Upload
others
View
13
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
MÜZİK ANASANAT DALI
TÜRK BEŞLERİ’NİN ORKESTRA ESERLERİNDEKİ FLÜT SOLOLARININ
İNCELENMESİ
Figen AKGÜN
YÜKSEK LİSANS TEZİ
ADANA-2010
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
MÜZİK ANASANAT DALI
TÜRK BEŞLERİ’NİN ORKESTRA ESERLERİNDEKİ FLÜT SOLOLARININ
İNCELENMESİ
Figen AKGÜN
Danışman: Doç. Gökmen NOYAN
YÜKSEK LİSANS TEZİ
ADANA-2010
Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne,
Bu çalışma, jürimiz tarafından Müzik Anasanat Dalı’nda YÜKSEK LİSANS
TEZİ olarak kabul edilmiştir.
Başkan : Doç. Gökmen NOYAN
(Danışman)
Üye : Yrd. Doç. C. Hakan ÇUHADAR
Üye : Yrd. Doç. Dr. Mustafa BAYIK
ONAY
Yukarıdaki imzaların, adı geçen öğretim elemanlarına ait olduklarını onaylarım.
...../..../....
Prof. Dr. Azmi YALÇIN
Enstitü Müdürü
Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil
ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu’ndaki hükümlere tabidir.
i
ÖZET
TÜRK BEŞLERİ’NİN ORKESTRA ESERLERİNDEKİ FLÜT SOLOLARININ
İNCELENMESİ
Figen AKGÜN
Yüksek Lisans Tezi, Müzik Ana Sanat Dalı
Danışman: Doç. Gökmen NOYAN
Eylül 2010, 72 Sayfa
Bu tezde, Türk Beşleri olarak adlandırılan, Cemal Reşit Rey, Hasan Ferit Alnar,
Ulvi Cemal Erkin, Ahmet Adnan Saygun, Necil Kazım Akses’in yazmış oldukları
orkestra eserlerinde, flütün nasıl kullanıldığı incelenmiş ve incelenen eserlerdeki flüt
soloları analiz edilmiştir.
Orkestra eserlerinin incelenmesi bölümünde öncelikle, incelenen her eserden önce
o eser hakkında bilgi verilmektedir. Eserin analiz bölümüne geçildiğinde, flütün solo
olarak çaldığı pasajlar yapısal ve melodik olarak analiz edilmiştir. Ayrıca flüt sololarının
orkestra içindeki başka bir çalgıyla solo olarak çalındığı pasajlar da incelenip, analiz
edilmiştir. Bu çalışmada yapılan bir başka inceleme ise; flütün orkestra ile birlikte çalınan
cümleleri ele alınmış ve bu cümlelerin eser içindeki görevleri açıklanmaya çalışılmıştır.
Çalışmada, Türk toplumunun sanat alanında batıya açılan bir yüzünü temsil eden
bu bestecilerin, hem çağdaş Türk müziğine getirdikleri yenilikler hem de bu yeniliklerin
evrensel boyutu temel alınarak, flütün incelenen eserlerdeki yeri ve önemi de anlatılmaya
çalışılmıştır.
Ayrıca bu çalışmada; Türk Beşleri’nin oluşum süreci, çoksesli Türk müziğine
katkıları, yaşam öyküleri, bestecilik özelliklerinin incelenmesi ile elde edilen bilgiler,
bilimsel bir bakış açısı ile sınıflandırılmaya çalışılmıştır.
Türk Beşleri’nin yapıtlarındaki ortak nokta; klasik armoni dokusu içerisinde Türk
Halk ve Klasik Türk müziği usul ve makamlarını kullanmış olmalarıdır. Her ne kadar
benzer eğitim düzeyi almışlarsa da zaman içinde komposizyon teknikleri ve müzik
yaklaşımları farklılıklar göstermiştir. Çalışmada, bu farklılıkları belirtmek için Türk
Beşleri’nin bestecilik özelliklerine yer verilmiştir.
ii
Bu araştırma nitel bir araştırma olup, doküman analizi tekniği kullanılmıştır.
Çalışmada, önemli değere sahip olan arşiv araştırması, literatür taraması ile pekiştirilmiş,
eser analizi yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Türk Beşleri, Çağdaş Türk Müziği, Orkestra Eserleri, Flüt.
iii
ABSTRACT
THE FLUTE SOLO ORCHESTRAL WORKS OF TURKISH INVESTIGATION
OF FIVE
Figen AKGÜN
Master Thesis, Department of Music
Supervisor: Assoc. Gökmen NOYAN
September 2010, 72 Pages
Cemal Reşit Rey, Hasan Ferit Alnar, Ulvi Cemal Erkin, Ahmet Adnan Saygun,
Necil Kazım Aksesarecalled “Türk Beşleri” (Turkish Five). In this dissertation, the
‘TurkishFive’suse of flute in their orchestral work has been studied and examined and the
flute solos in the examined pieces were analyzed.
In the section where orchestral compostions were examined, a priorin formation
given about the particularly examined piece. In the analysis of the pieces, the solo flute
passages were analyzed structuraly and melodically. Also, the flute solos where they are
accompanied with another instrument in the orchestra and how the solo was played has
been analyzed. Another observation made in this study is that the sections where the
flute’s sentences were played with the orchestral piece were concentrat edupon and their
function with in the orchestral piece has been explained.
Considering the universal aspects of the sepieces, the study attempts to cover the
value and importance of the flute in the examined orchestral pieces for these composers
Works in dicate western approaches and the changes and innovations brought in to the
Contemporary Turkish Music.
Additionally, with a scientific perspective, this study tries classify and cover the
formation process of the TurkishFive, and their contributions toTurkish polyphonic
music, their life stories, uniqueness of them as composers, by examining their
compositions and the properties of their work.
The common point in the works of the Turkish Five is that they all had employed
the styles and modes of Turkish traditional and Turkish classic music with in the
harmonic texture of the classical music. Although these five composers had a similar
iv
level of education and training, their composition techniques and musical approaches had
become varied in time. In order to indicate these differences, the distinctive features of
the Turkish Five as composer shave also been covered in this study.
This is a qualitative research in which document analysis technique was used.
Relavent archive scanning, which has an important weighing in a study as such, was
employed to get her with related library scanning to provide enhanced support to the
analysis of the pieces.
Keywords: Turkish Five, Contemporary Turkish Music, Orchestral Works, Flute.
v
ÖNSÖZ
Yüksek Lisans eğitimim boyunca değerli bilgileriyle bana yol gösteren danışman
hocam Doç. Gökmen NOYAN’a, Yrd. Doç. C. Hakan ÇUHADAR’a, Ayşe
BAŞÇETİNÇELİK’e ve Rana KARAZİNCİR’e çok teşekkür ederim. Bu tezin yazım
aşamasında ortaya çıkan her türlü sıkıntımda yardım ve desteğini benden hiç
esirgemeyen çok sevgili arkadaşım Yusuf YALÇIN’a sonsuz teşekkür ederim.
Göstermiş oldukları sabır ve hoşgörü için değerli aileme ve tez çalışmamda emeği geçen
tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Not: Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi DK2008YL3
Figen AKGÜN
vi
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖZET i
ABSTRACT iii
ÖNSÖZ v
ŞEKİLLER LİSTESİ ix
EKLER LİSTESİ xii
BÖLÜM I
GİRİŞ
1.1. Problem 1
1.2. Araştırmanın Amacı 2
1.3. Araştırmanın Önemi 2
1.4. Sayıltılar 2
1.5. Sınırlılıklar 2
1.6. Yöntem 3
1.6.1. Araştırma Modeli 3
1.6.2. Veri Kaynakları, Verilerin Toplanması ve Analizi 3
BÖLÜM II
TÜRK BEŞLERİ
2.1. Türk Beşleri 4
2.2. Türk Beşleri’nin Yaşam Öyküsü ve Çağdaş Türk Müziğine Katkıları 5
2.2.1.Cemal Reşit Rey (1904-1985) 5
2.2.2. Hasan Ferit Alnar (1906-1978) 5
2.2.3. Ulvi Cemal Erkin (1906-1972) 6
2.2.4. Ahmet Adnan Saygun (1907-1991) 8
2.2.5. Necil Kazım Akses (1908-1999) 9
vii
BÖLÜM III
TÜRK BEŞLERİ’NİN BESTECİLİK ÖZELLİKLERİ
3.1. Türk Beşleri’nin Bestecilik Özellikleri 11
3.1.1. Cemal Reşit Rey’in Bestecilik Özelliği 11
3.1.2. Hasan Ferit Alnar’ın Bestecilik Özelliği 12
3.1.3. Ulvi Cemal Erkin’in Bestecilik Özelliği 12
3.1.4. Ahmet Adnan Saygun’un Bestecilik Özelliği 13
3.1.5. Necil Kazım Akses’in Bestecilik Özelliği 14
BÖLÜM IV
TÜRK BEŞLERİ’NİN ORKESTRA ESERLERİNDEKİ FLÜT SOLOLARININ
İNCELENMESİ
4.1. Cemal Reşit Rey’in Orkestra Eserleri 16
4.1.1. Türkiye, Senfonik Şiir, 1971 16
4.1.1.1. Flüt analizi 16
4.1.1.1.1 Animato, ma non troppo 16
4.1.1.1.2. Pesante 18
4.1.1.1.3. Vivacissimo 19
4.1.1.1.4. Largamente 21
4.1.1.1.5. Allegretto giocoso 21
4.1.1.1.6. Lento, molto espressivo 23
4.1.1.1.7. Moderatamente animato 23
4.1.1.1.8. Presto 24
4.1.1.1.9. Molto adagio 24
4.1.1.1.10. Allegro giocoso 24
4.1.2. Fatih, Senfonik Şiir, 1953 25
4.1.2.1. Flüt analizi 25
4.2. Hasan Ferit Alnar’ın Orkestra Eserleri 29
4.2.1. Orkestra için 3 Oyun Havası, 1932 29
4.2.1.1. Flüt analizi 29
4.2.1.1.1. Zeybek 29
viii
4.2.1.1.2. Çiftetelli 30
4.2.1.1.3. Sirto 31
4.2.2. Prelüd ve İki Dans, 1935 32
4.2.2.1. Flüt analizi 33
4.2.2.1.1 Prelüd, Andante tranguillo ma non troppo lento 33
4.2.2.1.2. İki Dans, Allegro scherzando, Moderato marciale e pesante
34
4.3. Ulvi Cemal Erkin’in Orkestra Eserleri 37
4.3.1. Köçekçe, Orkestra Süiti, 1943 37
4.3.1.1. Flüt analizi 37
4.3.2. Senfonik Bölüm, 1969 41
4.3.2.1. Flüt analizi 42
4.4. Ahmet Adnan Saygun’un Orkestra Eserleri 44
4.4.1. Ayin Raksı op.57, 1975 44
4.4.1.1. Flüt analizi 45
4.4.2. Orkestra için Çeşitlemeler op.72, 1985 48
4.4.2.1. Flüt analizi 49
4.5. Necil Kazım Akses’in Orkestra Eserleri 51
4.5.1. Ballade, 1947 51
4.5.1.1. Flüt analizi 51
4.5.2. Eskilerden İki Dans, 1960 54
4.5.2.1. Flüt analizi 54
4.5.2.1.1. Minuetto 54
4.5.2.1.2. Siciliana 54
BÖLÜM V
SONUÇ VE ÖNERİLER
5.1. Sonuç 56
5.2. Öneriler 56
KAYNAKÇA 58
EKLER 60
ÖZGEÇMİŞ 72
ix
ŞEKİLLER LİSTESİ
Sayfa
Şekil 4.1.1.1.1.1. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, Animato, ma non troppo 17
Şekil 4.1.1.1.1.2. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, C, D 17
Şekil 4.1.1.1.1.3. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, K, L, M 18
Şekil 4.1.1.1.1.4. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, Final 18
Şekil 4.1.1.1.2.1. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, Tema 19
Şekil 4.1.1.1.2.2. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, J 19
Şekil 4.1.1.1.3.1. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, D 20
Şekil 4.1.1.1.3.2. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, E 20
Şekil 4.1.1.1.3.3. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, M 20
Şekil 4.1.1.1.5.1. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, A, B, C 23
Şekil 4.1.1.1.7.1. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, B 23
Şekil 4.1.1.1.7.2. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, I 24
Şekil 4.1.2.1.1. C.R.Rey; Fatih, Senfonik Şiir, 1-2 25
Şekil 4.1.2.1.1.2. C.R.Rey; Fatih, Senfonik Şiir, 5-6 26
Şekil 4.1.2.1.1.3. C.R.Rey; Fatih, Senfonik Şiir, 14-15 26
Şekil 4.1.2.1.1.4. C.R.Rey; Fatih, Senfonik Şiir, 18 27
Şekil 4.1.2.1.1.5. C.R.Rey; Fatih, Senfonik Şiir, 26 27
Şekil 4.1.2.1.1.6. C.R.Rey; Fatih, Senfonik Şiir, 36 28
Şekil 4.1.2.1.1.7. C.R.Rey; Fatih, Senfonik Şiir, 38 28
Şekil 4.1.2.1.1.8. C.R.Rey; Fatih, Senfonik Şiir, 44 28
Şekil 4.2.1.1.1.1. H.F.Alnar; Orkestra için 3 Oyun Havası, 3 29
Şekil 4.2.1.1.1.2. H.F.Alnar; Orkestra için 3 Oyun Havası, 10 30
Şekil 4.2.1.1.2.1. H.F.Alnar; Orkestra için 3 Oyun Havası, B 30
Şekil 4.2.1.1.2.2. H.F.Alnar; Orkestra için 3 Oyun Havası, Çiftetelli, F 30
Şekil 4.2.1.1.2.3. H.F.Alnar; Orkestra için 3 Oyun Havası, I 31
Şekil 4.2.1.1.3.1. H.F.Alnar; Orkestra için 3 Oyun Havası, O 31
Şekil 4.2.1.1.3.2. H.F.Alnar; Orkestra için 3 Oyun Havası, Ara kısım 31
Şekil 4.2.1.1.3.3. H.F.Alnar; Orkestra için 3 Oyun Havası, S 32
Şekil 4.2.2.1.1.1. H.F.Alnar; Prelüd ve İki Dans, Prelüd 33
Şekil 4.2.2.1.1.2. H.F.Alnar; Prelüd ve İki Dans, 4 33
x
Şekil 4.2.2.1.1.3. H.F.Alnar; Prelüd ve İki Dans, Prelüd, 6 34
Şekil 4.2.2.1.2.1. H.F.Alnar; Prelüd ve İki Dans, 17 34
Şekil 4.2.2.1.2.2. H.F.Alnar; Prelüd ve İki Dans, 23 34
Şekil 4.2.2.1.2.3. H.F.Alnar; Prelüd ve İki Dans, 28 35
Şekil 4.2.2.1.2.4. H.F.Alnar; Prelüd ve İki Dans, 31 35
Şekil 4.2.2.1.2.5. H.F.Alnar; Prelüd ve İki Dans, 46 36
Şekil 4.2.2.1.2.6. H.F.Alnar; Prelüd ve İki Dans 36
Şekil 4.3.1.1.1. U.C.Erkin; Köçekçe, Orkestra Süiti, 67 38
Şekil 4.3.1.1.2. U.C.Erkin; Köçekçe, Orkestra Süiti, 11 39
Şekil 4.3.1.1.3. U.C.Erkin; Köçekçe, Orkestra Süiti, 113 39
Şekil 4.3.1.1.4. U.C.Erkin; Köçekçe, Orkestra Süiti, 115 40
Şekil 4.3.1.1.5. U.C.Erkin; Köçekçe, Orkestra Süiti, 29 40
Şekil 4.3.1.1.6. U.C.Erkin; Köçekçe, Orkestra Süiti, 319 41
Şekil 4.3.2.1.1. U.C.Erkin; Senfonik Bölüm, 51 42
Şekil 4.3.2.1.2. U.C.Erkin; Senfonik Bölüm, 74 42
Şekil 4.3.2.1.3. U.C.Erkin; Senfonik Bölüm, 114 43
Şekil 4.3.2.1.4. U.C.Erkin; Senfonik Bölüm, 180 43
Şekil 4.3.2.1.5. U.C.Erkin; Senfonik Bölüm 273,295 44
Şekil 4.4.1.1.1. A.A.Saygun; Ayin Raksı, 2 45
Şekil 4.4.1.1.2. A.A.Saygun; Ayin Raksı Ara kısım 45
Şekil 4.4.1.1.3. A.A.Saygun; Ayin Raksı, 3 46
Şekil 4.4.1.1.4. A.A.Saygun; Ayin Raksı, Ara kısım 46
Şekil 4.4.1.1.5. A.A.Saygun; Ayin Raksı, Ara kısım 47
Şekil 4.4.1.1.6. A.A.Saygun; Ayin Raksı, 11 47
Şekil 4.4.1.1.7. A.A.Saygun; Ayin Raksı, Ara kısım 48
Şekil 4.4.1.1.8. A.A.Saygun; Ayin Raksı, 22 48
Şekil 4.4.2.3.1. A.A.Saygun; Orkestra için Çeşitlemeler op.72, 8 49
Şekil 4.4.2.3.2. A.A.Saygun; Orkestra için Çeşitlemeler op.72, 4 50
Şekil 4.4.2.3.3. A.A.Saygun; Orkestra için Çeşitlemeler op.72, Poco piu mosso 50
Şekil 4.5.1.2.1. N.K.Akses; Ballade, Büyük Orkestra için, 95 52
Şekil 4.5.1.2.2. N.K.Akses; Ballade, Büyük Orkestra için, 105 52
Şekil 4.5.1.2.3. N.K.Akses; Ballade, Büyük Orkestra için, 110 52
Şekil 4.5.1.2.4. N.K.Akses; Ballade, Büyük Orkestra için, 251 53
xi
Şekil 4.5.1.2.5. N.K.Akses; Ballade, Büyük Orkestra için, 476 53
Şekil 4.5.2.1.2.1. N.K.Akses; Eskilerden İki Dans, 1 54
Şekil 4.5.2.1.2.2. N.K.Akses; Eskilerden İki Dans, Ara kısım 55
Şekil 4.5.2.1.2.3. N.K.Akses; Eskilerden İki Dans, 11 55
Şekil 4.5.2.1.2.3. N.K.Akses; Eskilerden İki Dans, 22 55
xii
EKLER LİSTESİ
Sayfa
Ek 1: Cemal Reşit Rey’in Eserlerinin Listesi 60
Ek 2: Hasan Ferit Alnar’ın Eserlerinin Listesi 64
Ek 3: Ulvi Cemal Erkin’in Eserlerinin Listesi 65
Ek 4: Ahmet Adnan Saygun’un Eserlerinin Listesi 67
Ek 5: Necil Kazım Akses’in Eserlerinin Listesi 70
BÖLÜM I
GİRİŞ
Cumhuriyet’in ilan edilmesinden sonra sanatın diğer alanlarında olduğu gibi
müzik alanında da köklü değişiklikler yapılmıştır. Çağdaş çoksesli Türk müziğinin
temelleri bu dönemde atılmıştır. Türk müziği artık teksesli müzik anlayışından çoksesli
müzik anlayışına geçme sürecine girmiştir. Müzik alanındaki bu süreç, Avrupa’nın bazı
kültür merkezlerine Atatürk tarafından gönderilen ve orada müzik eğitimi alan, yurda
döndükten sonra Türk Beşleri olarak adlandırılan grup üyeleri ile başlamış, gelişmiş ve
ilerleme kaydetmiştir.
