4
YANGIN VAR ! LİMAK THERMAL BOUTIQUE HOTEL YANGIN GÜVENLİĞİ VE İLETİŞİM BÜLTENİDİR. İKİNCİ SAYIMIZ SORU—CEVAP İkinci sayımızla sizlere merhaba diyebilme- nin mutluluğunu yaşıyo- ruz. İlk sayımızdan aldığı- mız olumlu tepkiler bizi ikinci sayımızı çıkarmak konusunda daha da heye- canlandırdı. Bültenimizin bi- zim ile bizden sonraki ne- sillere arasında bir köprü oluşturmasını da amaçlıyo- ruz. Esasen ele aldığımız konular itibarı ile bir an- lamda geçmiş ile de köprü kuruyoruz. Yangın konusun- da ise dikkatleri yine çek- meye devam edeceğiz. Mi- safirlerimizden ricamız % 70’i sigaradan çıktığı tespit edilen otel yangınları konu- sunda duyarlılık gösterme- leridir. Otelimizin tamamı- nın ahşap olduğunu tekrar hatırlatmak isterim. Baharın artık yü- zünü göstermeye başladığı bu günlerde çevremizdeki doğanın yeniden canlan- maya başlamasını izliyo- ruz. Mart ayı başlarında yağan kar ise otelimizi bir başka güzelliğe büründür- dü. Her mevsimin ayrı gü- zelliğini yaşıyoruz. Misafir- lerimiz birkaç gün içinde kış ve baharı aynı anda yaşama şansına erişti. Bu sayıda ilginizi çekebileceğine inandığımız konulara yer vermeye de- vam ediyoruz ve bülteni yine beğeneceğinizi umu- yoruz. Saygılarımla.. Beytullah AYDIN Güvenlik Müdürü CEVAP: Yangın söndürücü olarak bilinen hayvan Gerge- dan'dır. Bu hayvan yan- gın gördüğünde direk olarak ayaklarıyla ateşi dağıtmak suretiyle yangı- nı söndürür. Afrika da yaşar. Hazırlayan: Ferdi ÜRKMEZ Güvenlik Görevlisi Merhaba Limak Otel Perso- neli; Geçen aya ait bültende sorduğumuz soru ve ce- vaplar aşağıdadır. 1)Otelimizde bulunan yan- gın tüp çeşitleri nelerdir? Hangi yangınlarda kullanı- lırlar? CEVAP: A) Kuru Kimyevi Tozlu: Çok maksatlı söndürme tozlarıdır ABC (katı,sıvı ve gaz) tipi yangınlarda etkili- dir. Amonyum fosfat esaslı- dır. B) Karbon Dioksitli: Karbon dioksit renksiz kokusuz bir gazdır. Karbon dioksit pra- tik olarak yalnız boğma etkisi gösterir. B ve C tipi yangınlarda etkilidir. C) Bioversal: A,B,C ve F tipi yangınlarda kullanılır. Ça- maşır tozu kıvamında (tuzlu) su ile karıştırılarak elde edilir. 2)Yangın söndürücü olarak bilinen hayvan hangisidir? Nerede yaşar? Bu sayıda: İlk yangın sön- dürücü 2 Kahve Keyfi ! 2 Gülümseme kö- şesi 2 Belirli gün ve Haftalar/ Nisan 2 Çevremizdeki ağaçları tanıya- lım 3 Aşıklar Pazarı 4 Nostalji 4 Atatürk ve Ya- lova /Sığırtmaç Mustafa 4 Bunları biliyor muyuz? *Türkiye’nin yüzölçü- mü olarak en küçük ili olan Yalova’nın en küçük ilçesinin Termal olduğu- nu * Termal’in 2200 metre derinlikten geldiği sapta- nan termal suyu, içinde taşıdığı mineraller nedeni ile 1911 yılında Roma’da yapılan Dünya Termal suları Değerlendirme- si’nde Dünya Birinciliği ödülünü kazandığını biliyor muydunuz? Nisan 2011 Sayı 2 Kafeterya tarafından otelimizin genel görünüşü (1940’lı yıllar9 Mart başında yağan yağan kar otelimizi bir başka güzelliğe büründürdü. Gazino binamızın ilk yıllarına ait görüntüsü

