Upload
vantram
View
243
Download
2
Embed Size (px)
Citation preview
T.C.
OKAN ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TÜRKÇE ÇEVİRİ DERGİLERİNDE ARA DİLDEN
ÇEVİRİLER ÜZERİNE BETİMLEYİCİ BİR İNCELEME:
1979-2013
Ümit TÜRE PEKEL
YÜKSEK LİSANS TEZİ
ÇEVİRİBİLİM ANABİLİM DALI
ÇEVİRİBİLİM PROGRAMI
DANIŞMAN
Yrd. Doç. Dr. Cemal DEMİRCİOĞLU
İSTANBUL, Ocak 2017
T.C.
OKAN ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TÜRKÇE ÇEVİRİ DERGİLERİNDE ARA DİLDEN
ÇEVİRİLER ÜZERİNE BETİMLEYİCİ BİR İNCELEME:
1979-2013
Ümit TÜRE PEKEL
102006010
YÜKSEK LİSANS TEZİ
ÇEVİRİBİLİM ANABİLİM DALI
ÇEVİRİBİLİM PROGRAMI
DANIŞMAN
Yrd. Doç. Dr. Cemal DEMİRCİOĞLU
İSTANBUL, Ocak 2017
T.C.
OKAN ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TÜRKÇE ÇEVİRİ DERGİLERİNDE ARA DİLDEN
ÇEVİRİLER ÜZERİNE BETİMLEYİCİ BİR İNCELEME:
1979-2013
Ümit TÜRE PEKEL
102006010
YÜKSEK LİSANS TEZİ
ÇEVİRİBİLİM ANABİLİM DALI
ÇEVİRİBİLİM PROGRAMI
Tezin Enstitüye Teslim Edildiği Tarih :
Tezin Savunulduğu Tarih :
Tez Danışmanı : Yrd. Doç. Dr. Cemal DEMİRCİOĞLU
Diğer Jüri Üyeleri : Prof. Dr. Ayşe Dilek ERBORA
Prof. Dr. Cemile Günseli İŞÇİ
Yrd. Doç. Dr. Yeşim TÜKEL KILIÇ
Yrd. Doç. Dr. Seyhan BOZKURT
İSTANBUL, Ocak 2017
i
ÖNSÖZ
Bu çalışmanın amacı, 1979-2013 yılları arasında Türkçe çeviri dergilerinde
yayımlanan çeviriler üzerinden dergilerin ara dilden çeviri politikalarını detaylı bir
şekilde incelemektir. Çalışmada ele alınacak çeviri dergileri şunlardır: Çeviri (1979),
MEB (1979), Bağlam (1979), Yazko Çeviri (1981), Dün ve Bugün Çeviri (1985), Çeviri
(1987), Metis Çeviri (1987), Tömer Çeviri (1994) ve Ç.N. (2007). Çalışmada “kültürel
dönüşüm” (Snell-Hornby 2006: 47) kavramından yola çıkarak ve Gideon Toury’nin
“ara dilden çevirileri” (Toury 1995:129) tartışırken ortaya koyduğu sorulardan
faydalanarak dergilerin nasıl bir politika izlediği irdelenmektedir.
Konu seçiminden çalışmanın sınırlarının çizilmesine, bütünce oluşturmadan ufak
yazım hatalarına kadar çalışmanın her safhasında sorularımı yanıtlayarak bana her
zaman yol gösteren ve bu çalışmaya büyük katkı sağlayan değerli hocam Yrd. Doç. Dr.
Cemal Demircioğlu’na sonsuz teşekkür ederim.
Yüksek Lisans eğitimim boyunca emeklerini bizden esirgemeyen, her sıkıştığımız
noktada ya da literatür içinde kaybolduğumuzu hissettiğimizde bizlere yol göstermekten
keyif alan tüm hocalarıma, Prof. Dr. Saliha Paker’e, Prof. Dr. Turgay Kurultay’a, Yrd.
Doç. Dr. Çağlar Tanyeri’ne ve İshak Reyna’ya minnettarım.
Değerli katkıları için tezimin jüri üyeleri Prof. Dr. Ayşe Dilek Erbora, Yrd. Doç. Dr.
Yeşim Tükel Kılıç ve Yrd. Doç. Dr. Seyhan Bozkurt’a teşekkür ederim.
Her zaman yanımda olduğunu hissettiğim değerli hocam ve eski bölüm başkanım
Prof. Dr. Azize Özgüven; akademik deneyimi ve insani ilişkileriyle yolumu aydınlatan
değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Sedat İşçi ve bana empati kurmayı öğreten, her zaman
bizlere destek olan, adaleti ve vicdanıyla kendime örnek aldığım değerli hocam Prof.
Dr. Günseli İşçi başta olmak üzere, bugün düşüncelerini ifade edebilen bir birey olmamı
sağlayan tüm hocalarıma minnettarım.
Ayrıca, aldığım tüm kararlarda yanımda olup beni destekleyen eşim Sercan Pekel’e;
başta Arş. Gör. Sevilay Yavuz Çeşmeci olmak üzere tanışmış olmaktan dolayı kendimi
ii
çok şanslı hissettiğim tüm çalışma arkadaşlarıma ve beni desteklemekten asla
vazgeçmeyen sevgili aileme en içten teşekkürlerimi sunarım.
Tez çalışmasının başarıyla tamamlanmasında, 2210 Yurtiçi Yüksek Lisans Burs
Programı kapsamında sağladığı burs desteği için TÜBİTAK’a teşekkür ederim.
iii
İÇİNDEKİLER
SAYFA NO
ÖNSÖZ ..........................................................................................................İ
İÇİNDEKİLER......................................................................................... İİİ
ÖZET ........................................................................................................... V
ABSTRACT ............................................................................................... Vİ
ŞEKİL LİSTESİ ...................................................................................... Vİİ
GİRİŞ ............................................................................................................ 1
BÖLÜM 1. KURAMSAL ÇERÇEVE VE YÖNTEM ............................. 6
1.1. ARA DİLDEN ÇEVİRİNİN KAVRAMSALLAŞTIRMA VE
ADLANDIRMA SORUNSALI .......................................................................... 7
1.1.1. İngilizce Çeviri Literatüründeki Adlandırmalar ........................... 8
1.1.2. Türkçe Çeviri Literatüründeki Adlandırmalar ........................... 11
1.1.3. Değerlendirme .............................................................................. 14
1.2. ÇEVİRİBİLİMDE “KÜLTÜREL DÖNÜŞÜM” ..................................... 17
1.2.1. Kültürler Arasındaki Asimetrik Güç İlişkileri ............................ 18
1.2.2. “Az Çevrilen Diller” Kavramı ...................................................... 19
1.3. ÇEVİRİ NORMLARI ................................................................................ 20
1.3.1. Öncül Normlar ............................................................................. 20
1.3.2. Süreç Öncesi Normlar .................................................................. 21
1.4. YÖNTEM .................................................................................................... 23
BÖLÜM 2. TÜRKÇE ÇEVİRİ DERGİLERİNDE ÇEVİRMEN
SÖYLEMİNDE ARA DİLDEN ÇEVİRİ ................................................ 26
2.1. SÖYLEMLER ÜZERİNE BETİMLEYİCİ ÇALIŞMA ......................... 26
2.2. SÖYLEMLER ÜZERİNE ÇÖZÜMLEMELER ..................................... 42
iv
BÖLÜM 3. BÜTÜNCENİN BETİMLEYİCİ ANALİZİ ....................... 47
3.1. 1979-1989 YILLARI ARASI DÖNEM ..................................................... 47
3.1.1. Kaynak Dizge - Çevirinin Doğrudanlığı İlişkisi .......................... 51
3.1.2. Metin Türü - Çevirinin Doğrudanlığı İlişkisi ............................. 55
3.1.3. Kullanılan Ara Dilin Kaynak Dizge ve Metin Türü ile İlişkisi .. 56
3.1.4. Dönemsel Değerlendirme ............................................................. 59
3.2. 1990-1999 YILLARI ARASI DÖNEM ..................................................... 61
3.2.1. Kaynak Dizge – Çevirinin Doğrudanlığı İlişkisi ......................... 63
3.2.2. Metin Türü - Çevirinin Doğrudanlığı İlişkisi ............................. 64
3.2.3. Kullanılan Ara Dil – Kaynak Dizge ve Metin Türü İlişkisi ........ 66
3.2.4. Dönemsel Değerlendirme ............................................................. 66
3.3. 2000-2013 YILLARI ARASI DÖNEM ..................................................... 68
3.3.1. Kaynak Dizge - Çevirinin Doğrudanlığı İlişkisi .......................... 69
3.3.2. Metin Türü - Çevirinin Doğrudanlığı İlişkisi ............................. 72
3.3.3. Kullanılan Ara Dil – Kaynak Dizge ve Metin Türü İlişkisi ........ 74
3.3.4. Dönemsel Değerlendirme ............................................................. 75
3.4. GENEL DEĞERLENDİRME ............................................................................ 76
BÖLÜM 4. SONUÇ ................................................................................... 81
KAYNAKLAR ........................................................................................... 87
EKLER ....................................................................................................... 94
ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................. 110
v
ÖZET
TÜRKÇE ÇEVİRİ DERGİLERİNDE ARA DİLDEN ÇEVİRİLER
ÜZERİNE BETİMLEYİCİ BİR İNCELEME:
1979-2013
Bu çalışma, 1979-2013 yılları arasında yayımlanan Türkçe çeviri dergilerinin ara
dilden çeviri politikalarını Gideon Toury’nin “çeviri normları” kavramı (Toury
1995:53) çerçevesinde irdelemeyi hedeflemektedir. Çalışma ayrıca söz konusu
dergilerde yayımlanan ara dilden çeviriler kapsamında ilgili dönemde Türkçe çeviri
dizgesindeki hâkim dil/kültürleri irdelemekte ve konuyu Albert Branchadell’in “az
çevrilen diller” kavramıyla (Branchadell 2004: 1) ilişkilendirerek tartışmaktadır.
Çalışmamız, Türkçede ara dilden çevirilere odaklanarak belirli bir dönemin
normlarını incelemesi açısından öncüldür. Araştırmamız için öncelikle ilgili dergilerde
yayımlanan Türkçeye ara dilden ve doğrudan çeviriler derlenmiş ve daha sonra da bu
çeviriler üzerinden çeşitli veriler (kullanılan ara diller, kaynak dizgeler, metin türleri)
analiz edilmiştir. Veri analizinin daha tutarlı olabilmesi için inceleme dönemi üç
bölüme ayrılmıştır: 1979-1989, 1990-1999, 2000-2013. Her bir dönem için kaynak
dizge ile çevirinin doğrudanlığı, metin türü ile çevirinin doğrudanlığı ve kullanılan ara
dil ile kaynak dizge/metin türü ilişkileri irdelenmiştir.
Araştırma, (1) belirli dönemlerde çevirinin hangi dil üzerinden yapıldığının
gizlendiğini ve böylece ara dilden çevirilerin doğrudan çeviriler gibi sunulduğunu, (2)
kullanılacak ara dilin seçiminde ilgili dönemde çeviri dizgesindeki egemen dil/kültürün
etkili olduğunu ve (3) ara dilden çeviriye başvurulmasının her zaman dilsel yetersizlikle
açıklanamayacağını göstermiştir.
Anahtar Kelimeler: ara dilden çeviri, çeviri normları, çeviri politikaları, az çevrilen
diller,
vi
ABSTRACT
A DESCRIPTIVE ANALYSIS ON INDIRECT TRANSLATIONS IN
TURKISH JOURNALS: 1979 - 2013
The aim of the present thesis is to analyze translation policies on indirect translation
through the translation journals published between 1979 and 2013 in Turkey within the
framework of Gideon Toury’s concept of “translation norms” (Toury 1995:53). Taking
indirect translations as a case with a special reference to Albert Branchadell’s concept
of “less translated languages” (Branchadell 2004: 1), the study also addresses languages
or cultures dominant in the Turkish system of translation between 1979 and 2013.
The present thesis is the first study analyzing translational norms on indirect
translation in Turkish in a specific period. In the study, I first compiled direct and
indirect translations into Turkish in the translation journals, then I analysed the data by
centering not only on mediating languages but also on source systems and text types,
etc. In order to reach consistent results, the journals are examined within three groups:
1979-1989, 1990-1999, and 2000-2013. Each of these periods are also discussed under
the following titles: the relationship between source system and directness of
translation, the relationship between text types and directness of translation, and the
relationship between the preferred mediating language and source systems/text types.
The study shows (1) that source language of a translation is concealed during specific
periods in which, hence, indirect translations are presented as direct translations, (2) that
the dominant language/culture in a specific translation system is influential on selecting
mediating language/s, and (3) that linguistic incapability is not the only motivation
behind the phenomenon.
Key words: indirect translation, translation norms, translation policies, less translated
languages
vii
ŞEKİL LİSTESİ
SAYFA NO
Şekil 3. 1. 1979-1989 Yılları Arasında Çeviri Dergilerinde Yayımlanan Çevirilerin
Sayısal Dağılımı .............................................................................................................. 48
Şekil 3. 2. 1979-1989 Yılları Arasında Kullanılan Ara Dillerin Yıllara Göre Sayısal
Dağılımı .......................................................................................................................... 49
Şekil 3. 3. 1979-1989 Yılları Arasında Doğrudan Çevrilen Kaynak Dizgeler ............... 52
Şekil 3. 4. 1979-1989 Yılları Arasında Sadece Ara Dilden Çevrilen Kaynak Dizgelerin
Yıllara Göre Sayısal Dağılımı ......................................................................................... 53
Şekil 3. 5. 1979-1989 Yılları Arasında Hem Ara Dilden Hem Doğrudan Çevrilen
Kaynak Dizgelerden Çevirilerin Sayısal Dağılımı ......................................................... 54
Şekil 3. 6. 1979-1989 Yılları Arasında Doğrudan Çevirilerin Metin Türlerine Göre
Dağılımı .......................................................................................................................... 55
Şekil 3. 7. 1979-1989 Yılları Arasında Ara Dilden Çevirilerin Metin Türlerine Göre
Dağılımı .......................................................................................................................... 56
Şekil 3. 8. 1979-1989 Yılları Arasında İngilizceden Çevrilen Eserlerin Kaynak
Dizgeleri .......................................................................................................................... 57
Şekil 3. 9. 1979-1989 Yılları Arasında Fransızcadan Çevrilen Eserlerin Kaynak
Dizgeleri .......................................................................................................................... 58
Şekil 3. 10. 1979-1989 Yılları Arasında Almancadan Çevrilen Eserlerin Kaynak
Dizgeleri .......................................................................................................................... 58
Şekil 3. 11. 1990-1999 Yılları Arasında Çeviri Dergilerinde Yayımlanan Çevirilerin
Sayısal Dağılımı .............................................................................................................. 61
Şekil 3. 12. 1990-1999 Yılları Arasında Doğrudan Çevrilen Kaynak Dizgelerin Sayısal
Dağılımı .......................................................................................................................... 63
Şekil 3. 13. 1990-1999 Yılları Arasında Ara Dilden Çevrilen Kaynak Dizgelerin Sayısal
Dağılımı .......................................................................................................................... 64
Şekil 3. 14. 1990-1999 Yılları Arasında Doğrudan Çevirilerin Metin Türlerine Göre
Dağılımı .......................................................................................................................... 65
Şekil 3. 15. 1990-1999 Yılları Arasında Ara Dilden Çevirilerin Metin Türlerine Göre
Dağılımı .......................................................................................................................... 65
Şekil 3. 16. 2000-2013 Yılları Arasında Çeviri Dergilerinde Yayımlanan Çevirilerin
Sayısal Dağılımı .............................................................................................................. 68
Şekil 3. 17. 2000-2013 Yılları Arasında Sadece Doğrudan Çeviri Yapılan Dizgeler .... 70
Şekil 3. 18. 2000-2013 Yılları Arasında Sadece Ara Dilden Çeviri Yapılan Dizgeler .. 71
viii
Şekil 3. 19. 2000-2013 Yılları Arasında Hem Doğrudan Hem de Ara Dilden Çeviri
Yapılan Dizgeler ............................................................................................................. 72
Şekil 3. 20. 2000-2013 Yılları Arasında Doğrudan Çevirilerin Metin Türlerine Göre
Dağılımı .......................................................................................................................... 73
Şekil 3. 21. 2000-2013 Yılları Arasında Ara Dilden Çevirilerin Metin Türlerine Göre
Dağılımı .......................................................................................................................... 74
Şekil 3. 22. 1979-2013 Yılları Arasında Çeviri Dergilerinde Yayımlanan Çevirilerin
Sayısal Dağılımı .............................................................................................................. 77
Şekil 3. 23. 1979-2013 Yıllar Arasında Kullanılan Ara Dillerin Yüzdesel Dağılımı ..... 78
Şekil 3. 24. 1979-2013 Yılları Arasında Yapılan Ara Dilden Çevirilerin Kaynak
Dizgelerinin Dağılımı ..................................................................................................... 79
1
GİRİŞ
Bu çalışmanın amacı, 1979-2013 yılları arasında yayımlanan Türkçe çeviri
dergilerinin “ara dil”den çeviri politikalarını, söz konusu dergilerin davranışları
üzerinden ve çeviri normları kapsamında incelemektir. Çalışmada ele alınacak çeviri
dergileri şunlardır: Çeviri (1979), MEB (1979), Bağlam (1979), Yazko Çeviri (1981),
Dün ve Bugün Çeviri (1985), Çeviri (1987), Metis Çeviri (1987), Tömer Çeviri (1994)
ve Ç.N. (2007). Türkçe çeviri literatüründe ara dilden çeviri tartışmaları kuralcı şu iki
kutup arasında gelişmiş görünmektedir: “Dilsel yetersizlik kaynaklı olmadığı sürece ara
dilden çeviriden kaçınılmalıdır” (Bknz. Cemal 1992:15, Gürses 2007a, 2007b, Ali
1947) ve “ara dilden çeviriden kaçınmamız mümkün değildir” (Bknz. Yavuz 1992:28).
Nitekim çeviri eleştirileri ya da çevirmen söyleşilerinde ara dilden çeviri, dilsel
yetersizlik ve çeşitli dillerde yetişmiş çevirmen eksikliği ile özdeşleştirilmiş ancak
ülkemizde konuyla ilgili betimleyici bir çalışma daha önce yapılmamıştır. Çalışmamız,
konuyu yüksek lisans araştırması olarak ele alan ilk çalışmadır ve çalışmamızda ara
dilden çeviriye yönelik her tür indirgeyici yaklaşımın uzağında durularak ara dilden
çeviri olgusu “erek kültürün bir gerçekliği” (cf. Toury 1995) olarak ele alınıp kullanılan
ara dillerin kaynak dizgeler ve metin türleriyle ilişkileri irdelenecektir.
Ara dilden çeviri, uzun süredir hem yazılı hem de sözlü çeviri etkinliklerinin
içerisinde yer alıyor olsa da çeviribilim literatürü için ancak son yıllarda dikkat çekici
bir araştırma konusu haline gelmiştir. Alanda temel kaynak kabul edilen eserlerde
konuyla ilgili başlıkların olmaması, ara dilden çeviri olgusunun göz ardı edilmesi olarak
yorumlanabilir. Örneğin, temel kaynaklardan Routledge Encylopedia of Translation
Studies’in 1998 yılında yayımlanan ilk baskısında konuyla ilgili hiç başlık yokken, 2009
yılında yayımlanan ikinci baskısına “Relay” başlığı eklenmiştir. Washbourne, uzun
süren bu göz ardı edişin temelinde konuya bir tabu olarak yaklaşmanın yatıyor
olduğunu ileri sürmektedir (Washbourne 2013: 608).
Ara dilden çeviri, sadece ilgili dil çiftinde yetişmiş çevirmen bulunamamasıyla
açıklanacak bir olgu değildir. Yayınevlerinin çeviri politikaları, kaynak dizgedeki metne
ulaşılamıyor olması, çeviri maliyetleri gibi birçok farklı nedenle ara dilden çeviriye
başvurulmuş olabilir. Sebebi ne olursa olsun, ara dilden çeviri üzerine yapılacak
çalışmalar, kültürler arasındaki ilişkileri açığa çıkarmak açısından önemli
2
görünmektedir. Bir kültürde, hangi dilin ara dil olarak seçildiği, hangi dizgelerden
doğrudan çeviri yapıldığı ya da yapıl(a)madığı, hangi metin türleri için ara dilden
çeviriye başvurulduğu, şüphesiz, söz konusu kültürler arasındaki güç ilişkilerini
örnekleyecek veriler sağlayabilir. Gideon Toury de ara dilden çevirinin kültürler arası
ilişkileri açığa çıkarma gücü nedeniyle önemli olduğunu savunur ve bu durumu şöyle
dile getirir:
“Nitekim kültürel açıdan bakıldığında, ara dilden çeviriye başvuruluyor olması
genellikle oldukça önemlidir. Basit bir yetersizlik ve hatta düpedüz bir hevesten
başka bir anlamı olmayan, çevirmenlerin birincil kaynak olarak var olan çevirilere
yöneldikleri tekil örneklerin aksine, bu eylemin tekrarı, özellikle de düzenli kalıplar
tespit edilebilirse, söz konusu kültürle birlikte bu kültürde çeviri kavramını
şekillendiren güçlerin bir kanıtı olarak değerlendirilebilir.”1 (Toury 1995: 129)
Bu ifadeden hareketle, çeviri dergilerinde yayımlanan ara dilden çeviriler üzerine
yapılacak betimleyici bir çalışmanın 1979-2013 yılları arasında Türkçe dizgede etkin
olan kültürel güçler ve ilgili dönemin çeviri normları hakkında önemli ipuçları açığa
çıkaracağını düşünebiliriz. Özellikle, Toury’nin yukarıda alıntılanan paragrafta altını
çizdiği gibi, tekrar eden ya da belirli bir süre konumunu koruyan kalıpların tespit
edilmesi tarihsel açıdan önemli bulgular ortaya konmasını sağlayabilir. Bu tür bir
çalışmanın, daha önce Türkçe çeviri dizgesi üzerinde ele alınmamış olması, çalışmamızı
bir başlangıç olarak önemli kılmaktadır.
Gideon Toury’nin sorularından yola çıkarak belirlenen ve çalışma kapsamında cevap
aranacak araştırma sorularımız şunlardır: (i) Seçilen dönemde ara dilden çeviri yapılmış
mı? (ii) İzin verilen/yasaklanan, hoş görülen/tercih edilen ara diller hangileridir? (iii)
Hangi kaynak dizgelerden ara dilden çeviri yapılmasına izin verilmiş/verilmemiş? (iv)
Ara dilden çeviri yapılırken belirli kaynak dizgeler için belirli ara dillerin kullanılması
tercih edilmiş mi? (v) Sadece doğrudan çevirinin yapıldığı kaynak dizgeler var mı? (vi)
Hangi metin türlerinden ara dilden çeviri yapılmasına izin verilmiş/verilmemiş? (vii)
Sadece doğrudan çevirinin yapıldığı metin türleri var mı? (viii) Kullanılacak ara dilin
belirlenmesinde kaynak dizge mi, metin türü mü etkili olmuş; bu konuda bir varsayım
yapılabilir mi? (ix) Çevirinin ara dilden yapılması durumunda, bu, açıkça belirtiliyor
1 Bu çalışmada, aksi belirtilmedikçe çeviriler tez yazarına aittir.
3
mu? (x) Yoksa bu gerçek göz ardı/kamufle/inkâr mı ediliyor? (xi) Eğer bir ara dilin
varlığından söz ediliyorsa, ara dilin hangisi olduğu da bildirilmekte midir? Bu ve
benzeri soruların, bütünce üzerinden araştırılmasıyla ara dilden çeviriler konusuna ışık
tutmak ve konuyla ilgili ileride yapılacak çalışmalara betimleyici bir veri sunmak
amaçlanmaktadır.
Çalışma kapsamında yukarıda sıralanan temel sorular 1979-2013 yılları arasında
basılan Türkçe çeviri dergilerinde yayımlanan Türkçeye çeviriler üzerinden ele
alınacaktır. Bu amaç doğrultusunda, öncelikle ilgili dönemde basılan Türkçe çeviri
dergileri taranacak ve dergilerde yayımlanmış çeviriler araştırmanın bütüncesini
oluşturmak için listelenecektir. Oluşturulacak listeler, çeviri metinlerle ilgili
yayımlandığı yıl, dergi adı ve sayısı, metin türü, çevirmen adı, çevirmenin
adlandırılması, kaynak dizge ve ara dil bilgilerini içerecek şekilde düzenlenecek, daha
sonra bütünce, kaynak dizgeler, kullanılan ara diller ve ara dilden çevirinin
adlandırılması gibi unsurlar çerçevesinde betimlenecektir. Tespit edilen ara dilden
çeviriye dair kalıplar üzerine açıklayıcı hipotezler üretilecektir.
Çalışmanın daha verimli bir biçimde yürütülebilmesi ve çalışma sorularına daha
tutarlı yanıtlar bulunabilmesi amacıyla, çalışma kapsamı kaynak, zaman ve dil açısından
sınırlandırılmıştır.
Çalışma kapsamında 1979-2013 yılları esas alınacaktır. Buradaki temel neden, bu
tarihlerin Türkçe çeviri dergiciliği açısından önemli olmasıdır. İlgili tarih aralığında,
birbiri arkasına çeviri dergileri yayımlanmış ve bunlardan bazıları sadece birkaç sayı
sürmüş, bazıları da uzun soluklu dergiler olmuştur. Ayrıca, kısa süreli olan dergiler de
birbiri arkasına geldiği için dönem içerisinde sürekliliği sağlamaktadırlar. 1980 ve
sonrasının Türkiye’de siyasal ve kültürel açıdan bir dönüm noktası olması tarihsel
sınırlandırma açısından dikkate değer bir noktadır. 1980 askeri darbesi sonrasındaki
süreçte ekonomide atılan liberalleşme adımları kültürel olarak da dünya ile daha fazla
bütünleşmeyi beraberinde getirmiştir. Çalışma kapsamında bibliyografya üzerine
yapılan ön incelemelerde bu dönemde hem dil çeşitliliğinde hem de çevrilen eser
sayısında bir artış eğiliminin gözlenmesi, 1980 sonrasının Türkiye’de kültürel
küreselleşme açısından önem taşıdığının göstergelerinden biri olarak kabul edilebilir.
Araştırma kapsamı, Türkçe çeviri dergileriyle sınırlandırılmıştır ve ilgili dönemde
yayımlanan çeviri kitaplar ya da edebiyat ve kültür dergilerinde çıkan çeviriler
4
araştırmanın dışında tutulmuştur. Araştırma çerçevesinde ele alınacak olan dergiler,
daha önce de belirtildiği gibi, Çeviri (1979), MEB, Bağlam, Yazko Çeviri, Dün ve
Bugün Çeviri, Çeviri (1987), Metis Çeviri, Tömer Çeviri ve Çevirmenin Notu (Ç.N.)
dergileridir. Sınırlandırma yapılırken, sadece çeviri üzerine araştırmalara yer veren
akademik bir dergi olan Hacettepe Üniversitesi Çeviribilim ve Uygulamaları Dergisi
araştırma için çeviri örnekleri sunmaması nedeniyle kapsam dışında bırakılmıştır.
Araştırmanın sadece çeviri dergileriyle sınırlandırılmasının nedeni, dergilerde yer alan
çevirilerin ilgili dönemin davranışlarını örnekleyebileceği varsayımına dayanmaktadır.
Bu varsayımdan hareketle, çalışmanın bütüncesi olarak sadece Türkçe çeviri
dergilerinde yayımlanan ara dilden çeviriler temel alınmıştır.
Çalışma kapsamında sadece Türkçeye yapılan çeviriler dikkate alınacaktır. Araştırma
kapsamında incelenen Tömer Çeviri Dergisi’nde Türkçeden çeşitli dillere çeviriler de
yer almaktadır. Ancak çalışmanın odak noktası Türkçeye yapılan çevirilerdeki hâkim
normlar olduğu için Türkçeden diğer dillere yapılan çeviriler bütünceye ve
değerlendirmeye alınmayacaktır. Bu nedenle, Tömer Çeviri Dergisi’nde yer alan diğer
çeviriler bütünceye dâhil edilmemiştir.
Araştırmanın birinci bölümünde, kuramsal çerçeve ve yönteme dair bilgiler
sunulacaktır. Bu kapsamda, öncelikle ara dilden çevirinin sırasıyla İngilizce ve Türkçe
çeviribilim dizgelerinde nasıl kavramsallaştırıldığı ve adlandırıldığı üzerinde
durulacaktır. Kuramsal çerçeve kapsamında ilk olarak, ara dilden çeviri kültürler
arasındaki asimetrik güç ilişkileri kapsamında ele alınacaktır. Bu doğrultuda “kültürel
dönüşüm”, “asimetrik güç ilişkileri” ve “kültürel hegemoni” kavramları tartışılacaktır.
Daha sonra, çeviri normlarına geçilecek ve bu kez ara dilden çeviri Gideon Toury’nin
süreç öncesi normlarının bir parçası olarak ve çeviri politikaları çerçevesinde
değerlendirilecektir. Bu tartışmada, “öncül normlar”, “süreç öncesi normlar” ve “çeviri
süreci normları” başlıkları altında yürütülecektir. Bu bölümde son olarak, araştırmanın
bütüncesinin oluşturulması ve bütünce üzerine tartışmaların yürütülmesine dair
yöntemsel bilgiler yer alacaktır.
İkinci bölümde, inceleme kapsamındaki çeviri dergilerinde ara dilden çeviri üzerine
yayımlanan söylemler incelenecektir. Burada amaç, ara dilden çeviriyle ilgili çevirmen,
yayıncı ve akademisyenlerin dergilere yansıyan yaklaşımlarını öğrenmektir. Bu
söylemler, çalışmanın odağında yer almadığı için detaylı bir söylem çözümlemesine
5
gidilmeyecektir. Ancak, söylemler üzerinden ilgili dönemde şu konularda benimsenen
çeviri politikaları olup olmadığı belirlenmeye çalışılacaktır: ara dilden çevirinin kabul
edilebilirliği, tercih edilen ara diller, ara dilden çeviri ve metin türleri ilişkisi, ara dilden
çeviri ve kaynak dizgeler ilişkisi. Buradan elde edilecek bilgiler, bir sonraki bölümde
yapılacak analizin yorumlanması açısından tamamlayıcı olacaktır.
Üçüncü bölüm bütüncenin tanıtılmasına ve betimlenmesine odaklanacaktır.
Yapılacak analizin daha tutarlı veriler ortaya koyabilmesi için bütünce üzerinde tarihsel
bir bölümlemeye gidilecek ve veriler 1979-1989, 1990-1999, 2000-2013 yılları için ayrı
ayrı ele alınacaktır. Söz konusu dönemler, kullanılan ara diller, ara dilden çeviriye
ihtiyaç duyulan dizgeler, metin türünün çevirinin doğrudanlığına etkisi, çeviri yapılacak
kaynak dizgelerin çevirinin doğrudanlığına etkisi gibi unsurlar çerçevesinde
değerlendirilecektir. Dönemsel olarak gözlemlenen ara dilden çeviri sayısında ya da
dil/metin türü çeşitliliğindeki artış ya da düşüşler ilgili dönemlerin politikaları
çerçevesinde tartışılacaktır.
Sonuç bölümünde ise, üçüncü bölümde elde edilen bulgular ara dilden çeviri
konusundaki çeviri politikaları çerçevesinde tartışılacaktır. Bu değerlendirme yoluyla
araştırma sorularının yanıtları aranacak ve ileriki araştırmaların odaklanabileceği
alanlara değinilecektir.
6
BÖLÜM 1. KURAMSAL ÇERÇEVE VE YÖNTEM
Bu çalışmada, kültürler arası ilişkiler ve çeviri normlarına odaklanan kuramcıların
ortaya koyduğu kuram ve yöntemlerden faydalanarak Türkçe çeviri dergilerinin ara
dilden çeviri politikalarını ve ara dilin seçimine etki eden kültürler arası ilişkileri
çözümleyeceğiz. Bu amaçla, öncelikle ara dilden çeviri üzerinden erek dilde hâkim olan
çeviri normları saptanacaktır. Daha sonra “kaynak dizge-ara dil-Türkçe” şablonunda
ara dilin seçimi, kültürler arası asimetrik güç ilişkileri çerçevesinde tartışılacaktır.
Öncelikle, ara dilden çeviri kavramı tartışılırken anlam karmaşası yaşamamak adına
İngilizce ve Türkçe çeviri literatürlerinde bu çeviri türünün nasıl kavramsallaştırıldığı
ve adlandırıldığı incelenecektir. Farklı kaynaklarda farklı terimlerin kullanılmasının
ardında kavramsallaştırma temelli farklılıklar olabileceği için bu tür bir incelemenin
faydalı olacağı kanaatindeyiz. Çalışma kapsamında bu tür bir bölüme yer vererek, bu
çalışma kapsamında kullanılacak terimle ilgili gerekçelendirme de yapılmış olacaktır.
Çeviri literatüründeki hâkim kuramsal yaklaşımlar günümüze kadar çeşitli dönüm
noktalarından geçmiştir (Snell-Hornby 2006). Bu dönüm noktalarından biri olan
“kültürel dönüşüm” çeviriyi, dilbilimci yaklaşımların indirgediği dilsel aktarım
konumundan çıkarmıştır. Aksine, kültür odaklı çeviri yaklaşımları, çeviriyi ait olduğu
kültürün bir parçası olarak ele almakta ve çeviriyi kültürel ilişkilere dair bilgi edinmek
için kullanabileceğimizi savunmaktadır (Toury 1995:24). Bu yaklaşıma göre, ara dilden
çevirilerin incelenmesi diller ve kültürler arasındaki güç ilişkilerine dair önemli veriler
sağlar.
Ara dilden çeviri, dilbilimci bir yaklaşımla ele alındığı sürece varılacak sonuç çok
fazla değişmeyecektir: araya farklı diller, çeviriler (metinler) girerse özgün metin ile
erek metin birbirinden uzaklaşır. Bu tür bir yaklaşımla yapılacak ara dilden çeviri
çalışması da anlamlı sonuçlar sunmayacaktır. Bu nedenle, ara dilden çevirilerin
betimleyici çeviribilim çerçevesinde ve sosyokültürel bağlar ışığında ele alınması,
konuyla ilgili dikkat çekici sonuçların çıkmasını sağlayabilir.
7
Çalışma kapsamında başvurulacak bir diğer kuramsal araç, “çeviri normları”
kavramıdır. Gideon Toury, Betimleyici Çeviribilim yöntemini ele alırken süreç öncesi
normlar altında çeviri politikalarını ve çevirinin doğrudanlığını inceler. Bu nedenle, ara
dilden çeviri çalışmaları çeviri normlarının inceleme alanına girmektedir. Toury
yaklaşımında ara dilden çeviri çalışmalarına değinip, bu alanda daha fazla çalışma
yapılması gerektiğinin de altını çizmektedir (Toury 1995: 129).
Bu tezde, dönemsel olarak bir çeviri normu incelemesi yapılıyor olduğu için ara
dilden çeviri kavramına bugünün bakış açısıyla yaklaşmak yerine çevirinin söz konusu
dönemlerde nasıl ele alındığını anlamaya çalışmamız gerektiğini unutmamak
gerekmektedir. Bu temel bakış açısıyla, çalışmanın bu bölümünde araştırmanın
kuramsal çerçevesi çizilecek ve kullanılacak yöntem tartışılacaktır.
1.1. ARA DİLDEN ÇEVİRİNİN KAVRAMSALLAŞTIRMA VE ADLANDIRMA
SORUNSALI
Ara dilden çevirileri, erek kültürün bir olgusu olarak incelemeye, bu çevirilerin erek
kültürdeki konumunu, ara dilden çeviriye yol açan etmenleri ve bir çeviri/kültür
stratejisi olarak ara dilden çevirileri tartışmaya başlamadan önce, söz konusu çeviri
türünün nasıl adlandırılacağı konusu üzerine düşünmek faydalı olacaktır. Daha önce de
belirtildiği gibi, ne İngilizce ne de Türkçe literatürde bu konuda bir terim birliği
sağlanmış değildir.
Yapılan literatür analizi, söz konusu çeviri etkinliğini adlandırmak için kullanılan
hem İngilizce hem de Türkçe terimlerde bir çeşitlilik olduğunu ve kullanılan bazı
terimlerin farklı kavramları ifade etmek için de kullandığını göstermektedir. Ringmar
(2007:1) bir terim birliğinin olmayışını, ara dilden çevirinin akademik araştırmalarda
yeterince yer bulamayışı ile ilişkilendirmektedir. Bu, aynı kavram için birden fazla
terimin kullanılıyor olmasını bir noktaya kadar açıklamaktadır. Öte yandan, kullanılan
farklı terimler, kullanıldıkları dönemlerde “telif” ve “çeviri” ilişkisine ve “ ara dilden
çevirinin” konumuna dair ipuçları da verebilir. Bu nedenle, kullanılan terimlerin bu
çerçevede ve kullanıldıkları dönemler dikkate alınarak incelenmesinin faydalı olacağını
düşünüyoruz.
Çalışmada, bu bölüme yer verilmesinin temelde birbiriyle ilişkili iki sebebi vardır.
Öncelikli neden, çalışma kapsamında kullanılacak terimin gerekçelendirmesini
8
yapmaktır. Bir diğer neden ise, kullanılan terim üzerinden ara dilden çeviriye
yaklaşımlara dair fikir edinmektir. Bu nedenle, çalışmanın bu bölümünde hem İngilizce
hem de Türkçe çeviribilim literatüründe kullanılan terimler üzerinde durulacak ve bu
çalışma kapsamında hangi terimlerin kullanılacağı nedenleriyle açıklanacaktır.
1.1.1. İngilizce Çeviri Literatüründeki Adlandırmalar
Martin Ringmar (2007:2), “Roundabout Routes: Some Remarks on Indirect
Translation” başlıklı çalışmasında İngilizce çeviribilim dizgesinde kullanılan
adlandırmaları şöyle sıralar: “indirect translation”, “relay translation”, “chain
translation”, “double translation”, “secondary translation”, “mediated translation” ve
“retranslation”. Yaptığımız literatür taraması, Ringmar’ın listesinde yer almayan
“intermadiary translation” ve “second-hand translation” terimlerinin de ara dilden
çeviri bağlamında kullanıldığına işaret etmektedir.
