Yükseköğretimde Kadın Liderliğini Geliştirme ve Güçlendirme Eğitim

TÜRKİYE ÜNİVERSİTE LİDERLİK

İYİLEŞTİRME PROGRAMI

(TULIP)

YÜKSEKÖĞRETİMDE KADIN

LİDERLİĞİNİ

GELİŞTİRME VE GÜÇLENDİRME

EĞİTİM VE MENTORLUK

PROGRAMI

RAPORU

Onursal Lider

Prof.Dr.Gülsün SAĞLAMER İTÜ Eski Rektörü

Çalışma Ekibi

Prof.Dr.Funda SİVRİKAYA ŞERİFOĞLU Düzce Üniversitesi Rektörü

Prof.Dr.NigarDEMİRCAN ÇAKAR Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı

Yrd.Doç.Dr.Şule AY Düzce Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü

Yrd.Doç.Dr.Azize ŞAHİN Düzce Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi

Arzu COŞKUN AVCI Düzce Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Sekreteryası

ÖNSÖZ

Yükseköğretim alanımızda övünç kaynağımız olan kadın

varlığının yöneticilik ve liderlik basamaklarını tırmanırken

azalmasının ve kadın rektör oranının çok düşük düzeylerde

kalmasının sebeplerini ve çözüm stratejilerini tartıştığımız

Yükseköğretimde Kadın Liderliğini Geliştirme ve Güçlendirme Çalıştayı, Elginkan Vakfı’nın desteğiyle ülkemizde bu konuda ilk

defa gerçekleştirdiğimiz bir ortak akıl platformuydu

(www.dukam.duzce.edu.tr). Çalıştayda önerilen stratejilerden

birisi de kadın akademisyenlere liderlik alanında eğitim verilmesi

ve mentorluk (yönderlik, hamilik) ağlarıyla desteklenmelerinin

sağlanmasıydı. Bu öneri Üniversitemizin Türkiye Üniversite

Liderlik İyileştirme Programı (TULIP) kapsamında bir süredir

hayalini kurduğumuz bir projeyle birebir örtüşüyordu: Yükseköğretimde Kadın Liderliğini Geliştirme ve Güçlendirme Eğitim ve Mentorluk Programı.

Düzce Topuk Yaylasında yer alan Fenerbahçe Tesislerinde 26 - 27 Nisan 2013

tarihlerinde Elginkan Vakfı’nın desteğiyle gerçekleştirdiğimiz Program’da Türkiye’nin her

yöresinden kadın akademisyenler, konusunda uzman profesyoneller ve akademisyenlerden

liderlik, stres yönetimi, çatışma yönetimi gibi alanlarda eğitim seminerleri dinlediler.

Rektör ve rektör yardımcısı olarak çalışan kadın liderlerle deneyim paylaşımı

panellerinde bir araya geldiler. Çeşitli testler sonucu kişisel liderlik özelliklerini

öğrendiler. Önemli çıktılardan birisi de birbirimizden öğrenmeye devam edeceğimiz

mentorluk gruplarının oluşmasıydı. Ayrıca https://groups.google.com/d/forum/tulipduzce

adında bir e-posta grubu da kurulmuş oldu.

Programa eğitmen olarak katılarak değerli bilgilerini ve deneyimlerini paylaşan

Prof.Dr. Acar BALTAŞ’a, Prof.Dr. Rana ÖZEN KUTANİS’ e, Prof.Dr. Resul İZMİRLİ’ ye,

Doç.Dr. Cemal ZEHİR’ e, Yrd.Doç.Dr. Ercan ERGÜN’ e, Yrd.Doç.Dr. Meral ELÇİ’ ye,

değerli büyüğümüz Prof.Dr. Gülsün SAĞLAMER’e, Prof.Dr. A.Şule KUT’ a, Prof.Dr.

Sondan DURUKANOĞLU FEYİZ’ e, Prof.Dr. Yeşim KİRAZLI’ ya, programı destekleyerek

gerçekleşmesini sağlayan ve katılarak fikirlerini paylaşan başta Elginkan Vakfı Müdürü

Sayın İlhan ÜTTÜ olmak üzere, Bolu Elginkan Vakfı Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi

Müdürü Murat ÖZEN’ e ve Elginkan Vakfı' nın değerli yönetici ve çalışanlarına, program

katılımcılarına, programın gerçekleşmesinde fedakarca çalışan Rektör Yardımcımız

Prof.Dr. Nigar DEMİRCAN ÇAKAR’ a, DÜKAM Müdürü Yrd.Doç.Dr. Şule AY’ a,

Yrd.Doç.Dr. Azize ŞAHİN’ e, Arzu COŞKUN AVCI’ ya, Düzce Üniversitesi personeli

çalışma arkadaşlarıma ve Fenerbahçe Topuk Yaylası Tesisleri yönetici ve çalışanlarına

yürekten teşekkür ediyorum.

Kadın ve erkek tüm akademisyenlerin fırsat eşitliği içinde birlikte değer

ürettikleri bir yükseköğretim alanının en kısa zamanda oluşturulmasını diliyor, program

katılımcılarımıza ve raporu okuyan siz değerli paydaşlarımıza saygılar sunuyorum.

Prof.Dr. Funda SİVRİKAYA ŞERİFOĞLU

Düzce Üniversitesi Rektörü

Düzce, Haziran 2013

http://www.dukam.duzce.edu.tr/

İÇİNDEKİLER

Yükseköğretimde Kadın Liderliği: Dün, Bugün, Yarın..................................1

Elginkan Vakfı Adına Konuşmalar...................................................................3

Kadın Liderlerde Potansiyeli Hayata Yansıtmak............................................5

Liderlik ve Kişilik Testi.......................................................................................9

Stres Yönetimi....................................................................................................11

Liderlik Süreçleri...............................................................................................13

Anlaşmazlıkların Yönetimi ve Müzakere Teknikleri.....................................17

Hizmetkar Liderlik...........................................................................................19

Deneyim Paylaşım Paneli – I. ..........................................................................21

Deneyim Paylaşım Paneli – II...........................................................................24

Katılımcı Listesi.................................................................................................27

Mentor – Katılımcı Grupları............................................................................30

Yorumlarla TULİP............................................................................................31

TULIP’ ten Yansımalar....................................................................................36

TULIP - Yükseköğretimde Kadın Liderliğini Geliştirme ve Güçlendirme Eğitim ve Mentorluk Programı Düzce Üniversitesi, Nisan 2013

1

Yükseköğretimde Kadın Liderliği:

Dün, Bugün ve Yarın



Prof.Dr.Funda SİVRİKAYA ŞERİFOĞLU;

Düzce Üniversitesi’nin Türkiye

Üniversite Liderlik İyileştirme Programı

(TULIP) kapsamında Elginkan

Vakfı’nın destekleriyle gerçekleştirilen

Yükseköğretimde Kadın Liderliğini

Geliştirme ve Güçlendirme Eğitim ve

Mentorluk Programı’na katılanları

selamlayarak başladığı konuşmasında

Türkiye yükseköğretim alanında kadın

istatistiklerinin çok olumlu bir duruma

işaret ettiğini ifade etti.

Yükseköğretim kurumlarındaki

öğrencilerin yüzde 45’inin,

akademisyenlerin yüzde 40,8’inin,

profesörlerin yüzde 27,6’ sının kadın

olduğunu; kadın profesör oranlarının da

Avrupa Birliği’nin ( AB15, AB25 ve

AB27 ) ortalamalarının üzerinde

olduğunu belirtti. Kadın profesör

oranlarının, doğa bilimleri, mühendislik

ve teknoloji ile tıbbi bilimler alanlarında

AB ortalamaların iki katına yaklaştığını

vurguladı. Avrupa Komisyonu

tarafından bilimde cinsiyet eşitliği

göstergelerinden birisi olan Cam Tavan

Endeksi’nin en iyi seviyesinin

Türkiye’de görüldüğünü vurguladı.

Öte yandan, 2006 Yılında yapılan ve

henüz yenilenmeyen bir araştırmaya

göre üniversitelerdeki idarecilerin

sadece yüzde 21,9’u kadın; üniversite

rektörlerinin içindeki kadın rektör oranı

ise yüzde 7’nin altında. Akademik

kariyerde profesörlüğe yükselirken

kadına karşı ayrımcılığın olmadığı ve

kadın profesör oranının yüksek olduğu

bir ortamda kadınların yükseköğretim

kurumlarında yöneticilik / liderlik

pozisyonlarında çok az temsil edildikleri

şeklinde özetlediği bu durumu Prof.Dr.

SİVRİKAYA ŞERİFOĞLU Türkiye

Yükseköğretim Alanında Kadın İkilemi

olarak

adlandırdı.


2

Aslında yükseköğretimde kadınlar için

cam tavanın mevcut olduğunu, sadece

Avrupa’daki durumdan farklı bir

yükseklikte, yöneticiliğe geçiş

aşamasında bulunduğunu belirtti.

Düzce Üniversitesi tarafından yine

Elginkan Vakfı’nın destekleriyle ve

ülkemizde ilk olarak 29 Kasım 2012

tarihinde düzenlenen Yükseköğretimde

Kadın Liderliği Çalıştayı’ nda bu

sorunun ve çözüm stratejilerinin

tartışıldığını aktardı. Katılımcılara

dağıtılan çalıştay raporunda başta

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Hükümet

ve YÖK olmak üzere kurum ve

kuruluşlardan beklentiler yer almaktadır.

Prof.Dr.Funda SİVRİKAYA ŞERİFOĞLU,

söz konusu çalıştayda dile getirilen

beklentileri karşılamak üzere liderlik

eğitimi ve mentorluk programını

başlattıklarını ifade etti ve programın

amaçlarını şöyle özetledi:

Yükseköğretimde kadınların yöneticilik

/ liderlik pozisyonlarına yükselmelerini

desteklemek, liderlikte gelişmeye açık

yönlerini güçlendirmek, mentorluk

ilişkileriyle etkinliği ve

sürdürülebilirliği sağlamak, e-posta

grubu içinde paylaşımı ve motivasyonu

sürdürmek. Kadınların sayısal üstünlük

çabası ve kaygısı olmadığını, sadece

kadın - erkek birlikte üretilen, kadınların

kullanılmayan kapasitelerini

gerçekleştirmelerini destekleyen çalışma

ortamlarını oluşturmanın hedeflendiğini

belirtti.

