Upload
others
View
8
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Aracı kuruluş varantları vevergilendirilmesiSenem Görçek Devamoğlu
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda“ Kayıtlı Elektronik Posta Sistemi “Av. Özlem Karcı Büyüksekban
English translation
Dünyadan vergi haberleriGüneş Helvacı
Resmi Gazete’den...Gökhan Güngörmüş
Sirküler indeks
Vergi takvimi
Vergi hakkında
Concerning tax
Vergide GündemTax AgendaEkim / October 2011
2Ekim 2011
1. Giriş
Küreselleşen ekonomi ile birlikte,
sermaye piyasasının gelişmesi ve
derinleşmesi oldukça önem kazanmış, bu
amaçla birçok yeni yatırım aracı sermaye
piyasasında işlem görmeye başlamıştır.
Yapılandırılmış ürünler sınıfında yer alan
ve menkul kıymetleştirilmiş opsiyon
olarak tanımlanan varantlar da bu yeni
yatırım araçlarından biridir ve ilk defa 13
Ağustos 2010’da İMKB’de işlem görmeye
başlamıştır.
Yeni bir sermaye piyasası aracı olmasına
rağmen yatırımcıların varantlara olan
ilgisi her geçen gün giderek artmaktadır;
2010 yılında 22 adet olan varant sayısı
2011/Temmuz dönemi itibariyle 84’e
ulaşmıştır. 1
2011 yılının ilk üç ayında 52 aracı kurum
tarafından üç milyar TL’lik varant işlemi
gerçekleştirilmiş, bunların % 60’ı yerli,
% 40’ı yabancı yatırımcılar tarafından
yapılmıştır.
Aracı Kurumların Yatırımcı Bazında
Varant İşlem Hacmi Dağılımı 2011/312
Yurtiçi Yatırımcı % 60,3
Bireysel % 43,6
Kurumlar % 14,7
Kurumsal % 1,9
Yurtdışı Yatırımcı % 39,7
Bireysel % 0,1
Kurumlar % 39,6
Kurumsal % 0,0
Toplam 100,0
Yukarıdaki tabloda da görüldüğü üzere
yerli yatırımcıları ağırlıklı olarak bireysel
yatırımcılar oluştururken, yurtdışı
yatırımcıların çok büyük kısmı
kurumlardan oluşmakla birlikte, bunlar
ağırlıkla yabancı ihraççı kurum ile piyasa
yapıcılığı çerçevesinde yapılan işlemleri
yansıtmaktadır.
Artan yatırımcı ilgisi ile birlikte ihraççılar
dayanak varlığı hisse senedi veya hisse
senedi endeksi olan varantlardan sonra
2011 yılı içerisinde dayanak varlığı döviz
olan varantlar da ihraç etmeye
başlamışlardır.
Bu çalışmamızda yeni yatırım
araçlarından biri olan ve gittikçe
derinleşen bir piyasada işlem gören
varantların tanımı ve işleyişi anlatıldıktan
sonra gelir, katma değer vergisi, banka
ve sigorta muameleleri vergisi ve damga
vergisi karşısındaki durumu hakkında
açıklamalara yer verilecektir.
2. Aracı kuruluş varantları ve
işleyişi
2.1. Aracı kuruluş varantlarının
tanımı ve özellikleri
Aracı kuruluş varantları, Sermaye
Piyasası Kurulu’nun Seri: III, No: 37 sayılı
“Aracı Kuruluş Varantlarının Kurul
Kaydına Alınmasına ve Alım Satım
İşlemlerine İlişkin Esaslar Tebliği”nin
(Tebliğ) 3’üncü maddesinde; elinde
bulunduran kişiye, dayanak varlığı ya da
Vergide Gündem Aracı kuruluşların varantları vevergilendirilmesiSenem Görçek Devamoğlu
1 Sermaye Piyasasında Gündem, Sayı: 109, Eylül 2011 http://www.tspakb.org.tr/tr/Portals/57ad7180-c5e7-49f5-b282-
c6475cdb7ee7/AIM_Yayin_ve_Raporlar_Aylik_Yayinlar_2011_gundem_201109.pdf
2 Sermaye Piyasasında Gündem, Sayı: 107, Temmuz 2011 http://www.tspakb.org.tr/tr/Portals/57ad7180-c5e7-49f5-b282-
c6475cdb7ee7/AIM_Yayin_ve_Raporlar_Aylik_Yayinlar_2011_gundem_201107.pdf , 11.09.2011
3 Ekim 2011
göstergeyi önceden belirlenen bir fiyattan belirli bir tarihte
veya belirli bir tarihe kadar alma veya satma hakkı veren ve
bu hakkın kaydi teslimat ya da nakit uzlaşı ile kullanıldığı menkul
kıymet niteliğindeki sermaye piyasası aracı olarak tanımlanmıştır.
Dayanak gösterge borsa tarafından oluşturulmuş hisse senedi
endekslerini, dayanak varlık İMKB 30 endeksinde yer alan hisse
senedini ve/veya İMKB 30 endeksi kapsamında yer alan birden
fazla hisse senedinden oluşan sepeti ifade etmektedir. Kurulca
uygun görülmesi durumunda, yukarıda sayılan dayanak varlık
ve göstergeler dışında kalan konvertibl döviz, kıymetli maden,
emtia, geçerliliği uluslararası alanda genel kabul görmüş
endeksler gibi diğer varlık ve göstergeler de varanta dayanak
teşkil edebilirler. Bununla birlikte, ihraççılar kendi sermayelerini
temsil eden hisseleri dayanak varlık olarak kullanamazlar.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; aracı kuruluş
varantları, yatırımcıya ödediği bedel karşılığında bir dayanak
varlığa sahip olma değil, o dayanak varlığı alma ya da satma
hakkını vermektedirler.
Varantların özellikleri:
1. Opsiyon sözleşmelerinin menkul kıymetleştirilmiş halidir
Borsaya kote edilir ve pazar açılır.
İkinci el piyasada işlem görür.
Takası diğer menkul kıymetler gibi yapılır.
2. Yapılandırılmış ürünler sınıfından bir finansal araçtırlar.
3. Sermaye temin etmek amacı ile ihraç edilecek bir ürün
değildir.
4. Tamamen ihraççının şahsi sorumluluğu altındadırlar.
5. Yatırımcıya ödediği prim karşılığında bir menkul kıymeti,
bir menkul kıymet sepetini ya da bir endeksi, vade sonunda
veya vadeden önce, belirlenmiş olan bir fiyat seviyesinden
(ihraççıdan) alma ya da (ihraççıya) satma hakkı verir.
6. Aracı kuruluş varantları sahibine detayları önceden
belirlenmiş bir işlemi gerçekleştirme hakkı verir, ancak
işlemin gerçekleştirilmesi yönünde herhangi bir yükümlülük
vermez.
7. Amerikan tipi varantlar vadeden önce hak sahibinin dilediği
zaman kullanım hakkı verir. Avrupa tipi varantlarda hak
sadece vade sonunda kullanılır. Vade sonunda dönüşüm
ekonomik olarak değer yaratmıyorsa dönüşüm gerçekleşmez
ve hak sona erer.
8. Aracı kuruluş varantları ihraca özel bir vade tarihine sahiptir.
Varantlar ödünç ve açığa satış işlemlerine konu olamaz.
Yatırımcılar varantlarda uzun pozisyon alabilir, aldıkları
uzun pozisyonları satabilirler, ancak kısa pozisyon alamazlar.
9. Yatırımcı herhangi bir yükümlülük altına girmediğinden
varant işlemleri için herhangi bir teminat göstermesine
gerek yoktur.
10.Nakit uzlaşı veya kaydi teslimat vardır.
11.Kredili işleme konu edilemezler.
12.Yatırımcısına hisse senetlerinin sağladığı kâr payı hakkı,
yeni pay alma hakkı (rüçhan hakkı), tasfiye bakiyesine
katılma hakkı, şirket yönetimine katılma hakkı, oy hakkı ve
bilgi alma hakkı gibi hakları sağlamazlar.
2.2. Aracı kuruluş varantlarının işleyişi
Tebliğin 4’üncü maddesinde yapılan açıklamalara göre;
varantlar, Türkiye’de kurulan ve Kurul’un sermaye piyasasında
derecelendirme faaliyeti ve derecelendirme kuruluşlarına ilişkin
düzenlemelerinde belirtilen derecelendirme faaliyetinde
bulunmak üzere Kurulca yetkilendirilen derecelendirme
kuruluşları veya Türkiye’de derecelendirme faaliyetinde
bulunması Kurulca kabul edilen uluslararası derecelendirme
kuruluşlarından notlandırma ölçeğine göre yatırım yapılabilir
düzeydeki notların içerisinde en yüksek üçüncü ve üstü seviyeye
denk gelen uzun vadeli talebe bağlı derecelendirme notu almış
yurt dışında veyahut Türkiye’de yerleşik aracı kurumlar ve
bankalar tarafından ihraç edilebilir. Bahsi geçen tebliğe göre;
aracı kuruluş varantlarının İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında
işlem görmesi zorunludur.
Aracı kuruluş varantlarının Borsa’ya kotasyonu ve işlem
görmesine ilişkin usul ve esaslar 05.01.2010 tarih ve 318 sayılı
İMKB Genelgesi ile düzenlenmiştir. Varantlar, İMKB Kurumsal
Ürünler Pazarı altında bulunan Varant Pazarında “piyasa yapıcılı
çok fiyat-sürekli müzayede sistemi” ile işlem görmektedirler.
Bu yönteme göre; her bir varantta görevli olan bir piyasa
yapıcısı üye sürekli olarak alış-satış kotasyonu verir, üyeler
4Ekim 2011
(piyasa yapıcı üye de dahil olmak üzere) söz konusu varant
için alış-satış emirlerini iletirler ve varantlar piyasa yapıcı üyesi
olmaksızın işlem göremezler. Piyasa yapıcısı; sorumlu olduğu
varantlarda piyasanın dürüst, düzenli ve etkin çalışmasını
sağlamak, likit ve sürekli bir piyasanın oluşmasına katkıda
bulunmak amacıyla faaliyet göstermek üzere, ihraççı tarafından
belirlenerek SPK tarafından onaylanan, kotasyon vermekle
yükümlü olan Borsa üyesi aracı kuruluştur.3
Verilen alış satış emirleri fiyat ve zaman önceliği kurallarına
göre sisteme kabul edilir ve kotasyon aralığı dahilindeki
fiyatlardan (kotasyon fiyatları dahil) karşı taraftaki uygun
fiyatlı alış satış emirleriyle veya kotasyon emirleriyle eşleşerek
işleme dönüşür. Pazarda baz fiyat uygulanmaz, serbest marj
uygulanır. Bütün işlemler piyasa yapıcının verdiği alım ve satım
kotasyonları aralığı içinde gerçekleşir. Kotasyon aralığı dışındaki
fiyatlardan verilen emirler de sisteme kabul edilir, ancak
kotasyon aralığı içinde kaldığı sürece işlem görebilir.
Bir üyenin girdiği normal bir emir, öncelik kurallarına uygun
olarak ya bir kotasyonla ya da kendisinin veya diğer bir üyenin
girdiği normal bir emirle eşleşerek işlem görür. Varantlara açılış
seansında emir iletilemediği gibi bu seansta alım satıma da
konu olmazlar. Yalnızca piyasa yapıcı kurum açılış işlemleri
sonrasında ilgili varantlara alım satım kotasyonu iletebilir. Bir
varantta piyasa yapıcı tarafından kotasyon verilmeden emir
kabulü ve işlemler başlamaz. Varant işlemleri Hisse Senetleri
Piyasası sürekli müzayede seans saatleri dahilinde gerçekleşir.4
3. Aracı kuruluş varantlarının vergilendirilmesi
3.1. Gelir vergisi açısından değerlendirme
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 67’nci
maddeyle getirilen vergileme rejimi ile bankalar ve aracı
kurumlar aracılığıyla menkul kıymetlerden ve diğer sermaye
piyasası araçlarından sağlanan gelirlerin esas itibariyle stopaj
yoluyla vergilendirilmesi amaçlanmıştır. Buna göre varantların,
İMKB’de işlem görmesi sonucu sağlanan gelirlerin niteliği ne
olursa olsun Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67’nci maddesi
kapsamında tevkifat yolu ile vergilendirilmeleri gerekmektedir.
Ancak aracı kuruluş varantlarının söz konusu madde karşısındaki
durumunu değerlendirmeden önce, bu işlemlerin menkul kıymet
mi yoksa diğer sermaye piyasası aracı olarak mı nitelendirileceği
tespit edilmelidir.
01.10.2010 tarihine kadar uygulamada ve yazında varantların
menkul kıymet mi, diğer sermaye piyasası aracı mı olduğuna
dair tartışmalar söz konusu iken, vergi idaresi bu kıymetlerin
diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmesinin mümkün
olmadığına, menkul kıymet olarak nitelendirilmesi gerektiğine
ilişkin muktezalar vermiştir. 30.09.2010 tarih ve 2010/926
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile söz konusu tartışmalar sona
ermiştir. Bu karar ile uygulamaya vergi idaresinin görüşü
doğrultusunda yön verilmiş olmaktadır.
Buna göre, hisse senetlerine ve hisse senedi endekslerine dayalı
olan ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören aracı
kuruluş varantlarından elde edilen kazançlardan % 0, dayanak
varlık ve göstergesi hisse senedi veya endeksinden farklı olan
varantlardan elde edilen kazançlarda ise % 10 oranında vergi
kesintisi yapılacaktır.
