Upload
others
View
3
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
ULUSLARARASI
iMAM ~AFii SEMPOZYUMU
INTERNATIONAL
SYMPOSIUM ON AL-IMAM AL-SHAFII
7-9 Mayu;/May/y.\..o 2010
EDiTOR
MEHMET BiLEN
~ KENT l~lkl.ARI
Kent ~Iklar 46
Uluslara.ras1 imam ~afii Sempozyumu
Intemahonal Sympos1um on al-Imam al-Shafll
Editor
Mehmet Bilen
i~diizen - Kapak
Rid wan Xelil
J_,..UI ~WI ~\.o~l ~j.o
Birinci Basla: 2012
Basla-Cilt
Artus Basrm
ikitelli Organize Sanayi Bolgesi
Eskoop Sanayi Sitesi B1 Blok No: 63
Ba~alq;ehir/istanbul Tel: +90 0212 671 70 92
Fax: +90 0212 671 70 93
ISBN: 978-605-5402-40-2
Yayui Sertifika No: 16919
Kent I~lklan
Pak Ajans Yaymcillk Ltd. $ti
Biiyii.k Re~itp~a Cd.
Yiimni ~ Merkezi No: 22/29
Vezneciler-istanbul
Tel & Fax: 0 212 519 00 09
Ozet
~afii'nin Usul Anlayt~mda "Maslahat-1 Miirsele" Ve istislah"m Veri
Dr. Soner DDMANl
Giin~i.ize ula~an ilk usul eseri er-Ristile'nin yazan olan imam $am, gerek bu eserinde ortaya koydugu usul teorisiyle gerekse bu teoriyi uygulainaya ge9J'digi el-iimm adh eseriyle islam hukuku tarihinde derin izler brrakm.l~trr.
Maslahat tarti~malamun oldukc;a i.ist boyutlara ula~hgt giini.imi.izde, tarihte bu denli derin izler brrakan $affi'nin pozisyonunun belirlenmesi son derece onemlidir. Zira bu, hem killti.irel miraslffilza hissedilir boyutta etki eden bir ~ahsm. bu tarh~marun neresinde yer alchguu belirlemede hem de giini.imi.iz hukuk ara~hrmalarmda bu birikimden nasu yararlanacagun.m tespitte onemli ac;I1unlar getire.~ektir.
Biz bu tebligimizde $affi'nin maslahat.:l mi.irsele ve istislah ko~usunda teorik ve pratik olarak konumunu belirlemeye c;ah~hk. Bunu yapmak ic;in de klasik donem usulcilleri, modem donem ar~hrmacilamun eserleri ile birlikte bizzat $afii'nin pratik uygulamalarrm esas aldlk.
Anahtar kelimeler: Maslahat-1 mi.irsele, istislah, klyas, idare, hakk
Abstract
The Position of 'Maslahat-i Mursele' and 'Istislah' in the Understanding of Method of Imam al-Shafi'i
Al-Shafii -who is the aJ,.lthor of the first juristic metodology book ar-Risale- both in his theory that is containeq in ar-Risiila and his practice that is demonstrated in his al-Umm affected deeply in the history of Islamic Jurisprudence.
It is so important to determine the position of al-Shafii in the discussions on the subject ol al-maslaha [the benefit] which increased up· to very high dimensions nowadays. This will not only provide us to now where he is in this discussions but also make our mind clear to obtain how we can derive benefits from this savings in recent law studies.
0 MEB istanbul
$.afii'nin Usul Anlay1~mda "Maslahat-1 Miirsele" Ve istislah"ln Veri 1743
In this announcement we tried to obtain the theorical and practical position of al-Shafi about al-maslahatu'l-mursele and al-istislah. And to achieve this we based our study on the writings of cla~sical jurists, modern scholars and al-Shafii' s practices.
· Key Words: al-Maslahatu'l-mursele, al-istislah, al-qiyas [analogical reasoning], government, right.
I. Maslahat ve istislah Kavramlanna Genel Bir Bala~
A- Kavramsal <;er~eve
1. Maslahat Sozciiguniin Sozliik Ve Terim Anlamlan
~~ kelimesi sozliikte c~ sozciiguniin masdan olarak kullaruld1~ gibi, t:lt....a..Jl sozciiguniin teki.Ji olarak da kullarulmaktadrr. 1 Birinci anlam1 itibanyla, maslahat, fesadm z1dd1 olup "uygunluk, elveri~lilik" anlamma gelmektedir. ikinci anlarmyla da "mefsedet"in z1dd1 olup "uygun ve elveri~li, yaraYJ~li olan ~ey" anlamma gelmektedir.
c-J-.~ kokiinden gelen biitiin fiillerin kesi~tigi ortak. nokta "uyum" dur. 2 Yine kelime biitiin kok anlamlan itibanyla .1-~ kokiinden tiiretilen kelimelerin ztt anlamlarrm ifade etmektedir.
Biitiin bu i~tikak anlamlanyla birlikte dii~iindiigumiizde maslahat sozciiguniin anlam alanm1 "uygun, yararll, elveri~li, diizgiin olan ~ey" ~eklinde belirleyebiliriz.
Maslahatm terim anlarm da sozliik anlamrm yans1tacak ~ekilde ~oyle tarumlanmaktadir: "Hikmetli $arlin kullar1 i~in amac;ladtgi; -tertibe uygun bir ~ekilde- dinlerini, canlarrm, aktllarrm, nesillerini ve mallarrm koruma ~eklindeki yarardrr''. J
2. Mesai.ih-i Miirsele ve istislah Kavramlan
Maslal'\atlar dince muteber goriiliip gorillmemesi bakmundan iic; klslffidtr:
1. Dinin itibar ettigi maslahatlar (el-Mesilihu'l-mu'tebera)
2. Dinin gec;ersiz ktld1~ (ilga ettigi) rnaslahatlar (el-Mesilihu'l-miilgat)
1 ibnii'l-Manzfu', Lisiiuii'l-Arnb, II, 516. 2 Miicerredinden ba~iayacak olursak; iki ki~i arasmda anla~mazhgm ortadan kalklp uyumun saglanmasl sulll, iki ki~i veya topluluk arasmga sava~m sona erdirilmesi tmtsiilnlln, insanlariJl belirli bir kelimenin belirli bir anlarm ifade etmesi konusunda uyum sagiamas1 zsttliill, bir ~eydeki bozuklugu giderip onu asu amanna uygun ve uyumlu hale getirme zsllilz'hr. 3 Buti, Dnviibitii'l-mnslnlln, s. 37.
744 1 Uluslararas1 imam ~am Sempozyumu '
3. Dinin itibar ya da ilga ettigme dair bir delilin bulurunadlgt maslahatlar (el
Mesalihu'l-miirsele)4
Mesiilih-i miirsele dinde dogrudan kendisine veya tiiriine itibar eclildigine clair bir deli!. bulunmayan maslahatlardu. Bu maslahatlar "yararh olanlan elde etmek, zararh olanlan uzakla~hrmak" §eklinde ·tecelli eden genel maslahatlar kapsamma girmektedir. Bu maslahatlarm ger<;ekle~tirilmesi islam §eriahnda gene~ anlamda talep edilmi~ olmakla birlikte din bunlarm her birini ayn ayn diizenlememi~tir. Maslahat ozel b~ nassta yer alnu~sa veya maslahahn tiliii genel nitelikli bir nassta yer alnu~sa arhk miirsel maslaha ttan degll mansus maslahattan (mesiilih-i mansusa) soz edilebilir. 5
istislah flkhl hiikiimlerin mesilih-i miirselenin geregme gore diizenlenmesidir. 6 Bir ba§ka deyi§Ie istislah "naslarm kapsamma girmeyen ya da klyas yoluyla nasta diizenlenmi~ bir olaya baglanamayan ftkhl bir meselenin hiikmiinii ~er'an itibar edilebilir maslahatlara ve islall\. nkhmm genel ilkelerine gore belirleme yontemini ifade eder". 7 ·
Masiahatlar, zati kuvvetleri baklmmdan da ii<;e aynhr: Zarfuiyyat, haciyyat ve tahsiniyyat. s
B. istislalun Hucciyeti ve Diger Diger Delillerle ili§kisi
1. istislalun Hucciyeti
Mesalih-i miirsele ve istislah soz konusu oldugunda miisliiman fakihlerin farkh gorii§leri soz konusu olmakla birlikte genel olarak §U no_kta biiti.in miisliimanlar tarafmdan ittifakla benimsenmi§tir:
Allah'm hiikiimlerinden her biri mutlaka diinyaya veya ahirete yahut her ikisine yonelik bir maslahah celbeder yahut da diinyaya veya ahirete yahut her ikisine yonelik bir m~fsedeti de£ eder. 9
Miisli.iman flklh<;llardan hic;biri "islam §eriahnda insanlarm maslahatmm soz konusu olmadl~ herhangi bir hiiki.im bulundugunu" soylemecligi gibi yine hi<;biri "insanlar i<;in konulmu~ bulunan ·hiikiimlerde onlara zararh olan herhangi bir §eyin bulundugunu" soylememi§tir. $u halde bu konuda prensipte bir gorii§ aynh~ hulunmamakla birlikte uygulamada baz1 farkh gorii§ler soz konusudur. to
4 Gazzali, el-Mustasfti, I, 414; $abb'i, el-'l'tisfim, 362-363.
s Zerka, a. g el-Med/ml, I, 100. 6 Zerkii, a. g. e, I, 100.
1 bzen, " istislfill ", D.iA, .xxm, 383. s Gazzali, a. g. e, I, 417-418.
9 izz ibn Abdiisselam, Knvfiidii'l-kiibrn (Knvfiidii'l-alzknm fi mesfililli'l-eufim), I, 39. 10 Ebu Zehra, Mfilik, 314.
$~fii'nin UsuJ AnlaYJ~mda "Maslahat-J Miirsele" Ve istislii.h"ln Veri I 745
Usulciller arasmda "istisl~ Malikilerin- miistakil bir delil olarak- benimsedikleri" genel bir gorii~ ~ek.linde benimsendigi halde, ozellikle de ~afillerin bu prensip kar~tsmdaki konumlan tarb~malara konu olmu~tur.
Karafi islam mezheplerinin tiimi.i.ni.i.n -adrm zikretmemekle birlikte- maslahat-1 mi.irseleyi furu'da delil alch.klarrm belirterek ~oyle der:
i§in hak.i.kati ara§hnl<hgmda biitiin islam1 mezheplerin maslahat:-r miirseleyi delil al<hgr gorilliir, «;iinkii bu mezhepler miinasip vasrflarla meseleleri birbirine kiyas ederler veya birbirinden ayrr1rlar. Bunu yaparken soz konusu vasfm muteber oldugunu gosteren bir delil olup olmadigma bakmazlar. Maslahat-1 miirsele de bundan ba§ka bir
§ey degildir. 11
istislarun hi.icciyeti konusunda alimlerin yonelimlerini §U ~ekilde gruplandrrmak mi.imki.i.ndi.ir:
1) Dince itibar edildigine dair delil bulunmayan mi.irsel maslahatlan hi.iki.im v~rri\ede esas almayanlar,
2) istislaru istihsan kapsammda kabul eden ve buna bagh olarak hi.iki.im vermede esas alanlar,
3) istisla.Ju esas almada a~rnya gidenler,
4)_ istisla.Ju e~as almada orta yolu tutanlar. t2
Ebu Zehra ~afii'yi ve baghlanru birinci grupta degerlendirerek bunlann konuya bakl§ffil §U §ekilde ozetler:
' Bunlar, §ariin itibar ettigin.e dair bir delil bulunmayan miirsel
maslahatlan esas almazlar. <;iinkii onlar, ancak naslan ve asll ve fer arasmda ortak bir noktaya dayanarak kiyas yoluyla naslara hamletmeyi kabul ederler. Karafi'nin dedigi kabul edilirse, bu gorii§te olan
lar klyas yapmaksiZm maslahat-~ miirseleyi nadiren kabul ederler. 13
2. Maslahat-Nass ili§kisi
Nasslarla maslahat arasmda nasu bir ili§ki oldugu konusu genellikle "maslahabn nasslarla c;ab§masmm miimkiin olup olmadt~" .meselesinde diigumlenmektedir. Bu konuda hiikiim vermek §U iki noktarun netle§tirilmesine baghdrr: 1) Nassla c;ab§an maslahat muteber bir maslahat mtdir yoksa miirsel bir maslahat rmdtr? 2) Nassla maslahat arasmdaki c;ab§ma uzla§bnlmast miimkiin olan
II Karafi, $erlm Teukilli'l-fusiil, s. 351. u Bu taksim Ebu Zehra (Malik, 333-334)'ya aittir. 0 birind grupta $a.filleri, ikinci grupta Hanefileri, U~cii grupta Tlifi'yi ve onun go~de olanlan, dordiincii grupta ise Malikileri zikreder. t3 Ebu Zehra, Malik, s. 333.
7461 Uluslararas1 imam $afli Sempozyumu
bir ~ab~ma Jrudu, uzla~bnlmas1 miimki.in olmayan bir ~ab~ma Jrudu? Dinen muteber olduguna dair bir delil bulunmayan maslahabn nassla ~ab~mast halinde dikkate almmayacag-t ve yine klyasa dayall bir maslahabn siibut ve delaleti kat'! bir nassla ~ab~mast halinde klyasm fasid kabul edilecegi miisliiman alimlerin geneli tarafmdan kabul edilmi~tir. Muteber bir maslahabn nassla ~ab~mas1 halinde ~ab~mayt gidermek [tahsis vb. yollarla] miimki.in olursa veya muteber bir maslahat kat'! olmayan bir nassla ~ab~bgtnda nasJ.l. bir yol izlenecegi ise farkh gorii~lere.konu 6lmu~tur. 14
3. isti.slalun Klyas ve istihsandan Faria
Ktyas ve istihsanm istislahtan ~u a~ardan farkhhk gosterdigi gorillmektedir: 15
• Klyasta illet benzerligme dayah ciiz'!den ciiz'!ye intikal i~lemi soz konusu oldugu halde istislahta daha ~ok kiilliden ciiz'!ye intikal soz konusu olmaktadu. ·
• Ktyasta nasslardan, istislahta ise nasslardan tiimevanmla elde edilen gene I prensiplerden hareket edilir.
• K.tyasta hiikmii bilinen bir olaym-iliet benzerligi sebebiyle- hiikmiiniin geni§letilmesi, istihsanda ise hiikmii bilinen bir olaym-bir delil ·sebebiyle- hiikmiinden vazge~ilmesi soz konusudur. $u hal de ikisinde de hiikmii bilinen bir olay soz konusudur. Oysa istislahta hiikmii ne nasslarla bilinen ne de ktyas yoluyla c;oziimlenebilen bir olay soz konusudur.
Maslahat ve istislah ile ktyas arasmda bu §ekildeki farkhhga ragmen ara-lannda tedahiil ili§kisinin oldugu da goriilmektedir. Ozen bu konuda §unlan soylemektedir:
Maslahat ba.ZI usulci.ilere gore dogrudan l<J.yasa kaynakbk edebilir. Aynca illeti belirleme yollarmdan biri olarak geli~tirilen miinasebet (ihale) kavrarm da literatiirde maslahatla e9 anlamh kullarulmakta ve yine baz1 ·usulci.iler tarafmdan illetin, maslahah ger<;ekle9tirmemesi halinde ge<;ersiz olacag1 ifade edilmektedir. Zaman zaman mi.ictehidler tarafmdan ba~ka bir §ahit aranmaksxzm srrf mi.inasebet esas almarak l<J.yas yaplimakta, yani l<J.yasm temel yapllarmdan illetin bir tiiri.ini.i maslahat-1 mi.irsele te§kil etmektedir. Bu ti.ir l<J.yasa kzyasii'l-maslaha, el-kzyasii 'l-maslahf veya el
kzyasu 'l-mursel ad1 verilmektedir. 16
14 Bull, II. g. e, s. 215. 15 Bu konudaki bazt degerlendirmeler i9fl bkz. Diinmez, islam Hrtlmlmnda Knyunk Knvrmm, s. 188; Ozen, 11. g. 111, DiA, XXIII, 385; Ebii Zehra, Ebii Hauife, 303. 16 Ozen, a. g. m, DiA, XXIII, 385.
$afii'nin Usul Anla}'l~mda "Maslahat-1 Miirsele" Ve istishih"In Veri 1747
II. ~afii'nin Maslahat Ve istislah Konusundaki Yakla§murun Teorik Arka Plaruna Dair Gorii§ler
A. Klasik Don em islam Hukuk~ulanrun Gorii§lerit7
$afii usulciilerden Ciiveyni ve Zencaru, genel anlamda $affi'nm maslahat-1 murseleyi kabul ettigini belirtirtirler. Gazili ise istislah konusunu ele alrrken dogrudan $afii' den bahsetmemekle birlikte kendi bagh bulundugu ekoliin konu ile ilgili gorii§lerini bir teoriye kavu§turmaya ~abalamaktadu. Onun kurmaya ~all§bgt bu teori §ahst g6rii§ii olmaktan ziyade Ciiveyni ile ba§layan siirecin bir niteligi mahiyetinde olup $afiiligm-ve zorunlu olarak imam $affi'nin- istislah konusundaki gorii§lerini ortaya koymaya ~ah§maktadu.
1. imamu'l-Harameyn el-Cuveyni (v. 478/1085)
$afii usulciilerin eserleri i~de istislah konusuna biiyiik bir onem veren, $afi1'nin konu ile ilgili g6rii§.lerini ortaya koymaya ~ah§an, bu a9dan ~afii'nin gorii§iiniin ozellikle bu prensibi ~ok~a kullanan imam MaHk'ten farkuu ortaya koyan Cuveynl'nin eseri biiyiik bir oneme sahiptir.