Nitekim literatürde de erkekler ve

kadınlar arasında bir sayı dengesi

sağlamaktan daha çok, kadınların

atandığı seviye ve ulaştıkları güç

seviyesinin önemli olduğunun ortaya

konulduğunu vurguladı. Yöneticilik

deneyimlerinden yola çıkarak,

katılımcılara şu önerilerde bulundu:

Kendimizi iyi tanımalı ve

kendimize güvenmeliyiz.

Hedef koymaktan çekinmemeliyiz.

Kendimizi sürekli geliştirmeliyiz.

Zorluklardan yılmamalıyız.

Erkek egemen dili ve yöntemleri

sürdürmemeliyiz.

Birbirimizi desteklemeliyiz.

Prof.Dr.Funda SİVRİKAYA ŞERİFOĞLU,

katılımcılara bir kadın rektör tarafından

kurulmuş olan ev sahibi Düzce

Üniversitesi’ni de kısaca tanıttı ve sık

sık dile getirdiği bir görüşünü tekrarladı:

"Dünya daha iyi bir yer olacaksa,

kadınların çabasıyla olacak!"


3

Elginkan Vakfı Adına Konuşmalar

İlhan ÜTTÜ

Elginkan Vakfı Müdürü

Katılımcıları selamlayarak ve toplantıya

verdiği destekten duyduğu

mutluluğu

belirterek

konuşmasına

başlayan İlhan

ÜTTÜ,

Vakfın amaçlarını anlattı. Son

zamanlarda özellikle kadına şiddetle

olumlu anlamda değişen kadına bakış

açısının Vakıflarını bu konularla

ilgilenmeye yönelttiğini, bunları

düşünürken bu çalışmayla

karşılaştıklarını ve Rektör Prof.Dr.

Funda Sivrikaya Şerifoğlu’ nun

çalışmalarına destek olduklarını belirtti.

TULİP Kadın Liderliğini Geliştirme

ve Güçlendirme Eğitim ve

Mentorluk

Programı

çalışmalarında

başarılar

dileyerek

konuşmasını tamamladı.

Murat ÖZEN

Bolu Elginkan Vakfı Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi Müdürü

Murat Özen, Düzce Üniversitesi’nin

Türkiye Üniversite Liderlik İyileştirme

Programı’na (TULIP) destek olmaktan

Vakıf olarak duydukları mutluluğu ifade

ederek ve başta Rektör olmak üzere,

eğitimcileri, katılımcıları ve basın

mensuplarını selamlayarak başladığı

konuşmasını, verimli ve güzel bir

program dileğiyle ve bu programa

destek veren Elginkan

Vakfı’nın kuruluş

hikayesini

paylaşarak

sürdürdü.

Elginkan


4

Vakfı’nın temel amaçlarının;

Kültür değerlerimizi, tarihimizde

bizi geliştiren örf, adet ve manevi

değerlerimizi, Türkçe' mizi

araştırmak, bu alan yapılacak

araştırmaları desteklemek,

korumak, yaşatmak ve tanıtmak,

Bilim,Teknoloji ve Eğitim

alanındaki faaliyetleri teşvik

etmek,

Ülke sanayiinin ihtiyaç duyduğu

vasıflı iş gücü yetiştirilmesine ve

bu suretle ülkenin istihdam

imkanlarını artırıcı eğitim

çalışmalarına katkıda bulunmak

için okullar, eğitim kurumları

açmak, işletmek olduğunu ifade

etti.

Yine Elginkan ailesinin, çalışanlarına;

“Dünya malı, dünyada insanlara faydalı

olduğu sürece değer taşır,

insanlarımızdan kazandıklarımızı,

insanlarımıza eğitim hizmetleri ile geri

vereceğiz” ilkesini aşıladığını dile

getirdi. Murat Özen, oldukça etkili olan

sunumunu Elginkan Vakfı kurucusu

Hüseyin Ekrem Elginkan’ın şu

sözleriyle bitirdi:

"Allah' tan bütün dileğim, kurduğum

bütün müesseselerin devamlılığının

sağlanması, memlekete faydalı birer

kuruluş olarak insanlara iş imkanı

yaratması, devlete vergi vermesi ve

bizden sonra gelecek olanlara da örnek

olmasıdır. "

Hüseyin Ekrem ELGİNKAN


5

Kadın Liderlerde Potansiyeli Hayata

Yansıtmak

Prof.Dr.Acar BALTAŞ

Baltaş-Baltaş Yönetim, Eğitim, Danışmanlık

Prof. Dr. Acar Baltaş, sunumuna

transformasyonel ve transaksiyonel

liderlik kavramlarını örnekleyerek

başladı. Transaksiyonel liderlikte

başarının alınan sonuçlarla ölçüldüğünü,

sonucun nasıl alındığının önemli

olmadığını, bu liderliğin beceri ve

denetime dayalı olduğunu;

transformasyonel liderliğin ise ait olma,

paylaşma ve bağlılığa dayalı olduğunu

ifade etti. Transformasyonel liderlikte

güven kazanmak, güzellikle ve

insanların duygularını hesaba

katarak iş yapmak, daha az

güç harcayarak sonuç almak

gerektiğini ve günümüz

liderlik anlayışının bu yönde

değiştiğini açıkladı.

Bu değişimin kadınların

lehine olduğunu; çünkü

erkeklerin duyguları

konuşmanın önemini anlamakta

zorluk çektiklerini ve duyguları

konuşmayı zaaf olarak gördüklerini

ifade etti. Bu durum erkeklerin liderlikte

karşılaşacakları bir zorluk iken, diğer bir

zorluk liderliğin kişinin kendini

tanımasıyla, iç dünyaya yolculuk ve

farkındalıkla içten dışa gelişen bir süreç

olmasıydı.

Prof. Dr. Baltaş, kadınların, erkekler

tarafından yapılandırılmış bir kültür

içinde yöneticilik yapmak zorunda

kaldıklarını, kadın liderliğinin

beşgelişim alanının; özgünlük, ilişki

yönetimi, iş – özel

yaşam dengesi,

kişisel farkındalık

ve eylem

olduğunu

belirtti.


6

Yöneticiliğin inceliğinin insanların

onurlarını zedelemeden yanlışlarını

düzeltmek ve zorbalık etmeden

zorlamakta olduğunu söyledi. İnsanları

yönetmek

duyguları yönetmektir. Duyguları

yönetemediğimiz insanları yönetemeyiz.

İnsanların duygularını yönetebilmek için

kendi duygumuzu yönetebilmemiz,

kendi duygumuzu yönetebilmemiz için

de duygumuzun farkında olmamız

gerekir. Bunun için Prof. Dr. Acar

Baltaş tüm katılımcılardan hayatlarında

var olduklarına inandıkları duygularını

yazmalarını istedi. Salonda birkaç kişi 3-

4, diğer birkaç kişi ise 15-16 duygu

yazmıştı, ancak çoğunluk 8-10 duygu

sayısında kalmıştı. Dr. Baltaş bugüne

kadarki deneyimlerinden yola çıkarak,

erkeklerin genellikle 5-6 duygu

ortalamasında olduğunu ifade etti.

Kadınlar için bu sayının 9-10 olduğunu

belirten Baltaş, günümüz liderlik

anlayışının kadınların lehine olduğuna

dikkat çekti. Liderin özeliklerini ifade

ederken bizde iz bırakan insanların

özelliklerini düşünmemizi istedi. Bu

insanların ortak özelliklerinin

yaklaşılabilir, işini ciddiye alarak yapan,

adil, kararlı, sebatkar, disiplinli,

karşılarındaki kişiliğe biricik olan şeyi

fark edecek gözle bakan kişiler

olduğunu vurguladı. Liderliğin

öğretilenlerle olamayacağını, kendi

özgün tarzımızı geliştirmemizin

gerekliliğini, söylediğini yapmanın,

yaptığını söylemenin ve bunlara

inanmanın ve insanları anlam

duygusuyla etkilemenin liderliği

sayılacağını söyledi. Daha sonra,

“geçmişte liderlerden etkili konuşan,

hitabet yetenekleri güçlü, parlak kişiler

olması beklenirdi. Bugün etkili liderler

çok veya etkili konuşan insanlar değil,

doğru soruyu soran ve dinleyen

insanlardır. Dolayısıyla bu sordukları

sorularla, görüşmeyi-konuşmayı

yönetme biçimleriyle doğruları bulduran

ve söyleten insanlardır” dedi.

Prof. Dr. Baltaş, bununla birlikte

insanların birini lider kabul etmeleri

için, değer gördüğüne inanmalarının

gerektiğini, bunun da ilişki biçiminden

kaynaklandığını belirtti. Bu ilişki

biçiminde oldukça basit gibi görünen

dört özelliğin bulunduğunu ifade etti:

“Görüşlerinin alınması,

cesaretlendirilmesi, takdir edilmesi ve

kendisinden ne beklendiğinin

bilinmesi.”

Prof. Dr. Baltaş, yaptıkları bir

araştırmada, yöneticilerin sahip olması


7

gereken en kritik özeliklerin iletişim,

dinleme, duygusal zeka ve empati

olduğunun ortaya konduğunu ve bu

özeliklerin de kadınlara liderlikte

avantaj sağladığını belirtti.

Aynı araştırmada, bir yöneticinin yaptığı

en büyük hatanın geri bildirim

vermemek ve dinlememek olduğunun

ortaya çıktığını, dolayısıyla bunların

hepsinin aslında erkek dilini

konuşmamanın, transaksiyonel

yaklaşımı terk etmenin niye gerekli

olduğunu gösterdiğini ve dünyanın

bugün buna ihtiyacı olduğuna dikkat

çekti.