Bununla birlikte, 277 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde
01.10.2010 tarihinden itibaren geçici 67’nci madde
uygulamasında; hisse senetlerine ve hisse senedi endekslerine
dayalı olan ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem
gören aracı kuruluş varantlarının, aynı tür menkul kıymet ve
diğer sermaye piyasası araçları sınıflandırmasında, “Değişken
Getirili Menkul Kıymetler” sınıfında değerlendirileceği
açıklanmıştır.
Bütün bu açıklamalar ışığında tam ve dar mükellef gerçek
kişiler tarafından aracı kuruluş varantlarından elde edilen
kazançlar için stopaj nihai vergilendirme olacak ve bu gelirler
için ayrıca beyanname verilmeyecek ya da verilen
beyannameye bu gelirler dahil edilmeyecektir. Öte yandan
aracı kuruluş varantlarından ticari bir faaliyet kapsamında
kazanç elde edilmesi halinde ise bu kazançların ticari kazanca
dahil edilmesi gerekecektir.
3.2. Katma değer vergisi açısından
değerlendirme
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesine
göre, bir işlemin katma değer vergisine tabi olabilmesi için
Türkiye’de yapılması ve mezkûr maddede sayılması
gerekmektedir. Buna göre vergilendirme için teslim ve hizmet
işlemlerinin; genel olarak ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest
meslek faaliyeti çerçevesinde yapılması veya ithal işlemlerine
3 İMKB Aracı Kuruluş varantları Tanıtım Broşürleri,
http://www.imkb.gov.tr/video/varant/sunumlar/varant.pdf , 01.09.20114 İMKB Genelge No:318, Aracı Kuruluş Varantlarının Borsada Kotasyonu ve İşlem Görmesine İlişkin Usul ve Esaslar,
http://www.imkb.gov.tr/Regulations/Circulars.aspx, 03.09.2011
5 Ekim 2011
ilişkin bulunması ya da ilgili maddede münferiden sayılan
teslim ve hizmetlerden herhangi birisi olması gerekmektedir.5
Yazımızın yukarı bölümlerinde açıklandığı üzere aracı kuruluş
varantları, “Aracı Kuruluş Varantlarının Kurul Kaydına
Alınmasına ve Alım Satım İşlemlerine İlişkin Esaslar Tebliği”nin
4’üncü maddesinde belirlenen özelliklere sahip yurt dışında
veyahut Türkiye’de yerleşik aracı kurumlar ve bankalar
tarafından ihraç edilebilir. Bankaların tüm işlemleri, aracı
kurumların 6802 Sayılı Kanun’un 28’inci maddesinin ikinci
fıkrasında belirtilen işlemleri nedeniyle lehlerine aldıkları tüm
paralar BSMV’ye tabidir. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun
17/4-e maddesinde ise banka ve sigorta muameleleri vergisi
kapsamına giren işlemler katma değer vergisinden istisna
tutulmuştur. Bu açıklamalar ışığında, bankalar ve aracı
kurumların aracı kuruluş varantı ihracı işlemleri, BSMV’ye tabi
olduğu için katma değer vergisinden istisnadır. BSMV açısından
değerlendirmemiz yazımızın 3.3’üncü bölümünde yapılacaktır.
Yatırımcıların varant işlemlerinin katma değer vergisi
karşısındaki durumunun açıklanabilmesi için ise konunun iki
açıdan değerlendirilmesi gerekmektedir. Buna göre yazımızda
öncelikle varant işlemlerinin katma değer vergisinin konusuna
girip girmediği tartışılacak, sonrasında söz konusu işlemlerin
Katma Değer Vergisi Kanunu’ndaki istisna hükümleri
kapsamında değerlendirilmesine yer verilecektir. Yatırımcıların
aracı kuruluş varant alım satım işlemlerini ticari, sınaî, ziraî
faaliyet veya serbest meslek faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirip
gerçekleştirmemeleri, işlemin katma değer vergisinin konusuna
girip girmediğinin belirlenmesi açısından önem arzetmektedir.
Gerçek kişi yatırımcılar, aracı kuruluş varant alım-satım işlemini
ticari, sınaî, ziraî faaliyet veya serbest meslek faaliyeti
kapsamında gerçekleştirmiyorlarsa, yapmış oldukları varant
işlemleri katma değer vergisi konusuna girmeyecektir. Ancak
aracı kuruluş varant alım-satım işlemini ticari, sınaî, ziraî faaliyet
veya serbest meslek faaliyeti kapsamında gerçekleştiriyorlarsa,
bu işlemler katma değer vergisinin kapsamına girecektir.
Kurumlar vergisi mükellefi olan yatırımcıların yaptıkları varant
işlemleri ise bu mükelleflerin yaptıkları tüm işlemler ticari
kazanç hükümlerine tabi olduğundan katma değer vergisinin
konusu içindedir. Dar mükellef gerçek kişi ve kurumların
gerçekleştirdiği aracı kuruluş varant işlemleri de ticari, sınaî,
ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyetleri kapsamında
gerçekleştiriliyorsa katma değer vergisinin konusuna girecektir.
Bununla birlikte, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/g
maddesinde; döviz, hisse senedi, tahvil, varlık kiralama şirketleri
tarafından ihraç edilen kira sertifikaları katma değer vergisinden
istisna tutulmuştur. 1 Seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel
Tebliği’nde; hisse senedi ve tahvil teslimleri yanında, aynı
mahiyette olan kâr ortaklığı belgesi, gelir ortaklığı belgesi gibi
faiz veya temettü getiren kıymetli evrak teslimlerinin de vergiden
müstesna olduğu açıklanmıştır. Bu açıklamalar ışığında; her ne
kadar Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/g maddesinde
varantlara ilişkin bir özel hüküm olmasa da; varantların dayanak
varlığını teşkil eden hisse senedi ve döviz, katma değer
vergisinden istisna tutulduğu için aracı kuruluş varant alım-
satım işlemlerinin de katma değer vergisinden istisna olması
gerektiği görüşündeyiz.
Ancak bu konuda vergi idaresi tarafından tebliğ ya da sirküler
bazında açıklama yapılarak, varantların KDV Kanunu karşısındaki
durumuyla ilgili tereddütlerin giderilmesi gerektiği
düşüncesindeyiz.
3.3. BSMV açısından değerlendirme
6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 28’inci maddesine göre;
banka ve sigorta şirketlerinin 3226 sayılı Finansal Kiralama
Kanunu’na göre yaptıkları işlemler hariç olmak üzere, her ne
şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler
dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden
veya hesaben aldıkları paralar banka ve sigorta muameleleri
vergisine tabidir. Aynı maddenin 2’nci fıkrasına göre; bankerlerin
yapmış oldukları banka muamele ve hizmetleri dolayısıyla kendi
lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben
aldıkları paralar da banka ve sigorta muameleleri vergisi
kapsamına girmektedir. Bununla birlikte; mezkûr Kanun’un
28’inci maddesinin üçüncü fıkrasında, 90 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname’ye göre ikraz işleriyle uğraşan kişiler
ile anılan maddenin ikinci fıkrasında belirtilen muamele ve
hizmetlerden herhangi birini “esas iştigal konusu” olarak
yapanların 6802 Sayılı Kanun’un uygulanmasında banker
sayılacağı belirtilmiştir.
6802 Sayılı Kanun’un 28’inci maddesinin ikinci fıkrasında
aşağıdaki muamele ve hizmetler yer almaktadır:
Banka muamele ve hizmetleri,
Kendileri veya başkaları hesabına menkul kıymet alıp
satmayı, alım-satıma tavassut etmeyi veya alıp sattıkları
5 KIZILOT, Şükrü, “ Katma Değer Vergisi Kanunu ve Uygulaması “, Yaklaşım Yayıncılık, Ankara 2010, sf:2
Ekim 2011
menkul kıymet karşılığı borçları ödemeyi taahhüt
etmeyi meslek haline getirenlerin bu faaliyetleri,
Mevduat faizi vermek veya sair adlarla faiz ve benzeri
menfaatler sağlamak üzere devamlı olarak para toplama
işleri.
Buna göre, banker kapsamında BSMV mükellefi olmak için,
anılan Kanun’un 28’inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen
ve yukarıdaki paragrafta sayılan işlemlerin esas iştigal (ana
faaliyet) konusu olarak yürütülmesi ve bu işlemler dolayısıyla
lehe para alınması gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında; aracı kurumlar 2499 sayılı Sermaye
Piyasası Kanunu’nun 32’nci maddesinin verdiği yetki ve izin
çerçevesinde, menkul kıymet alım satımına aracılık işlemlerini
esas faaliyet konusu olarak yaptıklarından; bunların 6802 Sayılı
Kanun’un 28’inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemleri
BSMV’ye tabi olacaktır. Bankaların ise yapmış oldukları tüm
işlemler BSMV’ye tabidir. Buna göre; bankalar ve 6802 Sayılı
Kanun uygulamasında banker olarak nitelendirilen aracı
kurumların varant ihracı nedeniyle lehlerine alacakları her türlü
tutar BSMV’ye tabidir.
Yazımızın yukarıdaki bölümlerinde açıkladığımız üzere; aracı
kuruluş varantları menkul kıymet olarak nitelendirilmektedir.
Ancak Gider Vergileri Kanunu’nda menkul kıymet alım satım
işlemlerinde BSMV matrahının hesaplanmasına ilişkin açık bir
hüküm bulunmamaktadır. Bu konuda vergi idaresinin yaklaşımı,
menkul kıymet satış bedelinden alış bedelinin çıkarılması sonucu
kalan tutarın lehe kalan para (BSMV matrahı) olarak kabul
edilmesi şeklindedir. Nitekim bu konuda değişik tarihlerde
verilmiş olan ve aşağıda birkaç örneğine yer verilen muktezaları
bulunmaktadır.
Gelirler Genel Müdürlüğü’nün 18.06.1997 tarihli
muktezası: “….. iştirak hisselerinin alış bedeli ve satış
bedeli arasındaki fark banka ve sigorta muameleleri
matrahını oluşturacağından…”
Gelirler Genel Müdürlüğü’nün 26.07.1990 tarihli
muktezası: “….. menkul kıymetlerin vadelerinden evvel
elden çıkarılmaları halinde, maliyet bedeli ile satış bedeli
arasında banka lehine kalan farkın vergilendirilmesi
gerektiği.” (Ahmet Kırman; “Banka ve Sigorta Muameleleri
Vergisi” kitabı)
Beyoğlu Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 25.11.2004 tarihli
muktezası: “…. Verginin matrahı, hisse senedinin alış
bedeli ile satış bedeli arasındaki fark olup….”
Yargı organlarının kararlarında da aynı anlayışın geçerli olduğu
görülmektedir. Nitekim İstanbul 4. Vergi Mahkemesinin 2007/90
Esas ve 2007/1141 Karar Numaralı kararında “…. 28.
maddesinde lehe kalan paranın BSMV’nin matrahını oluşturduğu
belirtildiğinden, lehe kalan paranın ilgili takvim yılında söz
konusu işlemlerin yapılması için sarf edilen giderler ve maliyet
düşüldükten sonra kalan para olarak kabul edilmesi
gerekmektedir. Aksi bir durumda kanun koyucunun lehe ibaresini
koymasına gerek kalmazdı. Lehe kalan paradan kastedilen
maliyet ve giderler düşüldükten sonra kalan para olduğu açıktır.”
açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu ve buna benzer mukteza ve yargı kararları ile Gider Vergileri
Kanunu’nun 31’inci maddesinde yer alan hüküm birlikte
değerlendirildiğinde, menkul kıymet alım satım işlemlerindeki
matrahın tespiti sırasında, satış bedelinden menkul kıymetin
alış bedeli düşülmekte, bunun dışında gider veya vergi adı
altında herhangi bir indirimin yapılması mümkün
bulunmamaktadır.
Bu açıklamalara göre; varant ihracı işleminde vadede yatırımcı
tarafından hakkın kullanılması durumunda, varantın vadedeki
bedelinin (kullanım bedeli) maliyet olarak kabul edilmesi
gerektiği düşüncesindeyiz. Bu durumda da BSMV’nin bu menkul
kıymetin ihracı sırasında tahsil edilen bedel üzerinden değil,
varantın itfa tarihinde, ihraç bedelinden itfa bedelinin düşülmesi
suretiyle bulunan pozitif tutarın (matrah, lehe kalan para)
üzerinden hesaplanması gerektiği kanaatindeyiz. Ancak yatırımcı
tarafından vadede hakkın kullanılmaması durumunda BSMV
yine itfa tarihinde hesaplanmakla birlikte, bu kez matrahın
ihraçta alınan bedelin tamamı olacağı görüşündeyiz.
Çalışmamızda ayrıntılı olarak yer verilen gerekçelerle görüşümüz
bu yönde olmakla birlikte, varantın ilk ihracının bir satış işlemi
olarak kabul edilerek, alınan bedelin tamamının ilk ihraç tarihi
itibariyle BSMV’ye tabi tutulması gerektiği yönünde görüşler
de olabileceğinden vergi idaresinin bu konuyu açıklığa
kavuşturması gerektiğini düşünüyoruz.
Diğer taraftan banka ve aracı kurumun ihraççısı olmadığı sadece
alım satıma acılık ettiği işlemler üstünden ihraççıdan alacağı
aracılık komisyonu, piyasa yapıcılığı komisyonu ya da benzer
isimlerde alınan her türlü komisyonun BSMV’ye tabi olduğu
açıktır.
