6
25 OCAK 2019 CUMA YIL:25 Sayı: 7831 1,00 TL 6. SAYFAMIZDA 6. SAYFAMIZDA 6. SAYFAMIZDA 6. SAYFAMIZDA 5. SAYFAMIZDA Uğur Mumcu ölümünün 26. yıldönümünde anıldı Şimşek: “Fiyat artışının önüne geçilemiyor” Yurt, mahalle halkının kabusu oldu Trakya Birlik Yönetim Kurulu görev bölümü yaptı Şen, Türkiye’de işsiz sayısının artışıyla ilgili açıklama yaptı Aşağı Zaferiye Ma- hallesi’nde bulunan ve geçtiğimiz dönemde öğrenci yurdu olarak kullanılan atıl durumda- ki bina mahalle halkının adeta kabusu oldu. Bir proje daha kabul edildi Ankara’da evinin önünde uğradığı bombalı suikast sonucu hayatını kaybeden gazeteci-yazar Uğur Mumcu , ölümünün 26’ncı yıl dönümünde düzenlenen törenle anıldı. 2. SAYFAMIZDA

Uğur Mumcu ölümünün 26. yıldönümünde anıldı€¦ · Uğur Mumcu ölümünün 26. yıldönümünde anıldı Şimşek: “Fiyat artışının önüne geçilemiyor” Yurt,

  • Upload
    others

  • View
    18

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

25 OCAK 2019 CUMA YIL:25 Sayı: 7831 1,00 TL

6. SAYFAMIZDA 6. SAYFAMIZDA

6. SAYFAMIZDA

6. SAYFAMIZDA

5. SAYFAMIZDA

Uğur Mumcu ölümünün 26. yıldönümünde anıldı

Şimşek: “Fiyat artışının önüne geçilemiyor”

Yurt, mahalle halkının kabusu oldu

Trakya Birlik Yönetim Kurulu görev bölümü yaptı

Şen, Türkiye’de işsiz sayısının artışıyla ilgili

açıklama yaptı

Aşağı Zaferiye Ma-hallesi’nde bulunan ve geçtiğimiz dönemde öğrenci yurdu olarak kullanılan atıl durumda-ki bina mahalle halkının adeta kabusu oldu.

Bir proje daha kabul edildi

Ankara’da evinin önünde uğradığı bombalı suikast sonucu hayatını kaybeden gazeteci-yazar Uğur Mumcu, ölümünün 26’ncı yıl dönümünde düzenlenen törenle anıldı.

2. SAYFAMIZDA

SONGÜL KONARAnkara’da evinin önünde

uğradığı bombalı suikast so-nucu hayatını kaybeden ga-zeteci-yazar Uğur Mumcu, ölümünün 26’ncı yıl dönümün-de düzenlenen törenle anıldı. Türk Dili ve Edebiyatı Öğretme-ni Anıl Çakır’ın sunumuyla çarşı merkezindeki Uğur Mumcu Anıtı önünde gerçekleştirilen törene,

Keşan Belediye Başkanı Meh-met Özcan, CHP parti üyele-ri, Atatürkçü Düşünce Derneği Keşan Şubesi üyeleri ve vatan-daşlar katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın söylenmesinin ardından avukat Belgin Şehirli ve gazeteci Bü-lent Saylam konuşma yaptı.

“ÖLDÜRÜLDÜĞÜNDE 51 YAŞINDAYDI” İlk olarak konuşan Av. Bel-

gin Şehirli, “Uğur Mumcu, araştırmacı gazeteci yazar, aydın ve meslektaş olmaktan gurur duyduğum bir hukukçu. Gerçekleri en iyi şekilde hal-ka iletebileceği yerin gazete olduğunu bilen mücadeleci bir aydındı. Bağımsız, taraf-sız, namuslu toplumcu ve öncü bir gazeteciydi. Kalemi-ni toplumunu bilgilendirmek ve aydınlatmak için kullandı. Her türlü baskıya ve korkuya karşı dimdik duran bir savaş-çıydı. Kelepçeden, demir ka-pılardan, hapislerden yılma-yan, araştıran, ortaya çıkardı-ğı gerçekleri eğip bükmeden yazan bir aydındı. İlerici dü-şüncesinin odağına Kemalist düşünceyi koymuş gerçek bir Atatürkçüydü.

24 Ocak 1993’te bombalı saldırı sonucu öldürüldüğün-de 51 yaşındaydı. Kısacık öm-rüne sanki bu gün yazılmış gibi güncel 83 dev eser sığdır-dı. Öldürülmesinin ardındaki gerçekler hala aydınlatılmadı.

Uğur mumcu, laik cum-

huriyeti kuşatan tehlikeleri gördüğü için Türkiye Cumhu-riyeti rejimi üzerinde oynanan oyunları, kurgulanan planları belgeleriyle açıkladığı için, bu güne ışık tuttuğu için öldürül-dü. Ülkemiz üzerine karanlık oyunlar çevirenler ve alçakça eylemlerinin ortaya çıkacağın-dan korkanlar tarafından kat-ledildi. Şimdi Uğur Mumcu’yu anarken asıl yapılması gere-ken, onun tam bağımsızlığa ve gerçek demokrasiye giden yola tuttuğu ışığı görmektir.” dedi.

BAKIN UĞUR MUMCU KİTAPLARINDA NELER DİYOR: Belgin Şehirli, Uğur

Mumcu’nun kitaplarından ör-nekler vererek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Hukuk - Devlet - Aşiret kitabında: Unutulma-sın ki hepimiz hangi görevde olursak olalım, hangi siyasal düşünceyi savunursak sa-vunalım, tarih denilen büyük yargıcın karşısında tek tek so-rumluyuz.

12 Eylül Adaleti kitabında: Eğitimden hukuka her şeyin tümüyle değiştiği bir döne-min başlangıcındayız. Çağ-daş yaşamdan geriye dönüş, Atatürk devrimlerinden ödün verme, hukukun üstünlüğü kavramının yok olması, geri-ciliğin boyutlanması yasadışı, akıldışı, uygulamaların yoğun-laşması, kısaca topluma zorla deli gömleği giydirme çabala-rı diye özetleyebileceğimiz bir dönemin başlangıcı.

Tarikat – Siyaset – Ticaret adlı kitabında: Türkiye bir İs-lamcı devleti değildir; laiktir, laik kalmalıdır, laik kalacaktır. Bütün etkilere karşın Türkiye, kendi bağımsız siyasetini ken-disi çizerek bu siyaseti yine kendisi uygulayacaktır.

Bizlere düşen belleğimizi diri tutmak, algılarımızı açık tutmak. Uğur Mumcu’nun neden katledildiğini unutma-maktır. Bende her Atatürkçü gibi, Uğur Mumcu gibi ilerici düşüncenin odağına Kema-list düşünceyi koyarak, çağ-daş ve demokratik bir düzen-de yaşamayı ümit ediyorum. Atatürk’ün ilke ve devrimleri ile kalın… Laik Türkiye Cum-huriyeti içerisinde kalın.”

