8
Yıl: 2 Sayı: 23 15 - 31 KASIM 2009 tekniklerini dünyaya makale olarak duyururken kullanıyorum. Yine ameliyat planlamasının bir parçası olarak hastalarımın resim lerini, heykellerini yapıyorum. Resme olan eğilimim zamanında eğitimle pekiştirilebilseydi mesleğimde daha da başarılı olurdum. Sanata başladığım za- man ilk yaptığım resimlerde hep kendi çevremi, kendi mahallemi, doğup büyüdüğüm mekânları resmettim. Müzik yapma şansı bulduğumda da, kendimi, siz leri, Gaziantep’i, ağabeyimi içeren şarkılar yaptım. Seve rek yapılan her şey size aittir ve başarılı olursunuz. Sevmeden yapılan meslekler mutsuzluk getirir, başarısızlık getirir. Size uymadığını hissettiğiniz her şeye yüksek sesle hayır demeyi be cerin.” diyerek doğanıza uygun olmayan hiçbir şeyi yapmayın dedi. “Gaziantep mozaik sanatının merkezi olacaktır.” di- yen Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Devrim ERBİL, “Zeugma’dan bin beş yüz parça eserin kurtarıldığını, bunlardan beş yüz parçasının sergilendiğini öğrendim. Yeni yapılan Zeugma Müzesinde çok daha fazla parça eser sergilenecek ama yine bun- lar da yetmeyecek, yeni kazılarla yeni yeni buluntular, Gaziantep’in dünya kültür ve sanatı içerisinde mozaik cenneti olarak tanımaya yol açacak. Sadece geçmişteki tarihin derinliklerinden gelen o mozaikler belki Gaziantep’e T.C. Başbakanlık Dev- let Planlama Teşkilatı SODES (Sosyal Destek) Programı kapsamında, Gaziantep Üniversi tesi Uluslararası Ticaret ve Lojis- tik Bölümü tarafından yürütülen “Kültür Atölyesi” projesinin en önemli durak noktalarından biri olarak planlanan “GENÇLİK ve SANAT” konulu panel Dev- let Sanatçısı Prof. Dr. Devrim ERBİL, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurullah ÇETİN ve Gaziantep Üniversite- si Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meh met MUTAF’ın katılımlarıyla Gaziantep Ticaret Odası konfe rans salonunda gerçekleştirildi. Panelin başkanlığını ya- pan Prof. Dr. Mehmet Mu- taf, projenin başlangıcından itibaren ortaöğretim çağındaki öğrencilerin kendilerini geliştirmeleri için “Müzik Atölyesi” ve “Resim Atö- lyesi” adı altında eğitimler verildiğini ve birçok gencin kendini geliştirmesine katkı sağlanmasının hedeflendiğini söyledi. “Başarıya giden yolda ne olmak isterseniz isteyin özgüven sahibi olmanız gerekir.” diyen Prof. Dr. Mutaf, “Özgüven içi boş bir iddia olmamalı. En çok benim öz güvenim var, en çok ben kendime güvenirim gibi düşünceye kapılmamalıyız. Özgüvenin içi dolu olmalı. Müzikten önceki eğilimimde resim vardı. Resmi şuanda plas- tik cerrahide, ameliyatlarımın bir saygınlık kazandıracak ama gelen binler, on binlerce kişi gelecek ve diyecekler ki, çağdaş Türkiye’nin ve Gaziantep’in çağdaş sanatçıları neler yapıyorlar. Bunun için Gaziantep’te gelecek günlerde bir çağdaş sanatlar müzesini hatta çağdaş mozaik sanatçıları müzesinin kurulmasını öneri- yorum. Böylece tarihin derin- liklerinden gelen eserlere büyük saygı duyan insanlar, Roma mo- zaiklerinden sonra çağdaş Türk sanatçılarının da eserlerini de bir arada görmekten büyük bir zevk duyacak ve bu Gaziantep’e büyük bir onur kazandıracak.” diye konuştu. “Gençlik insan hayatının en kritik dönemidir.” diyen, An- kara Üniversitesi Öğretim Üye- si Prof. Dr. Nurullah ÇETİN, “Çocukluktan gençliğe geçiş dönemi, insan gelişiminde haya- ti bir öneme sahiptir. Çocukluk döneminde dünyayla, nesnelerle temasa geçtiğimizde daha çok “GENÇLİK ve SANAT” Konulu Panel Büyük İlgi Gördü somut tanımlamalar yaparız. İçerisinde bulunduğumuz var olan nesneleri, olguları, olayları tanımlarken onları birebir so- mut ilişkileriyle algılarız. Güneşi güneş, ağacı ağaç olarak algılarız. Bu somutlamaya dayalı bir ilişki biçimi çocukluk çağımızda çevremizi, dünyayı algılama sürecidir. Fakat genç lik dönemine girdikten sonra bu süreç içerisinde somutluk aşamasından çıkar, soyutlama- ya başlarız. Artık varlıkların, nesnelerin, olayların görünen fiziksel özellikleri bize yet- mez olur. Bunlar soyut, mane vi değerler olarak, ön plana çıkmaya başlar ve bunları me rak ederiz. Dolayısıyla sanat bir soyutlamadır. Görünen ve görünmeyen bütün zengin- liklerin, nesnel olayların ikinci aşamada derinliğine varma süre- cidir. İnsanın sürekli bir arayış içerisinde olduğu bir dönemdir.” şeklinde konuştu.

