652
Ursula K.LeGuin YERDENĐZ BÜYÜCÜSU Yerdeniz Üçlemesi I ingilizce'den Çeviren: ÇĐĞDEM ERKAL ÎPEK METÎS YAYINLARI Söz sessizlikte, ışık karanlıkta, yaşam ölürken; bomboş gökyüzünde uçarken parlar atmaca. -Ea'nın Yaradılışı I SĐSTEKĐ SAVAŞÇILAR BASINI, fırtına yüklü Kuzey Doğu Denizi'nden bir mil kadar yükseğe kaldıran tek bir dağdan oluşmuş Gont Adaşı, büyücüle-riyle ünlüdür. Gont'un yüksek vadilerindeki kasabalarından, derin ve karanlık koylanndaki limanşehirlerinden. Adalar Diya-rı'nın hükümdarlarına şehirlerde büyücü olarak hizmet eden veya Yerdeniz'de adadan adaya büyüler yaparak dolaşan birçok Gontlu çıkmıştır. Bazılarının anlattığma göre bunların en büyüğü, en azından en büyük gezgini, yaşadığı devirde hem ejderhalar efendisi hem de Başbüyücü olan Çevik Atmaca adında bir adammış. Çevik Atmaca'nın hayat hikayesi gerek Ged'in Kahra- manlıkları'nda. gerekse başka şarkılarda anlatılmaktadır, ama bu öykü, onun ünlenmesinden, adına şarkılar yakılmasından önce olanların öyküsüdür. Çevik Atmaca, Kuzey Yakası Vadisi'nin başındaki dağm yükseklerine kurulu Onakçaağaç admda bir köyde dünyaya gel-mişti. Bu vadinin çayır ve tarlaları köyün aşağısından kademe kademe denize doğru iner. Bölgedeki diğer kasabalar Ar Neh-ri'nin kıvrımlarına kurulmuştur. Köyün yukansında ise sadece, zirvenin kayasma ve karma doğru, tepe tepe yükselen bir orman vardır. Çocukken taşıdığı ad olan Duny, ona annesi tarafından ve-rilmişti; zaten annesinin ona verebildiği, sadece hayatı ve ismi olmuştu çünkü daha Çevik Atmaca bir yasma varmadan annesi ölmüştü. Köyün tunçustası olan babası pek konuşmayan, suratsız bir adamdı. Duny'nin altı ağabeyi de yaşça ondan oldukça büyük olduğundan, toprağı işlemek, denizlere açılmak veya tunçustası olmak için Kuzey Yakası Vadisi'ndeki başka kasabalara giderek evden bir bir ayrılmışlardı. Çocuğu şefkatle yetiştirebilecek kimse kalmamıştı. Duny bir yaban gibi yetişti; kuvvetli bir ayrık otu; gürültücü, mağrur ve huysuz, boylu poslu, çevik bir oğlan. Köyün öteki çocukları ile birlikte dere kaynaklarının üzerindeki dik çayırlarda keçi otlatıyordu Duny; körükleri harekete geçirecek kadar kuvvetlenince de babası onu kamçı ve dayakla tunç işliğinde çırak olarak çalıştırmaya başlamıştı. Ama o pek bir işe yaramıyordu. Hep işten kaytanp kaçıyor, ormanın derin-liklerinde dolaşıyor, tüm Gont nehirleri gibi hızlı ve soğuk akan Ar Nehri'nin gölcüklerinde yüzüyor, sarp kayalık ve uçurumlardan ormanın tepesindeki, Perregal'dan sonra hiçbir adanın var olmadığı engin kuzey okyanusunu seyredebileceği zirvelere tırmanıyordu. Köylerinde, ölen annesinin bir kız kardeşi yaşıyordu. Be-bekken yapılması gereken şeyleri bu teyzesi yerine getirmişti, fakat kadının da kendisine ait işleri vardı; Duny kendi basının çaresine bakabilecek bir duruma gelince de onunla artık hiç ilgi-lenmemeye başladı. Fakat bir gün, Duny henüz yedi yaşında, dünyadaki sanatlar ve güçler hakkında hiçbir şey bilmeyen cahil bir çocukken, teyzesinin kulübenin damına çıkıp aşağıya inmel» istemeyen bir keçiye söylediği sözleri duydu: Keçi, teyzesinir söylediği tekerlemeyi düyunca hemen aüayıp yanma gitmişti Ertesi gün, Yüksek Şelale'deki çayırlarda, uzun kıllı keçileri ot latırken Duny anlamım, işlevim ve ne tür sözcükler olduğum bilmeden, duymuş olduğu sözcüklerle onlara seslendi: Noth hierth malk man hiolk han merth han!

Ursula K. Le Guin - Yerdeniz

Embed Size (px)

Citation preview

Ursula K.LeGuin YERDENZ BYCSU Yerdeniz lemesi I ingilizce'den eviren: DEM ERKAL PEK METS YAYINLARI Sz sessizlikte, k karanlkta, yaam lrken; bombo gkyznde uarken parlar atmaca. -Ea'nn Yaradl I SSTEK SAVAILAR BASINI, frtna ykl Kuzey Dou Denizi'nden bir mil kadar yksee kaldran tek bir dadan olumu Gont Ada, bycle-riyle nldr. Gont'un yksek vadilerindeki kasabalarndan, derin ve karanlk koylanndaki limanehirlerinden. Adalar Diya-r'nn hkmdarlarna ehirlerde byc olarak hizmet eden veya Yerdeniz'de adadan adaya byler yaparak dolaan birok Gontlu kmtr. Bazlarnn anlattma gre bunlarn en by, en azndan en byk gezgini, yaad devirde hem ejderhalar efendisi hem de Babyc olan evik Atmaca adnda bir adamm. evik Atmaca'nn hayat hikayesi gerek Ged'in Kahramanlklar'nda. gerekse baka arklarda anlatlmaktadr, ama bu yk, onun nlenmesinden, adna arklar yaklmasndan nce olanlarn yksdr. evik Atmaca, Kuzey Yakas Vadisi'nin bandaki dam ykseklerine kurulu Onakaaa admda bir kyde dnyaya gel-miti. Bu vadinin ayr ve tarlalar kyn aasndan kademe kademe denize doru iner. Blgedeki dier kasabalar Ar Neh-ri'nin kvrmlarna kurulmutur. Kyn yukansnda ise sadece, zirvenin kayasma ve karma doru, tepe tepe ykselen bir orman vardr. ocukken tad ad olan Duny, ona annesi tarafndan ve-rilmiti; zaten annesinin ona verebildii, sadece hayat ve ismi olmutu nk daha evik Atmaca bir yasma varmadan annesi lmt. Kyn tunustas olan babas pek konumayan, suratsz bir adamd. Duny'nin alt aabeyi de yaa ondan olduka byk olduundan, topra ilemek, denizlere almak veya tunustas olmak iin Kuzey Yakas Vadisi'ndeki baka kasabalara giderek evden bir bir ayrlmlard. ocuu efkatle yetitirebilecek kimse kalmamt. Duny bir yaban gibi yetiti; kuvvetli bir ayrk otu; grltc, marur ve huysuz, boylu poslu, evik bir olan. Kyn teki ocuklar ile birlikte dere kaynaklarnn zerindeki dik ayrlarda kei otlatyordu Duny; krkleri harekete geirecek kadar kuvvetlenince de babas onu kam ve dayakla tun iliinde rak olarak altrmaya balamt. Ama o pek bir ie yaramyordu. Hep iten kaytanp kayor, ormann derin-liklerinde dolayor, tm Gont nehirleri gibi hzl ve souk akan Ar Nehri'nin glcklerinde yzyor, sarp kayalk ve uurumlardan ormann tepesindeki, Perregal'dan sonra hibir adann var olmad engin kuzey okyanusunu seyredebilecei zirvelere trmanyordu. Kylerinde, len annesinin bir kz kardei yayordu. Be-bekken yaplmas gereken eyleri bu teyzesi yerine getirmiti, fakat kadnn da kendisine ait ileri vard; Duny kendi basnn aresine bakabilecek bir duruma gelince de onunla artk hi ilgi-lenmemeye balad. Fakat bir gn, Duny henz yedi yanda, dnyadaki sanatlar ve gler hakknda hibir ey bilmeyen cahil bir ocukken, teyzesinin kulbenin damna kp aaya inmel istemeyen bir keiye syledii szleri duydu: Kei, teyzesinir syledii tekerlemeyi dyunca hemen aayp yanma gitmiti Ertesi gn, Yksek elale'deki ayrlarda, uzun kll keileri ot latrken Duny anlamm, ilevim ve ne tr szckler olduum bilmeden, duymu olduu szcklerle onlara seslendi: Noth hierth malk man hiolk han merth han!

Duny tekerlemeyi yksek sesle haykrnca keiler ona don geldiler. Hzla geldiler, hepsi bir arada ve hi ses karmadan Sar gzlerindeki karanlk yarktan ona baktlar. Duny gld ve ona keiler zerinde iktidar salayan tekerlemeyi bir kez daha haykrd. Keiler ona daha da yaklatlar; k tk etrafm sardlar. Birdenbire Duny keilerin kaln sivri boy-nuzlanndan, tuhaf gzlerinden ve tuhaf sessizliklerinden rkt. Onlardan kurtulup kamak istedi. Etrafnda bir yumak olmu keiler de onunla beraber kotular; sonunda btn keiler, grnmez bir iple bir araya balanm gibi saldrrcasna kye vardlar, ocuk da ortalarnda alyor ve bouluyordu. Kyller kei-lere svmek ve olana glmek iin evlerinden dar frladlar. Aralarndan, olann teyzesi geldi; o glmyordu. Keilere bir ey syledi ve hayvanlar byden kurtularak meleip otlamaya baladlar. "Benimle gel," dedi teyzesi Duny'ye. Duny'yi, tek basma yaad kulbesine gtrd. Genellikle buraya ocuklarn girmesine izin vermezdi; ocuklar da buradan korkarlard zaten. Kulbe alak ve karanlk, penceresizdi; civan-peremi, solucan otu ve defne gibi ifal bitkilerden kan gzel kokularla doluydu. erde teyzesi atein nne bada kurarak oturdu, dank siyah salarmn arasndan yan gzle olana ba-kp keilere ne dediim, tekerlemenin ne olduunu bilip bilmediim sordu. Olann hibir ey bilmedii halde keileri, yanma gelip onu izlemeleri iin by ile baladm renince Duny' nin, gcn malzemesine sahip olduunu anlad. Kzkardeinin olu olarak ona hibir ey ifade etmeyen bu olana, artk baka bir gzle bakmaya balad. Onu vd ve ona daha ok holanaca tekerlemeler retebileceini syledi. Bir salyangozu kabuundan dar baktracak bir szck veya bir ahini gkyznden aracak bir isim gibi. "Evet, ret bana o ismi!" dedi keilerin uyandrd korkudan kurtulup, teyzesinin, ne kadar akll olduu yolundaki vg-leriyle kaslmakta olan Duny. Cad kadn "Eer sana retirsem, hibir zaman o szc dier ocuklara sylemeyeceksin," dedi. "Sz." Kadn onun bu istekli cahilliine glmsedi, "yi o halde. Fakat szn balayacam. Ben tekrar znceye kadar dilin balanacak, sana rettiim sz baka birinin duyabilecei bir yerde syleyemeyeceksin. Sanatmzn srlarm saklamamz gerek." "yi," dedi olan. nk arkadalarmn bilmedii ve yapmad eyleri bilmek ve yapmak dncesi houna gittiinden, srr oyun arkadalarna sylemeye hi niyeti yoktu. Teyzesi dank sam arkasna toplayp elbisesinin kemeri-ne dm attktan sonra tekrar bada kurup atee avu avu yaprak atarken, o, kprdamadan oturdu. Bylece ateten kan duman yaylp kulbenin karanlm doldurdu. Kadn ark sylemeye balad. Sesi zaman zaman deiiyor, ykselip alalyor-du; sanki baka bir ses onun iinden ark sylyormu gibi. ark srd de srd, ta ki olan uyank m, uyuyor mu olduu-nu anlayamayacak hale gelinceye kadar. Tm bu sre iinde de cadnn hi havlamayan yal siyah kpei, dumandan kanlanan gzleriyle olann yannda oturdu. Sonra cad kadn, Duny'ye anlamad bir dilde konutu; sihir ocuu etkisine alp onu ses-sizletirinceye kadar da, ona baz tekerlemeleri ve szleri birlikte syletti. "Konu!" dedi, tlsm denemek iin. ocuk konuamad ama gld. O zaman teyzesi ocuun gcnden biraz korktu nk b yapabildii en gl byyd: Sadece konumasn denetim alt na almaya ve onu susturmaya deil, ayn zamanda, sihir sanatn da hizmette bulunmas iin onu kendisine balamaya almt 10 By onu balad halde ocuk yine de glebilmiti. Kadn bir ey sylemedi. Duman dalncaya kadar atein zerine su dkt ve imesi iin olana su verdi.

Odann havas temizlenip ocuk tekrar konumaya balaynca ona, ahinin arldmda gelmesi-ni salayan asl ismini retti. Bu, Duny'nin tm hayat boyunca izleyecei byclk yolundaki, bir glgeyi avlamak iin denizde ve karada, lm kral-lnn ksz kylarna kadar kovalad yoldaki, ilk admyd. ahinleri adlaryla ardmda, havadan kendisine doru alaldklanni ve prenslerin avc kular gibi bileine imek kanatlaryla konduklarm anlad zaman, dier isimlerin alm duyarak teyzesine gidip atmacann da, balk kartalnn da, kartaln da isimlerim renmek istedi. Gcn szcklerim renebilmek iin cadnn kendisinden istedii hereyi yapt; rendikle-rinin hepsi yapmas veya bilmesi ho eyler olmasa da, rettii hereyi rendi. Gont'ta bir sz vardr: Bir kadn bys kadar zayf. Bir sz daha vardr: Bir kadn bys kadar habis. Onak-aaa'n cads kara byc deildi; Kadim Gler'le bir alverii olmam, yksek sanatlarla da hi uramamt; ama cahil insanlar arasnda yaayan cahil bir kadn olarak yeteneim, sk sk aptalca ve belirsiz amalara harcyordu. Gerek byclerin bildii, yolunda hizmet verdii ve bylerim gerekten gereksinim duyulmadan kullanmalarm engelleyen Denge ve Dzen hakknda hibir ey bilmiyordu. Onun her durum iin bir bys vard ve srekli tlsmlar yapyordu. Bilgilerinin ou, be para etmez birer hileydi; ayrca gerek byy, sahte byden ayramyordu. Bir sr hastalk tanyordu; belki de hasta etmekte, iyi etmekten daha ustayd. Birok ky cads gibi ak iksirleri kay-natabiliyordu; ama daha baka, daha irkin iksirleri de vard, erkeklerin kskanlk ve nefretine yarayan. Fakat bu tr almalar gen randan uzak tutuyor, ona, elinden geldiince drst bir sanat retmeye alyordu. lk balarda Ged'in byclk sanatndan ald tm zevk ocukayd; bu sanatn ona verdii, hayvan ve kular etkileme-sine yarayan g ve bunlarn bilgisiydi. Tm yaam boyunca da 11 bundan hep zevk ald. Onu sk sk yksek ayrlarda, etrafnc yrtc kularla gren dier ocuklar, ona evik Atmaca ad takmlard; gerek isminin bilinmedii daha sonraki yaamnc gndelik isim olarak tad bu ismi de bylece edinmi oldu. Cad kadn; bir sihirbazn insanlar zerinde edinebilec byk gc, erefi ve zenginlii anlattka, Duny daha yar; bilgiler edinmeye koyuldu. ok abuk reniyordu. Cad < vyordu; kyn ocuklar ise ondan korkmaya baladlar. K dii de, ksa bir sre sonra, insanlar arasmda nemli biri olac na emindi. Bylece on iki yasma kadar cadyla, kelime keli by by, almaya devam etti ve kadnn bildii eylerir unu rendi. Cad ona bulma, balama, onarma, ama ve ya karma tlsmlaryla ilgili ve ifal otlar ve tedavi konu btn bildiklerim retti. Halk airlerinin ykleri ve B Kahramanlklar hakknda bildii hereyi ona syledi; rel olan sihirbazn kendisine rettii Gerek Lisan szcukle da Duny'ye retti. Ayrca Duny, Kuzey Yakas Vadisi'n Dou Ormani'nda, bir kasabadan bir kasabaya gezen ikli ve gezgin hokkabazlardan, eitli numaralar, akalar ve gi tlsmlar renmiti. ite, bu hafif tlsmlarn birinin say< iindeki byk gcn varlm kantlad. O gnlerde Kargad mparatorluu glyd. mpan Kuzey ve Dou Uyreleri arasnda kalan drt lkeden Karego-At, Atuan, Hur-at-Hur, Amini. Buralarda konu' Adalar Diyar'nda veya dier Uyreler'de konuulan hi< benzemez; buralarn insanlar da, kann renginden ve yar terin kokusundan holanan, beyaz tenli, sar sal, vah: insanlardr. Bir yl nce krmz yelkenli gemilerden olu larnn byk gcyle aknlar yaparak, Torikles ve gl olan Torheven'e saldrmlard. Bu olayn haberi kuzey kadar geldi fakat Gontlu hkmdarlar kendi korsan megul olduklarndan dier lkelerin kederlerine pek mediler. Derken Spevy de Karglar'n eline dt, ya yakld ykld, halk esir alnd; yle ki buras hala bir tindedir. Karglar zafer tutkusuyla Gont'un yanma kad 12

