28
Tüketim ahlâkına ihtiyacımız var Campbellfield Factory 362 Barry Road, Campbellfield Vic, 3061 T: (03) 9357 9922 w w w . s u l t a n m e a t . c o m . a u e - m a i l : s u l t a n @ s u l t a n m e a t . c o m . a u Smallgoods / Kebab / Meat Necmi Kul (Managing Director) Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, “Sadece suları, gölleri, nehirleri, bağları, bahçeleri değil; sevgiyi, dostluğu, güveni, komşuluğu kısaca bizi biz yapan değerleri de tükeyoruz. Hepimizin ciddi bir tükem ahlakına ihyacı var” dedi. 04 EKİM 2011 Sayı: 108 AVUKAT SEYİT ERCİYAS BARDO and ERCI SOLICITORS * Ev alım-sam işlemleri * İşyeri alım-sam işlemleri * Aile hukuk ve boşanma davaları * Vasiyetname ve vekalet hazırlama * Hukuki danışmanlık vb. davalar NEW OFFICE 808 Pascoe Vale Road, Glenroy, VIC 3046 Email: s e r c i y a s 8 3 @ y a h o o . c o m . a u 0407 309 008 Mustafa Okur 0418 315 161 EMLAKÇILIKTA GÜVENİLİR İSİM Shop 1, 55 Paringa Blvd Meadow Heights VIC 3048 Telephone: (03) 9309 4888 Fax: (03) 9309 7400 Email: [email protected] Haberi sayfa 10’da Vergide ‘tabu’ olmayacak Haberi Sayfa 5’te En büyük camiye büyük yardım Haberi sayfa 7’de Tamamlandığında Victoria Eyale’nin en büyük camisi olması beklenen Keysborough Camii inşaa için 700 bin dolar toplandı. Caminin Mayıs ayında ibadete açılması bekleniyor

Yeni Devir Edition 108

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Yenide Devir

Citation preview

Page 1: Yeni Devir Edition 108

10 4 EKİM 2 0 1 1

Tüketim ahlâkınaihtiyacımız var

Campbellfield Factory362 Barry Road, Campbellfield Vic, 3061

T: (03) 9357 9922

w w w . s u l t a n m e a t . c o m . a u e - m a i l : s u l t a n @ s u l t a n m e a t . c o m . a u

Smallgoods / Kebab / Meat

Necmi Kul (Managing Director)

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, “Sadece suları, gölleri,

nehirleri, bağları, bahçeleri değil; sevgiyi, dostluğu, güveni, komşuluğu

kısaca bizi biz yapan değerleri de tüketiyoruz. Hepimizin ciddi bir

tüketim ahlakına ihtiyacı var” dedi.

04 E

KİM

201

1 S

ayı:

108

AVUKATSEYİT ERCİYAS

BARDO and ERCI SOLICITORS* Ev alım-satım işlemleri* İşyeri alım-satım işlemleri* Aile hukuk ve boşanma davaları* Vasiyetname ve vekalet hazırlama* Hukuki danışmanlık vb. davalar

NEW OFFICE808 Pascoe Vale Road, Glenroy, VIC 3046

Email: s e r c i y a s 8 3 @ y a h o o . c o m . a u

0407 309 008

Mustafa Okur0418 315 161

EMLAKÇILIKTA GÜVENİLİR İSİMShop 1, 55 Paringa Blvd

Meadow Heights VIC 3048 Telephone: (03) 9309 4888 Fax: (03) 9309 7400

Email: [email protected]

Haberi sayfa 10’da

Vergide ‘tabu’

olmayacak Habe

ri Sa

yfa

5’te

En büyük camiye büyük yardım

Haberi sayfa 7’de

Tamamlandığında Victoria Eyaleti’nin en büyük camisi olması beklenen Keysborough Camii inşaatı için 700 bin dolar toplandı. Caminin Mayıs ayında ibadete açılması bekleniyor

Page 2: Yeni Devir Edition 108

0 4 EKİM 2 0 1 12

TÜKENMEZ KALEM

Mustafa [email protected]

Hazır beton bölümümüz açılmıştır

GÜNCEL

Medyanın terör kısır döngüsü

Türkiye’de bir terör saldırısı olduğunda bir medya kuruluşunun haberi görme şekli şu şekilde gelişiyor: Şehit veya şehitler haberi gelir gelmez doğal olarak ‘son dakika gelişmesi’ veya ‘flaş haber’ şeklinde başta haber kanalları olmak üzere tüm basın kuruluşlarında haber yerini alıyor. Burası medya açısından gayet normal. Ama asıl mesele bundan sonra başlıyor. Her bir basın kuruluşu, vatanseverliğini daha fazla göstermek ya da daha fazla reyting yapabilmek için dramatize savaşı içerisine giriyor. İfadeleri en sert ve en ağır kullanan, en vatansever oluyor. ‘Yüreğimize kor düştü’, ‘içimiz yandı’ veya ‘ciğerimiz parçalandı’ gibi başlıklar aslında hepimizin hislerine tercüman olan ifadeler. Ama bu ifadeler artık fazla klişe kaçıyor ve yeteri kadar vatandaşları tatmin ediyor olmasa gerek, terör örgütüne yönelik küfürlü başlıklar da görülmeye başlanıyor. Bu küfürler de aslında birçoğumuzun hislerine tercüman olabilir ama her vatandaşın içinden geçeni manşete taşımanın akılcı olmadığını söylemekte fayda var.

Şehit haberlerini dramatize etmede, görsel iletişimin günümüzde öne çıkması sebebi ile televizyonlar başı çekiyor. Terör kurbanı olan şehitlerimizin yedi ceddi araştırılıyor ve televizyon başındakileri maksimum düzeyde öfkelendirmek ve duygu seline boğmak için hiçbir detay kaçırılmamaya çalışılıyor. Özellikle

nişanlı, yeni evli, yeni çocuklu ve anne ilişkileri gibi toplumumuz için hayli hassas olan konular üzerinden izleyici etki altına alınıyor.

Diyelim ki bir terör saldırısında 5 şehit düştü. Hepsi için önce cenaze haberleri, ağlamalar, ağıtlar uzun uzun veriliyor. Sonrasında ailelerden hikayeler günlerce sürüyor. Şehidin annesi, babası, kardeşleri

veya diğer akrabaları konuşturuluyor ve haber olabildiğince dramatize ediliyor.

5 şehit haberi ortalama bir hafta mı gündemde kaldı? Bu kez başka bir terör saldırısı haberi daha geliyor ve aynı süreç işlemeye devam ediyor. Bir kısır döngü içerisinde devam eden şehit haberleri belki duygusallığımıza hitap edebilir ama en büyük hizmeti yine terör örgütüne yaptığını belirtmemiz lazım. Aslında medya kuruluşlarının da bunun farkına vardığını düşünüyorum ama daha fazla reyting alma çabası, akılcı ve makul hareket edebilmenin önüne geçiyor ne yazıkki.

Terör örgütü, saldırılar ile bir şey kazanamayacağını biliyor ama gündemi işgal edip, bir korku ve öfke iklimi oluşturmada başarılı olduğunu görüyoruz. Ve bunu bizzat kendisini vatansever olarak gösteren medya kuruluşları sayesinde yapıyor. Türkiye medyasında son zamanlarda bu gerçeğin farkına varmaya başlayanlar oldu ama henüz tam bir duyarlılık gösterilmiyor. Kendisini Ulusalcı olarak niteleyen bir grup medya kuruluşu, terör haberlerini mümkün

olduğu kadar abartarak verip, hükümeti yıpratma amacı taşıyor. Yani bir ölçüde terör örgütü ile benzer bir emele sahip. Bunlara söyleyecek fazla bir sözümüz yok. Ama ana akım medyanın da bu kervana katılıyor olması hayret verici.

Şehit haberleri hepimizin içini yakıyor ama tepki verirken de terörün ekmeğine yağ sürmemek lazım.

Küçük balık yoksa büyük balık da yok!

Avustralya’da her geçen gün artan balıkçılık merakı nedeni ile Türkiye’deki haber ilgimi çekti. Greenpeace’in başlattığı kampanya ile küçük balık tutulmaması için çağrı yapılıyor. Bir haber kanalı, sürekli tutulacak balığın kaç santimetre olması gerektiğini yayınlıyor. Bu

duyarlılık benim de hoşuma gitti. Avustralya, bu konuda oldukça hassas ve denetimi sıkı tutuyor. Ben de birkaç kez balığa gittim ve insanların hassasiyetine –korku veya gerçekten duyarlılık nedeni ile- şahit oldum. Bu yüzden reklamı görünce Türkiye adına sevindim. Gerçi buna insanların ne kadar riayet edeceğine dair kuşkularım çok ama yine de başlangıç olması itibarı ile takdire değer.

Peki Türkiye’de hangi balık, kaç santimetre iken tutulmalı. İşte size rakamlar: Hamsi (9 santimetre), Tekir (11cm), İstavrit-Barbunya (13cm), Mezgit (14.5cm), Lüfer (25cm), Levrek (30cm), Palamut (38cm) ve Kalkan (44cm). Balık konusunda fazla bilgiye sahip olmadığım için çeşitler ve boy ile ilgili aklımda bir resim belirleyemedim. Bu arada kampanyanın adı da güzel: Küçük balık yoksa büyük balık da yok!

Jalal Abdallah Huseyin Kuset Shefki Zeqaj0425 778 166 0418 992 527 0432 121 047

Butun Emlak Ihtiyaclariniz Icin Lutfen Guvenebileceginiz Isimleri Arayin!

Page 3: Yeni Devir Edition 108

30 4 EKİM 2 0 1 1

Bize öyle geliyor ki, bu “dua meselesi”, kurbanı anlamada anahtar konumundadır. Kur’an’da, çocuk hasretiyle geçen uzun yılların ardından, yürekten yapılan bir dua ile çocuk bahşedilen örneklere bakalım:

Hz. İbrahim’e, evlat hasretiyle yapılmış bir dua ile Hz. İsmail bahşedildi.

İmran’ın karısı Hanne’ye, uzun bir süre sonra bir dua ile Hz. Meryem bahşedildi.

Kendisi yaşlı eşi de kısır olan Hz. Zekeriyya’ya, Hz. Yahya bahşedildi.

Buna benzer bir örnek de Sare’ye yaşlılığında Hz. İshak’ın bahşedilmesidir. Fakat bu olayda Hz. İbrdahim’in değil, yaşlı eşi Sare’nin his ve heyecanı nakledilmiştir. Daha önemlisi, bu olayın öncesinde bir dua nakledilmemiştir.

Hz. İsmail, Hz. Meryem, Hz. Yahya...

Üçü de, aşk modunda yapılan bir duanın peşinden gelen ilahi bir hediyedirler. Hz. Meryem mabede adanmıştır. Hz. Yahya, Zalim bir Yahudi yönetici elinde, koç gibi kellesi kesilerek kurban edilmiştir. Bu örneklere Allah Rasulü’nün babası Abdullah’ı da eklemek gerek. O da Abdulmuttalib’in duasının mahsulü idi ve o da büyük dedesi Hz. İsmail gibi “yaşayan kurban” oldu.

Kur’an Hz. İbrahim’e “seni kestiğimi gördüm” değil, “seni kesiyorken gördüm” dedirtir.

Hz. İbrahim’in oğlunu “kurban ediyorken” görmesi, aslında âlem-i misal’de gördüğü bir rüya idi. O, “misal âleminde” olanı, “şehadet âlemine” taşıyınca, rüya “tabir” edilmemiş oldu. Yani, rüya üzerinden verilen mesaj “temsil” olmaktan çıkıp “hakikat” oldu. İlahi murad bu değildi ve rüyalar işte bu yüzden “misal alemine” ait her “temsil” gibi “tabir” edilmeliydi.

Acaba Hz. İbrahim’in, hasretli bir duanın ardından gelen oğlu İsmail’e beslediği özel ve yoğun duygular, “gayretullah”a dokunmuş olabilir mi? Öyle ya, “Halilullah” (Allah dostu) sıfatını almak hiç de kolay değil. Hatırlayalım Hz. Peygamber’in torunlarını severken “Siz adamı yoldan edersiniz” diye sevdiğini. Buna göre, kurbanın verdiği mesaj, “her şeyi yerli yerinde görme, her şeyi konulduğu yerde kavrama” mesajı olsa gerek.

Allah’ı Allah yerinde, insanı insan yerinde görme. Ve hayvanı hayvan yerine koyma. İlahi hiyerarşiden sapıp da hayvanı insan yerine koyanların, insanı da hayvan yerine koyduklarına çok şahit oluyoruz da...

Mustafa İslamoğlu

Kurbanı anlamak - 2

GÜNCEL

Page 4: Yeni Devir Edition 108

0 4 EKİM 2 0 1 14 AVUSTRALYA

GÖRÜŞ

M.Ali Özcan

TBMM yeni yasama yılına başladı. Daha önce, yemin etmeyen vekiller yeminlerini yaptı. Haklarında davalar süren tutuklu seçilmişler hariç. Türkiye’nin önünde çetin bir süreç tekrar başladı. Tekrar diyoruz, çünkü Türkiye’de süreclerin çetin olmadığı devir yok. Meclis tatildeyken, memlekette terör, sınırötesi operasyonlar, patlamalar, ekenomideki gelişmeler durmadı. Buna ilaveten, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyadaki Arap Baharı başta olmak üzere; Balkan komşlarımızdaki gelişmeler ve T.C. Başbakaninin yaptığı ziyaretler ses getirdi. Birleşmiş Milletler’in toplantısı,

Filistin’in devlet olma talebi ve reddedilmesi, Türkiye’nin İsrail ile olan gergin siyaset süreci, önemli olaylar arasında yerini aldı.

Hükümet’in yeni sivil bir anayasa yapma vaadi, ne ölçüde diğer parti ve kesimlerden rağbet veya destek görecek. Şu anda bunu kestirmek kolay değil. Üzerinde bir uzlaşı olacaksa; bu anayasanın, toplumun genel talep, istek ve ihtiyaçlarını ne ölçüde karşılayabilecek. Bundan önce gözardı edilen insan hak ve özgürlüklerinin, inanç ve inancını yaşama hürriyetinin çerçevesi ne olacak. Eğitim hakkının önündeki engeller kaldırılabilinecek mi?

Bütün bunlar altalta dizildiğinde görülüyor ki; Türkiye’nin önünde halledilmesi gereken, iç ve dış sorunları bir hayli fazla. Tabiiki devlet, hem de mühim bir coğrafyada devlet olmak, cihanşumul bir imparatorluğun varisi olarak bir devlet olmak, kolay bir iş değil. Hem kendi vatandaşlarının

talebi ve beklentisi var, hem de müslüman coğrafyanın beklentileri var. İşte bütün bunlara rağmen, Türkiye’nin tarihinden kaynaklanan çok önemli tecrübeleri var. Hükümet, bu milletin tarihi tecrübelerinden hareket ederek , bu tecrübelerin ışığnda, tamamen milli bir politika izlerse, önünde bulunan sorunların üstesinden rahatlıkla gelebilecek yetkinliği kendinde bulabilir. Ancak, içeride Türkiye’nin kalkınmasını ve bağımsız olmasını istemeyen ve devamlı ayak bağı olan yapılanmaları bertaraf etmek kolay olmasa da; vatandaşın kahir ekseriyetinin oyunu alan bir partinin hükümeti olarak, cesurca toplumun ufkunu ve önünü açacak, gerektiğinde şeffaflıktan kaçınmadan, çekinmeden sergileyeceği politikalar sayesinde hem rüştünü isbat eder, hem de Türkiye’nin önünün açılmasına çok büyük imkanlar sağlar. Bilhassa yeni anayasada muhakkak bu tarz politikaların izleri muhakkak olmalıdır.

Mustafa İlhan’ın adı Brunswick’te de yaşayacak

Crazy John telekom firmasının kurucusu merhum Mustafa İlhan’ın adı, Brunswick’in en yeni caddesine veriliyor. Brunswick, İlhan’ın işini

büyüttüğü semt idi

Tullamarine Havaalanı’na çıkan yolların yetersizliği

nedeni ile yeni bir planlama yapılacak. 2020’den önce başlaması beklenmeyen

çalışmaya göre dış taraftaki Metropolitan Ring Road’a link

yapılacak

2007 yılında geçirdiği kalp krizi sonrası yaşamını yitiren başarılı Türk İşadamı ve Cra-zy John firmasının kurucusu Mustafa (John) İlhan’ın adı büyüdüğü Broadmeadows’dan sonra işini kurduğu ve büyüttüğü Brunswick’te de yaşatılacak.

Belediye başkanlığını Öztürk Yıldız’ın yaptığı Moreland Bel-ediye Meclisi’nde alınan bir ka-rar ile işadamı, hayırsever ve aile babası Mustafa İlhan’ın kurduğu telekom devi Crazy John’un doğduğu yer olması nedeni ile Brunswick’in en yeni caddesine İlhan Lane ismi verilerek adının yaşatılmasına karar verildi.

Moreland Belediye Başkanı Öztürk (Oscar) Yıldız, Brunswick’te Albion Street

Havaalanına yeni yollar

Her gün 28 binden fazla aracın giriş-çıkış yaptığı havaalanı, özel-likle yoğun saatlerde kilitlenme noktasına varıyor. Eyalet To-plu Taşıma ve Yollar Bakanlığı, bu aydan başlamak kaydı ile yeni bir çalışmaya start veri-yor. Bakan Terry Mulder, fizibi-lite çalışmalarında havaalanının trafiğinin rahatlatılması

için her türlü alternatifleri değerlendireceklerini açıkladı. Düşünülen projeler arasında dıştan geçen Metropolitan Ring Road’a link verilmesi de var.