YANGIN VAR !...Jurassic Park filmlerinin orman sahnelerinde seko-yalara dikkat ediniz. Ju-rassic Park filminde set seçiminin pek de mantık-sız olmadığı söyleniyor, Çünkü

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: YANGIN VAR !...Jurassic Park filmlerinin orman sahnelerinde seko-yalara dikkat ediniz. Ju-rassic Park filminde set seçiminin pek de mantık-sız olmadığı söyleniyor, Çünkü

YANGIN VAR !

LİMAK THERMAL BOUTIQUE HOTEL YANGIN GÜVENLİĞİ VE İLETİŞİM BÜLTENİDİR.

İKİNCİ SAYIMIZ

SORU—CEVAP

İkinci sayımızla sizlere merhaba diyebilme-nin mutluluğunu yaşıyo-ruz. İlk sayımızdan aldığı-mız olumlu tepkiler bizi ikinci sayımızı çıkarmak konusunda daha da heye-canlandırdı.

Bültenimizin bi-zim ile bizden sonraki ne-sillere arasında bir köprü oluşturmasını da amaçlıyo-ruz. Esasen ele aldığımız konular itibarı ile bir an-lamda geçmiş ile de köprü kuruyoruz.

Yangın konusun-da ise dikkatleri yine çek-meye devam edeceğiz. Mi-safirlerimizden ricamız % 70’i sigaradan çıktığı tespit edilen otel yangınları konu-sunda duyarlılık gösterme-leridir. Otelimizin tamamı-

nın ahşap olduğunu tekrar hatırlatmak isterim.

Baharın artık yü-zünü göstermeye başladığı bu günlerde çevremizdeki doğanın yeniden canlan-maya başlamasını izliyo-ruz. Mart ayı başlarında yağan kar ise otelimizi bir başka güzelliğe büründür-dü. Her mevsimin ayrı gü-zelliğini yaşıyoruz. Misafir-lerimiz birkaç gün içinde kış ve baharı aynı anda yaşama şansına erişti.

Bu sayıda ilginizi çekebileceğine inandığımız konulara yer vermeye de-vam ediyoruz ve bülteni yine beğeneceğinizi umu-yoruz. Saygılarımla..

Beytullah AYDIN

Güvenlik Müdürü

CEVAP:

Yangın söndürücü olarak

bilinen hayvan Gerge-dan'dır. Bu hayvan yan-gın gördüğünde direk olarak ayaklarıyla ateşi dağıtmak suretiyle yangı-nı söndürür. Afrika da yaşar.

Hazırlayan:

Ferdi ÜRKMEZ

Güvenlik Görevlisi

Merhaba Limak Otel Perso-neli; Geçen aya ait bültende sorduğumuz soru ve ce-vaplar aşağıdadır.

1)Otelimizde bulunan yan-gın tüp çeşitleri nelerdir? Hangi yangınlarda kullanı-lırlar?

CEVAP:

A) Kuru Kimyevi Tozlu: Çok maksatlı söndürme tozlarıdır ABC (katı,sıvı ve gaz) tipi yangınlarda etkili-dir. Amonyum fosfat esaslı-dır.

B) Karbon Dioksitli: Karbon dioksit renksiz kokusuz bir gazdır. Karbon dioksit pra-tik olarak yalnız boğma etkisi gösterir. B ve C tipi yangınlarda etkilidir.

C) Bioversal: A,B,C ve F tipi yangınlarda kullanılır. Ça-maşır tozu kıvamında (tuzlu) su ile karıştırılarak elde edilir.

2)Yangın söndürücü olarak bilinen hayvan hangisidir? Nerede yaşar?