otuz byk gemiyle, bir ordu halinde Dou Limani'na ili Savatlar, ehri aldlar ve yaktlar. Gemilerim Ar Nehri'nii znda koruma altnda brakp, nlerine kan hayvanlar v sanlar keserek, yamalayarak, ykarak Vadi'den yukar k ilerledike gruplara ayrldlar; her grup caninin ektii yere Bunlarn ellerinden kaanlar, zirvedeki kyleri uyardlar. bir sre sonra da Onakaaa'taki insanlar, douda, gkler rartan dumanlar grd; o gece Yksek elale'ye trman aaya, ince bir sis tabakas altnda kalm, hasata hazrke tuturulmu tarlalardaki yangnlarla yol yol krmz grner di'ye; alev alev dallarda kzaran meyvalaryla yanm m bahelerine; iin iin yanan harap iftlik evlerine baktlar. Kyllerin bir ksm, koyaklardan kap ormana gizi bir ksm hayadan pahasna savamak iin hazrland; bir l blm ise hibir ey yapmadan atlar yakmaya balad. kaanlar arasndayd. Kapperding Uurumu'nda bir mas gizlenip, maarann azm da bylerle mhrledi. Duny'nii bas, yani tunustas, kalanlar arasndayd; elli yldr al tun ocam terk etmemiti. Btn gece boyunca, elinde '. bulunan madeni, mzrak ucu haline getirmek iin dverek (, ti. Dierleri de onunla birlikte bu ular krek ve apalarn larma -yuva ap adam gibi vidalayacak vakit olmadn balayarak altlar. Kyde avlanmak iin kullanlan okla ve baklardan baka silah yoktu; nk Gont'un dalarnd; ayan halk sava deildir; onlar savalaryla deil, kei szlar, deniz korsanlar ve bycleriyle nldr. Gnein domasyla beraber adann ykseklerine, ou sabahnda olduu gibi, kaln, beyaz bir de sis kt. Onal a'n kulbe ve evleri arasndaki sokaklarda, kyller ol yaylar ve yeni yaplm mzraklanyia, Karglar'n uzakta m knda m olduunu bilemeden, sessizce, hepsi de ekilleri, v lklar ve tehlikeleri onlardan gizleyen sisin iine bakarak, b yorlard. Duny onlarn yanndayd. Btn gece atei hav besleyen tun ocann krnde, kei tulumundan yap krn saplarm indirip kaldrarak almt. imdi ise kc 13 yapm olduu iten dolay ylesine aryor ve titriyordu ki, setii mzra elinde tutamyordu. Nasl savaacana, kendisine veya kyllere nasl yardmc olacana bir trl akl ermiyordu. Ya daha henz bir ocukken, Kargl'nn birinin mzrana sapla-np da lrse diye endielenmeye balad: Ya gerek adm, erkeklik adm renmeden karanlklar lkesine giderse. Souk sisin neminden slanm clz kollarna bir bakt; kuvvetsizliine hiddetlendi; kuvvetinin snrlarm biliyordu, iinde bir g vard. Bir de nasl kullanldm bilse; bildii tm sihirler iinder kendisine ve beraberindekilere bir stnlk, en azndan bir an; salayabilecek hileler arad. Fakat g, sadece ihtiya olduun da ortaya kmaz: Bilgi de olmas gerekir. Sonunda berrak gkyznn zirvelerinde, tm plakl il parlayan gnein scakl altnda, sis dalmaya balad. Sis ti reket edip byk kmeler ve dumanl huzmeler halinde aralar dika, kyller bir grup savann dadan yukar doru kma! ta olduunu grd. Karglar tuntan balklar ve baldr zrhla kaln deriden gslkler, tahta ve tuntan kalkanlar ile korum yor; kl ve uzun Karg mzraklar tayorlard. Ar'in derin ki) sndan dolana dolana, bbrlenerek, grltyle, dank bir s halinde, beyaz yzlerinin seilebilecei kadar yakma geldil< Birbirlerine seslenirken kullandklar anlalmaz szckler duyuluyordu. Bu aknc birlikte yz kadar adam vard, ok c il; ama kyde yalnzca on sekiz adam ve olan vard. ite o anda ihtiya bilgiyi ard: Duny, Karglar'n nc uzanan yolun zerindeki sisin incelip, daldm grnce, ^ rarlanabilecei bir bys olduunu fark etti. Olan rak c rak almaya alan Vadi'deki yal bir iklimci, ona birka tli retmiti. Bu numaralardan birine, sisrme deniyordu; bu b bir yerde, belli bir sre iin sisi bir arada tutan birletirici bir yyd. Bu tlsmla, gzba konusunda yetenekli bir kii, sisi sre dayanp sonra dalan, hayalete benzeyen ekillere ok; lirdi. Olann bu yetenei yoktu, zaten onun niyeti de baka ayrca byy kendi amac iin kullanabilecek gc vard. bk abuk ve yksek sesle kyn snrlarm izen yerlerin i;

14 lerini syledikten sonra sisrme bysn tekrarlad; fakat bu bynn arasna, gizleme bysnn szlerim de katt ve en so-nunda byy harekete geiren szc haykrd. Tam bysn bitirmiti ki, arkasndan gelmekte olan babas kafasna hzl bir amar indirip onu yere serdi. "Adam gibi dr salak! Sylenmeyi brak. Eer dvemeyeceksen git de saklan!" Duny ayaa kalkt. Artk Karglar'n kyn snrna, sepicinin bahesinin kysndaki ulu porsukaacnn yanma kadar gelmi olduklarm duyuyordu. Sesleri ve silahlarnn sakn net-lemiti; fakat yine de grnmyorlard. Sis, kyn zerinde yo-unlamt, , insann kendi ellerini gremeyecei kadar zayflatyor, etraf bulanklatnyordu. "Hepimizi sakladm," dedi Duny, ask bir yzle. Babasnn vurduu yer aryordu nk; sonra ift ynl yapt by de gcn kurutmutu. "Elimden geldii kadar bu sisi burada tutacam. Syle brlerine, onlar Yksek elale'ye doru eksinler." Tunustas bu garip ve nemli siste bir hayalet gibi duran o-luna bakt. Duny'nin sylemek istediini anlamas bir dakikasn ald, ama anlar anlamaz hemen brlerim bulup ne yapmalar gerektiini bildirmek iin -kyn her kesini bucam ezbere bildiinden- sessizce kotu. Karglar bir evin damm tututurun-ca, gri siste, bir de krmz bir leke yaylmaya balamt. Fakat Karglar hala kye girmemilerdi; sisin, ganimetlerim ve avlarm tm plaklyla gzler nne serecek lde dalmasm bekliyorlard. Evi yaklan sepici, Karglar'n burunlarnn dibine, dzenli bir ekilde glgeden kp barp tekrar glge iinde kaybolmalar iin birka olan yollad. Bu arada adamlar bahe parmak-lklarmn arkasndan emekleyerek, evden eve koarak dier ynden Karglar'a yaklamlar, bir yumak halinde duran savalara ok ve mzraklarla saldrmlard. Karglar'dan biri, daha yeni dvlm scak tuntan mzran boydan boya vcudunu delip gemesiyle yere dt. Bir ksm da okla vuruldu, ama hepsi de ok sinirlenmiti. O zaman onlar da sisin iindeki elimsiz sal-drganlarna kar saldrya getiler; fakat karlarnda sadece 15 seslerin yankland bir sis ktlesi buldular. nlerindeki sisi, byk, tyl ve kanl mzraklaryla delerek sesleri izlediler. Cadde boyunca bara ara ilerlediler. Bo evler ve kulbeler, kpr kpr gri sisin iinden belirip belirip kaybolurken, kyn iinden geip gittiklerim anlamamlard bile. Kyller etraf ok iyi tandklarndan, ou nde dank bir ekilde kouyor lard. Fakat bazdan, olan ocuklar ve yallar yavat. Karg lar'n ayaklar bunlara taklnca, sava lklar atarak ya mz raklarn ektiler ya da kllaryla detiler. Atuan'n Beyaz Kai de Tanrlarinin isimlerini haykrdlar: '"SVuluah! Atwahi" Gruptakilerin bir ksm, ayaklarmn altndaki topran se letiini fark edince durdu, fakat dierleri hemen burunlarn dibinde ilerleyen lo ve titrek ekilleri izleyerek hayalet k; aramak iin yollarna devam etti. Tm sis, drt bir yandan ka< an, titreyen, solan ekillerle canlanm gibiydi. Bir grup Kai hayaletleri dosdoru Ar'n kaynaklarnn bulunduu uurum l nanna. Yksek elale'ye doru kovalad, izledikleri ekiller, c lerindeki bolua doru kap, incelmekte olan sisin iinde ki boldular. Onlar izleyenler, lklar atarak nce sisin, ardnc da aniden beliren gne nn arasndan, otuz metre aa kayalarn arasndaki s gllere dt. Onlarn ardndan gelip dmemi olanlar, uurumun kenarnda durup, sesleri dinledi O zaman Karglar'n iine bir endie dt; bu acaip s kylleri deil, birbirlerini aramaya koyuldular. Tepenin old tarafta bir araya geldiklerinde, yine de aralarmda, arkadan k( gelip baklayan ve sonra tekrar yok olan, hayalete benze baka ekiller vard. Karglar birden bire gri renkli kr siste) kip da sabah gnei altnda plak ve parlak duran nehri ve yn altndaki

koyaklar grnceye kadar, yokuaa, de l ve sessizce komaya baladlar. Sonra durdular, bir araya g ler ve geriye baktlar. Dalgalanan ve kvrlan gri bir duvar } te yannda, gerisindeki hereyi saklayarak, bombo duruy Duvardan ise sadece, geride kalm, uzun mzraklar omuz dan sallanan bir iki arkadalar, tkezleyerek saldrrcasna 16 Arkalanna bile bakmadan gittiler. Hepsi bu byl yerden uzak-lara, aaya indi. Bu savalar, Kuzey Yakas Vadisi'nin daha aalarnda savatan nasiplerini aldlar. Ovark'tan kyya kadar uzanan Dou Orman kasabalarmdaki adamlar toplanarak, Gont'u istila edenle-re kar savamaya gitti. Gruplar halinde dalardan aaya indiler; o gn ve ertesi gn Karglar Dou Limani'nn stndeki kum-sallara kadar geri pskrtld. Buraya vardklarmda gemilerinin yaklm olduunu grdler; bunun zerine srtlarm denize vere-rek, hepsi lnceye kadar savaa devam etti. Armouth'n kumlan, gelgit temizleyinceye kadar, kanla kahverengiye boyand. Fakat, o sabah Onakaaa kynde ve Yksek elale'de nemli gri sis, bir sre daha asl kaldktan sonra aniden dald ve eridi gitti, insanlar, orada burada, sabahn rzgarl parlakl-nda kalakaldlar ve merakla evrelerine bakmdlar. Burada, kanlar iinde, dalm uzun sar salaryla l bir Karg yatyordu; orada ise dv srasmda bir kral gibi lm olan sepici. Kyde, atee verdikleri ev hala alev alevdi. Sava kazandk-larndan, evi sndrmek iin kotular. Sokakta ulu porsukaac-nin yannda, tunustasnn olu Duny'yi tek basma, yaralanmam ama afallam biri gibi sessiz ve aptal aptal dururken buldular. Yapm olduu eyin farkndaydlar; onu babasnn evine gtrdler, cady maarasndan kp canlarm ve mallarm kurtarm olan bu delikanly kurtarsn diye armaya gittiler. Karglar tarafndan sadece drt kii ldrlm ve bir ev yaklmt. Olan silahla yaralanmamt ama ne yemek yiyebiliyor, ne konuabiliyor, ne de uyuyabiliyordu; kendisine sylenen szleri duymuyor, kendisin! grmeye gelenleri grmyor gibiydi. O yrelerde, onu hasta eden eyden kurtaracak kadar byden anlayan biri yoktu. Teyzesi "gcnden fazlasn harcad," dedi, ama ona yardm edecek bilgisi yoktu. O, bu ekilde karanlklar iinde sessiz yatarken, bir sis re-rek bir sr glge sayesinde Kargl cengaverleri korkutup karan delikanlnn yks, tm Kuzey Yakas Vadisi'nde, Dou Ormam'nda, yksek dalarda, dalarn ardnda, hatta Gont'un 17 Byk Limani'nda bile anlatld. Bylece Armouth'daki kymn beinci gnnde Onakaaa kyne bir yabanc geldi: Ba ak, pelerinli, kendi boyunda mee bir asa tayan, ne gen ne yal bir adam. ou insan gibi Ar yolundan karak deil, daha yksek dalardaki ormandan inerek geldi. Onun bir byc olduunu hemen anlayan kyn kadnlar, adam dertlerine deva olabileceini syleyince, onu doruca tunustasnn evine getirdiler. Olann babas ve teyzesi dnda herkesi dar karan , Yabanc, sadece, karanlklara dalm gzlerle yatan Duny'nin karyolasnn zerine eilip, elini olann anlna koyup, dudaklarina bir kez dokundu, Duny, etrafna baknarak yava yava doruldu. Ksa bir sre sonra da konutu; kuvveti ve alk hissi geri gelmeye balad, Ona yemesi ve imesi iin bir eyler verdiler. Kara gzlerim yabancdan alamayan Duny, tekrar yatt. Tunustas, yabancya, "Sen pek yle sradan bir adama benzemiyorsun," dedi. | "Bu ocuk da sradan bir adam olmayacak," diye cevap verdi dieri. "Onun sis ile yapt kahramanlklar, yaadm yer olan Re Albi'ye kadar geldi. Buraya ona adm takmaya geldim, tabii eer dedikleri gibi henz erkeklie adn almadysa."

