164

termo_klima_agustos2011

Embed Size (px)

DESCRIPTION

termo_klima_agustos2011

Citation preview

Page 1: termo_klima_agustos2011
Page 2: termo_klima_agustos2011
Page 3: termo_klima_agustos2011
Page 4: termo_klima_agustos2011
Page 5: termo_klima_agustos2011
Page 6: termo_klima_agustos2011
Page 7: termo_klima_agustos2011
Page 8: termo_klima_agustos2011
Page 9: termo_klima_agustos2011

Murat DEMİRTAŞ

Önce; “Cari açık tehlikeli boyutlarda” denildi, sonra İtalya özelinde Avrupa’nın borçlarısorgulandı ve ülkemize etkileri konuşuldu. Sonucunda 2008 yılında yaşanılan krizle kar-şılaştırmalar yapıldı. Ekonomi yetkilileri bir yandan, gazete köşelerinde, televizyon ek-ranlarında ekonomistler diğer yandan “Kriz gelecek, kriz geliyor, kriz kapıya dayandı,bu kez de teğet geçecek, bu kez delecek, teğet bile geçmeyecek…” tartışmalarıyla ge-çirdik son günleri… Sürekli kriz konuşuluyor, kim kazanır krizlerde?Kurlar yükseliyor, kurlar yükselirken kim kazanır?Cari açık artıyor, kimin işine gelir?… Ve daha birçok soru

Herkes bir kriz beklentisi içerisinde, buna neden olarak da cari açık ve cari açıkla ilgiliaçıklamaların, Avrupa’dan Amerika’dan gelen negatif haberler sonrasında döviz kurla-rının yükselmesi gösteriliyor. Oysa birçok ithalatçı firma yetkilisinin senelerdir üzerinebasa basa söylediği şuydu; “Döviz kurları olması gereken seviyelerde değil, Türk Lirasıaşırı değerli, Merkez Bankası’nın aşırı değerli TL politikasını anlamış değiliz.” Bu ve bunabenzer düşünceler. Şimdi Türk Lirası değer kaybetmeye başladı, bu kez de başka sesleryükselmeye başladı ama TL’nin değer kaybetmesi cari açık problemini çözmek için iyibir yöntem. Çünkü kur farklarından dolayı, ihracat rakamları yükselecek, döviz girdisininartması sağlanmış olacak.Rakamlar bir tarafa, Türkiye’nin son dönemlerde yakaladığı ekonomik kazanımlar,KOBİ’lerin gösterdikleri çalışmaları göz önüne aldığımızda gerek içten gerekse dışarıdangelebilecek kriz senaryolarından çok fazla etkileneceğini düşünmüyorum. Bir kere Türk aile yapısı krizleri en minimum düzeyde etkilerle atlatabilmemizde büyüketken... Daha önce yaşadığımız krizlerde sıkıntıya girenler sıkıntılarını aile yapımız sa-yesinde atlattı. Burası çok önemli, hala birbirimize destek olabiliyoruz. Bu bir yönü, birbaşka yönü ise; aile fertlerinin birbirlerine destek olması sayesinde inşaat sektörü hiçbirzaman sıfırlanmaz Türkiye’de. Atasözlerine bile girmiş; Ev alanla, evlenene destekolmak… Bir baba oğlu veya kızı ev alınca mutlaka destek olmak ister, yetmez torunolur evlenir ona da destek olmak gerekir ev alırken. Ayrıca hala en iyi yatırım aracı ko-nuttur bizde. 90 m2 evi varsa, biraz para birikince 120 m2’ye biraz daha birikince dahayüksek m2 bir eve çıkılır. Bu döngü sürer gider. Bu yüzden, bu genç nüfus bizde olduğusürece inşaat sektörü sıfırlanmaz bu ülkede. İnşaat sektörü gelişirse de peşinden sürük-lediği binlerce kalem iş kolu da gelişmeye devam eder. İşim itibariyle dünyayı dolaşıyorum. Bu değerler hiçbir Avrupa ülkesinde yok. Avrupaekonomilerindeki durağanlığın ana nedeni de zaten nüfus sorunuyla alakalı değil mi?Yeni gelenler az, var olanlar doymuş, çalışan nüfusun oranı emeklilere göre gittikçeazalıyor… Bu bir öngörü ama bu böyle devam ederse, Avrupa on sene sonra ekono-misini çevirmek için daha da zorlanacak. Bir de üretimin doğuya kayması, sadece tü-ketimin kalması da eklenirse…

Sağlıklı ve mutlu günler dileğiyle…

Beklentiler…

Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma,Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma ve Güneş Enerjisi Sistemleri Dergisi

DÜNYA FUAR YAPIM LTD. ŞTİ. ADINA SAHİBİ EBRU DEMİRTAŞ[email protected]

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ (SORUMLU)MEHMET Ö[email protected]

GRAFİK TASARIMABDULLAH [email protected]

ULUSLARARASI İLİŞKİLER EMRE ÇİÇEKÇİ[email protected]

MUHASEBE- FİNANS MÜDÜRÜAYNUR GÜLEÇ[email protected]

SİSTEM ANALİSTİHAKAN [email protected]

DANIŞMANMURAT DEMİRTAŞ[email protected]

REKLAM SATIŞ

NAZLI BOZDAĞ DEMİ[email protected]

BİLİM YAYIN KURULU

PROF. DR. HASAN HEPERKANDR. BURAK OLGUN

[email protected]

BASKIPORTAKAL BASIMHuzur Mahallesi Tomurcuk Sokak No:5/14 Levent -Şişli / İstanbulTel: 0212 332 28 01 (Pbx)

ADRESDereboyu Caddesi Meydan Sokak Beybi Giz PlazaNo: 28 Kat: 2 Daire: 3-4Maslak - İstanbul0212 290 33 [email protected]

YAYIN TÜRÜYayg›n, Süreli, Ayl›k

ISSN 1309-4599

Termo Klima’da yer alan makalelerdekifikirler yazarlarına aittir. Yayımlanan ilan-ların sorumluluğu reklam verene aittir.Termo Klima’nın bütün yayın haklarıDünya Fuar Yapım Ltd. Şti.’ne aittir. Yazı-lar kaynak gösterilmeden yayımlanamaz.

Page 10: termo_klima_agustos2011

38 SEKTÖR GÜNDEMİ38- İMSAD: Fırsat iyi değerlendirilmeli, not artırımını

sağlayacak reformlar yapılmalı44- Dünya klima devi Daikin, Airfel’i Sanko Holding’den

satın almak için anlaştı48- Isı yalıtımlı binalar %50 daha ucuza serinliyor

İ Ç İ N D E K İ L E R

50 GÜNDEM50- Marka tescilinde dava furyası52- “Demir fiyatı arttı, inşaat sektörü alarmda’’54- Kimya Yüksek Mühendisi Mürşat Özkaya:

EPDK Başkanı'na sorular

114 PROJE114-Bir tarihin yeniden doğuşu ve modernizasyonu:

Hacı Bayram-ı Veli Camii Restorasyonu117-Mersin Silifke On-Grid Sistem Projesi

57 AYIN DOSYASI58- Y. Doç. Dr. İzzet Yüksek, Prof. Dr. Tülay Esin:

Yapılarda enerji etkinliği sağlamada etkili bir yöntem; doğal havalandırma yöntemlerinin kullanılması

74- Akcor Havalandırma Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Zalma: Enerji kimlik belgesi gibi iç hava kalitesi sertifikasyonu verilmeli

78- Prof. Dr. Hüsamettin Bulut: Havalandırma ve iç hava kalitesi açısından CO2 miktarının analizi

78- Form Grup Endüstri Ürünleri Genel Müdürü Mehmet Oral: Eskiye göre insanlar havalandırmaya daha çok önem veriyor

90- Prof. Oli Seppanen: İç iklim ve üretkenlik94- HSK Yönetim Kurulu Başkanı Vural Eroğlu:

Bir “Hava Ana” söyleşisi98- Kapalı otopark havalandırması için yeni jet fanlı

sistemler ile konvansiyonel sistemlerin karşılaştırması & jet fanlı havalandırma sistemlerinin tasarımındaki kritik faktörler

104-Dr. Burak Olgun: Havalandırma ve klima sistemlerinde test, ölçüm ve validasyon

108-Görüşler

Page 11: termo_klima_agustos2011
Page 12: termo_klima_agustos2011

147 KÜLTÜR-SANATAyın sanat gündeminden sizin için seçtiklerimiz

154 GEZİSivas’ta Karadeniz esintili bir köy

İ Ç İ N D E K İ L E R

139 TEKNİK140- Makale

Güneş enerjisinden elektrik üretimi-I

142- Teknik Tanıtım - ProjeAntalya Güneş Evi’nde Rehau Sistemleri

145- Teknik TanıtımTermoGreen duvar tipi inverter split klima

146- Teknik TanıtımHoval Roof Vent® Twin Pump ile enerji

tüketiminizde tasarruf edin

134 EĞİTİM GÜNDEMİAzize Gökmen: “Meslek”, mesleki eğitim ile kazanılır

122 AR-GE NOTLARIMak. Müh. Dr. Süleyman Tokay: Bir Ar-Ge Organizasyonu İçin Gerekli Unsurlar II-Uzmanlaşma;

118 AKTÜEL

118-Sanatsal dokunuş buza hayat veriyor120-Simon Bolivar Orkestrası Hilti ile ilk defaTürkiye’ye geldi

126 FABRİKA GEZİSİBahçıvan Elektrik Motor Genel Müdürü Ömer Faruk Bahçıvan: Bahçıvan; havalandırma sektöründe kullanılan, özellikle ithal edilen ürün gruplarının tamamının yapımına talip

Page 13: termo_klima_agustos2011
Page 14: termo_klima_agustos2011

PROJECTThe rebirth of history and modernization: -114

Restoration of Hacı Bayram-ı Veli Mosque

Mersin-Silifke On-Grid System Project -117

114

R&D NOTESDr. Süleyman TOKAY:

Necessary elements for an R&D organization Part II, and Specialization

122

FACTORY TOURBahçıvan Elektrik Motor

General Menager Ömer Faruk Bahçıvan:

Bahçıvan is aspired to produce the products that used in air

conditioning sector especially all of the imported products.

126

C O N T E N T S

INDUSTRY’S AGENDA38- İMSAD:The opportunity should be well-assessed, reforms that would lead point increase should be made.

44- One of the most biggest air-conditioningcompany in the world, Daikin agreed to buyAirfel from Sanko Holding.

38

AGENDA76-Mürşat Özkaya: "Questions to the president of EPDK”

54

TECHNICSAhmet Özdemir: - 1 4 0

Öğr. Gör. İhsan DostuçokGüneş enerjisinden elektrik üretimi-I

Rehau Systems in - 1 4 2Antalya Solar Houses

139

REKLAM İNDEKSİ

AIR TRADE CENTRE 63AIRFEL 19AKANTEL 23ALARKO 9ALDAĞ 61ALUMUR 27ARÇELİK 1ASHGABAT EXPOBUILD 2012 133ASTEKNİK 121ASTRAL 160BAHÇIVAN 113BAYMAK 13BOSCH 2-3 A.K.CFM SOĞUTMA 5ÇUKUROVA ISI 25DEMSAN 87DİNAMİK ISI 123

DİPAZ 119DOĞAL JEOTERMAL 51DOĞUŞ TEKNİK 138EKİN ENDÜSTRİYEL 49EKİP HAVALANDIRMA 81ERBAY 65ES-KON 103EZİNÇ A.K.İFLEXIVA 93FRİTERM 31GES TEKNİK 33ISK-SODEX 2012 56İKLİMSA 17İMCO 107İMEKSAN 67KLİMAKAR 71MAKRO TEKNİK 85

MGT FİLTRE 125

ÖZFRİGO TEKNİK 35-37

PAMSAN 73

PINAR SOĞUTMA 41

REHAU 29

RENEX ECO 2011 55

SODEX ANTALYA 2011 O.K.İ.

SODEX ERBİL 2011 135

SPIRAX INTERVALF 4

STANDART POMPA 11

TERMODİNAMİK 43

TESTO 53

TOROS SOĞUTMA 79

TROTEC 21

VAILLANT 15

VIESSMANN 6

FILE OF THE MONTH58-An effective way to create energy efficiency in the buildings: Usage of natural ventilation methods78-Analysis of CO2 regarding ventilation and indoor air quality90-Prof. Oli Seppanen: Indoor climate and productivity

98-Comparing new jet-fan system with conventional systems for the conditioning of indoorparking areas & critical factors in the design of jet-fan ventilation systems104-Dr. Burak Olgun: Testing, measurement and validation in ventilation and air-conditioning systems96-View’s

57

Page 15: termo_klima_agustos2011
Page 16: termo_klima_agustos2011

yaşamında bu tip yapılar önemli bir yertutmaktadır. Doğal olarak bu yeni oluşumbazı sorunları da beraberinde getirmiştir.Bunların en önemlilerinden biri iç havakalitesidir. Önceleri sadece sıcaklık venem kontrolü ile sağlanmaya çalışılanortam hava şartları, Kapalı Bina Sen-dromu (TBS-Tight Building Syndrom),Hasta Bina Sendromu (SBS-Sick BuildingSyndrom) ve Bina Bağlantılı Hastalıklar(BRI-Building Related Illness) olarak ad-landırılan sağlık problemlerine yol açmış-tır. Bunun sonucu olarak bu ortamlardayaşayan insanlar farkında olmadan has-talanmış, birçok tesis verim kaybına uğ-ramıştır.

Bu nedenle tasarımcılar ve teknisyenlerbir binanın yeterince havalandırılması ge-rektiği hususunu göz ardı edemezler.Ancak bunun nasıl sağlanacağı tartışıla-bilir. Mekanik havalandırma mı yapmalı-yız? Doğal havalandırma mı gerekir?Hibrid havalandırma mı daha iyidir?Yoksa enerji verimliliğini de göz önündetutarak bunların bir kombinasyonunu mutercih etmeliyiz? Yanıt ne yazık ki o kadarbasit değildir, duruma yada uygulamayagöre değişecektir.

Hayatta ne yaparsak yapalım her zamanalternatiflerin ve esnek çözümlerin olma-sını arzu ederiz. Tasarım ve binanın işle-tilmesinde herkesin aynı kriterlerikullanması gerekmemelidir. Bu, yaratıcı-lığı ve rekabeti, dolayısıyla optimizasyonuve en iyinin bulunmasını kısıtlayacaktır.Nasıl ulaşım için otomobil seçerken alter-natiflerimiz varsa, karnımızı doyurmakiçin farklı yemeklerimiz ve damak tatları-mız oluyorsa, yaşadığımız ortamı ve bina-ları seçerken de seçeneklerimiz olmalıdır.

EN 15251 de olduğu gibi binalar içinfarklı katogoriler, sınıflandırma (enerji kul-lanımı, ekipman büyüklükleri, kapasite-leri, yatırım tutarı, işletme giderleri, birölçüye kadar performans/verimlilik, vb.)yaparak daha tasarım aşamasında müş-terinin satın alacağı bina hakkında birfikir sahibi olması sağlanabilir. Ayrıca birbina belirli bir sınıfta tasarlansa bile işle-tilirken belirli zaman aralıklarında daha iyibir sınıfta çalıştırılabilir. Binanın tipine, bi-nayı kullananlara, binanın bulunduğuiklim şartlarına ve ulusal farklılıklara göresınıflar oluşturulabilir. Böylece ölçümler vesimülasyon ile iç hava kalitesi yönündenbinanın yıllık performansı değerlendirile-bilir. Tablo 1 de EN 15251 de tanımlananböyle bir sınıflandırma görülmektedir. Sı-nıflar farklı standardlarda değişik göste-rilebilir (A, B, C veya 1, 2, 3 gibi).

ASHRAE ve ISO standartlarında kabul edi-len iki gösterge PMV (predicted meanvote, tahmin edilen ortalama oy) ve PPD(predicted percentage of dissatisfied, ra-hatsız hissedenlerin tahmin edilen yüz-desi) endeksleridir. Her ikisinin de nasılhesaplanacakları ASHRAE (standart 55)ve ISO (standart 7730) standartlarında ta-nımlanmıştır. PMV değeri, geniş birdenek kitlesinin kendilerini sıcak veyasoğuk hissetmelerine bağlı olarak 7 bi-rimlik bir ölçek üzerinden değerlendirme-leri esasına dayanır. +3 çok sıcak, -3 çoksoğuk ve 0 nötr kabul edilir. Genelde nötrdurumu konforlu durumu temsil eder.PMV değerinin analitik olarak hesaplan-ması Fanger denklemi yardımıyla yapıla-bilir. Denklemde vücuttan çevreye yayılangerçek ısı ile verilen şartlarda konfor içingereken ısı transferi arasındaki dengesiz-lik esas alınır.

g ö r ü ş

14 Termo Klima Ağustos 2011

Prof. Dr. Hasan A. Heperkan

epimizin bildiği gibi iyi biriç hava kalitesi evleri-mizde, iş yerlerimizde,okullarda ve hergün za-manımızın çoğunu geçir-

diğimiz mahallerde gereklidir. Bu çokönemlidir çünkü iç hava kalitesi konforu-muzu, performansımızı ve sağlığımızı et-kilemektedir.

Değişen hayat şartları, büyük şehirleregöç ve buralardaki yaşama ve çalışmaalanlarının kısıtlı olması ülkemizde de,daha önce batı toplumlarında olduğu gibiyüksek binaların yapım ve kullanımını ar-tırmıştır. Bugün artık modern toplumun

H

İç hava kalitesi için

havalandırmaEN 15251

Tablo 1. Mahallerde PMV – PPD, işletme sıcaklığı ve havalandırma (CO2) için örnek kriterler

Page 17: termo_klima_agustos2011
Page 18: termo_klima_agustos2011

İfadelerde yer alan sembollerin anlamlarıaşağıda verilmiştir.

PMV= Tahmin Edilen Ortalama OyM = Metabolizma hızı (46 ile 232 W/m2

arası)W = Harici iş (genellikle 0)Ig = Giysilerin ısıl direnci (m2 °C / W)fg = Kişinin giysili yüzey alanı / çıplakyüzey alanıTa = Oda havası sıcaklığı (°C)Toıs = Ortalama Işınım Sıcaklığı (°C)Vhava = Göreceli hava hızı (m/s)Pa = Su buharının kısmi basıncı (Pa)hc = Taşınım ile ısı transferi katsayısı (W / m2 °C)Tg = Giysilerin yüzey sıcaklığı (°C)

Tabii bu şekilde tanımlanan sınıflandırma-nın eleştirilecek yönleri de olacaktır. Ör-neğin binayı kullananlar arasında birincisınıf, ikinci sınıf kişiler olarak ayrımcılık ya-pılabilecektir; enerji tüketimi sınıflar yük-seldikçe artacaktır; pratik olarak binanıngenel olarak hangi sınıfa girdiğinin tespitide zor ve tartışmalı olacaktır.

İklimlendirme sistemlerinin boyutlandırıl-masına esas teşkil eden mahallerin ısıtmave soğutma yükü hesabında en önemligirdi kış aylarındaki minimum dış hava sı-caklığı ve yaz aylarındaki maksimum dışhava sıcaklığıdır. Daha bu aşamada bilesınıflandırma bize yol gösterici olacaktır.Seçilen değerlerden ne kadar bir sapmayıtolere edeceğiz? Bu sorunun yanıtı seçe-ceğimiz ısıtma/soğutma sisteminin bo-yutlarını ve özelliklerini önemli ölçüdeetkileyecektir. Tablo 1 de verilen sınıflar se-çeceğimiz sıcaklık aralığını belirlememizdeyardımcı olacaktır, tabii bölgenin giyim alış-kanlıklarını ifade eden “clo” değeri ve böl-genin iklimi dikkate alınmalıdır. Yüksek birsınıf seçilmesi enerji tüketimini artıracaktır.Ancak enerji verimliliği yönetmelikleri bi-naların enerji tüketimlerini kısıtlamaktadır.

Bu durumda binanın yılın ne kadarında is-tenen sınıfı veya yukarısını sağladığı hemtasarım hem de işletme açısından son de-rece rekabetçi bir ortam yaratacaktır. Di-namik bilgisayar simülasyonları buaşamada yol gösterici ve belirleyici olabilir.Bu tip sınıflandırmalar ve standartlar ül-kelerin kendi referans binalarının tanım-lanmasında çok faydalıdır. Her ülke kendişartları için binalarda faklı sınıfları tercihedebilir ve zorlayabilir. Böylece ülkeler ara-sındaki farklılıklara izin verilebildiği gibi buülkelerin, binaların enerji performansı de-ğerlendirmelerinde, aynı dili konuşmalarıve birbirleriyle karşılaştırılabilmeleri demümkün olacaktır.

Bina sektörü için konulan enerji kriterle-rini yerine getirirken iç hava kalitesineözellikle dikkat etmemiz gerekir. Binalarülkelerin toplam enerji tüketimlerinin tah-minen % 30 – 40 ını oluştururlar, bu ora-nın yaklaşık üçte biri de havanlandırmaile ilgilidir. Avrupa Birliği tarafından belir-lenen 20 – 20 – 20 hedefini, sağlıklı vekonforlu iç ortam şartlarını bozmadantutturabilmenin yolu kaliteli havalan-dırma sistemlerinden geçer. Binalar içinkonulmuş olan çok sıkı enerji tüketim de-ğerleri, binaların gittikçe daha hava sız-dırmaz şekilde inşa edilmelerine nedenolmuştur. Artık binalarda sağlıklı bir iç or-tamın tesisi için havalandırmanın rolü ha-yati önem arz eder. Eskiden hesaplardasızdırmazlık payı olarak adlandırdığımızısı kaçakları, kontrolsüz de olsa taze havaihtiyacını karşılayabiliyordu. 1970 lerde ortaya çıkan petrol krizindensonra gelişen malzeme teknolojisine pa-ralel olarak bu kayıplar en aza indirilmiş-tir. Sızdırmaz binalar bazı durumlarda okadar abartılmıştır ki, Avrupa’da bir huzurevinde hafta sonu ziyaretçisi gelmediğin-den oda kapısı açılmayan iki yaşlı insanhavasızlıktan hayatını kaybetmiştir. Mo-dern binalarda günümüzde, yeterli hava

değişimi, iyi iç hava kalitesi ve enerji ve-rimliliği vazgeçilmez gereksinimler olmuş-tur.

İstenen şartları ancak yüksek kaliteli, sız-dırmaz havalandırma sistemi bileşenleri,talebe dayalı kullanım, düzgün tasarım vebakım ile sağlayabiliriz. Birbiriyle çelişenenerji performansı, sağlık ve üretkenlikkavramlarına çözüm getirecek malzeme-ler ve teknoloji piyasada mevcuttur.Kuzey Avrupa ülkelerindeki yeni bina in-şaatlarında ve renevosyanlarda, gerek ti-cari ve gerekse konutlarda artık ısı gerikazanımlı mekanik havalandırma sistem-leri kullanılmaktadır. Türkiye’de ise örne-ğin, BEP-TR bina enerji performansıyazılımında konutlar için tanımlanan re-ferans binada, doğal havalandırma öngö-rülmektedir. Aslında önemli olan isterısıtma, ister soğutma olsun enerji geri ka-zanırken sağlanacak somut ekonomikfaydadır. Günümüzde konuyla ilgili tek-nikler arasında, az enerji tüketen, sessizfanları, talep kontrollü havalandırma,yüksek verimli taze hava filtrelerini ve de-ğişik sistem (ısıtma – soğutma – havalan-dırma) entegrasyonlarını sağlayan kontrolsenaryolarını sayabiliriz. Buradaki reka-betçi hedef, sağlık, üretkenlik, konfor vegüvenliğin en az enerji tüketimiyle nasılsağlanacağıdır.

İyi bir iç hava kalitesinin gerekliliği, uzunyıllardan beri bilinmektedir. İç hava kali-tesinin faydaları, yada tersine kötü içhava kalitesinin zararları ancak son za-manda somut olarak ortaya konabilmiştir.Elde edilen verilerin küçük bir kısmı bileikna edici olabilmektedir. İsveç’te her yılradon salınımı nedeniyle yaklaşık 500 kişihayatını kaybetmektedir. Benzer rakamlarNorveç ve Finlandiya için de rapor edil-miştir. Tehlikenin önlenmesi için en iyiçözüm, yeni bir taze hava üfleme veegzos sistemiyle, mahallerde oluşan ne-gatif basıncın kontrol edilmesi yoluylasağlanabilmektedir.

Finlandiya’da, kötü iç hava kalitesi so-nucu doğrudan veya dolaylı olarak, has-talık nedeniyle iş kaybı ve üretkenliktekidüşüşlerden ekonominin yılda yaklaşık 3milyar euro zarar ettiği hesaplanmıştır. Bu

g ö r ü ş

16 Termo Klima Ağustos 2011

Burada

Page 19: termo_klima_agustos2011
Page 20: termo_klima_agustos2011

rakam aynı ülkenin ısıtma için harcadığıbedele denk gelmektedir. Sağlık temellihavalandırmanın esasları, Antalya’dageçen yıl yapılan CLIMA 2010 çalıştayla-rından birinin konusu olmuş, orada, insansağlığının birinci öncelik olduğu ve herdurumda enerji tasarrufunun insan sağlı-ğını etkilemeden gerçekleştirilmesi gerek-tiği sonucu vurgulanmıştır.

İç hava kalitesinin üretkenliğe etkisininaraştırılması, geçtiğimiz yüzyıldan berisürmektedir, ancak somut veriler ve bilim-sel olarak nasıl ölçülerek değerlendirile-ceği son yıllarda ortaya konabilmiştir.Üretkenliğe ortam sıcaklığının ve havalan-dırmanın etkilerinin nasıl değerlendirile-ceği REHVA tarafından basılan Guidebook6 da ele alınmaktadır. Burada belirtildiğinegöre, iyi bir havalandırmanın sağladığıüretkenlik, havalandırma sisteminin mali-yetini kat kat geri ödemektedir.

Konfor ve güvenliğin de önemli konularolduğu unutulmamalıdır. Kişisel olarakkontrol edilebilen ortam sıcaklığı ve ha-valandırma güncel konulardır. Özellikletoplu ofis uygulamalarında ve araçlardabu konuda birçok çalışma ve önerilen ino-vatif sistemler bulunmaktadır. Yine, An-talya’da yapılan CLIMA 2010 dakiöğrenci yarışmasında birincilik ödülü bukonudaki bir çalışmaya verilmiştir. Meka-nik sistemlerin genel güvenliği ve yangıngüvenliği de unutulmamalıdır.

İklim değişikliği tartışmaya açık bir konu-dur, ancak yaşamın, sürekli artan nufusve yenilenemeyen enerji kaynaklarıyla,gelecek nesillere bırakılan atıklarla uzunbir süre devam edemeyeceği açıktır. Ko-nuya katkıda bulunabilecek havalandır-mayla ilgili bazı yeni teknolojilere örneklervererek bu sayıdaki yazıyı sonlandıralım.

• Egzos Havasından Isı Geri Kazanımı:Gerek ısıtmada gerekse soğutmada kul-lanılan kirli hava dışarı atılırken enerjisimutlaka geri kazanılmalıdır. Özelliklekuzey Avrupa ülkelerinin neredeyse ta-mamında havalandırma sistemlerinde butip cihazlar kullanılmaktadır. Ülkemizdede konuyla ilgilenen birçok sektör firmasıvardır (gerek üretim gerek ithalat).

• Yüksek Verimli Fanlar: Bu konudaki en güvenilir veriler Fraunho-fer Enstitüsü tarafından verilmektedir.İstatistiklere göre Avrupa’da yılda 197087 GWh enerji mekanik havalandırmasistemlerinin fanlarında tüketilmektedir. Enbüyük payları, sırasıyla, Almanya, Fransa,İngiltere ve İtalya (%60) almaktadır.

• Talep Kontrollü Havalandırma: Binaların kullanımları sırasında mekanikhavalandırma sisteminin sürekli olarakaynı kapasitede çalıştırılması gerekmez.

Bu tip binalarda enerji tasarrufu içinbüyük bir potansiyel gizlidir. Örneğin ofisbinalarının ve okulların bütün mahallerieş zamanlı olarak kullanılmaz. Ayrıca hermahalin pik havalandırma yükü de eş za-manlı olarak gerçekleşmez.

Çalışmalar toplu ofis uygulamalarındaaynı anda mahallerin ancak %50 sinindolu olduğunu göstermektedir. Aynırakam okullarda %30 a kadar düşmekte-dir. Minimum ve pik yükler arasında nekadar fazla fark varsa o kadar fazla bir ta-sarruf potansiyeli gizlidir. Bu sistemlerinönerilmesi yeni değildir, uygulamadakibazı teknik sorunlar nedeniyle gerçekleş-tirilemiyordu. Günümüz teknolojisi artıkyeterli düzeye gelmiştir ve konu değerlen-dirilmelidir.

• Sızdırmaz Kanallar: Bu konuyla ilgili ilk çalışmalar 1960 lardaİsveç’te başlamış ve 1970 de Eurovent sı-nıflandırmasına dahil edilmiştir. Zamaniçersinde daha sıkı sınıflar oluşmuş, sınıf-landırma klima santralleri gibi diğer sis-tem bileşenlerine de uygulanmıştır.

Konuyla ilgili enerji tasarrufu hakkında birfikir vermesi açısından basit bir hesapyapılabilir. Bugün kuzey Avrupa ülkele-rinde uygulanan ortalama değer (kanal-lar için B sınıfı ve klima santralleri için L1sınıfı) genelde uygulanırsa Avrupa’dayaklaşık 23.910 GWh (kuzey Avrupa’da1.890 GWh) fan enerjisi tasarruf edile-bilir. Aynı oran ısıtma ve soğutma ener-jisi için de geçerlidir. Bu da yıılık CO2salınımında 1.548. 000 ton azalma an-lamına gelmektedir.

• Sistem Dengelenmesi (TAB) ve Temizlik:Konu genellikle, (özellikle ülkemizde)fazla önemsenmemekle birlikte çok kri-tiktir. Optimum işletme şartları ancakdengelenmiş ve temiz bir havalandırmasistemi ile sağlanabilir. Doğru mahale,doğru zamanda, doğru miktarda havaverilmelidir.

• Hava Filtreleri: Fraunhofer Enstitüsü’nün verilerine göreAvrupa’da yılda 31.5 TWh enerji filtreler-deki basınç kaybından tüketilmektedir.Bu değerdeki %10 luk iyileştirme, yılda 3150 MWh enerji tasarruf edecek, 1 890000 ton CO2 salınımı azalacaktır. Bu mik-tar yaklaşık 612 500 otomobilin salını-mına eşdeğerdir. Filtrelerin havalandırmasisteminde etkileri zamanla değişen birbileşen olduğu ve enerji tüketimini azal-tacak en etkili ve kolay unsurlardan biriolduğu unutulmamalıdır.

Kaynaklar1. B. W. Olesen, Application of standardEN 15251 for indoor environmental qua-lity, The REHVA European HVAC Journal,vol. 48, issue 2, Mart 2011.

2. EN 15251 (2007), Indoor environmen-tal input parameters for design and as-sessment of energy performance ofbuildings, CEN, Brüksel.

3. Health based ventilation criteria,REHVA Workshop on Sustainable EnergyUse in Buildings, CLIMA 2010, rapor 3,sayfa 51-55, Antalya, Mayıs 2010.

4. ISO EN 7730 (2005), Analytical deter-mination and interpretation of thermalcomfort using calculation of PMV andPPD indices and local thermal comfort.

5. J. Railo, M. Erksson, B. Permats, C.Galsgaard, Ventilation for good indoorenvironment, The REHVA EuropeanHVAC Journal, vol. 48, issue 2, Mart2011.

6. P. Wargocki, O. Seppanen (editör), J.Andersson, A. Boerstra, D. C. Croome, K.Fitzner, S. O. Hanssen, Indoor Climateand Productivity in Offices, REHVA Gui-debook 6.

g ö r ü ş

18 Termo Klima Ağustos 2011

Page 21: termo_klima_agustos2011
Page 22: termo_klima_agustos2011

k ı s a - k ı s a

20 Termo Klima Ağustos 2011

Standart Pompa, Genel Pompa Bilgisi, Mal-zeme Bilgisi, Pompa Seçimi, Teknik Keşif Bil-gisi konulu eğitimde PETKİM A.Ş teknikpersonelini İstanbul Green Park Otel’deağırladı. Petkim A.Ş. İzmir Aliağa Tesislerin-den’den katılımcıların yer aldığı, AR-GE yö-neticisi Hamdi Nadir Tural tarafından verileneğitim, 30 Haziran 2011 tarihinde StandartPompa Fabrika’sında gerçekleştirildi.Standart Pompa üretim tesisi ve AR-GE bö-lümlerini ziyaret eden katılımcılar, verilenteorik eğitimi destekleyen uygulama alan-larını da ziyaret ederek ürün ve yedek par-çaları yakından tanıma fırsatı buldular.Üretim aşamalarına nezaret eden yetkililer,yapılan testlerden ve geniş makine parku-rundan etkilendiklerini belirterek; katmadeğeri yüksek ve verimli pompaların artıkTürkiye’den de tedarik edilebiliyor olmasın-dan duydukları memnuniyeti dile getirdi-ler. Eğitim programı Kız Kulesi ve Miniatürkgezileri ile sona erdi.

Termodinamik İklimlendirme Sistemleri,“Yeni Hava Harekatı” ismini verdiği veürün yelpazesine yeni eklediği klimalarile Termodens Premix Yoğuşmalı Kombive Kaskad Sistemleri ürünlerinin tanıtı-mını yaptı. 1992 yılında İzmir’de kurulan ve yerlisermaye ile dünya markası olmayı başa-ran Termodinamik, “Yeni Hava Hare-katı” ismini verdiği iklimlendirmesistemleri ürünlerinin tanıtımını Swisso-tel Grand Efes’te bir kokteyl ile yaptı. Çok sayıda iş adamının, bayilerin, teknikservislerin ve basının katıldığı Kokteyldekonuşan Termodinamik Yönetim KuruluBaşkanı Mehmet Güran, tüketicinin be-ğenisine sunulan TermoGreen DuvarTipi Inventer Split Klima, EcoWaveDuvar Tipi Split Klima ve TermodinamikSalon Tipi Klimaların çok düşük enerjisarfiyatıyla göz doldurduğunu söyledi.Temel kavramlarının kalite, ar-ge ve

çevre bilinci olduğunu belirten Güran,“Hedefimiz sektörümüzde ilk beş ara-sında yer almaktır” dedi.Güran 2013 yılında 70000 metrekare

alanda kurulu Manisa Organize SanayiBölgesi’nde fabrikalarının hizmete açıla-cağını, ürün gamlarının genişleyeceğinive üretimin üç kat artacağını belirtti.

Standart Pompa PETKİM Eğitim Programı’nın 2.’si İstanbul’da yapıldı

Termodinamik’ten“Yeni Hava Harekâtı”

Ziraat Bankası şubelerini Fujitsu iklimlendiriyorT.C. Ziraat Bankası A.Ş. ile Abkay Gruparasında, 2010 yılında imzalanan proto-kol kapsamında, yenilenen ve yeni açılanZiraat Bankası şubeleri Fujitsu VRF vemulti split klima sistemleri ile iklimlendi-riliyor. Protokolün imzalandığı tarih itibarı

ile, geçen 9 aylık süre içinde Van'dan Te-kirdağ'a, Samsun'dan Adana'ya kadartoplam 75 Şube de, üstün Japon tekno-lojisine sahip Fujitsu VRF sistemleri AbkayGrup Servisleri tarafından montajları ta-mamlanarak devreye alındı. Ziraat Ban-

kası'nın, yeni şube ve yenilenen hizmetbina ve şubelerinde Fujitsu VRF SistemUygulamalarına devam edilerek, sözkonusu şubeler Fujitsu Konforu veAbkay Grup tecrübesi ile iklimlendiril-meye devam edilecek.

Page 23: termo_klima_agustos2011
Page 24: termo_klima_agustos2011

k ı s a - k ı s a

22 Termo Klima Ağustos 2011

DemirDöküm, Bozüyük Tesisleri’ne yapılanyatırımlar ve DemirDöküm’deki gelişmelerhakkında bilgi vermek üzere 27 Haziran2011 tarihinde 80 yetkili servisini ağırladı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Vail-lant Group Türkiye Servis Direktörü AykutBabila, 2007 yılındaki birleşmeden buyana Bozüyük Tesisleri’ne yapılan yatırım-lar, yeni açılan solar ve klima fabrikaları vediğer birimlerdeki iyileştirme çalışmalarıhakkında bir sunum yaptı.Davetliler, tesiste bulunan kombi, klima,şofben, termosifon ve solar panel fabrika-larını gezerken Bozüyük Tesis Üretim

Genel Müdür Yardımcısı Ülkü Kepez, üre-tim faaliyetlerini anlatarak tesislerde kul-lanılan teknolojileri tanıttı.Programın ikinci bölümünde, DemirDö-küm Satış ve Pazarlama Direktörü ErdemErtuna, HVAC Pazar gelişimi ve DemirDö-küm’ün ilk altı aydaki performansını de-ğerlendirerek pazarın izleyeceği seyirhakkında görüşlerini paylaştı. DemirDöküm Servis Yöneticisi Fuat Ha-moğlu ise servis organizasyonunda yaşa-nan değişimler hakkında bilgi verdi.Toplantının kapanış konuşmasını yapanDemirDöküm Yönetim Kurulu Başkanı

Christoph M. Grosser, servis pazarının Av-rupa’da ve Türkiye’deki yapısı hakkındabilgi verdi. Türkiye’de en yaygın servisağına sahip olan DemirDöküm’ün ala-nında lider olduğunu belirten Grosser, ve-rilen hizmetin her aşamasında kalitenin önplanda tutulduğunu, yapılan denetimlerleçalışmaların sürekli kontrol edildiğini veözgün hizmet modeliyle sektördeki öncürolünü sürdürdüğünü sözlerine ekledi. Tesis gezisi, takım çalışmasının vurgulan-dığı açık hava aktivitesinin ardındanakşam yemeği ile sonra erdi.

Demirdöküm yetkili servislerini Bozüyük’te ağırladı

Makro Teknik Express sistemine yurtdı-şında yeni bir halka eklendi. 2010 yı-lında hayata geçirilen sistem yurtiçindeki yapılanması ardından, 2011 yı-lında hedeflediği gibi yurtdışına açıl-maya devam ediyor. Irak’ın Bağdat şehrinde 1980 yılındaSalah Hammood Hadi tarafından kuru-lan Al Naseem firması havalandırma -iklimlendirme sektöründe proje-taah-hüt-ithalat faaliyetlerini sürdürmekte-dir. Uzun yıllar devlet hastanelerinin,sarayların ve lokal projelerin havalan-dırma-soğutma sistem montajlarınıgerçekleştiren Al Naseem, 2005 yılın-dan sonra büyüme hedefi ile ithalatfaaliyetlerine başlamıştır. Son iki yılyoğun olarak Türkiye’den ithalat yap-maktadır. Taahhüt ve proje işinde gü-cünü artıran Al Naseem büyümesiniemin adımlarla gerçekleştirmektedir.Bağdat Havaalanı, El Mansur Oteli,Basra’da Güney Petrol Rafineri gibiönemli projeleri gerçekleştirmiştir.

Makro Teknik Genel Müdürü NurettinÖzdemir “Makro Express sistemini kur-gularken yurtdışına açılacağımız tarihiplanlamıştık. 2011 yılı bu anlamdaMakro Express’in yurtdışında faaliye-tine başlayacağı yıl olarak belliydi. Plan-larımız doğrultusunda Gürcistan’dansonra Irak devreye girdi. Komşu coğ-rafyaları, inşaat ve havalandırma sek-törü açısından gelişen ekonomileriizliyoruz. Bize gelen talepleri de değer-lendiriyoruz. Al Naseem, Irak’taki po-tansiyeli iyi değerlendiriyor.” dedi. Al Naseem sahibi Salah HammoodHadi: “Türkiye ile coğrafi yakınlığımızınavantajı çok büyük. Biz ticaretimizi ge-liştirirken, Türkiye’nin önemli markala-rından Makro Teknik ile tanıştık. MakroTeknik Express sistemini bize anlattılarve gelecek için iyi bir yatırım olduğunugördük. Sisteme katıldık ve gerçektenkısa süre sonra ürün gamının genişliği,havalandırma sektörü ile ilgili istediği-miz her ürünü bu sayede temin edebi-

liyoruz. Müşterilerimize iyi servis suna-biliyoruz. Türkiye’de üretilen kaliteliürünlerin avantajını rekabette yaşıyo-ruz.” dedi.

Makro Express Irak’ta Al Naseem ile işbirliği yaptı

Page 25: termo_klima_agustos2011
Page 26: termo_klima_agustos2011

Gedik Holding 13-16 Temmuz tarihle-rinde Yıldız Teknik Üniversitesi’nin İstan-bul Hilton Oteli’nde ev sahipliği yaptığıUluslararası Malzeme ve İşleme Teknolo-jileri Konferansı ve Fuarı AMPT 2011’ealtın sponsor oldu.Etkinlik kapsamında Gedik Kaynak veGedik Döküm ürünlerinin sergilendiği fu-arda, aynı zamanda bu yıl 24-25 Ekim ta-rihlerinde Gedik Eğitim Vakfı ve TürkKaynak Teknolojisi Akademisi ev sahipli-ğinde Antalya’da düzenlenecek olanUluslararası Kaynak Konferansı AWST2011’in de tanıtımı yapıldı.www.awst2011.comEtkinliğin açılış töreninde Yıldız TeknikÜniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yük-sek, AMPT Konferans Başkanı ProfesörDr. Faruk Yiğit ve sponsor firmalardanTHY’nin Genel Müdürü Temel Kotil ile biraraya gelen Gedik Holding CEO’su Dr.Mustafa Koçak, konferans kapsamındabir de bildiri sundu. “Anahtar Teknoloji Kaynak: Yapısal Kay-naklar, Kaynağın bugünü ve yarını” baş-lıklı sunumda Dr. Mustafa Koçak, sanayidekaynak teknolojisinin anahtar bir teknolojiolduğunun altını çizdi. Otomotiv, uçak,hava ve basınçlı kapların kaynaklanabilirli-ğinden ve yeni gelişmelerden söz eden Dr.Koçak kaynakta karşılaşılan çatlak, kalıntı

gerilim gibi sorunların önüne geçmek içinalınabilecek önlemlere değindi. Alümin-yum ve alaşımlarının kaynağı ve mekaniközellikleri, uçak panellerinde ve otomotivsektöründe kullanılan lazer kaynağı, nokta

kaynağı ve sürtünme karıştırma kaynağıkonularında da bilgi sunan Dr. MustafaKoçak sunumunda, özlü tellerin ve masiftellerin sıçratma miktarı ve akım bakımın-dan bir de karşılaştırmasını yaptı.

2011 yılının ilk aylarını başarı ile ta-mamlayan Grundfos Türkiye, hemGrundfos’ta son yıllarda gerçekleşenyenilik ve değişiklikleri gözden geçir-mek, hem de birlikte gezip, eğlenmek,artan tempoda moral ve güç depola-mak amacıyla 12’şer kişilik iki grup ha-linde toplam 24 kişilik VIP Danimarkaseyahati gerçekleştirdi.

Gezi öncesinde Türkiye’de düzenlen se-minerlere katılım göstermiş olan davet-liler, 6-8 Haziran ve 8-10 Hazirantarihleri arasında olmak üzere iki farklıdönemde gerçekleştirilen bu gezilerdeseminerlerde anlatılanları yerindegörme fırsatı elde ettiler. Grundfos’unDanimarka Bjerringbro’daki tesislerindegerçekleştirilen gezinin ilk bölümünde

Grundfos Müzesi ve Poul Due JensenAkademi turunun ardından, CR ve UPtipi pompaların üretildiği fabrikalarda in-celemelerde bulunuldu. Robot ve bilgi-sayar teknolojilerinin ağırlıklı olarakuygulamaya geçtiği bu tesislerdeki üre-timin her aşamasındaki gerek makinala-rın, gerekse ürünlerin tüm özelliklerihakkında ayrıntılı açıklamalar yapıldı. Gezinin ikinci bölümünde Legoland zi-yaretini gerçekleştiren davetliler bu ren-kli turda iş yaşamının stresindenuzaklaşarak dinlenme imkanı elde etti-ler. Gerek Grundfos’un üretim tesisle-rinin ve ürünlerinin sahip olduğu yüksekteknolojinin yakından izlenmesi, ge-rekse de aynı sektördeki kişilerin birarada toplanarak samimiyet ve dostlu-ğun daha da artmasını sağlaması açısın-dan oldukça verimli geçen buorganizasyonun gidiş ve dönüş ulaşımıGrundfos’un 12 kişilik özel jeti ile sağ-landı. Konaklama için ise Grundfos’unFrisholt’taki özel Konuk Evi seçildi.

Gedik YTÜ’nün düzenlediği AMPT 2011’e sponsor oldu

k ı s a - k ı s a

24 Termo Klima Ağustos 2011

Soldan sağa: YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, THY Genel Müdürü Temel Kotil, Gedik

Holding CEO’su Dr. Mustafa Koçak, AMPT 2011 Başkanı Prof. Dr. Faruk Yiğit

Danimarka tesisleri Grundfos müşterilerini ağırlamaya devam ediyor

Page 27: termo_klima_agustos2011
Page 28: termo_klima_agustos2011

Honeywell (NYSE:HON) sıkı bir değerlen-dirme gerçekleştiren Exida tarafından Em-niyetli Duruş Sistemi çözümü, SafetyManager’e ISASecure™ Gömülü CihazGüvenlik Güvencesi (EDSA) sertifikası veril-diğini duyurdu. Honeywell Proses Çözüm-leri (HPS) endüstride hem gömülü SafetyManager cihazının bütünlüğünü hem degelişim sürecini değerlendiren ve iletişimsağlamlığı, işlevsel güvenlik ve yazılım ge-liştirme güvenliği konularında sıkı testlergerçekleştiren bu sertifikasyonu alan ilkproses otomasyonu tedarikçisidir. SafetyManager endüstriyel prosesleri denetleyenoperatörler için emniyet ve güvenlik sağla-maktadır. Çözüm güvenlik maliyetinin dü-şürülmesine yardımcı olmakta ve kazariskini azaltarak, üretim zamanını en üstdüzeye çıkararak, uyum maliyetini düşüre-rek ve endüstriyel tesislerde güvenliğin yö-netilmesine yardımcı olan faydalı araçlarsunarak performansı artırmaktadır.Honeywell’e bu sertifika, şu açıklamayıyapan Exida büyük ortağı Bill Goble tara-fından yıllık Amerikan Kullanıcı Grubukonferansında verildi, "Kontrol sistemisiber güvenliği, günümüzde işlevsel gü-venlikten tasarım prosesinin güçlü birtemel için çok kritik olduğunu öğrenmiş-tir. Honeywell'in Safety Manager sistemi

değerlendirmemizde üstün bir başarıgöstermiştir, Honeywell'in günümüz sibergüvenlik tehditlerine verdiği ciddi yanıt-tan oldukça etkilendim."Honeywell Proses Çözümleri, Safety Ma-nager Sistemleri, pazarlama müdürü Erikde Groot, "EDSA sertifikasını ilk alan şir-ket olmaktan gurur duyuyoruz. Siber gü-venlik stratejik temel taşlarımızdan biri veürün geliştirme sürecimizin ayrılmaz birparçası. ISASecure™ EDSA sertifikası

müşterilerimizin – ve satın alma ekipleri-nin – Safety Manager’i tesislerinde dahagönül rahatlığıyla kullanmasını sağlamak-tadır,” dedi.2007 yılında kurulan ISA Güvenlik UyumEnstitüsü (ISCI) endüstriyel otomasyonsistemlerinin siber güvenliği için güvencevermekte olup sertifikasyon spesifikas-yonları endüstri, ticari birlikler, tüketiciler,akademiler, hükümet ve yasal ve resmikurumlarla işbirliği içinde belirlendi.

Tüm yurtta tesisatçılar için seminerlerveren Wavin Pilsa Mayıs-Haziran aylarındaEskişehir, Afyon, Bilecik, Çanakkale, An-talya, Bartın, Beypazarı, Ankara illerinde1300 tesisatçıyı ağırladı. Toplantılarda,firma tanıtımı ve Wavin Pilsa’nın yeniürünleriyle ilgili sunum ve video gösteri-minden sonra ustalara tesisatta dikkatedilmesi gereken hususlar anlatıldı. Katı-

lımcılar Wavin Pilsa’nın kendilerine gös-termiş olduğu ilgiden ve yeniliklerden ha-berdar olmaktan çok memnun olduklarınıifade ettiler. Avrupa’nın en büyük PlastikBoru Sistemleri ve Çözümleri Üreticisiolan Wavin Group’a ait bir kuruluş olanWavin Pilsa’nın seminerlerinde mevcutürün portföyünün yanı sıra tanıtımı ya-pılan yeni ürünler oldukça ilgi çekti.

Yeni ürün gruplarından Sitech sessiz üçkatlı boru, polietilen ek parçalar, plastikmenhol/muayene bacaları, yüzey ısıtmasoğutma sistemleri, power point su-numu ve video gösterileri ile tanıtıldı.Yüzey ısıtma soğutma sistemleri içinyeni bir proje ekibi oluşturduklarını ak-taran yetkililer, Wavin Pilsa’nın önümüz-deki dönemde de listesine yeni ürünlereklemeye devam edeceğini belirterek,1971 yılından beri Adana’daki tesisle-rinde plastik boru ve ek parçaları üre-timi yapan Wavin Pilsa’nın 2008 yılındaWavin Group’a katılımıyla inovatif ürün-lere daha fazla odaklandığını, pazarınbüyüme hızından daha fazla büyümeyihedeflediklerini vurguladılar. Seminerinson bölümünde ise tesisatta sıkça kar-şılaşılan sorunlara değinilerek, ustalar-dan gelen sorular, öneri ve isteklerdeğerlendirildi. Program, hediye kaynakmakinası çekilişi ve akşam yemeği ileson buldu.

k ı s a - k ı s a

26 Termo Klima Ağustos 2011

Honeywell’in emniyetli duruş sistemi, Exida tarafından Isasecure EdsaSertifikası'na layık görüldü

Wavin Pilsa tesisatçı seminerleri sürüyor

Page 29: termo_klima_agustos2011
Page 30: termo_klima_agustos2011

k ı s a - k ı s a

28 Termo Klima Ağustos 2011

Mitsubishi Electric Klima Sistemleri’ninüstün teknolojisiyle bunaltıcı Ağustossıcaklarından kurtulmak hiç bu kadarkolay olmamıştı. Birçok fonksiyonelözelliği ile yaşamı kolaylaştıran Mitsu-bishi Electric Klimaları, I Save özelliği ilerahat ettiğiniz ısıyı hatırlar ve otomatikolarak ayarlar; serinliğin keyfini sürmekise size kalır...

Mitsubishi Electric Klima SistemlerininTürkiye’deki tek yetkili distribütörü Kli-maPlus, tasarım, sessizlik, verimlilik vefonksiyonelliği tek bir klimada buluş-

turduğu modellerinde cebinizi yorma-dan, her koşulda maksimum enerji ta-sarrufu sağlıyor.Kullanıcılarına önemli avantajlar sunanKlimaPlus, her türlü iç mekan dekorunauygun, elegant bir duruşa sahip model-leriyle evlerinize konfor, verim, sessizlikve dayanıklılığın en yüksek standartınıgetiriyor.

Hayatı kolaylaştıran fonksiyonlar!Mitsubishi Electric Klimalarda bulunani-See Sensör özelliği; her yeri eşit dere-cede serinleterek, enerji tasarrufu sağ-

lar. Sensör zemin sıcaklığını otomatikolarak 150 derece genişliğinde biraçıyla tarar. Tüm oda dahilindeki enuygun konforu sağlamak için zemin se-viyesi sıcaklığını da dikkate alır.

Yüksek yalıtımlı evlerin yaygınlaşmayabaşladığı günümüzde, evlerin içindegünlük yaşamdan kaynaklanan koku-lar, polen ve küf gibi alerjenler oluş-maktadır. Plasma Duo hava filtrelemeözelliği ile ferah ve sağlıklı ortamlarsunan Mitsubishi Electric Klima model-leri, ortam içerisinde bulunan havadakikoku, bakteri ve virüsleri yok ediyor.

Tek bir tuşla sizi hatırlayan klimalar!Ayrıca, Mitsubishi Electric KlimalardakiI Save fonksiyonu; rahat ettiğiniz ısıyıhatırlayıp, otomatik olarak ayarlayabili-yor. Bu özellik; tercih ettiğiniz ve dahaönce ayarlanmış oda sıcaklığına, ku-mandadaki tek bir tuşla ulaşabilmenizisağlıyor. Konforunuz için sizi hatırlayanmodelleriyle rahat etmenizi sağlayanMitsubishi Electric Klimalar ayrıca çalış-tığını unutturacak düzeyde sessiz mo-delleri ile de klima teknojisindegelinebilecek en iyi noktayı temsil et-mektedir.Geniş ürün gamı içerisinde kendinizeve ihtiyaçlarınıza uygun klimayı bulabi-leceğiniz KlimaPlus, sizlere yaz – kışmaksimum konfor sunuyor.

İç dizaynın önemli olduğu yerler için üre-tilen ve Türkiye Distribütörlüğü Akcor Ha-valandırma Sistemleri ve TeknolojikÜrünler San. Ve Tic. A.Ş. tarafından yapı-lan Intensse hava perdesi şık ve farklı di-zaynı ile dikkat çekiyor. Şık perdeler gözehitap etmesinin yanı sıra düşük ses sevi-yesi ile kulakları da rahatsız etmiyor.Yapı içindeki klimatize edilmiş, ısıtılmış vefiltre edilmiş temiz havayı muhafaza et-meyi sağlayan hava perdelerinin kulla-nımı ile, yazın sıcak havanın, kışın soğukhavanın içeri girmesi önlendiği gibi, dışa-rıdaki egzoz gazlarının, dumanların, ko-kuların, tozun, sineğin içeri girmesi deönlenir. Intensse hava perdesi şıklığının vedüşük ses seviyesinin yanında çevreye

sunduğu fayda ile de tercih sebebi. Klasikhava perdesi sistemlerine ek olarak PIDkontrolü ve kablolu ısıtıcısı bulunan In-tensse hava perdesi bu sayede %20enerji tasarrufu sağlıyor. Özellikle bankalar, sigorta şirketleri, otelresepsiyonları ve yeni konsept binalar içintercih edilen Intensse hava perdesi deği-şebilen lambası (renkli veya antimikro-bik), yanlardaki manyetik şeritleri ve kokukapsülleri ile birçok farklı aksesuar seçe-nekleri sunuyor. Intensse hava perdesindebulunan UVC ışınlı floresan lamba mik-ropların üremesini önlerken koku kapsül-leri de ortama hoş bir koku yayıyor. Intensse hava perdesi kullanıcı dostukontrol paneli ve yeni tasarımı sayesinde

kolay montajve kurulum sağ-lıyor. Standart olarak gümüş renkte bulu-nan Intensse, RAL kodu sayesinde istenenrenklerde de bulunabiliyor. 1, 1,5 ve 2metre uzunluktaki perdeler 5 metre yük-sekliğe varan kapılar için de tek kapasiteimkânı sunuyor.

Konforunuz için sizi hatırlayan klimalar Mitsubishi Electric’de!

İç dizayna önem verenlere ‘Intensse Hava Perdesi’

Page 31: termo_klima_agustos2011
Page 32: termo_klima_agustos2011

k ı s a - k ı s a

30 Termo Klima Ağustos 2011

Hava kanalı pazarının lider kuruluşu AFS,pazar taleplerine daha etkin ve hızlıcevap verebilmek amacı ile İstanbul Bey-san Sanayi Sitesi’nde inşa ettiği yeni tes-islerini tamamlayarak hizmete açtı.

AFS Genel Müdür Yardımcısı BahadırhanTari, yeni AFS tesislerinin havalandırmapazarının ürüne ve hizmete dayalı hertürlü ihtiyacını tek çatı altında topladığınıifade etti. Depolar, iki adet eğitim salonu,bir adet atölye, her türlü teknik dona-nıma sahip olan 1 adet konferans salonuve showroom’u ile havalandırmaya tazebir soluk getirdiklerini söyleyen Tari,“Yeni tesisimizde faaliyete başladık. Müş-terilerimize bundan sonra daha hızlı,etkin ve zamanında hizmet verebilmekadına tüm çabamızla çalışacağız. AFS’ninyenilenen yüzü, Ankara’daki yeni merkezve üretim tesislerinin ardından İstanbul’ada taşındı. Artan iş hacmi ve her geçengün çeşitlenen ürün yelpazesi, AFS’ninyatırım yapmasına yol açtı. Çağın gerek-lerine adapte olabilme adına hızlı bir ya-

tırım süreci içine giren AFS, İstanbul Bey-san tesislerinde yurtiçi ve yurtdışı pazar-lara yönelik olarak hizmet verecek.Tesisimiz bünyesinde satış ve pazarlamafaaliyetlerinin yanı sıra, eğitime destekolabilme adına atölye ve eğitim salonlarıda unutulmadı” diye konuştu

İnşaat sektöründe yaşanan gelişimin veberaberinde havalandırma alanında gö-rülen pazar artışının, gerek hizmet ge-rekse üretim kapasitesinde artışı gereklikıldığını belirten Tari, “İçinde bulunduğu-muz ortam bizi yatırım yapmaya zorladı.Gelecek için yapılan öngörülerimiz doğ-rultusunda gerek teknolojik gerekse fizikiyatırım süreci devam edecek. İhtiyaçlarınarttığı ve çeşitliliğin sürekli geliştiği günü-müzde AFS de geleceğe yatırım yapmayadevam edecektir. Yatırımlarımızın nedenli yerinde ve gerekli olduğunun far-kındayız. Amacımız, alanımızda bizi lider-liğe taşıyacak olan basamakları eminadımlarla tırmanmaktır.” diyerek sözle-rine son verdi.

AFS, İstanbul’daki yeni tesislerini hizmete açtı

Dubai’nin Sharjah şehrinde 47.382m²’lik bir alana inşa edilen Al QassimiKadın Doğum Hastanesi’nin havalan-dırmasında HSK markalı Flexline serisiçelik karkas klima santralleri ile Hijyen-

line serisi hijyenik klima santralleri tercihedildi. Proje kapsamında; altı adet ame-liyathane, pediatri yoğun bakım ünitesi,yeni doğan yoğun bakım ünitesi, pedi-atrik fizyoterapi merkezi ve diyaliz mer-kezi bulunuyor. Projenin havalandırması ve şartlandırıl-ması; kapasiteleri 7.900 m³/h ile 53.500m³/h arasında değişen toplam 38 adetklima santrali ile sağlanacak. Hastanenin2012 yılının son çeyreğinde tamamlan-ması ve faaliyete geçmesi planlanıyor.

“Al Qassimi Kadın Doğum Hastanesi”nin havalandırmasında HSK markası tercih edildi

İstanbul Esenyurt’ta Cihan İnşaat ta-rafından inşa edilen Avrupa’nın enbüyük pasta ve çikolata fabrikası“PELİT”in havalandırmasında HSKmarkalı Hijyen Klima Santralleri tercihedildi. 70.000 m²’lik kapalı alana inşa edilenprojenin 20.000 m²’lik alanındapasta, 30.000 m²’lik alanında çikolataimalatı yapılacak, 10.000 m²’lik ala-nında ise sosyal tesis (çok amaçlısalon, fitness center vb.) inşa edilecek. Mekanik tesisat uygulaması NormMekanik firması tarafından yapılanprojenin havalandırması ve hava şart-landırılması; kapasiteleri 7.000 m³/hile 40.000 m³/h arasında değişen,toplam 60 adet Hijyen Klima Santralive 50 adet Fan Coil cihazı ile sağlana-cak. HSK markalı Hijyenline klima santralle-rinin tüm noktalarında; kolaylıkla te-mizlenebilen, oksidasyona uğramayan,temizleme kimyasallarından etkilenme-yen, iç cidarları paslanmayan malzeme-ler kullanılmaktadır. EN 1886'ya görefiltre kaçak sınıfı "F9" ve gövde sızdır-mazlığı "B" sınıfına uygundur. İç ve dışcidarların birbiri ile temasını kesen, Isıköprüsüz tasarımı nedeniyle yüzeyle-rinde yoğuşma gerçekleşmez. Üretimi,geri dönüşümlü, çevreye zarar verme-yen malzemeler ile yapılmaktadır. Hijyenamaçlı VDI 6022-1, VDI 6022-3, DIN1946 – 4, EN standartlarına uygundur.Kapalı hücreli, anti bakteriyel sızdırmaz-lık contasına sahiptir. Projenin 2012yılının Ocak ayında tamamlanması vefaaliyete geçmesi planlanıyor.

