI

* PROJE KATLAMA MAKİNASI

* LAZER KESİM MAKİNASI

* BÜYÜK BOY POSTER BASKI

facebook.com/fistikcopycenter

90 ZOOM

Şubat- Hotel, Restoran, Kafe ve Gastronomi Fuarı- Orkide Yürüyüşü- Türk Film Günleri (Şubat-Nisan)- Lefkoşa Müzik Festivali (Şubat-Nisan)- Eşek Günü (Büyükkonuk Ekoköy)

Mart- DAU Uluslararası Sualtı fotoğrafçılığı ve Film Festivali- 10. Tepebaşı Lale Festivali (3. Hafta)- 10. Avtepe Kıbrıs Lalesi Festivali - Geçitkale Geleneksel 10 Mayıs Kutlamaları- 4. Beşparmak Tiyatro Festivali- DAU Uluslararası Futsal Turnuvası- HASDER Çocuk ve Hikâyeler Festivali- Eğitim ve Kitap Fuarı- İskele Belediyesi Kültür ve Sanat Festivali- 7. Uluslararası Şiir Toplantıları- 3. Bağlıköy Ekogün- 7. Lapta Turizm Festivali (Mart-Nisan-Mayıs-Haziran)

Nisan- Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs)- 6. Mormenekşe Enginar Festivali- 23. Nisan Kurtuluş ve Çocuk Bayramı- 5. Yiğitler Köyü Global Enginar Festivali- 8. ODTÜ Tiyatro Festivali- 2. Hisarköy Bahar Festivali- 2. Gönendere Kültür ve Sanat Festivali- Müzik Express Rock’n DAU- Güzelyurt GÜSAD Festivali- 6. Mağusa Çocuk Festivali-Değirmenlik Geleneksel Çocuk Festivali-2. Akdeniz Ayrelli Festivali-3. Kıbrıs Kültür ve Sanat Festivali (Kanavaç)

Mayıs- GÜSAD Güzelyurt Kültür ve Sanat Festivali- Güzelyurt Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali- Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs)- 3. Mehmetçik Eko gün- 5. Hisarköy Orkide Festivali- LAU İlkbahar Şenlikleri- 2. Luricina Köy Festivali- GAU İlkbahar Şenlikleri- 6. Kıbrıs Tango Festivali-ODTÜ Bahar Şenlikleri-DAU Kum Heykel Festivali-DAU Bahar Şenlikleri-16. UKÜ ‘Yaza Merhaba’ Şenlikleri-YDÜ Bahar Şenlikleri-6. Esentepe Kayısı Festivali (Nisan-Haziran)-HASDER Çocuk Festivali-9. Kıbrıs İpek Festivali (Bellapais Manastırı)-14. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün-18. Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali-4. Mağusa Gençlik Günleri

Haziran- 4. Yıldırım Karpuz Festival- 4. Folklor ve Çocuk Festivali- 17. Türksoy Opera Günleri- 19. İskele Folklor Festivali (CIOFF)- 37. Güzelyurt Portakal Festivali (Haziran-Temmuz)- 46. İskele Festivali- 11. HASDER Çocuk Cümbüşü- 6. Hamitköy Kültür ve Dayanışma Şöleni- 3. Alaniçi Hasat Festivali- 5. Dikmen 11 Meşale Festivali- 18. Uluslararsı Mağusa Kültür ve Sanat Festivali (Haziran- Temmuz)- 4. Çınarlı-İncirli Mağara Kültürü ve Sanatı Festivali- 5. Lefke Ceviz Festivali- 9. Yeşilırmak Çilek Festivali- 4. Vadili Çocuk Festivali - 8. Gönyeli Çocuk Festivali

2014Şubat- Hotel, Restoran, Kafe ve Gastronomi Fuarı- Orkide Yürüyüşü- Türk Film Günleri (Şubat-Nisan)- Lefkoşa Müzik Festivali (Şubat-Nisan)- Eşek Günü (Büyükkonuk Ekoköy)