Havaalanı Sözcüsü Anna Gil-lett, özellikle yoğun saatlerde tıkanıklık yaşandığını ve eyalet hükümetinin bunu rahatlatmak için yapacağı her türlü yardımı

memnuniyetle karşılayacaklarını kaydetti.

Gillett, havaalanının tren hattı bağlantısını ve Tullamarine Freeway’e yapılacak üçüncü bir şeridi de güçlü bir şekilde destekl-ediklerini söyledi. Hükümet ayrıca Bulla bypass ihtima-lini de değerlendiriyor. Bakan Mulder, fizibilite çalışmasının

Melbourne’un yeni kuzey bölgesi endüstri alanı ve Metro-politan Ring Road aracılığı ile kuzey semtlerini havaalanına bağlanabilme yollarını araştıracağını söyledi.

Planlama toplantısı geçtiğimiz haftalarda Bulla’da yapıldı. Victo-ria Yolları Bağlantı ve Planlama Direktörü Robert Freemantle,

toplantıya 100’den fazla kişinin katıldığını söyledi. Fizibilite çalışmasının iki yıl içerisinde bitirilmesi bekleniyor. Müstakbel projeler, Hume Belediyesi mec-lis üyeleri tarafından da mem-nunlukla karşılandı. Ancak yeni bağlantı yolları için ilk kazmanın 2020 yılından önce vurulabileceği düşünülmüyor.

çıkışındaki İlhan Lane ile göçmen-lerin rüyasına hayat veren insanın hatırasını yaşatacaklarını söyledi. Öztürk Yıldız, ‘John (Mustafa) il-eri gitmekten korkmayan biriydi ve O’nun iş dünyasındaki kararlılığı, kendisini göçmenlerin takip ettiği bir örnek haline getirdi. Brunswick, Crazy John imparatorluğunun başladığı yerdir, bu yüzden biz de küçük bir adım ile bunu yaşatıyoruz’ dedi.

Belediye Meclis Üyesi John Kavanagh da İlhan’ın diğerlerine yardım etmede çok cömert

olduğunun altını çizdi. Kavanagh, ‘John (Mustafa) zenginliğini ve kaynaklarını diğerlerine yardım etmede kullandı fakat O’nun yaptıkları içinde en fazla tak-dir edilmesi gereken, yaptıkları için tanınma arayışı içinde olmamasıdır. Toplumda birçok in-san ve grup, İlhan’ın cömertliğini biliyor ve bu cadde gelecek nesill-erdeki insanların da hatırlamasını sağlayacak’ dedi.

Moreland Belediyesi, cadde tamamlandığında açılış için özel bir program düzenleyecek.

Page 5: Yeni Devir Edition 108

50 4 EKİM 2 0 1 1

AVUSTRALYA AVUSTRALYABugünlerde yapılan vergi forumu için Maliye Bakanı Wayne Swan, herkesin eteklerindeki taşı dökmesini

istedi. Federal Bakan, tabu olan hiçbir konunun olmadığını ve herşeyin konuşulabileceğini söyledi.

Vergide ‘tabu’ olmayacakBugün (Salı) ve yarın farklı

toplum grupları, iş dünyasının il-eri gelenleri, sendikalar, emekli-lik fonlarının yöneticileri, ekono-mistler ve akademisyenlerden oluşan 200 kişiyi biraraya getiren vergi forumu öncesi Federal Mal-iye Bakanı Wayne Swan, herşeyin konuşulması gerektiğini açıkladı.

Bakan Swan, hiçbir konunun ‘tabu’ olarak görülmediğini ve katılımcıların GST veya maden vergisi ile ilgili ifadelerinde mikrofonlarının kapatılmayacağını söyledi. Swan, daha önceki duyulanların aksine tartışmada hiçbir konunun konuşulmasının yasaklanmadığını belirtti.

Aralarında Avustralya Endüstri Grubu’nun da bulunduğu bazı iş sektörü temsilcisi, forumda GST vergisinin arttırılmasının tartışılmasını talep etmişti. Tüketim vergisi, 11 yıl önce ilan edildikten sonra hep yüzde

10 olarak kaldı ve hiçbir zaman arttırılmadı.

Ancak Bakan Swan, bu yaklaşımı değerlendirme-yeceklerini açık bir şekilde ortaya koydu. Liberal Milletvekili Greg Hunt da, Başbakan Julia Gillard’ın forumda, vatandaşların tepkisine neden olan karbon vergisi için söz vermesi gerektiğini söyledi. Bu arada Greg Hunt, tıpkı İşçi Partisi gibi Koalisyon partiler-inin de GST vergisini arttırmayı planlamadıklarını söyledi.

Vergi Forumu Salı ve Çarşamba günleri Başkent Canberra’da düzenlenecek.

Niyazi Bey’in vedası

Sivaslı Niyazi Dülger (sağdan dördüncü), Avustralya’da unutamayacağı 8 ay geçirdi. Bu süre zarfında cemaate ve Türk Toplumu’na çok alışan Niyazi Bey’e büyük yakınlık gösterildi. Niyazi Bey de Türkiye’ye

dönerken gösterilen ilginin hakkını teslim etme arzusu taşıdı. Özellikle Avustralya Milli Görüş Teşkilatları’nın ilgisinden çok memnun kalan Niyazi Dülger, başkan Celal Varsan ve yöneticiler ile Meadow Heights Camii

cemaatine özel teşekkür etti. Sivaslı Niyazi Dülger, herkesten hakkını helal etmelerini istedi.

70 sığınmacı taşıyan bir bot daha Avustralya kıyılarına ulaştı. Sığınmacılar üzerindeki tartışmaların alevlendiği bir

dönemde gelen bot, Christmas Adası’na yönlendirildi

Bir haftada ikinci sığınmacı botu

İçişleri Bakanı Brendan O’Connor, 70’i yolcu ikisi mürettebat 72 kişiyi taşıyan sığınmacı botunun Avus-tralya kara sularına girdiğini ve botun Christmas Adası’na yönlendirildiğini açıkladı. Botun önce Avustralya kuzeybatı sahill-erinde hava kuvvetleri tarafından

farkedildiği, daha sonra da HMAS Albany tarafından Christmas Adası’na gönderildiği anlaşıldı.

Geçtiğimiz Çarşamba günü de 75 kişi taşıyan bir bot daha Christmas Adası’na varmıştı. Bu botun mürettebatı, 000’ı arayarak otoriteleri uyarmış ve sığınmacı teknesi bu şekilde farkedilmişti.

Yüksek Mahkeme’nin Ağustos ayında hükümetin Malezya çözümünü iptal etmesinden bu yana Avustralya kıyılarına ulaşan bot sayısı beşe yükseldi.

Mahkemenin iptal ettiği Malezya çözümü iki ülke arasında Temmuz ayında imzalanmış ve o tarihten bu yana 728 sığınmacı

ve 24 mürettebat Avustralya karasularına kaçak yollarla ulaşmıştı.

Yeni sığınmacı tekneleri, sınır güvenliği tartışmalarının yoğunlaştığı son zamanlarda mu-

halefetin gündeminde kalmaya de-vam ediyor. Muhalefet Göçmenlik Sözcüsü Scott Morrison, sadece 10 haftada 10 teknenin Avustralya’ya geldiğini hatırlattı.

* * *

Page 6: Yeni Devir Edition 108

0 4 EKİM 2 0 1 16 MELBOURNE

İbadet ehli bir Müslüman; İslam Ahlakı ile müşerref olmuş insandır. Özellikle manen güçlü olduğu kadar, madden de, merde ve namerde muhtaç olmayacak kadar ve hatta “veren el” olacak kadar güçlüdür. Dünyanın gidişatını takip edecek boyutta kültürlü ve olup bitenden haberdardır. Bu müslüman tipi şunu çok iyi bilir ki, dünyamız, İslam adaletinin-müslümanların merhamet ve şefkat kanatları altında olmadıkça rahat yüzü görmeyecek ve barışa kavuşamayacaktır. Çünkü zaten İslam’ın son din olmasının ve müslümanların ise “vasat ümmet” olarak Kur’an’da tanımlanmasının hikmetlerinden birisi de bu “hakimiyet meselesi” hakikatidir. İbadet ehli bir müslüman, iş–güç sahibidir, alnının teriyle ve helalinden kazanır. Akidesi pürüzsüz, ibadetinde titiz ve nefs-şeytan ve adamları-İslam düşmanları ile cihad eden bir mücahittir. İbadet ehli bir müslüman, vaktinin kıymetini bilir, malayaniden uzak durur. İnsanlarla ünsiyet eden, kendisiyle ünsiyet edilebilen ve sevilen insandır, ibadet ehli bir müslüman. Bu müslüman tipi, tertiplidir ve temizdir. İbadet ehli bir müslüman, insanlara faydalıdır, sosyaldir ve İslam dininin emrindedir.

Allah’dan geldik ve Allah’a giden yolda adım adım ilerliyoruz. Ve bir gün gelecek bu dünya hayatına da Allahaısmarladık diyerek veda edeceğiz. Her insan, kendi hayatında hedefler koyar, planlar yapar ve rehberler edinir. Ölüm gelmeden ölüm anına hazırlanmak, bu dünya hayatındaki varoluş sebeplerimizden bir tanesidir.

İbadet ehli bir müslüman olmak isterseniz eğer, aşağıda sayacağım, “haftalık ve aylık ibadetler” olmak üzere bazı davranışlara dikkatinizi iyice veriniz lütfen!

Haftalık İbadet Planı:

Cuma namazına ve cuma gününe önem veriniz. Cuma günü Kehf suresini okuyunuz. En azından cuma günü sabah namazını mescitte kılınız. Cuma günü gusül abdesti alınız, tırnaklarınızı temizleyiniz, güzel koku sürününüz. Cuma günü tevbeye vakit ayırınız. Cuma günü olduğu için özellikle çok salavat getiriniz. Haftada bir gün bile olsa ilmi bir ders halkasına katılınız. Haftada bir sadaka vermeye çalışınız. Bir hasta ziyaret ediniz. Bir arkadaşınızı ziyarete gidiniz. Akrabanıza sıla-yı rahim yapınız veya telefonla hal-hatır sorunuz. Ailece bir gezi veya dinlenme programı yapınız. Çocuklarınıza özel bir gün ayırınız. Sağlık durumunuza göre mübah bir spor yapınız. Bir gün oruç tutmaya çalışınız. Bir saat, evde, ailece Kur’an ve fıkıh dersi yapınız. Bir gününüzü dininize hizmete ayırınız.

İbadet ehli bir müslüman olmak isterseniz eğer, aşağıda sayacağım, “aylık bazı ibadetlere” de dikkatinizi iyice veriniz lütfen!

Aylık İbadet Planı:

1. Hey ay bir kitap okuyunuz. Okuduğunuz kitabı başkalarına tavsiye ediniz, gerekiyorsa bu kitabı birine hediye ediniz.

2. Hafızsanız Kur’an’ı hatmediniz. Hafız değilseniz eğer, ayda en azından yarım hatim ediniz. Ayda bir kısa bir süre veya on ayet ezberleyiniz ve üzerinde düşününüz.

3. Aylık bütçenizi hesaplayınız, bir sonraki ay için tedbirler belirleyiniz. Allah yolunda infaka daha çok pay ayırmaya çalışınız.

Bu saydıklarım, ibadet ehli bir müslüman olabilmek için, haftalık ve aylık ibadetler halinde yapılabilecek bazı önemli tavsiye ve hatırlatmalardı. Rabbim, cümlemizi, ihlaslı kullarından eylesin. Rabbim, cümlemizi, ilmiyle amel eden kullarından eylesin. Ve Rabbim, ahirette yüzümüzü kara çıkartmasın, cennetiyle müşerref eylesin.

Muhterem Yeni Devir gazetesi okuyucularına önümüzdeki sayıda bu yazının “yıllık ve ömürlük plan” bölümünü yazmayı düşünüyorum. Bu arada şunu da ifade ve tavsiye etmeden geçemeyeceğim: Bu yazıyı yazmamda bana ilham kaynağı ve referans olan sayın Nurettin Yıldız’ın “Namaz Muhasebesi”-Tahlil Yayınları, kitabını özellikle okumanızı ve okutmanızı acizane tavsiye ederim.

AHMET EROĞLU

Müslümanın Özellikleri-Haftalık ve Aylık İbadet Planı

USD 1.8590 EUR 2.4915 AUD 1.7680DÖVİZ KURLARI

MİLLİ GÖRÜŞ

MUSLIM FUNERAL SERVICE(Müslüman Cenaze Servisi)

15-17 Hudson Circuit, Meadow Heights, VIC 3048Ph: (03) 9302 3030 Mob: 0403 356 173

İRTİBAT

Avustralya’da hane sahip-leri bütçelerini denk getirmek için kuruşun hesabını yapadursun, evlen-mek isteyen çiftler düğün için hiçbir masraftan kaçınmıyor. Yapılan bir araştırmaya göre Avustralyalı çiftler, düğün için ortalama 36 bin dolar para harcıyor. Düğün masrafları bir yılda yüzde 6.5 oranında artış gösterdi.

Çiftlerin söz konusu düğün olunca kesenin ağzını açmaktan çekinmediğini gösteren araştırma bulguları, IBISWorld Avustralya tarafından açıklandı. IBISWorld Avustralya Genel Müdürü Karen Dobie, çiftlerin tasarruf yapmak

için bütçelerinde ihtiyatli davranıyor olmasının, büyük günlerindeki har-camaya engel teşkil etmediğini söyl-edi.

Firmanın düğün masrafları üzer-inde yaptığı araştırmadan elde edilen bazı ilginç ayrıntılar şunlar: Ortala-ma düğün masrafı 2010-11 yılında yüzde 6.5 artarak 36 bin 200 dolara yükseldi; 2011 yılında 119 bin çiftin evlenmesi bekleniyor; evlenme yaşı kadınlarda ortalama 29, erkeklerde ise 32; çiftlerin yüzde 60’ı düğün bütçesini aşıyor; Avustralya düğün sektörünün değeri 4.3 milyar dolar; bu rakamın 2016-2017 döneminde

4.7 milyara çıkması bekleniyor; bu paranın 1.44 milyarı, düğün mekanı kirasına ödeniyor; düğün elbiseleri ve kıyafetlere ödenen miktar 942.3 milyon dolar; yemeğe ayrılan pay 668 milyon dolar; fotoğraf – vid-eo çekimine 498.3 milyon dolar harcanıyor; çiçek ve diğer kırtasiye malzemeleri için 758.3 milyon dolar harcanıyor.

Son yıllarda yaşanan ekonomik çalkantı, tüketici davranışlarına da yansıdı. Perakende satışlarda durgunluk göze çarparken, bir alan var ki, krize aldırmaksızın masrafı

sürekli artıyor: Düğün!

Yeterki anlı şanlı olsun!

Page 7: Yeni Devir Edition 108

70 4 EKİM 2 0 1 1

KURBANLA HEM ALLAH’A HEM DE MÜSLÜMANLARA YAKLAŞALIM

Kılıç Aslan Öz

Mubarek bır mevsımın gölgesi üzerim-ize düşmeye başladı. Kutsal toprakları ziyaret etmek için niyet edip tercih ettikleri organi-zelere kayıtlarını yaptıran hacı adaylarının, hoş bir duyguya kapıldıklarına şahit oluyoruz. Hacı adaylarının, Cenab-ı Allah’ın misafiri olmaya, Pe-ygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’yı ziyarete hazırlandıkları bir ortamda, bütün müs-lümanlar da Allah,a gönderecekleri kurbanlarının bağışlarını Avustralya dışındaki muhtaç kardeşlerine gönderme hazırlığında ve tatlı telaşında oldukları gözlerden kaçmıyor. Anlamı Allah’a yakın olmak olan Kurban ibadeti , kulluğun o paha biçilmez hazzının zirve noktalarından

biridir. Hali vakti iyi olan müslümanların, kurban keserek hem Cenab-ı Allah’ın rızasına matuf ol-mak ve hem de fakir müslüman kardeşlerine gön-derdikleri kurban paylarıyla, onların yeryüzünde yalnız olmadıklarının müjdesini ulaştırmak için gayret sarfetmiş oluyorlar. Avustralya’daki müslü-manlar kurban bağışlarını yurt dışına, fakir müs-lüman ülkelere göndererek; diğer coğrafyadaki müslümanlarla aralarındaki İslam kardeşliğinin te-mellerini sağlamlaştırmaktadırlar. Kurbanla, hem Allah’a hem de uzaklardaki müslüman kardeşlerine yakınlaşmış oluyorlar. Avustralya’da birçok kurum ve kuruluş kurban toplama kampanyaları organize ediyor. Kuruluşlar, kurban hizmeti alanında adeta birbirleriyle hizmet yarışı yapıyor. Yani hizmette re-kabet var. Bu güzel bir olay. Müslümanlar arasındaki kardeşliği tesis etmek amaçlı bu faaliyet fevkalade güzel. Bu güzel organizeler hiçbir zaman cemaat ve meşrep taassubuyla yapılmamalıdır. Tamamen, Allah’ın rızasını ve zengin ile fakir müslümanın

arasındaki kardeşliğin tesisi için yapılmalıdır. Biz de, bu faaliyetlerin bu gayeler düşünülerek yapıldığı inancındayız. Faaliyetler ve organizasy-onlar, eğer tam bir ümmet bilinci ile yapılırsa, müslümanların hem birlik olmaları, hem de en kısa zamanda ümmet olarak kendilerini toparlama imkanı bulurlar. Bu Kurban Bayramı’nda da herkes, muhakkak fakir ülkelerdeki kardeşleri için, kur-ban bağışı yapsın. Velev ki burada da bir kurban kesmek istese bile, fakir kardeşlerini unutmamalı. Ramazan ayında zekat, fitre ve sadakalarıyla kardeşlerimizin yanında olduğumuz gibi, Kurban Bayramı’nda da bağışlayacağımız bir KURBAN ile, onlarla bayramlaşalım. Milli Görüş Teşkilatları’nın KURBAN KAMPANYASI bizleri, fakir müslümanlarla buluşturmanın en etkin ve emin yoludur. Teşkilatın merkez veya şubelerine, bir kurban bağışı yaparak kardeşlerimize muhakkak ulaşalım ve onlarla BAYRAMLAŞALIM.

