Upload
others
View
3
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
www.kalkinm
a.go
v.tr
T.C.
KALKINMA BAKANLIĞI
YÖNETİM HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜBİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Kasım 2017
Necatibey Cad. No: 110/A 06100 Yücetepe - ANKARATel: +90 (312) 294 50 00 Faks: +90 (312) 294 69 77
ISBN NO: 978-605-9041-99-7
KALKINMA BAKANLIĞI YAYINLARI BEDELSİZDİR, SATILAMAZ.
TÜR
KİY
E’D
E H
AN
EH
ALK
I TASA
RR
UFLA
RIN
I ETK
İLEYEN
FAK
TÖR
LER
EKONOMİK MODELLER VE STRATEJİK ARAŞTIRMALAR
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Kasım 2017
Uzmanlık TeziBetül PEKTAŞ ERDEM
T.C.KALKINMA BAKANLIĞI
TÜRKİYE’DE
HANEHALKI TASARRUFLARINI
ETKİLEYEN FAKTÖRLER
TÜRKİYE’DE
HANEHALKI TASARRUFLARINI
ETKİLEYEN FAKTÖRLER
T.C.KALKINMA BAKANLIĞI
Betül PEKTAŞ ERDEM
Uzmanlık Tezi
EKONOMİK MODELLER VE STRATEJİK ARAŞTIRMALAR
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Kasım 2017
Yayın No: 2973
Bu çalışma Kalkınma Bakanlığının görüşlerini yansıtmaz. Sorumluluğu yazara aittir. Yayın ve referans olarak kullanılması Kalkınma Bakanlığının iznini gerektirmez
Bu tez Hayri MARAŞLIOĞLU, Şevki EMİNKAHYAGİL, Cumhur Menderes BOZ, Bahaettin GÜLGÖR, Deniz AKKAHVE ve Nihal ERCAN’dan oluşan Planlama Uzmanlığı Yeterlik Sınav Kurulu
tarafından 13 Mart 2017 tarihinde değerlendirilmiştir.
Bu yayın 500 adet basılmıştır.
ISBN 978-605-9041-99-7
i
ii
TEŞEKKÜR
Tez konusunun belirlenmesinde ve tez yazımının tüm aşamalarında sahip
olduğu bilgi ve deneyimlerini paylaşarak, teze ilişkin yönlendirici değerlendirmeleri
ile tezin oluşumunda büyük emeği bulunan tez danışmanım Sayın Eser PİRGAN
MATUR’a,
Bilgi ve görüşleriyle tezin son halini almasında ve tezin zenginleşmesinde
önemli katkılar sağlayan ve desteğini hep hissettiğim Ekonomik ve Stratejik
Araştırmalar Daire Başkanı Sayın Ali SABUNCU’ya,
Tezde yer alan ekonometrik modellerin oluşturulmasında ve sonuçlarının
değerlendirilmesinde büyük katkılar sağlayan, tez süreci boyunca bilgilerini
esirgemeyen Sayın Seyit Mümin CİLASUN’a,
Tez yazımı esnasında gerek modele ilişkin gerekse şekle ilişkin sorularımı
anlayışla cevaplayan Sayın Sezai ATA’ya,
Tezi şekil ve içerik yönünden tüm detaylarıyla ele alan ve değerli katkılar
sağlayarak tezin son halini almasında büyük emeği geçen Sayın Önder
DEMİREZEN’e,
Tez sürecinin her aşamasında büyük emeği olan ve büyük bir sabırla her daim
desteğini hissettiğim, teze ilişkin her türlü zorlukta moral ve motivasyon kaynağım
olan çok sevdiğim eşim Osman Nuri ERDEM’e
Dua ve destekleriyle her zaman olduğu gibi bu zorlu süreçte de yanımda olan
aileme,
En içten teşekkürlerimi sunarım.
iii
ÖZET
Planlama Uzmanlığı Tezi
TÜRKİYE’DE HANEHALKI TASARRUFLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Betül PEKTAŞ ERDEM
Türkiye’de 2000’li yıllardan itibaren toplam yurt içi tasarruf oranlarında meydana gelen belirgin düşüş sonucu, yatırımlar daha çok dış tasarruflar ile finanse edilir hale gelmiştir. Yüksek ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması ile dış kaynaklara olan bağımlılığın azaltılmasında yurt içi tasarrufların artırılması oldukça önemli bir yer teşkil etmektedir. Nitekim yurt içi tasarrufların artırılması ve artan tasarrufların üretken alanlara yönlendirilmesi Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) başta olmak üzere Orta Vadeli Program (2016-2018) ve 2016 Yılı Programı gibi politika dokümanlarının makroekonomik temelleri arasında yer almaktadır.
2000’li yıllardan itibaren toplam yurt içi tasarruf oranlarındaki düşüşün özel kesim kaynaklı olduğu ve dış tasarrufların daha çok özel kesim tasarruf-yatırım açığının finansmanında kullanıldığı gözlenmektedir. Özel kesim tasarruf oranlarında gözlenen düşüş eğilimi söz konusu tasarrufları oluşturan bileşenlerin detaylı bir şekilde incelenmesi gereğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, özel kesim tasarruflarının büyük bir bölümünü oluşturan ve düşüşün asıl kaynağı olan hanehalkı tasarruflarının ayrıca ele alınması zorunluluğu bulunmaktadır.
Bu çalışmanın temel amacı, oluşturulan mikro ekonometrik model yardımıyla Türkiye’de hanehalkı tasarrufları üzerinde etkili olan faktörlerin gelir grupları ve temel gelir kaynağına göre belirlenen gruplar ayrımında belirlenmesidir.
Bu çalışmada 2003-2013 yıllarına ait Hanehalkı Bütçe Anketi mikro veri setleri kullanılarak hanehalkının bulunduğu gelir grubu ve temel gelir kaynağına göre hanehalkı tasarruflarının belirleyicileri araştırılmaktadır. Türkiye’de 2003-2013 yılları arasındaki dönemde hanehalkı tasarruf oranının yaklaşık 10 puan gerilediği gözlenmektedir. Çalışma sonucuna göre, alt gelir grupları negatif tasarruf oranına sahipken, üst gelir grupları toplam hanehalkı tasarruf oranına pozitif katkı vermektedir. Temel gelir kaynağına göre maaş ve ücret geliri elde eden grup toplam hanehalkı tasarruf oranına asıl katkıyı veren grup olmaktadır. İlgili dönemde hanehalkı tasarruf oranlarının düşmesine neden olan tüketim artışının dayanıklı tüketim mallarından kaynaklandığı, söz konusu mal grubu içinde ise ulaştırma ve haberleşmeye ilişkin harcamaların tasarruf oranlarının düşmesinde belirleyici olduğu gözlenmektedir. Araç değişken yöntemi kullanılarak yapılan analiz sonucunda hanehalkı tasarruf oranları üzerinde en çok etkili olan değişkenin gelir olduğu bulunmuştur. Gelir grubu yükseldikçe hanehalkı tasarruf oranları artarken, tasarrufun gelir esnekliği azalmaktadır. Ayrıca, hanede çalışan kadın oranındaki artış ile oturulan konuta sahip olunması ve faiz geliri elde etme durumlarının da hanehalkı tasarruf oranlarını pozitif etkilediği gözlenmektedir. Servet etkisi yapan ikinci konut, arsa sahipliği gibi durumlar ise hanehalkı tasarruflarını negatif etkilemektedir. Gelir grupları ve temel gelir kaynakları itibarıyla hanehalkı tasarruf oranlarının belirleyicilerinin benzer olduğu, ancak esnekliklerin farklılaştığı görülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Tasarruf, Özel Kesim, Kamu Kesimi, Hanehalkı, Tüketim Harcaması, Mikro Veri, Araç Değişken Yöntemi, Gelir Grubu, Temel Gelir Kaynağı
iii
iii
ÖZET
Planlama Uzmanlığı Tezi
TÜRKİYE’DE HANEHALKI TASARRUFLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Betül PEKTAŞ ERDEM
Türkiye’de 2000’li yıllardan itibaren toplam yurt içi tasarruf oranlarında meydana gelen belirgin düşüş sonucu, yatırımlar daha çok dış tasarruflar ile finanse edilir hale gelmiştir. Yüksek ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması ile dış kaynaklara olan bağımlılığın azaltılmasında yurt içi tasarrufların artırılması oldukça önemli bir yer teşkil etmektedir. Nitekim yurt içi tasarrufların artırılması ve artan tasarrufların üretken alanlara yönlendirilmesi Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) başta olmak üzere Orta Vadeli Program (2016-2018) ve 2016 Yılı Programı gibi politika dokümanlarının makroekonomik temelleri arasında yer almaktadır.
2000’li yıllardan itibaren toplam yurt içi tasarruf oranlarındaki düşüşün özel kesim kaynaklı olduğu ve dış tasarrufların daha çok özel kesim tasarruf-yatırım açığının finansmanında kullanıldığı gözlenmektedir. Özel kesim tasarruf oranlarında gözlenen düşüş eğilimi söz konusu tasarrufları oluşturan bileşenlerin detaylı bir şekilde incelenmesi gereğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, özel kesim tasarruflarının büyük bir bölümünü oluşturan ve düşüşün asıl kaynağı olan hanehalkı tasarruflarının ayrıca ele alınması zorunluluğu bulunmaktadır.
Bu çalışmanın temel amacı, oluşturulan mikro ekonometrik model yardımıyla Türkiye’de hanehalkı tasarrufları üzerinde etkili olan faktörlerin gelir grupları ve temel gelir kaynağına göre belirlenen gruplar ayrımında belirlenmesidir.
Bu çalışmada 2003-2013 yıllarına ait Hanehalkı Bütçe Anketi mikro veri setleri kullanılarak hanehalkının bulunduğu gelir grubu ve temel gelir kaynağına göre hanehalkı tasarruflarının belirleyicileri araştırılmaktadır. Türkiye’de 2003-2013 yılları arasındaki dönemde hanehalkı tasarruf oranının yaklaşık 10 puan gerilediği gözlenmektedir. Çalışma sonucuna göre, alt gelir grupları negatif tasarruf oranına sahipken, üst gelir grupları toplam hanehalkı tasarruf oranına pozitif katkı vermektedir. Temel gelir kaynağına göre maaş ve ücret geliri elde eden grup toplam hanehalkı tasarruf oranına asıl katkıyı veren grup olmaktadır. İlgili dönemde hanehalkı tasarruf oranlarının düşmesine neden olan tüketim artışının dayanıklı tüketim mallarından kaynaklandığı, söz konusu mal grubu içinde ise ulaştırma ve haberleşmeye ilişkin harcamaların tasarruf oranlarının düşmesinde belirleyici olduğu gözlenmektedir. Araç değişken yöntemi kullanılarak yapılan analiz sonucunda hanehalkı tasarruf oranları üzerinde en çok etkili olan değişkenin gelir olduğu bulunmuştur. Gelir grubu yükseldikçe hanehalkı tasarruf oranları artarken, tasarrufun gelir esnekliği azalmaktadır. Ayrıca, hanede çalışan kadın oranındaki artış ile oturulan konuta sahip olunması ve faiz geliri elde etme durumlarının da hanehalkı tasarruf oranlarını pozitif etkilediği gözlenmektedir. Servet etkisi yapan ikinci konut, arsa sahipliği gibi durumlar ise hanehalkı tasarruflarını negatif etkilemektedir. Gelir grupları ve temel gelir kaynakları itibarıyla hanehalkı tasarruf oranlarının belirleyicilerinin benzer olduğu, ancak esnekliklerin farklılaştığı görülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Tasarruf, Özel Kesim, Kamu Kesimi, Hanehalkı, Tüketim Harcaması, Mikro Veri, Araç Değişken Yöntemi, Gelir Grubu, Temel Gelir Kaynağı
iv
iv
ABSTRACT
Planning Expertise Thesis
DETERMINANTS OF HOUSEHOLD SAVINGS IN TURKEY
Betül PEKTAŞ ERDEM
As a result of significant reductions in total domestic savings rate since 2000s in Turkey, investment has been increasingly funded by foreign savings. Increasing domestic savings is quite important for ensuring high and sustainable growth and for reducing the dependence on foreign sources. Indeed, increasing domestic savings and directing increased savings to productive areas has been one of the macroeconomic bases of main policy documents such as the Tenth Development Plan (2014-2018), Medium Term Program (2016-2018) and 2016 Annual Program.
It is observed that the decline in total domestic savings rate has been caused by private sector and foreign savings has been used mainly to finance private sector savings-investment deficit. Thus, a detailed analysis of the components of private savings is necessary as private sector saving rate displays a downward trend. In this context, it is also important to make a separate analysis for household savings which constitutes a big portion of private savings and which is also the main source of the decline.
The main aim of this study is determining the factors affecting household savings in Turkey with the help of the micro-econometric model which separately takes main source of income and income groups into account.
In this study, the determinants of household savings have been investigated in terms of household income groups and main sources of income by using microdata sets of Household Budget Survey. In the 2003-2013 period, it is observed that household saving rate decreased nearly 10 percentage points in Turkey. Our study shows that while lower income groups have negative savings rates; high income group make positive contribution to the total household savings rate. In terms of the main source of income, wage and salary earners has given the main contribution to household savings. In the relevant period, it is observed that increase in consumption which has led to fall in the household savings rate has stemmed from durable goods, and within this category, transport and communications expenses has been decisive in the decline of the savings rate. As a result of our instrumental variable regression analysis, it is found that income is the most influential factor on households saving rate. As income groups rise, household savings rate increases while income elasticity of savings declines. Moreover, it is also observed that an increase in the proportion of women working in households, possession of an estate and having interest income affect household savings rate positively. Conditions which have wealth effect, such as second housing, land ownership negatively affect household savings. The determinants of household savings rates are similar among groups according to income levels and main source of income, but elasticity varies among these groups.
Keywords: Saving, Private Sector, Public Sector, Household Consumption Expenditure, Micro Data, Instrumental Variable Regression Method, Income Group, Main Source of Income
v
İÇİNDEKİLER
Sayfa No
TEŞEKKÜR ................................................................................................................. ii
ÖZET .......................................................................................................................... iii
ABSTRACT ................................................................................................................ iv
İÇİNDEKİLER ............................................................................................................ v
TABLOLAR ............................................................................................................. viii
ŞEKİLLER .................................................................................................................. xi
GRAFİKLER ............................................................................................................. xii
KUTULAR ............................................................................................................... xiv
KISALTMALAR ....................................................................................................... xv
GİRİŞ ........................................................................................................................... 1
1. GELİR, TÜKETİM VE TASARRUF .................................................................. 6
1.1. Tüketim ve Tasarruf Davranışını Açıklamaya Yönelik Gelir Hipotezleri ..... 6
1.2. Tasarrufların Önemi ..................................................................................... 13
1.3. Tasarrufların Türkiye İçin Önemi ................................................................ 18
2. TÜRKİYE’DE GELİR, TÜKETİM VE YURT İÇİ TASARRUFLARIN GELİŞİMİ, ULUSLARARASI KARŞILAŞTIRMALAR VE ÖZEL TASARRUFLARDAKİ DÜŞÜŞÜN NEDENLERİ .......................................... 23
2.1. Türkiye’de Gelir ve Tüketimin Gelişimi ..................................................... 23
2.2. Türkiye’de Yurt İçi Tasarrufların Gelişimi ve Uluslararası Karşılaştırmalar ……………………………………………………………………………..28
2.2.1. Türkiye’de yurt içi tasarrufların gelişimi .............................................. 28
2.2.2. Uluslararası karşılaştırmalar ................................................................. 41
2.3. Özel Tasarruf Oranlarındaki Düşüşün Nedenleri ........................................ 57
2.3.1. Kredi genişlemesi ve hanehalkı borçlanmasında artış .......................... 58
2.3.2. Reel faizlerdeki düşüş ........................................................................... 64
2.3.3. Büyüme oranları kaynaklı gelir artışı beklentisi ................................... 65
2.3.4. Kadın istihdam oranının düşük olması ................................................. 66
v
iv
ABSTRACT
Planning Expertise Thesis
DETERMINANTS OF HOUSEHOLD SAVINGS IN TURKEY
Betül PEKTAŞ ERDEM
As a result of significant reductions in total domestic savings rate since 2000s in Turkey, investment has been increasingly funded by foreign savings. Increasing domestic savings is quite important for ensuring high and sustainable growth and for reducing the dependence on foreign sources. Indeed, increasing domestic savings and directing increased savings to productive areas has been one of the macroeconomic bases of main policy documents such as the Tenth Development Plan (2014-2018), Medium Term Program (2016-2018) and 2016 Annual Program.
It is observed that the decline in total domestic savings rate has been caused by private sector and foreign savings has been used mainly to finance private sector savings-investment deficit. Thus, a detailed analysis of the components of private savings is necessary as private sector saving rate displays a downward trend. In this context, it is also important to make a separate analysis for household savings which constitutes a big portion of private savings and which is also the main source of the decline.
The main aim of this study is determining the factors affecting household savings in Turkey with the help of the micro-econometric model which separately takes main source of income and income groups into account.
In this study, the determinants of household savings have been investigated in terms of household income groups and main sources of income by using microdata sets of Household Budget Survey. In the 2003-2013 period, it is observed that household saving rate decreased nearly 10 percentage points in Turkey. Our study shows that while lower income groups have negative savings rates; high income group make positive contribution to the total household savings rate. In terms of the main source of income, wage and salary earners has given the main contribution to household savings. In the relevant period, it is observed that increase in consumption which has led to fall in the household savings rate has stemmed from durable goods, and within this category, transport and communications expenses has been decisive in the decline of the savings rate. As a result of our instrumental variable regression analysis, it is found that income is the most influential factor on households saving rate. As income groups rise, household savings rate increases while income elasticity of savings declines. Moreover, it is also observed that an increase in the proportion of women working in households, possession of an estate and having interest income affect household savings rate positively. Conditions which have wealth effect, such as second housing, land ownership negatively affect household savings. The determinants of household savings rates are similar among groups according to income levels and main source of income, but elasticity varies among these groups.
Keywords: Saving, Private Sector, Public Sector, Household Consumption Expenditure, Micro Data, Instrumental Variable Regression Method, Income Group, Main Source of Income
v
İÇİNDEKİLER
Sayfa No
TEŞEKKÜR ................................................................................................................. ii
ÖZET .......................................................................................................................... iii
ABSTRACT ................................................................................................................ iv
İÇİNDEKİLER ............................................................................................................ v
TABLOLAR ............................................................................................................. viii
ŞEKİLLER .................................................................................................................. xi
GRAFİKLER ............................................................................................................. xii
KUTULAR ............................................................................................................... xiv
KISALTMALAR ....................................................................................................... xv
GİRİŞ ........................................................................................................................... 1
1. GELİR, TÜKETİM VE TASARRUF .................................................................. 6
1.1. Tüketim ve Tasarruf Davranışını Açıklamaya Yönelik Gelir Hipotezleri ..... 6
1.2. Tasarrufların Önemi ..................................................................................... 13
1.3. Tasarrufların Türkiye İçin Önemi ................................................................ 18
2. TÜRKİYE’DE GELİR, TÜKETİM VE YURT İÇİ TASARRUFLARIN GELİŞİMİ, ULUSLARARASI KARŞILAŞTIRMALAR VE ÖZEL TASARRUFLARDAKİ DÜŞÜŞÜN NEDENLERİ .......................................... 23
2.1. Türkiye’de Gelir ve Tüketimin Gelişimi ..................................................... 23
2.2. Türkiye’de Yurt İçi Tasarrufların Gelişimi ve Uluslararası Karşılaştırmalar ……………………………………………………………………………..28
2.2.1. Türkiye’de yurt içi tasarrufların gelişimi .............................................. 28
2.2.2. Uluslararası karşılaştırmalar ................................................................. 41
2.3. Özel Tasarruf Oranlarındaki Düşüşün Nedenleri ........................................ 57
2.3.1. Kredi genişlemesi ve hanehalkı borçlanmasında artış .......................... 58
2.3.2. Reel faizlerdeki düşüş ........................................................................... 64
2.3.3. Büyüme oranları kaynaklı gelir artışı beklentisi ................................... 65
2.3.4. Kadın istihdam oranının düşük olması ................................................. 66
vi
vi
Sayfa No
2.3.5. Kentleşme oranındaki artış ................................................................... 67
2.3.6. İthalat bağımlılığındaki artış ve bozulan dış ticaret dengesi ................ 67
2.3.7. Makroekonomik istikrar ve enflasyon .................................................. 68
2.3.8. Tüketici güven endeksi ......................................................................... 70
2.3.9. Kamu tasarruflarındaki artış ................................................................. 70
3. TÜRKİYE’DE HANEHALKI TASARRUFLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN ZAMAN İÇİNDEKİ GELİŞİMİ ............................................ 72
3.1. Veri Kaynağı ve Değişkenlerin Seçimi ........................................................ 77
3.2. Türkiye’de Hanehalkı Tasarruflarını Etkileyen Faktörlere İlişkin Temel Betimleyici İstatistikler ve Bu İstatistiklerin Zaman İçerisindeki Gelişimi . 81
3.2.1. Gelir gruplarına göre hanehalkı tasarruf oranlarının gelişimi .............. 84
3.2.2. Hanehalkının temel gelir kaynağına göre hanehalkı tasarruf oranlarının
gelişimi ................................................................................................. 91
3.2.3. Hanehalkı reisinin yaşına göre hanehalkı tasarruf oranlarının gelişimi 98
3.2.4. Hanehalkı reisinin eğitim düzeyine göre hanehalkı tasarruf oranlarının
gelişimi ................................................................................................. 99
3.2.5. Hanehalkı reisinin işteki durumuna göre hanehalkı tasarruf oranlarının
gelişimi ............................................................................................... 101
3.2.6. Hanehalkı reisinin çalıştığı sektöre göre hanehalkı tasarruf oranlarının
gelişimi ............................................................................................... 103
3.2.7. Kır-kent ayrımına göre hanehalkı tasarruf oranlarının gelişimi ......... 104
3.2.8. Hanehalkı tipine göre hanehalkı tasarruf oranlarının gelişimi ........... 109
3.3. Farklı Tasarruf Tanımlarına göre Türkiye’de Hanehalkı Tasarruf Oranlarının Gelişimi ...................................................................................................... 110
3.4. Türkiye’de Hanehalkı Tasarruflarını Etkileyen Faktörlerin Zaman İçerisindeki Gelişimine İlişkin Genel Değerlendirme ............................... 112
vii
Sayfa No
4. TÜRKİYE’DE HANEHALKI TASARRUFLARI BELİRLEYİCİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ ............................................................................ 118
4.1. Hanehalkı tasarruflarının belirleyicileri ..................................................... 121
4.2. Gelir gruplarına göre hanehalkı tasarruflarının belirleyicileri ................... 127
4.3. Temel gelir kaynağına göre hanehalkı tasarruflarının belirleyicileri ......... 132
4.4. Hanehalkı reisi çalışan hanehalklarına göre hanehalkı tasarruflarının belirleyicileri .............................................................................................. 137
4.5. Ekonometrik Analiz Sonuçlarının Değerlendirilmesi ................................ 144
5. ÖNERİLER ....................................................................................................... 147
SONUÇ .................................................................................................................... 153
EKLER ..................................................................................................................... 160
KAYNAKLAR ........................................................................................................ 216
DİZİN ....................................................................................................................... 223
vii
vi
Sayfa No
2.3.5. Kentleşme oranındaki artış ................................................................... 67
2.3.6. İthalat bağımlılığındaki artış ve bozulan dış ticaret dengesi ................ 67
2.3.7. Makroekonomik istikrar ve enflasyon .................................................. 68
2.3.8. Tüketici güven endeksi ......................................................................... 70
2.3.9. Kamu tasarruflarındaki artış ................................................................. 70
3. TÜRKİYE’DE HANEHALKI TASARRUFLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN ZAMAN İÇİNDEKİ GELİŞİMİ ............................................ 72
3.1. Veri Kaynağı ve Değişkenlerin Seçimi ........................................................ 77
3.2. Türkiye’de Hanehalkı Tasarruflarını Etkileyen Faktörlere İlişkin Temel Betimleyici İstatistikler ve Bu İstatistiklerin Zaman İçerisindeki Gelişimi . 81
3.2.1. Gelir gruplarına göre hanehalkı tasarruf oranlarının gelişimi .............. 84
3.2.2. Hanehalkının temel gelir kaynağına göre hanehalkı tasarruf oranlarının
gelişimi ................................................................................................. 91
3.2.3. Hanehalkı reisinin yaşına göre hanehalkı tasarruf oranlarının gelişimi 98
3.2.4. Hanehalkı reisinin eğitim düzeyine göre hanehalkı tasarruf oranlarının
gelişimi ................................................................................................. 99
3.2.5. Hanehalkı reisinin işteki durumuna göre hanehalkı tasarruf oranlarının
gelişimi ............................................................................................... 101
3.2.6. Hanehalkı reisinin çalıştığı sektöre göre hanehalkı tasarruf oranlarının
gelişimi ............................................................................................... 103
3.2.7. Kır-kent ayrımına göre hanehalkı tasarruf oranlarının gelişimi ......... 104
3.2.8. Hanehalkı tipine göre hanehalkı tasarruf oranlarının gelişimi ........... 109
3.3. Farklı Tasarruf Tanımlarına göre Türkiye’de Hanehalkı Tasarruf Oranlarının Gelişimi ...................................................................................................... 110
3.4. Türkiye’de Hanehalkı Tasarruflarını Etkileyen Faktörlerin Zaman İçerisindeki Gelişimine İlişkin Genel Değerlendirme ............................... 112
vii
Sayfa No
4. TÜRKİYE’DE HANEHALKI TASARRUFLARI BELİRLEYİCİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ ............................................................................ 118
4.1. Hanehalkı tasarruflarının belirleyicileri ..................................................... 121
4.2. Gelir gruplarına göre hanehalkı tasarruflarının belirleyicileri ................... 127
4.3. Temel gelir kaynağına göre hanehalkı tasarruflarının belirleyicileri ......... 132
4.4. Hanehalkı reisi çalışan hanehalklarına göre hanehalkı tasarruflarının belirleyicileri .............................................................................................. 137
4.5. Ekonometrik Analiz Sonuçlarının Değerlendirilmesi ................................ 144
5. ÖNERİLER ....................................................................................................... 147
SONUÇ .................................................................................................................... 153
EKLER ..................................................................................................................... 160
KAYNAKLAR ........................................................................................................ 216
DİZİN ....................................................................................................................... 223
viii
viii
TABLOLAR
Sayfa No
Tablo 2.1. Ekonomik Büyüme Oranı ve Toplam Yurt İçi Tasarruf Oranı................. 24
Tablo 2.2. Yüzde 20’lik Gruplara Göre Kullanılabilir Gelirin Dağılımı ................... 26
Tablo 2.3. Kamu, Özel ve Toplam Yurtiçi Tasarruf Oranları .................................... 30
Tablo 2.4. Kamu ve Özel Kesim Harcanabilir Gelirin GSMHG’e Oranı .................. 35
Tablo 2.5. Türkiye’nin Dış Borç Stokunun Dağılımı ................................................ 37
Tablo 2.6. Tasarruf ve Yatırımların GSYH’ya Oranları ............................................ 39
Tablo 2.7. Seçilmiş Ülke Gruplarının Tasarruf Oranları ........................................... 48
Tablo 2.8. Seçilmiş Ülke Gruplarının Büyüme Oranı ............................................... 49
Tablo 2.9. Türkiye ve BRIC Ülkelerinin Tasarruf Oranı ........................................... 54
Tablo 2.10. Türkiye ve BRIC Ülkelerinin Büyüme Oranı ......................................... 54
Tablo 2.11. Hanehalklarının Ortalama Yıllık Gelirleri (2003-2013) ......................... 58
Tablo 2.12. Tüketici Kredilerinin ve Ticari Kredilerin Toplam Krediler İçerisindeki
Payları ........................................................................................................................ 61
Tablo 2.13. Tüketici Kredisi Türlerinin Dağılımı ...................................................... 61
Tablo 2.14. Hanehalkı Borç Yükü ............................................................................. 62
Tablo 3.1. Hanehalkı Tüketim Harcamalarının Türlerine göre Dağılımı (2003-2014)
.................................................................................................................................... 83
Tablo 3.2. Yüzde 20’lik Gelir Gruplarına göre Hanehalkı Tasarruf Oranları ........... 85
Tablo 3.3. Gelir Gruplarına göre Hanehalklarının Ortalama Yıllık Gelirleri (2003-
2013) .......................................................................................................................... 86
Tablo 3.4. Gelir Gruplarında Tüketim Harcamalarının Türlerine göre Dağılımı ...... 89
Tablo 3.5. Hanehalkının Temel Gelir Kaynağına göre Hanenin Tasarruf Oranı ....... 92
ix
Sayfa No
Tablo 3.6. Hanehalkının Temel Gelir Kaynağına göre Hanenin Toplam Hanehalkı
Kullanılabilir Gelir İçindeki Payı ............................................................................... 94
Tablo 3.7. Hanehalkının Temel Gelir Kaynağına göre Tüketim Harcamalarının
Dağılımı ..................................................................................................................... 96
Tablo 3.8. Hanehalkı Reisinin Yaşına göre Hanehalkı Tasarruf Oranı ..................... 99
Tablo 3.9. Hanehalkı Reisinin Eğitim Düzeyine göre Hanehalkı Tasarruf Oranları 100
Tablo 3.10. Hanehalkı Reisinin İşteki Durumuna göre Hanehalkı Tasarruf Oranları
.................................................................................................................................. 101
Tablo 3.11. Hanehalkı Reisinin İşteki Durumuna göre Hanehalkı Toplam Gelirinden
Aldığı Pay ................................................................................................................ 102
Tablo 3.12. Hanehalkı Reisinin Çalıştığı Sektöre göre Hanehalkı Tasarruf Oranları
.................................................................................................................................. 103
Tablo 3.13. Kır-Kent Ayrımına göre Hanehalkı Tasarruf Oranları ......................... 105
Tablo 3.14. Kent-Kır Ayrımında Tüketim Harcamalarının Türlerine göre Dağılımı
.................................................................................................................................. 107
Tablo 3.15. Hanehalkı Tipine göre Hanehalkı Tasarruf Oranları ............................ 109
Tablo 3.16. Farklı Tasarruf Tanımlarına Göre Hanehalkı Tasarruf Oranları .......... 111
Tablo 4.1. Çalışmada Kullanılan Değişkenler ve Açıklamaları .............................. 122
Tablo 4.2. Hanehalkı Tasarruflarının Belirleyicilerine İlişkin Yapılan Araç Değişken
Analizi Sonuçları-2SLS (2003-2013) ...................................................................... 123
Tablo 4.3. Gelir Gruplarına göre Hanehalkı Tasarruflarının Belirleyicilerine İlişkin
Regresyon Analizi Sonuçları (2003-2013) .............................................................. 129
Tablo 4.4. Hanehalkının Temel Gelir Kaynağına göre Hanehalkı Tasarruflarının
Belirleyicilerine İlişkin Araç Değişken Analizi Sonuçları-2SLS (2003-2013) ....... 134
Tablo 4.5. Hanehalkı Reisi Çalışan Hanelerin Tasarruflarının Belirleyicilerine İlişkin
Yapılan Araç Değişken Analizi Sonuçları-2SLS (2003-2013) ................................ 139
ix
ix
Sayfa No
Tablo 3.6. Hanehalkının Temel Gelir Kaynağına göre Hanenin Toplam Hanehalkı
Kullanılabilir Gelir İçindeki Payı ............................................................................... 94
Tablo 3.7. Hanehalkının Temel Gelir Kaynağına göre Tüketim Harcamalarının
Dağılımı ..................................................................................................................... 96
Tablo 3.8. Hanehalkı Reisinin Yaşına göre Hanehalkı Tasarruf Oranı ..................... 99
Tablo 3.9. Hanehalkı Reisinin Eğitim Düzeyine göre Hanehalkı Tasarruf Oranları 100
Tablo 3.10. Hanehalkı Reisinin İşteki Durumuna göre Hanehalkı Tasarruf Oranları
.................................................................................................................................. 101
Tablo 3.11. Hanehalkı Reisinin İşteki Durumuna göre Hanehalkı Toplam Gelirinden
Aldığı Pay ................................................................................................................ 102
Tablo 3.12. Hanehalkı Reisinin Çalıştığı Sektöre göre Hanehalkı Tasarruf Oranları
.................................................................................................................................. 103
Tablo 3.13. Kır-Kent Ayrımına göre Hanehalkı Tasarruf Oranları ......................... 105
Tablo 3.14. Kent-Kır Ayrımında Tüketim Harcamalarının Türlerine göre Dağılımı
.................................................................................................................................. 107
Tablo 3.15. Hanehalkı Tipine göre Hanehalkı Tasarruf Oranları ............................ 109
Tablo 3.16. Farklı Tasarruf Tanımlarına Göre Hanehalkı Tasarruf Oranları .......... 111
Tablo 4.1. Çalışmada Kullanılan Değişkenler ve Açıklamaları .............................. 122
Tablo 4.2. Hanehalkı Tasarruflarının Belirleyicilerine İlişkin Yapılan Araç Değişken
Analizi Sonuçları-2SLS (2003-2013) ...................................................................... 123
Tablo 4.3. Gelir Gruplarına göre Hanehalkı Tasarruflarının Belirleyicilerine İlişkin
Regresyon Analizi Sonuçları (2003-2013) .............................................................. 129
Tablo 4.4. Hanehalkının Temel Gelir Kaynağına göre Hanehalkı Tasarruflarının
Belirleyicilerine İlişkin Araç Değişken Analizi Sonuçları-2SLS (2003-2013) ....... 134
Tablo 4.5. Hanehalkı Reisi Çalışan Hanelerin Tasarruflarının Belirleyicilerine İlişkin
Yapılan Araç Değişken Analizi Sonuçları-2SLS (2003-2013) ................................ 139
x
x
Sayfa No
Tablo 4.6. Hanehalkı Reisi Çalışan Haneleri Kapsayan Temel Gelir Kaynağına göre
Hanehalkı Tasarruflarının Belirleyicilerine İlişkin Yapılan Araç Değişken Analizi
Sonuçları (2003-2013) ............................................................................................. 140
Tablo 4.7. Hanehalkı Reisi Çalışan Haneleri Kapsayan Gelir Gruplarına göre
Hanehalkı Tasarruflarının Belirleyicilerine İlişkin Yapılan Regresyon Analizi
Sonuçları (2003-2013) ............................................................................................. 142
xi
ŞEKİLLER
Sayfa No
Şekil 1.1. Ulusal Hesaplar Bağlamında Cari Denge ile Yatırım Tasarruf Açığı İlişkisi
.................................................................................................................................... 18
xi
x
Sayfa No
Tablo 4.6. Hanehalkı Reisi Çalışan Haneleri Kapsayan Temel Gelir Kaynağına göre
Hanehalkı Tasarruflarının Belirleyicilerine İlişkin Yapılan Araç Değişken Analizi
Sonuçları (2003-2013) ............................................................................................. 140
Tablo 4.7. Hanehalkı Reisi Çalışan Haneleri Kapsayan Gelir Gruplarına göre
Hanehalkı Tasarruflarının Belirleyicilerine İlişkin Yapılan Regresyon Analizi
Sonuçları (2003-2013) ............................................................................................. 142
xi
ŞEKİLLER
Sayfa No
Şekil 1.1. Ulusal Hesaplar Bağlamında Cari Denge ile Yatırım Tasarruf Açığı İlişkisi
.................................................................................................................................... 18
xii
xii
GRAFİKLER
Sayfa No
Grafik 2.1. Sabit Fiyatlarla Gayrisafi Yurtiçi Hasıla ................................................. 23
Grafik 2.2. Gini Katsayısı .......................................................................................... 25
Grafik 2.3. P80/P20 Oranı ......................................................................................... 25
Grafik 2.4. Tüketim Harcamalarının GSYH İçindeki Payı ........................................ 27
Grafik 2.5. Türkiye’de Kamu, Özel ve Toplam Tasarruf Oranları (1975-2015) ....... 28
Grafik 2.6. Cari İşlemler Dengesi, Tasarruf Açığı (GSYH’ya Oran) ve Ekonomik
Büyüme (1999-2015) ................................................................................................. 36
Grafik 2.7. Tasarruf-Yatırım (Özel, Kamu) ve Cari İşlemler Dengesi ...................... 38
Grafik 2.8. Dünya’da ve Türkiye’de Tasarruf ve Yatırım Oranları ........................... 42
Grafik 2.9. 1990-1999 ve 2000-2013 Dönemlerine İlişkin Seçilmiş Ülkelerin
Tasarruf Oranlarının Karşılaştırması ......................................................................... 50
Grafik 2.10. Gelir Gruplarına göre Ülkelerin Tasarruf ve Yatırım Oranları ............. 51
Grafik 2.11. Türkiye ve BRIC Ülkelerinin Tasarruf ve Yatırım Oranları ve Bu
Ülkelere İlişkin Tahminler ......................................................................................... 55
Grafik 2.12. Toplam Hanehalkı Tüketimi .................................................................. 59
Grafik 2.13. Krediler .................................................................................................. 60
Grafik 2.14. Bankacılık Sektörünün Aktif Kalemlerinin Dağılımı ............................ 63
Grafik 2.15. Kredilerin Mevduata Oranı .................................................................... 63
Grafik 2.16. Finansal Kuruluşların Brüt Dış Borç Stoku ........................................... 64
Grafik 2.17. Reel Faiz Oranı ...................................................................................... 65
Grafik 2.18. Mal ve Ticaret Dengesinin ve Özel Tasarruf Açığının GSYH’ya Oranı
.................................................................................................................................... 68
xiii
xii
GRAFİKLER
Sayfa No
Grafik 2.1. Sabit Fiyatlarla Gayrisafi Yurtiçi Hasıla ................................................. 23
Grafik 2.2. Gini Katsayısı .......................................................................................... 25
Grafik 2.3. P80/P20 Oranı ......................................................................................... 25
Grafik 2.4. Tüketim Harcamalarının GSYH İçindeki Payı ........................................ 27
Grafik 2.5. Türkiye’de Kamu, Özel ve Toplam Tasarruf Oranları (1975-2015) ....... 28
Grafik 2.6. Cari İşlemler Dengesi, Tasarruf Açığı (GSYH’ya Oran) ve Ekonomik
Büyüme (1999-2015) ................................................................................................. 36
Grafik 2.7. Tasarruf-Yatırım (Özel, Kamu) ve Cari İşlemler Dengesi ...................... 38
Grafik 2.8. Dünya’da ve Türkiye’de Tasarruf ve Yatırım Oranları ........................... 42
Grafik 2.9. 1990-1999 ve 2000-2013 Dönemlerine İlişkin Seçilmiş Ülkelerin
Tasarruf Oranlarının Karşılaştırması ......................................................................... 50
Grafik 2.10. Gelir Gruplarına göre Ülkelerin Tasarruf ve Yatırım Oranları ............. 51
Grafik 2.11. Türkiye ve BRIC Ülkelerinin Tasarruf ve Yatırım Oranları ve Bu
Ülkelere İlişkin Tahminler ......................................................................................... 55
Grafik 2.12. Toplam Hanehalkı Tüketimi .................................................................. 59
Grafik 2.13. Krediler .................................................................................................. 60
Grafik 2.14. Bankacılık Sektörünün Aktif Kalemlerinin Dağılımı ............................ 63
Grafik 2.15. Kredilerin Mevduata Oranı .................................................................... 63
Grafik 2.16. Finansal Kuruluşların Brüt Dış Borç Stoku ........................................... 64
Grafik 2.17. Reel Faiz Oranı ...................................................................................... 65
Grafik 2.18. Mal ve Ticaret Dengesinin ve Özel Tasarruf Açığının GSYH’ya Oranı
.................................................................................................................................... 68
xiii
Sayfa No
Grafik 2.19. Türkiye’de TÜFE Artış Oranı ve Özel Kesim Tasarruf Oranı .............. 69
Grafik 2.20. Özel Tasarruf Oranı (Yüzde) ve Tüketici Güven Endeksi .................... 70
Grafik 3.1. Hanehalkı ve Özel Kesim Tasarruf Oranı ............................................... 82
Grafik 3.2. Yüzde 20’lik Gelir Gruplarına göre Hanehalkı Tasarruf Oranlarının
Gelişimi (2003-2013) ................................................................................................. 86
Grafik 3.3. Gelir Gruplarının Toplam Hanehalkı Tasarruf Oranına Katkıları ........... 88
Grafik 3.4. Temel Gelir Kaynağına göre Belirlenen Grupların Toplam Hanehalkı
Tasarruf Oranına Katkıları ......................................................................................... 93
xiv
xiv
KUTULAR
Sayfa No
Kutu 1.1. Feldstein-Horioka Hipotezi ve Söz Konusu Hipotezin Türkiye’de
Geçerliliği Üzerine Yapılan Çalışmalar ..................................................................... 20
Kutu 3.1. Hanehalkı Bütçe Anketi ............................................................................. 77
Kutu 3.2. Türkiye Ulusal Hesaplar Sistemi’nde Revizyon SNA-2008 Ve ESA-
2010’un Uygulanması ................................................................................................ 79
Kutu 3.3. Türkiye’de Bireysel Emeklilik Uygulaması .............................................. 95
xv
xv
KISALTMALAR
AB : Avrupa Birliği
ABD : Amerika Birleşik Devletleri
a.g.e. : Adı geçen eser
ark. : arkadaşları
AVM : Alışveriş Merkezi
BRIC : Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin (Brazil, Russia, India, China)
EKK : En Küçük Kareler
FED : ABD Merkez Bankası (Federal Reserve Bank)
GSMHG : Gayri Safi Milli Harcanabilir Gelir
GSYH : Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla
HBA : Hanehalkı Bütçe Anketi
IMF : Uluslararası Para Fonu (International Monetary Fund)
KİT : Kamu İktisadi Teşebbüsü
OECD : Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (Organization for Economic Cooperation and Development)
OVP : Orta Vadeli Program
ÖDÖP : Öncelikli Dönüşüm Programı
RB : Rasyonel Beklentiler
TCMB : Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
TL : Türk Lirası
TMSF : Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu
TÜFE : Tüketici Fiyat Endeksi
TÜİK : Türkiye İstatistik Kurumu
WDI : Dünya Kalkınma Göstergeleri (World Development Indicators)
vb. : Ve Benzeri
WEO : Dünya Ekonomik Görünümü (World Economic Outlook)
YBSG : Yaşam Boyu Sürekli Gelir
1
1
GİRİŞ
Ülkelerin hedefledikleri ekonomik büyüme ve gelişmişlik düzeyine
ulaşabilmeleri için gerekli olan yatırımların yapılması ve sermaye stokunun
artırılması gerekmektedir. Sermaye oluşumunu sağlayacak olan yatırımların
finansmanı ise yurt içi ve yurt dışı tasarruflar ile karşılanmaktadır. Yüksek ve
sürdürülebilir bir büyüme sürecini hedefleyen bir ülkede, tasarrufların yüksek ve
istikrarlı olması gerekmektedir. Bu kapsamda, az gelişmiş ve gelişmekte olan
ülkelerin kalkınma politikalarında ele almaları gereken en önemli konulardan biri de
sürdürülebilir büyüme için gerekli olan iç ve dış finansman kaynaklarına ulaşmada
yaşanabilecek sorunlardır. Yurt içi tasarrufların yatırım harcamalarını karşılamada
yetersiz olması durumunda büyüme için gerekli olan yatırımların finansmanı için
ülkeler yurt dışı tasarruflara başvurmaktadır. Bu durum da ekonomiyi, özellikle
küresel koşulların olumsuz seyrettiği dönemlerde yabancı sermaye hareketlerine
daha duyarlı hale getirmektedir. Türkiye’de tasarruf oranları yatırım oranlarının
gerisinde kaldığı için dış finansman ihtiyacı uzun yıllardan bu yana devam eden bir
sorun olmaktadır. Türkiye’de 2011 yılında cari işlemler açığı tepe noktasına ulaşmış
ve GSYH’ya oran olarak yüzde 9,7 düzeyinde gerçekleşmiştir. Söz konusu açığın
makul düzeylere çekilmesi ekonomi politikalarının ana konularından biri olmuş ve
Onuncu Kalkınma Planı’nda yer alan 25 Öncelikli Dönüşüm Programından (ÖDÖP)
bir tanesi olan İthalata Olan Bağımlılığın Azaltılması Programı geliştirilmiştir.
Türkiye gibi dış finansman ihtiyacı yaşayan ülkelerde sürdürülebilir büyümenin
sağlanmasında yurt içi tasarrufların artırılması konusu oldukça önemli bir yer teşkil
etmektedir.
Türkiye’de özellikle 2000’li yıllarda toplam yurt içi tasarruf oranlarında
önemli bir gerileme olduğu görülmektedir. 1990’lı yıllarda tasarruf-yatırım açığının
temelinde yüksek kamu tasarruf-yatırım açıkları varken, 2000’li yıllarda
uygulanmaya başlanan sıkı maliye politikası ve makroekonomik istikrarı sağlamaya
yönelik diğer politikalar sonucunda kamu tasarrufları artmaya başlamıştır. Bu
dönemden sonra ise toplam yurt içi tasarruf oranlarındaki azalmanın ana kaynağını
2
2
özel tasarruf oranlarındaki gerileme oluşturmuştur. 2014 yılına gelindiğinde toplam
yurt içi tasarruf oranlarında bir miktar artış gerçekleşmiş ve toplam yurt içi tasarruf
oranı yüzde 15 olarak gerçekleşmiştir. Bunun yüzde 11,9’u özel kesimden, yüzde
3,1’i kamu kesiminden gelmektedir. Bu oran, düşük gelir grubundaki ülkelerin
tasarruf oranlarından yüksek ancak Türkiye’yle aynı gelir grubundaki ülkelerin ve
OECD ülkelerinin ortalama tasarruf oranlarından düşük bir düzeyde kalmaktadır.
Düşük yurt içi tasarruflar Türkiye’nin hızlı büyüme sürecini olumsuz olarak
etkilemektedir. Türkiye’nin dış kaynaklara olan bağımlılığını azaltabilmek için iç
kaynakların, bir başka ifadeyle yurt içi tasarruf oranlarının artırılması gerekmektedir.
Bu çerçevede, Türkiye ekonomisi açısından oldukça önemli bir yer teşkil eden yurt
içi tasarrufların artırılması konusu Onuncu Kalkınma Planında yer alan 25 ÖDÖP’ten
bir tanesi olan Yurt İçi Tasarrufların Artırılması ve İsrafın Önlenmesi Programında
yer almıştır. Ayrıca, OVP (2015-2018) ve 2016 Yılı Programında bu konunun
önemine vurgu yapılmakta ve konuya ilişkin tedbirler yer almaktadır.
Yüksek ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması ve cari açığın makul
düzeylere çekilebilmesinde önemli rolü olan yurt içi tasarruf oranlarının
artırılabilmesine yönelik uygulanabilecek politikaların belirlenmesi için tasarrufların
bileşenlerinin incelenmesi, tasarruf davranışını belirleyen unsurların ortaya konması
gerekmektedir. Türkiye’de son yıllarda gözlenen yurt içi tasarruf oranlarının
gerilemesinin arkasında özel tasarruflardaki düşüşün yer aldığı göz önünde
bulundurulduğunda, özel tasarrufların bileşenlerinin ayrıca incelenmesi gerekliliği
bulunmaktadır. Özel tasarrufların bileşenlerinden biri olan hanehalkı tasarruf oranları
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından derlenen Hanehalkı Bütçe Anketlerinden elde
edilebilirken, diğer bileşen olan firma tasarruflarını kapsayacak resmi bir veri seti
henüz mevcut değildir. Ayrıca, özel tasarrufların oldukça yüksek bir bölümünü
hanehalkı tasarrufları oluşturmaktadır. Bu nedenle, tasarruf-yatırım dengesinin
kurulması ve sürdürülebilir olması açısından özel tasarrufların artırılabilmesi
bakımından hanehalkı tasarruflarına ilişkin eğilimlerin ve hanehalkı tasarruflarının
belirleyicilerinin detaylı bir şekilde ele alınması önemli bilgilerin elde edilmesini
sağlayacaktır. Nitekim Onuncu Kalkınma Planı için hazırlanan Yurt İçi Tasarruflar
Özel İhtisas Komisyonu raporunda tasarrufların artırılması için oluşturulacak
3
3
politikalar hususunda özel tasarruflara özellikle hanehalkı tasarruflarına ilişkin
eğilimlerin ve belirleyici faktörlerin araştırılmasının önemi vurgulanmaktadır. Bu
konuya ilişkin Türkiye’de yapılmış çalışmalar bulunmakla birlikte, Türkiye için
yapılan çalışmalarda mikro veri seti kullanılarak yapılan çalışma sayısının oldukça az
olduğu görülmektedir. Ayrıca, hanehalkı tasarruflarına ilişkin yapılan çalışmalarda,
hanehalkı tasarruflarının gelir gruplarına ve gelir türlerine göre farklılaşabileceği
konusu ele alınmamıştır. Hanehalklarının bulunduğu gelir grubu ve temel gelir
kaynağı, tasarruf kararlarını etkileyebilecek önemli göstergeler olup hanehalkı
tasarruflarının belirleyicilerinin araştırılmasında bu göstergelerin ayrıntılı bir şekilde
ele alınması gerekmektedir. Bu bağlamda, çalışmanın temel amacı, seçilen mikro
ekonometrik analiz yöntemiyle Türkiye’de hanehalkı tasarruflarının belirleyicilerinin
gelir grupları ve temel gelir kaynağına göre belirlenen gruplar ayrımında
incelenmesidir.
Bu çalışmada, uluslararası karşılaştırmalar da göz önünde bulundurularak yurt
içi tasarrufların Türkiye’deki gelişimi ele alınacak ve 2000’li yıllardan itibaren
tasarruf oranlarında gözlenen düşüşünün nedenleri incelenecektir. Çalışmada,
Hanehalkı Bütçe Anketi mikro veri setleri kullanılarak hanehalkı tasarruflarının
gelişimi ve hanehalkı tasarruflarını etkileyen faktörler, yalnızca tüm hanehalklarını
kapsayacak şekilde değil aynı zamanda hanelerin bulunduğu gelir grubu ve temel
gelir kaynağına göre belirlenen alt gruplara göre de incelenecektir. Ekonometrik
analiz çerçevesinde ele alınan hanehalkı tasarruflarını belirleyen faktörlerin çeşitli alt
gruplarda etki düzeylerinin araştırılması uygun politika seçeneklerinin belirlenmesi
hususuna yardımcı olacaktır.
Çalışmanın ilk bölümünde, tüketim ve tasarruf davranışını açıklamaya
yönelik gelir hipotelerine yer verilmiş ve tasarrufların hem ülke ekonomileri hem de
Türkiye ekonomisi açısından önemine değinilmiştir.
İkinci bölümde, mikro ekonometrik analize ön bilgi sunması açısından önem
taşıyan ve tasarruflar üzerinde etkili olan makro değişkenlerin zaman içerisindeki
gelişimi ve ilişkileri verilmiş olup çalışmanın temel katkısı olan mikro ekonometrik
analize makro perspektif kazandırılmıştır. Bu amaçla Türkiye’de gelir, tüketim ve
yurt içi tasarrufların gelişimi ve uluslararası alanda Türkiye’nin tasarruf ve yatırım
4
4
oranları açısından konumu incelenmiştir. Bu bölümde ayrıca Türkiye’de 2000’li
yıllardan itibaren gözlenen özel tasarruf oranlarındaki düşüşün nedenleri ayrıntılı bir
şekilde ele alınmıştır. Özel tasarruf oranlarının düşmesinde, tüketici kredi
kullanımının artmasıyla birlikte artan tüketim oldukça etkili olmaktadır.
Üçüncü bölümde, Hanehalkı Bütçe Anketleri kullanılarak hanehalkı
tasarruflarının, hanehalkının bulunduğu gelir grubu ve temel gelir kaynağına göre
incelenmesinin yanı sıra hanehalkı tasarruflarını etkileyen demografik ve sosyo-
ekonomik etkenler göz önünde bulundurularak temel betimleyici istatistiklere ve bu
istatistiklerin zaman içindeki gelişimine yer verilmiştir. Ayrıca, farklı tasarruf
tanımlarına göre hesaplanan tasarruf oranları da bu bölümde ele alınmaktadır. Özel
tasarruf oranlarının büyük kısmını oluşturan hanehalkı tasarruf oranlarının yıllar
içinde önemli oranda düştüğü ve bu düşüşün en alt yüzde 20’lik gelir grubu haricinde
tüm gelir gruplarında belirgin bir şekilde olduğu gözlenmektedir. Yüzde 20’lik gelir
grupları itibarıyla tasarruf oranları önemli ölçüde farklılaşmakta ve alt gelir
gruplarındaki hanehalkları negatif tasarruf yaparken, toplam hanehalkı tasarrufuna
asıl katkı üst gelir gruplarından gelmektedir. Temel gelir kaynağına göre belirlenen
gruplarda hanehalkı kullanılabilir geliri içerisindeki payları nedeniyle toplam
hanehalkı tasarruf oranına en büyük katkı temel gelir kaynağı maaş ve ücret geliri
olan gruptan gelmektedir. Farklı tasarruf tanımlarına göre yapılan hesaplamalardan
elde edilen bulgulara göre hanehalkı tasarruf oranlarının düşmesine neden olan
tüketim artışının dayanıklı tüketim mallarından kaynaklandığı gözlenmektedir.
Dayanıklı tüketim malları içinde ise ulaştırma ve haberleşmeye ilişkin harcamaların
tasarruf oranlarının düşmesinde daha belirleyici olduğu görülmektedir.
Dördüncü bölümde, hanehalkı tasarruflarını etkileyen faktörler, hem tüm
hanehalklarını kapsayacak şekilde hem de hanelerin bulunduğu gelir grubu ve temel
gelir kaynağına göre belirlenen alt gruplara göre ekonometrik bir model çerçevesinde
analiz edilmiştir. Araç değişken yöntemine göre yapılan regresyon analizi
sonuçlarına göre, hanehalkı tasarruf oranı üzerinde en önemli faktörün gelir olduğu
ve hanehalkı tasarruf oranı ile geliri arasında pozitif yönlü bir ilişkinin olduğu tespit
edilmiştir. Tasarrufun gelir esnekliği ise gelir gruplarına göre farklılaşmakta olup en
alt yüzde 20’lik gelir grubu gelirdeki değişimlere en duyarlı grup, en üst yüzde 20’lik
5
5
gelir grubu en az duyarlı grup olmaktadır. Elde edilen diğer bulgulara göre tüketici
kredileri/GSYH oranındaki artış hanehalkı tasarruf oranlarını negatif etkilerken,
hanede çalışan kadın oranındaki artış hanehalkı tasarruf oranlarını pozitif
etkilemektedir. Faiz geliri elde eden ve oturduğu konuta sahip olan haneler diğer
hanelere kıyasla daha fazla tasarruf yapma eğilimindeyken; ikinci konut ve arsa
sahipliği gibi varlık sahibi olan hanehalkları daha az tasarruf yapma eğilimindedir.
Beşinci bölümde, çalışma sonucunda elde edilen bulgular çerçevesinde
yapılmış olan çıkarım ve politika önerileri yer almaktadır.
6
6
1. GELİR, TÜKETİM VE TASARRUF
1.1. Tüketim ve Tasarruf Davranışını Açıklamaya Yönelik Gelir Hipotezleri
Gelirin tüketilmeyen kısmı olan tasarruf kararı konusunda, tüketimin
bugünkü faydasıyla gelecekteki faydası arasında kurulan dengenin özellikleri tasarruf
davranışını açıklayan gelir hipotezlerinin temel konularından biri olmuştur. Bugün
yapılan daha az tüketim, gelecekte daha fazla tüketim olanağı anlamına gelmektedir.
Bu karar verilirken gelecekte elde edilmesi umulan gelirin ve tüketilmek istenen mal
ve hizmetlerin değerlendirilmesi gerekmektedir.1
İktisat kuramında tüketim kuramları çerçevesinde tasarruf davranışlarını
açıklamaya yönelik önemli çalışmalardan ilki Irving Fisher’a aittir.2 Fisher,
bireylerin hayatını birinci (şimdiki) ve ikinci (gelecekteki) zaman olmak üzere ikiye
bölmüştür. Bireyler yani tüketiciler tasarruf ve borçlanma yoluyla zamanlar arası
tüketim kararı verebilmekte ve istediklerinden daha fazla veya daha az tüketim
yapabilme imkânına sahip olabilmektedir. Bireyler dönemler arası optimizasyon
ilkesine göre tasarruf düzeylerini belirlemektedir. Fisher tarafından geliştirilen
zamanlar arası seçim modeline yöneltilen önemli bir eleştiri, gerçek hayatta
bireylerin gelecekte elde edecekleri gelir karşılığında borçlanamayabilecekleri
konusudur. Gerçek hayatta bireylerin likidite kısıtıyla karşı karşıya kalabilme
ihtimalleri vardır ve Fisher likidite kısıtını göz ardı etmektedir.3
John Maynard Keynes’in “Mutlak Gelir Hipotezi (Absolute Income
Hypothesis)” tasarruf davranışını açıklamaya yönelik ilk temel çalışma olarak kabul
edilmektedir. Keynes, tüketimle ilgili varsayımlar yapmıştır:4
Birincisi, klasik iktisatçıların ileri sürdüğü gibi faizin tüketim üzerinde
belirleyici bir rolünün olmadığı; tüketimin gelirin bir fonksiyonu olduğudur.
1 Yıldırım ve ark., 2012:548 2 Ünsal, 2005:427 3 Mankiw, 1992:397; Ünsal, 2005:427 4 Froyen, 2002:462-464; Ünsal, 2005:417-419
7
7
İkincisi, harcanabilir kişisel gelir arttıkça tüketimin arttığı; ancak
gelirdeki artışın tüketimdeki artıştan daha fazla olduğudur.
Keynes’in Genel Teorisinin yayımlanmasının ardından iktisatçılar Mutlak
Gelir Hipotezinin geçerliliğini test eden bazı çalışmalar yapmıştır. Farklı gelir
düzeyindeki ailelerin tüketim harcamaları üzerine yapılan çalışmalarda, geliri düşük
olan ailelerin gelirlerine oranla daha fazla tükettikleri, geliri daha yüksek olan
ailelerin ise daha fazla tasarruf yaptıkları bulunmuştur. Dolayısıyla, düşük gelirli
gruplar gelirlerinin büyük bir bölümünü tüketim harcamalarına ayırırken; yüksek
gelirli gruplar gelirlerinin daha büyük bir kısmını tasarruflara ayırmaktadır.5 Ancak
Kuznets, uzun dönemde ortalama tasarruf eğiliminin gelir arttıkça değişmediğini,
Mutlak Gelir Hipotezinde öne sürüldüğü gibi artmadığını ortaya koymuştur.6
Tasarruf kuramına ikinci temel katkı Duesenberry tarafından geliştirilen
“Nispi Gelir Hipotezi (Relative Income Hypothesis)”dir. Duesenberry’nin
Hipotezi, Mutlak Gelir Hipotezinden iki noktada ayrılmaktadır: 7
Birincisi, Nispi Gelir Hipotezinde bireylerin tüketim kararları, Mutlak
Gelir Hipotezinde varsayılanın aksine, birbirinden bağımsız değildir.
İkincisi, tüketim sadece cari gelire göre değil, önceki dönemin gelir
düzeyine göre de değişir.
Duesenberry’e göre kişilerin gelirleri arttıkça, tüketimleri de artar. Ancak
uzun dönemde beklenen tüketimin üzerinde bir tüketim artışı yaşanmaz. Kişiler eski
alışkanlıklarını bir süre devam ettirir ve yeni gelir düzeyine göre tüketim seviyesi
yavaş yavaş değişir. Diğer yandan, gelirin azaldığı dönemlerde tüketimleri de gelirle
birlikte aynı düzeyde azalmaz. Kişiler böyle durumlarda tüketimi kısmak yerine
öncelikle tasarruflarını azaltarak alıştıkları tüketim düzeyini korurlar. Gelir tekrar
artmaya başlayınca kişiler önce tasarruflarını yükseltir. Nispi Gelir Hipotezi bu
yönüyle, kısa ve uzun dönem arasındaki çelişkiye, uzun dönemde sabit olan ortalama
tüketim eğiliminin, kısa dönemde gelir artınca tüketici eğiliminin azalması hususuna
5 Froyen, 2002:462-464; Ünsal, 2005:417-419 6 Dornbusch ve Fischer, 1988:257 7 Wonnacott, 1978:390-391
8
8
açıklık getirmektedir. Bu Hipoteze göre, gelir azalınca tüketimde meydana gelen
azalma, gelir artınca tüketimde meydana gelen artıştan daha azdır. Bu durum
“mandal-takoz etkisi (ratchet effect)” olarak adlandırılmaktadır.8
Duesenberry’e göre hanehalklarının tüketim kararı birbirlerinden bağımsız
değildir. Nispi Gelir Hipotezine göre, hanehalkının tüketim kararı mutlak gelirinden
ziyade diğer hanehalklarının gelirlerine bağlıdır. Bu durum, tüketim kararında
“gösteriş etkisi” olarak adlandırılmaktadır.9 Bu çalışmanın tasarruf kuramına asıl
katkısı, gösteriş etkisi kanalıyla gelir dağılımının tasarruflar üzerinde önemli bir
belirleyici olduğunu ortaya koymasıdır.10 Hanehalklarının gelir dağılımında yer
aldıkları dilim, onların harcama modellerinin belirlenmesinde önemli faktör
olmaktadır. Aileler bulundukları gelir gruplarının harcama modellerinden bağımsız
bir şekilde hareket edemez.11 Özetle, Nispi Gelir Hipotezi cari gelirin, bireylerin cari
tüketimini belirleyen tek etken olmadığını, geçmiş dönem tüketimlerinin ve
gelirlerinin önemli olduğu kadar diğerlerinin tüketimlerinin ve gelirlerinin de önemli
olduğunu ortaya koymaktadır.12 Ayrıca, Duesenberry tüketimin gelir dışında psiko-
sosyal temellerinin de bulunduğunu belirterek, tüketim analizine yeni bir boyut
kazandırmıştır. Zaman serisi ve aile bütçe verileri kullanılarak yapılan çalışmalarla
da desteklenen bu Hipotezde eleştirilen nokta ise mikro temelli bir değerlendirme
olmamasıdır.13
Tasarruf kuramının gelişmesinde önemli yeri olan diğer bir hipotez
1950’lerin ortalarından itibaren Modigliani öncülüğünde geliştirilen “Yaşam Boyu
Gelir Hipotezi (Life-cycle Hypothesis)”dir. Modigliani bu Hipotezi ilerleyen
yıllarda Ando ve Brumberg ile birlikte geliştirmiştir. Yaşam Boyu Gelir Hipotezi
mikro temelli bir analize dayalıdır. Bu Hipotezde de zamanlar arası tüketim seçimi
analizindeki gibi bireylerin hayatları çeşitli devrelere ayrılarak bireylerin
tüketim/tasarruf kararlarını verirken uzun dönemi dikkate aldıkları varsayılmıştır. Bu
Hipoteze göre yaşamın farklı dönemlerinde gelir akımları değişkenlik göstermekte ve
8 Barrett, 1975:126-127; Ünsal, 2005:421-422 9 Wonnacott, 1978:395 10 Çolak ve Öztürkler, 2012:3 11 Tapşın, 2011:12 12 Green, 1991:6; Çetin, 2004:61-62 13 Güreşçi-Pehlivan ve Utkulu, 2007:43
9
9
bireylerin tasarruf davranışları buna göre şekillenmektedir. Değişken gelir akımları
karşısında tüketim, tasarruflarla düzenli hale getirilmektedir.14 Yaşam Boyu Gelir
Hipotezine göre bireylerin ya da hanehalklarının tüketimi veya tasarrufu sadece cari
gelire bağlı değildir. Tüketim, daha çok ömür boyu beklenen gelire bağlı olarak
gerçekleştirilir.15 Bireyler tüketim ve tasarruf davranışlarını tüm hayatları boyunca
yapacakları tüketim için en yüksek faydayı sağlayacak şekilde planlamaktadır.
Bireylerin tasarruf motivasyonu ilerleyen yaşlarında da düzenli bir tüketim seviyesini
koruma isteklerinden kaynaklanmaktadır. Bireyler yaşam boyu düzenli tüketim
düzeylerini korumak için, gelirlerinin yüksek olduğu dönemlerde daha fazla tasarruf
yapmaktadır. Böylece, gelirlerin azaldığı dönemde birikmiş olan servet kullanılarak
tüketim gerçekleştirilmektedir. Bireyler genç yaşta iş hayatına atıldıklarında düşük
bir gelire sahip olur ve bu dönemlerde ya düşük tasarruf ya da negatif tasarruf yapar.
Orta yaşlarda gelirin artmasıyla tasarruf oranı da artar. Emeklilik döneminde ise
düşen gelirle birlikte negatif tasarruf yapar. Bireyler bu dönemde daha önce
biriktirdiklerini harcar. Tüm bu dönemlerde bireyler belirli bir tüketim düzeyini
koruyabilmek için yaşamı boyunca tasarruflarını buna göre ayarlayacaktır.
Dolayısıyla, bireyler yaşam boyu sağlanacak gelirdeki değişimleri hayat
standartlarını koruyacak şekilde düzenleyeceğinden tüketim de istikrarlı olacaktır.16
Yaşam Boyu Gelir Hipotezinin ulusal tasarruf davranışı bakımından üç temel
sonucu vardır: 17
Birincisi, ulusal tasarruflar ulusal gelir düzeyine değil, büyüme oranına
bağlıdır.
İkincisi, ekonomideki servet düzeyi, emeklilik süresi planının ve ulusal
tasarrufun belirleyicilerindendir. Bu unsur, bir ülkede sosyal güvenlik
sisteminin ve servet düzeyinin önemli bir belirleyicisi olarak sermaye
piyasasının ve servet vergilerinin tasarruf düzeyini ve bu düzeyin zaman
içindeki değişimini önemli ölçüde belirlediği anlamına gelmektedir.
14 Sachs ve Larrain, 1993:98; Yıldırım ve ark., 2012:553 15 Froyen, 2002:467 16 Dornbusch ve Fischer, 1988:258-260; Froyen, 2002:468 17 Çolak ve Öztürkler, 2012:4
10
10
Üçüncüsü, ulusal tasarrufu belirleyen önemli faktörlerden biri de nüfus
yapısıdır. Toplam tasarruflar demografik geçiş süreçlerinden (doğum ve ölüm
oranlarındaki düşüş) etkilenir.
Yaşam Boyu Gelir Hipotezi demografik geçişin son aşamalarında genç
bağımlılık oranı azalacağı için tasarrufların artacağını öngörür. Demografik geçişte 3
aşama vardır: 18
İlk aşamada, ölüm oranları azalmaya başlar ve yaşayan bebek sayısı
artar. Bu da tasarrufları düşürür.
Orta aşamada, doğum oranı düşer, bu da genç bağımlılık oranının
azalmasına neden olur. Bu kısma kadar olan kısım “birinci demografik
değişim” olarak adlandırılır. Genç bağımlılık oranındaki düşüşle birlikte
tasarruf oranları artmaya başlar.
Son aşamada ise, yaşlı çalışan nüfus devletin ihtiyaçlarını yeterli
düzeyde karşılayamayacağını düşünüyorsa, emeklilik için daha fazla
tasarruf eder. Bu aşama tasarrufların arttığı “ikinci demografik değişim”
olarak adlandırılır.
Yaşam Boyu Gelir Hipotezine getirilen eleştirilerden biri hanehalklarının
miras bırakmayı planlamadıkları varsayımı konusudur. Yapılan ampirik çalışmalarda
hanehalklarının miras bırakma güdüsüne sahip oldukları ve bu güdünün
hanehalklarının tüketim kararını etkilediği bulunmuştur. Hipoteze getirilen bir diğer
eleştiri ise bireylerin ne kadar yaşayacaklarını bildikleri ve tüketim ile tasarruf
kararlarını verirken yaşam sürelerini dikkate aldıkları varsayımıdır. Gerçek hayatta
insanlar ne kadar yaşayacaklarını bilemezler ve bu nedenle Hipotezde öngörülenin
aksine daha az tüketip daha fazla tasarruf yapabilirler.19
Tasarruf davranışını açıklamaya yönelik diğer bir çalışma Friedman’ın
“Sürekli Gelir Hipotezi (Permanent Income Hypothesis)”dir. Bu Hipotez özünde
Yaşam Boyu Gelir Hipoteziyle benzer varsayımlara sahip olmakla birlikte bazı
18 Rijckeghem ve Üçer, 2009:20 19 Güreşçi-Pehlivan ve Utkulu, 2007:44
11
11
ayrıntılarda farklılaşmaktadır. Sürekli Gelir Hipotezinde belirli bir dönemdeki cari
gelir, sürekli gelir ve geçici gelir olmak üzere iki kısımdan oluşur. Sürekli gelir,
bireylerin sahip oldukları beşeri ve beşeri olmayan servet ile sürekli olarak elde
etmeyi bekledikleri ortalama geliri ifade etmektedir. Geçici gelir ise, cari gelirde
meydana gelen beklenmeyen değişimlerdir. Sürekli Gelir Hipotezinde tüketim, cari
gelire değil, uzun dönemli beklenen gelire (sürekli gelire) dayanır. Tüketim, uzun
dönemdeki ortalama gelire göre planlanmaktadır. Geçici gelirdeki artış ve azalışlar
tüketimin dolayısıyla tasarrufun ne yönde hareket edeceğini belirler. Yaşam Boyu
Gelir Hipotezi gibi Sürekli Gelir Hipotezi de ileriye dönük bir yaklaşımdır. Yaşam
Boyu Gelir Hipotezinde olduğu gibi Sürekli Gelir Hipotezinde de bireyler tüketim
kararlarını alırken cari dönemdeki gelirinin yanında ileride elde etmeyi bekledikleri
geliri de göz önünde bulundururlar. Bu yönüyle her iki hipotez ileriye dönük bir
yaklaşım ile belirlenir. Bunun yanında Sürekli Gelir Hipotezinde bireylerin sürekli
gelirini, sürekli gelirin geçmişteki değerine bakarak (Uyarlayıcı Bekleyişler
Hipotezi) belirlediği kabul edilir.20 Hipotezin ulusal tasarruflarla ilgili temel
çıkarımları şunlardır: 21
Yüksek büyüme oranları tasarrufları azaltır.
Toplam tüketim ve tasarruf davranışı devresel dalgalanmaların
derinliğini azaltıcı niteliğe sahiptir. Tüketim harcamaları devresel
hareketlerin tersi yönünde hareket ederek bir denge görevi görmektedir.
Gelir dağılımı ve nüfusun yaş yapısı da ulusal tasarruf düzeyi üzerinde
önemli bir belirleyicidir.
Sürekli Gelir Hipotezinde tasarruf kararları gelecekteki gelirde beklenen
değişime göre ayarlanmaktadır. Gelecekte gelirin artması bekleniyorsa tasarruflar
azalır, gelecek gelirin azalması bekleniyorsa tasarruflar artar. Tüketici güveni yüksek
ise tasarruflar azalır. Bugünkü büyüme gelecekteki büyüme için bir öncü gösterge
20 Ünsal, 2005:432-438 21 Çolak ve Öztürkler, 2012:4
12
12
olarak değerlendirilir. Bugünkü büyüme yüksek olduğunda gelecekte daha fazla
büyüme olacağı beklenir ve tasarruflar azalır.22
Yaşam Boyu Gelir Hipotezi ile Sürekli Gelir Hipotezi benzer varsayımlara
dayanmakla birlikte, Yaşam Boyu Gelir Hipotezi Sürekli Gelir Hipotezine nazaran
tasarruf sahiplerinin kararlarına daha fazla önem vermekte ve serveti tüketim
fonksiyonuna dâhil etmektedir. Sürekli Gelir Hipotezi ise bireylerin gelecekteki
gelirlerinin nasıl şekillendiği ile daha fazla ilgilenmektedir. Yaşam boyu tüketimdeki
emek geliri gelecekteki gelir beklentilerini yansıtmaktadır. Gelecekte beklenen
gelirin belirleyicilerinin daha ayrıntılı bir analizi yaşam boyu tüketim fonksiyonuna
dâhil edilmiştir.23
Yaşam Boyu Gelir Hipotezi ile Sürekli Gelir Hipotezi ileriye dönük
yaklaşımları ile büyük ölçüde benzerlik içermeleri nedeniyle literatürde Yaşam Boyu
Sürekli Gelir (YBSG) Hipotezi olarak adlandırılmıştır. YBSG Hipotezine göre
tüketim seviyesi yaşam boyu elde edilebilir kaynaklar göz önünde bulundurularak
tespit edilmekte ve tüketici bütçeleri tüm yaşam süresince denkleştirilmeye
çalışılmaktadır.24
Hall tarafından geliştirilen tüketim ve tasarrufa ilişkin “Rassal Yürüyüş
Hipotezi (Random Walk Hypothesis)”, YBSG Hipotezinin bireylerin rasyonel
beklentilere sahip olduğu bir model içinde değerlendirilmesine dayanır. Bu Hipotez
literatürde Rasyonel Beklentiler-YBSG (RB-YBSG) olarak da adlandırılmaktadır.
Yaşam Boyu Gelir ve Sürekli Gelir Hipotezlerinde beklenen gelir geçmişteki
gelirlerle ilişkilendirilirken, bu Hipotezde gelecekteki gelire ilişkin beklentiler
rasyonel davranış temelinde açıklanır. Hall’e göre rasyonel bekleyişler çerçevesinde,
beklenmeyen bir durumla karşılaşılmadığı sürece bulundukları her dönemde kişiler
sürekli geliri ortalama olarak doğru tahmin eder. Böylece, ekonomik karar birimleri
gelecekteki gelirlerini doğru tahmin ettikleri için tasarruf kararlarını da bu doğru
gelir üzerinden tahmin ederler. Sürekli Gelir Hipotezi ile rasyonel beklentiler birlikte
değerlendirildiğinde, bireylerin sürekli gelir tahminlerinin ve buna bağlı olarak
22 Wonnocatt, 1978:400-401; Sachs ve Larrain, 1993:94-95 23 Yıldırım ve ark., 2012:565 24 Sivri ve Eryüzlü, 2010:92
13
13
gerçekleştirilecek olan tüketimin değişmesi için ekonomide beklenmeyen olayların
olması gerekir. Bu da tüketimdeki değişmelerin tahmin edilemez olması demektir.
Hall’ın tüketimdeki değişmeleri tahmin etmenin mümkün olmadığı yolundaki
sonucuna “Tüketimin Rassal Yürümesi” denir. Hall’ın yaptığı testlere göre, gelecek
yılın tüketimi beklenmeyen bir durum olmadığı sürece mevcut dönemin tüketimi
kullanılarak tahmin edilir. Hanehalklarının cari yıldaki tüketimi gelecek yılın
tüketiminin en iyi tahmincisidir. Bu Hipotezin iki öngörüsü olan, gelirdeki
beklenmeyen değişimin tüketimi etkilemesi ve gelirdeki beklenen değişimin tüketimi
etkilememesi, yapılan ampirik çalışmalarla desteklenememiştir. Bunlardan birincisi,
gelirdeki beklenmeyen değişimin tüketimi etkilemediği yani “aşırı düzleştirme”,
ikincisi ise gelirdeki beklenen değişimin tüketimi etkilediği yani “aşırı duyarlılık”
hipotezleridir.25
Tüketim fonksiyonuna ilişkin literatürde bir çok çalışma olduğu ve bu
çalışmaların bazılarının birbirini tamamlayıcı varsayımlara, bazılarının ise diğer
çalışmalardan çok ayrılan varsayımlara ulaştıkları görülmektedir. Türkiye’de tüketim
ve tasarruf davranışını analiz etmek için yapılan çalışmalarda tüketim/tasarruf
teorilerine ilişkin net bir sonuç ortaya konulamamıştır. Güreşçi-Pehlivan ve Utkulu
(2007) tarafından yapılan çalışmada, tüketim fonksiyonu YBSG Hipotezi temel
alınarak tahmin edilmiş ve bu Hipotezin Türkiye için geçerli olduğu sonucuna
ulaşılmıştır. Sivri ve Eryüzlü (2010) çalışmasında ise Hall’ın RB-YBSG Hipotezi,
özel nihai harcamaların üç alt kalemini oluşturan gıda-içki, yarı dayanıklı ve
dayanıksız tüketim malları ve hizmet harcamaları için iki ayrı spesifikasyonda test
edilmiştir ve RB-YBSG Hipotezinin Türkiye için geçerli olmadığı sonucuna
ulaşılmıştır.
1.2. Tasarrufların Önemi
Günümüz koşullarının bireyleri tüketim yapmaya teşvik etmesi ile ulusal ve
uluslararası ekonomik krizler, bireylerin ve ekonomi yönetimlerinin tasarruf yapma
konusunda daha dikkatli olmasını gerektirmektedir. Bireyler açısından tasarruf,
25 Sachs ve Larrain, 1993:96; Ünsal, 2005:438
14
14
finansal açıdan hayatlarının güvence altına alınması, yaşam boyu refah en yüksek
seviyede kalması ve belirli bir yaşam standartının sürdürülmesi açısından önemlidir.
Ülke açısından ise yeni yatırımların yapılması, yeni sermaye mallarının üretilmesi,
yurt dışı finansmana olan bağımlılığının azaltılması, sürdürülebilir büyümenin
sağlanması ve ülke genelinde yaşam standartlarının yükseltilmesi için tasarrufların
artırılması ve istikrarlı hale getirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bir ülke
ekonomisinde tasarruflar ve yatırımlar sermaye birikim süreci açısından oldukça
önemlidir. Tamamlayıcı nitelikte olan bu iki karar birbirinden bağımsızdır. Çeşitli
iktisadi düşünce okullarına göre tasarrufların ekonomideki rolü farklı şekillerde
yorumlanmaktadır.26
Klasik iktisat kuramına göre, tasarruflar sermaye birikiminde doğrudan bir
etkiye sahiptir. Klasik okula göre faiz oranları tasarrufun belirleyicisidir. Faiz,
tüketimden vazgeçmenin bedeli, tasarrufların arz fiyatıdır. Klasik iktisadi düşüncede,
cari faiz haddinde yatırım-tasarruf eşitliğinin sağlandığı varsayılmaktadır. Bu
nedenle, klasik modelde tasarruflar, iktisadi büyümede belirleyici bir rol oynar. Bu
modele göre, ekonomide gerçekleştirilen tasarruflar otomatik olarak yatırımlara
dönüşür ve bu süreç piyasa mekanizmasında kendiliğinden gerçekleşir.27
Keynesyen iktisatta ise bireylerin tasarruf etmesinde etkili olan en önemli
faktör gelirdir. Keynes’e göre tasarruflar gelirin artan bir fonksiyonudur ve klasik
akımın öngördüğünün aksine tasarruflar faiz haddiyle çok daha zayıf bir ilişki
içindedir. Ayrıca, Keynes’in klasik modelden ayrıldığı bir diğer nokta da yatırımlar
konusudur. Keynes’e göre yatırımlar tasarrufların bir fonksiyonu değildir. Bu modele
göre tasarruflar otomatik olarak yatırımlara dönüşmemekte, yatırım kararlarının
alınmasında geleceğe yönelik beklentiler önemli bir rol oynamaktadır.28
Klasik iktisadi düşüncede sermaye birikim sürecindeki etkin rolü ve doğrudan
yatırımlara dönüşüp ekonomik büyüme üzerindeki etkisi bakımından tasarruflara
oldukça önem atfedilmektedir. Keynesyen iktisatta ise tasarrufların yatırım
kararlarının alınmasında etkili olan faktörlerden birisi olduğu ve büyüme ile tasarruf
26 Oktayer, 2002:154; Sancak ve Demirci, 2012:160 27 Barrett,1975:117-118; Oktayer, 2002:155 28 Oktayer, 2002:155
15
15
arasında dolaylı bir ilişki bulunduğu savunulmaktadır.29 Özetle, klasik modelde
tasarruflar sermaye birikimi olarak ele alınırken; Keynesyen modelde tasarruf-
yatırım ilişkisi analiz edilmektedir.
Tasarrufların bir ülke açısından önemi, ülkenin kalkınmasının temelinde
sermaye birikiminin, sermaye birikiminin temelinde ise tasarrufların yatmasından
kaynaklanmaktadır. Bunun yanında teknolojik ilerlemeler, girişimci ve işçilerin
eğitimi, sosyal, siyasi, dini, kültürel çevre ülkenin kalkınmasında önemli bir etkiye
sahip olsa da tüm bu olguların kalkınmayı desteklemeleri sermaye birikimine
dolayısıyla tasarruflara bağlıdır. Ekonomik büyüme ve kalkınmanın finansmanında
oldukça önemli bir yere sahip olan tasarruflar ülkeler açısından farklı amaçlara
hizmet edebilmektedir. Sermaye birikimi az gelişmiş ülkeler için kalkınma yönüyle,
gelişmiş ülkeler içinse daha çok büyüme yönüyle dikkat çekmektedir.30
Gelişmekte olan ülkeler açısından tasarruf oranlarındaki artış ya da azalış
ekonomik kalkınma için sermaye birikimi oluşturulması bakımından büyük öneme
sahiptir. Bu ülkelerin gelişmelerini devam ettirebilmeleri için tasarrufların artırılması
ve bunların etkin bir şekilde yatırımlara dönüştürülmesi gerekmektedir. Bu ülkelerde
ekonomik kalkınmayı sağlayacak olan sermaye birikimi, artan tasarrufların
yatırımlara yönlendirilmesi ile mümkün olacaktır. Bu nedenle tasarrufların artırılması
gelişmekte olan ülkeler açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Geçmişte
gelişmekte olan ülkelerde tasarruf oranları düşük, iktisadi bireyleri tasarruf yapmaya
teşvik edici unsurlar yetersizdi. Ayrıca, bu ülkelerde tasarruflar etkin kullanılamıyor
ve kaynaklar atıl durumda kalıyordu.31 Ancak son yıllarda gelişmekte olan ülkelerde
tasarruf oranlarının oldukça yükseldiği ve büyüme hızlarının da kriz yılları haricinde
dikkat çekici bir şekilde arttığı gözlenmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde finansal
sistemlerin de gelişmeye başlamasıyla birlikte bu yüksek büyüme oranlarının
sürdürülebilmesi için tasarruflar hâlâ oldukça önemli bir yere sahiptir.