Biz, yapbgrm1z ara§tuma ve mukayeserde, gorii§lerine biiyiik 61¢de kahldtgrnuz ve $affi'nin teorik a~amalan ve uygularnalan ile c;ogu zaman uyumlu gordugumuz Ciiveyni'nin maslahat konusu ile ilgili a~lklamalanrun oldukc;a ta_tmin edict oldugunu gormii§ bulunuyoruz. Bu sebeple maslahat konusunun degerlendirilmesi, MaHk'in maslahat prensibi hakkmdaki degerlendirmeleri ve ~afii'nin gorii§iiniin ortaya konmas1 noktasmda Ciiveyni'den onernli gordugumiiz baz1 ahnhlar ile konuyu siirdiirecegiz.
Ciiveyni, "istidlal" diye ifade ettigi "istislah" prensibi hakkmda §unlar1 soylemektedir:
istidlal, hiikmii hissettiren (mu§'ir bi'l-hukm), akll tefekkiir a95mdan hiikme uygun olan manadrr ki bunda ii.zerinde ittifak edilen bir ashn ve bu asli iizerinde ge~erli bir talilin bulunmas1 soz konusu degildir". 1s
Buna gore istidlal (istislah)in iki ozelligi vardrr:
1. Maslahat ile o maslahata dayah hiikurn arasmda uygunluk olmas1,
2. Maslahat hakkmda naklt bir delil veya icmam olmamas1.
Cuveyni istidlalin [istislahm] hucciyeti konusunda uc;: g6rii§ oldugunu belirtir:
17 Burada "klasik donem" ile usul anla}'l~~ zirve eserlerinin yazudlgt hicri V. donemle ba~layan ve Mekastdii'~-~na kavranuyla usul anla}'l~Ula yeni bir balo~ ao;tst kazandlran ~abbi'nin ya~adlgt VIII. Asnn sonu araSIJldaki donem kastedilmektedir. IS Ciiveyni, el-Burhfin, U, 721.
748 1 Uluslararast imam ~affi Sempozyumu
1. istislaru reddeden ve yalruzca nassm muteber saydt~ maslahatlan esas alanlar,
20 Ki.tap, si.innet ve icmadan bir engel bulunmadt~ siirece her tiirlii maslahah hiikiim vermede esas alanlar,
30 Hakkmda bir nass bulunmasa bile nasslardaki maslahatlara yakm olan maslahatlarm hiikiim vermede esas alm.mas1. 19 °
Ciiveyni ii~iincii gorii§ii $afii'ye nispet etmektediro Ciiveyni'nin bu gori.i§ii temellendirJ.!lek i9n ileri siirdiigu argiiman ozetle §Udur: Nasslarda yer alan hiikiimler ve bu hiikiimlere·dayah olan illetler suurltdu 0 ictihadda yalruzca bunlar oesas aluursa ictihad alaru son derece daralb.lnu§ olur 0 ilk miisliiman nesiller [sahabe, tabiun] yeni olaylarm hiikiimlerini eld~ etmede nasslarda yer almayan maslahatlara dayanmamt§ olsalardt pekc;ok meselede hiikiim vermeksizin beklemeleri gerekirdi, oysa onlar boyle yapmamt§lar yeni meydana gelen pekc;ok olaym hiikmiinii c;oziime baglamt§lardrr 0 2o
Ciiveyni, $afii'nin istislaru esas almasmm sebeplerini onpn agzmdan §U
§ekilde aktaru:
Sahabenin ictihadlanru inceleyenler, onlarm hilld.imleri isti~are ettikleri meclislerde [gori.i~ti.ikleri her bir mesele i«;in] ortaya bir asil getirip bundan bir mana 9l<ardiklanru, sonra da meydaha gelen olayt buna dayandrrdiklarrm goremezlero Sahabe, [konuyla ilgili] bir asil bulunsun ya da bulunmasm farkh rey tiirlerine dalarlard1.
Sahabenii;t ictihad uygulamasmm bu ol~de geni~ olmas1,
Bu ictihad u ygulamasmm yalruzca nasslarda yer alan hill<i.imlerle sirurh olmamas1,
Sahabenin hakkmda hiiki.im verdikleri her bir olay ic;in bir asil [nass] arama c;abasma girmemeleri istidlaJ.in [istislalun] kabul edilmesi sonucuna gotiirmektediro 21
Ciiveyni bu teorik temellendirmenin otesinde $afii'nin ictihad uygulamalart-nm da istislaha dayah c;oziimlere yer verdigini §U §ekilde ortaya koyar:
$afii'nin sozlerini inceleyenler onun [verdigi her hiiki.imde] (mutlaka) bir asla dayanmaoruguu goriirlero Aksine $afii [pekc;ok meselede] hiiki.imleri miirsel manalara dayandrrrro 22
19 Ciiveyni, el-Burhiiu, II, 7220 20 Ciiveyni, el-Burlulu, II, 7230 21 Ci.iveyni, ei-Burltliu, II, 7240 J.-1......- Jlp"il ._...lt.,...} ~ ~'Jl J'. ~-}WI.} lJ-'~'J iJJ.OII rY ~ .i.t ~J ~l>..dl Jtyl _r .::'
~I>_,.- J......_.'J >.....,."it t\....i"1 ..;_; 1)\i .fo ~ Jl ..;.;IS" J.t-"~1 J! .:.IC:Jt _;j- .::' oJI)I >y.J.} iJ,.>J"t ~J ~ W'Jlt •"< ~ ~ iJil:.o'J
oJ'i.u...'J~ J,.U• J! .:.U> e;r..... .J..:.} J-':"~' ..,..u.; ~l>..d' .W$ J~• rJSo ..,I!.......,._, .:.~.p_,......Jt.) .... n Ciiveyni, el-Burhliu, II, 7240
$iifii'nin Usul AnlaYJ~tnda "Maslahat-1 Miirsele" Ve lstislab"ln Yeri 1 749
Ciiveyru, $afil'nin istislah hakkmdaki gorii~iinii ortaya koyarken onun "iizerinde ittifak edilen illetlere benzer ve yakm olan maslahatlann dikkate almmas1" anlarruna gelecek ~ekilde "takrib" gorii§iinii benimsedigini belirtir, daha sonra bunu mukadder bir soru ve cevap ~eklinde ~ ~ekilde ortaya koyar:
"$affi'ye nisbet ettiginiz takrib [yakmla~tuma] nedir?" diye sorulursa ~oyle cevap veririz: Klyas yapanlann, illetlerinde ittifak ettikleri asillar varchr. i~te $am ~oyle dellli§tir: Ben bu illetleri kendime esas ahr, istidlalleri bunlarm kendisine olrnasa bile bunlara yakm manalara yaparun. Oyle ki bu illetler asillar gibi kabul edilir. istidlal bunlara gore degerlendirilir.
Takrib [yakmla~tuma] yoluyla manalan [illetleri, maslahatlan] birbirine la.yas etmek, ortak mana [illet] sebebiyle bir sureti bir surete [bir fer'i bir asla] la.yas etmekten daha evladu. Zaten [iki tara£ arasmda tarh§IDanin SOZ konusu oldugu bir la.yas i§lemiJ.i.de] kar~I tara£ asli meselenin h iikmiine degil manasma [illetine] dayarur. ·ictihad edilen konuda ictihad. ve istidlale esas olan mana (illet) dine yakm olur ve bir asli bunu reddetmezse bu makbul bir istidlal olur". 23
Ci.iveyni, $affi'nin er-Risfile'de delillerin hiyerar§isini giizel bir §ekilde ortaya koydugunu belirttikten sonra $affi'ye nisbet ederek §U gorii§i.i ortaya koymu~tur:
Miictehid, bu delillerde24 talep ettigi hiikmii bulamazsa hemen klyasa ba~vurmaz. $eriahn kill.Jilerine ve genel maslahatlanna bakar. a
Bu ifadelerden $affi'nin istislah prensibi kar§Ismdaki konumunu §U §e
kilde ortaya koymak mi.imkiindiir: .
• $affi, hi.ikmi.i naslarda yahut icmada yer almayan bir meseleyi <;ozi.ime baglarken ilk olarak klyasa ba§vurmaz, dinin genel ilkelerine ve genel maslahatlara bakard1.
23 Ciiveyni, el-Brtrhiin, ll, 726.
_.:-J~ _.:-.ll J~'J 4! --- J~ ...... ~'J J.,....l '*" 4lis' .r l.i'~i .;!-; ,.s il), """ i.,vi .;J~'i ...... ~l ... w.-i, ~ Jl-11 .!.11; J.,;.1
,.SJ e_r.ll J! ....._ \4.) J~IJ ~~ .r' '-!} 1;\i ~ ~ \At;.. J-<>':il i»-" .:1' ~~ Jk- i>\> t'Ur ~ i.J.t-"1 ;»-" J~l .:1' JJII,(,ii
. 'i,._. ~'i..._.l ;,o,r J-<>lur.
2~ Burada delillerle kastedilen s!ras,yla; Kitap ve siinnetin a9k ifadeleri, icma, Kitap ve si.innetin zahir ifadeleridir. 23 Ciiveyni, el-Burluln, ll, 875.
750 I Uluslararast imam l>affi Sempozyumu
• imam $afii, her zaman konu ile ilgili dogrudan l<Iyas yapuabilecek bir as1l ortaya koymaks1zm, miirsel maslahatlara dayanarak da g6rii§ belirtmi§tir. Ne var ki onu Malik'ten ay1ran; bu maslahatlarm kaynagt olarak sahabe gorii§lerini degil nas ve icmay1 esas almas1, prensibi kullanmada ifnita ka~mamas1 ve dinde bilinen, ah§llml§ maslahatlara yakm maslahatlar1 dikkate almasidrr.
Ciiveyni, imCl!ll Malik' in istislah konusundaki yakla§muru §U a~U.ardan ele§tirir:
• istislaru uygulamada orta yolu tutmann§, ifrata ka9IU§br. Yani dinde hll!<ij.mlerui. iizerine bina edildigi bilinen maslahatlardan uzak maslaha tlan esas alarak hiikiim bina etmi§tir.
• Onun istislah konusundaki a§m yakla§IID1 devlet yoneticilerinin bu ilke dogrultusunda insanlarm haksiZ yere oldiiriilmesi, mallarmm hakSIZ yere ellerinden almmasma imkan taruyacak boyutlara ula§IDI§hr. 26
2. Gazili (v. 505/1111)
Maslahat ve istislah kavramlarma yi;)nelik en tatmin edici a~Iklamalan Gazali'nin eserlerinde bulmaktaytz.
. -Gazali el-Mustnsfii adh eserinde Imam $afii'ye dogrudan bir ahfta bu-lunmakslzm istislah delili hakkmda a~tklamalarda bulunarak maslahat-1 miirselenin hangi §artlar alhnda hiikme esas te§kil edeceginin teorisini kurmaya ~all§mi§br. 27 Bu teorik yakla§rm yalruzca §ahs1 adma olmaytp ayru zamanda kenai ekolii admadu ve bir anlamda imam $afii'nin gorii§lerini de yansltmaktadu. Gazali'nin istislah hakkmda soyledikleri ozetle §Udur:
Maslahat kelimesi aslen "yararh olaru elde etmek, zararh olaru uzakla~trrmak" anlanuna gelmekle birlikte biz bu kelimeyle bu anlarm kastetmiyoruz. <;iinkii "yararh olaru elde etmek ve zararh olaru uzakla~trrmak" irlsanlarm ama~lacW<lan ~eylerdir [makasidii'l-halk]. insanlarm varhk.laruu siir~iirebilmeleri, ama~laruu gerc;ekle~tirmelerirle baghdrr. Biz rnaslahat derken "~arun rnaksaduu dikkate alrna"y1 kastediyoruz. $ariirl maksatlan irlsanlann dirt, akJJ., nesil, mal ve akillarmm korunmas1drr. Bu be§ini korurnaYI saglayan her§ey rnaslahat, bu be~ini ortadan kaldrran her §ey
ise mefsedettir, bu mefsedeti giderrnek maslahathr. 28
26 Ciiveyni, ei-Burlzfiu, U, 721; 748. v Gazzali el-Mustasfa' da ozetle ortaya koydugu bu teorik yakla~murun alt yaptstru ve uygulamaya yansrmastru $ifaii'l-galli adlt eserinde (s. 142-266) geni~~e ortaya koymu~tur. za Gazzau, el-Mustasfii, I, 416-417.
~~fii'nin Usul Anl3YJ$mda "Maslahat-1 Miirsele" Ve istislah"In Yeri 1751
Maslahatta !?U i.i<; ozellik bulundugunda ona itibar edilir: Zarfui, kat'! ve ki.illi olmas1. 29
Gazall $ifnii'l-gal!l adh eserinde ise ~unlan soyler:
Nasslarla t~akuz edecek ~ekilde maslahatlan esas almak babl bir yakla~undrr. Hi.iki.imler yalruzca -~ayet $ari' bir konuda a<;Ik olarak bir hi.iki.im vermemi~se- ~er'in maslahatlanna uygun maslahatlar yoluyla ortaya konabilir. 30 $am bir konuda a<;Ik bir hi.iki.im koydugunda bu hi.ikme riayet edilmesi gerekir. Nass yok ise nasta yer alan hi.ikmi.in illetini ogrenmeye ve hi.ikmi.i de [nassm bulunmach~ olaylarda] o illetle ortaya koymaya <;ah~mz. $ayet bunu da yapanuyorsak dindeki maslahatlara benzer rnaslahatlar cinsinden olanlan ara§trrmz. 31 Nasslarda me~ru kilinan hi.ikiimler [hi.ikmi.i ara~trrilan olaylar1 <;ozrn~de) yeterli oldugunda nasslarla yetiniriz, varsaxrma dayal! maslahatla hi.ikmii bulundugu alarun ~rna <;1-karrnaYIZ. Biliriz ki dinin hiiki.imleri, kendi kapsammda yer alan konularda biiti.in rnaslahatlan ku~atmaktadrr. 32
Nihayet Gazall istislalun miistakil bir delil olarak goriilemeyeceguu ~u ~ekilde belirtir:
istislaru [kitap, siinnet, icma ve kqas di~IDda] be~inti bir delil olarak goren ki~i. yanilmi§trr. <;i.inki.i bize gore maslahat nihayetinde _$ariin rnaksatlarrm korurnaktrr. $ariin rnaksatlan ise Kitap, siinnet ve icrna ile bilinir. Buna gore Kitap, siinnet ve icrnadan anla~ilan bir maksad1 korumaya yonelik olmayan, ~er'in tasarruflarma uyrnayan garip rnaslahatlardan olan her bir maslahat babldrr, devre d1~1 brrakllrr. Bu rnaslahata dayanarak hi.iki.irn verenler kendiliklerinden hi.iki.im ver~ [kendilerini kanunkoyucu yerine koymu~] olurlar. 33
3. Zen caru (v. 565/1258)
Zencaru bu hususta ~unlar1 soyler:
$afii'ye gore, rnuayyen, ozel ~ziyyata dayanrnasa bile !?er'in
l9 Gazzill, a. g. e, I, 42!. JO Gazzill, $ifliii'l-gnlil, s. 220. 31 Gazzill, a. g. e, s. 220. 32 Gazz.ill, a. g. e, s. 228. 33 Gazzill, Mustnsfli, I, 429-430.
752 1 Uluslararast Imam ~afii Sempozyumu
kiil.lllerine dayanan maslahatlan esas almak caizdir. 34
Zencaru, $afii'nin bu gorii~iinii ~u gerek<;eye dayandrrd1guu belirtmi~tir:
Ciiz'i vakalann bir sonu yoktur. Ayru §ekilde vakalann hiikiimlerinin de bir smm yoktur. Mana ve illetlerin kendilerinden elde edildigi ciiz'i asilar ise srmrhdu. Srmrh olan srmrsiZ olaru ku§atamaz. Oyleyse ciiz'i hiikiimleri elde etmeye yarayacak ba§ka bir yolun bulurunas1 §arthr. Bu yol_ ~a-ciiz'i bir asla istinad etmese bile- §er'in vaz'ma ve kiilli maksatlanna uygun maslahatlan esas almaktrr. 35
4. $ahbi (v. 790/1388)
$ahbi konuyla ilgili ~unlan sayler:
Muayyen bir nassm §ahitlik etmedigi (desteklemedigi), ancak §er'in tasarruflanna uygun olan ve manas1 §er'in delillerinden elde edilmi~ her §er'i asu (prensip) sahih.olup, hiikiimler kendisine bina edilir. Mi.in.ferit bir delilin bu prensibin kat'iligini gostermesi gerekli degildir, zira bu neredeyse iffikanslZdu.