* * *

Careful Removals0422 401 680

Hasan SamurP.O.BOX: 442DALLASVIC. 3047

BOOKINGS & INFORMATIONS

[email protected]

MELBOURNE

En büyük camiye büyük yardımTamamlandığında Victoria Eyaleti’nin en büyük

camisi olması beklenen Keysborough Camii inşaatı için 700 bin dolar toplandı. Caminin Mayıs ayında

ibadete açılması bekleniyorAvustralya’da Türkler

tarafından yapılan cami ve kül-liyelerin sayısı her geçen yıl artıyor. Dandenong Bölgesi’nde bir yandan Emir Sultan Camii ve sosyal merke-zi, diğer yandan Keysborough Camisi’nin inşaatı devam ediyor. İnşaatının kaba kısmı tamamlanan Keysborough Camii için geçtiğimiz günlerde büyük bir yardım toplandı. Geçtiğimiz Ramazan ayında Key-borough Camii hayrına başlatılan

“Kişi Başına Bin Dolar” kampanyası kapsamında toplum üyelerinden iki ayda yaklaşık 550 bin dolar para toplandı.

Keysborough Türk İslam ve Kültür Merkezi’nin himayesinde inşaatı devam etmekte olan camii için ayrıca şehir merkezindeki Hyatt Oteli’nde 600 kadar toplum üyesinin katıldığı yemekli programda açık artırma yoluyla yaklaşık 150 bin dolar daha toplandı. Kazım Ateş’in

sunuculuğunda yapılan geceye çok sayıda işadamı, toplum lideri ve farklı kesimlerden toplum üyesi katıldı. Melbourne Başkonsolosu Aydın Nurhan’ın konuşma yaptığı toplantıda Avustralya Sufi Müzik Grubu ile Avustralya Türk Mehter Takımı da yer aldı.

Gecede biri 26, üçü de 25 bin dolar olmak üzere dört kişi ve ailes-inden toplam 101 bin dolar yardım alındı. Bu kişiler ve aileleri adına

açılış gününde cami bahçesine birer ağaç dikilecek.

G e c e d e açıklanan bir başka habere göre ise, 50 yıl sonra 2062 yılında açılmak üzere caminin yine açılış gününde bahçesine bir “Za-man Kapsülü’’ gömülecek. Zaman kapsülünün içine konulmak üzere mis-afirlerden gelecek-teki kuşaklarına hitaben birer mektup yazmaları istendi. Gecedeki misa-

firlerden toplanan mektup ve mesa-jlar caminin açılış gününde camiye ait başka belge, vesika, fotoğraf ve hatıralarla birlikte 50 yıl sonra açılmak üzere “Zaman Kapsül”üne konu-larak gömülecek.

K e y s b o r o u g h Türk İslam ve Kül-tür Merkezi başkanı Ekrem Özyürek, ge-cede başta Mount Hira Koleji olmak üzere Keysborough Türk İslam ve Kül-tür Merkezi’nin mevcut faaliyet ve hizmetleri hakkında bilgi verdi. Gecede konuşan caminin mimarı Hakan El-evli, bugüne kadar 2 milyon dolar har-canan caminin esas inşaat değerinin tamamlandığında 5 milyon doların üzerinde olacağını belirtti. Cami tasarımında Osmanlı Türk mimaris-inin hakim olduğunu belirten Elevli, bahçe ve peyzajın da Osmanlı desen ve motifleriyle süslendirileceğini söyledi.

Bitmesi için yaklaşık bir mi-lyon dolara ihtiyaç duyulan cami, tamamlandığında Viktorya ey-aletinin en büyük camisi olma özelliğini taşıyacak ve bölgede

eksikliği hissedilen cenaze kaldırma işleriyle Türk ve Müslüman toplu-muna hizmette bulunacak.

Merkez başkanı Ekrem Özyürek kampanya süresince yardım ve destekte bulunan toplum üyelerine teşekkürlerini belirtirken hedefler-inde olan bir milyon dolar miktarına yakın bir zamanda ulaşacaklarına inandıklarını söyledi. Özyürek, te-meli 2006 yılı ortalarında atılan Keysborough Camii’ni gelecek sene Mayıs ayında hizmete açmayı hede-flediklerini belirtti.

Page 8: Yeni Devir Edition 108

0 4 EKİM 2 0 1 18

AFL’in kralı Geelong

Özellikle Victoria Eyaleti’nde yaşamın durduğu Büyük Final, Geelong’un zaferi ile sonuçlandı. Victoria’da yılın en önemli gün-lerinden biri sayılan AFL’in Büyük Final mücadelesinde, yıl boyu büyük bir çekişme ile ligi geçiren Collingwood ve Geelong karşı karşıya geldi. Fi-nal karşılaşması, Collingwood hocası Mick Malthouse için de veda maçı anlamına geliyordu.

Final maçının ilk yarısında iki takım birbirine üstünlük sağlayamadı. İlk çeyrekte her iki takım da 4’er gol atarken, devrenin sonunda Collingwood Geelong’a 27-26’lık üstünlük sağladı. Üçüncü çeyrekte de

önemli bir değişiklik olmadı ama Geelong sadece bir gol farkla öne geçti.

Fakat son çeyrekte tüm dengeler değişti ve adeta Collingwood dur-du Geelong oynadı. Son çeyrekte Collingwood’un hiç gol atamadığı görülürken, Geelong 5 gol attı ve şampiyonluğa ulaştı. Karşılaşmayı 119-81 kazanan Geelong, son beş yılda üçüncü kez şampiyonluğa ulaşarak kentte bayram havası yaşattı.

99 bin 537 seyircinin takip ettiği karşılaşma sonunda Geelonglu oyuncular büyük sevinç

AVUKAT MOHAN YILDIZ

Degerli okurlarimiz bu yazimda sizlere aile ici (ev ici) siddet olayini aciklamaya calisacagim.

Aile ici siddet denildiginde bu aile uyeleri arasinda korku yaratan her tur davranisi ve takip ederek rahatsiz etmeyide kapsayabilir. Aile uyesi uzerine yapilan herhangi tehdit ve korkutma, fiziksel siddet uygulamasi, cinsel veya duygusal tacizler aile siddeti olarak nitelendirilir.

Aile uyesine yapilan tehdit ve korkutma ornek olaraktan su sekilde verilebilir; ‘bu evden kesinlikle gidemezsin gidersen eger canini yakarim’, ‘soyle yada boyle davranirsan seni memleketine yollarim yahut hapishaneye gireceksin’. Fiziksel siddetten bahsedildiginde aile bireyine vurma, dovme, itme veya birseyler firlatma gibi eylemlerden soz edilebilir. Kisiye karsi yapilan herhangi cinsel taciz ve cinsel iliskiye grimeye zorlamak cinsel siddet olaraktan nitelendirilir. Fiziksel siddet gibi duygusal tacizde bireye karsi yapilabilir, bu tam anlamiyla bireyi manevi olaraktan yipratmayi hedeflemektedir. ‘Yalniz kalacaksin, hic kimsen olmayacak etrafinda’,’cocuklar bende kalacak’,’kimse seni sevmeyecek’ gibi ornekler bireyi duygusal olaraktan yikmayi amaclamaktadir.

Aile siddet magduru olabilmeniz icin illaki fiziksel bir zarar gormeniz sart degildir. Aile suddit psikolojikde olur

Aile ici siddet yasalari tam anlamiyla Avustralya’da yasayan herkesi korumak icin yururluge konulmustur. Bu demek oluyorki eger Avustralya vatandasi degilde burada vizeyle ikametgah ediyorsaniz ve aile ici siddet soz konusuysa yasal yardim alma hakkiniz vardir. Cunku hic kimsenin kimseyi incitmeye yada tehdit etme hakki kesinlikle yoktur. Yukarda belirttigim siddet iceren davranislar Avustralya aile ici siddet yasalarina aykiridir ve siddete maruz kalan bireyler var olan bu yasalardan faydalanmalilardir.

Aile siddetiyle karsi karsiya kalan bireyin yapabilecegi ilk eylemler, polisi aramak durumu izah etmek, aile ici siddet servisiyle kontakt icinde olmak, aile ve arkadastan yardim almak olaraktan belirtilebilir. Bunlarin yaninda yada basli basina birey direkt yasal yardim almayi amaclayabilir yahut mudahale karari (intervention order) cikartmak icin basvuruda bulunabilir.

Yaklastirmama karari mahkemeden alinmasi ongorulen bir karardir ve aile siddeti uygulayan kisinin davranislarini durdurmaya yoneliktir. Kisinin engellenmesi hedeflenen davranislari su sekilde belirtilebilir; bir baskasini incitme, tacizde bulunmak veya tehdit etmek, bir baskasinin evine, is yerine yada okula belli bir mesafede yaklasmasi, bir baskasini alet ederek yapilmamasi gereken davranislari o kisi vasitasiyla yaptirmak ornegin silah ile adam taciz ettirmek yahut oldurtmek gibi, bir baskasinin evine veya is yerine zarar vermek.

Yaklastirmama karari baska bir eyaletlere, bolgelere tasinan kisileri korumak icinde kullanilabilir.

Yaklastirma karari basvurusu yapmak icin aile ici siddete karsi servis sunan bir avukata basvurabilirsiniz. Direkt Magistrates’ Court’ta da basvuruda bulunabilir yahut polise sizin icin basvuruda bulunmasini isteyebilirsiniz. Basvuru formlarin doldurulmasi esnasinda bireyin neden boyle bir karara gereksinimi oldugu basindan gecenlerle beraber acik bir sekilde belirtmesi gerekmektedir ve mahkemenin butun detaylari idrak etmesi saglanmalidir. Sayet bireyin taniklari varsa ilgili siddet olayiyla alakali, sizi desteklemesi acisindan mahkemeye getirebilirsiniz.

Mahkeme yaklastirma kararini ancak kendileri sizin aile ici siddete maruz kaldiginiza ve sizin zarar gorme riski altinda oldugunuza inandiginda cikartir. Tabi ilk once mahkeme gecici bir karar verir ve son durusmada kalici karar cikartir. Gecici karar kalici karar cikana kadar gecerliligini korur. Mahkeme cocuklarin korunmasi icinde ayrica ilgili kararlarda verebilir.

Karsi tarafin mahkemenin cikardigi gecici yahut kalici yaklastirma kararina uymamasi suc teskil eder. Bu durumlarda polise yada avukatiniza basvurmaniz gereklidir. Mahkemenin yaklastirma karari herhangi bir durumda mahkeme tarafindan degistirilebilir.

Aile içi şiddet

yaşadı. Geelong’da 4 gol atan Johnson ve 3’er gol atan Bartel, Hawkins ve Varcoe, AFL Büyük Finali’nin alınmasında önemli rol oynadılar. Collingwood’da ise Krakouer ve Cloke 3’er gol attı.

AFL Büyük Finali’ni Collingwood’u deviren Geelong kazandı. Collingwood Antrenörü Mick Malthouse’un veda

maçı ise hüzünlü bitti

AVUSTRALYA

Page 9: Yeni Devir Edition 108

90 4 EKİM 2 0 1 1

HABER

www.imageonehomes.com.au k.ahmet@ymail .com

Manager Director:Ahmet Kurtoglu: 0412 171 546

Okullarda depresyona giren, travmalar yaşayan ve davranış bozuklukları gösteren öğrencilerin artması üzerine eyalet hükümeti, öğretmenlere ücretsiz psikoloji diploması teklifinde bulundu

Mecburiyetten…Üniversitelerin isyanı hükümete geri adım attırdı. Birkaç yıl önce öğrenciler için vize şartlarını ağırlaştıran hükümet, şimdi eskisinden daha kolay şartlar

getirmeye hazırlanıyor

Öğretmenlere ücretsiz ‘psikoloji’ dersi

Zihinsel hastalık alanında öğretmenleri üniversite kursuna gitmeye teşvik eden Victoria Hükümeti, öğrenciler arasında artan depresyon, travma ve davranış bozuklukları ile mücadelede yol almayı amaçlıyor.

Otoriteler özellikle fiziksel şiddet, kendilerine zarar verme ve endişenin okullarda artış göstermesinden kaygı duyuyor. Victoria Hükümeti, üniversitelerde ücretsiz psikoloji

dersleri ile öğretmenlerin bu problemler ile mücadele etme yöntemlerinin gelişeceğini düşünüyor.

Projeye göre öğretmenler, masrafın tamamı vergi mükelleflerinin parası ile karşılanacak ve Monash Üniversitesi’nden verilecek part-time (yarım mesai) zihinsel sağlık kursu ile diploma sahibi olacak. İlk yıl 33 öğrenci kursa yazıldı. Önümüzdeki yıl ise 35 öğretmen kursa başlayacak.

Projenin destekçileri, ekstra eğitim ile problemli öğrencilerden yorulan okul çalışanlarının rahatlayacağını öne sürerken, Avustralya Eğitim Sendikası, sembolik olarak nitelendirdiği çözümün yerine daha geniş reformlar yapılması gerektiğini belirtti.

Sendikanın eyalet başkanı Mary Bluett, aile danışmanlığında daha iyi entegrasyonun, daha fazla

sosyal desteğin ve daha iyi sosyal servislerin olması gerektiğini söyledi.

Rakamlar ürkütücüÖğrencilerin Avustralya

okullarında yaşadığı psikolojik problemler ve davranış bozuklukları ürkütücü boyutlara ulaşmış durumda. Sydney Üniversitesi’nin bu yılın başında açıkladığı rakamlara göre 12-14 yaşları arasındaki öğrenciler arasında kendisine zarar vermekten dolayı hastanelik olanların sayısı 10 yıl içinde yüzde 66 artış göstermiş durumda.

2009 yılına kadar olan 12 yıllık dönemde evin dışında bakıma tabi tutulan öğrenciler arasında bu rakam iki kat daha fazla. Eğitim Bakanlığı’nın verileri de her beş çocuktan ikisinin sınıf arkadaşları tarafından sözlü veya fiziksel saldırıya maruz kaldığını gösteriyor.

Reklam, ilan ve duyurularınız için 0435 414 112 arayabilir

veya [email protected] e-mail adresinden bize

ulaşabilirsiniz.

Avustralya’daki eğitim kurumları, birkaç yıl önceye kadar başta Hindistanlılar olmak üzere yabancı öğrencilerin gözdeleriydi. Ancak kısa süre içinde üst üste yaşanan gelişmeler bu durumu tersine çevirdi. Hintli öğrencilere yönelik ırkçı saldırılar, vize şartlarının hükümet tarafından ağırlaştırılması, oturum vizesine başvuru hakkı olan mesleklerin yarı yarıya azaltılması, küresel ekonomik kriz ve son olarak Avustralya Doları’nın değerlenmesi, bir anda eğitim kurumlarını öğrenci arar hale getirdi.

Ülkenin en büyük 3 maddi kaynağından biri olan ve yılda onmilyarlarca dolarlık getirisi olan eğitim sektörü, bu gelişmeler ile zora girdi. Başta üniversiteler olmak üzere eğitim kurumlarının baskısı ile hükümet bir rapor hazırlattı. NSW’li eski bakan Michael Knight’a hazırlattırılan rapordaki en çarpıcı ayrıntı, göçmenlik şartları ve vizenin kolaylaştırılması isteği oldu.

Raporda yurtdışından gelecek ve yüksek eğitim almak isteyen öğrenciler için daha hafif vize şartları talep ediliyor. Göçmenlik Bakanı Chris Bowen da şimdiden

itibaren buraya seyahat etmek isteyen uluslararası öğrencilerin yasadışı kalma ihtimalinin zayıf olduğu düşüncesi ile kendilerine tavır takınacağını söyledi.

Bowen, ‘Biz üniversitelere girmek için vize başvurusu yapacak tüm öğrencilere yeni modernize edilmiş sistem altında hareket etme teklifinde bulunuyoruz. Bu kabaca halen yürürlükte olan AL1 sisteminin en düşük değerlendirmesi ile eşdeğer’ dedi.

Yeni sistem lisans, yüksek lisans ve lisansüstü araştırma

diplomaları için geçerli olacak. Vize başvurusu yapanlar arasında ülke ayrımı da yapılmayacak. Lisans Eğitimi Bakanı Chris Evans, hükümetin, Avustralya’ya gelmeden önce öğrencilerden talep edilen banka hesap miktarlarını düşüreceğini söyledi. Ayrıca yeni düzenlemede okulunu bitirenler için staj imkanı da sağlanacak. Evans, verilecek imkan ile öğrencilerin gerek Avustralya gerekse de diğer ülkelerde alanı ile ilgili rekabetçi yapıya kavuşma fırsatı yakalayacağını söyledi.