Gelişmiş ülkeler genel olarak tasarrufların oluşumunda, artırılmasında ve
yatırımlara dönüştürülmesinde daha az sorun yaşamaktadır. Gelişmiş ülkeler
29 Oktayer, 2002:155 30 Çetin, 2004:26-27 31 İnan, 2007:16; Aras, 2009:97
16
16
açısından tasarrufların önemi, var olan tasarrufların daha etkin bir şekilde
kullanılmasıdır. Gelişmiş ülkelerde gelir düzeyi yüksek ve ücretler üzerinde vergi
baskısı daha düşük olduğu için tüketim doygunluk seviyesine ulaşmış ve tasarruf
eğilimi yükselmiştir. Ayrıca, bu ülkelerde sermaye piyasası da gelişmiştir. Buna
karşılık, gelişmiş ülkelerde tasarruflar, ekonomide var olan kalkınma hızını ve
istikrarını sürdürmek açısından önem taşımaktadır.32 Ancak gelişmiş ekonomiler
içinde ABD’nin ulusal tasarruf oranı yüksek değildir ve cari açık problemi
bulunmaktadır. ABD’nin cari açığı, cari fazlası bulunan özellikle gelişmekte olan
Asya ekonomileri tarafından finanse edilmektedir. ABD’ye ilişkin daha detaylı
değerlendirmelere uluslararası karşılaştırmanın incelendiği ikinci bölümde yer
verilecektir. Bununla birlikte, gelişmiş ekonomilerin yer aldığı ülke grubunda son
yıllarda tasarruf oranlarının azalmaya başladığı dikkat çekmektedir. Bu nedenle,
gelişmiş ekonomilerde de büyüme oranlarının istikrarlı olması için tasarruf konusu
ayrı bir önem taşımaktadır.
Bir ülkede tasarruf oranlarının düşük olması ve azalması o ülke ekonomisi
için oldukça önemli bir sorun oluşturmaktadır. Yurt içi tasarruflar yatırımları,
dolayısıyla büyümeyi finanse etmektedir. Yurt içi tasarrufların yatırımları finanse
etmede yetersiz kaldığı durumda ise dış tasarruflara başvurulmakta, bu da ülkenin dış
kaynaklara olan duyarlılığının ve ekonominin dış şoklara karşı kırılganlığının
artmasına yol açmaktadır.
Büyümenin finansmanında yurt içi kaynakların payının artması ülkeyi dış
kırılganlıklara karşı daha dirençli hale getirmektedir. Ekonominin iyi olduğu
dönemlerde yatırımları finanse etmek sorun olmamakta; ancak sermaye girişinin
azaldığı hatta yön değiştirdiği durumlarda ülke ekonomisi kırılgan hale gelmektedir.
Dış finansman bulunamadığı takdirde yatırımların azalması dışında yatırımcıların
ülke ekonomisine ilişkin algısı da bozulmakta, bu durum yatırım ve büyüme
üzerindeki olumsuz etkilerin daha da kötüleşmesine yol açmaktadır. Ayrıca, ülkeye
sürekli dışarıdan sermaye gelmesi durumunda, ulusal paranın değeri artmakta bu da
32 İnan, 2007:16-17
17
17
ticarete konu olan sektörlerin kârlılığının ve rekabet gücününün azalmasına neden
olmaktadır.33
Gelişmekte olan birçok ülkenin karşı karşıya olduğu cari işlemler açığının en
önemli nedenlerinden biri tasarruf-yatırım açığıdır. Cari denge ile tasarruflar
arasındaki ilişkiyi formüllerle göstermek faydalı olacaktır:
GSMHG = Cp + Cg + Ip + Ig + (X – M+NFX) (1)
Yp + Yg = Cp + Cg + Ip + Ig + (X – M+NFX) (2)
(Yp - Cp)- Ip +(Yg - Cg) - Ig = (X – M+NFX) (3)
(Sp- Ip )+(Sg - Ig) = (X – M+NFX) (4)
Burada GSMHG Gayri Safi Milli Harcanabilir Geliri, Yp özel harcanabilir
geliri, Yg kamu harcanabilir geliri, Cp özel tüketimi, Cg kamu tüketimini, Ip özel
yatırımı, Ig kamu yatırımını, X mal ve hizmet ihracatını, M mal ve hizmet ithalatını,
Sp özel tasarrufları, Sg ise kamu tasarruflarını göstermektedir. (X – M), ulusal
hesaplarda net mal ve hizmet ihracatını ifade ederken; ödemeler dengesinde dış
ticaret dengesi + hizmet dengesini ve NFX net faktör gelirini ifade etmektedir.34
Şekil 1.1’de görüleceği üzere, özel kesim tasarruf-yatırım açığı ile kamu
kesimi tasarruf-yatırım açığı, cari dengeye eşit olmaktadır. Özel kesim (hanehalkı ve
firma) ve kamu kesimi tasarruflarından oluşan toplam tasarruflar35 ile toplam
yatırımlar arasındaki fark olan tasarruf-yatırım açığı ise dış tasarruflar ile
karşılanmaktadır.
33 Dünya Bankası, 2011:12 34 Kalkınma Bakanlığı, 2013b. 35 Kamu tasarrufu, kamunun harcanabilir gelirinden cari (tüketim) harcamalarının çıkarılmasıyla
hesaplanır. Hanehalkı tasarrufları, hanehalkının harcanabilir gelirinden hanenin tüketim harcamalarının çıkarılmasıyla elde edilir. Firma tasarrufları ise şirketlerin dağıtılmayan vergi sonrası kârlarından meydana gelmektedir.
18
18
Şekil 1.1. Ulusal Hesaplar Bağlamında Cari Denge ile Yatırım Tasarruf Açığı İlişkisi
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, 2013b
Ülkenin dış tasarruflara olan duyarlılığının azaltılabilmesi, ekonominin dış
şoklar karşısında daha dirençli hale gelebilmesi, yatırımların dolayısıyla büyümenin
yüksek ve istikrarlı bir şekilde sürdürülebilmesi açısından yurt içi tasarrufların
artırılması ve artan tasarrufların üretken yatırımlara yönlendirilmesi ülke ekonomileri
için oldukça önemli bir konudur.
1.3. Tasarrufların Türkiye İçin Önemi
Yurt içi tasarruflar Türkiye için 2000’li yıllardan sonra kritik hale gelmiştir.
Düşük tasarruf oranları, Türkiye’nin yüksek ve sürdürülebilir büyümesi için risk
oluşturmaktadır. Yurt içi tasarruflarda 2000’li yıllardan sonra yaşanan keskin düşüş,
dış finansman ihtiyacını artırmıştır.
Son yıllarda Türkiye’de cari işlemler açığının GSYH’ya oran olarak yüksek
düzeylerde kaldığı gözlenmektedir. Cari işlemler açığının yüksek düzeylerde olması
tasarruf ve yatırım arasında ciddi bir dengesizliğin olduğunun somut bir
göstergesidir. Bu durumun çözümü olarak ya tasarruflar arttırılmalı ya da yatırımlar
azaltılmalıdır.36 Ancak Türkiye’de sürdürülebilir yüksek büyüme oranlarının
sağlanabilmesi için mevcut yatırım projelerinin devam ettirilmesinin yanı sıra yeni
yatırımların da hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu noktada yatırımların artan
36 Sancak ve Demirci, 2012:2-3
19
19
oranlarla yabancı tasarruflar tarafından karşılanması sürdürülebilir büyüme açısından
risk oluşturmaktadır.
Dünya Bankası’nın Türkiye Ülke Ekonomik Raporu’nda (2011:13) yer alan
analizlere göre, 2000’lerde yatırım/GSYH oranları yüksek, cari açık/GSYH oranı
düşük olan ülkelerde kişi başına düşen GSYH büyümesi daha hızlıdır. Türkiye ise,
2000-2008 yılları arasında yatırım/GSYH oranı bakımından medyan değerin altında;
cari açık/GSYH oranı bakımından medyan değerin üzerinde kalarak kişi başına
düşen GSYH büyümesi açısından düşük performans gösteren ülkeler arasında yer
almaktadır. Bu durum yabancı sermayenin yurt içi tasarrufların iyi bir ikamesi
olmadığı şeklinde yorumlanmaktadır. Yine söz konusu raporda yer alan analizlere
göre, Türkiye’de sermaye girişleri ve ekonomik büyüme arasında pozitif yönlü güçlü
bir ilişki bulunmuştur. Bu konuda yapılan simülasyon çalışmasında ülkeye gelen
sermayede yaşanacak ani bir kesintinin, hasılada büyük dalgalanmalara yol açacağı
ortaya konmuştur. Sermaye girişlerinin azalması yatırımlar için kullanılan
kaynakların azalması nedeniyle yatırımların dolayısıyla hasılanın düşmesine neden
olabilecektir. Bu durum Türkiye’nin ihtiyacı olan yüksek yatırımların
gerçekleştirilebilmesi için yurt içi tasarrufların artırılmasının ne kadar önemli
olduğunun bir göstergesidir.
Aynı raporda (2011:14) yer alan diğer bir analizde, ulusal tasarruflarla
büyüme arasındaki nedensellik ilişkisi incelenmiş, 104 gelişmiş ve gelişmekte olan
ülke için yatırım ve tasarruf oranları arasında pozitif bir ilişki olduğu, ayrıca
Türkiye’nin de regresyon doğrusuna çok yakın bir konumda olduğu bulunmuştur. Bu
durum Türkiye’nin tasarruf oranına göre tipik bir yatırım oranına sahip olduğu
şeklinde yorumlanmıştır. Aynı rapor kapsamında yer alan Blanchard ve Giavazzi
çalışmasında, 68’i orta ve düşük gelir grubunda yer alan 104 ülke için yapılan
analizde, Euro Bölgesi ile OECD ülkeleri için yatırım ve tasarruf arasındaki yakın
korelasyonun 1997’den sonra zayıflıyor olabileceği belirtilmiştir. Ancak toplam
örneklem için elde edilen bulgularda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında
yatırımlar ile tasarruflar arasındaki ilişkinin farklılaştığı da belirtilmiştir. Yüksek
gelir grubundaki ülkelerde yatırım ve tasarruflar arasındaki ilişkiyi gösteren
regresyon katsayısı 1997 yılından itibaren düşüş gösterirken, bu katsayı 2007
20
20
yılından itibaren negatif olmaktadır. Bu da yüksek gelir grubundaki ülkeler için
yatırım ve tasarrufların ayrıştığını göstermektedir. Ancak gelişmekte olan ülkeler için
bu katsayının gelişimi incelendiğinde, öncesine kıyasla bu ilişki bir nebze zayıflamış
olsa bile hâlâ önemli bir düzeydedir. Bu durum Türkiye gibi gelişmekte olan
ülkelerde Feldstein-Horioka Hipotezinin geçerli olduğunu göstermektedir. Bu da
Türkiye için yatırımları dolayısıyla büyümeyi artırmak için tasarrufların
artırılmasının önemini vurgulamaktadır (Kutu 1.1).
Kutu 1.1. Feldstein-Horioka Hipotezi ve Söz Konusu Hipotezin Türkiye’de Geçerliliği Üzerine Yapılan Çalışmalar
Feldstein-Horioka Hipotezi, Feldstein ve Horioka tarafından 1980 yılında yapılan bir çalışma kapsamında ele alınmış ve iktisat yazınında geçmişten günümüze devam eden bir tartışma alanı başlatmıştır. Bu çalışmada, gelişmiş ülkelerde yurt içi tasarruflar ile yurt içi yatırımlar arasındaki ilişki ulusal sermaye hareketliliğinin derecesi göz önünde bulundurularak incelenmiştir. Çalışma kapsamında 1960-1974 yılları arasındaki dönem için 16 sanayileşmiş OECD ülkesi verileri kullanılarak aşağıdaki denklem tahmin edilmiştir:
(I/Y)i = a+b(S/Y)i
Burada Y gayrisafi yurt içi hasılayı, I ve S sırasıyla yurt içi yatırımları ve yurt içi tasarrufları ifade etmektedir. b katsayısı, uluslararası sermaye hareketliliğinin bir ölçütü olarak yorumlanmaktadır. Feldstein ve Horioka’ya göre, b katsayısı 0’a yakın ise sermaye hareketliliği yüksek; 1’e yakın ise sermaye hareketliliği düşüktür. Bu denkleme göre, dünyada mükemmel bir sermaye hareketliliğinin olduğu bir durumda, i ülkesindeki tasarruf oranında meydana gelen bir artış bütün ülkelerin yatırım oranlarında bir artışa neden olabilmektedir. Ülkeler arasındaki mevcut sermayenin dağılımı, her ülkenin başlangıçtaki sermaye stoku ile aynı yönlü ve ülke sermayesinin marjinal ürününün esnekliği ile ters yönlü bir ilişki içindedir. Diğer taraftan, eğer i ülkesi dünya ekonomisi içinde küçük bir ülke ise mükemmel sermaye hareketliliğini gösteren b katsayısı 0 olacaktır. Dünya ekonomisinde görece büyük olan bir ülke için ise b’nin değeri, ülkenin toplam dünya sermayesindeki payını gösterecektir. b’nin gerçek değeri ülkeler arasında değişmekte ve ortalama olarak 0,1’in altında çıkması beklenmektedir. b’nin 1’e yakın olması her ülkede mevcut olan tasarrufların çoğunun o ülkede kaldığını göstermektedir. Aynı zamanda b’nin 1’e yakın olması yurt içi yatırım ve tasarrufların yüksek getiri oranları ile uyarıldığını belirtmektedir. Bu durum sermayenin hareketli olmasıyla çelişkili bir sonuçtur.37
Feldstein ve Horioka’nın yukarıdaki denklemi kullanarak 16 sanayileşmiş OECD ülkesi için yaptığı analiz sonucunda, 1960-1974 dönemi ile 1960-1964, 1965-1969 ve 1970-1974 alt dönemleri için b katsayısını 0,85 ile 0,95 arasında bulunmuştur. Elde edilen bulgular sermaye hareketliliği hipotezini reddetmekte ve mevcut tasarrufların büyük kısmının ülke içinde kalmaya eğilimli olduğunu göstermektedir.
Varılan bu sonuç, aynı dönem için yapılan ve uluslar arasında sermayenin yüksek derecede hareketli olduğu sonucunu elde eden diğer çalışmalardan (Sachs (1981), Obstfeld (1985)) farklı olduğu için literatürde “Feldstein-Horioka Bilmecesi” olarak adlandırılmaktadır. İktisat literatüründe uzun yıllardır tartışma konusu olan Feldstein-
37 Feldstein ve Horioka, 1980:318-319
21
21
Kutu 1.1. Feldstein-Horioka Hipotezi ve Söz Konusu Hipotezin Türkiye’de Geçerliliği Üzerine Yapılan Çalışmalar (Devamı)
Horioka Bilmecesi bir çok araştırmanın yapılmasına neden olmuştur. Bu kısımda, Türkiye’de tasarrufların yatırımlar açısından önemini belirleyebilmek amacıyla Feldstein-Horioka Hipotezinin Türkiye için geçerliliğini test eden birkaç çalışmanın sonuçlarına yer verilecektir.
Bolatoğlu (2005:20-30) 1970-2003 yılları arasındaki dönemi kapsayan çalışmada, Türkiye için yurt içi yatırım oranı ile yurt içi tasarruf oranı arasındaki uzun dönemli ilişkiyi Eşbütünleşme ve Pesaran’ın Sınır Testi yaklaşımını kullanılarak test etmiştir. Analiz sonucunda, Türkiye için yurt içi yatırım oranı ile yurt içi tasarruf oranı arasında, Feldstein-Horioka bulgularıyla uyumlu biçimde uzun dönemli bir ilişkinin var olduğu bulgusu elde edilmiştir. Ancak söz konusu ilişkinin birebir olmadığı sonucu bulunmuştur. Bu bulgu, Türkiye’nin özellikle 1980 sonrası dönemde, finansal serbestleşme yoluyla uluslararası entegrasyona hızlı dâhil olma sürecinin yanında, gelişmekte olan bir ülke konumunda olması, yurt içi yatırım oranı ile yurt içi tasarruf oranı arasında büyük ülke ekonomilerine nazaran daha zayıf bir ilişkinin ortaya çıkmasına neden olduğu şeklinde yorumlanmıştır.
Yavuz (2005:107-123) 1962-2003 dönemini kapsayan çalışmasında, Türkiye için Feldstein-Horioka yaklaşımına göre tasarruf yatırım ilişkisini araştırmıştır. Bu çalışmada, hem Feldstein-Horioka’nın kullandığı model hem de Jansen-Schulze ve Jansen tarafından geliştirilmiş hata düzeltme modeli tahmin edilmektedir. Analiz sonucuna göre, yatırım-tasarruf katsayısının bire yakın olduğu saptanmıştır. Bu bulgu Feldstein-Horioka yaklaşımına göre, sermaye hareketliliğinin düşük olduğunu işaret etmektedir. Hata düzeltme modeli sonucunda ise tasarruf ile yatırımlar arasında istatistiksel açıdan anlamlı kısa ve uzun dönem ilişki tespit edilmiştir. Her iki modelin sonucunun birbirleriyle tutarlı olduğu ve Türkiye’de tam bir sermaye hareketliliğinin söz konusu olmadığı belirtilmiştir.
Esen ve ark. (2012:215-263) tarafından yapılan çalışmada, Feldstein-Horioka Hipotezi Türkiye ekonomisi açısından 1975-2009 yılları arasındaki dönemi kapsayan veriler ile ADRL38 modeli kullanılarak sınanmış ve bu Hipotezin Türkiye için geçerli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç, tasarruf ve yatırım arasındaki ilişki sermaye hareketlerinin düzeyini açıklama gücüne sahiptir şeklinde yorumlanmıştır.
Arısoy, (2013:69-79) 1962-2010 arasındaki dönemi kapsayan çalışmasında, Feldstein-Horioka yaklaşımı çerçevesinde Türkiye için yatırım ve tasarruf arasındaki ilişki analiz edilmiştir. Feldstein-Horioka’nın yaklaşımı çerçevesinde sınır testi ile hesaplanan uzun dönem yatırım-tasarruf katsayısı 1’e oldukça yakın (0,995) bulunmuştur. Bu durum, Feldstein-Horioka yaklaşımına göre sermayenin hareketli olmadığının göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Çalışma bulguları, dışa açık bir ekonomiye sahip olan Türkiye’de, yurt içi tasarrufları artırmaya yönelik politika önlemlerinin yurt içi yatırımları etkileme potansiyeline sahip olduğu şeklinde yorumlanmaktadır.
38 ADRL modeli, bağımlı değişkenin gecikmeli değerleriyle bağımsız değişkenlerin eşanlı ve
gecikmeli değerlerinin kullanıldığı bir modeldir (Kamaruddin, 2014:9).
22
22
Özetle, bireysel tasarruflar bireylerin yaşam boyu refah düzeylerini en yüksek
seviyeye yükseltebilmelerini ve belli bir yaşam standardını koruyabilmelerini
sağlarken, ulusal tasarruflar ülke ekonomisi açısından önem taşımaktadır. Ülke
ekonomisi açısından mevcut yatırım projelerinin devam ettirilmesi ve yeni
yatırımların yapılabilmesi için gerekli olan kaynakların sağlanması, ekonomik
büyümenin istikrarlı ve yüksek bir seviyede sürdürülmesi bakımından ulusal
tasarruflar oldukça önemli bir yer teşkil etmektedir. Ayrıca, ulusal tasarrufların
yüksek olması, ülkenin dış finansmana olan ihtiyacının azalması ve ekonomik
şoklara karşı ülke direncinin artırılması hususunda da önemli olmaktadır. 2000’li
yıllardan sonra Türkiye için kritik hale gelen yurt içi tasarrufların artırılması ve bu
tasarrufların finansal sistem içine çekilerek üretken yatırımlara dönüştürülmesi
gerekmektedir.
23
23
2. TÜRKİYE’DE GELİR, TÜKETİM VE YURT İÇİ TASARRUFLARIN
GELİŞİMİ, ULUSLARARASI KARŞILAŞTIRMALAR VE ÖZEL
TASARRUFLARDAKİ DÜŞÜŞÜN NEDENLERİ
Türkiye’de hanehalkı tasarruflarını etkileyen faktörlerin zaman içindeki
gelişiminin ve hanehalkı tasarrufları belirleyicilerinin mikro ekonometrik analizinin
yapılmasının öncesinde, mikro ekonometrik analize ön bilgi sunması açısından
makro bir perspektife sahip olunması önem taşımaktadır. Bu nedenle bu bölümde
Türkiye’de gelir, tüketim ve yurt içi tasarrufların gelişimi incelenecek, tasarruflar
açısından uluslararası karşılaştırmalara yer verilecek ve özel tasarruflardaki düşüşün
nedenleri irdelenecektir.
2.1. Türkiye’de Gelir ve Tüketimin Gelişimi
Türkiye’de toplam yurt içi tasarrufların zaman içindeki gelişimini
incelemeden önce tasarufların en önemli belirleyicilerinden olan gelirdeki gelişimden
kısaca bahsetmek faydalı olacaktır. Grafik 2.1’den görüldüğü üzere, kriz yıllarından
sonra gelirin hızlı bir şekilde arttığı ancak son yıllarda artış hızının yavaşladığı
görülmektedir.
Grafik 2.1. Sabit Fiyatlarla Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (1998 Yılı Fiyatlarıyla, Bin TL)
Kaynak: TÜİK
Ekonomik büyüme oranlarına bakıldığında, kriz yılları haricinde pozitif
büyüme oranları görülmektedir. 2008-2009 küresel kriz döneminde yüzde 4,8
60000000
70000000
80000000
90000000
100000000
110000000
120000000
130000000
140000000
24
24
daralan Türkiye ekonomisinde krizden sonraki yıllarda yüksek büyüme oranları
gözlenmiştir. 2010 yılında yüzde 9,2; 2011 yılında yüzde 8,8 büyüme kaydedilmiştir.
Sonraki yıllarda büyüme hızı bir miktar gerilemiş ve 2012-2015 yılları arasında
ekonomik büyüme ortalama yüzde 3,3’e gerilemiştir (Tablo 2.1).
Tablo 2.1. Ekonomik Büyüme Oranı ve Toplam Yurt İçi Tasarruf Oranı (Yüzde)
Ekonomik Büyüme Oranı Toplam Yurt içi Tasarruf Oranı
1999 -3,4 20,1 2000 6,8 18,4 2001 -5,7 18,4 2002 6,2 18,6 2003 5,3 15,5 2004 9,4 16,0 2005 8,4 16,0 2006 6,9 16,7 2007 4,7 15,6 2008 0,7 16,9 2009 -4,8 13,3 2010 9,2 13,6 2011 8,8 14,4 2012 2,1 14,6 2013 4,2 13,5 2014 3,0 15,2 2015 4,0 14,3
Kaynak: TÜİK
Gelir artışı karşısında toplumun farklı kesimlerinin bu artıştan aldığı pay da
farklı gelir gruplarının tasarrufları açısından önem arz etmektedir. Türkiye’nin gelir
dağılımı incelendiğinde, son on yılda bir miktar iyileşmenin yaşandığı görülmektedir.
Uluslararası düzeyde önemli bir gelir dağılımı açıklayıcısı olan Gini katsayısı39 2006
yılında 0,403 iken yıllar içinde bir miktar azalmış ve 2015 yılında 0.368 düzeyinde
gerçekleşmiştir (Grafik 2.2). 2006 yılına kıyasla gini katsayısında bir miktar düzelme
olsa da, uluslararası göstergeler doğrultusunda Türkiye gelir dağılımı çarpıklığı
açısından gelişmiş ülkelerin gerisinde yer almaktadır. 2013 yılında OECD ülkeleri
için Gini katsayısı ortalama 0,316 düzeyinde gerçekleşmiştir.
39 Gini katsayısı 1‘e yaklaştıkça gelir dağılımının bozulduğunu, 0’a yakınlaştıkça da gelir dağılımının
iyileştiğini göstermektedir.
25
25
Grafik 2.2. Gini Katsayısı
Kaynak: TÜİK, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması
P80/P20 oranı da gelir dağılımındaki gelişmeleri yıllar içinde gözlemlemekte
faydalı bir açıklayıcıdır. Hanehalkı toplam gelirinin yüzde 20’lik dilimlere
ayrılmasıyla ve son yüzde 20’lik dilimin toplam gelirden aldığı payın, ilk yüzde
20’lik dilimin toplam gelirden aldığı paya bölünmesi ile elde edilen P80/P20 değeri,
2006 yılında 8,1 düzeyindedir. 2015 yılına gelindiğinde ise bu oran 7,2 düzeyine
gerilemiştir. P80/P20 değerinin zaman içinde gösterdiği düşüş eğilimi Türkiye’de
gelir dağılımının sınırlı düzeyde de olsa bir miktar iyileştiğini göstermektedir (Grafik
2.3).
Grafik 2.3. P80/P20 Oranı
Kaynak: TÜİK, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması
Hanehalkı kullanılabilir gelirinin farklı yüzdelik gruplara göre dağılımının
gösterildiği Tablo 2.2’den görüleceği üzere, 2006 yılında yüzde 20’lik gruplar
itibarıyla gelirin yüzde 5,8’ lik kısmını alan ilk grup, 2015 yılına gelindiğinde toplam
0.375
0.380
0.385
0.390
0.395
0.400
0.405
6.26.46.66.87.07.27.47.67.88.08.2
26
26
kullanılabilir gelirin yüzde 6,3’lük kısmını almaktadır. Son grup ise 2006 yılında
toplam kullanılabilir gelirin yüzde 46,5’lik kısmını alırken, 2015 yılında bu oran
yüzde 45,3’e gerilemiştir. Orta gelir gruplarında ise (ikinci, üçüncü ve dördüncü
yüzde 20’lik gruplar) durum pek değişmemiş olup 2006 yılından itibaren toplam
kullanılabilir gelir içinden alınan paylar benzer düzeylerde kalmıştır.
Tablo 2.2. Yüzde 20’lik Gruplara Göre Kullanılabilir Gelirin Dağılımı (Yüzde, Pay)
İlk grup İkinci grup Üçüncü grup Dördüncü grup Son grup
2006 5,8 10,5 15,2 22,1 46,5 2007 6,4 10,9 15,4 21,8 45,5 2008 6,4 10,9 15,4 22,0 45,3 2009 6,2 10,7 15,3 21,9 46,0 2010 6,5 11,1 15,6 21,9 44,9 2011 6,5 11,0 15,5 21,9 45,2 2012 6,5 11,0 15,6 22,0 45,0 2013 6,6 10,9 15,4 21,8 45,2 2014 6,5 11,0 15,6 22,2 44,7 2015 6,3 10,9 15,5 22,0 45,3
Kaynak: TÜİK, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması Not: Hanehalkları kullanılabilir gelirlerine göre küçükten büyüğe doğru sıralanarak gruplara ayrıldığında; "İlk grup" geliri en düşük olan grubu, "Son grup" ise geliri en yüksek olan grubu göstermektedir.
Hanehalkı kullanılabilir gelirine göre sıralı yüzde 10'luk gruplar itibarıyla
hanehalkı kullanılabilir gelirin dağılımına bakıldığında, ilk yüzde 10’luk ile son
yüzde 10’luk grup arasında yaklaşık 13 kat fark bulunmaktadır. Yüzde 5’lik
gruplarda ise ilk grup ile son grup arasındaki oran yaklaşık 21 kata çıkmakta ve bu
durum gelir dağılımı eşitsizliğini daha açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Yüzde
10’luk ve yüzde 5’lik grupların hanehalkı kullanılabilir geliri içinden aldığı paylar
EK 1 ve EK 2’de yer almaktadır.
Türkiye’nin gelir dağılımı eşitsizliğinde OECD ülkeleri içinde son sıralarda
olması, yıllar itibarıyla olumlu yönde sınırlı düzeyde gelişimin olması yoksulluk
oranları üzerinde de etkisini göstermektedir. TÜİK’in yoksulluk istatistiklerine göre,
eşdeğer hanehalkı kullanılabilir geliri baz alınarak hesaplanan medyan gelirin yüzde
50’sinden daha az gelire sahip olanların oranını ifade eden yoksulluk oranı, 2006
yılında yüzde 18,6 iken 2015 yılında yüzde 14,7’ye gerilemiştir. Ancak yoksulluk
27
27
oranı hala yüksek düzeyde bulunmakta ve Türkiye’de önemli bir sorun alanı
oluşturmaktadır. 2013 yılında OECD ülkeleri için yoksulluk oranı ortalama yüzde 11
olarak gerçekleşmiştir.
Türkiye’de toplam yurt içi tasarrufların zaman içindeki gelişimini
incelemeden önce gelirdeki gelişimin yanında tüketimdeki gelişime de kısaca
değinmek yararlı olacaktır. Grafik 2.4’ten görüldüğü üzere, 1998 yılında toplam
tüketim harcamalarının GSYH içerisindeki payı yüzde 76,7 iken, söz konusu oran
2000’li yıllarda artarak 2015 yılında yüzde 84,7’ye yükselmiştir. Hanehalkı
tüketimine ilişkin detaylı bilgi Üçüncü Bölüm’de yer almaktadır.
Grafik 2.4. Tüketim Harcamalarının GSYH İçindeki Payı (Yüzde)
Kaynak: TÜİK
76
78
80
82
84
86
88
28
28
2.2. Türkiye’de Yurt İçi Tasarrufların Gelişimi ve Uluslararası
Karşılaştırmalar
2.2.1. Türkiye’de yurt içi tasarrufların gelişimi
Türkiye’de toplam yurt içi tasarrufların zaman içindeki gelişimi
incelendiğinde, Türkiye’de 1980-1988 arasındaki dönemde görülen yüksek
enflasyonun etkisi ve yaşanan belirsizlikler sonucu tasarrufların keskin bir şekilde
arttığı gözlenmektedir.40 Söz konusu dönemde toplam yurt içi tasarruf oranı ortalama
yüzde 19,2 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’de finansal serbestleşmeye (1989 yılında
sermaye hareketlerinin serbestleşmesi) geçildiği tarihten itibaren yabancı sermaye
ülkeye girmeye başlarken tasarruf oranları az miktarda da olsa düşme eğilimine
girmiştir. 2000’li yıllardan sonra ise bu azalma eğilimi oldukça belirginleşmiştir.
Grafik 2.5’te görüleceği üzere 1989-1999 yılları arasındaki dönemde tasarruf oranı
ortalama yüzde 24,2 iken, 2000’li yıllardan itibaren toplam tasarruf oranı hızla
azalarak yüzde 15 düzeyinin altına gerilemiştir. Toplam tasarruf oranındaki
gerilemenin kaynağını tespit etmek için kamu ve özel sektör tasarruflarındaki
değişimi ayrı ayrı incelemek faydalı olacaktır. 1990’lı yıllardan sonraki tasarruf
eğilimini incelemeden önce 1990’lı yıllardan önceki döneme kısaca değinmekte de
yarar vardır.
Grafik 2.5. Türkiye’de Kamu, Özel ve Toplam Tasarruf Oranları (1975-2015) (Yüzde)
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı Ekonominin Genel Dengesi (2015)
40 Dünya Bankası, 2011:3
-10.0-5.00.05.0
10.015.020.025.030.035.0
Toplam Özel Kamu
29
29
Kamu tasarrufları 1975-1989 döneminde GSYH’ya oran olarak ortalama
yüzde 4,7 olarak gerçekleşmiştir (Tablo 2.3). 1980’lerde piyasa ekonomisine
geçilmesiyle kamu sektörünün41 ekonomideki payının azaltılması ve önemli yapısal
dönüşümlerin gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir. Ancak bu dönemde uygulanan yeni
ekonomi politikalarıyla gerek kamu sektörünün harcama ve gelir ağırlığının
azaltılması gerekse özelleştirme politikaları açısından istenen etki yaratılamamıştır.
Üstelik söz konusu dönemde hızla yaygınlaşan bütçe dışı harcama kanalları
nedeniyle kamu harcamaları kontrolsüz bir şekilde gerçekleşmiştir. Bu dönemde
konsolide bütçe harcamalarında bir gerileme yaşanmazken toplam bütçe
harcamalarının bileşenlerinde önemli değişiklikler meydana gelmiştir. Bazı yıllar
haricinde genel olarak yatırım harcamaları azalan, faiz giderleri ise artan bir eğilim
içinde olmuştur. 1975-1980 yılları arasında personel giderlerinin GSYH’ya oranı
yüzde 5,2 iken 1980 sonrasında sendikal faaliyetlerin yasaklanması, işçi ve memur
ücretlerinin baskılanması sonucu personel giderleri azalarak 1985 yılındaki yüzde 2,7
seviyesine kadar gerilemiştir. 1980’li yılların ikinci yarısında ise personel giderleri
artış trendine girmiş ve 1990 yılına gelindiğinde personel giderlerinin GSYH’ya
oranı yüzde 5,4’e yükselmiştir. 1975’te sosyal güvenlik harcamalarının ve faiz
giderlerinin GSYH’ya oranı sırasıyla yüzde 0,3 ve 0,4 iken; 1989’a gelindiğinde söz
konusu harcamaların GSYH içindeki payları sırasıyla 1,4 ve 2,7’ye yükselmiştir.
Cari harcamalardaki ve borçlanma maliyetlerindeki artış gelir artışları ile
telafi edilemeyince 1980’lerin sonunda kamu tasarrufları düşmeye başlamıştır.42 Söz
konusu dönemde özel tasarruflar incelendiğinde ise, Grafik 2.5’te görüldüğü üzere,
1975-1980 yılları arasında özel tasarrufların düştüğü görülmektedir. 1980-1985
yılları arasında nispeten yatay bir seyir izleyen özel tasarruflarda, bu yıllardan sonra
1989 yılına kadar keskin bir artış yaşandığı görülmektedir. Bu artışta, bu dönemde
görülen yüksek enflasyon ve belirsizliklerin etkili olduğu düşünülmektedir.43Ayrıca,
41 Kamu sektörü; merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kurum ve kuruluşlar, mahalli idareler, sosyal
güvenlik kuruluşları ile genel sağlık sigortası, fonlar, döner sermayeler, İşsizlik Sigortası Fonu ve KİT’lerin toplamından oluşmaktadır.
42 Dünya Bankası 2011:3; Kalkınma Bakanlığı, 1975-2009 Yılları Arasında Kamu Tasarruflarının Gelişimi ve Merkezi Yönetim Bütçesi (çevrimiçi)
43 Dünya Bankası, 2011:3
30
30
ilgili dönemde Sermaye Piyasası Kurulu ile İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nın
kurulması da Türkiye’de sermaye piyasasının gelişmesini sağlamıştır.
Tablo 2.3. Kamu, Özel ve Toplam Yurtiçi Tasarruf Oranları (Yüzde)
Özel Tasarruf Oranı Kamu Tasarruf Oranı Toplam Yurtiçi Tasarruflar
1975 17,7 4,6 22,4 1976 20,9 4,5 25,4 1977 17,8 3,5 21,3 1978 14,2 5,4 19,5 1979 17,2 2,5 19,7 1980 9,4 3,4 12,8 1981 11,8 5,6 17,4 1982 8,9 5,2 14,1 1983 9,2 4,8 14,0 1984 9,3 4,5 13,8 1985 14,7 5,8 20,5 1986 19,0 6,1 25,1 1987 21,2 4,9 26,2 1988 24,0 5,1 29,1 1989 20,8 3,6 24,4 1990 22,1 2,6 24,7 1991 23,9 0,7 24,6 1992 24,6 -0,6 24,0 1993 25,8 -0,7 25,1 1994 25,0 -0,1 24,9 1995 24,6 -0,1 24,6 1996 23,4 -1,1 22,3 1997 22,6 0,8 23,4 1998 25,7 -1,4 24,3 1999 25,1 -5,0 20,1 2000 21,8 -3,4 18,4 2001 25,5 -7,1 18,4 2002 23,4 -4,8 18,6 2003 19,6 -4,1 15,5 2004 16,9 -1,0 16,0 2005 13,2 2,8 16,0 2006 12,5 4,2 16,7 2007 13,2 2,4 15,6 2008 15,2 1,7 16,9 2009 14,2 -0,8 13,3 2010 12,1 1,5 13,6 2011 10,8 3,7 14,4 2012 11,7 2,9 14,6 2013 10,1 3,4 13,5 2014 12,1 3,1 15,2 2015 10,0 4,3 14,3
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı Ekonominin Genel Dengesi (2015)
31
31
1989-2001 yılları arasında tasarruf oranlarında görülen düşüşün kamu sektörü
kaynaklı olduğu gözlenmektedir. Bu dönemde ülkeye giren yabancı sermayenin
etkisiyle parasal taban genişlemiştir. Bir yandan faiz oranları artmaya devam
ederken, Merkez Bankası tarafından sterilize edilemeyen parasal tabandaki
genişleme sonucunda likidite kamu tarafından kullanılabilir hale gelmiştir. Bu durum
sonucunda ise kamu harcamalarında kamunun gelirlerini artırmadan personel
harcamasının yükseltilebilmesi mümkün olabilmiştir.44
1990’lı yıllar, konsolide bütçe, fonlar, döner sermayeler, sosyal güvenlik
kuruluşları ve KİT’lerin açıkları toplamından oluşan kamu kesimi açığının artan bir
eğilim içinde olduğu bir dönem olarak görülmektedir. İlgili yıllarda kamu kesimi
harcamalarının artması nedeniyle kamu tasarrufları negatif olarak gerçekleşmiştir.
Bu dönemde kamu kesimi açığının büyük kısmı konsolide bütçe açığından
kaynaklanmıştır. Konsolide bütçenin kamu tasarruflarını etkileyen kalemleri ise cari
transferlerdeki ve faiz giderlerindeki artış olmuştur. Cari transferlerde görülen artış
genel olarak tarımsal destekleme ödemelerindeki ve sosyal güvenlik
harcamalarındaki artıştan kaynaklanmaktadır. Sosyal güvenlik sistemine yönelik
müdahalelerin sonucunda, sosyal güvenlik sisteminin finansmanı için özel ve kamu
kesiminden elde edilen prim tahsilatları ile sosyal güvenlik harcamaları arasındaki
denge bozulmuştur. Sosyal güvenlik kuruluşlarının yükümlülüklerinde görülen artış
ve prim tahsilatında güçlüklerle karşılaşılması sonucunda 1990’lı yıllarda sosyal
güvenlik harcamalarının GSYH içindeki payı artmıştır. Tarımsal destekleme
ödemeleri ise bu dönemde değişken bir seyir izlemiştir. 45
İlgili dönemde, kamu tasarruflarının en önemli belirleyicilerinden bir diğeri
de faiz giderleri olmuştur. 1990’lı yıllarda yaşanan en derin krizlerden biri olan 1994
krizinin etkisi başta olmak üzere söz konusu yıllarda borçların vade yapısı ve döviz
kurlarındaki değişime paralel olarak, Asya ve Rusya krizleri ile 1999 yılında yaşanan
Marmara depreminin olumsuz etkileri sonucu faiz giderleri artmıştır. Söz konusu
yıllar, bütçe gelirlerindeki artışın bütçe harcamalarındaki artış trendinin altında
44 Özcan ve Günay, 2012:4 45 Kalkınma Bakanlığı, 1975-2009 Yılları Arasında Kamu Tasarruflarının Gelişimi ve Merkezi
Yönetim Bütçesi (çevrimiçi)
32
32
kalması nedeniyle bütçe açığının arttığı, kamu tasarruflarının azaldığı, kamu
finansman ihtiyacı nedeniyle kamu sektörü tasarruf-yatırım dengesinin bozulduğu ve
kamu tasarruflarının sürekli olarak negatif olduğu bir dönem olmuştur.46 Tüm bu
faktörlerin etkisiyle, kamu bütçe açığının GSYH’ya oranı 1990 yılındaki yüzde -5,5
düzeyinden 1999 yılındaki yüzde -11,7 düzeyine ulaşmıştır.47 Aynı dönemde kamu
kesimi tasarrufu ise GSYH’ya oran olarak yüzde 2,6’dan yüzde -4,9’a düşmüştür.
Özel kesim tasarruflarında ise, Grafik 2.5’de görüldüğü üzere 1990’lı yıllarda sınırlı
düzeyde de olsa artış eğilimi olduğu görülmektedir. Bu dönemde kamu
tasarruflarındaki düşüşe karşın özel tasarruflarda görülen artış, toplam tasarrufları
yeterince yukarı çekememiştir. Kamu kesimi tasarruf-yatırım açıkları ise bu
dönemde büyük oranda özel tasarruf-yatırım fazlasıyla karşılanmıştır.
2000’li yıllarda özel tasarruf oranlarında keskin bir düşüş dikkat çekerken;
2001 yılında GSYH’ya oran olarak yüzde -7,1 ile son on yılın en düşük değerini alan
kamu tasarruflarının 2001 yılından sonra artmaya başladığı gözlenmektedir. 1990’lı
yıllardan itibaren hem dışsal etkiler hem de sürdürülebilir olmayan iç borç dinamiği,
başta kamu bankaları olmak üzere mali sistemdeki sağlıksız yapı ve yapısal
sorunların kalıcı bir çözüme kavuşturulamaması nedeniyle oluşan ekonomik krizler
sonucunda 2000 yılından itibaren Türkiye’de IMF destekli istikrar programları
uygulanmaya başlanmıştır.48
2000 yılında enflasyonu düşürmek ve ekonomide büyüme ortamını yeniden
sağlamak amacıyla Enflasyonla Mücadele Programı uygulanmaya başlanmıştır. Bu
Program kapsamında sıkı maliye politikası uygulanması ve kapsamlı yapısal
reformların hayata geçirilmesi öngörülmüş, enflasyonist beklentilerin hızla aşağıya
çekilmesi için döviz kurları hedeflenen enflasyona göre belirlenerek önceden
açıklanmış ve para politikası, likidite genişlemesini yabancı kaynak girişine bağlayan
bir çerçeveye oturtulmuştur.49 Programdaki maliye politikası ile kamu kesiminde faiz
dışı fazla oluşturma yoluyla kamu kesimi iç borç stokunun azaltılması amaçlanmıştır.
46 Kalkınma Bakanlığı, 1975-2009 Yılları Arasında Kamu Tasarruflarının Gelişimi ve Merkezi
Yönetim Bütçesi (çevrimiçi) 47 Kalkınma Bakanlığı, Kamu Kesimi Genel Dengesi, 2015 48 TCMB, Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı (çevrimiçi) 49 TCMB, Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı (çevrimiçi)
33
33
Bu Program kapsamında kamu mali dengesinde istikrarın sağlanması hedefine uygun
olarak mali disiplinin oluşturulması için yüzde 6,5 oranında faiz dışı bütçe fazlası
hedefi belirlenmiştir. Finansal piyasalarda ve döviz kurunda istikrarın sağlanması
amacıyla TCMB’nin açıkladığı kur ve para politikaları çerçevesinde kurun
sabitlenmesi ve TCMB’nin bilançosuna bazı sınırlamalar konulması gibi
düzenlemelere gidilmiştir. Programın uygulanmasıyla önemli adımlar atılmış olup
kısmi başarılar sağlansa da Program ile istenen hedeflere tam manasıyla
ulaşılamamıştır.50 Programın uygulanmaya başlanmasıyla birlikte faiz oranlarındaki
düşüş beklenenin üzerinde gerçekleşmiş, enflasyon önemli ölçüde azalmış, üretim ve
iç talep canlanmaya başlamıştır. Ancak enflasyonun Programda öngörüldüğü hızda
düşmemesi sonucu TL’nin beklenenin üzerinde değer kazanması, iç talepte görülen
hızlı canlanma, enerji fiyatlarındaki artış ve Euro/Dolar paritesindeki gelişmeler
sonucunda 2000 yılında cari işlemler açığı beklenenin çok üzerinde gerçekleşmiştir.
Bazı önemli kamu işletmelerinde hedeflere ulaşılamaması, kamu bankalarına ilişkin
düzenlemelerde yaşanan sıkıntılar, uluslararası sermayenin gelişen piyasalara daha
ihtiyatlı yaklaşması sonucu 2000 yılının ikinci yarısında Türkiye’ye dış kaynak girişi
azalmaya başlamıştır. Tüm bunların sonucunda 2000 Kasım ve 2001 Şubat
krizlerinin51 yaşanmasının ardından 2001 yılında Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı
uygulanmaya başlanmış ve bu Program kapsamında ekonominin yeniden
yapılandırılması ve istikrarın kalıcı kılınması hedeflenmiştir. Bu Program
çerçevesinde,
50 Şimşek, 2007:54-56 51 2000 yılı Kasım ayında patlayan finansal krizde bankalar arası gecelik borçlanma faizi yaklaşık 3
kat artmıştır. Krizin patlak vermesinin ardından TCMB’nin döviz rezervinde önemli düzeyde azalma meydana gelmiştir. Bu durum sonucunda da enflasyonu düşürme programının net döviz rezervi üzerine koyduğu alt sınıra inilmiştir. Bu gelişmeler sonucunda IMF istikrar programına destek kredisi vermiştir. Bu şekilde kriz etkileri telafi edilmeye çalışılmıştır. Ancak, 2001 yılı Şubat ayında siyasal alanda meydana gelen bir tartışma sonucu istikrar programını tamamen ortadan kaldıran ikinci bir kriz patlak vermiştir. Yaşanan tartışma sonucu Kasım krizindeki gibi ama daha büyük ölçekli bir döviz krizi başlamıştır. Bankalar arası gecelik faizler yüzde 6000’leri aşmış ve ortalama olarak yüzde 4000 düzeyinde gerçekleşmiştir. Siyasi gerilim öncesi 27,9 milyar ABD Doları olan Merkez Bankası rezervleri 22,6 milyar ABD Dolarına gerilemiştir. İki gün içinde Merkez Bankası rezerv kaybı 5,3 milyar ABD Dolarına ulaşmıştır. Şubat krizinin döviz cephesi bakımından Kasım krizinden farkı bu defa dövize olan yoğun talebin sadece yabancı bankalarla sınırlı olmayıp buna yerlilerin de katılması olmuştur. Dövize olan talebin artması sonucu kurun dalgalanmaya bırakıldığı açıklanmıştır. Kurun dalgalanmaya bırakılmasıyla kur artışı on gün içinde yüzde 40’a ulaşmıştır. Bütün bu gelişmelerden sonra enflasyonu düşürme programı yürürlükten kaldırılmıştır (Turan, 2005:5-7; Uygur, 2001).
34
34
Dalgalı kur sistemi içinde enflasyonla mücadelenin kesintisiz ve kararlı
bir şekilde devam ettirilmesi,
Bankacılık sektöründe kamu ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF)
bünyesindeki bankalar öncelikli olmak üzere hızlı ve kapsamlı yeni bir
yapılanma oluşturulması, böylelikle bankacılık kesimi ile reel sektör
arasında sağlıklı bir ilişki kurulması,
Kamu finansman dengesinin güçlendirilmesi,
Toplumsal uzlaşmaya dayalı ve enflasyon hedefleriyle uyumlu bir gelirler
politikasının sürdürülmesi,
Tüm bunları etkinlik, esneklik ve şeffaflık ile sağlayacak yapısal
unsurların yasal altyapısının oluşturulması hedeflenmiştir.52
2001 krizinden sonraki dönemde kamu borç stokunun artmasını önlemek için
uygulanmaya başlanan yeni maliye politikaları ile para ve döviz kuru politikaları
sonucunda 2001 yılında GSYH’ya oran olarak yüzde -7,1 olan kamu tasarruf oranı,
2009 küresel kriz yılı hariç tüm yıllarda pozitif olarak gerçekleşmiş ve 2014 yılında
yüzde 3,1 seviyesine ulaşmıştır. Kamu tasarruflarında görülen artış kamu
harcamalarında görülen azalıştan ziyade kamu gelirlerinde görülen artıştan
kaynaklanmıştır. Kamu gelirlerinin artmasında 1985 yılından bu yana uygulanan
özelleştirme uygulamaları sonucu elde edilen gelirlerin de etkisinin olduğunu
belirtmek gerekmektedir. Özelleştirme uygulamalarının başlatıldığı 1985 yılından
2016 yılına kadar geçen 31 yıllık sürede kapsama alınan kuruluşların yarısından
fazlası tamamen özelleştirilmiştir.53 Toplam harcanabilir gelir içinde kamu
harcanabilir gelirinin payı artarken; özel kesim harcanabilir gelirinin payı azalmıştır.
Kamu ve özel kesim harcanabilir gelirinin GSMHG’den aldığı paylar Tablo 2.4’te
sunulmaktadır. 2001 yılında toplam harcanabilir gelir içinde kamu ve özel kesimin
aldığı paylar sırasıyla yüzde 2,5 ve yüzde 97,5 iken; 2015 yılına gelindiğinde söz
konusu paylar sırasıyla yüzde 16,7 ve yüzde 83,3 olarak gerçekleşmiştir. Özel
kesimin toplam harcanabilir gelir içindeki payının azalmasında, özel kesim üzerinde
giderek artan vergi (özellikle dolaylı vergiler) yükünün ve borçlanma karşılığı faiz
52 TCMB, Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı (çevrimiçi) 53 Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme Kapsamına Alınan Kuruluşlar (çevrimiçi)
35
35
yükünün etkisi önemli olmaktadır. Söz konusu faktörler kullanılabilir gelir üzerinde
ciddi bir etkiye sahip olduğundan tasarrufları da önemli ölçüde etkilemektedir.
Bölüm 2.2’de detaylı bir şekilde incelenen hanehalkı borç yükü küresel kriz
sonrasında ciddi miktarda artış göstermiş olup, hanehalkı borcunun tamamına yakını
kredilerden (yüzde 98)54 oluşmaktadır. Bu durum da hanehalkı gelirleri üzerinde faiz
yükünün önemli bir yer teşkil ettiğinin göstergesi olarak yorumlanmakta, söz konusu
eğilimin devam etmesinin sürdürülebilir olmadığı düşünülmektedir.
Tablo 2.4. Kamu ve Özel Kesim Harcanabilir Gelirin GSMHG’e Oranı (Yüzde)
Kamu Harcanabilir Gelir/GSMHG Özel Harcanabilir Gelir/GSMHG
1998 7,0 93,0 1999 5,0 95,0 2000 5,8 94,2 2001 2,5 97,5 2002 5,1 94,9 2003 5,6 94,4 2004 8,3 91,7 2005 11,9 88,1 2006 13,8 86,2 2007 12,3 87,7 2008 11,9 88,1 2009 10,5 89,5 2010 12,6 87,4 2011 14,6 85,4 2012 14,6 85,4 2013 15,4 84,6 2014 15,2 84,8 2015 16,7 83,3
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı Ekonominin Genel Dengesi (2015), Yazar Hesaplamaları
Özel tasarruflarda, 2001 yılından itibaren ciddi bir düşüş eğiliminin başladığı
görülmektedir. Özellikle 2007 yılından itibaren özel tasarruflarda yeni bir düşüş
ivmesinin oluştuğu da dikkat çekicidir. 2001 yılından sonra toplam tasarruf
oranlarında görülen düşüş özel tasarruflardan kaynaklanmaktadır. 1990-2000 yılları
arasında GSYH’ya oran olarak ortalama yüzde 24,1 olan özel tasarruf oranları, 2001-
2015 yılları arasında ortalama yüzde 14,7 düzeyine gerilemiştir. 2001 yılından sonra
sağlanan kamu tasarruf oranlarındaki artışlar özel tasarruf oranlarındaki düşüşleri
54 TCMB, Finansal İstikrar Raporu
36
36
telafi edememiştir. Ancak yine de, bu yıllarda toplam yurt içi tasarruf oranlarının
daha fazla gerilememesinin nedeninin kamunun uyguladığı maliye politikalarının
etkisiyle artan kamu tasarruf oranları olduğu değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak, özel tasarruflardaki düşüşün etkisinin daha yüksek olması
nedeniyle 2000’li yıllardan itibaren toplam yurt içi tasarruflar GSYH’ya oran olarak
azalmıştır. 2015 yılına gelindiğinde toplam tasarrufların GSYH içindeki payı yüzde
14,3 iken bunun yüzde 10’u özel tasarruflardan, yüzde 4,3’ü ise kamu
tasarruflarından kaynaklanmaktadır. 2001 yılından itibaren özel tasarruf oranlarında
görülen düşüşün nedenleri Bölüm 2.3’te daha detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
Grafik 2.6. Cari İşlemler Dengesi, Tasarruf Açığı (GSYH’ya Oran) ve Ekonomik Büyüme (1999-2015) (Yüzde)
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, TCMB, TÜİK
İlgili dönemde tasarruf oranlarındaki düşüş sonucunda Türkiye ekonomisi
yabancı tasarruflara bağımlı hale gelmeye başlamıştır. Grafik 2.6’da görüldüğü
üzere, tasarruf-yatırım dengesinin kurulamaması nedeniyle büyümenin dış
tasarruflarla finanse edilmesi gerekmiştir. Ayrıca, daha önce dış kaynaklar daha çok
kamu tasarruf-yatırım açığının finanse edilmesi için kullanılırken; 2003 yılından
-12.0
-7.0
-2.0
3.0
8.0
13.0
Cari denge/GSYH Tasarruf-Yatırım açığı Ekonomik büyüme (reel)
37
37
sonra özel kesim tasarruf-yatırım açığı dış kaynaklarla finanse edilir hale gelmiştir.55
Tablo 2.5’te görüleceği üzere, bu dönemde dış kaynak kullanımının kompozisyonu
değişmiştir. 2003 yılında dış borç stoğunun yüzde 34’ü özel kesime aitken, 2014
yılına gelindiğinde bu oran yüzde 70,1’e yükselmiştir. Söz konusu oran kamu sektörü
için ise aynı dönemlerde yüzde 49,1’den yüzde 29,2’ye düşmüştür. Özel sektör
borçluluğunun artması faiz ödemelerinin de artmasını beraberinde getirmektedir.
Elde edilen gelirin büyük kısmı ana para borç ödemelerinin yanında faiz ödemelerine
gitmektedir. Faiz ödemeleri yükümlülük içerisinde önemli bir kalem olmaktadır.
Tablo 2.5. Türkiye’nin Dış Borç Stokunun Dağılımı (Yüzde, Pay)
1998 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Kamu 42,9 41,5 49,8 49,1 47,0 41,2 34,4 29,4 27,9 31,1 30,5 31,0 30,7 29,8 29,2
TCMB 13,5 21,4 17,0 16,9 13,3 9,0 7,5 6,3 5,0 4,9 4,0 3,1 2,1 1,3 0,6
Özel 43,6 37,1 33,2 34,0 39,8 49,7 58,1 64,3 67,1 64,1 65,5 65,9 67,2 68,9 70,1
Toplam 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı verilerinden hesaplanmıştır.
Grafik 2.7’de de görüleceği üzere, küresel kriz dönemleri haricinde kamu
tasarruf-yatırım açıklarındaki azalmaya rağmen, ekonominin toplam tasarruf-yatırım
açığının yüksek düzeylerde seyrettiği gözlenmektedir. Bu durumun oluşmasında özel
kesim tasarruf-yatırım açıklarının etkisinin olduğu açıkça görülmektedir. Özellikle
2003 yılından sonraki dönemlerde toplam tasarruf-yatırım açığının özel ve kamu
tasarruf-yatırım açığı ayrımında bir değişim olduğu gözlenmektedir. 2003 yılından
önce GSYH’ya oran olarak ortalama yüzde 10 düzeyinde olan kamu tasarruf-yatırım
açığı özel tasarruf fazlasıyla telafi edilirken; son dönemlere bakıldığında toplam
tasarruf-yatırım açığının büyük ölçüde özel tasarruf-yatırım açığından kaynaklandığı
gözlenmektedir. 2004 yılından itibaren özel tasarruf dengesinin negatife döndüğü
yani özel tasarrufların özel yatırımları karşılayamadığı görülmektedir. 2015 yılındaki
55 Hazine Müsteşarlığı, Türkiye Dış Borç Stoku İstatistikleri, 2015
38
38
tasarruf-yatırım açığının yüzde 82’si özel kesim tasarruf-yatırım açığından
kaynaklanmaktadır.56
2001 krizinden sonra uygulanmaya başlanan sıkı maliye politikasıyla birlikte
kamu tasarruf-yatırım açığının azaldığı ancak bu politikaların toplam tasarruf-yatırım
açığını azaltmada yeterli olmadığı görülmektedir. Bu durum dış dengenin
bozulmasına neden olmuştur. Grafik 2.7’den de görüleceği üzere, son yıllarda
görülen tasarruf-yatırım açığı özel kesim kaynaklı olup özellikle özel kesim açığında
hanehalkının daha az tasarruf yapmasının etkisi vardır. Ancak burada özel kesim
tasarruf-yatırım açığının daha detaylı incelenmesi gerekmektedir. Türkiye’de küresel
kriz sonrasında gözlenen özel kesim tasarruf-yatırım açığı incelenirken, bu açığın
kaynağını araştırmak önem taşımaktadır.
Grafik 2.7. Tasarruf-Yatırım (Özel, Kamu) ve Cari İşlemler Dengesi (GSYH’ya Oran, Yüzde)
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı ve Yazar Hesaplamaları
Küresel kriz yılları haricinde özel tasarruf oranları incelendiğinde, 2001
yılından bu yana söz konusu oranın düştüğü görülmektedir (Tablo 2.6). GSYH’ya
oran olarak 2001 yılında yüzde 25,5 olan özel tasarruflar 2015 yılında yüzde 10’a
gerilemiştir. Özel yatırımların GSYH’ya oranı incelendiğinde ise bu oranda bir
miktar artış olduğu gözlenmektedir. 2003 yılında yüzde 14,3 olan özel yatırımların
GSYH’ya oranı 2014 yılında yüzde 16,1’e yükselmiştir. 2015 yılında özel yatırımlar
bir miktar gerilemiş ve yüzde 13,4 olarak gerçekleşmiştir. Özel tasarruflardaki düşüş,
56 Kalkınma Bakanlığı, Ekonominin Genel Dengesi, 2015
-13.0
-8.0
-3.0
2.0
7.0
12.0
17.0
Özel Denge Kamu Dengesi Cari Denge
39
39
özel yatırımlardaki artıştan çok daha fazladır. Son yıllarda gözlenen özel tasarruf-
yatırım açığının büyük kısmı özel yatırımların artmasından ziyade özel tasarrufların
azalmasından kaynaklanmaktadır. Bu durum özel yatırımların giderek daha fazla
oranda dış tasarruflarla finanse edildiği anlamına gelmektedir.
Tablo 2.6. Tasarruf ve Yatırımların GSYH’ya Oranları (Cari Fiyatlarla, Yüzde)
Özel Tasarruf
Özel Yatırımlar
Kamu Tasarrufu
Kamu Yatırımları57
Toplam Yurtiçi Tasarruflar
Toplam Yatırımlar
Dış Tasarruflar
1998 25,7 17,2 -1,4 5,2 24,3 22,4 -2,0 1999 25,1 14,5 -5,0 5,0 20,1 19,5 -0,6 2000 21,8 16,0 -3,4 5,2 18,4 21,2 2,9 2001 25,5 11,4 -7,1 4,1 18,4 15,5 -2,9 2002 23,4 13,1 -4,8 4,9 18,6 18,0 -0,6 2003 19,6 14,3 -4,1 3,7 15,5 18,0 2,5 2004 16,9 16,6 -1,0 3,2 16,0 19,8 3,8 2005 13,2 16,4 2,8 4,0 16,0 20,4 4,3 2006 12,5 18,7 4,2 3,7 16,7 22,4 5,7 2007 13,2 17,5 2,4 3,9 15,6 21,4 5,8 2008 15,2 17,8 1,7 4,3 16,9 22,1 5,2 2009 14,2 10,9 -0,8 4,4 13,3 15,3 2,0 2010 12,1 15,8 1,5 4,1 13,6 19,8 6,2 2011 10,8 19,7 3,7 4,1 14,4 23,8 9,4 2012 11,7 16,0 2,9 4,4 14,6 20,4 5,8 2013 10,1 16,0 3,4 4,9 13,5 20,9 7,5 2014 12,1 15,9 3,1 4,4 15,2 20,3 5,1 2015 10,0 13,4 4,3 5,0 14,3 18,4 4,1
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı ve Yazar Hesaplamaları
Özel tasarruflardaki azalma incelenirken özellikle hanehalkı tasarruflarının
seyrinin incelenmesi oldukça önemlidir. Nitekim Türkiye’de özel tasarrufların asıl
belirleyicisi hanehalkı tasarruflarıdır. Hanehalkı tasarrufları Üçüncü Bölümde
ayrıntılı olarak ele alınacaktır. Ama burada bahsedilmesi gereken önemli bir nokta,
özel tasarruflardaki düşüşün büyük bir kısmının hanehalkı tasarruflarındaki düşüşten
kaynaklandığıdır. Özel tasarrufları oluşturan bir diğer kalem olan firma
tasarruflarındaki (dağıtılmayan kâr) değişim, yayınlanan resmi bir firma tasarruf
verisi bulunmadığı ve bu çalışmanın odak noktası hanehalkı tasarruf oranları olduğu
57 Kamu yatırım harcamalarında Kalkınma Bakanlığı tanımı ile TÜİK tanımı arasında farklılık
bulunmaktadır. Bu farklılık, Kalkınma Bakanlığının personel giderlerinin bir kısmının cari giderlerden (kamunun nihai tüketiminden) alınarak eş miktarda bir tutarın yatırımlara dolayısıyla kamu kesimi sabit sermaye oluşumu kalemine eklenmesini ifade eden yatırım işçiliği rakamına eklemesinden kaynaklanmaktadır.
40
40
için bu çalışma kapsamında incelenememektedir. Ancak Yükseler (2011:12)
çalışmasında, Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri Anketi kullanılarak şirket
tasarrufları incelenmiş ve sanayi ile hizmetler sektöründe 2002 yılında yüzde 23,4
olan işletme artığının ciroya oranının 2008 yılına gelindiğinde yüzde 15,3’e düştüğü;
imalat sanayiinde ise 2002 yılında yüzde 27,4 olan işletme artığının üretim değerine
oranının 2008 yılına gelindiğinde yüzde 19,7’ye gerilediği belirtilmektedir. Bu
bulgular firmaların da tasarruf etme eğiliminin önemli ölçüde azaldığını
göstermektedir.
Kamu tasarruf-yatırım açığı incelendiğinde ise kriz yılları hariç söz konusu
açığın azaldığı görülmektedir. 2001’den itibaren uygulanmaya başlanan sıkı maliye
politikalarının etkisiyle kamu tasarrufları artarken; kamu yatırımları 2001’den bu
yana ortalama yüzde 4,1 etrafında ufak dalgalanmalar göstermektedir. Son yıllarda
gözlenen kamu tasarruf-yatırım açığının azalmasının arkasında artan kamu
tasarrufunun olduğu görülmektedir. Özel tasarruflarla kamu tasarruflarının Türkiye
için birbiriyle tam ikame olmadığını gösteren çalışmalar bulunmakta ve bu durum
cari işlemler açığı açısından olumlu olarak değerlendirilmektedir. Örneğin, Pirgan-
Matur ve ark. (2012:113) tarafından yapılan çalışmada kamu tasarrufları ile özel
tasarruflar arasındaki Ricardocu denklik58 katsayısı (Ricardian equivalence
coefficient) -0,38 olarak bulunmuştur. Bu durum Türkiye’de kamu tasarruflarının
artırılması yoluyla yurt içi tasarrufların bir miktar artırılabileceğini dolayısıyla bunun
cari işlemler açığı açısından olumlu bir gelişme olarak algılanabileceğini
doğrulamaktadır.
Sonuç olarak, Türkiye’de 1989 yılından itibaren toplam yurt içi tasarruf
oranlarının düşme eğilimine girdiği ve özellikle 2000’li yıllardan sonra bu düşüş
eğiliminin belirginleştiği görülmektedir. 1990’lı yıllarda toplam yurt içi tasarruf
58 “Ricardocu Denklik Teoremi”, kamunun iktisadi faaliyetlerinin, ekonominin ya da bireylerin
iktisadi kararları üzerindeki etkisinin ölçülmesinde, bakılması gereken göstergenin reel kamu harcamaları olduğunu ve bu harcamaların finansman biçiminin ise önemli olmadığı ifade eder. Bir başka ifadeyle, bir kamu harcamasının vergi yerine borçlanmayla finanse edilmesinin, bireylerin tüketim kararları ve ekonominin sermaye birikimi üzerinde bir etkisi olmayacağı, bu iki finansman biçiminin etkisinin birbirine denk olacağı savunulur (Arıcan, 2005:84). Özetle, “Ricardocu denklik” terimi, kamu harcamalarındaki değişimin özel tasarruflar üzerinde eşit miktarda ancak zıt yönlü bir etkisinin olduğunu ifade eder (Özcan ve Günay, 2012:6).
41
41
oranlarındaki düşüşte kamu sektörü etkiliyken, 2000’li yıllarda özel sektör kaynaklı
bir düşüş gözlenmektedir. 2001 yılında son on yılın en düşük tasarruf oranına (yüzde
-7,1) sahip olan kamu sektöründe bu yıldan itibaren uygulanan sıkı maliye
politikalarının etkisiyle tasarruf oranının arttığı ancak bu artışın özel kesim tasarruf
oranlarında meydana gelen düşüşleri telafi edemediği görülmektedir. Yurt içi tasarruf
oranlarının düşük düzeylerde kalması nedeniyle Türkiye yabancı tasarruflara bağımlı
halde bulunmakta, yurt içinde tasarruf-yatırım dengesinin kurulamaması sonucu
büyümenin finansmanında kullanılan dış tasarruflar sebebiyle cari açık problemi
yaşanmaktadır. 2000’li yıllardan sonra yüksek düzeylerde seyreden tasarruf-yatırım
açığının arkasında özel sektör tasarruf-yatırım açığı bulunmaktadır. Daha önce kamu
kesimi tasarruf-yatırım açığı finansmanı için kullanılan dış kaynaklar, 2000’li
yıllardan itibaren daha çok özel kesim tasarruf-yatırım açığını finanse etmek
amacıyla kullanılmaktadır.
2.2.2. Uluslararası karşılaştırmalar
Türkiye’de tasarrufların, yatırımların ve cari açığın zaman içindeki
gelişiminin incelenmesinin yanı sıra Türkiye’deki tasarruf ve yatırım oranlarının
dünya, OECD ve diğer ülke grupları ortalamalarıyla karşılaştırılmasında da yarar
görülmektedir.
Dünyadaki tasarruf oranı 2013 yılında dünya gayri safi hasılasının yaklaşık
yüzde 25’i kadardır. Bölgelere ve ülke gruplarına göre ise yıllar itibarıyla tasarruf
oranlarının gelişimi farklılaşmaktadır. Bölgeler arasında bir karşılaştırma
yapıldığında tasarruf, büyüme ve gelişme arasında belirli bir model olmadığı
gözlenmektedir. Bu da bölgelerin birbirlerinden ve kendi içinde farklı olmasından
kaynaklanmaktadır.59
Bölgelere göre tasarruf ve yatırım oranları incelendiğinde, Grafik 2.8.a’da
görüleceği üzere, en yüksek tasarruf oranının, Çin ve Hindistan’ın da içinde yer
aldığı gelişmekte olan Asya ülkelerine ait olduğu görülmektedir. Ayrıca bu ülkelerde
son yıllarda tasarruflar yatırımları aşmaktadır. Gelişmekte olan Asya ülkelerinde
59 Gandelman, 2015:2
42
42
1990-1999 yılları arasında ortalama yüzde 31 olarak gerçekleşen tasarruf oranı,
2000-2013 yılları arasında yüzde 40’a yükselmiştir. 1997-1998 Asya krizinden önce
yatırım oranları tasarruf oranlarından yüksek olan, dolayısıyla tasarruf-yatırım açığı
olan söz konusu ülke grubunda, kriz sonrasında görülen yapısal dönüşümlerin
etkisiyle tasarruflar artmaya başlamış ve bu grup en fazla tasarruf oranına sahip ülke
grubu olmuştur.60 İlgili ülke grubunun en yüksek tasarruf oranlarına sahip olmasında
son yıllarda görülen yüksek büyüme performansının da etkili olduğu
değerlendirilmektedir. Söz konusu bölge 1980-2010 döneminde yıllık ortalama
yüzde 7,3 büyümeyle ilgili dönemde yıllık ortalama yüzde 3,4 olan dünya
büyümesinin oldukça üzerinde bir performans göstermiştir.
Grafik 2.8. Dünya’da ve Türkiye’de Tasarruf ve Yatırım Oranları (GSYH’ya Oran, Yüzde) a. Tasarruf Oranları
b. Yatırım Oranları
Kaynak: IMF Dünya Ekonomik Görünümü (WEO, Nisan 2015) Not 1: 2014 yılı ve sonrası IMF tahminlerini göstermektedir. Not 2: Ülke gruplarında yer alan ülkeler EK 3’te yer almaktadır.
60 Park ve Shin, 2009:2
05
1015202530354045
Dünya GelişmişEkonomiler
AvrupaBölgesi
YükselenPiyasalar
veGelişmekte
OlanÜlkeler
GelişmekteOlan Asya
Gelişen veYükselenAvrupa
Orta Doğuve Kuzey
Afrika
Sahra-altıAfrika
LatinAmerika veKarayipler
Türkiye
1990-1999 2000-2013 2014-2020
05
1015202530354045
Dünya GelişmişEkonomiler
AvrupaBölgesi
YükselenPiyasalar
veGelişmekte
OlanÜlkeler
GelişmekteOlan Asya
Gelişen veYükselenAvrupa
Orta Doğuve Kuzey
Afrika
Sahra-altıAfrika
LatinAmerika veKarayipler
Türkiye
1990-1999 2000-2013 2014-2020
43
43
Gelişmekte olan Asya ülkelerinde küresel finansal krize karşı sağlam bir
ekonomik ve finansal sistemin varlığı da tasarrufların artmasında oldukça etkili bir
faktör olmuştur. Bayar, 1992-2011 yılları arasındaki dönemde Asya ülkeleri için
finansal gelişme ile yurt içi tasarruflar arasındaki ilişkiyi incelediği çalışmasında;
finansal gelişme, ekonomik büyüme ile yurt içi tasarruflar arasında pozitif bir
ilişkinin olduğunu doğrulamıştır.61 Asya ülkelerinin yüksek tasarruf oranlarına sahip
olmasında etkili olan diğer faktörler arasında demografik faktörler, ihtiyati güdüyle
yapılan tasarruflar ve yatırımların yüksek getirilerinin olması gösterilmektedir.62
Gelişmekte olan Asya ülkelerinde tasarruf oranlarının yükselmesinde etkili
olan faktörlerden bir diğerinin de değer kaybeden reel döviz kuru olduğu
belirtilmektedir.63 Ayrıca, bu ülke grubunda yer alan Singapur ve Kore’de zorunlu
emeklilik sistemlerinin uygulanması da tasarrufların artmasında önemli etkenlerden
bir diğeridir.64 Söz konusu ülke grubu içinde tasarruf oranları dikkat çeken
ülkelerden birisi de Malezya’dır. Mali piyasaları oldukça gelişmiş olan Malezya
büyük ve canlı bir bankacılık sektörüne sahiptir. Büyük yurt içi sermaye piyasası
sayesinde Malezya şirketleri finansman gereklerini yerel düzeyde karşılayarak, kur
ve vade uyumsuzluğunu önleme fırsatına sahiptir. Kişi başına düşen geliri
Türkiye’den az olmasına rağmen tasarruf oranı Türkiye’nin oldukça üzerinde olan
Malezya Personel Yardım Fonu adı altında zorunlu tasarruf programı uygulanan
ülkelerden biridir.65
Yüksek tasarruf oranlarının görüldüğü diğer bir ülke grubu da Orta Doğu ve
Kuzey Afrika ülkelerinden oluşan gruptur. Bu grup içinde petrol ihraç eden birçok
zengin ülke bulunmaktadır. Söz konusu grubun yüksek tasarruf oranlarına sahip
olmasında bu ülkelerin etkisinin olduğu düşünülmektedir. Bu ülkelerin 2000-2013
yılları arasında ortalama tasarruf oranları yüzde 40’ın üzerindedir.66 Orta Doğu ve
61 Bayar, 2014:64 62 Rijckeghem, 2010:35 63 Montiel ve Serven, 2008:2 64 Park, 2011:3 65 Dünya Bankası, 2011:62 66 Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri içerisinde petrol ihraç eden ülkeler Irak, Katar, Kuveyt, Suudi
Arabistan, Cezayir ve Libya olarak ele alınmıştır. Bu ülkelerin ortalama tasarruf oranları incelenmiştir.
44
44
Kuzey Afrika ülkelerinde geçtiğimiz yıllar içinde tasarruflarda bir artış eğiliminin
olduğu görülmekte ancak bu ülke grubu için IMF tahminlerine göre önümüzdeki
dönemde tasarruf oranlarının bir miktar azalacağı öngörülmektedir. Bu ülke
grubunda dikkat çeken en önemli unsur son yıllardaki tasarruf oranlarının yatırım
oranlarından oldukça yüksek oluşudur. Grafik 2.8’den görüldüğü üzere, 1990-1999
yılları arasında tasarruf ve yatırım oranları sırasıyla yüzde 22 ve yüzde 25 iken,
2000-2013 yılları arasında bu oranlar sırasıyla yüzde 36 ve yüzde 26 olarak
gerçekleşmiştir. Benzer bir tablo yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ülke
grubunda da görülmektedir. 1990-1999 yılları arasında ortalama yüzde 22 olarak
gerçekleşen tasarruf oranı, 2000-2013 döneminde yüzde 30’a yükselmiştir.
Sahra-altı Afrika ülkeleri ise 1990-1999 yılları arasındaki dönem için
incelenen ülke grupları arasında ortalama yüzde 13 ile en düşük tasarruf oranına
sahip ülke grubudur. Sahra-altı ülkelerinde tasarrufların düşük olmasında dış
yardımların artmasının da etkisi vardır. Bu dönemde Sahra-altı Afrika ülkelerindeki
tasarruf oranlarının Asya ülke grubundan bu kadar farklı olmasında düşük kişi başına
gelir, yüksek genç bağımlılık oranı ve dış yardımların etkili olduğu
düşünülmektedir.67 2000’li yıllarda ise ekonomik büyüme oranlarının artmasıyla
beraber bu ülke grubunda tasarruf oranlarının yükseldiği ve 2000-2013 arasındaki
dönemde ortalama yüzde 19 olarak gerçekleştiği görülmektedir. 2015 yılı IMF
tahminlerine göre, 2014-2020 dönemi için bu ülke grubunda tasarruf oranlarının bir
miktar gerileyeceği öngörülmektedir.
Gelişmiş ülkelerde tasarruf oranlarının zaman içinde düştüğü görülmektedir.
Söz konusu ülke grubu içinde özellikle ABD’nin tasarruf oranlarındaki düşüş dikkat
çekmektedir. ABD’de 1990’lı yıllarda yüzde 20 civarında olan tasarruf oranı küresel
kriz döneminde yüzde 14 düzeyine kadar düşmüştür. Son yıllarda ise tasarruf
oranları bir miktar artmaya başlamış ve 2013 yılında yüzde 18 olarak
gerçekleşmiştir. ABD’de işgücü piyasasında görülen olumlu performans, yüksek ve
artan refah seviyesi tasarruf oranlarının düşmesinde etkili faktörler arasında
gösterilmektedir. Ayrıca, kamu bütçesini dengelemedeki başarı, ihtiyat güdüsüyle
67 Loayza ve ark., 2000:406-407
45
45
yapılan tasarruf ihtiyacını azaltmaktadır.68 Bunun yanı sıra, 2008 küresel kriz
dinamikleri arasında yer alan ABD’de düşük faiz oranları ve yüksek miktarda
sermaye girişinin etkisiyle krediye erişim kolaylaşmış bunun sonucunda konut
piyasasına olan talep ve borçlarla finanse edilen tüketim artmıştır. Bu artışta eşik altı
kredilerin (subprime mortgage credit)69 büyük etkisi olmuştur. 1990’lı yıllarda, konut
kredilerinin büyük bölümü yüksek kredibiliteli (prime mortgage) müşterilere
verilirken, ilerleyen zamanda söz konusu krediler daha düşük kaliteli (subprime
mortgage) müşterilere de verilmeye başlanmıştır. Krediye erişimin kolaylaşması
sonucu bireyler daha az tasarruf eder hale gelmiştir.70
Küresel krizden sonra ise ABD’nin cari açığı bir miktar düşse de cari açık
problemi hâlâ devam etmektedir. ABD’nin cari açık vermesinin nedenleri arasında,
tasarruf-yatırım fazlası veren gelişmekte olan ülkelerin (özellikle Asya ülkeleri)
ABD’nin cari açığını finanse etmesi gösterilmektedir. Asya krizi öncesinde bir çok
Asya ülkesi cari açık verirken, kriz sonrasında bir çok ülkede yüksek miktarda
sermaye çıkışları yaşanmıştır. Bunun üzerine Asya krizi sonrasında, söz konusu
ülkeler yüksek miktarda uluslararası rezerv biriktirme politikası uygulamaya
başlamıştır. 2000’li yıllarda Asya ülkeleri hem yüksek miktarda cari fazlaya hem de
uluslararası rezervlere sahip olmuştur. Asya ülkelerinin sahip olduğu uluslararası
rezervlerin büyük bir kısmı ABD Doları cinsinden varlıklardan (çoğunluğu ABD
hazine tahvilleri) oluşmaktadır. Dolayısıyla ABD’nin cari açığı Asya ülkeleri
tarafından rahatlıkla finanse edilebilmektedir. Başta Çin olmak üzere Asya
ülkelerinde, finansal piyasaların yeterince açık ve derin olmaması nedeniyle fazla
tasarrufların finansal sistemi gelişmiş olan ülkelere (özellikle ABD) gittiği de
belirtilmektedir.71 Ayrıca, ABD’nin yatırım fırsatları açısından karlı ve güvenli
olması yatırımcıların ABD’ye bol miktarda sermaye getirmesine neden olmaktadır.
68 Bardt ve Groemling, 2004:40 69 Eşik altı kredileri (subprime mortgage credit); birinci kalite kredibiliteye sahip olmayan kişilere
verilen konut kredisidir. Bu kişilerin özellikleri borçları için yapacakları anapara ve faiz ödemelerinin gelirlerine oranı %50’den yüksek olması, geçmişte aldıkları kredileri ödeyemedikleri için mahkemeye düşmüş olmaları ve son bir yıl içinde ödemelerini en az 30 gün aksatmış olmalarıdır (Özatay,2009:102).
70 University of North Carolina at Chapel Hill, Subprime Mortgage Crisis (çevrimiçi); Göçer, 2012:19-20
71 Felipe ve ark., 2006:28; Ferrucci ve Miralles, 2007:7; Ito ve Chinn, 2007:1
46
46
Gelişmiş ülkeler grubunda yer alan Almanya’da ise 2004 yılından sonra
görülen tasarruf artışı dikkat çekicidir. Almanya’da 1990 yılından 2004 yılına kadar
olan süreçte tasarruf oranlarında bir miktar düşüş yaşanmıştır. Yaşlı nüfus bağımlılık
oranında görülen artışın özel tasarrufların düşüşünde etkili olduğu
değerlendirilmektedir.72 Almanya’da 2003 yılında yüzde 21 olan tasarruf oranı 2007
yılında yüzde 27,5’e yükselerek 1990’lı yıllardan bu yana en yüksek seviyesine
ulaşmıştır. Son yıllarda bir miktar gerileyen Almanya tasarruf oranı 2013 yılında
yüzde 25 ile gelişmiş ülkelerin ortalaması olan yüzde 21 düzeyinin üzerinde
bulunmaktadır. Cari fazlası bulunan Almanya’nın büyük bir ihracatçı ülke olmasının
da tasarruf oranlarının yüksek olmasında etkili olduğu değerlendirilmektedir.