Milik ve ~afii'nin kabul ettigi Mii.rsel istidzal (maslahat-1 miirsele/istislah) bu tiire dahildir. <;iinku bu istidlalde muayyen bir asu fer' i~in §ahitlik etmese de kiilli bir asu (genel bir prensip) §ahitlik etmektedir. Kiilli olan bir muayyen bir (ciiz'i) asla e~ittir. Bazen kiilli asu (genel prensip) ciiz'i delilden daha gii9ii olur, bazen de ciiz'i delil killli asudan daha gii~lii olabilir. 36
:w Zencaru, Taluicii'l-Jurft' ale'l-usiil, s. 278. Zencaru buna omek olarak §U meseleyi verir: "Namazda az amel namazt bozmaz, ~ok amel namazt bozat: Safii'ye gore ~ok amelin Ol~tisti,
namaz ktlan ki§i bunu yapbgmda di§andan bakan kimsenin onu namaztn dl§tnda sanacagt; diki§, yazt yazma vb. bir i§ yapmastchr. Az amel ise di§andan bakarun ki§iyi namaztn dt§tnda gormeyecegi; elbiseyi dtizelbne, sa~a dokunma vb. i§lerdir. Bu belirleme aslen ozel bir delile dayanmaz, kiilli bir asia dayarur. Bu astl.t §oyle belirtebiliriz: Ser'in yerle§ik olan kiilli htiktimlerinden biri "namaztn, hu§u ve boyun egme i9n konulmU§ bir ibadet olmaSt"dir. insan hu§U durumunu devam ettirdigi stirece namazda kabul edilir, bu bozuldugunda namazda kabul edilmez. Safii'ye gore oldiirme i§i.ni ger~ekle§tiren toplulugtm bir ki§iye kar§l klsas edilmesi de bu tiirden bir htikiimdtir." 35 Zencaru, Taltricii'l-Jurfi ale'l-rtstil, s. 322.
J.WIJ cjiA.JI ~~~I l,;r.-)1 J_,...,~'J ~ ~ "j ~ll_,ll ('~f .!JJ.iSj \4l ~4i "j l,;r.-)1 ~ll_,ll .:>~ .!JJ~ J ~IJ ..!)........:JI .rJ 4,Jr.-)1 ('~~~ .:J\.,l! J! 4! J.PP- _r>i J'J> ,J' I~! -'-! ')U ,ri.::.JI _;:A! ~ "j ,ri.::.JI ..... 1;.:.. i_,..,....
..;r: j.Pi J! "'-'=-! ~ .:>~ ~ y.; .)s- o..I..PI.i.oJ e_r.ll t'-"'Ji J! i~l ~I..A.l'-! l4 $6tibi, el-Muvafakat, I, 27.
$Mii'nin Usul Anla}'l~mda uMaslahat·• Miirsele" Ve istislah"In Veri 1753
B. Modem Dtinem Ara§hrmacliann Gtirii§leri
$afii'nin maslahat ve istislah konusundaki gori.i§lerine dair yurt i9!1de veya d1§mda yapllnu§ mi.istakil bir c;ah§ma tespit edemedik. Bt.i.nunla birlikte ozellikle Arap diinyasmda son zamanlarda hahn saylirr derecede artan maslahat ve mekasid literati.iriine yonelik c;ah§malarda doktrin sahibi miictehidlerin maslahat konusundaki gori.i§lerine de temas edilmektedir. Yirie tespit edebildigimiz kadanyla bu c;ah§malarm en bi.i.yiik eksikligi meseleyi neredeyse tamamen teorik bazda ele almalan, sec;ilmi§ bir iki omek i.izerine teori in§asma c;ah§malandrr.
Ele aldi~m1z konunun i.i.lkemizde §U ana kadar mi.i.stakil bir §ekilde c;ali§Ilmann§ olmas1, konu ile ilgili Arap diinyasmm onde gelen son donem alimlerinin yeterince bilinmemesi, $afii'nin maslahata yonelik olumsuz bir yakla§lffiiDID olduguna dair onyargtlar vb. sebeplerden dolay1 burada soz konusu c;~§malarm her bi.rini tek tek ele alma ihtiyaCIDID zorunlu oldugu:nu di.i.§iini.i.yorum. Bu yi.i.zden bunlarm ortak noktasrm verip gec;me yerine k1saca hepsine temas edecegim.
1. Muhammed Ebu Zehra
M. Ebu Zehra $afii'nin maslahat ve istislah konusundaki gori.i§leriniyukanda· c;Ika~di~Z sonuca tamamen uygun bir bic;im~e- -§6yle ortaya koyar:
Bazuan, islam ·§eriahnm insanlarm maslahahna olan her §eyi beyan ettigihi, maslahahn bi.i.ti.i.ni.i.yle naslarda bulundugunu, nassm bulunmad1~ durumlarda klyas yapmak suretiyle nassa hamletme yoluna gidilecegini, §eriahn itibar ettigine dair bir deW bulunmadlkc;a miictehidin maslahah ba§ka yollarla ara§hrma yoluna gic;lemeyecegini kabul eder. Bu g6rii§te olanlarm bayraktarhguu imam $afii yapar. Bu yiizden $affi, §atiin itibar ettigme dair bir delil bulunmayan maslahata itibar edenleri ele§tirmi§ ve buna istihsan adrm vermi§tir. Bu gori.i§, aslen maslahah ihmal etme temeline dayanmaz. Allah'm insanlan ba§lbO§ brrakmad1~ esasmdan hareket eden bu gori.i§, §eriahn itibar ettigme dair bir delilin bulunmad1~ herhangi bir maslahahn bulunabilecegini kabul etmeyi Allah'm insanlann i§ini kendilerine brrakh~ anlamma gelecegini kabul eder. Bu ise "insan kendisinin ba~zbo~ brrakrlacagmz 1111 zmmeder? "37 ayeti tarafmdan reddedilen bir husustur. 38
Ebu Zehra, Karafi'nin "yalmzca Malik! mezhebinin degil, bi.i.ti.in mezheplerin maslahat-1. mi.i.rseleyi delil ald1~" yoniindeki ac;Iklamasrm §U §ekilde yorurnlar:
31 I<Jyame, 36. 38 Ebii Zehra, Malik, 314-315.
754 1 Uluslararas1 Imam ~alii Sempozyumu
Bu gori.i~te ~u a~tdan dogruluk pay1 vardtr: Farkh mezhepler furua ait hiiki.imleri istinbat ederken -her ne kadar bunlan nkhl klyas ile rabtetme yoluna gitseler ve bu konuda yalruzca maslahata dayanmasalar bile- maslahatlardan ve akli miinasebetlerden etkilenirler. Ara~hrmaya yonlendiren sail< bu maslahatlardu. Karafi'nin ileri si.irdiigu bu iddianm kapsanuna ~am de girmektedir. Buna gore Karafi'nin nazannda [diger alimler gibi] ~afii de maslahat-1 miirseleyi esas almt~hr. Ger~ekten de usul kitaplarlflln ~ogu ~am'nin mas~ahat-rmiirseleyi delil aldtguu ifade eder. 39
Ebu Zehra, -$am'nin er-Risale' de yaph~ ikili klyas taksiminde40 maslahat-1 miirselenin ikinci tiir klyasa dahil oldugunu belirterek ~oyle der:
"icma tarafmdan itibar edilen maslahatlara benzeyen" veya "§eriata dayanan maslahatlara benzeyen" maslahah delil almak ~am'nin taksimindeki ikinci tii.r ktyasa dahildir. Gerek usul kitaplarlflln aktardlklan gerekse erRistlle'deki bu ifadeler itifak etmektedir. Ancak ~am bu tiir maslahatlart, nas bulunmadi~ zaman esas alman "maslahat-1 miirsele" olarak kabul etmemi~, bu muteber maslahatlan klyasm tiirlerinden bir tiir kabul etmi~tir. ~u halde "bu maslahatlar ktyasa dahil olup kitap,. _siinnet, icma ve klyastan olu~an dort delilin di§mda degildir, miistakil bir as1l degildir. -11
M. Ebu Zehra istislah konusunda imam Malik ile ~afll arasmdatdyakla~tm farkrm ortaya koyma sadedinde ~am'nin "naslara hamletme olmakslZm miicerret maslahah esas almayt istihsan olarak gordiigu ve bunu reddetmek i~in ibtiilii 'l-istihsiin adlt miistakil bir kitap yazdtguu" belirtir. 42
2. Muhammed Said Ramazan el-Buti
Buti ~afil'nin mesalih-i miirseleyi delil ald1guu savunur.
Bu konuya ayudt~ boliimde once ~afil'nin maslahat-1 miirseleyi kabul etmeye en uzak miictehid oldugu gorii~iinii ele alarak bunun iki nedenini zikrederek her ikisinin de y~~ltgrm ~u ~ekilde belirtir:
a. $affi'nin maslahah esas almad.Igrm sor.leyenler, onun MaJ.ik'in maslahata dayanarak verdigi hi.iki.i.mlerin pek ~ogunda ona muhalefe ettigmden yola ~Ik.J.yorlarsa bu durum soz konusu sonucu do-
39 Ebu zero-a, ei-$aftl, s. 319. 40 ~afii (er-Risiile, s. 244) klyast ikiye taksim ederek ~oyle de~tir:
Klyas iki tiirliidiir: Birincisi: Sir ~ey astl manasmda olur, ki bu durumda klyas (tek sonu<; verir) farki.J klyas yaptlmaz.
ikincisi bir ~eyin kendisine benzedigi birden <;ok astl vardu, bu durumda en yakln olan ve en <;ok be.nzed.igi asia ilhak ed.ilir 41 M. Ebu zero-a, e~-$aftl, 321. .u M. EbU Zehra, Miilik, 307.
~iifii'nin Usul AnJ3}'1$JDda "Maslahat-1 Miirsele" Ve istisliih"ln Yeri 1755
gurmaz. <;iinki.i iki miictehidin istislaru esas almalan buna dayanan ci.izi meselelerde ayru sonuca ula~malanru gerektirmez. Nitekirn klyas1 delil olarak alan iki mi.ictehidin klyas yolu ile ayru so-nuca ula~mas1 gerekmez. ·
b. $ayet usuliinde istislahtan mi.istakil bir delil olarak soz etmemesini esas ahyorlarsa bu da onlarm bekledigi neticeyi saglamaz. <;iinki.i istislaru esas almak, onu mi.istakil bir 'delil olarak gormeyi gerektirmez. 43
Bun, $affi'nin er-Risfile'de klyasa dair ifadelerini aktardlktan sonra bunu ~oyle yorumlar: ·
$afll'nin bu sozi.i44, onun, kitap ve si.innette yer almamakla birlikte bunlarla ayru manada olan [ayru mahiyette olan} her ~eyi klyas olarak gordi.igiini.i a~lk olarak ifade eder. Y ani kendisinde helal mana_s1 olan ~ey bunun geregi olarak helal olur, haram manas1 olan ~ey de-aralanndaki ciizi bir ortak vas1f ile kendisine klyas yap1labilecek ciizl bir aslrn ~ahitligi soz konusu olmasa bile- bunun geregi olarak haram ollir. Bir ~eyde helal ve haram manas1 ancak, soz konusu ~eyin ~arlin maksatlarma arz edilmesi, onun kurallarmdan ve hiikiimlerinden kendisine uyan §eyin ara§hnlmasi ile ortaya <;Ikar. 45
, $afii'nin istislaha kar~1 gorillmesinin sebeplerinden biri onun istihsan konusundaki ifadelerinin yanh~ anla~Ilmasidlr. $affi'nin reddettigi istihsan istislahtan farkhdrr. $afii'nin istislaru reddetmesi k1yas1 da reddetmesi anlauuna gelecektir; ~i.inkii $afii'nin kullaruuunda klyas, Allah'm hiikmiiniin delillerine ittiba edilmesi umulan ictihadm biiti.in tiirlerini kapsamaktadu. 46
Bun, $afii'nin istislaru klyas kapsa~da gordiigunii $afii'nin ~ ifadelerine dayanarak ileri siirer:
ictihad ancak ve ancak bir ~eyin talep edilmesi suretiyle olur. Bir ~eyin talep edilmesi ise ancak deliller ile olur. Deliller ise klyasm ta kendisidir. 47
43 Buti, n. g. e, s. 381 vd. 44 Bkz. 40 no'lu dipnot. ~ Buti, n. g. e, s. 383. 46 Buti, n. g. e, s. 387-388. i7 Bkz. $affi, er-Risiile, s. 246.
756 I Uluslararas1 imam $afii Sempozyumu
3. Muhammed Mustafa e~-~elebi
Muhammed Mustafa e~-$eleb1, $afii'nin maslahat-1 miirseleyi delil ahp almad1gt ile ilgili ortada yarulha bir durumun soz konusu olabileceguu belirterek ~oy~e der:
a) Soruaki ~affi usulcillerin "$affi maslahab. esas almanu~hr" gorii§i.ine sahip olmas1 ve istislaru kabul etme gorii~i.ini.in ~affi'ye nisbetini uzak_gormeleri, "Mesalih-i miirseleyi Malik esas ~hr. imamii'l-J:Iaremeyn de (bu konuda) neredeyse ona uyarak bunu ~af!i'ye nisbet etmi~tir" demeleri seni aldatmasm. Bunlar kendi gorii~lerini a<;lk<;a ifade ettikleri gibi, adeta imamlarmm da maslahatl kabul etmesi halinde a<;lk<;a "ben maslahata gore amel ettim" veya "bu konuda benim delilim maslahathr" demesini bekliyorlar! -
b) $affi'nin er-Risa.Ie'de deliller arasmda maslahab. zikretmemi§ .... olmas1 da onun maslahab. kabul ettigi yolundaki ni_sbeti kabul et-meni engellemesin. <;i.inkii $affi ihtilaflarm kol gezdigi bir ortamda yeti~ti. Irak ve Hicaz ekollerinin. gorii~lerinden baz1 kisiiDlan alarak bunlan mezcetti. Ancak donemindeki hadis9lerin miinazaradaki zayliW.<lan sebebiyle otoritelerinin elden gittigini, bunun yanmda rey ehline kar§I da siirekli ele~tirilerin yoneltildigini gori.ince bir yandan hadis<;ileri destekledi diger yandan rey ehlini savundu. Bunu yaparken reyi, "hakkmda mansus bir hiikiim bulunmayan fer'i ar~armdaki ortak bag sebebiyle hakkmda nas bulunan hiikme ilhak etmekten ibaret olan kiyas"a irca etmeye <;ali~h. Boylece frrhnaYI bir ol<;i.ide dindirmeye <;~b.. Diger bir husus da §udur: $affi'nin bu kitabi .(er-Risa.Ie) neticede, tarti~maYI sona erdirmek ve ehil olmayan kimselerin ictihad kap1smdan i<;eri girmelerini onlemek i<;in iCtihad kaidelerini vaz etmesini isteyen ibn Mehdi'ye gonderdigi bir mektuptan ibarettir. $affi burada her konuyu ele almadi. ~affi'nin bu mektubunda biitiin kaideleri ve aslllan ele aldigmt kim iddia edebilir?
c) U<;iincii bir husus da ~udur: Maslahat ile amel etmek, neticede bunlarm muteber oldugunu gosteren naslarla amel etmenin otesinde bir ~ey degildir. ~u halde maslahat ile amel ettigini a<;lk<;a ifade etmemek, bunlan dikkate almamay1 gerektirmez.
d) Ustelik ~afii mezhebinin fer'! hiikiimlerinde maslahat ile amel edildigini gosteren, dahas1 nassm zahirinin terk edilmesine ihtiya<;
~~fii'nin Usul Anlayt$mda "Masiahat-1 Miirsele" Ve istislilh"ln Yeri [757
oldugu durumda nas kaqnsmda maslahatla amel edildigmi gosteren pek <;ok ornek bulunmaktadrr. 4s
$elebi bu hususlan $aili'nin maslahat-1 miirseleyi deli! aldtSJ.ru ispat sadedinde zikrettikten sonra mezhep i9fide maslahat-1 mi.irseley~ dayarularak verilen hiikiimlerden omekler zikreder.
$elebl'nin zikrettigi omekler ~unlardrr:
• Sava~ durumunda di.i~marun aga<; ve bitkilerinin itlafuun caiz . olmas1,
• Hacilarm haremde hayvanlarrm yemlemek i<;in b,uranm bitkile-rini koparmalarmm caiz olmas1,
• Daman-1 derek'in caiz olmas1. 49
• Kaplarm giimu~le kaplanmasmm caiz gorulmesi,
• Darti'l-harp'te ganimetten yemeyi caiz gormeleri,
• Haranun yayginla~tigt durumlarda ki~inin ihtiyaCI kadanru kullanmasmm caiz gortilmesi,
• Kufriinu gizleyen zmd1gm tovbe etse bile tovbesinin kabul edilmeyip olduri.ilmesi. 50
4. Ahmed Mahmud Abdillvehhab e~-$enkiti
E~-$enkiti, $aili;nin istislah konusundaki gorii~ierini ~u ifadelerinde ozetler:
$afll mursel istidlili [istislalu] kabul eder, ancak bunu genel kiyas (kiyas-1 amm) olarak goriir. Yani muayyen bir nas tarafmdan desteklenmese bile ~er'in nasslarmm ve genel kurallarmm destekledigi maslahah alma kabilinden gorur. $am mezhebi alimleri de bu gori.i~tedir. Bu ise miirsel istidlaliit ta kendisidir. <;Unkii bu aslmda rtiktinlerinden birinin yani aslm bulunmadtgt kiyashr. sJ
5. Muhammed Muhtar Veled Abah
Muhammed Muhtar Veled Abah ~oyle der:
$afll'ye gore kiyas, sonraki usulcillerin anladtgmdan biraz farkl1-
<IS $elebl, Tn'lilii'l-alrknm, s. 374-375. 49 Sahorun, satt:Jgt nialm ba~kasma ait oldugunun ortaya 91<mas1 [istihkak] ya da kusurlu bulunmasi halinde mii~terinin zaranru odemeyi tekeffill etmesi. Buna "damanu'l-uhde", "damanu'listihkak" da denir. (M. Erdogan, F1k1lr ve Hukuk Terimleri Sozliigii, s. 90. so $elebi, a. g. e, s. 375-376. 51 $enkiki, el-Vasfti'l-miim1sib li ~er'i'l-lliikm, s. 318.
