28
1

Tev 2014 ocak dergi

Embed Size (px)

DESCRIPTION

TEV Orhan ÇETİN Anadolu Öğretmen Lisesi Dilbeste Dergisi

Citation preview

Page 1: Tev 2014 ocak dergi

1

Page 2: Tev 2014 ocak dergi

2

1 -KAPAK 2 -İÇİNDEKİLER 3 -OKUL MÜDÜRÜ ADEM KEKE 4/5 -OKULUMUZ BAĞIŞÇISI ORHAN ÇETİN 6 -INTERVİEW MIT ORHAN ÇETİN 7/8 -AYRILAN VE YENİ GELEN İDARİCİLERİMİZ 9 -KURUM ZİYARETLERİ 10 -24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ PROGRAMI 11 -MADDE BAĞIMLILIĞI SEMİNERİ 12 -SARIKAMIŞ 13 -İNCE HASTALIK 14 -SEN RAHAT UYU DİYE 15 -BENİM ÖĞRETMENİM 16 -SPOR VE SAĞLIK 17 -SAĞLIKLI YAŞAM VE BESLENME 18 -OKUL TAKIMLARIMIZ 19/20 -ÖĞRETMENLİK MESLEK DERSLERİ 21 -NEDEN MATEMATİK ÖĞRENİYORUZ 22 -FOTOĞRAFÇILIK KULUBÜ 23 -BİLGİ YARIŞMASI 24 -OKUL-İLÇE-İL ÖĞRENCİ MECLİS BAŞKANI 25 -BEN ÖĞRETMENİM 26/27 -KARNE TÖRENİ 28 - KAPAK

Page 3: Tev 2014 ocak dergi

3

Değerli Okuyucularımız Eğitime başladığı üç yıldan bu yana Uzunköprü’nün parlayan yıldızı olma iddiasını günden güne gerçekleştiren okulumuzun bir ferdi olma mutluluğunu bir kez daha dergimiz vasıtasıyla sizlerle paylaşarak söze başlamak istiyorum. 2013-2014 eğitim-öğretim yılında okulumuza yeni atanan öğretmen ve idarecilerimizin göreve başlaması ile eğitim kadromuz tamamlanmıştır. Bu vesile ile okulumuzda göreve başlayan öğret-men ve idarecilerimize hoş geldiniz diyor, görevlerinde başarılar diliyorum. Eğitim kadromuz ile Uzunköprü’nün parlayan yıldızı sloganıyla yola çıkan okulumuzun ulaşmak istediği hedeflere daha kısa sürede ulaşacağına inancım tamdır. Okulumuz da çevre ile iletişim kurma ve okulun çevre tarafından fark edilmesini sağlama yö-nünde “Dilbeste” isimli dergiyi hazırlayarak okulumuz adına iletişimini sürdürmeye devam et-mektedir. İdareci, öğretmen ve öğrencilerin hazırlamış oldukları dergimiz okulun eğitim-öğretim faaliyet-leri yanında sosyal, kültürel ve sportif aktivitelerini velilerin, kamu kurum ve kuruluşlarının pay-laşımına sunarak, velileri, sivil toplum örgütlerini, çeşitli kurum ve kuruluşların eğitim ortağı yapma yolunda kayda değer bir çalışma başlatmıştır. 2013-2014 eğitim-öğretim yılı I. Döneminde bizlere İlimizde gerçekleştirilen şiir yarışmasında, ilçemiz kompozisyon yarışmalarında derece alan öğrencilerimiz, İlçe ve İl Öğrenci Meclisi Başka-nı seçilen öğrencimizle gurur duyduğumuzu belirtmek isterim. Öğrencilerimizin yeteneklerini ortaya çıkaracak, onların kendilerini ifade etmelerine ve kazanı-lan başarıların duyurulmasına fırsat verecek olan bu eserin, eğitime gönül vermiş tüm paydaşlara ulaşmasını ümit ediyorum. Okulun tanıtımında önemli rolü olan derginin hazırlanmasında emeği geçen idareci, öğretmen ve öğrencilerimize teşekkür ediyor, okuyucularımıza saygılar sunuyorum.

