19
Gizem gözyaþlarý ile son yolculuðuna uðurlandý... Gizem gözyaþlarý ile son yolculuðuna uðurlandý... Hasan Dölek’le dünden bu güne... Federasyon Baþkaný Federasyon Baþkaný RÖPORTAJ RÖPORTAJ Dünya ÞOK oldu! 2. Dünya Savaþýndan sonra Norveç'in en kanlý saldýrýsý! 2. Dünya Savaþýndan sonra Norveç'in en kanlý saldýrýsý! Ýsveç Türk Kadýnlar Federasyonu'na ziyaret Ýsveç Türk Kadýnlar Federasyonu'na ziyaret YENÝ BÝRLÝK YENÝ BÝRLÝK DEMOKRASÝ - SEÇME ÖZGÜRLÜÐÜ - ÝÞBÝRLÝÐÝ - DAYANIÞMA ÝSVEÇ TÜRK ÝÞÇÝ DERNEKLERÝ FEDERASYONU YAYIN ORGANI.www.trf.nu - Yýl(ar):35 - Sayý(nr.): 4/2011 TERÖRE TERÖRE HAYIR HAYIR mitingi mitingi Davutoðlu taziyede bulundu

YENİ BİRLK 4/2011

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Yeni Birlik Dergisi Sayı 4/2011

Citation preview

Page 1: YENİ BİRLK 4/2011

Gizem

gözyaþlarý ile

son yolculuðuna

uðurlandý...

Gizem

gözyaþlarý ile

son yolculuðuna

uðurlandý...

Hasan Dölek’ledünden bu güne...

Federasyon BaþkanýFederasyon Baþkaný

PO

RTA

JR

ÖPO

RTA

J

DünyaÞOKoldu!

2. Dünya Savaþýndan sonra Norveç'in en kanlý saldýrýsý!2. Dünya Savaþýndan sonra Norveç'in en kanlý saldýrýsý!

Ýsveç Türk Kadýnlar Federasyonu'na ziyaret

Ýsveç Türk Kadýnlar Federasyonu'na ziyaret

YENÝ BÝRLÝKYENÝ BÝRLÝKDEMOKRASÝ - SEÇME ÖZGÜRLÜÐÜ - ÝÞBÝRLÝÐÝ - DAYANIÞMA

ÝSVEÇ TÜRK ÝÞÇÝ DERNEKLERÝ FEDERASYONU YAYIN ORGANI.www.trf.nu - Yýl(ar):35 - Sayý(nr.): 4/2011

TERÖRETERÖRETERÖRE

HAYIRHAYIRmitingimitingi

Davutoðlu taziyede bulundu

Page 2: YENİ BİRLK 4/2011

YENÝ BÝRLÝK sayý 4/11

Ýsveç Türk Ýþçi Dernekleri Federasyonu Aylýk Yayýn Organý

Utges av Turkiska Riksförbundet Adres/Adress: Järngvägsgatan 86, 172 75 Sundbyberg

Tel: 08-728 00 34 – 08 531 732 05 – 08 531 706 15

Fax: 08 728 00 42 Internet:

Http://www.trf.nu – e-mail:[email protected][email protected] Telefon saatleri (hergün) / Telefontid (vardagar):

Pazartesi –Cuma/09.00 – 12.00 / 13.30 -17.00

Sahibi/Ansvarigutgivare: Hasan Dölek

Redaksiyon/ Ý Redaktionen: Hasan Dölek, Ramazan

Kavaklý, Ýlknur Akdað, Adem Okur Ýlan sorumlusu

Annonsansvarig: Adem Okur Grafik Tasarým/Layout:Akdeniz Klas Gazete

Dizgi/Sättning: Atilla Kulbay

Yýlllýk abone Ücretleri/Årsprenumeration: Üyeler/Medlemmar:

100:-Örgüt ve Kurumlar/Org: & Ýns: 250:-

Yurtdýþý/Utrikes: 250:-PlusGiro: 439 83 10 – 5

Önemli /Viktig: Sipariþ edilmeyen yazýlardan veya okuyucu

mektuplarýndan redaksiyon sorumlu deðildir!

Redaktionen är icke ansvarig för insänt eller ej beställd material!

***

Verilmiþ veya verilecek anonslarda olasý deðiþiklikler, her iki ayda bir ayýn 15´inde Yeni Birlik´e ulaþtýrýlmasý

gerekmektedir. Verilen tarihten sonra itiraz veya deðiþiklik istemi geçersiz olup, muhtemel yanlýþlýklardan Yeni Birlik

sorumlu tutulamaz.

Annons och /eller manustext förväntas vara oss tillhanda senast den 15 i varannan månad. Yeni Birlik förbehåller sig

rätten till ansvarsfrihet för fel som inte reklamerats inom angiven tidsgräns.

3 YENÝ BÝRLÝK

Baþ yazý Deðerli okurlar,

Güzel ve iyi temenniler ile baþlayan yaz tatilimiz, Norveç’ten gelen acý bir haber ile sarsýldý. Bu haber basýnda yayýnlanmaya baþlayýnca, sanýrým sizlerde benim gibi terörist saldýrýnýn yapýldýðý Norveç ile ilgili haberlere odaklandýnýz. Breivik isminde cani bir Norveç vatandaþý terörist tarafýndan gerçekleþtirilen katliam da onlarca insan ölmüþ ve yaralanmýþtýr. Ýnsanlar üzerinde tamir edilmesi çok zor yaralar açmýþtýr. Saldýrýnýn olduðu ilk saatlerde baþta Norveç basýný ve ardýndan Avrupa basýný önyargýlý davranarak bu saldýrýyý Müslümanlara mal etmeye çalýþmýþlardýr. Ýlerleyen saatler ise yanýldýklarýný ortaya çýkarmýþtýr.Bu saldýrý sonrasýnda artýk Avrupa ülkeleri toparlanmalý, Avrupa’da her geçen gün gücünü ve nüfusunu artýran aþýrý saðcý yani ýrkçý guruplar ý kont ro l a l t ýna tu tmal ý ve güç lenmeler in i engel ley ic i t edbi r le r almalýdýrlar. Dünya’ya insan haklarý dersi vermeye çalýþan bazý Avrupa ülkeleri önce kendi insanýný eðitmelidir. Deðerli dostlar, Breivik denilen ýrkçý cani teröristin gerçekleþtirdiði katliamda tüm yaþamýný yitirenlerin ailelerine baþsaðlýðý, yaralýlarýna ise acil þifalar diliyorum. Bir daha yenilerinin olmamasýný temenni ediyor ve Ýsveç Türk Ýþçi Dernekleri Federasyonu adýna terörü lanetliyorum. Türkiye’de PKK teröründen dolayý þehit olan askerlerimize ise Allahtan rahmet diliyorum. Ayrýca PKK terörünü de þiddetle kýnýyorum. Mübarek Ramazan bayramýnýzý en içten dileklerimle kutlar nice bayramlarý aileniz ve sevdikleriniz ile birlikte kutlamayý dilerim.

Ýsveç Türk Ýþçi Dernekleri Federasyonu Genel Baþkaný

Hasan Dölek

Page 3: YENİ BİRLK 4/2011

5 YENÝ BÝRLÝK

Röportaj

4 YENÝ BÝRLÝK

-Sayýn Dölek; Kaç yýldýr federasyon baþkanlýðý görevini yürütüyorsunuz ve baþkanlýk görevine baþladýðýnýzdan beri federasyon olarak ne tür geliþmeler kaydettiniz?

-2006 Yýlý’nýn ilkbaharýnda federasyon baþkaný seçildim. Þu anda da üçüncü dönem baþkanlýk görevini yürütüyorum. Doðrusu federasyon baþkanlýðý görevine geldiðim dönem çok sýkýntýlý bir dönemdi. Göreve geldiðimiz dönem hem ekonomik olarak hem de faaliyetler açýsýndan, Federasyon sorunlu bir dönem yaþýyordu. Mali müþavirin hazýrladýðý rapora göre 2006 yýlý Federasyon gelir tablosunda eksi 464,000 (Dörtyüzaltmýþdörtbin Kron) olduðu yazýyordu. Ayrýca Federasyonun bizden önceki yönetim kurulu Valhallavägen de yaklaþýk 125.000 kron (Yüzyirmibeþbin Kron) hava parasý ödeyerek bir lokal kiralamýþtý. Kiralanan bu lokale yaklaþýk 6.800

Kron. (altýbinsekizyüzkron) aylýk kira ödeniyordu. Bu boþ lokale toplam 11 ay boyunca kullanýlmadýðý halde Federasyon tarafýndan kira ödenmiþ. Bu durum beni ve yönetim deki arkadaþlarý çok üzmüþtü. Federasyonumuza yakýþmayan bir lokal ve sokaða boþ yere atýlan onca para. Bu arada da Alby’deki lokallerinde de oturmaya devam eden Federasyon. Alby için ise 19.500 Kron kira ödemekteydi. Bu iki lokali bir araya getirdiðimizde Federasyon kasasýndan aylýk yaklaþýk 26.300 Kron kadar para ödenmekteydi. Yeni Birlik Dergisi düzenli olarak basýlmýyor, basýldýðý aylarda ise ekonomik zarar ile basýlýyordu. Okuyucular tarafýndan da fazla raðbet görmüyor idi.

-Peki, bu sýkýntýlý süreci nasýl aþtýnýz?

-Öncelikle federasyonun Valhallavägen’deki lokal sorununu çözdük ama bu sorunu çözmek

150.000 Kron gibi bir külfete mal oldu. Bu da önceki yönetimin düþünmeden iyice araþtýrmadan yapmýþ olduðu zararlý bir yatýrýmdý. Bu durumu temizleme görevi ise bize düþmüþtü. Ardýndan Alby’den çýkarak daha modern, daha büyük, daha merkezi ve en önemlisi çok daha az (13.500 Kron) kira ödediðimiz bir lokale taþýndýk.

Dergi ile ilgili geliþmeler ise; Demin bahsettiðim problemleri ve ofis sorununu çözdükten sonra dergiye yeni bir planlama ve renkli baský olmak üzere yýllýk sayýsýný önce 2’den 4’e sonra da 4’ten 6’ya çýkardýk. Kalitenin artmasý ile abone sayýmýz arttý ve bu durumda pozitif yönde reklamlarý etkiledi ve dergi federasyona yük olmaktan kurtarýldý.

-Federasyonun geçmiþten bugüne dernekleri ile iliþkileri nasýl?5 Yýl önce göreve geldiðimizde uzun süre derneklerin ziyaret edilmediðini, derneklerin sorun ve sýkýntýlarý ile yeterince ilgilenilmediðini gördük.Hýzlý bir þekilde öncelikle Stockholm dýþýndaki daha sonra da Stockholm içinde ki derneklerimizi ziyaret ederek, sorun ve sýkýntýlarýna çözüm bulmak için giriþimlerde bulunduk. Nihayetinde derneklerimiz ile iliþkilerimiz þu anda son derece pozitif ve olumlu olarak devam etmektedir.

-Federasyon ile ilgili bu kadar mücadele ediyor ve zaman ayýrýyorsunuz. Bu çalýþmalarýnýz ile ilgili her hangi bir ücret (maaþ) alýyor musunuz?

-Normalde kongre kararý ile federasyon baþkanlýðý görevini yürüten kiþiye bir maaþ ödenmesi ön görülüyor ancak ben þu ana kadar hiçbir þekilde bu hakký kullanmadým ve federasyondan her hangi bir ücret veya para maaþ olarak almadým. Bu görevi idealistçe yapýyorum.

-Federasyon kongreleri ne kadar zamanda bir yapýlýyor ve bu organizasyonu nasýl tertipliyorsunuz?

-Tüzük gereði her iki yýlda bir Nisan ayý içerisinde kongrelerimiz yapýlýyor. Daha önceden bütün gelir gider bilançolarýmýz, faaliyet ve diðer raporlarýmýz derneklere ve delegelere gönderiliyor. Kongreye delegelerin haricinde vatandaþlarýmýz, eski yönetici arkadaþlarýmýz ve basýn davet ediliyor. Federasyonumuzun kuruluþu olan 1977 yýlýndan bu yana kongrelerimiz olabildiðince þeffaf ve açýk yapýlmaktadýr.

-Peki, Hasan Bey; Federasyon olarak hükümetler nezdinde vatandaþlarýmýz için ne yaptýnýz?

-Birkaç sefer T.C. Hükümetlerine, Ýsveç’te yaþayan vatandaþlarýmýzýn sorun ve sýkýntýlarýný yansýtan sorunlar paketi ilettik. Ýsveç hükümetine ve Ýsveçli bakanlara, Ýsveç’te yaþayan göçmenlerin sorunlarý ile ilgili görüþlerimizi bildirdik ve bu sorunlarýn çözümü noktasýnda gerekli iyileþtirmelerin yapýlmasýný talep ettik. Bu tür faaliyetler süreklilik arz eden ve güncel olarak devam edilmesi gereken faaliyetlerdir. Çünkü

federasyonlar buradaki vatandaþlarýn resmi temsilcisidir. Biz bu noktada yer aldýðýmýz her platformda göçmenler ile ilgili þartlarýn iyileþtirilmesi ve göçmenlerin yaþadýðý sorunlarýn hýzlý bir þekilde çözüme kavuþmasý için gerekli tepki ve taleplerimizi dile getiriyoruz.

-Bu 5 yýllýk süreç içerisinde önemli gördüðünüz belli baþlý birkaç faaliyetinizi paylaþabilir misiniz?

-1. Ýsveç’te uzun yýllardýr Türkler tarafýndan yapýlmayan mitingler yaptýk. Örneðin; TERÖRE HAYIR mitingi, 11 MART 2010 yýlýnda Ýsveç Parlamentosu’nda 1914–1915 olaylarý ile ilgili alýnan yanlýþ kararý protesto mitingi yaptýk.

2. Türk Kadýnlar Federasyon’unun kuruluþuna bir fiil destek verdik.

3. Az öncede bahsettiðim gibi kaliteli ve okunabilir bir YENÝ BÝRLÝK kazandýrdýk.

4. Teknolojinin gerisinde kalmayarak deðiþen dünya’nýn teknoloji çaðýna uygun þekilde web sitemizi sürekli geliþtirerek yeniledik ve bu çalýþmalar sonucunda da Federasyon’umuzun web sitesi sürekli takip edilir duruma gelmiþtir.

5. Türklerin Ýsveç’e geliþinin 40. Yýlýný üç farklý ilde ve gelen ilk kuþaðý ön plana çýkartarak kutladýk ve yine federasyonumuzun da 30. Kuruluþ yýl dönümünü kutladýk. Avrupa daki diðer Türk örgütleri ile birlikte AB projeleri yaptýk.

-Burada engelli ve yaþlý vatandaþlarýmýz var. Bu vatandaþlarýmýz için her hangi bir giriþiminiz oldu mu?

-Elbette! Bizim dönemimizde yaptýðýmýz en önemli iþlerden bir tanesi uzun yýllar unutulmuþ engelli vatandaþlarýmýz ve aileleri oldu. Stockholm’de yaþayan engelli vatandaþlarýmýzý bir araya getirerek engellilerimiz için neler yapabileceðimizi araþtýrdýk ve Stockholm’ün kuzeyi ve güneyi olmak üzere iki tane engelliler derneði kurduk. Bu dernekler vasýtasý ile engellilerimizi tespit ederek onlara gereken desteði saðlamak için

giriþimlerde bulunduk. Bu giriþimler ile moral ve motivasyonlarýný üst seviyeye çýkarmak için sosyal etkinlikler düzenleyerek aileleri ile daha pozitif yaþam için mücadele ettik ve mücadele etmeye devam ediyoruz. Ayný zamanda birde Stockholm Belediyesi ile görüþerek Rinkeby yaþlý evinde bir Türk bölümü açtýrdýk.

-Gerek çalýþanlarýn maaþlarý, gerek kira giderleri ve gerekse yapýlan organizasyonlar ile ilgili ekonomik kaynaðý nereden ve nasýl saðlýyorsunuz?

