Upload
ali-kahraman
View
258
Download
5
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Â
Citation preview
YAZI . !
·UYANLARA SELAM OLSUN' olarak müs-
lüman olan ülkelerde, dinleri bir tarafa iterek (!) tercih edilmesi, futbol tutmak için ya-
tercihten arzetmemekte-dir. Ne zamartdan beri so-rusuna böyle toplumlarda Kalubelil'-dan beri diye cevap vermek
sadece bir cevap olarak söylenir ve duyulur Tüm(:dünyadaki
bütün insanlar kalubela-dan, yüklenecek kadar
akilbalig ol-duktan sonra dini-ne göre tanzim edip etmedikle'rine gö-re belirler,müslümanyeya k8.fir olurlar. tanzim terci-hi olarak kabul eden in-
gibi bir prob-lBmleri hakim
fertler, aile içi den insanlar ve top-lumun kesimleriyle olan münase-betleri neticesi dinlerin boyundu-
girerler. Bu biçimlerde tezahür bir ger-
çektir. Her bu Kur'ani Yani bütün arneli ve iman! tehazürlerini Al-
dinirie, emir ve gö-re tanzim atmiyenler
demektir. ise bol
örneklerine akibetlerinden bir sona
sadece her kavme,gönderilen peygamberler silsile-si, geldikleri ve
biçimde uygu-üzere gönderilen
yol göstericisidirler. Hz. Adem'den be-ri insanlar yeryüzünde imtihan maksa-
tarihi boyunca bütün insanlar imti-han sualleriyle
imtihan idrakine dahi teslim olamadan Ya-
radan'a teslim ba-Rab'ler
ve nimetin edindikleri rablerden geldi-vehn:{ine kimileri heva ve
heveslerini. kimileri
kimileri ise ve mülklerini Allaha ibadet etmek/içinlgeldiklerij)<eryüzünde, para-ya, insanlara, vs. ibadet et-
Allah leri bu cahillikten kurtarmak için ve yol gösterici, rahmet edici bir klavuz ola-rak da
"Kendilerine gibi ona iman edenler
Kimde onu ink8.r ederse, arN onlar da kayba ta
kendileridir"(Z/121). bi-ze gibi okumak, ona
Yoksa ve ne ol-
bir kitaba söylemek c tddiyetle bir
tutum Allah güzel cilt-ler h$.line getirmemiz, tezyinederek on-larla ve süslememiz için ''Dikkat edin, bu Kur'an bir Dileyen kimse (74/54-55). "Muhakkak sana insanlar Al-
hükmetmen için hak olarak indirdik.'; (41105).
kadar olan Al-ayetleri. Reva ve heveslerimizle
teoriler pratikler nutuklar irad onun biçimde bizi
hosnua
YAZI'DAN Alemierin Rabbi, din günü-
nün milliki, bir olan Allah'a ve· ancak ondan dileriz." diye
sürdürmaya ka-üstün hiç-
bir yoktur. Gözetilmesi gereken sadece ve sadece O'nun Ve bu ilkeden, zerrece sapma mizde asli her tür-lü tenkidin bi-linsin isteriz. Zira hatalar bizim lar Allah'
Cesametinih ilgiden Y AZI bizi çokça
memnun etti. böyle bir
"Sana ancak onlara ih-tilal ettiklerini için, inanan
da hidayet ve rahmet olarak indirdik. (16/64)" Allah insanlara ara-
gidermeleri için Kur'an'la Rahmet ve Hidayet
ve ümmetin ba-Kur'an'dan ne derece rahmet-
ve al-
Bizler fert fert, projektörü kendi üze-rimize çevirerek,
dinine ne derece düzenlemede,
tanziminde, tüm mü-esselelerle ve insanlarla olan mizde rahmetiyle mi yoksa be-
isimleriyle mi yola haram ve helili
söyleyen hara-ma ve belille uymakdan
,bir pratik yoktur. Bu .haricinde için yol-lar tavsiye edenler, tavsiyeleri-nin hayata intikal etmesi halinde o top-lumun olurlar. üzerinde
papazla-rin,
zulümleri, dinini, kendi din-leriyle yer neticesi
Abdülkadir Kibar (•) Taha/47
zorunluluktur ve de bir süre böy-
lece devam etmesi gerekmektedir. Rek-lam almak, lükse kaçmak, belli ekalle-rin , yapmak, grup siyasi bir misyon yük-
ve günlük aktüaliteye gi-bi bugün olumsuz olarak hususlardaki hassasiyetimiz birçok
beraber pek tepkisine de mazhar Bu ööy-.
le etmekle beraber Ni; zamettin Kurultay mektubuna burada yer vermeyi uygun gördük.
2. Sayfada}
AYLIK · MAYIS 1986 · 200 TL. (KDV.
2
YAZI Adresi
Uncular Caddesi
30/6 Üsküdar
Sahibi ve Müdürü Mehmet Kahraman
Kurulu· Abdülkadir Kibar
Ahmet Erkan
Mehmet Kahraman
Yönetim Yeri Kemal Caddesi
Sokal< 9/5
Abone Yurtiçi: 2000 TL
5000 TL
Abone olmak için Türkiye
Mehmet Kahraman 143101 hesaba abone bedelinin
adresine bildirilmesi yeterlidir.
Dizgi Ululer
Ofsel Repar
Ofset
YAZI'DAN 1. Sayfadal
dergisi sorumlularma Kur'an dini-nin
muhtaç olan hir topluma mütevazi ve
beyan ve kalben ve fülen bu ekibinize istedim.
Hergeçen gün dizgi dü· zelip keyfiyetinin daha hususunda ciddi bir büsnüzan ken. günlük aktüalite sütun ve sayfa hususen
Muhlis kalbile dini Allah'a has yine Allah
Selam vererek ... Uergiyi her ne yönüyle olursa
olsun duyuran, yazan tüm Allah olsun. Esasen Nurettin Can mek-tubunu çok istedik. Ancak çok fazla uzun yer veremedik. Kendisinin riler birçok ortak du-rumunda. Ancak ol-
da Zira mak suretiyle okuma ve de-
yoluna gidebiliriz. Birçok okuyucular da Ziyaüddin Ser-
biyografisini niçin soruyor. Lütfen bunu da tecrübe-
veriniz. Bu yer
Dergi okuyucuyla kurmak yöneliktir. diyalo-
sonra ne kadar mükem-mele gidilse dergi· olma sahip olamaz. Burada, "dergi ::-+{siZin :lerginizdir" gibi bir kibar-
da lüzum görmeksizin -okuyucu ötesinde-
sayfalarda da sesinize yer söyleme-ye bilmiyoruz gerek varnu?
sohbet mümkün olamamakta-
Ancak Mersin'deki Avusturya' da yahut Almanya' daki soh-betlerin dergi dergiye daha müsbet bir misyon
olmak, dergiyi bayide mamak maddi destek yar-d.unda bulumnak gibi söy-lememiz gereken yok. Bu konu-daki prensibimiz herkes der-
giyi okusun, desteklesin, abone ol-sun, abone bulsun. Ve bu seçimini ya-parken de bir saik etkileyici
Allah, yolunda gidenlerin zaten yar-kalanlara
da hidayet edicidir. Biz bir yapacak olursak bu an·cak vasile olur.
Allah'a emanet olunuz,
YAZI
Ziyaüddin ve gazeteci,
1951'de Pakistan'da Yüksek renimini Londra City ·üniversitesinde
Bnrada fizik ve bilim-leri okudu. üst seviyede vazife Yazar hiilen guiry ve New Scientist dergilerinin ya-
yürütmektedir. Türk okuyucusu "Bilim
lilm'a Dönebilir mi?" (Süreç, makalesiyle
Serdar, bir derienan Bilgi Teorisi" (ilim ve Sanat.