6
7 Ekim 2011
Alım satım işlemlerinin banka veya aracı kurumun kendi
hesabına yapıldığı durumlarda ise varantların alım-satım fiyatları
arasındaki olumlu fark, söz konusu varantlar dönüşüme
sokulursa, dönüşüm işlemi sonucunda ihraççı tarafından banka
veya aracı kuruma ödenen tutar ile varantların alımı için ödenen
tutar arasındaki farkın BSMV’nin matrahını oluşturacağını
düşünüyoruz.
3.4. Damga vergisi açısından değerlendirme
Damga Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesi uyarınca Kanun’a
ekli (1) sayılı tabloda yer alan kağıtlar damga vergisine tabidir
ve mezkur Kanun’un 3’üncü maddesine göre damga vergisinin
mükellefi kağıtları imza edenlerdir. Damga Vergisi Kanunu’na
ekli (2) sayılı tabloda ise damga vergisinden istisna edilen
işlemler sayılmıştır.
Sözü geçen tablonun “IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar”
başlıklı bölümünün 36’ıncı fıkrasında sermaye piyasası
araçlarının ihracına ilişkin olarak düzenlenen makbuz ve
kağıtların damga vergisinden istisna olduğu hüküm altına
alınmıştır.
Aracı kuruluş varantları da sermaye piyasası aracı olduğundan
bunların ihracı nedeniyle düzenlenen makbuz ve kağıtlar damga
vergisinden istisna olup bunlar üzerinden damga vergisi
hesaplanması söz konusu değildir.
4. Sonuç
“Aracı Kuruluş Varantlarının Kurul Kaydına Alınmasına ve Alım
Satım İşlemlerine İlişkin Esaslar Tebliği”nin 3’üncü maddesinde
tanımlanan varantlar, 13 Ağustos 2010 tarihinden itibaren
İMKB’de işlem gören yeni bir yatırım aracı olmakla birlikte, ilk
günden itibaren yatırımcıların ilgisini çekmiştir.
Bu çalışmamızda sermaye piyasasında gelişmesi ve derinleşmesi
için önemli bir yatırım aracı olan varantların tanımı ve işleyişi
açıklandıktan sonra vergi kanunları karşısındaki durumu
değerlendirilmiştir.
Varant işlemlerinden elde edilen kazançların Gelir Vergisi
Kanunu’nun geçici 67’nci maddesi kapsamında menkul kıymet
olarak işleme tabi tutulacağı 30.09.2010 tarih ve 2010/926
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile netlik kazandığından hisse
senetlerine ve hisse senedi endekslerine dayalı olan ve İstanbul
Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören aracı kuruluş
varantlarından elde edilen kazançlardan % 0, dayanak varlık
ve göstergesi hisse senedi veya endeksinden farklı olan
varantlardan elde edilen kazançlarda ise % 10 oranında vergi
kesintisi yapılması gerekmektedir.
Aracı kuruluş varantı ihraç eden aracı kurum ve bankaların bu
işlemleri BSMV’ye tabi olduğu için Katma Değer Vergisi
Kanunu’nun 17/4-e maddesine göre katma değer vergisinden
istisnadır. Yatırımcıların varant işlemlerinin katma değer vergisi
karşısındaki durumunun açıklanabilmesi için ise konu iki açıdan
değerlendirilmiştir. Öncelikle varant işlemlerinin katma değer
vergisinin konusuna girip girmediği tespit edilmiş, sonrasında
söz konusu işlemlerin Katma Değer Vergisi Kanunu’ndaki istisna
hükümleri kapsamında değerlendirilmesi yapılmıştır.
Gerçek kişi yatırımcıların yapmış oldukları aracı kuruluş varant
işlemleri ise söz konusu işlemler ticari, sınaî, ziraî faaliyet ve
serbest meslek faaliyetleri kapsamında gerçekleştiriliyorsa
katma değer vergisinin konusuna girecek, bu kapsamda
gerçekleştirilmiyorsa katma değer vergisinin konusuna
girmeyecektir. Kurumlar vergisi mükellefi olan yatırımcıların
yaptıkları varant işlemleri ise bu mükelleflerin yaptıkları tüm
işlemler ticari kazanç hükümlerine tabi olduğundan katma değer
vergisinin konusu içindedir. Dar mükellef gerçek kişi ve
kurumların gerçekleştirdiği aracı kuruluş varant işlemleri de
ticari, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyetleri
kapsamında gerçekleştiriliyorsa katma değer vergisi konusuna
girecektir. Bununla birlikte, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun
17/g maddesine göre varantların dayanak varlığını teşkil eden
döviz ve hisse senetleri katma değer vergisinden istisna
olduğundan, ilgili maddede her ne kadar varantlar için özel bir
düzenleme bulunmasa da aracı kuruluş varant alım-satım
işlemlerinin de katma değer vergisinden istisna tutulması
gerektiği görüşündeyiz.
Ancak bu konuda vergi idaresi tarafından tebliğ ya da sirküler
bazında açıklama yapılarak, varantların KDV Kanunu karşısındaki
durumuyla ilgili tereddütlerin giderilmesi gerektiği
düşüncesindeyiz.
Bu açıklamalara ek olarak, banka ve aracı kurumlar tarafından
ihraç edilen aracı kuruluş varant işlemleri nedeniyle bu
kurumların lehlerine kalan paralar banka ve sigorta muameleleri
vergisine tabidir ve varant ihracı işleminde vadede yatırımcı
tarafından hakkın kullanılması durumunda, varantın vadedeki
bedelinin (kullanım bedeli) maliyet olarak kabul edilmesi ve
banka ve sigorta muameleleri vergisinin bu menkul kıymetin
ihracı sırasında tahsil edilen bedel üzerinden değil, varantın
itfa tarihinde, ihraç bedelinden itfa bedelinin düşülmesi suretiyle
bulunan pozitif tutarın (matrah, lehe kalan para) üzerinden
hesaplanması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak yatırımcı
tarafından vadede hakkın kullanılmaması durumunda BSMV
yine itfa tarihinde hesaplanmakla birlikte, bu kez matrahın
ihraçta alınan bedelin tamamı olması gerektiği kanaatindeyiz.
Fakat varantın ilk ihracının bir satış işlemi olarak kabul edilerek,
alınan bedelin tamamının ilk ihraç tarihi itibariyle BSMV’ye tabi
tutulması gerektiği yönünde görüşler de olabileceğinden vergi
idaresinin bu konuyu açıklığa kavuşturması gerektiği
kanaatindeyiz. Diğer taraftan alım satım veya dönüşüm işleminin
banka veya aracı kurumun kendi hesabına yapıldığı durumlarda
da bu işlemler nedeniyle lehe kalan paralar banka ve sigorta
muameleleri vergisine tabi olacaktır.
Bütün bu açıklamalarla birlikte, varant ihracı nedeniyle
düzenlenen makbuz ve kağıtlar damga vergisinden istisna olup
bunlar üzerinden damga vergisi hesaplanması söz konusu
değildir.
8Ekim 2011
9 Ekim 2011
Kaynakça:
NETEK, Okan, “Aracı Kuruluş Varantlarının Vergi Kanunları Karşısındaki Durumu”,
Vergi Dünyası, Sayı:358, Haziran 2011
TAŞDÖKEN, Serdar, “Varant İşlemlerinin Vergilendirilmesi”, Yaklaşım, Sayı: 214,
Ekim 2010
SARICAN, Beytullah, “Sermaye Piyasasında Yeni Bir Araç: Varant ve Vergilendirilmesi”,
Vergi Dünyası, Sayı: 348, Ağustos 2010
ÖZKAN, Aslı, “Sermaye Piyasamızda Yeni Bir Enstrüman:Varant” , Sermaye Piyasında
Gündem, Sayı:67, Mart 2008
İMKB Aracı Kuruluş Varantları Tanıtım Broşürleri,
http://www.imkb.gov.tr/video/varant/sunumlar/varant.pdf, 01.09.2011
İMKB Genelge No:318, Aracı Kuruluş Varantlarının Borsada Kotasyonu ve İşlem
Görmesine İlişkin Usul ve Esaslar, http://www.imkb.gov.tr/Regulations/Circulars.aspx,
03.09.2011
Sermaye Piyasasında Gündem, Sayı: 109, Eylül 2011
http://www.tspakb.org.tr/tr/Portals/57ad7180-c5e7-49f5-b282-
c6475cdb7ee7/AIM_Yayin_ve_Raporlar_Aylik_Yayinlar_2011_gundem_201109.pdf
Sermaye Piyasasında Gündem, Sayı: 107, Temmuz 2011
http://www.tspakb.org.tr/tr/Portals/57ad7180-c5e7-49f5-b282-
c6475cdb7ee7/AIM_Yayin_ve_Raporlar_Aylik_Yayinlar_2011_gundem_201107.pdf,
11.09.2011
Aracı Kuruluş Varantlarının Kurul Kaydına Alınmasına ve Alım Satım İşlemlerine
İlişkin Esaslar Tebliği (Seri: III, No: 37),
http://www.spk.gov.tr/apps/teblig/displayteblig.aspx?id=362&ct=f&action=displa
yfile&ext=.pdf, 11.09.2011
MAÇ, Mehmet, KDV E-kitap, http://www.bdo.com.tr/vergi/kdv.php, 01.09.2011
ÖZBALCI, Yılmaz, “ Katma Değer Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları”, Oluş
Yayıncılık, Ankara, 2006
KIZILOT, Şükrü, “ Katma Değer Vergisi Kanunu ve Uygulaması”, Yaklaşım Yayıncılık,
Ankara 2010
10Ekim 2011
14 Şubat 2011 tarihinde Resmi Gazete’de
yayımlanan 6102 Sayılı Türk Ticaret
Kanunu (6102 Sayılı TTK) birçok
bakımdan ticari hayatın ve şirketlerin
mevcut uygulamalarını değiştirecek
yenilikler getirmektedir. Bu değişiklikler
doğrultusunda, 6102 Sayılı TTK’nın
uygulamasını kolaylaştırmak ve şirketlerin
bu yeni sisteme uyum sağlamalarına
imkan vermek için ikincil mevzuatın
yayımlanması beklenmektedir. Bu
bağlamda ikincil mevzuatın, kanunda
öngörülen tarihlerin yanı sıra en geç 6102
Sayılı TTK’nın yürürlük tarihi olarak
belirlenen 1 Temmuz 2012 ve 1 Temmuz
2013 tarihleri dikkate alınarak
yayımlanacağı tahmin edilmektedir.
6102 Sayılı TTK’da ilk defa yer alan
elektronik işlemler ve bilgi toplumu
hizmetlerinin nasıl uygulanacağının
tartışıldığı bugünlerde, bu konuda bir
yönetmeliğin çıkması uygulama şekli ile
usul ve esasları belirlemesi açısından
önem arz etmektedir. Nitekim Kanun’da
da bu husus öngörülmüş, yasalaşma
esnasında 1525. maddesine 2. fıkra
eklenerek; “kayıtlı elektronik posta
hizmeti sistemi” konusunda ayrıntılı
düzenleme ihtiyacı olduğu belirtilerek bir
yönetmelikle düzenleme yapılması hükmü
eklenmiştir.
I. Elektronik işlemler ve bilgi
toplumu hizmetleri
6102 Sayılı TTK’nın 1525. maddesi ile
“Elektronik işlemler ve bilgi toplumu
hizmetleri” başlığı altında elektronik
ortamda yapılabilecek bildirim ve
beyanlara ilişkin bir düzenleme
getirilmiştir. Bu düzenlemeye göre açıkça
anlaşmaları şartıyla, tarafların yapacağı
her türlü ihbar, ihtar, itiraz ve benzeri
beyanların ve yine; fatura, teyit mektubu,
iştirak taahhütnamesi, toplantı çağrıları
ve bu hüküm uyarınca yapılan elektronik
gönderme ve elektronik saklama
sözleşmesinin elektronik ortamda
düzenlenebileceği, gönderilebileceği ve
itiraz edilebileceği ifade edilmiştir.
Söz konusu düzenlemenin gerekçesinde
Avrupa Birliği ülkelerinde genel kabul
gören bir uygulamanın kanunlaştığı ifade
edilmektedir. Bu düzenlemenin
uygulanabilmesi için öncelikli olarak
taraflar arasında bu konuda bir
anlaşmanın varlığı aranacaktır.
Düzenlemeye göre, elektronik ortamda
gönderilen belge ve beyanların bu
düzenleme kapsamında sayılabilmesi için
gerçek ve tüzelkişi hak sahiplerinin kayıtlı
elektronik posta (KEP) sistemine kayıtlı
olmaları gerekmektedir.
II. İkincil düzenlemeler: “Kayıtlı
Elektronik Posta Sistemi”
6102 Sayılı TTK’nın uygulanmasını
sağlamak ve bu konudaki usul ve esasları
belirlemek üzere 25 Ağustos 2011
tarihinde Resmi Gazete’de “Kayıtlı
Elektronik Posta Sistemine İlişkin Usul ve
Esaslar Hakkında Yönetmelik”
(Yönetmelik) ve “Kayıtlı Elektronik Posta
Sistemi İle İlgili Süreçlere ve Teknik
Kriterlere İlişkin Tebliğ” (Tebliğ)
yayımlanmıştır. İlgili düzenlemeler
elektronik ortamda yapılan gönderilerin
alıcıya ne zaman iletildiğini ve gönderilen
Vergide Gündem Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda “KayıtlıElektronik Posta Sistemi”
Av. Özlem Karcı Büyüksekban
11 Ekim 2011
iletinin ve eklerinin kesin olarak tespitini sağlayan usul ve
esasları belirlemektedir.
