50
EMPERYAL‹ZME VE OL‹GARfi‹YE KARfiI YÜRÜYÜŞ YÜRÜYÜŞ Say›: 13 / 23 A¤ustos 2009 / Fiyat›: 1 YTL (kdv dahil) u u Adli T›p’›n Güler Zere’yle ‹lgili Karar› 27 A¤ustos’ta u uT›p ve Hukuk, Güler Zere’nin tahliye edilmesini emrediyor. u uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçelerini... Erzurum’da Vatanseverlere Sald›r› Önce Linç Güruhu, Sonra Polis Sald›rd›! AKP’liler, AB’ciler, Düzen Partileri; Demokrasinizi görelim; Demokratl›¤›n›z› görelim. Hepinizi Erzurum’daki Linç Sald›r›s›n› Lanetlemeye Ça¤›r›yoruz. Lanetlemeyen Sald›r›ya Ortakt›r! ‹lericiler, Demokratlar, Tüm Halk Güçleri; Linç Sald›r›s›n›n Karfl›s›na Ç›kal›m. Davaya 5 Kas›m’da Devam Edilecek! Meydan› Linç Güruhuna m› B›raka- ca¤›z, Vatanseverleri Sahiplenecek miyiz? Linç Sald›r›s›na Kat›lan Ve Onaylayan Erzurumlular! Sald›rd›¤›n›z, Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadele Etti¤i ‹çin Hapsedilenlerdir! Amerikan ‹flbirlikçilerinin Oyununa Geldi¤inizin Fark›nda m›s›n›z? ADALET ‹ST‹YORUZ! GÜLER’‹ ‹ST‹YORUZ

uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

EMPERYAL‹ZME VE OL‹GARfi‹YE KARfiI

YÜRÜYÜŞYÜRÜYÜŞSay›: 13 / 23 A¤ustos 2009 / Fiyat›: 1 YTL (kdv dahil)

uu Adli T›p’›n Güler Zere’yle ‹lgili Karar› 27 A¤ustos’ta

uuT›p ve Hukuk, Güler Zere’nintahliye edilmesini emrediyor.

uuYasalar›n›za uyun! ÇözünGüler Zere’nin Kelepçelerini...

Erzurum’da Vatanseverlere Sald›r›

Önce Linç Güruhu, Sonra Polis Sald›rd›!

AKP’liler, AB’ciler,Düzen Partileri;

Demokrasinizi görelim;Demokratl›¤›n›z› görelim. Hepinizi Erzurum’dakiLinç Sald›r›s›n›LanetlemeyeÇa¤›r›yoruz.LanetlemeyenSald›r›ya Ortakt›r!

‹lericiler,Demokratlar,

Tüm Halk Güçleri;Linç Sald›r›s›n›nKarfl›s›na Ç›kal›m.Davaya 5 Kas›m’daDevam Edilecek! Meydan› LinçGüruhuna m› B›raka-ca¤›z, VatanseverleriSahiplenecek miyiz?

Linç Sald›r›s›naKat›lan Ve Onaylayan

Erzurumlular!Sald›rd›¤›n›z, AmerikanEmperyalizmine Karfl›Mücadele Etti¤i ‹çinHapsedilenlerdir!Amerikan‹flbirlikçilerininOyununa Geldi¤inizinFark›nda m›s›n›z?

ADALET‹ST‹YORUZ!

GÜLER’‹ ‹ST‹YORUZ

Page 2: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

19-22 Aral›k katliam›n›n ard›ndan sevkedildi¤i Kütahya hapis-hanesinde 6. Ekip direniflçisi olarak ölüm orucuna bafllad›. 31A¤ustos 2002’de ölümsüzleflti. Fatma Tokay Köse, 14 Eylül 1967, Elaz›¤-Alacakaya-Çatakl›Köyü do¤umluydu. 1987’de Hacettepe Üniversitesi’nde müca-deleye kat›ld›. 1990’a kadar, gençlik örgütlenmesinde yerald›.Daha sonra illegal örgütlenmede K›rflehir, Nevflehir ve K›r›k-

kale sorumlusu olarak görev üstlendi. 1994’te tutsak düfltü.

YYaaflfl››yyoorrllaarr 28 AA¤ustos

3 EEylül

1994’ün 3-4Eylül günleri bo-yunca Dersim’inÇemiflgezek ilçesi-ne ba¤l› Ulukaleköyü Arasor dere-si mevkiinde sü-ren çat›flmalardaflehit düfltüler. Aydemir; 1970

Hekimhan do¤umluydu. 1993 Mart’›n-da gerillaya kat›ld›. Katledildi¤indegrup komutan›yd›. Nurhan; 1974 Pertek do¤umludur.Köylerde Newrozlar’›, yoldafllar›n›n ce-naze törenlerini örgütledi ve gerillayakat›ld›. Asuman; 1971 Çemiflgezek do¤umlu-dur. 1980-84 y›llar›nda köylerine gelen

gerillalar› tan›d›. 1993 Nisan’›nda gerillaya kat›ld›. Hülya; 1977 Hozat do¤umludur. 1993 Temmuz’unda gerillaya kat›ld›. Orhan; 1974 Kahramanmarafl do¤umludur. 1993 Ekim’inde gerillaya kat›ld›. Önce köylerinde, sonra da¤larda umudun bayra¤›n› dalgaland›rarak ölümsüzlefltiler.

AAyyddeemmiirr fifiAAHH‹‹NN((NNiiyyaazzii))

‹stanbul 1 May›s Mahallesi halk›n›n mücadelesindeyeralan bir devrimciydi. Mahallede lokantac›l›k ya-pan U¤urlu 28 A¤ustos 1980’da katledildi.

SSaaddeettttiinn UU⁄⁄UURRLLUU

1968 do¤umlu, Sivasl› Ali R›za, ‹stanbul Gazi Mahalle-si’nde mücadele içinde büyüdü. Çeflitli görevler üstlen-di. 1991’de silahl› birlikte yerald›. 1 Eylül 1992’de‹stanbul Avc›lar’da bir iflkencecinin cezaland›r›lmas›nayönelik eylemde flehit düfltü.

AAllii RR››zzaa KKAARRAAGGÖÖZZ

1960 do¤umluydu, genç yaflta devrim mücadelesindeyerald›. Cuntadan sonra yurtd›fl›na ç›kt›. 30 A¤ustos1983’de Almanya’dan Türkiye’ye iadesi için durufl-man›n yap›ld›¤› mahkeme salonunun penceresindenatlay›p ölümü seçerek Almanya’n›n siyasi mültecileriTürkiye’ye iade etme politikas›n› protesto etti.

KKeemmaall AALLTTUUNN

1970, Bursa ‹negöl do¤umluydu. 19 yafl›nda ‹Ü. Ede-biyat Fakültesi ö¤rencisiyken Dev-Genç saflar›na kat›l-d›. Kendini gelifltirmesiyle, militanl›¤›yla Dev-Genç’inyöneticilerinden biri oldu. 31 A¤ustos 1992’de ‹s-tanbul Reflitpafla’daki evinde polis taraf›ndan pusuyadüflürüldü. Tüpgaz› silah yaparak direndi ve flehit düfl-tü. EEkkrreemm AAkk››nn SSAAVVAAfifi

F Tipleri gündeme geldi¤inde, Bursa’da destek eyle-mine bafllad›. Tutuklanmas›na ra¤men eylemini sür-dürdü. Tahliye edildikten sonra Küçükarmutlu’ya gi-derek ölüm orucunu orada sürdürdü. 31 A¤ustos2001’de Küçükarmutlu direnifl evinde flehit düfltü. fiimflek, 4 Mart 1963, Erzincan do¤umluydu. Pir Sultanve Mahir sevgisiyle büyümüfltü. Anadolu TAYAD’›n ku-

rucu üyelerindendi. Bir halk önderi olarak ölümsüzleflti. HHüüllyyaa fifi‹‹MMfifiEEKK

NNuurrhhaann AAZZAAKK((EEyylleemm))

HHüüllyyaa AATTEEfifi((PPeerriihhaann))

OOrrhhaann KKOORRKKUUTT((HHaassaann))

AAssuummaann KKOOÇÇ((MMaakkbbuullee))

FFaattmmaa TTookkaayy KKÖÖSSEE

EEkkrreemm AAkk››nn SSaavvaaflfl......BBiirr YYoollddaaflfl›› AAnnllaatt››yyoorr::

“Onun hiç bir zaman zorluklar karfl›s›nda y›lg›nl›¤a, morals-izli¤e düfltü¤ünü görmedim. Çünkü zorluklar› her zaman küçüms-erdi. ‹nsan iradesinin zorluklar› yenmedeki gücünü biliyordu.

Ço¤u zaman evsiz, paras›z kalmas›na ra¤men, flikayet etti¤inehiç rastlamad›m...

Gene bir defas›nda kalacak ev bulamam›flt›k. Gidecek yerimizyoktu. D›flarda kald›k. K›fl’›n ortas›yd› ve d›flarda kar ya¤›yordu.Kalacak bofl bir inflaat aram›fl ve sonunda bulmufltuk.

Yere gazete serdik. Gazetelerin üstüne oturduk. Biraz sohbetettikten sonra Ekrem “uyuyal›m” dedi. Ben “bu so¤ukta, gazete-ler üstünde nas›l uyuruz, üflürüz” dedim.

Ekrem, son derece do¤al bir biçimde “uyuyal›m” dedi.Gazetelerin üstüne uzand›k ama ben so¤ukta uyuyamad›m. Birara Ekrem’den ses gelmeyince dikkatli bakt›¤›mda uyudu¤unugördüm. O, birçok kez d›flarda kald›¤›n›, d›flarda yatt›¤›n›anlatm›flt› daha sonra...

Dünya halklar›n›n “Ho Amca”s›yd›.Bu s›fat›, Vietnam devrimindeki teorik,pratik önderli¤iyle, halk›n› kurtuluflaulaflt›ran kurmayl›¤›yla kazand›. 1925’teyakt›¤› kurtulufl atefli, Amerikan empe-ryalistleri Vietnam’dan kovuluncayakadar sönmedi.

Giap’›n sözleriyle “Gücünü prolete-rya enternasyonalizmine ve sosyalizmi-ne s›k› s›k›ya ba¤l›l›ktan, halk›naduydu¤u s›n›rs›z aflktan, kahramanl›k ve

yurtseverlik gelene¤inden al›yordu... Marksizm-Leninizm›fl›¤›nda en yüksek düzeye ulaflan ça¤›m›z›n sosyalist devri-minin getirdi¤i ahlaki ilkeler Ho Amca'da somutlaflm›flt›r...”3 Eylül 1969’da aram›zdan ayr›ld›¤›nda eflsiz bir direnifldestan›n› ve parlak bir zaferi dünya halklar›na miras b›rakt›.

DDaahhaa bbüüyyüü¤¤üünnüü yyaappaaccaa¤¤››zz,,ddaahhaa ffaazzllaass››nn›› iisstteeyyeeccee¤¤iizz,, ddaahhaaffaazzllaa kkiiflfliiyyee sseesslleenneeccee¤¤iizz,, ddaahhaaggüüççllüü hhaayykk››rraaccaa¤¤››zz...... VVaa rroollaannllaa,,yyaapptt››¤¤››mm››zzllaa hhiiçç yyeettiinnmmeeyyeeccee¤¤iizz......

DDoo¤¤rruudduurr vvee yyeerriinnddeeddiirr:: VVaa rroollaannllaa,, yyaapptt››¤¤››mm››zzllaa hhiiçç

yyeettiinnmmeeyyeeccee¤¤iizz...... fi‹MD‹ BBU KKAVGAYI, BBUÇA⁄RIYI BBÜYÜTME ZZAMANI!

fiehitlerimiz

Ho Chi M‹NH3 Eylül 1969

Page 3: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Güç birlikteliktir güç kararl›l›¤›m›zd›r güç ›srar›m›zd›r 44

Güler adalettir... Güler özgürlü¤ümüzdür... 66

Adli T›p Kurumu t›bba, hukuka, kendi yasalar›na uymak zorundad›r 77

‹stanbul Adli T›p Kurumu önünde özgürlük nöbeti Güler’i zulmün elinden alaca¤›z 88

‹stanbul Adli T›p Kurumu önündeÖzgürlük Nöbeti tutanlarla röportaj:“Güler Zere’yi alana kadarburday›z” 99

Güler Zere’ye özgürlük mücadelesi“Bizim için cellat konumuna gelmiflbir devlete karfl› ç›kmak anlam›nageliyor” 1100

Hapishanelerdeki sa¤l›k politikas›“Ya teslim ol, ya öl” politikas›n›ndevam›d›r 1122

Zulüm, tecritte bir tutsa¤› daha katletti Kanser hastas› Y›lmaz Keskin öldü! 1144

27 A¤ustos’ta Güler Zere için AdliT›p önündeyiz 1155

Çeber’in katillerine yeni korumayöntemi mi? 1188

Asimilasyonun simgesi: ‹sim de¤ifliklikleri 1199

Cheler ve Gandhiler 2222

Ad›n and›m›z, miras›n bayra¤›m›zd›r 2244

Bir Dev-Genç’imiz var 2. bölüm 2288

A¤ar’›n “ifl orta¤›” uyuflturucukaçakç›s› Yaflar Öz’ün itiraf› 3311

Böyle unutturmak istiyorlar 3322

Binlerce yürek Güler Zere’ye özgürlük istedi 3333

ÖÖ¤¤rreettmmeenniimmiizz:: Örgütlemek; anlatmak ve ikna etmektir 3366

“Ortak Düflman Amerika’d›r” diyenvatanseverlere linç sald›r›s› 3377

GGeennççllii¤¤iinn SSeessii:: Erzurum’da mahke-meye kat›lan Gençlik Federasyonuüyesi ö¤renciler ve TAYAD’l›lariflkenceyle gözalt›na al›nd›! 4411

“Ba¤›ms›zl›k isteyen gençlikyarg›lanamaz” 4422

DDeevvrriimmccii ‹‹flflççii HHaarreekkeettii:: Emekçilerad›na bu düzen savunulamaz 4433

“Toplu Görüflme” aldatmacas›na son! 4444

KESK: Toplu Sözleflme Hakk›m›z!Grev Silah›m›z! 4466

““DDiirreennmmee HHaakkkk››mm››zzllaaKKoorruuyyaaccaa¤¤››zz”” 4488

DDüünnyyaamm››zzddaann ÜÜllkkeemmiizzddeennNNoottllaarr:: SINIR YOK! 4499

“Okumayan okusun tan›mayantan›s›n” diye 5500

Bu Say›da

Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü:

Metin BULUT

Adres: Kocatepe Mah. Feridiye Cad.Farabi Sok. No: 7/9 Beyo¤lu / ‹stanbul

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›k

Adres: Merkez Mah. Abidei HürriyetCad. Atlas Apt. No: 155-157 Kat: 5/14 fiiflli/ ‹STANBUL

Tel: 0212 241 26 41

Faks: 0212 241 11 16

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANEPieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/NEDERLAND

ISSN: 1306-2034

Bask›: Ezgi Matbaac›l›k-Sanayi Cad.Altay Sokak No:10 Çobançeflme/Yenibosna / ‹ST. Tel: 0 212 452 23 02

Da¤›t›m: Turkuvaz Da¤›t›m PazarlamaSan. ve Tic. A.fi. Tel: 0 212 354 37 67

‹lanlarHaftalık Süreli Yerel Yayın Fiyatı: 1 TL

Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euro‹sviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euro‹ngiltere: £ 3Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

TTaarriihh:: 99 AA¤¤uussttooss2244 AA¤¤uussttooss

YYeerr:: GGüüllssuuyyuu ‹‹SSTTAANNBBUULL

TTaarriihh:: 1155 AA¤¤uussttooss3300 AA¤¤uussttooss

YYeerr:: ‹‹kkiitteellllii //‹‹SSTTAANNBBUULL

Grup YORUM Harbiye KonseriTTaarriihh:: 5 Eylül CumartesiSSaaaatt:: 21.00

BBiilleett SSaatt››flfl NNookkttaallaarr››:: BBeeyyoo¤¤lluu:: Mephistofifiiiflflllii:: Kelepir KitabeviKKaadd››kkööyy:: Seyhan MüzikBBaa¤¤cc››llaarr:: Meksikal› KitabeviKKaarrttaall:: Dersim KasetçilikEEsseennyyuurrtt:: Öncü K›rtasiyeAAvvcc››llaarr:: Öiran Kafe

‹‹lleettiiflfliimm:: (0-212) 238 81 46

Hüseyingazi Kültür veAraflt›rma Derne¤i

Engin ÇeberFutbol Turnuvas›

Baflvuru Tarihi: 5-30 A¤ustos 2009

BBiillggii ‹‹ççiinn::AAddrreess:: Feridun ÇelikMah. 1705. sokak No: 27

Tel: (0-554) 399 43 38

Page 4: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Hep bekliyorlar. AB’den bekli-yorlar, ABD’den bekliyorlar,

AKP’den bekliyorlar. TÜS‹-AD’dan, ANAP’dan ve daha bir çokgüçten beklemifllerdi... Hep bekli-yor ve baflkalar›na havale ediyorlar.Ve elbette bir türlü gelmiyor bekle-dikleri demokrasi. Çünkü, bekle-mek ve baflkas›na havale etmek de-mokrasinin tarihsel anlam›na ayk›r›.

Dünyan›n hiçbir ülkesinde vehiçbir dönem, demokrasi ondan

ç›kar› olmayan güçler taraf›ndan ge-tirilmemifltir. Bu, burjuva demokra-sisi için de geçerlidir, halk demok-rasileri için de. Demokrasi, kiminihtiyac›ysa, ondan kimlerin ç›karla-r› varsa, demokrasiyi getirecek olanda o güçlerdir. Demokrasi tarih sah-nesine ç›karken, ona burjuvazininve burjuvaziyle birlikte iflçilerin,köylülerin ihtiyac› vard›. Burjuvademokrasisi de bu kesimlerin müca-delesi sonucunda gerçekleflti. Yer-yüzünde hiçbir yerde, demokrasiyikrallar›n, padiflahlar›n, sultanlar›ngetirdi¤i görülmedi. 21. yüzy›lda dahiçbir yerde, demokrasiyi emperya-listlerin ve iflbirlikçi oligarflileringetirdi¤ine kimse tan›kl›k edemeye-cek. Çünkü böyle bir fley olmaya-cak.

‹flbirlikçi oligarflik diktatörlüklerinyönetti¤i ülkelerde, demokrasi

yaln›z sömürülen, ezilen halklar›nihtiyac›d›r. Ve demokrasi mücadele-si de esas olarak onlar›n mücadelesi-dir. Demokrasi ufuklar›, burjuva de-mokrasisini aflmayan, onu da yinekendi d›fllar›ndan bekleyenlerin ak-sine, biz bekleyemeyiz. Demokrasi-yi beklemek bir yana, en küçük birhak ve özgürlü¤ün bile onlar taraf›n-dan lütfedilmesini bekleyemeyiz.Güler Zere’yi hukuken ve t›bbentahliye etmeleri gerekir. Ama onla-

r›n kendi yasalar›na uymalar›n› elle-rimiz kollar›m›z ba¤l› olarak bekle-yemeyiz. O s›radan hak için de kav-ga edece¤iz. Gerekirse, difle difl, gö-¤üs gö¤üse verece¤iz bu kavgay›.Gerekirse bedeller ödeyece¤iz.A¤›zlar›n› yaya yaya “demokratikaç›l›m”dan sözeden tuzu kurular›nhiç anlamad›¤› ve hiç yaflamad›¤›budur. Bu ülkede en s›radan haklariçin bile büyük bedeller ödenmifltir.Bu mücadele tarihini bilen biri, ege-menlerden demokratik bir aç›l›mbeklenemeyece¤ini de bilir.

Halk›ndan, insan›ndan umudunukesmifl “solcu” ayd›n kesimi ve

mücadele dinamizmini, devrim vesosyalizm inanc›n› kaybetmifl refor-mistler, emperyalizmin ve AKP’ninKürt halk›n›n ulusal talepli mücade-lesini tasfiye amaçl› manevralar›ylaflekillenen “bu süreci” bizim de“olumlu” bulmam›z› istiyorlar. “De-mokrasi”ye kavuflmak için AKP’yealk›fl tutulmas›n› istiyorlar. Onlardemokrasi ad›na AKP’ye, AB’ye al-k›fl tutarken, biz “Güler Zere’ye Öz-gürlük!” diyerek sürdürüyoruz de-mokrasi kavgas›n›. Fark tam da bu-rada. Bugün demokrasiden, demok-

ratikleflmeden en çok söz edenlerindemokrasi mücadelesiyle hiç ilgisiyoktur. Kelimenin gerçek anlam›ylaparmaklar›n› bile k›p›rdatm›yorlarbunun için. Demokrasiyi savun-maktan anlad›klar› oturup AB’yi ve-ya AKP’yi veya bir baflkas›n› alk›fl-lamakt›r.

Oysa demokrasi mücadelesi bude¤ildir. Demokrasi mücadele-

si, zulmün karfl›s›na ç›kmakt›r her-fleyden önce. Engin Çeberler’in ifl-kencede katledilmesinin karfl›s›naç›kmakt›r. ‹flkencede, infazlardakatledilenler için polis coplar› alt›n-da da olsa adalet aramakt›r. Demok-rasi mücadelesi, karikatür sergisiaçmaktan, bas›n aç›klamas›na kat›l-maktan, anma yapmaktan, dergi sat-maktan dolay› insanlar›n kurflunlan-mas›na, tutuklan›p F Tipi hapisha-nelerin hücrelerine at›lmas›na karfl›ç›kmakt›r. Meydanlarda bunun kav-gas›n› vermektir. Trabzonlar’a, Er-zurumlar’a gidip, linç güruhununsald›r›lar›, devletin polisinin k›flk›rt-malar› alt›nda hak ve özgürlüklerisavunmakt›r... Demokrasi mücade-lesi tecrite karfl› mücadeledir. GülerZereler’in özgürlü¤ü için mücadele-dir. 1 May›s alanlar›na gaz bomba-lar› alt›nda ç›kma mücadelesidir.Gecekondular›n› y›k›mlara karfl› sa-vunmakt›r... Bunlarda olmayan de-mokrasi mücadelesinde YOKTUR.

Belli bir kesim kendilerini yine“demokratikleflme” aldatmaca-

s›n›n kuca¤›na atm›fl durumda. Ken-dini o yan›lsamaya teslim edenlerkörlefliyor veya at gözlü¤ü takm›fl-cas›na, kendilerine gösterilenin d›-fl›nda hiçbir fley görmez hale geli-yorlar. Körlefltikleri kadar da sa¤›r-lafl›yorlar; kendilerine yönelik uya-r›lar›, ça¤r›lar› duymuyorlar. Bu ül-kenin her köflesinde her gün her yer-de olanlar, onlar›n demokratikleflmeyang›lar›n› ve teorilerini yalanl›yorolsa da bunlar› onlar›n farketmesiçok uzun zaman al›yor.

Ülkemiz bir kan gölüne dönmüfl-tür. Döktükleri kan›n bir tek

damlas›n›n dahi sorumlulu¤unu üst-lenmeyenler, ald›klar› bir tek can›nbile hesab›n› vermeye yanaflmayan-

Say›:13

23 A¤ustos 2009

4

YÜRÜYÜŞ

GGüüçç bbiirrlliikktteelliikkttiirr GGüüçç kkaarraarrll››ll››¤¤››mm››zzdd››rrGGüüçç ››ssrraarr››mm››zzdd››rr

Güler Zere’yi hhukuken vvet›bben ttahliye eetmeleri ggerekir.Ama oonlar›n kkendi yyasalar›na

uymalar›n› eellerimizkollar›m›z bba¤l› oolarak

bekleyemeyiz. OO ss›radan hhakiçin dde kkavga eedece¤iz.

Gerekirse, ddifle ddifl, ggö¤üsgö¤üse vverece¤iz bbu kkavgay›.

Gerekirse bbedeller ödeyece¤iz.

Page 5: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

lar, nas›l bir çözüm getirebilir, nas›lbir demokratik aç›l›m yapabilirler?Bu en basit sorular sorulmaz, bu enaç›k çeliflkiler görülmez durumda-d›r. Ama bak›n, ülkemizde olan bi-tenler, demokrasiye do¤ru mu? Ke-mal Türkler’in katili, beraat ettiril-di. Abdi ‹pekçi’nin katili 30 y›l son-ra elini kolunu sallayarak ülkemizegeldi ve kimse ona tek bir soru bilesormad›. Erzurum’daki sald›r›dagörüldü ki, linç sald›r›lar›, provo-kasyonlar oligarflinin bir yönetmearac› olmaya devam ediyor. En çokdemagojisini yapt›klar› sorunlar›nbafl›nda Kürt sorunu geliyor ve ondada DTP‘lilere, Kürtçe’nin kullan›-m›na yönelik bask›lar kesintisiz sü-rüyor. Tutsaklar› göz göre göre kat-lediyorlar. Karikatür sergisi açmakgibi, en s›radan hak ve özgürlüklerikullanmak, onlarca y›l hapis cezala-r›na neden olabiliyor. Devrimcilerekarfl› polis-yarg› iflbirli¤iyle komp-lolar kuruluyor... Evet, baflta iflaretetti¤imiz gibi, bunlar tamamen yoksay›l›p, Beflir Atalay’›n “aç›l›m ya-paca¤›z” diye görüflmeler yapmas›her fleyin önüne konuluyor.

Kürt sorunu konusunda ne yapa-cak AKP? Spekülasyonlar çok.

Aç›klanm›fl bir fley de yok ortada.Bu konuda ne dedi¤imiz ve diyece-¤imiz temel olarak bellidir. Kürt so-rununda devrimci hareketin bak›flaç›s› ve ççöözzüümmüü bilinmektedir. Ge-liflmelere ba¤l› olarak Kürt sorunu-nun devrimci çözümünü elbette tek-rar tekrar ortaya koyaca¤›z. Ancakflu anki geliflmelerin do¤ru de¤er-lendirilmesi sadece Kürt sorununaflu veya bu flekilde bakmakla ilgilide¤ildir. “Kürt aç›l›m›” istismar›n›yap›p “Kürt” kelimesini telaffuz et-mekten bile uzak duran bir iktidar,ayn› oyunu Alevilere karfl› da sürdü-rüyor.

Oyun sürerken, ‹smet Ablaklar,Mustafa Elelçiler, Gurbet Me-

teler, Hasan Kertler, Beflir Özerler,Recep Çelikler, Ali Çetkinler, Mus-tafa Demirler, Y›lmaz Keskinler,tecrit alt›nda katlediliyorlar. Oyunsürerken, Güler Zereler, MenduhK›l›çlar, Aynur Epliler, Erol Zavar-lar, Abdülsamet Çelikler, Nesimi

Alkanlar, gün gün öldürülmeye de-vam ediliyor. Sabah akflam “demok-ratik aç›l›m”dan sözedenlere buisimleri sorsan›z, öyle yüzünüze ba-kacaklard›r; görmemifl, duymam›fl-lard›r. Oysa demokrasi mücadelesi,haklar ve özgürlükler mücadelesi ifl-te burada cereyan ediyor.

Haklar ve Özgürlükler mücade-lesi kararl› bir mücadeleyle ve

gerekti¤inde bedeller ödenerek ka-zan›labilir. Israr, irade, kararl›l›k ol-maks›z›n kazanmak mümkün de¤il-dir. Kürt halk›n›n ulusal haklar› içinde, kamu emekçilerinin toplu söz-leflmeli grevli sendika hakk› için de,Güler Zere’nin, tüm hasta tutsakla-r›n özgürlü¤ü için de, tecritin k›r›l-mas› için de gereken budur... Gü-ler'e özgürlük mücadelesi, bir mü-cadelenin kararl›l›kla nas›l büyütü-lece¤ini, kitlelere yay›labilece¤inigöstermifltir. Emek ve ›srar, cüret vefedakarl›k, halka güven ve kararl›-l›kla büyür mücadele...

Baflka türlü bu ülkede mücadeleedilemez. Erzurum’daki linç

sald›r›s› bunu tekrar hat›rlat›yor her-kese. Sahiplenmeyeceksiniz diyor,ben istedi¤im gibi terör estirece¤im,istedi¤im gibi as›p kesece¤im ve su-sacaks›n›z. Susmuyoruz. Hiçbir ko-nuda, hiçbir alanda çat›flmadan kaç-m›yoruz. Bedel ödemek gerekti¤in-de ondan da kaçm›yoruz. Bu direni-fli k›rmak istiyor oligarfli. AKP’ninpolisi, bu “olumsuz örne¤i” yok et-mek istiyor. Linç sald›r›lar›n›n, po-lis kurflunlar›n›n, en s›radan hakla-

r›n kullan›lmas› karfl›l›¤›n›da en a¤›rhapis cezalar›yla davalar aç›lmas›-n›n bu s›kl›k ve yo¤unlukta HalkCepheliler’e yönelmesinin nedenide budur. Ve elbette böyledir diye,Halk Cepheliler, bu tav›rlar›ndan,bu anlay›fllar›ndan vazgeçmeyecek-ler. Engin Çeberler için adalet iste-mekten Güler Zereler için özgürlükistemekten bizi al›koyacak hiçbirgüç yoktur yeryüzünde.

A¤›r hasta tutsaklar›n durumunu,koflullar›n› gözlerinizin önünde

canland›rmaya çal›fl›n. Zulüm, sa-vunmas›z eli kolu ba¤l› durumdakibu tutsaklara karfl› en insanl›k d›fl›davran›fllardan birini sergileyerek,onlar›n hastal›klar›n› onlara karfl›kullan›yor. Kanseri, tüberkülozu, fli-zofreniyi, Wernicke Korsakofu kul-lanarak tutsaklar› teslimiyete zorlu-yor. Bu koflullarda, hasta tutsaklar›zulmün elinden çekip almak, kapi-talizmin çürütemedi¤i bir beyin veyürek tafl›yan herkes için, kaç›n›l-maz bir görev ve sorumluluktur.

27 A¤ustos’ta Adli T›p’ta bir dos-ya aç›lacak. Bilimle, hukukla il-

gisi olmayan bir kurumun yönetici-leri, keyfiliklerinin, zalimliklerininkarfl›s›nda bizi görmeliler o gün.Karar› zamana yaymak isteyebilir-ler, baflka yöntemlere baflvurabilir-ler, oligarflide oyun çoktur; ama bil-di¤imiz fludur ki, biz hiçbir nedenle,hiçbir gerekçeyle “Güler Zere’yeÖzgürlük!” mücadelesinden vaz-geçmeyece¤iz. Sonunda ya yoldafl›-m›z› ba¤r›m›za basaca¤›z, ya hapis-haneden tabutunu alaca¤›z. Bize birkez daha tabut vermeyi düflünenler,bilmeli ki, Güler Zere’den esirge-dikleri adalet, er geç tecelli eder.Güler Zere’yi tahliye etmemek,onun “iiddaamm››nnaa” hükmetmektir. Ad-li T›p, böyle bir durumda Güler’ikatletmenin hukuki, siyasi sorumlu-lu¤unu tafl›yacakt›r. Ama flimdi as›lsorumluluk, 27 A¤ustos günü, tümilerici, devrimci, demokrat, vatanse-ver güçlerin, zulme karfl›y›m diyengüçlerin omuzlar›na yüklenen so-rumluluktur. Güler’i zulmün elin-den çekip alman›n sorumlulu¤unu ogün üstlenmeyenler, Gülerler’inkatledilmesinden sorumlu olurlar.

5

Say›:13

23 A¤ustos

2009

YÜRÜYÜŞ

AAmmaa flfliimmddii aass››ll ssoorruummlluulluukk,,2277 AA¤¤uussttooss ggüünnüü,, ttüümm iilleerriiccii,,

ddeevvrriimmccii,, ddeemmookkrraatt,, vvaattaannsseevveerrggüüççlleerriinn,, zzuullmmee kkaarrflfl››yy››mm ddiiyyeennggüüççlleerriinn oommuuzzllaarr››nnaa yyüükklleenneenn

ssoorruummlluulluukkttuurr.. GGüülleerr’’iizzuullmmüünn eelliinnddeenn ççeekkiipp aallmmaann››nn

ssoorruummlluulluu¤¤uunnuu oo ggüünnüüssttlleennmmeeyyeennlleerr,, GGüülleerrlleerr’’iinn

kkaattlleeddiillmmeessiinnddeennssoorruummlluu oolluurrllaarr..

Page 6: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Adli T›p Genel Kurulu 27 A¤us-tos’ta Güler Zere’yle ilgili karar ve-recek. Adli T›p ya katliamdan yanaortakl›¤›n› sürdürecek ya da Gü-ler’in tahliyesine karar verecek.

ÖÖllüümm yyaa ddaa yyaaflflaamm aras›nda birseçim yap›lacak. Bu karar sadeceGüler’le s›n›rl› bir karar olmayacak,pek çok tutsa¤›n kaderini belirleye-cek ssiiyyaassii bir karar olacak.

Karar hakk› onlardaysa, bizimde bu karar öncesinde ssöözz hhaakkkk››--mm››zz var. Adalet isteyen herkesinorada söz söyleme hakk› var. Hak-k›m›z, yasalardan de¤il, ttaalleebbiimmii--zziinn hhaakkll››ll››¤¤››nnddaann,, mmeeflflrruulluu¤¤uunnddaanngeliyor. Gülerler için YYAAfifiAAMMHHAAKKKKII istiyoruz. DDeevvlleettiinn kkeennddiiyyaassaallaarr››nnaa uuyymmaass››nn›› iissttiiyyoorruuzz..AADDAALLEETT istiyoruz.

Adalet, her halk›n eenn hhaakkll›› vveemmeeflflrruu talebidir. 27 A¤ustos’ta butalebimizi hayk›rmak için ‹stanbulAdli T›p önünde olal›m.

Bu hakl› talep etraf›nda, halk›ntüm kesimleri, sendikalardan odala-ra, ö¤renci derneklerinden esnaflarakadar herkes birleflmelidir. BBuu bbiirr--lliikk,, zalimin zulmüne karfl› birliktir.BBuu bbiirrlliikk,, faflizmin elindeki bir tut-sa¤› tecrit iflkencesi alt›nda katlet-mesine karfl› bir birliktir. BBuu bbiirrlliikk,,Güler’i zulmün elinden alarak, öz-gürlü¤üne kavuflturmak için birliktir.

Güler’i sessizce katletmek isti-yorlard›, hheessaapp bboozzuulldduu.. Ard›ndanboyun e¤dirmek ve merhamet dilet-mek istediler. BBaaflflaarraammaadd››llaarr,, silahgeri tepti. Tecrit ve sessiz imhay›sürdüren oligarflinin bütün kurumla-r› teflhir oldu. Tutsaklara nas›l birzulüm uygulad›klar›n›, nas›l katlet-tiklerini duymayan kalmad›. Gülerismi binlerce insan›n dilinde öözzggüürr--llüükk vvee aaddaalleett ççaa¤¤rr››ss››nnaa dönüfltü.

Gülerlerimiz’e dair tüm hesapla-

r›n› bozmak sorumlulu¤u, Güler’eÖzgürlük isteyen herkesin omuzla-r›ndad›r. Güler’e ““SSeessiinnii dduuyymmaa--yyaann,, sseennii ttaann››mmaayyaann hhiiçç kkiimmsseekkaallmmaayyaaccaakk”” diye bir söz verdikve bu sözümüzü tutmak için dur-maks›z›n çal›fl›yoruz. Anadolu’nunher yerinde Güler’in sesi yank›lan-d›. Duvarlar onun afiflleriyle dona-t›ld›. Binlerce bildiri elden ele dola-flarak Güler’e yap›lan zulmü anlatt›.Güler’e bir söz daha verdik, ““SSeenniizzuullmmüünn eelliinnddeenn ççeekkiipp aallaaccaa¤¤››zz””dedik. fiimdi Güler’i almak içinmücadeleyi yükseltme günü.

BBiirrlliikkttee KKAAZZAANNAABB‹‹LL‹‹RR‹‹ZZ!!....

O gün orada –Adli T›p önünde–bbiinnlleerrccee aa¤¤››zzddaann,, bbiinnlleerrccee yyüürreekk--tteenn Güler için özgürlük talebimizihayk›rmal›y›z. Güler’in tahliyesi,adalet için mücadelede bir kkaazzaann››mmolacakt›r. Adaletin yerine gelmesiolacakt›r. Onunla birlikte biz de öözz--ggüürrllüü¤¤üü yaflayaca¤›z. Zulmün ya-salar›n›n, icazetinin d›fl›na ç›kman›nözgürlü¤üdür bu. Af dilemeden,merhamet dilemeden hakk›m›z ola-n› kazanm›fl olman›n coflkusunu,onurunu yaflayaca¤›z.

Demokrasi mücadelesinin ica-zetle, düzenin yasal s›n›rlar›na hap-solarak, AB’ye, A‹HM’in kararlar›-na s›rt›m›z› yaslayarak de¤il hhaakkll››--ll››¤¤››mm››zzaa,, mmeeflflrruulluu¤¤uummuuzzaa iinnaannaa--rraakk,, bbiirrlleeflfleerreekk verilebilece¤inigöstermifl olaca¤›z. Bu ülkedeki bü-tün hak ve özgürlükleri nas›l kendimücadelemizin meflrulu¤una inana-rak kazanm›flsak, Güler’in özgürlü-¤ü de yeni bir örnek olacak.

Bu kazan›m bütün halk›m›z›ngelece¤e olan inanc›n› büyütecektir.Meflrulu¤umuza inanarak, kendimi-ze güvenerek, düzenin icazet s›n›r-lar›n› parçalayarak, birleflerek kaza-naca¤›m›z özgürlük, bütün iflçiler,

memurlar, gecekondulular, ö¤renci-ler için uummuutt olacakt›r. Her cephedeyeri geldi¤inde tteekk bbiirr ttaalleepp u¤runabirleflerek KKAAZZAANNAABB‹‹LL‹‹RR‹‹ZZ..

Egemenler birlik halinde, bütüns›n›f kinleriyle halk›n öncülerinitecritle teslim almaya, katletmeye,halk›n gelecek umudunu yok etme-ye çal›fl›yorlar. Biz de ss››nn››ff kkiinnii--mmiizzllee,, birlikteli¤imizle, gücümüzügöstererek zulmün karfl›s›na dikile-bilmeliyiz. Halk›n öncülerine sahipç›kmak bbaa¤¤››mmss››zzll››kk,, ddeemmookkrraassii,,ssoossyyaalliizzmm mmüüccaaddeelleessiinnee sahip ç›k-makt›r.

Gülerler, halk›n özlemleri içinbedeller ödediler, 99 yy››lldd››rr tecrithücrelerinde bedel ödemeye devamediyorlar. Bizim mücadelemiz yar›nbinlerce Güler’in o hücrelerde kat-ledilmemesi içindir. Kazanmam›zttüümm ddeevvrriimmccii ttuuttssaakkllaarr››nn kkaazzaann››--mm›› olacakt›r. Tecriti parçalamakta,oligarflinin tecrit ve sessiz imha po-litikalar›n› bofla ç›kartmakta birad›m daha atm›fl olaca¤›z.

Güler özgürlük ve adalet müca-delesinin, tecrite karfl› mücadeleninbir ssiimmggeessiiddiirr art›k. Bu simgeyiyok etmelerine izin vermeyelim.

BBuu ççaa¤¤rr››yyaa öözzggüürrllüükk iiççiinn,, aaddaa--lleett iiççiinn hheerrkkeess kkuullaakk vveerrmmeelliiddiirr..

Gülerler’i yaflatmak için bütünsendikalar›, odalar›, dernekleri, ay-d›nlar›, sanatç›lar›, yaflam hakk›n›savunan, adalet isteyen tüm devrim-ci, demokrat, ilerici insanlar›, ken-dine insan›m diyen herkesi 27A¤ustos’ta Adli T›p Kurumu’nunönünde olmaya ÇÇAA⁄⁄IIRRIIYYOORRUUZZ!!

Yeni katliamlara izin vermemekiçin, Adli T›p’›n kap›s›na binlerledayanal›m, Güler’i alal›m.

GGüülleerr’’iinn öözzggüürrllüü¤¤üünnüü KKAAZZAA--NNAALLIIMM!!

GÜLER AADALETT‹R... GÜLER ÖÖZGÜRLÜ⁄ÜMÜZDÜR...27 AA⁄USTOS’TA KARAR HHAKKI AADL‹TIP’TA, SSÖZ HHAKKI BB‹ZDED‹R...

Güler’i ‹stiyoruz!

Say›:13

23 A¤ustos 2009

6

YÜRÜYÜŞ

Page 7: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Güler Zere ve ayn› durumdaolan hasta tutuklular›n infazlar›n›nertelenmeyerek tedavilerinin engel-lenmesi, tamamen AKP iktidar›n›nkeyfili¤idir. Keyfilik, AKP’nin ya-sa-hukuk tan›mazl›¤›ndaki perva-s›zl›¤›d›r. AKP, tutsaklar konusundakendi yasalar›na da uymay› taahhütettikleri uluslararas› sözleflmelereuymamaktad›r.

Kiflinin en temel haklar›ndan bi-risidir sa¤l›k hakk›. Uluslararas›belgelere girmifl bir tan›mla bu hakflöyle ifade ediliyor: “Her insan be-den, ruh ve sosyal yönden tam biriyilik hali içinde yaflama hakk›nasahiptir. ”

Bu hakk› oligarfli de kendi yasa-lar›nda tan›yor: TC. Anayasas›,madde 56... Bu hak, Uluslararas› ‹n-san Haklar› Evrensel Beyanname-si'nin 25. maddesi ve Birleflmifl Mil-letler Sözleflmesi'nin 12. maddesin-de de “insan hakk›” olarak kabuledilmekte.

Kuflkusuz, hapishanelerdeki tut-saklar için de geçerlidir bu hak. Da-has› tutsaklar›n baflta yaflam hakk›olmak üzere tüm haklar› ddeevvlleettiinnggüüvveenncceessii alt›ndad›r. Tutsaklar›nhastalanmas› durumunda tedavileri-nin yap›lmas› da devletin görevidir.

Peki, ülkemizdeki hapishanelergerçe¤i böyle midir? Gerçek fludur:Hapishaneler ülkemizde vahfli katli-amlar›n gerçeklefltirildi¤i yerlerdenbiridir. Fiziki zor kullanmaktan, tecritiflkencesine, diri diri yakmaktan di-siplin cezalar›na kadar her türlü zor-bal›k bir politika olarak uygulanmak-tad›r. Tutsaklar›n tedavilerinin yap›l-mamas› bu politikan›n bir parças›d›r.

Güler Zere’nin durumu da bumant›¤›n en somut göstergesidir.Güler’in hastal›k belirtileri ortayaç›kt›¤›nda, hastal›¤› hapishane ida-resi taraf›ndan önemsenmemifltir.

Bu bilinçli, tecritin bir parças›olan vurdumduymazl›k sonucu, kan-serin teflhisi gecikmifltir.

Teflhis edildikten sonra da iki ayboyunca tedavi bafllat›lmam›flt›r.

Daha do¤rusu tedavisi engellen-mifltir; a¤z›nda yaralar ç›kt›¤› aç›kçagörülmesine ra¤men, diyet yemekle-ri verilmemifltir.

Ne zamanki hastal›k ilerlemifl,tüm damak ve a¤z› sarm›fl, Güler ko-nuflamaz, yemek yiyemez durumagelmifl; ancak o zaman hastaneyesevki yap›lm›flt›r. Ancak engellemebitmemifltir.

Hastaneye sevk yap›lmas›na ra¤-men, önce muayene s›ras› dolu deni-lerek, ard›ndan “mahkum ko¤uflundayer yok” denilerek tedaviye bafllan-mam›flt›r.

Tedavilerin engellenmesi devlet politikas›d›r

Bu, devletin tutsaklara bak›fl aç›-s›n›n bir sonucudur. Kendi güvence-si alt›ndaki tutsaklar› katleden birdevletin, hasta tutsaklara yönelik da-ha farkl› davranmas› beklenemezdi.Devlet y›llard›r hasta tutsaklar›n te-davilerini yapmayarak sessiz imhayöntemiyle katlediyor.

Güler Zere flu anda hastanede gö-rünürde tedavi alt›ndad›r; ama ger-çek bu de¤ildir. Çünkü Zere’nin has-tal›¤›n›n tutukluluk koflullar›nda te-davisi mümkün de¤ildir.