Page 4: Tev 2014 ocak dergi

4

Okulumuzun bağışçısı Orhan Çetin´in 19 Kasım Salı günü okulumuzu ziyareti nedeniyle oku-lumuzda program düzenlendi. Okulumuzun inşasından önemli katkıları bulunan eski kaymaka-mız Sayın Uğur KOLSUZ ´un ismi Konferans Salonumuza, TEV Genel Müdür Yardımcısı Sa-yın Güsel BİLAL hanımefendinin adı kütüphanemize verilmiştir. Bu vesileyle düzenlenen prog-rama İlçemiz Kaymakamı Kemal YILDIZ, Eski Kaymakamımız (Şuan ki Bergama Kaymakamı) Uğur KOLSUZ, Belediye Başkanı Av. Enis İŞBİLEN, Garnizon Komutanı İzzet TEKİN, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet ÇAKMAK ve ilçemizin resmi ve özel kurum ve kuruluş temsilcile-ri katılmıştır. İl Milli Eğitim Müdürümüz Hüseyin ÖZCAN Bey de Orhan ÇETİN beyefendiye ziyarette bulunmuştur. Orhan ÇETİN amcamız ve TEV Genel Müdür Yardımcısı Güsel BİLAL hanımefendi okulu-muz öğretmen ve öğrencileri ile yakından ilgilenmiş, görüşmeler yapmıştır.

Page 5: Tev 2014 ocak dergi

5

Okulumuz konferans salonuna ilçemiz eski Kaymakamı Uğur KOLSUZ Bey’in, okul kütüpha-

nemize de TEV Genel Müdür Yardımcısı Güsel BİLAL Hanımefendi’nin ismi verilmiştir.

Page 6: Tev 2014 ocak dergi

6

Tacettin: Hallo,Sie sind der Gründer unserer Schule und haben Ihren Namen dieser Schule gegeben, ıch heiße Tacettin SOBACI. Darf ich mit Ihnen Interview machen? Orhan ÇETİN: Ja, gerne bitte. Tacettin: Wie alt sind Sie? Orhan ÇETİN: Ich bin 76 Jahre alt. Tacettin: Was ist Ihre Ausbildungsstand? Orhan ÇETİN: Ich habe in Deutschland in Karlsruhe Technische Universität Elektro-Ingenieur studiert. Seit einigen Jahren bin ich Rentner. Tacettin: Herr ÇETIN,Wie fühlen Sie sich, die Schule erbauen zu lassen? Orhan ÇETİN:Ich finde die Erziehung der jun-gen Köpfen sehr wichtig.Sie werden in derZu-kunft uns regieren.Sie sind die Zukunft des Lan-des.

Tacettin: Da haben Sie recht.Was machen Sie in Ihrer Freizeit? Orhan ÇETİN: Ich lese gerne Bücher,schwimme, treibe Sport,höre Musik und singe. Tacettin: Was empfehlen Sie den Schülern um Er-folg haben zu können? Orhan ÇETİN: Sie sollen früh schlafen,nicht lange aufbleiben. Sie sollen ihre Lehrer gut zuhören! Ihre Freizeit gut bewerten. Sie müssen lesen, mit Mu-sik oder mit einem guten Freizeitaktivität beschäfti-gen.Jeder Schüler soll mindestens zwei Fremdsprac-hen gut lernen,und soll, sich in der Schulleben immer das beste Erfolg wünschen. Tacettin: Besten Dank für das Interview und dass Sie Zeit genommen haben.. Orhan ÇETİN: Ich danke Ihnen auch sehr. Tacettin SOBACI Klasse:10C 139 Deutsch-Performanz-Aufgabe

Page 7: Tev 2014 ocak dergi

7

Okulumuz müdür yardımcısı iken Uzunköprü Hüseyin Çorum Sağlık Meslek Lisesi Müdürü

olarak atanan Cemal TURAN Bey’e, okulumuza yeni müdür yardımcılarının atanması nedeni ile Uzunköprü Halk Eğitimi Müdürlüğü müdür yardımcısı kadrosuna geri dönen Uğur ATEŞLİ

Bey’e ve okulumuz biyoloji öğretmeni Semih TUNA Bey’e görevlerinde başarılar diliyor, okulumuza vermiş oldukları hizmetlerinden dolayı şükranlarımızı sunuyoruz.

Page 8: Tev 2014 ocak dergi

8

Müdür Başyardımcısı Hakan ÇİÇEK

Pansiyondan Sorumlu Müdür Yardımcısı Hakan KAŞKAVAL

Öğrenci İşlerinden Sorumlu Müdür Yardımcısı Recep KOLCU

Page 9: Tev 2014 ocak dergi

9

Okul Müdürümüz Adem KEKE ve

Okul Aile Birliği Başkanı Kemal AKGÜNAY yönetim kurulu üyeleri ile birlikte

İlçemiz Kaymakamı Sayın Kemal YILDIZ, İlçe Belediye Başkanımız Sayın Av. Enis İŞBİLEN

ve İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Mehmet ÇAKMAK´ ı

makamlarında ziyaret etmişlerdir. Okulumuza vermiş oldukları destek sebebiyle kendilerine teşek-

kür edilerek çiçek ve plaket sunulmuştur.

Page 10: Tev 2014 ocak dergi

10

Okulumuz tarafından

hazırlanmış olan İlçe 24 Kasım Öğretmenler

Günü Programından kareler ...