Avrupa’nın en büyükpasta ve çikolata

fabrikasının havalandırmasındaHSK markası tercih

edildi

Page 33: termo_klima_agustos2011
Page 34: termo_klima_agustos2011

k ı s a - k ı s a

32 Termo Klima Ağustos 2011

M. Kemal Coşkunöz tarafından 1950’liyıllarda temelleri atılan Coşkunöz Hol-ding’in ısıtma sistemleri üzerine üretimyapan firması Coşkunöz Radyatör, Copamarkası ile yurtdışında olduğu kadar artıkTürkiye’de de kendinden söz ettiriyor.Geleceğe dönük vizyonu ile sürekli geli-şen, alanının öncü kuruluşu CoşkunözRadyatör; Copa markasını “Dünyaya Ya-yılan Sıcaklık” sloganı ile ülkemiz iklim-lendirme pazarına taşıyor ve Bursa'dantüm Türkiye’yi ısıtıyor. Kurucusu MerhumM. Kemal Coşkunöz'ün “Bir işi yapıyor-sam, en iyisi olmalıyım.” sözünü benim-seyen ve iş hayatındaki tüm adımlarındauygulayan Coşkunöz tarafından üretile-rek 37 ülkeye ihraç edilen Copa ürünleri,son teknolojiye sahip tesislerde üretiliyor.Üretim ve yönetim sistemlerinde “Yalın”anlayışı belirlemiş olan Coşkunöz Radya-tör, İMMİB tarafından verilen 2010 yılıçelik radyatörler ihracatında İhracacatınYıldızları Ödülü ile uluslararası platform-lardaki üstünlüğünü de sürdürmeyedevam ediyor. Türkiye pazarındaki satış-pazarlama faaliyetlerine hermetik ve yo-ğuşmalı kombiler, panel radyatörler, havluradyatörler ve dekoratif radyatörler ile

başlayan Copa, en kısa sürede HVAC sek-töründeki diğer ürünleri ile de ürün yel-pazesini genişletmeyi hedefliyor. Faaliyetgösterdiği ülkeler ve pazarlarda rakipleritarafından yakından takip edilen ve yap-tığı yenilikler ile örnek olan CoşkunözRadyatör, yurtdışındaki başarılarından

edindiği güven ile Türkiye’de de Copamarkası ile söz sahibi olmayı hedefliyor.Coşkunöz Radyatör, Coşkunöz Holdinggüvencesi ve Copa kalitesi ile verdiğigüven ve hizmet sayesinde müşteri ve tü-keticilerinin tüm istek ve beklentilerinecevap veriyor.

Coşkunöz Holding markası “Copa” artık Türkiye’de

Yeni ürün, sistem ve proses geliştirmealanlarında kurumlara ve bireylere eği-tim, danışmanlık ve mühendislik hizmetivermek üzere Ağustos ayı içerisinde ku-rulan RoadMap ilk eğitimlerine Eylül

ayında İstanbul’da başlıyor; eğitimlersonrasında İzmir ve Ankara ve Bursa’dadevam edecek.

Merkezi Amerika Birleşik Devletle-ri’nde bulunan uluslararası Yeni ÜrünGeliştirme ve Yönetimi Birliği (PDMA)tarafından onaylı sertifikalı eğitmen(NPDP REP) statüsündeki Türkiye’dekiilk ve tek kurum olan RoadMap, buözelliği ile alanında Avrupa’daki üç,Dünyadaki on altı adet sayılı uzmankurumdan bir tanesi. RoadMap aynızamanda PDMA Kıdemli Eğitmen sta-tüsündeki NP Learning LLC (A.B.D) fir-ması başta olmak üzere birçok güçlü işortaklığına da sahip.

RoadMap Eylül ayında iki önemli eğitimbaşlatacak: “PDMA Yeni Ürün Geliş-tirme Uzmanı (NPDP) Sertifikası Eğitimi”ve “Fikirden Pazara Yeni Ürün Geliş-tirme Eğitimi”. Bu eğitimler ile firma sa-hiplerine, şirket yöneticileri, ürüngeliştirme ve yönetiminden sorumlu

takım liderleri ve çalışanlarına, yeni ürüngeliştirme stratejisi, yeni ürün portföyyönetimi, ürün geliştirme süreçleri, ürüngeliştirme araçları, performans metrik-leri, yeni ürün pazar araştırması ve ürüngeliştirme takım organizasyonları hak-kında kapsamlı bilgiler verilecek.

RoadMap®, mesleki deneyiminiısıtma, soğutma, iklimlendirme sektö-ründe faaliyet gösteren firmaların ağır-lıklı olarak ürün geliştirme bölümlerindemühendislik, eğitmenlik ve yöneticilikgörevleri yaparak edinen makine mü-hendisi Hasan Acül ve A.B.D’de SistemMühendisliği alanında akademik vedanışmanlık çalışmalarını sürdürenmakine mühendisi Hakan Yurt tarafın-dan kuruldu. Temel amacı yeni ürün,sistem ve proses geliştirme çalışmala-rında firmaların yaşadığı bilgi ve danış-manlık eksikliğini gidermek olanRoadMap, güçlü iş ortakları ile birlikte,hizmet verdiği firmaların başarıları içinyol haritaları hazırlayacak.

Ürün geliştirme ve eğitimde firmaların yol arkadaşı Roadmap

Page 35: termo_klima_agustos2011
Page 36: termo_klima_agustos2011

İstanbul Maslak’ta yükselen, bölgenin enlüks konut projesi olan Mashattan’da; iFDizayn Ödüllü Danfoss CollectionTM Ter-mostatik Vanalar kullanılacak. Termosta-tik vananın mucidi olan Danfoss; ZorluCenter, Forum İstanbul, Acıbadem Has-tanesi, Selenyum Twins, Spradon Bahçe-şehir gibi birçok önemli projede tercihedilen marka oldu. Son olarak, her biri 33katlı 10 kuleden oluşan, Mashattan pro-jesi de, Danfoss markasını tercih etti.Mashattan’daki ultra-lüks dairelerin ban-yoları, Danfoss CollectionTM ile ödüllü ta-sarıma ve şıklığa sahip olacak.

Tasarım Dünyasının Oscar’ıTasarım dünyasının Oscar’ı sayılan ve1954 yılından bu yana iF InternationalForum Design GmbH tarafından verileniF Dizayn Ödülü; inovasyon, tasarım, kul-lanım kolaylığı ve malzeme kalitesi gibikriterler göz önünde bulundurularak, heryıl seçkin bir jüri tarafından, sıkı bir elemeaşamasından sonra verilmektedir.

Danfoss’un tasarım ödüllü ürünleri Mashattan’la lüksün zirvesinde

k ı s a - k ı s a

34 Termo Klima Ağustos 2011

Inter Continental Oteller Grubunun, 5 yıldızlı markası''Crowne Plaza'nın Bursa’da yapımı süren yeni otelinde;Devi Elektrikli Döşemeden Isıtma Sistemleri kullanılacak.209 odaya sahip Crowne Plaza Otelinin banyolarında kul-

lanılacak, Devi Elek-trikli DöşemedenIsıtma Sistemleri; otelmisafirlerine, seramikkaplı banyolarda, ılıkbir zemine basmakonforunu sunacak.DEVI ürünleri, Dan-foss güvencesi ile Av-rupa’da üretilmekteve Danfoss Isıtma Çö-zümleri Türkiye ofisitarafından ithal edil-mektedir. Devi ürün-leri başta otellerolmak üzere; seçkinAVM, Residence veOfis projeleri tarafın-dan tercih edilmek-tedir.

Bursa Crowne Plaza otelindeDevi Elektrikli DöşemedenIsıtma Sistemleri ile 7 yıldızlı konfor

DemirDöküm Yaz Şenliği, DemirDöküm çalışanları ve ai-leleri ile Vaillant Group Türkiye üst yönetiminin katılımıyla3 Temmuz Pazar Günü, Bilecik Pazaryeri Küçük ElmalıKöyü Piknik Alanında gerçekleşti. Başarılı geçen bir yılın ardından, çalışanların aileleriyle bir-likte eğlenceli vakit geçirmeleri ve birbirleriyle kaynaşmalarıamacıyla düzenlenen piknikte davetliler doğanın ve temizhavanın tadını çıkardılar. Yaklaşık 5000 kişinin katıldığı piknikte, gerek çocuklar içingerekse büyükler için oyun aktiviteleri ve yarışmalar yapıldı.Yapılan yarışlarda başarılı olan takımlar çeşitli hediyelerleödüllendirildi.

DemirDöküm ailesi yaz şenliğinde buluştu

Page 37: termo_klima_agustos2011
Page 38: termo_klima_agustos2011

k ı s a - k ı s a

36 Termo Klima Ağustos 2011

HSK, 27 Mayıs 2011 tarihinde Gaziantep“The Anatolian Hotel”de gerçekleştirdiğilansman toplantısında faydalı model pa-tentini aldığı “Frame Drill®” Üretim Tek-nolojisi ile Klima Santralı montajının nekadar hızlı ve sorunsuz bir şekilde gerçek-leştirildiğini uygulamalı olarak ISK profes-yonellerine sundu.

HSK Adana ofisinin ev sahipliğini üstlen-diği lansman toplantısı; Adana, Urfa,Kahramanmaraş ve Gaziantep’den çoksayıda kamu ve özel sektör mensubu mü-hendis, projeci, müteahhit, teknik müdürve yatırımcının katılımları ile gerçekleşti-

rildi. HSK, yepyeni bir sunum yaklaşımı ilekonuklarına, bölgesel ve küresel pazarlariçin dikkat çekici avantajlar sunan “de-monte klima santralları”nı tanıttı.

Frame Drill® Teknolojisi ile üretilmiş üçhücreli, 11.510 m³/h’lik bir klima santra-lının kurulum uygulaması, lansman sıra-sında otelin fuaye alanında dört HSK işçisitarafından 30 dakika içinde yapıldı. HSKFlexline Klima Santralinin kurulum uygu-laması ile davetliler, HSK Klima Santralle-rinin avantajlarını (modülerlik—sıfır hatalıüretim—hızlı teslim—nakliye kolaylığı)bizzat görme imkanı buldu.

Markasıyla 30 yıldan bu yana yurtiçindeve yurtdışında iklimlendirme, havalan-dırma sektörünün simgesi olan HSK fir-masının Yönetim Kurulu Başkanı VuralEROĞLU, Gaziantep’te düzenlenen budavetin uzun ve özenli bir çalışma süreciolduğunu vurguladı. EROĞLU, toplantıdayaptığı konuşmada şunları söyledi: “Yük-sek yapılar, iş ve alışveriş merkezleri, has-tane ve okullar, turistik tesisler ve sporkompleksleri gibi pek çok yapıda ‘değeryaratan iç hava kalitesi’ öncelikle klimasantrallerine bağlıdır. Bu alandaki beklen-tileri üst düzeyde karşılayan klima sant-rallerini üreten HSK’nın uzmanlığı, köklügeçmişinden besleniyor, teknolojiye veinsan değerlerine yaptığı yatırımla gele-ceğe yön veriyor. Kalite, bütünleşik birolgu ve pek çok bileşenden oluşuyor. Bizedüşen kısmını her yönüyle irdeliyoruz. Ör-neğin zaman, bir kalite faktörüdür. Üre-timde kullanılan her bir komponentin veişçiliğin kalitesinin yanı sıra, üretim, tesli-mat, montaj ve işletmeye alma süresininkısalması, toplam kaliteye hizmet eder.Gerek bu alanda kat edilen mesafeleri,gerekse enerji tasarrufu ve bu sistemleriçin yeni geliştirilen klima santralleri için;Enerji Etiketi Uygulaması’nı Gaziantep’tebulunan değerli iş ortaklarımıza sunmak,onların görüş ve değerlendirmeleri ilesonraki adımlarımıza yön vermek arzu-sundayız.”

HSK’dan Gaziantep lansman toplantısında 30 dakikada klima santrali montajı

Çevre unsuruna duyarlı kombileri, su ısı-tıcıları, kazanları, güneş enerji sistemlerive doğal gaz kombileri ile sektörde farklıduruş sergileyen dünya ısıtma sektörü-nün dev kuruluşu Ariston ThermoGroup, Türkiye’de faaliyet gösteren 24bayisini Shanghai gezisiyle ödüllendirdi.

Türkiye genelinde 250’nin üzerinde bayive satış noktası bulunan Ariston ThermoGroup 2010 yılında sağladığı başarıyakatkıda bulunan 24 bayisini 7 günShanghai’da ağırladı.

Bayiler tur süresince keyifli zaman geçi-rirken, Ariston Thermo Group’un Wuxikentinde faaliyet gösteren fabrikasını daziyaret ettiler ve yapılan sunumda Aris-ton’un 2010 yılı sonuçları ve 2011 yılıhedefleri ile ilgili bilgiler verildi.

Ariston Thermo Group, bayilerini Shanghai gezisiyle ödüllendirdi

Page 39: termo_klima_agustos2011
Page 40: termo_klima_agustos2011

TÜRKİYE VE DÜNYADA GÜNDEMTürkiye ekonomisi hızla büyüyorTürkiye ekonomisi 2011 yılının birinci çey-reğinde yıllık bazda %11,0 büyürken, oran%9,6’lık piyasa beklentisinin üzerinde ger-çekleşti. TÜİK tarafından açıklanan mevsimve takvim etkisinden arındırılmış veri de yıllıkbazda %11 seviyesinde bulunuyor. GayrisafiYurtiçi Hasıla (GSYH) yıllık bazda bakıldı-ğında 1.2 trilyon TL’ye (756 milyar dolar)yükseldi. Türkiye ekonomisi devam eden içtalep büyümesi, yabancı sermaye girişleri veayrıca mali ve parasal politikalar sayesinde

yılın ilk çeyreğinde de oldukça yüksek birbüyüme oranı yakaladı. Fakat devam edengüçlü büyüme ile birlikte cari açık genişle-mesi de artarak 2011 sonunda 60 milyardoların üzerine çıkacak gibi görünüyor. Tür-kiye’nin ithalata bağımlı ihracat ve dövizgirişine dayanan büyüme modelini değiş-tirmediği takdirde sürdürülebilir bir büyümeyakalaması pek olası değildir.

Cari açık tam gaz Türkiye'nin cari İşlemler hesabı açığı, yılınilk 5 ayında, geçen yılın aynı dönemine

göre %121,3 artarak, 37 milyar 274 mil-yon dolar oldu. Merkez Bankası tarafın-dan açıklanan 2011 yılı Mayıs ayına ilişkinödemeler dengesi verilerine göre, cariaçık 2011 yılı Ocak-Mayıs döneminde birönceki yılın aynı dönemine göre 20 mil-yar 435 milyon dolar artış gösterdi.Geçen yılın ilk 5 ayında, cari açık 16 mil-yar 839 milyon dolar düzeyindeydi.Geçen yıl Mayıs'ta 2 milyar 944 milyondolar açık veren cari işlemler hesabında,bu yılın aynı ayında 7 milyar 753 milyondolar açık meydana geldi.

s e k t ö r g ü n d e m i

38 Termo Klima Ağustos 2011

İMSAD: Fırsat iyi değerlendirilmeli, not artırımını sağlayacak reformlar yapılmalıİnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (İMSAD) yayınladığı Türkiye’nin ilkdetaylı aylık inşaat sektörü değerlendirme raporunda inşaat sektörünün büyümeüzerindeki olumlu etkisi ele alınırken, sürdürülebilir büyüme için yapılması ge-rekenler de ele alındı.

Page 41: termo_klima_agustos2011

s e k t ö r g ü n d e m i

39Termo KlimaAğustos 2011

Döviz yükseldi, Merkez frene dokunduMerkez Bankası’nın yaptığı açıklamadason dönemde bazı Avrupa ülkelerininkamu borçlarının sürdürülebilirliğine veglobal büyümeye ilişkin endişelerin art-ması risk iştahını olumsuz etkilemeye veülkemizin de içinde bulunduğu geliş-mekte olan ülkelere yönelik sermayeakımlarını zayıflatmaya devam etmekteolduğu belirtildi. Bu durum dikkate alına-rak, 1 Ekim 2010 tarih, 2010- 55 sayılıbasın duyurusu ile kamuoyuna açıklanmışolan esnek döviz alım ihale yöntemi çer-çevesinde günlük döviz ihalelerinde alımıyapılacak tutar 40 milyon ABD doların-dan 30 milyon ABD dolarına düşürüldü.

BDDK'dan kredilere frenCari açığın azaltılması için hükümetinuzun süredir talep ettiği tüketici kredile-rinin daraltılması için Bankacılık Düzen-leme ve Denetleme Kurumu (BDDK) dadevreye girdi. Tüketici kredileri toplamkredilerinin %20’si aşan bankaların ma-liyeti artırıldı. Buna göre, tüketici kredileritoplam kredilerinin %20’sini aşan banka-larla, donuk tüketici kredilerinin payı top-lam tüketici kredilerinin içinde payı %8’iaşan bankaların; birinci gruptaki tüketicikredileri için karşılık oranı %4’e, ikincigruptaki tüketici kredileri için karşılıkoranı %8’e çıkarıldı. Ayrıca, 24 aya kadarolan tüketici kredileri ve 24 aydan uzunsüreli olan tüketici kredilerinin sermayeyeterliliği içindeki payları artırıldı.

Krediler hız kesmiyor BDDK’nın açıkladığı kesinleşmemiş verileregöre Mayıs ayında bankacılık sektörü aktiftoplamı son 1 yıllık dönemde %26,8 arta-rak 1,1 trilyon TL’ye ulaştı. Aktifler içeri-sinde; krediler yıllık bazda %13,8 artarak598 milyar TL’ye ulaşırken, menkul kıymet-ler %2,9 düşüşle 279 milyar TL’ye geriledi.Diğer taraftan sektörün karlılığı %18,4oranında eriyerek 1,9 milyar TL olarak ger-çekleşti. Sermaye yeterliliği rasyosu isegeçen yılın aynı dönemine göre 210 bazpuan azalarak %17,4 oldu.

EKONOMİDE VE İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SON BİR AYTürkiye’nin büyümesinde özellikle gayri-menkul projelerinin etkili olduğu görül-mektedir. Borsa ve faizde getiri fırsatlarınınazalması nedeniyle alternatifsiz bir yatırımaracı haline gelen gayrimenkul sektörünündinamik yapısı bu noktada önemli rol oy-namaktadır. Talebin zayıfladığı zamanlarda

durmayan ve geleceğe yatırım yapan in-şaat sektörü son açıklanan rakamlaragöre büyümede 2011 yılının ilk çeyre-ğinde birinciliği perakende sektörünekaptırsa da %14,8’lik gelişim gösterereken fazla artış gösteren 3. sektör olmuştur.Kredi derecelendirme kuruluşları tarafın-dan yatırım yapılabilir ülkeler durumunagetirilme olasılığının önümüzdeki gün-lerde realize olması durumunda Türki-ye’ye ciddi bir sermaye akışı yaşanabilir.Böyle bir ortamda özellikle gayrimenkulpiyasasında normalin çok üstünde hare-ketlilik beklenmelidir.

TÜRKİYE İNŞAAT SEKTÖRÜTürkiye’nin büyümesinde özellikle gayri-menkul projelerinin etkili olduğu görül-mektedir. Borsa ve faizde getiri fırsatlarınınazalması nedeniyle alternatifsiz bir yatırımaracı haline gelen gayrimenkul sektörünündinamik yapısı bu noktada önemli rol oy-namaktadır. Talebin zayıfladığı zamanlardadurmayan ve geleceğe yatırım yapan in-şaat sektörü son açıklanan rakamlaragöre büyümede 2011 yılının ilk çeyre-

ğinde birinciliği perakende sektörünekaptırsa da %14,8’lik gelişim gösterereken fazla artış gösteren 3. sektör olmuştur.

Dikkat edilmesi gereken unsur sektördekihızlı büyümenin ivme kaybetmeye başla-masıdır. Burada baz etkisinin yanı sıramevsimselliğin kendisini gösterdiği görü-lebilmektedir. Buna göre inşaat sektörü-nün büyümesi 2010 yılının ilk çeyreğinde%8,3 düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu oranyılın 2. çeyreğinde %20,4, 3. çeyreğinde%22,1 ve 4. çeyreğinde %17,5 seviye-sinde oluşmuştur. 2010 yılının tama-mında yakalanan büyüme rakamı %17,1olmuştur. 2011 yılının ilk çeyreğinde ise%14.8’lik artış yaşanmıştır.

İnşaat sektörünün ekonomiye katkı payı2007 yılından 2009 sonuna kadar aşağıyönlü bir trend izlemiştir. Bu dilimde in-şaat sektörünün ekonomiye katkı payı2007 yılında yakaladığı %6,7’den beridüşüş trendini korumuş, 2009 yılınınüçüncü çeyreğinde %4,6 düzeyine geri-lemiştir. Ancak sektördeki bu ivme kaybı-

Page 42: termo_klima_agustos2011

nın özellikle 2010 yılında farklılaştığı gö-rülmektedir. Büyük inşaat projeleri ile bir-likte büyüme atağına geçen sektörünekonomiye katkı payı da artış eğiliminegirmiştir. Buna göre ekonomiye katkı payı2009 yılının 3. çeyreğinde %4,6’yı gör-dükten sonra yeniden çıkışa geçmiştir.Son açıklanan rakamlara göre ekonomiyekatkı payı %5,8’i yakalamıştır.

İnşaat sektörünün büyüklüğünde ise çey-reklik bazda cari fiyatlarla dikkat çektiği-miz 10 milyar TL’nin üzerinde kalındığıgörülmektedir. 2009’un 3. çeyreğindesektörün büyüklüğü 8,74 milyar TL’yekadar geriledikten sonra bu rakamın2009 yılının 4. çeyreğinde 9,32 milyarTL’ye, 2010’un birinci çeyreğinde ise 9,8milyar TL’ye çıktığı görülmektedir. İnşaatsektöründe ivmelenme bu çeyrek sonra-sında yaşanmıştır. Buna göre hızlı bir çıkıştrendinin içine giren inşaat sektörü 2010yılının 2. çeyreğinde 11,85 milyar TL, 3.çeyreğinde 11,38 milyar TL, son olarak da12,12 milyar TL düzeyine yükseltmiştir.Mevcut yatırımlar göz önünde bulundu-rulduğunda inşaat sektörünün büyümepotansiyeli bulunmalıdır. Ancak bu nok-tada gayrimenkul sektörü için en kritikparametrelerden faizin dikkatli ele alın-ması gerekmektedir.

AB’ye uyum sürecinde açıklanan 3 aylıkinşaat verileri de sektördeki ivmelenmeyiortaya koymaktadır. Üretim endeksindeardı ardına gelen artış trendi ‘İnşaat Sek-törü Üretim Endeksi Değişim OranlarıGrafiği’nde de görülmektedir. Son 5 çey-rektir üretim artışı yaşayan inşaat sektö-ründe ivmelenmenin düzeyi son 3

çeyrekte %16’nın üzerinde oluşmuştur.Buna göre 2010 yılının ilk çeyreğinde%9,3 artış gösteren inşaat sektörü üre-timi ikinci çeyrekte %19,5, üçüncü çey-rekte %21,2 ve dördüncü çeyrekte %18oranında yükseliş kaydetmiştir.2011 yılına ilişkin veride ise %16,3’lükartış görülmektedir. 2010 yılı öncesinde9 çeyrekte arka arkaya daralma kayde-den inşaat sektöründe kriz sonrasındakihızlı toparlanma dikkat çekmektedir.Bunda faizin düşük bir düzeyde bulun-masının yanı sıra inşaat sektörünün ve-rimlilik odaklı çalışmaya alışması etkiliolmuştur. 1999’daki deprem sonrasındaçehre değiştiren sektör, teknolojik geliş-meleri yakından takip ederek yaptığı ya-tırımlar sonucunda elde ettiği verimliliğinavantajlarını burada kullanıştır. Nitekim,global krizin çıkış noktası olan ABD’nininşaat sektörünün aksine Türk inşaat sek-törü hızlı toparlanma sonrasında güçlü

bir büyüme trendinin içine girmiştir. Bu-nunla birlikte bu büyümede arz ayağınınliderlik ettiği unutulmamalıdır.

İnşaat sektörünün arz liderliğinde kaydet-tiği büyümenin yavaş yavaş ciroya dayansıdığı grafikten görülebilmektedir.Buna göre hızlı bir üretimin içinde olaninşaat sektöründe elde edilen ciro miktarıuzun bir dönem negatif seyrettiktensonra 2011 yılının ilk çeyreğinde pozitifbir görünüm ortaya koymuştur. Bununanlamı inşaat sektörünün üretimi ile eldeedilen ciro arasında uzun bir süredir sağ-lanamayan korelasyon 2011 yılının ilkçeyreğinde elde edilmiştir. İnşaat cirosun-daki değişimi rakamsal olarak ele aldığı-mızda ise 2009 yılının 3. çeyreğinde-%22 ile dip yaptıktan sonra kan kaybı-nın azaldığı görülmektedir. Buna göre2009 yılının 4. çeyreğindeki gerileme%15,6 düzeyinde oluşurken, düşüş 2010yılının 1. çeyreğinde %18,9, 2. çeyre-ğinde %9,5 seviyesinde gerçekleşmiştir.Bu düşüş trendi 2010 yılının 3. çeyre-ğinde, global krizin patlak verdiği tarihtenberi ilk kez pozitife dönmüş ve %3,9 de-ğerine işaret etmiştir. 4. çeyrekte -%1 ol-muştur. Son açıklanan rakamlara görecirolarda %12,4’lük artış yaşanmıştır.

İstihdam ayağında ise olumlu sinyaller alı-nıyor olması sevindirici bir gelişmedir. Ni-tekim, 2007 yılının 2. çeyreğindenitibaren çeyreklik bazda bir önceki yılınaynı dönemine göre azalış kaydeden in-şaat sektörü istihdamı en büyük gerile-meyi 2009’un 2. Çeyreğinde göstermiş,bu dönemde %23,4 oranında gerilemiş-tir. Bunun sonrasında toparlanma tren-

s e k t ö r g ü n d e m i

40 Termo Klima Ağustos 2011

Page 43: termo_klima_agustos2011
Page 44: termo_klima_agustos2011

dine giren sektör istihdamında daralmarakamları sırasıyla %18,6, %15,9 ve sonolarak 2010’un 1. çeyreğinde %4,3 ol-muştur. Bu dilimden itibaren pozitif birgörünüm sergilemeye başlayan istihdamendeksi 2010 yılının 2. çeyreğinde %2,8,3. çeyreğinde %4,9 ve 4. çeyreğinde%6,3 artış göstermiştir. Son açıklanan ra-kamlara göre bu değişim %7,2’ye kadaryükselmiştir.

İnşaat sektörünün geleceğine yönelik enkritik nokta ekonomiyi soğutma çalışma-larıdır. Bu noktada cari açık riskini sınırlan-dırmak amacıyla ekonomiyi soğutmayaçalışan T.C. Merkez Bankası’nın adımlarıyakından izlenmelidir. Faizleri düşük birdüzeyde tutmaya çalışan TCMB’nin 2011yılına girerken attığı adımlarda tüketiciyeyönelik beklentisi kredi hacmindeki artı-şın sınırlanması ve iç tüketimdeki ivme-lenmenin kontrollü seyretmesidir.Yani TCMB, iç tüketim artışının enflasyo-nist baskı yaratmamasını ve özellikle ithalmallara yönelimin sınırlanmasını istemek-tedir. Ancak alınan önlemler kredi hac-mini frenlemek için yeterli olmamıştır.

Nitekim, 2010 yılının Ocak ayından2011’in Ocak ayına karar %40’ın üze-rinde artış gösteren tüketici kredilerindekibüyüme sınırlı bir ivme kaybı yaşasa dadevam etmiştir. Bunda zorunlu karşılıkoranlarındaki artışın tüketiciye hızlı yan-sıtılmaması etkili olmuştur. Nitekim, ban-kalar zorunlu karşılık oranlarındaki artışıkredilere sınırlı yansıtmıştır. Bu nedenle,zorunlu karşılık oranlarını mevcut du-rumda daha fazla artırmanın olası olum-

suz sonuçlarını göz önünde bulunduranTCMB, diğer kurumların dolaylı tedbirle-rine gereksinim durmaktadır. Bunun so-nucu olarak BDDK’nın, tüketici kredilerinintoplam kredilerine oranı %20’sinin üze-rinde olan bankaların maliyetlerini artırmasıTCMB tarafından olumlu değerlendirilmiştir.Bu tip adımların tüketiciye yansıması dahahızlı olacağından sorunun çözümü de hız-lanacaktır. Bu adımların kredi maliyetlerinekademeli olarak yansıması beklenmelidir.Dolayısıyla önümüzdeki dönemde faiz-lerde yükseliş sürecinin devam ettiği gö-rülebilecektir.

Bununla birlikte faizlerin yükseliş trendinegirmiş olması, tüketicilerin mevcut seviye-leri değerlendirme eğilimini artıracaktır.Bu noktada vade yapısındaki seçiciliğindevam etmesi beklenmelidir. Faizlerindipte olduğu görüşünün etkili olması ne-deniyle kısa vadeli kredi kullanımlarındadüşüş yaşanırken, 5-10 yıllık kredi kulla-

nımının arttığı görülmektedir. Mevcut du-rumda vade dağılımında 5-10 yıllıkların%50’nin üzerinde olduğu görülmektedir.Yani tüketici mevcut kredi faizlerini uzunvade için kullanmak istemektedir. Dolayı-sıyla bu yaklaşımın kısa vadede korun-ması beklenmelidir.

Türkiye’nin genel görünümü ele alındı-ğında, seçimlerin hemen arkasındanMeclis’te yemin edemeyen milletvekille-rine yönelik tartışmaların etkili olduğugözlenmektedir. Yani siyaset gerekli de-ğişiklikleri yapacak düzeni henüz sağlaya-mamıştır. Ancak bu kısa vadeli tartışmalarsonrasında Türkiye’nin asli sorunları gün-deme gelecektir. Bu noktada Anayasadeğişikliği dâhil temel çalışmaların yapıl-ması beklenmektedir. Bu beklentileringerçekleşmesi durumunda Türkiye 2005-2006 yılında AB adımlarında yaşanan ge-lişmelere paralel bir gelişim potansiyelibarındıracaktır. Kredi derecelendirme ku-ruluşları tarafından yatırım yapılabilir ül-keler durumuna getirilme olasılığınınönümüzdeki günlerde realize olması du-rumunda Türkiye’ye ciddi bir sermayeakışı yaşanabilir. Böyle bir ortamda özel-likle gayrimenkul piyasasında normalinçok üstünde hareketlilik beklenmelidir.Dolayısıyla ekonomiyi soğutma çalışma-larına bağlı olarak kısa vadede talebinzayıflayabileceği bununla birlikte gayri-menkul sektöründe uzun vadede olumlugörümün korunması beklenmelidir. Bukonuda yeni hükümetin mevcut fırsatlarıdeğerlendirerek ülkenin gelişimine ortamsağlayacak reformları yerine getirmesigerekmektedir. Ülkenin temel sorunları-nın çözülmesi, Türkiye’nin mevcut du-rumda sıkıntı içinde olan gelişmişülkelerle arasındaki farkı kapatacaktır.

s e k t ö r g ü n d e m i

42 Termo Klima Ağustos 2011

Page 45: termo_klima_agustos2011
Page 46: termo_klima_agustos2011

Sanko Holding şirketlerinden, ısıtma, so-ğutma ve havalandırma sektörünün ye-nilikçi markası Airfel’in hisselerinin Daikintarafından satın alınması için anlaşmayavarıldı. Japon klima devi Daikin IndustriesLimited’in % 100 iştiraki olan Daikin Eu-rope N.V ile Airfel’in anlaşması 8 Tem-muz’da imzalandı. Hisse devri, RekabetKurumu ve gerekli diğer onaylar alındık-tan sonra tamamlanacak.

Sanko Holding Yönetim Kurulu Üyesi veIsıtma-Soğutma Grup Başkanı Sami Ko-nukoğlu, satışın uzun süren pazarlıklarınardından gerçekleştiğini belirtti. Konu-koğlu, “Sanko Holding olarak, dünya ça-pındaki markalarımızla farklı sektörlerdefaaliyet gösteriyoruz. 2023 vizyonuylaoluşturduğumuz stratejik planımız çerçe-

vesinde, istikrarlı bir büyüme hedefliyo-ruz. İklimlendirme sektörüne çok önemvermemize rağmen Daikin’in teklifinin,Airfel’i geleceğe taşıyacak, firmaya vemarkaya büyük değer katacak bir fırsatolduğunu gördük, bu da karar sürecindeetkili oldu. Uzun pazarlıkların ardındanteklifi kabul ettik. Bu satışın öncelikle Tür-kiye ekonomisine ardından Sanko Hol-

ding, Airfel ve Daikin’e hayırlı olmasınıumuyor, başarılar diliyoruz” dedi.

Daikin Europe Başkanı Masatsugu Mi-naka ise “Daikin, hızla gelişmekte olanyeni pazarlara girişini hızlandırmak vefaaliyet alanlarını geliştirmek için farklıstratejiler izliyor. Bu satın alma işlemiylebirlikte Daikin ve Airfel’in ısıtma, klima vehavalandırma pazarlarındaki birbirini ta-mamlayıcı nitelikteki güçlerini, yetenek-lerini birleştirerek ve en üst düzeyeçıkartarak Türkiye’deki faaliyetlerimizidaha da kuvvetlendirmeyi hedefliyoruz.Türkiye klima pazarı Avrupa, Orta Doğuve Afrika’yı içeren EMEA bölgesinde hızlaen önemli pazar haline gelecek. Türkiye,eşsiz coğrafi konumu ve ekonomik per-formansıyla bölgedeki önemli oyuncular-

Dünya klima devi Daikin, Airfel’i SankoHolding’den satın almak için anlaştı

s e k t ö r g ü n d e m i

44 Termo Klima Ağustos 2011

Sanko Holding şirketlerinden, Türkiye iklimlendirme sektörünün öncüsü Airfel’inJapon klima devi Daikin tarafından satın alınması için anlaşmaya varıldı. SankoHolding Yönetim Kurulu Üyesi ve Isıtma-Soğutma Grup Başkanı Sami Konukoğlu“İklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren şirketimiz Airfel’in hisselerinin %100’ünü, Daikin Europe N.V’ye satmak için anlaştık” diye bilgi verdi.

Sanko Holding Yönetim KuruluÜyesi ve Isıtma-Soğutma GrupBaşkanı Sami Konukoğlu: “Dai-kin’in teklifinin, Airfel’i geleceğetaşıyacak, firmaya ve markayabüyük değer katacak bir fırsat ol-duğunu gördük, bu da karar süre-cinde etkili oldu.”

Page 47: termo_klima_agustos2011

s e k t ö r g ü n d e m i

45Termo KlimaAğustos 2011

dan biri olacak. 2010 yılında 900 milyonEuro olan klima pazarın büyüklüğünün2015’te 1 milyar 700 milyon Euro’ya ula-şacağını öngörüyoruz. Türkiye iklimlen-dirme sektörünün güçlü markası Airfel’inbu süreçte Daikin’i daha da güçlendirme-sini ve Türkiye’deki faaliyetlerini büyüt-mesini hedefliyoruz” diye bilgi verdi.

Daikin’in 1975 yılından beri Türk klimasektöründe faaliyet gösterdiğini belirtenMasatsugu Minaka “Airfel’in satın alımın-dan sonra ısıtma, klima ve havalandırmaürünlerinin üretimine Daikin'in yükseküretim standartlarıyla Türkiye'de dedevam edeceğiz.

Türk halkına ileri iklim teknolojileriyle hiz-met edecek ve ihracatımızı da sürdürece-ğiz. Ayrıca Daikin’in ürün gamına dâhilolan Airfel ısıtma ürünleriyle Türkiye’dedaha geniş bir ürün gamına sahip olaca-ğız. Her iki şirketin ürün yelpazesi, satışağı ve üretim yeteneklerini birleştirerek,bayi ve tüketiciler için üstün hizmet sun-mayı amaçlıyoruz” dedi.

Airfel’in kurucularından, Genel MüdürHasan Önder de, “Sanko Holding ile2001 yılından bu yana birçok başarılı ça-lışmaya imza attık. 10 yıl gibi kısa bir sü-rede Airfel’i bir dünya markası halinegetirdik. Dört fabrikamızda Ar-Ge ve üre-time büyük önem veren bir anlayışla çalış-tık ve çalışmaya devam ediyoruz. Tek odalıevlerden dev projelere kadar her mekânınısıtma soğutma ihtiyaçlarını karşılayan birhizmet veriyoruz. 30’un üzerinde ülkeyeürünlerimizi ihraç ediyor, dünya çapındauluslararası markalarla rekabette başarılısonuçlara imza atıyoruz. Türkiye genelin-deki geniş bayi ağımız, satış noktalarımızve yetkili servislerimizle sektörün önemlioyuncuları arasında yer alıyoruz. Bu başa-rımız, Japonya’nın ve dünyanın en önemli

klima üreticisi Daikin’in de dikkatini çekti.Daikin zaten Türkiye iklimlendirme sektö-rünü yakından tanıyor, pazarı ve Airfel’inbaşarılarını takip ediyordu. Daikin faaliyetgösterdiği her pazarda 1 numara olmayıamaçlayan, stratejisini buna göre oluştu-ran bir firma. Türkiye iklimlendirme sektö-rünün ve Airfel’in potansiyelini gözönünde bulundurarak satın alma teklifiylegeldi. İki markanın yaratacağı sinerjinin,Airfel’i ve sektörümüzü daha da ileriye ta-şıyacağına inanıyorum” dedi.

Daikin Klima Pazarlama Limited ŞirketiGenel Müdürü Takayuki Kamekawa isesatın almanın ardından Daikin’in, Türkiyeiklimlendirme pazarının en önemli oyun-cusu olacağını belirtti.

Daikin Europe NV Başkanı Masat-sugu Minaka: “2010 yılında 900milyon Euro olan Türkiye klimapazarının, 2015’te 1 milyar 700milyon Euro’ya ulaşacağını veböylece Türkiye’nin; Avrupa, OrtaDoğu ve Afrika’yı içeren EMEAbölgesinde en önemli pazar ha-line geleceğini öngörüyoruz.”

Airfel Genel Müdürü Hasan Önder:“Daikin Türkiye iklimlendirme sek-törünün ve Airfel’in potansiyelinigöz önünde bulundurarak satınalma teklifiyle geldi. İki markanınyaratacağı sinerjinin, Airfel’i vesektörümüzü daha da ileriye taşı-yacağına inanıyorum.”

Page 48: termo_klima_agustos2011

İstanbul-TOBB Plaza’da 6 Temmuz Çar-şamba günü düzenlenen İMSAD 2. Eko-nomi Toplantısı’nda “Kamuda yeniyapılanma, ekonomi ve Türk inşaat sektö-rünün geleceği” masaya yatırıldı. İnşaatsektörünün önde gelen isimlerinin bir arayageldiği toplantıda konuşan İMSAD YönetimKurulu Başkanı Hüseyin Bilmaç, Türk eko-nomisinin 2011 yılının ilk çeyreğinde%11’lik büyüme oranıyla tüm dünyanınhayranlığını kazandığını dile getirdi.

“Şüphesiz ki ekonomimizin bu derece bü-yümesinde biz de inşaat sektörü olarak ya-rattığımız katma değer, sağladığımızistihdam, gerçekleştirdiğimiz ihracatlabüyük pay sahibiyiz” diyen Bilmaç, sözlerineşöyle devam etti: “Ekonomimizin büyümelideri Çin’i de geride bırakarak Avrupa’dakiliderliğini dünya birinciliğine taşıması,İMSAD olarak son dönemde Avrupa’dagerçekleştirdiğimiz temaslarda sürekli önplana çıkan bir konu oldu. Avrupa Komis-

yonu Genişlemeden Sorumlu Genel Direk-törlük Türkiye Masası Şefi Jean ChristophFilori ile gerçekleştirdiğimiz buluşmada, sek-tör olarak AB Türkiye İlerleme Raporu’nakatkımız konuşuldu. Ayrıca 1 Temmuz’daAB dönem Başkanlığını üstlenen Polon-ya’dan İnşaat, Altyapı Bakanları ve AvrupaParlamentosu üyesiyle Varşova’da bir arayageldik. Avrupa İnşaat malzemesi sanayisininönemli bir temsilcisi olarak sektörümüzünönceliklerini dile getirdik.”

İMSAD, iç siyasetteki gelişmelerin ekonomi ve inşaat sektörü üzerindeki etkilerinideğerlendirmek üzere “Kamuda yeni yapılanma, ekonomi ve Türk inşaat sektö-rünün geleceği” başlıklı bir toplantı düzenledi.

İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği Başkanı Hüseyin Bilmaç:

Büyümede dünya şampiyonu olan Türkiye’nin önünde yeni fırsatlar var!

s e k t ö r g ü n d e m i

46 Termo Klima Ağustos 2011

İMSAD

Başkanı

Hüseyin

Bilmaç

Page 49: termo_klima_agustos2011

s e k t ö r g ü n d e m i

47Termo KlimaAğustos 2011

İnşaat sektörü yeni hükümetten neler bekliyor?Sektör açısından önemli olanın, bu büyü-menin sürdürülebilir olup olmadığı ve bu-günkü tabirle ekonominin ısınıp ısınmadığıolduğunu vurgulayan İMSAD Başkanı Bil-maç, sözlerine şöyle devam etti: “Seçimöncesinde ülkemizin 2023 yılında dünya-nın 10 büyük ekonomisi arasına girmesininancak Türk İnşaat Sektörü gibi rekabetçi vekatma değeri yüksek sektörlerimizin katkı-sıyla mümkün olabileceğinden yola çıka-rak, Başbakanlığa kamuda sektörümüzleilgili nasıl bir yapılanma ihtiyacı bulunduğukonusunda görüşlerimizi sunmuştuk. Uma-rız bugün açıklanan yeni Hükümet ve Ba-kanlıklarımızın yeni makro hedeflerisektörümüzün de önünü açar.”

Bilmaç, önümüzdeki günlerde İMSAD

olarak takip edecekleri en önemli gün-

dem maddeleri arasında yapı güvenliği ile

deprem ve binalarda enerji verimliliği ko-

nularının bulunduğunu ve bu konuların

kamu tarafında güçlü bir koordinasyon

gerektirdiğini vurguladı.

İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr.

Kerem Alkin de Türk ekonomisinin kay-

dettiği büyüme başarısına dikkat çektiği

konuşmasında, “İnşaat sektörü 2011 yı-lının 1. çeyreğinde %14,8 oranında bü-yüme kaydederek, bu dönemde toptanperakende ticaret ve vergi sübvansiyonunardından en hızlı gelişim gösteren 3. sek-tör oldu” dedi.

Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.İlter Turan ise 24 Ocak 1980 kararlarıylaTürk siyasetini yönlendiren değerlerin gü-venlik eksenli olmaktan uzaklaşarak ikti-sadi refah eksenli olmaya başladığıkonuşmasında şu noktalara dikkat çekti: “Bunun iç ve dış politikada önemli etkilerive yansımaları olmuştur. Dış politikasındaTürkiye bir yandan daha önce ilişkilerizayıf olan ya da ilişkileri olmayan ülkelerleyeni ilişkiler geliştirmeye başlamış, diğeryandan eskiden daha çok güvenlik çerçe-vesinde gördüğü ilişkilere de iktisadi iş-birliğine dönük bir boyut eklemiştir.Soğuk Savaşın da sona ermesiyle, Türkiyeuluslararası alanda daha özgürce hareketedebilen bölgesel bir güç olmuştur. İkti-sadi gelişme iç politikada yeni güç odak-ları yaratmış, seçimle göreve gelenyönetimler güçlenmiş, iktisadi konularadaha duyarlı hale gelmiştir. Buna karşılık,devlet kurumları ve hukuk yapısı, güven-lik endişesine göre şekillenmiştir ve buanlayışlara göre hareket eden kadrolartarafından yürütülmektedir. Bu suretteortaya çıkan devlet-siyaset gerilimi tedri-cen siyaset lehine gelişmekle birlikte,geçiş sorunlu ve sancılı olmaktadır.”

İMSAD Yönetim Kurulu Baş-kanı Hüseyin Bilmaç top-lantının açılışında yaptığıkonuşmada, “Seçim süreci-nin net bir sonuçla tamam-lanmasının ardından gelen%11 oranındaki ilk çeyrekbüyümesi, Türk ekonomi-sini dünya çapında gıptaedilecek bir konuma yük-seltti” dedi.

İMSAD

Ekonomi Danışmanı

Prof. Dr. Kerem Alkin

Bilgi Üniversitesi

Öğretim Üyesi

Prof. Dr. İlter Turan

Page 50: termo_klima_agustos2011

Sıcak günlerin kendini iyiden iyiye hisset-tirdiği şu günlerde, serinleme çabaları herevi sardı. Sıcakla başa çıkabilmek için van-tilatörler ve klimalar bir bir açılıyor. Yazınsıcağından böyle kurtulmak güzel oluyorama ay sonunda gelen elektrik faturası

hava sıcaklılarını aratmıyor. Üst solunumyolu enfeksiyonları, kas tutulmaları ve ağ-rılar da cabası… Oysa bu bunaltıcı sıcak-lardan bizi koruyacak, daha sağlıklı vedaha ekonomik bir yol var, ısı yalıtımı…Yalıtım ile soğutma amaçlı elektrik fatu-raları ortalama yüzde 50 düşüyor, klima-nın neden olduğu hastalıklara yakalanmariski azalıyor. Isı yalıtımıyla, sıcak havanın içeriye geçişiengellenerek yazın soğutma cihazlarınınharcadığı enerjiden yarı yarıya tasarrufsağlanıyor. Sadece yazın değil kışın daenerji tüketimini azaltan ısı yalıtımı saye-sinde, soğuk günlerde içeriden dışarıya ısıakışı azalıyor. Böylece ısı yalıtımlı mekân-lar yazın serin, kışın sıcak oluyor. Sanıldığıgibi pahalı ve zor bir uygulama olmayanısı yalıtımının getirdiği maliyetin payı, yenibir binanın toplam maliyeti içinde sadeceyüzde 3 ila 5 arasında değişiyor ve sağla-dığı tasarrufla birkaç yıl içinde kendiniamorti edebiliyor.Mevcut binalarda mantolamanın maliyetiise yalıtım ürünleri, sıva, boya ve uygu-lama da dahil olmak üzere metrekaredeortalama yaklaşık 30-40 TL arasında de-ğişiyor. Bu da bir apartmanda daire ba-

şına yaklaşık 3 bin ila 4 bin TL’lik bir ma-liyet anlamına geliyor. Yalıtım kredileri ileartık ödeme koşulları da kolaylaştı. Isı ya-lıtımı yaptırdıktan sonra ayda ortalama300 TL olan yakıt faturası 150 TL’ye iniyorve bu sayede elde edilen 150 TL’lik tasar-ruf, kredi borcunu ödemek için kullanıla-biliyor. Birkaç yıl içinde kendini amortieden yalıtım, sonrasında ömür boyu ka-zandıran kârlı bir yatırıma dönüşüyor. Yazın sıcağından bunalmamak, gelecekkışın yakıt masraflarını düşünmemek için,şimdi yalıtım yaptırmanın tam zamanı!Tabii bir binada sadece yalıtım yapılmasıyeterli değil. Önemli olan yalıtımın doğruürünlerle yapılması… Yalıtımdan yüzde yüz verim almak içiniçinde renkli, sert köpük XPS Isı YalıtımLevhalarının yer aldığı paket sistemleritercih etmek doğru bir tercih. AB stan-dartlarındaki XPS Isı Yalıtım Levhalarının,dış hava koşullarına dayanıklılığı saye-sinde yalıtım performansını bina ömrüboyunca koruduğunu belirten XPS Isı Ya-lıtımı Sanayicileri Derneği Yönetim KuruluBaşkanı Kubilay Ulu, böylece hem so-ğutma hem de ısıtma masraflarında ta-sarruf sağlandığını vurguluyor.

Isı yalıtımlı binalar %50 daha ucuza serinliyor

s e k t ö r g ü n d e m i

48 Termo Klima Ağustos 2011

Page 51: termo_klima_agustos2011
Page 52: termo_klima_agustos2011

g ü n d e m

50 Termo Klima Ağustos 2011

Genişleyen pazar şartlarında özgünmarka ve tasarım bulmanın her geçengün zorlaştığı şu günlerde tescil savaşlarıartıyor. Davalık firmaların sayısı sürekli ar-tarken avantaj markasını uygun şekildetescil ettiren özgün markalara geçiyor.Yeni ticaret kanununda marke tescili ko-nusunda zorunluluk getirildiği şu gün-lerde tescil savaşları hız kesmeden devamediyor. Pazarın sürekli genişlediği veözgün marka ve tasarım bulmanın zorlaş-tığı şu günlerde benzer markalar arasındageçen tescil davalarında haklı olan kaza-nıyor. Markasını ve tasarımını uygun şe-kilde tescil ettiren ve profesyonelekiplerle çalışan firmalar tescil kurallarınınihlaline karşı bir sıfır önde.

Adres Patent Yönetim Kurulu BaşkanıAvukat Ali Yüksel son dönemde taklitmarka ve tasarım davalarının sayısınınarttığına dikkat çekerek; “Marka ve tasa-rım sayısı arttıkça tüm sektörler için taklitriski de artıyor. Bu konuda açılan dava-larda markasını ya da tasarımı kuralınauygun şekilde tescil ettiren firmalar karlıçıkıyor, markalarını ve tasarımlarını ko-ruma altına alabiliyorlar. Adres Patent ola-rak tescil ettirdiğimiz Orjin Hijyen firmasıtasarım konusunda; Ahmet Çomak Elek-

tronik Terazi ve Baskül Tartı Sistemleri fir-ması ise marka adı konusunda girdikleridavaları kazanarak marka ve tasarımlarınımuhafaza ettiler. Bizzat avukatlığını üst-lendiğim bu iki dava gibi davalar fikri tes-cil konusunun ne kadar önemli olduğunuortaya koyuyor” dedi.

Yüksel: “Tescil Davaları Artacak!”Orjin Hijyen ve Ahmet Çolak ElektronikTerazi ve Baskül Sistemleri firmalarınınkigibi birçok tescil davası aldığını dile getirenYüksel; “Özellikle Yeni Ticaret Kanu-nu’ndaki marka zorunluluğu değişikliğin-den sonra firmalar ellerindeki markalarıkaybetmemek için haklarını yasal yollardaarıyorlar. Markasını ya da tasarımını tescilettiren bu süreçten karlı çıkarken birçokbüyük firma tescilin önemini markasınıkaybederek öğrenmek zorunda kalıyor”diye konuştu.

Ticari Arenada İtibar Tescilden Geçiyor!Yüksel önümüzdeki günlerde marka vetasarım itirazlarının artacağına altını çize-rek; “Son dönemde açılan tescil davaları-nın sayısı sürekli artmakta. Önümüzdekigünlerde bu tip davalara daha sık rastla-yacağız. Orjin Hijyen 2008 yılından,Ahmet Çomak ise 2007 yılından beri tescil

davaları konusunda hukuki bir mücadeleverdiler ve sonunda haklı çıktılar. Üretimin-den ticaretine tüm satış sürecine devameden bu firmaların davaları olumsuz so-nuçlansaydı itibarları önemli ölçüde sarsı-lacaktı. Bu ve bunun gibi sayısız firma ticariarenada yara almadan yollarına devamedebiliyorlarsa bunu marka ve tasarımla-rını tescil ettirmelerine borçlular” dedi.

Marka tescilinde dava furyası

Page 53: termo_klima_agustos2011
Page 54: termo_klima_agustos2011

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı SalihBezci, inşaat sektöründe en önemli mali-yetlerden birini oluşturan demir fiyatla-rında son dönemde büyük oranlı artışyaşandığını belirterek, “Demir fiyatların-daki artış, ülkemizin büyümesine ve işsiz-liğin azaltılmasında çok önemli payı olaninşaat sektöründe alarm zilleri çaldırıyor”dedi. Bezci, yaptığı yazılı açıklamada,geçen yıl temmuz ayında tonu 1000 liraolan demirin, 14 Temmuz 2011 tarihinde1510-1595 lira arasında satışa sunuldu-ğunu hatırlattı. Bezci, “Söz konusu dö-nemde enflasyon yüzde 6, işçilik giderleriyüzde 10, petrol fiyatları da yaklaşıkyüzde 20 oranında artış gösterirken,demir fiyatlarının yüzde 50’nin üzerindeartmasını anlamak mümkün değil” diyekonuştu. Türkiye’de inşaat demirininhammaddesi olan hurda demirin yüzde70’inin ithal edildiğini belirten Bezci,demir fiyatlarındaki artışa döviz fiyat ar-tışlarının gerekçe gösterildiğini ancak, sözkonusu sürede dolar fiyatının da yaklaşıkyüzde 7 oranında arttığını kaydetti. İn-şaat işi yapan firmaların ciddi bir fiyat ar-tışıyla karşı karşıya kaldığına dikkat çekenBezci, sıkıntıların temelinde serbest piya-sadaki demir tedarikçilerinin tekelleşme

yaklaşımlarının yattığını söyledi. Bezci,demir fiyatlarındaki aşırı yükselişin sek-törde yatırımı bulunan kişilerde moral bo-zukluğu ve ümitsizlik oluşturduğunu daanlatarak, inşaat demiri üretiminde reka-bet koşullarının ortadan kalkarken serbestpiyasa koşullarının dikkate alınmadığı iz-lenimi edindiklerini dile getirdi.

“DEMİRDEKİ FİYAT ARTIŞI KONUT FİYATINA YANSIYACAK”Konut projelerinde toplam inşaat maliyetiiçerisinde kullanılan demirin yaklaşıkyüzde 20’lik bir orana karşılık geldiğinihatırlatan Bezci, şunları söyledi: “Sadecedemir fiyatlarındaki yüzde 50’lik artışkonut maliyetini yüzde 10 oranında artı-racak, bu da konut fiyatlarına zam olarakyansıyacaktır. Bu maliyet konut dışındakiyapılarda daha da yüksektir. İnşaat sek-törü Türkiye’nin lokomotif sektörüdür.Lokomotifin sağlıklı şekilde yürümesi içindemir fiyatlarındaki artış mercek altınaalınmalıdır.” Bezci, Ankara’da inşaat sek-töründe faaliyet gösteren firmaların,ATO’da bulunan komitelerde karar alarakdemir fiyatı artışına tepki gösterdiklerinide sözlerine ekledi.

Ankara Ticaret Odası Başkanı Salih Bezci,Türkiye’deki işgücü maliyetlerini önemliölçüde artıran kıdem tazminatlarının dev-let eliyle oluşturulacak bir fon aracılığıylagaranti altına alınmasına ilişkin çalışma-lara destek verdi. Bezci, yaptığı yazılı açık-lamada, kıdem tazminatının, yıllardırçalışma hayatına ilişkin sorunların ba-şında geldiğini ifade ederek, “61’inciHükümetin programında da belirtildiğigibi, işletmeler üzerinde büyük bir baskıoluşturan ve çalışanların büyük bir kısmı-nın da çeşitli nedenlerle alamayıp mağ-dur olduğu kıdem tazminatı sorunununartık çözümlenmesi gerekiyor” dedi. Vergi ve sosyal güvenlik primlerinin yük-sekliğinin yanı sıra kıdem tazminatı gibiçalışma mevzuatından kaynaklanan istih-dam üzerindeki yüklerin istihdamı caydır-dığını ve kayıt dışı işçi çalıştırılmayı teşvik

ettiğini belirten Bezci, “Çalışma mevzua-tını yeniden ele alıp kıdem tazminatı veistihdam üzerindeki benzeri yükleri azalt-mak ve işgücü piyasasındaki katılıkları es-netmek, istihdamı teşvik edip işsizliksorununu da azaltacaktır. İşgücü maliyet-lerinin yüksekliği Türkiye’nin rekabet gü-cünü yıllardır olumsuz etkilemektedir.İşletmelerimiz hem iç hem de dış piyasa-larda işgücü maliyetlerinin çok düşük ol-duğu ülkelerle rekabet etmektezorlanmaktadır. Dolayısıyla İşletmelerimizhem iç hem de dış piyasalarda işgücümaliyetlerinin çok düşük olduğu ülkelerlerekabet etmekte zorlanmaktadır. Dolayı-sıyla ülkemiz cari işlemler açığı sorunu ya-şamaktadır. Türkiye bu sorunu ancakihracat yaparak çözebilir. İhracat için derekabet gücüne ihtiyacımız var.” dedi. Salih Bezci, hükümetin kıdem tazmina-

tıyla ilgili düzenlemeleri sosyal taraflarlaistişare yaparak ve işçilerin kazanılmışhaklarını koruyarak gerçekleştirme sözüverdiğini hatırlatarak, sendikaları yapıla-cak düzenlemeye katkı vermeye çağırdı.Bezci, kıdem tazminatlarını garanti altınaalacak bir fon oluşturulmasının, hem ça-lışanları mağdur olmaktan kurtaracağınıhem de çalışma barışına büyük bir katkısağlayacağını bildirdi. ATO Başkanı Bezci, sendikalar da dâhilbütün sosyal kesimlerin, istihdamın artı-rılması ve kayıt dışılığın azaltılması ama-cıyla atılacak adımlara destek olmasıgerektiğini kaydetti. “İş dünyasının tem-silcileri olarak, ekonomimizin daha fazlaistihdam sağlamasına yönelik atılacakbütün adımların arkasında olacağız”dedi.

ATO Başkanı Salih Bezci: “Kıdem tazminatlarının oluşturulacak bir fonla garanti altına alınması, çalışanlarımağdur olmaktan kurtarır ve çalışma barışına katkı sağlar.”

“Demir fiyatı arttı, inşaat sektörü alarmda’’

İstihdam üzerindeki kıdem tazminatı ve benzeri yüklerin azaltılması işsizliği de azaltır

g ü n d e m

52 Termo Klima Ağustos 2011

Page 55: termo_klima_agustos2011
Page 56: termo_klima_agustos2011

lkenin cari açığının yüksekoranda enerjiye bağlı ol-duğunun yıllardır özel,kamu, sivil toplum her ke-simde dile getirilmesine,hemen hemen her konfe-

ransta insanların sunumlarına başlarken"%70'lerde dışa bağımlıyız" demesine,artık bakanların bile bu moda deyişi kul-lanmalarına rağmen, yerli kaynaklarınkullanılması gerektiği EPDK tarafındanyeni mi anlaşılıyor?

Ülkenin en önemli enerji kuruluşununBaşkanı "yerli kaynaklar değerlendirilmeliderken", cari açık tavana vurana kadarbeklenmiş olması ne derece samimi?

Peki hazır emisyon problemimiz yokdeyip, ne kadar kömür santrali yaparsakyapalım demek, ne derece çevreci?

Cari açığı kapatmanın yolu demek temizenerjiyi bir kenara koyup çevreyi dahafazla kirleten kömür! santralleri kurmak-mış diye düşünmek ne derece doğru?

HES'lerin bile bu kadar problem! olduğubir memlekette, bu kadar çok kömür

santralinin halka doğru düzgün anlatıla-cağına inanmak ne derece mantıklı?

Hem YEK Kanunu'nu hem de 500 kW altıLisanssız Yönetmeliği'ni çıkarıp, gel rüz-gara! gel güneşe! gel biyokütleye deyipsonra rüzgar güneş vs. ekipman fiyatlarıçok pahalı demek ne derece ciddi?

Biyodizel, biyogaz vs. yıllar önce ortayaçıkan yüzlerce fabrikanın ÖTV sebebiylenasıl devlet eliyle (hadi özel sektöründeburada payı var diyelim) işlemez hale ge-tirildiğini unutturmak bu sefer ne derecemümkün?

Dereceler gider de gider ama umarım yu-karıdaki ünlemlerin sebebini herkes anla-mıştır. Daha çok para harcarsanıznispeten temiz kömür santrali yaparsınız.Doğayı daha az tahrip etmenin, halkladaha yakın ilişkiler kurmanın bir yolunubulursanız HES'i de yaparsınız, linyiti dekullanırsınız. Tüm dünyada olduğu gibitemiz enerjiyi ve yerli üretimi uzun vadeliplanlama yaparak mantıklı destekleme fi-yatlarıyla gerçekten desteklerseniz, herişin başı olan verimliliği de ciddiye alırsa-nız neden olmasın. Bakın hepsi yerli!

Son olarak diyeceğim odur ki, yerli kay-nakları kullanalım ama çevreyi, dünyayı,geleceği unutmadan.

Unutmayalım ki kullandığımız her türenerjinin bir faturası var, ama sadece evegeleni değil!

Buyurun Başkanı dinleyelim:Türkiye cari açığı tartışırken Enerji PiyasasıDüzenleme Kurumu (EPDK) BaşkanıHasan Köktaş’tan ilginç bir çözüm önerisigeldi.

