Turgay Güler - Mehdix

  • Upload
    keabus

  • View
    467

  • Download
    41

Embed Size (px)

Citation preview

Turgay Gler _ Mehdix www.kitapsevenler.com Merhabalar Buraya Yklediimiz e-kitaplar Grme engellilerin okuyabilecei formatlarda hazrlanmtr. Buradaki E-Kitaplar ve daha pek ok konudaki Kitaplar bilhassa grme engelli arkadalarn istifadesine sunuyoruz. Ben de bir grme engelli olarak kitap okumay seviyorum. Ekran okuyucu program konuan Braille Not Speak cihaz kabartma ekran ve benzeri yardmc aralar sayesinde bu kitaplar okuyabiliyoruz. Bilginin paylaldka pekieceine inanyorum. Siteye yklenen e-kitaplar aada ad geen kanuna istinaden tm kitap sever arkadalar iin hazrlanmtr. Amacmz yayn evlerine zarar vermek ya da eserlerden menfaat temin etmek deildir elbette. Bu e-kitaplar normal kitaplarn yerini tutmayacandan kitaplar beenipte engelli olmayan okurlar, kitap hakknda fikir sahibi olduklarnda indirdikleri kitapta ad geen yaynevi, sahaflar, ktphane ve kitaplardan ilgili kitab temin edebilirler. Bu site tamamen cretsizdir ve sitenin ieriinde sunulmu olan kitaplar hibir maddi kar gzetilmeksizin tm kitap dostlarnn istifadesine sunulmutur. Bu e-kitaplar kanunen hi bir ekilde ticari amala kullanlamaz ve kullandrlamaz. Bilgi Paylamakla oalr. Yaar MUTLU lgili Kanun: 5846 Sayl Kanunun "altnc Blm-eitli Hkmler " blmnde yeralan "EK MADDE 11. - Ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." maddesine istinaden web sitesinde deneme yaynna geilmitir. T.C.Kltr ve Turizm Bakanl Bilgi lem ve Otomasyon Dairesi Bakanl ANKARA bu kitap Grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitab Tarayan arkadamza ok teekkrler. verilen emee sayg duyarak ltfen bu aklamala silmeyin. tarayan Tarama ve Dzenleme: AYHAN [email protected] Turgay Gler _ Mehdix Mehdix Turgay Gler Popler Kitaplar, bir Bilge Yayn Grubu kuruluudur. 2006 Bilge Yaynclk, Eitim, Salk Hizmetleri ve Ticaret A.. Tm yayn haklar anlamal olarak Popler Kitaplar'a aittir. Kaynak gsterilerek alnt yaplabilir; izinsiz oaltlamaz, baslamaz. Yayn Danmanlar zcan nl Mehmet Ali Bulut Editr:Yener Turan Datm Basla Yeri, Tarihi Dzen Kapak Tasarm Dzeltme

ISB N Bask-Cilt : ikiA (0212 272 45 46) : istanbul, 2006 ' : Kadir Kara : Kenan zcan : Kevser Trkay Kurt : 975-90!9-25-6 : Bilge Matbaaclk Ylanl Ayazma Sokak No: 8 rme i Merkezi Kat: 1 (Kale i Merkezi Kars) 34010 Davutpaa, Zeytinburnu-istanbul POPLER KTAPLAR Ylanl Ayazma Sokak No: 8 rme i Merkezi Kat: 1 (Kale i Merkezi Kars) 34010 Davutpaa, Zeytinburnu-stanbul Tel :0 212 483 15 16 Fax : 0 212 483 30 55 www.populerkitaplar.com [email protected] MEHDX # -olaslk teorisiYazan Turgay Gler POPLER Sunu Kendi kurtuluunu kurtarclarda arayan, bekleyen bir in-sanlk. .. Habil ve Kabil ile balayan bir sre, kyamet saatinde noktalanacak. Ve insanlk, bilinli bir ekilde bu sona yaklamakta. Dnya, etin bir imtihann iinde. Dnyaya hkmetme iradesini elinde tutmak isteyen gler, kendi sonlarn da hazrla-dklarnn farknda deillerdi belki de. Onlar iin g, daha ok smr, daha ok kan, daha ok gzya demekti. Ama bir yerde yanlyorlard. Hibir zalim, zulmyle abat olmamtr, olamaz da. Ve beklenen kyamet, aslnda insanln sonu deil yeni bir hayatn balangc. Adaletin, huzurun hakim olduu; savalarn, ktln, korkunun, kan ve gzyann kol gezmedii bir hayat. Beklenen kurtarc iimizde. Ve phesiz o, gn yzne -kacak ihtiya duyduu ve duyulduu bir zamanda. Mehdi... Bilinen, beklenen... X... Bilinmeyen, gizli... MEHDIX... Beklenen mehul... nsanln son umudu. Bir sembol. Yl 2020. Dnya, her yeni gne biraz daha mutsuz uyanyor. Sava, ktlk, yoksulluk, kan ve gzya; haber bltenlerinin tek deimeyen yz. Dnyann her yerinde, her gn onlarca, yzlerce hatta binlerce insan lyor. Peki niin? Ne adna? MEHDIX, yazarn gelecee dair hayallerinin bir yansmas. Gelecein dnyasnda olabilirlikler zerinde duran yazar, dnya siyasetini ok iyi okuyarak kurgusunu temellendiriyor. MEHDIX, gc eline almak ve onu ynlendirmek isteyen zihniyetin aslnda ne kadar zayf, aciz ve bencilce bir duygunun hegemonyas altnda olduunu gsteren bir ayna. Yazar, bu almasnda birtakm bilgilerin, iaretlerin ard s-ra giderek dnyann bana gelebilecek felketleri gstermekte ve tanmlamaya almaktadr. Deccal, Mesih, Mehdi gibi baz dini terim ve kavramlarla konuyu anlamlandrmaya alan yazar, ilerleyen zaman diliminde dnyann nasl bir kaos ortam-na sahne olabileceinin ipularn da vermi oluyor. Yazar, diyaloglar ve olaylar kurgularken, ksa ve z ifadeler kullanarak okuyucuyu skmadan ve metne daha abuk adapte olmasn salarken, bir anlamda kendi kurgu becerisini de gzler nne sermekte.

Hi phesiz dnya, bu ekilde devam etmeyecek. Dnya, bir gn barn ve huzurun arksn syleyecek. Kurtulu gn ok yakn... Kurtarcnn ayak seslerini duyar gibi oluyoruz... Ya siz?!.. SIFIR, YOKLUU; BR, VARLII SMGELER.. K DYE BR EY YOKTUR. K, BRN GLGESNDEN BAKA BR EY DELDR. GLGE, ASLINA TABDR. SULTANAHMET'TE NELER OLUYOR? Demir kartallar, Sultanahmet semalarnda sorti yapyor. Uak sesleri yeri g inletiyor, kulaklar sar ediyor deta... Meydanda maher bir kalabalk... Yz binlerce kii... insanlar akn akn geliyor. Bu bir gvde gsterisi. Jetlerin her sortisinde, gkyz yrtlyor sanki. Dnya, merkez ss Sultanahmet olan bir deprem yayor. Yeryz sarslyor. Herkesin gz Sultanahmet'te... Bugnden sonra hibir eyin eskisi gibi olmas mmkn deil. Peki, bugn neler oluyor? Bakent, nota stne nota alyor. Bata Amerika Birleik Devletleri, Avrupa, neredeyse btn dnya "Hata yapyorsu-nuz, derhal mdahale edin, durdurun olaylar, piman olacak-snz." diyor. Ama nafile. Hi kimsenin durmaya, durdurmaya niyeti yok. Bakan, Beyaz Saray'da, bu gelimeleri yakndan takip ediyor. CNN Sultanahmet Meydan'nda yaananlar saniye saniye canl yaynl-yor. Krfez Sava ve 11 Eyll saldrlarnn ardndan dnya ilk defa ayn noktaya kilitleniyor canl yaynlarla. Milyarlarca insan, Sultanahmet Meydan'ndaki gelimeleri hayretle izliyor. slm dnyas, olan biteni merakla takip ediyor. Milyonlarca Mslman karmak duygular iinde. Herkes, bu iin sonunun ne olacan merak ediyor. Sultanahmet'te iki milyona yakn kii topland. En kk bir taknlk yok. Ne slogan, ne de arbede. Milyonlarn sessizlii var meydanda. Tuhaf! stanbul, Sultanahmet'e akyor. nsan seli bir yandan Cankurtaran sahiline, dier yandan Sirkeci'ye, br yandan da Aksaray'a kadar dayand. Binlerce kii, meydana ulaabilmek iin rpnyor ama bouna. Meydanda adm atacak yer kalmad. Jetlerin her sortisinin ardndan korkuyla uuan kular, yeniden konacak yer bulamyor. Zira aalarda bile salkm salkm insanlar grnyor. Gelimeleri hayretle izleyen turistler, ilk saatlerde endieye kaplsalar da artk rahatlar. Onlar da bu tarih na tanklk ediyor. Turistlerin objektifleri meydan ablukaya alm. Hi kimse turistlere ilimiyor, onlar rahatsz etmiyor... Meydanda toplananlarn cep telefonlar ard ardna alyor. Herkes, birilerine olup biteni, yaanan heyecan anlatyor. Meydana ulaamayanlar, ulaanlar arayp son gelimeleri al-yor. "Keke daha erken yola ksaydm" diyenlerin yaknmalar bouna. Meydan artk bir utan Topkap'ya dier utan Fatih'e, Sirkeci'den de Eyp'e kadar uzand. stanbul'da trafik fel. Boaz kprleri, otobanlar, caddeler hatta ara sokaklar... Hi kimse ilerleyemiyor. Herkes bulundu-u yere arabasn park edip terk ediyor. Kimi gerisin geriye evine dnyor, kimi de ulaabilme midiyle iine ya da dnyann kalbinin att Sultanahmet'e yneliyor. CNN'in canl yaynn, sinirden dudaklarn srarak izleyen Amerikan Bakan: - Kahretsin, ne yapyor bunlar, diye frlyor koltuundan. Masann zerindekileri fkeyle yere frlatyor. - Pentagon'u arayn, derhal buraya, Beyaz Saray'a gelsinler, diye emir veriyor. Avrupa lkeleri ldrm gibi. Ordular alarmda, emir bekliyor... Birka saat sonra Amerikan deniz, hava ve kara kuvvetleri rotasn Trkiye'ye eviriyor. Ankara'nn cevab da gecikmiyor. Trkiye'deki baz Amerikan slerine, ni basknlar yaplyor. Amerikan askerleri, teslim alnyor. Yunanistan, tm slerini Amerika ve Avrupa lkelerine atn

duyuruyor. Durumdan vazife karmay amalayan Yunan hkmeti, "frsat bu frsat" dncesinde. Bu arada lkedeki byk kiliseler, fanatik Yu-nanllar'n protesto gsterilerine sahne oluyor. Fanatikler, "Yunan ordusunu Trkiye'yi hemen vurmaya" aryor. Atina'dan sava lklar ykseliyor. Kbrs Dipkarpaz'daki Amerikan ssnde, youn bir hareketlilik balyor. Dnya, mehul bir sona doru adm adm ilerliyor sanki. nc Dnya Sava'nn fitili ateleniyor Sultanahmet'te belki de. Beyaz Saray, Pentagona, "saldr plan" hazrlamas iin talimat veriyor. Trkiye'deki btn batl bykelilikler kapatl-yor. Tm bykeliler, lkelerine geri dnyor. Bir sre sonra, Sultanahmet'te yeni bir a alacak. Btn gzler Ayasofya Camii'nde. Artk tm hazrlklar tamam. Ayasofya, Cuma namazna yetitirilmeye allyor. Caminin taban batan baa hallarla kapland, ieride onlarca kii, ar gibi alyor. Byk elektrikli sprgelerle camide temizlik yaplyor. Duvarlardaki ikonalar, byk beyaz rtlerle kapatlyor. Henz Ayasofya'nn iine hi kimse alnmad. Meydandakilerin gz Ayasofya'nn minarelerinde. ilerin, ok gl hoparlrler yerletirdikleri minarelerde youn bir hareketlilik var. Birazdan ezan okunacak. Btn bu hareketliliin yaand Sultanahmet, binlerce polis ve asker tarafndan ok sk bir ekilde korunuyor. Gvenlik gleri, oluturduklar koridorlar sayesinde izdiham nlyor. Ambulanslarn giremedii meydana, stanbul'daki birok hastaneden doktorlar sevk ediliyor. Baylanlara, fenala-anlara olay yerinde mdahale ediliyor. Zira hastalarn, meydandan dar karlp hastaneye ulatrlmas imknsz. Tarih: 19 Austos 2020, Cuma... Herkes o n sabrszlkla bekliyor. Birazdan, Cuma saatini de bildiren len ezan okunacak. Tanr tanmaz ateistler bile ezan bekliyor. Solcular, saclar, sosyalistler, komnistler, slamclar, milliyetiler, inananlar, inanmayanlar herkes orada. Karmak, tuhaf, sra d bir duygu bu... Onurlu bir bakal-dr... Dik bir duru, ge kalnm bir uyan. Meydann sessizlie gmld bir anda mikrofon hrts duyuldu. Mikrofon mezzinin elinde artk. Meydandakiler, ayn anda yere kt. Herkesin gz Ayasofya Camii'nin minaresinde. Mezzin bir eliyle mikrofonu tutarken, dier elini kulana att. Kalbi tir tir titriyordu. ylesine heyecanlyd ki dp baylacakt neredeyse. Ama baylma-mal, bu grevi yapmalyd. Dahas, tarihe geecekti birazdan. Alnndan aa szlen ter, gzne kadar ulat. Gz yanyordu. Ama o aldr etmedi. Bacaklarnn titremesi gesin diye dua etti. Neredeyse alt asr sonra Ayasofya Camii'nin minaresinden ilk defa ezan okunacakt. Btn dnya oktayd... Ve o an... Mezzin, dnyadaki milyarlarca insann hayretler iinde izledii canl yaynda, "Allahuekber Allahuekber" diyerek ilk ezan okumaya balad. Bir yandan ezan okuyor, bir yandan alyordu. Bu ok farkl, bambaka bir duyguydu.. Geri dn yoktu. "Baka bir an" kaplar ardna kadar alyordu artk. Yeni bir fetihti sanki... Yer, yine stanbul. Ama Ayasofya bu kez savan bitimine deil, balangcna ev sahiplii yapyordu. Milyonlar Cuma namazna davet eden ezan, milyarlar da savaa davet ediyordu aslnda. Tpk yaklak 20 yl nce Badat'ta okunan ezanlar gibi. Bir yanda bomba sesleri, dier yanda ezan... Trkiye yeni bir savan, kyametin kvlcmn ateliyordu. Herkes ayn soruya cevap aryordu: Peki, imdi ne olacak? Dnyann sonu mu gelmiti; yeni bir balang m yaanacakt?