TIP: ‘Tutukluluk koflullar›nda tedavisi mümkün de¤ildir’

Çukurova Üniversitesi Adli T›pAnabilim Dal› taraf›ndan 22 Haziran2009’da verilen raporda flöyle denil-mektedir:

"... yyaaflflaamm››nn››nn aa¤¤››rr rriisskk aalltt››nnddaaoolldduu¤¤uu,, flflaahhss››nn bbiirr bbaaflflkkaass››nn››nn bbaa--kk››mm vvee ggöözzeettiimmiinnee mmuuhhttaaçç oldu¤u,

Radyoterapi de içerecek yo¤un vea¤›r bir tedavi gerekebilece¤indenbu koflullar›n sa¤lanabilece¤i birsa¤l›k kuruluflunda tedavi ihtiyac›oldu¤u, cceezzaaeevvii kkooflfluullllaarr››nnddaa bbuu bbaa--kk››mm vvee tteeddaavviinniinn ssaa¤¤ll››kkll›› oollaarraakk yyee--rriinnee ggeettiirriillmmeessiinniinn mmüümmkküünn oollmmaa--

dd››¤¤››,, belirtilen nedenlerle iiyyiilleeflfliinnccee--yyee kkaaddaarr hhaappiiss cceezzaass›› iinnffaazz››nn››nn eerrttee--lleennmmeessiinniinn uuyygguunn olaca¤›…"

Tutukluluk koflullar›nda tedavi-sinin mümkün olmad›¤›n›, olama-yaca¤›n› t›bb›n kendisi söylüyor vetedavisi için tahliye edilmesi gerek-ti¤ini belirtiyor. Yani flu anda GülerZere’nin tedavisi yap›lm›yor.

HUKUK: “Cezan›n infaz› geri b›rak›lmal›d›r”

5275 Say›l› Ceza ve GüvenlikTedbirlerinin ‹nfaz› Hakk›ndaki Ka-nunu'nun 16. maddesi diyor ki:

““CCeezzaann››nn hhaassttaannee mmaahhkkûûmm kkoo--¤¤uuflfluunnddaa iinnffaazz››,, hhüükküümmllüünnüünn hhaa--yyaatt›› iiççiinn kkeessiinn bbiirr tteehhlliikkee oolluuflflttuurruu--yyoorrssaa cceezzaann››nn iinnffaazz›› ggeerrii bb››rraakk››ll--mmaall››dd››rr..””

Hüküm aç›k, hukuk net. Fakatt›bb›n ve hukukun bu aç›k hükümle-rine ra¤men, katliamlar›n, infazla-r›n, iflkencelerin ve ›rz düflmanl›kla-r›n›n aklay›c›s› olan Adli T›p Kuru-mu, Güler Zere için ““hhaappiisshhaanneeddeecceezzaass››nn››nn iinnffaazz››nnaa ddeevvaamm eeddiilleebbii--lliirr”” karar› verdi.

Adli T›p Kurumu’nun karar› t›bba ve hukuka ayk›r›d›r

Adli T›p’›n karar› ne t›bba ne dehukuka uymamaktad›r. Karar›, bi-limsel de¤il siyasald›r. Adli T›p Ku-rumu, AKP’nin hapishanelerdekisessiz imha politikalar›na örtü ol-maktad›r. Hapisten ç›kan hheerr ttaabbuutt--ttaann AKP iktidar› ve Adli T›p Kuru-mu ortak olarak sorumludur. Geli-nen aflamada AKP’li TBMM ‹nsanHaklar› ‹nceleme Komisyonu Bafl-kan› Zafer Üskül bile Güler Zere veayn› durumdaki hasta tutsaklar›n tu-tukluluklar›n›n devam›n› savuna-mamaktad›r. Adli T›p Kurumu, Gü-ler Zere hakk›ndaki karar›n› gözdengeçirmek, t›bb›n ve hukukun gere-¤ini yerine getirmek zorundad›r.

AADDLL‹‹ TTIIPP KKUURRUUMMUU

T›bba ve Hukuka, Kendi Yasalar›na Uymak Zorundad›r

Adalet ‹stiyoruz! 7

Say›:13

23 A¤ustos

2009

YÜRÜYÜŞ

Page 8: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Çukukurova Üniversitesi AdliT›p Anabilim Dal›’n›n “tutuklulukkoflullar›nda tedavisi mümkün de-¤ildir” raporu vermesine ra¤men,“tutuklulu¤unun devam›na kararveren” ‹stanbul Adli T›p Kurumuönünde çok say›da kitle örgütü 10A¤ustos’da Güler Zere özgürlü¤ünekavuflana kadar “Özgürlük Nöbeti”eylemine bafllam›fllard›.

*

Adli T›p denilen bu öldürücüyer, bir kampüs, kap›s› kocamana¤›zl› insan yutan bir canavar gibi...Sabah-akflam ifl gidifl- dönüfl saatle-rinde çevremiz daha kalabal›k olu-yor. Bir de cenazeler... Kimisi ölü-sünü almaya geliyor buraya a¤la-maktan k›zarm›fl gözleriyle, h›çk›-r›klar içinde. Bazen sessiz isyanediyorlar, dövünüyorlar elleriniavuçlar›n› y›rtarcas›na...

Engin de buradan ç›km›fl. En-gin’i de burada beklemifller. En-gin... Güler’i Engin gibi almayaca-¤›z; Güler’i, gülerek alaca¤›z; hepbirlikte gülerek!

Rüzgarda y›rt›lmak üzere olanpankart›m›z› daha büyük ve uzaktandaha çabuk farkedilen bir baflkas›ylade¤ifltiriyoruz. Yine gülüyor Gülerbize, yine zzaaffeerrddee ppaarrmmaakkllaarr››,, yinekkoollllaarr›› kkeelleeppççeeddee,, yine hastay›mben diye ba¤›ran maskesi var yüzün-de, ama yine çiçek gibi gözleri...

BBaahhççeelliieevvlleerr ÖÖzzggüürrllüükklleerr DDeerr--nnee¤¤ii çal›flanlar› daimi ziyaretçileri-miz. Buras› art›k onlar›n da mekan›.Aileler biraz evde, biraz dernekte,biraz burada günü kendi içinde böl-

müfl gibiler. Bize ay›rd›klar›zaman ne kadar de¤erli.Yoksa nas›l yürür ki bu ifl-ler.

*

Nöbet tuttu¤umuz yereyerlefltirdi¤imiz masan›nüstünde bir çiçek; sar›-be-yaz papatya. Papatyalar›nüzerinde bir zarf. Zarf›niçinde bir ka¤›t. Ka¤›d›nüzerinde bir not:

“Hepinizi sevgiyle selaml›yoruz.Bizler evlatlar›m›z› hiçbir zaman nezalimin ne de zulmün karfl›s›ndayaln›z b›rakmad›k. K›z›m›z› onlar›nelinden alaca¤›z. Bu inançla gece-ler gündüz oluyor. Hiç bir fley boflu-na de¤il. Bu yüzden dayan›yoruzac›lara. Kazanaca¤›m›z› biliyoruz.Hepinize selamlar›m›z› yolluyoruz.TAYAD’l› A‹LELER”

Ankara’dan buraya bir çiçek vebir not... Kopmayan bir ba¤!

Mesai saati sonunda AdliT›p’tan ç›kan kimi çal›flanlar yan›-m›zdan “Kolay gelsin” diyerek ge-çiyor. ‹nsanl›¤›n bir baflka biçimibu... ‹nsan olmayanlar da var çün-kü. Hiç olamam›fl, olmufl da insanl›-¤›n› kaybetmifller de var...

*

Adli TT›p KKurumu’nuZiyaretler

‹stanbul Adli T›p Kurumu önün-de geceli gündüzlü tutulan “Özgür-lük Nöbeti” destek ziyaretleriylebüyüyor.

Nöbet eyleminin üçüncü günüGGeebbzzee DDaarr››ccaa KKüüllttüürr DDeerrnnee--¤¤ii’nden ziyarete gelelerek destekverdiler. Ayr›ca cuma günü Tak-sim’de yap›lan yürüyüfle de toplucakat›lacaklar›n› söylediler.

BBaa¤¤››mmss››zz DDeevvrriimmccii SS››nn››ff PPllaatt--ffoorrmmuu da otuz kiflilik bir grupla Ad-li T›p Kurumu önüne gelerek eylemyapt›lar. Güler Zere, serbest b›rak›-l›ncaya kadar eylemlerini sürdüre-ceklerini belirttiler.

ÇÇaa¤¤ddaaflfl HHuukkuukkççuullaarr DDeerrnnee¤¤ii

‹stanbul fiubesi avukatlar› da 18A¤ustos’ta özgürlük nöbetini ziya-retteydiler. “Güler Zere’yi Öldürt-meyece¤iz!” yaz›l› bir pankart açanhukukçular, Av. Güray Da¤ taraf›n-dan okunan bir aç›klama yaparak,bu sorundaki hukuksuzlu¤u, adalet-sizli¤i anlatt›lar.

Ayn› gün ziyaretçiler aras›ndaKKEESSKK ‹‹ssttaannbbuull fifiuubbeelleerr PPllaattffoorr--mmuu da vard›. “Güler Zere’ye Özgür-lük, Adalet ‹stiyoruz, Hasta Tutsak-lar Serbest B›rak›ls›n” sloganlar›n›atan memurlar, “Güler Zere’ye Öz-gürlük” pankart› açt›lar. 70 kiflininkat›ld›¤› destek ziyaretinde, me-murlar, Adli T›p Kurumu’nun la¤-vedilmesini istediler.

17 A¤ustos’ta Halkevleri AdliT›p önünde özgürlük nöbeti tutanla-r› ziyaret etti. “Hasta MahpuslarSerbest B›rak›ls›n, Güler Zere’yeÖzgürlük” yaz›l› bir pankart açanHalkevciler ad›na Halkevleri GenelBaflkan› ‹lknur Birol bir aç›klamayaparak “ülkemizin birçok yerindeGüler Zere’nin ve tüm hasta tutsak-lar›n serbest b›rak›lmas› talebiylebinlerce insan sokaklara ç›kt›, ç›k-maya devam ediyor.” diyerek Ze-re’nin serbest b›rak›lmas› talebinidile getirdi.

Adli T›p önünde Güler Zere’ninserbest b›rak›lmas› için tutulan Öz-gürlük Nöbeti’nin 1100.. GGüünnüü olan19 A¤ustos’ta nöbet yerinin bir zi-yaretçisi de TUYAB’l›lard›. “GülerZere Serbest B›rak›ls›n, DevrimciTutsaklar Onurumuzdur” sloganla-r›n› atarak Adli T›p önüne gelenTUYAB’l›lar bir bas›n aç›klamas›yaparak, Zere’nin tahliyesi talebinidile getirdiler.

‹stanbul AAdli TT›p KKurumu ÖÖnünde ÖÖZGÜRLÜK NNÖBET‹

Güler’i Zulmün Elinden Alaca¤›z

Güler’i ‹stiyoruz!

Say›:13

23 A¤ustos 2009

8

YÜRÜYÜŞ

Page 9: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Adalet ‹stiyoruz! 9

Say›:13

23 A¤ustos

2009

YÜRÜYÜŞ

Adli T›p önünde özgürlük nöbe-ti tutanlarla k›sa röportajlar yapt›k.Sorduk, anlatt›lar. Hepsine ayn› so-rular› yönelttik:

1- Neden Adli T›p önündesiniz?

2- Güler Zere’yi ölüme gönderenkurumun önündesiniz. Ne düflünü-yorsunuz?

3- Bu eylemi ne zamana kadarsürdüreceksiniz?

FFaattmmaa DDOO⁄⁄AANN::(20 yafl›nda. Güler Ze-re’yi tan›m›yor bile,bir akrabal›¤› yok.)

–– Her fleyden öncebir insan›n hayat› sözkonusu. Hasta bir tut-sa¤› içerde tutmak veonu ölüme terk etmekinsanl›¤a s›¤maz. GGüü--

lleerr ZZeerree’’nniinn bbiirraann öönnccee öözzggüürrllüü--¤¤üünnee kkaavvuuflflmmaass›› vvee dd››flflaarrddaa ddaahhaaiiyyii kkooflfluullllaarrddaa tteeddaavvii eeddiillmmeessiinniiiisstteeddii¤¤iimm iiççiinn bbuurrddaayy››mm..

–– Burada Adli T›p Kurumu Ada-let Bakanl›¤› yaz›yor. Fakat kesin-likle aaddaalleett yyookk.. Burada cenazeleri-ni bekleyenler bile belirtiyor. Kald›ki hastal›¤›n›n 4. evresinde olan birinsana hala gerekti¤i flekilde raporvermemekte direniyorlar. Buradaadalet nerede!

–– Bir amac›m›z var. Amac›m›zGüler Zere’yi özgürlü¤üne kavufl-turmak. Bu amaca ulaflana kadarburday›m.

uBBuurrççiinn ÇÇEETT‹‹NN:: ((19

yafl›nda, muhasebeci.)

–– Güler Zere’yi sa-hiplenmek için. Vicdanolarak kanser hastas› vetutsak bir insan› sahiple-niyorum. Burada ne his-setti¤imi tam anlatam›-yaca¤›m, fakat bir kaçsaattir buraday›m ve sü-

rekli cenaze araçlar› ç›k›yor burdan.Ölüm yeri gibi bir yer buras›. Güler

Zere’yi alana kadar buraday›z.

uBBeekkttaaflfl

KKAARRAAMMAANN::(33 yafl›nda.Elektrik iflleriyap›yor.)

–– Güler Ze-re’ye destekolmak için in-sani duygular-la hareket et-mek yeterli. Devrimci olmak gerek-miyor. Güler Zere’ye destek olmakiçin buraday›m.

–– Adli T›p Kurumu’nun üzerindeAdalet Bakanl›¤› yazmas›na ra¤-men adaleti temsil etmiyor. Bura-dan tecavüzcü ya da katil olarakgeldiysen aklan›p ç›kabiliyorsun.Ama bir devrimci olarak geldiysenkatlediliyorsun.

–– Güler Zere serbest b›rak›lanakadar eylem devam edecek. Sadecebu eylemde de¤il, di¤er eylemlerede kat›larak, insanlara anlatarak dadestek olunmal›. Sadece kat›lmakyetmiyor.

uFF aa hh rr ee tt tt ii nn

KK EE SS KK ‹‹ NN ::(Emekli memur.63 yafl›nda.TA-YAD’l›.

–– Güler Zereiçin buraday›z.Güler gibi niceGülerler ’ imizvar. Hasta olanhiçbir tutsak Güler gibi olmas›n.Güler gibi hasta olan birçok tutsakyaflam›n› yitirdi. Biz Güler’i öldürt-meyece¤iz. Bu aflamadan sonra d›-flar› almam›z gerekli. Bu devlet Gü-ler’i katlederse bundan sonraki has-talar› da katlederler.

–– Adli T›p adamak›ll› yozlaflm›flbir kurum. Kasaphane gibi. Ölümferman› veren bir kurum.

–– Adli T›p Kurumu’ndan tahliyekarar› verilene kadar buraday›z. Bu-gün tahliye olsa bugün bitiririz. Fakatiktidar katliamc›. Buradaki memurlarda onlar›n, A¤arlar’›n kadrosu.

uMMaadd››mmaakk ÖÖZZEENN::

((37 yafl›nda, tekstil iflçi-siyim.)

–– Güler Zere’yi ser-best b›rakt›rmak içinburaday›m. ‹çerde öl-mesin ailesinin ve arka-dafllar›n›n yan›nda teda-vi olsun diye burada-y›m.

–– Adli T›p insanlar›n, hele heledevrimci tutsaklar›n sa¤l›¤›n› dü-flünmeyen bir kurum. ‹nsani de¤er-ler tafl›m›yor. Biraz insanl›klar› olsahasta tutsaklar› serbest b›rak›rlar.Doktorlar gelen raporlar› geri gön-derebiliyor.

–– Eylemin 27’sine kadar devamedece¤ini biliyorum. Bizim de nö-bet de¤iflimimiz devam edecek, in-sanl›k duygusunu kaybetmemifl her-kesin yapabilece¤i bir fley bu.

uGGüüllsseenn KKAARRGGIINN::

(48 yafl›nda, ev han›-m›)

–– Ben y›llard›r bugençlerin ne yapt›¤›n›,bizler için, halk içinbedel ödedi¤ini biliyo-rum. Güler bizim herzaman yüre¤imizde.Biran önce almaya ça-

l›fl›yoruz.

–– Oray› insanl›k d›fl›, ac›mas›z,sadece kendini düflünen, insanlar›katleden bir kurum olarak düflünü-yorum.

–– Ay›n 27’sinde buradan ç›kacakbir karar var. Bunun bir oyalamatakti¤i oldu¤unu biliyoruz. Biz sesi-mizi duyurmak, insanlar› duyarl› ol-maya ça¤›rmak için buraday›z.

‹stanbul Adli T›p Kurumu önünde Özgürlük Nöbeti tutanlarla Röportaj:

‘Güler Zere’yi alana kadar buraday›z’

Page 10: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Güler’i ‹stiyoruz!10

YÜRÜYÜŞ

Baz› Demokratik Kitle Örgütütemsilcilerine, ayd›n ve sanatç›-lara sorduk: “GGüülleerr ZZeerree’’yyee öözz--ggüürrllüükk mmüüccaaddeelleessii ssiizziinn iiççiinn nnee iiffaa--ddee eeddiiyyoorr??””

AAyyflflee ‹‹fifiEERR‹‹:: (PirSultan Abdal KültürDerne¤i Sar›yer fiu-besi Gençlik Ko-misyonu ve Devrim-ci Alevi Komitesiüyesi)

Bir Alevi olarak,Güler Zere’ye öz-gürlük mücadelesi-

nin içerisindeyiz. Bu mesele hepi-mizin meselesidir. Kendisine insa-n›m diyen herkesin sahip ç›kmas›gerekir. Bu mücadeleyi destekliyo-ruz. Hiçbir dinde insana zulüm yok-tur. Alevilik de bunlardan biridir.BBiirr iinnssaann››nn eelllleerrii kkeelleeppççeellii tteeddaavvii--ssii nnaass››ll oollaabbiilliirr?? Veya hastaneninmahkum ko¤uflunda ne kadar tedaviolur? Bu bir zulümdür. Bir de Alevi-likte haks›zl›¤a boyun e¤meme var-d›r. Nas›l ki Pir Sultan inançlar› içinas›ld›, Nesimi’nin derisi yüzüldü,Seyid R›za’y› katlettiler... Bugünde, inançlar› u¤runa tutsak düflenGüler Zereler’i katletmek istiyorlar.Geçmiflteki H›z›r Paflalar’la bugü-nün H›z›r Paflalar’› aras›nda pekfark yok. AKP iktidar› günümüzünH›z›r Paflas›d›r. ‹nsanlar› F Tipi hüc-

relere atarak veya yaln›zlaflt›rarakbu geleneklerini sürdürüyorlar.Ama günümüz Pir Sultanlar’› dageçmiflten bugüne her zaman dire-nifl gelene¤ine s›k› s›k›ya sar›lm›fl-t›r, zulmün karfl›s›nda olmufllard›r.Onun için Güler Zere’ye özgürlükmücadelesi çok önemlidir.

uDDuurrssuunnDDOO⁄⁄AANN::(KESK fiubelerPlatformu Yürüt-mesi ad›na BES1 Nolu fiube Bafl-kan›)

Cezaev indesiyasi tutuklularakarfl› yap›lan uy-gulamalar ve özünde tecrit uygula-mas› tüm halka ve emekçilere yöne-lik sald›r›lard›r. Hak arayanlara kar-fl› bir gözda¤›d›r. E¤er sisteme mu-halif olursan›z, hasta bile olsan›zsonuç de¤iflmeyecektir. Bu nedenleGGüülleerr ZZeerree’’yyee öözzggüürrllüükk mmüüccaaddee--lleessii,, ttüümm hhaallkkaa kkaarrflfl›› oollaann bbaasskk››llaa--rr›› aalltteettmmeekk,, eemmeekkççiilleerriinn hhaakkllaarr››nn››aallmmaass››,, iiççeerrddeekkii ttuuttuukklluullaarr››nn öözz--ggüürrllüükk mmüüccaaddeelleessii iillee bbaa¤¤llaanntt››ll››--dd››rr.. ‹çerdeki siyasi tutuklular› tes-lim almak d›flar›daki mücadeleyiteslim almakla eflde¤erdir.

Biz kamu emekçileri, sisteminuygulad›¤› politikan›n fark›nday›z.Hücreler sadece cezaevlerinde de-¤il, mücadele eden tüm unsurlar›nönünde birer barikat oluflturmakta-d›r. Emek örgütlerini di¤er demok-ratik kurumlardan ay›rmak, her ku-rumu kendi bafl›na b›rakmak tecritind›flar›daki boyutudur. Bu nedenletecrite karfl› verilen mücadele öz-gürlük mücadelesidir. BBuu nnookkttaaddaannbbaakktt››¤¤››mm››zzddaa ttüümm ddeemmookkrraattiikkkkuurruummllaarr bbüüttüünn ggüüççlleerriiyyllee GGüülleerrZZeerree’’yyee öözzggüürrllüükk mmüüccaaddeelleessiinniinnyyaann››nnddaa yyeerr aallmmaall››dd››rr.. Bizler deKESK ‹stanbul fiubeler Platformu

olarak Güler Zere nezdinde tecrituygulamas› ortadan kalk›ncaya ka-dar mücadeleyi sürdürece¤iz.

uAAvv.. KKeemmaall AAYYTTAAÇÇ::

(ÇHD)

Bu mmüüccaaddeellee iinn--

ssaann hhaakkllaarr››nn››nn,, öözz--

ggüürrllüükklleerriinn,, ddee--

mmookkrraassiinniinn mmüü--

ccaaddeelleessiiddiirr. Ay-

r›mc›l›¤a karfl›d›r,

zalimlerin ve zul-

mün karfl›s›ndad›r.

Vicdan› ve yüre¤i

olanlar›n sesidir. GGüülleerr ZZeerree,,

yyüüzzlleerrccee hhaassttaa mmaahhkkuummuunn

sseemmbboollüüddüürr.. Bu mücadele de-

mokrasi nutku atanlar›n yüzleri-

ne vurulmufl bir tokatt›r. Onlar›n ya-

lanlar›n› ortaya ç›karan aç›k bir du-

rumdur. Bu mücadele halk›n ve hak-

l›lar›n bulufltu¤u yerdir. Bu mücade-

le insan olman›n mihenk tafl›d›r. GÜ-

LER ZERE VE TÜM HASTA

MAHKUM VE TUTUKLULAR

SERBEST BIRAKILMALIDIR.

u““OO,, TTüürrkkiiyyee cceezzaaeevvlleerriinn--

ddee bbuulluunnaann bbüüttüünn ssiiyyaassiittuuttuukklluullaarr›› tteemmssiill eeddiiyyoorr..””TTaayyffuunn GGÖÖRRGGÜÜNN:(D‹SK Genel Sekre-teri)

Güler Zere, sadecebir tutuklu de¤il. O,Türkiye cezaevlerin-de bulunan bütün si-yasi tutuklular› temsilediyor. Tedavi hak-k›ndan mahrum b›ra-k›lan ve ölümü bekle-yen onlarca tutukluyu, tecritte bulu-nan binlercesini temsil ediyor. Gü-ler Zere, sadece bir hasta de¤il.OO''nnuunn hhaassttaall››¤¤›› TTüürrkkiiyyee''ddeekkii

GGüülleerr ZZeerree’’yyee öözzggüürrllüükk mmüüccaaddeelleessii

“bizim için cellat konumuna gelmifl birdevlete karfl› ç›kmak anlam›na geliyor...”

Page 11: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Adalet ‹stiyoruz! 11

Say›:13

23 A¤ustos

2009

aaddaalleett ssiisstteemmiinniinn nnee kkaaddaarr ççüürrüü--mmüüflfl oolldduu¤¤uunnuu ggöösstteerriiyyoorr..

Dolay›s›yla Güler Zere'ye öz-gürlük talebi asl›nda bütün toplumiçin özgürlük istemek anlam›na ge-liyor. Gerek cezaevlerinde gereksegünlük hayatta toplumu hücrelerebölüyorlar. ‹çeride veya d›flar›da he-pimizi tecrit alt›nda tutmak istiyor-lar. En temel insan haklar›na ulafl-mak için bile mücadele etmek gere-kiyor. Güler Zere ve Erol Zavar gi-bi tutuklulara özgürlük talep etmekbütün toplumun özgürleflmesi içinmücadele etmek demektir.

uCCeezzmmii EERRSSÖÖZZ:(Yazar)

Bu ülkede y›llard›ryaflanm›fl olan adalet-sizli¤in ve zorbal›¤›nbir parças› Güler Ze-re’nin içinde bulundu-¤u durum. Bizim sava-fl›m›z bir vicdan sava-fl›d›r.

14 y›ld›r hapishane-de olan ve flu an ölüme h›zla yakla-flan yoldafl›m›z Güler Zere’ye teda-vi izni verilmiyor. Çukurova Üni-versitesi Adli T›p Anabilim Dal›’n›nraporu oldu¤u halde, eeggeemmeenn ss››nn››ff--llaarr ssöözzkkoonnuussuu bbiirr ddeevvrriimmccii oolldduu--¤¤uu zzaammaann yyaassaallaarr›› bbiillee ppeerrvvaass››zzccaaççii¤¤nneeyyeebbiilliiyyoorrllaarr.. Ergenekon sa-n›klar›ndan bir ço¤u hastal›klar›, ra-hats›zl›klar› öne sürülerek peflpeflesal›verilirken; Güler Zere’nin ölü-mü bekleniyor.

Bu Mustafa Suphiler’i katleden,Naz›m Hikmet’e onbefl y›l hapis ce-zas› veren, kanser tedavisi için yurt-d›fl›na gitmek isteyen Ruhi Su’yabir pasaportu dahi çok gören; Ço-

rumlar’›, Sivaslar’›yaratan zorbal›¤›ndevam›d›r.

uRRuuhhaann MMAAVVRRUUKK::(fiair)

Güler Zere’yeözgürlük mücadele-

si bbiizziimm iiççiinn cceellllaatt kkoonnuummuunnaa ggeell--mmiiflfl bbiirr ddeevvlleettee kkaarrflfl›› çç››kkmmaakk aannllaa--mm››nnaa ggeelliiyyoorr.. ‹çeride ve d›flar›datecrite hay›r demek anlam›na geli-yor.

Bugün Ergenekon tutuklular›n›nkonumu burjuva medyada büyükyer al›rken devrimci tutsaklar›n so-runlar› yans›t›lm›yor. TAYAD gibidevrimci kurumlar›n çabas› ve bas-k›s›yla bu zinciri k›r›yoruz.

Adli T›p Kurumu’ndaki doktor-lar›n hepsi onursuz ve faflist ruhlude¤il. Ama yetki imzas› olan mevki-lere Nur Birgen gibi devletin oyun-ca¤›, faflistler getiriliyor.

Demokrat doktorlar üzerinde deaç›k veya gizli büyük bask› var.

Sa¤l›k sorunlar› olan Ergenekontutuklular› hastaneye götürülüp ser-best b›rak›labiliyor. BBiizz GGüülleerr ZZee--rree’’yyii ddee,, ddii¤¤eerr ddeevvrriimmccii ttuuttssaakkllaarr››ddaa aallaaccaa¤¤››mm››zzaa iinnaann››yyoorruuzz..

“Hakl›y›z Kazanaca¤›z!”

uSSeennnnuurr SSEEZZEERR::

(fiair)

“Güler Zere’ye Öz-gürlük” mücadelesininbenim için tek bir anla-m› var: ‹nsan haklar›n›nsavunulmas›. Bu d›flar›-da paras›z, nitelikli sa¤-l›k, içerde ise insancatedavi olana¤› ve özel bak›m gerek-ti¤inde flarts›z sal›verilme demek.

‹nsanlar›n gökyüzüne hasret hüc-relerde, ac› çekerek, sevdiklerindenuzak ölüme b›rak›lmas›n›n, bir tür ifl-kence ile idam infaz› oldu¤una inan›-yorum. Ayr›ca Güler Zere ile birliktesay›s› epey kalabal›k olan öteki has-ta tutuklular›n da bir an önce rahatçatedavi edilebilmeleri için b›rak›lma-lar›n› bekliyorum.

uHHaassaann SSAA⁄⁄LLAAMM:: (Müzisyen)

Güler Zere'ye özgürlük mücade-lesi; Güler Zere flahs›nda bu bozuk,küflenmifl, insan düflüncesinden,onurlu yaflamdan korkan, bu düze-

nin, bedenlerini esirald›¤› özgürlük sa-vaflç›lar›n›n da mü-cadelesidir. ‹nsanhaklar›n›n korkunçihlalinin söz konusuoldu¤u Güler Zereve di¤er hasta tutuk-lular›n uygun hasta-nelerde insan onuru-na uygun flekilde tedavi edilmesi veözgür b›rak›lmas›n› istiyoruz.

u““GGüülleerr

ZZeerree''yyee yyaapp››--llaann,, ssiisstteemmiinnkkeennddii ggiibbii ddüü--flflüünnmmeeyyeennlleerriiööllüümmee mmaahhkkuummeettmmeessiinniinn eennaaçç››kk hhaalliiddiirr..””

EErrddaall BBAAYYRRAAKKOO⁄⁄LLUU::(Müzisyen)

Güler Zere'ye Özgür-lük Mücadelesi, bence birinsanl›k görevidir. GGüülleerrZZeerree''yyee vvee ddii¤¤eerr hhaassttaattuuttssaakkllaarraa yyaapp››llaann,, ssiiss--tteemmiinn kkeennddii ggiibbii ddüüflflüünn--mmeeyyeennlleerrii ööllüümmee mmaahh--kkuumm eettmmeessiinniinn eenn aaçç››kkhhaalliiddiirr.. As›l mücadele el-bette ki, içeride Güler'in

ve di¤erlerinin verdi¤i mücadeledir.Bizler sadece onlar›n bu mücadele-de yaln›z olmad›¤›n› anlatmak içinalanlarday›z.

Cezaevlerinde insanlar sesiniduyuramad›klar›ndan dolay› hasta-l›k nedeniyle ölüyor. Art›k yeniölümler olsun istemiyorum ve bu-nun için Güler Zere'ye Özgürlük is-teminde bulunuyorum.

Yasalar›n herkes için eflit oldu-¤unu düflünüyor ve derhal uygulan-mas›n› istiyorum.

Güler Zere eski bir pafla veya dev-let adam› de¤ildir ama bir insand›r.Di¤erlerine uygulanan hakk›n bu in-san içinde uygulanmas›n› istiyorum.Sonuna kadar takipçisi olaca¤›m.

Page 12: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

F Tipi hapishanelerdeki her uy-gulama tecrit politikas›na uygunolarak flekillendirilmifltir. Tutsakla-r›n sa¤l›k sorunlar› da, teslim alma-n›n bir arac› olarak kullan›lmakta-d›r. Tecrit, tutsaklar›n fiziksel vepsikolojik a¤›r sa¤l›k sorunlar› ya-flamalar›n›n ana nedenidir.

F Tipleri aç›l›rken, “tteeccrriitt iiflfl--kkeennccee vvee ööllüümmddüürr”” demifltik. TTeecc--rriitt vvee sseessssiizz iimmhhaa ppoolliittiikkaallaarr›› tut-saklar› katletmeye devam ediyor.fiu anda hapishanelerde kronik veölümcül hastal›klar nedeniyle ölü-me her geçen gün biraz daha yakla-flan 2200’’yyee yyaakk››nn ttuuttssaakk var. Tedaviedilmeyen yüzlerce hasta tutsa¤› daayn› ak›bet bekliyor.

Oligarfli hapishanelerdeki “sa¤-l›k” politikas›yla tutsaklara “ yyaa tteess--lliimm ooll yyaa ööll”” dayatmas›nda bulunu-yor. Werniche Korsakoff, kanser, fli-zofren gibi hastal›klar›ndan dolay›acilen tahliye edilmesi gereken on-larca tutsak keyfi olarak içeride tu-tuluyor ve gün gün katlediliyorlar...

Oligarflinin ‘Sa¤l›k’Politikas› Nas›l Öldürüyor?

‹nsanl›k d›fl› bu “sa¤l›k” politi-kas›, tecrit politikas›na ba¤l› olaraktutsaklar için iflkence ve katliamadönüflmüfltür. Hastalanan bir tutsa-¤›n tedavi olmak istemesi iflkence-nin, ““yyaa tteesslliimm ooll,, yyaa tteeddaavvii eettttiirr--mmeemm”” dayatmas›n›n da bafllamas›demektir. Bundan sonra yaflanacakher fley yeni bir iflkence arac›, yenibir dayatma vesilesidir:

xw RReevviirree çç››kkaarrttmmaammaa iiflflkkeennccee--

ssii:: Hastalanan bir tutsak için ilk so-run rreevviirree çç››kkmmaakk istemesiyle bafl-lar. Bir tutsak ne kadar hasta olursaolsun, hemen revire ç›kmas› müm-kün de¤ildir. Bunun için günlercebeklemesi gerekir. Bir tutsak fena-laflm›flsa, tek kiflilik hücredeyse, ka-

p›s›n› bir gardiyan aç›ncaya kadarbeklemek zorundad›r. Hücresindeiki veya üç kiflilerse, gardiyanlarahaber verilir, ama o durumda da ço-¤unlukla gelip bakan olmaz. Tutsak-lar›n seslerini duyurabilmeleri içinsaatlerce hücre kap›lar›n› dövmesigerekir. Tekirda¤ 1 No'lu F Tipi Ha-pishanesi’nde bir örnek:

"Ali Kanat, sabah gö¤üs a¤r›s›çekiyor... gardiyanlar› ça¤›r›p revi-re ç›kmak istedi¤ini söylüyor. Gar-diyanlardan ald›¤› cevap ‘baflgardi-yana söyleyelim’ gelsin oluyor.. Sa-atler sonra gelen gardiyanlar ‘has-tane buraya 20 km uzakl›kta...’ de-yip hafta içi dilekçe yaz revire ç›kdiyor. Pazartesi günü doktor olma-d›¤›ndan Ali Kanat ancak Sal› günürevire ç›kabiliyor. Doktor 'bir fleyingözükmüyor teflhis yapamam, a¤r›-d›¤› zaman gelirsin' diyor...” (TA-YAD, May›s-Haziran 2007 Rapo-ru’ndan)

Tekirda¤ F Tipi Hapishanesi’ndeSSaalliihh SSeevviinneell isimli tutsak, kalp kri-zi geçirmifl, zaman›nda müdahaleedilmedi¤i için “ölmüfltü.” Yanikkaattlleeddiillmmiiflflttii..

Ciddi bir rahats›zl›¤› olan her-hangi bir tutsa¤›n b›rak›n hastaneyi,hapishane revirine bile ç›kmas› gar-diyanlar›n keyfine kalm›flt›r. EEnnggiinnÇÇeebbeerr, Metris Hapishanesi’nde ifl-

kenceyle komaya sokulmufl ve saat-lerce revire ç›kart›lmam›flt›. Hasta-neye sevk edildi¤inde ise art›k çokgeçti.

xw DDookkttoorr kkeeyyffiiyyeettii:: Tutsakla-

r›n hastaneye sevk edilmeleri hhaa--ppiisshhaannee ddookkttoorruunnuunn keyfine kal-m›flt›r. “Doktor” tutsaklar›n flikayet-lerini dahi dinlemeden bazen bir as-pirin yazarak, bazen “ psikolojiktir,geçer” diyerek hücresine geri gön-derir. “Doktorlar›n” bu tutumu so-nucunda birçok tutsak hastaneyegeç sevk edildi¤i için geri dönüflüolmayan sa¤l›k sorunlar› yaflamakzorunda kalmaktad›r.

xw AAyyllaarrccaa ssüürreenn hhaassttaannee sseevv--

kkii:: Acil durumlarda bile hastanesevkleri aylar sonra ç›kar. "Genelgevar" denilerek bir seferde iki ayr›rahats›zl›k için sevk yap›lmaz. Ön-ce bir hastal›¤›n›z›, sonra da baflkabir hastal›¤›n›z› tedavi ettirebilmekiçin ayn› iflkenceyi iikkii kkeezz çekme-niz gerekir.

xw SSeevvkk iiflflkkeenncceessii:: Tutsaklar

için revire, hastaneye gitmek bilegardiyanlar, askerler taraf›ndan su-dan bahanelerle öldüresiye dövülmenedenidir. Diyelim ki hastaneyesevk yap›ld›, gidiflte, asker, gardi-yan onursuzca üst aramas› dayat›r.Kabul edilmedi¤inde, tutsaklar has-ta hallerine bak›lmadan önce dayak-tan geçirilir, sonra da hücreye at›l›r-lar. Tecrit alt›ndaki bir tutsa¤›n has-taneye gidebilmesi bir mucizedir.

xw RRiinngg iiflflkkeenncceessii:: Tutsaklar›

hastaneye götürmekte kullan›lanRing araçlar› da iflkencenin bir par-ças›d›r. Araçlar hücrelere bölünmüfl,kameralar konulmufltur. Buna itirazeden tutuklular, hastaneye götürül-mezler. Gidiflte ve geliflte, havas›zaraçlarda saatlerce bekletilirsinizs›k s›k.

Hapishanelerdenç›kacak hher tabuttan bbafltaAKP iktidar› oolmak üüzeretecrit vve iimha ppolitikas›n›uygulayan hher kurum vvekifli ddo¤rudan ssorumlu

olacakt›r. BBir insan›bilinçli oolarak öölüme tterketmek, öölümcül bbir hastay›

tedavi eetmemekC‹NAYETT‹R.

HAP‹SHANELERDEK‹ ‘SA⁄LIK’ POL‹T‹KASI

“YA TESL‹M OL, YA ÖL”POL‹T‹KASININ DEVAMIDIR

Güler’i ‹stiyoruz!

Say›:13

23 A¤ustos 2009

12

YÜRÜYÜŞ

Page 13: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

xw KKeeyyffii mmuuaayyeennee kkooflfluullllaarr›› ddaa--

yyaattmmaass››:: Hastanede muayene ola-bilmek ise bafll› bafl›na sorundur.Tutsaklara askerin denetiminde, kkee--lleeppççeellii oollaarraakk muayene dayat›lmak-tad›r. “Kelepçeli muayene” mant›k-s›z ve saçma görünür ama öyledir.Askerin d›flar› ç›kmas›n›, kelepçeninaç›lmas›n› istemek, mmuuaayyeennee oollaa--mmaammaa nedenidir. Sorunun bir yan›da hipokrat yeminini unutmufl “dok-torlar”d›r. Muayene s›ras›nda kelep-çenin aç›lmas›na, askerin d›flar› ç›k-mas›na gerek olmad›¤›n› söyleyenonlarca Mengele art›¤› vard›r. Tut-saklar bu dayatmaya itiraz etti¤inde,ya doktor tutsa¤› d›flar› att›r›r ya dakendisi muayene etmeyip odadan ç›-karak, askerlerin dayatma ve iflken-cesine ortak olur. Birçok tutsak ke-lepçeli muayene dayatmas›n› kabuletmedi¤i için muayene olamadan veiflkence alt›nda hapishaneye geri gö-türülmüfltür.

xw ““MMaahhkkuumm kkoo¤¤uuflfluu”” aaflflaa¤¤››llaa--

mmaass››:: Bir tutsak tüm bu iflkenceler-den geçmifl ve art›k hastal›¤› tehli-

keli bir aflamaya gelmiflse ancak ozaman hastanelerin tutsaklara ayr›-lan “mahkum ko¤uflu” denilen yer-lerinde “tedavi” edilebilme flans›naeriflirler. Hastanenin en kötü, ensa¤l›ks›z yerleridir “mahkum ko-¤ufllar›”. Devletin tutuklu ve hü-kümlülere düflmanca bak›fl›n›n enaç›k ifadesidir buralar. Böyle biryerde tedavi görebilmek içinse “s›ravar” nedeniyle aylarca beklenmekzorunda kal›n›r. Bir hasta e¤er has-tanenin tutsaklar için ayr›lm›fl bölü-münde kal›yorsa bilin ki o art›k ölü-me çok yak›nlaflm›flt›r. Güler Zereörne¤inde oldu¤u gibi, bir kanserhastas› tutuklunun hastanenin enkötü ko¤uflunda kalabilmesi bilelükstür. Tutsaklar genellikle de do¤-ru düzgün tedavi edilmeden hapis-haneye geri gönderilirler.

Ça¤r›m›zd›r; Katliama Dönüflen Sa¤l›k Politikas›ndan Vazgeçin!...

Anlat›lan uygulamalar, istisna-i de¤il, sistematik oland›r. Hastane-ye gitmek, gitti¤inde muayene ol-

mak, tedaviyi sürdürmekhepsi sorundur. Hepsindekarfl›n›zda dayatmalar var-d›r. Ya bu dayatmalara

uyacaks›n, ya da hastal›¤›n tedaviedilmeyecek!

Hapishanelerin faflist, insanl›kd›fl› “sa¤l›k” politikas› tutsaklar›kkaattlleettmmeenniinn,, ssiiyyaassii ttuuttssaakkllaarrddaanniinnttiikkaamm aallmmaann››nn bbiirr aarraacc›› halinegetirilmifltir. Onlarca tutsak bu poli-tikan›n sonucunda ölümün efli¤inegelmifltir. Her an yeni ölümlerin ya-flanmas› kaç›n›lmazd›r.

Devlet yasal olarak tutsaklar›nyaflam hakk›n› korumak, tedavileri-ni yapt›rmak, ölümcül durumlardatahliye etmek zorundad›r. AAKKPP iikk--ttiiddaarr››nnaa,, AAddaalleett BBaakkaannll››¤¤››’’nnaa,, CCee--zzaaeevvlleerrii GGeenneell MMüüddüürrllüü¤¤üü’’nnee,,AAddllii TT››pp KKuurruummuu’’nnaa,, tecrit-iflken-ce-imha politikas›n› sürdürerek tut-saklar›n katledilmesinde sorumlulu-¤u olan bütün kurumlara ça¤r›m›z-d›r: Tecrit ve sessiz imha politikala-r›nda vazgeçin. Tutsaklar›n sa¤l›ksorunlar›n›, tutsaklar› teslim alma-n›n bir arac› olarak kkuullllaannmmaayy››nn..

Hapishanelerden ç›kacak her ta-buttan baflta AKP iktidar› olmaküzere tecrit ve imha politikas›n› uy-gulayan her kurum ve kifli do¤rudansorumlu olacakt›r. Bir insan› bilinç-li olarak ölüme terk etmek, ölümcülbir hastay› tedavi etmemek CC‹‹NNAA--YYEETTTT‹‹RR..

Fotografta görünen AKP zulmü-

nün nas›l sürdürüldü¤ünün bir bafl-

ka tezahürüdür. “Güler Zere’ye Öz-

gürlük, Hasta Tutsaklar Serbest B›-

rak›ls›n” ça¤r›s›yla yürütülen müca-

delenin karfl›s›na AKP, polisiyle

ç›kmaktad›r. AKP san›yor ki zulme-

derek kuflatarak bo¤ar, sustururum.

Ama hay›r. Zulmünüz kar etmiyor.

Ne kadar zalim olursan›zolun, ne kadar zulmeder-seniz edin susturamazs›n›zhalk›. Susturam›yorsunuz.

ÖÖzzggüürrllüükk ççaa¤¤rr››ss››,,ddüünnyyaann››nn eenn ggüüççllüü ççaa¤¤rr››--

ss››dd››rr;; HHiiççbbiirr ppoolliiss kkuuflflaattmmaass›› ooççaa¤¤rr››nn››nn öönnüünnee sseett ççeekkeemmeezz.. YYüüzzkkaatt ppoolliiss ççeemmbbeerriiyyllee ddee kkuuflflaattssaa--nn››zz ““Güler Zere’ye Özgürlük!” ça¤-r›s› dalga dalga yay›l›yor.

Adana’da 14 A¤ustos’ta birçokdemokratik kitle örgütü ve siyasihareketler, Adana Adli T›p Önüne,“Güler Zere'ye Özgürlük” yürüyüflü

yapacakt›. Yürüyüfl için kitle ‹nönüPark›’nda topland›. Fakat daha yü-rüyüfl bafllamadan yüzlerce polis ta-raf›ndan park›n etraf› kuflat›ld›. Fa-kat polisin bu yo¤un kuflatmas›nara¤men kitle Güler’e Özgürlük slo-ganlar›yla Adli T›p Kurumu önünekadar yürüyüflünü gerçeklefltirdi.

Eylemde okunan ortak bas›naç›klamas›nda imzalar› olanlar flun-lard›: ATO, BDSP, ÇHKM, DHF,Halk Cephesi, ‹HD, KESK, D‹P Gi-riflimi, ÖDP, EMEP, ESP, SosyalistParti, DTP, ATHAYD-DER, Al›nte-ri, Halkevleri.