-Görevde olduðumuz süre zarfýnda federasyonun gelirlerini arttýrýp, giderlerini nasýl düþürürüz diye zaman zaman arkadaþlarýmýz ile bir araya gelerek deðiþik çalýþmalar yaptýk. Bu çalýþmalar sonucunda Avrupa’daki diðer Türk Federasyonlarý ile ortak projeler hazýrlayarak Avrupa Birliðine sunduk. Ýsveç’te de projeler yaptýk ve faaliyetlerimizi geliþtirerek devlet yardýmlarýný artýrdýk. Dergimizi kara geçirerek federasyona yük olmaktan kurtardýk. Böylece 2006 yýlýnda eksi bakiyede aldýðýmýz Federasyonu bu dönem artýya geçirdik.

-Hasan Bey yapmak isteyip de yapamadýðýnýz projeniz oldu mu?

-Tabii ki gönlümüzden daha çok faaliyetler geçiyor ama hepsini ekonomik sebeplerden dolayý bir arada yapmak mümkün olmuyor. Bu nedenle genel olarak iþlerin önemi ve sýrasýna göre hareket ediyoruz.

Örneðin: Benim gönlümden Federasyonumuzun sahibi olacaðý þýk, modern ve vatandaþlarýmýzýn faydalanabileceði güzel bir bina geçiriyor. Bu binada kadýnlarýmýzýn, gençlerimizin olduðu, kültürel faaliyetlerin yapýldýðý, insanlarýmýzýn bir araya gelerek kendi evinde oturuyormuþ gibi kendisini hissedeceði, politikanýn, sanatýn ve genel kültür gibi konularýn konuþulabileceði bir federasyon binasý hayal ediyorum.

-Sayýn baþkan bu söyleþiye zaman ayýrdýðýnýz için teþekkür eder, kararlýðýnýzýn ve baþarýlarýnýzýn devamýný diliyoruz.

RöportajHasan Dölek’le dünden bu güne... Hasan Dölek’le dünden bu güne...

Ýsveç Türk Ýþçi Dernekleri Federasyonu Baþkaný Hasan Dölek ile “Dünden Bugüne Federasyon”u konuþtuk.

Ropörtaj: Þ.Semihhan AYDEMÝR

“Kendi evinde oturuyormuþ gibi kendisini hissedeceði, politikanýn, sanatýn ve genel kültür gibi konularýn konuþulabileceði bir federasyon binasý hayal ediyorum.”

“Kendi evinde oturuyormuþ gibi kendisini hissedeceði, politikanýn, sanatýn ve genel kültür gibi konularýn konuþulabileceði bir federasyon binasý hayal ediyorum.”

Page 4: YENİ BİRLK 4/2011

7 YENÝ BÝRLÝK6 YENÝ BÝRLÝK

Haber Haber

2 TEMMUZ 2011 tarihinde Norveç'in Baþkenti Oslo ve 2Utoya adasýnda ki gençlik

kampýna yönelik yapýlan TERÖR saldýrýlarýný 5 yýl boyunca planlayan ve gerçekleþtiren aþýrý milliyetçi Anders Behring Breivik bu saldýrýlarý sonucunda 76 kiþinin hayatýný katledip bir o kadarda insanýn yaralanmasýna sebep olmuþtur. Ýlk olarak saldýrýn muhtemel "Ýslam" örgütleri tarafýndan gerçekleþtilmiþ olabileceðini düþünen kaynaklar baþlýklarýný "TERÖR SALDIRISI" olarak attýlar, ancak kýsa süre içinde saldýrýlarýn Norveç'li Anders Behring Breivik tarafýndan gerçekleþtirildiðinin öðrenilmesi üzerine Avrupa Medyasý hýzlý bir manevra yaparak "TERÖR SALDIRISI" deyimi yerine "ÇILGIN SALDIRI" diye haber

baþlýklarýný revize ettiler ve bu saldýrýlarýn adýný "ÇILGINLIK" olarak koydular. Avrupa ülkelerinde son yýllarda göçmenlere karþý farklý tutum sergileyerek milliyetçiliði seçim kampanyasýna çeviren sað merkezli siyasetçiler, bu dehþet saldýlar için alt zemin hazýrlamýþlardýr. Göçmenlere karþý sert politikalar ortaya koyan ve ardý ardýna sert açýklamalarda bulunan siyasetçiler, göçmenler ile ülke vatandaþlarý arasýnda derin çukurlarýn kazýlmasýna ve aranýn açýlmasýna sebep olmuþlardýr. Bunun sonucunda da Breivik gibi canilere fýrsat çýkmýþ ve aldýklarý güç ile faaliyetlerini çok rahat yürütmüþlerdir. 5 yýl boyunca saldýrý planý yapan saldýrgan çok rahatlýkla istediði silah ve mühimmatlarý temin etmiþ, polis bunu fark etmesine raðmen müdahale etmemiþtir. Norveç'te

gerçekleþen bu saldýrýlar ayný zamanda Norveç'te 2. Dünya Savaþýndan sonra yaþanan en büyük kanlý saldýrýlar olduðuna dikkat çekilerek, Norveç'in 11 EYLÜL'ü olarak tahiye geçmiþtir. Breivik; gerçekleþtirilen olaylarýn tek zanlýsý olarak yakalandý ve 5 yýldýzlý Otel konforunu aratmayan dünya'nýn en lüks cezaevi olan Halden Cezaevi'nde 76 kiþinin hayatýný kaybetmesine ve yüzlerce insanýn yaralanmasýna karþýlýk adeta ödüllendilircesine 5 yýldýzlý cezaevine konmasý planlanýyor. Gerçekleþen olaylarda Türk Kýzý Gizem Doðan'da hayatýný kaybetti.Saldýrganýn Utoya Adasý Gençlik Kampýna gerçekleþtirdiði saldýrýda hayatýný kaybeden Gizem Doðan Türkiye'yi en üst seviyede harekete geçirdi. Gerek Cumhurbaþkan'lýðý, gerek hükümet ve gerekse Türkiye'de ki

muhalefetten saldýrýya karþý sert tepkiler ortaya koyuldu.1 Aðustos 2011 ve Mübarek Ramazan Ay'ýnýn ilk günü olmasý münasebeti ile Norveç Trondheim'de genç kýz son yolculuðuna uðurlandý. Törende terörün her türlüsü lanetlendi ve bu tür olaylarýn bir daha yaþanmamasý için ortak mücadelenin önemine vurgu yapýlan konuþmalar yapýldý. Cenaze törenine: Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu, Baþbakan Yardýmcýsý Bekir Bozdað, Ýsveç Türk Ýþçi Dernekleri Federasyonu Örgütleme Sorumlusu "Göteborg Ýl Örgütü Baþkaný" Sami Görgülü, Stockholm Diyanet Din Ýþleri Müþaviri Prof. Bülent Baloðlu, Ýsveç Yeþiller-Çevre Partisi Stockholm Milletvekilli Mehmet Kaplan, Rinkeby Ýslam Kültür Derneði Baþkaný Cafer Kýlýç yaný sýra Ýsveç’ten vatandaþlar da katýldý.

2. Dünya Savaþýndan sonra Norveç'in en kanlý saldrýsý...2. Dünya Savaþýndan sonra Norveç'in en kanlý saldrýsý... Kanlý saldýrýya her kesimden kýnama geldi

Türkiye Dýþ Ýþleri BakanýAhmet Davutoðlu’da

taziyeye katýlanlar arasýndaydý

Türkiye Dýþ Ýþleri BakanýAhmet Davutoðlu’da

taziyeye katýlanlar arasýndaydý

Yüzlerce kiþi taziyeye ve cenaze törenine katýldý

2. Dünya Savaþýndan sonra Norveç'in en kanlý saldrýsý...2. Dünya Savaþýndan sonra Norveç'in en kanlý saldrýsý... 2. Dünya Savaþýndan sonra Norveç'in en kanlý saldrýsý...2. Dünya Savaþýndan sonra Norveç'in en kanlý saldrýsý...

Page 5: YENİ BİRLK 4/2011

9 YENÝ BÝRLÝK8 YENÝ BÝRLÝK

Haber Haber

vrupa birliði tarafýndan üye ve üye adayý ülkerlerde sosyal, Akültürel ve akademik

çerçevede ortak deðerlerin oluþturulmasý adýna Kayseri Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý ve Kayseri Ticaret Odasý'nýn ortak hazýrladýklarý projeler kapsamýnda Türkiye'nin çeþitli bölgelerinden Kadýn Giriþimci Dernekleri temsilcileri AB projeleri ile ilgili araþtýrma yapmak üzere Stockholm'de ziyaretlerde bulundular.

Kayseri, Adana, Nevþehir ve Trabzon’da faaliyet gösteren Kadýn Dernekleri temsilcilerinden oluþan, baþkan ve yönetim kurulu üyeleri ve Ýstanbul Olgunlaþma Enstitüsü Müdiresi, yürüttükleri projeleri geniþletmek ve farklýlýklarý görebilmek açýsýndan Ýsveç Parlamentosunu, Kadýn Sýðýnma Evlerini, deðiþik kadýn organisazyon ve kurumlarýyla fikir alýþveriþinde bulunduktan sonra Ýsveç Türk Kadýnlar Federasyonu'nun proje mimarlarýnýn onurlarýna verdiði yemeðe katýldýlar.

Türk Kadýnlar Federasyonu yönetim kurulu üyesi Aslý Ýzgi tarafýndan tertiplenen yemekte

çalýþmalar ile ilgili karþýlýklý bilgi alýþveriþinde bulunuldu. Türk Kadýnlar Federasyonu'nun çalýþmalarý ve faaliyetleri hakkýnda bilgi veren Ýsveç Türk Kadýnlar Federasyonu baþkaný Macide AKAY, Federasyonun 2007 yýlýnda kurulduðunu. Ýsveç genelinde federasyonumuza baðlý toplam 12 derneðimiz mevcut,bu derneklere üye yaklaþýk 2 binden fazla üyeye sahip oldularýný söyledi. Federasyon olarak gerçekleþtirdikleri projeler ile ilgili bilgi veren Akay, Avrupa'nýn Türklere Karþý "Ýslamofobi" görüþlerinin doðru

Olmadýðýný ve bu kapsamda doðrularý yansýtabilmek adýna projeler yaparak çalýþtýklarýný belirtti. Bu yaz tatilinden hemen sonra, "Namus Kültürü"'nün doðru algýlanmasý açýsýndan bu çerçevede yeni oluþturduklarý projeyle ilgili Stockholm, Malmö, Göteborg gibi farklý þehirlerde seminerler düzenleyeceklerini ve kadýna karþý bu yanlýþ bakýþý çürütmek için mücadele edeceklerini söyledi. Ayrýca Türk Kadýnlar Federasyonu olarak her yýl bir bölgemizde milli bayramlarýmýzý görkemli bir þekilde kutlayarak, bizden sonra geleceklere örnek olmaya çalýþýyoruz, amacýmýz asimilasyon deðil entegrasyondur,dedi.

Genel bilgi alýþveriþinden sonra; Davetten oldukça memnun kaldýklarýný ifade ederek, yanlarýnda getirdikleri hediyeleri, organizasyonu tertipleyen Ýsveç Türk Kadýnlar Federasyonu baþkaný ve üyelerine takdim eden gurup. Türk Kadýnlar Federasyonu baþkaný ve yöneticilerinin yaptýklarý çalýþmalardan etkilenmemek mümkün deðil.Türk kadýný dünya’nýn neresinde olursa olsun baþarýsý ile her yerde kendisini belli etmektedir dediler.

AB Projeleri kapsamýnda Stockholm’e gelen Kadýn Giriþimci Dernekleri Heyeti Ýsveç Türk Kadýnlar Federasyonunu ziyaret etti

Stockholm’e ziyaretStockholm’e ziyaret

Ýsveç Türk Kadýnlar Federasyonuna ziyaret

Page 6: YENİ BİRLK 4/2011

Haber Haber

Ýsveç Türk Ýþçi Dernekleri Federasyonu ve Türk

Kadýnlar Fededasyonu'nun organize ettiði teröre hayýr

mitingi Stockholm'de gerçekleþtirildi.

tockholm Kýrmýzý SBeyaz,

Ýsveçliler þaþkýn... Miting Ýsveçlilerin þaþkýn bakýþlarý arasýnda gerçekleþti.Ýstiklal Marþý okundu, þehitlerin anýsýna bir dakikalýk saygý duruþu yapýldý ve son aylarda yaþanan terör olaylarýnda þehit düþen er ve erbaþ askerlerimiz için yoklama yapýlarak miting baþladý.

Adý, Soyadý ve memleketi okunan her þehidimiz için vatandaþlar burada diyerek teröre karþý sesini yükseltti ve terör'ün insanlýðýn ortak düþmaný olduðuna dikkat çekti... Vatandaþlarýn yoðun katýlýmý ile baþlayan mitingin açýlýþ konuþmasýný yapan Ýsveç Türk Ýþçi Dernekleri Federasyonu Örgütleme Genel Sekreteri Sami Görgülü konuþmasýna

terörü lanetleyerek baþladý.Mitingi yöneten Görgülü konuþmasýna þöyle baþladý; Biz Türk toplumu olarak, tarih boyunca her türlü terörün karþýsýnda olduk ve terörün dinlerle, inançlarla, insanlýkla hiçbir baðýnýn olmadýðýný savunduk. Bugün yine ayný þuurla buraya toplandýk. Toplumlar

arasý kin ve nefreti körükleme gayreti içinde olan, insan yaþamýna saygýsý olmayan her türlü terörü kýnýyor ve 30 yýlý aþkýndýr terör belasýyla mücadele etmek durumunda kalan ülkemizde nice evlatlarýmýzý þehit verdik, nice analarýn ocaðýna ateþ düþtü, nice evlatlar babasýz kaldý. Bu vatan evlatlarýna, bu gencecik hayatlara

yazýk deðil mi? Oysa kürt, türk toplumu tarih boyunca köklü baðlarý olan etle týrnak gibidirler. Biz PKK zihniyetinin ve buna benzer her türlü terörün karþýsýndayýz ve bugün burada olmamýzýn sebebide budur. Ýnsani vicdan'dan yoksun, hak ve hukuk bilmeyen terör belasý karþýsýnda sessiz

duran ve destekleyenler bunu bilsinler ki bir gün bu bela dönüp dolaþýp kendilerini vuracaktýr. Avrupa ülkeleri bu zilletin karþýsýnda tavrýný net olarak ortaya koymalýdýr. Biz nasýl ki onlara karþý yapýlan terör giriþimlerini kýnýyor ve açýk seslilikle yanlýþ olduðunu baðýrýyorsak, Avrupa da artýk bu konuda ki safýný belli etmelidir. Bir taraftan insan haklarý ve demokrasilerden bahseden Avrupa söz konusu PKK olunca sessiz kalmaktadýr.

Özgürlükler ve demokrasiler tek taraflý olmamalýdýr. Ýsveç Türk Ýþçi Dernekleri Federasyonu olarak dünya'yý yönetmeye soyunmuþ ülke liderinden þunu istiyoruz; Terör'ün her türlüsünü bertaraf etmek için ortak mücadele edelim ve insanlarý çatýþtýrarak bundan nemalanmayýn diyoruz dedi.

Ýsveç Türk Ýþçi Dernekleri Federasyonu Hasan DÖLEK sert konuþtu!Dölek; Türkiye'de yaþanan PKK terör saldýrýlarýný yüksek sesle kýnayarak konuþmasýna baþladý;Terör'ün dini, dili ve rengi yoktur. Bugün burada olmamýzýn yegane sebebi yaþanan terör olaylarýna artýk yeter dememizdir.

Farklý renklerden, farklý toplumlardan

aramýzda olan insanlar var. Örneðin; Doðu Türkistanlý, Kerkük

Türkmenleri, Azeri, Balkan

ülkelerinden ve Somali'li kardeþlerimiz

aramýzdalar bu topluluðun arasýnda, yanýmýzda Ýsveç'li dostlarýmýzý da görmek isterdik.

Biz gerek Ýsveç'te, gerek Norveç'te ve dünya'nýn her hangi bir yerinde gerçekleþen her türlü terör olayýna karþý duygularýmýzý en samimi þekilde ifade ediyor ve terör'ü kýnamaktan çekinmiyoruz.