Teknik kriterleri belirleyen Tebliğ yayımı ile Yönetmelik ise
6102 Sayılı TTK’nın 1525. maddesi de dikkate alınarak 1
Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecektir.
III. İlkeler
Günlük hayatta elektronik posta ve elektronik imza gibi
teknolojiler bulunurken “Kayıtlı Elektronik Posta” sistemine
ihtiyaç duyulma sebebi, kişisel verilerin daha iyi bir şekilde
korunması ve uluslararası düzenlemeler dikkate alınarak verilerin
karşı tarafa ulaştırılması olarak ifade edilebilir. Bilgi toplumu
hizmetlerinin işletilmesi sırasında uygulanacak olan genel kural
ve ilkeler, 6102 Sayılı TTK’nın genelinde benimsenen kurumsal
yönetim ilkeleri olarak görülmektedir. Bu ilkeler düzenlilik,
devamlılık, güvenilirlilik, açıklık ve şeffaflık olarak sayılabilir.
Bu bağlamda verilerin karşı tarafa ulaştırılması sırasında bilgi
güvenliğinin sağlanması, alıcı ve gönderici haklarının korunması,
kişisel verilerin korunması için gerekli tedbirlerin alınması
sağlanmalıdır.
IV. KEP sisteminin hukuki niteliği
KEP sistemine kayıt olan gerçek ve tüzel kişiler KEP sistemi
sayesinde elektronik iletinin gönderilmesi, alınması, elektronik
belgelerin saklanmasını güvenli bir şekilde sağlayacaklardır.
Bu sistem ile sunulan hizmetlere paralel olarak oluşturulan
kayıtlar KEP delili olarak senet hükmünde kabul edilmekte ve
aksi ispat edilinceye kadar kesin delil sayılmaktadır. Bu sayede
KEP hesabı olan gerçek ve tüzel kişilerin, göndermiş oldukları
her türlü belge ve beyanlar herhangi bir uyuşmazlıkta delil
olarak kullanabilmektedir. Bu durumda, KEP hesabı kullanılarak
gerçekleştirilen tüm işlemlerden doğacak hukuki sorumluluk
hesap sahibine 1 aittir.
Bu bilgiler ışığında tarafların anlaşmaları halinde, bir
ihtarnamenin KEP sistemini kullanılarak karşı tarafa
gönderilmesi, itirazların bu sistem üzerinden yapılması
sağlanabilmektedir. Bir diğer şekilde ifade etmek gerekirse,
herhangi bir belge ya da beyana KEP sistemi üzerinden itiraz
edilmesi halinde, karşı taraf itirazın usulsüz bir şekilde yapıldığını
iddia edemeyecektir. Nitekim ilgili Yönetmelik, kayıtlı elektronik
posta sistemi üzerinden gönderilen belge, beyan ve itirazların
hukuki niteliğini kesin delil olarak kabul etmektedir.
V. Kayıtlı elektronik posta hizmet sağlayıcısı
(KEPHS)
KEP sistemi, elektronik verilerin gönderiminde ve teslimatında
kullanılan elektronik postaların nitelikli bir şeklini
oluşturmaktadır. Bu sistemi elektronik postadan ayıran nokta
ise hukuki niteliği itibariyle delil sağlayabilmesidir. Bu sistemin
işletilmesi için Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun
(Kurum) yetkisi altında “Kayıtlı Elektronik Posta Hizmet
Sağlayıcısı” (KEPHS) sistemi kurularak, elektronik iletilerin,
gönderimi ve teslimatının sağlanması planlanmaktadır. Bu
bağlamda KEP sistemi kurmak ve işletmek isteyen şirketlerin
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu’na başvurması ve bu Kurum
aracılığıyla yetkilendirilmesi gerekmektedir.
KEPHS olmak isteyen kişiler 1 Mayıs 2012 tarihinden itibaren
Kurum’a başvurabilirler. Başvuruların yapılması sırasında
KEPHS’nin ortakları, yöneticileri ve istihdam ettiği veya ettirdiği
personelinin kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha
fazla süreyle hapis cezası almamış ya da affa uğramış olsa bile
devletin güvenliğine karşı suçlardan, Anayasal düzene ve bu
düzenin işleyişine karşı suçlardan, zimmet, irtikap, rüşvet,
hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli
iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma,
suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık
suçlarından hüküm giymemiş olması gerekmektedir. Söz konusu
bu kriterler KEPHS’nin tüzel kişi ortaklarının yöneticileri için
de aranmaktadır.
VI. Kayıtlı elektronik posta sistemine başvuru
Yönetmeliğin 9 ve devamı maddelerinde, KEP sistemi dahilinde
yapılabilecek işlemler belirtilmiştir. Bu bağlamda KEP hesabı
almak isteyen gerçek veya tüzel kişilerin öncelikli olarak
KEPHS’ye başvurması gerekmektedir. Tüzel kişi adına başvuru
yapacak veya işlem yetkilisi 2 olarak görev alacak kişilerin kimlik
bilgilerini ve yetkili olduklarını gösteren bilgi ve belgeleri başvuru
sırasında KEPHS’ye vermeleri gerekmektedir. KEPHS’nin gerekli
kontrolleri yapmasının ardından KEP hesabı oluşturularak,
hesaba ilişkin bilgilerin güvenli bir şekilde işlem yetkilisine
teslimi sağlanmalıdır.
KEP sistemi bir iletişim aracı olması yanında, verilerin delil
oluşturması, arşivlenmesi, kimlik tespiti ve elektronik platformda
gerçekleşen gönderildi ve alındı onayları da dahil olmak üzere
KEP iletilerinin tüm süreçlerine ilişkin bir bütünü
1 Adına KEP hesabı tahsis edilen gerçek kişiyi veya kamu veya özel hukuk tüzel kişisini ifade eder.
2 Hesap sahibinin tüzel kişi olduğu durumlarda ilgili KEP hesabına ilişkin işlemleri tüzel kişi nam ve hesabına yapan
gerçek kişi veya kişileri ifade eder.
12Ekim 2011
oluşturmaktadır. KEP sistemi; KEP hesabı, KEP rehberi ve arşiv
hizmetleri gibi işlevlere de sahiptir. Bu sayede KEP
kullanıcılarının, göndermiş oldukları iletileri saklamaları ve
rehberi kullanarak bilgi ve sorgu sisteminden yararlanmaları
planlanmaktadır.
Bu sistem ticaret sicili kayıtlarını da içeren, Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı tarafından oluşturulan ve yönetilen “Merkezi Sicil
Kayıt Sistemi” (MERSİS) kapsamında işletilmektedir. Bu
teknolojilerin getirmiş olduğu risklerden kullanıcıların olumsuz
bir şekilde etkilenmesini engellemek ve kişisel verilerin güvenli
bir şekilde korunmasını sağlamak, Yönetmeliğin esas amacı
olarak kabul edilmiştir.
VII. KEP hesabının kullanımı ve kontrol edilmesi
KEP hesabı, elektronik bir iletinin kişiler arasında hukuki ve
teknik güvenliğe sahip bir şekilde gönderilmesini ve alınmasını
sağlamak, bir diğer ifadeyle güvenli iletişimde bulunmak
amacıyla kullanılmaktadır. KEP hesabının tüzel kişiler tarafından
kullanılması için bir işlem yetkilisinin tayin edilmesi ve bu
yetkilinin tüzelkişilik tarafından KEPHS kurumuna bildirilmesi
gerekmektedir. Gerçek kişilerin bu sistemi kullanmak istemeleri
halinde ise kuruma başvurarak KEP hesabı almaları
gerekmektedir.
KEP hesabı, hesap sahibinin ya da işlem yetkilisinin, KEP
hesabına erişerek gelen iletileri kontrol etmesi esasına
dayanmaktadır. Mücbir sebep halleri dışında KEP hesabına
erişilmemesi durumunda, o iş günü içinde gelen iletinin ertesi
işgünü hesap sahibine ulaştığı ve okunduğu kabul edilmektedir.
VIII. KEP hesap sahibinin yükümlülükleri
KEP hesabı için başvuruda bulunan gerçek veya tüzel kişiler
gerekli olan bilgi ve belgeleri tam ve doğru olarak KEPHS’ye
vermekle yükümlüdürler. Başvuru sırasında, KEP sisteminin
çalışma modellerinden olan sakla-ilet3 ve sakla-bildir4
modellerinden hangisi ile hizmet alacağını beyan etmelidirler.
Bunun yanında hesap sahibi, KEP hesabının açılmasının ardından
kimlik doğrulama amacıyla kendisine verilen bilgileri korumakla,
üçüncü kişilerle paylaşmamakla ve başkasına kullandırmamakla
yükümlüdür.
IX. Sonuç
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan yeni bazı
uygulamaların ayrıntılarının düzenlenmesinin ikincil mevzuata
bırakılması, özellikle elektronik işlemler ve bilgi toplumu
hizmetleri gibi hızla gelişen ve çabuk değişen sistemler açısından
büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda 6102 Sayılı TTK’nın
1525. maddesinin uygulama usul ve esaslarını belirlemek
amacıyla, 25 Ağustos 2011 tarihli Resmi Gazete’de “Kayıtlı
Elektronik Posta Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında
Yönetmelik” yayımlanmıştır. Nitekim getirilen yeni düzenleme
ile KEP delillerinin senet hükmünde olması sağlanmaktadır.
Ayrıca uyuşmazlık sırasında taraflar arasında iletilen belge ve
beyanların kesin delil teşkil etmesi, UYAP sisteminin de devreye
girdiği bir ortamda bilhassa mahkeme sürecinin ve
uyuşmazlıkların çözümü bakımından sürenin kısalmasına imkan
tanıyacaktır.
3 KEP iletilerinin, alıcının veya göndericinin KEP hesaplarına doğrudan ulaştırıldığı KEP çalışma modelini ifade eder.
4 KEP iletilerinin KEPHS’nin sistemlerinde tutulduğu ve alıcının ya da göndericinin söz konusu iletilere erişebilmesini teminen KEP hesaplarına
bir bağlantı adresinin ulaştırıldığı KEP çalışma modelini ifade eder.
13October 2011
1. Introduction
With the globalization of economy, the
improvement and deepening of the
capital market became critical and many
new investment instruments began to be
quoted on the capital market for this
purpose. Warrants, which are within
structured products group and which are
described as securitized options, are one
of these new investment instruments and
began to be quoted on Istanbul Stock
Exchange on 13 August for the first time.
In this article, we will first explain the
definition and operation of warrants, one
of the new investment instruments which
are quoted on an ever deepening market,
then we will provide explanations on their
status in terms of income tax, value
added tax, banking and insurance
transactions tax and stamp duty.
2. Intermediary institution
warrants and their operation
Intermediary institution warrants are
described under the article 3 of the
“Communiqué on the Principles
Regarding Board Registry and Purchase-
Sale of Intermediary Institutions’
Warrants (Communiqué)” Series: III, No:
37, published by the Capital Market
Board, as a capital market instrument in
the nature of marketable security, which
entitles its owner to purchase or sell the
basis asset or indicator at a
predetermined price on or until a certain
date and where this right is exercised
through conditional delivery or cash
settlement.
According to the explanations provided
under the article 4 of the Communiqué,
warrants can be issued by rating
institutions which are established in
Turkey and which are authorized by the
Board to carry out rating activities on
the capital market and rating activities
specified in the regulations on rating
institutions or by non-resident or Turkish
resident intermediary institutions or
Banks which obtained long-term rating
notes on demand corresponding to the
highest third or above level of the notes
allowing investment as per the rating
scale from international rating
institutions which are approved by the
Board to carry out rating activities in
Turkey. Under the Communiqué,
intermediary institution warrants must
be quoted on Istanbul Stock Exchange.
3. Taxation of intermediary
institution warrants
3.1. Evaluation in terms of the
Income Tax Code
Since the Council of Ministers Decision
dated 30.09.2010 no. 2010/926
clarified that the gains from warrant
transactions will be treated as marketable
securities under the temporary article
67 of the Income Tax Code, 0%
withholding tax is applicable to gains
derived from intermediary institution
warrants that are based on share
certificates and share certificate indexes
and that are quoted on Istanbul Stock
Exchange, while 10% withholding tax is
applicable to gains derived from warrants
with basis assets and indicators other
than share certificate or index.
Intermediary institutions’ warrants andtheir taxation
Vergide Gündem
Englishtranslation
14 October 2011
3.2. Evaluation in terms of Value Added Tax
Since the issue of intermediary institution warrants by
intermediary institutions and banks is subject to BITT, such
transactions are exempt from value added tax under the article
17/4-e of the Value Added Tax Code.
We have discussed the matter from two aspects to explain the
value added tax status of warrant transactions of investors.
First it has been determined whether warrant transactions are
subject to Value Added Tax, then the transactions have been
evaluated in the scope of the exemption provisions under the
Value Added Tax Code. Whether investors carry out their
warrant purchase-sale transactions in the scope of commercial,
industrial and agricultural activities or independent personal
services is important in terms of determining whether the
transaction is subject to value added tax. Intermediary institution
warrant transactions carried out by real person investors would
be subject to value added tax if these transactions are carried
out in the scope of commercial, industrial and agricultural
activities and independent personal services. If they are not
carried out within this scope, they would not be subject to
value added tax. On the other hand, the warrant transactions
carried out by investors who are corporate taxpayers are
subject to value added tax, since all transactions conducted
by these taxpayers are subject to provisions regarding
commercial gains. The intermediary institution warrant
transactions carried out by non-resident real persons and
entities would be subject to value added tax as well, if they are
conducted in the scope of commercial, industrial and agricultural
activities and independent personal services. On the other
hand, according to our opinion, since the foreign currency and
share certificates constituting basis for warrants are exempt
from value added tax under the article 17/g of the Value Added
Tax Code, buying-selling transactions of intermediary institution
warrants should also be exempt from value added tax, although
there is no special regulation for warrants under the same
article.