Özgürlük ça¤r›s›, dünyan›n en güçlüça¤r›s›d›r; hiçbir polis kuflatmas› oça¤r›n›n önüne set çekemez

Adalet ‹stiyoruz! 13

Say›:13

23 A¤ustos

2009

YÜRÜYÜŞ

Page 14: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Kanser Hastas› KKeskinTedavisi EEngellenerekKatledildi!

28 yafl›ndaki Y›lmaz Keskin,Kand›ra 1 No’lu F Tipi Hapishane-si’nde 2,5 (iki buçuk) y›l tutuklukald›.

Mart ay› sonlar›nda omuz-boyuna¤r›lar› ve buralarda flifllikler baflla-d›. Önce teflhis konulamad›. Bir sü-re oyalad›lar. Hastal›k ilerledi vekanser oldu¤u a盤a ç›kt›.

Buna ra¤men tahliye edilmedi.30 Haziran’da ›fl›n tedavisi bafllad›.KKeesskkiinn,, Temmuz sonunda yürüye-mez hale geldi. Hapishane’de hasta-l›k ilerleyince önce revire sonra

hastaneye kald›r›ld›.

Art›k ölece¤i kesinleflince tahli-ye ettiler. Keskin, 1 hafta sonra 10A¤ustos 2009’da öldü.

Tedavi YYok, DDiyet YYok...Çölyak HHastas› ÖÖlümeTerkedildi

17 y›ld›r tutsak olan Nesimi Kal-kan Mardin E Tipi Hapishanesi’ndehastal›¤› ile ilgili ciddi sorunlar ya-fl›yor.

4 y›ld›r yaflad›¤› Çölyak hastal›-¤› nedeniyle tedavi edilmeyen, has-tal›¤› ilerleyen Nesimi Kalkan bukez diyet yapamad›¤› için açl›klakarfl› karfl›ya.

Doktor tavsiyesi ile ailesi tara-

f›ndan özel olarak ‹talya'dan getiri-

len yiyecekler ise, “AAddaalleett BBaakkaann--

ll››¤¤›› iihhttiiyyaaççllaarr››nn›› ggiiddeerreecceekk” deni-

lerek verilmedi.

Hapishane yönetimi 4 ayd›r yi-

yecekleri alm›yor. Diyet yapmas›

gereken Kalkan'a, bir haftad›r hasta

yeme¤i de verilmiyor. Kalkan’›n k›-

z› “Babam 1 haftad›r aç” diye aç›k-

lama yapt›.

Bodrum KKat›ndakiHücrede TTedavi!

Kanser hastas› tutuklu Nurettin

Soysal tedavi gördü¤ü Dicle Üni-

versitesi T›p Fakültesi Hastahane-

si’nde sa¤l›ks›z koflullarda tutul-

maktad›r.

Tutuldu¤u hücre bodrum katta

olan, kanser hastas› Soysal, havas›z

ve güneflsiz bir yerde kalmaktad›r.

Ayr›ca günlük ihtiyaçlar›n›n hiç

biri karfl›lanmamaktad›r. Kanser

hastal›¤›n›n bu koflullarda tedavi

edilmeyece¤i aç›kt›r. Bu aç›kça ölü-

me davetiye ç›karmakt›r.

TecrittenMektuplar:“Buralarda BBirDe¤ifliklik YYok”

"Önceki gün avukat›mSelçuk Bey ziyaretimizegeldi. Güler Abla'n›n na-s›l oldu¤unu sordum. ‹lkolarak ve a¤›zdan beslen-mesinin her geçen gündaha zor oldu¤unu k›sazaman içinde a¤›zdanbeslenemeyece¤ini ö¤-rendik. Ses telleriyle ilgi-li sorunu da dergiden ö¤-renmifltik.

Durum her geçen gündaha da a¤›rlafl›yor. Bizise öfke büyütebiliyoruzancak. Ve iyi dilekleri-

mizle yan›nda olabiliyo-ruz. Umar›m en k›sa za-manda tahliye edilir veuygun koflullarda tedavi-ye bafllan›r.

Buralarda bir de¤iflik-lik yok. Genelge uygu-lanm›yor. ‹darenin genel-geyi uygulamama gerek-çesine dair Adalet Bakan-l›¤›'na bir dilekçe yazd›m.Sana 20 Temmuz 09 tari-hinde yazd›¤›m mektuptabu gerekçeleri de yazm›fl-t›m. Bakanl›¤a da "uygu-lamama gerekçelerine de-¤il, uygulamak için ne-denlerin ço¤alt›lmas›" ge-rekti¤ini belirtmifl oldum.

2 A¤ustos 2009

EEmmrraahh YYaayyllaa

EErrmmeenneekk HHaappiisshhaanneessii

Zulüm, Tecritte Bir Tutsa¤› Daha KatlettiKanser Hastas› YY›lmaz KKeskin ÖÖldü!

kk Son an›na kadar tahliye talebi reddedildi.

kk Ölece¤i kesinleflince tahliye ettiler.

kk Tahliyesinden 1 hafta sonra öldü.

kk Güler Zereler’i böyle yapmak istiyorlar.

kk Bu alçakça politikaya izin vermeyelim!

Adana TKMP: TECR‹TE SON!Devrimci TutsaklarOnurumuzdur!

Tecrit en barbar, en ac›mas›z iflkence yöntemidir.Tecrite karfl› mücadele etmek, devrimci demokrat ku-rumlar›n, ayd›nlar›n, sanatç›lar›n ve her fleyden öncekendisine insan›m diyen herkesin görevidir. Bu görevsavsaklanmaya gelmez. Bizler görevlerimize s›rt›m›z›döndükçe ölümler sürecektir. Buna engel olmal›y›z.

Bizler afla¤›da imzas› bulunan kurumlar, bir süre ön-ce ‹stanbul’da aç›klanan Tecrite Karfl› Mücadele Plat-formu'nun Adana bileflenleri olarak birlikteli¤imiziAdana kamuoyuna duyuruyoruz.

Kararl›y›z, tecrit zulmüne son verene kadar mücade-lemiz sürecektir. ‹nançl›y›z, tecrit zulmüne son verece-¤iz. Tecrite karfl› mücadelemizde kendine devrimci, de-mokrat›m diyen herkesi birlikte mücadele etmeye ça¤›-r›yoruz.

AADDAANNAA TTEECCRR‹‹TTEE KKAARRfifiII MMÜÜCCAADDEELLEEPPLLAATTFFOORRMMUU

((EESSPP,, DDHHFF,, HHaallkk CCeepphheessii,, OOddaakk))

Güler’i ‹stiyoruz!

Say›:13

23 A¤ustos 2009

14

YÜRÜYÜŞ

Page 15: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

4 haftad›r binlerce kiflialanlarda, Taksim Meyda-n›’nda Güler Zere’ye Öz-gürlük talebini hayk›r›yor.‹stikrarl›, kararl› ve inançl›bir ses y›lmadan hayk›r›l›yor “GülerZere’ye Özgürlük Hasta TutsaklarSerbest B›rak›ls›n” diye. Binlercekifli ayn› taleple birleflip tek ses olu-yor. AKP bu sese kulaklar›n› t›ka-maya çal›fl›yor. Adli T›p Kurumu daayn› yolda. 27 A¤ustos’ta Güler Ze-re için yaflam ya da ölüm karar› ve-recekler. Alanlar› dolduran binlercekifli ayn› talebi 27 A¤ustos’ta AdliT›p önünde hayk›racaklar ayn› ka-rarl›l›kla, ayn› sahiplenmeyle. Bizera¤men baflaramayacaklar, Güler’izulmün elinden alaca¤›z.

2211 AA¤¤uussttooss’’ttaa ‹‹ssttaannbbuull TTaakkssiimmTTrraammvvaayy DDuurr aa¤¤››’’nnddaa yine 33 bbiinnkkiiflflii bbiirraarraayyaa ggeelleerreekk Güler Ze-re’nin resminin yan›nda, hem Türk-çe hem ‹ngilizce “Kanser Hastas›Güler Zere’ye Özgürlük, Hasta Tut-saklar Serbest B›rak›ls›n” yazanpankartlar açt›.

Bir kez daha ‹stiklal Caddesi“Çav Bella ve Bize Ölüm Yok”marfllar›yla ve Güler Zere’ye özgür-lük sloganlar›yla inledi. GalatasarayLisesi aç›klama yapan Av. TaylanTanay hasta tutsaklar için ““hhüüccrreellee-rriinnddee yyaallnn››zz ddee¤¤iilllleerr.. ‹‹flflttee hheeppiimmii-zziinn yyüürree¤¤iinnddeelleerr”” dedi. “Hapisha-nelerde yeni bir ölüme izin verme-yece¤iz, tabut tafl›maktan omuzlar›-m›z çürüdü” diyen Tanay, Güler Ze-

re için kurul karar›n›n verilece¤i 27A¤ustos günü ‹stanbul Adli T›p Ku-rumu önünde olacaklar›n› söyledi.Devrimci tutsaklar›n bizim için 10metrekarelik hücrelerde direnmeyedevam ettiklerini belirten Tanay;“bu kararl›l›kla buray› dolduranbinlerle 27 A¤ustos’ta Yenibosna’daAdli T›p Önünde olaca¤›z. Birkezdaha hayk›r›yoruz, birkez daha ayn›inançla hiçbir insan›m›z› bu zulümcenderesi alt›nda ölüme terketme-yece¤iz” dedi.

Sevim Belli ortak haz›rlanan ba-s›n aç›klamas›n› okuyarak siyasaliktidar›n a¤›r sa¤l›k sorunlar› yafla-malar›na ra¤men siyasi tutuklu vehükümlüleri serbest b›rakmayarakb›rakmayarak katletti¤ini belirtti.

Sanatç› S›rr› Süreyya Önder;“burada bir sosyalist, bir devrimciolman›n ötesinde bir insan olarakvar›m. ‹nsan›m diyen herkesin Gü-ler Zere’ye özgürlük istemesi gere-kir, sadece insan olmak bunu gerek-tiriyor” dedi. Üçbini aflk›n kiflininkat›ld›¤› eylem Grup Yorum ve Ha-kan Yeflilyurt’un bafllatt›¤› Gündo¤-du marfl› hep birlikte söylenmesiylecoflkulu bir flekilde sona erdi.

���

‹‹ssttaannbbuull’da 14 A¤ustos günüCuma namaz›ndan ç›kan halka, ca-

mi önlerinde HalkCephesi imzal› GülerZere'ye özgürlük bil-dirileri da¤›t›ld›. 11MMaayy››ss Mahallesi’nde

cami önüne, PPeennddiikk Sülüntepe ma-hallesi Ahmet Teveto¤lu camisiönünde KKüüççüükkaarrmmuuttlluu Fatih Sul-tan Mehmet Mahallesi Azam Camiiönünde ve MMaalltteeppee Merkez Camiiönünde, cuma namaz›ndan ç›kanla-ra, bildiri da¤›t›m› yap›ld›.

���

EEsskkiiflfleehhiirr'de Merkez Postanesiönünde 13 A¤ustos günü, AdaletBakanl›¤›'na faks gönderildi. 20 ku-rumun imzas›n›n oldu¤u faksta, Gü-ler Zere ve di¤er hasta tutsaklaraözgürlük talebinde bulunuldu.

���

Güler Zere’nin serbest b›rak›l-mas› için EEllaazz››¤¤ Halk Cephesi Ho-zat Garaj›’nda bir eylem yapt›. “BuÜlkenin Hapishanelerinde TutsaklarÖldürülüyor Herkese Anlat›n Zul-mü Duymayan Zalimi Tan›mayanKalmas›n, Güler Zere’ye Özgürlük”pankart› açan Halk Cepheliler ses-siz imhaya dikkat çektiler. EylemeE¤itim-Sen ve DTP de destek verdi.

���

14 A¤ustos günü Halk Cepheli-ler ‹‹zzmmiirr KKeemmeerraalltt›› ggiirriiflfliinnddee herhafta yap›lan oturma eyleminde buhafta da yaflama hakk›n› savunmakiçin Güler Zere’ye sahip ç›kal›mça¤r›s› yapt›lar. Aç›klamada “Güler

“27 A¤ustos’ta Güler Zere ‹çinAdli T›p Önündeyiz”

TTaksimaksim

Adalet ‹stiyoruz! 15

Say›:13

23 A¤ustos

2009

Page 16: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Zere’ye sahip ç›kmak demek yafla-ma hakk›n› savunmakt›r. Bu ayn›zamanda sizin yaflama hakk›n›zd›r”denildi.

���

MMeerrssiinn’de TAYAD’l› Aileler 18A¤ustos günü her Sal› yapt›klar›“Güler Zere’ye Özgürlük” eylemle-rine devam etti. Tafl Bina önündeyap›lan eylemde “Güler Zere’yeÖzgürlük” pankart› aç›ld›. Eyleme‹HD, DTP, DHF destek verirken,Malatya hapishanesinde tutuklu bu-lunan ve beyin tümörü teflhisi konu-lan Gülizar Ak›n’›n akrabalar› dakat›ld›

���

TAYAD’l› Ai-leler AAnnttaakkyyaaUlus Alan›’ndaGüler Zere’ye Öz-gürlük istediler.Seval Arac› tara-f›ndan yap›lanaç›klamada “Her-kesi Güler Ze-re’ye özgürlük

mücadelesine ça¤›r›yoruz” sözleri-ne yer verildi.

���

‹‹HHDD AAnnkkaarraa fifiuubbeessii 15 A¤ustosgünü Yüksel Caddesi ‹nsan Haklar›An›t› önünde hapishanelerdeki has-ta tutsaklar›n serbest b›rak›lmas›için bir bas›n aç›klamas› düzenledi.Erol Zavar'a Yaflam Hakk› Koordi-nasyonu, Halk Cephesi, Al›nteri,Odak, Partizan ve ESP'nin de des-tek verdi¤i eylemde "Merhamet De-¤il Adalet Bekliyoruz" denildi.

Erol Zavar'a Yaflam Hakk› Koor-dinasyonu ad›na konuflan Elif Za-

var; Erol Zavar'›n yeniden ameliyatiçin kontrolden geçmek üzere hasta-neye kald›r›laca¤›n› söyleyerek has-ta tutsaklara dikkat çekmek için 16

Balcal› öönünden kkesitlerBalcal› Hastanesi’nin önünde oturma

eylemi ayn› kararl›l›kla sürüyor. Her günyeni insanlara anlat›l›yor Güler Zere.Hastane ç›k›fl›nda oturma eylemi yapanTAYAD’l›lar› görenler yanlar›na geliyor,Güler’i soruyor, desteklerini bildiriyor.15 A¤ustos günü nas›l yard›mc› olabilirizdiye soranlar, Adalet Bakanl›¤›’n› araya--bilece¤ini söyleyenler, baflar›lar dileyen--ler oluyor. Kimileri gazetelerden, televiz--yonlardan duyarak geliyor, kimileri Rad--yo Dünya’da Güler Zere ile ilgili yap›lanprogramlar› dinliyor. ‹ster bilerek gelsin,isterse de bilmeden standdan ö¤renerekgitsin, hepsinin geliflleri farkl› olsa da gi--difllerinde benzer duygular yafl›yorlar.Güler için üzülürken bu kadar zulüm niyediye soruyorlar kafalar›nda. 15-16 A¤us--tos’da yine ziyaretçi ak›n› oldu. Stand›nönünde hep birileri vard›, hep Güler anla--t›l›yordu.

Almanya'n›n Duisburg ve Ham-burg flehirlerinde Güler Zere'ye Öz-gürlük talebi bir kez daha dile getiril-di.133 AA¤¤uussttooss ggüünnüü AAllmmaannyyaa'n›nDuisburg flehrinin merkezi olan Koe-nig-Heinrisch Platz meydan›ndaHHB’nun "Bu Bir Acil Hayat Ça¤r›-s›d›r Kay›ts›z Kalmay›n" bafll›kl› bil-dirileri Türkçe ve Almanca olarakda¤›t›ld›. 22 kiflinin kat›ld›¤› bildirida¤›t›m›na, Partizan okurlar› destekverdiler.

HHaammbbuurrgg Halk Cepheliler; 8A¤ustos günü toplu olarak Ham-

burg-Harburg sem-tinde Güler Zere ileilgili, hafta boyuncabildiri da¤›t›rken, 13A¤ustos günü de, Al-

tona semtinde 300'e yak›n afifl asarakkampanya çal›flmalar›n› sürdürdüler.15 A¤ustos’ta SStteerrnnsscchhaannzzee'de bil-gilendirme stand› açt›. 14 A¤ustosgünü de UUllmm fifieehhiirr mmeerrkkeezziinnddee aç›-lan standa Ulm'den AGiF ve Demok-ratik Kültür Merkezi de destek verdi.

“Güler Zere’yi Öldürtmeyece-¤iz.” Bu slogan 3 gün boyunca BBeerr-lliinn KKrreeuuzzbbeerrgg sseettmmiinnddee hayk›r›ld›.Berlin Halk Cephesi 14-16 A¤ustostarihlerinde standlar aç›p bildirilerda¤›tarak, Türkiyelilerin yo¤un ol-du¤u 12 kahvede konuflmalar yapa-rak, açl›k grevi gerçeklefltirerek Gü-ler Zere’nin sesini tafl›maya devamettiler. 5 bini aflk›n imzan›n topland›-¤› standlara yo¤un ilgi oldu.

14 A¤ustos’ta BBrrüükksseell'de AvrupaKomisyonu önünde toplanan "Belçi-ka Güler Zere'ye Özgürlük Komite-si" bildiriler da¤›tt›, imzalar toplad›.

AAvvuussttuurryyaa’n›n Baflkenti VViiyyaannaa’da

14 A¤ustos günü Türkiyeli, Avustur-

yal›, Filipinli, Nepalli, Latin Ameri-

kal›, Filistinli ilerici, devrimci kifli ve

kurumlar›n kat›ld›¤› toplant›da Güler

Zere’yi zulmün elinden çekip almak

için ne yapabileceklerini paylaflt›lar.

Uluslararas› insan haklar› kurumlar›-

na baflvurmak ve bu konuda giriflim-

lerde bulunmak, Avrupa Parlemento-

su ‹nsan Haklar› Komisyonunun

Avusturyal› üyeleri arac›l›¤›yla ko-

nunun gündeme getirilmesi ve Avus-

turya Adalet ve D›fliflleri Bakanl›kla-

r›na soru önergesi verilmesi önerile-

rinin konufluldu¤u toplant›da Ada-

na’ya özellikle doktor ve avukatlar-

dan oluflan bir heyet çal›flmas›n›n he-

men bafllat›lmas› kararlaflt›r›ld›. 19

A¤ustos günü SStteepphhaannppllaattzz’da mi-

ting ve 22 A¤ustos günü meflaleli yü-

rüyüfl yap›lmas›, 3 günlük açl›k gre-

vi çad›r› için Avusturya’n›n Viyana

ve Innsbruck flehirlerinde bürokratik

baflvurular yap›lmas› da al›nan karar-

lar aras›nda. 3 saat sürerken toplant›-

ya 40 kifli kat›ld›.

Avrupa’dan Ayn› Ses:“Güler Zere’yi Öldürtmeyece¤iz”

AAnnttaallyyaa

HHaammbbuurrgg

Güler’i ‹stiyoruz!

YÜRÜYÜŞ

Say›:13

23 A¤ustos 2009

16

Page 17: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

A¤ustos’tan itibaren 5 günlük açl›kgrevi yapacaklar›n› duyurdu.

Erol Zavar'a Yaflama Hakk› Ko-ordinasyonu 16 A¤ustos günü AAnn-kkaarr aa'da açl›k grevine bafllad›. Yük-sel Cadddesi ‹nsan Haklar› An›t›önünde yap›lan aç›klamada kefenlergiyilerek “sevdiklerimizi kefeniçinde teslim almak istemiyoruz.Hasta tutsaklar›n serbest b›rak›lma-s›n› sa¤lamak için 5 gün süreli açl›kgrevine bafll›yoruz." denildi.

���

AAnnttaallyyaa’da 15 A¤ustos günüÇHD, ÇGD, DTP, EMEP, ESP,DHF, Halk Cephesi, KESK Antalyafiubeler Platformu, ,ÖDP, Pir SultanAbdal Derne¤i, Sosyalist Parti, An-talya 78’liler Derne¤i, D‹SK,TMMOB ‹KK, D‹P Giriflimi, Me-sop üyeleri K›fllahan yolunun giri-flinden K›fllahan Meydan›’na kadaryürüyüfl yapt›. Yurdagül Gümüfl ta-raf›ndan yap›lan aç›klamada ‹nsanHaklar› ‹nceleme Komisyonu Bafl-kan› Üskül’ün yalanlar› Güler Ze-re’nin doktorlar›ndan Doç. Dr. Kü-çükosmano¤lu’nun aç›klamalar› ileteflhir edildi.

���

Güler Zere için özgürlük talebi-ne bir ses de EEddiirrnnee'den geldi. 15A¤ustos günü Halk Cepheliler tara-f›ndan “Güler Zere'ye Özgürlük!"afiflleri as›ld›.

���

AAddaannaa KKaadd››nn PPllaattffoorrmmuu, GülerZere için hastane önünde oturma ey-lemi bafllatan ve eylemin 35. günün-de olan TAYAD'l›lar ile Zere'nin ai-lesini ziyaret etti. 'Siyasi kad›n tut-sak Güler Zere'ye özgürlük' pankar-t›n› açan kad›nlar ad›na aç›klamayapan Miray Üstüngör, Zere'nin eri-yen bedenine inat hayat› savunmayadevam etti¤ini belirterek, art›k do¤alyollardan beslenemeyen Zere'nindamardan beslendi¤ini hat›rlatt›.

���

BBuurrssaa’da 20 A¤ustos günü Gü-

ler Zere’ye Özgürlük Platformu,

Bursa Osmangazi Metro ‹stasyonu

önünde toplanarnak Kent Meyda-

n›’na yürüyüfl düzenlendi. Aç›kla-

madan sonra yap›lan oturma eyle-

mine Eyleme ilgi yo¤undu. Yoldan

geçenlerinde Güler Zere’ye Özgür-

lük eylemini sahiplenmesiyle otur-

ma eylemine gelip kat›lanlar ve dö-

viz tutanlar oldu. Eyleme 50 kifli ka-

t›ld›.

���

19 A¤ustos’ta ‹‹sskkeennddeerruunn’da

Ziya Göklap Caddesi, fiehit Pamir

Caddesi üst geçit alt›, Arsuz yolu,

Mete Aslan Bulvar› üzerinde Güler

Zere’ye özgürlük afiflleri as›ld›.

���

KKaayysseerrii’de postane önünde

Halk Cephesi, E¤itim-Sen, SES,BES, Genel-fl,E¤it-der, PSAKD,EMEP, ÖDP, ESP, BDSP, TKP tara-f›ndan oluflturulan Kayseri Demok-rasi Platformu taraf›ndan bir bas›naç›klamas› yap›ld›. 50 kiflinin kat›l-d›¤› eylem Güler Zere’ye özgürlüksloganlar›yla son buldu.

���

Bu arada BBaa¤¤››mmss››zz TTuunncceellii MMiill-lleettvveekkiillii KKaammeerr GGeennçç, Zere’nindurumunu bir soru önergesiyleMeclis gündemine tafl›d›.

PPSSAAKKDD SSuullttaannbbeeyyllii fifiuubbeessii 15A¤ustos yapt›¤› yaz›l› bir aç›klamaile Güler Zere'nin derhal sebest b›-rak›lmas›n› istedi.

AAnnkkaarraa BBaarroossuu ise 12 A¤us-tos’ta yay›nlad›¤› bas›n aç›klamas›ile ilgililerin Güler Zere konusundagörevlerini yerine getirmelerini is-tendi.

2009.08.16

Fas Krall›¤›’n›n en genç siyasitutsa¤› Zahra Boudkour (Zehra Bud-kur) ve tutuklu bulunan 11 yoldafl›n-dan elimize, Güler Zere'ye, ailesineve devrimci hareketine 30 Temmuztarihli Frans›zca ve Arapça dillerin-de yaz›lm›fl bir mektup geçti. ZehraBudkur, 28 Kas›m 1987 tarihinde,Fas'›n güneyinde bulunan Zagorakentinde, 12 çocuklu yoksul bir aile-de dünyaya geldi. Zahra Boudkour,Marakefl'teki Kad› Eyyad Üniversi-tesinde Hukuk Fakültesi ö¤rencisiy-ken, 14 May›s 2008 tarihinde ücret-siz, halktan yana ve bilimsel bir üni-versite için düzenlenen bir gösteriyekat›ld›¤› gerekçesiyle gözalt›na al›-n›r ve Cemaa El Fna karakoluna gö-türülür. Gözalt›nda 5 gün boyuncaiflkence görür. Geçti¤imiz 9 Tem-muz günü, Marakefl Mahkemesinde,terörist muamalesiyle karfl›laflanZehra Budkur ve 10 arkadafl› 2 y›la¤›r hapis cezas›na mahkum olurkenbir yoldafl› 4 y›l a¤›r hapis cezas›al›r.

"Güler'e Selam! Gericili¤eÖlüm! « Sen yanmasan ben yanma-

sam nas›l ç›kar karanl›klarayd›nl›¤a» « Naz›m Hikmet »

De¤erli DHKP-C'li yoldafl-lara,

Sizlere, Maoist Zahra grubu ola-rak Marakefl'teki Bulmharez cezaevihücrelerinden yaz›yoruz. Güler ZE-RE yoldafl›n gerek tutsakl›¤›, gerek-se hastal›¤›ndan dolay› her iki ac›s›-n› paylaflt›¤›m›z› ve flarts›z dayan›fl-mam›z› beyan ediyor, kendini prole-teryan›n davas›na adam›fl komünistmilitan Güler ZERE'nin özgürlü¤ü-ne kavuflmas› ve hayat›n›n kurtar›l-mas›n› talep eden seslere sesimizikat›yoruz.

Türkiye ve Fas halklar›, onunlagurur duymal› ve dünya halklar›n›n«Güler Zere'ye Özgürlük» hayk›r›fl-lar› hakl›d›r.

Son olarak, bizler Güler Zere'ninbabas›yla, onunla dayan›flmada bu-lunanlarla ve polisin bask›lar›na u¤-rayanlarla dayan›flmam›z› belirtmekistiyoruz.

DEVR‹MC‹LER TUTSAK DADÜfiSE, YAfiASIN DEVR‹M!

DEVR‹MC‹LER fiEH‹T DEDÜfiSE, YAfiASIN DEVR‹M!

Marrakech Boulmharez Cezaevi"

FFaassll›› DDeevvrriimmcciiFFaassll›› DDeevvrriimmccii

TTTTuuttssaakkllaarrddaannuuttssaakkllaarrddaann

KKaayysseerrii

Adalet ‹stiyoruz! 17

Say›:13

23 A¤ustos

2009

Page 18: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Güler’i ‹stiyoruz!

Say›:13

23 A¤ustos 2009

18

YÜRÜYÜŞ Engin Çeber’in iflkence’de katle-

dilmesi ile ilgili davan›n son durufl-mas› 22 Temmuz 2009’da Bak›rköy14. A¤›r Mahkemesi’nde görüldü.

Son duruflma’da Muhsin BodurPolis Merkezi ve Metris hapishane-sinde Engin Çeber’e yap›lan iflkencetan›k anlat›mlar›yla belgelenmiflti.

Engin Çeber’in avukatlar›n›ngörüntülü ve sesli kaydedilen du-ruflma kay›tlar›n› almak için baflvur-du¤u mahkemede ses kay›tlar›n›nyap›lmad›¤› a盤a ç›kt›. Avukatlarateslim edilen duruflma tutana¤›nda;

“Kay›t s›ras›nda bilinmeyen birnedenle tespit edilemeyen flekildegerçekleflen teknik bir nedenle sa-dece görüntü kay›tlar›n›n var oldu-¤u, ses kayd›n›n bulunmad›¤› görül-müfltür. ” (Radikal, 20 A¤ustos2009)

Engin Çeber’in avukat› TaylanTanay mahkemenin bu gerekçesi ileilgili olarak flunlar› söylüyordu.

“MMaahhkkeemmee bbaaflflkkaann››,, bbiirr tteekknniikkuuzzmmaann›› vvee zzaabb››tt kkââttiibbii kkaayy››ttllaarr››ttaakkiipp eeddiiyyoorr.. BBiilliinnmmeeyyeenn bbiirr ssee--bbeepp,, ddeenniiyyoorr.. BBiilliinnmmeeyyeenn sseebbeeppoolluurr mmuu?? KKaayy››ttllaarr››nn ssiilliinnmmeessiinn--ddeenn kkuuflflkkuullaann››yyoorruuzz.. ÇÇüünnkküü dduu--rruuflflmmaaddaa cceezzaaeevvii mmüüddüürrüünnüünn ssoo--rruummlluulluu¤¤uu ttüümm çç››ppllaakkll››¤¤››yyllaa aaçç››¤¤aaçç››kkmm››flfltt››.. fiimdi tan›klar tekrar ça¤-r›lacak. Peki ölmüfllerse, ifadelerinide¤ifltirirlerse, tehdit edilirlerse he-sab›n› kim verecek?”(Radikal, 20A¤ustos 2009)

Dava soruflturma aflamas›ndaiken Metris Hapishanesi’ndeki ka-mera sistemine elle müdahale edil-di¤i, kimi kay›tlar›n silindi¤i kalan-lar›n ise son anda kurtar›ld›¤› a盤aç›km›flt›.

22 Temmuz’daki son duruflmadada ise Muhsin Bodur Polis Merke-zi’ne ait görüntü kay›tlar›n›n oriji-nal haliyle de¤il, silinerek gönderil-di¤i görüldü.

Engin Çeber’i ifl-kence ile katledenlersuçluluklar›n›n bel-gelerini birer birerortadan kald›rmayaçal›fl›yorlar. Yine ifl-kence emrini verenhapishane ikincimüdürünü kurtar-mak için Metris ida-resi sahte belge bile düzenlemiflti.

Son olarak ise mahkeme’de ses-li kay›t yap›lmad›¤› ortaya ç›kt›. Bubasit bir teknik aksakl›k olarakaç›klanacak bir durum de¤ildir. Zirason duruflmada iflkence tan›k anla-t›mlar›yla belgelenmiflti.

‹flte kay›t yap›lmayanlar bunlar-d›. Davan›n böyle bir aflamas›ndakay›t yapmamak, Engin Çeber’inkatledilmesini gizlemektir.

Ancak ne yaparlarsa yaps›nlarellerindeki Engin Çeber’in kan›n›silemezler.

YYaarrgg››llaayy››pp CCeezzaallaanndd››rrmmaayyaa NNiiyyeett OOllmmaayy››nnccaa KKaayy››ttllaarr BBoozzuulluurr ddaa,, SSiilliinniirr ddee......

ÇEBER’‹N KAT‹LLER‹NE YEN‹ KORUMA YÖNTEM‹ M‹?

Gülsuyu’da PolisYeni Komplar Peflinde

‹stanbul Gülsuyu Gülensu Haklar Derne¤i 12A¤ustos günü Gülsuyu Heykel Dura¤›’nda bir ey-lem yaparak Cem Koyup›nar’a komplo girifliminiprotesto etti. Polis daha önce Piknik afifllerini asanCem Koyup›nar ve onunla birlikte 2 kifliyi gözalt›-na alm›fl ve Cem Koyup›nar’a "üzerinden uyufltu-rucu ç›kt›" deyip komplo kurmaya çal›flm›flt›,

20 kiflinin kat›ld›¤› eylemde "Komplolar› BoflaÇ›karaca¤›z, Gözalt›lar Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz,Yozlaflmaya ‹zin Vermedik Vermeyece¤iz" slogan-lar›n›n at›ld›¤› eylemde "Polis gözalt›na ald›¤›Devrimcilerin Cebine Uyuflturucu Madde Koyu-yor Komplolar› Bofla Ç›karaca¤›z" yaz›l› pankarttafl›nd›.

Cem Koyup›nar’›n da söz alarak gözalt›nda ya-flad›klar›n› anlatt›¤› eylemde; "Polis mahallemiz-deki pisliklere göz yumdukça onlara kol kanat ger-dikçe, devrimcilerin onlara karfl› mücadelesini dehazmedemiyor. Komplolar düzenliyor ajanlaflt›r-ma iflbirlikçilik gibi halk›m›z›n kültüründe olma-yan afla¤›l›k faaliyetler örgütlemeye çal›fl›yor. Bu-radan bir kez daha yineliyoruz. Devrimcilere hal-k›n evlatlar›na pisliklerinizi bulaflt›rmaya gücünüzyetmez" denildi.

Ça¤dafl Gemik ‹çin Adalet ‹stemeyeDevam Edece¤iz

Antalya’da görülen Ça¤dafl Gemik davas›nda mahkemekarar›n› aç›klad›. ‹stanbul ÇHD’li avukatlar›n, Antalya HalkCephesi’nin, TAYAD’l› Aileler’in ve ‹stanbul HalkCephesi’nin de kat›ld›¤› mahkemede katil polis Mehmet Er-gen’e, 16 y›l 8 ay hapis cezas› verildi.

Karikatür sergisi açmaktan, bas›n toplant›s›na kat›lmak-tan, evinde bir dergiyi bulundurmaktan, sokakta dergi sat-maktan y›llarca hapishanelerde tutulan insanlar›n oldu¤u birülkede, ayn› yarg›, Ça¤dafl Gemik’in katiline bak›p bak›p ye-ni bir indirim gerekçesi buluyor ve flimdilik 16 y›l 8 aya ka-dar iniyor.

Bugüne kadar onlarca katliam davas›nda halka ve devrim-cilere kurflun s›kanlar ya berrat ettirildi ya da ödül gibi ceza-larla kurtar›ld›lar.

Daha önceki duruflmada Ça¤dafl Gemik’i katletmifl olmak-tan dolay› “piflman olmad›¤›n›” söyleyen katil polis MehmetErgen kurtar›lmaya çal›fl›ld›.

Ça¤dafl Gemik davas›n›n devrimciler ve halk taraf›ndansahiplenilmesi bu davan›n bir baflka yan›yd›.

Sanmay›n ki dava bitti; biz benzer biçimde kararlar verilençok davaya tan›¤›z. Yarg›tay oyunlar›yla, zaman afl›m› manev-ralar›yla katil polis aklanmaya, kurtar›lmaya çal›fl›lacakt›r. Onedenledir ki, bu dava henüz bitmifl bir dava de¤ildir.

Page 19: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Van’›n bir ilçesinin ad›n›n nas›lsöylenece¤i tart›flmas›, Türkiye ger-çe¤inin adeta tarihe gömülen, tart›fl-t›r›lmayan bir yan›n› yeniden ortayaç›kard›.

Abdullah Gül, Van’›n bugün res-mi ad› GGüürrooyymmaakk olan ilçesinden,eski ad›yla yani NNoorrflfliinn diye sözet-ti. Gençlerin ço¤u, Güroymak’›n is-minin daha önce Norflin oldu¤unubilmezler. Çok daha genifl bir kesimise, ismi de¤ifltirilen Norflinler’in buülkede oonnbbiinnlleerrccee oldu¤unu hiçbilmez. Evet, onbinlerce.

Ülkemizde tam 3300 bbiinn 228800 yerinad› de¤ifltirilmifltir.

Neden?

De¤ifltirilen yer isimlerinin ço-¤u, KKüürrttççee,, EErrmmeenniiccee,, RRuummccaa,,LLaazzccaa isimlerdir.

De¤iflikli¤in çap›n›, yayg›nl›¤›n›göstermek aç›s›ndan flu rakam› daverelim: Türkiye’deki köylerin %%3355’inin ad› de¤ifltirilmifltir.

Nas›l bir mant›k, nas›l bir politi-ka yapar bunu?

“‹sim de¤ifltirme” gerçe¤i, ülke-mizin kanl› tarihinin, flovenist tari-hinin önemli bir boyutudur.

Hat›rlanacak olursa, geçti¤imizMay›sta ‹‹ççiiflfllleerrii BBaakkaann›› BBeeflfliirr AAttaa--llaayy da,, Kürtçe yer isimlerinin tekrareski isimlerine dönüfltürülmesi ko-nusunda ““NNeeddeenn oollmmaass››nn...... VVaattaann--ddaaflflllaarr bbaaflflvvuurrssuunnllaarr bbiizz ddee¤¤eerrlleenn--ddiirriirriizz”” diyordu.

Sanki çok önemsiz, çok s›radanbir konuymuflcas›na “Neden olma-s›n” diyor. Oysa hay›r; o kadar basitde¤il. Yüzy›llarca Anadolu toprak-lar›nda TTüürrkk’’üü,, KKüürrtt’’üü,, EErrmmee--nnii’’ssii,, ÇÇeerrkkeezz’’ii,, LLaazz’’››,, GGüürrccüü’’ssüü,,AArraapp’’››,, RRuumm’’uu,, TTaattaarr’’›› bir aradayaflad›. Ama sömürücü egemen s›-n›flar, bunu unutturmak, bu tarihide¤ifltirmek istediler. Türkler d›fl›n-daki halklar› inkar ettiler. Di¤erhalklara dair her fleyi ssiisstteemmaattiikkolarak yok etmeye çal›flt›lar. Anado-

lu’yu TTüürrkklleeflflttiirrmmeekk için iinnkkaarr,,

aassiimmiillaassyyoonn,, tteehhcciirr,, iimmhhaa her yön-

teme baflvurdular.

Önemsizlefltirmeye çal›flt›klar› o

isim de¤iflikliklerinin arkas›nda, ni-

ce zulümler, halklara yaflat›lan bü-

yük aacc››llaarr var. Kürtçe, Lazca, Er-

menice, Rumca yer isimlerinin yeri-

ne Türkçe isimler verilmesi, nere-

deyse bir as›rl›k bir zulmün simge-

sidir. O isim de¤ifliklikleri öyle bir

gecede bir kalem darbesiyle gerçek-

lefltirilmedi. O isimleri de¤ifltirmek

için nice iflkenceler, katliamlar, bas-

k›lar yap›ld›.

Sömürücü egemen s›n›flar, he-

men hemen Türkiye Cumhuriyeti-

nin kuruluflundan bu yana, 86 y›ld›r,

Anadolu’yu ““TTüürrkklleeflflttiirrmmeeyyee”” ça-

l›flt›. Egemen s›n›flar, her fleyi flove-

nist resmi tarihe uydurmak için,

Anadolu’da Türkler d›fl›ndaki halk-

lar› hat›rlatacak ne varsa yok etme-

ye çal›flt›lar.

Bu asimilasyoncu, inkarc› tarih

yok say›larak, sorun basit bir yasa

de¤iflikli¤ine indirgenebilir mi?

AKP hükümeti, flovenizmde

kendinden önceki iktidarlardan

farkl› m›? Gül’ün Norflin demesi,

tarihi bir “düzeltme” mi? ““YYookk ssaa--

yyaarrssaann››zz yyookk oolluurr”” diyen bir man-t›¤›n, tam da “yok etmek” için yap›-lan bir uygulamay›, isim de¤ifltir-meleri mahkum etti¤ini düflünmekiçin bir neden yok. Dahas›, Gül’denErdo¤an’a kadar AKP yönetici kad-rolar›n›n müslüman olmayan halk-lara karfl› gerçeklefltirilen katliamla-ra ortak olan geçmifllerini nas›l yoksayaca¤›z?..

3300 bbiinniinn üüzzeerriinnddee yyeerriinn iissmmii--nniinn de¤ifltirildi¤i bir ülkeden sözediyoruz. AKP, bu katliam, inkar,asimilasyon tarihini, bütün nedenle-riyle, niçinleriyle, sonuçlar›yla orta-ya koyabilir mi?

Onlar›n bunu yapamayaca¤›aç›kt›r. Onlar yapamaz; gerçekleriyazmak, bugüne kadar oldu¤u gibi,yine bizim görevimizdir.

3300 bbiinn yyeerriinn iissmmii NNAASSIILLTTüürrkkççeelleeflflttiirriillddii??

Anadolu’da yer isimlerinin de-¤ifltirilmesi OOssmmaannll››’n›n son dö-nemlerine uzan›r. Bu do¤rultuda ilkresmi ad›m, 13 May›s 11991133’te ç›-kart›lan ““‹‹sskkaann--›› MMuuhhaacciirriinn NNii--zzaammnnaammeessii”” ile at›ld›. 5 Ocak11991155’te Enver Pafla taraf›ndan aske-re gönderilen talimatnameyle “ ssaa--vvaaflfl zzaammaann››nn››nn ssuunndduu¤¤uu oolluummlluuiimmkkaannllaarrddaann yyaarraarrllaann››llaarraakk, Os-manl› topraklar›nda EErrmmeenniiccee,,RRuummccaa ve BBuullggaarrccaa dillerden olanil, ilçe, köy, da¤ ve nehir adlar›n›nTTüürrkkççee’’yyee ttaahhvviillii” istendi. Bu tali-mat 15 Haziran 11991166’da kald›r›lsada, bu süre içinde birçok köyün ismiTürkçelefltirilmiflti. Mesela, Der-sim’deki KK››zz››llkkiilliissee’nin ad›n›n Na-z›miye, Mu¤la’daki MMee¤¤rrii’nin Fet-hiye, Bursa’daki AAttrroonnooss’un Orha-neli, MMiillaahhiiçç’in Karacabey olarakde¤ifltirilmesi bu dönemdedir.

11992200’lerin bafl›nda MMuussttaaffaa KKee--mmaall, “Türkiye’de sadece Türkleryaflam›yor, ÇÇeerrkkeesslleerr,, KKüürrttlleerr,, LLaazz--llaarr ve AArraappllaarr ddaa yafl›yor” diyordu.(Peter A. Andrew, Türkiye’de Etnik

Adalet ‹stiyoruz!

Asimilasyonun Simgesi:

‹S‹M DE⁄‹fi‹KL‹KLER‹

NNoorrflfliinn

NNEEDDEENNGGüürrooyymmaakk

OOLLDDUU??

EEggeemmeenn ss››nn››ffllaarr,, zzaammaann zzaammaann ssiisstteemmlleerriinniikkoorruummaakk iiççiinn ççeeflfliittllii

mmaanneevvrraallaarr yyaappaabbiilliirr,, hhaakkkk››rr››nntt››llaarr››yyllaa kkiittlleelleerrii

ooyyaallaammaakk iisstteerrlleerr;; ddiilliinniizziivveerriirr,, oonnuurruunnuuzzuu aall››rrllaarr,,

iissmmiinniizzii vveerriirr,, ggeelleeccee¤¤iinniizziiççaallaarrllaarr.. fifiuunnuu bbiilliinn kkii,,

hhaallkkllaarr››nn ddiilllleerrii,, kküüllttüürrlleerrii,,iinnaannççllaarr››,, uulluussaall kkiimmlliikklleerriiaannccaakk vvee aannccaakk bbaa¤¤››mmss››zz,,ddeemmookkrraattiikk,, ssoossyyaalliisstt bbiirr

üüllkkeeddee öözzggüürrllüü¤¤üünneekkaavvuuflflaabbiilliirr......

19

Say›:13

23 A¤ustos

2009

YÜRÜYÜŞ

Page 20: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Gruplar) Ancak hemen sonras›nda,bu halklar›n varl›¤›n› iinnkkaarr edenpolitikalar yürürlü¤e konuldu.

11992222’ye gelindi¤inde birçok ye-rin ismi Türkçelefltirilmiflti. Mesela,Van’a ba¤l› MMüükküüss’ün ad› Bahçe-saray yap›ld›. KK››rrkkkkiilliissee K›rklareli,‹‹mmrroozz Gökçeada yap›ld›. Bugünhemen herkesin ‹stanbul’un bir ilçe-si olarak tan›d›¤› Bak›rköy’ün1922’den önceki ad› MMaarriikkööyy,, Ye-flilköy’ün ad› ise AAyyaasstteeffaannooss idi.

CCuummhhuurriiyyeett’in ilk y›llar›ndanitibaren de isim de¤ifltirmeye de-vam edildi. 1923’te ‹‹zzmmiitt’in ad›Kocaeli’ne, 11992277’de BBoozzookk’un ad›Yozgat’a çevrilir. 11992255 y›l›nda AArrtt--vviinn’de büyük bir bölümü GGüürrccüüccee

olan yerlerin isimleri, ‘‘MMeecclliiss--iiUUmmuummiiyyyyee--ii VViillaayyeett’’ (‹l GenelMeclisi) karar›yla de¤ifltirilir.