“65 GAZETECİ KATLEDİLDİ” Belgin Şehirli’den sonra

Gazeteci Bülent Saylam ko-nuşma yaptı. Saylam konuşma-sında şunları söyledi:

“Bugün senin yüksek hatıran önünde 26. Ölüm yıl-dönümünde yine saygıyla eği-liyoruz Uğur Mumcu…

Yine elimizde karanfiller ve yine dilimizde seninle anılan türküler olacak. Alçak-ça seni öldürenler, seni katlet-tikten sonra aramızdan nice aydın insanımızı aldı. Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin öldü-rülen gazetecilerin listesine göre 6 Nisan 1909 tarihinde İstanbul’da Serbesti Gazetesi yazarı Hasan Fehmi Bey’den günümüze 65 gazeteci katle-dilmiş.

Uğur Mumcu da katledilen gazetecilerden yalnızca biri… Ama o sadece bir gazeteci de-ğildi… Bir hukukçuydu; Ata-türkçü yurtsever bir aydındı… Ama en önemlisi de bir ba-baydı Uğur Mumcu.” dedi.

“UĞUR MUMCU’NUN OĞLU OLMAK DEMEK ÖZGÜR OLMAK DEMEK”Saylam, Uğur Mumcu hak-

kında yapılan röportajlardan örnekler vererek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Uğur Mumcu kat-ledildiğinde çocukları Öz-gür 16, Özge ise 12 yaşınday-dı. Onlar şimdi birer yetişkin oldular. Özgür Mumcu yakın zamana kadar Cumhuriyet Ga-zetesinde yazarlık yapıyordu ve Özgür Mumcu babası gibi hukukçu ve akademisyendir.

Oğlu Özgür babasıyla ilgili olarak 2011 yılında verdiği bir röportajda “Uğur Mumcu’nun oğlu olmak zor mu? Hep bir yeterince iyi miyim hissi ya-ratıyor mu?” sorusunu şöy-le yanıtlar; “Aslında benim adımı Devrim koyacaklarmış. Sonra babam düşünmüş… Ya büyüdüğünde devrimci olmazsa? Oğlanı özgür bıra-kalım. Böylece adım Özgür ol-muş. Bence Uğur Mumcu’nun oğlu olmak demek özgür ol-

mak demek. Ha eğer babana mesafe koymak mı istiyorsun diye soruyorsan, hayır. Eğer

öyle isteseydim, bir gazetede yazmazdım.

Şu yazıyı babam oku-sa beğenirdi gibi metafizik şeylerim de yoktur. Beğenir miydi bilemem çünkü 18 yıldır yok. Ama özel olarak benimle gurur duymayacağı bir şey yapmadım şu ana kadar.”

Yine aynı röportaj-da “Cumhuriyet’te yazayım, gazeteci olayım diye bir ha-yalin var mıydı?” Sorusuna da, “Hiç teklif gelmedi on-lardan ama Cumhuriyet’te yazsaydım açıkça gelin beni babamla kıyaslayın demiş olurdum. Ben gazeteci değil, akademisyenim, üniversitede ders veriyorum. Babam ise bence Türkiye’ye gelmiş en iyi gazeteciydi. Günün neredeyse 24 saatini bu işe ayırırdı. Ben-ce hayatta olsaydı Susurluk davasıyla ilgili çok daha fazla şey biliyor olurduk.” şeklinde yanıt vermiştir.

“GAZETECİLİK EVİMİZİN İÇİNDEYDİ” Kızı Özge Mumcu Ay-

bars Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi’nde lisans ve yük-sek lisansını tamamladıktan sonra birçok gazetede maka-leleri yayımlandı. “Gazetecilik evimizin içindeydi” diyen Öz-ge Mumcu Aybars “Babanızı 12 yaşına kadar görebildi-niz ama daha sonra da onun yazı ve kitaplarını okudunuz. Beraber yaşadığınız baba-nızla okudunuz babanız ara-sında nasıl bir mukayese yapıyorsunuz?” sorusunu şöyle yanıtlıyor: “Biz baba-mızın neyle uğraştığını, neler yazıp çizdiğini zaten biliyor-duk. Gazetecilik evimizin için-deydi. Çünkü babam yemek masasında her şeyi anlatırdı. Sadun Aren, Altan Öymen, Ali Sirmen gibi isimler çok sık bize geldikleri için, on-ların tartışmalarına da tanık olurduk. 1990’lardan itibaren hava yavaş yavaş dönmeye başladı tabii. Çetin Emeç ve sonrasında Muammer Aksoy öldürüldü. Bahriye Üçok’un öldürüldüğü saldırıdan daki-kalar önce, aynı yerden tak-siyle geçmiştik. Keza evimizin bulunduğu sokağın başında polise ait olup olmadığını bil-mediğimiz bir araç bekliyordu. Babam artık silah taşıyordu ve bir süre sonra da çelik yelek takmaya başlamıştı. Çocuk da olsan neler olup bittiğini an-lamamana imkân yok. Babam

öldürüldükten sonra uzun bir süre kitaplarına mesafe koy-dum. Çünkü kitaplarını her

elime aldığımda hüngür hün-gür ağlamaya başlıyordum. Kitaplarını okuyabildiğim za-man da her şeyi çok net yaz-dığını, meselelere dair nokta atışı yaptığını gördüm.”

HEPSİ DE UĞUR MUMCU İSMİNDE BİRLEŞİYORLAR “Babamız bize öyle bir ülke

aşkı vermiş ki…” diyor Öz-ge ve “Babanızı kaybetmeniz, Türkiye’ye dair algınızı nasıl etkiledi?” Sorusuna da“Hiçbir zaman “bu memleketten bir iş olmaz” diyerek bağımızı ko-parmaya niyetlenecek nok-taya gelmedik. Babamız bize öyle bir ülke aşkı vermiş ki, her durumda “şunu yapmaya çalışmalıyız, katkı vermeliyiz” diye düşünüyoruz. Umut ne-rede… Açıkçası hâlâ doğru-dürüst yönetilemeyen ciddi bir sol potansiyel olduğunu düşünüyorum. Adalet ve De-mokrasi Haftası’nda elliyi aşkın STK ve belediyeleri bir araya getiriyoruz. Bunların bazıları yan yana gelmek iste-miyor olabilir. Biri öbürünü li-beral, öbürü başkasını sekter bulabilir. Fakat hepsi de Uğur Mumcu isminde birleşiyorlar. İşte bu tür ortak paydalardan büyümeyi deneyebileceğimizi düşünüyorum.” diye yanıt ve-riyor.