Enerjide ithalat bağımlılığının yüzde 70üzerinde olduğunu aktaran Köktaş, çö-zümün kömür ve su yatırımından geçti-ğini söyledi. Köktaş, cari açık sorunu içinenerji sektörünün çözümünü açıkladı:“Öncelik kömüre verilecek, doğal gazaödenen para azaltılacak.” Köktaş’a göreyerli kömürün ekonomiye kazandırılmasıiçin alım garantisi yerine daha farklı ens-trümanlar kullanılarak teşvik verilebilir.Cari açığa etki eden temel enerji kalem-lerinin petrol, doğal gaz ve elektrik oldu-ğunu aktaran Köktaş, “Petrolde yapacakçok şey yok. Doğal gazın konutlarda kul-lanımını da azaltamazsınız. Elektrikte ih-racatçı durumundayız.O zaman asıl konu, elektriği mümkün ol-duğunca doğal gaz yerine yerli kaynaklar-

dan üretmek.” diye konuştu. Cari açığıazaltmak için gündeme gelen yenilenebilirenerji yatırımlarından rüzgâr ve güneşin bi-linenin aksine kısa vadede cari açığı artıra-cağına vurgu yapan Köktaş şöyle konuştu:“1000 megavat rüzgâr 1,5 milyar Euro’yayapılıyor. 1000 megavat kömür santrali ise800 milyon Euro civarında. Bu kurulugüçte rüzgârdan yıllık ortalama 3 milyar ki-lovat elektrik üretilirken, aynı güçte kömürsantralinden üretilen 8 milyar kilovat. Yaniaynı düzeyde yapılacak kömür ve rüzgârayatırım yapılırsa kömür, rüzgârın 6-7 katıelektrik üretiyor. Bizim cari açıkla ilgili enönemli enstrümanımız yerli kömür. Bu kay-nak için seferberlik başlatmamız lazım.Güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir yatırımlarorta ve uzun vadede enerjinin cari açıküzerindeki baskısını önemli ölçüde azaltır,çok olumlu etki yapar.” Başkan Köktaş’agöre rüzgâr ve güneş santrallerinde kulla-nılan türbin ve benzeri makine ve ekipma-nın önemli kısmı yurtdışından getirildiğiiçin yatırım maliyeti yüzde 85 oranında dışabağımlı. Köktaş’a göre, hidroelektrik sant-rallerinde yatırım ekipmanlarının yüzde20'si ithal, geri kalan yüzde 80'lik bölümyurtiçinden karşılanıyor. Kömür santralleriiçin de güneş ve rüzgâra göre böyle biravantaj var.

Köktaş, gelecek 5 yılda Türkiye’nin KyotoProtokolleri kapsamında karbon emisyonsorumluluğuna girmeden ciddi bir yatırımseferberliği ile yerli kömürü devreye alacakyatırımlar için lisanslama yapmak zorundaolduklarını söyledi. Kömür yatırımlarınınyapılması için fiyat teşviki verilmesinindoğru olmadığını belirten Köktaş, “Birenerji kaynağına devletin satın alma ga-rantisi vererek teşvik uygulamasını yanlışbuluyorum. Böyle bir şey yaptığınızdadiğer kaynaklara piyasaya girme demişoluyorsunuz. Ancak bu kaynakları farklıteşvik türleri ile desteklemek mümkün vebu yapılmalı.” şeklinde konuştu.

İTHALATA BİTKİSEL ÇÖZÜMTürkiye’nin yıllık 16 milyon ton motorintükettiğini aktaran Köktaş, bu kullanımabelli oranında yerli üretilen biyoetanol ek-leme zorunluluğu getireceklerini söyledi.Çalışmaların yüzde 3 üzerinden devam et-tiğini vurgulayan Köktaş şu bilgileri verdi:“Bu konuyu önümüzdeki haftalarda Ku-rul’da görüşerek nihai kararı vereceğiz.

Optimum noktanın şu anda yüzde 3 ol-duğunu tespit ettik. Motorine katılacakürün yerli olmak zorunda olacak. Bu şe-kilde hem yerli üretime katkı sağlayıphem ithalatı azaltacağız.”

e n e r j i g ü n d e m i

54 Termo Klima Ağustos 2011

EPDK Başkanı'na

sorular

Mürşat Özkaya

Kimya Yüksek Mühendisi

Ü

Page 57: termo_klima_agustos2011
Page 58: termo_klima_agustos2011
Page 59: termo_klima_agustos2011

58- Yapılarda enerji etkinliği sağlamada etkili bir yöntem; doğal havalandırma yöntemlerinin kullanılması / Y. Doç. Dr. İzzet YÜKSEK, Prof. Dr. Tülay ESİN

74- Enerji kimlik belgesi gibi iç hava kalitesi sertifikasyonu verilmeli / Akcor Havalandırma Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Nedim ZALMA

78- Havalandırma ve iç hava kalitesi açısından CO2 miktarının analizi / Prof. Dr. Hüsamettin BULUT

88- Eskiye göre insanlar havalandırmaya daha çok önem veriyor / Form Grup Endüstri Ürünleri Genel Müdürü Mehmet ORAL

90- İç iklim ve üretkenlik / Prof. Oli SEPPANEN

94- Bir “Hava Ana” söyleşisi / HSK Yönetim Kurulu Başkanı Vural EROĞLU

98- Kapalı otopark havalandırması için yeni jet fanlı sistemler ile konvansiyonel sistemlerinkarşılaştırması & jet fanlı havalandırma sistemlerinin tasarımındaki kritik faktörler /

Artur ALTUNKESER

104- Havalandırma ve klima sistemlerinde test, ölçüm ve validasyon / Dr. Burak OLGUN

108- Yatırımcılar sadece ilk yatırım bedellerine göre karar vermemeli / AFS Genel Müdür Yardımcısı Bahadırhan TARİ

110- İyi proje, seçilen kaliteli ve doğru ürünlerle sistem doğru çalışacaktır / Doğu İklimlendirme Ekipmanları Gn. Koor. Seçkin Tuncer ERDOĞMUŞ

112- Yatırım maliyetlerinin yanı sıra mutlaka işletme maliyetlerinin de değerlendirilmesi gerekir/ Üntes Isıtma Klima Soğutma A.Ş. Gn. Md. Yrd. Serkan Uzun

Havalandırma SistemleriDosyasına Giriş

a y ı n d o s y a s ı

57Termo KlimaAğustos 2011

içindekiler - contens

Havalandırma Dersleri-1

Page 60: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

58 Termo Klima Ağustos 2011

"Enerji kullanımı, türüne ve miktarınabağlı olarak önemli çevre sorunlarınaneden olmaktadır. Yapılar da yaşam dön-güleri boyunca çeşitli nedenlerle enerjikullanarak bu sorunlara katkıda bulu-nurlar. Yapıların çevre üzerindeki olum-suz etkileri en çok bu nedenle olmaktadır.Çünkü yapıların küresel ve bölgesel ola-rak toplam enerji tüketimindeki paylarıönemli orandadır.

Doğal havalandırma, yapının çevre dostuyollardan havalandırılabildiği bir yön-tem olup, sadece doğal hava hareketinebağlı olduğundan, sürdürülebilir kal-kınma için de oldukça önemlidir. Çünkübu şekilde mekanik havalandırma ve ik-limlendirmeye olan gereksinim azalarak,fosil tabanlı enerji kullanımından önemlibir tasarruf sağlanır ve sera gazı emis-yonları salımı azalır."

Yapı içindeki iç hava kalitesinin insan sağ-lığı ve çalışma verimi üze-

rinde oldukça büyükbir etkiye sahip olduğubilinen bir gerçektir.Yapılan bazı çalışma-

larda, insan yaşa-

mının ortalama % 90’ının geçtiği iç or-tamlardaki hava kirlilik seviyesinin çoğuzaman dış ortamdan daha yüksek olduğubelirtilmektedir. Yine aynı çalışmalarda, içortamlardaki kirliliklerin her yıl binlercesolunum yolu hastalıkları ve yüzlerce kan-ser ölümlerine neden olduğunun tahminedildiği, iç hava kirliliklerine maruz kalanbinlerce çocuğun kanındaki kurşun sevi-yesinin yükseldiğinin anlaşıldığı açıklan-maktadır. Bu nedenlerle iç ortamlardauygun bir hava kalitesi sağlayan çözüm-lerin uygulanması tasarımcıların öndegelen sorumluluklarından biri olmaktadır.İyi bir iç hava kalitesi oluşturulmasında,etkili bir havalandırma sağlanması önemlibir rol oynamaktadır. Ancak bu tasarımlarenerji kullanımı gerektirmeyen, mümkünolduğu kadar doğal havalandırma sağla-yan pasif yöntemleri içeren tasarımlar ol-ması gerekmektedir. Çünkü enerjikullanımı sonucu oluşan çevre sorunları-nın olumsuz etkileri günümüzde gittikçedaha fazla hissedilmektedir. Yapılar tüke-tilen bu enerjinin yaklaşık %40’ından,sera gazı emisyonlarının ise %30’undansorumludur. Bu çalışmada, yapılarda çokönemli olan iç hava kalitesinin, enerji kul-lanımı gerektirmeden sağlandığı doğalhavalandırma yöntemleri ve önemi vur-gulanmak istenmektedir.

Tasarımcıların önde gelen sorumlulukla-rından biri de, yapıların kullanıcıların gü-venliği, konforu ve sağlığı üzerindekietkilerini kontrol etmektir. İnsanların ba-rınma ihtiyacı karşılanırken, aynı za-manda yapı içinde sağlıkları için uygunkoşullar oluşturulmalıdır.

Bu koşullardan bir tanesi de uygun bir içhava kalitesinin sağlanmasıdır. Yapı için-deki iç hava kalitesinin insan sağlığı ve ça-

lışma verimi üzerinde oldukça büyük biretkiye sahip olduğu bilinen bir gerçektir.Oysa yapılan bazı çalışmalarda, insan ya-şamının ortalama % 90’ın geçtiği iç or-tamlardaki hava kirlilik seviyesinin çoğuzaman dış ortamdan daha yüksek olduğubelirtilmektedir. Yine aynı çalışmalarda, içortamlardaki kirliliklerin her yıl binlercesolunum yolu hastalıkları ve yüzlerce kan-ser ölümlerine neden olduğunun tahminedildiği, iç hava kirliliklerine maruz kalanbinlerce çocuğun kanındaki kurşun sevi-yesinin yükseldiğinin anlaşıldığı açıklan-maktadır [1]. Bu nedenlerle iç ortamlardauygun bir hava kalitesi sağlayan çözüm-lerin uygulanması tasarımcıların öndegelen sorumluluklarından biri olmaktadır.

İyi bir iç hava kalitesi oluşturulmasında et-kili bir havalandırma sağlanması önemli birrol oynamaktadır. Ancak havalandırmanınmekanik sistemler yerine doğal yöntem-lerle karşılanması ekonomik ve çevresel ya-rarlar sağlamaktadır. Çünkü yapılardayaşam döngüsü boyunca tüketilen toplamenerjinin %94.4’ü kullanım sırasındaHVAC (ısıtma/havalandırma/iklimlendirme)sistemleri için tüketilmektedir [2].

Oysa doğal havalandırma yöntemlerindesadece yapının kendi elemanları kullanıl-makta enerjiye gereksinim duyulmamak-tadır. Bu şekilde enerji kullanımınıazaltmak yapılara önemli ekolojik özellik-ler kazandırmaktadır. Enerji kullanımı, tü-rüne ve miktarına bağlı olarak önemliçevre sorunlarına neden olmaktadır. Ya-pıların çevre üzerindeki olumsuz etkileride en çok bu nedenle olmaktadır. Çünküyapılar küresel ve bölgesel olarak tüketi-len enerjinin yaklaşık %40’ından, seragazı emisyonlarının ise % 30’undan so-rumludur [3].

Yapılarda enerji etkinliği sağlamada

etkili bir yöntem; doğal havalandırma yöntemlerinin kullanılması

Y. Doç. Dr. İzzet YÜKSEK Kırklareli Üniversitesi,

Teknik Eğitim Fakültesi

Prof. Dr. Tülay ESİN Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü,

Mimarlık Fakültesi

Page 61: termo_klima_agustos2011

59Termo KlimaAğustos 2011

Enerji verimliliğini gösteren en önemligösterge olan enerji yoğunluğu, gayri safimilli hâsıla başına düşen enerji miktarıdır.Bu oran OECD (Ekonomik Kalkınma ve İş-birliği Örgütü) ülkelerinde ortalama 0.19iken Türkiye’de yaklaşık 0.38’dir. YaniTürkiye enerjiyi OECD ülkelerine göre ikikat daha verimsiz kullanmaktadır. TÜBİ-TAK (Türkiye Bilimsel ve Teknik AraştırmaKurumu) tarafından 2003 yılında hazırla-nan raporda Türkiye’nin enerji ve doğalkaynaklar alanında 2023 vizyonunun ger-çekleşmesi için enerji verimliliğini % 25artırılması hedeflenmiştir [4].

Yapılarda enerjiyi verimli kullanmak, top-lam enerji tüketimini azaltmada etkili biryol olmaktadır. Türkiye’de yapılarda enerjietkinliği ile ilgili yapılan düzenlemeler, uy-gulamalar ve denetlemeler henüz yeterliseviyede değildir ve bu konuda yeterli birbilinç oluşmamıştır. Tüm sektörlerde ol-duğu gibi yapı sektöründe de enerjinindaha verimli kullanılma yöntemlerininaraştırılması ve uygulamaya sokulmasıgerekmektedir.

Bu durumda yapı sektörünün, enerji ve-rimliliği sağlamak için yapı içi konfor ko-şullarını sağlamaya yönelik tüketilenenerji üzerine yoğunlaşması gerekmekte-dir. Yapı içi konfor koşullarının, basit fizik-sel kuralların kullanılabileceği uygun yapıelemanı tasarımı ile sağlanabilmesi müm-kündür. Bu yöntemler arasında “pasif ik-limlendirme yöntemleri” önemli bir yeresahiptir. Yapılarda, havalandırmayı ekenerjiye olabildiğince az gereksinim ola-cak şekilde sağlayan bu yöntemler,önemli derecede enerji tasarrufu sağla-maktadır. Doğal yöntemlerle havalandırı-lan bir bina, mekanik yöntemlerlehavalandırılan aynı özellikteki binalara kı-yasla %90’lara varan oranlarda enerji ta-sarrufu sağlayabilmektedir [5].

Bu çalışmada, yapılarda çok önemli olaniç hava kalitesinin, enerji kullanımı gerek-tirmeden sağlandığı doğal havalandırmayöntemlerinin önemi vurgulanmak isten-mektedir. Bu nedenle, pasif iklimlendirmesistemleri arasında yer alan doğal hava-landırma yöntemleri irdelenmiştir. Gele-neksel yapıların doğal iklimlendirmeyeyönelik özellikleri de günümüz yapılarıiçin yol gösterici olabilir. Çalışma kapsa-mında, doğal havalandırmanın genelprensiplerinden bahsedilmiş, doğal hava-landırma teknikleri açıklanmış ve son ola-

rak doğal havalandırma yöntemlerininkullanıldığı geleneksel yapılardan ve gü-nümüz yapılarından örnekler verilmiştir.

YAPILARDA DOĞAL HAVALANDIRMADoğal yöntemler kullanılarak, yapı içindeinsan sağlığı ve çalışma verimi için gerekliolan konfor koşullarını enerji kullanımıgerektirmeden belli oranlarda sağlamakmümkündür. Özellikle ısısal konfor ve içhava kalitesi oluşturulmasında doğal yön-temlerle sağlanan havalandırmanın etkisiönemli olmaktadır. Etkili bir doğal hava-landırma ile ortamdaki kirleticiler dışarıtaşınabilir ve soğutma sağlanabilir.

Tarih boyunca insanlar pasif iklimlen-dirme yöntemlerini keşfetmiş ve kullan-mışlardır. Antik çağda Persler uzunkulelerden oluşan termal bacalarla yapı-larını soğutmayı başarmışlardır. Gelenek-sel yapılarda da yapı malzemeleri güneşinısısını dengelemek için kullanılmıştır. Ilı-man bölgelerde hafif kütle oluşturmayayönelik bir yaklaşımla, ahşap döşeme veduvarlar, kışın soğuğa karşı yalıtıma ihti-yaç duyan bölgelerde ise kütlece yoğunkerpiç veya kâgir duvarlar kullanılmıştır.Bu duvarlar aynı zamanda yazın gündüz-leri güneş ısısını depolayarak, gece depo-ladığı ısıyı serin havayla birlikte radyasyonyoluyla geri vermektedir. Günümüz pasifiklimlendirme yöntemleri, gelişmiş yapımalzemeleri ve yeni bilgilerle birlikte bueski ve etkili yöntemlerden de yararlan-mıştır [6].

Pasif iklimlendirme sistemlerinde müm-kün olduğu kadar basit fiziksel olaylar, ye-nilebilir enerji ve ısı toplayıcıları kullanılır.Bazı fanların ve pompaların kullanılmalarıdurumunda sistem hibrid olarak adlandı-rılır. Hibrid sistemler sadece küçük vedüşük enerji ile çalışan sistemlerdir, bu türkullanımlar da pasif sistem kategorisi içinegirer [7]. Bu çalışmada, pasif iklimlendir-mede ve iç hava kalitesinin oluşmasındaetkili bir rolü olan doğal havalandırmayöntemleri ele alınmaktadır.

Yapılarda doğal havalandırma, açıklıklar-dan rüzgâr veya basınç farkı dolayısı ileoluşur. Açık pencerelerden, kapılardanveya doğal olarak havalandırma sağla-mak için açılan bölgelerden sağlananhava akımı ile iç ortamda uygun sıcaklıkseviyesi sağlanabilir ve iç ortamdaki kirle-ticiler ortamdan uzaklaştırılabilir.

Doğal havalandırma, bir yapının masraf-sız ve çevre dostu yollardan havalandırı-labildiği bir yöntem olup, sadece doğalhava hareketine bağlı olduğundan, sür-dürülebilir kalkınma için de oldukçaönemlidir. Çünkü bu şekilde mekanik ha-valandırma ve iklimlendirmeye olan ge-reksinimi azaltarak, fosil tabanlı enerjikullanımından önemli bir tasarruf sağlar.İklimlendirme ile ilgili elektrik enerjisi kul-lanımının azalması ile enerji sağlayanelektrik üretim alanlarından sera gazıemisyonları salınımını da azalır [8].

İlk çağlardan beri yapı tasarımcıları, kirlive nemli havayı uzaklaştırmak, kişisel ısı-sal konfor şartlarını sağlamak gibi yapınıniki temel ihtiyacı için doğal kaynaklı havahareketini kullandılar. 1950’lerden itiba-ren özellikle, hafif ve oldukça geniş pen-cere açıklıkları olan modern yapılardaaşırı ısı kazancını ve ısı kayıplarını denge-lemek için mekanik iklimlendirme sistem-leri kullanılmıştır. Bu şekilde mekanikservislerin kullanımının artması, yapı ka-buğu tasarımında ve iç tasarımdaki es-neklik açısından yapı tasarımcıları vemüşterilerine büyük bir özgürlük sağla-mıştır. Ancak, kullanıcı kontrollü yerinemerkezi kontrol sistemlerinin kullanılmasımaliyeti çok daha yüksek enerji tüketi-mine sebep olmuştur [8].

Enerji tüketiminin azaltılması ihtiyacı vekullanıcıların yakın çevrelerinde dahafazla kontrol sağlamaları, yapılarda doğalhavalandırma uygulamalarının yenidendeğerlendirilme zorunluluğunu ortayakoymaktadır

Belirli bir yerleşim yeri için mevcut rüzgâr-ların havalandırma için yeterli olup olma-yacağı rüzgâr testi ile rüzgâr akış modeliçıkarılarak tespit edilir. Rüzgâr tüneli testiuygun olmadığı zaman, tasarımcı havahareketini yöneten üç prensibi ve doğalformlar ve yapı formları ile rüzgâr etkile-şimlerini kullanarak rüzgâr doğrultusunuve hızını tahmin edebilir. Hava hareketininüç prensibinden ilki, atmosferde yüzeyeyakın hava hızı sürtünme nedeniyle, yu-karıdaki seviyelere göre daha yavaştır.Hava hızındaki azalma, yüzey pürüzlülü-ğünün bir fonksiyonudur, bu yüzden rüz-gâr hızı profilleri farklı arazi türleri içintamamen farklıdır. İkincisi, Eylemsizliğinbir sonucu olarak, hava bir engelle karşı-laştığında, aynı yönde hareket etme eği-limindedir. Bu nedenle, rastgele yönlere

Page 62: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

60 Termo Klima Ağustos 2011

dağılmak yerine, bir nehirdeki kayanın et-rafında suyun aktığı gibi, nesnelerin etra-fında akar. Üçüncüsü ise havanın yüksekbasınçlı alanlardan alçak basınçlı alanlaradoğru akmasıdır. Örneğin güneş radyas-yonu çayırdaki bir havayı ısıttığında,orada hava basıncının düşmesine ve ha-vanın yükselmesine neden olur, sonrahava ormanlık alanların çevresinden ça-yıra doğru akar, burada hava nispetendüşük sıcaklık ve yüksek basınç altındadır.Bu hava hareketi olgularına ek olarak,yapı yerinde çeşitli mikroklimatik olgularmeydana gelebilir [9].

Doğal Havalandırmada YararlanılanHava Akımı İle İlgili Temel Prensipler Doğal havalandırma yöntemlerini uygu-lamak için aşağıda verilen hava akımıylailgili temel bilgilerin bilinmesi önemli ol-maktadır [7] ;1. Hava akımının nedenleri: Hava, ya doğalkonveksiyon akımları nedeniyle ya da ba-sınç farklılıkları nedeniyle akar (Şekil 1).2. Hava akımının tipleri: Dört temel havaakımı türü vardır: Tabakalı, ayrılmış, çal-kantılı ve girdap şeklinde.3. Atalet: Hava bir miktar kütleye sahipolduğundan, hareketli hava düz bir çiz-gide gitme eğilimindedir. Yönünü değiş-tirmeye zorlandığında hava akımlarıeğriyi takip eder ve asla dik açıda olmaz.4. Hava korunumu: Hava yapı alanında neyaratılabilir ne de yok olabilir, bu nedenlebir binaya yaklaşan hava ile ayrılan havaeşittir. Böylece hava akımını gösteren çiz-giler süreklilik göstermelidir.5. Yüksek ve alçak basınç alanları: Havabir binanın rüzgâr yönündeki cephesinevurduğunda, sıkışır ve pozitif basınç oluş-turur. Aynı zamanda, rüzgâr altı cephe-sinden emildiğinde, negatif basınçoluşturur.6. Bernoulli etkisi: Bir akışkanın hızınınarttığı durumda statik basıncı azalır. Buolgu nedeniyle venturi tüpünün daralma-

sında negatif basınç vardır. Bir uçak kana-dının kesiti yarım ventüri tüp gibidir. Başkabir olgu işte burada bulunmaktadır. Ze-minden yukarı doğru yükseldikçe havanınhızı hızla artar. Böylece çatı seviyesindekibasınç zemindeki pencere seviyesindekibasınçtan daha düşüktür. Sonuç olarak,ventüri tüpü geometrisinin yardımı bile ol-madan Bernoulli etkisi ile çatı açıklıklarıarasından hava dışarı verilir.7. Baca etkisi: Doğal konveksiyon hareketinedeniyle havanın yapıdan çıkarılmasıdır(sıcaklık ve nem farklılıklarından dolayıhavanın yoğunluğunun değişmesi ilemeydana gelir). Baca etkisi eğer iki dikeyaçıklık arasındaki iç sıcaklık farkının, aynıaçıklıkların seviyesindeki dış sıcaklık far-kından daha büyük olması durumundahavayı dışarı atar. Baca etkisinin avantajıBernoulli etkisi gibi rüzgâra bağımlı olma-masıdır. Dezavantajı ise zayıf bir kuvvetolması ve havanın çok hızlı hareket ede-memesidir. Pek çok sıcak yaz günlerinde,özellikle iyi bir dikey havalandırma yarat-mak için, yukarıda bahsedilen bernoullive venturi etkisi kombine edilebilir.

Tasarımda doğal havalandırma uygulama-ları için kısıtlamalar olabilir, bu durumlardatasarımcıların en azından aşağıdaki şartlarıgöz önünde bulundurmaları gerekir [8], • Yerleşim düzeni ve yapı formu tasarı-mında hafif yaz rüzgârlarının avantajla-rından yararlanmak.• Yapıların yazın hâkim rüzgâr yönündenmaksimum faydayı sağlayacak uygunyönlenmesini yapmak.• Yapılar arasından hava geçişini kolaylaş-tırmak için, hâkim rüzgâr yönü boyuncanispeten dar bir plan formu tasarlamak.• Yapı kabuğundaki açıklıkları, yapı için-den hava geçişini kolaylaştıracak şekildeyapmak.• Serinlik hissi oluşturmak için, yapı içeri-sinde veya yakınında, suyun özelliklerin-den yararlanmak.

• Islak yüzeylerden gelen havayı geçire-rek, sıcak kuru iklimlerde pasif evaporatifsoğutma yöntemlerini kullanmak.• Havalandırmayı ve serin hava girişiniarttırmak için, dış rüzgâr yönünü modi-fiye etmede bitki örtüsü kullanmak.• İklimlendirme cihazlarını kullanma ihti-yacını minimize etmek için tavan fanlarıkullanmak.

Doğal havalandırmaya yönelik olarak geneltasarım stratejileri ise şöyle sıralanabilir [8]; • Taban seviyesine yakın havalandırmaamaçlı yatay açıklıklar, dikey açıklıklardandaha etkilidir.• Odalar güçlü rüzgârları yakalamak içinzeminden yukarıya yükseltilmelidir.• Pencere ve mobilya yerleşimlerini opti-mize etmek için, üç boyutlu rüzgâr tünel-leri veya bilgisayar akım görüntülemeçalışmaları kullanılmalıdır.• Ilıman iklim bölgelerinde hava akımını ar-tırmak için güneş bacaları kullanılmalıdır.• Sıcak nemli ortamlarda termal konfor,yeni çevre sıcaklık teknolojileri kullanıla-rak en iyi şekilde değerlendirilir.

Doğal Havalandırma YöntemleriMekanik veya doğal havalandırma sis-temleri, iç ortamda insan sağlığı içinuygun ve konforlu bir ortam koşulu sağ-lamak için tasarlanır. Bu koşullardan öndegeleni, insan sağlığını olumsuz etkileme-yecek temiz bir iç hava kalitesi, diğeri iseuygun ısısal ortamdır. Ancak ısısal ortamuygunluğu oldukça kalitatif ve bireyseldir.Bireyler arasında farklılık gösterebilir.

Mekanik havalandırmanın mimari avan-tajlarına rağmen, doğal havalandırma1990'ların sonunda çok ilgi görmeye baş-lamış ve bu konuda yöntemler geliştiril-miştir. Bu yöntemler hava hareketinintemel prensiplerine dayalı olarak farklıteknikleri kullanmaktadır. Uygun hava-landırma tekniği seçimi iklimsel koşullaragöre değişiklik göstermektedir. Aylık sı-caklık ve bağıl nem bilgileri ile hazırlananbioklimatik grafikler, binanın iklimineuygun pasif ısıtma ve soğutma teknikle-rini göstermektedir. Bina iklim grafiği ikiveri ile hazırlanmıştır, ilki bir ayda maksi-mum nem oranındaki en düşük sıcaklıkortalaması, ikincisi ise minimum bağılnemde maksimum sıcaklıktır. Bu iki değerdüz bir çizgi ile birbirine bağlanır ve her ayiçin bu süreç tekrarlanır. Her satır ortalamabir günde, sıcaklık ve bağıl nemdeki deği-şiklikleri gösterir. Doğal havalandırma, ısı-

Şekil 1. Doğal konveksiyon nedeniyle

ve basınç farklılıkları nedeniyle hava

hareketi oluşumu [7]

Page 63: termo_klima_agustos2011
Page 64: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

62 Termo Klima Ağustos 2011

sal kaldırma kuvveti ve rüzgâr gibi ikidoğal itki kuvvetinin karakteristiği ve kul-lanımı ile ilişkilidir. Bu iki kuvvet de binayüksekliğinden etkilenir. Yapının şekillen-dirilmesi ile ilgili diğer parametreler ara-sında doğal kaynaklı hava hareketiönemli bir parametredir. Doğal havaakımı, fizik kanunları ile tanımlanır vedoğal havalandırmalı binaların tasarı-mında dikkate alınması gereken önemlibir tasarım kriteridir [10].

Doğal havalandırma yöntemlerinde üçtemel etken dikkate alınmaktadır [10];- Rüzgâr ve ısısal kaldırma kuvveti veyarüzgâr ve ısısal kaldırma kuvvetinin bir-likte kullanımı: Bunlar havalandırmayıyönlendiren doğal kuvvetlerdir.- Havalandırma prensipleri: hacimleri ha-valandırmada doğal itki kuvvetlerini kul-lanır. Bu tek taraflı havalandırma, karşılıklıçapraz havalandırma veya baca havalan-dırması şeklinde olabilir. - Doğal havalandırmayı gerçekleştirmekiçin kullanılan karakteristik havalandırmaelemanları: En önemli karakteristik ele-manlar rüzgar kuleleri, rüzgar yakalayıcı-ları, bacalar, çift cephe, atrium, vegömülü kanallardır.

Doğal havalandırma yoluyla iç ortam-larda gün boyu sağlanan hava hareketi,kirleticileri dışarı taşıyarak iç hava kalite-sini iyileştirirken aynı zamanda dış havasıcaklığının iç hava sıcaklığından düşükolduğu durumlarda da iç havanın soğu-masını sağlamaktadır. Aşağıdaki bölüm-lerde bu amaçlarla uygulanan yöntemlerincelenmektedir.

Konfor havalandırması Doğal havalandırmada konveksiyon veyabuharlaşma yoluyla insan vücudu üze-rinde doğrudan soğutma etkisi meydanagelmekte, bu da iç ortamda ısısal konforoluşturmaktadır.

İnsan cildi üzerinden geçen hava, cilt yü-zeyindeki nemi buharlaştırarak, fizyolojikolarak soğutma etkisi yaratır. Konfor ha-valandırması terimi, ısısal konforu yükselt-mede hava hareketinin kullanıldığı teknikolarak kullanılır. Bu pasif soğutma tekniği,hava sıcaklıklarının orta derecede sıcak ol-duğu ve iç hava nem kontrolünde hava-landırmanın gerekli olduğu, pek çokiklimde belirli periyotlar için kullanışlıdır [7] Konfor havalandırması nadiren tama-

mıyla pasiftir, çünkü rüzgâr pek çok ik-limde gerekli hava hızını oluşturmak içinher zaman yeterli değildir. Gereken rüz-gârı sağlamak için tavan arası fanları ge-rekebilir. İç hava sıcaklığı ve neminin dışhava koşullarının üstünde olduğu durum-lar konfor havalandırması için en uygundurumlardır. Bu durum güneşin ısıtma et-kisi ve bina içindeki ısı kaynakları nede-niyle sıklıkla söz konusu olur. Ancak dışortam iç ortamdan sıcak olduğunda, dışhava sıcaklığı ile yapının ısınmasını önle-mek için pencereler kapalı tutulmalıdır.Daha soğuk iç havayı dolaştırmak içintavan vantilatörleri kullanılabilir [7].

Sıcak ve çok nemli iklimlerde konfor hava-landırması sağlamak için [7];• Rüzgârı destekleyici fan kullanılmalı,• Kullanıcılara yönelik hava hareketi art-tırılmalı,• Pasif yöntemlerle ısıtmaya ihtiyaç duy-mayan ve çok nemli iklimlerde hafif kons-trüksiyon seçilmeli,• Ortalama ışınsal sıcaklığı, hava sıcaklı-ğına yakın tutmak için yalıtım yapılmalı, • Açılır kapanır pencere alanları, rüzgâramaruz ve rüzgâr arkasında kalan cephe-lere eşit olarak bölünmüş şekilde, tabanalanının yaklaşık %20’si kadar olmalı,• Pencereler hem gece hem de gündüzsaatlerinde açık olmalıdır.

Çapraz havalandırmaBir binanın çevresindeki hava akımları,rüzgârın geldiği cephede yüksek basınçbölgeleri oluştururken, diğer cephede

alçak basınç bölgeleri oluşturur. Yüksekbasınç bölgesindeki alana girişler ve alçakbasınç bölgesine çıkışlar yerleştirildiğindeen etkili çapraz havalandırma meydanagelir (Şekil 2). Hava akış oranı giriş ve çı-kışlar arasındaki basınç farkına bağlıdır.Giriş ve çıkış alanları büyük ve pencereaçıklıkları rüzgârı nispeten dik aldığındahavalandırma en üst düzeyde oluşur.Açıklıklar hâkim rüzgâr yönüne yönelikolmadığı zaman, tek bir duvarda pence-relerin olduğu odalar için peyzaj öğeleriveya kanat duvarları binanın etrafındanegatif ve pozitif basınç bölgeleri oluştu-rulabilir ve hâkim rüzgâr yönüne paralelpencerelere rüzgâr akımı sağlanabilir.Eğer yerleşim doğru olursa, dikey çıkıntılıkanatlar bir pencerede pozitif basınçoluştururken, diğer pencerede negatifbasınç oluşturur. Kanatları dışa doğru açı-lan pencerelerde benzer bir etki yaratabi-lir. Kanatlı pencerelerin etkileri rüzgâralan pencerelerle sınırlıdır, rüzgâra tersyöndeki cephede bulunan açıklıklarda et-kisi yoktur [9].

Şekil 2. Çapraz havalandırma uygulaması [7].

Şekil 3. Baca

havalandırmasında

hava

sirkülasyonu

[11,12]

Page 65: termo_klima_agustos2011
Page 66: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

64 Termo Klima Ağustos 2011

Baca havalandırmasıRüzgâr estiğinde ve dış hava sıcaklığı içhava sıcaklığının altında olduğunda çap-raz havalandırma etkili bir serinletmestratejisi olabilir. Ancak rüzgâr her zamanesmeyebilir, örneğin gece saatlerinde, yada rüzgâr bazı iklimlerde çok sakin olabi-lir, ya da yerleşim yeri veya kentsel durumrüzgârın binaya gelişini engelleyebilir.Böyle durumlarda yapının etrafında birhava hareketine gereksinim duymayanbaca havalandırması, benzer bir serinle-tici etki yapar. Bu uygulama aynı za-manda yönlendirmeden bağımsız olmagibi bir avantaja sahiptir [9].Baca havalandırması yoluyla serinletilenbir odada sıcak hava yükselir, odanın üstnoktasındaki açıklığa çıkar ve onun yerinedaha serin hava odadaki alt kotta bulu-nan açıklıktan içeri girer (Şekil 3). Odaiçerisinde beraberinde ısıyı da taşıyarakhareket eden havanın oranı, giriş ve çıkışaçıklıklarının ölçüsü, bunlar arasındakidikey mesafenin ve dış hava sıcaklığı ileiçerideki farklı yüksekliklerdeki hava sı-caklığı ortalaması arasındaki farkın birfonksiyonudur. Bu ağırlığa dayalı havalan-dırma sistemini geliştirmek için, tamamı

yapının kesitinin tasarımı ile mümkünolan çeşitli stratejiler kullanılabilir [9].

Rüzgâr kuleleri ile havalandırmaPencereler yolu ile esinti sağlayamayanyapılar, rüzgâr yakalayıcıları ile çatı üstüseviyesinden geçen esintileri yakalayabilir.Alçak kotlu ve yüksek yoğunluklu yerle-şim düzeninde, her bina için iyi bir rüzgârgeçişi elde etmek zordur, çünkü rüzgârakarşı olan yapı, esintilerin diğer tarafageçmesini engeller. Böyle durumlarda,nispeten daha serin, daha temiz havanınolduğu ve doğrudan aşağıdaki odaya ini-lebilecek yerlerde, rüzgâr yakalayıcılarınkullanımı mümkündür (Şekil 4). Binalarınyönlendirilmesinde güneş veya gölge içinyönlenme ve rüzgâr için yönlenme ara-sında bazen çatışma olur. Rüzgâr kulele-rinin bir başka yararı, öncelikli yapı formu,kışın güneş toplamak gibi diğer kuvvet-lere cevap verirken onlar rüzgârı yakala-mak için herhangi bir doğrultuyayönelebilir. Yerden yukarı doğru yükseklikarttıkça, rüzgâr hızı artar, bu yüzden rüz-gâr kuleleri önemli derecede yüksek hız-lardaki rüzgârları alabilirler, rüzgârkulelerinin açıklıkları zemin seviyesindekipencerelere göre daha küçük olabilir(Şekil 5). Daha az engel olduğundan, rüz-gâr kuleleri potansiyel olarak her yöndenrüzgâr alabilir. Rüzgâr yakalayıcıları, yerelrüzgârların doğrultularının değişkenlikderecesine göre tasarlanmalıdır. Rüzgâryakalayıcılarının bir, iki veya daha fazlayüzeyinin rüzgâra açık olarak seçilmesibinanın serinletmeye ihtiyacı olan aylar-daki rüzgârgülü analizlerine dayalı olarakyapılmalıdır. Çoklu yönelimlerde, açıklık-lar ile rüzgâr yakalayıcı tasarımları için,

her bir yöndeki açıklık yapının ısı yükünükarşılayacak ölçülerde olmalıdır. Çıkış içinkullanılan pencereler giriş açıklığının yak-laşık iki katı kadar olurken, tek doğrultulutasarımlarda giriş açıklığı kulenin kesitalanından daha büyük olmamalıdır [9].

Gece havalandırmasıBütün iklimlerde çoğunlukla da nemli ik-limlerde gece hava sıcaklığı, gündüz havasıcaklığına göre daha düşüktür. Geceninbu soğuk havası yapının kütlesinden ısı-nın uzaklaştırılmasında kullanılır. Önce-den soğutulmuş kütle ertesi gün boyuncaısıyı emerek bir soğutucu olarak hareketedebilir. Havalandırma ısıyı yapının kütle-sinden gece boyunca uzaklaştırdığından,zamana bağlı bu pasif teknik gece hava-landırması olarak adlandırılmıştır [7].

Bu soğutma stratejisi, 17°C’nin üzerin-deki günlük sıcaklık değişimleri nede-niyle, en iyi sıcak ve kuru iklimlerde çalışır.Gündüz sıcaklıkları yaklaşık 38°C gibi ol-dukça yüksek bir değer almasına rağ-men, gece sıcaklıkları yaklaşık 21°Cdeğerindedir. Ancak bazı nemli iklim-lerde, gündüz sıcaklıkları aralıkları yakla-şık 11°C seviyesinde olan iklimlerde de,iyi sonuçlara ulaşmak mümkündür. Gün-düz sıcaklık aralıkları sadece sahile yakınyerlerde küçüktür [7].

Gece soğutması iki aşamada çalışır. Ge-celeyin doğal havalandırma ile veya fan-lar ile gelen soğuk hava, iç kütle ile temaseder ve böylece kütleyi soğutur. Ertesisabah pencereler sıcak dış hava ile yapı-

Şekil 3. Baca

havalandırmasında

hava sirkülasyonu

[11,12]

Şekil 4. Rüzgâr kulesi plan ve kesiti [13]

Şekil 5. Rüzgâr kulesi örneği [14]

Page 67: termo_klima_agustos2011
Page 68: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

66 Termo Klima Ağustos 2011

nın ısınmasını önlemek amacı ile kapatılır.Kütle bir soğutucu gibi davranır ve böy-lece hızla ısınmanın aksine iç hava sıcak-lığını korur (Şekil 6). Ancak iç havasıcaklığı konfor seviyesinin üstüne ulaştı-ğında, konfor şartlarını devam ettirmekiçin iç sirkülâsyonda kullanılacak fanlaraihtiyaç duyulur. Pasif ısınma tekniğindeolduğu gibi, içeride önemli sıcaklık aralık-ları ile sonuçlanacaktır. Daha fazla termalkütle bu salınımı azaltacak olsa da, sıcakbir güne hazırlanan konfor bölgesi altın-daki binanın gece soğutması için avantaj-dır [7].

Burada termal kütle büyük önem taşı-maktadır, çünkü termal kütle olmadangündüz saatlerinde yapıyı soğutan ısıemilimi olmaz. Kütle gereksinimi pasifsolar ısıtmaya benzer şekildedir ve tabii kiher iki amaç için de kullanılabilir. İdealolarak termal kütle miktarı, döşeme ala-nının her metrekaresi için 36 kg olmasıgerekir. Bu tekniğin uygulandığı yapı-larda, ısı kazanımının minimize edilmesi,gerekli kütle miktarının da minimize edil-mesi demektir. İyi gölgelenmiş pencereler,iyi yalıtılmış bina kabuğu ve açık renklergibi ısıdan korunma teknikleri kullanılma-lıdır. Geceleyin ısının dışarı atılması için,açılıp kapanabilir pencere alanı taban ala-nının yaklaşık %10-15’i kadar olmalıdır.Doğal havalandırma yetersiz olduğundahavanın boşaltımı için fanlar kullanılma-lıdır. Gece havalandırması ile hava akımıkullanıcılar üzerine değil, kütlenin üzerin-den olmalıdır [7].

Gece havalandırmasının kuralları [7];1. Gece havalandırması günlük sıcaklık

değişimlerinin 17°C’yi geçtiği sıcak vekuru iklimlerde en iyi çalışır, ancak günlüksıcaklık farklarının 11°C’nin üzerinde ol-duğu nemli bölgelerde de etkilidir.

2. Düzenli gece rüzgârlarının olduğu böl-geler hariç, pencere fanları veya tüm binaiçin fanlar kullanılmalıdır. Pencerelerin ka-palı olduğu gündüz saatlerinde tavanfanları veya diğer sirkülasyon fanları kul-lanılmalıdır.

3. İdeal olarak döşeme alanının her metre-karesi için 36 kilogramın üzerinde bir kütleolması gerekir ve bu kütlenin alanı döşemealanının iki katı kadar olması gerekir.

4. İyi bir ısı transferi sağlamak için gecehava akımı kütle üzerine yönlendirilmelidir.

5. Pencereler döşeme alanının yüzde 10ila 15’i arasında olmalıdır.6. Pencereler geceleri açık gündüzleri ka-palı olmalıdır.

GELENEKSEL YAPILARDA DOĞALHAVALANDIRMA UYGULAMALARIBu bölümde dünyadaki geleneksel mi-mari örneklerinden özellikle doğal hava-landırma tekniklerini ön plana çıkaranyapılar seçilerek, havalandırma prensiplerianaliz edilmiştir. Bu bağlamda sırası ileKore, Fas ve İran geleneksel mimarilerininhavalandırma uygulamaları açıklanmıştır.

Kore Geleneksel Mimarisi ÖrneğiKore geleneksel mimarisi genellikle dağeteklerinde konumlanmıştır. Dağlar rüz-gârın hızı ve doğrultusu üzerinde çok et-kilidir. Dağlık bölgelerdeki Kore gelenekselmimarlığı dağların etkisinden yararlanır vemevsimsel iklim değişikliklerine cevapverir. Yapılar kışın soğuk rüzgârlara karşıkorunmuştur. Bunun yanında yazın rüz-gâr ve yüksek sıcaklık nedeniyle ılımanrüzgârlar gereklidir. Dahası tayfun gibikuvvetli rüzgârlardan yapıların korunmasıgereklidir. Bu yüzden Koreliler yapılarınıdağların yamaçlarına yerleştirir. Rüzgârsızyaz havasına rağmen Kore geleneksel mi-marisi, çeşitli tekniklerin uygulanması so-nucu rüzgâr üretir. Kore stili avlu“madang” yapının ön cephesinde yer alır.Madang; beyaz kille sıkıştırılmış boş biralandır. Burada ağaç bulunmaz, köşedeküçük bir bahçe veya küçük bir gölet bu-lunur. Yapının arka kısmı dağlarla ilişkilidir.Arka bahçede ağaçlar, çiçekler ve bitkilerbulunur. Keskin gün ışığında arka bahçeve ön avlu arasında sıcaklık farkı oluşur.Gün ışığına maruz kalmış ön avlunun sı-caklığı, ağaçlar ve çiçeklerle yeşillendiril-miş arka bahçeden daha yüksektir.Yapının önü ve arkası arasında sıcaklıkfarklılığı yerel akım iletimi ile sonuçlanır(Şekil 7). Bu ısı akımından doğal olaylaryoluyla yaralanılması metodudur [16].

Şekil 6. Gece havalandırmasının işleyişi [15]

Şekil 7. Yaz aylarında konveksiyon yoluyla havalandırma uygulaması [16]

Page 69: termo_klima_agustos2011
Page 70: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

68 Termo Klima Ağustos 2011

Geleneksel Kore evinde bir diğer doğalhavalandırma unsuru dut ağacının kabu-ğundan el yapımı olarak üretilen “hanji”adı verilen bir tür kâğıttır. Kore evininesas yaşam alanı olan Ondol-bang duvar-ları ve döşemeleri toprak malzeme ileoluşturulmuş bir hacimdir. Ondol’unduvar, tavan, kapı ve pencerelerindenefes alabilme özelliğine sahip hanji kul-lanılmıştır. Tavanların dekorasyonunda,duvarların kaplanmasında, kapı ve pen-cerelerin boşluklarında hep hanji kullanıl-mıştır. Hanji benzer kalınlıktaki vekalitedeki diğer malzemelere kıyasla çokyüksek izolasyon etkisine sahiptir. Hanji,lifli malzemeden yapılmıştır, hava sirkü-lasyonuna izin veren çok küçük boşluklarıvardır. Bu nedenle hanji toprağın nemikontrol etmesini engellemez. Pencerelerve kapılar kapalı durmasına rağmen içhava sürekli olarak hanji aracılığıyla sir-küle edilir[16].

Fas Geleneksel Mimarisi ÖrneğiFas geleneksel mimarisine özgü yapılar-dan biri “Kasr” olarak bilinen Kasbashadlı yapılardır. Kasbash; özellikle KuzeyAfrika'nın sıcak-kurak bölgelerde bulu-nan dış çevresi yüksek kerpiç duvarlarla

çevrili müstahkem konutlardır. Kas-bash’lar yüksek yapılıdırlar ve çok küçükpencerelere sahiptirler, birbirlerine çokyakın inşa edilirler. Kasaba “kasr” olarakbilinen bu konutların birkaçını barındırır.Kasbash’lar sert sıcak-kuru iklime uyumsağlayabilir niteliklere sahiptir. Nitekim buyapıların temel amacı sakinleri ve hayvan-ları yazın aşırı güneşten korumaktır. Kas-bash planlamasında en önemli unsur,büyük bir avlu ile içe dönük olarak plan-lanmasıdır. Avlular iklimsel kontroldebüyük bir öneme sahiptir. Cephelerin ısıyamaruz kalmasını engellemek amacıyla ko-nutlar üç adet dış duvara sahiptir. Her birkasbash termal olarak oldukça etkin yüzeyhacim oranına sahiptir. Duvarların çoğuortak olarak kullanıldığından sadece çatıyüzeyleri güneşe maruz kalmaktadır. Ko-nutların etrafı caddelerle çevrili olarak bir-birine yakınlıkları, o evin pasif olaraksoğutulmasında önemli bir rol oynar. Göl-gelenmiş alanlarda (caddelerde) depolan-mış soğuk hava konveksiyon yoluylaavluya itilir ve sonra evin dışına doğru yük-selir (Şekil 8). Bu durum evin gün boyuncaserin kalmasına yardımcı olur [17].

İran Geleneksel Mimarisi Örneğiİran geleneksel mimarisinde rüzgar kulesikullanımı ön plana çıkmaktadır. Basrakörfezinde badgir olarak adlandırılanrüzgâr kulelerinin kullanımı Yazd’ın ge-leneksel İran evleri için önemli bir özel-liktir. Bu kuleler etrafından geçen rüzgârıyakalar ve kanallardan aşağıya zemin vebodrum kat hacimlerine iletir. Rüzgâr ku-leleri dış hava sıcaklığı iç hava sıcaklığın-dan düşük olduğunda, yaz sabahları veyaz akşamlarında sakinlerin serinlemesinisağlar. Ayrıca özellikle bodrum katlardaetkili bir havalandırma yaparak, havayı

yeniler ve istenmeyen kokuları uzaklaştı-rır. Rüzgâr kulelerinin yönü oldukçaönemlidir. Bazıları rüzgârın estiği yönebakacak şekilde tek yönlüdür. Bazıları isefarklı yönlerden esen rüzgârları da alabi-lecek şekilde çok yönlüdür. Hiçbir esinti-nin olmadığı durumlarda serinletmeyapamazken, havalandırma işlevini sür-dürür. Bu tatmin edici amaçlara ek ola-rak, kuleler gece soğutması ve sıcakhavanın otomatik olarak yükselmesinisağlamak amacıyla termal kütle olarakinşa edilir. Bazen, rüzgâr kulelerini dahaetkili kullanabilmek için, kule etkisi bu-harlaşma yoluyla soğutma konsepti ilebirleştirilir. Rüzgâr kulelerinden gelenhava kanalları içerisinde havuz veyaçeşme bulunan avlulara yönlendirilir(Şekil 9). Buharlaşan su havaya rahat birtazelik katar [17].

Şekil 8. Kasbash konutunda konveksiyon yoluyla havalandırmayı gösteren plan ve kesit [17].

Şekil 9. Buharlaşma

etkili rüzgâr kulesi

tasarımı [17].

Şekil 10. BRE's Environmental Building Binası

Şekil 11. Rüzgârlı yaz günlerinde

çapraz havalandırma [19]

Şekil 12. Durgun yaz günlerinde

baca havalandırması [19]

Page 71: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

69Termo KlimaAğustos 2011

Sonuç olarak iklimsel koşullara göre yön-lendirilmiş yapılar, pasif iklim kontrolü ileilgilenen tasarımcılara esin kaynağı olabi-lecek derslerle doludur. Örnekler ekstremiklimlerde uygulanmış olmasına rağmen,bazı teknikler ılıman ortamlarda da uygu-lanabilir. Vernaküler konutlar üzerine ya-pılacak ilave çalışmalar, enerji kullanımıaçısından çok verimli yapıları estetik fikir-lere teslim edebilir.

GÜNÜMÜZ YAPILARINDA DOĞALHAVALANDIRMA UYGULAMALARI

BRE's Environmental Building Binasıİngiltere’de Londra yakınlarındaki Wat-ford semtinde Feilden Clegg Architectstarafından tasarlanmış bir ofis binasıdır(Şekil 10). Yapının en çarpıcı özelliği,güney cephesinden görünen cephedeyukarıda doğru yükselen beş ayrı hava-landırma bacasıdır. Bu form, enerji etkindoğal havalandırma ve soğutma sistemi-nin önemli bir parçasıdır. Bir sera gibi ça-lışmak yerine, yaz güneşi ön tarafı camlıbaca içerisine ışık saçarak, içerideki ha-vayı ısıtır. Isınan hava doğal olarak pas-lanmaz çelik bacanın dışına yükselir veyerine yapının içerisindeki havanın çekil-mesine neden olur. Esintili günlerde kar-şılıklı hava hareketi daha da artar(Şekil11). Çok sıcak ve durgun günlerde ise,daha çok hava akımı sağlamak için, ba-caların tepesine düşük enerjili fanlar ko-yulabilir [19].

Binadan dışarıya olan hava hareketi, dı-şarıdan, havalandırma açıklıklarındandaha soğuk taze havayı içeri çeker. Rüz-gârsız durgun günlerde, hava, yüksek

kottaki pencerelerinden, binanın gölgelikuzey cephesinden içeri alınır. Daha sıcakveya rüzgârlı havanın kuzey cephesindeolduğu kadar soğuk olmadığı günlerde,hava kavisli içi boş zemin döşemelerin-deki geçitler arasından çekilir (Şekil 12).Beton sahip olduğu termal kütlesi veyahacmi nedeniyle havanın ısısını emerek,gelen havayı soğutur. Döşemenin içerisin-den soğuk su sirküle edilerek ilave so-ğutma elde edilebilir. Sıcaklık devamlı 10°C civarında olduğu durumlarda, soğuksu 70 m derinliğindeki borulardan çeki-lebilir. Bir eşanjör yardımıyla döşeme al-tındaki borular arasından sirküle edilir.Kuyu suyu daha alt kottaki ikinci bir boruile zemine döndürülür, böylece hiç su atıl-maz. Geceleyin, ertesi gün için soğuk de-polamak amacıyla, kontrol sistemlerihavalandırma yollarını beton döşemeye

yönlendirir. Buradaki kavisli döşemeler,düz döşemelere göre daha fazla yüzeyalanına sahiptir ve enerji tüketen iklim-lendirme cihazları kullanmaksızın soğukbir radyatör gibi çalışır. Kış ayları boyunca,yerden ısıtma sistemi şeklinde, beto-narme döşeme arasından sirküle edilensu ısıtılır. Bu durum gerektiğinde, ofis ala-nının çevresindeki radyatörlerle güçlendi-rilir. Gaz yakıtlı yoğuşmalı kazanlartarafından ısıtılan su, atılan baca gazlarıiçinde genellikle ısının büyük bir kısmınıgeri kazanır ve sıradan kazanlara göre%30 daha verimlidir [19].

The Eastgate Centre BinasıThe Eastgate Centre binası Zimbab-we’nin başkenti Harare’de mimar MickPearce tarafından tasarlanmış, ofis vealışveriş merkezi olarak karma kullanımlıbir binadır (Şekil 13). Doğal ısıtma, so-ğutma ve havalandırma prensiplerininkullanıldığı, Harare’deki bu muazzambina, ticari gelişmenin oldukça sürdürü-lebilir bir formu için, oldukça ilgi çekici birmodel sunmaktadır. Başlangıçta Avru-pa'nın ılıman iklimi için geliştirilen klimalıcam cepheli kuleler, dünyanın çeşitli yer-lerine gelişigüzel ihraç olmaya devam et-mektedir. Afrika’da bile, ekstrem iklimkoşulları ve kaynak kıtlığı ile bu model hiçdüşünülmeden çoğaltılır. Bu yüzden Zim-babwe’nin başkenti Harare’deki TheEastgate Centre Binası için hazırlanmış,cesaret verici raporlar, gelecekteki geliş-meler için, ilham verici ve alternatif para-digma sağlayabilir [20].

Şekil 13. The Eastgate Centre Binası [5].

Şekil 14.

The Eastgate Centre

Binası’nda prekast

döşeme uygulaması [20]

Page 72: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

70 Termo Klima Ağustos 2011

Ove Arup mühendisleri, sıcaklık değişim-leri, hava akımları ve ısı kazançlarını bilgi-sayar simülasyonu kullanarak, alternatifpasif servis stratejileri geliştirmek için çalış-tılar. Temel prensip, Harare’nin iklimindendolayı gerekecek karmaşık ısıtma sistemineolan ihtiyacın azaltılmasını sağlamak ol-muştur. İlk olarak bina kütlesi, dış duvarlarve pencerelerle ilgili belirli parametreler ko-yulmuştur. Bina kütlesinin; içeriden daha

çok etkilenecek şekilde olabildiğince fazlaağır, dış duvarların; doğrudan güneş ışığın-dan korunmuş, pencerelerin; güneşli kuzeycephede yüzey alanının % 25’inden fazlaolmayacak şekilde küçük olması planlandı.Ayrıca tahmin edilemeyen sıcaklık dalga-lanmalarından korunmak için, pencerelerinve tüm havalandırma kanallarının kapalıtutulması planlandı. Mimar, birbirlerine145 m uzunluğunda atriumla bağlanmış,

doğudan batıya yönlendirilmiş, iki adet dar,dokuzar katlı bloklar tasarladı (Şekil 16).Blokların kahramanca kaslı görünümleri,tuğla ve prekast beton ünitelerle sarılmış,yerel malzeme ile yapılmış betonun masiftermal kütlesini yansıtır. Döşeme plağı, ke-sitte yükseklik kazandıracak ve pencereleregölge sağlayacak biçimde devam edenbir balkon formunda uzatılmıştır [20].Binanın devasa kütlesi, hava sıcaklığınıdengelemede kullanılmıştır. Binada sa-dece ilk iki katı ve bodrumdaki otoparkımekanik olarak havalandırılmaktadır. Bi-rinci katın hemen üstünde, yukarıdakiofislere basınçlı hava sağlamak için fan-ların bulunduğu bir servis katı vardır. Herbloğun merkezindeki çekirdek boyuncayerleştirilmiş 32 dikey destek kanalı ara-cılığıyla hava dağıtılır. Bu kanallar ofis dö-şemelerinin altındaki basınç odalarınıdestekler ve ofisler de pencerelerin altın-daki ızgaralar aracılığıyla basınç odaların-dan faydalanırlar (Şekil 15). Ofislerintabanında, yerinde döküm betonarmedöşeme ve altlık üzerine, içinde kanallaroluşturacak şekilde boşluklar bulunanbeton prekast bloklar konularak, içi boş-luklu bir döşeme yapısı oluşturulmuştur(Şekil 14). Beton prekast blokların altındadişler vardır, bunlar boşlukların iç yüzeyalanını arttırarak hava türbülansını teşvikeder. Bu cihazlar kütleden ısı transfer hı-zını arttırmaya çalışırlar. Beton sıcaklığının20° C’nin altında kalması beklenir.Bu mekanizma dönüşümlü olarak gün-düz süresince serin havayı, gece süresincede sıcak havayı kullanır. Döşemelerin altıetki yüzeyini arttırmak için tonozludur. Isı-nan hava, ofisten yüksek kotta bulunançekirdeğe geçitlere girerek, dikey şaftlaradoğru yatay olarak hareket eder. So-nunda atık hava, çatı seviyesinden 48adet baca aracılığıyla tahliye edilir [20].Umulan optimum performans gün bo-yunca saatte iki defa hava değişimininsağlanmasıdır. Bu hava değişimi geceleyindöşeme plağının soğumasını hızlandır-mak için saatte yedi kez hava değişimi ya-pacak şekilde arttırılmıştır. Geceleyin önsoğutma için büyük fanlar, gündüz hava-landırması için ise daha küçük fanlar kul-lanılmıştır. Gece/gündüz değişikliklerininzamanlaması, çevre sıcaklıklarının deği-şimlerinden yararlanmak için mevsimleregöre değişir. Flüoresan tüplerle yapılanyapay aydınlatma, yukarı doğru tonozlu

Şekil 16. The Eastgate Centre Binası’nın

havalandırılması [20]

Şekil 15. The Eastgate Centre Binası’nda

ofislerde hava sirkülasyonu [20]

Page 73: termo_klima_agustos2011
Page 74: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

72 Termo Klima Ağustos 2011

beton tavana yöneliktir. Bu durum dahaaz kamaşma oluşturmanın yanı sıra,hacme ısı vermek yerine, ısının döşemetarafından emilmesini sağlamaktadır.Soğuk kış ayları için odalarda ısıtıcılar bu-lunur. Bu ısıtıcılar, hem lokal, hem demerkezi olarak çalıştırılabilirler, böylecekullanıcılar odadaki ısıyı kontrol edebilir-ler ve yükün azalması bina yönetimi tara-fından kontrol edilebilir. Doğal ısıtma vesoğutma için bu sistemin kullanılmasıylaulaşılan en yüksek elektrik talebi, gele-neksel iklimlendirme sistemlerine kıyasla20 kez daha düşük olduğu tahmin edil-mektedir [20].

SONUÇEnerji kullanımı, türüne ve miktarınabağlı olarak önemli çevre sorunlarınaneden olmaktadır. Yapılar da yaşam dön-güleri boyunca çeşitli nedenlerle enerjikullanarak bu sorunlara katkıda bulunur-lar. Yapıların çevre üzerindeki olumsuz et-kileri en çok bu nedenle olmaktadır.Çünkü yapıların küresel ve bölgesel ola-rak toplam enerji tüketimindeki paylarıönemli miktardadır. Yapıların görevi, insanları barındırırkenaynı zamanda dış ortamın olumsuz etki-lerini azaltarak/yok ederek iç ortamlardainsan sağlığı için uygun ortamı ve konforkoşullarını sağlamaktır. Bunun için çeşitliyöntemler uygulanabilir. Ancak enerji et-kinliği açısından doğal yöntemlerin seçil-mesi beklenmektedir. Doğal iklimlendirme yöntemleri, genelolarak mekanik sistemlere gereksinimiazaltacak şekilde, istenen koşulların yapı-nın çeşitli performanslarının ve fizikselkuralların kullanılarak elde edildiği yön-temlerdir. Bu uygulama yapıya enerji et-kinliği kazandırarak önemli bir ekolojiközellik katmaktadır. Enerji kullanan her sektör gibi yapı sektö-ründe de enerjinin etkin kullanılması ge-rekmektedir. Bu çalışma ile insan sağlığıiçin çok önemli olan iç hava kalitesinin iyi-leştirilmesi ve iklimlendirme için mekaniksistemler yerine uygulanabilecek doğal ha-valandırma yöntemlerine dikkat çekilmiştir. Yapıların kullanım aşamasında iklimlen-dirme ve havalandırma için tüketilenenerji miktarının bazı bölgelerde ve yapıtürlerinde çok fazla olduğu bir gerçektir.Buna karşılık doğal yöntemlerle bu enerjiyükünün azaltılmasının mümkün olabile-ceği de ortaya çıkmaktadır.