11993355 y›l›nda ““TTuunncceellii KKaannuunnuu””

ile DDeerrssiimm’’in ismi, Tunceli yap›l›r.

11994400 sonunda, isim de¤ifltirmepolitikas›, ‹çiflleri Bakanl›¤›’n›n88558899 Saayy››ll›› Geenneellggeessiiyyllee resmilefl-tirildi. “Yabanc› dil ve kökenlerdengelen ve kullan›lmas›nda büyük birkar›fl›kl›¤a yol açan yerleflme yerle-ri ile tabii yer adlar›n›n TTüürrkkççee yeradlar›yla de¤ifltirilmesi”ne bafllan-d›. Ancak uygulama, 2. Paylafl›mSavafl› y›llar›nda kesintiye u¤rad›.

11994499’da 55444422 ‹‹ll ‹‹ddaarreessii KKaannuu--

nnuu’nun kabul edilmesiyle, köyisimlerinin de¤ifltirilmesi yeni biryasal dayana¤a kavuflturuldu.11995577’’ddee bu kanuna ba¤l› olarak““AAdd DDee¤¤iiflflttiirrmmee ‹‹hhttiissaass KKuurruullllaa--rr››”” oluflturuldu. 11997788’e kadar bukurul taraf›ndan 7755 bbiinn yerleflim ye-rinin ad› incelenerek, 2288 bbiinniinniinnddee¤¤iiflflttiirriillmmeessiinnee kkaarraarr vveerriillddii.. Bukurul, 1978’de faaliyetlerine sonverilinceye kadar yyaakkllaaflfl››kk 2200 yy››llbbooyyuunnccaa TTüürrkklleeflflttiirrmmeenniinn,, aassiimmii--llaassyyoonnuunn uygulay›c›s› oldu.

1122 EEyyllüüll 11998800’den sonra ise bu

“görevi”, do¤rudan ss››kk››yyöönneettiimm

kkoommuuttaannll››kkllaarr›› üstlendi. 12 Eylül

döneminde de 228822 köyün ad› de¤ifl-

tirildi. Uygulama, daha sonra “si-

vil” iktidarlarca sürdürülmeye de-

vam etti. Hem de bugüne kadar...

Bugün güya isim de¤ifliklikleri-

ne karfl› gibi görünen AKP, 22000066 y›-

l›nda mevzuata ““AAnnaayyaassaa’’nn››nn TTee--

mmeell ‹‹llkkeelleerriinnee AAyykk››rr›› OOllaann YYeerrllee--

flfliimm YYeerrii AAdd››”” kavram›n› sokan ik-

tidard›r.

Tüm bu yasal düzenlemeler, gü-

nümüze kadar sistemli olarakTTüürrkklleeflflttiirrmmee politikas›n›n devam

etti¤ini göstermektedir. Bunun so-

nucunda ço¤unlu¤u Kürtçe, Erme-

nice, Rumca, Lazca olan 3300228800 ye-

rin ad› Türkçe isimlerle de¤ifltiril-

mifltir. Resmi rakamlara göre bu

yerlerin 1122 bbiinnddeenn ffaazzllaass›› kkööyyddüürr..

‹sim de¤ifltirme uygulamas›n›nne kadar yayg›n ve yo¤un oldu¤unugöstermek aç›s›ndan mesela flu ör-nek çarp›c›d›r: TTrraabbzzoonn vvee RRiizzee ara-s›ndaki 449955 köyden 475’inin ismi,

RRuummccaa,, LLaazzccaa,, EErrmmeenniiccee vvee GGüürr--ccüüccee oldu¤u için de¤ifltirildi. Sam-sun’un KKaaddaammuutt köyü, 660000 y›ll›kbir Türk köyü olmas›na ra¤men, is-minin kökeni flüpheli (!) bulundu¤uiçin önce Güzelp›nar sonra da Çatka-ya olarak de¤ifltirildi; (halk halâ Ka-damut ad›n› kullanmaktad›r.)... Türk-çe olmad›¤› düflünülen yerlerin isim-lerinin d›fl›nda, ““kk››zz››ll””,, ““ççaann””,, ““kkiillii--ssee”” gibi egemen s›n›flar için “zararl›,tehlikeli!” ça¤r›fl›mlar yapan yerlerinisimleri de de¤ifltirilmifltir.

DDee¤¤iiflflttiirriilleenn yyaallnn››zz iissiimmlleerrddee¤¤iill,, kkiimmlliikklleerrddiirr!!

LLaazz KKüüllttüürr vvee DDaayyaann››flflmmaa DDeerr--nnee¤¤ii BBaaflflkkaann›› HHaassaann OOrraall,, Laz-lar’›n binlerce y›ld›r kulland›klar›Lazca isimlerin 1950’li y›llarda de-¤ifltirildi¤ini belirterek “Lazlar engüzel türkülerini derelere yakt› amaflimdi derelerin isimleri Türkçe...”

‹sim de¤iflikliklerinin gerçektebir tarihi ve kültürü nas›l yoketti¤i-ni anlatan çarp›c› bir ayr›nt›; üzeri-ne türküler yakt›¤›n›z dereler yokart›k! Neredeyse bir as›rd›r devameden bu isim de¤ifltirmeler, Anado-lu’da kullan›lan pek çok dilin nas›lyok edildi¤ini, unutturuldu¤unu vehalklar›n kültürel miras›n›n nas›lkaba bir flovenizmle yok edildi¤inide aç›klamaktad›r. UNESCO’nun2009’da yay›nlad›¤› Tehlike Alt›n-daki Diller Atlas›’na göre, meselaLLaazzccaa,, Türkiye’de yyookk oollmmaakkttaaolan 1155 dilden biri durumundad›r.

Güler’i ‹stiyoruz!

Oligarfli, rresmi ddilin, rresmi›rk›n, rresmi ddinin dd›fl›nda

kalan hherfleyden vveherkesten kkorkmufltur.

Bundand›r ki, dde¤ifltirilenyer isimleri aaras›nda

Kürtçe’den AArapça’ya,Ermenice’den BBoflnakça’ya,

hepsi vvard›r... GGeçmiflteveya bbugün, ffarkl›

milliyetlerin yyaflad›¤› hherflehir, bbu yyüzden ““isim

de¤ifltirme ooperasyonundannasibini aalm›flt›r.

Adana 169 Sivas 406

Antalya 168 Siirt 392

Çorum 103 Kastamonu 295

Mardin 647 Diyarbak›r 555

Ad›yaman 224 Kütahya 93

Erzurum 653 Edirne 20

A¤r› 374 Kars 398

Gaziantep 279 Çanakkale 53

Ankara 193 Trabzon 390

Erzincan 366 Çank›r› 76

Hatay 117 Elaz›¤ 383

Sakarya 117 Bursa 136

Hangi illerde kaç yerleflim yerininismi de¤ifltirildi?

Say›:13

23 A¤ustos 2009

20

YÜRÜYÜŞ

Eski Ad› Yeni Ad›

AKROT‹L CAM‹ ÖNÜ

KAMENT A⁄AÇLI

HALDOZ BA⁄DATLI

HAMA BAHADD‹N PAfiA

PAfiYAN ÇARfiI

L‹TM‹YOZ BEfi‹KÇ‹LER

SAROHO ÇORAPÇILAR

KALAMOZ AKPINAR

ÇANCOL BALSUYU

ZAVEND‹K Ç‹FTL‹K

HANES BILDIRCIN

PLAYMANOZ ÇAKMAÇILAR

Rize’de De¤ifltirilen Köy ‹simleri

Page 21: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Anadolu’nun binlerce y›la daya-nan geçmiflini Türkler’in Anado-lu’ya gelifliyle bafllatan flfloovveenniisstt ttaa--rriihh aannllaayy››flfl›› sonucunda, Anado-lu’da onlarca uygarl›¤›n yaflad›¤›,onlarca halk›n bu topraklardan gelipgeçti¤i adeta tarihten silinmifltir. Butarih silme anlay›fl›yla, Anado-lu’nun zenginliklerle dolu kültürelmiras›na, ““nnee mmoozzaaii¤¤ii uullaann”” anla-y›fl›yla bakma noktas›na gelinmifltir.

Bu anlay›flla da on y›llard›r e¤i-tim politikalar›na flovenist, gericibir yön verildi. Halklar aras›ndadüflmanl›klar yarat›ld›. Oligarfli sü-rekli flovenizmi körükledi. Dolay›-s›yla, sorun bugün bir flehrin eskiad›n› anmakla, “baflvururlarsa baka-r›z” deyip bir kaç isim de¤iflikli¤iyapmakla, çözülecek, sonuçlar› or-tadan kald›r›lacak kadar basit de¤il-dir, kköökkllüüddüürr.

3300 bbiinn yyeerriinn iissmmii NNEEDDEENN ddee¤¤iiflflttiirriillddii??

Anadolu halk› yüzy›llard›r nicesavafllar, y›k›mlar yaflamak zorundakald›. Önce Osmanl›’n›n zulmüne,sonra küçük-burjuva diktatörlü¤ü-nün ve sonra da faflizmin sald›r›lar›-na maruz kald›. ‹ktidara gelenler di-¤er halklar› Türklefltirirken, Türkhalk› da bu ac›lardan nasibini ald›.

Bütün iinnkkaarr vvee aassiimmiillaassyyoonn po-litikalar›n›n kökeni, Anadolu’da ya-flayan herkesi Türk yapmaya kalk›fl-maya dayan›yor. Böyle olunca dadi¤er halklar› ça¤r›flt›racak ne varsayasalarla, bask›larla, katliamlarlayok edildi. Bu politika u¤runa halk-lar›n kan› oluk oluk ak›t›ld›. ““TTeekkbbaayyrraakk,, tteekk mmiilllleett,, tteekk vvaattaann,, tteekkddiill,, tteekk ddeevvlleett”” politikas›, 1920’le-rin CHP’sinden bugünkü AKP ikti-dar›na kadar sürdürülmüfltür.

Y›llarca t›rmand›r›lan flovenizm-le bu topraklarda yaflayan herkes yaTürkleflmeye ya terketmeye zorlan-d›. AArrnnaavvuuttllaarr,, 11991133’de ‹‹ttttiihhaatt TTee--rraakkkkii’nin karar›yla s›n›rd›fl› edildi-ler. BBooflflnnaakkllaarr,, Doo¤¤uu vvee ‹‹çç AAnnaaddoo--lluuyyaa da¤›t›larak asimile edildiler.11991166’da birçok önderi idam edilen,sürgüne yollanan AArraappllaarr,, ‹‹çç vveeBBaatt›› AAnnaaddoolluu’’da zorunlu iskana ta-

bi tutuldular. 11991100’’da üüçç mmiillyyoonnayak›n oollaann EErrmmeenniilleerr’’iinn say›s›,11992200’lere gelindi¤inde 330000 bbiinnee dü-flürülmüfltü.

Anadolu’dan Errmmeenniilleerr TTEEHH--CC‹‹RR’le, (zorunlu göç ettirme)RRuummllaarr MMÜÜBBAADDEELLEE’yle temiz-lendi. Edirne’deki BBuullggaarrllaarr,, Trak-ya bölgesindeki YYaahhuuddii nüfusu ko-vuldu. Tarihe 66--77 EEyyllüüll oollaayyllaarr››olarak geçen ya¤ma ve katliamda,(11995555)) Rum ve Ermeniler’e ait bin-lerce ev ve iflyeri yak›larak, büyükbir talan gerçeklefltirildi. Ard›ndanda müslüman olmayan az›nl›klar›ülkeden kovmak için VVaarrll››kk VVeerrggii--ssii yürürlü¤e konuldu. Anadolu’nunTürklefltirilmesiyle ayn› zamandaaz›nl›klardan kalan mallara, toprak-lara el konularak “milli burjuvazi-ye” sseerrmmaayyee yarat›ld›.

Ülkemizde az›nl›kl›k olarak ya-flayan 5500’ye yak›n topluluktan sözedilmektedir. Hepsine Türklük da-yat›ld›¤› için bu halklar sindirilmifl,dilleri, dinleri, isimleri de¤ifltiril-mifltir. Sindirme, afla¤›lama politi-kalar› sayesinde Lazlar, Lazl›klar›-n›, ÇÇeerrkkeezzlleerr Çerkezliklerini unut-tular. Sistemle bütünleflen az›nl›kla-r›n “kültürlerini” yaflatmalar›na izinverilirken, baz› halklar “devflirme”haline getirildiler.

Halklar› Türklefltirmek için zzuu--llüümm,, bbaasskk››,, yyaassaakk,, ssüürrggüünn,, aassiimmii--llaassyyoonn iiçç iiççee ggeeççmmiiflflttiirr. Yer isimle-

rinin de¤ifltirilmesi de bu politika-n›n yaln›zca küçük bir parças›n›oluflturmaktad›r. Asl›nda sorun çokdaha kapsaml›d›r. Bu tarih anlat›l-madan, yer isimlerinin nas›l ve ne-den de¤ifltirildi¤i de anlat›lamaz.

Türkiye Büyük Millet Meclisiilk kuruldu¤unda KKüürrddiissttaann,, LLaa--zziissttaann milletvekilleri vard›. Pekisonraki y›llarda AAnnaaddoolluu’’ddaa yyaaflflaa--yyaann ddii¤¤eerr hhaallkkllaarraa nnee oolldduu?? Mec-listeki o milletvekilleri, o yerlerinisimleri, di¤er halklar bir gecedebuhar olup uçmad›lar elbette. Di¤erhalklar gün gün sistemli bir flekildeyok edildiler.

AAKKPP iinnkkaarr,, iimmhhaa vveeaassiimmiillaassyyoonnaa ddeevvaammeeddeecceekkttiirr!!

Türkiye Cumhuriyeti, “farkl›”milliyetlerin tehcir, mübadele veasimilasyonla yok edilmesi üzerineinfla edilmifl, ›rkç› ve giderek de fa-flist bir devlet haline gelmifltir. AKPde bu zihniyetin sürdürücüsüdür.AKP, flovenizmi, ›rkç›l›¤› ve üümm--mmeettççiillii¤¤ii bir arada sürdürmektedir.

AKP’nin Norflin, Potomya isim-lerini anmas› da riyakarcad›r. “Aç›-l›m” ad› alt›nda sürdürülen aldatma,oyalama ve tasfiye politikas›n› ta-mamlayan bir unsurdur. E¤er tarihiyanl›fllardan dönülecekse, önce 100y›ld›r Anadolu halklar›na uygulananbu inkar ve imha politikalar›n›n he-sab› verilmelidir. Bu kanl› tarihleyüzleflilmeden, yap›lanlar›n hesab›verilmeden at›lan hiç bir ad›m›ninand›r›c›l›¤› yoktur.

Türkiye halklar›! Bu düflmanl›k,bu flovenizm, bu asimilasyon ancakoolliiggaarrflfliikk ddeevvlleettiinn yy››kk››llmmaass››yyllaa sonbulabilir. Egemen s›n›flar, zaman za-man sistemlerini korumak için çeflit-li manevralar yapabilir, hak k›r›nt›la-r›yla kitleleri oyalamak isterler; ddiillii--nniizzii vveerriirr,, oonnuurruunnuuzzuu aall››rrllaarr,, iissmmii--nniizzii vveerriirr,, ggeelleeccee¤¤iinniizzii ççaallaarrllaarr.. fiu-nu bilin ki, halklar›n dilleri, kültürle-ri, inançlar›, ulusal kimlikleri ancakve ancak ba¤›ms›z, demokratik, sos-yalist bir ülkede özgürlü¤üne kavu-flabilir ve ancak böyle bir ülkedehhaallkkllaarr kkaarrddeeflflççee yyaaflflaayyaabbiilliirr..

Adalet ‹stiyoruz!

BEDL‹S: B‹TL‹S

K›rtwan: Çavufllu

Oran›s: Anader

Xerzit: Kuyuluca

Nist: Yaz›konak

Xezq: Kufltafl

Morü: Kolbafl›

Balekan: Yemiflveren

Norflin: Güroymak

Kifltonik: Yolalan

Papflen: Yumurtatepe

Deyran: Kocalan

Bitlis: De¤ifltirilen Köy ‹simleri

21

Say›:13

23 A¤ustos

2009

YÜRÜYÜŞ

Page 22: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Diyarbak›r Baro Baflkan› M.Emin Aktar, AKP’nin “Kürt Aç›l›-m›” manevras› üzerine yapt›¤› biraç›klamada flöyle diyor; “bu sürecinbaflar›ya ulaflabilmesi için flu andabizim yyeennii CChheelleerr’’ee ddee¤¤iill,, GGaanndd--hhiilleerr’’ee iihhttiiyyaacc››mm››zz vvaarr.. Kürt sorunukendi içinde çok ciddi bir flfliiddddeett ppoo--ttaannssiiyyeellii oluflturuyor. ÖÖnncceelliikkllii hhee--ddeeff bbuu ppoottaannssiiyyeellii oorrttaaddaann kkaalldd››rraa--ccaakk öönnlleemmlleerr oollmmaall››dd››rr..” (Hürriyet,13 A¤ustos 2009)

Cheler ve Gandhiler... Herfley-den önce ikisini birbirinin karfl›s›nakoymak, yanl›flt›r. Sorun birinindo¤rulu¤u ya da di¤erinin yanl›fll›¤›de¤ildir. Gandhi derken sorun ““ppaa--ssiiff”” ddiirreenniiflfl bbiiççiimmlleerrii sorunuysa,iflte ölüm orucu direniflçileri. Dire-niflte yer alanlar›n hheerr bbiirrii bbiirreerrGGaannddhhii’’yyddii... Ama ayn› günlerde,kurtulufl savaflç›lar› silahl› eylemlerde yap›yordu. Feda savaflç›lar› em-peryalizmin ve iflbirlikçilerin bey-ninde patl›yordu. Demek ki, emper-yalizmin halklara teslim ol dayat-mas›nda bulundu¤u günümüzde,ikisine de yer var. Mesele, zulümdüzenine karfl› bedeller ödemeyigöze alabilmektir. Gandhi olmak dakolay de¤il, bbeeddeell ööddeemmeeyyii ggeerreekk--ttiirriirr.. Silahl› mücadeleye, direniflle-re, eylemlere karfl› ç›k›p, dillerineGandhi’yi dolayanlar›n ço¤u bunuda yapamazlar.

Che’nin döneminin bitti¤indenilk söz eden Emin Aktar de¤il elbet-te. Pasifizmin, uzlaflmac›l›¤›n söz-cüleri, y›llard›r söylerler buna ben-zer sözleri. Yak›n zamanda, meselaTalabani de PKK'ye “yasal mücade-leye” geçmesi tavsiyesinde bulu-nurken ““AArrtt››kk CChhee GGuueevvaarraa ddöönnee--mmii bbiittttii”” diyordu. Ülkemiz solundada Che’yi nostaljik bir an› olarakhat›rlamak isteyenlerin say›s› hiç azde¤ildir. Silahl› mücadeleden, ille-galiteden uzaklafl›p düzen s›n›rlar›içinde yasall›¤a s›¤›nanlar›n hepsiCheler’in mücadele tarz›n›n geçer-lili¤ini yitirdi¤inden söz ederler.

Peki Che’nin döneminin bitti¤iya da art›k Gandhi’nin mücadele

tarz›n›n geçerli oldu¤u nneeyyee ddaayyaa--nn››llaarraakk söyleniyor? Ça¤›m›za uy-gun mücadele biçiminin nas›l olma-s› gerekti¤i yaln›zca subjektif niyet-lerle aç›klanabilir mi?

Emperyalizme ve iflbirlikçi ikti-darlara karfl› zorlu ve çok yönlü mü-cadeleler içinde yeri gelir Che olu-nur, yeri gelir Gandhi olunur; fakatmevcut dünya ve ülkemiz koflulla-r›nda, bbeelliirrlleeyyiiccii mmüüccaaddeellee bbiiççiimmii--nniinn ne oldu¤u ve olmas› gerekti¤ianlam›nda “Che mi, Gandhi mi?”sorusunu ortaya koyarsak; evet ozaman cceevvaapp tteekk kkeelliimmeeyylleeCCHHEE’ddiirr. Bu cevab›n tarihsel sa¤-lamas›n› yapmak için sorulmas› ge-reken soru da fludur:

CChhee,, HHAANNGG‹‹ TTAARR‹‹HHSSEELLKKOOfifiUULLLLAARRIINN ÜÜRRÜÜNNÜÜDDÜÜRR??VVee bbuuggüünn OO TTAARR‹‹HHSSEELLKKOOfifiUULLLLAARR DDEE⁄⁄‹‹fifiMM‹‹fifiMM‹‹DD‹‹RR??

Che, ülkelerin emperyalizme ba-¤›ml› hale getirildi¤i bir dünyan›nürünüdür. Emperyalizmin halklar›aç b›rakt›¤›, ülkeleri kukla yönetim-lerle yönetti¤i koflullar›n, iflbirlikçioligarflik diktatörlüklerin zulüm vesömürü düzenlerinin ürünüdür. Bu-gün bu koflullar ddee¤¤iiflflmmiiflfl mmiiddiirr??

2009’un Türkiyesi, 1956’n›nKüba’s›ndan daha ba¤›ms›z m›-d›r?... 2009’un Türkiyesi’nin halk›,1956’n›n Kübas›’ndan daha mutluve müreffeh midir?... Sorular uzargider: EEmmppeerryyaalliizzmm mmii ddee¤¤iiflflttii??OOlliiggaarrflfliilleerr mmii ddee¤¤iiflflttii?? ZZuullüümm,, ssöö--mmüürrüü,, bbaa¤¤››mmll››ll››kk oorrttaaddaann mm››kkaallkktt››?? NNee ddee¤¤iiflflttii??

Eskiden silaha sar›lmadan ulusalve sosyal kurtulufl gerçeklefltirile-miyordu da, bbuuggüünn ddeemmookkrraattiikkyyoollllaarrllaa uulluussaall vvee ssoossyyaall kkuurrttuulluuflflggeerrççeekklleeflfleebbiilliirr hhaallee mmii ggeellddii?? Che,Gandhi meselesindeki en temel soruda budur asl›nda. Che’den bu yanademokratik, yasal yollardan ulusalve sosyal kurtuluflunu sa¤layan bbiirrtteekk üüllkkee oolldduu mmuu?? Olmad›ysa nas›lCheler’in devri kapand› denilebilir?

Kapanan Che’nin dönemi de¤il-

dir. As›l olarak bu teoriyi ortaya sü-renler silahl› mücadele, gerilla sava-fl› dönemini kapatm›fllard›r. Bugünbu düflüncenin savunucular› emper-yalizmle ve oligarfliyle uzlaflma yo-lunu seçerek, düzen s›n›rlar› içindelleeggaall ppaarrttiicciillii¤¤ee soyunmufllard›r.Onlar›n ssiillaahhllaarraa vveeddaa eeddeerreekk, ddüü--zzeennee bbiiaatt eettmmiiflfl olmalar› ça¤›m›z›nemperyalizm ça¤› oldu¤u gerçe¤inide¤ifltirmiyor.

Che dönemi sözüyle kastedilenggeerriillllaa ssaavvaaflfl››dd››rr,, ssiillaahhll›› mmüüccaaddeellee--ddiirr.. Gerilla savafllar› kimsenin key-fi tercihleri sonucu ortaya ç›kma-m›flt›r. Gerilla savafllar› emperya-lizm ça¤›n›n yaratt›¤› bir sonuçtur.S›n›flar mücadelesinin belli objektifkoflullar›n›n olgunlaflmas›yla ortayaç›km›fl bir mücadele biçimidir. Ezi-len halklar aç›s›ndan zzoorruunnlluu bbiirrtteerrcciihhttiirr.. Silahl› mücadelenin ob-jektif koflullar›, emperyalizm tara-f›ndan dünyan›n bir çok ülkesininsömürge ve yeni-sömürge ülke hali-ne getirilmesiyle yarat›lm›flt›r.

Bar›flç›l yollardan mücadele ede-rek emperyalist iflgalleri ortadankald›rman›n, oligarflik iktidarlarason vermenin koflullar›n›n olmad›¤›bir dünyada, ezilen halklar›n ba-¤›ms›zl›k, demokrasi, sosyalizmiçin silahl› mücadeleye baflvurmak-tan baflka yolu yoktur. ‹flte Küba, ifl-te Vietnam, iflte Cezayir, iflte Filis-tin, iflte Irak, Afganistan… Emper-yalist iflgale ve oligarflik diktatör-lüklere karfl›, ulusal, s›n›fsal bir kur-tulufl mücadelesi tek bafl›na bar›flç›l,yasal yollarla sürdürülebilir mi?Bunun bugüne kadar dünyada bbiirrtteekk öörrnnee¤¤ii vvaarr mm››??

Silaha ve fliddete baflvurmak em-peryalistler için geçerlili¤ini halenkorurken, nneeddeenn ezilen halklar›nbuna karfl› silahl› mücadele dönemikapanm›fl oluyor? Emperyalizm

Güler’i ‹stiyoruz!

CCHHEELLEERR vvee GGAANNDDHH‹‹LLEERRZZaaffeerree

KKaaddaarr!!

Say›:13

23 A¤ustos 2009

22

YÜRÜYÜŞ

Page 23: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

için bu dönem kapand› m› ki halklariçin kapanm›fl olsun? Bu döneminyaln›zca halklar aç›s›ndan kapanm›floldu¤unu savunmak, halklar› silah-s›z, güçsüz k›lmaktan baflka bir an-lam tafl›maz.

Sorunun bir yan› devrimci flidde-tin ezilen, sömürülen halklar içindebir zorunluluk ve hak oldu¤uysa, di-¤er yan› da böyle bir mücadeleyisürdürecek ccüürreettee,, bbeeddeell ööddeemmeecceessaarreettiinnee sahip olup olunmad›¤›-d›r. Her iki temel gerçe¤in üzeri“Gandhi’nin mücadelesini” savu-nuyor görünmekle kkaappaatt››llaammaazz..

S›n›flar savafl›nda bütün haklarmücadeleyle, bedeller ödenerek ka-zan›lm›flt›r. Dünyada hiçbir hakyoktur ki u¤runa bedel ödenmemiflolsun? Bizim ülkemizde yasal birdergi satt›¤› için Ferhatlar vurulu-yor, Enginler katlediliyor. En bar›fl-ç›l, demokratik gösterilerde bilehalk›n üzerine atefl aç›l›yor. Çocuk,genç, yafll›, kad›n demeden katliam-lar yap›l›yor. Bu ülkede en temeldemokratik haklar için ööllüümmüünneebbiirr mmüüccaaddeellee veriliyor.

FFaaflfliizzmmiinn aaçç››kk yyaa ddaa ggiizzllii yyöönnee--ttiimmiinniinn hüküm sürdü¤ü sömürge veyeni sömürge ülkelerde, halk›n mü-cadelesinin bask› ve zorla sindiril-meye çal›fl›ld›¤› bir durumda, halkab›rak›lan baflka bir çözüm yolu kal-m›fl m›d›r? Emperyalist ba¤›ml›l›kve faflizmin varl›¤› silahl› mücade-lenin nneessnneell zzeemmiinniiddiirr.. Bu nedenlede nas›l bir mücadele anlay›fl›n›nbenimsenece¤i, kiflilerin, örgütlerintercihlerine göre de¤il nesnel koflul-lara göre belirlenir.

Bu durumu MMaahhiirr ÇÇaayyaann flöyleaç›klamaktad›r: “... emperyalist he-gemonya alt›ndaki bütün geri b›rak-t›r›lm›fl ülkelerde milli kriz, tam ol-gunlaflmam›fl olsa bile mevcuttur.Bu ise devrimci durumun sürekli va-rolmas›, evrim-devrim aflamas›n›niçiçe geçmesi, bir baflka deyiflle ssii--llaahhll›› eeyylleemmiinn oobbjjeekkttiiff flflaarrtt››nn››nn mmeevv--ccuuddiiyyeettii ddeemmeekkttiirr..”

Bugün bu flartlar ortadan kalk-madan, Che döneminin kapand›¤›n-dan, Gandhiler’e ihtiyaç oldu¤un-dan söz etmek, kkeennddii tteesslliimmiiyyeettiinnee,,

bbuurrjjuuvvaazziiddeenn aall››nnmm››flfl flfliiddddeett kkaarr--flfl››ttll››¤¤››nnaa,, ssiiyyaassii kk››ll››ff uydurmakt›r.“Che döneminin bitti¤inin” ilan edi-lebilmesi için önce emperyalizminde¤iflti¤inin, silahl› mücadeleyi do-¤uran koflullar›n ortadan kalkt›¤›-n›n, ezilenlerin bar›flç›l yollardanemperyalizmi ülkeden kovabilece-¤inin, faflizmi bar›flç›l yoldan y›ka-bilece¤inin, kkaann››ttllaannmmaass›› gerekir.

Che’nin mücadelesini tarihegömmek, ddeevvrriimmddeenn,, hhaallkk››nn iikkttii--ddaarr››nnddaann vvaazzggeeççmmeekkttiirr.. Halk›nkaderini, emperyalizmin eline tes-lim ederek, halklar› sömürü ve zu-lüm alt›nda yaflama terk etmektir.

Devrimler ça¤›n›n kapand›¤›,Che’nin döneminin bitti¤i düflünce-si, esas olarak dünya halklar›n› tes-lim almak için eemmppeerryyaalliizzmm tara-f›ndan ortaya at›lm›flt›r. Bilimselgerçek, emperyalizm devam etti¤isürece halk kurtulufl savafllar›n›n daobjektif koflullar›n›n var oldu¤udur.As›l önemli mesele devrimi yapa-cak subjektif koflullar›n var olup ol-mad›¤›d›r. Emperyalizm devriminobjektif koflullar›n›n ortadan kalkt›-¤›n› söyleyerek halklar› aldatmayaçal›fl›rken, subjektif faktörü, yanihalk›n öncülerini çeflitli biçimlerdeiimmhhaa eettmmeeyyee çal›fl›yor.

Madem Cheler’in dönemi bitti,devrimler ça¤› kapand›; emperya-lizm, oligarfli neden halen devrimci-leri yok etmek için savafl›yor? Ne-den halen F Tipi hapishaneler inflaaediliyor, devrimciler katlediliyor?‹flte bu korku, emperyalizmin, oli-garflinin ddeevvrriimm kkoorrkkuussuudduurr.. Onedenle de en basit bir demokratikhak talebi bile büyük bir fliddetlebast›r›l›yor.

Ülkemizde ve bütün yeni-sö-mürge ülkelerde devrimin ve silahl›mücadelenin koflullar› mevcuttur.Bu objektif durumu reddetmek veyakabul eder göründü¤ü halde bunauygun bir mücadele anlay›fl›n› veörgütlenmeyi savunmamak rreeffoorr--mmiissttlliikkttiirr..

Karfl›-devrimin fliddetinin karfl›-s›na devrimci fliddeti ç›karmamak,bunu örgütlememek, halklar› emper-yalizmin kuca¤›na atmakt›r. “Che

dönemi”nin bitip bitmedi¤i tart›fl-mas›n›n özü de burada yatmaktad›r.Che’yi yani silahl› mücadeleyi red-dedip, yerine reformizmi, parlamen-terizmi koymak, özünde devrimireddetmektir. Düzeni savunmakt›r.Diyarbak›r Baro Baflkan›’n›n koy-du¤u biçimiyle Che ve Gandhi ayr›-m›, düzeniçili¤i ve devrimcilik ayr›-m›d›r. Gandhi’den kas›t, ddüüzzeenniiççiiolmakt›r. Kürt milliyetçili¤i dahil,tüm reformistlerin meselesi de bu-dur. Ama iktidar›n s›n›fsal niteli¤ide¤iflmedi¤i sürece, reformlar, bur-juvazinin parlamentolar›, k›sacas›,düzeniçi hiçbir yöntem halklar›n so-runlar›n› çözemez.

Che emperyalist zulüm ve sömü-reye karfl› hhaallkkllaarr››nn iissyyaann››dd››rr..Halklar›n ggeelleecceekk uummuudduu,, ssoossyyaa--lliizzmm iinnaanncc››dd››rr.. Che emperyalizmkarfl›s›nda bbooyyuunn ee¤¤mmeemmeekkttiirr.. Em-peryalizm korkusundan Che’ninölüsünü bile yok etti. Ama ideoloji-siyle, savafl›yla, y›ld›zl› beresiyleChe yafl›yor iflte.

EEnn bbüüyyüükk ççeelliiflflkkii Che’nin döne-minin kapand›¤›n› söyleyip, halenen temel politikalar›ndan biri olarakCheler’i öldürmeye devam etmek-tir. ‹flte bu eemmppeerryyaalliizzmmiinn aaççmmaazz››--dd››rr.. ‹flte bu “devrimler ça¤› kapan-d›” burjuva görüflünün iflas›n›n aç›-¤a ç›kt›¤› noktad›r. Bu gerçek em-peryalizmin bütün demagojilerinibofla ç›kartmak için yeter de artarbile. Bugün hangi cepheden olursaolsun Che’nin döneminin kapand›-¤›ndan söz etmek emperyalizminChe’yi, günümüz Cheler’ini öldür-me politikalar›na destek vermektir.

Cheler, ezilen, sömürülen halkla-r›n kkuurrttuulluuflfl mmüüccaaddeelleessiinniinn bbaayyrraa--¤¤››dd››rr.. O bayra¤›n dalgalanmas›nabugün daha fazla ihtiyaç vard›r. ‹fl-gallerin dünden daha pervas›z veaç›k oldu¤u bugün CChheelleerr’’ee ddaahhaaffaazzllaa iihhttiiyyaaçç vvaarrdd››rr.. Ezilen halkla-r›n hheerr zzaammaann Cheler’e ihtiyac› var-d›r. Emperyalizm devam etti¤i süre-ce ba¤›ms›zl›k, demokrasi ve sosya-lizm isteyen Cheler de olacakt›r. Budünyan›n kaderini emperyalizminönünde diz çökerek yaflayanlar de¤il,CChhee ggiibbii ööllüümmee mmeeyyddaann ookkuuyyaarraakkbbaaflflkkaalldd››rraannllaarr ddee¤¤iiflflttiirreecceekkttiirr..

Adalet ‹stiyoruz! 23

Say›:13

23 A¤ustos

2009

YÜRÜYÜŞ

Page 24: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Güler’i ‹stiyoruz!

Komutan›m›z, önderimiz,day›m›z; Dursun Karatafl... “Enkaranl›k dönemlerde dahi mutlak ka-ranl›k yoktur diyerek ›fl›¤› arad›k” di-

yordu Day›.

En karanl›k dönemlerde dahi›fl›ks›z kalmam›fllard› gerçekten.Ifl›¤› bulmufllard› çünkü. Ifl›k kendi-leriydi, ›fl›k kendisiydi.

Ifl›¤›m›z oldu Day›. 12 Eylül’ünzifiri karanl›¤›n› O’nun önderli¤in-de parçalad›k.

Hapishaneler cephesinde, 12 Ey-lül cuntas›na karfl› direnifl politika-lar›n›n oluflturulmas› ve direnifllerinfiilen örgütlenmesi onun önderli-¤inde gerçeklefltirildi. Türkiye ha-pishaneleri onun önderli¤inde ba-fle¤mez bir direnifl prati¤ine, büyükkahramanl›klara tan›k oldu. 12 Ey-lül öncesinin, “anl› flanl›” örgütleri-nin birço¤u teslim bayra¤›n› çeker-ken, oportünizm direnmemenin te-orisini yaparken, Day›, yoldafllar›y-la birlikte ‘84 Ölüm Orucu gibi bü-yük bir direnifli örgütledi. Türkiyedevrimi için ilklerden olan bu dire-niflin en ön mevzisinde yerini al›r-ken direniflin hem kurmay›, hem s›-ra neferiydi.

Asla teslim olmamay›, direnme-yi ö¤rendik O’ndan. Umudun aslatüketilemeyece¤ini ö¤rendik. Birdevrimcinin asla çözümsüz olama-yaca¤›n› ve devrimci iradenin üze-rinde, daha güçlü bir iradenin olma-d›¤›n› ö¤rendik. Bunu her an› devri-me adanm›fl 38 y›ll›k yaflam›nda de-falarca kan›tlad›.

Dünyada tek bafl›m›za da kalsakhiçbir gücün asla bizi Marksizm-Leninizm’in yolundan döndüreme-yece¤ini ö¤retti.

Day›, oligarflinin mahkemelerin-deki konuflmalar›ndan birinde flöylediyordu: ‘Bu savafl s›n›flar savafl›-d›r. Düflman s›n›flar altedilinceyekadar sürecektir.” Day› yaflam›n›nson alt› gününe kadar bunun savafl›-n› verdi. Bu savafl›n içinde, enönünde oldu. Ayn› konuflmas›ndaflöyle devam ediyordu: “Bu amaçlasavaflan Devrimci Sol’un bir savafl-ç›s› olmaktan fleref duyuyorum ....Çünkü Devrimci Sol ülkenin gelece-¤i ve halklar›m›z›n kurtulufl bayra-¤›d›r” . Bu bayra¤› hep en yüksek-lerde dalgaland›rd› Day›.

Bu bayrak ‘90’l› y›llarda at›l›m-la birlikte onun önderli¤inde hhaallkk››nnaaddaalleettii oldu.

‹ç ve d›fl düflman›n tüm sald›r›la-r›na ra¤men bu bayra¤›n ad›, uummuu--dduunn aadd›› oldu. Umudun ad› çok k›sasürede kitleler nezdinde somut birgüce dönüfltü. Day› için “ben” yok-tu örgüt vard›, parti vard› hep.

“Partimizin kuruluflundan buyana, oligarflik diktatörlü¤ü sarsaneylemlerde, 1996 ve 2000-2007ölüm orucu direnifllerinde, yoksulgecekondu halk›n›n örgütlenmesin-de ve mücadelelerinde, iflçinin, köy-lünün, memurun mücadelesinde,gerillan›n ülkemizin da¤lar›nda at-t›¤› her ad›mda, oonnuunn eemmee¤¤ii,, iinnaann--cc››,, coflkusu vard›. Çünkü o hayat›nhep içindeydi. O, hayat› her yan›ylaörgütleyendi. O’nun için küçük bü-yük sorun ayr›m› yoktu. Devrimedair her fley, küçük ya da büyük,onun ilgi alan›ndayd›.” 39 y›ll›kmücadele tarihimizde yarat›lan tümde¤erlerimizde O’nun eme¤i vard›r,onun yol göstericili¤i vard›r.

Onun önderli¤inde flehitlerimi-zin yazd›¤› destanlar, kahramanl›k-

lar vard›r. Her sayfas›ndan onurduydu¤umuz tarihimiz bunlar.

“Yaflas›n ÖÖnderimiz...”En gür sesimizle, en yürekten

hayk›r›r›z bu slogan›. Ama bu slo-gan hiçbir zaman Parti-Cepheli’nindilinde, sadece bir slogan de¤ildir.O’nun ad› aanndd››mm››zz olmufltur. Dev-rim üzerine verilen her söz, ayn› za-manda O’nun ve O’nun miras› par-ti’nin üzerine edilen bir yemindir.

Dursun Karatafl’›n ismi bir isimolman›n ötesindedir bizim için.Dursun Karatafl, tarihimizdir. Hal-k›n Adaletidir. Kararl›l›kt›r, direnç-tir, cürettir, asla teslim olmamakt›r,Umudumuz, Partimizdir. DursunKaratafl, 39 y›ll›k tarihimizde yara-t›lan tüm de¤erlerin toplam›d›r.

Day›’n›n flehitli¤inin ard›ndanyap›lan 39 No’lu Parti aç›klamas›flöyle diyordu: “Aln›na k›z›l bantla-

ZAFER‹ SEN‹NLE KAZANACAK, TÜRK‹YE HALKLARINA BA⁄IMSIZ, DEMOKRAT‹K,

SOSYAL‹ST B‹R ÜLKE ARMA⁄AN EDECE⁄‹Z!

““BBiirr öönnddeerrllii¤¤iinn ççiizzddii¤¤iiddeevvrriimmccii ssttrraatteejjiinniinn,, oonnuunnggeelliiflflttiirrddii¤¤ii ddeevvrriimmcciippoolliittiikkaallaarr››nn,, oonnuunnöönnddeerrllii¤¤iinnddee yyaarraatt››llaannggeelleenneekklleerriinn tteerrkkeeddiillddii¤¤iinnookkttaaddaa,, ‘‘iizziinnddeeyyiizz’’,,‘‘yyaaflflaatt››yyoorruuzz’’,, ‘‘ggeelleeccee¤¤eettaaflfl››yyoorruuzz’’ ssöözzlleerriinniinn hhiiççbbiirrhhüükkmmüü yyookkttuurr..

ÖÖnnddeerrlleerrii yyaaflflaattmmaakk,, oonnllaarr››ggeelleeccee¤¤ee ttaaflfl››mmaakk,, bbuuyyüüzzddeennddiirr kkii,, oonnllaarr››nnççiizzggiilleerriinnddeenn,, yyaarraatttt››kkllaarr››ggeelleenneekklleerrddeenn vvee ddee¤¤eerrlleerrddeennaayyrr›› ddüüflflüünnüülleemmeezz..””

AAdd››nn aanndd››mm››zz,, mmiirraass››nn bbaayyrraa¤¤››mm››zzdd››rr

24

Page 25: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

25

r›n› ba¤lay›p and içen direniflçilerinson sözü ve bedenlerini tutuflturupatefl çemberine giren feda savaflç›-lar›n›n ilk sözü hep ayn›d›r: ‘‘YYaaflflaa--ss››nn ÖÖnnddeerriimmiizz DDuurrssuunn KKaarraattaaflfl!!’’ ””.

Ölüme giden her savaflç›n›n,devrime ve zafere olan kesin inanc›-n›n ad›d›r Dursun Karatafl. Yoldafl-lar›na olan güvendir. Onun için“Dursun Karatafl” bir isim, sadeceat›lan bir slogan de¤ildir. Onun içinad› ANDIMIZDIR. Sabolar’dan Si-beller’e, Berdanlar’dan Fidanlar’a,‹bililer’e bu güvenle, bu inançla ya-z›lm›flt›r direnifl destanlar›.

DDaayy›› vvee flfleehhiittlleerriimmiizz,, TTüürrkkiiyyeehhaallkkllaarr››nn››nn ddeevvrriimm UUMMUUDDUU--DDUURR.. BBuu uummuutt ddeevvrriimmccii hhaarreekkeett--ttee cciissiimmlleeflflmmiiflflttiirr.. OOnnllaarr››nn vvaassiiyyeett--lleerrii,, bbaa¤¤››mmss››zz,, ddeemmookkrraattiikk,, ssoossyyaa--lliisstt bbiirr üüllkkeenniinn yyaarraatt››llmmaass››dd››rr.

Onlar›n vasiyetini mutlaka yeri-ne getirece¤iz.

“Day›’y› flehit verdi¤imiz gün,bu göreve talip olduk. ‘‘DDaayy›› bbiizziizz’’diyerek talip olduk. ‘‘OO’’nnssuuzz aammaaOO’’nnuunnllaa yyüürrüümmeeyyee ddeevvaamm eeddeeccee--¤¤iizz’’ diyerek talip olduk. ‘‘YYaaflflaattaaccaa--¤¤››zz!!’’ dedik. KK››llaavvuuzzuummuuzz olmayadevam edecek dedik. Tek bir keli-memizin, tek bir sözümüzün alt›bofl kalmamal›d›r.

SSöözz vveerriiyyoorruuzz.. SSaavvaaflfl›› bbüüyyüüttee--cceekk,, ddeevvrriimmii ggeelliiflflttiirreeccee¤¤iizz..

Sözümüzün alt›n› dolduran,Marksizm-Leninizmdir.

SSöözzüümmüüzz,, güvencesini, dünyahalklar›n›n bast›r›lamayan, sindi-rilemeyen, yokedilemeyen kurtuluflmücadelelerinden almaktad›r.

SSöözzüümmüüzz,, güvencesini THKP-C’den devrald›¤›m›z anti-emperya-list, anti-oligarflik devrim strateji-sinden almaktad›r.

SSöözzüümmüüzz ggüüccüünnüü,, 600’e yak›nflehidimizden, flehitlerimizin yarat-t›¤› geleneklerden almaktad›r.

Söz vermek, aahhllaakkii aannllaammddaaddaa,, ssiiyyaassii aannllaammddaa ddaa bbüüyyüükk bbiirryyüükküümmllüüllüükk aalltt››nnaa ggiirrmmeekkttiirr.. Buyükümlülü¤ün alt›na giriyoruz.”

Day› 38 y›ll›k yaflam›n›n her an›-n› devrime adad›. Devrim onun enbüyük özlemiydi. 38 y›ll›k yaflam›

bu özlemi gerçeklefltirmeye yetmedi.Ama 38 y›ll›k yaflam›n›n sonunda bi-ze, devrimi gerçeklefltirmemiz içinen büyük miras›n› b›rakt›.