Yıl Sayı “GENÇLİK ve SANAT”temasa geçtiğimizde daha çok “GENÇLİK ve SANAT” Konulu Panel Büyük İlgi Gördü somut tanımlamalar yaparız. İçerisinde bulunduğumuz

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Yıl Sayı “GENÇLİK ve SANAT”temasa geçtiğimizde daha çok “GENÇLİK ve SANAT” Konulu Panel Büyük İlgi Gördü somut tanımlamalar yaparız. İçerisinde bulunduğumuz

Yıl: 2 Sayı: 23 15 - 31 KASIM 2009

tekniklerini dünyaya makale olarak duyururken kullanıyorum. Yine ameliyat planlamasının bir parçası olarak hastalarımın resim lerini, heykellerini yapıyorum. Resme olan eğilimim zamanında eğitimle pekiştirilebilseydi mesleğimde daha da başarılı olurdum. Sanata başladığım za-man ilk yaptığım resimlerde hep kendi çevremi, kendi mahallemi, doğup büyüdüğüm mekânları resmettim. Müzik yapma şansı bulduğumda da, kendimi, siz leri, Gaziantep’i, ağabeyimi içeren şarkılar yaptım. Seve rek yapılan her şey size aittir ve başarılı olursunuz. Sevmeden yapılan meslekler mutsuzluk getirir, başarısızlık getirir. Size uymadığını hissettiğiniz her şeye yüksek sesle hayır demeyi be cerin.” diyerek doğanıza uygun olmayan hiçbir şeyi yapmayın dedi. “Gaziantep mozaik sanatının merkezi olacaktır.” di-yen Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Devrim ERBİL, “Zeugma’dan bin beş yüz parça eserin kurtarıldığını, bunlardan beş yüz parçasının sergilendiğini öğrendim. Yeni yapılan Zeugma Müzesinde çok daha fazla parça eser sergilenecek ama yine bun-lar da yetmeyecek, yeni kazılarla yeni yeni buluntular, Gaziantep’in dünya kültür ve sanatı içerisinde mozaik cenneti olarak tanımaya yol açacak. Sadece geçmişteki tarihin derinliklerinden gelen o mozaikler belki Gaziantep’e

T.C. Başbakanlık Dev-let Planlama Teşkilatı SODES (Sosyal Destek) Programı kapsamında, Gaziantep Üniversi tesi Uluslararası Ticaret ve Lojis-tik Bölümü tarafından yürütülen “Kültür Atölyesi” projesinin en önemli durak noktalarından biri olarak planlanan “GENÇLİK ve SANAT” konulu panel Dev-let Sanatçısı Prof. Dr. Devrim ERBİL, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurullah ÇETİN ve Gaziantep Üniversite-si Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meh met MUTAF’ın katılımlarıyla Gaziantep Ticaret Odası konfe rans salonunda gerçekleştirildi. Panelin başkanlığını ya-pan Prof. Dr. Mehmet Mu-taf, projenin başlangıcından itibaren ortaöğretim çağındaki öğrencilerin kendilerini geliştirmeleri için “Müzik Atölyesi” ve “Resim Atö-lyesi” adı altında eğitimler verildiğini ve birçok gencin kendini geliştirmesine katkı sağlanmasının hedeflendiğini söyledi. “Başarıya giden yolda ne olmak isterseniz isteyin özgüven sahibi olmanız gerekir.” diyen Prof. Dr. Mutaf, “Özgüven içi boş bir iddia olmamalı. En çok benim öz güvenim var, en çok ben kendime güvenirim gibi düşünceye kapılmamalıyız. Özgüvenin içi dolu olmalı. Müzikten önceki eğilimimde resim vardı. Resmi şuanda plas-tik cerrahide, ameliyatlarımın

bir saygınlık kazandıracak ama gelen binler, on binlerce kişi gelecek ve diyecekler ki, çağdaş Türkiye’nin ve Gaziantep’in çağdaş sanatçıları neler yapıyorlar. Bunun için Gaziantep’te gelecek günlerde bir çağdaş sanatlar müzesini hatta çağdaş mozaik sanatçıları müzesinin kurulmasını öneri-yorum. Böylece tarihin derin-liklerinden gelen eserlere büyük saygı duyan insanlar, Roma mo-zaiklerinden sonra çağdaş Türk sanatçılarının da eserlerini de bir arada görmekten büyük bir zevk duyacak ve bu Gaziantep’e büyük bir onur kazandıracak.” diye konuştu. “Gençlik insan hayatının en kritik dönemidir.” diyen, An-kara Üniversitesi Öğretim Üye-si Prof. Dr. Nurullah ÇETİN, “Çocukluktan gençliğe geçiş dönemi, insan gelişiminde haya-ti bir öneme sahiptir. Çocukluk döneminde dünyayla, nesnelerle temasa geçtiğimizde daha çok

“GENÇLİK ve SANAT”Konulu Panel Büyük İlgi Gördü

somut tanımlamalar yaparız. İçerisinde bulunduğumuz var olan nesneleri, olguları, olayları tanımlarken onları birebir so-mut ilişkileriyle algılarız. Güneşi güneş, ağacı ağaç olarak algılarız. Bu somutlamaya dayalı bir ilişki biçimi çocukluk çağımızda çevremizi, dünyayı algılama sürecidir. Fakat genç lik dönemine girdikten sonra bu süreç içerisinde somutluk aşamasından çıkar, soyutlama-ya başlarız. Artık varlıkların, nesnelerin, olayların görünen fiziksel özellikleri bize yet-mez olur. Bunlar soyut, mane vi değerler olarak, ön plana çıkmaya başlar ve bunları me rak ederiz. Dolayısıyla sanat bir soyutlamadır. Görünen ve görünmeyen bütün zengin-liklerin, nesnel olayların ikinci aşamada derinliğine varma süre-cidir. İnsanın sürekli bir arayış içerisinde olduğu bir dönemdir.” şeklinde konuştu.