KAYNAKLAR[1] EPA- 402-K-01-003; “Healthy Buil-dings, Healthy People: A Vision for the21st Century”http://www.epa.gov/iaq/hbhp/index.htmlOctober 2001.[2] Scheuer, C., Gregory, A., Reppe, P.,“Life cycle energy and environmentalperformance of a new university buil-ding: modeling challenges and designimplictions “, Enerji and Building Volume35, Issue 10, 2003, p. 1049-1064.[3] Roodman, D.M., Lenssen N., “A Buil-ding Revolution: How Ecology and He-alth Concerns are TransformingConstruction”, World watch Paper 124,March 1995,http://worldwatch.org/press/ [4] TÜBİTAK, Vizyon 2023” Teknoloji Ön-görüsü Projesi Enerji ve Doğal KaynaklarPaneli Ön Rapor”, 24 Ocak, Ankara2003.[5] http://en.wikipedia.org/wiki/Eastgate_Centre,_Harare[6] Halacy, D., Technical Paper 48, “Un-derstanding Passive Cooling Systems”, ,Published By, VITA 1600 Wilson Boule-vard, Suite 500, Arlington, Virginia, USA.[7] Lechner, N., “Heating, Cooling, Ligh-ting Design Methods for Architects”,John Wiley & Sons, Canada, 1991.[8] Aynsley, R., “Natural Ventilation inPassive Design”, BEDP Environment De-sign Guide, May 2007 • Tec 2 • Sum-mary[9] Brown, G.Z., Dekay, M., Sun, Wind,Light, -Architectural Design Strategies-,John Wiley&Sons, 2001.[10] Kleiven, T., “Natural Ventilation inBuildings, Architectural concepts, conse-quences and possibilities” Thesis submit-ted in partial fulfilment of therequirements for the degree of Doktor

Ingenir at Norwegian University of Sci-ence and Technology Faculty of Architec-ture and Fine Art Department ofArchitectural Design, History and Tech-nology, March 2003.[11] http://www.cce.ufl.edu/current/green_building/passive.html[12]http://www.dyerenvironmental.co.u/natural_vent_systems.html[13] http://unu.edu/unupress/unupbo-oks/80a01e/80A01E0z.gif[14] http://www.trekearth.com/gallery/Middle_East/Qatar/South/Ad_Dawhah/Doha/photo617290.htm[15] http://www.cd3wd.com/cd3wd_40/vita/coolingp/en/coolingp.htm[16] Kim, D., “The Natural EnvironmentControl System Of Korean TraditionalArchitecture: Comparison With KoreanContemporary Architecture”, Buildingand Environment Volume 41, Issue 12,December 2006, Pages 1905-1912[17] Naciri, N., “Sustainable Features OfThe Vernacular Architecture: A CaseStudy of Climatic Controls in the Hot-Arid regions of the Middle Eastern andNorth African Regions”, 2007.[18] http://projects.bre.co.uk/envbuild/index.html[19] http://projects.bre.co.uk/envbuild/en-virbui.pdf[20] Slessor, C., "Critical mass - use ofprinciples of natural heating, cooling andventilation for building in Harare, Zim-babwe". Architectural Review, The. Fin-dArticles.com. 16 Jan, 2011.http://findarticles.com/p/articles/mi_m3575/is_n1195_v200/ai_19007171/ [21] Chown, M., “Building Simulation AsAn Aide To Design”, Eighth InternationalIBPSA Conference Eindhoven, Nether-lands August 11-14, 2003.

İzzet YÜKSEK

1973 yılı İzmir doğumludur. 1995 yılında Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Yapı

Eğitimi Bölümünü bitirmiştir. Trakya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık Anabilim

Dalında 2004 yılında Yüksek Lisans ve 2008 yılında Doktora diploması almıştır. 2001 yılında

Araştırma Görevlisi olarak başladığı akademik hayatını halen Kırklareli Üniversitesi, Tek-

noloji Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde Yrd. Doç. Dr. olarak devam ettirmektedir.

Geleneksel konut, geleneksel yapı teknikleri ve malzemeleri, enerji etkinlik ve sürdürüle-

bilirlik konularında çalışmaktadır.

Tülay ESİN

1981 yılında KTÜ İnşaat- Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümünden Y.Mimar olarak mezun

olmuştur. Doktorasını Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde 1992 yılında tamam-

lamıştır. Aynı üniversitede 1983–1992 Yılları arasında Araştırma Görevlisi, 1992–1996 yıl-

larında Y.Doç. olarak görev yapmıştır. 1996 yılından beri Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü

Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümünde çalışmaktadır. Aynı üniversitede 2000 yılında Do-

çent, 2007 yılında Profesör olmuştur. Yapı Fiziği, Yapı biyolojisi, Yapı ekolojisi, ve Sürdürü-

lebilirlik konularında çalışmaktadır.

Page 75: termo_klima_agustos2011
Page 76: termo_klima_agustos2011

“Eğer siz ormanlarınızı yok ediyorsanız,binalarınızın dış cepheleri aşırı bir ısınmave sera etkisi yaratan dış ünitelerle dolu-yorsa, sizin oradan içeri verdiğiniz havanınpek bir faydası da olmayacaktır. Dolayısıylaönce şehrinizi doğru konumlandıracaksı-nız, yapılaşmayı doğru yapacaksınız.” Sa-nırım bu iki cümle şimdi okuyacağınızyazının özeti. Yazacağım bu iki cümle isehavalandırma sektörünün temel ilkesi ni-teliğinde; “İç hava kalitesinden bahset-mek için öncelikle şehirleşme kültürünüde aynı anda taşıyabilmeniz lazım. Şehrinciğerleri olan ormanlarınızı, açık alanları-nızı bol tutacaksınız. Ancak ondan sonraiç hava kalitesini iyi bir şekilde sağlayabilir-siniz.” İSKİD Başkanlığı döneminde dergi-mizde sık sık görüşlerine başvurduğumuzNedim Zalma’yı başkanlığı bıraktıktansonra da rahat bırakmadık.

Kavramı tam olarak anlarsak sorunu dakolay çözebiliriz sanırım. Herkes temizhava istiyor, herkes nefes alıyor ama hava-landırma kavram olarak nedir? Bunu biraçıklayabilir miyiz?İnsanın vücudu da doğa gibi. Vücudumu-zun çok büyük bir bölümü su, kalanı dahava… Oksijen okside eden bir elementolmasına rağmen bizim vücudumuzunihtiyaç duyduğu bir kimyasal ve biz bu-nunla beyindeki nöronların hızlandığınıbiliyoruz. HVAC’nin V’si bir dönem Türki-ye’de neredeyse unutulmuş bir kavram.Sebebi de eski binalar. 1950’nin evleri,pencereleri ve alışkanlıklarımız. İlk pen-cere hava ve güneş ihtiyacı için yapıldı.Annelerimiz yataktan kalktığımızda pen-cereleri açar, evi iyice bir havalandırırdı.Hatta az da olsa evin havalanması için ce-reyan da yaratırlardı. Biz deniz kenarındaveya bir ormanda yürüyüş yaptığımızda

Akcor Havalandırma Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Zalma:“Şehrin ciğerleri olan ormanlarınızı, açık alanlarınızı bol tutacaksınız. Ancakondan sonra iç hava kalitesini iyi bir şekilde sağlayabilirsiniz. Bunları sağlayamı-yorsanız ne kadar iyi havalandırma yaparsanız yapın veya ne kadar teknolojikmakineler, cihazlar yaparsanız yapın bir anlamı olmayacaktır.”

Enerji kimlik belgesi gibi iç hava kalitesi sertifikasyonu verilmeli

a y ı n d o s y a s ı / s ö y l e ş i

74 Termo Klima Ağustos 2011

Page 77: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / s ö y l e ş i

75Termo KlimaAğustos 2011

kendimizi daha iyi hissediyoruz. Dönüşü-müzde oksijenden, fazla oksijenden ötürüsağlıklı bir uyku ihtiyacı hissediyoruz.Havalandırmanın sağlık ve ekonomik bo-yutu var. Birincisi her şey insan için oldu-ğuna göre insan sağlığına önemvermemiz lazım. İkincisi de bir insanın sıksık rahatsızlıklar yaşaması nedeniyle işinegidememesi çalıştığı şirketin verim kay-bına uğramasına neden olur. Hem insansağlığına, hem iş gücüne hem de sağlıkharcamalarının fazla olmasına neden olur.Bu açılardan baktığınızda doğru havalan-dırmanın masraf olmadığı ortaya çıkar.

ÖNCE YAPILAŞMAYI DOĞRU YAPACAKSINIZSiz bir binayı inşa ederken küresel ısın-mayı algılayamıyorsanız, çevreyi, doğayıalgılayamıyorsanız bütün bu bahsettikle-rimiz yersiz kalıyor. İç hava kalitesindenbahsetmek için öncelikle şehirleşme kül-türünü de aynı anda taşıyabilmeniz lazım.Eğer siz ormanlarınızı yok ediyorsanız, bi-nalarınızın dış cepheleri aşırı bir ısınmayaratan dış ünitelerle doluyorsa, sizin ora-dan içeri verdiğiniz havanın pek bir fay-dası da olmayacaktır. Dolayısıyla önceşehrinizi doğru konumlandıracaksınız, ya-pılaşmayı doğru yapacaksınız. Şehrin ci-ğerleri olan ormanlarınızı, açık alanlarınızıbol tutacaksınız. Ancak ondan sonra içhava kalitesini iyi bir şekilde sağlayabilir-siniz. Bunları sağlayamıyorsanız ne kadariyi havalandırma yaparsanız yapın veya nekadar teknolojik makineler, cihazlar ya-parsanız yapın bir anlamı olmayacaktır. Bunu biz firma olarak bütün tanıtım faa-liyetlerimizde kullanıyoruz. Çünkü çevredüşüncesinden yoksun bir Swegon aslaolmaz. Swegon çevre ile bir bütündür.Yapılan bütün çalışmalar bunu asla unut-madan gerçekleştirilir.Swegon Akademi’nin düzenli seminerle-rinde havalandırmanın insan sağlığına etki-leri konusunda bir seminer düzenlemiştik.O çok büyük bir yankı uyandırmıştı. Bilimselolarak Danimarka’da aynı denek üzerindeiki farklı ortamda deney yapılmış. Hava-landırmanın insan sağlığı ve üretkenliğine%15 oranında pozitif etkisinin olduğubulgulanmış durumda.

Yani ekonomik açıdan baktığımızda geridönüşü çok hızlı oluyor.İkisini birden kullanmamın sebebi, kimikitlelerin ekonomik açıdan kimi kitlelerin-den insani açıdan bakıyor olmasındandır.Şimdi bu sorun daha da büyümeye baş-ladı. Birincisi yüksek binaların olması,

ikincisi izolasyon konusu. Çünkü enerjininkorunması gerekiyor. Sızdırmaz pencereçerçeveleri, pvc ailesi, çift camlar… eski-den kullandığımız malzemelere göre birde üzerine izolasyon eklenince hava al-mamızı zorlaştırıyor. Güvenlik kısmı da var tabi işin. Bir binanın38. katındaysanız güvenlik için pencere aç-mamanız gerekiyor. Bu gibi durumlardanötürü havalandırma daha da önem arz edi-yor. O yüzden havalandırma olmazsa olmazihtiyaçlarımızdan olmaya başladı.Swegon Air Akademi’nin toplantısındabizi çok heyecanlandıran bir yorum yapıl-mıştı; “Biz ürünlere kalite sertifikası veri-yoruz da neden binalara vermiyoruz?”Enerji kimlik belgesi veriliyor fakat bir deiç hava kalitesine sertifikasyon vermemizlazım. Mesela siz bir alışveriş merkezinegittiğinizde orada hava sirkülasyon oluyormu? Yoksa siz bayat havayı mı soluyorsu-nuz? Havada mevcut bir mikrop varsabayat hava bu mikrobun size de gelme-sine neden olabilir. Biz bu durum için ka-palı mekânlara da denizlerimize verildiğigibi bayrak verelim dedik. İç hava kalite-sini test edelim, uygun bayrakları verelimdedik. Objektif olarak ve insana önemveren bir düşünce ile baktığınızda çokgüzel bir düşünce olarak geldi ama pra-tikte bunu yapmaya kalktığınızda işlerzorlaşıyor. Biz ilk olarak AVM’ciler Derne-ği’ne gittik. Bu düşüncelerimizi aktardıkama maalesef bir yanıt gelmedi. Çünkübu sizin inşaat yatırımcılarından beklenti-lerinizi yükseğe çıkarıyor. Binayı ona göreyapacak, santralini ona göre kuracak, bi-naya giren çıkan insan sayısını hesaplaya-cak vs. vs. Çok mükemmel hesaplaryapılması gerekecek, bu da maliyet demek.Henüz bir cevap almadık ama bekliyoruz,umuyoruz, neden olmasın diyoruz. Meselabiz kolibasili olmayan denizleri nasıl beyazbayraklarla taçlandırıyorsak, hepimiz orayagidip de daha fazla para harcamayı gözealıyorsak aynı şekilde iç hava kalitesininyüksek olduğu ortamlara gitmekte bizimtercih sebebimiz olabilir ve daha fazlapara harcamayı göze alabiliriz.

İKİ FARKLI KÜLTÜRÜN SAVAŞI Bir de bildiğiniz gibi sektörler arası birsavaş var. Bu da alışkanlıklar, kültürlerarasındaki savaş gibi. Biz Avrupa’da,Amerika’da çok fazla split klimaya rastla-mıyoruz. Uzakdoğu’ya baktığımızda çokfazla bireysel çözümlere odaklanmış veçok da büyük bir üretim kapasitesi ortayaçıkmış. Bu durum alışkanlıkların değişme-sine neden oluyor. İleri teknoloji üreten

ülkeler veya büyük markalar splite vamcihazları da ilave etmek suretiyle eksikolan taze havayı da kompakt hale getir-meye çalışıyorlar. Buna split ve değişkendebili klimalar diyoruz. Bir ürünü piyasayasunduysan ve eksikleri tamamlıyorsan butakdire şayan bir şeydir. Bir de VRV dedi-ğimiz sistemlerde hiç olmazsa görüntükirliliğini camların altından çatılara kaldır-dılar. Bu anlamda iki ayrı kültüre rastlıyo-ruz. Batı kültüründe ısıtma-soğutma tekbaşına düşünülmüyor. Havalandırma ih-tiyacını karşılayarak ortamı ısıtıp soğut-maya çalışıyorlar. Yani birinde siz ürünükullanıyorsunuz, ısıtıp soğuturken eksikhavayı da getiriyorsunuz. Diğerinde eksikhavayı merkeze alıyorsunuz. Onu bir şe-kilde ısıtıp soğutup içeriye vermeye çalı-şıyorsunuz. Birinde ısıtma ve soğutma önplana çıkıyor. Sonra ihtiyaçtan ötürü ha-valandırma giriyor. Avrupa’nın bakış açı-sında ise havalandırma istiyoruz amabunu koşullandırıp öyle verelim düşüncesivar. Bu ikisinin savaşı var.

Fakat temsilci firmaların yönlendirmesiyletüketici bunlara yöneliyor.Orada pazarlama gücü ve sizin kültürelalışkanlıklarınız çok önemli. Bugün splitbir klima almak herkesin altından bir şe-kilde kalkabileceği bir konu.Bir saptama daha yapmak istiyorum. İçhava kalitesini oluşturan, inovasyon açısın-dan ülkelerin önderleri olarak baktığımızzaman İskandinav ülkelerini, Almanya’yı vedaha sonra İtalya’yı görüyoruz. Bu ülke-lerde havalandırma için aynı zamanda ısıgeri kazanım cihazlarını sık kullandıklarınıgörüyoruz. Isı geri kazanım cihazları dışa-rıdan havayı alıyor, içeriye pompalarkeniçeriden çıkan havayı veya tam tersi deolabilir, dışarıya atma sürecinde enerjisinialıyor. Ona göre dengeleyip daha azenerji harcıyor. Mutfaktaki ocakların üs-tündeki bacalardaki ısıyı dahi alıp dışarı-dan gelen havayı fazla ısıtma ihtiyacıduymadan onu üzerinde geçinip temizhavayı daha az enerjiyle şartlandırıyor. Bukültür İskandinav ülkelerinde çok güçlü,Almanya’da da öyle… Çok hızlı bir şe-kilde Avrupa’ya da yayılıyor ama Tür-kiye’de neredeyse sıfıra yakın bir gelişimgözlemliyoruz. Bunun nedeni biraz öncede bahsetmeye çalıştığım gibi bizim insa-nımız split klimayı nereden alacağını,nasıl takacağını öğrendi fakat bu tipürünleri arz edenlerde de bir eksiklik var.Bu tip ürünlerin neden alınacağını, nasılalınacağını, nasıl kullanılacağını henüzanlatamadık. Bu bizim eksiğimiz.”

Page 78: termo_klima_agustos2011

Kişilerin oturduğu ev de bu şekilde yapıl-mıyor ayrıca.Haklısın. Onun iki yöntemi var. Kişi bilin-çlensin, iç hava kalitesinin önemini anla-sın, bunu kovalasın ve uygulasın. Bu çokütopik oluyor. İkincisi daha doğru bir sis-tem; Nasıl ki bireysel klimalardan değiş-ken debili klima sistemlerine geçildiyse bukonutların yapım esnasında, nasıl ki ev-lerde hazır mutfakları anahtar teslim ve-riyorlarsa, bu tip ürünlerin de anahtarteslim projelerle tüketicinin kullanımınasunulması lazım.

Siz Swegon olarak bu duruma nasıl bakı-yorsunuz?Biz biraz romantik bir şirketiz. Romantikşirket oluşumuzun nedeni de zaten Swe-gon ile tanışmamız. Onlarda çevre bilincio kadar oturmuş ki her yaptıkları işte ürü-nün enerji verimliliği, doğaya uyumu önplanda yer alıyor. Swegon bir cihaz üret-tiğinde olabildiğince küçük olacak der. Azenerji sarf edecek der. Doğaya uyumluolacak der. Diğerlerinden daha az enerjisarf edecek der. Tabi bu bir disiplin, bu di-siplin belleğe işlemişse her şeyi buna göreyapıyorsunuz. Biz kısa bir dönemde Swe-gon’un piyasadaki en iyi ürün olduğu ko-nusunda reaksiyonlar alıyoruz amaSwegon piyasadaki en ucuz ürün değil.Çünkü size verdiği şeyler fazla. Hem içhava kalitesi konusunda herkesin verdi-ğini veriyor. Diğerlerinden farklı olarak enkompakt ürün benim diyor. Diğerlerindenen az %30 oranında daha az yer kaplıyo-rum diyor. Bu şekilde metrekareden ta-sarruf ettiğin için hem çevre açısındanhem de ekonomik açıdan ben dahaavantajlıyım diye çıkabiliyor. İkincisi kompakt cihazlar üretince göreceliolarak terzi usulüne göre maliyetler azalır.Çünkü kompakttır, sistemi bellidir. Terziusulünde önce sipariş alacaksın, ölçü ala-caksın sonra kıyafeti dikeceksin. Swe-gon’da böyle bir şey yok. Standartları çokyükseltip kompakt ürünlere geçiyor. Oanda da bizim yaşadığımız dezavantajlarortaya çıkıyor. Yatırımcı diyor ki, ben 0.80

mm çapında bir saç kalınlığı istemiyorumbana 50mm yeter deyince Swegon, hayır,benim standardım bu diyor. Alıcı enerjiverimliliği benim için çok önemli değil.Ucuz olsun yeter diyor. Swegon kendidünyasındaki en iyi standardı yakaladı vebunu geliştiriyor. Ondan aşağıya da tavizvermiyor. Bu göreceli olarak fiyatı yükselt-miş gibi görünüyor. Bizim oradaki enbüyük dezavantajımız, havalandırma ürü-nünü satarken müşteriye neden daha pa-halı malı alması gerektiğini anlatmanoktasında. Maliyet fayda ilişkisini kurdu-ğumuzda Swegon diğerlerinden dahaucuza geliyor. Bizim o frekansı kurabildiği-miz şirketler var, kuramadığımız şirketlervar. Zaten o frekansı kuramayacağımızıhissettiğimiz zaman; yani enerji verimlili-ğini düşünmeyen bir profili gördüğü-müzde çok fazla vakit kaybetmeyidüşünmüyoruz. Onların da kendi içlerin-deki rekabetleri işletim maliyetlerinin dü-şüklüğüne bağlı, yani senin işletimmaliyetin yanındaki otelden daha dü-şükse uzun vadede fiyatlarını çok rahatdüşürebilirsin. Çünkü o yüz liralık elektrikfaturası öderken sen 30 liralık ödüyorsun-dur ama bu kadar uzun vadeli hesap ya-pamayan müşteri profili de var. Veya “Benyapacağım, uzun vadede kullanacak olanbaşka birine satacağım” düşüncesindeolanlar var. Onlar bizim müşterimiz değil.Onlara da çok yakında disipline edilecek-ler. Çünkü Türkiye’de çok fazla iş merkezi,oteller yapılıp yabancı sermayelere satılıyorveya profesyonel bir şirkete işletmeamaçlı veriliyor. O profesyoneller bizimdüşüncemizde olduğu için bu kriterlerisorguluyorlar. “Senin istediğin parayı ve-reyim ama benim işletim maliyetim neolacak, sen hangi standartlara göre yap-tın burayı” diyorlar. Biz sadece hava ileuğraşmıyoruz. Konfor ve talep kontrolüdediğimiz sadece ihtiyaca yönelik kontrolsistemleriyle de destekliyoruz. Kullanma-dığınız alanı çok fazla da şartlandırmanıngereği yok. Hatta daha da öteye gidelim;belki benim boyumun seviyesinde bulu-nan bir yükseklikle ve o yükseklikteki iç

hava kalitesiyle 3 ve 4 metre daha yük-seklikte bulunan ortamın iç hava kalitesi-nin aynı olması gerekmiyor. Gereksizalanları da çok fazla şartlandırıp doğalkaynaklarımızı da tüketmemeliyiz. Netice olarak aklınıza gelebilecek her şeyidüşünüp otomasyon sistemlerine dâhilediyoruz. Fakat orada da başka bir handi-kapımız var. Otomasyon deyince, piyasadabirçok otomasyon şirketi var. Otomasyonhayatımızın her noktasında fakat biz pa-zara şunu çok iyi izah edemedik; Bir havatedarik ünitesinin ve kapalı mekânın ihti-yaçlarını en iyi bilen hava tedarik ünitesiüreticinden başkası olamaz. Yani bir oto-masyoncu sizin mesleğinizi sizden iyi bile-mez. Çok iyi bir otomasyoncu olsa bilesizin gösterdiğiniz sabırla anlatabildiğinizkadarıyla fonksiyonları kontrol edebilecekyazılımı yapar. Hâlbuki bizde böyle olmu-yor. Bununla yatılıyor, bununlar kalkılıyor.Akla gelebilecek her türlü açık kapatılıpyamanıp hazırlanıyor. Yani bizim otomas-yonumuz ile başkalarının otomasyonununaynı olduğu söylenemez.

Herhalde ortak hareket noktası bulamadı-ğımızdan biraz…Swegon konfor üniteleri, hava tedariküniteleri ve bunları kontrol eden sistem-leri üretiyor. Bu sistemleri Siemens’e veyamuadil şirketlere yaptırtıyorlar ancakonlar kendi ihtiyaçlarını çok iyi biliyorlar,ürettikleri bütün ürünlerin birbirlerini ta-nımasını ve uyum içinde çalışmasını sağ-layacak yazılımlar ve kontrol sistemlerinigeliştiriyorlar, hatalar giderildikçe ki, bubeş-altı senelik bir kültür değil. 60-70 se-nelik bir kültür, sizin yerli üretim olarakbu standardı yakalamanız çok kolay ol-muyor. O yüzden birden bire üretime ge-çemiyorsunuz. En doğrusu onlarlaTürkiye’de üretim birliğine geçmek, on-larla birden bire küresel rekabet edile-mez. Ben onlarla nasıl rekabet edebilirim.60-70 senedir bu işe kafa yoruyorlar. Endoğrusu, en akıllıca olanı onları Türki-ye’ye getirip know- how’ları ile beraberortak üretim yapmaktır.

a y ı n d o s y a s ı / s ö y l e ş i

76 Termo Klima Ağustos 2011

Page 79: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / s ö y l e ş i

77Termo KlimaAğustos 2011

Siz de bahsettiniz zaten, binalar yükseliyor,teknoloji gelişiyor, ihtiyaçlar değişiyor. Bunakarşılık Swegon da gelişiyor. Bunun sonnoktası nedir? Teknolojik olarak yeni geliş-meler de var mı Swegon da? Bizim Swegon ile her yılın şubat ayında“kick off” toplantılarımız olur. Dünyadakibütün temsilciler ve Swegon’un üç fabri-kasındaki mevcut kişiler ve Swegon AirAcademy’nin bilim adamları, hep berabertoplanırız. Seneye başlangıç toplantısıdır.Oradaki bir tanıtımın kapağını hatırlıyo-rum. Bir ağaç dalı ve ağaç dalının üzerindekeçinin otladığını gösteren bir resimdi. Bu-rada anlatılmak istenen şuydu, “Biz düşün-cede sınır tanımıyoruz.” Swegon, örneğinsoğuk girişlerde parasolü ilk üreten vebunun için de Eurovent sertifikasını ilk alanfirma. Fakat şunun çok iyi bilincinde, “Bizbir şeyi çok iyi yaparsak bunun aynısınıyapan birçok firma çıkacaktır.” Bunu çokiyi biliyorlar ve nitekim de öyle oluyor. Swe-gon’un ürünlerini birebir taklit eden dünyakadar Avrupalı şirket var. Türkiye’den bah-setmiyorum, Avrupalı var. “Zaten onlar bizikopyalayana kadar biz yeni teknolojiyi ge-liştiriyoruz. Bunun başka bir yolu yok. Bunuyapamazsak sadece fiyata, rekabete odak-lanırız ama bizim amacımız bu değil” di-yorlar. Biz hem fayda sunmak istiyoruzhem de karşılığını almak istiyoruz. Hepsöylediğimiz gibi ileri teknoloji üretmek.İleri teknoloji elinden çıkana kadar ileri tek-nolojidir. Herkesin elinde olduğu zamanbasit bir teknolojidir. O yüzden Swegon’unçalışmaları durmaz. Kaynağı nedir? KendiAr-Ge’leri ya da bizim gibi distribütörleri-dir. Bu platforma hepimiz kendi ülkeleri-mizdeki algıları taşıyoruz. Swegon’unHollanda ofisinin sorumlusu, yönetimdede etkindir biraz, bir öğle yemeğinde bana“Nedim Bey aklıma ne geldi, biliyor musu-nuz?” diye sordu. “Biz bu ürünleri satar-ken yatırımcıya bir sigorta poliçesi versek…” dedi. “Promosyon mu yapıyorsun, ne si-gorta poliçesi?” dedim. Ben şaka yapmış-tım ona, bana “Ben ciddiyim.” dedi.“Bizim ürünlerimizi alan yatırımcıya 20veya 30 senelik bir poliçe hazırlasak, 20veya 30 sene boyunca şu kadardan fazlaelektrik faturası ödemeyeceksin, ödemengerekirse biz öderiz desek” dedi. Harika birfikir bence... Düşünsenize ben ürünümünyanında size bir de poliçe veriyorum veelektrik faturanın fazlasını gerekirse benöderim diyorum. Bu ürüne olan güveniyansıtır. Tabi bu bir risktir de aynı zamanda.İşte böyle entelektüel düşünen bir sürüinsan var orada. Onların laboratuvarları daçok güçlü, her türlü deneyi yapabiliyorlar.

Havalandırma ihtiyacı olan biri sizce nasılbir yol izlemeli? Size mi gelmeli, danışmanbir şirkete mi gitmeli yoksa kendi ihtiyacınıkendisi mi karşılamalı? Biz bunu büyük binalar için yani yatırımdeğeri olan binalar için düşünüyoruz.Zaten reddettiğimiz işlerin bir kısmı daonlar. Eğer iyi bir projeciye proje hazırlatıl-mamışsa Akcor onlara teklif vermiyor.Boşa harcanmış vakit olarak görüyor. İyiprojelerde yer almak istiyor, havalandırmaihtiyacının mutlaka ve mutlaka iyi projeci-lere yaptırmaları lazım. İyi projecilerden debeklentilerini yükseltmeleri lazım. Benbüyük yatırımcılarda bahsediyorum. Enazından yapılan projenin enerji modelinisorgulaması, yıllık enerji harcamasını sor-gulaması lazım. Yatırımcılar projecileri buenerji modellemesi için zorlarlarsa ülkeiçinde bir dönüşümün olur. Bu bir yarışısağlar. Gerçi LEED ve BREAM sertifikalarıvar ama onu yatırımcı biraz prestij için alı-yor. İyi bir prestij… Mülkleri %15 daha pa-halıya satabiliyor ve kiralayabiliyorlar. LEEDve BREAM almayan yatırımcının enerji mo-dellemesini projecilerden istemeleri vebunu en iyi şekilde hazırlatmaları şart.

Yerli üreticilerin belli bir yol kat etmeleri ge-rekiyor. Siz dünyanın en önemli markala-rından birinin temsilciliğini yapıyorsunuz, omarkanın fabrikalarını geziyorsunuz. Yerliüreticiler sizce neler yapmalı?Fiyat odaklı olmak dünyanın hastalığı, sa-dece Türkiye’nin değil. Dünyanın üretimmerkezi biz değiliz hiç boşu boşuna hayalkurmayalım. Dünyanın üretim merkeziÇin’dir. Olabilirsek biz lojistik merkezi ola-lım ve bütün dünyanın mal sağlayıcısı ola-lım. Hem üretim yapalım hem de lojistikyapalım. Bakıldığı zaman Avrupalı da aynısıkıntıları yaşadığı için Know-How’ını alı-yor, ikinci bir fabrikasını Uzakdoğu’da ku-ruyor. Sonrasında ise o fabrikalardakiişgücü değişimleriyle Çin’in üretim kali-tesi artmaya başlıyor. Bizim de yapmamızgereken tam olarak budur. Önce yabancıyatırımcıyı teşvik etmemiz, aynı zamandabir lojistik merkezi olabilmemiz gerekiyor. Ben yapamadım ama inşallah bir gün ya-bancı büyük markalarla ortaklık yapabili-riz. Sadece üretici firmalar ortaklıkkurmazlar, bizim yapımızdaki firmalardabir takım ortaklıklar kurabilirler.

Tüketici bilincini artıcı faaliyetlerinizdenbahsedebilir misiniz?Bu sene ilk defa PR ajansı ile çalışmayabaşladık fakat ilk etapta nihai tüketicilereyönelik ürünlerimiz için kullanıyoruz.

Yavaş yavaşta teknolojik ürünlerde nasılbir yöntem izleyeceğimiz üzerinde çalış-malar yapmaya başladık. Çünkü herkesiilgilendirmeyen ve mecrası daha dar biralan, daha çok sizin gibi sektörel dergile-rin girdiği bir alan. Bunu dışında 6 yıldır devam eden gezicibir aracımız var. İlgili kişilerin ayağına birnevi teknolojilerimizi getiriyoruz. O tek-nolojilerin üstünlüklerini ve avantajlarınıanlatan sunumlar ve ürünleri yakındangörme imkânı veren bir gezici aracımızvar. Bu konuda en önemli desteği Swe-gon Air Akademi’den alıyoruz. Özelliklebelirtmemiz gerekir ki Swegon Aka-demi’nin Swegon’la hiçbir alakası yok.Tümüyle bağımsız çalışmalar yürüten biryapıya sahip bir kurum. Sadece Swegono akademiyi kurduğu için ve her yıl büt-çesindeki açıkları sponsorluklar vasıtası ilekapattığı için bu akademinin adı SwegonAir Akademi ‘dir. Bünyesinde bütün dün-yadan mekanik alanda çalışmalar yürütenbilim insanlarının üye olduğu bir kurum.Buradaki bilim insanlarına bir takım he-defler konuyor. Çalışmalarını çeşitli ülke-lerde sunmaları hedefleniyor. Bu anlamdada oldukça aktif bir yapıya sahip, elde edi-len sonuçları çeşitli ülkelerde hiçbir mar-kayı lanse etmeden sunmaları akademitarafından sağlanıyor. Bu sayede bu sek-törün ilerlemesi için çalışmalar yapılıyor. Zaman zaman da bazı projecileri Swe-gon’un üretim merkezlerini gezdirmeksuretiyle geziler düzenleyerek teknolojikgelişmelerden haberdar olmalarını sağla-maya çalışıyoruz. Bunu haricinde eğer birprojede yer alıyorsak ve yatırımcı bizimlebir diğer firma arasında karar verme sü-recine girmişse, arzu ettikleri takdirdeteknolojide varmış olduğumuz seviyeyigöstermek için kendilerini davet edip özelolarak fabrikalara götürüyoruz.

Son olarak eklemek istedikleriniz?En son olarak ülkemizin ekonomisi, insa-nımızın refahı ve sağlığı enerjide yapıla-cak tasarruflara çok bağlı. Bugün büyükbir sorun olarak önümüzde duran dış ti-caret açımızın büyük miktarı boşa harca-dığımız enerjiden kaynaklanıyor. Butasarrufları yaparsak çevremize de, do-ğaya da daha iyi bakmış oluruz. Bu an-lamda bir yayın olarak enerji verimliliğinesürekli vurgu yapmanız gerektiğini düşü-nüyorum. Bu konuyu hiçbir zaman gün-demden düşürmememiz lazım. Bazıkonular bireysel olarak değil toplu hare-ket edildiğinde bir anlam taşır. Bu konudasesimizin daha gür çıkması gerekiyor.

Page 80: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

78 Termo Klima Ağustos 2011

İnsanların sağlığı ve verimi ile doğrudanilişkisi nedeniyle iç hava kalitesinin önemigünümüzde artmaktadır. CO2 iç hava ka-litesini kontrol etmek için önerilen önemlibir iç hava kirleticisidir. Kabul edilebilir içhava kalitesi oluşturmak için CO2 hisse-dicileri iklimlendirme ve havalandırma sis-temlerinde kullanılarak, gerekli temiz dışhava iç ortama sevk edilerek ihtiyaca da-yalı havalandırma yapılmakta ve enerji ta-sarrufu sağlanmaktadır. Bu çalışmada,konut, ofis, derslik gibi değişik ortam-larda CO2 miktarı ölçümü alınarak, içhava kalitesi ve havalandırma açısındananalizler yapılmıştır. CO2 miktarının or-tamdaki değişimi, kişi sayısı, sıcaklık vebağıl nem gibi diğer iç hava kalitesi para-metreleri ile birlikte incelenmiştir. Doğalhavalandırmalı ortamlarda meydanagelen hava sızıntısı hesaplanarak havalan-dırmanın iç hava kalitesi açısından yeterliolup olmadığı tespit edilmiştir. CO2 mik-tarına göre ihtiyaca dayalı havalandırmayapıldığında gerekli havalandırma miktar-ları belirlenmiştir.

1. GİRİŞİç hava kalitesi, iç ortam havasının temiz-liği ile ilgili olup karmaşık bir yapıya sa-hiptir. İnsanların içinde bulunduğuhavadan farklı beklentileri olduğu vefarklı algılamalarından dolayı, iç hava ka-litesi için kesin sınırlar çizmek veya tanım-lamak zordur. Bundan dolayı, "kabuledilebilir iç hava kalitesi" terimi ortayaçıkmıştır. ASHRAE 62–1989, 2001 ve2004 Standardında kabul edilebilir içhava kalitesi "İçinde, bilinen kirleticilerin,yetkili kuruluşlar tarafından belirlenmişzararlı konsantrasyonlar seviyelerinde bu-lunmadığı ve bu hava içinde bulunan in-sanların %80 veya daha üzerindekioranın havanın kalitesiyle ilgili herhangibir memnuniyetsizlik hissetmediği hava-dır” olarak açıklanmaktadır [1, 2, 3]. İçhava kalitesi ile bağlantılı olarak Tight Bu-

ilding Syndrom -TBS (Kapalı Bina Sen-dromu), Sick Building Syndrom-SBS(Hasta Bina Sendromu) ve Building Rela-ted illness-BRI (Bina Bağlantılı Hastalıklar)olarak adlandırılan sağlık problemleri ta-nımlanmaktadır [4, 5]. Yapılan birçokaraştırmada iç ortamdaki kirleticilerin se-viyesi, dış ortama göre daha yüksek ol-duğu görülmüştür [6]. İnsanlarzamanlarının %90’ı gibi büyük bir kısmınıiç hacimlerde geçirdiği ve bu hacimler-deki kirleticilerin ortamdan uzaklaştırıla-madığı dikkate alındığında, iç havakalitesinin neden önemli ve dikkat edil-mesi gereken bir konu olduğu ortaya çık-maktadır.İç hava kalitesi, sadece konfor için değil,sağlık ve verimlilik için de gereklidir. Bina-larda hava kalitesini kontrol için geneldehavalandırma ve temizlik olmak üzere 2yaklaşım benimsenmiştir. Dış hava iletemiz havayı içeri verme olan havalandır-manın yanında havanın filtrasyonu da ge-rektirmektedir [7].İç hava kalitesini bozan kirleticiler içortam ve dış ortam kaynaklıdırlar. İçortam kirlilik kaynaklarının başında insangelmektedir. Bunun yanında iç ortamdabulunan halılar, mobilyalar, temizlik içinkullanılan maddeler, sigara dumanı, sobadumanı ve çeşitli amaçlar için kullanılanalet ve cihazlar diğer iç kirleticilerdir. Dışortam kirleticileri ise atmosfer havasın-daki tozlar, polenler, araba egzozları veendüstriyel kaynaklı havaya atılan kirleti-ciler olabilir. Dış ortam havasında bulunankirleticiler, içeri verilen dış hava veya içerisızan dış hava ile iç hava kalitesini olum-suz etkilerler. Sonuçta iç hava kalitesidüşük olan ortamlarda kirleticilere maruzkalan kişiler, alerji, enfeksiyon, zehir-lenme ve yorgunluk gibi çeşitli sağlıkproblemleri ve rahatsızlıklar yaşarlar.İç ortamdaki sıcaklık (T), bağıl nem (BN),hava hızı, karbondioksit (CO2), solunabi-linir asılı partikül madde (PM), uçucu or-ganik bileşikler (VOC), azot oksitler(NOx), karbonmonoksit (CO), ozon (O3),

kükürtdioksit (SO2), radon, formaldehit-ler (HCHO), bakteri sayısı gibi parametre-ler ölçülerek iç hava kalitesinin durumuve değerlendirilmesi yapılmaktadır [8–10].Bu çalışmada, CO2 miktarına göre ihti-yaca dayalı havalandırmanın temel pren-sipleri açıklanmıştır. Ayrıca konut, ofis,derslik gibi değişik ortamlarda CO2 mik-tarı ölçümleri alınarak, iç hava kalitesi vehavalandırma açısından analizler yapıl-mıştır.

2. İÇ ORTAMDAKİ CO2 MİKTARICO2 iç hava kalitesini kontrol etmek içinönerilen önemli bir iç hava kirleticisidir.Normalde atmosfer havasının hacimselolarak %0.03’ü CO2’dır. Dış ortam hava-sında bulunan CO2, çevre özelliklerinegöre 330 ile 500 ppm arasında değiş-mektedir. Dolayısıyla iç ortamda CO2’inolmaması mümkün değildir. CO2 zehirlibir gaz değildir fakat oksijensizliktenboğma tehlikesi ortaya çıkarabilir. Kon-santrasyon değeri 35000 ppm’i geçti-ğinde, merkezi nefes sinir alıcılarıtetiklenir ve nefes alma noksanlığınasebep olur. Daha yüksek konsantrasyon-larda oksijen azlığından dolayı merkezisinir sistemi görevini yapamamaya başlar[11].İnsanlar nefes alıp vermeleri ile iç ortamaCO2 verirler. Normal bir iş ile uğraşan birinsan saate 20 litre (0.02 m3) CO2 üretir[5]. Bu yüzden iç ortamda havalandırmayapılmazsa insan sayısı artıkça, CO2 de-rişimi artar. İnsanlardan mahal havasınaaktarılan CO2 gazı miktarı, meşguliyetdurumlarına göre değişebilir. Tablo 1’deinsanların meşguliyet durumlarına görehavaya verdikleri CO2 miktarları verilmiş-tir [12]. Şekil 1’de ise faaliyet (hareketlilik)düzeyine göre nefes alma miktarı, oksijentüketimi ve CO2 üretim miktarının deği-şimi verilmiştir [13]. Şekilden CO2 üreti-minin ve nefes alma miktarının metabolikaktiviteye bağlı olduğu görülmektedir (1met= 58 W/m2).

Havalandırma ve iç hava kalitesi açısından CO2 miktarının analizi

Prof. Dr. Hüsamettin BULUT

Page 81: termo_klima_agustos2011
Page 82: termo_klima_agustos2011

3. CO2 MİKTARI VE HAVALANDIRMAHavalandırma, mekanik veya doğal ola-rak bir mahale hava sağlanması veya ma-halden hava alınması olarak tanımlanır.Havalandırma, esasen kirlenen iç havanıntazelenmesidir ve sağlık için yeterli temizdış hava sağlanmasıdır. Temiz hava içinhavalandırma miktarı, mahaldeki kişi sa-yısına, mahal taban alanına ve mahalhava değişimine göre belirlenebilir. Ancakiç hava kalitesi açısından en uygunu or-tamdaki CO2 miktarına göre havalan-

dırma yapılmasıdır. Çünkü mahale veril-mesi gereken hava miktarının görevi, içortamdaki kirletici oranlarını düşürmekve kirleticiler için belirlenen seviyelerin üs-tüne çıkılmasını engellemektir. Mahaldebulunan malzemeler ve insanlardan kay-naklanan kirleticilerin kontrolü gerek-mektedir. İnsan tarafından tüketilenoksijen miktarı düşük yoğunluktaki birmahal için çok küçük olacağı için temizhava ihtiyacı için ana belirleyici olmamak-tadır. Mahaldeki, radon, formaldehite,

değişik organik bileşikler, partikül madde,CO2, kokular ve NOx’ler temel iç ortamkirleticilerdir. Her bir kirletici için mahalegöre belirli bir sınır tayin edilmiştir. Ancak,pratik açıdan mahaldeki her bir kirleticimiktarının ve konstrasyonun kontrolümümkün değildir. CO2 bütün diğer kirle-ticileri yaklaşık olarak temsil ettiği kabuledilmektedir ve CO2 miktarına göre ha-valandırma yapılmaktadır [4].İç ortamdaki minimum CO2 derişikliğinisağlamak için, mahale verilmesi gerekenhava miktarı (m3/saat);

(1)

denklemi İle bulunabilir. Burada VCO2Mahal içindeki insanların ürettiği CO2miktarı (m3/saat), Cs ve Cd ise sırasıylamahalde izin verilen sınır CO2 miktarı(ppm) ve dış ortam CO2 miktarını (ppm)vermektedir. Sınır CO2 miktarı ile ilgilikesin bir değer olmamakla birlikte, CO2miktarı için sınır değer 1000 ppm en çokkabul edilen değerdir. Dolayısıyla 1000ppm CO2 konsantrasyonu, iç hava kali-tesi için temel kabul edilmektedir [1, 2,4]. Eğer CO2 miktarı bu seviyeden düşükise iç ortamdaki hava, kabul edilebilir içhava kalitesindedir. 1000 ppm CO2 mik-tarı, Pettenkofer sayısı olarak da bilin-mektedir [5]. Kabul edilebilir iç havakalitesi oluşturmak için CO2 hissedicilerihavalandırma sistemleri ile kullanılarak,gerekli temiz dış hava iç ortama sevk edil-mektedir.

Tiyatro, sinema ve konferans salonları,toplantı odaları, lokantalar, müzeler, ma-ğazalar, spor salonları gibi mahallerintaze hava ihtiyaçları, içinde bulunan insansayısıyla doğru orantılı olarak değişmek-tedir. Bu değişim göz önüne alınmayarakmaksimum yüke göre hesap yapıldığındave bu mahallerde az sayıda kişi bulun-duğu zamanlarda büyük enerji kayıplarıoluşmaktadır. İhtiyaca dayalı havalan-

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

80 Termo Klima Ağustos 2011

Tablo 1. İnsanların Meşguliyet Durumlarına Göre Havaya Verdikleri CO2 Miktarı

Şekil 1. Faaliyet Duzeyine Göre Nefes Alma Miktarı, Oksijen Tuketimi ve

CO2 Üretim Miktarının Değişimi

Page 83: termo_klima_agustos2011
Page 84: termo_klima_agustos2011

dırma, havalandırılan mahallerin özellik-lerine göre mahaldeki hava kalitesinibasit CO2 hissedicileri veya karma gazhissedicileri ile ölçerek, mahale verilentaze hava miktarını ihtiyaca göre değişti-rerek içerisinin hava kalitesini ideal şart-larda tutan sistemlerdir [14]. Şekil 2’deCO2 miktarına göre ihtiyaca dayalı birhavalandırma sistemi gösterilmiştir [15].

İhtiyaca dayalı havalandırmanın temelamacı yüksek düzeyde bir iç hava kalitesisağlama ve aynı zamanda fazla havalan-dırma yapmayıp enerji tasarrufu sağla-maktır. İhtiyaca dayalı havalandırma enaz enerji harcanarak mahal iç hava kali-tesini ideal standartta tutan sistemlerdir.Bu da havalandırılan mahalin özelliklerinegöre mahaldeki hava kalitesinin basitCO2 hissedicileri veya karma gaz hissedi-cileri kullanılarak mümkündür [13].Karma gaz hissedicileri CO2 hissedicile-rinden daha ucuzdur (CO2 hissedicileri-nin fiyatının yaklaşık 1/3'ü) ve insanburnuna yakın duyarlılıkta tüm kirleticigazları ve uçucuları hissetme özelliklerivardır. Bu nedenle tütün içilen balo salon-ları, toplantı odaları, lokantalar, giyinmeodaları gibi tüm mahallerde kullanılabilir-ler. Bu güne kadar elde edilen deneyim-ler, karma gaz hissedicilerinin küçük veorta büyüklükteki havalandırma sistem-lerinde kullanıldığında daha ekonomik,CO2 hissedicilerinin ise ancak tütün içil-

meyen ve asıl kirlilik kaynağını insanlarınoluşturduğu büyük ölçekli havalandırmasistemlerinde kullanıldığında ekonomikolduğunu göstermiştir [14].İhtiyaca dayalı havalandırma sistemindeCO2 sensörü, hava kanallına veya duvaramonte edilir. Sensörün yeri, sistem tipineve binaya göre değişebilir. Kanala monteliCO2 sensörleri havalandırma sistemindedönüş kanalına bırakılır. Bu tür uygula-malar, sürekli çalışan ve aktivite olarakaynı aktivitiye sahip ve insan yoğunluğu-nun aynı olduğu mahallerde uygulanır.Duvara monteli CO2 sensörleri duvar ter-mostatına benzer şekilde kullanılır. Ma-haldeki yeri, kullanılan yerin iç şartlarınıgösterecek şekilde olmalıdır. Mahal çıkış-larından, hava menfezlerinden ve insan-ların sıklıkla oturup kalktıkları yerlerdenuzak yerlere konulmalıdır [13].

Tecrübeler ve saha çalışmaları, mahaldekiCO2 miktarının hava kalitesi için güvenilirbir gösterge olduğunu göstermiştir. Buyüzden mahaldeki CO2 miktarı ihtiyacadayalı havalandırma sistemlerinde belirle-yici bir parametre olarak kullanılmaktadır.Çünkü mahallerdeki insanlar CO2’in anaüreticileridir. Eğer bir mahaldeki insan sa-yısı ikiye katlanırsa CO2 miktarı da ikiyekatlanır. Eğer mahaldeki insan sayısı aza-lırsa, CO2 miktarı da buna paralel olarakazalır [4]. Ancak mahalde başka bir kirle-tici kaynak varsa havalandırma ihtiyacında

bunun göz önüne alınması veya karmagaz algılayıcıların kullanılması gerekir.

CO2 kontrollü ihtiyaca dayalı havalan-dırma sistemi, havalandırmanın azaltılmasıile enerji tasarrufu sağlanacağı olan gele-neksel çatışmayı çözer ve dengeyi sağlar.Eğer düzgün ve uygun bir şekilde uygula-nırsa aşağıdaki faydaları sağlar [13];

1. Mahalin aralıklı veya kısmi kullanı-mında maliyetli aşırı havalandırmayı ön-leyerek enerji tasarrufu sağlar. Geriödeme süresi birçok uygulama için 2 yılveya daha azdır.

2. Kişiye göre gerekli hava miktarını sağ-layarak kabul edilebilir iç hava kalitesinioluşturur.

3. CO2 kontrollü ihtiyaca dayalı havalan-dırma sistemi sadece dışarıdan temizhava almak değildir, eğer doğal havalan-dırma ve hava sızıntısı ile içeri yeterincehava girerse, dışarıdan mekanik olarakalınacak hava miktarı olmaz veya mini-mum seviyede olur.

4. CO2 kontrollü ihtiyaca dayalı havalan-dırma sistemi ile kişi başı istenen havamiktarı ( kişi başı 25- 85 m3/saat değişe-bilir) ayarlanabilir.

5. CO2 kontrollü ihtiyaca dayalı havalan-dırma sistemi, eğer istenen iç şartlar mev-cutsa ve aşırı durumdaki dış hava şartlarıiçin ısıl konfor şartlarının artırılmasına dayardımcı olur. Çok soğuk, çok sıcak veyanemli havayı içeri almayarak ısıl konforayardımcı olur.

1000 ppm’in üstündeki CO2 miktarı, ye-terli bir iç hava kalitesi elde etmek için ha-valandırmanın yetersiz olduğunu gösterir.600 ppm’in altındaki CO2 miktarı hava-landırmanın kısılabileceğini ve enerji ta-sarrufu yapılabileceğini gösterir. Ofislerdeiç ortam-dış ortam CO2 farkına göre kişibaşı havalandırma miktarı şekil 3’te veril-miştir. Karbondioksit seviyesi ile havalan-dırma arasındaki ilişki ise şekil 4’tegösterilmiştir [4]. Şekilden CO2 kontrollüihtiyaca dayalı havalandırmada, iç havakalitesi açısından hassas ihtiyacın belirlen-mesi enerji verimliğine de neden olduğugörülmektedir.

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

82 Termo Klima Ağustos 2011

Şekil 2. CO2 Kontrollu İhtiyaca Dayalı Havalandırma Sistemi

Page 85: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

83Termo KlimaAğustos 2011

4. HAVA SIZINTISI (İNFİLTRASYON) YOLUYLA İÇ ORTAMA GİREN DIŞHAVA MİKTARIBu çalışmada ölçüm alınan konut, sınıf veofisler doğal havalandırmalı olduğundandış kapı ve pencerelerden infiltrasyon (havasızıntı) yoluyla iç ortama geçen dış havamiktarı aşağıdaki gibi hesaplanmıştır;Sızıntı yoluyla ısı kaybı,

(2)

denklemi ile belirlenir [15]. Ayrıca, bu ısıkaybı,

(3)

Denklemi ile de tespit edilebilir. (2) ve (3)denklemi eşitlenip gerekli işlemler yapıl-dığında dış hava miktarı, V, [m3/h] olarak

(4)

olarak hesaplanabilir. Denklemlerdeki te-rimler;a: Sızdırganlık katsayısı (m3/mh),l: Dış duvarlar üzerinde bulunan pencere

veya kapıların açılan kısımlarının çevreuzunluğu (m),R Oda durum katsayısı (Yapı iç hacmininrüzgâr geçirgenlik katsayısı) (Boyutsuz),H: Bina durum katsayısı (Rüzgâr etkinliğikatsayısı) (kJ/m3K),ΔT: İç ve dış sıcaklıklar arasındaki fark (K),Ze: Köşe açıklıkları etki katsayısı (Her ikidış duvarında pencere olan odalar için1.2, diğer odalar için 1 alınır),

olarak tanımlanmıştır. R (0.7), H (3.52), a(2) katsayıları tablolardan alınmıştır [15].“l” değeri ise mahallerde pencere ve ka-pıların açılan kısımları ölçülerek tespitedilmiştir.

Denklem 3’te ortalama dış hava sıcaklığıgöz önüne alınarak, ρ, hava yoğunluğu1.235 kg/m3 ve C, hava özgül ısısıise1006 J/kg K olarak alınmıştır [16].

Odanın hava değişim sayısı, HDS [1/saat],

(5)

denkleminden hesaplanabilir. Voda odanınhacmini [m3] göstermektedir. Mekanik(Cebri) havalandırmada hava değişimkatsayısına göre oda havasındaki kirleti-cilerin bertaraf edilmesi için gerekli olanzaman miktarı temizlenme verimi yüzde-sine (%90, %99 ve %99.6) göre şekil5’te verilmiştir [4]. Şekilden hava değişimkatsayısı çok yüksek olsa dahi havadakikirlilik miktarının azalması için belirli bir za-mana ihtiyaç duyulduğu görülmektedir.

Şekil 3. Ofislerde İç Ortam-Dış Ortam CO2 Farkına Göre Kişi Başı Havalandırma Miktarı

Şekil 4. Karbondioksit Seviyesi ile Havalandırma Arasındaki İlişki.

Şekil 5. Hava Değişiminin İçOrtam Kirliliği Üzerine Etkisi

Page 86: termo_klima_agustos2011

5. TARTIŞMA VE DEĞERLENDİRMEBu çalışmada, el tipi lazer Partikül MaddeÖlçer (Met One Aerocet 531), CO2 Ölçer(Testo 535 ve Kanomax 2221), Sıcaklık-Nem Ölçer (Impac Tastotherm-Hum RP 2ve Kanomax 2221) cihazları kullanılmıştır.Kanomax 2221 iç hava kalitesi monitörü-nün CO2 ölçüm aralığı 0–5000 ppm vehassasiyeti ±1ppm’dir. Testo 535 CO2 öl-çerin ise ölçüm aralığı 0–9999 ppm vehassasiyeti ±1ppm’dir. Ölçümler, Ocak2007 - Temmuz 2008 arası Şanlıurfa mer-kezde bulunan bir konutta ve Harran Üni-versitesi Osmanbey Yerleşkesi MühendislikFakültesi Binasında bulunan ofis ve sınıf-larda yapılmıştır. Tüm mahaller merkezikalorifer sistemi ile ısıtılmakta ve doğal ha-valandırma ile havalandırılmaktadırlar. Sı-nıflar ve ofislerin bazıları, yazın split tipklima ile soğutulmaktadır. Ofis ve derslik-lerde çift camlı PVC pencereler, konutta isetek camlı ahşap pencereler bulunmaktadır.Konutta kış mevsiminde, ofis ve derslik-lerde ise kış ve yaz mevsiminde ölçümleralınmıştır. Analizlerde konut için 57, sınıfiçin 65 ve ofis için 81 ölçüm verisi kullanıl-mıştır. Konutta, ölçümler oturanların hep-sinin bir arada olduğu akşam saatlerindekış boyunca her ay farklı günlerde alınmış-tır. Sınıflarda eğitimin devam ettiği dö-nemlerde ders ve sınavların yapıldığızamanlarda ölçümler alınmıştır. Ofislerdeise ölçümler yaz ve kış sezonlarında herayda farklı günlerde mesai saatleri içindeyapılmıştır. Tüm ölçümler mahallerin farklıbölgelerinde nefes alma yüksekliklerindegerçekleştirilmiştir.

Tablo 2‘de sırasıyla konut, ofis ve sınıflardaalınan iç hava kalitesi ölçümlerin ortalama,en düşük ve en yüksek değerleri verilmiştir.Tablodan ortalamalarda en büyük CO2miktarı kişi yoğunluğundan dolayı sınıf-larda ölçülmüştür. Dış ortam CO2 mikta-rının 313–475 ppm arasında değiştiğigörülmektedir. Tablo 3’te iç ortam CO2miktarının dış ortam CO2 miktarına oranıiçin istatiksel değerler tüm mahaller gözönüne alınarak verilmiştir. Çizelgedeniç/dış CO2 oranının her zaman 1 değerin-den büyük olduğu görülmektedir. Konut-taki oranın büyük çıkması ölçümlerinsadece kış mevsiminde alınmasından do-layıdır. Fakat sınıflardaki iç/dış CO2 oranında çok yüksek değerlerde olduğu gözlen-miştir.

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

84 Termo Klima Ağustos 2011

Tablo 2. Mahaller İçin Alınan İç Hava Kalitesi Ölçumlerinin İstatistiksel Değerleri

Tablo 3. İç Ortam CO2 Miktarının Dış Ortam CO2 Miktarına Oranı (İç/Dış CO2)

Tablo 4. İç Ortam İçin CO2 ve Diğer Ölçum Parametreleri Arasındaki Korelasyon Katsayıları ve Önem Seviyeleri

Tablo 5. Sızıntı Yoluyla İç Ortama Geçen Dış Hava Miktarları ve Standartlara Göre VerilmesiGereken Dış Hava Miktarları (Kişi başı 30 m3/saat kabulu ile)

Tablo 4’te CO2 ve diğer ölçüm paramet-releri arasındaki ilişkiyi veren korelasyonkatsayıları ve önem seviyeleri verilmiştir.Tabloda üsteki birinci hücrede korelasyonkatsayısı, alttaki hücrede ise önem seviyesibulunmaktadır. Örneğin konutta alınanölçüm sonuçlarına göre kişi sayısı ve CO2miktarı için korelasyon katsayısı 0.508,önem seviyesi p=0’dır. Bu durum para-metreler arasında pozitif bir ilişki oldu-ğunu göstermekte ve p=0 olması seçilenp=0.05 önem seviyesine göre küçük ol-duğundan sonucun istatistiksel olarakanlamlı olduğunu belirtir. Çizelgeden gö-rüleceği gibi CO2 miktarı ile kişi sayısı,bağıl nem (BN) ve partikül madde (PM)miktarları arasında pozitif bir korelasyonvardır. Bu durum CO2 miktarının iç havakalitesi açısından bu parametreleri de tem-sil edebileceğini göstermektedir. Tüm ma-haller beraber incelendiğinde CO2 ve kişi

arasındaki korelasyonun zayıf çıkmasınınnedeni konut ve sınıfta düşük yoğunluktainsan olmasından kaynaklanmaktadır.Fakat diğer parametrelerle anlamlı düzey-lerde korelasyon olduğu görülmektedir.Tablo 5’te ölçüm alınan mahallere ait sı-zıntı yoluyla içeri giren dış hava miktarı,hava değişim sayıları (HDS) ve kişi başı 30m3/saat dış hava ihtiyacına göre gerekli dışhava miktarı değerleri verilmiştir. Tablodanhava değişim sayılarının çok düşük değer-lerde olduğu görülmektedir. Konutta yük-sek çıkmasının sebebi pencerenin tek camve ahşap olmasıdır. Sınıf ve ofislerde pence-reler PVC ve çift camlı olması hava infiltras-yonunu önemli derecede düşürmektedir.Ancak tablodan sızıntı yoluyla içeri girendış hava miktarının havalandırma ve içhava kalitesi açısından yeterli olmadığı gö-rülmektedir. Bu durum iç ortamdaki kirle-tici derişimlerini de istenen seviyelere

Page 87: termo_klima_agustos2011
Page 88: termo_klima_agustos2011

düşürememektedir. Tablo 6’da CO2 mik-tarına ve normal kişi başı 30 m3/saat ka-bulüne göre verilmesi gereken havamiktarları arasındaki farklar verilmiştir. Tab-lodan CO2 miktarına göre hava miktarınındaha az olduğu görülmektedir.