Ýsveç ve Avrupa medyasýnýn artýk kendine bir çeki düzen vermesi gerekiyor!Televizyonlarýnda, gazetelerinde ve diðer yayýn organlarýnda PKK'ya gerilla deyimlerinden vazgeçmeliler! PKK bir gerilla oluþumu deðil, PKK baþtan sona terördür ve bu kan durmadýkça biz mitinglerimize devam eder ve meydanlarda sesimizi duyurmaya devam edeceðiz dedi.

Ýsveç Türk Kadýn Federasyonu Baþkaný Macide Akay'dan bir ANNE sesleniþi...

Akay konuþmasýnda;Bugün burada yüksek sesle terör'e hayýr demek için toplandýk. Hoþgörünün, kardeþliðin ve yardýmlaþmanýn önem kazandýðý bu Ramazan ayýnda bile terör durmuyor.Onlarca gencimizin, vatan evladýmýzýn yaþamýný yitirmesi netecisinde ülke olarak çok acý günler yaþadýk ve yaþýyoruz.Þehitlerimizin analarýnýn, bacýlarýnýn, eþlerinin ve evlatlarýnýn acýlarýný paylaþmak üzere buradayýz. Hiç kimse evladýný kaybeden bir anne'nin acý duygularýný yeterince anlayamaz dedi.

Akay: Kürt toplumuna þu örneði vermek istiyorum...1960-84 yýllarý arasýnda bizleride terör eylemlerine çekmek istediler. Ancak yapýlan her türlü psikoloji baský, propaganda ve teþvike raðmen hiç bir

zaman elimizi kana bulaþtýrmadýk ve hiç bir zaman baþkasýnýn hayatýna elimizi uzatmayý yeðlemedik. Zulüm yapmadan problemlerimizi çözdük. Siyasi kanal ile demokratik yollarý açmayý bildik, diyalog köprüleri oluþturduk ve

1912 yýlýndan sonra parti olarak ilk defa iktidara geldik. Bugün Türkiye'de de bu yollar açýk ve sizde bu örnekten yola çýkarak problemlerin çözümüne daha yardýmcý olabilirsiniz. Analar daha ne zamana kadar aðlayacak diye soran Akay, konuþmasýný temiz bir sayfa açýlsýn, savaþý el birliði ile durduralým diyerek tamamladý.

Gençlerin teröre karþý duruþu alkýþlandý...Gençlerden Sultan Kayhan'ýn Ýsveççe yaptýðý konuþmasýnda katýlýmcýlar tarafýndan sýk sýk alkýþlarla bölündü.

Ayrýca Kayhan ile yaptýðýmýz kýsa söyleþide Kayhan;Terör'ün Dünya'yý süreklemiþ olduðu kaos'a dikkat çekti.

Teröre HAYIR mitingi Stockholm'de gerçekleþti Teröre HAYIR mitingi Stockholm'de gerçekleþti

TERÖRETERÖRETERÖRE

HAYIRHAYIRmitingimitingi

Hasan Dölek

Ýsveç’te yaþayan yüzlerce Türk katýldý

11 YENÝ BÝRLÝK10 YENÝ BÝRLÝK

Page 7: YENİ BİRLK 4/2011

Haber

Kýsa bir söyleþi yaptýðýmýz Kayhan; Bu organizasyonun internet baþ mimarý Mustafa Yýldýz'a teþekkür ederek konuþmasýna baþladý.Organizasyonu çok arzuladýk ve internetten düðmeye basarak baþlattýk gerekli izinler için Ýsveç Türk Ýþçi Dernekleri Federasynu devreye girdi ve Türk Kadýnlar Federasyonu'nun da katký saðladýðý bu mitingde buluþtuk. Bugün bu meydanda insanlarla ortak duruþ sergilemenin verdiði haklý gururu yaþýyoruz. Ancak daha kültürel ve daha farklý konularda bir arada olmayý arzu ederdik ancak yaþanan terör olaylarýndan dolayý malesef bu konuyla buradayýz.

Biz gençler inanýyoruz ki terör bir gün dünya'da bitecektir, kazýdýðý kuyuya kendi düþecek, kurduðu mayýn tuzaðýna kendi basacak ve kolu kanadý kýrýlacaktýr.Avrupa'nýn destek verdiði PKK ve benzeri terör örgütleri gün gelecek Avrupa'nýn kendisine namluyu çevireceklerdir. Gün gelecek PKK beslendiði kaynaklarca yok edilmeye çalýþýlacaktýr ve bir gün gelecek bugün PKK'yý gerilla göstermeye çalýþan Avrupa medyasý büyük puntolarla "PKK BÝR TÖRÜR ÖRGÜTÜR" diye baþlýklar atacaktýr.Ancak biz istiyoruz ki bunu çabuk

fark etsinler ve bu yanlýþtan erken dönsünler.

Ülkemizde 20'li yaþlardaki genç kardeþlerimizin ölmesini istemiyoruz!Biz birilerin hayatlarýmýza el uzatmasýný, özgürlüklerimizi kýsýtlamasýný ve çiftte standart uygulamasýný istemiyoruz!Kayhan; Türk toplumu güçlüdür. Biz gençler olarak bundan böyle teröre karþý daha fazla mücadele edeceðiz ve her türlü demokratik platformda PKK'yý nasýl bir terör belasý olduðunu anlatarak Dünya'yý bunun farkýna vardýracaðýz dedi.

Azerbaycan, Doðu Türkistan, Kerkük Türkleri ve Balkan ülkelerinden katýlan diðer temsilciler teröre karþý ortak mücadele için buradayýz dediler.

Taraflarca; Türkiye'nin PKK konusunda çektiði acýlarýný paylaþýyor ve hepimiz çok iyi biliyoruz ki PKK bir terör örgütüdür. Türkiye çok güçlü bir ülkedir. Biz inanýyoruz ki Türkiye bu sorunu mutlaka çözecektir ama umuyoruz ki PKK terörünü yönetenler iyi hesap yaparak bu kanýn daha çok dökülmeden çözüm yoluna gideceklerdir.Avrupa'nýn amacý Türkiye'nin

Teröre HAYIR mitingi Stockholm'de gerçekleþti

güçlenmesini engellemek ve bu nedenle PKK terör örgütüne destek veriyor denildi.

Somalililer yine yalnýz býrakmadýlar.Ýsveç Somali Aman Care Derneði Baþkaný Tice bir grup Somali'li vatandaþlar ile mitinge katýlarak Türkiye'ye destek verdi.

Tice; Türk insaný zor günümüzde yanýmýzda oldu ve olmaya devam ediyor. Biz Türk insanýna destek vermek için geldik ve size her platformda elimizden gelebilecek her türlü desteði vermeye hazýr olduðumuzu bilmenizi isteriz. Biz Türk insanýyla kendimizi ayný görüyoruz. Dolayýsý ile Türkiye'nin sorunu bizimde sorumunuz yorumunda bulundu.

Ýsveç Türk Ýþçi Dernekleri Federasyonu ve Türk Kadýnlar Federasyonu Mitinge katýlan herkese teþekkür etti.

Mitinge katýlan yoðun kalabalýk olaysýz bir þekilde daðýldý.

Azerbaycan, Doðu Türkistan, Kerkük Türkleri ve Balkan ülkelerinden katýlan diðer temsilciler teröre karþý ortak mücadele için buradayýz dediler.

Sultan Kayhan'ýn Ýsveççe yaptýðý konuþmasý, katýlýmcýlar tarafýndan sýk sýk alkýþlarla bölündü.

12 YENÝ BÝRLÝK

10 Temmuz 2011 günü Türk Kadýnlar Federasyonu tarafýndan

düzenlenen Ýsveç (yeni ve eski) Emeklilik sistemi arasýndaki farklar

ve emeklilik konusunda neler yapýlmasý gerektiði hakkýnda

bilgilendirme amaçlý düzenlenen seminer TKF baþkaný Macide

AKAY’ýn konuþmasý ile baþladý;

KAY konuþmasýnda; Federasyon olarak vatandaþlarýmýzýn Açýkarlarýna olacak bu

bilgilendirme seminerini düzenlemekten ve katýlýmcýlarýn göstermiþ olduðu ilgiden dolayý mutlu olduklarýný ifade ederek sözü emeklilik ve sigortacýlýk konusunda 13 yýllýk deneyime sahip Hatice Toklucu’ya býraktý. Hatice Toklucu, eski ve yeni emeklilik sistemi içinde hangi haklarýmýzýn olduðu ve iki sistem arasýndaki farka vurgu yaparak konuþmasýnda þunlara yer verdi; Toklucu 60 yýllarda gelen vatandaþlarýmýzýn elde etmiþ olduklarý emeklilik haklarý çoðunlukla eski emeklilik sistemi içindedir. 1953 doðumlu ve sonrasý kiþiler ise yeni emeklilik sistemi kapsamýnda yer almaktadýrlar. Eski emeklilik sistemi kapsamýnda çalýþanlarýn son 15 yýllýk çalýþmalarý toparlanarak puanlama yöntemi ile deðerlendirilip bu kapsamda gelir düzeyine göre toplu ödeme yapýlmaktaydý ancak yeni sistem

kapsamýnda çalýþanlar 40 yýl boyunca elde ettikleri gelir oranlarýna göre verilmektedir. Bu gelir arbetsförmedlingen, försäkringskassan, iþsizlik vb. gelirlerin tümü geçerli olup, bu süre zarfýnda elde edilen gelirler üçe bölünerek sisteme geçmektedir. Yukarýda belirtildiði gibi; %16 oraný emeklilik dönemine ayrýlmakta ve emekli olana kadar dokunulamaz, %2,5 oraný ise kiþiye özel PPM (www.ppm.nu web sitesinden) kodu alýnarak hesabýnda biriktiði ve %2,5 oraný kiþinin talebi doðrultusunda fon veya faiz gibi sistemlerde deðerlendirebilmektedirler. Küçük görünün ancak zamanla ciddi birikim olarak geri dönebilen ve önemli olan %2,5 oranýný iþletmeyen veya her hangi bir þekilde müdahale etmeyen bir kiþi ölmesi durumunda bu para direk devletin kasasýna gider. Ancak bu oraný deðerlendirerek veya form doldurarak her hangi bir durumda ailesine kalmasýný istemesi halinde ölüm durumunda bu miktar istediði kiþilere aktarýlýr. PMP.NU sitesinden talep edilen kod posta ile ev adresine iletilir kod elinize ulaþtýktan sonra www.minpension.se sitesine giriþ yapýlarak bu güne kadar hesabýnýzda ne kadar para biriktiðini görebilir ve o parayý nasýl artýrabileceðiniz ile ilgili bir uzmandan destek alabilirsiniz.

Yeni sistem kapsamýnda 40 yýl boyunca elde ettiðiniz gelirin %50 - %55 oranýný alabilirsiniz. Soru: Daha önce belli bir süre eski

emeklilik sistemi kapsamýnda çalýþan birinin yeni sisteme geçiþinde ne tür fark görülür?Yeni sistemden önce eski sistem kapsamýnda çalýþýrken yeni sistemin hayata geçmesi çalýþanlara iki sistemden de faydalanma hakký tanýr. Örneðin: 5 yýl eski sistemde çalýþan biri 5 yýllýk çalýþma dönemi eski sistem kapsamýnda faydalandýrýlýr ancak yeni sistemin yürürlüðe girmesi itibarý ile yeni sistemden faydalandýrýlacak þekilde çalýþmasýna devam eder.

Ýsveç’te sürekli deðiþiklikler yaþayan emeklilik sistemi önümüzdeki dönemlerde tekrar deðiþebileceði sinyallerini veriyor. Kanaatimce önümüzdeki dönemlerde kalýcý ve daha iyi bir emeklilik sisteminin hayata geçmesi açýsýndan eski sistemi geliþtirerek tekrar gündeme getirileceðe benziyor. Yeni sistem zorlaþtýrýcý ve daha çok çalýþmayý gerektiren bir sistem bu açýdan bakýldýðýnda deðiþmesinin daha faydalý olacaðýný düþünüyorum ancak hali hazýrda var olan sistem ile yaþadýðýmýz için mevcut sistemin kurallarýna göre hareket etmemiz gerekiyor.

Katýlýmcýlarýn sorularýna geniþ zaman ayýran Toklucu ilgili konularda yardýma ihtiyaç duyulmasý halinde kendisi ile irtibata geçerek destek talebinde bulunulmasýndan kaçýnýlmamasý gerektiðini vurgulayarak konuþmasýný tamamladý.

Haber

Ýsveç emeklilik sistemi Türk Kadýnlar Federasyonu tarafýndan ele alýndý.

Ýsveç emeklilik sistemi Türk Kadýnlar Federasyonu tarafýndan ele alýndý.

Emeklilik sistemi ele alýndý

13 YENÝ BÝRLÝK

Page 8: YENİ BİRLK 4/2011

15 YENÝ BÝRLÝK10 YENÝ BÝRLÝK

Uzman Görüþü

Yaz dönemi içerisinde özellikle izinlerini Türkiye’de kullanacak ve

emeklilik iþlemlerini baþlatmak üzere borçlanma baþvurusunda

bulunacak vatandaþlarýmýzý önemli bazý konularda bilgilendirmek

isterim.atandaþlarýmýzýn aþaðýda belirttiðim hususlara dikkate Vetmeleri menfaatleri açýsýndan

yararlý olacaktýr. Bilindiði gibi, 3201 sayýlý borçlan-ma kanunundan yararlanarak Türkiye’ den emekli olmak isteyen vatandaþ-larýmýzýn Büyükelçiliðimiz Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Müþavirliðine uðrayarak ”Yurtdýþý Hizmet Belgesi” ni almalarý ve bu belge ile birlikte ikamet yerlerindeki Sosyal Güvenlik Kurumu Ýl Müdürlüðüne baþvurmalarý gerekmektedir. Yurtdýþý Hizmet Belgesi’nin düzen-lenebilmesi için Müþavirliðimize aþaðýdaki belgelerle baþvurmalarý gerekmektedir:

Försäkringskassan’dan alýnacak S/T 4 Formu (sürelere ait tarihler belirtilmiþ olacak)

Skattavetkett’en Personbevis, Nüfus cüzdan fotokopisi

Düzenlenecek Yurtdýþý Hizmet

1-

2-3-

Belgesi’nin geçerlilik süresi belge tarihinden itibaren bir (1) aydýr. Bu nedenle, Yurtdýþý Hizmet Belgesi’ni aldýktan sonra bir (1) ay içerisinde Türkiye’de baþvurularýný yapmak zorundadýrlar. Baþvurular Türkiye’de ikamet edilen ildeki Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK Ýl Müdürlüðüne) yapýlmaktadýr. Dolayýsýyla baþvuru yapacak vatan-daþlarýmýzýn izine gidecekleri tarihe yakýn bir tarihte Müþavirliðimize uðrayarak belgeyi temin etmeleri ve bir (1) aylýk süreyi geçirmemeleri gerekmektedir. Borçlanma baþvurusu demek he-men emekli aylýðý baðlanacak anla-mýna gelmemektedir. Borçlanma ile sadece prim borçlarý ödenmiþ olmak-tadýr. Aylýk baðlanmasý için borçlanma bittikten sonra ayrý bir dilekçeyle baþvurmak gerekmektedir.Borçlanma baþvurusu yapýlýrken, Yurtdýþý Hizmet Borçlanma Talep Dilekçesi’nin de doldurularak imzalanmasý gerekmektedir. Bu Dilekçe SGK ünitelerinden temin edilebilmektedir. Diðer yandan, sigortadan daha faz-la aylýk almak isteyen vatandaþlarýmý-zýn geçici olarak Türkiye’de bulundu-ðu sýrada kendini sigortalatarak eski adýyla SSK’dan aylýk baðlatabilmeye

çalýþtýklarý belirlenmiþtir. Geçici olarak Türkiye’de iken sigortalanan vatandaþlarýmýz ayný zamanda Ýsveç’te de sigortalý olduklarýndan her iki ülkedeki sigortalýlýklarý çakýþmaktadýr. Bu durumda borçlanma yaparken Türkiye’de sonradan yaptýrýlan bu sigortalýlýklarý sayýlmamakta ve deðerlendirilmemektedir. Vatandaþ-larýmýzýn bu yola baþvurmalarýnýn herhangi bir yararý bulunmamaktadýr. Askerlik borçlanma tarihi hizmetten sayýlmakla birlikte Türkiye’de ilk iþe giriþ tarihi olarak dikkate alýnmamaktadýr. Açýklamak gereken bir diðer konu da þudur: Borçlanarak Türkiye’de emeklilik hakkýnýn saðlanmasý ile halk arasýnda “TORBA YASA” olarak tabir edilen prim borçlarýnýn yeniden yapýlandýrýlmasýna iliþkin en son çýkarýlan kanun (13.02.2011 tarih ve 6111 sayýlý, Bazý Alacaklarýn Yeniden Yapýlandýrýlmasý Ýle Sosyal Sigortalar Ve Genel Saðlýk Sigortasý Kanunu Ve Diðer Bazý Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Deðiþiklik Yapýlmasý Hakkýnda Kanun) arasýnda bir iliþki bulunmamaktadýr.