Dünya Bankası’nın 2030’a kadar dünya tasarruflarını tahmin ettiği raporunda,
gelişmekte olan ülkelerde tasarruf oranlarında meydana gelecek değişimde yaşlanan
nüfusun, ekonomik büyüme oranının ve finansal piyasaların derinliğinin etkili
olacağı belirtilmektedir. Gelişmekte olan ekonomilerde yaşlanan nüfus, hanehalkı
tasarruf oranları üzerinde bir baskı oluşturacaktır. Ancak yaşlanan nüfus aynı
zamanda genç işgücünün sermayeye göre oranının azalmasına dolayısıyla
sermayenin getirisine göre ücretlerin artmasına neden olacaktır. Göreli faktör
fiyatlarındaki bu kayma, yaşlı ve daha az tasarruf yapma eğiliminde olan varlık
sahiplerinden elde edilen gelirin daha genç ve daha yüksek tasarruf yapma
potansiyeline sahip olan çalışanlara doğru yeniden dağıtılmasına neden olacaktır. Bu
durum tasarruflar üzerindeki azalma baskısını bir miktar hafifletecektir. Yüksek
büyüme oranlarının gelişmekte olan ekonomilerde tasarrufları arttırması
beklenmektedir. Aynı zamanda yaşam beklentisinin uzaması, gelecek yıllardaki
eğitimin ve emeklilik döneminin finansmanının sağlanması için gerekli olan
tasarrufların artırılmasına neden olacaktır. Yaş-kazanç profilinde daha eğitimli
çalışanların artmasının tasarruf oranlarını artırması beklenmektedir. Söz konusu
raporda, gelişmekte olan ülkelerde finansal derinleşmenin tasarruflar üzerinde aşağı
yönlü bir baskı oluşturabileceğine yer verilmiştir. Özellikle finansal gelişme, likidite
kısıtlarını azaltacağından, bireylerin ve getirisi yüksek olan yatırımlara sahip olan
firmaların tasarruf yapma ihtiyacını azaltacaktır. Finansal derinleşme, sigorta ve
72 Bardt ve Groemling, 2004:40
47
47
emeklilik programlarına erişimi ve kullanımı artırabileceği için ihtiyati güdüyle
yapılan tasarruf ihtiyacını da azaltacaktır. Fakat finansal derinleşme aynı zamanda
sermayenin daha etkili dağılımını sağlayarak daha yüksek büyüme oranlarının
gerçekleşmesine katkıda bulunabilecektir. Bu da tasarrufların artmasına neden
olacaktır. Yaşlanma, ekonomik büyüme ve finansal derinleşme arasında etkileşim
sonucunda gelişmekte olan ülkelerde tasarruf oranlarının, Dünya Bankası’nın
tahminlerine göre 2014 yılında tepe noktası olarak değerlendirilen yüzde 34
seviyesinden 2030 yılındaki yüzde 32 seviyesine gerileyeceği öngörülmektedir.73
Dünya Bankası raporunda tasarruf oranlarındaki değişimin bölgelere göre
farklılaştığına da değinilmiştir. Doğu Asya, Doğu Avrupa ve Orta Asya’nın tasarruf
oranları yaşlanmadan dolayı aşağı yönlü baskı altında kalsa da, yüksek büyüme
oranları bu baskıyı hafifletmektedir. Bu nedenle tasarruf oranlarının yüksek gelirli
ülkelerdeki kadar düşmeyeceği tahmin edilmektedir. Örneğin, Endonezya’nın yaşlı
bağımlı nüfus oranı yüksek gelirli ülkelerdeki kadar hızlı artmasına rağmen, 2010 ve
2030 arasında Endonezya’nın tasarruf oranının yüzde 32’den yüzde 31’e düşmesi
beklenirken, yüksek gelirli ülkelerde bu oranın yüzde 18’den yüzde 16’ya düşmesi
beklenmektedir. Burada tasarruf oranları arasındaki farklılıkta en çok Endonezya’nın
büyüme oranı olmak üzere, finansal sektör derinliği, sosyal güvenlik siteminin
boyutu gibi yapısal değişkenler etkilidir. Diğer taraftan, görece genç ve hızlı artan
nüfus oranına sahip Sahra-altı Afrika’nın yüksek büyüme oranlarının etkisiyle söz
konusu dönemde tasarrufları düşmeyen tek ülke grubu olacağı tahmin edilmektedir.74
Latin Amerika ve Karayipler bölgesi incelendiğinde Tablo 2.7’de görüleceği
üzere, 1990-1999 yılları arasındaki dönem için ortalama yüzde 16,7 olan tasarruf
oranları, 2000-2009 yılları arasında ortalama yüzde 20,2’ye yükselmiştir. Bu ülke
grubundaki tasarruf oranları her iki dönemde de dünya ortalamasının altında
kalmaktadır. 2010-2013 yılları arasında ise tasarruf oranları sınırlı bir miktarda düşüş
göstermiş ve ortalama yüzde 19,9 olarak gerçekleşmiştir. Bu grupta küçük ülkelerde
tasarruf oranlarının azlığı dikkat çekmektedir. Doğal afetler ve mal fiyatlarındaki
oynaklık gibi dışsal şoklar sebebiyle ülkeler arası tasarruf oranları farklılaşmakta ve
73 Dünya Bankası, Global Saving in 2030 (çevrimiçi) 74 Dünya Bankası, Global Saving in 2030 (çevrimiçi)
48
48
bu faktörler grubun tasarruf oranlarının düşük kalmasında etkili olmaktadır.75 Latin
Amerika ülkelerindeki tasarruf oranları Asya ülkelerine göre geçmişten günümüze
hep düşük seviyelerde kalmıştır. Latin Amerika’nın geçmişten günümüze düşük olan
ekonomik büyümesi, tasarruf oranlarının düşük seviyelerde kalmasında önemli
etkenler arasında gösterilmektedir.76
Tablo 2.7. Seçilmiş Ülke Gruplarının Tasarruf Oranları (Yüzde)
1980-89 1990-99 2000-09 2010 2011 2012 2013
Dünya 23,1 22,9 23,6 24,4 25,2 25,5 25,6
Gelişmiş Ekonomiler 23,1 23,1 21,6 20,0 20,5 20,9 21,1
Avrupa Birliği 21,9 21,8 21,7 20,5 21,3 20,8 20,9
Yükselen Piyasalar ve Gelişmekte Olan Ülkeler 21,6 22,3 29,4 32,6 33,4 33,1 32,5
Gelişmekte Olan Asya 25,2 31,1 38,8 44,5 43,9 43,7 43,5
Gelişen ve Yükselen Avrupa 24,4 19,9 17,1 15,9 16,7 16,5 16,6
Orta Doğu ve Kuzey Afrika 22,9 22,4 35,8 35,9 40,3 39,0 36,8
Sahra-altı Afrika 14,4 13,7 19,7 20,1 19,6 18,8 17,6
Latin Amerika ve Karayipler 18,6 16,7 20,2 20,4 20,7 19,8 18,8
Kaynak: IMF Dünya Ekonomik Görünümü (WEO, Nisan 2015)
Gavin ve ark. (1997:7) diğer tüm faktörler sabitken Latin Amerika
ekonomilerinin ortalama büyüme oranını kullanarak Doğu Asya ülke grubu için
tasarruf oranlarını tahmin etmişlerdir. Bu çalışmada, Doğu Asya ekonomilerinin
Latin Amerika ülkeleri ile aynı oranda büyümeleri durumunda, tasarruf oranlarının
Latin Amerika’ya göre çok daha düşük düzeyde olacağı tahmin edilmiştir. Bu sonuç
Latin Amerika ekonomilerinde tasarruf oranlarının düşük kalmasında büyüme
oranının oldukça etkili bir faktör olduğunu göstermektedir. Tablo 2.8’de verilen ülke
grupları içinde Latin Amerika ve Karayipler bölgesinin büyüme oranları
incelendiğinde, tasarruf oranlarında olduğu gibi büyüme oranlarının da 1980’li yıllar
dışında tüm dönemlerde dünya ortalamasının altında kaldığı görülmektedir.
75 Grigoli ve ark., 2015:3 76 Monteiro ve ark, 2012:3
49
49
Tablo 2.8. Seçilmiş Ülke Gruplarının Büyüme Oranı (Yüzde)
1980-89 1990-99 2000-09 2010 2011 2012 2013
Dünya 3,2 3,1 3,9 5,4 4,2 3,4 3,4
Gelişmiş Ekonomiler 3,1 2,7 1,8 3,1 1,7 1,2 1,4
Avrupa Birliği 2,2 2,1 1,8 2,0 1,8 -0,4 0,1
Yükselen Piyasalar ve Gelişmekte Olan Ülkeler 3,5 3,7 6,1 7,4 6,2 5,2 5,0
Gelişmekte Olan Asya 6,6 7,1 8,1 9,6 7,7 6,8 7,0
Gelişen ve Yükselen Avrupa 2,2 1,7 3,9 4,8 5,4 1,3 2,9
Orta Doğu ve Kuzey Afrika 1,4 4,4 5,5 5,1 4,5 4,9 2,3
Sahra-altı Afrika 2,6 2,7 5,7 6,7 5,0 4,2 5,2
Latin Amerika ve Karayipler 2,1 2,9 3,2 6,1 4,9 3,1 2,9
Türkiye 4,2 4,0 3,8 9,2 8,8 2,1 4,1 Kaynak: IMF Dünya Ekonomik Görünümü (WEO, Nisan 2015)
Latin Amerika ülkelerinin tasarruf oranları dünya ortalamasının altında kalsa
da, söz konusu ülke grubunda 2000’li yıllardan sonraki tasarruf oranlarındaki artış
dikkat çekicidir. Corbo raporunda (2008:10-36), 2000’li yıllardan itibaren Latin
Amerika ekonomilerinde tasarruflar ve yatırımların yükselmesinde; makroekonomik
istikrarın sağlanmasındaki ilerleme, iç sermaye piyasalarındaki gelişmeler ve özel
emeklilik sistemlerindeki büyüme gibi faktörlerin katkıda bulunduğu
belirtilmektedir. Latin Amerika ekonomileri ihtiyatlı para ve maliye politikaları ve
esnek döviz kuru rejimiyle makro ekonomik istikrarı sağlamıştır. İstikrarlı bir
makroekonomik ortamın karar almayı kolaylaştırıcı etkisi, tasarrufların dolayısıyla
yatırımların artırılmasına ve yeni teknolojilerin benimsenmesine katkıda
bulunmuştur.
50
50
Grafik 2.9. 1990-1999 ve 2000-2013 Dönemlerine İlişkin Seçilmiş Ülkelerin Tasarruf Oranlarının Karşılaştırması
(Yüzde)
Kaynak: IMF Dünya Ekonomik Görünümü (WEO, Nisan 2015)
1990-1999 yılları arasında ortalama yüzde 21,5 düzeyinde tasarruf oranına
sahip olan Türkiye’de bu oran, 2000-2013 yılları arasında ortalama yüzde 15,7’ye
düşmüştür. Türkiye’nin tasarruf oranı 1990’lı yıllarda Latin Amerika ülkelerinin
tasarruf oranlarının ortalamasına benzerlik gösterirken, 2000’li yıllarda söz konusu
ülke grubundan ayrışmaktadır. Türkiye ile aynı gelir grubundaki Latin Amerika
ülkeleri karşılaştırıldığında, Grafik 2.9’da görüldüğü üzere 2000-2013 yılları
arasında en düşük tasarruf oranına sahip olan ülkenin Türkiye olduğu görülmektedir.
Dönemler itibarıyla karşılaştırıldığında, aynı gelir grubunda yer alan Latin Amerika
ülkelerinde tasarruf oranları 2000-2013 döneminde artarken Türkiye’de söz konusu
dönemde tasarrufların düştüğü dikkat çekmektedir. Latin Amerika ülkeleri arasında
2000’li yıllarda Bolivya, Ekvador ve özellikle Venezuala’nın tasarruf oranlarındaki
artış göze çarpmaktadır. Bolivya için 1990-1999 yılları arasındaki dönemde ortalama
yüzde 10,8 olan tasarruf oranı, 2000-2009 yılları arasında ortalama yüzde 19,3’e ve
2010-2013 yılları arasında ortalama yüzde 24,9’a yükselmiştir. Benzer şekilde,
Ekvador’da 1990-1999 yılları arasındaki dönemde yaklaşık yüzde 15 olan tasarruf
oranı, 2000-2009 yılları arasında yüzde 23 olarak gerçekleşmiş; 2010-2013 yılları
arasında ise ortalama yüzde 27,7’ye yükselmiştir. Venezuela’da ise 1990’lı yıllarda
ortalama yüzde 23,4 olan tasarruf oranı, 2000’li yıllarda ortalama yüzde 34’e
yükselmiş; 2010-2013 dönemi arasında ise ortalama yüzde 26,8 olarak
0
5
10
15
20
25
30
35
1990-1999 2000-2013
51
51
gerçekleşmiştir. Petrol ihracatçısı olan Venezuela’nın petrol fiyatlarındaki
yükselişinde etkisiyle artan tasarruf oranları ile Latin Amerika ülkelerinden ayrıştığı
görülmektedir.
Grafik 2.10. Gelir Gruplarına göre Ülkelerin Tasarruf ve Yatırım Oranları (GSYH’ya Oran, Yüzde)
a. Tasarruf Oranları
a. Yatırım Oranları
Kaynak: Dünya Bankası Dünya Gelişme Göstergeleri (WDI, 2014) Not: Dünya Bankası tanımına göre belirlenen gelir gruplarındaki ülke listesi EK 4’te yer almaktadır.
Gelir gruplarına göre ülkelerin tasarruf ve yatırım oranlarının yer aldığı
Grafik 2.10 incelendiğinde, en yüksek tasarruf oranlarına sahip ülke grubunun orta-
yüksek gelir grubu olduğu görülmektedir. Bu grubun tasarruf oranı 2000-2013
yıllarında diğer dönemlere kıyasla artış göstermiştir. Türkiye ise içinde olduğu bu
gruptan söz konusu dönem aralığında ayrışmaktadır. Orta-yüksek gelir grubu için
05
101520253035
1980-89 1990-99 2000-13
0
5
10
15
20
25
30
1980-89 1990-99 2000-13
52
52
yatırımlar incelendiğinde, tasarruf oranlarına benzer şekilde, yatırımların da
dönemler itibarıyla arttığı görülmektedir. Söz konusu ülke grubunda tasarruf oranları
1990-1999 yılları arasında yüzde 28,6 iken 2000-2013 yılları arasında yüzde 31’e
yükselmiştir.
Yüksek gelir grubundaki ülkelerde ise dönemler itibarıyla hem tasarruf
oranlarında hem de yatırım oranlarında azalma olduğu görülmektedir. Burada,
yüksek gelir grubundaki ülkeleri OECD üyesi olanlar ve olmayanlar olarak ikiye
ayırarak incelemek yararlı olacaktır. OECD üyesi olmayan yüksek gelir grubundaki
ülkelerin tasarruf oranları 1990-1999 yılları arasında ortalama yüzde 29,5 iken 2000-
2013 arasında ortalama yüzde 35,2 olmuştur. Bu grupta yer alan ülke sayısının az
olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Yüksek gelir grubunda yer alan OECD üyesi
ülkelerde ise 1990-1999 yılları arasında ortalama yüzde 23 olan tasarruf oranları,
2000-2013 yılları arasında yüzde 21’e düşmüştür.77 OECD ülkeleri genelinde ise
1990-1999 ile 2000-2013 yılları arasındaki dönemde tasarruf oranlarının benzer
düzeyde olduğu görülmektedir.
Dünyanın en düşük tasarruf oranlarına sahip ülkeleri ise beklendiği üzere
düşük gelir grubunda yer alan ülkelerdir. Bu ülke grubunda tasarruf oranları 1990-
1999 yılları arasında yüzde 9 iken, 2000-2013 yılları arasında yüzde 11 olarak
gerçekleşmiştir. Buna göre Türkiye'nin tasarruf oranları, düşük gelir grubundaki
ülkelerin tasarruf oranlarından yüksek, OECD ülkeleri ve içinde yer aldığı orta-
yüksek gelir grubundaki ülkelerin tasarruf oranlarıdan daha düşük düzeyde
bulunmaktadır. 2000’li yıllardan bu yana ortalama yüzde 20’lik yatırım oranına sahip
Türkiye’nin, yatırım oranları açısından aynı gelir grubunda yer aldığı ülkelerin ve
Asya ülkelerinin gerisinde kaldığı görülmektedir.
Türkiye ile BRIC olarak adlandırılan yükselen piyasa ekonomilerinin tasarruf
oranları karşılaştırıldığında, Çin’in yüksek bir oranla ilk sırada yer aldığı
görülmektedir. Çin, gelişmekte olan Asya ülkeleri arasında en yüksek tasarruf
oranına sahip ülkelerin başında gelmektedir. Tablo 2.9’da görüleceği üzere, 1980’li
yıllarda ortalama yüzde 34,6 olan Çin’in tasarruf oranı, 1990-1999 ve 2000-2009
77 Dünya Bankası, Dünya Kalkınma Göstergeleri, 2014
53
53
yılları arasında sırasıyla yüzde 39,4 ve yüzde 45,9 olarak gerçekleşmiştir. Çin’in
tasarruf oranları 2008 yılında yaklaşık yüzde 53 ile en yüksek seviyeye ulaştıktan
sonra bir miktar gerilese de son yıllarda hâlâ yüzde 50’lere yakın bir düzeyde
gerçekleşmeye devam etmektedir. Çin aynı zamanda yatırımlarından fazla tasarrufa
sahip olduğu için tasarruf fazlası olan ülkelerden biridir. Tasarruf fazlası oluşmasında
kamu sektörü tasarruflarının artması ve kamunun tasarruf fazlası vermesi etkilidir.78
Aynı zamanda kamu tasarruflarının yanında şirket tasarruflarının da arttığı
belirtilmektedir. Çin’de artan tasarrufların nedenlerinin incelendiği çalışmalarda;
barınma, eğitim ve sağlık harcamalarında özel kesimin yükünün artması ve ihtiyati
amaçlı olarak kentsel hanehalkı tasarruflarının artmasının etkili olduğu
belirtilmektedir. Çalışma çağındaki nüfusun artması, kurumsal yeni yapılanmada
katılık, küçülen sosyal güvenlik ağı, kısmi finanse edilen emeklilik sistemine geçiş
ve Çin’de nüfus yapısındaki değişim sonucu miras bırakma güdüsüyle yapılan
tasarruflar Çin’in son yıllarda artan tasarruf oranları ile ilişkilendirilmektedir. Diğer
taraftan, Çin’deki finansal piyasalardaki gelişmelerin dengesiz olması da önemli bir
faktördür. Hanehalklarıyla, küçük ve orta ölçekli işletmeler için sıkı kredi
kısıtlamaları mevcutken kamu iktisadi teşebbüslerinin krediye erişim imkânı daha
kolaydır. Bu nedenle hanehalklarıyla, küçük ve orta ölçekli işletmeler tasarruflarıyla
kendilerini finanse etmek zorunda kalmıştır. Fakat Çin’in tasarruf oranlarının bu
kadar yükselmesinde en önemli faktörün yüksek büyüme oranları olduğu
belirtilmektedir.79
BRIC ülkeleri arasında Çin’den sonra en yüksek tasarruf oranına sahip ülke
Hindistan’dır. 1980-1989 yılları arasında ortalama yüzde 19,3 olan tasarruf oranı,
1990-1999 yılları arasında ortalama yüzde 23,1, 2000-2009 yılları arasında ortalama
yüzde 30,7 olarak gerçekleşmiştir. 2008 küresel finans krizinden sonra tasarruf
oranlarında bir miktar gerileme yaşansa da 2011 yılında yüzde 34,7 oranında bir
seviyeye ulaşmıştır. Bu yıldan itibaren tasarruf oranları düşüş eğilimine girse de
78 Herrmann ve Winkler, 2008:15 79 Dünya Bankası, Global Saving in 2030 (çevrimiçi)
54
54
Hindistan hâlâ yüzde 30’un üzerinde tasarruf oranıyla dünya ortalamasının üzerinde
ve en yüksek tasarruf oranına sahip ülkeler arasında yer almaktadır.
Tablo 2.9. Türkiye ve BRIC Ülkelerinin Tasarruf Oranı (Yüzde)
1980-89 1990-99 2000-09 2010 2011 2012 2013
Brezilya 18,1 17,3 18,0 19,7 19,8 18,1 17,6
Çin 34,6 39,4 45,9 52,1 50,2 50,3 49,7
Hindistan 19,3 23,1 30,7 33,7 34,7 31,5 30,8
Rusya - 27,3 30,0 26,1 29,5 27,2 23,3
Türkiye 21,5 21,6 15,8 13,3 13,9 14,0 12,8 Kaynak: IMF Dünya Ekonomik Görünümü (WEO, Nisan 2015)
2008 küresel finans krizinden etkilenen ve bu dönemden sonra tasarruf
oranları Hindistan ile benzer bir eğilim sergileyen Rusya da Çin gibi tasarruf fazlası
veren ülkelerden birisidir. Tablo 2.9’da görüldüğü üzere, 1990’lı yıllarda ortalama
yüzde 27,3 olan tasarruf oranı, 2000-2009 yılları arasında ortalama yüzde 30
düzeyine ulaşmıştır. Son yıllarda tasarruf oranlarında bir miktar gerileme yaşanmış
ve 2013 yılında Rusya’nın tasarruf oranı yüzde 23,3 olarak gerçekleşmiştir.
BRIC grubu ülkeleri içinde Brezilya tasarruf oranları bakımından son sırada
yer almaktadır. 1990’lı yıllarda ortalama yüzde 17,3 olan tasarruf oranı 2000-2009
yılları arasında ortalama yüzde 18 olarak gerçekleşmiştir. BRIC ülkeleri içinde
Brezilya’nın tasarruf oranları bakımından geride kalmasında Brezilya’da görülen
düşük büyüme oranlarının etkili olduğu değerlendirilmektedir.
Tablo 2.10. Türkiye ve BRIC Ülkelerinin Büyüme Oranı (Yüzde)
1980-89 1990-99 2000-09 2010-13
Brezilya 3,0 1,7 3,4 4,0 Çin 9,8 10,0 10,3 8,8 Hindistan 5,5 5,7 6,9 7,2 Rusya - -3,8 5,5 3,4 Türkiye 4,2 4,0 3,8 6,1 Kaynak: IMF Dünya Ekonomik Görünümü (WEO, Nisan 2015)
Tablo 2.10’da görüldüğü üzere, 1990’lı yıllarda ortalama yüzde 1,7 oranında
büyüyen Brezilya, 2000-2009 yılları arasında ortalama yüzde 3,4 oranında
büyümüştür. Son yıllarda da düşük büyüme performansını sürdüren Brezilya’da
55
55
büyüme oranı 2013 yılında yüzde 2,7 olarak gerçekleşmiş, büyüme oranı bakımından
Brezilya BRIC ülkeleri içinde Rusya’nın üzerinde, ancak Çin ve Hindistan’ın
oldukça gerisinde yer almıştır. Ancak Grafik 2.11.a’da görüleceği üzere, tasarruf
oranları 2003 yılına kadar Türkiye’nin gerisinde olan Brezilya sonraki yıllarda bu
farkı kapatarak Türkiye’nin önüne geçmiştir.
Grafik 2.11. Türkiye ve BRIC Ülkelerinin Tasarruf ve Yatırım Oranları ve Bu Ülkelere İlişkin Tahminler
(GSYH’ya Oran, Yüzde) a. Tasarruf Oranları
b. Yatırım Oranları
Kaynak: IMF Dünya Ekonomik Görünümü (WEO, Nisan 2015) Not: 2014 yılı sonrası değerler IMF tahminlerini göstermektedir.
10152025303540455055
Brezilya Çin Hindistan Rusya Türkiye
101520253035404550
Brezilya Çin Hindistan Rusya Türkiye
56
56
Benzer bir karşılaştırmanın incelendiği Yükseler (2011) çalışmasında,
Türkiye ile 15 ülkenin80 tasarruf ve yatırım oranları 1997-2010 yılları arasındaki
dönem için karşılaştırılmıştır. 1997-2010 döneminde 15 ülkede yatırım/GSYH oranı,
ortalama yüzde 21,7’dir. Bu oran, Türkiye için yüzde 19,6’dır. Çalışmanın ayrıldığı
iki alt dönemde, 1997-2004 yılları arasında incelenen 15 ülkenin yatırım/GSYH
oranı ortalama yüzde 21 iken, 2005-2010 yılları arasında bu oran ortalama yüzde
22,6’ya yükselmiştir. Türkiye’de ise bu oran 1997–2004 yılları arasında ortalama
yüzde 19,2 olarak gerçekleşmiş ve 2005–2010 yılları arasında sınırlı ölçüde bir artış
göstererek yüzde 20’ye yükselmiştir. 1997-2010 yılları arasında Türkiye’de
tasarrufların GSYH’ya oranı 15 ülke genelinin oldukça gerisinde bulunmaktadır.
1997-2010 yılları arasında 15 ülke genelinde ortalama tasarruf oranı yüzde 22,7 iken,
Türkiye’de bu oran yüzde 17,8’dir. Alt dönemler itibarıyla incelendiğinde, 1997–
2004 yılları arasında 15 ülke genelinde ortalama yüzde 21,6 olan tasarruf oranı,
2005–2010 yılları arasında ortalama yüzde 24,2’ye yükselmiştir. Türkiye’de ise aynı
dönemde tasarruf oranı ortalama yüzde 19,2’den yüzde 15,9’a gerilemiştir. Bu
çalışmada, 2005-2010 yılları arasında Türkiye gibi tasarruf oranı belirgin olarak
gerileyen ülkelerin sırasıyla, Yunanistan, ABD, İngiltere ve İtalya olduğu
belirtilmiştir. Çin, Almanya ve Brezilya ise tasarruf oranları yükselen ülkeler
arasındadır. Dönemler itibarıyla yatırım ve tasarruf oranlarındaki bu değişimler,
ülkeler için tasarruf-yatırım açığı veya fazlasını belirlemiştir. 15 ülke genelinde
1997–2005 yılları arasında GSYH’ya oran olarak yüzde 0,6 düzeyinde olan tasarruf-
yatırım fazlası, 2005–2010 yılları arasında yüzde 1,6’ya yükselmiştir. Türkiye’de ise
1997–2004 döneminde, yatırım-tasarruf oranı birbirine yakın iken, 2005–2010 yılları
arasında ise ortalama yüzde 4,1 oranında tasarruf-yatırım açığı ortaya çıkmıştır.
Türkiye’de tasarruf oranlarının gelişiminin incelendiği bölümde belirtildiği gibi bu
çalışmada da 2005–2010 yılları arasında, tasarruf-yatırım açığındaki artışta, yatırım
oranındaki yükselişin değil, tasarruf oranındaki düşüşün etkili olduğu vurgulanmıştır.
Özetle, mevcut durumda Türkiye’nin tasarruf oranları dünya genelinden,
OECD ülkelerinin ve içinde yer aldığı orta-yüksek gelir grubunda yer alan ülkelerin
80 Çalışmada ele alınan ülkeler Almanya, İtalya, Fransa, İspanya, İngiltere, Yunanistan, Japonya,
Rusya, Polonya, Çin, Güney Kore, Tayland, Malezya, Brezilya ve ABD’dir.
57
57
ortalamasından daha düşük; düşük gelir grubundaki ülkelerin ortalamasından daha
yüksek düzeyde bulunmaktadır. Türkiye’nin içinde yer aldığı gelir grubu olan orta-
yüksek gelir grubunun tasarruf oranı 2000-2013 yılları arasındaki dönemde artış
gösterirken, bu dönemde Türkiye’nin bu gruptan ayrıştığı ve tasarruf oranlarının
azaldığı gözlenmektedir. Türkiye’nin tasarruf oranları bakımından aynı gelir
grubunda yer aldığı Latin Amerika ülkelerinin gerisinde kaldığı ve 2000-2013 yılları
arasındaki dönemde bu ülkelerin tasarruf oranları artarken, Türkiye’nin bu
ülkelerden de olumsuz olarak ayrıştığı görülmektedir. Benzer şekilde, yatırım
oranları bakımından da Türkiye’nin aynı gelir grubunda yer aldığı ülkelerden ve
Asya ülkelerinden geri kaldığı gözlenmektedir.
2.3. Özel Tasarruf Oranlarındaki Düşüşün Nedenleri
2000 yılında yüzde 18,4 olarak gerçekleşen yurt içi tasarruf oranı, 2015 yılına
gelindiğinde yüzde 14,3’e gerilemiştir. Söz konusu tasarrufları oluşturan kalemlerden
biri olan kamu tasarruf oranı 2000 yılında yüzde -3,4 iken, 2015 yılında yüzde 4,3’e
yükselmiştir. Yurt içi tasarrufları oluşturan bir diğer kalem olan özel tasarruf oranı
2000 yılında yüzde 21,8 iken, 2015 yılında bu oran yüzde 10’a gerilemiştir.
2000 yılından itibaren toplam yurt içi tasarruf oranlarında görülen düşüşün
temelinde özel tasarruf oranlarındaki azalma yer almakta ve literatürde yapılan
çalışmalarda bu düşüşün nedenleri arasında çeşitli ekonomik, finansal ve demografik
faktörler gösterilmektedir. 2000’li yıllardan sonra ekonomik büyüme oranı ve
hanehalkı tüketiminde görülen artışlar, enflasyon ve faiz oranlarındaki düşüşler, dış
ticaret haddinde görülen bozulmalar, kentleşme oranlarındaki artış özel
tasarruflardaki düşüşte en çok etkili olduğu belirtilen faktörler arasında
gösterilmektedir. Ayrıca, 2001 yılından sonra görülen makroekonomik istikrarın da
tasarruf oranlarının düşmesinde etkili olduğu belirtilmektedir. Özel tasarruf oranının
düşük seviyelerde kalmasında, finansal sistemin bankacılık sektörü ağırlıklı
olmasının getirdiği finansal ürün çeşitliliğinin az olması, kadın istihdamının hâlâ
düşük düzeylerde kalması ve üretimde gözlenen yoğun ithalat bağımlılığı etkili olan
58
58
önemli faktörler arasında yer almaktadır.81 Türkiye’de özel tasarrufların düşmesinde
etkili olan bu değişkenlerin zaman içindeki gelişimi aşağıda incelenmektedir. Özel
tasarruf oranlarındaki düşüşün büyük bir kısmı hanehalkı tasarruf oranlarının
azalmasından kaynaklanmaktadır. 2000’li yıllarda özel tasarrufların ortalama yüzde
70’ini hanehalkı tasarrufları oluşturmaktadır. Dolayısıyla, hanehalkı tasarruf
oranlarında görülen düşüş özel tasarruf oranları üzerinde oldukça etkilidir. Hanehalkı
tasarrufları Üçüncü Bölümde detaylı bir şekilde incelenmekle birlikte hanehalkı
geliri ve tüketimine ilişkin temel hususlara bu bölümde kısaca yer verilmektedir.
2.3.1. Kredi genişlemesi ve hanehalkı borçlanmasında artış
Özel tasarruflarda önemli bir payı olan hanehalkı tasarruflarının GSYH’ya
oran olarak düşmesinde hanehalkı tüketim harcamalarında görülen artış etkilidir.
Hanehalkı tüketimindeki artışı incelemeden önce hanehalkı kullanılabilir gelirindeki
gelişmelere değinmek faydalı olacaktır. Tablo 2.11’den görüleceği üzere, 2003-2013
yılları arasında hanehalkı kullanılabilir gelirinde yıllar itibarıyla oldukça sınırlı
düzeyde bir artış olduğu gözlenmektedir. Gelirdeki sınırlı artışa karşılık tüketim
imkanlarındaki artış nedeniyle hanehalkı tüketiminin gelirinden daha hızlı arttığı
dolayısıyla tasarruf eğiliminin azaldığı bir döneme girildiği gözlenmektedir.
Tablo 2.11. Hanehalklarının Ortalama Yıllık Gelirleri (2003-2013) (2003 Yılı Fiyatlarıyla, TL)
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
HH.
Geliri 10.149 11.323 11.993 12.684 12.663 13.082 13.109 13.032 14.197 14.617 14.618
Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
Grafik 2.12’de görüleceği üzere, 1998 yılında yüzde 70,8 düzeyinde olan
yerleşik ve yerleşik olmayan hanehalkı tüketim harcamasının GSYH içindeki payı
2000’li yıllarda yüzde 75’in üzerine çıkmıştır. 2014 yılında hanehalkı tüketim
harcamasının GSYH içerisindeki payı yüzde 73,0 olarak gerçekleşmiştir.
81 Karagöl ve Özcan, 2014:13-20
59
59
Grafik 2.12. Toplam Hanehalkı Tüketimi (Cari Fiyatlarla, GSYH’ya Oran, Yüzde)
Kaynak: TÜİK Not: Hanehalkı tüketim harcaması kapsamında; hanehalklarının yapmış olduğu satın alışlar, kendi
üretiminden tüketimi, çalışan hanehalkı fertlerinin işyerinden ayni gelir olarak getirdikleri, hanehalkının hediye ve/veya yardım etmek amacıyla satın aldıkları ile son bir yıl içinde satın alınan otomobil, beyaz eşya, bilgisayar, televizyon, kamera, mobilya, klima vb. dayanıklı tüketim mallarına yapılan harcama bilgileri bulunmaktadır.
GSYH’ya oran olarak hanehalkı tüketiminin artmasında hanehalkının tüketici
kredisine erişiminin ve tüketici kredileri kapsamında yer alan kredi kartı
kullanımının artması oldukça etkilidir.82 Bankacılık sektörünün dış finansmana
erişimi 2000’li yıllarda makroekonomik koşullarda yaşanan iyileşme sonucunda
kolaylaşmıştır. Söz konusu dönemde bankacılık sektörü, fon kaynak maliyetinin
düşük olması ve küresel likidite bolluğu nedeniyle yabancı para cinsinden kaynaklara
rahatça erişebilmiştir.83 Bunun sonuncunda da bankaların sağladığı tüketici kredileri
miktarı artmıştır. Böylece, hanehalkının yararlandığı tüketici kredileri içinde yer alan
konut kredisi gibi dayanıklı tüketim malı harcamalarının yanında ihtiyaç kredisi
kullanımı da artmıştır (Grafik 2.13).
82 Tüketici kredileri konut, taşıt, ihtiyaç, diğer tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarının
toplamından oluşmaktadır. Konut kredisi konut edinmek, taşıt kredisi kişisel kullanım amacıyla alınan taşıtları edinmek amacıyla kullandırılmaktadır. İhtiyaç kredisi ise dayanıklı tüketim malları, yarı dayanıklı tüketim malları ile evlilik, eğitim ve sağlık gibi ihtiyaçların karşılanması amacıyla kullandırılmaktadır. Kredili mevduat hesaplarının da bulunduğu konut, taşıt ve ihtiyaç kredisi tanımına girmeyen tüketici kredileri de diğer tüketici kredilerini oluşturmaktadır (Demirezen, 2015:23).
83 Çolak ve Öztürkler, 2012:18
70
71
72
73
74
75
76
77
60
60
Grafik 2.13. Krediler (2003 Fiyatlarıyla, Milyar TL)
a. Toplam Krediler ve Alt Kalemleri
b. Tüketici Kredileri ve Alt Kalemleri
Kaynak: BDDK
Tüketici kredilerinin toplam krediler içindeki payı 2003 yılında yüzde 19,8
iken 2013 yılında yüzde 31,7’ye yükselmiştir (Tablo 2.12). Kullanılan toplam kredi
miktarı verileri, başta konut ve ihtiyaç kredisi artışları olmak üzere tüketici
0
100
200
300
400
500
600
Toplam Krediler Ticari Krediler Tüketici Kredileri
0
20
40
60
80
100
120
140
Konut Kredisi Taşıt Kredisi İhtiyaç Kredisi
Bireysel Kredi Kartı Diğer Tüketici Kredileri
61
61
kredilerindeki artışlara dikkat çekmektedir (Tablo 2.13).84 2001 krizinden sonra
gerçekleşen bu artışta kriz döneminde baskılanmış olan tüketimin gerçekleşmesinin
de etkili olabileceği düşünülmektedir.85 Bankalararası Kart Merkezi verilerine göre,
kullanılan kredi kartı sayısı 2001 yılında 13 milyon iken 2014 yılında 57 milyona
yükselmiştir. Ancak 2014 yılında alınan makro ihtiyati tedbirler sonucunda 2014
yılında kullanılan tüketici kredilerinde bir miktar gerileme olduğu ve tüketici
kredilerinin toplam krediler içindeki payının yüzde 28,7’ye gerilediği görülmektedir.
Bu durumun sonucunda, 2014 yılında özel ve toplam tasarruf oranlarında artış
görülmüştür. Tüketici kredileri içinde 2004 yılında konut ve ihtiyaç kredisi
kullanımının payları sırasıyla yüzde 9,9 ve 21,1 iken, 2014 yılına gelindiğinde
sırasıyla yüzde 35,3 ve 27’ye yükselmiştir.
Tablo 2.12. Tüketici Kredilerinin ve Ticari Kredilerin Toplam Krediler İçerisindeki Payları
(Yüzde)
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Ticari Krediler 80,2 72,8 69,6 68,5 66,8 68,1 66,9 67,2 67,2 66,5 68,3 71,3
Tüketici Kredileri 19,8 27,2 30,4 31,5 33,2 31,9 33,1 32,8 32,8 33,5 31,7 28,7
Kaynak: BDDK
Tablo 2.13. Tüketici Kredisi Türlerinin Dağılımı (Yüzde, Pay)
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Konut 6,1 9,9 27,9 33,8 34,2 33,2 34,6 35,2 33,3 32,4 33,2 35,3
Taşıt 13,9 15,9 13,8 9,6 6,5 4,7 3,4 3,3 3,3 3,0 2,6 1,9
İhtiyaç - 21,1 18,7 22,8 27,2 28,5 29,5 26,6 27,7 25,3 26,0 27,0
Diğer 25,4 1,2 2,7 2,6 3,6 4,5 4,3 9,7 10,9 12,4 12,9 14,9
Bireysel
Kredi Kartı 54,6 51,9 36,9 31,1 28,5 29,0 28,2 25,2 24,8 26,9 25,2 20,8
Kaynak: BDDK, Yazar Hesaplamaları
84 Kredi türleri arasında geçişkenlik olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bireyler zaman zaman
konut ve taşıt edinmek amacıyla prosedürleri daha az olan ihtiyaç kredisi kullanabilmekte ve konut teminatlı ihtiyaç kredisini tercih edebilmektedir (Demirezen, 2015:23).
85 Dünya Bankası, 2014:11
62
62
Hanehalkı tasarruf oranlarının, dolayısıyla özel sektör tasarruf oranlarının
düşüşünü açıklayan diğer bir gösterge hanehalkı borç yükünde görülen artıştır. Kredi
imkanlarının genişlemesi hanehalkı borçlanma imkanlarının kolaylaşmasına neden
olmuş ve bu durum sonucunda hanehalkı borcunun kullanılabilir gelire oranı yıllar
itibarıyla artmıştır. Tablo 2.14’te görüldüğü üzere 2003 yılında yüzde 7,5 olan
hanehalkı borcunun kullanılabilir gelire oranı, 2013 yılına gelindiğinde yüzde
55,2’ye yükselmiştir. Bundan sonraki dönemde söz konusu artış eğiliminin bu hızda
devam etmesinin sürdürülebilir olmadığı düşünülmektedir.
Tablo 2.14. Hanehalkı Borç Yükü (Milyar TL)
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Hanehalkı Borcu
13,5 28,3 50,0 73,4 104,1 128,9 147,1 195,1 252 299,9 372,1
Hanehalkı Kullanılabilir Geliri
180,3 218,7 255,6 404,7 459,2 352,7 408,9 448,8 531,2 613,9 673,6
HH. Borcu/HH. Kullanılabilir Geliri (Yüzde)
7,5 12,9 19,6 18,1 22,7 36,5 36,0 43,5 47,4 48,9 55,2
Kaynak: TCMB, Finansal İstikrar Raporları, 2007-2014
Özel tasarrufların finansal sisteme çekilmesinde ve tasarrufların üretken
yatırımlarda kullanımının sağlanmasında finansal piyasalar büyük öneme sahiptir.
Finansal piyasalar tasarruf sahipleri için çeşitli araçlar sunmaktadır. Türkiye’de
finansal sistem86 ağırlıklı olarak bankacılık üzerine kuruludur. Bankacılık sektörünün
aktif kalemleri incelendiğinde 2002 yılında yüzde 23 olan kredilerin aktif kalemler
içindeki payının 2014 yılında yüzde 62’ye yükseldiği görülmektedir (Grafik 2.14).
86 Türkiye’de finansal sistem bankacılık sektörü, sigorta ve emeklilik, finansal kiralama, faktoring,
finansman, varlık yönetim şirketleri, yetkili müesseseler, aracı kurumlar, yatırım ortaklıkları, menkul kıymet yatırım fonları, yabancı yatırım fonlarından oluşmaktadır. Finansal sistem içinde yüzde 88’lik payla en yüksek orana bankacılık sektörü sahiptir. Sigorta ve emeklilik şirketlerinin sistem içerisindeki payı yüzde 3 civarındadır. Diğer aktörlerin payları ise oldukça düşük düzeydedir (Kalkınma Bakanlığı, 2016 Yılı Programı)
63
63
Grafik 2.14. Bankacılık Sektörünün Aktif Kalemlerinin Dağılımı (Yüzde, Pay)
Kaynak: BDDK
2002 yılında yüzde 43,2 olan kredilerin mevduata oranı ise 2014 yılında
yüzde 121,6’ya yükselmiştir (Grafik 2.15). Son yıllarda bankacılık sektöründe
mevduat birikiminden daha çok kredi sağlanmaktadır. Kredi imkânlarının
genişlemesiyle, özel sektöre sağlanan düşük faizli kredi imkânlarının artması
sonucunda tüketim artmış, dolayısıyla tasarruflar azalmıştır.
Grafik 2.15. Kredilerin Mevduata Oranı (Yüzde)
Kaynak: BDDK
0102030405060708090
100
Satılmaya Hazır Menkul Değerler (Net) Zorunlu Karşılıklar Krediler Diğer Aktifler
43,2 48,3 55,4
65,7 74,3
83,2 84,1 80,6 88,5
101,0 106,1 114,1
121,6
0
20
40
60
80
100
120
140
64
64
Bu dönemde ekonomiye güven ve bununla birlikte ülkeye gelen doğrudan
yabancı yatırımlar artmıştır. Bu da özel sektöre verilen kredilerin artmasında önemli
rol oynamıştır. Dış kaynağa erişimin kolay olduğu 2000’li yıllarda Türkiye’de
finansal kesimin borçları yükselmiştir. 2004 yılında 26,2 milyar ABD Doları olan
finansal kuruluşların dış borç stoku 2014 yılında 193 milyar ABD Dolarına
ulaşmıştır (Grafik 2.16). Dış kaynağa erişimin kolay olduğu bu dönemde özel
tüketim artmıştır.
Grafik 2.16. Finansal Kuruluşların Brüt Dış Borç Stoku (Milyon Dolar)
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı
2.3.2. Reel faizlerdeki düşüş
Reel faizlerin tasarruflar üzerindeki etkisinin literatürde belirsiz olduğu
belirtilmektedir.87 Reel faizlerin tasarruf üzerinde gelir ve ikame etkisi olmak üzere
iki türlü etkisi bulunmaktadır. Gelir etkisi bakımından reel faizlerde bir artış
meydana geldiğinde gelecekteki gelir akımlarının bugünkü değeri azalmakta
dolayısıyla tasarruflar azalmaktadır. İkame etkisi bakımından incelendiğinde ise, reel
faizlerde bir artış meydana geldiğinde tasarrufların net getirisi artmakta bu da
tüketimlerin ertelenmesine yol açarak tasarrufları artırmaktadır.88 Reel faizlerin
tasarruflar üzerindeki etkisi bu iki etkiden hangisinin daha baskın olduğuna bağlı
olarak değişmektedir. Türkiye için bu değişkenin gelişimine bakıldığında, 2001
87 Loayza ve ark., 2000:403 88 Pirgan-Matur ve ark., 2012:107
020,00040,00060,00080,000
100,000120,000140,000160,000180,000200,000
65
65
yılından itibaren faiz oranlarının düştüğü ve tek haneli rakamlara gerilediği,
görülmektedir (Grafik 2.17). Faizlerdeki düşüşle birlikte tüketici kredilerinin
maliyetleri düşmüş ve bunun sonucunda artan kredi kullanımıyla birlikte tasarruflar
azalmıştır.89 Pirgan-Matur ve ark. (2012:111) çalışmasında reel faizlerin özel
tasarruflar üzerinde pozitif yönlü bir etkiye sahip olduğu bulunmuştur. Bu bulgu da
Türkiye’de ikame etkisinin gelir etkisine göre daha ağır bastığına dair ipucu
sunmaktadır.
Grafik 2.17. Reel Faiz Oranı (Yüzde)
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, TÜİK ve Yazar Hesaplamaları
2.3.3. Büyüme oranları kaynaklı gelir artışı beklentisi
Sürekli Gelir Hipotezine göre, yüksek büyüme oranlarının gelecekteki daha
yüksek gelir beklentisini artırması nedeniyle cari tasarrufları düşürmesi
beklenmektedir. Yaşam Boyu Gelir Hipotezine göre ise hangi kuşakların gelir
artışından daha fazla pay aldığına, kazanç profillerinin nasıl bir eğilim sergilediğine,
hangi borçlanma kısıtlarına sahip olduklarına bağlı olarak değişiklik gösterdiğinden
büyümenin tasarruf üzerindeki etkisi belirsizdir.90 Yapılan çalışmalarda kişi başına
düşen gelir arttıkça tasarruf oranları arttığı gözlenmektedir. Ampirik bulgulara göre,
kişi başına reel gelirde meydana gelen gelir artışının tasarruf oranları üzerindeki
etkisi gelişmekte olan ülkelerde, gelişmiş ülkelere göre daha fazladır. Yapılan
analizlere göre gelişmekte olan ülkelerde, kişi başına düşen reel gelir iki katına
89 Dünya Bankası, 2014:11 90 Loayza ve ark., 2000:400
-2.00.02.04.06.08.0
10.012.014.016.0
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
66
66
çıktığında, uzun dönemdeki tasarruf oranı harcanabilir gelirin yüzde 10’u kadar
artmaktadır.91
Türkiye’de 2001 yılından itibaren kriz yılları hariç görece yüksek büyüme
oranlarının olduğu yıllar dikkat çekmektedir. Bunun sonucunda da Sürekli Gelir
Hipotezi beklentilerine uygun şekilde ulusal tasarruf oranlarının düştüğü
görülmektedir.92 Bu dönemde yüksek büyüme oranları karşısında bireylerin sürekli
gelirlerinin artacağı beklentisiyle cari dönem tüketimlerini arttırdığı dolayısıyla
tasarrufların düştüğü değerlendirilmektedir. Nitekim, Pirgan-Matur ve ark.
(2012:111) çalışmasında elde edilen sonuçlara göre özel tasarruflar üzerinde etkili
olan faktörler arasında yer alan kişi başına düşen gelir değişkeninin katsayısı pozitif
olarak bulunmuşken, kişi başına düşen gelirin büyüme oranının katsayısı negatif
olarak bulunmuştur.
2.3.4. Kadın istihdam oranının düşük olması
Tasarruf oranlarını etkileyen demografik faktörlerden biri olarak kadın
istihdam oranı gösterilebilir. Kadın istihdamının artmasıyla hanehalkı gelir düzeyinin
artmasının tasarrufları da artıracağı düşünülmektedir.93 Türkiye’de tasarruf
oranlarının düşük düzeylerde kalmasında etkili olan önemli faktörlerden biri de kadın
istihdam oranının düşük düzeylerde olmasıdır. Kadın istihdam oranı OECD ve AB-
28 ülkeleriyle karşılaştırıldığında, Türkiye’de bu oranın oldukça düşük bir düzeyde
olduğu görülmektedir. 2014 yılı itibarıyla kadın istihdam oranları incelendiğinde,
OECD ortalamasının yüzde 57, AB-28 ortalamasının yüzde 59 olduğu; Türkiye’de
ise bu oranın yaklaşık yüzde 26 olduğu gözlenmektedir.94 Son dönemlerde
Türkiye’de kadın istihdam oranı bir miktar artış göstermekle birlikte hâlâ düşük
düzeyde kalmaktadır. TÜİK işgücü istatistiklerine göre, 2004 yılında toplam
istihdamın yüzde 25,7’sini kadınlar oluştururken; bu oran 2014 yılında yüzde 30’a
91 Kaynak, 2011:403 92 Sürekli Gelir Hipotezine göre, ekonomik büyüme ile birlikte bireyler sürekli gelirlerinin artacağı
beklentisi içine girer ve bu beklenti sonucunda cari dönem tüketimlerini artırır. 93 Dünya Bankası, 2014:24 94 OECD İşgücü İstatistikleri 15-64 yaş grubundaki nüfus bilgilerini içermektedir. Türkiye ise 15+
nüfusun bilgilerini içermektedir. Türkiye’de 15-64 yaş grubundaki nüfus bilgilerine göre kadın istihdam oranı 2014 yılında yüzde 29 olarak gerçekleşmektedir.
67
67
yükselmiştir.95 Kadın istihdamının artırılmasının tasarrufların artırılması hususunda
etkili olacağı değerlendirilmektedir. İşgücüne katılım oranları incelendiğinde ise,
2014 yılında AB-28’de kadınların işgücüne katılma oranı ortalama yüzde 66, OECD
ülkelerinde ortalama yüzde 62 düzeyinde iken; Türkiye’de bu oranın yüzde 30 gibi
oldukça düşük bir düzeyde kaldığı görülmektedir.96
2.3.5. Kentleşme oranındaki artış
Tasarruf oranlarını etkileyen faktörlerden bir diğeri ise kentleşme oranıdır.
Toplam nüfus içinde kentlerde yaşayanların payının artmasıyla ihtiyati güdüyle
yapılan tasarruf ihtiyacının azaldığı düşünülmektedir. Bu nedenle kentleşmeyle
birlikte tasarruf oranlarının azalması beklenmektedir.97 Kırsal kesim gelirlerinin
kentsel kesime göre daha belirsiz ve daha düzensiz olduğu kabul edilmektedir. Aynı
zamanda, kırsal kesimde yaşayan bireylerin, karşılaştıkları riski çeşitlendirebilecek
gelişmiş finansal araçlara sahip olamadıkları belirtilmektedir. Söz konusu
nedenlerden dolayı kırsal kesimde yaşayanlar daha fazla tasarruf yapmakta ve
dolayısıyla kentleşme oranındaki artışla birlikte tasarruflar azalmaktadır.98
Türkiye’de kentleşme oranları incelendiğinde, zaman içinde kentli nüfusun toplam
nüfus içindeki payının artığı görülmektedir. Ulusal tasarrufların azalmasında,
kentleşme oranlarındaki artışın etkisinin olduğu düşünülmektedir. Kırda ve kentte
yaşayan hanehalkları için tasarruf oranlarının zaman içindeki gelişimi Üçüncü
Bölümde detaylı olarak incelenecektir.
2.3.6. İthalat bağımlılığındaki artış ve bozulan dış ticaret dengesi
Üretimde görülen yüksek ithalat bağımlılığı sonucunda cari işlemler açığında
görülen kötüleşmenin gelir kanalı yoluyla tasarruf açığını olumsuz yönde etkilemesi
beklenmektedir.99 Grafik 2.18’de görüleceği üzere mal ve hizmet ticaret
95 TÜİK, İşgücü İstatistikleri, 2015 96 OECD, İşgücü İstatistikleri, 2015; Türkiye’de 15-64 yaş grubundaki nüfus bilgilerine göre
kadınların işgücüne katılma oranı 2014 yılında yüzde 33 olarak gerçekleşmektedir. 97 Loayza ve ark., 2000:402 98 Kaynak, 2011:404-405 99 Loayza ve ark., 2000:398
68
68
dengesindeki bozulmayla özel kesim tasarruf-yatırım açığı birlikte hareket
etmektedir. Nitekim Yaraşır ve Yılmaz (2011:150)’ın Türkiye’nin de içinde olduğu
20 OECD üyesi ülkeyi incelediği çalışmasında, cari hesap dengesindeki bir
iyileşmenin özel tasarrufları arttırdığı bulgusuna ulaşılmıştır. Türkiye’nin üretim
yapısı incelendiğinde üretimin yoğun bir şekilde ara ve yatırım malı ithalatına
bağımlı olduğu gözlenmektedir. Özlale ve Karakurt (2012:19)’un Türkiye için
yaptığı çalışmaya göre küresel kriz yılı olan 2009 yılında yüzde 38’e gerileyen ithalat
bağımlılık oranı, 2010 yılında yüzde 40’a, 2011 yılında ise yüzde 43’e yükselmiştir.
Türkiye’de tasarruf açığının artmasında hanehalkı ve şirketlerin daha az tasarruf
etmesinin yanı sıra üretimde görülen yüksek ithalat bağımlılığı da etkilidir.
Grafik 2.18. Mal ve Ticaret Dengesinin ve Özel Tasarruf Açığının GSYH’ya Oranı
(Yüzde)
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, Ekonominin Genel Dengesi (2015); Dünya Bankası Dünya Gelişme Göstergeleri (WDI, 2014)
2.3.7. Makroekonomik istikrar ve enflasyon
Makroekonomik istikrar ve güven ortamı tasarruflar üzerinde etkili
olmaktadır. Belirsizliğin hakim olduğu bir ortamda ihtiyati amaçla yapılan
tasarrufların artacağı düşünülmektedir.100 Yüksek enflasyonun yarattığı belirsizlik
ortamında bireyler ihtiyat güdüsüyle özel tasarruflarını artırmaktadır. Yüksek
100 Sancak ve Demirci, 2012:164
-10
-5
0
5
10
15
Mal ve Hizmet Ticareti Dengesi Özel Tasarruf Açığı
69
69
enflasyon bireyler tarafından makroekonomik istikrarsızlık olarak algılanmakta ve
bireyler öngörülemeyen değişimler için tasarruflarını artırma eğilimi
göstermektedir.101 Türkiye’de 2001 krizi sonrasındaki dönemde görülen
makroekonomik istikrar ve büyüme süreci beraberinde faizlerin ve enflasyonun
düşmesini sağlamıştır. Belirsizlik göstergesi olarak gösterilebilen değişkenlerden biri
olan enflasyondaki düşüş ve kolay kredi imkânı sağlayan faizlerdeki düşüşün de
tasarrufları azaltıcı yönde etki ettiği görülmektedir.
Makroekonomik istikrar göstergelerinden biri olarak kabul edilen tüketici
enflasyonundaki (TÜFE) gelişmeler incelendiğinde, Grafik 2.19’dan görüleceği
üzere 2001 yılında yüzde 68 gibi oldukça yüksek bir oranda gerçekleşen TÜFE artışı,
alınan önlemler sonucu tek haneli rakamlara düşmüş ve 2013 yılında yüzde 7,4
düzeyine gerilemiştir. Buna göre, hanehalklarının ihtiyati amaçla yaptıkları
tasarrufların düşmesi sonucunda özel tasarruflar düşmüştür. 2014 yılına bakıldığında
ise, toplam yurt içi tasarrufların artmasında enflasyonda görülen bir miktar artış ve
makroekonomik anlamda belirsizliklerin ortaya çıkmasının da etkisinin olabileceği
değerlendirilmektedir.
Grafik 2.19. Türkiye’de TÜFE Artış Oranı ve Özel Kesim Tasarruf Oranı (Yüzde)
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, TCMB
101 Bhandari ve ark., 2007:209
91113151719212325
0
10
20
30
40
50
60
70
TÜFE Özel Tasarruf Oranı (Sağ Eksen)
70
70
2.3.8. Tüketici güven endeksi
Tüketici güven endeksine bakıldığında, 2004 yılından 2009 yılına kadar söz
konusu endeksin azaldığı, bu tarihten itibaren ise arttığı gözlenmektedir. Özel
tasarruflar ile tüketici güven endeksindeki gelişmeler birlikte değerlendirildiğinde, bu
iki değişken arasında daha çok negatif yönlü bir ilişkinin olduğu gözlenmektedir.
Grafik 2.20’de görüleceği üzere, özel kesim tasarruf oranları 2005-2008 yılları arası
bir miktar artış gösterse de tüketici güven endeksinin artışa geçtiği 2009-2011 yılları
arasındaki dönemde azalma eğilimi göstermiştir. 2011 yılından sonraki dönemde
tüketici güven endeksinde tekrar görülen azalma eğilimine karşı özel tasarruflarda
sınırlı miktarda artış yaşanmıştır.
Grafik 2.20. Özel Tasarruf Oranı (Yüzde) ve Tüketici Güven Endeksi
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, TÜİK Not: Yıllık tüketici güven endeksi 12 ayın ortalaması alınarak hesaplanmıştır.
2.3.9. Kamu tasarruflarındaki artış
Özel tasarrufları etkileyen faktörlerden bir diğeri de kamu tasarruflarıdır.
Özel kesimin tasarruf kararları kamu politikalarından etkilenmektedir. Kamu
politikaları bireylerin tüketim ya da tasarruf kararlarını kamu tasarrufları ya da onun
bileşenleri yoluyla etkilemektedir. “Ricardo Denkliği” için gerekli koşullar
sağlanırsa, kamu tasarruflarında yaşanacak bir artış kamu harcamalarındaki bir
azalışla sağlanıyorsa, bu durum özel tüketimdeki bir artışla dengelenecektir. Toplam
kullanılabilir gelir değişmediği için kamu tasarruflarındaki artış özel tasarruflardaki
9101112131415161718
6065707580859095
100
Tüketici Güven Endeksi Özel Tasarruf Oranı (Sağ Eksen)
71
71
azalış ile karşılanmaktadır.102 Fletcher ve ark. (2007) tarafından Türkiye için yapılan
ve 1980-2005 dönemini kapsayan çalışmada özel tasarruf üzerinde etkili olan temel
değişkenler arasında kamu tasarrufu (beklenen etki negatif yönlü), enflasyon
(beklenen etki pozitif yönlü), kişi başına düşen reel GSYH büyümesi (beklenen etki
pozitif) gösterilmektedir. Yapılan bu çalışmaya göre enflasyona göre düzeltilmiş özel
tasarruflarda 2001-2005 yılları arasında görülen 8 puanlık düşüşün büyük bir kısmı
kamu tasarruflarındaki artış, enflasyondaki düşüşten kaynaklanmaktadır. Kullanılan
diğer değişkenlerden kredilerin GSYH içindeki payındaki değişim ve reel faiz
oranındaki değişim istatistiki olarak anlamlı bulunmamıştır. Söz konusu çalışmada,
kamu tasarruflarına ilişkin uzun dönemli katsayının -0,7 olarak oldukça yüksek bir
düzeyde olduğu görülmüştür. Bu durum “Ricardocu Denklik” kavramının Türkiye
için geçerli olabileceğini göstermektedir. Ancak son yıllarda Türkiye için yapılan
çalışmalarda “Ricardocu Denklik Katsayısı”nın daha düşük olduğunu bulan
çalışmalar da mevcuttur. Pirgan-Matur ve ark. (2012:113) çalışmasında bu katsayı -
0,38 olarak bulunmuştur. Toplam yurt içi tasarrufları artırma açısından kamu
tasarruflarının artırılmasının bir politika aracı olarak kullanılabileceğini destekleyen
bu sonuç, kamu tasarruflarının birebir olmasa da özel tasarrufları bir miktar
düşürdüğünü göstermektedir.
Özetle, 2000’li yıllardan itibaren Türkiye’de görülen özel tasarruf
oranlarındaki düşüşün nedenleri arasında ekonomik, finansal ve demografik faktörler
yer almaktadır. 2000’li yıllardan sonra kriz yılları hariç yüksek ekonomik büyüme
oranları, tüketici kredilerine erişimin kolaylaşması ile birlikte görülen hanehalkı
tüketimindeki artış, enflasyon ve faiz oranlarındaki düşüşler, mal ve hizmet
dengesinde görülen bozulma, kentleşme oranında gözlenen artış ve 2001 yılından
sonra görülen makroekonomik istikrarın sağlanmasına ilişkin gelişmeler özel tasarruf
oranlarının düşmesinde etkili olan başlıca faktörler arasında yer almaktadır. Ayrıca,
Türkiye’de toplam yurt içi tasarruf oranlarının düşük düzeylerde kalmasında ise
finansal sistemin bankacılık sektörü ağırlıklı olmasının getirdiği finansal ürün
çeşitliliğinin az olması, kadın istihdamının hâlâ düşük düzeylerde kalması ve
üretimde gözlenen yoğun ithalat bağımlılığı etkili olmaktadır.
102 Corbo ve Hebbel, 1991:97-98
72
72
3. TÜRKİYE’DE HANEHALKI TASARRUFLARINI ETKİLEYEN
FAKTÖRLERİN ZAMAN İÇİNDEKİ GELİŞİMİ
Türkiye’de 2001 yılından itibaren görülen toplam tasarruflardaki düşüşün
özel kesim kaynaklı olması özel kesim tasarruflarının daha detaylı bir şekilde
incelenmesi gereğini ortaya koymaktadır. Özel tasarrufların 2000’li yıllarda
düşmesinin temelinde yer alan makro düzeydeki faktörler İkinci Bölümde detaylı bir
şekilde ele alınmıştır. Ancak özel kesim tasarruflarındaki düşüşü incelerken, tasarruf
eğilimdeki bozulmanın hangi kalemden (hanehalkı ve firma) kaynaklandığının tespit
edilmesi uygun politika kararlarının alınması açısından önem taşımaktadır. Daha
önceki bölümlerde de değinildiği üzere özel tasarrufları, firma ve hanehalkı
bileşenlerine ayrıştırarak derleyen bir veri kaynağı bulunmamaktadır. Hanehalkı
tasarruflarına ilişkin eğilimler TÜİK tarafından derlenen Hanehalkı Bütçe
Anketlerinden elde edilebilirken, ulusal düzeyde firma tasarruflarına erişimi
sağlayabilecek geriye doğru serisi bulunan bir veri kaynağının olmaması nedeniyle
firmaların tasarruf eğilimine ilişkin bilgiler elde edilememekte ve bu kesime ilişkin
bütüncül analizler ortaya konulamamaktadır. Bu durum, firma tasarruflarının
sergilediği eğilimi incelemek isteyen araştırmacılara firma tasarruflarını farklı
yöntemlerle ve genellikle dar örneklem kullanarak hesaplama zorunluluğunu
getirmektedir.
Firma tasarruflarının incelendiği az sayıdaki çalışmalardan biri olan Uygur
(2011) çalışmasında, firma tasarrufları toplam özel tasarruf verisinden Hanehalkı
Bütçe Anketlerinden hesaplanan hanehalkı tasarrufunun çıkarılmasıyla elde
edilmiştir. Firma tasarruflarının farklı bir yöntemle incelendiği Van Rijckenghem
(2010) çalışmasında ise İMKB’de işlem gören firma verilerinden yararlanarak bir
tasarruf oranı elde edilmiştir. Benzer bir şekilde, Özmen ve ark. (2012) çalışmasında,
TCMB firma verilerinden üretilen firma tasarruf oranı serileri elde edilmiştir. Ancak
firma tasarruflarını hesaplayan bu çalışmalarda farklı yöntemlerin ve farklı veri
setlerinin kullanılması firma tasarruflarının farklılaşmasına yol açmıştır. Firmalara
ilişkin yayımlanan resmi tasarruf verisinin olmaması nedeniyle bu çalışmada firma
73
73
tasarruflarının eğilimine yer verilememektedir. Ancak özel tasarrufların büyük bir
kısmını oluşturan hanehalkı tasarruf oranlarındaki düşüşün özel tasarruf
oranlarındaki düşüşün büyük bir kısmını açıklayabileceği değerlendirilmektedir. Bu
nedenle hanehalkı tasarruflarının belirleyicilerinin araştırılması ve hanehalkı
tasarruflarının artırılması için gerekli politika önerilerinin oluşturulması başlı başına
önemli bir konudur. Çalışmanın bu bölümünde hanehalkı tasarruflarını etkileyen
temel faktörlerin hanehalkının bulunduğu gelir grubu ve gelir türü de dikkate
alınarak incelenmesi amaçlanmaktadır. Hanehalkı tasarruflarına ilişkin betimleyici
istatistiklere geçmeden önce literatürde hanehalkı tasarruflarını inceleyen çalışmalara
yer verilmesi faydalı olacaktır.
Gandelman (2014) çalışmasında, harcama ve gelir anketindeki mikro veri
setini kullanarak 9 Latin Amerika ülkesi için yaş, eğitim ve gelir düzeyine göre
tasarruf davranışını incelemiştir. Çalışma bulgularına göre, genç yaşlardaki bireyler
negatif tasarruf yapmakta, Ekvador, Meksika ve Peru haricindeki ülkelerde bireyler
diğer yaşlarda pozitif tasarruf yapmaktadır. Yaş yapısına göre tasarruf oranları ters U
şeklinde bir dağılım sergilemektedir. Analize dahil edilen tüm ülkeler için çıkan
genel sonuçlar, eğitim düzeyi arttıkça tasarruf oranının arttığı yönündedir. Birkaç
ülkede eğitim seviyesi düşük olanların negatif tasarruf yaptığı belirtilmiştir.
Arjantin’de ise eğitim seviyesi arttıkça tasarruf oranlarının düştüğü gözlenmiştir.
Gelir düzeyi için elde edilen genel bulgularda gelir grubu arttıkça tasarruf oranlarının
arttığı göülmektedir. Çalışma sonucuna göre, Latin Amerika ülkeleri ile referans
ekonomileri (ABD ve Tayvan) arasında tasarruf oranlarının farklılaşmasında nüfusun
farklı tasarruf davranışı sergilemesinin etkili olduğu vurgulanmıştır.
Rehman ve arkadaşları (2011), Pakistan’da Multan bölgesi için gelir
gruplarına göre tasarrufların belirleyicilerini araştırmıştır. Kişi başına düşen gelire
göre düşük, orta ve yüksek olmak üzere üç gelir grubu belirlenmiştir. Düşük gelir
grubuna göre yapılan analiz sonucunda, hanenin geliri ve bağımlı kişi sayısı artıkça
tasarruflar artmakta; hanehalkı reisinin eğitim düzeyi, çocukların eğitim harcaması,
hanedeki kişi sayısı, hanehalkı reisinin ödemesi gereken borçlar ve evin değeri
arttıkça tasarrufların düştüğü gözlenmiştir. Ayrıca yaş, yaşın karesi, hanedeki kadın
sayısının erkek sayısına oranı, medeni durum, eşin işgücüne katılımı, yaşanılan
74
74
bölge, sahip olunan arazi büyüklüğü ve sahip olunan hayvan sayısı arttıkça da
tasarruflar düşmektedir. Orta gelire sahip grup için yapılan analiz sonucunda,
hanenin geliri ve bağımlı kişi sayısı artıkça tasarruflar artmakta iken; çocukların
eğitim harcaması, hanehalkı reisinin ödemesi gereken borçlar, medeni durum, sahip
olunan arazi büyüklüğü, evin değeri arttıkça tasarrufların düştüğü gözlenmiştir. Bu
analiz sonucunda yaş, yaşın karesi, hanehalkı reisinin eğitim düzeyi, hanedeki kadın
sayısının erkek sayısına oranı, hanedeki kişi sayısı, eşin işgücüne katılımı, yaşanılan
bölge, sahip olunan hayvan sayısı değişkenleri istatistiki olarak anlamsız
bulunmuştur. Yüksek gelir grubu için yapılan analiz sonuçlarına göre, tasarruflarla
hanehalkı reisinin yaşı, eşin işgücüne katılımı, hanenin toplam geliri, sahip olunan
arazi büyüklüğü arasında pozitif ilişkinin varlığı gözlenmiştir. Yaşın karesinin,
çocuklara yapılan harcamaların ve borçlar için yapılan harcamaların tasarruflar
üzerinde negatif etkisi olduğu bulunmuştur. Bu grup için yapılan analizde hanehalkı
reisinin eğitim düzeyinin, hanedeki kadın sayısının erkek sayısına oranının, hanedeki
kişi sayısının, yaşanılan bölgenin, hanedeki bağımlı kişi sayısının, evin değerinin ve
sahip olunan hayvan sayısının istatistiki olarak anlamsız olduğu sonucuna
ulaşılmıştır.
Rijckeghem (2010) çalışmasında Türkiye’de hanehalkı tasarruflarının
belirleyicileri 2004-2008 yılları arası Hanehalkı Bütçe Anketi kullanılarak
incelenmiştir. Çalışmada hanehalkı tasarrufları üzerinde etkili olan faktörler olarak
hanenin demografik yapısı (hanedeki bireylerin yaş dağılımı, hanedeki kişi sayısı),
araç değişken yöntemiyle hesaplanan gelir, eğitim, sosyal güvence, istihdam, hanenin
beklenen sağlık harcaması riski, ev sahipliği, faiz geliri sahipliği değişkenleri
kullanılmıştır. Çalışma bulgularına göre hanehalkı tasarrufları üzerinde en etkili
faktör gelirdir ve pozitif etkiye sahiptir. Bir belirsizlik ölçüsü olarak kullanılan
hanenin beklenen sağlık harcaması riskinin etkisi pozitiftir. Ev sahibi olmak tasarruf
yapma eğilimini artırmaktadır.
Alves ve Cardoso (2010) çalışmasında Portekiz için hanehalkı tasarruflarının
ve toplam tasarrufların belirleyicilerini hem mikro hem de makro düzeyde
araştırmıştır. Yapılan analiz sonucunda tasarrufların dağılımının oldukça eşitsiz
olduğu ve tasarrufların çoğunun küçük bir kesim tarafından yapıldığı sonucuna
75
75
ulaşılmıştır. Tasarrufun çoğunu yapan kesimin yüksek gelir ve servete sahip olan
grup olduğu görülmüştür. Ayrıca anlamlı bir kesimin de negatif tasarrufa sahip
olduğu belirtilmiştir. Tasarruflar 55-64 yaş grubuna kadar artmakta bu yaş
aralığından sonra azalmakta ancak pozitif düzeyde kalmaya devam etmektedir.
Hanehalkı tasarruflarının belirleyicileri için Hanehalkı Bütçe Anketi verilerinden
yararlanılmıştır. Hanehalkı tasarrufları üzerinde etkili olan faktörlerin incelendiği
mikro analizde, açıklayıcı değişken olarak yaşanılan bölge (kır/kent), bireyin
karakteristik özellikleri (yaş, işteki durumu, eğitim düzeyi, ev sahipliği), hanenin
karakteristik özellikleri (hanedeki kişi sayısı, hanehalkı reisinin yanında hanede
çalışan kişi sayısı) kullanılmıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre, eğitim seviyesi ile
tasarruflar arasında pozitif yönlü bir ilişkinin olduğu görülmektedir. Çalışanlara
kıyasla işsiz olanların daha az tasarruf yapma eğiliminde olduğu, emekli olanların ise
daha fazla tasarruf yapma eğiliminde olduğu gözlenmektedir. Hanede çalışan kişi
sayısı arttıkça tasarrufların arttığı elde edilen diğer bulgular arasındadır.
Abdelkhalek ve arkadaşları (2009), CBMS (Community Based Monitoring
System) Araştırmasını kullanarak mikro veri seti ile Fas için hanehalkı tasarruflarının
belirleyicilerini araştırmıştır. Hanehalkı tasarruflarının belirleyicileri olarak
hanehalkı reisine göre kullanılabilir gelir, cinsiyet, gelir*cinsiyet, yaş ve yaş kare,
hanedeki kişi sayısı, hanede çalışan ve çalışmayan kişi sayısı, hanenin sahip olduğu
servet gibi değişkenleri kullanılarak hanehalkının tasarruf davranışını açıklanmaya
çalışılmıştır. Analiz kırsal ve kentsel olarak ikiye ayrılmaktadır. Analiz sonucunda
elde edilen bulgulara göre, gelirin tasarrufun önemli bir açıklayıcısı olduğu
görülmektedir. Kırsal bölgede hanedeki kişi sayısı değişkeni istatistiki olarak anlamlı
değilken; kentsel bölgede haneye eklenen bir kişi tasarrufları negatif yönde
etkilemektedir. Yaş değişkeni anlamlı bulunmamıştır. Gelir*cinsiyet değişkeni
sonuçlarına göre kadınlar erkeklerden daha fazla tasarruf etmektedir; ancak yüksek
gelir düzeylerinde bu durumun tam tersi geçerlidir. Kırsal kesimde hanenin sahip
olduğu servetin tasarruflar üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığı bulunmuştur.
Bozkuş ve Üçdoğruk (2007), Türkiye’de hanehalkı tasarruf tercihlerini
belirleyen faktörleri çok terimli (multinomial) logit yöntemiyle araştırmıştır.
Çalışmada 2003 TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketi verileri kullanılarak hanehalkının
76
76
tasarruf tercihleri gayrimenkule yatırım yapanlar, döviz ve altına yatırım yapanlar,
banka hesabı-hisse senedi ve fona yatırım yapanlar ve son olarak işe yatırım yapanlar
olmak üzere 4 kategoriye ayrılmıştır. Çalışmada kişisel değişkenler olarak cinsiyet,
eğitim, yaş, medeni durum, şans oyunu oynama durumu, kredi kartı sahipliği, sosyal
güvenlik kuruluşuna kayıtlılık durumu, eğitim durumu; finansal faktör değişkenleri
olarak gelir, konut sahipliği, sahip olunan menkuller ve gayrimenkuller; çevresel
faktör değişkenleri olarak yerleşim yeri, yaşam bölgesi, hanehalkı büyüklüğü
kullanılmıştır. Yapılan analiz sonucunda hanehalkı tasarruf eğilimlerinin genel olarak
hanehalkı reisinin yaşı, gelir düzeyi ile yakın ilişkili olduğu bulunmuştur. Ayrıca
hanehalkı büyüklüğü, kredi kartı sahipliği, şans oyunu oynama alışkanlığı, menkul ve
gayrimenkul sahipliği ile yerleşim bölgesi değişkenlerinin de katsayı tahminlerinin
istatistiksel açıdan anlamlı olduğu görülmüştür.
Kulikov ve arkadaşları (2007), Estonya hanehalkı tasarruflarını 2002-2005
yıllarına ait Hanehalkı Bütçe Anketini (HBA) kullanarak incelemişlerdir. Yapılan
analizlere göre, tasarruflarla hanenin geliri arasında pozitif yönlü bir ilişki vardır.
Hanenin temel gelir kaynağı kendi hesabına çalışan statüsündeki bir bireye aitse bu
hanenin tasarrufu daha düşük olmaktadır. Finansal olmayan varlıkların etkilerine
bakıldığında, ev sahipliğinin ve diğer gayrimenkul sahipliğinin tasarruflar üzerinde
istatistiki olarak anlamlı bir etkisinin olmadığı gözlenmiştir. Dayanıklı tüketim
malları sahipliği tasarrufları azaltmaktadır. Mevduat ve finansal diğer varlıklarla
tasarruflar arasında negatif yönlü bir ilişki bulunmaktadır. Ayrıca, borçlar ve kira
yükümlülükleri arttıkça tasarrufların azaldığı gözlenmiştir. Eğitim seviyesi arttıkça
tasarrufların azaldığı görülmüştür. Yapılan mikro analizde farklı alt gruplar için
(gelir gruplarına, kendi hesabına çalışan olup olmamasına, yaşa ve ev sahipliği
durumuna göre) tasarruf davranışının farklılaştığı bulunmuştur.
Cilasun ve Kırdar çalışmasında, 2005 yılı Hanehalkı Bütçe Anketi
kullanılarak Türkiye’deki hanehalklarının gelir, tüketim ve tasarruflarının yaşam
döngüsü profilleri incelenmiştir. Çalışmanın tasarruflara ilişkin bulgularına göre,
tasarruf yaşa göre önemli ölçüde değişmektedir. Medyan tasarruf değerleri 55-59
yaşına kadar artarken, 55-64 yaş arasında en yüksek seviyeye ulaştıktan sonra 65
yaşından itibaren düşmektedir. Aynı zamanda bu değer, hanehalkı reisi 25 yaşından
77
77
küçük olan hanehalkları dışındaki tüm gruplar için pozitif olmaktadır. Tasarruf oranı
25-29 yaşları arasında yüzde 6 iken, 60-64 yaşları arasında yüzde 14’e çıkmaktadır.
İlerleyen yaşlarda tasarruf oranı bir miktar düşse de görece yüksek düzeylerde (yüzde
10’un üzeri) kalmaya devam etmektedir. Çalışmada tasarruflara ilişkin bir diğer
bulgu, tasarrufların harcanabilir gelirin artan bir fonksiyonu olmasıdır. Bununla
birlikte gelirin tasarruf üzerinde yaşa göre daha belirleyici olduğu bulgusu da elde
edilmiştir. Aynı zamanda tasarrufların eğitimle birlikte de arttığı sonucuna
ulaşılmıştır.
3.1. Veri Kaynağı ve Değişkenlerin Seçimi
Çalışmada TÜİK tarafından yayımlanan 2003-2013 yılları arası Hanehalkı
Bütçe Anketi (HBA) verileri kullanılmıştır. Hanehalkı Bütçe Anketine ilişkin detaylı
bilgi Kutu 3.1’de yer almaktadır.
Kutu 3.1. Hanehalkı Bütçe Anketi TÜİK tarafından 2002 yılından itibaren yıllık olarak Hanehalkı Bütçe Anketleri
uygulanmaktadır. HBA’lar ile gelişen ve sürekli değişen bir sosyo-ekonomik yapı içinde bulunan ülkemizde, bireylerin ve bunların oluşturduğu hanehalkının tüketim harcamalarını ve gelir düzeylerini belirleyebilmek mümkün olmaktadır.
HBA’dan elde edilen tüketim harcamaları bilgileri ile; tüketici fiyat endekslerinde kullanılacak maddelerin seçimi ve temel yıl ağırlıklarının elde edilmesi, hanelerin tüketim kalıplarında zaman içinde meydana gelen değişikliklerin izlenmesi, milli gelir hesaplamalarında özel nihai tüketim harcamaları tahminlerine yardımcı olacak verilerin derlenmesi, yoksulluk sınırının belirlenmesi, asgari ücret tespit çalışmaları vb. diğer sosyo-ekonomik analizler için gerekli verilerin elde edilmesi amaçlanmaktadır.
Anket çalışmasında, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan tüm hanehalkı fertleri kapsama alınmıştır. Ancak kurumsal nüfus ile pratik nedenlerden dolayı göçer nüfus kapsam dışı tutulmuştur.
Anketin uygulanacağı örneklem seçilirken tabakalı iki aşamalı küme örneklemesi yöntemi kullanılmaktadır. Seçilen örneklemden elde edilen veri setinden kitleyi temsil edecek değerlere ağırlıklandırma işlemi ile ulaşılmaktadır. HBA sonuçları, en güncel nüfus projeksiyonlarına göre ağırlıklandırılmakta ve yayımlanmaktadır. 2009 yılına kadar sözü edilen nüfus projeksiyonları, genel nüfus sayımı sonuçlarına dayalı olarak hesaplanmış, 2007 yılında ise Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) kurulmuştur. ADNKS veritabanından elde edilen yaş ve cinsiyet yapısı ile nüfusun yerleşim yerine göre dağılımında, nüfus sayımlarına göre önemli dağılım farklılıkları bulunmaktadır. Bu doğrultuda, en güncel nüfus bilgilerinin elde edildiği bu sistemdeki bilgiler kullanılarak nüfus projeksiyonlarının üretilmesine başlanmış olup, ulusal ve bölgesel düzeyde nüfus projeksiyonları yenilenmiştir. 2007 yılından itibaren HBA'nın ağırlıklandırılmasında yeni nüfus projeksiyonlarına göre hesaplanan ağırlık katsayıları kullanılmaktadır. Ayrıca 2009
78
78
Kutu 3.1. Hanehalkı Bütçe Anketi (Devamı) yılından itibaren cevapsızlık durumu da dikkate alınarak ağırlık katsayıları hesaplanmaktadır.
Hanehalkı gelirlerine ve tüketim harcamalarına ilişkin bilgiler, hanehalkı fertleriyle yapılan birebir görüşmeler ve hanehalklarının bir ay boyunca yaptıkları günlük harcamaları tuttukları kayıt defterleri yoluyla derlenmektedir.
HBA’da hanehalkının1 sosyo-ekonomik durumu, fertlerin istihdam durumu ve elde ettikleri yıllık gelirler ile hanehalkının bir ay boyunca yaptığı alt gruplar bazındaki tüketim harcamalarına ilişkin mikro veriler yer almaktadır. HBA verileri hane, fert ve tüketim olmak üzere üç veri setinden oluşmaktadır. Her üç veri seti farklı veri türlerini içermekte ve temel olarak bu veri setlerinden aşağıdaki 3 ana gruptaki değişkenler elde edilebilmektedir:2
Hane veri setinden hanehalkı sosyo-ekonomik durumuna ilişkin elde edilebilecek değişkenler: Oturulan konutun tipi, mülkiyet durumu, ısıtma sistemi, konut kolaylıkları, sahip olunan eşyalar, gayrimenkul, ulaştırma araçları vb., hanenin yıllık kullanılabilir geliri,
Tüketim veri setinden hanehalkı tüketim harcamasına ilişkin elde edilebilecek değişkenler: Alt harcama grupları düzeyinde harcama türü ve aylık toplam harcama değeri,
Fert veri setinden hanehalkı bileşimi, istihdam ve gelir durumuna ilişkin elde edilebilecek değişkenler: Hanehalkı fertlerinin yaş grubu, cinsiyet, öğrenim durumu, istihdam durumu ile ilgili değişkenler (mesleği, iktisadi faaliyeti, işteki durumu vb.), anket ayı ve son bir yılda elde edilen faaliyet ve faaliyet dışı net gelirler.