However, we are of the opinion that hesitations regarding the
status of warrants in terms of the VAT Code should be eliminated
with a communiqué or circular published by the tax authority.
3.3. Evaluation in Terms of BITT
Money received by banks and intermediary institutions in their
own favor due to transactions relating to intermediary institution
warrants issued by them are subject to banking and insurance
transactions tax. According to our opinion, in case the investor
exercises his right within the maturity term in warrant issue
transactions, the value of the warrant within the maturity term
(usage fee) should be accepted as cost and the banking and
insurance transactions tax should be calculated over the positive
amount calculated by deducting the redemption value from
the issue value (base, money received in favor), instead of
the amount collected during the issue of this marketable
security. However, we are of the opinion that in case the
investor does not exercise the right within the maturity term,
the BITT should be calculated on the redemption date again,
but the base should be the whole amount received during
issuance.
On the other hand, we are of the opinion that the matter should
be clarified by the Tax Authority, since the initial issue of the
warrant could be treated as a sale transaction and there could
be interpretations according to which the whole amount
received must be subjected to BITT as of the date of the initial
issuance.
Furthermore, in cases where the buying-selling or conversion
transaction is performed to the bank’s or intermediary
institution’s own account, the money received by the bank or
the intermediary institution in their own favor due to these
transactions would be subject to banking and insurance
transactions tax.
3.4. Evaluation in terms of stamp duty
Since intermediary institution warrants are capital market
instruments, the receipts and documents issued due to their
issuance are exempt from stamp duty and stamp duty should
not be calculated for them.
15October 2011
16 October 2011
With the Article 1525 of the Turkish Commercial Code Numbered 6102 (TCC
No. 6122) promulgated in the Official Gazette dated 14 February 2011,
regulations have been introduced under the title “Electronic transactions and
services of information society” on notifications and statements that can be
made in electronic environment.
In order to provide applicability of this regulation, “Regulation regarding
Procedures and Principals of the Registered Electronic Mail System” (the
Regulation) and thereof “The Communiqué regarding Processes and Technical
Criteria of the Registered Electronic Mail System” (the Communiqué) have been
promulgated in the Official Gazette on 25 August 2011. Accordingly, important
innovations, which have been set forth with this regulation are stated as below;
According to article 1525 of the New TCC, transmission of notifications, protests,
objections, other similar declarations and invoices, confirmation letter and
assembly invitations is allowed to be made in a safe way through Registered
Electronic Mail (KEP) system without endangering the rights of the senders
and recipients provided that the parties have compromised on the mentioned
transaction earlier. In the preamble of the aforementioned article, it is stated
that this regulation is based on a generally accepted application in European
Union.
Besides being a way of communication, KEP system also forms integrity on the
transaction period of being evidences, archiving, identity determination and
sent and received approvals that occur in the electronic platform.
KEP system has some functions as KEP account, KEP guide and services of
archive. By use of this system, owner of the KEP users can get benefit from the
system by keeping the received data, using guide and questioning system
All services and records which are provided on the KEP system shall be accepted
as voucher and a direct evidence unless proved otherwise. Thus, all kinds of
documents and declarations sent by legal or real person KEP owners are cited
as evidence in case of any dispute.
All responsibilities belong to account owner in case of any transactions emerged
by use of KEP account.
In case the Legal person demands to have a KEP account, the legal person shall
be determined a transaction authority who shall be notified “Service Provider
of the Registered Electronic Mail” (KEPHS). In case real persons demand to
use this system, they shall be required to apply to the Authority for the KEP
account.
Vergide Gündem
Englishtranslation
“Registered Electronic Mail System”in new Turkish Commercial Code
October 2011
The KEP account is based on the principal that the account
owner or the transaction authority controls the notifications
through attaining the account. If the KEP account is not attained
except the event of force majeure, it will be considered that
the notification, was made on that work day, is received and
read by the account owner next working day.
Both legal entity and real person applicants for KEP accounting
is obliged to inform KEPHS regarding the needed information
and document. During the application process, it has been
informed that either store and forward model or store and
report model services will be rendered to the company. Besides
that, account owner is obliged to keep information which is
given in order to confirm credentials and not to share this
knowledge with third parties and not to make somebody use
this information.
This regulation is planned to come into force on the 1st of July
2012 in parallel with article 1525 of the New TCC.
17
18 October 2011
19Ekim 2011
Avustralya
IMF, Avustralya’da yürürlükte
olan bazı vergilerin kaldırılması
gerektiğini belirtti
IMF, Avustralya’nın, damga ve sigorta
vergileri gibi etkin olmayan vergileri
kaldırarak vergi sistemindeki reformlara
devam etmesi gerektiğini belirtti.
1 Ağustos tarihinde yayınlanan
açıklamada, geçtiğimiz yıl içerisinde
Avustralya Hükümeti tarafından vergi
sisteminin geliştirilmesi amacıyla atılan;
kurumlar vergisi oranının % 30’dan % 29’a
düşürülmesi, madencilik şirketlerinin elde
ettiği “süper karlar” üzerine mineral
kaynaklar kira vergisi getirilmesi ve düşük
gelir seviyesine sahip çalışanların efektif
vergi oranlarının düşürülmesini içeren
adımları övüldü. Ayrıca Temmuz 2012’de
uygulamaya konması teklif edilen karbon
vergisi de raporda desteklendi.
Söz konusu açıklamada IMF, teşviklerin
marjinal vergi oranlarının daha da
düşürülmesiyle desteklenebileceğini,
işletme vergisinin yeniden düzenlenmesi
ve vergi sisteminin sadeleştirilmesiyle
yeni yatırımların teşvik edilebileceğini
belirtti.
Çek Cumhuriyeti
Vergi reform paketi kabine
onayından geçti
Çek Cumhuriyeti Başbakanı Petr Necas’ın
kabinesi 24 Ağustos tarihinde, ülkenin
vergi sistemini daha sade hale getirecek
ve vergi yükünü doğrudan vergilerden
dolaylı vergilere kaydıracak bir reform
paketini onayladı. Reformların yürürlüğe
girmesi için parlamentonun da onayından
geçmesi gerekiyor.
Teklif edilen planda “süper-brüt maaş”
uygulamasının ortadan kaldırılması
öngörülüyor. Bu uygulama kapsamında
olanların brüt maaşları üzerinden % 15
vergi kesintisi yapılıyor, sosyal güvenlik
ve sağlık kesintileri çalışanlar adına
işverenler tarafından ödeniyor. Bunun
yerine brüt ücret üzerinden % 19 oranında
vergi alınmasını sağlayacak başka bir
düzenlemenin getirilmesi amaçlanıyor.
Yemek çekleri ve geçici konaklama gibi
personele sağlanan bazı menfaatler için
geçerli olan vergi muafiyetlerinin
kaldırılmak istenmesi ise tartışmalı
konular arasında bulunuyor.
Diğer yasa teklifleri arasında ise şans
oyunları ve kumar kazançları üzerinde %
20 oranında vergi getirilmesi ve az sayıda
hisse senedi sahiplerine temettü vergisi
istisnası getirilmesi gibi konular da yer
alıyor.
Danimarka
Çalışanların hisse senedi
satışlarıyla ortaya çıkan değer
artış kazançlarını beyan
etmedikleri belirlendi
Danimarka vergi idaresi tarafından
gerçekleştirilen inceleme sonucunda,
borsaya kote olmayan bir şirketin
çalışanlarının % 82’sinin hisse senedi
değer artış kazançlarını üç yıl boyunca
yıllık gelir vergisi beyannamelerine dâhil
etmediği tespit edildi.
Şirketin 3.000 çalışanının beyan
edilmeyen toplam geliri 76 milyon DKK
(yaklaşık 14,6 milyon USD)
tutarındayken, bu gelirden doğan vergi
yükümlülüğü ise 23 milyon DKK (4,4
milyon USD) seviyesinde bulunuyor.
Vergide Gündem
DünyadanvergihaberleriGüneş Helvacı
20 Ekim 2011
Danimarka vergi kanunlarına göre, 48.300 DKK (yaklaşık
9.260 USD) tutarından daha az olan değer artış kazançları %
28 oranında, 48.300 DKK’dan fazla olan değer artış kazançları
ise % 42 oranında vergilendirilmektedir.
Sonuçları 14 Temmuz 2011 tarihinde açıklanan inceleme, vergi
idaresinin 2011 yılı eylem planları kapsamında gerçekleştirildi.
Borsaya kote şirket hissesi satışlarının otomatik olarak vergi
idarelerine raporlanmasının aksine, kote olmayan şirketler için
değer artış kazancı bildiriminin sadece hisse senedi sahiplerine
bağlı olması vergi uzmanlarının dikkatini bu konuya
yoğunlaştırmasına neden oldu. Danimarka’da yaklaşık 100.000
şirketin çalışanlarına hisse senedi cinsinden ödeme yaptığı
dikkate alındığında, vergi idaresinin buna benzer durumlarla
karşılaşacağı bekleniyor.
Danimarka’da vergi beyannamelerinin, birçok kaynaktan veriler
alınarak otomatik olarak oluşturulmasının sonucunda, çoğu kişi
için yıllık vergi beyannamelerinin hazırlanması, beyannamede
bulunan verilerinin doğruluğunu onaylamaktan ileriye gitmiyor.
Vergi idaresi hatalı bildirimlerin önüne geçmek için vergi
cezalarının yanı sıra vergi kanunları konusunda halkın
bilgilendirilmesi ve raporlama sisteminin değiştirilmesi
konularında bazı projeler hazırlamayı planlıyor.
İrlanda
Yüksek vergi gelirleri İrlanda’nın mali
pozisyonunun güçlenmesini sağladı
İrlanda Maliye Bakanlığı’nın Temmuz ayı verilerine göre, yüksek
gelir ve kurumlar vergisi sayesinde İrlanda’nın mali durumu
güçleniyor.
Bakanlık tarafından 3 Ağustos tarihinde yapılan açıklamada,
yıllık bütçe açığının artması ve geçen yılın aynı ayında 10,2
milyar euro iken bu yıl 18,9 milyar euro seviyesine ulaşmasına
rağmen, vergi gelirlerinin 2011 yılı için belirlenen vergi geliri
hedefinin üzerinde olduğu belirtilmiştir.
Bakanlık verilerine göre, 2011 yılı ilk 6 ayı için belirlenen hedef
olan 18,4 milyar euro tutarını aşan 18,6 milyar euro
seviyesindeki vergi geliri, önceki yılın aynı dönemine göre %
8,6 artmıştır. 30 Haziran tarihine kadar hedefin % 7,6 altında
olan kurumlar vergisi gelirinin ise 1 Ağustos itibariyle hedefin
% 6 üstüne çıktığı gözlemlendi.
İspanya
KDV ve kurumlar vergisi ile ilgili geçici değişiklikleronaylandı
İspanyol Hükümeti’nin 19 Ağustos’ta yayınladığı kararname ile2011’in geri kalan döneminde geçerli olmak üzere, gelecekyıllara devrolan net faaliyet zararlarının mahsubunu kısıtlamak,finansal şerefiye tutarını düşürmek, peşin ödenen kurumlarvergisini artırmak ve yeni konut edinimindeki KDV oranını %8’den % 4’e düşürmek gibi kurumlar vergisi ve KDV hükümleriile ilgili geçici değişiklikler yapmıştır. Kararname 20 Ağustos2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Kurumlar vergisi ile ilgili yapılan değişiklikler şunlardır:
2011, 2012 ve 2013 yılları için, cirosu 20 milyon euro
ile 60 milyon euro arasında olan firmalar vergilendirilebilir
gelirlerinin % 75’ini, cirosu 60 milyon euroyu aşan firmalar
ise % 50’sini net faaliyet zararlarıyla mahsup
edebileceklerdir. Yeni düzenlemeyle net faaliyet
zararlarının gelecek yıllara devir süresi 15 yıldan 18 yıla
çıkarılmıştır.
Yabancı firmaların Aralık 2007 öncesinde devralınmasıyla
ortaya çıkan finansal şerefiye oranı 2011, 2012 ve 2013
yılları için % 5’ten % 1’e düşürülmüştür.
Ekim ve Aralık 2011 dönemi ile 2012 ve 2013 yıllarına
ait üç taksite ilişkin peşin ödenecek kurumlar vergisi,
cirosu 20 milyon euro ile 60 milyon euro arasında olan
firmalar için % 21’den % 24’e, cirosu 60 milyon euroyu
aşan firmalar için ise % 27’ye çıkarılacaktır.
Kurumlar vergisine yönelik önlemlerin vergi gelirlerini arttırması,KDV’nin düşürülmesinin ise konut piyasasında kısa vadeli biryükseliş sağlaması beklenmektedir.
İtalya
Gerçek lehdarlık (beneficial ownership)hükümlerinde değişiklik yapıldı
17 Temmuz tarihinde çıkarılan 98/2011 sayılı Kanun HükmündeKararname ile İtalyan Parlamentosu faiz ödemeleri, bölgeselişletme vergisi (IRAP) oranları ve zarar devirleri hususları içingerçek lehdarlık hükümlerini etkileyen önemli değişiklikler yaptı.
