4
14 Hukuk Gündemi | Atatürk Özel Sayısı 2013 Türk Istihbarat

Türk İstihbarat Tarihi ve Atatürk

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Türk İstihbarat Tarihi ve Atatürk

14 Hukuk Gündemi | Atatürk Özel Sayısı 2013

Türk Istihbarat Tarihi

Page 2: Türk İstihbarat Tarihi ve Atatürk

Atatürk Özel Sayısı 2013 | Hukuk Gündemi 15

Türk Istihbarat Tarihi

ve AtatürkStj. Av. Aslıhan Betül ÖZDEMİR

Page 3: Türk İstihbarat Tarihi ve Atatürk

16 Hukuk Gündemi | Atatürk Özel Sayısı 2013

Dünyada istihbarat çok eski zamanlara dayan-maktadır. Genel olarak istihbarat askeri amaç-larla ortaya çıkmıştır. Tarihi kaynaklara göre

en eski istihbarat teşkilatı İtalyanlara aittir, İngiliz servislerinin kökü ise 650 yıl geriye dayanmaktadır1. Türk tarihinde ise ilk casusluk hareketlerine, birçok kez dinlediğimiz Çinli gelinlerle yapılan evliliklerle Çinliler ve Hunlar arasında yaklaşık 1700 yıl önce rastlanmaktadır. Yıllar geçtikçe dünyada birçok dev-letin ortaya çıkışı, siyasi, ekonomik ve askeri ilişkilerin gelişmesi ile istihbarat teşkilatlarına olan ihtiyaç art-mış ve bu yapılanmalar günümüze kadar varlıklarını sürdürmüşlerdir.

Atatürk’ün Türk halkıyla birlikte kurduğu 90 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’nde, istihbarat teşkilatlanma-sının son hali olan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) 22 Temmuz 1965’de kurulmuştur. Ancak çoğu kaynakta Türkiye Cumhuriyeti’nin istihbarat tarihi ele alınırken Osmanlı İmparatorluğu’nun gerileme dönemine kadar gidilmiştir.

Tarihin tozlu yaprakları arasında istihbarat tarihi açısından önemli bir tarih göze takılmaktadır; 1880… Yıldız İstihbarat Teşkilatının kuruluş tarihi. Bazı kay-naklara göre II. Abdülhamid’in özel doktoru Rum asıllı Mavroyani Paşa’nın iddiaları doğruysa, Osmanlı Devleti’nde ilk modern anlamda istihbarat teşkilatı kurma çalışmaları Sultan Abdülmecit döneminde başlamıştır2. Ancak kaynaklar II. Abdülhamid döne-minde başladığını kabul etmektedir. Osmanlı tari-hinde I. Meşrutiyetin ilanından sonra Padişahlar hâkimiyetlerini korumak için hafiyeliğe çok büyük önem vermiştir. II. Abdülhamid döneminde başlayan iç ve dış olaylar kendisini bir istihbarat teşkilatı kur-maya sevk etmiştir. İşte Yıldız Teşkilatı böylelikle kurul-muştur. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Makedonya’da başlattığı hareket sonunda, cemiyetin etkisiyle ve II. Meşrutiyet’in ilanıyla 29 Temmuz 1908’de Meclis-i Vükela (Bakanlar Kurulu)’nın kararnamesiyle teşkilata ait birçok belge yakılarak faaliyetine son verilmiştir.

Yıldız Teşkilatı’nın ardından XX. yüzyılın başlarına kadar Osmanlı Devleti’nde resmi bir istihbarat teş-kilatlanmasına rastlanılmamıştır. Balkan Savaşları-nın ardından istihbarat ihtiyacı giderek artmıştır. Bu dönemde ve I. Dünya Savaşının hemen öncesinde Harbiye Nazırlığı görevini yürüten ve daha sonra Başkumandan Vekilliği de yapmış olan Enver Paşa,

1 Kaya KARAN, Türk İstihbarat Tarihi, Truva Yayınları, 2008, İstanbul2 Dr. Erdal İLTER, Milli İstihbarat Teşkilatı Tarihçesi, 2002, Ankara

17 Kasım 1913’te3, bugünkü MİT’in de köklerinin bulunduğu Teşkilat-ı Mahsusa’yı kurmuştur. Bu teş-kilatın amacı, Osmanlı Devleti’nin siyasi birliğinin korunmasını sağlamak, ayrılıkçı hareketleri önlemek ve yabancı devletlerin Orta Doğudaki istihbarat ve gerilla faaliyetlerine karşı koymak olarak belirlenmiş-tir. Teşkilat-ı Mahsusa organizasyonunun içinde çok ilginç bir isim göze çarpmaktadır; Mustafa Kemal.