Ringmar kendi çalışması için bu terimlerin hangisinin daha sık kullanıldığını
görebilmek için “John Benjamins Translation Studies Bibliography” veri tabanında
terimlerin kaçar kez kullanıldığını incelemiş ve en sık kullanılan terimleri belirlemiştir.
Çeviri literatüründeki kullanım sıkları açısından değerlendirildiğinde en sık kullanılan
terim olarak indirect translation ve arkasından relay translation terimi gelmektedir
(Ringmar 2007:2). Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi bu terimlerin bazıları birden
fazla kavram için kullanılmaktadır. Bu nedenle sadece kullanım sıklıklarına dayanarak
yorum yapmak sağlıklı olmayacaktır.
Ara dilden çevirinin adlandırılmasıyla ilgili İngilizce literatürde karşımıza çıkan ilk
sorun aynı terimin birden fazla kavram için kullanılıyor olmasıdır. Bu açıdan en dikkat
çekici örnek retranslation terimidir. Retranslation (yeniden çeviri) Routledge
Encyclopedia of Translation Studies adlı kitapta “daha önce bir dile çevrilmiş bir metni
aynı dile tekrar çevirme eylemi ya da bu tür bir eylemin sonucu olarak ortaya çıkan
metin” (Gürçağlar 2009:232) olarak tanımlanmaktadır. Benzer şekilde, Kaisa Koskinen
ve Outi Paloposki (2010: 214) de terimi “tek bir kaynak metnin aynı dile ikinci ya da
daha sonraki çevirileri” olarak tanımlamaktadır. Ancak yine Routledge Encyclopedia of
Translation Studies adlı kitapta “relay” başlığının altında “[retranslation] bazen
yeniden çevirinin (relay) bir alt kategorisi olarak kabul edilir” denilmektedir (St Andre
2009: 230). Literatürde de retranslation ara dilden çeviri anlamında kullanılmaktadır
9
ancak farklı bir anlamdaki kullanımı daha yaygın olduğu için ara dilden çeviri
bağlamından uzaklaşmaktadır. Ayrıca, bir terimin iki farklı kavram için kullanılıyor
olması anlam karmaşasına neden olabilmektedir.
Indirect translation bu terimler arasında ara dilden çeviri bağlamında en sık
kullanılan terimdir. Shuttleworth & Cowie, indirect translation terimini şöyle açıklar:
“bir metin doğrudan orijinal kaynak metninden değil de başka bir dildeki aracı çevirisi
üzerinden çevrilmesini anlatan terim” (Shuttleworth ve Cowie 2014:76). Anthony Pym
de (2011:82), terimi şöyle açıklar: “Örneğin, Poe Fransızcaya Baudelaire tarafından
çevrildi ve sonra da Fransızcadan İspanyolcaya bir kaç çevirmen tarafından çevrildi.
İspanyolca versiyonlar ‘indirect translation’, ve Fransızca çeviriler de mantıken ‘direct
translation’ olarak adlandırılır. Ancak yine Shuttleworth ve Cowie’nin çalışmasında
andıkları Ernst August Gutt indirect translation ve direct translation terimlerini
tamamen farklı bir bağlamda kullanmaktadır. Gutt terimleri şöyle tanımlamaktadır:
“direct translation çevirinin orijinal metinle aynı mesajı vermesi ve aynı biçemsel
özelliklere sahip olması gerektiği düşüncesine dayanıyor” ve Gutt’a göre bunun karşıtı
olan indirect translation daha düşük sadakat gerektiren çeviri türüdür (Gutt 1989: 2).
Indirect translation terimin zıttı olarak kullanılan direct translation terimi de aynı
zamanda bir çevirmenin A diline çeviri yaptığını göstermektedir (Shuttleworth ve
Cowie 2014: 41). Görüldüğü gibi indirect translation terimi de retranslation terimi gibi
farklı bağlamlarda farklı kavramlar için kullanılmaktadır. Ancak iki terimin kullanımları
arasındaki temel fark indirect translation teriminin diğer bağlamlarıyla
karşılaştırıldığında ara dilden çeviri bağlamında daha sık kullanılıyor olmasıdır.
Birden fazla bağlamda ve farklı anlamlarda kullanılan terimlerden sonra karşımıza
çıkan bir başka durum da bazı terimlerin negatif çağrışımlarının olmasıdır. Bu terimler
şunlardır: double translation, secondary translation ve second-hand translation. Pym
(2011: 82) second-hand translation, teriminin akla ikinci el arabaları getirdiğini ve bu
nedenle de küçültücü bir terim olduğunu ileri sürmektedir. Benzer şekilde double
translation ve secondary translation terimleri de telif ve çeviri arasında alt-üst ilişkisi
kuran bir bakış açısını yansıtmaktadır. St Andre, ara dilden çevirilerin neden akademik
çalışmaların odağı olmadığını tartışırken şöyle der: “Çoğu zaman ve çoğu yerde orijinal
metinlerin çeviri metinlere karşı ayrıcalıklı konumu düşünüldüğünde, bu hiç de şaşırtıcı
değildir. Çeviri kendisi kötü bir kopyaysa, kötü kopyaların kötü kopyaları neden
10
tartışılsın ki?” (St Andre 2008: 230). Çeviriyi telifin daha az değerli kopyası olarak
nitelendiren görüş ara dilden çeviriyi de daha az değerli kopyanın kopyası olarak
etiketlemektedir. Özellikle “second hand” ifadesi bu değersizleştirmeyi açıkça yansıtır
görünmektedir. Öte yandan, bu konuya terimlerin kullanıldıkları dönemdeki çeviri
kavramı açısından da bakmak gerekebilir. Second-hand translation terimi 1975’te
yayımlanan Anton Popovic’in Dictionary for the Analysis of Literary Translation adlı
kitabında kullanılırken, ilgili dönemde çeviri literatüründe hakim olan dilbilimsel eğilim
de dikkate alındığında problematik olmaktan çıkabilir. Ancak burada tartışılan
terimlerin günümüzde kullanılmaya devam ediyor olması bu terimi de günümüz çeviri
anlayışıyla ele alabilmemizi mümkün kılmaktadır.
Son olarak, relay translation, mediated translation ve indirect translation bazı
araştırmacılar tarafından farklı şekillerde kavramsallaştırılıyorlar. Örneğin, Dollerup
(2000: 17) indirect translation teriminin, ara dildeki çevirinin kendi başına bir metin
olarak alıcısının bulunmadığı durumlar için kullanılması gerektiğini savunmaktadır.
Başka bir deyişle, Dollerup’ın yorumuyla indirect translation sadece kaynak dizgedeki
metni erek dizgeye aktarabilmek için üretilen bir ara çeviri konumundadır ve metin
kendi dilinin okuyucusuna ulaşmaz. Indirect translation terimini bu bakış açısıyla
kavramsallaştıran Dollerup, ara dildeki metnin de kendi alıcı kitlesinin olması
durumunda da relay translation teriminin kullanılmasını önermektedir (Dollerup
2000:17).
Pym ise, çevirmenlerin kendilerinin birer mediator (aracı) olarak çalıştıklarından
hareketle, çeviriyi aracılık (mediation) kavramı üzerinden kavramsallaştırmakta ve bu
nedenle de tüm çevirilerin mediated (aracılı) olduğunu savunmaktadır (Pym 2011: 82).
Relay translation terimini ise “relay” düşüncesinin ilk çevirmene (ara dile çeviri yapan
çevirmene) işaret etmesi nedeniyle uygun kavram olmadığını savunmaktadır (Pym
2011:83). Dollerup ve kendi kavramsallaştırmalarını tartışan Pym de indirect
translation teriminin kavramı en uygun ifade eden terim olduğunu savunmakta,
alternatif olarak mediated translation terimini kabul etmekte ancak diğer terimlerin
kullanılmaması gerektiğini söylemektedir (Pym 2011: 83).
Ara dilden çeviriye aracılık eden dil, İngilizce çeviribilim literatüründe “relay
language”, “intermediary language”, “mediating language”, “pivot language” terimleri
ile adlandırılmaktadır ve bu terimler büyük bir fark gözetmeksizin birbirlerinin yerlerine
11
kullanılmaktadırlar. Dört terim arasındaki en belirgin fark kullanıldıkları bağlamlardır.
Örneğin; relay language ilk olarak sözlü çeviri bağlamında dolaylı çeviriden
bahsederken kullanılmaya başlamıştır (Dollerup 1998: 20) ancak artık hem sözlü hem
de yazılı çeviri için kullanılmaktadır. Intermediary language ve mediating language
terimleri yazılı ya da sözlü çeviri fark etmeksizin her bağlamda kullanılabiliyorken pivot
language terimi de genellikle bilgisayar destekli çeviri bağlamında kullanılmaktadır
(Lehrberger & Bourbeau 1988: 30).
1.1.2. Türkçe Çeviri Literatüründeki Adlandırmalar
İngilizcedekiyle benzer bir terim çeşitliliği ve kavramsallaştırma sorunu Türkçe
çeviribilim literatüründe de görülmektedir. Türkçede “ara dilden çeviri” (Canım 2008:
7; Çelik 2014: 53), “dolaylı çeviri” (Berk 2005: 116; Rifat, Rifat, Koş, & Tekgül 2010:
68), “ikinci dilden çeviri” (Karantay 1989: 8) ve “ikinci elden çeviri” (Popovic 1987:
11) terimleri, farklı araştırmacılar tarafından birbirinin yerine geçecek şekilde
kullanılmaktadır.
İngilizce literatürde karşımıza çıkan aynı terimin birden fazla kavram için
kullanılıyor olması sorunu Türkçe literatürde de karşımıza çıkmaktadır. İngilizce
literatürde bu bağlamda hem indirect translation hem de retranslation terimlerini
tartışmıştık. Türkçe literatüre geldiğimizde yeniden çeviri (retranslation) kavramının bu
bağlamda kullanılmadığını görüyoruz. Türkçe literatürde “dolaylı çeviri (indirect
translation)” ve zıt anlamlısı olarak da “doğrudan çeviri (direct translation)” bu
bağlamda ele alabileceğimiz terimlerdir.
Özlem Berk hazırladığı çeviribilim terimcesinde söz konusu çeviri türünü “dolaylı
çeviri” olarak adlandırmış ve dolaylı çeviriyi “doğrudan kaynak metinden değil de
başka bir dildeki ara bir metinden yapılan çeviri” olarak tanımlamıştır (Berk 2005: 116).
Berk, terimin İngilizce karşılıklarını şöyle sıralamaktadır: “indirect translation,
intermediate translation, mediated translation, retranslation ya da second-hand
translation” (Berk 2005: 116). Ancak yine Berk’in terimcesinde dolaylı çeviri (oblique
translation) “kaynak dil öğelerinin koşut erek dil öğeleriyle karşılanamayacağı
durumlarda kullanılan değişik türdeki çeviri işlemlerine verilen ad” olarak da
tanımlanmakta ve uyarlama, modülasyon ve yer değiştirme stratejilerinin bir üst başlığı
olarak verilmektedir (Berk 2005: 116). “Doğrudan çeviri (direct translation)” ise,
12
dolaylı çevirinin karşıtı olarak karşımıza çıkmaktadır; Berk terimi şöyle açıklamaktadır:
“erek metnin başka bir dildeki ara bir metinden değil de doğrudan kaynak metinden
üretildiği bir çeviri işlemi” (Berk 2005: 115). Ancak Berk aynı çalışmasında doğrudan
çeviriyi, “çevirmenin başka bir dilden ana diline yaptığı çeviri” olarak da
açıklamaktadır (Berk 2005: 115). Bu daha önceki bölümde yer alan İngilizcedeki
“direct translation” ve “indirect translation” terimlerinde karşılaşılan durumun
aynısıdır.
İngilizcedeki “second-hand translation” ve “secondary translation” terimlerin
karşılığı olarak Türkçede de “ikinci elden çeviri” ve “ikinci dilden çeviri” terimleri yer
almaktadır ve yine İngilizcedeki örneklerinde olduğu gibi bu terimlerin negatif
çağrışımları vardır. “İkinci elden çeviri” Anton Popovic’in Dictionary for the Analysis
of Literary Translation adlı kitabının Türkçe çevirisinde karşımıza çıkmaktadır
(Popovic 1987: 11). Her ne kadar Popovic’in sözlüğünde “ikinci elden çeviri” ya da
“ikincil çeviri” hiçbir öznel yorum katılmadan ve değersizlik atfedilmeden “başka
çevirilerin benimsenmesi yoluyla gerçekleştirilen çevirisel bildirişim” şeklinde
tanımlansa da, terimdeki “ikinci elden” tamlaması söz konusu çeviriyi değersiz
gösterecek bir çağrışım taşımaktadır (Popovic 1987: 11). Bunun nedeni İngilizcede
“second–hand translation” terimini tartışırken bahsettiğimiz gibi ikinci el eşyaların
kullanılmışlık, eskilik, değersizlik gibi çağrışımlarını akla getiriyor olmasıdır.
“İkinci dilden çeviri”, söz konusu çeviri türü ile ilgili sıkça karşımıza çıkan bir
terimdir. Örneğin, Metis Çeviri dergisinin çevirmenlerle söyleşiler bölümünde bu terim
kullanılmaktadır. Sabri Gürses, bu çeviri türü üzerine yazılarında hep ikinci dilden
çeviri terimini kullanmıştır (Gürses 2007a, 2007b, 2007c). Ancak Susan Bassnett’ın da
belirttiği gibi çeviri metinlerin ‘ikincil’, ‘mekanik’ bir ürün, bir ‘kopya’ ya da üstün
orijinal metnin basit bir versiyonu olarak görüldüğünü (Bassnett 1996: 12) düşünürsek
terimin başındaki ikinci kelimesinin söz konusu çeviri türünü insanların gözünde daha
da aşağı bir düzeye yerleştireceği sonucuna varabiliriz.
“Ara dilden çeviri”, diğer terimlerle karşılaştırıldığında konuya en nesnel yaklaşan
terim olarak karşımıza çıkmaktadır. Sinem Canım ve Bilal Çelik yüksek lisans
tezlerinde bu çeviri türüne değinirken terim olarak “ara dilden çeviriyi” tercih
etmişlerdir (Canım 2008: 7, Çelik 2014: 142). Benzer şekilde Betül Parlak, Bir Çeviri
Eserler Bibliyografyası Işığında Türkçede İtalyan Kültürü adlı çalışmasında ara dilden
13
çeviri terimini tercih etmiştir. Farklı kavramlar için kullanılmıyor oluşu ve sağladığı
nesnel bakış bu terimi diğer terimlere göre daha tutarlı kılmaktadır.
“Ara dil”, “aracı dil” ve “ikinci dil” kavramları da kaynak dilden erek dile doğrudan
çevirinin mümkün olmadığı durumlarda aracılık görevini üstlenen dili adlandırmak için
kullanılan terimlerdir.
Aracı dil, kavramı en iyi yansıtan terim olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim
Yurdanur Salman E. A. Nida’nın Toward a Science of Translating adlı eserinin “The
Role of Translator” isimli bölümünü çevirmiş ve söz konusu bölümde geçen “mediating
language” (Nida 1964: 150) terimini Metis Çeviri dergisi için yaptığı çeviride “aracı
dil” olarak karşılamıştır (Nida 1987: 100). Benzer şekilde Mine Yazıcı, Çeviribilimin
Temel Kavram ve Kuramları isimli kitabında Toury’nin süreç öncesi normlarını
açıklarken, çevirinin doğrudanlığından bahsetmekte ve terim olarak da “aracı dil”i
tercih etmektedir (Yazıcı 2005: 134). Ancak, Berk bu terimi “kimi kuramcılar
tarafından kaynak dille erek dil arasında aracılık ettiği varsayılan bir dil” olarak
tanımlamakta ve terimi soyutlaştırarak bu bağlamdan uzaklaştırdığını düşünmektedir
(Berk 2005: 91). Berk’in tanımına göre kaynak dil ve erek dil arasında yeterliliği
sağlayacak olan aracı dil somut değil soyut bir kavramdır (Berk 2005: 92).
“Ara dil” alanla ilgili yazılı kaynaklarda sıkça karşımıza çıkan bir terimdir. Özlem
Berk, ara dili İngilizcede “pivot language” ve Almancada da “pivotsprache” yerine
kullanmakta ve terimi “kaynak metinden erek dile dolaysız olarak çevirinin mümkün
olmadığı durumlarda kaynak dille erek dil arasında kullanılan üçüncü bir dil” olarak
tanımlamaktadır (Berk 2005: 91). Şehnaz Tahir Gürçağlar, Toury’nin süreç öncesi
normlarını açıklarken çevirinin doğrudanlığından bahsetmekte ve terim olarak “ara dili”
tercih etmektedir (Gürçağlar 2011: 136). Benzer şekilde Işın Bengi-Öner de hazırladığı
terimcede ‘ara dil’ terimine yer vermektedir (Bengi-Öner 2001: 62).
“İkinci dil” ise genellikle bu tür çevirilerin yapılmasını desteklemeyen ya da yapılan
çevirilere olumsuz bir bakış açısıyla yaklaşan araştırmacılar ya da çevirmenler
tarafından kullanılan bir terim olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin; konuyla ilgili
çalışmalar yapan Sabri Gürses’in yanı sıra Japoncadan Türkçeye yapılan çevirileri
inceleyen Hüseyin Can Erkin de “ikinci dil” terimini tercih etmektedir (Gürses 2007a;
Gürses 2007b: 13; Erkin 2005). Bengi-Öner de hazırladığı terimcede “ikinci dil”
terimine yer vermiş ve ‘ikinci dili’ ‘ara dil’ ile eş anlamlı olarak ve İngilizcede “second
14
language” teriminin karşılığı olarak kullanmıştır (Bengi-Öner 2001: 62). Ara dil ve
ikinci dil terimleri, ara dilden çeviri ve ikinci dilden çeviri terimlerini tercih eden
araştırmacılar tarafından kullanılmaktadır.
Alanla ilgili az sayıdaki terimcede bir terim birliği sağlanamadığı ve “ara dil”, “ikinci
dil” ve “aracı dil” terimleri birbirinin alternatifi olarak kullanıldığı görülmektedir.
Yukarıda adı geçmeyen Türkçede yayımlanmış bir terimce daha vardır: Açıklamalı
Çeviri Terimleri Sözlüğü. İsmail Boztaş ve Şirin Okyavuz Yener’in Translation
Terminology isimli terimcenin çevirisi yoluyla hazırladığı bu terimcede söz konusu
üçüncü dili ifade etmek için kullanılan bir terim yer almamaktadır (Boztaş & Yener
2005).
Her biri aynı kavramı ifade etmek için kullanılan terimlerin çeşitli kaynaklarda yer
alan tanımlamalarına yukarıda değindik. İngilizce çeviribilim dizgesinde olduğu gibi
Türkçe çeviribilim dizgesinde de aynı kavramı ifade eden birden fazla terimle
karşılaşmaktayız.
1.1.3. Değerlendirme
Çalışmamız kapsamında irdelemeye çalıştığımız çeviri türünü adlandırmak için
kullanılan terimler yukarıda açıklandı ve hem İngilizce hem de Türkçede bir terim
birliğinin bulunmadığı saptandı. Bu aşamada ise öncelikle bir terim birliğinin
olmayışının ardında olabilecek nedenleri tartışacağız. Daha sonra çalışmamız
kapsamında hangi terimin kullanılacağını gerekçelendireceğiz.
Mine Yazıcı, Çeviribilimde Araştırma adlı kitabında, terimcelerin oluşturulmasından
bahsederken şöyle demektedir: “Bir disiplinin akademik olarak benimsendiğinin en
büyük göstergesi kendi jargonunu yaratmasıdır” (Yazıcı 2011: 13). Ara dilden çeviri
konusunda bir terim birliğinin sağlanamadığına yukarıda değinmiştik. Buradan
hareketle ara dilden çeviriler konusunda ortak bir söylemin oluşmaması ve durumun
İngilizcede de benzer olması konuya ilişkin çalışma ve tartışmaların kısıtlı olmasıyla
açıklanabilir. İngilizce literatürdeki çalışmalar, ara dilden çeviri çalışmalarının yeterince
ilgi görmediğine değinmektedirler (St. Andre 2008: 230; Ringmar 2007:1).
Bir terim birliğinin oluşturulmamış olmasının bir diğer nedeni ise söz konusu
terimlerin kullanıldıkları dönemler ve bu dönemlerdeki çeviri normları arasındaki
farklar olabilir. Örneğin, Popovic’in 1987 yılında Türkçeye çevrilen çalışmasında bu
15
çeviri etkinliği “ikinci elden çeviri (second-hand translation)” olarak adlandırılıyorken
(Popovic 1987:11), aynı çeviri türü Berk’in 2005 yılındaki çalışmasında “dolaylı çeviri
(indirect translation)” olarak adlandırılmıştır (Berk 2005: 116). Bu iki çalışma
arasındaki geçen zamanda, çeviri kabullerinin ve çeviribilimdeki hâkim paradigmanın
değişmesi, iki ayrı terimin kullanılmasına neden olmuş olabilir. Başka bir deyişle,
buradaki farklılığın temelinde çeviriye bakış açısının yattığını düşünebiliriz. Toury’nin
Betimleyici Çeviri Çalışmaları ile alana kazandırdığı yeni bakış açısı ve beraberinde
gelen “varsayılan çeviri (assumed translation)” kavramının bu tür bir değişikliğe neden
olduğu söylenebilir. Toury’nin çeviri olarak sunulan metinlerin çeviri olarak kabul
edilip incelenmesi temeline dayanan “varsayılan çeviri” kavramı “sözde çevirileri
(pseudotranslations)” ve “ara dilden çevirileri (indirect translation)” çeviribilim
alanının gündemine taşımış ve bu konularda yapılan çalışmaları teşvik etmiştir. Bununla
bağlantılı olarak, bu tür çevirilere yaklaşımların da değiştiği söylenebilir.
Son olarak da, birliğin oluşmamış olmasını çeviri beklentileriyle açıklayabiliriz.
Çeviri beklentisi derken çeviri olarak nitelenen metinden hangi özellikleri taşınmasının
beklendiğini kastediyoruz. Çeviriyi kültürler arası aktarım olarak gören bir anlayış,
kaynak ve erek kültürler arasındaki aktarıma bir başka kültür ya da dilin de dâhil
olmasını “dolaylı çeviri” ya da “ara dilden çeviri” olarak adlandırıyor olabilir. Benzer
şekilde “ikinci elden çeviri” ya da “ikinci dilden çeviri” de çevirinin kaynak ve erek
kültürler arasında aracısız bir aktarım olarak gerçekleşmesi gerektiğini düşünen bakış
açısına sahip araştırmacılar kullanıyor diyebiliriz. Kısacası kullanılan terimler ara dilden
çeviriye nasıl yaklaşıldığını yansıtıyor görünmektedir.
Sonuç olarak, ara dilden çeviri etkinliğinin birden fazla terimle adlandırılıyor
olmasının birden fazla olası nedeni vardır ve bu muhtemel nedenler de yukarıda
özetlenmiştir. Bu çalışmanın temel amacı, bu durumun altında yatan nedenin ne
olduğunu saptamak olmadığı için burada olası nedenlerin tartışılmasıyla yetinilecektir.
Ancak odak noktasına ara dilden çevirileri alan bu tür bir çalışmada, hangi terimin
neden kullanıldığının gerekçelendirilmesinin de kaçınılmaz olduğunu düşündüğümüz
için bu bölüme yer verilmiştir.
Bu bölümde irdelenecek bir diğer konu da, çalışma kapsamında hangi terimin
kullanılacağıdır. Kaynak dilden erek dile aracısız çevirinin mümkün olmadığı
durumlarda kullanılan dili ve bu çeviri türünü adlandırmak için kullanılan terimleri
16
yukarıda iki ayrı başlık altında inceledik. İncelemenin bu bölümünde ise çalışmamız
kapsamında bu olguyu tanımlamak için hangi terimlerin tutarlı olabileceğini
gerekçeleriyle birlikte tartışmaya çalışacağız.
Her ne kadar açıklanan terimler arasında söz konusu üçüncü dilin aracılık görevini en
iyi yansıtan “aracı dil” de olsa terimin farklı bir kavramı ifade etmek için de kullanılıyor
olması kavram kargaşasına neden olabilmektedir. Çalışmanın kapsamı ve metodolojisi
gereği dolaylı bir yoldan yapılan bu çeviri türünü erek kültürün bir olgusu olarak kabul
etmekteyiz. Bu ön kabul ve bilimsel araştırmanın kuralları, nesnelliği ve araştırma
konusuna tarafsız yaklaşımı gerektirmektedir. Ancak terim olarak “ikinci dil” seçilirse,
bu seçim beraberinde bazı olumsuz ön kabulleri de getirecektir. Örneğin, aracılık
görevini üstlenen dil ya da erek dil ikincil konuma itilecektir. Üstelik ikinci dil, bu
çeviri türünü üç dil arasındaki aktarım olarak sınırlamaktadır. Oysa kaynak dizge ile
erek dizge arasında birden fazla dil ve metinden oluşan bir zincir de olasıdır. Bu
nedenle, hem aracılık görevi çağrışımını desteklediği hem de negatif çağrışımları
olmadığı için “ara dil” terimi tercih edilecektir.
Söz konusu çeviri türüne verilecek isimle ilgili de benzer sıkıntılar bulunmaktadır.
Öncelikle “dolaylı çeviri” ve ona karşılık olarak görülen “doğrudan çeviri” terimlerini
yaratabilecekleri kavram kargaşası nedeniyle tercih etmeyeceğiz. “İkinci dilden çeviri”
ve “ikinci elden çeviri” terimleri de gerekli nesnelliği bizce sağlayamadığı, daha terim
seçiminden söz konusu çeviri türüne karşı bir tavır alınıyor izlenimi oluşturduğu için bu
terimleri tercih etmekte çalışmanın nesnelliğini zedeleyecektir düşüncesindeyiz. Oysa
ara dilden çeviri hem bu çeviri türünün aracılık görevini vurgulamakta hem de nesnel
yaklaşımı desteklemektedir.
Sonuç olarak, “ara dil” ve “ara dilden çeviri” terimleri hem olumsuz çağrışımlardan
uzak durmakta hem de üstlenilen aracılık görevini dile getirmektedir. Tüm bunları göz
önüne alarak “ara dil” ve “ara dilden çeviri” kavramlarının kullanılmasının daha
açıklayıcı ve uygun olacağını düşünmekteyiz. Bu nedenle de bu çalışmada kaynak dil ve
erek dil arasında aracılık rolünü üstlenen dil “ara dil”; ara dil vasıtasıyla yapılan çeviri
de “ara dilden çeviri” olarak adlandırılacaktır.
17
1.2. ÇEVİRİBİLİMDE “KÜLTÜREL DÖNÜŞÜM”
“Kültürel dönüşüm”, 1980’lerde çeviribilimin kaynak odaklı dilbilimsel
yaklaşımdan uzaklaşıp, çeviriyi kültürler arası bir aktarım olarak gören erek odaklı bir
yaklaşıma geçişi olarak tanımlanır (Snell-Hornby 2006: 47). Snell-Hornby, Turns of
Translation Studies adlı çalışmasında, çeviribilimdeki bu paradigma değişimini
sağlayan kuramcıların (Gideon Toury, Susan Bassnett, Andre Lefevere vb.) ortak
noktasını dönemin anlayışındaki hakim dogmalara karşı “erek odaklı” ve “betimleyici”
bir yaklaşım benimsemiş olmaları olarak açıklamaktadır (Snell Hornby 2006: 49).
Betimleyici Çeviri Çalışmaları, çeviriyi erek kültürün bir olgusu olarak ele almayı
hedefleyen ve 1970’li yıllarda Itamar Even-Zohar’ın geliştirdiği Çoğul Dizge Kuramı
temelinde Toury tarafından oluşturulmuş bir yaklaşımdır. Şehnaz Tahir Gürçağlar’a
göre Betimleyici Çeviri Çalışmaları “çeviriyle daha çok bir ürün olarak ilgilenir ve
çeviri metinlerin çözümlenmesi yoluyla çeviri, edebiyat, kültür, tarih ve ideoloji
arasındaki etkileşimlere ışık tutmaya çalışır” (Gürçağlar 2011:128). Toury, betimleyici
çeviri çalışmaları kapsamında sözde çeviri (pseudotranslation), varsayılan çeviri
(assumed translation) ve ara dilden çeviri (indirect translation) gibi daha önceleri çok
sık tartışılmayan kavramları da tartışmaya açmıştır (Toury 1995: 40; 69; 129).
Çeviriyi ait olduğu kültürün bir parçası olarak ele alan Toury, çeviri ve çeviri
çalışmaları kapsamına giren konularla erek kültür arasında organik bir bağın varlığına
işaret eder (Toury 1995:26); başka bir deyişle, çeviri olguları ve erek kültür arasında
doğrudan bir etkileşim vardır. Toury’e göre, çeviri ile ait olduğu kültür arasındaki
ilişkinin kaynak metin ve kaynak kültür arasındaki ilişki ile aynı olmasını beklemek
yanlış olacaktır (Toury 1995: 26-27). Ancak bu boktada, Toury’nin yaklaşımında
çevirinin temsiliyetine de değinmek gerekmektedir. Cemal Demircioğlu, Toury’nin
yaklaşımında, çeviri metnin hem “erek dil ve kültür dizgesinde bir eseri” hem de “başka
bir dil ve kültür dizgesindeki bir eseri” temsil ettiğinden bahsetmiştir (Demircioğlu
2016: 64-65). “Bu nedenle normlar iki ayrı dil ve kültürün buluştuğu ve aralarındaki
gerilimlere rağmen uzlaş(tırıl)maya çalışıldığı bir inceleme alanıdır” (Demircioğlu
2016: 64-65) ve normları temel alan bir incelemede bu temsiliyeletlerin dikkate
alınması gerekmektedir.
Lee’nin (2008:74) bahsettiği gibi İncil çevirileri ve Ringmar’ın (2012: 142) belirttiği
gibi Yunan klasiklerinin Arapça vasıtasıyla günümüze ulaşması örneklerinden de
18
gördüğümüz gibi ara dilden çeviri, çeviribilim dizgesinde önemli bir yere sahiptir.
Ancak buna rağmen, “kötü” bir üne sahip olduğu da aşikârdır. Ara dilden çevirileri
kaynak dil ile erek dil arasındaki dilsel aktarım olarak ele almak, özgün metnin
çevirisinin çevirisi olan ara dilden çevirilerin ikincil kopyalar olarak nitelendirilmesinin
ötesine gitmeyecektir. Ara dilden çeviri üzerine yapılan araştırmalara değinen Ringmar
(2012:142) araştırmacıların örnek incelemeleri yoluyla ara dilden çeviri durumunda
kaynak dildeki eserin erek dildeki eserden ne kadar uzaklaştığını vurgulandıklarını
belirtir. Bu tür bir uzaklaşmanın olması kaçınılmazdır ancak ara dilden çeviriye bu bakış
açısı ile yaklaşmak ara dilden çevirilerin üretildiği dönem ve koşullarla ilgili bilgileri
açığa çıkarmadığı için verimli de olmaz. Oysaki ara dilden çeviriler, betimleyici çeviri
çalışmalarının sunduğu yöntemle incelendiğinde, ait oldukları dönem ve kültürde etkin
olan kültürel süreçlere dair önemli veriler elde edilebilir.
1.2.1. Kültürler Arasındaki Asimetrik Güç İlişkileri
Kültürel dönüşümle birlikte ara dilden çevirilerin incelenmesi için de yeni yollar
açılmıştır. Bir kültürde ara dilden çeviriye hangi durumlarda başvurulduğu, hangi
kültürlerden doğrudan çeviri yapıl(a)madığı, hangi dillerin ara dil olarak kullanıldığı ve
erek kültür ile doğrudan çevirinin yapılamadığı kültür ya da aracı olarak kullanılan
kültür ile erek kültür arasındaki ilişkiler gibi konular kültürel dönüşümle birlikte
çeviribilimin ilgi alanına girmeye başlamıştır. Bu açıdan da, ara dilden çevirilerin
incelenmesinde kültürel dönüşüm önemli bir dönüm noktasıdır.
Albert Branchadell, Less Translated Languages adlı kitabın giriş bölümünde kültürel
dönüşümle ilgili şöyle der: “kültürel dönüşümü bu kadar ilginç kılan, çevirinin
aralarında asimetrik güç ilişki bulunan kültürler arasında gerçekleşiyor olduğu
düşüncesidir” (Branchadell 2004: 6). Çeviri bu açıdan iki şekilde yorumlanabilir.
Birincisi asimetrik güç ilişkileri düşünüldüğünde güçsüz olan kültürün güçlü olan
kültürden yapılacak çevirilere daha çok ihtiyaç duyacağı sonucuna varılabilir. İkinci
olarak ise, güçsüz olan kültürün sesini daha büyük kitlelere duyurabilmek için güçlü bir
kültür içinde kabul edilmesi ve bu kültüre aktarılması gerekliliğidir.
Kültürel dönüşüm, kültürler arası güç ilişkilerinin çeviriyi nasıl etkilediği üzerine
odaklanan araştırmacıların yönlendirmesiyle Maria Tymoczko ve Edwin Gentzler’ın
deyimiyle “güç ilişkileri odaklı bir dönüşüm” (power turn”) geçirir (Tymoczko ve
19
Genztler 2002: xv). Bu yeni yaklaşıma göre, çeviri dominant/merkezdeki kültürler ile
ikincil/çevredeki kültürler arasında gerçekleşiyordur. Ara dilden çeviri açısından bu
dönüşümü ya da bakış açısını önemli kılan ise, ara dilden çevirinin bir kültürde hangi
kültürlerin etkin/egemen olduğunu gösterebilecek işaretler ortaya koymasıdır.
Branchadell (2004: 6), bu dönüşümün bu kadar önemli olmasının nedenini “eşit
olmayan güç ilişkilerini vurguluyor olması” olarak açıklar çünkü “daha az çevrilen
diller ve dominant diller arasındaki ilişkinin temel özelliği eşitsizliktir.”
1.2.2. “Az Çevrilen Diller” Kavramı
“Az Çevrilen Diller (less-translated languages)” Branchadhell’in azınlık dilleri
(minority languages) kavramı yerine önerdiği kavramdır (Branchadell 2004: 1). Oxford
Bibliografies, azınlık dillerini belirli bir coğrafyada popülasyonun tamamına oranla
daha küçük bir topluluk tarafından konuşulan diller olarak tanımlar. Oysa çeviride
“kaynak dil” konumunda bulunamayan dillerin ortak özelliği küçük gruplar tarafından
konuşuluyor olmaları değildir. Bu ve benzeri tanımlardan hareketle, Branchadell,
çeviride nadiren kaynak dil konumunda bulunan dilleri tanımlamak için, Barcelona’da
düzenlenen bir konferansın isminden esinlenerek böyle bir terim önermiştir.
Çeviride kaynak dil konumuna daha az sıklıkla geçen diller arasında, Katalanca gibi
az konuşulan dillerin yanı sıra Arapça, Çince gibi çok kişi tarafından konuşulan ancak
kültürel aktarımda merkez konumda yer almayan diller de vardır. Bu nedenle de
“azınlık dilleri” kavramı her iki grubu birden kapsamadığı için kullanışlı değildir.
Branchadell, bu nedenle hem gerçekten azınlık gruplarının konuştuğu dilleri hem de
kültürel aktarımlarda sıkça kullanılmayan ama çok sayıda kişinin konuştuğu dilleri,
kültürel paylaşımlar kapsamında bir çatıda toplamak için bu yeni kavramı önermiştir.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, az çevrilen diller ile dominant diller arasındaki
ilişkinin temelinde eşitsizlik olduğu için, Branchadell (2004: 6) kültür ve güç odaklı
dönüşümlerin az çevrilen dillerin çalışılması için de önemli olduğunu vurgular.
Buradaki eşitsizlik, literatürde literatürde sıklıkla sömürgecilikle ilişkili olarak incelenir.
Ancak Branchadell, bu eşitsizliğin Venuti’nin deyimiyle “ikincil konuma itme
(subordination)” ile ilgili olduğunu savunur çünkü bu konumdaki dillerin bazılarının
tarihlerinde sömürge ilişkileri yoktur (Branchadel 2004:7). Burada bahsi geçen eşitsizlik
ilişkisi, merkez/dominant ve çevre kültürler arasındaki aktarımın tek yönlülüğüyle
20
ilgilidir. Başka bir deyişle, merkezdeki kültürlerden çevredeki kültürlere yapılan
çevirilerin sayısı, çevredeki kültürlerden merkezdeki kültürlere yapılan çevirinin
sayısından fazladır.
Ara dilden çeviri, genellikle iki çevre kültür arasında aktarım yapılması gerektiğinde
ortaya çıkmaktadır çünkü iki çevre kültür arasındaki aktarım genellikle merkezi bir
kültür üzerinden yapılmaktadır.
1.3. ÇEVİRİ NORMLARI
Çeviri, diğer tüm eylemler gibi ait olduğu kültürde var olan normların etkisinde
gelişir. Başka bir deyişle çeviri, Toury’nin belirttiği şekilde, normların yönlendirdiği bir
etkinliktir ve bir kültürde, belirli bir dönemde yayımlanan çevirilerin ilgili dönemde
geçerli olan normları yansıtması beklenir. Toury çeviri normlarını üç ana başlık altında
toplar: öncül normlar, süreç öncesi normlar ve süreç normları. Çeviri normları, kültüre
ve zamana bağlı olarak değişir ve belirli bir metin ya da çeviri türüne ait değildir.
Toury, çeviri normlarını açıklamanın belirli zorluklar içerdiğini ve bu zorlukların da
çeviriden bağımsız olarak normların içsel iki özelliğinden kaynaklandığını savunur:
“sosyo-kültürel özgüllük” ve “istikrarsızlık” (Toury 2008:156). Bir normun bir
toplumun tamamı ya da farklı toplumlar için geçerli olmasını beklemek yanlıştır. Aynı
toplum içerisinde dahi farklı sosyal ve kültürel çevrelerin kendilerine özgü normları
vardır. Normların bu özelliğinde hareketle, çeviri normlarının da tüm kesimler için
geçerli olması gibi bir zorunluluk yoktur. Normların bir diğer özelliği olan istikrarsızlık
ise normların değişkenliğini vurgulamaktadır (Toury 2008:156). Başka bir deyişle,
belirli bir kültürde görece sık aralıklarla hâkim normlar değişebilirler. Normların bu
özellikleri dikkate alındığında bu çalışmanın kapsamında hem farklı metin türleri için
farklı normların geçerli olduğunu hem de bir metin türü için tespit edilen normun zaman
içerisinde değiştiğini gözlemleyebiliriz.
