9
«Kitap ve Kütüphane dostu Sayın A. Süheyl Ünver'e ithaf olunmuştur.» TÜRK KİTAPÇILIK TARİHİNDE TEZHİB . SAN'ATI İsmet BİNARK Ankara Ü. D.T.C.F. Kütüphanecilik Kürsüsü Mezunu Türk kitapçılık san'atlannm ve Türk Kütüphaneciliğinin uzun ve köklü . bir geçmişi vardır. Bu köklü geçmiştir ki, Türk kültür ve medeniyet tarihinde bir ilim ve san'at nizamı kurulmasına hizmet etmiş olan eski Türk kütüphanelerinin - nümüze birer canlı şahidi olarak gelen ve bugün gerek san'at gerekse muhteva bakımından eşsiz olarak vasıflandırılan koleksiyonlarını ortaya_ koymuştur.. - yük bir kitap saygısı ve dostluğuna - sahip olan - bu ' köklü geçmiştir ki, cemiyetin kültürel hayatı içinde kütüphanenin önemini kavrayan Türklerin çok eski çağ- lardan beri kütüphane kurma geleneceğini yaşatmasına sebep olmuştur.. Son zamanlara kadar yerde yazılı kâğıt - bulanlar onu hemen ayak altından kaldırarak bir duvar kovuğuna sokmakla hürmet hissi gösterirlerdi. Kitaplar ve bilhassa dinî -kitaplar, daima ayak seviyesinden yukarıdaki yerlere konurdu. Yazı ve kitaba verilen bu ehemmiyet onun tezyinine, cildine de ehemmiyet verilme- sine sebep olmuş. Yazı ve kitaba karşı - olan bu derin sevgi ve hürmet onların- tez- yinini ve ciltlenmesi işini bir güzel san'at kolu haline getirmiştir. Yazımızda; eski kitapçılık sanatlarımızın başında gelen, bir güzel san'at kolu olan ve kütüphanecilik yönünden de kitap zevki ve okuma hevesi uyandırmak ba- kımından çok kuvvetli bir kültür hizmeti görmüş olan Tezhib San'atını - konumuz açısından incelemeğe çalışacağız: Tezhib- nedir?.- Tezhib, eskiden elyazması kitapları ve hüsn-i hat murakkâla- rınm kenarlarını boya ve yaldızlı süslemelerle tezyin etmek işine verilen isimdir. Bu işleri yapanlara müzehhip -(Fr. Enlumineur) denir. Arapça'da altmlama mânasına -gelen tezhib sözü yalnız altın yaldızla işlenen işleri ifâde etmez; boyalarla yapılan ince kitap . -tezyinatına da denir. Sırf altınla yapılan işlere halkâri tâbri olunur -ki altın yaldız mânasına gelir. (1) Tarihî gelişmesi içinde» tezhib san'atında kullanılan üslûlblar.- Tezhib işlerin - deki üslûıb, yapıldığı -devrin san'at üslûbuna göre değişir. XVI ncı asırda tezhibler umumiyetle rumî üslûbtaki kıvrımlı bezemeler ve çiçekler şeklinde olup, Lâle - devrinde- lâleler ve çiçekerden ibâret ve Barok kıvrımarını taklid etmiştir. (2) (1) Celâl Esad Arseven. «Tezhib» Sanat - Ansiklopedisi. IV (İstanbul: Maarif Matbaası, 1943), 1982. s. (2) Aynı eser, 1938. s.

TÜRK KİTAPÇILIK TARİHİNDE TEZHİB SAN'ATI

  • Upload
    others

  • View
    14

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

«Kitap ve Kütüphane dostu Sayn A. Süheyl Ünver'e ithaf olunmutur.»
TÜRK KTAPÇILIK TARHNDE TEZHB . SAN'ATI
smet BNARK Ankara Ü. D.T.C.F.
Kütüphanecilik Kürsüsü Mezunu
Türk kitapçlk san'atlannm ve Türk Kütüphaneciliinin uzun ve köklü . bir geçmii vardr. Bu köklü geçmitir ki, Türk kültür ve medeniyet tarihinde bir ilim ve san'at nizam kurulmasna hizmet etmi olan eski Türk kütüphanelerinin gü­ nümüze birer canl ahidi olarak gelen ve bugün gerek san'at gerekse muhteva bakmndan esiz olarak vasflandrlan koleksiyonlarn ortaya_ koymutur.. Bü­ yük bir kitap saygs ve dostluuna - sahip olan - bu ' köklü geçmitir ki, cemiyetin kültürel hayat içinde kütüphanenin önemini kavrayan Türklerin çok eski ça­ lardan beri kütüphane kurma geleneceini yaatmasna sebep olmutur..