Kaynak: TÜİK
1 Hanehalkı, aralarında akrabalık bağı bulunsun ya da bulunmasın aynı konutta veya aynı konutun bir bölümünde yaşayan, temel ihtiyaçlarını birlikte karşılayan, hanehalkı hizmet ve yönetimine iştirak eden, bir veya birden fazla kişiden oluşan topluluk olarak tanımlanmaktadır.
2 HBA’da yer alan soru içeriği bazı yıllarda farklılaşabilmektedir. Genel olarak ankette yer alan sorular için, örnek bir yıl olarak 2011 yılı seçilmiştir. Söz konusu yıl uygulanan ankette yer alan soruların listesi EK 5’te sunulmaktadır.
Hanehalkı tasarruflarının belirleyicileri, literatürde yapılan çalışmalarda
kullanılan değişkenler göz önünde bulundurularak seçilmiştir. Bu kapsamda,
hanehalkı tasarruf kararını etkileyebilecek faktörler, sosyo-ekonomik etkenler, ihtiyat
güdüsüne ilişkin etkenler, demografik etkenler, servet etkileri olarak çeşitli
kategorilere ayrılabilmektedir. Burada değinilmesi gereken önemli bir husus, 2003-
2013 yılları arasında bazı yıllarda anket sorularında revizyonlar yapılmış olmasıdır.
Bazı yıllarda bazı sorular anket kapsamı dışında tutulmuş, bazı yıllarda ise yeni
sorular eklenmiştir. Analizde ele alınan değişkenler, tüm yıllarda anket kapsamında
yer alan değişkenler arasından seçilmiştir. 2016 yılı Aralık ayında TÜİK tarafından
ulusal hesaplar istatistikleriyle ilgili revizyon çalışmaları tamamlanmış, temel
79
79
makroekonomik göstergelere ilişkin yurt içi tasarruf oranlarını da önemli ölçüde
etkileyen istatistikler değiştirilmiş, ancak HBA verilerine ilişkin düzeltme
yapılmamıştır. Söz konusu revizyona ilişkin bilgiler Kutu 3.2’de yer almaktadır.
Kutu 3.2. Türkiye Ulusal Hesaplar Sistemi’nde Revizyon SNA-2008 Ve ESA-2010’un Uygulanması
TÜİK, 2016 yılında Ulusal Hesaplar Sistemi (SNA-2008) ve Avrupa Hesaplar Sistemi’ne (ESA-2010) uyum kapsamında ana revizyon çalışmalarını tamamlamıştır. Revizyon çalışmaları kapsamında yapılan değişiklikler aşağıda yer almaktadır:
Dönemsel Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH), yıllık veriler kullanılarak dönemsel GSYH tahminlerinden bağımsız olarak üretim, harcama ve gelir yöntemlerine göre hesaplanmıştır.
GSYH, ESA 2010'a uygun olarak üretim, harcama ve gelir yöntemiyle hesaplanmıştır.
Dönemsel GSYH tahminleri, yeni bağımsız hesap ile revize edilmiştir. 2009 bazlı GSYH serisinin tamamlayıcı bir unsuru olarak İstatistikî
Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 3. Düzeye karşılık gelen 81 il ve İBBS 2. Düzeye karşılık gelen 26 bölge için GSYH hesaplanmıştır.
2012 Arz ve Kullanım Tabloları ve Simetrik Girdi-Çıktı Tabloları SNA-2008 ve ESA-2010’a uygun olarak hazırlanmıştır.
Devlet hesapları, ulusal hesaplar sistemi içerisinde alt sektör düzeyinde üretilmeye başlanmış olup devletin ekonomik faaliyetlerinin uluslararası standartlara uyumlu, karşılaştırılabilir ve alt sektör düzeyinde detaylandırılmış olarak gösterildiği bütünleşik bir devlet veri seti oluşturulmuştur.
SNA-2008 ve ESA-2010’a uyum kapsamında Kurumsal Sektör Hesapları 2009-2015 yılları için ilk defa oluşturulmuştur.
ESA-95’ten ESA-2010’a (ve SNA-2008) geçişte öne çıkan ve tüm ülkelerde temel değişim nedenlerini oluşturan başlıklar şunlardır:
Girdi olarak değerlendirilen ‘AR-GE’ ve ‘Silah Sistemleri’ harcamalarının yatırım harcaması olması,
Sigortacılık sektörü hesaplama yönteminin değiştirilmesi, Merkez Bankası’nın çıktı hesabının değiştirilmesi, İşlem gören mallara yönelik hesapların Ödemeler Dengesi ile
uyumlaştırılması.
Bu tez çalışması kapsamında ele alınan hanehalkı tasarrufları ilk kez yayınlanan Kurumsal Sektör Hesapları kapsamında yer almaktadır. İlgili hesaplamalarda 2009 yılından bu yana toplam yurt içi tasarruf oranları ve söz konusu tasarrufları oluşturan bileşenlere ilişkin bilgilere ulaşılabilmektedir.
Kurumsal Sektör Hesaplarına göre, 2009 yılında yüzde 21,4 olan yurtiçi tasarruf oranı, 2015 yılında yüzde 24,8 olarak gerçekleşmiştir. 2015 yılında yurt içi tasarrufların yüzde 8,7’si mali olmayan şirketler; yüzde 2,2’si mali şirketler; yüzde
80
80
Kutu 3.2. Türkiye Ulusal Hesaplar Sistemi’nde Revizyon SNA-2008 Ve ESA-2010’un Uygulanması (Devamı)
4,4’ü genel devlet ve yüzde 9,4’ü hanehalkı ve hanehalkına hizmet eden kâr amacı olmayan kuruluşlar (HHKOK) tarafından gerçekleştirilmiştir (Tablo 1). Tablo 1. Kurumsal Sektörlere göre GSYH İçindeki Gayrisafi Tasarruf
Oranları, 2009-2015 (Yüzde)
2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Mali Olmayan Şirketler 12,3 10,9 10,5 10,4 8,6 8,6 8,7
Mali Şirketler 3,5 1,9 2,1 2,0 2,1 2,3 2,2
Hanehalkı Tasarruf Oranları 7,0 6,5 6,5 6,5 8,2 9,6 9,4
Genel Devlet -1,5 2 3,3 3,9 4,3 3,9 4,4
Toplam Tasarruf Oranları 21,4 21,3 22,5 22,8 23,2 24,4 24,8 Kaynak: TÜİK
Hanehalkı tasarruf değerinin kullanılabilir gelir içerindeki payı ise 2009 yılında yüzde 10,1 iken 2015 yılında yüzde 13,5 olmuştur (Tablo 2).
Tablo 2. Hanehalkı Kullanılabilir Gelir İçindeki Tasarruf Oranı, 2009-2015 (Yüzde)
2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Hanehalkı Tasarruf Oranları 10,1 9,4 9,3 9,5 11,7 13,6 13,5 Kaynak: TÜİK
Toplam yurt içi tasarruf oranları ile hanehalkı tasarruf oranları için tez kapsamında kullanılan hesaplar ile TÜİK tarafından SNA-2008 ve ESA-2010’a uyum kapsamında açıklanan kurumsal sektör hesapları arasındaki fark, revize edilen GSYH ve tüketim verilerindeki farklılıktan kaynaklanmaktadır. Kaynak:TÜİK
Hanehalkı tasarruflarına ilişkin betimleyici istatistikler ve belirleyicilerin
analizi yapılırken Stata 12 programı kullanılmıştır. Hanehalkı tasarruflarını etkileyen
faktörlerin mikro ekonometrik analizine geçmeden önce bazı alt gruplar itibarıyla
hanehalkı tasarruflarına ilişkin betimleyici istatistiklerin incelenmesi, analizlerin
oluşturulması açısından oldukça faydalı olacaktır.
81
81
3.2. Türkiye’de Hanehalkı Tasarruflarını Etkileyen Faktörlere İlişkin Temel
Betimleyici İstatistikler ve Bu İstatistiklerin Zaman İçerisindeki Gelişimi
Bu çalışmada hanehalkı tasarrufları, hanehalkı kullanılabilir gelirinden
hanehalkının yapmış olduğu tüketim harcamalarının çıkarılması şeklinde elde
edilmektedir. Hanehalkı tasarruf oranı ise hanehalkı tasarruflarının hanehalkı
kullanılabilir gelirine oranını ifade etmektedir. TÜİK hanehalkı kullanılabilir gelirini,
hanehalkındaki her bir ferdin elde ettiği kişisel yıllık kullanılabilir gelirlerin (maaş-
ücret, yevmiye, müteşebbis geliri ile emekli maaşı, dul-yetim aylıkları ve yaşlılara
yapılan ödemeler, karşılıksız burs vb. aynî veya nakdi gelirlerin toplamı) toplamı ile
hane bazında elde edilen yıllık gelirlerin (gayrimenkul kira geliri, haneye yapılan
karşılıksız yardımlar, 15 yaşın altındaki fertlerin elde ettiği gelirler vb.) toplamından,
gelir referans döneminde ödenen vergiler ve diğer hane veya kişilere yapılan düzenli
transferler düşüldükten sonra elde edilen gelir şeklinde tanımlamaktadır.
2003 yılında yüzde 17,5 olan hanehalkı tasarruf oranı 2013 yılında yüzde 7,5
düzeyine gerilemiştir (Grafik 3.1).103 2000’li yıllardan itibaren özel kesim tasarruf
oranında görülen düşüşün temelinde, hanehalkı tasarruf oranlarında görülen
bozulmanın büyük etkisi olduğunu söylemek mümkündür. Söz konusu düşüşte,
hanehalklarının tüketimlerini artırmalarına imkân veren tüketici kredisi ve kredi kartı
kullanımının artmasıyla hanehalkının kolayca borçlanabilmesinin oldukça etkili
olduğunu tekrar belirtmekte fayda görülmektedir.
103 Özel tasarrufları oluşturan diğer bir kalem olan firma tasarruflarının artık olarak hesaplanması
yoluyla oluşturulan hesaplarda 2003 yılında firma tasarruflarının yüzde 2,2 düzeyinde gerçekleştiği görülmektedir. Firma tasarruflarında yıllar içerisinde belirgin bir eğilim bulunmamakta ve 2013 yılında artık olarak hesaplanan firma tasarrufları yüzde 2,5 düzeyinde gerçekleşmektedir. Artık olarak hesaplanan firma tasarrufları EK 6’da verilmektedir.
82
82
Grafik 3.1. Hanehalkı ve Özel Kesim Tasarruf Oranı (Yüzde)
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
Yıllar içinde hanehalkı tasarruf davranışında görülen değişimin en önemli
nedenlerinden biri tüketim kalıplarında meydana gelen değişikliklerdir.
Hanehalklarının zaman içinde değişen harcama kalıplarının incelenmesi tasarruf
oranlarındaki değişimlerin anlaşılması bakımından önemli ipuçları sağlayacaktır.
2003-2014 yılları arasında hanehalkı tüketim harcamalarının türlerine göre dağılımı
Tablo 3.1’de yer almaktadır.104
Hanehalkı tüketim harcamalarının yarısından fazlasını zorunlu harcamalar
olarak nitelendirilen gıda, alkolsüz içecekler, giyim, ayakkabı ile konut ve kira
kalemleri oluşturmaktadır. Zorunlu harcamalara alkollü içecekler, sigara, tütün,
mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri kalemleri eklenmesiyle oluşan mal
ağırlıklı harcamaların toplam tüketim harcamaları içindeki payının yıllar itibarıyla
azaldığı gözlenmektedir. 2003 yılında mal ağırlıklı harcamaların toplam tüketim
harcamaları içindeki payı yüzde 71,9 iken, 2014 yılına gelindiği bu oran yüzde
60,6’ya gerilemiştir. Mal ağırlıklı harcamalar içinde payı en fazla azalan kalemler
gıda ve alkolsüz içecekler ile konut ve kira harcamaları kalemleridir. İlgili dönemde
hanehalklarına sağlanan tüketici kredisi içinde yer alan konut kredisi miktarında
104 Tüketim harcamalarına ilişkin istatistikler TÜİK tarafından 2014 yılını da kapsayacak şekilde
yayımlanmaktadır. Hanehalkı tasarruflarına ilişkin bilgiler ise çalışma döneminde 2013 yılına kadar mevcutttur.
17,5 15,8
9,5 10,5
12,0
8,1 8,9 7,5 7,6
6,6 7,5
0
5
10
15
20
Hanehalkı Tasarruf Oranı Özel Kesim Tasarruf Oranı
83
83
görülen artışların etkisiyle artan ev sahipliğinin konut ve kira harcamalarının toplam
tüketim harcamaları içindeki payının gerilemesine neden olduğu düşünülmektedir.
Nitekim konut satış ve konut kredi verileri incelendiğinde yıllar itibarıyla konut
arzında ve konut kredisi miktarında artış meydana geldiği görülmektedir. Gıda ve
alkolsüz içecekler ile konut ve kira harcamaları kalemlerinin yanında giyim ve
ayakkabı harcamaları kaleminin de toplam tüketim harcamaları içindeki payı sınırlı
bir miktarda gerilemiştir. Ancak toplam tüketim içinde en yüksek paya sahip iki
kalem, gıda ve alkolsüz içecekler ile konut ve kira harcamaları kalemleri olmaya
devam etmektedir.
Tablo 3.1. Hanehalkı Tüketim Harcamalarının Türlerine göre Dağılımı (2003-2014)
(Yüzde, Pay)
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 Gıda ve alkolsüz içecekler
27,5 26,4 24,9 24,8 23,6 22,6 23,0 21,9 20,7 19,6 19,9 19,7
Alkollü içecekler, sigara ve tütün
4,1 4,3 4,1 4,1 4,3 3,8 4,1 4,5 4,1 4,2 4,2 4,2
Giyim ve ayakkabı 6,2 6,5 6,2 5,9 5,9 5,4 5,1 5,1 5,2 5,4 5,3 5,1
Konut ve kira 28,3 27,0 25,9 27,2 28,9 29,1 28,2 27,1 25,8 25,8 25,0 24,8 Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
5,7 6,6 6,8 6,2 5,9 5,8 6,2 6,3 6,4 6,7 6,6 6,8
Sağlık 2,2 2,2 2,2 2,2 2,4 1,9 1,9 2,1 1,9 1,8 2,1 2,1
Ulaştırma 9,8 9,5 12,6 13,1 11,1 14,1 13,6 15,1 17,2 17,2 17,4 17,8
Haberleşme 4,3 4,5 4,3 4,2 4,5 4,4 4,2 4,1 4,0 3,9 4,0 3,7
Eğlence ve kültür 2,2 2,5 2,5 2,2 2,1 2,5 2,6 2,8 2,7 3,2 3,1 3,0
Eğitim hizmetleri 2,0 2,1 1,9 2,1 2,5 2,0 1,9 2,0 2,0 2,3 2,4 2,4
Lokanta ve oteller 4,1 4,5 4,4 4,2 4,5 4,4 5,2 5,4 5,7 5,8 5,9 6,0 Çeşitli mal ve hizmetler
3,5 3,9 4,1 4,0 4,2 4,1 4,0 3,7 4,3 4,2 4,3 4,3
Zorunlu harcamalar 62,0 59,9 57,0 57,8 58,5 57,1 56,3 54,0 51,7 50,8 50,1 49,6 Mal ağırlıklı harcamalar 71,9 70,9 67,9 68,1 68,7 66,7 66,6 64,8 62,2 61,6 60,9 60,6 Hizmet ağırlıklı harcamalar 28,1 29,1 32,1 31,9 31,3 33,3 33,4 35,3 37,8 38,4 39,1 39,4 Toplam tüketim harcaması
100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0
Kaynak: TÜİK Tüketim Harcamaları İstatistikleri Not 1: TÜİK tarafından 2007 yılından itibaren yeni nüfus projeksiyonları kullanılmaktadır. Not 2: TÜİK tarafından 2014 yılında örneklem tasarımında yeni idari bölünüş temel alınmıştır.
84
84
Sağlık, ulaştırma, haberleşme, eğlence, kültür, eğitim hizmetleri, lokanta,
oteller ile çeşitli mal ve hizmetler kalemleri toplamından oluşan hizmet ağırlıklı
harcamaların toplam tüketim içindeki payının ise yıllar itibarıyla arttığı
gözlenmektedir. 2003 yılında hizmet ağırlıklı harcamaların toplam tüketim
harcamaları içindeki payı yüzde 28,1 iken, 2014 yılında söz konusu oran yüzde 39,4
olarak gerçekleşmiştir. Hizmet ağırlıklı harcamalar içinde ulaştırma harcamaları
kalemindeki artış dikkat çekmektedir. 2003 yılında toplam hanehalkı tüketim
harcamaları içinden yüzde 9,8 pay alan ulaştırma harcamaları, 2014 yılına
gelindiğinde yüzde 17,8 gibi oldukça yüksek bir düzeye yükselmiştir. Söz konusu
kaleme dâhil olan motorlu taşıt satın alımı ve buna ilişkin harcamaların bu artışta
etkili olduğu düşünülmektedir. Nitekim motorlu kara taşıtlarına ilişkin veriler
incelendiğinde, motorlu kara taşıt (binek araç) sayısının yıllar itibarıyla arttığı
gözlenmektedir. 2003 yılında motorlu kara taşıt sayısı yaklaşık 5 milyon iken; 2014
yılında bu sayı yaklaşık 10 milyona ulaşmıştır.105 Hizmet ağırlıklı harcamalar içinde
artan payıyla dikkat çeken bir diğer kalem de lokanta ve otellere ilişkin yapılan
harcamalardır. Bu artışta özellikle büyükşehirlerde artan AVM ve restorantlar ile
insanların gidebilecekleri tatil seçeneklerinin artmasının etkili olduğu
değerlendirilmektedir.
Özetle, hanehalkı tüketim harcamaları bileşiminde yıllar içinde önemli
değişimler olduğu, hanehalklarının toplam tüketim harcamalarının içinde mal
ağırlıklı harcamaların oranı azalırken, hizmet ağırlıklı harcamaların oranının arttığı
gözlenmektedir.
3.2.1. Gelir gruplarına göre hanehalkı tasarruf oranlarının gelişimi
Hanehalkı tasarruflarına ilişkin 2003-2013 yılları arasında görülen
değişimlerin anlaşılması açısından gelir gruplarına göre hanehalkı tasarruf eğilimin
incelenmesi oldukça faydalı olacaktır. Bu çalışmada gelir grupları yüzde 20’lik
dilimlere ayrılmış ve hanelerin bulunduğu gelir grubuna göre tasarruf oranları Tablo
3.2’de verilmiştir. Gelir grupları en düşük gelire sahip yüzde 20’lik gruptan (q1), en
105 TÜİK, Motorlu Kara Taşıtları İstatistikleri, 2015
85
85
yüksek gelire sahip yüzde 20’lik gruba (q5) doğru sıralanmıştır. Tablo 3.2’de
görüldüğü üzere düşük gelirli hanehalklarının tasarruf oranı negatif olmakta, bu
haneler cari dönemde daha önceki dönemlerde edindikleri birikmiş servetlerinden
harcayarak ya da borçlanarak cari gelirlerinin üzerinde harcamada bulunmaktadır.
2000’li yılların başında en düşük gelirli ilk iki grubun negatif tasarruf yaptığı
gözlenirken, son yıllarda üçüncü gelir grubunda da negatif tasarruf oranları
görülmesi dikkat çekmektedir. Gelir grubu yükseldikçe tasarruf oranının yükseldiği
ve toplam hanehalkı tasarrufunun yüzde 80’inden fazlasını en üst gelir grubundaki
hanehalklarının yaptığı gözlenmektedir. En yüksek yüzde 20’lik gelir grubunun
tasarruf oranı, tüm yıllarda yüzde 20’nin üzerinde bulunmaktadır. Bu bulgular iktisat
teorisinin genel önermeleri arasında yer alan gelir yükseldikçe tasarruf oranlarının
yükselmesi olgusunun Türkiye için de geçerli olduğunu göstermektedir. Gelir dilimi
yükseldikçe tasarruf oranları artmaktadır. Ancak Grafik 3.2’den görüleceği üzere,
2003 yılından bu yana ilk gelir grubu hariç tüm gelir gruplarının tasarruf oranlarının
düştüğü gözlenmektedir. Söz konusu düşüş en düşük yüzde 20’lik gelir grubu
dışındaki tüm gelir gruplarında belirgin bir şekilde gözlenmektedir. Bu gruplardan
her biri için tasarruf oranı 2003 yılındaki düzeyine kıyasla 10 puan civarında düşüş
sergilemiştir. Dolayısıyla, hanehalkı tasarruf oranlarında genel bir bozulma
eğiliminin mevcut olduğunu söylemek mümkündür. Yüzde 10’luk gelir gruplarına
göre tasarruf oranlarında da benzer eğilimler görülmektedir. Yüzde 10’luk gelir
gruplarının tasarruf oranları EK 7’de yer almaktadır.
Tablo 3.2. Yüzde 20’lik Gelir Gruplarına göre Hanehalkı Tasarruf Oranları (Yüzde)
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
q1 -20,9 -27,7 -38,1 -25,9 -23,1 -36,2 -40,3 -32,3 -32,2 -23,9 -23,5 q2 -2,8 -2,8 -9,1 -4,1 -4,4 -14,3 -14,8 -14,1 -14,7 -14,1 -10,7 q3 5,8 4,3 -0,6 1,0 3,4 -5,9 -4,7 -3,1 -3,9 -4,4 -4,8 q4 13,0 11,8 9,3 7,4 10,2 5,0 6,8 3,8 4,6 5,0 5,4 q5 32,8 31,9 24,2 24,5 25,6 25,9 26,6 24,3 24,3 21,0 22,1 Toplam 17,5 15,8 9,5 10,5 12,0 8,1 8,9 7,5 7,6 6,6 7,5
Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları Not: Gelir grupları hanelerin yıllık kullanılabilir gelirlerinin en düşükten en yükseğe doğru sıralanıp
beş gruba ayrılması ile belirlenmiştir.
86
86
Grafik 3.2. Yüzde 20’lik Gelir Gruplarına göre Hanehalkı Tasarruf Oranlarının Gelişimi (2003-2013)
(Yüzde)
Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
Gelir gruplarına göre hesaplanan tasarrufların toplam hanehalkı tasarrufları
içindeki paylarını gösteren EK 8’den görüleceği üzere, toplam hanehalkı
tasarruflarının çok büyük bir bölümü en yüksek yüzde 20’lik gelir diliminden
gelmektedir. Dolayısıyla, 2003 yılına kıyasla gelir gruplarının tasarruf oranlarında
görülen 10 puanlık düşüşün toplam hanehalkı tasarruf oranlarına etkisi aynı
olmamaktadır. Üst gelir gruplarında, özellikle de en üst yüzde 20’lik gelir diliminde
görülen düşüş, toplam hanehalkı tasarruflarının çok daha fazla düşmesine neden
olmaktadır.
Tablo 3.3. Gelir Gruplarına göre Hanehalklarının Ortalama Yıllık Gelirleri (2003-2013)
(2003 Yılı Fiyatlarıyla, TL)
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
q1 3.176 3.487 3.632 4.093 4.197 4.013 3.860 4.186 4.558 4.821 4.805
q2 5.374 6.131 6.573 7.137 7.146 7.149 7.137 7.303 7.850 8.220 8.197
q3 7.514 8.696 9.437 10.080 10.131 10.284 10.257 10.263 11.115 11.483 11.473
q4 10.814 12.494 13.516 14.155 14.251 14.571 14.515 14.523 15.637 16.020 16.122
q5 23.858 25.775 26.771 27.928 27.563 29.353 29.768 28.870 31.796 32.520 32.497
Toplam 10.149 11.323 11.993 12.684 12.663 13.082 13.109 13.032 14.197 14.617 14.618
Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
-45-35-25-15
-55
15253545
q1 q2 q3 q4 q5
87
86
Grafik 3.2. Yüzde 20’lik Gelir Gruplarına göre Hanehalkı Tasarruf Oranlarının Gelişimi (2003-2013)
(Yüzde)
Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
Gelir gruplarına göre hesaplanan tasarrufların toplam hanehalkı tasarrufları
içindeki paylarını gösteren EK 8’den görüleceği üzere, toplam hanehalkı
tasarruflarının çok büyük bir bölümü en yüksek yüzde 20’lik gelir diliminden
gelmektedir. Dolayısıyla, 2003 yılına kıyasla gelir gruplarının tasarruf oranlarında
görülen 10 puanlık düşüşün toplam hanehalkı tasarruf oranlarına etkisi aynı
olmamaktadır. Üst gelir gruplarında, özellikle de en üst yüzde 20’lik gelir diliminde
görülen düşüş, toplam hanehalkı tasarruflarının çok daha fazla düşmesine neden
olmaktadır.
Tablo 3.3. Gelir Gruplarına göre Hanehalklarının Ortalama Yıllık Gelirleri (2003-2013)
(2003 Yılı Fiyatlarıyla, TL)
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
q1 3.176 3.487 3.632 4.093 4.197 4.013 3.860 4.186 4.558 4.821 4.805
q2 5.374 6.131 6.573 7.137 7.146 7.149 7.137 7.303 7.850 8.220 8.197
q3 7.514 8.696 9.437 10.080 10.131 10.284 10.257 10.263 11.115 11.483 11.473
q4 10.814 12.494 13.516 14.155 14.251 14.571 14.515 14.523 15.637 16.020 16.122
q5 23.858 25.775 26.771 27.928 27.563 29.353 29.768 28.870 31.796 32.520 32.497
Toplam 10.149 11.323 11.993 12.684 12.663 13.082 13.109 13.032 14.197 14.617 14.618
Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
-45-35-25-15
-55
15253545
q1 q2 q3 q4 q5
87
Tablo 3.3’te görüldüğü üzere, birinci ve beşinci yüzde 20’lik gelir grupları
arasındaki gelir farkı 2003 yılında 7,5 kat iken, 2013 yılında bu fark 6,8 kata
gerilemiştir. Gelir dağılımında sınırlı bir miktarda düzelme söz konusudur. Gelir
dağılımında yaşanan iyileşmenin kaynağı üst gelir gruplarındaki hanehalklarının
toplam hanehalkı kullanılabilir gelirinden aldığı paylardaki gerilemedir.
Hanehalkının temel gelir kaynağına göre gelir türlerinin toplam hanehalkı
kullanılabilir gelirinden aldığı pay gelir grupları itibarıyla incelendiğinde ise en üst
gelir dilimininde yaşanan gelir kaybının daha çok müteşebbis ve mülk gelirindeki
gerilemeden kaynaklandığı gözlenmektedir. Ancak hâlâ toplam hanehalkı
kullanılabilir geliri içinde en üst gelir grubunun aldığı pay oldukça yüksek
düzeydedir. Gelir gruplarının toplam hanehalkı kullanılabilir geliri içinden aldıkları
paylar EK 8’de yer almaktadır.
2013 yılı verileri dikkate alındığında, toplam hanehalkı kullanılabilir gelirinin
yaklaşık yüzde 45’ini en üst gelir grubu elde etmektedir. Dolayısıyla, bu gelir
grubunun tasarruf oranlarındaki artışın/azalışın toplam tasarruf oranına etkisi oldukça
yüksek düzeyde olmaktadır. En alt gelir grubunun toplam hanehalkı kullanılabilir
gelirinden aldığı pay ise yüzde 6,6’dır. Dolayısıyla, bu gelir grubundaki tasarruf
oranındaki artışın/azalışın toplam hanehalkı tasarruf oranına katkısı sınırlı düzeyde
kalmaktadır. 2013 yılı için her bir gelir grubundaki tasarruf oranlarının 1’er puan
artttığı varsayılırsa, alt gelir grubundan üst gelir grubuna (q1, q2, q3, q4, q5) doğru
grupların sırasıyla toplam hanehalkı tasarruf oranını 0,1; 0,1; 0,2; 0,2 ve 0,4 puan
arttırdığı görülmektedir. Toplam hanehalkı tasarruf oranlarını en çok etkileyen grup
en üst yüzde 20’lik gelir grubu olmaktadır.
Gelir gruplarının toplam hanehalkı tasarruf oranlarına katkısı Grafik 3.3’te
görülmektedir. Alt gelir gruplarının toplam hanehalkı tasarruf oranına katkısı
negatifken, küresel krizle birlikte üçüncü gelir grubunun da katkısı negatife
dönüşmektedir. Toplam hanehalkı tasarruf oranına asıl katkının en üst gelir
grubundan geldiği gözlenmektedir.
88
88
Grafik 3.3. Gelir Gruplarının Toplam Hanehalkı Tasarruf Oranına Katkıları
Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
Yıllar içinde hanehalkı tüketim harcama kalıplarında önemli değişiklikler
olduğu gibi, bu değişim gelir grupları arasında da farklılaşmaktadır. Bu açıdan gelir
grupları itibarıyla hanehalkı tüketim kalıplarının incelenmesinde yarar
görülmektedir. 2003 ve 2014 yılları için gelire göre sıralı yüzde 20’lik gruplarda
tüketim harcamalarının türlerine göre dağılımı Tablo 3.4’te yer almaktadır. Ayrıca,
2003-2014 yılları arasındaki tüm yıllar için gelir gruplarına göre tüketim
harcamalarının dağılımı EK 9’da sunulmaktadır.
Gelir gruplarına göre hanehalkı tüketim harcamaları incelendiğinde, gelir
grubu yükseldikçe toplam tüketim içinde zorunlu harcamaların ve mal ağırlıklı
harcamaların payının azaldığı, hizmet ağırlıklı harcamalarının payının arttığı
gözlenmektedir. EK 9’daki tabloda yer alan rakamlara göre, en alt yüzde 20’lik gelir
grubu 2003-2014 yılları arasında toplam tüketim harcamalarının ortalama yüzde
68,7’sini zorunlu harcamalara ayırırken; en üst yüzde 20’lik gelir dilimi ortalama
yüzde 47,2’sini zorunlu harcamalarına ayırmaktadır. 2003-2014 yılları arasında
toplam hanehalkı tüketim harcamaları içinde hizmet harcamalarına ayrılan pay, en alt
yüzde 20’lik gelir grubunda ortalama yüzde 20,6 iken en üst yüzde 20’lik gelir
grubunda ortalama yüzde 42,8 gibi oldukça yüksek bir oranda gerçekleşmiştir. Gelir
düzeyi arttıkça sağlık harcamaları hariç olmak üzere hizmet ağırlıklı harcama
kalemlerinin tümünün toplam tüketim içinden aldığı pay artmaktadır. Örneğin,
-3
2
7
12
17
q1 q2 q3 q4 q5 Toplan Hanehalkı Tasarruf Oranı
89
88
Grafik 3.3. Gelir Gruplarının Toplam Hanehalkı Tasarruf Oranına Katkıları
Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
Yıllar içinde hanehalkı tüketim harcama kalıplarında önemli değişiklikler
olduğu gibi, bu değişim gelir grupları arasında da farklılaşmaktadır. Bu açıdan gelir
grupları itibarıyla hanehalkı tüketim kalıplarının incelenmesinde yarar
görülmektedir. 2003 ve 2014 yılları için gelire göre sıralı yüzde 20’lik gruplarda
tüketim harcamalarının türlerine göre dağılımı Tablo 3.4’te yer almaktadır. Ayrıca,
2003-2014 yılları arasındaki tüm yıllar için gelir gruplarına göre tüketim
harcamalarının dağılımı EK 9’da sunulmaktadır.
Gelir gruplarına göre hanehalkı tüketim harcamaları incelendiğinde, gelir
grubu yükseldikçe toplam tüketim içinde zorunlu harcamaların ve mal ağırlıklı
harcamaların payının azaldığı, hizmet ağırlıklı harcamalarının payının arttığı
gözlenmektedir. EK 9’daki tabloda yer alan rakamlara göre, en alt yüzde 20’lik gelir
grubu 2003-2014 yılları arasında toplam tüketim harcamalarının ortalama yüzde
68,7’sini zorunlu harcamalara ayırırken; en üst yüzde 20’lik gelir dilimi ortalama
yüzde 47,2’sini zorunlu harcamalarına ayırmaktadır. 2003-2014 yılları arasında
toplam hanehalkı tüketim harcamaları içinde hizmet harcamalarına ayrılan pay, en alt
yüzde 20’lik gelir grubunda ortalama yüzde 20,6 iken en üst yüzde 20’lik gelir
grubunda ortalama yüzde 42,8 gibi oldukça yüksek bir oranda gerçekleşmiştir. Gelir
düzeyi arttıkça sağlık harcamaları hariç olmak üzere hizmet ağırlıklı harcama
kalemlerinin tümünün toplam tüketim içinden aldığı pay artmaktadır. Örneğin,
-3
2
7
12
17
q1 q2 q3 q4 q5 Toplan Hanehalkı Tasarruf Oranı
89
eğlence, kültür, lokanta ve otel harcamalarının en alt yüzde 20’lik gelir grubu için
2003-2014 yılları arasında toplam hanehalkı tüketim harcamaları içinden aldığı pay
ortalama yüzde 4,7 iken; en üst yüzde 20’lik gelir grubunda bu oran ortalama yüzde
9,4’tür. Benzer şekilde, eğitim ve ulaştırma harcamalarının toplam tüketim içinden
aldığı pay gelir seviyesiyle birlikte artmaktadır. Gelir seviyesi arttıkça motorlu taşıt
kullanımının arttığı ve eğitim için özel okul ve dershanenin daha çok tercih edildiği
ve bu sonuçta söz konusu tercihlerin etkili olduğu düşünülmektedir.
Tablo 3.4. Gelir Gruplarında Tüketim Harcamalarının Türlerine göre Dağılımı (Yüzde, Pay)
2003 2014
q1 q2 q3 q4 q5 q1 q2 q3 q4 q5 Gıda ve alkolsüz içecekler 40,6 35,9 32,3 28,1 19,5 28,8 24,3 22,1 19,3 15,1 Alkollü içecekler, sigara ve tütün
5,3 4,9 4,7 4,5 3,2 4,8 4,8 4,9 4,7 3,3
Giyim ve ayakkabı 4,6 5,6 5,7 6,4 6,9 4,0 4,5 4,8 5,3 5,6
Konut ve kira 29,7 30,2 29,7 28,6 26,6 32,8 28,4 25,8 24,0 21,6 Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
4,1 4,8 5,6 6,1 6,2 6,0 6,6 6,8 6,9 6,8
Sağlık 2,3 2,1 2,3 1,8 2,4 2,2 2,0 2,0 2,0 2,3 Ulaştırma 4,2 5,5 6,5 8,8 14,3 8,8 12,7 16,4 18,7 21,9 Haberleşme 3,0 3,6 4,0 4,5 4,8 2,9 3,4 3,8 4,1 3,8 Eğlence ve kültür 0,9 1,1 1,5 1,9 3,3 1,9 2,8 2,5 3,1 3,7 Eğitim hizmetleri 0,3 0,7 1,0 1,5 3,4 0,6 1,0 1,4 1,8 4,2 Lokanta ve oteller 2,9 3,2 3,9 4,4 4,7 4,5 4,8 5,6 6,0 7,0 Çeşitli mal ve hizmetler 2,2 2,4 3,0 3,3 4,5 2,9 4,6 3,8 4,2 4,8 Zorunlu harcamalar 74,9 71,7 67,7 63,1 53,1 65,5 57,2 52,8 48,5 42,3 Mal ağırlıklı harcamalar 84,3 81,4 77,9 73,7 62,5 76,4 68,7 64,5 60,1 52,4 Hizmet ağırlıklı harcamalar 15,7 18,6 22,1 26,3 37,5 23,7 31,3 35,5 39,9 47,6 Toplam tüketim harcaması 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
Kaynak: TÜİK Tüketim Harcamaları İstatistikleri
Yıllar itibarıyla hanehalklarının tüketim kalıplarında meydana gelen değişim
incelendiğinde, farklı düzeylerde de olsa tüm gelir gruplarında zorunlu harcamaları
90
90
da içeren mal ağırlıklı harcama kalemlerinin toplam tüketim harcamaları içindeki
payı azalmaktadır. En alt yüzde 20’lik gelir grubunda zorunlu harcamalar içinde payı
en fazla azalan kalem gıda ve alkolsüz içecekler kalemi iken, zorunlu harcamalar
içindeki payı artan tek kalem ise konut ve kira harcamaları kalemidir. 2003 yılında
toplam tüketim harcamaları içinde en yüksek harcama kalemi gıda ve alkolsüz
içecekler harcamaları kalemi iken, zaman içinde konut ve kira harcamaları kaleminin
tüketim harcamaları içindeki payının arttığı ve birinci sırayı aldığı görülmektedir.
İkinci ve üçüncü gelir gruplarında da konut ve kira harcamaları kalemi payının
zaman içinde artıp birinci sırayı aldığı gözlenmekte ancak genel olarak mal ağırlıklı
harcamaların toplam tüketim harcamalarından aldıkları payların azaldığı
görülmektedir. En üst iki gelir grubunda da mal ağırlıklı harcamaların toplam
tüketim harcamaları içindeki payı 10 puanın üzerinde azalmıştır. Gıda, alkolsüz
içecekler, konut ve kira harcamaları kalemlerinin payı azalsa da en üst iki gelir
grubunda da toplam tüketim harcamaları içinde en yüksek paya sahip iki kalem söz
konusu kalemler olmaya devam etmektedir.
Gelir gruplarında mal ağırlıklı harcamaların payında görülen azalmaya
karşılık başta ulaştırma harcamaları kalemi olmak üzere hizmet ağırlıklı harcamaların
payının tüm gruplarda arttığı görülmektedir. Tüm gruplarda toplam hanehalkı
tüketim harcamaları içinde payı en fazla artan kalem ulaştırma harcamaları
kalemidir. En alt yüzde 20’lik gelir grubunda ulaştırma harcamalarının payı 2003
yılından 2014 yılına 4,6 puan artarken, en üst yüzde 20’lik gelir grubunda 7,6 puan
artmıştır. Bu artış, motorlu taşıt alımlarıyla ilgili tüketim kalıbında meydana gelen
değişimin tüm gelir gruplarında görüldüğü şeklinde yorumlanmaktadır. Ayrıca, bu
dönemde petrol fiyatlarında yüksek miktarlarda artışlar olduğu görülmekte ve bu
artışın ulaştırma harcamalarına yansımasıyla tüm gelir gruplarının bu artıştan
etkilendiği düşünülmektedir. Nitekim 2003 yılında 28,9 ABD Doları olan Brent
petrolün varil fiyatı 2014 yılında 97,5 ABD Dolarına yükselmiştir. 2015 yılında
Brent petrolün varil fiyatı bir miktar gerilemiş ve 52,5 ABD Doları olarak
gerçekleşmiştir.
91
91
Eğitim hizmetlerinin toplam tüketim harcamaları içindeki payı en yüksek olan
grup en üst gelir grubu olmaktadır. Sağlık harcamalarının toplam tüketim
harcamaları içindeki payı ise tüm gelir gruplarında birbirine benzer düzeydedir.
3.2.2. Hanehalkının temel gelir kaynağına göre hanehalkı tasarruf oranlarının gelişimi
Hanehalkı tasarruf oranları incelenirken hanenin temel gelir kaynağına göre
tasarruf oranlarının incelenmesi hanenin tasarrufunu etkileyen etmenlerin daha iyi
anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Çalışmada, TÜİK tanımına benzer şekilde
hanelerin gelirleri içinde en yüksek miktara sahip gelir türüne göre hanenin temel
gelir kaynağı belirlenmiştir. Gelir türleri ücret ve maaş geliri, müteşebbis geliri, mülk
geliri (gayrimenkul ve menkul kıymetler geliri), emeklilik geliri ve transfer gelirleri
(diğer karşılıksız gelir) olmak üzere beş gruba ayrılmıştır. 2013 yılı için toplam
hanehalkı gelirinin yüzde 78’i hanehalklarının göstermiş olduğu faaliyet sonucu
(ücret geliri (yüzde 55) ve müteşebbis geliri (yüzde 23)) oluşurken; yüzde 22’lik
kısmı hanehalklarının varlıklarından elde edilen kira, faiz gibi gelirler (mülk geliri)
ve hanehalklarının kamu veya özel kesimden elde ettiği transfer ve emeklilik gelirleri
gibi faaliyetleri dışındaki gelirlerden oluşmaktadır.
Hanenin temel gelir kaynağına göre gelir türünün belirlendiği grupların
tasarruf oranları Tablo 3.5’te yer almaktadır. Söz konusu tüm gruplarda tasarruf
oranlarının düştüğü Grafik 3.4’ten de görülebilmektedir. 2003 yılına kıyasla tasarruf
oranı en fazla düşen grubun temel gelir kaynağı müteşebbis geliri olan grup olduğu
gözlenmektedir. Söz konusu grubun 2003 yılında tasarruf oranı yüzde 31,4 iken 2013
yılına gelindiğinde bu oran yüzde 14,6’ya gerilemiştir. Tasarruf oranı en az düşen
grup ise temel gelir kaynağı mülk geliri olan gruptur. 2003 yılında yüzde 31,3
oranında bir tasarruf oranına sahip olan bu grup, 2013 yılında harcanabilir gelirinin
yüzde 28,1’ini tasarruf etmiştir. İlgili grup için tasarruf oranlarının görece daha az
düşmesinde konut fiyatlarında görülen artışla birlikte artan gelirlerin etkisinin
olabileceği değerlendirilmektedir. 2003 yılında tüm gruplar pozitif tasarruf oranına
sahipken, zaman içinde temel gelir kaynağı transfer geliri ve emeklilik geliri olan
hanelerin tasarruf oranlarının negatife döndüğü gözlenmektedir.
92
92
2003 yılında temel gelir kaynağı müteşebbis ve mülk geliri olan haneler,
tasarruf oranları birbirine yakın ve en yüksek tasarruf oranına sahip iki grup olarak
dikkat çekmektedir. 2013 yılına gelindiğinde ise en yüksek tasarruf oranına sahip
grubun temel gelir kaynağı mülk geliri olan grup olduğu görülmektedir. Bu grubu
sırasıyla temel gelir kaynağı müteşebbis geliri ile maaş ve ücret geliri olan gruplar
takip etmektedir. Tasarruf oranı en az olan gruplar ise temel gelir kaynağı transfer
geliri ve emeklilik geliri olan hanehalkları olmaktadır. Söz konusu gruplar gelirden
yoksun olmak bakımından oldukça kırılgan bir görünüm sergilemektedir.
Tablo 3.5. Hanehalkının Temel Gelir Kaynağına göre Hanenin Tasarruf Oranı (Yüzde)
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Maaş ve Ücret Geliri 11,7 10,0 6,1 7,3 8,9 4,8 6,2 5,5 3,7 6,2 6,7 Müteşebbis Geliri 31,4 31,3 22,8 23,1 25,8 21,4 20,9 19,6 23,4 13,5 14,6 Mülk Geliri 31,3 24,9 18,2 24,5 19,2 20,7 34,3 22,9 20,1 23,7 28,1 Transfer Geliri 3,6 -1,7 -7,3 -1,2 1,4 -6,0 -4,8 2,6 -1,5 -2,7 -0,4 Emeklilik Geliri 5,3 5,0 -0,4 -0,9 1,4 -0,4 -2,2 -3,4 -2,3 -2,0 -1,7 Toplam 17,5 15,8 9,5 10,5 12,0 8,1 8,9 7,5 7,6 6,6 7,5 Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları Not: 2011 yılı sonrasında anket kapsamında yer alan ek iş ve değiştirilen iş bilgilerine ilişkin elde
edilen gelir bilgisi bu yıldan itibaren anket kapsamından çıkarılmıştır. Bu nedenle geçiş yılları arasında verilerde farklılaşmadan kaynaklanan değişimler gözlenebilmektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken bir husus, ilgili grupların toplam hanehalkı
tasarrufları ve harcanabilir geliri içindeki paylarının dağılımıdır. Söz konusu
dağılımlar EK 10’da sunulmaktadır. Toplam hanehalkı tasarruflarının içinde en
yüksek paya sahip grup 2003 yılından 2011 yılına kadar temel gelir kaynağı
müteşebbis geliri olan grup iken, 2012 ve 2013 yılında temel gelir kaynağı maaş ve
ücret geliri olan kesimin toplam hanehalkı tasarrufları içindeki payı oldukça artmış
ve ilk sırayı ilgili grup almıştır. 2013 yılı için toplam hanehalkı tasarrufunun yüzde
48,8’ini temel gelir kaynağı maaş ve ücret geliri olan grup oluşturuken, söz konusu
grubu yüzde 43,4 ile temel gelir kaynağı müteşebbis geliri olan grup, yüzde 11,2 ile
mülk geliri elde eden grup takip etmektedir. Temel gelir kaynağı emeklilik ve
transfer geliri olan grupların toplam hanehalkı tasarrufuna katkıları ise negatif olarak
gerçekleşmektedir.
93
93
Grafik 3.4. Temel Gelir Kaynağına göre Belirlenen Grupların Toplam Hanehalkı Tasarruf Oranına Katkıları
Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
Toplam hanehalkı tasarruf oranları açısından söz konusu grupların toplam
hanehalkı kullanılabilir geliri içindeki paylarına değinmek oldukça faydalı olacaktır.
2003 yılından 2013 yılına kadar tüm yıllarda toplam hanehalkı kullanılabilir geliri
içinde en yüksek paya sahip olan grup yaklaşık yüzde 50 gibi bir oranla temel gelir
kaynağı maaş ve ücret geliri olan grup olmuştur. Bu grubu sırasıyla ortalama yüzde
26 ve yüzde 15 oranları ile temel gelir kaynağı müteşebbis ve emeklilik geliri olan
gruplar izlemiştir. Dolayısıyla toplam hanehalkı tasarruf oranını en fazla etkileyen
gruplar temel gelir kaynağı maaş ve ücret geliri, müteşebbis ve emeklilik geliri olan
gruplardır (Tablo 3.6).
Burada temel gelir kaynağı maaş ve ücret geliri olan gruba ilişkin bazı
bilgilere yer vermenin gerekli olduğu düşünülmektedir. 2003 yılında söz konusu grup
yüzde 11,7 olan tasarruf oranı ile toplam tasarrufun yüzde 29,5’ini oluşturmakta idi.
Temel gelir kaynağı ücret ve maaş geliri olan grubun zaman içinde toplam
örneklemdeki ve toplam hanehalkı kullanılabilir geliri içindeki payının artması ile
toplam hanehalkı tasarrufu içindeki payı da artmıştır. 2003 yılında toplam örneklem
içindeki payı yüzde 44,6 olan grubun payı 2013 yılında yüzde 50,5’e; benzer şekilde
toplam hanehalkı kullanılabilir gelirinden aldığı pay da yüzde 44,2’den yüzde 55,1’e
yükselmiştir. Dolayısıyla 2013 yılına gelindiğinde temel gelir kaynağı maaş ve ücret
geliri olan grup yüzde 6,7 düzeyindeki tasarruf oranıyla toplam tasarrufların yüzde
48,8’ini oluşturmaktadır. İlgili grubun toplam gelir içindeki payının artmasında yıllar
-5.0
0.0
5.0
10.0
15.0
20.0
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Maaş ve Ücret Geliri Elde Eden Müteşebbis Geliri Elde EdenMülk Geliri Elde Eden Transfer Geliri Elde EdenEmeklilik Geliri Elde Eden Gelir Kaynağına Göre Tasarruf Oranı
94
94
içinde bu grubun toplam istihdamının da artmasının etkisi bulunmaktadır. TÜİK
İşgücü İstatistikleri verilerine göre, 2003 yılında istihdam edilenlerin yüzde 50,6’sı
ücretli ve yevmiyeli iken, 2013 yılında bu oran yüzde 64,1’e yükselmiştir.
Tablo 3.6. Hanehalkının Temel Gelir Kaynağına göre Hanenin Toplam Hanehalkı Kullanılabilir Gelir İçindeki Payı
(Yüzde) 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Maaş Geliri Elde Eden 44,2 46,0 47,1 50,2 50,2 49,1 51,1 52,0 53,2 54,8 55,1
Müteşebbis Geliri Elde Eden 32,8 32,2 29,8 27,7 26,8 25,9 24,8 23,4 23,6 22,0 22,6
Mülk Geliri Elde Eden 3,6 1,9 2,4 2,4 1,9 2,8 3,8 2,6 3,0 2,7 3,0
Transfer Geliri Elde Eden 4,4 4,8 4,9 4,5 4,7 4,8 5,8 6,6 5,6 5,6 5,4
Emeklilik Geliri Elde Eden 14,9 15,2 15,7 15,2 16,4 17,4 14,5 15,4 14,6 14,9 13,9
Toplam 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
2013 yılı HBA’daki veriler göz önünde bulundurularak her bir gelir türü için
tasarruf oranlarının 1’er puan arttığı varsayıldığında, toplam hanehalkı tasarruf
oranlarına en fazla katkı 0,5 puan ile temel gelir kaynağı maaş ve ücret geliri olan
grup tarafından yapılmaktadır. Temel gelir kaynağı müteşebbis, transfer ve emeklilik
geliri olan grupların toplam hanehalkı tasarruf oranına katkıları sırasıyla 0,2; 0,1 ve
0,1 puan olmaktadır. Temel gelir kaynağı mülk geliri olan grubun ise toplam
hanehalkı kullanılabilir gelir içindeki payı oldukça düşük olduğu için bu grubun
tasarruf oranının 1 puan artması toplam hanehalkı tasarruf oranını
değiştirmemektedir. Dolayısıyla toplam tasarruf oranı görece düşük olan temel gelir
kaynağı maaş ve ücret geliri olan grubun toplam hanehalkı tasarruf oranını etkileme
gücü çok daha fazladır.
Toplam hanehalkı tasarruf oranlarına en büyük katkının maaş ve ücret geliri
elde eden gruptan gelmesi hususunda, tasarruf oranlarının artırılmasına yönelik
politikalar içinde bu grubu hedefleyen politikaların daha etkin olacağı
düşünülmektedir. Bu noktada 2017 yılında uygulanmaya başlanacak olan bireysel
emeklilik sistemine otomatik katılım uygulamasının hedef kitlesinin ücretli çalışanlar
olmasının, tasarrufları artırma hususuna önemli katkılar sağlayacağı
değerlendirilmektedir. Bireysel emeklilik sistemine ilişkin detaylı bilgiler Kutu 3.3’te
yer almaktadır.
95
95
Kutu 3.3. Türkiye’de Bireysel Emeklilik Uygulaması Ülkemizde 2003 yılından bu yana uygulamada ve hızlı bir şekilde gelişmekte olan
Bireysel Emeklilik Sisteminde Aralık 2016 itibarıyla kullanıcı sayısı yaklaşık 6,6 milyon kişiyi, yaratılan fon büyüklüğü ise yaklaşık 7,4 milyar TL’si devlet katkısı olmak üzere 60 milyar TL’yi bulmuş durumdadır.
Biriken bu tasarrufların ne kadarının net tasarruf artışı ne kadarının alternatif tasarruf yöntem ve araçları yerine BES’e yönelen tasarruflar olduğunu söylemek güçtür. Ancak, 2015 yılında Merkez Bankası araştırmacılarının yaptığı bir ön etki değerlendirme araştırmasında, ülkemizdeki kurgusuyla devlet destekli BES’in net tasarrufları ve yatırımları artıracağı ve refah artırıcı bir nitelikte olduğu bulgusuna erişilmiştir. Ayrıca, BES’in tasarrufların finansal sisteme çekilmesi ve uzun dönemli ve emekliliğe yönelik tasarruf davranışının gelişmesi üzerinde olumlu rolü olacaktır.
Katılımın gönüllülük esasına bağlı olduğu ancak devlet destekleriyle özendirildiği, Bireysel Emeklilik Sistemine ek olarak 2017 yılında yürürlüğe girecek olan düzenlemeyle katılımın otomatikleştirildiği ve hâlihazırdaki teşviklere ilave teşviklerin de getirildiği yeni bir sistem oluşturulmuştur. Söz konusu Otomatik Katılım Sistemiyle; 45 yaş altında olan ücret karşılığı bağımlı çalışanların, işverenleri aracılığıyla uygun emeklilik şirketleri tarafından kanun hükümlerine göre sunulan bir emeklilik planına otomatik olarak dâhil edilmesi, çalışanlara 2 ay içinde otomatik katılımdan cayma hakkı tanınması ve çalışan katkı payının prime esas ücretin yüzde 3’ü oranında olması öngörülmektedir.
Otomatik katılım uygulaması ile bireysel emeklilik sisteminin kapsayıcılığının artırılması, sisteme kurumsal katılımın geliştirilmesi, ulusal tasarruf seviyesinin ve uzun vadeli fon arzının artırılarak cari açığın azaltılması ve bireylerin emeklilikteki refah düzeylerinin artırılması amaçlanmaktadır. Sistemin yurtiçi tasarruflar üzerindeki net etkisi, BES’i katılımcı sayısı ve yaratılan fon büyüklüğü bakımından ne ölçüde büyüteceğine ve BES’in net tasarruflara etkisinin nasıl evrileceğine bağlıdır.
Bireysel Emeklilik Sistemi’nde katılımcı sayısını arttırmaya yönelik olan bu sistem, ABD, İngiltere, Yeni Zelanda, Malezya gibi ülkelerde de uygulanmaktadır. Yapılan araştırmalar söz konusu sistemin, orta ve uzun vadede sistemde bulunan katılımcı sayısını arttırdığına işaret etmektedir. ABD’de 2006 yılında hayata geçirilen otomatik katılım sistemi sonrasında emeklilik planlarına katılan çalışanların oranı, 5 yılda yüzde 55’ten yüzde 82’ye yükselmiştir. 20-24 yaş arasındaki çalışanlarda ise otomatik katılım öncesinde yüzde 20 olan oran, yüzde 76 olmuştur.
Bireysel Emeklilik Sisteminin yurtiçi tasarruflara olan net etkisi tartışma konusu olsa da, uzun dönemli tasarrufların geliştirilmesi ve tasarrufların finansal sisteme çekilmesi bakımından olumlu etkilerinin olacağı düşünülmektedir. Bu doğrultuda, BES özelinde, sistemin yaygınlaştırılması yanında sistemden erken ayrılmaların oranını da asgariye çekmek önemlidir. Bu amaçla 2016’da yürürlüğe giren yönetmelik değişikliğiyle sistemde uygulanan kesintilere sınırlamalar getirilmiş ve sistemde kalış süresinin uzatılmasını teşvik edecek şekilde, kesinti yapısı yeniden kurgulanmıştır.
Kaynak: 1) EREN, O., Ş. GENÇ İLERİ, “Government Subsidized Individual Retirement System ”,
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, No.15/20, Temmuz 2015. 3) Emeklilik Gözetim Merkezi, Bireysel Emeklilik Verileri, İstanbul, 2017. 2) Kalkınma Bakanlığı, “Otomatik Katılıma Dayanan Bireysel Emeklilik Sistemi hakkında
Kanun Tasarısı Kurum İçi Bilgi Notu”, Ağustos 2016.
96
96
Tablo 3.7. Hanehalkının Temel Gelir Kaynağına göre Tüketim Harcamalarının Dağılımı
(Yüzde, Pay)
Maaş ve Ücret Geliri Müteşebbis Geliri Mülk Geliri Emeklilik Geliri Transfer Geliri
2003 2014 2003 2014 2003 2014 2003 2014 2003 2014 Gıda ve alkolsüz içecekler 25,2 18,3 30,6 20,1 19,5 19,4 30,3 24,2 28,8 21,9
Alkollü içecekler, sigara ve tütün 4,2 4,4 4,7 4,9 2,5 1,9 3,6 3,7 3,3 3,0
Giyim ve ayakkabı 6,5 5,4 6,7 5,3 5,6 4,2 5,2 4,1 5,2 4,6 Konut ve kira 27,3 23,4 24,3 21,8 31,6 33,5 34,2 29,1 37,7 34,2 Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
5,9 6,5 5,6 6,9 5,9 7,6 5,7 7,2 5,0 7,4
Sağlık 1,9 2,1 2,4 2,2 4,5 2,8 2,1 2,1 3,5 2,3 Ulaştırma 10,4 19,3 10,9 20,1 14,0 10,2 6,6 13,6 4,7 9,5 Haberleşme 4,3 4,0 4,4 3,5 4,3 3,4 4,2 3,6 4,0 3,3 Eğlence ve kültür 2,5 3,2 2,0 2,7 2,8 3,5 1,8 3,0 1,7 2,6 Eğitim hizmetleri 2,2 2,3 2,1 3,5 3,1 5,0 1,1 1,1 1,5 2,5 Lokanta ve oteller 6,0 7,3 2,6 4,9 2,7 4,5 2,2 3,8 1,9 3,8 Çeşitli mal ve hizmetler 3,6 4,2 3,8 4,3 3,4 4,1 3,0 4,6 2,8 4,9
Zorunlu harcamalar 59,0 47,0 61,6 47,1 56,7 57,0 69,7 57,4 71,7 60,7
Mal ağırlıklı harcamalar 69,1 57,9 71,9 58,8 65,1 66,6 79,0 68,3 80,0 71,1
Hizmet ağırlıklı harcamalar 30,9 42,1 28,1 41,2 34,9 33,4 21,0 31,8 20,0 28,9
Toplam tüketim harcaması 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
Hanehalkının temel gelir kaynağına göre tüketim harcama kalemleri 2003 ve
2014 yılları için Tablo 3.7’de verilmektedir. Tüm yıllar için harcama kalemleri EK
11’de sunulmaktadır. Temel gelir kaynağına göre belirlenen alt gruplarda da yıllar
içinde zorunlu ve mal ağırlıklı harcamaların toplam tüketim içinden aldığı paylar
azalırken, hizmet ağırlıklı harcamaların payı artmaktadır. Ancak bu durumun tek
istisnası temel gelir kaynağı mülk geliri olan grupta görülmektedir. Söz konusu
grupta toplam tüketim harcamaları içinde mal ağırlıklı harcamaların payı artarken;
hizmet ağırlıklı harcamaların payı azalmaktadır. Temel gelir kaynağı mülk geliri olan
grupta mal ağırlıklı harcamaların içinde konut ve kira harcama kaleminin payının
yıllar içinde arttığı gözlenmekte ve bu grupta tüm yıllarda tüketim harcamaları
içinde en yüksek paya konut ve kira harcamaları kalemi sahip olmaktadır. İlgili
97
97
grupta konut harcamalarının niteliğinin farklı olabileceği değerlendirilmektedir.
Hanenin oturduğu konuta yaptığı harcamanın yanında sahip olduğu başka konutlar
için yaptığı harcamalarının da bu kalemin toplam tüketim harcamaları içindeki
payının artmasında etkili olduğu düşünülmektedir. Hizmet ağırlıklı harcamalar içinde
payı azalan kalemler ise sağlık ve haberleşme harcamaları kalemleridir. Burada temel
gelir kaynağı mülk geliri olan grubun toplam örneklem içinde payının oldukça düşük
düzeyde olduğunun belirtilmesi gerekmektedir.
Temel gelir kaynağı maaş ve ücret geliri olan grup için tüketim dağılımı
incelendiğinde, mal ağırlıklı harcamalar içinde gıda, alkolsüz içecekler, giyim,
ayakkabı, konut ve kira harcama kalemlerinin payı yıllar içinde azalırken, alkollü
içecek, sigara, tütün, mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri harcama
kalemlerinin payı artmaktadır. Ancak bir bütün halinde mal ağırlıklı harcamaların
payının yıllar içinde azaldığı gözlenmektedir. Hizmet ağırlıklı harcamalar içinde payı
azalan tek kalem ise haberleşme harcaması kalemidir. Payı en fazla artan kalem ise
ulaştırma harcaması kalemi olmuştur. Genel olarak bu grup için tüketim harcamaları
içinde tüm yıllarda en yüksek paya sahip olan kalem konut ve kira kalemidir. 2003
yılında ikinci sırada gıda ve alkolsüz içecekler yer alırken zaman içinde ulaştırma
harcamaları artmış ve 2014 yılı içinde ikinci sırayı ulaştırma harcamaları kalemi
almıştır. Gıda ve alkolsüz içecekler kalemi 2014 yılında üçüncü sırada yer
almaktadır.
Temel gelir kaynağı müteşebbis geliri olan grupta da benzer şekilde mal
ağırlıklı harcamaların payı zaman içinde azalmaktadır. Bu harcamalar içinde gıda,
alkolsüz içecekler, giyim, ayakkabı, konut ve kira harcama kalemlerinin payı yıllar
içinde azalırken, alkollü içecek, sigara, tütün, mobilya, ev aletleri ve ev bakım
hizmetleri harcama kalemlerinin payı artmaktadır. Hizmet ağırlıklı harcamalar içinde
ise payı azalan kalemler sağlık ve haberleşme harcama kalemleri olmuştur. Ancak
zaman içinde hizmet ağırlıklı harcamaların payı artmaktadır. Genel olarak
değerlendirildiğinde, bu grup için birinci sırada gıda ve alkolsüz içecekler kaleminin
payı zaman içinde bir miktar azalmış ve son yıllarda birinci sırayı konut ve kira
harcamaları kalemi almıştır. Diğer gruplarda olduğu gibi ulaştırma harcamaları bu
grupta da yıllar içinde en fazla artış gösteren kalem olmuştur.
98
98
Temel gelir kaynağı transfer geliri olan grupta mal ağırlıklı harcamalar içinde
mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri dışındaki tüm kalemlerin payı zaman
içinde azalmıştır. Hizmet ağırlıklı harcamalar içinde sağlık ve haberleşme
harcamalarının payı azalırken; payı en fazla artan kalem ulaştırma harcaması kalemi
olmuştur. Ancak bu grupta ulaştırma giderlerindeki artış diğer gruplara göre biraz
daha sınırlı kalmaktadır. Genel olarak temel gelir kaynağı transfer geliri olan grupta
da en yüksek paya sahip üç kalem gıda, alkolsüz içecekler, konut, kira ve ulaştırma
kalemleri olarak gerçekleşmektedir.
Benzer şekilde temel gelir kaynağı emeklilik geliri olan grupta da ilk üç sırayı
tüm yıllarda sırasıyla konut, kira, gıda, alkolsüz içecekler ve ulaştırma kalemleri
almaktadır. Bu grupta da mal ağırlıklı harcamaların toplam tüketim harcamaları
içindeki payı azalırken, hizmet ağırlıklı harcamaların payı artmaktadır. Yine diğer
gruplara benzer şekilde mal ağırlıklı harcamalar içinde gıda, alkolsüz içecekler,
giyim, ayakkabı, konut ve kira harcama kalemlerinin payı azalırken; alkollü içecek,
sigara, tütün, mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri harcama kalemlerinin payı
artmaktadır. Hizmet ağırlıklı harcamalar içinde payı azalan tek kalem ise haberleşme
harcaması kalemi olmaktadır.
3.2.3. Hanehalkı reisinin yaşına göre hanehalkı tasarruf oranlarının gelişimi
Hanehalkı reisinin yaşına göre tasarruf oranları incelendiğinde, Türkiye’de
hanehalkı tasarruf oranının genel olarak yaşa göre arttığı gözlenmektedir (Tablo 3.8).
Birinci yaş grubunda (20-24) yer alan gözlem sayısının toplam örneklem içindeki
payı oldukça düşük miktarda olduğundan bu grup için yapılacak yorumların
anlamlılığı tartışmalı olacaktır. Ancak diğer yaş gruplarının verileri tasarruf oranları
ile hanehalkı reisinin yaşı arasında aynı yönlü bir ilişkinin varlığına işaret etmektedir.
Bu tablo, Yaşam Boyu Gelir Hipotezinde bireylerin orta yaşlarda daha fazla tasarruf
ederken, daha ileri yaşlarda negatif tasarruf yapacakları varsayımının Türkiye için
geçerli olmadığı şeklinde yorumlanmaktadır. Türkiye’de beklenen yaşam süresinin
uzaması, miras güdüsüyle yapılan tasarrufların ve mevcut sosyal güvenlik sisteminin
bireylerin emeklilik dönemindeki sağlık harcamalarını tam anlamıyla karşılayamama
ihtimaline karşı ihtiyati güdüyle yapılan tasarrufları artırması gibi faktörlerin ileri
99
99
yaşlarda yüksek tasarruf oranlarının görülmesinde etkili olabileceği şeklinde
değerlendirilmektedir. Ancak burada Yaşam Boyu Gelir Hipotezinden farklılaşmanın
nedenleri arasında Hipotezde bireysel tasarruf davranışı ele alırken, söz konusu
hesaplamalarda ise hanehalkı reisinin yaşına göre hanehalkı tasarruf davranışının ele
alınmasının da etkisinin olabileceğini belirtmekte yarar görülmektedir.
Tablo 3.8. Hanehalkı Reisinin Yaşına göre Hanehalkı Tasarruf Oranı (Yüzde)
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
20-24 7,2 3,2 -2,2 -7,0 -1,3 -2,4 -10,8 -12,3 -5,8 -1,6 -14,0
25-29 15,8 15,9 2,0 12,3 7,3 1,3 2,9 1,2 -3,1 -3,5 -0,2
30-34 15,0 16,7 8,4 8,9 15,6 0,4 10,4 8,8 4,9 3,8 3,5
35-39 16,0 17,9 11,7 9,7 14,0 7,9 4,8 6,8 5,4 3,1 7,0
40-44 15,5 15,6 12,8 9,9 11,1 7,7 3,8 5,2 4,7 5,4 7,6
45-49 17,4 16,8 6,8 13,2 13,5 8,9 13,7 6,0 9,6 4,2 5,1
50-54 17,8 12,4 10,2 10,3 11,0 11,2 11,3 7,4 8,7 8,6 9,9
55-59 19,8 13,3 9,2 8,3 10,1 11,1 9,6 12,6 9,5 11,3 7,7
60-64 21,4 20,0 12,4 11,0 9,4 11,0 10,9 8,5 13,4 10,7 13,7
65+ 21,4 16,2 9,8 11,9 12,2 9,5 11,1 10,7 11,9 11,9 13,0
Toplam 17,5 15,8 9,5 10,5 12,0 8,1 8,9 7,5 7,6 6,6 7,5 Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
3.2.4. Hanehalkı reisinin eğitim düzeyine göre hanehalkı tasarruf oranlarının gelişimi
Hanehalkı reisinin eğitim düzeyine göre tasarruf oranlarını gösteren Tablo 3.9
incelendiğinde, Türkiye’de tasarruf oranları ile eğitim düzeyi arasında pozitif yönlü
bir ilişkinin olduğu gözlenmektedir. 2003 yılında eğitim seviyesi arttıkça tasarruf
oranının da belirgin şekilde arttığı görülürken, son yıllarda hanehalkı reisinin eğitim
düzeyi 5 yıllık ilköğretim düzeyinde olanların ortaokul ve lise mezunu olan hanelere
göre daha fazla tasarruf yaptığı dikkat çekmektedir. Yıllar itibarıyla da tasarruf
oranları arasında değişimin en yüksek olduğu gruplar hanehalkı reisi ortaokul ve lise
düzeyindeki eğitime sahip gruplardır. Hanehalkı reisi 5 yıllık ilköğretim düzeyinde
eğitime sahip hanelerin son yıllarda payı bir miktar gerilese de, bu grubun toplam
hanehalkı kullanılabilir geliri içinde de en fazla paya sahip olması nedeniyle bu
grubun tasarruf düzeyi toplam hanehalkı tasarruf düzeyini önemli ölçüde
100
100
etkilemektedir. Hanehalkı reisi yüksek okul ve üzeri düzeyde eğitime sahip hanelerin
tasarruf oranlarının ise diğer gruplardan belirgin bir şekilde fazla olduğu
gözlenmektedir. Burada söz konusu eğitim düzeyine sahip hanelerin diğer gruplara
kıyasla gelir düzeylerinin fazla olmasının etkili olabileceği değerlendirilmektedir.
Tablo 3.9. Hanehalkı Reisinin Eğitim Düzeyine göre Hanehalkı Tasarruf Oranları
(Yüzde)
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Eğitim sahibi değil 12,2 6,0 1,8 5,6 6,8 2,3 2,2 4,0 1,5 10,5 2,6
İlkokul-5 yıl 15,9 14,0 7,9 8,9 9,0 5,6 5,2 3,4 7,7 2,2 4,8
Ortaokul 15,3 15,7 11,8 10,0 9,9 6,5 3,9 3,6 4,8 3,0 2,0
Lise 17,2 17,7 8,6 12,4 14,5 6,8 10,2 6,2 3,9 6,1 3,4
Yüksek Okul 21,9 16,8 4,7 14,0 14,4 13,7 14,9 14,9 10,5 8,4 11,7
Üniversite-4 yıl 24,9 22,1 20,0 14,9 20,6 16,9 19,6 18,9 12,6 13,3 17,7
Yüksek Lisans 24,2 27,9 16,6 13,8 23,4 20,3 25,3 23,1 20,5 17,2 20,9
Toplam 17,5 15,8 9,5 10,5 12,0 8,1 8,9 7,5 7,6 6,6 7,5 Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
Gelire göre sıralı gruplarda eğitim düzeyine göre hanehalkı tasarruflarının
incelenmesi de çalışma açısından faydalı olacaktır. Yüzde 20’lik gelir grupları
ayrımında eğitim düzeylerine göre tasarruf oranları EK 12’de yer almaktadır.
Hanehalkı reisi yüksek lisans mezunu olan hanelerin gözlem sayısı, gelir gruplarına
göre bölündüğünde anlamlı yorumlar yapmak için yeterli düzeyde olmamaktadır. En
düşük gelire sahip ilk üç grupta hanehalkı reisi yüksekokul ve üzeri eğitime sahip
hanelerin payının oldukça düşük olduğu gözlenmektedir. Söz konusu üç gelir
grubunda tüm eğitim düzeylerinde negatif tasarruf oranlarının olduğu görülmektedir.
Ancak eğitim seviyesi arttıkça bu hanelerin tasarruf oranının düştüğü dikkat
çekmektedir. Yüksek eğitime sahip bireylerin harcama kalıplarının ve beklentilerinin
düşük eğitime sahip bireylere göre daha fazla olabileceği düşünülmektedir. Bu
haneler için eğitim süresi uzunluğu artıkça bu süreç boyunca eğitimin borçlarla
finanse edildiği ve bu nedenle hane borç stokunun artması sonucu mevcut borç
anapara ve faiz ödemelerinin harcamaları artırarak tasarrufları negatif etkilediği
düşünülmektedir. Üst gelir gruplarında ise gelirden bağımsız olarak aynı gelir grubu
içinde eğitimle birlikte artan bir tasarruf ilişkisi gözlenememektedir. Dolayısıyla,
101
101
toplam örneklemde eğitim düzeyi ile tasarruf oranları arasında pozitif ilişkinin
varlığını gösteren bulguların gelirle bağlantılı olduğu sonucu buradan teyit
edilebilmektedir. Ancak eğitim harcamalarının gelir ve harcama artırıcı etkileri
birlikte değerlendirildiğinde, eğitim düzeyindeki artışın gelir artırıcı etkisinin daha
yüksek olduğu görülmektedir. Bu nedenle tasarruf oranlarının artırılması hususunda
eğitim düzeyi oldukça önemli bir yer teşkil etmektedir. Ayrıca, tasarrufların
yönlendirildiği araçlar dikkate alındığında daha yüksek eğitime sahip kesimlerin,
daha az eğitimli kesimlere kıyasla tasarruflarını daha fazla finansal sistem içine
yönlendirdiği odak gruplarla yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen bulgular
arasında yer almaktadır106.
3.2.5. Hanehalkı reisinin işteki durumuna göre hanehalkı tasarruf oranlarının gelişimi
Hanehalkı reisinin işteki durum bilgilerine göre hesaplanan hanehalkı tasarruf
oranı bilgileri Tablo 3.10’da yer almaktadır.107 Hanehalkı reisi işveren olarak çalışan
hanelerin en yüksek tasarruf oranına sahip olduğu görülmektedir. Bu grubun yüksek
tasarruf oranına sahip olmasında diğer gruplara göre daha yüksek bir gelire sahip
olmasının etkili olduğu düşünülmektedir. Ancak söz konusu grup, toplam hanehalkı
kullanılabilir geliri içinde en düşük paya sahip olan gruptur (Tablo 3.11). Toplam
hanehalkı tasarruf oranına bu nedenle katkısı sınırlı kalmaktadır.
Tablo 3.10. Hanehalkı Reisinin İşteki Durumuna göre Hanehalkı Tasarruf Oranları
(Yüzde)
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Ücretli ve Yevmiyeli 11,5 9,9 6,8 7,3 8,8 3,6 6,5 5,1 3,4 4,9 6,3
İşveren 38,2 41,3 27,5 27,9 31,8 31,2 31,0 27,1 28,8 20,2 23,6
Kendi Hesabına 24,2 21,3 14,7 18,1 17,5 10,1 9,8 10,3 13,6 10,2 8,1
Toplam 17,5 15,8 9,5 10,5 12,0 8,1 8,9 7,5 7,6 6,6 7,5 Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
106 Dünya Bankası, 2011 107 Bu çalışmada ücretsiz aile işçileri kendi hesabına çalışan kategorisine dâhil edilmiştir.
102
102
Hanehalkı reisi ücretli ve yevmiyeli olarak çalışan ve tasarruf oranı diğer
gruplara göre düşük olan bu grubun toplam hanehalkı kullanılabilir geliri içindeki
payı yüksek olduğundan, toplam hanehalkı tasarruf oranında söz konusu grup
belirleyici olmaktadır. Yıllar içinde tasarruf oranı en fazla değişen grup ise hanehalkı
reisi kendi hesabına çalışan gruptur. Hanehalkı reisi ücretli ve yevmiyeli olarak
çalışan grubun tasarruf oranı diğer gruplara göre yıllar içinde daha az değişim
göstermiştir. Bu durumda ilgili grubun diğer gruplara kıyasla daha düzenli gelire
sahip olmasının etkili olduğu düşünülmektedir. 2013 yılı HBA’daki veriler göz
önünde bulundurularak her bir grup için tasarruf oranlarının 1’er puan arttığı
varsayıldığında, toplam hanehalkı tasarruf oranına en fazla katkı 0,6 puan ile ücretli
ve yevmiyeli olarak çalışan gruptan gelmektedir. İşveren ve kendi hesabına çalışan
grupların toplam hanehalkı tasarruf oranına katkıları sırasıyla 0,1 ve 0,3 puan olarak
gerçekleşmektedir.
Tablo 3.11. Hanehalkı Reisinin İşteki Durumuna göre Hanehalkı Toplam Gelirinden Aldığı Pay
(Yüzde)
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Ücretli ve Yevmiyeli 53,3 54,8 57,0 59,6 59,3 58,9 59,5 61,7 62,8 62,3 63,6
İşveren 17,9 17,1 14,3 14,3 14,2 16,3 11,9 11,7 12,0 13,1 11,2
Kendi Hesabına 28,8 28,1 28,7 26,1 26,4 24,9 28,6 26,6 25,2 24,7 25,2
Toplam 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
Gelirden bağımsız olarak işteki duruma göre tasarruf oranlarının farklılaşıp
farklılaşmadığını incelemek için gelir grupları ayrımında söz konusu grupların
tasarruf oranları incelenmiştir. Gelir grupları ayrımında işteki durum bilgilerine göre
tasarruf oranları EK 13’te verilmektedir. Toplamda en yüksek tasarruf oranına sahip
olan işverenlerin büyük bir kısmının en yüksek gelir grubunda yer aldığı ve bununla
birlikte, en üst gelir grubu içinde de gelirlerin işteki durum bilgilerine göre oldukça
farklılaştığı ve işveren olarak çalışan grubun gelirinin en üst gelir grubunda da
oldukça yüksek olduğu gözlenmektedir. Dolayısıyla işveren olarak çalışan grubun
yüksek tasarruf oranlarına sahip olmasında gelir etkisinin oldukça önemli olduğu
düşünülmektedir. Alt gelir gruplarında negatif tasarruf oranları görülürken, dördüncü
gelir grubunda işteki duruma göre gelir düzeyleri birbirine yakın çıkmaktadır. İlgili
103
103
gelir grubunda en yüksek tasarruf oranına kendi hesabına çalışan grup sahip
olmaktadır. Bu grup için ihtiyati güdüyle yapılan tasarrufların daha yüksek
olabileceği düşünülmektedir.
3.2.6. Hanehalkı reisinin çalıştığı sektöre göre hanehalkı tasarruf oranlarının gelişimi
Hanehalkı reisinin çalıştığı sektör bilgilerine göre hesaplanan hanehalkı
tasarruf oranları Tablo 3.12’de yer almaktadır. Zaman içinde bazı yıllarda sıralaması
değişse de hanehalkı reisi hizmetler sektöründe çalışan hanelerin en yüksek tasarruf
oranına sahip olduğu görülmektedir. Aynı zamanda bu grup toplam hanehalkı
kullanılabilir gelirinin de yaklaşık yüzde 60’ını alarak toplam hanehalkı tasarruf
oranına en çok katkıyı veren gruptur. Hanehalkı reisi tarım sektöründe çalışan
hanelerin tasarruf oranının yüksekliği de dikkat çekicidir. Bu grubun ortalama yıllık
gelir düzeyi diğer gruplardan az olmasına rağmen tasarruf oranının yüksek
olmasının, söz konusu sektörde çalışanların düzenli bir gelir elde edememesi ve bu
sebeple ihtiyati güdüyle yapılan tasarrufların daha fazla olmasıyla ilişkili olabileceği
şeklinde yorumlanmaktadır.
Tablo 3.12. Hanehalkı Reisinin Çalıştığı Sektöre göre Hanehalkı Tasarruf Oranları
(Yüzde)
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Tarım 23,8 14,3 10,6 10,2 10,2 9,2 5,3 7,7 14,0 10,2 10,2
Sanayi 18,6 19,1 12,8 9,7 8,9 9,9 6,2 6,6 7,2 3,4 7,2
İnşaat 17,3 15,2 12,1 -0,1 11,6 17,4 -1,4 0,1 5,8 1,1 2,2
Hizmet 19,3 19,6 12,1 16,5 17,5 9,6 14,0 11,3 8,7 10,0 9,6
Toplam 17,5 15,8 9,5 10,5 12,0 8,1 8,9 7,5 7,6 6,6 7,5
Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
2007 ve 2008 yılları haricinde inşaat sektöründe çalışan grubun tasarruf oranı
diğer gruplara kıyasla daha düşük seviyede kalmakta ve tasarruf oranı yıllar içinde en
fazla değişen grup olmaktadır. Tasarruf oranındaki değişimin en az olduğu grup ise
hanehalkı reisi hizmetler sektöründe çalışan gruptur. 2013 yılı HBA’daki veriler göz
önünde bulundurularak her bir grup için tasarruf oranlarının 1’er puan arttığı
104
104
varsayıldığında, toplam hanehalkı tasarruf oranına en fazla katkı 0,6 puan ile
hizmetler sektöründe çalışan gruptan gelmektedir. Tarım, sanayi ve inşaat sektöründe
çalışan grupların toplam hanehalkı tasarruf oranına katkıları sırasıyla 0,1; 0,2 ve 0,1
olarak puan düzeyinde olmaktadır.
Gelirden bağımsız olarak çalışılan sektöre göre gelir grupları ayrımında
hesaplanan tasarruf oranları EK 14’te verilmektedir. Alt gelir grubunda tüm
sektörlerde tasarruf oranlarının negatif olduğu görülmektedir. En üst iki gelir
grubunda ise tasarruf oranlarının çalışılan sektörlere göre farklılaştığı
gözlenmektedir. Dördüncü gelir grubunda en yüksek tasarruf oranına tarım
sektöründe çalışan grubun sahip olması ve diğer gruplar ile arasında belirgin bir
farkın bulunması dikkat çekicidir. İlgili gelir grubunda kendi içinde gelir
farklılaşması olup olmadığına bakıldığında ise, sektörler arası kayda değer bir gelir
farkının olmadığı görülmektedir. En üst gelir grubunda da en yüksek tasarruf oranına
tarım sektöründe çalışan grup sahip olmaktadır. Ayrıca, bu gelir dilimi içinde tarım
sektöründekilerin elde ettiği ortalama gelir diğer sektörlerden farklılaşmakta ve
onların gerisinde kalmaktadır. Dolayısıyla tarım sektöründe çalışan grubun gelirden
bağımsız bir şekilde ayrı bir güdüyle daha fazla tasarruf yaptığı görülmektedir. Bu da
tarım sektöründeki grubun ihtiyati güdüyle daha fazla tasarruf yaptığı şeklindeki
önermeyi doğrulamaktadır. Ayrıca tarım sektöründe çalışanların daha çok kırda
yaşadığı göz önünde bulundurulduğunda, yaşanılan bölge itibarıyla tüketim
imkânlarının daha kısıtlı olmasının da söz konusu yüksek tasarruf oranlarının
gerçekleşmesinde etkili olabileceği değerlendirilmektedir. Son olarak, en üst gelir
diliminde diğer sektörlerin ortalama gelirinin ve tasarruf oranlarının birbirine yakın
olduğu gözlenmektedir.
3.2.7. Kır-kent ayrımına göre hanehalkı tasarruf oranlarının gelişimi
Tasarruflara ilişkin literatürde kır-kent108 ayrımının tasarruf oranlarını
etkilediği ve kentlerde yaşamanın tasarrufları düşürdüğü belirtilmektedir. Bu hususta
108 Hanehalkının yaşadığı bölgenin kent-kır ayrımında kriter olarak yerleşim yeri nüfusu esas
alınmaktadır. 20 bin ve daha fazla nüfuslu yerler kent, daha az nüfuslu yerler ise kır olarak tanımlanmaktadır.