1.3.1. Öncül Normlar
İki farklı kültür arasındaki aktarım olarak ele aldığımız çeviri, aynı zamanda bu iki
kültürde etkin olan iki farklı norm dizgesini de içinde barındırır. Toury, bir çeviriyi
ortaya çıkaran iki zorunluluktan bahseder: “1. (Çevirinin) belirli bir dilde bir metin
olması, dolayısıyla da o dilin ait olduğu kültürde ya da o kültürün bir kesiminde bir
21
konumunun olması, bir boşluğu dolduruyor olması; 2. Çevrildiği dilde/kültürde, başka
bir dilde daha önce üretilmiş olup, o dilin ait olduğu kültürde net bir konuma sahip olan
bir metni temsil ediyor olması” (Toury 2008:152). Bu iki temel gerekliliği yerine
getirirken çevirmenin yapacağı tercihler ve alacağı kararlar sonuçta çevirmeni bu iki
uçtan birine daha yakın olan bir noktaya getirir. Toury, çevirmenin bu süreçte aldığı
kararı “öncül norm” olarak değerlendirir (Toury 2008: 152). Bu noktada, çevirmen
aldığı kararlarla ya kaynak dilin ve kültürün normlarına bağlı kalmayı seçip “yeterli
çeviri” üretecek ya da erek dil ve kültürün normlarına bağlı kalmayı seçerek “kabul
edilebilir” çeviri üretmeyi seçecektir (Toury 2008.152). Bu norm kategorisine atfedilen
öncüllük gerçek anlamda kronolojik değil mantıksal bir önceliktir.
1.3.2. Süreç Öncesi Normlar
Toury’nin ele aldığı bir diğer norm kategorisi, süreç öncesi normlardır ve Toury bu
normları, iki grup olarak değerlendirir: (1)“kesin bir çeviri politikasının doğasına ve
varlığına ilişkin olanlar” ve (2) “çevirinin doğrudanlığıyla ilgili olanlar” (Toury
2008:153). Süreç öncesi normlar aşağıda daha detaylı olarak ele alınacaktır.
Süreç öncesi normlar, kronolojik olarak çeviri süreci normlarından önce gelir. Ancak
Toury aralarında kronolojik düzene rağmen bu iki norm kategorisinin birbiriyle ilişki
içerisinde olduğundan bahseder ve “çeviri normlar tarafından yönlendirilen bir etkinlik
olarak inceleyen her araştırmanın” bu tür ilişkileri kurmaya odaklanması gerektiğini
söyler (Toury 2008:155). Toury, var olan ilişkilerin öncül normla da ilişkili olduğunu
ileri sürer ve şu iddia da bulunur: “Bu nedenle yeterli çeviri yapmanın marjinal olduğu
kesimlerde, dolaylı çevirinin de yaygın olması, hatta bazı durumlarda doğrudan çeviriye
tercih edilmesi mümkündür. Bunun tersine, dolaylı çeviriyi yasaklayan bir normun
yeterlilik normuna giderek yaklaşıldığının işareti olarak alınması olasıdır. Böylesi
koşullarda, eğer dolaylı çeviri hâlâ yapılıyorsa, bu, açıkça inkâr edilmese de, en azından
gizli tutulacaktır” (Toury 2008:162).
Süreç öncesi normlar, iki alt grup olarak ele alınsa da bu iki grubun birbirinden
tamamen bağımsız olduğu iddia edilemez. Bir çevirinin ara dilden mi yoksa kaynak
dilden mi yapılacağını ilgi dönemdeki etkin çeviri politikaları ve süreç öncesi normlar
belirler. Bu nedenle bu tez çalışmasının kapsamında süreç öncesi normlar ışığında çeviri
dergilerinde yayımlanan çeviriler ele alınacaktır.
22
Belirli bir dönemde (1979-2013 yılları arasında), belirli bir kültüre/dile (Türkçeye)
ve belirli bir alt grup aracılığıyla (çeviri dergileri) aktarılacak metinlerin seçimini çeviri
politikaları belirler. Daha önce de belirttiğimiz gibi normlar ve bu bağlamda çeviri
normları sosyo-kültürel açıdan özgün ve istikrarsızdır. Dolayısıyla bu çalışma
kapsamında incelenecek farklı çeviri dergilerinde farklı normların benimsendiği ya da
aynı çeviri dergisinde zaman içerisinde hâkim normun değiştiğini gözlemlememiz
olasıdır. “Bir norm gerçekten geçerli ve etkili olduğu sürece, aynı tür durumların
tekrarında düzenli bir davranış kalıbı belirgin hale gelir, bu da böyle bir düzenlilik
içeren davranışları normların incelenmesinde ana kaynak haline getirir” (Toury 2008:
151). Dolayısıyla, ilgili dönemde yapılan seçimlerin rastgele yapılmadığı tespit edildiği
sürece bir normun varlığından bahsedebiliriz.
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi çeviri politikaları ve çevirinin doğrudanlığı
birbirinden tamamen bağımsız kavramlar değildir. Bir çevirinin asıl kaynak dilinden mi
yoksa aynı metnin bir başka dildeki çevirisinden mi yapılacağını da ilgili dönemde ilgili
kültürde ilgili metin türü için benimsenen çeviri politikası yönlendirir. Toury’nin
çevirinin doğrudanlığına dair araştırmalar için önerdiği aşağıdaki sorular, aynı zamanda
bu çalışmanın da araştırma soruları için çıkış noktasını oluşturmaktadır:
“Çevirinin doğrudanlığı ile ilgili düşünceler ise metnin asıl kaynak dilinden
başka, aynı metnin farklı dillerden de çevrilmesine karşı tanınan hoşgörü eşiğini
içerir: Dolaylı çeviriye izin verilmekte midir? Hangi kaynak dillerden/metin
türlerinden/dönemlerinden çeviri yapılması(na) izin verilmektedir / yasaklanmıştır /
hoş görülmektedir / tercih edilmektedir? İzin verilen/yasaklanan, hoş görülen/tercih
edilen aracı diller hangileridir? Bir çevirinin ara dilden yapıldığının belirtilmesi
eğilimi/zorunluluğu var mıdır? Yoksa bu gerçek gözardı / kamufle / inkâr mı
edilmektedir? Eğer aracı bir dilin varlığından söz ediliyorsa, aracı dilin hangisi
olduğu da bildirilmekte midir? Ve bunun gibi sorular.” (Toury 2008: 154)
Buradan hareketle, çalışma kapsamında da şu sorulara cevap aranacak ve elde edilen
cevaplar üzerinden benimsenen çeviri normları tartışılacaktır: (i) Seçilen dönemde ara
dilden çeviri yapılmış mı? (ii) Hangi kaynak dizgelerden ara dilden çeviri yapılmasına
izin verilmiş/verilmemiş? (iii) Ara dilden çeviri yapılırken belirli kaynak dizgeler için
belirli ara dillerin kullanılması tercih edilmiş mi? (iv) Sadece doğrudan çevirinin
yapıldığı kaynak dizgeler var mı? (v) Hangi metin türlerinden ara dilden çeviri
23
yapılmasına izin verilmiş/verilmemiş? (vi) Sadece doğrudan çevirinin yapıldığı metin
türleri var mı? (vii) Kullanılacak ara dilin belirlenmesinde kaynak dizge mi, metin türü
mü etkili olmuş konusunda bir varsayım yapılabilir mi? (viii) İzin verilen/yasaklanan,
hoş görülen/tercih edilen ara diller hangileridir? (ix) Çevirinin ara dilden yapılması
durumunda, bu açıkça belirtiliyor mu? (x) Yoksa bu gerçek göz ardı/kamufle/inkâr mı
edilmektedir? (xi) Eğer bir ara dilin varlığından söz ediliyorsa, ara dilin hangisi olduğu
da bildirilmekte midir?
1.4. YÖNTEM
Bu çalışmanın amacı, 1979-2013 yılları arasında yayımlanan çeviri dergilerindeki
çevirileri çeviri normları bağlamında incelemektir. Bu bağlamda izlenecek yol ve
kullanılacak yöntemler aşağıda açıklanmıştır.
Çalışmanın odak noktasında, ara dilden çeviriyi yöneten çeviri normları yer aldığı
için öncelikle, ilgili dergilerde yer alan ara dilden çeviri üzerine söylemler ele
alınacaktır. Ancak bu çalışma söylemler değil eylemler üzerinden bir sonuca varmayı
amaçladığı için, yapılacak değerlendirme detaylı bir söylem çözümlemesi değildir.
Burada amaçlanan, ara dilden çeviri üzerine tartışılan/konuşulan ana başlıkları
öğrenmek ve bu ana başlıkların gerçekleşen eylemlerle ne kadar örtüştüğünü görmektir.
Daha önceki bölümlerde açıklanan araştırma sorularına yanıt bulabilmek için
araştırma dönemi süresince basılan Türkçe çeviri dergilerinde yayımlanan çevirilerden
oluşan bir bütünce oluşturulmuştur. Bütünceyi oluşturabilmek için, öncelikle söz
konusu dergilerde yayımlanmış çevirilerin tamamına ait veriler bir excel dosyasına
girilmiştir. Karşılaştırmalı analize imkân verebilmesi için bu noktada excel dosyasına
aktarılan çeviriler, “ara dilden çeviri”, “doğrudan çeviri” ve “belirsiz” olarak
işaretlenmiştir. Excel dosyası her çeviri ile ilgili şu bilgileri içerecek şekilde
düzenlenmiştir: erek metnin yayımlandığı yıl, erek metnin yayımlandığı dergi, metin
türü, erek metnin adı, çevirmenin adı, çevirmenin adlandırılması (çeviren, İngilizce
aslından çeviren, Türkçeye aktaran, vb.), kaynak dizge, ara dil, kaynak eserin adı, yazar.
Bütüncenin oluşturulmasında, kaynak metnin yazarı ve çevirmenin adıyla birlikte
basılan tüm metinler çeviri kabul edilmiştir. Burada dayanağımız Toury’nin ‘varsayılan
çeviri’ kavramıdır. Dolayısıyla kaynak ve erek metinler üzerinden analize gidilmesi
24
çalışmanın odağını değiştireceği için olası ‘sözde çeviriler’ de çeviri kategorisinde
değerlendirilmiştir.
Değerlendirilen dergilerin bazılarında, ara dilden yapılan çeviriler açıkça ifade
edilmiş ve kullanılan ara dil, ara dildeki metnin çevirmeni gibi bilgiler de çeviriyle
birlikte basılmıştır. Ancak bu durum tüm çeviriler için geçerli değildir. Çevirinin
doğrudanlığı ile ilgili açık bir bilgi bulunmadığı durumlarda çeviriyle ilgili paylaşılan
iki bilgi önem kazanmıştır: çevirinin hangi dilden yapıldığı ve kaynak dizgedeki yazarın
adı. Bu iki bilgiye çevirinin yayımlandığı dergide ulaşıldıysa yazarın hangi kaynak
dizgede eser ürettiği araştırılmıştır. Tespit edilen kaynak dizge ile çevirinin yapıldığı dil
karşılaştırılarak çevirinin doğrudanlığı konusunda fikir üretilmiştir. Örneğin; Yazko
Çeviri dergisinin 11. sayısında Octavio Paz’ın olduğu belirtilen bir şiirin çevirisi
“Söz’ün Kefaletine Rapten Özgürlük” adıyla yayımlanmıştır. Yazarın hemen altında da
‘Fransızcadan Çeviren: Onat Kutlar’ şeklinde bir açıklama yer almaktadır. Bu
durumda, hem kaynak dizgedeki eserin yazarı hem de çevirinin hangi dilden yapıldığı
bilgileri elimizde bulunmamaktadır. Octavio Paz’ın İspanyolca şiirler yazdığı bilgisine
ulaşılınca, bu çevirinin açıkça belirtilmemiş olsa da ara dilden çeviri olduğu da ortaya
çıkmaktadır. Doğrudanlığı ile ilgili bilgi bulunmayan çeviriler bu şekilde tespit edilip
sınıflanmıştır. Ancak bazı durumlarda; çevirmenler “Türkçesi:....., Çeviren:......,
Çeviri:.....” gibi çeviriye kaynaklık eden dili belirtmeyen ifadelerle verilmiştir. Bu gibi
durumlarda ise, çevirinin hangi dilden yapıldığı bilinmediği için doğrudanlığına dair
bilgi edinilememiş ve bu çeviriler de ‘belirsiz’ kategorisinde incelenmiştir.
Bütünce tüm dergilerde yayımlanan çevirileri içerek şekilde hazırlandıktan sonra
araştırma sorularımız bütünceye yöneltilmiş ve buradan hareketle de çeşitli grafikler
hazırlanmıştır. Grafiklerin hazırlanması aşamasında inceleme döneminin uzunluğu
dikkate alınarak ve çeviri normlarındaki olası değişiklikleri daha rahat izleyebilmek
adına inceleme dönemi 1979-1989, 1990-1999 ve 2000-2013 olmak üzere üç döneme
ayrılmıştır. Grafikler, her üç dönem için de ayrı ayrı “ara dil – kaynak dizge”,
“doğrudan çeviri – kaynak dizge”, “ara dil – metin türü”, “doğrudan çeviri – metin türü”
gibi ilişkileri gösterebilecek şekilde düzenlenmiştir. Bu çalışma kapsamında, hazırlanan
bu bütünce üzerine betimleyici çözümlere yer verilecektir. Bu yolla ilgili dönemlerde
ara dilden çeviriyle ilgili durum tespitlerine varılacaktır.
25
Çeviri normlarının nasıl çalışılabileceği üzerine Toury şunları söylemiştir:
“‘Gerçekte’ neyin meydana gelmiş olabileceğine karar verilmesi, bu nedenle, yapılan
betimlemeye bağlıdır: Burada araştırmanın amaçladığı hiç kimsenin zaten hiç bir zaman
emin olamayacağı, hayatla birebir örtüşen açıklamalar yapmak değil, (az çok ikna gücü
olan) açıklayıcı varsayımlardır” (Toury 2008: 154). Buradan hareketle grafiklerden
hareketle yapacağımız betimleyici çözümlemeler üzerine açıklayıcı hipotezler üreterek
dönemin çevirinin doğrudanlığına dair planlı/plansız gerçekleşen politikalar anlaşılmaya
çalışılacaktır.
26
BÖLÜM 2. TÜRKÇE ÇEVİRİ DERGİLERİNDE
ÇEVİRMEN SÖYLEMİNDE ARA DİLDEN ÇEVİRİ
Bu bölümde bütüncemizde yer alan Türkçe çeviri dergilerinde ara dilden çeviri
etrafında nasıl bir söylemin oluştuğu çevirmen söylemleri üzerinden anlaşılmaya
çalışılacaktır. Ara dilden çeviriyle ilişkili çevirmen söylemlerine bakmanın çalışmaya
destekleyici veri sağlayacağını düşünüyoruz. Amacımız, ara dilden çeviri konusunda
neler konuşulduğu üzerinden genel bir tutumun olup olmadığını, varsa bu genel
tutumun ne yönde olduğu hakkında fikir edinmektir. Dolayısıyla bu bölümde çeviri
dergileri üzerinden dönemin çevirmenlerinin ara dilden çeviri konusuna yaklaşımları
betimlenecektir.
Araştırmanın kapsamına giren dönemde yayımlanan Türkçe çeviri dergileri
şunlardır: Çeviri Dergisi, MEB Dergisi, Bağlam Dergisi, Yazko Çeviri Dergisi, Dün ve
Bugün Çeviri, Çeviri, Metis Çeviri, Tömer Çeviri Dergisi ve Ç.N. Dergisi. Söz konusu
dergiler arasında en uzun soluklu olanlar ise Yazko Çeviri ve Metis Çeviri dergileridir.
Yukarıda sayılan dergileri akademik ve akademi dışı dergiler olarak gruplamak bu
çalışma kapsamında anlamsız olacaktır çünkü akademi dışı olarak adlandırılacak
dergilerin de yayın kurullarında görev alanlar ve dergilere yazı hazırlayanlar
akademisyenlerden oluşmaktadır. Bu nedenle, araştırma döneminde yayımlanan tüm
dergiler herhangi bir gruplamaya gerek duyulmaksızın yapılan kronolojik bölümleme
içerisinde incelenecektir.
2.1. SÖYLEMLER ÜZERİNE BETİMLEYİCİ ÇALIŞMA
İncelenen dergilerde yer alan ara dilden çeviri üzerine metinlerin bibliyografik
bilgileri, ara dilden çeviriyi ele alışını gösteren kısa bir özeti aşağıda yer almaktadır.
27
Söylem 12
Eugene A. Nida’nın Towards a Science of Translation adlı kitabının 7. Bölümü,
Yurdanur Salman tarafından yapılan “Çevirmenin Görevi” başlığıyla çevrilmiştir.
Metinde, çevirmenin kaynak ve alıcı dillerle ilişkisinin incelendiği bölümde ikinci
dilden çevirilere değinilmektedir. İncil çevirilerine odaklanan çalışmada, İncil
çevirilerinde en sık rastlanan durumun üç dilli bir düzlem olduğu anlatılmakta ve özgün
– aracı – son diller arasındaki ilişki bir şema yoluyla açıklanmaya çalışılmaktadır (Nida
1987:100).
Bu üç dilli düzlem, çalışma içerisinde adlandırılmamış olsa da ara dilden çeviriyi
ifade etmektedir. Metinde, ara dilden çeviri üzerine hiç görüş, yorum yer almamaktadır.
Ancak, “üç dilli bir düzlemin sık görüldüğü İncil çevirilerinin” ifadesi ara dilden
çevirinin kullanımının altını çizmesi açısından dikkate değerdir (Nida 1987:100).
Söylem 23
Gül Işık, inceleme yazısında hangi yıllarda hangi İtalyan yazarların hangi eserlerinin
Türkçeye çevrildiğinin izini sürmektedir. Yazı temelde, çevrilen eserlerin yazarlarına,
metin türlerine ve çevirmenlere yoğunlaşmaktadır. Ancak bir kaç örnek dışında bu
çevirilerin hangi dillerden yapıldığına değinilmediği gözlemlenmiştir. Çevirinin hangi
dilden yapıldığının belirtildiği durumlarda ise ara dilden çeviri konusu üzerine görüş
belirtmemiştir:
“Pavese’ye olan ilgi günümüzde de sürmektedir: Ay ve Şenlik Ateşleri (La
Luna e i Falo) Mehmet H. Doğan’ın İngilizceden yaptığı başarılı çevirisiyle Adam
Yayınları’nca 1984’te basılmış” (Işık:1988: 46).
“Bu arada Machiavelli’nin sürgün yıllarını renklendiren ünlü güldürüsü
Adamato’nun (La Mandragola) MEB için S. Sinanoğlu tarafından aslından
çevrildiğini hatırlatalım” (Işık 1988: 44).
İncelemesi kapsamında Can Yayınlarından Erdal Öz’ün ve Ada Yayınlarından Ferit
Edgü’nün yayınevlerindeki İtalyancadan çeviriler üzerine düşüncelerine de yer
vermiştir. Bu bağlamda Edgü, ara dilden çeviri konusuna değinmemiştir. Öz ise şunları
dile getirmiştir: “Can Yayınları yeni kurulduğu sırada İtalyan edebiyatından çeviriler
yayınladım... Ancak İtalyanca’dan çeviri yapacak çevirmen bulma güçlüğünden dolayı
2 Metis Çeviri Dergisi, Sayı:1, 1987
3 Metis Çeviri Dergisi, Sayı:2, 1988
28
bu kitaplar ikinci dilden çevrildi... Ancak yayın politikamız gereği artık ikinci ya da
üçüncü dilden çeviri kitaplar yayınlamak istemiyorum” (Işık 1988:49). Öz’ün bu sözleri
dönemin yayınevlerinden birinin çeviri politikasını ifade etmesi açısından önemlidir. Bu
ifade ilgili dönemde yayınevlerinin çeviri politikaları belirlenirken ara dilden çevirinin
de tartışılan konulardan biri olduğunu göstermektedir.
Söylem 34
Saliha Paker, Nermin Menemencioğlu ile Türkçeye yaptığı çeviriler üzerine bir
söyleşi gerçekleştirmiştir. Menemencioğlu, Türkçeye hangi şairleri çevirdiği sorusu
üzerine, çevirdiği şiirlerden bahsederken sözünü şöyle tamamlamış: “Tabii Rusça’yı
yeterince bilmediğim için onları İngilizce’den çeviriyordum. Fakat çeviri hakkında bir
hayli prensiplerim var buna rağmen” (Menemencioğlu 1988:15). Bunun üzerine
Paker’in “demek doğru bulmuyorsunuz ikinci dilden çevirmeyi?” sorusu üzerine ise
görüşlerini şöyle dile getirmiştir: “Asıl yazıldığı dilden çevirmek daha doğru. Çeviriden
çevirdiniz mi tabii araya ikinci bir kişi giriyor. Mamafih hiç bilmemektense öyle bilmek
daha iyi. Ben de mümkün mertebe, kendi sanımca fazla değiştirilmeyen, aslına sadık
kalan çevirilerden çevirdim” (Menemencioğlu 1988:15).
Menemencioğlu’nun yukarıdaki ifadesine dayanarak, ara dilden çeviriyi
onaylamadığı ama doğrudan çeviri mümkün değilse ara dilden çeviriyi kabul edilebilir
bulduğu sonucuna varabiliriz.
Söylem 45
Aykut Derman ve Turgay Kurultay, Nermi Uygur ile “bir olgu ve etkinlik olarak
çeviri” üzerine bir söyleşi yapmışlardır. (Uygur 1989:11). Çeviri uğraşı ve farklı çeviri
türleri üzerine yapılan bir sohbetin ardından, Uygur’a hangi çevirilerin daha başarılı
olduğu üzerine bir soru yönlendirilmiştir. Uygur’un cevabı şöyledir:
“...daha doğrusu başarı oranı en az çeviriler: özgün dilden değil de,
çeviri-dilden, bir ikinci dilden yapılan çeviriler. Özellikle düzyazılar.
Demin de dediğim gibi, şiir özgün metinden öteye de sıçrasa, şiir-
çevirisinde özgün dilden bir ses, bir hava tasarlayabilir bir insan. Hatta
bazan ikinci dilin bu sese, bu havaya, ara yollardan da olsa, götürmekte
yardımı dokunabilir sanıyorum. ... Ne var ki, ikinci dilden çevrilen bir
4 Metis Çeviri Dergisi, Sayı:4, 1988 5 Metis Çeviri Dergisi, Sayı: 7, 1989
29
öykü, bir roman ister istemez, özgün dilde açık-seçik sergilenen bazı
incelikleri yansıtma şansından yoksun. İkinci dile aktarılmamışsa onlar, ne
yapsın çevirici.
Gene de, ikinci dilden çeviri yasak diye bir kural yok. ... İkinci dilden
çeviri olmasa, bazı toplumlar, kültürler pek çok değerden yoksun kalır”
(Uygur 1989:22).
Uygur, “Çince, Arapça, Urduca, Japonca, Norveççe, İbranice, Portekizce” gibi daha
az bilinen dillerden çeviri yapacak çevirmenler bulunamadığında tek çözümün ikinci
dilden çeviri yapmak olduğunu da vurgulamaktadır (Uygur 1989:22). Yukarıdaki
alıntılar gösteriyor ki Uygur, ara dilden çeviri konusunda kaynak dilin yanı sıra metin
türünün de belirleyici bir özellik olduğunu düşünmektedir.
Söylem 56
Suat Karantay, tiyatro metinlerinin çevirileri üzerine Pınar Kür ile bir söyleşi
gerçekleştirmiştir. Karantay, tiyatro çevirilerinin zorlukları, tiyatro çevirilerine
gösterilen özen, çevirmenlere verilen önem gibi konuların ardından Pınar Kür’ün
deneyimleri üzerine sorular sormuştur. Hangi yazarlarının hangi yapıtlarını çevirmeyi
istediğine yönelik soru üzerine Kür, Strindberg ve Mayakovski’yi çevirmeyi çok
istediğini belirtmiştir (Kür1989a:16). Karantay’ın bu durumda çevirilerin “ikinci
dilden” olacağı şeklindeki hatırlatması üzerine, Kür şöyle demiştir:
“Evet, en büyük sıkıntı o Strindberg’de. Hiç değilse Almanca bilseydim.
Gerçi İsveççe’nin İnglizce’ye benzeyen tarafları çok ama şiirini anlamak
zor. Mayakovski isterim ama yine aynı nedenden dolayı zor. Rusça
bilmediğim için ya Fransızca’dan, ya İngilizce’den olabilir” (Kür 1989a:16).
Kür’ün çevirmek istediği yazarları sıralarken bilmediği dillerde yazan yazarlara da
yer vermesi ve ara dilden çeviri konusunda, Karantay’ın hatırlatması üzerine değinmesi,
bu konuda kuralcı olmadığı şeklinde yorumlanabilir. Karantay’ın hatırlatmasından sonra
da ara dilden çeviri ile ilgili görüş bildirmeden hangi dildeki eserleri hangi dillerden
çevirebileceği konusu üzerine yorum yapmıştır. Bu da ara dilden çeviriye olumlu
baktığı görüşünü desteklemektedir.
6 Metis Çeviri Dergisi, Sayı:9, 1989
30
Söylem 67
Suat Karantay, bir araştırma yazısında Türkiye’de oyun çevirilerinin tarihini
incelemiştir. Karantay, söz konusu yazısında Tercüme Bürosu döneminde yapılan
çalışmalara ve MEB yayınlarına da değinmektedir. Karantay, çalışmasında şöyle der:
“Yaşayan Türkçe’nin kullanılmasına özen gösterilen, nadiren ikinci dilden çevirilere yer
verilen MEB yayınlarının sayısı 1946 yılına kadar hızla arttı” (Karantay 1989: 88).
Karantay’ın dönemin çevirilerini incelerken, çevirilerin doğrudanlığına dair
açıklamada bulunması, bu dönemde çeviri politikası kapsamında çevirinin
doğrudanlığının tartışıldığını göstermesi açısında önemlidir.
Söylem 78
Film çevirileri üzerine Belgin Dölay9 ve bir TRT yetkilisi
10 ile görüşmeler
yapılmıştır. Dölay’a en çok hangi dillerden çeviri yapıldığına dair bir soru
yöneltilmiştir, Dölay’ın yanıtı şöyledir: “En çok İngilizce veya İngilizce altyazılı filmler
geliyor, ardından Fransızca ve İtalyanca filmler. Almanca ve Rusça filmlerin yanı sıra
Macarca, Lehçe gibi dillerde de filmler geliyor; bunlar kimi zaman İngilizce veya
Fransızca altyazılı” (Gürsoy ve Karantay 1990:12). Alıntılanan bölümde ya da
devamında söz konusu çeviri etkinliğinde ara dilden çeviri yapıldığına dair açık bir
ifade yer almamaktadır. Ancak alıntılanan bölümde Macarca ve Lehçe gibi dillerde de
filmler geldiği, bu filmlerin kimi zaman İngilizce ya da Fransızca altyazılı olduğu
belirtilmiş ve bu da söz konusu dönemde film çevirilerinde de ara dilden çevirinin
kullanıldığını göstermektedir.
TRT yetkilisi ise yapılan söyleşide şunları ifade etmiştir: “Bizim kurumumuza gelen
filmlerin büyük bir kısmı başka dilde de olsa, %90 mutlaka İngilizce metni de geliyor.
Bazen bunları temin etmek mümkün olmuyor, diyelim bir Japon filmi yalnızca Japonca
metinle geliyor; bu durumda mütercim bulmak güç oluyor” (Gürsoy ve Karantay
1990:19). Dölay‘ın açıklamalarında da olduğu gibi TRT Yetkilisi de doğrudan ara
dilden çeviri yapıldığını belirtmemiştir. Ancak, Japonca filmin İngilizce altyazısı ile
birlikte geldiğini ve çevirilerde İngilizce altyazıların kullanıldığını ifade etmiştir ve bu
da ara dilden çeviri yapıldığı anlamına gelmektedir.
7 Metis Çeviri Dergisi, Sayı:9, 1989
8 Metis Çeviri Dergisi, Sayı:11, 1990
9 Dönemin İstanbul Uluslararası Film Festivali Çeviri Koordinatörü
10 TRT adına söyleşiyi gerçekleştiren yetkilinin adı söyleşide belirtilmemiştir.
31
Söylem 811
Derginin öykü çevirileri temalı 12. sayısı için, Bertan Onaran ve Ülkü Tamer ile
söyleşi yapılmıştır. Metis Çeviri adına söyleşiyi gerçekleştirenin “Rusça, Japonca, Çince
vb. dillerde çevirmen bulma güçlüğü nedeniyle, sıklıkla ikinci dilden çeviri yoluna
gidildiğini görüyoruz. Yazın çevirilerinin ikinci dilden yapılması konusunda
düşünceleriniz nelerdir?” (Onaran ve Tamer 1990:15) sorusu üzerine her iki çevirmen
de ara dilden çevirileri değerlendirmiştir. Onaran, konuya yaklaşımını şöyle dile getirir:
“Önce temel ilke: Olabiliyorsa, her yapıt kendi özgün dilinden
aktarılmalı. Ama bugün bu dünyanın hiçbir yerinde çok olmadığına göre,
kötülüğün en aza indirgenmesi, belki Don Quijote konusunda Metis
emekçilerinin yaptığı gibi, bir iki değişik çevirinin kıyaslanmasıyla
sağlanabilirdi... Örneğin ben Reich çevirilerini İngilizce ve Fransızca
örneklerini birlikte bulundurarak yapıyorum; Don Quijote’yi iki Fransızca,
bir İngilizce metinden yararlanarak yapmıştım. Sevgili Bilge Karasu Da
İtalyanca ve İspanyolca örnekleriyle karşılaştırmıştı” (Onaran ve Tamer
1990: 15)
Tamer ise kendisinin de ikinci dilden çeviri yaptığını ancak bu çeviri türünün kaynak
olarak kullanılan çevirinin hatalarını devam ettirdiğini belirtip, artık oyun dışında ara
dilden çeviri yapmadığını yaptığı zamanda kaynak dili bilen birilerine çevirisini
okuttuğunu söylemiştir (Onaran ve Tamer 1990:15).
Metis Çeviri adına söyleşiyi gerçekleştiren kişinin sorusu, ara dilden çeviriyi dilsel
yetersizlikle sınırlı olarak ele almaktadır. Bu, kişinin/derginin ara dilden çeviriye
yaklaşımını göstermesi açısından kayda değerdir. Onaran ve Tamer ara dilden çeviriden
kaçınılması konusunda hem fikirler. Ancak ikisi de yaptığı ara dilden çevirileri, diğer
dillerdeki çevirileriyle karşılaştırtma ya da kaynak dili bilen birine okutma yollarını
seçtiklerini belirterek korumaktadır.
Söylem 912
Vaner Alper, derginin 12. sayısında Yasunari Kawabata’nın Yukiguni13
adlı eserinin
İngilizce çevirisini ele almış ve bu İngilizce metin üzerinden Türkçeye aktarılan çeviri
11
Metis Çeviri Dergisi, Sayı:12, 1990 12
Metis Çeviri Dergisi, Sayı:12, 1990
32
metni, kendi çevirisi14
ile karşılaştırmıştır. Alper, çalışmada “dolaylı aktarımın yol
açtığı farklılıklar” ile “İngilizce’nin kaynak dil olarak değil, ara dil olarak etkilerine”
yer vermiştir (Alper 1990:91). Alper, çalışmasında incelemelerini “Kitabın Adı
Üstüne”, “‘Eyalet’ Sözcüklerinin Dikkate Alınmaması Üstüne”, “Japon Kültüründen
Kaynaklanan Bazı Davranışların ve İfadelerin Eksik Yorumlanması Üstüne” ve “Tümce
Yapıları Üstüne” başlıkları altında toplamıştır (Alper 1990:98-99).
Alper, yaptığı inceleme sonucunda elde ettiği verileri beş başlık altında gruplamıştır:
“1. İngilizce çevirideki yanlışlıklardan kaynaklanan farklılıklar”, “2. Türkçe çevirideki
yanlışlıklardan kaynaklanan farklılıklar”, “3. Hem İngilizce hem de Türkçe çevirideki
yanlışlıklardan kaynaklanan farklılıklar”, “4. Japon ve İngiliz Kültüründeki
farklılıkların kayıplara yol açması”, ve “5. İngilizce’nin, birbirine benzeyen Japonca ve
Türkçe tümce yapısına (özne-tümleç-yüklem) uymayan yapılanışı (özne-fiil-tümleç)
nedeniyle ortaya çıkan farklılıklar” (Alper 1990:100). Alper’in elde ettiği sonuçlar
çevirinin dolaylı olmasının erek metinde bazı kayda değer farklılıkların oluşmasına
neden olduğunu göstermektedir.
Alper çalışmasının odağını şöyle özetlemiştir: “Bu çalışma sırasında özellikle dolaylı
aktarımın yol açtığı farklılıklar incelendiğinden, İngilizce’den yapılan Türkçe çeviri
üstünde yanlış avcılığına gidilmemiş, İngilizce’nin kaynak dil olarak değil, ara dil
olarak etkilerine önem verilmiştir” (Alper 1990:91). Ancak, Alper’in incelemesi dilsel
bir karşılaştırmanın sınırlarını aşamamıştır. Açıkça dile getirilmemiş olsa da, temelde
ara dilden çevirinin hataları erek dile de aktarılacağı için ara dilden çeviriden
kaçınılması gerektiğini gösteren bir çalışma olarak değerlendirilebilir.
Söylem 1015
Şiir çevirisi üzerine, Teoman Aktürel, Cevat Çapan ve Özdemir İnce ile bir söyleşi
yapılmıştır. Çevrilecek şiir ya da şairlerin seçimi ve kullanılan çeviri tekniklerine dair
soruların ardından çevirmenlere ikinci dilden çevirinin şiir çevirisindeki yerini
sorgulayan bir soru yöneltilmiştir. Teoman Aktürel ikinci dilden şiir çevirisine karşı
çıkmayıp sadece bu tür bir çeviri yapacaklara bir tavsiyede bulunmaktadır: “İkinci
dilden şiir çevirisinde/dönüştürüsünde özgün şiir elinizin, gözünüzün altındaysa yararı
13
Alper, inceleme için; metnin Edward G. Seidensticker tarafından İngilizceye çevrilen ve Snow Country
ismiyle 1969’da yayımlanan çevirisi ile bu çeviriyi kaynak olarak alıp Nihal Yeğinobalı tarafından
Türkçeye çevrilen ve Karlar Ülkesi adıyla Cem Yayınları’nca yayımlanan eserleri kullanmıştır. 14
Vaner Alper kitabın incelemeye konu olan giriş bölümünü Japonca özgün metinden çevirmiştir. 15
Metis Çeviri Dergisi, Sayı:13, 1990
33
olur” (Aktürel vd. 1990:15). Cevat Çapan ise açıklamasına “[i]nsanın hiçbir koşulda
diyesi geliyor” diyerek başlar ve kendi ara dilden çeviri deneyiminden bahseder
(Aktürel vd. 1990:15). Çapan, kendi çevirilerini en iyi çevirmenlerin çevirilerini kaynak
olarak aldığını ve yaptığı çevirileri kaynak dili bilen birilerine kontrol ettirdiğini belirtir.
Öte yandan aynı soruyu yanıtlayan Özdemir İnce şunları demiştir:
“[ç]evirmen kaynak dili bilmiyorsa, ilk yapacağı iş bu dili bilen bir ortak
bulmaktır kendisine. Bu kişini şair olması gerekmez; önemli olan Türkçe’yi
ve kaynak dili gerçekten bilmesidir. ... Olanağı varsa bu tür işbirliği
yapmamak, hafiflik ve sorumsuzluk sınıfına girer. Ama Murutça, Saravakça,
Eskimoca bilen yoksa... o zaman her şey ‘helâl!’” (Aktürel vd. 1990:15)
Hem Özdemir İnce hem de Cevat Çapan, bu tür bir çeviri yaparken söz konusu dili
bilen kişilerle ortak çalışmanın, çeviriyi kaynak dili bilen kişilere okutmanın faydasının
altını çizmektedirler (Aktürel vd. 1990:15).
Söylem 1116
Suat Karantay, derginin 16. sayısında Tercüme Bürosu döneminde yapılan yazın
çevirilerini ve bu çevirilerde benimsenen normları ele almıştır. Karantay’a göre 19.
yüzyılın ikinci yarısında “çevirmenlerin stratejilerini yönetecek, açık seçik belirlenmiş
çeviri normları yoktu” (Karantay 1991:97). Özetleyecek olursak, dönemin çeviri
özellikleri şunlardır: metinler çevrilirken bazı bölümler atlanıyordu, zaman zaman da
metne eklemeler yapılıyordu, çeviriler tefrika ediliyordu, bazen çevirilerin üzerinde
çeviri olduğu belirtilmiyordu, özellikle Fransızca’dan çeviriler yapılıyordu (Karantay
1991:97). Karantay, ara dilden çeviriyle ilgili sadece şu saptamada bulunmuştur: “Öbür
Avrupa dillerinden yapılan çeviriler için aracı kaynak dil Fransızca’ydı” (Karantay
1991:97).
Yukarıdaki alıntı, Fransızca dışındaki dillerden yapılacak çevirilerde ara dilden
çevirilere yer verildiğini ve ilgili dönemde egemen dilin Fransızca olduğunu
göstermektedir.
16
Metis Çeviri Dergisi, Sayı 16, 1991
34
Söylem 1217
Derginin 18. sayısının söyleşi teması ikinci dilden çevirilerdir ve bu bağlamda
Ahmet Cemal, Ülker İnce ve Tomris Uyar ile söyleşi yapılmıştır. Söyleşi yapılan
çevirmenlerin hepsi daha önce ikinci dilden çeviri yapmış çevirmenlerdir.
Çevirmenlerden, ikinci dilden çeviri deneyimleri ışığında bu konuya nasıl
yaklaştıklarını ve ikinci dilden çeviride etkin olan etmenleri açıklamaları istenmiş.