Çağdaş Türk müziğinin gelişiminde ve bugünkü nesillere taşınmasındaki baş
mimar, hiç kuşkusuz Mustafa Kemal Atatürk’tür. Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle birlikte
müzik alanında yaptığı devrim niteliğindeki bu adım, Türk Beşleri gibi dev bir kadronun
ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Türk Beşleri’nin ortak amacı, bir Batı müziği yapısı içinde Klasik Türk müziği ve
Türk halk müziğinin renklerini kullanmaktır. Sonraki aşamalarda daha özgür
çağrışımlarla her besteci, halk ezgilerinin renklerini ve gizemini kendine özgü bir yolla
sergilemiş; tanıdık bir halk ezgisini doğrudan ele almak yerine, giderek soyutlama
yoluyla geleneksel müzikleri Batı yöntemleri ile bir arada işlemiştir (İlyasoğlu, 2001).
Türk Beşleri çoksesli Türk müziğini evrensel boyuta taşımış, çok değerli
bestecilerimizdir. Yurtdışında halen seslendirilen orkestra eserleri, ulusalcılık
anlayışlarını devam ettiren bir yaklaşımla Türk toplumunu temsil etmeye devam
etmektedir.
Türk Beşleri’nin birçok senfonik yapıda ve serbest form biçiminde yazılmış
orkestra eseri bulunmaktadır. Bu yapıtları kendilerinden sonra gelen Türk besteci ve
müzisyenlere, tekseslilikten çoksesliliğe geçiş sürecindeki ilerlemenin göstergesi
olmuştur.
1.1. Problem
Tahta üflemeli çalgı ailesinin üyesi olan flüt, yapısal açıdan çok zengin özellikler
taşır. Bu çalgı yumuşak ve tatlı bir tınıya sahiptir. Ses inceldikçe, parlak ve dinamik bir
yapı sergiler. Hızlı ve atlamalı çalınması gereken pasajları çok rahatlıkla seslendirir.
2
Duygulu melodileri yumuşak tınısıyla etkili bir biçimde icra eder. Böylesine özellikleri
bir arada barındıran flüte; orkestra eserlerinde önemli görevler verilmektedir.
Bu özelliklere sahip olan flütün bu çalışmada, Türk Beşleri’nin orkestra
eserlerindeki solo partilerini incelemek ve analiz etmek doğrultusunda, Türk Beşleri
orkestra eserlerindeki flüt sololarını nasıl kullanmışlardır? Sorusuna cevap aranacaktır.
1.2. Araştırmanın Amacı
Araştırmanın amacı; Çağdaş Türk Müziği’nin önemli bestecileri olan Türk
Beşleri’nin orkestra eserlerindeki flüt partilerini incelemek ve analiz etmektir. Ayrıca
Türk Beşleri’nin, çoksesli Türk müziğine katkılarını, bestecilik özelliklerini ve yaşam
öykülerini araştırmaktır.
1.3. Araştırmanın Önemi
Bu araştırmanın, Türk Beşleri’nin orkestra eserlerindeki flüt partilerini incelemek
isteyen müzisyen ve araştırmacılara bilimsel bir kaynak oluşturacağı düşünülmektedir.
1.4. Sayıltılar
• Türk Beşleri Cumhuriyet dönemi bestecileridir.
• Türk Beşleri çağdaş Türk müziğinin öncüleridir.
• Türk Beşleri çağdaş Türk müziğin gelişmesinde ve yaygınlaşmasında katkıda
bulunmuşlardır.
• Türk Beşleri çoksesli Türk müziğin ilk eserlerini yazmışlardır.
1.5. Sınırlılıklar
Bu araştırma, Türk Beşleri’nin her birine ait serbest formla yazılan iki orkestra
eserini kapsamaktadır. Belirlenen orkestra eserlerindeki flüt partilerinin yapısal ve
melodik olarak incelenmesi ve analiz yapılması ile bu eserlerin genel bilgisinin
verilmesi suretiyle, Türk Beşleri’nin yaşam öyküsünü, çağdaş Türk müzik kültürüne
katkılarını ve bestecilik özelliklerinin bilgisinin verilmesi ile sınırlı olacaktır.
3
1.6. Yöntem
Araştırmanın bu bölümünde sırasıyla araştırmanın modeli, veri kaynakları,
verilerin toplanması ve analizi yer almaktadır.
1.6.1. Araştırma Modeli
Bu araştırma, Türk Beşleri’nin hayatlarını, bestecilik özelliklerini, çok sesli Türk
müziğine katkılarını ve orkestra eserlerindeki flüt sololarının analizini araştırmayı
hedeflediğinden doküman tarama modeli kullanılarak doküman bilgisi ve analizi ile
yapılan bir çalışmadır. Doküman tarama modeli geçmişte ve günümüzde halen aynı
geçerliliğini koruyan bilgileri var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma
yaklaşımıdır. Bu anlamda, pek çok doküman nitelikli veri kaynağına ulaşılabilir ve bu
dokümanların kullanıldığı araştırmanın geçerliğini ve güvenirliğini arttırabilir.
Araştırma süresince nitel verilerden yararlanılmıştır. Bu nedenle tarama modeline
uygun veri toplama teknikleri, nitel araştırmaya hizmet edebilecek şekilde doküman
tarama ve gözlem yapma teknikleriyle gerçekleştirilmiştir. Bu iki veri toplama
yönteminin desteklenmesinin araştırmayı güvenilir kılmada önemli olduğu
düşünülmektedir.
1.6.2. Veri Kaynakları, Verilerin Toplanması ve Analizi
Bu araştırmada nitel araştırma tekniklerinden biri olan doküman analizi tekniği
kullanılmıştır. Türk Beşleri ile ilgili yapılan araştırmanın veri kaynakları; Türk
yazarlarının bu besteciler ile ilgili yazmış oldukları müzik kitapları, müzik
ansiklopedileri, kütüphaneler ve internet sitelerinden elde edilen bilgilerdir. Bu
kaynaklara, Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Kütüphanesi ve internet
aracılığı ile ulaşılmıştır. Türk Beşleri’nin orkestra eserlerinin nota veri kaynağı ise;
Devlet Senfoni Orkestralarının kütüphanelerindeki nota arşivleri ve Borusan Kültür ve
Sanat Merkezi müzik kütüphanesinden temin edilmiştir.
4
BÖLÜM II
TÜRK BEŞLERİ
2.1. Türk Beşleri
Türk Beşleri çağdaş Türk müziğinin bestecilerini tanımlayan uluslararası bir
terimdir. Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte eserleriyle kendilerinden söz ettirmişlerdir.
Türk Beşleri’nden önce de müzik alanında başarılı olmuş çok sayıda Türk
bestecisi vardır. Bu besteciler aynı zamanda bazı Türk Beşleri üyelerinin de hocalarıdır.
Ancak bu besteciler genellikle okul şarkıları, marşlar ve hafif müzik besteleri yapan
bestecilerdir. Türk müziğinin daha ileri düzeylere taşınması ve teksesli müzikten çoksesli
müziğe geçilebilmesi için, batı müziği eğitimi almış bestecilere ihtiyaç duyulmaktaydı.
Cumhuriyetin kurulmasıyla başlayan atılımlar ve ulusal bilincin yaratılması
doğrultusundaki girişimler müzik alanında da yenilikleri gündeme getirmişti. “Çağdaş
Türk Müziği”nin temellerini atabilmek için Atatürk’ün akademik eğitim yapmış Türk
sanatçılarına gereksinimi vardı. Bu nedenle Atatürk çeşitli dallarda öğrenim yapacak
gençleri Avrupa’ya yolladı (Say, 1992, 482). Müzik alanında eğitim görmüş bu gençler,
daha sonra “Türk Beşleri” olarak adlandırılmışlardır.
Türk Beşleri, Necil Kâzım Akses, Hasan Ferit Alnar, Ulvi Cemal Erkin, Cemal
Reşit Rey ve Ahmet Adnan Saygun'a bazı yazarlar tarafından verilen grup adıdır. Rus
Beşleri'ne benzetilen bu beş Türk besteci gerçekte, Fransız Altıları gibi, ortak bir estetik
anlayış çevresinde bir araya gelen müzikçiler değildi. Rus Beşleri gibi onlar da ulusal
kaynaklardan yararlanmaya öncelik vermişlerdi. Ama Rus besteciler bu tutumlarıyla bir
tepkiyi temsil ederken, Türk Beşleri diye adlandırılarak ortak bir çizgiye çekilmek istenen
besteciler, yeni kurulan cumhuriyet rejiminin resmi müzik politikasını gerçekleştirmeye
girişmişlerdi. Beş besteci bazı ortak özellikler taşımakla birlikte, gerek kişiliklerinden,
gerek müzik öğrenimi aldıkları çevrelerden kaynaklanan üslup farklılıkları da
göstermişlerdir
(http://www.msxlabs.org/forum/muzik-tr/248857-turk-besleri-turk-besleri-kimdir-turk-
besleri-hakkinda.html).
5
2.2. Türk Beşleri’nin Yaşam Öyküsü ve Çağdaş Türk Müziğine Katkıları
2.2.1. Cemal Reşit Rey (1904-1985)
Çoksesli bestecilerin öncülerinden olan Rey, aynı zamanda bir orkestra şefi,
piyanist ve öğretmen olarak da hizmet vermiştir. İstanbul Şehir Orkestrası’nın
kurucusudur. Babası Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli bir diplomat ve yazarıdır.
Babasının görevli bulunduğu Kudüs’te 25 Ekim 1904 tarihinde dünyaya gelir. Cemal
Reşit Rey çok küçük yaşta müzik yeteneğini belli eder. İlk derslerini annesinden alır ve
daha sekiz yaşındayken bir vals besteler. 1913’te ailece Paris’e yerleşirler. Cemal Reşit
burada Marguerite Long’dan özel piyano dersleri alır. Birinci Dünya Savaşı sırasında
Cenevre’de yaşar ve bu kentin konservatuvarına devam eder. 1920’de yine Paris’e döner.
Long’dan aldığı piyano derslerinin yanı sıra Raoul Laparra ile kompozisyon, Gabriel
Faure ile müzik estetiği ve Henri Defosse ile orkestra şefliği çalışır. 1923’te Türkiye’de
Cumhuriyet ilan edilince Rey yurda dönerek İstanbul Konservatuvarı’nda ders vermeye
başlar. Bu arada Şehir Orkestrası’nı kurar. 1938’de Ankara ve İstanbul radyolarında Batı
Müziği Bölümü şefliği yapar, “Piyano Dünyasında Gezintiler” programını hazırlayıp
sunar (İlyasoğlu, 2001, 280).
Cemal Reşit Rey, çoksesli müziğin ülkemizde geniş kitlelere yayılması çabasının
bilinçli öncülerindendir. Bu doğrultuda, opera ve operet çalışmalarının yanı sıra, 1944’de
Yaylı Sazlar Orkestrası çalışmalarını Konservatuvar Konserleri adı altında genişletmiş ve
geliştirmiştir (Say, 1992, 1086).
1945 yılında İstanbul müzikseverlerinin yardımlarıyla İstanbul Filarmoni
Derneği’ni kurdu ve başkanı seçildi. Derneğin düzenlediği konserlerle ünü yurt dışına
yayıldı. 1949 yılında Avrupa’nın başlıca müzik merkezlerinden Paris, Roma, Napoli ve
diğer illerden Atina, Belgrad, Madrid, Bükreş gibi birçok ilde konserler verdi
(http://www.biyografi.info/kisi/cemal-resit-rey).
Cemal Reşit Rey, 1982 yılında “Devlet Sanatçısı” unvanıyla onurlandırılmıştır.
2.2.2. Hasan Ferit Alnar (1906-1978)
Küçük yaşta geleneksel sanat müziğine başlayan ve on dört yaşındayken
İstanbul’da bir “kanun virtüözü” olarak ün yapan Hasan Ferit Alnar, ilk gençlik yıllarında
özel olarak armoni, kontrpuan ve füg dersleri alarak yeteneğini çoksesli müzik alanına
kaydırmıştır ( http://www.beethovenlives.net/hasan_ferit_alnar.htm).
6
1923 yılında Saadettin Arel’i tanıdı, ondan armoni dersi aldı. Sonra Edgar
Manas’tan kontrpuan ve füg öğrendi. 1926 yılında on ‘‘Saz Semaisi’’ yayınladı.
Mimarlık öğrenimini yarıda bırakarak 1927’de Viyana’ya gitti, Joseph Marrx’ın
kompozisyon sınıfına girdi. 1929 yılında burayı bitirdi ve Müzik Yüksek Okulunda
kompozisyon derslerini sürdürdü. 1930’da Oswald Kabasta’nın orkestra şefliği öğrencisi
oldu, 1932’de kompozisyon ve orkestra şefliği dallarından diploma aldı, yurda döndü
(Say, 1992, 49).
1936’ya kadar İstanbul Şehir Armoni Orkestrası yöneticiliği ve Konservatuvar’da
öğretmenlik yaptı (Kaygısız, 2000, 335).
1936 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı’nda önce piyano, sonra kompozisyon
öğretmeni oldu. Dr.Ernst Piaetorius’un yardımcısı olarak, Carl Ebert ile konservatuvar
‘‘Tatbikat Sahnesi’’nin ilk opera gösterilerine hazırladı; 1946 yılına kadar kompozisyon
ve orkestrasyon okuttu (Say, 1992, 49).
1946’da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın şefliğini üstlenen Alnar,
1952’de bu görevinden ayrılmış, Konservatuvar’da armoni, form bilgisi ve orkestralama
dersleri vermiştir (Say, 1995, 520).
Geleneksel Türk sanat müziği kökenli bir müzikçi olarak Alnar, yapıtlarını
genelde Türk müziğine dayandırmış, yalın bir armoni kullanmıştır. Viyolonsel
Konçertosu, viyolonsel için yazılmış ilk Türk konçertosu olma özelliği taşır (Say, 1995,
521).