1980 SONRASI SAĞ KEMALİZME UZAKTIÖzge, babası Uğur

Mumcu’yu anlatmaya şöyle devam ediyor: “Babam özel-likle 1980 sonrası sağ Kema-lizme uzaktı ve bunu “gardrop Atatürkçülüğü” olarak tanım-lıyordu. Onunki antiemper-yalist bir Kemalizmdi. 45 bin kitaptan oluşan kütüphane-sinde Lenin’den Gramsci’ye, TKP tarihinden Kürtlerle ilgili yazılmış yerli veya yabancı ki-

taplara, insan hakları raporla-rından kadın sorununa kadar geniş bir literatür de bulunu-

yor. Dolayısıyla babamı belirli kalıplara hapsetmek mümkün değil.”

Gelecek günlere dair ‘nedenini bilmediği’ bir umut taşıdığını ifade eden Öz-ge Mumcu Aybars, “Babamın öldürülüşü herkesin ortak travması oldu. O yüzden ‘bü-yük acılar çektim’ demem lüks kaçıyor. Onun acısını herkes hissetti” diyor.

Konuşmamı Ağustos 1936’da Ünlü İspanyol şair Federico Garcia Lorca’nın İspanya iç savaşında faşistlerce kurşuna dizil-meden önce okuduğu son şiiriyle bitirmek istiyorum

“Özgür olma-yan insan nedir? Söyle bana, Mariana.. Söyle seni nasıl sevebilirim Özgür olmazsam. Sana kalbimi nasıl açabilirim Bu yürek benim değilse..”

Anma töreni, Keşan Tür-kü Dostları Derneği Başkanı Soner Velioğlu bağlaması ve Müzik Öğretmeni İlkin Özhan tarafından ‘Uğurlar olsun’ ile ‘Ankara’nın taşına bak’ adlı türkülerin seslendirilmesi ve Uğur Mumcu Anıtı’na karanfille-rin bırakılmasıyla sona erdi.

Sayfa: 2MEDYA KEŞAN

25 Ocak 2019 Cuma

Uğur Mumcu ölümünün 26. yıldönümünde anıldı

AnılÇAKIR

BelginŞEHİRLİ

BülentSAYLAM

Sayfa: 3MEDYA KEŞAN

25 Ocak 2019 Cuma

HABER MERKEZİKeşan Küçük Sanayi Si-

tesi Yapı Kooperatifi Başka-nı Salim Şevik, son dönemde site içerisinde meydana gelen hırsızlık olaylarıyla ilgili açık-lamada bulundu.

Şevik, “Sitemizde mey-dana gelen hırsızlık olay-larıyla ilgili olarak basında yer alan iddialar nedeniyle aşağıdaki açıklamanın ya-pılması Yönetim Kurulu-muz tarafından zorunlu hale gelmiştir” dedi.

“BASINA GİTMEK YERİNE, EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNE BAŞVURARAK ŞİKÂYETÇİ OLMASI GEREKİRDİ”“Öncelikle hırsızlık

olayına maruz kalan kişi-nin, basına gitmek yeri-ne Emniyet Müdürlüğüne başvurarak şikâyetçi ol-ması ve Kooperatifimize de bilgi vermesi gerekir-di diye düşünüyoruz” di-yen Şevik, “Bize yansıyan işyeri ve araç hırsızlıkların-

da, bekçilerimizle birlikte olayın ne zaman olduğunu tespit etmek için emniyet güçlerimize haber veriyo-ruz. Bunları biz de basına mı verelim?” şeklinde konuştu.

Hırsızlık olayına maruz kalan sanayi esnafının, çeşitli endişelere kapılarak şikâyet-çi olmadığını belirten Şevik, şunları söyledi: “Polisin de yapabileceği bir şey kalmı-yor. Sosyal medyada bazı arkadaşlarımızın, tel örgü yapılmadı ve güvenlik ka-meralarının çoğaltılmasıyla ilgili önerilerini görmekte-yiz. Mevcut kameralarımız

kablosuz olduğu için özel-likle kötü hava koşulların-da bazı aksamalar olmakta-dır. Yönetim Kurulumuz bu konu basında yer almadan önce, gerek sitenin etrafı-nın tel örgü içine alınması, gerekse kamera sisteminin yenilenmesi konusunda gi-rişimlere başlamıştır.”

“SİTE ÜYELERİMİZ DE KENDİ ÜZERLERİNE DÜŞEN ÖNLEMLERİ ALMALI”Salim Şevik açıklamasını

şöyle sonlandırdı: “Hırsızlık olayları sadece sitemize özgü olmayıp, şehrin çeşitli yerlerinde yaşanmaktadır. Bu nedenle, site üyelerimi-zin de kendi üzerlerine dü-şen önlemleri almalarını, yollarda araç ve malzeme bırakmamalarını, her türlü adli olayda emniyet güçle-rine haber vererek şikâyetçi olmalarını ve sitemizle ilgi-li şikâyet ya da önerilerini basınla paylaşmadan önce bizlerle paylaşmalarını rica eder saygılar sunarız.”

Şevik, sanayide meydana gelen hırsızlık

olaylarına değindi HABER MERKEZİEğitim Sen Edirne Şube Yü-

rütme Kurulu, Eğitim Sen’in 24. Mücadele yılı nedeniyle basın açıklamasında bulundu. Yürüt-me kurulu üyeleri, “Eğitim ve bilim emekçilerinin gür sesi, kamusal, bilimsel, demokra-tik, laik ve anadilinde eğitim mücadelesinin Türkiye’deki tek temsilcisi olan Eğitim Sen olarak 24. mücadele yılımızı kutluyoruz” dedi.

“GÜÇ VE KARARLILIKLA YOLUMUZDA EMİN ADIMLARLA YÜRÜYORUZ”Edirne Şubesi olarak, ya-

rıyıl tatiline girmeden 12 Ocak Cumartesi gecesi düzenle-nen “Kuruluş ve Dayanışma Yemeği”nde üye ve birlikte mü-cadele yürüttükleri dostlarıyla buluştuklarını belirten Yürütme kurulu üyeleri şunları kaydetti: “Resmi olarak 23 Ocak 1995’te başlayan, kökleri 1900’lü yıl-ların başına kadar uzanan eğitim ve bilim emekçileri-nin mücadele tarihi, sendikal haklar ve özgürlüklerin yanı sıra, emek, demokrasi ve ba-rış mücadelesinin de tarihidir. Mücadele tarihimizden aldığı-mız güç ve kararlılıkla bugün yolumuzda emin adımlarla yü-rümeye devam ediyoruz. Sen-dikal örgütlenme ve mücadele geleneğimizi, eğitim ve bilim emekçilerinin ülkemizdeki yüz yılı aşan mücadele tari-hinden alıyoruz. Eğitim Sen’in onurlu mücadele geleneğinin arkasında, eğitim ve bilim emekçilerinin yüz yıl öncesi-ne kadar uzanan örgütlenme deneyimleri ve ardından Tür-kiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu, TÖS, TÖB-DER, Eğit-Der, Eğitim-İş, Eğit-Sen, ÖES süreci bulunmaktadır. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki, bir yanımızda hukuksuz şekilde ihraç edilen, sürgün edilen arkadaşlarımız, diğer yanımızda eğitimi çoraklaştı-

ran, haklarımızı hedefe koyan iktidar politikaları bulunuyor. Yüzümüzü döndüğümüz her yerde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik ve eşitsizlik yüzü-müze çarpıyor. Ancak, müca-dele tarihimizden edindiğimiz deneyimle, en zor zamanlarda birlikte, omuz omuza yürüye-bilmenin onurunu hep birlikte yaşıyoruz.”