105
105
hanehalkının yaşadığı bölgeye göre tasarruf oranlarının zaman içindeki gelişimini
incelemek yararlı olacaktır. Hanehalkı özellikleri incelendiğinde kır-kent ayrımında
önemli farklılıkların olduğu gözlenmektedir. Örneklem içinde yer alan hanelerin
yaklaşık yüzde 70’inin kentlerde yaşadığı görülmektedir. Tablo 3.13’ten görüleceği
üzere, kırda yaşayan hanelerin tasarruf oranının kentlerde yaşayanlara kıyasla
yalnızca 2003 yılında belirgin bir şekilde fazla olduğu görülmektedir. Diğer yıllarda
kent ve kırda yaşayan hanelerin tasarruf oranları birbirine yakın olup hatta bazı
yıllarda kentte yaşayan hanelerin tasarruf oranı daha yüksektir. Ancak burada gelirin
daha çok kentlere kaymasından dolayı bu grubun daha fazla tasarruf oranına sahip
olabileceği değerlendirilmektedir. Bu nedenle kent ve kırda yaşayanların gelir
düzeyleri arasındaki farklılığa ve tasarruf oranlarının bu nedenle farklılaşabileceği
hususuna dikkat edilmesi gerekmektedir. Nitekim kent ve kırda yaşayan
hanehalklarının gelirden aldığı pay arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır.
Kentleşmenin artmasıyla birlikte toplam hanehalkı kullanılabilir gelirinin büyük bir
bölümü kentlerde yaratılmaya başlanmıştır. Kentte yaşayan hanehalklarının toplam
hanehalkı kullanılabilir geliri içinden aldığı pay 2013 yılında yüzde 77,9 gibi oldukça
yüksek bir düzeydedir. Bu durum kentlerde nüfusun artmasına ve tüketim
imkânlarının çoğalmasına neden olmaktadır. Kırsal nüfusun toplam hanehalkı
kullanılabilir geliri içindeki payının azalmasında tarım sektörünün toplam hanehalkı
kullanılabilir geliri içindeki payının azalmasının etkisi bulunmaktadır. Nitekim 2003
yılında tarım sektörü gelirinin GSYH içindeki payı yüzde 12 iken, 2013 yılına
gelindiğinde bu oran yüzde 9,3’e gerilemiştir. Benzer şekilde hanehalkı reisi tarım
sektöründe çalışan hanelerin toplam hanehalkı kullanılabilir gelirinden aldığı pay
2003 yılında yüzde 16,8 iken, söz konusu oran 2013 yılına gelindiğinde 13,9’a
gerilemiştir.
Tablo 3.13. Kır-Kent Ayrımına göre Hanehalkı Tasarruf Oranları (Yüzde)
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Kır 22,5 15,7 7,4 10,4 11,9 8,3 4,0 6,1 8,6 6,5 6,4
Kent 15,9 15,9 10,2 10,5 12,0 8,0 10,3 7,9 7,3 6,6 7,8
Toplam 17,5 15,8 9,5 10,5 12,0 8,1 8,9 7,5 7,6 6,6 7,5 Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
106
106
Gelirden bağımsız olarak kent-kır ayrımına göre tasarruf oranlarının
incelenmesi oldukça yararlı bilgiler sunacaktır. Gelir gruplarına göre kent ve kır
ayrımında tasarruf oranları EK 15’te yer almaktadır. En alt iki gelir grubunda kent ve
kırda yaşayan hanelerin tasarruf oranı negatiftir. Ancak kentte yaşayan haneler daha
fazla tüketim yapmaktadır. Üçüncü gelir grubunda kırda yaşayan hanelerin tasarruf
oranı pozitifken, kentte yaşayan hanelerin tasarruf oranı bu grupta da negatif olarak
gözlenmektedir. En üst iki gelir grubunda da kırda yaşayan hanelerin tasarruf
oranlarının kentte yaşayan hanelerin tasarruf oranlarının oldukça üzerinde yer aldığı
görülmektedir. Gelir gruplarına göre incelenen tasarruf oranlarının da işaret ettiği
üzere, kentte yaşayan hanelerde görülen yüksek tasarruf oranlarında gelir etkisinin
olduğu görülmektedir. Kırda yaşayan hanelerin daha yüksek tasarruf oranına sahip
olmasında, kırda tüketim imkânlarının daha az ve finansal araçlara erişimin daha
kısıtlı olmasının etkili olduğu düşünülmektedir.
Çalışma kapsamında incelenen dönemde hanehalkı tüketim kalıplarında
gözlenen değişimin kent-kır ayrımında da farklılaşabileceği göz önünde
bulundurulduğunda, tüketim kalemleri ve bunların zaman içindeki gelişimi söz
konusu ayrımda incelenmiştir. Hanehalkı tüketim harcama kalemleri kent ve kır
ayrımında Tablo 3.14’te yer almaktadır.
Kent-kır ayrımında harcama kalemleri incelendiğinde, zorunlu harcamaları da
kapsayan mal ağırlıklı harcamaların toplam tüketim içindeki payının kırda yaşayan
hanehalkları için daha yüksek olduğu görülmektedir. 2003-2013 yıllarını kapsayan
dönemde kırda yaşayan hanehalklarının mal ağırlıklı harcamalarının toplam tüketim
harcamaları içindeki payı ortalama yüzde 70,5 iken, kentte yaşayan hanehalkları için
söz konusu pay ortalama yüzde 65,1’dir. Kırsal kesimde toplam tüketim harcamaları
içinde en yüksek paya gıda ve alkolsüz içecekler harcamaları kalemi sahipken,
kentsel kesimde en yüksek paya konut ve kira harcamaları kalemi sahiptir. Hizmet
ağırlıklı harcamaların toplam tüketim harcamaları içindeki payı ise kentte yaşayan
hanehalkları için ilgili dönemde ortalama yüzde 34,9 iken, kırda yaşayan
hanehalkları için ortalama yüzde 29,5 olarak gerçekleşmiştir. Her iki kesimde de
hizmet ağırlıklı harcamalar içinde en yüksek paya sahip olan kalem ulaştırma
harcamalarıdır. Eğitim harcamalarının toplam tüketim içindeki payı kentte yaşayan
107
107
hanehalkları için ortalama yüzde 2,4 iken, kırda yaşayan hanehalkları için ortalama
1,1’dir. Benzer şekilde, eğlence, kültür, lokanta ve oteller harcama kalemlerinin
toplam tüketim harcamalarından aldığı pay kentsel kesimde kırsal kesime göre daha
yüksek düzeydedir.
Tablo 3.14. Kent-Kır Ayrımında Tüketim Harcamalarının Türlerine göre Dağılımı
(Yüzde, Pay)
Kent
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Gıda ve alkolsüz içecekler
24,1 23,1 21,9 22,3 21,6 20,5 20,3 19,8 18,7 17,7 17,8
Alkollü içecekler, sigara ve tütün
3,8 4,0 3,9 3,8 4,1 3,6 3,8 4,2 4,0 3,9 4,0
Giyim ve ayakkabı 6,2 6,5 6,0 5,8 5,7 5,3 4,9 4,9 5,1 5,4 5,3
Konut ve kira 30,2 29,1 28,1 29,2 30,9 30,8 30,2 28,6 26,9 26,5 25,7
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
5,7 6,5 6,5 5,8 5,7 5,6 6,1 6,2 6,4 6,6 6,7
Sağlık 2,1 2,2 2,3 2,1 2,2 1,9 1,8 2,0 1,9 1,8 2,1
Ulaştırma 10,3 9,6 13,1 13,2 11,3 14,4 14,1 15,1 17,5 17,5 17,7
Haberleşme 4,4 4,6 4,3 4,2 4,6 4,3 4,3 4,1 4,1 4,0 4,1
Eğlence ve kültür 2,5 2,8 2,6 2,3 2,2 2,6 2,8 3,0 2,9 3,5 3,3
Eğitim hizmetleri 2,3 2,4 2,2 2,5 2,8 2,2 2,1 2,3 2,3 2,6 2,7
Lokanta ve oteller 4,6 5,0 4,8 4,5 4,9 4,6 5,5 5,9 6,0 6,2 6,3
Çeşitli mal ve hizmetler
3,8 4,2 4,2 4,2 4,2 4,1 4,2 3,8 4,2 4,2 4,4
Zorunlu harcamalar
60,5 58,7 56,0 57,2 58,2 56,6 55,4 53,4 50,8 49,6 48,9
Mal ağırlıklı harcamalar
69,9 69,2 66,4 66,9 67,9 65,8 65,3 63,8 61,1 60,2 59,5
Hizmet ağırlıklı harcamalar
30,1 30,8 33,6 33,1 32,1 34,2 34,7 36,2 38,9 39,8 40,5
Toplam 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
108
108
Tablo 3.14. Kent-Kır Ayrımında Tüketim Harcamalarının Türlerine göre Dağılımı (Devamı)
Kır 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Gıda ve alkolsüz içecekler
36,4 35,4 32,6 31,2 31,3 30,7 33,9 28,6 28,0 26,1 27,2
Alkollü içecekler, sigara ve tütün
5,1 5,3 4,7 4,7 5,2 4,7 5,3 5,3 4,8 5,0 5,1
Giyim ve ayakkabı 6,5 6,5 6,8 6,1 6,6 5,6 5,7 5,5 5,3 5,2 5,1 Konut ve kira 23,1 21,4 20,2 22,1 21,6 22,7 20,5 22,2 21,8 23,5 22,3 Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
5,9 6,9 7,5 7,1 6,7 6,5 6,2 6,4 6,3 6,8 6,1
Sağlık 2,4 2,2 2,0 2,3 3,2 2,0 2,4 2,4 2,0 1,8 2,1 Ulaştırma 8,2 9,2 11,2 12,7 10,5 12,8 11,6 14,9 16,3 16,0 16,6 Haberleşme 4,0 4,1 4,3 4,1 4,2 4,7 4,2 4,0 3,7 3,6 3,7 Eğlence ve kültür 1,5 1,5 2,4 1,8 1,8 2,0 2,1 2,1 2,0 2,5 2,2 Eğitim hizmetleri 1,1 1,2 1,0 1,3 1,5 1,0 0,9 1,1 1,1 1,2 1,0 Lokanta ve oteller 2,9 3,2 3,4 3,2 3,2 3,5 3,8 4,0 4,6 4,4 4,5 Çeşitli mal ve hizmetler
2,9 3,1 4,0 3,4 4,2 4,0 3,6 3,6 4,4 4,0 4,2
Zorunlu harcamalar
66,0 63,3 59,6 59,5 59,5 58,9 60,0 56,3 55,0 54,8 54,5
Mal ağırlıklı harcamalar
77,1 75,5 71,7 71,3 71,4 70,1 71,5 68,0 66,1 66,6 65,7
Hizmet ağırlıklı harcamalar
22,9 24,5 28,3 28,7 28,6 29,9 28,5 32,0 33,9 33,4 34,3
Toplam 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 Kaynak: TÜİK Tüketim Harcamaları İstatistikleri Not 1: Kent-kır ayrımında tüketim harcama türlerine ilişkin istatistikler TÜİK tarafından 2013 yılına
kadar yayınlanmaktadır. Not 2: TÜİK tarafından 2007 yılından itibaren yeni nüfus projeksiyonları kullanılmaktadır.
Yıllar içinde mal ağırlıklı harcamaların payı her iki kesimde de azalmıştır.
Kırsal kesimde mal ağırlıklı harcamaların toplam tüketim harcamaları içindeki payı
2003 yılından 2013 yılına 10,4 puan azalırken, kentsel kesimde 11,3 puan azalmıştır.
Gıda ve alkolsüz içecekler harcamalarının payı kırsal kesimde, kentsel kesime göre
2,9 puan daha fazla azalmıştır. Konut ve kira harcamaları kaleminin payı ise kentsel
kesimde, kırsal kesime göre çok daha fazla azalmıştır. Kentsel kesimde konut ve kira
harcamaları kaleminin payı 2003 yılından 2013 yılına 4,5 puan azalırken, kırsal
kesimde 0,9 puan azalmıştır. Hizmet ağırlıklı harcamaların payı her iki kesimde de
109
109
artmıştır. Hizmet ağırlıklı harcamalar içinde ulaştırma harcamalarının payı her iki
kesimde de en fazla artış gösteren kalemdir. Ancak kırsal kesimdeki artışın kentsel
kesimdeki artıştan daha fazla olması dikkat çekmektedir. Kırsal kesimde ulaştırma
harcamalarının toplam tüketim harcamaları içindeki payı 10 yılda 8,3 puan artarken;
kentsel kesimde 7,4 puan artış göstermiştir.
3.2.8. Hanehalkı tipine göre hanehalkı tasarruf oranlarının gelişimi
Hanehalkı tasarruf oranlarının hanenin tipine göre değişimi Tablo 3.15’de
verilmektedir. Hanehalkı tipine göre tasarruf oranları her bir grup için yıllar içinde
önemli farklılaşmalar göstermektedir. Tasarruf oranı belirgin bir şekilde yıllar içinde
hep yüksek olan bir grup belirlenememekle birlikte, yıllar içinde tasarruf oranlarında
en fazla değişkenliğin yaşandığı grup üç ve daha fazla çocuklu ailelerin bulunduğu
gruptur. 2005 yılı hariç diğer yıllarda benzer tasarruf oranlarına sahip ve 2003 yılına
kıyasla 2013 yılında tasarruf oranını artırabilen tek grup ise bir arada yaşayan
kişilerden oluşan gruptur.
Tablo 3.15. Hanehalkı Tipine göre Hanehalkı Tasarruf Oranları (Yüzde)
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Tek çocuklu aile 19,0 18,6 10,0 10,2 13,6 10,7 13,3 9,4 8,7 9,1 10,0
İki çocuklu aile 16,4 14,6 11,8 10,2 13,4 6,3 9,3 4,6 6,9 3,7 7,7
Üç ve daha fazla çocuklu aile 13,0 11,1 2,3 6,1 8,6 3,8 0,0 2,1 1,9 -0,1 0,3
Çocuksuz çift 18,4 20,8 10,2 11,1 11,7 5,5 8,9 9,4 8,4 9,8 7,4
Ataerkil veya geniş aile 22,1 17,6 12,5 14,2 12,6 12,6 9,2 9,6 10,5 11,0 10,3
Tek yetişkinli aile 12,1 11,9 7,4 10,7 7,5 3,5 9,0 10,0 8,3 3,3 6,2
Bir arada yaşayan kişiler 10,1 13,1 -8,2 11,6 10,3 10,7 10,5 11,5 8,3 8,8 12,3
Toplam 17,5 15,8 9,5 10,5 12,0 8,1 8,9 7,5 7,6 6,6 7,5 Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
Hanehalkı tipine göre hanehalkı tüketim harcamalarının dağılımı EK 16’da
yer almaktadır. Tüm gruplarda tüketim harcamaları içinde en yüksek paya gıda,
alkolsüz içecekler, konut, kira ve ulaştırma harcama kalemleri sahip olmaktadır. Bir
arada yaşayan kişiler grubunun dışındaki gruplarda ulaştırma kaleminin payı yıllar
içinde genel bir artma eğilimindeyken, bir arada yaşayan kişiler grubunda ulaştırma
110
110
kaleminin payı yıllar içinde azalmış ancak 2014 yılına gelindiğinde 2003 yılı
seviyesine geri dönmüştür.
3.3. Farklı Tasarruf Tanımlarına göre Türkiye’de Hanehalkı Tasarruf
Oranlarının Gelişimi
Hanehalkı tasarrufu hesaplanırken genel olarak kullanılan yöntem hanehalkı
kullanılabilir gelirinden tüketim harcamasının çıkarılmasıdır. Ancak farklı tasarruf
tanımlarının da yapılabilmesi mümkündür.109 Örneğin, fiziki sermayenin yanında
beşeri sermayeye yapılan katkıların da tasarruf kapsamı içinde değerlendirilebileceği
literatürde yapılan çalışmalarda mevcuttur. Bu çalışmada da farklı tasarruf
tanımlarına yer verilerek, bu tanımlara göre hesaplanan tasarruf oranlarının
gelişiminin incelenmesinin yararlı olacağı değerlendirilmektedir. Farklı tanımlarla
hesaplanan tasarruf oranları Tablo 3.16’da yer almaktadır. Bu tanımlarla tasarruf
oranlarının değişmesinde hangi tüketim kalemlerinin ne oranda etkili olduğu daha iyi
anlaşılabilmektedir. İlk tanım diğer betimleyici hesaplamalarda da kullanılan klasik
tanım olup hanehalkı kullanılabilir gelirinden tüketim harcamasının çıkarılması ile
elde edilen tasarrufu ifade etmektedir. Bu tanıma göre hesaplanan tasarruf iktisadi
açıdan oldukça önemlidir. Gelişmekte olan birçok ülkede kalkınma süreçlerinin
başarıyla devam ettirilebilmesi için gerekli olan yüksek, istikrarlı ve sürdürülebilir
büyümenin finasmanında kullanılacak olan yatırımların yurt içi kaynağı birinci
tanıma göre hesaplanan tasarruflar olmaktadır. Söz konusu tasarruflar üretken
yatırımlara dönüştürülebilecek kaynakları ifade etmektedir. Birinci tanıma göre
gelişmekte olan ülkelere kıyasla daha düşük tasarruf oranlarına sahip Türkiye’de söz
konusu tasarrufların artırılması kendi potansiyelini daha fazla harekete geçirmesine
imkân tanıyacaktır.110
İkinci tanıma göre hesaplanan tasarruf oranı, eğitim ve sağlık harcamalarının
toplam tüketim harcamalarının dışında bırakılmasıyla elde edilen tasarruf oranını
ifade etmektedir. Bu tanıma göre söz konusu kalemlere yapılan harcamalar beşeri
109 Dünya Bankası, 2011:6 110 Kalkınma Bakanlığı, 2013a
111
111
sermayeye yapılan yatırım olarak değerlendirilmektedir. Üçüncü tanıma göre
hesaplanan tasarruf oranları ise dayanıklı tüketim mallarına111 yapılan harcamaların
toplam tüketim kapsamı dışında bırakılmasıyla elde edilmektedir. Son olarak,
dördüncü tanımda ise, eğitim, sağlık ve dayanıklı tüketim mallarına yapılan tüm
harcamalar toplam tüketimin dışında bırakılmaktadır.
Tablo 3.16. Farklı Tasarruf Tanımlarına Göre Hanehalkı Tasarruf Oranları (Yüzde)
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
1. Tanım 17,5 15,8 9,5 10,5 12,0 8,1 8,9 7,5 7,6 6,6 7,5 2. Tanım (Eğitim ve sağlık harcamaları dâhil) 20,7 19,4 13,4 14,4 19,4 19,4 12,5 17,8 11,5 10,7 11,9 3. Tanım (Dayanıklı tüketim malı dâhil) 28,2 28,3 25,9 26,1 30,0 30,4 24,7 28,9 26,5 26,2 26,7
3.1.Tanım (Konuta ilişkin kalemler dahil) 21.9 21.6 16.3 16.3 17.7 13.3 14.7 13.7 13.9 13.4 14.2 3.2.Tanım (Ulaştırma ve haberleşmeye ilişkin kalemler dâhil)
23.1 21.5 17.9 19.1 18.9 17.6 17.5 17.3 19.1 18.2 19.0
3.3.Tanım (Diğer) 18.1 16.9 10.8 11.7 13.3 9.2 10.2 8.5 8.7 7.8 8.6 4. Tanım (Eğitim,sağlık ve dayanıklı tüketim harcamaları dâhil)
31,5 31,8 29,8 30,1 32,8 34,0 28,3 33,2 30,3 30,3 31,0
Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
Sağlık ve eğitim harcamalarının içinde yer aldığı ikinci tanıma göre
hesaplanan tasarruf oranları beklendiği gibi ilk tanıma göre tespit edilen tasarruf
oranlarının üzerinde yer alırken, zaman içinde bu tanıma göre hesaplanan tasarruf
oranlarının da düştüğü görülmektedir (Tablo 3.16). Dayanıklı tüketim mallarına
111 Bu çalışmada dayanıklı tüketim malı olarak, konutun bakım ve onarımında kullanılan materyaller,
konutların bakım ve onarımına ilişkin hizmetler, kanalizasyon, mobilyalar, halılar ve diğer yer döşemeleri, mobilya ve yer döşemelerinin onarımı, ev içi tekstil ürünleri, buzdolapları ve dondurucular, çamaşır makineleri, çamaşır kurutma makineleri ve bulaşık makineleri, fırınlar, ısıtıcılar, klimalar, temizlik ekipmanları, dikiş ve örme makineleri, hanehalkının kullandığı diğer temel cihazlar (aygıtlar), elektrikli küçük ev aletleri, cam ve kristal eşyalar, çatal-bıçak takımı, sofra takımı ve gümüş takımlar, mutfak ve evde kullanılan gereçler, cam eşyaların (züccaciye), sofra takımlarının ve diğer ev gereçlerinin onarımı, başlıca alet ve ekipmanlar, küçük aletler ve çeşitli aksesuarlar, yeni otomobil satın alımı, ikinci el otomobil satın alımı, motosikletler, bisikletler, hayvanların çektiği araçlar, yedek parçalar ve aksesuarlar, telefon ve telefaks ekipmanları, telefon ve telefaks hizmetleri, seslerin alınmasına, kaydedilmesine ve çoğaltılmasına ilişkin ekipmanlar, televizyon setleri, video-kaset çalarlar ve teypler, fotografik ve sinematografik ekipmanlar, optik aletler, veri işlem ekipmanları, resim ve seslerin kaydedilmesinde kullanılan araçlar, ev dışındaki eğlencelere yönelik başlıca dayanıklı mallar, müzik aletleri, evde eğlenceye yönelik dayanıklı mallar, spor, kamp ve açık hava eğlencelerine yönelik ekipmanlar, mücevherler, saatler ve kol saatleri kalemleri alınmıştır.
112
112
yapılan harcamaların tasarruf içinde yer aldığı üçüncü tanıma göre hesaplanan
tasarruf oranlarının yüksekliği ve zaman içinde fazla değişim göstermemesi dikkat
çekmektedir. Ayrıca, üçüncü tanımda yer alan kalemler çeşitli alt gruplarda
toplanarak, söz konusu gruplara ait tasarruf oranları üçüncü tanımın altında
verilmiştir. Bu gruplardan ilki, dayanıklı tüketim malları olarak belirlenen listede
konuta ilişkin yapılan harcamaların tüketimden dışlandığı gruptur (3.1. Tanım). Bu
tanıma göre yapılan hesaplamada tasarruf oranlarının zaman içinde düştüğü
görülmektedir. İkinci grupta dayanıklı tüketim malları olarak belirlenen listede
ulaştırma ve haberleşme kalemlerine ilişkin yapılan harcamalar tüketimden
çıkarılmıştır (3.2. Tanım). Bu grup için hesaplanan tasarruf oranlarının zaman içinde
çok fazla değişmediği gözlenmektedir. Dayanıklı tüketim malları listesinde konut,
ulaştırma ve haberleşme kalemleri dışında kalan kalemler ise son grupta (3.3. Tanım)
toplanmıştır. Bu grubun da tasarruf oranlarının zaman içinde azaldığı görülmektedir.
Buradan çıkan sonuçlara göre hanehalkı tasarruf oranlarındaki düşüşün daha çok
dayanıklı tüketim mallarına yapılan harcamalardan kaynaklandığı ve dayanıklı
tüketim malları içinde ise ulaştırma ve haberleşme harcamalarının tasarruf düşüşünde
belirleyici kalemler olduğu görülmektedir. Son olarak, benzer şekilde eğitim, sağlık
ve dayanıklı tüketim mallarının tümünün tüketim kapsamından çıkarıldığı dördüncü
tanıma göre hesaplanan tasarruf oranının ise yıllar içinde hemen hemen aynı kaldığı
gözlenmektedir.
3.4. Türkiye’de Hanehalkı Tasarruflarını Etkileyen Faktörlerin Zaman
İçerisindeki Gelişimine İlişkin Genel Değerlendirme
Özel tasarruf oranlarının büyük bir bölümünü oluşturan hanehalkı tasarruf
oranlarının yıllar içinde kayda değer bir şekilde düştüğü gözlenmektedir. 2003
yılında yüzde 17,5 olan hanehalkı tasarruf oranı 2013 yılında yüzde 7,5 seviyesine
gerilemiştir. Yüzde 20’lik gelir grupları itibarıyla tasarruf oranlarının önemli ölçüde
farklılaştığı gözlenmektedir. Alt gelir gruplarındaki hanehalkları negatif tasarruf
yaparken, toplam hanehalkı tasarrufunun büyük kısmı üst gelir grupları tarafından
yapılmaktadır. Bununla birlikte, hanehalkı tasarruf oranlarında görülen gerileme gelir
grupları itibarıyla da gözlenmektedir. En düşük yüzde 20’lik gelir dilimi dışındaki
113
113
tüm gelir gruplarında tasarruf oranları 2003 yılından 2013 yılına kadar yaklaşık 10
puan gerilemiştir. Gelir gruplarının toplam hanehalkı tasarrufları üzerindeki
etkilerinin farklı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, üst gelir gruplarında
özellikle en üst yüzde 20’lik gelir diliminde görülen düşüş, toplam hanehalkı tasarruf
oranlarının düşmesinde çok daha büyük bir etkiye sahip olmuştur. 2013 yılı için her
bir gelir grubundaki tasarruf oranlarının 1’er puan arttığı varsayımıyla yapılan
hesaplamalarda, alt gruptan üst gruba (q1, q2, q3, q4, q5) doğru gelir gruplarının
sırasıyla toplam hanehalkı tasarruf oranına katkıları 0,1; 0,1; 0,2; 0,2 ve 0,4 puan
olarak bulunmuştur.
Hanehalkının temel gelir kaynağına göre belirlenen tüm alt gruplarda da yıllar
itibarıyla tasarruf oranlarının azaldığı görülmektedir. 2003 yılına kıyasla tasarruf
oranı en fazla düşen grup temel gelir kaynağı müteşebbis geliri olan grup iken,
tasarruf oranı en az düşen grup ise temel gelir kaynağı mülk geliri olan grup
olmuştur. Ayrıca, dikkat çeken bir diğer husus, 2003 yılında tüm gruplar pozitif
tasarruf oranına sahipken, ilerleyen yıllarda temel gelir kaynağı transfer geliri ve
emeklilik geliri olan grupların tasarruf oranlarının negatif düzeylere gerilemesidir.
2013 yılında en yüksek tasarruf oranına sahip grup temel gelir kaynağı mülk geliri
olan grup iken, bu grubu sırasıyla temel gelir kaynağı müteşebbis geliri ile maaş ve
ücret geliri olan gruplar takip etmektedir. Temel gelir kaynağı transfer geliri ve
emeklilik geliri olan grupların tasarruf oranları ise negatif olarak gerçekleşmektedir.
Son yıllarda temel gelir kaynağı maaş ve ücret geliri olan grubun toplam
hanehalkı tasarrufları içindeki payı önemli ölçüde artmış ve ortalama yüzde 50 ile ilk
sırayı ilgili grup almıştır. Bu grubu sırasıyla temel gelir kaynağı müteşebbis ve mülk
geliri olan gruplar takip ederken, temel gelir kaynağı emeklilik ve transfer geliri olan
grupların toplam hanehalkı tasarruf oranına katkıları negatif olarak gerçekleşmiştir.
2013 yılı için her bir gelir grubundaki tasarruf oranlarının 1’er puan arttığı
varsayımıyla yapılan hesaplamalarda, toplam hanehalkı tasarruflarına en fazla
katkının 0,5 puan ile temel gelir kaynağı maaş ve ücret geliri olan gruptan geldiği
bulunmuştur. Temel gelir kaynağı müteşebbis, transfer ve emeklilik geliri olan
grupların toplam hanehalkı tasarruf oranına katkıları sırasıyla 0,2; 0,1 ve 0,1 puan
olmaktadır. Temel gelir kaynağı mülk geliri olan grubun ise toplam hanehalkı
114
114
kullanılabilir gelir içindeki payı oldukça düşük olduğundan, bu grubun tasarruf
oranının 1 puan artmasının toplam hanehalkı tasarruf oranına etkisi ihmal
edilebilecek bir düzeyde kalmaktadır.
Hanehalkı tasarruf oranları ile hanehalkı reisinin yaşı arasında pozitif yönlü
bir ilişki mevcuttur. Bu durum Yaşam Boyu Gelir Hipotezinde bireylerin orta
yaşlarda daha fazla tasarruf yaparken, emeklilik yaşlarında negatif tasarruf
yapacakları varsayımının Türkiye için tam anlamıyla geçerli olmadığı şeklinde
yorumlanmaktadır. Ancak Hipotezin bireysel davranışları ele aldığını göz önünde
bulundurmakta fayda görülmektedir. Benzer şekilde, Türkiye’de hanehalkı tasarruf
oranları ile eğitim düzeyi arasında da pozitif yönlü bir ilişki bulunmaktadır. Burada
eğitim düzeyinin gelir artırıcı etkisi göz ardı edilmemelidir. Nitekim gelir etkisini
arındırmak amacıyla gelir gruplarına göre hesaplanan tasarruf oranlarında, aynı gelir
grubu içinde eğitimle birlikte artan bir tasarruf ilişkisi tam anlamıyla
görülememektedir. Dolayısıyla, toplam örneklemde eğitim düzeyi ile tasarruf
oranları arasında pozitif ilişkinin varlığını gösteren bulguların gelirle bağlantılı
olduğunu söylemek mümkündür. Eğitimin gelir ve harcama artırıcı etkileri birlikte
değerlendirildiğinde ise, eğitimin gelir artırıcı etkisi gider artırıcı etkisinden daha
yüksektir.
Hanehalkı reisinin işteki durumuna göre de hanehalkı tasarruf oranları
farklılaşmaktadır. Hanehalkı reisi işveren olarak çalışan haneler, en yüksek tasarruf
oranına sahip olmakta, ancak hanehalkı reisi işveren olarak çalışan grubun toplam
hanehalkı kullanılabilir geliri içinden aldığı pay en düşük olduğundan bu grubun
toplam hanehalkı tasarruf oranına katkısı sınırlı kalmaktadır. Bununla birlikte,
hanehalkı reisi ücretli ve yevmiyeli olarak çalışan grubun tasarruf oranı diğer
gruplara göre daha düşük olmasına rağmen toplam hanehalkı kullanılabilir gelirinden
aldığı pay en yüksek olduğu için söz konusu grubun toplam hanehalkı tasarruf
oranına katkısı en fazla olmaktadır. 2013 yılı HBA’daki veriler göz önünde
bulundurularak her bir grup için tasarruf oranlarının 1’er puan arttığı varsayımıyla
yapılan hesaplamalarda, toplam hanehalkı tasarruf oranına en fazla katkı 0,6 puan ile
hanehalkı reisi ücretli ve yevmiyeli olarak çalışan gruptan gelmektedir. Hanehalkı
reisi işveren ve kendi hesabına çalışan grupların toplam hanehalkı tasarruf oranına
115
115
katkıları ise sırasıyla 0,1 ve 0,3 puan olarak gerçekleşmektedir. Gelir etkisinden
arındırmak amacıyla gelir grupları için hesaplanan tasarruf oranlarında ise toplam
örneklemde en yüksek tasarruf oranına sahip işveren grubunun büyük bir kısmının en
yüksek gelir grubunda yer aldığı ve söz konusu grupta da en yüksek tasarruf oranına
sahip olduğu gözlenmektedir. Ancak en üst gelir dilimi içinde de gelir düzeyi, işteki
durum bilgilerine göre oldukça farklılaşmakta ve işveren olarak çalışan grubun geliri
diğer gruplara göre oldukça yüksek düzeyde kalmaktadır. Dolayısıyla, işveren olarak
çalışan grubunun yüksek tasarruf oranlarına sahip olmasında gelir etkisi oldukça
önemli olmaktadır. Nitekim dördüncü gelir diliminde işteki duruma göre
hanehalklarının gelir düzeyleri birbirine yakın çıkmakta ve dördüncü gelir diliminde
en yüksek tasarruf oranına sahip grup kendi hesabına çalışanlar olmaktadır. Bu
sonuçta, ihtiyati güdüyle yapılan tasarrufların etkili olduğu düşünülmektedir.
Hanehalkı reisinin çalıştığı sektöre göre gruplar incelendiğinde, bazı yıllarda
sıralama değişse de hanehalkı reisi hizmetler sektöründe çalışan grubun en yüksek
tasarruf oranına sahip olduğu görülmektedir. Hanehalkı reisi tarım sektöründe çalışan
hanelerin de tasarruf oranı görece yüksektir. Tasarruf oranı yıllar içinde en fazla
değişen grup hanehalkı reisi inşaat sektöründe çalışan grup iken, değişimin en az
olduğu grup ise hanehalkı reisi hizmetler sektöründe çalışan gruptur. 2013 yılı
HBA’daki veriler göz önünde bulundurularak her bir grup için tasarruf oranlarının
1’er puan arttığı varsayımıyla yapılan hesaplamalarda, toplam hanehalkı tasarruf
oranına en fazla katkı 0,6 puan ile hizmetler sektöründe çalışan gruptan gelmektedir.
Tarım, sanayi ve inşaat sektöründe çalışan grupların toplam hanehalkı tasarruf
oranına katkıları sırasıyla 0,1; 0,2 ve 0,1 puan olarak gerçekleşmektedir. Gelirden
bağımsız olarak çalışılan sektöre göre tasarruf davranışı incelendiğinde ise, tarım
sektöründe çalışan grubun gelirden bağımsız bir şekilde daha fazla tasarruf yaptığı
gözlenmektedir. Bu durumda, tarım sektöründe çalışanların gelirlerinin daha az
düzenli olması nedeniyle ihtiyati güdüyle yapılan tasarrufların yanı sıra kırsal
kesimdeki tüketim imkanlarının sınırlı olmasının da etkili olduğu düşünülmektedir.
Zaman içinde hanehalkı tüketim kalıplarında önemli değişiklikler meydana
gelmiştir. Hanehalklarının mal ağırlıklı harcamalarının toplam tüketim harcamaları
içindeki payı azalırken buna karşılık hizmet ağırlıklı harcamaların payının arttığı
116
116
gözlenmektedir. Hizmet ağırlıklı harcamalar içinde artış oranı en fazla olan kalem
ulaştırma harcamaları kalemi olmuştur. Hanehalkı tüketim harcamaları içinde en
yüksek paya sahip ilk üç kalem gıda, alkolsüz içecekler, konut, kira ve ulaştırma
harcamaları kalemleridir. Yıllar itibarıyla hanehalkı tüketim harcama kalıplarında
meydana gelen değişimler farklı gelir gruplarındaki hanehalkları için de
değişmektedir. Gelir grubu yükseldikçe toplam tüketim harcamaları içinde zorunlu
ve mal ağırlıklı harcamaların payı azalırken, hizmet ağırlıklı harcamaların payı
artmaktadır. Yıllar itibarıyla farklı düzeylerde de olsa tüm gelir gruplarında zorunlu
harcamaları da içeren mal ağırlıklı harcamaların toplam tüketim harcamaları içindeki
payı azalmıştır. Gelir gruplarında mal ağırlıklı harcamaların payında görülen
azalmaya karşılık başta ulaştırma harcamaları kalemi olmak üzere hizmet ağırlıklı
harcamaların payı ise tüm gruplarda artmıştır.
Temel gelir kaynağına göre belirlenen alt gruplarda da benzer şekilde yıllar
içinde zorunlu ve mal ağırlıklı harcamaların toplam tüketim içinden aldığı paylar
azalırken, hizmet ağırlıklı harcamaların payı artmaktadır. Ancak bu durumun tek
istisnası temel gelir kaynağı mülk geliri olan grupta görülmektedir. Söz konusu
grupta toplam tüketim harcamaları içinde mal ağırlıklı harcamaların payı artarken,
hizmet ağırlıklı harcamaların payı azalmaktadır. Bu grupta mal ağırlıklı harcamaların
içinde konut ve kira harcama kaleminin payının yıllar içinde arttığı gözlenmekte ve
tüm yıllarda tüketim harcamaları içinde en yüksek paya konut ve kira harcamaları
kalemi sahip olmaktadır. Söz konusu grup için dikkat çeken bir diğer nokta ise
ulaştırma harcamalarının toplam tüketim harcamaları içindeki payı yıllar içinde diğer
tüm gruplarda artarken, bu grupta azalmasıdır. Ancak tüm gruplarda toplam tüketim
harcamaları içinde hâlâ en yüksek paya sahip ilk üç kalem gıda, alkolsüz içecekler,
konut, kira ve ulaştırma harcamaları kalemleri olmaktadır.
Kent-kır ayrımında, zorunlu harcamaları da kapsayan mal ağırlıklı
harcamaların toplam tüketim içindeki payı kırda yaşayan hanehalkları için daha
yüksektir. Kırsal kesimde toplam tüketim harcamaları içinde en yüksek paya gıda ve
alkolsüz içecekler harcamaları kalemi sahipken, kentsel kesimde en yüksek paya
konut ve kira harcamaları kalemi sahiptir. Her iki kesimde de hizmet ağırlıklı
harcamalar içinde en yüksek paya sahip olan kalem ulaştırma harcamalarıdır. Yıllar
117
117
içinde mal ağırlıklı harcamaların payı her iki kesimde de azalırken, hizmet ağırlıklı
harcamaların payı artmaktadır.
Eğitim, sağlık ve dayanıklı tüketim malları harcamalarının tüketim
kapsamından çıkarılması ile elde edilen tasarruf oranları farklılaşmaktadır. Dayanıklı
tüketim mallarına ilişkin harcamaların tüketimden dışlanmasıyla elde edilen tasarruf
tanımına göre hesaplanan tasarruf oranları 2003-2013 yılları arasında pek fazla
değişim göstermemektedir. Bu sonuca göre, söz konusu dönemde klasik tanıma
(kullanılabilir gelir-tüketim) göre hesaplanan hanehalkı tasarruf oranlarının
düşmesine neden olan tüketim artışının dayanıklı tüketim mallarından
kaynaklandığını söylemek mümkündür. Dayanıklı tüketim mallarının da kendi içinde
farklı gruplara ayrıştırılmasıyla (konuta ilişkin kalemler, ulaştırma ve haberleşmeye
ilişkin kalemler ve diğer) hesaplanan tasarruf oranlarının gelişimi incelendiğine ise,
dayanıklı tüketim malları içinde ulaştırma ve haberleşmeye ilişkin harcamaların
tasarruf oranlarının düşmesinde daha belirleyici olduğu görülmektedir.
118
118
4. TÜRKİYE’DE HANEHALKI TASARRUFLARI BELİRLEYİCİLERİNİN
EKONOMETRİK ANALİZİ
Yurt içi tasarruflarla ilgili daha önce yapılmış makro analizlerin yanı sıra,
mikro veri setleri kullanılarak hanehalkı tasarruflarının belirleyicilerini inceleyen
çalışmalar bulunmaktadır. Ancak söz konusu çalışmalarda, hanehalkı tasarruflarının
gelir gruplarına ve gelir türlerine göre farklılaşabileceği konusu ayrıntılı olarak ele
alınmamıştır. Hanehalklarının bulunduğu gelir grubu ve temel gelir kaynağı tasarruf
kararlarını etkileyebilecek önemli göstergeler olup ayrıntılı bir şekilde ele alınması
gereken bir konudur. Bu nedenle, toplam tasarrufların büyük bir kısmını oluşturan
özel tasarrufların artırılması için politika önerilerinin belirlenebilmesinde hanehalkı
tasarruflarının belirleyicilerinin çeşitli alt gruplar açısından değerlendirilmesi önem
taşımaktadır.
Çalışmanın bu bölümünde TÜİK tarafından derlenen HBA verileri
kullanılarak hanehalkı tasarruflarını etkileyen faktörler, hem tüm hanehalklarını
kapsayacak şekilde hem de hanelerin bulunduğu gelir grupları ve temel gelir
kaynaklarına göre belirlenen alt gruplara göre incelenecektir. Hanehalkı tasarruflarını
belirleyen faktörlerin çeşitli alt gruplarda etki düzeylerinin araştırılması uygun
politika seçeneklerinin belirlenmesi hususunda yardımcı olacaktır. Analizlerde
hanehalkı tasarrufları üzerinde hangi faktörlerin ne ölçüde etkili olduğu
incelenecektir.
Hanehalkı tasarruf kararlarına ilişkin analizlerde panel veri kullanılması daha
kapsamlı sonuçların elde edilmesini sağlamaktadır. Panel veri, hane ya da birey
düzeyindeki birimlerin zaman içindeki davranışlarının takip edilmesine ve hanelerin
ya da bireylerin karşılaştıkları geçici gelir şoklarının etkilerinin gözlenmesine
yardımcı olmaktadır. Çoklu yıllarda ve uzun süre gözlenebilen hane veya bireylere
ilişkin veriler kullanılarak yapılan analizlerde kuşak ve zaman etkilerini
gözlemleyebilmek mümkündür. Ancak Türkiye’de tüketim ve tasarruf hususunda
hanelere ve/veya bireylere ilişkin hem uzun süreli hem de panel veri niteliğinde bir
veri seti bulunmamaktadır. Bu nedenle, bu çalışmada yatay kesit verilerin
119
119
birleştirilmesiyle oluşturulmuş bütünleşik bir veri seti kullanılmaktadır. Bütünleşik
veri setinde, aynı haneler yer almadığı için bu veri setinin panel boyutu
bulunmamakta ve ayrıca kuşak etkilerini incelemeye yetecek kadar uzun bir dönem
kapsanmamaktadır.
Hanehalkı tasarrufları üzerinde etkili olan faktörlerin incelendiği analizde,
literatürde yapılan çalışmalar göz önünde bulundurularak ilgili değişkenler
belirlenmiştir. 2003-2013 yılları arasında uygulanmış olan HBA verileri
toplulaştırılmış ve örneklem kapsamına hanehalkı reisi çalışan ve işsiz olan tüm
haneler dâhil edilmiştir. Daha sonra geçici gelir şoklarına ilişkin etkilerin
arındırılması amacıyla sadece hanehalkı reisi çalışan hanelerden oluşan örneklem
için analizler yapılmıştır.
Hanehalkı tasarrufları üzerinde etkili olan temel faktörlere ilişkin yapılan
ekonometrik analizde, hanenin elde ettiği yıllık kullanılabilir gelir, hanehalkı reisinin
çalışma durumu (işsiz/çalışan), çalışan hanehalkı reisinin çalıştığı sektör ve işteki
durum bilgileri, hanede çalışan kadın oranı, hanenin yaşadığı bölge (kır/kent),
hanehalkı reisinin kamu sağlık sigortasına sahip olma durumu, hanenin genç ve yaşlı
bağımlılık oranı,112 hanenin ortalama eğitim düzeyi,113 hanenin faiz geliri elde etme
durumu, birinci ve ikinci konut sahipliği ve arsa sahipliği değişkenleri
kullanılmaktadır. Tasarruf denkleminde hanenin yıllık kullanılabilir gelirinin
logaritması kullanılmakta ve söz konusu gelir değişkeni ölçüm hatalarına karşı araç
değişkenlerle ayrıca tahmin edilip tasarruf denklemine dahil edilmektedir. Model
sonuçlarının tutarlılığı için örneklemde hanehalkı reisi 20 yaşından küçük olan
haneler ve şüpheli gözlemler114 örneklemden çıkarılmaktadır.
112 Hanehalkı genç bağımlılık oranı, hanede 14 yaş ve altı bireylerin toplam hanehalkı birey sayısına
bölünmesi ile elde edilmektedir. Hanehalkı yaşlı bağımlılık oranı ise hanedeki 65 yaş üzeri bireylerin toplam hanehalkı birey sayısına bölünmesi ile elde edilmektedir.
113 Hanehalkı ortalama eğitim düzeyi, hanedeki bireylerin eğitim düzeyine göre okudukları yıl sayısı toplamının hanedeki birey sayısına bölünmesi ile elde edilmektedir.
114 Oldukça yüksek düzeyde negatif tasarruf oranına sahip olan hanelerin verilerinde yanlış beyanda bulunmaktan kaynaklanan bir problemin olduğu düşünülmekte ve tasarruf /kullanılabilir gelir oranı -2’den küçük olan haneler örneklemden çıkarılmaktadır. Burada düşük gelir grubundaki hanelerin, gelir bilgilerinin vergi otoriteleri ile paylaşılacağını düşünerek elde ettikleri sosyal yardımları kaybetmemek için yanlış gelir bilgisi beyan edebilecekleri düşünülmektedir. Nitekim Yükseler ve Türkan’ın 2007’de yaptıkları çalışmada milli muhasebe hesap yöntemi ile anketlerden elde edilen toplam gelir ve türleri arasında farklılıklar olduğuna değinilmektedir. Aynı zamanda ilgili
120
120
Ekonometrik modellerde karşılaşılan zorluklardan biri içsellik problemidir.
İçsellik problemi, bağımsız değişkenin hata terimi ile arasında meydana gelen ilişki
durumudur. İçsellik problemi ölçüm hatası, modele dahil edilmeyen herhangi bir
değişkenin veya eşanlı nedenselliğin bulunması durumlarında ortaya çıkabilmektedir.
İçsellik probleminin olduğu bir durumda bağımsız değişkendeki bir değişim bağımlı
değişkenin yanında hata terimini de etkilemektedir. Aynı zamanda, içsellik
probleminin olduğu durumlarda En Küçük Kareler (EKK) yöntemi ile elde edilen
tahmin ediciler yansızlık ve tutarlılık özelliğini kaybetmektedir. Böyle bir sorunun
varlığı durumunda Araç Değişken Yöntemi (Instrumental Variable Method)
kullanılmaktadır. Araç değişken olarak belirlenen değişkenlerin bağımsız değişken
ile ilişkili olması gerekirken, bu değişkenlerin hata terimi ile herhangi bir ilişkisinin
olmaması gerekmektedir. Ayrıca, araç değişkenin doğrudan bağımlı değişkeni
etkilememesi gerekmektedir. Yansız ve tutarlı tahmin edicilerin elde edilebilmesi
için araç değişkenlerin kullanıldığı İki Aşamalı En Küçük Kareler (2 Stage Least
Square-2SLS) Yöntemi kullanılmaktadır. İlk aşamada içsel değişkene ilişkin
belirlenen araç değişkenler üzerinde regresyon yapılmakta, sonrasında bu
regresyondan tahmin edilen değerler ikinci aşamada ana denkleme dâhil
edilmektedir. 2SLS yönteminde ana denklemde yer alan içsel değişkenin aldığı
değerler, araç değişkenler üzerine yapılan regresyon yardımıyla elde edilen
değerlerle değiştirilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da
kullanılan araç değişken sayısının içsel değişken sayısına eşit veya daha fazla olması
gerektiğidir.115
Tasarruf denkleminde, literatürde çoğunlukla açıklayıcı değişken olarak
gelirin logaritması kullanılmaktadır. Ancak ciddi ölçüm hatalarından
kaynaklanabilecek gelirdeki içsellik problemine karşı bu çalışmada gelir doğrudan
analize dâhil edilmemiş, gelir üzerinde etkili olabileceği düşünülen araç değişkenler
çalışmada, gelir anketlerinin temel sorunları olarak hanelerin gelirlerini gizlemeleri ve yüksek gelirli hanelerin anketlere cevap vermekten kaçındığına da değinilmektedir. Bu nedenle, anketlerin yüksek gelirli kesim açısından temsil kabiliyetinin zayıf olduğu düşünülmektedir. Ancak yüksek gelirli hanelere ilişkin herhangi bir düzeltme işlemi yapabilmek bu çalışma kapsamında mümkün olamamaktadır. Bu çalışmada, düşük gelirli ailelerin gelirlerini doğru beyan etmemelerinden kaynaklanabileceği düşünülen çok yüksek düzeydeki negatif tasarruf oranına sahip haneler analiz kapsamında kullanılan örneklemde dışlanmaktadır.
115 Gujarati ve Porter, 2009; Katchova, Instrumental Variable (çevrimiçi)
121
121
kullanılarak elde edilen gelir şeklinde ana regresyona dâhil edilmiştir. Hanehalkı
kullanılabilir geliri, OECD eşdeğerlik ölçeğine116 göre hesaplanan kişi başına düşen
oda sayısı ve hanenin sıcak su erişim bilgileri kullanılarak tahmin edilmiştir. Burada
modelin verimliliğini artırmak açısından araç değişkenlerin yanı sıra tasarruf
denkleminde kullanılan diğer açıklayıcı değişkenlerin de gelir denkleminde
kullanıldığının belirtilmesi gerekmektedir. Tüm alt grupları içeren regresyonda ve
temel gelir kaynağına göre belirlenen alt gruplar için yapılan regresyon analizinde
kullanılan gelir için Durbin-Wu-Hausmann içsellik testi yapılmış ve içsellik
sorununun olduğu tespit edilmiştir. İçsellik problemine karşı geliri araç değişkenler
ile tahmin etmek için uygunluk testleri yapılmış ve ilgili değişkenlerin kullanımının
uygun olduğu bulunmuştur. İlk aşamada elde edilen regresyon sonuçları ile içsellik
problemi ve uygunluk için yapılan test sonuçları EK 17-22 arasında yer almaktadır.
4.1. Hanehalkı tasarruflarının belirleyicileri
Hanehalkı tasarruflarına ilişkin 2003-2013 yıllarını kapsayan ve tüm alt
grupları içeren örneklem için model çıktıları elde edilmiştir. Ayrıca 3 yıllık
dönemleri de kapsayan modeller kurulmuş olup söz konusu model çıktılarına EK
18’de verilmektedir. 2003-2013 yıllarını kapsayan modelde tüm gelir grupları yer
aldığından gelirin araç değişkenlerle tahmin edildiği 2SLS kullanılmaktadır. 11 yıllık
dönemi kapsayan analizde yıllar içinde gerçekleşen makro değişimlerin etkisini
temsil etmesi amacıyla yıllara ait kukla değişkenler kontrol değişkeni olarak modele
dâhil edilmektedir. Aynı zamanda, yıllar içinde azalan hanehalkı tasarruf oranlarının
temel sebepleri arasında gösterilen tüketici kredileri mikro veriden elde edilemediği
için modele makro düzeydeki tüketici kredisi/GSYH oranı da dâhil edilmektedir.
Yapılan analizde kullanılan hanehalkı kullanılabilir gelir değişkenleri, tüm yıllar için
2003=100 bazlı tüketici fiyat endeksi ile reelleştirilmiştir.
116 Yetişkin eşdeğerlik ölçeği, OECD denklik ölçütüne dayanmaktadır. Bu ölçek hanelerin yetişkin-
çocuk bileşimlerindeki farklılıkları dikkate almaktadır. Eşdeğerlik ölçeği farklı büyüklük ve bileşimlerdeki hanehalkları arasında karşılaştırmaların daha doğru bir şekilde yapılabilmesine imkân vermektedir. Bu çalışmada, hanehalkı referans kişi için “1”; 14 yaş ve üzerindeki tüm fertler için “0,5” ve 14 yaşın altındaki tüm fertler için “0,3” katsayısı ile çarpılarak hesaplanan OECD ölçeği kullanılmaktadır.
122
122
Hanehalkı tasarruflarına ilişkin modelin fonksiyonel formu aşağıda yer
almaktadır.
HKG2=[α0+α1(KBOS)+α2(SSE)+α3In(HKG2)+α4(TK/GSYH)+α5(İD)+α6(ÇK
O)+α7(KYD)+α8(KSS)+α9(GBO)+α10(YBO)+α11(OES)+α12(FG)+α13(B
KS)+α14(İKS)+α15(AS)+α16(DGSE)+αi(YKDi)+μi] (1)
HTO=[βo+β1In(HKG2)+β2(TK/GSYH)+β3(İD)+β4(ÇKO)+β5(KYD)+β6(KSS)
+β7(GBO)+β8(YBO)+β9(OES)+β10(FG)+β11(BKS)+β12(İKS)+β13(AS)+
β14(DGSE)+βi(YKDi)+εi] (2)
Fonsiyonel formda yer alan değişkenlerin açıklamaları Tablo 4.1’de yer
almaktadır.
Tablo 4.1. Çalışmada Kullanılan Değişkenler ve Açıklamaları Değişken Açıklama HKG2 Araç değişken yöntemine göre hesaplanan hanehalkı kullanılabilir geliri
KBOS OECD eşdeğerlik ölçeğine göre hesaplanan hanede kişi başına düşen oda sayısı
SSE Hanenin sıcak suya erişim durumu HTO Hanehalkı tasarruf oranı TK/GSYH Tüketici kredilerinin GSYH’ya oranı İD Hanehalkı reisinin işsiz olma durumu ÇKO Hanede çalışan kadın oranı KYD Kentte yaşama durumu KSS Hanehalkı reisinin kamu sağlık sigortasına sahip olma durumu GBO Hanenin genç bağımlılık oranı YBO Hanenin yaşlı bağımlılık oranı OES Hanedeki bireylerin ortalama eğitim süresi FG Hanenin faiz geliri elde etme durumu BKS Hanenin birinci konut sahipliği İKS Hanenin ikinci konut sahipliği AS Hanenin arsa sahipliği DGSE Düşük gelir grubunda sıcak suya erişim durumu
Burada, YKDi i. yıldaki yıl kukla değişkenini göstermektedir. α0 ve βo sabit
terimleri, αi ve βi’ler bağımsız değişkenler önündeki katsayıları, μi ve εi hata
terimlerini ifade etmektedir.
123
123
Tablo 4.2. Hanehalkı Tasarruflarının Belirleyicilerine İlişkin Yapılan Araç Değişken Analizi Sonuçları-2SLS (2003-2013)
Bağımlı Değişken:Hanehalkı Tasarruf Oranı Katsayı z değeri Araç değişkenlerle tahmin edilen In(Reel Gelir) 0,159*** 26,0 Tüketici kredisi/GSYH -0,017*** -6,5 Hanehalkı reisinin işsiz olma durumu -0,019*** -2,5 Hanede çalışan kadın oranı 0,100*** 14,5 Kentte yaşama durumu -0,032*** -10,4 Hanehalkı reisinin kamu sağlık sigortasına sahip olma durumu -0,003** -2,0 Hanenin genç bağımlılık oranı -0,083*** -13,3 Hanenin yaşlı bağımlılık oranı 0,121*** 20,7 Hanedeki bireylerin ortalama eğitim süresi -0,007*** -11,0 Hanenin faiz geliri elde etme durumu 0,019*** 4,1 Hanenin birinci konut sahipliği 0,021*** 7,1 Hanenin ikinci konut sahipliği -0,009* -1,6 Hanenin arsa sahipliği -0,018*** -3,0 Düşük gelir grubunda sıcak suya erişim durumu -0,165*** -27,7 2005 yılı kukla değişkeni 2,180*** 25,5 2006 yılı kukla değişkeni 2,296*** 26,3 2007 yılı kukla değişkeni 2,275*** 25,8 2008 yılı kukla değişkeni 2,231*** 25,0 2009 yılı kukla değişkeni 2,243*** 24,8 2010 yılı kukla değişkeni 2,291*** 24,6 2011 yılı kukla değişkeni 2,314*** 24,5 2012 yılı kukla değişkeni 2,344*** 24,3 2013 yılı kukla değişkeni 2,391*** 23,9 Sabit terim -3,444*** -25,9 Gözlem sayısı 116.883
Modele ilişkin p değeri>chi2 0,000 Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
Not 1: ‘*’ yüzde 10, ‘**’ yüzde 5, ‘***’ yüzde 1 istatistiksel anlamlılık düzeyini ifade etmektedir. Not 2: Araç değişken yöntemi ile hesaplanan gelir değişkeni, hanenin kullanılabilir gelirinin
logaritmasının tüm bağımsız değişkenler ile kişi başına düşen oda sayısı ve sıcak su erişimi değişkenleri üzerine modellenmesiyle elde edilmektedir.
Yapılan analizde Tablo 4.2’den görüldüğü üzere, modelin bir bütün olarak
anlamlılığını gösteren p değerine göre model istatistiki olarak anlamlı bulunmuştur.
Elde edilen model çıktılarında, modele dâhil edilen tüm değişkenlerin istatistiki
olarak anlamlı bulunmuştur. Gelir değişkeninin hanehalkı tasarrufları üzerinde
pozitif bir etkiye sahip olduğu görülmektedir. Bu sonuç iktisat teorileri
beklentileriyle uyumlu olarak gerçekleşmiştir. Hanenin yıllık kullanılabilir geliri
124
124
yüzde 1 arttığında, hanehalkı tasarruf/kullanılabilir gelir oranı 0,16 puan artmaktadır.
Son yıllarda hanehalkı tasarruf oranlarının düşmesinde oldukça etkili olduğu
düşünülen ve modelde makro düzeyde yer alan tüketici kredileri/GSYH oranı
katsayısının negatif olduğu gözlenmektedir. Literatürde yer alan makro düzeydeki
analizlerle de uyumlu olan bu sonuca göre tüketici kredilerinin GSYH içindeki
oranının artmasıyla hanehalklarının krediye ulaşımı kolaylaşmakta, bunun sonucunda
tasarruf oranlarının azaldığı görülmektedir. Tüketici kredileri/GSYH oranındaki 1
puanlık artış, hanehalkı tasarruf/kullanılabilir gelir oranının 0,017 puan azalmasına
neden olmaktadır.
Model çıktılarına göre hanehalkı reisi işsiz olan haneler, hanehhalkı reisi
çalışan hanelere göre daha az tasarruf yapma eğilimindedir. Anket ayında hanehalkı
reisinin işsiz olması cari dönemde negatif gelir şoku göstergesi olarak
değerlendirilmekte bu nedenle tasarruf oranları üzerinde negatif etki beklenen bir
sonuç olmaktadır. Buradan temel ekonomi politikaları arasında yer alan istihdam
artırıcı politikaların, tasarruf oranları üzerinde pozitif katkısının olacağı sonucuna
varılmaktadır. Hanede çalışan kadın oranı arttıkça hanenin tasarruf yapma
eğiliminin arttığı gözlenmektedir. Bu sonuç, kadın istihdamının istihdam
politikalarının merkezinde kalmaya devam etmesi gerektiğinin somut bir göstergesi
olarak değerlendirilmektedir.
Kentte yaşamanın tasarruf oranı üzerinde negatif bir etkisinin olduğu sonucu
elde edilmiştir. Bu bulgu kentte yaşayan hanelerin elde ettiği gelirlerin kentte
yaşamanın gerektirdiği harcamaları karşılama oranının kırda yaşayan hanelere göre
daha geride kalmasıyla açıklanabilir. Kentte yaşamanın getirmiş olduğu ilave
maliyetlerin ve tüketim imkânlarının kentlerde daha fazla olmasının bu sonuçta etkili
olduğu değerlendirilmektedir. Bu sonuç, gelirden bağımsız olarak incelenen
betimleyici istatistiklerle de örtüşmektedir. Kırda yaşayan hanelerin gelirlerinin daha
düzensiz olması nedeniyle ihtiyat güdüsüyle yaptıkları tasarrufların daha fazla
olduğu, kırda tüketim olanaklarının daha kısıtlı olduğu, kırda yaşayan hanelerin
büyük bir kısmının tarım sektöründe çalıştığı ve hanenin bir takım ihtiyaçlarının
125
125
kendi yapmış oldukları üretimlerden karşılandığı düşünüldüğünde, bu sonuç iktisat
literatüründe yapılan çalışmalarla da uyuşmaktadır.
Hanehalkı reisinin kamu sağlık sigortasına sahip olması durumunun hanenin
tasarruf/kullanılabilir gelir oranı üzerinde negatif bir etkiye sahip olduğu
görülmektedir. Kamu sağlık sigortası bireylerin sağlık harcamalarının büyük bir
kısmını karşıladığı için diğer hanelere göre bu haneler daha az tasarruf yapma
eğilimindedir.
Hanedeki bağımlılık oranlarının hanehalkı tasarruf oranları üzerindeki
etkilerine bakıldığında, hanede 0-14 yaş aralığındaki bireylerin hanedeki toplam
birey sayısına oranını ifade eden genç bağımlılık oranı katsayısının negatif olduğu
gözlenmektedir. Söz konusu yaş grubundaki çocukların eğitim ve sağlık
masraflarının bu sonuçta etkili olduğu düşünülmektedir. 65 ve üzeri yaştaki
bireylerin hanedeki toplam birey sayısına oranını ifade eden yaşlı bağımlılık oranı
katsayısı ise teorik beklentilerin aksine pozitif olarak bulunmuştur. Burada hanelerde
yaşayan yaşlı bireylerin hane içi hizmetlere (çocukların bakımı, ev işlerine yardımcı
olma gibi) katkısının olmasının ve ayrıca yaşlı bağımlılık oranı yüksek hanelerin
olası bir sağlık problemine karşı ihtiyat güdüsüyle yaptıkları ilave tasarrufların
etkisinin olduğu değerlendirilmektedir.
Hanedeki bireylerin ortalama eğitim süresindeki artışın tasarruf oranını
negatif etkilediği görülmektedir. Gelir gibi diğer faktörler sabit tutulduğunda
hanedeki bireylerin ortalama eğitim süresinin 1 yıl artması hanehalkı
tasarruf/kullanılabilir gelir oranını azaltmaktadır. Artan eğitimin tasarruf üzerindeki
etkisinin negatif olmasında hanede okuyan bireylerin eğitim maliyetlerinin etkili
olduğu düşünülmektedir. Türkiye’de eğitim devlet tarafından ücretsiz olarak
karşılanmasına rağmen ilave bir yıllık eğitimin haneye ek maliyet getirmesi
nedeniyle, ortalama eğitim süresindeki artışın tasarrufları azaltıcı etkisi
bulunmaktadır. Bu noktada hanehalklarına yapılan eğitimle ilgili desteklerin
artırılarak devam etmesi hususu önem kazanmaktadır. Ayrıca, eğitimle birlikte
bireylerin harcama kalıplarının değişmesinin de bu sonuç üzerinde etkili olabileceği
değerlendirilmektedir.
126
126
Faiz geliri elde eden haneleri ifade eden kukla değişkenin katsayısı pozitif
olarak bulunmuştur. Bu bulguda, faiz geliri elde eden hanelerin net getirilerinin daha
fazla olması nedeniyle daha fazla tasarruf yapma eğiliminde olabilecekleri
düşünülmektedir. Hanehalklarının oturduğu konuta sahip olmasını ifade eden
hanenin birinci konut sahipliği değişkeninin de katsayısı pozitif olarak
bulunmuştur. Oturduğu konuta sahip olan hanelerin kiracılara kıyasla önemli bir
harcama kalemi olan kira harcamasından muaf olması durumu tasarrufları olumlu
yönde etkilemektedir. Betimleyici istatistiklerin incelendiği bölümde, hanehalklarına
ilişkin tüketim kalemleri içinde en yüksek paya sahip kalemlerden birinin konut ve
kira harcamaları kalemi olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, birinci konut sahipliğinin
tasarrufları artırıcı bir etkisi olması beklenen bir sonuçtur. İkinci konut ve arsa
sahipliğinin ise tasarruf oranını düşürücü etkisi olduğu bulgusu elde edilmiştir.
Birinci konuttan sonra sahip olunan gayrimenkullerin hanehalkları tarafından servet
olarak kabul edildiği, servet etkisi yoluyla tüketimi artırdığı ve bu durumun tasarruf
yapma ihtiyacını azaltıcı yönde etki ettiği düşünülmektedir.
11 yıllık dönemi kapsayan analizde yıllar içinde gerçekleşen makro
değişimlerin etkisini temsil etmesi amacıyla kullanılan yıl kukla değişkenleri ile
kullanılabilir gelirin düşük beyan edilmesine karşı kontrol değişkeni olarak
kullanılan düşük gelir grubunda sıcak suya erişim durumunu gösteren kukla
değişkenin katsayılarının istatistiki olarak anlamlı olduğu görülmektedir. Burada
ilgili değişkenlerin katsayılarını yorumlamaktan ziyade kontrol değişkenleri olarak
kullanıldıklarını vurgulamakta fayda görülmektedir. Sabit terimin katsayısının işareti
ise teorik beklentilerle uyumlu şekilde negatif olarak bulunmuştur. Bu durum
‘otonom tüketim’ olarak nitelendirilen, gelir sıfır olsa dahi yapılan tüketim
harcamasını ifade etmektedir. Hanehalklarının yaşamlarını sürdürebilmeleri için bazı
zorunlu harcamaları gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Dolayısıyla hanehalkları
gelirlerinin sıfır olduğu durumda borçlanarak da olsa bu harcamaları
gerçekleştirmekte ve tasarruf denkleminde bu harcamaları ifade eden sabit terim
negatif olarak bulunmaktadır.
127
127
4.2. Gelir gruplarına göre hanehalkı tasarruflarının belirleyicileri
Gelir gruplarına göre tasarruf oranlarının farklılaştığı, betimleyici
istatistiklerin ele alındığı bölümde incelenmişti. Hanehalkı tasarruflarını etkileyen
faktörlerin hanehalklarının bulunduğu gelir grubuna göre etkilerinin farklı
düzeylerde olabileceği göz önünde bulundurulduğunda, yüzde 20’lik gelir gruplarına
göre belirleyicileri incelemekte yarar görülmektedir.
Hanehalkının bulunduğu gelir grubuna göre hanehalkı tasarruflarının
belirleyicilerine ilişkin yapılan analizde, modelin bir bütün olarak anlamlığını
gösteren p değerlerine göre tüm alt gruplar için yapılan modeller istatistiki olarak
anlamlı bulunmuştur. Gelir grupları ayrımında hanehalkı tasarruflarının
belirleyicilerine ilişkin regresyon analizi sonuçları Tablo 4.3’te sunulmaktadır.
Ayrıca, gelir gruplarını temsil eden kukla değişkenlerin tüm değişkenlerle
etkileşimini içeren ve tüm örneklemi kapsayan bir model oluşturulmuştur. Söz
konusu model alt gruplar için yapılan model ile tutarlı sonuçlar içermekte olup, EK
19’da yer almaktadır.
Gelir grupları ayrımında yapılan analizde araç değişken yöntem
kullanılmamıştır. Bütünleşik veri için yapılan analiz tüm gelir gruplarını kapsadığı
için gelirin düşük beyanına karşı kullanılan araç değişkenlerin gelir grupları
ayrımında kullanılmasına gerek duyulmamaktadır. Tüm gelir gruplarının
katsayılarının karşılaştırılabilir olması amacıyla alt gelir grubu için de Tek Aşamalı
EKK Yöntemi kullanılarak analizler yapılmıştır.
Gelir grupları ayrımında yapılan regresyon analizi sonuçlarına göre, gelir
değişkeni katsayısının işareti tüm alt grupları içeren analiz sonuçları ile benzer
şekilde pozitif olarak bulunmuştur.117 Ancak tasarrufun gelir esnekliği gruplar
arasında farklılaşmaktadır. En alt yüzde 20’lik gelir grubu gelirdeki değişimlere karşı
en duyarlı grup iken, en üst yüzde 20’lik gelir grubu gelirdeki değişimlere karşı en az
duyarlı grup olmaktadır. En alt gelir grubundaki bulgunun, bu gruptaki hanelerin
gelirlerinin düşük, borçluluk oranının ise yüksek olduğu göz önünde
117 Gelir gruplarına göre yapılan analizde değişkenlerin katsayıların istatistiki olarak anlamlılık düzeylerine bakmaktan ziyade katsayıları büyüklük olarak kıyaslamak daha doğru olmaktadır.
128
128
bulundurulduğunda, ilave gelirin mevcut borçların kapatılması için tasarruf
edilmesinin zorunlu olması olgusu ile açıklanabileceği değerlendirilmektedir. En üst
gelir grubunda duyarlılığın az olması ise, belirli bir gelir ve tasarruf düzeyine
ulaşıldığında ilave gelirin tasarruf davranışı üzerindeki etkisinin azaldığı biçiminde
yorumlanmaktadır. Hanehalkı kullanılabilir gelirinde meydana gelecek yüzde 1
oranındaki artış, en alt yüzde 20’lik gelir grubunun tasarruf/kullanılabilir gelir
oranını 0,42 puan artırırken, en üst yüzde 20’lik gelir grubunda bu oranı 0,23 puan
artırmaktadır. Diğer gelir gruplarının gelir esnekliklerinin ise birbirine yakın ve
yaklaşık 0,29 puan düzeyinde olduğu gözlenmektedir.
Makro düzeyde kullanılan tüketici kredileri/GSYH değişkeni tüm gelir
gruplarında negatif bulunmuştur. Söz konusu değişkene en duyarlı grup en alt yüzde
20’lik gelir grubu iken, en az duyarlı grup en üst yüzde 20’lik gelir grubu olmaktadır.
Tüketici kredileri/GSYH oranındaki 1 puanlık artış, en alt yüzde 20’lik gelir
grubunda hanehalkı tasarruf/kullanılabilir gelir oranının 0,048 puan azalmasına
neden olurken, en üst yüzde 20’lik grupta söz konusu oranın 0,013 puan azalmasına
neden olmaktadır.
Hanehalkı reisi işsiz olan hanelere ilişkin kullanılan kukla değişkenin
katsayısının işareti tüm alt grupları kapsayan veri ile yapılan analiz sonucu elde
edilen işaretin aksine gelir grupları ayrımında pozitif olarak bulunmuştur. Bu
bulgunun, aynı gelir düzeyine sahip hanehalkı reisi işsiz olan hanelerin ihtiyati
güdüyle yapılan tasarruf eğiliminin daha fazla olmasıyla ilişkili olabileceği
değerlendirilmektedir. Hanede çalışan kadın oranını gösteren değişkenin katsayısı
en alt yüzde 20’lik gelir grubu hariç diğer tüm gelir grupları için pozitif bulunmuştur.
Tüm gruplarda kentte yaşamanın tasarruf/kullanılabilir gelir oranını düşürücü
etkisi bulunmaktadır. Kentte yaşamanın tasarruf oranlarını düşürücü etkisi gelir
grubuyla birlikte artmaktadır. Bu bulgu, belli bir gelir ve tasarruf düzeyine
ulaşıldığında kentsel harcamaların önem kazanmaya başlaması şeklinde
yorumlanmaktadır. Burada üst gelir gruplarının harcama kalıplarının farklılaşması ve
tüketim imkânlarından daha fazla yararlanmasının tasarrufları azaltıcı yönde etkide
bulunduğu değerlendirilmektedir.
129
129
Tab
lo 4
.3. G
elir
Gru
plar
ına
göre
Han
ehal
kı T
asar
rufla
rını
n B
elir
leyi
cile
rine
İliş
kin
Reg
resy
on A
naliz
i Son
uçla
rı (2
003-
2013
)
q1
q2
q3
q4
q5
Bağ
ımlı
Değ
işke
n:H
aneh
alkı
Tas
arru
f Ora
nı
Kat
sayı
t d
eğer
i K
atsa
yı
t değ
eri
Kat
sayı
t d
eğer
i K
atsa
yı
t değ
eri
Kat
sayı
t d
eğer
i
In(R
eel G
elir
) 0,
425
38,0
0,
260
10,9
0,
291
11,8
0,
295
13,9
0,
239
44,2
Tüke
tici k
redi
si/G
SYH
-0
,048
-6
,7
-0,0
19
-3,3
-0
,023
-4
,2
-0,0
27
-5,1
-0
,013
-2
,7
Han
ehal
kı r
eisin
in iş
siz o
lma
duru
mu
0,02
7 1,
7 0,
029
1,8
0,04
0 2,
5 -0
,007
-0
,4
0,02
1 1,
1
Han
ede
çalış
an k
adın
ora
nı
0,02
3 1,
2 0,
090
5,5
0,13
5 9,
0 0,
102
7,2
0,08
1 6,
5
Ken
tte
yaşa
ma
duru
mu
-0,0
39
-5,2
-0
,044
-7
,2
-0,0
56
-9,4
-0
,074
-1
2,1
-0,0
93
-14,
3
Han
ehal
kı r
eisin
in k
amu
sağl
ık si
gort
asın
a sa
hip
olm
a du
rum
u 0,
006
1,5
0,00
6 1,
6 -0
,005
-1
,2
-0,0
25
-5,2
-0
,012
-2
,4
Han
enin
gen
ç ba
ğım
lılık
ora
nı
-0,1
92
-12,
2 -0
,067
-5
,0
-0,0
59
-4,6
-0
,078
-5
,9
-0,0
97
-7,5
Han
enin
yaş
lı ba
ğım
lılık
ora
nı
0,18
2 14
,7
0,10
1 9,
7 0,
097
8,3
0,09
3 7,
1 0,
056
3,6
Han
edek
i bir
eyle
rin
orta
lam
a eğ
itim
süre
si
-0,0
33
-22,
1 -0
,014
-1
3,5
-0,0
14
-15,
3 -0
,012
-1
3,8
-0,0
14
-19,
1
Han
enin
faiz
gel
iri e
lde
etm
e du
rum
u -0
,051
-1
,7
-0,0
65
-4,3
-0
,004
-0
,4
-0,0
18
-2,5
-0
,004
-0
,6
Han
enin
bir
inci
kon
ut sa
hipl
iği
0,00
7 0,
9 -0
,004
-0
,7
0,00
3 0,
5 -0
,004
-0
,8
-0,0
19
-3,7
Han
enin
ikin
ci k
onut
sahi
pliğ
i -0
,101
-4
,0
-0,0
40
-2,6
-0
,020
-1
,7
-0,0
42
-4,3
-0
,037
-5
,5
Han
enin
ars
a sa
hipl
iği
-0,0
31
-1,3
-0
,042
-2
,6
-0,0
67
-5,2
-0
,039
-3
,4
-0,0
22
-2,6
Düş
ük g
elir
gru
bund
a sıc
ak su
ya e
rişi
m d
urum
u -0
,103
-1
4,2
- -
- -
- -
- -
2005
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
5,
927
37,3
3,
571
10,8
4,
020
11,7
4,
103
13,8
3,
244
41,9
2006
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
6,
199
38,1
3,
687
11,0
4,
105
11,8
4,
195
13,9
3,
339
40,6
2007
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
6,
164
36,8
3,
661
10,8
4,
115
11,7
4,
197
13,7
3,
296
38,8
130
130
Tab
lo 4
.3. G
elir
Gru
plar
ına
göre
Han
ehal
kı T
asar
rufla
rını
n B
elir
leyi
cile
rine
İliş
kin
Reg
resy
on A
naliz
i Son
uçla
rı (2
003-
2013
)
(D
evam
ı) 20
08 y
ılı k
ukla
değ
işke
ni
6,11
2 35
,5
3,58
8 10
,5
4,05
6 11
,4
4,18
3 13
,5
3,30
3 37
,8
2009
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
6,
145
34,9
3,
611
10,5
4,
085
11,4
4,
216
13,5
3,
315
36,6
2010
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
6,
299
34,3
3,
651
10,5
4,
154
11,4
4,
247
13,4
3,
335
34,3
2011
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
6,
352
33,5
3,
674
10,4
4,
159
11,3
4,
288
13,4
3,
337
32,7
2012
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
6,
469
33,0
3,
698
10,4
4,
193
11,3
4,
319
13,3
3,
323
31,0
2013
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
6,
599
31,8
3,
752
10,4
4,
248
11,3
4,
386
13,2
3,
371
29,1
Sabi
t ter
im
-9,1
41
-37,
6 -5
,678
-1
0,7
-6,3
79
-11,
5 -6
,426
-1
3,2
-5,1
30
-40,
3
G
özle
m sa
yısı
22
.595
23.4
52
23.5
57
23.6
05
23.6
74
M
odel
e ili
şkin
p d
eğer
i>F
değe
ri
0,00
0
0,00
0
0,00
0
0,00
0
0,00
0
K
ayna
k: T
ÜİK
Han
ehal
kı B
ütçe
Ank
etle
ri ve
Yaz
ar H
esap
lam
alar
ı N
ot: ‘
*’ y
üzde
10,
‘**’
yüz
de 5
, ‘**
*’ y
üzde
1 is
tatis
tikse
l anl
amlıl
ık d
üzey
ini i
fade
etm
ekte
dir.
131
131
Hanehalkı reisinin kamu sağlık sigortasına sahip olması durumunu gösteren
kukla değişkenin katsayısı negatif bulunmuştur.
Hanedeki genç bağımlılık oranı değişkeninin katsayısı tüm gelir gruplarında
tasarruf/kullanılabilir gelir oranı üzerinde negatif bir etkiye sahiptir. Gelir grupları
içinde genç bağımlılık oranının tasarrufları düşürücü etkisi en fazla en alt yüzde
20’lik gelir grubunda gözlenmektedir. Bu bulguda, söz konusu gelir grubundaki
hanelerin çocukları için katlanmaları gereken harcamaların bütçe üzerinde
oluşturduğu yükün diğer gruplara kıyasla daha fazla olmasının etkili olabileceği
düşünülmektedir. En üst yüzde 20’lik gelir grubunda da diğer gruplara göre genç
bağımlılık oranının tasarrufları düşürücü etkisi daha fazladır. İlgili gelir grubunun ise
çoçuklarının eğitimine daha fazla önem atfederek daha fazla harcama yapabileceği
değerlendirilmektedir. Nitekim toplam eğitim harcamalarının yüzde 62’lik kısmı
sadece bu grup tarafından yapılmaktadır. Aynı zamanda ilgili gelir grubundaki 0-14
yaş arasındaki çocuklar için yapılan diğer harcamaların da öteki gruplardan
ayrışabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. En üst gelir grubunun tüketim harcama
kalemleri incelendiğinde, eğlence ve kültür harcama kalemlerinin toplam tüketim
harcaması içindeki payının diğer gelir gruplarına kıyasla daha fazla olduğu
gözlenmektedir. Hanedeki yaşlı bağımlılık oranı değişkeninin katsayısı ise tüm gelir
gruplarında pozitif bulunmuştur.
Hanedeki bireylerin ortalama eğitim süresindeki artışın hanehalkı tasarruf
oranına etkisi negatiftir. En alt yüzde 20’lik gelir grubunda, söz konusu etkinin diğer
gruplara kıyasla daha fazla olduğu görülmektedir. İlave bir yıllık eğitim
harcamasının hanehalkı bütçesi üzerinde yarattığı yükün en alt gelir grubunda daha
yüksek olabileceği düşünülmektedir. Bu durum, ilgili gelir grubunda daha yüksek
eğitime sahip birey sayısının artmasının bu bireylerin eğitimi boyunca hane borç
stokunu artırması yoluyla hanenin tasarruf potansiyelini azaltıcı yönde etkilediği
şeklinde değerlendirilmektedir. Ayrıca, toplam eğitim harcamalarının sadece yüzde
2,6’lık bölümü en alt yüzde 20’lik gelir grubu tarafından yapılmaktadır.Bu durum
gelir dağılımındaki çarpıklığın düzeltilebilmesi açısından ayrı bir önem taşımaktadır.
Eğitim düzeyi ile gelir seviyesi arasındaki pozitif ilişki düşünüldüğünde, düşük gelir
grubunun eğitim üzerine yaptığı harcamaların daha düşük düzeyde kalması, gelir
132
132
dağılımı eşitsizliğinin nesiller arası aktırımına neden olacaktır. Bu nedenle düşük
gelir grubuna yönelik eğitim desteklerinin gözden geçirilmesi önem taşımaktadır. Bu
noktada, eğitim düzeyinin artmasıyla gelirin ve giderin birlikte arttığı, ancak eğitim
düzeyindeki artışın gelir artırıcı etkisinin harcamaları artırıcı etkisinden daha yüksek
olması nedeniyle, eğitim düzeyinin artmasının tasarruf oranlarını artırıcı etkiye sahip
olduğu hususu önem taşımaktadır.
Faiz geliri elde eden haneleri ifade eden kukla değişkenin katsayısı gelir
gruplarında negatif olarak bulunmuştur. Bu durumun gruplara bölündükçe faiz geliri
elde eden hanelerin gözlem sayısının azalmasıyla ilişkili olabileceği
değerlendirilmektedir. Hanenin birinci konut sahipliği değişkeninin katsayısı da en
üst gelir grubu için negatif bulunmuştur. En üst gelir grubunda yüksek düzeyde bir
gelirin elde ediliyor olması ve sahip olunan konutun değerinin yüksek olmasının bu
sonucun çıkmasında etkili olabileceği düşünülmektedir. Yüksek değerdeki konut bu
gelir grubunda varlık olarak değerlendirilebilmektedir. İkinci konut ve arsa
sahipliğinin tüm gruplarda tasarruf oranını düşürücü etkiye sahip olduğu
gözlenmiştir.
4.3. Temel gelir kaynağına göre hanehalkı tasarruflarının belirleyicileri
Hanehalkı tasarruflarını etkileyen faktörleri hanehalklarının temel gelir
kaynağına göre incelemek, bu gruplar içinde farklı etkilerin analiz edilmesi
hususunda önem arz etmektedir.
Hanenin temel gelir kaynağına göre hanehalkı tasarruflarının belirleyicilerine
ilişkin yapılan analizde, modelin bir bütün olarak anlamlığını gösteren p değerlerine
göre tüm alt gruplar için yapılan modeller istatistiki olarak anlamlı bulunmuştur.