Cad tunustasna, "Enite, bu adam mutlaka Re Albi By-cs Sessiz Ogion'dur; zelzeleye dizgin vuran adam..." diye fsldad. "Beyim," dedi byk isimlerden ekinmek gibi bir huyu olmayan tunustas, "nmzdeki ay olum on yanda olacak ama biz Gei'i, bu k, Gndnm elentilerinde gerekletirmeyi dndk." "Brakn bir an nce bir ismi olsun," dedi byc, "nk bir isme ihtiyac var. imdi baka bir iim var, fakat sizin setiiniz gn geri geleceim. Ondan sonra giderken, eer uygun g-rrseniz onu da yanmda gtreceim. Eer uygun olduunu ka-mtlayabilirse, onu ram olarak yanma alacam veya yeteneklerine gre eitilmesini salayacam. Byc olarak domu birinin aklm karanlkta brakmak tehlikelidir." 18 l Ogion ok kibar ama kesin bir tarzda konuuyordu; dikkafah tunustas btn sylediklerim kabul etti. Olann on yam doldurduu gn, daha parlak yapraklar aalarn dallarndan dmeden, sonbaharn gzelliklerinin yeni yeni yaanmaya balad gnlerde, Ogion Gont Da'ndaki ge-zilerinden, kye geri dnd; bylece Gei treni yapld. Cad olandan, annesinin ona bir bebekken vermi olduu Duny ismi-ni geri ald. ocuk isimsiz ve plak olarak yksek uurumlarn dibinden fkran Ar'n souk kaynaklarna girdi. O suya girerken, gnein nnden su bulutlar geti ve glckte ocuun etrafndaki sularn zerinde byk glgeler kayp oynat. ocuk bu canl ve ivi gibi suda, souktan titrese de, davranmas gerektii gibi, yavaa ve dimdik yryerek kar kyya geti. Kyya gelince, kendisini beklemekte olan Ogion elini uzatt ve olan kolundan kavrayarak ona gerek ismini fsldad: Ged. Bylece ad, glerin kullanm konusunda ok zeki olan birisi tarafndan taklm oldu. Daha elentilerin bitmesine ok varken; daha btn kyller bol yiyecek ve iecek bira ile Vadi'den gelen bir okuyucunun syledii Ejderha Efendilerinin Kahramanlklar trklerim dinleyerek elenirken, byc alak sesle Ged'e "Haydi olum. Ky halkyla vedala, brak onlar elensinler," dedi. Ged, babasnm kendisi iin yapt tun bak, sepicinin ka-nsnn ona gre diktii deri bir kaban ve teyzesinin onun iin tl-smlad akaaatan bir bastondan ibaret olan eyasn ald. Pantolonu ve gmleinden baka, btn sahip olduu eyler bunlard. Hepsiyle vedalat; dnyada tanm olduu tm insanlarla. Nehrin kaynaklarnn yukarsnda, uurumun altma dalm kye bir kez bakt. Sonra yeni ustasyla, bu dalk adann dik ormanlar, aydnlk sonbaharn yapraklar ve glgeleri ara-sndan yola koyuldu. 19 11 GLGE GED, byk bir bycnn ra olarak, hemen gcn smna erip, ona hakim olacam sanmst. Hayvanlarn dillerini, orma-nm yapraklarnn sylediklerim anlayacam sanmt; szyle rzgar etkileyeceim, istedii her kla gireceim... Belki de ustasyla beraber Re Albi'ye gitmek iin geyik olup koacak veya kartal olup dalarn stnden uacaklarda Fakat hi de yle olmad. nce Vadi'den aa, sonra da yava yava da dolanarak, gneye ve batya doru, kk kylerde kendilerine sunulan yerlerde ya da doann koynunda ge-celeyerek dolatlar; yoksul gezgin sihirbazlar, tamirciler veya dilenciler gibi. Hi de yle gizemli yerlere gitmediler. Hibir ey olmad, ilk balarda Ged'in sabrsz bir korkuyla bakt bycnn mee asas, anlalan yrrken kullanmak iin yaplm 20 salam bir bastondan baka bir ey deildi. Aradan gn geti, drt gn geti, yine de Ogion, Ged'in grd kadaryla ne bir byclk yapt, ne de ona bir tanecik isim, tek bir rn veya tlsm retti.

Ogion ok sessiz bir adam olduu halde, son derece yumuak ve sakindi; yle ki sonunda Ged ona kar duyduu korkuyu yenerek, birka gnde ustasna "Benim raklm ne zaman balayacak acaba?" diye sorabilecek kadar cesaretlendi. "Balad," dedi Ogion. Sanki Ged'in syleyecek bir eyi varm da syleyemiyor-mu gibi bir sessizlik oldu. Sonra syledi: "Ama daha hibir ey renmedim!" "nk benim ne rettiimi henz kefedemedin," diye cevap verdi byc, Ovark ve Wiss arasndaki yksek geitte yo-luna kararl ve byk admlarla devam ederek. ou Gontlu gibi esmer bir adamd, koyu bakr renginde; gri sal, bir taz kadar ince, dayankl ve yorulmak bilmez. Seyrek konuur, az yer ve daha da az uyurdu. Gzleri ve kulaklar ok keskindi; yznde her zaman, bir eyleri dinliyormu gibi bir ifade tayordu. Ged ona cevap vermedi. Bir bycye cevap vermek her zaman o kadar kolay deildir. "Tlsmlar yapmak istiyorsun," dedi Ogion, byk admlarla yrrken. "O kuyudan ok su ektin. Bekle. Erkeklik, sabretmek demektir. Ustalk ise dokuz kez sabretmek demektir. Yolun kenarndaki o ot nedir?" "Samaniei." "Ya bu?" "Bilmiyorum." "Ona drtyaprak derler." Ogion asasnm bakr uunu clz otun dibine batrarak durmutu, bylece Ged bitkiye yakndan bakt; bitkiden kuru bir tohum zarf kopard ve Ogion baka bir ey sylemedii iin sonunda sordu: "Ne ie yarar Usta?" "Bildiim kadaryla hibir ie." Yola devam ederlerken Ged tohum zarfm elinde tutuyordu, sonra frlatt att. 21 "Drtyapra her mevsimde, yaprayla, ieiyle, kkyle, kokusundan, grnnden ve tohumundan tanyacak hale gelince, o zaman gerek ismini renebilirsin; varlnm ne oldu-unu kavradn iin. Bu da kullanmm bilmekten daha nemlidir. Sonu olarak, sen ne ie yaryorsun? Ya da ben? Gont Da bir ie yarar m? Ya da Ak Deniz?" Ogion yarm mil daha gittikten sonra nihayet "Duyabilmek iin susmak gerekir," dedi. Olan kalarm att. Aptal yerine konmaktan holanmyordu. Sonunda Ogion ona bir ey retmeye raz olur umuduyla, ierlemesini ve sabrszlm bastrarak, itaatkar olmaya alt. Bir eyler renmek ve g kazanmak iin byk bir alk duyuyordu. Yine de ona, bir ifal ot toplaycs veya ky sihirba-zyla yrseydi daha ok ey renirdi gibi gelmeye balad. Ve da dolanp batya, Wiss'ten sonraki ssz ormanlarn ilerine doru gittike, bu byk Byc Ogion'un byklnden ve sihrinden gitgide daha ok kukulanmaya balad. nk yamur yadnda Ogion, her basit iklimcinin bildii, frtnay uzaklatrmaya yarayan bylerden birisini bile yapmad. Enla-des ve Gont gibi sihirbaz bol lkelerde, yamur bulutlarnn bir tlsmdan bir tlsma ilerleyerek, sonunda ykn huzur iinde denize boaltncaya kadar, yava yava bir yandan bir yana, bir yerden bir yere hareket ettiini grebilirsiniz. Oysa Ogion yamurun yaaca yere yamasna izin veriyordu. Ogion byk bir kknar aac bulup altna uzand. Ged ie sular szlen allarn arasna slak ve mutsuz kvrld; gce sahip olup da onu kullanmayacak kadar akll olmann ne ie yaradm merak etti ve Va-di'deki iklimcinin yanma, en azndan kuru yerde uyuyabilecei bir yere rak gitmi olmay diledi. Dncelerinin hibirini aklamad. Bir tek sz sylemedi. Ustas glmsedi ve yamur altnda uykuya dald. Gont tepelerine ilk karn dmeye balad Gndnm'ne doru, Ogion'un ky Re Albi'ye vardlar. Overfeil'in yksek kayalannn kysna kurulmu olan kasabann ad ahin Yuvas anlamna geliyordu. Aaya baknca insan, derin krfezi, Gont Limani'nn kulelerim, krfezin azndan Armed Kayalklar ara22

sndan gemilerin giri klarm grebiliyordu. Deniz zerinden iyice batya baknca, Adalar'n en dousundaki ada olan Ora-nea'nn mavi dalar da seilebiliyordu. Bycnn evi, bir ate ukuru yerine oca ile bacas olan ahaptan salamca yaplm byk bir ev olduu halde, Onaka-aa koyunun kulbelerine benziyordu: Bir kesine keiler iin de yer ayrlm, bir tek odadan ibaretti. Odann bat duvarnda, Ged'in yatt bir girinti vard. Ot iltesinin zerinde, denize bakan bir pencere vard; fakat klar batdan ve kuzeyden gelen kuvvetli rzgariara kar kepenklerinin genellikle kapal olmas gerekiyordu. Ged k, evin karanlk scanda, dardaki yamurun ve rzgarn sesini veya karn sessizliim dinleyerek ve Hard dilinin Alt Yz Rn'n yazmay ve okumay renerek geir-di. Ged bu bilgileri renmekten ok mutluydu; nk bunlar bilmeden tlsm ve bylerin sadece ezberlenmesi, insana tam anlamyla bir ustalk kazandrmyordu. Adalar Diyan'nm Hard dili, dier dillerden farkl olarak byl bir gce sahip olmad halde, kkleri varlklarn gerek adlarm aldklar Kadim Lisan'a dayanyordu. Bu lisan anlamak iin de, dnya adalar ilk olarak denizden ktklar zaman yazlm olan Rnlerle ie balamak gerekiyordu. Hala, hibir by, hibir olaand olay grmemiti. Btn k boyunca Rn kitabinin ar sayfalarnn kantrlmasndan, yamur ve karn yamasndan baka hareket olmamt. Bir de Ogion, buz gibi havalarda yapt orman gezilerinden veya kei-lerinin bakmndan dner, izmelerindeki kan silkip sessizce atein karsnda otururdu. Bycnn, uzun ve dinleyen sessizlii oday ve Ged'in aklm doldururdu, yle ki bazen kelimelerin nasl sylendiklerini unuttuunu zannederdi Ged; en sonunda Ogion konusunca, ona, szckleri Ogion hemen o anda, ilk kez icat ediyormu gibi gelirdi. Yine de syledii szler, yle nemli konularda olmazd da ekmek, su, hava ve uyku gibi basit eyler olur-du. Canl ve parlak bahar aylar gelince, Ogion Ged'i, sk sk Re Albi'nin yukarlarmdaki ayrlardan ifal otlar toplamaya yollad 23 ve btn gnn yamur suyuyla dolmu derelerin kenarlarmda, ormanlarda ve gne altndaki slak yeil tarlalarda gezerek ge-irmesi iin serbest brakarak, istedii kadar oyalanabileceini syledi. Ged her ef erinde sevinle gidip aksama kadar darda kald, fakat ifal otlar da tmyle akhndan karmad. Trmanrken, gezerken, sularda ve amurlarda yrrken, kefederken, bir yandan da otlara dikkat ediyor ve eve hep biraz ot gtryordu. Bir gn 'kutsal beyaz' denen bir iein bol bulunduu iki dere arasnda kalan bir ayrla geldi; bu iekler nadir bulundu-undan ve ifaclar bunlara deer verdiinden, ertesi gn de ayn yere gitti. Ondan nce bir bakas oraya gelmiti bu kez; daha nce grm olduu bir kz; Re Albi Lordu'nun kz. Ged onunla ko-numayacakt ama kz Ged'e doru gelip, onu tatl tatl selamlad "Seni tanyorum, sen evik Atmaca'sn, bycmzn evlatl Bana byclk hakknda bir eyler syler misin?" Ged kzn beyaz eteklerinin sprd beyaz ieklere bak ti; ilk balarda utand, suratm ast ve zar zor cevap verdi. Faks kz, yava yava onu da rahatlatan umursamaz, srarl ve a szl bir ekilde konumaya devam etti. Aa yukar onun ya; larnda, uzun boylu, neredeyse beyaz tenli denecek kadar solgu bir kzd. Kyde, annesinin Osskil veya yle yabanc bir adadz gelmi olduu syleniyordu. Sa dmdz, siyah bir elale gi omuzlarna dklyordu. Ged kz ok irkin buldu ama konu tuka, giderek artan bir arzuyla onu mutlu etmek, onun takdiri kazanmak istedi. Kz Ged'e, Kargl savalar yenmelerine n den olan sis ile yapt numaralarn tm yksn anlattn ok arm ve takdir etmi gibi dinledi ama hi onu ven sc ler sylemedi. Bir sre sonra da baka bir dala atlad: "Hayvs lan ve kular arabilir misin?" diye sordu. "arabilirim," dedi Ged. ayrn yukansndaki uurumda bir ahin yuvas oldu biliyordu; kuu adyla ard. Ku geldi ama koluna konmi belli ki kzn varlndan rkmt. Bir lk att, izgili ge kollaryla havay dvp gklere ykseldi. "ahinin gelmesini salayan bu tr ef unlara ne diyo