s.2) dört bir aradan Sonra tekrar göründü. "-r-
"Between Two Masters: Konan or iki tercümesi Hüküm Kur'an ve Bilim" s.106); "Kur'an Bi-lim mi?'' ve Sanat, s.4) isimleriyle
Ocak 1986'da ise Faruk1'-nin "Bilginin konu-sundaki
tercüme edildi s.109) daha çok bilim,
bilimi ve teknolojisi üzerinde yo-eserlerinden
Future of Ci· viiisait on n Medeniyetinin Gelece-
Insan 1986); Science, Tech· nology and Development inlslamic Co-untries ülkelerinde Tekno-loji ve lslamic Futures: The Shape of Ideas to Come; Touch of MidaswScience Values and Environ-menl in the West (Midastik Bilim De-
Temas ve Çevre Bilim); Islam: Outline of a Classiflcation Sche-me Bir
r RAZI OLUNAN KUL
! 1
\
r
Hiç insan konusu bü-.tün meselelerin odak rur.Bu sebeptendir ki ele
kendine ken-dini ve bu cemiyet ve Allah ile olan an-layabilmek için O'nu belli bir düzleme oturtarak meseleleri O'na ol!!rak ineelmek ve
büiün problemlere insan nedir sorusuna cevap bulabildi-
Yi-ne gerçek mahiyetiyle anlama-
bizim yön veren faktörleri, (hadise-leri cemiyet ve ile olan münasebetimizi) et-kileyecek, zamanda onlara temel
edebilecektir . . Tarih bir çok ve fi-
kir insanla, le olan izah için bir hi-potezler ileri Fakat bu gö-
kendHdeolojilerinin paradig-üzerine-
Halbuki insan mahiyeti da bir girebilmesi ve
edilecek nin objektif olabilmesi için biziitim ken-.disi irisan olma boyutunun üstünde bir boyuta sahip ilah, rab) olma-
Ne gari])(.ir ki tanunlanma-meselesinde acelesi doktrin-
ler insana tabi sistemi belirle-mekte ise marifetiyle
görünmektedirler. Bunlar . kendilerihi ahir zaman peygamberi(!) sistemlerini de ahir zaman dini (!) ola-rak ilan etmektedirler. Bu noktada hususu hemen belirtelim ki,bütünideo-lojiler biçimde yan-
lar. Sistemlerini de veya bu gru-bun temellen-dirdikleri için burada aramak
Gerçekte yoldan için bunlar, Söz konusu da her cephesiyle anlatamazlar.
söylemek istiyoruz, ya-ve olan (cc) ki ta-·
Kerim'de tarifini-yorwnunu-bulan oradan bizi da-ha bir
. cak, Bunun içindir ki (cc) bildiklarine müracaal et-
meyi en kestirme yol olarak görüyoruz.
(cc) insan bildikleri-ne bildirdiklarine madan her sonuç izafi olmak-tan öteye geçemez.
Kerim'de insan iki boyutlu olarak ele keli-mesiyle biyolojik kelime-·siyle de "ademi" olma yönü
gibi ilk insan Ade m (as) çamur-dan (1) sonra Allah (cc) ken-di rubundan bir nefha (2). Bu-rada çamur O'nun ilahi ruh-tan nefha da O'na "insani" bo-yutunu ol-ma koruyabilmek için insan kendi içinde sürekli bir halini
Kur'an'da bu husus bir bir ya-
halifesi(,3) ve en iken ( 4) taraftan da bir
ve en sefiH (5) olarak kar-"Asra andolsun ki
hiç insan edenlerle salih amel bir de birbirine tavsiye edenler ve sab-
tavsiye edenler bunun (6) Bu durum, iki yönü vam etmekte olan sürekli bir sürekli ve ve ya vasile
mutlak zararda olmaktan kurta-ran tek Allah'a ol-
özellik, öncelikle onun irade gücünü elinde yukardaki ayet-lerde gibi çift bir var-
irade hürriyetine sa-hip olmak da
(7) taraftan Kerim, kehf, 54. ayette "Andol-
sun-ki biz b u Kur'an'da her türlü mi-_ salden tek tek vermekteyiz.
en· mücadeledir." san tek ve tek yönlü seçim-siz faaliyette bulunan bir
onun mücadele içine girmesine gerek Bunun sonucu olarak da in-
san ancak ala-cak, ancak elde edebilecektir.
çamurdan kurtulup yegane i ta-ai mercii olarak (cc) kabul etti-
sürece O'nun halifesi ve· bir kulu olma mevkiini Aksi taktirde ise kendisini ilah olarak iddia eden kölesi olmak derecesi-ne indirilir ki bu husus "Belhum ade]" seviyesj olarak
A YRIMI:
Bütün dinlerin (ideoloji, dünya g0iu-doktrin vs) ilgi
edilemez bir gerçektir. Bütün bu biçimlerinde temel esaslara olarak insan üze-rindeki ayrunlar Bu gözlenir. Bazen renk, soy ön plana karken bazen mezhep, inanç bazen de sosyal bunda etken olabiliyor. Bütün bulunan inan-ca (belirleyici ·esas) göre temellendiri-lir. bu akabinde insanlar inanca göre i\1-kötü, üstün-
kurtulanlar-kurtulamayanlar ifadelendirilir.
Bizim için üzerinde durulacak önemli nokta ise, (cc) ol-
ve Rasulle (S.A. V) bil-dirilen bütününü
tabi tutan temel etken kendisidir. Ve bu durum
ortaya koyar. Yani, in-san için esas iman-küfür nokta-
insaular inanaular ·ve inanmayanlar ismi iki gruba
"Ailah, dostudur. ,
Kafirlerin da (O da)
Onlar orada ebedi Kerim, Bakara
Allah (cc) irade hürriyeti bu
tabii so-nucudur ve bizzat Allah Bu mezhep, sosyal
ve bir mümkün olmamakta-
kesin ay-bunla!r hiç bir sahip de-
"Ey imana küfrü seviyorlarsa ve
veliler edinmeyin. Sizden kim veli dost tutar) sa zalimler Ke-rim Tevbe neye ve
belirlendikten sonra o bilinçli bir gerekmektedir, Bu durum daha çok müslüman kazanmak için gere-kir ki müslüman Ra-sulle (SAV) bildirilen hakikatiara tesli-mi o yilklenmek için ilk ve unsu:rdur.
sokan etken ilgilidir. Ve mürnin o
Fakat o (cc) hakikatiara iman etme konu-
sunda bir· veya alay o
,)
iman edenler küfre dahil eder. dünya'ahiret gibi bir
olarak bir gerçektir ki mü'min men Mademki
iman. etme öncelikle
olmakta, bu gerçekten
da zo-runlu inanç ve bir de iman etme bahsedileme-
gibi, bu durumun bir da -bu grup olabilir, top-
lum, devlet vs. olabilir-bahsetmek mümkün Ay-
ha-reket söyleyen içinde ay-nen geçerlidir. siyetlerinin bilinmesinde ortaya koy-
ve gerçek-·ten gösterecek
unsur, o o (cc) hakikat-
lada olan Onlar ki, halk kendilerine: olan) in-sanlar size ordu on-lardan korkun!" deyince (bu söz) onla-
Ve: "Allah bize ye-ter. O, ne güzel vekildir" dediler.
Kerim. AI-i 173.) "Yok-sa siz bir bir
imk8.r ediyorsunuz? Sizden bu-nu dünya re-zil olmaktan nedir?. gü-nünde de (onlar) en itilirler. Allah bilmez de-
· Kerim Bakara 85) IIHiis ve dinin islam oldu-
ve (cc) Islam'dan bir din seçimini kabul gö-re. müslümanlar esaslar et-
iman-küfür mümkün "Oysalkendilerine, dini Allah'a halis hirleyenler olarak. O'nakulluk etmeleri
vermeleri ern-din budur"
( Kerim Beyyine 5 ) .
Ebubekir Kurban ( 1) .Korim I 5126 (2) f..:orim 15129 (3} f..."erim 2130 (-J} f...."arim 95/..J (5} f..."ur'wH 95/5 [6} J....'erim 301103 { /} f..." ur "w f...."t!rim I O' 108
VE • "DIN"
MÜNASEBET ...
HFiravun dedi ki: Musa öldüreyim de
Rabbine Çünkü ben onun dininizi
yahut yeryüzünde
korukuyOrum. _Mümin·26
bu yana ge-çen zaman süresince, nitelikleri
dinsiz bir insan ve-ya dinsiz bir toplum görrnek mümkün degildir. Çünkü her til bi oldu-
rnükafat. ise ceza bir hayat hep ölagelrni$1ir.
Bu hayat belirleyen ne olursa olsun, bir kanun ko- ·
yucusu. uyan- · muhakkak surette var-böyle bir muhteva. in-
sürdürdükleri hayat hangi dinin gerekli
açar.
"Din" Allah' a inanmamakla ya da sema vi ve gi-bi koymakla el-
bette böylelbir ya Nitekim, Allah (c.c.)
kul kurulan önemli bir anlam "din" kavra-
darala darala öyle bir hal ki, günümüzde "din" denilince akla sa-dece bir inanç, ibader ve ayinler-
bir gelmemektedir. Öy-leki, sekülarist etkisi al-
kültürel hayat içerisinde, böylesine çifte ekseriyeti etmesi,
biz bu da, "din" diye kabul ettikleri
,Plgunun mahiyetini ortaya koymaya ve daha sonra da Allah olu-nan "ed-din "e nispetimizi tayin etme-ye Çünkü hepimiz biliyoruz ki, bir inanrnak, o ya-ni ger-
bir öncesi Arap toplumunda "din" oldukça anlamlar
yan bir sahiptir. Bu kavram '"ade't, huy ve örf"
gibi, vermek, mukabale-de bulunmak" ve "itaat" de
"Ayinler" "adet ve huy" nitelenme-si, inanç "din "kav-
merasiro-l er, kurallar, hareketler haline getiril-mesi) olarak ta izah edilebilir. Burada;
ortaya ve bir dönem son-ra kutsal(!) adde-
dilerek, gereken toplumsal normlara bir te Böylece bir veya grubun olmaktan öteye git-meyen bu kurallar, zamanla
övgü, sa bir rnahiyet kaza-
bu son cümle, dinin vermek, mukabelede bulunmak" anla-
ifade etmektedir. Bu "din" Kur'an'da
"Ne, biz ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra veri-lecek?" (1). Din üçüncü an-
ise "itaat"tir. Fakat bu anlam kar-olmak tek bir
sahip Çünkü "itaat" dinin sadece bir yüzüdür. Yani bir "din" biri lu. biri olumsuZ iki yüzü Olum-lu yüzü" zaptetmek. hükmetmek, kud- •
retle yönetmek" gelirken, olumsuz yüzüde "teslim olmak, itaat etmek" gelir. Bu
perspektif meseleyi her .iki da görmemizi küresel bir manzara Özetle-mek gerekirse, itaat ettiren ile itaat
· edenin içinde yer bu saha dinin ta kendisidir.