758 1 Uluslararast imam Safii Sempozyumu
d1r. Ona gore k1yas, hucciyyeti nasslarla belirtilrni§ bir ictihad tiiri.idiir. $afll bu gori.i§i.inii Kitap ve siinnetten bir habere klyas yapilmasmm zorunlulugunu belirterek peki§tirir. 0, soruakilerin yaph~ iizere illet konusundan bahsetmemi§, illet yerine "ma'na" kavranuru dikkate alm.I§trr. $afll'nin sozi.ini.i ettigi bu ma'na nedir? Bunun maslahat ile ili§kiSi .nedir? ... Ger~ekte "ma'nalar" diye soziinii ettigi §eyler, -kendisi bu maksatlarm ne oldugunu a<;Ik~a belittmese de- §er'i hiikiimleri ara§trrmasi sonucu $afll'nin dikkatini ~eken genel mak_satlarchr~ 0, hakkmda nass bulunmayan §eyleri bu ma'nalar i9nde en evla olanma ilhak ederdi. $affi, asli ve fer'i illet ba~yla birbirine ilhak etme i§leminde temsil · edilen klyas ile m ana kiyasi arasmdaki farki dikkatten ka~Irffil§ degildir. s2 ~
Abah, $afii'nin l<Iyas hakkmdaki ifadelerinden ~u iki sonucu ~lkanr: "· 1. I<Iyasm alan~, Kitap ve siinnette a<;Ik olarak (nas) yer almayan
her hiikmi.in istinbatuu kapsayacak §ekilde geni§letilrn.i§tir.
2. Bu istinbatta ma'na'nm esas ahnmas1. Bu ise belirli niteliklere bagh olan hiikiimlerin ti.imevarrm yoluyla incelenmesinden elde edilen genel maksatlarm dikkate almmas1 anlamma gelir. Bu, sonraki usulcillerin hikmet, miinasebet, veya istislah dedikleri §eydir. imamu'l-Harameyn el-Ciiveyn.l buna istidlal ad.uu vermi§tir. 53
6. Muhammed Farilk el-Akkam
el-Akkam ~oyle der:
$afll maslahat-1 mi.irseleyi nassm bulunmadi~ durumda miistakil bir delil olarak kabul edip kullanmaz, ona gore bu muteber maslahat k1yasm ti.irlerinden biri olup edilleden biri degildir. 54
7. Abdiilkadir ~ener
$ener, Kiyas-istihsan-istisl_ah adh eserinin istislaha ayud1~ boliimiinde $afii ile ilgili olarak ~unlan sayler:
Bizzat imam $affi'nin, cephe alm.I§ oldugu mesalih-i miirsele nedir? Kanaatimizce imam $affi, mesilih-i miirseleyi istihsana dahil
' 2 Veled Abah, "el-Maslaha ve usill.ii'I-imami'~-$afii" (el-imiimii'~-$njil fnkllleu ve miictellideu adlt eser i9Jlde), s. 250. 53 Veled Abah, n. g. 111, s. 251. Sl El-Akkam, Tnrllrii 't-twli'l-isliimf, s. 163.
$iifii'nin Usul AnlaYJ~mda "Maslahat-1 Miirsele" Ve istislah"In Veri 1759
sayd1g1 ic;in reddetmi~ ve onu ~er'an muteber bir hiiccet olarak kabul etmemi~tir. Ona gore Allah, kullarnun bir kJ.srm maslahatlar.Iiu terk etmi~ ve onlar1 ba~1bo~ brraknu~ degildir. Olayla~ da, ya naslar ve bunlarm delaletleriyle veya onlar iizerine ktyas yapmak suretiyle bir hiikme baglanmaktadrr. $eriatm amac;larma ayktn olan maslahatlar sebebiyle kullar tarafmdan hiikiim · koymaya liizum yoktur. Ancak, imam $afii'nin, nefs1 arzularm'eseri olmayan ve islam'm gayelerine uygun dii~en maslahatlara veya bu tiirlii mesalih-i miirseleye kar~1 c;tkaca~ sanm1yoruz. ss
8. ibrahim Kafi Donmez
Donmez §Oyle der:
Genellikle, $afii doktr:ini,n mesalih-i miirsele kar~1smda menfi. bir taVIr takmd1& kanaab yaygm olmakla birlikte, aslmda bunun, $afii'nin metodolojisinde ktyas kavramma c;ok geni~ bir kapsam ta-runnu~ olmasma baglanmas1 gerektigi anla~llmaktadrr. 56 ·
$afii'nin kJ.yas anlaJI~nun incelenmesi, bizde, Onun ictihad-1 istislaru'yi kabul etmedigi sonucuna varmaiun kolay plmayaca& kanaatini uyandrrrm~trr. s1
Donmez, $afii usulci.ilerin "$afii'nin maslahatl kabul ettigi" yolundaki dii§iin-celerini ve buna dayanarak ula§h~ sonucu §U §ekilde ifade etmektedir:
$afii'nin illet konusunda slkl kaJitlar koymaru&, "miirsel mana"larla hiikiimleri gerekc;elendirdigi, buna da im.kan bulamaru& taktirde, ~ebeh ktyasma gittigini Ciiveyru a~a ifade etmektedir. Ciiveylli'nin bu ifadesiyle, Zencaru'nin, $afii tarafmdan islam hukukunun kiilli prensiplerine gore makbul sayliabilecek "mesalih" ile hiikmettigi ifadesi birle~tirilecek olursa, $afii'nin kiyas ~aJI~ma 1snslahm da dahil oldugu dii~iiniil~bilecektir. 58
;; ;iener, islfim Hukul..-u'mm Kaynaklarmdnn /:(IJIIIS, isti!Jsiin, istislii!J, s. 147 56 Donmez, a. g. e, s. 194. :;; Donmez, a. g. e, 301. 58 Donmez, a.g.e., 120.
760 1 Uluslararast imam 1)afii Sempozyumu '
Degerlendirme:
Gerek klasik donem $am usulci.ilerinden, g gerekse modern donem miielliflerind.en yaph~nuz bu almhlann hepsinin bulu~tugu ortak noktalan ~oyle ifade e~ek miimkiindiir:
1. $affi'nin ictihad yonteminin kapsammda-belirli ·~artlar altmda- hi.ikiim verme esna_smda miirsel maslahatlan dikkate alma (istislah) prensibi de bulunmaktadrr. ?nun istihsana yonelttigi ele§tiriler istislalu da biiti.iniiyle reddettigi .anlauuna gelmedigi gibi, §er'i deliller arasmda istislalu zikretmemi§ olmas1 ictihadlarmda bunu dikkate almad!~, uygulamad1~ anlamlna gelmez.
2. $afii istislalu miistakil bir metod olarak gormerni~, bunu k1yas delilinin i9-xlde ele aluu~tu. $affi'nin terrninolojisinde klyas, sorrraki usul eserlerinde ifade edilen teknik klyastan daha genel bir anlam ta~rmaktadrr. Bu kullarumda klyas ictihada denktir. ictihad ise biinyesinde t~knik klyas ile birlikte istislalu da barmdumaktadtr. ·
3. $affi'nin istislaru miistakil bir metod olarak goren Malik'ten farkl, istislalun hiiccet olup olmachgmda degil; ba~s1z bir delil kabul edilip edilmemesi, kullanrm slkhSJ. ve §artlarma ili§kindir. Biitiin bu kitaplar $afll'nin-!Jl.aslahat-t miirseleyi delil alchg-t konusunda ittifak halindedir. Ancak $afi1 maslahahn, icma veya naslarda itibar edilen maslahatlara yakm olmasrm, tamamen miirsel olmamasrm ~art ko~maktadtr.
Yukartda 6r:rtek olarak zikredilen eserlerde dikkati en fazla c;eken husus konunun-saylli bir iki ornek dt~mda- tamamen teorik diizlemde ele almmi~ olmastdtr. Bu ise okuyucuyu bu teoriyi besleyen uygulamalan gormedikc;e ikna etmeye yeterli gelmemektedir. Kanaatimizce tarih boyunca bu tip spekillasyonlara sebep olan meselelerin c;okc;a tarb§tlmasmm temel sebeplerinden birisi de teoriyi besleyen orneklerin yeterince getirilmemi~ olmastdu.
C. $afll'nin Eserlerinde Ma~lahat Dii~iincesinin Teorik Arkaplaru
"Maslahat" ve "istislah" sozci.ikleri terim anl~arma usuliin kurulmas1.11.1 tamamlachg-t ve zirve eserlerinin verildigi hicri V. asrrda ula§rm§tlr. 59 Bu donem oncesinden giiniimiize gelen eserlerde yukanda soziigec;en prensibe miistakil bir isim verildigini bilmiyoruz·. $u halde $affi'nin mesfilih-i miirsele'yi hiikiim vermede esas ahp almachgmt, bir ba~ka deyi§le istislfih prensibini kabul edip etmedigini belirlemek ic;in yegane yol, istislah prensibinin oziinde miindemi<; olan ana fikri benimseyip benimsemedigini belirlemektir. Bu da ancak onun furu alanmdaki ictihadlarmda bunu goz oniinde bulundurup bulundurmachgt-
59 Kavranun ilk olarak Ci.iveyru'nin el-Burhiin adii eserinde ortaya 9}<1lgt, Gazzali tarafmdan sistemle§tirilerek el-Mustnsfii'da (I, 414-432) "istislah" achyla verildigini goriiyoruz. Ancak Gazzili'nin konu ile ilgili geni§ 91PII degerlend.irmelerini ise $ijiil1'1-gnlll (142-266) adii eserinde bulmakta)'lZ.
$afii'nin Usul Anla}'l§mda "Maslahat-1 Miirsele" Ve lstislah"ln Veri 1761
ru incelemek suretiyle yapllabilir·. Bu noktada soz konusu incelemenin subjektif bir karakter ta§rmamast ic;in ti.imevanm yontemi tam bir §ekilde uygulanmah;. konu uzaktan veya yakmdan ilgisi bulunan biitiin omekler goz oniinde bulundurulmahdrr. Ne var ki bunun da bir ol~de subjektiflik ta§tyacaguu kabul ve itir~ etmek zorundaYJ.Z.
Bilindigi gibi $afii'nin hukuk du~iincesinde miictehidin iizerinde imal-i fikirde bulunacagt alan ittibii-ictihiid ~eklinde dualist qir yapt arz etmekte-· dir. lttiba nass ve icma alaru iken ictihad ktyas alarudtr. Onun eserlerinde ictihad ve ktyast e§ anlamh kullandtgt goz oniinde bulundurulmahdrr. incelememiz oncesinde ~unu rahathkla ifade edebiliriz: $ayet $·afi1 hiikiim vermede istislalu-belirli ~artlar altrnda bile olsa- benimsiyorsa bu prensip zorunlu olarak onun taksimindeki ictihad/ktyas alaru ic;inde yer almahdrr. Bir ba§ka deyi§le onun ictihad/ktyas tarumrrun kapsamma istislah da girmi§ olmahdrr. Nitekim yukanda modern donem ara§ttrmactlanndan yaphgtmtz ahnnlann kesi§tigi nokta da bu ~ekildedir.
III. ~afii' de Maslahat Dii§iincesine Dayah ictihad Uygulamalan
$afii'nin ictihadlan iizerinde yaphgmuz incelemelerden c;tkan sonucu pe~jnen ifade etmek gerekirse onun istislaru belirli §artlar altmda hiiccet olarak kabul ettigi anla§tlmaktadrr. Bu durumda onun hangi durumlarda maslahah esas aldtgt hangi durumlarda ise maslahah dikkate almadtgt sonisu onem ka~arur. Biz de orneklerimizi bu iki ana ba~hk alttnda ele alaca~z. ·
A. ~aru'nin i stislah Deliline Dayah i ctihadlan .
1. Yiik ta§rmak i~in deve kiralanmas1
$afi1, deve kiralanmast60 ile ilgili bir konuyu ele ahrken §unlan soylemektedir:
Ftktlttn bu tiir meselelerle ~ok~n km·?lln?tltr. Bnzt llocnlnnmzz Umnm Maliki knstedi-
60 Konunun daha iyi anla~a.st i9n ba§ tarafuun da bilinmesi gerekmektedir. Bu sebeple ba§ tarabru dipnotta vermeyi uygun goriiyoruz: ·
Kiraya verilen yiik hayvanlaruun ve develerin yiyeceklerini kai'§lJamak deve sahiplerine aittir. $ayet bunlar bulunmaz da kiralayan ki§i hayvarun yiyecegini kendiligi.nden verirse bunun kar§tbgmda bir §eY alamaz. Ancak idareciye durumu bildirir ve onun emri ile harcama yaparsa harcadtklanru hayvan sahibinden geri abr ...
Bu durumda kiralayan kimse "giivenilir (emin)" konumundadu. Hayvan sahibi 'bu hayvana §U
kadar yem verilmif der, giivenilir konumunda olan kiraa daha fazla bir miktar zikrederek "§u
kadar yem verdim" der$e bu durumda hayvan sahibinin sozii kabul edilse, yem veren kimsenin pek ~ok hakla zayi olur. Yem verenin sozii kabul edilse bir kimsenin soziiniin ba~kasma bor~ yi.ikleme konusunda kabul edilmesi durumu soz koilUsu olacakbr. Bu siire i~inde hayvarun ne kadar yem yiyebilecegi.ne bakthp (alef-i misl) yem verenin bu miktar hakkmdaki sozii kabul edilirse ne yem verenin ne hayvan sahibinin sozii dikkate almmanu§ o!acakbr.
762 I Uluslararas1 Imam ~afii Sempozyumu
yor)61 bu tiir meselelerde kzyasm zayif oldugww, bu sebeple kzyasa ba~vurulmayacagzm belirtmi~lerdir. Onlar bu tiir meselelerde ~oyle derler: "$ayet dalta oncesinde komt ile ilgili uyulmasz gerekli bir Jziikiim yoksa insanlar arasmda me~;dana gelen meselelerde ada fete en yakm of an ~e~;e gore hiikiim verilir". 62 Bazzlarz ise [Hanefileri kastediyor 1 bwm ele~tirereic "daha once yerle~ik olan bir hiikme kryas yapzlmasr ~arthr" der, sonra da bwtn benzer hiikiimleri-[bu tarz]re~;i kotii gbrmesinden dolayz reddeder.
Boyle meseleler{le hakimin "insanlar nezdinde adil olan" hususa gore ltiikiini vermesi caiz ise; ·zaten lwcalammzdan bazzlarmm fimmn Malik' in] ynphgz da budur. $ayet bu tiir meselelerae kzyasm terki caiz degilse ~u bir ger~ek ki kzyas ehli [Haneftler] de kzyasz (zaman znmmz) terk ehnektedirler (istihsan yapmaktadzrlar).
Hocalammzm {Mtilik'in] gorii~iinii esas alanlar insanlar nrasmda yaygm olan ve on/arm yararlannn en yakm olam (nkrabu min salahiltim) esas almakta, anla~mazlzk halindeki iki tarafi dinleyerek, insanlar arasmda en yaygm alan duruma gore hiikiim vennektedirler. Kzyns yolzmu [Hanefllerin gorii~iinii] esas alanlar 'ise knr~zln~hklan olaylan aszllnra dondiirerek kzyas ederler ve nszllnrm hiikmiinii olaylara uygularlnr. Kimi durumlarda bu fDk Jahi~ (ndalete nykm) sq~w9lara yol Gfabilir. 63
Kanaatimizce bu boliirn el-Umm'deki usfili g6rii§ler noktasmdaki en onemli pasajlardan biridir. Bu pasajm onemi §U iki husustan kaynaklanmaktad~i:
1. $affi'nin bah§ ac;1s1yla Hicaz ve Irak ekoliiniin usfili ac;1dan mukayesesi yapl1maktadu.
2. $affi burada usul ilminde tarb§llan "klyas, istihsan ve istislah" delilleri hakkmda kendi zamanmda mevcut ekollerin gorii§lerini aktanp yorumlarda bulunmaktadu.