Ülker İnce, bu soru üzerine kendisi için ikinci dilden çeviri ile birinci dilden çeviri
arasında hiçbir fark olmadığını çünkü ikinci dil metninin kendisi için özgün metin
olduğunu belirtmiştir (Cemal vd. 1992:14). Bu nedenle de, İnce’ye göre birinin
diğerinden daha zor ya da daha kolay olması söz konusu değildir. İnce, çevirinin
doğrudanlığından daha önemli etkenlerin de söz konusu olduğunu şu sözlerle ifade
etmiştir: “[m]etin kendi kendini çevirmediğine göre, araya bir çevirmen girdiğine göre,
çevirmen faktörü çok önemli. O bakımdan tek ölçüt birinci dilden yapılması olmaktan
çıkıyor” (Cemal vd. 1992:14).
Aynı soruyu yanıtlayan Ahmet Cemal ise birkaç yazın metnini ikinci dilden
çevirdiğini ancak yazarın üslubunu bu çevirilerde yakalayıp yansıtmak çok güç olduğu
için yazın çevirisinde ikinci dilden çeviriyi tercih etmediğini belirtmiştir (Cemal vd.
1992:15). Cemal’e göre, ikinci dilden çeviri, “yapılması zorunlu bazı yerlerde”, örneğin
Japonca ve Rusça metinlerin çevirilerinde kabul edilebilir bir durumdur (Cemal vd.
1992:15). Cemal sözlerine şunları da eklemektedir: “[a]ncak edebiyatta bazı dillerin
ikinci dilden çevrilmesine karşı olduğumu dâhi söyleyebilirim—mesela Almanca,
İngilizce, Fransızca, İtalyanca, hatta yavaş yavaş Rusça… Yani ‘yapılsın, ne yapalım’
diyeceğimiz dillerin sayısı azalıyor” (Cemal vd. 1992:15).
Tomris Uyar da, kendisinin de ara dilden çeviriler yapmış olmasına rağmen,
“edebiyat eserleri ikinci dilden çevrilmemeli” diyor (Cemal vd. 1992: 16). Uyar’a göre,
ikinci dilden çeviri yapılacaksa, çevirmen kaynak dili bilmese de özgün metni elinde
bulundurmalı çünkü özgün metinden cümleleri ve kalıpları18
takip edebilir.
Söyleşilen üç çevirmen arasında ara dilden çevirilere en yakın bakan çevirmen, Ülker
İnce’dir. İnce, bir çevirinin başarısının çevirinin doğrudanlığından öte çevirmene bağlı
olduğunu iddia ediyor. Ahmet Cemal ve Tomris Uyar ise konuya daha temkinli
17
Metis Çeviri Dergisi, Sayı: 18, 1992 18
Uyar, ikinci dilden çevrilen metin bir şiirse, şiirin kalıbının, mısraların bitip bitmediğinin ve kafiye
yapısının özgün metinden takip edilebileceğini ifade etmiştir (Uyar 1992:16).
35
yaklaşmakta ve yazın çevirisinde ikinci dilden çeviriden mümkün olduğunca
kaçınılması gerektiğini savunmaktadırlar.
Söylem 1319
Müge Gürsoy ve Turgay Kurultay, Türkiye’de ikinci dilden çeviriler bağlamında
Hilmi Yavuz ile de bir söyleşi gerçekleştirmişlerdir. Yavuz, genel anlamda ikinci dilden
ya da birinci dilden çevirilerle ilgili sorunlar arasında bir fark olmadığını belirtmektedir.
Bu sorunu da Türkiye’de yayınevlerinin kurumsallaşamamış olmasına bağlamakta ve
gerekli kurumsallaşmanın sağlanması durumunda ikinci dilden çeviri sorununun da
ortadan kalkacağını savunmaktadır (Yavuz 1992:23). Yavuz, ikinci dilden çeviriye
başvurulmasının tek nedeninin söz konusu dilden çeviri yapabilecek bir çevirmen ve
çevirmeni denetleyecek kişilerin eksikliği olmadığını belirtmektedir. Yavuz bu konuyla
ilgili olarak şunu söylemiştir: “söyleyeceğim bir varsayım elbette, belki de Batı dillerine
yapılmış olan çevirilerden aktarma yapmanın daha sıhhatli olacağı gibi bir görüş de
olabilir,” diyerek özetlemiştir (Yavuz 1992:24). Yavuz, varsayımını şu örnekle
açıklıyor; “Örneğin ‘Arap yazmış ama ben bunu bir de Batılı gibi okuyayım, bir Alman,
Fransız, İngiliz nasıl okumuş, bir de onun gibi okuyayım,’ gibi, çok dışa vurulmamış,
belki bilinçdışında yapılanmış bir ideolojik tablonun sonucu da olabilir…” (Yavuz
1992:25). Yavuz, ikinci dilden çeviriler söz konusu olduğunda baskın dilin önceleri
Fransızca daha sonra ise İngilizce olduğu görüşündedir (Yavuz 1992: 25).
Yavuz, çeviri tarihimizde ikinci dilden çevirilerin önemli bir yere sahip olduğunu;
ancak Avrupa dilleri söz konusu olduğunda giderek daha az ikinci dilden çeviriye
başvurulduğunu belirtmektedir (Yavuz 1992:27). Metis Çeviri adına söyleşiyi
gerçekleştirenlerin “[s]alt çeviri açısından baktığımız zaman ikinci dilden çevirinin
yapılmaması gerektiğini rahatlıkla söyleyebiliyoruz ama kültür/çeviri/çevirmen/yayım
koşulları açısından bakıldığında ikinci dilden çeviri bir gerçeklik olarak karşımıza
çık[ması]” sorusunu yorumlayan Yavuz, bu konuda genel bir yaklaşıma
varılamayacağını belirtmiştir (Yavuz 1992:28).
Söylem 1420
Işın Bengi, daha sonra yayımladığı Çeviribilim Terimleri Sözlüğü21
adlı kitabının
temelini oluşturan bu çalışmasında çeviribilim alanında kullanılan terimleri taramış ve
19
Metis Çeviri Dergisi, Sayı: 18, 1992 20
Metis Çeviri Dergisi, Sayı:20-21, 1992
36
bu terimleri İngilizce karşılıklarını da belirleyip, açıklamıştır. Bu bağlamda, terim
seçiminin açıklandığı bölümde, “ara dil” ve “ikinci dil” terimlerine de değinen Bengi-
Öner, terimleri sırasıyla “mediating language” ve “second language” terimlerinin
karşılığı olarak kullanmıştır (Bengi 1992:184).
Söylem 1522
Gülperi Sert, bu yazıda yazın çevirisi ve ara dilden çeviri üzerine görüşlerini
derlemiştir. Sert, Tanzimat’ın ilanından başlayarak, Batı edebiyatından önce Fransızca
eserlerin doğrudan, daha sonra ise İngilizce, Almanca ve Rusça eserlerin ara dilden
aktarıldığını ileri sürmektedir. Sert’e göre, bu çevirilerde ara dil olarak Fransızca
kullanılmıştır. Sert, dönemin koşulları dikkate alındığında, o dönemlerde ara dilden
çevirinin kabul edilebilir olduğunu ancak artık “çevirmeni ikinci dilden çeviriye iten
koşullar[ın]” kalktığını belirtmektedir (Sert 1999: 11). Sert ara dilden edebiyat çevirisi
ile ilgili düşüncesini şöyle dile getirir: “Çeviri yapan ve çeviri alanıyla uğraşan herkesin
bildiği ve hemfikir olduğu bir şey vardır, bu da edebiyat çevirisinin sadece özgün dilden
yapılmasının şart ve doğru olduğudur” (Sert 1999:11).
Söylem 1623
Ç.N. Dergisi’nin ilk sayısında “Çeviri Şiir Üzerine” başlığının altında Erdoğan
Alkan, Alova, Ataol Behramoğlu, Eray Canberk, Cevat Çapan, Talat S. Halman, Sait
Maden ve Güven Turan’a şiir çevirisi üzerine sorular yönlendirilmiştir. Sorulan
sorulardan biri de ara dilden şiir çevirisiyle ilgilidir: “İkinci dilde yapılan şiir çevirileri
konusunda ne düşünüyorsunuz? Bu tür çevirilerdeki çeviri yöntemi açısından bir
farklılık söz konusu mu?”
Görüşülenlerden sadece Sait Maden ve Güven Turan, ara dilden çeviriye tamamen
karşı çıkmış, diğer görüşmeciler ise açık bir kapı bırakmışlardır. Maden, farklı
dillerdeki şiirlerin kendisine yeni kapılar açtığını ve ilk zamanlar karşılaştığı Edgar
Allan Poe, Federico Garcia Lorca, VladimirMayakovski, Pablo Neruda gibi şairleri
Fransızca çevirilerinden çevirdiğini ancak kısa bir süre sonra “ikinci dil aracılığıyla
yapılan çevirilerin yanlışlığını, eksikliğini sorumsuzluğunu” fark edince bu dilleri
öğrenmeye karar verdiğini belirtmiş (Alkan vd. 2007:87). Maden, “[b]ir şiirin iç ve dış
yapısının inceliklerine ancak onun anadilindeki varlığıyla yaklaşılabi[leceğini]” ileri
21
Bakınız Bengi-Öner 2001 22
Tömer Çeviri Dergisi, Sayı:20, 1999 23
Ç.N. Dergisi, Sayı:1, 2007
37
sürmüş (Maden 2007:87). Güven Turan ise “İkinci dilden çeviri, hele şiir çevirisi beni
ürkütüyor” diyerek sözlerine başlamış ama Cevat Çapan’ın Seferi çevirileri durumunda
oluğu gibi başarılı olduğu durumlarından varlığından bahsetmiştir (Alkan vd. 2007:89)
Ara dilden çeviriye daha ılımlı yaklaşan çevirmenlerin görüşlerini iki gruba
ayırabiliriz. İlk grupta, Erdoğan Alkan, Eray Canberk ve Cevat Çapan yer alıyor. Bu
grupta yer alanlar, ara dilden çevirinin ancak zorunluluk durumlarında yapılması
gerektiğini savunup, bu durumlar için önerilerde bulunmuşlardır. Az bilinen dillerden
çeviri yapılması durumunda böyle bir zorunluluk ortaya çıktığını belirten Alkan
“[ç]evirmen mecbur kalmadıkça ikinci dilden çeviri yapmamalı. İkinci dilden çeviri
yaptığında ise şiirin ya da şiirlerin aslını/asıllarını incelemeli, uyak ve iç uyakları,
biçimi araştırmalı” demektedir (Alkan vd. 2007:76). Alkan gibi ara dilden çeviriyi bir
zorunluluk olarak değerlendiren Canberk “[ç]eviri kaynak dilden değil de başka bir
yabancı dildeki çeviriden yapılacaksa burada baş vurulacak çevirileri çeşitlendirmek
gerekir diye düşünüyorum. Söz gelişi Çince’den doğrudan doğruya Türkçe’ye çevirinin
yapılamadığı bir durumda söz konusu metnin İngilizce ya da Fransızca çevirilerini
karşılaştırarak çeviri yapılması yöntemine baş vurulmalı” diyerek bir yöntem önerisinde
bulunmuştur (Alkan vd. 2007:80). Ara dilden çeviri kesinlikle yapılmamalı diyenlere
büyük ölçüde hak verdiğini söyleyen Çapan “çevrilecek şiirin aslını biçimiyle, anlam
özellikleriyle ve sesiyle size aktaracak bir yardımcınız ya da yardım edecek araçlarınız
varsa, böyle tehlikeli bir işi göze alabilirsiniz” diyerek kendi yöntem önerisini
sunmuştur (Alkan vd. 2007:82).
Son grupta ise, ara dilden çeviriye karşı çıkmayan Alova, Ataol Behramoğlu ve Talat
S. Halman yer almaktadır. Alova sözlerine “Neden yapılmasın?” diyerek başlamış ve
ara dilden yapılıp başarılı olmuş şiir örneklerini sıralamıştır. Konuya sadece şiir çevirisi
olarak yaklaşmayan Alova şöyle bir ayrım yapar:
“Kimi şairler için bu, özellikle geçerlidir. Öte yandan, kimi şairleri bir
başka dile çevirmek çok zordur. Kavafis, Nâzım gibi içeriği baskın şairleri
çevirmek daha kolaydır ikinci dilden. Ama Ece Ayhan gibi özellikle
söyleyişe önem veren şairleri çevirmek, hele ikinci dilden çevirmek çok
zordur, belki de olanaksızdır.” (Alkan vd. 2007:77)
38
Kendisinin de ara dilden şiir çevirileri yaptığını, hatta bazı şairlerin Türkçede
kendisinin bu yolla yaptığı çevirilerle tanındığını belirten Behramoğlu konuyla ilgili
düşüncelerini şöyle dile getirmiştir:
“Şairin ruhunu, dünyasını anlamış ve bu dünyaya yakınlık duymuşsanız
ve elinizdeki çeviriler sağlam metinlerse, mümkün olduğunca asıllarıyla da
(uyaklar, ses benzeşimleri, kıta ve dize düzenleri vb. bakımından)
karşılaştırarak yapılacak ikinci dilden çeviriler, o dili bilip de şiirden
anlamayan ya da çevirdiği şaire yakınlık duymayan ya da yeteneksiz birinin
yapacağı özgün dilden çevirilere yeğdir.” (Alkan vd. 2007:79)
Talat S. Halman, doğrudan çevirinin ideal olan olduğunu ancak asıl önemli olanın
çevirinin yeni bir şiir olarak başarısı olduğunu ifade etmiştir: “1930lu yıllardan 1960lı
yıllara kadar Fransızca ve İngilizceden dilimize en başarılı şiir çevirilerini bu iki
yabancı dili az bilen ya da hiç bilmeyen şairlerimiz yaptı. Bu çevirilerin kimisi ikinci
dilden ya da çevirilerin yeni harmanlarından gerçekleştirildi. Buna karşılık, Almancayı,
İngilizceyi, Fransızcayı v.b. fevkâlade iyi bilen birçok kimsenin çevirileri başarılı
olamadı.” (Alkan vd. 2007:85)
Söylem 1724
Gonca Gözmen, şiir çevirisi ile ilgili Mehmet H. Doğan ile bir söyleşi
gerçekleştirmiş. Söyleşinin odağında Doğan’ın İngilizceden çevirdiği Rusça bir şiir var.
Gözmen’in yönelttiği soru kendi yaklaşımını da göstermesi açısından dikkate değerdir:
“İkinci dilden çeviri konusunda ne düşündüğünüz de merak ediyorum.
Belki, bilimsel, felsefi ve sanat kuramıyla ilgili yapıtlarda ikinci dilden
çeviriye hoşgörüyle bakılabilir. Ancak, yazın yapıtlarında, özellikle şiirde,
yazarın/şairin biçeminde, dil ustalığı ve sesinden daha fazla uzaklaşmaya
yol açmaz mı ikinci dilden çeviri? Şiir çevirisinde, örneğin, ilk çevirmenin
seçeceği herhangi bir sözcük, özgün metindeki ilgili sözcüğün
anlamsal/duygusal çağrışımları ve sessel özellikleri yönünden kayıplar
taşıyorsa; ikinci çevirmende, bu kayıp ve uzaklaşmalar bir kat daha artmaz
mı? Bu bağlamda, Voznesenski’yi çevirirken, Fransızca’ya yapılmış
24
Ç.N. Dergisi, Sayı:5, 2007
39
olanlardan ve Auden’in İngilizce çevirilerinden yararlandınız mı?” (Doğan
2007:86).
Gözmen’in sorusu kendi bakış açısını yansıtmaktadır. Yukarıdaki alıntı da gösteriyor ki,
Gözmen edebiyat eserlerinde ara dilden çeviriye karşı temkinlidir, ancak kuramsal
yazılarda ara dilden çevirinin yapılabileceğini düşünmektedir. Bu soru üzerine önce
hangi yazarları hangi dilden (İngilizce-Fransızca) çevirdiğini belirtmiş ve ara dilden
çeviri konusundaki görüşünü dile getirmiş:
“Şiir dışında, bilim, felsefe, sanat kuramı üzerine yapıtlar gibi yazınsal
yapıtların da (öykü, roman, deneme vb.) ikinci dilden yapılmasında
herhangi bir sakınca görmüyorum. Özellikle, İngilizce’ye başarıyla
çevrilmiş yapıtlarda. Örneğin, Ay ve Şenlik Ateşleri kitabının çevirisi,
‘Türkçe’de İtalyan Edebiyatı’ üzerine uzun bir yazıda –şimdi nerede
olduğunu, kimin yazdığını anımsamıyorum, yazık ki- ‘İngilizce çeviriden
yapılmış olmasına karşın’ başarılı olduğu söyleniyordu. ... İngilizce
çevirmenin başarısından yararlanmışım demek ki!
Şiirdeyse, kimi şairlerin hiç çevrilemeyeceğini, kimi şairlerin ancak
şairler tarafından çevrilebileceğini, kimi şairlerinse şiirden anlayan herkes
tarafından çevrilebileceğini sanıyorum.” (Doğan: 2007:86,87).
Gözmen’in aksine, Doğan’ın çevirinin doğrudanlığı konusunda bir kaygısı yoktur.
Söylem 1825
Gonca Gözmen, edebiyat eserlerinin ara dilden çevrilmesine sıcak bakılmadığını
belirtip, Rekin Teksoy’a filmlerin ya da dizilerin diyaloglarının ara dilden çevrilmesi
hakkında ne düşündüğü sormuştur. Rekin Teksoy bu soruyu “ikinci dilden yapılan alt
yazı ya da diyalog çevirisi de sağlıksız bir uygulama” diyerek cevaplamıştır (Teksoy
2007:80). Teksoy’un “diyalog çevirisi de” demiş olması, kendisinin de ara dilden
edebiyat çevirisi konusunda Gözmen’le aynı fikirde olduğunu göstermektedir.
Söylem 1926
Özdemir Nutku, kendisine yöneltilen ara dilden çeviride oluşan kayıplar
konusundaki düşüncesi sorusu üzerine kayıplar sorununa odaklanarak şunları demiştir:
25
Ç.N. Dergisi, Sayı:6, 2007 26
Ç.N. Dergisi, Sayı:9, 2009
40
“Bence bu doğru değil. Çünkü oyun, örneğin, Rusçadan İngilizceye çevrilirken
uyarlamalar olmuştur. Bu nedenle de bir takım kayıplar oluyor. Siz de kendi dilinize
oyunu aktarırken bir takım transpozisyonlar yaptığınızda kayıplar büyüyor. Bence
çevirmenler bildikleri dilden çeviri yapmalı.” (Nutku 2009:55-56)
Söylem 2027
Gonca Gözmen’in ara dilden çevirilerle ilgili sorusu üzerine, Üster ara dilden
çeviriler yaptığını ancak bunun genellikle söz konusu dilleri iyi bilen ve edebiyat
çevirisinde yetkin kişilerin bulunamaması nedeniyle gerçekleştiğini ileri sürmüştür
(Üster 2010:48). Bunun üzerine Gözmen şunu sorar: “Tomris Uyar ‘kesinlikle edebiyat
metni ikinci dilden çevrilmemelidir,’ derken; Ülker İnce, Calvino gibi üslupçu
yazarların özgün dillerinden çevrilmesi gerektiğini, ancak Mauel Puig gibi yazarların
ikinci dilden çeviriyle çok şey yitirmeyeceklerine inandığını söyler. Siz ne dersiniz?”
(Üster 2010:49). Üster, Tomris Uyar’a katıldığını ancak bu konuya daha esnek
yaklaşılması gerektiğini düşündüğünü dile getirir. Üster’e göre, Uyar da ara dilden
çeviriler yapmıştır çünkü “Çince, Japonca, Portekizce gibi dillerden nitelikli edebiyat
çevirisi yapacak düzeyde insanlar” yoktur (Üster 2010:48-49).
Söylem 2128
Hanife Çayak’ın, “Lehçeden şiirler çevirdiniz. Lehçe biliyor musunuz, yoksa bu
şiirleri bilen biriyle birlikte mi çevirdiniz?” sorusunu, Gleb Şulpyakov “Wislawa
Szymborska’nın şiirlerin çevirmiştim Lehçeden, tabii Lehçe bilen biriyle birlikte”
diyerek cevaplamıştır (Şulpyakov 2010:53). Bu kısa cevap, Şulpyakov’un ara dilden
çevirinin, kaynak dili bilen biriyle çalışarak yapılabileceği kanısında olduğunu
göstermektedir.
Söylem 2229
Gonca Gözmen, İlknur Özdemir’e şu soruyu yönlendirmiştir: “...Eco gibi yazarlardan
çevirileriniz var ki sanırım bunları ikinci dilden yaptınız. İkinci dilden çeviriyle ilgili
düşünceleriniz nedir? Hangi dillerde, nitelikli yazınsal çeviriler yapabilecek
profesyonel/usta çevirmen yokluğu ya da azlığı var?” (Özdemir 2011:41).
Özdemir soruyu cevaplarken, ilk çeviride yaşanan kayıpların ikinci çeviride de
devam edeceğinden bahsedip, kendisinin kaynak olarak birden fazla çeviriyi
27
Ç.N. Dergisi, Sayı:10, 2010 28
Ç.N. Dergisi, Sayı: 10, 2010 29
Ç.N. Dergisi, Sayı:14, 2011
41
kullandığını anlatmıştır: “metni Almancadan çeviriyorsam İngilizcesine ya da
Fransızcasına da mutlaka bakarım. Her iki çevirmenin yorumlarını dikkate alırım”
(Özdemir 2011:41).
Gözmen’in ara dilden yapılan çevirilerin özgün dillerinden mi denetlendiği sorusu
üzerine ise İlknur, bu dilleri bilen çevirmen bulunamıyorken editör bulunmasının
mümkün olmadığının altını çizip, “[b]u gibi durumlarda genellikle çeviriyi ikinci bir
dildeki çevirisiyle karşılaştırmak durumunda” kaldıklarını söylemiştir (Özdemir 2011:
44).
Söylem 2330
Gözmen, Güven Turan’a “Çek şairi Miroslav Holub’dan, -sanırım ikinci dilden
çevirdiğiniz- bir kitap yayımladınız. Bu konuda yabancı çevirmene güvendiniz mi,
yoksa... bildiğiniz başka bir dile/dillere, Türkçeye yapılmış çevirilerine, onlardaki
yorumlama ve çözümlemelere; biçimsel ögeleri yönünden, izlenim edinmek amacıyla
özgün metinlere de baktınız mı? İkinci dilden yapılan çevirilerle ilgili görüşünüz
nedir?” sormuştur (Turan 2011:30).
Bunun üzerine Turan konuyu şöyle açıklamıştır: “İkinci dilden şiir çevirmeyi pek
tutmam. Biraz tavşanın suyunun suyu çıkar ama bu çevirilerin bir şansı vardı. Onları
Holub’la tanışıktan sonra çevirdim. Elimdeki İngilizce çevirileri biliyordu. Onlarla ilgili
uyarıyordu beni. Takıldığım her yeri onunla yazışarak çevirdim o şiirleri” (Turan
2011:30).
Söylem 2431
Gözmen’in Hollandalı bir yazar olan Cees Nooteborom’u “ikinci dilden mi
çevirdiniz? İkinci dilden çevirilerle ilgili tutumunuz nedir?” sorusunu Tevfik
Turan şöyle cevaplamıştır: “Evet, İşte bu Hikâye’yi ben çevirdim, Almanca
çevirisinden çevirdim; sonra yayınevi bir hata yapıp üçüncü sayfaya kitabın
‘Almanca aslından çevireni’ olduğumu yazdı maalesef. Gerekçe, bu dilden
Türkçe’ye çeviri yapan kimsenin bulunamamasıydı. Bu durumda ikinci dilden
çeviriye karşı değilim. Yoksa dünya edebiyatının kaç dilinden çeviri yapılabilirdi
ki?” (Turan 2012:42).
30
Ç.N. Dergisi, Sayı:15, 2011 31
Ç.N. Dergisi, 2012, Sayı: 16, Sayfa: 37-46, Söyleşen: Gonca Gözmen, Söyleşilen: Tevfik Turan
42
2.2. SÖYLEMLER ÜZERİNE ÇÖZÜMLEMELER
Çalışma kapsamında incelenen dergilerde ara dilden çeviriye değinen metinler
(söyleşi/inceleme/eleştiri) bir önceki bölümde betimlenmiştir. Bu aşamada ise, bir
sonraki bölümde yapılacak olan bütünce analizine ışık tutması amacıyla incelenen çeviri
dergilerindeki söylemlerden elde edilen verilere yer verilecektir.
Tablo 2.1. İncelenen dergiler ve yer alan söylemlere dair sayısal veriler
Derginin Adı Yayımlanan Toplam Dergi
Sayısı / İncelenen Toplam
Dergi Sayısı
Ara Dilden Çeviriye
Değinen Metin Sayısı
Çeviri (1979) 1 /1 -
MEB (1979) 1 / 1 -
Bağlam (1979-1981) 3 / 3 -
Yazko Çeviri (1981-1984) 18 / 18 -
Dün ve Bugün Çeviri
(1985)
2 / 2 -
Çeviri (1987-1988) 2 / 2 -
Metis Çeviri (1988- 1992) 21 / 21 14
Tömer Çeviri (1994-2000) 23 / 20 1
Ç.N. (2007-2013) 17 / 17 9
Ara dilden çeviriye değinen çalışmalara, incelenen dergilerden sadece üçünde
rastlanmıştır ve bu dergiler 1988 ve sonrasında basılan Metis, Tömer ve Ç.N.
dergileridir. Ara dilden çeviri üzerine söylem içermeyen dergilerin bazıları, örneğin
Çeviri (1987-1988), sadece çeviri metinler yayımlamış, çeviri üzerine
yazılara/söyleşilere yer vermemiştir. Ancak, Yazko Çeviri ile Dün ve Bugün Çeviri
dergileri çeviri üzerine yazılara yer vermesine rağmen ara dilden çeviri konusuna
değinmemişlerdir.
Ara dilden çeviriye değinmeyen dergilerde, çeviriye dair sorunlara yer verilmiştir.
Örneğin, şiir çevirisinin zorlukları, öykü veya roman çevirisinde karşılaşılan sorunlar
gibi konular tartışılmıştır. Ara dilden çevirinin bu dergilerde yer almaması iki farklı
gerekçeyle açıklanabilir. Birincisi, birçok dilden çeviri yapabilecek yetişmiş çevirmen
43
olmadığı için ara dilden çeviri çok yaygındır ve bu nedenle de bir sorun yaratmak yerine
sorun çözdüğü düşünülüyordur. Örneğin, Sırpçadan çeviri yapacak kimsenin
bulunamadığı bir durumda, söz konusu metnin İngilizceden çevrilmesi sorun yaratmak
yerine, sorun çözmek olarak değerlendirilebilir. İkincisi, ara dilden çeviri zaten çok
nadir rastlanan bir eylemdir ve bu nedenle de konuşulmaya değer görülmüyordur.
Gerçek durumun, bu iki seçenekten hangisine daha yakın olduğunu bir sonraki bölümde
yapılacak olan analizin sonuçları gösterecektir.
Söylemlere bakıldığında ilk dikkat çeken şey, ara dilden çeviriye karşı çıkan
çevirmenlerin de ara dilden çeviri yapmış olduklarını belirtmeleridir (Sait Maden,
Tomris Uyar, Nermin Menemencioğlu, Ahmet Cemal vb.). Ara dilden çeviriye karşı
çıkan ya da bu çeviri türünü destekleyen tüm çevirmenlerin ortak görüşü ara dilden
çevirinin bir zorunluluk hali olmasıdır. Ancak zorunluluğun sınırları çevirmenden
çevirmene değişebilmektedir. Örneğin bazı çevirmenler, sadece Çince gibi gerçekten
Türkiye’de az kişinin bildiği ya da kimsenin bilmediği dillerden çeviriyi zorunluluk
olarak değerlendirmektedir. Ancak, bazı çevirmenler de Rusçadan şiir çevirisi
yapabilecek tercihen şair ya da şiirden çok iyi anlayan biri yoksa sadece dili bilmenin
yeterli gelmeyeceğini ve bir zorunluluk hali oluşacağını savunmaktadırlar.
Ara dilden çeviriye karşı çıkan çevirmenlerin temel argümanı, araya farklı
diller/metinler/çevirmenler girince kaynak metinden/yazardan uzaklaşılacağı ve ara
dildeki metinde yapılmış hataların ya da yaşanan kayıpların ikinci çeviride de devam
edeceği yönündedir. Öte yandan çevirmenlerin çoğu, ara dilden çeviriye karşı da
olsalar, bir yazarın/kültürün hiç tanınmasından, ara dilden çeviri yoluyla ve hatta bu
nedenle oluşan hata ve kayıplarla tanınmasının tercih edileceğini savunmuşlardır. Aksi
halde bazı kültürlerin değerlerinden yoksun kalınacağını düşünmektedirler. Hatta Tevfik
Turan bu durumu şu sözlerle özetlemiştir: “Yoksa dünya edebiyatının kaç dilinden
çeviri yapılabilirdi ki?” (Turan 2012:42).
Ülker İnce, Ataol Behramoğlu ve Talat S. Halman gibi bir kaç kişi dışındaki tüm
çevirmenler ara dilden çeviri yaptıklarını bildirdikten sonra kendi deneyimlerini
gerekçelendirme çabasına girmişlerdir. Oysaki İnce Behramoğlu ve Halman, ara dilden
çeviri yapmanın yanlış bir yanının olmadığını, ara dilden çeviri ile doğrudan çeviri
arasında fark bulunmadığını, önemli olanın çevirmenin başarısı olduğunu
savunmuşlardır.
44
Öte yandan Özdemir İnce, Cevat Çapan, Ahmet Cemal, Pınar Kür ve Tomris Uyar
gibi çevirmenler yazın eserlerinde ara dilden çeviriye karşı olduklarını ancak
kendilerinin de ara dilden çeviri yaptıklarını beyan etmişler ve ara dilden çevirin kabul
edilebilir olması için kendi yöntemlerini anlatmışlardır. Örneğin; Cevat Çapan ve Ülkü
Tamer, ara dilden çeviri yaparken özgün dili bilen kişilerle ortak çalışılması gerektiğini
belirtmişlerdir. Erdoğan Alkan ve Teoman Aktürel ise, kaynak dizgedeki metnin,
özellikle de şiir ise, incelenmesinin dili bilmeyen birine bile biçemsel özellikleri takip
etmek açısından yardımcı olacağını savunmuşlardır. İlknur Özdemir ise, aynı metnin
birden fazla (dildeki) çevirisini kullanarak yapılacak ara dilden çevirinin daha sağlıklı
olacağını savunmuştur. Bu yolla, çeviriler karşılaştırılabileceğini ve olası hataların
önlenebileceğini düşünmektedir.
Kayda değer bir diğer nokta ise, Hilmi Yavuz ile ara dilden çeviri üzerine yapılan
söyleşide ortaya çıkmıştır. Yavuz, ara dilden çevirinin yaygınlığını yayınevlerinin
kurumsallaşamamasına bağlamıştır. Bu yorumu önemli kılan ise Yavuz dışında
kimsenin ara dilden çeviri bağlamında yayınevlerinin tutumuna değinmemiş olmasıdır.
Oysaki çeviri sürecinde bir eserin hangi dilden ve kim tarafından çevrileceğine karar
verenin/verenlerin salt çevirmenler olmadığı aşikârdır. Ara dilden çeviri bağlamında
dilsel yetersizlikler konuşulurken yayınevlerinden de bahsetmek gerekmektedir çünkü
söz konusu dilsel yetersizlik editörleri de kapsamaktadır. Başka bir deyişle, Çince,
Japonca, Sırpça gibi dillerden çeviri yapılamıyor olmasının tek nedeni bu dilleri bilen
çevirmen eksikliği değildir. Aynı durumda yapılan çeviriyi kontrol edecek ve çevirinin
redaksiyonunu yapacak editörlerin de bu dilleri biliyor olması beklenmektedir. Bu
bağlamda yayınevlerinin de yetersizliğinden bahsedebiliriz. Yayınevleriyle ilgili bir
diğer sıkıntı da az bilinen dillerden çeviri yaptırmanın ve söz konusu çeviri eserin
editörlüğünün yapılmasının maliyetleri olabilir. Ancak, ara dilden çeviri ve çeviri
maliyeti konularına da kimse değinmemiştir. Yavuz’un dikkat çektiği bir başka konu
ise, metinlerin batı dillerinden çevrildiğinde daha sağlıklı sonuçların alınabileceğine
dair bir ön kabulün varlığı yönündedir. Bu konuyla ilgili kesin bir yargıda bulunmamış
olsa da, bu iddia dikkat çekicidir.
Ara dilden çeviriye başvurulma nedeniyle ilgili genel kabul, çeşitli dillerde yetişmiş
çevirmen eksikliğidir. Bu konuda anılan diller şöyledir: Çince, Arapça, Japonca,
Portekizce ve zaman zaman da Rusça. Ahmet Cemal, Almanca, İngilizce, İtalyanca,
45
hatta Rusçadan ara dilden çeviriye gerek olmadığını belirtmiş ve bu dillerden ara dilden
çeviri yapılmasına karşı olduğunu bildirmiştir. Cemal’in bu sözleri, sıraladığı dillerle
ilgili söz konusu dönemde bir eksiklik olmadığına işaret etmesi açısından kayda
değerdir.
Hangi dil(ler)in ara dil olarak kullanıldığı açıkça tartışılan bir konu değildir. Ancak,
söylem üreten çevirmenlerin hepsi ara dilden çeviriyi deneyimlemiştir ve onların
kullandığı ara diller durumu örneklemek için kullanılabilir. Bu durumda, ara dil olarak
karşımıza İngilizce, Fransızca ve Almancanın çıktığını söyleyebiliriz.
Çevrilecek metnin türü, çeviri süreci boyunca alınacak kararlar, başka bir deyişle
uygulanacak çeviri stratejisiyle doğrudan ilintilidir. Bu nedenle de, ara dilden çeviri söz
konusu olduğunda, metin türü de tartışmalar arasında yerini almaktadır, hatta en çok
konuşulan konudur. Ara dilden çeviri üzerine söylem üreten çevirmenlerin çoğu şiir
çevirisi bağlamında konuşmuştur. Bu nedenle, de bir kaç örneğin dışında konu şiir
çevirisi üzerinden tartışılmıştır. Öncelikle tekil örneklerden bahsedecek olursak, Nermin
Uygur, öykü ve roman çevirisinde ara dilden çeviriye karşı çıkmaktadır. Gerekçesi ise,
yazarın biçemini takip etmenin zor olacağı ve yapılan hataların ya da yaşanan kayıpların
tespit edilemeyecek olmasıdır. Özdemir Nutku ise, oyun çevirilerinde ara dilden
çeviriye karşı çıkmaktadır. Nutku’ya göre oyun çevirisi çeşitli uyarlamalar içerebilir. Bu
nedenle de, metni ilk çeviren çevirmen kendi kültürüne uygun uyarlamalar yaptıysa,
ikinci çevirmenin, metni uyarlamaları içeren çeviri üzerinden değerlendirmeden başka
çaresi yoktur. Ara dilden çeviren çevirmen de bir takım uyarlamalar yapma yoluna
giderse, bu kez de kaynak metinden çok uzaklaşılmış olur. Gonca Gözmen ise,
bilimsel/felsefi yapıtlarda ara dilden çeviri yapılabileceğine işaret etmektedir. Ancak
edebi metinlerin çevirisinde ara dilden çeviriden kaçınılması gerektiğini ima etmektedir.
Şiir çevirisi söz konusu olduğunda ise, çevirmenlerin çoğu ara dilden çevirinin daha
kabul edilebilir olduğunu savunmaktadır. Örneğin; Nermi Uygur, şiir çevirisi söz
konusu olduğunda ara dilden çevirinin şiirin havasına, sesine yaklaşmak için yardımcı
olabileceğini öne sürmektedir. Teoman Aktürel ise ara dilden şiir çevirisi yaparken
özgün şiirin çevirmenin elinde bulunmasının faydalı olacağını belirtmektedir. Burada
bahsi geçen fayda özgün şiirin yapısını, düzenini görüp, bunu çeviriye yansıtma
adınadır. Cevat Çapan ve Talat S. Halman ise, söz konusu dili bilen biriyle birlikte
çalışıldığı sürece ara dilden şiir çevirisi yapılabileceğini savunmuşlardır.
46
Ara dilden çevirinin görünürlüğü adına hiçbir konuya değinilmemiş olması da dikkat
çekicidir. Özellikle belirtilmediği sürece, okurun hangi metnin doğrudan hangisinin ara
dilden çevrildiğini takip etmesi zordur. Bu nedenle de, metnin doğrudanlığına dair
bilginin saklanmak istemesi durumunda bu bilgi metinde yer almaz. Bu konuya
doğrudan olmasa da değinen tek çevirmen Tevfik Turan’dır. Turan, ara dilden çevirdiği
bir eserden bahsederken “Almanca çevirisinden çevirdim; sonra yayınevi bir hata yapıp
üçüncü sayfaya kitabın ‘Almanca aslından çevireni’ olduğumu yazdı maalesef” demiştir
(Turan 2012:42). Bu durum, her ne kadar çevirmenler tarafından değinilmemiş olsa da,
yayınevleri ya da okurlar için bir çevirinin “aslından” yapılmasının bir ölçüt olduğuna
işaret etmektedir.
İkinci bölümün başında da belirttiğimiz gibi, ara dilden çeviri üzerine söylem
çözümlemesi bu çalışmanın odak noktası değildir. Ancak, belirli bir dönemde Türkçe
çeviri dergilerinde yayımlanan çevirilerde ara dilden çeviri eylemlerinin incelendiği bir
çalışmada kısaca da olsa bu dergilerdeki ara dilden çeviri söylemine yer vermenin
faydalı olacağı düşüncesiyle bu bölümde böyle bir değerlendirmeye yer verilmiştir.
47
BÖLÜM 3. BÜTÜNCENİN BETİMLEYİCİ ANALİZİ
Bu bölümde, çevirinin doğrudanlığına dair benimsenen çeviri normu, 1979-2013
yılları arasında yayımlanan Türkçe çeviri dergileri üzerinden incelenecektir. İnceleme
kapsamına giren çeviri dergileri şunlardır: Çeviri (1979 / 1 sayı), MEB (1979 / 1 sayı),
Bağlam (1979-1981 / 3 sayı), Yazko Çeviri (1981-1984 / 18 sayı), Dün ve Bugün Çeviri
(1985 / 2 sayı), Çeviri (1987 / 2 sayı), Metis Çeviri (1987-1992 / 21 sayı), Tömer Çeviri
(1994-2000 / 23 sayı) ve Ç.N. (2007-2013 / 17 sayı). Daha önce de belirtildiği gibi elde
edilen verilerin analizini mümkün kılmak için inceleme dönemi tarihsel olarak üç
bölüme ayrılmıştır: 1979-1989, 1990-1999, 2000-2013. Her bir dönem için, genel
değerlendirmelerin yanı sıra, çevirinin doğrudanlığı üzerinde kaynak dizge ve metin
türünün etkisi olup olmadığını da görmek için bunlar ayrı başlıklar altında
incelenecektir. Bunun yanı sıra, kullanılan ara dilin kaynak dizgeye ya da metin türüne
göre değişip değişmediğini görmek için de bu yönde bir inceleme yapılacaktır.