Cahiliyye dönemindeki "din" hiç
se sernalilik kültürler-de de mühim bir yer eder. Hatta kelimenin kökenli öne sürenler dahi Ancak böyle bir kabul etmek, ciddi de-lillere muhtaç için, sözkonusu iddia karine olmaktan öteye bir anlam
. Kur'an terminolojisinde "yüksek bir
otorite sahibinden gelen üstünlük ve ga-libi yel, otorite sahibine itaat eden kim-se ve itaat, uyulan adet, gelenek, anane, kanun ve yollar,
muhasebe, ve
''din'' müslü-man olsun ya da herkes tara-
anlamda DG-"Sizin dininiz size, benim di-
nim bana" kalir-ler ne demek tüm la ve kabul ya da reddettik-leri ''din''in Fa-ka·t mistik biçimleri-nin, özellikle sema vi' bu kav-ramla "din"in il§hi
öne dinler €d-din ile mücadele elmekten kendi lahle-rine bir yolu
Günümüz.del bu, tiyan demokrat,, liberal müslüman.
falanyist, solcu mlislüman gibi ta-yol
sosyalizmi'', enflasyo-. nun çözümleri". dünya
v.s. gibi garipliklerin rna-hiyetini anlamak daha da
dinine mensup söy-leyen kimseler. hayat tar-
göre söyleye-ne dek, müslüman olarak kabul edile-meyecekleri Kur'iin'dadelalar· ca Nitekim ''Kim him'ctan bir din ararsa. o ondan kabul ve o ahirette hüs-
{2} ayeti is-lama gore nin hüsranla et-mektedir. Yine Allah Teala "Asr'' su-resinde
kilde "Asra yemin ol-sunki muhakkak hüsran içeri-sindedir. Ancak iman eden salih am el .
ve tavsiye edenler müstesna" (3].
Kur'an'da "din" daha net için
bir kaç örnek zulmedenler cahilce kendi
dinlerine uydular" (4) "Yoksa izin verme-
o fasit dinlerinden, ken-dilerine (hayat kurallar)
yapan var?' (5) ''Dini yalan gördün mü? yelimi iten, yoksulu doyur-
etmeyen odur'' (6) bundan sonra hangi
dini yalanlatabilir? Allah hakimie-rin .en hakimi midir?" f7} " .. biz Yusuf için böyle bir !ed-bir Yoksa o Allah dileme-seydi, dinine (!) göre, karde-
esir tutabilecek (8) zikredilen ayetleri dikkat-
le kendi arzu ve isteklerine göre te-spit ettikleri hayat
"din" gö-rürüz. Nitekim "kendi dinlerine", "o fasid dinlt;!rinden", dinine gö-re'\ "onun
ifadeler meseleyi sarahalle ortaya koyucu karinelerdir.
Kur'an okuyan herkes, tüm Kitap boyunca bu
bu tür dinler ihdas etmek-ten .davet ve buna mukabil gerçek dini olar&k nite-
surette görür. Bu konuyla ilgili olmak üzere yine bir kaç ayet zik-retmenin
"Gözünüzü halis din {9)
"Halbuki, vermekle bu dinin ta kendisidir." (10) "O Allah elçisini hidayetle, hak din ile, sadece o dini her dine galip mak için gönderendir. ler görmesin" (11) "O size dinden Nuh'a tavsiye ni. sana Musa'ya ve le ki: dini tutun ve onda
(12) "Bugün size dininizi size nimetimi ve size
olarak seçtim" (13) Dinin sadece
tan sonra.· hala bir mazeretler önü sürmenin. dinin sadece özel
5
bir anlam ifade iddia etmenin ve bu konuda dav-
Allah nezdinde bir geçerlili-·sahip
Bu Allah ayetleri belirleyici bir yel arzeder.
"Dinlerini parça parça edip, grup grup olanlar var ya, senin onlarla bir
yoktur. Allah'a kal-sonra onlara ha-
ber verecektir" (14) o dinlerini oyun, ye-
rine koyan ve dünya aldat-kimseleri..." (15)
gibi Allah, kendi damakbulolan ve arzu edileh hayat tar-
kendisine kulluk bir nizarn Al-lah'tan tasavvur olunan otorite-'ye itaat üzerine kurulan nizarnla-ra gelince, onlar Allah kesin' likle makbul Çüukü "Allah
din ... " (16) Allah'tan. gayri bir otoriteye
veya Allah'tan birine ta-bi olmasi göSterilerniyecek bir husustur.
her ne kadar bize, "Ey kav-mim bugün.mülk sizindir ve arzda siz-ler hakimsiniz"(17) demekten bir
gibi görünüyorsa da, Al-ha md ediyor ve dininde
sabit diliyoruz. De ki: Ey insanlar, benim dinim-den iseniz, iyi bilin ki, ben sizin tapar tapmarn. Ancak sizin alacak olan .Al-. lah' a kulluk ederim. Bana müslüman-lardan (18)
{1} Saffat-53 {2] Al-i {3) Asr-1,3 {4) Rum-29 {5} {6) Maun-1,3 {7) Tin-7,8 {8] Yusuf-76 {9) Zümer·3 11 O} Beyyine-5 {11} Tevbe-33 {12} {13} Maide-3
Abdullah
{14) En'am-159 {15} En'am-70 {16} Al-i {17} Mümin-29 {18} Yunus-104
'•l .<•
•
MÜSLÜMAN VE MiSYONER
'mn birinci okurlara sünu-Iufken, gayenin çevramiii me-selelerin tümüne çözüm getirmek, acil tedbirler teklif etmek sijylen-
Kimileri bunun netlik belirimeyen kaçamak bir hatta ta-
·demek ileri sürerek, tutumunu tenkit ettiler. Ya-
gayretlerinde samimi olan kimsele-re ediyor. Hem bu tenkit se-bebiyle, hemde yapabileceklerimiz an-cak mevcut ve edinmekle bi-rikimleri aktarmakla için,·
or-taya konulan biraz daha olarak ele
okuyucu önüne getiril-mesi icap ediyor.·
''meselelerimiz'' den maksud herkes biliyor. Burada
problematik çizrrlenin ge-yok. -önemli olan tüm tm olümsuz
etkenler böylesi bir ta-gerekçesidir.
en kestirme kul böyle idrak ·
ediyoruz" demek Çünkü ne-
ticeleri ancak Allah'a mah-sus ve bize sa 'y
Kur'ani bir hakikattir. bu hakikat, sözü geçen ilke gerekçesidir. Sözümüzün kaza-nabilmesi için bu ilkeyi, böyle bir ra esas sebeplerini edelim.
Pek bir fizik "etki tepkiyi Bu do-
bir durumdur,. Yine cümlesinden olarak. iki kuv-vetten her birinin hareketi, kendi küt-lesi, kuvveti kadar, öteki kuvvetin nice-likleri ile ilintilidir. madan sonraki hareket, o cismin salt kendi dinamiklerinden etki-lerin sonucu Bu yeni hareke-tin yönünü ve belirleyen saikler
belli bir formüle göre öteki kuvvet de Fizik bir olgunun
bu noktada özel bir anlam ka- · ve bize hususlarda daha dik-
katli telkin eder. Çünkü geçer-
lidir. Fakat bilinç sahibi ola-rak biz literatürde öneeye gelen bir bir endi·
Vahy ile bilgilenrnek durumunda olan biz müslümanlar için, ile
veya ona göre belirlernek özel bir öne· me haizdir. Bizce sosyal planda bizi çevreleyen fizik faktörler nedir? Bilini-yor. modern denilen
gayri safi milli ha-birim zamanda filanca miktar ka-
tüketimi, Fellini'nin filmleri veya nükleer kabuslar yada milyonlarca put., hiç farketmez.) Belki birkaç kuy-tu "bir hariç süper bir egemenlik yeryüzünde. Modern bilimin mufassal verilerine OJ?.U böyle tarif etmek evet romantik bir tutumdur. Ama, onu herbiri çözüm.bekleyen prob-lemlerde içinden bir hale getirmek yerine, umumi çehresi .ile tarif etmek daha bir yön-tem. (Zaten ne "aspiriJ?." r.rede "libertee" den pek
herkesçe biliniyor.) çizmek calar-
dan birisi bu sosyal (fizik) etkenler ile islam'a tehlikesi.