Page 2: Yıl Sayı “GENÇLİK ve SANAT”temasa geçtiğimizde daha çok “GENÇLİK ve SANAT” Konulu Panel Büyük İlgi Gördü somut tanımlamalar yaparız. İçerisinde bulunduğumuz

Yıl: 2 Sayı: 23 15 - 31 KASIM 2009

Yabancı Uyruklu Öğrenciler Bir Araya GeldiProf. Dr. Fahrettin Göğüş, Rek-tör Danışmanları Prof. Dr. Me-hmet Özaslan, Prof. Dr. Meh met Koruk, Prof. Dr. Cahit Bağcı, Genel Sekreter Ercan Eroğlu ve Uluslararası İlişkiler Ofisi Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Kanoğlu ve öğretim üyeleri katıldı. Üniversitemiz Rek tör Yardımcısı Prof. Dr. Abdurrahman Kadayıfçı, gecede yabancı uyruklu öğrencilere hitaben yaptığı açılış konuşmasında, “Türkçe konuşan ve Türk kökenli ülkeler den geldiniz. Öğrencilerimizle birlikte çok güzel bir armoni oluşturacaksınız. Burada he-pinizin bölümlerinden bölüm başkanları hocalarınız ve fakül-te sorumluları var. Onlarla da tanışma fırsatı buluyorsunuz. Uluslararası ilişkiler ofisi her zaman sizlerin yanında olacak.” diye konuştu. “Gaziantep Üniversi tesi olarak büyüyen bir ai-leyiz.” diyen Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahrettin Göğüş, “Ailemiz siz lerle daha da büyüyor ve siz

Gaziantep Üniversitesi Seyirtepe Sosyal Tesislerinde, yabancı uyruklu öğrenciler ile ERASMUS öğrencilerinin bir araya geldiği “Yabancı Uyruklu Öğrencilerle Buluşma” adlı tanışma kokteyl gerçekleştirildi. 7 Ülkeden 80 öğrencinin katıldığı kokteyle, Üniversite miz Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Abdurrahman Kadayıfçı ve

lerin arkadaşlarınıza önerile-rinizle daha da büyüyecek-tir. Eğitimden ve öğrencilerin sorunlarıyla ilgili rektör yardımcısıyım. Bu anlamda herhangi bir ihtiyacınız, so-rununuz olursa her zaman yanınızdayım.” şeklinde konuştu. Ü n i v e r s i t e m i z Uluslararası İlişkiler Ofisi Koordinatörü Prof. Dr. Meh-met Kanoğlu, “Avrupa Birliği ile ortak projeler yürütüyo-ruz. Bunun dışında Amerika, Kanada, Rusya, Suriye, Irak ve diğer farklı ülkelerde bu-lunan üniversitelerle irtibat halindeyiz. Üniversitelerle ikili anlaşmalarımız var ve bu işbirliğini giderek arttırarak devam ettirmeyi planlıyoruz. Uluslararası ilişkiler ofisi olarak Erasmus ve öğrencilere hitap eden farklı ülkelerden

Gaziantep Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezinde, Üniversitemiz Bilişim Kulübü etkinlikleri kapsamında, Turk-cell Elektrik Yüksek Mühen-disi Muhammet Gökhan Yıldız

tarafından “Gençsen Gelecek-sin” adlı konferans verildi. Üniversitemiz Bilişim Kulübü Eski Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yunus Emre Tansü’nün açılış konuşmasının sonrasında, Turkcell’in belli bir seviyeye gelmiş lider şirketlerden birisi olduğunu belirten Turkcell Yük-sek Elektrik Mühendisi Muham-met Gökhan Yıldız, Turkcell’in tüm dünyadaki şirketler arasında 35. sırada yer aldığını ifade etti.Teknolojinin her geçen gün bir adım daha ilerlediğini söyle yen Yıldız, “Turkcell sadece bir iletişim şirketi değil. Artık hem teknoloji hem de iletişim şirketi haline geldi. 4 ülkede pazar lideri haline gelen Turkcell 8 ülkede 62 milyon müşteriye sa-

hip. Bugüne kadar 10.2 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdik.” şeklinde konuştu. Turcell’in Türkiye’de pek çok alanda sosyal sorumluluk ko-nusunda lider olduğunu belirten Yıldız, eğitim, spor gibi alanlar-da çok ciddi sponsorluklarının olduğunu kaydetti. Yıldız, “Bizler cep tele-fonunu sadece iletişim için kullanmıyoruz. Bu Turkcell’in bir teknoloji şirketi olduğunu açıkça ifade ediyor. Biz altı ül-keye teknoloji ihraç eden bir kurumuz. Teknoloji o kadar iler liyor ki, geçen sene sizlere 3G teknolojisini anlatırken şuan belki birçoğumuzda 3G cep telefonları var.” ifadesinde bu-lundu.