Son zamanlara kadar yerde yazl kât - bulanlar onu hemen ayak altndan kaldrarak bir duvar kovuuna sokmakla hürmet hissi gösterirlerdi. Kitaplar ve bilhassa dinî -kitaplar, daima ayak seviyesinden yukardaki yerlere konurdu. Yaz ve kitaba verilen bu ehemmiyet onun tezyinine, cildine de ehemmiyet verilme­ sine sebep olmu. Yaz ve kitaba kar - olan bu derin sevgi ve hürmet onlarn- tez­ yinini ve ciltlenmesi iini bir güzel san'at kolu haline getirmitir.
Yazmzda; eski kitapçlk sanatlarmzn banda gelen, bir güzel san'at kolu olan ve kütüphanecilik yönünden de kitap zevki ve okuma hevesi uyandrmak ba­ kmndan çok kuvvetli bir kültür hizmeti görmü olan Tezhib San'atn - konumuz açsndan incelemee çalacaz:
Tezhib- nedir?.- Tezhib, eskiden elyazmas kitaplar ve hüsn-i hat murakkâla- rnm kenarlarn boya ve yaldzl süslemelerle tezyin etmek iine verilen isimdir. Bu ileri yapanlara müzehhip -(Fr. Enlumineur) denir.
Arapça'da altmlama mânasna -gelen tezhib sözü yalnz altn yaldzla ilenen ileri ifâde etmez; boyalarla yaplan ince kitap . -tezyinatna da denir. Srf altnla yaplan ilere halkâri tâbri olunur -ki altn yaldz mânasna gelir. (1)
Tarihî gelimesi içinde» tezhib san'atnda kullanlan üslûlblar.- Tezhib ilerin - deki üslûb, yapld -devrin san'at üslûbuna göre deiir. XVI nc asrda tezhibler umumiyetle rumî üslûbtaki kvrml bezemeler ve çiçekler eklinde olup, Lâle - devrinde- lâleler ve çiçekerden ibâret ve Barok kvrmarn taklid etmitir. (2)
(1) Celâl Esad Arseven. «Tezhib» San’at - Ansiklopedisi. IV (stanbul: Maarif Matbaas, 1943), 1982. s.
(2) Ayn eser, 1938. s.
18 SMET BNARK
Fatih Sultan Mehmet namna hazrlanan takvim Üz - Ebdan adl ve 1464 tarihli kitabn «1 er» sahifesi
(Topkap Saray Müzesi Ahmet III Kütüphanesi No. 2097)
TÜRK KTAPÇILIK TARHNDE TEZHB SAN'ATI 19 <
Tezhib ilerindeki üslûp, yapld devrin san'at üslûbuna .göre deimekle be­ raber, ' bu üslûbla onlar doUran medeniyet ' tarzlar' arasnda da .sk bir müna­
sebet vardr. (1)
Samarra ehrindeki saray ve evlerin alç .(Üstuka) dekorasyonu, dokuzuncu aar erken slâmî devirde Türklerin klâsik palmet tezyinatn ele aldklarn gös­
teren birer âbidedir. -
Çok çeitli olan ' kvrk-dal nak Rumî ve Hatayî diye iki üslûba ayrlr. Rumî iislûb birbirine bal, uçlar ku gagalarn andran yarm palmetlerle sona eren spirallerden teekküleder. Hatayî iislûb ise ince kvrmlarla birbirine balanan küçük veya büyük madalyonlar içinde toplanan rozet, çiçek ve yaprak motifle- rinuen teekkül eder. Her iki üslûbda Türk tezyinatnda (çini, kuma, ta ileme­ leri, kalem ileri...» sk sk kullanlmtr. (2) -
Tezhib'in kitaplarda tatbik edildii en mühim ksmlar .zahriyeler, hatimeler ve kitaplarn ilk sahifeleri bana yaplan . ve balk, serlevha veya mihrabîye denilen süslemelerdir. Bundan baka Kuran- Kerimlerdeki sûre balarna. ve kitaplardaki bahis balarna yaplan süslemeler gelir ki bunlara sûre ba veya fasl ba denir.