!elki islam'a kastetmiyoruz.
bugün içinde konum dan hareketle ed-din'e
bir tutum söylüyoruz. Çünkü bu tutum önce onu
7
beraberinde getirir. Bu olgunun ikinci dinin müslü-
zihninde tahrif Et-ki ve tekpiye dair söylediklerimizin, bu-rada bir kez daha olabilecektir. Çünkü çözüm bile tepkisel bir sözkonusudur. As-lolan vahy bir konumda olabilmektir. Tepkisellik ise bizi ve sev-kedebilir. Çünkü cümlesin-den olarak kendi durumunu rasyonali-ze etmek ( ), güç-lü bir soru cümlesi ile ifadelendirelim:
anlamak istiyoruz, yoksa
Hukukta "meseleci metod" olarak bir yöntem Bu yön-
tem de tüm meseleler için, genel hukuk, k'!ideleri hükümler Özellikle son zaman-larda müslümanlar da
bu yöntemi benim-ser oldular. Ve giren hermesele için fetvalar istediler. Ban-kalaF yerine hangi kurumun ihdas edi-
devlet yönetiminin ay-kadar pek çok rne-
sele üstüne kafa yordular. Bu durumun en neticesi müslümanlar
. da türlü oldu. Elbet-te bu bir hal-dir. Bir sonraki merhale ve. daha da
sözkonusu fetvalar" da ed- din'in
tahrifata Allah esirgesin bu durumun giderek Bakara suresi'nin 67 ila 73. ayetlerinde anla-
fecaat'e ediyoruz.
. ayetlerde ken-dilerine emrolunan kurban konusunda hz. Musa 'ya, emri mak sorulardan ve gerçek söze-dilir.Halbuki,meselemizin ne da-hi Kur'an dan Böylesi tutumlar, rnsvcut durumla-
hareket etmekle bem tepkiselli-yöne kanalize olabilmekte,
hemde bir ölçüde tehlike-sini beraberinde Oy-saki Kur'an bugün, fetvalar,
pek çok problem ce-reddetmek ve bir ileri mer-
halede onu rntislümanlar için yok say-yol yoktur.
Çünkü bir ve terk etme sözkonusudur. Bunun aksine bir
Allah korusun bizi,
8
sezar'a vermeye" götürürki nunsa Kur'an'daki Yani biz müslümanlar için "sezar" ne siyasi, ne iktisadi, nede askeri bir oto-rite olarak yoktur. Bu onun ak-li olabilir. Fakat bize göre onun "hakikat'i" bir
temel ilke: "tapmam sizin ve benim
Biz müslüman "önce" fert fert kendi nefslerimizi ala-
bir olarak telakki edi-yoruz. Bu demektir: Müslümanlar olarak misyonurnuz, evvelemirde ve da-ima fert olarak nefslerimize yöneliktir. Evvelemirde: Çünkü önce nefslere teklif Daima: Çünkü islam olmak kesintisiz bir süreç-tir. Bakara suresinin ilk ayetleri ile Mü-minun suresinin ilk onayeti Müslüman-
tarif eder. Bizim dikka-timizi çeken ne bu ayetlerde, ne nede Dünya'-ya nizarn vermek diye bir zikredi!-
bu ayetlerin tüm ihtiva
söylemiyorum ve emr ile kötü-nehyetmek'' görevinin müslüman-üzerine etmi-
yorum. Dikkat çekmeye hu-sus. ayetde zikredilen islam
asgari ve evvela fertlerin nofslerine mü-
leallik Çünkü "Dünya meseleleri'' nin, gündemin
bu kendi kendilerine layabileceklerini bilemeyen. hatta bir lider. özlemini çeken ha-
yarar
Çevresel faktörlerin bize telkin etti-problemlerden hareket etmenin bir
belli bir ta-kip ileri geliyor. Zira problematik salim
ciciden ve pek çok me-insan tabii olarak·
köktencilik fikrine Ila! böyle olunca tüm uygun hale
bir va_kitte toptan ve köklinrlen yegane çözüm yolu olarak gözüküyor. ile hern-bm de büyük bir "devrim" umu-du na OyBa sö-zü edilen ayederde zikredilen yüklenebilmek içinde sistem problemlerinin tümü ile kopmaz bir bütünlük arzetmiyor. olursa da
sistem da idiler ve mürnin un suresinin ilkonayeti tarif eder. kö-künden ol-
belirtmeliyim. Ancak beraberinde getir-
ediyorum ve diyorumki: Önümüze koy-meselelere teklif çö-
zümler, ister istemez uzak bir vadeye ise, bugüne kalan
nelerdir? Evet. cennet ve
inanç cennet ve cehen-
nem bugün ha-yata (din'e) bir mükafat ve bir ceza ola-rak ahirette Radikalizmin öteki yüzünü ise, yer-yüzü cennetleri Burada söyleyeceklerim lütfen lifleri ile Söylemek iste-
görmezlikten gelmiyorum. farziyetini
Zulmün ve ol-·mak müslüman gibi, in-san gerek elbette. Fakat, zulüm belirler-ken, kendimizi hangi konuma
dikkat etmeliyiz. ki, yeryüzünde dinini yay-
makla elçilerin daha asli görevi, "haber vermek, müjdelemek ve uyarmak'' Kur'an da bu husus Hz. peygambere hi-ta ben Elçiler
. dininden sorumlu Yeryüzüne gelen hiçbir
arz üzerinde. mutlak manada islami te-sis etmekle mükellef konusunda da dikkat edilmesi gereken zafer ile "sefer" ile mükellef
Bütün bu söylenilenlerden sonra beliren soruyu, ken-
dimize sorarak, sözlerimizin çize-lim. Belki böylelikle bir yapma
da elde edebiliriz. Belirli bir mekan ve belirli bir zamanla ol-
göre ... Ve mevcut cia sürdürmek zorunda isek. bizi çev-
releyen. cemaat olarak. ferden dahi islam müdahale eden,
onu tahrif eden gayri etkenleri yok-·-mu Onun ile "hakikat" i rim pratik için kafi sonuçlar verecek-mi? Bu yok malUm etke.nler
izole edecekmidir? etsci bi-le bu •·korunmak" (müt-
taki lerden olmak) evet izo-le olmak demektir? Bu tutum bizi Dünyadan el etek çekmeye, bir "zühd
fikrine götürmez mi? Ve hepsin-den önemlisi "sezar." a terket-
olmaz Bu sorulardan hiç birisine evet ceva-
vermiyoruz. Fakat bizde pek zun gözleri önünde cereyan eden hadiselerin et-mek ve global çözümler beklentisinin ütopik izah etmek istedik. Yoksa bu tam teklif liz. Bir onun tersi dur gibisinden düz, basit bir yü-rütüyor
halde zihinlerde du-ran soruya gelelim. Ne soruyu bizimda kendimize sor-
belirtmemiz gerekiyor. Böy-lelikle belki kesin tedavi reçeteleri ar-zu eden istediklerini rnekten aciz dürüStçe ifa-de oluruz. ancak bu konudaki say'imizden elde ede-bildiklerimizdir. olursa Kur'an tek tek insanlara bir tek elçiye Bu demektir-ki tek tek tüm insanlar
kimseler peygamberlik misyo-nunu Ve çözüm arar-ken gereken bir husus, bugün hem hemde sün-netin den bir mevcudiyeti Tek yol'
çözüm için farz için) Kur'an ve sünnete,
sinlikle ve riayet etmektir. Belki bu söz en fazla izaha muhtaç. Fa-kat en Metod meselesine dair tesbit re-feranslara. konuw sunda bir daha atabiliriz belki.