BR YIL NCE: 2019 Austos'un ortas, gecenin bir vakti... Scaktan kavruluyordu her yer. Paa, kan ter iinde uyand. Korkudan titriyordu. ok kt bir rya, bir kbus grmt. Bararak uyanmasna ramen, ei hl derin bir uykudayd. Kadncaz, scak yznden epeyce ge yatmt. Paa uyanmt uyanmasna ama hl oktayd. Sessizce, "Uykuda mym hl?" diyerek eine bakt. Usulca salarn okad einin. Uyandrmak istemiyordu onu. Paa kendine geldiinde artk uykuda olmadn anlad. Ama bu, rahatlamasna yetmedi. Kalbi hzla arpyordu. Rahatlamak ve korkusunu atmak iin, komodinin zerinde duran bardaktan bir yudum su iti. Kfi gelmedi. Kalkt, banyoya gitti, elini yzn ykad, kurulad ama tam banyodan karken geri dnd. Daha dorusu sanki bir g tarafndan geri dndrld. Tekrar lavabonun bana geldi. Musluu at, nce ellerini ykad. Ardndan da abdest almaya ba-lad. Hi yapmad bir eydi gecenin bir vaktinde kalkp ab-dest almak. Niye byle bir ey yaptn kendisi de bilmiyordu. Bir yandan abdest almaya devam ederken, dier yandan da "ne yap-yorum ben" diye kendi kendine soruyordu. Ama bu ok rahatlatt onu. Kalbinin arpnts durdu, korkusu yatt. Elini yzn kurulad ve banyodan kt. Banyo kapsnn sol apraznda duran boy aynasnn nnde durdu. Aynaya baktnda, yznn sarardn fark etti. Hafif krlam salarn elleriyle dzeltti. Paa'nn salarna krlar dmt ama salar hl eskisi kadar grd. Sarn olduu iin salarnda-ki aklar pek farkedilmiyordu. Paa aynaya biraz daha sokulup gzlerine bakt. akr gzlerindeki o keskinlik, yerini rkek baklara brakmt. Oysa Paa'nn gzleri bugne kadar hep rkten olmutu. rken olmamt. "Bu nasl bir rya" diye geirdi iinden. Alnn aynaya yaslayp, grd ryay hatrlat-maya alt. Bugne kadar ok rya gnnt ama bu seferki bamba-kayd. Hi dnmedii, bilmedii eyler grmt ryasnda. ok sra d, tuhaf eylerdi bunlar. Umursamaz davranamad. Aynadan kafasn kaldrdnda alnnn kpkrmz olduunu fark etti. 93 kilo arlnda, 1.83 boyunda, iri csseli bu adam, alnnn uyutuunu hissetti. Bir yandan eliyle alnn ovutururken, dier yandan da odasna doru yneldi. Akl hl grd ryadayd. Bunlar dnrken, gz duvardaki saate iliti. Saat daha gecenin ikisiydi. Sabaha ok vard. Ama uykusu kamt bir kere. "Neler oluyor bana?" diye sordu kendi kendine. "Allah Allah, ne garip bir rya..." Bu ryann bir yorumu olmalyd. Acaba neydi? Bunu anlamak iin bir rya tabiri kitab gerekliydi ama evde byle bir kitap yoktu. Gzlerini ktphane zerinde gezdirirken, hemen sa taraftaki bilgisayar fark etti. Paa, "Tabii ya!" diyerek hemen bilgisayar at. nternete baland. Grd ryann manasn aratracakt. Bu da hi yapmad bir eydi aslnda. Lakin bu rya ok etkilemiti onu. Bilgisayarda bir tuhaflk sezdi. ok hzl alyordu bilgisayar. Dmeye basmasyla almas bir oldu makinenin. "Garip!" dedi kendi kendine. "Ben mi yanlyorum acaba?" diye sormay da ihmal etmedi. "Neyse..." deyip devam etti. Arama motoruna "rya tabirleri" diye yazd. Bir sr site belirdi ekranda. Paann kafas kart. Grd ryadan bir eyler aratmak geldi aklna. nk bylesi daha kolayd. Ama yazamad. mleci kutucaa getirmek istedi, olmad. Birka tua bast, ancak nafile. Bilgisayar arlat, dondu ve ekran karard. Paa ok ard. "Ne oluyor buna imdi?" diyerek kaygland. "Hl uyuyor muyum acaba?" diyerek kendi kendine bir imdik att. "yle ya, belki de hl uyuyorumdur!" Paa'nn can yannca anlad uyumadn. Grd ryann tabirini ararken bilgisayar kapanmt. Sanki bir eyler engel

olmutu ona. Bilgisayarn bir rpda almas da kapanmas da tuhaft. Paa bilgisayar yeniden amaya alt ama baaramad. Eilip, bilgisayarn dmesine bast ama cevap gelmedi. Bunun zerine dirseklerini bilgisayar ekrannn nnde masaya dayayp, kafasn ellerinin arasna ald. Yapacak bir ey yok" diyerek derin bir i ekti. te tam o anda, kararan ekran yeniden aydnland. Bu kez bembeyazd. ylesine beyazd ki ekran, Paa'nn gzlerini kamatrd. Paa, bu parlaklk yznden ni bir refleksle ekrandan uzaklatrd kendisini. ylesine gerildi ki sandalyenin arkal krlacakt neredeyse. Ekrann yayd k gzlerini kr edecek gibiydi. Ik demek yanl olurdu belki de... Baka bir eydi bu. Tuhaf bir eydi... Ne olacan merak ediyordu Paa. Bir ara einin yatakta dnerken kard sesi duydu. rkildi, o yne bakt. Ama ei derin bir uykudayd hl. "Kaldraym m?" diye dnd, sonra vazgeti. Biraz evhamlyd hanmefendi. imdi kaldrsa, durumu anlatsa o da rperecek, panik yapacakt. Belki de Paa'ya inanmayp onun salndan endie duyacakt. Yani zlecekti. Paa eini ok seviyordu. O'nun zlmesine dayanamazd. Bu arada ekranda bir yaz belirmeye balad. nce bir "S" harfi kt ekrana. Kocaman bir "S" harfi. Dondu kald Paa. Bu da neyin nesiydi? Neler oluyordu? Sonra kayboldu "S" harfi. Hemen ardndan ikinci bir harf daha belirdi, ayn yerde, ay-n byklkte. Bu kez "U" harfi kt ekrana. Sonra o da kayboldu ve "S" harfi yeniden belirdi. s. u. s. "Aklm yitiriyorum galiba" diye endielendi Paa... Koskoca Genelkurmay Bakan, gecenin bir yars, bilgisayar banda... "Biri dalga m geiyor benimle" diye kaygland. Sandalyeyi geri ekip ayaklarn ileri doru uzatt ve ylece ekrana bakmaya balad. S.U.S. Bir parola myd, yoksa bir mesajn ksaltlm hali miydi? Paa bunlar dnrken ekranda bir yaz belirdi. "Kimseye syleme, sadece bekle!" O zaman anlad Paa, "S.U.S." ifadesinin manasn. "Sus, konuma." diyordu bilgisayar ona. "Allah Allah. Aklm yitiriyorum galiba..." Ryada grdkleri bir yana, bu ok daha garipti. Hani biraz nce eini kaldrmay dnmt. Grd ryay, yaad- tuhaflklar anlatacakt ona ama bilgisayar bu dncesini okumutu sanki. "SUS" diye de uyar gelmiti Paa'ya- Boncuk boncuk terler akyordu Paa'nn yznden. Ter basmt btn vcudunu. Artk korkmaya balad. "Daha fazla dayanamaya-cam" diyerek oturduu sandalyeden kalkt. Onun kalkmasyla birlikte bilgisayar kendiliinden kapan-d. Paa bir kez daha donup kald. Duvardaki saate yeniden bakt. Saat 02.00'ydi. Elleriyle gzlerini ovuturdu, "yanl m gryorum" diyerek saate doru yaklat. Doruydu saat. nanamad, gidip cep telefonunun saatine bakt. O da aynyd. rperdi, einin komodinin zerinde duran kol saatine bakt, o da aynyd. Saat 02.00'ydi. Ne yani, zaman m durmutu. "Bunca ey yaand ama zaman bir saniye dahi ilerlemedi. Paa, "Bu nasl olur" diye dnrken, tarifi mmkn olmayan bir arlk kt zerine. Gz kapaklar arlat. ylesine bir uyku kt ki yatana zor att kendisini. "Sus" Denmt Ona, Konuamazd... Gn boyu hi aklndan kmad btn bu olanlar. Dalp dalp gitti kararghta. Komutanlardan bazlar, "yi grnmyor-sunuz, rahatsz msnz?" diye sordu Paaya. Ama Paa, bir ey belli etmemeye alt. "Biraz bam aryor." diye geitirdi her seferinde. Birka kez, eini arad. Acaba evdeki tuhaflklar devam

ediyor muydu? Merak ediyordu nk. Ancak, einin konumas normaldi. Yani bir tuhaflk yoktu. Tuhaflk Pa-a'dayd. Paa, bunu anlamt. Acaba gariplikler, bundan sonra da devam edecek miydi? Paa, beklemedeydi. ekincelerinden dolay odasndaki bilgisayar uzun sre a-mad. Fakat sonunda dayanamad. Atnda, dn gece olanlarn hibiri tekrarlanmad. Bu onu biraz rahatlatt. Ama gn boyu bilgisayarda bir gariplik olmasn bekledi durdu. Byle giderse aklndan phe etmeye balayacakt. Dn gece olanlar, bir aka myd acaba? Peki, rya da m akayd? Hani tm bunlar birileriyle paylaabilse rahatlayacakt ama "SUS" denmiti ona. Konuamazd. Zaten "susma" dense ne olacakt ki! Kime ne anlatacakt bu konu hakknda? Anlatsa, bu kez bakalar ayn eyi dnecek-ti: "Paa akln m yitiriyor acaba?" Sonra, "Hayr canm, olamaz, mmkn deil tm bunlar, sa-malyorum, biraz yorgunum hepsi bu..." diye geirdi iinden. Paa kendisini rahatlatmak iin kurgu stne kurgu yap-yordu kafasnda: "Tabii ya!" diye srdrd. "Ne yani, hayalet mi var bilgisayarn iinde?" "Perili bilgisayar..." mer Seyfettin'in "Perili Kk" gibi... Ama avuntudan baka bir ey deildi dndkleri. Zaten kendisi de inanmyordu bu dndklerine. Bu kez, saat takld aklna. Peki ya saat! 02.00. Bu nasl olmutu? Kendi kendine: "Tm bunlar, hayal olmal..." diye dnd. Tam kendini buna, yani yaadklarnn hayal olduuna ikna ediyordu ki gz bir anda bilgisayara iliti. "Windows kapanyor" azyordu ekranda. Birka saniye sonra bilgisayar kendi kendine ^pand. Paa, bu kez oturduu koltuktan kalkt. Arkasna bakmadan odadan dar kt. Postasndan bir bardak su istedi. Rengi sapsar kesilmiti. Postas, "yi grnmyorsunuz Pa-am." dedi esas duruta. "Brak imdi, hemen su getir bana!" diye karlk verdi Paa. Gen erkek zpkn gibi frlad ve bir dakika iinde getirdi suyu Su her zamanki gibi kristal bir su bardann iindeydi. Ama bu kez bardan taba ve zerine rtl peetesi yoktu. nk gen asker, suyun acilen gelmesi gerektiini Paa'nn sarar-m yznden anlamt. Paa, suyu itikten sonra kendine geldi ve odasna dnd. Ama kalbi yine dn geceki gibi arpyordu. Bilgisayara bakt korkarak. Ama kapalyd bilgisayar. Bekledi bir sre, almad. Merak ve endie iinde bilgisayar at. Ama hibir ey olmad. Paa'nn iinden abdest almak geti. Kendinde deildi, kalkt, odasndaki banyoda abdest ald ve yerine oturdu. Rahatlad, arpnts geti. Biraz nce dndkleri geldi aklna, piman gibiydi. Tm bunlar hayal deildi, gerekti. Ama buna ramen yine inanmak istemedi. "Peki, niye ab-dest alyorum durup dururken?" diye dnd. Bunun da bir cevab yoktu. Cevab olmayan onlarca soru vard aklnda. Ertesi gn doktora gitmeye karar verdi. yi bir muayeneden gemeliydi. Belki bir rahatszl vard. "Psikolojik deildir inallah." dedi. Genelkurmay karargh, Paa'nn yaad tm bu olaylara ramen rutin bir gn geiriyordu. Talepler, istekler, stratejiler, hkmet, komutanlar, uluslararas ilikiler vs. Koca gn bu konularla geti her zamanki gibi. Ancak Paa gn boyu keyifsizdi. Dahas, bu durum karsnda ne ya-pacan bilmiyordu. ylesine bir i disiplinine sahipti ki hasta bile olsa karargha gelirdi. Meslek hayatnda yllk izinlerinin dn-da, arka arkaya birka gn izin kulland pek fazla grlmemiti. Bu yzden, gn iinde bir ara o kadar bunald ki eve gidip dinlenmeyi dnd ama sonra vazgeti. Akam oldu ve Paa eve geldi.

Kapda scak bir karlama ve yllardr sorulan ayn soru: "Gnn nasl geti kocacm?" Yine ayn cevap: "yi, fena deildi." ini, evine getirmeyi sevmezdi Paa. Hanm da bunu ok iyi bildii halde yine de sorard. Cevap bu yzden hi deimez-di. Ama Paa'nn yz ifadesi ele verirdi kendisini. "yi, fena deil." derken yz asksa anlard hanm durumu. Birlikte yenen yemein ardndan, nceden planland zere misafirler geldi. Ama dne kadar en akrak olan Paa, artk dalgn ve dnceliydi. Ksa srede fark edildi bu hali. Gn iinde defalarca duyduu soruyu imdi bir kez daha duyacakt: "Hayrdr, rahatsz msnz? Pek bir keyifsiz grdk sizi bu ak-am..." Paa'nn cevab, bu kez farkl oldu. "Evet, biraz rahatsz gibiyim, havalardan mdr bilemiyorum, keyifsizim?" deyiverdi bir rpda. Eve geldiinde byle bir ey sylemedii iin ei ard duruma. Tamam, biraz keyifsiz grnyordu ama rahatsz oldu-unu neden gizlemiti ki? Oysa bu tr durumlarda eve gelir gelmez eiyle paylard. Bir sre sonra misafirler gitti. Paa, belki de ilk kez misafirlerin gittiine bu kadar sevindi. nk akl baka yerdeydi ve kafas karma karkt. Ei, misafirleri yolcu ettikten sonra: "Hayrdr, neyin var." diye sordu. Paa, hafife glmsedi ve einin yanma gelerek onun salarn okad. Tm bunlar zaman kazanmak iin yapyordu. Ne diyeceini bilememiti nk. Devlet srlar dnda Paa'nn einden gizledii hibir eyi yoktu. Byle bir ey denemeye kalksa beceremezdi de. mr boyunca, ilk kez einin sorduu bir soruya cevap vermekte zorlanyordu Paa. Benzer bir durumu eine evlenme teklifi yaparken yaam-t. Kelimeler boazna dmlenmi, bir trl syleyememiti. "Benimle evlenir misin" diye/ Paa'nn iinde bulunduu bu karmak durum, onu yllar ncesine gtrd. Karsndaki gzel ve asil bayana bir trl evlenme teklifini syleyemiyordu. Hanmefendi, masadan peeteyi alp, zerine "Benimle evlenir misin?" yazd. Sonra da peeteyi Paa'ya uzatp, "Al, bari buradan oku." dedi. Souk terler dkerek peeteyi alan gen adam, kekeleye ke-keleye yazy okudu. "Benimle evlenir misin?" Daha evet cevabn bile beklemeden ayaa kalkt, hanmefendiyi kucaklayp herkesin gznn nnde dndrmeye balad. Ona duyduu sevgi, aradan geen bunca yla ramen, artarak devam etmiti. Peki imdi ne yapacakt? Paa, "Hayrdr neyin var?" sorusuna verecek bir cevap bulamamt halen. Nihayet. - Dou'dan kt haberler geldi bugn, atma filan... Canmz ok skld kararghta. Hepsi o... Amak istemedim onlarn yannda. Bir eyim yok, zlme, diyebildi alelacele. - ok zor, Allah ailelerine sabr versin, ne diyelim? - im yanyor benim de ama "vatan sa olsun" diyoruz. Bu konumann ardndan hanm tereddtsz ikna oldu. nk ehit olan her asker iin o gece evde yas vard. Bak amyordu Paa'nn azn bu tr zamanlarda. - Yatalm artk, dedi Paa. Yatmak, hi bu kadar zor ve rktc olmamt onun iin bugne kadar. Ne artlar iinde yatmt; bombalarn, mermilerin altnda. O zaman bile bylesine rpermemiti. Ama rperiyordu ite. Tarifi mmkn deildi dn gece yaadklarnn. Uyku tutmaz zannediyordu ama ban yasta koyduktan bir sre sonra uyuyup kald. Gecenin bir yars kan ter iinde uyand yine. Kendinde deildi. Kalbi yine gm gm atyordu. Ayn ryay grd yine. Ama daha netti bu seferki. Dnknden daha korkun, daha rperticiydi. ylesine frlamt ki uykudan, yast yerde duruyordu.