61 Safii'nin gerek er-Risiile gerekse el-Umm'deki ifadeleri bir biitiin olarak degerlendirildiginde onW'I _,.l:ll ~ "bazl insanlar" sozciigiinii Hanefiler i9n kullandJ~, .i:;~>.JI ~- I:;I>.JI "hocalaruruz", "bazi
hocalanrruz" ifadelerini ise Milik b. En_es ve Malikiler i9Jl kullandJguu gostermektedir. 62 Ebu Zehra (Miilik, 304) Safii'nin yukanda belirttigi hususu istihsan kapsanunda ele alarak ~oyle demi~tir: 'MaJiki fiklunda istihsan iizerine yapbguruz ara~t:tniia gostermektedir ki istihsan ~u ii~ ~eye dayanarak kiyasm a~mll~ru gidermektedir: 1. Yaygm orf, 2. Baskm (racih) maslahat, 3. Zorluk ve me~akkatin giderilmesi, zaruretlerin dikkate ahnmast" . .w.;.oi• • .u. .1. . ~ j~ .u ;,;._.:.. - ui1 ti- · t:j -1 ~1 J• G~l •· ·- ul:j ~~ ~ 1.u. . ;;ol ) : .u 63 .... . -1" ~ • " -. ..r -. " ..r -- . ' ,_p.! . - - - ~ ,j' . 'I " 1.U. .:....j t ·liJ, Ju ~ . h . ~.oJA:.. .u .i..u . I 111 01-· ~ J.i.oil · ·~, ._..:L l:ll . ~ · • z,J : .• . ··- <~ > . - r .:1' - '- r- . ~ -- - .; ~ ":JJ' ..r .r-l -· ~ :r_,....._, .-·· ~ 1.U. 8 ~.o ~--- .:...ti. 1,4., J';!;i, -.<:-~ ~~ J·, • · · i ~lj, ~ 1.. ui1 . i: -1 J' :.. l:lt •· ·- ul.it ..,; .}'! -- , - ~" • , r J:"'! • J!"!'! "" e e u- ..r -· .:1' • IJ4'-' ..r . ~ . • .. 1 1. .. . "·'~' ~~ •1 •-:. J } $ .JI ~ ~ •'· Ul ~ i ~~ U~ ill '<"l>JI .s·· ~ l:ll l:s. "1~,:, • 1,4., .U • '· .JI '~ ,:,~ .sl''l o'<' · o~· y no:'~ -:· I.F - . .ro- (0'!' . '.;'. -• ..r - - ' - - ) . ' : '.}' '!)" ,j' )
._.•Jlj, i<.· ~.-h~ gj 1<- l:ll ·1<.;. G~J Uh .:..A~ !~ ~ iC.l 41Ji· i, .t'•1 · uit uit •I:.JJl•!• ill !' • .I ; r cs-J ~ r u- ..r ..r- , . . v- r " ~ ..r -- '-!' -- ..r :r- .T-'! r-u1 !"' ~lj, 8 ti.o ~ ..... ~ v ·- ~,.. ll. -~-~,. ~1 le" ,.._ -<:-.d,ll.l1- • "}.:;. . ,J'J . ' - -~ ,j' ~ - ~ ; ; <r-'1 ,j' ' IJ"' u-~ " ~ .:;-
.. · w ~· ,:u- ·~·~L ,,, -~;_- \4.Jso .. -.~ •i J • ~~ J-, · ·~, .>\i.l uj, w.h ..r- !) " ....:; ; "15" ("""""J ·- - I"' lj"" • ~ '-!' -- .
~afii'nin Usul Anlayt~rnda «Maslahat-a Miirsele" Ve istislahHin Yeri I 763
$am bu ornekteki ifadelerinden anla~udtgt kadanyla imam Malik'in "insanlarm yaranna en yakm" ve "adaleti gerc;ekle!itirmeye en uygun" c;ozi.imi.in esas aluunas1 fikrine, Hanefilerin "klyasm esas aluunas1" fikrinden daha SlCak bakmaktadlr. Bunu temellendirirken soyledigi "klyas, bazl durumlarda a!il!l sonuc;Iara yol ac;abilir" ifadesi ise hangi durumda maslahat di.i§i.incesinin esas almacagtna dair bir ipucu tali1maktadrr.
2. Evlendirilen ki.i~i.ik klzm nafaka haklo:
($afil muhatabma hitaben: ) Sen "kadm, cinsel ili§ki ~agma ula§madJ.k~a nafaka hakla. yoktur" gorii§iinii nasil kabul ediyorsun? Kii~ la.z1 evlendirerek ona ne mehir ne de nafaka verm.i§ oluyorsun. Diger yandan boyle yaparak evlendirdigm ki§i dl§mda ba§ka biriyle evlenme imkaruru da ortadan kaldmru§ oluyorsun. Ba§ka bir erkek onun i~ daha hayrrh olabilir veya klz ba§ka bir erkegi daha c;ok sevebilir. Yahut da ba§ka bir erkek o la.z i~ din, ahlak ve diger konularda daha uygun olabilir. Senin bu klz1 evlendirmen bana go~e klzm zararmadlr. <::iinku bu kiz balig olsaydt, kendi §ahs1 iizerinde senden ~ok soz sahibi olurdu.
K~dlru him~ye edip maslahatml gozetme birkac; §~kilde olabilir: Kadmm kendisine denk, dindar, ahlakh zengin biri ile evlendirilmesi veya kadmm sevdigi ve onu ba§ka erkeklere bakmaktan ahkoyup iffetli kllacak bir erkekle evlendirmek gibi. Ba~ka bi1' erkegi sevmek, tammak ve uyu~mak konusunda kimse o kzzm yef'ini alamaz. <;iinkii kimse onu ke11disinden daha iyi tanzyamaz. ?u halde faki1' de olsa onun bir e1'kekle evlendirilmesi onun aleyhine olup, onun menfaatine aykzn olabilir. 64
Bu ornekte de $afii'nin babas1 ve dedesi di!imda bir velinin, velayeti altmdaki ki.ic;iik klz1 zorla evlendirmesini reddettigi goriilmektedir. Bu red din gerekc;esi ise "ki.ic;i.ik klzm bu evlilik sebebiyle pekc;ok bakrmdan zarar gormesi" dir. ~urada def-i mefsedet gerekc;esinden hareketle _muhatap tarabndan kabul edilen bir hi.ikmi.in reddedildigini goriiyoruz. $affi'nin bu cebri velayeti reddederken nass veya icma gibi nakli bir deW degil tamamen maslahat merkezli bir delillendirme yaphgt gori.ilmektedir.
3. Maktuliin kii~iik velilerinin lasastaki haklannm korunmas1:
a. Bir kimse, velisi olmayan bir §ahst kasten oldiirse, devlet ba§ka-
~ Saffi, el-Omm, V, 252. Yukanda italik olarak verilen kasmm orijinali ~u ~ekildedir. ~ 6}{ .u i_;# .;.JIS' 6:.; ~~~ .r. .;, _,.l:l,_,. ~ .;;.,1.)~ 'i i~ ~ (li> 4l !llt~lj 9;.-ilj .s.,Wt.} 4l }>IJt.} (_,4 'i ;...l .:>IS'
4l ):Jlt .:;~j 4.,lt-
764 1 Uluslararnsl imam $nfii Sempozyumu '
ru onun k1sasen oldiiriilmesine hiikmedebilecegi gibi ondan diyet almarak kisasm affedilmesine de hiikmedebilir. Ancak diyet almaksiZm affedemez. <;iinku o, diger Miisliimanlardan ayn olarak diyetin sahibi degildir ki kendi sahip oldugu bir §eyi ~etsin! (Y ani o diyette tiim Miisliimanlarm hakki vardrr). 65 •
b. Bir kimse, kisas talep edecek velileri kii0iJ< ve fakir olan bir kimseyi oldiirse vili, diyet alarak su~lunun affma hiiki.irn veremez. Veliler bhyii.zi.inceye kadar su~luyu hapsetmesi gerekir. Veliler biiyiiyiince kisas yahut diyet almay1 talep ederler.
c. <;ocugun velisi kisas1 affetme yetkisine sahip olmakla birlikte mali ( diyeti) affedemez. <;iinkii mali affetmekle ~ocugun malm! telef etmektedir. I<Isas1 affetmekle ise ~ocugun millkiini.i itlaf etmi§ olmamaktadrr. 66
Bilindigi i.i.zere "devlet ba~karurun halka yonelik uygulamalannda kamu yaranru gozetmesinin gerekliligi" genel bir ilke olarak benimsenmi~tir. 67
$afil'nin yukandaki ictihad1 da bu genel' ilkenin uygularu~I niteligindedir. Buradaki hii.ki.i.mlerin ilki kamu maslahah, digeri ise ozel maslahat sebebiyle verilen hiikiimlerdir. Bu ornekler $afii'nin istislah prensibini belirli ~artlar alhnda kabul ettigini gostermektedir.
4. Hamile kadma kisas uygulanmas1:
a. Hamile , bir kadm, kisas1 gerektirecek §ekilde adam oldi.irseJ kendisinin hamile oldugunu ileri siirmesi halinde doguma kadar beklenir, kisas cezas1 kendisine dogumdan sonra uygulan1r.
b. $ayet ~ocugu emzirecek bir kadm yoksa, oldi.iri.ilenin velisinin goniil riZast ile, siit anne bulununcaya kadar bir veya birkac; gi.in beklenmesini gi.izel bulurum. Veli beklemek istemezse kadm kisas yo-luyla oldiiri.iliir. 68 .
Zaruri: maslahatlardan biri de "carun korunmas1"drr. Ana karrundaki cenin de canh bir varhk olduguna gore anasmm i~ledigi su~ onun da olmesine yol a~amaz. i~te ceninin maslahah sebebiyle burada cezarun uygulanmas1 i~lemi ertelenmektedir. Bu hiikiim ashnda "zina itirafmda bulunan hamile bir kadma recim cezasmm uygulanmas1 ile ilgili hadls" e k1yasla verilmi~ bir
65 ..,d _;.lt.., ,:...;ij ._tlli• ; .... ;,~'Iii· c_.;;j .:..r ;i• ~,..... J, ~.li.i 4-'l•.J ~~ill ~j ~'li ~ ;,~ i.i ·~·ki' •ti • .w., ,:.u 'i .:r :.'-"';" ~ ,;!J ~ ~- ,;l&;l.: .. r ·i· ~J• ~ i i~ ~-'l·> 66 ~afii, el-Umm, VI, 31. 67 Bu gene! kurahn aynnhlan ism bkz. Suyitti, e/-E~bfi1J ve'u-ueznir, s. 159-160. 6S ~afii, el-iimm, VI, 33.
~afii'nin Usul Anla}'l§mda "Maslahat-t Miirsele" Ve istislah"ln Veri 1765
hi.ikiirn olrnlakla birlikte, as1l ·ve fer'in illetini zaruriyyat-1 harnseden birisi olan "carun korunmas1" te§kil etmesi bak1mmdan rnaslahata day all bir klyas . omegidir.
. 5. ~evval hilali konusunda §ahitlik etmek:
a. Giivenilir (aclil) oldugu tespit edilmeyen veya giivenilmez bulunan iki veya daha fazla ki§i §evval hilalini gordiiklerine dair §ahitlik etseler ertesi giinii orucu brrakabilirler. Onlann ister cemaatle ister f.erd olarak bayram namazrm gizlice kllmalarrm ho§ kar§Ilanm, a9k olarak bayram narnaz1 kllmalanru yasaklanm. Gizlice namaz kllmalanru emredip, a9k olarak k1lmalanru yasaklamamm sebebi kendilerine tepki duyulmamas1 ve Miisliimanlann toplulugunu bolmeye <;ah§an ayrillk<;llann bunu bir koz olarak kullanmamalan i<;indir. 69
b. A yru §ekilde giivenilir oldugu tespit edilmeyen biT ki§i §ahitlik etse onuil orucu b1rakmasmdan ba§kas1 caiz olmaz. Ancakhakkmda kotii zanda bulunulmamas1 i<;in bunu gizler. · Bayram namazuu da keni ba§ma kliar. 10
$afll'nin bu omekte biri kamu maslahah biri de bireysel maslahata dayal1 iki ictihadrm g()rmekteyiz. Birinci ictihadmda "toplumsal birligin korunmasl" gerek~esinden hareket eden $afii bunu saglarnaya yonelik bir hiikiim verirken, ikinci ictihadmda ise "§ahsm toplumdaki saygmhgrmn korunrnaSl"-gerek~esinden hareketle hi.ikiim verrnektedir.
6. Diizenli imanu bulunan mescitte imamdan ayn olarak cemaatle namaz k.J.lmak:
Diizenli biT irnam1 bulunan bir camide namaz kllmdlktan sorua, cemaati ka<;1ran kimselerin kendi aralarmda cemaatle namaz kllrnalan rnekruhtvr. ~iinkii bu, toplurnun birligini bozrna, insanlarm caminin irnanurun arkasmda narnaz kllmaktan uzak durrnas1 gibi kotii sonu<;lara yol a<;ar.
Diizenli biT irnam1 olmayan, yol kenarlarma gelip-ge<;enlerin narnaz kllmalan i<;in in§a edilmi~ camilerde insanlarm bir namaz vaktinde sure i<;inde birden fazla cernaat yaprnalar1 ise rnekruh degildir.
69 ~~ J ~~~ jAI ~-' ~ ~ ')~ .::r-1'~ ~~ ~~ 1~ 8-:6;_, .::r.t· ! ~~ 01 ~;r ~1 ~~~t_¥. 70 $afii, cl-Umm, I, 382.
7661 Uluslararast imam $alii Sempozyumu '
<::iinku bu durumda "birligm bozulmas1" soz konusu degildir. 71
Bu ornek de bir oncekinde oldugu gibi $afii'nin toplumsal birligm korurunasl gerek<;esinden hareketle ortaya koydugu bir gorii~tiir. $afii mekruhluk hiikmiine ula~rrken herhangi bir nass veya icmadan hareket etmemekte, nasslarrn biitiiniinden elde edilen genel kurah i§leterek "toplumsal birlik" vur~su yapmaktadrr.
7. Ezan okurken toplumu ilgilendiren konularla ilgili duyuru yapmak:
Res~ullah (s. a. v) riizgarh ve soguk gecelerde (yolculuk halinde iken) muezzine "bineklerinizde killn" demesini emrederdi.
Ben, imarrun, muezzin ezaru bitirdikten soma bunu soylemesini emretmesini ho§ goriiriim. $ayet muezzin bunu ezan i9Tide soylerse bunda da bir sakmca yoktur. $ayet muezzin ezandan soma insanla-
"' rm yararma ili§kin boyle bir §ey soylerse bunda bir sakmca yoktur. Ancak ezanda, insanlarm yararma olmayan bir §eyin konu§ulmasmdan ho§lanmam. n
Bu ornekte de $afii "toplumsal yarar" gerek<;esinden hareketle, -herkesi ilgilendiren konularda miiezzinin ezandan sonra duyuru yapmasrm miibah kabul etmekte, bunda bir ~akrnca gormemekte, buna kar§ilik boyle bir yararrn soz konusu olmad1gt durumda duyuru yapmayt mekruh gormektedir. $afii'nin bu so~uca klyas yaparak ula§b.~ goriilmekle birlikte kanaatimizce bu iki a<;ldan onem ta§rmaktadrr:
a) $afii'nin ezan arasrnda veya sonrasrnda duyuru yapma konusunu Hz. Peygamber (s. a. v.) ile srmrh gormemesi,
b) $affi'nin hiikmii gerek<;elendirirken "toplumsal yarar"a vurgu yapmas1.
8. Bayram gecelerinde kurban kesmenin meknih goriilmesi:
$afii bayram gecelerinde ku,rban kesmeyi mekruh gordiigunii belirterek bunun gerek<;esini §U ~ekilde ortaya koyar:
11 $afii, el-iimm, I, 278.
~IJl .:,..; JA ~ ~~e._.! ~ ~~~ :.r J>.-i ~;. ~~ ~~ ~~ ,:,IS' ~! t*"' ..!.l.l~ ~~ .:r ~'./ ~1_, _ _, 1.l.;o o·C"l ~~- o ,c-,i, "' •· ~ .3'11· .J~1 1.l.;o _ _, &.t·• ~~ 1 .l::.~ .~ · .,j ~~~ o')\.!a.h ..:J· _ _, ~~ ·-' 'Y :r l' ~.r- -,.:-;'~ . . .r-'~ • 'Y ~ ~·- T' . • • • • ~ 'Y • ' <.r
AJ ~.J rfo r ... ! .u ~A ~.; ~'I) z,~_,. AJ &~~ j ~u ~i <:rJ.l1 ~ ..;s- 1/:. ~ ~~ z,~_,..; ?~.>! .u ~ JS" Z>,¥l.fi ~t>! ,:r j~} ~;. ~~ ~~ ~jll.,. .:1;.._; ~.i.ll ~~ ~ ..rJ '~ AJ ..!.l.l~ oji '.>ti z,~i~:· ~ ijlo.h
o.?. ~1.0! n $afii, el-Umm, I, 178 .
.:r ~~1~1 ~ 1.l.;o ~ ~ ~ ~~" ~ .:,.~ '.>ti ~111 .} ~~ ~!.' ~111 .,. &~~~ t) 111 l.i+. ~~ ~~ r"-W ~1_, w.:.. .,rlfl! ~ .~ . ~~ ~ ~~1l.jl J rj_Sjl ~~ ~.; .:r~ '.>ti ..,.~.:.~~ ~~
$atii'nin Usul Anlayt§mda "Maslahat-1 Miirsele" Ve istislah"ln Veri I 767
Gece sakin bir zaman dili.illidir. Gtindiiz vakti ise insanlar ge9mlerini temin etmek i<;in etrafa dagwrlar. Biz (kurbarun gtindiiz kesilmesini ho!? goriiyoruz). Bunun sebebi;
• Kurbanlarm etlerine ihtiya<; duyan kimselerin kesimde hazrr bulunmasrm istiyoruz. Bunun, kurban etini tasadduk eden a<;J.smdan hayn daha boldur. Kurban kesen kimse, kesim srrasmda· yarunda fakirlerden herhangi bir kimse bulundugunda gerek fakir gerekse ba!?kalarmm hazrr olmas1 sebebiyle et vermemekten utanrr.
• Ki!?inin kurbaru gtindiiz kesmesi hem kendisi i9n daha hafif, hem kendisine eziyet etmemesine daha uygun hem de kurbanrm ifsad etmemeye daha elveri~lidir. 73
$afii burada hem kurban kesen ki~inin hem de kurban etinden yararlaruna durumunda olan fakirlerin yara~ on plana c;ll<ararak giindiiz yapi.l.an kesimi daha uygun bulmakta, gece yapi.l.an kesimi ise mekruh gormektedir. Dikkat edilecegi iizere miistehaphk ve mekruhlugun gerek~esi olarak. nakll bir delil veya bir klyas degil dogrudan maslahat gerek~e gosterilmektedir.