3.1. 1979-1989 YILLARI ARASI DÖNEM
1979-1989 yılları arasına denk gelen çeviri dergileri şunlardır: Çeviri, MEB, Bağlam,
Yazko Çeviri, Dün ve Bugün Çeviri, Çeviri, Metis Çeviri (ilk 9 sayı). Bu dönemde,
çeviri dergilerinde toplam 1035 çeviri yayımlanmıştır. Bunların 694’ü doğrudan çeviri,
110’u ara dilden çeviridir ve 232’sinin doğrudanlığına dair yeterli veri
bulunmamaktadır. Ara dilden çevirilerin toplam çeviriler içerisindeki yüzdesi 11,
doğrudan çevirilerin yüzdesi 67, belirsiz çevirilerin yüzdesi ise 22’dir. Aşağıdaki grafik,
çevirilerin yıllara göre dağılımını göstermektedir. 1980’de sadece Bağlam Dergisi’nin
bir sayısı yayımlanmıştır ve bu sayıda da sadece bir tane çeviriye yer verilmiştir.
Aşağıdaki grafikte o çevirinin de doğrudan çeviri olduğu görünmektedir. 1986’da ise
hiç çeviri dergisi yayımlanmamıştır. Bu nedenle, aşağıdaki grafikte bu yıl için tüm
değerler ‘0’ görülmektedir.
48
Şekil 3. 1. 1979-1989 Yılları Arasında Çeviri Dergilerinde Yayımlanan Çevirilerin Sayısal Dağılımı
Şekil 3.1’de 1979 ve 1981 yıllarında doğrudanlığı konusunda kesin bilgi bulunmayan
çevirilerin ara dilden ve doğrudan çevirilere oranla daha fazla olduğu görülmektedir.
Yüzdesel olarak bakmamız gerekirse belirsiz çevirilerin yıllara göre yüzdeleri şöyledir:
1979’da %61, 1981’de %95, 1982’de %16, 1983’de %5, 1985’de %6, 1987’de %5,88,
1988’de %1,45 ve 1989’da %1,66. 1982 yılında ise “belirsiz” olarak
adlandırabileceğimiz bu grubun sayısında düşüş gözlemlenmektedir.
Dergi özelinde bakıldığında bu düşüşün Yazko Çeviri dergisinin 4.sayısına denk
geldiği görülmektedir. 1982’ye kadar Çeviri, MEB, Bağlam dergilerinde ve Yazko
Çeviri dergisinin ilk üç sayısında çevirmenler çoğunlukla “Çev., Türkçesi:…….. /
Çeviren:………..” ifadeleriyle bildiriliyorken, 4. sayıdan itibaren “(İngilizceden)
Çeviren: ……” şeklinde çevirinin hangi dil üzerinden yapıldığını belirten ifadeler
kullanılmaya başlanmıştır.
Çevirmenin nasıl sunulduğu çevirinin hangi dil üzerinden yapıldığını göstermesi
açısından önemlidir. İlk ifadede ayrıca belirtilmediği sürece çevirinin hangi dilden
yapıldığı belirlenemeyeceği için çevirinin doğrudan mı yoksa ara dilden mi yapıldığı da
bilinemeyecektir. 1982’ye kadar benimsenen bu tutum nedeniyle, toplam 205 çevirinin
37
0
136
36
10 0 3 0 6 2 1
22
1
3
174
149
43 46
0
94 118
44
2
0
4
27
39
1 1
0
2
18
16
0
50
100
150
200
250
1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989
Belirsiz Doğrudan Ara dilden çeviri
49
173’ünün doğrudanlığa dair durumu belirsiz kalmıştır. Bu açıdan Yazko Çeviri
dergisinin 4. sayısında çeviri politikalarında bir değişiklik sergilenmiş ve hem derginin
ileriki sayılarında hem de daha sonraki çeviri dergilerinde bu yeni politikaya büyük
ölçüde bağlı kalınmıştır.
Çevirmenin sunuluş şekliyle ilgili bu değişim, ara dilden çevirinin görünürlüğü
açısından önemlidir. İnceleme döneminin ilk yıllarında çevirinin doğrudanlığı konusuna
yeterince önem verilmediği ya da bu durumun özellikle gizlendiği söylenebilir. Yazko
Çeviri dergisinin 4. sayısından itibaren ara dilden çeviri açıkça ifade edilmese dahi
görünürlüğünün arttığından söz edebiliriz çünkü çevirinin yapıldığı dil ile kaynak
dizgenin dilinin uyuşmaması ara dilden çevirinin varlığına işarettir.
Bu dönemde kullanılan ara diller ve kullanım oranları şöyledir: İngilizce (%40),
Fransızca (%35), Almanca (%12), İsveççe (%1), İtalyanca (%12). Kullanılan ara dillerin
yıllara göre sayısal dağılımı Şekil 3.2’de gösterilmiştir.
Şekil 3. 2. 1979-1989 Yılları Arasında Kullanılan Ara Dillerin Yıllara Göre Sayısal Dağılımı
Ara dilden çevirinin sayıca en fazla olduğu 1982 ve 1983 yıllarında en sık kullanılan
ara dilin Fransızca olduğu görülmektedir. Ancak, 1979-1989 yılları arasında toplam
değerlere bakıldığında (çok büyük bir fark oluşmasa da) İngilizcenin en fazla kullanılan
ara dil olduğu ortaya çıkmaktadır.
Kullanılan ara dil, hem kültürler arası alışverişte merkezi konumda bulunan dizgelere
hem de inceleme döneminde Türkçe dizgesinin şekillenmesinde en etkili dizgelere
işaret eder. Bu açıdan bakıldığında, öncelikle İngilizce ve Fransızcanın kültürler arası
1 2
9
12
1 2
14
4
1 2 2 3 1 2 2
12
24
2 1 3
10
0
5
10
15
20
25
30
1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989
İngilizce Almanca Fransızca isveççe İtalyanca
50
alışverişte merkezi bir konumda olduğu söylenebilir. Suat Karantay, Tercüme Bürosu
döneminde yapılan çevirileri değerlendirirken şöyle demektedir: “Öbür Avrupa
dillerinden yapılan çeviriler için aracı kaynak dil Fransızca’ydı” (Karantay 1991:97). Bu
dönemde de, Fransızcanın Türkçe dizgesi üzerindeki etkisinin tamamen bitmediği
görülmektedir. Ancak, toplamda en sık kullanılan ara dilin İngilizce olması İngilizcenin
egemenliğinin bu dönemde artışta olduğu olarak yorumlanabilir.
Almanca, inceleme dönemi boyunca neredeyse her yıl ara dil olarak kullanılmış
ancak hiç bir yılda egemen ara dil konumuna yerleşememiştir. İtalyanca açısından
dikkat çekici olansa sadece iki yıl 1982 ve 1989’da ara dil olarak kullanılmış olmasıdır.
Bu iki yıla bakıldığında da karşımıza iki çevirmen çıkmaktadır: Gül Işık ve Petek
Kurtbüke. Bu durum da, İtalyancanın ara dil olarak kullanılmasının, bireysel tercihler
ışığında gerçekleştiği şeklinde yorumlanabilir. Benzer bir durum İsveççe için de
geçerlidir çünkü İsveççe de bu dönemde sadece bir çeviri için ara dil olarak
kullanılmıştır ve bunun da çeviri politikalarıyla açıklanmayacak istisnai bir durum
olduğu görülmektedir.
Kullanılan ara diller, çeviri politikası kapsamında ele alındığında, bu dönemde ara dil
olarak belirli dillerin dayatılmasına rastlanmadığı söylenebilir. Bireysel tercihler olduğu
görülen İtalyanca ve İsveççenin ara diller olarak karşımıza çıkması buna işarettir. Ancak
bu dönemde özellikle kullanılmasından kaçınılan bir ara dil olup olmadığına dair açık
bir işaret bulunmamaktadır. Buna göre, İngilizce, Fransızca ve Almancanın tercih edilen
ara diller olduğu sonucuna varılabilir.
Bu dönemde, çevirinin ara dilden yapılması durumunda, bu, her zaman açıkça ifade
edilmemiştir. Daha önce de belirttiğimiz gibi, çevirilerin büyük bir çoğunluğunun ara
dilden mi yoksa doğrudan mı yapıldığına dair hiç veri bulunmamaktadır. Ancak ara
dilden çevrildiği bilinen/tespit edilen çeviriler arasında ara dilin belirtilmesine sıkça
rastlanmıştır. Sadece birer tane ara dilden çeviri yayımlamış olduğu tespit edilen Dün ve
Bugün Çeviri, MEB ve Bağlam dergilerindeki ara dilden çevirilerde durum dipnotlarla
açıklanmıştır. Örneğin; MEB Dergisi’nde Zeynep Aruoba’nın çevirisiyle yayımlanan
“Erdem Üzerine” adlı metnin ara dilden çeviri olduğu metindeki dipnotta şöyle ifade
edilmiştir: “Çeviriyi Zeynep Aruoba, Jowett'ın ve J. A. K. Thomson'un (1953) İngilizce
çevirilerine dayanarak yapmış, Ioanna Kuçuradi de Grekçe aslı ile karşılaştırmıştır”
(Aruoba: 1979: 12). Açıklamada çevirinin ara dilden yapıldığı ve ara dilin de İngilizce
51
olduğu bildirilmiştir. Benzer dipnotlarla açıklamalara diğer dergilerde de rastlanmıştır.
Ancak, tüm ara dilden çevirilerde böyle bir açıklamanın varlığından söz edilemez.
Örneğin; Yazko Çeviri dergisinde yayımlanan 70 ara dilden çevrinin 22’sinde, Metis
Çeviri dergisinde yer alan 36 ara dilden çevirinin 12’sinde benzer açıklamalar yer
almıştır.
3.1.1. Kaynak Dizge - Çevirinin Doğrudanlığı İlişkisi
Bu dönemde, incelenen çeviri dergilerinde kaynak dizge iki şekilde belirtilmiştir:
çevirilerin sonunda dipnot olarak eserin hangi dilde yazıldığı belirtilmiş ya da kaynak
metnin yazarı çevirinin başlığının altında verilmiş ve yazardan yola çıkarak kaynak
dizge tespiti yapılmıştır. İstisnai bir kaç örnekte ise, metnin başlığının altında
“çeviren:....” şeklinde çevirmenin adı verildiği için metinlerin çeviri olduğu anlaşılmıştır
/ kabul edilmiştir ancak çevirinin hangi dilden yapıldığına dair bilgi verilmemiş olduğu
için çevirinin doğrudanlığına dair yorum yapılamamaktadır. Bu istisnai durumlar daha
önce doğrudanlığına dair veri elde edilemeyen çevirilerden bahsedilirken anılmıştır ve
bu başlık altında tekrar ele alınmayacaktır.
Kaynağına ve doğrudanlığına dair bilgiyle birlikte yayımlanan ya da bu bilgilere
(yöntem bölümünde açıklandığı şekilde) ulaşılabilen çevirilerin kaynak dizgelerini üç
grupta toplayabiliriz: sadece doğrudan çeviri yapılan dizgeler, sadece ara dilden çeviri
yapılan dizgeler, hem ara dilden hem doğrudan çeviri yapılan dizgeler. Ara dilden çeviri
üzerine bir önceki bölümde betimlenen söylemler, ara dilden çeviriyi ilgili dillerde
yetişmiş çevirmen eksikliğiyle ilişkili olarak ele almışlardı. Bu bakış açısı, sadece ara
dilden ya da sadece doğrudan çeviri yapılan dizge gruplarını açıklarken, üçüncü dizge
grubunu açıklayamamaktadır.
52
Şekil 3. 3. 1979-1989 Yılları Arasında Doğrudan Çevrilen Kaynak Dizgeler
Bu dönemde, sadece doğrudan çeviri yapılan dizgeler (Bknz. Şekil 3.3) şunlardır:
Retromanca, Romence, Ermenice, Latince, Bulgarca, Farsça ve Yunanca. Bu grupla
ilgili en dikkat çekici unsur, bu dönemde kullanılan ara dillerden—İngilizce, Fransızca,
İtalyanca, Almanca ve İsveççe—hiçbirinin sadece doğrudan çeviri yapılan dizgeler
arasında yer almamasıdır. İtalyanca ve İsveççenin ara dil olarak kullanılmasının istisnai
durumlar olduğunu tespit etmiştik. Ancak, en sık ara dil olarak kullanılan İngilizce ve
Fransızcanın bu grupta olmaması incelenmesi gereken bir noktadır ve buna hem ara
dilden hem doğrudan çeviri yapılan dizgelerin altında yer verilecektir. Sadece doğrudan
çevrilen dizgelerle ilgili, dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise, Latince ve Farsça
dışındaki dizgelerden yapılan çevirilerin sayıca çok düşük olması ve her dizgenin bir ya
da ortak çalışan iki çevirmen tarafından çevrilmiş olmasıdır. Örneğin, Retromancadan
Özalp Göneralp, Romenceden Melike Roman ve Sennur Sezer (ortak çeviri) çeviri
yapmıştır. Bu durumum dönem içerisinde yayılmamış olması nedeniyle bu dizgelerden
sadece doğrudan çeviri yapılması çeviri normlarıyla açıklanamaz. Aksine, bu durum da
çevirmenlerin bireysel seçimleri ilgili ve istisnaidir.
Belirli dizgelerden sadece doğrudan çeviri yapılması bir norm olarak benimsenmiş
olsaydı, bunun İngilizce, Almanca ve Fransızca dizgelerinden yapılacak çevirilerde de
görünmesi beklenirdi. Ancak bunlar gibi Türkçeye çevirilerde en sık karşılaşılan
dizgeler yerine sayıca çok düşük çevirilerin yapıldığı dizgelerde doğrudan çevirinin
kullanılmış olması bu konuda belirlenmiş bir politikanın eksikliğine işaret olarak
değerlendirilebilir. Ancak, bir sonuca varmadan önce, diğer iki grubu da incelemek
gereklidir.
4 6
2
41
4 1
11
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
Retromanca Romence Ermenice Latince Bulgarca Yunanca Farsça
53
Şekil 3. 4. 1979-1989 Yılları Arasında Sadece Ara Dilden Çevrilen Kaynak Dizgelerin Yıllara Göre
Sayısal Dağılımı
Sadece ara dilden çeviri yapılan dizgeler (Bknz. Şekil 3.4) şunlardır: Macarca,
Çekçe, Danca, Japonca, Hollandaca, Grekçe ve Vietnamca. Sadece ara dilden çeviri
yapılan dizgelerle ilgili rahatlıkla dilsel bir yetersizlikten bahsedilebilir.
Bu çevirilerin yapılmasında kullanılan ara diller şöyledir: Grekçe dizgesinden
yapılan çevirilerin 1’i İngilizceden, 2’si Fransızcadan; Çekçe dizgesinden yapılan
çevirilerin 1’i İngilizceden, 2’si Fransızcadan; Danca dizgesinden yapılan çevirilerin
2’si İtalyanca, 5’i Fransızcadan; Vietnamca dizgesinden yapılan çevirilerin ikisi
İngilizce, 8’i Fransızcadan; Macarca dizgesinden yapılan çeviri Fransızcadan; Japonca
dizgesinden yapılan çevirilerin 10’u da İtalyancadan, Hollandaca dizgesinden yapılan
çevirilerin 2’si de Almancadan yapılmıştır.
Bahsedilen durumların her birinde kaynak dizge ile ara dil seçimi arasında bir
nedensellik ilişkisinin varlığından söz edilemez. Hatta bu örnekler arasından sadece
Hollandaca eserlerin Almanca üzerinden aktarılması durumunu dilsel ve kültürel
yakınlık ile açıklayabiliriz ki bu durumda dahi seçimin rastlantısal olma ihtimali
saklıdır. Diğer durumlarda ise, bir kaynak dizgeden birden fazla ara dilin kullanılmış
olması, ara dil seçiminde kaynak dizge dışında faktörlerin de etkili olduğunu
göstermektedir. Dolayısıyla, belirli kaynak dizgeler için belirli ara dillerin
kullanılmasında dair bir normdan da bahsetmemiz olası değildir.
Son grupta, hem doğrudan çeviri hem de ara dilden çeviri yapılan dizgelere (Bknz.
Şekil 3.5) yer verilecektir: Almanca, İngilizce, İtalyanca, Fransızca, İsveççe, Rusça,
İspanyolca, Sırpça, Çince, İbranice ve Lehçe. Bu grupta yer alan dizgelerden ara dilden
çeviri yapılmasını salt dilsel yetersizlikle ve yetişmiş çevirmen eksikliğiyle açıklamak
makul değildir. Bu nedenle de, ara dilden çeviriye başvurulmasına dair farklı gerekçeler
1 1 1 2
1
7
10
1
10
2
0
2
4
6
8
10
12
1979 1981 1982 1983 1984 1985 1987 1988 1989
Grekçe Çekçe Danca Vietnamca Macarca Japonca Hollandaca
54
üzerinde durulmalıdır. Metin türü –ara dilden çeviri ilişkisi bir sonraki başlıkta
inceleneceği için bu durumun metin türü ile olası ilişkisine burada yer verilmeyecektir.
Şekil 3. 5. 1979-1989 Yılları Arasında Hem Ara Dilden Hem Doğrudan Çevrilen Kaynak Dizgelerden
Çevirilerin Sayısal Dağılımı
Yukarıdaki grafik, bu grupta yer alan dizgelerden yapılan çevirilerin dağılımını
göstermektedir. Şekil 3.3, Şekil 3.4. ve Şekil 3.5. birlikte incelendiğinde, bu dönemde
hem ara dilden hem de doğrudan en fazla çevrilen kaynak dizgenin İngilizce olduğu
görülmektedir. Bir önceki başlıkta bu dönemde en sık kullanılan ara dilin de İngilizce
olduğunu belirtmiştik. Tüm bunlar İngilizce dizgenin Türkçe dizge üzerinde etkin
olduğunu göstermektedir. Ancak yine de İngilizce gibi, ilgili dönem de yaygın olduğu
görünen bir dizgeden neden ara dilden çeviri yapılıyor olabileceğine metin türlerini
tartışırken geri döneceğiz. Benzer şekilde yine dönemin tercih edilen ara dilleri olarak
karşımıza çıkan Almanca ve Fransızcadan da ara dilden çeviri yapılmış olması dikkate
değerdir.
İngilizce, Fransızca ve Almancadan az sayıda da olsa ara dilden çeviri yapılmış
olması, ara dilden çevirilerden kaçınma konusunda bir norm olmadığına işaret olarak
değerlendirilebilir. Söz konusu dilde yetişmiş çevirmen bulunmaması gibi zorunlu
haller dışında ara dilden çeviri yapılmamasını gerektiren bir norm ya da çeviri politikası
olsaydı, İngilizce, Almanca ve Fransızca dizgelerinden ara dilden çeviri yapılmaz,
çevrilmesi istenen metinler doğrudan çeviri yapabilecek kişilere yönlendirilirdi.
250
2
105
171
6 4
35
1 25
1 25 17
5 9 9 1 1 21
1 8 1 1 0
50
100
150
200
250
300
Doğrudan Çeviriler Ara Dilden Çeviriler
55
3.1.2. Metin Türü - Çevirinin Doğrudanlığı İlişkisi
Kaynak dizgenin, metnin ara dilden ya da doğrudan çevrilmesi ya da kullanılacak ara
dilin belirlenmesi üzerinde ne kadar etkili olduğunu görebilmek için metin türü ile
çevirinin doğrudanlığı ilişkisinin de ele alınması gerekmektedir. Bu bölümün hedefi,
kaynak dizge bazında doğrudan ve ara dilden çevrilen metin türlerini ele almaktır.
Şekil 3. 6. 1979-1989 Yılları Arasında Doğrudan Çevirilerin Metin Türlerine Göre Dağılımı
Yukarıdaki grafik, doğrudan çevrilen metinlerin, edebi metinler ve edebi olmayan
metinler alt başlıklarında nasıl dağıldığını göstermektedir. Buna göre, bu grupta edebi
metinlerin çevirisi baskındır. Ancak sadece Almancada edebi olmayan metinlerin edebi
metinlerden daha fazla olduğu da görülmektedir. Bu noktada, çevirmenlerin
söylemlerini ele aldığımız bölümü hatırlamakta fayda var. İlgili bölümde çevirmen
söylemlerinin de edebi metinlerde doğrudan çeviri yapılması yönünde yoğunlaştığını
görmüştük. Sadece bu grafik ışığında baktığımızda bu söylemin büyük ölçüde gerçeği
yansıttığı düşünülebilir.
Ara dilden çevrilen metinler için yapılmış benzer bir dağılımı Şekil 3.7’de
bulabilirsiniz. Öncelikle, hem ara dilden hem doğrudan çevrilen dizgelerin değerlerine
bakacak olursak, İngilizce, Fransızca Rusça da doğrudan çevirilerde edebi metinlerin,
ara dilden çevirilerde ise edebi olmayan metinlerin çoğunlukta olduğunu görebiliriz.
Almancada her iki grupta da edebi olmayan metinler, İspanyolcada ise her iki grupta da
edebi metinler fazladır. Bu, kesin olmamakla beraber, ara dilden çeviri ile metin türü
arasında bir bağlantıya işaret ediyor olabilir. Başka bir deyişle, hem ara dilden hem de
doğrudan çeviri yapılan dizgelerde, edebi metinler için doğrudan çevirinin edebi
olmayan metinler içinse ara dilden çevirinin ağırlıklı olduğunu söyleyebiliriz.
160
2 4
45
6 2
108
23 33
5 4 4
34
0 23
1 11 1
90
0 0
59
0 0
61
3 3 1 0 0 1 1 2 0 0 0 0
50
100
150
200
Edebi Metinler Edebi Olmayan Metinler
56
Aşağıdaki grafikte, ayrıca sadece ara dilden çevrilen dizgeler için metin türü dağılımı
yer almaktadır. Ancak, bu dizgelerden yapılan çevirilerin sayısal olarak düşük olması ve
ilgili dönemde yaygın olarak bilinmesi beklenmeyen dillerin dizgeleri olmaları bu
dizgelerin edebiyatlarını tanıtma amacıyla çevrildiklerine işaret etmektedir. Örneğin,
Japoncadan çevrilen 10 metinde birer haiku örneğidir. Bu nedenle de bu şiir türünü
tanıtmayı amaçladığı söylenebilir. Benzer şekilde, Vietnamca dizgesinden yapılan
çevirilerin de 9’u edebi metinlerden oluşmaktadır.
Şekil 3. 7. 1979-1989 Yılları Arasında Ara Dilden Çevirilerin Metin Türlerine Göre Dağılımı
Grafiklerden elde edilen verilere dayanarak doğrudan çeviri yapılabilen dizgelerde,
ara dilden çevirinin çoğunlukla edebi olmayan metinlerin çevirisinde kullanıldığını
söyleyebiliriz. Doğrudan çevirinin yapılamadığı dizgelerden ise, çoğunlukla edebi
metinlerin ara dilden aktarıldığı görülmektedir. Bu dizgelerden yapılan çevirilerin,
kültürleri edebi gelenekleri (Vietnamca ve Japoncadan çevrilen şiirler gibi) tanıtmak
gibi bir görev üstlendiğinden bahsedebiliriz.
3.1.3. Kullanılan Ara Dilin Kaynak Dizge ve Metin Türü ile İlişkisi
Bu bölümde, en sık kullanılan ara diller üzerinden, hangi kaynak dizgelerin ve hangi
metin türlerinin aktarıldığına bakacağız. Daha önceki bölümlerde, 1979-1989
döneminde hangi yıllarda hangi ara dillerin kullanıldığını görmüştük (Bknz. Şekil 3.2).
Buna göre, dönemin başında hâkim dil Fransızca iken dönemin sonuna doğru hâkimiyet
İngilizceye geçmiştir.
Toplu değerlere göre, dönemde yapılan ara dilden çevirilerin %40’ının İngilizceden,
%35’inin Fransızcadan, %12’sinin Almancadan, %12’sinin İtalyancadan ve %1’inin
4 3
4
1 2
14
2 1
5
9
1
10
2 1 1 1
13
6 5
1
7 6
2
7
1
02468
10121416
Edebi Metinler Edebi Olmayan Metinler
57
İsveççeden yapılmıştır. Bu değerlerin incelendiği bölümde İtalyanca ve İsveççenin
belirli dönemlerde ve belirli çevirmenlerce kullanıldığını bu nedenle de, dönemin
özelliği olarak ele alınmayacağını belirtmiştik. Önüne geçtiğini görüyoruz. İnceleme
dönemine geldiğimizde, halen Fransızca geleneğinin, eskisi kadar olmasa da, etkili
olduğunu ancak yavaş yavaş da baskın konumunu terk ettiğini söyleyebiliriz.
Şekil 3. 8. 1979-1989 Yılları Arasında İngilizceden Çevrilen Eserlerin Kaynak Dizgeleri
Kullanım sıklıkları açısından bakıldığında, öncelikle İngilizce ve Fransızcanın
incelenmesi makul görünmektedir. Bu dönem içerisinde İngilizce üzerinden çevrilen
kaynak dizgeler yukarıda gösterilmiştir. Fransızca dizgesinden çevrilen 6 eserin 2’si
edebi olmayan metin, 4’ü ise edebi (oyun) metindir. İspanyolca dizgesinden çevrilen 15
eserin, 4’ü edebi olmayan metin, 11’i edebi (9 şiir, 2 öykü) metindir. Rusça dizgesinden
çevrilen 5 eserin, 3’ü edebi olmayan metin 2’si ise edebi (öykü) metindir. Çince
dizgesinden çevrilen 5 eserin tamamı edebi (şiir) metindir.
İngilizceden çevrilen metinler özelinde bakıldığında, edebi metinlerin (%64), edebi
olmayan metinlerden (%36) daha fazla olduğu görülmektedir. Buradan hareketle,
İngilizcenin edebi metinlerin çevirisinde tercih edilen bir ara dil olduğu sonucuna
varılabilir. Ayrıca, edebi metinler arasında en yaygın tür de şiirdir.
İngilizceden sonra en sık rastlanan ara dil Fransızcadır. Fransızcadan çevrilen kaynak
dizgeler Şekil 3.9’da gösterilmiştir. Burada dikkat çekici olan, Fransızca üzerinden en
fazla çevrilen dizgenin İngilizce dizgesi olmasıdır. İngilizce dizgesinden çevrilen
eserlerin 2’si edebi metin (öykü), 10’u edebi olmayan metindir. Vietnamca dizgesinden
çevrilen eserlerin 8’i de edebi eserdir (şiir).
6
15
7
5
1 1 1 2
5
1
0
2
4
6
8
10
12
14
16
58
Şekil 3. 9. 1979-1989 Yılları Arasında Fransızcadan Çevrilen Eserlerin Kaynak Dizgeleri
Fransızca üzerinden çevrilen metinlere bakıldığında; edebi metinler (%53) ile edebi
olmayan metinlerin (%47) oranlarının birbirlerine çok yakın olduğu görülmektedir. Bu
nedenle, Fransızca için edebi metinlerin ya da edebi olmayan metinlerin çevirisinde
tercih edilen bir ara dil olduğuna dair yorum yapmamız mümkün değildir.
Son olarak, kısaca Almancanın ara dil olarak kullanıldığı çevirileri de ele alalım.
Almanca aracılığıyla çevrilen dizgeler şunlardır: Rusça, İspanyolca, İngilizce, Sırpça,
Fransızca ve Hollandaca dizgeleri. Bu dizgelerden Almanca aracılığıyla çevrilen
metinlerin %69’unun edebi olmayan metinler, %31 ise edebi metinlerdir. Buna göre,
Almancanın da çoğunlukla edebi olmayan metinlerin çevirisi için tercih edilen bir ara
dil olduğu söylenebilir.
Şekil 3. 10. 1979-1989 Yılları Arasında Almancadan Çevrilen Eserlerin Kaynak Dizgeleri
Elde edilen verilere göre, belirli ara dillerden belirli dizgelerin çevrildiğinden ve bunun
benimsenmiş bir politika olduğundan bahsetmemiz mümkün değildir. Ancak metin türü
açısından en azından İngilizceden çoğunlukla edebi metinlerin ve Almancadan da
çoğunlukla edebi olmayan metinlerin çevrildiği sonucuna varabiliriz.
2 2 2
12
1
3
1 1
8
1 1
0
2
4
6
8
10
12
14
3
2
3
1
2 2
0
1
2
3
4
Rusça İspanyolca İngilizce Sıprça Fransızca Hollandaca
59
3.1.4. Dönemsel Değerlendirme
Bu dönemde, en çok doğrudan çeviri yapılan kaynak dizge olarak İngilizce dizgesi,
en fazla kullanılan ara dil olarak İngilizce ve en fazla ara dilden çevrilen dizge olarak da
yine İngilizce dizgesi karşımıza çıkmaktadır. İngilizcenin hem dil hem dizge olarak
dönemin çeviri hareketlerinde baskın olduğu açıktır. 1982-1983’de egemen ara dil
Fransızca iken sonraları İngilizce öne geçip arayı açmıştır. Bu hâkimiyet, 1960
sonrasında Türkiye’de benimsenen liberal ekonominin hayatın her alanına yansımasını
ve yabancı dil olarak İngilizce öğrenme üzerinde etkisini göstermektedir. Bu dönemi
hazırlayan yıllarda İngilizce bilen kişi sayısının arttığı muhakkaktır. İngilizceye yönelen
ilginin bir işareti de bu dönemde yayımlanan Çeviri dergisinin sadece İngilizceden
çevirilere yer vermesidir.
1979-1989 yılları arasında İngilizce, Almanca, Fransızca gibi dillerden hem
doğrudan hem de ara dilden çeviri yapılmıştır. Bu çevirilerin dilsel yetersizlikten
kaynaklanmadığı açıktır. Özellikle İngilizce ve Fransızcanın bu grupta olması ayrıca
dikkate değerdir çünkü bu dönemde bu iki dil, aynı zamanda en sık ara dil olarak
kullanılan diller olarak karşımıza çıkmıştır.
İncelenen çevirmen söylemlerinde üzerinde en fazla durulan konu ara dilden şiir
çevirisiydi. Çevirmenlerin çoğu edebi çevirinin ara dilden yapılmasına karşı tutum
takınırken, Talat S. Halman, Ataol Behramoğlu gibi birçok çevirmen şiir çevirisinin ara
dilden yapılabileceğini iddia ediyorlardı. Bu çevirmenlere göre, kaynak dizgedeki metni
elinde bulunduran bir çevirmen (şair) şiirin biçemsel özelliklerini bu metin üzerinden
takip edebileceği için başarılı ara dilden şiir çevirileri yapabilir. Bu bakışın bir
yansıması olarak, bu dönemde ara dilden çevrilen edebi metinler arasında şiir çevirisi
oldukça yaygındır.
Bu dönemde, ara dilden çevirinin belirli kurallar çerçevesinde yapıldığından
bahsetmek zordur çünkü İngilizce ve Fransızca hem en çok ara dilden çevrilen dizgeler
hem de en sık kullanılan ara diller olarak karşımıza çıkıyor.
Kültürler arası güç ilişkileri bağlamında baktığımızda, sadece ara dilden çevrilen
Vietnamca, Japonca gibi dizgelerin İngilizce, Almanca, Fransızca dizgelerine göre daha
çevrede kalan dizgeler olduğu görülmektedir. Bu dizgelerden Türkçeye doğrudan çeviri
yapılmaması, onların konumuna göre Türkçe dizgenin de çevrede kaldığı olarak
yorumlanabilir. Kültürel ilişkileri tartıştığımız bölümde de anlatıldığı gibi, ara dilden
60
çeviri çevrede kalan iki kültür arasındaki kültürel alışverişin devamlılığı için elzemdir.
İngilizce ya da Fransızca gibi merkezi bir kültürün aracılığı olmaksızın bu tür kültürler
arasında aktarım çoğunlukla mümkün olmamaktadır. Bu bağlamda ele alındığında da
Japonca, Vientamca, Danca gibi dizgelerle Türkçe dizgesindeki alışveriş ara dilden
çeviri olmasaydı mümkün olamazdı.
Araştırma soruları çerçevesinde bu dönemi değerlendirecek olursak şöyle bir tablo
ile karşılaşıyoruz. Araştırmanın bu ilk bölümünde ara dilden çevirilere rastlanmaktadır.
Ara dil olarak en sık kullanılan diller İngilizce ve Fransızcadır. Bunların yanı sıra
Almanca, İtalyanca ve İsveççeden de çeviriler yapılmıştır. Ancak herhangi bir dilin ara
dil olarak tercih edilmediğinden bahsetmek eldeki veriler ışığında mümkün değildir.
Bu dönemde İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İsveççe, Grekçe, İspanyolca,
Rusça, Çekçe, Danca, Sırpça, Çince, Vietnamca, Macarca, Japonca, Hollandaca,
İbranice ve Lehçe dizgelerinden ara dilden çeviriler yapılmıştır. Bu dizgelerden
Hollandaca dizgesi için Almanca ara dil olarak kullanılmıştır. Başka bir kaç tekil
örnekte de belirli bir kaynak dizge için belirli bir ara dilin kullanıldığı
gözlemlenmektedir ancak sayıca az çeviriden bahsedildiği için bu sonuçlar
değerlendirme için anlamlı değildir. Bunun dışında bir kaynak dizge için birden fazla
ara dilin kullanıldığı örnekler yaygındır. Sadece doğrudan çevirinin yapıldığı kaynak
dizgeler olarak da Retromanca, Romence, Ermenice, Latince, Bulgarca, Yunanca ve
Farsça dizgeleri karşımıza çıkmaktadır. Bunlar arasında Latin dizgesinden yapılan
çeviriler diğer dizgelere göre sayıca daha fazladır.
Ara dilden çeviri yapılacak metin türlerinde büyük bir kısıtlamaya gidilmemiştir.
Metin türleri, çevirmen söylemlerinde yer verildiği şekilde değerlendirilmiş bu nedenle
de edebi metinler ve edebi olmayan metinler alt başlıklarında tartışılmıştır. Ancak şiir
çevirisi için bu gruplamanın dışına çıkılmış ve edebi metinlerin altında en sık
karşılaşılan metin türünün şiir olduğu görülmüştür. Sadece doğrudan çevirinin yapıldığı
bir metin türünden bahsetmek mümkün değildir. Ancak ara dilden öykü, oyun, roman
kesiti çevirilerine şiir çevirisine oranla daha az rastlanmaktadır.
Kullanılan ara dilin belirlenmesinde kaynak dizgenin mi yoksa metin türünün mü
etkili olduğuyla ilgili varsayım yapılacak kadar yeterli veri bulunmamaktadır. Ancak en
azından bu dönem için İngilizcenin ara dil olarak kullanıldığı çevirilerde daha çok edebi
metinlerin, Almancanın ara dil olarak kullanıldığı çevirilerde ise daha çok edebi
61
olmayan metinlerin çevrildiği görülmüştür. Bu konu belki diğer inceleme dönemleri de
betimlendikten sonra tekrar ele alınabilir.
Bu dönem, çevirinin doğrudanlığına dair veri içermeyen çevirilerle başlamıştır.
Ancak 1983’ten itibaren çevirilerin hangi dilden yapıldığı ve metinlerin hangi dizgelere
ait olduğuna dair bilgiler çeviriyle birlikte yayımlanmaya başlamıştır. 1983’ten itibaren
bu konuda bir norm oluşmuş ve dönem boyunca büyük ölçüde bu norma bağlı
kalınmıştır. Çevirinin ara dilden yapılması durumunda bu bazen açıkça belirtilmekte,
bazense metnin çevrildiği dil ve yazarının bilgileri karşılaştırılarak kolayca
anlaşılmaktadır. Açıkça bir ara dilden bahsedildiği durumlarda, ara dilin hangisi olduğu
da belirtilmiştir.
3.2. 1990-1999 YILLARI ARASI DÖNEM
1990-1999 yılları arası dönemde yayımlanan Türkçe çeviri dergileri şunlardır: Metis
Çeviri (10. sayıdan sonrası), Tömer Çeviri (ilk 20 sayı). Bu dönemde, çeviri
dergilerinde toplam 366 çeviri yayımlanmıştır. Bunların 356’sı doğrudan çeviri, 9’u ara
dilden çeviridir ve 1’inin doğrudanlığına dair yeterli veri bulunmamaktadır. Ara dilden
çevirilerin toplam çeviriler içerisindeki yüzdesi 3’tür. Aşağıdaki grafik, çevirilerin
yıllara göre dağılımını göstermektedir. 1993 yılında yayımlanan bir dergi
bulunmamaktadır. Bu nedenle, bu yılda tüm değerler ‘0’ olarak görülmektedir.
Şekil 3. 11. 1990-1999 Yılları Arasında Çeviri Dergilerinde Yayımlanan Çevirilerin Sayısal Dağılımı
Bu dönemde çevrilen metin sayısı önceki dönemle kıyaslandığında daha azdır.
Yukarıdaki grafikte çevirilerin dağılımına baktığımızda belirsiz ve ara dilden çevirinin
58 55
28
0
35 45
25 27
68
15
5 3
1
1 1
0
10
20
30
40
50
60
70
80
1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999
Doğrudan Ara dilden çeviri Belirsiz
62
de oldukça az sayıda olduğunu görmekteyiz. Ancak ara dilden çevirinin yapılmış olması
kadar yapılmamış olması da çeviri politikalarınca yönetilen bir olgu olduğu için bu
çeviriler de analiz edilecektir.
Bu dönemde sadece, 1990 (4 metin), 1991 (3 metin), 1992 (1 metin) ve 1998 (1
metin) yıllarında ara dilden çeviriye rastlanmıştır. Bir önceki dönemin (1979-1989) son
yıllarında da düşük olan ara dilden çeviri sayısı bu dönemin ilk yıllarında devam
etmiştir. Bu Metis Çeviri dergisinin bu konuda bir norm benimsediğine işaret edebilir.