Bu sayıda:

İlk yangın sön-dürücü

2

Kahve Keyfi ! 2

Gülümseme kö-şesi

2

Belirli gün ve Haftalar/ Nisan

2

Çevremizdeki ağaçları tanıya-lım

3

Aşıklar Pazarı 4

Nostalji 4

Atatürk ve Ya-

lova /Sığırtmaç

Mustafa

4

Bunları biliyor muyuz?

*Türkiye’nin yüzölçü-

mü olarak en küçük ili

olan Yalova’nın en küçük

ilçesinin Termal olduğu-

nu

* Termal’in 2200 metre

derinlikten geldiği sapta-

nan termal suyu, içinde

taşıdığı mineraller nedeni

ile 1911 yılında Roma’da

yapılan Dünya Termal

suları Değerlendirme-

si’nde Dünya Birinciliği

ödülünü kazandığını

biliyor muydunuz?

Nisan 2011

Sayı 2

Kafeterya tarafından otelimizin genel

görünüşü (1940’lı yıllar9

Mart başında yağan

yağan kar otelimizi

bir başka güzelliğe

büründürdü.

Gazino binamızın ilk yıllarına ait

görüntüsü

Page 2: YANGIN VAR !...Jurassic Park filmlerinin orman sahnelerinde seko-yalara dikkat ediniz. Ju-rassic Park filminde set seçiminin pek de mantık-sız olmadığı söyleniyor, Çünkü

KAHVE KEYFİ !

durulmuştu. Kalan üçte birlik bölüme de basınçlı hava sıkıştırıldı. Su, basınç sayesinde alevlerin üzerine p ü s k ü r t ü l ü y o r d u . Manby’nin yangın söndürü-cüsü, Long Acre’da, Hadley Simpkin and Lott firmasın-ca seri olarak üretildi. İlk birkaç yüz adetlik satıştan sonra, söndürücülere olan ilgi azaldı. Yangın söndürü-cülerin gerçek önemi, yarım yüzyıl sonra yangın felaket-lerinin yaygınlaşmasıyla yeniden anlaşıldı.

Hazırlayan: Metin Ertürk

Güvenlik Görevlisi

İlk yangın söndürücü Al-man fizikçi M. Fuches tara-fından 1734 yılında yapıldı. Bu ilk yangın söndürücü, yangın sırasında alevlerin üzerine fırlatılmak üzere içi tuzlu su dolu cam toplardan oluşuyordu. Birinci Dünya Savaşı’na kadar, gazeteler-de, evlerinde çıkan bir yan-gını bu aygıtla söndüren bir ailenin resmini içeren ilan-lar yayınlandı. Modern yan-gın söndürme tüplerinin ilkini, 1816 yılında, Edin-burgh’da George Manby yaptı. Manby, 1813 yılında korkunç bir yangına tanık olmuştu. Bir apartmanın beşinci katında çıkan yan-

gın, aşağıdan hiçbir müda-hale yapılamadığı için kısa zamanda yayılmış ve bütün binayı kaplamıştı. O zaman Manby’nin aklına bir şey takıldı. Eğer yangının çıktı-ğı yerde ilk anda müdahale edebilecek bir şeyler olsay-dı, felaket bu denli büyük boyutlara ulaşmayabilirdi. Bunun üzerine böyle bir aygıt geliştirmek için çalış-malara başladı. 1816 yılın-da, silindir şeklinde bakır-dan bir yangın söndürücü y a p t ı . 60 santim yüksekliğindeki bu silindirin üçte ikisi, için-de kum bulunan suyla dol-