Mustafa Kemal’in 1905’te Şam’da gizlice kurduğu Vatan ve Hürriyet Cemiyeti, İttihat ve Terakki Cemi-yeti çatısı altında toplanmış ve Mustafa Kemal de 29 Ekim 1907’de İttihat ve Terakki cemiyetine üye olmuştur. Mustafa Kemal, bu üyeliğinin ardından 1908’de gizli görevle askeri istihbarat amaçlı ola-rak Bosna’ya, daha sonra ise gönüllü subaylarla bir-likte Trablusgarp cephesine gönderilmiş ve burada Teşkilat-ı Mahsusa mensupları ile birlikte hareket etmiştir.4 Trablusgarp’ta İtalyanlara karşı verilen mücadelede Mustafa Kemal’in yanında teşkilatın lider kadrosundan Eşref Sencer de bulunmuştur, Mustafa Kemal 1911’de Rus bandıralı bir gemiyle Trablusgarp’a hareket etmek üzere Mustafa Şerif sahte kimliğiyle Mısır’da bulunmuş ve ardından 30 Aralık 1911’de Derne şehrinde İtalyanlara karşı dire-niş hareketinin komuta kademesinde yer almıştır.5

Osmanlı İmparatorluğu’nda çöküş süreci devam ederken 28 Temmuz 1914’te I. Dünya Savaşı başla-mış, 4 yıl süren savaşın ardından dünya savaşı sona ermesi ile antlaşmalar imzalanmaya başlanmıştır. I. Dünya Savaşı’nın kaybeden taraflarından Osmanlı Devleti ve İtilaf Devletleri arasında 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi imzalanmıştır. Durumun gide-rek zorlaştığını fark eden Hüsamettin Ertürk, Teşkilat-ı Mahsusa’nın savaş sırasındaki eylemlerinden dolayı cezalandırılacaklarını anlayınca, 5 Aralık 1918’de göreve geldikten sonra teşkilatın ismini “Umum Âlem-i İslam İhtilal Teşkilatı” olarak değiştirmiştir, fakat bu isimle daha sonra bir faaliyete rastlanmamıştır.

Bu süreçte Türk İstihbaratı çalışmalarına devam ederken, İngiliz haber alma teşkilatı da Osmanlı topraklarında etkinliklerine devam etmiştir. İngi-liz haberalma yüzbaşısı Hoyland, 28 Şubat 1919’da hazırladığı “azledilip sürülecekler” listesine Mustafa Kemal’in de ismini eklemiştir6, ancak Mustafa Kemal

3 Kaya KARAN, age4 Kaya, KARAN, age.5 Kaya, KARAN, age.6 Dr. Erdal İLTER, age.

Page 4: Türk İstihbarat Tarihi ve Atatürk

Atatürk Özel Sayısı 2013 | Hukuk Gündemi 17

tutuklanamamıştır. Bunun üzerine Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak; düşmanın misak-ı milli sınırlarından çıkartılmasına, eğemenliğin bu top-rakların asıl sahibi milletin eline geçeceği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna kadar devam edecek, kendisini Atatürk -yani Türk’ün atası- olarak milletin tescil edeceği zamanlara götürecek Milli Mücadele Dönemi’ni başlatmıştır.

Milli Mücadeleyi desteklemek amacıyla birçok gizli grup açılıp kapatılmıştır. Bunlardan ilki, direniş grubu olarak faaliyete geçen Karakol Cemiyeti’dir.7 Cemiyet kendi içinde Atatürk’ün kurtuluş müca-delesinde destekçileri olduğunu belirtmiştir. Fakat Atatürk 1927 tarihli Nutuk’unda Karakol Cemiyeti’nin faaliyetlerinin korkuya sebebiyet verdiğini ve onla-rın eylemlerini desteklemediğini açıkça belirmiş, örgütün bir üyesi olan Kara Vasıf Bey’i uyarmış ve faaliyetlerine son vermeleri gerektiğini iletmiştir.8 Bunun üzerine Karakol Cemiyetinin faaliyetlerine 1920’de Heyet-i Temsiliye’nin emriyle son verilmiştir. Karakol Cemiyetinin devamı olan Zabitan Grubu, 27 Ekim 1920 tarihinde Kurmay Yarbay Muğlalı Mustafa Bey tarafından yeniden yapılandırılmış ve bu örgüt de Anadolu’ya istihbarat temini yanında subay, silah ve cephane sevkinde başarılı hizmetler vermiştir.9 İngiliz ajanı Hintli Mustafa Sagir’in Zabitan Grubu’nun da kullandığı Karakol Cemiyeti’nin mührü ile mühürlenmiş bir belgeyle görülmesi, 10. Kafkas Fırkası Kumandanı Yarbay Kemal Bey ile hareket ede-rek 11 Aralık 1920 tarihinde Ankara’da Atatürk’e bir suikast girişiminde bulunacağının anlaşılması üze-rine tutuklanarak idama mahkûm edilmesi ve grup mensuplarının kendilerini ifşa etmeleri sebebiyle grup dağıtılmıştır.