Daha sonra “Liderlik açısından

baktığımızda dört özellik öne

çıkmaktadır: Birinci özellik vizyondur.

Vizyonu şu dört kriter ortaya koyar: Bu

vizyonu ortaya koyan kişinin bu vizyonu

oluşturacak entelektüel ve zihinsel

birikimi var mı? Bu entelektüel ve

zihinsel birikimi yorumlayacak analitik

düşünce sistematiği var mı? Bu

entelektüel ve zihinsel birikimi kendisini

izleyenler için anlamlı bir mesaja

dönüştürüyor mu? Dördüncüsü bu

anlamlı mesajı güçlü bir şekilde

topluluklara aktarabiliyor mu? İkinci

özellik karakter ve ahlaktır. Diğerleri ise

yönettiğimiz işi bilmek ve son olarak

karar ve tedbirliliktir” dedi.

Prof. Dr. Baltaş, bahçıvan metaforuyla

liderlerin işlerini nasıl yapmaları

gerektiğini anlattı: “Toprağı hazırlamak

kurum kültürünü oluşturmaktır. Uygun

tohumu ekmek, fidanı dikmek işe uygun

insanı seçmektir. Can suyu vermek

oryantasyon eğitimini yapmaktır.

Budamak da işten çıkarmaktır. Ama

kovmak değil. Herkes için iyi olacak

olanı yapmak, ona da hayatta başarılı

olma fırsatını vermektir. Herkese eşit

davranmayıp adalet duygusunu

yaratmak ise herkese gereken ihtiyacı

olan iyiliği göstermektir. Bugünkü

yöneticiliğin en zor tarafı budur.

Kadınlar adına da en avantajlı tarafı

budur. Ancak uzun süre birlikte

çalışmak tanımak değildir. İnsan

kendinden kaynaklanan sebeplerle

sevebilir. Tanımak için insanların

hayatlarında zirve noktaları,

zorlandıkları noktaları, hikayelerini

bilmeniz gerekir. Hikayelerini bilirseniz

insanları iyi motive eder, iyi

yönetirsiniz. Gerçek tanıma budur.


8

Konuştuğumuz şeyleri hayata yansıtmak

kolay değil. Bütün bunlara biz seçilmiş

tepkiler diyoruz. Dünyadan aldığımız

karşılık dünyaya verdiğimize bağlıdır.

İyi yöneticiler birlikte çalıştıkları

insanların, hayırlı eşler ise eşlerinin

potansiyelini dünyaya yansıtmasına

imkan verir. Sizler böyle biricik

misyona sahipsiniz. Dolayısıyla

olağanüstü şanslı, gıpta edilecek

insanlarsınız. Dünyadaki kadınların

içinde temsil ettiğiniz oranı düşünseniz

ne kadar talihli, ne kadar seçilmiş, ne

kadar özel insanlar olduğunuzu bir kere

daha hissedersiniz. Çocuklarımıza

kazandırmamız gereken en önemli

özellik sahip olduklarının farkına

varmaktır ve bunun yolu da kendi sahip

olduklarının farkına varmaktan geçer.

Dolayısıyla siz bu sahip olduklarınızı bir

kere daha düşünün, sorumluluklarınızı

hatırlayın, bundan gurur duyun. Çünkü

sahip olduğunuz özellikler bu

sorumlulukları gerçekleştirmek için

fazlasıyla yetecek olan özelliklerdir”

diyerek katılımcıları motive etti.

Acar Baltaş, konuşmasını bir kızıl derili

duasıyla bitirdi:

"Yolunuz istediğiniz yere çıksın, güneş

yüzünüzü ısıtsın, yağmur

tarlalarınızdaki toprağı kabartsın,

rüzgar daima arkanızdan essin. Tekrar

karşılaşıncaya kadar Allah yolunuzu

açık ve aydınlık etsin."


9

Liderlik ve Kişilik Testi

Yrd.Doç.Dr. Meral ELÇİ

Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi

Yrd.Doç.Dr.Meral Elçi, konuşmasına

duygulandırıcı güzel sunumu için

Elginkan Vakfı Bolu şubesi temsilcisine

teşekkür ederek başladı. Yükseköğretim

kurumlarında rektörden birim başkanına

kadar her yönetsel birimde çalışan

akademik yöneticilerden belli liderlik

davranışlarının beklendiğini ifade etti.

Yrd.Doç.Dr. Elçi, vizyon ve misyon

geliştirme, bilimsel yayın yapma, etik,

ortak akılla yönetme ve üniversitelerde

değişimi gerçekleştirmenin

yükseköğretim yöneticilerinin güçlü

liderlik davranışlarını

göstermesini zorunlu kıldığını söyledi.

Kadın akademisyenlerin yöneticiliğin alt

kademelerden itibaren

cesaretlendirilmesi ve liderlik görevleri

için aday olmalarını beklemek ve

desteklemek üzere oluşturulmuş bu

eğitim programının bir katılımcısı

olmaktan büyük bir mutluluk

duyduğunu ve organizasyonun

sahiplerine teşekkürlerini iletti. Bu

kıymetli eğitim programına destek

olabilmek için katımcılara kişilikleri ve

liderlik potansiyelleriyle ilgili

farkındalık yaratacak bir test yapmak ve

böylece “ Liderlik potansiyelim nedir,

kadın lider olarak ben kimim, bir

kadın


10

lider olarak nasıl yönetiyorum?”

sorularının cevabı hakkında iç görü

sahibi olmalarını kolaylaştırmayı

umduğunu belirtti. Böylece

katılımcıların hem iş alanında, hem de

sosyal alanda güçlü ve zayıf yönlerini

öğrenebileceklerini düşündüğünü ifade

etti. Bir saat sürecek testlerin

sonuçlarının akşam saatlerinde

katılımcılarla paylaşılacağını

açıklayarak dünyada en çok kullanılan,

normal kişilik özelliklerinin geniş ve

güvenilir ölçümünü veren, uluslararası

ve ulusal birçok şirketin işe alım

sürecinde, takım oluşturma sürecinde ve

kariyer planlama süreçlerinde

kullanmakta olduğu Cattel Kişilik

Testi’ni uyguladı. Pek çoğumuzun

kendimizi tanıdığımızı, özelliklerimizi

bildiğimizi düşündüğünü ancak

sandığımız kadar tanıyamadığımızı ve

bu nedenle kişiler arası ilişkilerde

sorunlar yaşayabildiğimizi, kişilik

envanterinin farkındalık kazandırmak

için oldukça faydalı bir araç olacağını

ifade etti. Yrd.Doç.Dr. Elçi, tüm

katılımcılar için test sonuçlarını ayrı ayrı

yorumladı.


11

Stres Yönetimi

Prof.Dr. Rana ÖZEN KUTANİS

Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi

Prof. Dr. Kutanis, sunumunda stresin

tanımını verdi: “ Gerilim, baskı, tazyik,

zorlama, şiddet, vurgu, sıkıntıya düşme;

fiziksel, kimyasal ve duygusal

etkenlerin mevcut dengeyi değiştirecek

tarzda bedensel ve zihinsel gerilime

sebebiyet vermesi.” Daha sonra

organizmanın bedensel ve ruhsal

sınırlarının tehdit edilmesi ve

zorlanması ile ortaya çıkan bir durum

olduğunu ifade ederek kişinin istek ve

gereksinimlerinin engellenmesinde,

herhangi bir kayıp ya da tehdit söz

konusu olduğunda ortaya çıktığını

belirtti. Stresin organizmanın tümünü

etkilediğini ve çoğu kez kontrol

edilebilir bir tepki olmadığını, stres

tepkisinin üç basamağının alarm,

direnme ve tükenme aşamaları olduğunu

açıkladı.

Prof.Dr. Kutanis, stres türlerini ve

benzer kavramları tanımladı. Stresin

işten, bireyden, ortamdan ve örgütten

kaynaklanabileceğini belirtti. Bu

kaynakları örnekleyerek

açıkladı.

Engellenme,

çatışma,

endişe,

belirsizlik,

denge, gerilim,

yorgunluk,

rahatsızlık, tükenmişlik

kavramlarının strese

benzeyen kavramlar olduğunu

söyledi. İş görenin işinden, iş

ortamından, bireysel ve örgütsel

öğelerden kaynaklanan stresörleri


12

sıraladı.

Stresin birey üzerindeki sonuçları ile

örgütsel sonuçlarını sıralayarak stresle

başa çıkmada kullanılan şu yolları

açıkladı:

Bireysel Stres Yönetimi

Fiziki Egzersizler

Derin Gevşeme, Nefes ve

Dinlenme Teknikleri

Dua, Meditasyon, Zen ve Yoga

Biyolojik Geri Besleme

Kendi Yaşama Tarzının Yönetimi

Beslenme ve Gıda Rejimi

Örgütsel Stres Yönetimi

Çalışma Şartlarının İyileştirilmesi

Örgütsel Bir İklim Oluşturmak

Çalışanların Sağlık Profilinin

Çıkarılması

Sosyo-Kültürel Stres Yönetimi

Aile Hayatı

Sosyal Destek Grupları

Maneviyat

Prof.Dr. Kutanis, nefes teknikleri gibi

kısa egzersizlerle sunumunu tamamladı.


13

Liderlik Süreçleri

Doç.Dr. Cemal ZEHİR


Doç.Dr. Cemal ZEHİR; Düzce

Üniversitesi’ nin Türkiye Üniversite

Liderlik İyileştirme Programı (TULIP)

kapsamında Elginkan Vakfı’nın

destekleriyle gerçekleştirilen

Yükseköğretimde Kadın Liderliğini

Geliştirme ve Güçlendirme Eğitim ve

Mentorluk Programı’na katılanları

selamlayarak başladığı konuşmasında

Liderlik Yaklaşımları ve Uygulamaları

konusuna dikkat çekti. Bu konuyu

yönetim, liderlik, organizasyon ve

strateji olarak

inceleyeceğini

belirtti.