Öte yandan, 1994-1999 yılları arasında yayımlanan Tömer Çeviri dergisinde de sadece
1 kez ara dilden çeviriye başvurulmuştur. Bu konuyla ilgili varsayımlar yapmadan önce,
bu dönemde hangi kaynak dizgelerden ve hangi metin türlerinden çeviri yapıldığına
bakmak gerekmektedir.
Çevirmenlerin isimlerinin nasıl verileceğine dair, Yazko Çeviri dergisinin 4.
sayısında gerçekleşen politika değişikliği Metis Çeviri dergisinde de devam ettirilmiş ve
bu inceleme döneminin ilk yıllarına da hâkim olmuştur. Buna göre, 1990-1993 yılları
arasında çevirmenlerin isimleri çeviri yaptıkları dillerle birlikte verilmiştir:
“(İngilizceden) Çeviren: ……” vb.
Tömer Çeviri dergisi ise, daha farklı bir yol izlemiş ve çevirmenleri “çeviren,
Türkçesi, mütercimi” gibi dil belirtmeyen ifadelerin yanı sıra “tradotta da, translated by,
übersetzung von, Перевела” gibi kaynak dizgenin dilinde “tarafından çevrildi”
anlamındaki ifadelerle vermiştir. İlk gruptaki gibi çevirinin yapıldığı dili göstermeyen
ya da ikinci gruptaki gibi gösteren bir ifade mi kullanıldığı kendi içinde bir düzen takip
etmemektedir. Ancak, Tömer Çeviri dergisinde, çeviriler kaynak metinle yan yana (çift
dilli olarak) basıldığı için çevirmenlerin nasıl sunulduğu bu noktada sorun
yaratmamıştır. Yine, çift dilli olarak basıldıkları için de doğrudanlığıyla ilgili şüphe olan
çeviri de bulunmamaktadır.
Bu dönemde, rastlanan az sayıdaki ara dilden çeviride kullanılan ara diller İngilizce
(6 metinde), Fransızca (1 metinde) ve Almancadır (2 metinde). Bir önceki dönemde de
olduğu gibi İngilizcenin diğer dillere göre hâkimiyeti söz konusudur.
Tömer Çeviri dergisinde çeviri ve çevirinin kaynak metni yan yana basıldığı için ki
ara dilden çeviri de kolayca tespit edilmiştir. Metis Çeviri dergisinde ise ara dilden
çevrilen metinlerin altında dipnotlarla ara dildeki metnin çevirmenleri de verilmiştir.
Örneğin, Metis Çeviri’nin 12. sayısında yayımlanan Gülden Kocadayı’nın Almancadan
63
çevirdiği “İdam” (Kaynak Dizge: Danca) adlı öykü çevirisinin altında “Almancaya
Çeviren: Marianne Weno” şeklinde bir not bulunmaktadır.
3.2.1. Kaynak Dizge – Çevirinin Doğrudanlığı İlişkisi
1990-1999 yılları arasında yayımlanan çevirilerin hepsinde, çevirilerin hangi kaynak
dizgelere ait olduğu belirtilmiştir. Daha önce de açıklandığı gibi, bu bilgi ya dipnotlarda
verilmiş ya da çevri ile birlikte kaynak metin de basılmıştır. Bu dönemde, çok az sayıda
ara dilden çeviri yapılmış olduğu için analizler doğrudan çevirilere odaklanacaktır
çünkü daha önce de belirttiğimiz gibi, ara dilden çevirinin varlığı gibi yokluğu da bu
konudaki politikalar ve normlarla ilgilidir.
Şekil 3. 12. 1990-1999 Yılları Arasında Doğrudan Çevrilen Kaynak Dizgelerin Sayısal Dağılımı
Yukarıdaki grafik, bu dönemde doğrudan çeviri yapılan kaynak dizgeleri ve her bir
dizgeden çevrilen metin sayısını göstermektedir. Bir önceki dönemle
karşılaştırıldığında, bu dönemde doğrudan çeviri yapılan kaynak dizgelerde daha geniş
bir yelpaze ile karşılaşmaktayız. Şekil 3.12’ye göre, bu dönemde de en fazla çevirinin
yapıldığı kaynak dizge İngilizce olmuştur ve onu Almanca ile Fransızca izlemiştir. Bu
dönemde doğrudan çeviri yapılan dizgeler arasında daha önceki dönemde hiç çeviri
yapılmamış olanlar da vardır: Çerkezce, Fince, Arapça, Provence, Azerice ve Kazakça.
Buna ek olarak, bir önceki dönemde sadece ara dilden çevrilmiş olan Japonca ve
Macarca da bu dönemde doğrudan çevrilmiştir.
Ara dilden çeviri yapılan dizgeler, İspanyolca, Bulgarca, Danca, Fince, Lehçe ve
Fransızca dizgeleridir. Bunlar arasından sadece, Danca ve Lehçe bu dönemde hiç
doğrudan çeviri yapılmamış dizgelerdir. Diğerleri ise yukarıdaki grafikte de yer alan
hem doğrudan hem de ara dilden çevirinin yapıldığı dizgelerdir.
65
39
128
24
4 2 3 5 8
26
2 2 2 8 1
15 1 2 6 1
0
20
40
60
80
100
120
140
64
Şekil 3. 13. 1990-1999 Yılları Arasında Ara Dilden Çevrilen Kaynak Dizgelerin Sayısal Dağılımı
Bu çevirilerin yapılmasında kullanılan ara diller şöyledir: İspanyolca dizgesinden
yapılan çevirilerin 2’si İngilizceden, 1’i Almancadan; Bulgarca dizgesinden yapılan
çeviri İngilizceden; Danca dizgesinden yapılan çevirileri Almancadan; Fince
dizgesinden yapılan çeviri Fransızcadan; Lehçe dizgesinden yapılan çeviri İngilizceden;
Fransızca dizgesinden yapılan çevirilerin 1’i Almancadan 2’si İngilizceden yapılmıştır.
Bu dönemde doğrudan çeviri yapılması konusunda bir normun benimsendiğinden ve
bu normun dergilerin çeviri politikalarına yansıdığından bahsedebiliriz. Bir önceki
dönemde ara dilden çevirinin Metis Çeviri dergisiyle birlikte (1987’de) azalmaya
başladığını görmüştük. Buradan hareketle Metis Çeviri ve Tömer Çeviri dergilerinde ara
dilden çevirinin daha düşük oranlarda tutulması yönünde bir politika izlendiği sonucuna
varılabilir. Bu dönemde çeviri yapılan dizgelerin çeşitliliğine rağmen ara dilden çeviriye
bir önceki döneme oranla çok daha az rastlanmış olması bu varsayımı desteklemektedir.
3.2.2. Metin Türü - Çevirinin Doğrudanlığı İlişkisi
Bu dönemde yayımlanan çevirilerin çoğunluğunun (%87) doğrudan çeviriler
olduğunu ve ara dilden çeviriye nadiren rastlandığı önceki bölümlerde konuşulmuştu.
Kaynak dizgeler incelendiğinde de oldukça geniş bir yelpaze ile karşılaştık. Bu noktada,
hem doğrudan çevirilerin metin türlerini tespit etmek hem de İspanyolca, Bulgarca,
Fince, Lehçe ve Fransızca gibi hem doğrudan hem de ara dilden çevrilen dizgelerden
yapılan çevirilerde metin türüne göre bir farklılık oluşup oluşmadığını görmek için
faydalı olacaktır.
3
1 1 1 1
3
0
0,5
1
1,5
2
2,5
3
3,5
İspanyolca Bulgarca Danca Fince Lehçe Fransızca
65
Aşağıdaki grafik, doğrudan çevrilen metinlerin, edebi metinler ve edebi olmayan
metinler alt başlıklarında nasıl dağıldığını göstermektedir. Buna göre, bu grupta edebi
metinlerin çevirisi baskındır. Hiçbir dizgede edebi olmayan metinlerin çevirisi, edebi
metinlerin çevirisini geçmemiştir.
Şekil 3. 14. 1990-1999 Yılları Arasında Doğrudan Çevirilerin Metin Türlerine Göre Dağılımı
Aşağıdaki grafik de ara dilden çevrilen metinlerin metin türü dağılımını
göstermektedir. Bir önceki inceleme döneminde karşılaşılan bir dilin aynı anda hem ara
dil olan hem de ara dilden çevrilen kaynak dizge olması durumu burada Fransızca için
geçerlidir. Fransızca dizgesinden yapılan çeviriler için şöyle bir durum dikkat
çekmektedir: edebi metinler doğrudan çevrilmiş, edebi olmayan metinlerde ise hem ara
dilden hem de doğrudan çeviriye başvurulmuştur. Bu durumda, ara dilden çevirinin bu
dönem için belirli politikalarla yönetildiğinden bahsedebiliriz.
Şekil 3. 15. 1990-1999 Yılları Arasında Ara Dilden Çevirilerin Metin Türlerine Göre Dağılımı
54
33
113
24
4 2 3 5 8
24
2 2 0 7
1
15
1 2 6 1
8 3 1
11 6
15
0 0 0 0 0 0 2 0 0 2 1 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0
20
40
60
80
100
120
Edebi Metinler Edebi Olmayan Metinler
1 1
2
1 1
3
1
0
0,5
1
1,5
2
2,5
3
3,5
Fransızca Bulgarca Danca İspanyolca Fince Lehçe
Edebi Metinler Edebi Olmayan Metinler
66
Ara dilden çevrilen edebi metinlerin türlerine baktığımızda 1 şiir, 5 öykü ve 1 oyun
çevirisi yapıldığını görüyoruz. Bir önceki dönemde ara dilden edebi çevirilerin büyük
çoğunluğunun şiir çevirisi olduğunu belirtmiştik. Bu dönemde ise 137 şiir çevirisinin
sadece 1’inin ara dilden çeviri olduğunu tespit ettik.
Şekil 3.14’e göre, Bulgarca, Fince, Lehçe ve Danca dizgelerinden edebi metinler ara
dilden çevrilmiştir. Ancak, bir kısmı bir önceki dönemde sadece ara dilden çevrilen bu
dizgelerden ara dilden çeviri yapılmasının makul sebebi dilsel yetersizlik olabilir. Bu
nedenle, burada ara dilden çeviri politikasına dair ip ucu verebilecek olan dizge
Fransızca dizgesidir ve Fransızca dizgesinden Türkçeye yapılan çeviri hareketleri de
metin türü ile çevirinin doğrudanlığı arasında bir bağlantıya işaret etmektedir.
3.2.3. Kullanılan Ara Dil – Kaynak Dizge ve Metin Türü İlişkisi
Bu bölümde, hangi ara diller üzerinden, hangi kaynak dizgelerin ve hangi metin
türlerinin aktarıldığına kısaca değineceğiz. Bu dönemde kullanılan ara dillerin İngilizce,
Fransızca ve Almanca olduğunu daha önce belirtmiştik. Bunlar arasında İngilizce en sık
kullanılandır.
Öncelikle, ara dil ve metin türü arasındaki ilişkiye bakacak olursak, İngilizce
üzerinden çevrilen metinlerin 4’ü edebi metin, 2’s ise edebi olmayan metindir.
Almancadan çevrilenlerin 1’i edebi olamayan diğerleri edebi metinlerdir ve
Fransızcadan çevrilen metin de edebi bir metindir.
İngilizce üzerinden çevrilen kaynak dizgeler Fransızca (2), İspanyolca (2), Lehçe (1)
ve Bulgarca (1) dizgeleridir. Almanca üzerinden aktarılan kaynak dizgeler; Fransızca,
Danca ve İspanyolca dizgeleridir. Fransızca üzerinden aktarılan tek kaynak dizge de
Fince dizgesidir.
Bu dönemde ara dilden çeviri sayısı çok düşük olduğu için belirli bir ara dilden
sadece belirli dizgelerin ya da belirli metin türlerinin çevrildiği gibi bir sonuca varmak
mümkün değildir.
3.2.4. Dönemsel Değerlendirme
1990-1999 yılları arası dönemde, bir önceki dönemle kıyaslandığında yapılan toplam
çeviri sayısında büyük bir düşüş gözlemlenmiştir. Aynı zamanda, araştırmanın bu
döneminde, ara dilden çeviri sayısında düşüş yaşanmıştır. Dönemde, kullanılan ara
67
diller İngilizce, Almanca ve Fransızcadır. Bir önceki dönemde ara dil olarak
karşılaştığımız İtalyanca ve İsveççe bu dönemde ara dil olarak kullanılmamıştır. Bu
açıdan bakıldığında, kullanılan ara diller açısından da bir daralma olduğu söylenebilir.
Bu dönemde, İspanyol, Bulgar, Dan, Fin, Fransız dizgelerinden ara dilden çeviri
yapılmıştır. Bu dizgelerden yapılan çeviriler de bir kaç örnekle sınırlı olduğu için hangi
kaynak dizgeden ara dilden çeviri yapılırken hangi ara dilin kullanıldığı anlamlı bir
sonuç değildir. Bu tekil örneklerin rastlantısal seçim olma ihtimali de vardır. Almanca,
Fransızca, İngilizce, Rusça, Çerkezce, Farsça, Japonca, Fince, İspanyolca, İtalyanca,
Urduca, Yunanca, Latince, Macarca, Çince, Arapça, Provence, Azerice, Bulgarca ve
Kazakça doğrudan çevirilerin yapıldığı kaynak dizgelerdir. Bir önceki dönemle
kıyaslandığında, doğrudan çeviri yapılan dizgelerde bir artış gözlemlenmektedir. Bu
dönemde, en fazla çevirinin yapıldığı dizge İngilizce dizgedir.
Metin türü ve çevirinin doğrudanlığı ilişkisine baktığımızda, özellikle Fransızcadan
çevrilen metinler dikkat çekmektedir. Fransızca dizgesinden doğrudan çevrilen
metinlerin büyük çoğunluğu edebi metinlerken, ara dilden çevrilen Fransızca dizgesi
metinlerinin hepsi edebi olmayan metinlerdir. Genel olarak değerlendirildiğinde, sadece
doğrudan ya da sadece ara dilden çevirinin yapıldığı metin türü yoktur. Bir önceki
dönemde ara dilden çevrilen edebi metinlerin büyük çoğunluğunun şiir olduğu tespit
edilmişti. Ancak bu döneme baktığımızda ara dilden sadece bir şiir çevirisi ile
karşılaşıyoruz. Buradan hareketle, bu dönemde genelde edebi metinlerin, özelde ise
şiirlerin doğrudan çevrilmesine dair bir politikanın varlığından bahsedebiliriz.
Bu dönemde çevirilerin ara dilden mi yoksa doğrudan mı yapıldığına dair bilgi tüm
çevirilerde verilmiştir. Tömer Çeviri dergisinde yayımlanan çeviriler zaten kaynak
metinleri ile birlikte paralel olarak basılmıştır. Metis Çeviri dergisindeki çevirilerde ise,
çevirinin ara dilden yapılması durumunda hangi dilin ara dil olarak kullanıldığı ve hatta
genellikle ara dildeki çevirmenin adı da verilmiştir. Dolayısıyla, ara dilden çevirinin
saklanması ya da inkâr edilmesine yönelik bir politikanın benimsenmediğini
söyleyebiliriz.
Bu dönemle ilgili en dikkat çekici durum çeviri yapılan kaynak dizgelerdeki
çeşitliliktir. Bu çeşitlilik özellikle doğrudan çevirilerin yapıldığı dizgelerde
gözlemlenmektedir. Bir önceki dönemde, kültürler arası alışverişte merkezi konuma
sahip olmayan dizgelerin genellikle ara dilden çevrildiğini gözlemlemiştik. Bu dönemde
68
ise, yine merkezi konumda olmayan Çerkezce, Çince, Azerice, Kazakça dizgelerinden
doğrudan çeviriler yapıldığını gördük.
Bu dönemde, ara dilden çevirinin keskin kurallar çerçevesinde yapıldığından
bahsetmek zor ancak bir önceki dönemle kıyaslandığında daha sistemli bir yol
izlendiğini söyleyebiliriz. Genellikle doğrudan çeviri tercih edilmiş ve ara dilden çeviri
oldukça kısıtlanmıştır.
3.3. 2000-2013 YILLARI ARASI DÖNEM
Bu dönemin kapsamına giren dergiler, Tömer Çeviri dergisi (21, 22, 23. sayılar) ile
Çevirmenin Notu (Ç.N.) dergisidir. Bu dönemde, çeviri dergilerinde toplam 532 çeviri
yayımlanmıştır. Bunların 421’i doğrudan çeviri, 102’si ara dilden çeviridir ve 13’ünün
doğrudanlığına dair yeterli veri bulunmamaktadır. Ara dilden çevirilerin toplam
çeviriler içerisindeki yüzdesi 19, doğrudan çevirilerin yüzdesi ise 79’dur. 2001, 2002,
2003, 2004, 2005, 2006 ve 2008 yıllarında hiç çeviri dergisi yayımlanmadığı için bu
yılların değerleri ‘0’ olarak görülmektedir. Aşağıdaki grafik, bu dönemde yapılan
çevirilerin yıllara göre dağılımını göstermektedir.
Şekil 3. 16. 2000-2013 Yılları Arasında Çeviri Dergilerinde Yayımlanan Çevirilerin Sayısal Dağılımı
Ara dilden çevirinin Tömer Çeviri dergisinin son sayılarının yayımlandığı 2000
yılında düşük olduğu görülmektedir. Bir önceki dönemde de Tömer Çeviri dergisinin
yayımlandığı aralıkta böyle bir düşüş vardı. Bu durumu derginin çeviri politikası
1 0 0 0 0 0 0
35
0
29 37
0 0 0
27
0 0 0 0 0 0
245
0
62
25 21 29 12
0 0 0 0 0 0 0 3 0 0 6 0 4 0 0
50
100
150
200
250
300
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Ara dilden çeviri Doğrudan Belirsiz
69
çerçevesinde değerlendirebiliriz. Çevirmenin Notu dergisinin yayımlandığı dönemde ise
tekrar ara dilden çeviri faaliyetlerinin başladığı görülmektedir.
Bu dönemde, sadece bir durumda ara dil olarak Rusça kullanılmış, bunun dışındaki
tüm ara dilden çevirilerde İngilizce ara dil olarak kullanılmıştır. Diğer dönemlerle
karşılaştırıldığında, kullanılan ara dil açısından ilk dönemdeki çeşitliliğin ikinci
dönemde azaldığı üçüncü dönemde ise neredeyse bittiği ve İngilizcenin kesin bir
hâkimiyet elde ettiği görülmektedir. Buradan hareketle, bu dönem için ara dil olarak
İngilizcenin kullanılmasının bir politikaya dönüştüğünden bahsedilebilir.
Bu dönemde yayımlanan çevirilerin 7’si hariç hepsinde çevirinin hangi dil üzerinden
yapıldığı belirtilmiştir. Belirtilmeyen çevirilerde, çevirmenler “Türkçesi”, “Çeviren”
ifadeleriyle belirtilirken, diğerlerinin hepsinde “(Almancadan/İngilizceden vb.)
çeviren:....” benzeri ifadeler kullanılmıştır. Bu konuda Yazko Çeviri dergisinde başlayan
hareketin normlaştığını ve bu dönemin sonuna kadar devam ettiğini söyleyebiliriz.
Dolayısıyla, çevirinin doğrudanlığının açıkça ifade edilmese de, anlaşılır kılınması
konusunda Yazko Çeviri dergisi bir dönüm noktası olmuştur.
3.3.1. Kaynak Dizge - Çevirinin Doğrudanlığı İlişkisi
Kaynak dizge, bu dönemde çevrilen eserlerin büyük çoğunluğunda ya çeviriye dipnot
olarak ya da çeviren kişi adlandırılırken ifade edilmiştir. Kaynak dizgenin ifade
edilmediği birkaç çeviride, kaynak metnin yazarı üzerinden giderek kaynak metnin
hangi dizgeye ait olduğu tespit edilmiştir.
Bu bölümde de ara dilden çeviri ilk bölümde olduğu gibi sayıca fazla olduğu için
tekrar ilk bölümde kullandığımız bölümlemeyi kullanıp, çeviri yapılan dizgeleri, sadece
doğrudan çeviri yapılan dizgeler, sadece ara dilden çeviri yapılan dizgeler ve hem
doğrudan hem de ara dilden çeviri yapılan dizgeler olarak üç grupta ele alabiliriz. Böyle
bir bölümle yapmak hem ara dilden hem doğrudan çeviri yapılan dizgeler için ara dilden
ve doğrudan çeviri sayılarını yan yana görmemizi sağlaması açısından kullanışlıdır.
İlk olarak, daha önce de yaptığımız gibi, sadece doğrudan çeviri yapılan dizgeleri ele
alalım: Almanca, Fransızca, İngilizce, İspanyolca, Macarca, Farsça, Fince, Korsikaca,
Arapça, Hollandaca, İsveççe, Kürtçe, Latince, Romence, Yunanca, Slovence,
Portekizce, Boşnakça, Bulgarca. Sadece doğrudan çevirinin yapıldığı dizgelerde önceki
dönemlerle karşılaştırıldığında iki konu dikkat çekmektedir. Birincisi, İngilizce,
70
Almanca ve Fransızcanın artık sadece doğrudan çeviri yapılan dizgeler arasında yer
almasıdır. İlk ve ikinci dönemlerde bu üç dizge/dil hem en sık kullanılan ara diller hem
de ara dilden çeviri yapılan dizgeler arasında karşımıza çıkmıştı. Bu dillerin sadece
doğrudan çeviri yapılan dizgeler grubuna geçmiş olması bunun planlı bir eylem
olduğuna işaret etmektedir.
İkincisi ise, sadece doğrudan çeviri yapılan dizgelerdeki çeşitliliktir. Bir önceki
dönemde sadece doğrudan çeviri yapılan dizgelerde bir çeşitliliğin oluştuğundan
bahsetmiştik. Bu dönemde de söz konusu çeşitliliğin arttığını Korsikaca, Slovence,
Portekizce gibi dizgelerin de sadece doğrudan çevirinin yapıldığı grupta yer aldığını
görüyoruz. Bu dönemde sadece doğrudan çeviri yapılan dizgeleri gösteren grafik
aşağıdadır.
Şekil 3. 17. 2000-2013 Yılları Arasında Sadece Doğrudan Çeviri Yapılan Dizgeler
Dikkat çeken bir diğer nokta ise İngilizce dizgesinin diğer iki dönemde de olduğu
gibi en çok çeviri yapılan dizge olmasıdır. Bu durum, İngilizce dizgenin Türkçe
dizgenin şekillenmesinde önemli bir yeri olduğunun göstergesidir. Bunun da bir politika
çerçevesinde geliştiği açıktır.
Sadece ara dilden çeviri yapılan dizgelere baktığımızda, karşımıza daha önceki
dönemlerde rastlamadığımız bazı dizgeler çıkıyor: Kırgızca, Sümerce, İbranice, Çince,
Hindu, Tayvanca ve Afrikanca. Afrikanca, Tayvanca gibi dizgelerden daha önceki
dönemlerde çeviri yapılmamıştır. Bu açıdan baktığımızda, bu dönemde ara dilden çeviri
yoluyla yeni dizgelerin tanıtılması yoluna gidildiği söylenebilir.
31
15
154
35
1 12
3 3 8 7 1 2 3
22 24
1 1 1 1 0
20
40
60
80
100
120
140
160
180
71
Şekil 3. 18. 2000-2013 Yılları Arasında Sadece Ara Dilden Çeviri Yapılan Dizgeler
Sadece ara dilden çeviri yapılan dizgelerde, daha önceki dönemlerde daha az
rastlanan ya da hiç çeviri yapılmayan Çince ve Sümerce dizgelerinin en çok çeviri
yapılan dizgeler olarak ortaya çıkmasıdır. Bunların arasından sadece Kırgızca
dizgesindeki metin Rusçadan çevrilmiş, diğer tüm çeviriler İngilizce aracılığıyla
yapılmıştır. Kırgızca için Rusçanın seçilmesi şahsi bir karar olabilir ancak bunu
değerlendirme dışı bırakacak olursak, kaynak dizge ile ara dil seçimi arasında bir
ilişkiden bahsedemeyiz denebilir.
Kaynak dizge ve ara dil seçimi konusunda aynı durum, hem doğrudan hem ara dilden
çevrilen dizgeler için de geçerlidir çünkü bu dizgelerin tamamından yapılan çeviriler
için ara dil olarak İngilizce kullanılmıştır.
Son olarak da hem doğrudan hem de ara dilden çeviri yapılan dizgeleri ele alalım:
İtalyanca, Rusça, Danca, Lehçe, Japonca, Makedonca, Moğolca. Bunların arasından
İtalyanca dizgesi ilk inceleme döneminden itibaren hem doğrudan hem ara dilden çeviri
yapılan bir dizge olarak karşımıza çıkmıştır. Aynı durum Rusça dizgesi için de
geçerlidir. Diğer dizgelerle ise daha nadir olarak karşılaşılmaktadır.
İtalyanca dizgesi ile ilgili dikkat çekici durum ise, İtalyancanın ilk dönemde ara dil
olarak da kullanılmış ancak daha sonraki iki dönemde de bu dizge ara dilden çevrilen
dizgeler arasında yer almıştır. Ancak bu dönemde İtalyancadan yapılan ara dilden
çevirilerin sayıca çok az olması da önemlidir. Bu dizgeden de ara dilden çevirinin
kısıtlanması yoluna gidildiği doğrudan çevirilerin tercih edildiği açıktır. Hatta bu
1
2
7
11
2
1 1
0
2
4
6
8
10
12
Kırgızca İbranice Sümerce Çince Hindu Tayvanca Afrikanca
72
dönemde Makedonca ve Moğolca dizgelerinden yapılan çeviriler dışındaki dizgelerde
de ara dilden çeviri doğrudan çeviriye oranla daha az sayıda kalmıştır.
Şekil 3. 19. 2000-2013 Yılları Arasında Hem Doğrudan Hem de Ara Dilden Çeviri Yapılan Dizgeler
Daha önce de belirtildiği gibi, bu dönemde Kırgızcadan çevrilen bir eser dışında tüm
çevirilerde ara dil olarak İngilizce kullanılmıştır. Sadece sözü geçen Kırgızca eserde ara
dil olarak Rusça kullanılıştır.
Bu dönem için kaynak dizge ile çevirinin doğrudanlığı ilişkisi kurabilir ve diğer
dönemlere oranla daha çok dizgeden sadece doğrudan çeviriler yapıldığını
söyleyebiliriz. Dahası, İngilizce, Almanca ve Fransızca dizgelerinden hiç ara dilden
çeviri yapılmamış olması da bunun önemli bir göstergesidir. Sadece ara dilden çeviri
yapılan dizgeleri de daha çevrede kalan dizgeler olarak niteleyebiliriz. Ancak, hem ara
dilden hem de doğrudan çeviri yapılan dizgelerle ilgili bir sonuca varmadan önce bu
çevirilerin metin türlerinin nasıl dağıldığına da bakmak gerekmektedir.
3.3.2. Metin Türü - Çevirinin Doğrudanlığı İlişkisi
Aşağıdaki grafik 2000-2013 yılları arasında, doğrudan çevirilerin edebi metinler ve
edebi olmayan metinler gruplamasında dağılımını göstermektedir. Buna göre, bu
dönemde doğrudan çevrilen metinlerin 7’si hariç tamamının edebi metinlerin çevirileri
olduğu görülmektedir. Bu grafik, edebi metinlerin çevirisi için doğrudan çevirinin tercih
edildiği şeklinde yorumlanabiliriz.
35 37
6 4
2 1 1 2
19
4 2 2
35
13
0
5
10
15
20
25
30
35
40
İtalyanca Rusça Danca Lehçe Japonca Makedonca Moğolca
Doğrudan Ara dilden
73
Şekil 3. 20. 2000-2013 Yılları Arasında Doğrudan Çevirilerin Metin Türlerine Göre Dağılımı
Şekil 3.20’ye göre bu dönemde sadece İngilizce ve İspanyolca dizgelerinden edebi
olmayan metinlerin doğrudan çevirisi yapılmış. Edebi metinlerin yoğunlukta olması
şüphesiz, Ç.N. dergisinin kendisini çeviri edebiyat dergisi olarak konumlandırmasıyla
da ilintilidir. Bu nedenle de çeviri yapılan dizgelerde böyle bir çeşitlenmeye gidilmiştir.
Ancak edebi metinlerin çevirisi için doğrudan çeviriye yönelinmiş olması da bu
derginin bir diğer çeviri politikasıdır.
Doğrudan çevrilen edebi metinlere baktığımızda, ilk dönemdekine benzer olarak şiir
çevirisinin en sık rastlanan metin türü olduğu görülmektedir. Buna göre, bu dönemde
doğrudan çevrilen metinlerin 317’si şiirdir.
Aşağıdaki grafik de ara dilden çeviriler için yapılan metin türü odaklı dağılımı
göstermektedir. Diğer dönemlerle karşılaştırıldığında, çevirilerin tamamının edebi metin
olması dikkat çekicidir. Bu noktada daha önceki bölümlerde ele alınan çevirmen
söylemlerini tekrar hatırlamakta fayda vardır. Bu söylemlerin ortak noktası, ara dilden
çeviri ve metin türü ilişkisinden bahsederken çoğunlukla şiir çevirisini ayrı bir grup
olarak ele almalarıydı. Buna göre, ara dilden edebi metin çevirisine karşı çıkan
çevirmenlerin bir kısmı dahi ara dilden şiir çevirisi yapılabileceğini söylüyorlardı.
Çevirmenlerin bu söylemlerinin bu dönemdeki ara dilden çeviri eylemlerini yansıttığını
söyleyebiliriz çünkü ara dilden çevrilen edebi metinlerin biri hariç (Kırgızca
dizgesinden çevrilen öykü) hepsi şiirdir.
31 15
150
34 35
1
34
6 12 3 3 8 7 1 2 3 4
22 24
2 1 1 1 7 1 1 0 0 4 1 0 0 3 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0
Alm
anca
Fran
sızc
a
İngi
lizce
İsp
anyo
lca
İtal
yan
ca
Mac
arca
Ru
sça
Dan
ca
Fars
ça
Fin
ce
Ko
rsik
aca
Ara
pça
Ho
llan
dac
a
İsve
çce
Kü
rtçe
Lati
nce
Leh
çe
Ro
me
nce
Yun
anca
Jap
on
ca
Mak
edo
nca
Slo
ven
ce
Mo
ğolc
a
Po
rtek
izce
Bo
şnak
ça
Bu
lgar
ca
Edebi Metinler Edebi Olmayan Metinler
74
Şekil 3. 21. 2000-2013 Yılları Arasında Ara Dilden Çevirilerin Metin Türlerine Göre Dağılımı
Bu iki grafiğe dayanarak, ilgili dönemde dergilerin edebi metinlerin çevrilerine
odaklandığını söyleyebiliriz. Bu noktada, doğrudan çeviri ile ara dilden çeviri arasında
metin türüne dayalı bir fark gözetilmemiştir.
3.3.3. Kullanılan Ara Dil – Kaynak Dizge ve Metin Türü İlişkisi
Daha önce de belirttiğimiz gibi bu dönemde biri hariç tüm ara dilden çevirilerde ara
dil olarak İngilizce kullanılmıştır. Bu durumda, bu dönem için kullanılan ara dil ile
kaynak dizge ya da metin türü arasında bir ilişkiden bahsedilemez.
Tüm dönemleri sırayla ele aldığımızda şu tablo çıkmaktadır: 1979-1989 yılları
arasında İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İsveççe; 1990-1999 yılları arasında
İngilizce, Fransızca ve Almanca; 2000-2013 yılları arasında ise İngilizce (ve bir kez de
Rusça) ara dil olarak kullanılmıştır. Bu sıralamayla bakıldığında, zamanla İngilizcenin
egemen dil olarak yükselişi görülmektedir. İlk dönemde İngilizce kadar etkin olan
Fransızca ise son döneme geldiğimizde ara dil olarak karşımıza çıkmamıştır. Bu durum,
merkez ve çevre dizgeler çerçevesinde ele alındığında, bu konudaki çeviri normunun
sadece Türkçe dizge içerisinde değerlendirilemeyeceği, Türkçe dizgenin de diğer
dizgeler arasındaki hareketlerden etkilendiği görülmektedir.
Sonuç olarak, tüm ara dilden çevirilerin İngilizce üzerinden yapılmış olması kaynak
dizge ya da metin türünden ziyade, ilgili dönemdeki baskın kültürün ara dilden çeviri
etkinliğini yönettiğini göstermektedir.
1 2
7 4
19
2
11
2 2
13
1 2
35
1
0
5
10
15
20
25
30
35
40
Edebi Edebi Olmayan
75
3.3.4. Dönemsel Değerlendirme
Bu dönemi de araştırma soruları çerçevesinde değerlendirerek başlayalım. Öncelikle
bu dönemde de, ara dilden çeviriye rastlanmıştır ve ikinci bölümün aksine ara dilden
çeviri sayısı yüksektir. Kullanılan ara dil açısından 2000-2013 arası dönem
diğerlerinden ayrışmaktadır çünkü çevirilerin biri hariç hepsinde ara dil olarak İngilizce
kullanılmıştır. Bu durum, söz konusu dönemde diğer dillerden ara dilden çevirinin hoş
görülmediği şeklinde yorumlanabilir.
Bu dönemde ara dilden çeviri yapılan kaynak dizgelerle ilgili en dikkat çekici durum,
ara dilden çeviriye hiç rastlanmayan İngilizce, Almanca ve Fransızca dizgeleridir. Daha
önceki dönemlerde bu dizgelerden az da olsa ara dilden çeviriye rastlanmıştı ancak bu
dönemde hiç rastlanmamış olması bu konuda bir politikanın varlığının göstergesidir.
Buna ek olarak, ara dilden çeviri yapılmasına izin verilen dizgeler şunlardır: İtalyanca,
Danca, Hindu, Japonca, Tayvanca, Rusça, Lehçe, Sümerce, İbranice, Afrikanca,
Moğolca, Çince, Makedonca dizgeleri.
Bu dönemin diğer dönemlerden ayrışmasına neden olan en önemli etmen kullanılan
ara dildir. Diğer dönemlerin aksine bu dönemde ara dil olarak (Rusçadan çevrilen bir
metin hariç) sadece İngilizce kullanılmıştır. Dolayısıyla, belirli kaynak dizgeler ya da
metin türleri için belirli ara dillerin kullanılması gibi bir durumdan bahsedilemez.
Bu dönemde sadece doğrudan çevirinin yapıldığı dizgeler ise şunlardır: Almanca,
Fransızca, İngilizce, İspanyolca, Macarca, Farsça, Fince, Korsikaca, Arapça,
Hollandaca, İsveççe, Kürtçe, Latince, Romence, Yunanca, Slovence, Portekizce,
Boşnakça, Bulgarca. Sadece doğrudan çeviri yapılan dizgelerin ilk dönemden itibaren
artış gösterdiğini gördük ve en geniş yelpazeyle de üçüncü dönemde karşılaştık.
Bu dönemde hem doğrudan hem de ara dilden çevirilerin 7’si hariç hepsi edebi
metinlerin çevirileridir. Bu durum, bu dönemde yayımlanan Ç.N. dergisinin kendisini
bir çeviri edebiyat dergisi olarak konumlandırmasıyla ilgili olarak açıklanabilir. Ancak
buna rağmen, ara dilden çevrilen metinlerle ilgili dikkate değer bir nokta vardır. Ara
dilden çevrilen metinlerin tamamı şiirdir. Başka bir deyişle, oyun, öykü gibi diğer edebi
türlerin çevirisi için doğrudan çevirinin tercih edildiğini ama şiir çevirisi için, en
azından, böyle bir kural bulunmadığını söyleyebiliriz. Bu şiirlerin ara dilden
çevrilmesine izin verildiği ama öykü ya da oyunların ara dilden çevrilmesine izin
verilmediği anlamına gelmektedir.
76
Kullanılan ara dil dönem boyunca İngilizce olduğu, için ara dilin belirlenmesinde ne
kaynak dizgenin ne de metin türünün etkili olduğunu söyleyebiliriz. Bunların yerine, ara
dilin belirlenmesinde kültürler arası alışverişte etkin olan dizgelerin belirleyici olduğu
görülmüştür.
Bu dönemde, çevrilen metinlerin hangi dizgelere ait olduğu ve çevirilerin hangi
dillerden yapıldığı açıkça belirtilmiştir. Dolayısıyla, çevirilerin ara dilden yapılması,
saklanmaya çalışılan bir durum değildir. Çevirilerin hangi diller üzerinden yapıldığı
belirtildiği için ara dil kullanılması durumunda bu da açıkça belirtilmiştir.
Sonuç olarak, bu dönem tek başına ele alındığında çevirinin doğrudanlığı konusunda
bir takım politikaların belirlendiği açıktır. Bunu hem kullanılan ara dilin tek bir dille
sınırlandırılmış olmasında, hem metin türlerinde hem de ara dilden yapılan çevirilerin
açıkça ilan edilmesinde görebiliyoruz. Diğer iki dönemle kıyaslandığında ise, son
dönem gelene kadar bu açıdan ara dilin göz ardı edilmesinden açıkça ifade edilmesi
noktasına gelindiği görülmektedir.
3.4. Genel Değerlendirme
3. bölümde araştırma sorularına cevap bulmak için bütünceyi tarihsel olarak üç
bölüme ayırıp betimleyici bir tutumla analiz ettik. Tez çalışmamız yoluyla vardığımız
sonuçları tartışmaya geçmeden önce, inceleme dönemi içerisinde belirli değerlerin nasıl
değiştiğini toplu olarak görmenin faydalı olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle, burada
1979-2013 arasında ara dilden çevirinin oranı, kullanılan ara diller, ara dilden çeviriye
başvurulan kaynak dizgelerle ilgili toplu bir değerlendirme yapacağız.
Bölüm 3.1, 3.2 ve 3.3’te de belirtildiği gibi, inceleme dönemi boyunca çeşitli
zamanlarda ara dilden çeviriler tespit edilmiştir. Ancak, 1991-2000 yılları arasında hiç
ara dilden çeviriye rastlanmamıştır. Buradan hareketle, bu dönemde yayımlanan Tömer
Çeviri Dergisi’nin, ara dilden çeviriden kaçınmaya odaklı bir politika izlediği sonucuna
varabiliriz. İnceleme dönemi içerisinde yayımlanan diğer çeviri dergilerinin ise en
azından ara dilden çeviriyi hoş gördüğü açıktır.