İlk Yangın Söndürücü

Kahvenin tarihçesi

Kahve, Habeşistan’da (Etiyopya) keşfedilmiş ve başlangıçta yiyecek olarak tüketil-miştir. Daha sonraları, meyvelerinin kaynatılan suyu tıbbî maksatlarla kullanılmış ve kahve ‘sihirli meyve’ olarak adlandırılmıştır. 15. yüzyılın başlarında Yemen’de de tanınan kahve, yüz-yılın sonlarına doğru bu coğrafyada yaygın olarak kullanılmıştır. 16. yüzyılın başlarında Mekke ve Kahi-re’ye götürülen kahve, aynı yüzyılın ortalarında İstanbul’a getirilmiştir. Türklerin kahveyle tanışması, Kanunî Sultan Süleyman devrinde olmuştur. Yemen Valisi Özdemir Paşa tarafından kahve, İstanbul’a getirilmiş ve Türklerin kendilerine mahsus pişirme usûlünden dolayı da, ‘Türk kahvesi’ ismini almıştır. Kahve İstanbul yoluyla 17. yüzyılın ortalarından itabaren (İkinci Viyana Kuşatması’nı takiben) önemli Avrupa merkezlerine ulaşmıştır.Kahve, kültürümüzde mühim bir yere sahiptir. Günün ilk yemeğine ‘kahvaltı’ (kahve altı) denmesi de, sabahları kahve öncesi yenen yemek olmasındandır. Dilimizde kah-veyle alâkalı “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır”, “Acı kahvesini içmek”, “Gönül, ne kahve ister ne kahvehane; gönül sohbet ister, kahve bahane” gibi deyim ve atasözleri vardır.

Günümüzde kahve ikramı

Türk kahvesinin yanında bir bardak serince su bulunmalıdır. Tercihe göre bu su kahveden önce yada sonra içilebilse de, ağzı temizlemek ve kahvenin yoğun aromasını tam olarak alabilmek için önceden içilmesi daha mantıklıdır. Arzuya göre bir parça lokum veya bitter çikolata da Türk kahvesine oldukça iyi eşlik edebilir.Kahvenin telvesi içilmemekle beraber, hayretlere vesile olan kahve falı için kullanılır!

Hazırlayan: Atilla OZAN/ F&B Müdürü

Sayfa 2 YANGIN VAR !

Otelimizde kahve

çifte kavrulmuş

lokum ve soğuk su

ile servis

edilmektedir.

İlk yangın söndürü-

cü Alman fizikçi M.

Fuches tarafından

1734 yılında yapıldı.

Herkes, Birisi, Herhangi Biri ve Hiç kimse

Büyük bir iş yerinde 4 kişi işleri bakın ne hâle getirmiş!

Bu 4 kişi, "herkes, birisi, herhangi biri ve hiç kimse"ymiş.

Herkes yapılması gereken bir işi birisinin yapacağından eminmiş.

Birisi de bu duruma sinirlenirmiş çünkü iş aslında herkesin işiymiş.

Herkes ise işi herhangi birinin yapabileceğini düşünüyor-muş.

Fakat herkesin o işi yapamayacağını hiç kimse bir türlü an-layamamış.

GÜLÜMSEME KÖŞESİ BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR / NİSAN

Kanserle Savaş Haftası 1- 7 Nisan

NATO Günü 4 Nisan

Avukatlar Günü 5 Nisan

Dünya Sağlık Günü 7 Nisan

Sağlık ve Sosyal Güvenlik Haftası 7 - 13 Nisan

Sağlık Haftası 8 - 14 Nisan

Polis Teşkilatı'nın Kuruluş Günü 10 Nisan

Şehitler Haftası 14 Nisan

Turizm Haftası 15 - 22 Nisan

Kutlu Doğum Haftası 20 - 26 Nisan

Ebeler Haftası 21- 28 Nisan

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan

Dünya Kitap Günü 23 Nisan gününü içine alan hafta

Türkiye İstatistik Günü 25 Nisan

Kardeşlik Haftası 28 Nisan - 4 Mayıs

Page 3: YANGIN VAR !...Jurassic Park filmlerinin orman sahnelerinde seko-yalara dikkat ediniz. Ju-rassic Park filminde set seçiminin pek de mantık-sız olmadığı söyleniyor, Çünkü