Yönetim

kavramını

“başka

insanlar

vasıtasıyla iş görme ve belirlenen

hedeflere ulaşma süreçleri” olarak

tanımlayarak konuya giriş yaptı.

Yönetim incelemesi altında yönetici

tanımı, yöneticinin entellektüel, karakter

ve sosyal özelliklerini açıkladı.

Bu konuyu takiben liderlik teori ve

yaklaşımları çerçevesinde liderlik

özellikleri, lider-ahlak ilişkisi üzerinde

durdu. Bu konu kapsamında lider

yönetici ve klasik yönetici arasındaki

farklılıklara değindi. Günümüzde

yönetici ve liderliğin birbirine çok

karıştırılan ama farklı kavramlar

olduğuna dikkat çekti. Amaçları kim

koyarsa koysun amaçları

gerçekleştirmek için üyelerhangi

kaynaktan etkileniyor ise orada

lideriğinolduğunu ifade ederek liderlik

kavramını detaylı olarak

tanımladı. Liderliğin, insanları

ortak bir amaç etrafında

toplamak, ortak hedefler

belirlemek, grup

temsili geliştirmek

ve sonuca

varmak


14

doğrultusunda gerekli çalışmalar

yapmak olduğunu açıkladı. İyi bir

liderin sahip olması gereken nitelik ve

şartlar konusuna değindi. Bunu takiben

liderliğin diğer pozisyonlardan ayrı ama

ayrıcalıklı yeri olmadığını, üstünlük

göstergesi olmadığını, vazgeçilmez

olmadığını, buna karşılık başarıyı ve

başarısızlığı birlikte sahiplenmek

olduğunu açıkladı. İyi bir liderin her

zaman başarı ve başarısızlığı ekibiyle

birlikte üstlenen kişi olduğunu

vurguladı.

Doç.Dr. Zehir, liderlik türlerinden

“karizmatik liderlik” kavramını detaylı

bir şekilde inceledi. Karizmatik

liderlerin, izleyenlerini yüksek

performansa eriştirebilen, amaçlarını

etkileyebilen, vizyona yönelik bağlılık

sağlayan, izleyenlerini organizasyonun

misyonuna yönlendiren, kendileri ve

izleyenleri arasında güvenbağı ve

duygusal bağ oluşturan, vizyonu daha

ileriye taşımak için astlarını güçlendiren

şimdikinden farklı olan gelecek görüş

açısını geliştirebilen, mevcut durumdan

memnun olmayıp sürekli ilerlemek için

baskı yapan, organizasyondaki

tatminsizlik ortamından yararlanarak,

yeni ve daha iyi durumlara itebilen,

izleyenlerine alışılmadık motivasyon ve

enerji veren kişiler olduğunu ifade etti.

Karizmatik liderlerin özelliklerini ise

yüksek özgüvene sahip olma, yüksek

etkileme gücü ve baskın olma ihtiyacı,

inançlarınındoğruluğuna ikna etme

yeteneği, kişisel risk üstlenebilme,

kendini feda etme, güven uyandırma,

vizyona ulaşmak için yüksek maliyete

katlanmaya hazır olma, güdüleri

harekete geçirme yeteneği, pozitif

enerjiye inanmak olarak ortaya koydu.

İkinci liderlik türü olarak “dönüştürücü

(transformasyonel) liderlik türünü

açıkladı. Dönüştürücü liderlerin,

astlarının başarıları için onların özel ilgi

alanları ile ilgilendiklerini,

organizasyonda heyecan verici ortam

yarattıklarını, astları ile duygusal bağ

kurduklarını, onların sürekli

gelişmelerini istediklerini, bu yönde

onlara kendilerini geliştirecek işler

verdiğini söyledi. Bu doğrultuda

dönüştürücü liderlerin astlarını iyi

tanıdıklarını, onlara öğüt verdiklerini,

rehberlik ettiklerini ve

performanslarının artması için yapıcı

eleştirilerde bulunduklarını açıkladı.

Dönüştürücü liderlerin vizyon sahibi

olduğunu, iyi bir iletişimci olduklarını,

inanç oluşturabildiklerini ve olumlu


15

bireysel saygınlıkları olduğunu ifade

etti.

Doç.Dr. Zehir, üçüncü liderlik türü

olarak işlemci (transaksiyonel) liderlik

türünü açıkladı. İşlemci liderlerin

organizasyondaki kişilerin iş bulup

hayatını kazanması üzerine, güç-mevki-

statü ve siyasetle ilgili olduğunu, günlük

meselelere yoğunlaştığını, kısa vadeli

düşündüğünü, önlemden çok tedaviyle

ilgili olduğunu söyledi. Bu nedenlerle

işlemci liderliğin taktik konularla ilgili,

insan ilişkilerine güvenen, yürürlükteki

sistemleri etkin şekilde çalıştırarak rol

beklentilerini izleyen ve yerine getiren,

kısa vadeli karları garantileyen, etkinliği

en üst seviyeye taşıyan ve alt çizgiyi

güçlendiren sistem ve yapıları

destekleyen bir liderlik türü olduğunu

açıklayarak üç liderlik türünü

karşılaştırdı.

Liderlik türlerinden sonra “kadınlar ve

yeni dünya ekonomisi yönetimi”

konusuna yer vererek kadın

karakteristiğiyle yeni ekonominin

uyumunu açıkladı. Yetenek geliştirme,

ilişki odaklılık, daha az mevki bilinci,

kararlılık, güvene duyarlılık, sezgisel

davranabilme, doğal yetki verme,

kendine özgümotivasyon ve dışa

dönüklük şeklinde kadın özellikleri ile

yeni ekonomi uyumunu belirtti. Daha

sonra liderlik alanında kadınların gücü

konusunu inceleyerek kadınların

mevkiye dayalı olmayan, birbirleriyle

bağlantılı çalışanlar olduklarını, daha

çok etkileşimli - işbirlikçi liderlik stiline

sahip olduklarını, tepeden inme kararlar

vermek yerine yetki verici olduklarını,

verimli işbirliğisağlama, bilgiyi rahat

paylaşma, gücün yeniden dağılımını

teslimiyetçilik olarak görmeme, çok

boyutlu geri bildirimi destekleme,

kişisel ve teknik yetenekleri ile grup ve

kişisel katkıları eşitdeğerlendirebilme

gibi özelliklerinin olduğunu, bu

yönleriyle kadın liderliğinde kadının

gücünü anlattı. Kadınların farklılıkları

kabullenmeye hazır, mantıklılıkları


16

kadar sezgiciliği de onurlandıran

yapılarının, kalıtsal esneklik, kültürel

farklılıkları takdir etme özelliklerinin

liderlikte yararlı olduğunu ifade etti.

Kadınların tarihin tüm dönemlerinde

olağanüstü yeteneklere sahip olduğunu

vurguladı.

Tarih boyunca kadınların kelimelerde

hünerli olduklarını, sözcüklere

dökülmeyen ipuçlarını anlayabilme

kapasitesi, duygusal duyarlılık, empati,

sabır, birçok şeyi eşzamanlı olarak

yapabilme ve düşünebilme yeteneği,

sosyal ağ ve görüşme, uzun süreli

muhakeme yapabilme yeteneği, birlikte

çalışma yeteneği gibi nedenlerle

olağanüstü başarılara ulaştığını ifade

etti.

Doç. Dr. Zehir, kadınların doğal

yetenekleri ile yeni iş dünyasında

önemli yerlere ulaşabildiklerini

açıklayarak kadınların interaktif

yönetim becerisi, bilgiyi

paylaşmaeğilimi, grubun ortak karar

almasına çabalama, çalışanlara yetki

devrine isteklilik, farklılıklara karşı

rahatsızlık hissetmemek, sorunlara

kazan - kazan çözümler aramak

konusunda başarılı olduklarını ifade etti.

Business eek dergisinde yayınlanan

Amerika’da yapılmış bir röportajda,

kadın yöneticilerin hemen hemen

yapılan tüm çalışmalarda erkek

yöneticileri gölgede bıraktığınını

gösterildiğini anlattı. Doç. Dr. Zehir,

konuşmasını teşekkür ederek tamamladı.


17

Anlaşmazlıkların Yönetimi ve Müzakere

Teknikleri

Yrd.Doç.Dr. Ercan ERGÜN


Yrd.Doç.Dr. Ercan Ergün, katılımcıları

selamlamanın ardından anlaşmazlıkların

yönetimi ve müzakere teknikleri konulu

sunumunda özetle şunları kaydetti:

İnsanlar gerek bireysel faaliyetlerinde

gerekse

organizasyonlardaki görevleri gereği,

sürekli olarak kararlar vermek ve

sorunları çözmek zorundadırlar.

Problemler, gerçek durumun koşulları

istenen durumun koşullarından farklı

olduğunda ortaya çıkar. Bazen,

problemler beklenenin tersine yeni

fırsatların yaratılmasına yardımcı olur.

Bu durumlarda yönetici bir yandan

problemi çözerken, diğer yandan

fırsatları değerlendirmiş olur. Bir

problemi çözme sürecinde, yöneticinin

bir çok karar vermesi gerekir. Karar

verme, en basit tanımı ile, hareket

tarzları içinden en uygun seçeneği

belirlemektir. Her bir karar beraberinde

başka ihtiyaçları ve problem çözmeye

dönük faaliyetleri gerekli kılar.Bu

özellikler itibariyle problem çözme ve

karar verme yöneticinin faaliyetlerinde

anahtar rolü oynar. Bu anahtar rol,

özellikle planlama işlevi ile ilgili olarak

da belirgindir. Çünkü, planlamada

günlük kararlar yerine daha uzun

dönemli ve önemli kararların verilmesi

söz konusudur. Yönetim faaliyetinde

hangi amaçların ön plana alınacağı,

hangi fırsatların yaratılacağı, hangi

kaynakların hangi ilkeler çerçevesinde

tahsis edileceği ve alınan kararların

icrasını kimlerin yürüteceği gibi

konulardaki tercihlerin tümü birer karar

niteliğindedir. Bu nedenle de, yönetici

kendisini her an karar veren bir yönetsel


18

mekanizma olarak algılamaktadır.