Günümüzde her şeyin dijitalleştiğini belirten Yıldız, “Evden çıkarken yanımıza cep telefonumuzu mutlaka alıyoruz. Çünkü artık her şey onun içinde saklı. Cüzdanınızı evde unutsanız bile her şeyi mobil imzanızla halledebiliyorsunuz. Sim kart üzerinden elektronik ortamda kimlik doğrulama ve güvenli işlemler yapılabiliyor. 2008 -2013 yılları arasında mo-bil data trafiği 66 kat aratacak ve bu trafiğin yüzde 66 sı video olacak. Bu videoların içeriği ise, facebook, youtube, güven-lik sistemleri, tv servisleri gibi şeyler olacak. ” diye konuştu.Konferansın sonunda ise öğrencilere çekilişle çeşitli hedi-yeler verildi.

“Gençsen Geleceksin” Öğrencilerimizle Buluştu

katılımcıların katıldığı genç-lik programları var. Bu genç-lik programlarına Avrupa ül-kelerinin yanı sıra Azerbaycan, Suriye ve diğer ülkelerden de katılımcılar bazı proje kalem-lerine katılabiliyorlar” diyerek, yabancı uyruklu öğrencileri de bu projelerde görmek iste-diklerini söyledi. Gecenin sonunda yabancı uyruklu öğrenciler ile Erasmus öğrencilerine kokteyl verildi.

Page 3: Yıl Sayı “GENÇLİK ve SANAT”temasa geçtiğimizde daha çok “GENÇLİK ve SANAT” Konulu Panel Büyük İlgi Gördü somut tanımlamalar yaparız. İçerisinde bulunduğumuz

Yıl: 2 Sayı: 23 15 - 31 KASIM 2009

“ B i l i m s e l A r a ş t ı r m a l a r d a H a y v a n D e n e k l e r i K u r s u ” n u n S e r t i f i k a T ö r e n i G e r ç e k l e ş t i r i l d i

ve Uygulama Hastanesi Odi-toryumunda “Sertifika Töre-ni” gerçekleştirildi. Törene Üniversite miz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahrettin Göğüş, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Cahit Bağcı, Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Levent Elbeyli, Hayvan Deneyleri Etik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Celalettin Camcı, çok sayıda kursiyer ve davetli katıldı. Kursun başarıyla tamamlandığını belirten Hay-van Deneyleri Etik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Celalettin Camcı, “Bugün sınavımızı

Gaziantep Üniversitesi Hayvan Deneyleri Etik Ku-rul Başkanlığı tarafından, 9–17 Kasım 2009 tarihleri arasında düzenlenen 80 saat-lik “Bilimsel Araştırmalarda Hayvan Denekleri Kursu”na katılanlar için Gaziantep Üni-versitesi Şahinbey Araştırma

sitemiz Rektör Danışmanı Prof. Dr. Cahit Bağcı’ya çok teşekkür ediyoruz.” şeklinde konuştu. Açılış konuşmasının sonrasında 40 kursiyere Üni-versitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahrettin Göğüş, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Cahit Bağcı, Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Levent Elbeyli, Hay-van Deneyleri Etik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Celal-ettin Camcı ve Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükran Yağcı Yü-cel tarafından sertifikaları takdim edildi.

yaparak, kursumuzun sonuçlarını aldık. Kursumu-zun ilerleyen zamanlarda yine yapılmasını arzu ediyo-ruz. Bu kursumuza yoğun bir ilgi oldu. Biz de bu ilgiyi bir noktada durdurmak zorunda kaldık. Çünkü kapasitemiz çok fazla öğrenciye mü-sait değildi. Bundan sonra inşallah diğer illerden, diğer merkezlerden de kursiyer kabul ederek bu kurslarımıza devam edeceğiz. Size vereceğimiz sertifikalar Avrupa Birliği standartlarına uygundur. Kursumuzun gerçekleşmesinde bize katkıda bulunan Üniver-

Gaziantep Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü Başkanı Oğuzhan UÇAR,

Atatürkçü Düşünce Kulübü olarak yapılan etkinliklerin Atatürk’ten aldığımız ışıkla, hızla devam ettiğini söyledi. Uçar, “Bu kapsamda milli mücadele yıllarımızda yaşadığımız zorlukları daha iyi anlamak maksadıyla film gösterimlerimiz devam et-mek tedir. 16 - 20 Kasım 2009 tarihleri arasında, Mustafa Kemal Paşa’nın öncülüğünde Kurtuluş Savaşı’nı galip

bitiren yüce Türk milletinin hangi zorluklarla ve şartlarda yeni bir devlet inşa ettiğini görmüş olacağız. Bu sene Atatürkçü Düşünce Kulübü olarak ‘Dinlenmemek üzere yola çıkanlar asla yorulma-zlar.’ felsefesi ile yılmadan, usanmadan mücadelemizi büyük bir kararlılık ile yürü tüp gelecek nesillere adından söz ettiren yapıtlar bırakmak istiyoruz.