Model çıktıları Tablo 4.4’te sunulmaktadır. Gelir değişkeni tüm gruplarda istatistiki
olarak anlamlı bulunmuştur. Temel gelir kaynağı müteşebbis geliri olan haneler için
tasarruf oranının gelir esnekliği diğer gruplara göre daha yüksektir. Temel gelir
kaynağı emeklilik geliri olan grup için gelir değişkeni katsayısının işareti negatif
çıkmıştır. Bu grubu oluşturanların büyük bir bölümünün emekliler olduğu
düşünüldüğünde bu sonuç beklenebilir bir durumdur. Emeklilik döneminde olan
133
133
bireylerin miras bırakma güdüsü dışında geleceğe ilişkin tasarruf yapma eğiliminin
daha az olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, emeklilik olanakları arasında ücretsiz
sağlık hizmetinin bulunması büyük bölümü emeklilerden oluşan bu grubun daha az
tasarruf etme eğiliminde olmasına imkân vermektedir.
Temel gelir kaynağı maaş ve ücret geliri, müteşebbis geliri ve transfer geliri
olan gruplarda tüketici kredileri/GSYH oranını gösteren değişkenin katsayısı
negatif ve istatistiki olarak anlamlı bulunmuştur.
Hanehalkı reisi işsiz olan hanelere ilişkin kullanılan kukla değişkeninin
katsayısı temel gelir kaynağı emeklilik geliri olan grupta negatif ve istatistiki olarak
anlamlı bulunmuştur. Burada hanehalkı reisi işsiz olan bireyin emekli bir birey
olmadığının belirtilmesinde fayda görülmektedir. Analiz kapsamında emekliler işsiz
olarak değerlendirilmemektedir. Ayrıca, temel gelir kaynağı emeklilik geliri olan
haneler içinde hanehalkı reisi işsiz olanların oranı yüzde 2 gibi oldukça düşük bir
orandadır. Temel gelir kaynağı maaş ve ücret geliri, müteşebbis geliri ve emeklilik
geliri olan gruplarda hanede çalışan kadın oranı artışının tasarruf/gelir oranını
artırıcı yönde etkisinin olduğu görülmektedir.
Kentte yaşama durumunu gösteren kukla değişkenin katsayısı temel gelir
kaynağı mülk geliri ve emeklilik geliri elde eden gruplar haricinde diğer tüm
gruplarda istatistiki olarak ve negatiftir.
Hanehalkı reisinin kamu sağlık sigortasına sahip olması durumunu gösteren
kukla değişkenin katsayısı temel gelir kaynağı müteşebbis geliri elde eden grup için
istatistiki olarak anlamlı ve negatif bulunmuştur.
134
134
Tab
lo 4
.4. H
aneh
alkı
nın
Tem
el G
elir
Kay
nağı
na g
öre
Han
ehal
kı T
asar
rufla
rını
n B
elir
leyi
cile
rine
İliş
kin
Ara
ç D
eğiş
ken
Ana
lizi
Sonu
çlar
ı-2SL
S (2
003-
2013
)
Maa
ş ve
ücre
t gel
iri
Müt
ebbi
s gel
iri
Mül
k ge
liri
Tra
nsfe
r ge
liri
Em
eklil
ik g
elir
i
Bağ
ımlı
Değ
işke
n:H
aneh
alkı
Tas
arru
f Ora
nı
Kat
sayı
z
değe
ri
Kat
sayı
z
değe
ri
Kat
sayı
z
değe
ri
Kat
sayı
z
değe
ri
Kat
sayı
z
değe
ri
Ara
ç de
ğişk
enle
rle
tahm
in e
dile
n In
(Ree
l Gel
ir)
0,18
5***
20,1
0,
227**
* 19
,4
0,14
1***
4,0
0,17
8***
11,2
-0
,076
**
-2,5
Tük
etic
i kre
disi
/GSY
H
-0,0
21**
* -5
,7
-0,0
20**
* -3
,7
0,01
0 0,
4 -0
,024
**
-2,4
0,
004
0,6
Han
ehal
kı r
eisi
nin
işsi
z ol
ma
duru
mu
0,00
2 0,
2 -0
,010
-0
,3
-0,0
36
-0,8
0,
025
1,3
-0,0
58**
* -2
,9
Han
ede
çalış
an k
adın
ora
nı
0,05
6***
5,8
0,06
0***
3,9
0,10
1 1,
5 0,
040*
1,8
0,18
0***
9,0
Ken
tte y
aşam
a du
rum
u -0
,020
***
-4,4
-0
,040
***
-5,8
-0
,034
-1
,4
-0,0
26**
-2
,4
0,01
1 1,
4
Han
ehal
kı r
eisi
nin
kam
u sa
ğlık
sigo
rtas
ına
sahi
p ol
ma
duru
mu
0,00
1 0,
5 -0
,005
* -1
,8
0,01
4 1,
0 0,
001
0,3
0,00
7 0,
6
Han
enin
gen
ç ba
ğım
lılık
ora
nı
-0,0
80**
* -9
,3
-0,1
30**
* -9
,6
-0,1
83**
* -3
,0
-0,1
26**
* -6
,0
-0,1
19**
* -4
,7
Han
enin
yaş
lı ba
ğım
lılık
ora
nı
0,15
7***
7,1
0,11
4***
3,8
0,12
3***
4,3
0,09
2***
6,8
0,11
3***
12,5
Han
edek
i bir
eyle
rin
orta
lam
a eğ
itim
süre
si
-0,0
04**
* -5
,0
-0,0
13**
* -8
,4
-0,0
14**
* -3
,1
-0,0
19**
* -1
0,2
0,00
5**
2,4
Han
enin
faiz
gel
iri e
lde
etm
e du
rum
u 0,
025**
* 4,
4 0,
004
0,2
0,06
9***
3,2
-0,0
35
-1,3
0,
043**
* 3,
2
Han
enin
bir
inci
kon
ut sa
hipl
iği
0,01
4***
3,6
0,02
0***
2,8
-0,0
08
-0,3
0,
018*
1,8
0,03
9***
4,3
Han
enin
ikin
ci k
onut
sahi
pliğ
i -0
,008
-1
,0
-0,0
31**
-2
,8
-0,0
15
-0,6
-0
,050
**
-2,1
0,
026**
2,
5
Han
enin
ars
a sa
hipl
iği
-0,0
16**
-1
,8
-0,0
24**
* -1
,9
-0,0
54**
-1
,7
-0,0
48*
-1,8
-0
,008
-0
,7
Düş
ük g
elir
gru
bund
a sı
cak
suya
eri
şim
dur
umu
-0,1
67**
* -1
8,4
-0,1
78**
* -1
2,3
-0,3
18**
* -6
,5
-0,0
77**
* -6
,6
-0,2
69**
* -1
5,0
2005
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
2,
560**
* 19
,9
3,12
3***
19,0
1,
864**
* 3,
7 2,
470**
* 11
,0
-1,0
98**
* -2
,6
2006
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
2,
673**
* 20
,6
3,25
8***
19,3
2,
044**
* 3,
9 2,
676**
* 11
,6
-0,9
59**
-2
,2
2007
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
2,
679**
* 20
,3
3,21
0***
18,8
1,
831**
* 3,
5 2,
609**
* 11
,1
-1,0
87**
* -2
,6
135
135
Tab
lo 4
.4. H
aneh
alkı
nın
Tem
el G
elir
Kay
nağı
na g
öre
Han
ehal
kı T
asar
rufla
rını
n B
elir
leyi
cile
rine
İliş
kin
Ara
ç D
eğiş
ken
Ana
lizi
Sonu
çlar
ı-2SL
S (2
003-
2013
) (D
evam
ı) 20
08 y
ılı k
ukla
değ
işke
ni
2,63
8***
19,8
3,
149**
* 18
,1
1,82
3***
3,4
2,57
6***
10,7
-1
,150
***
-2,7
2009
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
2,
656**
* 19
,7
3,15
9***
17,9
1,
791**
* 3,
3 2,
610**
* 10
,6
-1,1
60**
* -2
,7
2010
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
2,
711**
* 19
,6
3,21
1***
17,7
1,
727**
* 3,
0 2,
691**
* 10
,5
-1,1
63**
* -2
,7
2011
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
2,
727**
* 19
,4
3,26
6***
17,7
1,
715**
* 2,
9 2,
714**
* 10
,3
-1,1
56**
* -2
,6
2012
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
2,
772**
* 19
,4
3,25
5***
17,2
1,
653**
* 2,
7 2,
758**
* 10
,1
-1,1
41**
* -2
,6
2013
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
2,
827**
* 19
,1
3,30
7***
16,8
1,
691**
* 2,
6 2,
847**
* 9,
9 -1
,159
***
-2,5
Sabi
t ter
im
-4,0
81**
* -2
0,3
-4,8
82**
* -1
9,0
-3,0
66**
* -4
,0
-3,8
09**
* -1
1,2
1,65
3***
2,5
Göz
lem
sayı
sı
56.4
85
26.1
64
1.91
2
10.7
54
21.5
68
M
odel
e ili
şkin
ola
sılık
değ
eri>
chi2
0,
000
0,00
0
0,00
0
0,00
0
0,00
0
K
ayna
k: T
ÜİK
Han
ehal
kı B
ütçe
Ank
etle
ri ve
Yaz
ar H
esap
lam
alar
ı N
ot 1
: ‘*’
yüz
de 1
0, ‘*
*’ y
üzde
5, ‘
***’
yüz
de 1
ista
tistik
sel a
nlam
lılık
düz
eyin
i ifa
de e
tmek
tedi
r. N
ot 2
: Ara
ç de
ğişk
en y
önte
mi
ile h
esap
lana
n ge
lir d
eğiş
keni
, han
enin
kul
lanı
labi
lir g
eliri
nin
loga
ritm
asın
ın tü
m b
ağım
sız
deği
şken
ler
ve k
işi b
aşın
a dü
şen
oda
sayı
sı il
e sı
cak
su e
rişim
i değ
işke
nler
i üze
rine
mod
elle
nmes
iyle
eld
e ed
ilmek
tedi
r.
136
136
Hanedeki genç bağımlılık oranının tasarruf/kullanılabilir gelir oranı
üzerindeki etkisi tüm gruplarda negatif ve istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.
Genç bağımlılık oranı karşısında tasarruf/kullanılabilir gelir oranı en fazla düşen
grup temel gelir kaynağı mülk geliri olan gruptur. İlgili grubun eğitim harcamalarının
toplam tüketim harcamaları içinden aldığı pay da diğer grupların ortalamalarının
üzerindedir. Hanedeki yaşlı bağımlılık oranı değişkeninin katsayısı ise tüm
gruplarda pozitif ve istatistiki olarak anlamlı bulunmuştur.
Hanedeki bireylerin ortalama eğitim süresindeki artışın hanehalkı tasarruf
oranına etkisi temel gelir kaynağı emeklilik geliri olan grup haricinde diğer gruplarda
negatif ve istatistiki olarak anlamlı bulunmuştur. Temel gelir kaynağı emeklilik geliri
olan grupta ise bu etki pozitif ve anlamlı bulunmuştur. Söz konusu grupta daha çok
emeklilerin yer aldığı düşünüldüğünde eğitimli emeklilerin ihtiyati güdüye ilişkin
farkındalıklarının daha fazla olabileceği ve bu durumun tasarrufları artırıcı etkisinin
olabileceği değerlendirilmektedir. Ayrıca, ilgili grupta yer alan hanelerde okuyan
çocuk oranının daha az olabileceği düşünülmektedir. Nitekim bu grubun genç
bağımlılık oranı ortalamasının diğer grupların çok altında kaldığı gözlenmektedir.
Faiz geliri elde eden haneleri ifade eden kukla değişkenin katsayısı temel
gelir kaynağı maaş ve ücret geliri, mülk geliri ve emeklilik geliri olan gruplar için
pozitif ve anlamlı bulunmuştur. Temel gelir kaynağı mülk geliri olan grubun
katsayısının diğer gruplardan daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu grubun gelir
kaynağını oluşturan temel kalemler arasında yer alan banka hesabından, döviz
hesabından ve menkul değerlerden elde edilen faiz gelirleri düşünüldüğünde
kullanılan kukla değişkenin söz konusu grup için en yüksek katsayıya sahip olması
beklenen bir sonuçtur. Hanenin birinci konut sahipliği değişkeninin de katsayısı,
temel gelir kaynağı mülk geliri olan grup hariç tüm gruplar için pozitif ve istatistiki
olarak anlamlı bulunmuştur. İkinci konut sahipliği temel gelir kaynağı müteşebbis
geliri, transfer geliri ve emeklilik geliri olan haneler için negatif ve istatistiki olarak
anlamlı iken, arsa sahipliği de temel gelir kaynağı emeklilik geliri olan grup hariç
tüm gruplarda negatif ve anlamlı bulunmuştur.
137
137
4.4. Hanehalkı reisi çalışan hanehalklarına göre hanehalkı tasarruflarının
belirleyicileri
Geçici gelir şoklarının yanıltıcı etkilerine karşı sadece çalışan hanehalkı
reisleri göz önünde bulundurularak daha dar bir örneklem için analizler
tekrarlanmıştır. Bu analizlere hanehalkı reisinin çalıştığı sektör ve işteki durum
bilgileri de dâhil edilmiştir. Tüm alt grupları içeren örneklem, temel gelir kaynağına
ve gelir gruplarına göre belirlenen alt grupları içeren örneklemler için yapılan analiz
sonuçları sırasıyla Tablo 4.5, Tablo 4.6 ve Tablo 4.7’da sunulmaktadır. Elde edilen
sonuçlar, hanehalkı reisi işsiz olan haneleri de içeren tüm örneklem için yapılan
analiz sonuçları ile benzerdir. Her iki analizde kullanılan ortak değişkenler için elde
edilen katsayılar birbirine yakın olsa da daraltılmış örneklemde bazı değişkenlerin
katsayıları istatistiksel olarak anlamlılıklarını yitirmiştir. Bu sonuçta örneklemin
küçültülmesinin etkili olduğu düşünülmektedir. Çalışan hane reislerini kapsayan
daraltılmış örneklem için yapılan analiz sonuçları sadece çalışılan sektör ve işteki
durum bilgilerini içeren değişkenler için yorumlanacaktır.
Hanehalkı reisi çalışan hanehalklarına ilişkin yapılan analizlerde, tüm gruplar
için kurulan modeller bir bütün halinde anlamlı bulunmuştur. Tüm alt grupları içeren
daraltılmış örnekleme ilişkin regresyon sonuçlarının yer aldığı Tablo 4.5’te
görüldüğü üzere, hanehalkı reisi sanayi ve hizmetler sektöründe çalışan hanehalkları,
referans grup olan hanehalkı reisi tarım sektöründe çalışan hanehalklarına göre daha
yüksek tasarruf yapma eğilimine sahiptir. Hanehalkı reisi inşaat sektöründe çalışan
haneler ise daha az tasarruf yapma eğilimindedir. Hanehalkı reisi çalıştığı işte işveren
veya kendi hesabına olarak çalışan haneler, hanehalkı reisi ücretli ve yevmiyeli
olarak çalışan hanelere göre daha fazla tasarruf yapmaktadır. Hanehalkı reisi işveren
ve kendi hesabına çalışan hanelerin gelirlerinin, daha düzensiz olması, bu haneler
için ihtiyati güdüyle yapılan tasarrufların daha fazla olmasına neden olduğu şeklinde
yorumlanmaktadır. Hanenin temel gelir kaynağına göre ayrılan gruplar için yapılan
analizlerin yer aldığı Tablo 4.6’da görüldüğü üzere benzer sonuçların bu gruplar için
de geçerli olduğu ancak örneklem alt gruplara bölündükçe anlamlılığını yitiren
değişken sayısının arttığı gözlenmektedir. Gelir gruplarına göre yapılan analiz
sonuçlarının sunulduğu Tablo 4.7 incelendiğinde, hanehalkı reisi tarım dışında
138
138
çalışan haneleri ifade eden kukla değişkenlerin istatistiki olarak anlamlı olduğu
gruplarda söz konusu hanelerin daha az tasarruf yapma eğiliminde olduğu
gözlenmektedir. Bu sonuç betimleyici istatistiklerle örtüşmekte ve hanehalkı reisi
tarım sektöründe çalışan hanelerin gelirden bağımsız bir şekilde daha fazla tasarruf
yapma eğiliminde olduğunu göstermektedir. Bu bulgularda, hanehalkı reisi tarım
sektöründe çalışan hanelerin daha çok kırda yaşamasının, bunun etkisiyle tüketim
imkanlarının daha kısıtlı olmasının ve bu haneler için ihtiyati güdüyle yapılan
tasarrufların daha fazla olmasının etkili olduğu düşünülmektedir. Hanehalkı reisi
işveren ve kendi hesabına olarak çalışan haneleri gösteren kukla değişkenlerin
istatistiki olarak anlamlı çıktığı grupların, hanehalkı reisi ücretli ve yevmiyeli olarak
çalışan hanelere göre daha fazla tasarruf yapma eğiliminde olduğu gözlenmektedir.
Yine benzer şekilde betimleyici istatistiklerdeki sonuçlarla örtüşen bu bulgunun söz
konusu hanelerin gelirlerinin daha düzensiz olmasıyla ilişkili olduğu
değerlendirilmektedir.
139
139
Tablo 4.5. Hanehalkı Reisi Çalışan Hanelerin Tasarruflarının Belirleyicilerine İlişkin Yapılan Araç Değişken Analizi Sonuçları-2SLS (2003-2013)
Bağımlı Değişken:Hanehalkı Tasarruf Oranı Katsayı z değeri Araç değişkenlerle tahmin edilen In(Reel Gelir) 0,179*** 21,9 Tüketici kredisi/GSYH -0,019*** -6,0 Sanayi sektöründe çalışan 0,018*** 3,0 İnşaat sektöründe çalışan -0,022*** -2,9 Hizmetler sektöründe çalışan 0,018*** 3,2 İşveren olarak çalışan 0,043*** 6,1 Kendi hesabına çalışan 0,056*** 13,7 Hanede çalışan kadın oranı 0,079*** 10,0 Kentte yaşama durumu -0,026*** -6,7 Hanehalkı reisinin kamu sağlık sigortasına sahip olma durumu -0,003* -1,8 Hanenin genç bağımlılık oranı -0,086*** -11,6 Hanenin yaşlı bağımlılık oranı 0,146*** 7,3 Hanedeki bireylerin ortalama eğitim süresi -0,006*** -8,1 Hanenin faiz geliri elde etme durumu 0,024*** 4,3 Hanenin birinci konut sahipliği 0,018*** 5,0 Hanenin ikinci konut sahipliği -0,012* -1,8 Hanenin arsa sahipliği -0,017** -2,4 Düşük gelir grubunda sıcak suya erişim durumu -0,179*** -22,4 2005 yılı kukla değişkeni 2,461*** 21,5 2006 yılı kukla değişkeni 2,576*** 22,2 2007 yılı kukla değişkeni 2,571*** 21,9 2008 yılı kukla değişkeni 2,514*** 21,2 2009 yılı kukla değişkeni 2,530*** 21,0 2010 yılı kukla değişkeni 2,579*** 21,0 2011 yılı kukla değişkeni 2,607*** 20,9 2012 yılı kukla değişkeni 2,636*** 20,7 2013 yılı kukla değişkeni 2,686*** 20,5 Sabit terim -3,929*** -22,2 Gözlem sayısı 81.077
Modele ilişkin olasılık değeri>chi2 0,000 Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
Not 1: ‘*’ yüzde 10, ‘**’ yüzde 5, ‘***’ yüzde 1 istatistiksel anlamlılık düzeyini ifade etmektedir. Not 2: Araç değişken yöntemi ile hesaplanan gelir değişkeni, hanenin kullanılabilir gelirinin
logaritmasının tüm bağımsız değişkenler ile kişi başına düşen oda sayısı ve sıcak su erişimi değişkenleri üzerine modellenmesiyle elde edilmektedir.
140
140
Tab
lo 4
.6. H
aneh
alkı
Rei
si Ç
alış
an H
anel
eri K
apsa
yan
Tem
el G
elir
Kay
nağı
na g
öre
Han
ehal
kı T
asar
rufla
rını
n B
elir
leyi
cile
rine
İl
işki
n Y
apıla
n A
raç
Değ
işke
n A
naliz
i Son
uçla
rı (2
003-
2013
)
Maa
ş ve
ücre
t gel
iri
Müt
eşeb
bis g
elir
i M
ülk
gelir
i T
rans
fer
gelir
i E
mek
lilik
gel
iri
Bağ
ımlı
Değ
işke
n:H
aneh
alkı
Tas
arru
f Ora
nı
Kat
sayı
z
değe
ri
Kat
sayı
z
değe
ri
Kat
sayı
z
değe
ri
Kat
sayı
z
değe
ri
Kat
sayı
z
değe
ri
Ara
ç de
ğişk
enle
rle
tahm
in e
dile
n In
(Ree
l Gel
ir)
0,17
9***
17,1
0,
226**
* 17
,6
0,25
9***
3,3
0,25
9***
6,3
-0,2
27**
* -2
,8
Tük
etic
i kre
disi
/GSY
H
-0,0
21**
* -5
,4
-0,0
19**
* -3
,4
-0,0
07
-0,2
0,
014
0,5
-0,0
01
0,0
Sana
yi se
ktör
ünde
çal
ışan
-0
,011
-1
,2
0,00
3 0,
3 0,
029
0,4
-0,0
45
-1,3
0,
028
1,1
İnşa
at se
ktör
ünde
çal
ışan
-0
,046
***
-4,6
-0
,036
**
-2,1
0,
083
0,9
-0,0
34
-0,6
-0
,080
**
-2,4
Hiz
met
ler
sekt
örün
de ç
alış
an
-0,0
17**
-2
,0
0,02
3***
2,7
0,05
1 0,
9 0,
008
0,3
0,03
9* 1,
9
Han
ede
çalış
an k
adın
ora
nı
0,06
1***
5,8
0,07
2***
4,5
0,11
0 1,
2 0,
134**
* 3,
8 0,
087**
* 2,
8
Ken
tte y
aşam
a du
rum
u -0
,018
***
-3,6
-0
,044
***
-5,8
-0
,003
-0
,1
-0,0
41
-1,5
0,
013
0,7
Han
ehal
kı
reis
inin
ka
mu
sağl
ık
sigo
rtas
ına
sahi
p ol
ma
duru
mu
-0,0
01
-0,6
-0
,006
**
-2,0
-0
,028
-1
,0
0,01
3 1,
2 0,
016
0,9
Han
enin
gen
ç ba
ğım
lılık
ora
nı
-0,0
75**
* -8
,0
-0,1
33**
* -9
,5
-0,2
91**
* -3
,0
-0,1
04**
-2
,3
-0,1
02*
-2,0
Han
enin
yaş
lı ba
ğım
lılık
ora
nı
0,13
4***
3,9
0,07
4**
2,1
0,08
7 0,
6 0,
148*
1,8
0,27
7***
5,5
Han
edek
i bir
eyle
rin
orta
lam
a eğ
itim
süre
si
-0,0
04**
* -4
,3
-0,0
14**
* -8
,8
-0,0
28**
* -3
,0
-0,0
26**
* -5
,4
0,01
1**
2,1
Han
enin
faiz
gel
iri e
lde
etm
e du
rum
u 0,
029**
* 4,
7 0,
005
0,3
0,07
7* 1,
8 -0
,002
0,
0 0,
083**
2,
5
Han
enin
bir
inci
kon
ut sa
hipl
iği
0,01
7***
3,9
0,02
1***
2,9
0,02
5 0,
5 0,
001
0,1
0,03
1 1,
6
Han
enin
ikin
ci k
onut
sahi
pliğ
i -0
,006
-0
,7
-0,0
34**
* -3
,0
-0,0
50
-1,0
-0
,062
-1
,3
0,05
8**
2,5
Han
enin
ars
a sa
hipl
iği
-0,0
12
-1,3
-0
,025
* -1
,9
-0,0
55
-1,0
-0
,084
-1
,5
-0,0
08
-0,3
Düş
ük g
elir
gru
bund
a sı
cak
suya
eri
şim
dur
umu
-0,1
62**
* -1
6,4
-0,1
84**
* -1
2,0
-0,2
74**
-2
,5
-0,0
80**
-2
,5
-0,4
37**
* -8
,7
141
141
Kay
nak:
TÜ
İK H
aneh
alkı
Büt
çe A
nket
leri
ve Y
azar
Hes
apla
mal
arı
Not
1: ‘
*’ y
üzde
10,
‘**’
yüz
de 5
, ‘**
*’ y
üzde
1 is
tatis
tikse
l anl
amlıl
ık d
üzey
ini i
fade
etm
ekte
dir.
Not
2: A
raç
deği
şken
yön
tem
i hes
apla
nan
gelir
değ
işke
ni, h
anen
in k
ulla
nıla
bilir
gel
irini
n lo
garit
mas
ının
tüm
bağ
ımsı
z de
ğişk
enle
r ile
kiş
i baş
ına
düşe
n od
a sa
yısı
ve
sıca
k su
eriş
imi d
eğiş
kenl
eri ü
zerin
e m
odel
lenm
esiy
le e
lde
edilm
ekte
dir.
Tab
lo 4
.6. H
aneh
alkı
Rei
si Ç
alış
an H
anel
eri K
apsa
yan
Tem
el G
elir
Kay
nağı
na g
öre
Han
ehal
kı T
asar
rufla
rını
n B
elir
leyi
cile
rine
İl
işki
n Y
apıla
n A
raç
Değ
işke
n A
naliz
i Son
uçla
rı (2
003-
2013
) (D
evam
ı)
2005
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
2,
476**
* 16
,9
3,10
4***
17,3
3,
610**
* 3,
2 3,
370**
* 5,
8 -3
,155
***
-2,8
2006
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
2,
588**
* 17
,5
3,23
9***
17,6
3,
864**
* 3,
4 3,
458**
* 5,
8 -2
,998
***
-2,6
2007
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
2,
607**
* 17
,4
3,18
8***
17,1
3,
689**
* 3,
1 3,
372**
* 5,
6 -3
,099
***
-2,7
2008
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
2,
557**
* 16
,9
3,12
0***
16,5
3,
577**
* 3,
0 3,
300**
* 5,
3 -3
,194
***
-2,7
2009
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
2,
581**
* 16
,9
3,12
9***
16,3
3,
633**
* 3,
0 3,
245**
* 5,
1 -3
,177
***
-2,7
2010
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
2,
634**
* 16
,9
3,18
8***
16,2
3,
506**
* 2,
8 3,
262**
* 5,
0 -3
,190
***
-2,7
2011
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
2,
652**
* 16
,7
3,23
5***
16,2
3,
611**
* 2,
8 3,
277**
* 4,
8 -3
,176
***
-2,7
2012
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
2,
695**
* 16
,7
3,22
2***
15,7
3,
615**
* 2,
7 3,
256**
* 4,
6 -3
,098
***
-2,6
2013
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
2,
749**
* 16
,5
3,27
0***
15,3
3,
616**
* 2,
6 3,
285**
* 4,
4 -3
,100
***
-2,6
Sabi
t ter
im
-3,9
31**
* -1
7,3
-4,8
64**
* -1
7,4
-5,7
10**
* -3
,2
-5,7
15**
* -6
,4
5,11
6***
2,8
Göz
lem
sayı
sı
48.3
63
24.4
26
526
2.34
2
5.42
0
M
odel
e ili
şkin
ola
sılık
değ
eri>
chi2
0,
000
0,00
0
0,00
0
0,00
0
0,00
0
142
142
Tab
lo 4
.7. H
aneh
alkı
Rei
si Ç
alış
an H
anel
eri K
apsa
yan
Gel
ir G
rupl
arın
a gö
re H
aneh
alkı
Tas
arru
fları
nın
Bel
irle
yici
leri
ne İl
işki
n Y
apıla
n R
egre
syon
Ana
lizi S
onuç
ları
(200
3-20
13)
q1
q2
q3
q4
q5
Bağ
ımlı
Değ
işke
n:H
aneh
alkı
Tas
arru
f Ora
nı
Kat
sayı
t d
eğer
i K
atsa
yı
t değ
eri
Kat
sayı
t d
eğer
i K
atsa
yı
t değ
eri
Kat
sayı
t d
eğer
i
In(R
eel G
elir
) 0,
542
35,7
0,
306
10,4
0,
302
10,1
0,
301
12,2
0,
231
37,5
Tük
etic
i kre
disi
/GSY
H
-0,0
52
-5,9
-0
,022
-3
,3
-0,0
29
-4,4
-0
,029
-4
,5
-0,0
10
-2,0
Sana
yi se
ktör
ünde
çal
ışan
-0
,004
-0
,2
0,00
2 0,
1 -0
,040
-3
,1
-0,0
21
-1,7
-0
,057
-4
,6
İnşa
at se
ktör
ünde
çal
ışan
-0
,061
-3
,2
-0,0
25
-1,5
-0
,056
-3
,5
-0,0
50
-2,9
-0
,063
-3
,9
Hiz
met
ler
sekt
örün
de ç
alış
an
0,01
2 0,
8 -0
,022
-1
,9
-0,0
41
-3,7
-0
,029
-2
,6
-0,0
38
-3,5
İşve
ren
olar
ak ç
alış
an
-0,1
35
-3,3
-0
,004
-0
,2
-0,0
14
-0,9
-0
,012
-0
,9
0,02
3 2,
8
Ken
di h
esab
ına
çalış
an
0,01
7 1,
5 0,
029
3,1
0,02
5 3,
0 0,
045
5,8
0,07
2 9,
8
Han
ede
çalış
an k
adın
ora
nı
0,08
9 3,
9 0,
053
2,7
0,10
0 5,
6 0,
073
4,4
0,07
2 5,
0
Ken
tte y
aşam
a du
rum
u -0
,026
-2
,2
-0,0
33
-3,9
-0
,041
-5
,3
-0,0
59
-7,7
-0
,055
-7
,2
Han
ehal
kı r
eisi
nin
kam
u sa
ğlık
sigo
rtas
ına
sahi
p ol
ma
duru
mu
0,00
5 1,
0 0,
008
2,0
-0,0
02
-0,4
-0
,022
-4
,0
-0,0
10
-1,9
Han
enin
gen
ç ba
ğım
lılık
ora
nı
-0,1
82
-8,9
-0
,077
-4
,5
-0,0
49
-3,1
-0
,077
-5
,1
-0,0
89
-6,3
Han
enin
yaş
lı ba
ğım
lılık
ora
nı
0,08
3 1,
6 0,
114
2,5
0,12
9 3,
3 0,
076
2,0
0,05
2 1,
5
Han
edek
i bir
eyle
rin
orta
lam
a eğ
itim
süre
si
-0,0
32
-16,
3 -0
,014
-1
0,2
-0,0
12
-11,
0 -0
,010
-9
,2
-0,0
12
-13,
5
Han
enin
faiz
gel
iri e
lde
etm
e du
rum
u -0
,066
-1
,7
-0,0
59
-3,2
0,
006
0,6
-0,0
14
-1,6
0,
009
1,3
Han
enin
bir
inci
kon
ut sa
hipl
iği
0,00
6 0,
6 0,
000
0,0
-0,0
01
-0,1
-0
,007
-1
,2
-0,0
17
-3,0
143
Tab
lo 4
.7. H
aneh
alkı
Rei
si Ç
alış
an H
anel
eri K
apsa
yan
Gel
ir G
rupl
arın
a gö
re H
aneh
alkı
Tas
arru
fları
nın
Bel
irle
yici
leri
ne İ
lişki
n
Yap
ılan
Reg
resy
on A
naliz
i Son
uçla
rı (2
003-
2013
) (D
evam
ı) H
anen
in ik
inci
kon
ut sa
hipl
iği
-0,1
25
-3,5
-0
,054
-2
,5
-0,0
04
-0,3
-0
,050
-4
,0
-0,0
39
-4,8
Han
enin
ars
a sa
hipl
iği
-0,0
33
-1,1
-0
,042
-2
,1
-0,0
51
-3,3
-0
,043
-3
,1
-0,0
28
-2,8
Düş
ük g
elir
gru
bund
a sı
cak
suya
eri
şim
dur
umu
-0,0
98
-10,
5 -
- -
- -
-
2005
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
7,
545
35,1
4,
216
10,3
4,
183
10,1
4,
184
12,1
3,
124
35,6
2006
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
7,
780
35,4
4,
327
10,5
4,
280
10,2
4,
283
12,2
3,
216
34,6
2007
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
7,
804
34,6
4,
313
10,3
4,
316
10,2
4,
296
12,1
3,
180
33,1
2008
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
7,
725
33,4
4,
242
10,1
4,
246
9,9
4,26
9 11
,9
3,16
1 32
,2
2009
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
7,
754
32,9
4,
271
10,1
4,
285
9,9
4,30
5 11
,9
3,17
8 31
,2
2010
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
7,
931
32,4
4,
306
10,0
4,
361
9,9
4,33
4 11
,7
3,19
7 29
,4
2011
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
7,
985
31,7
4,
344
10,0
4,
380
9,9
4,38
2 11
,7
3,18
7 28
,0
2012
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
8,
134
31,4
4,
363
10,0
4,
422
9,9
4,40
7 11
,7
3,17
0 26
,6
2013
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
8,
258
30,3
4,
422
9,9
4,49
1 9,
9 4,
487
11,6
3,
208
25,0
Sabi
t ter
im
-11,
728
-35,
6 -6
,702
-1
0,3
-6,5
89
-9,8
-6
,561
-1
1,7
-4,9
77
-34,
6
Göz
lem
sayı
sı
13.9
51
15.1
81
16.2
19
17.2
57
18.4
69
M
odel
e ili
şkin
p d
eğer
i>F
değe
ri
0,00
0
0,00
0
0,00
0
0,00
0
0,00
0
K
ayna
k: T
ÜİK
Han
ehal
kı B
ütçe
Ank
etle
ri ve
Yaz
ar H
esap
lam
alar
ı N
ot: ‘
*’ y
üzde
10,
‘**’
yüz
de 5
, ‘**
*’ y
üzde
1 is
tatis
tikse
l anl
amlıl
ık d
üzey
ini i
fade
etm
ekte
dir.
143
143
Tab
lo 4
.7. H
aneh
alkı
Rei
si Ç
alış
an H
anel
eri K
apsa
yan
Gel
ir G
rupl
arın
a gö
re H
aneh
alkı
Tas
arru
fları
nın
Bel
irle
yici
leri
ne İ
lişki
n
Yap
ılan
Reg
resy
on A
naliz
i Son
uçla
rı (2
003-
2013
) (D
evam
ı) H
anen
in ik
inci
kon
ut sa
hipl
iği
-0,1
25
-3,5
-0
,054
-2
,5
-0,0
04
-0,3
-0
,050
-4
,0
-0,0
39
-4,8
Han
enin
ars
a sa
hipl
iği
-0,0
33
-1,1
-0
,042
-2
,1
-0,0
51
-3,3
-0
,043
-3
,1
-0,0
28
-2,8
Düş
ük g
elir
gru
bund
a sı
cak
suya
eri
şim
dur
umu
-0,0
98
-10,
5 -
- -
- -
-
2005
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
7,
545
35,1
4,
216
10,3
4,
183
10,1
4,
184
12,1
3,
124
35,6
2006
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
7,
780
35,4
4,
327
10,5
4,
280
10,2
4,
283
12,2
3,
216
34,6
2007
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
7,
804
34,6
4,
313
10,3
4,
316
10,2
4,
296
12,1
3,
180
33,1
2008
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
7,
725
33,4
4,
242
10,1
4,
246
9,9
4,26
9 11
,9
3,16
1 32
,2
2009
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
7,
754
32,9
4,
271
10,1
4,
285
9,9
4,30
5 11
,9
3,17
8 31
,2
2010
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
7,
931
32,4
4,
306
10,0
4,
361
9,9
4,33
4 11
,7
3,19
7 29
,4
2011
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
7,
985
31,7
4,
344
10,0
4,
380
9,9
4,38
2 11
,7
3,18
7 28
,0
2012
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
8,
134
31,4
4,
363
10,0
4,
422
9,9
4,40
7 11
,7
3,17
0 26
,6
2013
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
8,
258
30,3
4,
422
9,9
4,49
1 9,
9 4,
487
11,6
3,
208
25,0
Sabi
t ter
im
-11,
728
-35,
6 -6
,702
-1
0,3
-6,5
89
-9,8
-6
,561
-1
1,7
-4,9
77
-34,
6
Göz
lem
sayı
sı
13.9
51
15.1
81
16.2
19
17.2
57
18.4
69
M
odel
e ili
şkin
p d
eğer
i>F
değe
ri
0,00
0
0,00
0
0,00
0
0,00
0
0,00
0
K
ayna
k: T
ÜİK
Han
ehal
kı B
ütçe
Ank
etle
ri ve
Yaz
ar H
esap
lam
alar
ı N
ot: ‘
*’ y
üzde
10,
‘**’
yüz
de 5
, ‘**
*’ y
üzde
1 is
tatis
tikse
l anl
amlıl
ık d
üzey
ini i
fade
etm
ekte
dir.
144
144
4.5. Ekonometrik Analiz Sonuçlarının Değerlendirilmesi
Hanehalkı tasarruflarının belirleyicilerine ilişkin yapılan analiz sonucunda,
hanehalkı tasarruf oranı üzerinde en önemli faktörün gelir olduğu tespit edilmiştir.
Hanenin yıllık kullanılabilir geliri yüzde 1 arttığında, hanehalkı tasarruf/kullanılabilir
gelir oranı 0,16 puan artmaktadır. Ancak tasarrufun gelir esnekliği gelir grupları
arasında farklılaşmaktadır. En alt yüzde 20’lik gelir grubu gelirdeki değişimlere karşı
en duyarlı grup iken, en üst yüzde 20’lik gelir grubu gelirdeki değişimlere karşı en az
duyarlı grup olmaktadır. Hanehalkı kullanılabilir geliri yüzde 1 arttığında, en alt
yüzde 20’lik gelir grubunun tasarruf/kullanılabilir gelir oranı 0,42 puan artarken, en
üst yüzde 20’lik gelir grubunda bu artış 0,23 puan olmaktadır. Temel gelir kaynağına
göre belirlenen alt gruplarda ise müteşebbis geliri olan hanelerin tasarruf oranının
gelir esnekliği diğer gruplara göre daha yüksek bulunmuştur. Dikkat çeken bir diğer
bulgu ise temel gelir kaynağı emeklilik geliri olan grup için gelir değişkeni
katsayısının işaretinin negatif çıkmasıdır. Söz konusu grubu oluşturan bireylerin
büyük kısmının emekliler olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu bireylerin
miras bırakma güdüsü dışında geleceğe ilişkin tasarruf yapma eğiliminin daha az
olduğu değerlendirilmektedir.
Modelde makro düzeyde yer alan tüketici kredileri/GSYH oranındaki artışın
hanehalkı tasarruflarını negatif etkilediği bulunmuştur. Gelir grupları içinde söz
konusu değişkene en duyarlı grup en alt yüzde 20’lik gelir grubu iken, en az duyarlı
grup en üst yüzde 20’lik gelir grubu olmaktadır.
Hanehalkı reisi işsiz olan haneler, hanehalkı reisi çalışan hanelere göre daha
az tasarruf yapma eğiliminde bulunmaktadır. Gelir grupları için yapılan analizde,
tüm alt grupları kapsayan veri ile yapılan analiz sonucunun aksine gelir gruplarında
işsiz haneleri ifade eden kukla değişkenin katsayısı pozitif olarak bulunmuştur.
Buradan, aynı gelir düzeyine sahip hanehalkı reisi işsiz olan hanelerin ihtiyat
güdüsüyle yaptıkları tasarruf eğiliminin daha fazla olduğu sonucunu çıkarabilmek
mümkündür.
145
145
Hanede çalışan kadın oranı arttıkça hanenin tasarruf yapma eğiliminin arttığı
bulgusu elde edilmiştir.
Kentte yaşamanın tasarruf oranı üzerinde negatif bir etkisinin olduğu sonucu
bulunmuştur. Tüm gruplarda kentte yaşamanın tasarruf/kullanılabilir gelir oranını
düşürücü etkisi bulunmakta ve bu etki gelir grubuyla birlikte artmaktadır. Belli bir
gelir ve tasarruf düzeyine ulaşıldığında kentsel harcamaların önem kazanmaya
başladığı düşünülmektedir.
Hanehalkı reisi kamu sağlık sigortasına sahip olan haneler diğer hanelere göre
daha az tasarruf yapma eğilimindedir.
Genç bağımlılık oranının hanehalkı tasarruf oranları üzerindeki etkisi negatif
iken, yaşlı bağımlılık oranının etkisi pozitif olmaktadır. Gelir grupları içinde genç
bağımlılık oranının tasarrufları düşürücü etkisi en fazla en alt yüzde 20’lik gelir
grubunda gözlenmektedir.
Hanedeki bireylerin ortalama eğitim süresinin 1 yıl artması hanehalkı
tasarruf/kullanılabilir gelir oranını negatif etkilemektedir. Bu bulguda hanede okuyan
bireylerin eğitim maliyetlerinin etkisinin yanı sıra eğitimle birlikte bireylerin
harcama kalıplarının değişmesinin de etkili olduğu değerlendirilmektedir.
Hanehalkının ortalama eğitim süresindeki artışın hanehalkı için ek maliyet getirmesi
nedeniyle tasarrufları azaltıcı etkisi bulunmaktadır. Toplam eğitim harcamaları içinde
düşük gelir gruplarının payının az olması söz konusu gelir gruplarındaki
hanehalklarının özellikle çocuklarının eğitimi için daha az harcama yapmaları
sonucunda gelir dağılımı eşitsizliğinin nesiller arası aktarım sorununa neden
olabileceği düşünülmektedir.
Faiz geliri elde eden ve oturduğu konuta sahip olan haneler diğer hanelere
kıyasla daha fazla tasarruf yapma eğilimindeyken, ikinci konut ve arsa sahipliği gibi
varlık sahibi olan hanehalkları daha az tasarruf yapma eğilimindedir.
Bu çalışma kapsamında ele alındığı üzere, toplam yurt içi tasarrufların büyük
bir kısmını oluşturan özel tasarruflar içinde yer alan hanehalkı tasarruflarının
artırılması, ekonomi yönetimi açısından oldukça önemli bir sorun alanıdır. Hanehalkı
146
146
tasarruflarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi, yurt içi tasarrufların artırılması
konusunda uygun politika önerilerinin oluşturulmasına katkıda bulunmaktadır.
147
147
5. ÖNERİLER
2001 yılı sonrasındaki dönemde toplam yurt içi tasarruf oranlarında görülen
gerileme Türkiye’nin yüksek ve sürdürülebilir büyüme oranlarını yakalayabilmesi
açısından risk oluşturmaktadır. Büyüme için gerekli olan yatırımları karşılamakta
yetersiz kalan düşük yurt içi tasarruflar nedeniyle yurt dışı tasarruflara
başvurulmaktadır. Dış kaynaklara olan duyarlılığın azaltılmasını sağlayacak en
önemli politika seçeneğinin yurt içi tasarrufların artırılması olduğu düşünülmektedir.
Bu noktada, söz konusu tasarrufların üretken yatırımlara yönlendirilmesi de büyük
önem taşımaktadır.
2001 yılından itibaren düşen toplam yurt içi tasarruf oranlarında görülen
düşüşün özel kesim kaynaklı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, özel kesim
tasarrufunu oluşturan kalemlerin ayrı bir şekilde ele alınması zorunluluğu
bulunmaktadır. Hanehalkı tasarruf oranlarındaki değişimi ve hanehalkı
tasarruflarının belirleyicilerinin araştırılmasına imkân veren bir veri seti mevcut iken,
firma tasarruflarının doğru bir şekilde analiz edilmesine yardımcı olacak geriye
doğru serisi bulunan resmi bir veri seti bulunmamaktadır. Bu nedenle öncelikle özel
tasarruflarının bir bölümünü oluşturan firma tasarruflarına ilişkin eğilimlerin doğru
bir şekilde ortaya konulmasını sağlayacak güvenilir resmi bir veri setinin
oluşturulması gerekmektedir.
Özel tasarrufların büyük bir kısmını oluşturan hanehalkı tasarruflarına ilişkin
uygun verilerin oluşturulması ise ayrı bir önem teşkil etmektedir. Öncelikle
hanehalklarına ilişkin verilerin yer aldığı Hanehalkı Bütçe Anketlerinde hanehalkı
tasarruflarına ilişkin veri içeriğinin zenginleştirilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Hanehalklarının tasarruf tercihlerine etki eden faktörlerin daha iyi ortaya
konulabilmesi için hanehalklarının hangi amaçla tasarruf yaptıkları ve tasarruflarını
hangi araçlara yönlendirdiklerine ilişkin soruların anket kapsamında yer alması
gerekmektedir. Ayrıca hanehalkı tasarrufları üzerinde en etkili faktör olan hanehalkı
gelirine ilişkin daha detaylı bilgilerin elde edilmesi hanehalkı tasarruf davranışlarını
açıklamaya oldukça yardımcı olacaktır. Tüketim/tasarruf teorilerinin merkezinde yer
alan gelirin geçici ve sürekli kısmına ilişkin bilgiyi sağlayacak bir sorunun ankette
148
148
yer alması gerektiği düşünülmektedir. Hanehalkı Bütçe Anketleri kullanılarak
yapılan analizlerde karşılaşılan zorluklardan biri de anket kapsamında yer alan bazı
soruların yıllar itibarıyla sürekliliğinin bulunmaması durumudur. Ayrıca, TÜİK’in
serilerde kırılmalara sebep olan ve veriler arası karşılaştırılabilirliği ortadan kaldıran
uygulamaları, araştırma yapılması önünde büyük bir zorluk
oluşturmaktadır.Tasarruflar üzerinde etkili olduğu düşünülen bir faktörün zaman
içindeki etkisinin görülebilmesi için var olan soruların yıllar içinde de korunması
gerekmektedir. Aynı zamanda hane ya da birey düzeyindeki birimlerin zaman
içindeki tasarruf davranışlarındaki değişimlerin takip edilebilmesi ve daha açıklayıcı
bir şekilde ortaya konulabilmesi için anketin aynı hanehalklarına belirli bir süre
uygulanması gerekmektedir. Çoklu yıllarda takip edilen hane veya bireylere ilişkin
verilerin kullanıldığı analizlerde kuşak ve zaman etkilerini gözlemleyebilmek
mümkün olacaktır. Bu nedenle söz konusu anketlere panel boyutunun kazandırılması
uygun olacaktır.
Türkiye için mikro ölçekte hanehalkı bazlı yapılan analizde elde edilen
bulgular çerçevesinde, Türkiye’de gelir düzeyinin yükseltilmesinin, tasarruf
oranlarının artmasına çok önemli ölçüde katkı sağlayacağı
değerlendirilmektedir. Gelir düzeyinin artırılması hususunda, ülkemizde katma
değeri ve teknolojik seviyesi yüksek ürünlerin üretiminin artması, ithalata olan
bağımlılığın azaltılması, işgücü niteliğinin ve verimliliğin artırılması konularının
Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Programların öncelikli politikaları içinde yer almaya
devam etmesi gerektiği düşünülmektedir.
Gelir dilimi yükseldikçe tasarruf oranlarının arttığı gözlenmektedir.
Bunun yanında düşük gelir diliminde bulunan hanehalklarında tasarrufun gelir
esnekliği üst gruplara kıyasla daha yüksek düzeyde bulunmakta, gelir
dağılımının çarpık olması nedeniyle alt gelir grupları geçimlik düzeyde
yaşadıkları için negatif tasarruf yapmaktadır. Tasarrufun gelir esnekliği göz
önünde bulundurulduğunda, alt gelir gruplarının tasarruf oranlarının
yükselmesi için gelir dağılımını düzeltici politikaların uygulanması
gerekmektedir.
149
149
Gelir dağılımını düzeltici politikalar, kapsayıcı büyümenin sağlanması ve bu
yolla özellikle alt gelirli gruplar olmak üzere tüm gelir gruplarında ve gelir türlerinde
gelir artışı sağlanması bakımından önem taşımaktadır. Bu yolla, hali hazırda negatif
tasarruf yapan grupların da tasarrufa pozitif katkı yapmasını sağlayacak bir gelir
düzeyine erişmeleri mümkün olabilecektir. Bu noktada, kapsayıcı bir büyüme
anlayışıyla kırılgan bir görünüm sergileyen alt gelir grupları ile emeklilik ve transfer
geliri elde eden grupların gelirlerinin iyileştirilmesi, tasarruf oranlarının artırılmasını
da olumlu yönde etkileyebilecektir.
Gelir dağılımı eşitsizliğinin nesiller arası aktarım sorununa dönüşmemesi için
yoksullukla mücadele eden alt gelir gruplarının iyi eğitim alacakları bir sistemin
geliştirilmesi ve bu kesime yönelik eğitim desteklerinin artırılarak devam etmesi ve
bu kesimin eğitimine yapılan yatırımların artırılması gerekmektedir.
Türkiye’de vergilerin büyük kısmı dolaylı vergilerden alınmakta ve vergilerin
büyük çoğunluğu düşük gelirli kesimleri etkilemektedir. Bu durumu düzeltici
politikaların geliştirilmesi gerekmektedir.
Gelirin daha adil dağıtılması noktasında, kamu kurumları ve gönüllü
kuruluşların sosyal yardım faaliyetlerinin uyumlu ve bütünlük içerisinde
yürütülmesinin de faydasının olacağı değerlendirilmektedir.
Toplam hanehalkı tasarruf oranına katkılara bakıldığında, büyük
katkının üst gelir gruplarından geldiği görüldüğünden, toplam hanehalkı
tasarruf oranlarının düzey olarak daha etkili bir şekilde artırılabilmesi için üst
gelir grubunu tasarruf etmeye yöneltecek mekanizmalara odaklanılması
gerektiği düşünülmektedir. Tasarruf sahiplerinin tasarruflarını yönlendirebileceği
finansal araç çeşitliliğinin çoğaltılması ve Tasarrufların Artırılması ve İsrafın
Önlenmesi Eylem Planı çerçevesinde yer alan tasarruf konusuna ilişkin farkındalığın
artırılmasına yönelik bilinçlendirme çalışmalarının devam ettirilmesinin bu hususta
faydalı olacağı değerlendirilmektedir. Bu kapsamda eylem planında yer alan finansal
farkındalığın artırılması ve finansal eğitimin yaygınlaştırılması, yastık altı
tasarrufların sisteme çekilmesi, altın bankacılığının geliştirilmesi çalışmalarının
tasarrufları artırma konusunda katkısının olacağı düşünülmektedir.
150
150
Türkiye’de bireysel emeklilik sistemine katılımın teşvik edilmesinin yanı sıra
zorunlu tasarruf uygulamalarının hayata geçirilmesinin de toplam yurtiçi tasarruflara
katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Türkiye’de bireysel emeklilik sistemi daha çok
üst gelir grubundaki bireyler tarafından tercih edildiğinden, sistemin pozitif tasarruf
yapma imkânına sahip olan düşük ve orta gelir grubundaki bireyleri de kapsayacak
şekilde ele alınması gerekmektedir. Gelir düzeyine göre teşvik oranının yeniden
belirlenmesi, düşük ve özellikle orta gelir grubundaki bireylerin de sistem içine
alınması yararlı olacaktır. Ayrıca, bireysel emeklilik sisteminin içinde fon işletim
maliyetleri önemli bir maliyet unsuru olarak bulunduğundan, bireysel emeklilik
sisteminin tasarrufların artırılması hususuna daha çok katkı sağlayabilmesi açısından
söz konusu maliyetlere yönelik ek düzenlemelerin yapılmasının uygun olacağı
düşünülmektedir. Bireysel emeklilik sistemine gerekli katılımın sağlanması ile
sermaye piyasaları açısından uzun vadeli kaynak tahsisi oluşturulmuş olacak ve aynı
zamanda finansal sistemin derinleşmesine katkı sağlanmış olacaktır.
2017 yılında uygulanmaya başlanacak olan bireysel emeklilik sistemine
otomatik katılım uygulamasının hedef kitlesi olarak ücretli çalışanlar belirlenmiştir.
Toplam hanehalkı tasarruflarına en çok katkıyı yapan grubun söz konusu grup
olduğu göz önünde bulundurulduğunda, uygulamanın toplam tasarrufları artırma
konusunda olumlu katkılarının olacağı değerlendirilmektedir.
Hanehalkı tasarruflarının artırılmasına yardımcı olacak bir diğer husus
hanehalklarının kullanabileceği mali araçların sayısının artırılmasıdır.
Hanehalklarının tasarruflarını büyük oranda yönlendirdikleri mevduat hesapları
dışında, şirket tahvilleri, hisse senedi, yatırım fonu gibi alternatif ürünlerin
hanehalkları tarafından daha fazla kullanılmasına yönelik uygulamaların
geliştirilmesi gerekmektedir. Tasarrufların finansal sisteme çekilmesi noktasında
özellikle düşük gelir grubunda bulunan ve düşük eğitime sahip hanehalklarının
finansal okuryazarlığının artırılması gerekmektedir.
Hanehalkı reisi işsiz olan hanelerin daha az tasarruf yapma eğiliminde olması,
temel ekonomi politikaları arasında yer alan istihdam artırıcı politikaların, tasarruf
oranları üzerinde pozitif katkısının olacağını göstermektedir. Hanede çalışan kadın
oranındaki artışın hanehalkı tasarruf oranını arttırdığı ve Türkiye’de mevcut
151
151
durumda kadınların işgücüne katılım oranlarının düşük olduğu göz önünde
bulundurulduğunda, istihdam politikalarının merkezinde olan kadınların
işgücüne katılımını ve kadın istihdamını artırma çalışmalarının tasarrufları
artıracak politikalar arasında da ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kadınların işgücüne katılma oranında yaşanacak artış, hanehalkı tasarruflarının
dolayısıyla toplam yurtiçi tasarrufların artmasına da katkı sağlayacaktır. Kadınların
işgücüne katılımının artırılması hususunda çocuk bakım hizmetlerinin makul
maliyetlerle karşılanma imkânlarının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması, kadınların
işe erişiminin kolaylaştırılması, esnek çalışma saati uygulamalarının
gerçekleştirilebilmesi uygun politika seçenekleri olarak değerlendirilmektedir. 10.
Kalkınma Planı çerçevesinde oluşturulan İşgücü Piyasasının Etkinleştirilmesi Eylem
Planında yer alan kadınların girişimci olabilmeleri için bütüncül bir destek
programının oluşturulması, kadın erkek fırsat eşitliğine yönelik düzenlemelerin
etkinleştirilmesi, kadınların mesleki becerilerinin geliştirilmesi eylemlerinin bu
konuya önemli katkılarının olacağı değerlendirilmektedir.
Oturulan konuta sahip olunması durumunda tasarrufların arttığı
bulgusu göz önünde bulundurulduğunda, özellikle düşük gelir grubuna yönelik
konut projelerinin çoğaltılması söz konusu grubun tasarruf oranlarının
artmasına imkân verecektir. Bu nedenle, 2015 yılında yürürlüğe giren birinci
konut alımına ilişkin devlet desteğinin geliştirilerek uygulanmaya devam
edilmesinin tasarrufların artırılması hususunda yararlı olacağı
değerlendirilmektedir.
İkinci konut ve arsa sahipliğinin yatırım aracı olarak algılanmasının
tasarrufları düşürücü etkisi doğrultusunda, ikinci konuta ve arsa sahipliğine
ilişkin vergi düzenlemelerinin (değer artışının vergilendirilmesi, emlak vergisi
gibi) gözden geçirilmesi yararlı olacaktır. Bu çerçevede ikinci konut alımında
kullanılan kredilerde kaynak kullanımı destekleme fonu (KKDF) ve banka
sigorta muamele vergisi (BSMV) istisnası uygulaması kaldırılabilir.
152
152
Kamu sağlık sigortasına sahip olunması durumunda tasarruf etme eğilimi
azalmaktadır. Bu bulgu çerçevesinde, kamu sağlık sigortalarında kapsamın
daraltılmasının tasarruflar üzerinde olumlu katkıları olacaktır. Bu bağlamda
tamamlayıcı sağlık sigorta projelerinin geliştirilmesi gerekmektedir.
Hanehalkı tasarruflarının son yıllarda azalmasında, tüketim imkânlarının
genişlemesiyle birlikte hanehalkının tüketimlerinin artmasının etkisi oldukça
büyüktür. Özellikle tüketici kredilerine erişimin kolaylaşması bu artışta oldukça
etkili olmuştur. Bu nedenle 2014 yılında bu alanda gerçekleştirilen makro ihtiyati
tedbirlerin devam ettirilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir. Nitekim 2014
yılında uygulamaya konan bu tedbirlerin etkisiyle tüketici kredilerinin toplam
krediler içindeki payı gerilemiş ve toplam yurt içi tasarruf oranı bir miktar artmıştır.
Hanehalkı harcama kalıplarında yıllar içinde meydana gelen değişiklikler
içinde en fazla dikkat çeken husus ulaştırma harcamaları kaleminde meydana gelen
yüksek artıştır. Söz konusu artışta etkili olduğu düşünülen motorlu taşıt satın alımı ve
buna ilişkin harcamalar göz önünde bulundurulduğunda, taşıt vergisi konusunda yeni
düzenlemelerin yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir. Nitekim 2016 yılı
içinde yürürlüğe giren motorlu taşıt alımlarında uygulanan ÖTV oranı değişikliğinin
yerinde bir düzenleme olduğu düşünülmektedir. Tüketim ve taşıt vergi oranlarında
meydana gelecek bir artışın kamu gelirlerini artırması kanalıyla kamu tasarruflarına
da olumlu katkısı olacaktır. Ayrıca toplu taşıma araçlarına daha rahat erişimin
sağlanması yoluyla toplu taşıma araçlarının kullanımının özendirilmesi de bu alanda
yapılan tüketimlerin bir miktar aşağıya çekilmesine yardımcı olabilecektir.
153
153
SONUÇ
Yurt içi tasarruflar yatırımları, dolayısıyla büyümeyi finanse etmektedir. Yurt
içi tasarrufların yatırımları finanse etmede yetersiz kaldığı durumda ise dış
tasarruflara başvurulmakta, bu da ülkenin dış kaynaklara olan duyarlılığının ve
ekonominin dış şoklara karşı kırılganlığının artmasına neden olmaktadır. Ülkenin dış
kaynaklara olan duyarlılığının azaltılabilmesi, dış şoklar karşısında daha dirençli hale
gelebilmesi, yatırımların dolayısıyla büyümenin yüksek ve istikrarlı bir şekilde
sürdürülebilmesi açısından yurt içi tasarrufların artırılması ve artan tasarrufların
üretken yatırımlara yönlendirilmesi ülke ekonomileri için oldukça önemlidir.
Türkiye’nin 1989 yılından itibaren toplam yurt içi tasarruf oranlarında azalma
eğilimine girdiği; bu düşüşte 2000’li yıllara kadar kamu sektörünün, sonraki
dönemde ise özel sektörün belirleyici olduğu ve 2000’li yıllardan sonra toplam yurt
içi tasarruf oranlarında görülen düşüşün belirgin bir şekilde hızlandığı görülmektedir.
2001 yılından itibaren kamu sektöründe uygulanan sıkı maliye politikalarının
etkisiyle tasarruf oranının arttığı ancak bu artışın özel kesim tasarruf oranlarında
görülen düşüşleri telafi edemediği görülmektedir. Türkiye’de yurt içi tasarruf
oranlarının düşük düzeylerde kalması ve büyümenin gerçekleştirilebilmesi için
gerekli olan yatırımların yurt içi kaynaklarla finanse edilememesi sonucu dış
kaynaklara duyarlılık problemi yaşanmaktadır. 2000’li yıllardan itibaren yüksek
düzeylerde seyreden tasarruf-yatırım açığının arkasında özel sektör tasarruf-yatırım
açığı bulunmaktadır.
Mevcut durumda Türkiye’nin tasarruf oranları dünya genelinden, OECD
ülkelerinin ve içinde yer aldığı orta-yüksek gelir grubunda yer alan ülkelerin
ortalamasından daha düşük; düşük gelir grubundaki ülkelerin ortalamasından daha
yüksek düzeyde bulunmaktadır. Türkiye’nin içinde bulunduğu orta-yüksek gelir
grubunun tasarruf oranı 2000-2013 yılları arasındaki dönemde artış gösterirken,
Türkiye’nin söz konusu dönemde bu gruptan ayrıştığı ve tasarruf oranlarının azaldığı
görülmektedir. Türkiye ile aynı gelir grubunda yer alan Latin Amerika ülkeleri
kıyaslandığında, Türkiye’nin söz konusu ülkelerden daha düşük düzeyde tasarruf
154
154
oranına sahip olduğu ve 2000-2013 yılları arasındaki dönemde Türkiye’nin bu
ülkelerden de olumsuz olarak ayrıştığı görülmektedir.
2000’li yıllardan itibaren Türkiye’de belirgin hale gelen toplam yurt içi
tasarruf oranlarındaki düşüşün kaynağını oluşturan özel tasarruf oranlarındaki
düşüşün arkasında yer alan nedenler arasında ekonomik, finansal ve demografik
faktörler yer almaktadır. 2000’li yıllardan sonra kriz yılları haricinde görülen yüksek
ekonomik büyüme oranları, tüketici kredilerine erişimin kolaylaşmasının etkisiyle
gözlenen hanehalkı tüketimindeki artış, enflasyon ve faiz oranlarındaki düşüşler, mal
ve hizmet dengesinde görülen bozulma, kentleşme oranında gözlenen artış ve 2001
yılından sonra sağlanan makroekonomik istikrara ilişkin gelişmeler özel tasarruf
oranlarının düşmesinde etkili olan başlıca faktörler arasında yer almaktadır. Bununla
birlikte, Türkiye’de toplam yurt içi tasarruf oranlarının düşük düzeylerde kalmasında
ise finansal sistemin bankacılık sektörü ağırlıklı olmasının getirdiği finansal ürün
çeşitliliğinin az olması, kadın istihdamının hâlâ düşük düzeylerde kalması ve
üretimde gözlenen yoğun ithalat bağımlılığı etkili olmaktadır.
Hanehalkı tasarruflarının azalmasında etkili olan faktörlerin en önemlisi
hanehalkının tüketici kredilerine erişim imkânlarının kolaylaşması sonucu
artan kredi kullanımıyla birlikte tüketimin gelirden daha hızlı artmasıdır.
Tüketici kredileri içinde ise payı en fazla artan kalemler konut ve ihtiyaç kredileri
kalemleri olmuştur. Hanehalkı tasarruf oranlarının düşmesinde önemli etkisinin
olduğu düşünülen faiz oranlarının 2001 yılından itibaren gerilemeye başlaması
sonucu tüketici kredilerinin maliyetinin düşmesiyle birlikte özel tasarruf oranları
azalmıştır. Aynı zamanda tasarrufların değer kaybını önlemek için tasarruflarını faiz
getirisi olan araçlara yönlendiren hanehalkları oldukça düşük düzeyde kalan reel faiz
oranları karşısında daha az tasarruf eder hale gelmiştir. Türkiye’de 2001 yılından
itibaren kriz yılları haricinde görülen yüksek büyüme oranlarıyla birlikte Sürekli
Gelir Hipotezi beklentileri doğrultusunda tasarruf oranlarının düştüğü
gözlenmektedir. Özel tasarruf oranlarının düşmesinde etkili olan diğer bir faktör ise
kentleşme oranında görülen artıştır. Kırsal kesimde yaşayanların gelirlerinin kentsel
kesimdekilere göre daha düzensiz ve belirsiz olması ve aynı zamanda daha kısıtlı
tüketim imkanlarına sahip olmaları nedeniyle kırda yaşayan hanehalkları daha fazla
155
155
tasarruf yaparken, kentleşme oranlarında görülen artışla birlikte kentte yaşayan
hanehalklarının daha az tasarruf yapması sonucu tasarruf oranlarının düştüğü
görülmektedir.
Özel tasarruf oranlarının azalmasında etkili olan önemli bir diğer faktör ise
2000’li yıllarda sağlanan makroekonomik istikrardır. Belirsizlik ölçütü olarak
gösterilen enflasyon oranında görülen yüksek oranlarda düşüş hanehalklarının ihtiyat
güdüsüyle yaptıkları tasarrufları düşürmüştür. Sağlanan istikrar ortamıyla birlikte
tüketici güveninin kriz yılları haricinde arttığı gözlenmektedir.
Özel tasarruf oranlarını etkileyen bir başka faktör ise kamu tasarruf
oranlarında görülen artış olmuştur. Kamu tasarruflarındaki artışın özel tasarrufları
dışlayıcı bir etkisi bulunmaktadır. Ancak Türkiye’de kamu tasarrufları ile özel
tasarruflar arasında birebir dışlayıcı ilişki bulunmamaktadır.
Bu çalışmada TÜİK tarafından yayımlanan 2003-2013 yılları arası Hanehalkı
Bütçe Anketi (HBA) mikro veri setleri kullanılarak hanehalkı tasarruf oranları
üzerinde etkili olan temel faktörlere ilişkin betimleyici istatistikler incelenmiş,
hanehalkı tasarruf oranlarına ilişkin araç değişken yöntemi kullanılarak analizler
yapılmıştır. Tasarruf denkleminde kullanılan gelir değişkenine ilişkin hem tüm
hanehalklarını kapsayan örneklem hem de hanehalkının temel gelir kaynağına göre
belirlenen alt gruplar için içsellik sorununu çözen uygun araç (enstrümantal)
değişkenler seçilmiş, bu değişkenlerin uygunluğuna ilişkin testlerden olumlu
sonuçlar alınmıştır.
Özel tasarruf oranlarının büyük kısmını oluşturan hanehalkı tasarruf
oranlarının yıllar içinde önemli oranda düştüğü gözlenmektedir. 2003 yılında yüzde
17,5 olan hanehalkı tasarruf oranı 2013 yılında yüzde 7,5 seviyesine gerilemiş olup
bu gerileme en alt yüzde 20’lik gelir grubu haricinde tüm gelir gruplarında yaklaşık
10 puan civarında gözlenmektedir. Yüzde 20’lik gelir grupları itibarıyla tasarruf
oranları önemli ölçüde farklılaşmakta ve alt gelir gruplarındaki hanehalkları negatif
tasarruf yaparken, toplam hanehalkı tasarrufunun büyük kısmı üst gelir grupları
tarafından yapılmaktadır.
156
156
Temel gelir kaynağına göre belirlenen gruplarda en yüksek tasarruf oranına
sahip grup mülk geliri elde eden grup iken, en az tasarruf oranına sahip grup
emeklilik geliri elde eden grup olmaktadır. Ancak hanehalkı kullanılabilir geliri
içindeki payı nedeniyle toplam hanehalkı tasarruf oranına en büyük katkı temel gelir
kaynağı maaş ve ücret geliri olan gruptan gelmektedir.
Hanehalkı tasarruf oranları ile hanehalkı reisinin yaşı arasında pozitif yönlü
bir ilişkinin olduğu gözlenmektedir. Bu da Yaşam Boyu Gelir Hipotezinde bireylerin
orta yaşlarda daha fazla tasarruf yaparken, emeklilik yaşlarında negatif tasarruf
yapacakları varsayımının Türkiye için tam anlamıyla geçerli olmadığını
göstermektedir.
Türkiye’de hanehalkı tasarruf oranları ile eğitim düzeyi arasında da pozitif
yönlü bir ilişki vardır. Ancak bu durumun eğitimle birlikte gelir düzeyinin
artmasından kaynaklandığı görülmektedir. Nitekim gelir gruplarına göre hesaplanan
tasarruf oranlarında, aynı gelir grubu içinde eğitimle birlikte artan bir tasarruf ilişkisi
tam anlamıyla görülememektedir. Ancak eğitim harcamalarının gelir ve harcama
artırıcı etkileri birlikte değerlendirildiğinde, eğitim düzeyindeki artışın gelir artırıcı
etkisi harcama artırıcı etkisinden daha yüksek olmakta ve tasarruf oranlarının
artırılması hususunda eğitim düzeyi oldukça önemli bir yer teşkil etmektedir.
Hanehalkı reisinin işteki durumuna göre belirlenen gruplar incelendiğinde, en
yüksek tasarruf oranına sahip grup işveren olarak çalışan grup, en düşük tasarruf
oranına sahip grup ise ücretli ve yevmiyeli olarak çalışan grup olmaktadır. Ancak
işverenlerin en yüksek tasarruf oranına sahip olmasında gelir etkisi bulunmaktadır.
Aynı zamanda, en düşük tasarruf oranına sahip olan ücretli ve yevmiyeli olarak
çalışan grup toplam hanehalkı tasarruf oranına en fazla katkıyı veren grup
olmaktadır.
Hanehalkı reisinin çalıştığı sektöre göre belirlenen gruplar incelendiğinde ise
hanehalkı reisi hizmetler sektöründe çalışan grup en yüksek tasarruf oranına sahip
olurken, en düşük tasarruf oranına sahip grup hanehalkı reisi inşaat sektöründe
çalışan grup olmaktadır. Ayrıca, hanehalkı reisi tarım sektöründe çalışan hanelerin
tasarruf oranı görece yüksek olup tarım sektöründe çalışan grubun gelirden bağımsız
157
157
bir şekilde daha fazla tasarruf yaptığı gözlenmektedir. Çalışılan sektöre göre
belirlenen gruplar içinde toplam hanehalkı tasarruf oranına en fazla katkıyı hanehalkı
reisi hizmetler sektöründe çalışan grup vermektedir.
Zaman içinde hanehalkı tüketim kalıplarında önemli değişiklikler meydana
gelmiştir. Hanehalklarının toplam tüketim harcamaları içinde mal ağırlıklı
harcamaların payı azalırken, hizmet ağırlıklı harcamaların payı artmaktadır. Hizmet
ağırlıklı harcamaların içinde ise ulaştırma harcamalarının payı dikkat çekici bir
şekilde artmıştır. Toplam hanehalkı tüketim harcamaları içinde en yüksek paya sahip
ilk üç harcama kalem gıda ve alkolsüz içecekler, konut ve kira ile ulaştırma
harcamaları kalemleridir. Ayrıca gelir grubu yükseldikçe toplam hanehalkı tüketim
harcamaları içinde zorunlu ve mal ağırlıklı harcamaların payı azalmaktadır. Üst gelir
grupları hizmet ağırlıklı harcamalara daha fazla pay ayırmaktadır.
Eğitim, sağlık ve dayanıklı tüketim malları harcamalarının tüketim
kapsamından çıkarılmasına göre belirlenen tasarruf tanımları farklılaşmaktadır.
Dayanıklı tüketim mallarına ilişkin harcamaların tüketimden dışlanmasıyla
oluşturulan tasarruf tanımına göre elde edilen tasarruf oranlarının 2003-2013 yılları
arasında çok değişmediği görülmektedir. Buna göre söz konusu dönemde klasik
tanıma göre hanehalkı tasarruf oranlarının düşmesine neden olan tüketim artışının
dayanıklı tüketim mallarından kaynaklandığını söylemek mümkündür. Dayanıklı
tüketim malları türlerine göre farklılaştırılan tanımlara ilişkin tasarruf oranlarının
gelişimi incelendiğine ise, dayanıklı tüketim malları içinde ulaştırma ve
haberleşmeye ilişkin harcamaların tasarruf oranlarının düşmesinde daha belirleyici
olduğu görülmektedir.
Araç değişken yöntemine göre yapılan regresyon analizi sonuçlarına göre,
hanehalkı tasarruf oranı üzerinde en önemli faktörün gelir olduğu tespit
edilmiştir. Hanehalkı tasarruf oranı ile geliri arasında pozitif yönlü bir ilişki
bulunmakta olup, Türkiye’de hanehalkı tasarruflarının artırılmasının öncelikle gelir
düzeyinin artmasıyla ilişkili olduğu değerlendirilmektedir. Tasarrufun gelir esnekliği
ise gelir gruplarına göre farklılaşmakta olup en alt yüzde 20’lik gelir grubu gelirdeki
değişimlere en duyarlı grup iken, en üst yüzde 20’lik gelir grubu en az duyarlı grup
olmaktadır. Temel gelir kaynağına göre belirlenen gruplarda ise, müteşebbis geliri
158
158
elde eden haneler için tasarrufun gelir esnekliği diğer gruplara göre daha yüksek
olmaktadır. Emeklilik geliri olan hanelerin ise gelir esnekliği en az olmakta hatta
gelir arttıkça bu grupta tasarruf oranlarının azaldığı görülmektedir.
Analiz sonucunda elde edilen diğer bulgulara göre tüketici kredileri/GSYH
oranındaki artış hanehalkı tasarruf oranlarını negatif etkilerken, hanede çalışan kadın
oranındaki artış hanehalkı tasarruf oranlarını pozitif etkilemektedir.
Hanehalkı reisi kamu sağlık sigortasına sahip olan haneler diğer hanelere göre
daha az tasarruf yapma eğilimi sergilemektedir. Hanehalkı reisi işsiz olan haneler,
hanehalkı reisi çalışan hanelere göre daha az tasarruf yapma eğilimindedir. Gelir
gruplarında ise hanehalkı reisi işsiz olan haneler diğer hanelere göre daha fazla
tasarruf yapma eğiliminde bulunmaktadır. Bu bulguda, aynı gelir düzeyine sahip
hanehalkı reisi işsiz olan hanelerin ihtiyat güdüsüyle yaptıkları tasarruf eğiliminin
daha fazla olmasının etkili olabileceği değerlendirilmektedir.
Kentte yaşamanın tasarruf oranı üzerinde negatif bir etkisi bulunmakta ve bu
etki gelir grubuyla birlikte artmaktadır. Belli bir gelir ve tasarruf düzeyine
ulaşıldığında kentsel harcamalar önem kazanmaya başlamaktadır.
Genç bağımlılık oranının hanehalkı tasarrufları üzerindeki etkisi negatif iken,
yaşlı bağımlılık oranının etkisi pozitif olmaktadır. Gelir grupları içinde genç
bağımlılık oranının tasarrufları düşürücü etkisi en alt ve en üst yüzde 20’lik gelir
gruplarında daha fazla olmaktadır. Hanedeki bireylerin ortalama eğitim süresinin 1
yıl artması hanehalkı tasarruf oranını negatif etkilemektedir. Türkiye’de eğitim
giderleri her ne kadar devlet tarafından ücretsiz olarak karşılanıyor olsa da
hanehalkının ortalama eğitim süresindeki artışın hanehalkı için ek maliyet getirmesi
nedeniyle tasarrufları azaltıcı etkisi bulunmaktadır. Ayrıca, eğitimle birlikte
bireylerin harcama kalıpları da değişebilmektedir. Eğitim maliyetlerinin gelir
grupları üzerindeki etkisi ise farklı olmakta ve en alt yüzde 20’lik gelir grubunda, söz
konusu etki, diğer gruplara kıyasla daha fazla olmaktadır. Eğitim seviyesinin
hanehalkı tasarrufları üzerindeki etkisini yorumlarken dikkat edilmesi gereken nokta,
eğitim seviyesiyle birlikte gelir artarken bunun daha çok maliyet etkisi nedeniyle
tasarruflar üzerinde negatif etkisinin olduğu hususudur. Toplam eğitim harcamaları
159
159
içinde düşük gelir gruplarının payının az olması, söz konusu gelir gruplarındaki
hanehalklarının özellikle çocuklarının eğitimi için daha az harcama yapmaları
sonucunda gelir dağılımı eşitsizliğinin nesiller arası aktarım sorununa neden
olabileceği düşünülmektedir.
Faiz geliri elde eden ve oturduğu konuta sahip olan haneler diğer hanelere
kıyasla daha fazla tasarruf yapma eğilimindeyken; ikinci konut ve arsa sahipliği gibi
varlık sahibi olan hanehalkları daha az tasarruf yapma eğilimindedir. Bu bulgular,
finansal ürün çeşitliliğinin artırılması ile birinci konut edinilmesine ilişkin yapılacak
teşviklerin tasarruf oranları üzerinde olumlu etkilerinin olacağına dair ipuçları
sunmaktadır. Bununla birlikte, ikinci konut sahipliğinin yatırım aracı olarak
algılanmasının tasarrufları düşürücü etkisine dikkat edilmelidir.
160
160
EK
LE
R
EK
1. Y
üzde
10’
lik G
rupl
ara
Gör
e K
ulla
nıla
bilir
Gel
irin
Dağ
ılım
ı
(Y
üzde
, Pay
)
İl
k gr
up
İk
inci
gr
up
Ü
çünc
ü gr
up
D
ördü
ncü
grup
Beş
inci
gr
up
A
ltınc
ı gr
up
Y
edin
ci
grup
Seki
zinc
i gr
up
D
okuz
uncu
gr
up
So
n gr
up
2006
2,
1 3,
6 4,
7 5,
8 6,
9 8,
3 9,
9 12
,2
15,9
30
,6
2007
2,
5 3,
9 4,
9 6,
0 7,
1 8,
3 9,
9 11
,9
15,4
30
,1
2008
2,
5 3,
9 4,
9 5,
9 7,
1 8,
3 9,
9 12
,1
15,7
29
,6
2009
2,
3 3,
8 4,
9 5,
9 7,
0 8,
3 9,
9 12
,0
15,6
30
,4
2010
2,
5 4,
0 5,
0 6,
1 7,
2 8,
4 9,
9 12
,0
15,3
29
,5
2011
2,
5 4,
0 5,
0 6,
0 7,
1 8,
4 9,
9 12
,0
15,4
29
,8
2012
2,
5 4,
0 5,
0 6,
0 7,
1 8,
4 10
,0
12,0
15
,4
29,6
2013
2,
5 4,
0 5,
0 5,
9 7,
1 8,
4 9,
9 12
,0
15,6
29
,7
2014
2,
5 4,
0 5,
0 6,
0 7,
2 8,
4 10
,0
12,2
15
,8
28,9
2015
2,
4 3,
9 4,
9 6,
0 7,
1 8,
4 10
,0
12,0
15
,8
29,5
K
ayna
k: T
ÜİK
, Gel
ir ve
Yaş
am K
oşul
ları
Ara
ştırm
ası
Not
: Han
ehal
klar
ı kul
lanı
labi
lir g
elirl
erin
e gö
re k
üçük
ten
büyü
ğe d
oğru
sıra
lana
rak
grup
lara
ayr
ıldığ
ında
; "İ
lk
grup
" ge
liri e
n dü
şük
olan
gru
bu, "
Son
grup
" ise
gel
iri e
n yü
ksek
ola
n gr
ubu
göst
erm
ekte
dir.
161
161
EK
2. Y
üzde
5’li
k G
rupl
ara
Gör
e K
ulla
nıla
bilir
Gel
irin
Dağ
ılım
ı
(Y
üzde
, Pay
)
20
06
2007
20
08
2009
20
10
2011
20
12
2013
20
14
2015
İl
k gr
up
0,
8 1,
0 1,
0 0,
9 1,
0 1,
0 0,
9 1,
0 1,
0 0,
9 İk
inci
gru
p
1,
3 1,
5 1,
5 1,
4 1,
5 1,
5 1,
5 1,
6 1,
5 1,
5 Ü
çünc
ü gr
up
1,7
1,8
1,8
1,8
1,9
1,9
1,9
1,9
1,9
1,8
Dör
dünc
ü gr
up
2,0
2,1
2,1
2,1
2,1
2,1
2,1
2,2
2,1
2,1
Beş
inci
gru
p
2,
2 2,
4 2,
3 2,
3 2,
4 2,
4 2,
4 2,
4 2,
4 2,
3 A
ltınc
ı gru
p
2,5
2,6
2,6
2,6
2,6
2,6
2,6
2,6
2,6
2,6
Yed
inci
gru
p
2,
7 2,
9 2,
8 2,
8 2,
9 2,
9 2,
9 2,
8 2,
9 2,
8 Se
kizi
nci g
rup
3,
0 3,
1 3,
1 3,
1 3,
2 3,
1 3,
1 3,
1 3,
1 3,
1 D
okuz
uncu
gru
p
3,
3 3,
4 3,
4 3,
3 3,
4 3,
4 3,
4 3,
4 3,
4 3,
4 O
nunc
u gr
up
3,
6 3,
7 3,
7 3,
7 3,
7 3,
7 3,
7 3,
7 3,
7 3,
7 O
nbir
inci
gru
p
3,
9 4,
0 4,
0 4,
0 4,
1 4,
0 4,
0 4,
0 4,
1 4,
0 O
niki
nci g
rup
4,3
4,3
4,3
4,3
4,4
4,4
4,4
4,4
4,4
4,4
Onü
çünc
ü gr
up
4,7
4,7
4,7
4,7
4,8
4,7
4,8
4,7
4,8
4,8
Ond
ördü
ncü
grup
5,2
5,2
5,2
5,2
5,2
5,2
5,2
5,1
5,2
5,2
Onb
eşin
ci g
rup
5,8
5,7
5,7
5,7
5,7
5,7
5,7
5,7
5,8
5,7
Ona
ltınc
ı gru
p
6,5
6,3
6,4
6,3
6,3
6,3
6,3
6,3
6,4
6,3
Ony
edin
ci g
rup
7,3
7,1
7,2
7,2
7,1
7,1
7,1
7,2
7,3
7,2
Ons
ekiz
inci
gru
p
8,5
8,3
8,5
8,4
8,2
8,3
8,3
8,4
8,6
8,6
Ond
okuz
uncu
gru
p
10
,7
10,3
10
,4
10,4
10
,3
10,4
10
,4
10,5
10
,5
10,6
So
n gr
up
20
,0
19,8
19
,2
20,0
19
,3
19,4
19
,2
19,1
18
,4
18,9
K
ayna
k: T
ÜİK
, Gel
ir ve
Yaş
am K
oşul
ları
Ara
ştırm
ası
Not
: Han
e ha
lkla
rı ku
llanı
labi
lir g
elirl
erin
e gö
re k
üçük
ten
büyü
ğe d
oğru
sıra
lana
rak
grup
lara
ayr
ıldığ
ında
; "İ
lk g
rup"
gel
iri e
n dü
şük
olan
gru
bu, "
Son
grup
" ise
gel
iri e
n yü
ksek
ola
n gr
ubu
göst
erm
ekte
dir.