2.2.3. Ulvi Cemal Erkin (1906-1972)
Üst düzey bir bürokrat olan Mehmed Cemil Bey’in oğlu Ulvi Cemal, yedi
yaşındayken İstanbul’da piyanist Adinolfi’den dersler alarak müziğe başlamış, bir yandan
da öğrenimini Galatasaray Lisesi’nde sürdürmüştür. Yeteneğiyle sivrildiği için, 1925
yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Paris’e gönderilmiş, Paris Konservatuarı’nda
Jean Batalla, Isidor Philipp ve Camile Decreus ile piyano, Jean Galon ile armoni, Noel
Galon ile kontrpuan çalışmış, daha sonra Ecole Normale de Musique’de, Jean Galon ve
Nadia Boulanger’dan kompozisyon dersleri almıştır. Beş yıllık öğrenimini Paris
Konservatuarı ile Ecole Normale’de başarıyla tamamlayan bestecimiz Ulvi Cemal Erkin,
1930 yılında yurda dönerek Musıki Muallim Mektebi’nde öğretmenliğe atanmıştır.
Paris’te başladığı “İki Dans” adlı orkestra yapıtını Ankara’da bitiren Erkin’in bu ilk
yaratısı, 6 Mart 1931 yılında Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrası tarafından “Dünya
7
Prömiyeri” olarak seslendirilmiştir. Erkin, 1932 yılında piyanist ve piyano öğretmeni
Ferhunde Remzi (Erkin) ile evlenmiş, 1936 yılında Ankara Devlet Konservatuarı’nın
kurulması üzerine bu kurumun piyano bölüm başkanlığını üstlenmiştir
(http://www.beethovenlives.net/ulvi_cemal_erkin.htm).
Erkin, besteciliğinin ve öğretmenliğinin yanı sıra, Konservatuvar Orkestrasını ve
Opera Orkestrasını da uzun süre yönetti. 1949-1951 Yılları arasında Ankara Devlet
Konservatuvarı’nın müdürlüğünü yaptı. Gazi Eğitim Enstitüsü’nde 25 yıl piyano
öğretmenliğini sürdürdü. Necil Kazım Akses ile birlikte yirmiye yakın operanın çevirisini
tamamladı. Kendi yapıtlarının seslendirilişinde bulunmak için birçok kez dış ülkelere
gitti. Kırk yılı aşkın piyano öğretmenliğinde, bugün Türk müzik yaşamımızda seçkin yeri
olan birçok piyanist yetiştirdi (Say, 1992, 484).
Ulvi Cemal Erkin, kendisi de usta bir piyanist olduğundan piyano için pek çok
eser bestelemiştir. Besteleri, Türk halk dansları, geleneksel modlar ve gizemli İslam
felsefesinin öğelerinden kaynaklanıp Batı müziği kurallarıyla birleştirir. Melodi
zenginliği ve ritim canlılığı ile Erkin, tüm yapıtları seslendirilmiş tek Türk bestecisidir
(İlyasoğlu, 2001, 282).
Ulvi Cemal Erkin öğretmenliğe atandığı tarihten başlayarak kimi zaman bir
piyano konçertosu ile solist, kimi zaman besteci, yorumcu, öğretmen ve orkestra şefi
olarak önemli görevler üstlenip Cumhuriyet Dönemi'nin en büyük devrimlerinden biri
olan müzik devriminin sevilmesi ve yaygınlaştırılması konusunda öncülük etmiştir
(http://www.ulvicemalerkin.com/yasam_oykusu.htm).
Ulvi Cemal Erkin'in eserleri Türkiye dışında da sık sık seslendirilmektedir.
Yapıtlarını seslendiren, Çek Filarmoni Orkestrası, Colonne Orkestrası ve Paris Radyo
Senfoni Orkestrası gibi orkestraları bizzat yönetmiştir
(http://www.ulvicemalerkin.com/yasam_oykusu.htm).
Ulvi Cemal Erkin, Palm Academique, Legion d'Honneur şövalye ve officiale
nişanları ile ufficiale derecesinde İtalyan Cumhuriyet nişanını almıştır. 1971 senesinde
devlet sanatçısı olan besteciye ölümünden sonra, 1991 senesinde Sevda-Cenap And
Müzik Vakfı tarafından onur altın madalyası verilmiştir. PTT de 1985 senesinde besteci
adına bir pul çıkartmıştır
(http://tr.wikipedia.org/wiki/Ulvi_Cemal_Erkin#.C3.96D.C3.9CLLER_VE_N.C4.B0.C5.
9EANLAR).
8
2.2.4. Ahmet Adnan Saygun (1907-1991)
Matematik öğretmeni Celal Bey’in oğlu olan Saygun, ilk müzik derslerini
İzmir’deki İttihat ve Terakki Numune Mektebi’nde İsmail Zühtü’den almış, 1922’de
Macar Teyfik Bey’le piyano çalışmış, bu arada kendi kendine armoni ve kotrpuan
öğrenmeye başlamıştır (Say, 1995, 521).
1928’de devlet sınavını kazanarak Paris’e gönderilmiş, Schola Cantorum’da
Eugene Borrel ve Vincent d’Inndy’nin öğrencisi olarak eğitim görmüştür (Yener, 1991,
316).
1931 Nisan ayında yurda döndü ve Musiki Muallim Mektebine kontrpuan ve teori
öğretmeni olarak atandı (Say, 1992, 110).
1936’da Türkiye’ye gelen ünlü Macar bestecisi ve halk müziği uzmanı Bela
Bartok ile halk ezgilerini incelemek üzere Anadolu’yu gezerler. Saygun, 1939’da
Halkevleri denetçiliğine getirilir, bu görevle yurdun çeşitli köşelerini gezerek yerel ritim
ve melodi yapılarını inceler. Aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu
ve TRT Yönetim Kurulu üyelikleri yapar (Say, 1995, 284).
Saygun'un ülke sınırları dışında adını duyurmasını sağlayan ilk olay, 1947'de
Paris'in Pleyel salonunda Lamoureux orkestrası tarafından Yunus Emre Oratoryosu'nun
seslendirilmesidir. Aynı yıl International Folk Music Council'a yönetim kurulu üyesi
seçilmiştir. 1949'da Fransa Milli Eğitim Bakanlığı'nın Palmes Academique nişanını;
1955'te Federal Almanya'nın Frederich Schiller madalyasını; 1958'de İtalya'nın Stella
Della Soliderieta nişanının birinciliğini ve aynı yıl İngiltere’nin Harriet Cohen
Uluslararası Müzik Ödülü’nün Jean Sibelius kompozisyon madalyasını almıştır. Macar
besteci Bela Bartók Armağanı’na değer bulunmuştur. 1896’da Bartók’u Anma Komitesi
tarafından düzenlenen Pro Cultura Hungarica ödülünü almıştır
(http://www.bilkent.edu.tr/~mssf/turk/Adnan/).
Müzik profesörlüğündeki son görevi, İstanbul Mimar Sinan Üniversitesi Devlet
Konservatuvarı’nda Etno müzikoloji ve kompozisyon dersleri vermek olmuştur (Say,
1995, 284).
Saygun'un yurt içinde aldığı ödülleri de şöyle özetleyebiliriz: 1948'de İnönü
Armağanı; 1971'de T.C. Devlet Sanatçılığı; 1978'de Ege Üniversitesi ve Anadolu
Üniversitesi Fahri Doktoraları; 1981'de Atatürk Sanat Armağanı; 1984'te Kültür
Bakanlığı Büyük Ödülü; Mimar Sinan Üniversitesi'nin kuruluşunun yüzüncü yılında
"Osman Hamdi Onur Belgesi"; 1990 Sevda Cenap And Vakfı Altın Onur Madalyası
9
(http://www.bilkent.edu.tr/~mssf/turk/Adnan/).
2.2.5. Necil Kazım Akses (1908-1999)
6 Mayıs 1908 tarihinde İstanbul’da doğdu. Sanatsever bir ortam içinde yetişen
Akses, ilk ve orta öğreniminin yanı sıra, özel keman ve viyolonsel dersleri alarak müzik
dünyasıyla ilişki kurdu. Bu ilişki daha sonra lise öğrenimi sırasında Cemal Reşit Rey’den
aldığı armoni dersleriyle sıklaştı. 1926 yılında İstanbul Erkek lisesinden mezun oldu.
Müziği devam ettirmek kararındaydı. Ailesi onu bestecilik öğrenimi için Viyana’ya
gönderdi. Viyana’da Devlet Müzik ve Temsil Akademisi giriş sınavlarını kazandı,
Kleinecke’nin viyolonsel, Joseph Marx’ın kompozisyon öğrencisi oldu. Akademinin
kompozisyon bölümünü 1931 yılında bitirdi. Aynı yerde Joseph Marx’ın öğrencisi olarak
“ileri kompozisyon” bölümüne devam etti. Akses müzik öğrenimini Çekoslavakya’da
sürdürdü. Prag Devlet Konservatuvarında Joseph Suk’un “yüksek kompozisyon” Alois
Haba’nın ise “çeyrek ve altıda bir ton dizisi müziği” öğrencisi oldu. Her iki bölümü de
1934’de bitirdi (Say, 1992, 33).
Necil Kâzım Akses aynı yıl, Ankara'da Musiki Muallim Mektebi'nde
öğretmenliğe ve müdür muavinliği görevine başladı. 1935'te, Ankara Devlet
Konservatuvarı'nın kurulması amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı'nın çağrılısı olarak
Türkiye'ye gelen Alman besteci Paul Hindemith'in yardımcılığını üstlenmiştir. 1936'da
yeni kurulan bu konservatuvara kompozisyon öğretmeni olarak atandı. Aynı yıl Bela
Bartok, Adnan Saygun ve Ulvi Cemal Erkin ile birlikte Adana'nın Osmaniye ilçesindeki
folklor araştırmalarına katıldı. 1948'de Konservatuvar müdürlüğü, 1949'da Güzel Sanatlar
Genel Müdürlüğü yaptı. Kültür ataşesi olarak Bern'de (1954) ve Bonn'da (1955-1957)
bulundu. 1958-1960 yıllarında Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü oldu. 1971'de
yeniden aynı görevi üstlendi. 1972'de kendi isteği ile emekli oldu
(http://www.necilkazimakses.com/yasam-oykusu.html).
Akses 1957 yılında Federal Alman Cumhuriyeti’nin “Birinci Sınıf Hizmet
Nişanı”nı, 1961’de İtalyan Cumhuriyeti’nin “Hizmet Nişanı”nı, 1973 yılında
“Commendatore Rütbeleri Nişanı”nı ve aynı yıl Tunus Devleti'nin “Burgiba Sanat Kültür
Nişanı”nı aldı. Ünlü Besteciye 1971 yılında Türk Cumhuriyeti’nin “Devlet Sanatçısı”
unvanı verildi (http://www.biyografi.info/kisi/necil-kazim-akses).
Necil Kâzım Akses yaşamının son dönemlerine dek Ankara Devlet
Konservatuvarı'nda kompozisyon dersi verdi. Öldüğü sırada aynı zamanda Bilkent
10
Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesinde kompozisyon derslerini
sürdürmekteydi. Akses, besteciliği yanında, yeni ve genç kuşakların yetişmesini sağlayan
büyük bir öğretici olarak da öneme sahip bir sanatçıdır
(http://www.necilkazimakses.com/yasam-oykusu.html).
11
BÖLÜM III
TÜRK BEŞLERİ’NİN BESTECİLİK ÖZELLİKLERİ
3.1. Türk Beşleri’nin Bestecilik Özellikleri
3.1.1. Cemal Reşit Rey’in Bestecilik Özelliği
Cemal Reşit Rey’in besteleri dört dönemde ele alınabilir: İlk dönem, Fransız
şarkılarıyla doludur. 1926’dan sonra Türk halk ezgilerini kullanmaya başlar. 1931’den
1950’ye kadar müziğinde mistik bir atmosfer yaratır. 1950’den sonrası kendi fantezi
dünyası içindeki çalışmalarını, büyük çaplı senfonilerini yazdığı, Doğu ve Batı müzik
kurallarını iç içe işlediği dönemdir. Tüm eserleri modal yapıda, tonal ve melodiktir
(İlyasoğlu, 2001, 281).
1950’li yıllardan sonraki eserleri Cemal Reşit Rey’in son dönem eserleri olarak
ele alınabilir. Daha çok geleneksel Türk müziği ve tasavvuf müziği öğelerinin
kullanıldığı bu eserlerde ezgi çizgisinin çok önemsendiği ve bu ezgiye eşlik
düşüncesinin hâkim olduğu görülür. Söz konusu eserlerde ezgi çizgisi makam
müziğine bağlı kalırken eşlikle ortaya konan armonik dokuda klasik üçlü armoninin
izleri vardır. Bu izler daha çok geç romantiklerde görülen renk arayışının yansıması ve
modern dönemin soyutlamaya dönük anlayışı şeklinde ortaya konulur. Cemal Reşit’in
makamsal ezgilerin eşliğinde üçlü armoninin her kullanımı son derece doğal biçimde
ele alınmıştır. Besteci, bu yönüyle Türk beşleri olarak adlandırılan gruptan ayrılır,
ancak bu ayrılma Türk beşlerinin ürünleriyle oluşan çağdaş Türk müziği biçeminden
bir kopuş ve farklılaşma değil sadece bestecinin yaratılarına yansıttığı öznel tutum
olarak değerlendirilebilir (Sağlam, 2001, 213).
Cemal Reşit Rey, 1950’li yıllarda yeni klasikçiliğe yönelmiştir. Bu dönemde
bestelediği yapıtlar “Mistik” bir özellik taşır. “L’appel” ve “Fatih” adlı senfonik
şiirleri, bu anlayışın ürünleridir. Daha sonraki dönemde “Ölüm” temasının işlendiği ve
Türk makamlarından yararlandığı yapıtlar için “kendi fantezi dünyası içinde”
çalıştığını belirtmiştir (http://www.beethovenlives.net/cemal_resit_rey.htm).
12
3.1.2. Hasan Ferit Alnar’ın Bestecilik Özelliği
Tek sesli müzik yaptığı dönemlerde batı müziği dersleri almasıyla değişen müzik
yapma görüşü sonucu tek sesli bir operet yazmış olması bestecinin yeni açılımlara ne
kadar açık ve hazır olduğunu göstermesi bakımından da önemlidir. Bestecinin
yaratılarında geleneksel müzik öğeleri ezgi, usül, ritm ve makam olarak kendini
göstermektedir. Bestecinin armonik doku olarak eserlerinde kullandığı çokseslilik
tekniğini genellikle majör ve minör 7’li akorlar, artık 5’li akorlar yanı sıra yumuşak bir
derinlik sağlayan üçlüler üzerine ikili ya da ikililer üzerine üçlülerden kurulu akorlar
oluşturmaktadır. Esas olarak minör 7’li akorun değişik kullanımlarının armonik dokunun
oluşturulması etkili olduğu söylenebilir. Bununla birlikte minör 7’li akorların değişik
kullanımlarında akorun üçlülerinin atılmış olması ya da sonradan duyurulması da
makamsal ezgilerin çok seslendirilmesinde makam ve tonalitelerde ortaya çıkabilecek
doku farklılıklarını en uyumlu bir biçimde yok etme yaklaşımının bir sonucu olarak
değerlendirilebilir (Sağlam, 2001, 219-220).
İlyasoğlu(2001, 283) ’na göre, Hasan Ferit Alnar, geleneksel Türk müziği
malzemesinden yola çıkmış, bir veya birden çok makam kullanmış; taksim’i andıran uzun
geçişlere yer ayırmıştır.
3.1.3. Ulvi Cemal Erkin’in Bestecilik Özelliği
Halk Müziği'nin zengin kaynaklarından yararlanıp, aksak ritimli yapının arasına
ya da üstüne taksim gibi serbest ve durgun bir bölme yerleştirerek değişik hava yaratmak
Ulvi Cemal Erkin'in sıkça ve başarıyla uyguladığı bir teknikti. Erkin yapıtlarında kolayca
benimsenen ve akılda kalan Türk ezgilerini bularak, bunları zevkli bir armoni üzerine
oturtmasını, Anadolu'nun kokusunu, rengini ve sesini Batı'nın tekniği ile çağdaş kalıplar
içine ustaca dökmesini bildi. Ulvi Cemal Erkin'in eserlerindeki içtenlik, sıcaklık ve
yalınlık onların sevilip sık çalınmasının başlıca nedeni olmuştur. İncelikli bir beğeni
süzgecinden geçirerek uzun uzun düşünen ve tartan, müziği notaya aktarırken daha çok
titizlenen Erkin, duyguyu daima öne alan özgün eserler vermiş ve soylu olanı seçmesini
bilen kişisel stili ile ülkesinin müziğini yüceltmiştir
(http://www.ulvicemalerkin.com/yasam_oykusu.htm).