Page 10: Yeni Devir Edition 108

0 4 EKİM 2 0 1 110 HABERDiyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet

Görmez, “Sadece suları, gölleri, nehirleri, bağları, bahçeleri değil; sevgiyi, dostluğu, güveni, komşuluğu kısaca bizi biz yapan

değerleri de tüketiyoruz. Hepimizin ciddi bir tüketim ahlakına ihtiyacı var” dedi.

Diyanet Aylık Dergi, Temmuz sayısında “Tüketim Ahlakı” konu-sunu kapağa taşıdı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, aylık dergi için kaleme aldığı “Dünyayı imar etmek” başlıklı yazısında, çılgın tüketim olgusuna vurgu yaptı. İmar ile geçmeyen ömrün mamur olamayacağını dile getiren Görmez, yazısında, “Bugün yeryüzünü imar etmek için varlığa karşı mütevazı olmak ve yaratılan her şeyin bize bir emanet olduğunu unutmamak, hulkumuzun yani ahlakımızın, halkımıza yani yaratılışımıza uygun olması gerekir. Yüce Rabbimizin, doymak bilmey-en tutku ve ihtiraslarımız için değil, insani ihtiyaçlarımızı karşılamak için bize nimet bahşettiğini göz önünde bulundurmamız gerekir” ifadelerini kullandı.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, yazısına şöyle devam etti: “Oysa bugün yeryüzü aşırı gösterişçi, çılgınca bir tüketimin körüklediği bir talan ile karşı karşıyadır. Ye-ryüzünü hoyratça tüketiyoruz. Sad-ece suları, gölleri, nehirleri, bağları, bahçeleri değil; sevgiyi, dostluğu, güveni, komşuluğu kısaca bizi biz yapan değerleri de tüketiyoruz. Sınırsız arzu ve ihtiraslarla sadece zamanımızı, enerjimizi, bilgimizi, birikimimizi değil, kendimizi, öm-rümüzü de tüketiyoruz. Hepimizin ciddi bir tüketim ahlakına

ihtiyacı var. Yüce Rabbimi-zin, doymak bilmeyen tutku ve ihtiraslarımıza yetecek kadar değil, insani ihtiyaçlarımıza kafi gelecek kadar nimet bahşetmesi, bizim unuttuğumuz bir gerçektir.”

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, sırf tüketmiş olmak için tüketme-kten, insanları tüketen tüketimden vazgeçilmesi gerektiğini belirtti. “Üzerinde yaşadığımız tabiatın hukukunu savunmalıyız” diyen Görmez, tüketirken tükenmemek için yapılacak ilk işin ahlaki bir karşı duruş sergilemek olacağını söyledi.

Müslümanların, nehir kıyısında dahi abdest alırken suyu israf etmeme konusunda hassasiyete sahip olan ve çevresini de bu doğrultuda tutumlu davranmaya davet eden bir Pe-ygamberin (s.a.v) ümmeti olduğunu vurgulayan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Bu nebevi uyarıda, aynı zamanda insana, tabiata ve Allah’a karşı duyulan bir sorumluluk bilinci vardır” dedi.

Öte yandan din görevlilerine de mesaj veren Görmez, yazısını şöyle tamamladı: “Din görevlilerinin, her konuda olduğu gibi tüketim ahlakı konusunda da örnek davranışlarıyla toplumu bilinçlendirmeleri ger-ekir. Hizmet erleri olarak bizler-in, vaktimizi, bilincimizi, zihin dünyamızı, kültürümüzü hasılı bütün değerlerimizi israf etmemek gibi bir sorumluluğumuz vardır.”

Diyanet, ‘tüketim ahlâkı’nı kapak

yaptı

Milli Görüş Genliçlik Kolları’nın haftasonu Dandenong’ta düzenlediği sohbet etkinliği kapsamında gençlerle ve bölge

cemaati ile biraraya gelindi.

Milli Görüş Teşkilatı Gençlik kolları Dandenong’taydı

Milli Görüş Genliç-lik Kolları’nın haftasonu Dandenong’ta düzenlediği sohbet etkinliği kapsamında gençlerle ve bölge cemaati ile biraraya gelindi.

Toplantıda Milli Görüş Meadow Heights Camii imamlarından Ahmet Eroğlu da bulunuyordu. Ahmet Eroğlu Hoca katılımcılarla dini ve güncel meseleler hakkında sohbetler ederken Eroğlu Hoca özetle şu meselelere değindi, müslüman toplumunun birlik ve beraberlik konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğine işaret eden Eroğlu Hoca tüm cemaat ve grupların birbirl-eri hakkında daima husnizan-da bulunmaları gerektiğine değindi. Herşeyden önce kelime-I Şehadet getiren

herkesin müslüman olduğunu, dünya üzerinde milyarlarca

müslümanın kan ağlamasının sebebinin müslümanların birlik

ve beraberlikten uzak vaziyette yaşamaları olduğunu belirtti. Ayaso-fya Camii’nin islamın sembolü olduğunu, islamın Türkiye’ye hakim olmasının sırrının Ayasofya Camii’nin iba-dete açılmasıyla kesin-lik kazanmış olacağını, İngiliz yahudilerinin buna engel oldğunu da sözlerine ekleyen Eroğlu Hoca konuya ilişkin olarak İstanbul Üni-versitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Teoman Durali hocamızın İngiliz Yahudi Medeniyeti adlı kitabının mutlaka okunması gerektiğini ayrıca belirtti.

Toplantıda Çiğ Köfte Ziyafeti

Toplum fertlerinin ve özellikle gençlerimizin dini bütünlük ve kardeşlik duygularını

güçlendirerek gelecek nesillere daha temeli sağlam fertler yetiştirmeyi amaçlayan

etkinlik çiğ köfte ziyafeti eşliğinde sıcak bir atmosferde gerçekleşirken Dandenong’taki genç kardeşlerimizin sıcak ilgisi görülmeye

değerdi.

Page 11: Yeni Devir Edition 108

110 4 EKİM 2 0 1 1

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte 5 kişinin öldüğü halikopter kazasıyla il-gili yeni bir iddia ortaya atıldı.

Kısa süre önce ‘Yazıcıoğlu öldürüldü’ açıklamasında bu-lunan AK Parti Manisa Mil-letvekili Selçuk Özdağ, olayın açıklığa kavuşması için İncirlik Üssü’nü adres gösterdi.

Özdağ, kazasının nasıl ve ne şekilde meydana geldiğinin İncirlik Üssü’ndeki radarların incelenmesiyle net ve şeffaf bir şekilde ortaya çıkacağını iddia etti.

‘Yazıcıoğlu’nun ölümünü İncirlik çözer’AK Parti Milletvekili Selçuk Özdağ, BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği helikopter

kazasının, İncirlik’teki radarlarla açıklığa kavuşacağını iddia etti.

Manisa’nın Saruhanlı il-çesine bağlı Appak köyünde bu yıl üçüncüsü düzenlenen ‘Şükür Hayrı’na katılan Özdağ, yemeğin ardından gazeteciler-in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Özdağ, helikopter kazasının soruşturma aşamasındaki bir konu olduğunu, çok fazla bir şey söylemek istemediğini, ka-zayla ilgili bazı ayrıntıların or-taya çıktığını belirterek, şöyle konuştu:

‘’Kazanın olduğu andan itibaren 4 veya 6 dakika kadar

o bölgedeki radarların arızalı veya kapalı olduğu söylen-mekte. Eğer arızalıysa bu olayın uçuş güvenliği ned-eniyle bütün dünyaya bildi-rilmesi gerekiyordu. Eğer kapatılmışsa, kim kapattı bu radarları.

En önemlisi İncirlik Üssü’ndeki radarlar açıktır. Bütün dikkatleri İncirlik Üssü’ndeki radar-lara çekmek istiyorum. İncirlik Üssü’ndeki radar-lar incelendiği takdirde bu olayın daha net bir şekilde,

şeffaf bir şekilde ortaya çıkacağını tahmin ediyorum.’’

Andoniadu, ancak Türkiye’nin, Güney Kıbrıs’ın ileri sürdüğü ‘’egemenlik haklarına’’ saygı gös-terip Kıbrıs sorununun çözümünü ileri götürmesinin şart olduğunu savundu.

Andoniadu, Rum Politis gaze-tesine verdiği demeçte, Güney Kıbrıs’ın Noble Energy şirketi aracılığıyla Doğu Akdeniz’de başlattığı hidrokarbon arama sondajlarının ‘’şu ana kadar iki toplumlu müzakerelerin sürecin-den bağımsız ilerlediğini’’ ifade ederek, ‘’muhtemel hidrokarbon yatakları saptanmasının, gelecekte çatışma tarafları olarak değil barış ortakları olarak ilerleme fırsatını değerlendirmeleri açısından tara-flara teşvik olacağını’’ ileri sürdü.

Praksula Andoniadu özetle şunları iddia etti:

‘’Buna paralel olarak Güney Kıbrıs’la ilişkilerini normalleştirmesi ve bu normalleşmeden ortaya çıkacak kazancı değerlendirmesi konu-sunda Türkiye’ye büyük bir fırsat veriyor. Türkiye Güney Kıbrıs’la ilişkilerini ‘Kıbrıs cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına saygı gösterip, Güney Kıbrıs’ın, elbette uzlaşılmış iki bölgeli iki toplumlu federasyon çerçevesinde yeniden birleşmesi konusunda bir anlaşmaya varılması çabalarını etkin şekilde destekley-erek normalleştirebilir.

Türkiye-Güney Kıbrıs ilişkilerinin yukarıda belirttiğim şartlarda normalleştirilmesi iki ül-keye, Türkiye’nin AB’nin enerji güvenliğinin güçlendirilmesi ko-nusunda görüşülmekte olan enerji alanında dahi, barış ortakları olarak işbirliği yapma olanağı tanıyacak.

Bu şekilde de Güney Kıbrıs’a, AB dönem başkanlığı döneminde Türkiye’nin üyelik sürecinin çok daha etkin destekçisi olma olanağı tanıyacak.’’

Praksula Andoniadu, Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’ın, ‘’Kıbrıs sorunu çözülmese dahi Kıbrıslı Türkler-in doğalgazdan yararlanacağı’’ açıklaması hatırlatılarak, Rum yönetiminin bu konuda nasıl

hareket etmeyi planladığıyla il-gili bir soru üzerine, Hristofyas’ın açıklamasının, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi hedefine olan bağlılığını vurguladığını ifade ederek, şöyle de-vam etti:

‘’Bunun ötesinde, şunun vurgulanmasında da fayda var; ger-ek Kıbrıs Türk liderliği gerek Tür-kiye tarafından yapılan, araştırma sondajlarının başlamasının erte-lenmesi çağrılarının mantıklı bir dayanağı yoktur. Çünkü saptanacak herhangi bir yatağın, en az üç yıllık bir süreden önce ticari açıdan istifade edilebilmesi mümkün değildir.’’

-Afrodit’teki platformun fotoğrafları ‘’ilk kez’’ yayımlandı-

Bu arada, Politis gazetesi, Rum tarafının ileri sürdüğü sözde ‘’Münhasır Ekonomik Bölgesi’’nde (MEB) ‘’Afrodit’’ olarak adlandırılan 12. parselde sondaja başlayan Noble Homer Ferrington platformunun fotoğraflarını ‘’ilk kez’’ yayımlandı.

Politis, ‘’Platformumuz bu’’ başlığıyla manşetten verdiği haber-inde, platformdan fotoğrafları okuyu-cusuna aktardı.

Bugüne kadar yayımlanan tüm fotoğrafların, Homer Ferrington’un başka devletler ya da şirketler hesabına başka ülkelerde yaptığı çalışmalara ait olduğunu yazan gazete, bugüne kadar güvenlik ön-lemleri ve 5 deniz mili mesafeye kadar platformun yakınına yaklaşılamadığı için ‘’Afrodit’’e gemiyle yaklaşma yönündeki çabalarında başarıya ulaşamadıklarını, oysa bugün, plat-formdaki çalışmalardan fotoğrafları yayımlayacak konumda olduklarını aktardı.

-İkinci tur imtiyazlar-Öte yandan, Rum yönetiminin,

Doğu Akdeniz’de sözde MEB ilan ettiği alanda ayırdığı parseller için ikinci tur imtiyaz hakkı dağıtımı ihalesine 2011 sonundan önce çıkacağı haber verildi.

Kathimerini gazetesi, Rum yönetiminin imtiyaz hakkı vereceği şirketleri seçmede, İngiliz, Rus ve Fransız şirketlere öncelik tanımak eğiliminde olduğunu yazdı.

Habere göre, Rum yönetimi parselleri, ‘’Kıbrıs çevresinde,

TÜRKİYE

WERRIBEE’DE TARLA İŞLERİNDE ÇALIŞACAK

ELEMAN ARANIYORBROCCOLI, MARUL, ÇAPA

Çalışma saatleri: SABAH 06.00AM - ÖĞLEN 01.00PM

CONTACT:CUNEYT: 0410 070 664 ŞAHİN: 0410 439 044

Servis araçları aşağıdaki bölgelerden mevcuttur:Roxburgh Park, Meadow Heights,

Dallas, Campbellfield, Sunshine, Deer Park ve St Albans

Rumlardan Türkiye’ye şartlı işbirliği teklifiKıbrıs Rum yönetimi Ticaret Sanayi ve Turizm Bakanı Praksula Andoniadu, Türkiye ile Güney Kıbrıs’ın petrol ve doğalgaz

konusunda işbirliği yapabileceğini iddia etti ancak şartı var..

kendisi açısından bir kalkan olarak işleyecek bir çıkarlar dokusu yarata-cak’’ şekilde paylaştırmayı planlıyor. İkinci tur imtiyaz dağıtımı, Doğu Akdeniz’deki 13 parselden geriye kalanların (12 numaralı parsel Noble Energy’ye verildi) tamamıyla değil, 3-4 tanesi ile ilgili olacak.

Gazeteye göre bir Rum hükümet yetkilisi, önceliğin Rus Gazprom, Fransız Total ve Gaz de France, Amerikan Chevron ve Norveç’in Norway’s Statoil şirketlerine verileceğini söyledi.

İkinci tura İngiliz ilgisi de bulunduğu, ancak Shell şirketinin ilgi gösterip göstermediğinin ise bilinmediği belirtildi.

Page 12: Yeni Devir Edition 108

0 4 EKİM 2 0 1 112

Yemen ordusunun yanlışlıkla kendi askerlerini bombalaması sonucu 30 askerin hayatını kaybettiği bildirildi.

Yemenli yetkililer, savaş uçaklarının dün akşam güneydeki Abyan vilayetinde yanlışlıkla bir askeri mevziyi vurduğunu söyl-edi.

Yetkililer, saldırı sırasında askerlerin Abyan’ın başkenti Zincibar’ın hemen dışında terkedilmiş bir okulda konuşlandıklarını ifade etti.

Yemen’de El Kaide ile bağlantılı militanlar Zincibar’ın kontrolünü ellerinde bulunduruy-or. Bölgede askerler ile militanlar arasında çatışmaların olduğu be-lirtiliyor.

DÜNYAYemen’de savaş uçaklarının yanlışlıkla bir askeri mevziyi

bombalaması sonucu 30 asker öldü

BM Güvenlik Konseyi, Filistin’in tam üyelik başvurusunu, daha önce ret oyu vereceğini

duyuran ABD’nin de içinde bulunduğu komiteye gönderme kararı aldı.

Bağımsız Filistin ABD’nin önünde!

BM Güvenlik Konseyi, bugün ilk defa Filistin’in BM’ye devlet olarak tam üyelik başvurusunu resmen ele almak üzere toplandı.

Konsey’in dönem başkanı Lübnan’ın BM Daimi Tem-silcisi Büyükelçi Nevaf Se-lam toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Konsey’in oybirliğiyle Filistin’in başvurusunu değerlendirecek komiteye gönderme kararı aldıklarını bildirdi.

15 BM Güvenlik Konseyi üyelerinden oluşan ve BM’ye üye olmak isteyen tarafların başvurularını değerlendiren komitenin cuma günü toplanıp Filistin’in başvurusunu gözden

geçirip değerlendirmesi bekle-nirken bu sürecin haftalar, hatta aylar alabileceği konuşuluyor.

Filistin’in BM Temsilcisi Ri-yad Mansur, Konsey kararının açıklanmasının ardından yaptığı açıklamada, ‘’Güvenlik Konseyi’ne kararlı ve açık bir şekilde harekete geçmesinden dolayı minnettar’’ olduklarını ifade ederek ‘’Üyelik sürec-imiz adım adım ilerliyor, umarız Konsey sorumluluğunu yerine getirerek başvurumuzu onay-lar’’ dedi. Mansur Filistinlilerin başvurularının değerlendirilme sürecinin çok uzun sürmemesini umut ettiklerini de kaydetti.

BM kulislerinde, Konsey’in

Filistin’in başvurusunu değerlendirecek komit-enin toplantılarının haftalar alabileceği, özellikle Filistin’in BM’ye devlet olarak tam üye olmasından önce İsrail ile müzakerelerin başlamasını isteyen ABD, İngiltere ve Fran-sa gibi Konsey’in daimi üyeler-inin başvuruyu değerlendirme sürecini uzatmaya çalışacakları konuşuluyor.