Çevremizdeki Ağaçları tanıyalım / SEKOYA

Sayfa 3 Sayı 2

Dünyadaki canlıların en irisi, en yaşlısı ve en uzunu

Çocukluğumda Termal’e geldiğimde büyülenirdim. Rengârenk büyük ağaçlar, ortancalar, kuş sesleri arasında su sesi… Cennet böyle bir yer olsa gerekti.. Termalin çok eski fotoğraflarını incelediğimde gördüğüm şey ise beni hayal kırıklığına uğratıyor. Vadiyi çevreleyen tepeler bu-gün olduğu kadar ağaçlık olmadığı açıkça görülüyor. Ata-türk’ün direktifleri ile başlayan Termalin yeniden imarının en önemli ayağı bahçeler. Termale 40 yıl hizmet veren Bah-çıvan Pandeli Usta ile 160’a yakın bahçıvanın aynı anda çalıştığı anlatılıyor. Bugünkü Termal florasında bulunan yüzlerce çeşit ağaç ve bitki o dönemde yapılan büyük çalış-maların eseri. Otelimiz bahçesinde 3 adet bulunduğunu tespit ettiğim yaprak yapısını incelediğimde Amerikan orijinli Sequoia sempervirens türüne ait olduğunu düşün-düğüm sekoyaları öncelikle tanımamız gerekir. Bu heybetli ağaçların özellikleri ve hikayeleri oldukça çok. Bu yüzden bu tam sayfayı onlara ayırdık ancak bunun bile onları tanı-makta yetersiz kalacağını düşünmekteyim.

Sekoya ağaçlarının anava-tanı Kuzey Amerikadır. Sekoya’nın üç türü var: “Coast Redwood” (Kızıl Kıyı Sekoyası) (Sequoia sempervirens), “Giant Sequoia” (Dev Sekoya) (Sequoiadendron gigan-t e u m ) v e “ D a w n

Redwood” (Şafak Sekoyası) (Metasequoia glyptostroboi-des). Türkçe’de Mamut Ağacı adıyla da biliniyorlar. Boyları 140 metreye kadar uzayan sekoyalar dünyanın en uzun ağaçlarıdırlar. 3000 yıla yakın yaşadıkları tahmin edilmek-tedir. Kaliforniya Sierra Nevada bölgesinde bulunanlar gerçekten devasa. Bunların arasında en büyüğü ise “General Sherman” adıyla tanınan ve 2000-2500 yaşında olduğu tahmin edilen ağaç; gövdesinin yere yakın çevresi 31.1 metre olarak ölçülmüştür. Hızla uzayan bu ağaçların gövdeleri mükemmel kalitedeki ahşapları nedeniyle yapı sanayinin gözdesi ve bu nedenle çok fazla kesiliyor. Oriji-nal kızıl kıyı sekoya ormanının %96’sı çoktan kesilmiş ve kesilmeye de devam ediyor. Neyse ki kalanların büyük bir kısmı milli parkların sınırları içinde kaldığından korunabil-mektedirler. Hyperion, adı verilen bir sekoya ağacı, ağaç kesim alanının çok yakınında olduğundan kesilmesine ra-mak kala onu da içine alan bölge milli park olarak korun-maya alınınca kurtulmuş. Bu ağaç tahmini 600 yaşında olmasına karşın, sekoya zamanına göre çok genç (insan zamanıyla 20 yaşında). Şimdiden Londra'daki Big Ben ve NY’taki Özgürlük abidesini boy bakımından metrelerce geçmiş durumda ve coşkuyla büyümeye devam ettiği söy-leniyor. Ancak en uzun ağaçların yerleri artık gizli tutulu-yor. Çünkü, daha önce yeri açıklanan rekortmen ağaçlar-dan biri aşırı ziyaretçi akınıyla altındaki yumuşak orman toprağının sertleşmesi sonucu yeterince su alamaz hale gelip, tepeden kurumaya başlamış. Sekoya uzadıkça yuka-rıya su ve besin taşıması zorlaşıyor, bu nedenle tepe yap-

rakları alttakilere göre giderek küçülüyor.