Sahife balklarnn ekserisi kubbeli taç -eklinde olup, bunlarn üst taraflar t denilen sivri ok gibi ekillerle süslenir. -Bir de âyetler ve cümleleri .ayrmak çm nokta mahiyetinde tezhibli küçük . yldz ve çiçek ekilleri yaplr ki, bunlara nokta . denir. . Bunlarn muhtelif ekilleri olup ve bu ekiller . ayr ayr isim alrlar. Muntazam geometrik ekilde olanlarna mücevher nokta, .alt köeli olanlarna e- . üane nokta, be yaprakl olanlarna pânçberk, üç yaprakllarna seberk denir.
Sahife kenarlarnda o sahifedeki yaznn neye ait olduunu göstermek üzere yazlan yaznn etrafna bir çerçeve mahiyetinde yaplan yuvarlak ve içi bo ' süs­ lemelere de gül .tâbir olunur ki Kuran- Kerimlerde durulacak veya,.secde edile­ cek âyetlerin hizasna yaplan bu süslere vakf gülü, secde gülü, -hizib gülü, sûre gülü, cüz gülü gibi . isimler verilir. Bunlarn büyük ve daha süslü olanlarna emse tâbir olunur ki cilt ' kapaklarnn ortasna umumiyetle böyle bezemeler ’ yaplr.
Sahifelerdeki yazlarn etrafna yaldzla biri kaln dieri ince iki çizgiden .iba­ re i. olarak çizilen ve cetvel tâbir olunan -çerçeveleri de müzehhibler yapar. .Fakat ' bunlar çizen ayr san’atkârlar da vardr ki onlara cetvelke denir. Kitap sahifesi ve yaz ktalarnn etrafna bu cetvellerden baka çiçek ve bezemelerden. sular da yaplr. Bunlar ekline göre .zencerek, ulama, kvrkdall gibi isimler alrlar. Hüsn-i hat levhalarnda kelime ve harflerin süslenmesi için bâz tezhibli bezeme­ ler de yaplr ki bunlara hurda tezyinat tâbir olunur.
Bâz kitaplarn sahifeleri, kenarlan. ve hattâ yaz olan ksmlar tamamen yal­ dzl bezemelerle süslenir. Böyle srf yaldzla boyasz olarak yaplan tezhiblere ha-kâri tâbir olunur. Baz kâtlar da yaz yazlmadan önce . böyle altn bezemeler ve serpme noktalarla süslenir. Böyle serpme altn noktal . zeminlere zarfan denir. .(3)
(1) Ernest Diez. Türk Sanat. Çev. : Oktay Aslanapa. (stanbul : Doan Kardeg Yaynlar A.. Basmevi, 1955), 24. s.
(2) Ayn eser, 26. s. " ' (3) Celâl. Esad Arseven. «Tezhib» Sanat Ansiklopedisi. IV (stanbul : Maarim Matbaas,
1943), 1983 - 1948. s. ’
20 SMET BNARK
Tezhib teknii.- Tezhib yapma usûlü, minyatür yani nakresim tekniinden bakadr. Tezhib’de en mühim olan ey .altn'dr. Nakresimde ise mühim olan, boya yani renktir.
Tezhib’de kullanlacak altn yaldz hazrlamak epeyce . güç bir itir. Burada ai m yaldzn ne .ekilde hazrlandn uzun uzun anlatmyacaz. Fakat ksaca bu konuya da temas etmekte fayda görüyoruz. Altn parçalar hususî çekiçle dövü­ lerek havada uçacak kadar ince varaklar haline getirilir. Altnlarn varak haline gelmesi için en az on bin ç^ki<ç darbesi lâzmdr. Vaktiyle bu ii yapan ve varakç denilen ustalar vard ve müzehihibler altn varaklan bunlardan satn alrlard.
Bunlardan yaldz suyu yapmak için, parmak ucu ile bir varak alnarak çukur­ ca bir tabak içinde, zamk- arabî ve mumsuz balla hazrlanm-, olan mayi ile bir­ likte ezilir., .Evvelâ donuk. bir çamur renginde olan altn mahlûlü ezilme netice­ sinde açlr ve altn rengini alr. Bundan sonra tabaa, yarsna kadar, filtre ol­ mu su doldurulur. Bu suretle altnn zamk suda erir ve altn toz halinde taba­ n dibine çöker. O vakit üstteki. bu su yavaça boaltlr ve . dibe çöken bu altn tozlarn müzehhib jelâtinli su ile .ezerek frça ile alp iler. Ayrca süzülen suda kaian yaldzdan zerefan kât yapmakta faydalanlr.
Müzehhibin en mühim âleti kalem frça denilen tek tüylü gayet ince frçadr. Bununla en ince çizgileri çizmek mümkündür.