24 nuz?" "ar bys." "llerin ruhlarm da, sana gelmeleri iin arabilir misin?" Ged, kz bu soruyu sorunca, ahin tam anlamyla onun arma itaat etmedii iin, kendisiyle elendiim dnd. Kzn kendisiyle elenmesine izin veremezdi. "Dilersem arabilirim," dedi sakin bir sesle. "Ruhlar armak zor ve tehlikeli deil midir?" "Zor olmasna zor. Tehlikeli mi, bilemem." Omuzlarm silk-ti. Bu kez kzn gzlerinde bir takdir izi olduuna, hemen hemen emindi. "Bir ak efsunu yapabilir misin?" "O ustalk isteyen bir ey deil ki." "Doru," dedi kz " her ky cads bunu yapabilir. Dnm byleri yapabilir misin peki? Byclerin grntlerim deitirdiklerim sylyorlar, sen de yapabilir misin?" Bir kez daha kzn, soruyu alay etmek iin sorup sormad-na emin olamad; bir kez daha, "dilersem yaparm," diye cevap verdi. Kz, kendisini diledii herhangi bir eye evirmesi iin -ister bir ahine, ister bir boaya, ister atee, isterse de bir aaca-yalvarmaya balad. Kz ustasnm kulland, ksa, gizemli szlerle atlatt; fakat kz onu tatl szlerle kandrnca, aka reddetmeyi bilemedi. Ayrca kendisi de atp tuttuklarna inanp inanmadm pek bilemiyordu. Ustas bycnn onu evde beklediim syleyerek kzdan ayrld ve ertesi gn ayra gitmedi. Fakat bir gn sonra kendi kendine, aan ieklerden biraz daha toplamas gerektiin! syleyerek, bir kez daha gitti. Kz oraday-d; birlikte kutsal beyaz tomurcuklar toplayarak amurlu imlerin zerinde yalnayak kotular. lkbahar gnei parlyor, kz da onunla eski kyndeki bir kei oban kadar nee iinde konuuyordu. Kz tekrar sihirbazlk hakknda sorular sordu ve Ged'in anlatt hereyi gzlerini falta gibi aarak dinledi; bylece olan tekrar bbrlenmeye balad. Derken kz ona bir Dnm 25 bys yapp yapamayacam sordu. Ged kz atlatnca da salarm yznden arkaya doru atarak olana bakt ve "Korkuyor musun?" dedi. "Hayr, korkmuyorum." Kz ona tepeden bakarak gld ve "Belki de ok kksn-dr," dedi. ite buna katlanamazd. Pek bir ey sylemedi fakat kendisi-ni kamtlamaya kesin karar verdi. Kza, eer isterse ertesi gn tekrar ayra gelmesini syledi, ayrlmak iin izin istedi ve usta-s dnmeden eve vard. Doruca raflara gidip henz Ogion'un onun yannda hi amad iki rfan Kitabi'n ald. Kendini dntrmek iin bir by arad fakat hala rnleri ok yava okuduundan ve okuduunu da pek anlamadndan, arad eyi bulamad. Ogion'a ustas Kahin Heleth'ten, Kahin Heleth'e de kendi ustas Perregal Bycs'nden kalan ve kkleri efsanevi zamanlara dayanan bu kitaplar ok eskiydi. imdiye kadar toprak olmu birok deiik el tarafmdan zerinden geil-diinden ve aralarna yeni bilgiler eklendiinden, kitaplarn yaz, kk ve garipti. Ged yine de, orada burada okumaya alt eylerin bazlarm anlyordu. Aklnn bir kesinde kzn soruu ve alay, kitab kantrrken llerin ruhlarnn arlmasyla ilgili bir bynn yazl olduu bir sayfada durdu, Teker teker iaretleri ve rnleri zerek byy okuduka, iini bir korku kaplad. Gzleri kitaba taklp kalm, byy okumay bitirinceye kadar da gzlerim kitaptan ayramamt. Gzlerim kaldrdmda, evin zifiri karanlk olduunu grd. Karanlkta, k olmad halde okumuta. Kitaba bir kez daha baktnda, rnleri okuyamad. Yine de iindeki korku gittike byyor, onu sandalyesine balyordu. mt. Omuzundai baknca, kapal kapnn yannda, karanlktan da karanlk ekil siz, pht bir eyin srndn grd. Ona doru ilerliyor, on fsldyor; fsldyarak onu aryor gibiydi. Ama Ged szckle ri anlayamyordu. Kap sonuna kadar ald, eriye, evresinde beyaz bir i' kmesiyle bir adam girdi; yksek sesle, hiddetli ve aniden kon

26 an byk parlak bir ekil. Karanlk ve fsltlar yok olarak dald. Ged iinde bulunduu dehetten kurtuldu ama hala d ko-puyordu; nk kapda, elindeki mee asas beyaz bir parlaklkla alev alev yanan, etrafa k saarak duran Byc Ogion'du. Byc tek bir sz sylemeden Ged'in yanndan geip lambay yakt ve kitaplar raflardaki yerlerine koydu. Sonra olana dnd ve "O byy, hayatm ve gcn tehlikeye atmadan kullanamazsn. Kitaplar, bu byy bulmak iin mi amtn?" dedi. "Hayr usta," diye mrldand olan; utanarak Ogion'a ne aradm ve neden aradm anlatt. "Sana sylediim eyleri hatrlamyorsun. Sana o kzn an-nesinin, yani Lord'un karsnn, efsunlarla uraan bir kadn ol-duunu sylememi miydim?" Gerekten de Ogion, bir keresinde bunu sylemiti; Ogi-on'un bir nedeni olmadan, bou bouna konumayacam imdi-ye kadar renmi olmasna ramen Ged, bu szlere pek kulak asmamt. "Kz imdiden yar cad. Kz seninle konumas iin annesi yollam olabilir. Kitabn senin okuduun sayfasn aan o olabilir. O kadnn hizmet ettii gler benim hizmet ettiim glerle ayn deil. Kadnn amacnn ne olduunu bilmiyorum ama hakkmda hayrl eyler istemediim biliyorum. Ged, imdi beni iyi dinle. Tehlikenin gc, glgenin kuatt gibi kuatacan hi dnmedin mi? Sihir, zevk iin veya vlmek iin oynad-mz bir oyun deildir. unu dn: Bizim Sanatmz'daki her sz, her hareket ya hayr iin ya da er iin yaplr. Bir ey sylemeden veya bir ey yapmadan nce, demen gereken bedeli bilmen gerekir!" Utancn etkisiyle Ged "siz bana hibir ey retmezken, bunlar bilmemi nasl beklersiniz? S izinle yaadmdan beri, ne bir ey yaptm, ne de bir ey grdm..." dedi. "imdi bir ey grdn ite," dedi byc, "eri girdiimde, kapnn yannda, karanlkta." 27 Ged sustu. Ogion diz kp ocaktaki atei yakt; ev soumuta. Sonra, hala dizlerinin zerindeyken sakin bir sesle, "Ged, benim gen ahinim, sen bana veya benim hizmetime baml deilsin. Sen bana gelmedin, ben sana geldim. Sen bu seimi yapmak iin ok gensin ama yine de ben senin yerine karar veremem. Eer istersen seni, btn yksek sanatlarn retildii Roke Adasi'na yollarm. istediin hereyi renebilirsin, senin ok byk bir gcn var. Hatta gururundan da byk; umarm. Seni burada tutmak isterim nk sende olmayan ey bende var; ama seni iste-inin dnda burada tutamam. imdi, Re Albi ile Roke arasnda bir seim yap," dedi. Ged sesini karmadan durdu, ok au-mt. Onu tek bir dokunuuyla iyiletiren, iinde hi kzgnlk olmayan bu adam sevmeye balamt. Onu sevdiim bu ana kadar fark etmemiti. indeki parlaklkla, karanlktaki ktl nasl yaktm hatr-layarak bacann kenarna dayanm olan mee asaya baknca, iinde Ogion'la kalp, onunla ormanda uzun ve uzak yollara gitmek ve sessiz olmay renmek iin bir istek duydu. Ama yine de, iinde, bastramad baka arzular da vard; zafere duyulan istek, bir eyler baarma niyeti gibi. Deniz rzgarlarnn sayesin-de, dosdoru Deniz'e, havann byyle prl prl parlad ve Babyc'nn akl almaz mucizelerin arasnda gezindii Bilgeler Adasi'na gitmek varken, Ogion'un yolu, ustala giden uzun bir yol gibi grnyordu; yava ilerlenen, dolayl bir yol. "Usta," dedi, "ben Roke'a gideceim." Bylece birka gn sonra, gneli bir bahar sabahnda Ogion, Gont'un Byk Limam'ndan on be mil uzakta olan Over-feli'den aaya giden dik yolda, Ged'in yannda uzun admlaryla yrd. Byk Liman'n kapsnda ejderha heykellerinin arasnda duran Gont ehri'nin nbetileri bycy grnce, onu plak kllar ile diz kp karladlar. Bycy tanyorlard;

Prens'in emri ve kendi istekleri dorultusunda ona sayg gsteriyorlard; nk on yl nce Ogion, ehri zenginlerin kulelerim yerle bir edecek ve Armed Kayalklar geidin! la kapayacak 28 olan bir zelzeleden kurtarmt. Gont Da ile konuup onu sa-kinletirmi, Overfeil'in titreyen sarp kayalklarm rkm bir yabani hayvan yattrr gibi yattrmt. Ged bu konuda sylenenlerden bazlarm duymutu, imdi ise silahl nbetilerin sessiz ustasmn nnde diz ktklerim grnce, hereyi hatrlad. Bir zelzeleyi durduran bu adama korkuyla bakt fakat Ogion'un yz her zamanki gibi sakindi. Rhtma gittiler. Liman efi, Ogion'u karlamak ve ona ne gibi bir yardm dokunabileceim sormak iin onlara yaklat. Byc ne istediim syler sylemez, o da Ged'in yolculuk yapabilecei, Deniz'e doru yola kacak olan bir gemi olduu-nu syledi. "Ya da onu rzgararc olarak alrlar," dedi adam, "eer yle bir hneri varsa. Gemide iklimci yok." "Sis konusunda biraz bilgisi var; deniz rzgarlar hakknda bir ey bilmiyor," dedi byc, elini yavaa Ged'in omuzuna koyarak. "Sakn deniz ve deniz rzgarlar zerine bir numara yapmaya kalkma evik Atmaca; sen hala kara adamsn. ef, geminin ismi ne?" "Glge, Andradeler'den, krk ve fildii ile Hort ehri'ne gidiyor. yi bir gemidir, Ogion Usta." Geminin ismini dyunca bycnn yz karard ama "yle olsun," dedi. "Bu yazy Roke Okulu'nun mdrne ver evik Atmaca. Rzgarn ak olsun. Gle gle git." Ogion'un vedas bu kadard. Arkasm dnp byk admlarla rhtmdan uzaklat. Ged mahzun, ustasmn uzaklamasn seyretti. "Gel bakalm delikanl," dedi Liman efi olan deniz kena-nna, Glge'nm yelken amaya hazrland iskeleye gtrrken. Elli mil enindeki bir adada, denize bakan kayalarn zerine kurulmu, ebediyen denizi seyreden bir kyde, bir ocuun hi gemiye adm atmadan veya parmam denize hi sokmadan byyp adam olmas garip gelebilir ama Ged'in durumu byleydi. Kara adamlar, iftiler, kei obanlar, inek obanlar, avclar ve zanaatkarlar, denize kendileri ile hibir ilgisi olmayan, gvenilmez tuzlu bir alem olarak bakarlard. Kynden iki gnlk 29 uzaklkta olan kyler, onlar iin yabanc yerler saylrd; adala-nndan bir gnlk uzaklkta bulunan adalar ise, suyun tesinden grnen, kendi adalar gibi zerinde yrnebilecek salam topraklar deil de var olduu rivayet edilen sisli tepelerdi onlar iin. Bylece, dalarn doruklanndan aaya hi inmemi olan Ged iin Gont Liman; byk evleri, kuleleri, rhtm, doklar, havuzlar, gemi babalar, sallana sallana bekleyen yzlerce kay ve gemileriyle veya tamir iin kenara ekilmi, ters evrilmi tekneleriyle liman, sarlm yelkenleriyle ve kapal lombarlary-la d limanda demir atm bekleyen gemileri, garip ivelerle baran, ar ykleriyle variller, sandklar, kvrlm halatlar, krek ynlar arasnda kouturan gemicileri ve liman iileri, sahildeki ince talarn zerinde sessizce sohbet ederek yol alan krk kaftanlar iindeki tccarlar, yakaladklar balklar boaltan balklar, ar admlarla yryen fclar, eki sallayan gemi ustalar, ark syleyen midye satclar, barp aran gemi kaptanlar ve tm bunlarn gerisinde sessizce parlayan krfe-ziyle korkutucu, olaanst bir yerdi. Kelimenin tam anlamyla sersemlemi olarak Liman efi'ni, Glge'mn bal bulunduu doka kadar takip etti. Liman efi onu geminin kaplanma gtrd. Biraz konutuktan sonra, gemi kaptan, byc rica etmi olduu iin Ged'i, yolcu olarak Roke Adasi'na gtrmeye raz oldu. Liman efi de ocuu kaptana brakp gitti. Glge'ma kaptan, Andradeli tccarlarn giydii kenar pellawi krkyle ssl bir kaftan giymi, iri, iman bir adamd. Ged'e hi bakmadan gr bir sesle "Havayla oynayabilir misin ocuk?" diye sordu. "Oynayabilirim."

"Rzgar kartabilir misin?" Ged kartamayacan sylemek zorunda kalnca, kaptan ona ayakaltnda olmayan bir yer bulmasn ve orada kalmasn syledi. Gemi, gece bastrmadan d limana kacandan ve sabaha kar gelgitin yardmyla yelken aacandan, krekiler gemiye 30 gelmeye balamlard. Ayakalt olmayan hibir yer olmadm-dan Ged, geminin knda, gzelce balanm ve hayvan postu-na sarlm ykn stne trmanp, burada iyice tutunarak olup biteni seyretmeye balad. Liman iileri, su varillerim rhtmdan, krekilerin oturduklar yerlerin altna doru gmbr gmbr yuvarlarken, pazulu kollaryla salam bnyeli krekiler s-rayarak gemiye ktlar. Yola kmaya hazr olan salam yapl gemi, yknn altnda ezildii halde gemiyi yalayan ky dalga-larnda biraz biraz dans ediyordu. Dmenci, geminin Andrad'n Yal Ylan eklinde yontulmu ba bodoslamasnda, omurgann birletii yerdeki kalaslarn zerinde duran kaptana doru dnerek, k bodoslamasndaki yerini ald. Kaptan tm hametiyle emirler verdi; Glge zlm, iki kayn yardmyla doklardan kyordu. Sonra kaptann "Lombar kapaklarm an," diye kkremesiyle iki yandaki on beer krek yerlerinden karld. Kaptann yanndaki bir ocuk davulu aldka krekiler krekleri ekiyorlard. Bir martnn kanatlarnda gidiyormuasna hareket etti gemi ve birden ehrin grlts ve kargaas geride kalakald. Krfezin sessiz sulanna aldlar, balarmda, sanki denizin zerine aslm gibi duran Da'n karl zirveleri ykseliyordu. Gneydeki Armed Kayalklar'nn, rzgar altndaki s koyunda demir atp geceyi geirdiler. Geminin yetmi kiilik mrettebatndan bazlar, erkeklie adm atm olsalar da Ged gibi kkller. Bu olanlar onu, birlikte yemeye ve imeye ardlar; olduka kaba ve akac olma-larna ramen, Ged'e dosta davrandlar. Gontlu olduu iin ona Kei oban diyorlard ama akay daha fazla uzatp tadm karmyorlard. Ged on be yandakiler kadar uzun boylu ve kuv-vetliydi, stelik ok da hazrcevapt. Bylece denizci ocuklarla kaynat, yle ki daha ilk geceden yaptklar ileri renip onlardan biri gibi davranmaya balad. Bu, etrafta aylak aylak dolaan birine yer olmadm dnen gemi subaylarnn da iine geldi. Mrettebat iin bile zar zor yer bulunan; ykle, adamla ve erzakla dolu gvertesiz kadrgada, konfordan eser yoktu. Fakat 31 konfor Ged'i hi ilgilendirmiyordu. O gece, kuzey adalanndan getirilmi olan rulo rulo postlarn arasnda yatt ve Krfez'in zerindeki bahar aylarnn yldzlar ile geminin k tarafnda kalan ehrin klarm seyrederek uyudu; sabah byk bir neeyle kalkt. Deniz, afaktan nce ykseldi. Demir aldlar; Armed Ka-yalar'nn arasndan yavaa krek ekerek getiler. Gne, Gont Da'n kzllatrmaya balaynca, Gont Denizi'nden gneybat-ya doru byk yelkeni atlar. Bamisk ve Torheven arasnda, yumuak bir rzgarla yol aldlar ve ikinci gn. Adalar Diyar'nn yrei ve gzbebei olan Byk Ada Havnor'u grdler. gn sreyle, dou sahilleri boyunca ilerledikleri Havnor Adasi'nn yeil tepelerim seyrettiler ama karaya kmadlar. Daha uzun yllar Ged, dnyann mer-kezinde bulunan Havnor'un Byk Limani'mn beyaz kulelerim gremeyecek, adaya admm atamayacaktl. Bir gece Way Adasi'nn kuzey liman olan Kembermouth'da konakladlar. Baka bir gece Felkway Krfezi'nin giriindeki kk bir kasabada. Daha sonraki gece de kuzeydeki O bumundan geip Ebavnor Boaz'na girdiler. Her iki yannda da kara bulunan ve kimi. D Blgeler'den yllar sren yolculuklardan sonra getirdikleri garip yklerle dolu, kimisi ise Deniz'de bir adadan bir adaya sraya sraya giden irili ufakl ticaret gemilerinin ok yakmndan geilen bu yerde, yelkenleri indirip krek ektiler. Bu kalabalk Boazlardan sonra gneye doru dnerek Havnor'u arkalarnda brakp, nce kuleler ve kentlerle sslenmi son derece zarif iki ada olan Ark ve lien'in arasndan, daha sonra da