MMiirraass,, PPaarrttii’’ddiirr.. BBaa¤¤››mmss››zzll››kk,,ddeemmookkrraassii,, ssoossyyaalliizzmm mmüüccaaddeelleessii--nnii zzaaffeerree ttaaflfl››yyaaccaakk bbiirr ppaarrttii......

Bunu baflaracak güç devrimciharekette, hareketin stratejisindedir.Bu güce sahibiz. Bumirasla, bu güçle yü-rüyece¤iz devrimegiden yolda. Bu güçleaflaca¤›z önümüze ç›-kan engelleri.

Bunun için herkadromuza, her yöne-ticimize her taraftar›-m›za daha çok emek,daha çok enerji harca-mak düflüyor. Dev-rim, büyük fedakarl›k,daha büyük cüret, da-ha büyük bir kararl›l›kgerektiriyor. ‹ddia vecoflkuyla devrime sa-r›larak, en sa¤lam hal-ka olmay› baflarmakgerekiyor. Day›’n›nö¤retti¤i en önemliderslerden biridir;devrimciler asla çare-siz, çözümsüz ola-maz. Hiç bir güç inan-m›fl bir insan iradesin-den daha üstün ola-maz. Baflaraca¤›z. Hiçkimsenin hayal bileedemediklerini baflaraca¤›z.

Tarihimize bakaca¤›z, flehitleri-mizin yaflam›na bakaca¤›z, baflar-mak için her fley var orada. Onlar›prati¤imizde, mücadelemizde yafla-taca¤›z.

Day›’n›n flehit düflmesinden son-ra ““DDaayy›› BBiizziizz”” demifltik. Evet, herParti-Cepheli bir Day›’d›r. Day› ol-mak elbette s›radan bir görev, s›ra-dan bir misyon de¤ildir. Day› olmakher Parti-Cepheli için kendi gerçek-li¤i içinde onun iddias›n› tafl›makt›r.

Burada kimse “ben buyum” di-yerek, “benim gerçekli¤im bu” di-ye dayatarak, kendini elefltiri öze-lefltiriye kapatarak, düzenin kiflili-

¤imizde oluflturdu¤u statükolarateslim olmamal›d›r. Önemli olaniddiam›zd›r. Ama bu alt› bofl bir id-dia de¤ildir. ‹ddialar›m›z›n içinidoldurdu¤umuzda mümkün olma-yan hiçbir fleyin olmad›¤›n› görü-rüz. Esas olan istemektir ve bununiçin pratik somut ad›mlar› atmakt›r.Day›’n›n ›srarla üzerinde durdu¤ugibi; devrim ““ssüüppeerr iinnssaann””lar›n iflide¤ildir. Devrimciler, tarihimizdedirenifl destanlar› yaratan kahra-man flehitlerimiz “ola¤anüstü güç-lere” sahip de¤illerdir

Day›’n›n devrimcilik anlay›fl›n-da, kadro anlay›fl›nda “süper insan-lar, özel yetenekler” yoktur. Cüret-

Adalet ‹stiyoruz!

SSttaattüükkoollaarr,, ddeevvrriimmcciillii¤¤iiööllddüürrüürr.. ‹‹ddaarree--ii mmaassllaahhaattçç››--ll››kk,, bbaaflflkkaa bbiirr ddeeyyiiflflllee,,kkeennddiimmiizziinn,, yyaann››mm››zzddaakkiiyyoollddaaflflllaarr››mm››zz››nn eekkssiikklliikklleerriiyy--llee,, zzaaaaffllaarr››yyllaa ççaatt››flflmmaammaakk,,ddeevvrriimmcciillii¤¤ii ççüürrüüttüürr..””

““DDeevvrriimm yyüürrüüyyüüflflüümmüüzzddeeaatt››llaann hheerr aadd››mm››nn ccooflflkkuussuunnuuyyaaflflaamm››yyoorrssaakk vvee ddeevvrriimmyyüürrüüyyüüflflüümmüüzzüü zzaayy››ffllaattaannhheerr flfleeyyee kkaarrflfl›› ööffkkee dduuyymmuu--yyoorrssaakk,, oorraaddaa bbiirr ssoorruunnvvaarrdd››rr.. DDaayy›› ggiibbii oollmmaakk,,yyaaflflaamm››nn››nn hheerr aann››nnddaa oo hhee--yyeeccaann›› yyaaflflaammaakk,, ssöözz kkoonnuussuussoorruunnuunn ççöözzüümmüünnddeekkiiçç››kk››flfl nnookkttaass››dd››rr..

Page 26: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Güler’i ‹stiyoruz!

le, emekle, di-siplinle, feda-karl›kla devrimeinanm›fl, davaya kendi-ni adam›fl insanlar vard›r.

Day›’y› yaflatmak;onun iddias›n› kendimiz-de büyütmektir. O’nunhakk›nda söylenenler-den biri de fluydu:““DDiirreennmmeekk,, ssoorruunn ççöözzmmeekk vvee ssaa--vvaaflflmmaakk;; ddeenniilleebbiilliirr kkii,, bbüüttüünn yyaa--flflaamm›› bbuunnllaarrllaa ddoolluudduurr..””

Direnmek, sorun çözmek, sa-vaflmak.

Sözü edilen savafl, yaln›z aç›kdüflmanla yaflanan bir savafl de¤il-dir. DDeevvrriimmii eennggeelllleeyyeenn,, yyaavvaaflflllaa--ttaann HHEERR fifiEEYYLLEE ssaavvaaflfltt››rr bbuu.. Vebu, Day› gibi olman›n köfle taflla-r›ndan biridir.

Her devrimci, devrimi yavaflla-tan herfleyle, herkesle savaflmal›d›r.Bu savafl›n bafl›nda kendi geliflimi-mizi engelleyen yanlar›m›z olmal›-d›r. Kendimizle olan savafl› kazan-madan düflmanla savaflamay›z.

Day› olmak, kendini dünyahalklar›n›n kurtulufluna, vatan›m›-z›n ba¤›ms›z, halk›m›z›n özgür ol-mas›na adamakt›r. Bu iddian›n pra-tik mücadelede somutlanmas›d›r.

Düflman, halk kitlelerini örgüt-süzlefltirerek zulüm düzenini sürdü-rüyor. Biz örgütlenmeliyiz ve örgüt-lemeliyiz. Day›’n›n istedi¤i kadro-lar olmal›y›z. Halk› örgütlemeliyiz.

Day›’n›n 38 y›ll›k yaflam›ndanö¤rendi¤imiz en önemli derslerdenbirisi; Devrim heyecan› olmadandevrimcilik yap›lamaz. ‹deolojik,politik, örgütsel her fley asl›nda oheyecanda toplan›r. Kitleler yapt›-¤›m›z her iflte, att›¤›m›z her ad›m-da bizdeki o heyecan› görürler. Bi-zim heyecan›m›z, devrim coflku-muz her iflimizde kitlelere yans›r.“O heyecand›r ki; oligarfliye karfl›mücadelede at›lan en küçük birad›mda, karfl›-devrime vurdu¤u-muz en küçük bir darbede coflkuy-la dolar›z ve o heyecand›r ki, olum-suzluklar› asla kabul etmememizisa¤lar.

Devrim yürüyüflümüzde at›lan

her ad›m›n coflkusunu yaflam›yor-

sak ve devrim yürüyüflümüzü za-

y›flatan her fleye karfl› öfke duymu-

yorsak, orada bir sorun vard›r. Da-

y› gibi olmak, yaflam›n›n her an›n-

da o heyecan› yaflamak, söz konu-

su sorunun çözümündeki ç›k›fl

noktas›d›r.”

DDaayy››mm››zz’’aa,, flfleehhiittlleerriimmiizzee ddeevv--

rriimm ssöözzüümmüüzz vvaarr.. Bu sözümüzü

mutlaka gerçeklefltirece¤iz. Bunun

tek bir yolu var. SAVAfiI BÜYÜT-

MEK. Savafl› büyütmeliyiz.

Savafl› büyütmenin yolu her bir

Cepheli için savafl›n ihtiyac› olankadro, yönetici ve savaflç› olmay›hedeflemekten geçer. Kitleleri ör-gütlemekten geçer. Halk› savafl›niçine katmaktan, halka umudu gös-termekten geçer. Mücadelenin ihti-yac› neyse, öyle devrimciler olmal›-y›z; içmemiz gereken ilk and budur.Ve bundan dolay›, Day› and›m›zd›r.Çünkü, nas›l olmam›z gerekti¤inincevab›n› bulaca¤›m›z devrimcili¤inustas› O’dur. Ve olmam›z gerekti¤igibi olup, yükseltmeliyiz bayra¤›.‹deolojisi ve prati¤iyle, tüm miras›bayra¤›m›zd›r ve yükseltmemiz ge-reken bayrak budur.

Merhaba

Umudun mimar›,kavgam›z›n baflkomutan›...Day›'m›z› sevgiyle an›yor,de¤erli an›s› önünde say-g›yla e¤iliyoruz.

Daima gösterdi¤i yol-da onsuz ama onunla

yürüyece¤iz.

Selam ve sayg›lar

EErrmmeenneekk HHaappiisshhaanneessii

ÖÖzzggüürr TTuuttssaakkllaarr››

22 AA¤¤uussttooss 22000099

*

Merhaba

Sizleri s›k›ca kucakl›yorum.Nas›ls›n›z?

Size s›cak bir A¤ustos günündeyaz›yorum. Lakin içimizi kavuranA¤ustos'un s›ca¤› de¤il, günefle,yüre¤imizin orta yerine u¤urlad›¤›-m›z büyük ustam›z›n s›cakl›¤›d›riçimizi ›s›tan. Bunun yan›nda hafifkal›r dünyevi tüm ›s›lar. Ustam›z›u¤urlayal› bir y›l oldu. Ve biz gel-dik bir A¤ustos'a... Dönüp bakt›¤›-m›zda arkam›za gururla, onurla di-yoruz ki, bbiizz bbuu yy››ll›› OO’’nnuunnllaa bbee--rraabbeerr yyüürrüüddüükk.. Dostun düflman›ngözü bizdeydi bu y›l. Dosta güvendüflmana hayal k›r›kl›¤› korku, ver-dik yürüyüflümüzle.

Yeri geldi oligarflinin sahte gün-demlerini parçalad›k, vurduk yum-ru¤umuzu ortaya. Direndik, hesap

sorduk, bedel ödedik yeri geldi.Ama her daim ustam›zdan ö¤ren-diklerimizle yapt›k bunlar›. Bun-dan sonra her A¤ustos'ta dönüp ba-kaca¤›z arkam›za ve eminiz ki hery›l ayn› gönül rahatl›¤›yla diyece-¤iz "evet bu sene de seninle birlik-te yürüdük" diye...

ÜÜmmiitt ÇÇoobbaannoo¤¤lluu

99 AA¤¤uussttooss 22000099

KK››rr››kkllaarr FF TTiippii

*

Sevgili Day›m›z› sonsuzlu¤au¤urlay›fl›m›z›n birinci y›l› geldibile. ‹zinde yürümeye devam ede-ce¤iz. Sevgili Day›m›z ve O’nunnezdinde tüm flehitlerimizin de¤er-li an›lar› önünde bir kez daha say-g›yla e¤iliyor, an›lar›na ba¤l› kala-ca¤›z diyoruz.

EE rrccaann KKaarrttaall

EEddiirrnnee FF ttiippii HHaappiisshhaanneessii

10 A¤ustos 2009

**

Yaklaflan A¤ustos ay›n›n 11'inegelirken, OO’’nnssuuzz aammaa OO’’nnuunnllaa be-raber yürümenin coflkusunday›z.Tarihin tüm bentlerini OO’’nnuunn iiflflaarreettppaarrmmaa¤¤››yyllaa yerle bir ettik. Gelece-¤in ›fl›¤›n› O’nunla beraber hep ay-d›nlat›yor olman›n sevincindeyiz.

FF››rraatt ÖÖzzççeelliikk

66 AA¤¤uussttooss 22000099

TTeekkiirrddaa¤¤ 22 NNoo’’lluu FF TTiippii

TTuuttssaakk YYoollddaaflflllaarr›› ÖÖnnddeerrlleerriinnii SSeellaammll››yyoorr

26

Page 27: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Adalet ‹stiyoruz!

Merhaba...

Hepinizi umudumuzun coflku-suyla, Day›m›z’›n s›cakl›¤›yla ku-cakl›yoruz. Nas›ls›n›z? Elbette kihepimiz iyiyiz. Umudu, inanc›, zul-me öfkeyi, bizi biz yapanlara sevgi-yi ve ba¤l›l›¤› içiçe yafl›yoruz. GGüü--lleerriimmiizz’le ayn› yürekte ölüme vezulme direnmenin onurunday›z.‹nan›yoruz ki Gülerimiz’i zulmünelinden de, o lanet hastal›¤›n elin-den de çekip alaca¤›z.

Mektuplar›n› ald›k. Teflekkürediyoruz. Biz de geliflmeleri takipediyoruz. Ülkemizin ve dünyan›nen güçlü direnen damar› meydanla-r› ve vicdanlar› sars›yor. Sansürle,“sessiz imha”yla zulmüne devametmek isteyen oligarflinin karfl›s›nadikilmifl durumday›z. Halen ve her-fleye ra¤men “iyi fleyler” bekleyen-ler de var ama bizim gibi ülkelerde,direnenlerin, bedel ödeyenlerin,gerçekleri hayk›ranlar›n oldu¤u yer-de böyle “havalar” çok h›zl› da da-¤›labiliyor. Ulusal hak k›r›nt›lar›karfl›l›¤›nda zulme teslimiyeti halk›-m›za kabul ettirmek o kadar da ko-lay de¤il. Kürt halk›n›n gözü, gönlüve bilinci yaln›zca ABD elçileriyle,oligarflinin temsilcileriyle “aç›l›m”pozlar› verenleri görmüyor. Onlaryok saymaya çal›flsa da bu halk›nDay›s› var, Sabosu var, Fatmalar’›,Gülerler’i var. Ne kadar ortal›¤› bu-land›r›rlarsa buland›rs›nlar onlar›n›fl›¤›ndan daha parlak bir ›fl›k olma-yan flu yeryüzünde, halklar gelece¤eyürümek için yüzünü o ›fl›¤a döne-cektir.

Bizler ise o ›fl›¤›n parçalar› ol-man›n onurunu, gururunu yafl›yo-ruz. Her an›n› Day›m›z’la geçirdi¤i-miz bir y›l›n ard›ndan Day›m›z’›n,tüm karanfillerimizin gözüne, umu-du büyütmenin, umut biziz demeninonuruyla, huzuruyla bak›yoruz. ‹lkgün Day›m›z’a ve halk›m›za verdi-¤imiz sözün gere¤i olarak Day›m›-z’› yüre¤imizin ve yaflam›m›z›n or-

ta yerinde yaflatt›k. Her za-mankinden daha güçlü his-settik O’nu, her zamankin-den daha çok ö¤rendik, herzamankinden daha çok dahah›zl› att›k ad›mlar›m›z›.‹nanc›m›z›, iddiam›z› bü-yüttük bir de O’nun için, öf-kemizi biledik ac›lar›n, ada-letsizliklerin, açl›¤›n-yok-sullu¤un en a¤›r olanlar›yla.Bir y›l boyunca O’nunlaç›kt›k dostun-düflman›n kar-fl›s›na. Duruflumuzda, bak›-fl›m›zda, irademizde O var-d›. Bir y›lda dostlar›m›zdagüven, düflmanlar›m›zdakorku büyüttük O’nunla.

Tecrit duvarlar›n› titre-ten, dost kulaklara ulaflantürkülerimizde, bir ucu duvar-lar ard›nda bir ucu Adam›z’dacoflkumuzun, zafer inanc›m›-z›n sembolü halaylar›m›z›nbafl›n› Day›m›z çekti bir y›lboyunca. Yüzümüzde, gözü-müzde ve ad›mlar›m›zda ka-ramsarl›k arayanlara hayk›r›fl-lar›m›zla cevap verdik.

O’nun inanc›n›, O’nun mi-ras›n›, O’na ba¤l›l›¤›m›z›,O’na verdi¤imiz sözleri katt›kher üretimimize. Biliyordukki O’nun için yapt›¤›m›z her-fley ayn› zamanda umudu bü-yütmek içindir. Day›m›zumuttur, biz Day›y›z. Biz Da-y› oldukça umut büyüyecek;Biz Day› oldukça bu toprak-lar, bu vatan özgür olacak; BizDay› oldukça adaletsizlik sonbulacak; Biz Day› oldukça za-fer bizim olacak.

Hepinizi sevgi ve ba¤l›l›k-la, Day›m›z›n s›cakl›¤›yla ku-cakl›yoruz.

09.08.2009

EE rrccaann YY››lldd››zz

KK››rr››kkllaarr FF TTiippii

DDaayy››mm››zz›› yyüürree¤¤iimmiizziinn vvee yyaaflflaamm››mm››zz››nnoorrttaa yyeerriinnddee yyaaflflaatttt››kk

Merhaba,

O gün bir atefl düfltü önce yürekleri-mize. Sonra büyük bir onur, sonsuz birsevgi.

‹nanc›n› yüre¤imize, ›fl›¤›n› gözleri-mize yerlefltirdik.

Sözümüz O’nsuz aama OO’nunlaad›mlamakt› zafere giden yolumuzu.Ad›mlad›k Enginler gibi, ad›mlad›kO'nun gibi.

Toz kondurmad›k büyük hayalimi-ze, O'nun miras›na, umudumuza.

O'nunla do¤duk. O'nunla büyüdük,zaferi onunla kazanaca¤›z.

K›r›klar 1 NNo'lu FF Tipi

Özgür Tutsaklar

BBiirr ttuuttssaakk,, DDaayy››’’yy›› hhüüccrreessiinniinn iiççiinnddee,,dduuvvaarr››nnddaa rreessmmeeddiiyyoorr.. RReessmmeeddiilleennggeerrççeekkttiirr.. HHeerr öözzggüürr ttuuttssaa¤¤››nn oommuuzzbbaaflfl››nnddaadd››rr DDaayy››.. YYaarraatt››llmmaass››nnaaöönnddeerrlliikk eettttii¤¤ii ddiirreenniiflfl ggeelleennee¤¤iiyyllee,, bbiirröözzggüürr ttuuttssaa¤¤››nn oolldduu¤¤uu hheerr hhüüccrreeddeeDDaayy›› ddaa vvaarr ddeemmeekkttiirr.. DDiirreenniiflfl iiççiinnddeekkiihheerr öözzggüürr ttuuttssaa¤¤››nn bbiirr yyaann›› DDaayy››’’dd››rr..DDaayy››,, hheerr öözzggrrüü ttuuttssaa¤¤››nn yyüürree¤¤iinnddee,,bbeeyynniinnddeeddiirr......

27

Say›:13

23 A¤ustos

2009

YÜRÜYÜŞ

Page 28: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Say›:13

23 A¤ustos 2009

28

YÜRÜYÜŞ

Güler’i ‹stiyoruz!

Dev-Genç’in 40 y›la ulaflan tari-hindeki yolculu¤umuza devam edi-yoruz. 1970’lerin bafl›nday›z flimdi.1960’lar›n ikinci yar›s› boyunca fle-killenen Dev-Genç geleneklerininyavafl yavafl pekiflti¤i bir dönemdirbu y›llar. Dev-Genç, kitlesel, mili-tan geleneklerini pekifltirirken, ba-¤›ms›zl›¤a, demokrasiye giden yol-da, kendine yeni bir yol da belirle-yecektir...

Dev-Genç gençli¤in akademiktaleplerine sahip ç›kt›¤› gibi, halk›nmücadelesinde de aktif olarak yeralarak halk›n mücadelesinin gelifl-mesine, devrimci bir nitelik kazan-mas›na o günkü koflullar içinde ön-derlik etmifltir. Üniversitelerdekianti-faflist mücadelede, köylülerintoprak iflgallerinde, iflçi s›n›f›n›nmücadelesinde Dev-Gençliler önsaflarda yer alm›fl, halk›n her kesi-miyle omuz omuza mücadele etmifl-tir. Halk›n her kesiminin mücadele-sinin geliflmesinde Dev-Genç'in ro-lü tart›flmas›zd›r.

Bu konudaki çarp›tmalar› boflaç›kartabilmek için FKF'den Dev-Genç’e dönüflen süreci do¤ru kavra-mak gerekir. FKF, gençli¤in örgüt-lenme aç›s›ndan deneyimsiz, ide-olojik aç›dan belirsizliklerle doluoldu¤u bir dönemin örgütlenmesi-dir. Üstlendi¤i misyon da buna pa-raleldir.. FKF, devrimci dönüflüm vegeliflimine paralel olarak devrimcihareketi yaratacak kadrolar›n yeti-

flece¤i bir okul ifllevine sahip oldu.Yine bu geliflimin devam›nda Dev-Genç, mücadelesini yaln›zca genç-li¤in akademik-demokratik müca-delesi ile s›n›rlamayarak, zamanlatüm halk kesimleri taraf›ndan öncüolarak kabul edilen bir örgütlenmehaline geldi.

1155--1166 HHaazziirraann DDiirreenniiflfli'nde oli-garflinin iflbirlikçi sar› sendikac›l›¤›hakim k›lmak ve D‹SK'in tasfiyesi-ni sa¤lamak için ç›kartt›¤› yasalar›ngeri çekilmesinde iflçi s›n›f› ile bir-likte omuz omuza mücadele edenDev-Genç'in de önemli pay› vard›r.

Dev-Genç bu y›llar boyunca,yoksul, topraks›z köylülerin eylem-lerinden iflçi s›n›f›n›n grevlerine,TÖS'ün ö¤retmen grevine kadarhalk›n her kesiminin eylemlerindeonlarla yan yana olmufltur.

Dev-Genç'in her sorununda hal-k›n yan›nda yer almas›, devrimcile-re olan sempatiyi, güveni art›rm›fl,Türkiye devrim mücadelesinin ge-liflmesinde önemli bir rol oynam›fl-t›r. Dev-Genç, halk›n s›rt›n› dayaya-bilece¤i, mücadelesinde yaln›z ol-mad›¤›n› gösteren bir güç halinegelmifltir. Devrimci Hareketin h›zlageliflmesinin arkas›nda Dev-Genç'in halkla bütünleflmifl müca-dele çizgisinin, halk üzerindeki buetkisinin pay› büyüktür.

FKF içinde etkin bir güç olmayabafllayan devrimci gençlik sayesindegençlik militan bir nitelik kazanm›fl,mücadele gittikçe kitleselleflmifltir.Dev-Genç, ö¤renci gençli¤in yan›s›-ra, iflçi ve köylüler aras›ndaki çal›fl-

may›, tüm iflçi, köylü ö¤renci genç-li¤i, Dev-Genç çat›s› alt›nda birlefl-tirme perspektifiyle ele alm›flt›r.

DDeevvrriimmccii GGeennççllii¤¤iinnHHaakkiimmiiyyeettii:: 55.. KKUU--

RRUULLTTAAYY...... FKF’nin 4. Kurul-

tay’›, Dev-Genç ad›n›n do¤umunatan›kl›k etmiflti. Ancak yönetimdehala baz› geri anlay›fllar›n etkisi sözkonusuydu. EEkkiimm 11997700 y›l›nda ya-p›lan TDGF 5. Kurultay›'nda pp rroollee--tteerr ddeevvrriimmcciilleerr seçimleri tek baflla-r›na kazand›lar. Böylece MDD'ci-lerle ve onlardan ayr›lan ProleterDevrimci Ayd›nl›k (PDA) ile yollartamam›yla ayr›ld›. Bu kurultay,Dev-Genç'in Türkiye solu içindeönder bir güç haline geldi¤inin degöstergesi oldu. Dev-Genç önderle-ri Türkiye devrimine iliflkin dahabüyük bir sorumluluk yüklendiler.

DDeevv--GGeennçç''ii DDeevv--GGeennççYYaappaann CCeepphhee aannllaayy››--

flfl››dd››rr...... Dev-Genç ve THKP-C'nin

mücadelesi o süreçteki tarihsel geli-flimin bir ürünü olarak iç içe geç-mifltir. Kurultay'dan birkaç ay sonraTHKP-C'nin kurulmas›yla, Dev-Genç'in son kurultay›nda yönetimeCepheliler’in gelmesi birbirindenba¤›ms›z de¤ildir. THKP-C'yi ku-ran kadrolar›n büyük bir ço¤unlu¤uDev-Genç'in önder kadro ve yöneti-cileridir.

Ancak elbette Dev-Genç veTHKP-C birbirine kar›flt›r›lmamal›-d›r. ‹kisi özdefllefltirilemez. Dev-Genç gençli¤in en devrimci, militangençlik örgütlenmesidir. THKP-Cise Türkiye halklar›n› devrime gö-türme iddias›yla kurulan Parti veCephe örgütlenmesidir. Gençli¤inmücadelesi di¤er halk kesimlerininmücadelesini, di¤er mücadeleler degençli¤in mücadelesini etkilemifltir.Halk›n bütün kesimlerinin mücade-lesini kurmayca örgütleyebilmek veönderlik edebilmek için bir partiyeduyulan tarihsel ihtiyaç THKP-C'nin do¤mas›na neden olmufltur.THKP-C, Türkiye soluna hakimolan 50 y›ll›k revizyonist, reformist

GelenekleriyleKazan›mlar›yla

40 Y›ll›k Tarihiyle

22.. BBööllüümm

Page 29: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

29

Say›:13

23 A¤ustos

2009

YÜRÜYÜŞ

gelene¤e vurulmufl bir darbedir.THKP-C ile birlikte ilk defa Türki-ye koflullar›na özgü bir devrim stra-tejisi gelifltirilmifltir.

Bu noktada diyebiliriz ki; Dev-Genç'in Türkiye devrim mücadele-sine kazand›rd›klar›n›n en önemlile-rinden biri, devrimci hareketi yara-tacak kadrolar› ç›kartm›fl olmas›d›r.

FKF ve Dev-Genç gençli¤inakademik mücadelesinin gelifltiril-mesinden, Türkiye solu içinde anti-emperyalist ve anti-faflist bir müca-dele gelene¤inin oluflturulmas›nakadar pek çok konuda ilkleri yaratm›fllard›r.

4400 YY››ll››nn ddaahhaa iillkk aann››nnddaannbbüüyyüükk ggöörreevvlleerr üüssttlleenn--

ddii...... Dev-Genç, ayn› zamanda Tür-

kiye soluna 50 y›ld›r egemen olanparlamentarist, reformist gelene¤etav›r alm›fl, faflizmin sürekli oldu¤ubir ülkede gençlik mücadelesinin deancak militanca, bedel ödenerek,flehitler verilerek yürütülebilece¤igerçe¤ini Türkiye soluna göstermifl-tir. Mücadele konusundaki bu ayr›fl-ma, Türkiye solunun en büyük ay-r›flmalar›ndan biri olmufltur.

Dev-Genç, Türkiye soluna anti-emperyalist mücadele gelene¤inikazand›rm›flt›r. Anti-emperyalizmdevrimci stratejinin en temel halka-lar›ndan birini oluflturmufltur.

Oligarfli e¤itimiyle, kültürüyle,ideolojisiyle gençli¤i düzene ba¤la-maya, pasifize etmeye, siyaset d›fl›b›rakmaya çal›fl›rken, Dev-Genç oli-garflinin bu politikalar›n› bozarakgençli¤in politikleflmesinin, devrim-cileflmesinin önünü açm›flt›r. Anti-emperyalist duygularla donanm›flvatansever bir gençlik yaratm›flt›r.

Oligarflinin sivil faflist hareketiörgütlerken as›l amac› halk›, sindir-mek ve örgütlülüklerini da¤›tmakt›.Dev-Genç oligarflinin bu politikas›-n›n halk üzerinde baflar›l› olabilmesi-nin önündeki en büyük engel olmufl,faflist sald›r›lar› geri püskürtmüfltür.

Dev-Genç ayn› zamanda reviz-yonist ve oportünist anlay›fllar›ngençli¤i pasifize etmesinin karfl›s›n-

da da barikat olmufltur. Gençli¤insosyalizme sempati duymas›n› sa¤-layarak, ba¤›ms›z, demokratik, sos-yalist bir Türkiye kurma mücadele-sinde aktif olarak yer almas›ndaönemli bir iflleve sahip olmufltur.

Bu nedenle de Dev-Genç ne yal-

n›zca bir isim, ne de yaln›zca bir ta-

belad›r. Bir gençlik örgütlenmesi

devrimci politikalar›n yönlendirme-

siyle, Türkiye devrim mücadelesine

çok önemli katk›lar sa¤lam›flt›r.

Dev-Genç inançl›, halk›, vatan›,

idealleri için bedel ödemeyi göze

alan, cüretli bir gençlik yaratm›flt›r.

Dev-Genç'in yaratt›¤› gençlik anti-

emperyalist, anti-oligarflik devrim

mücadelesinde yer alm›flt›r.

Ve fedakarl›¤›yla, ba¤l›l›¤›yla

verdi¤i flehitlerle Dev-Genç ismi

gençli¤in ve halk›m›z›n yüre¤ine,

bilincine devrimci mücadelenin

simgesi olarak kaz›nm›flt›r.

Dev-Genç'i s›radan bir gençlik

derne¤i olmaktan ç›kartan iflte bu

devrimci anlay›fl› olmufltur.

1122 MMaarrtt’’ttaa ddiirreenniiflfl ggeellee--nneekklleerrii yyaarraattaann DDeevv--

GGeennçç vvee 1122 MMaarrtt ssoonnrraass››...... 12

Mart 1971’de ülkemizde geliflmekteolan devrimci mücadelenin önünefaflist bir cuntayla geçil-mek istendi. Cunta pekçok demokratik kitle örgü-tünü kapatt›¤› gibi Dev-Genç'i de kapatt›. Birçokyönetici ve üyesi tutuklan-d›. Buna ra¤men, Dev-Genç, THKP-C'nin cunta-ya karfl› direnifl ça¤r›s›nakulak vererek, direniflegeçti. Say›s›z Dev-Gençlik›rsal alanda mücadeleyisürdürmek için giriflimler-de bulundu. Okullarda ör-gütlülük sürdürülmeye ça-l›fl›ld›. Tutsak Dev-Gençli-ler de hapishanede yeniyeni flekillenmekte olandirenifl gelene¤inin enönündeydiler... ‹hanetedenler, düzene dönenler,y›lg›nlar çokça ç›kt› bu dö-

nemde. Ama bu ruh hali Dev-Genç’i teslim alamad›. Tam tersine,12 Mart’›n hemen ard›ndan coflku-suyla, militanl›¤›yla, s›n›flar müca-delesi sahnesine ilk ç›kan Dev-Gençliler’di...

Bu dönemde cuntan›n her alandasürmekte olan bask›lar›na, soldakigenel olumsuzluklara ra¤men, Dev-Genç yeniden toparlanmakta fazlazaman kaybetmedi. Bunu sa¤layanda Cephe’nin mücadele anlay›fl› vedirenifl gelene¤iydi. 30 Mart1972'de THKP-C önder kadrolar›K›z›ldere'de katledilse de, yaratt›k-lar› direnifl manifestosuyla Türkiyehalklar›na çok büyük bir miras b›-rakm›fllard› ve o miras›n baflta gelentafl›y›c›s› da Dev-Genç olacakt›.Dev-Gençliler, 12 Mart sonras› birkez daha tarihsel bir misyon yükle-niyorlard›..

THKP-C'nin fiziki olarak imhaedilmesi, halk›n ve devrimci gençli-¤in önder kadrolar›n›n katledilmesi,tutuklanmas› devrimci gençli¤inönüne yeni bir görev koyuyordu.Mahirler’in mücadelesi, flehirlerde,köylerde özellikle gençlik içindebüyük bir sempati ve potansiyel ya-ratm›flt›. Ancak bu potansiyel da¤›-n›k ve örgütsüzdü. En önemli sorungençli¤in yeniden örgütlenmesiydi.Cephe’nin sempatizan›, taraftar›

Adalet ‹stiyoruz!

Anti-faflist MMücadele-nin ‹‹lk fifiehitleri... Gençli-

¤in mücadelesi yükseldikçe dev-letin ve oligarfli taraf›ndan örgüt-lendirilen sivil faflist güçlerin veislamc›lar›n da sald›r›lar› artt›.Bu güçler anti-komünizm teme-linde e¤itilerek, devrimcileresald›rt›lmaya baflland›.

‹stanbul YDMMA'dan MMeehh--mmeett BBüüyyüükksseevviinnçç ve BBaattttaallMMeehheettoo¤¤lluu,, TTaayyllaann ÖÖzzggüürr,,MMeehhmmeett CCaanntteekkiinn faflist ve din-cilerin birlikte sald›r›lar› sonu-cunda katledildiler. Gençli¤inmücadelesi militanlaflt›kça, öde-di¤i bedeller de art›yordu. Bu sü-reçte gençlik faflizme karfl› nas›lmücadele etmesi gerekti¤ini deö¤reniyordu.

Page 30: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Güler’i ‹stiyoruz!

olan Dev-Gençliler, öncelikle bu“toparlanma ve toparlama” göre-vini omuzlad›lar. Ki, Day› da on-lar›n içindeydi.

1973 sonras›nda ortaya ç›kandi¤er bir sorun ise faflistleringençlik içinde örgütlenmeye bafl-lamas›yd›. MHP meclise girmifl,komando kamplar›nda e¤itilipdonat›lan faflistler halk›n üzerine sa-l›nm›flt›.

Temel sorun, gençli¤in yenidennas›l ve ne flekilde örgütlenece¤i vebu sald›r›lara nas›l cevap verece¤iy-di. Bu konuda farkl› anlay›fllar gün-deme geldi. Cepheciler bir an öncemmeerrkkeezzii vvee kkiittlleesseell bir ö¤renci der-ne¤inin kurulmas›n› isterken, bir di-¤er kesim THKP-C'nin “legal ör-gütlenmelerden dolay› darbe yedi-¤ini” ileri sürerek yasal derneklerekarfl› ç›k›yor, baflka bir kesim isedernek kurulmas›na “kapat›rlar,sürdüremeyiz, kald›ramay›z” diyeyan çiziyordu.

Sab›rla tart›fl›ld›. Ama tart›flma-n›n da bitmesi gereken bir noktavard›; mücadelenin, gençli¤in so-runlar› daha fazla bekleyemezdi.Dev-Gençliler, at›lmas› gereken buad›m› atacaklard›; gençli¤in, müca-delenin gelifltirilmesini düflünenler,bu do¤ru ad›m› takip etmek duru-mundayd›lar. Bu tart›flmalar sonu-cunda gençlik yeni bir derneklefl-meye gitti.

YYeenniiddeenn ÖÖrrggüüttlleennmmee::‹‹YYÖÖKKDD''nniinn KKuurruulluuflfluu......‹YÖKD (‹stanbul Yüksek Ö¤renimKültür Derne¤i) 11997733 KKaass››mm ay›n-da kuruldu. Böylelikle, gençlik ye-niden merkezi bir örgütlenmeye sa-hip oluyordu. Derne¤in ilk yöneti-minde Cepheciler, K›v›lc›mc›lar veMihriciler yer ald›lar. Daha sonra-s›nda farkl› siyasi gruplar da der-nek çal›flmalar›na kat›ld›. ‹YÖKD,gençli¤in ve bütün olarak mücade-lenin yürütülmesinde FKF ve Dev-Genç gibi önemli bir görev üstleni-yordu. Bundan sonraki görev genç-li¤i örgütlemek, yeniden e¤itmekve tek çat› alt›nda toparlamakt›.

1974 y›l›nda devrimci gençli¤in

önderli¤inde Anadolu'da baflka der-nekler de kuruldu. ‹YÖKD, bildiri-lerle, bültenlerle, gençli¤in akade-mik-demokratik sorunlar›n› ele al›r-ken, anti-emperyalist, anti-faflistmücadelenin yükseltilmesi içingençli¤e ça¤r›lar yap›yor, belli birbak›fl aç›s› sunuyordu... Çözümündevrimden geçti¤ini söyleyebilenbir dernekti.

Dernek çal›flmalar› yo¤un birö¤renci ilgisiyle karfl›land›. 11..KKoonn--ggrree'de, K›v›lc›mc› oportunistleriniçinde yer ald›¤› TS‹P'le, Cephecileraras›nda bir hesaplaflma yafland›.Kongre öncesi yo¤un bir üye kam-panyas› bafllat›ld›. SeçimlerdeTS‹P'liler yönetime giremezken,yeni yönetimde THKO taraftarlar›ile Mihriciler yönetimindeki “Cep-heciler” yer ald›. 2. Kongreye kadar‹YÖKD birçok eylem örgütledi.

‹‹YYÖÖKKDD''nniinn KKaammppaannyyaavvee EEyylleemmlleerrii.... ‹YÖKD'nin

bildiri, bülten, afifl fleklinde yürüttü-¤ü propaganda faaliyetlerinin ya-n›nda en önemli kampanyalar›ndanbiri, 1974 Nisan ay›nda NNAATTOO''nnuunnkkuurruulluuflfl yy››llddöönnüümmüünnddee yürüttü¤üanti-emperyalist kampanya oldu.Bu kampanya gençlikle s›n›rl› kal-mayarak tüm halka yönelik bir pro-paganda faaliyetine dönüfltü. NA-TO'nun emperyalist niteli¤i, Türki-ye'nin NATO içindeki rolü geniflhalk kesimlerine anlat›ld›.

u Gençlik kendini yaln›zca aka-demik taleplerde s›n›rlamayarak,politik taleplerin de savunucu oldu.Bu kapsamda ““ttüümm ssiiyyaassii ttuuttssaakkllaa--rraa,, kkooflfluullssuuzz öözzggüürrllüükk”” talebiyleyürütülen kampanya bir örnekti.

u ‹‹EETTTT ZZaammllaarr››yyllaa ‹‹llggiillii EEyy--lleemm:: ‹YÖKD'nin ilk protesto ey-lemlerinden biri gençli¤in ekono-

mik sorunlar›yla ilgili-dir. 1974 bahar›nda‹ETT biletlerine zamyap›lmas›na karfl› kit-lesel bir protesto göste-risi düzenlendi. Ey-lemler, kkaazzaann››mmllaa so-nuçland›. ‹ETT bir kaçgün sonra biletlere

yapt›¤› zamlar› geri almak zorundakald›.

u KK››bbrr››ss ‹‹flflggaalliinnee TTaavv››rr:: Ordu-nun K›br›s'a ç›kartma yapmas›n›nAmerikan emperyalizminin iflineyarad›¤›n› söyleyen ‹YÖKD, müda-haleyi k›nayarak ““BBaa¤¤››mmss››zz bbiirrllee--flfliikk KK››bbrr››ss ”” slogan›n yer ald›¤› ya-z›lama, pullama ve afifllemelerle ifl-gali protesto etti. ABD Konsoloslu-¤u'nun önüne siyah çelenk b›rak›la-rak, ABD'nin iflgaldeki rolü k›nand›.Dev-Genç'in anti-emperyalist mü-cadele gelene¤i ‹YÖKD ile yaflama-ya devam ediyordu.

u YYüükksseekk OOkkuullllaarr BBooyykkoottuu::

‹YÖKD paral› yüksek ö¤retim ya-pan özel okullara karfl› a盤a ç›kangençli¤in tepkisini de örgütledi.Kampanya ““AAyyrr››ccaall››kkll›› PPaarraall›› EE¤¤ii--ttiimmee SSoonn”” slogan›yla sürdürüldü.Eylem tüm yüksek okullar› içinealan bir boykota dönüfltü. Boykotdevrimci ö¤renci temsilcilerininAnkara'ya giderek Milli E¤itim Ba-kan›'yla görüflmesi sonucunda ta-leplerinin kabul edilmesiyle sonuç-land›. Boykotun kkaazzaann››mmllaa sonuç-lanmas› gençlik içinde büyük birmoral kayna¤› oldu. Bu eylemlerinörgütlenmesi esas olarak Cephecilertaraf›ndan yap›ld›.

u fifiaahhiinn AAyydd››nn''››nn KKaattlleeddiillmmeessiiüüzzeerriinnee,, yyüürrüüyyüüflfl,, bbooyykkoott vvee cceennaa--zzee ttöörreennii:: fiahin Ayd›n ‹YÖKD yö-netiminde Mihri Belli’ye yak›ngruptan bir devrimciydi. 19 Aral›k1974'de okulun önündeki duraktagericiler taraf›ndan b›çaklanarakkatledildi. Bunun üzerine tüm okul-larda boykot ilan edilerek, yürüyüfl-ler yap›ld›. Bu eylem binlerce ö¤-renciyi soka¤a dökmüfl, gençli¤inörgütlü gücünün ortaya ç›kmas›n›sa¤lam›flt›r...

- sürecek-

‹‹YYÖÖKKDD,, ‹‹YYÖÖDD,, ‹‹YYÖÖ--DDEERR...... GGeennççllii¤¤iinn4400 yy››ll››nn››nn mmeevvzziilleerriinnddeenn bbaazz››llaarr››....

Say›:13

23 A¤ustos 2009

30

YÜRÜYÜŞ

Page 31: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Görevi kötüye kullanmaktan An-kara 11. A¤›r Ceza Mahkemesi’ndeyarg›lanan Susurlukçu, kontrgerillafleflerinden Mehmet A¤ar, mahke-mede yine Susurlukçulardan YaflarÖz hakk›nda ““YYaaflflaarr ÖÖzz’’üü TTaarr››kkÜÜmmiitt ggeettiirrddii.. KKeennddiissiinnii mmuuhhbbiirr vveeiinnssaann ssiimmssaarr›› oollaarraakk ttaann››rr››mm,, kkeenn--ddiissiinnddeenn bbuu flfleekkiillddee yyaarraarrllaanndd››kk””diye ifade vermiflti.

Birlikte, oligarflinin pek çokkanl› ve kirli iflini yapm›fllar. Bu ne-denle A¤ar’›n bu ifadesi, YaflarÖz’ün zoruna gitmifl olmal› ki, Ya-flar Öz de A¤ar’› “16 y›ll›k suskun-lu¤umu bozar›m” diye tehdit etmifl-ti. Mahkeme de bunun üzerine Ya-flar Öz’ün talimatla ifadesinin al›n-mas›na karar vermiflti. Öz’ün ifade-si al›nm›fl; A¤ar’›n eski adam›, herit dalafl›nda oldu¤u gibi, k›smi deolsa kanl›, kirli ifllerinin bir k›sm›n›ortaya döküyor. Tekirda¤ 2. A¤›rCeza Mahkemesi’ne 26 Haziran’daverdi¤i ifadesinde anlat›yor:

“A¤ar’›n talimat›yla bana yyeeflfliillvvee llaacciivveerrtt ppaassaappoorrttllaarr,, ssiillaahh ttaaflfl››--mmaa rruuhhssaatt›› ve emniyete ait ppllaakkaallaarrverildi. Yakaland›¤›mda A¤ar’›n ta-limat›yla serbest b›rak›ld›m. (...) Si-lah tafl›ma izin belgesinde AA¤¤aarr’’››nniimmzzaass›› bulunuyordu. Pasaportlar›yine o dönemin Emniyet Genel Mü-dürü olan A¤ar’›n talimat›yla o s›-rada daire baflkan› olarak görevyapt›¤›n› sand›¤›m Emin Aslan...arkadafl›m Tar›k Ümit’e verdi...”(Hürriyet, 16 A¤ustos 2009)

Susurluk’u “devlet içine çörek-lenmifl üç-befl katil”den ibaret gö-renler için Yaflar Öz’ün anlatt›klar›çarp›c›d›r. Susurluk’ta a盤a ç›kangerçekler asl›nda “Susurluk” un neoldu¤u hakk›nda hiçbir soru iflaretib›rakm›yordu fakat yine de Susur-lukçu birinin bunu itiraf etmesiönemlidir.

Yaflar Öz’ün bahsetti¤i dönemde

Mehmet A¤ar henüz Emniyet GenelMüdürü’dür ve Yaflar Öz’ün itiraf-lar› da göstermektedir ki A¤ar,kontrgerilla eylemlerinin bizzat ör-gütleyicilerindendir. Dahas› YaflarÖz’ün anlatt›klar› devede kulak bilede¤ildir. Bunu Susurluk ortaya ç›k-t›¤›nda A¤ar’›n kendisi ““11000000 ooppee--rraassyyoonn yyaapptt››kk”” diye itiraf etmifl veeklemiflti: “NNee yyaapptt››yyssaakk ddeevvlleettiinnzziirrvveessiinnddee kkaarraarr aall››nnmm››flfltt››rr..”” Dev-letin en tepesinde al›nan bu kararlar12 Temmuz’dan, 16-17 Nisan-lar’dan, Gazi katliam›ndan, gözal-t›nda kay›plardan, binlerce failimeçhulden baflkas› de¤ildir. Elbette,bu katliamlarda Yaflar Öz ve onungibi onlarca uyuflturucu kaçakç›s›,mafyac› tetikçi-katil kullan›lm›flt›r.

