Upload
pokemon-burada
View
216
Download
0
Embed Size (px)
DESCRIPTION
World Is Screaming Silently Comenius Project
Citation preview
DÜŞLERİMLEOKULUMGAZETESİ
CELAL YENİTUR İLKÖĞRETİM OKULU COMMENİUS AB PROJESİ YAYINIDIR
WORLD IS SCREAMING SILENTLYWORLD IS SCREAMING SILENTLYWORLD IS SCREAMING SILENTLYWORLD IS SCREAMING SILENTLY
AMACIMIZ:çevre bilinci oluşturarak,
yaşanılır bir dünya oluşturmak.Yetişen nesillerde
İRTİBAT İÇİN: CELAL YENİTUR İLKÖĞRETİM OKULU MÜDÜRLÜĞÜ TEL: 0422 681 25 86
DÜŞLERİMLEOKULUMGAZETESİ
WORLD IS SCREAMING SILENTLYWORLD IS SCREAMING SILENTLY
Proje fikrinin oluşturulmasında ve projenin başlatılmasında rol oynayan ve proje de emeği olan herkese teşekkür ediyorum.
Hem ülkemizdeki hem de dünya üzerindeki ulaşabildiğimiz insanların dikkatini ortak dünyamızın önemli bir problemi olan çevre kirliliğine çeken, gelecek nesillere temiz ve yaşanılır bir dünya bırakmayı amaçlayan ve de kaybolmaya yüz tutmuş çevre bilincini uyandırmaya çalışan projemiz devam etmektedir. Bu amaçta ilk adım olarak yeni nesillerimizi uyandırmamız gerektiğinin farkındayız ve de eğitimciler olarak bu farkındalıkla hareket etmeye çalışıyoruz. İnsanlar ve kültürler arasındaki buzları eritmek ve önyargıları yıkmak için de elimizden gelen gayreti göstermeye çalışıyoruz.
Proje kapsamında son hareketliliğimizi bir kuzey ülkesi olan Danimarka ya yaptık. Açıkcası hareketten önce biraz çekingenlik b i r a z d a ö z g ü v e n problemimiz yok değildi. H a r e k e t l i l i ğ i o k u l m ü d ü r ü m ü z , b e ş öğrencimiz ve ben yaptık. Öğrencilerimiz birçoğu için belki hayal bile olmayan bir ş e y g e r ç e k l e ş i y o r d u . Kabuklarını kırmaları ve ufuklarını genişletmeleri için onlara sunulan mükemme l b i r f ı r sa t o l duğunu düşünüyorduk. Öğrencilerimizin küçük dünyalarını büyük dünyalara açmalarının tam zamanıydı. Kuluncak tan başlayan yolculuğumuz, Kopenhag havaalanında son buldu. Hepimizin içindeki o tatlı heyecan sıcak bir karşılamayla yerini mutluluğa bıraktı. Yorgun bedenlerimizi bir an önce dinlendirmek için bir an önce kalacağımız otele gittik.
İkinci günümüz de Kopenhag'daki ortak okulumuzda bir hoş geldin toplantısı yaptık. Çok sıcak bir ortam oluşmuştu. Bütün ortaklarımızla birbirimize hediyelerimizi sunduk. Ortak okulumuzdaki öğretmen arkadaşımız gezi programını bize sundu. Aynı zamanda her ülke kendini tanıtan bir sunum yaptı. Bizde ülkemizdeki çevresel
problemleri anlatan bir sunum yaptık. Dikkatlerimizi çevresel problemlere çeken ve farklı yaşam tarzlarını ve kültürleri görebileceğimiz her şey programda vardı. İlerleyen günlerde çok faydalı ve eğlenceli geziler gerçekleştirdik. Geri dönüşüm fabrikasına yaptığımız gezi bizleri çok etkilemişti. Öğrencilerimize konuşarak anlatamayacağımız bir konuyu uygulamalı olarak gösterme fırsatı bulduk. Bu tür fabrikaların aslında temiz çevre ve yeşil bir dünya için ne kadar önemli olduğunu gördük. Hepimiz farklı coğrafyalarda yaşıyorduk ve hem dinlerimiz hem ırklarımız farklıydı ama yaşadığımız dünya aynıydı. Bu dünyayı da korumak hepimizin sorumluluğuydu. Farklı kültürlerle kurduğumuz sıcak
etkileşimler aslında sadece coğrafya olarak uzak olsak ta yaşadığımız dünyayı korumak için
sorumluluklarımız ortak olduğunu bize gösterdi.