9. Korku namaz1:
Korku namaz1, ayette74 mii~riklerle yapllan sava~ta caiz kilinrru~, Hz. Peygamber ~e boyle uygulami§trr. Bununla birlikte elm ve mala kar~I yangm, bogulma, yrrt1c1 hayvan gibi kes~ ve giic;lii bir tehlikenin soz konusu oldugu durumlarda da, korku namaz1 kllmabilir. 75
canl.n ve maim korunmas1 dinin itibar ettigi maslahatlardandu. Bu balamdan, klyas i~leminde bu maslahatm esas almmas1 gerekir. $afii de bu ilkeden hareketle "maslahata dayah klyas" yapmakta, Hz. Peygamber (s. a. v. )'in mii~riklerle yapi.l.an sava~ta klldi~ korku nama:hru, can ve mall tehlikeye d~iiren diger durumlara da ta~1yarak ~er~evesini geni~letmektedir.
10. Zekat memurlanna aynlan paym yeterli olmamas1:
$afii'ye gore zekatm da~hlaca~ suuflan sayan ayet, aym· zarnanda bu suufl.ann toplanan zekatlar iizerinde e~it hakka sahip oldugunu da gaster-
73 $afii, el-iimm, n, 346. 1!~1 (-# J! t&t.,.. ~ 1.1 t:.;;.;.ll.;-l.i.i.i1 -rll:! .J, A j~lj ~ ~~ b~ q;U~ ~~~~.,.. tJJ.f ~. r ..P q;U~ ~ 1.1 IJJ./ t.OJ:
bl (1 ~f:).j .;.*-·•h ,j' l_;:a;. ~ t~ ·~ ,j' ..P oJ~ i>l .r dj ~':iJ>.i11 ~}t& .} .j~1 .b,.< i i>i 4~ .j~l .:,r jy..{ .:JS,I b~ t.:.,:. ~· ..... l.:-4 ij <S~~ <:..ll.:,....,.; i i>l .s;.;.lj ~ ~~ ;~~ t+.-!11<~1 .}< o~.lh 7~ ilgili ayetin [Nisa, 101] meali ~oyledir:
"Ey Miimiuler! Sefere pktzgzmz Z/11111111 kiifirlerin nni bir bnskmln sizi gnjiliiVlnmnsmdnn endi~e ederseniz nnmnzlnn kJsnllnrnk klimmuzdn bir snkmcn yoktzu·. Dogmsu, kiifirler sizin i~inmiJIIIJSrz bir dii~mnud~r!" 73 $afii, el-iimm, I, 376.
768 1 Uluslararast imam $afii Sempozyumu
mektedir. Yani, zekat geliri sekiz e~it parc;aya boliinerek ayette saylian sJ.IUflara dagthlmahchr. Zekatta hak sahibi alan suuflardan biri de zekat memurlandrr.
Zekat m~murlan, emekleri kaqnhgmda emsal iicrete hak kazarurlar. Ancak toplanan zekat gelirinin sekizde· biri (yani zekat memurlar!J1a aynlan miktar) onlarm emsal iicretleri ic;in yeterli olmazsa, g~et ve fey gelirinden Hz. Peygamber'e ait olan paydan harcaru.r. $ayet bu yap1lmaz da memurlara verilecek iicret diger paylardan yapillrsa, bu konuda ne devlet ba~kanmm ne de zekat memurlarmm bir sorumlulugu olmaz. <;unki.i zekat memuru bu iicreti almazsa (zekat hizmetini yerine getirmezse) zekat zayi olur. 76
Bu omekte kiilli ve kat'i aldugu goriilen bir maslahat sebebiyle $afii'nin genel kurala aykm bir hi.ikmi.i benimsedigi gori.ilmektedir.' Bu omekte goriildiigu i.izere genel kuralm uygulanmas1 taplumsal bir maslahahn artadan kalkmasma sebep aluyarsa boyle bir .~urumda maslahahn gerektirdigi tarzda hi.iki.im verilerek genel kuraldan istisna yapllir. Bu tarz uygulama "ammm maslahatla tahsisi" ~eklinde degerlendirilebilecegi gibi "gerekc;esi maslahat alan istihsan" ~eklinde de degerlendirilebilir. Ancak genel kurala aykm hi.iki.im vermeye kanu te~kil eden maslahatm umfuni ve kesin almas1 gerekir. <;i.inkii bu omekten hareket edecek alursak zekat memurlan kendilerine i.icret verilmedigi ic;in zekat taplamazlarsa bu durum zekatta hak sahibi alan diger yedi slnl.fin magdur almasma yal ac;acak, iistelik islam'm en onemli farzlarmdan biri devre d1~1 brrak1lmr~ alacakhr. $u halde zekat memurlarmm iicretlerinin odenmesinden elde edilecek yarar hem kesin hem de ti.im taplumu ilgilendirmesi baklmmdan geneldir.
11. Kadmm iddetini evinde ge~esi:
Aslolan kadmm iddetini kocasmm evinde ge9Imesidir.
Siinnet gostermektedir ki kadm, kocasmin yakmlar1 ile sozlii tarh~malarda bulundugunda iddetini bu evden ba~ka bir evde bekleyebilir.
Bu manada veya bundan ote bir oziir bulunursa, omegm kadmm
76 ;iafii, el-iimm, I, 100. :.llli .:.~ i_r.l ~k~ .;,i .,.!')! ._s;..; \:,.!-~ ~J;'}( ~ ~~I .... ~ 'flij ,l!.JI "' ~ I4.J ~ ?-' A ~ ~~liil J.a:..;
jy.-i..,. ~ !Ol! :.is-~Iii'~ Jl.;~liil ~~ "'~&><>IS" il_;.:.j ;f-1!.:1 p.l )-U "1! ~_..$~ .:.1 ~""' &> ilj.i .:.~ j.;!l!.:l j.-1 ~~l.!.ll> ?-i ;i ~;..; uu ~Iii,~.;,~, r ::~ ;; .:.1 .:..;~~Iii' ru~ ;, .;.t lt~'' !l~>li, .pi"' .;...i.l.;.;. ""''.:~Iii,;+-&> 1l~ .:.~ ~\!.:l .}s- 'i:; ~ 0 ;lll Ulij &> .:..;~ l.o ~!i:l l.P.-i ~._,;.? .... .;o'4!JI .,. ~~~ Y) ~lj ~.;.iii .,. r!-J ~ Ull ..;..- .rl' ~ .,. ~81 il.i.!:JI ~Q, i.i_;,4""' .:.! ;j~ il;c~ .:.J-r. \Ail
~afii'nin Usul Anlayt§mda "Maslahat-1 Miirsele" Ve istislab"ln Yerll 769
oturdugu evin y00lmas1, evin.bulundugu mahallede veya §ehirde bir fitnenin bulunmas1, kadmm devlet ba§karu veya e§kiyadan korkmas1 durum.larmda, fitne ttim §ehirde yaygm ise kadm bu §ehirden ta§Inabilir. Fitne o m~allede ise kadm mahalleden ta§mabilir. 71
$affi'nin bu ornekte de maslahat ilkesinden hareketle gene! kuraldan istisna yapngt, diger bir deyi~le "maslahata dayali istihsan" uygulamasmda bulundugu goriilmektedir. Bu maslahat:ln arka plarunda ise iddet bekletnekte olan "kadmm can ve namus giivenliginin korunmas1" bulunmaktachr.
12. Biinyesi zaytf olan ki~iye had cezalanrun uygulanma usulii:
Ki§inin biinyesi ~ok zayif, darbeye tahammillsi.iz olur ve ona had cezas1 uyguland!gmda bunu kaldrramaYip olecegi dii;;iiniiliirse (yi.iz dah olan) bir sopa ile vurulur.
Bunun sebebi §Udur: Yiice Allah had cezalar1 koymu§tur. Bunlarm bir klsm: oliimle sonu~Ia.ru.T ki recm ve (recm) di§mda klsas yoluyla oldiirme boyledir. Bu ikisi arasmda sopa vurma §eklinde had cezas1 vardrr. Bunlarm nitelik ve niceligini Resill.ullah a9kJ.arm§hr. · Allah'm Kitab1 ve resilliiniin siinnetinden sopa vurma cezasmm amacmm su~luyu oldiirmek degil insanlan haramlardan uzakla§tumak (caydmnak) oldugu anla§Ilm.aktadrr. Had cezalan giinahlardan temizlik olarak da gorillebilir. Sopa vurma cezasiru uygulayacak ki§i, su~iu zayif biinyeli oldugundar1 olecegini dii§iiniirse, ceza uygulanacak ki§iye onun oliimiine yol a~acak bir §ekilde vurmaz. Resillullah'm belirttigi gibi vurur. 78
$affi, yine genel kuraldan istisna mahiyetinde gorillebilecek bu ictihadmda dinde sopa vurma [celde] cezastiun konulu~ amacmdan hareket etmekte, cezanm ama~lamadigt sonucu. doguracak ozel durumlarda, ki§isel yarar1 9gnemeyecek bir ~oziim yolu onermektedir. Bu, istislah prensibine uygun olarak verilmi~ olan bir hiikiimdi.ir.
77 $affi, el-iimm, V, 331. i8 $affi, el-iimm, VI, 187.
;J:.;. ~r ,;J:.;. .t.. .u .kJ ;t- ~' b~ .f"l' J~~ '-!/~ .r.w•.,; .:All ,W,.} ~j!J'! ~ ~l.s:-< .J~~~ ;:.l,!i ~~ ._,...... ~.i" .;,IS" U!
~ ~ .. ~J r- ~· -t~ J ~ .:J\Sj .!.W• :4 ..-l--J ~a,,.;...~· J,..J .:.~ ~~ l>-j ,. r::• ..... ~~ ~.i" ~~ J'.li'.i ~· ..,.l.!J• ~ ~-t ~1 ~ .::' ~ uJi"' .;,IS" t>\1 U:;f ~ iliij ~~~~ .r <t~ j.Ot rlll ili''.i :.. . .} t.ol! ll~ .:ill!•!! i.~t"' .:,.j!:d• ~1..-L-J ~a,,'.;....~~ J,..J
9 ~..; .s'} 10.). ~· ~· .:.a=t .u jJ iJ~ ..-l--J ~a,,~ ~· J,..) ~ ~ I.Oj ~j ~ I.Oj :;_,.;;...i, ~)4 .,J .:All~~ ;,l..o.
.kJ .i" ~· ~ j~>,-~lj r.lill• Js t.i..> .::' ~ IO.i! jJ ~·
770 I UluslnrarasJ imam ~nfii Sempozyumu
13. Miisliimanlan siper edinen gayri miislimlerle sava§:
Gayri Mi.islimler Mi.isliirnanlan siper edinirse, Mi.isli.imanlann siper olarak kullarulan §aluslardan uzak durmalan gerekir. Ancak sava§ klzr§lp da iki tara£ birbirine girdiginde mii§riklere darbe vurulur, elden geldigi kadar mi.isli.imana vuimaktan ka<;IJUlrr. Bu durumlarda herhangi bir miisli.imana bir §ey isabet ederse (vuran ki§i kefaret_olarak) bir kole azat eder. 79
Gazill'nin _el-Mustasfii'daso "istislah" ba§hgt alhnda mes'eletii't-tiirs aduu verdigi .bu mesele onun tarafmdan "zaruri-killli-kat'i" maslahata omek olarak verilmi§ ve bu ti.ir maslahahn hiikiim vermede esas almmas1-gerektigi belirtilmi§tir. Bilindigi gibi dince koruma alhna alinan be§ unsur arasmda can ve dinin korunmas1 bulunmaktadrr. Mi.isliimanlan siper edinerek mi.isli.imanlara salduan ve kar§l konulmad1gt takdirde ti.im mi.isli.imanlarm ve islam yurdunun, dolaYls1yla dinin tehlikeye girece@ boyl~ bir durumda siper edinilen mi.isliimanlar1 oldi.irme ihtimaline ragmen mi.isli.imanlan ordunun kar§l tarafa ok, ffilZrak vb. §eyler atmas1, darbe vurmas1 caiz gori.ilmektedir.
14. Teyemmiim yapmar11n §artlan:
(Yolculukta olup yanmda su bulunmayan bir ki§iye) namaz vakti girdiginde yakmda su bulundugu haber verilse, suyu almaya gittiginde; ··
a. Yol arkada§lanndan ayn dii§meyecekse,
b. E§yasma bir zarar geleceginden korkmuyorsa,
c. Ba§ma bir kotilliigun geleceginden korkmuyorsa,
d. N amaz vakti 9kmayacaksa,
suya gitmesi gerekir. ;>a.yet;
a. E§yasmm zarar goreceginden korkars~, b. Yol arkada§lan kendisini beklemeyip yola devam edeceklerse,
c. Yolda ba§ma bir §ey gelmesinden korkarsa,
d. Suyu almaya gittiginde namaz vaktinin <;lkacagmdan korkarsa,
(Bu §artlar altmda) suyu almaya gitmesi gerekmez, teyemmi.imle namaz krlabilir. st
7'1 ~afii, el-iimm, IV, 341-352. so Gazzan, a. g. e, I, 420. 81 ~afii, el-Umm, I, 110.
~afii'nin Usul Anla}'l~mda "Maslahat-1 Miirsele" Ve istislah"ln Veri 1771
~afii'ye gore teyemmiimle ilgili ayet geregi82 yolculukta olup suyu bulunmayan kimsenin teyemmiim yapabilmesi i9n suyu ara~brmas1, buna ragmen bulamam1~ olmas1 gerekir. Suyun var oldugu kesin olarak bilindiginde cana veya mala yonelik potansiyel bir tehlikenin varhgi. durumunda ise suyu ara~brma yiiki.imliiliigu ortadan kalkar, teyemmiim ile namaz klhnabilir. Burada zaruriyyat olarak ifade edilen "can" ve "mal"m tehlikeye dii~meinesi i~in, genel kuralda bir istisna yaplidtgt goriilmektedir. ·
15. Cuma namazma gitmeme konusundaki oziirler:
Cuma ki.lmarun farz oldugu bir beldede ikamet eden, balig ve hiir olan, ( cumaya gitmesini engelleyecek) bir ozrii de bulunmayan kimseye Cuma namazt farzdrr. $unlar (cumaya gitmeme konusunda) bir ozi.i.rdiir:
1. Hasta olan ki~i, Cuma'ya gittigmde hastahgt arb.yorsa,
2. Ki~i Cumaya gittigmde yi.iklenilmesi mumkiin olmayan bir zorlukJ.a kar§Ila~1yorsa,
3. ida'i:eci veya kendisine kar§l koyma kuvveti bulunmayan bir ki§i kendisini hapsedecekse,
4. Akraba, slhriyet yoluyla yakm oldugu kimseler, sevdigi ~aluslar veya velayetini ustlendigi ~aluslardan bakmuru ustlendigi ki§iler (kendisi cumaya gittigmde) olecekse cumayt terk edebilir ...
5. Bogwma, ycmgm veya mahrun soyulma$1 gibi bir tehlike ile kar§!la§aJI. ve cumaya gitmedigi taktirde bunlarl onleme iimidi ta~ayan kimse,
6. Cumaya gitmemesi halinde kaybettigi bir ~eyi telafi etmeyi umankimse,
7. ~ocugu kaybolan veya mallarmdan kole, hayvan vb. §eyleri kaybo:. Ian, Cumaya gitmemesi halinde bunlan bulmayt iimit eden kimse,
8. Cumaya gittigi takdirde idarecinin kendisini haksiZ yere hapsetmesinden korkan, (hakh yere hapsedecekse Cuma'dan geri duramaz, C~a d1§mdaki zamanlarda da idareciden kac;mas1 caiz olmaz)
9. Odeme zorlugu ic;inde bulunan ve Cuma'ya gittigi takdirde alacaklmm takibi ile kar§lla§acak olan kimse de cumaya gitmeyebilir.
82 ilgili ayetin [Maide, 6] konuyla ilgili boliimiiniin meali ~oyledir: "Hasta olursamz veya seferde bulmmrsamz vet;n biri11i:z nbdest bozmaktnn (def-i /mcetteu) gelir veyn
kndmlnrn dolomur (cinsel ili!jldde bulmwr) dn Sll bulnmn:zsnmz, o znmn11 temi:z bir toprngn youelin. Ommln yii:zleri11izi ve el/eri11i:zi meslledin (Tet;emmiim edin). "
772 I Uluslararas1 imam ~am Sempozyumu
$ayet odeme glicii varsa Cuma'y1 terk etmesi caiz olmaz. 83
~afii'nin belirttigme gore Cuma namazrmn farziyeti konusundaki ayet84 genel nitelikli olup herhangi bir aynm yapmaz. Hadiste ise kadm, <;ocuk ve kole istisna edilmi~tir. Bunun ch~mda nasslarda herhangi bir tahsis soz kon~su olmach~ halde ~afii hayatm, sagh~, mahn ve ozgi.irli.igun tehlikeye di.i~memes! i9n Cuma'ya gitmemeyi mazur gormektedir. Bu istisnalann zaruriyyattan olan killlileri korumaya yonelik oldugu gorillmektedir.
16. B~baruii kii~ lazuu, lazm yaranna olmayan bir kimseyle evlendirmesi ·
Baba'run ki.i9ik klzrm evlendirmesi ancak evlilik klzm lehine oldugunda ve klz i9n bir eksiklik soz konusu olmachgmda caiz olur. Klz i9zl bir eksikligin ya da zararm soz konusu Qldugu zaman babarun evlendirmesi caiz olmaz. Nitekim ayru ~ekilde baoarun, klzl achna abm-sahml ancak abm-sahmda klzm zarar1 yoksa gec;erli olur. ss
Burada velayet yetkisinin velayet altmdaki ki~inin maslahatma aykm olarak kullarulamayaca~ sonucu ortaya 9kmaktachr. ~u hal de bir kimse --dince kendisine tanmmi~ bir yetkiyi kullarurken ilgili ~aluslarm maslahabru dikkate almahd1r, aksi takdirde tasarruflar1 ge~ersiz sayilir.