77
Şekil 3. 22. 1979-2013 Yılları Arasında Çeviri Dergilerinde Yayımlanan Çevirilerin Sayısal Dağılımı
Şekil 3.22’nin gösterdiği bir diğer durum ise doğrudanlığına dair veri bulunmayan
çevirilerin sayısının 1982’den itibaren düşmesidir. Bu konuda 1982 yılında yayımlanan
Yazko Çeviri Dergisi’nin 4. Sayısı bir dönüm noktasıdır çünkü bu sayıya kadar
yayımlanan çevirilerde çevirmenler “çeviren, Türkçesi” gibi çevirinin hangi dilden
yapıldığını belirtmeyen ifadelerle etiketlenmekteydi. Bu durum da ara dilden çevirilerin
de doğrudan çeviri gibi sunulmasına neden olmaktadır. 1982’den itibaren ise bu
etiketleme “İngilizceden/Almancadan... Çeviren” ifadesine dönmüştür. Bu ifade ara
dilden çeviriyi açıkça belirtmese de ara dilden çevirinin tespitine imkân tanımaktadır ve
bu nedenle de bu dönüşüm çalışmanın odağı açısından önemlidir. Bu dönüşüme takip
eden yıllarda da sadık kalınması ilerleyen yıllarda da doğrudanlığı kesinleştirilemeyen
çeviri sayısının düşük kalmasını sağlamıştır.
Dergilerde yayımlanan çevirilerin bazılarında, çevirinin ara dilden yapıldığı çevirinin
ilk sayfasında eklenen bir dipnot ile belirtilmiştir. Ancak bu belirli bir dönemde
yayımlanan ara dilden çevirilerin büyük bir çoğunluğuna uygulanmış ya da belirli bir
dönemde başlamış bir durum değildir. Aksine inceleme dönemi içerisinde zaman zaman
bu uygulama kullanılmış ancak bu açıklamalara herhangi bir politikadan
bahsedebileceğimiz bir sıklıkla başvurulmamıştır. Ayrıca, ara dilden çevirinin açıkça
ifade edildiği durumlarda ara dil olarak kullanılan dil de her zaman belirtilmiştir.
0
50
100
150
200
250
300
1979 1982 1984 1987 1989 1991 1994 1996 1998 2000 2009 2011 2013
Belirsiz
Doğrudan Çeviri
Ara Dilden Çeviri
78
Şekil 3. 23. 1979-2013 Yıllar Arasında Kullanılan Ara Dillerin Yüzdesel Dağılımı
Bölüm 3.1’de inceleme döneminin ilk yıllarında en sık kullanılan ara dilin Fransızca
olduğundan (Bknz. Şekil 3.2), daha sonra ise İngilizcenin yaygınlaştığından
bahsetmiştik. Yukarıdaki şekil 1979-2013 yılları arasında kullanılan ara dillerin
yüzdelerini göstermektedir. Buna göre, İsveççe ve Rusçanın ara dil olarak kullanıldığı
çevirilerin tekil örnekler olduğu ve dönemin normlarına dair veri sağlamadığı açıktır.
Benzer şekilde İtalyanca ve Almancanın da kullanım oranları oldukça düşüktür. 1984
yılına kadar en sık kullanılan ara dil olan Fransızcanın ise dönemin tamamına
bakıldığında bu gücünü kaybettiği görülmektedir. Özellikle 2000’den sonra tek
kullanılan ara dilin İngilizce olması da, ara dil konusunda bir politikanın oluştuğunu
göstermesi açısından önemlidir. İnceleme döneminin tamamına bakıldığında da,
İngilizcenin en etkin ara dil olduğu şekil 3.23’de açıkça görülmektedir. Araştırma
soruları kapsamında değerlendirecek olursak, Almanca, Fransızca, İsveççe ve
İtalyancanın izin verilen/ hoş görülen ara diller, İngilizcenin ise tercih edilen ara dil
olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu noktada yasaklanan bir ara dilin varlığına bu çalışma
çerçevesinde ulaşılmamıştır.
Kullanılan ara dil olarak bir dilin diğerlerine oranla, bu kadar öne çıkmış olması,
kültürel alışverişin yönünü ve şeklini göstermesi açısından önemlidir. Daha önce de
belirtildiği gibi, ara dilden çeviri gerçekleştiği kültürdeki asimetrik güç ilişkilerine dair
ipuçları verebilmektedir. Bu bakış açısıyla yaklaşıldığında inceleme döneminde Türkçe
çeviri dizgesi üzerinde İngilizcenin dil/dizge olarak dominant bir konuma sahip olduğu
ve çeviri hareketlerini yönlendirdiği sonucuna varılmaktadır. Bu noktada, İngilizce,
İngilizce 68,64% Almanca
6,82%
Fransızca 17,73%
İtalyanca 5,91% Rusça 0,45%
İsveççe 0,45%
79
belirli dizgelerden Türkçeye çeviri yapılabilmesini mümkün kılmış ve söz konusu
dizgelerle Türkçe dizge arasında köprü kurmuştur.
Şekil 3. 24. 1979-2013 Yılları Arasında Yapılan Ara Dilden Çevirilerin Kaynak Dizgelerinin Dağılımı
Hangi kaynak dizgelerden çeviri yapılırken ara dilden çeviriye başvurulduğu da
benzer şekilde kültürler arasındaki ilişkileri örneklemektedir. Buna göre çevresel
konumda bulunan iki kültür arasındaki alışveriş çoğunlukla merkezi konumdaki bir
dil/kültür üzerinden gerçekleşmektedir. Ancak inceleme döneminde ara dil olarak da
kullanılan İngilizce, Almanca ve Fransızca dizgelerinden yapılan ara dilden çeviriler bu
tartışmanın dışında kalmaktadır.
Ara dilden çeviriye başvurulan dizgeleri ele alırken, kuramsal çerçevede
değindiğimiz az çevrilen diller kavramını hatırlamakta fayda vardır. Bu kavram, dünya
üzerinde kaç kişi tarafından konuşulduğuna bakılmaksızın kültürler arası aktarımlarda
kaynak dil konumuna daha az gelen dilleri betimlemek için kullanılmaktadır ve ara
dilden aktarılan dizgelerin dillerinin daha az kişi tarafından konuşulduğu gibi bir ön
kabule karşı çıkması açısından önemlidir. İnceleme dönemine baktığımızda, Çince,
İspanyolca, Rusça ve Japonca gibi dizgelerden ara dilden çeviri yapılmış olması bu
durumu örneklemektedir. Özellikle Çince ve İspanyolca dünya üzerinde en çok
konuşulan dillerdendir. Buna rağmen, ara dilden çevriliyor olmaları inceleme
döneminde Türkçe dizge için kültürel alışverişin merkezinde olmadıklarını
göstermektedir.
17 16
9
12
1 3
24
1
27
4 3 3 3
12 10
1
12
2 1 1 1
7
2 1 1
35
13
0
5
10
15
20
25
30
35
40İn
giliz
ce
Çin
ce
Alm
anca
Fran
sızc
a
Sırp
ça
İbra
nic
e
İsp
anyo
lca
İsve
ççe
Ru
sça
Leh
çe
İtal
yan
ca
Gre
kçe
Çek
çe
Dan
ca
Vie
tnam
ca
Mac
arca
Jap
on
ca
Ho
llan
dac
a
Bu
lgar
ca
Fin
ce
Kır
gızc
a
Süm
erce
Hin
du
Tayv
anca
Afr
ikan
ca
Mak
edo
nca
Mo
ğolc
a
80
Hangi kaynak dizgelerden ara dilden çeviri yapıldığını Şekil 3.24 göstermektedir.
Ancak, bu çalışma kapsamında belirli kaynak dizgelerden ara dilden çeviri yapılmasına
kesinlikle izin verilmediğinden bahsetmemiz mümkün değildir. İncelenen dönem için,
aslında İngilizce ve Fransızca dizgelerinden ara dilden çeviri yapılmasına izin
verilmemesi beklenebilir çünkü İngilizce ve Fransızca bu dönemde en sık kullanılan ara
dillerdir. Ancak, buna rağmen İngilizce ve Fransızca dizgelerine ait bazı metinlerin de
ara dil üzerinden çevrildiği görülmüştür. Bu noktada bu konuyla ilgili inceleme dönemi
içerisinde gerçekleşen bir değişimden de bahsetmek gerekmektedir. İnceleme
döneminin ilk bölümünde (1979-1989) İngilizce ve Fransızca metinlerin ara dilden
çevrilmesine sıkça rastlanırken, bu durum ikinci bölümde (1990-1999) azalmış ve
üçüncü bölümde (2000-2013) son bulmuştur. Dolayısıyla, bu değişim zaman içerisinde
oluşan bir normun varlığına işaret etmektedir.
Metin türü ile ara dilden çeviri arasında belirleyici bir ilişkiye hiç bir dönemde
rastlanmamıştır. Bölüm 2’de de açıklandığı gibi, çevirmen söylemlerinde özellikle edebi
metinlerin ara dilden çevirisinden kaçınılması gerektiği tartışılmıştır. Ancak bu durum
gerçek duruma yansımamıştır ve roman kesiti, öykü gibi edebi metinlerin ara dilden
çevrildiği durumlara inceleme döneminde sıkça rastlanmıştır. Hatta Çevirmenin Notu
Dergisi’nde ara dilden çevrilen edebi metinlerin edebi olmayan metinlerden daha fazla
olduğu da gözlemlenmiştir. Çevirmen söylemleriyle bu konuda uyuşan nokta ise şiir
çevirisi konusundadır. Çevirmenler, şiir çevirisinde ara dilden çevirinin kabul edilebilir
olduğunu sıkça dile getirmişlerdi ve bu dönemde de ara dilden şiir çevirilerine sık
rastlanmıştır.
Kronolojik olarak bakıldığında, özellikle 1982’den itibaren ara dilden çevirinin
görünür olmaya başladığını ve bu dönemden itibaren belirli politikaların varlığından
bahsedebileceğimizi söyleyebiliriz. Öncelikle, ara dilden çeviriler görünür hale
getirilmiş, daha sonra kullanılan ara diller sabitlenmiş ve son olarak da belirli
dizgelerden ara dilden çeviri yapılmasından kaçınılmaya başlanmıştır. Bu açıdan
bakıldığında, dereceli olarak ara dilden çeviri politikalarının oluştuğu/oluşturulduğu
açıktır.
81
BÖLÜM 4. SONUÇ
Bu çalışmada, Türkçe çeviri dizgesinde ara dilden çevirinin konumunu, Türkçe çeviri
dergilerinin eylemleri üzerinden ana hatlarıyla betimledik. Betimleyici Çeviribilim’in
yöntemleriyle ve aynı zamanda sorgulayıcı bir tutum takınarak bu dergilerde
yayımlanan çeviriler üzerinden dergilerin ve yayımlandıkları dönemlerin, çevirinin
doğrudanlığına dair politikalarını anlamaya çalıştık. Çalışmamız, çeviri dergileri
üzerinden çevirinin doğrudanlığı politikalarını incelerken aynı zamanda ilgili
dönemlerde hangi dizgelerin kültürler arası aktarımda merkezi ya da çevre konumlarda
olduğuna dair somut veriler ortaya koymuştur.
Çalışmanın odağında ara dilden çeviriler yer aldığı için, kuramsal çerçevede Gideon
Toury’nin “süreç öncesi çeviri normları” kavramı benimsenmiş; bu doğrultuda,
çevirinin doğrudanlığı kararı, çeviri yapılan kaynak dizgeler ve metin türleri özelinde
tartışılmıştır. Öte yandan, zaman zaman kaynak dizgeler ve kullanılan ara diller
tartışılırken kültürler arası alışverişlere ve bu alışverişlerdeki merkezi ve çevre konumlu
dizge ve dillere de değinilmiştir.
1979-2013 yılları arasında Türkçe çeviri dergilerindeki ara dilden çevirileri ele alan
bu çalışma dikkate değer sonuçlar ortaya koymuştur. Araştırma sorularının
cevaplanmaya çalışılması yoluyla, bu çalışmanın yaklaşık 30 yıllık bir zaman dilimi
içerisinde gerçekleşen kimi değişimleri göstermiş olması önemlidir. İlk araştırma
sorumuz, seçilen dönemde ara dilden çeviri yapılıp yapılmadığıyla ilgiliydi. Çalışma
boyunca betimlenen bütünce, ilgili dönemde ara dilden çeviriye başvurulduğunu
kanıtlamıştır. Bu da, ilgili dönemde ara dilden çevirinin hoş görüldüğünü ya da tercih
edildiğini göstermektedir. Buradan hareketle, ilgili dönemde süreç öncesi normlar
çerçevesinde ara dilden çeviriyi kabul eden bir çeviri politikasının varlığından
bahsedebiliriz. Aksi hâlde, ara dilden çevirilere rastlamamamız gerekirdi. İnceleme
dönemi içerisinde yayımlanan dergiler arasında sadece Tömer Çeviri Dergisi’nin ara
dilden çevirilerden kaçınan bir politika izlediği de tespit edilmiştir.
82
İkinci sorumuz, izin verilen/yasaklanan, hoş görülen/tercih edilen ara dillerin
hangileri olduğunu tespit etmeyi hedefliyordu. Kimi zaman kullanılan ara dil
çevirmenin şahsi tercihine göre değişmiş olsa da, toplu bir değerlendirme yapıldığında,
incelenen dönemin başlarında (1982-1983 yıllarında) İngilizce, Fransızca ve
Almancanın ara dil olarak kullanıldığını, sonlarında ise (2000 yılı sonrasında) artık
sadece İngilizcenin kullanıldığını gösteren bir tablo ortaya çıkmıştır. Kaynak dizge ya
da metin türüne göre değişmeyen böyle bir sonuç, kültürler arası aktarımlarda merkezi
konumda bulunan dillerin ve dizgelerin ara dilden çevirilerde de merkezi konumda yer
aldıklarını göstermektedir. Bu değerlendirme, İngilizcenin Türkçe çeviri dizgesini
şekillendirme konusunda son dönemde kazandığı gücün de altını çizmektedir. Öte
yandan, bu durum kullanılacak ara dilin de belirli normlarla yönetildiğini
göstermektedir.
Kaynak dizge ve çevirinin doğrudanlığı ilişkisine baktığımızda, inceleme döneminin
ikinci bölümünden itibaren (1990-1999) bu konunun da belirli politikalar çerçevesinde
değerlendirildiğini görüyoruz. 1979-1989 yılları arası dönem için kaynak dizgeyi
çevirinin doğrudanlığıyla ilişkilendirmemiz çok mümkün görünmemektedir. Bu
dönemde, en çok kullanılan ara diller İngilizce ve Fransızcadır ve bu dillerin yeterince
çevirmen tarafından bilindiği aşikârdır. Ancak, bu dönemde, İngilizce ve Fransızca
dizgelerinden yapılan çeviriler için de ara dilden çeviriye başvurulduğu görülmüştür. Bu
da kaynak dizge ile ara dilden çeviri arasında bir bağlantı kurmamızı engellemektedir.
Benzer şekilde, 1992 yılına kadar herhangi bir dizgeden ara dilden çevirinin
engellenmediğini, ancak 1992’den sonra ise İngilizce, Fransızca gibi Türkçe dizgede
baskın olan dizgelerden ara dilden çeviri yapılmasının tercih edilmediği görülmektedir.
En son dönem olan 2000-2013 yılları arasına geldiğimizde ise artık İngilizce
dizgesinden hiç ara dilden çeviri yapılmadığını gördük. Dolayısıyla, bu ilişkiyi yöneten
bir politikanın da zamanla oluştuğu açıktır.
Kaynak dizge ile ara dil arasında bir ilişki kurulduğunu ve bu ilişkinin zamanla
belirli normlar çerçevesinde şekillendiğini yukarıda açıkladık. Ancak söz konusu
normlar sadece belirli kaynak dizgelerden ara dilden çeviri yapılıp yapılmayacağını
yönetmektedir. Bu çalışma kapsamında, belirli kaynak dizgelerden ara dilden çeviri
yapılırken belirli ara dillerin kullanılması gerektiğine dair bir normun varlığından söz
edemeyiz.
83
Cevaplamaya çalıştığımız bir diğer soru, sadece doğrudan çevirinin yapıldığı kaynak
dizgeler var olup olmadığıyla ilgiliydi. Yapılan betimleyici çalışma inceleme dönemini
böldüğümüz her bir bölüm için (1979-1989, 1990-1999, 2000-2013) sadece doğrudan
çevrilen dizgelerin var olduğunu göstermiştir. Bu kapsamda ortaya çıkan bir başka
sonuç ise, doğrudan çeviri yapılan dizgelerdeki artışa işaret etmektedir. İncelenen ilk
bölümde, sadece 7 dizgeden (Macarca, Çekçe, Danca, Japonca, Hollandaca, Grekçe ve
Vietnamca) yapılan çevirilerin tamamı doğrudan çeviriyken, son döneme geldiğimizde
bu sayı 20’ye (Almanca, Fransızca, İngilizce, İspanyolca, Macarca, Farsça, Fince,
Korsikaca, Arapça, Hollandaca, İsveççe, Kürtçe, Latince, Romence, Yunanca,
Romence, Slovence, Portekizce, Boşnakça, Bulgarca) çıkmıştır. Ancak sayısal artışın
yanı sıra Almanca, Fransızca ve İngilizce dizgelerinden yapılan çevirilerin tamamının
son döneme gelindiğinde doğrudan çeviri olması da önemlidir. Bu durum, son döneme
(2000-2013) gelindiğinde, kaynak dizgeye göre şekillenen bir ara dilden çeviri
politikasının varlığını da güçlendirmektedir.
Çalışmanın somutlaştırdığı bir diğer ilginç nokta ise, metin türü ve ara dilden çeviri
ilişkisine dayanmaktadır. Belirli metin türlerinden ara dilden çeviri yapılmasına izin
verilip verilmediği incelendiğinde, elimizdeki verilere göre metin türü konusunda böyle
bir ayrım yapılamayacağını görüyoruz. Araştırma çerçevesinde ele alınan söylemlerde
ara dilden çeviri ve metin türü ilişkisi tartışılırken çoğunlukla edebi metinlerin
çevirisinde ara dil kullanımından kaçınılması gerektiği tartışılmış ancak şiir çevirisi bu
konuda ayrı bir yerde konumlandırılmıştı. Bu çalışmanın bütüncesi çerçevesinde
bakıldığında, ara dilden çevirinin edebi ya da edebi olmayan metin türlerinden
hangisinde tercih edildiğine dair bir yorum yapmak olası değildir çünkü hem edebi
metinlerin hem de edebi olmayan metinlerin ara dilden çevirisine rastlanmaktadır.
Ancak, ara dilden çevrilen edebi metinler arasında öykü, roman kesiti ve oyunların daha
az yer kaplaması ve büyük bir çoğunluğunun şiir olması dikkat çekmektedir. Buna
rağmen, bu bağlamda sadece ara dilden ya da sadece doğrudan çevrilen bir metin
türünün varlığından bahsedemeyiz.
Cevaplamaya çalıştığımız bir diğer soru da kullanılacak ara dilin belirlenmesinde
kaynak dizgenin mi yoksa metin türünün mü etkili olduğu konusunda bir varsayım da
bulunup bulunamayacağımızdı. Hem kaynak dizge ile ara dil hem de metin türü ile ara
dil arasındaki ilişkilere yönelik soruları cevaplarken bahsettiğimiz gibi her ikisinin de
84
kullanılan ara dilin belirlenmesinde etkili olduğundan bahsedemeyiz. İncelememiz
çeviri dergilerinde yayımlanan çevirilerle sınırlı olduğu için bu tür bir sonuca
varamadık. Ancak daha geniş kapsamlı bir araştırmada, örneğin yayınevlerinin
politikaları ele alınıyor olsaydı kaynak dizge ya da metin türünün ara dilin
belirlenmesinde etkili olduğuna dair bir sonuç ortaya çıkabilirdi. Bu çalışmanın
kapsamında, böyle bir etki ile ilgili bir varsayımda bulunamıyoruz. Böyle bir ayrıma
gitmeksizin kullanılan ara dil ilgili dönemde Türkçe çeviri dizgesinin şekillenmesinde
etkili olan dizgeye işaret etmektedir ve bu durumda bu dizge de İngilizce dizgesidir.
Çevirinin ara dilden yapılması durumunda, bu durumun açıkça belirtilip
belirtilmediği de yine 19789-2013 yılları arasında değişim göstermektedir. Öncelikle,
çevirinin doğrudanlığına dair bilgiye çevirmenlerin nasıl etiketlendiği üzerinden
ulaşılmaktadır. Yayımlanan çevirilerin tamamında çevirinin kim tarafından yapıldığı
çevirinin başlığının hemen altına yazılmıştır. Bu da çevirmenlerin görünür kılınması ile
ilgili bir çeviri normunun benimsendiğinin göstergesidir. Bu doğrultuda çevirmenler,
“Çev. / Çeviren / Türkçesi / (İngilizceden) Çeviren” gibi farklı ifadelerle anılmıştır.
1982 yılına kadar yaygın şekilde kullanılan “çev., çeviren, Türkçesi” ifadeleri
çevirinin hangi dilden yapıldığına dair veri içermemektedir. Bu nedenle, bu dönemde
hangi çevirilerin doğrudan, hangilerinin ara dilden yapıldığı tespit edilememiştir.
Dolayısıyla, 1982’ye kadar olan dönemde çevirinin doğrudanlığının göz ardı ya da
kamufle edildiğini ve bu dönemde, eğer mevcut ise, ara dilden çevirilerin de doğrudan
çeviriler gibi sunulduğunu söyleyebiliriz. 1982’den sonra ise
“(İngilizceden/Almancadan) çeviren” ifadesi yaygınlaşmıştır. Bu ifade ise açıkça
belirtilmemiş olsa dahi bir çevirinin doğrudan mı yoksa ara dilden mi yapıldığının
belirlenmesini mümkün kılmıştır. İfadelerdeki bu değişim ara dilden çevirinin
gizlenmesi ya da açıklanması konusunda bir norm değişikliği yaşandığına işaret
etmektedir. İnceleme dönemi içerisinde bu konuyla ilgili karşılaşılan bir diğer durum da
ara dilden çeviri yapılması durumunda, bunun, bir dipnot ile açıklanmasıdır. Bu
uygulamaya da zaman zaman rastlanmıştır ancak bu uygulamaya dair bir norm
benimsenmemiştir.
Ara dilden çevirinin açıkça belirtildiği tüm durumlarda çevirinin hangi dil üzerinden,
hatta bir çoğunda ara dildeki hangi çeviri üzerinden, yapıldığı da açıklanmıştır. Diğer
durumlarda ise çevirinin ara dilden olup olmadığı zaten çevirinin yapıldığı dil ile
85
yazarın yazdığı dil karşılaştırılarak tespit edilmiştir. Ancak bu iki durumdan sadece
ilkinde sıradan bir okur çevirinin ara dilden yapıldığını öğrenebilmektedir. İkinci
durumda ise, okurun okuduğu metnin hangi dizgeye ait olduğunu da bilmesi
gerekmektedir. Buradan hareketle, ara dilden çevirinin, metne ulaşan herkes için
tamamen görünür kılınmasına yönelik bir normun benimsenmediğini söyleyebiliriz.
Toury’nin “süreç öncesi çeviri normları” çerçevesinde değerlendirildiğinde, ara
dilden çevirinin tamamen normlardan bağımsız gerçekleşen bir olgu olmadığı açıktır.
Toury, çeviri normlarından bahsederken normların doğası gereği “sosyo-kültürel olarak
özgün” ve “istikrarsız” olduğunu belirtir (Toury 2008:156). Bu tez çalışması
kapsamında elde ettiğimiz sonuçlar da, normların bu iki özelliğine dayanmaktadır.
1979-2013 yılları arasında ara dilden çevirileri yöneten çeviri normlarının değişime
uğradığını yani istikrarsız olduğunu gördük. Bunun yanı sıra, burada saptadığımız
normlar Türkçe çeviri dizgesine özgüdür. Aynı dönem için incelenecek farklı dizgelerde
farklı normların benimsenmiş olduğu tespit edilebilir. Dolayısıyla, bizim tespit ettiğimiz
normlar da kültüre ve zamana bağlıdır.
Kültürler arasındaki asimetrik güç ilişkileri kapsamında sonuçlarımızı ele
aldığımızda ise, ara dilden çevirinin, bir hâkim/egemen/dominant dizge aracılığıyla
alışverişte bulunan çevresel konumdaki dizgeler arasında gerçekleştiği görülmektedir.
Dolayısıyla, ara dilden çeviri sadece bir dilde yetişmiş çevirmen bulunmaması ile ilgili
değildir. Bu açıdan bakıldığında Türkçe dizgedeki dominant dizgenin 1984’e kadar
Fransızca dizge, daha sonra ise İngilizce dizge olduğu açıktır. Bu nedenle, ara dil olarak
da Fransızca ve İngilizce tercih edilmiştir. Bu hâkimiyet tabii ki ilgili dönemde
benimsenen siyasi politikalardan bağımsız ele alınamaz. İngilizcenin hakim dizge
olarak karşımıza çıkmasına 1960’lardan sonra benimsenen politikaların yanı sıra
İngilizcenin de dünya da bir “lingua franca” olarak yükselişinin hazırladığı zemin neden
olmuştur.
Aynı bakış açısı ile yaklaştığımızda, ara dilden çeviriye başvurulan kaynak dizgelerin
de bu asimetrik güç ilişkilerinin bir sonucu olarak “az çevrilen diller”/dizgeler olarak
karşımıza çıktığını söyleyebiliriz. Az çevrilen diller olarak adlandırdığımız bu dillerden,
örneğin Çince, Japonca vb., çeşitli dizgelere çeviri yapılabilmesi için bu dizgedeki
metinlerin daha baskın olan Fransızca, İngilizce gibi bir dile çevrilmiş olması
gerekmektedir. Bu nedenle de, bu dizgelerdeki metinlerin daha çok sayıda dile
86
çevrilmesi istendiğinde dönemin baskın dillerine çevrilmesi desteklenmektedir.
Dergilerde yayımlanan çeviriler açısından bakıldığında durum bununla sınırlıdır.
Ancak, bu olgunun kitap çevirileri ve yayınevi politikaları bağlamında
değerlendirilmesinde çeviri maliyetlerinin de dikkate alınması gerekeceği için daha
farklı sonuçlar da ortaya çıkabilir. Bu da başka bir çalışmanın konusu olarak ele
alınabilir.
Yakın tarihte yayımlanan Türkçe çeviri dergilerine odaklanan bu çalışma, dönemsel
bazı çeviri politikalarını/normlarını somutlaştırmıştır. Bu tür bir çalışmanın farklı
tarihsel dönemler için tekrarlanmasının çeviri tarihimiz ve çeviri etkinliğini
şekillendiren ya da yöneten dizgelerle ilgili dikkat çekici sonuçlar ortaya koyacağını
düşünüyoruz. Dolayısıyla, çalışmamızın da bu tür araştırmalara zemin oluşturacağı
ümidindeyiz. Bu çalışma, çeviri eylemlerini odağına alarak ilerlemiş, ara dilden çeviri
etrafında gelişen söylemlere çıkış sorularımıza zemin hazırlamak açısından yer
vermiştir. Ancak, ilgili dönemlerin çeviriyi nasıl kavramsallaştırdığına ışık tutması
açısından söylemleri temel alan kapsamlı çalışmaların yapılması ara dilden çeviri
konusuna farklı katkılar sunacaktır.
1979-2013 yılları arasında Türkçe çeviri dergilerindeki ara dilden çeviri eylemleri
üzerine yaptığımız bu betimleyici çalışmada, bir yüksek lisans tezi sınırlarında,
Türkçeye ara dilden çeviriyi belirli unsurlar çerçevesinde çözümlemeye ve aktarımın
doğrudanlığını yöneten çeviri politikalarının izini sürmeye çalıştık. Daha önce, tek bir
dil ya da çevirmen üzerinden yürütülen benzer çalışmaların ardından çalışmamız belli
bir dönemi ele alan ilk akademik çalışmadır ve önceki çeviri tarihi çalışmalarına ek
olarak çeviri tarihinin küçük bir kısmını aydınlatmaya çalışmıştır. Çalışmamızın
sunduğu bulguların ve somut verilerin yeni çalışmalara ortam hazırlamasını umarız.
87
KAYNAKLAR
Taranan Türkçe Çeviri Dergileri
Çeviri Dergisi. 1979. Sayı:1
MEB Dergisi. 1979. Sayı:1
Bağlam Dergisi. 1979-1981. Sayı:1-3
Yazko Çeviri Dergisi. 1981-1984. Sayı: 1-18
Dün ve Bugün Çeviri. 1981. Sayı:1-2
Çeviri Dergisi. 1987. Sayı:1-2
Metis Çeviri Dergisi.1987-1992. Sayı:1-21
Tömer Çeviri Dergisi. 1994-2000. Sayı: 4-23
Çevirmenin Notu Dergisi.2007-2013. Sayı:1-17
Diğer Kaynaklar
Ali, Sabahattin. (1947). “İkinci Dilden Çeviri Meselesi ve Bir Misal”. Tercüme Dergisi.
Sayı 6. 581-585
Alkan, Erdoğan vd. (2007). “Şiir Çevirisi Üzerine”. Söyleşi. Çevirmenin Notu Dergisi.
1:1. 75-90
Alper, Vaner. (1990). “Karlar Ülkesi Çevirileri Üstüne Kısa Bir İnceleme”. Metis Çeviri
Dergisi. 12:1. 91-100
Aktürel, Teoman; Çapan, Cevat; İnce, Özdemir. (1990). “Şiir Çevirisi Üzerine”.
Söyleşi. Metis Çeviri Dergisi. 13:1. 11-19
André, James St. (2008). “Relay”. Routledge Encyclopedia of Translation Studies. Yay.
Haz. Mona Baker. London & New York: Routledge. 230-232
Baker, Mona. (2001). Routledge Encyclopedia of Translation Studies. London & New
York: Routledge.
88
Bassnett, Susan. (1996). “The Meek or the Mighty: Reappraising the Role of the
Translator”. Translation, Power, Subversion. (ed.) Roman Alverez, M. Carmen-
Africa Vidal. Bristol: Multilingual Matters Ltd.
Bengi, Işın. “Çeviribilim Terimleri Sözlüğüne Doğru”. Metis Çeviri Dergisi. 20-21:1.
156-197
Bengi-Öner, Işın. (2001). Çeviribilim Terimleri Sözlüğü. İstanbul: Sel Yayıncılık.
Berk, Özlem. (2005). Kuramlar Işığında Açıklamalı Çeviribilim Terimcesi. İstanbul:
Multilingual Yabancı Dil Yayınları.
Branchadell, Albert. (2004). “Introduction: Less Translated Languages as a Field of
Inquiry”. Less Translated Languages. (ed.) Albert Branchadell, Lovell Margaret
West. Amsterdam: John Benjamins Publishing Company
Boztaş, İsmail ve Yener, Şirin Okyavuz. (1999). Açıklamalı Çeviri Terimleri Sözlüğü.
Ankara: Siyasal Kitabevi.
Canım, Sinem. (2008). Türkiye’de Çeviri Bürolarında Web Sitesi Yerelleştirmeleri Ve
Bu Süreçte Bilgi Teknolojilerinin Kullanımı. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi,
İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
Cemal, Ahmet; İnce, Ülker ve Uyar, Tomris. (1992). “Türkiye’de İkinci Dilden
Çeviriler Üzerine”. Söyleşi. Metis Çeviri Dergisi. 18:1. 14-22
Çelik, Bilal. (2014). Haydar Rifat Yorulmaz’ın Çevirileri (1908-1940): Bir Sol Düşünce
“Repertuarı”nın Kuruluşu. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, İstanbul: Okan
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Demircioğlu, Cemal. (2016). Çeviribilimde Tarih ve Tarihyazımı: Doğu Batı Ekseninde
Bir Karşılaştırma. İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Yayınları.
Doğan, Mehmet H. (2007). “Söyleşi”. Söyleşen: Gonca Gözmen. Çevirmenin Notu
Dergisi. 5:1. 85-94
89
Dollerup, Cay. (1998). “’Relay’ and ‘Support’ Translations”. Andrew Chesterman,
Natividad Gallardo San Salvador, ve Yves Gambier (eds) Translation in
Context: Selected Contributions from the EST Congress. Amsterdam: John
Benjamins Publishing Co. 17-26
Erkin, Hüseyin Can. (2005). “İkinci Dilden Çeviri İkilemi: Türkiye'de Japon
Yazınından Çeviriler”. Kül Eleştiri Dergisi. Eylül-Ekim Sayısı.
Gutt, Ernst-August. (1989). Translation and Relevance. Yayımlanmamış doktora tezi.
University College London. Londra.
Gürçağlar, Şehnaz. (2010). “Retranslation”. Routledge Encyclopedia of Translation
Studies. Mona Baker, Gabriela Saldanha (eds). New York: Routledge. 232-235
Gürçağlar, Şehnaz Tahir. (2011). Çevirinin Abc'si. İstanbul: Say Yayınları.
Gürses, Sabri. (2007a). “İkinci Dil Çevirisi Olarak İntihal”.
http://ceviribilim.com/?p=508 son erişim 06.12.2016
Gürses, Sabri. (2007b). “İntihal Kültürü”. Varlık Dergisi. Mart Sayısı. 9-16.
Gürses, Sabri. (2007c). “Yalnızlık Dolambacı: İkinci Dilden Çeviri Klasiği”.
http://ceviribilim.com/?p=516 son erişim: 29.01.2014
Gürsoy, Müge ve Karantay, Suat. “Film Çevirisi Üzerine Söylemler”. Metis Çeviri
Dergisi.11:1. 11-26
Haldan, Aykut. (2007). Türkiye’deki Çeviri Politikaları Üzerine Bir İnceleme.
Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Dokuz Eylül Üniversitesi. İzmir
Honeyman, Nobel Perdu. (2005). “From Arabic to other Languages through English”.
Less Translated Languages. Yay. Haz. Albert Branchadell & Lovell Margaret
West. Philadelphia: John Benjamins Publishing Company. 67-73
Işık, Gül. (1988). “Çeviri Yoluyla Türkiye’de İtalyan Yazını”. Metis Çeviri Dergisi. 2:1.
40-49
Karantay, Suat. (1989). “Türkiye'de Oyun Çevirisi Tarihine Kısa Bir Bakış”. Metis
Çeviri. 9:1. 87-91.
90
Karantay, Suat. (1991). “’Tercüme Bürosu’ Normlar ve İşlevler”. Metis Çeviri Dergisi.
16:1. 96-101
Koskinen, Kaisa ve Paloposki, Outi. (2010). “Retranslation”. Handbook of Translation
Studies Volume 1. Yves Gambier ve Luc van Doorslaer (eds). Amsterdam: John
Benjamins Publishing Company. 294-298
Kür, Pınar. (1989). “Pınar Kür ile Tiyatro Çevirisi Üzerine Söyleşi”. Söyleşi. Metis
Çeviri Dergisi. 9:1. 11-17
Lee, Hyung-jin. (2008). “Survival through Indirect Translation: Pablo Neruda’s Veinte
poemas de amor y una vanción desesperada into Korean”. Journal of Language
and Translation. September 2008. 71-93
Lefevere, Andre. (1992a). Translation, History, Culture: A Sourcebook. Londra/New
York: Routledge
Lefevere, Andre. (1992b). Translation, Rewriting and the Manipulation of Literary
Fame. Londra/ New York: Routledge
Lehrberger, John ve Bourbeau, Laurent. (1988). Machine Translation. Amsterdam:
John Benjamins Publishing Company.
Menemencioğlu, Nermin. (1988). “Nermin Menemencioğlu ile Söyleşi”. Söyleşen:
Saliha Paker. Metis Çeviri Dergisi. 4:1. 13-21
Munday, Jeremy. (2001).Introducing Translation Studies. London: Routledge
Nida, Eugene Albert. (1964). Toward a Science of Translation. Netherlands: E. J. Brill
Leiden.
Nida, Eugene Albert. (1987). “Çevirmenin Görevi”. Çev. Yurnadur Salman. Metis
Çeviri. 1:1. 95-106.
Nutku, Özdemir. (2009). “Söyleşi”. Çevirmenin Notu Dergisi. 9:1. 54-58
Onaran, Bertan; Tamer, Ülkü. (1990). “Öykü Çevirisi Üzerine”. Söyleşi. Metis Çeviri
Dergisi. 12:1. 12-13
Özdemir, İlknur. (2011). “Söyleşi”. Söyleşen: Gonca Gözmen. 14:1. 38-45
91
Popovic, Anton. (1975). Dictionary for the Analysis of Literary Translation. Canada:
University of Alberta.
Popovic, Anton. (1987). Yazın Çevirisi Terimleri Sözlüğü. S. Karantay ve Y. Salman
Çev. İstanbul: Metis Yayınları.
Pym, Anthony. (2011). “Translation Research Terms: A Tentative Glossary for
Moments of Perplexity and Dispute.” İçinde Translation Research Projects 3,
Anthony Pym (ed.). Tarragona: Intercultural Studies Group. 75-110
Rifat, Mehmet; Rifat, Sema; Koş, Ayşenaz; & Tekgül, Duygu. (2010). Göstergebilim,
Dilbilim ve Çeviribilim Terimleri Sözlüğü. İstanbul: Sel Yayıncılık.
Ringmar, Martin. (2007). “Roundabouts routes: Some remarks on indirect translations”.
(ed.) Francis Mus. Selected Papers of the CETRA research seminar in
translation studies 2006. son erişim tarihi: 06.12.2016.
http://www.kuleuven.be/cetra/papers/papers.html
Ringmar, Martin. (2012). “Relay Translation”. Hanbook of Translation Studies Volume
3. Yves Gambier ve Luc van Doorslaer (eds). Amsterdam: John Benjamins
Publishing. Co. 141-144.
Schäffner, Christina. (2007). “Politics and Translation”. The Companion to Translation
Studies. Yay. Haz. P. Kuhiwczak ve K. Littau. New York: Multilingual Matters
Ltd. 134-147
Sert, Gülperi. (1999). “Yazın Çevirisinde Yöntemler ve İkinci Dilden Çevirinin
Sakıncaları”. Tömer Çeviri Dergisi. 20:1. 7-15
Shuttleworth, Mark ve Cowie Moria. (2014). Dictionary of Translation Studies. New
York: Routledge.