Danimarka da geçirdiğimiz günlerde ortaklarımızın bize sıcak ve samimi yaklaşımları içimizdeki buzları tamamen eritti. İyi bir dostluk ve arkadaşlık için mesafelerin önemli olmadığını gördük. Kopenhag hava alanına g e l d i ğ i m i z d e b i r a z
hüzünlüydük ama çocuklarımız ve ülkemiz için faydalı şeyler
y a p m a n ı n g u r u r u n u d a yaşıyorduk. Bu ayrılığın aslında çok
güzel şeylerin başlangıcı olacağını bilmek yüreklerimize su serpiyordu.
İnsanlar, kültürler ve gönüller arasında yeni köprüler kurmak ve bu amaca katkılar sağlayabilmek dileğiyle herkese sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.
Öztürk ŞAHİN
DANİMARKA HAKKINDA GÖRÜŞLERİM
13 yaşında böyle bir geziye çıkmak oldukça heyecan
vericiydi. İlk defa ülkemden ayrılacak ve yabancı topraklara
ayak basacaktım. Heyecanın yanı sıra bir o kadar da
korkuyordum. Tanımadığımız dilini bilmediğimiz bir
toplumun içine gitmek o kadar da kolay değildi. Ama
arkadaşlarım ve öğretmenlerim yanımda olduğu için azda
olsa içim rahattı. Daha önce yaşamadığım karşılaşmadığım
deneyimler yaşadım. Uçağa bindim mesela. Oldukça
heyecanlıydı. Farklı insanlar farklı yaşam tarzları farklı
kültürler gördüm. İnsanların isterlerse temiz bir çevre
oluşturabileceklerini gördüm. Bu ülkedeki insanların
toplumsal kurallara ne kadar hassas olduklarını gördüm.
Ülkeme birçok deneyimle ve yeni bilgilerle döndüm. Bu
olanağı bana sağlayan öğretmenlerime okuluma ve milli
eğitime çok teşekkür ediyorum.
Halife SAĞLAM
7/B
DÜŞLERİMLEOKULUMGAZETESİ
WORLD IS SCREAMING SILENTLYWORLD IS SCREAMING SILENTLY
17 Eylül 2011 Cumartesi günü İstanbul aktarmalı toplam 5 saatlik bir uçak yolculuğunun ardından Danimarka'nın başkenti Kopenhag'a indik. Ev sahibi proje ortağımız olan okulun irtibat kişisi olan Bayan İngilizce öğretmeni bizi karşılayarak otelimize kadar eşlik etti. 17-23 Eylül 2011 tarihleri arasında okulumuzdan 5 öğrenci , İngi l izce öğretmenimiz ve okul müdürü olarak şahsım Danimarka'da proje ortaklarımız olan okul öğrenci ve öğretmenleri ile bir araya gelerek çeşitli incelemeler yaparak görüş alış-verişinde bulunuldu.
Danimarka'daki ortağımız olan ortaöğretim kurumu idareci, öğretmen ve öğrencileri ile birtakım etkinlikler gerçekleştirildi. Okul ve çevresi ile ilgili incelemelerden sonra Kopenhag'ın farklı semtlerine (Cristianhavns, Norreport gibi)semtlerine ev sahibi ortağımız öncülüğünde geziler yapıldı, ikramlarda bulunuldu. Kaldığımız otelde yaşadıklarımızdan tutup metro, tren yolculuğuna, değişik lisanları konuşan farklı
kültüre sahip insanlarla ilişkilerimize kadar dolu dolu ve heyecanlı-hoş 5 gün geçirdik. Sürekli Kuluncak'ta görmeye alıştığımız öğrencilerimizi D a n i m a r k a ' d a y a b a n c ı d i l konuşmaya gayret ederek farklı milletlerden insanlarla diyaloglarını görmek bir başka güzel duyguydu.