Üniversitemizde Film Gösterimleri Devam Ediyor

Page 4: Yıl Sayı “GENÇLİK ve SANAT”temasa geçtiğimizde daha çok “GENÇLİK ve SANAT” Konulu Panel Büyük İlgi Gördü somut tanımlamalar yaparız. İçerisinde bulunduğumuz

Yıl: 2 Sayı: 23 15 - 31 KASIM 2009

Gaziantep Üniversi tesi Fen – Edebiyat Fakültesi Ömer Asım Aksoy Konfe rans Salo-nunda, Üniversite miz Çevre Kulübü tarafından, erozyon-la mücadele etkinlikleri kapsamında “Küresel İklim Değişiklikleri ve Ülkemiz de Su, Orman Kaynaklarının Geleceği” adlı konferans

düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak katılan TEMA Vakfı Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Doğan, küresel iklim değişikliğinin küresel ısınmanın bir sonucu olduğunu söyledi. “Küresel ısınmanın başlıca nedeni sera gazlarıdır.” diyen Doğan, sera gazı üreten kaynaklarda en fazla oranın enerji üretim sistemlerine ait olduğunu ifade etti. 1900’lü yıllardan son-ra sera gazlarındaki önem-li bir artış olduğuna dikkat çeken Doğan, bu gazların oluşumunda karbondioksitin önemli bir rol oynadığını söyle-di. Doğan, “Sera gazlarının at-mosferde birikmesiyle yeryüzü ve yeryüzüne yakın atmosfer tabakalarında sıcaklığın artması

küresel ısınmadır.” dedi. Doğan, “Küresel ısınmaya karşı koruyucu önlem-ler almamız gerekiyor. Karbon-dioksit salınımına neden olan fosil yakıtların kullanımı bütün dünyada azaltılmalıdır. Yenile-nebilir enerji kaynaklarından mutlaka yararlanarak, çarpık kentleşmeyi engellemeliyiz.” şeklinde konuştu. Topluma bireysel olarak çok fazla görev düştüğünü vur-

gulayan Doğan, “Damlayan bir musluk ayda 2 bin 5 yüz 50 litre, günde 75 litre su kaybına neden olmakta. Bu bir yılda dokuz yüz kere duş yapılabilecek su kaybı anlamına geliyor. Enerji tasarrufu konusunda mutlaka tasarruflu lambalar kullanın. Tasarruflu lamba akkor lam-baya göre yüzde 80’e kadar enerji tasarrufu sağlıyor.” diye konuştu.

Gaziantep Üniver sitesinde 13–24 Kasım 2009 tarihleri arasında, Butik Orga-nizasyon tarafından düzenle-nen, “Yöresel El Sanatları ve Hediyelik Eşya Günleri”nin

açılış töreni gerçekleştirildi. Öğrencilerimizin ha-lay çekmesi ile başlayan hediyelik eşya günlerinin açılışını Üniversitemiz Re-ktör Yardımcısı Prof. Dr. Abdurrahman Kadayıfçı yaptı. Açılış sonrasında Üniversitemiz Rektör Danışmanları Prof. Dr. Ca-hit Bağcı ve Prof. Dr. Meh-met Mutaf, Genel Sekreter Ercan Eroğlu, Genel Sekreter Yardımcısı Ökkeş Demir

stantları dolaşarak bilgi aldılar. Gaziantep’te ve Üni-versitemizde ilk kez böyle bir etkinliğin düzenlendiğini belirten Butik Organizasyon Yönetim Kurulu Başkanı Beyza Şığva, “Hediyelik eşya günlerimizde 70 firma bulunuyor. Yöresel ürünlerin tanıtımını yapmak amacıyla böyle bir etkinlik düzen-ledik.” şeklinde konuştu.

“Yöresel El Sanatları ve Hediyelik EşyaGünleri”nin Açılış Töreni Gerçekleştirildi

“Küresel ısınmanın başlıcan e d e n i s e r a g a z l a r ı d ı r ”

Page 5: Yıl Sayı “GENÇLİK ve SANAT”temasa geçtiğimizde daha çok “GENÇLİK ve SANAT” Konulu Panel Büyük İlgi Gördü somut tanımlamalar yaparız. İçerisinde bulunduğumuz

Yıl: 2 Sayı: 23 15 - 31 KASIM 2009

Ü n i v e r s i t e m i z d e “ İ n t e r n e t T a b a n l ı T e k s t i l E ğ i t i mLaboratuarı” Projesinin Açılış Toplantısı Gerçekleştirildi

lirten Doç. Dr. Erçelebi, “3 bölümümüz 25 programımız varken, şu an okulumuzda 19 bölümümüz 30 programımız mevcut. Okulumuz, Yük-sek Öğretim Kurumu tarafından 700 Meslek Yük-sekokulu arasında ilk 30’a girmiş durumda. Öğrenci sayımızı 2009 – 2010 eğitim yılımızda yaklaşık 500 kişi artırarak, 4 bine ulaştı. 1+1 çift dip loma projesi çerçeve sinde, İngiltere’den ‘Col-lege Of North West London’ ile Endüstriyel Elektronik programında öğrencilere çift diploma vermek için anlaşma imzaladık. Ayrıca, Gaziantep Meslek Yüksekokulu olarak verdiğimiz diplomaları da Avrupa’nın tüm ülkele rinde tanınmasını istiyoruz.” şeklinde konuştu. Esas amaçlarının Gaziantep’e hizmet etmek olduğunu söyleyen Ga-ziantep Paylaşımcı Genç İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Mutafoğlu, “Eğitim alanlarında, Gaziantep Üni-versitesi ile çalışmalar yapıyoruz. Mezun olan bir-çok arkadaşımızda pratik eksikliği var. Biz bu noktada öğrenci arkadaşlarımıza staj da aldıkları teorik bilgileri pratiğe dökmelerini sağlamayı istiyoruz. Gaziantep son beş yılda ciddi anlamda ino-vasyon gerçekleştiriyor. Biz ler de sanayici olarak bir şeyler yapmak isteyen insan-lara yardımcı olmalıyız. Bi-