Yrd.Doç.Dr. Ergün, yönetim

faaliyetlerinin karar vermeyi ve bunu

uygulamayı gerektiren önemli bir süreç

olduğunu belirttiği sunumunda,

katılımcıların insanlar arası ilişkilerinin

temellerini ve insanlar arasında bu

ilişkileri oluşturan karşılıklı bağımlılık

anlayışının boyutlarını (rekabet,

işbirliği, bireyselci davranışlar) ele aldı.

Aynı zamanda bireylerin davranışlarının

kökenleri ve bunların kişilerin olayları

değerlemesine ve uygulama

aşamasındaki etkilerine örnekler verdi.

İnsanların olayları değerlendirirken

doğuştan gelen kişisel özelliklerinin de

etkili olduğunu, eğitimin ve

bulundukları statü ve rollerinin de

görevde davranış ve olaylara bakış

açılarını değiştirdiğini örneklerle

açıkladı.

Yrd.Doç.Dr. Ergün, anlaşmazlık ve

müzakere kavramı temel anlaşmazlıkları

yönetme ve müzakere teknikleri olan

dağıtımsal ve bütünleşik müzakerelerin

özelliklerini ve bu müzakerelerde farklı

tarz taktik ve stratejilerin uygulandığını

ifade ederek müzakerelere hazırlıkta ve

müzakere yürütürken kişilerin karşı taraf

kimdir, istek ve beklentileri, ilgileri

neler olabilir? gibi soruların cevaplarını

araştırması, yine kendi açısından bunu

değerlemesi,müzakere konusu ve

durumunu değerlenmesi gerektiğine

dikkat çekti. Yrd.Doç.Dr. Ergün,

yöneticilerin özellikle İşbirliği

stratejisinde hangi yöntem ve stratejileri

uygulayacaklarını katılımcılara örnekler

ile anlattıktan sonra “müzakerelerde

karşı tarafı etkileme ve ikna da önemli

konulardan biridir.”dedi. Yrd.Doç.Dr.

Ergün, özellikle yönetici ve liderlerin

konuya, duruma ve kişilerin

özelliklerine göre farklı ikna

yöntemlerini kullanabileceklerini

örnekleyip, müzakerelerde kişilerin bir

konu ya da duruma mantıksız bağlanma,

kendine aşırı güvenme gibi hatalı

eğilimlerinin de olabildiğini anlattıktan

sonra sunumunda anlaşmazlıkların

yönetimi üzerine müzakere teknikleri ile

ilgili uygulamalı ve pratik bilgiler

vermiştir.

Yrd.Doç.Dr. Ergün, son olarak özellikle

büyük organizasyonlarda lider ve

yöneticilerin işlerinde etkin olması için

teknik becerilerinden daha çok, kişiler

arası ve kavramsal becerilerinin

(stratejik düşünme, karar alma, planlama

yapma v.s.) ön plana çıktığını, hem

organizasyon içinde hem de dışında

kişileri ve olayları anlamak, kişilerin ya

da tarafların farklı görüş, istek ve

ilgilerini belirlemek ve yönetmek

gerektiğini açıklayarak sunumunu

tamamlamıştır.


19

Hizmetkar Liderlik

Prof.Dr. Resul İZMİRLİ

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Öğretim Üyesi

Prof.Dr. Resul İzmirli, günümüz liderlik

anlayışına tarihsel bir bakış açısıyla

yaklaşarak sunumunda şunlara yer

verdi: Uçsuz bucaksız kainatın içinde

hiç mesabesinde olan insanoğlu, bu

kainatı idrak edebilen tek varlıktır. Elde

edilen bilgi ve belgeler ışığında, tarih

sahnesinde yer aldığı andan itibaren bu

idrak kabiliyeti ışığında devamlı

topluluklar halindeyaşadığı

bilinmektedir. İşte bu toplu yaşama

ihtiyacı onu çeşitli organizasyonlar

kurmaya ve onları en uygun şekilde

yönetmeye sevk etmiştir.

Karşılaştırma yapabilmek için

dönemlere bölerek incelemeye

çalıştığımız şekliyle insanoğlu; avcılık-

toplayıcılık, tarım,

sanayi, bilgi,

adanma çağı gibi

devrelerde her

bilim dalında

olduğu gibi

yönetim

bilim dalında da devamlı bir değişim

içinde olagelmiştir. Aslında bu

saydığımız bütün yaşama şekillerini

bugün dünyanın çeşitli bölgelerinde

görmek mümkündür. Ancak genel

olarak insanoğlunun bu evrelerden

geçtiğini söyleyebiliriz.

Avcılık - toplayıcılık dönemini şu an

yaşayan birçok topluluklarda (mesela

Kalahari çöllerindeki Bushman, ya da

Avustralyanın Aborijin topluluklarında)

yapılan antropolojik araştırmalarda bu

insanların bugün ancak bir vizyon

olarak öngörülen 'öğrenen

organizasyon', 'toplam kalite', 'yalın

yönetim' gibi sistemleri mükemmele

yakın tarzda uyguladıkları

söylenmektedir.

Tarım ve sanayi çağında sosyo-

ekonomik hayatın bozulan doğal

dengelerinin sağlanması için

insanoğlunun yönlendirildiği baskıcı,

aşırı hiyerarşik, 'emret-kontrol et' tarzı

yönetim anlayışlarının, bilgi çağında ve

bundan sonra oluşacak olan 'insana

öncelik tanıyan' dönemlerde

insanoğlunun mutluluğuna çok fazla

katkıda bulunamayacağı anlaşılmaya

başlanmıştır.


20

Şimdilerde insan mutluluğuna katkıda

bulunacak yaşayış ve yönetim tarzlarına

daha fazla kafa yorulmaya başlanmıştır.

Bu konuda bizim kültürümüzün katacağı

muazzam değerler olduğu hepimizce

malumdur. Üniversitelerimize düşen;

beyinlerimizi önyargılardan arındırıp bu

konuda öncülük etmektir.

Prof.Dr. İzmirli konuşmasına, bu

çalışmalara katkıda bulunan herkesi ve

TULİP'i kutlayarak son verdi.


21

Deneyim Paylaşımı Paneli I



Prof.Dr. Yeşim KİRAZLI

Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı

Moderatör Prof. Dr. Funda Sivrikaya

Şerifoğlu, paneli katılımcıların,

akademisyen kadınların, yönetim ve

liderlik süreçlerinde karşılaştıkları

sorunlar ve çözüm önerileri

konusundaki soru, görüş ve önerilerini

alarak yürüttü. Prof.Dr. Şerifoğlu,

kadınların yönetim basamaklarını kolay

tırmanmadıklarını, çok zorluklardan

geçtiklerini, ama hem kadın olmanın

verdiği dayanıklılığın hem de ekip

çalışması yapmanın verdiği bir gücün

var olduğunu, kadınların daha

kapsayıcı, kucaklayıcı, duygulara hitap

eden insanlar olduğu için ekip

çalışmasını daha kolay

yönetebildiklerini ve bunları avantaja

çevirmekte fayda olduğunu söyledi.

Katılımcıların görüşlerini dile getirdiği

paylaşımda erkeklerin ev dışı işlere ve

mesleklerine odaklanmakta kültürel

yapının kolaylaştırıcı etkisinin kadınlar

için geçerli olmadığı, kadının ev içi

rollerinin olduğu şartlanmasıyla

toplumun yetiştirildiği ifade edildi.

Kadınların yönetime aday olma

isteklerinin çok düşük olduğu, bu

konuda çalışma yapılabileceği önerildi.

Kadınların seçimlere nasıl gireceklerini

bilmedikleri ve bilgilendirilmeleri

gerektiği söylendi.


22

Prof. Dr. Yeşim Kirazlı, idarecilikten

öte sadece kadın olarak çalışmanın da

zorluğundan söz etti. Kendi

deneyimlerinden örneklerle doğum

öncesi ve sonrası süreçlerin de kadın

olarak çalışmanın zorluğunu arttırdığını,

evli olup tek başına başarılı olmanın

güçlüğünü ve aile ve eş desteğinin

kadınların bu sorunları aşmasındaki

rolünü ifade etti.

Katılımcıların dikkat çektiği bir başka

sorun da örneğin evli ve çocuklu erkek

bir akademisyenin yurt dışına çıkma

olanağını daha kolay değerlendirirken

kadının bu fırsattan faydalanmayı göz

ardı etmek durumunda kaldığıydı.

Panelist ve katılımcılar, kadını

destekleyen örneğin 0-3 yaş kreşlerinin,

izin süreleri ve kısmi zamanlı ya da

evden çalışma gibi mekanizmaların

yasayla güvence altına alınması

gerekliliği konusunda düşüncelerini dile

getirdi. Üniversitelerin bu konuda

yeterli desteği sağlamadığı hem fikir

olunan konulardan biriydi.

Katılımcılar arasında yönetim görevine

aday olmuş sadece bir kişinin varlığı

dikkat çekiciydi. Yönetim görevlerinde

de, sadece kadın akademisyen olarak

örneğin; aynı ortamda bulunma ve

birlikte yemek yemek konusunda bile

cinsiyet kaynaklı sorun yaşandığı ve

bunu çözmek için kadının ilk adımı

atmak zorunda kaldığı bir başka kadın

akademisyen sorunu olarak paylaşıldı.

Kadının kadına destek vermemesi,

mevcut kadın – erkek bakışı gibi

sorunların liderlik ya da yöneticilik

yapmayı zorlaştırdığı ve yönetimde

yenilikçi bir yaklaşımın kabul

edilmemesinin de yöneticilik yapanların


23

lider olmalarını güçleştirdiği ifade

edildi.

Panel sonlandırılırken katılımcılarca

içinde bulundukları bu çalışmanın

süreklilik kazanması, insan yönetimi

konusunda daha fazla eğitim verilmesi,

katılımcıların stresini azaltacak

tekniklerin öğretilmesi talep edildi.