Yeni kurallara göre, 6 Temmuz ve sonraki bir tarihte yapılanfaiz ödemeleri için geçerli olmak üzere, Avrupa şirketlerine
21Ekim 2011
yapılacak bazı faiz ödemeleri % 5 oranında yeni bir stopajvergisine tabi olacaktır. Söz konusu stopaj, AB Faiz ve RoyaltyÖdemleri Yönergelerine göre tüm vergi istisnası koşullarınıkarşılayan ancak faiz gelirini elde eden şirketin, aslında faizgelirinin gerçek lehdarı (beneficial owner’ı) kabul edilmemesidurumunda geçerli olacaktır.
Esas olarak, % 5 oranındaki yeni stopaj vergisi, aşağıdaki
alanlarda % 12,5 oranındaki verginin yerini alacaktır:
AB şirketinin, AB ya da Avrupa Ekonomik Bölgesi
tarafından denetlenen bir resmi piyasada işlem gören
tahviller çıkarması,
AB şirketi tarafından elde edilen faiz gelirinin, tahvili elinde
tutanlara yapılacak faiz ödemelerini finanse etmede
kullanılması,
Tahvilin, faizi ödeyen İtalyan şirketi ya da başka bir nitelikli
grup şirketi tarafından garanti altına alınması ve verilen
garanti üzerinden % 0,25 oranında tescil vergisi ödenmesi.
IRAP oranları2011 mali yılından itibaren geçerli olmak üzere, IRAP oranları,
finans şirketleri için % 3,9 oranından % 4,65’e, sigorta şirketleri
içinse % 3,9’dan % 5,9’a yükseltildi.
Devreden zararlarYeni düzenlemelerden önce, normal zararlar sadece 5 yıl süreyle
devredilebiliyordu. Kararname ile zararların zaman sınırı
olmadan ileriye taşınabilmesi sağlanacaktır. Ancak yeni
düzenleme anonim şirketlerin devreden zararlarının ancak %
80’ini herhangi bir yılda vergilendirilebilir gelirden indirilebileceği
kuralını değiştirmemektedir.
Tayvan
İşletme vergisi yasası değiştirildi
Tayvan Maliye Bakanlığı 22 Haziran tarihinde yaptığı açıklamada,
1 Nisanda yürürlüğe giren katma değerli ve katma değersiz
işletme vergisi kanunu üzerinde yapılan değişiklikleri anlattı.
Değiştirilen kanuna göre, serbest bölgelerde faaliyet gösteren
şirketlerin mal ve hizmet satışları KDV’ye tabi olmayacak, bu
vergi avantajının elde edilebilmesi için ürünlerin ihraç edilmesi,
hizmetlerin serbest bölgelerde gerçekleştirilmiş olması ve yetkili
makamlar tarafından onaylanması gerekecektir.
Ayrıca, indirilecek KDV’nin hesaplanan KDV’yi ilgili dönemde
karşılamaması durumunda artan indirilecek KDV takip eden
dönemde de indirilebilecek, takip eden dönemde de bu tutarın
kapatılamaması durumunda mükellefin, indirimdeki gecikmenin
sebebini açıklaması gerekecektir. Yeni kurallara göre indirilecek
KDV’nin hesaplanan KDV’den mahsup edilebilmesi için zaman
sınırı beş yıl olarak belirlenmiştir.
Tayland
Kurumlar vergisi oranının % 23’e düşürülmesi
planlanıyor
Tayland 2012 yılı sonu itibariyle kurumlar vergisi oranını %
30’dan % 23’e düşürmeyi planlıyor.
Tai Gelir Departmanı Genel Direktörü Satit Rungkasiri, Gelir
Departmanının 2012 yılı sonu itibariyle kurumlar vergisi oranını
% 7 oranında düşürmeyi planladığını, uzun vadede ise % 3
oranında ilave bir indirim uygulanmasını da düşünüldüğünü
belirtti.
Gelir Departmanı, gelecek 3 yıl içerisinde kurumlar vergisi
oranının düşürülmesi ile oluşacak vergi geliri kaybının 150
milyar THB (yaklaşık 5,02 milyar USD) olacağını hesapladı.
Gelir Departmanı, vergi geliri kaybının telafi edilebilmesi için,
Eylül 2012 itibariyle KDV oranının % 7’den % 10’a çıkarılmasını
önerdi. Satit’e göre KDV artışı, tüketicilere yönelik birçok zaruri
ihtiyaç maddelerinin KDV’den istisna olması nedeniyle düşük
gelirli vergi mükellefleri üzerinde ciddi bir etki yaratmayacaktır.
“Dünyadan vergi haberleri” bölümünde yer alan bilgiler “Tax Notes International” adlı dergide yer alan makale ve
haberlerden derlenmiştir.
22 Ekim 2011
23Ekim 2011
27.08.2011, Gümrük Uzlaşma
Yönetmeliği Resmi Gazete’de
yayımlandı.
Yönetmeliğin amacı, 4458 sayılı Gümrük
Kanunu’nun 244. maddesinde
düzenlenen uzlaşmaya ilişkin usul ve
esasları düzenlemektir. Yönetmelikte;
Uzlaşmanın kapsamı, komisyonların
teşkili ve yetkileri,
Başvurunun şekli, süresi ve usul
yönünden incelenmesi,
Uzlaşma komisyonunca yapılacak
çalışmalar,
Uzlaşmanın sonuçları,
İtiraz ve uzlaşma hakkının aynı anda
kullanılmaması ve teminatlı işlemler,
hakkında düzenleme ve açıklamalar yer
almaktadır. Yönetmelik 31.08.2011
tarihinde yürürlüğe girmiştir.
12.09.2011, 2011/10 Sayılı
Zorunlu Karşılıklar Hakkında
Tebliğde Değişiklik Yapılmasına
Dair Tebliğ Resmi Gazete’de
yayımlandı.
Tebliğ ile 16.11.2005 tarihli Resmi
Gazete’de yayımlanan 2005/1 Sayılı
Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğin 4.
maddesinin ikinci fıkrasının (14)
numaralı bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
Aynı Tebliğin 5. maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin (1) ve (2)
numaralı alt bentleri;
“1) Vadesiz ve ihbarlı döviz tevdiat,
yabancı para özel cari ve vadesiz kıymetli
maden depo hesapları ile 1 aya kadar, 3
aya kadar, 6 aya kadar ve 1 yıla kadar
vadeli döviz tevdiat, yabancı para katılma
ve kıymetli maden depo hesaplarında
yüzde 11,5,
2) 1 yıl ve 1 yıldan uzun vadeli döviz
tevdiat, yabancı para katılma ve kıymetli
maden depo hesapları ve birikimli döviz
tevdiat ile yabancı para katılma
hesaplarında yüzde 9,5,”
şekilde değiştirilmiştir.
Aynı Tebliğin 6. maddesi;
“Zorunlu karşılığa tabi yükümlülükler iki
haftada bir cuma günleri itibarıyla
hesaplanır. Cuma gününün resmi tatil
gününe rastlaması halinde,
yükümlülüklerin hesaplanmasında bir
önceki iş günü esas alınır. Repo
işlemlerinden sağlanan zorunlu karşılığa
tabi fonlar ise iki yükümlülük hesaplama
tarihi arasındaki günlerin bakiyelerinin
ortalaması alınarak hesaplanır.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası,
yapılan denetim ve incelemeler
sonucunda zorunlu karşılık
yükümlülüklerinden kaçınmak için işlem
yaptığı tespit edilen bankalardan,
yükümlülüklerini iki yükümlülük
hesaplama tarihi arasındaki günlerin
bakiyelerinin ortalamasını alarak
hesaplamalarını isteyebilir.
Bankaların yabancı para cinsinden
yükümlülükleri ile bu yükümlülükler için
tesis edilen zorunlu karşılık tutarları;
a) Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankasınca alım satımı yapılan
dövizler için yükümlülüklerin
hesaplandığı tarihte Resmî Gazete’de
ilan edilen döviz alış kurları,
b) Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankasınca alım satımı yapılmayan
dövizler için yükümlülüklerin
Vergide Gündem
Gökhan Güngörmüş
ResmiGazete’den...
24 Ekim 2011
hesaplandığı tarihten bir gün önce Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankasının internet sitesinde yayımlanan bilgi amaçlı
döviz kurları,
c) Kıymetli madenler için yükümlülüklerin hesaplandığı
tarihte İstanbul Altın Borsasında oluşan ağırlıklı ortalama
kıymetli maden fiyatları, fiyat oluşmaması halinde
uluslararası piyasalarda oluşan ve İstanbul Altın Borsası
tarafından ilan edilen fiyatlar,
esas alınarak Türk Lirası cinsinden hesaplanır.
Bankalar, Türk Lirası yükümlülükleri için Türk Lirası cinsinden,
yabancı para yükümlülükleri için ABD Doları ve/veya Euro döviz
cinslerinden olmak üzere, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
nezdinde açılan hesaplarda, 5. maddede öngörülen oranlarda
nakden zorunlu karşılık tesis ederler. Ancak;
a) Türk Lirası yükümlülükler için tutulması gereken zorunlu
karşılıkların en fazla yüzde 10’u ABD Doları ve/veya Euro
döviz cinslerinden,
b) Yabancı para yükümlülükler içinde yer alan kıymetli
maden depo hesapları için tutulması gereken zorunlu
karşılıklar standart altın cinsinden,
c) Kıymetli maden depo hesapları hariç yabancı para
yükümlülükler için tutulması gereken zorunlu karşılıkların
en fazla yüzde 10’u standart altın cinsinden,
bloke hesaplarda tesis edilebilir. Standart altın, 18.11.2006 tarihli
Resmi Gazete’de yayımlanan 2006/1 sayılı T.C. Başbakanlık Hazine
Müsteşarlığı’nın “Kıymetli Maden Standartları ve Rafinerileri Hakkında
Tebliği”nin 3. maddesinde yer alan “kıymetli maden” tanımında
belirtilen altındır.
Türk Lirası yükümlülükler için tutulan yabancı para zorunlu
karşılıkların Türk Lirası karşılığı, tesis süresinin ilk gününden bir
önceki iş günü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının internet
sitesinde ilan edilen gösterge niteliğindeki ABD Doları ve Euro döviz
alış kurları esas alınarak hesaplanır. Bu tutarın, dördüncü fıkranın
(a) bendinde belirlenen limiti aşan kısmı zorunlu karşılığa sayılmaz.
Yabancı para yükümlülükler için tutulan altınların Türk Lirası karşılığı,
yükümlülüklerin hesaplandığı tarihte İstanbul Altın Borsasında
oluşan altın fiyatı esas alınarak hesaplanır. Yabancı para
yükümlülükler için tesis edilen altın tutarının, dördüncü fıkranın
(b) ve (c) bendinde belirlenen tutarı aşan kısmı zorunlu karşılığa
sayılmaz.
Bir tesis döneminde tutulması gereken Türk Lirası zorunlu
karşılıkların yüzde 10’unu aşmamak koşuluyla, eksik tutulan
karşılıklar bir sonraki dönemde tutulabilir, fazla tutulan tutarlar
bir sonraki dönemde eksik tutulan karşılıklara sayılır.
Türk Lirası yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu
karşılıkların Türk Lirası cinsinden tutulan kısmı ile yabancı para
yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların
en fazla 3 puanlık kısmı ortalama olarak tesis edilir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, ortalama olarak tutulan
zorunlu karşılıkların bir kısmının veya tamamının bankalar
itibarıyla belirli süreler için bloke olarak tutulmasını isteyebilir.
Zorunlu karşılıkların tesis süresi 14 gündür. Bu süre
yükümlülüklerin hesaplandığı tarihten iki hafta sonraki cuma
günü başlar ve ikinci haftanın perşembe günü mesai saati
bitiminde sona erer. Tesis süresinin ilk gününün resmî tatil
gününe rastlaması halinde, bloke olarak tesis edilen kısımlara
ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmesinde tatili izleyen ilk iş
günü esas alınır.
Zorunlu karşılık yükümlülüklerinin hesaplanma dönemi ile
zorunlu karşılıkların tesis süresi önceden duyurulmak koşuluyla
gerektiğinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca
değiştirilebilir.”
şeklinde değiştirilmiştir.
Bu Tebliğin 3. maddesi ile değiştirilen 2005/1 sayılı Zorunlu
Karşılıklar Hakkında Tebliğin 6. maddesinin dördüncü fıkrasının
(a) bendi ile beşinci fıkrası 16.09.2011 tarihinde yürürlüğe
girmiştir. Diğer hükümleri ise 14.10.2011 tarihinde yürürlüğe
girecektir.
14.09.2011, 2011/2198 Sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı.
“4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa Ekli (I) Sayılı
Listenin (B) Cetvelinde Yer Alan Bazı Mallarda Uygulanan Özel
Tüketim Vergisi Tutarlarının Yeniden Belirlenmesi ile 2010/668
Sayılı Kararnamede Değişiklik Yapılmasına İlişkin 2011/2198
Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı” ile Özel Tüketim Vergisi Kanununa
ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan bazı mallara
ilişkin özel tüketim vergisi yeniden belirlenmiştir.
Bu Karar ile ayrıca 07.06.2010 tarihli ve 2010/668 sayılı
Kararnamenin eki Kararın 1. maddesindeki listede yer alan bazı
malların tesliminde uygulanacak özel tüketim vergisi tutarının
tecil edilecek kısmını belirleyen oranlar da değiştirilmiştir.