Page 11: Tev 2014 ocak dergi

11

Okulumuzda Edirne İl Milli Eği-tim Müdürlüğü tarafından organi-

ze edilen, Edirne Belediyesi ve Edirne İl Emniyet Müdürlüğü’nün

katkılarıyla MADDE BAĞIMLILIĞI konusunda seminer verildi.

Page 12: Tev 2014 ocak dergi

12

Soğuğa kesmiş yer gök İncecik bedenlerde bir ince sızı Henüz on dördüne basmamış nefer Buz kesmiş nefesler Sarıkamış’ta Sarıkamış, kimsesizler diyarı, bir umut yürekte Sarıkamış, bilinmezler diyarı, bir büyük acı ruhta Mor parmak uçları kar üzerinde bir ince oya Neferler öbek öbek kara sürülmüş alın yazısı orda Mehmed’imin üstü başı incecik Mehmed’imin potini delik deşik Yoksulluk yoksunluk bir boran suratlarında Buz tutmuş dört yanı Sarıkamış’ta Buzlar çentik atar bedenlerine Daha kaç can alacak bu kara gece Kader soğuktan bir ağ, ecel bedenlerine Dilinde anası babası kim bilir kaç kez hece Gencecik fidanların ayazı tandır eyler yüreği Bir nesil yok olur Sarıkamış’ta

Ölüm Sarıkamış’ta sarmış dört yanı Zemheri soğuğu her yan ölüm tufanı Yıl bin dokuz yüz on dört yazmış destanı Eller buz, ayaklar buz olmuş Sarıkamış’ta Doksan bin ananın içine kor Kar da kefen olmuş Sarıkamış’ta Sarıkamış, Sarıkamış, Sarıkamış... Gönülde yara gözde yaş sözde yas oldu Sessiz acı bir çığlık, dil de lal oldu Sarıkamış, Sarıkamış, Sarıkamış... Körpecik fidanlarla yerle gök oldu İçildi şahadet şerbeti Sarıkamış’ta Sarıkamış, Sarıkamış, Sarıkamış... Bir acı tortudur içimde her an Hakkını helal et adsız kahraman Hep sana minnettar bu cennet vatan Canlar ölesi değil vatan uğrunda Gün gelir ten ölür Sarıkamış’ta Bir yoksulluk öyküsü bir acı türkü Öz gider söz biter Sarıkamış’ta

Nebibe ÇİZİK

11/B

Page 13: Tev 2014 ocak dergi

13

Sırtımı sıvazladı yakın dostum. Gözlerim perde perde beyaz, elimdeki reçeteye baktım. -Günde bir kaşık öksürük şurubu kafidir. -Sigaradan uzak dur. -Ciğerlerine bol bol temiz hava çek. -Ah bir de inancın yerinde olsun dostum. Bizim beyaz önlüklünün halinden anladım verem illetine tutulduğumu. Mikrobun adı “Mycobacterium”. Kısacası boğazları kamçılayan, ciğerleri söken, bir topluma bağ olmuş, alınlara yapışan ateş… Çevremde son yıllarda verem olan çok kişi var. İnsanın kendisi hastalığa yakalanınca baş-ka oluyormuş. Hayatın ilmeğini kaçırmanız ya da semadan başınıza kaynar sular dökülmesi gibi bir şey hissettiklerim. Dün gece sirkeli bezin keskin kokusuyla açtım gözlerimi. Yastıktaki başımın çukurluğuna boncuk boncuk damladı terlerim. Bir tas çorba getirmiş anam. Oysa ben iştahsızın, çelimsizin te-kiyim. “Sağol ana” diyemedim. Bir bıçak sıyırdı boğazımı ve balgam süzüldü dudaklarımdan. He-kim dostuma sucuk gibi terlediğimi, boğazıma zift gibi balgam yapıştığını söyledim. Bana söyle-dikleri şunlar oldu. ”Verem kapını alacaklı gibi çalmada, sıkı giyin, kapalı alanlarda kalma, ilaç-larına devam et, dediklerimi bir bir uygularsan karaya çıkmış oluruz.” Muhtemelen ya bir hapşırığın mağduruyum ya da bir öksürüğe kurban gittim. Vücudum-da seferberlik ilan edildi. Savaşın ayak seslerini duymaktayım. Veremle verdiğim savaştan sağ salim çıkmalıyım. Bu yüzden de yakından tanımalıyım düşmanımı. Gözlerimi “V” harfine mıhla-dım. Kütüphanede ne ansiklopedi varsa okuyorum. Kırmızı kapaklı ansiklopedi diyor ki; veremin kod adı “Tüberkiloz” muş. Aramızda elini kolunu sallayarak dolaşan verem bir solukta ciğerlerini-ze yapışıyor. İki kelam etmeye takatiniz kalmıyor, zayıflıyorsunuz, göğsünüz dağlanıyor. Eğer yeterli cepheniz varsa ve doğru stratejiyi kullanıyorsanız savaştan galip çıkarsınız. Ben de ilaçla-rımı düzenli olarak kullanacağım ve sık sık kontrollere gideceğim. Doktorum verem aşısı olursam “Ölümün pençesinden kurtulabilirsin.” dedi. Kütüphane dönüşü sevdiğime rastladım, selam verdim. Gözlerini kaçırdı, selamım havada asılı kaldı. Bu ince hastalığa düştüm düşeli insanlar ayak izimden korkar oldular. Benim mendi-lim sevdiğime atmak için değil, birkaç damla kan için…