Saate baktnda yine ayn vakit olduunu grd: 02.00. Mutfaa gitti, bir bardak su iti. Heyecan yine yatmad. Bir nceki gece yaananlar tekrarlanyordu. Kalbi hl hzla arpyordu. Paa, dn onu rahatlatan eyi yapt. Banyoya gitti ve abdest ald. Tuhaft belki ama yine rahatladn hissetti. Bu duruma da ok aryordu. Bilgisayar at. Saat yine ilerlemiyordu. Zaman sanki durmutu. Akrep 2'nin, yelkovan 12'nin zerindeydi. "Nasl olur?" diye geirdi iinden. Bilgisayar oktan almt. Yzne iki eliyle, sal sollu iki kuvvetli tokat patlatt uyuyup uyumadn merak ediyordu. Uyumadn anlad. Ekrann kararmasn bekledi. Sonra yeniden aydnlanmas-n. .. Dnk yaananlar tekrarlanr zannediyordu. Ama bu kez yle olmad. Bu kez bilgisayar, kendi kendine alyordu. Makine internete baland, sonra arama motorunun sayfas ald ve bir isim yazld bo kutucua; kendiliinden, bir rpda: "DECCAL" Kutucukta, byk harflerle ve kan krmzs bir renkte DEC-CAL yazyordu. Gzleri fal ta gibi almt Paa'nn. Zangr zangr titremeye balad. Banyoya kotu ve yzn ykayp geri geldi. Saat 04.00't. Yani aradan tam iki saat gemiti. Hibir ey dnmek istemedi. Akln oynatmaktan korkuyordu. Bilgisayarn bana oturdu ve "Ara" butonuna bast. "DECCAL" neydi acaba? Bunun grd ryayla bir ilgisi var myd? Aslnda Deccal ile ilgili bir eyler duymutu bugne kadar. Kt bir ey olduunu biliyordu. Belki de ryasnda grd- o korkun ey Deccal'di. Peki, niye vuramamt onu... Silah neden tutukluk yapmt? Askerleri neden yardmna gelmemiti? Neden emrine itaat etmemilerdi? Bir tek Ceyhun, yani gen postas yetimiti yardmna. Onun da silah patlamamt ama cebinden kard kalemi o yaratn gzne batrmt. Kanlar akyordu yaratn gznden. br gznde ise beyazlk vard. Artk ya hi gremiyor-du ya da ok az gryordu. Elindeki sopayla saa sola vuruyor, sopann dedii her ey paralanyordu. Paa bilgisayarn banda, iki gecedir st ste grd rya-y dnyordu. Deccal ve ryadaki yaratk... Ryasndaki yaratn kard korkun sesi tarif etmek gt. Zaten bugne kadar da byle bir ses duymamt Paa. Yaratn att her adm, iddetli bir deprem gibi sallyordu ortal. Camlar krlyor, binalar yklyor, insanlar kayordu. Koca koca arabalar, yaratn avucunun iinde sinek gibi kal-yordu. Yaratk, arabalar avucuna alp saa sola frlatyordu. Tpk bilim kurgu filmlerindeki gibi... Ryasnda kendi hali geldi gznn nne. Bir kez daha hayrete dt. Canavar ok bykt. Onun yannda insanlar karnca gibi kalyordu. Ama kendisinin ve Ceyhun'un boylar canavar ka-dard. Bu ne demekti? Hem neden bir tek Ceyhun yardm ediyordu ona? Paa bunlar dnrken bilgisayar kendiliinden kapan-verdi yine. Oysa Paa, Deccal' aratracakt. Ama ok yorulmutu ve kafas allak bullakt. Ba ylesine armaya balad ki kalkp bir ar kesici iti. Bir daha bilgisayar amad o gece. nk kaldramazd daha fazlasn, o da farkndayd bunun. Tek bir ey dnd yatmadan nce, kim gnderiyordu bu mesaj? Kim? Yeniden yatana uzand.

Sabah eiyle vedalarken, gnler ncesinden yaptklar bir plan oktan unutmutu bile. Ei ve tek evlad Hlya, Hlya'nn kocas Kerem ve torunu Mert, Kbrs'a 10 gnlk bir tatile gideceklerdi. . Uak, 21.30'da kalkacakt. Akam eve erken dnmeliydi. 10 gnlk bir ayrlk vard nlerinde. Hanm hatrlatt kapda: - Akam uuyoruz, unutmadn deil mi? Unuttuunu fark ettirmedi Paa: - Olur mu yle ey hayatm, dedi. Karargha geldiinde odasnn kapsnda Ceyhun karlad onu. Ceyhun'a tebessm ederek yle bir bakt, sarlmak ister gibi oldu ama hzl admlarla odasna girdi. "Ne oluyor" bana diye dnrken, Ceyhun arkadan, "Bir emriniz var m komutanm?" deyiverdi. Paa, bir fincan kahve emretti. Sonra sekreterini arayp, hastane randevusunu iptal etmesini istedi. nk hastaneye gitmekten vazgemiti. En Ac Gece Havaalanna geldiklerinde: - Torunuma iyi bakn, diye sk skya tembih etti Paa. Hlya: - Hi merak etme babacm. ok iyi bakarz biz ona, diye karlk verdi. Hanmefendi kt hemen: - Torunundan baka bir ey grmyor gzn. Paa: - Kskanmayn, sizi de dnyorum tabii ki... Bu neeli sohbetin ardndan ayrlma vakti geldi. Paa, ailesiyle vedalat. Tarifeli uak havalandktan sonra Paa da evine dnmek iin yola kt. Havaalan ile konutun aras makam arabasyla 24 dakika sryordu. Hareket ettiklerinden 17 dakika sonra Paa'nn cep telefonu ald. Telefondaki kii, "Sabr, sabr, sabr..." diyordu hi durmadan. Paa "Kimsiniz?" diye sordu hiddetle. Ama telefondaki kii, ayn kelimeyi birka kez daha tekrarlayp telefonu kapatt. ok sinirlenmiti Paa. Hemen karargh arayp, birisine emir verdi: - Biraz nce beni cepten arayan numaray tespit edin ve derhal bana bildirin! Makam arabas, bir sre sonra konutun nnde durdu. Paa aratan indi ve konuta girdi. Evde tek bana baka ne yapabilirdi? Televizyon izlemeye karar verdi. Birka dakika sonra, izledii kanal son dakika cnglyla yaynna ara verdi. Spiker konumaya baladnda Paa'nn telefonu almaya balad. Paa, haberi izlemek istiyordu. "Sayn seyirciler, bu akam saat 21.30'da bakentten Kbrs'a gitmek zere havalanan uak, Akdeniz'e dt. Kazada kurtulan olmad. Bu arada, uakta Genelkurmay Bakan..." Spiker, anlatmaya devam ediyordu ama Paa duymaz olmu-tu artk... nk kendisinden, ailesinden bahsediliyordu. Bu arada, cep telefonu almaya devam ediyordu. Paa, telefonu at. Cumhurbakan taziyelerini bildiriyor-iu. Sonra Babakan, komutanlar... Bir ara Paa'nn telefonu yine ald. Arayan kii asker istihbarattan biriydi. "Efendim, kaytlara baktrdm, sizi, sylediiniz saatte "O" diye bir numara aram. ok tuhaf bir durum, aratryoruz, bilgilerinize efendim..." eklinde bir aklama yapt. Paa, kendisini arayann kim olduunu bilmiyordu ama "Sabr"dan kastn anlamt. Paa Yapayalnz Emrinde on binlerce asker olan koca Paa, artk yapayalnz kalmt. ok sevdii ei, torunu, kz ve damad yoktu artk. Bylesi de allacak bir ey deildi hani. Zor geliyordu ona. Herkes onun yaad acdan sz ediyordu. Da gibi adam

yklmt. Bir hafta boyunca her gece a-lad. Bazen aklna telefondaki ses geliyordu. "Sabr, sabr, sabr..." yi de bu kadar byk bir acya nasl sabredilirdi ki? Zaman her eyin ilacyd ama gemiyordu ite, bir trl gemiyordu. Paa, evdeki btn aile albmlerini kard. Einin, torununun, kznn fotoraflarna bakp bakp alyordu. Ald sakinletirici ilalarla ayakta durmaya alyordu. Tm bunlara ra-men i disiplininden dn vermiyordu. Geride brakt bir haftaya ramen, acs azalmamt. Zaman zaman evin iinde eine seslenecek gibi oluyor, sonra gerei hatrlyordu. Ei yoktu artk. Bu bir hafta boyunca hi rya grmedi. Sanki ryalar da yas tutuyordu Paa'nn. Fakat uzun bir aradan sonra o gece ayn ryay bir kez daha grd. Rya tandkt ama duyduu heyecan ve korku, hi dei-memiti Paa'nn. Bu defa uyandnda hi kimse yoktu yannda. Eskisinden daha ok korkuyordu. Koca konutta, tek banayd... Uyand, kalp krizi geireceini zannetti. Kalbi yerinden fr-layacakm gibi atyordu. Rya bir yana, kalbinin arpnts daha ok korkutuyordu onu. Cam kenarnda biraz hava al-dktan sonra banyoya gidip elini yzn ykad. Mutfaa geti ve bir bardak su iti. Bundan sonras bildik bir eydi. Bilgisayarn bana oturmak... Bilgisayarn dmesine bastnda, karsna ryasnda grd o yaratn resmi kt. Resmin tam ortasnda DECCAL yazs belirdi. Bir sre sonra bilgisayar normale dnd. Paa internete balanp arama motorundan Deccal'n anlamn aratrmaya koyuldu. Karsna kan her bilgiyi dikkatle okudu. Bu aratrma houna gitmeye balad. nk ok sra d bilgilere ulayordu. Bugne kadar hi ilgisini ekmemiti ama yzlerce metin var-d bu konuyla ilgili. "Onun (Deccal'n) yannda iki nehir bulunacaktr. Gzler, birini bembeyaz bir su, dierini kaynayan bir ate olarak grecek fakat ieri girenler bunun tam tersini bulacak. Onun (Deccal'n) fitnelerinden birisi de yannda cennet ve cehennemin bulunuu olacaktr. Onun cenneti cehennem, cehennemi ise cennettir." Bunlar Peygamber'in szleriydi. Peki, ne anlama geliyordu? iki nehir neredeydi? Cennet ve cehennem nasl olur da Dec-cal'n yannda olurdu? Peki, kimdi bu Deccal? Nerede yaar, ne yer, ne ierdi? nsan myd, canavar myd? Silahla ldrlemez miydi? Amac neydi? Paa aklna taklan her sorunun cevabn internette arad. Ama ayakta duracak gc kalmamt artk. Yatmalyd. Yatana yneldi, einin orada olmadn fark etti, bir anlk akn-lktan sonra hatrlad. Gzleri doluydu, yatana uzand ve uyudu. Paa Asker Hastanede Paa ertesi gn, asker hastaneye gitti. Profesrler kapda karladlar onu. zel bir odaya geildi ve rahatszl soruldu: Paa anlatt: - Kalbim skyor, fena oluyorum. Gece ok kt kbuslar gryorum. Kan ter iinde uyanyorum. - Bu ne kadar zamandr oluyor? - Bir haftadr. - Einizin lmyle ilgili olabilir mi? - Hayr, ondan nce balad. - Tamam. Hemen tetkikleri balatalm. Kalbinizi bir kontrol edelim. Durumunuzu anlarz Paam, siz endie etmeyin... Odada geen bu diyalogun ardndan Paa, batan aa muayene edildi. Tahliller yapld. Sonu mkemmeldi. - Kalbiniz 20'lik bir delikanlnn kalbi gibi. Saat gibi tkr t kr alyor.