Sekoya ormanlarının sisli ve mistik görünümü bir çok filmde set olarak kullanılmalarına neden olmuş. Tekrar izleme olanağı bulursanız Yıldız Savaşları ve

Jurassic Park filmlerinin orman sahnelerinde seko-yalara dikkat ediniz. Ju-rassic Park filminde set seçiminin pek de mantık-sız olmadığı söyleniyor, Çünkü Kuzey Ameri-ka’da dinozor çağında bu ağaçlar kıtanın her tara-

fında bulunuyormuş.

Şimdi sıkın durun! Bugün sadece Amerika’nın bazı bölgelerinde görülen sekoya türü bundan 2 milyon yıl önce Anadolu’da bulunduğu çıkan fosillerden anlaşıl-maktadır.Konusunda ilk ve tek olan Bursa Ormancılık müzesinde bu iki milyon yıllık sekoya fosili görülebilir. Anadolu florasının zenginliğini bize tanıtması açısın-dan önemli bir belge niteliği taşımaktadır bu fosil. Ta-rihte bir maymunun ayağı hiç yere basmadan Doğu Anadolu’dan Batı Anadolu’ya gidebildiği okumuştum. Bu da bir kanıtı olsa gerek!

Şimdi gelelim bizim sekoyalara; Otelimiz sınırları için-de 3 adet bulunduğunu söylemiştim ve Atatürk döne-minde yine çeşitli ağaç türleri ile birlikte Termale geti-rildiği bilinmektedir. Termal Kaplıcaları içersinde bu-lunan sekoyalar oldukça iyi durumdadır. Soyu tüken-diği düşünülürken tesadüf eseri Çin’de bir tapınak bahçesinde bulunan “Metasequoia glyptostroboides” türü sekoya Termal yolu üzerinde Samanlıda Karaca Arboretum (Ağaç Müzesi) da görülebilir.

Güvenlik ekibi olarak sekoya ağaçlarımızdan çelikleme ve tohumlama yöntemi ile bu sekoyaları çoğaltıp otel bahçesinin çeşitli alanlarına dikmeyi düşünüyoruz. Çoğaltma işleminin oldukça zor olduğunu biliyoruz. Ama deneyeceğiz. Bizden sonra gelecek nesillere biz-den öncekilerin bıraktığı gibi bir kalıcı değer bırakabi-lirsek mutlu olacağız. Yalnız, bu değerlerin bir anlık

dikkatsizlikle kısa zamanda kül olabi-leceğini sırası gel-mişken hatırlatmak isterim. Yangın konusu üzerine bu denli eğilmemizin önemli bir nedeni-dir ormanlarımız ve onlar yoksa ek-meğimizin de ol-mayacağını biliyo-ruz.

Hazırlayan: Beytul-lah AYDIN

Güvenlik Müdürü

Termal Otelin doğusunda

bulunan sekoyalar

Page 4: YANGIN VAR !...Jurassic Park filmlerinin orman sahnelerinde seko-yalara dikkat ediniz. Ju-rassic Park filminde set seçiminin pek de mantık-sız olmadığı söyleniyor, Çünkü

Atatürk ve Yalova /Sığırtmaç Mustafa

İş etiketi satırınız burada yer alacak.

Y A YI N KU R U L U : LİMAK

THE R MA L BOU TI QU E

HOTE L GÜVENLİK

LIMAK YALOVA THERMAL BOUTIQUE HOTEL GÖKÇEDERE MAH. ADNAN KAHVECİ CAD. SAĞLIK OCAĞI YOLU ÜZERİ TERMAL / YALOVA

Tlf : +90 226 675 78 00 (Pbx) Fax : +90 226 675 78 20 http://www.limakhotels.com

LÜTFEN ! elinizde bulunan bu bülte-nin başkalarınca da okunabilmesi için

atmayınız !