Nebibe ÇİZİK

11/B

Page 14: Tev 2014 ocak dergi

14

Kaldır başını, yaslan arkana, kapat gözlerini… Düşün derinleri, geçmişini, kaderini, gerçe-ğini… Bu yola nasıl geldiğini düşün. Dön arkana, sana tutulan ışığa doğru yürü. Bak ardına, bataklığın derinliklerinden çıkan mücevherleri düşün. Atanı, analarını, ağabeylerini, kahramanla-rını düşün. Cesaretle kuşatılmış bu yolda yavaş yavaş at adımlarını. Her adımda geleceğini gör. Her adımda ‘Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum!’ diyen Atatürk’ün nefesini hisset kulaklarında. Her adımda dününü, bugününü, yarınını gör. Seni bugü-ne getiren Ata’nın gözlerindeki coşkuyu gör. Bir adım daha at, hırçın dalgalara inat eden ve deni-zin özgürlüğünü kendine örnek alan Samsun’u, Çanakkale’yi düşün. Aşklarını, dostluklarını, anasını, çocuğunu geride bırakan, hepsinin birer kahraman olduğu, ölümün taze kokusunu hisse-den fakat bizler için asla pes etmeyen ananı, babanı, Ata’nı düşün. Bir tutku, bir bayrak, bir türkü olan Mustafa Kemal’i düşün. Düşün ki sızlamasın kemikle-ri, akmasın gözünden Ata’mın bir damla yaş. Nice Sabihalar, Rukiyeler, Yağmurlar olduğunu bilsin. Rahat uyusun şimdi. Temelleri çürümüş olan bir devletten kopup geldin ya Atam o Mayıs’ın 19’unda, aslında o gün yarattın tek bir kalple milyonlarca kalbi. Attığımız adımı, soluduğumuz havayı sana borçlu olduğumuzu biliyoruz. Gerekirse sırtımızda taşırız bu ülkeyi. Bil ki ant içtiysek eğer bu yolda, tutmasını da biliriz Atam, sen korkma rahat uyu. Hey çocuk! Atan yok diye üzülme sakın senin Atan ülkenin her köşesinde şimdi. Çanakka-le’nin rüzgârlarında, üzerinde çiçekler açmış topraklar altında uyuyan şehitlerin ruhu şad olsun, bizler varız şimdi. Canından can kattığı çocuğunun ölümü pahasına o soğuk havada çocuğu yeri-ne cephaneyi örten analar, ruhunuz şad olsun, bizler varız şimdi. Sakarya’nın, Samsun’un, Türki-ye’nin her köşesine yayılmış ışığınız. Sen top tüfek sesleriyle değil, o güzel gençlik marşlarıyla büyü ey güzel çocuk! Sıcacık yatağında yarın düşündüğün şey yine ölüm olmasın diye bu fedakâr-lıklar, ey güzel çocuk! Aydınlık, medeni, uygarlık yolunda ilerleyen bir ülke hayalini gerçek kıl-mak için çabala şimdi. Şimdi üzerine düşen görev damarlarındaki asil kanda var olan kudretle vatanını her zaman korumak, savunmak hor görmemek, esir etmemek, ettirmemektir. Çünkü biliyoruz ki Türk gençliği olarak Türk istiklalini ilelebet korumak bizim en büyük sorumluluğumuzdur. İmkân çok namü-sait olabilir ama biz damarlarımızdaki asil kanla, cebren ve hile ile gelen düşmanlara karşı en güçlü silahımız olan kalemimizin, aklımızın gücü ile savaşacağız. Bizler bayrak gibi dalgalanacağız yurdun her köşesinde. Yılmak yok saf, temiz yüreklerimiz inanç ve aklın gücü var elimizde. Azimle güçlüklere göğüs gerecek vatan evlatlarıyız biz. Vatanın değerini, kanlarla yazılmış tarihini, senin ve binlerce şehidimizin, anaların sessini, nefe-sini hissetçe kulaklarımızda, tüylerimiz ürperdikçe her İstiklâl Marşı'nda bu inançla, bu yürekle attıkça adımlarımızı bu yolda korkma sarı saçlım mavi gözlüm öksüz değil bu vatan.