Prof.Dr. Şerifoğlu; Rektör ve Rektör

Yardımcılarıyla mentorluk grupları

oluşturulacağını, elektronik posta ağıyla

grupların sürekli iletişim

sürdüreceklerini, sıkıntı yaşadıklarında

grubunun mentorunun tecrübelerinden

yararlanacaklarını ifade etti. “Biz

yılmamalıyız, değişik metotlarla

fikirlerimizi karşı tarafa aktarmamız

gerekiyor, bu şekilde gelişme

sağlayabiliriz. Biz kadınlar çıkar ilişkisi

olmayan ağları bir an önce kurmalıyız.

Çözüm üretmek, söylentilere hiç

bakmadan üretmek gerek. Ben

zorlukları bu şekilde aştım. Enerjinizi,

zamanınızı sorunlara ayırmayın.”

diyerek kadınları motive etti.

Sözü edilen sorunlarla birlikte kadın

olmanın avantajlarını yaşayan ve üst

yönetimleri tarafından desteklenenlerin

de olduğu görüldü.


24

Deneyim Paylaşımı Paneli II

Moderatör:

Prof.Dr.Gülsün SAĞLAMER - İTÜ Eski Rektörü

Panelistler:

Prof.Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu – Düzce Üniversitesi Rektörü

Prof.Dr. Ayşe Şule KUT - Okan Üniversitesi Rektörü

Prof.Dr. Sondan DURUKANOĞLU FEYİZ - Sabancı Üniversitesi Rektör

Yardımcısı

Prof.Dr. Nigar DEMİRCAN ÇAKAR – Düzce Üniversitesi Rektör

Yardımcısı

Beş panelistin katıldığı ikinci deneyim

paylaşımı panelinin moderatörlüğünü

Prof.Dr. Gülsün Sağlamer yaptı.

Prof. Dr. Sağlamer panele, Prof.Dr.

Funda Sivrikaya Şerifoğlu’nu ve

Elginkan Vakfı’nı kutlayarak başladı.

Kadın liderliğine yönelik olarak yapılan

ilk çalışmanın devamlılığının

sağlanmasının ümit verici ve güven

pekiştirici olduğunu kaydetti. Kadınların

bu yüzyılın yöneticileri olarak büyük

başarılara imza atacak kapasitede

olduklarına inancını dile getirdi. Kadın

akademisyenlere asla azla

yetinmemelerini, bölüm başkanlığının

bir basamak olduğunu, dekanlıktan

YÖK başkanlığına kadar yönetim

kademelerinde görev alınabileceğine

dikkati çekti. Sırasıyla panelistler şu

noktaları vurgulayarak önerilerde

bulundular:

Prof.Dr. Şule Kut,

“Resmi olarak göreviniz olmasa da

görev alınız. Kadınların ortak yükselme

nedenleri çalışkanlıklarıdır. Çalışkan

değilseniz kadın yönetici ya da kadın

lider olma şansınız azdır. Eş seçimine

dikkat ediniz. Bir erkek akademisyenin

hayatı eşinden dolayı kolaylaşır, bir

kadın akademisyenin hayatı genellikle

eşinden dolayı zorlaşabilir.


25

Siz pek çok özelliğe sahip olabilirsiniz

ama sizi teşvik edecek insanların olması,

sizin önünüzü açacak insanların olması,

o pozisyona geldiğiniz zaman

istediklerinizi yapacağınız bir kurumsal

yapının olması önemlidir.

Birlikte çalıştığınız insanları takdir,

teşekkür ve teşvikle yönetmek

önemlidir.” dedi.

Prof.Dr. Gülsün Sağlamer,

Yönettiğimiz kurumlarda iç ve dış

kaynaklı sınır şartlarıyla

karşılaştığımızı, başarının; içerideki

sınır şartlarını kontrol edebilmenin

ötesinde dışarıdaki sınır şartlarını

kontrol etmede yattığını, orada farkın

konuya odaklanılarak dış koşulları

değiştirme gücünü kazanarak

yaratılabileceğini, bunun için farklı

iletişim ağları kurmak gerektiğini

vurguladı.

Prof.Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu,

daha önceki panelde söz aldığı için kısa

eklemeler yaparak sözünü tamamladı:

“En olumsuz durum bile fırsata

çevrilebiliyor.Kadınlar çalışkanlıklarıyla

dikkat çekiyor, sonra önümüzde yollar

açılıyor.

Temel prensibim: Eğer dünyada bir kişi

bile yaptıysa ben de yapabilirim. Eğer

kimse yapmadıysa ilk yapan ben

olurum. Siz de böyle düşünün. Hiçbir

şey bizi yıldırmamalı.”

Prof. Dr. Gülsün Sağlamer, risk

almanın önemine kendi yaşantısından

örneklerle dikkati çekti.

Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz,

“Deneyimsiz olabilirsiniz ancak doktora

tezi hazırlıyorsunuz. Problem çözmeyi

öğreniyorsunuz. Alanınızla ilgili

problem çözebiliyorsanız insanla ilgili

sorunları da araştırır sonuca ulaşırsınız.

Yöneten de yönetilen de insan. Empati

yaparak, ekibinizi iyi tanıyıp doğru işi

doğru kişiden bekleyerek başarıya

ulaşırsınız. Bunun için ekibinizdeki

insanların potansiyellerini iyi

tanımalısınız. Zorluklar karakterinizi

güçlendiren şeylerdir, zorlukların

üzerine gitmeyi bilin. Yükselmenin yolu

çalışmaktır. Eğer bir dönüşüm yaratmak

istiyorsanız. zamanıdır, hayallerinizi

geliştirin o dönüşümün öncüsü olun.

Hedefinizi yüksek tutun, o hedef

doğrultusunda da yeri geldiğinde çok

çok katı olun. Başkaları için

hayallerinizden vaz geçmeyin.” dedi.


26

Prof.Dr.Nigar Demircan Çakar,

“Avantajları (yabancı dil, istatistik

bilgisi, iyi eğitimvb.) iyi kullanmak

gerekir. Belli bir aşamayı geçerek çocuk

sahibi olmak da bir avantajdır.

Sözünüzde durunuz, arkanızdan sözünü

tutar desinler.Açık olunuz. Sözünde

durmak ve açık olmak güven uyandırır.

Karşılaşılan durumun fırsat olduğunu

görebilmek ve fırsatlara tutunmak gerek.

Ahde vefasızlık etmemek ve geçmişte

kurulan ilişkileri sürdürmek gerek.

Size verilen işleri reddetmeyiniz ve

yapınız. Azimle istediğiniz anda

istediğiniz işe aday olmalı ve verilen

fırsatları kaçırmamalısınız.” dedi.

Prof.Dr. Gülsün Sağlamer, güvenin

olmadığı yerde iyi bir yönetici

olunamayacağını; şeffaf, adil ve liyakate

dayalı davranıldığında güven

kazanılacağını vurguladı. Bir unvan

taşınmasa da yüklenilen işi almanın, işi

yaparken öğrenilenlerden dolayı uzun

vadede fayda sağladığını ve bir fırsat

olduğunu ifade etti. Katılımcılardan

gelen sorular üzerine kendisine oy

vermesine bakmaksızın en güçlü

insanları yönetime getirmeyi tercih

etmenin doğru kararların ve stratejilerin

seçimini sağladığını açıkladı. Stres

faktörünü aşmada pozitif ve her sorunun

çok çözüm yolu olduğu inancının ve

seçenekleri görebilecek kadar geniş

ufuklu olmanın etkili olduğunu anlattı.

Gelecekle ilgili uzun vadeli strateji

belirlemenin hızlı değişim sürecinde çok

mümkün olmadığını, çok hızlı değişen

karar mekanizmalarınızın olmasının ve

hızlı değişen ortamda çok esnek çok

hızlı karar verme yeteneklerin

geliştirmenin gerekliliğini açıkladı. Bir

kurumun formal ya da informal ağları

kadar güçlü olduğunu, amaçlarına

ulaşması için dahil olmasa bile

yöneticinin işleyecek karar

mekanizmalarını anlayabilmek için

iletişim ağlarından haberdar olması

gerektiğini ifade etti. Katılımcılara

kendilerini yönetim alanlarında

geliştirmeleri için EUA’nın

yayınlarından başlayarak okumalarını

önerdi ve son olarak yöneticilikte insan

psikolojisinden anlamının önemine

dikkat çekti.


27

KATILIMCI LİSTESİ

MENTORLAR

1 Prof.Dr. Gülsün SAĞLAMER

İTÜ Eski Rektörü

2 Prof.Dr. Funda SİVRİKAYA ŞERİFOĞLU


3 Prof.Dr. A.Şule KUT

Okan Üniversitesi Rektörü

4 Prof.Dr. Sondan DURUKANOĞLU FEYİZ

Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı

5 Prof.Dr. Yeşim KİRAZLI

Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı

6 Prof.Dr. Nigar DEMİRCAN ÇAKAR

Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı

ELGİNKAN VAKFI TEMSİLCİLERİ

7 İlhan ÜTTÜ

Elginkan Vakfı Müdürü

8 Murat ÖZEN

Bolu Elginkan Vakfı Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi Müdürü

EĞİTMENLER

9 Prof.Dr. Acar BALTAŞ

Baltaş & Baltaş Danışmanlık

10 Prof.Dr. Rana ÖZEN KUTANİS

Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi

11 Prof.Dr. Resul İZMİRLİ

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Öğretim Üyesi

12 Doç.Dr. Cemal ZEHİR


13 Yrd.Doç.Dr. Meral ELÇİ


14 Yrd.Doç.Dr. Ercan ERGÜN



28

KATILIMCILAR (Alfabetik sırayla)