Snell-Hornby, Mary. (2006). The Turns of Translation Studies: New Paradigms or
Shifting Wievpoints?.Amsterdam: John Benjamins Publishing Company
St. Adré, James. (2009). “Relay” Routledge Encyclopedia of Translation Studies. Mona
Baker, Gabriela Saldanha (eds). New York: Routledge. 230-232
92
Şulpyakov, Gleb. (2010). “Söyleşi”. Söyleşen: Hanife Çaylak. Çevirmenin Notu
Dergisi.10:1. 21-54
Teksoy, Rekin. (2007). “Söyleşi”. Söyleşen: Gonca Gözmen. Çevirmenin Notu Dergisi.
6:1. 69-82
Toury, Gideon. (1995). Descriptive Translation Studies and Beyond. Amsterdam: John
Benjamins Publishing Company
Toury, Gideon. (2008). “Çeviri Normlarının Doğası ve Çevirideki Rolü”. Çev. Saliha
Paker. Çeviri Seçkisi II: Çeviri(bilim) Nedir?. Mehmet Rifat (Haz). İstanbul: Sel
Yayıncılık. 149-164.
Turan, Güven. (2011). “Söyleşi”. Söyleşen: Gonca Gözmen. Çevirmenin Notu Dergisi.
15:1. 26-31
Turan, Tevfik. (2012). “Söyleşi”. Söyleşen: Gonca Gözmen. Çevirmenin Notu Dergisi.
16:1. 37-46
Tymoczko, Maria ve Gentzler, Edwin. (eds) (2002). Translation and Power. Amherst-
Boston: University of Massachusetts Press.
Uygur, Nermi. (1989). “Mermi Uygur ile Söyleşi”. Söyleşenler: Aykut Derman ve
Turgay Kurultay. Metis Çeviri Dergisi. 7:1. 11-25
Üster, Celâl. (2010). “Söyleşi”. Söyleşen: Gonca Gözmen. Çevirmenin Notu Dergisi.
10:1. 38-45
Washbourne, Kelly. (2013). “Nonlinear Narratives: Paths of Indirect and Relay
Translation”. Meta Translators’ Journal. 58:3. 607-625
Yavuz, Hilmi. (1992). “Türkiye’de İkinci Dilden Çeviriler Üzerine”. Söyleşi. Metis
Çeviri Dergisi. 18:1. 23-28
Yazıcı, Mine. (2005). Çeviribilimin Temel Kavram ve Kuramları. İstanbul: Multilingual
Yabancı Dil Yayınları.
Yazıcı, Mine. (2011). Çeviribilimde Araştırma. İstanbul: Multilingual Yabancı Dil
Yayınları.
93
Yigenler, Nuray. (2002). La Traduction D'une Deuxieme Langue Ses Essences
Theoriques, Ses Limites et Ses Possibilites. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi,
Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana
94
EKLER
95
EK A: Ara Dilden Çevrilen Eserler Listesi
No. Yıl Dergi/Sayı Metin Türü Erek Metin Çevirmen Adlandırma
Kaynak
Dizge Ara Dil K.M.32
Yazar Açıklama33
1 1979
ME
B/1
[Deneme] Erdem Üzerine Zeynep Aruoba Çeviren Grekçe İngilizce Aristoteles *
2 1979
Bağ
lam
/1
Deneme
Çevirinin Görkemi ve
Yetersizliği Üzerine Ahmet Cemal Türkçesi İspanyolca Almanca *
José Ortega
y. Gasset
3 1981
Yaz
ko
/1
[İnceleme]
Dilbilim Açısından
Çeviri Emel Söz Türkçesi İngilizce Almanca
Roman
Jakobson *
4 1981
Yaz
ko
/2
Öykü
Yuvarlak Tapınağın
Kalıntıları Fatma Ülken Türkçesi İspanyolca İngilizce
Jorge Luis
Borges *
5 1981 İnceleme
"Savaş ve Barış" ve
"Anna Karenina" Mustafa Ziyalan Türkçesi Rusça Almanca
Pyotr A.
Kropotkin *
6 1981 Yaz
ko
/3
Öykü
Uzay Ötesi, Sinir
Sistemi ve Bir Dilim
Yağlı Domuz Pastırması Yurdanur Salman Türkçesi [Rusça] İngilizce
Vasiliy
Şukşin
7 1982 Yaz
ko
/4
Kitap (kısım)
Kurmaca Metinlerin
Okunması Oya Berk
İngilizceden
Çeviren Fransızca İngilizce
Michel
Zeraffa
32
Çeviride, kaynak dizgedeki metnin isminin belirtildiği durumlarda bu sütunda * işareti kullanılmıştır. 33
Çevirinin ara dilden yapıldğına dair bir dipnot/açıklama bulunan çeviriler bu sütunda * işareti ile gösterilmiştir.
96
8 1982
Yaz
ko
/5
[Roman (Kısım)]
Balthazar'ın Olağandışı
İkindisi Bertan Onaran
Fransızcadan
Çeviren [İspanyolca] [Fransızca]
Gabriel
Garcia
Marquez
9 1982 [Deneme] Marcel Proust Ülker İnce
İngilizceden
Çeviren Rusça İngilizce
Anatoly
Lunacharsky
10 1982
Yaz
ko
/7
Araştırma
(Bölüm)
Dilbilimsel İnceleme ve
Dil Kuramı Gül Işık
İtalyancadan
Çeviren Danca İtalyanca
Louis
Hjelmslev *
11 1982
Araştırma
(Bölüm)
Dil Kuramı ve Hümanist
Görüş Gül Işık
İtalyancadan
Çeviren Danca İtalyanca
Louis
Hjelmslev *
12 1982
Araştırma
(Bölüm)
Dil Kuramı ve
Deneycilik Ayşe (Eziler) Kıran
Fransızcadan
Çeviren Danca Fransızca
Louis
Hjelmslev *
13 1982
Araştırma
(Bölüm)
Dil Kuramı ve
Tümevarım Ayşe (Eziler) Kıran
Fransızcadan
Çeviren Danca Fransızca
Louis
Hjelmslev *
14 1982
Araştırma
(Bölüm) Dil Kuramı ve Gerçek Ayşe (Eziler) Kıran
Fransızcadan
Çeviren Danca Fransızca
Louis
Hjelmslev *
15 1982
Araştırma
(Bölüm) Dil Kuramının Amacı Mehmet Yalçın
Fransızcadan
Çeviren Danca Fransızca
Louis
Hjelmslev *
16 1982
Araştırma
(Bölüm) Anlatım ve İçerik Mehmet Yalçın
Fransızcadan
Çeviren Danca Fransızca
Louis
Hjelmslev *
17 1982
Araştırma
(Bölüm)
Ana Çizgileriyle
Glosematik Zeynel Kıran
Fransızcadan
Çeviren İngilizce Fransızca
Hans Jorgen
Uldall *
18 1982
Yaz
ko
/8
[Öykü] Alev Alev Yurdanur Salman
İngilizceden
Çeviren [Rusça] İngilizce
Evgeny
Nosov
19 1982 [İnceleme] Şiir Nedir Yurdanur Salman
İngilizceden
Çeviren Çekçe İngilizce *
Roman
Jakobson *
20 1982 [İnceleme]
Yazınsal ve Sanatsal
Yapıtlarda Egemen Öğe Sema Rifat Güzelşen
Fransızcadan
Çeviren Çekçe Fransızca
Roman
Jakobson *
21 1982 [İnceleme] Dilin Çift Özelliği Mehmet Rifat
Fransızcadan
Çeviren İngilizce Fransızca
R. Jakobson -
M. Halle
22 1982 [İnceleme]
Dilbilim ve Bildirişim
Kuramı Gül Işık
İtalyancadan
Çeviren İngilizce İtalyanca
Roman
Jakobson *
23 1982 [İnceleme]
Sesbilimde Karşıtlık
İlkesi Zeynel Kıran
Fransızcadan
Çeviren İngilizce Fransızca
Roman
Jakobson *
97
24 1982 [İnceleme]
Dilde Parça - Bütün
İlişkisi Şeyda Ozil
Almancadan
Çeviren İngilizce Almanca *
Roman
Jakobson *
25 1982 Söyleşi
Roman Jakobson'a
Sorular Yavuz Çekirge
İsveççeden
Çeviren Fransızca İsveççe
Jean Pierre
Faye *
26 1982 Y
azk
o/9
Şiir Şiirler Samih Rifat
Fransızcadan
Çeviren [Grekçe] Fransızca Sapho
27 1982 Öykü
Asker Augusto
Napolitano'nun Ölümü Ahmet Cemal
Almancadan
Çeviren Sırpça Almanca
Miodrag
Bulatovic *
28 1982 [Öykü] Savaş Yusuf Eradam
İngilizceden
Çeviren [İtalyanca] [İngilizce] *
Luigi
Pirandello
29 1982 [Şiir] Delia Elena San Marco Zafer Aracagök
İngilizceden
Çeviren [İspanyolca] [İngilizce]
Jorge Luis
Borges
30 1982 [Şiir] Borges ve Ben Zafer Aracagök
İngilizceden
Çeviren [İspanyolca] [İngilizce]
Jorge Luis
Borges
31 1982 [Oyun] Baal Ayşenur Kocatopçu
İngilizceden
Çeviren Almanca İngilizce
Bertolt
Brecht *
32 1982 [İnceleme]
Göstergeler Kuramı:
Göstergebilim Mehmet Rifat
Fransızcadan
Çeviren İngilizce Fransızca
Charles
Sanders
Peirce
33 1982 [İnceleme]
Göstergebilimsel Bir
Olgu Olarak Sanat Yurdanur Salman
İngilizceden
Çeviren [Fransızca] İngilizce
Jan
Mukarovsky
34 1983
Yaz
ko
10
[Şiir] Bakire Onat Kutlar
Fransızcadan
Çeviren [İspanyolca] [Fransızca] Octavio Paz
35 1983 [Öykü] Madmazel Claude Sinan Fişek
Fransızcadan
Çeviren [İngilizce] [Fransızca] Henry Miller
36 1983 [Oyun] Baal Ayşegül Kocatopçu
İngilizceden
Çeviren [Almanca] [İngilizce]
Bertolt
Brecht
37 1983 [İnceleme]
Dilbilimin Bilimler
Arasındaki Yeri Sema Rifat Güzelşen
Fransızcadan
Çeviren İngilizce Fransızca * Edward Sapir
98
38 1983 [İnceleme]
Tanımlar ve
Varsayımlar Mehmet Rifat
Fransızcadan
Çeviren İngilizce Fransızca
Leonard
Bloomfield
39 1983
Yaz
ko
/11
Şiir Şiirler Samih Rifat
Fransızcadan
Çeviren [Grekçe] [Fransızca] Sapho
40 1983 Öykü Kuyu Sena Volkan
Fransızcadan
Çeviren [İspanyolca] [Fransızca]
Reinaldo
Arenas
41 1983 Şiir
Söz'ün Kefaletine Rapten
Özgürlük Onat Kutlar
Fransızcadan
Çeviren İspanyolca [Fransızca] Octavio Paz
42 1983 Deneme Şiir Sanatı ve şiir Hülya Uçansu
İngilizceden
Çeviren İspanyolca [İngilizce] Octavio Paz
43 1983 [İnceleme]
Estetiksel Göstergenin
Niteliği Aziz Çalışlar
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Mikhail
Krapçenko
44 1983 [Deneme] Zavallı Usta Çevirmenler Yavuz Baydar
İngilizceden
Çeviren [İspanyolca] [İngilizce]
Gabriel Garcia
Marquez
45 1983 Kitap (kısım)
Yazınsal İncelemelerin Üç
Yönü : Güzellik-Anlam-
Biçim Sündüz Öztürk
Fransızcadan
Çeviren Almanca Fransızca André Jolles
46 1983 [Deneme]
Rezniçek'e Göre Dünyanın
Sonu Bertan Onaran
Fransızcadan
Çeviren [Çekçe] [Fransızca] Milan Kundera
47 1983
Yaz
ko
/12 Deneme Kral Öldü, Yaşasın Kral Ahmet Cemal
Almancadan
Çeviren [Fransızca] Almanca *
Arthur
Koestler
48 1983 [İnceleme] Söz Estetiği Üzerine Aziz Çalışlar
Almancadan
Çeviren [Rusça] [Almanca]
Mikhail
Bachtin
49 1983 [İnceleme] Romanda Söz Dokusu Aziz Çalışlar
Almancadan
Çeviren [Rusça] [Almanca]
Mikhail
Bachtin
50 1983
Yaz
ko
/13
Şiir Şarkılar Şarkısı Sait Maden
Fransızcadan
Çeviren [İbranice] Fransızca * - *
51 1983 Şiir Nereye? Onat Kutlar
Fransızcadan
Çeviren Vietnamca Fransızca
Nguyen Dinh
Thi *
52 1983 Şiir Japon Güzü Onat Kutlar
Fransızcadan
Çeviren Vietnamca Fransızca
Nguyen Dinh
Thi *
53 1983 Şiir Cezaevi Defteri: Ay Onat Kutlar
Fransızcadan
Çeviren Vietnamca Fransızca Ho Chi Minh *
99
54 1983 Şiir
"Bin Ozan'dan Şiirler"i
Okurken Onat Kutlar
Fransızcadan
Çeviren Vietnamca Fransızca Ho Chi Minh *
55 1983 Şiir Viet Bac Maki'si Onat Kutlar
Fransızcadan
Çeviren Vietnamca Fransızca Ho Chi Minh *
56 1983 Şiir Dalgalar Onat Kutlar
Fransızcadan
Çeviren Vietnamca Fransızca Xuan Quaynh
57 1983 Şiir Heykel Onat Kutlar
Fransızcadan
Çeviren Vietnamca Fransızca Xuan Dieu
58 1983 Şiir Doğduğum Yer Onat Kutlar
Fransızcadan
Çeviren Vietnamca Fransızca Giang Nam
59 1983 [Öykü] Ormanda Ayışığı Yurdanur Salman
İngilizceden
Çeviren Vietnamca İngilizce
Nguyen Minh
Çau
60 1983 Söyleşi Yazarlarla Konuşmalar Elçin Yahşi
İngilizceden
Çeviren Vietnamca İngilizce Peter Weiss
61 1983
Yaz
ko
/14
Destan Nibelungen Destanı Sait Maden
Fransızcadan
Çeviren
Bavyera
Almancası Fransızca *
62 1983 Kitap (Kısım) Sözdizimsel Yapılar Sema Rifat Güzelşen
Fransızcadan
Çeviren İngilizce Fransızca
Noam
Chomsky *
63 1983 Kitap (Kısım)
Sözdizim Kuramının
Görünüşleri (Bölüm I) Mehmet Rifat
Fransızcadan
Çeviren İngilizce Fransızca
Noam
Chomsky *
64 1983 Kitap (Kısım)
Sözdizim Kuramının
Görünüşleri (Bölüm III) Mehmet Rifat
Fransızcadan
Çeviren İngilizce Fransızca
Noam
Chomsky
65 1983 İnceleme
Dillerin Biçimsel
Çözümlenmesi İngilizce Fransızca
Noam
Chomsky -
George A.
Miller *
66 1983
Yaz
ko
/15
Şiir Su ve Toprak İlhan Özdemirci
İngilizceden
Çeviren Çince İngilizce
Yü Kwang-
Chan
67 1983 Şiir Yağmur İlhan Özdemirci
İngilizceden
Çeviren Çince İngilizce
Yü Kwang-
Chan
68 1983 Şiir İki Şiir İlhan Özdemirci
İngilizceden
Çeviren Çince İngilizce Lu Lu
100
69 1983 Şiir Meşe'ye İlhan Özdemirci
İngilizceden
Çeviren Çince İngilizce Deng Shaoji
70 1983 Şiir
Kasımpatılar
Çiçeklenirken İlhan Özdemirci
İngilizceden
Çeviren Çince İngilizce Pu Ti
71 1983 Öykü Parkların Sürekliliği Yavuz Baydar
İngilizceden
Çeviren İspanyolca [İngilizce]
Julio
Cortàzar
72 1983 [Öykü] İlk Aşk Sami Altındağ
Fransızcadan
Çeviren [İngilizce] [Fransızca] Henry Miller
73 1984 Yaz
ko
/18
[Deneme] Estetik Sanatsal Yapı 1 Aziz Çalışlar
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce] V. Vanslov
74 1985 Dü
n v
e B
ugü
n
Çev
iri/
2
Deneme
Çevirinin Görkemi ve
Sefaleti Üzerine Ahmet Cemal
Almancadan
Çeviren İspanyolca Almanca *
José Ortega
Y Gasset
75 1987
Met
is/1
[Oyun (Bölüm)] Beklemek Yurdanur Salman
İngilizceden
Çeviren Fransızca İngilizce * R. Barthes
76 1987 [Oyun (Bölüm)] Bekleme
Yurdanur Salman,
Hür Yumer
Karşılaştırmalı
Çevirenler Fransızca İngilizce * R. Barthes
77 1988
Met
is/2
[Deneme] Öğretim Klavuzu Müge Gürsoy
İngilizceden
Çeviren Almanca İngilizce *
Walter
Benjamin
78 1988 [Deneme] Eğitim Araçları
Tevfik Turan, Müge
Gürsoy
Birlikte
Çevirenler Almanca İngilizce
Walter
Benjamin
79 1988
Met
is/3
Şiir Opus Dei Ayşe Gül
İngilizceden
Çeviren [İsveççe] [İngilizce] Lars Görling *
80 1988 Şiir Pippa Geçiyor Güzide Refiğ
Almancadan
Çeviren İngilizce Almanca *
Robert
Browning
81 1988 Şiir Pippa Geçiyor Hür Yumer
Fransızcadan
Çeviren İngilizce Fransızca *
Robert
Browning
101
82 1988 Deneme Esperanto'nun Umudu Deniz Alaca
İngilizceden
Çeviren İspanyolca İngilizce * J. D. Reed
83 1988
Met
is/4
Şiir Çocuk ve Çakıl Taşı Roni Margulies
İngilizceden
Çeviren [İspanyolca] [İngilizce]
Justo Jorge
Padron
84 1988 [Şiir] Her Türkü Cevat Çapan
İngilizceden
Çeviren İspanyolca İngilizce *
Federico
Garciá Lorca
85 1988 [Şiir] Yol Cevat Çapan
İngilizceden
Çeviren İspanyolca İngilizce *
Federico
Garciá Lorca
86 1988 [Şiir] Kara Güvercin Kasidesi Cevat Çapan
İngilizceden
Çeviren İspanyolca İngilizce *
Federico
Garciá Lorca
87 1988 Şiir Tehdit Edilen Nesrin Kasap
İngilizceden
Çeviren İspanyolca İngilizce *
Jorge Luis
Borges *
88 1988 Şiir Tehdit Edilen
Müge Gürsoy -
Nesrin Kasap
Birlikte
Çevirenler İspanyolca İngilizce
Jorge Luis
Borges
89 1988 Öykü Kleptoman Çevirmen Nilüfer Güngörmüş
Fransızcadan
Çeviren [Macarca] [Fransızca]
Denzö
Kosztolanyi
90 1988 [İnceleme]
Bir Çevirmen Dilbilime
Ne Kadar Gerek Duyar? Hasan Cavit Tuncer
İngilizceden
Çeviren [Almanca] [İngilizce]
Paul
Kussmaul
91 1988
Met
is/5
[Deneme]
Yasanın Üç Kez
Okunuşu Yurdanur Salman
İngilizceden
Çeviren Almanca İngilizce * Peter Handke *
92 1988 [Deneme]
Yasanın Üç Kez
Okunuşu
Işık Tabar Gencer -
Yurdanur Salman
Birlikte
Çevirenler Almanca İngilizce Peter Handke
93 1988
Met
is/6
[Kitap Bölüm]
Bölüm III Dural ve
Evrimci Dilbilim Turgay Kurultay
Almancadan
Çeviren Fransızca Almanca
Ferdinand de
Saussure *
94 1988 [Öykü] Otobüste Gamze Varım
İngilizceden
Çeviren [Lehçe] [İngilizce]
Merek
Nowakowski
95 1989 Met
is/7
Şiir Sınırlar Roni Marqulies
İngilizceden
Çeviren İspanyolca İngilizce *
Julio Platers
Haedo *
96 1989
Met
is/8
Şiir [Hayku] Petek Kurtböke
İtalyancadan
Çeviren [Japonca] [İtalyanca] Yosa Buson *
97 1989 Şiir [Hayku] Petek Kurtböke
İtalyancadan
Çeviren [Japonca] [İtalyanca] Yosa Buson *
102
98 1989 Şiir [Hayku] Petek Kurtböke
İtalyancadan
Çeviren [Japonca] [İtalyanca] Yosa Buson *
99 1989 Şiir [Hayku] Petek Kurtböke
İtalyancadan
Çeviren [Japonca] [İtalyanca] Yosa Buson *
100 1989 Şiir [Hayku] Petek Kurtböke
İtalyancadan
Çeviren [Japonca] [İtalyanca] Yosa Buson *
101 1989 Şiir [Hayku] Petek Kurtböke
İtalyancadan
Çeviren [Japonca] [İtalyanca] Yosa Buson *
102 1989 Şiir [Hayku] Petek Kurtböke
İtalyancadan
Çeviren [Japonca] [İtalyanca] Seifu *
103 1989 Şiir [Hayku] Petek Kurtböke
İtalyancadan
Çeviren [Japonca] [İtalyanca] Takai Kito *
104 1989 Şiir [Hayku] Petek Kurtböke
İtalyancadan
Çeviren [Japonca] [İtalyanca] Takai Kito *
105 1989 Şiir [Hayku] Petek Kurtböke
İtalyancadan
Çeviren [Japonca] [İtalyanca]
Uejima
Onitsura *
106 1989
Met
is/9
Deneme/İnceleme
Edith Piaf Yerliler
Arasında Yurdanur Salman
İngilizceden
Çeviren [İspanyolca] [İngilizce] Octavio Paz
107 1989 Oyun (Bölüm) Ölüm Gözetimi Yurdanur Salman
İngilizceden
Çeviren Fransızca İngilizce * Jean Genet *
108 1989 Oyun (Bölüm) Büyük Gözetim
Filiz Gürsel -
Yurdanur Salman
Birlikte
Çevirenler Fransızca İngilizce Jean Genet *
109 1989 Şiir Bir Fahişenin Duası Melahat Togar
Almancadan
Çeviren Hollandaca Almanca * Nel Noordzij *
110 1989 Şiir Cevab-ı Red Melahat Togar
Almancadan
Çeviren Hollandaca Almanca * Ida Gerhardt *
111 1990 Met
is/1
1
[Oyun]
Florinda ile Don
Gonzalo
Alemdar
Alemdaroğlu
İngilizceden
Çeviren [İspanyolca] [İngilizce]
Luisa
Josefina
Hernandez
112 1990
Met
is/1
2
Öykü Albena Yurdanur Salman
İngilizceden
Çeviren Bulgarca İngilizce
Yordan
Yovkov *
113 1990 Öykü İdam Gülden Kocadayı
Almancadan
Çeviren Danca Almanca Sven Holm *
103
114 1990 Öykü
Hanımefendinin
Göğüsleri Aykut Derman
Fransızcadan
Çeviren Fince Fransızca Veijo Meri
115 1990 [İnceleme]
Çeviri Kuramında
Sorunlara Doğru ve
Yanlış Yaklaşımlar
İbrahim Akın -
Turgay Kurultay
Almancadan
Çeviren [İspanyolca] [Almanca]
Eugenio
Coserio
116 1991
Met
is/1
4 Öykü
Devle Döğüşen
Bilgisayarın Öyküsü Bülent Somay
İngilizceden
Çeviren Lehçe İngilizce
Stanislaw
Lem *
117 1991 [Deneme] İnsan ve Tarih Turgay Kurultay
Almancadan
Çeviren Fransızca Almanca *
Eugène
Ionesco *
118 1991 [Deneme] İnsan ve Tarih Müge Gürsoy
İngilizceden
Çeviren Fransızca İngilizce *
Eugène
Ionesco *
119 1992 Met
is/1
8
Deneme/İnceleme Ich sterbe Meltem Ahiska
İngilizceden
Çeviren [Fransızca] İngilizce
Nathalie
Sarraute *
120 1998 Töm
er/1
7
[Şiir] Paracelsus'un Gülü Hadi Adanalı Translated by [İspanyolca] [İngilizce] * Jorge Luis Borges
121 2000 Töm
er/2
1
Öykü Yolculukta Gece Kalınan Yer Metin Karaörs Kırgızca Rusça *
Ulan Alyeviç Tokombayev *
122 2007
Ç.N
./1
Şiir Reçete Onur Behramoğlu
İngilizceden
Çeviren Lehçe [İngilizce] * Ewa Lipska
123 2007 Şiir Bir Yolculuktan Onur Behramoğlu
İngilizceden
Çeviren Lehçe [İngilizce] * Ewa Lipska
124 2007
Ç.N
./2
Şiir
İnanna ve Tanrısal
Cevherler Ayten Mutlu
İngilizceden
Çeviren [Sümerce] [İngilizce] * Enheduanna
125 2007 Şiir İnanna ve An Ayten Mutlu
İngilizceden
Çeviren [Sümerce] [İngilizce] * Enheduanna
126 2007 Şiir İnanna ve Enlil Ayten Mutlu
İngilizceden
Çeviren [Sümerce] [İngilizce] * Enheduanna
127 2007 Şiir İnanna ve İşkur Ayten Mutlu
İngilizceden
Çeviren [Sümerce] [İngilizce] * Enheduanna
104
128 2007 Şiir İnanna ve Anunna Ayten Mutlu
İngilizceden
Çeviren [Sümerce] [İngilizce] * Enheduanna
129 2007 Şiir İnanna ve Ebil Ayten Mutlu
İngilizceden
Çeviren [Sümerce] [İngilizce] * Enheduanna
130 2007 Şiir Ur'dan Sürgün Ediliş Ayten Mutlu
İngilizceden
Çeviren [Sümerce] [İngilizce] * Enheduanna
131 2007 Şiir Bir Mavi Çizgi
Kemal Özer, Gülşah
Özer
İngilizceden
Çeviren Danca İngilizce * Erik Stinus *
132 2007 Şiir Reklamlar
Kemal Özer, Gülşah
Özer
İngilizceden
Çeviren Danca İngilizce * Erik Stinus
133 2007 Şiir
Takvimle Çelişkiye
Düşmek
Kemal Özer, Gülşah
Özer
İngilizceden
Çeviren Danca İngilizce * Erik Stinus
134 2007 Şiir Mutluluk
Kemal Özer, Gülşah
Özer
İngilizceden
Çeviren Danca İngilizce * Erik Stinus
135 2007 Öykü Yol Kenarında Gürkal Aylan
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Leonid
Gurunts
136 2007 Öykü Bir Avcı Olsaydım Gürkal Aylan
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Leonid
Gurunts
137 2007 Öykü Günaydın Gürkal Aylan
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Leonid
Gurunts
138 2007 Öykü Korkmuyorum Gürkal Aylan
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Leonid
Gurunts
139 2007 Öykü Ağaçkakan Gürkal Aylan
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Leonid
Gurunts
140 2007 Öykü Meşecikler Gürkal Aylan
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Leonid
Gurunts
141 2007 Öykü Çakıltaşı Gürkal Aylan
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Leonid
Gurunts
142 2007 Öykü Yürekağrısı Gürkal Aylan
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Leonid
Gurunts
143 2007 Öykü Erimiş Kar Damlası Gürkal Aylan
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Leonid
Gurunts
105
144 2007 Öykü İki Deve Gürkal Aylan
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Leonid
Gurunts
145 2007 Öykü Doğduğunuz Yer Gürkal Aylan
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Leonid
Gurunts
146 2007 Öykü İki Ozan Gürkal Aylan
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Leonid
Gurunts
147 2007 Öykü İnancım Gürkal Aylan
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Leonid
Gurunts
148 2007 Öykü Kâğıt Kuşlarım Gürkal Aylan
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Leonid
Gurunts
149 2007 Öykü Herdem Taze Gürkal Aylan
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Leonid
Gurunts
150 2007 Öykü İşte Geldin, Sevdiğim! Gürkal Aylan
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Leonid
Gurunts
151 2007 Öykü Rüzgâr Eserse Gürkal Aylan
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Leonid
Gurunts
152 2007 Öykü
Kabuğa Gömülen
Harfler Gürkal Aylan
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Leonid
Gurunts
153 2007 Öykü Beyaz Dalga Gürkal Aylan
İngilizceden
Çeviren [Rusça] [İngilizce]
Leonid
Gurunts
154 2007
Ç.N
./3
Şiir
Kişi Yurdundan Uzak
Kaldığında Onur Behramoğlu
İngilizceden
Çeviren [İbranice] [İngilizce] *
Yehuda
Amihay
155 2007 Şiir
Kimlik Belgemi
Kaybettim Onur Behramoğlu
İngilizceden
Çeviren [İbranice] [İngilizce] *
Yehuda
Amihay
156 2007 Ç.N
./6
Şiir
Nyanga'da Askerler
Tarafından Vurularak
Öldürülen Çocuk İlyas Tunç
İngilizceden
Çeviren [Afrikanca] [İngilizce] * Ingrid Jonker
157 2009
Ç.N
./8
Şiir Gecede Bozkır Erkan Efil
İngilizceden
Çeviren [Moğolca] [İngilizce] *
Hadaa
Sendoo
158 2009 Şiir Kherlen Irmağı Erkan Efil
İngilizceden
Çeviren [Moğolca] [İngilizce] *
Hadaa
Sendoo
159 2009 Şiir
Toprak, Gökyüzü,
Irmaklar ve Ben Erkan Efil
İngilizceden
Çeviren [Moğolca] [İngilizce] *
Hadaa
Sendoo
106
160 2009
Ç.N
./1
0
Şiir Gri Pencereler Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren [Çince] İngilizce Luo Ying *
161 2009 Şiir Yolda Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren [Çince] İngilizce Luo Ying *
162 2009 Şiir
Ay Işığında O Biçim
Güzel bir Gece Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren [Çince] İngilizce Luo Ying *
163 2009 Şiir Kentin Uzaklıkları Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren [Çince] İngilizce Luo Ying *
164 2009 Şiir
Bogda Dağı Tepesinde
Ay Nur Peri
İngilizceden
Çeviren Moğolca İngilizce
Hadaa
Sendoo *
165 2009 Şiir
Aynada Kendine
Bakmak Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren [Moğolca] İngilizce
Ayurzana
Gun-Aajav *
166 2009 Şiir Kuzeyli Şarkı Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren [Moğolca] İngilizce
Ayurzana
Gun-Aajav *
167 2009 Şiir Ölüm Çiçekleri Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren [Moğolca] İngilizce
Ayurzana
Gun-Aajav *
168 2009 Şiir Bugün'e Dair Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren [Moğolca] İngilizce
Ayurzana
Gun-Aajav *
169 2009 Şiir *** Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren [Moğolca] İngilizce
Ulziitugs
Luvsandorj *
170 2009 Şiir Gece Yarısı Yağan Kar Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren [Moğolca] İngilizce
Ulziitugs
Luvsandorj *
171 2009 Şiir *** Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren [Moğolca] İngilizce
Ulziitugs
Luvsandorj *
172 2009 Şiir
Makao'nun Protestan
Mezarlığında Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren [Japonca] İngilizce
Matthew
Cheng *
173 2009 Şiir Gül - Taş Çağdaş Acar
İngilizceden
Çeviren [Hindu] İngilizce Rita Malhotra *
174 2009 Şiir İçe Dönüş Çağdaş Acar
İngilizceden
Çeviren [Hindu] İngilizce Rita Malhotra *
175 2009 Şiir Mektup Cem Uzungüneş
İngilizceden
Çeviren [Çince] İngilizce
Yang
Xiaobin *
107
176 2009 Şiir Ekmek Cem Uzungüneş
İngilizceden
Çeviren [Çince] İngilizce
Yang
Xiaobin *
177 2009 Şiir Düşümdeki Ağaç Tamer Gülbek
İngilizceden
Çeviren [Çince] İngilizce Tian Yuan *
178 2009 Şiir Ölüm'le İlgisi Olmak Tamer Gülbek
İngilizceden
Çeviren [Çince] İngilizce Tian Yuan *
179 2009 Şiir Hava Saldırısı Sığınağı Baki Yiğit
İngilizceden
Çeviren [Çince] İngilizce Sun Wenbo *
180 2009 Şiir
Kapıları Pencereleri İyi
Kapa Baki Yiğit
İngilizceden
Çeviren [Çince] İngilizce Sun Wenbo *
181 2009 Şiir Gösteri Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren [Japonca] İngilizce
Hachikai
Mimi *
182 2009 Şiir Dört Mevsim Bir Sevda Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren [Moğolca] İngilizce
Dashnyam
Luvsandamba *
183 2009 Şiir Yaz gecesi Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren [Moğolca] İngilizce
Dashnyam
Luvsandamba *
184 2009 Şiir
Yaşamlarımızın
Köşelerinde Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren [Tayvanca] İngilizce Chen Li *
185 2009 Şiir Okumak Mustafa Burak Sezer
İngilizceden
Çeviren [Çince] İngilizce
Liang
Xiaoming
186 2010
Ç.N
./1
1
Şiir Kaymakçalan Dağı'na Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Risto
Lazarov
187 2010 Şiir Ihlamur Ağacı Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Risto
Lazarov
188 2010 Şiir Lunaparkta Shakespeare Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Risto
Lazarov
189 2010 Şiir
Bu Küçük ve Soğuk
Çağa Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Gane
Todorovski
190 2010 Şiir Bir Adam Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Gane
Todorovski
191 2010 Şiir
Deniz Canavarı: Beyaz
Balina Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Katica
Kulavkona
108
192 2010 Şiir Dikilitaş Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Katica
Kulavkona
193 2010 Şiir Atapaeia Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Katica
Kulavkona
194 2010 Şiir Atalarım Geliyor Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Lenche
Miloshevska
195 2010 Şiir Bilinmeyenle Oynamak Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Lenche
Miloshevska
196 2010 Şiir Bir Heykel. Çıplak. Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Lenche
Miloshevska
197 2010 Şiir Tohumların Düşleri Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Brano
Cvtkovski
198 2010 Şiir Et Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Brano
Cvtkovski
199 2010 Şiir Derin Nefes Al Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Vele
Smilevski
200 2010 Şiir
Herkesin Anlayabileceği
Basit Bir Dil Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Vele
Smilevski
201 2010 Şiir
Bırakın Öleyim Dans
Ederek Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Svetlana
Hristova-
Jocik
202 2010 Şiir Barbar Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Svetlana
Hristova-
Jocik
203 2010 Şiir Tohumcuklar Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Radovan
Pavlovski
204 2010 Şiir Gözetleme Kulesi Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Radovan
Pavlovski
205 2010 Şiir Samanyolu I Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce Resul Sabani
206 2010 Şiir Samanyolu II Tozan Alkan
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce Resul Sabani
207 2010 Şiir Kubua Mete Özel
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Sande
Stojcevski
109
208 2010 Şiir Kubua (ses lekesi) Mete Özel
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Sande
Stojcevski
209 2010 Şiir Kubua (acı ile cam) Mete Özel
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Sande
Stojcevski
210 2010 Şiir Kubua (gölge) Mete Özel
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Sande
Stojcevski
211 2010 Şiir Kubua (kar) Mete Özel
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Sande
Stojcevski
212 2010 Şiir Fatihlerin Dönüşü Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Mateja
Matevski
213 2010 Şiir Delphi Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Mateja
Matevski
214 2010 Şiir
2050'nin Süper
Oyununda Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Mirjana S.
Paligora
215 2010 Şiir Zülfikar Mete Özel
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce İlhami Emin
216 2010 Şiir Haydar Baba Mete Özel
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce İlhami Emin
217 2010 Şiir Şölen Masası Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Eftim
Kletnikov
218 2010 Şiir Brahma'nın Günü Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Eftim
Kletnikov
219 2010 Şiir
Yüksek dağlar İçin Bir
Rehber Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Gordana
Mihailova-
Bosnakoska
220 2010 Şiir Nesneler Mesut Şenol
İngilizceden
Çeviren Makedonca İngilizce
Gordana
Mihailova-
Bosnakoska
221 2010 Şiir Hiçbir Yere Ataol Behramoğlu
İngilizceden
Çeviren İtalyanca İngilizce * Paolo Ruffili
222 2010 Şiir Tünel Ataol Behramoğlu
İngilizceden
Çeviren İtalyanca İngilizce * Paolo Ruffili
110
ÖZGEÇMİŞ
Kişisel Bilgiler:
Adı, Soyadı: Ümit Türe Pekel
Doğum Yeri ve Tarihi: Balıkesir, 17.12.1988
E-posta Adresi: [email protected]
Eğitim Bilgileri:
Derece Üniversite/Bölüm Mezuniyet Tarihi
Lisans İzmir Ekonomi Üniversitesi /Mütercim
Tercümanlık Bölümü
2010
Lisans İzmir Ekonomi Üniversitesi / Halkla İlişkiler ve
Reklamcılık Bölümü (Çift Anadal Programı)
2010
İş Deneyimi:
Mayıs 2011 - : Araştırma Görevlisi, Mütercim Tercümanlık Bölümü, İstanbul Yeni
Yüzyıl Üniversitesi
Yabancı Dil:
İngilizce, İtalyanca
Bildiriler:
“Forensic Interpretation/Translation in Turkey”, 10th
Annual Meeting of Balkan
Academy of Forensic Sciences, 18-20 Haziran 2014, Alexandroupolis, Balkan
Adli Bilimler Akademisi
“Indirect Translation through Translation/Publishing Policies”, 8th International IDEA
Conference: Studies in English, 16-18 April 2014, Muğla Sıtkı Koçman
University
“Ara Dilden Yapılan Çevirilerin Sorunsallaştırılması”, Çeviribilimde Lisansüstü
Çalışmalar Kolokyumu III, 23 Mart 2012, Okan Üniversitesi
111
Yayınlar:
Güloğlu, Aynur, Önder, Işıl, Türe, Ümit. (2011). “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört’ü
Yeniden Okumak”. Çevirmenin Notu. Sayı:15
Çeviri Yayınlar
Scalco, Patricia. (2016). “Alanda Bir ‘Brezilyalı’: Günümüz İstanbulu’nda Çoklu
Kimlik Müzakeresi ile Cinsellik ve Ahlak Üzerine Bir Alan Araştırması”. Çev.
Ümit Türe Pekel. Etnografik Hikâyeler: Türkiye’de Alan Araştırması Notları.
(Haz.) Rabia Harmanşah, Z. Nilüfer Nahya. İstanbul: Metis Yayınları.