SONUÇDeğişik mahaller için iç ortamdaki CO2miktarları ölçülerek, iç hava kalitesi ve ha-valandırma açısından incelenmiştir. CO2miktarı kontrol edilerek ihtiyaca dayalı ha-valandırmanın temel esasları anlatılmıştır.Konut, sınıf ve ofislerde iç hava kalitesi öl-çümleri alınarak, CO2 miktarının diğer pa-rametrelerle ilişkisi incelenmiştir. CO2miktarı ile kişi sayısı, bağıl nem, partikülmadde miktarları arasında pozitif bir kore-lasyon tespit edilmiştir. CO2 miktarının ha-valandırma için yeterli bir parametreolduğu görülmüştür. CO2 miktarına görehavalandırma miktarları belirlenmiş ve CO2miktarına göre havalandırma yapıldığındaenerji tasarrufu sağlanacağı görülmüştür.Doğal havalandırmanın iç hava kalitesinisağlamadığı görülmüştür. Konutlardaahşap pencerelerde hava infiltrasyon mik-tarının göreceli olarak yüksek olduğu fakatiç hava kalitesi açısından yeterli olmadığıtespit edilmiştir. Sınıf ve ofislerde bulunançift camlı PVC pencerelerin sıkı olmasıhava sızıntısının engellemesi açısından iyiolduğu ancak temiz hava sağlamak açısın-dan iyi olmadığı görülmüştür. Dersliklerinmutlak şekilde temiz hava ile beslenmesigerekir. Dersliklerde, havalandırmanınCO2 miktarına göre havalandırma yapıl-ması enerji verimliliği açısından dahauygun olacaktır.İnsan sayısının değişiklik gösterdiği sınıf,ofis, toplantı salonları ve banka gibi ma-hallerde en az enerji harcanarak ısıl konforve iç hava kalitesi, CO2 ölçümüne göre ça-lışan ihtiyaca dayalı havalandırma sistemlerikullanılarak sağlanabilir. Klasik havalan-

dırma sistemi, enerji israfına ve kaynakla-rın boşuna harcanmasına neden olabilir.Sonuç olarak iyi bir iç hava kalitesi oluştur-mak için mahaller için havalandırma sis-temi kurulmalıdır. Enerji tasarrufu vesağlıklı ortamlar için çalışanların iç havakalitesi ile ilgili bilgilendirilmesi gerekir.Enerji verimliliği açısından CO2 kontrollüihtiyaca dayalı havalandırma sistemlerininkullanılması daha uygundur. Ayrıca hava-landırma sisteminde filtrasyonun yani havatemizliğinin iyi yapılması gerekir.

KAYNAKLAR[1] ASHRAE, “Standard 62- 1989- Ventilationfor Acceptable Indoor Air Quality”, AmericanSociety of Heating, Refrigerating and Air-Conditioning Engineers, Atlanta, 1989.[2] ASHRAE, “Standard 62- 2001- Ventilationfor Acceptable Indoor Air Quality”, AmericanSociety of Heating, Refrigerating and Air-Conditioning Engineers, Atlanta, 2001.[3] ASHRAE, “Standard 62.1-2007 user's ma-nual”, Atlanta: American Society of Heating,Refrigerating and Air-Conditioning Engineers,Atlanta, 2007.[4] BAS, E., “Indoor Air Quality-A Guide forFacility Managers”, The Fairmont Pres, 2004.[5] SCHRAMEK, E., “Recknagel-SprengerSchramek- Isıtma ve Klima Tekniği El Kitabı”,TTMD, Ankara. 1999.[6] MONTGOMERY, D.D., KALMAN, D.A., In-

door/Outdoor Air Quality: Reference Pollu-tant Concentrations in Complaint-Free Resi-dences, Applied Industrial Hygiene, 4 ,17-20,1988.[7] KREIDER, J.F., RABL, A., “Heating andCooling of Buildings-Design for Efficiency”,McGraw-Hill Inc., 1994.[8] BULUT, H., Isıtma Sezonunda Ofislerde İçHava Kalitesinin Araştırılması, İklim 2007- II.Ulusal İklimlendirme Kongresi Bildiriler Kitabı,285-295, Antalya, 2007.[9] BULUT, H., Konutlarda İç Hava Kalitesi İle

İlgili Ölçum Sonuçlarının Analizi, Teskon 2007VIII. Ulusal Tesisat Muhendisliği Kongresi Bil-diriler Kitabı, 415-427, İzmir, 2007.[10] KUŞ, M., OKUYAN, C., BULUT, H., BUL-GURCU, H., Üniversite Dersliklerinde İç HavaKalitesinin Değerlendirilmesi, 8. UluslararasıYapıda Tesisat Teknolojisi Sempozyumu / 8.International HVAC +R Technology Sympo-sium, 223-237, İstanbul, 2008.[11] ASHRAE, “ASHRAE HandbookCD, 2001Fundamentals”, Chapter 9: Indoor Environ-mental Health, Atlanta, USA, 2003.[12] DOĞAN, H., “Uygulamalı Havalandırmave İklimlendirme Tekniği”, Seçkin Yayıncılık,Ankara, 2002.[13] SCHELL; M. B., TURNER, S. C., OMAR, S.Application of CO2-Based Demand-Control-led Ventilation Using ASHRAE Standard 62:Optimizing Energy Use and Ventilation, AS-HRAE Transactions, 104(2), 1213-1225,1998.

[14] AYTEK, U., Hava Kalitesi Kontrolu ve İh-tiyaca Dayalı Havalandırma, III. Ulusal TesisatKongresi ve Sergisi, 859-866, 1997.[15] MURPHY, J., CO2-Based Demand-Con-trolled Ventilation with ASHRAE Standard62.1-2004, Engineers Newsletter, 34(5), 1-8,2005.[16] KARAKOÇ, H., “Kalorifer Tesisatı He-

sabı”, Demir Dökum Teknik yayınları, No:9,2006.[17] TAMER, Ş., “Klima ve Havalandırma”,Meteksan A.Ş., Ankara, 1990.

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

86 Termo Klima Ağustos 2011

Tablo 5. Sızıntı Yoluyla İç Ortama GeçenDış Hava Miktarları veStandartlaraGöre VerilmesiGereken DışHava Miktarları(Kişi başı 30 m3/saat kabulu ile)

Hüsamettin BULUT1971 yılında doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Batman’da tamamladı. 1993 yılında Çu-kurova Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Makina Mühendisliği Bölümündenmezun oldu. Aynı yıl Harran Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği Bö-lümünde araştırma görevlisi olarak göreve başladı. Çukurova Üniversitesi Fen BilimleriEnstitüsü, Makina Mühendisliği Anabilim Dalında 1996 yılında Yüksek Lisansını, 2001yılında ise Doktorasını tamamladı. 1993–1998 yılları arasında Harran Üniversitesi Mü-hendislik Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümünde, 1998–2001 yılları arasında ise Çu-kurova Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümünde Araştırma Görevlisi olarak çalıştı.Harran Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümünde 2003–2005yıllarında Yardımcı Doçent olarak görev yaptı. 25.11.2005 tarihinde Doçent oldu. HarranÜniversitesi Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümünde 2003–2004 yıllarındaBölüm Başkanlığı, 2004–2008 yılları arası ise Bölüm Başkan Yardımcılığı Görevlerini sür-dürdü. Halen Harran Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği BölümündeProf. Dr. olarak çalışmaktadır. Çalışma alanları iklim verileri ve enerji analizi, güneş enerjisive uygulamaları, ısıtma-soğutma ve iklimlendirme sistemleri ve uygulamaları, iç hava ka-litesi ve enerji verimliliği ve tasarrufudur.

Page 89: termo_klima_agustos2011
Page 90: termo_klima_agustos2011

İnsanların havalandırmaya eskiye nazarandaha çok önem verdiklerini, insanların bi-linç düzeylerinin arttığını belirten, FormGrup Endüstri Ürünleri Genel MüdürüMehmet Oral Bey’le sektörün durumunuve klima sistemleri, havalandırma ilişkisiüzerine konuştuk.

Binalarda havalandırma neden önemli? Bugün havalandırma, insanların dahasağlıklı, daha verimli çalışabilmeleri içingerek şarttır. Ortamı sadece ısıtmanızveya soğutmanız yeterli olmayıp, filtreedilmiş minimum taze hava vererek or-tamda istenilen iç hava kalitesinin sağ-lanması da gereklidir. Eğer siz gerekli içhava kalitesini sağlayamazsanız baş ağ-rısı, halsizlik, alerji vs. birçok rahatsızlığadavetiye çıkartmış olursunuz. Biliyorsunuz ki iç hava kalitesi konusuna uz-manlar çok fazla değiniyor. Bu konuda in-sanların daha fazla bilinçlenmesi için sizceneler yapılmalı?Sektörün bu konuda bilinçlendirilmesi ko-nusunda en büyük görevlerden birisi deekipman temin eden firmalara, düşmek-tedir. Bu konuda yeni geliştirilen tümürünlerin sektöre ve özellikle de proje bü-rolarına tanıtılarak, yeni dizayn edilentüm binalarda maksimum kullanılmasınaçalışılmalıdır. Şu anda sektörümüzün içhava kalitesi konusundaki bilinç düzeyi-nin üst seviyede olduğunu düşünüyorum.

Gelişen teknolojiyle birlikte havalandırmasektöründe de bazı gelişmeler var. Bizebunlardan bahsedebilir misiniz?Havalandırma ve iç hava kalitesinin önemkazanması ile birlikte evlerimizde kullanı-lan split cihazlar dahi 2-3 kademeli deği-şik evsaflı filtrelerle donatılmayabaşlandı.(Anti bakteriyal filtreler, ionizerteknolojisi vs.).Merkezi sistemlerde klimatize edilen or-tamlara hava kalite sensörleri konularak,dışarıdan sağlanan taze hava miktarı ayar-lanıyor. 15-20 yıl önce merkezi sistemlerdeklima santralarında sadece EU-3 kabafiltre konulurken, yeni yapılan nitelikli pro-jelerde kaba filtreden sonra EU-5 klasikinci bir filtre konularak daha iyi bir hava

filtrasyonu sağlanmaktadır. Merkezi sistemklima çözümlerinde çok sık kullanılan VRFsistemlerde dahi ki bu sistemler gerekli ha-valandırma kalitesini sağlamadığı için eleş-tiriliyordu ,%100 temiz hava ile çalışan içüniteler geliştirildi, ayrıca daha büyük ha-cimlerin havalandırılması için VRF’nin dışünitesinin klima santrali ile akuple edilerek%100 taze hava temini sağlayan çözüm-ler oluşturuldu.

Havalandırma konusunda bilinç düzeyinigeliştirmek adına firma olarak siz de birşeyler yapıyorsunuzdur elbet. Neler yaptı-ğınızdan bahseder misiniz?Form olarak Lennox firması ile rooftoppazarında %50 den fazla bir paya sahi-

Form Grup Endüstri Ürün-leri Genel Müdürü Meh-met Oral: “Yirmi yılöncesine göre insanlar şuanda havalandırmayadaha çok önem veriyor. Bi-linç düzeyleri artıyor. Eski-den havalandırma ikinciplanda kalabilirken şimdiklima sistemlerinin ana kri-terlerinden biri oldu.”

Eskiye göre insanlar havalandırmayadaha çok önem veriyor

a y ı n d o s y a s ı / s ö y l e ş i

88 Termo Klima Ağustos 2011

Page 91: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / s ö y l e ş i

89Termo KlimaAğustos 2011

biz. Sektöre hava kalite sensörü kullanımıilk getirenlerdeniz. Şu anda satmış oldu-ğumuz tüm rooftop cihazlarda hava ka-lite sensörü standart olarak verilmekte,taze hava ayarı bu sensörler vasıtasıylagerçekleştirilmektedir.

Form olarak hangi ürün ve hizmetleri su-nuyorsunuz? Biz, klimanın her alanında varız. Merkezisistemler bölümünde, soğutma grubu,klima santralinden tutun roof toplara, ısıpompalarına, VRF cihazlarına kadar klimave havalandırma ile ilgili her bölümdevarız. Soğutma grupları konusunda Dun-hambush ve Clivet, fan coil ve VRF cihaz-ları konusunda Midea, Soğutma kulesindeDecsa, Rooftop cihazlar konusunda Len-nox ve ısı pompaları konusunda ClimateMaster ile çalışmaktayız. Firmamız özel-likle yüksek enerji verimliliği içeren veçevre dostu olan paket klima, Toprak/sukaynaklı ısı pompaları, soğutma gruplarıve VRF sistemlerinin kullanıldığı pek çokprojeye imza atmıştır

Sektörün sıkıntıları hakkındaki düşüncele-rinizi de alabilir miyiz?Sektörümüz 2009 yılındaki yavaşlama-dan sonra gayet iyi gidiyor. 2010 yılıiçinde bir önceki yılın kayıpları telafiedildi. 2011’in ilk altı ayı da şu ana kadarson derece olumlu gözüküyor. Bizim sek-törümüzün kaynağı olan nitelikli yapılaraait projelerin çizildiği Proje ofislerininelinde birkaç senelik proje rezervi görüyo-ruz. Dolayısıyla önümüzdeki bir iki seneyede umutla bakıyoruz açıkçası. Nitelikli ya-pılara ait devlet projelerinin de sayısındaartış var. Nitelikli yapı nedir? Hastane, üni-versite kampus binaları, adalet sarayları,spor salonları vs. Örneğin hastaneler klimave havalandırmanın en önemli olduğu yer-lerden biridir. Devlet özellikle TOKİ üzerin-den büyük şehir hastanelerinin yapımınıplanlıyor. Hâlihazırda da devam edenbüyük miktarda hastane yatırımı var.Özel sektör yatırım projeleri açısındanzaten son derece dinamikti ve bu dina-mizm artan bir ivmeyle sürmekte.Gördüğünüz gibi bize sıkıntı sormanızarağmen size öncelikle iyi yanlarını anlat-tık. Aslında sektörde şu anda büyük birsıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Bizimkarşılaştığımız en büyük sorun özelliklebazı satıcı firmalar tarafından yazılı spe-sifikasyonlara uygun olmayan malın satıl-maya çalışılmasıdır ki bu da haksızrekabet demektir. Bu ancak ortaya sorunçıktığında fark edilmekte hem satıcıya,hem alıcıya hem de sektörün güvenilirli-ğine darbe vurmaktadır.

Yatırımcılar proje hazırlatırken nelere dik-kat etmelidir?Şu anda bir yatırımcı binasının nitelikli birbina olmasını istiyorsa, ilk başta yenilene-bilir enerjilerin ne kadarını kullanabildi-ğine bakmak durumunda. Zira binalarınenerji seviyelerine göre klasmana tabi ol-duğu ortamda başka bir yol yok aslında.İlk yatırım ve işletme maliyetlerine görekullanılabilecek her yerde yenilebilir enerjikaynaklarını kullanmalı, çözülmediği yer-lerde de klasik çözümlere başvurmalıdırdiye düşünüyorum. Özellikle proje ofisle-rine yatırımcıyı bu konuda yönlendirmeiçin çok iş düştüğünü söyleyebilirim:

Sektörünüzdeki birçok firmayı görüyorsu-nuz. Sizce firmalar sektörlerinin gelişimiiçin sizce yeterli yatırım yapıyorlar mı? Ku-yunun suyunu çekiyorlar mı yoksa kuyununbeslenmesi gerektiğinin farkındalar mı?Ben, firmaların kazancı oranında sektöregerekli yatırımları yaptığını düşünüyorum.Türk firmalar bu açıdan gerçekten çok di-namik. Bu dinamizmi yabancı firmalar dafark ederek ülkemize yatırım için gelmeyebaşladılar. Daikin’ firmasının Airfel’i satın

alması buna örnektir. Türkiye’de büyüyenpazara girmek isteyen firmalar kendileriyatırım yapmaktansa, hazır yatırım yapıl-mış bir firmayı satın alarak gelmeyi tercihediyorlar.Sektörümüzde baktığınızda zaten tama-men yabancı oyuncuların hâkim olduğubir pazar oldu. Pazarda en büyük ilk 3firma yabancı sermayeli. Form haricindeyerli büyük oyuncunun kalmadığını söy-leyebiliriz.

Bu dinamizm içinde sizin Çin ile alakalıhaksız rekabet konusundaki düşünceleriniznasıldır?Bizim sektörümüzdeki Çinli firmalarınhaksız rekabet yarattıklarını düşünmüyo-rum. Özellikle fan coil cihazları konu-sunda yıllardır Avrupa’dan aldığımızcihazları düşündüğümüzde şu andaÇin’den gelen cihazların kalite olarak daAvrupa’dan daha iyi ve çok daha ucuz ol-duğunu görüyoruz. Zaten fan coil veduvar tipi split klimalarda uygulanan birantidamping vergisi bulunmakta. Dolay-sıyla yerli imalatçı bir şekilde korunmuşdurumda.

Page 92: termo_klima_agustos2011

İç mekan çevre koşullarının sağlık ve per-formansı doğrudan etkilediğine dairartan miktarda kanıt bulunmaktadır.Makroekonomi hesaplamaları iç mekaniklimlendirmesinin toplum için yarattığıgelişmelerin yüksek derecede olduğunugöstermektedir. Bazı hesaplamalar, aynıbina için yanlış iklimlendirmenin dahafazla enerji harcanmasına sebep oldu-ğunu da göstermektedir. Az miktardakidiğer hesaplama çeşitleri de iç mekanhava durumunu geliştirmek için yapılanölçümlerin, sağlık ve üretkenlik gözönüne alındığında daha fazla uygun ma-liyetli olduğunu göstermektedir. Kurulum,enerji ve bakım maliyetlerinin uygun ola-bilmesi için daha fazla model ve araca ih-tiyaç olduğu bir gerçektir. Bu model vearaçlarla beraber sağlık ve üretkenlik de buhesaplamaların içine dahil olabilecektir. Bumakale havalandırma oranı ve hastalanma,havalandırma oranı ve performans, havakalitesi ve performans, sıcaklık ve perfor-

mans arasındaki hesaplamaları ve bağlan-tıları göstermektedir. Aynı zamanda bumakalede SBS semptomları ile performansarasındaki bağlantıyı da bulabileceksiniz.Bu özet Seppanen & Fisk tarafından ya-zılan makaleye dayanmaktadır.

HAVALANDIRMA ORANLARI VE KISAVADELİ HASTALIK İZİNLERİÖnceki araştırmalar göstermiştir ki birçok bulaşıcı solunum yolu hastalığı düşükhavalandırma oranlarında daha fazla gö-rülmektedir. Fisk et al. 2003 havalan-

İç iklim ve üretkenlik

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

90 Termo Klima Ağustos 2011

Prof. Oli Seppanen Helsinki Teknoloji Üniversitesi, Finlandiya

Swegon Air Academy

Çeviri: Ari Zalma

Şekil 1. Havalandırma oranı ile hastalık arasındaki ilişkinin tahmin edilen eğrisi (Fisk et al. 2003)

Page 93: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

91Termo KlimaAğustos 2011

dırma oranları ile hastalık izinleri arasın-daki ilişkiyi hem yayınlanmış verilerle hemde solunum yolları hastalıklarının hava-dan nasıl bulaştığını gösteren modellerlesunmuştur. Model (şekil 1) havalandırmaetkilerini, filtrasyonu ve partikül tortularınıgöstermekte, havalandırılan binalardakiçalışan insanların solunum yolu hastalık-larından nasıl ve ne denli etkilendikleribelirtmektdir. Teorik model kalibre edil-mektedir, örneğin bir çok empirik veri ileayarlanmakta ve havalandırma hızları ilehastalık oranlarını değişik eğrilerde gös-termektedir.

Hastalık ya da işe gelmeme oranının birbinada insan başına düşen havalandırma

oranı ile bağdaştırılarak nasıl tahmin edil-diğini gösterebilmek için şekil 2’de şekil1’deki iki eğrinin tekrar çizildiğini görebi-liyoruz. Şekil 2’de her bir insan için 83 m3

yoğunluk düşünülmüş ve bu bilgi 100adet Birleşik Devletler ofis binasındakiaraştırmaların verilerinden türetilmiştir.

HAVALANDIRMA ORANI VE PERFORMANSHavalandırma üretkenliği kısa vadede bu-laşıcı hastalıklara yol açıp iş verimini dü-şürerek dolaylı yoldan etkilemektedirfakat doğrudan da etkisi fazladır. Hava-landırma oranı ile performans arasındakiilişkiyi kurabilmek için mekan çalışmalarıyapılmış ve bu çalışmalardan elde edilen

veriler kontrollü laboratuar ortamındatoplanmıştır. Çalışmalardan elde edilendüzeltilmiş veriler (performanstaki deği-şim havalandırma oranının 10 L/s-kişi ar-tımıyla ilişkilendirilmiştir) Şekil 3’teverilmektedir.Tahmin edilen polinomal modellere göretüm havalandırma oranlarındaki perfor-manslar 6,5 L/s – kişi ve 10 L/s – kişi refe-rans değerlerine bağlı olarak Şekil 4’tegösterilmektedir.

HİSSEDİLEN HAVA KALİTESİ VE PERFORMANSOlf-decipol konsepti ile hava kalitesindesensör değerlendirmeleri indikatörlerdekullanılmaya başlanmıştır. Bu indikatörlerinpiyasaya çıkış tarihi 1988 yılıdır. Sensör de-ğerlendirmeleri indikatörlerin insan duyuorganları gibi çalışması prensibine dayan-maktadır. (koklama ve yüz sinirleri gibi) his-sedilen hava kalitsi ve performansarasındaki ilişkiyi açıklayan çalışmalar ilkolarak Danimarka’da yapılmıştır. Hissedilenhava kalitesinde değişimler ve iş yerindekiperformans değişimleri arasında belirginbir oran bulunmaktadır (Şekil 5). Deney-lerde kullanılan kirletici kaynaklar hasta in-sanların bulunduğu bir binadaki halılardan,bilgisayar görüntü terminallerinden ve tipikbina materyallerinden elde edilmiştir.

SICAKLIK VE PERFORMANSSıcaklığın rahatlığa olan etkileri genişçapta anlaşılmasına rağmen çalışanlarınperformanslarına olan etkileri daha azdikkat çekmektedir. 26 çalışmadan eldeedilen 150 performans değerlendirmesieş zamanlı olarak sıcaklık ve ölçülen per-formansı açıklamaktadır. Bu çalışmalar-dan her bir değerlendirmede sıcaklığınyükselmesi ile performans yüzdesi hesap-lanmış, değerlendirmelerin sıcaklık gamınabölünmüş ve performans – sıcaklık ilişkisinigösteren eğri ortaya çıkmıştır. Burada tü-retilen değerlerde pozitif değerler yükselensıcaklıkla beraber yükselen performansı,negatif değerler de yükselen sıcaklıkla aza-lan performansı göstermektedir (Şekil 6).Bu ilişkiden maksimum performans eğrisielde edilmiştir. (Şekil 7). Örneğin, 30 °Csıcaklıkta performans 21.6 °C’deki mak-simum performansın %90’ı kadardır.

SBS – SEMPTOMLARI VE PERFORMANSÇoğu öcü çalışmada, binanın karakteris-tiği ve iç mekan ortamı bina sakinlerininyaşadığı SBS semptomları ile bina arasın-daki ilişkiyi kurar. SBS semptomlarının yo-ğunluğu ve iş performansı arasındakiilişkiyi bildiren 24 adet çalışma yapılmıştır

Şekil 2. Kişi başına havalandırma oranı - hastalık ilişkisini gösteren diyagram (Fisk et al. 2003)

Şekil 3. Ortalama havalandırma hızı - havalandırmadaki 10L/s-kişi başına performans artımı (Seppanen at al. 2005)

Page 94: termo_klima_agustos2011

(Seppänen ve Fisk 2005a). Bu çalışmalar-dan 8 tanesi saha çalışması, 9 tanesi iseçapraz saha çalışması idi. Bu çalışmalar-dan 2 tanesi performans ve SBS semp-tomları arasındaki ilişki verilerini almak

için doğrudan yapılmış çalışmalardı. Nie-melä et al. (2005)’e göre, çağrı merkezin-den alınan veriler ışığında, haftalık sinirselsemptomların %7.4’ü üretkenlikteki ar-tışın % 1.1’ine denk gelmektedir. Tham

ve Willem (2004)bir çağrı merkezinde ko-nuşma zamanı ile davranış semptomlarıarasında doğrusal bir ilişki olduğunu bil-dirmiştir. Semptomların yoğunluğundakiher 10 sayılık değişimde konuşma süresi% 5 oranında iyileşmiştir (kısalmıştır).Semptomların yoğunluğu analog optikölçekle 0 ile 100 arasında ölçülmüştür.

SONUÇLARMaliyet açısından yararlı ve iyileştirilmişIEQ, sağlık ve üretkenlik sağlayan analiz-ler için istatistiksel olarak belirgin bilgiler,IEQ, sağlık ve üretkenliği göstermek içintek başlarına yeterli değildir. Bu etkininboyutu nicelik olarak belirlenmelidir. Bumakaledeki özetler şu andaki verilerle yu-karıda verilen ilişkileri nicelik olarak kurma-nın mümkün olduğunu göstermektedir. Bunicel ilişkilerin yüksek seviyede belirsizliğibulunmaktadır, ne var ki, bu ilişkilerin kul-lanılması bina tasarımlarında göz ardıedilen sağlık ve performansın üretkenlikleilişkisinin bir daha gözden geçirilmesinisağlamaktadır.

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

92 Termo Klima Ağustos 2011

Şekil 4. (Sol)6,6L/s-kişi referans değerinde göreceli performans (Seppanen at al. 2005), (Sağ) 10L/s-kişi referans değerinde göreceli performans (Seppanen at al. 2005)

Şekil 5. Hissedilen hava kalitesine karşılık göreli performans grafiği (Bako Biro 2004)

Şekil 6. Performanstaki değişime karşılık sıcaklık grafiği pozitif de-ğerler yükselen sıcaklıkla beraber yükselen performansı, negatifdeğerler de yükselen sıcaklıkla azalan performansı göstermektedir.(Seppanen and Fisk 2005a)

Şekil 7. Şekil 6’dan türetilen performanstaki değişime karşılık sı-caklık grafiği. Maksimum performans şekil 6’daki yatay eksendekisıcaklıkta 1 değerine ayarlanmış. (Seppanen and Fisk 2005a)

Page 95: termo_klima_agustos2011
Page 96: termo_klima_agustos2011

HSK Yönetim Kurulu Başkanı VuralEroğlu ile her konuşmamızda sektöre iliş-kin yeni bir şeyler öğrendik. Eroğlu bu kezde Hava Ana kavramı ile çıktı karşımıza.Geleceğin Isıtma-Soğutma- Havalan-dırma sistemleri ile ilişkin tezler sunduVural Bey, bu tezler dünyanın şimdilerdekonuşageldiği kavramlar. Vural Eroğlu ilegerçekleştirilmiş yine keyifli bir sohbet…

İnsan sağlığı için binalarda havalandırma-nın önemi?Artık günümüzde binaların yapı fiziklerive yaşama şekilleri çok büyük değişikliğe

uğradı. Sadece bir ailenin barındığı evdeğil hobilerin yapıldığı, sporların yapıl-dığı, misafirlerin farklı platformlarda me-sela havuzda ağırlandığı, hamamkonseptinin içine girdiği sistemde binalardüşünülüyor. Ticari anlamda da camlarınaçılmadığı, belirli metrekarelere daha çokinsanı sığdırmak için uzunlamasına binayapımına gidildiği veya havaalanları, alış-veriş merkezleri gibi insanların toplu alış-veriş yapacağı, toplu bir halde bulunacağıkonseptler çıktı. Bunların hepsinin farklıhavalandırma sistemlerinin olması lazım.Ayrıca insan sağlığına uygun havalan-

dırma sistemleri dizayn etmek lazım. Ha-valandırma insan sağlığı açısından çokönemli. Taze havadaki oran insanın sağ-lığına direkt etki ediyor. İş verimini artırı-yor veya azaltıyor. Belli oranlarda olmasılazım. İnsan haklarına verilen önem art-tıkça havalandırma oranları de yükseliyor.Binalardaki klimalı havalandırma sistem-lerinin de değeri artıyor. Fonksiyonlar de-ğişiyor.1978 yılında Amerika’dan gelen misafi-rimi dış hatlardan karşılamaya gittim. Birhangardı o bina ve yaz günüydü. Uçak dabiraz rötar yapınca içerdeki hengameyle

HSK Yönetim Kurulu Başkanı Vural Eroğlu: “Hava, Âşık Veysel’in söylediği ToprakAna gibi bir Hava Ana’dır. 1 kilowatt enerji veriyorsunuz, çok iyi kullanabilirsenizsize 3 kilowatt’tan 9 kilowatt’a kadar enerji veriyor. Demek ki hava; hayatımızdagelecekte de çok önemli bir yere sahip olacak.”

Bir “Hava Ana” söyleşisi

a y ı n d o s y a s ı / s ö y l e ş i

94 Termo Klima Ağustos 2011

Page 97: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / s ö y l e ş i

95Termo KlimaAğustos 2011

bina yaşanmaz durumdaydı. Şimdiki ha-vaalanı ile karşılaştırdığınızda inanılmaz birfark var. Gelir seviyesi arttıkça binaların ni-telikleri de artıyor. Gayri safi milli hasılanınartması demokratikleşmeyle doğru oran-tılı. Ne kadar demokratik olursanız okadar yukarı çıkıyor. Dolayısıyla insanlarınihtiyaç duyduğu havalandırma sistemleride gayri safi milli hasıla ve demokrasiyleartıyor.

Yavaş yavaş turistik alanlarda bu değerleryükseltildi. Turistik yerlerdeki mekanlardabelediye artık yaz şartlarını da kontrolediyor. Şimdi İSKİD’in de hazırladığı içhava kalitesini de iş yerlerinde kontroletmek istiyorlar. Bilinç düzeyiyle birlikteyüksek yapılarda, plazalarda çalışan in-sanlar, iç hava kalitelerinin belli düzeydeolmasını istiyorlar. Birçok binada bugündaha iyi hava için arayışlar sürüyor, büt-çeler konuyor, teklifler alınıyor ve bunlarzamanla yerine getirilecek. Havalandır-maya verilen önem giderek artıyor.

Siz HSK olarak neler yapıyorsunuz?Aşağı yukarı otuzuncu yılımızın içerisin-deyiz. Otuz yıldır havalandırma, klima ileuğraşıyoruz. Zaten ismimiz de oradan ge-liyor. HSK’nın açılımı, havalandırma, so-ğutma, klimadır. Otuz senedir busistemlerin peşinden koşuyoruz. Bu sis-temlere yön veren başka bir şey de ortayaçıktı; Enerji tasarrufu. Havalandıracaksınızama enerjiyi yok etmeden yapacaksınız.Kendi enerjinizi de üreteceksiniz. Enerjiverimliliği, enerji tasarrufu da havalan-dırma sektörüne yön veren önemli etken-lerden. Biz de firma olarak bu konudaçok dikkatli çalışmalar yapmaya çalışıyo-ruz. Artık havalandırma cihazlarınıniçinde elektronik donanım ayrılmaz birparça haline geldi. Eğer müşterilerimiz is-terlerse bunları kolaylıkla entegre edebi-liyoruz. Bir Ora projesinde, Tofaş fabrikahavalandırılmasında, otomatik kontrolüde birlikte sunuyoruz. Bazı ürünlerimizinüzerine standart olarak kontrol ürünlerikoyuyoruz.

Isı geri kazanımı da sonradan eklenen birürün sanıyorum.Doğru diyorsunuz. Isı geri kazanımı dabiraz evvel söylediğim enerji tasarrufuadına içinde saklı olan enerjiyi de dışarıdaziyan etmemek için tekrar geri döndür-mek için mekâna muhtelif geri kazanımmetotları var. Bunların içerisinde heatpipe, heat recovery, free cooling, enerjitekerlekleri gibi sistemler var. Bunları ve-rimlilik alanlarına göre hepsini de kulla-nabiliyoruz. At nalı denilen bir uygulama

tekniği de var, onu da uyguluyoruz. Ha-vanın içindeki enerjiyi geri kazanabilmekiçin. Bunların hepsi yön veriyor tabi. HSKolarak bu sistemlerin içerisinde varız. As-lında klima bir sistem. Biz ürün yapıyoruz.Bir firmanın sistemin bütün ürünleriniüretmesi mümkün değil. Biz aslında birürün üreticisiyiz, ürettiğimiz ürünü satı-yoruz ama bunu klima, iklimlendirme sis-temi haline getirip satıyoruz. O yüzdenbirtakım yardımcı ürünler de kullanıyo-ruz. Soğutma grupları gibi, otomasyongibi başka cihazlar da kullanıyoruz. Fakatürettiğimiz iklimlendirme ürünlerini dışpazarlarda başta Ortadoğu olmak üzereTürkmenistan, Irak, Azerbaycan, Kazakis-tan, Gürcistan gibi ülkelerde yoğun birşekilde pazarlama ve satış faaliyetleriniyürütüyoruz. Çok da iyi sonuçlar alıyoruz.Benim bu sektörün nereden nereye gel-diğini anlatmak için çok sık kullandığımbir örnek var. 1993 yılında İSKİD’in kurul-masına ön ayak olurken, ben de kurucuüyelerinden birisiyim, elimizin altında çokbüyük veri yoktu. İlk işimiz de Türkiye ha-valandırma istatistiğini yapmak oldu. Bü-yüklüğümüzü ölçmek istemiştik. Çünküölçülemeyen bir büyüklük kontrol de edi-lemez. Sonuç şuydu; Türkiye’de klimasantrali ithalatı %50, %50 de yerli üretimvardı. %50’nin büyük oranda müşteriside devletti. Bugüne geldiğimizde ithalat%5’lerin altına düştü. Klima santrali ihti-yacının da iki kat büyüdüğünü düşünür-sek, ithalat düşüşünün ne kadarolduğunu görüyoruz. Buna mukabil buihtiyacın %95’inden yukarısını Türkiye’dekurulu firmalar yapıyorlar. Aramıza ya-bancı ortaklı firmalar da katıldılar amaonlar da Türk topraklarında üretildiği içinyerli mamul olarak bakıyoruz onlara da.%100 dışarıdan ithal edilen klima sant-rali, havalandırma cihazı sayısı çok azaldı.Aslında havalandırma cihazı teknolojiolarak havanın fiziğiyle uğraştığı için çokileri bir bilim veya bilgi istemiyor. Tekno-lojik gelişmeleri takip etmek yeterli. Üre-tim konusunda havalandırma cihazlarıyeteri kadar havaleli cihazlar olduğu için,Avrupa’dan getiriliyor olsaydı, nakliye es-nasında karbon salımıyla atmosferi dekirletecekti. Ülkemizde üretilmesininböyle de bir yararı var. Şu anda Türkiye klima santrali konusundaAvrupa’nın en güçlü üreticisi haline geldi.Artık biz ihraç eder duruma geldik. Dola-yısıyla kendi coğrafyamızda söz sahibi ko-numa geldik. Yalnız üzücü olan klima komponentlerikonusudur. Buradan komponentleriyapan firmalara açık bir çağrı yapmak is-tiyorum -komponentten kastım bizim

kullandığımız klima santrali ürünlerinimeydana getirecek diğer cihazlar, hazırolarak alıp koyduğumuz cihazlar-dır. Isıeşanjörü konusunda Türkiye bir hayli ile-ride. Artık Avrupa ihtiyaçlarının büyük birkısmını bizden karşılıyor. Bu konuda çokdeğerli firmalarımız var. Fakat diğer kom-ponentler konusunda sıkıntımız var. Özel-likle fan, filtre, nemlendirme cihazları,devir kontrollü elektrik motorları ve klimasantralleri aksesuarları konusunda eksik-liklerimiz var. Bunun yanı sıra daha birçokteknik malzeme ihtiyaçlarımız var ve bun-ların büyük bir kısmı ithal ediliyor. Maa-lesef Türkiye’de hala fan ithal ediliyor.

Çok iyi fancılarımız var diye biliyorum…Fan yapmak çok kolay bir iş fakat fanı sa-tılır hale getirmek, belgelendirmek çokönemli bir aşama. Fan imalatçılarımız iyifan yapıyorlar, çok güveniyoruz fakat satı-labilir hale gelmesi için gerekli olan Ar-Geve verimlilik çalışmalarını ve belgeleme ça-lışmalarını eksik bırakıyorlar. Bunu başar-malarını çok fazla arzuluyoruz. Bunuhalledebildiğimiz takdirde kendi içimizdebu işi çok daha büyük bir sanayi halinegetireceğimize inanıyorum. Bugün oto-mobil üreticileri bir sektör fakat otomobilyan sanayicileri ayrı bir sektör halinde veotomobil yan sanayi üreticilerinin ihracatgiderleri çok büyük bir rakam tutuyor. Buyüzden Türkiye’de iklimlendirme cihazlarıyan sanayi üreticilerinin gelişmesi lazım.Bu havalandırma için gerekli olan birkonu. Bizim firmamız da bu konuya, yansanayicilerle de iletişime geçerek, onlaraAr-Ge çalışmalarında yardımcı olarak belliölçekte 30 senedir katkı sağlamakta.

Havalandırma konusunda ülkemizin potan-siyeli hakkında bilgi verebilir misiniz?Konuşmaya başlamadan evvel “Hava”kavramı etrafında konuşacağımızı söyle-dik. Aslında hava o kadar muhteşem birgazdır ki bizim hayatımızı etkiliyor vebundan sonraki hayatımızı o yönlendire-cek. Şu anda hava ile neler yapıyoruz diyebir düşünürseniz; havayı alıp sıkıştırıyoruzve bu sıkıştırmayla bütün vidaları havaylasıkıyoruz. Bütün elektrikli el aletlerimizidöndürüyor. Yeri geliyor hava, bir otomo-bil bakım atölyesinde tonlarca otomobili,kamyonu yukarı kaldırıyor. Hava denizle-rin altında yaşam imkânları veriyor. Gök-yüzünde uçaklarımız uçuyor. Henüzhavalandırmaya gelmedim bile. Heatpump teknolojisine baktığınız zaman, oteknolojinin mantığı şudur; makineye birkilowatt enerji veriyorsunuz, o size gerikazanımlı hava sayesinde 3 kilowattenerji veriyor. Bu Aşık Veysel’in söylediği

Page 98: termo_klima_agustos2011

Toprak Ana gibi bir Hava Ana’dır. 1 kilo-watt enerji veriyorsunuz, çok iyi kullana-bilirseniz size 3 kilowatt’tan 9 kilowatt’akadar enerji veriyor. Demek ki hava; ha-yatımızda gelecekte de çok önemli biryere sahip olacak. Zaten bir insanın saat-teki hava ihtiyacının 25 metreküp ile 40metreküp arasında olduğunu düşünerek25 metreküp basınçsız havayı 25 metre-küplük bir alana yerleştirin. 1 metreye 1metre ölçüsünde 25 metre yüksekliğindebir sütun ve sadece bir saat. Biz firma ola-rak bunun içerisindeki fiziksel şartları dakondisyona tabi tutuyoruz ve bunu insanlıkhizmetine sunuyoruz. Aslında biz havayıgeri kazanmıyoruz, havayı temizleyerekhavanın içerisindeki enerjiyi geri kazanıyo-ruz. Doğa bunu bol miktarda üretiyor. Far-kında değiliz ama bunun bize çok fazlayardımı, çok fazla desteği var. Belki birazda onun sayesinde hayatımı da kazandı-ğım için havaya çok büyük bir hürmetleyaklaşıyorum. Bugün hava soğutmalıchiller üretimi su soğutmalı chiller üreti-minden önde ve verimlikleri suyun ucuz-luğuna ve pahalılığına bağlı olarak havasoğutmalı lehine çok fazla fark gösteriyor. Ülkemizin havalandırma hakkındaki po-tansiyeline baktığımızda, biraz evvel debu konudan bahsettim, ülkemizde gitgide iklimlendirme üretimi artıyor. Ya-bancı firmalar ülkemize daha fazla yatı-rım yapıyorlar. Burada üretici çoğaldıkçaister istemez yan sanayisi gelişecek, isteristemez dış talepler Türkiye’ye doğru yö-nelecek ve bu da Türk markasının kabuledilirliğini ortaya çıkaracak.

Havalandırma sektöründeki son teknolojikgelişmeler hakkında bilgi verebilir misiniz?Artık şehir mühendisliği kavramı gelişiyor.Bu anlamda çok ilginç rakamlar var.Dünya nüfusunun yüzde ellisi şehirlerdeyaşıyor. Bu rakam 2040 senesine yüzde70’lere ulaşacak. Şehirlerin dünya yüzöl-çümündeki yeri de yüzde birini oluşturu-yor. Türkiye nüfusunun yüzde 15’i deİstanbul’da yaşıyor. Bu gelecekte şehirleriçin şehir mühendisliği çok büyük önemesahip olacak demektir. Şehir mühendisliğigeliştikçe şehirdeki ulaşım, alış veriş mer-kezleri, eğlence merkezleri… Fabrikalar,bürolar, ofisler gibi çalışma ortamlarınında konumlandırılmaları çok farklı nokta-lara gidecek demektir. Bu kadar insanınbir arada yaşaması enerji tüketimlerininde büyük oranlara çıkacağını gösterir.Benim şahsi görüşüm şehirler, farklı birşekilde enerji kullanımına gidecek ve bu-nunla birlikte ısıtma ve soğutma sistem-leri bölgesel hale gelecek. Yabancılarındistring heating cooling dedikleri, ma-

halle veya semt soğutma ve ısıtma sis-temleri ve enerji üretim merkezleri ortayaçıkacak. Bunun bir örneği Doğa EnerjiGrubu tarafından Esenyurt’ta işletiliyor.Bu mekanlarda evlerde kullanılan bütünsıcak su, soğutma enerjisini elde edece-ğimiz sular, ısıtma için kullanılacak sularve elektrik enerjisi üretilecek ve apart-manların altındaki enerji sayarlarla evleredağıtılarak ölçümleri yapılıp faturalandırı-lacaklar. Evlerin veya yaşam alanlarının içe-risinde ısınmak için sadece üfleyici cihazlarolacak. İleriye dönük bir perspektifte ha-valandırma cihazlarının geleceğinin bu şe-kilde olacağı açık. Zaten iklimlendirmesistemlerinin projelendirilmesinde all airdediğimiz tüm havalandırma sistemleriağırlıktadır. İnsanların verimliliklerini art-tırması açısından, enerjinin daha verimlive daha rahat kullanılmasını sağlamakadına bu siteme geçiş söz konusudur. Veben 2040-2050 senelerinde yavaş yavaşcebri soğutma elemanlarının azalarak yer-lerini merkezi sistemlerin alacağını, ev-lerde ısı değiştirgeçleri ve havalandırmacihazları minimize edilecek ve bu şekildedaha sessizleştirileceklerini düşünüyorum.

Hijyen şartlarına bakıldığı zaman, hijyeninsanlara yaşamın her alanında lazım. Hij-yen denildiği zaman sadece hastaneleri

düşünmemek lazım, az önce de dediği-miz gibi yaşamın her alanında gerekli.Fakat hijyeni asıl etkin kılacak unsurbakım ve denetimdir. Bu anlamda İS-KİD’in başlattığı İç Hava Kalitesi mantı-ğını, oluşumunu destekliyoruz. Hattabinaların belli periyotlarda ölçülerek,önüne bir mavi bayrak dikilip buranın içhava kalitesinin sıfır toleranslı ve çok iyiolduğunun belirtilmesi ve bu şekilde teş-viklerin uygulanması gerekir. Bu şekildekibir restoranın kendisini pazarlarken böylebir göstergeye sahip olmasının ayrı biranlamı olacaktır. Keza otellerde, alışverişmerkezlerinde bunlara dikkat ederlerse,insan sağlığı açısından çok önemli bir işyapılmış olacaktır. Netice olarak geleceğin şehirlerinde insan-lar daha yoğunlaşacak, yaşam daha dahızlanacak, enerji kullanımı daha azalacak,hava konforu insan sağlığına daha yakınolacak, bundan tolerans verilmeyecek.Düşünüldüğü zaman havalandırmanın ge-leceği ile ilgili umudumuz çok yüksek.

Müşterilerimizin havalandırma konusun-daki bilinç düzeylerini arttırmak için firmaolarak neler yapıyorsunuz?Türk insanı yeniliklere çabuk uyum sağla-yan bir topluluk, yeniliğe açık bir kültüresahip, bunu en iyi şekilde proje müellifle-

a y ı n d o s y a s ı / s ö y l e ş i

96 Termo Klima Ağustos 2011

Page 99: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / s ö y l e ş i

97Termo KlimaAğustos 2011

rimizin çalışmalarında görebiliyoruz. Projemüelliflerimiz bizlerle konuştukları zaman,bizden ürünlere ve sistemlere dair ne gibiyeniliklerimizin olduğunu, hangi araştırmave geliştirmeler üzerinde çalıştığımızı me-rakla soruyorlar. Netice olarak yenilikleriprojelerinde uyguladıkları zaman projeyeartı değer katacaklarını çok iyi biliyorlar.Havalandırma sektöründeki firmalar dabu bilincin farkında olduğu için yeniliklereyatırım yapma arzusundalar. BöylelikleAr-Ge çalışmalarını kendi bünyesinde ge-liştirebilecek hale geliyorlar. Zaten yeniliksunulmayıp aynı cihazlarda ısrar edildiğizaman bir yeknesaklık ortaya çıkıyor.Bunun için bizim gibi firmalara düşengörev, araştırmalarımızı geliştirerek, üni-versitelerimizle ortak çalışmalar yürüte-rek, yeni yeni ürünler sunup, projeleridaha da değerlendirmektir. Biz bu ko-nuda üniversite öğrencilerinden başladık.Bu yıl Üniversiteler Arası Bina İklimlendi-rilmesinde Enerji Tasarrufunun yeri adı al-tında bir proje yarışması açtık. 13üniversitemiz finale kaldı, 7 üniversite ya-rışma hakkı elde etti, 3 tanesi de ödül ka-zandı. Genç makine mühendisi adaylarınınböyle bir projeye katılmaları bizi çok mutluetti. Yarışmada çok değerli hocalarımız;Prof. Dr. Ahmet Arısoy, Prof. Dr. NilüferEğrican, Prof. Dr. Hasan Heperkan, Dr.Mustafa Bilge ve firmamızı temsilen İzzetTanyol‘dan oluşan 5 kişilik çok ciddi birjürimiz heyetimiz vardı. Bir sene süren vekeyifli bir yarışma oldu. Biz bu yarışmayıbirazda Türkiye’de proje yapımına, Ar-Geçalışmalarına olan ilgiyi arttırmak için dü-zenledik. Bununda belli bir nedeni var;yurtdışına çıktığımız zaman Türk projemüelliflerini görmek pek mümkün olmu-yor. Daha çok farklı ülkelerinin mühendis-lik firmaları var. Bir de Mısırlıların kurduğuçok ünlü Dar-ül Hendese var. Böyleolunca biz ürünlerimizi bu yabancı mü-hendislik firmalarına kabul ettirmek du-rumunda kalıyoruz. Aslında tasarımcılıksektörün öncü kuvvetidir. Sektöre canveren, kan veren bir kuvvettir. Bu an-lamda tasarımcılarımızı çok önemsiyoruz.Onların yurtdışında etkin olmaları için eli-mizden gelen çabayı da gösteriyoruz. Bukonuda görüşmeler de yapıyoruz. Yurt dı-şında projecilerimiz iş yapıyorlar belkiama daha çok Türk müteahhitlerimizinaldıkları projeler için tasarımlar yapıyorlar.Ama bunu yurtdışında iş almış bir Fransızfirmasına yapmak, Dubaili bir yatırımcınındanışmanlığını almak çok önemli. Bunusektör olarak hedeflerimizin arasına koy-mamız gerekiyor. İşte o zaman Türkiye’deyükselen potansiyeli ve kalitesini daha dayukarı çekebiliriz. Bu sektörün önündekikümelenme çalışmaları içerisinde çözül-mesi gereken bir konu olarak durmakta.

Üretimde malzeme tedariği konusunda negibi sıkıntılar var?Az önce bu konuda biraz konuştuk amaTürkiye’nin 125 milyar dolar ihracatınınyanında 180 milyar dolar ithalat yaptığıbir ortamda farklı bir önem taşıyor. 55milyar dolarlık bir makas açığı söz ko-nusu. Bunu kapatmanın yolu sektörlerinkendi yan sanayilerini geliştirmekten ge-çiyor. Ben yan sanayi konusunda gerçek-ten çok güçlü bir konuma gelebileceğimizidüşünüyorum. Artık Türkiye’nin gelece-ğini KOBİ’lerin temin edeceği ortadadır. Bukonuda devletin de çok ciddi teşviklerininolduğunu biliyoruz. KOBİ’lerin yan sanayikonusunda biraz açık davranmaları ge-rektiğine inanıyorum. Açık olduklarızaman piyasa içerisinde kendilerine çokönemli yerler edinebilecekler. Çünkü biz-ler bitmiş ürün yapan firmalar olarakkendi topraklarımız üzerinde üretilmişkomponentler ama satılabilir komponent-ler kullanmak istiyoruz. Satılabilir kavra-mından maksat; belgelendirilmiş, doğruüretilmiş, sürdürülebilir bir şekilde kali-teye sahip firmaların ürünlerini kullan-mayı arzu ediyoruz. Bu konu çok büyükbir sıkıntı olarak önümüzde duruyor.

Uluslararası sertifikasyon süreçlerinde sı-kıntılar yaşanıyor mu?Ürünlerimiz için uluslararası sertifikasyon-lar almaya mecburuz. Çünkü uluslararasıarenada koşturuyoruz. Bakıldığı zamansertifikasyon konusu sanayide öndegiden ülkelerin çok önemli bir gelir kay-nağı. Binlerce Euro harcayarak yaptığınızürününüzü, binlerce Euro isteyerek birA4 üzerinde belgelendiriyorlar. Fakatbunun arkasında çok büyük bir birikimvar. Ben Türkiye’nin henüz bu konumdaolduğunu düşünmüyorum. Öyle bile olsaşimdilik sertifikasyonlarımızı ileri ülkeler-den alalım ama mutlaka sertifikalarımızıalalım. Bazı üreticilerle yaptığımız görüş-melerde bu konuda çok para harcandığınıkonuşuyoruz ama İSKİD ilk kurulduğundailk yaptığımız iş envanterimizi çıkartaraksektör olarak büyüklüğümüzü ölçmek ol-muştu. İkinci olarak Avrupa’da Euroventteşkilatı ile temasa geçmek olmuştu. On-lara Türkiye’de üreticiler olarak bir der-nek kurduğumuzu kendileriyle ne gibi birişbirliğine gidebileceğimizi sorduk. On-larda bize, ürünler üzerindeki yaptıklarıyoğun çalışmalarını -enerji sınıflarını ge-liştirmek, direktiflerin daha etkin olmasıhaline devlet ölçeğinde lobi oluştur-mak…- sertifikasyon faaliyetlerinin oldu-ğunu söylediler. O günlerde özelliklesertifikasyon faaliyetleri ile çok ilgilendik.Çünkü sektör olarak ihtiyacımız vardı.

Çünkü –en azından bizim firmamız içinsöylüyorum- bir yaptığımız ürün diğer birürüne benzemiyordu. Biz bu sertifikas-yon sistemi ile karşılaşınca -bütün firma-lar iyi niyetli bir şekilde üretim yapmayaçalışıyorlardı- ürünlerimizdeki endüstriyelyapı tarzı, sürdürülebilirlik, katalog değer-lerinin her zaman aynı şekilde müşterileretakdim edilmesi, söylediğimiz şartlarındoğrulanması açısından bizim için çokönemli bir disiplin unsuru oldu. Bu dabizim için önemli bir kazançtı. Netice ola-rak bugün geldiğimiz noktada ithalatıaşağıya çektik. Bunun da anlamı, artıkTürkiye’de üretilen bir klima santralininAlmanya’da üretilen santralden hiçbirfarkı yok hatta çok daha üstün yanlarımızvar. Hepsi bir tarafa en azından bu ürün-lerin ülkemize getirilirken dünyamıza eks-tra bir karbon salımı artık yapılmıyor.Kendi işçimize yaptırıyoruz, ürettiğimizkatma değerle ülkemize kazandırıyoruz.Fakat maalesef bütün sektörler için aynışey söz konusu değil, örneğin kazan ko-nusunda yabancı markalara teslim olmuşdurumdayız ki Türkiye’de çok büyükkazan imalatçıları vardı. Halen de çokönemli firmalarımız var ve onlar Türk ka-zanlarının kullanılması için önemli çalışma-lar yapıyorlar. Fakat şu andaki durumunnedeni kazan konusunda sertifikasyonkavramının gelişmemiş olmasıdır. Yapabi-lenler zaten belli büyüklüklere ulaştılar. Hepsinin üstüne şunu söylemeliyim ki, asılolan dünya ölçeğinde güvenilirlik kazan-dırılmış şekilde kendi laboratuvarlarımızıoluşturup, kendi sertifikasyon sistemimizigeliştirmemizdir. Millî bir sertifikasyon sis-temimizin olması bizi çok mutlu kılar, buanlamda ISKAV’da bir takım çalışmalar yü-rütülüyor. İnşallah bu noktalara geldiğimizgünleri de görebiliriz.

Son olarak neler eklemek istersiniz?Üniversitelerimizden, meslek yüksekokul-larından yeni mezun olmuş gençlerimizi,sektörümüze beklediğimizi belirtmek is-tiyorum. Bu sektörde onlar için geçektençok büyük kaynaklar var. Bizimle beraberuluslararası ve ulusal arenada birlikte ol-mayı kabul edip veya Ar-Ge departman-larımızla çalışmayı kabul ederlerseyapacağımız çok şey olduğunu belirtmekistiyorum. Türkiye 2011 ilk çeyreğindeyüzde 11 büyüdü, dünyanın büyüme or-talaması yüzde 2, fakat sektörümüzünTürkiye’de büyüme ortalaması yüzde 25.Dünya ölçeğinde de yüzde 15 civarında.Çünkü enerji tasarrufu kavramı sektörü-müz için çok yeni kapılar açtı, açmaya dadevam ediyor.

Page 100: termo_klima_agustos2011

Kapalı otoparklar için tasarlanan havalan-dırma sistemleri, iki temel ihtiyaçtan yolaçıkarak planlanmaktadır. Bu sistemlergünlük işletmede, zararlı araç egzoz gaz-larının tahliyesi ve acil yangın durumunda,insanların kaçışına ve itfaiye personelininyangına müdahalesine yardımcı olmasıiçin tasarlanır. çJet Fanlar vasıtası ile kapalıotoparklarda tesis edilen havalandırma sis-temleri, Avrupa’da son 7–8 yıldır görül-mektedir. Ülkemizde ise son 2–3 yıldaoldukça yaygın bir şekilde talep görmek-tedir. Otopark havalandırmasına bu yeniyaklaşım, beraberinde teknik ve finansalaçıdan birçok avantaj getirdiği gibi, birtakım kavram kargaşalarına da neden ol-maktadır. Bu yazının amacı, başlangıçta jetfanlı sistemleri ile klasik kanallı sistemlerinözet bir tanıtımını ve karşılaştırmasınıyapıp; jet fanlı sistemler ülkemizde tasar-lanırken, hedeflenen amaçlar ile tasarımsırasında dikkate alınan kriterler arasındakiçelişkileri vurgulamaktır. “Duman Kont-rolü” ve “Duman Tahliyesi” konularınaaçıklık getirmektir.

1. HAVALANDIRMA İHTİYACI VEMUHTELİF SİSTEMLER:Bina içindeki kapalı mahallerin havalan-dırma sistemleri, genel olarak incelendi-ğinde; koşullandırılmış taze havanın,tavan seviyesinden veya göreceli olarakmahallin yüksek bir seviyesinden, birkanal sistemi vasıtası taşınıp, çok sayıdamenfez veya difüzörden ortama verildiğigörülebilir. Bu menfez ve difüzörlerdenortama verilen taze hava, indüksiyon et-kisi ile ortamdaki hava hareketini ve karı-şımını tetikler. Taze hava, mahaldebulunan ortam havası ile karıştırılıp, ho-mojen bir hava dağılımı ve ortamdakikonfor şartları sağlanır. Temel prensip ola-

rak, taze hava miktarı ve tedarik noktalarıkontrol altında tutulduğu için, mahaldenegzoz edilen kirli hava göreceli olarakdaha önemsiz kalır.Otoparklarda ise son 20 yıldır, egzozesaslı bir kanal sistemi üzerinden, oto-park hacminin, saatte belli bir değişimmiktarının elde edilmesi prensibi üzerinetasarım ve uygulamalar yapılmaktadır.Otoparklara taze hava sağlanması göre-celi olarak egzoza göre daha az önem-senmektedir. Taze hava miktarı içinendirekt olarak, egzoz havası miktarıkontrol altında tutularak, bir endirekttaze hava kontrolü yaratılmaktadır. Ge-nelde taze havanın, rampalardan, açıklık-lardan, kuranglezlerden doğal olarakalınması esas alınmaktadır. Ekstrem du-rumlarda ise, otoparkta yetersiz doğalaçıklık bulunması halinde, kısıtlı sayıdataze hava fanı ile otoparka taze hava te-darik edilmektedir.

JET FANLI SİSTEM: Jet Fan uygulamalarıise, otoparktaki kanal sistemi yerine çok sa-yıda, küçük ebatlı, yüksek hava hızları ya-ratabilen fanlara dayanmaktadır. Jet Fanlarçok üzün süredir tünel uygulamalarındakullanılmıştır. Prensip; fanların atış ağızla-rında çok yüksek hava hızları yaratarak,önlerindeki büyük hava kütlelerini iterekharekete geçirmesi üzerine inşa edilmiştir.Fandan çıkan yüksek hıza sahip hava küt-lesindeki momentum, tüm çevreye etkiye-cek ve indüksiyon etkisi ile fanın içindengeçen havadan çok daha fazla bir havakütlesini harekete geçirecektir.Jet Fanlar, otopark içine stratejik olarakyerleştirilerek, yukarda belirtilen havakütle hareketini, egzoz şaftlarına doğruiletmektedirler. Jet Fanlar otopark içindekontrollü bir şekilde istenilen güzergâhtahava akışı yaratma görevini üstlenirler.Kanallı sistemle karşılaştırıldığında, Kanalve üzerideki menfez, difüzör, damper gibiekipmanların yerini alırlar.Şaftlardaki ana egzoz fanları ise, otopar-kın ihtiyaç duyduğu egzoz miktarını (ha-valandırma miktarını) sağlamalıdır.Burada dikkat edilmesi gereken fark,

kanallı bir sistem ile karşılaştırıldığında,şafttan itibaren otopark tarafında her-hangi bir emiş kanalı olmayacağı için,şaftlarda yer alan ana egzoz fanlarınınçok daha düşük, bazı durumlarda nere-deyse ihmal edilebilecek bir dirence karşıçalışacak olmasıdır. Bu fark Jet Fanlı sis-temlerin işletme açısından daha az enerjitüketmesine dolayısıyla işletmesinin dahaekonomik olmasını sağlamaktadır.

Jet Fanlar, ürettikleri itme güçleri (Thrust‐ Newton) değerleri ile anılır. Bir Jet Fanınitme gücü, içinden geçen hava kütlesininmiktarı ve bu kütleye kazandırdığı hız ileorantılıdır.(İtme Gücü = Fandan geçen hava miktarıx Havanın özgül ağırlığı x Fan Atış Hızı)

KAPALI OTOPARKLAR:Giriş paragrafında da belirtildiği gibi, ka-palı otoparklardaki havalandırma sistem-lerinin iki temel hedefi vardır; Günlükişletmede, zararlı araç egzoz gazlarınıntahliyesi ve acil yangın durumunda, in-sanların kaçışına ve itfaiye personelininyangına müdahalesine yardımcı olmasıiçin tasarlanmalıdır.

İngiliz Bina Yönetmeliklerine göre, hava-landırma sistemi;• Günlük Çalışmada toplam otopark hac-minin 6 Hava Değişimini sağlamalıdır. (Ülke-mizde 4,5 veya 5 Hava değişimi esasalınmaktadır. Bazen Alman Otopark Regü-lâsyonu da dikkate alınmaktadır. Alman-ya’da 12–16 m3/saat/m2 olarak günlükhavalandırma tasarımları yapılmaktadır.)• Duman Tahliyesi için, acil durumda tekkat otopark hacminin 10 Hava Değişimisağlanmalıdır.• Bir havalandırma şaftındaki, toplam ha-valandırma yükü, iki eşdeğer fana 50%+ 50% bölünmelidir.• Fanlar minimum 300 C – 2 saat süre ileçalışabilir olmalıdır.• Kanallı Sistemlerin, egzoz menfezlerinin50%’si yüksek, (tavana yakın) seviyeler-den, 50% ise alçak, (yere yakın)seviyelerden egzoz etmelidir.

Kapalı otopark havalandırması için yeni jetfanlı sistemler ile konvansiyonel sistemlerinkarşılaştırması & jet fanlı havalandırma sistemlerinin tasarımındaki kritik faktörler

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

98 Termo Klima Ağustos 2011

Artur Altunkeser [email protected]

Yüksek Makina MuhendisiATC AIR TRADE CENTRE

Türkiye OfisiTeknik Müdür

Page 101: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

99Termo KlimaAğustos 2011

• Taze Hava Kaynaklarına dikkat edil-melidir. Yeterli derecede doğal tazehava alışı oluşmuyorsa, fanlar yardı-mıyla taze hava sağlanmalıdır.

1.1 GÜNLÜK HAVALANDIRMA VEARAÇ EGZOZ GAZI EMİSYONU:Kanallı bir sistem ile jet fanlı bir sistemingünlük otopark havalandırmasındaki per-formans karşılaştırması için aşağıdaki ör-nekten faydalanabiliriz.