Bütün vatandaþlarýmýza iyi bir yaz dönemi geçirmelerini temenni eder saygýlar sunarým.

Türkiye CumhuriyetiStokholm BüyükelçiliðiÇalýþma ve Sosyal Güvenlik Müþavirliði

Salih Vecdi Seçkin

Emeklilikveborçlanma

Türkiye’de kullanacak

ve emeklilik iþlemlerini

baþlatmak üzere borçlanma

baþvurusunda bulunacak

vatandaþlarýmýzý ilgilendiren önemli

Bazý konular

“Askerlik borçlanma tarihi hizmetten sayýlmakla birlikte Türkiye’de ilk iþe giriþ tarihi olarak dikkate alýnmamaktadýr.”

Page 9: YENİ BİRLK 4/2011

16 YENÝ BÝRLÝK 17 YENÝ BÝRLÝK

Görüþ

Merhabalar deðerli Yeni Birlik okurlarý sizlere ulaþmanýn vermiþ

olduðu feyiz ile ilk satýrlarýmý düþürüyorum ekranýma ve

ellerinize ulaþacak yapraklara, umarým alýþkanlýk haline

gelebilecek kadar doðru konular ile sizlere ulaþabilme þerefine

nail olabileceðim.

er sayýda farklý bir konuyu ele alarak bu köþe aracýlýðý ile Hsize ulaþmaya gayret

edeceðim.Bu nedenle Yeni Birlikteki köþeme “HANDAN BAKIÞ” isminin verilmesini istedim.

Hazýr “HANDAN BAKIÞ” ‘tan þöyle bir göz süzmüþken âlem-i hanedanlýða, bu yazýmýz edebi lügat ile göç hikâyesi tadýnda dökülsün istedim yapraklara…

Beynine baðdaþ kurmuþ düþünceler ile düþüyor dehliz acýnýn koynuna, gümüþ tabakadan sarýlmýþ sigaranýn, dudaklarýnda tutuþan dumanýnda kül oluyor hayalleri… O farkýnda olmadan yeni hayallere koþma heyecaný ile omzunda ceketi, ha birde sýrtýnda baba yadigârý yeleði ile düþüyordu uzun yola. Hey gidi günler ekmeði, aþ-ý uðruna çekilecek çileden bihaber kudretle yere basýyordu

GEÇMÝÞÝN “GÖÇ”Ü, BU GÜNÜN “GEǔ݅

Oysa evdeki hesabýn çarþýya uymadýðýný bilemeyecek kadar daha toy bir delikanlýdýr Hasan amca.

Üç beþ ay sonra gurbetin puslu havasý bir karabasan misali çökecektir üzerine ve o vakit diyecektir; Oy benim memleketim nasýl da yakýyor bir çay yudumu sýcaklýðýnda hasreti. Mendili al yazmalý anam neden beni yolladýn buralara diye söylenecektir. Sürgüsüz kapýlarýn gýcýrtýsýndan bile bölünecektir uykularý.

Kimisinin kara tren vagonunda, kimisinin gemi veya yük taþýyan bir kamyonun römorkunda baþlamýþ Avrupa’ya göç öyküsü. Ýki yanlarýnda hezeyan, iki yakalarýnýn da bir birine yabancý durduðu ülke halklarýnýn arasýna karýþmýþ kanadý kýrýk yaban kuþu gibiler. Birinci kuþaðýn 1950 yýllarýna dayanan göç hikâyelerinde açtýk gözlerimizi dünya’ya ve ilk kendi ülkesinde “Alamancý” olma unvanýný alarak dýþlandýlar aslýnda, sonrasý göç mevsiminde zaten yabancýydýlar. Hasan amcalarýnda, Hüseyin dayýlarýnda kaderi birdi. Göç serüveninde farklý memleketlerde olmalarýna raðmen ayný kaderi paylaþtýlar.

Annelerin evlat hasreti, evlatlarýn yuva özlemi ile zaman geçmek bilmedi. Teknolojinin ve telefonlarýn olmadýðý o dönemlerde iletiþimlerin çoðu bir ahbap’ýn, bir memleketlinin Türkiye’ye izne gitmesi ile eðer

selamlar yollanýrdý. Bant döneminin meþhur olduðu 1970-1980’li yýllarda büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpülerek baþlanýrdý konuþmaya. Ha birde aileden birinin adý unutulursa edilecek alýnganlýkta iþin cabasýydý...

Geçmiþin “göç”ü bu günün “geç”i oldu maalesef günümüzde... Her türlü imkânýn bulunduðu bu dönemde analar umutsuz, evlatlar maalesef hayýrsýz oldular.

Ahde vefanýn yerini vefasýzlýk, hürmetin yerini hürmetsizlik ve kimsenin haklarýna riayet edilmediði günümüzde özellikle baþka ülkelerde yaþayan göçmenlerin iþini daha da zorlaþtýrmýþtýr.

***

***Deðerli okurlar bir sonraki sayýda tekrar buluþmak dileði ile hepinize saðlýk ve afiyetler diliyorum.

Saygýlarýmla...

Sefer-i bir yoldur giydiðim hicapNe yardan haber, ne canda mecalKime gitsem, hangi dilden konuþsam Ne derdime çare, ne aldýðým cevap

Duvara yaslý sýrtýmda kir, pasBir ses diyor ki yabancý bir bakDönüp bakýnca gördüðüm sýfat Ne yüzünde meymenet, ne tipi adam.

Þ.Semihhan Aydemir

Ýsveç Türk Ýþçi Dernekleri

FederasyonuBiliþim

Teknolojileri Uzmaný Ha

ndan

Bak

ýþ

“Handan Bakýþ”Analitik Deneme

Tekin Sönmez / Analitik deneme yazýsý

Yol konusunda çok yazýldý. Bir de 'o yolun yolcusu,' denir Türkçede. Kitap da, insan gibi o yolun yolcusu olur! Ýki yalýn anlamda bu böyledir.

A)Her kitap, kendi yolunun yalnýz yolcusudur. B)Her kitap, öteki kitaplarla bir yolda düþe kalka, yana yakýla, içinde taþýdýklarýyla kendisi için yaþam uðraþýsý verir. Týpký insanlar gibi.Bir kitabýn kendisi için yaþam uðraþýsý vermesi çok mu þaþýrtýcý? Sonunda olan olur, konusuna göre o kitap, ilgisiz öteki alanda yazýlmýþ kitaplarla bir çuvala konulur. Oysa kitap ya da her kitap kendi yolunun yolcusu olmaktan baþka bir yol tanýmaz.

Ne var ki o kitap tanýmý ile anýlýr. Yolunu kimse sormaz o kitabýn. Yaþam, kendi yolunda yolcu olan o kitabý bir gün bir çuval içine alýr. Kitabýn içeriði neyse ne, olur bu.Deðerli Ýzleyici, Her kitap için baþlayan ortak yol ise bir ormandan geçer. Ormanla baþlayan bir öykü demek daha doðru.Böylece insan aðaç iliþkisi, aðaç kitap iliþkisi olur ve insan kitap iliþkisine dönüþür her ikisi de. Tek tek kiþiler olsa da aslýnda yerine göre insanlar da bir ormandýr.Aslý aðaç olan kaðýtlara ya aþk öyküsü ya dedektiflik isteyen cinayet öyküsü yazýlýr evet bir paradoks buradadýr.Fakat ortaklýk þudur, ortak acýlar ve sevinçlerle yol yol açýlýr her kitap her insanýn önünde. Kitaplardaki ortak payda nasýl ki bir aðaç, þöyle ki bir orman ise, tüm kitaplardaki öteki ortak payda insan önünde, onun gözleri önüne açýlmak açýlmak olur. Geliþi sýradan, hani o yolun yolcusu, denir ya! Bir aðaç ve orman, bir insan ve insanlar olur. Yol iþte böyle açýlýr ve fakat bir paradoks daha, yol çatallaþýr da ister istemez. Bir paradoks da buradadýr. .insanlar da yol yol ayrýlýr týpký kitaplar gibi. Baba ile oðul, anne ile kýz, kardeþler yine kardeþ olduðu halde, bir aþk kitabý girer araya yol ayrýlýr.Kardeþler hasým olur, okunan kitap kýrýk bir kalbin aþk öyküsünü taþýsa bile.Herhangi bir kitap diye anýlmaktan gayrý bir ereði olmayan, herhangi bir kitaptýr o araya girseler de. Ne tuhaf, öfke araya girince aþk meþk tarumar olur. Ya da unutulmaz bir aþk öyküsü olur Leyla ve Mecnun gibi çaðlar boyu tüm insanlara seslenir durur. Temelde kitaplar bunu taþýr durur...O kitapdaki öteki kitaplarla benzerlik, o da bir aðaçtan çýkmýþtýr yola oysa. Ha cinayet romaný ha aþk baladý... Benzerlikte þu da var, bir aðaç kesilmiþ, yunup yýkanmýþ, hamur edilip yaprak gibi açýlmýþ ve üzeri harflerle, simgelerle yazýlmýþtýr. Ona lüzumsuz diye bakanlar olabilir. Çaðýný yitirmiþ diye bakanlar çýkabilir. Belki de ona ilk dokunan, bir vuslat hecesi gibi onu ilk okuyan ve

kitaplýkta yýllarca tutan yürek sönmüþ, o kiþi ölmüþtür.Oysa o ölen kiþi, ilk baþta bir çocuktur. Evet bir çuvala konulan ve atýlan kitap, ilk baþta o da bir aðaçtýr.Bakýn deðiþen dünyada, deðiþen insanlar arasýnda kalýr bir an, kendisini bir çuval içinde bulur o kitap.Deðiþen dünyada, deðiþen insanlar arasýnda kalýr bir an o çocuk.Oysa ne güzel günler geçirmiþtir o kitap! Bir çocuðun eline Don Kiþot olarak dokunmuþ, o eli tutmuþ ve ýsýtmýþ. Bakýn iþte o çocuk, o Don Kiþot olarak ete kemiðe bürünen dokunuþu unutmamýþ. Kendisini kurtarýcý bir Don Kiþot sanýyor!Kitap giz vermeye baþlar baþlamaz, çocuk/insan kendisine bir sýrdaþ bulmuþ olur.Uzun, upuzun yolculuk böyle bir yerden baþlamýþ. O yolun yolcusu olmak denir buna.Anneden, babadan ve yakýnlardaki insanlardan daha yakýn, daha sýrdaþ bir iliþki baþlar çocuk/insan ile kitap arasýnda. Bu kez bir kitaptan ötekine geçer çocuk/insan, çocukluktan çýkar, týpký yol varsa yolcu da olur, yola çýkan bir çocuk olsa bile. Her kitap, konusuna göre insaný donanýmlý kýlmak için taþýr o bilgiyi deðil mi! Yol konusunda yazýlmýþsa, insan ya kitap o yolun yolcusu olmuþsa, bunda ne var? Bir: Kitap yitse, yakýlsa, yok olsa bile kimisi iz býrakýr, kimisi iz býrakmaz.Ýki: Þöyleki o kitabý okuyan tek çocuk deðil, binlerce çocuk sonunda her biri tek tek Don Kiþot olsa bile...O kitap kýrýk bir kalbin aþk öyküsünü taþýsa bile evet, Don Kiþot’u yüz binler okusa bile...bakýn iþte o kitap bir kez yazýlmýþtýr ve bir daha yazýlamayacak olan kendi konusunda o yolun yalnýz yolcusudur.Üç: Her insanýn öteki insanlarla hem benzerliði hem de benzemezliði iþte sadece böyle bir þey olur...Ýçinden geçilecek yer, yol.. dar mý enli mi kapý... Evet dostlar, kitap ve edebiyat insandaki insan sevgisinin temeline harç koyar, açýlýr yol ona göre yükselir yapý...

tekinsonmez36 @gmail.com

Tekin Sönmez

Ýnsan sevgisinin temeline harç koyarkitap ve edebiyat.. ona göre açýlýr yol, yükselir yapý...

Page 10: YENİ BİRLK 4/2011

19 YENÝ BÝRLÝK18 YENÝ BÝRLÝK

Uzman görüþü

Sigara kullanýmý, halk saðlýðý bakýmýndan ciddi sonuçlarý olan

küresel bir sorundur. Bütün dünyada sigara ve diðer tütün

ürünlerinin üretimi ve tüketimindeki artýþ, hane halký ve

ulusal saðlýk sistemleri üzerine ciddi yükler getirmektedir. Sigara

tüketiminin ve sigara dumanýna maruz kalmanýn ölüme,

hastalýklara ve sakatlýklara neden olduðu, yüksek düzeyde

baðýmlýlýk yapan tütün ürünlerinin farmakolojik olarak

aktif, zehirli ve kanserojen olduklarý bilimsel gerçektir.

igara, baðýmlýlýk yapýcý bir madde olan nikotini ve zararlý, kanser Soluþturucu, dokularda tahriþ ve

hücrelerin ölümüne yol açan 4000’den fazla kimyasal maddeyi içermektedir. Bunlarýn arasýnda karbon monoksit, katran, benzen, formaldehid, amonyak ve kadmiyum sayýlabilir. Sanayileþmiþ ülkelerde sigara alýþkanlýðý giderek azalýrken ülkemizde artmaktadýr.Ülkemizde de sigara içme alýþkanlýðý yaygýn olup, önemli bir halk saðlýðý sorunudur. Türkiye, Avrupa ülkeleri arasýnda sigara tüketiminde üçüncü sýrada, dünya ülkeleri arasýnda ise yedinci sýradadýr. Verilere göre sigara içme oranlarý tüm dünya için erkeklerde %47, kadýnlarda %12’dir. Türkiye genelinde 18 ve daha yukarý yaþtaki bireylerin % 33,4’u sigara kullanmaktadýr. Erkeklerde sigara kullaným oraný % 50,6 iken, kadýlarda % 16,6’dýr. Sigara kullanýmý Türkiye’de ve dünya-da 65 yaþýndan önce görülen ölümler için en önemli önlenebilir risk faktörüdür. Sigara günümüzde tüm dünyada her 10 eriþkinden birinin ölüm nedenidir. Tüm kanserlerin %30’undan, akciðer kanserlerinin %80-90’ýndan ve kansere baðlý ölümlerin %50’sinden sigara sorumludur. 2005 yýlýndaki bilimsel calýþmalara gö-re, Türk halkýnýn % 80’ i sigara dumanýn-dan pasif olarak etkilenmektedir. Ulusal Hanehalký Araþtýmasý 2003’e göre 18 yaþ üzeri kiþilerde sigara ve diðer tütün ürünlerini kullanmaya baþlama yaþý 19, 2 bir günde içilen sigara adedi 17’ dir. Yanýnda baþkalarý tarafýndan sigara içilmesi nedeniyle, sigara dumanýna maruz

kalma oraný% 54,51, sýk bulunulan ortamlarda sigara dumanýna maruz kalma oraný ise % 55,64’ tur. Sigara kullanýmýnýn önlenmesi ile kalp-damar hastalýklarý kaynaklý önlenebilir olüm oraný tüm ölümlerin % 5’ idir. Dünyada tütün kontrolüne yönelik ilk uluslararasý anlaþma olan “Tütün Kontrol Çerceve Sözleþmesi-WHO-FCTC Framework Convention on Tobacco Control”, 21 Mayýs 2003 tarihinde, Cenevre’de Dünya Saðlýk Orgütü’nün 56. Dünya Saðlýk Asamblesi’nde kabul edilmiþir. Bu sözleþme 25 Kasým 2004 tarihinde TBMM’ce kabul edilerek 30 Kasým 2004 tarihi ve 25656 sayýlý Resmi Gazetede 5261 kanun numarasý ile yayýnlanarak Türkiye’de de yürürlüðe girmiþtir. Saðlýk Bakanlýðý’nca 2006 - 2010 yýllarýný kapsayacak þekilde hazýrlanan “Ulusal Tütün Kontrol Programý” 7 Ekim 2006 da 26312 Nolu Resmi Gazetede yayýlanarak yürürlüðe girmiþir. Ulusal Tütün Kontrol Programý’ný oluþurulmasýný takiben, 5727 sayýlý“Tütün Mamüllerinin Zararlarýý önlenmesine dair kanunda deðiþiklik Yapýlmasý Hakkýnda Kanun” 03.01.2008 tarihinde TBMM’de kabul edilerek 19 Ocak 2008 tarihli ve 26761 Sayýlý Resmi Gazetede yayýnlanarak yürürlüðe girmiþtir.Bu eylem planýda Kalp ve Damar Hastalýklarý’nýn önlenmesi ile ilgili olan; Halký Bilgilendirme, Bilinçlendirme ve Eðitim, Sigarayý Býrakma, Sigara Dumanýndan Pasif Etkilenimin Önlenmesi ve Gençlerin Tütün Mamüllerine Ulaþabilirliðinin Engellenmesi ile ilgili kýsýmlarýna yer verilmiþir. Ulusal Tütün Kontrol Programý Eylem Planý’nýn ana baþýklarý aþaðýda sýralanmýþtýr:

Ulusal Tütün Kontrol Programý Eylem Planý (2008 - 2012)A. Tütün Ürünlerine Olan Talebin Azaltýlmasýna Yönelik Önlemler

1. Halký Bilgilendirme, Bilinçlendirme ve Eðitim2. Sigarayý Býrakma3. Fiyat ve Vergilendirme4. Sigara Dumanýndan Pasif Etkilenimin Önlenmesi5. Reklam, Promosyon ve Sponsorluk6. Ürün Kontrolu ve Tüketicinin Bilgilendirilmesi

B. Tütün Ürünlerine Olan Arzýn Azaltýlmasýna Yönelik Önlemler

1. Yasa dýþý Ticaret2. Gençlerin Ulaþabilirliði3. Tütün Üretimi ve Alternatif Politikalar

C. Tütün Kullanýmý ve Ulusal Tütün Kontrol Programýnýn Ýzlenmesi, Deðerlendirmesive Raporlanmasý

1. Tütün Kullanýmý ve Ulusal Tütün Kontrol Programý’nýn Ýzlenmesi, Deðerlendirmesi veRaporlanmasý.

Sigaranýn neden olduðu kalp damar hastalýklarý

Kanser ve kronik akciðer rahatsýzlýkla-rýndan sorumlu olmasýnýn yaný sýra, sigara ateroskleroz (damar sertligi) ve bunun sonucunda ortaya çýkan ve kalp krizine yol açan koroner kalp hastalýklarý için de büyük bir risk faktörüdür: Sigara içenler içmeyenlere göre %70 daha fazla koroner hastalýklarýndan ölürler. 65 yaþýndan küçüklerde koroner hastalýklar erkeklerde %45, kadýnlarda %40 oranýnda sigaraya baðlýdýr.Sigarayý býrakmak koroner hastalýk riskini bir yýlda %50 azaltýr. Sigara dumanýnda bulunan binlerce ze-hirli maddeden biri olan karbon monoksit kalp hastalýðý , inme ve diðer dolaþým bozukluklarý ile doðrudan iliþkilidir.• Sigara, orta yaþlý kadýn ve erkeklerde kalp hastalýðýna baðlý ölüm riskini üç kat artýrýr.• Hem aktif hem de pasif içicilik, damar sertliði ve bunun sonucunda ortaya çýkan ve kalp krizine yol açan koroner kalp hastalýklarý için buyuk bir risk faktörüdür. • Sigara, HDL (iyi) kolesterolü azaltýr. Bilindigi gibi HDL kalp-damar hastaligi riskini azaltan önemli bir kolesteroldur, kanda fazlalýðý kalp-damar hastalýðý riskini azaltýrken, azlýðý bu hastalýklarýn oluþum riskini artýrmaktadýr. • Ýskemiye (dokularda oksijen yetersizligi sonucu oluþan doku ölümü) baðlý inme riski sigara içenlerde neredeyse ikiye katlanýr. Kan basýncýný ve kanýn pýhtýlaþma eðilimini artýrýr. Dolayýsýyla kalp krizi, inme ve akciðerde pýhtý oluþumu riskini artýrýr.Týp dilinde periferik arterler olarak geçen kol ve bacaktaki atardamarlarda hastalýk ve aort (kalpten çýkan ve temiz kaný vücuda taþýyan ana-arter) anevrizmasý (geniþlemesi) riskini artýrýr. Sigara, diðer faktörler olmadan da tek baþýna kalp hastalýðý riskini artýrýr, hele bir de diðer risk faktörleri (genetik-ýrsiyet, þeker hastalýðý, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, obezite-þiþmanlýk ve aþýrý alkol kullanýmý ile uyuþturucu kullanýmý) varsa

risk daha büyük oranda artar. Sigaranýn getirdiði diðer risklerSigara, tüm dünyada 1 numaralý ölüm nedeni olan kalp damar hastalýklarý için risk oluþturan faktörler listesinin en baþýnda yer alýr. Doðrudan neden olduðu akciðer kanseri, akciðer hastalýklarý ve kalp damar hastalýklarýnýn dýþýnda, sigara, aþaðýdaki hastalýklarla da direkt olarak iliþkilidir:• Kesilmeyen öksürük, bronþit, Kronik Obstriktif Akciðer Hastalýðý (KOAH) ve diðer akciðer hastalýklarý• Pasif içicilik, gebelerde düþük ve ölü doðumlara, ani bebek ölümlerine neden olur • Göz merceðinin saydamlýðýnýn azalmasýna yani katarakta sebep olur. • Cildin yapýsýnýn bozulmasýna neden olur. Leke ve kýrýþýklýk oluþur. Selülitlere sebep olur. • Burunda koku alma duyusu azalýr. • Sinüzit, farenjit, bademcik ve orta kulak iltihabý gibi üst solunum yolu hastalýklarýna yol açar. • Aðýz kokusu yapar, diþ ve diþ eti hastalýklarýna yol açar. • Dudak, yanak ve gýrtlak kanserine neden olur. Hatta sigarayý yakmadan dudaðýnda taþýyan yada tütün çiðneyenlerde (snus) de aðýz için kanserleri görülür. • Dilde, tat alma duyusunda bozulmalar olur. • Beyin hücrelerinin ölümüne yol açar. Öðrenme bozukluklarý, hafýza zayýflýðý ve

erken bunama görülür. • Erkeklerde iktidarsýzlýðýn baþlýca sebeplerindendir. Ayrýca mesane (idrar kesesi) kanserinin önemli nedenlerindendir.• Gastrit, ülser ve reflü hastalýðýna sebep olur. Mide ve yemek borusu kanserine yol açar. • Erken menopoz ve rahim kanserinin sebebidir. • Parmaklarda sararmaya ve týrnaklarda zayýflamaya yol açar. • Kemik erimesine neden olur.• Burger hastalýðýna sebep olur. Bu haslatýk, el ve ayaklardan baþlayarak damarlarda týkanýklýða yol açar ve uzuvlarýn kesilmesi gerekebilir, genellikle sigara býrakýlmasýndan sonra damarlardaki dolaþým normale döner.• Vücutta yorgunluk, uykusuzluk hali, stres, gerilim, performansta düþme ve reflekslerde azalma görülür.• Pankreas kanseri riski artar.• Hastalýk, yara ve ameliyat tedavileri uzun sürer.• Kullanýlan ilaçlarý etkisizleþtirebilir.• Doðurganlýðýn azalmasýna ve hamilelikte çocugun geliþim geriligine neden olur• Romatoid artrit (eklem romatizmasý)• Bütçenize yük olur, çevre kirliliðine yol açar, yangýnlarýn en önemli sebeplerindendir.Sigarayý býraktýktan sonra kazanýmlarým neler olacak?• Artýk sigaraya ihtiyaç duymadýðýnýz için

kendinizi daha özgür hissedersiniz.• Daha uzun yaþarsýnýz, kalp hastalýðý, inme, akciðer hastalýðý ve kanserine yakalanma riskiniz azalýr.• Kendinizi canlý ve enerjik hissedersiniz.• Çok daha rahat nefes alýrsýnýz.• Basamaklarý daha kolay çýkmaya baþlarsýnýz.• Tat ve koku duyunuz normale döner. • Sigara öksürüðünüz kesilir.• Sindiriminiz normale döner.• Sigarayý býraktýktan sonra bir defa içerseniz, artýk geriye dönüþü olmayacaðý için o ilk sigarayý yakmayýn. Bu sýrada ilk 2-5 dakika en zor dakikalar olacaktýr. Ancak her þeye raðmen kendinize engel olamadýysanýz vazgeçmeyin: Kendinizi suçlamayýn ya da cezalandýr-maya kalkmayýn, kendinize ‘ben hala sigarayý býrakmýþ biriyim’ diye telkinde bulunun. Neden o kaçamaðý yaptýðýnýzý düþünün ve bir daha ki sefere ayný nedenle karþýlaþtýðýnýzda nasýl önlem alacaðýnýza karar verin. Bir daha sigara içmeyece-ðinize dair kendinizle bir anlaþma yapýn. Bir sonraki sayýmýzda damar sertliði konusunu ele alacaðýz. Sigarasýz ve saðlýklý günler dileðiyle. Ramazan ayý münasebeti ile Yeni Birlik Dergisi aracýlýðý ile mübarek Ramazan ayý ve bayramýnýzý tebrik ederim.Soru ve yorumlarýnýz icin e-mail adresim:[email protected]:Saðlýk Bakanlýðý Temel Saðlýk Hizmetleri Genel Müdürlüðü

SigaraDr.Harun

Uzel

Küresel bir sorun:

Uzman görüþüKüresel bir sorun: SÝGARA Küresel bir sorun: SÝGARA

Kardiologi-InternmedicinKSS-Skövde

Page 11: YENİ BİRLK 4/2011

20 YENÝ BÝRLÝK

Hukuk Köþesi

21 YENÝ BÝRLÝK

- Yaklaþýk bir yýl önce, 2 yýllýk çalýþma izni alarak Ýsveç’e geldim. Ancak iþverenimle sorun yaþamaya baþladým ve iþten ayrýlmayý düþünüyorum. Bu durumda ne olur? Yeni bir iþ bulduðum taktirde, bu durumu Yabancýlar Dairesi’ne (Migrationsverket) bildirmem gerekir mi?

- Þu andaki çalýþtýðýnýz iþyerinden ayrýldýðýnýz taktirde, üç ay içinde yeni bir iþ bulmanýz ve yeni iþiniz üzerinden yeniden müracaatta bulunmanýz gerekmektedir. Eðer üç ay içerisinde yeni bir iþ bulamaz iseniz, o taktirde verilen izniniz iptal edilir ve artýk bu zamanda sonra yeni bir iþ bulsanýz dahi müracaatýnýzý ülke dýþýndan yapmanýz gerekmektedir. Ancak, üç ay içerisinde yeni iþ bir bulduðunuz taktirde müracaatýnýzý Ýsveç’i terk etmeden yapabilirsiniz. Yukarýda belirtilen her iki durumda da, önceki çalýþmýþ olduðunuz zamaný süresiz oturma iznine hak kazanabilmek için gerekli olan 4 senelik çalýþma izni süresi içerisinde hesaplama hakkýnýz vardýr. Soru: Avukat Bey, ben 3 sene önce Ýsveç’e geldim ve iltica ettim. Red cevabý aldým ve yaklaþýk 1,5 senedir de kaçak yaþamaktayým. Türkiye’ye dönmem mümkün deðil çünkü kesinleþmiþ hapis cezam var. Ýþverenim, bana gereken yardým da bulunabileceðini söylüyor. Ýþ yasasýnda faydalanmam mümkün müdür acaba? Ýltica baþvurusunda bulunmam, iþten dolayý izin almamý engelleyebilir mi?

- Genel kural, çalýþma izni müracaatý-nýn Ýsveç dýþýndan yapýlmasýdýr. Ancak, bu konuda kanundan kaynaklanan bazý boþluklar vardýr ve aslýnda gerçek anlamda Ýsveç’i terk

etmeden çalýþma iznine baþvurmak ve olumlu sonuç almak mümkündür. Daha önceki yapmýþ olduðunuz iltica baþvurunuz ile çalýþma izni almanýz tamamiyle farklý kanuni temellere baðlýdýr ve herhangi bir þekilde birbirine olumsuz etkisi yoktur. Dolayýsýyla size teklif edilen iþten dolayý, Türkye’ye gitmeden çalýþma izni almanýz mümkündür.

Soru: Eþimi beþ yýl önce kaybettim ve þu anda yeni bir evliliðin hazýrlýðý içerisindeyim. Evlenmeyi düþündüðüm kiþi Türkiye’de yaþýyor. Sormak istediðim evlendikten sonra eþimin, eðer boþanma durumu söz konusu olursa, benim daha önceki edindiðim malvarlýðýmda hak iddia edip edemeyeceðidir. Bu durumda ne yapmam gerekir? Ayrýca þu anda emekliyim. Ýþim olmadýðý için eþimi buraya getirmekte herhangi bir sorun yaþar mýyým?

Genel kural, evlenme vuku bulduðu andan itibaren eþlerin bütün malvarlýðýnýn artýk ortak mal varlðý haline gelmesidir. Bunun anlamý, herhangi bir boþanma durumunda her iki eþinde birbirinin mal varlýðýnda hak iddia edebilmesidir. Ancak, bu hak niteliði itibarý ile geleceðe yönelik soyut bir haktýr. Yani, boþanma durumu söz konusu olmadýðý sürece her iki eþ de kendi malvarlýklarýnda istedikleri gibi tasarruf etme hakkýna sahiptirler. Bunun tek istisnasý eþlerin ortak kullandýklarý gayrimenkulu diðer eþin rýzasý olmaksýzýn satamamasýdýr. Þunu da hemen belirtmek gerekir ki; evliliðin 5 seneden daha az sürmesi durumunda bu hakkýn kýsýtlanmasý ve yüzdenin azaltýlmasý durumuna gidilebilmesi olanaklýdýr (jämkning).

Yukarýda açýklama baðlamýnda, yeni

evleneceðiniz eþinizin beþ sene sonra oluþabilecek bir boþanma durumunda sizin malvarlýðýnýzda hak edebileceðini rahatlýkla söyleyebiliriz.

Böyle bir duruma karþý önlem almanýn tek yolu, evlilik öncesinde veya evlendikten sonra ‘mal ayrýlýðý rejimi’ sözleþmesi (äktenskapsförord) yapmaktýr. Bu sözleþmeye her iki tarafýnda imzasý gerekmekte ve mahkemeye kaydettirilmesi gerekmektedir.