“Egemenlerin üzerimize seferber ettiği tüm baskı uy-gulamalarına karşı birbirimize kenetlenerek, dayanışmamızı büyüterek ve en önemlisi mü-cadele kararlılığımızdan taviz vermeyerek benimsediğimiz onurlu duruşu ısrarla sergile-meye devam ediyoruz” diyen Eğitim Sen Edirne Şube Yürütme Kurulu, son olarak şunları kay-detti: “Evet, suyun akışını ter-sine çeviremedik belki. Ama yan yana durduğumuz her yerde setler oluşturduk, in-sanlığın yararına dair ne varsa hep birlikte biriktirdik. Biliyo-ruz, bugüne kadar örgütlü mü-cadelemizle biriktirdiklerimiz, gelecekte daha güzel, daha özgür, daha adil bir yaşamın, barış ve demokrasi içinde bir yaşamın temelini oluşturacak. Yine biliyoruz ki, mücadelenin yoğunlaşacağı günler bizlere göz kırpıyor. Türkiye’de temel hak ve özgürlüklerin, adaletin,

hukukun, demokrasinin ve barışın yeniden yaşam bul-ması için sendikamızın varlığı hayati önem taşıyor. Demok-rasi mücadelesinde alçak bir saldırıda yitirdiğimiz değer-li gazeteci Uğur Mumcu’yu unutmuyoruz. Unutmayacak, unutturmayacağız. İnanıyo-ruz! Bizler nefes aldıkça sen-dikamız Eğitim Sen ve örgütlü mücadelemiz var olacaktır! Biliyoruz ki sendikamız var oldukça da eşit, özgür, de-mokratik ve barış içinde bir Türkiye mücadelesi özveriyle, kararlılıkla devam edecektir.

Nice yıllara Eğitim Sen.Yaşasın eğitim ve bilim

emekçilerinin örgütlü müca-delesi!

Yaşasın eğitim sen!”

“Eğitim Sen’in 24. mücadele yılı kutlu olsun!”

HABER MERKEZİEdirne ETSO (Edirne Ti-

caret ve Sanayi Odası)’nda düzenlenen Edirne ilçe ve beldeleri AK Parti belediye başkan adaylarının açıklan-masının ardından, seçim ça-lışmaları başladı. Enez AK Parti Belediye Başkan ada-yı mevcut Belediye Başkanı Ecz. Abdullah Bostancı, dün akşam yaptığı açıklama ile se-çim çalışmalarının 1 Şubat’tan itibaren Karaman Kahvehane-sinde yürütüleceğini dile getir-di. Seçim Bürosunda partililer ve vatandaşlarla bir araya ge-len Başkan Bostancı, seçim sürecinde nasıl bir yol izlene-ceğine dair görüş alışverişin-de bulundu.

Başkan Bostancı, son 5 yılda Enez Belediyesi tarafın-dan gerçekleştirilen hizmetler ve yeni dönemde gerçekleş-tirilmesi planlanan projeler hakkında bilgi verdi. 2014 yı-lında yapılan yerel seçimlerde ağır bir borç yüküyle belediye yönetimini devraldığını dile getiren Bostancı şu konulara

değindi: “Ağır borç yüküne rağmen yaptıklarımız orta-dadır. Beton Santrali ve Be-ton Ürünleri Fabrikamızdan araç filomuzun sıfır hizmet araçlarıyla donatılmasına, Belediye, belediye şirketi ve İŞ-KUR üzerinden ortalama 450 personel istihdam edil-mesine, yeni kapalı pazar yeri yapılmasından Antik Yollarda Enez Projesine, Av ve Balık Festivallerinin tek-rar düzenlenmeye başlan-masına ve devlet destekli yatırımlara kadar birçok ba-şarıya imza attık. Bu başa-rıda iktidar desteğine vurgu yapmak istiyorum. Bir yola çıktık ve Enez’de güzel şey-ler yapmak istedik. Projele-rimizin birçoğunu iktidarın da desteğiyle gerçekleştir-dik ve yeni dönemde de in-şallah bu desteğin artarak devam edeceğini görebili-yorum. Önümüzde: göllerin ıslahı, belediye hizmet ve kültür merkezinin yapımı, İstanbul Büyük Şehir Parkı gibi projeler mevcut. Son

5 yılda %9’a indirgenen iş-sizlik oranını bu dönemde daha da aşağılara çekme-yi planlıyoruz. Göllerin bir proje kapsamında derinleş-tirilmesi ve temizlenmesini sağlayarak Enez’de balıkçı-lık sektörünü tekrar canlan-dırmayı amaçlıyoruz. Borç yükünde azalma olmasına rağmen tümünü ödeyebil-mek maalesef mümkün değil. Sahilde Enez Bele-diyesine ait arazilerin geri kazanılmasıyla bu soruna da çözüm getireceğimize inanıyorum. Ayrıca devlet destekli bir proje ile bir ağıl-lar bölgesi yapmayı planlı-yoruz. Bu proje ile büyük ve küçükbaş hayvan sahipleri tüm hayvanlarını bir bölge-de toplayabilecekler ve bu soruna da çözüm getirilmiş olacak. Bu süreçte projele-rimiz hakkında daha detaylı bilgiler vereceğiz.” dedi.

Başkan Bostancı, “Enez’i güzel günler bekliyor, hayırlı bir seçim süreci diliyorum” diyerek sözlerine son verdi.

Bostancı, seçim çalışmalarına başladı

HABER MERKEZİKeşan Belediyesi Çevre Ko-

ruma ve Kontrol Müdürlüğü ile Zabıta Müdürlüğü ekiplerince ilçedeki uygunsuz kömür kul-lanımının önüne geçebilmek amacıyla yürütülen kontrol çalış-maları kapsamında; apartmanla-rın kazan dairelerinden, kömür depolarından kömür numunesi alımlarına devam ediliyor.