Karar 14.09.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
25Ekim 2011
21.09.2011, 21 Seri Numaralı Özel Tüketim
Vergisi Genel Tebliği Resmi Gazete’de yayımlandı.
Tebliğ ile 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I)
sayılı listedeki mallarda ÖTV uygulamalarına ilişkin ÖTV Genel
Tebliğlerinde bazı düzenlemeler yapılmıştır.
Söz konusu tebliğ ile;
1 Seri No.lu ÖTV Genel Tebliği’nin “Verginin Tecili ve
Terkini” başlıklı 9. bölümündeki ÖTV Kanunu’nun 8/1.
maddesi kapsamında tecil terkin uygulaması,
1 Seri No.lu ÖTV Genel Tebliği’nin “ÖTV Oranları ve
Tutarları” başlıklı 11. bölümündeki teminat uygulaması,
1 Seri No.lu ÖTV Genel Tebliği’nin “(I) Sayılı Listedeki
Mallar İçin Gümrükte Alınacak Teminat” başlıklı 16.3.
bölümündeki teminat uygulaması,
ile ilgili yeni düzenlemeler yapılmaktadır.
Ayrıca söz konusu tebliğ ile 5 Seri No.lu ÖTV Genel Tebliği’nin
A/2, A/3 ve A/4 bölümlerinde de değişiklikler yapılmıştır. Diğer
taraftan 1 Seri No.lu ÖTV Genel Tebliği’nin ekinde yer alan
“İthal Edilen Petrol Ürünleri ile Teminata Ait Bilgi Formu
(EK:11)” ile “İthal Edilen Petrol Ürünlerinin Tesliminde Beyan
Edilen ÖTV’ye Ait Bilgi Formu (EK:12)”nda da bazı değişiklikler
yapılmıştır. Söz konusu formların 21 seri numaralı ÖTV Genel
Tebliği ekinde yer alan yeni şekilleri kullanılacaktır.
KonuTarih
26 Ekim 2011
No
Sirküler indeks
93 23.09.2011
92 20.09.2011
91 14.09.2011
90 26.08.2011
89 19.08.2011
88 16.08.2011
87 12.08.2011
86 12.08.2011
85 11.08.2011
84 29.07.2011
83 27.07.2011
82 25.07.2011
81 18.07.2011
80 13.07.2011
79 07.07.2011
78 06.07.2011
77 06.07.2011
76 06.07.2011
75 04.07.2011
74 29.06.2011
73 15.06.2011
72 13.06.2011
71 10.06.2011
70 08.06.2011
69 08.06..2011
Başbakanlık aracılığıyla Somali’ye yapılan bağışların tamamı beyan edilen kazançtanindirilebilir.
Vergi ziyaı ve usulsüzlük cezalarında “tekerrür” halinde ceza artırımı uygulaması ile ilgiliaçıklamalar yapıldı.
Deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetlerde KDVistisnası uygulaması.
Finansal Kiralama Kanunu kapsamında yapılan kiralayan değişikliğinde damga vergisi istisnası.
60 numaralı KDV sirküleri ile KDV Kanunu’nun uygulamasına ilişkin açıklamalar yapıldı.
Türkiye ile Malta arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması imzalandı.
Emlak vergisi bildirimi ve özürlülerde indirimli bina vergisi oranı uygulaması hakkında açıklamalaryapıldı.
Mali tatil nedeniyle verilme süresi uzayan bazı beyannamelerin verilme ve ödeme süreleri ileHaziran dönemine ilişkin Ba-Bs formlarının verilme süreleri uzatıldı.
Gelir İdaresi Başkanlığı ile mükellef arasında ilk “ Tek Taraflı Peşin Fiyatlandırma Anlaşması “imzalandı
Vergi inceleme birimleri birleştirildi.
Banka, sigorta şirketi ve sermaye piyasası aracı kurumlarının Vergi Usul Kanunu’ndan doğanbildirim yükümlülükleri.
28 Ekim 2010 tarihinden önce kullandırılan sabit oranlı Türk Lirası kredilerindeki KKDF oranı% 10 olarak uygulanacak.
1 Temmuz 2011 tarihinden itibaren uygulanacak olan, gelir vergisinden istisna yurtiçi veyurtdışı gündelik tutarları ile bu tutarlara karşılık gelen gelir dilimleri.
1 Temmuz 2011 tarihinden itibaren gelir vergisinden istisna olarak değerlendirilecek olan;kıdem tazminatı, çocuk yardımı ve sigorta şirketlerince sigortalılara yapılacak ödeme tutarları.
İMKB’de işlem gören tahvil ve bonoların 30 Haziran 2011 tarihi itibarıyla değerlendirilmesindeesas alınacak borsa rayiçleri.
Kira sertifikalarından elde edilen gelirlere uygulanacak stopaj oranları ile bu menkul kıymetişlemlerinden lehe kalan paralara uygulanacak BSMV oranları belirlendi.
Yıllık ve munzam oda aidatlarının 2011 yılına ilişkin ilk taksitlerin 30 Haziran 2011 tarihinekadar ödenmesi gerekiyor.
İhraç malı taşıyan araçlara motorin tesliminde KDV ve ÖTV istisnasının uygulandığı sınırkapılarına Mersin de eklendi.
1 Temmuz - 20 Temmuz 2011 tarihleri arasında mali tatil uygulanacaktır.
1 Temmuz 2011 tarihinden itibaren uygulanacak olan sosyal güvenlik primine esaskazanç alt ve üst sınırları
1 Temmuz 2011 tarihinden itibaren uygulanacak olan asgari ücret tutarları.
Temmuz dönemine ilişkin Ba ve Bs formlarının verilme süresi 7 Eylül 2011 tarihine kadaruzatıldı.
ÖTV Kanunu’na ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan mallarda uygulanan ÖTV’lerintecil ve tahsil edilecek tutarları.
Türkiye - Almanya Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması 19 Eylül 2011 tarihindeBerlin’de imzalandı.
Maliye Bakanlığınca ÖTV Kanunu kapsamındaki tecil-terkin ve teminat uygulamaları hakkındayeni düzenlemeler yapıldı.
7 Ekim 2011 Cuma
10 Ekim 2011 Pazartesi
17 Ekim 2011 Pazartesi
20 Ekim 2011 Perşembe
24 Ekim 2011 Pazartesi
25 Ekim 2011 Salı
26 Ekim 2011 Çarşamba
31 Ekim 2011 Pazartesi
Eylül 2011 dönemine ilişkin çeklere ait değerli kağıtlar vergisinin bildirimi ve ödenmesi
16-30 Eylül 2011 dönemine ait petrol ve doğalgaz ürünlerine ilişkin özel tüketim vergisi
beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesi ve verginin ödenmesi
Eylül 2011 dönemine ait kolalı gazoz, alkollü içecekler ve tütün mamullerine ilişkin özel tüketim
vergisi beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesi ve verginin ödenmesi
Eylül 2011 dönemine ait dayanıklı tüketim ve diğer mallara ilişkin özel tüketim vergisi beyannamesinin
elektronik ortamda gönderilmesi ve verginin ödenmesi
Eylül 2011 dönemine ait tescile tabi olmayan motorlu taşıt araçlarına ilişkin özel tüketim vergisi
beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesi ve verginin ödenmesi
Eylül 2011 dönemine ait banka ve sigorta muameleleri vergisi beyannamesinin elektronik ortamda
gönderilmesi ve verginin ödenmesi
Eylül 2011 dönemine ait özel iletişim vergisi beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesi
ve verginin ödenmesi
Eylül 2011 dönemine ait kaynak kullanımı destekleme fonu kesintilerinin bildirimi ve ödenmesi
Eylül 2011 dönemine ait belediyelere ödenecek vergilerin (haberleşme vergisi hariç) beyanı ve
ödenmesi
Eylül 2011 dönemine ait şans oyunları vergisi beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesi
ve verginin ödenmesi
Eylül 2011 dönemine ait yarışma ve çekilişler ile futbol müsabakalarına ait müşterek bahislerle
ilgili veraset ve intikal vergisinin elektronik ortamda beyanı ve ödemesi
Eylül 2011 dönemine ait gelir vergisi stopajının muhtasar beyanname ile elektronik ortamda beyanı
Eylül 2011 dönemine ait kurumlar vergisi stopajının muhtasar beyanname ile elektronik ortamda
beyanı
Eylül 2011 dönemine ait istihkaktan kesinti suretiyle tahsil edilen damga vergisi ile sürekli
mükellefiyeti bulunanlar için makbuz karşılığı ödenmesi gereken damga vergisinin elektronik
ortamda beyanı
Temmuz-Ağustos-Eylül 2011 dönemine ait gelir vergisi stopajının muhtasar beyanname ile
elektronik ortamda beyanı
GVK geçici 67. madde uyarınca Temmuz-Ağustos-Eylül 2011 döneminde yapılan tevkifatın muhtasar
beyanname ile elektronik ortamda beyanı
Eylül 2011 dönemine ilişkin sosyal güvenlik primlerinin elektronik ortamda beyan edilmesi
Eylül 2011 dönemine ait katma değer vergisi beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesi
1-15 Ekim 2011 dönemine ait petrol ve doğalgaz ürünlerine ilişkin özel tüketim vergisi
beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesi ve verginin ödenmesi
Eylül 2011 dönemine ait muhtasar beyanname ile beyan edilen gelir vergisi stopajının ödenmesi
Eylül 2011 dönemine ait muhtasar beyanname ile beyan edilen kurumlar vergisi stopajının ödenmesi
Eylül 2011 dönemine ait istihkaktan kesinti suretiyle tahsil edilen damga vergisi ile sürekli
mükellefiyeti bulunanlar için makbuz karşılığı ödenmesi gereken damga vergisinin ödenmesi
Temmuz-Ağustos-Eylül 2011 dönemine ait gelir vergisi stopajının ödenmesi
GVK geçici 67. madde uyarınca Temmuz-Ağustos-Eylül 2011 döneminde yapılan tevkifatın ödenmesi
Eylül 2011 dönemine ait katma değer vergisi ödenmesi
Eylül 2011 dönemine ilişkin sosyal güvenlik primlerinin ödenmesi
Eylül 2011 dönemine ilişkin haberleşme vergisinin elektronik ortamda beyanı ve ödenmesi
Kayıtlı bulunulan odalara yıllık ve munzam aidatların 2. taksitlerinin ödenmesi
Eylül 2011 dönemine ait mal ve hizmet alımlarına ilişkin bildirim formunun (Form Ba) bildirilmesi
Eylül 2011 dönemine ait mal ve hizmet satışlarına ilişkin bildirim formunun (Form Bs) bildirilmesi
Ekim 2011 27
Vergi takvimi
2011 Ekim ayı mali yükümlülükler takvimi
28 Ekim 2011
Pratik BilgilerPerakende satış fişi veya ödeme kaydedici cihaz fişidüzenleme üst sınırı (01.01.2011’den itibaren) 700 TL
Doğrudan gider yazılabilecek demirbaşlar için aranacak üst sınır(01.01.2011’den itibaren) 700 TL
Konut kira gelirlerinde gelir vergisinden istisna edilen tutar (2011)2.800 TL
Temerrüt faizi (01.07.2009 tarihinden itibaren) % 19
Gelir vergisi tevkifat oranları
Yıllara sari inşaat ve onarma işlerini yapanlara ödenenistihkak bedelleri % 3
İşyeri kira ödemeleri % 20
Serbest meslek kazançları % 20
Mevduat ve döviz tevdiat hesaplarına ödenen faizler(her vadede) % 15
Hazine bonosu ve Devlet tahvili faiz gelirleri Yatırımcıların statüsüne göre % 0,(TL veya yabancı para cinsinden ihraç edilmiş) % 10
Repo kazançları % 15
IMKB’de işlem gören hisse senetlerinin alım satım kazançları(Tam mükelleflerin menkul kıymet yatırım ortaklığıhisse senetlerinden elde ettiği kazançlardan % 10) % 0
Yeniden değerleme oranları2010 yılı için % 7,72009 yılı için % 2,22008 yılı için % 12,0
Reeskont ve avans işlemlerinde uygulanacak iskonto ve faiz oranlarıReeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto oranı (yıllık) % 14Avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranı (yıllık) % 15Not: 238 seri numaralı VUK Genel Tebliği uyarınca alacak ve borç senetlerinin iç iskontoyöntemiyle reeskontu işleminde, (30.12.2010 tarihinden itibaren) % 15 oranı esasalınacaktır.