Müzik tarihi öğretmeni Önder Kütahyalı, kitabında şu cümlelere yer veriyor:
‘‘Duygunluk ve güzel çalgı tınıları, yapıtlarında sık görülen özellikleridir. (…) Besteci
13
yapıtlarında halk kaynaklarından geniş ölçüde yararlanır. Özellikle köçekçe müziğine ilgi
duyar. (…) Öte yandan, klasik sanat müziğimizin belirli makamları da, açık seçik, ya da
soyutlaşmış olarak onun yapıtlarında gereç olarak kullanılır’’ (Say, 1992, 484).
Ulvi Cemal Erkin, Cumhuriyetin müzik devrimiyle gerçekleştirmek istediği tüm
değerleri en geniş boyutta ve başarılı bir biçimde temsil eden bestecilerimizden biridir.
Onun eserlerinde Türk masalları (Keloğlan balesi), Türk gölge oyunu (Karagöz sahne
müziği), Türk bayramları (Bayram, Orkestra eseri), Türk halk dansları (köçekçeler) ve
halk türküleri ele alınmış ve çağdaş yazı üslubuyla uluslararası sonsuzluğa taşınmıştır
(Sağlam, 2001, 231).
3.1.4. Ahmet Adnan Saygun’un Bestecilik Özelliği
Cumhuriyet döneminin başta gelen bestecisidir diyebiliriz. Folk ve divan
müziğinin öğelerinden yararlandı; ama mistik-folk öğeler ağırlıktadır. “Yunus Emre
Oratoryosu” ile “Kerem Operası” başta olmak üzere, pek çok eserinde insancıl değerleri
yüceltir. Kaybolan insani değerleri eskide arar. Sisteme karşı açıkça eleştirel değildir.
Cumhuriyet’in Yunus’udur (Kaygısız, 2000, 331).
Saygun halk müziğine ilişkin araştırmalarında çoğunlukla pentatonik dizilerle
Türk müziği arasında bir bağ olduğunu söyler ve bu yaklaşımıyla Mahmut Ragıp
Gazimihal’le aynı düşünceleri paylaşmaktadır. Saygun’un pentatonik dizi ve Türk müziği
arasında kurduğu ilişki eserlerine de yansır. Bu yansımanın izleri onun her çeşit
eserlerinde bulunabilir. Pentatonik diziden etkilenmeler onun çokseslilik anlayışını da
etkiler. Bu nedenle eserlerinin dikey uyumunda pentatonik çekirdekleri sıklıkla yer verir.
Pentatonik çekirdeklerin çağdaş Türk müziğinin oluşumunda temel unsurlardan biri
olduğu bununla birlikte bu unsurun diğer Türk beşleri üyeleri tarafından da kullanıldığı
da bilinmektedir. Ancak Saygun’un diğerlerinden farkı bu kullanımı halk müziği
araştırmalarıyla düşünsel temellere dayandırılabilmesi ve açıklayabilmesidir. Saygun’un
genelde diğer Türk beşleri üyelerinden farkı, müzikleri yurtdışında Ulvi Cemal Erkin gibi
en fazla seslendirilen ve yurt dışında en fazla tanımlanan, 78 besteci 16 kitabıyla en
üretken besteci oluşu yanı sıra araştırmacı kişiliği ile ortaya konulabilir. Bu bölümde
Saygun’un Türk müzik tarihinde ortaya koyduğu benzersiz geçmişe tamamen sergilemek
mümkün değildir, ancak O’nun Cumhuriyet değerlerini yaşatan müziğinde uyguladığı
çoksesliliğin genel örneklerini vermek Türk halk müziğine ilişkin çok
14
seslendirmelerinden elde edilecek verilerle Türk müziğinde çokseslilik uygulamaları
hakkında genellemelere gitmek olabilir (Sağlam, 2001, 241-242).
Saygun, Atatürk'ün evrenselliğe ulaşabilecek nitelikte, ulusal bir Türk müziği
yazılması arzusunu, kendine ilke edinmiştir. Sanatın kökünden ayrılmadan
gelişebileceğine inanmıştır. Saygun, bestecilik sürecinin ayrı dönemler halinde
incelemesini uygun bulmamıştır (http://www.bilkent.edu.tr/~mssf/turk/Adnan/).
3.1.5. Necil Kazım Akses’in Bestecilik Özelliği
Daha çok büyük senfonik formların yaratıcısı olarak tanınan Necil Kazım
Akses'in besteleri belirli evrelerle incelenebilir: Avrupa'daki öğrencilik yıllarına rastlayan
ilk çalışmaları 1929'dan 1930'lu yılların sonlara kadar olan dönemi kapsar. Piyano için
Prelüd ve Fügler, Allegro Feroce, Piyano Sonatı ve Mete Operası bu dönem
ürünlerindendir. Bu dönemi yeni bir atonal stil yaratma istek ve arayışları olarak
nitelendirilebilir. 1934'te yurda döner dönmez Atatürk'ün emriyle Bay Önder başlıklı
operasını besteler. Çalışmalarında kuşağının diğer bestecileri gibi geleneksel Türk müziği
ve halk müziğinin etkileri vardır. Ancak bu öğeleri doğrudan armonize etmek yoluyla
değil, stilize ederek kullanır. 1940'lar ile yeni dönemine girer. Bu dönem ile ve özellikle
senfonik eserleri ile bir "Akses stili" belirginleşmeye başlamıştır. Bu stilin özelliğini
ezgisel yönden Türk modlarına (makam) dayalı olmak, armonik yönden ise bestecinin
kendi deyimiyle, a-modalite teşkil eder. Ankara Kalesi, Ballade, Birinci Senfoni, Keman
Konçertosu, Itri'nin Nevakâr'ı Üzerine Scherzo, On Piyano Parçası gibi büyük soluklu
eserleri bu dönemi ile ortaya çıkmaya başlar. Orkestrasyon giderek daha
yoğunlaşmaktadır. Necil Kazım Akses'in 1976'da Bir Divandan Gazel ile başlayan ve
ölümüne dek süren bestecilik evresi son dönemini oluşturur. Besteci bu ileri olgunluk
döneminde solistler, korolar ve geniş orkestra için yine büyük çaplı yapıtlar üretmiştir.
İyice yoğunlaşan orkestra yazısında, rastlamsallık gibi yirminci yüzyıl müziğinin
getirdiği birçok söylemden yararlanmıştır. Bu yönleri ile de "Türk Beşleri"nin yeniliğe en
açık üyesi olarak seçkinleşmiştir (http://www.necilkazimakses.com/yasam-oykusu.html).
Necil Kazım Akses, Türk beşleri içinde en uzun süre yaşayan ve çağdaş Türk
müziğine bu uzun yaşam boyunca hizmet vermiş bir bestecidir. Eserlerinde ortaya
koyduğu genel söyleyiş diğer Türk beşleri üyelerinden daha farklıdır. Bu farklılık daha
çok onun dördüncü dönem eserlerim diye tanımladığı eserlerle ortaya konulabilir. Bu
dönemde Akses’in solistler, korolar ve geniş orkestralar için eserler ürettiği ve bu
15
eserlerde yerel öğelerin kullanılmadığı ancak 20. Yüzyıl besteleme tekniklerinin her
türünün kullanıldığı söylenebilir. Türk müziği öğelerinin kullanılamadığı ve daha çok
sesle ritmin renk, tını ve ifade üçgeninde ortaya koyduğu bu yeni dönem müzik akımına
yönelik ürünlerle Atatürk’ün müzikte gösterdiği hedefin bir adım ötesine entelektüel
sanat bilinci açısından geçilmiş ve Akses ardında bıraktığı ikinci kuşak bestecilerine
bestecilikte yeni ufuklar kazandırmıştır. Bununla birlikte o da çağdaşları gibi geleneksel
müziklerimizin etkisinde kalmış bu müzikleri Atatürk’ün gösterdiği hedef doğrultusunda
çok seslendirerek çağdaş Türk müziği biçeminin oluşmasına katkıda bulunmuştur
(Sağlam, 2001, 224).
16
BÖLÜM IV
TÜRK BEŞLERİ’NİN ORKESTRA ESERLERİNDEKİ FLÜT SOLOLARININ
İNCELENMESİ
4.1. Cemal Reşit Rey’in Orkestra Eserleri
4.1.1. Türkiye, Senfonik Şiir, 1971
“TÜRKİYE” senfonik şiiri Türkiye’nin adeta seslerle çizilmiş coğrafyası
niteliğinde olup, Trakya’dan Anadolu’ya, Karadeniz’den Akdeniz’e uzanan birçok
bölgenin halk müziklerinden esinlenerek bestelenmiştir. Aslında bir süit olan yapıta
senfonik şiir adının verilmesi, müzikal tabloların ülkeyi müzikle anlatan bir bütünü
oluşturmasındandır. 10 bölümü bulunan yapıtta bu bölümler aynı başlık
taşımamaktadırlar (Bursa Devlet Senfoni Orkestrası [BDSO] Yayın tarihi belli değil).
4.1.1.1. Flüt Analizi
Birbirine bağlantılı olarak çalınan 10 bölümlü bu eserin her bölümünde farklı bir
çalgı ya da çalgı grubu ön plandadır. Bu çalgı veya çalgı grupları bölümün karakteristik
özelliğine göre seçilmiştir. Eserde iki flüt ve bir küçük flüt (piccolo) yer almaktadır.
4.1.1.1.1. Animato, Ma Non Troppo
5/8’lik canlı dans havasındaki temayla başlayan birinci parça, orta bölümündeki
mistik karakterdeki ezgiye bağlanır ve baştaki temanın tekrarı ile son bulur.
İlk olarak küçük flüt esere trompetin de desteklediği neşeli temayı, keskin ve kısa
çalınan notalar ile duyurur.
17
Şekil 4.1.1.1.1.1. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, Animato, ma non troppo
Kaynak: BDSO, Yayın tarihi belli değil
Birinci ve ikinci flüt, tahta nefesliler ile birlikte uzun bir cümle çalar. Çalınan bu
cümleler beşli aralıklardan oluşur.
Şekil 4.1.1.1.1.2. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, C, D
Kaynak: BDSO, Yayın tarihi belli değil
18
Tahta nefesli solo çalgılar ikişer ölçülük sololarla diyalog halinde bitişi hazırlar.
Şekil 4.1.1.1.1.3. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, K, L, M
Kaynak: BDSO, Yayın tarihi belli değil
Bölüm ilk baştaki küçük flütün ve trompetin duyurduğu temanın tekrarlanmasıyla,
kısa ve sürprizli bir şekilde sona erer.
Şekil 4.1.1.1.1.4. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, Final
Kaynak: BDSO, Yayın tarihi belli değil
4.1.1.1.2. Pesante
Geniş soluklu ikinci bölüm ağır zeybek müziği karakterindedir.
19
Birinci ve ikinci flüt bölümün başından itibaren E harfine kadar olan tema
kısmını, orkestra ile birlikte çalarlar.
Şekil 4.1.1.1.2.1. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, Tema
Kaynak: BDSO, Yayın tarihi belli değil
Flütler burada tekrar orkestra ile birlikte yan melodiyi çok güçlü çalarak bölümü
bitirirler.
Şekil 4.1.1.1.2.2. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, J
Kaynak: BDSO, Yayın tarihi belli değil
4.1.1.1.3. Vivacissimo
Azeri müziği tarzında 6/8’lik oyun havasındadır.
D harfinde iki flüt birlikte ana temadan yola çıkan bir motif ile belirir. Bu
motifleri hızlı inici diziler ile süslerler.
20
Şekil 4.1.1.1.3.1. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, D
Kaynak: BDSO, Yayın tarihi belli değil
Birinci flüt dört ölçü boyunca yine bölümün karakterine uygun kısa notalardan
oluşan figürler seslendirir. Bu kısa motif flütün teknik ve parlak tınılarını ön plana
çıkartır. Motif piano ile başlar ve giderek kuvvetlenir. İki flütün bu motifi peş peşe
çalması ve yedinci ölçüde piccolo flütün katılmasıyla güçlü bir şekilde seslendirilir.
Şekil 4.1.1.1.3.2. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, E
Kaynak: BDSO, Yayın tarihi belli değil
Tüm orkestra ana melodiyi çalarken, flütler de kemanları destekler. Tempo çok
hızlı olmasına rağmen motifin melodik yapısı çok duygulu ve dokunaklıdır.
Şekil 4.1.1.1.3.3. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, M
Kaynak: BDSO, Yayın tarihi belli değil
21
4.1.1.1.4. Largamente
7/4’lük tipik bir zeybektir.
Bu bölümde flütler genellikle orkestra ile birlikte ana melodilerde bütünlüğü
sağlarken, aradaki kısa motifler ile temaların birbirine bağlanmasına yardımcı olur.
4.1.1.1.5. Allegretto Giocoso
Flüt, obua, klarnet, fagot dörtlüsü için yazılmış bir scherzo tarzındadır. Flütün de
kendini gösterdiği en önemli bölümdür.
İlk dört ölçü A harfine kadar flütün solo olarak sergilediği bir halk şarkısı
cümlesidir. Bu cümle kısa notalarla flütün orta-üst perdelerinde çaldığı şakacı karakterde
ve oldukça neşeli bir havadadır.
A harfinde (beşinci ölçü) diğer tahta nefesliler katılır. B harfinde flüt tekrar
duyulur.
B harfinden sonraki 5. ölçüde ansambl bozulur ve flüt tekrar solo konumuna
erişir. Bu soloda çaldığı tema ilkinden daha yalın ve saftır.
C harfinde tahta nefesli grubuyla birlikte finali hazırlayıp bitirirler.
22
23
Şekil 4.1.1.1.5.1. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, A, B, C
Kaynak: BDSO, Yayın tarihi belli değil
4.1.1.1.6. Lento, Molto Espressivo
Bu bölümde flüt kullanılmamıştır
4.1.1.1.7. Moderatamente Animato
Besteci, hareketli ve neşeli halk ezgisi olan ve önceki bölümlerden daha iyi
bilinen bu bölümün temasında ; “Ha bu diyar” türküsünü modülasyonlarla geliştirir. Bu
bölüm flütün genel karakteristik yapısına çok uygundur.
B harfinden 4 ölçü önce iki flüt fagot ile birlikte keskin kısa notalarla temadan
yola çıkan motifleri çeşitlendirirler.
Şekil 4.1.1.1.7.1. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, B
Kaynak: BDSO, Yayın tarihi belli değil
24
Yine aynı şekilde iki flüt; fagotlar, trompetler ve yaylı çalgılar ile birlikte kısa ve
sekizlik notalarla diyalog halindedir.
Şekil 4.1.1.1.7.2. C.R.Rey; Türkiye, Senfonik Şiir, I
Kaynak: BDSO, Yayın tarihi belli değil
Bölüm sonunda orkestranın yükselişi ile birlikte tüm flütler müziğe katılırlar. Eser
beklenmedik şekilde sönerek son bulur.
4.1.1.1.8. Presto
Bu bölümde flüt kullanılmamıştır.
4.1.1.1.9. Molto Adagio
Bu bölümde flüt kullanılmamıştır.
4.1.1.1.10. Allegro Giocoso
Vurmalı çalgıların ritmik girişinden sonra, orkestra esere bir bayram yerinin neşeli
havası içinde başlar. Genellikle orkestranın hep birlikte çaldığı bir final havasındadır.
Flütün çalmadığı ara bölümde diğer tahta nefesli çalgıların sakin ezgisinden sonra tekrar
canlı ve coşkulu kısım ile eski havaya dönülür ve vurma çalgıların kreşendosu ile
seslerden oluşan rapsodik Türkiye gezisi şenlik havasında sona erer.
25
Flütler bu bölümde solo olarak çalmasalar da orkestranın coşkulu havasına
zenginlik ve renk katarlar.
4.1.2. Fatih, Senfonik Şiir, 1953
1953 baharında İspanya’ya konser vermek için davet edilen Cemal Reşit Rey, bu
senfonik şiirin doğuşunda Madrid’de duyduğu çan seslerinden esinlenmiştir: Başkent
Madrid’in en büyük otellerinin birinde 17. katta kalan Rey, 29 Mayıs sabahı yansıyan ve
tüm kentte yayılan çan sesleriyle irkilir. Yüzlerce kiliseden yükselen çan seslerinin o
günün anlamını, İstanbul’un fethinin beşyüzüncü yılını, Ortaçağ’ın sona erişinin
kutlandığını sanır. Heyecan içinde koşar, kafasında dolaşan motifi notaya geçirir: Mutlu
bir günün, Ortaçağ’ı kapayıp Yeniçağ’ı açan bir olayın yıldönümüdür. Kararını vermiştir:
Fatih’i canlandıracak bir eser besteleyecektir. O gün tüm rastladıklarına sorar: Herhangi
bir bayram günü değildir; dini bir yortu’da yoktur ve çanların neden çaldığını kimse
bilmemektedir (Aktüze, 2003, 1869).
4.1.2.1. Flüt Analizi
Cemal Reşit Rey’in bu eseri 1950’den sonra yaratılarında bulunan mistik özellik
taşıyan bir eserdir. Eserde üç flüt vardır ve üçüncü flüt aynı zamanda küçük flüt olan
piccolo da çalar.