Yaflar Öz, anlatmaya devam edi-yor: “1993 y›l›nda Tar›k Ümit’lebirlikte Ankara Necatibey Cadde-si’nde bulunan Özel Hareket DaireBaflkanl›¤›’n› ziyaret ettik. (...) ç›-karken Tar›k Ümit’in elinde bir sporçantas› vard›. ... ‹çinde ço¤unlu¤uuuzzii mmaarrkkaa oollmmaakk üüzzeerree ççookk ssaayy››ddaassiillaahh oldu¤unu gördüm. Daha son-ra birlikte havaalan›na gittik. BBiizzeeddaahhaa öönnccee vveerriilleenn ssiillaahh ttaaflfl››mmaa bbeell--ggeessiinnii hhaavvaaaallaann››nnddaa ggöörreevvlliilleerreeggöösstteerrddiikk,, hheerrhhaannggii bbiirr eennggeelllleekkaarrflfl››llaaflflmmaaddaann ‹‹ssttaannbbuull’’aa ggeellddiikk”Elbette, kontrgerillan›n flefi A¤ar ta-raf›ndan düzenlenmifl özel belgelerolunca tüm kap›lar aç›l›veriyor.

Yaflar Öz’ün “o dönem dairebaflkan› olarak görev yapt›¤›n› san-d›¤›m EEmmiinn AAssllaann” dedi¤i kifli,Öz’ün bu aç›klamalar›na cevap ver-mekte gecikmedi. Aslan, “Öz’ünsözleri kuyruk ac›s› var ondan. fiim-di ‘f›rsat geçti elime, intikam ala-y›m’ diyor galiba” diyerek flefiA¤ar’› savunuyor. Biri devletin Em-niyet Genel Müdürü di¤eri uyufltu-rucu kaçakç›s›, aralar›nda nas›l biriliflki var ki “kuyruk ac›s›” oluyor?Ama kontrgerilla devleti gerçe¤i ifl-

te bu.

Emin Aslan, YaflarÖz’ün itiraflar›n› “kuy-ruk ac›s›” diyerek ö-nemsizlefltirmeye, basitbir intikam almaya in-

dirgemeye çal›fl›yor. BöylelikleA¤ar’› aklayacak güya. Mesele okadar basit de¤il.

Yaflar Öz tek bir pasaporttan de-¤il, pasaportlardan bahsediyor, tekbir silahtan de¤il çantalar dolusu si-lahtan, ruhsatlardan bahsediyor.Bunlar hiç tart›fl›lm›yor.

Niye yap›ld› o plakalar, pasa-portlar? O plakalarla, silahlarlahangi kontrgerilla eylemleri gerçek-lefltirildi?

Yine Emin Aslan, “Mehmet beyböyle bir emri, böyle kiflilerin ya-n›nda verir mi?” diyor. Tabii o ka-dar amatör mü Mehmet A¤ar?!

Tam tersine A¤ar, iflinin uzman›-d›r. Kontrgerillac›lar›n flefidir. Ayn›zamanda sadece talimat veren bü-rokratlardan de¤ildir A¤ar. Bizzatkontrgerilla eylemlerini planlayan,tarif eden ve örgütleyendir. Yeri gel-di¤inde silah› bizzat verip kurflunukendisi doldurabilecek bir kontraflefidir. Biz A¤ar’›n 12 TemmuzKatliam›n›n ard›ndan yaka ba¤›raç›k ter içinde, infazc› katillere ““ggaa--zzaann››zz mmüübbaarreekk oollssuunn...... ggöözzlleerriinniizz--ddeenn ööppeerriimm”” diyen halini de biliyo-ruz.

A¤ar’›n ssuçlar› oortada. Ne yyapacaks›n›z?A¤ar’›n suçlar› ortada. Kendisi de

“devlet için 1000 operasyon yapt›k” di-ye itiraf etmifltir; fakat onca fleye ra¤menyarg›lanmad›. Y›llar sonra ancak “görevikötüye kullanmak”tan dava aç›ld›.

fiimdi Yaflar Öz’ün yeni itiraflar› var.Ortada sahte pasaportlar, çantalar dolususilahlar, polise ait plakalar var. Her yerdekap›lar› açan Mehmet A¤ar imzal› izinbelgeleri var. Bunlar çok somut deliller-dir. AKP’ye, Ergenekon savc›lar›na so-ruyoruz: A¤ar’› nas›l yarg›layacaks›n›z?Bunlar›n hesab›n› soracak m›s›n›z? SSoo--rraabbiilleecceekk mmiissiinniizz??

‘Pasaportlar, silah ruhsatlar›, plakalar, A¤ar’›n talimat›yla verildi’

A¤ar’›n ‘ifl orta¤›’ uyuflturucukaçakç›s› Yaflar Öz’ün itiraf›

Adalet ‹stiyoruz! 31

Say›:13

23 A¤ustos

2009

YÜRÜYÜŞ

Page 32: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

17 A¤ustos depre-minde 40 bin insan›-m›z öldü. Geçen 10 y›lda 40 bin ki-flinin ölümüne neden olan sorumlu-lar›n hiç biri yarg›lanmad›. Buncainsan›n ölümününün hesab› sorula-mad›. Depremin 10. y›ldönümü do-lay›s›yla gazetelerde, televizyonlar-da bir çok haber yay›nland›, prog-ramlar yap›ld›. Bunlarda da gerçeksorumlulardan, DO⁄AL AFET‹FELAKETE, KATL‹AMA DÖ-NÜfiTÜREN SEBEPLER’den sözedilmedi. Olay›n ele al›n›fl› ço¤un-lukla kiflisel hikayeleri öne ç›kar-mak biçiminde oldu. Mesele birkaçkkiiflfliisseell ddrraammaa indirgendi. Arada bir,“10 y›ld›r gereken önlemlerin al›n-mad›¤›” söylendi, ama önlemleri al-mayanlar, sorgulanmad›...

Bir kaç gün sonra 17 A¤ustosdepremi de, gelmesi beklenen dep-remler de, al›nmayan önlemler deyine unutturulacak. Çünkü depre-min 10. y›l›nda oligarfli, olay›n ger-çek boyutlar›n›n ve sorumlular›n›n

örtbas edilmesini istiyor. 40 bin kifliöldü ama UUNNUUTTUUNN diyorlar...

Hürriyet’in baflyazar› OOkkttaayyEEkkflflii,, “Depremin 10’uncu y›l›nda”bafll›kl› yaz›s›nda “unutturma” poli-tikas›n›n tipik bir örne¤ini sergiledi.40 bin kiflinin ölümüne gözlerinikapay›p Ecevit hükümetine, devletemethiyeler diziyordu Ekfli:

“Ecevit o ilk flaflk›nl›k saatlerinitelafi eden öyle büyük bir enerji ileolay›n sorumlulu¤unu üstlendi ki...Hükümet gerçekten mmuucciizzeelleerr ya-ratt›… DDeevvlleettiinn ttüümm oollaannaakkllaarr›› biranda deprem yaras›n› sarmaya tah-sis edildi… HHüükküümmeettiinn ddiinnaammiizzmmiitoplumda büyük bir seferberlik ruhuyaratt›… Felakete u¤rayanlar efligörülmedik bir h›zla önce çad›rlaraard›ndan... deprem evlerine yerlefl-tirildi…. Ve bir sene, bir buçuk senegibi bir sürenin sonunda nerdeysessaarr››llmmaadd››kk yyaarraa kkaallmmaadd››..” (16A¤ustos 2009)

Ekfli’ye göre sütte leke var amahükümette, devlette yok. Gerçe¤inböyle olmad›¤›n› elbette tüm Türki-ye biliyor. Depremlerde önlem al-mayan gelmifl geçmifl bütün iktidar-lar suçludur. Hiç birisi bu sorumlu-luktan kaçamaz.

Çöken evlerden baz›lar›n›n mü-teahhiti VVeellii GGööççeerr, kendisiyle ya-p›lan bir röportajda diyor ki, ““mm››flfl››llmm››flfl››ll uuyyuuyyoorruumm””..... Sorumlulardan,soygunculardan, h›rs›zlardan hesapsorulmayan bu ülkede, hepsi m›fl›lm›fl›l uyur elbette. Adaletin olmad›-¤› bir ülkede bütün sorumlular ayn›suçu ifllemeye devam ediyorlar. Ve-li Göçer ülkemizde adaletin nas›l ifl-ledi¤ini göz önüne seriyor. “Günahkeçisi ben oldum ama adalete güve-niyorum. BBeenn aaddaalleetttteenn cceezzaa aallaaccaa--¤¤››mm›› hhiiçç ddüüflflüünnmmeeddiimm..”” ‹flte as›lmesele budur. Tüm h›rs›zlar, soy-guncular, iflkenceciler, katliamc›lar,ceza almayacaklar›n› biliyorlar!!!

Depremden sonra yap›lan arafl-t›rmada Veli Göçer binalar›n›n bu-

Güler’i ‹stiyoruz!

Binlerce insan›n yaflam›na mal

olan Marmara ve Düzce depremlerin-

den bugüne 10 y›l geçmesine ra¤men,

depremin yaratt›¤› y›k›m› gidermek

için ciddi hiçbir ad›m at›lmad›.

Bay›nd›rl›k Bakanl›¤› rakamlar›na

göre Gölcük ve Düzce depremleri s›ra-

s›nda 337766 bbiinn kkoonnuutt vvee iiflflyyeerrii,, aa¤¤››rr

vveeyyaa oorrttaa hhaassaarr ggöörrddüü..

Bu demekti ki, onbinlerce ev ve ifl-

yeri, kullan›lamaz, KULLANILMA-

MASI gereken durumdad›r. Hasarl› bi-

nalar›n derhal y›k›lmas› gerekiyordu. Ama...

““BBuunnllaarrddaann ((hhaassaarrll›› eevv vvee iiflflyyeerrlleerriinnddeenn--bbnn)) 112233 bbii--nnii hhaallaa aayyaakkttaa vvee yy››kk››llmmaayy›› bbeekklliiyyoorr.. BBooyyaa vvee ss››vvaa iilleehhaassaarr›› kkaappaatt››llaann bbiinnaallaarr ddaa eevv ssaahhiipplleerrii ddee¤¤iill,, ggeenneell--lliikkllee ddeepprreemmii yyaaflflaammaamm››flfl iilllleerrddeenn ggeelleenn kkiirraacc››llaarr oottuu--rruuyyoorr..”” (Zaman, 17 A¤ustos 2009)

Sonuç: Yoksul halk ilk sars›nt›da mmeezzaarraa ddöönnüüflfleecceekk

evlerde yaflamaya mahkum edilmifltir.

Yine, ‹‹ssttaannbbuull’’ddaa 11 mmiillyyoonn yyaapp››nn››nn yyüüzzddee bbii--rrii aannccaakk ggüüççlleennddiirriilleebbiillmmiiflflttiirr.. Yani sadece 1100bbiinn yap› için güçlendirme çal›flmas› yap›lm›flt›r.Geriye kalan 990 bin yap› ise öylece durmaktad›r.

Depreme karfl› güçlendirilmeyenyap›lar içinde, ookkuullllaarr,, hhaassttaanneelleerrddee vard›r. Karfl›m›zdaki tabloürkütücüdür.

Ürkütücüdür; oligarflik iktidar,halk›n yaflam› konusunda hiçbir so-rumluluk duymamakta, onbinlerceinsan› bile bile ölüme mahkum et-mektedir.

Bir avuç asalak ve para babas›için, depreme dayan›kl› özel ve paha-l› siteler infla ederek, onlar›n yaflam›-n› sa¤lama alm›flt›r. Halk için ise ye-ni bir depremde adeta ölümü haz›rla-

m›fllard›r. Halka karfl› düflmanl›¤›n ve kapitalist soygun-culu¤un sonucudur bu. Bilerek halk›n ölümüne davetiyeç›karmak, alçakça bir yaklafl›md›r.

Mesele, ülkenin bütçesi de¤ildir. “Para olmad›¤›”için de¤ildir bu aymazl›k. Herfley için para bulanlar hal-k›n can güvenli¤i için tek bir ad›m atmamaktad›rlar.

Halk›n onlar nezdinde bir de¤eri yoktur. Yeter ki,kendi düzenleri devam etsin...

Halk›n ölümünü haz›rlayanoligarflik diktatörlük!

v Marmara ddepremindehasar gören 1123 bbin bbina,hala yy›k›lmay› bbekliyor vehala iiçinde iinsanlar var!

v ‹stanbul’da 11 mmilyonyap›n›n ssadece yyüzde bbiridepreme kkarfl›güçlendirildi. YYüzde 999’uiçindekilere mmezarolmaya aaday!

BBööyyllee UUnnuuttttuurrmmaakk ‹‹ssttiiyyoorrllaarr

32

YÜRÜYÜŞ

U UN N

U UT T

M MA A

Y YA A

C CA A

⁄ ⁄I IZ Z

! !

Page 33: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

lundu¤u alana iinnflflaaaatt yyaapp››llaammaazz ra-poru verildi. 119988 kkiiflfliinniinn ölümüneneden olmaktan yarg›lanan müteah-hit as›l sorumlunun devlet oldu¤unubak›n nas›l anlat›yor: “Yap›lamazd›da neden inflaat yap›ld› nneeddeennoonnaayyllaanndd››…… Zemin etütlerinin olupolmad›¤›n› incelemem gerekirdi.DDeevvlleett aarraamm››yyoorrdduu kkii.. DDeevvlleett iimmaa--rraa aaçç››yyoorr,, bozuk alan›n de¤erlen-mesini sa¤l›yor, sat›fl›na rehberlikediyordu...”

GGaazzeetteelleerr,, tteelleevviizzyyoonnllaarr,, iikkttii--ddaarr,, ssoorruunnuunn üüzzeerriinnii nneeddeenn kkaappaa--tt››yyoorr,, ssoorruummlluullaarr nneeddeenn aakkllaann››--yyoorr??.... Çünkü burjuvazi s›n›fsaldavran›yor. Sistemin, devletin o za-manki tteeflflhhiirr olmufllu¤unu, 40 binkiflinin ölümündeki ssoorruummlluulluu¤¤uu--nnuu unutturmaya çal›fl›yorlar.

Ölülerinizi, sorunlar›n›z›, dep-

remde ve geçen 10 y›lda yaflad›¤›-n›z bütün ac›lar› UNUTUN, hheessaappssoorrmmaayy››nn diyorlar. Hat›rlamak ön-ce sorumlulardan hesap sormak,sonra da bunlar›n bir daha yaflanma-mas› için önlem almak demek. So-runda burada bafll›yor. Yeni bir dep-rem olas›l›¤›n›n yüksek oldu¤u ko-nusunda bütün bilim insanlar› muta-b›k olmas›na ra¤men halen hiç birönlem al›nm›yor. Önlem almak ye-rine yaflananlar› unutturmakla, aç›-lan davalar› zaman afl›m›na u¤rat-makla, hesap sormak isteyen halk›coplamakla meflguller.

BBuu kkaattlliiaamm›› uunnuuttmmaakk,, yyeenniikkaattlliiaammllaarraa kkaapp›› aarraallaammaakktt››rr.. Bukatliam›n sorumlular›ndan hesapsormamak, suç ifllemelerine izinvermektir. Devlet unutturmak, so-rumlulu¤unun üzerini örtmek isti-

yor. Unutmamal›y›z.

1100 YY››llddaa nnee ddee¤¤iiflflttii??

Marmara’da olas› bir depremde40-50 bin civar›nda can kayb› olma-s› bekleniyor. Yoksullar en risklideprem bölgelerinde en kötü konut-larda yafl›yorlar. Binlerce bina dep-remden ald›¤› tahribatlar onar›lma-dan kullan›l›yor. B›rak›n önlemikurtarmaya yönelik gerekli organi-zasyonlar bile yap›lm›fl de¤il.

17 A¤ustos depremini unuttur-mak ve böylece gelmekte olan fela-ketleri de göremez hale gelmemiziistiyorlar. UUNNUUTTMMAAMMAALLIIUUNNUUTTTTUURRMMAAMMAALLIIYYIIZZ..!

Adalet ‹stiyoruz!

TV’lerde o görüntüleri izleyen-ler belki gördüklerine inanamad›.“Bu kadar da olmaz” dedi belki.

Kald›klar› deprem konutlar›ndansoka¤a at›lmak istenen ‹‹zzmmiitt AArr››zz--

ll››’’daki halk do¤al olan› yapt›: Di-rendi! Soka¤a at›lmak yerine evini,bar›nma hakk›n› savundu.

15 A¤ustos 2009’da, bu kez ora-ya BBööllggee ÇÇaall››flflmmaa MMüüddüürr YYaarrdd››mm--

cc››ss›› tafl›nacakt›. Eflyalar› getirilmifl-ti. Halk eflyalar›n tafl›nmas›na izinvermedi.

Halk› oraya lay›k görmüyorlar-d›. Devletin bürokratlar› için boflal-t›l›yordu Ar›zl›’daki deprem konut-lar›. O konutlar›n evsiz kalan halkiçin yap›lm›fl olmas› hiç birininumurunda de¤ildi.

Nitekim, MMiillllii EE¤¤iittiimm MMüüddüü--

rrüü,, vvaallii yyaarrdd››mmcc››ss›› yine polis göze-timinde tafl›nm›fllard›. Halk› ç›kara-cak ve kendileri yerlefleceklerdi.

Halk›n, evlerini savunmas›, hak-l› direniflleri AKP iktidar›n›n polisi-nin sald›r›s› ile karfl›laflt›.

Kad›n, erkek, yafll› ve genç yok-sul depremzedelerin karfl›s›na yüz-

lerce polis ç›kt›. Kinle, nefretle,düflmanl›kla, sallad›lar coplar›n›.Tekme tokat girifltiler, yine de h›nç-lar›n› alamam›fl gibiydiler. Soka¤aat›lmamak için, hakk› olan evini ko-rumak için direnen bir genci tutupbir çöp konteynerine att›lar.

Bir çöp konteynerine!

Bir insan› att›lar oraya! Nas›l birdüflmanl›k, nas›l bir kindi bu?.. Kimonlar›n beyinlerine ve yüreklerineböyle bir kini doldurmufltu?

Bu görüntüler karfl›s›nda, bir in-san›n “flafl›rmamas›” zor. Zor amaasl›nda y›llard›r halka hep böyledavranmad›lar m›?

Konutlar›ndan at›lmamak içindirenen yafll› kad›nlara sald›ran,küfreden, jop sallay›p gözalt›naalan polisler, hiçbir de¤eri görme-yecek kadar hhaallkkaa ddüüflflmmaann yetiflti-rildiler. Oysa kendi içinden geldik-leri s›n›fa bak›ld›¤›nda polisler de,yoksul kesimlere mensuptur.

Ama öyle e¤itildiler ki “içindengeldikleri” s›n›fa ihanet ederek, hal-k› düflman olarak görmeyi ö¤rendi-ler. Kontrgerilla karargahlar›nda po-lisleri, askerleri, sivil faflistleri

““kkaahhrroollssuunn hhaallkk””,, ““kkaahhrroollssuunn iinn--ssaann hhaakkllaarr››”” sloganlar›yla halkakarfl› düflmanlaflt›ran e¤itim sistemi-dir uygulanan sistem.

Polis örgütlenmesi özellikle1980’lerden bu yana h›zla faflistlefl-tirilerek, dincilefltirilerek halka düfl-man bir konuma getirildi. Bu halegetirilen polisler, y›llard›r en hakl›talepleri iflkence, sald›r›, katliam vebombalarla engellemeye, susturma-ya çal›flt›lar.

O nedenle, halk› çöpe atmak,hakl› her talebi susturmak, hastane-ye, okullara, evlere gaz bombalar›atmak, katliamlar yapmak, çocukla-r› kurfluna dizmek halka düflmanpolitikalar›n soncudur.

Halka düflmanl›¤›n bugünkü ad›,AKP iktidar› ve onun polisidir. Po-lis; hak arayan, hakk›n› isteyen her-kesime düflman olan AKP ‘nin poli-tikalar›n› sürdürmekte, bunun içinher tür sald›r› ve iflkenceyi yapmak-tad›r.U U

N NU U

T TT T

U UR R

M MA A

Y YA A

C CA A

⁄ ⁄I IZ Z

! !

33

YÜRÜYÜŞ

Oligarflinin insafs›zl›¤›n›n, vicdans›zl›¤›n›n, alçakl›¤›n›n resmi:

Çöp KKonteynerindeki DDepremzede!

Page 34: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

‹dil Kültür Merkezi taraf›ndanher y›l düzenlenen geleneksel HalkSofras› Pikni¤i, Kemerburgaz'da 16A¤ustos Pazar günü binlerce kiflininkat›l›m›yla yap›ld›.

Sabah›n erken saatlerinde, ‹stan-bul'un Anadolu ve Avrupa yakala-r›ndaki mahallelerden kalkan oto-büsler, genç-yafll›, kad›n-erkek, iflçi,iflsiz, memur, ö¤renci, ev kad›n› bin-lerce kifliyi Kemerburgaz'a tafl›d›.

Piknik alan›na ""BBiizz BBiirr HHaarr--mmaannddaall››nnddaa,, BBiirr DDee DDoosstt SSooffrraa--ss››nnddaa DDiizz KK››rraarr››zz.. GGeelleenneekksseellHHaallkk SSooffrraass›› PPiikknnii¤¤iimmiizzee HHooflflggeell--ddiinniizz...... ‹‹ddiill KKüüllttüürr MMeerrkkeezzii”” pan-kart› as›lm›flt›.

Piknik alan›nda, bir de kelepçelielleriyle faflizmden merhamet dilen-meyece¤ini anlatan, zafer iflareti ya-pan, a¤z› maskeli ama gülümseyengözleriyle gelece¤i, umudu simge-leyen GGüülleerr ZZeerree bekliyordu onla-r›. Bugün, halk sofras›nda hep Gü-ler’in huzurunda olacaklard›. HepGüler olacakt› gözlerinin önündeve gönüllerinde. Ve flimdi art›k,gönüllerinden bir an olsun ç›kar-mayacaklard› Güler’i...

YYüürrüüyyüüflfl,, TTAAYYAADD,, ‹‹ddiill KKüüll--ttüürr MMeerrkkeezzii,, SSuullttaannggaazzii HHaakk--llaarr vvee ÖÖzzggüürrllüükklleerr DDeerrnnee¤¤iistandlar›n›n aç›ld›¤› piknikte,Yürüyüfl'ün beflinci y›l› dolay›-s›yla çeflitli yerlerde aç›lm›fl olansergi bu kez piknik alan›ndayd›.

“Halk Sofras›”na oturanlar,sabah kahvalt›lar›n› paylaflt›ktan

sonra, sergiyi, standlar› gezdiler.HHaallkk CCeepphheessii taraf›ndan öncedenbelirlenen gruplar, çeflitli konulardahalk› bilgilendirirken, bildiriler da-¤›t›p, eylemler ve di¤er faaliyetleriçin halka ça¤r›lar yapt›lar.

Bu arada, program da sunucula-r›n okudu¤u bir fliirle bafllad›. Aç›l›flkonuflmalar›ndan birinde flöyle de-niyordu: “(...) bbuu oonnuurrlluu kkaavvggaaddaa;;bbiirr yy››lldd››rr hheerr aann,, hheerr ssaanniiyyee yyaann››--mm››zzddaa hhiisssseettttii¤¤iimmiizz öö¤¤rreettmmeennii--mmiizz,, hheerr flfleeyyiimmiizz,, DDaayy››''mm››zzllaa yyüü--rrüüyyoorruuzz.. OO’’nnuunnllaa vvee OO’’nnssuuzz ggee--ççeenn bbuu bbiirr yy››llddaa,, OO’’nnddaann öö¤¤rreenn--ddiikklleerriimmiizzllee kkaavvggaaddaa bbiirraazz ddaahhaauussttaallaaflflmmaann››nn,, oo eenn ggüüzzeell ggüünnlleerreeeellbbeett vvaarraaccaa¤¤››mm››zzaa oollaann iinnaanncc››mm››--zz›› bbiirraazz ddaahhaa bbüüyyüüttmmeenniinn ccooflflkkuu--ssuuyyllaa yyüürrüüyyoorruuzz..””

Programa DDüüflflbbaazz’la baflland›.Düflbaz, ilk kez Halk Sofras› pikni-¤ine kat›lan bir müzik grubuydu...Düflbaz’› halaylar, halaylar› HakanYeflilyurt’un türküleri izledi.

Ö¤len sofralarda, Sar›yer PirSultan Abdal Kültür Araflt›rma Der-ne¤i'nin Cemevi mutfa¤›nda pifliri-len yemekler vard›. Orman›n içindebüyük, upuzun bir ddoosstt ssooffrraass›› ku-rulmufltu. Az önce halaylarda kolkola olanlar flimdi dost sofras›ndalokmalar›n› paylafl›yordu.

Biz buyduk zaten. De¤erlerines›k› s›k›ya ba¤l› halkt›k. Piknikleri-miz binlerce insan›m›z› bu duygu-larla, bu güzelliklerle bir araya geti-riyordu. Yemekten sonra pikniklerinvazgeçilmezi olan yar›flmalar da ya-p›ld›.

Pikni¤in ikinci bölümünde, Gül-suyu-Gülensu Haklar Derne¤i HalkOyunlar› Ekibi, yurdun çeflitli yöre-lerinden derledikleri gösterileriyle,halk›n kültürünü yaflatmada dev-rimcilerin çabalar›n›n en güzel ör-neklerinden birini sergiledi. Ard›n-dan Karadeniz'in Kaçkar Da¤la-r›'n›n görkemli zirvesinden ad›n›alan grup MMaarrssiiss ç›kt› sahneye.Sonra da s›ra HHaallkk CCeepphheessii tteemmssiill--cciissii’nin konuflmas›ndayd›. HalkCephesi temsilcisi; Güler Zere içinAdli T›p’›n 27 A¤ustos'ta ölüm-ka-l›m karar› verece¤ini belirterek her-kesi 27 A¤ustos'ta Adli T›p Kurumuönünde bulunmaya ça¤›r›rken, Kü-çükarmutlu’nun y›k›mlarla karfl›karfl›ya oldu¤unu hat›rlatarak, y›-k›mlara karfl› örgütlenme ve kitleselmücadele ça¤r›s› yapt›.

Konuflmadan sonra alk›fllar vez›lg›tlar eflli¤inde sahneye Grup Yo-rum ç›kt›. Grup Yorum üyeleri yal-n›z flark›lar›n› de¤il, söyleyecekleri

sözlerini de söylediler sahneden.Güler Zere'nin özgürlü¤ünden,halklar›n kardeflli¤inden bahset-tiler... 5 Eylül'de herkesi Harbi-ye'ye, birlikte flark› söylemeyedavet ettiler. Grup Yorum, yakla-fl›k bir saatlik program›nda sevi-len flark›lar›n›, izleyenleriyle bir-likte seslendirdi. Konserle birlik-te, bir Halk Sofras› Pikni¤i dahabinlerin paylafl›m› ve coflkusuy-la, yüreklerde ve beyinlerde kü-çük atefller yakm›fl olarak sonaerdi.

Geleneksel Halk Sofras› Pikni¤i Yap›ld›

Güler’i ‹stiyoruz!

Binlerce Yürek Güler Zere’ye Özgürlük ‹stedi!

Say›:13

23 A¤ustos 2009

34

Page 35: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Adalet ‹stiyoruz! 35

Say›:13

23 A¤ustos

2009

YÜRÜYÜŞ

Halk içinde etki gücümüzügelifltirecek, halk› siyasallaflt›r›pdevrimcilefltirecek ve eylemesevk edecek tek fley yürüttü¤ü-müz kitle çal›flmas›d›r. YAN‹propagandad›r, ajitasyondur.

Çünkü kitleleri kazanman›nyolu onlar›n duygu ve düflünce-lerini kazanmakt›r.

Çünkü kitleleri eyleme geçir-menin yolu onlar›n duygu vedüflüncelerini kazanmakt›r.

Duygu ve düflüncelerikazanmak ise ajitasyonve propagandayla müm-kündür.

Ajitasyon esas olarakduygulara hitap etmektir.Temel ifllevi kitleleri eyle-me kald›rmakt›r.

Propaganda ise dü-flünceye hitap etmektir.Temel ifllevi kitlelerin dü-flünce ve davran›fllar›n›de¤ifltirmektir.

Düzenin etkisi alt›ndaki kitle-lerin duygu ve düflüncelerini et-kilemeden, bunlar› de¤ifltiripkazanmadan kitleleri kazana-may›z.

Bu yüzden devrimci faaliye-tin en temel çal›flmas›; yaz›l›,sözlü, eylemli ajitasyon ve pro-paganda çal›flmas›d›r.

Bunun için gerekli her türlüaraca sahibiz;

fotokopi, pankart,afifl, bayrak, bildiri... tüm

bunlar› etkili flekilde kullanabil-meliyiz.

Ama aslolan, as›l araç enönemli araç; ddiilliimmiizzddiirr..

Yani sözlü anlat›md›r, önemliolan.

Tek tek, ev ev yapaca¤›m›zsözlü anlat›mla birebir iliflki ile...

Sözlü ajitasyon ve propagan-

da çal›flmalar› mutlakabölge-birim örgütleri tara-f›ndan merkezi olarak eleal›nmal› ve merkezi olarakuygulamal›y›z.

Halka bir geliflme karfl›s›ndane anlataca¤›z?

Nas›l anlataca¤›z? Hangi slo-ganlar› kullanaca¤›z?

Bunlar› düflünmeli, en sadehali ile bunlar› belirlemeli ve ça-l›flma yapan arkadafllar›m›zaanlatmal›y›z.

Yani onlar›n diline söz ver-meliyiz.

Bu sözler, kelimeler gerçe¤ingücü ile yüklü olmal›d›r.

Sözlü, yaz›l› kitle çal›flmala-r›nda da her çal›flmada oldu¤ugibi somutluk ve güncellik belir-leyicidir.

Bu anlamda gündemdeki ko-nu hakk›nda ya da genel olarakdevrimcilik hakk›nda s›radaninsanlar ne düflünüyor, neye na-s›l yaklafl›yor, hiç abart›p çarp›t-madan, tamamen somut olaraksaptamak son derece önemlidir.Bunlar bilinmeden gelifltirilecekajitasyon propaganda etkisizkal›r. Hatta ters sonuçlar do¤u-rur.

Örne¤in, 1989'larda ‹stanbulÜmraniye Mahallesi’nde çöplü-¤ün kald›r›lmas› talebi etraf›ndaajitasyon-propaganda çal›flmas›bafllat›lm›flt›r. Çöplük ciddi birsa¤l›k sorunu yaratmaktad›r. Pisbir koku her taraf› kaplamakta-d›r. Bunlar gözetilerek çöplü¤ünkald›r›lmas›n›n halk›n talebi ol-du¤u düflünülmüfltür. Fakat bu

çal›flma halktan yo¤un tepki al-m›fl, devrimcileri mahalledenkovmaya kadar ifl varm›flt›r. So-runun nedeni araflt›r›ld›¤›nda;çöpün mahallenin geçim kay-na¤› oldu¤u, mahalle halk›n›nçöpten ç›kanlar› toplay›p sata-rak geçindi¤i ortaya ç›km›flt›r.Do¤al olarak halk geçim ola-naklar›n›n elinden al›nmas› do¤-rultusunda bir faaliyete olanaktan›mam›flt›r. Somut, gerçekçiaraflt›rmalar yap›lmad›¤›nda butür fleylerle karfl›laflmak müm-kündür.

Kitlelerin talepleri ve düflün-celerini somut, canl› olarak tes-pit etmeliyiz.

Bölük pörçük ve bir sis-temden yoksun bu düflünceve talepler derlenip- topar-lanarak, bir sisteme ba¤la-narak yeniden üretilmeli vekitlelere geri götürülmelidir.

Kitleler, bizim onlara gö-türdü¤ümüz düflüncelerdekendi düflüncelerini dahasistemlefltirilmifl ve dahamant›kl› hale getirilmifl haliile bulmal›d›r. ""BBuu bbeenniimm

ddüüflflüünnddüü¤¤üümm,, aammaa ttaamm oollaarraakkiiffaaddee eeddeemmeeddii¤¤iimm flfleeyyddiirr"" di-yebilmelidir. Bunu baflard›¤›-m›zda kitlelerin bizim düflünce-mizi benimsemesi zor olmaya-cakt›r. ‹kna gücümüz büyükoranda artacakt›r.

Örne¤in; propaganda-ajitas-yonumuza karfl› "halk›n dirençnoktalar› somut olarak nedir?"sorusunu kendimize soral›m vebuna uygun politikalar gelifltire-lim. Öyle politikalar gelifltirelimki; direnç k›r›ls›n, kitleler iknayadaha aç›k hale gelsin.

Biz örne¤imizde bu dirençnoktalar›ndan en önemlilerin-den birini ele alal›m: Bu hemenhepimizin karfl›laflt›¤› kitlelerde-ki ""bbaaflflaarraammaayyaaccaa¤¤››mm››zz"" inan-c›d›r. Halk genellikle amac›m›z›anl›yor ve "iyi bir fley" diyor.Bunu kabul ettirmek pek zor ol-muyor. Zaten halk aras›ndamevcut düzenden memnun biri-

ÖÖğğrreettmmeenniimmiizzÖÖğğrreettmmeenniimmiizz

ÖRGÜTLEMEK ANLATMAK VE ‹KNA ETMEKT‹R

Page 36: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Güler’i ‹stiyoruz!

Say›:13

23 A¤ustos 2009

36

YÜRÜYÜŞ

ni bulmak pek mümkün de¤ildir.Halkta de¤iflim iste¤i yo¤undur.Onun isteklerine denk düflen birdüzen önerisini kabullenmesi bunedenle zor olmuyor. Ama "ba-flaramazs›n›z" diyor. Bunun kar-fl›s›nda kuru kuru "baflar›r›z" de-mek pek anlaml› de¤ildir. Elbet-te bunu yüksek bir inançla söy-lemek bir etki yarat›r, ama o ka-dar...

Aslolan nnaass››ll bbaaflflaarraaccaa¤¤››mm››zz››anlafl›l›r bir aç›kl›kla, ikna edicibir tarzda anlatabilmektir.

Bunu yapabilmenin ilk flart›halk›n bu düflüncesinin alt›ndayatan gerçekleri kabul etmektir.Halk bofl konuflmuyor. Ciddi ge-rekçeleri vard›r. Örne¤in; oligar-flinin devasa örgütlenmesini,yüz binlerle ifade edilen polisini,ordusunu, ekonomik-ideolojik-siyasi olanaklar›n› dikkate al›-yordur. Gerçekten de oligarfli buyönleriyle bizden binlerce kezgüçlüdür. Ve y›k›lmaz olarak gö-rünür. Halk "baflaramazs›n›z"derken bu güç dengesini düflü-nüyor. Biz de nas›l baflaraca¤›-m›z› anlat›rken bu güç dengesi-nin ffaarrkk››nnddaa oolldduu¤¤uummuuzzuu amaoligarflinin gücünün göründü¤ügibi olmad›¤›n›, neticede biravuç insan oldu¤unu, halk›n bi-linçsizli¤i ve örgütsüzlü¤ü nede-niyle güçlü göründü¤ünü, mil-yonlarca halk› örgütledi¤imizdeyapabilece¤i hiçbir fleyin kalma-yaca¤›n›, tank› topu kullananla-r›n da neticede halk çocuklar›oldu¤unu, halk› örgütledi¤imiz-de onlar›n da örgütlenece¤ini

anlatabilmeliyiz. Somut örnek-lerle bunu pekifltirebilmeliyiz.

Kitlelerin durumu somut ola-rak ele al›nd›¤›nda böyle birçokdirenifl noktas› bulunabilir. Kitle-ler karfl›m›za bazen "sosyalizmiyi bir fley olsa y›k›lmazd›" diyeç›kar, bazen burjuva politikac›-larla bizi özdefllefltirip "bizi kan-d›rmaya çal›fl›yorsunuz, kand›-ramazs›n›z" diye ç›kar, bazen""bbuu hhaallkk iiççiinn ddee¤¤mmeezz"" diye ç›-kar... Bütün bu somut gerçekler-den hiç kaçmadan, düflünüp ta-fl›narak, örgütlenmelerimiz için-de politikalar üreterek, aç›k-net,anlafl›l›r cevaplarla kitlelere git-meliyiz. Örne¤in bize "bu halkiçin de¤mez" diyenlerin bizzatkendilerinin halk oldu¤unu, bu-nu demekle kendi kendini inkaretti¤ini ve afla¤›lad›¤›n›, yinedevrimcilerin de halk oldu¤unu,dolay›s›yla bunca kahramanl›kdestan› yaratanlar›n halktanbaflka bir fley olmad›¤›n›, bütünbunlar dikkate al›nd›¤›nda busözün ne kadar yanl›fl bir söz ol-du¤unu anlatabiliriz.

Ajitasyon-propaganda çal›fl-mas› olarak genelde yap›landergi da¤›t›m›, arada bir bildirida¤›t›m› ve s›n›rl› say›da insanayap›lan sözlü çal›flmalard›r. Mer-kezi olarak ç›kart›lan dergi, özelsay›, aç›klamalar bile tam ola-rak da¤›t›lmamaktad›r. Bunlarkesinlikle yyeetteerrssiizzddiirr.. Bunlarlas›n›rl› kald›¤›m›z sürece kitleleriörgütleyebilmemiz zordur. Kitle-lere do¤ru düflünceleri götürme-nin her türlü biçimi yarat›c› bir

tarzda uygulanmal›d›r. Unutul-mamal›d›r ki; her gün çok çeflit-li geliflmeler olmakta ve kitlelerbizim bu konularda ne düflündü-¤ümüzü merak etmektedir. Birmerak olmasa bile, bizim herkonuda ne düflündü¤ümüzü kit-lelere götürmek görevimizdir.Geliflmeler sadece genel gelifl-melerle de s›n›rl› kalmamakta-d›r. Her bölgede, birimde kendi-ne özgü ve kitlelerde hassasiyetyaratan geliflmeler olmakta, çe-liflkiler yaflanmaktad›r. Kitlelerkahvelerde, otobüslerde, sokak-larda bunlar› tart›flmaktad›r.Bunlar› mutlaka biz de tart›flma-l› ve kitlelere do¤ruyu kavrat-mal›y›z.

Örne¤in bir yoksul mahalle-sinde ilkokul ö¤rencilerine poli-sin giyecek da¤›tmas› gibi olay-lar yaflanmaktad›r. Bu bir "psi-kolojik savafl" faaliyetidir. Bu gi-bi durumlarda an›nda kitleleredüflüncelerimizi iletmeliyiz. Mer-kezi yay›nlarda bunlar ele al›n-mayabilir. Al›nsa da biz birimolarak s›ca¤› s›ca¤›na düflünce-lerimizi kitlelere götürürsek da-ha etkili olacakt›r. Her birimdeböyle birçok geliflme, halk›n tar-t›flt›¤› birçok olay olabilir. Bunla-ra h›zla müdahale etmek vebunlar etraf›nda, etkili bir ajitas-yon-propaganda yürütmek hheerröörrggüüttlleennmmeenniinn vvee ddeevvrriimmcciinniinnggöörreevviiddiirr.. Ve bunlar ciddi bir ça-l›flman›n ve örgütsel karar›n ürü-nü olmal›d›r. Kitleler içindeki ar-kadafllar›m›z›n pratik zekâs›nave inisiyatifine b›rak›lmamal›d›r.

‹zmir’in Narl›dere ilçesi gecekondu mahallelerindenbiri olan Ar›kent’te (Huzur Mahallesi) bir kitapl›k olufltu-ruldu. Yaz tatilinde çocuklar›n kitap okuma al›flkanl›kla-r›n› gelifltirmek, birlikte kitap okumay› sa¤lamak içinoluflturulan kitapl›k çocuklar›n ilgisini çekti. Hiç kitapokumayan çocuklar›n bile gelip kitap okudu¤u, kitapokumak için eve kitap ald›¤› mütevaz› kitapl›k, gölgelik

ve bahçeli bir evin bah-çesine kondu. Buradagelip kitap okuyan ço-cuklar evde kimse olma-sa bile kitap al›p, b›raka-rak bunu da deftere kay-dediyorlar. Kitapl›¤› yi-

ne çocuklar idare ediyor. Bir haftad›roluflturulan kitapl›¤a çocuklar evle-rindeki fazla kitaplar› da getirerek "baflka çocuklar daokusun" diye kitapl›¤a ba¤›fll›yorlar. Ayr›ca toplu olarakda Yaban O¤lak kitab›n› okumaya bafllad›lar. Kitapl›kokul aç›l›ncaya kadar aç›k kalacak.

NARLIDERE’DE ÇOCUKK‹TAPLI⁄I AÇILDI

Page 37: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

-- EErrzzuurruumm’’ddaakkii lliinnçç ssaalldd››--rr››ss››nn››nn ssoorruummlluussuu AAKKPP iikkttii--ddaarr››dd››rr..

-- LLiinnçç ssaalldd››rr››llaarr››yyllaa,, ddeevv--rriimmcciilleerr,, vvaattaannsseevveerrlleerr yy››lldd››--rr››llmmaayyaa.. ssiinnddiirriillmmeeyyee ççaall››flfl››ll--mmaakkttaadd››rr..

-- ““OOrrttaakk DDüüflflmmaann AAmmeerrii--kkaa”” ddiiyyeerreekk kkaarriikkaattüürr sseerrggii--ssii aaççmmaann››nn bbeeddeelliinniinn ttuuttssaakk--ll››kk oolldduu¤¤uu bbiirr üüllkkeeddiirr bbuurraa--ss››......

AKP iktidar›n›n “demokratiklefl-me” manevralar›na karfl›, faflist po-litikalar her biçimiyle devam edi-yor. Hergün “demokrasiden”, “hofl-görüden”, “sorunlar›n tart›fl›larakçözülmesinden” söz eden siyasi ik-tidar, Amerikan emperyalizminekarfl› mücadele eden devrimcileri,vatanseverleri tutukluyor, linç sald›-r›lar› ile susturmaya çal›fl›yor.

‹ktidar›n gerçek yüzü bir kez da-ha ERZURUM’daki linç sald›r›s›n-da ortaya ç›kt›.

19 A¤ustos’ta Erzurum Adliyesiönündeki linç sald›r›s›nda polis ilelinç güruhunun birlikte hareket et-mesi, nas›l bir sald›r› politikas› yü-rütüldü¤ünü de göstermektedir.

LLiinnççlleerriinn DDee¤¤iiflflmmeeyyeenn KKllaassii¤¤ii;;““BBiirr GGrruupp VVaattaannddaaflfl TTeeppkkiissii””

Sivas’ta “Ortak Düflman Ameri-ka”d›r isimli karikatür sergisi açt›k-lar› için tutuklanan 5 ilerici, ö¤renci15 ay sonra 19 A¤ustos’ta ilk kezduruflmaya ç›kar›ld›. Sivas Cumhu-riyet Üniversitesi ö¤rencisi olan 5ö¤rencinin Erzurum 2. A¤›r CezaMahkemesi’nde bafllayan davay› iz-lemek için gelen Gençlik Federas-yonu üyeleri ile TAYAD’l› Ailelerbir bas›n aç›klamas› yapmak istedi-ler.

Erzurum Adliyesi önünde saat10.30’da yap›lan bas›n aç›klamas›-na önce bir grup sivil faflist, ard›n-dan da polisler taraf›ndan sald›r›ld›.

Trabzon’dan bu yana faflist gü-ruhun linç sald›r›lar›nda kullan›lma-s› halka hep “bbiirr ggrruupp vvaattaannddaaflfl’’››nntteeppkkiissii” olarak gösterildi.

Bu kez de böyle oldu. Bas›naç›klamas› s›ras›nda oraya getirilen100 kiflilik faflist güruh önce sözlüsataflmalarda bulundu.

“Buras› Erzurum, burdan ç›k›flyok” diye slogan atan bu bir avuçfaflist güruh oraya toplananlar› dadevrimcilere karfl› k›flk›rtt›.