Müzehhiblerin âletlerinden biri de zermühre denilen ucunda yuvarlak ve cilâli bir akik olan âlettir. Bununla altn üzerine sürterek parlatrlar ve böyle parlak yaldzl ilere pesend tâbir olunur. Tezhib’de kulanlan boyalara. gelince; bunlar eskiden renkli topraklar ve . mâdeni oksitlerle bâz renkli talarn tozlarn tut- ka.I su ile kartrarak yaplrd. imdi ise bu boyalarn terkibi unutulduundan sulu boya da kullanlan renklerle yaplmaktadr.
Tezhib u ekilde yaplr: Evvelâ ince frça ile bir baka kât üzerine esmer kahverengi gibi bir renkle tezhib olunacak resim çizilir; sonra bu kât bir im­ ir veya çinko tahtas üzerine konup çizgiler bir ine ile delinir. Alttaki tahta, ine batacak . kadar yumuak olursa deliklerin kenarlarndaki ksmlar çapak tekil ederek tkayaca cihetle iyi netice elde edilmez. Bu delikli kât tezhiblenecek kât iüzerine tatbik olunarak ince kömür tozu ile resmin ancak dörtte bir ksm silkilir. Bunun .sebebi de ilerken elin bir ksm silkmeyi kaldrmamas içindir Binâenaleyh resmin bu ksm frça ile çizildikten sonra dier ksmlar sra ile sil­ kilerek çizgi ii tamamlanr. Silkilmi çizgiler üzerinde koyuca bir renkle ve fr­ ça :1e yürünerek resmin bütün çizgileri tersim olunur. Böylece resim hazrlandk­ tan sonra sra boya ve altmlama iine gelir. En son olarak parlatlmas istenen ksmlar için kât üzerinden zermühre geçirilir’.
Tezhiblerde bâz boya ve yaldzlar kabarkça göstermek istenirse bu ksmla­ ra yaldz ve renk sürülmeden önce. aralarn, yumurta sarsyla kartrlm ka­ lnca beyaz boya ile kapattktan sonra kurumas beklenir ve bunun üzerine yal­ dz ve boya ile ilenir.
Yalnz altnla veya gümüle .ilenen tezhib ilerine ve bu tarz yaplan süsle­ tti . ilere halkâri tâbir olunduunu daha evvel belirtmitik.* Halkâri Türk ve slâm dünyasnn en büyük ve ince zevklerine bugünün ve dünün birer misali olan tez­ hibin nisbeten kolay yaplan cazip bir eklidir.
(1) Celâl Esad Arseven. «Tezhib» Sanat Ansiklopedisi. IV (stanbul : Maarif Matbaas, 1943), 1984-1985. s.
TÜRK KTAPÇILIK TARHNDE TEZHÎB SAN* ATI 21
»
Fatih Sultan Mehmet namna hazrlanan erh-* Divan Üz - Hamase Adl ve 1464 tarihli kitabn «1 er» sahtfesi
(Topkap Saray Müzesi Revrr Kütüphanesi No. 706)
22 SMET BtNARK
Daha çök Orta Asya ve Çin'de yaplan, tabiattan alnm misallerle üslûblan- mig bir tersim tarz gösterir ve tezhibin de esasn tekil eder. (1)
Tezhib san'atmn tarihî tekâmülü.- Türk tezhib san'at resim ve minyatür san . atlar .gibi Türk milletinin tarihi ile balar.
basit ekâl, hayvanlardan istihale etmi tezyini . hatlar görülmektedir. Tabiattan Türk tezyini ekillerinde -(Milâttan evvel XVIII-XII asr aras) geometrik ve
istifâde ettikleri kadar bir takm hatlarn muhtelif ekillerde bir araya gelme­ sinden mürelkkep geometrik birlemelere de büyük bir yer verilmitir.
Orta Asya’da kâdn icadyla beraber . kât üzerindeki baz örneklerin de müteakip devirlerde yapldn . ve bu ince zevkin akislerini' görüyoruz. Artk kâ­ tla beraber Türklerde nefis san'atlar resim ve sonra bunun altnla tezyini e­ kilde yaplan nümunelerile çoalyor.
Türk zevki, Türk icad dünyann en ölmez ve en yüksek eserlerini yaratmtr. Lâkin maalesef bu eserlerin Orta Asya’da olanlar Avrupa müelliflerince Çin’e izafe olunmutur. ran gibi yine Orta Asya Türk yurdunun bir parças olan mem­ leketlerde yaplanlar, üstatlar Türk bile olsa yine garp müelliflerince Acemlie mal edilmitir.