Sünnet'den göre insanlara bildirw
hükümlerinin. hakim mec-ralarm hem enfüsi hemde afaki olarak
Ancak bu salt mekansal bir leme dikkat etmeliyiz. Hz. Peygamlerden daveti alan insanlar. ön-ce 'kendi nefslerini teslim
A!lah'a ibadetin ilk ve asli nefslerimizdir. Bunun özel bir var. Çünkü bir hayat ola-
rak mekanda insanlar temsil tiler ve tatbiki bunu ancak onu rak yapabtlirlerdi. Bir çehresi ile
ibadetin demekti. Müslümanlar fet-
... helrnek ile gitmediler yeni top-raklara. Gittikleri heryere davet' i götür-düler ve Allah için ibadette bu-luoulan her yerde islam rea li.zeoldu. Bu mekan sözge,lirni namaz i badeti ifa olu-nurken daha dar bir alan, cuma nama-
daha bir alan, emr. nehyederken çok daha
· bir Müslümanlar ca silahlar ile mücehhez bir topluluk olarak beraberlerinde bir hayat
ile gittiler heryere. ilk defa aleni olarak
ibadet etmek üzereKaba'ye ol-özel bir
bu olay ile müslümanlar, kendilerine arn-
ila ettiler ve bir islam toplu-olarak, zamanda ve mekanda is-
gözönüne serdiler. Biliniyor-ki Ka be Hz. müslü-manlar için ve daha önce ha-nifler burada Allah için ibadet de müslümanlar ön-ce zaten kendilerinin-· olan bu mekana yö-neldiler. fethelrnek kadar zamanda cemaat da keyfiyelini tesis etmek idi. Bu gün günde vakit namaza da ve Hac için kabeye yönelirken, bize farzolunan bu ibadetler bize bu gerçe-
daima ilham etmelidir. Namaz için kabeye her an tebrik etmeli, ve ondan
Dünya meseleleri milli, ya-da evrensel, siyasi yada içtimai fetva-lar veren strateji kumkumalarma
hurafe olarak ni-referanslada bir sonuca
mümkün top-tan olma iddia etmektir. Gelin
en küçük alandan
rin, ülkelerin fethalund gün içinin ne ile bilinemeyebilir. Bi-ze falanca ülkerün fatihi olmak .
Gelin önce nefslerimizi delim. Ve hiçbir zaman bugünü feda etmeyelim. izniyle-· dir ve en bilen 0'-
mevcut konumdan da emr ile nehyedebili-riz. buibadeti tüm yeryüzüne mil- bize nasib olursa bunu bir kanunlar manzumesi olarak bir hayat olarak Hayat verelim.
Ahmet Erkan
' SOVYETLER DE . "' "' .... . . ISLAMI EGITIME KISA
1917 ihtilalinden önce Çar-dört büyük bölgede
. tim ve müesseseleri bulunmak-Geleneksel ve mü-
esseselerinin (kadimci) hakim ve Buhara bölgeleri ile
"Cedid" faaliyet Volga ve bölgeleri. da Bah-çesaray'daki "Zincirli" Medrese, Ka-zan'da "Merdiniye" ve
"Muhammediyye:'Medreseleri, Troitsk'-de "Resilliyye", Ula'da "Aliyye" ve Orenburg'da "Hüseyniye" Medresele-ri o dönemde en ileri
müesseseleri
"Cedid" en dan bir küçük Tatar köylerinde ·
Mesela Abdullah ve Bo bi
Bobina Medresesi Viatka Vilayeti-nin kuzeyinde Bu med-rese
9
Türkistan ve Türkistan'dan !ale· beler çekmekteydi.
Kuzey Kafkasya'daki ka-dimci okullar için de söylenebilir. Ko-münist olmayanlara sempati si için hiç bir sebep olmayan komünist lider Necmeddin Samurski, ih-tilali öncesi müslümanlar-dan bahseden 1925'teki bu bölgedeki ulema için "bütün islam dün-
bilinen ilim diye söz etmekte ve Rusya bütün müslüman bölgelerinden, Türkiye'den ge-len binlerce !ale benin ziyarete
söylemektedir. (N. Samurski, Daghestan, Moscow, 1925, s.123).
Devrim öncesi müslü-man kesin olarak bi-linmemek)e beraber ilk mekteblerin sa-
c§mi sa kadar tahmin etmek olmaz.
1913'te Rusya'daki cami 26 bin ci-idi. Bu o zaman
birer devlet Buhara Ve Hive dahil
Orta (Medrese-lerin) birkaç bin olarak tahmin edilebilir. Sadece -ki 1913'te burada bir milyona müs-lüman nüfus 800 medrese bulun-
-1913'te milyon nüfU-su olan bölgesinde 427 ve yine bu tarihte bir buçuk milyon müs-
Azerbeycan'da 786 medrese
Sovyet liderlerinin kökünü karar verdikleri mües-
seseleri bu müesseselerdi. böyle bir karara sebeple-rinden böylece özetlenebilir: Bi-rincisi komünizm, bilhassa onun Rus-ya 'daki Marksist-Leninist lam dini de içinde olmak üzere bütün diniere itibariyle Rusya ikinci büyük dindi. Rusyada-ki Komünistler gibi o man da sosyalist-öncesi ob-noxiious. bir olarak görmekteydiler.
Orta Asya ve Kafkas-ya'ya (Arablar, Os-
Türkleri, ge-tirilen bir din
Bundan muhtelif vec-heleri, bilhassa dini ve milli hüviyetlerinin üstüste gel-mesi durumu, bu dini yeni li-derlerin kötü bir ·hale getirmekteydi.
Üçüncüsü. Rusya ki siyasi tarihi Ve Rus
10
idaresini için Kafkasya, Orta Volga ve Orta Asya 'daki müslü-man hertaraf etmeye
o gün için geçirdikle-ri tecrübe, Lenin ve epey-ce rus tecavüzüne ·
kuvvetli bir muhalefet harekete geçirme·kabiliyetinde olan bir olarak, gerçek 'bir tehdit unsuru idi. Müslüman lider potansiyelini ortadan için nun mektepleri hertaraf et-mekten daha iyi bir yol pe olabilirdiki?
stratejisi basitti: mü-esseseler "teknisyen"lerinden, arapça bilen kimselerden mahrum edilecekti. Leninistlerin göre o taktirde müslümanlar cehalet ve inançla-ra ve böylece za-fere
1928'de bütün müslüman mekteb ve medreseleri ve arapça bütün Sovyet dan 1928-1945 hiç-bir müessesesinin na müsaade edilmedi. mü-esseselerinin toptan tahribi ve gcrçcklef.llirildi. Bu durum, Sovyet tarihine bir kaç plandon biri olarak Bugün durum biraz
Genelde Sovyetler ki dünyaya ve bilhassa m·üslü-
olarak Sovyetlerdeki hür söyle-
yen Sovyet iddialariyle her za-man ArapÇB. yeller lekrar
Fakat bu okullar sadece üni-versite seviyesinde genellikle müslü-man bölgelerden uzak bir kaç bölgeler-de. Moskova. Leningrad. ve Ba-kü'do hepsin-de de nrapça kesinlikle islnml
Kanun] olar<ik sadece ateizm ve zaten Ru:·>larm de budur.
bugün 50 milyon-faz!n olan müslüman nüfus için
80-lüü talebesi olanikitane di-ni okul Yani 25 milyona bir di-n! okul ve her 500.000 liir dini tuhsil yapma muv-
en önde Buhara'daki Sovyetlerin 1927'de
!H45"te tok!'ar bir bi-!'aaliyet gjistonm
Bu müessese. Orta As\'o vu gelen ta-
hiznwt vmnwktpdir ve sün!si i bitiren talebeler
içinde en iyileri medrese-ye gönderilir, geri Sovyetler bir-
"faaliyetteki camiler"e (300-400 imam tayin edi-lirler. Sovyetler tek yüksek
Müessesesi, el-Buhilri" Medresesi'-
dir. Bu Medresenin 1978'de 30 talebe-si Buradan mezun olan on den üç-dördü Saveyetler üniversitelere (mesel§. El-Ezher'e) gön-derilir. Ula, Bakü ve Malhaçkale 'deki Dini lu'na idareci tayin edilirler. El-Ezher'den veya muadili bir mü-essesesinden mezun olanlar ise Sovyet diyanet 'na ve buna
memuriyeHere getirilirler. Kurulu için genç ve ehil ida-
reciler bu iki sovYet den Fakat bunlar müslüman kitlesinin ihtiyaç di-
Bu Sovyet siyasetinin muh-
1928'dekinin or-tadan
Milyonlarca müslüman için sadece iki okul-ki bunlar daha çok Sov-
. yet siyasetine hizmet tahsis etmekle Sovyet yetkilileri Sovyet-lerdeki kökünü kurut-ma konusundaki bütün niyet ve amaç-
Peki öyleyse ne· den'hilla' Sovyetler bu kadar müslüman bulunmakta ve- da her geçen gÜn Bu soru-nun Sovyetlerin müslüman ke-. simlerindeki çok gizli [ve illegal)
mevcudiyetinde Bu idaresi: genellikle, dini sfifilerce yürütiilmektedir." Mesela
Fergana bölgesinde Sov-yet "Ehl-i Kur'an" denilen bir isl8.ml- faaliyetlerini tesbit
Bu cemaat gHyes-inin bilhassa "genç nesle islami
vermek Ve onlara teme akldelerini telkin etmek" kayde-dilmektc ve cemaatin bir
·dini orgariize belirtilmektedir. (T.S. Sa-
idbaev. Islam and Society, Moscow. 978. s.192). Benzer suçlamalar
zistan'daki (muhtemelen Tacikistan'daki.
ve (Kadiriye) gibi sGii unsurlara da
Çeviren: Ahmet (s 1 Bu makale Londra 'da ola-
rak den
KUR'AN-I OKUMAK
Gecenin (kalk) yahut bundan biraz eksilt. Veya bunu art-
ve Kur'an oku., biz,senin üzerine bir söz
Gerçekte gece kalk ibadet et) rnek, daha ve (geceleyin) okumak daha etkilidir,
(Müzemmil 73/3·6) Kur' an oku (mak iste) zaman
Allah'a (Seni vesveselerinden koru-
Ei'izu de )-Çün·
kü inananlara ve rablerine dayanan-. !ara o bir gücü .yoktur.
bir belirtmek istiyo-r-um: Bu yazmaktan pratikte
meS.eleleri gündeme getirip, · beraberce Ve
olma-bilmektir. Yani bu
· olmak için ve sadece okurrup geçil-rnek ·için .. ne
. ye kadar bilmiyorum. Ama gönlürn bir
ve yarayabileceklerini görmeyi arzu ediyor.