Onun dnda hibir rahatszlnz yok. Ne tansi yon, ne eker... ok iyi bakm rahmetli hanmefendi size. - yi bakt ya... Paa duyguland, bu kez utanmad gzyalarn aktmaktan. Profesrler oday terk etmek istedi ama Paa, buna msaade etmedi. Paa ok salklyd. Btn test sonular normaldi. Yani onun derdine burada bir are bulmak mmkn deildi. Peki,, ne yapacakt imdi? Btn hayat altst oldu. O gn karargha dnmedi ve evine giderek istirahat etti. Bilgisayarn hi amad. Kafasn dinlemek, biraz rahatlamak istiyordu. Sra d olaylar onu epey ypratmt. Saat 16.00'da uykuya dald. Bu kez ok farkl bir rya grd. Paa, nce emberlita'ta, Dikilita'n altnda bulunan bir mahzene indi ve oradan byk bir anta ald. Mahzenden ktktan sonra, Sultanahmet'e doru yrme-ve balad. Etraf ok kalabalkt. Herkes Paa'nm peine takl-m, emberlita'tan Sultanahmet'e doru yryordu. Paa, Ayasofya Mzesi'nin nne kadar geldi. Sonra dnp arkasna bakt. Herkes ylece durmu ona bakyordu. Hi kimse hareket etmiyordu. Paa elindeki antayla birlikte Ayasofya Mzesi'ne yneldi. eri girip st kata kt. Ayasofya'nn i duvarlar bembayazd. Paa hayretler iinde kald. nk bu meknn duvarlar beyaz deildi. st katn balkon korkuluklarndan aaya bakt. Ziyaretiler mzeyi geziyordu. Ama ierisi ok kala-balkt. Paa, ziyaretilere seslendi. Ama hi kimse onu duymuyordu. "Ben buradaym, yukar bakn, dinleyin beni." diye barp duruyordu. Lkin nafile. Hi kimseye duyuramad sesini. Sanki orada deildi. Tam o srada st katta kendisinden baka kimsenin olmad-n fark etti. rperdi. Bembeyaz duvarlar birden kzarmaya balad, ieriye karanlk kyordu yava yava. Paa ok korktu. Aaya inip, dar kmak istedii anda korkun bir yaratk kt karsna ve nn kesti. Korkudan dili tutulmutu Paa'nn. Barmak, yardm ar-mak istiyordu ama baramyordu. Kamay denedi, olmad. Olduu yere ivilenmi gibiydi. Elini beline att, silahn ekip canavar vurmak istedi ama olmad. nk belinde silah da yoktu. Ayasofya'nn ii saniye saniye kararyordu. Bir anda gece oluverdi, ierisi kapkaranlk ve de sessiz kesildi. ylesine korkmutu ki Paa, ryada olduunu biliyordu. Barmak iin ok urat. Uyanmak iin barmas gerekiyordu ama baramyordu bir trl. kmyordu sesi. Bir sre sonra baard. "Aaaaah..." diyebildi sadece ve uyan-d. Terden srlsklam olmu bir halde tir tir titriyordu. Dili dama kurumutu. "Bu byle olmayacak. Dayanamyorum artk." dedi Paa. ok kt gnler geiriyordu. Ailesini kaybetmenin zntsn yenememiti henz. Tabancasn ald eline. Kurunu namlunun azna yerletirdi. Einin fotorafn ald, uzun uzun bakp, "ite geliyorum yanna, daha fazla dayanamyorum." dedi yksek sesle. Gznden iki damla ya dt fotorafn zerine. Dmlenen boaz birden alverdi sanki. Hkrklara bouldu. Silah yere dt. Paa ayaa kalkt ve silah tekmeyle uzaklatrd. Sonra banyoya gitti ve son zamanlarda ska yapmaya balad- bir eyi yapt, abdest ald. Yine rahatlamt. Peki, neden ikide bir abdest alyordu? Oysa dindar bir kii deildi. Namaz klmad iin doal olarak abdest alma ihtiyac da duymamt bugne kadar. Yormak istemedi kafasn bu soruyla. nk o kadar ok soru birikmiti ki kafasnda. deta beynini kemiriyordu. Bir ara saate bakt ve saatin 21.00 olduunu fark etti. "Epey uyumuum" diye mrldand kendi kendine. Uykusu yoktu. Kalkp bilgisayarn dmesine bast. Bu kez kararlyd. Sabaha kadar srse de Deccal'n kim olduunu -renecekti. Klimay kapatp cam aralad. Bilgisayarn aldn fark etti. Bu kez o kadar hzl alma-mt bilgisayar. Hem ekrannda gariplikler de yoktu. ylece durdu ve beklemeye balad. Mutfaa gitti. Bir bardak ekersiz kahve yapt kendisine.

Arama motoruna Deccal yazp arattrd. Ate krmzs bir sayfa ald nce. Sayfa alev alev yanyordu sanki. Ardndan simsiyah harflerle Deccal yazs belirdi. Sonra da Paa'nn merak ettikleri... Hazreti Muhammed'in bir sz belirdi ekranda: "Allah Teal'nn, Adem Peygamber'in zrriyetini yaratt andan beri yeryznde Deccal'n fitnesinden daha byk bir rtne olmad. Ve Allah'n gnderdii her Peygamber, mmetini Deccal'n fitnesinden sakndrd. Ben peygamberlerin sonuncusuyum, siz de mmetlerin sonuncususunuz. Deccal mutlaka sizin dneminizde kacaktr. Eer o, ben aranzda iken karsa, her Mslman iin onu ben yenip def ederim. Eer benden sonra karsa herkes kendi nefsini savunur. Allah, her Mslman'n koruyucusu ve yardmcsdr. phesiz Deccal, am ile Irak arasnda bir yoldan kacak ve saa sola bozgunculuk sa-acaktr. Ey Allah'n kullar! Artk dinde sebat edin. imdi ben onu size yle tantacam ki hibir Peygamber onu bu ekilde ayrntl olarak tantmamtr. O, nce "Ben Peygamberim!" diyecek. Oysa benden sonra Peygamber yoktur. Sonra ikinci bir iddiada bulunarak, "Ben Rabbinizim!" diyecek. Hlbuki siz lnceye kadar Rabbinizi gremezsiniz. O, tek gz kr bir var-lktr. Oysa Rabbiniz iin byle bir krlk sz konusu deildir. Deccal'n iki gznn arasnda "kfir" yazldr. Onu, okuyup yazmas olsun olmasn, her mmin okur. Beraberinde bir cennet ve bir cehennemin bulunmas da onun fitnelerindendir. Aslnda cenneti cehennem, cehennemi de cennettir. Artk kim onun cehenneminin belasna urarsa Allah'tan yardm dilesin ve Kehf Sresi'nin ilk yetlerini okusun. Nemrud'un yak-t ate brahim'e (a.s.) nasl olduysa, bu ate de o kimseye serinlik ve selamet olsun. Onun bir fitnesi de udur: Bir bedeviye, 'Syle bakaym. Eer ben senin anneni ve baban diriltirsem, senin Rabbin olduuma ahitlik eder misin?' diyecek. Bedevi de 'Evet.' karln verecek. Bunun zerine iki eytan, onun anne ve babasnn suretinde ona grnecek ve 'Yavrucu-um! Ona tbi ol. nk o senin Rabbindir.' diyecek. Onun bir dier fitnesi de udur: Bir kiiye musallat klnacak ve onu ldrp testereyle biecek. Hatta o kiinin cesedi iki paraya blnm olarak (ayr ayr yerlere) atlacak. Sonra Deccal orada bulunanlara, 'u kuluma bakn. imdi ben onu dirilteceim, sonra benden baka bir Rabbinin olduunu syleyecek.' diyecek. Sonra Allah o kiiyi diriltecek. Deccal o kiiye, 'Senin Rabbin kimdir?' diye soracak, o da 'Rabbim Allah'tr; sen de Allah'n dman Deccal'sn. Allah'a yemin ederim ki hibir zaman bugnk kadar senin hakknda gl basiret sahibi ol-madm.' diyecek." Paa hayretler iinde okudu bu satrlar. ylesine kendini kaptrmt ki, kahvesini bile iemedi. Buz gibi olmutu kahve. Mutfaa gitti ve yeni bir kahve ald kendisine. Kald yerden devam edecekti ama dn fark etti. Kalkp cam kapatt. Srtna hrkasn ald. Deccal ile ilgili bir baka internet sitesine girdi. Yine karsna benzer eyler kt. '"Deccal' kelime anlam olarak 'Hakk batl, batl hak olarak gsteren; yalanc, hilekr; bir eyi yaldzlayp gerek yzn gizleyen' anlamlarna gelmektedir. Rivayetlere gre 'tek gzl fakat Allah tarafndan gizemli glerle donatlm olan Deccal; dnyann en uzak kesinde konuulan szleri iitebilecek, tek gzyle ok uzaklarda olan eyleri grebilecek, gkyznde uacak, bir eei olacak, ksa zamanda dnyay dolaacak, ye-raltndan zenginlikler fkrtacak, istedii gibi yamur yadra-cak, dilediini ldrecek, dilediini sa brakacak; iman zayf olanlar bu durum karsnda Deccal'n bizzat Tanr olduunu sanacak ve nnde secdeye kapanacaklar. Ama iman salam olanlar, onun alnndaki 'kfir' yazsn okuyacak ve onun imtihann bir paras olduunu anlamakta gecikmeyeceklerdir.'" Paa, Deccal' anlamay beklerken kafas iyice karyordu. yle ki okuduu her kelime, sr kpyd deta. Bir eyler anlamaya balam gibiydi belki ama bir trl netletiremiyordu anladklarn. Devam etti heyecanla. Bu gece bitecekti bu i. Anlayacakt neler olduunu. Ya da en azndan yle umut ediyordu. "Deccal'n zellikleri" diye bir sayfa ald... Burada biraz daha netti bilgiler.

Deccal insan myd, canavar myd? Hem soru, hem de cevap vard Paa'nn karsnda. "Peygamberin szlerinde Deccal'n bir ahs olarak tarif edildii grlmektedir. rnein; 'Bir gz krdr, yz kzldr, k-vrck saldr, ksa boyludur, ocuu olmayacaktr...' Bu gibi zelliklerinden dolay Deccal bir insandr. Fakat baz hadis-i erifler de bizzat Deccal' deil, onun sisteminin madd yani teknolojik, asker, ekonomik gcn mecaz bir ekilde tarif etmektedir. 'Havada uacak, krk gnde dnyay dolaacak, cennet ve cehennemi bulunacak, uzun eliyle denizin dibindeki balklar karacak vs...' Bu zellikler onun devletsistem olarak sahip olduu g ve imknlara iaret eder. Paa'ya gre Deccal, bir devletti. Bir sistemdi. nsan olmas mmkn deildi. Bu daha mantkl gelmiti ona. Peki, bir gznn kr olmas nasl yorumlanmalyd? Sonra arad ve sayfada bu sorusunun cevabn da buldu. Deccal'n bir gznn kr veya a olduu belirtilir. Bununla Deccal'n fizik olarak gznn kr olaca kastedildii gibi; mecaz anlatmla onun maddeci dnya grne sahip olduu da iaret edilmi olabilir. Deccal'n hayat felsefesi ve ideolojisi materyalizmdir. Bu dnceye gre 'Allah katndan gelen vahyin veya duyu organlaryla alglanamayan gereklerin hibir nemi yoktur. Bu nedenle vahye dayal din retiler, insana ve hayata yn vermemeli; ortadan kaldrlmaldr.' Bu, bat kkenli materyalist an-lay ifade eder. Hadiste geen 'Deccal'n bir gz krdr' cmlesi onun, hayatn sadece madd yann grdn; manev yanndan habersiz olduunu gsterir." Okuduklar onu ylesine heyecanlandryordu ki Paa bilgisayarn iine girecekti deta... Okuduklarn anlamaya, anlamlandrmaya balamt artk. "Vay be... Yzlerce yl nce tm bunlarn bilinmesi, ne diyebilirim ki?" Birisi anlatsa Paa inanmazd tm bunlara. nk bugne kadarki retilerine ok tersti her ey. Laik dnce bunlara deer vermezdi. imdi ne olmutu acaba? Niye tm bunlar kendisine gsteriliyordu? Nasl oluyor da bunlardan etkileniyordu? "Bo ver!" dedi ve devam etti okumaya. Aklndaki bir dier sorunun cevab vard bu kez srada. "Deccal'n; dnyann en uzak kesinde konuulan szleri iitebilecek, tek gzyle ok uzaklarda olan eyleri grebilecek" olmas onun teknolojik gcne iaret edebilir. Uzaya yerletirilen uydularla dnyadaki herhangi bir yerin resimlerini, haritasn elde etmek, kamera ve dinleme cihazlarnn sayesinde birok eyden haberdar olmak ok basit bir ey artk. "Gkyznde uacak, denizde yryecek, bir merkebi (eei) olacak, btn yeryzn krk gnde dolaacak, uzun eliyle denizin derinliklerinden istedii balklar karacak..." olmas Deccal'n sahip olduu helikopter, uak, fze gibi hava aralarna; tren, araba gibi kara tatlarna ve denizalt gibi deniz aralarna iaret olabilir. "Ge emredip yamur yadracak, yere emredip ekin bitirecek, hayvanlarn memelerini stle dolduracak" olmas bilimsel yntemlerle Suni yamurlar yadrp istedii rn istedii verimde yetitirebilmesine; bitki ve hayvanlardan hormonlu rnleri istedii mevsimde ve istedii kadar elde edebilmesine iaret olabilir. "Yklmaya yz tutmu bir harabeye definelerini karmasn emredecek, nnda define meydana kacak." hadisi de Deccaln yeralt zenginliklerini; su, petrol ve dier madenleri karabilecek bir teknolojik gce sahip olacan gstermektedir. Okuduklar, Paa'nn aklna yatyordu fakat "lleri diriltme konusu" biraz karkt. Paa bunu dnrken, sanki biri onu duydu. Aklndan geen sorunun cevab karsndayd. "lleri diriltecek ya da dilediini ldrp dilediini sa b-rakacak olmas, bilimsel terr ve sava teknolojisiyle bir yandan hayat ortadan kaldrrken, bir

yandan tbb bulularyla lmcl hastalklara are bulmasna iaret olabilir. Paa, "mantkl" dedi ve devam etti okumaya: "Deccal'n eytanlar her insana musallat olacaktr. Hazreti Peygamber'in bir sznde 'Allah'n ona doudan ve batdan birok eytan gnderecei ve bu eytanlarn Deccal'a (Biz senin emrindeyiz, istediini yapacaz.) diyecei, Deccal'm de onlara (Haydi daln, insanlara, onlarn Rabbi olduumu syleyin, cennet ve cehennemimi anlatn.) diye emredecei; bunun zerine eytanlarn deiik dost-akraba klna girerek insanlara (Deccal, Allah dman deil; o sizin Rabbinizdir, aranzda hkm vermek iin gelmi, cennet ve cehennemi vardr. Yannda yiyecek ve iecek de bulunmaktadr, nceki yemeklerimiz bile onun dileiyle meydana gelmitir.) diyerek onlar id-detli fitnelere drecekleri' bildirilmektedir. Burada, hem cinlerden hem de insanlardan mteekkil ey-tanlarn btn dnyaya dalarak Deccal lehine youn bir propaganda yapacaklar bildirilmektedir. Gnmzde bu ilevi en ok yerine getiren organ basn-yayn ve medyadr." Paa, 50 yandayd. O gne kadarki btn deer yarglar birden deimiti sanki. Kendisini bildi bileli, bu tr konulardan hep uzak olmutu. Din terminolojisi ok zayft. Allah'a inanyordu, hepsi o kadar. Hep derin konular olmutu bunlar onun iin. Peki ya imdi? Ban iki elinin arasna alm bir halde ekrana bakyordu bunlar dnrken. Bir ara, ekran yine tuhaf bir ekilde kararverdi. Altn sars bir sayfa ald ardndan. Alev alev yanan harflerle, "Bu grev senin. Deccal' ldr." diye yazyordu. "Olamaz." dedi. "Ne yani, imdi, Tanr beni grevlendirdi mi?" diye soru kendi kendine. "Asla, imknsz, hayr, mmkn deil, olur mu canm, hem niye ben, ben kimim, samalk..." Bir anda tm bu ifadeleri tek tek syledi. Hatta fazlasn... Ekran bir kez daha karard. Sonra deniz mavisi bir sayfa al-d. "Ezilenler seni bekliyor." "Beni mi bekliyor? Ne alka, ne yapabilirim ki, olur mu canm, Allah Allah..." Bilgisayar kapand. Paa saate bakt. Sabah olacakt neredeyse. Biraz yatp dinlenmeliydi. Greve gidecekti. "ASA'YI AL!" Paa, bir hafta boyunca hibir mesaj almad, ilkini birka kez, ikincisini ise sadece bir kez olmak zere iki farkl rya gr-mt imdiye kadar... Ama artk rya grmyordu. Belki de dinlendiriliyordu. nk ok ar bir yk vard srtnda. Bir haftalk bir ara, onu biraz da olsa rahatlatacakt. yle de olmutu. Paa, bu sre iinde kitaplar okudu, aratrmalar yapt. Ama hi kimseye belli etmedi. Bu gece bir rya daha grecekti. Bu rya dierlerinden ok farklyd. nk ilk grev tebli edilecekti kendisine. Aslnda Paa da byle bir ey bekliyordu zaten. nk gnlerdir Deccal' aratryordu. Aratrdka da arp kalyordu. nk yaad dnyada olanlar, yzlerce yl nceden tek tek ngrlmt. Dnya her geen gn, mehule olan yolculu-unda byk mesafe kat ediyordu. Bir yanda alk, sefalet, sava. Dier yanda dnyay yneten g sahipleri... Paa, Deccal'n ne olduunu anlamaya balamt. Peki, na-sl savaacakt? Ona kar koymak, onu yenmek mmkn myd? Tm bunlar dnrken; "Ya nasl oldu tm bunlar, ben neler dnyorum, ne yapyorum?" diye sordu. Artk akn-l, tedirginlii gitmi, iyice kaptrmt kendisini bu tuhafl-a. Dahas, tuhaf da gelmemeye balamt Paa'ya tm bunlar. Kalkt, pijamalarn giyip yatana yatt ve birka dakika sonra uykuya dald. Grd ryayla birlikte frlad yatandan: Ceyhun buraya gel... Ama evde kendisinden baka hi kimse yoktu. Yine rya gryordu. Ksa bir aknln ardndan, grd rya geldi aklna. lk grev verilmiti ona. Ceyhun stanbul'a gidecek, emberlita'n altndaki mahzenden Hazreti Musa'ya ait