Deniz'deki Roke Adasi'na doru uzanan yollarnda, yamur ve artan rzgarn iinde ilerlediler. Gece rzgar frtnaya dnnce geminin yelkenlerim indirdi-ler ve ertesi gn de, gn boyunca krek ektiler. Byk gemi tm heybeliyle dalgalarn zerinde dimdik duruyordu fakat geminin knda dmenin basnda duran dmenci, denizi dven yamura bakyor, yamurdan baka bir ey gremiyordu. Pusu-laya gre gneybatya gidiyorlard; gittiklerinin de farkndaydlar ama hangi sularda olduklarm bilemiyorlard. Ged adamlarn, 32 Roke Adasi'nn kuzeyindeki s kumsal ve doudaki Borilous Kayalar hakkmda konutuklarm duydu. Bazlar da, imdiye kadar rotadan kp, Kamery'nin bo sulanna varm olabileceklerim savunuyorlard. Rzgar, gittike byyen dalgalarn ularm kopartp kpkler halinde havaya savurarak kuvvetlenirken, onlar hala rzgar arkalarna alp gneybatya doru krek ekiyorlard. Krek ekmek gletiinden kreklerin balar ksaltld; artk bir kree iki ocuk oturtuluyordu, Ged de Gont'tan ayrldklarndan beri yapt gibi, sras gelince kreklere oturuyordu. Krek ekmedikleri zaman da geminin iindeki suyu boaltyorlard, nk deniz artk gemiyi zorlamaya balamt. Bylece, bir yandan yamur hzl hzl yaip souk da srrken, davulcunun davulu da frtnann grlts iinde arpan bir kalp gibi gmbrderken, rzgarn altnda, dumanl dalar gibi art arda gelen dalgalarla boutular. Adamlardan biri, Ged'in kreklerdeki yerini alarak onu pru-vadaki kaptann yanma yollad. Kaptann cbbesinin kenanndan sular damlyordu ama gvertedeki yerinde, bir arap fs gibi sapasalam durarak Ged'e bakt ve "Bu rzgar dindirebilir misin ocuk?" diye sordu. "Hayr efendim." "Demirle ilgili bir hnerin var m?" Demek istedii, Ged pusulay Roke Adasi'na doru evirebilir miydi? Yani pusula kuzeyi deil, Roke Adasi'n gsterecek-ti. Bu Denizustalarnn gizli tuttuklar hnerlerindendi. Ged yine hayr demek zorunda kald. "O halde," diye kkredi kaptan, rzgar ve yamurun arasn-dan, "seni Hort Kasabasi'ndan Roke Adasi'na geri gtrecek bir gemi bulman gerekecek. Roke Ada u anda batda bir yerlerde olmal ve bizi, bu havada oraya ancak bygc ulatrabilir. u anda gneye gitmemiz gerek." Ged bu haberi beenmedi nk gemicilerin Hort Kasabas hakknda konutuklarm; burasnn, insanlarn Gney Blgele-ri'ne alnp satld, ktlklerle dolu kanunsuz bir yer olduu-nu duymutu. Kreklere geri dnerek, gl kuvvetli bir olan 33 olan Andradeli arkadayla beraber iine devam etti. Davulun sesini duyuyor; geminin knda asl duran gemici lambasnn, rzgar savurduka, yamurun dvd karanlkta can ekien bir leke gibi k saarak salnm ve rpnm gryordu. O hengamede mmkn olduu kadar ok batya bakyordu. Derken, gemi tam kabaran bir dalgann zerindeyken, bir an iin, uuan karanlk sularn zerinden, bulutlar arasnda batmakta olan gnei andran bir k grd. Ama grd, gnein kzll deil, net bir kt. Krek arkada grmemiti ama Ged yine de grdn dierlerine syledi. Dmenci, dalgalarn tepesine ktklarnda, Ged'le beraber grd ama bunun sadece kavumakta olan gnein olduunu syledi. Bunun zerine Ged, su boaltan ocuklardan birine seslenerek, bir dakika iin yerini almam rica etti ve bir kez daha zorlukla ilerlenen sralarn arasndan, denize umamak iin tahtadan yontulmu pruvaya tutunarak, kaptana seslendi: "Kaptan! Batda grnen u k Roke Ada!" "Ben k mk grmyorum," diye kkredi kaptan ama daha szn bitirmemiti ki Ged eliyle bir yeri iaret etti. Hepsi, batda, grltl denizin kabarm kp zerinde parlayan grd. Yolcusunun hatr iin deil ama gemisini frtnann tehlike-sinden kurtarmak iin kaptan, hemen dmenciye batdaki a doru gitmesi iin seslendi. Yine de Ged'e "Oul, ayn bir Deni-zustas gibi konuuyorsun ama

sylemedi deme, eer bizi bu havada yanl yne doru ynlendiriyorsan, Roke Adasi'na yze-rek gitmek zorunda kalrsn," dedi. Artk frtnay arkalarna alp gideceklerine, frtnay yandan alarak krek ekmeye baladlar ki bu ok zor bir iti. Bordann tam ortasndan vuran dalgalar, onlar yeni rotalarnn gneyine doru srklyor, geminin iini de suyla dolduruyordu; o yzden su boaltma iine aralksz devam etmeleri artt. Ayrca gemi srklenirken, kreklerin suyun zerinde kalp krekileri oturduklar sralarn stne devirme tehlikesi olduundan, k-rekilerin de kreklerine dikkat etmesi gerekiyordu. Frtna bu34 lutlannn da etkisiyle hava hemen hemen kararmt, batlarmda kalan, yollarna devam etmelerine yardmc olan arada bir grebiliyorlard. Bylece abalamaya devam ettiler. En sonunda rzgar biraz yavalad ve nlerindeki k kmesi byd. Krek ekmeye devam ettiler ve yalnzca iki krek darbesi arasnda, sanki bir perdeden gemiesine frtnadan karak, batmakta olan gnein gkyznde ve denizde parlad sakin bir havaya girdiler. Kpkl dalgalarn zerinden, ok uzakta olmayan yksek, yuvarlak, yeil bir da ile dan altna kurulmu, kk sakin krfezinde gemilerin demirlemi olduu bir kasaba grdler. Elinin altndaki uzun dmene yaslanan dmenci, bam e-virip, "Kaptan, bu hakiki bir ada m yoksa bir by m?" diye sordu. "Sen dmeni dz tut, tahta kafa! Asln kreklere, yreksiz kleocuklar! O grdnz, her salan anlayabilecei gibi, Thwill Krfezi'yle Roke Tepesi! Asln kreklere!" Bylece, davulun vurular eliinde, yorgun argn krfeze doru krek ektiler. Krfezde herey sakindi, kasabadaki insanlarn ve alan bir ann sesini bile iitebiliyorlard. Frtnann hrts ve gmbrts ise uzaklarda kalmt. Bulutlar, adann kuzeyinde, dousunda ve gneyinde, adadan birer mil uzaklkta, karanlkta asl duruyorlard. Fakat Roke Adasi'nn zerinde, berrak gkyznde, yldzlar birer birer parlamaya balyordu. 35 111 BYCLER OKULU G E D o geceyi Glge'de geirdi; sabah olunca da etkenden arkasndan nee iinde, iyi dileklerini baran ilk deniz-yolda-larndan aynlarak doklara doru yrd. Birka dar ve dik caddenin etrafna toplanm yksek evleriyle Thwil kasabas, pek byk saylmazd. Yine de Ged'e buras, bir ehir kadar byk geldi. Nereye gideceini bilmediinden, nne kan ilk kasaba-lya Roke Okulu'nun mdrn nerede bulabileceim sordu. Adam onu yle yangzle uzun uzun szdkten sonra, "Akllya soru gerekmez; aptal ise bouna sorar," deyip yoluna devam etti. Ged, yan dik arduvaz daml evlerle, bir yan da byk bir binann duvaryla evrili bir meydana varana kadar yoku yukar yrd. Binann duvarndaki kk pencereler, evlerin bacalarn-dan daha yksekteydi. Byk gri ta bloklardan yaplm olan bina bir kaleye veya atoya benziyordu. Binann dibindeki meydan36 da pazar sergileri kurulmutu. Etrafta oraya buraya gidip gelen insanlar vard. Ged ayn soruyu, bu kez elinde bir sepet midye olan yal bir kadma sorunca kadn, "Mdr her zaman bulunduu yerde bulamazsn; bazen de olmad yerde bulursun," diye cevap verip, midyelerim bara bara satarak yoluna devam etti. Byk binann bir kesinde, kk, zellii olmayan ahap bir kap vard. Ged kapya gidip hzl hzl ald. Kapy aan yal adama, "Gont Adasi'ndaki Byc Ogion'dan, bu adadaki okulun mdrne bir mektup getirdim. Mdr aryorum ama artk daha fazla bilmece duymak ve alaya alnmak istemiyorum," dedi. "Aradn okul buras," dedi yal adam kibarca. "Ben kapcym. Eer girebilirsen buyur gir." Ged ileriye doru bir adm att. Kapdan ieri getiini zannetti fakat hala darda, kaldrmn zerinde, biraz nce durduu yerde duruyordu.

Bir kez daha ileriye doru bir adm att. Bir kez daha kapnn dnda kald. Kapc, ierden, tatl tatl onu seyrediyordu. Ged, armaktan ok kzmt; nk yine kendisiyle alay ediliyor gibi gelmiti ona. Yksek sesle, elleriyle, uzun sre nce teyzesinin retmi olduu Ama bysn yapt. Teyzesinin rettii byler iinde en nemlisi buydu; o da artk bu byy byk bir ustalkla yapyordu. Fakat yapt sadece bir cad efsunuydu; bu kapy kapal tutan gce hibir faydas olmamt. Bu da ie yaramaynca, Ged uzun sre, orada, kaldrmn zerinde kalakald. En sonunda, ieride beklemekte olan yal adama bakt. "Bana yardm etmezseniz," dedi isteksizce, "giremeyeceim." Kapc cevap verdi: "Adm syle." Ged yine bir sre durdu; nk can pahasma da olsa, insan gerek ismini yksek sesle sylemezdi. "Ben Ged," dedi yksek sesle. O zaman, admm att ve ak kapdan girdi. Gne arkadan geldii halde, yine de ona, arka-smda bir glge varm gibi geldi. Arkasna dnerken, ayn zamanda, eiin, az nce zannettii gibi ahap deil de fildii olduunu grd. Fakat hibir ek veya 37 balant yeri yoktu. Daha sonra bu kapmm Byk Ejderha'nm diinden kesilmi olduunu renecekti. Yal adamm arkasndan kapatt, iinden biraz gne geen kap ise, cilalanm boynuzdan yaplm, i yzne de Bin Yaprakl Aa'm resmi oyulmutu. "Bu eve hogeldin delikanl," dedi kapc ve daha fazla konumadan Ged'i hollerden ve koridorlardan geirerek, binann ilerinde bir yerde, ak bir avluya getirdi. Avlunun bir ksm talarla kaplyd fakat st ackt; im olan blmnde, gnein altnda, gen aalar arasnda bir eme akyordu. Ged burada, bir sre tek basma bekledi. Hi hareket etmedi, kalbi hzl hzl arpyordu; nk etrafnda grnmeyen varlklar ve gler hissettiim seziyordu. Burasnn sadece tatan deil, tatan da gl bir byyle yaplm olduunu da anlamt. Bilgeler Evi'nin en i odasnda bulunuyordu, bu oda gkyzne alyordu. Sonra birdenbire beyazlar giymi bir adamn, emenin akan sular-nm arkasndan kendisine bakmakta olduunu fark etti. Gz gze geldiklerinde, aacn dallarnda bir ku tmeye balad. O anda Ged, kuun sarkm, emeden havuza dklen suyun dilini, bulutlarn biimlerim, yapraklar arasnda dolanan rzgarn bam ve sonunu anlad: Kendisinin de, gne tarafn-dan sylenmi bir sz olduunu hissetti. Derken o an geti, kendisi de, dnya da, eski haline dnd, ya da neredeyse eski haline. Ogion'un yazm olduu mektubu uzatarak Babyc'nn nnde diz kmek iin ilerledi. Roke Mdr olan Babyc Nemmerle, yal bir adamd; dendiine gre, o sralar hayatta olan en yal insand. Ged'e memnuniyetle hogeldin diyen sesi, bir ku gibi titriyordu. Sa, sakal ve cbbesi beyazd; yllarm yavaa kulland iin, tm karanlklar ve arlklar zerinden szlm gitmi gibi grnyordu; yz yl boyunca oradan oraya srklenmi bir tahta par-as gibi aklam ve ypranmt. "Gzlerim ok zayflad, ustann bana yazm olduklarm okuyamyorum," dedi titreyen bir sesle, "bana okuyuver delikanl." Bylece Ged Hardca harflerle yazlm mektubu zerek 38 okudu. Mektupta sadece, Lord Nemmerle: Sana, eer rzgarlar doru eserse, Gontlu byclerin en by olabilecek birim yolluyorum, diye yazyordu. Mektup, Ogion'un Ged'in henz bilmedii gerek ismiyle deil, Rnlerle yazl ismi olan Kapal Az diye imzalanmt. "Zelzeleleri balayan biri tarafmdan gnderildiin iin iki misli kucaklyorum seni. Gont'tan buraya geldiinde, gen Ogi-on'u ok sevmitim. imdi bana yolculuunda getiin denizleri ve olan olaylar anlat bakalm delikanl." "Dnk frtnay saymazsak iyi bir yolculuk geirdim efen-dim." "Seni buraya hangi gemi getirdi?"