Kapalı Otopark Alanı = 6000 m2

Tavan Yüksekliği = 3 metreGünlük Havalandırma = 6 Hava Değişimi(108,000 m3/saat)

Kanallı sistem: Yukarda belirtilen havalan-dırma yükü, iki fan arasında eşit olarakbölüşülmüştür. (50% + 50%) ; 150 adetemiş menfezi homojen olarak otoparkadağıtılmıştır. 75 âdeti yer seviyesinde, 75âdeti tavan seviyesinde. Taze havanınrampadan doğal olarak alınacağı öngö-rülmüştür.

Jet Fanlı sistem: Aynı özelliklerdeki sistemkurulmuştur. Sadece kanal ve kanal üze-rindeki menfezlerin yerine Jet Fanlar kul-lanılmıştır. Şaft fanları, yerleşimleri vedebileri değiştirilmemiştir.Yukarda tanımlanan bu iki sistemin, bil-gisayar ortamında modellemesi yapılıp,CFD sonuçları incelenmiştir.

HAVA HIZLARI: 0,5 metre/saniye hava hı-zından yüksek değerlere sahip bölgeler,KIRMIZI renkte gösterilmiştir. Sıfıra yakınölü noktalar ile mavi renktedir.

Kanallı sistemde, kontrolsüz olarak ram-padan içeri alının taze havanın etkisi iledış duvarlara yakın, çevresel bölgelerde,hava hızlarının yüksek olduğu görülür.Orta bölgelerde ise, hava hızları sıfırayakın, ölü bölgeler oluşmaktadır; bu böl-geler mavi renk ile gösterilmiştir.Jet Fanlı sistemde ise, hava hızlarının oto-park içinde dağılımının, göreceli olarakçok daha iyi olduğu görülebilir.Şaftlara yakın bölgelerdeki mavilikler tür-bülans işaretidir, bu bölgelerde ölü noktaoluşmayacaktır.

HAVA KALİTESİ: 6 Hava değişiminin üze-rinde havalandırma sağlayan yüksek ka-lite bölgeleri MAVİ ile gösterilmiştir. Sıfırile 3 hava değişimi arasında kalan düşükkaliteli bölgeler KIRMIZ renk ile gösteril-miştir.Kanallı sistemdeki hava kalitesi sonuçları,gözlenen hava hızları ile tamamen para-leldir. Çevresel, duvar kenarlarında havakalitesi çok yüksektir. Ancak otoparkınorta bölümünde, hava kalitesi düşüktürve saatteki değişim miktarı sıfır ile 3 ara-sında gerçekleşmektedir. Homojen ola-rak dağıtılmış 150 menfeze rağmen,hava kalitesi homojen olarak sağlanama-mıştır.Jet Fanlı sistemde ise otoparkın genelinde6 hava değişimi sağlandığı görülmekte-dir.Otoparka rampa vasıtası ile alınan tazehava akışı üzerinde, Jet Fanlı sistem, çokdaha yüksek bir kontrol imkanı sunduğuiçin, günlük havalandırmada kanallı sis-teme göre çok daha üstün performansgöstermektedir.

1.2 YANGIN DURUMU – DUMAN TAHLİYESİ:Kapalı bir otoparkta, yanan bir araçtanyükselen sıcak duman, öncelikle tavanseviyesinde birikecek ve bu seviyede kalınbir duman katmanı olarak otopark gene-line yayılacaktır. Herhangi bir acil durumhavalandırma sistemi olmadığı takdirde,bu katman, yangının ilerleyen safhala-rında kalınlaşarak daha alt seviyelere si-rayet edecektir. Etraftaki hava ilekarıştıkça yer seviyesine kadar inecek vebelli bir süre sonra otoparkı tamamenduman altında bırakarak, görüş mesafe-sini sıfıra kadar düşürecektir.

Kanallı sistemde menfezlerin sadece50%sinin tavan seviyesinde olduğunuvarsayarsak, öncelikli olarak bu menfezlerduman tahliyesinde etkili olacaktır. Hava-landırma miktarı 10 hava değişimine çı-karılmış olsa dahi, dumana etkiyenbölüm sadece emiş menfezlerinin 50%’siolacaktır. Toplam menfezlerin diğer50%’si olan, yere yakın seviyelerdekimenfezlerin etkili olmaya başladığı dö-nemde, otoparkın alt seviyelerine kadarduman dolmuş olacaktır.

Kesit ve Plan olarak bakıldığında, kanallısistemde duman egzoz sistemleri aşağı-daki gibi görüntü verecektir.

Sonuçlar aşağıdaki resimlerden görülebilir.

Kanallı Sistemde, Duman öncelikle tavan sevi-yesinde, daha sonra tüm seviyelerde otoparkgeneline yayılacaktır. Dumanın bölgesel olarakkontrolü tek yöne doğru yeterli akış hızı sağ-lanamadığı için mümkün olmayacaktır.

Duman tavan seviyesinde iken, emiş menfezle-rinin 50%’si etkili olacaktır. Menfezlerin tümüduman tahliyesinde görev gördüğünde, dumantüm yüksekliklere sirayet etmiş olacaktır.

Page 102: termo_klima_agustos2011

Ortalama değerlerle, kapalı bir otoparkta,tek bir araç yangını dikkate alındığında,gözlenecek enerji açığa çıkma hızı yakla-şık olarak maksimum 4‐5MW (Yangının15. dakikasında) ve bu duruma tekabüleden duman üretimi ise ~ 15–16 m3/sa-niye olacaktır.

Bu değer yaklaşık olarak, 2000 m2‘lik biralanın saatte 10 hava değişimine eşittir.Dolayısıyla 10 hava değişimi esasına da-yandırılarak tasarlanan duman tahliye sis-temleri, 2000 m2‘nin üzerindekiotoparklarda yeterli duman tahliye gü-cüne sahip olacaktır ancak otopark 2000m2 altında ise 10 hava değişimi yeterli ol-mayacaktır.

Burada akılda bulundurulması gerekenen önemli konulardan biri, bir sonraki bö-lümde de değinileceği gibi, kanallı sis-temlerde, 10 hava değişimi kriterine göretasarlanan toplam egzoz kapasiteleri,duman üretimine karşı gelen tahliye ihti-yacına cevap verecek, ancak, lokal olarakyangın mahallinde hava hızlarını kontrolaltına alamayacağı için, dumanın otoparkgeneline yayılmasına engel olamayacak-tır.

1.3 JET FANLI SİSTEMLER:Kanallı sistemde yer alan kanal ve egzozmenfezlerinin jet fanlar ile yer değiştir-mesi, öncelikle, yer seviyesindeki menfez-lerin duman tahliyesinde etkisiz kalmasıproblemini ortadan kaldıracaktır.

Kanallı sistemle, jet fanla tasarlanan sis-temlerin, yangın ve duman ile mücadelenoktasında karşılaştırıldığında en önemlifarkı; kanallı sistemlerin tamamen“Duman Tahliyesi” ne yönelik hizmetverebilecek olmasıdır. Jet Fanlı sistemlerise, birebir kanallı sistemlere muadil ola-rak “Duman Tahliyesi” ne yönelik tasar-lanabileceği gibi, yangın ve duman ilemücadeleyi bir basamak ileri taşıyıp,“Duman Kontrolü” amacına yöneliktetasarlanabilir.

“Duman Kontrolü” ve ülkemizdeki bukonu ile ilgili çelişkilere bir sonraki para-grafta değinilecektir.

Yalın olarak “Duman Tahliyesi” ve “Gün-lük Havalandırma” fonksiyonları olarakiki sistem ele alındığında;

• Günlük Havalandırmada Jet Fanlı Sis-tem ile daha kaliteli bir hava karışımıve homojen bir dağılım elde edilebile-cektir.

• Jet fanlı sistemin, çalışma bölgeleri, ka-nallı sisteme göre çok daha esnek olarakve küçük alanlarda, devreye alınabileceğiiçin günlük işletmede, ekonomi ve enerjitasarrufu sağlayabilecektir.

• Kanallı Sistemin, Jet Fanlı sisteme göredaha az çalışan ekipman barındırması vedaha basit bir otomasyon gerektirmesineden ile, işletme sırasındaki bakım vekomplikasyonları daha az olacaktır.

• “Duman Tahliyesi” amaçlandığında,her iki sistemle de başarılı tasarımlar ger-çekleştirilebilir. Ancak mevcut tasarım kri-terlerinde, kanallı sistemle “DumanKontrolü” yapmak mümkün olmayacak-tır.

2.1 DUMAN KONTROLÜ:Jet fanlı sistemler, “Duman Tahliyesi” he-deflenerek, kanallı sistemlere muadil veyaalternatifi olarak tasarlanabileceği gibi, acildurumda yangın ve duman ile mücadeleyibir basamak ileri taşıyıp “Duman Kont-rolü” amacına yönelikte tasarlanabilir.

“Duman Kontrol” ünde amaç, otoparkınyangından uzak bölgelerine dumanı sira-yet ettirmemek ve sanal bir bölgede, yan-gın noktası ile egzoz şaftı arasındadumanı hapsetmektir.

Bu sayede kaçış güzergâhları dumandantemiz kalacak, otoparktaki maddi hasarminimize edilmiş olacak ve en önemlinoktalardan biri, itfaiye yanan aracı ko-layca tespit edip, anında duruma müda-hale edebilecektir.

2.2 DUMAN KONTROLÜ TASARIMI:“Duman Kontrolü” nün birinci prensibi :“Yeterli büyüklükteki bir hava hızı, du-manın hareketini kontrol altına alabilir.”(KLOTE – Ref 2)

Bu prensip, uzun yıllardır karayolu tünel-lerinde kullanılmıştır. Benzer bir yaklaşımda, çok katlı ve yüksek binaların merdi-ven basınçlandırmasının temelini de oluş-turmaktadır.

Karayolu tünellerinde, jet fanlar ile tüneliçinde en az dumanın yayılma hızına eş-değer karşı bir hava akımı oluşturulmayaçalışılır. Temel prensip “sıcaklık ve yoğun-luk farkından ötürü dumanın her yöneolan doğal yayılma eğilimine karşı koya-bilecek minimum hava akış hızını oluştur-maktır”. Bu başarıldığında, dumanınsadece istenilen istikamette hareketinemüsaade edilmiş olacaktır.

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

100 Termo Klima Ağustos 2011

Kanallı Sistemde, dumanın bölgesel olarak kontrolü tek yöne doğru yeterli akış hızı sağlanamadığı için mümkün olmayacaktır.

Page 103: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

101Termo KlimaAğustos 2011

Dumanın yayılma hızı ile ilgili çalışmalarilk olarak tüneller için yapılmıştır. Tüneliçinde 3MW büyüklüğünde bir araç yan-gınında dumanın yayılma hızı Heseldentarafından hesaplamıştır. (Ref 3) .3 MW büyüklüğünde, 10 metre çevreselbüyüklüğe sahip ve 5 metre yüksekliğindebir araç yangını için dumanın hızı 1,3m/saniye olarak hesaplanmıştır. (Ref 3)

Tavan yüksekliği daha az, ancak her isti-kamete yayılma imkânı olan bir kapalıotoparkta duman benzer şekilde yayıla-caktır. Her istikamete yayılma imkânı ol-duğu için, dumanın yayılma hızıdüşecektir. Dumanın yayılma eğilimi, yafiziksel olarak bir engelle karşılaşanakadar (duvar, duman perdesi, kiriş vebenzeri fiziksel sınırlar) yada çevresindekihava ile karışarak sıcaklık ve yoğunlukfarkı ortadan kalkana kadar sürecektir.

Aşağıdaki listede kapalı otoparklardaaraç yangınlarında, yangına olan mesafeile dumanın yayılma hızının ilişkisi görü-lebilir.

YANAN DUMANIN ARACA KATMANININ OLAN YAYILMAMESAFE HIZI3 metre 1,5 m/saniye16 metre 0.89 m/saniye32 metre 0.70 m/saniye80 metre 0.50 m/saniye

Aşağıdaki tablo ise, dumanı kontroletmek için, kontrol bölgesinin genişliği ilebağıntılı olarak, gerekli olan kesit havahızları verilmiştir.

DUMAN ZONE’U GENİŞLİĞİ DUMANKONTROLÜ İÇİN GEREKLİ KESİT HAVAHIZI20 metre 0.96 m/saniye30 metre 0.83 m/saniye40 metre 0.76 m/saniye50 metre 0.70 m/saniye60 metre 0.65 m/saniye

(Avrupa’da bazı ülkelerde Jet Fanlı sis-tem, hem duman tahliye ve kontrolü,hemde sprinklerin soğutma görevini üst-lenmektedir. Dolayısıysla bu tarz tasarlan-mış otoparklarda, sprinkler kullanmazorunluluğu yoktur.Yukardaki tabloda verilen hızlar için,sprinklerin soğutma etkisi dikkate alın-madığından, ülkemizdeki sprinklerli oto-parklarda daha düşük hızlar, tercihen40–50 metre zone genişliğinde, mini-mum 0.40–0.50 m/s kullanılabilir.)

Page 104: termo_klima_agustos2011

Duman Kontrolü için sağlanacak olanhava hızının yangın ve duman üzerindeiki ana etkisi olacaktır. Yeterli derecedehava debisini yangın üzerinden geçire-rek,• Soğutma etkisi, dolayısıyla dumanın ya-yılma eğiliminde bir düşüş etkisi• Dumanın yayılma eğilimine karşı gereklihava akış hızını sağlayarak, bu eğiliminengellenmesi.

Ülkemizde birçok projede, “DUMANTAHLİYESİ” kriteri olan 10 hava değişimiesas alınarak, “DUMAN KONTROLÜ” neyönelik hedeflemeler görülmektedir.

Hava hızları dikkate alınmadığında, yu-karidaki örnekler ile bu tasarım ve he-deflerdeki çelişki daha net olarakanlaşılabilir.

Yukarda, kanallı sistem ile tasarlanmış, 10hava değişimi kriterine uygun örnekte,duman birçok emiş menfezinden düşükhızlarda tahliye edildiği için, dumanıkontrol etmek için gerekli olan hava ha-reket hızları sağlanamamıştır. Duman, ba-şarılı bir şekilde tahliye edilmesinerağmen, otopark geneline yayılarak tah-liye edilmektedir.

Aynı sistem Jet Fanlı olarak tasarlandı-ğında, otopark mimarisindeki ince uzunyapı ve egzoz şaftlarının kısa kenarda yer

almasından ötürü, otopark 10 hava de-ğişimine tekabül eden egzoz kapasitesi,yangın bölgesi üzerinde yoğunlaştırılabilir,bu durumda “Duman Kontrolü” için ge-rekli hava hızları sağlanabilir ve başarılı birzone’lama yapılabilir.

Aynı 6000 m2’lik taban alanına sahipancak farklı bir mimarideki otoparkta,10 hava değişimine tekabül eden,180,000m3/saat’lik kapasite gerekli kesithava hızlarını sağlamaya yeterli olma-yacaktır. Bu durumda başarılı bir “DumanKontrol”ünden söz edilemez.

Toplam egzoz kapasitesi artırılarak, du-manı hareket ettirmek istediğimiz kesit-lerde hava hızını tekrar minimum 0,5 m/s‘ye getirdiğimizde, “Duman Kontrolü”bu otopark içinde sağlanmış olacaktır.

Hava hızları konusundaki çalışmalar ta-mamen sonuçlanmamış ve uluslar arasıstandartlar tam olarak oturmamış olsadahi; Yukarıdaki örneklerde anlatılmayaçalışıldığı gibi , “Duman Kontrolü” veDuman Zone’laması için asıl olan otoparkiçinde, taze hava kaynakları ile egzoznoktaları arasında dumana karşı yaratıla-bilen hava hareket hızıdır.

3. SONUÇ:Jet fanlı sistemlerin, günlük otopark ha-valandırması, acil durum duman tahliyesi

ve acil durum duman kontrolü perfor-mansları üzerine aşağıdaki sonuçlara va-rılabilir.

• Günlük Havalandırmada Jet Fanlı Sis-tem ile daha kaliteli bir hava karışımıve homojen bir dağılım elde edilebile-cektir.

• Jet fanlı sistemin CO algılama sistemi ilebirlikte kullanılması durumunda, çalışmabölgeleri, kanallı sisteme göre çok dahaesnek olarak ve küçük alanlarda, devreyealınabileceği için , günlük işletmede, eko-nomi ve enerji tasarrufu sağlayabilecektir.

• Kanallı Sistemin, Jet Fanlı sisteme göredaha az çalışan ekipman barındırması vedaha basit bir otomasyon gerektirmesineden ile, işletme sırasındaki bakım vekomplikasyonları daha az olacaktır.

• Jet Fanlı Sistemde, otopark içindebüyük kanallar yer almayacağı için, dahaaydınlık ve ferah otopark alanlarıyaratılabilecektir.

• “Duman Tahliyesi” amaçlandığında,her iki sistemle de başarılı tasarımlargerçekleştirilebilir. Ancak mevcut tasarımkriterlerinde, kanallı sistemle “DumanKontrolü” yapmak mümkün olmayacak-tır.

• Başarılı bir “Duman Kontrolü” için asılolan, duman yayılma eğilimine karşı oto-park içinde yaratabildiğiniz “kontrollü”hava hareketlerinin Hızıdır. 10 veya 9hava değişimi gibi, hacimsel kriterler“Duman Kontrolü” konusunda belirleyicideğildir. Belirleyici olan, dumanı hareketettirdiğiniz kesitlerdeki hava hızlarıdır.

Referanslar(1) H.P. Morgan and others – Design Met-hodologies for Smoke and Heat ExhaustVentilation – BRE 368.(2) J. H. Klote – An Overview of SmokeControl Technology – National Bureau ofStandards. USA Paper NBSIR87‐362C(3) A. J. M. Heselden – Studies of Fire andSmoke Behaviour Relevant to Tunnels. –Paper No. CP66/78(4) J. A. Wild – C.ENG; F.I.MECH.E ‐ FUMEAND SMOKE CONTROL IN ENCLOSEDCAR PARKS – Fire Engineers Ass.Paper.

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

102 Termo Klima Ağustos 2011

Page 105: termo_klima_agustos2011
Page 106: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

104 Termo Klima Ağustos 2011

1. GİRİŞBinlerce yıl boyunca insanlar, ateşi ısıtmaiçin kullanmışlardır. Başlangıçta havalan-dırma, sadece ısıtma amaçlı ateşin yan-masını sürekli kılmak için kullanılırken;sıcak su ve buhar üretici merkezi kazanla-rın kullanılmaya başlanması ile birliktekonfora dayalı havalandırma ihtiyacı dahabelirgin hale gelmiştir. 1880’lerin sonla-rında havalandırma tasarımı için geliştirilenbir takım kurallar birçok ülkede uygulanırhale gelmiştir. 1851 yılında Dr. John Gor-rie, tasarlamış olduğu soğutma uygula-ması için ABD patent ofisine başvurarak8080 no. ile patent almıştır. Bu uygulamaesasen bu yapımına yönelik bir cihaz tasa-rımıdır. Ancak klimanın bulunması ve kul-lanılmasında gerçek anlamda Willis H.Carrier’in katkısı tartışılamaz. 1876-1950yılları arasında yaşamış olan Willis H. Car-rier; 1911 yılında, günümüz modern so-ğutma uygulamalarına ait hesaplarıntemelini oluşturan ve nemli havanın sıcak-lığı, içindeki nem miktarı ile ısıl kapasitesiarasındaki ilişkiyi ortaya koyan “psikro-metrik tablo”yu bulmuştur. Bununla bir-likte 1922 yılında da ilk santrifüj soğutmamakinesini icat ettiği bilinmektedir.

Diğer taraftan soğutmanın endüstriyelmaçlar için kullanılması 1880’lerde başlar.İlk uygulamaların iki ana hedef, olduğugörülmektedir. Bunlardan birincisi don-durulmuş gıda nakliyatı (özellikle donmuşet) sırasındaki soğutma ihtiyacının karşı-lanması, diğeri de buz yapımıdır. Konforayönelik ilk uygulamalar ise ancak1900’lerin başlarında görülmektedir.1902 yılında New York Menkul KıymetlerBorsası’nda yapılan uygulama, konforadayalı ilk soğutma sistemlerinden biri ola-rak sayılabilir. Özellikle gıdaya yönelik ola-rak duyulan soğutma ihtiyacı, Amerika’dasoğutmaya yönelik olarak yapılan çalış-malara duyulan saygıyı arttırmış ve 1904yılında 70 üyesi ile ASRE (Amerikan So-ğutma Mühendisleri Birliği) kurulmuştur.Günümüzde konfora yönelik olarak yapı-lan soğutma işlemine (comfort cooling),yabancı ve bilimsel literatürde “hava şart-landırma” (air conditioning) denilmekleberaber yaygın “klima” kullanılmaktadır.Su, hava ve değer soğutkanların birleşikolarak çalıştıkları tümleşik sistemlere de“ısıtma, havalandırma ve klima” (HVAC:Heating, vetilating and air conditioning)sistemi adı verilmektedir.Konfor klimasına yönelik uygulamalar ilkbüyük atağını 1920’li yıllarda NewYork’taki ünlü sinema ve tiyatrolarda kul-lanılmasıyla yapmış ve 1920’lerin sonla-rında paket tip soğutma cihazlarıfabrikalarda üretilmeye başlamıştır.Diğer bir devrim niteliğindeki olay da1930 yılında DuPont firmasının bir klorof-lorokarbon esaslı soğutucu özellikli freongazları geliştirmeleri ile gerçekleşmiştir.1935 yılında ilk hermetik tip kompresör pi-yasaya çıkmış ve bunu takiben 1950’ler-den itibaren hava soğutmalı kondenserlitip cihazlar ev ve ofis uygulamalarındakullanılmaya başlanmıştır.Yıllardan bugüne klima sistemlerinde de,gelişen malzeme kalitesi ve elektronik

teknolojisi ile birlikte büyük gelişmelerkaydedilmiş olup, günümüz klimalarıboyut, elektrik tüketimi, geri dönüşebilir-lik, teknoloji, estetik özellikler gibi kriter-lere göre şekillenmektedir.

2. HAVALANDIRMA SİSTEMLERİ VE TASARIM ŞARTLARIHavalandırma sistemlerinin tasarımında,mahallin kullanım amacı belirleyici roloynar. Endüstriyel uygulamalarda ilaçsektörü başta olmak üzere gıda ve elek-tronik gibi imalata yönelik uygulamalarile yaşamsal şartların sağlandığı konforayönelik uygulamalar tasarım şartlarınınbelirleyici unsurlarıdır.Örneğin sağlık sektöründe uygulananklima sistemlerinde ki bu sistemler temizoda kliması olarak isimlendirilir, mahalde ih-tiyaç duyulan hava kalitesine yönelik ihti-yaçların başlıcaları şu şekilde özetlenebilir:• Sıcaklık • Bağıl nem (% RH) • Saatteki hava değişim sayısı • Basınç farkları • Hava hızı (laminar air flow) • Havada asılı bulunana canlı ve cansızparçacık sayısı • Ses ve gürültü

Konfor klimalarında amaç, insan konfo-runun sağlanmasıdır. Konfor veya rahatlıkduygusu, esas olarak kişiden kişiye deği-şen bir kavram olduğu için kesin bir tanı-mın yapılması güçtür.

Başlıca uygulama alanları, ulaşım araçları,bankalar, tiyatrolar, oteller, mağazalar,hastaneler (ameliyathane ve operasyonodaları hariç), terminaller, lokantalar veçok amaçlı kullanılan ofis hacimleridir. İnsan rahatlığı ve konforu temel olarak üçetkene bağlıdır. Bunlar:• Kuru termometre sıcaklığı• Bağıl nem • Hava dolaşım hızı‘dır.

3. TEST AYAR VE BALANSLAMA ÇALIŞMALARIİnsanların çoğu 22 ile 27°C sıcaklıları ara-sında ve %40 ile %60 arasında bir bağılnemde kendilerini rahat hissederler. Havaakımı için uygun bir hız değeri 0,25m/s’dir.Vücut rahatlığını etkileyen diğer faktörlerhava temizliği, koku, gürültü ve ışınım et-kisidir. İyi bir klima sistemi sayılan bütünbu şartları sağlamalıdır. Klima sistemleri tasarımında; sıcaklık,nem ve hava kalitesi değerleri temel alına-rak bu değerlerin belirli sınırlar içerisinde

Havalandırmave klima

sistemlerindetest, ölçüm ve

validasyon

Dr. Burak Olgun [email protected]

Zeta Bilgi Teknolojileri Yatırım Danışmanlığı Proje Araştırma Eğitim İç ve Dış Tic.Ltd.Şti.

Kuyubaşı, Kadıköy, İSTANBULTel: (0216) 449 29 38•Faks: (0216) 414 16 45

www.zetabt.com

Dr. Orkan Kurtuluş [email protected]

Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü

Termodinamik ve Isı Tekniği Anabilim DalıTel: (0212) 383 70 70 Şekil 1. Dr. John Gorrie tarafından tasarlanan

soğutma makinası.

Page 107: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

105Termo KlimaAğustos 2011

kalmasına özen gösterilir. Bu değerler hemendüstriyel klima hem de konfor klimasıuygulamalarının temel tasarım paramet-releridir. Özel klima sistemleri uygulama-larında bu parametrelere ortam içindekihavanın hızı ve yönü ile ortam içindeki ha-vanın komşu mahallere göre fark basıncıgibi özelliklerde eklenebilir (septik ve asep-tik özellikli ortamlar gibi).

Klima uygulamalarında sistemin çalışırhalde testlerinin yapılması ve istenilenşartları sağlamak amacı ile tasarım para-metrelerinin, işletme parametreleri ileuyumu için balanslama işlemlerinin yapıl-ması büyük önem taşımaktadır.

3.1. Test ve Balanslama SüreciTest ve balanslama işlemi sistemin kurul-madan önce dizayn aşamasındayken baş-laması gereken bir süreçtir. Test vebalanslama sürecinde ilk başta kullanıcı-ların istekleri göz önüne alınmalıdır. Eldeedilen kullanıcı bilgilerinin ardından bu is-teklerin iyi tanımlanmaları gerekmektedir.Kullanıcı isteklerinin tanımlanmasının ar-dından yapılacak test ve balanslama sıra-sında yapılması gerekenler de rahatçaortaya çıkarılabilecektir.İş adımlarını şu şekilde sıralayabiliriz:• URS : Kullanıcı istekleri• FS : Fonksiyonel özellik• DQ : Tasarım yeterliliği• IQ : Montaj yeterliliği• OQ : Çalışma yeterliliği• PQ : Performans yeterliliği

Fonksiyonel özellik, kullanıcı istekleri gel-dikten sonra bunların hangi fonksiyon-larla, nasıl sağlanacağının belirlenmesidir.Tasarım yeterliliği, mimari, inşaat, meka-nik, elektrik, kısaca sistem tasarlanırkenher şey seçilen cihazlar, kanalların doğrumalzemeden yapılması gibi hususları içer-mektedir. Bütün bu çalışmaların denetlen-mesine kısaca tasarımın yeterliliği denilir. Montaj yeterliliği, tasarımın sahada nasıluygulandığı, sistemin nasıl monte edildi-ğinin incelenmesidir.Çalışma yeterliliği, tasarlanan sisteminuygulama yerinde montajlarının düzgünyapılıp yapılmadığı, sistemin doğru çalışıpçalışmadığı, projeye uygunluklarının kont-rolü ve incelenmesidir. Performans yeter-liliği, normalde çalışma yeterliliği iş adımıile birlikte ortak yürütülür. Bu iş adımındaölçümler devreye girmektedir. Özellikle temiz oda uygulamalarında per-formans yeterliliği incelenirken iki tipkontrol yapılmaktadır. Bunlardan birincisifiziksel kontrol ikincisi ise mikrobiyolojikkontroller olarak ifade edilebilir.

Fiziksel kontrollerde odanın sıcaklık venem testleri yapılır. Bunun için uygun has-sasiyete sahip, sertifikalı sıcaklık ve nemölçme cihazlarının olması gerekir. Yineuygun sistemlerle parçacık tayini, hassasmanometre ile fark basınç tespiti, dahasonra mahalde hava hareketlerinin kont-rolü, hava akış testleri yapılır. Örneğinmahal içi hava akış testleri genellikleduman kullanılarak yapılır, havanın ne-reye gittiği tespit edilir. Örnek vermek ge-rekilirse laminar akış istenilen birortamda, hava düzgün bir şekilde akıyormu, ameliyat masasının üzerini süpürüyormu ya da köşelerde bir yerde türbülansoluşuyor mu? Bunları görmek ve belge-lemek, bazı durumlarda videoya çekmek,yapılan kayıtların da belgeler arasına ek-lemek gerekmektedir.

IQ, OQ, PQ ye yönelik test çalışmaları üçfarklı aşamada gerçekleştirilebilir. Bunlar aşağıda açıklanmıştır.• As-Built • As-Rest• Operation

As-built aşamasında tesiste tüm inşai veelektro-mekanik işler tamamlanmış, tümservisler ve fonksiyonlar için alt yapı işlerihazır hale getirilmiş ama odadaki üretimekipmanları henüz monte edilmemiş vepersonelin olmadığı durumda yapılan testçalışmalarıdır. Bu aşamada yapılan ön test-lerin ortaya çıkabilecek olası problemlerinbelirlenmesi anlamında faydası vardır.At-rest aşamasında sistemin tüm üretimcihazlarının son bağlantılarının yapıldığı vedevreye alındıktan sonra odada insan ol-madan yapılan testlerdir. Operation veyauygulama yeterlilik testleri şeklinde de ta-nımlanabilir temiz odada normal işletmekoşullarında yani temiz odada ekipmanlarve insanlar çalışırken yapılan testlerdir.

3.2. Kontrol, Test ve Ölçümlerİşletme ve performans yeterlilik (IQ, OQ,PQ) çalışmaları şeklinde de tanımlayabi-liriz. Uygulama yeterlilik (IQ) ve işletmeyeterlilik (OQ) test ve kontrolleri iç içegeçmiştir. Uygulamada kullanılan fanın ti-pinin ve markasının, kasnak çapının,motor gücü ve markasının tasarıma veyaşartnamelere uygunluğunun belgelendi-rilmesi IQ çalışmasıdır Bu fanın devrinin,debisinin, statik basıncının ve çektiği am-perin ölçülmesi ve bu değerlerin tasarımdeğerlerine uygunluğunun belgelendiril-mesi ise OQ çalışmasıdır.Özet olarak IQ, uygulamanın tasarıma veteknik şartnamelere uyguluğunu denetler-ken, OQ çalışmaları klima sistemindeki her

bir ekipmanın tasarımda tanımlanan fonk-siyonları yerine getirdiğini belgelendirir.

Aşağıdaki listede test ve ölçüm yapılacakbazı hava tarafı ekipmanları tanımlanmıştır• Fan IQ, OQ• Klima Santralı Basınç testi IQ• Hava Debisi Ölçümü OQ• Hava Debisi Ölçü İstasyonu IQ, OQ• Batarya IQ, OQ• Kanal sızdırmazlık Testi IQ

Performans yeterlilik çalışmaları (PQ) isedoğrudan uygulanan sistem ile ilgili veonun performansını denetleyen ölçümçalışmalarıdır.• Hava Debisi (difüzör) Ölçümü ve HavaDeğişim Sayısı PQ• Fark Basınç Ölçümü PQ• Toz Toplama Sistemi Ölçümleri PQ• Boşluklara Açılan Bölgelerde Hava HızıÖlçümü PQÖrnek olarak temiz oda uygulamalarındahava tarafı test ve ölçüm çalışmalarınabaşlamadan önce emiş ve üfleme kanal-larındaki olası kirliliklere karşı sadece önfiltre monte edilmiş halde (ara, son veyaterminal HEPA filtreler monte edilmeden)klima santralı bir müddet çalıştırılmalıdaha sonra tüm filtreler takılarak ölçümçalışmaları başlatılmalıdır. Hava akışı ölçümleri için ağırlıklı olarakmanometre kullanılmakla birlikte, havanınakış yönünün belirlenmesi de büyük önemtaşır. Özellikle laminar akışın tasarım para-metresi olarak istendiği durumlara, bu kri-terin kontrolünün yapılması şarttır. Buamaçla çeşitli kimyasallardan üretilenduman kapsülleri kullanılmaktadır. Bu kap-süllerin en önemli özellikleri kısa bir zamaniçerisinde (30 sn-2 dak.) çok yoğun ancakissiz ve alevsiz duman üretmeleridir. Ayrıcabu kapsüller tesisat içesinde birikim ve kir-lilik yapmadıklarından kullanımları sonra-sında tesisatta ekstra bir temizlik yapılmasıihtiyacı yoktur.Yapılan tüm test ve kontrollerin yazılı ola-rak raporlanması gerekmektedir. Bu rapor-ların içeriğinde testin açılaması, testinuygulama noktası ve şartları, testin so-nucu, testi gerçekleştiren personel bilgileri,test sırasında kullanılan ekipman ve buekipmanın kimlik bilgileri yer almaktadır.Bu raporlama işlemi, yapılan testlerin ge-riye dönük incelenebilmesini sağlar. Böy-lece bir proseste imal edilmiş bir ürünün,hangi çalışma şartları içerisinde üretildiği-nin takibinin yapılması mümkün olur.

4. DENGELEME (BALANS)Dengeleme işlemi yapılmadan sisteminperformansını tayin etmek mümkün de-

Page 108: termo_klima_agustos2011

ğildir. Hazırlık aşamalarından biri olandengeleme işlemi ile projede verilmişolan debilerin ve hava miktarlarının ger-çekten istenilen miktarda mahallere gidipgitmediğini ölçülebilmektedir.Sistem, daha başında istenen ayarlarınyapılması için uygun tasarlanmamışsa çokbüyük sorunlar ile karşılaşılabilir. Eğer ya-pılan uygulama sonunda dengeleme işiyapılmak isteniliyorsa, bu konuya projeninbaşından itibaren dikkat edilmesi gerek-

mektedir. Dengelemenin düzgün olmadı-ğının anlaşılması halinde gerekli noktayaçözüm sağlaması amacı ile bir kumandavanası veya klape takmak istenilebilir,ancak sistem bitmiş, birçok uygulamadatercih gören asma tavan kapatılmışsabunu yapmak zor ya da mümkün olma-yabilir.

Dengeleme işlemleri için kullanılan cihaz-ların düzenli aralıklarla kalibre edilmesigerekir. Özellikle hava/gaz hızı ölçümle-rinde pitot tüpü ve bir eğik manometrekullanılmaktadır.

Kullanım yerlerine göre faklı çap ve boy-larda pitot tüplerine sahip olmak denge-leme işini yapacak uygulamacının lehinebir durumdur. Aynı zamanda uygulamacı,faklı ölçeklerde çok hassas bir fark basınçmanometresine de sahip olmalıdır. Buamaç için en çok kullanılan fark basınçmanometresi eğik manometredir, çünkükalibrasyon ihtiyacı yoktur; sürekli kalibreetmek gerekmez. Diğer kullanılacakölçüm ekipmanlarının periyodik olarakkalibre edilmiş olması ve bu durumunbelgelendirilmesi gereklidir.

5. KALİBRASYONKontrol parametreleri belirlendiktensonra bazı özel ölçüm cihazları ile ölçüm-ler yapılarak takipleri gerçekleştirilmekte-dir. Her bir cihazın belirli periyotlarla,sertifikalı ve belgelendirilmiş firmalar ta-rafından, mutlaka bir ulusal standarda iz-lenebilen sistemlerle kalibre edilmesigerekmektedir. Aksi takdirde yapılan öl-çümler geçerliliğini yitirmektedir. Kalib-rasyon sertifikaları, üzerlerinde belirtildiğiüzere belirli bir süre için geçerli olup; busüre sonunda yenilenmelidir. Dolayısı ile

cihazların belirli periyotlarda kalibrasyon-larının yapılması zorunludur. Kalibrasyonsertifikalarının ve kalibrasyon verilerininsaklanması, testleri yapılan cihazların ge-riye dönük izlenebilirlikleri açısındanönem arz etmektedir.

Kaynaklar:1. ASHRAE, “Standard 62- 1989- Ventilation for Accep-table Indoor Air Quality”, American Society of Heating,Refrigerating and Air- Conditioning Engineers, Atlanta,1989. 2. ASHRAE, “Standard 62- 2001- Ventilation for Accep-table Indoor Air Quality”, American Society of Heating,Refrigerating and Air- Conditioning Engineers, Atlanta,2001. 3. ASHRAE 2007 Applications Handbook. Chapter 41,Control of Gaseous Indoor Air Contaminants.4. DIN 1946-4, “Heating, Ventilating and Air Conditio-ning, HVAC Systems in Hospitals”, Deutsche Norm,2005 Entwurf.5. Eurovent, “Recommendation Concerning HygienicAspects in Air Handling Units” , May 2000.6. EN 1886, “Ventilation for Buildings–Air HandlingUnits–Mechanical Performance” , 19977. EN 13053, “Ventilation for Buildings – Air HandlingUnits – Ratings and Performance for Units, Componentsand Sections”, European Committee for Standardiza-tion, October 20018. EPA(2001), Case Study Two: EPA’s Research TrianglePark Laboratory Facility 9. Heperkan, H., Olgun, B., “İç Ortam Hava Kalitesi veHasta Bina Sendromu”, RVC-IST Isıtma, Soğutma,Klima, Havalandırma, Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, SuArıtma ve Güneş Enerjisi Sistemleri Dergisi, s.10-12,Kasım-Aralık 2008.10. Heperkan, H., Olgun, B., Kurtuluş, O., “Sağlık Tesis-leri ve Temiz Odalarda HVAC Sistemleri Ölçümler veDoğrulama”, RVC-IST Isıtma,Soğutma, Klima, Havalan-dırma, Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma veGüneş Enerjisi Sistemleri Dergisi, s.10-12, Mayıs 2009.11. Heperkan ,H., Olgun, B., Kurtuluş, O., “BinalardaHavalandırmanın Önemi ve Klima Santralleri”, Termo-Klima Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma, Yalıtım,Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma ve Güneş Enerjisi Sis-temleri Dergisi, 21, 16-19, Temmuz 2010.12. Kurtuluş, O., Olgun, B., Gültek, S., Heperkan, H.,“Temiz Oda Klima Sistemlerinde Devreye Alma Çalış-maları ve Performans Değerlendirmesi”, IX. Ulusal Tesi-sat Mühendisliği Kongresi, 6-9 Mayıs 2009, İZMİR.13. Recknagel, Sprenger, Schramek (2005), “Taschen-buch für Heizung und Klimatechnik 2005/2006”, 72.Auflage, Oldenbourg Industrieverlag München, Ger-many 14. TSE, TS EN 12341/Nisan 2002, “Hava kalitesi-Askıdakatı maddenin PM10 kesrinin belirlenmesi-Ölçme yön-temlerinin referans eşdeğerliliğini göstermek için sahadeney işlemi ve referans metodu”. 15. TS 11605 EN ISO 14644-1, Temiz Odalar ve Bu Oda-larla Birlikte Kontrol Edilen Ortamlar, 10.05.2001.16. US 209D, “Clean Room and Work Station Require-ments, Controlled Environment”, Federal Standard,U.S.A, 1992.17. US 209E, Federal Standard, U.S.A, 1992.18. VDI 2083, “Clean Room Engineering”. 19. “Reinraumtechnik für die Pharmazeutische Indus-trie”, Zander Klimatechnik AG, Wolf Ziemer.20. Procedural Standards for Certified Testing of Clean-rooms, National Environmental Balancing Bureau, Se-cond Edition 1996.21. VDI 6022 Part 1, “Hygienic Standards for Ventilationand Air-conditioning Systems – Offices and AssemblyRooms”,July 199822. VDI 6022 Part 3, “Hygienic Standards for Ventilationand Air-Conditioning Systems – Production Facilitiesand Business Enterprises” , November 2002

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

106 Termo Klima Ağustos 2011

Şekil 2 Eğik manometre

Şekil 3 Elektronik fark basınç manometreleri

Şekil 4 Pitot tüpüile hava hızı ölçümprensibi.

Şekil 5 Değişik boyut ve geometrideki pitot tüpleri.

Şekil 6 Kanatlı tip anemometre

Page 109: termo_klima_agustos2011
Page 110: termo_klima_agustos2011

İnsan sağlığı açısından binalarda havalan-dırma sistemlerinin önemi nedir?Zamanın yaklaşık yüzde 90’nını iç ortam-larda geçiriyoruz. Teneffüs ettiğimiz ha-vanın kalitesi, yani iç ortam hava kalitesiönemli bir konu. Bu nedenle soluduğu-muz havanın kalitesi konusunda en az; al-dığımız besin ve içtiğimiz suyun kalitesikadar dikkatli ve seçici olmalıyız. İçeridekihavayı temizlik, sıcaklık ya da nemindendolayı dışarıdan gelen daha iyi koşullar-daki hava ile değiştirme tekniğine hava-landırma adı verilir.Ortamdaki toz, gaz, kokulu maddeler(CO2, endüstriyel gaz ve buharlar) ve bu-laşıcı hastalık faktörleri, duman ve diğertanecikli maddeler, havalandırmayı şartkılar. Kirlenmiş, kalitesiz havanın insansağlığı üzerindeki zararlı etkileri; zehirle-yiciliği, enfeksiyon ve alerji oluşturmaözelliği, kaşıntı ve aşırı ısınma, özetle has-talık ve üretkenlik kaybı ancak etkin ha-valandırma ile önlenebilir.Yaşayan canlılar, özellikle insanlar için ha-valandırma, solunum için oksijen sağlan-ması ve üretilen sıcaklığın kontrolü gibihayati fonksiyonları düzenler. Havanın sı-caklığını, nemini, hızını ve istenmeyen ko-kuları azaltarak daha rahat koşullarsağlar.

Endüstriyel işlemler için havalandırma da;sistem ve makinelerde, tesisatlarda sıcak-lığı zehirliliği ya da ortamın olası patlamatehlikesini kontrol eder.

Firmanızın havalandırma alanında gerçek-leştirdiği faaliyetler hakkında bilgi verebilirmisiniz? AFS, tamamıyla havalandırma konusundafaaliyet göstermektedir. AFS havalan-dırma konusunda uzmanlaşmıştır. Hava-landırmaya dair neye ihtiyacınız varsahepsi bir arada AFS’de iddiasını taşımak-tayız. Kurumsal stratejimiz, havalandırmakonusunda ilerlemeyi ve bu konuda ki ek-sikliklerimizi tamamlayarak büyümeyi ön-görmektedir.Bu çerçevede; AFS, havayı bir yerden biryere aktarmak için gerekli basınç farkınıoluşturan fanlar, havanın içerisinde taşına-cağı flexible hava kanalları, havanın dağı-tımını, toplanmasını sağlayacak havadağıtım veya toplama elemanları, havanınakışını kontrol edecek hava akış kontrolelemanları, en ekonomik taze hava için ısıgeri kazanım cihazları ve havalandırma sis-temleri için muhtelif aksesuarlar ve montajelemanları konularında üretim, ithalat vesatış faaliyetleri gerçekleştirmektedir. AFShavalandırma konusunda Türkiye’nin tar-tışılmaz en önemli kuruluşudur.

Havalandırma sektöründeki son teknolojikgelişmeler hakkında bilgi verebilir misiniz?Havalandırma sektöründe kullanılan sis-temler ve ekipmanlar ile havalandırmanınihtiyaçları tamamıyla belirlenmiştir. Bilin-meyen hemen hiçbir başlık, yapılmayanherhangi bir ürün kalmamıştır. Teknolojikgelişmeler, mevcut ürünlerin; daha ve-rimli, daha az enerji harcayan, daha ses-siz, daha hijyen, daha sağlıklı, daha fazlaçevre dostu ürünlere dönüşümüyle ala-kalıdır. Havalandırma sistemlerinin sesproblemlerine çözüm olacak ses yutucuflexible hava kanallarını geliştirdik. Topluyaşamın temel problemi olan hijyen ihti-yacını göz önünde tutarak hijyenik özel-likli anti-mikrobiyal hava kanallarınıüretiyoruz. İnsan ve çevre sağlığına hiçbirolumsuz katkısı olmayan flexible hava ka-nallarını yapmayı başardık.

Havalandırma sektörünün ne gibi sıkıntıları var?Havalandırma, İklimlendirme sektörününalt kollarından birisi. İklimlendirme sek-törü, örgütlenmesini tamamlamış bir sek-

AFS Genel Müdür Yardımcısı

Bahadırhan Tari: “Havalan-

dırmaya dair neye ihtiyacınız

varsa hepsi bir arada AFS’de

iddiasını taşımaktayız. Ku-

rumsal stratejimiz, havalan-

dırma konusunda ilerlemeyi

ve bu konuda ki eksiklikleri-

mizi tamamlayarak büyü-

meyi öngörmektedir.”

Yatırımcılar sadece ilk yatırım bedellerinegöre karar vermemeli

a y ı n d o s y a s ı / g ö r ü ş

108 Termo Klima Ağustos 2011

Page 111: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / g ö r ü ş

109Termo KlimaAğustos 2011

tör. TOBB bünyesinde sektör meclisi olan,imalatçılarının bir arada gelerek dernek-leştiği, eğitim ve araştırma faaliyetlerin-deki sürekliliği sağlamak amacıylavakıflaşan, uluslar arası nitelikli fuarı olanbir sektör İklimlendirme. Bütün bunlarlaberaber eğitim, vasıflı ara eleman, Ür-Ge,Ar-Ge, ara mamul, ihracat gibi ana konu-larda bazı sıkıntılardan bahsedilebilir. Fakat sektörümüz, stratejik yol haritasınıbelirlemiş ve kamuya duyurmuş bir sek-tördür. Sıkıntılar belirlenmiş, sebepleriaraştırılmış ve çözümleri tespit edilmiştir.

Firmanızın gerçekleştirdiği Ar-Ge çalışma-ları hakkında bilgi verebilir misiniz?AFS, hijyenik, daha az enerji tüketen, yük-sek ses yutumuna sahip, çevre ve insansağlığına duyarlı ürünler geliştirmek üzeremevcut ürünü inceleme ve akabinde iyi-leştirme çalışmalarına önem vermektedir.Son yıllarda araştırma ve geliştirme çalış-malarına ciddi kaynaklar ayırmaktayız.Alanımızda rakiplerimiz ile farkımızı or-taya koyabilmek ve uluslar arası pazardarekabet edebilmek için Ar-Ge’ye ciddi ma-nada önem veriyoruz. Ar-Ge laboratuarı-mızda CFD programları kullanarak akışsimülasyonu yapılması ve basınç kaybınaneden olan faktörlerin belirlenmesi veakabinde iyileştirme çalışmaları yapılırken;Standartların, makalelerin, sektörün öndegelen organizasyonları tarafından yürütü-len projelerin yakinen takibi ve basınçkaybı, ses yutumu gibi konularda konununuzmanı kişi ve kuruluşları ile çalışılıp, firmaiçi eğitimler de verilmektedir.

Son dönemde üretimde ön plana çıkanenerji tasarrufu kavramını ne kadar uygu-luyorsunuz? AFS, üretimde enerji tasarrufuna azamiönem vermektedir. Makinelerimizinenerji tüketimlerinde tasarruf sağladık.Tasarrufa yönelik çabalarımız her zamandevam edecektir.

Havalandırma sistemlerine ihtiyaç duyankişi ve kurumlar bu sistemlerin tedarikindenelere dikkat etmeliler?Tedarikçi veya uygulayıcı firmaların ehliye-tine, bu firmaların mesleki liyakatlerine çokdikkat edilmelidir. Gerek firmalar gerekseürünler tarafsız ve uluslararası kabul görenkuruluşlarca belgelendirilmiş olmalıdır.Gerçekleştirilecek sistemlerin tüm bileşen-leri gerekli kalite belgelerine sahip olmalı-dır. Yatırımcılar sadece ve sadece ilk yatırımbedellerine göre karar vermemelidir. İş-letme maliyetleri dikkate alınarak yapılansistem tasarımları istenilmeli ve ilk yatırımbu kriterlere dikkat edilerek yapılmalıdır.

Havalandırma konusunda ülkemizin potan-siyeli hakkında bilgi verebilir misiniz?Ülkemizde havalandırma yeni bir konu-dur. Çok büyük potansiyel vardır. Değişenyapı tasarımları, yüksek binalar, site ko-nutlar, AVM’ler mekanik havalandırmagereksinimini arttırmaktadır. İnsan sağlığıile ilgili yönetmelikler, iç hava kalitesi kav-ramının hayatımıza girmesi, kalitesizortam havasının insan verimliliğine olanolumsuz katkısı vb. gelişmeler havalan-dırma konusunu günden güne daha fazlagündeme taşımaktadır. Yakın gelecektehavalandırma, tıpkı ısıtma gibi tıpkı klimagibi standart ihtiyaç haline gelecektir. Ha-valandırmanın insan sağlığına etkisininısıtma ve klimadan daha önemli olduğudüşüncesi gün geçtikçe artmaktadır.

Sektörde haksız rekabet söz konusu mu,bu konu da neler yapılmalı?Her sektörde olduğu gibi havalandırmasektöründe de haksız rekabet vardır. Bukonuda en büyük görev kanun koyucu vedenetleyiciye düşmektedir. Mesleki ör-gütler ve konuyla ilgili sivil toplum kuru-luşlarının görüş ve önerileri dikkatealınarak gerekli kanunlar, teknik yönetme-likler, sistem ve ürün standartları gününgereklerine göre oluşturulmalı ve teknolo-jik gelişmelere göre güncellenmelidir. Bu-nunla birlikte mesleki örgütler, sektördernekleri, eğitim kuruluşları, üniversiteler,vb. kuruluşlar üreticileri, satıcıları, uygula-yıcıları, kullanıcıları ve tüketicileri süreklieğitmeli ve bilinçlendirmelidir.

Sektörde yabancı ortaklıklar söz konusu mu?Birçok uluslararası kuruluşun yurdu-muzda ticari temsilcilikleri vardır. Bu tip,temsilcilik şeklindeki ortaklıkların yanısıra, azda olsa üretim temelli ortaklıklargerçekleşmiştir. Uluslararası teknoloji vebilgi birikiminin, üretim kültürünün yurdu-muza taşınması çok önemli bir konudur.Bu açıdan bakıldığında Türk firmalarınınuluslararası firmalarla ticari evlilikler yap-ması gerekliliktir. Böylesi ortaklıklar yapılır-ken firmaların eşit söz hakkına sahipolması, ülkemize teknoloji transferinin ya-pılması, kotasız ihracat imkânı alınmasıvb. konulara büyük önem verilmelidir.

Havalandırma sektöründe faaliyet göste-ren firmalar sektörün gelişimi için yeterliyatırımı yapıyorlar mı?Sektörün gelişimi firmaların gelişimiyle,firmaların gelişimi sektörün gelişimiylegerçekleşebilir. Gelişmeyen sektörün fir-malarının gelişemeyeceği gibi gelişmeyen

firmaların olduğu bir sektörde gelişemez.Firmalarımızın havalandırma sektörününgelişimi için yatırım yaptığını düşünüyo-rum. Firmaların sektör gelişimine katkısı-nın her geçen gün artacağı ve arttığıdüşüncesindeyim.

Müşterilerinizin Havalandırma konusun-daki bilinç düzeylerini arttırmak için hangifaaliyetleri yürütüyorsunuz?Muhtelif eğitim faaliyetleri gerçekleştiri-yoruz. Hava kanalı tasarımı, pratik hava-landırma ve sistem tasarımı, davlumbazhavalandırması ve benzeri başlıklardaeğitimlerimiz var. Bu eğitimlerimizi arttı-rarak devam ettireceğiz. Flexible hava ka-nalı tasarım cetveli, flexible hava kanalıseçim programı gibi teknik çalışmalarımızısektörle paylaştık. Hali hazırda Pratik Ha-valandırma Klavuzu başlıklı teknik birkitap çalışmamız var. Çok kısa sürede buçalışmayı sektörle paylaşmak çabasında-yız. Bütün bunlarla birlikte sektördengelen soruları elimizden geldiğince ce-vaplamaya çalışıyoruz.

Firmalarımızın dünya ile rekabet edebil-mesi için neler gerekiyor?Dünya çapında ürün satabilmek ve reka-bet edebilmek için, yerli üreticilerin kali-teden asla taviz vermemesi gerekiyor.Firmalarımız dünya çapında teknolojisini,ürün çeşitliliğini, kalitesini tanıtabilmeli.Çağın gerektirdiği teknolojiyi, yenilikleriçok iyi takip edip öngörülerini kuvvetli birşekilde oluşturabilmeli. Misyonunu, vizyo-nunu ve kurum kültürünü globalleşendünyaya uyarlayarak, kısacası A’dan Z’yetüm gücü ile kendini ortaya koyarak re-kabet şartlarını oluşturabilmeli. Çok üret-meliyiz, kalitemizi sürekli kılmalıyız,Ar-Ge’ye ağırlık vererek mevcut ürünleri-mizi geliştirebilmenin yollarını aramalıyız.

Üretimde malzeme tedarikinde ne gibi sı-kıntılar var?Ara malı ve hammadde üretiminde yerliüretimin yetersiz kalması dışa bağımlılığıartırmaktadır. İmkânımız olsa da tümhammaddeleri ve ara malları yerli üretici-lerimiz karşılayabilse…

Uluslararası sertifikasyon süreçlerinde sı-kıntılar yaşanıyor mu?AFS’de kalite her zaman öncelikli birkonu olmuştur. Bizde kalite belgelidir. Bukonuda tabi ki sıkıntılar yaşamaktayız.Sertifikasyon çalışması yapan laboratuar-ların yoğun olması, bu sürecin uzamasınaneden olmaktadır.

Page 112: termo_klima_agustos2011

İnsan sağlığı açısından binalarda havalan-dırma sistemlerinin önemi nedir?Havalandırma, bir ortamın iç hava kalitesinidolayısıyla bu ortamda çalışan kişinin veri-mini arttıran bir unsurdur. Havalandırma-nın olmadığı ortamlarda nefes alıp vermeile oluşan karbondioksit gazının konsant-rasyonu artar ve oksijen konsantrasyonudüşer. Bu da insanların kendini uykulu vehalsiz hissetmesine neden olur. Bunun yanısıra hijyen açısından da ortam havasınınbelirli oranlarda değişmesi çok önemlidir.Havalandırmanın yetersiz olduğu ortam-larda çalışan kişilerde özellikle kronik akci-ğer rahatsızlıkları görünmektedir.İşin bir adım ötesine gidip hastaneler gibidaha yüksek hijyen gereksinimi olan or-tamlarda ise çok daha yüksek kalite debir havalandırma-iklimlendirme uygula-ması şarttır. Hastaların bağışıklık sistemizayıfladığı için normal bir insana göredaha çabuk mikrop kapabilirler. Bununönüne geçebilmek için hepa filtreli filtras-yon sistemleri kullanılır.

Firmanızın havalandırma alanında gerçek-leştirdiği faaliyetler hakkında bilgi verebilirmisiniz? Bildiğiniz üzere biz bir grup şirketiyizDoğu İklimlendirme Ekipmanları olarakMenfez, Difüzör, Damper, Spiro® Kanal,Yüksek Performanslı Davlumbazlar, VAV,CAV cihazları ile Hepa Filtre Kutusu ve La-minar Flow imalatı yapmaktayız. Klima-kar A.Ş. ile de Klima Santrali, Isı GeriKazanım Cihazı üretimi yapıyoruz.

Havalandırma sektöründeki son teknolojikgelişmeler hakkında bilgi verebilir misiniz?Bu soruya genel bir değerlendirme yapmakgerekirse, kanal imalatı ile ilgili kendindenflanşlı kanallar özellikle sızdırmazlığın çok

Doğu İklimlendirme Ekipmanları Genel Koordinatörü ve Makine Mühendisi SeçkinTuncer Erdoğmuş: “İşin temelinde bu sistemlerin doğru çalışabilmesi için işinin uz-manı bir proje firması bulunması gerekiyor. İyi firmaların elinden çıkan iyi projelerve seçilen kaliteli ve doğru ürünlerle sistem proje üzerinde olduğu gibi doğru ça-lışacaktır. Aksi halde yanlış bir proje ile en iyi ürünlerden bile randıman alınamaz.”

İyi proje, seçilen kaliteli ve doğru ürünlerlesistem doğru çalışacaktır

a y ı n d o s y a s ı / g ö r ü ş

110 Termo Klima Ağustos 2011

Page 113: termo_klima_agustos2011

a y ı n d o s y a s ı / g ö r ü ş

111Termo KlimaAğustos 2011

önemli olduğu hastane projelerinde tercihedilmektedir. Üretmiş olduğumuz tekparça kare anemostad menfez grubu içinönemli bir gelişmedir. İşin klima kısmınageçildiğinde ısı ve enerji tasarrufu sağlayanısı pompalı ısı geri kazanım cihazları sonderece faydalıdır.

Havalandırma sektörünün ne gibi sıkıntıları var?Kalite belgelendirmesi ile ilgili genel sıkın-tılarımız haricinde çok ciddi bir sıkıntı yok.TSE nin vermiş olduğu TSEK belgesi neyazık ki ihracat yaparken hiçbir işimize ya-ramıyor. Benzer şekilde yuvarlak kanallarile ilgili bir TSE standardımız vardı. Sonrabu standart yeni standart geleceği içinyürürlükten kaldırıldı. Şu an da belgesi deyok standardıda.

Firmanızın gerçekleştirdiği Ar-Ge çalışma-ları hakkında bilgi verebilir misiniz?Firmamız Yüksek Performanslı davlum-bazlar ile ilgili yeni bir çalışma Ar-Ge ça-lışması gerçekleştirmektedir. Önümüzdeki6 aylık dönemde Tubitak desteği ile ta-mamlanması planlanmaktadır. Bununyanı sıra CAV (Sabit Debi Ayar Cihazı) ileilgili Ar-Ge çalışmaları tamamlanmış olupürün piyasaya sunulmuştur. Yine sektördeilk kez 595x595 ve 600x600(Clipin) ölçü-lerinde kare tavan anemostadı tek parçabasımı için başlatmış olduğumuz ar-geprojesini tamamladık.

Son dönemde üretimde ön plana çıkanenerji tasarrufu kavramını ne kadar uygu-luyorsunuz? Enerji tasarrufu bizim son 5 yıldır üze-rinde çalıştığımız bir konu. İlk kez 2006yılında Yüksek Performanslı DavlumbazAr-Ge çalışmamız ile klasik mutfak hava-landırmasına göre %30-40 oranındaenerji tasarrufu sağlayan ürünler ürettik.Bunun yanı sıra üretimini yapmış olduğu-muz VAV (Değişken Debi Ayar Cihazları)ile enerji tasarruflu havalandırma klimasistemleri tasarlanabilmektedir. KlimakarA.Ş kısmında da atık ısıyı geri kazanmayayarayan Isı Geri Kazanım Cihazları üreti-mimiz vardır.

Havalandırma sistemlerine ihtiyaç duyankişi ve kurumlar bu sistemlerin tedariğindenelere dikkat etmeliler?İşin temelinde bu sistemlerin doğru çalı-şabilmesi için işinin uzmanı bir proje fir-

ması bulunması gerekiyor. İyi firmalarınelinden çıkan iyi projeler ve seçilen kalitelive doğru ürünlerle sistem proje üzerindeolduğu gibi doğru çalışacaktır. Aksi haldeyanlış bir proje ile en iyi ürünlerden bilerandıman alınamaz. İşin tedarik kısmınagelindiğinde ise öncelikle referans araş-tırması mutlaka yapılmalı ve kalite belge-leri tam olmalıdır. Gerçi kalite belgeleri ileilgili kıstas ülkemizde Avrupa’nın çok ge-risinde kalmış olsa da yine de bir fikir ve-rebilmektedir.

Havalandırma konusunda ülkemizin potan-siyeli hakkında bilgi verebilir misiniz?Ülkemizin potansiyeli yüksek. Sektörü-müzdeki birçok firma ciddi ihracat kabili-yetine sahip. Biz de ürünlerimizi 25ülkeye ihraç ediyoruz. Bir ürünü ihraç ede-biliyorsanız, bu ürün ihraç ettiğiniz ülkedeya yoktur ya da aynı kalitede üretilemiyor-dur. Özellikle havalandırma ekipmanlarıkonusunda Türkiye’nin ithalatı yok dene-cek kadar az. Önümüzdeki yıllarda ülkegenelinde kurulacak ürün kalite kontrollaboratuvarları ile ithalatın önüne tama-men geçilebilir. Cari açığın ekonomik açı-dan ülkemizi bu kadar etkilediği gerçeğivarken tüketicilerinde bu konuda yerliimalatçıya destek olması gerekmektedir.

Sektörde haksız rekabet söz konusu mu,bu konu da neler yapılmalı?Haksız rekabetin olduğunu düşünmüyo-rum. Hatta sektörün bir parçası olarakgayet elit bir topluluğuz. Etik değerleri-miz belli. Rekabet mutlaka var ama ta-dında.