Keşan Belediyesi’nin ilçede kullanımına devam edilen kö-mürlerin denetlenmesi hususun-da üzerine düşen görevleri yerine getirdiğini belirten yetkililer, “Ke-şan Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü olarak kontrollere devam ediyoruz. Kazan yakma saatlerine de kö-mürün kalitesine de çok dik-kat edilmeli. Kömür, İl Mahalli Çevre Kurulu’nda alınan ka-rarlar doğrultusunda satılmalı ve bulundurulmalı. Geçen yıla oranla Keşan’da hava kirliliği-nin büyük oranda azalmasının kömür kalorisinin yükseltilme-sinin ve denetimlerden olumlu sonuçlar alınmasının ve doğal gaz kullanımının çok büyük et-kisi var.” denildi.

Yetkililer; “Kış mevsimi bo-yunca kömür numune alımla-rının devam edeceğini, alınan numunelerin akredite olan

laboratuarlara gönderildiğini, sonuçların MÇK’da belirlenen sınır değerlerin altında kalan kömürlerin toplatıldığını ve İlk numune alımından sonra 2. nu-mune alımında da değerleri sı-nırların altında kalan firmaların satış izin belgelerinin 1 yıl sü-reyle iptal edildiğini belirttiler. Ayrıca kalorifer yakıcılarının da sabah 06.00-09.00- akşam 16.00-19.00 yakma saatlerine ve yastıklama diye tabir edilen yakma tekniğine uymalarını is-tiyoruz. ” şeklinde konuştular.

MÇK kararlarına uyma-yan ve İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nden satış izin bel-gesi almamış olan firmaların kömürlerini satın alan apartman

yöneticilerine ve satışı gerçek-leştiren firmalara Çevre Kanunun ilgili maddelerince cezai işlemler uygulanacağı. Ayrıca kömür çu-vallarının İl Mahalli Çevre Kurulu kararlarında belirlenen değerleri taşıması gerektiği. Belirlenen de-ğerlerin çuval üzerinde olmama-sı durumunda kömürlere kaçak kömür muamelesi yapılacağı, bu kömürlerin kömür depoların-da bulundurulmasının da yasak olduğu belirtildi. Uygunsuz çu-vallarla kömürlerin sevkiyatının yapıldığı ya da depoda bulun-masının tespiti halinde, kömür firmasına ve satış ofisine yine Çevre Kanunun ilgili maddelerin-ce cezai işlemler uygulanacağı belirtildi.

Belediye, kömür numunesi alımlarına devam ediyor

SalimŞEVİK

Abdullah BOSTANCI

Sayfa: 4MEDYA KEŞAN

25 Ocak 2019 Cuma

AAMalkara’da, bir sürücünün

köpeği ezmemek için manevra yapması üzerine bankete çar-parak yanan otomobil, kullanı-lamaz hale geldi.

Alınan bilgiye göre, 59 AAC 794 plakalı otomobilin sürücüsü Ali Ziya Yengeç, D-110 kara yolu Camiatik Mahallesi mev-kisinde, karşısına çıkan sokak köpeğine çarpmamak için ma-nevra yaptı. Bankete çarpan araç, motor kısmından alev aldı. Haber verilmesi üzerine

olay yerine itfaiye ve polis ekip-leri sevk edildi. Kısa sürede söndürülen araç kullanılamaz hale geldi. Otomobil, soğutma çalışmasının ardından çekiciy-le otoparka kaldırıldı. Yengeç, gazetecilere yaptığı açıklama-da, sokak köpeğine çarpmamak için manevra yapınca kazanın meydana geldiğini anlattı.

Sokak köpeğini ezmemek için kaza yaptı

DHAMalkara’da, yasa dışı yol-

lardan Yunanistan’a gitmek isteyen Afganistan uyruklu 3 kaçak göçmen yakalanırken, onlara kılavuzluk yapan, 1’i Su-riye uyruklu 2 organizatör ise gözaltına alındı. Organizatör-ler, sevk edildiği adliyede çıka-rıldığı mahkemece tutuklandı. Malkara İlçe Jandarma Ko-mutanlığı ekipleri, kaçak göç-

menlerin taşındığı otomobilin, Tekirdağ’dan ilçeye geldiği bilgisi üzerine harekete geçti. Plakası belirlenen otomobilin sürücüsü, Malkara-Tekirdağ yolunda dur-duruldu. Otomobilde yasa dışı yollardan Yunanistan’a gitmek istediği belirlenen Afganistan 3 kaçak göçmen ile onlara kıla-vuzluk yapan, 1’i Suriye uyruklu 2 organizatör yakalandı. Kaçak göçmenler, sağlık kontrolünden

geçirildikten sonra işlemleri için Tekirdağ Göç İdaresi’ne teslim edildi. Göçmenlere organiza-törlük yaptığı belirlenen Suriye uyruklu Civan Sadun (37) ile Nurettin Taş (35) gözaltına alındı. Malkara İlçe Jandarma Komutanlığı’nda ifadesi alınan 2 kişi, sevk edildiği adliyede çı-karıldığı mahkemece göçmen kaçakçılığı yaptıkları gerekçe-siyle tutuklandı.

Kaçak göçmenleri Yunanistan’a kaçırmak isteyen 2 organizatöre

tutuklama

AAEdirne’de yasa dışı yollarla yurt dışına çık-

maya çalışan 123 düzensiz göçmen yakalandı. Edirne Jandarma Komutanlığı ekipleri ve hu-

dut askerleri, sınırdan yasa dışı şekilde geçme-ye çalışan bazı gruplar olduğunu tespit etti.

İpsala, Meriç ve Uzunköprü ilçeleri ile mer-keze bağlı Bosnaköy’de yapılan denetimlerde, Fas, Filistin, Bangladeş, Afganistan, Pakistan ve İran uyruklu 123 düzensiz göçmen yakalandı.

Düzensiz göçmenler, işlemlerinin ardından Edirne Göç İdaresi Müdürlüğü’ne gönderildi.

Edirne’de 123 düzensiz göçmen yakalandı

AYGÜL KONARAşağı Zaferiye

Mahallesi’nde bulunan ve geçtiğimiz dönemde öğrenci yurdu olarak kullanılan atıl durumdaki bina mahalle halkının adeta kabusu oldu.

Depremsellik durumu nedeniyle uzun bir süredir kullanılmayan ve atıl durum-da olan yurt binası, kötü ni-yetli kişilerin meskeni olmuş durumda. Binada yaşanan hırsızlık olaylarının yanı sıra bina içerisindeki resmi evraklar da muhafaza altına alınmamış durumda.

Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz

mahalle Muhtarı Fahret-tin Özcan ise yaşanan durum karşısında sıkıntılı olduklarını söyledi.

“POLİSLER GELİYOR ANCAK BİR SONUÇ ÇIKMIYOR”Sorunu defalarca gün-

deme taşıdıklarını belirten Özcan, “İlgili yerlere gerek-en bildirimi yaptım. Bura-da bir yağma söz konusu. Ancak yazışmaların yavaş bir şekilde ilerlediği ve binanın mal müdürlüğüne teslim edileceği bilgisi aldım. Öte yandan binanın yıkılacağını da söylediler. Bina yağma ediliyor. Jen-eratör çalındı. Polisler geliyor ancak bir sonuç çıkmıyor.” dedi.