Yağmur Temiz 10/B

Page 15: Tev 2014 ocak dergi

15

O, bir çınar ağacıydı ülkemin yedi ikliminde dimdik ayakta duran . Ömürler, mevsimler, rüzgârlar bir nehir gibi aktı iki yanından. O, bin yıllar boyunca Aristoları, Fatihleri, Alparslanla-rı, Pasteurleri, Edisonları yetiştirdi. Yetiştirdiği her filiz çınarın gölgesinde büyüdü, soluklandı. Sonra ağaç olup meyve verdi. O, bir ışıktı umudun sönmeye yüz tuttuğu tek göz odalı bir köy evinde. Ayşe’yi doktor, Elif’i öğretmen, Mehmet’i hâkim yaptı. Evimize ışık, içimize umut saçtı. O, yılmaz bir savaşçıydı. Cehaletle göğüs göğüse vuruştu. 70 ‘lik Fatma Nine'me okuma yaz-ma öğretti. Onun eskimiş dünyasına yeni bir soluk kattı. O, bir mühendisti. Küçücük dünyalara kocaman pencereler açtı. İki göz odada bize, dünyayı inşa etmeyi öğretti. O, vatan sevgisiydi memleketimin her köşesinde. Doğuda, batıda, kuzeyde, güneyde Türklü-ğü öğretti, İstiklâl Marşı’nı gururla söyletti. O, anneydi, babaydı, öksüz yetim çocuklara kucak açan. Gece gündüz demeden çalıştı, onla-rın şefkat ocağını söndürmedi. Öğretmen olmak demek, kâinatı kucaklamak demektir. Öğretmen olmak demek almadan ver-mek demektir. Öğretmen olmak demek yorulmadan çalışmak demektir. Öğretmen olmak demek paylaşmak demektir. Öğretmen olmak demek Atatürk’ün açtığı çağdaşlık yolunda genç nesilleri yetiştirmek demektir. Öğretmenim, iyi ki varsın! İyi ki geleceğimi şekillendirdiğim bu yolda benim yanımdasın!

Berkay Buğra ÇELİK 10/C

Page 16: Tev 2014 ocak dergi

16

Sağlıklı yaşam için beslenmenin ve sporun önemi çok önceden beri bilinmektedir. Sağlıklı yaşam, bireyin beden yapısının (kalıtım) ve çeşitli besinlerin etkilerinin bilinmesini gerektirir; an-cak beslenme tek başına sağlıklı yaşam için yeterli değildir. Beslenenin yanı sıra egzersiz de (fiziksel hareket) yapılmalıdır. Organizmayı zinde ve sağlıklı kılmak için spor yapmak bir zorun-luluk olarak ortaya çıkmaktadır. Fiziksel hareket (egzersiz) sağlıkla ve performansla ilgili olmak üzere iki amaca yöneliktir. Sağlıkla ilgili egzersizler bütün vücut fonksiyonlarının ahenk içinde çalışmasını amaçlar. Perfor-mansla ilgili egzersizler ise kasların daha hızlı, güçlü ve dengeli hareket etmesini dolayısıyla spor-la ilgili yeteneklerin gelişmesini amaçlar. Çoğu kişi için beslenme ve sporun birinci amacı sağlığı korumak ve geliştirmektir. Sporcular ise sağlıklarını korumak ve geliştirmenin yanı sıra performanslarım arttırmaya yönelik ek egzer-sizler yapmak zorundadırlar. Düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenmenin sağladığı yararlar ise şöyle özetlenebilir: * Şişmanlık riskini azaltır, * Stresin azaltılmasına yardımcı olur, * Bazı hastalıkların iyileşmesine yardımcı olur, * Kardiovasküler uyumu sağlar, * Kas gücünü dayanaklığını, esnekliği ve koordinasyonunu arttırır, * Yetişkinlik ve yaşlılıkta olabilecek kemik bozuklukları ve kronik (kalıcı) hastalıklara (şeker, yüksek tansiyon, kroner kalp hastalıkları, bazı kanserler vb. )yakalanma riskini azaltır. * Kişilerin kendilerine olan güvenini daha fazla, çevresiyle uyumunu daha iyi, ruhsal sağlıklarını daha dengeli ve düzenli hale getirir. Birçok Avrupa ülkesinde sağlıklı beslenme ve spor yapmaya yönelik kampanyalar yoğun bi-çimde sürdürülmektedir. Bunların ilginç olanlarından birisi İsveç'te yürütülen "Süt demek daha kuvvetli bacaklar demektir." kampanyasıdır. Bu kampanyanın amacı; kemik erimesini azaltmak için kişileri daha çok süt içmeye ve daha çok egzersiz yapmaya ikna etmektir. Özellikle 10-20 yaşları süt içmenin en gerekli olduğu yaşlardır. Çünkü kemik gelişimi bu yaş-lar arasında olmaktadır.