Başbakanlık Dev-let Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Avrupa Birliği Eğitim ve Genç-lik Programları Merkezi Başkanlığı tarafından finanse edilen “İnternet Tabanlı Tek-stil Eğitim Laboratuarı” pro-je açılış toplantısı, Gaziantep Üniversitesi Turizm ve Otel-cilik Meslek Yüksekokulun-da düzenlendi. Üniversitemiz Re-ktör Yardımcısı Prof. Dr. Abdurrahman Kadayıfçı’nın katıldığı toplantıda konuşan Gaziantep Meslek Yük-sekokulu Müdürü Doç. Dr. Ergun Erçelebi, Gaziantep Meslek Yük-sekokulu hakkında bilgi ver-di. Gaziantep Meslek Yüksekokulunun çok geniş bir spektrumda olduğunu be-

uğraşmak istemiyor çünkü tekstil onların gözünde kötü bir imaja sahip. Bizler genç lerin gözünde tekstili iyi bir yere getirmek için bu projeye başladık. Gençler bilgisayarı sevdiği için bizde tekstili bil-gisayarla öğretmek istiyoruz. Bu nedenle Türk bir ortakla ve tekstil geçmişi iyi olan bir üniversiteyle çalışmaktan çok mutluyuz.” diye konuştu. Açılış, toplantı sonrasında verilen kokteyle sona erdi.

zim size açtığımız her kapı, ileriki zamanlarda bize on kapı açar.” ifadesinde bulun-du. Proje hakkında genel bilgi veren Proje Koordi-natörü Üniversitemiz Ga-ziantep Meslek Yüksekokulu Öğr. Gör. Yahya Ağır, “Oku-lumuz öğretim kadrosu, branşlaşma ve uyguladığı müfredat bakımından Türkiye’de birinci sırada yer alıyor. Biz bu pro-jeyi gerçekleştirirken tüm meslek yüksekokullarının tekstil bölümlerini ince-ledik. Yetiştireceğimiz elemanların tamamı sanayi-nin ihtiyacını karşılayacak şekilde yetişecek. Sanayi-cinin istemediği hiçbir şeyi öğrencimize vermeyeceğiz.” şeklinde konuştu. Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesinden sonra Almanya’da yüksek bir işsizlik oranı olduğunu vurgulayan projenin Alman ortaklarından Uwe Hoppe, “Nüfusumuz hızlı bir şekilde yaşlanıyor ve ne yazık ki şirketler rekabet unsuruna sahip değil. Gençler tekstille

Page 6: Yıl Sayı “GENÇLİK ve SANAT”temasa geçtiğimizde daha çok “GENÇLİK ve SANAT” Konulu Panel Büyük İlgi Gördü somut tanımlamalar yaparız. İçerisinde bulunduğumuz

Yıl: 2 Sayı: 23 15 - 31 KASIM 2009

Prof. Dr. Ali Bilgili, “İntihaller Bilgi Eksikliğinden Kaynaklanıyor”karşılaşıldığını söyleyen Prof. Dr. Ali Bilgili, “Bi limsel yayınlarda etik dışı durumlar, özellikle eser hırsızlığı dediğimiz intihal, çoklu yayınlar gibi durumlar, Üniversite öğretim üyeleri-nin bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Bu konuda, fikri sanat eserleri kanunu ve Yüksek Öğretim Kurumu Etik Kurul kapsamında alınan kararlar, değerlendirilen konular hakkında daha detaylı bilgi sahibi olsalar, bu tür sıkıntılarla daha az karşılaşacak ve istenmeyen durumlara düşülmeyecek. Burada önemli olan kişinin asistanlığı döneminde, ya da yüksek lisans, doktora yaparken bilimsel yayın etiğiyle ilgili, bilimsel yayın yaparken, metedoloji nedir, nasıl kaynak gösterilir, bir proje nasıl yayınlanır ve benzeri bilgileri daha yüksek lisans, ya da doktoranın ilk

Üniversitemiz Ömer Asım Aksoy Konferans Salonunda, Prof. Dr. Ali BİLGİLİ tarafından, “Bilim-sel Araştırma ve Yayınlarda Etik Olmayan Durumlara Yönelik Değerlendirme” konulu söyleşi yapıldı. Söyleşiye Üniver-sitemiz Rektör Danışmanı Prof. Dr. Cahit Bağcı, öğretim elamanları ve çok sayıda öğrenci katıldı. Bilimsel araştırma ve yayınlarda etik olma-yan durumlarla çok sık

konuştu. Söyleşinin sonun-da, Prof. Dr. Ali Bilgili’ye hediye takdim eden Prof. Dr. Cahit Bağcı, yayın hazırlarken, belirli kurallara uyulması ve emin adımlarla yol alınması gerektiğini söyledi.

aşamalarında öğrenmeleri gerektiğine inanıyorum.” diye konuştu. Her ay ortalama 30 dolayında, Yüksek Öğretim Kurumuna intihal suçlaması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Bilgili, “Yardımcı doçent-lik, doçentlik ve profesör-lük için başvuruda etik dışı durumlarla ilgili sıkıntılar yaşanıyor. Çoğu arkadaşımız bununla ilgili yeterli bilgiyi daha önceden almadıkları için sıkıntı yaşıyorlar. Bunların temelinde bilim-sel yayın yapmayla ilgili net kurulların bilinmeme sinden kaynaklanıyor.” diye

yarete Rektör Danışmanı Prof. Dr. Mehmet Koruk, Genel Sekreter Ercan Eroğlu, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adil Kılıç, Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Y. Doç. Dr. Süley-man Ünüvar, Doğu Dilleri ve Edebiyat Bölümü Başkanı Y. Doç. Dr. Murat Ağarı, Tarih Bölüm Başkan Yardımcısı Y. Doç. Dr.Yunus Emre Tansü ile Tarih Bölümü öğretim üyeleri katıldı. Ziyarette, Nizip Meslek