“VATANDAŞLAR YURDUN ÖNÜNDEN GEÇMEKTEN ÇEKİNİYOR”Mahalle halkının yaşa-

nanlardan tedirgin olduğunu ifade eden Fahrettin Özcan, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Elimden tek başıma bir şey gelmiyor. Sadece yetkililere bildiriyoruz. Kullanılacak bir şey bı-rakmadılar. Son 3 aydır binada yaşanan yağma olayları büyük artış gös-terdi. Daha önce camlar-

da korkuluk vardı, onla-rı da çaldılar. Merdiven korkulukları dahi çalındı. Bina uzun zamandır boş durumda. Yurda ihtiyaç olmadığından dolayı ve depremsellik nedeniyle yıkılacağını söylüyor-

lar. Vatandaşlar yurdun önünden geçmekten çe-kiniyor. Binanın içeri-sine kimin girip çıktığı belli değil. Yıkılacaksa yıkılsın, yapılacaksa da güvenlik tedbirleri alın-sın.”

Sayfa: 5

GÜNLÜK SİYASİ GAZETE

MEDYA KEŞAN GAZETECİLİK YAYINCILIKMATBAACILIK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ . ADINA

SAHİBİ:MUSTAFA BEZBAŞ

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ:BÜLENT SAYLAM

EDİTÖR:SİMAY KAZAN

HABER MERKEZİ: NAZAN KAPLAN - SELÇUK GEZER

MATBAA:FARUK ATAY - HALİL İBRAHİM KARAKÖZ

BASKI:Adres: Aşağı Zaferiye Mah. Namık Kemal Cad.

Ümmü Karaca Sitesi No: 85 İç kapı No: A

KURUCUSU: YILMAZ ÖZKAYAKURULUŞ TARİHİ: 17 MAYIS 1993

* Resmi İlan Ücreti (1 sütun/cm) 15 TL + KDV* Seri İlan Ücreti (1 Günlük) 10 TL + KDV

* Kayıp İlan Ücreti Şahıs (1 Günlük) 25 TL + KDV* Kayıp İlan Ücreti Kurumsal (1Günlük) 50 TL + KDV

*Eski sayılar satış fiyatı 2,50 TL

DİZGİ-GRAFİK-BASKI:MEDYA KEŞAN GAZETECİLİK MATBAACILIK

OFSET TESİSLERİAdres: Medya Caddesi No: 1 - KEŞAN

Tel: (0284) 714 74 24 - (0284) 714 54 00Faks: (0284) 714 74 62

www.medyakesan.com.tre-mail: [email protected]

MEDYA KEŞAN

24.01.2019 Cuma

SAYI: 7831Küçükdoğanca Köyü’nde suyu, yolu, elektriği bulunan

5100 m2 köye yakın mera boyu hayvancılığa uygun tarla

sahibinden satılıktır.Tel: 0553 544 01 92

SATILIK TARLA

Paşayiğit Caddesi Şube Sok. Kudret İşhanı karşısı, Yücel Apt. altında bulunan 56 m2

işyeri sahibinden kiralıktır.Tel: 0544 802 80 13

KİRALIK İŞYERİ

Cumhuriyet Meydanın da 190m2 işyeri kiralıktır.

Tel: 0532 311 79 87 0532 286 17 57

KİRALIK İŞYERİ

(14-18şu)

Bebek olan evde tüm ev işlerine yardımcı olabilecek haftaiçi tam,

cumartesi yarım gün çalışabilecek iş tecrübesi olan eve sigara kullanmayan

30-50 yaş arası yardımcı aranıyor. Tel: 0542 542 74 29

ELEMAN ARANIYOR

(14-22)

Aşağı Zaferiye Mahallesi Anafartalar Cad. stad giriş kapısı karşısı göçmen apt. altı 240 m2

depo veya işyeri kiralıktır.Tel: 0538 704 28 71

KİRALIK DEPO - İŞYERİ

(21-26)

25 Ocak 2019 Cuma

Yurt, mahalle halkının kabusu oldu

SONGÜL KONAR Keşan Anafartalarspor-Mescitpaşaspor takımları arasında Keşan Atatürk Statı’nda oynanması gereken müsabaka öncesinde yaşanan olaylarda bir kişi yaralandı.

Uzunköprü ilçesi takımlarından olan Mescitpa-şaspor, karşılaşmanın oyna-

nacağı stada geldi. Bu sırada stat içerisinde bulunan baş-ka bir takımın oyuncuları ile Mescitpaşaspor takımı oyun-cuları arasında tartışma çıktı. Tartışma kısa süre içerisinde kavgaya dönüşürken, çıkan olaylarda Mescitpaşaspor ta-kımı oyuncusu O.K. (16) başı-na aldığı darbe ile yaralandı.

O.K. Keşan Devlet Hastane-sine kaldırılarak tedavi altına alındı.

Öte yandan olaya karışan iki takım oyuncularının geçtiği-miz hafta sonu Uzunköprü’de oynanan karşılaşma sonrasın-da da kavga ettiği öğrenildi.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

İki takım oyuncuları birbirine girdi: 1 yaralı

Yeni yerimizde hizmet vermekteyiz.

Adres: Keşan belediyesi çok amaçlı pazar

yeri kompleksi No: 30/2-B5/15 K:1

AYTEC BİLGİSAYAR

FahrettinÖZCAN

Sayfa: 6MEDYA KEŞAN

25 Ocak 2019 Cuma

SELÇUK GEZERÇeltik üreticisi Gürsel Şim-

şek, dün yaptığı açıklamada üreticilerin uzun yıllardır borç yükü altında olduğunu belirtti. Gürsel Şimşek, Çeltiğin çok maliyetli bir ürün olduğunu kay-detti.

“GİRDİ MALİYETLERİ ÇOK YÜKSEK TUTUYOR”Şimşek, açıklamasında

şunları söyledi: “Girdi maliyet-leri çok yüksek tutuyor. Bu sene dekar başına maliyeti

aşağı yukarı bin 700- bin 800 lira oldu. Bu yüksek maliyetler çiftçiyi zorlayarak bu günlere gelmesine sebep oldu. Çünkü ürünlerini istenilen fiyatlara satamadılar. Ekonomik kriz-den de kaynaklanan bir takım sebeplerle pirinç fiyatları son-radan biraz toparladı, belirli bir noktaya geldi. Aslında bu çeltik fiyatları uygun gibi gö-züküyor. Luna çeşidinin fiya-

tı 2,5 lirayı buldu, Osmancık çeşidi kilogram başına 3 lira civarında satılıyor. Bu rakam-lara baktığımızda üretici için ideal rakamlar. Ancak çok yüklü borç sebebiyle çiftçi bu rakamlara satsa bile rahatla-yamıyor, borcunu tam olarak kapatamıyor. 2019 yılı ise sı-kıntılı bir yıl olarak karşımıza çıkıyor. Her üründe her malda bir fiyat artışı oluştu. Bu fiyat artışının önüne geçilemiyor. Enflasyonla mücadele an-lamında bir takım indirimler yapılsa da yapılan zamlar o fiyat üzerinde kalıyor. Çiftçi ilk defa bu sene Mart ayından itibaren yeni girdi fiyatlarıyla karşılaşacak.”