Komitede Filistin’in başvurusu üzerinde bir ka-rara varılmasının ardından Konsey’in bu konuda bir karar tasarısı kabul edip Filistin’e yeşil ışık yakması gerekecek. Bu durumda karar tasarısına 15

üyeli Konsey’in en az 9 üyesi tarafından ‘’evet’’ oyu verilme-si, hiçbir daimi üyenin de (ABD, Fransa, İngiltere, Çin ve Rusya) veto hakkını kullanmaması ger-ekiyor.

BM çevrelerinde Filistin’in Konsey’de şimdiye dek ancak 6 ülkenin oyunu garanti edebil-edikleri, 9 oyu garantiledikleri durumda bile başvuruya karşı veto hakkını kullanacağını açıklayan ABD’nin vetosunu aşması gerekeceği konuşuluyor.

Filistin’in, Konsey’in başvurusunu kabul etmesi halinde ise 193 üyeli BM Genel Kurulu’nun desteğini son derece kolay şekilde alacağı biliniyor.

Wall Street’te 2 binden fazla kişinin sürdürdüğü protesto eylemlerine dün polisin sert müdahalesi damga vurdu.

‘Amerikan Baharı’na 700 tutuklama

ABD’nin New York kentinde ekonomik kriz, işsizlik, sosyal eşitsizlik ve küresel ısınma gibi sorunları protesto eden 2 bin-den fazla gösterici, kentin ünlü Brooklyn Köprüsü’nde yürüm-eye kalkışınca polisin sert müda-halesiyle karşılaştı.

New York Borsası’ndan başka bankaların ve finans kurumlarının merkezlerinin bulunduğu Wall Street’te iki haftadır süren ey-leme katılımcı sayısı artıyor. Eylemcilerin dün Brooklyn köprüsüne yönelerek köprüyü trafiğe kapaması üzerine polis

çok sert müdahelede bulundu. Göstericileri çembere alarak tek tek toplayan polis 700’den fazla kişiyi gözaltına aldı.

Brooklyn köprüsü, polisin müdahalesinin ardından yeniden trafiğe açıldı.

New York’ta dün de bin-lerce kişi, daha önce işgal et-tikleri Wall Street’te yürüyüş ya-parak ekonomik krizin etkilerini protesto etmiş, gösteri olaysız geçmişti. Gösterilerine iki hafta önce başlayan protestoculardan 80 kadarı da 24 Eylül’de güven-lik güçleri tarafından gözaltına

alınmıştı.Öte yandan New York’ta

başlayan gösteriler, ülke genel-ine yayılmaya başladı. Boston, ve Los Angeles’ta protesto gös-terileri yapıldı. Holdingler, fi-nans kuruluşları ve zenginlere karşı ekonomik adalet isteyen protestocular, adil bir ekonomik düzen gelene kadar protestolarını sürdürecekleri açıkladı. Gösteri-ciler “ABD’de ‘Amerikan Baharı’ yaşanacak, ekonomik varlıklar adil olarak paylaşılacak, sesimizi dünyaya duyurana kadar eylem-lerimizi sürdereceğiz” diyor.

Yemen’den kendi askerine bomba: 30 ölü

Page 13: Yeni Devir Edition 108

130 4 EKİM 2 0 1 1

’den $25 ve üstü alış veriş yapan herkese benzin’in litresinde ¢4 indirim vardır

770 Pascoe Vale Rd. GlenroyTel: (03) 9304 25 80

25 Keilor Melton Hwy, Tailors LakeTel: (03) 9390 90 00

OPEN 24 HOURSCONVEINCE STORE FOR ALL NEEDS

ÖMER GÜLTEKİNMEHMET YILMAZ

795 Mt Alexander RdMoonee Ponds VIC 3039

İbrahim AYGÜNDirector

P.O.BOX 435 SOMERTON, VIC. 3062Tel: 0419 001 797 Fax: (03) 9305 1515

Email: [email protected]: http://www.ıaelectrıcs.com.au

Page 14: Yeni Devir Edition 108

0 4 EKİM 2 0 1 114

ASYA MUTFAĞININ SEÇKİN ÖRNEKLERİ:

* Her çeşit noodle* Teriyaki* Satay* Çorba çeşitleri* Deniz ürünleri* Asya Pilavı* Salata çeşitleri

Ürünlerimiz HELAL’dır.

ÇİN VİETNAM TAYLAND MALEZYA MOĞOLİSTAN

Broadmeadows Alışveriş Merkezi’nde, Coles ve

Hoyts Cineması’nın arasındayız.

The Taste Of LebanonCountry Style

Meadow HeightsClassic

Lebanese Bakeryph: 9309 8206

19/A Meadow HeightsShopping Centre

Pre-Order Pick Up

Page 15: Yeni Devir Edition 108

150 4 EKİM 2 0 1 1

55 Paringa Blvd. Meadow Heights Shopping Centre, Meadow Heights,

VIC 3048Tel: (03) 9309 8012

Necmi UysalShop 14C, 560 High StEpping VIC3076Tel:(03) 9401 5999 Fax: (03) 8401 4666

Shop 3, 22-36 Reservoir Drv.Coolaroo VIC 3048Tel: (03) 9308 6533

Email: [email protected]: http://www.nuliving.com.au

Page 16: Yeni Devir Edition 108

0 4 EKİM 2 0 1 116

Page 17: Yeni Devir Edition 108

170 4 EKİM 2 0 1 1

GENÇLİK

Sizce kaç yaşında gösteriyorum-1On beş yaşındaki yeğenim, hatıra defterine, “...filan şarkıcı gibi

olmak istiyorum çünkü o hiç yaşlanmıyor, zamana meydan okuyor” diye yazmış.

Bu not bana, insanlarımıza empoze edilen komleks duygusunu ve kendini olduğundan farklı gösterme hastalığını çağrıştırdı. İnsanlar yaşlanmaktan korkuyorlar çünkü yaşlılık onlara ölümü, ahireti, sorgu ve suali hatırlatıyor. Yaşlanmak gerçeği görmelerini sağlıyor. Onlar ise gerçekten kaçmaya çalışıyorlar. Bütün bunların sonucunda ise, yaşlarını gizleyen, sırf dış görüntülerine odaklanan sığ, mesnetsiz insanların ortaya çıkmasına neden oluyor. Gün içinde bunun bir çok örneğiyle karşılaşabilirsiniz. Mesela bir toplantıya gidersiniz yeni tanıştığınız bir bayan vardır, hal hatır sorar tanışırsınız, laf lafı açar yaşını sorarsınız. Bayanın ilk sözü “Sizce kaç gösteriyorum” olur. Aslında tek istediği yaşının çok altında bir rakam söylemenizdir. Çünkü bu takdirde kendini daha iyi hissedecektir...

Time dergisinde, medyanın, beşikten mezara güzel kalma baskısı oluşturduğu ifade edilmiş ve bunun yaşattığı tahribatı inceleyen bir makale yayınlanmış. Makalede güzel görünme telaşının anaokuluna kadar düştüğü belirtiliyor. Buna göre her yaşta cazip görünme mecburiyeti estetik müdahalelere ihtiyaç duyma yaşını alta çekiyor ve özellikle bayanlar buna kendilerini mecbur hissediyorlar. Çocuklar küçük yaşlarda makyaj yapmaya özeniyorlar, genç kadınlar botoks için yollara düşüyorlar, kırklı yaşlardaki hanımlar on beşlik kızlar gibi görünebilmek için fahiş paralar harcıyorlar. Medyanın pompalamasıyla insanları çekici görünme telaşı sarıyor. Gerçekle hiçbir zaman bağdaşmayan kusursuz görünme telaşı, kadınların dünyasında büyük bir rekabete ve depresyona neden oluyor. Amerikan Psikoloji Derneği’nin yaptığı bir araştırma bu tezi destekliyor. Buna göre, basında görülen kadın figürlerinin kadınların fiziksel görünümüyle ilgili olan beklentilerini çok yükseğe çektiğinden bu durum özgüven eksikliği ve depresyona sebebiyet veriyor. Kadınlar yaşlarının altında daha genç görünme yarışına giriyorlar. Bunun iki sebebi var. Birinci sebep, moda ve medya ikinci sebep ise tüketime hizmet eden faktörlerdir. Kadına ancak güzel ve genç görünürsen değerlisin algısı lanse ediliyor. Tüketim sektörü kadının zaaflarından faydalanarak ürünlerini rahatça pazarlıyor. Öte yandan mevcut kriterlere ulaşamadığına inanan kadınlar ise, kendilerini psikiyatriste atıyorlar. Çünkü bu kadınlar, kendilerini yetersiz, eksik ve kusurlu olarak görüyorlar.

Kadınlarımız yaşlanmaktan aşırı korkmaları ve estetik operasyonlarla yaşlarını gizlemeleri, çocukluğumuzun o yaşlı ve dilinden dua düşmeyen insanlarımıza gölge düşürüyor. Eğer böyle giderse, çocuklarımız ellerinde bastonlarıyla merhamet dağıtan, dualarıyla, tecrübeleriyle bizlere destek veren yaşlılarımızı göremeyecekler.

Gençliğinde ne yaparsan yaşlılığında onu görürsünLucius A. Seneca’nın güzel bir sözü var. Diyor ki, “gençliğinde bilgi

ağacı dikmeyen yaşlandığında rahatlayıcı bir gölge bulamaz” Gerçekten de güzel bir söz. İnsan eli ayağı tutarken ne yapmışsa, vaktini emeğini nereye harcamışsa yaşlılığında da onu bulur. Hayır hasenat yapmış, ilimle meşgul olmuş, çocuklarına ve çevresine faydalı işler yapmış kişilerin, yaşlandıklarında arayıp soranları çok olur. Bu kişiler can sıkıntısı da çekmezler, bildiklerini başkalarına öğretirler ve oturdukları yerden faydalı olurlar. Ama eğer kişi gençliğini boş şeyler peşinde harcamışsa, yaşlılıkta bu kişiyi büyük bir boşluk bekliyor. Bu kimse gölgelenecek bir ağaç dahi bulamayacaktır.

TÜRKMEN SOFRASINezih ortamı ve eşsiz damak tadıyla hizmetinizdeyiz

0431 767 446

Page 18: Yeni Devir Edition 108

0 4 EKİM 2 0 1 118 SAĞLIK

Ağrıyı artık bilgisayarlar tespit edecek

Beyin tarama sonuçlarını in-celemek için bir bilgisayar eğitim yazılımından yararlanan Stan-ford Üniversitesinden uzmanlar, nörolojik görüntüleme yöntemleri vasıtasıyla bir kişinin ağrı hissedip hissetmediğinin objektif olarak tespit edilebileceğini ortaya koydu.

Konuyla ilgili araştırması PLoS One dergisinde yayımlanan Stan-ford Üniversitesi Tıp Fakültesin-den Dr. Sean Mackey, günümüzde doktorların ağrı tespiti konusunda hastalarının kendilerine verdikleri bilgilere güvenmek zorunda

Yüksek ses, kulakta kalıcı hasar bırakıyorUzmanlar, yüksek sesin, iç kulaktaki hücrelerin ölmesine sebep olduğunu söyledi. Bazı antibiyotik, ağrı kesici ve idrar söktürücülerin de iç kulaktaki

hücrelerin yapısını bozduğunu aktaran uzmanlar, sesli ortamlarda çalışanların tedbir alması gerektiğini belirtti.

ABD’li araştırmacılar, bilgisayarların kullanıcılarının ağrılarını tespit etmesine olanak sağlayan bir program geliştirdi.

Uzun süre yüksek sese maru-ziyet, çok hassas olan ve işitme fonksiyonunda temel görevi üstle-nen iç kulakta hücrelerin ölmesine yol açıyor. Kendini yenileyem-eyen ve çoğalamayan hücrelerin ölmesine bağlı olarak, kişide or-taya çıkan işitme kaybı bir süre sonra kalıcı hale gelebiliyor. Bazı antibiyotikler ile ağrı kesicilerin de iç kulaktaki hücrelerin yapısını bozduğuna ve işitme kaybına yol açabildiğine dikkati çeken uzmanlar, “İç kulaktaki prob-

lemde en büyük etken antibiyo-tikler, idrar söktürücülerdir.’’ diye konuştu. Yüksek sese maruziyetin işitme kaybına yol açabildiğini ve hatta mevcut sorunu kalıcı hale getirebildiğini söyledi. Uzun süreli yüksek sesin, çok hassas olan ve işitme fonksiyonunda temel görevi üstlenen iç kulağa çok fazla hasar verdiğini vurgu-layan uzmanlar, kesinlikle yük-sek sesli ortamlardan kaçınılması gerektiğini ifade etti. Uzmanlar, yüksek ses enerjisinin, iç kulakta

yer alan salyangozda salınan zar üzerindeki hücrelerde bulunan tüylerin kopmasına ve hücrelerin ölmesine neden olduğunu, bu hücrelerin bir daha asla yerine gelmediğini söyledi. Bu hücreler-in, kendisini yenilemediğini ve çoğalamadığını, bu yüzden muhtemel bir sorunun kalıcı hale geldiğini dile getiren uz-manlar, yüksek sese maruz kalan meslek gruplarında kalıcı işitme bozukluğunun sık görüldüğünü kaydetti.

olduğunu, oysa çok genç, çok yaşlı, bunamış ya da bilincini yitirmiş hastalardan ağrılarına ilişkin bilgi almanın mümkün olmadığını be-lirtti.

Bu konudaki eksikliğin kend-isini bir ‘’ağrı dedektörü’’ bulma yönünde çalışmaya ittiğini ifade eden Mackey, geliştirdiği yöntemin kronik ağrının daha başarılı şekilde tespit ve tedavi edilmesi konusun-da uzmanlara yardımcı olacağını kaydetti.

Mackey ve ekibinin araştırması kapsamında, bir grup hastadan sıcak

Mackey ve ekibinin araştırması kapsamında, bir grup hastadan sıcak nesnelere dokunmaları istendi, ve hastaların beyinsel hareketleri,

önce nesnelere dokunduklarında,

ardından aynı nesnelere ‘’canları yanacak ka-dar’’ dokunduklarında

görüntülendi.

Hastalar Denetlendi

nesnelere dokunmaları istendi, ve hastaların beyinsel hareketleri, önce nesnelere dokunduklarında, ardından aynı nesnelere ‘’canları yanacak kadar’’ dokunduklarında görüntülendi.

Söz konusu görüntülerdeki bilg-ileri işleyen ve karşılaştıran bilgisa-yar, sıcağa ve acıya verilen tepkileri birbirinden ayırt etmeyi öğrendi. Uzmanlar, bilgisayarın, hastaların hangilerinin ağrı hissettiğini tespit etmede yüzde 80 başarılı olduğunu kaydetti.

Yanlış bilgiler, göz sağlığını olumsuz

etkiliyor

Halk arasında yaygın ancak doğru olmayan pek çok

bilgi göz bakımı konusunda insanların yanlış hareket etmelerine sebep oluyor.Uzmanlar, göz sağlığı konu-

sunda doğru bilinen yanlışları aktardı.

Yanlış: Gözlük veya kontakt lens takmak, göz kusurunun iler-lemesini önler.

Doğru: Gözlük veya kontakt lens takmanın ya da takmamanın göz kusurunun ilerlemesi üz-erinde herhangi bir etkisi yok-tur. Gözlük veya kontakt lens kullanmanın tek amacı, daha iyi bir görme kalitesi sağlamaktır.

Yanlış: Tuzlu yemekler göz sağlığını olumsuz etkiler.

Doğru: Tuz, hipertansiyon gibi bazı hastalıklar üzerinde olumsuz etki yapabilir ama göz sağlığı üzerine olumsuz etkisi yoktur.

Yanlış: Dinlendirici gözlük baş ve göz ağrısını azaltır.

Doğru: Yaygın olarak kullanılan ve dinlendirici olarak bilinen gözlüklerin herhangi bir tedavi edici özelliği yoktur.

Yanlış: Çok yakından tel-evizyon izlemek veya kitap oku-mak gözü bozar.

Doğru: Göz sağlığı üzerinde olumsuz etkisi yoktur. Ancak göz bozukluğunun habercisi olabilir.

Yanlış: Havuç yemek görmeyi artırır.

Page 19: Yeni Devir Edition 108

190 4 EKİM 2 0 1 1

TEKNOLOJİ

Beyne elektrik verilmesi öğrenmeyi

hızlandırıyor

Sanal müfettiş!İnternetin sanal müfettişleri akıllı yazılımlar olacak. Kullanıcı

takibinin yanı sıra virüs veya Truva Atı gibi sanal zararlılar yakından izlenecek

Silikon Vadisi’ndeki teknoloji şirketleri artık kullanıcının internettekihareketlerini izleyerek telekom şirketlerine gelir yaratırken, virüsler ve Truva Atıyazılımlar konusunda koruma konusunda kurumlara kişisel hareketleri izlemeşansı verecek. Tüm dünyada tartışma konusu olan ve internette hareket eden her parçacığı izleyen bu akıllı yazılım servislerine genel olarak DPI (Deep Packet Inspection) adı veriliyor. Geçtiğimiz gün-

lerde Amerika’da Silikon Vadisi’nin en ünlü üniversitelerinden Standford’da düzenlenen Ericsson Business Innovation Forum 2011’de gündeme gelen konulardan biri de yeninesil mobil ve sabit telekom şebekeleri oldu. Hızlı internet servislerini kuran telekom şirketlerine yeni gelişen şebeke teknolojileri konusunda bilgiler aktarıldı. Dikkat çekici konulardan birini de video, müzik ve benzeri premiumservislerin nasıl verileceği oldu. Bu konuda en çok tartışılan konulardan biri de telif hakları ihlalleri ve virüs tehditlerine karşı da kullanılacağı iddia edilen ve çok tartışılan DPI teknoloji oldu.