Oldukça serbest formda ve karmaşık bir yapıda olan bu eser, orkestrasyonu ve
kuruluş biçimi ile dikkat çekicidir. Orkestranın ana temayı sunmasından hemen sonra 1
numaradan iki ölçü sonra iki flüt birlikte uzun soluklu cümle yapısına başlarlar. Fakat iki
ölçü sonra 1. flüt solo olarak melodi çizgisini devam ettirir.
Şekil 4.1.2.1.1. C.R.Rey; Fatih, Senfonik Şiir, 1-2
Kaynak: İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası [İDSO], Yayın tarihi belli değil
26
3 numaradan sonraki beşinci ölçüde orkestra tekrar ana temayı sergiler. Bu tema
ikinci defa geldiğinde, 4 numaradan iki ölçü sonra solo iki flüt tarafından faklı bir şekilde
çalınır, bu sefer daha uzundur.
Şekil 4.1.2.1.1.2. C.R.Rey; Fatih, Senfonik Şiir, 5-6
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
14 numaraya kadar ara sıra orkestra ile birlikte tutti kısımlarda çalan flütler, 14
numaradan itibaren kemanlar ile birlikte güçlü bir şekilde sanki savaşın gelişini andıran
bir ifade ile çalarlar.
Şekil 4.1.2.1.1.3. C.R.Rey; Fatih, Senfonik Şiir, 14-15
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
27
Burada flütler; tahta nefesliler, trompetler ve vurmalı çalgılar ile birlikte dört ölçü
boyunca belirgin olarak duyulan kararlı bir şekilde melodiler çalarlar. Özellikle birinci
flütün çaldığı melodi, flütün üçüncü ve dördüncü oktav seslerinin belirgin bir şekilde
duyurulmasını sağlar.
Şekil 4.1.2.1.1.4. C.R.Rey; Fatih, Senfonik Şiir, 18
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
25 numaradan 3 ölçü öncesinde başlayan birinci ve ikinci flüt, klarnetler ile
birlikte yaylı çalgıların da alt yapıyı oluşturduğu 26 numaraya kadar, dört ölçülük bir
cümle çalarlar.
Şekil 4.1.2.1.1.5. C.R.Rey; Fatih, Senfonik Şiir, 26
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
28
Uzun bir süre sessiz kalan flüt, 36 numarada gizemli melodisini solo çalar.
Şekil 4.1.2.1.1.6. C.R.Rey; Fatih, Senfonik Şiir, 36
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
38 numara ve sonrasında 1. flüt kemanlar ile ara ara belirgin bir şekilde kendini
göstermektedir.
Şekil 4.1.2.1.1.7 C.R.Rey; Fatih, Senfonik Şiir, 38
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
Flütler, tahta nefesliler ile birlikte staccato (kısa) olarak çalınan hızlı pasajlar
duyurur. Bu pasajlar, orkestranın diğer üyelerinin katılımı ile uzun bir period boyunca
diyalog halinde devam eder.
Şekil 4.1.2.1.1.8. C.R.Rey; Fatih, Senfonik Şiir, 44
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
29
Genel olarak efektif bir şekilde ilerleyen bu eserde, gerek orkestranın uzun
crescendo’larındaki parlak çıkıcı dizileri ile gerekse solo olarak kısa fakat belirgin
motifleri ile olsun, flütün bu eserdeki önemi büyüktür.
4.2. Hasan Ferit Alnar’ın Orkestra Eserleri
4.2.1. Orkestra için 3 Oyun Havası, 1932
Besteci bu eserinde, yurdun çeşitli yörelerine ait oyun havalarını kendi müzik
anlayışına göre yazmış ve çeşitlendirmiştir. Eserin her bölümü kendi içinde renkli ve
dinamik yapıya sahiptir.
4.2.1.1. Flüt Analizi
4.2.1.1.1. Zeybek
Bölümün bu kısmında, tahta nefesliler hep birlikte yaylı çalgılar ve klarnetten
aldıkları orta tempodaki yalın melodiyi seslendirirler.
Şekil 4.2.1.1.1.1. H.F.Alnar; Orkestra için 3 Oyun Havası, 3
Kaynak: Borusan Kültür ve Sanat Merkezi Müzik Kütüphanesi, Yayın tarihi belli değil
30
Flüt bu ölçüde, güçlü ve inici bir arpej ile parlak bir şekilde eseri süsler.
Şekil 4.2.1.1.1.2. H.F.Alnar; Orkestra için 3 Oyun Havası, 10
Kaynak: Borusan Kültür ve Sanat Merkezi Müzik Kütüphanesi, Yayın tarihi belli değil
Bu bölümde flüt, genellikle tematik yapıya sahip olan bağımsız cümleleri, tahta
nefesliler ile birlikte bir sekizli aralık yukarıdan seslendirmektedir. Bu cümleler haricinde
yaylı çalgıların egemen olduğu birlikte çalınan kısımlarda flüt, arpejlerle ve hızlı çalınan
motifler ile müziği renklendirir ve zenginlik katar.
4.2.1.1.2. Çiftetelli
Bu bölümde flüt solo olarak ön plana çıkmaktadır.
İlk olarak birinci flüt diğer tahta nefesliler ile birlikte diyalog halinde, uzun ve
bağlı çalınan solo pasajlar sergiler.
Şekil 4.2.1.1.2.1. H.F.Alnar; Orkestra için 3 Oyun Havası, B
Kaynak: Borusan Kültür ve Sanat Merkezi Müzik Kütüphanesi, Yayın tarihi belli değil
Aynı şekilde bu ölçüde de uzun dizi ve arpejlerden oluşan figürlerle eser içindeki
dinamikliğini korur.
Şekil 4.2.1.1.2.2. H.F.Alnar; Orkestra için 3 Oyun Havası, Çiftetelli, F
Kaynak: Borusan Kültür ve Sanat Merkezi Müzik Kütüphanesi, Yayın tarihi belli değil
31
Burada gelen solo, daha önce flütün B harfinde çaldığı solonun varyasyonu olarak
tekrar duyulur. Diğer nefesliler de flüt gibi aynı motifleri varyasyon şeklinde işler.
Şekil 4.2.1.1.2.3. H.F.Alnar; Orkestra için 3 Oyun Havası, I
Kaynak: Borusan Kültür ve Sanat Merkezi Müzik Kütüphanesi, Yayın tarihi belli değil
4.2.1.1.3. Sirto
Hızlı bir dans olan sirtoda, flüt bölüm boyunca aktifliğini gösterir. Hem üçleme
dizilerden oluşan bağlı veya kısa çalınan pasajlarda hem de solo olarak çaldığı ezgisel
kısımlarda flüt önemli görevlere sahiptir.
Eserin bu kısmı, dört ölçü boyunca flütün pes seslerinden beliren ve kısa sekizlik
notalar ile çalınan şakacı bir solo kısmıdır.
Şekil 4.2.1.1.3.1. H.F.Alnar; Orkestra için 3 Oyun Havası, O
Kaynak: Borusan Kültür ve Sanat Merkezi Müzik Kütüphanesi, Yayın tarihi belli değil
Aynı solonun ezgisini daha sonra tüm orkestra birlikte çalarken, iki flüt eş ses
olarak kemanları destekler.
Şekil 4.2.1.1.3.2. H.F.Alnar; Orkestra için 3 Oyun Havası, Ara kısım
Kaynak: Borusan Kültür ve Sanat Merkezi Müzik Kütüphanesi, Yayın tarihi belli değil
32
Burada flüt, solo olarak bir marş havasına bürünür ve klarnetin de ikinci ölçüde
katılmasıyla tematik ve karakteristik bir yapı sunar.
Şekil 4.2.1.1.3.3. H.F.Alnar; Orkestra için 3 Oyun Havası, S
Kaynak: Borusan Kültür ve Sanat Merkezi Müzik Kütüphanesi, Yayın tarihi belli değil
Bu tür irili ufaklı tema parçaları ve motifler hariç, orkestra çıkışlarında ve hep
birlikte çalınan güçlü kısımlarda flüt daima tahta nefeslilerin üstündedir.
4.2.2. Prelüd ve İki Dans, 1935
Daha 16 yaşında Türk müziği makamlarından yararlanılarak tek sesli bir operet
besteleyen Hasan Ferit Alnar’ın özellikle kanun için pek çok taksimi vardır. Saz
semailerinde ise Saadetin Arel’den etkilendi. Daha sonra çoksesli batı müziğine
yönelerek 1935 yılında bestelediği Prelüd ve İki Dans, senfonik orkestra için yazılan ilk
başarılı Türk eseridir. Alnar’ın Avusturya’da kaldığı sırada kendisinden Türk
karakterinde bir orkestra eseri istendiği için, sipariş üzerine bestelediği eser ilk kez,
kompozisyon öğretmeni olan Oswald Kabasta’nın yönetimindeki Viyana Filarmoni
Orkestrası tarafından aynı yıl seslendirildi. Notası da Viyana’daki Universal Edition’da
basıldığı için de sık sık yorumlanan Prelüd ve İki Dans, Avrupa’nın Berlin, Varşova,
Edinburg gibi kırka yakın kentinde seksen kereden çok çalınabildi. Eser, 1953’te yine
Alnar yönetimindeki Münih Filarmoni Orkestrası tarafından banda kaydedilmiştir.
Bestecinin en çok çalınan eserlerinin başında gelen Prelüd ve İki Dans tümüyle
geleneksel Türk sanat ve halk müziğinden kaynaklanır. Eserin ilk bölümü Prelüd, Türk
klasik müziğini temel alır ve canlı bir oyun havasıyla bir ağır zeybeği kaynaştırır. İki
Dans ise halk müziğinden alınan temalar üzerine işlenmiştir (Aktüze, 2003, 46).
33
4.2.2.1. Flüt Analizi
Alnar’ın çok bilinen bu eserinde iki flüt kullanılmıştır. Kimi zaman önemli sololar,
kimi zamansa ritmik hareketler ve önemli karşı melodiler ile flütler kendini gösterir.
4.2.2.1.1. Prelüd, Andante Tranguillo Ma Non Troppo Lento
İlk olarak 2. numaradan üç ölçü sonra iki flüt belirgin olarak kendini gösterir. Bu
staccato (kısa) çalınan küçük bir motiftir ve dört ölçü sonra tekrarlanır. Fakat bu sefer
yarım ton aşağıdan duyulur.
Şekil 4.2.2.1.1.1. H.F.Alnar; Prelüd ve İki Dans, Prelüd
Kaynak: Universal Edition, Austria, 1935
4. numaradan itibaren 1. flüt ilk önemli solosunu çalmaya başlar, bu dokunaklı
halk müziğinden esinli tema daha sonra arpejlerle süslenerek yerini viyolonsellere bırakır.
Şekil 4.2.2.1.1.2. H.F.Alnar; Prelüd ve İki Dans, 4
Kaynak: Universal Edition, Austria, 1935
1. flüt burada yine öne çıkar, solo olarak atlamalı hareketler ile bir dizi bağlı çalınan
figürler sergiler. Bundan sonraki kısımlarda ise flüt, orkestradaki bütünlüğe ayak
uydurmaya devam eder. Dansın başlaması ile kısa bir süre ortadan kaybolur.
34
Şekil 4.2.2.1.1.3. H.F.Alnar; Prelüdve İki Dans, Prelüd, 6
Kaynak: Universal Edition, Austria, 1935
4.2.2.1.2. İki Dans, Allegro Scherzando, Moderato Marciale e Pesante
17 numaradan 4 ölçü önce kemanların güçlü yeni melodisi ile birlikte artık flütler
de dans bölümünde belirirler.
Şekil 4.2.2.1.2.1. H.F.Alnar; Prelüd ve İki Dans, 17
Kaynak: Universal Edition, Austria, 1935
İlk dans boyunca solo yoktur, ikinci ve ağır bir dansın yaylı çalgılardan duyulması
ile birlikte 23 numaradan önceki ölçülerde, öncelikle 1. flütün solosu duyulur daha sonra
obuanın da katılmasıyla halk müziğine daha yakın bir melodi çalarlar.
Şekil 4.2.2.1.2.2. H.F.Alnar; Prelüd ve İki Dans, 23
Kaynak: Universal Edition, Austria, 1935
35
Orkestranın yükselişi ve ağır dans temasının güçlü bir yeniden serimi ile birlikte
kemanlara destek olmaya devam eden flütler, temponun hızlanması ile 28. numaradan
önce, hep birlikte diğer nefeslilere katılırlar.
Şekil 4.2.2.1.2.3. H.F.Alnar; Prelüd ve İki Dans, 28
Kaynak: Universal Edition, Austria, 1935
31. numaradan dört ölçü önce 1. flüt onaltılık kromatik motifler sergiler ve 31-32.
numaralar arasında da staccato olarak ilk dansın kısımlarından motifler sergiler. Bu
melodi oldukça şakacı bir karakterde gibi görünse de aslında daha ciddi ve şakacıdan çok,
alaycı bir karaktere sahiptir.
Şekil 4.2.2.1.2.4. H.F.Alnar; Prelüd ve İki Dans, 31
Kaynak: Universal Edition, Austria, 1935
36
Bu şekilde daha önce gelen ikinci dansın tekrar kendini göstermesi ile tempo
ağırlaşır. Yaylılardan gelen ikinci dansın ilk teması, daha sonra flüt tarafından, 1. obua ve
1. klarnet ile birlikte bir sekizli aralık yukarıdan çalar.
46. numaraya gelindiğinde ise 1. flüt eserin girişinde sergilediği dokunaklı halk
ezgisini tekrar çalar. Hemen ardından gelen ve bağlı çalınan birkaç ölçülük ara motifler
ile süslenir ve birinci dansa tekrar dönülür.
Şekil 4.2.2.1.2.5. H.F.Alnar; Prelüd ve İki Dans, 46
Kaynak: Universal Edition, Austria, 1935
Bundan sonra eserin sonuna kadar, flütler solo olarak duyulmaz. Hem diğer
nefesliler hem de kemanlarla birlikte çalmaya devam eder. Temponun giderek
yükselmesiyle daha da güçlü çalınan kısımlarda flütler müziğe hâkimmişçesine belirgin
bir şekilde duyulur.
Şekil 4.2.2.1.2.6. H.F.Alnar; Prelüd ve İki Dans
Kaynak: Universal Edition, Austria, 1935
37
4.3. Ulvi Cemal Erkin’in Orkestra Eserleri
4.3.1. Köçekçe, Orkestra Süiti, 1943
Eski İstanbul’da kadın ve erkekler ayrı ayrı eğlenir, köçek adı verilen ve kadın
kılığına girmiş erkekler çalgı veya şarkı eşliğinde dans ederdi. Besteci bu eğlencelerde
çalınan müziklerden Karcığar ve hicaz makamlarındaki bazı örnekleri derleyerek Dans
Rapsodisi başlığıyla Köçekçe Süitini oluşturmuştur. 1942’de C.H.P.’nin açtığı ulusal
kompozisyon yarışmasında birinciliği kazanan ve ilk kez 1 Şubat 1943’te Ernst Praetorius
yönetimindeki Riyaseticumhur Filarmoni Orkestrası tarafından Ankara Radyosu
stüdyosunda seslendirilen bu renkli eser, Erkin’in en çok sevilen ve seslendirilen bestesi
olmuştur. Besteci “ Bu sayfaların yazılması fikrini veren ve her satırında dost ve sanatkâr
alakasının büyük hissesi bulunan Dr. Vedat Nedim Tör’e, 28 Ekim 1942” cümlesini
Köçekçe’nin partisyonunun başına yazmıştır (Aktüze, 2003, 805).
4.3.1.1. Flüt Analizi
Köçekçe Süiti, büyük orkestra için yazılmıştır. Melodik olarak geleneksel Türk
müziğinin makamsal melodileri çok seslendirilerek zengin bir orkestrasyonla
desteklenmiştir.
Köçekçe’de müzik genellikle tahta üflemeli çalgılar tarafından çalınır. Kimi
yerlerde solo olarak ön plana çıkarlar kimi yerlerde ise birlikte seslendirirler. Bunun
haricinde diğer çalgıların melodiye hâkim olduğu bölümlerde eşlik konumuna da
geçerler. Bu anlamda da çalgılama olarak yine ayrı bir öneme sahiptirler.
Vurmalı çalgılarda ise parmak zili ve darbuka gibi Türk müziği çalgılarını da
orkestraya dâhil etmiştir. Eser zaten dans karakterinde yazıldığı için müziğin sürekliliğini
genel olarak bu çalgılar belirler. Ayrıca bu çalgılar haricinde çift zil (piatti) ve büyük
davul (grancassa) ve timpani bulunur.
Modern dönemde dışa vurumun ve ifadenin daha da özgür biçimde eserlere
yansıtılması, beraberinde orkestrada kullanılan çalgıların çeşitliliğini getirmiştir.