Ziyaretimizin son günü ortaklarımız olan Çek'lerle,
İ talyan' lar la, Polonya' l ı lar la ve Danimarkalı lar la vedalaşarak ve
Türkiye'de görüşmek üzere ayrıldık. 23 Eylül 2011 Cuma günü neşeli bir uçak yolculuğunun ardından ülkemize döndük. Ziyaret esnasında çekilen video, fotoğraflar ise tatlı anılarımız arasında çoktan yerini aldı.
Kadir KULA
Celal Yenitur İlköğretim Okul Müdürü
Danimarka'daki gezimDanimarka'daki gezim çok güzel geçti. Yeni kültürlerle ve yeni arkadaşlarla
tanıştık. Ülkemizden göç eden insanlarda vardı. Onlarla beraber tarihi yerleri gezdik.
Danimarka'nın başkenti Kopenhag'ın ne kadar düzenli bir şehir olduğuna şahit olduk.
İnsanlar çevre temizliğine çok dikkat ediyorlardı. Geri dönüşüm kutuları vardı ve
insanlar çöplerini buralara atıyorlardı ve onları tekrar kullanıyorlardı. Oradaki
insanların gelirlerinin çok fazla aynı zamanda giderler ininde çok fazla olduğu
izlenimini aldık. Hava şartları genelde soğuktu. Ülkedeki soğuğu ve rüzgârı da
enerjiye çevirdiklerine şahitlik ettik. Çevreye zarar vermeden elde edilen enerji dikkat
harcamaya değer geldi bize.
Danimarka'nın kullandığı para birimi Danimarka kron'uydu ama Euro da
geçiyordu. Ülkenin ana dili Danca idi ama herkes İngilizce konuşabiliyordu. Bu bize
eğitim seviyelerinin yüksek olduğunu gösterdi. Japon turistlerin çok olduğuna şahitlik
ettik. Bu ülkede toplu taşıma çok yaygın olarak kullanılıyordu. Toplu taşıma
kullanmayanların çoğu da bisiklet kullanıyordu. Temiz bir çevre için çok faydalı bir şey
olduğunu gördük. Biz de ulaşımımızı genelde metro ile sağlıyorduk. Ülkedeki
sokaklar da çok düzenli ve temizdi. Geri dönüşüm fabrikasına yaptığımız gezi bizi çok
etkilemişti. Ülkemizde önemsiz gördüğümüz birçok şeyin aslında ne kadar önemli
olduğunu gördük. Bir kâğıt bir ağaç kurtarır sözünün doğruluğuna şahit olduk.
Bu gezi bize hayatta unutamayacağımız günler yaşattı. Hem eğlence hem de
eğitimi bir arada gördük. Eğitimin aslında yaşayarak ve görerek daha iyi olduğunu
gördük. İstanbul'a geldiğimizde çok mutlu ve gururluyduk. Bize bunları yaşatan
öğretmenlerimize teşekkürü borç biliyorum. Saygılar…
Furkan KORKMAZ
7/B 147
DANİMARKA NOTLARIMGittiğimiz Danimarka gezisinde bizlere örnek olabilecek birçok şey
öğrendim. Bunlara ilk olarak kaldığımız otelden başlamak istiyorum. Genelde her
şey bir düzen çerçevesindeydi. Bunlardan ilki insanların kayıt yaptırmak için
oluşturduğu düzen. Mesela sıraya girdiklerinde dil din ırk fark etmeksizin herkes
birbirinin hakkına saygılıydı. Ülkeme döndüğümde insanlarımızın da bu konuda
duyarlı olmaları için adım atmam gerektiğine inandım. Bu ülkede insanların yaşam
standartlarının çok yüksek olduğunu gözlemledim. Temizlik düzen ve karşılıklı saygı
hoşgörü bu ülkede zirvedeydi ve bu durumdan çok şey öğrendim. Bu ülkede sanayi ile
yeşil çevrenin kardeş bir şekilde yaşayabildiğini gördüm. İnsanlar yeşil alanları
ekonomik kaygılarla imha etmemişlerdi. Yaşanılacak bir dünyanın para dan daha
önemli olduğunu gördüm.