Eþinizin Ýsveç’te oturma izni almasý konusundaki sorunuz hakkýnda da þunu söylemek mümkündür. Kanuna göre; ailelerini Ýsveç’e getirmek isteyen kimselerin, ailelerinin geçimini saðlayacak derecede bir ekonomik güce sahip olmalarý gerekmekte ve kendilerine ait bir evlerinin bulunmasý gerekmektedir (mülk ya da kira). Ancak, bu þartlar Ýsveç vatandaþý olan ya da en az 4 yýldýr süresiz oturma iznine sahip olanlar için geçerli deðildir. Yani yukarýdaki þartlara haizseniz, gelirinizin olup olmadýðýnýn eþinizi buraya getirebilmek açýsýndan herhangi bir önemi yoktur. Asýl önemli olan evliliðinizin ciddi olduðunu kanýtlayabilmeniz ve birbiriniz hakkýnda yeterli bilgiye sahip olmanýzdýr.

Saygýlarýmla...

Stockholm 2011-08-27Avukat Sadýk KutluJur kandLedamot av Turkiets advokatsamfund Juristfirman Sadik Kutlu ABKungsholmsgatan 10 2 tr112 27 StockholmTel: 08- 650 24 41Fax: 08-650 24 42E-post: [email protected]

Av. Sadýk KutluHukuk köþesinde sorular ve cevaplarý

Hukuki sorunlarýnýzý ve sorularýnýzý paylaþabilirsiniz...

Page 12: YENİ BİRLK 4/2011

Sigorta

23 YENÝ BÝRLÝK22 YENÝ BÝRLÝK

ödediðiniz tüm gelirleriniz2. Son 5 yýl çalýþtýðýnýz gelir3. Ýlk 10 yýl çalýþtýðýnýz gelir

Soru 4. Prim emekliliði ne kadar?

1. Yüzde 5,52. Yüzde 103. Yüzde 2,5

Soru 5. Gelir emekliliði ne kadar?

1. Yüzde 19´uzu2. Yüzde 16´si3. Yüzde 7´si

Soru 6. Hastalýk nedeniyle çalýþamayacak durumda olsanýz nereden para alýrsýnýz?

1. Polisten 2. Saðlýk kurumundan3. Sigorta kasasýndan

Soru 7. Ana-babalýk geçici parasý ne zaman alýnabilir?

1. Çocuk yuvaya gittiði zaman2. Çocuk bakýmý için ise gidemediðiniz zaman3. Çocuðunuzu hastaneye götürdüðünüz zaman

Soru 8. Ne zamana kadar ana-babalýk geçici parasý alýnabilir?

1. 12 yaþýndan küçük çocuðunuz için2. 20 yaþýndan küçük çocuðunuz için3. 3 yaþýndan küçük çocuðunuz için

Soru 9. Kasko hangi sigortaya aittir?

1. Ev sigortasýna2. Araba sigortasýna3. Çocuk sigortasýna

Soru 10. Arabanýzla kaza geçirirseniz ne yaparsýnýz?

1. Polise bildiririm2. Araba kaza formunu doldurup sigorta þirketime yollarým3. Sigorta kasasýný ararým

Soru 11. Evime hýrsýz girmiþ, ne yaparým?

1. Polise, sonra sigorta þirketimi ararým2. Sigorta kasasýný sonra polisi ararým3. Hiç bir þey yapmam

Soru 12. Televizyonum kaza ile kýrýldý, hangi sigorta geçerli?

1. Ev sigortam ve içinde ek sigorta2. Araba sigortam 3. Ev sigortam

Soru 13. Evimi sigortalamam gerekiyor mu?

1. Hayýr, devlet zararým olursa karþýlar2. Evet 3. Gerek yok, kaza olduktan sonra sigorta kasasý zararýmý karþýlar

Soru 14. Yurt dýþýnda iken hastalandým veya kaza geçirdim, ne yapmalýyým?

1. Hiç bir þey, Türkiye devleti tüm zararýmý karþýlar2. Hemen SOS´i ararým Ýsveçteki sigortam karþýlar her þeyi3. Annemi ararým bana para yollar

Soru 15. Dýþarýda yürürken düþtüm yaralandým, hangi sigorta geçerli?

1. Ev sigortam2. Ferdi kaza sigortam 3. Araba sigortam

Soru 16. Ýþ yerimde iþ kazasý geçirdim, hangi sigortadan yararlanabilirim?

1. Araba sigortamdan 2. Ev sigortamdan3. AFA sigortamdan

Soru 17. Çocuðum okulda kaza geçirir, hangi sigorta geçerli?

1. Çocuk sigortam ve okulun sigortasý 2. Ev sigortam3. Araba sigortam

Cevabýnýzý [email protected] adresine yollayýn ve konu baþlýðýna ” Sigorta yarýþmasý” yazýn. Cevabýnýz misal olarak “ soru 1 cevap 1, 2 veya 3 olarak yazýn”. Mail yollayanlar arasýnda bütün sorularýn doðru olmasý þartýyla kazanacaktýr. Ayrýca bir dahaki sayýmýzda da kazanan kiþiler ilan edilecektir.

Herkese bol þans dilerim !Hayýrlý Ramazanlar

Sevgiler ve saygýlar...

BilgiYarýþmasý

Hatice Toklucu Sig

ort

a v

e B

ankacýlýk

Uzm

aný

u sayýmýzda da biraz bilgi yarýþmasý yapalým, bu güne Bkadar sigorta hakkýnda

vermiþ olduðum bilgiler üzerinden, aþaðýdaki sigorta yarýþmasýnda bilgi daðarcýmýzý tazelemek için düzenledim. Kazanacak okuyu-cum, federasyon tarafýndan, iki adet sinema biletine hak kazanacaktýr.

Soru 1.En erken emekliliðe ne zaman ayrýlabilirsiniz?1. 72 yaþýnda2. 61 yaþýnda3. 53 yaþýnda

Soru 2.Her yýl size turuncu bir zarf gönderilir, bu ne zarfý?1. Oturma ve iþçi izni zarfý2. Vergi iade zarfý3. Ne kadar emeklilik puaný tasarruf etmiþ olduðunuza iliþkin bilgi

Soru 3.Kamu emekliliði nedir?

1. Elde ettiðiniz ve vergisini

Sigortacýlýklailgili,

Page 13: YENİ BİRLK 4/2011

25 YENÝ BÝRLÝK

Sabýrsýzlýkla beklenen Büyük Taarruz, 26

Aðustos sabahý günün ilk ýþýklarýyla baþladý. Patlayan toplar bütün dünyaya þu gerçeði haykýrýyordu sanki.

aþkomutandan en son erine kadar bir ordu Türk gücüne ve BTürk yenilmezliðine olan

büyük inançla tek vücut olmuþ, baþtan baþa vatan aþký, boydan boya vatan topraklarý için atýyordu kalpler. Bu yýllardan beri yýkýlan, yakýlan ve insanlýða sýðmayan iþkencelerle yok edilmek istenen Tük neslinin, Türk’ lüðün süngülenmiþ, mermilenmiþ bir iradesiydi sanki.. Kýsaca;Bir yanda yürekleri kanat-lanan görünüm, her türlü bayaðýlýk, þiddet, kan, ölüm diðer yanda iman dolu göðsünde vatan sevgisi, ve yedi düele karþý üstünlüðü Türk’ün. Taarruz pek yaman sürüyordu 26 Aðustos’ta akþam olurken yer yer düþman mevzilerinin bir kýsmýný ele gecirmiþ, Ahir Daðlarýnda þanlý süvarilerimiz bir mýzrak gibi saplanmýþtý düþmanýn baðrýna..

Yunan mevzilerini tevtiþ eden bir Ýngiliz generalinin ”Türkler bu tahkimatý altý ayda aþarlarsa, bir günde aþtýk diye övünebilirler dediði yer dört gün gibi kýsa bir zamanda geçildi. Parola kýsa ve kesindi.. Ordular Ýlk Hedefiniz Akdeniz’dir Ýleri..Eskiþehir, Sakarya ve Ýzmir’den, düþman kaçýyordu. Artýk zafer yakýndý, uzansak tutacaktýk sanki o zaferi.. Günlerce açlýða susuzluða meydan okumuþ, umutla elbirliði etmiþ bir ordunun yalýn ayaklarýnda ki sýzýydý o zafer. Çocuklarýný terk ederek erine cephane taþýyan kadýnlarýn sýrtýndaki aðrýydý O Zafer! Evini, yurdunu, baðýmsýzlýðýný kaybetmiþ, kanlý gözyaþlarýyla cepheden haber bekleyen bir Ulusun sevinç göz yaþlarýydý O Zafer. Ve biz O Zafer uðruna vuruþa vuruþa ölmeye ant içmiþtik; Kurtuluþ savaþý dedik , birlik olduk, el ele vererek gazi olduk, þehit olduk severek, isteyerek Sakarya boylarýnda her karýþ toprak, Kahraman Türk kanýyla sulandý, hamurlaþtý. O Topraklar Çanakkale kadar vatanlaþtý, O kahramanlar Ulubatlý Hasan kadar yüceldi, destanlaþtý..

Bizansýn yýkýlýþý nasýl tarihde yeni bir çaða, aþýlamayan, Çanakkale 1. Dünya Harbi’nde belirgin bir merhale, Sakarya ve Büyük Taarruzda sömürü-cülerin hür ve egemen yaþama yollarýný aydýnlatan bir meþale oldu.Son zafer kazanýlmýþtý artýk. Kara bulutlar daðýlýyordu üzerimizden, güneþ bir baþka doðuyordu o bilin-meyen tepelere, Türk tarihinin akýþý bir baþka olmuþtu 30 Aðustos sabahý 30 Aðustos´ta Yurdu iþgalden kurtardýk, Millet zulümden bir vatan yarattý yer yüzünde, tüm vatanlardan yüce bir vatan.. Sýnýr çizgilerini saðlam çizdik, hudut taþlarýný Kol – Bacak´tan diktik, Büyük Komuta’nýn Yurtta sulh Cihanda Sulh dediðini parola bildik. Bugünde Atatürk devrimlerinin aydýnlýðýnda þerefle ölmek kadar, þerefle yaþamak alnýmýz açýk, baþýmýz dimdik.. Bu vatan kolay kazanýlmadý ki , kolay kaybedilsin! Bize bu Zaferi kazandýran Vataný ve Milleti için seve seve canlarýný feda eden baþta Ulu Önder Mustafa Kemel Atatürk olmak üzere Aziz þehitlerimizi tanzimle anarken Kahraman gazilarimize þükranlarýmý sunuyorum..

Yüce Türk Milletinin 30 Aðustos Zafer bayramýný Kutluyorum

Tarih-analiz

Sami Görgülü

Büyük TaarruzBüyük TaarruzGünlerce açlýða susuzluða meydan okumuþ, umutla elbirliði etmiþ bir ordunun yalýn ayaklarýnda ki sýzýydý o zafer.

Göteborg Ýl Örgütü Baþkaný

24 YENÝ BÝRLÝK

Page 14: YENİ BİRLK 4/2011

Görüþ-söyleþi

26 YENÝ BÝRLÝK 27 YENÝ BÝRLÝK

Tekin Sönmez: Yazý / Söyleþi / Haber / Fotoðraf

1- siyaset arenasýnda kadýnlar iktidarýna doðru...Yaz sýcaklarýnýn yarattýðý sakin ortam sürüyor. Bu sakin ortamda geliþen hareketler þöyle! Bir: Fýrtýnalý seçim okyanusunda epeyce hasar gören Sosyal Demokrat tekne aðýr bakým onarýmý için tersaneye alýndý. Partideki kadýn üyeler çok aktif oldular bu bakým ve gözetimde.Ýki: Buna paralel, seçim sonrasý Ýsveç’te siyaset arenasýnda kadýnlar iktidarýna doðru, dipten gelen genel bir hareket de var. Þöyle sýralayabilirim: Kadýn kollarý çevresinde öbeklenen bu dip hareket Mona Sahlin’i yitirdi. Fakat buna karþýn Sosyal Demokrat kurultaya kadýnlar damgasýný vurdu.Kadýnlarýn beklenti ve istemleri doðrultusunda Sosyal Demokrat Parti’de yeni bir kaptan seçildi.Partide en önemli konaklama ve yükselme yeri genel sekreterlik, kadýnlarýn eline geçti.Seçim sonrasý ortaya çýkan bu þaþkýnlýk renk deðiþtirdi.. Dümendeki bu eski/yeni kaptanlýk flamasý ile köklere, ilkelere dönüþ seferi de baþladý.

Bu kýsa özetten sonra günün haberleri arasýndan hýzla geçelim.Bugünkü gazetelerde (22 Temmuz) þunlar da var...Kutudan kazançlý olarak hoplayýp çýkan yaþlý Juholt’u Sosyal Demokratlar yeni lider olarak seçtiler, deniliyor.Håkan Juholt, iktidar ortaklarýna karþý ideolojik hücümlarýný sürdüredursun. Fakat öte yandan sýcak patates gibi bir sonbahar bekliyor onu.Maliye Bakaný Borg ile ekonomik görüþ çarpýþmasý siyasi tansiyonu sonbaharda yükseltecek, deniliyor.Håkan Juholt bu nedenle Sosyal Demokrat kimlik ilkesine dönüþ umudu vermeye çalýþýyor.Ýsveç Sosyal Demokrat kimlik, dedim yukarýda. Bunun özel anlamý var. Bu tümcede belirleyici bir yüklem var. Neden? Þundan! Sosyal Demokratlar her ülkede farklý teori ve pratik peþinde dolanýyorlar. Bu, biraz da o toplumsal dokunun rengi ve geleneksel eðilimler gereði böyle oluyor.Geleneksel insan dokusu, Sosyal

Demokratlar’a þöyle ya da böyle koþullara göre esnek ve bükülgen bir gerçeklik dayatýyor, zorluyor.Öteki siyasetlerde bu durumlar dikkat çekmiyor. Fakat bu esnek ve bükülgen yetenek, Sosyal Demokrat çýkýþ bildirgesi ve ilkeleri açýsýndan eleþtiri ortamý da açýyor.Genel anlamda ve günübirlik düzlemde kamuoyu tarafýndan izlenen bu geliþmelerle birlikte Sosyal Demokratlar’ý özetleyen haberlerin arasýndan geçtik.

2- Her parti kadýn adaylarý öne çýkarýyor...Ýsveç kýrsalýný, modern tarýmcýlarý kendisine çýkýþ temeli yapan Center Parti’ye geldik. Parti lideri Bayan Maud Olofsson yoruldu. Bu parti de seçimlerden yorgun çýktý. Bayan Baþkan Olofsson’un yerine yeni bir baþkan hazýrlanýyor. Bakýn önde olan adaylarýn ikisi de yine bayan.Baþlarken ne dedik? Ýsveç’te kadýnlar her cepheden iktidara koþuyor.Sosyal Demokrat Parti ve Moderat Parti’de genel sekreterlik dümeni kadýnlarýn eline geçti.Center Parti’de, kamuoyuna açýk

arenada yine kadýnlar düelloya çýkacak.Baþkanlýk makamý için açýk bir çarpýþma yapýlacakmýþ (mýþ gibi) izlenimi veriyor bu parti.Bu açýk rekabet demokrasiyi canlandýrýr, diye yorum yapan gazeteler var.

Center Parti lideri için iki en yakýn adayýn (Annie Johansson och Anna-Karin Hatt) profilleriyle ortaya çýktýklarý da vurgulanýyor.Seçimde umduðunu bulamayan ve seçim sonrasý oy yitimini sürdüren Bayan Maud Olofssons, partinin doruðundan iniyor.Seçim sonrasý bu partide ortaya çýkan ilginç geliþmelerden birisi de þudur.Center Partisi’nin geçmiþteki (seksenli yýllarda) Thorbjörn Fälldin Baþkanlýðý dönemindeki gibi, geniþ bir genel burjuva partisi ortamýna dönüþ beklentisi var.Çýkýþ ilkelerinden sapma sonucu, oy yitimi yaþandý görüþleri, bu her iki (S ve C) partide egemen durumda.Sosial Demokratlar’da Håkan Juholt ile köklere dönüþ havasý yaþanýyor ve kadýnlar dümende.Þimdi geriye dönüþ, eski/yeni deðiþimi yaþama sýrasý Center Parti’de ve kadýnlar dümende.Moderat Parti bu konuda yine genel sekreterlik çalýþmalarýyla kadýnlarý dümende gösterme gayretini esirgemiyor.