Havalandırma sektöründe faaliyet göste-ren firmalar sektörün gelişimi için yeterliyatırımı yapıyorlar mı?Bina, makine yatırımlarının yeterli oldu-ğunu biliyorum. En önemli fark bilgiye nedenli yatırım yaptıkları. Bu konuda birazdaha çaba sarf etmemiz gerektiğini dü-şünüyorum.

Müşterilerinizin Havalandırma konusun-daki bilinç düzeylerini arttırmak için hangifaaliyetleri yürütüyorsunuz?Türkiye’de düzenlenen hemen hemenher fuara katılıyoruz. Bu fuarlarda ürün-lerimizi fonksiyonuna göre çalışır haldesergiliyoruz. Örneğin geçtiğimiz yıl Sodexİstanbul’da 36 m2’lik bir ameliyathaneyi

tüm detaylarına uyarak hazırlayıp hemürünlerimizi tanıtmıştık hem de bir aradanasıl çalıştıklarını gösteren eğitimler ver-miştik. Sektörümüzde yer alan öğrenci-sinden projecisine birçok kişi VAV’larınnasıl çalıştığını, Laminar Flow’daki havaakışının nasıl olduğunu görmüş oldu.

Firmalarımızın dünya ile rekabet edebil-mesi için neler gerekiyor?Öncelikle sektörümüzdeki biz dâhil bir-çok firma dünya ile rekabet edebiliyor.Yurtdışı fuarlara gittiğimizde rakiplerimi-zin bizi öncesinden araştırdığını ürün ga-mımızı bildiklerini görüyoruz. ÖzellikleAvrupa için ciddi bir rakibiz. İş gücü açı-sından sıkıntımız yok denecek kadar az.Araştırma ve geliştirmeye çok önem ver-meliyiz. Yaptığımız ürünlerin performanstestlerini yapabilmeliyiz. Avrupa ile ara-mızdaki diğer çok önemli bir fark niteliklieleman kısmında oluşuyor. Ne yazık ki ül-kemizde mühendislik eğitimi veren birçok üniversite öğrenciye gerekli bilgi yük-lemesini yeteri kadar yapamıyor. Üniver-sitelerde ihtisaslaşma şart. Ben kendimibu açıdan şanslı kabul ediyorum. Mezunolduğum Ege Üniversitesi Makine Mü-hendisliği bölümünde Termodinamik veEnerji opsiyonunu seçme şansım oldu. Busayede iş hayatına başlamadan önceklima sistemleri ve sektör ile ilgili bilgi sa-hibi olabildik.

Üretimde malzeme tedariğinde ne gibi sı-kıntılar var?Klima Santrali üretiminin en önemli par-çalarından olan fanlarda ve rekuperator-lerde yurtdışına bağımlıyız. Geri kalanmalzeme tedariği ile ilgili herhangi bir sı-kıntımız yok. Menfez grubunda ise paslan-maz sac hariç diğer tüm malzemelerimiziyerli tedarikçilerden karşılayabiliyoruz.

Uluslararası sertifikasyon süreçlerinde sı-kıntılar yaşanıyor mu? Klima Santralinde Eurovent belgesine sa-hibiz. Bu belge için yılda ortalama10.000-15.000 Euro ücret ödüyoruz.Test cihazı yapıp yurtdışına teste gönde-riyoruz. Bunun yerine bu belgeye eşdeğerbir kalite belge yine aynı standartlarabağlı kalınarak ülkemizde verilebilmesihem firma hem de ülke menfaatlerimizcedaha iyi olacağına inanıyoruz.

Page 114: termo_klima_agustos2011

Firmanızın havalandırma alanında gerçek-leştirdiği faaliyetler hakkında bilgi verebilirmisiniz?Ürün portföyümüz oldukça geniş olmaklaberaber; bunlar arasında Panel Tipi Standart/ Hijyenik Klima Santralleri, Paket Tipi Hijye-nik Klima Cihazları, Çatı Tipi Egzost Aspira-törleri, Radyal Fanlı Sıcak Hava Cihazları,Aksiyal Fanlı Sıcak Hava Cihazları, RadyalFanlı Su Soğutma Kuleleri, Çelik Boru ÇelikKanatlı Isıtıcı Serpantinler, Laminer Air Flowüniteleri, Fan-coiller, Buharlı Nemlendiriciler,Atomizer Nemlendiriciler ve buhar jenera-törünün ürettiği buharı dağıtabilen nemlen-dirme üniteleri, Roof Top Paket KlimaCihazları, Hassas Klima Cihazları, Hava veSu Soğutmalı Soğutma Grupları yer almak-tadır. Üntes, satış sonrası hizmetlerin ol-mazsa olmazlığının bilincinde yola çıkmışolup, müşterilerine cihazlarının sevkiyatın-dan itibaren her an gereksinim duyacaklarıdevreye alma, arıza, periyodik bakım veyedek parça konularında yanlarında olmagarantisi vermektedir. İmalatını ve distribü-törlüğünü yapmakta olduğu markalar ile il-gili felsefemiz ise, Üntes'in temsil ettiğimarka bugün olduğu gibi gelecekte de herkoşulda da Üntes'in güvencesi altındadır.Üntes 1968'den günümüze olan mevcudi-yetini daha çok da bu anlayışa borçludur.Merkez fabrikası Ankara'da yerleşik olan fir-mamızın Ankara Bölge Müdürlüğü’nün dı-şında İstanbul, İzmir ve Adana'da da bölgemüdürlükleri mevcuttur.

Firmanızın gerçekleştirdiği Ar-Ge çalışmalarıhakkında bilgi verebilir misiniz?Şu an üretimini planladığımız yeni projele-rimiz mevcut, özellikle daha az enerji har-

cayan ve daha kompakt sistemler üzerineçalışıyoruz, ürün geliştirme mühendislerimizbu konuda birçok proje geliştiriyor, mevcutcihazlarımızın enerji verimliliklerinin artışlarıkonusu üzerinde de sürekli olarak çalışmak-tayız. 2011 sonlarına doğru yeni projeleri-mizi hayata geçirmeyi planlıyoruz.

Son dönemde üretimde ön plana çıkanenerji tasarrufu kavramını ne kadar uygu-luyorsunuz? Önümüzdeki dönemde, havadan havaya vesudan havaya ısı geri kazanım ünitesi uygu-lamaları daha da önem kazanacaktır. Bu uy-gulamalar tasarımın ihtiyacına uygun olarakdoğru sekli ile seçilmesi ve uygulanmasıkaydı ile artık klima santrallerinin vazgeçil-mez bir parçası olmalıdır. Ayrıca devir vedebi kontrol üniteleri elektrik enerjisi kulla-nımında büyük tasarruflar sağlayabilmekte-dir. Ancak bu uygulamalar direkt klimasantralinin bir parçası olarak değil kurulanklima sisteminin bir parçası olarak değerlen-dirilmelidir. Bunların yanı sıra ülkemiz ger-çekleri de göz önünde bulundurularakdirekt elektrik enerjisi ile çalışan ısıtma sis-temlerinden de kaçınılmalıdır. Sızdırmazlığıve ısıl geçirgenlikleri azaltılmış klima santral-leri uygulamaları da bu kapsamda sayabile-ceğimiz konulardandır…

Havalandırma konusunda ülkemizin potansi-yeli hakkında bilgi verebilir misiniz?Sektörümüz son on yılda talebin oran ola-rak yüksek artışlar gösterdiği bir alan olarakgörülmektedir. Bu konuyu iki şekilde elealmak lazım; birincisi artan nüfusa bağlı ola-rak ülkemizde inşaat yatırımlarının hızla bü-yümesi, bu durum talebin gün geçtikçeartması demek, talep arttıkça hem üretimhem de ithalat artıyor. Dolayısı ile inşaat sek-töründe oluşan her türlü artış direkt olarakklima santrali talebine ve üretiminde yansı-yor. Binalarımız artık daha geniş alanlaraoturuyor bu da klima havalandırma cihaz-larına hem adetsel bazda hem de büyüklükanlamında artış olarak yansıyor.İkincisi kamu ve belirli alanların üzerindekiözel yatırımlı binalarda uygulanan merkeziiklimlendirme sistemleri kullanımının zo-runlu hale getirilmesi, bu bir anlamda daenerji kullanım stratejilerimizin bu şekildeyönlendirilmesi demek. 2012 yılında da bugelişim hızla devam edecektir.

Havalandırma sektörünün ne gibi sıkıntıları var?Sektörümüzdeki gelişmeler, çeşitlilik anla-mında da taleplere yansıyor ve bu durumfirmaları her türlü talebe cevap verebilmeanlamında zorluyor. Bu zorlama henüzdüzgün bir standartlaşmamız ve kontrolmekanizmamızın olmaması nedeni ile ar-zulanmayan üretim tarzlarının da ortayaçıkmasına neden oluyor.

Sektörde haksız rekabet söz konusu mu, bukonu da neler yapılmalı? İklimlendirme sektörümüz çok gelişmiş vetam rekabet piyasası oluşmuş, eskiden belkibazı işletmeler için niş pazar olan sektörartık aynı değil, ülkemizde tasarımları ile farkyaratan birçok firma mevcut. Bu sektördebu kadar gelişmişken ülkemizde hala ulus-lararası geçerliliği olan milli bir kalite veyaperformans sertifikasyon programı yok,burada da dışa bağımlıyız, yani üretiminive ihracatını yaptığımız klima cihazlarınperformans ölçümleri için dışarıya kaliteonayı yaptırıyoruz, bu durumu düzeltmekve önleme faaliyetlerinde bulunmak gerekirdiye düşünüyorum. Ümit ediyoruz ki yenigelişen veya uluslararası ihtiyaç ve yönlen-dirmelere yeni yeni ayak uydurmaya çalışanbir pazar olan klima havalandırma paza-rında, firmalar bu çeşitliliği doğru uygula-malara ulaşma yolu ile azaltabilecekler veülkemiz şartlarına uygun standartları oluş-turabileceklerdir. Bu düzeltmeler, konu ile il-gili dernek ve kuruluşların çalışmaları ile dehız kazanacaktır. Ancak halen birçok projedebu konuların ikinci planda kaldığı ve birinciderecede yatırım maliyetleri konusunun önplanda olduğu gerçeği ülkemizin aşması ge-reken bir konudur. Yatırım maliyetlerinin yanısıra mutlaka ve mutlaka işletme maliyetleri-nin de değerlendirilmesi ve hatta daha önplanda olması gerekliliği unutulmamalıdır.Ayrıca enerji tüketimi konusu da ülkemizinstratejik bir konusu olarak bu tercih faktör-lerinin içerisine girmesi gerekmektedir.

Uluslararası sertifikasyon süreçlerinde sıkıntı-lar yaşanıyor mu? Mutlaka kendimize ait standartlar ve devletpolitikaları yolu ile yönlendirilmelidir. Yatırımmaliyetleri de değerlendirilecek. Ancak budeğerlendirme, bahsi geçen konular ile bir-likte, Tasarım boyutunda da yapılmalıdır.

Üntes Isıtma Klima Soğutma A.Ş. Gn. Md. Yardımcısı Makine Mühendisi / MBASerkan Uzun: “Ümit ediyoruz firmalar doğru uygulamalar ve ulaşma yolu ileülkemiz şartlarına uygun standartları oluşturabileceklerdir.”

Yatırım maliyetlerinin yanı sıra mutlaka işletmemaliyetlerinin de değerlendirilmesi gerekir

a y ı n d o s y a s ı / g ö r ü ş

112 Termo Klima Ağustos 2011

Page 115: termo_klima_agustos2011
Page 116: termo_klima_agustos2011

2009 yılında başlayıp 2011 yılında bitenbu restorasyonun en büyük özelliği mak-simum 400-450 kişi kapasiteli olan camiyi4000 kişi kapasiteli hale getirmesidir. Ca-minin Ankara Kale'sine bakan kısmınailave edilen 3 kat ile(bodrum-zemin ve 1.Kat) bina genişletilmiş ve modernize edil-miştir.

Bu caminin yapımında Ankara Büyükşe-hir Belediyesi ve Anfa ortak karar alarakkullanılacak tüm ekipmanların en kalitelive en son teknoloji olmasına karar ver-mişlerdir, bu yüzden bina otomasyonu,ses sistemleri, ışık sistemleri ve ısıtma,so-ğutma, havalandırma sistemleri en sonteknolojiye sahip ürünlerden seçilmiştir.

Belediyenin ve Anfa’nın araştırmaları so-nucu ısıtma, soğutma ve havalandırmasistemi gerek enerji sarfiyatı gerekse sis-temin hızlı tepki vermesinden dolayı susoğutmalı VRS, kazan, kule ve klima sant-rallerinden oluşan bir sisteme karar ver-mişlerdir. Seçilen su soğutmalı VRSsisteminin yeni bir sistem olması ve Tür-

1428 yılında yapılmış ve Hacı Bayram-ı Veli hazretlerinin türbesinin de yanındabulunduğu Hacı Bayram-ı Veli Camii ve çevresi Ankara Büyükşehir Belediyesinintitiz ve kararlı çalışmalarıyla restore edilmiş ve tekrar hizmete açılmıştır.

Bir tarihin yeniden doğuşu vemodernizasyonu: Hacı Bayram-ı

Veli Camii Restorasyonu

p r o j e

114 Termo Klima Ağustos 2011

Hacı Bayram-ı Veli Camii Genel Görünüm

Page 117: termo_klima_agustos2011

p r o j e

115Termo KlimaAğustos 2011

kiye’de çok yaygın olmamasından dolayıArçelik sistem klima ekibi; bu projenin ta-sarım aşamasından itibaren uygulamayakadar her an projeciye, idareye, müteah-hite ve taşerona her türlü destek ve bilgiyisağlayarak, Ankara’nın ilk ‘Yeşil’ Ca-mii’sinde katkıda bulunmuştur.

Su Soğutmalı VRS cihazlarının en önemliözelliği klasik hava soğutmalı VRS sistem-leri gibi dış havanın değişken şartlarındanetkilenmeden sürekli aynı performanstaçalışabilmesidir. Bu cihazlar toprak, su vejeotermal kaynaklı olarak kullanılabileceğigibi, kule ve kazandan oluşan kapalıdevre sistemi ile de kullanılabilmektedir.Su soğutmalı VRS cihazları muadilleriolan; su soğutmalı santrifüj gruplar, susoğutma grupları ve toprak ve su kay-naklı ısı pompalarından daha verimli vedaha hızlı tepki verme yeteneğine sahip-tir. Su soğutmalı VRS sistemleri 15-45 Carası su sıcaklığı ile ısıtma ve soğutma ya-pabilmektedir. Bu sayede ortalama 25-35C sıcaklığa sahip bir su kütlesini kullananbirden fazla dış ünite farklı modlarda ısıt-mada ve soğutmada çalışabilir.

Camii’nin ısıtma ve soğutma sistemi ta-sarlanırken kullanım sıklığı ve kullanımamacı doğrultusunda 8 farklı gruplamayapılmıştır. Bu gruplar sayesinde sistemkademeli olarak devreye girmekte, VRS’le-rin oransal çalışması ile elde edilen verim-liliğin üstüne, kısmi yüklerde verimlilikartışı da eklenerek enerji sarfiyatının en

düşük seviyede tutulması sağlanmakta-dır. Sistem dış ünite kapasiteleri 20HP(Qs::56 kW) 1 adet, 30 HP(Qs: 84 kW)2 adet, 40 HP(Qs: 112 kW) 4 adet ve 60HP(Qs::168 kW) 1 adet olmak üzere top-lam 300 HP(840 kW)’dir. Binanın tümısıtma ve soğutma işlemi; yeni yapılan kı-sımlarda dört yöne üflemeli kaset tipi içüniteler ile, tarihi camii kısmında ise bi-nada en az tadilatı gerektiren kabinli dö-şeme tipi iç üniteler kullanılarakyapılmaktadır. Yeni yapılan kısım ile HacıBayram Camii’nde insan sayısının ciddiartışı, yüklü miktarda taze hava ihtiyacını

da beraberinde getirmiştir. VRS sistem-lerde Arçelik’in ürün gamında bulunan veyaygınlığı hızla artan klima santrallerindeVRS Sistem ile DX batarya uygulaması(VRS performansı ile bir Klima santralinibirleştirerek VRS verimliliğine sahip tazehava sistemleri tasarlanabilmesi) projedegerçekleştirilmiştir. Hacı Bayram-ı Veli Ca-mii’nde kullanılan 2 adet Klima Santralin-den 1 tanesi 22.000 m3/h ve diğeri14.000 m3/h’dir. Toplam 230 HP(Qs:: 364kW) dış üniteye bağlı olan bu santraller%100 taze havalı ve havadan havaya ısıgeri kazanımlıdır. Arçelik marka VRS sis-

Hacı Bayram-ı Veli Camii Kazan Dairesi

Tarihi Kısımda Kullanılan Kabinli Döşeme Tipi İç Üniteler

Page 118: termo_klima_agustos2011

temlerin bu projede rakiplerinden 1 adımöteye çıkmasının sebebi; tek bir DX ba-taryaya maksimum bağlanabilme kapasi-tesine sahip olmasıdır (117,6 kWsoğutma-132,3 kW ısıtma kapasiteli 42HP’lik bir dış ünite tek bir bataryaya ısıpompası olarak bağlanabilir). Proje öze-linde örneklenirse Hacı bayramda 80 HPkapasiteli santrale Arçelik 2 dış ünite ve2 DX batarya ile çözerken sektördekimuadillerinde çözüm için 8 dış ünite ve 8adet DX batarya gerekecekti. Bu du-rumda santralin ciddi anlamda büyümesive ilave otomasyon ekipmanları gerekliolacaktı.Bu iki klima santrali iç ortamdan bağımsızolarak 4 adet VRS dış ünitesi ile beslen-mektedir. Bu klima santralleri tamameniç hava kalitesine göre devreye girip çıka-bilen ve ortamın taze hava ihtiyacınagöre oransal olarak hava debisini ayarla-yan ve bu oransal ayarlamaya en hızlıtepki verebilen Arçelik VRS sistem ile des-teklenen sistemlerdir. Caminin doluluğuile azalan oksijen seviyesini hissedenklima santralleri otomatik olarak devreyegirip çıkmaktadır. Bu sayede bu büyüklük-teki klima santrallerinin aynı bir VRS sis-tem iç ünitesi gibi hızlı ve oransal tepkivermesi sağlanmakta ve bu da sisteminverimliliğini arttırmaktır. Hacı Bayram Ca-mii’nde kullanılan bu sistem verimliliği vehızlı tepki süresinden ötürü kayıp enerjiyien aza çeken örnek ve yenilikçi bir uygu-lamadır. Bu projenin en önemli noktalarından biride ısı pompası özelliğine sahip bir siste-

min gruplar arası ısı transferi sağlanarakısı geri kazanımlı gibi çalışması olmuştur.Hacı Bayram Camii'nde bulunan ArçelikVRS klima sistemi 4 farklı dış ünite grubuile tasarlanmıştır . Bu dış ünitelere bağlıklimaların konumlarına göre merkezi ko-numda olan iç ünite, yönetici iç ünite se-çilerek sistemin ısıtma ya da soğutmasınaotomatik karar vermesi sağlandı. Bunuşöyle bir örnek ile açıklayabiliriz;, camininen yoğun olduğu günlerde zemin kattakigiriş kapıları sürekli açıktır, bu yüzdenzemin kattaki cihazlar sürekli ısıtma mo-

dunda çalışır. Ancak ısınan hava yukarıçıktığından caminin üst katında sıcaklıkistenilen değerden daha yukarılara çıkar,bu yüzden camilerde sık karşılaşılan üstkatın pencerelerinin açılması durumu ger-çekleşir, bu da enerji kaybına neden olur.Aynı su hattına bağlı farklı gruplara hitapeden Su Soğutmalı VRS cihazlarından 1tanesi, hitap ettiği grubun soğutma işle-mini yaparken, ortamdan çektiği ısıyısuya aktararak, atık ısı enerjisini bir başkaVRS dış ünite grubun ısıtılması için kulla-nabilir. Bu sayede su tesisatı tarafında hiç-bir ekipman çalışmadan uzunca bir süresistem çalışmaya devam edebilir. Bu dakule ve kazanın daha az çalışması vedaha az enerji tüketmeleri anlamına gel-mektedir. Bu sistem Hacı Bayram Ca-mii’nde başarılı bir şekilde uygulanmıştır.Bunun en güzel örneği açılış günü olan14 Şubat 2011’de aynı zamanda MevlitKandilinin kutlanması sırasında tamamendolan caminin tüm pencerelerinin kapalıolması ve Arçelik VRS sisteminin bağlı ol-duğu merkezi kumandanın tüm bu sü-reçte ortam sıcaklıklarının değişmediğinigöstermesidir. Bu sebeple en yoğun gün-lerinde bile Ankara’nın Eyüp Sultanı olanHacı Bayram-ı Veli Camii ziyaretçilerinimaksimum konforda en az enerji sarfiya-tıyla ağırlamaktadır. Hacı Bayram-ı Velii Camii, uygulamasındakullanılan su soğutmalı VRS sistemi ileyeni yapılacak olan projelere çok iyi birörnek olmuştur. Bu ve benzeri projeler ül-kemiz için enerji verimliliği açısındandaha etkili sonuçlar sağlayacaktır.

p r o j e

116 Termo Klima Ağustos 2011

Yeni Kısımda Kullanılan Dört Yöne Üflemeli Kaset Tipi İç Üniteler

Tarihi Kısımda Kullanılan Kabinli Döşeme Tipi İç Üniteler

Page 119: termo_klima_agustos2011

p r o j e

117Termo KlimaAğustos 2011

Merk Solar Enerji Çözümleri uygulamala-rına bir yenisini daha ekledi. Benzerleriarasında en büyük güçteki uygulamalar-dan biri olan toplam 60,72 kWp’lik şe-beke bağlantılı (on-grid) güneş enerjisisteminin devreye alma işlemleri tamam-landı. Özel Çevre Koruma Kurumu Baş-kanlığı tarafından finanse edilen projekapsamında Mersin Silifke’ye bağlıArkum ve Atayurt beldelerindeki üç adetarıtma tesisinde uygulanan sistemler, Tür-kiye’nin en büyük şebeke bağlantılı (on-grid) güneş enerji sistemi projelerindenbiri olma özelliğini taşıyor.Projede güneş panellerinden üretilenelektrik enerjisi, arıtma tesislerinde kulla-nılan pompaların ihtiyaç duyduğu enerji-nin tamamına yakınını karşılamaktadır.Şebeke bağlantılı olarak tasarlanan sis-tem, güneşin olmadığı veya yetersiz ol-

duğu durumlarda enerjisini şebekedensağlamaktadır. Projede 264 adet 230 Wpgüneş panelinin yanında, 6 adet şebekebağlantılı trifaze inverter kullanılmıştır. Projede, terfi merkezlerine ilk kez güneşenerji sistemi entegre edilmesinin ya-nında, sahip olduğu 60,72 kWp’lik PVkurulu gücüyle Türkiye’nin en büyük şe-beke bağlantılı (on-grid) sistemlerindenbiridir.Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığıyetkililerinin destek ve girişimlerinin, pro-jenin hayata geçirilmesindeki payı çokbüyüktür. ÖÇK Başkanlığı’nın gerek ku-ruluş amacı gerekse de adıyla birebir uyu-şan proje, örnek niteliğindedir. Diğerkurum ve kuruluşlara emsal olarak gös-terilebilecek bu projenin, Türkiye’nindiğer bölgelerindeki uygulamaların daönünü açacağı kesindir.

Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığıyetkilerine özel olarak teşekkür edenProje Sorumlusu Özgür SARPDAĞ, projehakkında şu açıklamaları yaptı: “Devreyealma işlemlerini tamamladığımız proje-miz, uygulanabilirlik açısından büyükönem taşımakta ve örnek niteliğinde.ÖÇK Başkanlığı’nın girişimleri ve deste-ğiyle büyük bir projeyi hayata geçirdik.Projemiz, hem uygulandığı tesis itibariyleTürkiye’de ilk olma özelliği taşıyor hemde Türkiye’de devreye alınmış en büyükşebeke bağlantılı sistemlerden birisi. Dev-reye aldığımız bu sistem ile birlikte MerkSolar Enerji’nin uygulamasını tamamla-dığı toplam kurulu güç 550,7 kWp’eulaştı. 550,7 kWp Türkiye’deki pazarşartlarında ulaşılması çok da kolay olma-yan bir kapasitedir.”

Mersin Silifke On-Grid Sistem Projesi

Page 120: termo_klima_agustos2011

• Magic Ice® (Buz Müzesi), Norveçli Lofoten Trading firması tarafındanForum İstanbul Alışveriş Merkezi içinde 2010 yılında tamamlanmış birprojedir.• Özel bir soğutma sistemi ile inşa edilen Buz Müzesi, büyüklük ve yıl boyuaçık kalabilme gibi özelliklerinden ötürü tüm benzerlerinden ayrılmaktadır.Ayrıca sıcak iklimli bir ülkede gerçekleştirilen bir proje olması da Buz Mü-zesi’nin ayrıcalıklı konumunu destekleyen bir özelliğidir. • Magic Ice® projesi 1.412 metrekarelik bir alan üzerinde kurulmuştur; bualanın yaklaşık 700 metrekaresi özel soğutmalı kapalı alanı oluşturmak-tadır. Ayrıca sinema salonu, fuaye, hediyelik eşya satış alanı ve Norveç lez-zetlerinin yer aldığı kafe de buz müzesini bir kutup deneyim merkeziolmanın ötesine taşımaktadır. • Magic Ice®, dünyanın en büyük metropollerinden biri olan İstanbul’da

başta Türk ailelerine, ayrıca yerli ve yabancı turistlere kutuplara gitmedenbir kutup macerası yaşama fırsatını sunuyor. • Kutup deneyim merkezi olan Magic Ice® ziyaretçilerini Eskimo giysileriniandıran soğuktan korunma kıyafetleri ile karşılıyor. Buz Müzesi’nin kon-septinde İskandinav kültürünü yansıtan 3 ana tema olan Viking Dünyası,Norveç doğası ve buzdan eserler yer almaktadır. Bu eserler oluşturulurkenİsveç’in Jukkasjärvi bölgesinde yer alan Torne Nehrinden 70 ton “mavi buz”getirilmiş olup, geriye kalan 300 ton buz ve kar ihtiyacı üretimi Türkiye’degerçekleştirilmiştir. Dünyada ilk kez uygulanan bir teknik ile işlenen buz,ek bir yüzey kaplaması ile sıcağa ve el ısısına dayanıklı hale getirilmiştir. • Magic Ice®, sadece kar ve buzdan imal edilen heykeller, duvarlar ve tü-nellerden oluşturulmuştur. Dünyada eşi benzeri olmayan 8 metrelik buzgemisi de Magic Ice®’de sergilenmektedir.

• Farklı deneyimlerin yaşanmasını sağlayan ürünleri ile de dikkat çekenMagic Ice®, buz bardak, tabak, kase, buzdan logo üretimlerini kendi ekip-manlarıyla tesislerinde üretmektedir.. • 23 Nisan 2010 yılında faaliyetlerine başlayan Magic Ice®, bu dönemekadar takım çalışmalarının öneminin vurgulandığı etkinlikleri ön planaalarak, buz heykeltıraşlık kursları, workshopların yanı sıra sosyal yardımprojelerine destek vermiştir. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile imzalanan pro-tokol ile 1 yıl süresince 10.000’den fazla öğrenci ücretsiz olarak Buz Mü-zesi’ni ziyaret etmiştir.• Çocukların gelişimini her zaman ön planda tutan Magic Ice®, bu ge-lişime katkı sağlayabilmek amacıyla da birçok aktiviteler gerçekleştir-mektedir.

Magic Ice® (Buz Müzesi) Hakkında

Tonlarca buzdan yapılan birbirinden eşsizsanat eserlerinin yer aldığı Magic Ice® BuzMüzesi bu yıl da dünyanın diğer bir ucuolan Norveç’ten 100 ton ağırlığında buzgetirerek sanat eserlerine yenilerini ekleye-rek göz kamaştırmaya devam ediyor.

Geçen yılki açılışında 70 ton buzu dünya-nın en kaliteli buzlarının çıkarıldığı Nor-veç’teki Torne Nehri’nden getiren MagicIce®, 200 ton buzu da Türkiye’den sağla-mıştı. Magic Ice® Buz Müzesi, her biri dün-yaca ünlü heykeltıraşlar tarafından aylarcasüren çalışmalar sonucunda yapılan sanat

eserlerine, 2011 yılında yenilerini ekleyerekbuzdan eserlerin yer aldığı büyüleyici yol-culuğu daha da unutulmaz hale getirdi.Yeni sanat eserleri ile ziyaretçilerin büyükbeğenisini toplayan Magic Ice® Buz Mü-zesi, koleksiyona eklenen yeni sanat eser-leri için gereken buzu, yine Norveç’tebulunan Torne Nehri’nden getirdi.

Çok özel koşullarda getirilen 100 tonluk buzkütleleri, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelenheykeltıraş sanatçılarının elinde birer sanateserine dönüşerek ziyaretçilere sunuluyor.Yeni sanat eserleri ile ziyaretçilerine unu-

tulmaz bir deneyim sunan Magic Ice® BuzMüzesi; sanatın yaşamın her alanına do-kunuşunun en güzel ve çarpıcı örneği olanbuzdan yapılma sanat eserleriyle, buz küt-lelerinin usta ellerde sanatsal bir ruhla nasılşekil bulduğuna tanık olma ayrıcalığı sun-ması ile de dikkatleri çekiyor.Buzdan dünyanın sanatla düetini görmekisteyenler için büyük fırsat olan ve dün-yada ılıman iklimde açılan ilk Buz Müzesiolan Magic Ice®, aynı zamanda ziyaretçi-lerine sunduğu farklı hizmetlerle de kalitelive verimli zaman geçirmek isteyenlerin ilktercihi oluyor.

Soğuk iklimden sıcak iklime gelen 100 tonluk buz, usta ellerde eşi benzeri ol-mayan sanat eserlerine dönüşüyor. Bu çarpıcı eserleri görmek isteyenler, ılımaniklimde açılan ve dünyada bir ilk olan Magic Ice® Buz Müzesini görmek içinForum İstanbul AVM’ye koşuyor.

Sanatsal dokunuş buza hayat veriyor

a k t ü e l

118 Termo Klima Ağustos 2011

Page 121: termo_klima_agustos2011
Page 122: termo_klima_agustos2011

a k t ü e l

120 Termo Klima Ağustos 2011

Tam 36 yıldır devlet ve destekçilerin ba-ğışlarıyla yaşatılan El Sistema, Venezü-ella’da neredeyse tamamı yoksulmahallelerden (Barrio) 350 bin çocuk vegenci müzikle buluşturan, onları yoksul-luğun ve suçun dünyasından koparıp ha-yatlarını müzikle kazanan sağlıklı bireylerhaline getiren bir sosyal sistem.

Bu sistemin en değerli parçası olan SimonBolivar Gençlik Orkestrası, global inşaatendüstrisine ileri teknoloji ürünü çözüm-ler sunan Hilti Grup’a bağlı Hilti Vak-fı’ndan büyük destek alıyor. Hilti Vakfı, ElSistema’da yetişmiş en yetkin müzisyen-lerin bir araya geldiği, dünyaca ünlü şefGustavo Dudamel yönetimindeki Vene-züella Simon Bolivar Gençlik Orkestra-sı’na birinci sınıf enstrümanlar sağlıyor vediğer alanlarda da destek veriyor. Üç yıl-dan uzun süredir grubu destekleyen HiltiVakfı, çocuklar ve gençlerin müzik yete-neklerini yeşertecek koşulların hazırlama-

sına katkı sağlıyor. Vakfın finansmanı,Hilti Grup ve Martin Hilti Aile Vakfı tara-fından karşılanıyor.

1941 yılından bu yana dünya çapında120’den fazla ülkede çalışan ve sayıları20 bini bulan personeli ile inşaat sektö-rüne hizmet veren Hilti, “Tutku ile coş-kulu müşteriler ve daha iyi bir gelecekyaratıyoruz” misyonuyla hareket ediyor.Ve bu hedefe ulaşmak için Hilti’nin amacızor şartlar altında yaşayanlara kısmi des-tekler vermek değil, onlara kendi ayaklarıüzerinde durabilmeleri için yardım etmek.Bu sosyal sorumluluk görevini yerine ge-tiren Hilti Vakfı, önümüzdeki beş yıliçinde Venezüella’da bir milyon çocuğaulaşmayı hedefleyen El Sistema’ya herzaman destek olmaya devam edecek.Hatta Hilti Vakfı bu sözünü daha da ge-nişleterek, aynı sorunlarla karşılaşılanbaşka ülkelerde de bu sistemin uygulan-ması için çalışacak.

Başarılı bir ekonomist olmasının yanı sıraiyi bir müzik adamı olan José AntonioAbreu tarafından 1975 yılında başlatılanEl Sistema, şu an dünyada klasik müzikadına gerçekleştirilen en önemli projeolarak kabul ediliyor. Abreu tarafındankurulduğunda 12 çocuktan oluşan bu or-kestra, bugün dünyanın en iyi ilk beşgençlik orkestrası arasında gösteriliyor.

İstanbul Ağustos ayında, El Sistema’da yetişmiş dünyaca ünlü şef Gustavo Du-damel yönetimindeki Venezüella Simon Bolivar Gençlik Orkestrası’nı ağırladı.Orkestra 8 ve 9 Ağustos’ta Haliç Kongre Merkezi’nde iki özel konser verdi. İlkdefa Türkiye’ye gelen orkestranın arkasında ise destekçisi olan büyük bir dünyaşirketinin vakfı var: Hilti Vakfı…

Simon Bolivar Orkestrası Hilti ile ilk defa Türkiye’ye geldi

Page 123: termo_klima_agustos2011
Page 124: termo_klima_agustos2011

ir Ar-Ge Organizasyonuiçin gerekli temel unsurlar;İNSAN, FİKİR, SERMAYE veKÜLTÜREL FAKTÖR’ lerdir.Bu dört temel madde yük-

sek performans ve mükemmelliği sağla-mak için Ar-Ge organizasyonununyönetimi ile koordine edilmek zorundadır.Bu makalede bu temel maddeleri içerenkonuları tamamlayan özellikleri tanımla-mayacağız.

Uzmanlaşma konusu aynı anda hem per-sonele ve hem de ortama bağlıdır. Bazıkimseler uzmanlaşmadan hoşlanır bazı-ları ise genel düşünmekten hoşlanırlar.Bazı ortamlar uzmanlaşmayı cesaretlen-dirir bazıları ile cesaretini kırar. Literatüraraştırmaları genellikle başarılı Ar-Ge per-sonelinin aşırı derecede uzmanlaşmamasıgerektiğini tavsiye eder. Çünkü Ar-GePersoneli pek çok konu ile ilgilenir ve ko-layca problemleri diğer insanlarla konuşa-bilmelidir. Yani bir nevi her konuya cevapverebilir nitelikte olmalıdır. Aslında uz-manlaşma kariyerin ilk evrelerinde tolareedilebilir. Bazı personel sadece belirli ko-nularda çalışabilir. Ancak kariyerin ilerle-yen safhalarında artan sayıdaki proje ileilgilenerek uzman olduğu çerçeveyi ge-nişletmek zorundadır. Farklı özelliklere sahip insanların seçi-minde, yöneticiler özel davranışlar araya-bilirler, örneğin; “muhtemelen“, yaklaşıkolarak“, ve “belki“ şeklinde tolare edicicevaplar veren personel çeşitli kavramkargaşalığına da neden olabilmektedir.

Sonuç olarak Ar-Ge ekibine bir üye seçi-lirken, yönetimsel marifetlerin gerekleri-nin sonuca yansıması beklenebilir. Ancakyüksek seviyede teknik özellikleri barındı-ran kişiler arasında bu tür yetenekler ge-nellikle nadir bulunur. Teknik yetenekAr-Ge organizasyonlarının yöneticilerindeçok önemli bir yetenekken, insanlarla an-laşma yeteneği de özellikle istenmektedir.Onlar bu nedenle teknik yetenekleri aynıolsa bile iletişim kurma özellikleri yüksekseviyede olanların seçilmesi konusundagenel bir eğilim bulunmaktadır.

Ar-Ge takımının beraber hareket etmesiiçin gerekli olan unsurlardan biri de farklı

iş yüklerinin seçiminde özen gösterilme-sidir. Çünkü girişimcilere, proje liderlerine,kapı görevlilerine, koçlara, insanlarla ilişkiortamına v.b. ihtiyaç duyar. Tabii ki kendiiç organizasyonunda bu tip yetenekleringelişmesi en az 10 yıl alabilir ve bu 10 yılboyunca da bu insanların yetiştirilmesigerekecektir.

Ar-Ge KadrosuYöneticiler sık sık insanın en önemli kay-nak olduğundan bahseder. Gerçekte birAr-Ge organizasyonunda, yüksek sevi-yede eğitimli, muktedir, iyi bir şekilde do-natılmış laboratuarla motive dileninsanlar önemlidir. Mükemmel ve verimliAr-Ge organizasyonları bu tip varlıklarıntamamı ile karakterize edilir.

Eleman seçimi ve eleman geliştirme, bazısosyal imkânlar, eşit hizmet fırsatı ve be-lirli etnik gruplara ve kadınlara karşı ön-yargıları kırmak özellikle Ar-Gebölümlerinde çok önemli bir fonksiyonoluşturur. Elemanlar hakkında kararlargeleneksel olarak akademik yetkinlik veiş görüşmesindeki performanstan etkile-nir. Bununla birlikte, deneyimler göster-miştir ki, sadece akademik başarı birorganizasyonda başarılı olmak için tekbaşına yeterli olmamaktadır. Bu yüzdenyeni personelin seçimi bireysel olarak tu-tumlar, düşünceler, tavır, hareket tarzı, ki-şilik özellikleri ve biyografik detaylar gibipek çok özelliğin birleşmesinden oluş-maktadır. Bir organizasyon içinde rutinbelirli işleri yapan personelin seçimindebile çok dikkatli olmak gerekirken her ko-nuya tam hakim olması gereken Ar-Gepersonelinin seçiminde çok daha titizolunması gerektiği tartışılmazdır. Bir sa-nayi kuruluşunda pek çok personel ken-disine verilen yetki ve çerçeve içindesadece kendisine verilen görevleri apar vebu işlerden sorumlu tutulurlar, Ancak Ar-Ge personeli bazen onların hatasındanda sorumludur. Çünkü siz rutin işleri her-kese yaptırabilirsiniz. Ancak özel işleriancak özel insanlar yapabilirler. Bir Ar-Ge organizasyonu içinde inovasyonprojelerinin geliştirilmesi için çeşitli yete-neklerin olması mutlaktır. Bu yetenekler;destek ekibi, teknisyenler ve araştırmaekibi olarak üç kısımda toplanabilir.

a r - g e n o t l a r ›

122 Termo Klima Ağustos 2011

Bir Ar-Ge Organizasyonu

İçin Gerekli Unsurlar II

Uzmanlaşma;

Mak. Müh. Dr. Süleyman TOKAY, Ar-Ge Yöneticisi

B

Page 125: termo_klima_agustos2011
Page 126: termo_klima_agustos2011

a r - g e n o t l a r ›

124 Termo Klima Ağustos 2011

Destek ekibi; finansal yönetim, idari işlerpersoneli, teknik destek, kütüphane ça-lışması gibi büro işleri ve yazışma ile ilgilidiğer işleri kapsar. Teknisyenler laboratuarteknisyenleri, deneysel modellerin üretimiile ilgili çalışanlar, bilgisayar teknisyenlerive laboratuar ve alan deneysel destekekibidir. Destek ekibi ve teknisyenlertakım doğru üyeleridir. Araştırma ekibiiçin çalışırlar ve inovasyon projelerinin ba-şarısında gereklidirler. Araştırmacı grupiçin fikir üreten personel gereklidir. Fikirüretme aşamasında, personel sahip ol-duğu yetenekleri açığa çıkarabilecek birya da birden çok alanın ortaya çıkmasınıbekleyebilir. Onlar daha rahat çalışma or-tamlarına ihtiyaç duyarlar ve gerçek Ar-Ge çalışmasının temelini oluşturmasıbakımından bu ortam mutlaka gereklidir. İnovasyonlar yani diğer deyimle yenilikçiprojeler bilim adamları, sanatkarlar vemekanikle ilgilenen insanların arasındakietkileşimin bir sonucudur. Bu etkileşimyüzyıl öncesinde gerekli olduğu kadarhala daha günümüzde de geçerlidir.Bir Ar-Ge Organizasyonunda, bazı kişilerprojenin sonraki aşamalarının tahmi-ninde fikir oluşturmada iyidir. Fikir üretimortamını teşvik etmek için, fikirlerin doğ-ruluğundan emin olmadan yargılamaksı-zın ve ön yargılı olmaksızın yeni fikirlerinoluşmasına izin vermek önemlidir. Ge-nelde yapılan en büyük hata bu tip yenifikirlerin sesli olarak lanse edilmesi ile be-raber gelişime açık olmayan, kendisine vefirmaya herhangi bir katma değer sağla-mayan ve sadece elindeki işi yapmaklagörevlendiren ekibin diğer üyelerininbıyık altından gülümsemeleridir. Budurum bir sonraki aşamada daha az birsonraki aşamada daha da az fikrin üretil-mesine neden olur. Çünkü çalışanların %90’ ı yeni işleri sevmez. Mevcut işleri sür-dürmek daha caziptir. Kimse farklı işler-den dolayı farklı sorumlulukların altınagirmeyi sevmez. Mevcut durumu koru-mak daha caziptir. Fakat bu durum çalı-şan hariç topluma katkı sağlamaz. Genelde yöneticiler fikirleri dinlediktensonra çabuk bir şekilde yorumlarını yapar-lar ve hemen olumsuz cevap verirler. Ka-tılımcının yorumlarını bile dinlemekistemezler. Başarılı girişimciler ve pazarla-

macılar yeni fikirlerin yeni pazarlarda sa-tılmasını sağlamak için yeni fikirlere ihti-yaç duyarlar ve bu nedenle Ar-Geprojeleri ile ilgilenmelidirler. Tabii budurum pazarlama yöneticilerinin de tek-nik açıdan üstün, geniş bir ilgi alanlarınınolmasını, enerjik olmasını ve risk almasınıgerektirir. Ülkemizde gelenlikle satış vepazarlama ekibi aynı kişiye bağlı olduğu,satış daha ön plana çıktığı için pazarlamakonusunda üstün kişiyim diyenler firma-dan uzak sıradan kişilerden oluşabilmek-tedirler. O nedenle pazarlama ekibigirişimci ruhu ile donatılmış insanlardanoluşmalı ve her Ar-Ge projesi ile ilgilen-melidir. Başarılı bir yenilik ancak ve ancak onudestekleyen bir ortamda medya gelir. Fir-manın organizasyonel yapısı bu yapıyauygun bir şekilde dizayn edilirse, başarılıolunmaması için hiçbir sebep yoktur.

Cevahir UZKURT, Yenilik Yönetimi ve Ye-nilikçi Örgüt Kültürü adlı eserinde yenili-ğin belirleyici unsurlarını şu şekildeözetlemiştir:1. Pazara odaklanma, iletişim ağı, insankaynakları, yenilik stratejileri, takım çalış-ması ve bilgi yönetimi2. Liderlik, yaratıcılık, esnek yapı, sürekligelişme ve teknolojiyi benimseme hızı3. Yenilikçi bir örgüt kültürü ve yenilikçi-liği destekleyen yönetim anlayışı4. Strateji, örgütsel yapı, sistemler ve in-sanlar, yerel çevre, hakim yönetim felse-fesi, yeniliğin türü5. Bireysel özellikler, örgütsel yapının içselözellikleri, örgütün dışsal özellikleri6. İnsan, yapı, iklim, kültür ve çevre7. Takım çalışması ve eylem hızı8. Liderlik, uzun dönemlilik, bağlılık, ör-gütsel yapı, büyüklük, iletişim kalıpları,kaynaklar9. Kişisel uzmanlık, dönüştürücü liderlik,paylaşılan vizyon, proaktivite ve çevreselfaktörler

Doğru Ar-ge projeleri için doğru kaynakyapılanması şarttır. Bu kaynaklar insankaynağı ve ekip olduğu kadar araştırmaiçin doğru kaynakların kullanılmasını dagerektirir. Veya entelektüel bilgi birikimi-nin aynı kaynakta yoğunlaştırılmasıdır.

Ar-Ge aktiviteleri ile ilgili hatırı sayılır bilgiher zaman kitaplarda bulunmaz. Pek çokdevam eden Ar-Ge aktiviteleri pek çokdurumda literatürde dokümante edil-mezler. Genel olarak yazılı materyal sta-tiktir ve genellikle sınırlı derecede ortamaaktarılır. Teknolojik problemlerin ve ilgiliteknik bilginin analiz ve sentezinin kar-maşıklığından dolayı, sözlü iletişim günü-müzdeki Ar-Ge aktivitelerinde önemli birrol oynar. Araştırma sürekli olarak yüksekperformanslı tekil gayret ile proje takımıçalışması arasında bir bağlantıyı gösterirve sözlü iletişimin bir fonksiyonu olarakortaya çıkar. Pek çok yeni fikir, benzer işiyapan insanların karşılıklı görüşmesi es-nasında ortaya çıkmaktadır. Bu ortamlargenellikle rahat ortamlar olur. Bir toplantıortamında yeni fikirler genellikle ortayaçıkmaz. Hatta her personelle farklı gün-lerde yapılan konuşmalar daha verimli ola-bilmektedir. Bu yüzden personel ile iletişimve sözlü etkileşimler araştırma ve geliş-tirme safhalarında etkili ve verimli birsonuç doğurur. İletişimin modeli, bununlabirlikte, araştırma aktivitelerinin doğasınada bağlıdır. Bu araştırma aktiviteleri üç anabölüme ayrılırlar: araştırma projeleri, geliş-tirme projeleri ve teknik servis projeleri.

Araştırma Projeleri; yeni bilgi ve konseptle-rin gelişimine doğru yönlendirilmiş işlerdir.

Geliştirme Projeleri; bilimsel bir bilgininveya olgunun kullanımına yönelik olarakdüzenlenmiş projelerdir. Bilimsel ürünproblemleri ile ilgilenir. Genellikle, proje-lerin bu çeşitleri teknolojik ve deneyselgelişmeye uygun olarak düzenlenmişprojeleri içerir.

Teknik Servis Projeleri: Bu tip projeler iyi bi-linen basit teknolojilerin kullanıldığı özelteknik problemlerin çözümünü içerir.

Kaynaklar:“ Pazarlamada Değer Yaratma Aracı Ola-rak yenilik Yönetimi ve Yenilikçi ÖrgütKültürü “ Cevahir UZKURT, Beta Yayın-ları, 2008“ Managing Research, Development, andInnovation “, Ravi K. Jain, Harry C. Trian-dis, Cynthia W. Weick “, 2010

Page 127: termo_klima_agustos2011
Page 128: termo_klima_agustos2011

10 yıl ara verdikten sonra üniversiteyi biti-rince mevcut işini değiştirerek sanayicilerinihtiyacı olan ürünlerin pazarlamasına baş-layan Ömer Faruk Bahçıvan, pazarlamaişini Anadolu’ya kaydırınca işleri de açılır.Sonrası da gelir zaten… Bu yazı bir fabrikagezisi fakat aynı zamanda bugün dünya-nın birçok ülkesine ihracat yapan BahçıvanElektrik Motor’un gelişim sürecini anlatanbir hikâye…

Bahçıvanın kuruluş aşaması ve üretim süre-cinin başlamasından, kısaca bahsedebilir mi-siniz?1990 yılında Bayrampaşa’da, Maltepe’dekebap salonum vardı. Biri ana caddede,biri sokak içerisinde olmak üzere iki tanekapısı vardı. 10 yıl ara verdikten sonra üni-versite maceramız başlamıştı. O aralar üni-versiteyi bitirdim. Artık farklı şeyler yapalımdedik. O dönem hesap uzmanlığı, mali

müşavirlik, müfettişlik gibi meslekler dü-şünürken ben pazarlamayı da düşünüyor-dum. Hocalarımız da “sen yerindeduramıyorsun, memurluk yapamazsın, pa-zarlamayı daha iyi yaparsın” dediler. Ne ya-palım diye düşünürken sanayide amcamınçocukları vardı. Dükkânın bir bölümünü ka-pattık. Çevremizde de müşterilerimiz olanbir sürü firma vardı, sanayi bölgesindeydik.Onların ürettiği, amca çocuklarımızın ta-

Bahçıvan Elektrik Motor Genel Müdürü Ömer Faruk Bahçıvan:“Türkiye’deki en-düstri sektörünün geçmiş yıllardaki zayıflığı, endüstriye yeteri kadar yatırım ya-pılmamış olması, dolayısıyla da Avrupa’da üretilen ürünlerin kaliteli olmasıinsanlarımızda yabancı hayranlığı uyandırdı. Ancak son yıllarda ülkede çok ciddiyatırımlar, çok ciddi ilerlemeler var. Biz şu anda ürünlerimizi Avrupa’nın tama-mına satıyoruz. Buna endüstrinin merkezleri olan ülkeler de dâhil.”

f ab r i k a g e z i s i

126 Termo Klima Ağustos 2011

Bahçıvan havalandırma sektöründekullanılan, özellikle ithal edilen ürüngruplarının tamamının yapımına talip

Page 129: termo_klima_agustos2011

nıdığı firmalardan, bizim tanıdığımız fir-malardan ürünler alıp oraya koyduk ve birpazarlama firması kurduk. Çeşit çeşitürünler vardı, su pompaları, dalgıç pom-paları, jeneratörler, hidroforlar, rediktör-ler… yani her şey vardı. Sanayi bölgesindeolduğumuz için bütün sanayicilerin, fabri-kaların ihtiyacı olabilecek ürün gruplarınıkoyduk. O firmalarla olan çalışmalarımızdahep şu soruyu soruyordum; bu ürünlerdenkaç tane üretiyorsunuz, nerelere satıyor-sunuz. Şunu gördüm; Karaköy’de 3-5tane büyük tüccar bu ürünlerin nere-deyse %80’ini, %90’ını alıp Türkiye’ninher tarafına dağıtıyor. O zaman dedim ki;demek ki Anadolu’ya gitmek lazım çünküo firmalar o dönemde Anadolu’ya tek birürün satmıyordu. Çünkü pazarlamasıylakendileri uğraşamıyorlardı, bilmiyorlardı.Kimse onları tanımıyordu, açıkçası onlarda kimseyi tanımıyordu. O 4-5 tane firmaonlardan ürün almadığı zaman o firmakapanıyordu. Ben çantamı elime aldım,kendime göre iki sayfalık da bir fiyat lis-tesi hazırladım ve İzmir, Ankara, Konya,Kayseri, Gaziantep, sanayi şehirlerini seç-tim ve oralara gittim. Oralardaki firma-

larla birebir görüşmeler yaptım. Ben bu işiyapıyorum, fiyatlarım şunlardır ve inanınbir yılın sonunda yaklaşık 20 firmayla ça-lışıyordum. Bu 20 firmanın 10 tanesindesatışta Türkiye birincisi oldum. O diğer fir-maların tamamını geçtim ve böylelikleüreticilerin ufkunu da açmış olduk. O dö-nemde Anadolu’yu bilmeyen, kimseyemal satmayı bilmeyen bu firmalar zamaniçerisinde Anadolu’ya gitmeye başladı.Ürünlerini de çok daha rahat satmayabaşladılar. 2 yıl sonra yaşadığımız bir olaybizi üretime mecbur bıraktı ve üretimi deçok kısa bir süre içerisinde hallettik. De-diğim gibi çevremiz hep sanayiciydi, ka-lıpçıydı. Dolayısıyla üreteceğimiz ürünüortaya koyduğumuz zaman ben ürünü 5tane ayrı kalıpçıya dağıttım. Bu ürünüyapmak istiyorum, nasıl yaparım dedimçünkü hiç bilmediğim bir konu. Bana on-ların önerisi ben şu parçasını yaparım,ben şu parçasını yaparım şeklinde oldu ve3 ay sonra elektrik motoru dahil ürünüçıkardım ve dağıtmaya başladım. Dahasonra bizim tedarik edip sattığımız ürünüüreten o işi bırakmak zorunda kaldı, on-larla bir sıkıntı yaşamıştık, haklı olduğu-muz bir konuydu. Bunun üzerine bizkendi üretim yerimizi açtık. 3 ay içerisindede ürün çıkartıp dağıtmaya başladık. Oürünü yaptıktan sonra talepler artmayabaşladı ve üretim serüveni devam etti.

Ne ürünüydü o?Tekstil sektöründe vakum işi yapan birfan. Onun için fancı olduk zaten, pompaolsaydı belki pompacı olurduk. Bizim as-lında yıllarca Bahçıvan’la ilgili ciddi çalış-malarımız yoktu. 2004 yılına kadarBahçıvan’a hiçbir yatırım yapmamıştık.

f ab r i k a g e z i s i

127Termo KlimaAğustos 2011

Page 130: termo_klima_agustos2011

Bizim bunun dışında da firmalarımızvardı. Su pompaları, dalış pompaları, hid-roforlar, jeneratörler, bunların hepsi satış.2004 yılında bir olay yaşadık; İtalyan Ped-rollo firması, bizim yıllarca distribütörlü-ğünü yapmış olduğumuz bir firma, haladaha bizim bir firmamız bunu yapıyor, bufirmadan gelen bir yazı bizi şok etti. Oürüne 12-13 yıllık bir hizmetimiz vardı.Bize Türkiye’yi artık Avrupa statüsündegörüyoruz, Avrupa’da da distribütörlüksistemimiz olmadığı için Türkiye’de dedistribütörlük sistemini kaldırıyoruz, her-kese mal satacağız dediler. Çok da iyioldu çünkü o zaman dedik ki biz yanlışyoldayız, bizim üretmemiz lazım, bizimkimseye bağlı olmadan bir şeyler yapıyorolmamız lazım. Tabi sonrasında birbirinitetikleyen olaylar gelişti, en büyük oğlummakina mühendisliğini seçti. Daha önce-den ben doktor olacağım deyince benböyle bir sanayiyi oluşturup kime bıraka-yım diye düşünüyordum. Biz Anadolu ço-cuğuyuz, bilirsiniz bizde işler nesildennesile geçer. Mehmet makina mühendis-liğini seçince o da destekledi bu kararı-mızı. İkinci çocuğumuz da mühendislikderken biz tamam, bizim üretmemizlazım, doğru yoldayız dedik ve kararımızıverdik. Bahçıvan’ın başına geçtik. Odönem itibariyle Bahçıvan’ın 2-3 taneürün grubu vardı. Türkiye’de ismi iyi kötübilinen bir firmaydı fakat ürün gamı çokzayıf, yatırımı hiç olmayan, 20 kişiyle ça-lışan bir firmaydık. O gün o kararı verdikve dedik ki; biz bu işi doğru dürüst yapa-cağız, esas işimiz buymuş, biz esas işimiziikinci plana atıp başka işler yapıyormuşuz.O gün ciddi kararlar aldık, ciddi yatırım

kararları aldık. Gece gündüz demedençalıştık, inanın öyleydik. Ürün gruplarımızıhazırladık, dünyaya satabileceğimiz ürüngruplarını seçtik, onları tamamladık veben aldım çantamı elime önüme gelen ilkülkeden dünyayı dolaşmaya başladım.Her gittiğim yerde de bir şeyler yaptım,hemen hemen hiç boş dönmedim. Der-ken kendiliğinden kartopu gibi büyüdük.İnancınız, azminiz, iyi şeyler yapma gay-retiniz varsa, niyetiniz iyiyse sonuç da ka-çınılmaz oluyor.

Yeni bir binaya taşındınız. Buraya taşın-maktaki amacınız neydi?Mahmutbey’deki ana binamız 3.500metrekareydi. Daha sonra onun yanın-daki binaya geçtik. Ondan sonra sağımız-daki bina, solumuzdaki bina, yolunüzerindeki başka bir binaya geçtik. Onlarda yetmedi Güneşli merkezde bulunanyeni bir binaya geçtik. Derken 4-5 ayrı bi-nada iş yapmaya başladık. Tabi bu taşın-malar esnasında ciddi iş kayıpları yaşadık.Aynı zamanda taşınma esnasında malze-melerin hasar görmesi de söz konusuoldu. Bu yüzden tek bir çatı altında top-lanma düşüncesi ağır bastı. Aslındabunun için de sabırlı davranıyorduk, enazından bir yıl sonra organize sanayi böl-gesinde var olan arsamızın üzerine kendiyerimizi yapalım istiyorduk fakat hızlı bü-yümenin getirdiği sonuçlar nedeniyle bubinaya geldik. Doğru bir karar verdiğimizidüşünüyorum.

Kendinize ait bir fabrika binası yapma dü-şüncesi devam ediyor mu?Tabi ki devam ediyor.

İnşasına başlandı mı peki?Hayır, henüz başlanmadı ama yerimizhazır, Akpınar Organize Sanayi Bölge-si’nde, bütün altyapısı bitmiş, doğalgazı,elektriği, suyu, her şeyi hazır vaziyette, anacadde üzerinde bulunuyor. Yalnız şöyle debir durum var; biz buraya gelirken satış op-siyonunu alarak geldik. Ümit ediyorum kibiz buraya da talip olacağız. Bir süre sonraburası da yetmeyecek. Dolayısıyla burayısatın alıp kendi yerimizi de yapmış olaca-ğız. Firmamız her geçen gün dünyaya açıl-maya devam ediyor. Şu anda 50 ülkeyeihracat yapıyoruz. Ümit ediyorum ki 3-5 yıliçerisinde bu sayı 90-100’leri bulacak.Nasıl ki Türkiye’nin 2023 yılı hedefi varsa-bizim firmamızın da 2023 hedefi var.

Nedir o hedef?2023 yılında en az 150 ülkeye ihracatyapan yani hemen hemen dünyanın heryerinde var olan bir firma olmayı hedefli-yoruz. Hedeflenen ihracatta bizim deciddi bir payımızın olmasını arzu ediyo-ruz. Ülke topyekûn bir hedefe kilitlen-mişse biz de firma olarak bu konudaazami ölçüde yapabildiklerimizi yapma-mız gerektiğini düşünüyoruz. O dönem-ler için 100 milyon doların üzerinde birihracat hedefimiz söz konusu. Firma ola-rak bunu yapabileceğimizi düşünüyorum.

Bu binanın kapasitesi nedir?Bu bina 12.000 metrekare kapalı alanasahip ve 4 kattan oluşuyor. Eski yerimizdetoplam kullandığımız alan 8.500 metre-kare civarındaydı. Aslında geldikten son-raki 3-4 aylık dönemde yaptığımızyatırımlarla bu 12.000 metrekareyi aşağıyukarı doldurmuş olduk.

f ab r i k a g e z i s i

128 Termo Klima Ağustos 2011

Page 131: termo_klima_agustos2011

f ab r i k a g e z i s i

129Termo KlimaAğustos 2011

Burada yeni makina yatırımları da mı yapıldı?Tabi, yeni makinalarımız geldi.

Konuyu biraz açmamız gerekirse makinaaçısından ne gibi yatırımlar yapıldı?Buraya geldikten sonra, CNC otomatik sı-vama tezgâhı ve ayrıca kombine bir tez-gâhımız geldi. Punç, lazer ve kesimözelliği bir arada olan, otomatik olarakyüklemesini yapabilen bir tezgah. Yakla-şık 12 metreye 20 metrelik bir alanı kap-lıyor. Büyük laminasyon preslerimiz geldi.Büyük sıvama preslerimiz geldi. Böylelikleyatırımları burada hızlandırmış olduk.

Sadece makina yatırımıyla ilgili ortalamaolarak bir rakam verme şansınız var mı?Şunu söyleyebilirim ki; sadece 2011 yılı-nın sonuna kadar yaklaşık 2 milyon TL’likbir yatırım söz konusu. Çünkü gelecekolan makinalarımız da var. Dolayısıylahem yeni teknolojiye geçme hem de üre-timi artırma, kaliteyi yükseltme gibi ihti-yaçlarımızdan dolayı bu yatırımlarımızdevam edecek. Tabi bunlar sadece ma-kina yatırımıyla da sınırlı değil.