"Andradeler'de ticaret yapan Glge." "Kimin isteiyle geldin buraya?" "Kendi isteimle." Babyc nce Ged'e bakt, sonra basn evirdi ve akl adalar ve yllar iinde gezinen yal bir adam gibi mrldanarak, Ged'in anlamad bir dilde konumaya balad. Yine de mnl-danmasnn arasnda, kuun akrken, suyun da dklrken sylemi olduu kelimeler vard. By yapmyordu ama yine de se-sinde Ged'in akimi kartran bir g vard, yle ki onu rktt. Bir an iin kendini glgeler arasnda garip ve engin bir lde tek basma hissetti. Oysa, hala gn ndaki avluda duruyor, emenin krtsn iitiyordu. Ta terastan, imlerin zerinden, byk siyah bir ku, bir Osskil kuzgunu yryerek geldi. Babycnn cbbesinin ete-ine kadar ilerledi; karga burnu, aklta gibi gzleri ve tm si-yahlyla orada durup, Ged'e yan yan bakt. Nemmerle'nin dayanmakta olduu beyaz asay kere gagalaymca, yal byc mrldanmay brakt ve glmsedi. "Ks oyna delikanl," dedi en sonunda, bir ocukla konuur gibi. Ged bir kez daha tek dizinin stne kp onu selamlad. Ayaa kalktnda Babyc gitmiti. Sadece onu szmeye devam eden, gagasn yok olmu asay gagalayacakm gibi uzatan kuzgun kalmt. Ku, Ged'in Osskilce olduunu tahmin ettii bir dilde ko39 nutu. "Terrenon ussbuk" dedi gaklayarak. "Terrenon ussbuk orrek!" Ve geldii gibi caka satarak yrd gitti. Ged, nereye gideceim bilemeyerek, avludan ayrlmak iin dnd. Kemerli yolun altnda, kendisin! bayla kibarca selamlayan, uzun boylu bir genle karlat. "Adm Jasper, Havnor Adasi'ndaki Eolg Hkmdar Enwit'in oluyum. Bugn, Byk Ev'i gezdirmek ve elimden geldiince sorularnz cevaplamak zere hizmetinizdeyim. Size nasl hitap edebilirim efendim?" Hayat boyunca zengin tccarlar ve soylular arasnda hi bulunmam bir da kyls olan Ged'e, bu olann "efendim" ve "hizmetinizdeyim" szleri, eilerek selam vermeleri, selam verirken ayam sryerek geri ekmeleri, hep alay gibi geliyordu. Ksaca "Bana evik Atmaca derler," dedi. Dieri, sanki daha kibar bir cevap bekliyormu gibi durak-sad; baka bir cevap alamaynca doruldu ve biraz yana dnd. Ged'den bir iki ya daha bykt. ok uzun boyluydu, gergin bir zarafetle yryor ve bir dans gibi pozlar veriyordu (diye dnd Ged). Gri cbbesinin kaponunu arkaya atmt. Ged'i ilk nce okulun bir rencisi olarak, stne uyan, ayn tr bir cbbe ve ihtiyac olan dier giysileri bulabilecei giysi odasna gtrd. Ged setii koyu gri renkli cbbeyi zerine giyince Jasper, "Artk bizden biri oldunuz," dedi. Jasper konuurken yznde belli belirsiz bir glmseme oluyordu, yle ki Ged kelimelerinin altnda bir alay aryordu, "insan byc yapan kl mdr?" diye cevap verdi ask bir yzle. "Hayr," dedi byk olan. "Ama duyduuma gre, insan insan yapan davranlarym. imdi nereye?" "Nereye istersen. Ben Ev'i tanmyorum," Jasper onu Byk Ev'in koridorlarndan geirerek, ak avlular, st rtl salonlar, bilgelik kitaplar ve Rn ciltlerinin sakland Raflar Odasi'n, tm okulun bayram gnleri topland byk Ocakba Salonu'nu, yukar kat, kule ve tavanarasn-daki, rencilerin ve hocalarn uyuduklar kk hcreleri gsterdi. Thwil kasabasnn dik atlarna ve denize bakan ufak bir penceresi olan Ged'in hcresi. Gney Kulesi'ndeydi. Dier hc40 reler gibi, bir kede duran ot yataktan baka eyas yoktu. "Burada ok sade bir hayat sryoruz," dedi Jasper, "Ama sanrm bu sizi pek rahatsz etmez." "Ben alknm." Kendisinin, bu marur ve kibar genle eit olduunu gstermeye alarak hemen ekledi: "Herhalde sen ilk geldiinde buna alk deildin." Jasper ona bakt, baklar "Sen, Havnor Adasi'ndaki Eolg lkesi'nin Hkmdar'nn olu olan benim, kim olduumu, nele-re alk olduumu, ne

bilirsin ki?" diyordu. Yksek sesle ise sadece, "yle byrn," dedi. Onlar yukardayken bir gong al-mt. Aaya, yemekhanenin Uzun Masa'snda, yzden fazla olan ve delikanlyla birlikte len yemein! yemeye indiler. Herkes, yemekhaneye alan ufak pencerelerden alarla akalaarak, pencere pervazlarndaki duman tten byk kaselerde-ki yemeklerden tabaklarna alyor. Uzun Masa'da istedii yere oturuyordu. "Diyorlar ki," dedi Jasper Ged'e, "bu masaya ka kii oturursa otursun, hep bo bir yer vardr." Gerekten de, hem tantanayla yemek yiyen ve konuan grltc olanlara, hem de cbbelerinin yakalar gmle tutturulmu, ya ift ift ya da tek balanna, sanki dnecek ok eyleri varm gibi ask ve dnceli bir suratla oturan, yaa daha byk delikanllara yer vard. Jasper Ged'i, Vetch adnda, pek konukan olmayan fakat byk bir itahla yemeini yiyen yapl bir ocuun yanma oturttu. Vetch Dou Uyreleri aksanyla konuuyordu; teni ok koyuydu; Adalar Diyar'ndaki birok insan ve Ged ile Jasper gibi kzl-kahve deil de, siyahi bir teni vard. Basit bir insand, davranlar da fazla ince deildi. Yemeyi bitirince, yemekten ikayet etti, fakat sonra Ged'e dnerek, "En azndan buradaki birok ey gibi gzba deil, insann iini styor," dedi. Ged Vetch'in ne demek istediim anlayamad, fakat ona kam kaynad ve yemekten sonra da yanlarnda kald iin ok memnun oldu. Ged etraf rensin diye, beraberce kasabaya gittiler. Thwil' in caddeleri, hem az, hem de ksayd; yksek atl evlerin ara-snda dolandlar, burada insan rahatlkla yolunu kaybedeblirdi. Garip bir kasabayd; tm dier kasabalardaki insanlar gibi balk41 , ii ve zanaatkar olan insanlar da garipti; Bilgeler Adasi'nda srekli kullanlan bylere o kadar almlard ki kendileri de yar-sihirbaz saylrlard. insanlar (Ged'in de renmi olduu gibi) bilmecelerle konuuyor, bir ocuun bala dntn veya ku olup utuunu grdklerinde, bunun okul ocuklarnm bir akas olduunu bildiklerinden, gzlerin! bile krpmyor, umursamadan ayakkab tamirine veya koyun eti kesmeye devam ediyorlard. Arka Kap'dan kan olan. Byk Ev'in bahesinden do-lanarak, berrak Thwilbum'n zerindeki tahta kprden geip, kuzeydeki ormana, krlara gittiler. zledikleri yol dolana dolana trmanyordu. Gnein tm pariaklna ramen koyu glgeler iinde olan mee koruluklarm getiler. Sol tarafta, Ged'in, bir trl net olarak gremedii, pek de uzakta olmayan bir koruluk vard. Neredeyse ulaacakmsnz gibi grnse de yol oraya hi ulamyordu. Ged bu korudaki aalarn ne tr aalar olduunu da tam olarak kartamamt. Ged'in nereye baktm gren Vetch, "Oras Varlk Komu. Biz daha oraya gelemiyoruz..." dedi yumuak bir sesle. Gne altndaki scak ayrlarda sar iekler amt. "K-vlcimotu," dedi Jasper. "Erreth-Akbe'nin, Adalar Ate Tanr-s'na kar koruduu zamanlarda, rzgarn, yanan Ilien'in klleri-ni getirip brakt yerlerde biter." Jasper solmu bir iei fle-yince, iekten kurtulan tohumlar, gne nda kvlcmlar gibi uutular. Yol onlar, Ged'in Roke Adasi'nn byl sularna girdikle-rinde gemiden grm olduu, yuvarlak ve aasz, byk yeil bir tepenin eteklerinden dolatrp yukar kard. Jasper yamata durdu. "Havnor'dayken Gont bycl konusunda ok ey duymutum; hep de olumlu eyler. yle ki uzun zamandr bunun bir rneini grmek istiyordum. imdi yanmzda bir Gont-lu var. u anda da kkleri dnyann merkezine kadar inen Roke Tepesi'nin yamacnda duruyoruz. Burada btn byler ok kuvvetli tutar. Bize bir numara gster evik Atmaca. Bize slu-bunu gster." 42 Kafas karan ve aran Ged hi sesini kartmad. "Daha sonra Jasper," dedi Vetch, her zamanki yaln haliyle. "Onu biraz rahat brak." "Ya bir hneri ya da gc var, yoksa kapc onu ieri sok-mazd. Neden imdi gstermesin? Ha imdi ha sonra, ne fark eder? yle deil mi evik Atmaca?" "Hem hnerim, hem de gcm var," dedi Ged. "Bana neden sz ettiim gster."

"Elbette gzbandan, grnt oyunlarndan bahsediyorum. Bunun gibi." Jasper, parmayla iaret ederek birka garip kelime syledi; yamata iaret ettii yerde, yeil otlarn arasnda, ince iplik gibi bir su akmaya balad; derken bir kaynaa dnen su tepeden aaya akt. Ged elini caya soktu, slakt. Biraz iti, serindi. Yine de insann susuzluunu gidermiyordu, nk sadece gz-bayd. Jasper, baka bir kelimeyle suyu durdurdu, otlar gnein altnda kupkuru dalgalandlar. "Sra sende Vetch," dedi souk tebessmyle. Vetch ask suratla bam kad fakat yine de eline bir avu toprak ald, kara parmaklaryla ekil vererek, skarak, okayarak, topraa monoton bir ark okudu. Birdenbire elindeki toprak, kk gvdesi tyl, ariya benzer bir bcee dnt, vzldya-rak Roke Tepesi'nin zerinden utu ve gzden kayboldu. Ged olanlar ylgn bir halde seyretti. Ky cadlarnm sihirle-rinden, kei arma, siilleri iyi etme, ykleri harekete geirme ve kapkaca tamir etme bylerinden baka ne biliyordu sanki? "Ben byle numaralar yapmam," dedi. Yollanna devam etme yanl olan Vetch iin, bu yeterli bir cevapl, ama Jasper "Neden yapmazmsn?" dedi. "Byclk bir oyun deildir. Biz Gontlular byy zevk iin veya vg almak iin yapmayz," diye cevap verdi Ged, kibirle. "Ya siz ne iin yapyorsunuz," diye sordu Jasper, "para iin n?" "Hayr!..." Fakat, cahilliim gizlemek ve gururunu kurtar43 mak iin syleyecek baka ey bulamad. Jasper gld - ama kt niyetle deil; sonra, onlar Roke Tepesi'ne doru ynelterek, yola koyuldu. Ged, bir aptal gibi davrandnn farknda, fakat bundan Jasper' sorumlu tutarak, krk bir kalp ve ask bir suratla onu izledi. O gece, soukta, ot yatann zerinde, Roke'un Byk Ev'inin mutlak sessizliinde, cbbesine sarmarak yattnda, bu yerin tuhafl ile burada yaplm olan sihirlerin ve bylerin dncesi, stne stne gelmeye balad. Karanlk onu sarmalad, iini korku doldurdu. O an, Roke dnda herhangi bir yerde olmaya razyd. Ama o srada Vetch, hasmn zerinde sallanan mavimsi tlsm kresiyle kapma geldi ve biraz laflamak iin ieri girip giremeyeceim sordu. Ged'e Gont hakknda sorular sordu; sonra kylerindeki evlerin bacalarmdan kan dumanlarn komik isimli adalar arasna skm sessiz denize doru dald, Dou Uyreleri'nde bulunan, kendi yaad adalardan zlemle sz etti. Komik isimli adalar: Korp, Kopp ve Holp, Ven-way ve Vemish, ffish, Koppish ve Sneg. Bu adalarn konumlar-n Ged'e anlatmak iin parmayla yerdeki talarn zerine izdii izgiler, sanki gmten bir ubukla izilmi gibi bir sre parldadktan sonra silindiler. Vetch yldr okuldayd, yaknda Sihirbaz olacakt. kinci derecelerdeki byclk sanatyla pek ilgilenmiyordu. Buna ramen iinde daha byk, henz renmemi olduu bir yetenei vard: yilik sanat. O gece ve o geceyi takip eden gnlerde hep Ged'le arkadalk etti; Ged'in geri evire-meyecei kadar ak kalpli ve salam bir arkadalk sundu ona. Fakat Vetch ayn zamanda, Roke Tepesi'nde Ged'i aptal yerine koyan Jasper'n da arkadayd. Ged bu olay bir trl unu-tamyordu; grne gre, onunla hep kibar bir tonda ve alayc bir tebessmle konuan Jasper da ondan farkszd. Ged aalanmay ya da hafife alnmay kaldracak biri deildi. Gnn birin-de, hem Jasper'n bir eit nderlik yapt br ocuklara, hem de Jasper'a, gcnn gerekte ne kadar byk olduunu kantla-maya and iti. Ne kadar akll olurlarsa olsunlar, hibiri byclkle bir ky kurtarm deildi. Sonra, hibiri iin Ogion, bu 44 Gont Adasi'mn en byk bycs olacak diye yazmamt. Bylece gururunu besleyerek tm dikkatim kendisine verilen devlerde toplad: Dokuzlar diye anlan, Roke'un gri cbbeli Ustalar'nn rettii dersler, numaralar, tarih ve hnerlerde. Her gn, bir sre, ona kahramanlarn servenlerim ve bilgeliin trklerini reten Okuyucu Usta ile alyordu, lk olarak en eski ark olan Ea'nn Yaradl ile balamlard. Sonra dier ocuklarn bazlaryla birlikte