Asa'y alp gelecekti. Paa ryasnda, bilgisayarn banda otururken almt bu grevi. Bilgisayarnda alrken, bir mesaj yansmt ekrana. "Ceyhun stanbul'a gitsin, emberlita'n altndaki mahzenden Hazreti Musa'nn asasn alsn. Asa senindir artk!" Paa'nn gznn nnden gitmiyordu bu mesaj. "Ceyhun, yok canm. Nasl sylerim bunu ona? Ama sylemem lzm. Hay Allah. Kalbim skyor." aresizdi, ne yapacan bilmiyordu. Bildii tek ey, Hazreti Musa'nn Asas'nn stanbul'da, emberlita'n altndaki mahzende olduuydu. Dahas, bu Asa artk Paa'ya aitti. Bu olanlarn nedenini de bilmiyordu, bu Asa'yla ne yapacan da... "imdi yarn sabah Ceyhun'u arsam, git stanbul'a, asay al, gel desem, ne der acaba? Delirdiimi dnr herhalde. -Paa akln oynatt- der herhalde. Hem bu duyulursa Genelkurmay Bakanl grevim malulen biter belki de... Yok yok, bu sylenecek bir ey deil." diye geirdi iinden. "Yok canm, ben uyduruyorum galiba bunlar." Hibir e y yaamam, gibi vazgeti her eyden. Aklndan phe etmeye balad. Saat gecenin 2'siydi. Odann sessizliini telefon sesi bozdu. Paa'nn cep telefonu alyordu. Arayan kii "0"d. Telaland, iini bir korku sard. En son aradnda sabr tavsiye etmi-ti. Sonrasnda ise uak dm, ailesi yok olmutu. Peki ya imdi, ne olacakt acaba? Bu arada telefon almaya devam ediyordu srarla. Paa, sonunda cesaretini toparlayp telefonu at. - Ben Ceyhun, Paam! Bu gece yola kyorum, msaadenizle... Paa, hayretler ierisinde elindeki telefon a yere drd. "Bismillahirrahmanirrahim." dedi birka kez. Ylp kald. Ayklnda sabah olmutu. Karargha gittiinde Ceyhun yoktu. Onun yerinde bir bakas duruyordu. Komutanlardan biri geldi odaya. - Paam, saat babanzdan kalm yle mi, dedi. - Paam, beni duyuyor musunuz? - Duydum, duydum. Paa, ne dendiini anlamad. Hangi saatti bu? Ne saatiydi? Bozuntuya vermedi, geitirdi, konuyu datt. stanbul'a Asa'y almaya giden Ceyhun'un gidi nedeni, saati tamir ettirmekti. Paa'nn babasndan kalan saat bozuktu ve tamir ettirmeyi dnyordu. Ankara'da tamir edememilerdi. Saatin stan-bul'a gitmesi gerekiyordu. ekmecesindeki ahap kutu iinde saklyordu babasnn yadigrn. Komutann, "Paam, saat babanzdan kalm yle mi?" eklindeki szleri geldi aklna. ekmecesindeki, bozuk saate bakt ama saat yerinde yoktu. Komutan ard: - Saati niye sordun? - Ceyhun, stanbul'a gitti ya tamir ettirmeye. - Anladm. Paa anlamt. Hem de ok iyi anlamt. Hibir ak kap braklmyordu geride. Sfr numara "Ceyhun"du. Ceyhun'un stanbul'da iki grevi vard. Saati tamir ettirecek ve Asa'y getirecekti. Peki, saatin bir nemi var myd? Bunu zaman gsterecekti. Ceyhun ne zaman dnecekti? Arasa myd acaba onu? Vazgeti. Telefonlar dinleniyor olabilirdi. Bu arada odadaki komutan "zninizle..." deyip ayrlmt oktan. Paa, bo koltua bakt, "Hay Allah, unuttuk adam." dedi. "Neyse birazdan toplantda grrz." Nhayet Asa Geld Ceyhun ertesi gn elinde kocaman bir antayla karargha geldi. Makam odasnn kapsn ald ve tekmil verip ieri girdi. Paa "Otur evladm." dedi.

Paa, bugne kadar hi yapmamt byle bir eyi. Yani Ceyhun'a hibir zaman "Otur evladm." dememiti. Zaten asker disiplin kaldrmazd byle bir eyi. Ama Ceyhun, o Ceyhun deildi artk, baka biriydi. yi ama kimdi? - Teekkr ederim efendim, oturmayaym, dedi Ceyhun. Sonra da emanetleri uzatt. - Saat tkr tkr alyor artk. Saati "ok deerli bir saat, sakn kaybetmesin Paam, kolundan da hi karmasn," dedi. antay da saati gnderdi. - Saati mi, hangi saati? - Efendim, nceki gn saatle birlikte verdiiniz kartvizitin sahibi. - Sende mi o kartvizit? - Hayr, saatiye verdim. - Niye? - Efendim, saati istedi. - Neyi? - Kartviziti? - Niye? - Bilmiyorum efendim. - Evladm, peki gecenin ikisinde niye aradn beni "stanbul'a gidiyorum" diye? - Efendim, uaa binmeden nce aramam istediniz ya... Ceyhun'un sylediklerinin hibiri olmamt. Ama iler kusursuzca, aksamadan yryordu. - antada ne var? - Bilmiyorum efendim. - Ar myd? - Yo, cssesine gre ok hafifti efendim. - yi, antay brak ve k. Paa, zel kalemini arayp "ieri hi kimseyi alma, telefon balama" emrini verdi. Saati koluna takt ilk nce. Birden hafiflediini, rahatla-dn hissetti. antann iki kilidi vard. kisi de ifreliydi. Peki, antann ifresi neydi? "Belki ifreleri yerindedir." diyerek amaya alt ama aa-mad. "O halde kesip karaym iindekini." diye dnd. nk anta deriydi. Kolayca kesilebilirdi. Gz kolundaki saate iliti. Saat 12'yi 5 geiyordu. Ama aslnda saat 11'di. Tamirden gelen saat kurulmad iin almyordu. Saati ayarlamay geirdi aklndan bir an. Sonra durdu. Saat 12.05'di. 1,2,0,5... antann ifresi drt rakamdan oluuyordu. Gznn saate ilimesi tesadf deildi. Paa hayretler iinde, "ifre bu rakamlar galiba." dedi. Evet, ifre bu rakamlard. anta aldnda oday ok ho bir koku kaplad. Beyaz bir ipek kumaa sarl Asa vard antada. Tam yedi kat sarlmt. Paa dikkatlice atnda Asa'y grd ve gzleri kamat. Bembeyaz bir aatan yaplmt ve yumuackt. Elini zerinde gezdirdi. Odann ierisi l l oldu bir an. Paa, sadece, Hazreti Musa'nn Peygamber olduunu biliyordu. Asann ne olduuna ilikin bir fikri yoktu. Ama Asa, Hazreti Musa'ya aitti. Geri, bir eyler biliyordu ama okuyunca hatrlayacakt Hazreti Musa'y, Firavun'u, Kzldeniz'i... Yeniden ipek kumaa sard Asa'y. antann iine aprazla-masna yerletirdi ve antay kapad. ifreleri de kapatt. Bu Asayla ne yapacan bilmiyordu. knc Ders, Hazret Musa ve Asas Deccal'n ne olduunu biliyordu artk Paa. Srada Hazreti Musa ve tabii ki Asa's vard. Bu Asann bir zellii vard hi phesiz. Ne zaman ve nasl kullanacana dair hibir bilgisi yoktu. Ama bir ie yarayaca kesindi. Bir kez daha bilgisayarn bana oturdu ve aratrmaya koyuldu. Hazreti Musa, Israiloullar'na gnderilen peygamberlerden biriydi. Allah'la konuabiliyordu. Birok mucizesi vard. Firavun'a kar savamt. Kavmiyle Kzldeniz'in kenarna gelince, asasn vurup

denizde yol amt. Bir keresinde asas-n yere atm ve asa ylan ekline brnmt. Tih sahrasnda, kavminin susuz kalp ondan su istemeleri zerine asasn bir taa vurup Beni srail'in kabileleri adedince, on iki pnar aktmt. Paa, aratrdka arp kalyordu. nk yzyllardr bu Asa'y aryordu herkes. srail Devleti de, bu Asa'nn peindeydi. Mescid-i Aksa'nn altndaki tnellerde bu asa aranmt yllarca ama bulunamad. "Ahir zamanda gelecek ve yeryznde adalet ve bar sala-yacak olan Mehdi'nin knn en nemli belirtilerinden biri "Ahit Sand1 nn bulunmasdr. Hazreti Musa'nn Asas da bu sandn ierisindedir." Paa, hayretler ierisinde okudu bu satrlar. Ahit Sand, Mehdi ve Asa... ok geiriyordu deta. "Mehdi mi?" diye bard bir anda. "Asa bendeyse Mehdi ben miyim?" diye dnd. Merak ve heyecan ierisinde okumaya devam etti, karsna kan bu bilgiyi. Sanki bilgisayar ona bir eyler anlatmaya al-yordu. Yava yava, altra altra... "Sandk, gerek kutsal metinlere gerekse tarih kaytlara gre lkemizin Antakya ilindedir." Peki ama sandk Antakya'daysa ve Asa da onun ierisindey-se Pasa'daki neydi? emberlita'tan Ceyhun'un getirdii Asa gerek deil miydi? u na kadar yaad tuhaflklar neydi o zaman? Ya grd- rya. Hangisi doruydu? Okumaya devam etti: "Kur'an- Kerim'de Talut kssasnda Ahit Sand'ndan bahsedilir. Peygamberimizin hadislerinde de ahir zamanda gelecek olan Mehdi'nin Ahit Sand'n bulaca haber verilmitir. Talut kssasnda Ahit Sand'nn adnn getii yet yledir: "Peygamberleri, onlara dedi: 'O'nun hkmdarlnn belgesi, size sandn gelmesidir. Onda Rabbiniz'den 'bir gven duygusu ve huzur' ile Musa ailesinden ve Harun ailesinden arta kalanlar var; onu melekler tar. Eer inanmlarsanz, bunda phesiz sizin iin bir delil vardr.'" (Bakara Suresi, 248) Bahsi geen Ahit Sand'nda, stnde ittifak edilen bir rivayete gre, Hazreti Musa'nn asas ile Tevrat levhalar ve Haz-reti Harun'un asas ile sar gibi kutsal emanetler bulunmak-tadr. yete gre Ahit Sand, Talut'un hkmdarlnn simgesi olduu gibi, rivayetlere gre Mehdi'nin de yeryznde kuraca hkmdarln simgesi olacaktr. Paa okuduu yetin ardndan sersemledi ve bayld. Bu kez bir rya daha grd. Hepsinden daha sra d bir r-yayd bu. Bir ameliyathanedeydi. Kafatas almt, doktorlar beyniyle urayordu. Doktorlardan birinin elinde CD'ye benzer bir ey vard. CD'ye benziyordu ama sanki etten retilmi-ti. Dier doktor, bir aparat yardmyla Paa'nn beynini ikiye bld. Doktorlar CD'yi Paa'nn ikiye ayrlan beyninin ortasna yerletirdiler ve kapattlar. Bir dier doktor elindeki bir cihazla beyni yaptrd. Kafatas kapatldktan sonra, sra kalbe geldi. Paa'nn kalbini aan doktorlar, kalbin iine bir ak yerletirdiler. Sonra ilerinden biri, "imdi daha zeki ve gl oldun." dedi. Bir sre sonra Paa uyand. Hemen aynaya kotu. Alnndan terler akyordu. Kafasna bakt, hibir ize rastlamad. stndekileri karp gsne bakt. Orada da bir ey yoktu. "Allahuekber." deyiverdi bir rpda. "Ne dedim ben?" diye sordu kendi kendine aynann kar-snda. "Hayrdr inallah." Hayrd besbelli. Belki be, belki on dakika iinde olmutu tm bunlar. Sonra.yeniden bilgisayarn karsna geti ve okumaya devam etti. Ahit Sand, Bakara Sresi'nin 248. yetinde de belirtildii gibi Allah'n "inananlar iin" bir deliliydi. Bu nedenle yzlerce yldr, inananlar ve inanmayanlar tarafndan hep arand. Sandk ortada yoktu ama iindeki Asa, Paa'nn elindeydi. O zaman sandk