B. $afii'nin_Hiikiim Vermede Maslahab Esas Almadigi Durumlar
~afii'nin uygulama ve orneklerinden anla~lld1~a gore o i.i~ durumda hi.iki.im verirken maslahatlan dikkate almamaktadu:
1) Maslahat nassm zahiri ile ~a~h~da,
2) Maslahah esas almak, nassla insanlara verilmi~ bir hakkm iptaline yol a~~da,
3) Maslahab esas almak, idareci konumunda olan kimselerin keyfi uygulamalanna zemin hazrrlama ihtimaline sahip oldugunda,
4) Neyin maslahat oldugunu belirlemede ve belirlenen maslahah olaylara ve nesnelere uygulamada bir kriter bulunmach~da.
Buna gore soz konusu d6rt durumda nassm ve hakkm kar§Ismda yer alan maslahat ~afii'ye gore usulcillerin "millga maslahat" aduu verdikleri
83 $afii, el·Umm, I, 326 ~· .:;r ~·.:r ~. u.:.;.r~ ~· ~~ lj,oy <JIS"1l~ ~·.:r ~ • .._,.j ._,....~ d .:r ~ ;,1S"1l~
84 Ayetin [Cuma, 9] meali ~oyledir: "Ey miiminler! Cuma giinii namaza fagnld,guuz zaman derhal all§veri§i b~rak1p Allah'1 anmaya ko§un!
Eger bilirseniz bu sizin ifill fOk hay~rlldiT. " 83 $afii, el-Umm, V, 30.
$afii'nin Usul Anla}'l~mda "Maslahat-1 Milrsele" Ve istisliih"ln Veri 1773
maslahat kapsammda yer ahr. $afii'nin maslahat-1 miirseleyi .hiikiirn vermede esas alma [yani istislaru hi.iccet kabul etme] konusundaki gori.i§unii ortaya koymak i9n onun hangi tiir maslahatlan miilga gord~gtiniin de bilinmesi gerekir. Bir ba§ka deyi~le bir maslahatm mesiilih-i mii.rsele kapsammda yer alabilmesi i9n miilga olmamas1 gerekir. i~te a~agtdaki ornekler, ters ac;tdan bak1ld1gmda $am ac;1smdan mesalih-i miirsele kapsammda degerlendirilmedigi i9n hiikiirn vermede dikkate almmayan maslahatlan ortaya koymaktadu.
1. Gas1bm, gaspettigi mah degi~tirmek suretiyle mala sahip olmas1:
$afi1, gas1bm gaspettigi ta~mmaz mal iizerindeki degi~iklikleri gidererek mah sahibine teslim etmesi gerektigini sayler. $ayet gas1p, gaspettigi ta~mmaza kendi malmdan bir §eyler eklemi~se, bu fazlahk -kalmasmda mal sahibinin yaran bulunsa bile- maldan aynhr. Ne gas1p gasp ettigi mala sahip olabilir, ne de mal sahibi gas1bm mala yaphgt eklemelere sahip olabilir. Bunda h~r iki tarafm c;lkan olsa bile bu dikkate almmaz.
$afii konunun bundan sonraki klsmm1 farazi86 bir tarb~ma ~eklinde ~u ~ekilde aktanr:
H. Hz. Peygamber "(ilk olarak) zarar vermek ve zarara zararla kar~Ihk yermek yoktur" buyurmu~tur.
$. Bu, miicmel bir soz olup bir manaya yorulmas1 ni.iimkiin oldugu gibi onun tam z1dch bir manaya da yorulabilir. :Su hadisin dogru yorumu ~udur: "Ki§iye malmda gerekli olmayan bir yuku yuklemek suretiyle ona zarar vermek yoktur. Yine ki§iye zarar vermek suretiyle onu malmdan engellemek de yoktur". Herkes lehine ve alet;hine olan ~eye sahiptir. &7
H . (Ben bu yorumu kabul etmem) Aksine ki§ilerin yararuu ger~ekle~tirmek adma onlarm mallarmda kendilerine bir tala.m yiiki.imliiliikler yiiklerim ve yine onlarm yararuu ger~ekle~tirmek adma mallarmdaki baz1 tasarruflarma engel olurum.
$. Oyleyse ~ durumlara ne dersin:
a. Zengin bir ~ahsm arazisinin orta yerinde bir ba~ka §ah~a ait en ve boyu ii~er zira' uzunlugunda bir ev olsa, zengin §ahls da ona ger~ek degeri bir veya iki dirhern olan bu ev kar~illgmda yiiz bin dinar
u Burada "farazi" ifadesi ile $afii'nin "~yet ~yle denilecek olursa ... " §eklinde ortaya koydugu meseleleri kastediyoruz. Bu farazi tarb§mada $afii'yi "M", $afii'nin muhatabiiU ise "H" harfi temsil etmektedir. 81 ~j .JI.o ~.; ~ ~l.i .:r' ~) 8 bl.,.s i'.ii" 'lj ~ ~'Y...,.) l.o !li.i.} .f-5 .;s. ~ '1 ill.} .i? 'i
774 1 Uluslaroras• imam $afii Sempozyu,mu
veya daha fazla para, buna ek olarak da ba~ka bir arazi ve kole verse, bu degi~imde yaran bulundugu gerek~esi ile fakir ~alus evini satmaya zorlanabilir mi?
b. Bir ki~inin (ba~kasma ait) araziler ortasmda degeri bir dir-. hem etmeyen bir par~a yeri olsa, bir ba§kas1 bu bir par~a yerden diledigi kadar mal kar§Ib.gmda bir ge~i§ yeri satmasrm istese, kendisine yaramayan bu parc;aYl kendisini zengin edecek mal kar~Ib.gmda satmaya zorlanabilir mi?
- c. Bir kimse, belli bir terziye elbise diktirmek istese ve ba~kasma diktirmeyecegme yemin etse, degeri bir dirhemlik diki§ kar~lhgmda da yiizbin dinar veya daha fazla vermek istese te_rzi elbiseyi dikmeye zorlanabilir mi?
d. Bir ki§inin gozleri gormeyen ve kendisine yarar saglamayan bir cariyesi bulunsa, cariyenin hfu olan oglu annesi kar~illgmda bir ev dolusu mal verse, cariye sahibi onu satmaya zorlanabilir mi?
H. Bu durumlarm hic;birinde, yaran olsa bile ki§i tasarrufa zorlanamaz.
$. Soz konusu ~aruslar "ben bu tasarruftan hem kendime zarar vermek hem de bu tasarrufu yapmarm isteyen ki§iye zarar vermek ic;in yaptun. Boylece· her iki zarar1 da bir araya getirdim" dese du-rum ne olur? ·
H. Kendisine ve ba§kasma zarar vermi§ olsa bile kendi mahnda, yapmas1 caiz olan bir tasarrufta bulunmu§tur. ss
$. (Benim belirttigiD:) ki§i de kendi malmda yapmas1 caiz olan bir tasarrufta bulunrnu§, engellemesi caiz olan bir §eyi de engellemi§tir. s9
Ashnda bu ornekte $affi a~tsmdan "gori.iniirde maslahat zannedilen durum" ile "ger~ek maslahat"m ~eli~kisinden soz edilebilir. Zira "insanlann yaranru saglamak" gerekc;esinden hareket edilerek insanlarm miilkiyetleri iizerinde dince uygun goriilen suurlar dahilinde tasarrufta bulunulmas1 engellenirse bundan daha biiyiik bir mefsedet do gar. Soz konusu durum ozellikle yonetici durumunda olanlann insanlarm mallarma el koymalan, bu mallan zorla satmalar1, insanlart zorla ~ali§hnnalan vb. suistimallere bile
88 ji.4 .;,1 .Jt.ll~>.} jti \oi~ ·~ jU.j ~ ~.::.l.:.t; 89 Ozetle aktanlnu§llr. Bkz. ~affi, el-iimm, m, 285-286.
$iifii'nin Usul Anlayt~mda "Maslahat-1 Miirsele" Ve lstisUih"ln Yerll775
yal a~abiliro Dinin karuma altma ald1gt be§ temel degerden biri alan "mal iizerindeki millkiyet" bu §ekilde keyfi uygulamalarla SJ.IUJ;landm.lmamahdrro Aynca "gas1bm gaspettigi maida degi§iklik meydana getirerek ana sahip alabilecegin.i" kabul etmek, insanlarm sahip almaYI istedikleri ve fakat sahiplerinin nzas1 almadlgmdan elde edemedikleri mallar1 gasp ederek degi§tirmeleri i~in bir zemin hazularm§ aluro
2o Zekabn dagthm usUJ.ii:
~afii'ye gore, zekatm dagtturu ile ilgili ayette 90 yer alan sekiz s~ zekatta hak sahibi almalarrm "ihtiya~" ile talil edip, "gerektiginde muhta~ almayan bir suufm payt biitiiniiyle 1skat edilerek daha muhta~ alan diger srmf I smillara harcanabilir" denilemezo <;iinkii boyle bir talil yaphgtmlzda ayet tarafmdan hak sahibi kllman kimselerin hakkl artadan kalkmakta, ayetin la&zlan gec;ersiz hale gelmektediro Boyle bir talil ise ge~ersizdiro
Aynca bu rnaslahatm miilga aldugunun diger bir gostergesi de §udur:
$ayef zekat bu sekiz suufa da~hlmazsa Allah'm hak sahibi kildigt ki~ilerin hakk! iptal edilmi~ olaca~ gibi, ayru zamanda bu durum, idarecinin, zekat alabilecek suuflarda yer alan kendi yakmlarma zekah intikal ettirmesi gibi kotii sonu~lar dqgururo 91
Bu omekte 0
goriildiigu iizere $affi zekat mallanrun bir srmftan diger bir suufa ve bir bo}geden diger bir bolgeye naklini caiz gormezken §U iic; gerek~eden hareket etmektedir:
- a) Malm topland1gt yerde dag-tnlmasrm emreden nasslar bulunmaktad1r,
b) "Ba§ka yerde bu mala daha ~ok ihtiyac; duyuldugu", dolayisxyla malm ba§ka yerde dagttllmasrrun maslahata daha uygun aldugu gerekc;esi esas almdlgmda hem nass devre di§l brrakllmakta, hem de bu yalla zekat i§iyle ilgilenen idarecilere, ba§ka bolgelerde olan ve zekat alabilecek durumda alan yakmlarma pay c;Ikarma imkaru dogmaktadrr 0
c) Hangi bolgedeki insanlar bu bolgedeki insanlardan daha muhtac;br? Daha muhtac; olduklarrrun gostergesi nedir? Bunu tespit i§lemi de kesin bir kritere baglanarnazo Bu §ekildeki zan.nl bir §eyden dalayt nassm hiikmii iptal edilernezo
i§te ~am her iic; mefsedeti def etmek iizere zekat malrrun topland1gt bolgenin dl§ma nakline cevaz vermemektedir 0
90 ilgili ayetin [Tevbe, 60] meali ~u ~kildedir: "Zekiit gelirleri ynlu;zcn fnkirler, dii~ldinler, zekiit toplnmnkln gorevli olnulnr, knlpleri isliim'n ISmdmlncnk
kimseler, koleler, borf nltmdn ezilenler, Allnh yol1mdn miicnde/e verenler ve bir de yurdundnn yuvnsmdnn nyn dii~mii~ gnripler ifill lmrcnmro Bu, Allnh'm mutlnkn uyulmns1 gerekeu buyruduguduro Al/nl1 her~eyi bilir, her buyruugu ve her fiili 1111ttlnk isnbetlidir /" 91 ~afii, el-Umm, IT, 1180
776 I Uluslararas1 imam $afli Sempozyumu
3. Ganimetin taksim usulii:
Ganimetin be~te dordii, hadisin ifadesine gore; ii~ pay siivariye, bir pay yayaya ohnak iizere da&tllir. Bu da&tunda "Miisliiman ohna" ve "sava~a kablma" esas ahrur. Sava~ta gosterp.en yararlilik dikkate almmaz. Ornegm daha cesurca !:ava~an ve dii~mana daha ~ok zarar veren. ki~iye ganimetten daha ~ok pay verip, korkak olan ki~iye p~y vermemek soz konusu olamaz. 92
Hak sahiplerine Hz. Peygamber (s. a. v.) tarabndan tayin edilen oranlann ch§mda bir taksimatJ. maslahat gerekc;esi ile degi9tirmeyi kabul etmeyen $afii'nin bu kabuliiniin ardmda bir ba§ka maslahatJ.n bulundugu, diger bir deyi§le bir mefsedetin def edilmesi durumunun bulundugu anla§limaktadrr. Zira "sava§ta gosterilen yararhhk" ve "daha cesur sava9ma" gibi hususlann tespiti kolay olma)'lp, subjektif degerlendirmelere sebep olabilir. Bu yolla idareci konumunda olanlann ganimet malmda key.fl'tasarruflarma kap1 ac;ilir. Aynca bu durum, sava9ma konusunda yeterli cesareti olmayanlann sava§a c;llanamalan, yeterli cesarete sahip olanlann da srrf ganimetten daha c;ok pay almak ic;in daha istekli sav~§malanna sebep olabilir. Yine bu durum ayru sava§ta yer alru~ hal de farkh miktarlarda ganimet alan-asker arasmda da klskanc;hklara yol ac;abilir. $u halde bur ada ilk anda yarar gibi goriinen durum aslmda doguraca~ zararlar dikkate almd1gmda dince itibar edilmeyen bir maslahatm soz konusu oldugu anla§limaktachr.
4. Ganimetin sav§anlara da~hlmaytp ba§ka ihtiyac; sahiplerine da~tJ.lmas1
Varhl<h baz1 kimseler sava§a katJ.hp ganimet elde etseler, devlet ba§kam .onlara: "Bu yli klthk oldu. Siz zengin kimselersiniz. Ganimete ihtiyaCIDIZ yok, elde ettiginiz ganimeti zekat alacakhlarma da~taca~. <;iinkii onlar, baklrruru Allah'm iistlendigi kim~elerdir, bu mal da Allah'm mahdrr. Bu mah onlara vermedigimde, elimde verecek ba§ka bir mal da bulunmaru~dan on-
$afti'nin Usul Anla}'l~mda "Maslahat-1 Miirsele" Ve istisliih"ln Veri 1777
lann biiyiik bir zararla kar~Ila§masmdan korkanm. Sizden bu mab almanun size bir zaran da dokunmaz" diyemez. <;iinkii ganimetin sav~a kablanlann hakl<I oldugunu Allah belirtmi~tir. 93 $afii'nin bu ictihadmm albnda da ii<; unsurun bulundugu gozden ka<;mamaktadrr:
. a) Maslahat olara.k goriilen durumun nassm zahirine aylo.n ol.mas1,
b) idarecilerin keyfi tasarruflanna zemin hazrrlamas1,
c) Ganimete ha.k kazanan kimselerin muhta<; olmaj'lp zekat alaca.khlart-run daha muhta~ oldugunu belirlemeye yonelik kesin bir kriterin olmamas1.
5. Hz. Peygamber'irl ya.kmlanna (Alu Muhammed) zekat verilmesi:
Zekattan pay alamamalanna kar§ilik olara.k kendilerine fey gelirlerinin be~te biri verilmi§ bulunan Hz. Peygamber'in ya.kmlanna (Alu Muhammed) farz olan zekattan az veya ~ok herhangi bir ~ey verilmez. Oruann da zekattan almalan helal olmaz. Oruan taruyan birisi zekatuu oruara veri:rse bu ge~erli olmaz. Oruar muhta~, bor~lu ve zekat almaya ha.k kazanan .diger kimselerle ayru ozellikte olsalar ve fey gelirlerindeki ha.klan kendilerine verilmese bile bu hiikiim boyledir. Feydeki haklarmm onl~a verilmemesi, kendilerine haram kihnan zekab onlara helallo.lmaz. 94
Burada $affi'nin ba.ki§ a<;~smdan konuyu §U §ek.ilde tasavvur etmemiz miimkiindiir:
idarecilerin llaksiZ tasarruflan sebebiyle fey geli.rinden hakk.Iru alamayan ehl-i beyt menstiplarma yonelik bu ha.ks1Zhk bi,r ba~ka ha.ksiZhkla, yani zekatta hak sahibi olanlara harcanmaytp hak sahibi olmayanlara verilmek suretiyle giderilemez. Ha.ks1zh~ ha.ks1zhkla gidermek yerine her hak sahibine hakloru vermek en uygun yoldur.
Aynca boyle bir kapmm a¢mas1 ehl-i beyte mensup kimselerin insanlann mallarrm "Hz. Peygamber (s. a .. v.) ile olan akrabahklarm1 one siirerek" yemelerine de kap1 a~abilir. Zira buna izin verilmesi durumunda insanlar Hz. Peygamber (s. a. v. )'e olan sevgileri sebebiyle onun ya.kmlarmagerekirse her tiirlii madd1 olana.klann1 seferber etmekten geri kalmayacaklardrr-. Bu. ise $ariin ama~laru~ ~eyin tamamen ztdru bir .durum ortaya pkaracaktrr.