162
162
EK 3. Seçilmiş Bölgelere Göre Ülke Listesi
Gelişmiş Ekonomiler: Avustralya, Avusturya, Belçika, Kanada, Kıbrıs Rum Kesimi, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Hong Kong, İzlanda, İrlanda, İsrail, İtalya, Japonya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, Portekiz, San Marino, Singapur, Slovakya, Slovenya, Güney Kore, İspanya, İsveç, İsviçre, Tayvan, Birleşik Krallık ve ABD.
Avrupa Bölgesi: Avusturya, Belçika, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, İrlanda, İtalya, Letonya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Portekiz, Slovak Cumhuriyeti, Slovenya ve İspanya.
Yükselen Piyasalar ve Gelişmekte olan Ülkeler: Afganistan, Arnavutluk, Cezayir, Angola, Antigua ve Barbuda, Arjantin, Ermenistan, Azerbaycan, Bahamalar, Bahreyn, Bangladeş, Barbados, Belarus, Belize, Benin, Bhutan, Bolivya, Bosna-Hersek, Botswana, Brezilya, Brunei Sultanlığı, Bulgaristan, Burkina Faso, Burundi, Cabo Verde, Kamboçya, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Şili, Çin, Kolombiya, Komor Adaları, Kongo, Kongo Cumhuriyeti, Kosta Rika, Fildişi Sahili, Hırvatistan, Cibuti, Dominik Cumhuriyeti, Dominik Cumhuriyeti, Ekvator, Mısır, El Salvador, Ekvator Ginesi, Eritre, Etiyopya, Fiji, Gabon, Gambiya, Gürcistan, Gana, Grenada, Guatemala, Gine, Gine-Bissau, Guyana, Haiti, Honduras, Macaristan, Hindistan, Endonezya, İran, Irak, Jamaika, Ürdün, Kazakistan, Kenya, Kiribati, Kosova, Kuveyt, Kırgızistan, Lao PDR, Lübnan, Lesotho, Liberya, Libya, Makedonya, Madagaskar, Malavi, Malezya, Maldivler, Mali, Marshall Adaları, Moritanya, Mauritius, Meksika, Mikronezya, Moldova, Moğolistan, Karadağ, Fas, Mozambik, Myanmar, Namibya, Nepal, Nikaragua, Nijer, Nijerya, Umman, Pakistan, Palau, Panama, Papua Yeni Gine, Paraguay, Peru, Filipinler, Polonya, Katar, Romanya, Rusya, Ruanda, Samoa, Sao Tome ve Principe, Suudi Arabistan, Senegal, Sırbistan, Seyşeller, Sierra Leone, Solomon Adaları, Güney Afrika, Güney Sudan, Sri Lanka, Saint Kitts ve Nevis, Saint Lucia, Saint Vincent ve Grenadinler, Sudan, Surinam, Swaziland, Suriye, Tacikistan, Tanzanya, Tayland, Doğu Timor, Togo, Tonga, Trinidad ve Tobago, Tunus, Türkiye, Türkmenistan, Tuvalu, Uganda, Ukrayna, Birleşik Arap Emirlikleri, Uruguay, Özbekistan, Vanuatu, Venezuela, Vietnam, Yemen, Zambiya ve Zimbabwe.
Gelişmekte Olan Asya: Bangladeş, Butan, Brunei Sultanlığı, Kamboçya, Çin, Fiji, Hindistan, Endonezya, Kiribati, Lao PDR, Malezya, Maldivler, Marshall Adaları, Mikronezya, Moğolistan, Myanmar, Nepal, Palau, Papua Yeni Gine, Filipinler, Samoa, Solomon Adaları, Sri Lanka, Tayland, Doğu Timor, Tonga, Tuvalu, Vanuatu ve Vietnam.
163
163
EK 3. Seçilmiş Bölgelere Göre Ülke Listesi (Devamı)
Gelişen ve Yükselen Avrupa: Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Macaristan, Kosova, Makedonya, Karadağ, Polonya, Romanya, Sırbistan ve Türkiye.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika: Cezayir, Bahreyn, Cibuti, Mısır, İran, Irak, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Libya, Moritanya, Fas, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Sudan, Suriye, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri ve Yemen.
Sahra-altı Afrika: Angola, Benin, Botsvana, Burkina Faso, Burundi, Cabo Verde, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Comoros, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Kongo, Fildişi Sahili, Ekvator Ginesi, Eritre, Etiyopya, Gabon, Gambiya Cumhuriyeti Gana, Gine, Gine-Bissau, Kenya, Lesotho, Liberya, Madagaskar, Malavi, Mali, Mauritius, Mozambik, Namibya, Nijer, Nijerya, Ruanda, Sao Tome ve Principe, Senegal, Seyşeller, Sierra Leone, Güney Afrika, Güney Sudan, Svaziland, Tanzanya, Togo, Uganda, Zambiya ve Zimbabwe.
Latin Amerika ve Karayipler: Antigua ve Barbuda, Arjantin, Bahamalar, Barbados, Belize, Bolivya, Brezilya, Şili, Kolombiya, Kosta Rika, Dominik Cumhuriyeti, Ekvador, El Salvador, Grenada, Guatemala, Guyana, Haiti, Honduras, Jamaika, Meksika, Nikaragua, Panama, Paraguay, Peru, Saint Kitts ve Nevis, Saint Lucia, Saint Vincent ve Grenadinler, Surinam, Trinidad ve Tobago, Uruguay, Venezuela.
164
164
EK 4. Dünya Bankası Tanımına Göre Belirlenen Gelir Gruplarındaki Ülke Listesi
Düşük Gelir Grubundaki Ülkeler: Afganistan, Benin, Burkina Faso, Burundi, Kamboçya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Komorlar, Kongo Dem. Cumhuriyeti, Eritre, Etiyopya, Gambiya, Gine, Gine- Bisau, Haiti, Kore Dem Cumhuriyeti, Liberya, Madagaskar, Malavi, Mali, Mozambik, Nepal, Nijer, Ruanda, Sierra Leone, Somali, Güney Sudan Tanzanya, Togo, Uganda, Zimbabve.
Orta-Düşük Gelir Grubundaki Ülkeler: Ermenistan, Bangladeş, Butan, Bolivya, Cabo Verde, Kamerun, Kongo Cumhuriyeti, Fildişi Sahili, Cibuti, Mısır, Arap Cum., El Salvador, Gürcistan, Gana, Guatemala, Guyana, Honduras, Hindistan, Endonezya, Kenya, Kiribati, Kosova, Kırgızistan, Lao PDR, Lesotho, Moritanya, Mikronezya, Fed. Sts., Moldova, Fas, Myanmar, Nikaragua, Nijerya, Pakistan, Papua Yeni Gine, Filipinler, Samoa, Sao Tome ve Principe, Senegal, Solomon Adaları, Sri Lanka, Sudan, Svaziland, Suriye Arap Cumhuriyeti, Tacikistan, Doğu Timor, Ukrayna, Özbekistan, Vanuatu, Vietnam, Batı Şeria ve Gazze, Yemen Cum., Zambiya.
Orta-Yüksek Gelir Grubundaki Ülkeler: Arnavutluk, Cezayir, Amerikan Samoası, Angola, Azerbaycan, Belarus, Belize, Bosna-Hersek, Botsvana, Brezilya, Bulgaristan, Çin, Kolombiya, Kosta Rika, Küba, Dominik Cumhuriyeti, Ekvador, Fiji, Gabon, Grenada, İran, İslam Cumhuriyeti, Irak, Jamaika, Ürdün, Kazakistan, Lübnan, Libya, Makedonya, Maldivler, Malezya, Marshall Adaları, Mauritius, Meksika, Moğolistan, Karadağ, Namibya, Palau, Panama, Paraguay, Peru, Romanya, Sırbistan, Güney Afrika, Lucia, Saint Vincent ve Grenadinler, Surinam, Tayland, Tonga, Tunus, Türkiye, Türkmenistan.
Yüksek Gelir Grubundaki Ülkeler: Andorra, Antigua ve Barbuda, Arjantin, Aruba, Avustralya, Avusturya, Bahamalar, Bahreyn, Barbados, Belçika, Bermuda, Brunei Darussalam, Kanada, Kayman Adaları, Şili, Hırvatistan, Curaçao, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Ekvator, Ginesi, Faroe Adaları, Finlandiya, Fransa, Fransız Polinezyası, Almanya, Yunanistan, Grönland, Guam Hong Kong SAR, Çin, Macaristan, İzlanda, İrlanda, İsrail, İtalya, Japonya, Kore Adası Cumhuriyeti, Kuveyt, Letonya, Liechtenstein, Litvanya, Lüksemburg, Çin, Malta, Monako, Hollanda, Yeni Kaledonya, Yeni Zelanda, Kuzey Mariana Adaları, Norveç, Umman, Polonya, Portekiz, Porto Riko, Katar, Rusya Federasyonu, San Marino, Suudi Arabistan, Seyşeller, Singapur, Sint Maarten (Hollandaca bölüm), Slovak Cumhuriyeti, Slovenya, İspanya, Saint Kitts ve Nevis St Martin (Fransızca bölümü), İsveç, İsviçre, Tayvan, Çin, Trinidad ve Tobago, Turks ve Caicos Adaları, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık, ABD, Uruguay, Venezuela, RB Virjin Adaları (ABD).
165
165
EK 4. Dünya Bankası Tanımına Göre Belirlenen Gelir Gruplarındaki Ülke Listesi (Devamı)
OECD Ülkeleri (34 Ülke): Avustralya, Avusturya, Belçika, Kanada, Şili, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İzlanda, İrlanda, İsrail, İtalya, Japonya, Kore, Lüksemburg, Meksika, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovak Cumhuriyeti, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre, Türkiye, İngiltere, ABD.
166
166
EK 5. 2011 Yılı Hanehalkı Bütçe Anketi Soruları 1) Hane Veri Seti Ankette Yer Alan Sorular Veri Türü 1 Bülten Numarası Temel Veri 2 Hane Tipi Hane 3 Oturulan Konut Tipi Konut 4 Konuta Mülkiyet Durumu Konut 5 Aylık Ödenen Kira Tutarı Konut 6 Konutu Kiralama Şekli Konut 7 Lojmandan Yararlanan Ferdin Sıra Numarası Konut 8 İzafi Kira Konut 9 Konuta Sahip Olunan Yıl Konut 10 Konutun Borcu Olup Olmadığı Konut 11 Konutun Piyasa Değeri Konut 12 Konutta Oturulan Süre Konut 13 Binanın Yapılış Tarihi Konut 14 Oda Sayısı Konut 15 Konutun Büyüklüğü Konut 16 Oturulan Konuttaki Zemin Yapısı Konut 17 Oturulan Konuttaki Odaların Zemin Yapısı Konut 18 Oturulan Konuttaki Mutfağın Zemin Yapısı Konut 19 Oturulan Konuttaki Banyonun Zemin Yapısı Konut 20 Konutun Isıtma Sistemi Konut 21 Yakıt Türü Hane 22 Yakıt Türü Hane 23 Yakıt Türü Hane 24 Konutta Pişirme Amaçlı Kullanılan Yakıt Türü Hane 25 Konutta Sıcak Su Elde Etme Amacıyla Kullanılan Yakıt Türü Hane
26 Konutun Bulunduğu Yer İtibariyle Günlük Alışveriş Hizmetlerine Kolayca Erişebilme Durumu Hane
27 Konutun bulunduğu yer itibariyle “Bankacılık” hizmetlerine kolayca ulaşabilme durumu Hane
28 Konutun bulunduğu yer itibariyle “Posta” hizmetlerine kolayca ulaşabilme durumu Hane
29 Konutun bulunduğu yer itibariyle “Toplu Ulaştırma” hizmetlerine kolayca ulaşabilme durumu Hane
30 Konutun bulunduğu yer itibariyle “Sağlık Merkezi” hizmetlerine kolayca ulaşabilme durumu Hane
31 Konutun bulunduğu yer itibariyle “Zorunlu eğitim” hizmetlerine kolayca ulaşabilme durumu Hane
32 İkinci Konutta İkamet Durumu Konut 33 İkinci Konutun Nerede Olduğu Konut 34 Banyo Sahipliği Konut 35 Sauna Sahipliği Konut 36 Jakuzi Sahipliği Konut 37 Tuvalet Sahipliği Konut 38 Mutfak Sahipliği Konut
167
167
EK 5. Hane Veri Seti (Devamı) 39 Çöp Öğütücü Sahipliği Konut 40 Kalorifer Sahipliği Konut 41 Tabandan Isıtma Sahipliği Konut 42 Su Deposu Sahipliği Konut 43 Borulu Su Sistemi Sahipliği Konut 44 Elektrik Sahipliği Konut 45 Doğalgaz Sahipliği Konut 46 Sıcak Su Sahipliği Konut 47 Kablolu Yayın Sahipliği Konut 48 Asansör Sahipliği Konut 49 Garaj Sahipliği Konut 50 Havuz Sahipliği Konut 51 Jeneratör Sahipliği Konut 52 Telefon Adeti Konut 53 Cep Telefonu Adeti Konut 54 Bilgisayar Adeti Konut 55 İnternet Adeti Konut 56 Televizyon Adeti Konut 57 LCD veya Plazma Türü Televizyon Adeti Konut 58 DVD VCD Adeti Konut 59 Kamera Adeti Konut 60 Uydu Anteni Adeti Konut 61 Buzdolabı Adeti Konut 62 Derin Dondurucu Adeti Konut 63 Bulaşık Makinası Adeti Konut 64 Mikrodalga Fırın Adeti Konut 65 Otomatik Çamaşır Makinası Adeti Konut 66 Çamaşır Kurutma Makinası Adeti Konut 67 Halı Yıkama Makinası Adeti Konut 68 Klima Adeti Konut
69 Otomobil Olup Olmadığı Ulaştırma Aracı Sahipliği
70 Otomobil Adeti Ulaştırma Aracı Sahipliği
71 İşverence Sağlanan Ücretsiz Araç Olup Olmadığı Ulaştırma Aracı Sahipliği
72 İşverence Sağlanan Ücretsiz Araç Adeti Ulaştırma Aracı Sahipliği
73 Motosiklet Olup Olmadığı Ulaştırma Aracı Sahipliği
74 Motosiklet Adeti Ulaştırma Aracı Sahipliği
75 Deniz Taşıtının Olup Olmadığı Ulaştırma Aracı Sahipliği
76 Deniz Taşıtının Adeti Ulaştırma Aracı Sahipliği
168
168
EK 5. Hane Veri Seti (Devamı)
77 Müstakil Konut Sahipliği Gayrimenkul Sahipliği
78 Müstakil Konutun Miktarı Gayrimenkul Sahipliği
79 Müstakil Konutun Kiraya Verilen Miktarı Gayrimenkul Sahipliği
80 Müstakil Konutun Toplam Aylık Kira Değeri Gayrimenkul Sahipliği
81 Apartman Dairesinin Olup Olmadığı Gayrimenkul Sahipliği
82 Apartman Dairesinin Miktarı Gayrimenkul Sahipliği
83 Apartman Dairesi Kiraya Verilen Miktar Gayrimenkul Sahipliği
84 Apartman Dairesinin Toplam Aylık Kira Değeri Gayrimenkul Sahipliği
85 Yazlık Olup Olmadığı Gayrimenkul Sahipliği
86 Yazlık Miktarı Gayrimenkul Sahipliği
87 Yazlık Kiraya Verilen Miktar Gayrimenkul Sahipliği
88 Yazlık Toplam Kira Değeri Gayrimenkul Sahipliği
89 Tarla Olup Olmadığı Gayrimenkul Sahipliği
90 Tarla Miktarı Gayrimenkul Sahipliği
91 Tarla Kiraya Verilen Miktar Gayrimenkul Sahipliği
92 Tarla Toplam Aylık Kira Değeri Gayrimenkul Sahipliği
93 Bağ Olup Olmadığı Gayrimenkul Sahipliği
94 Bağ Miktarı Gayrimenkul Sahipliği
95 Bağ Kiraya Verilen Miktar Gayrimenkul Sahipliği
96 Bağın Toplam Aylık Kira Değeri Gayrimenkul Sahipliği
97 Sera Olup Olmadığı Gayrimenkul Sahipliği
98 Sera Miktarı Gayrimenkul Sahipliği
99 Sera Kiraya Verilen Miktar Gayrimenkul Sahipliği
100 Sera Toplam Aylık Kira Değeri Gayrimenkul Sahipliği
169
169
EK 5. Hane Veri Seti (Devamı)
101 Arsa Olup Olmadığı Gayrimenkul Sahipliği
102 Arsa Miktarı Gayrimenkul Sahipliği
103 Arsa Kiraya Verilen Miktar Gayrimenkul Sahipliği
104 Arsa Toplam Aylık Kira Değeri Gayrimenkul Sahipliği
105 Dükkan Olup Olmadığı Gayrimenkul Sahipliği
106 Dükkan Miktarı Gayrimenkul Sahipliği
107 Dükkan Kiraya Verilen Miktar Gayrimenkul Sahipliği
108 Dükkan Toplam Aylık Kira Değeri Gayrimenkul Sahipliği
109 Otel Olup Olmadığı Gayrimenkul Sahipliği
110 Otel Miktarı Gayrimenkul Sahipliği
111 Otel Kiraya Verilen Miktar Gayrimenkul Sahipliği
112 Otel Toplam Aylık Kira Değeri Gayrimenkul Sahipliği
113 Yıllık Hanehalkı Kullanılabilir Geliri Hanehalkı 114 Yenilenmiş OECD Ölçeğine Göre Eşdeğer Hane Büyüklüğü Hanehalkı 115 Hanehalkı Bazında Aylık Harcama Değeri Hanehalkı 116 Hanenin Büyüklüğü Hanehalkı 117 Kır ve Kent Yerleşim Yeri Kodu Hanehalkı 118 Tahmin Yapılırken Kullanılan Ağırlık Hanehalkı 2) Fert Veri Seti Ankette Yer Alan Sorular Veri Türü 1 Bülten Numarası Temel Veri 2 Fert Sıra No Hanehalkı Bileşimi 3 Ferdin Cinsiyeti Hanehalkı Bileşimi 4 Bitirdiği Yas Hanehalkı Bileşimi 5 Hanehalkı Sorumlusuna Yakınlık Hanehalkı Bileşimi 6 Sağlık Sigortasının Olup Olmadığı Hanehalkı Bileşimi
7 Günlük Faaliyete Engel Fiziksel Ya Da Zihinsel Problem Olup Olmadığı Hanehalkı Bileşimi
8 Çalışmaya Engel Fiziksel Ya Da Zihinsel Problem Olup Olmadığı Hanehalkı Bileşimi
9 Eğitim Durumu Hanehalkı Bileşimi 10 Bir Öğrenim Kurumunda Okuma Durumu Hanehalkı Bileşimi 11 Devam Edilen Öğretim Kurumu Hanehalkı Bileşimi 12 Medeni Durum Hanehalkı Bileşimi
170
170
EK 5. Fert Veri Seti (Devamı) 13 Anket Ayındaki Çalışma Durumu Hanehalkı Bileşimi 14 Son 4 Hafta İçerisinde İş Arama Durumu Hanehalkı Bileşimi 15 İş Aramama Nedeni Hanehalkı Bileşimi 16 15 Gün İçinde İş Başı Yapma Durumu Hanehalkı Bileşimi 17 Son 12 Ay İçindeki Çalışma Durumu Hanehalkı Bileşimi 18 Esas İşte Ana Sektör Kodu İstihdam ve Gelir Durumu 19 Esas İşteki Meslek Kodu İstihdam ve Gelir Durumu 20 Esas İşteki Çalışma Süresi İstihdam ve Gelir Durumu 21 Esas İşteki Haftalık Çalışma Süresi İstihdam ve Gelir Durumu 22 İş Yerinde Çalışan Kişi Sayısı İstihdam ve Gelir Durumu 23 Sosyal Güvenlik Kurumuna Kayıtlılık Durumu İstihdam ve Gelir Durumu 24 İş Yerinin Statüsü İstihdam ve Gelir Durumu
25 İş Yerinin Anonim Şirket Veya Kooperatif Olma Durumu İstihdam ve Gelir Durumu
26 Ferdin Şirketteki Konumu İstihdam ve Gelir Durumu 27 İşteki Durum İstihdam ve Gelir Durumu 28 İstihdam Edilme Şekli İstihdam ve Gelir Durumu 29 Güç Kullanım Durumu İstihdam ve Gelir Durumu 30 Sendikaya Kayıtlılık Durumu İstihdam ve Gelir Durumu 31 Aylık Ücret Geliri (Nakdi) İstihdam ve Gelir Durumu 32 Aylık Ücret Geliri (Ayni) İstihdam ve Gelir Durumu 33 Yıllık Ücret Geliri (Nakdi) İstihdam ve Gelir Durumu 34 Yıllık İkramiye Geliri İstihdam ve Gelir Durumu 35 Yıllık Prim-Bahşiş Vb. Gelir İstihdam ve Gelir Durumu 36 Yıllık Ücret Gelirleri Toplamı (Ayni) İstihdam ve Gelir Durumu 37 Konut Ayni Geliri (Yıllık) İstihdam ve Gelir Durumu 38 Ulaştırma Ayni Geliri İstihdam ve Gelir Durumu 39 Elektrik, Gaz Ve Su İndirim Geliri İstihdam ve Gelir Durumu 40 Yemek Ayni Geliri İstihdam ve Gelir Durumu 41 Kreş Ayni Geliri İstihdam ve Gelir Durumu 42 Giyecek Ayni Geliri İstihdam ve Gelir Durumu 43 Gıda Ayni Geliri İstihdam ve Gelir Durumu 44 Diğer Ayni Gelirler İstihdam ve Gelir Durumu 45 İşyerinin Faaliyeti (Tarım, Tarım Dışı) İstihdam ve Gelir Durumu 46 İşyerinin Mülkiyet Durumu İstihdam ve Gelir Durumu 47 Aylık Müteşebbis Geliri (Nakdi) İstihdam ve Gelir Durumu 48 Aylık Müteşebbis Geliri (Ayni) İstihdam ve Gelir Durumu 49 Yıllık Müteşebbis Geliri (Nakdi) İstihdam ve Gelir Durumu 50 Yıllık Müteşebbis Geliri (Ayni) İstihdam ve Gelir Durumu 51 Aylık Net Tarım Geliri İstihdam ve Gelir Durumu 52 Yıllık Net Tarım Geliri İstihdam ve Gelir Durumu 53 Ek İşte Çalışma Durumu Ek İş Bilgileri 54 Anket Ayında Ek İşte Çalışma Durumu Ek İş Bilgileri 55 Ek İşte Çalışma Süresi Ek İş Bilgileri 56 Ek İşteki Ana Sektör Kodu Ek İş Bilgileri 57 Ek İşteki Meslek Kodu Ek İş Bilgileri
171
171
EK 5. Fert Veri Seti (Devamı) 58 Ek İşteki Durumu Ek İş Bilgileri 59 Anket Ayındaki Ek İş Nakdi Geliri Ek İş Bilgileri 60 Anket Ayındaki Ek İş Ayni Geliri Ek İş Bilgileri 61 Yıllık Ek İş Nakdi Geliri Ek İş Bilgileri 62 Yıllık Ek İş Ayni Geliri Ek İş Bilgileri 63 Son 12 Ay İçinde Çalışılan Ay Sayısı Değiştirilen İş Bilgileri 64 12 Ay Boyunca Çalışmama Nedeni Değiştirilen İş Bilgileri 65 Daha Önceki Dönemlerde Aynı İşi Yapma Durumu Değiştirilen İş Bilgileri 66 Değiştirilen İşteki Çalışma Süresi (Saat) Değiştirilen İş Bilgileri 67 Değiştirilen İşteki Ana Sektör Kodu Değiştirilen İş Bilgileri 68 Değiştirilen İşteki Meslek Kodu Değiştirilen İş Bilgileri 69 İşteki Durum (Değiştirilen İş) Değiştirilen İş Bilgileri 70 Yıllık Değiştirilen İş Geliri (Nakdi) Değiştirilen İş Bilgileri 71 Yıllık Değiştirilen İş Geliri (Ayni) Değiştirilen İş Bilgileri 72 Aylık Gayrimenkul Kira Geliri (Nakdi) Gayrimenkul Geliri 73 Aylık Gayrimenkul Kira Geliri (Ayni) Gayrimenkul Geliri 74 Yıllık Gayrimenkul Kira Geliri (Nakdi) Gayrimenkul Geliri 75 Yıllık Gayrimenkul Kira Geliri (Ayni) Gayrimenkul Geliri 76 Aylık Mülk Geliri (Nakdi) Mülk Geliri 77 Aylık Mülk Geliri (Ayni) Mülk Geliri 78 Yıllık Banka Hesabından Elde Edilen Faiz Mülk Geliri 79 Döviz Hesabından Elde Edilen Yıllık Faiz Geliri Mülk Geliri 80 Menkul Değerlerden Elde Edilen Yıllık Faiz Geliri Mülk Geliri 81 Yıllık Temettü Geliri Mülk Geliri 82 Özel Finans Kurumlarından Elde Edilen Yıllık Kar Payı Mülk Geliri
83 Toprak/Ulaştırma Aracından Elde Edilen Yıllık Kira Geliri (Nakdi) Mülk Geliri
84 Toprak/Ulaştırma Aracından Elde Edilen Yıllık Kira Geliri (Ayni) Mülk Geliri
85 Ortakçıya Verilen Araziden Elde Edilen Yıllık Nakdi Gelir Mülk Geliri
86 Aylık Transfer Geliri (Nakdi) Transfer Geliri 87 Aylık Transfer Geliri (Ayni) Transfer Geliri 88 Yıllık Emekli Maaş Geliri (Nakdi) Transfer Geliri 89 Yıllık Yaşlılık Maaşı (Nakdi) Transfer Geliri 90 Yıllık Sosyal Yardım Fonu Ve Aile Yardımı (Nakdi) Transfer Geliri 91 Yıllık Dul, Yetim, Öksüz Maaşı (Nakdi) Transfer Geliri
92 Yıllık Gazilik Ve Malullük Maaşı, Hastalık Yardımı (Nakdi) Transfer Geliri
93 Yıllık Öğrenci Burs Geliri (Nakdi) Transfer Geliri 94 Yıllık İşsizlik Maaşı (Nakdi) Transfer Geliri
95 Yıllık Doğrudan Destek, Akaryakıt, Süt Parası Ödemesi (Nakdi) Transfer Geliri
96 Devletten Elde Edilen Yıllık Ayni Gelir Transfer Geliri 97 Yurt Dışından Yıllık Emeklilik Maaşı (Nakdi) Transfer Geliri
98 Yurt Dışından Karşılıksız Elde Edilen Döviz, Yardım, Burs Vb. Şeklinde Yıllık Nakdi Gelir Transfer Geliri
172
172
EK 5. Fert Veri Seti (Devamı) 99 Yurt Dışından Elde Edilen Yıllık Ayni Gelir Transfer Geliri
100 Özel Kişi Ve Kurumlardan Elde Edilen Nafaka, Yardım, Burs Vb. Şeklindeki Yıllık Nakdi Gelir Transfer Geliri
101 Diğer Özel Emeklilik Sistemlerinden Elde Edilen Yıllık Gelir (Nakdi) Transfer Geliri
102 Özel Kişi Ve Teşebbüslerden Elde Edilen Yıllık Ayni Gelir Transfer Geliri
103 Toplam Aylık Fert Geliri (Nakdi) Aylık Fert Geliri 104 Toplam Aylık Fert Geliri (Ayni) Aylık Fert Geliri 105 Toplam Aylık Fert Geliri Aylık Fert Geliri 106 Toplam Yıllık Fert Geliri (Nakdi) Yıllık Fert Geliri 107 Toplam Yıllık Fert Geliri (Ayni) Yıllık Fert Geliri 108 Toplam Yıllık Fert Geliri Yıllık Fert Geliri 109 Yıllık Geliri 2010 Yılına İnflate Edilen Katsayı Tahmin Değişkenleri 3) Tüketim Veri Seti Ankette Yer Alan Sorular Veri Türü 1 Bülten Numarası Temel Veri 2 Tablo Numarası Tüketim 3 COICOP-HBS Madde Kodu Tüketim 4 Harcama değeri Tüketim 4) Tüketim Veri Seti’nde Yer Alan COICOP_HBS 5 Basamaklı Madde Kod
Listesi HBS_KOD TANIM 1111 Pirinç 1112 Ekmek 1113 Makarna 1114 Hamur Ürünleri 1115 Diğer tahıl ürünleri 1121 Büyükbaş (sığır) hayvanların taze, soğutulmuş ya da dondurulmuş eti 1122 Taze, soğutulmuş ya da dondurulmuş domuz eti 1123 Taze, soğutulmuş ya da dondurulmuş koyun ve keçi eti 1124 Taze, soğutulmuş ya da dondurulmuş tavuk eti (kümes hayvanları) 1125 Kurutulmuş, tuzlanmış ya da tütsülenmiş et ve yenilebilir sakatat 1126 Diğer konserve ya da işlenmiş et ve et preparatları 1127 Diğer taze, soğutulmuş ya da dondurulmuş yenilebilir et 1131 Taze, soğutulmuş ya da dondurulmuş balık 1132 Taze, soğutulmuş ya da dondurulmuş deniz ürünleri 1133 Kurutulmuş, tütsülenmiş ya da tuzlanmış balık ve deniz ürünleri
1134 Konserve ya da işlenmiş balık ve deniz ürünleri; balık ve deniz ürünleri preparatları
1141 Süt
173
173
EK 5. Tüketim Veri Seti’nde Yer Alan COICOP_HBS 5 Basamaklı Madde Kod Listesi (Devamı)
1142 Az yağlı süt 1143 Konserve (şişe) süt 1144 Yoğurt 1145 Peynir ve Lor 1146 Diğer süt ürünleri 1147 Yumurtalar 1151 Tereyağı 1152 Margarin ve diğer bitkisel yağlar 1153 Zeytin Yağı 1154 Yenilebilir Yağlar 1155 Diğer yenilebilir hayvansal yağlar 1161 Turunçgiller (taze, soğutulmuş ya da dondurulmuş) 1162 Muzlar (taze, soğutulmuş ya da dondurulmuş) 1163 Elmalar (taze, soğutulmuş ya da dondurulmuş) 1164 Armutlar (taze, soğutulmuş ya da dondurulmuş) 1165 Çekirdekli meyveler (taze, soğutulmuş ya da dondurulmuş)
1166 Kabuksuz yumuşak meyveler (etli ve zarlı) (taze, soğutulmuş ya da dondurulmuş)
1167 Diğer taze, soğutulmuş ya da dondurulmuş meyveler 1168 Kuru meyveler 1169 Konserve meyveler ve meyve özlü ürünler 1171 Yapraklı ve Gövdeli sebzeler (taze, soğutulmuş ya da dondurulmuş) 1172 Lahanalar (taze ya da soğutulmuş) 1173 Meyvalı için yetiştirilen sebzeler (taze, soğutulmuş ya da dondurulmuş)
1174 Köklü bitkiler, nişastasız (bitki) soğanlar ve mantarlar (taze, soğutulmuş ya da dond.)
1175 Kurutulmuş Sebzeler 1176 Diğer konserve ya da işlenmiş sebzeler 1177 Patatesler 1178 Diğer yumru köklüler ve yumrulu sebzelerden yapılan ürünler 1181 Şeker 1182 Reçeller, marmelatlar 1183 Çikolata 1184 Şekerleme Ürünleri 1185 Yenilebilir buz ve dondurma 1186 Diğer şekerli ürünler 1191 Soslar, çeşniler 1192 Tuz, baharatlar 1193 Ekmek mayası, tatlı preparatları, çorbalar 1194 Diğer Gıda Ürünleri n.e.c.
174
174
EK 5. Tüketim Veri Seti’nde Yer Alan COICOP_HBS 5 Basamaklı Madde Kod Listesi (Devamı)
1211 Kahve 1212 Çay 1213 Kakao ve çikolata tozu 1221 Maden ya da kaynak suları 1222 Alkolsüz içecekler 1223 Meyve suları 1224 Sebze suları 2111 İçkiler ve likörler 2121 Üzüm ya da diğer meyvelerden yapılan şarap 2122 Diğer 2131 Bira 2211 Sigara 2212 Puro 2213 Diğer tütünler 2311 Narkotikler 3111 Giyim materyalleri 3121 Erkek Giysileri 3122 Kadın Giysileri 3123 Çocuk (3 ile 13 yaş arası) ve bebek (0 ile 2 yaş arası) giysileri 3131 Diğer giyim materyalleri ve giyim aksesuarları 3141 Kıyafetlerin temizliği, onarımı ve kiralanması 3211 Erkek ayakkabıları 3212 Kadın ayakkabıları 3213 Çocuk (3 ile 13 yaş arası) ve bebek (0 ile 2 yaş arası) ayakkabıları 3221 Ayakkabı onarımı ve kiralanması 4111 Kiracıların ödediği kiralar 4121 Diğer gerçek kira 4211 Ev sahipleri (kendi evlerinde oturanlar) için belirlenen izafi kira 4221 Ücretsiz oturan hanehalkları için belirlenen izafi kira 4222 Diğer izafi kira 4311 Konutun bakım ve onarımında kullanılan materyaller 4321 Konutların bakım ve onarımına ilişkin hizmetler 4411 Su (şebeke suyu) 4421 Çöp Toplama 4431 Kanalizasyon 4441 Konutla ilgili diğer hizmetler n.e.c. 4511 Elektrik 4521 Havagazı ve doğal gaz 4522 Sıvılaştırılmış hidrokarbonlar (bütan, propan, vs.)
175
175
EK 5. Tüketim Veri Seti’nde Yer Alan COICOP_HBS 5 Basamaklı Madde Kod Listesi (Devamı)
4531 Sıvı yakıtlar 4541 Katı yakıtlar 4551 Sıcak su, buhar ve buz 5111 Mobilyalar 5121 Halılar ve diğer yer döşemeleri 5131 Mobilya ve yer döşemelerinin onarımı 5211 Ev içi tekstil ürünleri 5311 Buzdolapları ve dondurucular 5312 Çamaşır makineleri, çamaşır kurutma makineleri ve bulaşık makineleri 5313 Fırınlar 5314 Isıtıcılar, klimalar 5315 Temizlik ekipmanları 5316 Dikiş ve örme makineleri 5317 Hanehalkının kullandığı diğer temel cihazlar (aygıtlar) 5321 Elektrikli küçük ev aletleri 5331 Ev aletlerinin onarımı 5411 Cam ve kristal eşyalar 5412 Çatak-bıçak takımı, sofra takımı ve gümüş takımlar 5413 Mutfak ve evde kullanılan gereçler 5414 Cam eşyaların (züccaciye), sofra takımlarının ve diğer ev gereçlerinin onarımı 5511 Başlıca alet ve ekipmanlar 5521 Küçük aletler ve çeşitli aksesuarlar 5611 Temizlik ve bakım ürünleri 5612 Diğer dayanıksız eşyalar 5621 Konutla ilgili hizmetler 5622 Hanehalkıyla ilgili hizmetler 6111 Eczacılıkla (ilaçla) ilgili ürünler 6121 Diğer tıbbi ürünler 6131 Tedavide kullanılan alet ve ekipmanlar 6211 Tıbbi hizmetler (doktor) 6221 Dişçilik hizmetleri 6231 Medikal analiz laboratuvarlarının ve röntgen merkezlerinin hizmetleri 6232 Tıbbi yardımcıların hizmetleri 6233 Hastaneyle ilgili olmayan diğer hizmetler 6311 Hastane hizmetleri 7111 Yeni otomobil satın alımı 7112 İkinci el otomobil satın alımı 7121 Motosikletler 7131 Bisikletler
176
176
EK 5. Tüketim Veri Seti’nde Yer Alan COICOP_HBS 5 Basamaklı Madde Kod Listesi (Devamı)
7141 Hayvanların çektiği araçlar 7211 Yedek parçalar ve aksesuarlar 7221 Yakıt ve yağlar 7231 Bakım ve Tamirler 7241 Kişisel ulaştırma ekipmanlarıyla ilgili diğer hizmetler 7311 Demiryoluyla yolcu taşıma 7321 Karayoluyla yolcu taşıma 7331 Havayoluyla yolcu taşıma 7341 Deniz ve su yoluyla yolcu taşıma 7351 Bileşik yolcu taşıma 7361 Satın alınan diğer ulaştırma (taşıma) hizmetleri 8111 Posta hizmetleri 8211 Telefon ve telefaks ekipmanları 8311 Telefon ve telefaks hizmetleri 9111 Seslerin alınmasına, kaydedilmesine ve çoğaltılmasına ilişkin ekipmanlar 9112 Televizyon setleri, video-kasetçalarlar ve teypler 9121 Fotografik ve sinematografik ekipmanlar 9122 Optik Aletler 9131 Veri işlem ekipmanları 9141 Resim ve seslerin kaydedilmesinde kullanılan araçlar 9151 Görsel-işitsel, fotografik ve veri işlem ekipmanlarının onarımı 9211 Ev dışındaki eğlencelere yönelik başlıca dayanıklı mallar 9221 Müzik aletleri 9222 Evde eğlenceye yönelik dayanıklı mallar 9231 Eğlence ve kültürle ilgili diğer dayanıklı mallarının bakım ve onarımı 9311 Oyunlar, oyuncaklar ve hobiler 9321 Spor, kamp ve açık hava eğlencelerine yönelik ekipmanlar 9331 Bahçeler, bitkiler ve çiçekler 9341 Evcil hayvanlar ve ilgili ürünler 9351 Evcil hayvanlar ve ilgili hizmetler 9411 Eğlence ve sportif hizmetler 9421 Sinemalar, tiyatrolar, konserler 9422 Müzeler, zoolojik bahçeler vb. 9423 Televizyon ve radyo vergileri ve ekipmanların kiralanması 9424 Diğer hizmetler 9431 Şans Oyunları 9511 Kitaplar 9521 Gazete ve dergiler 9531 Çeşitli basılmış materyaller
177
177
EK 5. Tüketim Veri Seti’nde Yer Alan COICOP_HBS 5 Basamaklı Madde Kod Listesi (Devamı)
9541 Kırtasiye ve çizim materyalleri 9611 Paket Turlar 10111 Okul öncesi eğitim ve ilköğretim 10211 Orta Öğretim 10311 Orta öğretim sonrası ve üniversite öncesi eğitim 10411 Yüksek Eğitim 10511 Seviyesi belirlenemeyen eğitim 11111 Restoranlar 11112 Kafeler, barlar, vb. 11113 Başka yerde sınıflandırılmayan diğer yemek hizmetleri 11121 Kantinler 11211 Konaklama Hizmetleri 12111 Kuaför salonları ve kişisel bakım merkezleri 12121 Kişisel bakıma yönelik elektrikli aletler 12131 Kişisel bakıma yönelik diğer aygıtlar, eşyalar ve ürünler 12311 Mücevherler, saatler ve kol saatleri 12321 Seyahat eşyaları ve diğer taşıyıcılar 12322 Diğer kişisel eşyalar 12411 Sosyal korunma hizmetleri 12412 Kreşler, Anaokulları 12511 Hayat sigortası 12521 Konut Sigortaları 12531 Sağlık Sigortaları 12541 Ulaştırma Sigortaları 12551 Diğer Sigortalar 12621 Mali hizmetler n.e.c. 12711 Diğer hizmetler n.e.c.
178
178
EK 6. Firma Tasarruf Oranları (Yüzde)
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Özel Tasarruf Oranı 19,6 16,9 13,2 12,4 13,1 15,1 14,1 12,0 10,7 11,6 10,0
Hanehalkı Tasarruf Oranı 17,5 15,8 9,5 10,5 12,0 8,1 8,9 7,5 7,6 6,6 7,5
Firma Tasarruf Oranı 2,2 1,1 3,6 1,9 1,1 7,1 5,2 4,5 3,1 5,0 2,5
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketi ve Yazar Hesaplamaları
179
179
EK 7. Yüzde 10’luk Gelir Gruplarına göre Tasarruf Oranları (Yüzde)
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
q1 -39,8 -53,0 -64,1 -43,1 -37,3 -54,2 -64,5 -47,3 -51,5 -33,3 -34,4
q2 -9,2 -12,7 -23,2 -15,9 -14,0 -25,6 -27,0 -23,3 -20,7 -18,2 -16,7
q3 -5,3 -1,9 -12,2 -6,2 -6,7 -17,2 -16,4 -15,7 -17,7 -18,7 -12,9
q4 -0,6 -3,5 -6,5 -2,3 -2,6 -11,9 -13,4 -12,7 -12,5 -10,3 -8,9
q5 4,4 3,1 -1,0 -0,9 0,8 -8,3 -7,4 -5,3 -6,7 -2,6 -7,3
q6 7,0 5,3 -0,2 2,5 5,5 -3,8 -2,5 -1,2 -1,7 -6,0 -2,7
q7 10,4 7,6 5,6 4,6 7,5 4,1 4,9 1,0 2,8 2,7 2,8
q8 15,2 15,4 12,6 9,9 12,5 5,7 8,4 6,1 6,0 6,8 7,5
q9 22,4 22,7 15,6 15,1 12,1 14,7 12,6 13,8 13,0 11,9 12,8
q10 37,9 36,6 29,0 29,7 33,0 31,7 33,7 29,9 30,0 25,7 27,1
Toplam 17,5 15,8 9,5 10,5 12,0 8,1 8,9 7,5 7,6 6,6 7,5 Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
180
180
EK 8. Gelir Gruplarının Toplam Hanehalkı Tasarrufları, Kullanılabilir Gelirleri ve Tüketimleri İçerisindeki Payları
(Yüzde)
2013
Tasarruf
Oranı Toplam Tasarruf
İçindeki Payı Toplam Kullanılabilir
Gelir İçindeki Payı Toplam Tüketim
İçindeki Payı
q1 -23,5 -20,5 6,6 8,8
q2 -10,7 -16,0 11,2 13,4
q3 -4,8 -10,0 15,7 17,8
q4 5,4 15,7 22,1 22,6
q5 22,1 130,8 44,5 37,4
Toplam 7,5 100 100 100
2012
Tasarruf
Oranı Toplam Tasarruf
İçindeki Payı Toplam Kullanılabilir
Gelir İçindeki Payı Toplam Tüketim
İçindeki Payı
q1 -23,9 -24,0 6,6 8,8
q2 -14,1 -24,1 11,2 13,7
q3 -4,4 -10,5 15,7 17,6
q4 5,0 16,8 21,9 22,3
q5 21,0 141,8 44,5 37,7
Toplam 6.6 100 100 100
2011
Tasarruf
Oranı Toplam Tasarruf
İçindeki Payı Toplam Kullanılabilir
Gelir İçindeki Payı Toplam Tüketim
İçindeki Payı
q1 -32,2 -27,1 6,4 9,2
q2 -14,7 -21,4 11,1 13,7
q3 -3,9 -8,1 15,7 17,6
q4 4,6 13,3 22,0 22,7
q5 24,3 143,3 44,8 36,7
Toplam 7,6 100 100 100
2010
Tasarruf
Oranı Toplam Tasarruf
İçindeki Payı Toplam Kullanılabilir
Gelir İçindeki Payı Toplam Tüketim
İçindeki Payı
q1 -32,3 -27,7 6,4 9,2
q2 -14,1 -21,0 11,2 13,8
181
181
EK 8. Gelir Gruplarının Toplam Hanehalkı Tasarrufları, Kullanılabilir Gelirleri ve Tüketimleri İçerisindeki Payları (Devamı)
q3 -3,1 -6,5 15,7 17,6
q4 3,8 11,3 22,3 23,2
q5 24,3 143,9 44,3 36,3
Toplam 7,5 100 100 100
2009
Tasarruf
Oranı Toplam Tasarruf
İçindeki Payı Toplam Kullanılabilir
Gelir İçindeki Payı Toplam Tüketim
İçindeki Payı
q1 -40,3 -26,8 5,9 9,1
q2 -14,8 -18,2 10,9 13,7
q3 -4,7 -8,3 15,6 18,0
q4 6,8 17,0 22,1 22,6
q5 26,6 136,2 45,4 36,6
Toplam 8,9 100 100 100
2008
Tasarruf
Oranı Toplam Tasarruf
İçindeki Payı Toplam Kullanılabilir
Gelir İçindeki Payı Toplam Tüketim
İçindeki Payı
q1 -36,2 -27,5 6,1 9,1
q2 -14,3 -19,3 10,9 13,6
q3 -5,9 -11,6 15,7 18,1
q4 5,0 13,9 22,3 23,0
q5 25,9 144,5 45,0 36,2
Toplam 8,1 100 100 100
2007
Tasarruf
Oranı Toplam Tasarruf
İçindeki Payı Toplam Kullanılabilir
Gelir İçindeki Payı Toplam Tüketim
İçindeki Payı
q1 -23,1 -12,8 6,6 9,3
q2 -4,4 -4,2 11,3 13,4
q3 3,4 4,5 16,0 17,6
q4 10,2 19,2 22,5 22,9
q5 25,6 93,2 43,6 36,8
Toplam 12,0 100 100 100
182
182
EK 8. Gelir Gruplarının Toplam Hanehalkı Tasarrufları, Kullanılabilir Gelirleri ve Tüketimleri İçerisindeki Payları (Devamı)
2006
Tasarruf
Oranı Toplam Tasarruf
İçindeki Payı Toplam Kullanılabilir
Gelir İçindeki Payı Toplam Tüketim
İçindeki Payı
q1 -25,9 -15,9 6,5 9,1
q2 -4,1 -4,4 11,3 13,1
q3 1,0 1,5 15,9 17,6
q4 7,4 15,8 22,3 23,1
q5 24,5 103,1 44,1 37,2
Toplam 10,5 100 100 100
2005
Tasarruf
Oranı Toplam Tasarruf
İçindeki Payı Toplam Kullanılabilir
Gelir İçindeki Payı Toplam Tüketim
İçindeki Payı
q1 -38,1 -24,2 6,1 9,2
q2 -9,1 -10,4 11,0 13,2
q3 -0,6 -0,9 15,7 17,5
q4 9,3 22,1 22,5 22,6
q5 24,2 113,4 44,7 37,5
Toplam 9,5 100 100 100
2004
Tasarruf
Oranı Toplam Tasarruf
İçindeki Payı Toplam Kullanılabilir
Gelir İçindeki Payı Toplam Tüketim
İçindeki Payı
q1 -27,7 -10,8 6,2 9,3
q2 -2,8 -1,9 10,8 13,2
q3 4,3 4,2 15,4 17,4
q4 11,8 16,5 22,1 23,1
q5 31,9 92,0 45,6 36,9
Toplam 15,8 100 100 100
2003
Tasarruf
Oranı Toplam Tasarruf
İçindeki Payı Toplam Kullanılabilir
Gelir İçindeki Payı Toplam Tüketim
İçindeki Payı
q1 -20,9 -7,5 6,3 9,2
q2 -2,8 -1,7 10,6 13,2
183
183
EK 8. Gelir Gruplarının Toplam Hanehalkı Tasarrufları, Kullanılabilir Gelirleri ve Tüketimleri İçerisindeki Payları (Devamı)
q3 5,8 4,9 14,8 16,9
q4 13,0 15,9 21,3 22,5
q5 32,8 88,3 47,0 38,3
Toplam 17,5 100 100 100 Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
184
184
EK 9. Gelir Gruplarına göre Hanehalkı Tüketim Harcamalarının Dağılımı (Yüzde, Pay)
q1
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Gıda ve alkolsüz içecekler 40,6 40,0 37,8 36,5 34,8 33,7 34,0 31,9 30,9 29,0 28,8 28,8
Alkollü içecekler, sigara ve tütün 5,3 5,1 5,2 5,6 5,7 5,2 5,5 5,6 5,4 4,9 5,3 4,8
Giyim ve ayakkabı 4,6 5,2 6,3 5,3 4,9 4,5 4,4 4,1 4,3 4,3 3,9 4,0
Konut ve kira 29,7 27,6 25,4 28,3 28,7 30,7 29,7 31,9 31,1 33,4 33,3 32,8
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
4,1 4,9 6,0 5,4 5,6 5,2 5,1 5,2 5,4 5,7 5,6 6,0
Sağlık 2,3 2,4 2,3 2,4 3,0 1,8 2,2 2,3 2,1 1,9 2,1 2,2
Ulaştırma 4,2 4,2 5,1 5,5 5,9 7,6 7,5 7,5 8,5 9,0 8,1 8,8
Haberleşme 3,0 3,1 3,6 3,6 3,6 3,7 3,5 3,4 3,2 3,0 3,0 2,9
Eğlence ve kültür 0,9 1,2 1,3 1,5 1,2 1,2 1,6 1,4 1,3 1,6 1,6 1,9
Eğitim hizmetleri 0,3 0,5 0,7 0,5 0,5 0,7 0,7 0,8 0,7 0,6 0,7 0,6
Lokanta ve oteller 2,9 2,7 2,8 2,6 2,8 2,7 3,1 3,5 4,3 3,5 4,0 4,5
Çeşitli mal ve hizmetler 2,2 3,3 3,6 2,8 3,3 2,9 2,9 2,6 2,7 3,1 3,5 2,9
Zorunlu Harcamalar 74,9 72,8 69,5 70,1 68,4 68,9 68,1 67,8 66,3 66,6 66,0 65,5
Mal Ağırlıklı Harcamalar 84,3 82,7 80,7 81,1 79,7 79,3 78,6 78,6 77,1 77,3 76,9 76,4
Hizmet Ağırlıklı Harcamalar 15,7 17,3 19,3 18,9 20,3 20,7 21,4 21,5 22,9 22,7 23,1 23,7
Toplam tüketim harcaması 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
q2
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Gıda ve alkolsüz içecekler 35,9 34,2 31,9 31,4 29,2 27,3 28,3 26,8 24,9 24,5 25,6 24,3
Alkollü içecekler, sigara ve tütün 4,9 5,0 4,9 4,9 5,0 4,7 4,7 5,4 4,9 5,1 4,8 4,8
Giyim ve ayakkabı 5,6 5,7 6,0 5,3 4,7 4,3 4,5 4,4 4,7 4,4 4,5 4,5
Konut ve kira 30,2 29,1 27,9 29,5 32,1 32,1 31,7 30,6 30,1 30,5 29,6 28,4
185
185
EK 9. Gelir Gruplarına göre Hanehalkı Tüketim Harcamalarının Dağılımı (Devamı)
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
4,8 5,6 7,3 5,9 5,7 5,6 6,0 5,6 5,7 5,7 5,9 6,6
Sağlık 2,1 2,2 2,0 2,2 2,2 1,7 2,1 2,1 1,8 1,7 2,2 2,0
Ulaştırma 5,5 5,5 6,7 7,0 7,9 10,7 9,2 10,3 12,5 12,8 12,2 12,7
Haberleşme 3,6 4,1 3,9 4,0 4,1 4,1 3,7 3,8 3,7 3,7 3,6 3,4
Eğlence ve kültür 1,1 1,4 1,9 1,8 1,4 1,9 1,6 2,3 2,0 2,1 2,2 2,8
Eğitim hizmetleri 0,7 0,9 0,7 1,5 1,0 0,9 0,7 0,9 0,8 0,9 1,1 1,0
Lokanta ve oteller 3,2 3,7 3,8 3,5 3,5 3,7 4,1 4,6 4,9 4,7 4,8 4,8
Çeşitli mal ve hizmetler 2,4 2,6 3,0 3,1 3,1 3,0 3,3 3,3 4,1 3,8 3,7 4,6
Zorunlu Harcamalar 71,7 69,0 65,8 66,1 66,0 63,7 64,5 61,8 59,7 59,4 59,7 57,2
Mal Ağırlıklı Harcamalar 81,4 79,7 78,0 77,0 76,8 74,0 75,2 72,7 70,3 70,3 70,3 68,7
Hizmet Ağırlıklı Harcamalar 18,6 20,3 22,0 23,0 23,2 26,0 24,8 27,3 29,8 29,7 29,7 31,3
Toplam tüketim harcaması 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
q3
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Gıda ve alkolsüz içecekler 32,3 29,8 27,9 26,9 26,0 25,2 25,4 24,1 22,7 22,0 22,1 22,1
Alkollü içecekler, sigara ve tütün 4,7 5,0 4,5 4,5 4,9 4,4 4,7 5,1 4,8 5,0 4,9 4,9
Giyim ve ayakkabı 5,7 6,1 5,9 5,9 5,6 5,0 4,7 5,0 4,8 5,3 4,9 4,8
Konut ve kira 29,7 28,5 29,2 29,4 31,0 31,0 30,4 29,4 28,0 27,9 26,3 25,8
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
5,6 6,9 6,7 6,7 5,3 5,9 6,2 6,2 6,3 6,5 6,4 6,8
Sağlık 2,3 2,0 2,1 2,1 2,3 1,8 1,6 2,1 1,9 1,7 2,0 2,0
Ulaştırma 6,5 7,0 9,3 9,1 9,4 11,0 11,3 12,1 14,9 14,5 16,3 16,4
Haberleşme 4,0 4,2 4,2 4,3 4,4 4,4 4,0 4,1 4,1 4,0 4,0 3,8
Eğlence ve kültür 1,5 2,0 1,8 1,9 1,7 2,0 2,2 2,2 2,3 2,7 2,6 2,5
Eğitim hizmetleri 1,0 1,2 1,2 1,6 1,7 1,5 1,2 1,2 1,3 1,2 1,4 1,4
Lokanta ve oteller 3,9 3,8 4,0 3,8 4,1 4,1 4,7 5,4 5,4 5,2 5,4 5,6
186
186
EK 9. Gelir Gruplarına göre Hanehalkı Tüketim Harcamalarının Dağılımı (Devamı)
Çeşitli mal ve hizmetler 3,0 3,4 3,2 3,9 3,5 3,7 3,5 3,0 3,7 4,0 3,7 3,8
Zorunlu Harcamalar 67,7 64,4 62,9 62,2 62,5 61,2 60,6 58,5 55,5 55,2 53,3 52,8
Mal Ağırlıklı Harcamalar 77,9 76,3 74,1 73,3 72,8 71,4 71,4 69,8 66,5 66,8 64,6 64,5
Hizmet Ağırlıklı Harcamalar 22,1 23,7 25,9 26,7 27,2 28,6 28,6 30,2 33,5 33,2 35,4 35,5
Toplam tüketim harcaması 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
q4
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Gıda ve alkolsüz içecekler 28,1 26,0 24,4 24,5 22,6 22,2 22,5 21,2 20,2 19,9 20,0 19,3
Alkollü içecekler, sigara ve tütün 4,5 4,4 3,9 4,1 4,2 3,6 4,1 4,5 4,3 4,4 4,7 4,7
Giyim ve ayakkabı 6,4 6,6 5,9 5,9 5,7 5,3 4,8 5,1 5,3 5,6 5,4 5,3
Konut ve kira 28,6 27,3 27,1 28,0 30,8 29,6 28,6 26,6 25,2 25,3 24,1 24,0
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
6,1 6,8 6,8 6,8 6,1 5,9 6,1 6,2 6,3 6,7 7,0 6,9
Sağlık 1,8 2,1 2,2 2,0 2,2 1,8 1,9 2,1 1,7 1,7 2,1 2,0
Ulaştırma 8,8 9,3 12,7 12,2 11,2 14,3 13,9 16,1 18,7 17,2 17,4 18,7
Haberleşme 4,5 4,6 4,7 4,2 4,8 4,6 4,5 4,3 4,4 4,4 4,3 4,1
Eğlence ve kültür 1,9 2,2 2,2 2,3 2,0 2,6 2,8 2,6 2,7 3,2 2,9 3,1
Eğitim hizmetleri 1,5 2,1 1,9 2,0 1,8 1,7 1,6 1,7 1,6 1,7 1,8 1,8
Lokanta ve oteller 4,4 4,6 4,3 4,2 4,3 4,5 5,2 5,4 6,0 5,9 6,1 6,0
Çeşitli mal ve hizmetler 3,3 4,0 4,0 3,9 4,3 3,8 4,1 4,4 3,9 4,1 4,3 4,2
Zorunlu Harcamalar 63,1 59,9 57,4 58,4 59,1 57,1 55,9 52,8 50,7 50,8 49,4 48,5
Mal Ağırlıklı Harcamalar 73,7 71,1 68,1 69,3 69,4 66,7 66,0 63,5 61,2 61,9 61,2 60,1
Hizmet Ağırlıklı Harcamalar 26,3 28,9 31,9 30,7 30,6 33,3 34,0 36,5 38,8 38,1 38,8 39,9
Toplam tüketim harcaması 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
187
187
EK 9. Gelir Gruplarına göre Hanehalkı Tüketim Harcamalarının Dağılımı (Devamı)
q5
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Gıda ve alkolsüz içecekler 19,5 19,3 18,2 18,6 18,3 17,2 17,4 16,7 16,0 14,4 14,6 15,1
Alkollü içecekler, sigara ve tütün 3,2 3,5 3,6 3,2 3,5 3,0 3,3 3,6 3,2 3,1 3,2 3,3
Giyim ve ayakkabı 6,9 7,2 6,6 6,2 6,9 6,3 5,8 5,6 5,7 5,9 6,0 5,6
Konut ve kira 26,6 25,2 23,1 24,4 25,6 26,2 25,3 23,8 22,2 21,7 21,2 21,6
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
6,2 7,2 6,8 5,9 6,2 5,9 6,5 6,9 6,9 7,3 6,8 6,8
Sağlık 2,4 2,4 2,4 2,3 2,4 2,1 1,9 2,1 2,0 2,0 2,0 2,3
Ulaştırma 14,3 13,3 18,0 19,7 14,4 18,3 17,7 19,6 21,4 21,8 22,1 21,9
Haberleşme 4,8 5,0 4,5 4,4 4,8 4,5 4,6 4,2 4,1 4,0 4,2 3,8
Eğlence ve kültür 3,3 3,5 3,6 2,6 2,8 3,2 3,3 3,7 3,5 4,3 4,1 3,7
Eğitim hizmetleri 3,4 3,3 2,9 3,1 4,4 3,0 3,1 3,4 3,4 4,1 4,0 4,2
Lokanta ve oteller 4,7 5,4 5,2 4,9 5,7 5,1 6,2 6,2 6,4 6,9 6,9 7,0
Çeşitli mal ve hizmetler 4,5 4,6 5,2 4,7 5,2 5,2 4,8 4,2 5,2 4,6 5,0 4,8
Zorunlu Harcamalar 53,1 51,8 47,9 49,3 50,7 49,7 48,5 46,1 43,9 41,9 41,8 42,3
Mal Ağırlıklı Harcamalar 62,5 62,5 58,2 58,3 60,4 58,7 58,3 56,6 54,0 52,4 51,7 52,4
Hizmet Ağırlıklı Harcamalar 37,5 37,5 41,8 41,7 39,6 41,3 41,7 43,4 46,0 47,6 48,3 47,6
Toplam tüketim harcaması 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
Kaynak: TÜİK Tüketim Harcamaları İstatistikleri Not 1: TÜİK tarafından 2007 yılından itibaren yeni nüfus projeksiyonları kullanılmaktadır. Not 2: TÜİK tarafından 2014 yılında örneklem tasarımında yeni idari bölünüş temel alınmıştır.
188
188
EK 10. Temel Gelir Kaynağına göre Hanelerin Toplam Hanehalkı Tasarrufları, Kullanılabilir Gelirleri, Tüketimleri ve Örneklem İçerisindeki Payları
(Yüzde)
2013
Tasarruf Oranı
Toplam Tüketim
İçindeki Payı
Toplam Kullanılabilir Gelir İçindeki
Payı
Toplam Tasarruf İçindeki
Payı
Örneklemdeki Payı
Maaş ve Ücret Geliri Elde Eden 6,7 55,6 55,1 48,8 50,5
Müteşebbis Geliri Elde Eden 14,6 20,9 22,6 43,4 19,4
Mülk Geliri Elde Eden 28,1 2,4 3,0 11,2 1,6
Transfer Geliri Elde Eden -0,4 5,9 5,4 -0,3 10,5
Emeklilik Geliri Elde Eden -1,7 15,3 13,9 -3,1 18,0
Toplam 7,5 100 100 100 100
2012
Tasarruf Oranı
Toplam Tüketim
İçindeki Payı
Toplam Kullanılabilir Gelir İçindeki
Payı
Toplam Tasarruf İçindeki
Payı
Örneklemdeki Payı
Maaş ve Ücret Geliri Elde Eden 6,2 55,0 54,8 51,6 51,0
Müteşebbis Geliri Elde Eden 13,5 20,3 22,0 45,4 17,5
Mülk Geliri Elde Eden 23,7 2,2 2,7 9,9 1,4
Transfer Geliri Elde Eden -2,7 6,1 5,6 -2,3 10,7
Emeklilik Geliri Elde Eden -2,0 16,3 14,9 -4,6 19,4
Toplam 6,6 100 100 100 100
2011
Tasarruf
Oranı
Toplam Tüketim
İçindeki Payı
Toplam Kullanılabilir Gelir İçindeki
Payı
Toplam Tasarruf İçindeki
Payı
Örneklemdeki Payı
Maaş ve Ücret Geliri Elde Eden 3,7 55,5 53,2 25,8 51,5
Müteşebbis Geliri Elde Eden 23,4 19,6 23,6 71,7 18,3
189
189
EK 10. Temel Gelir Kaynağına göre Hanelerin Toplam Hanehalkı Tasarrufları, Kullanılabilir Gelirleri, Tüketimleri ve Örneklem İçerisindeki Payları (Devamı)
Mülk Geliri Elde Eden 20,1 2,6 3,0 7,9 1,6
Transfer Geliri Elde Eden -1,5 6,1 5,6 -1,1 10,0
Emeklilik Geliri Elde Eden -2,3 16,2 14,6 -4,3 18,7
Toplam 7,6 100 100 100 100
2010
Tasarruf
Oranı
Toplam Tüketim
İçindeki Payı
Toplam Kullanılabilir Gelir İçindeki
Payı
Toplam Tasarruf İçindeki
Payı
Örneklemdeki Payı
Maaş ve Ücret Geliri Elde Eden 5,5 53,2 52,0 37,1 48,7
Müteşebbis Geliri Elde Eden 19,6 20,4 23,4 59,7 19,4
Mülk Geliri Elde Eden 22,9 2,2 2,6 7,8 1,6
Transfer Geliri Elde Eden 2,6 7,0 6,6 2,3 11,8
Emeklilik Geliri Elde Eden -3,4 17,2 15,4 -6,9 18,5
Toplam 7,5 100 100 100 100
2009
Tasarruf Oranı
Toplam Tüketim
İçindeki Payı
Toplam Kullanılabilir Gelir İçindeki
Payı
Toplam Tasarruf İçindeki
Payı
Örneklemdeki Payı
Maaş ve Ücret Geliri Elde Eden 6,2 52,7 51,1 35,0 48,3
Müteşebbis Geliri Elde Eden 20,9 21,5 24,8 57,2 21,0
Mülk Geliri Elde Eden 34,3 2,7 3,8 14,4 1,8
Transfer Geliri Elde Eden -4,8 6,7 5,8 -3,1 11,3
Emeklilik Geliri Elde Eden -2,2 16,3 14,5 -3,5 17,7
Toplam 8,9 100 100 100 100
190
190
EK 10. Temel Gelir Kaynağına göre Hanelerin Toplam Hanehalkı Tasarrufları, Kullanılabilir Gelirleri, Tüketimleri ve Örneklem İçerisindeki Payları (Devamı)
2008
Tasarruf
Oranı
Toplam Tüketim
İçindeki Payı
Toplam Kullanılabilir Gelir İçindeki
Payı
Toplam Tasarruf İçindeki
Payı
Örneklemdeki Payı
Maaş ve Ücret Geliri Elde Eden 4,8 50,9 49,1 29,1 48,2
Müteşebbis Geliri Elde Eden 21,4 22,2 25,9 68,3 19,7
Mülk Geliri Elde Eden 20,7 2,4 2,8 7,0 1,9
Transfer Geliri Elde Eden -6,0 5,5 4,8 -3,5 9,5
Emeklilik Geliri Elde Eden -0,4 19,0 17,4 -0,8 20,7
Toplam 8,1 100 100 100 100
2007
Tasarruf
Oranı
Toplam Tüketim
İçindeki Payı
Toplam Kullanılabilir Gelir İçindeki
Payı
Toplam Tasarruf İçindeki
Payı
Örneklemdeki Payı
Maaş ve Ücret Geliri Elde Eden 8,9 52,0 50,2 37,1 49,2
Müteşebbis Geliri Elde Eden 25,8 22,6 26,8 57,5 21,7
Mülk Geliri Elde Eden 19,2 1,7 1,9 3,0 1,3
Transfer Geliri Elde Eden 1,4 5,3 4,7 0,6 8,7
Emeklilik Geliri Elde Eden 1,4 18,4 16,4 1,9 19,2
Toplam 12,0 100 100 100 100
2006
Tasarruf
Oranı
Toplam Tüketim
İçindeki Payı
Toplam Kullanılabilir Gelir İçindeki
Payı
Toplam Tasarruf İçindeki
Payı
Örneklemdeki Payı
Maaş Ve Ücret Geliri Elde Eden 7,3 52,0 50,2 35,1 49,7
191
191
EK 10. Temel Gelir Kaynağına göre Hanelerin Toplam Hanehalkı Tasarrufları, Kullanılabilir Gelirleri, Tüketimleri ve Örneklem İçerisindeki Payları (Devamı)
Müteşebbis Geliri Elde Eden 23,1 23,8 27,7 61,2 22,8
Mülk Geliri Elde Eden 24,5 2,0 2,4 5,5 1,6
Transfer Geliri Elde Eden -1,2 5,1 4,5 -0,5 8,1
Emeklilik Geliri Elde Eden -0,9 17,1 15,2 -1,3 17,8
Toplam 10,5 100 100 100 100
2005
Tasarruf
Oranı
Toplam Tüketim
İçindeki Payı
Toplam Kullanılabilir Gelir İçindeki
Payı
Toplam Tasarruf İçindeki
Payı
Örneklemdeki Payı
Maaş ve Ücret Geliri Elde Eden 6,1 49,0 47,1 29,7 47,4
Müteşebbis Geliri Elde Eden 22,8 25,5 29,8 70,1 24,4
Mülk Geliri Elde Eden 18,2 2,2 2,4 4,6 1,5
Transfer Geliri Elde Eden -7,3 5,8 4,9 -3,7 8,6
Emeklilik Geliri Elde Eden -0,4 17,4 15,7 -0,7 18,0
Toplam 9,5 100 100 100 100
2004
Tasarruf
Oranı
Toplam Tüketim
İçindeki Payı
Toplam Kullanılabilir Gelir İçindeki
Payı
Toplam Tasarruf İçindeki
Payı
Örneklemdeki Payı
Maaş ve Ücret Geliri Elde Eden 10,0 49,1 46,0 29,1 46,1
Müteşebbis Geliri Elde Eden 31,3 26,3 32,2 63,6 25,7
Mülk Geliri Elde Eden 24,9 1,7 1,9 3,1 1,3
Transfer Geliri Elde Eden -1,7 5,8 4,8 -0,5 8,7
Emeklilik Geliri Elde Eden 5,0 17,1 15,2 4,8 18,2
192
192
EK 10. Temel Gelir Kaynağına göre Hanelerin Toplam Hanehalkı Tasarrufları, Kullanılabilir Gelirleri, Tüketimleri ve Örneklem İçerisindeki Payları (Devamı)
Toplam 15,8 100 100 100 100
2003
Tasarruf
Oranı
Toplam Tüketim
İçindeki Payı
Toplam Kullanılabilir Gelir İçindeki
Payı
Toplam Tasarruf İçindeki
Payı
Örneklemdeki Payı
Maaş ve Ücret Geliri Elde Eden 11,7 47,4 44,2 29,5 44,6
Müteşebbis Geliri Elde Eden 31,4 27,3 32,8 58,6 27,2
Mülk Geliri Elde Eden 31,3 3,0 3,6 6,5 2,0
Transfer Geliri Elde Eden 3,6 5,2 4,4 0,9 7,8
Emeklilik Geliri Elde Eden 5,3 17,1 14,9 4,5 18,4
Toplam 17,5 100 100 100 100 Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
193
193
EK 11. Hanehalkının Temel Gelir Kaynağına göre Hanehalkı Tüketim Harcamalarının Dağılımı (Yüzde, Pay)
Maaş ve Ücret Geliri
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Gıda ve alkolsüz içecekler 25,2 24,1 22,8 23,0 21,9 21,2 20,7 19,9 18,7 17,9 17,9 18,3
Alkollü içecekler, sigara ve tütün 4,2 4,3 4,2 4,2 4,4 3,9 4,1 4,4 4,2 4,2 4,3 4,4
Giyim ve ayakkabı 6,5 6,6 6,3 6,2 6,1 5,8 5,2 5,2 5,5 5,7 5,4 5,4
Konut ve kira 27,3 26,2 25,0 26,8 28,4 28,5 27,9 26,2 24,8 24,5 23,7 23,4
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
5,9 6,5 6,9 6,0 5,7 5,8 6,3 6,4 6,4 6,5 6,7 6,5
Sağlık 1,9 2,1 2,0 2,0 2,2 1,8 1,7 1,9 1,7 1,6 2,0 2,1
Ulaştırma 10,4 11,1 13,5 13,4 11,3 14,3 14,4 16,1 18,1 18,3 18,6 19,3
Haberleşme 4,3 4,4 4,4 4,2 4,6 4,4 4,3 4,1 4,2 4,1 4,2 4,0
Eğlence ve kültür 2,5 2,5 2,7 2,4 2,2 2,7 2,7 2,8 2,8 3,4 3,2 3,2
Eğitim hizmetleri 2,2 1,9 2,2 2,2 2,9 1,7 1,8 2,0 2,1 2,2 2,3 2,3
Lokanta ve oteller 6,0 6,3 5,8 5,4 5,8 5,6 6,6 6,8 7,0 7,2 7,2 7,3
Çeşitli mal ve hizmetler 3,6 3,8 4,2 4,2 4,5 4,4 4,2 4,0 4,4 4,3 4,5 4,2
Toplam tüketim harcaması 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
Müteşebbis Geliri
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Gıda ve alkolsüz içecekler 30,6 29,0 27,1 26,2 25,7 22,8 25,9 23,9 23,1 20,1 21,3 20,1
Alkollü içecekler, sigara ve tütün 4,7 4,7 4,5 4,2 4,9 4,1 4,8 5,3 4,6 4,4 4,7 4,9
Giyim ve ayakkabı 6,7 7,1 7,0 6,0 6,6 5,7 5,6 5,5 5,4 5,5 5,9 5,3
Konut ve kira 24,3 24,0 21,9 24,1 23,9 24,8 24,1 23,6 22,4 23,3 21,7 21,8
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
5,6 6,9 6,3 6,3 6,2 5,6 5,5 6,0 6,0 6,8 6,1 6,9
Sağlık 2,4 2,3 2,6 2,1 2,5 2,3 2,0 2,2 2,0 2,0 2,0 2,2
Ulaştırma 10,9 8,9 14,3 15,6 13,0 17,5 14,8 17,0 19,5 19,5 19,7 20,1
Haberleşme 4,4 4,7 4,5 4,2 4,7 4,6 4,3 4,2 3,9 3,6 4,0 3,5
Eğlence ve kültür 2,0 2,7 2,4 2,0 2,2 2,4 2,4 2,6 2,3 3,5 2,8 2,7
Eğitim hizmetleri 2,1 2,4 1,7 2,3 2,5 2,9 2,2 2,3 2,2 3,0 3,0 3,5
194
194
EK 11. Hanehalkının Temel Gelir Kaynağına göre Hanehalkı Tüketim Harcamalarının Dağılımı (Devamı)
Lokanta ve oteller 2,6 2,8 3,4 3,1 3,4 3,1 4,0 4,3 4,6 4,3 4,7 4,9
Çeşitli mal ve hizmetler 3,8 4,4 4,3 3,9 4,4 4,2 4,3 3,1 3,9 4,2 4,2 4,3
Toplam tüketim harcaması 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
Mülk Geliri
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Gıda ve alkolsüz içecekler 19,5 19,6 21,9 26,7 22,3 19,5 15,8 18,7 16,1 16,3 16,8 19,4
Alkollü içecekler, sigara ve tütün 2,5 3,8 2,9 3,1 3,5 2,0 2,1 2,3 2,5 2,2 2,6 1,9
Giyim ve ayakkabı 5,6 6,3 5,9 5,2 5,0 4,9 3,8 4,2 3,6 5,8 3,9 4,2
Konut ve kira 31,6 30,2 32,9 29,6 35,5 33,5 31,9 33,1 29,4 28,3 30,1 33,5
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
5,9 8,6 4,7 7,4 7,1 5,5 6,2 6,4 6,9 7,7 6,7 7,6
Sağlık 4,5 4,6 2,8 2,4 4,6 2,1 1,9 2,4 3,2 1,9 3,0 2,8
Ulaştırma 14,0 11,4 11,1 7,7 9,1 15,1 18,6 16,5 21,5 15,9 17,2 10,2
Haberleşme 4,3 4,1 3,6 3,6 4,1 3,7 3,8 3,3 3,3 3,3 3,0 3,4
Eğlence ve kültür 2,8 2,5 3,1 3,7 1,6 2,7 3,9 2,7 3,1 4,3 3,8 3,5
Eğitim hizmetleri 3,1 1,0 1,3 3,1 0,6 2,8 4,0 3,7 2,6 6,4 4,9 5,0
Lokanta ve oteller 2,7 4,2 2,6 3,2 2,8 3,2 3,8 3,1 3,4 3,9 4,8 4,5
Çeşitli mal ve hizmetler 3,4 3,6 7,2 4,3 3,8 4,8 4,1 3,6 4,5 4,0 3,4 4,1
Toplam tüketim harcaması 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
Transfer Geliri
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Gıda ve alkolsüz içecekler 28,8 27,6 27,5 28,1 27,0 27,9 27,3 26,6 23,9 24,9 24,7 21,9
Alkollü içecekler, sigara ve tütün 3,3 2,9 3,3 3,5 3,7 3,4 3,7 4,3 3,7 4,1 3,3 3,0
Giyim ve ayakkabı 5,2 6,4 5,6 5,7 5,2 4,7 4,6 4,6 4,4 4,9 4,5 4,6
Konut ve kira 37,7 34,6 33,9 34,9 35,8 34,8 33,5 35,7 34,4 35,0 34,5 34,2
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
5,0 6,1 6,8 5,7 6,2 6,0 6,3 5,7 5,8 6,2 6,3 7,4
Sağlık 3,5 2,2 1,9 2,4 2,7 1,9 2,6 2,5 2,2 2,3 2,7 2,3
195
195
EK 11. Hanehalkının Temel Gelir Kaynağına göre Hanehalkı Tüketim Harcamalarının Dağılımı (Devamı)
Ulaştırma 4,7 4,3 6,3 7,1 5,3 7,5 8,4 7,3 9,9 7,9 7,9 9,5
Haberleşme 4,0 3,9 4,2 3,7 4,0 4,1 3,6 3,7 3,6 3,7 3,3 3,3
Eğlence ve kültür 1,7 2,5 2,4 1,8 1,5 1,7 2,5 2,4 2,6 2,3 2,3 2,6
Eğitim hizmetleri 1,5 4,7 1,9 2,1 3,3 1,9 1,7 1,8 1,7 2,1 1,7 2,5
Lokanta ve oteller 1,9 1,6 2,4 1,7 1,8 2,0 2,8 2,7 3,1 2,8 3,2 3,8
Çeşitli mal ve hizmetler 2,8 3,2 3,9 3,3 3,7 4,0 3,1 2,8 4,7 3,9 5,6 4,9
Toplam tüketim harcaması 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
Emeklilik Geliri
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Gıda ve alkolsüz içecekler 30,3 29,4 26,9 27,2 26,0 26,1 27,1 24,8 25,2 24,4 24,8 24,2
Alkollü içecekler, sigara ve tütün 3,6 4,2 3,7 3,8 3,7 3,7 3,6 4,2 3,7 4,0 3,8 3,7
Giyim ve ayakkabı 5,2 5,2 5,1 4,8 4,8 4,1 4,0 4,3 4,0 4,1 4,3 4,1
Konut ve kira 34,2 31,6 30,9 30,0 34,4 34,1 32,9 30,8 30,5 30,9 30,4 29,1
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
5,7 6,4 7,2 6,6 5,8 5,8 6,5 6,2 6,7 7,2 6,7 7,2
Sağlık 2,1 2,2 2,3 2,8 2,3 1,8 2,2 2,5 2,0 2,1 2,2 2,1
Ulaştırma 6,6 6,8 9,8 11,1 9,9 10,8 9,9 11,6 12,8 12,9 12,9 13,6
Haberleşme 4,2 4,5 4,0 4,2 4,2 4,2 4,2 4,0 3,8 3,7 3,7 3,6
Eğlence ve kültür 1,8 2,0 2,5 1,8 1,8 2,2 2,3 2,8 2,7 2,6 2,9 3,0
Eğitim hizmetleri 1,1 1,4 1,4 1,6 1,3 1,4 1,2 1,5 1,4 1,0 1,3 1,1
Lokanta ve oteller 2,2 2,7 2,7 2,5 2,6 2,7 2,7 3,3 3,3 3,6 3,6 3,8
Çeşitli mal ve hizmetler 3,0 3,7 3,6 3,6 3,3 3,1 3,5 4,0 3,9 3,6 3,5 4,6
Toplam tüketim harcaması 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
Kaynak: TÜİK Hanehalkı Tüketim İstatistikleri Not 1: TÜİK tarafından 2007 yılından itibaren yeni nüfus projeksiyonları kullanılmaktadır. Not 2: TÜİK tarafından 2014 yılında örneklem tasarımında yeni idari bölünüş temel alınmıştır.