Genellikle efektif olarak kullanılan çalgılar daha da önem kazanmıştır. Köçekçe’de ise
besteci renk ve tını yakalamak amacı ile orkestraya nadiren kullanılan bir çalgı olan
çelestayı eklemiş ve yer yer armonik yapıya bağlı olarak bu çalgıyı da ön planda
kullanmıştır. Bir arp dizisi ile başlayan eser, kimi zaman bu çalgının arpejleri ile
süslenirken, bazı bölümlerde de ritimsel olarak yaylı çalgıları destekler.
38
Orkestranın en büyük grubu yaylı çalgılar yine bu eserde de önemini gösterir.
Gerek melodik çizgi olarak gerekse eşlik konumundaki yazımı ile eserde baştan sona
kadar varlığını hissettirirler. Besteci farklı çalım şekillerini (pizzicato, tremolo,
sulponticello vb.) ustaca kullanmış, kemanı ve viyolayı da kısa sololar ile ön plana
çıkarmıştır.
Esere genel olarak bakıldığında ne kadar dans karakterinde ve eğlenceli olarak
algılansa da, bir bütün olarak ustaca işlendiği ve bir toplumun kültürünü uluslararası
platforma taşıyabilecek kadar inceliklere sahip olduğu görülür. Eser bu haliyle zamanla
daha geniş kitlelerce tanınmış ve çağdaş Türk müziğinin bir simgesi haline gelmiş,
konumuna yaraşır bir şekilde ulusalcı akımın örneklerinden birisi olarak müzik
literatürüne girmiştir.
Eserde flüt partilerinin 105. ölçüye kadar çok büyük bir önemi yokmuş gibi
görünse de hep birlikte çalınan kısımlarda kemanları destekleyen önemli melodi çizgisine
sahip olduğu görülür.
Şekil 4.3.1.1.1. U.C.Erkin; Köçekçe, Orkestra Süiti, 67
Kaynak: BDSO, Yayın tarihi belli değil
Flütün solo olarak belirdiği bu kısımdan itibaren eserin en tanınmış melodisi
küçük flüt ile başlar. Bu melodi oldukça canlı, dinamik ve şakacı bir karaktere sahiptir.
Bir yandan halk kültürünü çok coşkulu bir ifade ile yansıtması, melodinin oynak olduğu
39
kadar özlü olmasından da kaynaklanır. Bu çok bilinen ve sevilen melodi karcığar
makamının özelliklerini taşır.
Şekil 4.3.1.1.2. U.C.Erkin; Köçekçe, Orkestra Süiti, 11
Kaynak: BDSO, Yayın tarihi belli değil
8 ölçü sonra bu melodiye diğer iki büyük flüt partileri de eklenerek aynı melodi
tekrarlanır.
Şekil 4.3.1.1.3. U.C.Erkin; Köçekçe, Orkestra Süiti, 113
Kaynak: BDSO, Yayın tarihi belli değil
Aynı melodi daha sonra tüm tahta nefeslilerin katılımı ile geliştirilir.
Küçük flütün ilk solosunda çaldığı melodinin hep birlikte çalınmasından önce
115. ölçüden 166. ölçüye kadar devam eden bir yan melodi üç flüt tarafından seslendirilir
ve orkestranın güçlü çalınan uzun bölmesine kadar devam eder.
40
Şekil 4.3.1.1.4. U.C.Erkin; Köçekçe, Orkestra Süiti, 115
Kaynak: BDSO, Yayın tarihi belli değil
290. ölçüye kadar geçen uzun bir süre içinde flüt solo olarak kendisini göstermese
de yine eserin başındaki gibi kimi yerlerde eşlik konumunda, kimi yerlerde ise diğer
çalgılar ile birlikte çalarak yapısal bütünlüğü tamamlar ve renk zenginliği sağlar.
Flütler 290. ölçüden itibaren 5 ölçü boyunca 2 ana kısmı solo olarak çaldığı
melodi ile bütünleştirir.
Şekil 4.3.1.1.5. U.C.Erkin; Köçekçe, Orkestra Süiti, 290
Kaynak: BDSO, Yayın tarihi belli değil
Eserin sonuna kadar flütler solo olarak kendini göstermese de, çalgısal bütünlüğü
sağlamaya ve daha önceki kısımlarda olduğu gibi orkestradaki önemini korumaya devam
eder.
41
Şekil 4.3.1.1.6. U.C.Erkin; Köçekçe, Orkestra Süiti, 319
Kaynak: BDSO, Yayın tarihi belli değil
Fakat yine de solo olarak kullanılmadığı ifade edilse de parlak tınısı ve ince
seslerde çalmasından dolayı, eserde flüt baştan sona kadar belirgin bir şekilde konumunu
sürdürür.
4.3.2. Senfonik Bölüm, 1969
1967’de TRT’den büyük orkestra için bir Senfonik Bölüm önerisi aldı ve
çalışmaya başladı. Bazı sağlık nedenleriyle yazılması geciken eseri ancak 18 Ağustos
1969 günü İstanbul’da Dragos’daki yazlık evinde tamamlayabilen Erkin ne yazık ki
ölümünden sonra seslendirilen senfonik bölüm’ü dinleyemedi. Tek bölüm halinde, ancak
üç bölmeli olarak gelişen eserin ilk bölmesi ağır tempodadır. Metal üfleme çalgıların kısa
figürü sert bir akorla cevaplanır. İngiliz kornosunun lirik tınısı ise gizemli bir atmosfer
yaratır. Bu arada ksilofonun monoton ve sürekli ısrarı arka planda sürer. Erkin’in
geçişlerde tercih ettiği çalgı, basklarnet bir pasajla, diğer bas yaylıların, hatta vurma
çalgıların da katılımıyla ikinci bölmeye geçişi sağlar. İkinci bölme hızlı tempodadır ve
aksak ritimler üzerine kuruludur. Kemanlarla ksilofonun duyurduğu-yine kısa süren-
tema ritmik kesintilerle birkaç kez tekrarlanırken üflemeli çalgılar parlak ve coşkulu
tarzda katılır. Üçüncü bölme ise, ilkine benzemekle birlikte orkestra daha renkli
kullanılmıştır. Ksilofonla duyurulan kısa tema, ikinci bölmedeki temayı anımsatır. Eser
sonsuzluğa yollanır gibi, kemanların tizlere yükselişiyle huzura kavuşarak sona erer
(Aktüze, 2003, 813).
42
4.3.2.1. Flüt Analizi
Ulvi Cemal Erkin’in modern yapıtlarından biri olan senfonik bölüm, orkestra
etkileri ve renklerinin oldukça başarılı kullanıldığı bir geç modern dönem eseridir. Daha
çok deneysel olan bu eser, halk müziği etkileri göstermemekle birlikte geleneksel
müzikten etkilenen, 7/8’lik, 10/8’lik gibi karma ölçü yapısı gösteren kısımlara sahiptir.
Eserde iki flüt ve bir küçük flüt (piccolo) kullanılmaktadır.
Orkestranın oldukça sakin girişinden sonra, Largo’dan itibaren trompetler ile
çalan flütler bu pasajı kromatik seslerden oluşma bir figür ile yumuşak bir şekilde çalar.
Şekil 4.3.2.1.1. U.C.Erkin; Senfonik Bölüm, Largo
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
74. ölçüde, önce 1.flüt solo uzun soluklu ve melodik bir cümle yapısı sergiler. İki
ölçü sonra klarnet de buna katılır ve diyalog halinde bu cümleyi devam ettirirler.
Şekil 4.3.2.1.2. U.C.Erkin; Senfonik Bölüm, 74
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
43
Bu ölçüde flütler kemanlar ile birlikte efektif arpejler çalar. Burada flütler solo
olarak çalmasalar da eser içinde renk olarak önemli bir yere sahiptir. Bu kısım 12 ölçü
boyunca devam eder.
Şekil 4.3.2.1.3. U.C.Erkin; Senfonik Bölüm, 114
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
Müziğin bu gibi solistik kısımları haricinde geneli orkestral efektlere dayalıdır.
Flütler ve küçük flüt triller, parlak çıkıcı ve inici diziler ile kendini gösterir.
Şekil 4.3.2.1.4. U.C.Erkin; Senfonik Bölüm, 180
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
44
273. ölçüde iki flüt obua ve klarnetler ile efektif pasajlar içerir ve aynı kısım 295.
ölçüde tekrarlanır.
Şekil 4.3.2.1.5. U.C.Erkin; Senfonik Bölüm, 273-295
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
4.4. Ahmet Adnan Saygun’un Orkestra Eserleri
4.4.1. Ayin Raksı op.57, 1975
Adnan Saygun, büyük orkestra için Ayin Raksı adlı eserini 1975’te İstanbul’da
yazmaya başlamış ve aynı yılın kasım ayında tamamlamıştır. İlk kez 1977’de Hikmet
Şimşek yönetiminde seslendirilen eser, kemanların 16’lık notalarıyla çok hafif
(pianissimo) başlar ve gittikçe belirginleşir. Bestenigâr makamındaki bu tema sürekli
geliştirilir. Önce tahta üflemeli çalgıların, sonra da korno ve trompetlerin triyoleleriyle de
ritmik olarak şekillenir. Büyük bir yükselişten (kreşendo)sonra, bas-klarnetlerin peslere
doğru uzanışını kontrfagot izler. Bu arada darbukaların 9/8’lik ve 13/8’lik ritmi duyulur.
Raks bu ritimle gelişerek zirveye ulaşır ve sürdinli trompetlerle ulaşılan bu doruktan
sonra coşkuyla sona erer. Eserde modal müziğin beste tekniği kullanılarak büyük ses
kümelenmeleri elde edilmiş, ancak bunlar renkli bir orkestrasyonla, zarif biçimde
sunulmuştur. Bu başarıda bestecinin modal müzik alanındaki büyük uğraşısı ve
uluslararası alanda bu konunun en büyük otoritesi olmanın da rolü büyüktür (Aktüze,
2003, 2003).
45
4.4.1.1. Flüt Analizi
Eserde iki flüt ve bir küçük flüt (piccolo) kullanılmıştır.
2 numaradan hemen önce 1. Flütün çıkışı ile birlikte üç flüt solo olarak kendini
gösterir, buna obualar da dâhil olur ve flütlerin efektif hareketleri, yaylı sazların inici
glissandoları (kaydırarak çalış biçimi) ile bütünlük oluşturur.
Şekil 4.4.1.1.1. A.A.Saygun; Ayin Raksı, 2
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
Buna bir süre sonra diğer nefesli çalgılar da katılır. Orkestranın diğer üyelerinin
katılımı ile birlikte müzik gittikçe yükselirken flütler ısrarla aynı hareketleri gittikçe
yükselen bir ses gürlüğü ile forteye (güçlü) kadar ulaştırır.
Şekil 4.4.1.1.2. A.A.Saygun; Ayin Raksı, Ara kısım
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
Burada yine üç flüt birden klarnetlerin de desteği ile 2 ölçü boyunca teknik
pasajlar sergilerler. Bununla birlikte aralarda kısa fakat gayet açık ve net duyulan parlak
çıkışları vardır. Bu tür çıkışlar genellikle efektif olarak kullanılmıştır.
46
Şekil 4.4.1.1.3. A.A.Saygun; Ayin Raksı, 3
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
5 numaradan 5ölçü sonra da üç flüt yine birlikte tiz perdelerde oldukça parlak
figürlerle müziği renklendirirler.
Şekil 4.4.1.1.4. A.A.Saygun; Ayin Raksı, Ara kısım
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
47
8 numaranın 3. ölçüsünde iki flüt, diğer tahta nefesliler ile birlikte onaltılık
pasajlar sergiler, bu tür ara kesimler bölümün genelinde mevcuttur.
Şekil 4.4.1.1.5. A.A.Saygun; Ayin Raksı, Ara kısım
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
Piano (sessiz) olarak çalınan altılama pasajlar yaylılar ile bütünlük oluşturur.
Şekil 4.4.1.1.6. A.A.Saygun; Ayin Raksı, 11
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
15 numaranın 3. ölçüsünden itibaren küçük flüt inici bir onaltılık figür ile kendini
gösterir. Ardından birinci ve ikinci flütün küçük flüte katılması ile bu pasajı diğer nefesli
çalgılara devrederler.
48
Şekil 4.4.1.1.7. A.A.Saygun; Ayin Raksı, Ara kısım
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
20 numaradan sonra 1. flüt solo olarak yine baştaki gibi onaltılık bir pasaj çalar ve
sıra ile diğer flütler de buna 22. numarada katılırlar. Müziğin devamında da yine ara
kısımlarda parlak iniş ve çıkışları ile flütler eserin sonuna kadar işitilir.
Şekil 4.4.1.1.8. A.A.Saygun; Ayin Raksı, 22
Kaynak: İDSO, Yayın tarihi belli değil
4.4.2. Orkestra İçin Çeşitlemeler op.72, 1985
Adnan Saygun, 1985’te bestelediği, Prof. İhsan Doğramacı’ya ithaf ettiği ve ilk
kez 25 Aralık 1987 günü İnönü’yü anma konserinde Gürel Aykal yönetiminde CSO
tarafından seslendirilen tek bölümlü, varyasyon (çeşitleme) tarzında kurulmuş olan
senfonik eseri için şunları söylüyor: ”Orkestra için Çeşitlemeler önce yaylı çalgılarda
işitilen ve trompetlerde genişleyerek İngiliz kornosunun ve sonra da kornoların
duyurdukları bir melodi çizgisinde son bulan bir temayla, bu temanın çeşitlemelerinden
49
meydana gelmiştir. Bu temanın özelliği, hep başta duyulmuş olan iki sesli motifin türlü
değişik hareketlerinden meydana gelmiş olmasıdır. Ancak, bu eserle bilinen Tema ve
Çeşitlemeler (Tema convariazoni) yapısını aramamak lazımdır. Bütün çeşitlemeler, tıpkı
ana temanın meydana gelişinde olduğu gibi, devamlı bir oluşum halinde, birbirine
kenetlenmiş olup sürekli bir gelişim havası içinde belli bir duyuşun ve düşüncenin
ifadesine yönelme ve canlı bir varlık halinde bütünleşme manzarasını gösterirler.”
Gerçekten de klasik varyasyon özgürce ve sürekli işlenmesiyle oluşan varyasyonlar ana
temadan uzaklaşır; scherzo, toccato, marş benzeri epizodlar yanında derin anlamlı karşıt
bölmeler de duyulur. Tüm bu varyasyonlar temponun, dinamiklerin yükselmesi ile
vurgulanır (Aktüze, 2003, 2005).
4.4.2.3. Flüt Analizi
Eserde üç flüt kullanılmıştır.
Çok ağır ve sessiz başlayan eserin 8. ölçüsünde, ölçünün son vuruşu ile birlikte 3
flüt birden pes notalardan duyulur ve bunu kromatik ve yarım seslerden oluşan çıkıcı
efektif bir dizi ile kemanlara bağlarlar.
Şekil 4.4.2.3.1. A.A.Saygun; Orkestra için Çeşitlemeler op.72, 8
Kaynak: Borusan Kültür ve Sanat Merkezi müzik kütüphanesi, Yayın tarihi belli değil
Müzikal etkilerin yaratıldığı ve güçlü tutti (hep birlikte çalınan) kısımlarda da
flüte önemli görevler verilmiştir. 4 numarada üç flüt birlikte hızlı fakat piano (sessiz
çalınan) bir pasajsergiler, bununla birlikteçıkıcı parlak pasajlar ve tremololar (sürekli
hızlıca yinelenen sesler) renk açısından kemanlar ile çalınan kısımlarda bütünlük
oluşturur.
50
Şekil 4.4.2.3.2. A.A.Saygun; Orkestra için Çeşitlemeler op.72, 4
Kaynak: Borusan Kültür ve Sanat Merkezi müzik kütüphanesi, Yayın tarihi belli değil
7. numaranın 7 ölçü öncesinde yine üç flüt birden orkestranın piano eşliği ile
birlikte melodik bir cümle çizgisi sergiler, bu cümle viyolonseller tarafından da tremolo
olarak çalınır ve gizemli etkiler ortaya çıkar.
Şekil 4.4.2.3.3. A.A.Saygun; Orkestra için Çeşitlemeler op.72, Poco piu mosso
Kaynak: Borusan Kültür ve Sanat Merkezi müzik kütüphanesi, Yayın tarihi belli değil
51
Bu kısımdan eserin sonuna kadar devam eden müzik, yine flütün birkaç çalgı
grubu tarafından desteklenen pasajlar ya da tüm orkestranın birlikte çaldığı güçlü kısımlar
ile devem eder. Bu tür yazılarda flüt tiz ve parlak sesi ile ön plandadır.