Yeni bir araştırma, beyni elektrik akımıyla uyarmanın öğrenme sürecini hızlandırdığına işaret ediyor.

İngiltere’deki Oxford Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre, beynin bazı bölümlerine hafif şiddette ele-ktrik akımı vermek öğrenmeyi kolaylaştırıyor.

Prof. Heidi Johansen-Berg, bu sonuca insan beyninin yetişkinlikte nasıl değiştiğini ve özellikle felçten sonraki değişimleri incelerken ulaştıklarını söyledi.

Araştırma kapsamında, felçli kişilerin hastalıkları sonucu kay-bettikleri kasları kontrol beceriler-ini geri kazanırken beyinlerdeki hareketlilik MR cihazıyla takip edildi.

Bilimadamları, beynin çok es-nek olduğunu, bir hasarın oluşması durumunda ya da belli bir görevi yerine getirirken kendini yeniden yapılandırabildiğini, yeni bağlantılar kurabildiğini ve farklı bölgelere ko-mutlar gönderebildiğini söylüyor.

Araştırma kapsamında beynin kas hareketlerini kontrol yetisini geri kazanabilmesinde dışarıdan elek-trik akımı verilmesininin oynadığı

rol de incelendi. Daha önce elek-trik akımının felçli hastalarda geçici iyileşme sağladığı biliniyordu.

Ancak sağlıklı yetişkinlere ele-ktrik akımı verildiğinde öğrenme sürecinin hızlandığının görülmesi araştırmacıları şaşırttı.

Bu çerçevede bir grup gönüllüden piyano çalar gibi bir dizi tuşun sırasını ezberlemeleri istendi. 10 dakika süren deney sırasında gönüllülerin belirgin

şekilde daha iyi bir performans serg-iledikleri görüldü.

Gönüllüler bunu yaparken beyne iki kauçuk elektrot yerleştirildi ve bunların arasından bir miliamperlik akım elektrik akımı geçirildi.

Prof. Heidi Johansen-Berg, beyin hücrelerinin aktivitelerinin artmasının bu hücreleri öğrenme sırasında mey-dana gelen değişişikliklere daha duyarlı hale getirdiğini söyledi.

En büyük tehdit USB belleklerKötü amaçlı yazılımların dağılmasını kolaylaştıran en büyük tehdit USB.

Birçok kötü amaçlı yazılım bellekler ile dağılıyor.

Güvenlik tehditleriyle ilgili olarak hazırlanan rapor USB ya da Flash Disk gibi çıkarılabilir medyalar aracılığıyla yayılan zararlı yazılımları tanımlıyor.İkinci sırada yüzde 3.61 ile Win32/Conficker ve üçüncü sırada ise yüzde 1.92 ile Win32/PSW.OnlineGames geliyor. Win32/Conficker, Windows sistemlerdeki belirli açıkları

kullanarak yayılan bir tür solucan. Win32/PSW.OnLineGames ise özellikler oyuncuları hedefleyen ve “oltalama” amacıyla kullanılan bir truva atı çeşidi.Uzmanlara göre parola sıfırlama saldırıları genellikle saldırganın, kullanıcı hesabına giriş yapmaya çalışması ile başlıyor. Bu bir e-posta hesabı, sosyal medya hesabı, blog hesabı ya da

herhangi bir tür çevrimiçi hesap olabiliyor.Saldırgan ‘parolamı unuttum’ bağlantısına tıklıyor ve güvenlik sorusu ile karşılaşıyor. Saldırganın Sony’den edinmiş olduğu bilgilerin içerisinde bu yanıtın da olduğu düşünüldüğünde, hesapların kontrol altına alınması ‘an meselesi’ olarak görülüyor.

Çin uzay üssü için ilk hamleyi yaptı

Çin Halk Cumhuriyeti, uzayda bir istasyon kurma projesinin ilk bölümünü oluşturan aracı uzaya

gönderdi.‘Uzun Yürüyüş 2F’ roketi, ülkenin kuzeybatısındaki Gansu vilayetinde bulunan Jiukuan Üssü’nden fırlatıldı.Saray’ anlamına gelen Tiangong-1 kapsülünü uzaya taşıyor.Kapsülün fırlatılması daha önce bir kaç kez ertelenmişti.Ancak hava koşulları nihayet uzmanların istediği koşulları sağladı ve fırlatma öngörüldüğü şekilde, yerel saatle 21.16’da gerçekleşti.İnsansız araç yörüngeye oturduğunda, kenetlenme işlemleri için alıştırma yapılmasında kullanılacak.Kenetlenme tekniğinde ustalık kazanmak, Çin’in planlanan uzay istasyonunu 10 yıl içinde tamamlayabilmesi için hayati öneme sahip.Pekin’deki BBC muhabiri Martin Patience, uzay programının ulusal gururu okşadığını ve ülkenin itibarının yükselmesinin simgesi olarak görüldüğünü vurguluyor.Çin bu projeye yüklü yatırım yaparken, şimdiye dek uzay yarışını önde götüren ABD, kendi programının kapsamını daraltıyor.Uzay yarışı 2000’lerde hız kazandı

Pekin yönetimi ilk olarak 2003’te uzaya insan gönderdi.İlk uzay yürüyüşü ise beş yıl sonra yapıldı. O zamandan bu yana beş Çinli daha uzaya gitti.Çin’in bir sonraki hedefi ise Ay’a insan göndermek olacak.10,5 metre uzunluğunda bir silindir şeklindeki Tiangong-1 modülü, ilk aşamada yerden kontrol edilecek.Bir kaç hafta içinde Şenzu-8 adlı ikinci insansız aracın uzaya yollanması ardından, ikisinin birbirine bağlanmasına çalışılacak.Araçları uzayda birleştirebilmek, bir istasyon inşa edebilmenin ilk aşamasını oluşturuyor.Her şey yolunda giderse, Çinli astronotlar yani ‘yuhangyuan’ların gelecek yıl modülü ziyaret etmesi planlanıyor.Her şey yolunda giderse, Çinli astronotlar yani ‘yuhangyuan’ların gelecek yıl modülü ziyaret etmesi planlanıyor.Şenzu 9 ve 10 uçuşlarında görev yapacak 2-3 kişilik ekiplerin birleştirilen araçlarda iki hafta kadar kalması amaçlanıyor.

Page 20: Yeni Devir Edition 108

0 4 EKİM 2 0 1 120 KADIN - AİLE

Filmlerde sigara sahnelerine dikkat!

İngiltere’de 15 yaş civarındaki 5 bin genç arasında yapılan ve verileri Thorax dergisinde yayımlanan araştırma kapsamında uzmanlar, ABD’de 2001 ve 2005 yılları arasında yüksek gişe hasılatı elde eden ve “sigara içme’’ sahnelerinin bulunduğu bir dizi filmin gençler üzerindeki potansiyel etkilerini inceledi. Araştırma, sigara içme sah-nesi içeren filmleri sıklıkla izleyen gençlerin “sigarayı deneme’’ oranının, söz konusu filmleri nadiren izleyen gençlere göre yüzde 73 daha fazla olduğunu ortaya koydu. Ayrıca, bu filmleri sıklıkla izleyen katılımcıların “aktif bir-er sigara içicisi’’ haline gelme oranının da izlemeyenlere göre yüzde 50 daha fazla olduğu belirlendi.

Çocukların gelişim süreci hakkında bilgiler veren uzman-lar, “Çocuklar büyürken anne babaların zorlandığı dönemler vardır. 1 yaşında çocuklar kendiler-inin farkına varmaya, duygularının coşkusunu keşfetmeye başlarlar. 1 yaş sonuna doğru çocuklar yürüm-eye başlar. Yürümek ve bede-nine hakim olabilmek keyif verir. Dokunarak öğrenmesi hızla ilerler. Bu döneme kadar yetişkinlerine bağımlı olan bebek, bağımsız olmanın hazzına varır. Her tecrübe yeni bir öğrenmedir. Birçok öğrenme riskleri de bünyesinde barındırır. Ebeveynlerin kaygılı yapıda olması, farklı tutumlar ser-gilemeleri çocuğun karışık olan kafasını daha çok karıştırır. Teh-likeli hareketlerde onun yaşamasını

Çocukla inatlaşmayınUzmanlar, ebeveynlere özellikle 2 yaş döneminde çocuklarıyla inatlaşmamaları gerektiğini belirtti.

beklediğimiz kaygıyı onun yerine yaşayarak duygumuzu, tutumumu-zu dayatmış oluruz. Onun duygu-sunu anlayamamak önce huzursu-zluklara, daha sonra inatlaşmalara varır” dedi.

Bu durumda uyku saatler-ine direnmenin, yemek yemeye ve temel alışkanlıklara itirazların arttığına dikkat çeken Uzmanlar, “Bu dönemde öncelikle mesele-nin ne olduğu, değişen bir ihtiyaç mı, yoksa sınırları zorlamak mı olduğu dikkatle takip edilmeli. Çocukların istekleri de farklılık taşıyabilir. İstediği bir oyuncak için ağlarken, oyuncağa kavuştuğunda istemediğini söyleyebilir. İletişim kurarken önce duygusunu anlama-ya ve paylaşmaya çalışın. Kararları her zaman tek taraf vermemeli.

İletişim kurarken kısa ve açık ifadeler kullanın. Unutmamamız gereken en önemli detay bu bir savaş değildir. Çocuğun yardıma ihtiyacı vardır. Duygusal gelişimi içerisinde zorluklarla baş etmeyi öğrenerek biçimlenir ve yoğrulur” diye konuştu.

2 yaş döneminde çocuğun yeni ve zor bir döneme adım at-maya başladığını anlatan Uzmanlar, “Benmerkezcidir ve her şey onun istediği gibi olsun ister. Davranışları olgun değildir. Israrcı olmamak bu dönemde yapılması gereken en iyi tutumdur. Kendi yapabileceklerinin sınırları arttıkça, ısrarlar da artar. Öğrenme deneyimleriyle başarılı ya da başarısız olduğu alanların farkına varır. Kabul ettiremediği durumlarda çatışma yaşanmaya

başlar. Başarısızlık duygusu yaşar. Becerikli olmayı her çocuk is-ter. Ferdi becerileri geliştikçe sınır denemeleri artabilir. Olum-suz istekler bile olsa çocukların kendileri ile ilgili kavramlarının oluşabilmesi için denemelerine izin verebiliriz. Davranışların sıklığı ve görülme süresine dikkat edilmesi gerekir. İnatlaştığı konu sıkıntısını açıklamaya yetmeyebilir. Yemek için inatlaşan bir çocuk, yeni doğan kardeşi ile ilgili hiçbir duygusunu yansıtmıyor olabilir. İnatlaşılan davranışa değil, bütün yaşamı içindeki faktörlere bakarak çözüm-ler aramak gerekir. İnatlaşılan kon-uda başarılı olan taraf değil, ortak bir karar verilmeye çalışılmalı” dedi.

4 yaş dönemi hakkında bilgi

veren uzmanlar, şunları söyledi: “Çocuğun sosyal sınırları

kavradığı, birlikte yaşamanın kurallarını öğrendiği bir dönemdir. Şuurlu aileler bile bir problemin normal olup olmadığına ya da ne zaman geçmesi gerektiğine karar vermekte zorluk çekebilirler. Bu dönemde kazanılmış becerilerin geri dönmesi (alt ıslatma) sıkça görülür. Anne ve babalar çocuğun bunları kasten yaptığını düşünüp, meseleyi görmek istemeyebilir. Ceza ver-mek, azarlama, kolay ve ilişkilerini bozan tutumlardır. Meseleye sadece alt ıslatma olarak bakmak ve bunu halletmeye çalışmak başarısızlığı beraberinde getirir. Çocuğun ne yaşadığını, ilişkilerinin kalitesini, yaşantılarında değişen unsurları gözden geçirmek faydalı olur.”

“Filmlerdeki sigara içme sahnelerinin, ergenlik çağındaki gençleri bu alışkanlığı edinmeye

teşvik ediyor...”

Yeni Devir SofrasıZeytinyağlı Patlıcan

Dolması

Afıyet Olsun...

4 adet patlıcan5-6 adet sivribiber4-5 domates, kuşbaşı doğranmış2 baş kuru soğan, halka şeklinde doğranmış5-6 diş sarımsak, kızartmak için sıvıyağayrıca 3 yemek kaşığızeytinyağı, iç harcını kavurmak içinyarım limon suyu1 tatlı kaşığı tuz1 tatlı kaşığı karabiber

MALZEMELERPatlıcanları üç par-

çaya bölün, içlerini oyun. Patlıcanları kızartın. iç

malzemesini hazırlayın. Halka doğranmış soğan, sarımsak ve doğranmış sivribiberleri kavurun.

Domatesleri ekleyin. Tu-zunu, karabiberini ve limon

suyunu ekleyip kapatın.Patlıcanları doldu-

run. Tepsiye dizip bir çay bardağı kaynamış suyu

ekleyin. 200Clik fırında 15 dakika (patlıcanların sosu kaynamaya başladıktan

sonra 5 dakika daha pişene kadar) pişirin. Ilık veya

soğuk servis yapın.

HAZIRLANMASI

Page 21: Yeni Devir Edition 108

210 4 EKİM 2 0 1 1

AİLE - HAYAT

Fatma Tuncer

Kaybeden biz olduk

“27. yaşında bir işçiyim. Yoksul bir ailede büyüdüm ve liseden sonra eğitimime devam edemedim. Daha sonra bir fabrikada işçi olarak işe başladım. Aslında işimi sevmiştim. Okula karşı içimde her zaman bir ukde vardı, bunu gi-derebilmek için de çok çok kitap okudum. Şimdi, burada kazandığım parayla aileme bakıyordum. Ama iki yıl önce patronumuz değişti ve yeni gele n kişiyle hiç anlaşamadım. Sadece ben değil, hiç birimiz anlaşamıyorduk. Bir kaç kere şikayet ettik ama yine kaybeden biz olduk. Benimle be-raber patronla iyi anlaşamayan dört kişi işten çıkarıldık. Tabii ki, işten çıkarırken farklı gerekçeler ortaya koydular. Dört aydan beri işsizim, birkaç kere iş görüşmelerine git-tim, birkaç günlük deneme aşamasından da geçtim ama olmadı. Şimdilerde biraz güvensizim, sanki dünyanın en beceriksiz insanı benmişim gibi geliyor. İyi bir iş bulup toparlanmak istiyorum. Bana neler tavsiye edersiniz? “

Umarım her şey daha iyi olurİnsanın işini kaybetmesi ya da bulunduğu mekândan, sevdiği kişilerden uzak kalması bir yoksunluk duygusunu ya da burukluğu beraberinde getirebilir. Özellikle işini kaybeden kişiler başaramama, yetersiz kalma duygusu-na kapılabilirler. Sizin yaşadığınız durum da böyle bir şey olabilir. Bu doğaldır, çünkü, her insan sevmek, sevilmek, çalışmak ve başarmak ister. Bunlardan biri eksildiğinde kişi kayıp duygusuna kapılabilir ve bu anlamda kişinin hayatında çeşitli aksamalar meydana gelebilir. Bütün bunlar bir noktaya kadar doğal kabul edilir, Ancak kayıp karşısında yaşanan travma birkaç ayı geçmişse destek alma ihtiyacı doğabilir.

Size, yaşadığınız sorunla ilgili algınızı değiştirmenizi ve bunu bir eksiklik olarak algılamak yerine hayatın gerçeği olarak görmenizi tavsiye ederim. Yani, “ işimi kaybettim, ya bir daha iş bulamazsam, parasız kalırsam...” yerine, “ yeni bir iş arayabilirim, kendimi geliştirebilirim, belki de bundan sonra her şey daha iyi olabilir” diye düşünebilir algılarınızı bu şekilde değiştirebilirsiniz.Ayrıca, size yeni bir iş aramanızı bunun için bir çizelge hazırlayarak nereden hangi işe ulaşabileceğinizi tespit et-

menizi tavsiye ederim. Umarım her şey daha iyi olur.Ruh halim değişiyor

Dört çocuk annesi bir bayanım. Biraz karamsarım, olayların hep kötü taraflarını görürüm. Ama benimso-runum daha çok karanlıkla ilgili. Hava karardığında içime bir sıkıntı düşer. Gece bana ölümü, hastalığı ayrılığı, acıları hatırlatır. O yüzden akşamları ruh halim değişiyor ve ger-gin oluyorum. Gece odamdaki ışığı hiç kapatmıyorum eşim kızıyor, ama kapattığımda kendimi çok kötü his-sediyorum ve uyuyamıyorum. Bazen uykum kaçıyor, sabahın olmasını bekliyorum. Ama böyle zamanlarda gece uzadıkça uzuyor. Benim bu sorunum size çok basit bir şey gibi gelebilir ama gerçekten çok sıkıntım var. M. K.