15 Yrd.Doç.Dr. Ayalp TALUN İNCE

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Üyesi

16 Yrd.Doç.Dr. Ayça ÇEKİÇ AKYOL

İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi

17 Yrd.Doç.Dr. Ayla ALBAYRAK

Hitit Üniversitesi Öğretim Üyesi

18 Yrd.Doç.Dr. Ayla ERGİN

Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi

19 Yrd.Doç.Dr. Aysun CEBECİ AYDIN

Abdullah Gül Üniversitesi Öğretim Üyesi

20 Yrd.Doç.Dr. Azize ŞAHİN

Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi

21 Yrd.Doç.Dr. Buket KARATURHAN

Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi

22 Yrd.Doç.Dr. Defne ÖCAL KAPLAN

Kastamonu Üniversitesi Öğretim Üyesi

23 Yrd.Doç.Dr. Ebru Z. BOYACIOĞU

Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi

24 Yrd.Doç.Dr. Emine DENİZ TEKİN

Türk Hava Kurumu Üniversitesi Öğretim Üyesi

25 Yrd.Doç.Dr. Emine KARPUZ

Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi

26 Yrd.Doç.Dr. Ferah ÇEKİCİ

Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi

27 Yrd.Doç.Dr. Filiz ÖZYİĞİT

Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi

28 Yrd.Doç.Dr. Gökçen AKGÜL

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Öğretim Üyesi

29 Yrd.Doç.Dr. Gülbin SEZEN


30 Yrd.Doç.Dr. Gülten KOÇ

Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi

31 Yrd.Doç.Dr. Hacer GÜLEN SAVAŞ


32 Yrd.Doç.Dr. Hülya KODAL SEVİNDİR

Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi

33 Yrd.Doç.Dr. İnci DEVRİM

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi


29

34 Yrd.Doç.Dr. Necla ÖZTÜRK

Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi

35 Yrd.Doç.Dr. Nilüfer ÖZYURT ZİHNİOĞLU

Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi

36 Yrd.Doç.Dr. P.Gamze BUCAKTEPE

Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi

37 Yrd.Doç.Dr. Perihan ŞENEL TEKİN

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi

38 Yrd.Doç.Dr. Rozelin AYDIN

Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi

39 Yrd.Doç.Dr. Selvin BALKİ

Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi

40 Yrd.Doç.Dr. Sema BABAYİĞİT

Melikşah Üniversitesi Öğretim Üyesi

41 Yrd.Doç.Dr. Seval SEVGİ KIRDAR

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Öğretim Üyesi

42 Yrd.Doç.Dr. Sezgin SANCAKTAROĞLU

Iğdır Üniversitesi Öğretim Üyesi

43 Yrd.Doç.Dr. Şenay VURAL KORKUT

Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi

44 Yrd.Doç.Dr. Şule AY


45 Yrd.Doç.Dr. Türkan POLATÇI

Çankırı Karatekin Üniversitesi Öğretim Üyesi

46 Yrd.Doç.Dr. Vesile DÜZGÜNER

Ardahan Üniversitesi Öğretim Üyesi

47 Yrd.Doç.Dr. Zeliha CANSEVER

Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi

48 Yrd.Doç.Dr. Zeynep Nalan YILMAZ

Hakkari Üniversitesi Öğretim Üyesi

BASIN

49 Pervin KAPLAN

HABERTÜRK

50 Ayşegül AYDIN

Düzce TV

51 Nuray BÜYÜK

Düzce Kent Dergisi


30

MENTOR - KATILIMCI GRUPLARI

Deneyim ve bilginin daha uzun süreli ve daha etkin paylaşımına fırsat tanımak

üzere; Kadın Liderliğini Geliştirme ve Güçlendirme Programına katılan rektör ve

rektör yardımcısı kadın liderlerle katılımcı akademisyenler arasından mentor

(yönder-hami) – katılımcı grupları oluşturulmuştur.

Prof.Dr. Gülsün SAĞLAMER


Yrd.Doç.Dr. Nilüfer Ö. ZİHNİOĞLU

Yrd.Doç.Dr. Sezgin SANCAKTAROĞLU

Yrd.Doç.Dr. Hülya KODAL SEVİNDİR

Yrd.Doç.Dr. Ayça ÇEKİÇ AKYOL

Yrd.Doç.Dr. Aysun CEBECİ AYDIN

Yrd.Doç.Dr. Seval SEVGİ KIRDAR

Yrd.Doç.Dr. Buket KARATURHAN

Yrd.Doç.Dr. Defne ÖCAL KAPLAN

Yrd.Doç.Dr. Emine KARPUZ

Yrd.Doç.Dr. Zeynep Nalan YILMAZ

Prof.Dr. Sondan DURUKANOĞLU

FEYİZ

Prof.Dr. A.Şule KUT

Yrd.Doç.Dr. Şenay VURAL KORKUT

Yrd.Doç.Dr. Necla ÖZTÜRK

Yrd.Doç.Dr. Emine DENİZ TEKİN

Yrd.Doç.Dr. Türkan POLATÇI

Yrd.Doç.Dr. Gökçen AKGÜL

Yrd.Doç.Dr. Sema BABAYİĞİT

Yrd.Doç.Dr. Rozelin AYDIN

Yrd.Doç.Dr. Ayalp TALUN İNCE

Yrd.Doç.Dr. Vesile DÜZGÜNER

Yrd.Doç.Dr. Ebru Z. BOYACIOĞU

Prof.Dr. Yeşim KİRAZLI

Prof.Dr. Nigar DEMİRCAN ÇAKAR

Yrd.Doç.Dr. Selvin BALKİ

Yrd.Doç.Dr. Ferah ÇEKİCİ

Yrd.Doç.Dr. İnci DEVRİM

Yrd.Doç.Dr. Gülten KOÇ

Yrd.Doç.Dr. P.Gamze BUCAKTEPE

Yrd.Doç.Dr. Perihan ŞENEL TEKİN

Yrd.Doç.Dr. Zeliha CANSEVER

Yrd.Doç.Dr. Ayla ALBAYRAK

Yrd.Doç.Dr. Filiz ÖZYİĞİT

Yrd.Doç.Dr. Ayla ERGİN


31

YORUMLARLA TULİP

Yükseköğretimde Kadın Liderliğini Güçlendirme ve Geliştirme Eğitim ve Mentorluk

Programı’na Hakkari Üniversitesi’ nden katıldım. Kadın Rektörlerden oluşan “deneyim

paylaşım” paneli çok keyifli geçti. Tüm katılanların birbiri ile iletişim ve etkileşim halinde

olmaları eğitimi daha etkili kıldı. Hocalarımızın paylaşımları benim gibi genç ve daha az

deneyimli yöneticilere örnek oldu. Ayrıca Prof.Dr. Acar BALTAŞ hocamızı da dinleme

fırsatı yakaladığım için kendimi çok şanslı hissettim. Düzce Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.

Funda SİVRİKAYA ŞERİFOĞLU’ na ve ekibine böyle bir programı organize edip farklı

üniversitelerde görev yapan öğretim üyelerini bir araya getirdikleri için çok teşekkür

edeiyorum. Benzer program ve çalıştaylarda biraraya gelmeyi umut ediyorum. Ayrıca

sponsor olan Elginkan Vakfı’ na da desteği için teşekkür ediyorum. Hakkari’ye giderken

yanımda götüreceklerimle mutluyum. Saygılarımla…

Yrd.Doç.Dr. Z.Nalan YILMAZ

Hakkari Üniversitesi

Öncelikle böyle bir eğitime öncülük ettiğiniz için Sayın Rektörünüz ve Merkezinize

teşekkür ediyorum. Farklı üniversitelerden, farklı fakültelerden kişilerle tanışmak,

deneyimler paylaşmak çok güzeldi. Konular da titizlikle seçilmişti. Mesleki hayatım ve

ayrıca özel hayatımda da bana çok faydalı olacağına inanıyorum. Misafirperverliğiniz de

organizasyonunuz da gayet memnuniyet verici. Bazı durumları sadece kendimin yaşamadığını

görmek ve bunların ilerde insanı nasıl olgunlaştırdığına tanık olmak, hele bu durumların

fırsata çevrilebildiğini görmek beni çok mutlu etti ve etkiledi. Muhteşem bir doğa,

muhteşem insanlar, muhteşem hikayeler… Bu tecrübeyi tüm akademisyenler yaşamalı. Böyle

güzel nice projelerde de beraber olmak dileğiyle…

Yrd.Doç.Dr. P.Gamze E.BUCAKTEPE

Dicle Üniversitesi

Düzce Üniversitesi ve Elginkan Vakfı tarafından hazırlanmış olan Liderlik Eğitim

Programında göstermiş olduğunuz misafirperverlik ve güler yüzlülükten dolayı teşekkür

ederim. Düzce Üniversitesi’ nin “Değer Üreten Üniversite” misyonuna uygun olarak

katılımcılara sağladığınız büyük katkılardan dolayı müteşekkiriz.

Yrd.Doç.Dr. Türkan POLATCI

Çankırı Karatekin Üniversitesi


32

Bu programın üzerimdeki en önemli birkaç etkisini şöyle sıralayabilirim:

1)Pasif bir şekilde etrafındaki olayların gelişmesini bekleme, aktif ol, rol al, kendi

fikirlerini duyur.

2)Organize olunca ve açık olunca pek çok şeyi başarmak mümkün.

3)Ülkemizde henüz kadınların liderliği olağan karşılanmıyor, bu durumun değişmesi için

elimden geleni yapmalıyım. Kadının bakış açısının her türlü iş ortamına, özellikle de

akademik ortama getirdiği çok önemli katkılar var.

Başta Düzce Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Funda SİVRİKAYA ŞERİFOĞLU

olmak üzere, Elginkan Vakfı ve programın yapılmasında emeği geçen herkese çok teşekkür

ediyorum.

Yrd.Doç.Dr. Emine Deniz TEKİN

Türk Hava Kurumu Üniversitesi

Katıldığım için çok memnuniyet duyduğum çok güzel bir organizasyondu. Beni

yüreklendirdiniz. İyi ki gelmiş ve sizlerle tanışmışım. Benim için onur ve gurur verici idi.

Teşekkür ederim. Sevgi ve Saygılarımla...