4.5. Necil Kazım Akses’in Orkestra Eserleri
4.5.1. Ballade, Büyük Orkestra İçin, 1947
1947’de bestelediği Ballade başlıklı Orkestra eseri, ilk kez 14 Nisan 1948’de
Ankara’da Ferit Alnar yönetimindeki CSO tarafından çalınmıştır. Akses’in anlatımına
göre eser, mistik düşünceye kapılmış bir insanın dans yoluyla dünya zevklerini arayışını
yansıtır. Bu nedenle de aslında, eski İtalyancada dansa eşlik eden şarkı anlamına gelen
Ballade tanımı kullanılan eser, bu insanın önce dua eden hareketsiz gövdesini ağır, koyu
ve uzun tınılarla yansıtarak başlar. Sonra timpaninin vuruşları ile insan gerçek dünyayı
fark eder; giderek canlanmaya, hareket etmeye koyulur. Sonunda dansa başlar. Daha
sonra insan mistisizminden uzaklaşmış, flütlerin çekici çağrıları, obuanın lirik ezgisiyle
yaşamın zevklerine yaklaşmıştır. Duyulan Türk geleneksel müziğinin 10/8’lik Çeng-i
Harbi usulündeki ritmi ile dış dünyada gerekli kahramanlık duygularıda vurgulanır. Halk
müziğinden esinlenilen ritmik değişimlerle dans yine gelişir; tiz pikolo sesleriyle,
yaylıların güzel melodileri ve parlak orkestra tınılarıyla renklenir, güçlenir. Doruğa
ulaştıktan sonra bu kez Mi bemol klarnet Türk halk müziğinden bir Bozlak ezgisi
çalar:”Yalan dünya, senden bezdim” ezgisi insanın düş kırıklığını yansıtır. İnsan gerçek
dünyada mutluluğu bulamamış, dansı sona ermiş, yine mistik düşüncelere dalmış,
karanlık tınılar egemen olmuştur. Ancak mistik hava daha bir lirizm kazanmıştır. Yine
girişteki ağır tempoda eser çok sakin, bir kabullenişle sona erer (Aktüze, 2003, 13).
4.5.1.1. Flüt Analizi
Eserde iki flüt kullanılmıştır. İkinci flüt küçük flüt olan piccolo da çalar.
Orkestranın sakin ve uzun girişinden 95. ölçüye kadar önemli bir solosu olmayan
flütler, 95. Ölçüden sonra belirgin şekilde fark edilir. 1. flüt ritmik hareketler ve atlamalı
sesler yoluyla küçük motifler sergiler.
52
Şekil 4.5.1.2.1. N.K.Akses; Ballade, Büyük Orkestra için, 95
Kaynak: Devlet Konservatuvarı Yayınları, Ankara, 1971
105’den önce uzun soluklu bir cümle başlar, obua ile karşılıklı diyaloglar
sergilenirken klarnet de buna eklenir.
Şekil 4.5.1.2.2. N.K.Akses; Ballade, Büyük Orkestra için, 105
Kaynak: Devlet Konservatuvarı Yayınları, Ankara, 1971
110. ölçüde ise flütler yeni bir melodi çizgisini seslendirmeye başlarlar. Müziğin
yükselişiyle ve diğer çalgıların da katılımıyla beraber eser dans karakterindeki yeni bir
kısma bağlanır.
Şekil 4.5.1.2.3. N.K.Akses; Ballade, Büyük Orkestra için, 110
Kaynak: Devlet Konservatuvarı Yayınları, Ankara, 1971
53
Uzun bir süre sessizliğini koruyan flüt, 163. ölçüde orkestraya katılır, 245. Ölçüye
kadar belirgin bir solo yoktur, yalnızca diğer nefesliler ile eşses melodilere katılır ve
kemanlar ile birlikte renk için aynı melodileri çalarak orkestradaki görevini sürdürür.
251. ölçüde küçük flüt, mi-bemol klarnete katılır, ikinci trompet ile birlikte uzun
ve kromatik bir cümle seslendirirler. Bölüm baştaki sakinliğine kavuşur.
Şekil 4.5.1.2.4. N.K.Akses; Ballade, Büyük Orkestra için, 251
Kaynak: Devlet Konservatuvarı Yayınları, Ankara, 1971
476. ölçüden itibaren flütler baştaki gibi diğer nefesli çalgılar ile birlikte aynı
melodiyi eşses olarak çalar ve eser sonuna kadar bu şekilde devam eder.
Şekil 4.5.1.2.5. N.K.Akses; Ballade, Büyük Orkestra için, 476
Kaynak: Devlet Konservatuvarı Yayınları, Ankara, 1971
54
4.5.2. Eskilerden İki Dans, 1960
Konservatuvar müdürlüğünden ayrılmak zorunda kalan ve böylece tekrar beste
yapmaya başlayan Akses, 1960 yılında önce piyano için yazdığı bu iki Eski Dans’ı
1962’de iki flüt, pikolo, iki obua, İngiliz kornosu, iki klarnet, iki fagot, kontrfagot, dört
korno, üç trompet, üç trombon, tuba, timpani, vurma çalgılar ve yaylı çalgılardan oluşan
orkestraya uygulanmış; eser bu şekliyle ilk kez 28 Kasım 1969’da Hikmet Şimşek
yönetimindeki CSO tarafından Ankara’da seslendirilmiştir (Aktüze, 2003, 14).
4.5.2.1. Flüt Analizi
Eserde iki flüt kullanılmıştır.
4.5.2.1.1. Minuetto
Eserin ilk kısmında, flüt tamamen orkestra ile birlikte arka plandadır. Kemanlar ile
bir sekizli aralık yukarıdan çalarak renk kattığı gibi, diğer nefesli çalgılar ile birlikte de
yuvarlak bir tını yakalanır.
4.5.2.1.2. Siciliana
İkinci dans olan Siciliana ise obuanın seslendirdiği bir melodi ile başlar ve 1. flüt
bu soloyu 1 numarada kemanlar ile bir sekizli aralık yukarıdan çalar. Daha sonra diğer
nefesliler de bu melodi çizgisine katılırlar.
Şekil 4.5.2.1.2.1. N.K.Akses; Eskilerden İki Dans, 1
Kaynak: Devlet Konservatuvarı Yayınları, Ankara, 1967
9 numaranın 5. ölçüsünde iki flüt eşses olarak solo çalarlar ve bu sırada küçük flüt
de daha önceden gelen uzun melodisini ısrarla sürdürür.
55
Şekil 4.5.2.1.2.2. N.K.Akses; Eskilerden İki Dans, Ara kısım
Kaynak: Devlet Konservatuvarı Yayınları, Ankara, 1967
Flütlerin 11. numarada kemanlar ile çalmasından sonra klarnet, obua ve fagottan
gelen bir temayı 1. flüt solo olarak tekrarlar.
Şekil 4.5.2.1.2.3. N.K.Akses; Eskilerden İki Dans, 11
Kaynak: Devlet Konservatuvarı Yayınları, Ankara, 1967
22 numarada küçük flüt ve 2 flüt, nefesliler ile birlikte güçlü bir çıkış gösterirler.
Bundan sonra flütler, eserin sonuna kadar orkestra ile bütün olarak görevini devam ettirir.
Şekil 4.5.2.1.2.4. N.K.Akses; Eskilerden İki Dans, 22
Kaynak: Devlet Konservatuvarı Yayınları, Ankara, 1967
56
BÖLÜM V
SONUÇ VE ÖNERİLER
Bu bölümde, diğer bölümlerde yapılan araştırmanın sonucu verilmiş ve böyle bir
konuda çalışma yapmak isteyen araştırmacılara önerilerde bulunulmuştur.
5.1. Sonuç
Türk Beşleri orkestra eserlerinde tahta üflemeli çalgılara olduğu gibi, bu grubun
üyesi olan flüte de bu çalgının karakteristik özelliklerine göre orkestra içinde görevler
vermişlerdir. Bazı eserlerde flütü solo olarak kullanmış, bazı eserlerde ise orkestra ile
birlikte eseri tamamlayan görevler üstlendirtmişlerdir. Eserlerinde, bestecilerin
kendilerine özgü müzik ve besteleme anlayışları olduğu yapılan inceleme sonucunda
ortaya konmuştur.
Orkestra eserlerinde Türk motiflerinden örnekler kullanmaları ulusal
kimliklerinden hiç uzaklaşmamış olduklarının göstergesidir. Türk Beşleri’nin eserlerinde
Anadolu’nun çeşitli yörelerine ait müzik kültüründen örnekleri incelenilen eserlerde
görmek mümkündür. Bu eserlerinde, özellikle ülkemizin kültürel özelliklerini taşıyan
öğeleri, müzik yaklaşımlarıyla ortaya çıkartmış ve besteleme tekniklerine de
yansıtmışlardır.
Türk Beşleri çağdaş Türk müziğine damga vurmuş Cumhuriyet dönemi
bestecileridir. Türk Beşleri’nin eserleri ve çağdaş Türk müziğine getirdikleri yenilikler
kendilerinden sonra gelen kuşaklara ışık tuttuğu gözlemlenmiştir. Bestecilik kimliklerinin
yanında eğitimcilik ve yöneticilik kimlikleriyle de ön plana çıkmışlar, çağdaş Türk
müziğinin yaygınlaşmasında ve benimsenmesinde önemli görevler üstlenmişlerdir. Farklı
ülkelerde seslendirilen eserleri çağdaş Türk müziğinin yaygınlaşmasının ve tanınmasının
önemli bir parçası olmuştur.
5.2. Öneriler
İncelenen orkestra eserlerinin temin edilmesi konusunda büyük sıkıntılar
yaşanmıştır. Temin edilen eserlerin de nota yazımları iyi olmadığı için analiz yaparken
zorluklar çekilmiştir. Bestecilerin bazı eserleri hâlâ yazdıkları dönemdeki el yazması
57
halinin fotokopisidir. Bu notaların çok eskimiş ve yıpranmış vaziyette olması eserlerin
incelenmesi bölümünde sıkıntıların doğmasına neden olmuştur. Bu nedenle incelenen
bazı eserler bilgisayar ortamında düzeltilip yeniden yazılmıştır. Ülkemizde halen nota
yazım işleminin gelişkin olmamasından kaynaklanan sıkıntılar bulunmaktadır. Türk
Beşleri hakkında çok fazla kaynak bulunmamakla beraber, bulunan kaynakların da
güvenilir kaynaklar olmasına dikkat edilmelidir. Bu çalışmaya yakın bir çalışma yapacak
olan araştırmacıların bu gibi sıkıntılar yaşamaması için önceden çok iyi çalışma
yapmaları gerektiği düşünülmektedir.
58
KAYNAKÇA
Akses, N.K. (1967), Eskilerden İki Dans, Ankara: Devlet Konservatuvarı Yayınları.
Akses, N.K. (1971), Ballade, Büyük Orkestra için, Ankara: Devlet Konservatuvarı
Yayınları.
Aktüze, İrkin (2002), Müziği Okumak (cilt 1),İstanbul: Pan Yayıncılık.
Aktüze, İrkin (2005), Müziği Okumak (cilt 2),İstanbul: Pan Yayıncılık.
Aktüze, İrkin (2007), Müziği Okumak (cilt 4),İstanbul: Pan Yayıncılık.
Alnar, H.F. (1935), Prelüd ve İki Dans, Austria: Universal Edition.
Alnar, H.F. (t.siz), Orkestra için 3 Oyun Havası, Borusan Kültür ve Sanat Merkezi Müzik
Kütüphanesinden Temin Edilmiştir, Yayınevi Belli Değil.
Erkin, U.C. (t.siz), Köçekçe, Orkestra Süiti, Bursa Devlet Senfoni Orkestrasından Temin
Edilmiştir, Yayınevi ve Yayın Tarihi Belli Değil.
Erkin, U.C. (t.siz), Senfonik Bölüm, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Kütüphanesinden
Temin Edilmiştir, Yayınevi ve Yayın Tarihi Belli Değil.
http://www.msxlabs.org/forum/muzik-tr/248857-turk-besleri-turk-besleri-kimdir-turk-
besleri-hakkinda.html” (06.08.10’da alındı).
http://www.ulvicemalerkin.com/yasam_oykusu.htm” (06.08.10 ‘da alındı).
http://www.beethovenlives.net/cemal_resit_rey.htm” (04.08.10’da alındı).
http://www.biyografi.info/kisi/cemal-resit-rey” (08.08.10’da alındı).
http://www.beethovenlives.net/cemal_resit_rey.htm” (08.08.10’da alındı).
http://www.beethovenlives.net/ulvi_cemal_erkin.htm” (08.08.10’da alındı).
http://www.necilkazimakses.com/yasam-oykusu.html” (08.08.10’da alındı).
http://www.biyografi.info/kisi/necil-kazim-akses” (08.08.10’da alındı).
http://www.beethovenlives.net/hasan_ferit_alnar.htm” (08.08.10’da alındı).
http://www.bilkent.edu.tr/~mssf/turk/Adnan/ ” (08.08.10 ‘da alındı).
http://tr.wikipedia.org/wiki/Ulvi_Cemal_Erkin#.C3.96D.C3.9CLLER_VE_N.C4.B0.C5.9
EANLAR” (17.08.10 ‘da alındı).
İlyasoğlu, Evin (2001), Zaman İçinde Müzik (6. Basım), İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
Kaygısız, Mehmet (2000), Türklerde Müzik (1. Basım), İstanbul: Kaynak Yayınları.
Rey, C.R. (t.siz), Türkiye, Senfonik Şiir, Bursa Devlet Senfoni Orkestrasından Temin
Edilmiştir, Yayınevi ve Yayın Tarihi Belli Değil.
59
Rey, C.R. (t.siz), Fatih, Senfonik Şiir, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası
Kütüphanesinden Temin Edilmiştir, Yayınevi ve Yayın Tarihi Belli Değil.
Sağlam, Atilla (2001), Türk Müziğinde Çokseslilik Uygulamaları ve İlerici Armonisi
(1.Basım), İstanbul: Pan Yayıncılık.
Say, Ahmet (1992), Müzik Ansiklopedisi (cilt 1), Ankara: Başkent Yayınevi.
Say, Ahmet (1992), Müzik Ansiklopedisi (cilt 2), Ankara: Başkent Yayınevi.
Say, Ahmet (1992), Müzik Ansiklopedisi (cilt 4), Ankara: Başkent Yayınevi.
Say, Ahmet (1995), Müzik Tarihi (2. Basım), Ankara: Müzik Ansiklopedisi Yayınları.
Saygun, A.A. (t.siz), Ayin Raksı op.57, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası
Kütüphanesinden Temin Edilmiştir, Yayınevi ve Yayın Tarihi Belli Değil.
Saygun, A.A. (t.siz), Orkestra İçin Çeşitlemeler op.72, Borusan Kültür ve Sanat Merkezi
Müzik Kütüphanesinden Temin Edilmiştir, Yayınevi ve Yayın Tarihi Belli
Değil.
Yener, Faruk (1991), Müzik Kılavuzu, (5.Basım), Ankara: Bilgi Yayınevi.
60
EKLER
Ek 1: Cemal Reşit Rey’in Eserlerinin Listesi
§ Operaları
Faire Sans Dire, tek perde. Libretto: Ekrem Reşit Rey (Alfred De
Musset’ten yararlanılarak), 1920.
Yarın Marek, üç perde, dört tablo. Libretto: Xaiver Fromentin, 1920.
Sultan Cem, beş perde, on iki sahne. Libretto: Ekrem Reşit Rey
(RousselDespierre’nin senaryosuna göre), 1924.
Zeybek, üç perde. Libretto: Ekrem Reşit Rey, 1926.
Köyde bir facia, tek perde. Libretto: Ekrem Reşit Rey, 1929.
Çelebi, dört perde. Libretto: Ekrem Reşit Rey 1942 – 1945.
Orkestrasyon’unun tamamlanması 1973.
§ Operet ve Müzikalleri
La Petit Chaperon Rouge, iki sahne, 1920.
Üç saat, üç perde, 1932.
Lüküs hayat, üç perde, 1932.
Deli dolu, üç perde, 1934.
Saz Caz, üç perde, 1935.
Maskara, üç perde, 1936.
Hava Cıva, üç perde, 1937.
Yaygara 70, 1969.
Uy balon dünya, 1970.
Bir İstanbul masalı, 1971.
Cemal Reşit Rey’in ayrıca üç müzikal komedisi (revü’sü) vardır.
Adalar revüsü, 1934.
Alabanda, 1941.
Aldırma, 1942.
61
§ Orkestra Eserleri
Bebek Efsanesi (Senfonik Şiir), 1928,
Karagöz (Senfonik Şiir), 1930 – 1931.
Enstantaneler (Senfonik İzlenimler), 1931.
Scéne Turques (Halk Dansları Üzerine) dört parça, 1928.
Paysages de Soleil (Senfonik İzlenimler), 1931.
Inıtation (Senfonik Şiir), 1935.