Yelanahtar Usta ile rzgar ve iklim sanatlar zerinde alyorlard, ilkbaharn ve ilkyazn parlak gnlerim, hep Roke Krfezi'nde, kelimelerle dmen kullanmay, dalgalar yattrmay, dnya rzganna konumay ve byrzgan karmay renebilmek iin, kk yelkenlilere bi-nerek geirdiler. Bunlar ok karmak becerilerdi, o yzden sk sk aniden esen ters bir rzgarn etkisiyle, bir bordadan dierine geen yelkenlinin sereni Ged'in basma arpyor veya koskoca krfezde dnya kadar bo yer varken, onun teknesi gidip bir bakas ile arpyor veya teknedeki olanlarn birden umulmadk bir anda, beklenmedik koca bir dalgayla devrilen tekneden denize dyordu. Otlarn yetime biimlerim ve zelliklerin! reten ifac Usta ile birlikte karada yaptklar geziler daha sakin geiyordu. El Usta da onlara, hokkabazlk, el abukluu ve Dnm sanatnm basit numaralarm retiyordu. Tm bu almalar Ged ok abuk kavryordu; bir ay iinde, ondan bir yl nce Roke'a gelmi olan ocuklar gemeye balad. zellikle de gzba numaralarm ok abuk kavram-t, yle ki sanki bunlar bilerek domutu da birisinin ona hatr-latmas gerekmiti. El Usta, rettii becerilerin gzellii ve in-celiinden sonsuz bir zevk alan kibar, neeli, yal bir adamd. Ged ksa surede ona kar duyduu korkuyu yendi ve durmadan yeni yeni byler retmesin! istedi; Usta her seferinde glmseyerek ona istedii eyleri retti. Fakat bir gn Ged, aklnda Jasper' mahcup etme dncesiyle. Grnt Avlusu'nda, El Usta'ya, "Hocam, tm bu efsunlar hemen hemen ayn; insan birisi-ni bildi mi brlerini de yapabilir. Sonra, bynn etkisi geer gemez grnt de kayboluyor. Mesela, bir ta elmas haline d45 ntrnce," dedi, elinin bir hareketi ve tek bir kelimeyle dedii-ni yaparak; "elmasn elmas olarak kalmas iin ne yapmalym? Dnm bys nasl kilitlenir, nasl sabitletirilir?" El Usta, Ged'in avucunda ldayan, ejderhalarn bekilik ettii hazineler kadar parlak duran deerli tasa bakt. Yal Usta "Tolk" diye mrldannca mcevherin yerini gri bir aklta ald. El Usta bu ta eline alp uzun uzun tuttu. "Bu bir ta. Gerek Li-san'da ise tolk," dedi, Ged'in yzne tatl tatl bakarak. "Roke Adam meydana getiren talardan biri, insanlarn zerinde yaadklar kuru topraktan bir para. O, kendisi. Dnyann bir par-as. Gzba ile onu bir elmas ya da bir iek, bir sinek, bir gz ya da bir alev gibi gsterebilirsin..." Usta anlattka, ta ekilden ekile giriyordu; sonunda tekrar ta oldu. "Ama bu sadece bir grnt. Gzba, sadece onu gzleyenin duyularm kandrr; insann onu grdn, duyduunu veya hissettiini zannetme-sini salar. Ama nesneyi deitiremez. Bu ta bir elmas yapa-bilmen iin onun gerek ismini deitirmen gerekir. Ve bunu da yapmak demek olum, bu kadar ufak bir parasn deitirsen de, dnyay deitirmen demektir. Bu olmayacak bir ey deil. Gerekten olmayacak bir ey deil. Bu Dnm Ustasi'nn sanat; bunu renmeye hazr olduunda reneceksin zaten. Fakat sonucunun ne gibi bir hayr veya er getireceim bilmeden, tek bir eyi bile, ne bir ta ne bir kum tanesin! dntrmemeli-sin. Dnya bir denge iindedir, Denge'dedir. Byclerin Dntrme ve arma gleri dnyann dengesini bozabilir. Bu g, tehlikeli bir gtr. Korkun bir gtr. Bilgiyi izlemeli, ge-reksinime hizmet etmelidir. Bir mum yakan bir glge yaratr..." < Sonra tekrar akltana bakt. "Biliyor musun, ta da gzel ( bir eydir," dedi. Eskisi kadar ciddi deildi artk. "Eer Yerde- niz Adalar elmastan yaplm olsayd, halimiz harap olurda j Gzbann zevkini kar oul, brak talar da ta olarak kalsn." l Glmsedi, fakat Ged tatmin olmamt. insan bir bycy sr' c larn renmek iin sktrnca, ayn Ogion gibi, dengeden, teh ^ ilkeden, karanlktan konuup dururlar. Ama mutlaka, Gzba z 'nn bu ocuka oyunlarm ap da Dntrme ve al 46 l ma'nm gerek sanatlarm renmi olan bir byc, istediim yapabilecek gtedir; dnyay caninin ektii gibi dengeleyebi-lir ve karanl kendi yla alt edebilir.

Koridorda, baarlar okulda yaylmaya baladktan sonra Ged'le daha arkadaa ama daha alayc bir tonda konumaya balayan Jasper'la karlat. "Mutsuz grnyorsun evik Atmaca," dedi Jasper bu sefer, "hokkabazlk numaralarn ters mi gitti?" Kendisin! hep Jasper'la eit koullara koymak isteyen Ged, Jasper'n alayc tonunu duymazla gelerek, hemen cevap verdi: "Hokkabazlktan bktm, sadece uzak diyarlardaki ve atolardaki aylak soylular elendirmeye yarayan, bu gzba numaralann-dan bktm. Bugne kadar Roke Adasi'nda bana rettikleri tek adam gibi by, tlsm ve biraz da, hava deitirme numaralar. Geri kalan herey aldatmaca." "Aldatmacalar bile," dedi Jasper, "aptallarn elinde tehlike yaratabilir." Bu sz zerine Ged suratna bir tokat yemicesine dnp, Jasper'a doru birka adm att; ama byk olan, sanki hi kt niyeti yokmuasna glmseyip bam o gergin, nazik tavryla sallad ve yoluna devam etti. inde kpren bir hiddetle kalakalan Ged, Jasper'n arkasndan bakarken rakibim, sadece basit bir gzba karlamasnda deil, bir g snavnda yenmeye yemin etti. Kendisini kantla-yp, onu kk drecekti. Jasper'n ona, kibirlice, nefretle ve kk grerek tepeden bakmasna izin veremezdi. Ged, Jasper'n neden kendisinden nefret edebileceim hi durup dnmemiti. Sadece kendisinin neden Jasper'dan nefret ettiini biliyordu. Dier raklar ksa bir sre sonra, ne akadan, rde- ne de gerekten Ged'le ak atamayacaklarm anlamlard; onun rdu, iin, kimisi vgyle kimisi de garezinden, "Bu ocuk doutan >n.' byc, kimsenin onu gemesine izin vermiyor," diyorlard. Sasr dece Jasper, ne onu vyor, ne de ondan saknyor, sadece kibir-teh li kibirli glerek ona tepeden bakyordu. O yzden de geriye, re-zba zil edilecek tek rakip olarak Jasper kalyordu. ar; Kendi gururunun bir paras olan, kr krne giritii ve 47 bytt bu rekabette. El Usta'nn kibarca uyarm olduu tehlikeyi, karanl, grememiti; gremezdi de. Hiddetten gzleri kr olmad zamanlar, henz ne Jasper'n ne de daha byk ocuklardan herhangi birinin rakibi olmayacam ok iyi gryor, bu yzden almaya devam ediyor ve olaan devlerin! yerine getiriyordu. Yaz sonunda dersler biraz hafiflemiti, bu yzden spora daha ok vakit ayrabiliyorlard: Krfezde yaplan byl kayk yarlar; Byk Ev'in avlularn-da yaplan Gzba gsterileri; uzayan akamlarda, korularda oynanan, ebenin de saklananlarn da grnmez olduu ve sadece seslerin glerek, birbirine seslenerek, aalarm arasnda, seri ve solgun tlsmklarn izleyerek ve atlatarak dolat lgn saklamba oyunlar. Derken, sonbahar yaklarken, yeni byler denedikleri derslerine tekrar baladlar. Bylece Ged'in Roke'taki ilk aylar, tutkuyla ve harikalarla dolu olarak abucak geiverdi. Kn herey deiikli. Ged, yedi arkadayla beraber. Yalnz Kule'nin bulunduu, Roke Adasi'nn en kuzey ucundaki burna yolland. Burada, hibir dilde, hibir anlama gelmeyen Kurrem-karmerruk adndaki simci Usta tek basma oturuyordu. Kule'nin yaknnda ne bir ev, ne de bir tarla vard. Kuzey uurumlannn stnde kasvetli bir grn vard kulenin; k denizinin zerindeki bulutlar boz renkliydi; simci'nin sekiz rencisinin ren-mesi gereken isimler ise bitmek tkenmek bilmiyordu. Kule'nin yksek tavanl odasnda, Kurremkarmerruk, aralanna oturup, gece yanlarna, mrekkep katlarn zerinden silininceye kadar, renmeleri gereken isim listeleri kartyordu. Oda, Peln Denizi' nde kk bir adack olan Lossow'un kylarndaki her burun, nokta, krfez, koy, boaz, kanal, liman, slk, kayalk ve kayann ismini geceyarsndan nce renmesi gereken bir rencinin i ekmeleri ve Usta'nn kaleminin hrts dnda hep souk, lo ve sessizdi. Eer rencilerden biri ikayet edecek olsa. Usta bir ey sylemez fakat listeyi uzatr veya "Denizci Ustas olacak birisinin, denizdeki her zerrenin gerek ismini bilmesi gerekir," derdi. < Ged, bazen i ekse de, hi ikayet etmezdi. Bu tozlu ve 48 ;

dipsiz eitim konusunda, her eyin, her yerin ve her varln gerek ismini renme iinin, yani elde etmeye alt gcn, kuru bir kuyunun dibindeki mcevher gibi bir ey olduunu anla-mt. nk by denen ey bundan oluuyordu, yani bir eyi gerek ismiyle adlandrmaktan. Bunu Kurremkarmerruk, geldikleri ilk gece, Kule'de onlara sylemi, bir daha da tekrarlama-mt, ama Ged'in aklndan hi kmamt. "Birok gl byc," demiti Kurrremkarmerruk, "tm hayatlarm, bir tek eyin ismini arayarak geirirler; tek bir gizli veya kaybolmu ismi ara-yarak. Yine de listeler tamamlanm deildir. Ne de dnyann sonuna kadar tamamlanabilecektir. Dinleyin, o zaman nedenim anlarsnz. Gne altndaki bu dnyada ve gnein varolmad dier dnyada, insanla ve insann lisanyla hi ilgisi olmayan, ok ey vardr. Ve bizim gcmzden baka gler. Fakat by, gerek by, ancak Yerdeniz'in Hard dilini veya bu dilin tremi olduu Kadim Lisan konuanlar tarafndan yaplabilir. "Bu, ejderhalarn konutuu dildir. Ve dnyann adalarm ve trklerimizin, arklarmzn, bylerimizin, sihirlerimizin ve dualarmzn dilini yaratan Segoy'un konutuu dildir. Bu dilin kelimeleri, bizim Hard dilindeki kelimelerin arasna saklanm veya deitirilmitir. Biz dalgalarn zerindeki kpklere sukien diyoruz; bu Kadim Lisan'daki iki kelimeden tretilmitir: suk, yani ty ve inien, yani deniz, kelimelerinden. Denizin ty de kpk oluyor. Ama kpkleri sukien diyerek byleyemezsi-niz, onun Kadim Lisan'daki esas adm kullanmanz gerekir: es-sa. Her cad Kadim Lisan'dan bir iki kelime bilir; bycler ise ok kelime bilir. Fakat yine de daha fazla kelime vardr, bazlar yzyllar iinde kaybolmutur, bazlar gizlenmitir ve bazlarm da sadece ejderhalar ve Dnya'nn Kadim Gleri bilir; bazlar ise hibir canl tarafndan bilinmez, bu kelimeleri de hibir insan bulamaz. nk bu dilin bir sonu yoktur. "Nedeni ise u: Denizin ismi mien'dir, pekala. Ama bizim Deniz dediimiz denizin, Kadim Lisan'da baka bir ismi var. Hibir varln iki ismi olamayacana gre, demek ki inien Deniz dndaki btn denizler anlamma geliyor. Ve tabii ki, as49 lnda sadece o anlama da gelmiyor nk kendilerine zg isimleri olan saysz denizler, koylar ve boazlar var. Yani Denizci Ustas Bycler'den birisi, tm okyanusu, bir frtna veya frtna dindirme efsunu ile byleyecek kadar lgn olsayd, bys sadece inien kelimesini deil. Adalar Diyar'ndaki, D Uyreler'deki ve ta uzaklarda isimlerin varolmad yerlerdeki denizin de, her ke bucann ismini kapsard. Bylece, bize by yapma gcn veren, bu ekilde bu gcn snrlarm da izmi oluyor. Bir byc, sadece yaknnda olup ismini tam ve net olarak koyabildii eyleri denetimi altnda tutabilir. Bu da iyi bir eydir. Eer byle olmasayd, gllerin ktlkleri ve de bilgelerin delilikleri, oktan deitirilemeyecek eyleri deitirme yollarm arar, Denge'yi bozard. Dengesi bozulan deniz, zerinde tehlikelere maruz kalarak yaadmz karalar basar ve eski sessizlikte tm sesler ve isimler kaybolurdu." Ged bu szler zerinde uzun uzun dnd ve bunu akimin derinlerine kazd. Yine de devin soyluluu, Kule'de yaplan bir yllk uzun almalar daha elenceli bir hale sokmuyor, ko-laylatrmyordu. Yl sonunda Kurremkarmerruk, "ok iyi bir balang yaptn," dedi. Ama o kadar. Bycler doru sylerler; o yl Ged'in simler konusunda kazanmaya abalad ustaln, tm hayat boyunca renmeye alaca eylerin sadece bir balangc olduu doruydu. Ged'e, Yalnz Kule'den, beraber geldii arkadalarndan nce ayrlmas iin izin verildi, nk o daha abuk renmiti; fakat ald btn vg buydu. K balarnda Ged, tek basma, ssz yollardan gneye doru ilerleyerek, aday bir batan bir baa geti. Akam olduunda yamur yamaya balad. Yamuru durdurmak iin by yapmad nk Roke Adasi'nn hava koullar, Yelanahtar Usta'dan sorulurdu ve kimse onun iine bumunu sokmazd. Ulu bir pen-dik aacnn akma snp cbbesine sannarak uzannca, aklna, eski ustas Ogion geldi. Hala yapraksz dallar ve yaan yamur altnda uyuyarak, Gont tepelerindeki gezilerine devam ediyordur, diye dnd. Ogion'u dnnce, Ged, kendi kendine glmsedi; Ogion'u ne zaman dnse ii huzur doluyordu. Suyun

50 fsltsyla dolu souk karanlkta, huzur iinde bir uykuya dald. Gn doarken uyanarak basn kaldrd; yamur durmutu. Cb-besinin kvrmlar iinde, snmak iin kvrhp snm kk bir hayvann uyumakta olduunu grd. Bu hayvann, az rastlanr, garip bir yaratk olan otak olduunu grnce, ard. Bu yaratklara, sadece Adalar Diyar'nn gneyindeki drt ada olan Roke, Ensmer, Pody ve Wathort'ta rastlanr. Bunlar minik, ipek gibi parlak grnl, ablak suratl, koyu kahverengi veya gri-kahverengi benekli tyleri olan, kocaman gzl hayvanlardr. Huysuz olan bu hayvanlarn dileri keskindir; o yzden de evcilletirilmezler. Bu hayvanlarn sesleri yoktur. Yine de Ged bu otak okamaya balad. Hayvan uyand, beyaz dilerim ve kk kahverengi dilini gstererek esnedi, rkmemiti. "Otak," dedi Ged, sonra Kule'de rendii binlerce hayvan ismi-ni hatrlayarak, bir kez daha, ama bu kez Kadim Lisan'daki esas ismiyle seslendi hayvana, "Hoeg! Benimle gelmek ister misin?" Otak gelip Ged'in avucuna oturdu ve tylerim yalamaya balad. Ged hayvan omuzuna, kaponunun katlar arasna yerletir-di; hayvan orada kald. Gndz, bazen aa atlayp ormana doru gidiyor fakat her seferinde geri geliyordu. Bir keresinde yakalad bir orman faresini de aznda getirdi. Ged glerek hayvana, avm yemesini, nk kendisinin oru tuttuunu syledi; o gece Gndnm Bayrami'yd. Bylece, slak akam karanlnda, Roke tepesini anca, Byk Ev'in zerinde oynamakta olan tl-smklarn grd. Ev'e girdi. Atein yla aydnlanm salonda bulunan ustalar ve arkadalar onu karlad. Aslnda dnebilecei bir yuvas olmayan Ged, kendisini yuvasna geri dnm gibi hissediyordu. Tand yzleri grmek onu mutlu etti; en ok da kara yznde koca bir tebessmle onu kucaklamak iin ilerleyen Vetch'i grnce mutlu oldu. Bu yl, arkadam tahmin ettiin-den de ok zlemiti. Vetch, o sonbahar. Sihirbaz ilan edilmiti, artk rak deildi ama bu, ikisinin arasna bir engel olarak girme-miti. Hemen sohbet etmeye baladlar. Ged'e, o ilk saat iinde Vetch'le konutuklar, bir koca ylda Yalnz Kule'de konutukla51 nnm toplammdan daha uzun srm gibi geldi. Ocakba Salonu'na, bayram erefine kurulmu olan uzun masaya, yemee otururken, otak hala Ged'in omuzunda, kapo-nunun kvrmlar arasnda duruyordu. Vetch, kk hayvan g-rnce ok hayret etti; onu okamak iin elini uzattnda, otak dilerini gsterdi. Vetch gld. "Ta ve emelerin Kadim Gleri'nin, vahi hayvanlarca sevilen insanlara, insan sesiyle konutuu sylenir, evik Atmaca." "Gontlu byclerin, genellikle cinleri olduu da sylenir," dedi Vetch'in br yannda oturan Jasper. "Bizim Lord Nem-merle'nin kuzgunu var, sonra arklar, Ark'n Kzl Bycs' nn de, altn bir zincirle gezdirdii yabani bir domuzu olduunu anlatyor. Ama bugne kadar kaponunda fare besleyen bir sihirbaz duymamstm." Bu sze herkes gld, Ged de onlarla beraber gld. Bu nee dolu bir geceydi; ve orada, o neenin ve o scakln iinde olabildii ve bayram arkadalar ile birlikte kutlayabildii iin, ok mutluydu. Fakat Jasper'n tm szleri gibi, bu akas da si-nirlerini germiti. O gece, kendisi de nl bir sihirbaz olan O Lordu, okulun ko-nuuydu. Bir zamanlar Babyc'nn rencisi olan Lord, ara sra Roke'a, K Bayram veya yazm kutlanan Uzun Dans iin ge-lirdi. Yannda, yeni parlatlm bakr kadar parlak grnl, siyah salar opallerle ssl, zarif ve gen bir kadn olan kar vard. Byk Ev'in salonlarnda, kadnlara pek rastlanmazd; yal ustalarn bir ksm kadn, orada olmasm hi onaylamyormuca-sna szyorlard. Ama genler, tm dikkatleriyle bakyorlard kadna. "Byle biri iin," dedi Vetch Ged'e, "en gl bylerimi yapabilirim..." ini ekti ve gld. "Sadece bir kadn o," diye cevap verdi Ged. "Prenses Eifarran da sadece bir kadnd," dedi Vetch, "ama onun iin tm Enlad heba olmu, Havnor'un Kahraman Bycs lm ve Solea Ada da denizin dibine batmt."