Yeþiller adlý partide kadýnlar yine dümende bulunuyor.Þimdi bu koþullarda yeni döneme girilecek.Juholt sonbaharda sosyal demokrat ideolojik ilkeleri ne denli savunacak ve Center Parti, Thorbjörn Fälldin dönemindeki alanlara ne denli ulaþacak?

Görelim bakalým!

[email protected]

Görüþ-söyleþiSiyaset arenasýnda kadýnlar iktidarýna doðru... Siyaset arenasýnda kadýnlar iktidarýna doðru...

Tekin Sönmez

Ýsveç’te “Siyasal Hareket” içindeKadýnlar En Önde

Ýsveç’te “ ” içindeKadýnlar En ÖndeSiyasal Hareket

Page 15: YENİ BİRLK 4/2011
Page 16: YENİ BİRLK 4/2011

uzey’in sakin ve huzurlu ülkesi Norveç, “Breivik olayý” ile birlikte belki de asýrlar Kboyu unutamayacaðý bir

insanlýk dramý yaþadý. Ancak inanýyoruz ki, uzun vadede Norveç devleti ve halký, bu yarayý saracak ve tedavi edecek ve normal yaþamýna dönecektir. Bu vesileyle Norveç halkýnýn derin üzüntülerini paylaþýyor, bir daha böyle bir trajedi yaþamamalarý için Allah’a dua ediyoruz. Bu feci olayda yakýnlarýný kaybeden Norveçlilere de baþsaðlýðý mesajlarýmýzý buradan iletiyoruz. Bilhassa, söz konusu olayda kaybettiðimiz ve millet olarak derin üzüntü duyduðumuz gencecik Türk kýzý Gizem’e de Allah’tan rahmet diliyor, ailesinin ve yakýnlarýnýn tarifsiz acýlarýný paylaþýyor ve kendilerine baþsaðlýðý, sabýr ve metanet diliyoruz. Gizem, biçim açýmýzdan, Türkiye ve Norveç’in ortak “demokrasi þehidi”dir. ***** Bu olayla birlikte kere daha açýkça ortaya çýkmýþtýr ki, terörün hedefi bütün insanlýktýr; kimden gelirse gelsin terör milliyetsizdir, cinsiyetsizdir, dinsizdir, ama ayný oranda acýmasýzdýr, insafsýzdýr, þerefsizdir, kalleþtir, alçaktýr! Dolayýsýyla, katil Anders Behring Breivik’in bir “Hýristiyan Norveçli”

kimliðine sahip olmasý, terörün ne Norveç’e ve Norveç halkýna ne de topyekûn Hýristiyanlýða mal edilmesi için geçerli bir sebeptir. Breivik yüzünden bütün Norveç halkýnýn ve Hýristiyanlýðýn karalanmasý asla söz konusu olamaz. ***** Bu olayla baðlantýlý olarak bir arkadaþýmýn þahit olduðu bir olayý burada kýsaca nakletmek istiyorum. Arkadaþým bir kahve içme mekânýnda otururken, hemen yaný baþýnda üç Finli kadýnýn kendi aralarýnda söz konusu olayla ilgili konuþmalarýna istemeden de olsa kulak misafiri olur. Ýçlerinden bir tanesi þöyle der: “Bu korkunç olayýn arkasýndan, yapan kiþi veya kiþilerin Müslüman olmasý için dua ettim. Ama sonradan Norveçli bir Hýristiyan olduðunu duyduðumda adeta þok geçirdim, çok ama çok üzüldüm ve kendi dinimden nefret ettim.” Terörün baþka baðlantýlarýnýn veya uzantýlarýnýn dikkate alýnmaksýzýn hemen ilk anda bir dinle iliþkilendirilmesi hastalýðýndan kurtulmanýn neredeyse imkânsýz olduðu bu ifadelerden de açýkça anlaþýlmaktadýr. Kesin olan þu ki, bu sözlerin altýnda derin anlamlar ve imalar yatmaktadýr. Bu korkunç olayýn faili bir Müslüman olsaydý, hemen her yerde “Müslüman terörist”, “Ýslamcý terörist” yakýþtýrmasý yapýlacak ve Ýslam dininin de bir “terör dini” olduðu yaygarasý koparýlacak, altýndan girilecek üstünden çýkýlacaktý. Bu beklentiler boþa çýktý; bu korkunç olayýn faili özbeöz bir Norveçliydi ve bu topraðýn baðrýndan çýkmýþtý. Durum böyle olmakla birlikte, þimdi bütün olan bitenlerin suçunu ve günahýný, her zaman olduðu ve birilerinin yaptýðý gibi, tamamýyla muayyen bir milletin veya muayyen bir dinin omuzlarýna atýp, onlarý günah keçisi ilan etmek mi, yoksa olayý baþka türlü okumak ve yorumlamak mý gerekir? Ayný þekilde, tarihsel ön yargýlarýn, çoðu zaman olduðu gibi, aklýselimin önüne geçmesine çanak

tutarak toplumlarý, kültürleri, dinleri birbirine karþý kýþkýrtmak mý gerekir? Sýrf dininden ve milliyetinden dolayý, cani Breivik’i “Hýristiyan Terörist!” yaftasýyla anmak ve onun nezdinde bütün bir Hýristiyanlýk kurumunu ve Norveç devletini karalamak mý gerekir? Yoksa, olayýn arkasýndaki sýr perdesini kaldýrýp, acý da olsa hatalarla ve gerçeklerle yüzleþmek ve bir daha bu tür olaylarýn yaþanmamasý için alýnmasý gereken tedbirler için masaya oturup “ortak akla” müracaat mý gerekir? Bu sorunun cevabýný, milliyeti, cinsiyeti, rengi, dini ne olursa olsun bütün vicdanlara arz ediyorum.***** Gözü dönmüþ katil Norveçli Breivik’in onlarca genç insanýn hayatýna acýmasýzca kastetmesi, hiç þüphesiz, yirmi birinci asra damgasýný vuracak ve tarihin sayfalarýnda kara bir leke olarak yerini alacaktýr. Breivik, birilerinin kasýtlý olarak göstermeye çalýþtýðý gibi, meczup, akýl hastasý, bunalýmlý biri asla deðildir. Tam aksine o, ne yaptýðýný bilen, gerçekleþtirdiði “toplu katliam”ý aylar öncesinden en ince ayrýntýsýna tasarlayan gayet akýllý, zeki ve bilinçli bir “terörist”tir. Nitekim kendisini “akli dengesi yerinde” baþýnda biri olarak tanýtan Breivik, gizli “Tapýnak Þövalyeleri” örgütünün bir üyesi olmakla da övünmektedir. Breivik, kaleme aldýðý 1500 sayfalýk manifestosunda Müslümanlara ve özellikle de Türklere karþý büyük bir kin ve nefret kusmaktadýr. Öyle ki, 1500 sayfanýn 50 sayfasý sadece Türklere hakaret ve iftira içeren cümleler ve bilhassa gerçekleri saptýran ifadelerle doludur ki, mesela, þu önyargýlý örneði oldukça düþündürücüdür: ‘Türkiye’nin Avrupa Birliði’ne girmesini hararetle savunan Avrupalý parlamenterler, üstünde haç iþareti bulunan süveterlerle Türkiye’nin kýrsal kesimlerine gittiklerinde ya dayak yiyecekler ya da öldürüleceklerdir’. Breivik’in nefretini celbeden bir baþka grup ise Avrupa’daki çok-kültürcü Marksistlerdir. Zira Avrupa’da Müslümanlara kucak açanlar onlardýr ve dolayýsýyla hem onlarýn hem de Müslümanlarýn Avrupa’dan topyekûn kovulmasýyla birlikte 2083 yýlýnda Avrupa’da tam bir “beyaz” hâkimiyeti tesis edilecektir. Ona göre, çok-kültürlülük uzun vadede Avrupa’nýn Ýslamlaþmasý ve sömürgeleþmesi anlamýna gelmektedir. Dolayýsýyla, Avrupa’nýn baðrýnda çok-kültürlülüðü savunan Marksistler/elitler Avrupa

tarihindeki en tehlikeli nesildir. Onlar sadece Avrupa toplumunun temel deðerlerini yerle bir etmekle kalmamýþ, ayný zamanda milyonlarca Müslümanýn Avrupa’ya akmasýna ve Avrupa’nýn Müslümanlar tarafýndan sömürülmesine izin vermiþlerdir. Bir zamanlar Avrupa’da birkaç bin Müslüman varken þimdi bu rakam 25 milyona çýkmýþ, camiler ve kültür merkezleri mantar gibi çoðalmýþtýr. Breivik’e göre, bu da bir bütün olarak Batý’nýn karþý karþýya kaldýðý tehlikenin boyutlarýný açýkça gözler önüne sermektedir. ***** Breivik’in, elinde suikast silahý ve üzerinde “Marksist Avcýsý” yazýlý balýk adam kýyafetiyle verdiði poz -ki bu onun 1500 sayfalýk Manifestosu’na koyduðu kendi fotoðraflarýndan sadece bir tanesidir- Marksistlere duyduðu nefretin derecesini göstermesi bakýmýndan oldukça ibret vericidir. Bir bakýma o, Utoya adasýnda yýllarca hayalini kurduðu bir özlemi gerçekleþtirmiþ ve kendince, adada “kamp kuran” bir grup Marksisti temizlemiþtir. Aslýnda o, Norveç’in müstakbel iç ve dýþ siyasetinde önemli roller üstlenecek onlarca gencecik masumu tek baþýna katletmiþ ve Manifestosu’nun kapanýþ cümleleri olan “Bir þeyin yapýlmasýný istiyorsan, onu kendin yapmalýsýn” ifadesinin gereðini yerine getirmiþtir. Breivik yaptýklarýndan piþmanlýk duymadýðý gibi, gayet serinkanlý bir piþkinlikle insanlarýn gözlerinin içine baka baka cezayý hak edecek bir þey yapmadýðýný da söyleyebilmiþtir. Breivik gibi okuyan, eli kalem tutan zeki bir beynin nasýl robotvari bir ölüm makinesine dönüþtüðü oldukça düþündürücü ve ibret vericidir. Avrupa’da son yýllarda ciddi bir artýþa geçen Ýslamofobi (Ýslam korkusu) ve zenofobi (yabancý korkusu) çýðýrtkanlýðýnýn yazýlý ve sözlü propagandalarýnýn, Breivik gibi sakin ve aklý baþýnda görünümlü kiþiliklerin gerisinde yatan psikopat, hasta ruhlarýný uyandýrmakta ve böylece bütün nefret ve kinlerini ayýrt etmeksizin bütün topluma kusmalarýna sebep olmaktadýr.***** Breivik olayý bize Avrupa’da gittikçe týrmanan ýrkçýlýðýn ve Ýslam karþýtlýðýnýn hangi boyutlara vardýðýný göstermesi bakýmýndan da önemlidir. Irkçýlýk, bireysel bir hezeyanýn göstergesi olmaktan ziyade, sosyal, siyasi ve ekonomik boyutlara sahip toplumsal iliþkiler aðýnýn ürünüdür. Bu sebeple, özellikle Avrupa’da ýrkçýlýðýn ve buna paralel olarak Ýslam

karþýtlýðýnýn gittikçe büyüyen bir “siyasi endüstri” olduðunu ve dolayýsýyla varlýk sebebi yalnýzca buna dayanan ve geçimini yalnýzca bu yolla temin eden epey sayýda siyasi oluþumun mevcut olduðunu söyleyebiliriz. Siyasi söylemlerini de “kuru milliyetçilik” temelinde kurgulayan ve toplumsal sorunlarýn çözümüne dair tek bir somut projesi dahi bulunmayan söz konusu oluþumlarýn Avrupa’nýn geleceðine

katký yapmaktan ziyade onu tekrar Orta çaðýn “karanlýk” anlarýna sürüklemekten baþka bir iþe yaramayacaklarýný söylemek bir kehanet olmasa gerektir. Breivik

gibilerinin iþlediði aðýr insanlýk cürümleri, bizatihi Avrupa’nýn inandýðý ve savunduðu temel insani deðerlerin ortadan kaldýrýlmasýna yöneliktir. Ýþte tam bu noktada iþ baþýndaki hükümetlerin ve de halka hizmet amacýyla yola çýkan bütün sorumlu siyasetçilerin ve partilerin bu türden ýrkçýlýklara ve din düþmanlýklarýna karþý toplu ve kararlý bir duruþ sergilemeleri kaçýnýlmazdýr. Aksi takdirde, en ufak bir gevþeme veya göz yumma Breivik gibi ýrkçý fanatiklerin her yerde türemesine ve yeni insanlýk suçlarý iþlemelerine zemin hazýrlayacaktýr. Neticede, týpký Utoya adasý katliamýnda olduðu gibi, “Yaþýn yanýnda kuru da yanar” misali Avrupa’nýn yerli nüfusunun da doðabilecek hasarlardan nasibini almasý kaçýnýlmaz olacaktýr. ***** Breivik’in yaptýklarýnýn aslýnda Avrupa’da uzunca bir süredir yabancý göçmenlere ve özellikle de Müslümanlara karþý yürütülen planlý sindirme ve nihayetinde Avrupa’dan kovma faaliyetlerinin bir halkasý olduðunu görmemiz gerekmektedir. Danimarka’da Sevgili Peygamberimize hakaret eden karikatürlerin yayýnlanmasý, Ýsviçre’de minare referandumun yapýlmasý, Fransa’da Müslümanlara yönelik kýyafet yasaklarýnýn konmasý, Ýsveç’te sahte/sözde soykýrým oylamasý vb. türünden icraatlarýn özellikle ýrkçýlarýn ekmeðine yað sürdüðü unutulmamalýdýr. Sadece birkaç örneðini zikrettiðimiz icraatlarýn temelinde bilhassa Müslümanlarýn Avrupa’nýn göbeðinde “görünür” olmasýndan duyulan rahatsýzlýk yatmaktadýr. Müslümanlarýn asýrlarca Hýristiyan dini, kültürü ve sanatýyla özdeþleþmiþ Avrupa baþkentlerinde ve þehirlerinde kendi ibadet mekânlarýný

inþa etmeleri, kendi yöresel, dinsel, geleneksel kýyafetleriyle arz-ý endam etmeleri, sosyal-hukuki-siyasi haklar talep etmeleri rahatsýzlýðýn temelindeki baþlýca sebeplerdir. Ancak þu bir gerçek ki, Ýslam kültürü artýk Avrupa’nýn ayrýlmaz bir parçasýdýr; dolayýsýyla, Avrupa devletleri kendi iç ve dýþ politika dinamiklerinde stratejilerini çok-dinli/kültürlü/uluslu bir çerçevede oluþturmalý ve kendi toplumlarýnýn barýþ ve huzurunun ilelebet bekasýnýn bu þekil bir stratejinin tesisine dayalý olduðunu anlamalýdýrlar. Söz konusu devletler, çok-kültürlü refah toplumu olmanýn ardýndaki mantýðýn, toplumsal barýþ ve huzuru bozacak kuru milliyetçilikleri deðil, evrensel kardeþlik ve deðerleri ön plana çýkarmak olduðunu unutmamalýdýrlar.***** Batý’da Ýslam’ý egzotik, yabancý, tuhaf görme temayülleri her zaman olagelmiþtir. Hatta biraz daha iddialý bir biçimde söyleyecek olursak ki, asla abartmýþ olmayýz, Batý’nýn diðer dinler içinde en tuhaf ve yabancý bulduðu din Ýslam’dýr. Bunun en önemli sebebi, evrensel ölçekte Hýristiyanlýk karþýsýnda rakip olabilecek yegâne dinin Ýslam olmasýdýr. Ýslam’a karþý sergilenen bu duruþ, özellikle yirminci asrýn sonlarýndan itibaren, “Ýslamofobi” (Ýslam korkusu) þeklinde kavramsallaþtýrýlmýþ, ruhlara ve beyinlere yersiz bir korku enjekte edilmeye baþlanmýþtýr. Buna paralel olarak, Avrupa’nýn yerli Hýristiyan nüfusunun her geçen gün eridiði, göçmen Müslüman nüfusun ise hýzla arttýðý ve dolayýsýyla yakýn gelecekte “Avrupa’nýn Ýslamlaþacaðý”, daha özel bir kavramla “Araplaþacaðý” þeklindeki menfi propagandalarýn dozajý da her geçen gün artmaktadýr. Þüphesiz bu tutumlar, bir arada beraberce ve barýþ içinde yaþayan farklý din müntesipleri arasýnda bir gerginlik ve güvensizlik ortamýnýn oluþmasýna sebep olduðu gibi, iþ baþýndaki hükümetlerin en baþta seküler, liberal, özgürlükçü söylemlerine ve akabinde de etnik ve dinsel azýnlýklarla ilgili entegrasyon politikalarýna ciddi zararlar vermektedir. ***** Kasýtlý ve anlamsýz bir Ýslam korkusunun veya karþýtlýðýnýn propaganda edilmeye çalýþýlmasý evrensel barýþ ve huzurun zedelenmesinden baþka bir iþe yaramayacaktýr. Ýslam medeniyetinin özünü oluþturan Ýslamiyet, bir sevgi ve barýþ dinidir. Onun adýný kullanarak dünyanýn her hangi bir yerinde terör estirenler ve mahlûkatýn en þereflisinin, yani insanýn hayatýna kýyanlar Allah’ýn öfke ve gazabýný üzerlerine çekmekten baþka bir þey