1918 yılında Varna civarında doğdu. 3 çocuklu ailenin ortanca evladı idi. Ailesi, bü-tün varlıklarını Bulgaristan’da bırakarak Türkiye’ye gelmiş bir göçmen aileydi. Çocuk-ken Yalova’da sığırtmaçlık (çobanlık) yaparak ailesinin geçimine katkıda bulunmak zorundaydı. 1929 yılında gezinti yaparken yolunu kaybeden devrin cumhurbaşkanı Gazi Paşa ile karşılaşması, bütün yaşamını etkiledi. Kendisine yolu tarif etmiş ve soru-larına rahat tavırlara cevap vermişti. Paşa, bir süre sonra kendisini buldurup yanına getirtti; tanıştığında sıtma olan Mustafa’yı ailesinin onayını aldıktan sonra tedavi ettir-di ve okuttu.

Okuma-yazma bilmeyen Sığırtmaç Mustafa, sağlığına kavuştuktan sonra okula gön-derildi. Beşiktaş’taki 19. İlkokulu, Işık Lisesi’nin orta kısmını ve Kuleli Askeri Lisesi’ni bitirdi. 1941 yılında Kara Harp Okulu’ndan Tankçı Teğmen olarak mezun oldu ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne katıldı.

Çeşitli askerlik şubelerinde görev aldıktan sonra 1960 yılında kalp rahatsızlığı nede-niyle binbaşı rütbesindeyken emekliye ayrıldı ve ömrünün son yıllarını Yalova’da ge-çirdi. 15 Ocak 1987’de yaşamını yitirdi ve Yalova’da toprağa verildi.

Sığırtmaç Mustafa ile Gazi Mustafa Kemal’in karşılaşması 1929 yılının Eylül ayında gerçekleşti. 19 Ağustos’ta Yalova’ya gelen Mustafa Kemal, sık sık gezilere çıkarak yöreyi tanımaya çalışmaktaydı. Bir atlı gezi sırasında yanındakilerle birlikte Balabandere civarında yolunu kaybetti. Termal’e gitmek niyetindeki atlılar, sığır güt-mekte olan 11 yaşında çıplak ayaklı bir çobanla karşılaştılar. Sıtma nedeniyle karnı şiş, rengi sarı olan çoban, cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'i tanımadı. Sorduğu soruları rahat tavırlarla cevaplandırdı ve yolu tarif etti. Davranışlarını beğenerek kendi-sine bir miktar para vermek isteyen cumhurbaşkanını reddetti; ancak cebindeki cevizleri alması karşılığında parayı kabul etti. Küçük Mustafa’yı unutmayan Mustafa Kemal, kısa bir süre sonra onu buldurtup yanına getirtti ve himayesine aldı.

Hazırlayan: Beytullah AYDIN / Güvenlik Müdürü

AŞIKLAR YOLU PAZARI

Otelimiz yanı başında kaplıcalar

yolu üzerinde bulunan ve yöreye

ait organik ürünlerin de alınabile-

ceği Aşıklar Yolu Pazarını bu ay

sizin için gezdik.

Onlarca baharatın yanında çeşitli

yemişlerin bulunabildiği pazarda

mevsiminde soğuk sunulan bö-

ğürtlen suyunu içmenizi tavsiye

ederiz. Kış boyunca pişirilen kes-

tane kokusunu otelimizden alacak

kadar yakınımızda bulunan pa-

zarda yöreye has pek çok organik

ürün ile birlikte kestane balı bula-

bilmek mümkün.

NOSTALJİ

Yanda görülen ilan kuruluşun-

dan 1980’lere kadar yazlık otel olarak

hizmet vermiş olan ve daha sonra 2010

yenilenmesi yapılarak tekrar hizmete

giren otelimizin eski dönemlerine aittir.

İlanda 1 hazirandan itibaren Büyük

Otelin açık olduğu ve 12 kişilik orkest-

ranın bulunduğu görülüyor. Ücret tari-

fesinin de yer aldığı ilanda Vapur 1. ve

2. mevki ücretleri dahi var.