Lâkin Türk san'at her devirde millî bir seciyeyi haizdir. Türk san’atkârlannn bediî ve nezih hisleri ve eserlerindeki .mantk insan hayrete düürür. Çünkü asil ve vâkur bir san’atm banisidirler.
Civar tesirleri inkâr etmemekle beraber Orta Asya resim. ve nak tarzlarnda mahallî bir çok hususiyetler vardr ki bu tarihlere tekamül eden Çin eserlerinin çounda göremeyiz. • .
Orta Asya sanatkârlarnda san’at ftrî bir kabiliyetle inkiaf etmitir. Bu bü­ yük ülkede san’at zevki pek çoktur.
Güzel san’atlann beii Orta Asya . olup, resim ve . minyatür gibi tezhibte bu Türk yurdu üzerinde domutur.
Türklerin tezyinat çok. ' güzel okadar da sadedir. Dünya kavimleri arasnda sadeliin güzelliini Türkler çok iyi anlamtr. .Türkler tabiattaki ekillere tezyini bir esa's vermekle ark . bitmez . tükenmez bir tetkik hâzinesi yapmlardr-.
Türklerde esas sadelik,, tenasüp ve- . ahenktir. Türk zevki süs içinde .boulma- mtr.
Türklerde tezhib san’at millî bir seciye almtr. Tezhiblerin yaplmasnda, toprak boyalar kullanlmtr. Onun için renkler solmamtr. Kullanlan renkler­ den toprak krmzs, lâl, mavi, yeil hakimdir. Kâtlar Buhara ve Hint kâtla­ rdr. ince kâtlar birbirine yaptrlarak murakka'lar yaplmtr. Sahife kenar­ lar zeranandr. 'Zerefan yoktur.
Tezhiblerde altn bazen ezilip sürülmü, bazende varak yani yaprak halinde bunu tutacak bir madde sürülerek yaptrlmtr. (2)
1 A. Süheyl Ünver. Türk Tezyinatnda Ilalkâiye Devir. ' (stanbul : Cumhuriyet Matbaas, 1939) 4. s.
2A. Süheyl Ünver. Türklerde resim, tezhib ve minyatürün tarihi. (Ankara: T.T.K. Basmevi, 193-3), 5-36.S.
f - ’
23
...^ J> v‘ .--' -z >__ < <• - - / .
Yf>*- X>": ' r> JU
ISlIlls- -u w*-
Fatih Sultan Mehmet namna hazrlanan Süver Üz - Ekalim adl tarihsib kitabn «1 b» sahifesi
(Topkap Saray Müzesi Ahmet III Kütüphanesi No. 2830)
24 SMET BNARK
Görüyoruz ki tezhib san'atn Türkler tâ Orta Asya'dan getirmilerdir. Lâkin tezhib san'atnm tekâmülü ancak Islâmiyetten sonra mümkün olmutur. Türk sanatkârlarnn her tarafa yaylmas ve Islâm 'dininin ruhlarda husule getirdii safiyet ve incelik sanatkârlarn güzellii anlay ve kavray 'kudretini arttrmtr.
Dine verilen ehemmiyet, ona ait her kitabn en güzel ekillerle tezhibi ' hevesini uyandrm ve onlarn mahiyetindeki 'güzellie yakr bir çerçeve içine alnma­ s icabettirmitir. (1)
Orta Asya'dan gelen bu san'at Selçuk Türklerinde hayli ilerlemi, onlardan Osmanl . Türklerine geçmi XV ve XVI nc asrlarda en yüksek derecesine ula­ mtr.1 2 Bunun sebeplerini ise, XV inci asrda siyasî istikrarn kuvvetle salan­ masndan sonra memleketin ktisadî, dolaysyla kültür ve san'at faaliyetlerinde beliren canllkta ve . XV inci asrn, Selçuk devri ile Osmanl devri ' kültür ve san'- atlar arasnda bir köprü oluunda aramak gerekir.
(1) Celâl Esad Arseven, «Türk Bezemeleri» Sanat Ansiklopedisi. I (stanbul : Maarif Mat­ baac 1943), 236 s.
(2) Bk. smet Binark : Fatih Sevr! Kitap Tezhipleri ve Çitleri. (Ankara : Kütüphanecilik Kürsüsünde yaplan baslmam Mezuniyet Tezi, 1964)
TÜ R
TI