196
196
EK 12. Gelir Grupları Ayrımında Eğitim Düzeyine göre Hanehalkı Tasarruf Oranları (Yüzde)
q1
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Eğitim sahibi değil -13,8 -21,0 -30,3 -13,6 -13,0 -19,5 -22,1 -15,4 -18,3 -9,7 -15,5
İlkokul-5 yıl -21,4 -29,5 -39,2 -29,2 -25,0 -36,6 -46,1 -36,5 -32,8 -26,6 -22,2
Ortaokul -24,1 -24,4 -36,4 -27,1 -27,3 -51,9 -61,1 -49,6 -48,2 -25,5 -32,7
Lise -34,7 -32,9 -48,0 -38,9 -36,7 -58,5 -53,1 -46,9 -44,2 -48,9 -43,3
Yüksek Okul -72,7 -332,8 -169,7 -55,4 -52,6 -71,4 -188,9 -92,5 -123,0 -70,3 -22,3
Üniversite-4 yıl -84,3 -169,9 -252,8 -120,1 -97,7 -241,4 -128,3 -58,3 -114,0 -137,2 -76,1
Yüksek Lisans - - - - - - - - - - -
Toplam -20,9 -27,7 -38,1 -25,9 -23,1 -36,2 -40,3 -32,3 -32,2 -23,9 -23,5
q2
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Eğitim sahibi değil 0,3 -0,4 -4,5 -0,3 3,2 -0,7 -12,0 -2,1 -12,3 1,8 -4,1
İlkokul-5 yıl -1,9 -0,6 -9,6 -4,0 -5,5 -12,8 -13,1 -14,8 -11,7 -14,2 -10,2
Ortaokul -5,8 -10,0 -9,5 -4,9 -4,7 -16,0 -16,0 -15,0 -17,9 -13,5 -12,4
Lise -8,4 -8,8 -11,8 -8,8 -7,5 -25,0 -23,6 -21,3 -23,0 -22,2 -14,5
Yüksek Okul -0,7 -16,9 -12,5 -16,1 -5,0 -47,0 -10,8 -11,9 -19,9 -23,7 -14,6
Üniversite-4 yıl -4,8 -8,7 -9,0 11,9 -9,3 -51,0 -34,1 -37,2 -30,0 -43,9 -22,0
Yüksek Lisans - - - - - - - - - - -
Toplam -2,8 -2,8 -9,1 -4,1 -4,4 -14,3 -14,8 -14,1 -14,7 -14,1 -10,7
q3
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Eğitim sahibi değil 9,7 10,0 3,9 7,0 8,4 12,9 1,7 3,3 6,7 0,9 6,1
İlkokul-5 yıl 7,1 5,0 1,5 1,5 4,4 -4,8 -3,2 -2,7 -1,4 -2,4 -2,9
Ortaokul 4,5 1,7 -1,1 2,7 2,6 -7,9 -5,8 -3,1 -6,3 -9,5 -3,1
Lise 2,9 2,6 -8,1 -1,5 -0,4 -14,0 -8,3 -6,2 -10,1 -7,0 -12,1
Yüksek Okul -6,9 1,0 -4,3 -8,6 1,7 -5,9 -8,4 0,2 -5,2 -13,0 -8,0
Üniversite-4 yıl 1,0 0,8 -2,3 -6,4 -1,9 -10,3 -22,0 -12,7 -15,5 -2,3 -13,7
Yüksek Lisans - - - - - - - - - - -
Toplam 5,8 4,3 -0,6 1,0 3,4 -5,9 -4,7 -3,1 -3,9 -4,4 -4,8
q4
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Eğitim sahibi değil 17,0 19,1 21,2 11,7 14,0 6,7 19,2 12,2 16,1 17,8 15,3
İlkokul-5 yıl 17,1 14,9 12,2 11,2 11,8 7,8 8,1 6,4 10,3 7,4 8,3
197
197
EK 12. Gelir Grupları Ayrımında Eğitim Düzeyine göre Hanehalkı Tasarruf Oranları (Devamı)
Ortaokul 12,1 13,8 14,2 2,8 9,3 4,6 4,8 2,6 -4,7 5,8 5,5
Lise 9,0 9,1 2,9 4,2 7,0 2,6 3,8 -0,3 1,4 1,3 -0,5
Yüksek Okul 7,9 5,1 8,9 8,1 13,9 3,1 6,1 -1,0 -1,7 7,9 5,2
Üniversite-4 yıl 2,6 -0,6 -7,0 -1,8 8,5 0,6 3,6 1,1 -3,5 -3,2 5,1
Yüksek Lisans - - - - - - - - - - -
Toplam 13,0 11,8 9,3 7,4 10,2 5,0 6,8 3,8 4,6 5,0 5,4
q5
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Eğitim sahibi değil 41,4 33,6 27,5 27,2 27,5 22,5 30,5 30,8 23,9 41,3 26,3
İlkokul-5 yıl 38,3 36,5 28,4 27,9 25,9 31,3 30,6 26,8 33,0 22,0 25,9
Ortaokul 32,3 33,0 27,9 27,2 23,2 27,7 23,7 20,8 28,8 24,0 16,8
Lise 29,7 31,7 19,4 25,7 27,4 23,5 24,6 20,9 19,7 21,4 18,7
Yüksek Okul 32,5 26,8 6,1 22,6 18,1 24,0 23,6 26,8 23,0 15,6 19,7
Üniversite-4 yıl 29,3 27,2 26,2 18,9 24,7 22,8 25,0 24,1 18,1 18,4 22,6
Yüksek Lisans - - - - - - - - - - -
Toplam 32,8 31,9 24,2 24,5 25,6 25,9 26,6 24,3 24,3 21,0 22,1 Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
198
198
EK 13. Gelir Grupları Ayrımında Hanehalkı Reisinin İşteki Durum Bilgisine göre Hanehalkı Tasarruf Oranları
(Yüzde)
q1
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Ücretli ve Yevmiyeli -24,1 -27,1 -37,9 -28,4 -25,3 -42,1 -40,7 -35,4 -35,5 -27,2 -27,9
İşveren -44,2 -40,8 -89,9 -49,4 -50,7 -59,7 -42,0 -56,9 -118,0 -69,8 -49,9
Kendi Hesabına -19,3 -34,5 -37,0 -20,9 -21,5 -37,8 -41,3 -32,8 -30,8 -26,1 -20,5
Toplam -20,9 -27,7 -38,1 -25,9 -23,1 -36,2 -40,3 -32,3 -32,2 -23,9 -23,5
q2
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Ücretli ve Yevmiyeli -4,1 -4,4 -10,0 -4,9 -4,1 -16,9 -15,2 -12,5 -14,7 -11,7 -11,8
İşveren -2,8 8,7 -10,1 -1,4 -26,2 -25,7 -29,2 -55,6 -40,7 -23,0 -12,4
Kendi Hesabına 5,1 4,1 -2,5 2,9 -0,4 -8,8 -6,3 -9,4 -6,9 -3,6 -5,7
Toplam -2,8 -2,8 -9,1 -4,1 -4,4 -14,3 -14,8 -14,1 -14,7 -14,1 -10,7
q3
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Ücretli ve Yevmiyeli 3,8 2,1 -1,2 0,4 2,9 -5,0 -4,4 -3,0 -1,8 -4,7 -2,4
İşveren 11,2 12,0 -9,2 7,2 -2,9 -8,9 -7,3 -5,5 -10,7 -17,0 -18,8
Kendi Hesabına 16,4 11,9 8,7 9,1 10,7 -1,5 1,0 1,6 -0,2 2,8 -1,6
Toplam 5,8 4,3 -0,6 1,0 3,4 -5,9 -4,7 -3,1 -3,9 -4,4 -4,8
q4
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Ücretli ve Yevmiyeli 9,8 2,1 8,0 6,4 9,9 5,7 6,4 3,4 1,5 4,8 6,1
İşveren 15,8 12,0 0,0 1,5 17,9 6,0 4,1 -1,0 1,2 -2,1 0,7
Kendi Hesabına 27,4 11,9 18,1 18,2 15,7 9,9 14,2 12,8 15,8 8,8 12,1
Toplam 13,0 11,8 9,3 7,4 10,2 5,0 6,8 3,8 4,6 5,0 5,4
q5
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Ücretli ve Yevmiyeli 25,1 9,5 21,2 20,4 20,1 18,9 21,3 19,9 18,0 17,9 19,1
İşveren 44,6 20,4 36,1 34,5 39,1 38,0 40,3 36,5 38,0 27,2 32,3
Kendi Hesabına 43,0 22,0 32,9 37,8 39,0 36,2 33,9 35,3 37,0 34,3 27,6
Toplam 32,8 31,9 24,2 24,5 25,6 25,9 26,6 24,3 24,3 21,0 22,1 Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
199
199
EK 14. Gelir Grupları Ayrımında Hanehalkı Reisinin Çalıştığı Sektöre göre Hanehalkı Tasarruf Oranları (Yüzde)
q1
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Tarım -21,0 -35,4 -37,8 -26,1 -26,1 -34,6 -40,3 -31,7 -32,1 -20,1 -20,5
Sanayi -25,5 -25,8 -36,1 -21,5 -28,2 -42,5 -36,3 -31,4 -38,2 -24,4 -26,3
İnşaat 6,1 -25,5 0,0 -33,5 -36,5 -35,7 -48,1 -42,8 -39,9 -25,1 -30,7
Hizmetler -22,6 -28,4 -38,9 -23,8 -15,0 -44,6 -41,7 -36,2 -33,5 -36,5 -26,9
Toplam -20,9 -27,7 -38,1 -25,9 -23,1 -36,2 -40,3 -32,3 -32,2 -23,9 -23,5
q2
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Tarım 6,0 0,9 -1,3 5,1 1,1 -4,1 -1,4 -6,7 -1,4 1,8 -0,7
Sanayi -2,2 -4,4 -8,7 -4,6 -7,6 -12,3 -12,8 -13,2 -14,4 -11,4 -9,4
İnşaat -19,2 -3,7 25,4 -3,8 -6,0 -54,3 -33,9 -12,7 -15,6 -11,3 -14,9
Hizmetler -3,2 0,1 -9,9 -4,5 -3,6 -19,7 -14,4 -15,3 -17,5 -13,7 -6,6
Toplam -2,8 -2,8 -9,1 -4,1 -4,4 -14,3 -14,8 -14,1 -14,7 -14,1 -10,7
q3
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Tarım 18,9 11,3 11,6 10,6 8,9 9,5 3,2 7,3 2,4 5,1 3,2
Sanayi 6,5 5,1 3,9 1,0 4,0 -6,0 -3,0 -4,0 -3,6 -1,8 -4,1
İnşaat 8,1 4,0 -6,2 -0,8 3,9 -13,8 -6,3 -3,8 -5,4 -12,1 -4,6
Hizmetler 5,6 4,2 -2,0 2,6 3,9 -6,4 -4,3 -3,3 -1,5 -4,4 -4,1
Toplam 5,8 4,3 -0,6 1,0 3,4 -5,9 -4,7 -3,1 -3,9 -4,4 -4,8
q4
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Tarım 31,0 28,9 24,4 10,5 18,7 9,5 24,7 10,6 23,6 13,8 20,5
Sanayi 10,3 15,4 13,3 6,9 9,1 -6,0 10,0 4,8 6,1 2,0 7,6
İnşaat 7,8 10,3 7,7 0,8 10,1 -13,8 0,7 4,8 -0,6 5,8 0,8
Hizmetler 13,7 11,2 6,5 10,8 11,9 -6,4 5,5 4,8 1,9 4,8 5,4
Toplam 13,0 11,8 9,3 7,4 10,2 5,0 6,8 3,8 4,6 5,0 5,4
200
200
EK 14. Gelir Grupları Ayrımında Hanehalkı Reisinin Çalıştığı Sektöre göre Hanehalkı Tasarruf Oranları (Devamı)
q5
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Tarım 49,9 46,9 34,1 36,9 37,9 45,6 30,1 40,3 44,7 37,2 35,8
Sanayi 33,8 34,5 26,8 20,9 21,3 28,8 19,1 25,3 26,9 19,1 25,6
İnşaat 26,0 44,0 15,4 16,6 31,5 20,4 29,5 25,0 33,2 21,6 25,6
Hizmetler 33,2 33,7 27,5 29,5 29,9 26,4 29,5 25,3 22,7 22,4 21,3
Toplam 32,8 31,9 24,2 24,5 25,6 25,9 26,6 24,3 24,3 21,0 22,1 Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
201
201
EK 15. Gelir Grupları Ayrımında Kent ve Kırda Yaşama Durumuna göre Hanehalkı Tasarruf Oranları
(Yüzde)
q1
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Kent -24,2 -28,3 -36,4 -27,8 -25,6 -43,2 -43,5 -38,2 -35,7 -27,8 -24,9
Kır -16,1 -27,0 -40,2 -23,9 -20,7 -28,8 -37,8 -26,9 -28,7 -20,2 -22,0
Toplam -20,9 -27,7 -38,1 -25,9 -23,1 -36,2 -40,3 -32,3 -32,2 -23,9 -23,5
q2
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Kent -5,1 -5,2 -9,8 -5,2 -7,7 -18,6 -17,9 -15,0 -17,3 -15,7 -12,7
Kır 1,7 2,1 -7,7 -2,3 1,3 -5,9 -9,4 -12,3 -9,7 -11,1 -6,6
Toplam -2,8 -2,8 -9,1 -4,1 -4,4 -14,3 -14,8 -14,1 -14,7 -14,1 -10,7
q3
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Kent 3,0 3,1 -1,7 -0,3 1,0 -7,7 -7,1 -4,4 -5,7 -6,5 -7,0
Kır 13,2 7,6 2,7 4,6 8,6 -1,3 1,4 0,7 0,6 0,8 0,9
Toplam 5,8 4,3 -0,6 1,0 3,4 -5,9 -4,7 -3,1 -3,9 -4,4 -4,8
q4
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Kent 9,7 9,9 6,7 5,6 9,2 3,1 4,6 2,9 1,9 2,8 3,9
Kır 24,6 18,7 18,2 13,9 14,4 11,9 15,1 6,6 14,8 12,6 10,4
Toplam 13,0 11,8 9,3 7,4 10,2 5,0 6,8 3,8 4,6 5,0 5,4
q5
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Kent 29,9 29,9 23,3 22,8 23,7 23,9 26,1 22,7 22,2 19,6 20,8
Kır 45,2 43,0 29,0 33,2 37,1 37,9 29,7 32,3 34,9 28,6 30,9
Toplam 32,8 31,9 24,2 24,5 25,6 25,9 26,6 24,3 24,3 21,0 22,1 Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
202
202
EK 16. Hanehalkı Tipine göre Hanehalkı Tüketim Harcamalarının Dağılımı (Yüzde, Pay)
Tek Çocuklu Aile
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Gıda ve alkolsüz içecekler 23,0 23,3 21,1 22,0 20,9 19,7 20,3 18,8 18,2 17,4 17,3 17,4
Alkollü içecekler, sigara ve tütün 3,9 4,4 4,2 3,8 4,2 3,8 3,8 4,4 3,8 4,0 4,0 3,9
Giyim ve ayakkabı 6,3 6,4 5,7 6,0 6,1 5,7 5,0 5,3 5,1 5,3 5,6 5,5
Konut ve kira 29,5 28,8 26,9 28,1 30,5 29,5 28,7 26,9 25,8 25,1 24,4 23,8
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
5,8 6,3 6,9 6,3 5,6 5,6 5,8 6,1 6,0 6,7 6,5 6,3
Sağlık 2,5 1,8 2,2 2,1 2,1 2,1 2,2 2,0 1,7 1,8 2,3 2,0
Ulaştırma 11,8 9,6 14,7 14,0 12,2 15,7 15,4 17,1 19,9 19,7 19,0 19,9
Haberleşme 4,7 4,9 4,6 4,6 4,7 4,5 4,5 4,2 4,2 4,0 4,3 3,8
Eğlence ve kültür 2,5 2,4 2,5 2,4 2,4 2,8 2,8 3,1 2,8 3,2 3,2 3,4
Eğitim hizmetleri 1,7 2,1 1,5 2,2 2,1 1,7 1,8 2,2 2,1 2,2 2,3 2,9
Lokanta ve oteller 4,7 5,5 4,7 4,5 4,9 4,8 5,6 5,8 6,0 6,2 6,6 6,6
Çeşitli mal ve hizmetler 3,7 4,4 5,0 4,0 4,2 4,2 4,2 3,9 4,5 4,3 4,6 4,5
Toplam tüketim harcaması 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
İki Çocuklu Aile
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Gıda ve alkolsüz içecekler 24,7 23,1 22,1 21,9 21,4 20,0 20,7 20,3 19,1 17,9 18,2 18,5
Alkollü içecekler, sigara ve tütün 4,0 4,1 4,2 4,1 4,2 3,7 4,1 4,3 4,2 4,0 4,2 4,2
Giyim ve ayakkabı 6,6 6,9 6,6 5,9 6,2 5,6 5,3 5,3 5,3 5,5 5,3 5,3
Konut ve kira 28,0 26,0 25,8 26,5 27,2 28,5 27,8 26,2 24,3 24,1 23,6 22,7
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
5,6 6,8 6,1 5,8 5,2 5,6 6,1 6,0 6,1 6,4 6,3 6,4
Sağlık 1,8 2,0 1,7 1,7 2,5 1,3 1,5 1,8 1,8 1,5 1,7 2,0
Ulaştırma 10,7 11,5 14,0 15,1 11,7 16,1 14,5 16,1 19,1 19,2 19,0 20,4
Haberleşme 4,5 4,6 4,5 4,3 4,7 4,6 4,4 4,2 4,1 4,0 4,1 4,0
Eğlence ve kültür 2,4 3,6 3,2 2,6 2,4 2,8 2,6 3,1 2,8 3,2 3,5 3,0
Eğitim hizmetleri 3,2 2,5 3,1 3,1 5,0 3,2 3,0 3,0 3,1 3,7 3,9 3,4
Lokanta ve oteller 4,6 4,7 4,6 4,7 4,8 4,5 5,4 5,7 5,8 6,2 6,0 6,1
203
203
EK 16. Hanehalkı Tipine göre Hanehalkı Tüketim Harcamalarının Dağılımı (Devamı)
Çeşitli mal ve hizmetler 3,8 4,0 4,0 4,3 4,6 4,2 4,5 3,9 4,2 4,4 4,2 4,0
Toplam tüketim harcaması 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
Üç ve Daha Fazla Çocuklu Aile
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Gıda ve alkolsüz içecekler 32,7 30,9 28,4 27,4 26,6 25,8 26,5 24,3 24,6 22,6 22,8 21,6
Alkollü içecekler, sigara ve tütün 4,6 4,6 4,7 4,1 4,4 4,0 4,1 4,7 4,2 4,2 4,5 4,6
Giyim ve ayakkabı 6,7 7,1 7,3 6,9 6,3 5,9 5,7 5,4 5,9 6,2 6,3 5,5
Konut ve kira 25,0 23,8 23,2 26,1 25,7 25,7 25,3 25,1 23,6 23,7 21,9 22,6
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
5,4 6,0 7,3 6,3 6,2 5,5 5,9 6,4 6,4 6,8 6,8 6,3
Sağlık 1,6 2,2 1,9 2,1 1,7 1,3 1,3 1,7 1,6 1,5 1,8 1,8
Ulaştırma 8,9 9,1 10,4 10,5 11,2 13,8 13,9 14,0 15,8 15,6 16,5 18,2
Haberleşme 4,0 4,2 4,6 4,1 4,2 4,5 4,2 4,0 3,9 3,6 3,8 3,9
Eğlence ve kültür 1,8 2,0 2,1 2,0 1,8 2,1 2,4 2,4 2,1 3,1 2,4 2,4
Eğitim hizmetleri 2,0 2,1 2,2 2,8 2,6 2,7 2,2 2,5 2,3 3,1 3,0 3,7
Lokanta ve oteller 4,0 4,1 4,5 3,8 4,6 4,7 4,5 5,3 5,4 5,4 5,3 5,7
Çeşitli mal ve hizmetler 3,3 3,9 3,6 4,1 4,6 4,0 4,0 4,3 4,4 4,3 4,9 3,8
Toplam tüketim harcaması 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
Çocuksuz Çift
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Gıda ve alkolsüz içecekler 27,2 27,6 25,9 26,0 25,4 24,6 23,3 22,9 22,2 20,8 20,2 20,8
Alkollü içecekler, sigara ve tütün 2,9 3,6 3,0 3,3 3,2 2,8 3,1 3,4 3,2 3,2 3,2 3,1
Giyim ve ayakkabı 5,6 5,5 5,2 4,5 4,6 3,8 4,1 3,8 4,1 4,4 4,3 4,3
Konut ve kira 33,7 32,3 30,0 31,7 35,9 34,3 32,0 29,8 28,9 29,3 28,3 27,1
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
6,1 6,6 6,5 6,8 6,8 6,4 7,6 7,5 7,7 7,6 7,6 8,1
Sağlık 2,8 3,3 3,6 2,6 2,7 3,1 2,6 3,2 2,3 2,4 2,4 2,4
Ulaştırma 7,8 8,2 13,3 12,9 9,5 11,8 12,7 15,6 17,0 16,0 18,2 17,4
204
204
EK 16. Hanehalkı Tipine göre Hanehalkı Tüketim Harcamalarının Dağılımı (Devamı)
Haberleşme 4,1 4,2 3,8 3,6 3,9 3,9 3,7 3,8 3,5 3,6 3,3 3,2
Eğlence ve kültür 2,0 1,9 2,0 1,7 1,3 2,3 2,6 2,6 2,8 4,1 3,3 3,5
Eğitim hizmetleri 1,0 0,1 0,2 0,2 0,2 0,3 0,7 0,6 0,6 0,7 0,6 0,8
Lokanta ve oteller 3,2 3,6 3,6 3,3 3,2 3,8 4,5 4,3 4,8 5,0 5,2 5,7
Çeşitli mal ve hizmetler 3,6 3,0 2,9 3,4 3,3 2,9 3,1 2,5 3,0 3,1 3,4 3,6
Toplam tüketim harcaması 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
Ataerkil veya Geniş Aile
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Gıda ve alkolsüz içecekler 32,5 31,2 29,7 28,5 26,8 25,8 27,5 26,1 24,5 23,6 24,5 23,6
Alkollü içecekler, sigara ve tütün 5,2 5,2 4,5 4,8 5,2 4,5 5,3 5,8 5,1 5,5 5,4 5,5
Giyim ve ayakkabı 6,1 6,2 6,3 5,6 5,9 5,5 5,2 5,0 5,2 5,4 5,2 4,9
Konut ve kira 24,0 23,4 22,4 23,7 25,2 26,4 24,7 24,1 22,9 23,5 22,4 21,7
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
6,3 6,9 7,5 6,4 6,2 6,2 5,9 6,0 6,5 6,5 6,0 7,3
Sağlık 2,5 2,4 2,4 2,8 2,9 2,2 2,2 2,3 2,0 1,9 2,0 2,2
Ulaştırma 9,3 9,1 10,9 12,9 11,4 13,3 12,8 13,8 15,7 16,1 17,4 16,6
Haberleşme 4,0 4,1 3,8 4,1 4,5 4,1 4,0 4,0 3,7 3,9 3,7 3,7
Eğlence ve kültür 1,8 1,8 2,4 1,8 2,0 2,2 2,3 2,2 2,4 2,7 2,3 2,4
Eğitim hizmetleri 0,9 1,6 1,4 1,4 1,3 1,0 1,2 1,4 1,4 1,5 1,5 1,5
Lokanta ve oteller 3,8 4,2 4,1 4,0 4,6 4,1 4,8 5,5 5,6 5,0 5,3 5,6
Çeşitli mal ve hizmetler 3,4 3,9 4,6 3,9 4,1 4,6 4,2 4,0 5,2 4,4 4,3 5,0
Tek Yetişkinli Aile
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Toplam tüketim harcaması 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
Gıda ve alkolsüz içecekler 24,1 22,0 22,1 24,6 21,7 22,5 21,1 20,8 18,4 17,8 18,9 17,7
Alkollü içecekler, sigara ve tütün 3,2 3,0 3,1 3,1 3,7 3,2 2,8 3,1 3,9 4,0 4,2 3,9
Giyim ve ayakkabı 5,4 6,0 5,0 5,7 5,3 4,4 5,2 4,6 5,3 5,2 4,6 5,0
Konut ve kira 37,0 34,6 34,1 36,7 37,3 39,5 37,2 38,8 33,5 32,4 32,3 32,9
205
205
EK 16. Hanehalkı Tipine göre Hanehalkı Tüketim Harcamalarının Dağılımı (Devamı)
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
4,8 7,8 6,2 6,0 6,2 6,0 6,4 6,4 6,3 6,6 6,7 6,6
Sağlık 2,9 2,0 2,5 1,7 2,1 1,8 1,9 2,1 1,9 2,1 2,1 2,5
Ulaştırma 5,9 5,3 10,1 8,2 7,4 6,7 8,3 7,5 12,0 12,4 11,1 12,0
Haberleşme 4,4 4,8 4,8 4,0 4,8 4,2 4,4 4,0 4,2 4,1 4,4 3,6
Eğlence ve kültür 2,9 2,0 2,6 2,0 2,0 2,3 3,0 3,1 3,0 3,5 3,1 3,5
Eğitim hizmetleri 2,6 4,8 1,7 1,3 1,9 2,0 1,2 2,0 1,8 1,6 1,6 1,2
Lokanta ve oteller 3,8 3,8 3,8 3,3 4,2 3,3 5,2 4,7 5,7 6,1 6,3 6,3
Çeşitli mal ve hizmetler 3,0 3,8 4,1 3,3 3,4 4,2 3,3 2,9 3,9 4,1 4,8 4,9
Toplam tüketim harcaması 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
Bir arada Yaşayan Kişiler
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Gıda ve alkolsüz içecekler 16,0 22,0 16,4 20,9 19,0 20,2 18,6 19,2 12,5 15,2 15,5 12,9
Alkollü içecekler, sigara ve tütün 3,7 3,0 6,0 3,3 5,0 5,1 5,3 5,1 5,3 5,1 6,0 4,8
Giyim ve ayakkabı 5,5 6,0 6,5 8,3 7,0 6,8 4,6 5,6 5,9 6,4 5,7 5,7
Konut ve kira 27,9 34,6 28,4 29,0 36,9 32,7 31,4 28,3 25,4 30,0 27,9 24,2
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
6,2 7,8 5,7 4,6 4,6 4,0 5,7 4,6 4,5 4,2 4,2 3,8
Sağlık 1,1 2,0 2,0 2,5 2,8 2,0 1,6 1,9 2,5 2,5 2,0 1,4
Ulaştırma 22,9 5,3 10,7 12,3 4,8 10,2 11,0 16,4 17,9 13,1 13,1 22,1
Haberleşme 4,2 4,8 5,3 4,3 5,4 4,5 4,6 4,5 6,2 5,7 5,1 4,5
Eğlence ve kültür 3,0 2,0 4,8 2,3 2,4 2,5 3,6 2,7 4,6 3,7 4,2 3,0
Eğitim hizmetleri 0,7 4,8 1,2 4,0 0,3 2,7 2,1 1,6 1,4 2,4 3,1 6,6
Lokanta ve oteller 5,7 3,8 10,3 4,2 5,3 6,0 7,4 6,0 10,0 8,1 9,2 7,5
Çeşitli mal ve hizmetler 3,2 3,8 2,8 4,3 6,3 3,2 4,2 4,2 3,9 3,6 4,1 3,5
Toplam tüketim harcaması 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100
Kaynak: TÜİK Hanehalkı Tüketim İstatistikleri Not 1: TÜİK tarafından 2007 yılından itibaren yeni nüfus projeksiyonları kullanılmaktadır. Not 2: TÜİK tarafından 2014 yılında örneklem tasarımında yeni idari bölünüş temel alınmıştır.
206
206
EK 17. Durbin-Wu-Hausmann İçsellik Testi ve Gelir Değişkeni İçin Kullanılan Araç Değişkenlerin Uygunluk Testi (Tüm Örneklem ve Hanehalkı Temel Gelir Kaynağına göre Belirlenen Alt Gruplar, 2003-2013)
a) İçsellik Testi
Ho: Değişken dışsaldır.
Tüm Maaş ve
ücret geliri Müteşebbi
s geliri Mülk geliri
Transfer geliri
Emeklilik geliri
Durbin (score) chi2(1)
513.934
(p = 0.000)
115.249
(p = 0.000)
77.4757
(p = 0.000)
12.9665
(p = 0.000)
21.6726
(p = 0.000)
149.593
(p = 0.000)
Wu-Hausman F değeri
516.093
(p = 0.000)
115.433
(p = 0.000)
77.6316
(p = 0.000)
12.8843
(p = 0.000)
21.6658
(p = 0.000)
150.463
(p = 0.000)
b) Uygunluk Testi
Ho: Araç değişkenler uygun değildir.
Tüm Maaş ve
ücret geliri Müteşebbi
s geliri Mülk geliri
Transfer geliri
Emeklilik geliri
F Değeri 8497.56
(p = 0.000)
3998.55
(p = 0.000) 1771.69
(p = 0.000)
176.804
(p = 0.000)
1854.34
(p = 0.000)
914.877
(p = 0.000)
207
207
EK
18.
3’e
r Y
ıllık
Dön
emle
r İt
ibar
ıyla
Han
ehal
kı T
asar
rufla
rını
n B
elir
leyi
cile
rine
İliş
kin
Yap
ılan
Ara
ç D
eğiş
ken
Ana
lizi
Sonu
çlar
ı-2SL
S
20
03-2
005
20
06-2
008
20
09-2
011
20
11-2
013
Bağ
ımlı
Değ
işken
:Han
ehal
kı T
asar
ruf O
ranı
K
atsa
yı
p de
ğeri
Kat
sayı
p
değe
ri
K
atsa
yı
p de
ğeri
Kat
sayı
p
değe
ri
Ara
ç de
ğişk
enle
rle
tahm
in e
dile
n In
(Ree
l Gel
ir)
0.16
8 0.
000
0.
145
0.00
0
0.18
9 0.
000
0.
119
0.00
0 Tü
ketic
i kre
disi
/GSY
H
-0.0
18
0.00
0
-0.0
20
0.00
1
-0.0
05
0.20
3
0.00
3 0.
465
Han
e re
isin
in iş
siz o
lma
duru
mu
-0.0
37
0.00
4
-0.0
19
0.27
2
-0.0
02
0.90
5
-0.0
12
0.44
2 H
aned
e ça
lışan
kad
ın o
ranı
0.
068
0.00
0
0.08
3 0.
000
0.
138
0.00
0
0.13
9 0.
000
Ken
tte
yaşa
ma
duru
mu
-0.0
34
0.00
0
-0.0
38
0.00
0
-0.0
29
0.00
0
-0.0
25
0.00
0 H
.rei
sini
n ka
mu
sağl
ık si
gort
asın
a sa
hip
olm
a du
rum
u 0.
000
0.97
5
-0.0
05
0.01
0
-0.0
04
0.65
9
0.00
0 0.
996
Han
enin
gen
ç ba
ğım
lılık
ora
nı
-0.0
75
0.00
0
-0.0
63
0.00
0
-0.0
83
0.00
0
-0.1
08
0.00
0 H
anen
in y
aşlı
bağı
mlıl
ık o
ranı
0.
085
0.00
0
0.11
9 0.
000
0.
162
0.00
0
0.11
7 0.
000
Han
edek
i bir
eyle
rin
orta
lam
a eğ
itim
süre
si
-0.0
06
0.00
0
-0.0
05
0.00
0
-0.0
09
0.00
0
-0.0
07
0.00
0 H
anen
in fa
iz g
elir
i eld
e et
me
duru
mu
0.00
9 0.
184
0.
019
0.03
1
0.02
1 0.
067
0.
024
0.05
3 H
anen
in b
irin
ci k
onut
sahi
pliğ
i 0.
028
0.00
0
0.03
5 0.
000
0.
002
0.78
5
0.01
7 0.
004
Han
enin
ikin
ci k
onut
sahi
pliğ
i -0
.021
0.
024
-0
.016
0.
173
-0
.010
0.
310
0.
013
0.18
4 H
anen
in a
rsa
sahi
pliğ
i -0
.018
0.
112
-0
.031
0.
020
-0
.008
0.
461
-0
.019
0.
082
Düş
ük g
elir
gru
bund
a sıc
ak su
ya e
rişi
m d
urum
u -0
.175
0.
000
-0
.204
0.
000
-0
.164
0.
000
-0
.144
0.
000
Yıl
kukl
a de
ğişk
eni
2.31
0 0.
000
-0
.038
0.
000
-0
.021
0.
068
-0
.001
0.
954
Sabi
t -3
.657
0.
000
-1
.03
0.00
0
-1.6
15
0.00
0
-1.1
12
0.00
0 K
ayna
k: T
ÜİK
Han
ehal
kı B
ütçe
Ank
etle
ri ve
Yaz
ar H
esap
lam
alar
ı N
ot: 2
003-
2005
yıll
arın
ı kap
saya
n dö
nem
için
yıl
kukl
a de
ğişk
eni 2
005
yılı,
200
6-20
08 y
ıllar
ını k
apsa
yan
döne
m iç
in y
ıl ku
kla
deği
şken
i 200
8 yı
lı, 2
009-
2011
yı
lların
ı ka
psay
an d
önem
içi
n yı
l ku
kla
deği
şken
i 20
09 y
ılı v
e 20
11-2
013
yılla
rını
kaps
ayan
dön
em i
çin
yıl
kukl
a de
ğişk
eni
2013
yılı
dır.
208
208
EK 19. Gelir Grupları ile Etkileşimi İçeren Hanehalkı Tasarruflarının
Belirleyicilerine İlişkin Regresyon Analizi Sonuçları (2003-2013)
Bağımlı Değişken:Hanehalkı Tasarruf Oranı Katsayı. p değeri
In(Reel Gelir) 0.403 0.000
2. gelir grubu kukla değişkeni* In(Reel Gelir) -0.143 0.000
3. gelir grubu kukla değişkeni* In(Reel Gelir) -0.112 0.000
4. gelir grubu kukla değişkeni* In(Reel Gelir) -0.108 0.000
5. gelir grubu kukla değişkeni* In(Reel Gelir) -0.164 0.000 Tüketici kredisi/GSYH -0.049 0.000
2. gelir grubu kukla değişkeni* Tüketici kredisi/GSYH 0.030 0.001
3. gelir grubu kukla değişkeni* Tüketici kredisi/GSYH 0.026 0.004
4. gelir grubu kukla değişkeni* Tüketici kredisi/GSYH 0.021 0.019
5. gelir grubu kukla değişkeni* Tüketici kredisi/GSYH 0.036 0.000 Hanehalkı reisinin işsiz olma durumu 0.028 0.081
2. gelir grubu kukla değişkeni* Hanehalkı reisinin işsiz olma durumu 0.002 0.944
3. gelir grubu kukla değişkeni* Hanehalkı reisinin işsiz olma durumu 0.012 0.586
4. gelir grubu kukla değişkeni* Hanehalkı reisinin işsiz olma durumu -0.035 0.155
5. gelir grubu kukla değişkeni* Hanehalkı reisinin işsiz olma durumu -0.006 0.800 Hanede çalışan kadın oranı 0.023 0.229
2. gelir grubu kukla değişkeni* Hanede çalışan kadın oranı 0.067 0.007
3. gelir grubu kukla değişkeni* Hanede çalışan kadın oranı 0.112 0.000
4. gelir grubu kukla değişkeni* Hanede çalışan kadın oranı 0.080 0.001
5. gelir grubu kukla değişkeni* Hanede çalışan kadın oranı 0.059 0.009 Kentte yaşama durumu -0.054 0.000
2. gelir grubu kukla değişkeni* Kentte yaşama durumu 0.010 0.305
3. gelir grubu kukla değişkeni* Kentte yaşama durumu -0.002 0.815
4. gelir grubu kukla değişkeni* Kentte yaşama durumu -0.020 0.039
5. gelir grubu kukla değişkeni* Kentte yaşama durumu -0.040 0.000 Hanehalkı reisinin kamu sağlık sigortasına sahip olma durumu 0.008 0.048 2. gelir grubu kukla değişkeni* Hanehalkı reisinin kamu sağlık sigortasına sahip olma durumu -0.002 0.699 3. gelir grubu kukla değişkeni* Hanehalkı reisinin kamu sağlık sigortasına sahip olma durumu -0.012 0.025 4. gelir grubu kukla değişkeni* Hanehalkı reisinin kamu sağlık sigortasına sahip olma durumu -0.033 0.000 5. gelir grubu kukla değişkeni* Hanehalkı reisinin kamu sağlık sigortasına sahip olma durumu -0.020 0.002 Hanenin genç bağımlılık oranı -0.179 0.000
2. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin genç bağımlılık oranı 0.112 0.000
3. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin genç bağımlılık oranı 0.120 0.000 4. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin genç bağımlılık oranı 0.102 0.000
5. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin genç bağımlılık oranı 0.082 0.000
209209
EK 19. Gelir Grupları ile Etkileşimi İçeren Hanehalkı Tasarruflarının Belirleyicilerine İlişkin Regresyon Analizi Sonuçları (2003-2013) (Devamı)
Hanenin yaşlı bağımlılık oranı 0.175 0.000
2. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin yaşlı bağımlılık oranı 0.016 -0.106
3. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin yaşlı bağımlılık oranı 0.017 -0.112
4. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin yaşlı bağımlılık oranı 0.018 -0.118
5. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin yaşlı bağımlılık oranı 0.020 -0.158 Hanedeki bireylerin ortalama eğitim süresi -0.036 0.000
2. gelir grubu kukla değişkeni* Hanedeki bireylerin ortalama eğitim süresi 0.021 0.000
3. gelir grubu kukla değişkeni* Hanedeki bireylerin ortalama eğitim süresi 0.022 0.000
4. gelir grubu kukla değişkeni* Hanedeki bireylerin ortalama eğitim süresi 0.024 0.000
5. gelir grubu kukla değişkeni* Hanedeki bireylerin ortalama eğitim süresi 0.022 0.000 Hanenin faiz geliri elde etme durumu -0.062 0.038
2. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin faiz geliri elde etme durumu -0.003 0.920
3. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin faiz geliri elde etme durumu 0.058 0.062
4. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin faiz geliri elde etme durumu 0.044 0.153
5. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin faiz geliri elde etme durumu 0.058 0.055 Hanenin birinci konut sahipliği 0.011 0.170
2. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin birinci konut sahipliği -0.015 0.128
3. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin birinci konut sahipliği -0.008 0.396
4. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin birinci konut sahipliği -0.015 0.110
5. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin birinci konut sahipliği -0.030 0.001 Hanenin ikinci konut sahipliği -0.105 0.000
2. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin ikinci konut sahipliği 0.064 0.031
3. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin ikinci konut sahipliği 0.085 0.003
4. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin ikinci konut sahipliği 0.063 0.020
5. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin ikinci konut sahipliği 0.068 0.010 Hanenin arsa sahipliği -0.035 0.144
2. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin arsa sahipliği -0.007 0.804
3. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin arsa sahipliği -0.032 0.243
4. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin arsa sahipliği -0.004 0.871
5. gelir grubu kukla değişkeni* Hanenin arsa sahipliği 0.013 0.609 2005 yılı kukla değişkeni 5.616 0.000 2006 yılı kukla değişkeni 5.874 0.000 2007 yılı kukla değişkeni 5.849 0.000 2008 yılı kukla değişkeni 5.781 0.000 2009 yılı kukla değişkeni 5.820 0.000 2010 yılı kukla değişkeni 5.974 0.000 2011 yılı kukla değişkeni 6.026 0.000 2012 yılı kukla değişkeni 6.144 0.000 2013 yılı kukla değişkeni 6.273 0.000
2. gelir grubu kukla değişkeni* 2005 yılı kukla değişkeni -2.048 0.000
210210
EK 19. Gelir Grupları ile Etkileşimi İçeren Hanehalkı Tasarruflarının Belirleyicilerine İlişkin Regresyon Analizi Sonuçları (2003-2013) (Devamı)
3. gelir grubu kukla değişkeni* 2005 yılı kukla değişkeni -1.599 0.000 4. gelir grubu kukla değişkeni* 2005 yılı kukla değişkeni -1.517 0.000 5. gelir grubu kukla değişkeni* 2005 yılı kukla değişkeni -2.372 0.000
2. gelir grubu kukla değişkeni* 2006 yılı kukla değişkeni -2.189 0.000 3. gelir grubu kukla değişkeni* 2006 yılı kukla değişkeni -1.772 0.000 4. gelir grubu kukla değişkeni* 2006 yılı kukla değişkeni -1.682 0.000 5. gelir grubu kukla değişkeni* 2006 yılı kukla değişkeni -2.535 0.000
2. gelir grubu kukla değişkeni* 2007 yılı kukla değişkeni -2.191 0.000 3. gelir grubu kukla değişkeni* 2007 yılı kukla değişkeni -1.737 0.000 4. gelir grubu kukla değişkeni* 2007 yılı kukla değişkeni -1.655 0.000 5. gelir grubu kukla değişkeni* 2007 yılı kukla değişkeni -2.553 0.000
2. gelir grubu kukla değişkeni* 2008 yılı kukla değişkeni -2.195 0.000 3. gelir grubu kukla değişkeni* 2008 yılı kukla değişkeni -1.728 0.000 4. gelir grubu kukla değişkeni* 2008 yılı kukla değişkeni -1.601 0.000 5. gelir grubu kukla değişkeni* 2008 yılı kukla değişkeni -2.478 0.000
2. gelir grubu kukla değişkeni* 2009 yılı kukla değişkeni -2.212 0.000 3. gelir grubu kukla değişkeni* 2009 yılı kukla değişkeni -1.738 0.000 4. gelir grubu kukla değişkeni* 2009 yılı kukla değişkeni -1.608 0.000 5. gelir grubu kukla değişkeni* 2009 yılı kukla değişkeni -2.505 0.000
2. gelir grubu kukla değişkeni* 2010 yılı kukla değişkeni -2.326 0.000 3. gelir grubu kukla değişkeni* 2010 yılı kukla değişkeni -1.823 0.000 4. gelir grubu kukla değişkeni* 2010 yılı kukla değişkeni -1.731 0.000 5. gelir grubu kukla değişkeni* 2010 yılı kukla değişkeni -2.640 0.000
2. gelir grubu kukla değişkeni* 2011 yılı kukla değişkeni -2.355 0.000 3. gelir grubu kukla değişkeni* 2011 yılı kukla değişkeni -1.871 0.000 4. gelir grubu kukla değişkeni* 2011 yılı kukla değişkeni -1.742 0.000 5. gelir grubu kukla değişkeni* 2011 yılı kukla değişkeni -2.690 0.000
2. gelir grubu kukla değişkeni* 2012 yılı kukla değişkeni -2.449 0.000 3. gelir grubu kukla değişkeni* 2012 yılı kukla değişkeni -1.954 0.000 4. gelir grubu kukla değişkeni* 2012 yılı kukla değişkeni -1.829 0.000 5. gelir grubu kukla değişkeni* 2012 yılı kukla değişkeni -2.822 0.000
2. gelir grubu kukla değişkeni* 2013 yılı kukla değişkeni -2.523 0.000 3. gelir grubu kukla değişkeni* 2013 yılı kukla değişkeni -2.028 0.000 4. gelir grubu kukla değişkeni* 2013 yılı kukla değişkeni -1.890 0.000 5. gelir grubu kukla değişkeni* 2013 yılı kukla değişkeni -2.903 0.000 2. gelir grubu kukla değişkeni* Sabit terim 2.984 0.000 3. gelir grubu kukla değişkeni* Sabit terim 2.285 0.000 4. gelir grubu kukla değişkeni* Sabit terim 2.239 0.000 5. gelir grubu kukla değişkeni* Sabit terim 3.530 0.000 Sabit terim -8.659 0.000 Kaynak: TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketleri ve Yazar Hesaplamaları
211
211
EK
20.
Han
ehal
kı T
asar
rufla
rını
n B
elir
leyi
cile
rine
İliş
kin
Yap
ılan
Ara
ç D
eğiş
ken
Ana
lizi
Sonu
çlar
ı- 2S
LS,
1.
Aşa
ma
(Tüm
Ö
rnek
lem
ve
Han
ehal
kı T
emel
Gel
ir k
ayna
ğına
gör
e B
elir
lene
n A
lt G
rupl
ar, 2
003-
2013
)
T
üm
Maa
ş ve
ücre
t ge
liri
Müt
eşeb
bis g
elir
i M
ülk
gelir
i T
rans
fer
gelir
i E
mek
lilik
gel
iri
Bağ
ımlı
Değ
işke
n: H
aneh
alkı
Kul
lanı
labi
lir
Gel
iri
Kat
sayı
t
Değ
eri
Kat
sayı
t
Değ
eri
Kat
sayı
t
Değ
eri
Kat
sayı
t
Değ
eri
Kat
sayı
t
Değ
eri
Kat
sayı
t
Değ
eri
Tük
etic
i kre
disi
/GSY
H
0,05
1***
16,0
0,
048**
* 11
,6
0,05
5***
7,5
0,03
7 1,
2 0,
051**
* 4,
9 0,
067**
* 13
,6
Han
ehal
kı r
eisi
nin
işsi
z ol
ma
duru
mu
-0,2
21**
* -2
4,9
-0,1
96**
* -1
8,6
-0,3
52**
* -8
,6
-0,3
50**
* -5
,3
-0,1
07**
* -5
,4
-0,0
75**
* -4
,8
Han
ede
çalış
an k
adın
ora
nı
0,20
4***
24,6
0,
251**
* 23
,0
-0,1
44**
* -6
,7
0,26
6***
2,8
0,09
1***
3,8
0,20
6***
13,7
Ken
tte y
aşam
a du
rum
u 0,
108**
* 31
,0
0,12
9***
27,1
0,
141**
* 15
,9
0,14
3***
4,2
0,15
2***
14,5
0,
100**
* 18
,5
Han
ehal
kı r
eisi
nin
kam
u sa
ğlık
sigo
rtas
ına
sahi
p ol
ma
duru
mu
-0,0
04**
-2
,0
0,00
8***
2,8
0,00
7**
1,9
0,06
6***
3,4
-0,0
02
-0,4
0,
013
1,5
Han
enin
gen
ç ba
ğım
lılık
ora
nı
0,16
5***
21,6
0,
024**
2,
5 0,
141**
* 7,
2 0,
384**
* 4,
3 0,
167**
* 7,
3 0,
276**
* 14
,6
Han
enin
yaş
lı ba
ğım
lılık
ora
nı
-0,0
98**
* -1
3,7
0,40
4***
16,3
0,
343**
* 8,
2 -0
,037
-0
,9
-0,1
31**
* -8
,9
0,00
3 0,
4
Han
edek
i bir
eyle
rin
orta
lam
a eğ
itim
süre
si
0,06
5***
132,
6 0,
064**
* 98
,3
0,07
6***
51,2
0,
080**
* 19
,5
0,04
7***
29,3
0,
055**
* 77
,1
Han
enin
faiz
gel
iri e
lde
etm
e du
rum
u 0,
223**
* 43
,2
0,25
3***
43,9
0,
333**
* 14
,9
0,12
2***
3,9
0,20
1***
6,9
0,21
1***
23,2
Han
enin
bir
inci
kon
ut sa
hipl
iği
0,19
6***
61,5
0,
214**
* 56
,9
0,20
9***
23,0
0,
104**
* 2,
5 0,
127**
* 12
,5
0,12
8***
20,3
Han
enin
ikin
ci k
onut
sahi
pliğ
i 0,
281**
* 47
,3
0,26
8***
30,0
0,
337**
* 24
,0
0,27
8***
8,2
0,20
7***
8,5
0,15
9***
21,4
Han
enin
ars
a sa
hipl
iği
0,15
5***
22,0
0,
145**
* 15
,0
0,19
8***
11,6
0,
174**
* 3,
9 0,
119**
* 4,
3 0,
066**
* 6,
9
Düş
ük g
elir
gru
bund
a sı
cak
suya
eri
şim
du
rum
u -0
,843
***
-153
,7
-0,8
51**
* -1
13,5
-1
,088
***
-70,
4 -1
,214
***
-22,
7 -0
,732
***
-58,
1 -0
,539
***
-59,
2
2005
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
-1
3,90
9***
-10
11,0
-
13,9
15**
* -7
72,6
-
13,9
16**
* -4
29,3
-
13,9
02**
* -9
8,2
-13
,903
***
-309
,1
-13
,905
***
-647
,6
2006
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
-1
4,08
6***
-697
,2
-13
,939
***
-530
,0
-14
,102
***
-294
,0
-14
,219
***
-67,
4 -
14,1
06**
* -2
13,5
-
14,2
40**
* -4
07,3
212
212
EK
20.
Han
ehal
kı T
asar
rufla
rını
n B
elir
leyi
cile
rine
İliş
kin
Yap
ılan
Ara
ç D
eğiş
ken
Ana
lizi
Sonu
çlar
ı- 2S
LS,
1. A
şam
a (T
üm
Örn
ekle
m v
e H
aneh
alkı
Tem
el G
elir
kay
nağı
na g
öre
Bel
irle
nen
Alt
Gru
plar
, 200
3-20
13) (
Dev
amı)
2007
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
-1
4,03
7***
-537
,0
-13
,984
***
-406
,6
-14
,105
***
-229
,7
-13
,956
***
-52,
2 -
14,0
45**
* -1
64,2
-
14,1
27**
* -3
47,6
2008
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
-1
4,10
7***
-481
,0
-14
,036
***
-363
,0
-14
,205
***
-205
,5
-14
,003
***
-47,
1 -
14,1
38**
* -1
46,9
-
14,2
29**
* -3
13,3
2009
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
-1
4,16
8***
-426
,3
-14
,076
***
-321
,4
-14
,285
***
-183
,3
-14
,000
***
-41,
4 -
14,1
89**
* -1
30,6
-
14,3
05**
* -2
76,5
2010
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
-1
4,25
8***
-358
,0
-14
,172
***
-270
,1
-14
,362
***
-153
,8
-14
,082
***
-34,
8 -
14,2
23**
* -1
09,2
-
14,4
36**
* -2
33,0
2011
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
-1
4,27
2***
-318
,1
-14
,200
***
-240
,2
-14
,337
***
-136
,3
-14
,069
***
-30,
9 -
14,2
58**
* -9
7,0
-14
,491
***
-207
,6
2012
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
-1
4,33
4***
-289
,1
-14
,239
***
-217
,9
-14
,475
***
-124
,6
-14
,179
***
-28,
2 -
14,3
06**
* -8
8,0
-14
,570
***
-188
,9
2013
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
-1
4,46
9***
-253
,1
-14
,370
***
-190
,7
-14
,637
***
-109
,4
-14
,206
***
-24,
5 -
14,4
53**
* -7
7,1
-14
,736
***
-165
,7
Kiş
i baş
ına
düşe
n od
a sa
yısı
-0
,061
***
-26,
0 -0
,074
***
-19,
9 0,
003
0,4
-0,0
09
-0,5
0,
006
1,2
-0,0
34**
* -9
,8
Sıca
k su
ya e
rişi
m d
urum
u 0,
499**
* 13
4,7
0,46
4***
94,9
0,
535**
* 59
,6
0,83
9***
19,5
0,
688**
* 58
,5
0,24
9***
42,3
Sabi
t ter
im
21,8
24**
* 17
39,8
21
,827
***
1310
,8
21,8
32**
* 70
7,5
21,6
07**
* 17
7,0
21,4
55**
* 52
2,2
21,8
70**
* 10
16,9
Göz
lem
sayı
sı
116.
883
56
.489
26.1
64
1.
912
10
.754
21.5
68
M
odel
e ili
şkin
p d
eğer
i>ch
i2
0.00
0
0.00
0
0.00
0
0.00
0
0.00
0
0.00
0
Kay
nak:
TÜ
İK H
aneh
alkı
Büt
çe A
nket
leri
ve Y
azar
Hes
apla
mal
arı
Not
: ‘*’
yüz
de 1
0, ‘*
*’ y
üzde
5, ‘
***’
yüz
de 1
ista
tistik
sel a
nlam
lılık
düz
eyin
i ifa
de e
tmek
tedi
r.
213
213
EK 21. Durbin-Wu-Hausmann İçsellik Testi ve Gelir Değişkeni İçin Kullanılan Araç Değişkenlerin Uygunluk Testi (Çalışan Hanehalklarını Kapsayan Tüm Örneklem ve Hanehalkı Temel Gelir Kaynağına göre Belirlenen Alt Gruplar, 2003-2013)
a)İçsellik Testi
Ho: Değişken dışsaldır.
Tüm Maaş ve
ücret geliri
Müteşebbis geliri
Mülk geliri
Transfer geliri
Emeklilik geliri
Durbin (score) chi2(1)
260.219
(p = 0.000)
92.6715
(p = 0.000)
69.7898
(p = 0.000)
0.395143
(p = 0.529)
1.0478
(p = 0.306)
62.192
(p = 0.000)
Wu-Hausman F değeri
260.979
(p = 0.000)
92.8033
(p = 0.000)
69.9211
(p = 0.000)
0.377397
(p = 0.539)
1.03753
(p = 0.308)
62.6354
(p = 0.000)
b) Uygunluk Testi
Ho: Araç değişkenler uygun değildir.
Tüm Maaş ve
ücret geliri Müteşebbi
s geliri Mülk geliri
Transfer geliri
Emeklilik geliri
F Değeri 5321.66
(p = 0.000)
3245.32
(p = 0.000)
1679.51
(p = 0.000)
30.4971
(p = 0.000)
293.978
(p = 0.000)
168.836
(p = 0.000)
214
214
EK
22.
Çal
ışan
Han
ehal
klar
ını
Kap
saya
n H
aneh
alkı
Tas
arru
fları
nın
Bel
irle
yici
leri
ne İ
lişki
n Y
apıla
n A
raç
Değ
işken
Ana
lizi
Sonu
çlar
ı- 2S
LS,
1. A
şam
a (T
üm Ö
rnek
lem
ve
Han
ehal
kı T
emel
Gel
ir K
ayna
ğına
gör
e B
elir
lene
n A
lt G
rupl
ar, 2
003-
2013
)
Tüm
M
aaş v
e üc
ret g
elir
i M
üteş
ebbi
s gel
iri
Mül
k ge
liri
Tra
nsfe
r ge
liri
Em
eklil
ik g
elir
i
Bağ
ımlı
Değ
işke
n:
Han
ehal
kı
Kul
lanı
labi
lir G
elir
i K
atsa
yı
t Değ
eri
Kat
sayı
t D
eğer
i K
atsa
yı
t Değ
eri
Kat
sayı
t D
eğer
i K
atsa
yı
t Değ
eri
Kat
sayı
t D
eğer
i
Tük
etic
i kre
disi
/GSY
H
0,05
2***
13
,8
0,05
3***
11
,7
0,05
7***
7,5
0,06
1 0,8
0,01
1 0,4
0,04
4***
4,2
Sana
yi se
ktör
ünde
çal
ışan
0,16
6***
23
,0
0,15
0***
15
,0
0,18
8***
12
,0
0,43
9***
4,3
0,03
2 0,8
0,08
3***
4,7
İnşa
at se
ktör
ünde
çal
ışan
0,10
5***
11
,5
0,06
3***
5,5
0,14
2***
6,0
0,39
9***
2,8
0,11
4**
2,0
0,02
2 0,9
Hiz
met
ler
sekt
örün
de ç
alış
an
0,17
9***
28
,9
0,15
8***
16
,7
0,15
9***
14
,2
0,41
2***
5,9
0,11
6***
3,9
0,11
2***
9,3
İşve
ren
olar
ak ç
alış
an
0,48
4***
71
,9
- -
- -
- -
- -
- -
Ken
di h
esab
ına
çalış
an
0,12
1***
25
,5
- -
- -
- -
- -
- -
Han
ede
çalış
an k
adın
ora
nı
0,14
1***
14
,7
0,27
6***
23
,5
-0,040
* -1,8
0,01
0 0,1
-0,105
***
-2,6
0,03
8*
1,7
Ken
tte y
aşam
a du
rum
u 0,07
4***
16
,2
0,09
9***
18
,7
0,07
0***
6,8
-0,004
-0,1
0,03
4 1,2
0,06
7***
5,8
Han
ehal
kı r
eisi
nin
kam
u sa
ğlık
si
gort
asın
a sa
hip
olm
a du
rum
u 0,00
1 0,6
0,00
6***
1,9
0,00
6 1,5
0,09
0**
2,2
-0,014
-1,3
0,01
5 1,2
Han
enin
gen
ç ba
ğım
lılık
ora
nı
0,09
5***
10
,5
0,04
7***
4,4
0,12
4***
6,2
0,28
8**
1,9
0,20
2***
4,2
0,29
7***
8,8
Han
enin
yaş
lı ba
ğım
lılık
ora
nı
0,42
0***
17
,7
0,62
6***
16
,3
0,48
5***
9,9
0,40
0***
1,8
0,07
1 0,8
0,19
3***
5,8
Han
edek
i bir
eyle
rin
orta
lam
a eğ
itim
süre
si
0,06
5***
10
6,2
0,06
3***
88
,6
0,07
2***
46
,7
0,08
4***
9,6
0,05
6***
14
,7
0,05
8***
37
,1
Han
enin
faiz
gel
iri e
lde
etm
e du
rum
u 0,24
9***
41
,6
0,25
6***
41
,8
0,34
7***
15
,0
0,21
2***
3,4
0,22
6***
3,5
0,21
9***
11
,5
Han
enin
bir
inci
kon
ut sa
hipl
iği
0,20
9***
56
,2
0,22
0***
54
,4
0,22
4***
24
,0
-0,003
0,0
0,18
4***
7,6
0,09
3***
7,5
215
215
EK
22.
Çal
ışan
Han
ehal
klar
ını
Kap
saya
n H
aneh
alkı
Tas
arru
fları
nın
Bel
irle
yici
leri
ne İ
lişki
n Y
apıla
n A
raç
Değ
işken
Ana
lizi
Sonu
çlar
ı- 2S
LS,
1. A
şam
a (T
üm Ö
rnek
lem
ve
Han
ehal
kı T
emel
Gel
ir K
ayna
ğına
gör
e B
elir
lene
n A
lt G
rupl
ar, 2
003-
2013
) (D
evam
ı) H
anen
in ik
inci
kon
ut sa
hipl
iği
0,28
0***
37
,8
0,28
8***
29
,0
0,35
6***
24
,5
0,26
6***
4,0
0,23
9***
4,9
0,12
1***
8,7
Han
enin
ars
a sa
hipl
iği
0,15
1***
18
,0
0,15
3***
14
,7
0,19
0***
10
,8
0,15
9***
1,9
0,15
7***
2,6
0,04
6***
2,7
Düş
ük g
elir
gru
bund
a sı
cak
suya
er
işim
dur
umu
-0,874
***
-127
,0
-0,823
***
-102
,0
-1,068
***
-66,9
-1,226
* -10,2
-0,851
***
-29,7
-0,582
***
-30,6
2005
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
-13,90
7***
-855
,0
-13,91
7***
-718
,0
-13,92
1***
-416
,6
-14,03
0***
-42,7
-13,76
6***
-115
,3
-13,86
0***
-311
,3
2006
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
-14,01
4***
-590
,1
-13,96
8***
-496
,1
-14,09
9***
-285
,9
-14,12
3***
-29,9
-13,77
9***
-79,2
-14,15
3***
-200
,7
2007
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
-14,03
1***
-454
,0
-14,00
8***
-379
,0
-14,11
4***
-223
,3
-14,27
7***
-22,7
-13,63
0***
-59,5
-13,97
9***
-164
,7
2008
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
-14,10
1***
-405
,7
-14,06
2***
-337
,8
-14,21
4***
-199
,7
-14,23
3***
-20,4
-13,72
5***
-53,3
-14,08
4***
-148
,5
2009
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
-14,15
7***
-360
,1
-14,10
7***
-299
,5
-14,29
8***
-178
,2
-14,22
0***
-18,0
-13,70
6***
-47,0
-14,14
9***
-131
,0
2010
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
-14,24
7***
-302
,5
-14,21
0***
-251
,9
-14,38
1***
-149
,6
-14,46
5***
-15,3
-13,66
4***
-39,0
-14,20
3***
-109
,6
2011
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
-14,25
8***
-268
,7
-14,24
2***
-224
,1
-14,36
1***
-132
,7
-14,41
9***
-13,5
-13,60
4***
-34,4
-14,22
9***
-97,4
2012
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
-14,32
6***
-244
,3
-14,28
5***
-203
,4
-14,50
2***
-121
,3
-14,50
7***
-12,3
-13,64
5***
-31,2
-14,23
4***
-88,1
2013
yılı
kuk
la d
eğiş
keni
-14,46
4***
-214
,0
-14,42
5***
-178
,1
-14,66
8***
-106
,5
-14,64
2***
-10,8
-13,62
6***
-27,0
-14,37
4***
-77,1
Kiş
i baş
ına
düşe
n od
a sa
yısı
-0,050
***
-15,9
-0,066
***
-16,2
0,00
6***
0,9
0,09
7***
2,3
-0,039
***
-2,6
-0,011
***
-1,6
Sıca
k su
ya e
rişi
m d
urum
u 0,44
5***
10
0,8
0,44
0***
83
,1
0,51
5***
55
,0
0,64
8***
7,4
0,59
1***
22
,9
0,19
4***
17
,6
Sabi
t ter
im
21,673
***
1386
,5
21,684
***
1131
,2
21,759
***
683,5
21,485
***
76,1
21
,735
***
205,3
22,037
***
511,2
Göz
lem
sayı
sı
81.0
77
48
.363
24.4
26
52
6
2.34
2
5.42
0
Mod
ele
ilişk
in p
değ
eri>
chi2
0.
000
0.
000
0.
000
0.
000
0.
000
0.
000
K
ayna
k: T
ÜİK
Han
ehal
kı B
ütçe
Ank
etle
ri ve
Yaz
ar H
esap
lam
alar
ı N
ot: ‘
*’ y
üzde
10,
‘**’
yüz
de 5
, ‘**
*’ y
üzde
1 is
tatis
tikse
l anl
amlıl
ık d
üzey
ini i
fade
etm
ekte
dir.
216
216
KAYNAKLAR
ABDELKHALEK, T., F. ARESTOFF, N. M. FREİTAS, S.MAGE, “A Microeconometric Analysis of Household Saving Determinants in Morocco”, (çevrimiçi),https://basepub.dauphine.fr/bitstream/handle/123456789/5550/A27CA046d01.pdf?sequence=1&isAllowed=y, 20 Ağustos 2016.
ALVES, N., F. CARDOSO, “Household Saving in Portugal: Micro and Macroeconomic Evidence”, Economic Bulletin, 2010.
ARAS, O.N., “Türkiye’nin Kalkınma Sorunu ve Çözüm Noktasında Özel Finans Kurumları”, (çevrimiçi), http://journal.qu.edu.az/article_pdf/1020_234.pdf, 14 Temmuz 2015.
ARICAN, E., “Ricardocu Denklik Teoremi ve Teorilerde Kamu Açıklarına İlişkin Yaklaşımlar: Türkiye Ekonomisine İlişkin Bir Uygulama”, Marmara Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Dergisi, Vol.XX, No.1, 2005, pp.77-94.
ARISOY, İ., “Türkiye’de Yatırım, Tasarruf ve Sermaye Akışkanlığı Analiz”, Çukurova Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Dergisi, Vol.14, No.1, 2013, pp.69-80.
BARDT, H., ve M. GROEMLİNG, “Saving in Germany and The United States”, Ifo Institute for Economic Research at the University of Munich, In CESifo Forum Vol.1, No.2004, 2004 pp.40-47.
BARRETT, N.S., The Theory of Macroeconomics Policy, Second Edition, Prentice Hall, INC., Englewood Cliffs, New Jersey, 1975.
BAYAR, Y., “Financial Development and Domestic Savings in Emerging Asian Countries", Theoretical and Applied Economics, Vol.XXI (2014), No. 7(596), 2014, pp.55-66.
BHANDARİ, R., D. DHAKAL, G. PRADHAN ve K. P. UPADHYAYA, “Determinants of Private Saving in South Asia”, South Asia Economic Journal, Vol.8, No.2, 2007, pp.205-217.
BOLATOĞLU, N., “Türkiye’de Yurt içi Yatırım ve Yurt içi Tasarruf Oranları Arasındaki İlişki”, Ekonomik Yaklaşım, Vol.16, No.56, 2005, pp.19-32.
BOZKUŞ, S., Ş. ÜÇDOĞRUK, “Hanehalkı Tasarruf Tercihleri Türkiye Örneği”, 8. Türkiye Ekonometri ve İstatistik Kongresi, Malatya, 24-25 Mayıs 2007.
CHAMON, M., E. PRASAD, “Why Are Saving Rates of Urban Households in China Rising?”, IMF Working Paper, No. 08/145, June 2008.
CİLASUN, S.M., M.G.KIRDAR, “Türkiye’de Hanehalklarının Gelir, Tüketim ve Tasarruf Davranışlarının Yatay Kesitlerle Bir Analizi”, İktisat İşletme ve Finans, No.24, 2009, pp.9-46.
217
217
CORBO, V., “Latin America in the Global Economy: Challenges and Opportunities”, Richard Snape Lecture, , Australian Govermant Productivity Commission, Melbourne, November 2008.
CORBO, V., K. SCHMIDT-HEBBEL, “Public Policies and Saving in Developing Countries”, Journal of Development Economics, No.39, 1991, pp.89-115.
ÇETİN M., “Türkiye’nin Tasarruf Sorunu”, (İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi), İstanbul, 2004.
ÇOLAK, Ö. F., ve H. ÖZTÜRKLER, “Tasarrufun Belirleyicileri: Küresel Tasarruf Eğilimindeki Değişim ve Türkiye’de Hanehalkı Tasarruf Eğiliminin Analizi”, Bankacılar Dergisi, No.2012/82, 2012, pp.3-44.
DEMİREZEN, Ö., “Türkiye’de Kredilerin Özel Tüketim Harcamalarına Etkisi”, (Kalkınma Bakanlığı, Planlama Uzmanlığı Tezi), Ankara, 2015.
DORNBUSCH, R., S. FISCHER, Makroeconomics, Fourth Edition, McGraw-Hill, Inc., Singapore, 1988.
Dünya Bankası, Dünya Ekonomik Göstergeleri (World Development Indicators), (çevrimiçi), http://data.worldbank.org/data-catalog/world-development-indicators, 2014.
Dünya Bankası, Yüksek Büyümenin Sürdürülebilirliği: Yurt İçi Tasarrufların Rolü, Türkiye Ülke Ekonomik Raporu, Ankara, 2011.
Dünya Bankası, Turkey in Transition: Time for a Fiscal Policy Pivot?, No. 8510TR, Turkey, 2014.
Dünya Bankası, “Global Saving in 2030”, (çevrimiçi), http://siteresources.worldbank.org/EXTDECPROSPECTS/Resources/476882-1368197310537/Chapter2_web.pdf, 14 Ağustos 2015.
Emeklilik Gözetim Merkezi, Bireysel Emeklilik Verileri, İstanbul, 2017.
EREN, O., Ş. GENÇ İLERİ, “Government Subsidized Individual Retirement System”, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, No.15/20, Temmuz 2015.
ESEN, E., S. YILDIRIM, S. F. KOSTAKOĞLU, “Feldstein-Horioka Hipotezinin Türkiye Ekonomisi İçin Sınanması: ARDL Modeli Uygulaması”, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, No.7(1), Nisan 2012, pp.251-267.
FELDSTEIN, M., C. HORIOKA, “Domestic Saving and International Capital Flows”, Economic Journal, Vol.90, No.358, 1980, pp.314-329.
FELIPE, J., K. KINTANAR, J. A. LIM, “Asia’s Current Account Surplus: Savings Glut or Investment Drought?”, Asian Development Rewiew, Vol.23, No.1, 2006, pp.16-54
FERRUCCI, G., C. MIRALLES, “Saving Behaviour and Global Imbalances The Role of Emerging Market Economies”, European Central Bank Working Paper Series, No.842, December 2007.
218
218
FLETCHER, K., C. KELLER, P. K. BROOKS, D. LOMBARDO, A. MEIER, “Safe To Save Less? Assessing the Recent Decline in Turkey’s Private Saving Rate, IMF Selected Issues Paper, No.07/364, 2007.
FROYEN, R.T., Macroeconomics Theories and Policies, Seventh Edition, Prentice Hall, New Jersey, 2002.
GANDELMAN, N., “A Comparison of Saving Rates: Micro Evidence from Nine Latin American Countries”, IDB Working Paper Series, 2014.
GANDELMAN, N., “A Comparison of Saving Rates: Micro Evidence from Seventeen Latin American and Caribbean Countries”, IDB Working Paper Series, No.IDB-WP-602, 2015.
GAVIN, M., R. HAUSMANN, E. TALVI, “Saving Behavior in Latin America: Overview and Policy Issues”, Inter-American Development Bank Office of the Chief Economist Working Paper, No.346, May 1997.
GÖÇER, İ., “2008 Küresel Ekonomik Krizin Nedenleri ve Seçilmiş Ülke Ekonomilerine Etkileri: Ekonometrik Bir Analiz”, Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, No.12, 2012, pp.18-37.
GREEN, F., “Institutional and Other Unconventional Theories of Saving”, Journal of Economic Issues, Vol.XXV, No.1, March 1991, pp.9.
GRIGOLI, F., A. HERMAN, K. SCHMİDT-HEBBEL, “Saving in Latin America and the Caribbean: Performance and Policies”, IMF Working Paper, No.15-108, May 2015.
GUJARATI, D.N., D.C. PORTER, Basic Econometrics, Fifty Edition, Singapore, 2009.
GÜREŞÇİ-PEHLİVAN, G., U. UTKULU ,"Türkiye'nin Tüketim Fonksiyonu: Parçalı Hata Düzeltme Modeli Bulguları”, Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt.7, No.14, 2007.
Hazine Müsteşarlığı, Türkiye Dış Borç Stoku İstatistikleri, (çevrimiçi), https://www.hazine.gov.tr/tr-TR/Istatistik-Sunum-Sayfasi?mid=120&cid=12, 2015.
HERRMANN, S., A. WINKLER, “Real Convergence, Financial Markets and The Current Account Emerging Europe Versus Emerging Asia”, European Central Bank Occasional Paper Series, No.88, June 2008.
IMF, World Economic Outlook: April 2015, (çevrimiçi), http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2015/01/weodata/index.aspx, 2015.
ITO, H., M. CHINN, “East Asian and Global Imbalances: Saving, Investment and Financial Development”, Santa Cruz Center for International Economics Working Paper, No.07-11, 2007.
İNAN M., “Türkiye’de 1980 Sonrası Uygulanan Tasarruf Politikaları ve Tasarrufların Yatırımlara Dönüştürülmesinde Vergi Sisteminin Etkisi”, (Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi), Ankara, 2007.
219
219
Kalkınma Bakanlığı, 1975-2009 Yılları Arasında Kamu Tasarruflarının Gelişimi ve Merkezi Yönetim Bütçesi, (çevrimiçi), http://www.onuncuplan.gov.tr/oik3/Belgeler/T%C3%BCrkiye%20%C3%9Clke%20Ekonomik%20Raporu/Arka%20Plan%20Raporlar%C4%B1/1975-2009%20Kamu%20Tasarruflari%20Calismasi.pdf, 10 Ağustos 2015.
Kalkınma Bakanlığı, Gösterge ve İstatistikler, Ekonominin Genel Dengesi, (çevrimiçi), http://www.kalkinma.gov.tr/Pages/content.aspx?List=4fd56128-b7e9-440a-ad23-2eb59cd71e6a&ID=1&Source=http%3A%2F%2Fwww%2Ekalkinma%2Egov%2Etr%2FPages%2FResmiIstatistikPrograminaKatkilarimiz%2Easpx&ContentTypeId=0x0100097056235095F24E9DCD142DBA7AA306; 2015.
Kalkınma Bakanlığı, Gösterge ve İstatistikler, Kamu Kesimi İstatistikleri/Kamu Kesimi Genel Dengesi, (çevrimiçi), http://www.kalkinma.gov.tr/Pages/content.aspx?List=0c9be9bc-7c0d-4ed8-b66d-a050dd19c353&ID=1&Source=http%3A%2F%2Fwww%2Ekalkinma%2Egov%2Etr%2FPages%2FKamuKesimiGenelDengesi%2Easpx&ContentTypeId=0x0100CC324FEC9C5AEA4CAF1CD7BAD5217205, 2015.
Kalkınma Bakanlığı, Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018), Ankara, 2013a.
Kalkınma Bakanlığı, Orta Vadeli Program (2015-2017), Ankara, 2015.
Kalkınma Bakanlığı, “Otomatik Katılıma Dayanan Bireysel Emeklilik Sistemi hakkında Kanun Tasarısı Kurum İçi Bilgi Notu”, Ağustos 2016.
Kalkınma Bakanlığı, “Yurt İçi Tasarrufların Artırılması ve İsrafın Önlenmesi Programı Sunumu”, Aralık 2013b.
Kalkınma Bakanlığı, 2016 Yılı Programı, Ankara, 2015.
KAMARUDDIN, A. A., “Determinants of Malaysian Trade Balance: An ADRL and Fmolsapproach”, International Conference on Postgraduate Research, Kuala Lumbur, Malaysia, 1-2 December 2014.
KARAGÖL, E. T., B. ÖZCAN, “Sürdürülebilir Büyüme İçin Tasarruf”, SETA, No.92, 2014.
KATCHOVA, A., Instrumental Variable, (çevrimiçi), https://www.researchgate.net/file.PostFileLoader.html?id=550941e9ef9713aa288b45f9&assetKey=AS%3A273737293729794%401442275464900
KAYNAK, M., Kalkınma İktisadı, 4. Baskı, Gazi Kitabevi, Ankara, 2011.
KULİKOV, D., A. PAABUT, K. STAEHR, “A Microeconometric Analysis o Household Saving in Estonia: Income, Wealth and Financial Exposure”, Bank of Estonia Working Paper Series, No.8, 2007.
LOAYZA, N., K. SCHMİDT-HEBBEL, L. SERVEN, “Saving in Developing Countries: An Overview”, The World Bank Economic Review, Vol.14, No.3, 2000, pp.393-414.
MANKIW, N. G., Macroeconomics, Worth Publishers, New York, 1992.
220
220
MONTEIRO, M.J.P., L.R. QUINTAL, P.C. FERREIRA, “The Latin American Saving Gap”, Anais do XL Encontro Nacional de Economia [Proceedings of the 40th Brazilian Economics Meeting], No.036, 2012.
MONTIEL, P. J., L. SERVEN, “Real Exchange Rates, Saving and Growth: Is There a Link?”, The World Bank Policy Research Working Paper, Vol. 4636, 2008.
Obstfeld, M., “Capital Mobility in the World Economy: Theory and Measurement”, NBER Working Paper Series, No.4851, 1985, pp.55-103.
OECD, Labour Force Statistics Database, (çevrimiçi), http://stats.oecd.org/, 2015.
OKTAYER N., “Gelir ve Tüketim Vergilerinin Tasarruf Üzerine Etkileri”, İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü, Maliye Araştırma Merkezi Konferansları 41. Seri, 2002.
ÖZCAN, K.M., A. GÜNAY, “Türkiye’de Özel Tasarrufları Belirleyen Unsurlar”, Türkiye Ekonomi Kurumu Tartışma Metni, No. 2012/109, Kasım 2012.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme Kapsamına Alınan Kuruluşlar, (çevrimiçi), http://www.oib.gov.tr/program/uygulamalar/1985-2003_1.htm, 20 Aralık 2016.
ÖZLALE, Ü., A. KARAKURT, "Türkiye’de Tasarruf Açığının Nedenleri ve Kapatılması İçin Politika Önerileri”, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Ankara, 2012.
ÖZMEN, E., S. ŞAHİNÖZ, C. YALÇIN, “Profitability, Saving and Investment of Non-Financial Firms in Turkey”, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Çalışma Tebliği, No. 12/14, Mart 2012.
PARK, D., K. SHIN, “Saving, Investment and Current Account Surplus in Developing Asia”, Asian Development Bank Economics Working Paper Series, No.158, April 2009.
PARK, C., “Asian Financial System: Development and Challenges”, Asian Development Bank Economics Working Paper Series, No.285, November 2011.
REHMAN H., F. BASHİR, M.Z. FARİDİ, “Saving Behavior among Different Income Groups in Pakistan: A Micro Study ”, International Journal of Humanities and Social Science, Vol.1 No.10, 2011.
PİRGAN-MATUR, E., A. SABUNCU, S. BAHÇECİ, "Determinants of Private Saving and Interaction Between Public & Private Savings in Turkey”, Topics in Middle Eastern and African Economies, Vol.14, 2012, pp.102-125.
RIJCKEGHEM, C.V., M. ÜÇER, “The Evolution and Determinants of the Turkish Private Savings Rate: What Lessons for Policy?”, Economic Research Forum( ERF), TÜSİAD, No.09-01, 2009.
RIJCKEGHEM, C.V., “Determinat of Private Saving in Turkey: An Uptade”, Boğaziçi Üniversitesi İktisat Bölümü Çalışma Tebliği, No.4, Mart 2010.
221
221
SACHS, J.D., “The Current Account and Macroeconomic Adjustment in the 1970s”, Brookings Papers in Economic Activity, No.12, 1981, pp.202-268.
SACHS, J.D., F. LARRAIN B., Macroeconomics in The Global Economy, Prentice Hall, INC., New Jersey, 1993.
SAMUELSON, P.A., İktisat, Çev. Demir Demirgil, 6. ve 8. Baskılardan Çeviri, Menteş Kitabevi, İstanbul, 1980.
SANCAK, E., N. DEMİRCİ, “Ulusal Tasarruflar ve Türkiye’de Sürdürülebilir Büyüme İçin Tasarrufların Önemi”, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Vol.8, No.2, 2012, pp.159-198.
SİVRİ, U., H. ERYÜZLÜ, "Rasyonel Beklentiler-Yaşam Boyu Sürekli Gelir Hipotezinin Testi”, İstanbul Üniversitesi Ekonometri ve İstatistik e-Dergi, Vol.11, No.1, 2010, pp.90-99.
ŞİMSEK, H. A., “Türkiye’de 2000 Sonrasında Uygulanan İstikrar Programlarının Kamu Maliyesine Etkileri”, Finans Politik& Ekonomik Yorumlar, Vol.44, No.512, 2007, pp.52-68.
TAPŞIN G., “İç Tasarruflar, Büyüme ve İstihdam İlişkisi”, (İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi), İstanbul, 2001.
TCMB, Türkiye’nin Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı, (çevrimiçi), http://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/fc5a4a1a-63d9-4de3-bb8b-d56a61409df6/program+(1).pdf?MOD=AJPERES&CACHEID=fc5a4a1a-63d9-4de3-bb8b-d56a61409df6, 18 Eylül 2015.
TURAN, Z., “Türkiye Ekonomisinde Kasım 2000- Şubat 2001 Krizleri”, (çevrimiçi), http://www.tuhis.org.tr/dergi/agustos2005/makalezturan.pdf, 20 Aralık 2016.
Türk Dil Kurumu, “Tasarruf”. (çevrimiçi), http://tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.55cc9cd56b2678.32190262, 13 Mayıs 2015.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Hanehalkı Bütçe Anketleri (2003-2013), Ankara, 2015.
TÜİK, Konularına Göre İstatistikler, (çevrimiçi), http://www.tuik.gov.tr/UstMenu.do?metod=kategorist, 2015.
UYGUR, E., “Krizden Krize Türkiye: 2000 Kasım ve 2001 Şubat Krizleri”, Türkiye Ekonomi Kurumu Tartışma Metni, No.2001/1, Nisan 2001.
UYGUR, E., “Domestic Saving in Turkey: Policy, Institutional and Legislative Framework”, Background Paper prepared for Country Economic Memorandum (CEM)- Sustaining High Growth: The Role of Domestic Savings, Ankara, 2011.
UYGUR, E., “Türkiye’de Tasarrufların Seyri ve Etkileyen Bazı Unsurlar”, Türkiye Ekonomi Kurumu Tartışma Metni, No.2012/108, Kasım 2012.
222
222
University of North Carolina at Chapel Hill, Subprime Mortgage Crisis, (çevrimiçi), http://www.stat.unc.edu/faculty/cji/fys/2012/Subprime%20mortgage%20crisis.pdf, 02.02.2016.
ÜNSAL, E.M., Makro İktisat, 6. Baskı, İmaj Yayıncılık, Ankara, 2005.
WONNACOTT, P., Macroeconomics, University of Maryland, United State, 1978.
YARAŞIR, S., B.E. YILMAZ, “OECD Ülkelerinde Özel Tasarruflar: Bir Bakış (1999-2007)”, Maliye Dergisi, No.160, Haziran 2011.
YAVUZ, N., “Feldstein-Horioka Yaklaşımına Göre Türkiye'de Tasarruf Yatırım İlişkisi ve Hata Düzeltme Analizi (1962-2003)”, Maliye Araştırma Merkezi Konferansları, No.47, 2005, pp.107-123.
YILDIRIM, K., D. KARAMAN, M. TAŞDEMİR, Makroekonomi, 10. Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2012.
YÜKSELER, Z., E. TÜRKAN, “Türkiye’de Hanehalkı : İşgücü, Gelir, Harcama ve Yoksulluk Açısından Analizi”, Türkiye Ekonomi Kurumu Tartışma Metni, No. 2007/4, Haziran 2007.
YÜKSELER, Z., “Türkiye’nin Karşılaştırmalı Cari İşlemler Dengesi ve Rekabet Gücü Dengesi”, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Yayını, 2011.
223
223
DİZİN
A
Araç değişken yöntemi, iii, 124, 136,
140, 142
C
cari açık, 16, 19, 41, 45
D
dış tasarruflar, iii, 17, 41
E
eğitim, 53, 59, 85, 90, 100, 101, 111,
112, 115, 120, 124, 126, 130, 132,
135, 137, 140, 141, 143, 146, 157,
159, 167, 178, 210, 212, 215
ekonomik büyüme, 1, 14, 19, 43, 44,
46, 57, 66, 71, 155
enflasyon, 29, 33, 34, 57, 68, 69, 71,
155, 156
F
faiz, 14, 29, 31, 32, 45, 57, 65, 71, 92,
101, 120, 124, 127, 130, 133, 135,
137, 140, 141, 143, 155, 210, 212,
215
finansal serbestleşme, 21
finansman, 1, 32, 34, 43
G
gelir grubu, iii, 3, 4, 51, 57, 74, 86, 88,
89, 92, 101, 103, 115, 119, 128,
132, 133, 145, 156, 157, 158
GSYH, xv, 5, 18, 19, 29, 31, 32, 34,
35, 36, 37, 38, 39, 42, 51, 55, 56,
58, 59, 68, 71, 122, 124, 125, 129,
130, 134, 135, 140, 141, 143, 145,
159, 209, 212, 215
H
harcanabilir gelir, 34
İ
ihtiyaç kredisi, 59, 60, 61
K
kadınların işgücüne katılma oranı, 67
kamu tasarruf oranı, 34
konut kredisi, 59, 83
konut sahipliği, 120, 124, 127, 130,
133, 135, 137, 140, 141, 143, 144,
210, 212, 215, 216
kredi kartı, 59, 61, 82
M
motorlu kara taşıt sayısı, 85
Mutlak Gelir Hipotezi, 6
224
224
N
Nispi Gelir Hipotezi, 7, 8
O
Onuncu Kalkınma Planı, iii, 220
S
Sürekli Gelir Hipotezi, 10, 12, 66, 155
T
taşıt kredisi, 59
temel gelir kaynağı, iii, 3, 92, 93, 94,
95, 97, 99, 114, 117, 119, 134, 137,
145
Tüketici güven endeksi, 70
tüketici kredileri, 5, 59, 122, 125, 129,
134, 145, 159
tüketim, iii, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 13, 16,
17, 45, 58, 59, 63, 64, 70, 79, 82,
83, 84, 85, 89, 90, 91, 92, 97, 98,
99, 105, 106, 107, 109, 110, 111,
112, 116, 117, 118, 119, 125, 127,
129, 132, 137, 139, 153, 155, 158,
185, 186, 187, 188, 194, 195, 196,
203, 204,205, 206
tüketim harcaması, 59, 84, 90, 97, 132,
185, 186, 187, 188, 194, 195, 196,
203, 204, 205, 206
V
varlık, 5, 46, 133, 146, 160
Y
yurt içi tasarruf oranı, 2, 21, 36, 40,
57, 71, 148, 153, 154, 155