Senfoni No:1, 1941.
L’appel (Senfonik Şiir), 1953.
Fatih (Senfonik Şiir), 1953.
Katibim (Piyano ve orkestra çeşitlemeler), 1953.
Senfonik Konçerto (İkili Orkestra için), 1963.
Senfoni No:2, 1969.
Türkiye (Senfonik Rapsodiler).
50. Yıla Giriş (Senfonik Bölüm), 1973.
§ Konçertoları
Konçerto Kromatik (Piyano ve Orkestra için), 1932 – 1933.
Keman Konçertosu, 1939.
Piyano Konçertosu, 1949.
Gitar Konçertosu, 1978.
§ Konçertant Parçaları
Introduction and Dance (Viyolonsel ve Orkestra için), 1928.
Konçertant Parçalar (Viyolonsel ve Orkestra için), 1955.
Andante ve Allegro (Keman ve Yaylılar Orkestrası için), 1967.
§ Oda Müzikleri
Sonat (İki Piyano için), 1924.
Kentet (Beş Üflemeli Çalgı için), 1932.
Ondes Martenot ve Yaylı Çalgılar için Poem, 1934.
Yaylı Çalgılar Kuarteti, 1935.
Kısa Parça (Keman ve Piyano için), 1936.
Kuartet (Piyano ve Yaylılar için), 1938 – 1939.
Sextour (Tenor, Piyano ve Yaylılar Dörtlüsü için), 1939.
Colloqye Instrumental, 1957.
62
12 Prelüd ve Füg (İki Piyano için), 1969.
§ Şan ve Orkestra Eserleri
Anadolu Türküleri (Dört Parça), 1926.
İki Anadolu Türküsü, 1930.
Mystique (Mevlana’nın “Mesnevi” Mukaddimesi), 1938.
Üç Anadolu Türküsü, 1970.
Vokal Fantezi, 1980.
§ Şan ve Piyano Eserleri
Je Me Demande, (Şiir: Ekrem Reşit Rey), 1919.
Üç Melodi (Paris’te Fromont Yayınevince basılmıştır), 1920.
Initiales sur un Banc (Şiir: Ekrem Reşit Rey), 1921.
ChansonduPrintemps (Şiir: Ekrem Reşit Rey), 1922.
AuJardin (Şiir: Philoxene Boyer), 1923.
L’OffrandeLyrique (sekiz ezgi), 1923.
Nocturne (Şiir: Ekrem Reşit Rey), 1925.
12 Anadolu Türküsü (Paris’te HeugelBasımevince yayınlandı), 1925
– 1926.
Vatan Hulusi Öktem’in “Mekteplerde Musıki” adlı kitabında
yayınlanmıştır, 1930.
Dört Melodi (Şiirler: Baki Süha Ediboğlu), 1956.
§ Koro Eserleri
Anadolu Halk Türküleri (Dört sesli koro için), 1926.
İki Parça Eşliksiz kadın korosu için “Yunus Emre’nin şiirleri
üzerine”, 1936.
On Halk Türküsü (dört sesli koro ve piyano için), 1963.
§ Marşları
10. Yıl Marşı (piyano ve şan; bando için düzenlemeleri yapılmıştır),
1933.
Denizciler Marşı (şan ve piyano için; bando düzenlemeleri
yapılmıştır), 1935.
Yedek Subay Marşı (piyano ve bando düzenlemesi yapılmıştır),
1940.
100. Yıl Marşı, 1981.
63
§ Piyano Yapıtları
Scéne Turques, Anadolu Türküleri üzerine 6 parça (Heugel yayınevi,
Paris), 1928.
Paysages de Soleil, (Anadolu Halk Dansları üzerine 6 parça), 1930 –
1931.
Sonat, 1936.
Pelerinages Dans la VilleQuiN’est Plus queSouvenir (Ankara Devlet
Konservatuvarı Yayını), 1940 – 1941.
Fantezi, 1948.
İki Parça, 1959.
On Halk Şarkısı (koro şarkılarının piyano uyarlaması, Ankara Devlet
Konservatuarı Yayını), 1967.
§ Sahne Müzikleri
Özyurt, 1933.
Macbeth, 1934.
Kral Lear, 1936.
Hamlet, 1936.
Benli Hürmüz (Radyo Yayını için).
64
Ek 2: Hasan Ferit Alnar’ın Eserlerinin Listesi
§ Şan ve Orkestra Eseri
Üç Şarkı, soprano ve orkestra için, 1948.
§ Orkestra Eserleri ve Konçertoları
Romantik Uvertür, 1932.
Prelüd ve iki dans, 1935.
Türk Suiti, 1936.
İstanbul, Orkestra Suiti, 1937 – 1938.
Viyolonsel konçertosu, 1943.
Kanun Konçertosu, kanun ve yaylılar orkestrası için, 1944 – 1951.
§ Oda ve Sahne Müzikleri
Trio, Fantezi, 1929.
Süit, keman ve piyano için, 1930.
Yaylılar Kuarteti, 1933.
Yalova Türküsü, 1932.
Sarı Zeybek, 1932.
Goethe’nin Faust’u üzerine müzik, 1944.
§ Film ve Geleneksel Müzik Eserleri
İstanbul Sokakları, 1931.
Namık Kemal, 1949.
Halıcı kız, 1953.
Kelebek Zabit, tek sesli operet, 1922.
On Saz Semaisi, 1926.
Bayati Araban Peşrev, 1927.
Bayati Araban Saz Semaisi, 1927.
Segah Peşrev, 1927.
Sözsüz Romans.
65
Ek 3: Ulvi Cemal Erkin’in Eserlerinin Listesi
§ Şan ve Orkestra Eserleri
Bülbül ve Ayın Ondördü, soprano ve küçük orkestra için, 1932.
Yedi Halk Şarkısı, basbariton ve orkestra için, 1936 – 1939.
§ Koro Eserleri
İki sesli Halk Şarkıları, (On parça), 1936.
Yedi Halk Türküsü, Karma Koro İçin, 1943.
On Halk Türküsü, Karma Koro İçin, 1963.
Yedi Halk Şarkısı, Şan ve Piyano için, 1936.
§ Orkestra Eserleri
İki Dans, büyük orkestra için, 1930.
Bayram, büyük orkestra için, 1934.
Köçekçeler orkestra için rapsodi, 1943.
1. Senfoni, 1944 – 1946.
2. Senfoni, 1948 – 1951.
Senfonik Bölüm, büyük orkestra için, 1969.
Senfonik Episodlar, (yarım kaldı), 1970 – 1971.
§ Konçertoları
Piyano Konçertosu, 1942.
Keman konçertosu, 1947.
§ Solo Çalgı ve Orkestra Eserleri
Konçertino, piyano ve orkestra için, 1932.
Senfoni Konçertant, piyano ve orkestra için, 1966.
§ Oda Müzikleri
Yaylı Çalgılar Dörtlüsü, 1935 – 1936
Beşli, piyano, iki keman, viyola ve viyolonsel, 1943.
Sinfonietta, yaylılar için, 1951 – 1959.
§ Piyano Eserleri
Beş Damla, piyano için, çocuklar için yedi kolay parça, 1931.
Orkestralama Hakan Kalkan, 2003.
Duyuşlar, piyano için on bir parça, 1937.
Sonat, piyano için, 1946.
66
Altı Prelüd, piyano için, 1965 – 1967.
§ Keman ve Piyano Eseri
Ninni, Improvisation ve Zeybek Türküsü, 1929 – 1932.
§ Sahne Yapıtları
Karagöz, çocuk oyunu için müzik, 1940.
Keloğlan, bale müziği, 1950.
67
Ek 4: Ahmet Adnan Saygun’un Eserlerinin Listesi
§ Operalar
Op.9 Özsoy (tek perde), 1934.
Op.11 Taşbebek (tek perde), 1934.
Op.28 Kerem (Üç perde), 1947-52.
Op.52 Köroğlu (Üç perde), 1973.
Op.65 Gılgameş, 1962-1983.
§ Bale
Op.17 Bir Orman Masalı (koreografik süit)/ A ForestTale, 1939-43.
Op.75 Kumru Efsanesi, 1986-89.
§ Orkestra
Op.1 Divertimento, (darbuka ve saksofonlu büyük orkestra), 1930.
Op.10/b İnci'nin Kitabı(Orkestra uyarlaması), 1944.
Op.13 Sihir (ya da Büyü) Raksı (Taşbebek operasından bölüm),
1934.
Op.14 Süit, 1936.
Op.24 Halay, 1943.
Op.29 Birinci Senfoni, 1953.
Op.30 İkinci Senfoni, 1958.
Op.39 Üçüncü Senfoni, 1960.
Op.57 Ayin Raksı, 1975.
Op.53 Dördüncü Senfoni, 1974.
Op.70 Beşinci Senfoni, 1985.
Op.72 Orkestra için Çeşitlemeler, 1985.
§ Şan ve Orkestra
Op.3 Ağıtlar (tenor solo, erkekler korosu), 1932.
Op.6 Kızılırmak Türküsü (soprano), 1933.
Op.16 Masal "Lied" (bartion), 1940.
Op.19 Eski Üslupta Kantat (solistler ve koro), 1941.
Op.21 Geçen Dakikalarım (bariton solo), 1941.
Op.23 Dört Türkü, 1945.
Op.26 Yunus Emre Oratoryosu (solistler, koro, orkestra), 1942.
68
Op.41 On Türkü, 1968.
Op.54 Ağıtlar- İkinci Defter (tenor solo, erkekler korosu), 1974.
Op.60 İnsan Üzerine Deyişler I, 1977.
Op.61 İnsan Üzerine Deyişler II, 1977.
Op.63 İnsan Üzerine Deyişler III, 1983.
Op.64 İnsan Üzerine Deyişler IV, 1978.
Op.66 İnsan Üzerine Deyişler V,1978.
Op.67 Atatürk'e ve Anadolu'ya Destan,1981.
Op.69 İnsan Üzerine Deyişler VI, 1984.
§ Solo Çalgı ve Orkestra
Op.34 Birinci Piyano Konçertosu, 1952-58.
Op.44 Keman Konçertosu, 1967.
Op.59 Viyola Konçertosu, 1977.
Op.71 İkinci Piyano Konçertosu, 1985.
Op.74 Viyolonsel Konçertosu, 1987.
§ Oda Müziği ve Oda Orkestrası
Op.4 Sezişler (iki klarinet), 1933.
Op.8 Vurma Sazlı Kuvartet (klarinet, saksofon, vurma çalgı, piyano),
1933.
Op.12 Sonat (piyano-çello), 1935.
Op.20 Sonat (piyano-keman), 1941.
Op.27 Birinci Yaylı Sazlar Kuvarteti, 1947.
Op.33 Demet (süit) (keman-piyano),1955.
Op.35 İkinci Yaylı Sazlar Kuvarteti, 1957.
Op.37 Trio (obua, klarinet, arp), 1966.
Op.43 Üçüncü Yaylı Sazlar Kuvarteti, 1966.
Op.46 Nefesli Sazlar İçin Kentet,1968.
Op.49 Deyiş "Dictum" (yaylı çalgılar), 1970.
Op.50 Üç Prelüd (iki arp), 1971.
Op.55 Trio (obua, klarinet, piyano), 1975.
Op.62 Oda Konçertosu (yaylı çalgılar), 1978.
Op.68 Dört Arp için üç Türkü, 1983.
Op.78 Dördüncü Yaylı Çalgılar Kuvarteti-iki bölüm, 1990.
69
§ Koro
Op.5 Manastır Türküsü, 1933.
Op.7 Çoban Armağanı, 1933.
Op.18 Dağlardan Ovalardan, 1939.
Op.22 Bir Tutam Kekik, 1943.
Op.42 Duyuşlar (üç kadın sesi), 1935.
§ Şan ve Piyano
Op.32 Üç Ballad, 1955.
Op.48 Dört Ezgi, 1977.
§ Partitalar
Op.31 Partita (çello),1954.
Op.36 Partita (keman), 1961.
§ Piyano Solo
Op.2 Süit, 1931.
Op.10/a İnci'nin Kitabı, 1934.
Op.15 Sonatina, 1938.
Op.25 Anadolu'dan, 1945.
Op.38 Aksak Tartılar Üzerine On Etüd, 1964.
Op.45 Aksak Tartılar Üzerine Oniki Prelüd,1967.
Op.47 Aksak Tartılar Üzerine Onbeş Parça, 1967.
Op.58 Aksak Tartılar Üzerine On Taslak, 1976.
Op.51 Küçük Şeyler, 1950-52.
Op.56 Ballade (iki piyano için), 1975.
Op.73 Üç Piyano için Poem, 1986.
Op.76 İki Piyano için Poem, 1989.
Op.77 Piyano Sonatı, 1990.
70
Ek 5: Necil Kazım Akses’in Eserlerinin Listesi
§ Operalar
Mete, tek perde, 1933.
Bayönder, tek perde, 1934.
Timur (tamamlanmadı), 1956.
§ Şan ve Orkestra
Şiir ve Müzik, basbariton ve orkestra için, 1935.
Senfonik Destan, soprano, koro ve orkestra için, 1973.
Solocular Geçiti, soprano, mezzo-soprano, bariton, basbariton ve
orkestra için, 1976.
§ Koro
Çokseslendirilmiş Türküler, 1938.
Konservatuvar Marşı, (Erkin ile birlikte), 1940.
Eşliksiz Koro Kompozisyonları, 1947.
On Türkü, eşliksiz karma koro için, 1964.
50. Yıl Marşı, 1973.
İstanbul’a Gönül Veren Ozanlar, eşliksiz koro için, 1983.
§ Şan ve Piyano
Portreler, 1965.
Şiirlerle Müzik, 1975.
Hayır mı, Evet mi, 1988.
§ Orkestra Eserleri
Çiftetelli, senfonik dans, 1940.
Ankara Kalesi, senfonik şiir, 1942.
Ballade, büyük orkestra için, 1947.
Eskilerden İki Dans, 1960.
1. Senfoni, 1966.
Itri’nin Nevakarı Üzerine Scherzo, büyük orkestra için, 1970.
Sesleniş, 1973.
2. Senfoni, yaylılar için, 1978.
3. Senfoni, 1980.
Orkestra Konçertosu, 1976 – 1977.
71
Barış için Savaş, senfonik şiir, 1981.
4. Senfoni (Sinfonia Romanesca Fantasia), viyolonsel ve orkestra
için, 1083 – 1984.
5. Senfoni (Atatürk Diyor ki), retorik senfoni, koro, çocuk korosu,
tenor ve org için, 1988.
§ Konçerto
Şiir, viyolonsel ve orkestra için, 1946.
Keman Konçertosu, 1969.
Viyola Konçertosu, 1977.
Idyll, viyolonsel ve orkestra için, 1980.
§ Oda Müzikleri
Allegro Feroce, klarnet, saksafon ve piyano için, 1930.
Poéme, keman ve piyano için, 1930.
Sonat, flüt ve piyano için, 1933.
Üç Şiir, mezzo soprano ve yaylılar dörtlüsü için, 1933.
Trio, yaylılar için, 1945.
1. Yaylılar Dörtlüsü, 1946.
2. Yaylılar Dörtlüsü, 1971.
3. Yaylılar Dörtlüsü, 1979.
4. Yaylılar Dörtlüsü, 1990.
§ Solo Çalgı için Eserleri
Prelüd ve Fügler, piyano için, 1929.
Beş Piyano Parçası, 1930.
Sonat, piyano için, 1930.
Minyatürler, piyano için, 1936.
Piyano için On Parça, 1964.
Capriccio, viyola için, 1977.
Hüzünlü Melodi, viyola için, 1984.
§ Sahne Eserleri
Antigone için müzik, üflemeli çalgılar için, 1936.
Kral Oedipus için müzik, kadınlar korosu ve üflemeli çalgılar için,
1936.
Jül Sezar için müzik, üflemeli çalgılar için, 1936.
72
ÖZGEÇMİŞ
KİŞİSEL BİLGİLER
Adı, Soyadı : Figen AKGÜN
Doğum Yeri ve Tarihi : Adana, 22.06.1977
Medeni Hali : Bekâr
E-posta : [email protected]
ÖĞRENİM DURUMU
2007-2010 : Yüksek Lisans, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Müzik Ana Sanat Dalı, Adana
1995-1999 : Lisans, Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı
Üflemeli-Vurmalı Çalgılar Ana Sanat Dalı, Flüt Sanat Dalı,
Adana
1992-1995 : Lise, Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı
Üflemeli-Vurmalı Çalgılar Ana Sanat Dalı, Flüt Sanat Dalı,
Adana
1989-1992 : Ortaokul, Baraj Lisesi, Adana
1984-1989 : İlkokul, Emine Sapmaz İlköğretim Okulu, Adana
ÇALIŞMA DURUMU
2001- : Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı,
Öğretim Görevlisi, Adana.