Yrd.Doç.Dr. Zeliha CANSEVER

Atatürk Üniversitesi

Her aşamasında buram buram bilim ve kadın kokan, bugünün ve geleceğin yönetici

kadınlarının ufuklarını aydınlatan bu özel programa katılmış olmak çok onur vericiydi. Umut

ederim ki, tüm kadınların yolu bir gün Sayın Rektörüm Funda SİVRİKAYA ŞERİFOĞLU’ nun

yoluyla kesişsin.

Yrd.Doç.Dr. Defne ÖCAL KAPLAN

Kastamonu Üniversitesi

Yükseköğretimde Kadın Liderliğini Güçlendirme ve Geliştirme Eğitim ve Mentorluk

Programı kapsamında düzenlenen eğitim programına katılmış olduğum için kendimi şanslı

hissediyorum. Zira; bu eğitimi gerek organizasyonu, gerek eğitimin yeri ve zamanlaması hem

de seçilen akademisyenler açısından çok başarılı buluyorum. Ayrıca; konuşmacı olarak davet

edilen akademisyenlerden de çok şey öğrendiğimi ifade etmek isterim. Ve öğrendiklerimi de

kendi yaşamıma yansıtmak için çaba göstereceğim. Bu nedenle programda emeği geçen

herkese gösterdikleri misafirperverlik, güleryüz ve hoşgörülü-dosthane davranışları için

teşekkür ediyorum.

Yrd.Doç.Dr. Buket KARATURHAN

Ege Üniversitesi


33

Genel bir ifadeye göre, “Bir kadın değişir,dünya değişir”, denir. Bu eğitim programının benim

hayatımda önemli bir değişimin ilk adımı olduğunu düşünüyorum.Belki dünyayı

değiştiremeyeceğim ama kendimi değiştireceğim. Bu eğitimdeki elde ettiklerimde teorik

eğitim kadar, değerli hocalarımın samimiyetle paylaştığı birikimlerinin katkısı büyük diye

düşünüyorum. Sayın Funda Hocam ve değerli ekibi bu harika organizasyon için emeğinize

sağlık. Yeniden görüşebilmek dileğiyle, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Yrd.Doç.Dr.Perihan ŞENEL TEKİN

Ankara Üniversitesi

Öncelikle Yükseköğretimde Kadın Liderliği konulu toplantıya başvurum kabul edildiği

için çok teşekkür etmek istiyorum. Düzce Üniversitesi Rektörü Sayın Prof.Dr.Funda

SİVRİKAYA ŞERİFOĞLU’ nun bu şekilde bir organizasyonun gerçekleştirilmesi konusundaki

öncülüğü, tüm düzenlemelerin sorunsuz, başarıyla devamı konusundaki titiz tavırları ve

kongre boyunca tüm katılımcılara karşı içten ve kapsayıcı yaklaşımları bizler için kadın lider

nasıl olunur konusunda iyi bir örnek oluşturdu. Yine organizasyon komitesindeki tüm

arkadaşların özverili çalışmalarını takdire şayan buldum.

Yrd.Doç.Dr. Şenay VURAL KORKUT

Yıldız Teknik Üniversitesi

Değerli Düzce Üniversitesi Çalışanları ve Kadın Liderliğini Geliştirme Programı ekibi:

Büyük fedakarlıkla, kadın inceliği ve zarafetiyle hazırladığınız ve katılmamıza izin verdiğiniz

etkinlik için çok teşekkür ederim. Elginkan Vakfı’nın cömert katkısıyla bizlerin de değer

yaratma ve önderlik etme konusunda katılımcı tarafta yer almamıza büyük destek verdiniz.

Yüreğinize ve aklınıza sağlık. Teşekkürler. Bize değer verdiniz.

Yrd.Doç.Dr. Ayalp TALUN İNCE

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

Tulip eğitim programı geleceğe yönelik hedeflerimi belirlemem konusunda yol

gösterici nitelikte oldu. Özellikle network oluşturma ve deneyim paylaşımı ortamları çok

özeldi. Kanımca; sürdürülebilir hamiliğin teşir edilebilmesi toplantının çok önemli bir çıktısı

olacaktır.

Yrd.Doç.Dr. Sema BABAYİĞİT

Melikşah Üniversitesi

Bu eğitim programı (TULIP) meslek hayatıma güzel bir anlam, özel hayatıma da hoş bir

duygu kattı. Her şey için çok teşekkür ederim.

Yrd.Doç.Dr. Sezgin SANCAKTAROĞLU

Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi


34

Düzce Üniversitesi ve Elginkan Vakfı’na liderlik eğitimine katılma fırsatı verdikleri

için çok teşekkür ediyorum. Eğitimin bir kadın olarak farkındalık sağlaması açısından çok

faydalı olduğuna inanıyorum. Diğer akademisyen arkadaşlarımın da bu imkandan

faydalanabilmesini diliyorum.

Yrd.Doç.Dr.Ayla ÇEKİÇ AKYOL

İnönü Üniversitesi

Düzce Üniversitesi ve Elginkan Vakfı’nın muhteşem ev sahipliğinde “Yükseköğretimde

Kadın Liderliği” konusunda akademik ve bilimsel açıdan interaktif eğitimlerle önemli

kazanımlar edindik. Kadın rektörlerimizin rol modelliğindeki deneyim paylaşımları programı

daha da etkin kıldı. Geleceği şekillendirecek kadınların teşvik edilmesini sağladığınız için

sonsuz teşekkürler. Saygıyla...

Yrd.Doç.Dr.Ebru Z.BOYACIOĞLU

Trakya Üniversitesi

Bizim vizyonumuzu sürekli geliştiren ve liderlik ruhunu örnek aldığım başta bu

programa katılımımı sağlayan saygıdeğer hocam rektörümüz Prof.Dr. Sezer Şener

KOMŞUOĞLU’ na bu organizasyonu hazırlayan örnek lider Prof.Dr. Funda SİVRİKAYA

ŞERİFOĞLU’ na, açılımları ile farklılık yaratan ve liderlik becerilerini bizimle paylaşan

Prof.Dr. Gülsün SAĞLAMER hocamıza ve emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.

Yrd.Doç.Dr. Ayla ERGİN

Kocaeli Üniversitesi

Düzce Üniversitesi ve Elginkan Vakfı işbirliği ile düzenlenen “Türkiye Üniversite

Liderlik İyileştirme Programı’ nın katılımcılara çok fayda sağladığını düşünmekteyim. Birçok

farklı alanlardan bilim insanlarını biraraya getiren bu programı ihtiyaç görüp düzenleyen

Düzce Üniversitesi Rektörü başta olmak üzere Elginkan Vakfı yöneticilerine ve emeği geçen

herkese teşekkür ediyorumn.

Yrd.Doç.Dr.Emine KARPUZ

Selçuk Üniversitesi

Kadınım üretenim, kadınım yapıcıyım, kadınım güzelim, kadınım mücadeleciyim, kadınım sosyalim, kadınım çalışkanım, kadınım LİDERİM farkındalığını hissettirdiğiniz için sizlere çok teşekkür ediyorum.Emeğinize ve yüreğinize sağlık. Sevgiler & Saygılar...

Yrd.Doç.Dr. Rozelin AYDIN

Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi


35

Bu eğitime katılma fırsatı verildiği için son derece mutluyum. Verilen eğitimlerden

Türkiye’ de kadın lider potansiyelinin nicelik ve nitelik olarak zannedildiğinden daha yüksek

olduğunu öğrenmekten heyecan duydum. Bu eğitimin yaygınlaştırılması ve tüm hemcinslerime

bu fırsatın ulaştırılması temennimdir. Funda Hoca’ ma ayrıca çok teşekkür ederim.

Yrd.Doç.Dr. Hülya KODAL SEVİNDİR

Kocaeli Üniversitesi

“Kadın Eli Değen” Değerli Düzce Üniversitesi Rektörü Funda Hocam;

Akademik hayatımızın henüz başındayken bize güç verdiniz yapmış olduğunuz bu

programla değer kattınız. Bizler şanslıyız bu deneyimi yaşadık, ileride her birimizin Liderlik

yolunda sizleri örnek alacağımızı bilmenizi isterim. Sevgiler.

Yrd.Doç.Dr. Filiz ÖZYİĞİT

Dumlupınar Üniversitesi

"Yükseköğretimde Kadın Liderliğini Geliştirme ve Güçlendirme Eğitim ve Mentorluk

Programı” harika bir ortamda, çok güzel bir organizasyonda, seçkin konuşmacılardan çok yeni

şeyler öğrenmenin yanı sıra, bildiklerimi de pekiştirdim. Organizasyonu yapan Düzce

Üniversitesi Rektörü’ ne ve ekibine ve destekleyen Elginkan Vakfı’ na kendim ve üniversitem

adına teşekkür ederim.

Yrd.Doç.Dr. Ayla ALBAYRAK

Hitit Üniversitesi

Düzce Üniversitesi ve Elginkan Vakfı desteği ile düzenlenmiş olan TULIP:Yükseköğretimde

Kadın Liderliği eğitimine katılabildiğim için büyük mutluluk duydum. Funda hocam size ve

ekibinize, bizlere göstermiş olduğunuz sıcak dostluk, misafirperverlik, hayatımıza kattığınız

değer ve farkındalık için çok teşekkür ederim.

Yrd.Doç.Dr. Seval Sevgi KIRDAR

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi

“Kadın dayanışması” na hep inanmışımdır. Bu çalıştay, son yıllarda zedelenen bu görüşümün

doğruluğunu bir kez daha kanıtladı bana. Geleceğin liderlerinin kadınlar olacağına inancım

sonsuz. Başta Sayın Funda SİVRİKAYA ŞERİFOĞLU hocam olmak üzere emeği geçen

herkese çok teşekkür ederim.

Yrd.Doç.Dr. Necla ÖZTÜRK

Akdeniz Üniversitesi


36

TULIP’ TEN YANSIMALAR


37


38


39

Documents

Yükseköğretimde Kadın Liderliğini Geliştirme ve Güçlendirme Eğitim