Linç güruhunu devreye sokanpolis, çok geçmeden Gençlik Fede-rasyonu üyeleri ile TAYAD’l› Aile-ler’e do¤rudan kendisi sald›rd›.

Tüm linç sald›r›lar›n›n klasik ge-rekçesi olan “vatandafl tepkisi” diyebir fley yoktur ortada. Do¤rudan va-tanseverlere sald›r›y› örgütleyen po-lisin kendisidir. AKP iktidar›d›r.

Oraya getirilen güruh sivil fa-flistlerden oluflmaktad›r. Faflistlerdaha önceki linçlerde oynad›klar›rolü bir kez daha oynad›lar.

Daha önceki linçlerde özellikle

linçlere halk› katabilmek, halk›n bi-lincini buland›rmak için olmad›kyalanlar uydurmufllard›.

Erzurum’daki linçte de yine ben-zer yalanlara baflvurdular. Amaç,halk› vatanseverlere karfl› k›flk›rt-makt›. Yarat›lacak provokasyon ilehalk› vatanseverlere karfl› k›flk›rta-cak ve daha büyük bir sald›r› örgüt-leyeceklerdi.

Oysa her fley ortadayd›. Ameri-ka’ya karfl› olduklar› için tutukla-nan, 15 ayd›r duruflmaya ç›kar›lma-yan arkadafllar› için bas›n aç›klama-s› yap›yor, hukuksuzlu¤u protestoediyorlard›.

Vatanseverlerin gerçekleri aç›k-lamas›na tahammül edemeyen, va-tanseverlerin desteklenmesini haz-medemeyen polis linci örgütledi.

Bas›n aç›klamas› yapan GençlikFederasyonu üyeleri ve TAYAD’l›Aileler polisin azg›nca sald›r›s›nau¤rad›lar. Polis, yere yat›rarak, zor-la arkadan kelepçeledi¤i insanlar›ite kalka, kollar›n› bükerek, kabadayak atarak, linç güruhunun yeryer sald›r›lar› eflli¤inde zorla oto-büslere “bindirdi”.

Daha sonra otobüse gaz s›kanpolis, gözalt›na ald›¤› 70 kifliyi flehir

Önce LLinç GGüruhu... SSonra PPolis SSald›rd›

“ORTAK DÜfiMAN AMER‹KA’DIR” D‹YENVATANSEVERLERE L‹NÇ SALDIRISI

Adalet ‹stiyoruz! 37

Say›:13

23 A¤ustos

2009

YÜRÜYÜŞ

Page 38: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

d›fl›nda bulunan Özel Harekat fiube

Müdürlü¤ü’ne götürdü.

‹flkence, otobüste ve götürüldük-

leri yerde de devam etti. Gözalt›na

al›nanlar avukatlar› ile görüfltürül-

mediler.

Sald›r›ya u¤rayan devrimciler,

gözalt›na al›nan yine onlard›.

Sald›r›dan ssonra, llinççileri vve

polisi aaklayan llinççi mmedya

Sald›r› sonras›nda polisin imda-

d›na her zaman oldu¤u gibi burjuva

bas›n yetiflti. Bas›n linci meflrulaflt›-

racak, linççileri ve polisi aklayacakyay›nlar yapt›.

““EErrzzuurruumm’’ddaa lliinnccii PPOOLL‹‹SSÖÖNNLLEEDD‹‹”” diye yazd› bir gazete(Türkiye).

Bu gazeteye göre linççiler,“GGrruubbaa tteeppkkii ggöösstteerreenn vvaattaannddaaflfl--llaarr””dd››.. (Türkiye, 19 A¤ustos 2009)

Yine bir baflka “vatandafl tepki-si” haberi daha;

“Gençlik Federasyonu üyelerinepolis müdahale etti. 60 kiflinin gö-zalt›na al›nd›¤› olayda bbaazz›› vvaattaann--ddaaflflllaarr ggrruupp üüyyeelleerriinnee tteeppkkii ggöösstteerr--ddii. ” ( Taraf, 19 A¤ustos 2009)

Yine bir baflka haberde ise b›ra-kal›m bas›n ahlak›n›, b›rakal›m ba-s›n›n ilkelerini, ortada tam bir ah-laks›z ve namussuzluk örne¤i var-d›r. Demokratik bir hakk› kullanan,bir hukuksuzlu¤u aç›klayan vatan-severler an›nda “terör örgütü üyesi”ilan edildiler. Vatan gazetesinin bafl-l›¤› aynen flöyleydi:

““TTeerröörr öörrggüüttüüyyllee aarrbbeeddee””

Linç sald›r›s› ise “yoldan geçenvatandafl tepkisi” olarak yaz›ld›.

Vatan’a göre, linci de polis önle-mifl! “(18 A¤ustos 2009)

Tekellerin bas›n› özellikle linçle-rin ve faflist sald›r›lar›n, polis terö-rünün hem aklay›c›s› hem de des-tekleyicisidir. Onlar›n yalanlar›ylamilyonlarca insan›n gerçekleri ö¤-renme hakk› ellerinden al›nm›flt›r.Amaç milyonlarca insan› yalanlar›ile düzenin kulu kölesi haline getir-mektir.

Örne¤in; bas›n aç›klamas› ya-panlar›n ne söyledikleri, 5 vatanse-verin karikatür sergisi açt›klar› içinniye tutukland›klar›, neden 15 ayd›rtutuklu olduklar› yoktur yaz›lar›n-da.

Düzenin iflbirlikçili¤ini, düzeninadaletsizli¤ini göremezsiniz bu ya-y›nlarda... Örne¤in, flu sat›rlar›n ne-resinde objektiflik vard›r? Bu sat›r-lar› okuyanlar, ortada bir linç sald›-r›s› oldu¤unu bile ö¤renemeyecek-lerdir.

“DDHHKKPP--CC''llii ssaann››kkllaarr››nn dduurruuflfl--mmaass›› öönncceessiinnddee aarrbbeeddee” (Radi-

Linç SSald›r›s›na KKat›lanVe OOnaylayanERZURUMLULAR!

Biz, Amerikan emperyalizminekarfl› dövüflüyoruz. Bu ülkenin ba-¤›ms›z ve demokratik olmas›n› isti-yor, onun için mücadele ediyoruz.

Bizi Amerikan emperyalizminekarfl› ç›kt›¤›m›z için hapsediyorlar.Genç arkadafllar›m›z neden Erzu-rum F Tipi Hapishanesi’nde tutulu-yor san›yorsunuz?

Onlar sizin kardeflleriniz, o¤lu-nuz, ye¤eniniz, komflunuz... Onla-r›n tek suçu bu ülkeyi çok seviyorolmalar›d›r. Onlar› ve mücadelesinianlaman›z gerekiyor.

Onlar bu ülkenin gerçek vatan-severleridir. Onlar istiyorlar ki, 65y›ld›r ülkemizi ya¤malayan emper-yalistler bu ülkeden defolup gitsin-ler.

Açl›¤›m›z›n, yoksullu¤umuzun,geri kalm›fll›¤›m›z›n sorumlusu

olan tüm emperyalistleri bu ülke-den kovmak için mücadele ediyor-lar.

Bize sald›ranlar, Amerikan em-peryalizminin köpekli¤ini yapan-lard›r.

Onlar› iyi tan›mal› ve onlar›nk›flk›rtmalar›na gelmemelisiniz.Vatanseverlere sald›ranlar sizindostunuz de¤ildir.

Bizlere sald›ranlar, bu ülkedekisömürünün, ya¤man›n devam et-mesini isteyenlerdir. Sizi bizleresald›rman›z için k›flk›rtanlar y›llar-d›r sömürünün devam etmesini sa¤-layanlard›r.

Sizlerin yeri, vatanseverlerin ya-n›d›r. Bu ülkede kardeflçe yaflama-n›n, bu ülkede aç kalmaman›n tekyolunun ba¤›ms›z ve demokratik birülke kurmaktan geçti¤i aç›kt›r.

‹flte bunun için devrimciler, va-tanseverler canla baflla mücadeleetmektedirler. Sen de bu mücadeleiçinde yer almal›s›n...

Güler’i ‹stiyoruz!

Say›:13

23 A¤ustos 2009

38

YÜRÜYÜŞ

Page 39: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

kal,18 A¤ustos 2009)

Yaz›ld›¤› gibi ortada bir arbedeyoktur. Faflist güruhun polisle ortaklinç sald›r›s› vard›r.

Linç SSald›r›s›n›n HHedefiBa¤›ms›zl›¤› SSavunanDüflüncelerimizdir

Ba¤›ms›z, demokratik bir ülkeiçin bugüne kadar çok bedeller öde-dik. Bunun için olmad›k sald›r›larlakarfl›laflt›k. Kuflat›ld›k, katledildik.

““NNee AABBDD nnee AABB BBaa¤¤››mmss››zz TTüürr--kkiiyyee” dedi¤imiz için iflkence gör-dük. Polisin azg›nca sald›r›lar›nau¤rad›k. Tutukland›k. On y›llara va-ran hapis cezalar› ile yarg›land›k.

“Ba¤›ms›z Türkiye” yi savundu-¤umuz için t›pk› bugünkü gibi linçsald›r›lar›na maruz kald›k. Bize yö-nelik sald›r›larda ço¤u zaman tekbafl›nayd›k.

Siyasi iktidar›n ba¤›ms›zl›¤› sa-vunan düflüncelerimizi bo¤mas›naizin vermedik. Bu nedenle tüm sal-d›r›lara gö¤üs gerdik.

T›pk› bugün yaflananlar gibi.Düflünün dünya imparatorlu¤u kur-mak için halklara iradesini dayatan,ülkeleri aç›k iflgalden kaç›nmayanABD kendisine karfl› ç›kan her gücüezmeye çal›fl›yor.

Amerika’ya karfl› ç›kman›n be-deli “terör listelerine” girmeyi gözealmakt›r. Emperyalist efendi hiçbirelefltiri, hiçbir direnifli kabul etmi-

yor.

Yerli uflaklar›da onlar› izleye-rek bu sald›r›lar›devam ettiriyor.T›pk› bugünAKP’nin yapt›¤›gibi.

Sivas’ta aç›-lan karikatür ser-gisinde Ameri-ka’y› elefltirdikle-ri için 5 vatanse-ver bir komploile tutuklan›yorve 15 ayd›r du-ruflmaya bile ç›-kar›lmadan tu-

tuklu kal›yor.

AKP iktidar›na göre vatansever-ler suçludurlar! Suçlar› Amerika’yakarfl› olmakt›r. Amerika’y› elefltir-mektir. Vatansever olmakt›r.

Üstelik 15 ay sonra ç›kar›ld›kla-r› mahkemede tutukluluk durumlar›uzat›larak, duruflmalar› 5 Kas›m ta-rihine at›l›yor.

Siyasi iktidar, “Amerika’ya kar-fl› olursan›z sizi böyle süründürü-rüm” diyor herkese.

AKP iktidar› nezdinde, Ameri-kaya karfl› olmak suçtur. Ba¤›ms›zTürkiye’yi savunmak suçtur. Dü-zen, Amerikan imparatorlu¤u karfl›-s›nda kölece boyun e¤memizi iste-mektedir. Bunca zulmün nedeni bu-dur.

Siyasi iktidar, tutuklu 5 vatanse-verin sahiplenilmesine tahammüledememifl, onlara destek için gelen-lere linç sald›r›s› düzenletmifltir.

Linç sald›r›s›n›n hedefi, ba¤›m-s›zl›¤› savunan düflüncelerimizdir.

Linç sald›r›s› ayn› zamanda budayan›flmaya, vatanseverlerin yal-

‹lericiler, DDemokratlar,Tüm HHalk GGüçleri!

“Ortak düflman Amerika’d›r”dedikleri için Sivas’ta karikatürsergisi açan ve tutuklanan 5 dev-rimci, demokrat ö¤rencinin durufl-mas›na gidenler yeni bir linç sald›-r›s› ile karfl›laflt›lar.

AKP iktidar› bir yandan demok-rasi ve “demokratik aç›l›m”dan sözederken, sinsi bir biçimde sald›r›la-r›n› sürdürüyor.

Erzurum’daki linçten AKP ikti-dar› ve onun polisi sorumludur.Linçler Trabzon’dan bu yana halk›sindirmek, y›ld›rmak amac›yla sis-temli bir biçimde sürdürüldü.

Oligarflinin bu ›srar›nda elbetteSol’un linçlere karfl› fiili ve birleflikbir tav›r almamas›n›n etkisi ortada-d›r.

Trabzon’dan bafllayarak linçle-rin sürekli hedefi olduk. Bu bir ba-k›ma mücadeledeki, talepleri sa-vunmaktaki ›srar›m›z›n sonucuydu.

Faflist güruha boyun e¤ip “so-ka¤› terketmedik”. Onlar bizleri“soka¤a ç›kamaz” hiçbir hakk› kul-lanamaz hale getirmek istediler.

Bu sald›r›larda tek bafl›m›zakald›k. Tek bafl›m›za gö¤üslemeyeçal›flt›k.

Bugün bir kez daha bu sald›r›-larla karfl› karfl›yay›z. Hiç kimseninbana ne deme hakk› yoktur.

Biz linçlere, sald›r›lara karfl›ç›kmaya mücadele etmeye devamedece¤iz.

‹lericilerin, demokratlar›n, dev-rimcilerin bu çat›flmada olmas› ge-reken taraf bellidir. Her kesimin buçat›flmada olmas›, gereken yer lin-ce karfl› mücadele içinde yer al-makt›r.

5 Kas›m’da bir kez daha ERZU-RUM’a gidece¤iz. Bu noktada so-lun önündeki soru fludur; Erzu-rum’a gidecek insanlar› linç güru-hunun eline mi b›rakacaks›n›z?

Yoksa lince ve faflist teröre kar-fl› birlikte mücadele içinde olacakm›s›n›z?

Linç sald›r›lar› görmezden ge-linmeyecek kadar ciddidir. Birle-flirsek daha güçlü bir biçimde busald›r›lar› geri püskürtebiliriz. Bu-gün yap›lmas› gereken lincin karfl›-s›nda devrimcilerin, vatanseverle-rin yan›nda olmakt›r.

Adalet ‹stiyoruz! 39

Say›:13

23 A¤ustos

2009

YÜRÜYÜŞErzurum’da

gözalt›naal›nanGençlikFederasyonuüyesi birö¤renci

Page 40: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

n›z b›rak›lmam›fl olmas›nad›r.

Bugün Erzurum'da yaflanan linçsald›r›s› Türkiye'deki adalet gerçe-¤ini de tüm ç›plakl›¤›yla ortaya ç›-karm›flt›r.

Amerika’ya karfl› mücadele et-menin tutuklanma gerekçesi yap›l-d›¤› bir ülkedir Türkiye.

Linç SSald›r›lar›, ‹‹flkenceler,Sald›r›lar “Ba¤›ms›z TTürkiye”Mücadelemizi EEngelleyemez

AKP iktidar› linç sald›r›lar› ilekorku ve y›lg›nl›k yaratarak, o kor-kuyu dalga dalga halka yaymak is-temektedir.

Y›ld›r›lm›fl, pasifize edilmifl, dü-zene karfl› ç›kamayacak duruma ge-tirilen halk› yönetmek daha kolay-d›r.

Hele bu, emperyalizme karfl› ç›-kan, ba¤›ms›z bir ülkeyi savunandevrimciler söz konusu oldu¤undaher tür sald›r› reva görülmektedir.

Linç sald›r›lar› karfl›s›nda, Trab-zon’dan bu yana devrimciler, vatan-severler tek bafl›nad›r. Tek bafl›nanice kuflatmalara ra¤men ba¤›ms›z-l›k düflünceleri terk edilmedi.

Erzurum’daki sald›r›lar bir kezdaha devrimcilerin ne kadar hakl›olduklar›n› gösterdi. Bu sald›r›lar,linçler vatanseverlerin mücadelesiniengelleyemez. Ba¤›ms›zl›k düflün-celeri her zaman yaflayacak ve de-mokratik bir ülke kuruluncaya ka-dar sürecektir.

Amerika'ya karfl› karikatür ser-gisi açt›klar› için 15 ayd›r tutuklubulunan befl kiflinin 18 A¤ustos’taErzurum’da bafllayan mahkeme-sinde, mahkemeyi izlemeye gelenGençlik Fedarasyonu üyelerine veTAYAD’l› Aileler’e yönelik birlinç sald›r›s› düzenlendi.

‘fiehitler Ölmez, Vatan Bölün-mez’, ‘Buras› Erzurum, BuradanÇ›k›fl Yok’ sloganlar› atarak sald›-ranlardan hiçbiri gözalt›na al›nma-d›.

Bu oyun y›llard›r ayn› flekildesahneye konulmaktad›r. Linç sald›-r›lar› her fleyden önce kendili-¤inden üç befl “vatandafl›n hassasi-yeti” üzerine geliflen olaylar de¤il-dir. Bizzat devlet taraf›ndan planla-n›p, organize edilerek, polis-sivilfaflist iflbirli¤i ile gerçeklefltirilensald›r›lard›r. Trabzon’dan, Sakar-ya’ya, Mersin’den Erzurum’a ka-dar bütün linç sald›r›lar›n›n senar-yolar›, sald›r›lar›n meydana geliflbiçimi ve polisin tavr› ayn›d›r.

Trabzon’daki sald›radan bu ya-na, linç sald›r›lar›n›n “ddee¤¤iiflflmmeezz””belli özellikleri vard›r.

- K›flk›rtmada muhakkak bir yyaa--llaann vard›r. Trabzon’da “PKK bay-ra¤› açm›fllar” veya Sakarya’da“PKK’l›lar bir gencimizi dövdü”ya da Erzurum’daki gibi buraya“bölmeye gelmifller” söylemleri vebenzerleri yalanlarla çevredeki in-sanlar “k›flk›rt›l›rlar.”

- Polis her zaman “sevgili kardefller, sevgili arkadafllar” diye““mmüüddaahhaallee”” eder. Vali yada emniyet müdürü “tepkinizi buraya top-lanarak gösterdiniz, sizden sakinbir flekilde da¤›lman›z› rriiccaa eeddiiyyoo--rruumm” diyerek faflist güruhu “sakin-lefltirmeye” çal›fl›r. “Tamam siz ya-paca¤›n›z› yapt›n›z, flimdi da¤›l›n”der en fazla.

- Her linç sald›r›s›n› ppoolliiss ssaalldd››--

rr››ss›› izler. Tekbir linççi gö-zalt›na al›n-maz ama linç-çilerin sald›r-d › k l a r › n d a n

mutlaka gözalt›na al›nan olur. Sal-d›r›ya u¤rayan devrimci demokratinsanlar polis taraf›ndan coplan›lar,yerlerde sürüklenirler. Demokratikbir hakk›n kullan›lmas›n› güvencealt›na almayan devletin temsilcilerihep sald›r›ya u¤rayanlar› suçlarlar.Haklar›nda davalar aç›l›r. Ancakterör uygulayan faflistlere yöneliktek bir soruflturma açmazlar.

- Tüm oligarflik yönetim temsil-cileri, sald›r›y› ““vvaattaannddaaflfl hhaassssaassiiyyeettiiyyllee”” aç›klar. Hep infiale gelen“hassas vatandafllar” vard›r. Linçsald›r›lar› tezgahlanmaya bafllayal›beri sivil faflistlerin ad› vatandafladönüflmüfltür. Bir bas›n aç›klamas›yapmak, Kürt olmak bile sivil fa-flistler için infiale gelme nedeniolabilir.

- Linç sald›r›lar›n›n bir de mmeedd--yyaa aya¤› vard›r. Medya sivil faflist-leri vatandafl, sald›r› nedenini de“vatandafl hassasiyeti” diye meflru-lafl t›r›rak, gerçekleri halktan giz-ler.

- Bütün provokasyan, linç giri-flimi ya da faflist sald›r›n›n ortaközelli¤i; “bir anl›k patlama” n›nürünü olmamas›d›r. Linç sald›r›lar›ya devletin örgütlemesi, bilgisi da-hilinde ya da onlar›n yaratt›¤› ha-van›n etkisiyle ortaya ç›km›flt›r.Devlet sürekli olarak flfloovveenniizzmmiikörükleyerek bu sald›r›lar›n zemi-nini haz›rlar.

- Linç sald›r›lar›n›n tek amac›vard›r: TTeerröörr eessttiirreerreekk,, hhaallkk›› ssiinn--ddiirrmmeekkttiirr. 6-7 Eylüller, Kanl› Pa-zarlar, Marafllar, Çorumlar hep ay-n› amaçla örgütlenmifltir.

Bütün linç sald›r›lar› planl› birdevlet organizasyonudur. Faflistgüruhu örgütleyen, yönlendiren vesald›r› için her türlü zemini haz›rla-yan devlettir. Bu nedenle de linçgiriflimlerinin tek sorumlusu dev-lettir.

L‹NÇ SALDIRILARININDE⁄‹fiMEZLER‹...

Güler’i ‹stiyoruz!

Say›:13

23 A¤ustos 2009

40

YÜRÜYÜŞ

Page 41: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Adalet ‹stiyoruz! 41

Say›:13

23 A¤ustos

2009

YÜRÜYÜŞ

Bundan tam 15 ay önce Si-vas’ta 5 ö¤renci arkadafl›m›z›, Si-vas E¤itim-Sen binas›nda Ameri-ka’ya karfl› karikatür sergisi aç-t›klar› için tutuklayanlar, bugünonlar›n Erzurum’daki mahkemesine kat›lan yakla-fl›k 70 Gençlik Federasyonu üyesi ö¤renciyi ve TA-YAD’l›y› 18 A¤ustos Sal› günü saat 11.00 sular›ndaiflkenceyle sald›rarak gözalt›na ald›.

Polis daha önce Trabzon’da, Sakarya’da uygula-d›¤› yöntemi tekrarlad›. Sa¤dan soldan toplad›¤›provokatör-sivil faflistleri mahkemenin önününegetirerek provokasyon yaratmaya çal›flt›. Ard›n-dan da linç sald›r›s›nda bulundular. Sivil faflistlerisald›rtan polis bunun ard›ndan, sözde arkadafllar›-m›z›n güvenli¤ini almak ad›na sald›rarak arkadafl-lar›m›z› gözalt›na ald›. Gözalt›na al›nanlar iflkence-ler alt›nda Erzurum Emniyet Müdürlü¤ü’ne götü-rüldü. 6 arkadafl›m›z yaraland›.

Tutuklu olan arkadafllar›m›z›n duruflmas› so-nuçland› ve tutukluluk hallerinin devam›na ka-rar verildi. Mahkeme bu hukuksuzlu¤a ve zulmedevam etme, ba¤›ms›zl›k isteyen gençleri cezalan-d›rma, Amerika’ya ise sahip ç›kma karar› ald›.

Bu düzen, Amerika’n›n ufla¤›d›r. Bu düzenin kö-flebafllar›n› tutanlar efendileri Amerika’ya yarana-bilmek için her türlü onursuzlu¤u, her türlü ada-letsizli¤i yaparlar.

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde ö¤renci olan5 arkadafl›m›z› bunun için tutuklam›fllard›. Onlardünya halklar›n›n kan›n› içen Amerika’ya karfl›y-d›lar. Onlar ülkemizin ba¤›ms›zl›¤›n› istiyorlard›.Onlar ülkesine, gelece¤ine, halk›na sahip ç›kangençlerdi. Onlar devrimciydiler. Onlar› bu yüzdenböylesine keyfi iddialarla tutuklad›lar.

Arkadafllar›m›z›n tutuklanmas›ndan sonra on-lara sendika binalar›nda karikatür sergisi açmalar›için yer veren E¤itim-Sen ve Birleflik Tafl›mac›l›k

Sendikas› çal›flan› iki sendikac›y› da tutuklad›lar!

Adaletsizlik tam 15 ay boyunca devam etti. Neile yarg›land›klar›n› ancak 14 ay sonra ö¤renebil-diler. Tam 14 ay neyle, hangi iddialarla yarg›lan-d›klar›n› bilemeden tutuklu kald›lar. Ve mahke-meye ancak 18 A¤ustos 2009 günü yani tam 15 aysonra ç›kabildiler.

Bu keyfiyete bu hukuksuzlu¤a, bu zulme her-kes karfl› ç›kmal›d›r.

Bu adaletsizli¤e karfl› ç›kmak için, vicdana sa-hip olmak, insan olmak yeterlidir. Bu ülkede Nazihukuku vard›r. Karikatür sergisi açt›klar› için 15ayd›r tutuklu kalman›n baflka anlam› yoktur. Tu-tuklu olan arkadafllar›m›za sahip ç›karken, mah-kemeye kat›l›rken provakasyona, linç sald›r›s›na,iflkenceye maruz kalman›n, gözalt›na al›nman›nbaflka bir anlam› yoktur.

Bu düzende adalet yok! Bu düzen iflkencecidir!Bu düzen linççidir!

‹nsan›m diyen, vicdan› olan, mazlumdan yanaolan herkesi bu zulme karfl› ç›kmaya tutuklu olanve gözalt›nda olan Gençlik Federasyonu üyesi ö¤-rencileri ve TAYAD'l›lar› sahiplenmeye ça¤›r›yo-ruz.

Onlara sahip ç›kmak dünya halklar›n›n ortakdüflman› Amerika'ya karfl› ç›kmakt›r. Onlara sahipç›kmak ba¤›ms›zl›¤a, vatan›n›n gelece¤ine, adale-te sahip ç›kmakt›r. ‹nsanl›¤›m›za sahip ç›kmakt›r.

18 A¤ustos 2009

Gençlik Federasyonu

ERZURUM’DA MAHKEMEYE KATILANGENÇL‹K FEDERASYONU ÜYES‹ Ö⁄RENC‹LER ve TAYADLILAR

‹fiKENCEYLE GÖZALTINA ALINDI!

GGeennççllii¤¤iinn SSeessii

Erzincan’da Söylefli:“Demokratik Haklar›nKullan›m›”

Erzincan Gençlik Derne¤i’nde

““DDeemmookkrraattiikk HHaakkllaarr››nn KKuullllaann››--

mm››”” konulu bir söylefli düzenlendi.

TAYAD Yönetim Kurulu üyesi

Mehmet Güvel ve Erzincan Genç--

lik Derne¤i çal›flan› Ali Arslan’›n

konuflmac› olarak kat›ld›¤› söylefli--

de Sivas’ta karikatür sergisi açt›kla--r› için tutuklanan Gençlik Federas--yonu üyesi ö¤rencilerin serbest b›--rak›lmas› istendi. Ali Arslan yapt›¤›konuflmada okul- polis iflbirli¤i ileliseli, üniversiteli gençli¤in üzerin--deki bask›lara ve tehditlere de¤indi.

Mehmet Güvel ise konuflmas›n-da devletin demokratik örgütlenme-lere sald›rarak örgütsüz bir toplumyaratmaya çal›flt›¤›na de¤inerek“Eskiden Taksim’de bas›n aç›kla-

mas› yapmak için sopalar, coplar

yerdik. fiimdi mücadelemizin sonu-

cunda Taksim’de rahatça bas›n

aç›klamas› yapabiliyoruz. Güler

Zere için Taksim’de binler yürüyor.

Bu bizim meflru hakk›m›zd›r ve bu

hakk› mücadele ile kazand›k” dedi.

Söyleflide demokrasi mücadelesi-

nin meflruluk temelinde sürmesi

gerekti¤i belirtilerek, 18 A¤us-

tos’ta Erzurum’da görülecek mah-

kemeye kat›l›m ça¤r›s› yap›ld›.

Page 42: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Sivas'ta Amerika’ya karfl› kari-katür sergisi açt›klar› için 27 May›s2008 tarihinde gözalt›na al›nan 29kifliden 5 kifli tutuklanm›flt›.

Gençlik Federasyonu üyeleri;Amerika’ya karfl› karikatür sergisiaçt›klar› gerekçesiyle 15 ay önce tu-tuklanan Elbil Ç›nar, ‹lker Ekiz,Mustafa Do¤an, ‹brahim Karatafl veAli Ekber Kalender’in 18 A¤us-tos’da Erzurum’da görülecek olanmahkemelerine birçok ilde yapt›k-lar› eylemle ççaa¤¤rr›› yyaapptt››llaarr.. Buça¤r› anti-emperyalist, vatansevergençli¤in sahiplenilmesi içindi.

‹‹ssttaannbbuull TTaakkssiimm Tramvay Du-ra¤›’nda 14 A¤ustos günü yap›laneylemde; yasal dergi ve kitaplar›nyasad›fl› olarak gösterildi¤i ve elle-rinde delil olmamas›na ra¤men tu-tuklanan kiflilerin 15 ayd›r tahliyeedilmemelerinin hukuksuzlu¤unavurgu yap›ld›. Amerikan karfl›t› ol-man›n suç olmad›¤› ve tutuklu kifli-lerin serbest b›rak›lmas› gerekti¤ianlat›ld›. KESK fiubeler Platformuad›na BES 1 No’lu flube baflkan›Dursun Do¤an da gençlere destekolunmas› gerekti¤ine, bask›larlagençli¤in mücadelesinin bast›r›la-mayaca¤›na vurgu yapt›.

Ayn› gün EEllaazz››¤¤’da, EEsskkiiflflee-hhiirr'de KKüüttaahhyyaa’da, EEddiirrnnee'de,AAddaannaa’da AAnnkkaarr aa’da,, KKooccaaeellii’-de, AAnnttaallyyaa’da eylemler yap›ld›,GGeennççlliikk FFeeddeerraassyyoonnuu da yay›nla-d›¤› yaz›l› aç›klamayla mahkemeyekat›l›m ça¤r›s› yapt›.

SSiivviill FFaaflfliissttlleerr SSaalldd››rrdd››PPoolliiss GGöözzaalltt››nnaa AAlldd››

Polis daha önce Trabzon’da, Sa-karya’da uygulad›¤› yöntemi 18A¤ustos’ta Erzurum’da tekrarlad›.Sa¤dan soldan toplad›¤› provakatörsivil faflistleri mahkemenin önünü-ne getirerek provakasyon yaratma-ya çal›flt›. Ard›ndan da linç girifli-minde bulunuldu. Sivil faflistleri

sald›rtan polis bunun ard›ndan söz-de güvenli¤ini almak ad›na sald›r›-larak Gençlik Feredanasyonu üyele-ri ve TAYAD’l› Aileleri gözalt›naald›. Gençlik Federasyonu ve TA-YAD yay›nlad¤› aç›klamalarla sal-d›r›lar› protesto etti.

Gençlik Federasyonu üyeleri 19A¤ustos günü TTaakkssiimm TTrraammvvaayyDDuurr aa¤¤››’’nnddaa bir eylem yapt›.

Eylemde, Sivas’ta karikatür ser-gisi açt›klar› için tutuklananlar›nmahkemesine kat›lmak amac›ylade¤iflik illerden Erzurum’a gidenGençlik Federasyonu üyeleri veTAYAD’l›lardan oluflan 70 kiflininpolis ve sivil faflistlerce sald›r›yau¤ramas› ve gözalt›na al›nmas› pro-testo edildi. Gençlik Federasyonuad›na Bar›fl Y›ld›z’›n yapt›¤› aç›kla-mada; polisin daha önce de Trab-zon’da ve Sakarya’ da uygulad›¤›bu yöntemlerde baflar›l› olamayaca-¤›n›n alt›n›n çizildi. “Ba¤›ms›zl›kisteyen gençlik yarg›lanamaz, Kah-rolsun faflizm yaflas›n mücadelemiz,Kahrolsun emperyalizm yaflas›nhalklar›n mücadelesi” sloganlar›n›nat›ld›¤› eyleme 60 kifli kat›ld›.

‹‹flflkkeenncceecciilleerr HHaakkkk››nnddaa SSuuççDDuuyyuurruussuu

Linç ve polis sald›r›s›na maruzkalan Gençlik Federasyonu üyeleri21 A¤ustos’ta fiiflli Adliyesi’nde suçduyurusunda bulunarak iflkencecile-rin yarg›lanmas›n› istediler. Dahasonra Taksim’de Makine Mühen-disleri Odas›nda bas›n toplant›s› ya-p›ld›. Av. Bark›n Timtik, Sevgi Dal-yan, Hazal Avflar Tunç Seçkin Ay-do¤an, Sercan Ahmet Aslan gözal-t›nda yaflad›klar›n› anlatt›lar. Bas›ntoplant›s› Av. Timtik’in “yaflananlartamamen bilinçli ve organize bir fle-kilde düzenlenmifltir ayn› zamandasorgulamalar s›ras›nda savc› tara-f›ndanda savunma hakk› k›s›tlan-m›flt›r” sözleriyle sona erdi.

“Ba¤›ms›zl›k ‹steyen GençlikYarg›lanamaz”

‹SSTTAANNBBUULL

Güler’i ‹stiyoruz!

Say›:13

23 A¤ustos 2009

42

YÜRÜYÜŞ

‹‹SSTTAANNBBUULL // TTAAKKSS‹‹MM

AANNKKAARRAA

AADDAANNAA

Page 43: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Adalet ‹stiyoruz! 43

Say›:13

23 A¤ustos

2009

YÜRÜYÜŞ

AKP’nin ‹çiflleri Bakan›, “Kürt Aç›l›m›”,“Demokrasi Aç›l›m›” dedikleri emperyalizmonayl› politikay› meflrulaflt›rma do¤rultu-sunda turlar›n› sürdürüyor. ‹çiflleri Bakan› BeflirAtalay, düzen partilerinden, odalardan sonra geç-ti¤imiz günlerde de D‹SK’i ziyaret edip, D‹SK Bafl-kan› Süleyman Çelebi ile görüfltü. Görüflmede vegörüflme sonras›nda D‹SK Baflkan› Çelebi’nin ifadeettikleri düflündürücüydü!

‹flçi sendikalar› patronlar karfl›s›nda emekçileringünlük ç›karlar›n›n savunucusu olur, yaflama veçal›flma koflullar›n›, ekonomik koflullar›n› iyilefltir-mek için mücadele eder. Ekonomik mücadele ya-n›nda örgütlenmelerini güçlendirme, patronlar›nsald›r›lar›n› durdurma temelinde demokratik birmücadele de yürütürler. ‹flçi s›n›f›n›n bir di¤er mü-cadelesi de ideolojik mücadeledir. ‹deolojik müca-dele olmadan iflçilerin ekonomik- demokratik mü-cadeleyi baflar›yla yürütmeleri olanaks›zd›r.

Sendikalar›n kendilerini ekonomik mücadeleyles›n›rlamamalar› gerekti¤i, ülke ve halk› ilgilendi-ren her sorunun sendikalar› da dolayl› ya da do¤-rudan ilgilendirdi¤ini bu temelde sendikalar›n top-lumsal sorunlar›n mücadelesi içinde de yer alma-lar› gerekti¤i aç›kt›r. Çokca dile getirdi¤imiz gibielbette sendikalar›m›z Kürt sorununda taraf ola-cak, Kürt halk›n›n ulusal taleplerine de sahip ç›ka-caklard›r. Ve elbette, sendikac›lar›m›z devrimci,yurtsever kimliklere sahip olacak, bunu savuna-caklard›r. Ancak Çelebi’nin yaklafl›m› bu anlay›fl›nçok uza¤›ndad›r. Politik olmayan, s›radan bir tu-tumdur sergilenen.

Ne diyor Çelebi?

“Devlete küsülmez” diyor. Ve devam ediyor:“Bu devlet, bu ülke bizim. Devlete küsülerekbu sorun afl›lmaz. Bu iradeye herkesin katk›vermesini diliyorum.”

D‹SK yüzbinin üzerinde üyeye sahiptir. Emekçi-leri temsil etmek iddias›ndad›r. Ve ülkemizde sen-dikalar patronlara karfl› de¤il ayn› zamanda devle-te karfl› da ekonomik, demokratik bir mücadeleveriyor. Devlet patronlar›n, sermayedarlar›n ç›-karlar›n›n savunucusu bir devlet. Ve bu devlet biz-zat D‹SK’in eski baflkanlar›ndan Kemal Türkler’inkatillerini yarg›lamayan bir devlet. D‹SK’i kapatan,üyelerini gözalt›na alan, iflkencelerden geçiren birdevlet. 1 May›slar’›, alanlar› emekçilere yasakla-yan bu devlettir. Düzen bask› ve sömürü düzeni.AKP, bir düzen partisi ve düzenin ç›karlar›n› savu-nan, gündeme getirdi¤i politikalarda halk›n,

emekçilerin ç›karlar›n› de¤il tekellerin ç›karlar›n›temsil eden bir partidir.

AKP’nin gündeme getirdi¤i politikalarda, uygu-lamaya soktu¤u hiçbir yasal düzenlemede emek-çilerin söz hakk› yoktur. Çünkü bu kararlar, dü-zenlemeler, politikalar, IMF’nin, Dünya Banka-s›’n›n, NATO’nun k›sacas› emperyalist tekellerin,kurumlar›n kendi ç›karlar› için dayatt›¤› talimat-lard›r. AKP gibi düzen partilerine düflen ise bunla-r› hayata geçirmek. Hayata geçirirken de yalan vedemogojiyle bu kararlar›n ülke ve halk›n menfa-atine kararlar oldu¤unu belirterek, bask› ve sömü-rüyü meflrulaflt›rmakt›r.

Bu gerçekleri tersyüz etmek, buland›rmak,unutturmaya çal›flmak D‹SK’in, Çelebi’nin ilk kezyapt›¤› bir fley de¤ildir. “Fabrikam› seviyorum”,“iflimi seviyorum” gibi apolitik, s›n›f bak›fl aç›s›n-dan uzak sloganlarla politika yaparak emekçilerlepatronlar› uzlaflt›rmak aç›kca savunulan bir anla-y›fl haline getirilmifltir. Elbette bu anlay›fl “çal›flmabar›fl›” ad›na mücadeleyi de tatil edecektir. Hele kiemekçilerin haklar› için difle difl direnifller, grevler,çat›flmalar art›k söylemde bile tarihe kar›flacakt›r.Olan da budur zaten.

Bu devlet emekçilerin devleti de¤ildir. Devletinkimin devleti oldu¤unu teorik aç›klamalarla orta-ya koyacak de¤iliz. Bunu anlamak isteyen devle-tin uygulamalar›na, politikalar›na, yasalar›na, ya-samas›na, yürütmesine, yarg›s›na baksa görecek-tir. ‹flte daha yenidir. Kölece, iflgüvencesiz, örgüt-süz çal›flman›n ifadesi olan Özel ‹stihdam Bürolar›-n› gündeme getiriyorlar. ‹flte, iflsizlik fonunu daiçetmeye çal›flan düzenlemeleri geçiriyorlar mec-lislerinden, cumhurbaflkan› onay›ndan...

Çelebi, “devlete küsülerek sorunlar afl›lmaz” di-yor. Hay›r! Böyle de¤ildir. Bu anlay›fl çarp›k bir an-lay›flt›r. Çarp›k oldu¤u içindir ki sorunlar›n çözü-münü kendi d›fl›ndan bekler. Devletten, düzenpartilerinden, cumhurbaflkan›ndan, AB’den, em-peryalizmin kurumlar›ndan... Bunun için “teflek-kür” aç›klamalar› yaparlar.

Bu devlet bu düzen emekçilerin hiçbir sorununuçözmedi¤i gibi Kürt sorununu da çözemez. Tersinesorunlar› çözümsüzlefltirir. Kesin olan fludur kimücadele edilmeden, bedel ödenmeden sorunlarafl›lmaz. Ülkemiz tarihi, dünya tarihi göstermifltirki emekçilere, hiçbir hak bahfledilmedi. Emekçilerkan ve can bedeli kazanm›fllard›r haklar›n›.

Devrimci ‹flçiHareketi Emekçiler ad›na bu

düzen savunulamaz!

Page 44: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Güler’i ‹stiyoruz!

Say›:13

23 A¤ustos 2009

44

Kamu emekçileri için oyalamave aldatmadan baflka bir anlamagelmeyen “toplu görüflmeler” 15A¤ustos’ta bafllad›. AKP’nin me-mur sendikalar›n› ciddiye almamatavr› daha görüflmeler bafllamadankendini gösterdi. Hükümet ad›nagörüflmelere kat›lan Devlet Bakan›HHaayyaattii YYaazz››cc››,, bas›na uzun bir aç›k-lama yapt›ktan sonra sendikalarakonuflma hakk› tan›madan toplant›-ya geçmek istedi.

Yaz›c› konuflmas›nda hükümetinmemurlara enflasyonun üzerindezamlar verdi¤ini, 2002 y›l›ndan buyana memurlar›n birçok hak kazan-d›¤›n›, sendikalar›n›n oldu¤unusöyleyerek, bu görüflmelerin amac›-n›n grev ve toplu sözleflme hakk›n›ttaann››mmaakk oollmmaadd››¤¤››nn›› bafltan ilan et-ti.

KKEESSKK görüflmeleri meflru bul-mad›¤›n›, Toplu Sözleflme Hakk› is-tediklerini, e¤er 3300 AA¤¤uussttooss’’aa kkaa--ddaarr TT‹‹SS mmaassaass›› kkuurruullmmaazzssaa ggrreevveeggiittmmee kararl›l›¤›nda olduklar›n›aç›klayarak görüflmelerden ayr›ld›.

KKaammuu--SSeenn vvee MMeemmuurr--SSeenn’inöncelikli sorunu ise kimin “heyetbaflkan›” olaca¤›yd›; haklar› içinkavga etmeyenler, “baflkanl›k” kol-tu¤u için birbirlerine girdiler.

AKP hükümeti “toplu görüflme-lere” Memur-Sen ve Kamu-Sen’lebafllad›. Görüflmeler devam ediyor.Görüflme program›na göre, 19A¤ustos’ta özellefltirmeden etkile-nen memurlar›n haklar›, 20 A¤us-tos’ta hizmet kollar›n›n sorunlar›,25 A¤ustos’ta mali haklar görüflüle-cek ve toplant›lar 30 A¤ustos’ta ya-p›lacak mmaaaaflfl ppaazzaarrll››¤¤›› ((!!)) ile sonaerecek. Aç›klama böyle. Ama belliki bir pazarl›k olmayacak. GG rreevvhhaakkkk›› oollmmaayyaann››nn ppaazzaarrll››kk ggüüccüüyyookkttuurr ççüünnkküü..

Nitekim, daha iflin bafl›nda 19A¤ustos günkü görüflmeler sonu-cunda Kamu-Sen: ““BBiirr aarrppaa bbooyyuuyyooll aallaammaadd››kk..”” aç›klamas›n› yapar-ken, Memur-Sen: “hükümet ne dü-flündü¤ünü aç›klamal›d›r” diye s›z-lan›p duruyordu. Evet, hükümet, nedüflündü¤ünü bile aç›klamaya gerekduymuyor. 7 y›ld›r da “toplugörüflmeler”in hiçbirinden emekçi-ler lehine, onlar›n taleplerine denkdüflen bir sonuç ç›kmam›flt›r. Böylebir ““ggöörrüüflflmmee””((!!)) cereyan ediyor.

Böyle bir görüflme sürecindeMemur-Sen’in veya Kamu-Sen’inne talep etti¤inin hiçbir önemi yok.Toplant›larda ne konuflulursa konu-flulsun karar› Bakanlar Kurulu veBaflbakan verecek. Toplu görüflmebir oyundur. Konfederasyonlar, buoyunun sadece figüranlar›d›r.

“Toplu GGörüflme” SSürecinde Dört CCephe

“Toplu görüflme” oyunu elbettemücadelenin bir parças›d›r ve buçat›flmada çeflitli güçler kendi cep-hesinden yer almaktad›r.

BBiirriinnccii cceepphhee iikkttiiddaarr cceepphheessii--ddiirr.. AKP iktidar›, tüm “AB’yeuyum” demagojilerine ra¤men, me-murlar›n grev ve toplu sözleflmehakk›n› ttaann››mmaamm››flfltt››rr.. Halen bu

hakk› gasbetmeye devam etmekte-dir. Devlet, memurlar›n mücadelesisonucunda sendikalar›n› tan›makzorunda kalm›flt›r. Ancak grev vetoplu sözleflme hakk›n› gasb› devametmifltir.

Sendika, grev ve toplu sözleflmehakk›yla birlikte flekillenmifl bir ör-gütlenmedir. Bunlar›n olmad›¤› yer-de, örgütlenme hakk› bir fley ifadeetmez. Grev hakk› olmadan toplusözleflme de bir fley ifade etmez. Buanlamdad›r ki grev hakk› olmad›¤›sürece, sendikalar›n iktidar üzerin-de belirleyici bir yapt›r›m gücü ol-mayacakt›r.