neredeydi? Ya da kimde? Asa'y saati gnderdiine gre, sandk da ondayd byk ihtimalle. Ancak Paa saatiyi tanmyor, nerede olduunu da bilmiyordu. emberlita'tayd, hepsi o. Ama saatiyi gren, yerini bilen bir kii vard: Posta eri Ceyhun. Ama bunu ona nasl sorabilirdi ki? Bunlar dnrken telefonun almasn bekledi Paa. Belki Ceyhun arar diye. Ama bu kez aramad. Bundan sonra da hi aramayacakt. Okumaya devam etti. Ama son grd ryadan sonra daha bir rahatt. Okuduklarn daha iyi anlyor ve kavryordu. Srada konuyla ilgili olarak Hazreti Peygamber'in birka hadisi vard: "Ona Mehdi denilmesinin nedeni, gizli olan bir eyin yolunu gstermesidir. Antakya denilen bir yerden Ahit Sand'n ortaya karacaktr." (Suyuti, el-Havi li'1Feteva, II, 82) "O, kimsenin bilmedii bir duruma klavuzland iin kendisine 'Mehdi' denilmitir. O, Tabut-u Sekine'yi Antakya maa-rasndan karr." (Nairn bin Hammad, Kitab'l-Fiten) "Mehdi, Rumlarla savamak iin bir ordu gnderir. Onun f-kh bilgisi, on liminkine bedeldir. O, Tabut-u Sekine'yi de Antakya maarasndan karr." (Nairn bin Hammad, Kitab'l-Fi-ten) Paa, her eyin farkndayd artk. Neler olduunu biliyordu. Artk o, Mehdi Paayd. "Neden ben?" sorusunu bir kez daha sordu. Bugne kadar bu tr dncelerin karsnda olmutu. Ama imdi ilahi bir g tarafndan kurtarc olarak grevlendirilmiti. Oysa O'nun kafasndaki Mehdi yeil sarkl, alvarl, cbbeli, eli tespihli ve sakall birisiydi. Ama kendisi niformal ve apoletliydi. Peki, gerekten Mehdi miydi? Belki abartyordu. Tamam bir grevi vard ama bu Mehdilik miydi? Paa, okumaya devam etti. "Neden Antakya?" sorusunun cevab vard srada. Antakya, doal maaralaryla nl bir ehirdi. Sandn bu maaralardan birinde, uzun yllar boyunca sakl kalmas mmknd. Bu maaralar arasnda Yedi Uyurlar Maaras olarak bilinen ve Ashab- Kehf in yaad maara da vard. Yani mantkl bir dnceydi bu. Ahit Sand bugne kadar bulunamad. nk hem arazi artlar buna el vermiyordu, hem de teknik imknszlklar vard Yzyllardr bulunamayan sandn imdi bulunmu olmas, gayet doald. nk teknolojik imknlar, sandn bulunmas iin yeterliydi artk. Tarih kaynaklara gre; Ahit Sand Hazreti Davud dneminde ehrin Birleik Yahudi Krall'nn bakenti ilan edilmesiyle Kuds'e tand. Hazreti Sleyman tarafndan yaptrlan mabede konulan sandk, M.O. 587 ylna kadar Beytlmakdis'te kald. Ayn yl iinde Babil imparatoru, Kuds' igal etti ve o tarihten sonra sandk kayboldu. Yaklak 500 yldr bulunamayan sandn, tahrip edilemedii ve onu koruyan Levi-liler tarafndan, mabedin altnda hazrlanm gizli bir blmede sakland inanc yayld. M.S. 70 ylnda ise Roma valisi Titus'un Beytlmakdis'i yktrdktan sonra bu yeralt odasna ulat ve mabedin kutsal eyalaryla birlikte sand da Ro-ma'ya gtrd varsaylyor. Ahit Sand'nn en son grld tarih, M.. 587 yldr. Yahudiler, sandn ancak Mesih'in geliiyle birlikte ortaya kacana inanyorlar. Ama buna ramen hl aryorlar. Hristiyanlar da sand Hazreti sa'nn yeryzne kyamet-ten nce tekrar geliinin belirtilerinden biri olarak grdkleri iin aryorlar. Ancak sandn yeri konusunda en temel gr, Antak-ya'dr. Romallar'n basklarndan kaan Yahudi Esseniler top-luluunun bir ksm, rdn yaknlarndaki ve Lut Gl kysn-da bulunan Kumran'a sndlar, bir ksm da Antakya civarna yerleti. te yaygn olan gre gre, Antakya ve evresine yerleen Esseniler, yanlarnda Ahit Sand'n da getirmilerdi. Antakya'y blgesel konumu ve corafi yapsndan dolay sandn korunmas iin uygun bir yer olarak grdkleri iin de burada saklamlard.

Paa, Genelkurmay Bakan olarak Antakya'daki sandn bulunmas iin emir verebilirdi. Antakya'y kar kar aratp sand buldurabilirdi. stese binlerce askeri sevk ederdi blgeye. Peki, bulunca ne olacakt? Paa'nn kafasndaki soru uydu aslnda: Sandn iinde asa var myd, yok muydu? Ahit Sand, Antakya'dan stanbul'a getirilmi olabilir miydi? te btn bu sorularn cevabn merak ediyordu Paa. Srada bir baka soru daha vard. Mehdi kimdi? Grevi, zellikleri nelerdi? Kendisi gerekten Mehdi miydi? Sra imdi bu sorularn cevabna gelmiti. Arama motoruna bu kez "MEHD" yazp aratt. O kadar ok bilgi vard ki bu konuyla ilgili. "Yz parlayan yldz gibi nurludur." (El-Kavlu'l-Muhtasar Fi Almati'lMehdiyyi'l-Muntazar, s. 33) "Gzel yzldr. Yznn nurlar ona azamet verir." (Mer'iy b. Yusuf b. Ebi Bekir b. Ahmed b. Yusuf el-Makdisi "Feraidu Fe-vaidi'1-Fikr Fi'1-mam El-Mehdi ElMuntazar") "Dileri parlaktr..." (Ali bin Hsameddin El-Muttaki) "Uyluklar uzundur, rengi Arap rengidir." (Kyamet Almetleri, Berzenci, s. 162163) "Mehdi, gr sakall, n dileri parlak, yz benli, ak alnl-dr." (Mer'iy b. Yusuf b. Ebi Bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdisi, Feraidu Fevaidi'1-Fikr Fi'l-mam El-Mehdi El-Muntazar) "Yznde bir ben vardr." (Ali bin Hsameddin El-Muttaki) "Yananda inciyi andran, bir yldz gibi yzn aydnlatan bir iaret vardr." (Muhammed b. Resul Al-Hseyni El-Ber-zenci, "Kyamet Almetleri" Pamuk Yaynlar, Trc: Naim Erdoan ) "Mehdi'nin omuzunda Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) nbvvet mhr bulunacaktr." (El-Kavlu'1-Muhtasarr Fi Alma-ti1-Mehdiyyi'l-Muntazar, s. 41) "Omuzunda Peygamberin (s.a.v.) almeti vardr." (Kitab'l-Burhan Fi Almeti'1Mehdiyyi'l-Ahir Zaman, s. 23) "Omuzunda Peygamber'in (s.a.v.) nian vardr." (Kyamet Almetleri, Berzenci, s. 163) Hazreti Peygamber'in buyurduuna gre, Hazreti Mehdi'nin iki omuzu arasnda kendisindeki gibi bir almet olan "Peygamberlik mhr" olacaktr. Ama Mehdi, Peygamber olmadna gre bu mhr baka bir iaret olmalyd. Mesel Genelkurmay Bakan'nn apoletleri... Paa bunlar okurken, karsnda asl duran niformasnn apoletlerine bakt. Bir sre ylece donakald. Okumaya devam etti: Yznn nuru bana ve salarnn siyahna kadar ykselir. (Mehdilik ve mamiye, s. 153 / kd'd-Drer'den) O ak (geni) alnl, heybetli bir ahstr. (kd'd-Drer) Hazreti Mehdi'nin bedeni srail'dir. Hazreti Mehdi, sanki Beni srail ricalindendir. (Beni srail'in vcut yaps geni ve heybetlidir.) (bn Hacer ElMekki) Karn byk... (Mer'iy b. Yusuf b. Ebi Bekir b. Ahmed b. Yusuf el-Makdisi "Feraidu Fevaidi'1-Fikr Fi'1-mam El-Mehdi El-Muntazar") ri gvdeli... (Ukayli "En-Necmu's-Sakb fi Beyan Enne'l-Mehdi min Evlad Ali b. Ebi Talib ale't-Temam ve'l-Kamal") Bu hadislerdeki zelliklere baklrsa, Mehdi'nin heybetli, geni yapl ve dikkat ekici bir grnm olduu haber verilmektedir. Paa'nn grn de hayli heybetliydi. Ya 30-40 arasnda olduu halde gnderilecektir... Mehdi benim evlatlarmdandr. 40 yalarndadr. (El-Kavlu'l-Muhta-sar Fi Almati'l'Mehdiyyi'l-Muntazar, s. 41) Mehdi benim neslimdendir. O, 40 yandadr. Sanki yz parlak bir yldzdr... (Mer'iy b. Yusuf b. Ebi Bekir b. Ahmed b. Yusuf el-Makdisi "Feraidu Fevaidi'1-Fikr Fi'1-mam El-Mehd El-Muntazar") Paa, 50 yandayd ama 40 yanda deildi. Burada hesap biraz kark grnyordu.

Buna pek fazla kafa yormad. Okumaya devam etti. O, Medine'de doacaktr... Nuaym b. Hammad. mam Ali'den (k.v.) byle nakletmitir. Paa, Medine'de deil stanbul'da domutu. Ama sonrasn-da yle bir bilgi vard: "Medine, Arapa'da ehir demektir." O halde Paa, ehirde domutu. Gzleri yanmaya balad. yle arkasna yasland ve esnemeye balad. Tam yeniden okumaya koyulacakt ki ezan sesi duydu. Saate baktnda sabah olduunu grd. Koca bir geceyi uykusuz geirmiti Paa. Kalkp abdest ald ve sabah namazn kld. mr hayatn-da ilk defa sabah namazn klyordu. Cenaze namaz, bayram namaz, cuma namaz klmt ama vakit namazn ilk kez kl-yordu. Hem de sanki yllardr klyormuasna. Byk bir huu iinde... Ceyhun Ortalktan Kayboldu Paa karargha geldiinde er Ceyhun ortalkta yoktu. Sordu, soruturdu ama haber alamad. Ceyhun kaypt. "Hayrdr inallah..." dedi iinden. Nerede olabilirdi acaba. Emir verildi ama akama kadar hi kimse ulaamad ona. Sanki yer yarl-m, iine girmiti. O gnden sonra uzun bir sre ortaya kmayacakt Ceyhun. Paa, ailesinin lmnden sonra ilk kez bylesine zgnd. Ceyhun'a tarifi mmkn olmayan bir sevgisi vard. zellikle son zamanlarda... Bunun sradan bir durum olmadnn farkndayd. Bu yzden de Ceyhun'un aranmasna devam edilmesini istemedi. Bana bir ey gelmeyeceine inanyordu. Peki ya saatiyi nasl bu-lacakt? Ceyhun'dan baka bilen, tanyan yoktu saatiyi. O halde Ahit Sand ile ilgili sorular, bir sre daha cevapsz kalacak-t. Belki de Ceyhun, bu yzden ortadan kaybolmutu. Paa'nn saatiye ulamamas gerekiyordu. imdi ne olacakt.7 Paa ne yapmalyd? Dnyay tek bana kurtaramazd tabii ki... Dier komutanlara bu konuya amas mmkn deildi. Hem byle bir ey onun sonu olurdu. Kim inanrd ki zaten? Deli derlerdi. Hem de zrdeli. Beklemekten baka aresinin ol-madn dnd. Elbet bir iaret belirecekti. Ne yapmas gerektii bildirilecekti. Ama biraz pimesi, dnyay farkl bir gzle alglamas gerekiyordu. Bu sre tam bir yld. Bu bir yl iinde, Paa'da byk deiiklikler olacakt. ok ey renecekti. Herkesin sevdii, gvendii bir kii olacakt. Saygnl artacakt. Ama bu bir yl iinde hem lke, hem de dnya daha fazla karacakt. Ahlak knt ivme kazanacakt. Amerika ve s-rail'in ortak projeleri, dnyaya ate gibi decekti. Her yer alev alev yanacakt. Sava, kan ve gzya hkim olacakt dnyaya. Bir yanda alayanlar, dier yanda alatanlarBr Yl Sonra: 2020 Btn Trkiye ekran banda... Avrupa Birlii Dnem Ba-kan, birazdan kameralarn karsna geecek ve Trkiye dn-da, dnyann da merakla bekledii karar aklayacak. Trkiye, onlarca yldr girmek iin ter dkt Avrupa Birlii'ne alnacak m? lkedeki btn televizyonlar aklamay canl yaynlaya-cak. Dnem bakannn azndan kacak kelimeler, merakla bekleniyor. Trkiye, birliin yesi olacak m? Yoksa yeni artlar m getirilecek? Ama daha hangi artlar ileri srlebilir ki? Trkiye, birlie girebilmek iin yllardr taviz stne taviz verdi. Babakan, dileri bakan, ba mzakereci, brokratlar... Taraflar "daha fazla ne koparabilirim" telanda, ieride etin bir pazarlk yaand apak ortada... Acaba bu pazarlktan kim daha krl kacak? Aklama gecikti, ieride sert, ok sert tartmalarn yaand bildirildi. Neyi tartyorlar acaba? zerinde anlaamadklar konu ne?" Tartmann olduu salonun kaps hzla ald ve Trk heyeti odadan ayrld. Heyettekilerin yzleri kpkrmzyd. Herkes burnundan soluyor, gzlerinden ate, kulaklarndan duman kyordu sanki.

Gazeteci ordusu pelerinde, "ieride neler oldu, niin ayrl-yorsunuz?" sorularnn cevabn aryordu. Trkiye Babakan' ve beraberindekiler, hibir aklama yapmadan ayrldlar. "Neler oluyor?" sorusunun cevabn dnem bakan verecekti birazdan. Trkiye'deki tm televizyonlar, canl yaynlarnda bu son gelimeyi yorumluyorlar. Borsa nnda dt. Genelkurmay Bakan, kararghndaki odasnda tek bana, kararn aklanmasn bekliyor. Baz komutanlar biraz nce odasndayd. Ancak Paa, onlardan kendisini yalnz brakmasn istedi. Trkiye, onlarca yldr srdrd Avrupa Birlii mcadelesinden hezimetle kt. Avrupa Birlii, Trkiye'yi saflarna katmad. Bata Fransa ve ngiltere olmak zere Avusturya, Danimarka, Almanya ve Belika "imknsz" dediler. Hem de siyasi ve ticari ilikileri gz ard ederek ve ekinmeden. nk Hristiyan cemaatlerden gelen basklar karsnda Avrupal liderlerin yapabilecekleri hibir ey yoktu. Trkiye'yi bir be yl daha oyalamak istiyordu Avrupa. e-rideki etin pazarlk ve hararetli tartmalar da bu yzdendi. Avrupal liderler, Trkiye'ye ahlksz bir teklifte bulunmulard. Hem ahlksz, hem de akl almaz. Teklif uydu: "Ayasofya'y Patrikhane'ye verin, buras yeniden kilise olsun. Biz de sizi bu artla birlie alalm..." Bu istenen son tavizdi Trkiye'den. Son ve en ar talep... Trk taraf, bu istek karsnda neye uradn ard. Ba-bakan, bakanlara ve brokratlara bakt ve ayaa kalkt. Onunla birlikte bakan ve brokratlar da ayaa kalktlar ve oday terk ettiler. Dnem bakan, bu ahlksz teklifi birazdan dzenleyecei basn toplantsnn gndemine tamayacakt. nk ieride yle karar alnmt. Tek cmlelik bir basn aklamas yapld. Trkiye'yle mzakereler sonlandrlmt. yi ama neden yllar nce vermediler bu cevab? Neden oya-ladlar yllarca? Amalar neydi? Aslnda bu sorunun bir tek cevab vard. O cevab verdiler. Amerika ve srail, Trkiye'nin birlie alnmamas iin gizliden gizliye bask yaptlar. Verdikleri destek "grntdeydi". Babakan ve beraberindekiler Trkiye'ye dndler. Babakan, Esenboa Havaliman'nda bekleyen onlarca haberciye. Trkiye'nin neden birlie alnmadn anlatt. Bizden, Ayasofya Camii'ni Fener Rum Patrikhanesine devretmemizi istediler. Dahas burann yeniden kiliseye dntrlmesini... Bu onlarn son isteiymi. Bunu kabul etseydik, mzakereler devam edecekti. Ama bizi birlie yine al-mayacaklard, bundan eminim. Bir be yl daha geecekti bu ekilde. Bunu kabul edemezdik, etmedik de... Masadan kal-ktk. Trkiye'nin Avrupa Birlii maceras bitmitir arkada-lar! Trk halk ieride olanlar ilk kez duyuyordu, hem de Ba-bakan'n azndan. Ayasofya konusu, 90 milyonluk lke halk-n ileden karmt. Herkes mzakerelerin bitirilmesine se-vinmiti. Ama birileri de dmeye basmt. Bu hkmet gitmeliydi. Planlar uygulamaya konuldu. Ertesi gn kan gazetelerin manetlerinde "Ahlksz teklif diye yazyordu. Tm medya knyordu Avrupa'nn bu tavrn. Ama birka gn sonra, baz ke yazarlar gnlerce srecek bir tartmann fitilini atelemilerdi bile. Yazarlar, "Ne olur sanki, Ayasofya zaten kiliseydi. Karsn-da koskoca Sultanahmet Camii var. Ayasofya yeniden kilise olsa, stanbul'a gelen turist saysnda patlama olur" eklinde mantk yrtmeye baladlar. Bu sylemler bilinliydi. Halkn kafas bulandrlmaya al-lyordu. Birileri zetle unu sylyordu: "Babakan masay terk etmekle doru yapmad, lkeyi Avrupa Birlii'nden kopar-d. " Ancak, halk ayn fikirde deildi. Hem de tm olup bitenlere ramen. Trkiye yapayalnzd artk. Kt gnler kapdayd. Kararn akland gn, ekonomik kriz ba gsterdi. Borsa dibe vurdu. Dviz frlad, iflaslar ard