"Eski masallar," dedi Ged. Ama o da, bu kadnn, eski ma52 sallarda anlatlan, lmcl gzellerden olup olmadm merak ederek, O Leydisi'ne bakmaya balamt. Okuyucu Usta, Gen Kraln Kahramanlklar adl arky syledi, sonra hep birlikte K arklar sylediler. Beraberce masadan kalkmadan nce, bir duraksama oldu. Bundan yararlanan Jasper kalkarak, Babyc, konuklar ve Ustalar'm oturmakta olduu, ocaa en yakn masaya gitti ve O Leydisi'yle konumaya balad. Jasper artk bir olan ocuu deil, cbbesinin yakas gm bir tokayla tutturulmu, uzun boylu ve gsterili bir delikanlyd. O da artk bir Sihirbaz olmutu. Gm toka da bunun gstergesiydi. Kadn Jasper'n sylediklerine glmsedi; siyah sandaki opaller parlad. Sonra Ustalar, hogryle balarm sallaynca, Jasper kadn iin bir gzba yapt. Ta zeminden fkran beyaz bir aa yaratt. Aacn dallar, salonun yksek tavanndaki at kirilerine deiyor ve her daldaki her srgnden, her biri ayr bir gne olan, altn birer elma parlyordu; nk bu bir Yl Aaci'yd. Derken dallarn arasndan, kuyruu den karlar andran, beyaz bir ku utu. Elmalar silikleerek tohumlara, tohumlar da kristal damlacklarna dntler. Bu damlalar yamurun sesiyle aatan dklrken, dallarda ate krmzs yapraklar ve yldz gibi beyaz iekler bitti. Ve bylece grnt yava yava kayboldu. O Leydisi, heyecanla bir lk att ve ustalndan dolay gen sihirbaza olan vgsn belirtmek iin, prl prl parlayan basn edi. "Bizle 0-tokne'ye gel; 0-tokne'de bizimle beraber yasa... Bizimle gelebilir, yle deil mi Lordum?" diye sordu sert bir adam olan kocasna, ocuka. Ama Jasper sadece, "Buradaki Ustalarma ve size layk olabilecek hnerler renince, hanmm, o zaman memnuniyetle gelir, sonsuza kadar size zevkle hizmet ederim," dedi. Bylece orada bulunan herkesi memnun etmi oldu; Ged hari. Ged vglere katld ama kalbiyle deil. "Ben daha iyisini yapabilirdim," dedi kendi kendine, ac bir kskanlkla. Bu olaydan sonra, gecenin tm elencesi onun iin bitmiti. 53 IV GLGENN SERBEST KALII O BAHAR Ged, Vetch'i ve Jasper' pek gremedi, nk onlar artk raklarn adm bile atamadklar Varlk Korusu'nun gizlilii iinde. ekillendirme Ustas ile alyorlard. Ged Byk Ev'de kalm, Ustalaryla, sihirbazlarn uyguladklar ustalklar zerinde alyordu. Sihirbazlar sihir yapar, yani rzgar karrlar, hava durumunu kontrol ederler, kayplar bulurlar, balarlar, bycdemirci veya bycsanat olarak alrlar, anlatc, okuyucu, frk veya ifac olurlard ama asa tamazlard. Geceleri hcresinde, tek basma, kitabinin tepesinde mum veya lamba yerine bir tlsm, Byk Tlsinilar'da kullanlan leri Rnleri ya da Ea Rnlerini alt. Bu beceriler ona ok kolay geliyordu. renciler arasnda, falanca ustann veya filanca us54 tann, Gontlu ocuun bugne kadar Roke'ta gelmi gemi en abuk renen renci olduunu syledii dedikodular yaylyordu. Ayrca, otakn Ged'in kulana bilgi fsldayan gizlenmi bir ruh olduu yolundaki sylentiler de byyordu. Hatta hatta, Babyc'nn kuzgununun Ged'i, ilk geldiinde, "gelecein Babycs," diye selamlad bile syleniyordu. Bu tr yk-lere inanp inanmadklar veya Ged'i sevip sevmedikleri bilinmez, ama arkadalarnn ou Ged'i takdir ediyor, baharn uzayan akamlarnda oynadklar oyunlarda, az da olsa keyfi gelip, oyunu idare etmek iin onlarla beraber oynayan Ged'in pei sra gitmekten gurur duyuyorlard. Fakat genellikle Ged demek, almak, gurur ve hiddet demekti; dierlerinden hep ayr dururdu. renciler arasnda, Vetch de ortalklarda olmad iin, hi arkada yoktu; bir arkada olmadnn farknda bile deildi. Ged on be yasma gelmiti; asa tayan byclerin Yksek Sanatlar'm renmek iin henz ok kkl. Fakat gzbaclk sanatnn inceliklerim renmekte o kadar hzlyd ki, kendisi de gen bir adam olan Dnm Ustas,

ksa bir sre sonra ona, dier rencilerden ayr, gerek ekil Verme Byleri hakknda ders vermeye balad. Ona, bir ey gerekten baka bir eye dntrldnde, by devam ettii srece nasl yeniden isimlendirilmesi gerektiim ve bu deiime uram varln, etrafndaki varlklarn isimlerim ve doalarm nasl etkilediini anlatt. Dnmn tehlikelerinden, hereyden nce de bir bycnn kendisini dntrnce, kendi bysne kendisinin nasl kaplabileceinden sz etti. Yava yava, ocuun anladndan emin olduka, gen Usta ona bu gizleri sadece anlatmakla kalmad. Dnm'n Byk Byleri'nin nce birini, derken dierini retti ve almas iin ekillendirme Kitabi'n verdi. Aslnda hibir kt niyeti yoktu, ama bunu, dncesizce, Babyc'nn bilgisi dnda yapmt. /^'^ Ged artk ar Usta'yla da alyordu; faKat ar Usta, retmekte olduu derin ve kasvetli byyle katlam ve yalanm sert bir adamd. O gzbayla deil, sadece gerek byyle urayordu; n, snn, mknatslar eken ve insanla55 nn arlk, biim, renk ve ses diye alglad glerin, animas ile: O gler ki evrenin sonsuz ve engin enerjisinden elde edilen ve hikimsenin bys veya kullanm ile bitmeyecek ve dengeleri bozulamayacak, gerek glerdi. klimcilerin ve Denizci Us-talan'nn, rzgarlara ve denize seslenileri rencilerinin zaten renmi olduklar hnerlerdi. Ama rencilere, gerek byclerin bu byleri ancak ok zorunlu zamanlarda kullandklarm, bu tr dnyevi gleri armann, paras olduklar dnyay deitirmek demek olduunu reten oydu. "Roke'ta yamur, Oss-kil'de kuraklk anlamna gelebilir," diyordu, "Dou Uyrele-ri'nde sakin bir hava, Bat'da frtna demek olabilir. Tabii, ne yaptnz tam olarak bilmiyorsanz." Gerek nesnelerin ve yaayan insanlarn arlmasna, llerin ruhlannn uyandrlmasma ve Grnmeyen'e yaplan duala-ra; yani ar Usta'nn sanatnn ve bir bycnn gcnn snr anlamna gelen bu bylere gelince; bunlardan rencilerine pek sz etmiyordu. Bir iki kere Ged, onun bu tr srlardan konumasn salamaya alt ama Usta ona, Ged huzursuz oluncaya kadar uzun uzun, kt kt bakt ve hibir ey sylemedi. Gerekten de Ged bazen. ar Usta'nn rettii daha nemsiz bylerle alrken bile huzursuz oluyordu. rfan Kitabi'nn baz sayfalarnda, baz eski kelimeler vard ki daha nce hangi kitapta grdn hatrlamamasma ramen, ona hi de yabanc gelmiyordu. ar bylerinde tekrarlanmas gereken baz belirli cmleler vard ki, onlar tekrar etmekten holanmyordu. Bunlar ona, rnein, kap kapal, karanlk bir odada, kapnn bulunduu taraftaki keden, kendisine doru ilerleyen glgeleri hatrlatyordu. abucak bu tr hatralar ve dnceleri bir kenara atp s/-ne devam ediyordu Ged. Kendi kendine, bu tr korku ve karank\ dolu anlarn, kendi cahilliinin glgelerinden baka bir ey olmadm sylyordu. Ne kadar renirse, o kadar az korkacakt. So-nunda, bir Byc olarak gcnn doruuna erdiinde, dnyada-ki hibir eyden, hem de hibir eyden korkmayacakt. O yazn ikinci aynda, tm okul tekrar Byk Ev'de Uzun Dans' ve Ay'n Gecesi'ni kutlamak iin topland. O yl, her iki 56 bayram, birbirini izleyen gecelere denk gelmiti, bu her elli iki ylda bir byle olurdu. Yln en ksa dolunaynn olduu ilk gece boyunca krlarda fltler alnd. Thwil'in dar sokaklar davul sesleri ve mealelerle doldu. ark nameleri Roke Krfezi'nin mehtapl sularmn zerine yayld. Ertesi gn gne doarken, Roke'un okuyucular, Havnor'un beyaz kulelerinin nasl yapldm ve Erreth-Akbe'nin, Eski Ada Ea'dan balayarak, tm Adalar Diyar'm ve Uyreler'i gezdikten sonra en nihayet Ak De-niz'in kenarndaki Bat Uyreleri'nin sonunda, ejderha Orm ile karlat yere kadar yapm olduu yolculuu anlatan Erreth-Akbe'nin Kahramanlklar adl uzun arky sylemeye balad. arknn anlattna gre, Erreth-Akbe'nin kemikleri, Selidor'un ssz sahilinde, ejderhann kemiklerinin arasnda bulunmaktadr;

fakat Havnor kulesinin tepesine saplanm olan klc, gne Deniz'in zerinden batarken, kpkzl yanar. ark bilince Uzun Dans balad. Kasaba halk. Ustalar, renciler ve iftiler; kadn erkek hep beraber, akam karanlnda, davullarn, fltlerin ve gaydalarn eliinde, Roke'un tozlu yollarndan deniz kysndaki kumsallara kadar dans ettiler. Dans ede ede denizin iine kadar girdiler; bylece gece mehtapta eridi; mzik sesi sahile vurup krlan dalgalarn sesleri iinde yitti. Dou maya balaynca sahilden ve yollardan geri geldiler; bu kez davullar vurmuyor fakat fltler yumuak ve tiz sesleriyle almaya devam ediyordu. Adalar Diyan'nn her y annda bu byle olmutu o gece: Denizin ayrd karalar tek bir dans, tek bir mzik birbirine balamt. Uzun Dans birince insanlarn ou, akam beraberce yemek ve imek iin, gn uyuyarak geirdiler. raklar ve sihirbazlardan oluan bir grup gen. Byk Ev'in avlusunda ayr bir elenti dzenlemek iin yemeklerim yemekhaneden alp dar km-lard. Kule'den bayramn erefine izin alp gelmi. ve hatta bu bayram iin Kurremkarmerruk'u bile kartp buraya getirmeyi baarm olan yedi sekiz ocuk ile Vetch, Jasper ve Ged den oluan bir gruptu bu. Ayn kral ziyafetlerindeki gibi^-yiyorlar, iiyorlar ve elence olsun diye sihirbazlk numaralar yapyorlard. Olanlardan biri avluyu yzlerce tlsm yldzyla donatm57 ti; mcevher renklerine brnm yldzlar, genlerle gerek yldzlar arasnda, yava ama kesintisiz hareketlerle salnyorlard. Bir grup olan yeil alevden toplaryla ve toplar yaklatka srayan ve hoplayan lobutlarla, bowling oynuyorlard. Tm bu sre ierisinde de Vetch, havada bada kurmu, kzarm tavuk yiyordu. Gen olanlardan biri onu yere ekmeye alt ama Vetch, gayet sakin, glmseyerek biraz daha yukar, onun eriemeyecei bir yere kt. Ara sra bir tavuk kemii atyor; kemik bir baykua dnerek bara bara hareket halindeki yldzlarn arasnda uuuyordu. Ged baykularn arkasndan, ekmek knntlarndan yapt oklar atyor ve kular yere dryordu; bayku ve oklar yere, birer gzba olarak deil, ekmek knnts ve kemik olarak deiyordu. Ged havada duran Vetch'e yetimek istiyor fakat sihirin anahtarm bilmediinden havada durabilmek iin kollarm rpmak zorunda kalyordu. Herkes onun uuuna, kanat rpma ve oraya buraya toslamalarna glyordu. O da bu kahkahalarn batrma, kendisi de onlarla birlikte glerek, ak-labanlna devam ediyordu, nk bu dans, mzik, mehtap ve byyle dolu iki geceden sonra hereye ak, lgn ve uuk bir hale gelmiti. En sonunda yavaa, Jasper'n yannda ayaklanrun zerine kondu. Tm bu olaylar srasnda hi glmemi olan Jasper, "Uamayan bir Atmaca..." diyerek yanndan ayrld. "Ya Jasper,* deerli bir ta mdr?" dedi Ged dilerinin ara-sndan. "Ey sihirbazlar Mcevheri, ey Havnor cevheri, parla bi-ze!" Tlsmklanm havada tutan olan bir tanesini dans etsin ve parldasn diye Jasper'n basnn stne yollad. Her zamanki soukkanllm koruyamayan Jasper hiddetle, elinin bir hareketiyle