Geçen Kerim'in Arap üzerine n8.zil
gayesiyle ve Arabca ilahi ökunup
· anlatmaya de acaba Hakim na-
okunma Okurken nelere dik-kat etmelidi-r? mesa-
en güzel ve an- · layahilrnek için takip edilebilecek yol hangisidir, türünden sorular da
Yüce edeple. ri üzerinde çök Hepimiz bu konuda kiili ölçüde titiz dur. merak edenler, bu adab-
için birçok . Hayli uzun olan.
bu girizgahtan sonra esas mevzuya geçebiliriz.
Kur'an Allah celle celaluhun iilisidir; onu okumaya
bütün hükümlerimizden · kir. Umumiyetle ve
üzere kabul bir fikre, bir temel bulmak için, onu desteklemek ve ona delil temin etmek için Kur'an'a yönelirsek,
neticeler kesinlikle söyleyemeyiz. Bu halde zih-niniz, söyledi'
ni de, bizim ona söyletmek is-bulmak için
Netice olarak bu bizi, hakikatine Bu
örneklendirrnek mümkün. Birisi k,endi arala-
iledir" 42/38) aye-tine 'la demokrasinin
· hemencecik hüküm ve-rir. Bir Allah yok-
yelimierin son derece sahip ve koru-
yucu hükümler lam sosyalizmi diye bir . ucubeyi savuna bilir.
Kerimden "Ey in-sanlar, biz sizi bir erkek ve bir den ve için sizi milletiere ve kabHelere
Allah en üstün
tan) en çok Allah bi-lendir, haber (Hucurat 49/13} ve "Allah yolunda öldürülen-lere, "ölüler" demeyin; r'idirler, ama siz
(Bakara 2/154) mealindeki ayet-leri onlara bir mak da Kitaba metodunuo
veya eksik sözü edilen bü- ·
tün, bu ayet!erin ait . Kur'an-
Karimin sonuçlara Bu noktada ilyetlerin
önemli rolünden nü-zill sebeplerine temas edilmelidir. bu koriu o kadar mühimdir ki büyük'
alimleri. nüz{il sebeplerinibilM meyen kimselerin Kerimi tefsir etmeye haram
Alimierin bir nüzUI-ile ilgili sözlerini.
ehemniyetini daha da
el-Vahidl, "Bir ayetin tefsiri, o .8.yetin ve sebebi bilimneden diyor.
ise "Nüzul sebebini bilmek, ayeti anla-maya Sebebi bilmek, se-beb bilgisini temin eder." Konuyla alakah olarak Milidesüre-sinin 93. ayetini nakletmek istiyorum: Ayetinmeali iyi yapanlara-bundan böyle (Al(ah'a
gelmekten) ve _ iyi sonra (ya-
saklardan) ve yine korurrup iyi-
lik ettikleri takdirde- daha önce ye-diklerinden ötürü bir günah yoktur. Allah güzel· sever.
Ayetin zahirine insanlar gü-nümüzde de alkollü içki içmeye de-vam edeceklerdir. Rivayete göre Maz'un Osman ve Malikerb lu Amr, bu ii yelin sebebini bilme-dikleri için alkollü içki- mü- .
Nitekim içkinin haram za-man, saha be: öle_n rimizin durumu ne olacak, içki mide-lerinde halde öldüler? Oysa Allah (cc) onun pislik söylüyor" dediler. sözkonusu §yet bu olay üzerine nazil
Kerimin sekseninci silre-si Abese ismini Buraya ön-ce onun ilk onbir §yetini sonra da sebebi üzerinde "Surat ve döndü; Kör geldi diye. Ne bilirsin· belki o Yahut
dinieyecek de kendisine yarayacak. Kendisini zengin görüp tenezzül etmeyene ·gelince; seri ona yö:heliyorsun. Onun sana ne? Fakat sana gelen, (Allah'tan) korkarak sen onunla ilgilenmiyorsun. (olmaz böyle o inen Kur'an ii ye-lini). bir Burada hi-tap peygamber efendimizedk Telsir-cilerin göre bir gün pey-gamberimiz, ileri gelen k8.-firlerine bulunuyorkan na fakat görmiyen (§m§) ve
·fakir biri olan Abdullah ibn Mektum ve peygamberimizden Allah
(cC) kendisine ona da bir kaç kere ve yüksek sesle tekrar etme-sine çevresiyle Hz. Peygamberden bir cevap
Abese sUresi bu olay üzerine na.-
11
zil ve peygamberimizin tutu-munun haber ver-
vahyin sebeb olan.bu bilimnesi ayetlerin an-
çok daha ve vurucu bir hale getiriyor.
Kerimin okurrup mutlaka müracaat edilecek
kaynaklardan biri de sünnet,i seniy-yedir. anla-makla i\yet-lerin peygamberimize ge-lerek biliyoruz: Bir ayet-i k erime, "Biz sana da insanlara ken-dilerine indirileni onlar da iyice diyeKur'-
indirdii sôzleriyle, ayetlerin biz-zat peygamber ki insanlara izah edil-mesini Gerçekten sünnet,
Kerim'in mücmel olarak or-taya koyup me-seleleri mesela namaz
ruku ve secde hudutlar Zekattanda
nisap bildiren sünnettir. Peygamberimizin (tefsir
ayallerin
edip de zulm ile ka-yok mu. ancak on-
korkudan emin olmaya (En'am 6/82) ayeti nazil olunc
ca sahabeden hangimiz nef-sine zulm etmez ki..." dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber §yette geçen zulm kelimesini ile telsir etti. Tefsire yok ki Allah'a
en büyük bir zulüm ve (Lokman 31/13} ayetini
.gösterdi. Fakat peygamberimizin tef-sir alimleri gibi her §yeti, tefsir et-
ittifak böy-le dirayeten telsir
insan böylece bir tada dururdu. Bunun sonucu olarak da içtihat fikirler
(2] Bu konuda sözü uzatmak mümkün,
ancak biz bu yetiniyoruz.
Salih Toprak ( 1) bilgi için, es-Salih. Suphi (çev:
M.Said Kur'an s.105 v.d .. tarihsiz, Konya.
( 2) bilgi için, A.SaJim Mükerrem (Çev: Müçteba Ke-rim 'in Kerim 'le Tefsiri, Di-yanet [)ergisi. C.XII. s.6, 1973 Ankara
i li
i 1
li ll 1
! i 1 i 1 i ll
12"
YA YlN
1 insan
Aif Bulaç'la sunuyoruz.
. . . olarak,
bir espriye sahip
Ben tam 10 senedir tecrü-
be bana ki; hedefi olojik ve politik ilkelerle tesbit bir sonunda kitlelerin-kültü-rel. ahlaki ve politik bilinçlerini körel-tir. Bu. hedefsiz. ilkesiz öne-riyorum gelmez. Ama
kendimize: Biz-merkezli bir dünya bir dünya Ben nu gö:t.lomlcdirn: Kur'ani vahyin hayat verici herkes ve her gurup kendi gücü. ve nasibi öl-çüsünde istifade Bugünse biz. ciddi anlamda bir kimlik sorununu ya-
yine Kur'ani vnhyden ha-l'eketle tarihinin kültür.
ve ilim yararlana-caksak. knlhimizi Allah'a ufuk-
bütün ve hikmet korkusu:t.ca açmak wrunda-
Bu anlamda Hanbel'in :iilyledikleri He Gazali'yi
oldukça önemli-dir. Biz. bu politika-
losbit edt;rken. en ta- -ri h inin wngin bel-
li bir düzeyin üstündeki eserler ve gö-
kitaplarda dili ve genç bir tut-
temel ilke edindik. Çok yönlü
dikkati çekmektedir. bir yan-da Seyyid Hüseyin
yanda Karl Popper'in Bu
Bir.önceki çerçe.ye içinde S. Hüseyin Nasr, modern dünya-da islami bilimin mümkün Karl Popper ise modern biliminin
savunan,biri lu, iki pe-
içinde bu iki birbir-lerini
ilk çekici ve es· tetik bir görünüme sahip. Ancak kapa-
iÇine . söyleyebilirmisiniz?