arkasna gelmeye balad. Tpk 20 yl ncesinde, 2000'li yllarn balarnda yaanan kriz gibi bir durum belirdi. Belki daha kts... Trkiye'deki yabanc sermaye ve birka byk irket, yine her zaman olduu gibi bu krizden yara almadan, hatta byyerek-kt. Ancak bu kez halk, daha bilinliydi. Byyenler hep ayn irketlerdi. ntihar vakalarnda byk bir art yaanmaya balad. yle ki, Boaz Kprs'nn korkuluklarnda polis etten duvar rd. Bir ay sonra, alktan len bebeklerin haberleri dt gazete sayfalarna, televizyon ekranlarna. siz kalan babalarn intiharlar... Unutulan kapka ve hrszlk olaylar yeniden balad. l-drmt sanki herkes. Trkiye'nin alkla imtihan balyordu. lkenin bu durumunu frsat bilenler, ieride ve darda homurdanmaya baladlar. Sonra da ortal kartrmaya. Terr yeniden hortluyordu. Irak, artk srail'in kontrolndeydi. Amerika, denetimi s-rail'e brakmt. Kuzey Irak'tan Trkiye'ye tacizler balad. Ermenistan'dan lkeye giren bir grup terrist, gece baskn dzenleyip katlar. Yunanistan, denizde ve havada ihlallere ba-lad. Kardak kayalklarna dev bir Yunan bayra dikildi. Bu bir tacizdi. Kbrs'ta Rumlar, Trklere saldrmaya balad. Her ey st ste geliyordu. Hkmetin yapabilecek hibir eyi yoktu. Halk bunun farkndayd ve bir de hkmet krizi ksn istemiyordu. Ama baz siyasi partilerin iinden, hkmete ve Genelkurmay'a ynelik ar ithamlar balad. Halk bu kurumlara kar tahrik ediyorlard. Ancak halkta inanlmaz bir saduyu hkimdi. Trkiye bir ey yapmalyd. Tm bu gidiat tersine evirmeliydi. Ama nasl? Yneticiler aresizdi. Ayasofya badete Alyor Paa, bir yl aradan sonra ilk defa bir rya grd. Daha nce grd ryann aynsyd ama bu kez Ayasofya'dakilere sesini duyurabiliyordu. Elinde asasyla Ayasofya Camii'ne gidip ikinci kata kmt. Aadakilere sesleniyordu. Bu hafta cuma namaz burada kl-nacakt. Herkes hayretler iinde Paaya bakyordu. Paa bir kez daha, bir kez daha sylyordu ayn eyi. "Bu hafta cuma namaz Ayasofya'da klnacak." Paa bu szleri tekrarladka, Ayasofya'nn iindeki insanlarn says artyordu. ylesine byd ki kalabalk, Paa o insanlarn arasnda kaybolup gitti. Uyandnda bu kez kan ter iinde kalmamt Paa. Ama hkra hkra alyordu. Gzyalar yatan slatt. Bir sre sonra kendine geldi. Sonra da "Bunu nasl yaparm?" diye sordu kendi kendine. Ayasofya'nn nemini dnmeye balad. Gelecek tepkileri... Bin be yz yandaki Ayasofya, kilise olarak ina edildi, 1453'te camiye evrildi ve 1934'te Bakanlar Kurulu karar ile mze haline getirildi 1934'ten bu yana zellikle muhafazakr kesim, pek ok kez Ayasofya'nn ibadete almasn rtl ya da ak biimde istedi. Ama bu istek, hibir zaman hayata geirilemezdi. nk bu noktada, kaln krmz izgiler vard. 2OO2'de de Avrupa Parlamentosu yesi bir grup milletvekili, Ayasofya'nn yeniden kilise yaplmas iin alma balatt. Son olarak Haziran 2005'te, Srekli Vakflar Tarih Eserler ve evreye Hizmet Dernei, 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararnn iptali ve yrtmenin durdurulmas istemiyle Dantay'a dava at. Ancak Dantay 10. Dairesi, yrtmenin durdurul-mas istemini bire kar drt yenin oyuyla reddetti. Paa tm bu olup biteni ok iyi biliyordu. Hatta bir zamanlar bu trden isteklere sert ekilde karlk veriyor, "lkenin huzurunu hi kimse bozamaz." diye aklama yapyordu. nk krmz izgileri ok iyi biliyordu. Ama bu grev, emberlita'tan asay getirmekten daha zor bir grevdi. Biri arar m diye bekledi uzun sre. Ama hi kimse arama-d. Peki, kim yardm edecekti Paa'ya? Byle bir ey nasl mmkn olabilirdi? Bunu nasl izah edebilirdi ki? nce komutanlar ikna edilmeliydi, sonra da hkmet. Ya da nce hkmet, sonra komutanlar. Peki ya Cumhurbakan?

Ceyhun Ger Dnyor Paa, ertesi gn kararghta uzun sre ne yapacan dnd. Bir ara masasndaki telefon ald. Kalemi, "Efendim, Ceyhun adnda bir beyefendi geldi, sizinle grmek istiyor. Elinde de bir paket var. Ne yapalm?" diye sordu. Paa, "Hemen ieri aln, yanma getirin. Paketten haberim var." dedi. arp kalmt. Neredeyse bir yl sonra Ceyhun -kp gelmiti. Elindeki paketin ne olduunu bilmiyordu ama aranmamas gerektiini dnd iin "Haberim var." demiti. Bu arada kap alnd. Kapda beliren gencin Ceyhun oldu-unu masmavi gzlerinden anlad Paa. Asker olduu dnemlerde salar yoktu. imdi ise sapsar salar vard. Uzun boylu, iri csseli, yakkl bir genti Ceyhun, iinden "bu adam asker kaa" diye geirdi. Sonra da hafife tebessm edip, "Tvbe tvbe..." dedi. - eri girebilir miyim efendim? Paa irkildi, nk aknl nedeniyle buyur etmemiti Ceyhun'u. - Buyur evladm, kusura bakma, dedi. - Efendim, soru sormazsanz sevinirim. nk verecek bir cevabm yok. Size bu paketi getirdim. Buyurun... - Ne var iinde? - Efendim, msaadenizle ben kabilir miyim? - Evladm bir ay iseydin... - Teekkr ederim. Megul etmeyeyim. Paa, Ceyhun'u oyalamak, odada tutmak istiyordu. Kafasn-daki sorularn cevabn renmeliydi. Ama Ceyhun, soru sorul-masn istememiti. - Evladm, uzun yoldan gelmisindir, otur da bir eyler i. Bir-iki laflarz. - Efendim! - Peki, kendine iyi bak. Seni yine grrm inallah. - Greceksiniz inallah. Paa, Ceyhun'u daha fazla tutamayacan, ondan bir eyler renemeyeceini anlamt. Israr etmesinin de bir faydas yoktu. Ceyhun gittikten sonra Paa, Ceyhun'un getirdii paketi at. inde bir adet cd vard. "Bu ne acaba?" dedi. Hemen bilgisayarna takt. CD'de bir video kayd vard. Byk ve grkemli bir salon, koskoca bir masa ve etrafnda oturan 30 civarnda adam. Paa grntye biraz daha yakndan bakt. Masann etrafndaki adamlarn birounu tanyordu. Ama en bata oturan, lider gibi grnen adam tanmyordu. Masada lkenin nde gelenlerinden birka kii vard. Birazdan toplant balad. Masann ba tarafnda, sandalye yerine taht gibi bir koltukta oturan kii "Ho geldiniz." dedi. zerinde siyah, simli ilemeli, rahip kyafetini andran bir giysi vard. Masann etrafna dizilenlerin hepsi takm elbiseliydi. Onlar sandalyede oturuyorlar-d. Lider konumaya balad. Paa, hayretler iinde dinliyordu. Adam, herkese grev veriyordu. Peki, kimdi bu adam ve nasl emir veriyordu? Emir alanlar lkenin g sahibi insanlaryd. "Allah Allah!" dedi Pa-a ve dinlemeye devam etti. yle eyler sylyordu ki adam, Paa ileden kt. Masann etrafndakiler "Emredersiniz efendim." diyordu. Paa ayaa frlad, "Allah belanz versin." diye hiddetle bard. Kim bunlar, neler oluyor, bu nasl olur?" Bir anda komutanlar odaya girdi. "Paam iyi misiniz?" diye sordular. - Hayr, deilim. - Neyiniz var? - Kapy kapatn, ....... da arn. Onlar da acele gelsin. - Emredersiniz efendim. Bir saat sonra tm kuvvet komutanlar odada bulutu. Paa CD'yi bu kez komutanlara izletti. Komutanlar, grntler karsnda ok oldu. Bir tanesinin kalbi buna daha fazla dayanamad ve fenalk geirdi. Bir dieri olduu yerden ayaa frlad ve sinirini duvardan kard. ylesine bir yumruk att ki duvara, sesi dar kadar ulat. Herkes aknlk iindeydi. Paa, grntdeki kiilerin tespit edilmesini istedi. Sonra da liderin zikrettii insanlarn... - Derhal bu kiileri ve onlarn irtibatta olduu adamlar, bir liste halinde

istiyorum. - Emredersiniz efendim. Paa, olanlara ok zlmt ancak komutanlarn tavr onu ok etkilemiti. Yalnz olmadna sevindi. Artk ileri daha da kolaylaacakt. Komutanlar akama doru, listeyle birlikte Paa'nn yanna geldiler. - Efendim, liste hazr. - Kimler varm baka? - Efendim, hi tahmin edemeyeceiniz isimler. - Planlarn biliyorsunuz. Ne tr iftiralar atacaklarn da... - ok iyi biliyoruz efendim. - Bizi yanlarna alp, hkmeti devirecekler. leri daha ber bat hale getirecekler. - Efendim, hkmete destek olmalyz. - Hkmet iindeki hainleri yakn takibe aln. - Emredersiniz. - Babakan sk bir ekilde korunacak. - Emredersiniz. - Bakn, ikinci bir Kurtulu Sava balyor. Bunu ancak biz gerekletirebiliriz. Bu sava biz ynetebiliriz. Savaa hazr olun. - Biz hazrz Paam. Greve deil, lmeye hazrz. - lye deil, diriye ihtiyacmz var. Hain olmayan diriye... Tm bu olup bitenler, bu odadakilerin arasnda kalacak. Bir de Babakan bilecek bunlar. - Uygundur efendim. Msaadenizle. - kabilirsiniz. Paa, bu diyalogun ardndan Babakan' arad ve gelmesini rica etti. Babakan "Hayrdr Paam?" diye sordu. Paa, "Telefonda konuamayz ama hayati..." diye cevap verdi. Babakan, bunun zerine telefonu kapatt ve 30 dakika sonra Genelkurmay kararghna geldi. - Ho geldiniz. - Teekkr ederim. - Kusura bakmayn, sizi yordum. - Estafurullah. - Sayn Babakan, zerimizde karabulutlar dolayor. lke alev alev. D mihraklar yine i banda. - Maalesef. - Bir k yolu biliyorum. - Nasl yani? - Bakn, laf uzatmadan syleyeceim. - Ltfen buyurun. - Bakanlar Kurulu'nu hemen toplayn ve Ayasofya'y ibade te an. Paa'nn bu szlerinin ardndan Babakan'n gzleri, yerinden frlayacak gibi oldu. - Ne diyorsunuz? - Yanl duymadnz, hemen yapn bunu. Babakan ayaa kalkt, ceketini karp kravatn gevetti. - Paam ne diyorsunuz siz, ne sylediinizin farknda msnz? - Ltfen, hibir eyden ekinmeyin. Ben arkanzda olaca m . - Ama... - Amas yok, sayn Babakan. - Bakn, byle bir ey yaparsak dnyay karmza alrz. Sa va sebebi sayarlar. Ekonomik ambargo uygularlar. Hem ieri de de skntya deriz. Zaten ok kt durumdayz. - Sayn Babakan, sadece dik durun yeter. Ben dimdik dura cam, ltfen siz de dimdik durun. Sonras kolay. - Yani, ey, ne diyeceimi.... - Hibir ey demeyin, Allah deyin ve Ayasofya'y ibadete an. Yarn cuma namazn orada klsn insanlar. Hatta ben de geleceim, ltfen siz de gelin.