Bu olumsuzluklardan sonra Muğlalı Mustafa Bey başkanlığında Yavuz Sultan Selim’in resmini taşıyan mühür kullanan Yavuz Grubu faaliyetlere başlamıştır. Yavuz Grubunun resmiyeti MİT özel arşivinde bulunan ve Genelkurmay Başkan Vekili Fevzi Çakmak ile yapı-lan görüşmeyi gösteren 12 Mart 1921 tarihli belge-den anlaşılmıştır. 23 Nisan 1920 tarihinde TBMM’nin açılışından sonra istihbarat amacıyla Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı olarak 23 Eylül 1920’de İstanbul’da Hamza Grubu kurulmuştur. Birçok sebepten ötürü

7 Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Nutuk, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 1981

8 Dr. Erdal İLTER, age.9 Kaya, KARAN, age.

bu grup defalarca isim değiştirmiş önce Mücahid, Muharip isimlerini almış 31 Ağustos 1921 tarihinde Felah adıyla faaliyetlerini devam ettirmiştir. Ordu içerisine sızan yabancı ajan faaliyetlerini engellemek amacıyla 18 Temmuz 1920-21 Mart 1921 tarihlerinde Garp Cephesi Komutanlığı’na bağlı olarak Askeri Polis (Ayn-Pe) kurulmuştur. Daha sonraları gizlilik faaliyet-lerine devam etmek amacıyla Müsellah Müdafaa-i Milliye (M.M.) Grubu ardından da Tetkik Heyeti Amir-likleri kurulmuştur.

Atatürk’ün inkılâp çalışmaları, yeniden bir dev-let kurması, demokratik bir cumhuriyetin temelle-rini atıp emin adımlarla ilerlemesi kendisini hedef haline getirmeye yetmiştir ve 15 Haziran 1926 tari-hinde ortaya çıkarılan İzmir Suikastını Nutuk’unda “… Cumhuriyet başarı kazandı. Ayaklananlar yok edildi. Ama Cumhuriyet düşmanları, büyük komplo-nun bittiğini kabul etmediler. Alçakça, son bir girişim yaptılar. Bu da, İzmir’de düzenlenen cana kıyma giri-şimidir. Cumhuriyet mahkemelerinin ezici eli, bu kez de, Cumhuriyeti, cana kıyıcıların elinden kurtarmayı başardı.” cümleleriyle anlatmıştır.10 Bunun üzerine 6 Ocak 1926 tarihinde Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleri doğrultusunda modern bir istihbarat teşkilatının kurulması çalışmaları dönemin Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak’a veril-miştir. Genel Merkezi Ankara’da, şubeleri İstanbul, İzmir, Adana, Diyarbakır, Kars da olmak üzere bir Milli Emniyet Hizmeti kurulmuştur. Milli Emniyet Hizmeti (MEH) Teşkilatı 19 Aralık 1926 tarihli kararnameyle Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in imzasıyla kurulmuş ve 21 Aralık 1926 tarihli ve yine Atatürk’ün imzalamış olduğu bir kararnameyle MEH Teşkilatı Başkanlığı’na Kurma Yarbay Şükrü Ali Bey getirilmiştir.11 Devletin millî güvenlik politikasının hazırlanmasıyla ilgili her konuda istihbaratın tek elde toplanabilmesi amacıyla, 22 Temmuz 1965 tarihinde TBMM tarafından kabul edilmiş olan 644 sayılı Kanun ile kuruluşun adı Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) olarak değiştirilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin milli menfaatlerini koru-yan MİT’ten önce birçok grup ve teşkilat olmuştur. Bugün Milli İstihbarat Teşkilatı, devletin çıkarlarını korumak amacıyla istihbarat faaliyetlerine devam etmektedir.

10 Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, age.11 Dr. Erdal İLTER, age.