Hem biçimde, hem muhteva-da öne sü· remem. Ama muhtevada zaaflar varsa, bu. Türkiye'nin genel kültürel bir Bizim en büyük soru-numuz. tam· yan nitelikli çevirmen ingiliz-ceyi çok iyi bilenler bilimlerin te-mel ve iyi bilmi-yor; ve bilimleri orta· lama pilenler de ki Türkçe'yi iyi bilmiyor . .Ancak biçim ve da özel bir
söyleyebilirim. Hatta zaman za-man biçime daha çok önem verdik, öz· den. geleneksel sa-
modern bir USlubla ifade etme gi-bi bilinçli bir görevi Her kapak bir ama cema-at olarak bugüne kadar ilkellikle sade-
dürüst izle-
nen kapak iyi bir.
genelde ekonomik bir sorunlarla bulunur·
ken, ayda iki kitap basan bir olara 'k siz bu tür probleminizi-çözüyorsunuz?
ekonomik sorunlarla ger-çek. Bize gösterilen ilgi alanlara ya birlikte h u bizleri de zorluyor. Nitekim son aylarda iki ki· tap vazgeçtik. Sirndi
tefsir kalkmaya bu
arada Gernil Meriç'in sür-dürmek de önemli gayretlerimizin içinde.
müslüman gençler tara· fmdan u ekstra ve lüks" olarak mekte ve tabiri caizse "ümmetin acil
olacak bir i keyfiyel i · haiz olmamakla Bu ·
Ümmetin acil: fa· olacak yapmak için" ümmetin acil ne bilmek
Bu sorunlar izafidir ve herkes kendi içinde bir söy-ler. Muhafazakarlar, radikal-ler, politize müslüman-lar vb. herkesin, her gurubun bir
var. Ben, müslümanlarm tarihiri bu kesitinde çok önemli görevler yük-
inamyorum. O da bikmetin ye-. niden diriltilmesi, ilahi evren-
sel bir dille ifade edilmesi görevidir. Ba-bir
· ise kültürler tek umudu de
. despot yöntemlerle, seviyesiz propagan-dalar ve dini misyonerlik faaliyetleriy-le ka bulüne takdimedilemez. Bugün tevhid, dünyevi bir
zümre basit bir söylemi haline getirilmek-
tedir. dikleri yaman her ra-
. çözümler getirebiliyorlar. Biz ise bu kadar emin kavramak, yeniden gözden geçirmek,
· bizden.öncekilerin çöz-düklerini ve bugün ciddi anlamda kafa yoran neler
zorunda hissedi-yoruz. politik bir söylem ta-
her ilmi ve fikri "entel-lektüelizm deyip içinden
haline getirenler. siyaseti de katlediyorlar. Oysa
. siyaseti nübuvvet, ilim ve
. hikmetten zaman anlam-Biz de herkes gibi
gerekli ve ve uzun vadede ·
kitaplar bilgi verirmisiniz?
Bu sene içinde en önemli_he-
defimiz. Mevdudi'nin Tefhimu'l-Kur·an yedi ciltlik tefsiri ile Gernil Metiç'-
in devam ediyoruz. Bu ara-da telif kitap için dü-
Allah ederse . bu
.DÜNYAMlZ ÜSTÜNE .·soHBET
. cemiyetteki yeri ve : ruhi gör!lnümleri çok söz söy- ' !eniyor. içinde insana umut' verecek yok gibi; gittikçe .artan ve problemler edi-liyer. sergileni-yar. Gei-çi, insan; üstelik zen-ginlikleri düzenleme im-kan ve kabiliyatleri fet-he ama yine de, tan tablolar halinde tasvir edi-· yorlar. Kimisi, ruhumu geri' ver, diye
kimisi, tabiata ve irisani 'olan-.
!ara diyor; kimisi, · sürekli bir zelzele halinde di-. yor ... Belli ki insana, gere-ken
Bunlardan. birisi var ki, bugiin!ln tab-losunun da, istikbali tasvir edenlerin de temel rengi; hatta diyelim ki, büt!ln li-
. gürler bu rengin ile Korku.
bir korku Za-gittikçe ve
biçbir böylesine ve de-rin korkular bu yetmiyor; insan.
· ve lanlar da bu
Korku çözüyor, bitiriyor. D!ln-gittikçe artan te-.
inayülleri. artan gü-cü hep onun eseri; ferdin, ölüm!lnü ilan ediyorlar: yok Gerçi zaman zaman d!lnya-
çokbüyük maddi cesaret gösterile-rine Ama bunlar bana,
. korkulara duyulan tepkiler gibi görünüyor.
Denilebilir ki. insan iki korkunun pençesine hayat korkusu ve ölüm korkusu.
bir ve d!lnya-ya içinde görüp ürperi-yor, ko1'kuyor.
korkuyor: kendisini ka-büyük
içine Sorumluluktan korkuyor; iradesini,
putlara terkedip, hürriyetin-den
olarnamaktan korkuyor; kaybetmekle ger-
yahut rubl ve zihni melekelerini ilaçlarla, otlar la yok etmeye yahut tuhaf-
hatta dan korkuyor; her an kendini isbat pe-
Yoksulluktan korkuyor: ruhunu yor ve kölesi oluyor.
Nükleer bir korkuyor, çev-re kirlenmesinden, korku-yor, korkuyor, korkuyor ...
bunlar hayat hepsi için eli-ne senet versen, ölüme çare yok; Azra-il'den korkuyor.
yeniden ana rahmi-nin o socak ve güvenli
. dönmek Tabii ister; korkula-riyle bir dünyada.
y6re basa bilsin, · .
13
Ne tuhaf, hepsi de kendi eseri ... ile zincirlerini ve
kendilerini Korku ruhu insan kendi-sine bile hodgam ve nankör ...
bir cam kavanoza koyup da seyredebilsek: Ne oluyor bu insanlara,
bir sahibi yok mu? nPfsihi. nefsibi diye
. yorlar. Koruyorlar; ve öl-mekten korkuyorlar. O glln'den haber-leri yok ama sauki o g!ln'ü bugiinden
Ka-ra Ahmet' e tumbu-na sararken ve ay-
bir g!lnde. - Kara Ahmet ·derdim, bu insanlar
kendilerini sahipsiz mi Bu ne ve ne. bu kur-
tarmak, hür ve d!lnyaya efendi Bunlar hayata yenik
dedikleri yerde kar ettik diyorlar. hep
zarardalar bilemiyorlar. Hiç etmiyorlar; d!lnya ile kamayanlar öbür da kay-' bediyorlar; ..
Kara Ahmet, - Benim kimseden filan
yok, derdi. Söylediklerinden de Benden ne istiyorsun?
- Seni, büt!ln tek ·
ne olursa olsun, hayata yenik örneklerini vereceksin.
Sana edeceksin yok
edeceksin. Sen arz üzerinde yürürken, . büt!ln d!lnya serile-cek, sana taç olacak; sen, ha-life, insan
- Rüstem mi -
bazen köylü, bazen ba-memur yahut devlet Her du-
rumda türlü zorluklarla sm, ama Tam. bezmi elest'tek igibi bir mOrnin
- M umin bir pa di-sana ver ...
Onu, yerden koparmak zordu tabii; öfkemi belli etmezdim .
Sen masal bir Gerçek hayatlar
' ' i
' il ' 1
1 i-i 1
1
1
1 !
14
Belki burada ve pa-da olacak, ama
Hayat bu, olabilir, na da gelebilir. buluna-
durumlar önemli sen, bu dururnlar içinde bak. örnekler·
düzenini sen haya-terketmeyecek-
sin. Senin için nakil ve ölçülerini Ezi-lecek, belki, ama, hayata teslim olmayacak, onun emrine girmeyeceksin. günde
türlü bela içinin düzenini bozmayacak, Ölüm geldiyse yoksulluk varsa imti-
panige Onemli olan tezahürleri
içimizde bu.düzen-dir; yani hayatm derunl mim8.risi.
hiçbir engel seni dürüstlükten
seni sen ölç_üyü kendinden Bu ·yüzden ya-sa man-
o, kendi hamurunu ile inkara
. dan oldu. ve yapmak için tevekkül edip bütün gücün-
. le ve Zorluk-lara Seni ye zorlayacaklar, sa bredip
boyun unutma: kötüye, yalana.
sa teslim ya-ni,. yenilmazlik gücündür.
Tevekkül hareketin prensibidir; bes-gibidir, her so-
nunda Bir kere karar verdin mi, Allah'a
nü köstekleyecek her türlü vesvese ve zaaftan iraden keskinle-
gibi Kal-yük kalmayacak.
Her bir gelecek: unutma, her bir onun için, bir bi· tirdinmi, hemen öbürüne
Böyle-ce kölesi efendi-si Efendi olmak hür olmak-
olmak Allah'tan ta-gizli. putlarla
Hayat puttur, se-ni Bütün
yok edeceksin; onlar, seni put-önünde diz içindir.
Ben her seferinde 'senin ruh potreni
ve sen insanlara ölümsüz-insan ölmez ...