Kardeş okulumuzu gezerken, eğitimin aslında çok eğlenceli şekilde
gerçekleştirebileceğini gördüm. Okulda öğrenciler hem eğlenme hem de aynı
zamanda öğrenme imkanları buluyorlardı. Okula gelen öğrencilerde genellikle
bisiklet kullanıyorlardı. Bilinçli yada bilinçsiz olarak çevreye çok katkı sağladıklarını
gördüm. Sokaklarda da arabadan çok bisiklet vardı ayrıca bisiklet yollarlıda vardı.
Gezi sırasında kardeş öğrencilerle çok iyi iletişimler kurduk. Her ne kadar konuşma da
başarılı olmasam da beden dili ve insanlık dilinin de iletişim için yeterli olduğunu
gördüm. Farklı kültürler ve insanlar tanımak aslında kendimi aşmama da yardımcı
oldu.
Gezi sonunda hem yeni arkadaşlıklar edinmenin hem de hayatımda
unutamayacağım anılar yaşmanın gururunu yaşıyordum. Ülkeden buruk bir şekilde
ayrıldım ama bu ayrılığın bir son değil başlangıç olduğunu biliyordum. Bana bu
güzellikleri yaşatan öğretmenlerime ve bu gezi de emeği geçen herkese teşekkür
ediyorum
Muhammed Sefa GÜRBÜZ
8/A
DANİMARKA ZİYARETİMİZ
DÜŞLERİMLEOKULUMGAZETESİ
WORLD IS SCREAMING SILENTLYWORLD IS SCREAMING SILENTLY
HER AĞAÇ BİR NEFES Commenius projesi kapsamında okulumuzda öğrencilerimiz ağaç dikti. Bu proje kapsamında oluşturmak istediğimiz
çevre bilincini okulumuzda ağaç dikerek öğrencilerimize uygulamalı olarak yaşatmaya çalıştık.
DanimarkadaGeri Dönüşüm Fabrikası Gezildi.
Evrende nefes alacak, yaşayacak tek gezegen dünyamız…. Her ne kadar çoğumuz bunun farkında olsak da dünyamızı korumak için hiçbirşey yapmıyoruz. Denizlerin dibinde hiç görmediğimiz canlılar denizlerimizi temizliyor. Karıncaların ve en küçük böceklerin bile doğaya katkıları var. Şunu söyleyebiliriz ki doğada görüp, dokunup ,hissedebildiğimiz bütün varlıkların ortak bir amacı var .İnsanoğlunun yaşamının devamını sağlamak. Fakat insanoğlu kendisi için ne yapıyor????? Ne yazık ki yaşamak için değil kendini yok etmek için her şeyi… Havayı ve suyu kirletiyoruz, ağaçları kesiyor beton kentlere dönüşüyoruz, hayvanları öldürüp doğanın dengesini bozuyoruz… ve bunun gibi bir sürü şey… Doğa ölmüyor onu biz öldürüyoruz! Gerçekten çocuklarımıza bırakmak istediğimiz dünya bu mu?
Dünyanın hangi coğ-rafyasında yaşıyorsak yaşayalım, hangi ırktan ya da renkten olursak olalım hepimiz aynı dünya üzerinde yaşı-yoruz ve her birimiz bu dünyadaki her bir şeyden sorumluyuz. Ve yine
şunu biliyoruz ki her birimizin dünyamız için yapabileceği bir şeyler var.