“ÖZELLİKLE GÜBRE VE İLAÇTA ÇOK FAZLA ARTIŞ OLDU”Girdi maliyetlerindeyüzde

yüze yakın bir artış söz konu-su olduğunu ifade eden Gürsel Şimşek, son olarak şunları söy-ledi: “Özellikle gübre ve ilaçta çok fazla artış oldu. Üretici cebindeki parayla bu girdile-ri satın alabilecek mi alama-yacak mı? Böyle bir beklenti içerisinde ama bu beklenti korkutucu bir beklenti. Eğer alamazsa ekimini zor yapar, gübresini ve ilacını zor atar. Akaryakıt tekrar zamlanır mı? Elektrik fiyatları daha da faz-lalaşır mı? Zaten tarımda ça-lışan personel fiyatları yüzde

30-35 oranında arttı. Geçen sene de buna benzer artışlar vardı. Maliyetleri neredeyse 2’ye katlayacak. Böyle olur-sa işler kötü. Cebinde bu maliyetleri karşılayabilecek parası olmayan çiftçi banka-lardan para almak isteyecek. Faiz oranları da çok yüksek. Sıkıntı büyük gibi gözüküyor. Baktığınızda moraller bozuk. Daha fazla üretim yapabilmek, dekardan daha fazla ürün ala-bilmek kurtuluş çaresi. Ama çeltikte de sınırlar çok zor-landı. Bundan 20- 25 yıl önce ortalama 500 kilogram verim alan çiftçi şimdi 850-900 ki-logramlara gelmiş fakat hala işin içinden çıkamıyor. Dün-yanın en yüksek verimlerini almaya çalışsak da hala sıkın-tı çekiyoruz. Bana göre 2019 yılı Mart ayından sonra çiftçi için çok zor günler var. Özel-likle çeltik fiyatları zamlanmış girdilere göre yeniden ayar-lanmazsa insanları iflasa doğ-ru sürükleyen bir hasat döne-mi geçiririz. Keskin virajlarla dolu bir yolda yürüyeceğimizi düşünüyorum. Bankalar çift-çiye düşük faizle krediler ver-mezse işimiz çok zor gözükü-yor. Türkiye’de çiftçi duvara toslamak üzere. Devlet bir an önce üreticinin imdadına ye-tişilmeli. Tüm çiftçilerimizin 2019 yılını temkinli bir şekilde geçirmesini diliyorum” dedi.

Şimşek: “Fiyat artışının önüne geçilemiyor”

NAZAN KAPLANDİSK Trakya Bölge Tem-

silcisi Salim Şen, Türkiye’de işsizlik sayısının arttığına dair açıklamada bulundu. Şen, Türkiye’de işsizlik sayısının ve işsizlik sigortasına başvu-ruların arttığını belirtirken, si-gortalı sayısında ise, azalışın olduğunu kaydetti.

“GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 18,3 OLARAK HESAPLANDI”Türkiye’de yaşanan işsiz-

lik oranları hakkında değer-lendirmelerde bulunan Şen, “TÜİK’e göre; Ekim 2017 döneminde yüzde 10,3 olan dar tanımlı standart işsiz-lik 1,3 puan artarak, Ekim 2018’de yüzde 11,6’ya yük-seldi. Dar tanımlı işsiz sayı-sı bir önceki yıla göre; 501 bin kişi artarak 3 milyon 788 bine yükseldi. TÜİK verileri-ne dayanarak hesapladığı-mız geniş tanımlı işsiz sa-yısı 6 milyon 351 bine yük-seldi. Geniş tanımlı işsizlik oranı ise, yüzde 18,3 olarak hesaplandı. Geçen yılın aynı dönemine göre geniş tanım-lı işsiz sayısı 517 bin art-tı. Tarım dışı işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre 1,3 puan artarak yüz-de 11,6’ya yükseldi. İşsizlik sigortasında rekor başvuru Aralık 2018’de yaşandı. Baş-vuru sayısı 211 bine yüksel-di. Genç işsizliği geçen yıla göre; 3 puan artarak yüzde 22,3’e yükseldi. Kadın işsiz-liği yüzde 14,7, genç kadın işsizlik oranı ise yüzde 27,9 olarak gerçekleşti. Tarım dışı kadın işsizliği ise yüzde 18,8’e yükseldi. Tarım dışı genç kadın işsizliği yüz-de 32,9 oldu. Ne eğitimde ne istihdam olan gençlerin (boşta gezer) oranı yüzde 24,7’dir. Sanayi üretimi da-ralmaya devam ediyor. Ka-sım 2018 itibariyle yüzde 6,5 oranında küçüldü. Eko-nomide küçülme, yüksek enflasyon ve işsizliğin bir arada yaşandığı ağır bir kriz tablosu yaşanıyor.” dedi.

“İŞSİZLİK ORANI İŞGÜCÜ PİYASALARINDAKİ DURUMU ORTAYA KOYAMIYOR”Salim Şen sözlerine şöyle

devam etti: “TÜİK tarafından açıklanan dar tanımlı (stan-dart) genel işsizlik oranı işgücü piyasalarındaki du-rumu bütün boyutlarıyla or-taya koyamıyor. Dar tanımlı/standart işsizlik hesapları-nın taşıdığı kısıtlar ve so-runlar nedeniyle, işsizliğin gerçek boyutlarının anlaşıl-ması için alternatif işsizlik verilerine ve diğer işsizlik türlerine bakmak gereki-yor. TÜİK tarafından kulla-nılan standart işsizlik tanı-mı referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan kişilerden iş aramak için son 4 hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve iki hafta içinde işbaşı yapabilecek durum-da olan 15 ve daha yukarı yaştaki kişiler işsiz kabul edilmektedir. Bu hesaplama yöntemi işsizliğin gerçek boyutlarının anlaşılmasını zorlaştırmaktadır. Geniş ta-nımlı işsizlik hesaplaması klasik dar tanım kapsamın-da yer alan işsizler yanında, iş bulma ümidini kaybeden

işsizleri, iş aramayan ancak çalışmaya hazır olan işsiz-leri, mevsimlik ve zamana bağlı eksik çalışanları kap-sayan alternatif işsizlik ta-nımıdır. Çalışma ekonomisi literatüründe kullanımı gi-derek artan bir hesaplama yöntemidir.”