93 ~afii, el-iimm, D, 119: Dgili ayet Enfalsiiresinin 41. ayetidir. <u ~afii, el-iimm, D, 107.
lsJ4 'ij '-'Jt.~ 111 c--ol~~ i :JS' J' ~u ~ ""i:;._,_;W, ""ll:..:..J' .,. :._;~.;,t .,u ~:..:..J'"' w.~ ~~c--ol~ ~~~~ Ji ~~ "'~ r.r "'ro~ ~ ~~ J ~ ~ .;,.;ij ~~ i$- H-ll!J ~~~ .fl.;,.j ~-l~j .:,.,-s..: ~J--.t ~!' ~.} ,~, ~>J:u:i ~ ~.l!:JI
778 I Uluslararas1 imam $afii Sempozyumu
6. Miras paylan:
$u gorii§ dogru degildir: "Mirasa hak kazanan kimseler, i:Hene yakmhgt ve onun oliimiiyle kar§Jla§hSI musibet sebebiyle hak kazannu§lardrr. CHene, hayahnda iken daha hayrrh olan ve brrakhgt mirasa daha muhtac; olan bir kimse varsa, bu ki§i de hak sahibi olur. <;iinkii hepsi ayru durumda hak sahibi olma_ktadrr". Allah'm yaphSI taksim, bu gerekc;e ile degi§tirilemez. 95
Bu ornekte, ~affi'nin bir hiikmi.in maslahat gerekc;esi ile ta'lil edilmesine kar§l c;lknguu goriiyoruz. Bu kar§l c;lkl§m alhnda ta'lil i§lemi sonucunda hiikiimde bir .degi§ikligm meydana gelmesinin yathSI goriilmektedir. $u halde hiikmii degi§tirecek yonde ta'lll-isterse maslahat gerekc;esiY._le yapllsm- gec;erli kabul edilemez. Aynca burada kesin olan Allah'm hiikmi.ine kar§lhk iki ac;tdan zanna dayah bir ta'lil soz konusudur:
a) Gerekc;elendirmenin kendisinde bir subjektiflik soz konusudur,
b) Soz konusu gerekc;e kabul edilse bile bunu fertlere uygulamada bir subjektiflik soz konusudur.
$afii'ye gore dinin herhangi bir kimseye tm§ oldugu hak, "onun bu hakkl kullanmamasmda maslahat bulundugu" vb. gerekc;elerle iptal edilemez. Din, soz konusu maslahah elde edip etmeme konusunda hak sahibini yetkili gormii§se, kimsenin hak sahibine ragmen o maslahah kullanma yetkisi yoktur.
7. Zekatm, maim kendisinden degil degerinden verilmesi:
Mal sahibi zekat memuruna (zekan verilecek) hurmarun degerini verse, -degerini almak ha~ sahiplerinin yararma olsun ya da olmasm- memur bunu alamaz. 96
$affi'ye gore zekata tabi hayvan ve bitkilerde zekat malm kendisinden verilir. Bunu ne mal sahibi ne de zekat memuru-kar§Jllkh olarak anla§salar bile- ba§ka bir mala veya paraya donii§tiiremezler. <;i4U<ii malm kendisi iizerinde zekatta hak sahibi olanlann haklan bulunmaktadrr. Hak sahlbinin izni olmadan-onun yararma bile olsa- bir degi§tfrrne yapllamaz.
Aynca malm degerini hak sahibinin bilgisi dl§mda belirleme bir takun suistimallere kap1 ac;abilecekti,r.
95 $afii, el-Umm, II, 119. uiS" ~~ -;..;.i~ ~'.l ~~~ lj~ l4i! "' 14;.! Jl ~ ~~ jll •t>c ~~~~ Jl ~ JIOS l.iJ, ~ ~~~ ~lj-ii' ~ul J l-d Jll y
l.iJ, p 1.o Jl.i.l 'i j~ ~l ~~ t.,1t- iJ,..;.i1 6~ J.> ~~>- J j>- J~ .J.s ~~ ~':~ ;) .iljl ~.o J! _;ti~ !!-tij ~ ~jlJ !!~ J ~ 9 ~~ ,.rJ~i.ijilj\;1
96 $afii, el-iimm, II, 43.
~afii'nin Usul Anla}'l~mda "Maslahat-1 Miirsele" Ve istislab"ln Veri 1779
8. Yetkisiz temsilcinin [fuziilinin] yapng,. a.kdin ge~ersiz sayilmas1:
Vekaletsiz olarak ba§kasmm mahru satan veya ba§ka birini evlendiren ki§inin yaphgt akit caiz olmaz. Anca.k sahm ve nikah akd~ yeniden yaptlmast ile ~t caiz olur. 97
· Yetkisiz temsilcinin "mal sahibinin yarar1" gerekc;esinden hareketle onun mallru izinsiz satmas1 veya "evlenmesinde yarar bulundugu" gerek~esinden hareketle ondan izinsiz olarak vekaleten nikah akdi yapmast-ortada ger<;ekten boyle bir yarar olsa bile ve daha sonradan mah satllan veya evlendirilen ki§i onaylasa bile- $afii tarafmdan gec;ersiz sayllmaktadrr. Anla§lldtgt kadanyla $afii'nin bu hii.kmii kabul etmesinin ardmda §U sebepler bulunmaktadu:
a) Bu, nasslarda yer alan "akitlerde kar§thkh nzanm bulunmas1" ilkesine ayktndrr,
b) Hak sahibinin izni almmaksLzm onun hakkt iizerinde tasarrufta bulunulni.aktadrr,
c) Boyle bir akitte var oldugu dii§iiniilen yarar zannidir. $afii a kitten haberi olduktan sonra bunu onaylamayt kabul etmemekte ancak ilgili ki§i istiyorsa akdi yeniden yapmast gerektigi.ni belirtmektedir. Boylece belirtilen tiim mahzurlar ortadan kalkacakhr.
9. Rehin a.kdi yapma ehliyeti:
Rehin vermesi caiz olan hiir, balig, k.lsttlama altmda olmayan ki~ilerin-bunda yararlan bulunsnn veya bulunmasm- rehin almalan da caizdir. <;iinkii bunlarm her hali.ikarda malrru satmast ve hibe etmesi caizdir. Malrru hibe etmesi caiz olan kimsenin, kendisi i<;in bir yarar soz konusu olmasa bile rehin vermesi caizdir. 98
$afii tasarrufun gec;erliligi.ni ic;in tasarrufa ehil ).<imse tarafmdan naslara uygun olarak yaptlmasrm yeterli gormektedir. Bu §ekilde gerc;ekle§tirilen bir tasarru,fun aynca "tasarrufu yapanm maslahahna olup olmamas1"ru ise dikkate almamaktadrr. Zira bir tasarrufun insanm yararma olup olmadtgtru dikkate almak tasarrufun slhhat §artlarmdan saytlrrsa pekc;ok tasarrufun gec;ersiz sayllmast gerekecektir. Aynca bunu belirlemenin bir olc;iisii de yoktur; zira insan yararh zannederek tasarrufta bulundugunda bu zanru dogru c;tkmayabilir.
'17 $affi, el-iimm, m. 283. 9S $affi, el-iimm, m, 177 .
.;,f";. .:.t"' )\'.-~~I;. ~QI ;~;-~I..,. .;,f";. Jl ;;.>jt .:.t"' jl>.- .Yj Sj )\'.-~ ~?-:;-~G..,.:..;; jl>.-..,. ~IS" t.; j., s· .u .;,IS""'" .1 ~ .:.•u-u\1 j"" ·•<"-l.t>· .U~> • •• .s ' • · of~ 1:.~1 ·i· !:.!11 ~~ • r , ~ .. 'r • ~ · <l"'l .• J .. b< ~ -r .r-Jr ..s-
780 1 UluslararasJ Imam ~afii SempoZY,Umo
10. Zekat memurunun fakirlerin maslahatuu dikkate almas1:
Zekat memuru deve zekahru tahsil etmek iizere gittigmde si.irii i<;inden zekat olarak verilmesi gereken ya~ta olan develerin kusurlu oldugunu goriirse, fakirlerin maslahab gerek~esi ile farz olandan daha iist ya~ta deve ahp fazlahk i<;in bedel odemek yahut farz olandan 4aha dii~iik ahp noksan sebebiyle deve sahibinden bedel alma!< yoluna gidemez. Bilindigi gibi zekatta veren ve alan olmak iizere iki tara£ bulunmakta, bir
de bu i~leri koordine eden ve organizator gorevi goren zekat memurlan bulunmaktadrr. Zekat ibadetinin hem veren hem de alanm masfahah goz oniinde bulundurularak ifa edilmesi gerekir. Taraflardan birinin c;U<aruu gozetmek adma digerinin hakkl devre dl~1 brrakllamaz. Bu omekte fakirlerin hakkl ki§inin elinde bulunan kusurlu develer iizerindedir. Zekat memuru develerin kusurlu olmasrm gerek<;e gosterip ba§ka deveier alma yoluna giderse bu durumda zekat veren ki§inin haklo. <;ignenmi§ olacaktrr.
Sonu~
$affi'nin istislah prensibi kar§tsmdaki konumunu ele aldtgtmiz bu tebligimizde ula§hgtmtz sonu<;lan §U ~ekilde ifade etmemiz miimkiindiir:
1. $afii de imam Malik ve Ebu Hanife gibi hiikiim verirken maslahah goz oniinde bulundurmaktadrr. Ancak onun maslahata dayall verdigi hiikiimle- · rin kapsam1 imam Malik ve Ebu Hanife kadar geni§ goriilmemektedir.
2. $afii bir §eyin maslahat oldugunu belirlerken dince itibar edildigme dair delilin bulunmas1 [mansus maslahat] veya bunlara yakm maslahatlardan olmasrm esas almaktadrr. Bu yakmhgt tespitte genellikle klyas metodundan yararlanmaktadrr. Bir ba~ka deyi~le $affi'ye gore ortada $fuiin hakkmda hi<;bir §ey soylemediSi bir maslahat tiirii olma)'lp, $ariin hakklnda dogrudan bir §ey soyledigi ve dogrudan bir §ey soylememekle birlikte ima ve i§arette bulundugu maslahatlar bulunmaktadu. Bu ikinci kapsamda yer alan maslahatlar miicerret reyle belirlenemezler.
3. $affi'ye gore bir maslahatm hiikme medar olabilmesi i<;in ~u ~artlarm bulunmast gerekir;
a) Nassm zarurine aykm olmamast,
b) Bir hakkln iptaline yol a<;mamast,
c) idarecilerin keyfi tasarruflarma kap1 a<;mamas1,
d) Maslahah belirlemede bir kriter belirlemenin miimkiin olmas1,
e) Maslahahn esas almmasmm daha biiyiik bir mefsedete yol a<;mamas1,
Bu ~artlarm bulunmadlgt maslahatlar,· $affi a<;~smdan millga maslahat
~ifii'nin Usul Anlayt$1Dda "Maslahat-1 Miirsele" Ve istislab"In Yeri 1781
kapsammda degerlendirilmektedir.
4. $affi, maslahatla ibtidaen hii.kiim koyma i~lemi yapmamaktach.r.
5. $afll'nin maslahatlan ~u noktalarda ~lettigi goriilmektedi,r:
a) Mevcut bir hiikmii ta'lil etme,
b) Mevcut bir hiikmiin uygulama alarum geni~letme,
c) Genel nitelikli bir hiikiimde istisna yapma,
d) Bir maslahat iddiasma ba~ka bir maslahatla muarazada bulunma,
6. $afii maslahata dayah ictihadlanru istislah veya mesalih-i miirsele gibi bir terimle ifade etmemi~, bunu l<Iyas dlelilinin kapsarru dahilinde gormii~tiir.
782 I Uluslararast imam ~am Sempozyu~u
Bibliyografya
el-AKKAM, Muhammed Farill<, Tiirilw't-te?r'ii'l-isliim'i, III. Basrm, Matbaatu Camiati Drma§k, Drma§k, 1990.
·· el-Bfrri, Muhammed Said Ramazan, Daviibttu'l-maslaha fi'~-~erfati'lisliimiyye, 4. Bastm, Dtma§k, Daru'l-fikr, 2005.
el-CUV:EYNI1 imamii'l-Harameyn Ebu'l-Meili Abdillmelik ibn Abdullah ibn Yiisuf, el-.Burhiin fi usitli'l-ftkh, (tah.: Abdillazim Mahmiid ed-Dib), 3. Basrm,_ el-Man;fua, Daru'l-vefa, 1999.
DONMEZ, ibrahim Kafi, islam Hukukunda Kaynak Kavrarm ve VITI. Asrr islam Hukuk~ulanrun Kaynak Kavramt Uzerindeki Metodolojik Aynhklan, [Atatiirk Universitesi islami ilimler Fakilltesi, 1981.]
EBU ZEHRA, Muhammed, Ebtt Hanife, Hayatuhu ve asruhu-ariiulw ve ftkhuhu, Bask!(?), Kahire, Daru'l-fikri'l-Arab1, 1998.
-------------, Malik, Hayatulm ve asruhu-ariiuhu ve ftkhuhu, 4. Basrm, Kahire, Daru'l-fikri'l-Arab1, 2002.
----------------, $afii, Hayatuhu ve asruhu-arauhu ve ftkhuhu. Karure, Daru'l-fikri'l-Arabl, y. y. ..
el-GAZZALI, Ebii Hamid Muhammed ibn Muhammed ibn Muhammed et-Tiisl, $ifau'l-galfl fi beyani'~-~ebeh ve'l-muhfl ve mesiiliki't-ta'lil, (tah.: Hamd Ubeyd :I-Keb1s1), 1. Bastm, Bagdad, Matbaatii'l-ir§ad, 1971.
-------------, el-Mustasfii mi1t 'ilmi'l-usz1l, (tah.: Muhammed Silleyman el-E§kar), 1. Basrm, Beyrut, Miiessesetii'r-risale, 1997.
el-KARAFI, Ebu'l-Abbas, Ahmed ibn idrls es-Sanhac1, el-Furttk (Envaru'l-buriik fi envai'l-furtlk), (tashih: Halil el-Mansfu), 1. Basrm, Beyrut, Daru'l-kiitiibi'l-'ilmiyye, 1998.
iBN ABDUSSELAM, iz~iiddm Abdillaziz, Kava'idu'l-kiibrii I-II (elmevsiim bi: Kavaidu'l-ahkam fi isHihi'l-ena.m), (tah.: Nezih Kemal Hammad, Osman Cum'a Damiriyye), 1. Basrm, Dtma§k, Daru'l-kalem, 2000.
el-KARAFI, $ihabeddin Ebu'l-Abbas Ahmed ibn idds, $erhu Tenkihi'l-fusill fi'lttisiiri' l-Mahsz1l fi'l-usill, (hina: Daru'l-fikir), Beyrut, Daru'l-fikir, 2004.
OZEN, $iikrti, islam Hukuk Dii~iincesinin Aklile~me Siireci (Ba§langu;tan Hicri IV. Asrm Ortalarma Kadar), [Marmara Universitesi Sosyal Bilimler Enstitiisii, 1995] .
.. .. .. .. .. .. .. .. .. , "istislah", DiA, XXIII.
es-SUY0Ti, Celaleddin Abdurrahman b. Ebii Bekr, el-E~bah ve'n-neziiir fi kaviiidi e ftm1i ftkhi'§-$afiiyye, (tah. Abdiilkerim Fudayll), 1. Bastm, Beyrut, el-Mektebetii'l-Asriyye, 2003,
$~fii'nin UsuJ AnlaYJ~tnda "Maslahat-t Miirsele" Ve lstislah"ln Veri I 783
e~-~AFii, Ebu Abdullah Muhammed ibn Idris, el-iimm, (tah.: Mahmud . Matard), 1. Basrm, Beyrut, Daru'l-kiitiibi'l-'ilmiyye, 1993. ·
-----------, er-Risiile, (tah.: Abdi.ilfettah ibn Zafir Kebbara), 1. Basrm, Bey-rut, Daru'n-nefais, 1999 .
. e~-~ATIBI, Ebu Ishak Ibrahim ibn Musa el-Lahmi, el-'i'tisam, (tah.: Seyyid Thd1him), 1. Basrm, Kiliire, Daru'l-hadis, 2000.
--------- el-Muvafakat fi usiili'~-~erfa, (§erh ve tahrlc: Abdullah Deraz) 3. Basnn, Beyrut, Daru'l-kiitiibi'l-'ilmiyye, 2003.
~ELEBi, Muhammed Mustafa, Ta'lflu'l-ahkam, 2. · Bastm, Beyrut, Daru'n-nahdati'l-Arabiyye, y. y.
~ENER, Abdiilkadir, islam Hukukunun Kaynaklm'tndan Ktyas, istihsau ve istislah, Ankara, Diyanet l§leri Ba§kanhg-t Yaymlan, 1971.
e§-~ENKITi, Ahmed Mahmud Abdillvehhab, el-Vasfu'l-miinasib li §er'i'l-lmkm, Medine-i Mi.inevvere, el-Camiatii'l-Islamiyye, 1415 h.
VELED ABAH, Muhammed el-Muhtar, "el-Maslaha ve usU.l.ii'l-imami'§$afii", el-imamu'§-$affi fakihen ve miictehiden aclli eserin i9Jlde, Kualal.iJ;npur, 15 Agustos 1990, ss. 247-259.
ez-ZENCA.Ni, Ebu'l-menaktb $ihabuddin Mahmud ibn Ahmed, Tahricu'lfuril' 'ale'l7ttsi'tl, (tah.: Muhammed Edib es-Silih, 1. Basim, Riyad, 1999.
ez-ZERKA, · Mustafa Ahmed, el-Medhalii'l-ftkhiyyii'l-ib~m, Dari.i'l-kalem, Dtma§k, [ ~askl, 1998. ·