Eğitimin insan geleceği için ne denli önemli olduğunun farkındayız. Bu anlamda Avrupa Birliği Comenius çoklu okul ortaklıkları adı altında yürütülmekte olan 'Çevre' konulu projenin en önemli adımlarından biri olan 'Çevre Temizliği ve Ağaçlandırma Günü' etkinliği İngilizce öğretmeni Aygül KARAKUŞ, Avusturya Çevre Koruma Vakfı temsilcisi İsmail KARAKUŞ VE Tema vakfı Malatya temsilcilerinin de katılımlarıyla gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında Kuluncak Konaktepe köyü ağaçlandırma sahasına Kuluncak Lisesi ve Celal Yenitur İ.Ö.O öğrencilerinden toplamda 20 öğrenci ve 2 öğretmenin katılımıyla kuşburnu fidanları dikildi, ağaçlandırma sahasının temizliği yapıldı. Kısa bir konuşma yapan tema vakfı Malatya şubesi Başkanı, genel anlamda öğrencilere çevreye dair bilgiler verdi, geleceğin sahipleri olarak görevlerini hatırlattı ve broşürler dağıtıldı.
Çevre kirliliği konusunda toplumun en küçük birimi olan aileden, eğitimcilere, yerel yönetimlerden vatandaşlara kadar toplumun her kesiminden ve her yaştan insana çok büyük sorumluluk ve görevler düşmektedir. Bizler de eğitimci camiası olarak herkesi bu sorumluluğu yüreklerinin en derinlerinde hissetmeye davet ediyoruz.
DÜNYA SESSİZCE HAYKIRIYOR!!! Ve unutmayalım ki hepimiz aynı geminin yolcularıyız ve eğer bu gemiyi batırırsak…
Aygül KARAKUŞ
DÜŞLERİMLEOKULUMGAZETESİ
WORLD IS SCREAMING SILENTLYWORLD IS SCREAMING SILENTLY
KÜRESEL ISINMANIN ETKİLERİ
Küresel isinma en büyük etkisini 21. yüzyilda
gösterecek. Dünyanin her yerinde küresel isinmanin etkileri
üzerine görüsmeler yapiliyor. Yikici etkilerinin nasil
yavaslatilabilecegi konusunda arastirmalar
yapiliyor.
Küresel isinmayla birlikte deniz
seviyeleri yükselecek.10 yil kadar sonra
geri dönüs mümkün olmayabilir. Sera
etkisiyle de gezegenimiz günden güne
yok oluyor. Gezegenimizin çevresini
saran bir kalkan var. Bu kalkan Nitrojen
ve Oksijenden olusuyor. Bu kalkan CO2 (
Karbondioksit) ve CH4 ( metan gazi)
sebebiyle zarar görüyor.
Leeds Üniversitesi ögretim üyesi
Profesör Chris Thomas tarafindan Nature
dergisinde yayinlanan bir yazida "küresel isinma
2050'ye kadar bitki ve hayvan türlerinin dörtte birini ya da 1
milyondan fazlasini yok edecek" denmektedir.
Otomobiller ve fabrikalarin gaz yayiliminda en büyük
etkenler oldugunu vurgulayan Thomas, yayilan gazlarin, 21.
yüzyilin son yillarina dogru ortalama sicakliklari tarihte
görülmemis düzeylere yükseltecegini belirtmekte. Ve eger
bir çözüm üretilmezse, türlerin kitlesel tükenislerinin tarihte
görülmemis boyutlara ulasabilecegine dikkat çekmekte.
Yerkürede 1992 verilerine göre 12,5 milyon tür
yasamaktadir. Bu türlerin insan marifetiyle yok olma hizlari
dogal yok olma hizlarinin 100 ila 1000 kati olarak tahmin
edilmektedir, bu egilim devam ederse 50 ilâ 100 yil
içerisinde mevcut türlerin -50'sinin yok olacagi
hesaplanmaktadir. Bugün dogadaki kus türlerinin
yaklasik 'i –ki bu 1000 türe karsilik geliyor– tükenme tehdidi
ile karsi karsiya bulunmaktadir. Dogadaki besin zincirinin bir
kez kirilmasi inanilmaz sonuçlara yol açacagindan canli
türlerinin bazilarinin ortadan kalkmasi, diger canli türlerini
de dogrudan etkileyecektir.