Kıbrıs Festivalleri

haber

90 ZOOM












haber












haber

90 ZOOM












haber












haber

90 ZOOM












haber












haber

90 ZOOM












haber

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

90.pdf 1 5.01.2016 12:53:59







92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM 90 ZOOM

Temmuz- Beyarmudu Patates Kültür ve Sanat Festivali- Geleneksel Kısa Film ve Belgesel Festivali (Temmuz-Ağustos)- 19. Gönyeli Uluslararası Folklor ve Kültür Festivali- 7. Geleneksel Karpaz Sahil Cümbüşleri- 7. Esentepe Yabani Kayısı Festivali

Ağustos- 3. Alayköy Tahıl Festivali- 3. Taşkent Kültür Festivali- 11. Lefkoşa Belediyesi Uluslararası Folklor Festivali- 6. Ozanköy Harnup Pekmezi Festivali- Serdarlı Belediyesi Babutsa Festivali- 7. Yeniboğaziçi Siyah Kupa Festivali- 8. HASDER Lefkoşa Gençlik Günleri- Mağusa Kültür-Sanat Festivali (Ağustos-Eylül)- 3. Çamlıbel Köy Şenlikleri- 26. Kitap Festivali (Ağustos-Eylül)- 54. Uluslararası Mehmetçik Üzüm Festivali

Eylül- 7. Geçitkake Hellim Festivali- 12. Kıbrıs Tiyatro Festivali (Lefkoşa)- 7. Tatlısu Harnup Festivali- Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali (Eylül-Ekim)- Fençlik Merkezi Cümbüşleri- Kıbrıs Türk Sanatçıları Müzik Festivali- Avrupa’nın İncisi Güzellik Yarışması- UKÜ Uluslararası Gece- 3. Kalkanlı Çakısdes Festivali (Son Hafta)- 8. Vadilili Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali- 8. Yıllık Latin Dansları ve Müzik Festivali- 2. Geleneksel Mutfak Festivali- 2. Lefkoşa Klasik Caz ve Dünya Müziği Festivali- Efes Blues Festival

Ekim- 13. Zeytin Festivali (Girne)- 5. Çatalköy Kültür ve Sanat Günleri- GAU Geleneksel Cumhuriyet Koşusu- 15. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün- Devlet Folklor Federasyonu Folklor Cümbüşleri

Kasım- 7. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali- Kuzey Kıbrıs Lefke - Uluslararası Sanat Festivali- 6. Kitap Festivali- 6. Cumhuriyet Folklor Festivali- Güzelyurt Tiyatro Günleri- 5. Lefke Hurma Festivali- 4. Klasik Ralli- 11. YDU Uluslararası Fotoğraf Günleri- 3. Doğanköy Alıç Festivali

Aralık- DAU Şarkı Günleri- UKÜ Yeni Yıla Merhaba Şenlikleri- GAU Yeni yıl Kutlamaları


haber



Eylül- 7. Geçitkake Hellim Festivali- 12. Kıbrıs Tiyatro Festivali (Lefkoşa)- 7. Tatlısu Harnup Festivali- Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali (Eylül-Ekim)- Fençlik Merkezi Cümbüşleri- Kıbrıs Türk Sanatçıları Müzik Festivali- Avrupa’nın İncisi Güzellik Yarışması- UKÜ Uluslararası Gece- 3. Kalkanlı Çakısdes Festivali (Son Hafta)- 8. Vadilili Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali- 8. Yıllık Latin Dansları ve Müzik Festivali- 2. Geleneksel Mutfak Festivali- 2. Lefkoşa Klasik Caz ve Dünya Müziği Festivali




www.cypruszoom.com 93www.cypruszoom.com 91






92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM








haber













92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM 90 ZOOM








haber













92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM








haber













92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM 90 ZOOM








haber













92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM








haber













92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM 90 ZOOM








haber













92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM








haber








C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

KIBRIS_DERGI-BASKI.pdf 1 17/09/15 08:52

747 85 22 (0392)

mey_df_281_blacklabelilan_zoombirolbebek.indd 1 17/11/15 12:21

Documents

Zoom Ocak 2016 Issuu 107