Kara Ahmet -insanlar ölür ve on--
lara mezar Bana sa, biraz hayata bakma-
Bu söylediklerini benim senin de biraz
zor. Bak, bulutlar kümeleniyor. hemen harma-halim durnan-
.Beni umuyorsun, çün-kü, pek bir mesele
Yürür giderdi. "Zaten derdim. ·
Böylece Kara Ahmet'i romana
Çetin bir hayat ona. Eki-nini yapar, Bir köy yerinde, her zorluktan
. Kur'Un okutturur-· dum. Tek gözünün olurdu; ba-
hapisiere Köy-de Dayan Kara Ahmet derdim. Ah-met yüzünde
Eli hep darda olurdu. hapis-ten everirdim; çok geçirmez gurbete Birgün soku-lup, "Kara Ahmet büyük
iskeleden derdim. Bir an dururdu. Hayat devam ederdi. bitirmez, gelinin
Taze-nin çocuk gönlilne hevesler ekerdim. Göze batmaya köyde huzursuz-
Kara Ahmet'i
yük bana vurul-maz derdi,
Kara Ahmet'i büyük getirirdim ...
Elini omuzuma vurdu, ederek, "Otursana" dedi. çay la bir sigara
- Sen ne zannediyorsun? dedi.
- dedim, aramaya sm. Önce gidip ...
- bu dedi, senin var. Sen, bir
iki hayat-tan ·
zamanda, o korkaklar-dan birisin. cesaretin yok, benim sun. oradan, korkma; kar-nma dönemezsin bile, Rahim ke-faletinde anlayabilirsin. O zaman kendi kendin
Ba-ba cennetten kovuldu.
-Eee, - Adem'i cennete koydular,
ca dediler, yoksa zalimlerden olursun. ki Cennet'ti ve sen ba-na ebed1 mutluluk diyari, nihai ga-ye olarak gösteriyorsun. O, bir ·
Cennet'ten olduk. ta-kimbilir hangi arzular
pi_miz Kimimiz kimi-mize olarak hayata indirildik. Adem tövbeyi ve tövbesi kabul edildi. ·
da mühlet verildi ve Adem'-in haberin var
- Bütün biliyorum. Ne de-. rnek istiyorsun?
-Belki biliyorsundur, ama ahlama-Beni bir robot
ve tövbesiz pek olmak .üzere yolun-
dan seni öylesine ki, bi-le Halbuki O, damarlarda akan kan, vuran
- Dur Kara Ahmet. Sen, ülfete Ha-
life en oldu-gibi görünüyorsun.
Ama, sen ni ölü Ben, ve
en Ben gücürole ve Beni,
korkusuyla öyle abus çehreli bir dünyada ki...
ölüm dedin, bir damla-döktürmedin. Gökyüzünü gös-
termedin bana, çiçekleri Hem bu derece korkuyor, hem de gücümü ink8r oluyorsun; bu ne biçim gerçekçilik?
sana, bir korku da hayat ve ölüm
kurtarmak için onlarla örnekler sunacak, korkusuz yolunu gösterecektik. Her türlü zaaftan uzak
- Sevgi zaaf Ben sana ma-ndi tutkulardan bahsetmiyorum. Sev-gi kölelik zinciri yine sen tayin etseydin ama, beni sev-"giyle ve sana bir dünya_ Sizin sevgiyi bu yüzden beni pren-· siplurinde
diyorsun, ipine güçlü olunur diyorsun.
inanmadan bu rhez diyorsun. Ama, sen larda sevgi bi. da emin
diyor. lilriyors'un.
Dünyan bu kadar Sevgi yok da ondan. bak. bu dünya senin için Bak. gükyüi'.Ü _Her den çift çift her bahar uyku-ya yatar. her bahar
ni senin sevincin? ...
(;üzdlikleri niçin üldürdün? Bir köy bana sevincini duvura-
Köpek gören güzler-
den bir veremez diz
el ttükür. SEN V{l ben demeliydim. Oysa
·:-;{)n. hüHin tecollilere güzlerimi kör et-tin. kilitledin: niçin?
- O masum sevgileri sonunda hep hi!nwz miyim.
zulnü)\0 döniittiir do farkdnwzsiniz.
Esasen dünya gölgedir, hüzündür ve mürninler için bir hapishalledir ...
noksan zamanda dünya nimetleri Cennet
fihristidir. Sen bana tek Dünya güzellikleriyle hayat
büyümeli idi ki Cen-net'i duyabileyim; o arzuyla kanatlana-bileyim. Dünya bu kadar güzel olmasay-
insanlar Cennet'i isteder miydi
Bir an da kar Mesai ki, durakla otobüs uzu-yordu. gelmedi.-·
- Unutma Kara Ahmet dedim, sen bir Dünya, ona bakanla-ra çok güzel Böyle konu-
nimetlerinin cazibesi-ne sahip esiri olursun. o zaman bencil kan dökücü, olur-sun. Bunu mu istiyorsun?
Ben seni istedim. Her türlü dünya
bükülmez olarak ·da, olarak da bana Allah yeter di-
yesin; putlara diz çökmeyesin, güçlü temiz kalasm istedim. Ben seni
gerçek Dünya nimetleri geçicidir, sen ebediyetin yol-cususun. Daralan bak
sevgi bak na-Kara Ahmet
sabret: senin yolun böyle Va-kit gelecek perdeler bir bir aralanacak. Çocuklar gibi gölge kanma, gerçek olana· yön el.
Beni sokaklarda süründü-receksin. Sevgisiz kuru bir dünyada se-faletle Dayan ·Kara Ahmet diyeceksin; da bu
bile göremiyorum. Yoklukta biraz'da
.ta efendi Yoksulluk az kü-fürle Dünya-
sadece nimetleri de benim imtihan degn mi?
ver onlara da cevap vereyim. na ama. vermek Hep. bir
duygu içinde olmaya ezi!meyüyi'm istedin ve en
dan ödeilin _ vermek· istiyorum. Vermek:
yoksula vermek. yetime vermek. isteye-. istemeyene. beni aldatan
horkeso. vermek istiyorum. Sa-ip verdiklerimde
. onun O zaman hür ve
15
efendisi olurum. Sen beni yoksulluktan kavurdun; bana merhameti dm. Vücudum cehennemi de-miyorum; sadece. olsun ki vereyim tiyorum. Çünkü yoksul ba-calar beni ...
- Kara Ahmet, sen rma kendine Dünya ni-metlerine çok, çok sahip olup da, ona efendi gördün mü hiç? Olmak is-teyenler niçin hep sahip olmaktan vaz-geçerler Niçin terkedip uzlete çekilirler? Çünkü sahip olmak daima, sahip
Böyle bir imtihandan Sen kendini ne zan-
nediyorsun? cehenneme niyetli ·isen, bu sorudan çok olacak. Dünya fihristini edip de, Cennet okumak peh! ..
- bu söylediklerinin kitapta yeri yok. Bana ne
ölçüyü sen miy-din? Bu, bir meselesidir, gayesine Dünyaya sahip olmak
ile yönelirsen onun hizmetine kölesi olursun; ama Allah için yö-
nelirsen, ölçülerini yitirmezsen dünya senin hizmetine girer, efendi olursun. Emirlere onu bil-
sürece. sahip olmaktan korkmuyorum.
- Söylemesi kolay Ama, sözün tam id-
. raki bile her ha Dünya ancak kendini isteyene verilir. Fuka'ra Kara Ahmet, bir yüke ta-lip Anla-
yoksulluk tak etti; dünya nimetlerinin seni sar-
Dikkat et, ve seni dünya nimetlerinin
Kara Ahmet, farkinda
sahip kendi kendini onu. duya duya Hayat m8ceran hangi vadilerde sayre-derse etsin. sen daima göJgen"in üstün-de korkulardan aziide, hür ve mUtlu ...
- Bir türkü olsun söyletemez miydin buna: tumbuna gökyüzünü seyrederken? ..
kahvesinden Biraz ferah-gibiydim. iyi-
ce ... 1983
Nevzat "Kitap eserinden
. MÜSLÜMANLAR BEDEN
Siz! Eritre çöllerinde aç-susuz Kaç geceden kaç sabaha uykusuz Tevhid küfrün üstüne
· Yürüyorsunuz ko:irkusuz ...
Allah Kerim, Allah bir Gönlümüz sizinledir.
S• ' Afgan yorgun Ve cümle n iz evden, camiden sürgün Hedefiniz yolunuz
birgün ...
Allah Gadir, Allah bir Gönlümüz sizinledir.
s· ' Hindistan sefil Derdinizi ne kamyon çeker, ne fil Gidiyorsunuz Allah resulünün izinde Bu yolda öhuek gam
Allah Rahim, Allah bir Gönlümüz sizinledir.
Siz! Kerkük'te, Azerbeycan'da
Trakya'da, Türkistan'da hakim
Makbulsünüz iki cihanda ..
Allah Settar, Allah bir Gönlümüz sizinledir.
Abdurrabim Karakoç