Page 17: Tev 2014 ocak dergi

17

* Açlıktan ve fazla yemekten kaçınıp, yaşa, cinsiyete, yapılan aktiviteye ve içinde bulunduğunuz özel duruma (genç, çocuk, hamile kadın...vb.) uygun şekilde yeterli ve dengeli beslenin. * Öğün atlatmayın, günde üç ana öğün tüketin. Yiyeceklerinizi yavaş yiyin ve iyi çiğneyin. * Günlük yağ tüketiminizi azaltarak, çok yağlı yiyecekleri yememeye özen gösterin. * Günlük saf şeker tüketiminizi azaltmaya çalışın. * Çok tuzlu yiyecekler yemeyin, daha az tuz kullanın. * Yediğiniz, içtiğiniz yiyeceklerin mikroplar ve kimyasal maddelerden arındırılmış olmasına özen gösterin. * Alkol kullanmayın ya da en aza indirin. * Sigara kullanmayın. Daha çok posalı yiyecekleri tercih edin. (kuru fasulye, nohut, mercimek, salatalık, elma, armut, domates, soğan, sarımsak, marul, gibi yeşillikler...) * Hareketsizlikten kaçınıp, her gün düzenli egzersiz yapın. Böylece boyunuza uygun vücut ağırlı-ğımızı yaşam boyu koruyabilirsiniz.

Kemal Erdem MERAKO Beden Eğitimi Öğretmeni

Page 18: Tev 2014 ocak dergi

18

Page 19: Tev 2014 ocak dergi

19

Eğitim toplumların en temel kurumlarından biri olan aile ile başlayan ve yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Tüm toplumlar için her zaman en büyük öneme sahip olan eğitimle ilgili Albert Einstein, “Bir ülkenin geleceği o ülkenin insanlarının göreceği eğitime bağlıdır” diyerek bu önemi-ni dile getirmiştir. Bir başka Çinli filozof Kuan Tzu ise eğitimin önemini şu sözleriyle dile getiri-yor.

“Bir yıl sonrasıysa düşündüğün, tohum ek. Ağaç dik, on yıl sonrasıysa tasarladığın.

Ama düşünüyorsan yüzyıl ötesini, halkı eğit o zaman. Bir kez tohum ekersen, bir kez ürün alırsın. Bir kez ağaç dikersen, on kez ürün alırsın.

Yüz kez olur bu ürün, eğitirsen milleti . Birisine bir balık verirsen doyar bir defalık. Balık tutmayı öğret, doysun ömür boyunca.

Toplumların hızla ilerleyen çağa ayak uydurabilmek için eğitim konusunda oldukça hassas davranmaları gerekmektedir. Bu noktada da toplumu ileriye taşıyacak, yenilikleri yakalayacak olan fertlerine verdiği değer, fertlerinin ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olabilecek kurumlar oluşturmaktır. Türk eğitim sistemine baktığımız zaman eğitim, örgün eğitim ve yaygın eğitim olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır. Örgün eğitim, belirli yaştaki bireylere, belirlenmiş amaçlar ve planlanmış programlar dâhilinde belli sürelerde, okul olarak adlandırılan mekânlarda yürütülen düzenli eğitimdir. Yaygın eğitim ise örgün eğitim sistemine katılmamış ya da belirli kademesinde devam eden veya bu kademelerden birinden ayrılmış olan bireylere; istekleri ve ilgileri doğrultu-sunda düzenlenen eğitimdir. Örgün eğitim belirli yaş aralıklarına, amaç ve programlarına göre farklı dört kademeden oluşur. Bunlar; okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretimdir. Diğer liselerden farklı olarak Anadolu Öğretmen Liselerinde de öğretmenlik meslek dersleri bulunmaktadır. Temel eğitim bilgilerinden başlayarak, öğretmen yetiştirme uygulamalarını, eğitim sistemini ve eğitim sisteminde öğretmenin önemi, görev ve sorumluluklarını öğretmenlik meslek dersleri içerisinde öğrencilere verilmektedir. Böylece öğrencilerimiz çok yönlü düşünme, eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme ve empati kurma gibi özellikleri kazanarak ilerde yetiştirecekleri ne-sillere daha iyi eğitim sunma yeteneğini kazanmış olurlar.