Gelir vergisinden istisna yurtiçi gündelik tutarları(01.07.2011-31.12.2011)Brüt aylık tutarı Gündelik tutarı1.474,88 ve fazlası 41,00 TL1.463,28 - 1.474,87 34,50 TL1.321,47 - 1.463,27 31,50 TL1.140,98 - 1.321,46 29,00 TL 921,49 - 1.140,97 26,50 TL 921,48 ve daha aşağısı 25,50 TL
Tecil faizi oranlarıUygulandığı dönem Yıllık oran21.12.2000 - 30.03.2001 % 3631.03.2001 - 01.02.2002 % 7202.02.2002 - 11.11.2003 % 6012.11.2003 - 03.03.2005 % 3604.03.2005 - 27.04.2006 % 3028.04.2006 - 20.11.2009 % 2421.11.2009 - 20.10.2010 % 1921.10.2010 tarihinden itibaren % 12
Gecikme zammı ve gecikme faizi oranlarıUygulandığı dönem Aylık oran02.12.2000 - 28.03.2001 % 5,0029.03.2001 - 30.01.2002 % 10,0031.01.2002 - 11.11.2003 % 7,0012.11.2003 - 01.03.2005 % 4,0002.03.2005 - 20.04.2006 % 3,0021.04.2006 - 18.11.2009 % 2,5019.11.2009 - 18.10.2010 % 1,9519.10.2010 tarihinden itibaren % 1,40
Geçici vergi oranları (2011 yılı)Gelir vergisi mükelleflerinde % 15Kurumlar vergisi mükelleflerinde % 20
Gelir vergisinden istisna çocuk yardımı (01.07.2011 - 31.12.2011)0-6 yaş grubunda bulunanlar 32,23 TLDiğerleri 16,12 TL
Gelir vergisinden istisna olan günlük yemek yardımı01.01.2011 tarihinden itibaren (KDV Hariç) 10,70 TL
Sakatlık indirimi (2011)1. derece sakatlar 700 TL2. derece sakatlar 350 TL3. derece sakatlar 170 TL
Damga vergisi oranları / tutarları (2011)Ücretlerde (Avanslar dahil) Binde 6,60Mukavelenamelerde Binde 8,25Kira mukavelenamelerinde(Mukavele süresine göre kira bedeli üzerinden) Binde 1,65Bilançolar 23,20 TLGelir tabloları 11,30 TLYıllık gelir vergisi beyannameleri 30,00 TLKurumlar vergisi beyannameleri 40,10 TLKatma değer vergisi ve muhtasar beyannameler 19,90 TL
2011 yılı gelirlerine uygulanacak gelir vergisi tarifesiA. Ücret gelirleriGelir Dilimi Vergi Oranı9.400 TL’ye kadar % 1523.000 TL’nin 9.400 TL’si için 1.410 TL, fazlası % 2080.000 TL’nin 23.000 TL’si için 4.130 TL, fazlası % 2780.000 TL’den fazlasının 80.000 TL’si için 19.520 TL, fazlası % 35B. Ücret dışındaki gelirlerGelir Dilimi Vergi Oranı9.400 TL’ye kadar % 1523.000 TL’nin 9.400 TL’si için 1.410 TL, fazlası % 2053.000 TL’nin 23.000 TL’si için 4.130 TL, fazlası % 2753.000 TL’den fazlasının 53.000 TL’si için 12.230 TL, fazlası % 35
Özel usulsüzlük cezaları (2011 yılı)Özel usulsüzlük fiilleri Ceza tutarıFatura, gider pusulası, serbest meslek makbuzu,müstahsil makbuzu verilmemesi ve alınmaması halinde,belgede yazılması gereken meblağın %10’u.Fatura, gider pusulası, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu,perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihaz fişi ve yolcu taşımabiletlerinin alınmaması (vergi mükellefi olmayanlar için) 34 TLVergi levhası bulundurulmaması 170 TLTek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkinusul ve esaslara uyulmaması 3.700 TLVergi kimlik numarası ile ilgili mecburiyetlere uyulmaması(her bir işlem için) 200 TLVergi kimlik numarası ile ilgili bildirim mecburiyetine uyulmaması 800 TLYetkililerce istenilen bilgilerin verilmemesi (1. sınıf tüccarlar) 1.070 TL
Asgari ücret (16 yaşını doldurmuş işçiler)Ödemeler/Kesintiler 01.01.2011-30.06.2011 01.07.2011-31.12.2011Brüt asgari ücret 796,50 TL 837,00 TLSosyal güvenlik primi işçi payı (%14) 111,51 TL 117,18 TLİşsizlik sigortası primi işçi payı (%1) 7,97 TL 8,37 TLGelir vergisi matrahı 677,02 TL 711,45 TLHesaplanan gelir vergisi (%15) 101,55 TL 106,72 TLAsgari geçim indirimi (*) (-) 59,74 TL 59,74 TLKesilecek gelir vergisi 41,81 TL 46,98 TLDamga vergisi (binde 6,6) 5,26 TL 5,52 TLKesintiler toplamı 166,55 TL 178,05 TLNet asgari ücret 629,95 TL 658,95 TL(*) Yukarıdaki asgari geçim indirimi hesaplaması çalışanın bekar olduğu varsayımınagöre yapılmıştır. Çalışanın medeni durumu ve çocuk sayısına göre asgari geçim indirimitutarı değişecektir. Ücretlinin, eşinin çalışmaması ve 4 çocuklarının bulunması durumunda,asgari geçim indirimi tutarı 101,55 TL olacaktır.
Sosyal güvenlik primine esas aylık kazançların alt ve üst sınırlarıUygulandığı dönem Alt sınır (TL) Üst sınır (TL)01.01.2011-30.06.2011 796,50 5.177,4001.07.2011-31.12.2011 837,00 5.440,50
İşsizlik sigortası prim oranları (2011 yılı)İşçiden % 1İşverenden % 2Devlet katkısı % 1
Gelir vergisinden istisna kıdem tazminatı tutarlarıUygulandığı dönem Tutar (TL)01.01.2011 - 30.06.2011 2.623,2301.07.2011 - 31.12.2011 2.731,85
Vergi hakkında Ekim 2011
Her bir belge için170 TL’den az olamaz.
Not less thanTRL 170for each
document
Stamp duty rates / amounts (2011)On wages (including advances) 0,66%On contracts 0,825%On rent contracts (over the rental fee to be determined accordingto the contract period) 0,165%Balance sheets TRL 23,20Income statements TRL 11,30Annual income tax returns TRL 30,00Corporation tax returns TRL 40,10Value added tax and withholding returns TRL 19,90
Income tax tariff to be applied on 2011 incomesA. SalariesIncome brackets Tax rateUp to TRL 9.400 15%For TRL 23.000; for the first TRL 9.400, TRL 1.410, for above 20%For TRL 80.000; for the first TRL 23.000, TRL 4.130, for above 27%For more than TRL 80.000, for TRL 80.000, TRL 19.520, for above 35%
B. Other incomeIncome brackets Tax rateUp to TRL 9.400 15%For TRL 23.000; for the first TRL 9.400, TRL 1.410, for above 20%For TRL 53.000; for the first TRL 23.000, TRL 4.130, for above 27%For more than TRL 53.000, for TRL 53.000, TRL 12.230, for above 35%
Special irregularity fines (2011)Special irregularity acts Fine amountIf invoice, statement of expense, independent professionalservice receipt or producer receipt is not issued orreceived, 10% of the amount which should be written on therelevant document.
Failure to obtain invoice, expense voucher, independentprofessional vouchers, producer’s receipt, retail sales voucher,payment recorder device voucher and passenger tickets(for non-taxpayers) TRL 34
Failure to keep available tax plates TRL 170
Failure to comply with the uniform chart of accounts and theprocedures and principles concerning financial statements TRL 3.700
Failure to comply with the obligations concerningtax identity number (for each transaction) TRL 200
Failure to comply with the obligation of notification concerningtax identity number TRL 800
Failure to provide information requested by the authorities(1st class merchants) TRL 1.070
Minimum wage (Employees over the age of 16)Payments/withholdings 01.01.2011-30.06.2011 01.07.2011-31.12.2011Gross amount TRL 796,50 TRL 837,00Social security premium employee’scontribution (14%) TRL 111,51 TRL 117,18Unemployment insurance premium employee’s contribution (1%) TRL 7,97 TRL 8,37Income tax base TRL 677,02 TRL 711,45Calculated income tax (15%) TRL 101,55 TRL 106,72Minimum living allowance (*) (-) TRL 59,74 TRL 59,74Income tax to be paid TRL 41,81 TRL 46,98Stamp duty (0,66%) TRL 5,26 TRL 5,52Total withholdings TRL 166,55 TRL 178,05Net payable amount TRL 629,95 TRL 658,95(*)The foregoing minimum living allowance has been calculated on the assumption thatthe employee is single. The minimum living allowance will vary depending on the maritalstatus of the employee and the number of children. For wage earner, provided that his orher spouse does not work and has four children, minimum living allowance will be 101,55TRL.
The lower and upper limits that will be the basis for social security premiumPeriod Lower limit (TRL) Upper limit (TRL)01.01.2011 - 30.06.2011 796,50 5.177,4001.07.2011 - 31.12.2011 837,00 5.440,50
Unemployment insurance premium rates (2011)From the employee 1%From the employer 2%Government contribution 1%
Severance pay amounts exempt from income taxPeriod Amount (TRL)01.01.2011 - 30.06.2011 2.623,2301.07.2011 - 31.12.2011 2.731,85
October 201129
Concerning tax October 2011
Practical InformationThe upper limit for drawing up retail sales slips or paymentrecording device voucher (beginning from 01.01.2011) TRL 700The upper limit to be sought for the furniture, fittings and fixturesto be directly recorded as expense (beginning from 01.01.2011) TRL 700The amount exempted from income tax in rental fees paidfor housing (2011) TRL 2.800Default interest (beginning from 01.07.2009) 19%
Withholding tax ratesProgress payments paid to those performing multi-yearconstruction and repair works 3%Work place rent payments 20%Independent professional payments 20%Interests paid to deposit and foreign exchange depositaccounts (at any maturity) 15%Interest income from Government bonds andTreasury bills 0%, 10% (Depending(issued in TRL or foreign currency) on the status of the investors)Repo gains 15%Capital gains from share certificates traded in IstanbulStock Exchange. (10 % for capital gains that resident taxpayersderived from shares of marketable security investment trusts) 0%
The revaluation ratesFor the year 2010 7,7%For the year 2009 2,2%For the year 2008 12,0%
Discount and interest rates to be applied in rediscount and advancetransactionsRate of discount applicable on rediscount transactions (annual) 14%Rate of interest applicable on advance transactions (annual) 15%Note: Pursuant to Tax Procedures Code Series No. 238, 15% rate will be taken as basisduring the rediscount of the notes payable and notes receivable through imputed discountmethod.
Domestic daily allowances exempt from income tax (01.07.2011-31.12.2011)Monthly gross amount Daily allowance1.474,88 and higher TRL 41,001.463,28 - 1.474,87 TRL 34,501.321,47 - 1.463,27 TRL 31,501.140,98 - 1.321,46 TRL 29,00 921,49 - 1.140,97 TRL 26,50 921,48 and lower TRL 25,50
Deferral interest ratesPeriod Annual rate21.12.2000 - 30.03.2001 36%31.03.2001 - 01.02.2002 72%02.02.2002 - 11.11.2003 60%12.11.2003 - 03.03.2005 36%04.03.2005 - 27.04.2006 30%28.04.2006 - 20.11.2009 24%21.11.2009 - 20.10.2010 19%Since 21.10.2010 12%
Delay surcharge and delay interest ratesPeriod Monthly rate02.12.2000 - 28.03.2001 5,00%29.03.2001 - 30.01.2002 10,00%31.01.2002 - 11.11.2003 7,00%12.11.2003 - 01.03.2005 4,00%02.03.2005 - 20.04.2006 3,00%21.04.2006 - 18.11.2009 2,50%19.11.2009 - 18.10.2010 1,95%Since 19.10.2010 1,40%
Temporary tax rates (2011)For income taxpayers 15%For corporate taxpayers 20%
Children allowance exempt from income tax (01.07.2011 - 31.12.2011)For children between 0-6 ages TRL 32,23Others TRL 16,12
Daily meal allowance exempt from income taxBeginning from 01.01.2011 (VAT Exclusive) TRL 10,70
Disability allowance (2011)For 1st degree disabled TRL 700For 2nd degree disabled TRL 350For 3rd degree disabled TRL 170
Ernst & Young HakkındaErnst & Young, denetim, vergi, kurumsalfinansman ve danışmanlık hizmetlerindebir dünya lideridir. Dünya genelinde toplam141.000 çalışanımız, ortak değerlerimizive kaliteyi ön planda tutan kararlıtutumumuzu hep birlikte paylaşmaktadır.
Ernst & Young, her biri ayrı birer tüzelkişiliğe sahip Ernst & Young GlobalLimited’e üye firmalardan oluşan globalbir organizasyon olup tüm hizmetlerinibu üye firmalar tarafından sunmaktadır.
Ernst & Young’ın sunduğu vergihizmetleriİşleriniz gerçek potansiyellerine güçlütemeller üzerinde yapılandırılarak vesürdürülebilir bir şekilde geliştirilerekulaşabilir. Ernst & Young olarak vergiyükümlülüklerinizi sorumlu ve zamanındayerine getirmenizin önemli bir fark ortayaçıkaracağını düşünüyoruz. Bu nedenle135’ten fazla ülkedeki 25,000 vergiçalışanlarımız nerede olursanız olun vevergi ihtiyaçlarınız ne olursa olsunkaliteli hizmet anlayışımıza duyduğumuztereddütsüz bağlılık temelinde sizlereteknik bilgi, iş tecrübesi ve tutarlımetodolojiler sunmaktadır.Ernst & Young’ın farkı buradadır.
© Ernst & Young 2011Tüm Hakları Saklıdır.
Ernst & Young
Assurance | Tax | Transactions | Advisory
“Vergide Gündem” dergisi okuyuculara genel bilgi vermek amacıyla, yayınahazırlandığı tarih itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri dikkatealınarak hazırlanmıştır. Dergide yer alan makaleler yazarlarının konu hakkındakikişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Makaleler ile dergide yer alan bilgi veaçıklamalardan dolayı Ernst & Young ve Kuzey Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş.’yesorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarlayorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadanönce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.
www.ey.com/trwww.vergidegundem.com