Gaziantep Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyeleri, Ni zip Meslek Yüksek Okulunu ziyaret ettiler. Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. Bilgehan Pamuk tarafından organize edilen zi-

Doç. Dr. Bilgehan Pamuk, “Üniversitemizle ve şehirle yakın ilişkilerimiz artarak de-vam edecektir. İlk olarak Bölü-mümüz öğretim üyesi olan Nizip Meslek Yüksek Okulu Müdürü Y. Doç. Dr. Yaşar Büyükoğlu’nu makamında ziyaret ederek çalışmalarını yakından görme fırsatı bulduk ve bu vesile ile kendisine teşekkürlerimizi sunuyorum.” dedi.

Yüksek Okulu Müdürü Y. Doç. Dr. Yaşar Büyükoğlu’na Prof. Dr. Adil Kılıç tarafından Tarih Bölümü adına hediye takdim edildi. Teşekkür konuşmasında Y. Doç. Dr. Yaşar Büyükoğlu, Nizip Meslek Yüksek Oku-lunun bulunduğu alanın ile-ride Gaziantep Üniversitesi Nizip Kampüsü olacağını umduğunu söyleyerek, Tarih Bölümünün ziyaretinden duyduğu mutluluğu dile ge tirdi. Tarih Bölümü Başkanı

T a r i h B ö l ü m ü Ö ğ r e t i m Ü y e l e r iNizip Meslek Yüksek Okulu’nu Ziyaret Ettiler

Page 7: Yıl Sayı “GENÇLİK ve SANAT”temasa geçtiğimizde daha çok “GENÇLİK ve SANAT” Konulu Panel Büyük İlgi Gördü somut tanımlamalar yaparız. İçerisinde bulunduğumuz

Yıl: 2 Sayı: 23 15 - 31 KASIM 2009

Gaziantep Üniversi-tesi Bilimsel Araştırmalar Kulübü tarafından, Şahin-bey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Oditoryumunda “Topoizomeraz İnhibitörle-ri ve Kanserde DNA Hasarı” adlı konferans düzenlendi. Ege Üniversitesi Mü-hendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal Sami Korkmaz’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansta, hatalı DNA tamiri ile ilişkili birçok hastalık olabileceğini ifade etti. Korkmaz, “DNA’da bulunan bütün bazlar kova-lent değişimlere uğrayabilir-ler. DNA hasarı endojen ve eksojen olmak üzere iki şe-kilde. Endojen hasarlar ROS aracılıklı oksidatif deaminas-yon, eksojen hasarlar ise gü-neşten gelen mor ötesi dal-galardır.” şeklinde konuştu. DNA’daki en zor ha-sarlardan birinin çift sarmal kırıkları olduğunu belirten Korkmaz, transkripsiyon, rep-likasyon ve kromozomların ayrılmasında sorunlar çıktığı-nı söyledi. Korkmaz, “Bunun nedeni, kromozomlar üzerin-deki mekanik zorlanma, ROS

DNA’nın replikasyonu ve iyonize radyasyon ve kemote-rapetik ilaçlardır. Sonucunda ise DNA dupleks her iki sar-malı da etkiler ve kromozom kararsızlık, gen ekspresyo-nunun bozulmasıyla kanser meydana gelir.” diye konuştu.

“KOAH’ın En Ölümcül Yanı Bilinmezliği”

Türkiye Toraks Derneği Gaziantep İl Temsilcisi Yrd. Doç. Dr. Nazan Bayram, dünya-da her yıl kanser ve HIV / AIDS hastalığının 3 milyonun üzerin de can aldığını belirtti. Bayram, Türkiye’de Türkiye Toraks Derneği’nin Sağlık Bakanlığı ile koordineli olarak ülke gene linde çeşitli etkinliklerle, he kimlere, sağlık personeline ve vatandaşlara KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) ile ilgili bilgiler verilerek çeşitli çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti. Dünya KOAH gününün bu ölümcül tanınmazlığı or-tadan kaldırmak amacıyla 18 Kasım tarihinde düzenlendiğini vurgulayan Bayram, pek çok insanın KOAH’a yakalandığını bilmediğini kaydetti. “KOAH’ın en ölüm-cül yanı bilinmezliği.” diyen Bayram, “KOAH’lı hastaların dünyada yüzde 80, Türkiye’de

ise yüzde 90’ı, hasta olduğunun farkında bile değil. Belirtileri, bir hastalıktan değil de yaşlanma ya da sigara kullanmadan kaynaklandığı sanıyorlar. Bu bilinmezlik nedeniyle dünyada yarım milyara yakın insan, ül-kemizde ise yaklaşık 4 buçuk mil yon insan, KOAH’lı olduğunun farkında bile olmadan her geçen gün ölüme bir adım daha yaklaşıyor.” şeklinde konuştu. KOAH’ın erken tanısının pek mümkün olmadığını belirten Bayram, “Öksürük, balgam ve efor sonrası solunum yetersizliği gibi sıradan belirtilerde herhan-gi bir doktora gidilmemesin-den dolayı KOAH’ın ilerlemesi yaygın bir durumdur. KOAH’ın kişiyi doktora gitmek zorunda bırakılan klinik belirtisi uykuda solunum yetmezliği ise ancak akciğer fonksiyonlarının yüzde 50 azalmasından sonra ortaya çıkmaktadır. Oysa öksüren, bal-gam çıkaran ve merdiven çıkarken ya da soyunup giyinirken dahi yorulanlar KOAH şüphesi ile sağlık kuruluşuna başvurmalı.” ifadesinde bulundu. KOAH’ta en büyük risk grubunu sigara tiryakilerinin oluşturduğunu söyleyen Bay-ram, “40 yaşın üzerinde bulunan