Page 20: Tev 2014 ocak dergi

20

Meslek derslerinde öğrenmenin kalıcılığını sağlamak için aktif katılımın esas alınmasının öneminin anlaşılması için yapılan etkinliklerden örnek fotoğraflar; Öğrencilerimiz Altı Şapka tekniğiyle olaylara çok yönlü bakma, farklı bakış açıları görme ve saygılı olmanın yanında grupla çalışma, fikirlerini topluluk önünde dile getirme gibi özellikler de kazanmaktadır.

Kübra ŞENYURT Öğretmenlik Meslek Dersi Öğretmeni

Page 21: Tev 2014 ocak dergi

21

(Matematik uygarlığın aracıdır. Matematik çok yönlü bir bilimdir. Yayılma alanının ve derinli-ğinin sınırı yoktur. Bilim ve teknolojide olduğu kadar günlük yaşamda da vazgeçilmezdir. Çağlar-dan çağlara taşınan, ulusal sınır tanımayan, etkili, sağlam ve evrensel bir kültürdür. İnsanoğlu varoluşundan beri korkuyla, şüpheyle ve merakla içinde yaşadığı evreni tanımaya, doğa olaylarını açıklamaya ve doğaya egemen olmaya uğraşmaktadır. Gizlerini bilmediği için doğa olaylarını, yüzbinlerce yıl boyunca, korkuyla gözleyen insanoğlu, doğaya egemen olmak zorunda olduğunu kavradıktan sonra onunla amansız bir mücadeleye girmiştir. Bu mücadelede onun en hünerli aracı matematiktir. Tarih öncesi zamanlardan beri insanoğluna doğa üstü görünen pek çok olayın bilimsel açıklaması matematik ile yapılabilmiştir, evrenin mükemmel düzeni matematik ile ortaya konulmuştur. Örneğin, gök cisimlerinin hareketi, insanoğlunun daima merak ettiği hat-ta korktuğu olgulardandı. Şimdi Ay'ın ve Güneş'in tutulmasından korkmuyoruz; hatta tutulma-ların ne zaman ve nerede olacağını çok önceden hesaplayabiliyoruz. Gök gürlemesinden, yağmur-dan, selden korkmuyor; barajlar kuruyor, evlere, fabrikalara enerji akıtıyoruz. Dünyada ve hatta gezegenler arasında etkin bir haberleşme ağı yaratıyor, üstün bir iletişim ortamı kuruyoruz. Teme-li matematiğe dayanan Elektrik ve Magnetizma Kuramı olmasa günümüzün enerji ve iletişim sistemleri çalışmazdı; yani radyolarımız çalışmaz, televizyonlarımız göstermez; barajlarımız elektrik üretmezdi. Işığın nasıl yayıldığını kolayca açıklıyoruz. Işığı yalnız aydınlatmada kullan-mıyoruz; örneğin, x ışınlarını, lazer ışınlarını insanlığın sağlığı, refahı ve mutluluğu için kullana-biliyoruz. Süper bilgisayarlar üretiyor ve binlerce kişinin binlerce yılda bitiremeyeceği işlemleri saniyelerde yapıyoruz. Romantizmin başlıca kaynağı olan Ay'a ayak basıyoruz... Bütün bunları matematikle yapıyoruz. Matematiğin uygulanmadığı hiçbir teknik alan yoktur... Matematik yalnızca çağdaş bilim ve tekniğin temel aracı değildir... Tıp, sosyal, siyasal, ekonomi, işletme, yönetim vb. bilimler de mate-matiksel yöntemlere dayanmak zorundadır. Kısaca matematik, insan aklının yarattığı en büyük ortak değerdir. Evrenselliği onun gücüdür. Çağları aşarak bize ulaşmıştır, çağları aşarak yeni ku-şaklara ulaşacaktır. Büyüyerek, gelişerek, insanlığa hizmet edecek; her zaman taze ve doğru kala-caktır. Bu nedenle, matematik öğretimi bütün dünya ülkelerinde özel bir önem ve önceliğe sahiptir.

Ahmet ÖZER Matematik Öğretmeni

Page 22: Tev 2014 ocak dergi

22

Okulumuz Fotoğrafçılık Kulübünün çalışmalarından

bir demet…

Ali ÇAĞLAYAN İngilizce Öğretmeni

Page 23: Tev 2014 ocak dergi

23

SINIFLAR ARASI BİLGİ YARIŞMASI

Okulumuz 9/A, 9/B ve 9/C sınıfları arasında yapılan bilgi yarışmasında sorulan 22 soruda eşitlik bozulmayınca yedek sorulara geçildi.

Sorulan 10 yedek soruda da eşitlik bozulmayınca 9/A ve 9/C sınıfları Birinciliği paylaştı.