Acılarınızı geceye yüklüyorsunuzYaşadığınız ya da çevrenizdeki insanların yaşadığı bütün acıları geceyle özdeşleştiriyorsunuz. Gece sanki size acı getirecekmiş gibi algılıyor kendinizi kötü hissediyor-sunuz. Oysa, geceyi bir rahmet, Allahın dinlenelim diye yarattığı bir lütuf olarak algılasanız sanırım duygularınız da değişecek. O nedenle yeniden bir yapılanma için bir psikiyatristen yardım almanız gerekir diye düşünüyorum.

Gelin-kaynananın tek derdi ‘önyargı’

Gelin-kayınvalide çekişmelerinin en büyük sebebi önyargılar. Bu güç mücadelesinden kurtulmak için yapılması gereken ise her iki tarafın birbirine anlayış ve saygı

göstermesi. Kayınvalide ‘bizim zamanımızda böyle değildi’ diye inatlaşmamalı, gelin de tatlı dil, güleryüzün gücünden yararlanmalı.

Gelin ve kayınvalide denilince akıllara çatışma, iktidar ve güç mü-cadelesi gelir. Bu mücadele çoğu zaman evlilik kurumunu derinden yaralar, boşanmalara dahi sebep olur. Gelin-kayınvalide mücadeles-inin en büyük sebebi ise önyargılar. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Zeki Aydın, ge-lin ve kayınvalidenin tutumlarını, peşin hükümlerin belirlediğini ifade ediyor.

Gelin ve kayınvalidenin, kafalarında taşıdıkları önyargılara göre davrandıklarını söyley-en Prof. Dr. Aydın, bunun da küçük bir anlaşmazlığı kavgaya dönüştürdüğünü belirtiyor. Prof. Dr. Aydın’a göre daha ortada hiçbir

şey yokken gelin kayınvalidesi için kayınvalide de gelini için olumsuz düşüncelere sahip olarak, adeta düşmanca bakış açışıyla işe başlıyor.

Aynı kişiyi, yani oğlu ve kocasını seven iki kadın, sudan se-beplerle anlaşamayarak hayatı önce kendilerine, sonra tüm aile birey-lerine zehir ediyor. İnatlaşmalarla başlayan tartışmalar, bir süre sonra boşanmalara kadar gidiyor.

Prof. Dr. Aydın, gelin-kayınvalide arasındaki çekişmelerin belli başlı sebeplerini şöyle sıralıyor: Önyargılar, alınganlık, kişilik farklılıkları, gelin ve kaynananın haddini aşması, başkasını yönetme isteği, kıskançlık, ruhsal hastalıklar, bencillik, cahillik.

Gelin, tatlı dilin gücünden yararlanmalı

Gelin, kayınvalidesine kaynana gözüyle değil, sevdiği eşinin annesi olarak bakmalı. Kayınvalide mem-nun edilirse eş de memnun edilir, üzülürse eş de üzülür. Aynı şekilde eşin akrabalarına da iyi davranılmalı. Yaşlı olan kayınvalidenin, gen-çlere göre daha sabırsız, daha tu-tucu olabileceği dikkate alınarak daha fedakâr olmaya çalışılmalı. Kayınvalidenin tecrübe ve bilgiler-inden yararlanmaya gayret edilmeli. Küçük bir sorun olduğunda hemen kendi annelerine aktarmak yerine öncelikle kendi aralarında çözm-eye çalışılmalı. Tatlı dil, güler-yüzün gücünden yararlanılmalı, kayınvalideye ‘anne’ denilmeli, za-

man zaman takdir edilmeli. Geline ‘kızım’ diye hitap edilmeli

Kayınvalide, öncelikle gelin-ini bir yabancı ve bir düşman gibi görmemeli. Gelinine ‘kızım’ der ve kızı gibi davranırsa, gelin de onu an-nesi gibi görür ve ona göre hareket eder. Kayınvalide büyüklüğünü bilmeli, gelinin acemilik ve gençlik hatalarını büyütmemeli. Özellikle de hatalarını başkalarının yanında söyleyip gelini mahcup etmek çok yanlış. Günümüzde görüşler, anlayışlar, âdetler hızla değişmekte. Bu sebeple kayınvalide, bazı değişiklikleri kabullenmeli ve sık sık ‘bizim zamanımızda böyle değildi’ diye inatlaşmamalı. Ben yanında annesi asla kötülenmemeli ve küçük düşürülmemeli.

Öfkeli bir gençlik geliyor

Çeşitli psikolojik test yöntem-lerinin kullanıldığı araştırmada gençlerin genel olarak kendiler-ini normalden fazla beğendikleri görülürken yüzde 88,8’inin klinik düzeyde kaygı sahibi olduğu saptandı. Amerika’da ise bu oran daha düşük. Amerika’daki gen-çlerin yüzde 85’i kaygı bozukluğu yaşıyor. Araştırmada ayrıca kaygı oranı yüksek olan gençlerin yüzde 54’ünün halk arasında yoğun iç sıkıntısı olarak tanımlanan ‘anksi-yete bozukluğu’ taşıdığı belirlendi. Araştırmada çeşitli kişisel ve so-

syal durumların birbirleriyle olan ilişkisine de dikkat çekildi. Buna göre; 15-20 yaş arası gençlerde öfke arttıkça kendine saygı da azalıyor. Eğitim düzeyi yüksek ebeveynin çocuklarında öfke ve kaygı daha az. Aile şehirde yaşıyorsa çocukta narsisizm ve kendine saygı artıyor. Ailenin gelir düzeyi yükseldikçe ve yaş ilerledikçe öfke, narsisizm ve kendine güven artıyor. Anne babası boşanan çocuklar daha narsist. Sağlık problemi yaşayan gençlerde öfke düzeyi yaşamayanlara göre çok daha yüksek. Hastalık sahibi gençlerin sağlıklı gençlere oranla kendilerine olan saygıları düşük.

Page 22: Yeni Devir Edition 108

0 4 EKİM 2 0 1 122 BULMACA

Nasıl Oynanır?Sudoku'nun kuralları son derece basittir; kuralları anlamak için matematikçi olmanıza gerek yok. Zor Sudoku'ların çözümü bazen uzun sürmekle birlikte, zorluk derecesi ne olursa olsun çözüm

yöntemi hep aynıdır.Toplamda 9 x 9 = 81 kare olan kümelere 1'den 9'a kadar rakamlar yerleştirilir. Her bir rakam, 3 x 3 = 9 kareden oluşan bloklarda da

sadece bir kez bulunabilir.Bulmacayı tamamlamak için tabloyu öyle bir şekilde doldur-malısınız ki dokuz kareden oluşan her satır, her sütun ve her blok 1'den 9'a kadar bütün rakamları içersin, hiçbir rakam tekrarlanmasın ve eksik kalmasın. Bazı rakamlar bulmacaya zaten yerleştirilmiş olacaktır. Bu rakamlar ne kadar artarsa bulmaca

o kadar kolaylaşır.

SOLDAN SAĞA: 1. Kalp ağrısı...Küçük pencere ya da tavan penceresi.2. Acizler...Buhar, buğu.3. Yarım...Meme çocuğu.4. Açıklık, boşluk...İki tarla arasındaki sınır...Çeltik tarlası sulanırken su üstünde toplanan çerçöp.5. Onarmak, düzeltmek, doğrultmak...Bilye.6. Kaba bir hitap şekli...Budanmış bağ çubuklarından yapılmış deste.7. Oyun yeri...8. Neon elementinin simgesi...Kapının alt kısmı, eşik.9. Köy odalarında kullanılan, küçük, tahta iskemle...10. Seyrek örgülü balık ağı...Kestane rengi, kumral, konural.

YUKARDAN AŞAĞI: 1. Hayvanda soğuk algınlığı...2. Kimsesiz, başıboş çocuk...İsviçre’de bir ırmak.3. Asmanın ikinci kez verdiği küçük taneli üzüm...İç giysisi dolabı.4. Tırnak yarası...Lümen elementinin simgesi...Hısım, akraba.5. Satürn gezegeninin bir uydusu...Beyaz...Bir müzik türü.6. Mısır unundan yapılan yemek, kaçamak.7. Serpmeye benzeyen büyük balık ağı...Bektaşi şeyhi...8. Dul kadın...Sanatla yapılmış ürün.9. Kısır, verimsiz...Akan dam.10. Labada da denilen yabani bir ot...Namus.

SUDOKU ZOR KOLAYSUDOKU

LABİRENT KARE BULMACA

Yazıların yasal sorumluluğu sabihine aittir

Adres : P.O.Box 200 Dallas, Vic. 3047Telefon : (03) 9302 3030 Fax: (03) 9302 2929 Reklamlarınız için: 0435 414 112’yi arayabilirsiniz

E-mail: [email protected]

Sahibi: Diyalog pty. ltd.

Genel Yayın YönetmeniMurat Karadağ

Haber ServisiMustafa Salih

Reklam Sorumlusu Tahir Solak

Gençlik Sayfalari Sümeyye Çetinkıran

Aile – Kadın Sağlık – Teknoloji

Gülşah Çiçek

Sporİlyas Çiçek

BİLMECE

? 2 dogru

parcasi ile bir simiti

kac parcaya bolebilirsiniz

Page 23: Yeni Devir Edition 108

230 4 EKİM 2 0 1 1

MİZAH

Bir gece hoca karısı ile konuşurken şöyle demiş :- “Yarın hava yağmurlu olursa oduna, açık olursa

tarlaya gideceğim.”

Karısı çıkışmış : - “Efendi inşallah de!”

Hoca hiddetlenmiş :- “Niçin inşallah diyeyim hatun? İki işten biri

mutlaka olacak, ya o, ya bu!”

Ertesi gün hava yağmurlu olduğu için ormana gitmek üzere sabahleyin erkenden evden çıkmış, biraz gittikten sonra yolda bir sipahiye rast gelmiş. Atın üzerindeki sipahi seslenmiş Hoca ‘ya :

- “Bana bak baba! Filan köye nerden gidilir?”

Hoca da ilgisiz bir tavırla cevap vermiş :- “Bilmem!”

Sipahi yoluna devam etmek isteyen Hoca ‘yı bırakmamış ve kamçıyla birkaç defa şiddetle vurduktan sonra bağırmış :

- “Seni gidi hain herif seni! Bilmezsin ha! Çabuk düş önüme! Sen beni ta o köye kadar götüreceksin!”

Hoca bu emri yerine getirmezse başına neler geleceğini düşünerek sipahinin önüne düşmüş ve hayli uzakta bulunan köye kadar götürmüş. Fakat vakitte bir hayli geç olduğu için artık ormana gidememiş, doğruca evine gelmiş. Kapıyı çalınca karısı içerden seslenmiş :

- “Kim o ?”

Hoca da suçlu suçlu karşılık vermiş :- “İnşallah benim hatun, aç kapıyı!”

FIKRAİnşallah Benim Hatun!

Yarın KaçacağızTemel ve Dursun akıl hastanesinden kaçınca

doktorlar bütün gün ikiliyi aramış.Bakmadık yer bırakmamışlar ama bir türlü

bulamamışlar. Akşam hastaneye dönünce Temel’le Dursun’u yerlerinde bulmuşlar;

- Sabahtan beri sizi arıyoruz, nereye gittiniz?

- Bugün prova yaptuk yarin kaçacağız.

ÖZLÜ SÖZLERİnsan, tehlikeyle karşılaşmadan

cesur olup olmadığını anlayamaz.(LaRochefoucauld)

Olgun insan güzel söz söyleyen değil, söylediğini yapan ve yapabileceklerini

söyleyen adamdır. (Konfüçyus)

KOMİK KARELER

Page 24: Yeni Devir Edition 108

0 4 EKİM 2 0 1 124 SPOR

Spor Toto Süper Lig’de Fenerbahçe, maçın son dakikalarında zorlanmasına karşın İBB’yi 4-2 mağlup etti ve maç fazlasıyla ligde liderliğe yükseldi. Sarı-laciverli ekibi galibiyeti, Stoch, Alex, Gökhan ve Baroni’nin golleri getirdi.Fenerbahçe, cezasının sona ermesinin ardından sonunda taraftarı bile buluştu ve hasret sona erdi. Coşkulu tribünler önünde sahne alan Kanarya, taraftarının coşkusuna karşılık veremedi. Maça çok tutuk başlayan Fenerbahçe, ilk devre boyunca kalesinde önemli tehlikeler yaşadı. Gökhan Gönül’ün orta sahanın sağ tarafında oynaması da Fenerbahçe’nin savunmadan çıkarken zorlanmasına neden oldu.

Fenerbahçe galibiyetle ‘merhaba’ dedi

Spor Toto Süper Lig’in 5’inci hafta mücadelesinde Fenerbahçe, 3-0

öne geçtiği maçın son dakikalarında

zorlanmasına rağmen İstanbul Büyükşehir

Belediyespor’u 4-2 mağlup etti ve

taraftarına galibiyetle ‘merhaba’ dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Webo ve Holmen ile geliştirdiği kontra ataklarla Fenerbahçe’ye çok zor anlar yaşattı. 12’de Holmen ve 16’da Doka’nın gol vuruşlarında Volkan Demirel kalesinde başarılıydı. Fakat maçın kırılma anı, 22’inci dakikada yaşandı. Bekir’in hatalı geri pasında araya giren Holmen’in vuruşu Volkan kurtardı. Holmen, dönen topu dar açıdan kaleye yeniden gönderdi ancak Volkan, sakatlanma pahasına inanılmaz bir kurtarış yaptı ve kornere çeldi.Maçın ilk devresi, İBB’nin atakları dışında oldukça temposuzdu ve 0-0 sona erdi.İkinci yarıya Semih-Bienvenu ve Orhan-Sezer değişiklikleri ile başlayan Fenerbahçe, bu hamlenin faydasını henüz 47’inci

dakikada gördü. Geçtiğimiz sezonun son haftalarında Büyükşehir Belediyespor’a attığı golün aynısını bu akşam da İBB filelerine gönderen Stoch, Fenerbahçe’yi 1-0 öne geçirdi.Sarı-lacivertliler, bu golün ardından baskısını daha da artırdı. Tribünlerin de büyük desteğini arkasına alan Fenerbahçe, ikinci golü 59’uncu dakikada Alex ile buldu. Bienvenu’nün pasıyla ceza sahası dışında topla buluşan Alex, o efsane sol ayağıyla uzak köşeye topu gönderdi ve Fenerbahçe’yi 2-0 öne geçirdi.Bu golden sonra daha da rahatlayan Fenerbahçe, oyunun kontrolünü tamamen eline aldı. Soldan Stoch, topu iyi getirdi ve ceza sahasına çevirdi. Orda topla buluşan Gökhan Gönül, net bir

vuruşla Fenerbahçe adına farkı 3’e çıkardı.İBB, 79’uncu dakikada bu sezonun flaş ismi Webo’nun golüyle farkı 2’ye indirdi. Kamerunlu’nun sert şutunda hata yapan Volkan, golü kalesinde gördü. Büyükşehir Belediyespor, 86’da Webo ile farkı 1’e indirdi ve beraberlik için umutlandı. Volkan’ın sektirdiği topu boş kaleye gönderen Webo, maçta durumu 3-2’ye getirdi.Karşılaşmanın 90+2’inci dakikasında Fenerbahçe’nin kullandığı frikikte topun başına geçen Cristian Baroni, maçın skorunu belirledi ve Fenerbahçe’yi 4-2 öne geçirdi.Bu sonuçla Spor Toto Süper Lig’deki yenilmezliğini sürdüren Fenerbahçe, maç fazlasıyla da liderliğe yükseldi.

Özdilek: Duran topla 2 puan kaybettik

Spor Toto Süper Lig’de 2-2 beraberlikle sonuçlanan MedicalPark Antalyaspor-Sivasspor maçının ardından basın toplantısı düzenleyen ev sahibi takımın Teknik Direktörü Mehmet Özdilek, takımının ortaya koyduğu mücadele, istek ve kazanma arzusunun üst düzeyde olduğunu ifade etti.Karşılaşmaya tutuk başladıklarını anlatan Özdilek, yenik duruma düştükten sonra kendileri gibi oynamaya başladıklarını belirtti.

Futbolda duran topların önemine değinen Özdilek, ‘’Yenik duruma düştükten sonra içimizdeki cevher uyandı. Bir çok gol pozisyonuna girdik. Önce beraberliği, ardından öne geçtiğimiz golü bulduk. Ancak Mersin İdmanyurdu maçında olduğu gibi duran toptan beklemediğimiz bir anda gol yedik’’ dedi.Atılan 2 gol dışında rakip takımın kendi sahalarına geçemediğini kaydeden Özdilek, ‘’Lig uzun bir maraton ve bu maratonun sonuna

kadar içinde olacağız’’ dedi.Genç futbolcu Emrah Başsan’ın performansına da değinen Özdilek, ‘’Emrah gelecek vaat eden bir oyuncu. Bugon 90 dakika sahada kaldı ve iyi bir performans sergiledi. Ortaya koyduğu oyun gelecek adına ümit verici. Bu performansının daha üzerine çıkabilecek yeteneklere sahip. Emrah, Antalyaspor’un geleceği için çok önemli bir oyuncu olacak’’ dedi.

Ulusoy rekora doymuyor!