- Paam ne diyorsunuz, emin misiniz? - Evet, eminim. Paalar cuma namaz klmaz m? - Estafurullah. - Bakn, ne demek istediinizi anlyorum, syleyemedikleri nizin farkndaym sayn Babakan. Ama endie etmeyin. Allah bu icraatnzdan honut olacaktr. yle umut ediyorum. Babakan bu szler zerine, "Ne samalyor bu adam?" diye geirdi iinden. Paa: - Teessf ederim sayn Babakan, dedi. - Anlamadm, diye karlk verdi Babakan. - Samalamyorum. - Nasl yani? - Ltfen sayn Babakan. Babakan donup kalmt. Paa ayaa kalkt: - Bakn size ne izleteceim, dedi. Babakan: - Hayrdr, diye sordu. - Sadece izleyin. Biz izledik, kahrolduk. Siz de izleyin. Paa, bu szlerin ardndan Ceyhun'un getirdii CD'yi Ba-bakan'a izletti. Grntlerde, Babakan'n daha dn bir araya geldii isimler vard. Dahas masann etrafndakilerin neredeyse tamamn tanyordu. Sessizce izlemeye balad. akna dnd. Gzleri yuvasndan frlayacak gibi oldu. - Ne diyor, ne yapyor, ne yapmak istiyor, ne samalyor bun lar, dedi. - Bunlar hainler, sayn Babakan. Biz, bu hainlerin hainlik lerini yanlarna brakmayacaz. - Peki u tahtta oturan kim? - O mu, aratryoruz. Ama tahmin ettiiniz yerden. - Kesinlikle doru. - Atatrk bunlarn en korkulu ryasyd. Ne oldu bize, biz bunlarn lkede rahata yaplanmasna izin verdik. Kklerinin nereye dayand belli... - Bu lkede bir zamanlar bunlara sava amlard, biz des tek olmamtk. Babakan, yaklak 70 dakika sren CD'yi dikkatle izledi. Sonra da: - Paam, siz haklsnz. Bakanlar Kurulu'nu acilen topluyo rum ve Ayasofya'nn ibadete almasn salayacam, dedi. Bakanlar traz Edyor Babakan: - Hemen bakanlara ulan ve saat 11 .00'de Bakanlar Kuru-lu'nun acilen toplanacan bildirin. Ayrca, stanbul Emniyet Mdr'n balayn bana. Bir sre sonra, Emniyet Mdr telefondayd. - Emredin sayn Babakanm. - Sayn mdr, acilen Sultanahmet ve evresinde geni g venlik nlemleri aln! - Emredersiniz efendim. - Ayasofya'y kuatn. Ama halk kesinlikle rahatsz etmeyin. - Emredersiniz efendim. - Blgede olaanst gvenlik nlemleri aln. - Emredersiniz efendim. - Sayn mdr, saat iinde tm bu sylediklerimi hayata geirin ve emirlerimi bekleyin. - Emredersiniz efendim. Bakanlar Kurulu toplanncaya kadar Ayasofya ve evresi polisin kuatmas altna alnmt bile. Polis etten duvar rd. Yksek noktalara keskin nianclar yerletirildi. Panzerler blgeye sevk edildi. Herkes "neler oluyor" diye sormaya balad birbirine. Saat 11.00. Bakanlar Kurulu, Babakan'n bakanlnda acilen toplan-d. Bakanlar "Hayrdr sayn Babakanm!" dediler. - "Hayr, hayr..." cevab geldi Babakan'dan. - Sz fazla uzatmayacam. Ayasofya'y acilen ibadete aacaz . Kuruldaki herkes birbirinin yzne bakt aknlkla. iileri Bakan, "Efendim, ne buyurdunuz?" diye sordu. Ba-bakan hiddetlendi. - Duymadnz m?

- Yo duydum da, nasl olur hani? - Olur, bal gibi olur, ok da iyi olur. Dileri Bakan sze girdi: - Sayn Babakan, biz hkmetiz, Ayasofya'y ibadete aabi liriz ama ya sonras? - Neyin sonras? - Efendim, byle bir eyin sonunda... - Biraz nce Genelkurmay Bakanmzla grtm. O teklif etti. Birka bakan hep bir azdan ayn soruyu yneltti: - O mu teklif etti? - Evet arkadalar, o teklif etti. Ben de itiraz ettim, olmazla rn syledim ama nafile. "Byle olmas gerekiyor." dedi. Yarn cuma namazn Ayasofya Camii'nde klacaz hep birlikte. Genelkurmay Bakan da gelecek. Konu bir sre daha hararetle tartld. Krmz izgiler tekrar tekrar masaya, konuldu. Felaket senaryolar yazld. Ama Babakan kararlyd. Sonunda bakanlar, Ayasofya'nn ibadete almasn salayan kararnamenin altna imza koydular. Bir sre sonra btn medya kurulularna Babakann bir basn toplants dzenleyecei duyuruldu. Basn toplants iin "Acil ve nemli" denildi. Herkes Babakanlktand. Canl yayn aralar ve yabanc medya ksa srede geldi. Bir sre sonra Babakan, toplantnn yaplaca salona girdi. "Gnaydn arkadalar." dedi ve hemen elindeki metni okudu. "Bir sre nce toplanan Bakanlar Kurulumuz, Ayasofya'nn ibadete almas kararn almtr. Ayasofya, u andan itibaren camidir ve ibadete aktr. Yarn ok uzun bir aradan sonra Ayasofya'da ilk cuma namaz klnacaktr. Ben ve bakan arkadalarm da orada olacaz." Salondaki tm habercilerin gzleri fal ta gibi almt. Bu hi beklenmedik bir eydi. Hkmet istifasn aklasa bile bylesi bir aknla neden olamazd. Televizyonlar banda Ba-bakan' dinleyen halk donup kalmt. Neler oluyordu? Bu da nereden kmt imdi? Ayasof-ya'nn birdenbire ibadete almas da ne anlama geliyordu? Halk, ksa srede zerinden att oku ve konuyu tartmaya balad. Sokaktaki vatandan mill duygular kabarmt, "Tabii ya, kilise olacana cami olsun, madem yle, ite byle..." sesleri ykseldi her yerden. Bazlar da bu iin sonunun pek hayra almet olmayacan sylyordu. Haberciler, Babakan'a soru sormak istediler ama Babakan, elindeki metni okuduktan sonra oday seri admlarla terk etti. Haberciler de salonda ylece donup kalmt. Ertesi gnk manetler oktan atlmt bile. Televizyonlara kan yorumcular, askerlerin tepkisinden sz edip durdular uzun sre. Hkmetin atele oynadn savunup, asker darbeyi ima ettiler. Herkesin gz, kula Genelkurmay Bakanlndan yaplacak aklamaya evrildi. Acaba Genelkurmay'in tepkisi ne olacakt? Bu arada Cumhurbakan'nn da dncesi nemliydi. Ama hi phesiz objektifler Genelkurmay kararghna evrildi. Yorumcular, hkmetin sonunun geldiini syledi. Kimileri, bunun bilinli bir hareket olduunu, hkmetin grevden kamak iin ortam bu ekilde gerdiini iddia etti. nk lke, ok kt bir durumdayd ve hkmet hibir ey yapamyordu. Kamak olmazd, tatszlk -karp kovulmak en iyisiydi. Etkili evreler hkmetin bu ma-cerasnn nelere yol aacan konumaya balad. Felaket tellallar kt. Hkmet yerden yere vuruldu. Konu ideolojik noktalara tand. Ceyhun'un Paa'ya getirdii CD'deki grntlerde yer alan kiilerin hemen hepsi hkmet kart grler sarf etti. Ama herkes dnp dolap ayn noktada birleti. "Asker bu maceray nler." Genelkurmay Karargh Toz Duman Babakan'n aklamas, Genelkurmay Karargh'nda ok etkisi yapt. Bir tek Genelkurmay Bakan armad bu akla-maya. nk byle bir eyi o istemiti. Askerler durum deer-lendirmesi iin makama ktlar. Paa, ak ve net konutu: "Hi kimse endielenmesin, bu benim isteimdi." - Efendim, nasl olur?

- Aynen byle olur. Benzer bir tartma da kararghta yaand. Paa da uzun uralardan sonra ikna etti arkadalarn. Sonrasnda aklama yapma sras Genelkurmay Bakanl-'na geldi. Haberciler, Genelkurmay'a arld. Benzer bir tela da burada yaand. Acaba ne syleyecekti Genelkurmay Bakan? Yorumculara gre hkmet, ok sert bir dille uyarlacak ve Bakanlar Kurulu kararnn geri ekilmesi istenecekti. Ama yle olmad. Genelkurmay Bakan, onlarca kamerann nnde u szleri sarf etti: "Ayasofya'nn ibadete almas doru bir karardr. Genelkurmay olarak hkmetin arkasndayz." Genelkurmay Bakan'nn azndan kan ifadeler deprem etkisi yaratt. Bir yanda ok olanlar, dier yanda lgna dnenler vard. Oysa Genelkurmay Bakan daha baka bir eyler sylemeliydi. Ama sylemedi. Basn toplantsnn yapld salon, bir anda buz kesti. Haberciler souyan salonda donup kald. Paa'nn szleri btn canl yaynlarda duyuldu. Kkte gelimeleri izleyen Cumhur-bakan'nn nutku tutuldu. Hemen bir yazl aklama hazrlatt ve Bakanlar Kurulu kararnn "lke menfaatlerine aykr ol-madn" bildirdi. Cumhurbakan, kendisi dnda gelien durumu ksa srede kavrad ve desteini aka belirtti. Babakan ve bakanlar da aknlk iindeydi. Hi kimsenin itiraz yoktu. Herkes destek olmutu. Sokaklarda sevin lklar atld. Dindarlar, komnistler, ateistler, namaz klanlar, klmayan-lar, inananlar, inanmayanlar. Herkes bu karar destekledi. nk bu bir bakaldryd. Ve onurlu bir bakaldryd. Dnyaya verilen byk bir mesajd. Arabasna binen sokaa frlad, klakson alp konvoylar oluturdu. Bitkin, bezgin, heye-cansz bir halk yn irkilip kendine gelmiti deta. Camlara Trk bayraklar asld. Herkes sevinli bir tela iindeydi. Ama ertesi gn gazete manetleri ayn cokuyu payla-myordu. "Ayasofya ntihar." "Hkmet ldrm Olmal." "Genelkurmay tehdit mi edildi?" "Cumhurbakan'nn grev sresi uzatlacak." Hepsinin de bir senaryosu vard bu durum iin. Gazeteler, Trkiye'nin atele oynadn yazyordu. Herkes Ayasofya'ya gitmemeye arlyordu. Ancak hi kimse bu manetlere itibar etmedi, gazeteler bayilerde kald. Dnya, bu gelime zerine ayaa kalkt. Ajanslar fla haber olarak duyurdu bu srpriz karar. Dnya televizyon' lan yayn aklarn deitirdiler. En son Irak Sava'nda yaan-mt bylesi bir durum. Btn dnya, tek bir merkeze kilitlendi. Trkiye'nin bu karar deliye evirdi batl lkeleri. En sert aklamalar Amerika'dan ve srail'den geldi. srail, Amerika ve ngiltere Trkiye'deki baz adresleri harekete geirme telana dt. Ama bu kez olmuyordu. nk topyekn bir duru sergiliyordu Trkiye. Dnya liderleri, kameralar karsna geip aklamalar yapt. Trkiye atele oynamakla suland, derhal bu sevdadan vazgemesi istendi. Ama ok yaydan, kmt bir kere. Ankara'ya nota zerine nota gnderiliyordu. Ancak ba-kent hibirini grmyor, nemsemiyordu. Bu da lgna eviriyordu dierlerini. Amerika bakan, dnyann bekledii akla-may nihayet yapt. "Eer Trkiye, Ayasofya'y ibadete ama kararn hayata geirirse bunu sava sebebi sayarz." Bakan'n bu szleri, dnyada ikinci bir ok etkisi yaratt. s-rail Babakan, byle bir savata Amerika'nn yannda yer alacan duyurdu. Sonra ngiltere, Fransa, Danimarka, spanya, Almanya, Hollanda, Belika ve dierleri... Yunanistan, tm hava, kara ve deniz sahalarn Amerikan asker kuvvetlerinin emrine tahsis ettiini aklad. Avrupa lkelerinin ordular alarmda bekletiliyordu. Birka saat sonra Amerika deniz, hava ve kara kuvvetleri rotasn Trkiye'ye evirdi. Bu arada Trkiye'deki baz Amerikan slerine Trk askerleri tarafndan ni basknlar dzenlendi. Amerikan askerleri silahlaryla

birlikte teslim alnd. Kbrs Dipkarpaz'daki Amerikan ssnde youn bir hareketlilik balad. Dnya, mehul bir sona gidiyordu sanki. nc Dnya Sava'nn fitili atelenmiti Sultanahmet'te belki de. Dnyann grd en byk sava olacakt bu sava. Dahas en kanls... Sava gemilerini yola karan Beyaz Saray, Pentagon'a da saldr plan hazrlamas iin talimat verdi. nk kaybedecek vakit yoktu. slm dnyas tm olan biteni merakla takip ediyordu. Milyonlarca Mslman, karmak duygular iindeydi. Herkes bu iin sonunu merak ediyordu. Ama slm lkelerinde, kprdan-malar oktan balamt bile. Milyonlarca Mslman, kendi lkelerinin yneticilerine "Trkiye'ye destek ol" basks yapmaya balad. neml Br Cuma Namaz Tarih 19 Austos 2020, Cuma. Herkes, tanr tanmaz ateistler bile o n sabrszlkla bekliyor. Birazdan ezan okunacak. Karmak , tuhaf, sra d bir duygu bu... Onurlu bir bakaldr... Meydan bir anda sessizlie gmld. nk az nce mikrofon hrts duyuldu. Mezzin mikrofonu eline ald nk. Meydandakiler, ayn anda yere kt. Herkesin gz Aya-sofya Camii'nin minaresine evriliydi. Mezzin bir eliyle mikrofonu tutarken, dier elini de kulana att. Kalbi tir tir titriyordu. Heyecanlyd. ylesine heyecanlyd ki dp bayla-cakt neredeyse. Ama baylmamak, bu grevi yapmalyd. Tarihe geecekti birazdan. Neredeyse alt asr sonra ilk kez Ayasofya Camii'nin minaresinden ezan okunacak. Btn dnya okta... Mezzin, dnyadaki milyarlarca insann hayretler iinde izledii canl yaynda "Allahuekber Allahuekber" diyerek okumaya balad ilk ezan. Artk geri dn yoktu. Yeni an kaplar ardna kadar almt. Yine Trkler'in ayd bu a. Ayn adresteki ikinci fetihti bu. Milyonlar cuma namazna davet eden ezan, ayn zamanda iki milyar Mslman' da uyanmaya aryordu. Hem uyanmaya, hem ayaa kalkp dik durmaya. Aslnda bu, Mslmanlar'n deil insanln bir savayd. Onurlu bir yaamn... nsanlk, 20 yl nce Badat bombalanrken kaytsz kalmt oluk oluk aktlan kana. Milyonlarca Mslman, Badat semalarnda bomba sesleri arasnda yanklanan ezan seslerine, imdat lklarna karlk vermemiti. 20 yl sonra bugn in-sanlk onurlu bir duru sergilemeliydi. Bu Mslmanlar'n deil, insanlarn savayd, insanlarla insan olmayanlarn sava... Bir zamanlar dnyaya hkmeden bir imparatorluun torunlar, bugn yeni bir savan kvlcmn atelediler. Dnya hep bir azdan ayn soruyu soruyordu; Peki, imdi ne olacak? Dnyann sonu mu geliyor, yeni bir balang m olacak? Maher bir kalabala sahne oluyordu Ayasofya. Polis ok geni gvenlik nlemleri almt blgede. Ayasofya, Sultanahmet Camii doldu tat. Yollar, kaldrmlar, parklar her yer doldu. Milyonlarca kii geldi Ayasofya'ya Askerler de polislere yardmc olmak iin blgeye sevk edildi. Tam o esnada, Cumhurbakan, Babakan ve Genelkurmay Bakan grnd Sultanahmet Meydan'nda. Helikopterle bir binann zerine inmilerdi. Onlarn o kalabal yarp Ayasof-va Camii'ne girmeleri imknsz gibi grnyordu. Ama girmeliydiler. Kalabalk da bunun farkndayd. Dar bir koridor olu-turuldu Cumhurbakan, Babakan ve Genelkurmay Bakan'nn gemesi iin. Oluturulan bu koridordan geen zevat Ayasofya Camii'ne girmeyi baard. Cuma Namaz vakti ge