Okulumuz 10/A, 10/B ve 10/C sınıfları arasında yapılan bilgi yarışmasında ise 10/B Birin-ci, 10/A İkinci ve 10/C Üçüncü olmuştur.

Okulumuzda 12. sınıf bulunmadığından ve 11. sınıfların 2 şube olması sebebiyle bu sınıf kategorisinde bilgi yarışma yapılmamıştır. Öğrencilerimizi tebrik eder başarılarının devamını dileriz.

Page 24: Tev 2014 ocak dergi

24

2013-2014 Eğitim-Öğretim Yılı Okul Öğrenci Başkanlığı seçimlerinde Okulumuz Öğrenci

Temsilciliğine 11/B sınıfından Aydın Tuğrul ÖZKAYA seçilmiştir.

İlçe seçimlerine aday olan ve İlçe Öğrenci Temsilciliğini de kazan öğrencimiz Edirne’de

yapılan İl Öğrenci Meclis Başkanlığı seçimlerinde de galip gelmiştir.

İlimizi Ankara’da temsil edecek öğrencimizi gönülden tebrik ediyoruz.

Page 25: Tev 2014 ocak dergi

25

BEN ÖĞRETMENİM

Ben Öğretmenim Her sabah

İşaret parmağımın ucunda bir sızı Beni yıllar öncesine taşır

Öğrencilerimle imece çalışırken Tuvalet tıkanıklığından kalma

İyileşmiş kıymık yarası Ağrısı

Anım ve gururum Ben öğretmenim

Her sabah

Aydınlığı yakalar elim Sevgi dolu yüreğim

Yüzüm güleç Kelimeler dolu cebim

Harcamaya zaman kalmaz Ben öğretmenim.

Ben öğretmenim

Her sabah bir oyunda Ellerimiz kenetlenir

Bir horonda oynar yüreğim Sevgi dansındır bizim

Ömrümüzce süren Ben öğretmenim

Her sabah sınıf kapısından girdiğimde Karşımda her telden akortsuz orkestra

Hasan mahmur gözlü Mehmet küskün

Hüseyin aforozcu Özgür yapışkan

Dudu kazan kaynatır Anıl amaçsız seyyah

Maestro olmak zorundayım Elimde sihirli değneğim

Sevgi dolu gözlerim Hem anneyim, hem baba Ne anneyim ne de baba Her şeyim ama öncelikle

Ben öğretmenim

Her sabah başımda aydınlık sevda Yurdumun her yerinde görevdeyim

Kimi Zap Suyunda Kimi kar fırtınasında

Kimi terör kurşununda Kimi soba kıvılcımında

Bedenim Kimi dağ başı yalnızlıkta

Yılmadım-yılmam ki Aydınlık gözlerim Üretken ellerim

Kırılmaz direncim Sönmeyen ışığım Ben öğretmenim.

Rıza YILDIZ

Page 26: Tev 2014 ocak dergi

26

Uzunköprü Belediye Başkanı Sayın Av. Enis İŞBİLEN´in teşrifleri ile 2013-2014

Eğitim-Öğretim yılı I. Dönem dereceye giren öğrencilerimizi ödüllendirdik.

9. 10. ve 11. sınıflarda 1. olan öğrencilerimize ödüllerini Uzunköprü Belediye Başkanı Sayın Av. Enis İŞBİLEN vermiştir.

9. Sınıf Birincisi 9/B sınıfından İpek TOPAL 10. Sınıf Birincisi 10/A sınıfından Aysima DERELİ

11. Sınıf Birincisi 11/B sınıfından Elif KAVECİ

9. 10. ve 11. sınıflarda 2. olan öğrencilerimize ödüllerini Okul Aile Birliği Başkanı Kemal AKGÜNAY vermiştir.

9. Sınıf İkincisi 9/A sınıfından Özle Naz AKIN 10. Sınıf İkincisi 10/C sınıfından Ümran Hazal AKTAŞ

11. Sınıf İkincisi 11/sınıfından Büşra AKTAŞ

9. 10. ve 11. sınıflarda 3. olan öğrencilerimize ödüllerini Okul Aile Birliği Başkan Yardımcısı Halil GESME vermiştir.

9. Sınıf Üçüncüsü 9/C sınıfından Ecemnur YASAVUL 10. Sınıf Üçüncüsü 10/A sınıfından İrem ÇİFTÇİ

11. Sınıf Üçüncüsü 11/A sınıfından Kübra SIVACI

2013-2014 eğitim-öğretim yılı I. döneminde okulumuzda 55 öğrenci Takdir, 176 öğrenci Teşekkür ve 26 öğrenci Onur Belgesi almıştır.

Öğrencilerimizi tebrik eder başarılarının artarak devamını dileriz.

Page 27: Tev 2014 ocak dergi

27

Page 28: Tev 2014 ocak dergi

28