Milli sporcu Cenk Devrim Ulusoy, paletli sabit ağırlık serbest dalış kategorisinde 87 metrelik dalışıyla dünya rekoru kırdı.Cenk Devrim Ulusoy, Antalya’nın Kaş ilçesindeki Hidayet Koyu açıklarında serbest dalış rekoru denedi. Dünya Sualtı Konfederasyonu (CMAS) gözlemcileri nezdinde dalış yapan Cenk Devrim Ulusoy, 87 metre derinliğe 1 dakika 15 saniyede ulaşırken, iniş-çıkış süresi toplam 2 dakika 28 saniye olarak kaydedildi. Daha önceki rekorun 86 metre ile İtalyan Homar Leuici’ye ait olduğu belirtildi.Rekor denemesini izleyenler arasında CMAS Başkan Yardımcısı Ivan Nyidi, CMAS Spor Komitesi Başkanı Xavier Duran, Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Başkanı İnkılap Obruk ile sporcunun antrenörü Levent Ucuzal de yer aldı.Ulusoy, dün de paletsiz ip destekli 80 metre dalışta, dünya rekoru kırmıştı.

Medical Park Antalyaspor Teknik Direktörü Mehmet Özdilek, duran toptan beklemedikleri bir golle kendi evleride 2 puan bırakmanın üzüntüsünü yaşadığını söyledi.

75 kiloda Adem Kılıçcı

elendiAzerbaycan’ın Başkenti Bakü’de devam eden şampiyonanın akşam seansında Alman rakibi Stefan Hartel karşısında ilk raundu 3-2, ikinci raundu 6-5 ve üçüncü raundu da 4-3 kaybeden Adem Kılıçcı, müsabakadan 13-10 mağlup ayrıldı ve şampiyonaya ilk turda veda etti. Bu sonuçla birlikte Türkiye, şampiyonadaki üçüncü mağlubiyetini aldı.Şampiyonada yarın 4 Türk boksörü ringe çıkacak.64 kiloda Onur Şipal, Özbekistanlı Sanjobek Rahmonov, 69 kiloda Önder Şipal, Gürcistanlı Zaal Kvachatadze, 81 kiloda Caner Sayak, Kübalı Julio De La Cruz Peraza ve 91 kiloda Denizhan Gökkaya da Küba’dan Eris Landy Savon Cotilla ile karşılaşacak.

Page 25: Yeni Devir Edition 108

250 4 EKİM 2 0 1 1

SPOR

Kartal 4’te 4 peşinde

Ligde oynadığı son 3 maçı kazanan Beşiktaş, deplasmanda yarın Gaziantepspor’u mağlup

edip seriyi sürdürmek istiyor.

Spor Toto Süper Lig’de 5. haftanın son maçında yarın deplasmanda Gaziantepspor ile karşılaşacak Beşiktaş, galibiyet serisini sürdürmeyi hedefliyor.Eskişehirspor yenilgisiyle başladığı sezonda daha sonraki maçlarında Ankaragücü (3-1), Bursaspor (2-1) ve Medical Park Antalyaspor’u (1-0) mağlup eden siyah-beyazlılar, Gaziantep deplasmanından da 3 puanla

dönerek, 4’te 4 yapmak ve milli maçlar nedeniyle verilecek araya moralli girmek amacında.Hafta içinde UEFA Avrupa Ligi’nde İngiliz ekibi Stoke City karşısında deplasmanda şanssız bir yenilgi alan ‘Kara Kartallar’, ilk 4 haftayı puansız geçtikten sonra teknik direktör değişikliğine giderek Tolunay Kafkas’ın yerine Abdullah Ercan’ı getiren Gaziantepspor

karşısında galibiyet hesapları yapıyor.Siyah-beyazlı ekipte sakatlıkları süren Bebe, Ersan Adem Gülüm ve Almeida yarınki maçta da forma giyemeyecek. Medical Park Antalyaspor maçında yeniden sakatlanan İbrahim Toraman’ın da forma giymesi zor.10 Eylül’de Eskişehirspor maçıyla başlayan 24 günlük

zorlu periyotta Spor Toto Süper Lig ve UEFA Avrupa Ligi’nde 7. maçına çıkacak Beşiktaş, öğleden sonra yapacağı antrenmanla hazırlıklarını tamamlayacak ve akşam saatlerinde Gaziantep’e gidecek.Kamil Ocak Stadı’nda saat 20.00’de başlayacak maçı hakem Halis Özkahya yönetecek.

Ankaragücü puanla tanıştı!

Spor Toto Süper Lig’de Gençlerbirliği ile Ankaragücü 1-1 berabere kaldı.Maça Gençlerbirliği tek yabancı ile maça çıkarken, Ankaragücü ise 2 yabancı ile maça başladı.22. dakikada Gençlerbirliği genç oyuncusu Soner ile 1-0 öne geçti ve ilk yarı bu skorla sona erdi.İkinci yarıda Ankaragücü zaman zaman beraberlik için önemli pozisyonlar üretirken, Gençlerbirliği de farkı artırmak için çabalıyordu.Maçın Gençlerbirliği adına

İki Ankara takımının mücadelesinde Gençlerbirliği ile Ankaragücü 1-1 berabere kaldı. Bu sonuçla Ankaragücü

ligde 4 hafta sonunda ilk puanına ulaşmış oldu.

1-0 bitmesi beklenirken, 87. dakikada Ankaragücü’nde Rajnoch sahneye çıktı ve takımına beraberliği getiren golü Gençlerbirliği ağlarına bıraktı.Kalan dakikalarda başka gol olmayınca maç 1-1 eşitlikle sona erdi.Bu sonuçla Gençlerbirliği puanını 5’e çıkartırken, Ankaragücü de ilk puanını almış oldu.GENÇLERBİRLİĞİ:1 ANKARAGÜCÜ: 1Stat: 19 MayısHakemler: Süleyman Abay,

Orkun Aktaş, Erdem BayıkGençlerbirliği: Özkan Karabulut, Cem Can, Burak, Aykut Demir, Mehmet Akgün, Özgür İleri, Soner Aydoğdu, Oktay Delibalta (Dk. 60 Tum), Yasin, Hurşut (Dk. 81 Mehmet Sedef), ZecAnkaragücü: Özden Öngün, Uğur Uçar, Ediz Bahtiyaroğlu, Aydın Toscalı, Özgür Çek, Rajnoch, Güven Varol (Dk. 46 Serdar Özkan), Kağan Söylemezgiller (Dk. 71 Umut Sözen), Hürriyet Güçer, Ergin Keleş (Dk. 46 Turgut Doğan Şahin), Tisdell

Goller: Dk. 22 Soner Aydoğdu (Gençlerbirliği), Dk. 87 Rajnoch (Ankaragücü)Kırmızı kart: Dk. 86 Serdar Özkan (Ankaragücü)Sarı kartlar: Dk. 23 Soner Aydoğdu, Dk. 25 Aykut Demir, Dk. 41 Özgür Çek, Dk. 78 Herve Tum, Dk. 86 Yasin (Gençlerbirliği), Dk. 25 Ergin Keleş, Dk. 50 Kağan Söylemezgiller, Dk. 53 Serdar Özkan, Dk. 58 Hürriyet Güçer, Dk. 64 Uğur Uçar, Dk. 82 Turgut Doğan Şahin (Ankaragücü)

"Takım olarak iyi mücadele

ettik"

Bursaspor’un başarılı orta saha oyuncusu Pablo Martin Batalla, dün akşam 4-0 kazandıkları Gençlerbirliği maçında takım olarak iyi mücadele ettiklerini bildirdi.Batalla, kulübün resmi internet sitesinde yer alan açıklamasında, Sivaspor maçındaki kötü futbol ve alınan 3-0’lık yenilginin ardından böyle bir galibiyete ihtiyaçlarının olduğunu belirtti.Gençlerbirliği maçına çok iyi konsantre olduklarını vurgulayan Batalla, ‘’Çok mutluyum. Sivas’taki kötü oyunun ardından bu maç çok önemliydi. Takım olarak iyi mücadele ettik. 90 dakikanın sonunda da 4-0 gibi net bir skorla sahadan 3 puanla ayrıldık. Sivasspor maçı bizim oynadığımız en kötü maçtı. İyi konsantre olup, iyi performans sergilemek önemliydi. İkinci goldeki pas benim için çok önemliydi. Maç çok sıkışmıştı, ikinci gol bizi rahatlattı.’’ diye konuştu.

10. Gazi Koşusu koşulduİstanbul Masterleri Atletizm Kulübü tarafından düzenlenen 10. Uluslararası Gazi Koşusu İstanbul’da yapıldı. Ataköy’deki Olimpiyatevi’nin önünden startı Atletizm Federasyonu Asbaşkanı Hüseyin Yıldırım tarafından verilen yarışta, yaklaşık 400 atlet, Adnan Kahveci Bulvarı, Rauf Orbay Caddesi, Yeşilyurt havuz, Hava Harp Okulu önü, sahil yolu, Galeria güzergahında koşup, dönüşle birlikte Olimpiyatevi’nde 10 kilometrelik parkuru tamamladı. Erkekler genel klasmanda Mehmet Ali Akbaş koşuyu ilk sırada bitirirken, Erdi Aksu ikinci, Eser Akiş de üçüncü oldu. Lütfiye Kaya’nın birinciliği elde ettiği bayanlar genel klasmanını ise Tuğba Merve Çavdar ikinci, Handan Eser de üçüncü sırada tamamladı.

Page 26: Yeni Devir Edition 108

0 4 EKİM 2 0 1 126

Başkent temsilcisi Ankaragücü’ne konuk olan Galatasaray, 3-0 gibi net bir skorla, ilk dış saha galibiyetine imza attı.

Galatasaray deplasmanda siftah yaptıSPOR

Süper Lig’in 5. haftasında Galatasaray, başkent temsilcisi Ankaragücü’ne konuk oldu.

Maç boyunca rakibinden üstün bir oyun sergileyen Gal-atasaray, Rajnoch (KK), Kazım Kazım ve Baros’un golleriyle sahadan 3-0 galip ayrılarak bu sezonki ilk deplasman galibi-yetini aldı.

Sarı kırmızılılar bu galibiyetle puanını 10’a çıkartırken, seyircisi önünde istediği sonucu alamayan Ankaragücü de 1

puanda kaldı.Karşılaşmaya etkili başlayan taraf konuk Galatasaray

oldu. Ankaragücü kalesinde önemli pozisyonlar yakalayan sarı kırmızılılar, aradığı golü 12. dakikada buldu. Selçuk’un kullandığı serbest vuruşta başkent ekibinin savunmasında Jan Rajnoch, ters bir kafa vuruşuyla topu kendi ağlarına gönder-di: 0-1.

Bu dakikadan sonra da Ankaragücü kalesine yüklenmeye

devam eden Galatasaray, 20. dakikada Kazım Kazım ile farkı 2’ye çıkardı. Engin Baytar’ın başlattığı hızlı hücumda Selçuk İnan, sağ taraftan bindirme yapan Kazım Kazım’ı topla buluşturdu. Kazım’ın sert şutunda top ağlarla buluştu ve Galatasaray skoru 2-0’a getirdi.

İlk yarının kalan bölümünde başka gol olmazken, konuk ekip Galatasaray ilk devreyi 2-0’lık üstünlükle tamamladı.

Karşılaşmanın ikinci yarısında iki takım da pozisyon üretmekte zorlandı. Skorun verdiği rahatlıkla oyunu kontrol eden Galatasaray, 85. dakikada penaltı kazandı. Penaltı vuruşu için topun başına geçen Çek yıldız Milan Baros, topu Ankaragücü ağlarına göndererek skoru 3-0 yaptı.

Kalan sürede başka gol olmazken, Gal-atasaray sahadan 3-0’lık skorla galip ayrılarak bu sezon ilk deplasmandan 3 puanla döndü.

ANKARAGÜCÜ: 0 - GALATASARAY: 3

Stat: 19 Mayıs Hakemler: Fırat Aydınus xx, Serkan Ok xx,

Aleks Taşçıoğlu xx Ankaragücü: Özden x, Uğur x, Ediz xx,

Aydın xx, Özgür xx, Kağan x (Dk. 62 Güven x), Rajnoch xx, Hürriyet x, Turgut x, Tisdell

xx, Ergin x (Dk. 73 Umut x) Galatasaray: Muslera xx, Sabri xx, Gökhan xx, Ujfalusi

xx, Hakan xx, Felipe Melo xxx, Kazım xxx, Selçuk xx, Engin xx (Dk. 74 Baros xx), Riera xx (Dk. 64 Eboue xx), Elmander xx (Dk. 83 Sercan x)

Goller: Dk. 12 Rajnoch (kendi kalesine), Dk. 20 Kazım, Dk. 85 Baros (penaltıdan) (Galatasaray)

Eskişehir’de Burak Yılmaz fırtınasıSüper Lig’in 5. haftasında

Trabzonspor deplasmanda Eskişehirspor ile karşı karşıya geldi. Bordo-mavili ekip Burak Yılmaz’ın kaydettiği (2) gollerle rakibini 2-0 mağlup etti.

Karşılaşmanın ilk tehlikeli atağı 18. dakikada Erkan’ın sol kanattan attığı pasta Dede, topla buluştu. Ceza sahası içine giren Dede’nin ortasında Trabzonspor defansının arkasına sarkan Alp-er, topa vurdu. Alper’in şutunda meşin yuvarlak kalenin solundan auta çıktı.

Maçın 28. dakikada Eskişehirspor atağında Erkan ceza yayı önündeki Veysel’e topu iletti. Veysel’in sert şutunda meşin yuvarlak kalenin solundan az farkla dışarı çıktı. Nadareviç’in kafayla uzaklaştırmak istediği top ceza yayındaki Halil’in önüne düştü. Topu kontrol eden Halil’in sert şutunda kaleci Ivesa, meşin yuvarlağı ayağıyla bloke etti. Ivesa’dan dönen topu Eskişehirspor defansı uzaklaştırdı.

9. dakikada çalımlarla Trab-zonspor ceza sahası içine giren Koray, kaleci Tolga ile karşı

karşıya kaldı. Koray’ın şutunda Tolga iki hamlede topu kontrol etti.

Karşılaşmanın ilk yarısı 0-0 sona erdi.

Trabzonspor hakem Yunus Yıldırım’ın düdüğüyle ikinci yarıya başlayan taraf oldu. Her iki takımda ilk yarıdaki kadrolarını koruyarak maça başladı.

Karşılaşmanın 49. dakikasında Eskişehirspor gole

çok yaklaştı. Erkan Zengin sol kanattan çizgiye indi, ceza sahası içine ortasını yaptı, Serdar ön di-rekte uzak köşeye kafayı vurdu ve top az farkla direğin dibinden auta çıktı.

İkinci yarının ilerleyan dakikalarında Burak Yılmaz sahne aldı. 55 ve 57. dakikalarda bulduğu iki golle takımını bir anda iki farklı öne geçiren milli futbolcu bordo-mavililerin ligde

üst üste ikinci maçı kazanmasını sağladı.

Bu sonuçla Trabzons-por puanını 8’e çıkartırken, Eskişehir ise 7 puanda kaldı. ESKİŞEHİRSPOR: 0 - TRA-

BZONSPOR: 2Hakem: Yunus Yıldırım,

Mustafa Emre Eyisoy, Cem Satman

Eskişehirspor: Ivesa, Sezgin, Koray, Diego, Dede,

Süper Lig 5. hafta mücadelesinde Eskişehir deplasmanına konuk olan Trabzonspor, Burak Yılmaz’ın ikinci yarıda iki dakika içinde bulduğu iki golle 2-0 galip geldi.

Nadareviç (Dk. 60 Boyd), Vey-sel (Dk. 83 Tello), Kamara (Dk. 60 Burhan), Alper, Erkan, Serd-ar

Trabzonspor: Tolga, Ser-kan, Giray, Mustafa, Celustka, Zokora, Colman, Volkan (Dk. 78 Alanzinho), Burak, Adrian (Dk. 90 2 Ferhat), Halil (Dk. 86 Aykut)

Goller: Dk. 55 ve 57 Burak (Trabzonspor)

Page 27: Yeni Devir Edition 108

270 4 EKİM 2 0 1 1

OSTEK GLASSOSTEK GLASSOSTEK GLASSOSTEK GLASS

Commercial & Domestic

Windows | Showerscreens | Wardrobes | Doors | Mirrors

Insurance Work | Same Day Replacement Service

All Types of Glass Replacements

Call Osman 0422 119 266

or Tel/Fax 9308 5509

Page 28: Yeni Devir Edition 108

0 4 EKİM 2 0 1 128

TTFM

4

FULL-CERAMIC BURNER UNIT

CHAIN-FREEDIRECTDRIVE

MOTOR SYSTEM

HOT SPECIALS!!!

$15904 - BURNER

KEBAB MACHINE

Individual Flame-outThermocouple Sensor

on every burner

Durable and ReliableBattery Operated

Spark Igniter

Innovative Swing-inDesign gets close

to kebab

Safe & DurableStainless-Steel

Corrugated Gas Lines

www.kebabmachine.com.au

TTFM- SERIESKEBAB MACHINES

TTFM

3

TTFM

5

Showroom: 695 Sydney Rd, Coburg 3058 , Melbourne - Victoria, AustraliaTel: +61 3 9350 2943

Factory: 26~28 Glenbarry Road, Campbellfield 3061, Victoria AustraliaTel: +61 3 9357 0855

Email: [email protected]

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

TTFMVerticalBanner2050by81250.pdf 8/16/2010 9:54:58 AM

Branches in Sydney, Canberra, Adelaide & Darwin.

CHICKEN DONER YAPRAK All our kebabs are gluten free!

♦ SUCUK ♦ PASTIRMA ♦ FRANKFURT ♦ PIZZA TOPPING

COMING SOON ! Ph: 03 8339 0951 Web:www.ozlem.com.au