Oligarfli sendikalara ve sendikaüyelerine karfl› çok çeflitli biçimler-deki bask›larla, sendikalara bask›n-lar yaparak, sendikal› memurlar›sürgün ederek, gözalt› ve tutukla-malarla, sendikalar›n eylemlerinesald›r›larla memurlar›n gözündesseennddiikkaallaarr››nn mmeeflflrruulluu¤¤uunnuu orta-dan kald›rmaya, ilerici sendikalar›terörize etmeye ve böylece emekçi-lerin örgütlülüklerini engellemeyeçal›flmaktad›r. Grev ve toplu sözlefl-me hakk›n› tan›mak bir yana varo-lan sendikalar› da tasfiye etmek is-temektedir.

‹‹kkiinnccii cceepphhee eemmppeerryyaalliizzmm cceepp--hheessiiddiirr.. ILO, sendikal haklar konu-sunda Türkiye’yi “kara liste”ye al-m›flt›r. ILO, oligarflinin kurdu¤u“toplu görüflme” masas›n› meflrugörmemektedir. Bunlar do¤rudur.Ancak ILO bu konuda ne yap›yor?H‹Ç… ILO’nun bugüne kadaremekçilerin sendikal haklar›n›ngasp edilmesi konusunda Türkiyeüzerinde bir yapt›r›m› olmam›flt›r.Türkiye’nin ILO sözleflmelerineimza atmas›n›n da emekçiler aç›s›n-dan bir önemi yoktur.

Avrupa Birli¤i de daha önce sen-

AKP ve ddevlet ggüdümlü ssendikalar, 22.5 mmilyon kkamu eemekçisini ‘Toplu ggörüflme’ oyunuyla aaldatmaya ddevam eediyor... Bu ooyunu bbozmak iiçin, Statükolar› YY›karak ÖÖrgütlenelim, MMücadeleyi YYükseltelim!

‘TOPLU GÖRÜfiME’ ALDATMACASINA SON!

BBuu ssttaattüükkoo,, iiccaazzeettççii,, rreeffoorr--mmiisstt ppoolliittiikkaallaarrddaann,, ss››rrtt››nn››

AABB’’yyee yyaassllaammaakkttaann vvaazzggeeççee--rreekk,, ddeevvrriimmccii bbiirr aannllaayy››flflllaakkiittllee ççaall››flflmmaass›› vvee öörrggüüttlleenn--

mmee yyaappaarraakk vvee pprraattiikktteemmiilliittaann bbiirr aannllaayy››flfl›› hhaakkiimm

kk››llaarraakk ddee¤¤iiflflttiirreebbiilliirr..MMeemmuurrllaarr,, bbuuggüünnkküü ttüümm

hhaakkllaarr››nn›› bbööyyllee kkaazzaannmm››flfltt››rr..

Page 45: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Adalet ‹stiyoruz! 45

Say›:13

23 A¤ustos

2009

YÜRÜYÜŞ

dikal haklar›n kullan›m› konusundaoligarfliye elefltiriler yapm›flt›. Amasonra... Sonras› yok. Tüm ekonomikiliflkiler, üretim ortakl›klar›, aynendevam ediyor. Avrupa emperyaliz-mi, AKP bu hak gasplar›n› sürdürür-ken “olumlu geliflmeler var” aç›kla-malar›n› yapmaya devam ediyor.

ILO’nun da belirtti¤i gibi Türki-ye sendikal haklar›n en çok gaspedildi¤i ülkelerden biridir. Bu daTürkiye’nin emperyalizme ba¤›ml›-l›k iliflkilerinin bir sonucudur. Em-peryalizm ve oligarfli emekçileri da-ha çok sömürebilsin diye sendikalhaklar gasp ediliyor, memurlar›ngrevli toplu sözleflmeli sendika hak-k› tan›nm›yor. Bu nedenle de em-peryalizmin kurumlar›n›n bu türaç›klamalar yapmas›n›n emekçileraç›s›ndan fazla bir anlam› yoktur.Emperyalizm de bu noktada aldat-macan›n, oyalaman›n orta¤› duru-mundad›r.

ÇÇaatt››flflmmaann››nn üüççüünnccüü cceepphheessii iisseeggeerriiccii sseennddiikkaallaarr cceepphheessiiddiirr.. Me-mur-Sen, Kamu-Sen bu oyunu mefl-rulaflt›ranlar›n bafl›nda gelmektedir.K›r›nt› say›labilecek haklar karfl›l›-¤›nda uzlaflmaya hep haz›rd›rlar.Bazen kendi tabanlar›n› oyalayabil-mek için taleplerde ›srarc› olur gibigörünseler de oyunun orta¤›d›rlar.Devlet deste¤inin, iktidar deste¤i-nin diyetini mmeemmuurrllaarr›› ssaattaarraakködemektedirler.

Özellikle Memur-Sen AKP ikti-dar›yla birlikte üye say›s›n› 99 kkaattartt›rm›flt›r. AKP kendi iflbirlikçisendikalar›n› yaratm›flt›r. Bununkarfl›l›¤›nda da Memur-Sen “toplugörüflme” oyununun bafl figüran›durumundad›r. En fazla üye say›s›y-la kamu emekçilerini aldatmadakien büyük rolü üstlenmifltir.

Her iki konfederasyonun da esasolarak tabela sendikas› olmaya biritiraz› yoktur. Grev ve toplu sözlefl-me hakk›n› elde etmek için mücade-le diye bir amaçlar› yoktur. Kamu-Sen’de, Memur-Sen’de Türk-‹fl gibibir iki göstermelik ç›k›fltan sonrahükümetin verdi¤i zam oran›na raz›olarak oyunu devam ettirecektir.

SSüürreecciinn ddöörrddüünnccüü cceepphheessii iillee--

rriiccii sseennddiikkaall cceepphheeddiirr.. KESK“toplu görüflme” ad› verilen aldat-maca masas›na oturarak en bafl›n-dan hata yapm›flt›r. Bugün o hatan›nbedeli ödenmektedir. ‹lerici sendi-kalar bu oyuna hiç bir biçimde ortakve alet olmamal›d›r. KESK toplusözleflme hakk› tan›nmad›¤› için bugörüflmelerden çekilerek, sonbahar-da grev karar› alacaklar›n› aç›kla-m›flt›r.

KESK görüflmelerden önce""TT‹‹SS yyookkssaa ggrreevv vvaarr"" slogan›yla‹stanbul ve Diyarbak›r'dan yola ç›-kan üyeleriyle Ankara'ya gelerekBaflbakanl›k binas›na kadar yürüyüflyapt›. Görüflmeler süresince deAKP’ye yönelik eylemler, bas›naç›klamalar› ve oturumun son günüde tüm illerde 1 saatlik ifl b›rakmaeylemi yapaca¤›n› aç›klad›.

G rev vve TToplu SSözleflme Hakk› MMilitan BBirMücadeleyle KKazan›l›r

E¤er KESK grevli toplu sözlefl-meli sendika talebinde ›srarc› ola-caksa, bu konuda iktidara geri ad›matt›racak bir eylem program›na sa-hip olmal›d›r. Süreç yine bir kaçgöstermelik eylemle geçifltirilecek-se, iktidar›n bu oyunu oynamas›naf›rsat tan›nacak demektir.

KESK’in bu oyunu bozmas›n›nyolu örgütlenmekten, KESK’i geri-leten mücadele ve çal›flma tarz›n›mahkum etmekten ve militan birmücadele hatt›ndan geçmektedir.Oligarflinin 8 y›ld›r sürdürdü¤ü“toplu görüflme” oyununu bozabil-mek için çok daha kararl› ve kap-saml› bir mücadele program›na ihti-yaç vard›r. KESK’in mevcut sendi-

kac›l›k anlay›fl›yla, bu mücadele an-lay›fl›yla grev ve toplu sözleflmehakk›n›n kazan›lmas› mümkün de-¤ildir. Toplu görüflme oyunuyla ge-çen her y›l, memurlar› grev ve toplusözleflme hakk›ndan bir ad›m dahauzaklaflt›rmaktad›r. Bu da oligarfliyegrevsiz toplu sözleflmesiz bir sendi-kay› meflrulaflt›rmas› için olanaksa¤lamaktad›r.

AKP’nin IMF güdümlü ekono-mik politikalar›, hak gasplar›,emekçilerin yoksullaflmas› aç›kt›r.Önemli olan memurlar›n iktidarayönelik memnuniyetsizli¤inin vetepkilerinin örgütlenebilmesi, mü-cadeleyle sonuç al›nabilece¤ine da-ir bir güven yarat›lmas›d›r.

Bunun yolu ise “Toplum sözlefl-mesi” gibi s›n›fsal bak›fl aç›s›n›n d›-fl›nda formüller, “toplumsal hareketsendikac›l›¤›” gibi taklitçi politika-lardan de¤il, s›n›f sendikac›l›¤› an-lay›fl›na uygun bir anlay›flla müca-dele ve örgütlenmeyi gelifltirmektengeçer. KESK’in mevcut toplu gö-rüflme oyununu elefltirirken ortayakoydu¤u politikalar ve eylem prog-ram›nda, çat›flmay›, bedel ödemeyigöze alan, emekçilere güven veren,militan bir sendikac›l›k anlay›fl› gö-rülmemektedir.

Sonbaharda yap›laca¤› aç›kla-nan grev karar›, e¤er bugüne kadar-ki anlay›fl temelinde örgütleneceksemevcut durumu de¤ifltiremeyece¤i,yeni bir süreç bafllatamayaca¤›aç›kt›r. GG rreevv eemmeekkççiilleerr iiççiinn öönneemm--llii bbiirr ssiillaahhtt››rr ve buna uygun çal›fl-mas› yap›lmak zorundad›r. Yoksahakk› verilmeyen her aç›klama,hakk› verilmeyen her eylem, emek-çilerin güveninin daha çok sars›l-mas›na neden olacakt›r.

KESK bu tabloyu ancak icazet-çi, reformist politikalardan, s›rt›n›AB’ye yaslamaktan vazgeçerek,devrimci bir anlay›flla kitle çal›flma-s› ve örgütlenme yaparak ve pratik-te militan bir anlay›fl› hakim k›larakde¤ifltirebilir. Grev ve toplu sözlefl-me hakk› da ancak böyle bir çizgiy-le kazan›labilir. Sendika hakk› bafl-ta olmak üzere, bugüne kadarkihaklar böyle kazan›lm›flt›r.

KKEESSKK bbuu ttaabbllooyyuu aannccaakkiiccaazzeettççii,, rreeffoorrmmiisstt

ppoolliittiikkaallaarrddaann,, ss››rrtt››nn›› AABB’’yyeeyyaassllaammaakkttaann vvaazzggeeççeerreekk,,

ddeevvrriimmccii bbiirr aannllaayy››flflllaa kkiittlleeççaall››flflmmaass›› vvee öörrggüüttlleennmmee

yyaappaarraakk vvee pprraattiikkttee mmiilliittaannbbiirr aannllaayy››flfl›› hhaakkiimm kk››llaarraakk

ddee¤¤iiflflttiirreebbiilliirr..

Page 46: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Güler’i ‹stiyoruz!

Say›:13

23 A¤ustos 2009

46

YÜRÜYÜŞ 11 A¤ustos'ta düzenledi¤i bas›n

toplant›s›yla taleplerini bir kez daha

kamuoyu ile paylaflan KESK, toplu

görüflmelerin birinci oturumunun

yap›laca¤› 15 A¤ustos günü Anka--

ra'da bulunmak için 13 A¤ustos'ta

‹stanbul ve Diyarbak›r'dan bir yürü--

yüfl bafllatt›. AKP hükümetinin "top--

lu görüflme" oyununa karfl› ç›kan

KESK, yürüyüfl boyunca baflta

Gebze olmak üzere kimi yerlerde

devletin silahl› güçlerinin çeflitli en--

gelleriyle karfl›laflt›. KESK kadrola--

r›, joplara, gaz bombalar›na ve yara--

lanmalara ald›rmadan barikatlar› bir

bir aflarak Ankara'ya ulaflt›.

KESK üyeleri, 15 A¤ustos’ta sa--bah›n erken saatlerinde GMK Bul--var› Maltepe köprüsü alt›ndan, "T‹SVe Grev Hakk›m›z› Kullanmak ‹çinYürüyoruz" pankart› arkas›nda,"Toplu Sözleflme Hakk›m›z, GrevSilah›m›z", "Bask›lar Bizi Y›ld›ra--maz", "KESK'li Tutsaklar Onuru--muzdur" dövizleri tafl›yarak Baflba--kanl›k binas›na yürüdüler. GMKBulvar›n›n K›z›lay'a giden yol gü--zergâh›n› kapatan KESK üyeleri s›ks›k, "Tutuklular Serbest B›rak›ls›n","Devlet Güdümlü Sendika Olmaya--

ca¤›z", Direne Direne Kazanaca--¤›z", "T‹S Yoksa Grev Var” slogan--lar›n› hayk›rd›lar.

K›z›lay / YKM'nin önünden,Baflbakanl›k binas› arkas›na yürü--yen kitleye KESK Genel Baflkan›barikat önünde k›sa bir aç›klamayapt›. Sami EVREN ve KESK he--yeti, alk›fl ve sloganlarla görüflmele--re kat›lmak üzere Baflbakanl›¤ageçti.

Bakan Hayati Yaz›c›'n›n 4688say›l› Kamu Görevlileri Sendikalar›Kanunu'nu eksikliklerine ra¤menönemsenmelidir' sözü ve Konfede--rasyon baflkanlar›n›n konuflmalar›naf›rsat vermeden bas›n› d›flar› davetetmesi, KESK Genel Baflkan› EV--REN taraf›ndan tepkiyle karfl›land›.

Görüflmelerin ard›ndan KESKGenel Baflkan› bir aç›klama yapa-rak; "Yedi y›ld›r yap›lan toplant›lar-da herhangi bir sonuç ortaya ç›kma-m›flt›r. Türkiye'de mali disiplin uy-gulamalar› nedeniyle hükümetin bugörüflmelerde yüzde befl veya beflbuçuk zamm› öngörmektedir. Buçerçevede toplu görüflme hukukutart›flmal›d›r. Bizim aç›m›zdan tar--t›flma bitmifltir. Biz, bu masa meflru

de¤ildir diyoruz. Bakan dahil kim--senin bu masada yetkisi yoktur. Ba--kan› ikna etsek dahi yine son sözüBakanlar Kurulu verecektir. Bakan--lar Kurulu karar›n› da etkileyecekolan Baflbakan'd›r. Dolay›s›yla sonsöz baflbakandad›r. Bizim irademizbu masaya yans›mamaktad›r. Dü--flüncelerimiz burada anlam ifade et--memektedir. Biz irademizi hüküme--te ve bu masaya teslim etmek iste--miyoruz. Bu toplant› bir fley ifadeetmiyor. Bu toplant› hukuken meflrude¤ildir. Rahats›z olanlar olabilirler.Bizi dinlemeyebilirler, biz sokaktaher yerde on befl gün bu süreci de--vam ettirece¤iz. Bu süreç içindeT‹S masas› kurulmamas› durumun--da ise 30 A¤ustos'ta bütün ma¤durkesimlerle birlikte grev kararlar›n›aç›klayaca¤›z" diyerek sözünü ta--mamlad›.

Toplu görüflmeyi Büyükflehir‹mar Müdürlü¤ü önünde slogan at›phalay çekerek bekleyen emekçiler,heyetin gelip bilgi vermesinin ar--d›ndan saat 12.30 civar›nda da¤›ld›.

KESK: “Toplu Sözleflme HAKKIMIZ!Grev S‹LAHIMIZ!”

Belediyenin fiirketi‹flçileri Ma¤dur Etti

Özellefltirilme karar›yla gün-deme gelen ‹stanbul Gaz Da¤›t›mAnonim fiirketi’nde (‹GDAfi) ta-fleron olarak çal›flan ve maafllar›verilmedi¤i için 3 A¤ustos'tan be-ri grev yapan iflçiler, Büyükflehirbelediye binas› önünde eylemyapt›.

‹flçiler ad›na aç›klama yapanTar›k Yüce, patron taraf›ndan si-gortalar›n›n tam olarak yat›r›lma-d›¤›, 2 ay boyunca maafllar›n› ala-mad›klar› için greve ç›kt›klar›n›belirterek bu ma¤duriyetin as›l se-bebinin tafleronluk sistemi oldu-¤una iflaret ederek, mücadelelerinisürdüreceklerinin alt›n› çizdi.

Sayaç okuma iflçilerihakk›n› ar›yor

15 A¤ustos günü sayaç okumaiflçileri alacaklar›n›n ödenmemesinedeniyle ‹stanbul BüyükflehirBelediyesi önünde eylem yapt›. 3A¤ustos’tan bu yana ifl b›rakan sa-yaç okuma iflçileri eylemde “hak-k›m›z› almak için 12 gündür dire-niflteyiz” pankart› açt›. Eylemdeyap›lan aç›klamada ‹GDAfi’aba¤l› tafleron bir flirket olan Beyp›-narl›lar’da çal›flt›klar›n› söyleyen‹flçiler öncelikle tafleron sistemi-nin kald›r›lmas› gerekti¤ini belir-tiler. Haklar›n› alana kadar müca-delede kararl› olduklar›n› ifadeeden iflçilerin eylemi at›lan slo-ganlarla sona erdi.

Davutpafla katliam›n›nma¤durlar› adaletistemeye devam ediyor

21 kiflinin haya-t›n› kaybetti¤i‹stanbul-Davutpa-fla’da yaflanan kat-liam›n›n sorumlu-lar›n yarg› önüneç›kart›lmas›n› iste-yen aileler, her cu-martesi Taksim

Tramvay Dura¤›’nda yapt›klar› ey-lemlerine bir yenisini daha eklediler.15 A¤ustos’ta yapt›klar› eylemle 8.haftalar›nda adalet isteyen aileleryapt›klar› aç›klamada davan›n zamanafl›m›na u¤rat›lmas›na izin vermeye-ceklerini ifade ettiler.

Page 47: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Mamak ‹flçi KültüreviÇal›flanlar› Tutukland›

Ankara Mamak’ta 12 A¤ustos

günü bas›lan Mamak ‹flçi-Kültüre--

vi’nden gözlat›na al›nan Gülnur Er--

tafl ve Eda Ünalan, ç›kar›ld›klar›

mahkemede tutukland›lar. Mamak

‹flçi-Kültürevi çal›flanlar› yaflanan

hukuksuzlu¤u protesto etmek için

arkadafllar›n›n mahkemeye ç›kaca¤›

14 A¤ustos günü Ankara Adliyesi

önünde eylem yapt›lar. Deniz Gün--

do¤du yapt›¤› aç›klamada devrimci

sanat›n engellenemeyece¤i belirtildi.

16 A¤ustos’ta Küçükarmutlu’day›k›mlara karfl› halk toplant›s›n›nikincisi yap›ld›. 550000 kkiiflflii kat›ld›¤›toplant› Küçükarmutlu Cemevi bah-çesinde yap›ld›. Toplant›da Baltali-man› Mahallesi Muhtar› Ali HaydarAslan konuflma yaparak toplant›n›nneden yap›ld›¤›n› anlatt›. Av. OyaAslan bar›nma hakk›, ‹vme dergisi

yay›n kurulu üyesi mühendis Gür-can K›rca Kentsel Dönüflüm Projesihakk›nda bilgi verdi. ÇHD’den Av.Ayfle Gonca Yumak ise; “TOK‹’yle,belediyeyle masaya oturmay›n.E¤er burada bir dönüflüm olacaksabu halk›n ç›karlar›, burada yaflayanhalk›n ihtiyaçlar› baz al›narak yap›-lan bir dönüflüm olmal›” fleklindekonufltu.

Av. Bark›n Timtik ise direnmehakk›n› anlatarak “BBiizziimm eenn tteemmeellhhaakkkk››mm››zz ddiirreennmmee hhaakkkk››. Direnmehakk›m›zla koruyaca¤›z. DDiirreennmmeekkeenn tteemmeell iinnssaann hhaakkkk››dd››rr.. BBiizz mmeeflfl-rr uulluu¤¤uummuuzzddaann aalldd››¤¤››mm››zz ggüüççllee ddii-rreenneeccee¤¤iizz.” dedi. ‹vme dergisi ya-y›n kurulu üyesi ve TMMOB ‹l Ko-ordinasyon Kurulu kent çal›flma

grubunun üyesi olan mühendis Ti-gin Öztürk; krizle beraber konut pi-yasas›n›n daralmas›yla y›k›mlar›nertelendi¤ini ancak, ‹stanbul’unKültür Baflkenti projesiyle beraberbu y›k›mlar›n olaca¤›n› anlatt›.PSAKD Sar›yer fiubesi yöneticisive Küçükarmutlu y›k›m komisyonuüyesi Zeynep Y›ld›r›m y›k›mlarakarfl› komisyonlar oluflturmak vebunda sorumluluk almak gerekti¤i-ni söyledi. ÇHD Baflkan› AvukatTaylan Tanay; “Sizlerin gücü örgüt-lülü¤ünüzdür. ÖÖ rrggüüttllüü hhaarreekkeetteeddeerrsseenniizz eevvlleerriinniizzii yy››kkaammaazzllaarr.‹radi davran›rsan›z, y›kt›rmama ka-rar›n› verirseniz, herkes sizin yan›-n›zda olur. Örgütlülü¤ünüze güve-nin” dedi.

“Direnme Hakk›m›zlaKORUYACA⁄IZ”

‹spiyonculuk OnurK›r›c›d›r

Gözalt›lar. tutuklamalar, kor-kutmalar, kaç›rmalar, tehditler, ifl-birlikçilefltirme faaliyetleri polisindevrimcilere karfl› kulland›¤› bildikyöntemlerdir. Devrim mücadelesi-ni bitirebilmek için y›llard›r bu türyöntemlerden medet umuyorlar.

Ankara Haklar Derne¤i, 14A¤ustos günü dernek binas›nda dü-zenledi¤i bas›n toplant›s›nda, üye-leri Hakan Keskin’e polis taraf›n-dan para karfl›l›¤› iflbirlikçilik teklifedildi¤ini aç›klad›. Mehmet Y›l-maz taraf›ndan yap›lan aç›klamada“Ankara Polisi’nin as›l hazmede-

medi¤i verdi¤imiz haklar ve özgür-lükler mücadelesidir” diye konufl-tu. Hakan Keskin ise yapt›¤› aç›k-lamada Tuzluçay›r Polis Karako-lu’nda nezaretten 2 kifli taraf›ndanç›kar›ld›¤›n›, "Hakan niye rahatdurmuyorsun, bafl›na bela alacak-s›n, biz her fleyi biliyoruz" fleklindekonufluldu¤unu, kendileriyle iflbir-li¤i yapmas›n› isteyip ayl›k 1.000TL teklif ettiklerini söyledi. Polis-lerin 'Gerekti¤inde seni evden zor-la da almas›n› biliriz' fleklinde teh-dit edildi¤ini belirten Keskin “Be-nim ve ailemin bafl›na gelecekler-den, bana ajanl›k teklif eden ve buolay› tertipleyen polisler sorumlu-dur” diyerek suç duyurusunda bu-lunaca¤›n› duyurdu.

Çocuklar›m›zE¤lenerekÖ¤reniyorlar

‹zmir’de Yamanlar bölgesindefaaliyet gösteren Yamanlar Özgür-lükler Derne¤i’nde çocuklar içinresim kursu bafllad›. Çocuklar haf-tada iki saat resim ö¤retmenlerigözetiminde resim çizmesini,renkleri ve seramik hamurundanflekil yapmas›n› ö¤reniyor. Yakla-fl›k 20 çocu¤un kat›ld›¤› kursta ço-cuklar hem e¤lenecekler hem deö¤renecekler.

Naz›miye DüzgünBaba fienlikleri Yap›ld›

Dersim’in Naz›miye ‹lçesi’nde12 A¤ustos günü 5. Düzgün BabaAnma fienlikleri yap›ld›. Kurbanlarkesilip, lokmalar›n da¤›t›ld›¤› flen-likte; "Yok Edilmek ‹stenilen ‹nan-c›m›z Alevilik" konulu panel yap›l-d›. fienlikte Veysel Ayd›n, HasanSa¤lam ve Ferhat Tunç, Güler Zereiçin konuflmalar yapt›lar. Konufl-malarda "Güler Zere serbest b›ra-k›ls›n ve sa¤l›¤›na kavuflsun" talebiyer ald›. Halk Cepheliler de açt›k-lar› stantta Güler Zere’nin sesiniNaz›miye halk›na tafl›d›. Halk Cep-heliler flenlikte Güler Zere’nin re-simlerini tafl›yarak ve “DevrimciTutsaklar Onurumuzdur, Güler Ze-re’ye Özgürlük” sloganlar›yla biryürüyüfl düzenlediler.

fienlikte ayr›ca 5. y›l›nda olan"Yürüyüfl" dergisi de halkla bulufl-tu. Yürüyüfl önlüklerini giyen dergiokurlar› konser alan›nda bulunan-larla ve esnaflarla sohbetler ederekderginin tan›t›m›n› yapt›.

Adalet ‹stiyoruz! 47

Say›:13

23 A¤ustos

2009

YÜRÜYÜŞ

Page 48: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Alia¤a Emek fienlikleri’ndeYürüyüfl Sat›fl›

3 A¤ustos günü Yürüyüfl Dergisi‹zmir’deki Alia¤a Emek fienlikle--ri’nde halkla bulufltu. Grup Yorumkonseri öncesi yap›lan tan›t›m ve sa--t›flta kavgam›z›n komutan› anlat›ld›.Polisin sat›fl› engellemek istemesiise bofla ç›kar›ld›. AKP polisi taham--mülsüzdü çünkü birkaç gün önceYürüyüfl Dergisi satan dört kifliye

sald›rm›fl veonlar mahke--mede tutuk--lanm›fllard› .Ama aradanbirkaç gün bi--le geçmedenYürüyüfl’ün sesi bu sefer Alia¤a’dayank›land›. DHF’liler ve çevredebulunan halk Yürüyüfl`ü sahiplene--rek dergi sat›fl›na kat›ld›lar. K›sa sü--rede 60 dergi sat›ld›.

Umut Veren AS‹ Yayl›ca veSamanda¤’da...

Antakya'n›n Yayl›ca Beldesi veSamanda¤ Kurtderesi Mahallesi’n-de, 12 A¤ustos günü AS‹ gazetesi--nin sat›fl› yap›ld›. Yayl›ca’da GülerZere'nin durumunu ö¤renmek içinAS‹ okurlar›n›n yan›na gelip so--ranlara Güler’le ilgili son durumhakk›nda bilgilerin verildi¤i da¤›--t›mda 104 gazete sat›ld›. Saman--da¤’da gerçeklefltirilen da¤›t›mdaise 116 gazete sat›ld›.

“Ona Çok fieyler Borçluyuz15-16 A¤ustos günlerinde ‹‹zz--

mmiirr’de Büyük Yamanlar Mahalle--si’nde Yürüyüfl Dergisi’’nin sat›fl›yap›ld›. Da¤›t›mda Adli T›p Kuru--mu’nun hukuksuzlu¤u teflhir edildive hasta tutsaklar› tahliye etmeyen--lerin zalim oldu¤u anlat›ld›.

Ayn› günn BBuurrssaa’da, Teleferik veKestel’de Yürüyüfl Dergisi’nin da--¤›t›m› yap›ld›. Yürüyüfl okurlar› buhafta halka, Türkiye halklar›n›n ön--derini, Day›’’m›z› anlatt›lar. Day›’--m›z›n b›rakt›¤› miras› daha çok sa--hiplenmek gerekti¤ine vurgu yap›l--d›. Kestel’de dergi da¤›t›m›na hal--k›n ilgisi yo¤undu. Dergi alan biri;

‘Biz 12 Eylül faflizmini saniye sani--

ye yaflad›k. Dursun Karatafl isemahkemelerde faflizme bafle¤mezli--

¤iyle halk›n onurunu korudu. Onaçok fleyler borçluyuz’ dedi.

‹‹sskkeennddeerruunn'da Ba¤›ms›zl›k De--

mokrasi Sosyalizm ‹çin Yürüyüfl

dergisi okurlar› 15 A¤ustos günü

önlüklerini giyerek dergi tan›t›m›

yapt›. Gültepe Sa¤l›k Oca¤›’’n›n bu--

lundu¤u sokakta dergilerini tan›tan

Garip Polat ve Mehmet Arac›'›n›n

yan›na 31-TF-530 plakal› araçla si--

vil polisler geldi ve halk› tedirgin

etmeye çal›flt›. AAnnttaakkyyaa’n›n Çek--

mece Beldesi’nde 19 A¤ustos günü,

yap›lan da¤›t›mda 70 dergi sat›ld›.

Halk›n SSesidir...Susmayaca¤›z!

Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm‹çin Yürüyüfl Dergisi’nin 193. say›s›toplat›ld›, dergiye 1 ay süreyle yay›ndurdurma cezas› verildi. Konuyla ilgi--li bir aç›klama yay›nlayan YürüyüflDergisi “23 y›ll›k devrimci bas›n gele--ne¤ini devam ettiren dergimiz hiçbirzaman düzenden yana olmad›. Taraf--s›z bas›n demagojilerinin arkas›nahiçbir zaman s›¤›nmad›k. Ne onlar›ntaraf›nday›z, ne de “tarafs›z”›z. Herzaman ezenlere, sömürenlere karfl›ezilen, sömürülen emekçi halk›n tara--f›nda olduk ve olmaya devam edece--¤iz. Dergimizi halk›m›z için ç›kar›yo--ruz, bir avuç ezen, sömüren emperya--lizm ve iflbirlikçileri için de¤il” sözle--rine yer verildi.

Trabzon’da KonserDüzenledikleriTutuklananlardan3’ü Tahliye Oldu

Grup Yorum’un Karadeniz tur-nesi öncesi Trabzon, ‹stanbul ve Ri-ze’de büyük bir operasyon havas›yarat›larak gözalt›na al›n›p tutukla-nan 9 kiflinin mahkemesi, 14 A¤us-tos günü Erzurum 2.A¤›r CezaMahkemesi’nde görüldü.

Mahkeme öncesinde eylem ya-pan Karadeniz Özgürlükler Derne¤i"Grup Yorum Konseri Düzenledik-leri ‹çin Tutuklananlar Serbest B›ra-k›ls›n!" pankart› açarak, adalet iste-diler. Duruflmada Hasan To¤an, Ba-nu Özcan, Songül Öktem tahliyeedilirken, 6 kiflinin tutukluluk halle-rinin devam›na karar verildi. Mah-keme ç›k›fl›nda bas›na bilgi verenMehmet Güvel; "Verilen karar tambir komedidir. 3 kifli tahliye edilir-ken, geriye kalan 6 kiflinin tahliyeedilmemesi tam bir hukuksuzluk ör-ne¤idir. Suçlamalara bakt›¤›m›zda, 6kiflinin tahliye edilenlerden bir fark›olmad›¤›n› görüyoruz. Mahkemeheyeti adeta kura çekercesine kararvermifltir" dedi. Mahkeme 8 Ekim’eertelendi.

Samsun’da TutuklanmalarProtesto Edildi

Samsun’da Karadeniz Özgür-lükler Derne¤i üyeleri 16 A¤ustosgünü yapt›klar› eylem ile Grup Yo-rum konseri düzenledikleri içinTrabzon ve Samsun’da tutuklanan-lar›n serbest b›rak›lmas›n› talepettiler.

Süleymaniye Geçidi’nde yap›-lan eylemde; iktidar›n kendisi d›-fl›ndaki bütün muhalefeti ve bu mu-halefetin asli unsurlar› olan demok-ratik kurumlar› yok etme sald›r›lar›-na devam etti¤i vurguland›.

Güler’i ‹stiyoruz!

Say›:13

23 A¤ustos 2009

48

YÜRÜYÜŞ

‹‹ZZMM‹‹RR // AALL‹‹AA⁄⁄AA

Page 49: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

Adalet ‹stiyoruz! 49

Van Minut! Van Minut!Türkiye, ‹srail ve Amerika, 17 A¤ustos’ta “Gü-

venilir Deniz K›z›” ad›yla bir ortak tatbikat bafllat-t›lar. 21 A¤ustos’a kadar süren tatbikata üç ülkeden8 gemi, 4 helikopter, 3 uçak kat›ld›.

Kameralar karfl›s›nda “van minut” flovlar, fiili-yatta, ya¤l› ball›, tankl› toplu uçakl› iliflkiler...

SINIR YYOKBu hafta bu köflemizdeki

k›sa de¤inmeler gelene¤ini ter-kedip, iki idam›n hikayesini buköflenin ölçülerine göre birazuzunca anlataca¤›z.

12 Eylül cuntas› iflbafl›n-dayken 29 Ocak 1983’te ‹zmitKapal› Hapishanesi’nde idamedilen Erdo¤an Yazgan’›n sonmektubundaki iki sat›r çok çar-p›c›yd›.

Dara¤ac›n›n gölgesinde ya-z›lan mektup, flöyle bitiyordu;““AAcceellee eeddiiyyoorrllaarr kk››ssaa oolldduu.. SSii--zzii hheepp sseevveenn oo¤¤lluunnuuzz vvee aabbiinniizzEErrddoo¤¤aann YYaazzggaann..””

Acele ediyorlarm›fl, niyeydiacaba?

*

Bak›n size baflka bir “aaccee--llee” idam nedeni:

Hükümlü Richael Richar,25 Eylül 2007’de idam edile-cekti. Avukatlar› yeni yasal dü-zenlemelerin sonucunun bek-lenmesi için infaz›n ertelenme-si baflvurusu yapmak istediler.Ama bilgisayarlar› bozuldu.

Av u k a t l a r ,“bilgisayar›-m›z bozuldu.‹nfaz için bi-raz bekleyin”diye Yarg›çSharon Kel-

ler’e baflvurdular. Keller flu ce-vab› verdi: “Mesaim 15 dakikasonra bitiyor. Evde musluk ta-miri var” dedi. Richael Richar3 saat içinde de idam edildi.

Muslukçuyu daha fazla bek-letmedi hakim Sharon Keller.

*

Erdo¤an Yazgan’› idameden “Türk ordusunun flereflisubaylar›”n› da evde musluk-çu mu bekliyordu acaba? Yaidama tan›kl›k eden hakimler,savc›lar, onlar›n acelesi neydiacaba?.. Belki aferin almakiçindi aceleleri, belki metresle-rini bekletmemek için, belki...Kimbilir...

Zulmün bir s›n›r› oldu¤unudüflünürdüm diye yazm›fl Ha-san Pulur. Ama Yazgan’›nmektubunun son sat›rlar›n›okuyunca öyle olmad›¤›n› gör-düm diyor.

Evet yoktur. Emperyaliz-min ve oligarflinin zulmündes›n›r yoktur. Çünkü onlar›n biradaleti, zulmü bir s›n›rda tuta-cak bir ölçüleri, de¤erleri, ah-laklar› yoktur.

KEND‹N‹ KAYBET!Diyarbak›r Silvan’da çocuklara

yönelik olarak Sabanc› Üniversitesi-’nin organize etti¤i ““kkeennddiinnii kkeeflflffeett””adl› bir proje uygulan›yormufl. Habe-re göre, Sabanc›lar’›n “sosyal sorum-luluk projesi”ymifl... Mardin’de, Si-irt’te 2000’li y›llar›n bafl›ndan beriyap›l›yormufl... Her konuda e¤itip,sisteme uyumlu çocuklar haline getir-meye çal›fl›yorlar onlar›. Ama çocuk-lara kendilerini KKEEfifiFFEETTTT‹‹RRMMEE--DD‹‹KKLLEERR‹‹ kesindir. Çünkü çocuklarböyle bir keflfe giriflseler, ilk keflfede-cekleri kendi ulusal dilleri, kimlikle-ridir ve ilk soracaklar› da mesela niyekendi dillerini ö¤renemedikleri olabi-lir... Sonra sorular sökün eder... Buanlamda Sabanc›lar “kendini keflfet”de¤il olsa olsa, “kkeennddiinnii kkaayybbeettttiirr--mmee”” projesi sürdürüyorlard›r.

Sahte ooruç, kkanl› iiftar

AAKKPP mmiilllleettvveekkiillii EEddiibbee SSöözzeenn, bir televizyonkanal›nda yapt›¤› konuflmada Devlet Bahçeli’nin‘Kürt aç›l›m›n›’ esip gürledi¤i aç›klamas›n› eleflti-rip “bugün Ramazan, herkes bizden daha yumuflakaç›klamalar bekliyor” diyor. 30 y›ld›r ilk defa m›Ramazan yaflan›yor? Onlarca y›ld›r bayram-Rama-zan demeden as›p kesen siz de¤il misiniz?.. 19 Ara-l›k’ta (2000) bizi Ramazan’da katletmediniz mi?Kaç Ramazan, kaç bayram, hapishanelerden tabut-lar ç›karmad›k m›?... “fiu mübarek bayram günü”diye hapishanelerdeki a¤›r hasta tutsaklar› akl›n›zagetiriyor musunuz?

Sahte oruçcular, sahte Ramazanc›lar bunlar olu-yor iflte! Ve de hani flu eski deyimle: “Kanl› iftar: ‹f-tarlar›n› da bizim, Gülerler’in kan›yla yap›yorlar...

Dünyam›zdan, Ülkemizden

NOTLARSSöözzüünn ÖÖzzüü::

DDüünnyyaaddaa hhaakkss››zz yyeerree ddöökküülleennkkaannddaann,, bbüüttüünn iinnssaannll››kk

ssoorruummlluudduurr..

DDoossttooyyeevvsskkii

Page 50: uYasalar›n›za uyun! Çözün Güler Zere’nin Kelepçeleriniyuruyus.biz/pdf/pdf/emp13.pdf · nesine ç›karken, ona burjuvazinin ve burjuvaziyle birlikte iflçilerin, köylülerin

‹ngiltere-Londra’n›n Harringayböl¤esinde 15 A¤ustos günü, Ba-¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizmiçin Yürüyüfl dergisinin da¤›t›m›yap›ld›.

Yürüyüfl önlükleriyle da¤›t›maç›kan Yürüyüfl okurlar›, halk›n vehakl›n›n sesi olan dergimiz verdik-leri herkesle okumalar› ve okutma-lar› üzerine sohbet ettiler.

Da¤›t›mda “Hala Güler Zere’yi

serbest b›rakmad›lar m›?” diye so-ranlar vard›.

Neden toplu da¤›t›m yapt›¤›m›zsoranlara “Yürüyüfl Dergisi’nin 5.y›l› vesilesi ile kampanya yürütül-dü¤ünü at iziyle it izinin birbirinekar›flt›r›lmaya çal›fl›ld›¤› dönemdeülkemizde ve dünyadaki geliflme-leri yani gerçekleri berrak bir fle-kilde halk›m›z bizden dinlesin diyeda¤›t›yoruz. Bilmeyen bilsin, oku-mayan okusun, tan›mayan tan›s›ndiye. Ki inan›yoruz ki bilince oku-yunca, tan›y›nca kendini anlatt›¤›-n› görecek ve sahiplenecek. Do¤-runun ve gerçe¤in gücüyle umut-suz olmad›¤›n› görecek, dostunudüflman›n› bilecek, hakl›dan yanasaf tutacak” denildi.

9 kiflinin kat›ld›¤› da¤›t›mda 41dergi sat›ld›.

“Okumayan OkusunTan›mayan Tan›s›n Diye”

‹flgale Karfl› DireniflSürüyor

‹flgalcilerin, Irak halk›n› birbirinek›rd›rma politikalar›n› yo¤unlaflt›rd›--¤› dönemde, Irak’›n baflkenti Ba¤--dat’ta “yeflil bölge” diye bilinen iflgal--cilerin iflbirlikçilerin merkezi bomba--larla sars›ld›.

19 A¤ustos günü gerçeklefltirileneylemde Direniflçiler, içlerinde DD››flfliiflfl--lleerrii ve MMaalliiyyee BBaakkaannll››kkllaarr››nn››nn,,PPaarrllaammeennttoo bbiinnaass››nn››nn da oldu¤u 7hükümet binas›n› bombalayarak, “ye--flil bölge”ye de girebileceklerini gös--terdiler. Bombalamalar’dan ‹talya veTürkiye Büyükelçili¤i de etkilendi.

‹flgalciler ve iflbirlikçiler, kendileriiçin en güvenli gördükleri “yeflil böl--ge”nin de güvenliklerini sa¤layama--yaca¤›n› bir kez daha gördüler.

Almanya’da tutuklu bulunanFaruk Ereren’in yarg›land›¤› dava-da tan›kl›k yapan Nuri Eryüksel,tan›k olarak kat›ld›¤› duruflmadatutuklanm›flt›.

Mahkemede dava ile ilgisi ol-mayan sorulara cevap vermeyireddeden Nuri Eryüksel, daha ilkduruflmalarda mahkemenin keyfitavr› ile karfl›laflt›. Emperyalizminyarg›s›, ““bbooyyuunn ee¤¤ddiirrmmee yyaassaass››””olarak da bilinen uygulamayla, tut-saklara ve tan›klara boyun e¤dir-meyi, onlar›n iradesini k›rmay› he-defliyor. Tutuklu oldu¤u dönemdebir kez duruflmaya ç›kar›lan NuriEryüksel’e mahkeme hakimininyöneltti¤i ilk soru flu oldu: “iyi dü-flündün mü?”

Nuri Eryüksel, o duruflmada damahkeme ile ilgisi olmayan soru-lara cevap vermemifltir. Mahkemebunun üzerine Nuri Eryüksel’inhem tutuklulu¤unu uzatm›fl, hemde duruflmaya bir daha ça¤›rmamakarar›n› aç›klam›flt›r. Karar aç›kça,keyfi ve yine boyun e¤dirmeamaçl›yd›.

Eryüksel’in avukat› bu keyfi vesiyasi karara karfl› eyalet mahke-mesine baflvurdu. Ancak Düssel-dorf eyalet mahkemesi de tutukla-ma karar›n›n devam›na karar ver-di. Eryüksel son olarak federalmahkemeye yap›lan baflvuru sonu-cunda serbest b›rak›ld›.

Alman emperyalizmi, yapt›¤›operasyonlara, açt›¤› davalara key-fi tutuklama kararlar›n› da ekle-mifltir ve devrimcilere yönelik bas-k›lar›n› sürdürmektedir.

Paris’te PiknikDüzenlendi

Paris'te 16 A¤ustos’ta SarcellesPark›'nda Aile Ve Kad›n Komisyo-nu'nun ortaklafla organize etti¤i birpiknik düzenlendi.

Aile Ve Kad›n Komisyonu'nun dü-zenledi¤i piknikte Güler Zere’nin duru-mu anlat›ld›. Hep birlikte yemek yenil-dikten sonra çeflitli yar›flmalar düzen-lendi. Saat 19.00'a kadar süren piknikbu tür çal›flmalar›n süreklilefltirilme-siyle ailelerin birlikteli¤inin sa¤lanma-s› amaçland›¤› belirtilerek son buldu.

31. HaftadaKararl›¤›m›z Sürüyor

Özgürlük Komitesi her cumartesigünü yapt›¤› eylemlerle ve bildirida¤›t›mlar›yla Alman devletinin fafliz-me deste¤ini teflhir ediyor. 15 A¤ustosgünü Özgürlük Komitesi 31. haftas›n-da yine Dom Meydan›’ndayd›. “Nur-han'a, Cengiz'e ve Ahmet'e Özgürlük”isteyen Özgürlük Komitesi üyeleri“Adalet Ve Özgürlük Ça¤r›m›z Sus-mayacak” diyerek eylemlerine devamedeceklerini duyurdular.

Die Linke (Sol Parti) Köln yönetimi taraf›ndan 16 A¤ustos günü DieLinke bürosunda düzenlenen yerel seçimlerle ilgili isteklerimiz ve sorun-lar›m›zla ilgili sohbet edildi. 30 A¤ustos günü Almanya’da yap›lacak ye-rel seçimlerle ilgili Die Linke Köln yönetiminin düzenledi¤i sohbetekat›lan Anadolu Federasyonu temsilcisi yaklafl›k 10 ayd›r tutuklu bulunanAnadolu Federasyonu yöneticileri hakk›nda bilgiler verdi, a¤›rlaflt›r›lm›fltecrit koflullar›n› anlatt›. Federasyon Temcilcisi "Örgütlenelim Ve Müca-dele Edelim" ça¤r›s› yapt›¤› konuflmas›n› 20 Eylül'de yapacaklar› GenelKurultay’a Die Linke yöneticilerini davet ederek bitirdi.

Örgütlenelim Ve Mücadele Edelim

Nuri Eryüksel Serbest B›rak›ld›!

Güler’i ‹stiyoruz!

Say›:13

23 A¤ustos 2009

50

YÜRÜYÜŞ