“AKTİF SİGORTALI SAYISI 114 BİN AZALDI”Zorunlu sigortalı sayısı-

nın 114 bin azaldığının altı-nı çizen Şen, şunları söyle-di: “SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu)’nın ekim ayı veri-lerine göre; eylül-ekim arası 144 bin aktif sigortalı sayısı-nın azaldığını göstermekte-yiz. Eylül ayında 14 milyon 810 bin olan aktif sigortalı sayısı, ekim ayında 14 mil-yon 695 bine düşmüştür. Öte yandan 4-A kapsamı si-gortalı sayısındaki değişim incelendiğinde aktif sigorta-lı sayısının düşüş eğiliminin hızlandığı görülmektedir. 2018 Ocak ayı baz alındığı-na aktif sigortalı sayısının mayıs ayından itibaren dü-zensiz bir biçimde azalma eğiliminde olduğu görül-mektedir.”

“İŞSİZLİK SİGORTASINA BAŞVURU 211 BİNE ULAŞTI”İşsizlik sigortasına baş-

vuru sayısının Aralık 2018 itibariyle 211 bine ulaştığını belirten Salim Şen, “2017 yılında işsizlik sigortasına başvuranların toplam sa-yısı 1 milyon 318 bin oldu. 2018 yılında ise, başvurular 1 milyon 630 bine yükseldi. Böylece işsizlik sigortasına başvuranların sayısı 292 bin kişi arttı. Son bir yılda işsiz-lik sigortasına başvuranla-rın oranı yüzde 24 arttı. Eko-nomik krizin etkisinin görül-meye başlandığı Ağustos 2018’den itibaren işsizlik sigortasına başvuru devasa artış gösterdi. Son 4 ayda işsizlik sigortasına yapılan başvurular 2018’in toplam başvurularının yüzde 45’ini oluşturmaktadır. 2018 yılın-da işsizlik sigortasına yapı-lan başvuruların büyük bir kısmı son 4 ayda gerçekleş-miştir.” şeklinde konuştu.

“GENÇ İŞSİZLİK GEÇEN YILA GÖRE; 3 PUAN ARTMIŞTIR”Genç ve kadın işsizliğinin

korkutucu boyutlara ulaştığını ifade eden Şen, “Yoğun İŞ-KUR desteğine ve işveren teşviklerine rağmen standart işsizlikte ve işsizlik katego-rilerinde artış yaşanmaya devam etmektedir. Genç ve kadın işsizliği ile ne eğitim-de ne istihdam olan (NEET) gençlerin oranı yüksekliğini korumaktadır. Genç işsiz-lik geçen yıla göre; 3 puan artmıştır. Özellikle kadın iş-sizliği ve genç işsizliği ka-tegorileri ile NEET oranları artmaya devam etmektedir. Ekim 2018 TÜİK verilerine göre; kadın işsizliği yüzde 14,7 olarak açıklanırken, kentsel kadın işsizliği ve genç kadın işsizliği yüksek oranda seyretmektedir. Ta-rım dışı kadın işsizliği yüz-de 18,8 olarak açıklanırken, genç kadın işsizliği yüzde 27,9, kentsel genç kadın iş-sizliği ise yüzde 32,9’a yük-selmiştir.” dedi.

“İŞSİZLİKTEKİ TIRMANIŞIN DEVAM EDECEĞİ GÖRÜLMEKTEDİR”Salim Şen, sözlerini şöy-

le sonlandırdı: “TÜİK, İŞKUR ve SGK verileri ekonomide derinleşen krizin istihdam üzerindeki olumsuz etkisini giderek daha net biçimde or-taya koymaktadır. İşsizlikte-ki tırmanışın devam edeceği görülmektedir. İşsizliğin ya-ratacağı toplumsal tahribatı önlemek için güçlü sosyal politikalara ihtiyaç vardır. İş başında eğitim adı altında çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılma-sı uygulamasına son veril-melidir. Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalış-ması ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygula-nan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir. Ulus-lararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır. İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu is-tihdamının artırılması, ka-muda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istih-dam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve ka-muda personel açığı derhal kapatılmalıdır. Güvencesiz çalışma biçimlerine son ve-rilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır. Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun ‘insana yaraşır iş’ yaklaşımı temelinde herke-se güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır. Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanı-mı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılma-lı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Toplum yara-rına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimî işçi statüsüne geçi-rilmelidir. İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kulla-nımına son verilmelidir. İş-sizlik sigortası yararlanma koşulları iyileştirilmelidir. Son üç yılda 600 gün çalış-ma koşulu kriz döneminde 180 güne indirilmelidir. Ka-dın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarında-ki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağla-ması ile kadının üzerinden alınmalıdır.”

Şen, Türkiye’de işsiz sayısının artışıyla ilgili

açıklama yaptı

Gürsel ŞİMŞEK

Salim ŞEN

HABER MERKEZİTrakya Birlik Yönetim Kuru-

lu görev bölümü gerçekleştirdi. 19 Ocak 2019 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurulunda seçi-len Yönetim Kurulu Üyeleri 24

Ocak 2019 tarihinde yaptığı ilk Yönetim Kurulu toplantısında aralarında görev bölümü ger-çekleştirdi.

Trakya Birlik Yönetim Kuru-lu Başkanlığı’na Ahmet Akgün

seçilirken, Başkan Vekilliğine ise Hilmi Kahraman getirildi. Hüseyin Kocabıyık, Remzi Kobak, Emre Yılmaz ve Şafak Kırbiç ise Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev aldılar.

Trakya Birlik Yönetim Kurulu görev bölümü yaptı

HABER MERKEZİDevlet Hastanesi Acil girişine park edilmiş

halde bırakılan araç vatandaşın tepkisine neden oldu.

Vatandaş hastaneden çıkarken acil önüne park edili halde bırakılmış olan arcı görünce tepki gösterdi. Park edilen aracın yanlış yerde olduğu-nu belirten vatandaş: “Burası acil girişinin önü, her an acil bir durum olabilir. Vatandaş bunu düşünmeli. Ne kadar durumu acilde olsa aracı-nı daha sonra buradan almalı.” dedi.

HABER MERKEZİKeşan İlçe Milli Eğitim

Müdürü İlhan Saz, Trakya Kalkınma Ajansı’na teknik destek kapsamında yapmış

oldukları “Robotik Kodlama Teknik Destek Programı” projelerinin kabul edildiğini be-lirtti.

Söz konusu karşılıksız

teknik desteğin tahsis edile-bilmesi için Trakya Kalkınma Ajansı ve Keşan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü arasında bir sözleşme imzalanacak.

Acil önüne park edilen araç tepki çekti

Bir proje daha kabul edildi

İlhan SAZ