Dünya besin üretimi giderek sinirli sayida bitki türü ve
çesidine bagimli hale gelmektedir. Okyanuslarda birikmis
olan karbon miktarlari yüzünden okyanuslarin asitligi
artmistir. Bu, baliklarin yasamini dogrudan etkileyecek bir
durumdur. Hepsi birer karbon emme makinesi olan
mercanlarin yavas yavas ortadan kalktigi görülüyor. Böyle
bir durum dogadaki karbon zincirinin kirilmasina ve buna
bagli olarak karbondioksit emisyon miktarlarinin inanilmaz
boyutlarda artmasina sebep olabilir.
Yapilan arastirmalara göre, dünya
yüzeyinin ortalama sicakligi 20. yüzyil
boyunca 0,6 ºC kadar artmis, son kirk yildir
atmosferin 8 kilometrelik alt kisminda
sicakliklar yükselmis, kar örtüsü ve
buzlanma ise civarinda azalmistir.
B i l im adamla r i n i n yapt ig i
arastirmalara göre, 11 bin 700 yil önce
Afrika'yi etkisi altina alan hava dalgasiyla
olusan Kilimanjaro buzulu erimeye
basladi. Science dergisinde yayimlanan
arastirmada, "uydu verilerine bakilirsa, 2020
yilinda Kilimanjaro'nun beyaz sapkasi yok olacak"
deniliyor. Yok olacagindan söz edilen Kilimanjaro'nun
tepesinde bulunan buz tabakasi, su anda bile susuzluk
çeken Tanzanya'nin nehirlerini besleyen ana kaynak. 2025
yili itibariyle dünya nüfusunun neredeyse yarisinin su
kitligiyla karsi karsiya kalacagi tahmin edilmektedir.
DÜŞLERİMLEOKULUMGAZETESİ
WORLD IS SCREAMING SILENTLYWORLD IS SCREAMING SILENTLY
BİZ KİMMİYİZ;
Biz öğrenciyizyani 16 yıl uzunluğunda 832 hafta
çapında, 170 ay genişliğinde, “tünaydın” ile yatıp “iyi dersler” ile kalkan, disiplin ile
uslanan, tost ile beslenen, önlük ile süslenen, eski model 6 ders 5 teneffüs gücünde, hocanın ileri itmesi, müdürün geri tepmesi ile çalışan, cetvel ve elle
dayak yiyebilen, gömlek ve kravat arasında sıkıştırılmış, çanta ile
bağlanmış, “bir gün okul bitecek” diye kandırılmış,
ALLAH'IN EN ACİZ KULLARIYIZ
Yazanlar:Kardelen FAYZA,Gaye KELEŞ
ÇOCUK OLMAK VARDIRÇocuk olmak vardır,Her gününü özgürce yaşamak, Çocuk olmak vardır,Hayatı dolu dolu tatmak.
Bir tutkudur bu hasret,Sende düşün ve hayal et,Gerçeklikten soyunup,Çocuk ol ve düşlerini seyret.
Bir kuş olup uçarsın,Daldan dala konarsın,Hiç bitmeyecek sanarsın,Çocuk olmak vardır ya.
Yine girdim dünyama,Uğraşmam ne yalan, nede dolanla,Küserim sadece uğraşmam intikamla,Hani çocuk olmak vardır ya!
Merve ŞAHİN7/B 44
DÜŞLERİMLEOKULUMGAZETESİ
WORLD IS SCREAMING SILENTLYWORLD IS SCREAMING SILENTLY
KARDEŞ OKULUMUZMALATYA MERKEZ SADİYE ÜNSALAN
İLKÖĞRETİM OKULU
KARDEŞ OKULUMUZMALATYA MERKEZ SADİYE ÜNSALAN
İLKÖĞRETİM OKULUKuluncuk Celal Yenitur İlköğretim okulu adına
yürütülmekte olan World is Screaming Silently isimli Comenius projesi kapsamında Malatya merkez Sadiye Ünsalan İlköğretim okulu olarak kardeş okul olmanın ve bundan sonraki aktivitelerde projenin Malatya ayağı olup proje sorumluluğunu paylaşıyor olmanın mutluluğu içindeyiz.