CANÝ “TERÖRÝST” BREÝVÝK'TEN ÇIKAN DERSLER CANÝ “TERÖRÝST” BREÝVÝK'TEN ÇIKAN DERSLER

Prof.Dr. Adnan Bülent BALOÐLUSosyal Ýþler ve Din Hizmetleri Müþaviri

Görüþ Görüþ

>>>

30 YENÝ BÝRLÝK 31 YENÝ BÝRLÝK

Page 17: YENİ BİRLK 4/2011

32 YENÝ BÝRLÝK

Görüþ

yapmamaktadýrlar. Gerçekte, Ýslam dininin etrafýnda örülen medeniyet asýrlarca insanlýðýn önünü aydýnlatan bir meþale olmuþtur. Bu sözümüzü teyiden Graham Fuller, A World Without Islam isimli eserinde, Ýslam medeniyetinin ihtiþamýna, evrensel kültür ve medeniyete yaptýðý büyük ve olumlu katkýlara dikkat çekerek þöyle der: “ Ýslam medeniyetinin olmadýðý bir dünya çok fakir ve zavallý bir dünya olurdu.” Fuller’in bu tespiti, bu alanda tarafsýz araþtýrma yapan pek çok araþtýrmacýnýn ve yazarýn da ortak görüþüdür. Bu çerçevede Jonathan Lyons’un “The House of Wisdom: How the Arabs Transformed Western Civilisation” isimli eserini dikkatle ve ibretle okunmaya deðer bir eser olarak tavsiye ediyoruz. Gerçekte, Ýslam dinini ve kültürünü kendi benliklerinin ve kimliklerinin ayrýlmaz bir parçasý kýlan Türkler, Araplar, Ýranlýlar vb. þimdilerde “medeni” olmakla övünen, bir zamanlarýn -kendi tabirleriyle- “kaba” ve “vahþi” Batý toplumlarýnýn dönüþümünde anahtar rolü oynamýþlardýr. ***** Çok-kültürlülükten doðan farklýlýklarýn “entegrasyon” adýna eritilmeye çalýþýlmasý, etnik azýnlýklarýn topluma ve devlete karþý sorumluluk duygularýný körelteceði gibi, dominant kültür tarafýndan yutulma endiþesiyle savunma mekanizmalarý geliþtirmelerine de sebep olmaktadýr. Tam olarak bu, azýnlýklarýn alýcýlarýný dýþ dünyanýn sinyallerine kapatmalarý, “sýðýnma limaný” olarak gördükleri kendi küçük gettolarýna kapanmalarý demektir. Gerçekte de Avrupa’nýn zengin baþkentlerinin banliyöleri etnik azýnlýklarýn kümelendiði gettolardýr. Bu bölgeler adeta refah denizindeki yoksulluk ve yoksunluk adacýklarý gibidir. Miadýný doldurmuþ, alt yapýsý SOS veren binalarý, pislikten geçilmeyen, bakýma ve yeni bir düzenlemeye muhtaç çevresi ile birlikte bu muhitler refah devletinin sanki bir arazisi ve parçasý deðilmiþ gibi “iðreti” ve “yabancý” durmaktadýrlar. Ayný tablonun içine, söz konusu binalarýnýn 40 ila 70 m²’lik dairelerinde belli bir iþsizlik ve çocuk yardýmýyla geçinen, ucuz makarna, pirinç ve ekmekten baþka bir þey yemeyen kalabalýk aileleri, “sentrum”larýnda aylak aylak vakit geçiren iþsiz ve çoðu kalitesiz eðitimli, hatta bir kýsmý uyuþturucu ve alkol baðýmlýsý gençleri de yerleþtirildiðinde durumun vahameti daha iyi anlaþýlacaktýr. Bu gettolarýn mevcut görüntüleriyle muhtemel tahrik ve kýþkýrtmalara nasýl tepki vereceklerini kestirmek zordur. Bu çerçevede, Londra’daki son olaylarýn, yalnýzca,

bir siyahî gencin polis kurþunuyla öldürülmesi yüzünden patlak veren hadiseler zinciri olarak görülmesi resmi bütün kareleriyle görmemizi engelleyecektir. Üstelik Londra’daki protestolarýn ufak bir kývýlcýmla bir anda yakma, yýkma ve yaðmalama eylemlerine dönüþmesi ve ardýndan da “kurt puslu havayý sever” misali, ýrkçý Ýngiliz gençlerinin de “zenci avý”na çýkmalarý olaylarýn bir baþka boyutunu oluþturmaktadýr. Bu olaylarýn arkasýnda da yukarýda ancak bir kýsmýný zikredebildiðimiz “ayný” veya “benzer” olumsuz þartlarýn da önemli rol oy oynadýðý kabul edilmelidir. Bu vesileyle, sürekli olarak “liberalleþmemek”, “sosyalleþmemek” suçlamalarýna maruz kalan etnik azýnlýklarýn içinde yaþadýklarý ortamlarýn sosyalleþmeye ne kadar müsait olduðu, eðitim ve iþ/çalýþma baþta olmak üzere sosyal imkânlarýndan ne kadar istifade ettikleri ve dahasý kiþi baþýna düþen yüksek gelirden ne kadar pay aldýklarý ciddi biçimde sorgulanmak durumundadýr. ***** 1960’larýn ortalarýnda baþlayan ve halen devam eden göç dalgalarýnýn Ýskandinav toplumlarýnda gözle görülür biçimde sosyal bölünmelere, kültürel çatýþmalara ve hatta bölgesel ayrýlýklara yol açmasý kaçýnýlmazdý. Bununla baðlantýlý olarak, göçmenlerin yerleþtiði veya yerleþtirildiði muhitlerden yerli nüfus bir þekilde uzaklaþmýþ ve baþka yerleþim bölgelerine taþýnmýþtýr. Zaman içinde göçmen muhitlerinin de kendi içinde bir dönüþüm geçirdiðine ve el deðiþtirdiðine þahit olunmaktadýr. Bir zamanlar “Türk köyü” olarak bilinen Rinkeby ve Tensta’nýn þimdilerde adeta birer Somali þehrine dönüþtükleri ve mizahi bir biçimde de olsa, “Mogadiþu” þeklinde anýldýklarý gözlenmektedir. Mali bakýmdan güçlenen Türkler de buralarý Somalilelere terk ederek daha zengin ve etnik nüfusun az veya hiç bulunmadýðý semtlere göçmektedirler. Bunun anlamý þudur: Sosyo-ekonomik açýdan daha güçlü toplumlar, sosyal, ekonomik ve kültürel bakýmdan

kendilerinden aþaðý kabul ettikleri toplumlarla bir arada yaþamayý istememektedirler. Göçmenlerin kendi ülkelerinde yaþadýklarý sosyal, siyasi, ekonomik sorunlara büyük bir sempatiyle yaklaþmakla birlikte, bu sorunlarýn ve bu sorunlarla yüklü göçmenlerin kendi topraklarýna taþýnmasýndan duyulan rahatsýzlýk bilhassa Ýsveçli nüfus arasýnda günbegün artmaktadýr. Dolayýsýyla neredeyse “Seni uzaktan sevmek sevgilerin en güzeli” anlayýþý hâkimdir. Bu çerçeveden bakýldýðýnda, göçmenleri ülkeye kabul etmek, onlara yalnýzca bir “emin sýðýnak” sunmak anlamýna gelmemelidir. Onlarýn eðitim baþta olmak üzere, saðlýk, çalýþma, güvenlik vb. sorunlarýný da halletmek ve toplumla entegrelerini hýzlandýracak süreçlerin oluþmasýný kýsa sürede temin etmektir. Göçmenlerin belli noktalara kümelenmesine seyirci kalmak, hatta yardýmcý olmak entegrasyonun bizatihi özüne terstir. Ýþte tam burada The New York Times yazarý, Christopher Caldwell’in çok-etnikli/kültürlü/ýrklý Ýsveç için yaptýðý tespiti hatýrlatmakta yarar görüyoruz: “Ýsveç’in göçmenleri Avrupa’nýn en fakir göçmenleri olmaktan çok uzak olsalar da, en çok dýþlananlar arasýndadýrlar.” Bu tespitin yüzde yüz doðruluðu tartýþýlýr olmakla birlikte, görüntü buna yakýndýr. Uzun vadede bunun Ýsveç’e ne gibi maliyetlere yol açacaðýný kestirmek zordur. Ancak göçmen politikalarýnda köklü bir reforma duyulan ihtiyaç acildir.***** Son olarak, Breivik olayý vesilesiyle zihnimde uzun süredir tasarladýðým bazý düþüncelerimi sizlerle paylaþmak istediðimi ve bu amaçla yazýmý bir parça uzun tuttuðumu ifade etmek istiyorum. Yazýma son verirken, bir baþka hususa daha temas etmek istiyorum. Somali’de yaþanan ve “yüzyýlýn en büyük felaketi” olarak kabul edilen kuraklýk belasýnýn yol açtýðý zarar ve yaralarý bir nebze olsun sarmada devletimizin ve milletimizin gösterdiði fedakârlýk ve yardýmseverlik her türlü takdirin ötesindedir. Nerede bir Müslümanýn burnu kanarsa, onun yardýmýna ilk önce koþan olma özelliðimizi bir kez daha sergilemiþ olduk. Bu vesileyle açýlan kampanyalara gösterdikleri hassasiyet dolayýsýyla sevgili vatandaþlarýmýza buradan teþekkürlerimi sunmak istiyorum. Cenab-ý Allah Ramazan ayý vesilesiyle yardýmlarýnýzý, tuttuðunuz oruçlarýnýzý, yaptýðýnýz ibadetlerinizi kabul buyursun. Ayrýca, Ramazan bayramýnýzý da tebrik ediyor, daha nice bayramlara ailenizle ve sevdiklerinizle birlikte saðlýk, afiyet ve huzur içinde eriþmenizi niyaz ediyorum. Her þey gönlünüzce olsun;Allah’a emanet olun.

CANÝ “TERÖRÝST” BREÝVÝK'TEN ÇIKAN DERSLER

Page 18: YENİ BİRLK 4/2011

39 YENÝ BÝRLÝK

Odengatan 77,4trTel: 08- 32 08 06

(T) OdenplanMobil: 070 214 65 06

MEKANIN CENNET OLSUN BENÝM CANIM KARDEÞÝM , NÝGAR...GÖTEBORG//Biskopgården´den ÖYLE bir geçti ki, Onu 7‘den 70‘e herkes sevdiTEYZEMÝN bir TANESÝ ´TEYZEMÝN can KIZIYDI.. BENÝM KIZ KARDEÞÝM bizlerin CANIYDI.Onun adý NÝGAR’dý.. Ýnsanlarý sever insanlarla çok iyi anlaþýr kendini hemen ONLARA Sevdirir, Gerçek bir DOSTLUK kurardý.Nigar yaþamý boyunca çok acýlar çekti, Onun Aklýnda ve Hayalinde bir OÐLU Biricik MUSTAFA´sý VardýMustafa´sýný Sevdiði Kýz Meral Dökümcü´ile niþanlamýþtý.Nisandan sonra 12 Þubat 2011 günü için düðün salonu tutulmuþtu.15 gün sonra Mustafasý´ný Çok sevgili Gelin kýzý MERAL DÖKÜMCÜ’yle evlendirecekti.. Ama olmadý.. KANSER denen sinsi HASTALIK ve ÇARESÝ hala bulunmayan bir cani. AKCÝÐER KANSERÝ Pençesine almýþtý Nigar’ý .Bu Kör olasý Hastalýk elimizden NÝGARI aldý gitti bizler hiç bir þey yapamadýk Hatta Gözlerimizin önünden bize BAKA baka ALDI götürdüNÝGAR Kardeþim Ýyi olacaksýn bunu atlatacaksýn dedik.. Ne zaman dedik BÝR gün önce YÝRMÝ DÖRT saat önce ama OLMADI .. Çünkü Olmazdý Hatta NÝGAR umudunu kesmiþti. Aklýnda sadece MUSTAFASI ve MERAL’ i vardý “ABÝ ben MUSTAFA’nýn DÜÐÜNÜNÜ göremem” dedi.“Ben Bu hastaneden çýkamam” dedi Evet; Çýkamadý Nigar o hastanedenMaalesef NÝGAR kardeþim göremedin..NÝGAR öyle oldu... Benim sevgili TEYZEMÝN kýzý. Benim Caným KARDEÞÝM.. Seni evine Çarsamba günü getirecektik öyle sözleþmiþtik.Geleceðin gün maalesef evine GETÝREMEDÝK.. Seni 19 Ocak 2011 Çarþamba günü kaybettik. Bizi KANDIRDIN .. Bizden KOPTUN gittin.Bugün seni UÇAKLA Yýllardýr “çocuklarýmla Türkiye‘ye gidemiyorum” dediðin, özlemini çektiðin TÜRKÝYE‘ye hem de Çocuklarýnla beraber Gönderdik.. Bize Uçak‘dan EL salladýn… Arkamda býraktýðým Beni Seven Dostlarým beni Unutmasýn dedin.HAKLARINI helal etsinler dedin..Haklarýmýz sana HELAL olsun... CANIM KARDEÞÝM.. Seni asla UNUTMAYACAÐIZ MEKANIN CENNET OLSUN………

Teyzen Oðlu Sami Görgülü 21 Ocak 2011 Göteborg

Bir veda...Bir veda...

Bir veda yazýsý

Üyelerimizden, sayýn Necati Özaksel vefat etmiþtir. Merhuma Allah’tan rahmet,

kederli ailesine ve tüm sevenlerine baþsaðlýðý dileriz.

GÖTEBORG ÝL ÖRGÜTÜÝSVEÇ TÜRK ÝÞÇÝ DERNEKLERÝ FEDERASYONU

Üyelerimizden, sayýn Hüseyin Sakýnvefat etmiþtir. Merhuma Allah’tan rahmet,

kederli ailesine ve tüm sevenlerine baþsaðlýðý dileriz.

GÖTEBORG ÝL ÖRGÜTÜÝSVEÇ TÜRK ÝÞÇÝ DERNEKLERÝ FEDERASYONU

Vefat ve Baþsaðlýðý

Vefat ve Baþsaðlýðý

Vefat ve Baþsaðlýðý

Üyelerimizden, sayýn Ömer Ekervefat etmiþtir. Merhuma Allah’tan rahmet,

kederli ailesine ve tüm sevenlerine baþsaðlýðý dileriz.

BOTKYRKA TÜRK KÜLTÜR DERNEÐÝÝSVEÇ TÜRK ÝÞÇÝ DERNEKLERÝ FEDERASYONU

Page 19: YENİ BİRLK 4/2011

Järnvägsgatan 86172 75 Sundbyberg

Avs:Turkiska RiksförbundetB

POSTTIDNING