Üniversitemizde “Topoizomeraz İnhibitörleri ve Kanser’de DNA Hasarı” Adlı Konferans Düzenlendi

ve uzun bir süre sigara kullanan yetişkinler, en çok KOAH ris-kini taşıyan grubu oluşturuyor. Sigara tiryakileri aynı za-manda çevrelerindeki pasif içicileri de bu riske sokuyor. Bir diğer önemli risk grubu ise ev kadınları ve özellikle de köylü kadınlar. Kapalı or-tamda odun, kömür, çalı, çırpı, tezek gibi yakacaklarla yemek pişirmek, özellikle de taşradaki ev kadınlarını ve aynı ortamda yaşayan diğer aile bireyleri-ni de risk grubuna sokuyor. KOAH’a yakalanma açısından bir başka risk grubunu ise to-zlu ve dumanlı ortamda çalışan işçiler oluşturuyor. Bunlarla birlikte genetik yapı ile akciğer gelişimindeki bozukluklar da bu hastalığın diğer nedenleri arasında.” diye konuştu.

Page 8: Yıl Sayı “GENÇLİK ve SANAT”temasa geçtiğimizde daha çok “GENÇLİK ve SANAT” Konulu Panel Büyük İlgi Gördü somut tanımlamalar yaparız. İçerisinde bulunduğumuz

Yıl: 2 Sayı: 23 15 - 31 KASIM 2009

“Öğretmenler Günü” Kutlandıbölümde öğretmen olarak yetişmektesiniz. Sizlerin öğretmek dışında, yap-mak zorunda olduğunuz sosyal görevleriniz de var. Yüz yüze kaldığımız bazı sorunları irdelemek ve ilgi lenmek zorundasınız. Şu anda ülkemizde yaşadığımız işsizlik, ekonomik kriz gibi çeşitli sorunlarımız var. Bizler bunların üstesinden gelmek zorundayız. Çünkü ülkemiz her türlü güzel-liklere layık.” şeklinde konuştu. Ülkenin en önemli so-runu ne diye sorulduğunda akla ilk gelen şeyin eğitim ve sağlık olduğunu belirten Prof. Dr. Gedikoğlu, eğitimin bütün sorunları çözebilme gücüne sahip olduğunu, bu-nun da ancak öğretmenin niteliğini artırarak meydana gelebileceğini kaydetti. Öğretmenliğin herke-si ilgilendiren toplum-la bütünleşen bir meslek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gedikoğlu, “Gaziantep Üniversitesi Eğitim Fakül-tesi olarak bizler sizleri en iyi şekilde yetiştirmeyi amaçlıyor, sizlere en iyi olanakları sağlıyoruz. Bu okulda kaldığınız süre

Gaziantep Üniversite-si İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salo-nunda 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri çerçeve sinde, “Öğretmenler Günü Kutlaması” gerçekleştirildi.Kutlama töreninin açılış konuşmasını gerçekleştiren Üniversitemiz Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tokay Gedikoğlu, öğretmenlerin ve öğretmen adayı olan öğrencilerimizin öğretmenler gününü kutladı. 24 Kasım deni lince akla ilk gelen şeyin öğretmenlik mesleği ve öğretmenin niteliği olduğunu belirten Prof. Dr. Gedikoğlu, öğretme işinin öğretmene verildiğini ifade etti. Prof. Dr. Gedikoğlu, “Sizler geleceğin öğretmen adaylarısınız. Kazanmış olduğunuz

sonrasında Üniver-sitemiz Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü öğrencilerinden Ahmet Apa, “Ağıt” adlı şiiri, İshak Saka “Adam Olmak” adlı yazıyı, Halim Bilgili ise öğretmenlik üzerine bir öyküyü okudu. Tören sonunda, Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü Yük-sek Lisans öğrencileri; Taner Şen, Şahika Yoksu-labakan, Serap Demirhan, Selma Çetinaslan, Uğur Aslan, Önder Gökkaya, Sevil Karakuş, Serkan Nacaroğlu, Erhan Korkmaz, Hakan Karabulut ve Bilgin Karademir tarafından müzik dinletisi sunuldu.

içerisinde kendinizi çok iyi yetiştirin. Hepinizin öğretmenler gününü kutlu yorum.” ifadesinde bulun-du.Öğretmenlerin kandil gibi çevrelerine ışık yaydıklarını belirten Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü Öğrencisi Sercan Doğan, öğretmenliği sadece meslek olarak görmenin hata olduğunu, öğretmenin aynı zamanda yapıcı ve yaratıcı bir kimliğe sahip olduğunu söyledi. Öğretmenin her alan da yeniyi, yenileşmeyi savunduğunu vurgulayan Doğan, bir kitlenin millet olabilmesi için öğretmene ihtiyacı olduğunu kaydetti. Açılış konuşmalarının