İçinde ağaç dikme, geri dönüşüm vb. gibi dünyamızı, çevremizi korumak adına bir çok aktivitenin olduğu projede yer almak çocuklarımıza daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için bizler de üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirerek böyle bir projeye katkıda bulunmanın sorumluluğu içerisindeyiz.
Projenin asıl amaçlarından olan çevrenin korunması ve çevre bilincinin daha fazla insanda oluşturulması kardeş okul projesi ile daha fazla kişiye ulaşacak amacına bir adım daha yaklaşmış olacaktır.
Sadiye Ünsalan İlköğretim Okulu olarak bizler de bu projeye emeğimizi ve yüreğimizi katarak daha yaşanılabilir bir dünya için birer adım atmış olacağız.
Cercis ASLANTAŞSadiye Ünsalan İ.Ö.O. Müdürü
Sis
tem
Ofs
et
- 0422 3
26 4
4 3
6
DÜŞLERİMLEOKULUMGAZETESİ
WORLD IS SCREAMING SILENTLYWORLD IS SCREAMING SILENTLY
Atatürk bir gün
çiftliğe gittiğinde,
K ö ş k ü n h e m e n
yanındaki Ulu Çınar
ağacının dallarını
kesmeye çalışan bir
bahçıvan ile karşılaşır.
Hemen bahçıvanı
yan ına çağ ı rarak
b u n u n n e d e n i n i
s o r a r . G ö r e v l i
bahçıvanın cevabı
şöy ledi r : Ağac ın
d a l l a r ı u z a m ı ş
binanın duvar ına
dayanmıştır. Aldığı cevaptan tatmin olmayan Atatürk,
düşünülmesi bile imkânsız olan bir emir verir: “AĞAÇ
KESİLMEYECEK, BİNA KAYDIRILACAK.” Görev İstanbul
Belediye’sine intikal eder. Belediye Fen İşleri Yollar Köprüler
Şubesi sorumluluğu üstlenir. Başmühendis Ali Galip Alnar
yanına aldığı teknik elemanlarıyla Yalova’ya gelerek
çalışmaya başlar. 8 Ağustos 1930 tarihinde önce bina
çevresindeki toprak büyük bir dikkatle kazılıp yapının
temel seviyesine inilir. İstanbul’dan getirilen tramvay rayları
döşenir. Santim, santim çalışılarak bina yapı altına sokulan
raylar üzerine oturtulur. Artık binanın raylar üzerinde
kaydırılarak ağaçtan uzaklaştırılması aşamasına gelinmiştir.
Güzel ve sıcak bir yaz akşamında Ulu Önder Atatürk
ile birlikte, kardeşi Makbule Atadan, Vali vekili Muhittin Bey,
Emanet Fen Müdürü Ziya Bey ve Cumhuriyet Gazetesi Baş
muhabiri Yunus Nadi nezaretinde bina 4.80 m. Civarında
kaydırılır. Bu olağanüstü ve riskli iş 10 Ağustos 1930
tarihinde tamamlanır ve Ulu Çınar Ağacıda kesilmekten
kurtulur.
O günden beri köşkün adı “YÜRÜYEN KÖŞK” olarak
kalmıştır. Kültür Bakanlığı Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar
Yüksek Kurulu’nun 12.07.1980 gün ve 12238 sayılı kararı ile
korunması gerekli Kültür ve Tabiat Varlıkları arasında
sayılmış ve tescili yapılmıştır. 2006 Yılında, Yalova Belediyesi
tarafından restorasyonu yapılarak ziyaretçilere açılmıştır.
Ulu Önder Atatürk’ün Çevreye Verdiği Önem
YÜRÜYEN KÖŞK