Firmanız için Ar-Ge’nin kapsamı nedir?Bizim firmamız Ar-Ge’ye çok önem verenbir firma. Bir firmanın gelişebilmesi, ulus-lararası arenada boy gösterebilmesi, var-lığını hissettirebilmesi için çok ciddi Ar-Geçalışmalarına ihtiyacı var. Geçmiş yerleri-mizde hem fiziki anlamda yer sıkıntısıhem de şartların uygun olmamasındandolayı Ar-Ge’ye çok ciddi bir alan ayıra-mıyorduk. Oradaki Ar-Ge çalışmalarımızyaklaşık 100-150 metrekarelik bir alandagerçekleşiyordu ki orada iki tane TÜBİTAK

projesi bitirdik ama bunun daha fazla hız-lanması gerektiğini düşünüyorduk ancakfiziki şartlar buna çok fazla müsaade et-medi. Buraya geldiğimizde ilk olarak ye-rini ayırdığımız kısım Ar-Ge oldu. 600metrekarelik bir alanı sadece Ar-Ge vetest laboratuvarı için ayırdık. Bu arada daİstanbul Kalkınma Ajansı gündeme geldiki böyle bir ajansın varlığından son üçgünde haberimiz oldu. Biz de tam za-manı dedik ve hızlı bir şekilde projemizihazırladık ve Kalkınma Ajansı’na sundukçünkü hakikaten Türkiye’de test labora-tuvarı konusunda ciddi bir sıkıntı var. TSEdâhil bizim ürünlerimizi dünya standart-larında ölçebilecek test laboratuvarı maa-lesef yok. Biz herhangi bir ürünümüzüdünyaya göndermek adına test ettirmekistediğimizde Almanya’da, Fransa’da,İtalya’da, hatta Amerika’da bu gibi test-leri yaptırmak zorunda kalıyorduk. Bunlarda hem zaman hem de para açısındançok ciddi külfetlerdi. Bir de çok çeşitli birürün gamımız olduğu için bunların tama-mını oralarda test ettirip bu paralarıödeme gibi bir lüksümüz söz konusu de-ğildi. Biz bu eksikliği öteden beri hissedi-yorduk. Ürünün ses desibelleri, metreküp,hava debileri, basınçları, ürünün neme da-yanıklılığından tutun elektriksel değerle-rine kadar hepsini çok ciddi bir şekildeölçüp bilgisayardan çıktılarını alıp katalog-larımızda bilgi olarak kullanmamız gerek-tiğini düşünüyorduk. Bu yüzden İstanbulKalkınma Ajansı’na böyle bir ihtiyaç ol-duğunu, bunları yapmak istediğimizi,bunu da sadece Bahçıvan için yapmak is-temediğimizi, ülkemizin böyle bir şeye ih-tiyacı olduğunu sunduk. Benim şahsidüşüncem; inşallah bu işi gerçekleştirirsekbu laboratuvarı Türkiye’deki her kurumve kuruluşa açmayı düşünüyoruz. Belge-

lendirme değil de en azından ön test ça-lışmaları için kullanmalarını sağlayacağız.Sırf ön test için gidip gelmesinler diyeböyle bir düşüncem var. Ülkemiz adınaböyle bir çalışmayı yapmak istiyoruz.Sonuç olarak kabul edilen 106 proje içe-risinde bizim projemiz de vardı. Zannedi-yorum 400’ün üzerinde proje başvurusuyapıldı. Kabul edilenlerin birçoğu yinekamu kurum ve kuruluş projeleriydi.Tüzel kişilik olarak proje başvurusu yapanfirma sayısının çok fazla olduğunu zan-netmiyorum. Başvuru çok fazla amakabul edilenler fazla değil. Projemiz kabuledildi. Ayın 8’ine kadar da gidip sözleş-memizi imzalayacağız ve inşallah proje-mize başlayacağız. Başta ülkemize dahasonra da firmamıza böyle ciddi bir labo-ratuvar kazandırmanın heyecanını yaşa-yacağız.

Yeni binanın insan gücü ihtiyacını da art-tırdığını zannediyorum. Şu andaki beyazyakalı ve mavi yakalı oranınız nedir?Şu anda bizde 3 tane firma faaliyet gös-teriyor. Fakat biz bunları birbirinden ta-mamen ayırdık. Makina kısmını yapanfirmamız kendi içerisinde gelişimini yapa-cak, hesap verebilir durumda olacak,insan sayısını artıracak ve bize çok dahakaliteli ürün verecek. İkinci bir firmamızise montaj ve kontrol. Bu ürünlerin sonderece sağlıklı bir biçimde monte edil-mesi, kontrollerinin yapılması ve satışahazır hale gelinceye kadar olan kısımdakiişlemleri gerçekleştiren bir firma. Üçüncüfirmamız da ürünü gerek yurtiçinde ge-rekse yurtdışına pazarlayacak olan firma-mız. Bu firmaların hemen hemen hepsindeyeniden yapılanma içerisindeyiz. Herkeskendi kulvarında kendisini geliştirsin, birer

Page 132: termo_klima_agustos2011

dünya firması olsun. Önümüzdeki dö-nemlerde bu firmalarımızın, özelliklerüretim hattındaki firmalarımızın sadeceBahçıvan’a değil sektöre de hizmet ede-bilir firmalar olmasını sağlamak hattauluslararası arenaya çıkabilecek pozisyon-lara gelmesini sağlamak adına böyle birkarar aldık. Şu anda bu üç firmamızdatoplam 125 kişi civarında çalışanımız var.Bunun yanında yine bize fason işi yapanbirkaç firmamız daha var. Onların da buyönde çalışması konusunda talebimiz var,ülke adına talebimiz var. Biz kendi çapı-mızda bunu başlattık. Yine tamamenbizim firmamız için çalışan 20 kişilik birfirma. 3-5 kişiyle çalışan 2-3 tane ayrı fir-mamız var. Bunları da bize fason işi yapanfirmalar olarak büyütmek istiyoruz. Bufirmaların sahipleri başkaları ama bizimçabalarımız sonucunda kurulmuş olan fir-malar. Makina desteği, iş desteği, bilgidesteği tamamen bizim tarafımızdan ya-pılan firmalar. Toplamda 25 civarındamühendisimiz var. Teknik lise mezunu,tekniker olan yaklaşık30-35 civarında ça-lışanımız var. Bu rakamlar ilk verdiğim ra-kamın içerisindeki çalışanların sayıları.Bunların tamamı Bahçıvan’ı dünya mar-kası haline getirmek için çalışan arkadaş-larımız, ekibimiz.

Bu binaya gelmekle birlikte yeni bir ürünsöz konusu oldu mu?Biliyorsunuz ki biz dünyadaki fuarlara,özellikle de sektörel fuarlar yoğun bir şe-kilde katılıyoruz. Sektörün gittiği noktalarıda çok ciddi bir şekilde takip ediyoruz, bi-rebir yaşıyoruz. Biliyorsunuz ki yeni kanun-lar çıkıyor, yeni ürünler gelişiyor, sonzamanlarda projelerde özellikle ısıya da-

yanıklı fanlar, ex-proof fanlar, kısaca yenitrend ürünler diyelim, bu ürünlerdedünya çapında ciddi bir talep var. Yeni ya-pılan akıllı binalarda kullanılan akıllı fanlar,elektronik ile mekânın tamamen birleştiğiürün grupları... Tabi biz de geri kalmamakadına bunlarla ilgili çalışmalarımızı yapıyo-ruz. Burada bunu daha da hızlandıracağız.Bu tür ürünleri de bünyemize katmayabaşladık. Buraya gelmeden önce başladı-ğımız projeler var, burada bunları hızlan-dırdık. O ürünlerimiz de inşallahönümüzdeki ilk fuarlarda sergilenecek.

Yılda kaç tane yeni ürün üretiyorsunuz, hiçgeri dönüp baktınız mı?Aslında çok fazla ürün grubu var. Bizfirma olarak avantajlı bir firmayız. Bizdiğer firmalar gibi sadece bir iki kompo-nenti yapan bir firma değiliz. Biz motoru-

muzu da kendimiz üretiyoruz. Dolayısylaana beyin olunca ona ilave edeceğinizaksamları daha hızlı yapma şansınız sözkonusu oluyor. Bu açıdan baktığımızdayılda 20-25 yeni ürün grubu ilave etmeşansına sahibiz.

Buradaki ürünlerle kaç tane sektöre hitapediyorsunuz?Kaç tane sektörden ziyade Türkiye’de varolan hemen hemen her sektöre hitap edi-yoruz. Dünyada var olan hemen hemenher sektöre hitap ediyoruz. Maden sek-töründen tutun kimya sektörüne kadar,tekstil sektöründen ambalaj sektörünekadar havalandırmanın olduğu her yerdebiz varız, olmaya da devam edeceğiz.Türkiye’de yeni yapılan AVM’lerde kulla-nılan fanları düşünün, evlerde, banyo-larda, tuvaletlerde kullanılan fanlarıdüşünün, biz tamamında varız. Bunudaha da genişletmek istiyoruz. Üst seg-ment fan gruplarına geçmek istiyoruz.Bunlar az önce bahsettiğim ısıya dayanıklıfanlar. Biliyorsunuz park yerlerinde birçokaraba park ediyor. Allah korusun oralardaçıkan bir yangında birçok insan duman-dan zehirlenerek ölüyor. Dolayısıyla biz otür fanları da yapıp çok hızlı bir şekildeduman tahliyesi yapabilecek fan grupla-rını da üretmek istiyoruz. Bununla ilgiliçalışmalarımız da devam ediyor hatta nu-mune ürünlerimiz de çıkmış vaziyette.Sektörü iyi takip ettiğimize inanıyorum.Dediğim gibi bu işi dünyada en iyi şekildeyapanlarla her fuarda beraberiz, biz destant kurarak oralarda var oluyoruz. On-ların gittiği yol artı bizim Ar-Ge çalışma-larımızla birlikte inşallah bu sektörde bizde dünyada önde olan firmalardan birisiolma yolunda çaba gösteriyoruz.

f ab r i k a g e z i s i

130 Termo Klima Ağustos 2011

Page 133: termo_klima_agustos2011

f ab r i k a g e z i s i

131Termo KlimaAğustos 2011

Türkiye’deki birçok ürün için ithal ürün-yerli ürün tartışması vardır. Türkiye’deki bit-miş ürün üreticilerine de ürünveriyorsunuz. Onları sizin ürününüzü almakonusunda nasıl ikna ediyorsunuz? Çünküçok iyi bildiğiniz gibi bizde bir hayranlık sözkonusu.Tabi bu hayranlık kendiliğinden oluşmadı.Türkiye’deki endüstri sektörünün geçmişyıllardaki zayıflığı, endüstriye yeteri kadaryatırım yapılmamış olması, dolayısıyla daAvrupa’da üretilen ürünlerin kaliteli ol-ması insanlarımızda bu hayranlığı uyan-dırdı. Ancak son yıllarda ülkede çok ciddiyatırımlar, çok ciddi ilerlemeler var. Biz şuanda ürünlerimizi Avrupa’nın tamamınasatıyoruz. Buna endüstrinin merkezleriolan ülkeler de dahil. Ürünlerimizi ora-daki ürünlerle karşılaştırıyoruz. Bizim ürü-nümüzün performansı ile bir İtalyan, birAlman ürününün performansını karşılaş-tırıyoruz ve emin olun zaman zamanbizim ürünlerimizin daha iyi olduğunu biz-zat görüyoruz. Bunları onların test düze-neğinde karşılaştırıyoruz. Kabul görüyor vedolayısıyla satabiliyoruz. Avrupalılar bu ko-nuda çok hassas. Kılı kırk yarmadan birürünü ithal edemezler, satın alamazlar.Hele hele Türkiye’den ürün satın almakonlar için çok da kolay değil, yıllarca Tür-kiye’ye ürün satmışlar. Bugün Türkiye’yeürün satmış olan firmalara biz ürünü-müzü satıyoruz. Bu çok kolay kabul edi-lebilecek bir şey değil yani bizimSudan’dan sanayi ürünü ithal etmemizgibi bir şey ama Allah’a şükür biz bunugerçekleştirdik, devam ediyoruz, Av-rupa’daki müşteri sayımız her geçen günartıyor. Bu artık tamamen fiyat politika-

sından kaynaklanmıyor. Başta fiyat çokönemliydi, biz de bunun bilincindeydik.Zaman zaman belki çok cüzi karlarla buişleri yaptık fakat artık biz ürünümüzü ka-litesiyle satmaya başladık.

Peki yerli üreticileri nasıl ikna ediyorsunuz?İnanın o konuda da çok büyük bir çabaiçerisinde değiliz. Bu bizim yurt dışındakigücümüzden kaynaklanıyor. Zaman içe-risinde özellikle de son zamanlarda bunuçok ciddi gözlemliyorum. Daha önce biz-lere tamamen kapısını kapatmış olan fir-maların bizi aramaya başladığına şahitoluyoruz. Bu kendiliğinden yayılıyor. İtha-latçı 12 hafta termin veriyor, üretici üre-timini yapmış, ihracat yapacak amayapamıyor dolayısıyla bizim ürünlerimizikullanmaya başlıyor. Sonra da hiçbir far-kın olmadığını, geri dönüşlerin hiç olma-dığını ve performansın mükemmelolduğunu görünce ithalattan vazgeçiyor.Diğerleri de bunu görünce takip ediyor veböylelikle her geçen gün bizi arayanfirma sayısı artıyor. Zaman içerisinde ken-diliğinden taşlar yerine oturuyor. Bizimkimseyi çok fazla zorlama gibi bir anlayı-şımız da yok. Su akar mecrasını bulur di-yoruz, öyle de oluyor. Reklama veiletişime çok fazla ihtiyaç duymadan buişleri yürütüyoruz. Belki de bu bir eksiklik,belki de böyle davranmamak lazım fakatşu da bir gerçek ki; siz firmalara gidipkendinizi ne kadar çok anlatırsanız anla-tın, onları ikna etmek çok kolay olmuyorama daha üst segment bir firmanın onukullanıp memnun olduğunu ve bizimledevam ettiğini görmeleri bizim bir şey an-latmamıza gerek bırakmıyor.

Bununla ilgili ilginç bir anektod var mı?Aslında çok var ama isim vermeden birtanesini anlatayım. Daha önce Almanyafirmasından ürün alan bir firma defalarcakapılarına gitmemize rağmen kesinlikleürünü değiştirmeyeceklerini söylediler.Biz de sabırla bekledik ve zaman içeri-sinde biz o sektörün o firma hariç nere-deyse %70’ine ürün vermeye başladık. Ofirma bunları gördükten sonra bizdendeğil, bizim ürün verdiğimiz yerlerdenürünümüzü alıp test ettirmiş. Testlerinneticesi de olumlu olunca kendileri biziaradılar. Biz yurt dışından aldığımız ürünleilgili bir sorun yaşamıyoruz ama bize şukadar ürün gönderir misiniz, test edelimdediler. Hay hay dedik, gönderdik. Çokkısa bir süre sonrasında asıl siparişler gel-meye başladı ve o firmalarla hala çalışı-yoruz. Dediğiniz gibi en azından ithalatınönünü kesmiş olduk. Paramız içeridekaldı ve çok daha uygun şartlar altındaonlara temin ettiğimiz için onların yurtdışı satışları da arttı. Önümüzde yine çokciddi firmalarla yapacağımız çok ciddiprojeler var. Bunların dışında benim asıl vurgulamakistediğim şey şu; yeni ve çok teknolojikürünler üretimine başlayan çok ciddi fir-malardan bir tanesi, uluslararası bir firmayeni üreteceği üründe dünyanın birçokyerinden fan numuneleri getirtmiş. Birileride bizden bahsetmiş ki bizden de fan nu-munesi talep edildi. Özel bir fan, çok kısabir sürede numunemizi yapıp verdik.Uluslararası birçok yerden gelen ürünlerarasında yapılan testlerin hepsinde en ba-şarılı ürün bizim ürünümüz seçildi. Şuanda da yılda 200.000 adet fanla alakalı

Page 134: termo_klima_agustos2011

görüşmemiz devam ediyor, bu çok ciddibir rakam ve biz bunlarla bu işi yapacağız.

Yurt dışında başınıza gelen ilginç bir hikâyeniz var mı?2-3 yıl önce Ukrayna’da bir fuarımızvardı. Ben Kiev’e fuardan önce gittim. Pa-zarı dolaşayım dedim. Rusça bilmediğimiçin yanımda da tercümanım vardı. Gittik,bir yerde baktık ki fanlar asılı, bizim fan-lar, Avrupa fanlar, çok çeşitli fanlar var. Sa-tıcıya “Biz şu ürünlerden almak istiyoruz,bize kaliteli olan, iyi olan, sorun çıkarma-yan bir ürün verir misiniz?” dedik. İnanınoradan çıkarıp Bahçıvan’ı önümüzekoydu. Çok hoşumuza gitti, bizi inanıl-maz derecede mutlu etti. “Neden bunuöneriyorsun” dedik. “Ben bunu satıyo-rum, hiçbir sorunu yok” dedi. “Çok rahatsatıyorum, çok kaliteli” dedi.Bizim ürü-nümüzü bize övmeye başladı. O zamandedik ki “Bizim buna layık olmak adınadaha çok çalışmamız, daha iyi şeyler yap-mamız lazım.” Tabi daha sonra aslındaneden orada olduğumuzu söyledik, fi-yatla ilgili sıkıntıları var mı yok mu hertürlü konuyu konuştuk. Orada İtalyanürünleri vardı, Ukrayna’nın yerli ürünlerivardı yani birçok ürün vardı ama bizimürünümüzü verdi. Bizim ürünümüzü hemfiyatıyla hem kalitesiyle dört dörtlük birürün olarak bize sundu. Ben bunu birkaçyerde yaşadım. Bazı ülkelerde insanlarınürünün adını söyleyerek Bahçıvan diyerekürünü istediklerini söylediler. Örneğin;İran’da adam bizim ürünü Bahçıvan diyeistiyor ama aslında ürünün ismi var. Banabir tane Bahçıvan ver diyor. Biz bunu çokuzun bir zamanda değil, 7-8 sene gibi birsüreç içerisinde başardık yani daha yolunçok başındayız. Firma belki çok eski ama2004 yılında tamamen konsantre olmaya

başladık. Daha önümüzde alınacak çokyol var.

Bundan sonrası için Bahçıvan ne yapacak?Bitmiş ürünler üzerinde mi daha fazla du-racak?Bahçıvan diyor ki; “Havalandırma sektö-ründe kullanılan, özellikle ithal edilenürün gruplarının tamamının yapımına ta-libim.”Eğer biz havalandırma sektörününbir firması isek bunun hakkını vereceğiz,bu ürünlerin tamamının burada yapılabi-leceğini göstereceğiz. Özellikle de çokciddi paralar ödeyerek ithal ettiğimiz,Türkiye’de üretilmeyen ürün grupları üze-rinde yoğunlaşacağız ve bunları başara-cağız. Bunları hem Türkiye’ye satıpparamızın dışarıya gitmesini engelleyece-ğiz hem de yurt dışına satıp yurt dışındanTürkiye’ye döviz getireceğiz. Ana hedefi-miz bu. Yani ülkenin 2023 vizyonunauygun hareket edeceğiz.

Sizin alt birimleriniz olarak çalışacak fir-maların kurulmasından da bahsedebilirmisiniz? 10 yıla yakın bir zamandır her platformdadile getirdiğim bir konu bu; bu sadecebizim sektörümüzle de alakalı değil, Tür-kiye’deki bütün sektörlerle ilgili, bizde fir-maların tedarikçi firma sıkıntısı var. Busıkıntı çok ciddi boyutlarda… Biliyorsunuzbiz birçok yedek parçayı, ara malını ithalediyoruz. Cari açığımızın da çoğu oradankaynaklanıyor. Hâlbuki biliyorsunuz Tür-kiye’nin işsizlik sorunu var. Ben bu tür fir-maların desteklenerek ara malıüretmesini ve bu konuda KOBİ’lerin oluş-masını, bu KOBİ’lerin büyüyerek uluslar-arası firmalar haline gelmesini çok fazlaarzu ediyorum. Bizim firma açısından elealacak olursak bu bizlere ne getirir? Bizim

şu anda çok daha fazla yol almamız ge-rekirken her şeyi kendi bünyemizde yapıpbunlara yatırım yapma zorunluluğumuz-dan dolayı %70 oranında hızımız kesiliyor.Hızımızı artırmalıyız. Bunu yapabilmek içinde kapitalimizi tamamen her parçayı üret-meye, her türlü makina yatırımını yapmayaendekslemememiz lazım. Bu bütün sek-törler için geçerli. Biz hem o paraları hemde eforumuzu uluslararası tanıtımda, yeniürünün dizaynında, geliştirilmesinde, rek-lamında, ihracat payımızı artırmada har-camalıyız. Bunun için de zannediyorumdevlete düşen görev Sanayi Odaları’nın,Ticaret Odaları’nın, İhracatçılar Mecli-si’nin ortak çalışmalarıyla bu tür firmala-rın analizlerini yapmak, envanterleriniçıkartmak, ihtiyaçları ortaya koymak.Zannediyorum buna bütün firmalar dadestek verir. Örneğin; ben içeride yapmışolduğum bir ürünü böyle bir firmaya ve-receksem makinası ve elemanı gibi des-tekleri sağlamaya hazırım fakat önemliolan önce o kültürün onlara verilmiş ol-ması. Birincil amacın çok kar etmek olma-dığı, zaman içerisinde bu gelişimin zatenonu beraberinde getireceğinin bilincininkazandırılması, daha sonra onların yapa-cağı katma değeri yüksek makina alımla-rında onlara destek olunması, teşvikedilmesi gibi çalışmaların ülkeye çok şeykazandıracağını düşünüyorum. Bu hemalttan istihdamın artmasını, ara malı itha-latının azalmasını hem de firmaların hızlahareket etmesini, daha hızlı büyümesinisağlayacak, ihracatını artıracak önemli so-nuçları doğuracak. Birbirini tetikleyerekortaya güzel şeylerin konulmasını sağlaya-cak diye düşünüyorum.

f ab r i k a g e z i s i

132 Termo Klima Ağustos 2011

Page 135: termo_klima_agustos2011
Page 136: termo_klima_agustos2011

ıllardır ülkemizde var olanalgı, üniversite mezunu ol-manın garantili bir işesahip olmak ile aynı an-lama geldiği yönündedir.

Oysa üniversite mezunu pek çok gencinişsizlik sorunu ile mücadele ettiği hepimiztarafından bilinen üzücü bir gerçektir.İş-verenler üniversite mezunu gençlerin işbilmezliğinden şikayet ederken mezunlarda gönüllerince bir iş bulamadıklarındanyakınmaktadır. O halde nedir bu ikilemindoğru çözümü? “İşinin uzmanı, nitelikliiş gücü.”Son yıllarda ülkemizde mesleki eğitimeverilen önem her geçen gün artmaklabirlikte henüz işveren bu gelişmelerin birkısmından henüz haberdar değildir. Ön-ceki yıllarda uygulanmakta olan katsayıengeli sorununun ortadan kalkması ilebirlikte mesleki ortaöğretimden gelengençler, Meslek Yüksekokullarına sınavsızgeçebilmekte ve 4 yıllık fakültelere dahakolay girebilmektedirler.Böylelikle eğitimtabanı mesleki eğitim olan gençler aynızamanda ön lisans ve lisans mezunu,yüksek nitelikli iş gücü olarak istihdamedilebilir hale gelmektedir. Yani artık dip-loma talep eden işveren diplomalı ancakaynı zamanda işinin uzmanı personele dekolaylıkla ulaşabilecektir.Ancak bilinmek-tedir ki eğitim , hele ki mesleki eğitim sa-dece eğitim kurumlarının sorumluluk vegörevi değil, iş dünyasının da sorumlulu-ğuna girmektedir.Türkiye’nin mesleki ve teknik eğitim stra-tejilerinin geliştirilmesindeki lokomotifler-den biri olan , Mesleki ve Teknik EğitimiGeliştirme Merkezi (METGEM) , Bahçeşe-hir Üniversitesi bünyesinde bulunan Mes-lek Yüksekokulu programlarında öğrenimgörmekte olan öğrencileri,sektör temsil-

cilerinden gelen geri bildirim ve taleplerışığında, sektör işbirliğinde yetiştirmekte-dir. Öğrencilerinin büyük bir oranı mes-leki ortaöğretimden gelmekte olanMETGEM, ikinci sınıfta okumakta olanöğrencilerine “ Endüstriye dayalı eğitim”adı altında, haftada en az bir gün oku-makta oldukları bölümler ile ilgili sektörve işyerlerinde çalışma zorunluluğu getir-miştir. Böylelikle öğrenciler mezun olduk-larında,sektörleri ile ilgili en az bir yıl iştecrübesine sahip olacaklardır.Böylelikleiş bulma imkanları ve girdikleri sektör-lerde başarılı olma ihtimalleri daha da art-maktadır.Bu gerçeklerden ve uygulanmakta olanbaşarılı çalışmalardan hareketle, MeslekYüksekokullarının , mesleki teknik orta-öğretim almış ve teknisyen olarak mezunolmuş iş bilen gençleri mesleklerinde uz-manlaştırdığı ve yüksek nitelikli iş gücü “tekniker” ünvanı ile mezun ettiği göz ardıedilmemelidir. Bu gençlerin istihdamınaöncelik vermekle işverenler, mesleki tek-nik eğitime olan talebi artıracak dolayı-sıyla kendilerinin şikayetçi olduğu nitelikliiş gücünün yetişmesi konusunda büyükkatkıda bulunacaklardır. Mesleki eğitim veren kurumlar işverenintaleplerini dikkate alarak sadece eğitimmüfredatlarını değil eğitim yöntemlerinide donanımlı öğrenci mezun etmeküzere güncellemiştir ve her geçen güngüncellemektedir. Nitelikli iş gücü beklen-tisi taşıyan ve meslek erbabını firmasındaçalıştırmak isteyen işverene düşen de, iyiyetişmiş bu gençlerin eğitim sürecine kat-kıda bulunmak ve istihdamlarına öncelikvermektir. Zira sorunun değilçözümünparçası olmak, hepimizin görevidir.

e ğ i t i m g ü n d e m i

134 Termo Klima Ağustos 2011

Azize GökmenBahçeşehir Üniversitesi Mesleki Teknik Eğitimi

Geliştirme Merkezi Başkanı

“Meslek”,mesleki

eğitim ile kazanılır

Y

Page 137: termo_klima_agustos2011
Page 138: termo_klima_agustos2011

m a k a l e

136 Termo Klima Ağustos 2011

olimer bitümlü membranüretiminde en yüksek tek-noloji ile üretim yapanStoper Yapı ve Yalıtım Sis-temleri A.Ş., Kocaeli As-lanbey Organize Sanayi

Bölgesi’nde yer alıyor. 2007 yılında üre-time başlayan Stoper, kaliteli ürünleri ilekısa zamanda sektörün en iyi oyuncula-rından biri oldu. Bir yandan kaliteli mem-bran üretimi yaparken diğer yandanAr-Ge departmanımız yeni ürün çalışma-larını gerçekleştiriyor. Stoper membranserisinin en yeni ürünlerinden birisi deince ve esnek fotovoltaik güneş pilleri ileentegre edilmiş, polimer bitüm esaslı suyalıtım membranı olan solarStoper...

solarStoper, çatılarda hem su yalıtımıhem de güneş enerjisinden elektrik üre-timine imkân veriyor. Bu ürünün mem-bran bölümünü özel formül ilefabrikamızda üretiyoruz. Güneş pilleriniise Amerika’daki Unisolar firmasından te-darik ediyoruz.Yenilenebilir enerji kaynağı olarak güne-şin kullanılması nedeniyle, fosil yakıtların

kullanımından doğan çevre kirlenmesininönüne geçilmesine ve kaynakların verimlikullanılarak ülke ekonomisine destekolunmasına aracı olan solarStoper, düz-gün olmayan çatı geometrilerinde vehatta tonoz çatılarda dahi çatı alanınıntamamına yakınında kullanılabiliyor. Ça-tılarda su yalıtımına ek olarak enerji ka-zanımı da sağlayan solarStoper’dekiüstün ince film amorf silikon hücre veüçlü bağlantı teknolojisi ile optimal elek-trik enerji üretimi gerçekleştiriliyor. Çatıalanı ile orantılı güç üretimi sağlanıyor.Stoper ekibi tarafından yalıtım ve enerjibağlantı işi bir paket olarak çözülüyor veanahtar teslimi projeler gerçekleştiriliyor.Diğer katı güneş panelleri ile karşılaştırıl-dığında, ilave su yalıtımı, bağlantı ele-manları kullanılmaması nedeniyle işçilikve malzemeden tasarruf sağlayan solar-Stoper, yüksek sıcaklıklarda dahi üstünperformans gösteriyor.

solarStoper’in ürettiği enerji, güneş güçregülatörü ve invertörden geçirilerek al-ternatif akıma çevriliyor ve kullanılıyor.Şebekeye bağlı kullanımda üretim fazlası

solarStoperçatılarda

su yalıtımı ve enerji tasarrufusağlıyor

Mehmet ÖzcanStoper Yapı ve Yalıtım Sistemleri A.Ş.

Yönetim Kurulu Başkanı

P

Page 139: termo_klima_agustos2011

m a k a l e

137Termo KlimaAğustos 2011

enerji şebekeye verilebiliyor. Üretimin tü-ketimi karşılayamadığı durumda ise şebe-keden sistem besleniyor.

Şebekeden bağımsız kullanımda ise üre-tilen enerji akü gruplarında depolanıyor.Daha sonra invertörden geçirilerek kulla-nıma sunuluyor. Akü grupları muhtemeltüketim değerlerine göre projelendiriliyor.

solarStoper ürünümüzün bir rulosu 1 mx 6 m ebatlarında. Bu bir rulo üzerinde 2adet güneş pili modülü bulunuyor. Aşa-ğıdaki değerler bir güneş pili modülü için1000 W/m2 radiant güneş enerjisi almasıdurumunda, 25 °C hücre sıcaklığında,1,5 hava kütlesi spektrumunda, yanistandard test şartları için verilmiştir. Güçtoleransı ±5%’dir.

Güç Pmax 144 WGerilim Vmp 33 VPmax’ta akım Imp 4,36 AKısa devre akımı Isc 5,3 AAçık devre gerilimi Voc 46,2 VMaksimum seri sigorta anma akımı 8 ABirim alandan sağlanan güç Wp 53 W/m2

solarStoper esnek ve örtü şeklinde olma-sının avantajıyla mimarlara her türlü or-yantasyonda tasarım yapma özgürlüğütanıyor. Ürün, kar ve/veya rüzgar yükü-nün, çatı altyapısı ve konstrüksiyon içinkritik olduğu yerlerde emniyetle kullanı-labiliyor. Cam veya metal bağlantı ele-

manları içermeyen solarStoper’in daya-nımı neredeyse tüm zorlayıcı atmosferşartlarında denendi.

solarStoper’de kullanılan ince film tekno-lojisinin, kristal silikon fotovoltaik panelleregöre en kritik üstünlüğü ise gölgelenmeyeolan yüksek toleransları. Gölgelenme, so-larStoper’in performansını en fazla yüzde10 düşürürken, kristal fotovoltaik panel-lerde gölgede güç düşüşü yüzde 50’lerevarabiliyor. Yüzey sıcaklığı 80 0C’yi bul-duğu zaman geleneksel kristal fotovoltaikpanellere kıyasla aynı anma güç değerle-rine sahip solarStoper yüzde 20 daha fazlaenerji üretebiliyor.

Uygulama solarStoper su yalıtımı ve elektrik üretimiçözümünü birlikte anahtar teslimi olaraksunuyor. solarStoper öncelikle kırma çatıalanlarında kullanılıyor. Genel olarak belirlibir yöne bakan (güney) ve belirli bir eğim-deki (%30-35) çatılarda en verimli sistemkurulumu elde edilebiliyor diyebiliriz.Uygulamada ise önce çatının su yalıtımımembran ile sağlanıyor. Sonrasında ye-rinde güneş pillerinin laminasyonu yapılı-yor. Bir proje talebi geldiği zaman oldukçadetaylı çalışmalar yapılması gerekiyor. Bi-nanın global pozisyonlama sistemine görekoordinatları, çatıda uygulama yapılacakalanın baktığı yön, çatının eğimi, gölge-leme faktörleri gibi birçok unsurun proje-lendirme safhasında göz önünde

bulundurulması şart. Ayrıca bu sisteminkurulacağı binada elektrik tüketimi yapancihazların çalışma sürelerinden güç tüke-timlerine kadar bilgi alındığında elektrikprojesi ona göre yapılıyor.

Maliyet Sistemin maliyeti şebekeye bağlı sistemdewatt başına yaklaşık 3.50 Euro civarında.Metrekare olarak baktığımızda ise yaklaşık200 Euro’ya yakın maliyet oluşuyor. Mev-cut yasal mevzuatta şebekeye bağlı bir sis-tem kurduğunuzda çift taraflı sayacınız veşebekenin sizden satınalma durumu olma-dığı için bu yatırımın geri dönüşü 10 yıldandaha uzun sürebiliyor. Fakat yürürlüğeyeni giren Enerji Verimliliği Kanunu’ndateşviklerin artırılmasıyla, şebekeye enerjiverilmesi ile ilgili fiyat tarifesinin ve çiftyönlü sayaçların devreye girmesi ile busüre en az yarı yarıya kısalacak.

İki Yeni Ürün İçin Ar-Ge ÇalışmalarıStoper olarak iki yeni ürün üzerinde dahaçalışıyoruz. Bunlardan birisi hafif bir ürünolan nanoStoper. nanoStoper’de, mem-branın teknik değerlerinden, mukaveme-tinden ve kalitesinden taviz vermedenürünü hafifletmek amacındayız. Diğeri deses yalıtımına katkı sağlayan silentStoper.silentStoper’de membrana belirli bir de-sibel ses yutma özelliği katmak amacın-dayız. Böylece su yalıtımı ile birlikte sesyalıtımı ve akustik düzenlemede de ürü-nümüz fonksiyonel olacak.

Page 140: termo_klima_agustos2011
Page 141: termo_klima_agustos2011

teknik

Page 142: termo_klima_agustos2011

m a k a l e

140 Termo Klima Ağustos 2011

On sekizinci yüzyılın ortalarında başlayanendüstri devrimi ile büyük değişmeler so-nucunda insanlar, daha fazla enerjiye ihti-yaç duymuşlardır. Bunun sonucundayenilenemeyen enerji kayakları olan kömür,petrol ve odun tüketimi artmıştır. Artıştakibu gidiş sonucunda bu kaynakların tükenirolması, çevreyi kirletmesi sonucunda alter-natif (yenilenebilir) enerji kaynakları aramaihtiyacı ortaya çıkarmıştır.Yenilenebilir enerji kaynaklarının temeliniGüneş enerjisi oluşturmaktadır. Güneş ileelektrik üretim sistemleri, elektrik şebe-kesinin uzatılmasının mümkün olmadığıdurumlarda ya da anlamlı olmadığı yer-lerde özellikle küçük güçte enerji taleple-rini karşılamak için kurulan ve şebekedenbağımsız sistemler olarak adlandırılan uy-gulamaların tipik örneğidir.

Anahtar Kelimeler: Güneş enerjisi, Yeni-lenebilir enerji, Güneş Pili, Güneş Bacası,Güneş Kulesi.

1. GİRİŞGünden güne artan sanayileşme vebunun sonucunda ortaya çıkan makine-leşme, gittikçe artan bir enerji gereksinimidoğurmaktadır. Özellikle 1950'lerden

önce, kömür, enerji üretim ve tüketimindeönemli bir yer tutarken bu yıllardan sonra,Ortadoğu ve Güney Amerika'da bulunanzengin petrol yatakları sayesinde, petrolön plana geçmiştir. 1950-1973 yılları ara-sında, neredeyse sabit seyreden petrol fi-yatları nedeniyle, enerji gereksinimipetrolden karşılanmıştır.Petrolle rekabet edilememesi nedeniyle,Batı Avrupa ve ABD'de pek çok kömürmadeni kapanmıştır. Ancak, 1972 yılındavarili 2,5 $ olan petrol, 1974 yılında 11 $'a fırlamış ve politik bir baskı unsuru ola-rak kullanılmaya başlanmıştır. 1973 Arap-İsrail savaşı sırasında, ABD'nin İsrail yanlısıpolitika izlemesi üzerine, petrol üreticisiArap ülkelerinin petrol ihracatını kısıp, fi-yatları arttırmaları dünyada bir krize yolaçmıştır. Bu tarihten sonra, fiyat artışıdevam etmiştir.Her geçen yıl sürekli artan petrol fiyatla-rının yanı sıra, dünya nüfusu da sürekliolarak artmakta, bu da enerji gereksini-mini artırmaktadır. 1975 yılında 4 milyarolan dünya nüfusu, bugün 6 milyarı geç-miştir. Daha hızlı kalkınma isteği ve bunaparalel olarak artan enerji gereksinimininyanı sıra, kullanılan fosil yakıtların atıkla-rının çevreye onarılamaz zararlar vermesi,alternatif yakıt arayışlarını arttırmıştır. Ay-rıca, bugünkü tüketim oranları dikkatealınarak yapılan hesaplamalara göre,kömür 240, petrol 43 ve doğal gaz 67 yılsonra tükenecektir. Bu durumda, kullanıl-makta olan yakıtlara alternatif olabilecek,tükenme olasılığı daha az ve atıkları çev-reye zarar vermeyecek enerji arayışına gi-dilmiştir. Bu çalışmalar sonucu, geliştirilenpek çok alternatif enerji sistemi vardır veülkeler enerji gereksinimlerinin bir kısmınıbu sistemlerle karşılamaktadır.Bu çalışmasında; güneş enerjisinden elek-trik üretim yöntemleri araştırılarak avan-tajları ve dezavantajları anlatılmıştır.

2. GÜNEŞ ENERJİSİ VE KULLANIMIYeryüzünden 151.106 km uzaklıkta bu-lunan güneş, nükleer yakıtlar dışında,dünyada kullanılan tüm yakıtların anakaynağıdır. İçinde, sürekli olarak hidroje-nin helyuma dönüştüğü füzyon reaksi-yonları gerçekleşmektedir ve oluşan kütlefarkı ısı enerjisine dönüşerek uzaya yayıl-maktadır. Ancak, bu enerjinin çok küçükbir kısmı yeryüzüne ulaşmaktadır. Atmos-ferin dış yüzeyine ulaşan enerji 173.1014kW değerindeyken, yeryüzüne ulaşandeğer 1.395 kW'a düşmektedir. Yeryü-züne ulaşabilen ışınımın değerinin bukadar düşük olmasının nedeni, atmosfer-deki CO2, su buharı ve ozon gibi gazlarınışınımı absorbe etmelerinin yanı sıra kat et-

mesi gereken yolun uzunluğudur. Dışyüzey sıcaklığı 6000 K olarak kabul edilenve bilinen en büyük siyah cisim olan gü-neşin yaydığı ışınımın yeryüzüne ulaşabilenmiktarı %70 kadardır. Bu eksilmeler or-taya çıkmadan önce, atmosferin dışındaışınım değeri 1367 W/m2 dir ve bu değergüneş sabiti olarak alınır. Pratik olarak, yer-yüzüne ulaşan güneş ışınımı değeri 1000W/m2 olarak kabul edilmektedir. [1]Güneş enerjisi, daha çok binalarda ısıtma,soğutma ve sıcak su elde etmek için kul-lanılmaktadır. Sıcak su elde etmek ama-cıyla kullanım, en yaygın olan kullanımbiçimidir. Isıtma amacıyla kullanım, ısıyı de-polama tekniklerinin gelişimiyle daha ve-rimli kullanılır hale gelecektir. Soğutma iseyıllık güneşlenme zamanının uzun olduğubölgelerde verimli olmaktadır.Yapılan ölçümlere göre, ülkemizin %63'ünde 10 ay, %17'sinde ise 1 yıl boyuncagüneş enerjisinden yararlanmak müm-kündür. Özellikle güney bölgelerimizde,su ısıtmak amacıyla kullanılan güneş ko-lektörleri gün geçtikçe artmaktadır.Güneş enerjisinden yararlanmak için kul-lanılan ısıl uygulamalar, düşük, orta veyüksek sıcaklık uygulamaları olmak üzereüçe ayrılır. Düşük sıcaklık uygulamaları,daha çok düzlem toplayıcılarla su ısıtıl-ması, konut ve sera ısıtılması için kullanılır.Orta sıcaklık uygulamalarında, güneş ışı-nımı, odaklı toplayıcılarla toplanarak, sa-nayi için gerekli sıcak su veya buhar eldeetmek için kullanılır. Genellikle bu tip top-layıcılarda, güneş ışınımını sürekli olarakalabilmek için güneşi izleyen mekanizma-lara gerek vardır. 300 oC sıcaklık değerininüzerine çıkılabilen, yüksek sıcaklık uygula-malarında ise, geniş bir alana gelen güneşışınımı bir noktaya odaklanarak, metal er-gitme fırınları çalıştırılabilir.Teknolojik toplama başlığı altında kalanikinci uygulama türü ise güneş pilleri ola-rak isimlendirilen fotovoltaik uygulama-lardır. Üzerlerine düşen güneş ışınımınıdirekt olarak elektrik enerjisine çevirengüneş pilleri, doğru akım üretirler. Bu piller,seri veya paralel bağlanarak, ürettikleriakım veya gerilim değeri yükseltilebilir. Üre-tilen akımı depolayabilmek için, bir akümü-latöre gerek vardır. Güneş pilleri, uzayprogramları için geliştirilmeye başlanmış;ancak, sonraki yıllarda, bilinen yollarlaelektrik üretiminin güç olduğu ya da güçüretim merkezine uzak olan, deniz fener-leri, orman gözetleme kuleleri, çiftlik evleri,dağ evleri gibi yerlerde de kullanılmayabaşlanmıştır. Güneş enerjisinden ekonomik olarak ya-rarlanabilmek için, "Güneş Kuşağı" dadenilen, 45o kuzey-güney enlemleri ara-

Güneş enerjisinden

elektrik üretimi-I

Doç. Dr. Reşat Selbaş,Doç. Dr. Arzu Şencan Şahin

Süleyman Demirel Üniversitesi Teknoloji Fakültesi

Enerji Sistemleri Mühendisliği

Fatih YılmazAhmet Özdemir

Süleyman Demirel Üniversitesi Makine Eğitimi

Yüksek Lisans Öğrencisi

Öğr. Gör. İhsan Dostuçok Süleyman Demirel Üniversitesi

Keçiborlu MYO.

Page 143: termo_klima_agustos2011

m a k a l e

141Termo KlimaAğustos 2011

sında yer almak gerekmektedir. Yapılanölçümler, güneşlenme zamanı ve ışınımşiddeti açısından, ülkemizin yüksek bir po-tansiyele sahip olduğunu göstermektedir.Ülkemizde, ortalama olarak, yılda 2600saat güneşlenme zamanı, 0,15x106 cal/cmyıl değerinde ışınım şiddeti olduğu bilin-mektedir.

3. TÜRKİYEDE GÜNEŞ IŞINIMIÜlkemiz, coğrafi konumu nedeniyle sahipolduğu güneş enerjisi potansiyeli açısın-dan birçok ülkeye göre şanslı durumda-dır. Devlet Meteoroloji İşleri GenelMüdürlüğünde (DMİ) mevcut bulunan1966-1982 yıllarında ölçülen güneş-lenme süresi ve ışınım şiddeti verilerindenyararlanarak EİE tarafından yapılan çalış-

maya göre Türkiye'nin ortalama yıllıktoplam güneşlenme süresi 2640 saat(günlük toplam 7,2 saat), ortalama top-lam ışınım şiddeti 1311 kWh/m²-yıl (gün-lük toplam 3,6 kWh/m²) olduğu tespitedilmiştir. Türkiye, 110 gün gibi yüksek birgüneş enerjisi potansiyeline sahiptir ve ge-rekli yatırımların yapılması halinde Türkiyeyılda birim metre karesinden ortalama ola-rak 1.100 kWh’lik güneş enerjisi üretebilir.Çizelge 3.1'de Türkiye güneş enerji potan-siyeli ve güneşlenme süresi değerleri ay-lara göre dağılımı verilmiştir. [2]

Türkiye'nin en fazla güneş enerjisi alanbölgesi Güneydoğu Anadolu Bölgesiolup, bunu Akdeniz Bölgesi izlemektedir.Tablo 3.2'de Türkiye güneş enerjisi potan-

siyeli ve güneşlenme süresi değerlerininbölgelere göre dağılımı verilmiştir.Buna göre genel olarak Türkiye’nin ençok ve en az güneş enerjisi üretilecek ay-ları sırası ile Haziran ve Aralık olmaktadır.Bölgeler arasında ise öncelikle Güney-doğu Anadolu ve Akdeniz sahilleri gel-mektedir. Güneş enerjisi üretiminin yokdenecek kadar az olduğu Karadeniz böl-gesi dışında yılda birim metre kareden1.100 kWh’lik enerji üretilebilir ve toplamgüneşli saat miktarı ise 2.640 saattir.Buna göre Türkiye’de toplam olarak yıllıkalınan enerji miktarı ise yaklaşık 1015kWh kadardır.[2]

Tablo 3.1 Türkiyenin toplam güneş enerjisi potansiyelinin aylara göre dağılımı[2]

Tablo 3.2’ Türkiye’nin yıllık potansiyel güneşenerjisinin bölgelere göre dağılımı.[2]

Page 144: termo_klima_agustos2011

Antalya Güneş Evi Projesi, Antalya Bü-yükşehir Belediyesi’nin “Güneşkent –YeşilAntalya” adıyla duyurduğu ve “yerel yö-netimin öncülüğünde, iklime, insana, kül-türel ve doğal mirasa saygılı, sürdürülebilirve herkes için yaşanabilir geleceğinin tümpaydaşlarınca katılımcı bir şekilde bugün-den biçimlendirileceği uzun soluklu bir gi-rişim” olarak tanımladığı sürecin ilkadımlarından biridir.

Antalya Güneş Evi fikri Antalya Belediyesitarafından öne sürülen, organizasyonunaTemiz Dünya Platformu’nun ön ayak ol-duğu, sponsor firmaların ürün ve hizmet-leri ile hayata geçirilen bir projedir. Projede yapı, enerji, su yönetimi, çevre ve

yaşam alanlarında sürdürülebilirlik veyüksek verimlilik hedef alınmıştır.

Yalıtım, pasif havalandırma, geri dönü-şümlü malzemelerin kullanımı, fotovol-taik çatı, güneş ağaçları, ısı pompası,otomasyon, gri su, yağmur suyu geri ka-zanımı, yeşil çatı, doğal tarım ve peyzajuygulamaları yukarıda bahsi geçen alan-lara ait uygulamalardan bazılarıdır. REHAU, Antalya Güneş Ev Projesi’ne dö-şemeden ısıtma/serinletme sistemleri ileotomasyonu ve yağmur suyu depolamasistemi ve otomasyonu ile destek vermiştir.Binanın ısıtma ve soğutma ihtiyacı sukaynaklı bir ısı pompası cihazı üzerindenkarşılanmıştır. Su kaynağı olarak binanınüzerine kurulu olduğu arazinin 21 m al-tından itibaren mevcut olan yer altı suyukullanılmıştır.

Binanın ısıtma ihtiyacı yerden ve duvar-dan ısıtma sistemi ile karşılanmıştır. So-ğutma içinse yerden, duvardan vetavandan serinletme sistemleri kullanıl-mış, kritik ve döşemeden serinletme sis-temleri ile karşılanamayan soğutma

yüklerine sahip mahallerde ise ısı geri ka-zanımlı bir havalandırma santrali ile kalanyükler karşılanmıştır.

Yerden ısıtma/serinletme için REHAURAUFIX lama sistemi üzerine döşenenRAUTHERM S 17x2,0 PE-Xa borular kul-

t e k n i k t a n ı t ı m / p r o j e

142 Termo Klima Ağustos 2011

Yoni ALTARAS KMakine Mühendisi,

REHAU Türkiye Teknik Planlama Takım Lideri

Antalya Güneş Evi’nde Rehau Sistemleri

Resim 1

Resim 2

Page 145: termo_klima_agustos2011

t e k n i k t a n ı t ı m / p r o j e

143Termo KlimaAğustos 2011

lanılmıştır. Aynı sistem hem kış hem deyaz işletiminde kullanılacağından Antalyaiçin kritik olan yaz döneminde azamigücü elde edebilmek amacıyla planlamave uygulama 10 cm’lik sık bir modülas-yon aralığı ile gerçekleştirilmiştir (bkz.Resim 1). Duvardan ısıtma sisteminde isedaha düşük uygulama yüksekliğine vedaha basit uygulamaya imkan tanıyandaha küçük çaplı RAUTHERM S 10 x 1,1PE-Xa borulardan uygun ölçüdeki lama-lardan oluşan sistem kullanılmıştır. Duvar-daki uygulama 2 m yüksekliğe kadarplanlanmış olup yine 10 cm modülasyonaralığı ile gerçekleştirilmiştir (bkz. Resim2). Nispeten daha küçük devre büyüklük-lerine sahip bu sistemde 10’luk borular-dan oluşan yaklaşık 4 m2 büyüklüğündekiikişer duvar devresi 17’lik borular ile plan-lanan Tichelmann sistemi ile toplanarakduvardan ısıtma/serinletme kolektörünetaşınmıştır (bkz. Resim 3).

Düşük bir modülasyon aralığı ile gerçek-leştirilen yerden ısıtma ve buna ek olarakplanlanan duvardan ısıtma uygulaması(bkz. Resim 4) sayesinde zaten yapısı ge-reği oldukça iyi yalıtımlı olan AntalyaGüneş Evi’nin sponsor projeci firma tara-fından hesaplanmış olan ısıtma yüklerinikarşılamak için 36ºC’lik bir gidiş suyu sı-caklığının yeterli olacağı öngörülmüştür.Bu sıcaklık da ısı pompasının oldukçayüksek verimle çalışmasına imkan tanıya-caktır.

Antalya Güneş Evi’nin cam yüzey alanla-rının oldukça büyük olması soğutma yük-lerinin – binanın yalıtımının oldukça iyiolmasına rağmen – yüksek olmasınasebep olmuştur. Bu yüzden yerden ve du-vardan yapılmış serinletme uygulamala-rını desteklemek amacıyla binanınalçıpan tavan yapısı aydınlatma ekipman-ları imkan tanıdığınca REHAU’nun ışımalıtavandan ısıtma/serinletme plakaları iledonatılmıştır. Bu sistemin temelini DIN18180/EN 520 uyarınca üretilmiş elyaflagüçlendirilmiş alçıpan plakalar oluşturur.Bu plakaların içine üretim esnasında fre-zelenen kanallara 45 mm modülasyonaralığı ile RAUTHERM S 10x1,1 PE-Xa bo-rular işlenmiştir (bkz. Resim 5).

Plakaların üst tarafında ise EPS 035 mal-zemeden bir izolasyon ve güçlendirici şe-ritler monte edilmiştir. Plakalar dört farklıebatta tedarik edilebilmektedir, AntalyaGüneş Evi’nde ise 1.000 x 1.250 mm öl-çüsündeki plakalar kullanılmıştır. Plakalar

30 mm kalınlıktadır. Bu plakalar ile kap-lanamayan alanlarda ise standart 15mm’lik alçıpan plakalar çift kat olarak uy-gulanarak alçıpan tavan görünümü ta-mamlanmıştır (bkz. Resim 6).

Güneş Evi’nin zemin katında toplam 44adet ışımalı tavandan ısıtma/serinletmeplakası kullanılmıştır. Sistemin planlamave uygulaması 4’er adet tavan plakası-nın birbirine seri olarak bağlanarak17x2,0 mm’lik RAUTHERM S PE-Xabağlantı hattı üzerinden yine tavandakonumlandırılmış serinletme kolektö-rüne aktarılması esasına göre gerçekleş-tirilmiştir (bkz. Resim 7). Tavanda gidentüm bağlantı hatları ve kolektör barlarıise yoğuşmayı engelleyecek şekilde izoleedilmiştir (bkz. Resim 8).

Kritik soğutma yüklerine sahip AntalyaGüneş Evi’nde yapılan döşemeden serin-letme uygulamalarında – kabul edilen di-zayn parametlerine göre – elde edilenserinletme güçleri aşağıdaki tabloda yeralmaktadır.

Resim 3

Resim 4

Resim 6

Resim 8

Resim 7Resim 5

Page 146: termo_klima_agustos2011

Serinletmenin söz konusu olduğu tümuygulamalarda yoğuşma ile ilgili gereklitüm önlemlerin alınması gereklidir. Çiğnoktası sıcaklığı sürekli değişken olduğuiçin kurulan sistemin işletim sıcaklıklarınında dinamik olarak sürekli kontrol edilmesive ortam koşullarına uyum sağlar vazi-yette tutulması zaruridir.

Antalya Güneş Evi’ndeki döşemedenısıtma ve serinletme sistemlerini kontroletmek için REHAU HC otomasyon sistemiplanlanmış ve uygulanmıştır.

Sistemi meydana getiren bileşenler şuşekildedir:• Semigrafik Ekran: Merkezi bir yere ko-numlandırılarak istenen mahal sıcaklıkla-rının ayarlanması ve sistemle ilgilideğerlerin okunmasını sağlar. • Master Modül: Tüm otomasyon siste-minin beynidir. duyar elemanlar tarafın-dan ölçümlenen tüm değerler burayaaktarılır, tüm ayar değişiklikleri burada ya-pılır ve tüm bağlı cihazlara kontrol sinyal-leri gönderilir (bkz. Resim 9). • Sistem Duyar Elemanları: Mahal nem/sı-caklık sensörleri, dış ortam sıcaklığı sen-sörü, gidiş/dönüş sıcaklığı sensörleri,zemin sıcaklığı sensörü gerekli ölçümleriyaparak Master Modül’e aktarır.

Yukarıda da belirtildiği gibi duyar ele-manlar tarafından yapılan ölçümler mer-kezi kontrol paneline aktarılır.

Merkezi kontrol paneli aldığı veriler ileaşağıdaki bileşenlere kontrol sinyalleri ak-tarır:• Isı pompasına ısıtmaya veya soğutmayaçalışma sinyali• Yerden ısıtma/serinletme sirkülasyonpompasına çalışma sinyali• 3 yollu vanaya oransal kontrol sinyali• Kolektörler üzerindeki termosatatik va-nalara aç/kapa sinyali

Bu işlevler arasında özellikle 3 yollu vanayıoransal olarak kontrol edilmesi çok önemli-dir. Zira yukarıda da belirtildiği gibi mahaldesürekli meydana gelen sıcaklık/nem deği-şimleri ile çiğ noktası sıcaklığı sürekli değiş-mektedir ve yoğuşmaya sebep olmayacakbir gidiş suyunun sistemi gönderilmesi ge-rekmektedir. Bu amaçla üç yollu karışım va-nası ile sisteme gönderilen suyun sıcaklığıanlık olarak değiştirilebilmektedir.

Antalya Güneş Evi’nde döşemeden serin-letme sistemine gönderilecek asgari su sı-caklığı 16ºC olarak tanımlanmıştır, fakatnem seviyesinin ve dolayısıyla çiğ noktasısıcaklığının yükseldiği durumlarda bu sı-caklık yükselmektedir. Gidiş suyu sıcaklı-ğının yükselmesi direkt olarak serinletmesisteminin veriminin düşmesine sebepolacağı için, mahalin nemi de kontrol al-tında tutulmalıdır. Mahalin neminin alın-ması düşük sıcaklıkta hava üfleyenhavalandırma sistemi üzerinden ayrıcagerçekleştirilmektedir. Mahaldeki neminalınması konforu arttırırken, daha düşükgidiş suyu sıcaklıklarına imkan tanıdığıiçin serinletme sisteminin veriminin yük-seltilmesini sağlamaktadır.

Yukarıda sistemlerin tanımlanması esna-sında da anlatıldığı gibi yerden ve duvardanısıtma ve serinletme yapılırken, tavandan sa-dece serinletme yapılmaktadır. Sistemin kışişletiminde tavandan serinletmeye çalışma-ması tasarım esnasında planlanan rölelervasıtasıyla gerçekleştirilmektedir.

REHAU otomasyon sisteminin otomas-yon panosu içindeki görünüşü Resim10’da, merkezi ekranın panonun üzerin-deki görünüşü ise Resim 11’de yer al-maktadır.

Antalya Güneş Evi’nde enerjiyi verimlikullanan ısıtma/soğutma sistemlerinin ya-nında gri sudan ev yağmur suyundan ve-rimli bir şekilde yararlanması sağlayansistemler de öngörülmüştür. REHAU bu-rada 5.000 litrelik RAURAIN II yağmursuyu deposu ve yeniden kullanım sistemiile destek olmuştur (bkz. Resim 12 veResim 13).

Sistemin akış şemasına göre gri su hattıüzerinden aktarılan su gri su çukurundatoplanmakta ve oradan filtrasyon tankınagönderilmektedir. Arıtılan suyun fazlası ileçatılardan toplanan yağmur suyu ile bir-likte RAURAIN yağmur suyu deposunaaktarılır. Burada biriken su ise yine REHAUürün yelpazesinde yer alan otomasyonünitesi ve hidrofor ile binaya ayrıca çekil-miş bir kullanım suyu hattı üzerinden klo-zetlerde ve rezervuarlarda kullanılmaküzere tekrar binaya aktarılır.

Antalya Güneş Evi’ndeki tüm REHAU sis-temlerinin planlaması REHAU TürkiyeTeknik Planlama Takımı tarafından yapıl-mış, ürünlerin uygulaması ise REHAU’nunAntalya Bölgesi bayilerinden Klimak Ltd.tarafından gerçekleştirilmiştir.

t e k n i k t a n ı t ı m / p r o j e

144 Termo Klima Ağustos 2011

Resim 9

Resim 10 Resim 12

Resim 11

Resim 13

Page 147: termo_klima_agustos2011

t e k n i k t a n ı t ı m

145Termo KlimaAğustos 2011

Yenilikçi ürünleri ile tanınan Termodina-mik’in ürün gamında, verimli komponent-leri ve tasarımı sayesinde, düşük enerjisarfiyatıyla göz dolduran TermodinamikTermoGreen Duvartipi Inverter Split Klimada bulunmaktadır. TermoGreen InverterKlima, alternatif akımı doğru akıma çevi-ren bir AC-DC çeviricisi ve doğru akımı, is-tenilen şartlara uyabilen frekanslardakialternatif akıma geri dönüştürebilen birkontrol sistemiyle donatılmıştır. Inverter bir klimanın çalışma frekansı de-ğişkendir. Aktif filtre ve köprü doğrultucu-lar alternatif akımı doğru akıma çevirirler.IPM (Inverter Power Module - Inverter GüçÜnitesi) istenilen frekans ve voltajda alter-natif akım oluşturmak için doğru akımüreten diyod ve transistör gibi elektrikselkomponentlerle donatılmıştır.

Özellikleri: • PID akıllı kontrol algoritması: Akıllı kont-rol sistemi, inverter kompresörün çalışmafrekansını optimize eder. Böylelikle dahaverimli ve emniyetli bir işletme sağlanır.• 180Osinüs - dalga dijital DC inverterteknolojisi: Termodinamik DC InverterKlimada 180Osinüs - dalga dijital DC in-verter teknolojisi ve fırçasız DC (BLDC)motorlu (değişken devirli) kompresör kul-lanılmıştır. Bu teknoloji sayesinde,120Okare-dalga DC inverter sistemlerlekıyaslandığında daha fazla enerji tasar-rufu ve stabil çalışma sağlanır.• Hassas sıcaklık kontrol teknolojisi (± 0.5OC): TermoGreen Inverter Klima yükseksıcaklık dalgalanmalarına karşı elektronikhassas sıcaklık kontrol sistemleriyle dona-tılmıştır.

• Akıllı uyku modu: Kullanıcının cihazıuyku moduna almasıyla birlikte sistem,akıllı uyku modu ile oda sıcaklığını oto-matik olarak ayarlar. Bu, kullanıcıya enüst kalitede bir uyku ortamı sağlar.• R410A çevreci soğutucu: Yüksek per-formanslı, çevreci bir soğutucu akışkanolan R410A, ozon tabakasına zarar ver-mez. TermoGreen Inverter Klima, R410Agazının karakteristiklerine en uygun ısıdeğiştiriciler ve inverter kontrol sistemiyledonatılmıştır.• Özel tasarım yüksek verimli soğutma:Alanında uzman dünyaca ünlü markala-rın yoğun inovasyon çalışmalarının ürünüolan kompresörlerin kullanımıyla, yüksekverimli işletme ve uzun cihaz ömürlerielde edilmektedir.• Çok açılı evoporatör: Çok açılı evopo-ratör iç ünitedeki ısı transferini ve ısıtma-soğutma verimini arttırır, bu dizayn içünitenin daha kompakt boyutlarda olma-sına olanak sağlar.• Bağımsız nem alma fonksiyonu: Bağım-sız nem alma fonksiyonu sayesinde cihaz,soğutma performansını etkilemeden odaiçindeki nemi düşürür. • Yüksek kalite iç oluklu bakır boru: Üstüniç oluklu bakır borular sayesinde soğutucuakışkan, boru içerisinde daha hızlı hareketeder ve klasik düzgün yüzeyli bakır boru-larla kıyaslandığında ısı transfer veriminde% 30 - 50 arası artış sağlanır.• Hidrofilik film alüminyum folyo: İç üni-tedeki korozyona dayanıklı hidrofilik (nemalıcı) folyo, ısı transfer verimini arttırır.• Düşük ses teknolojisi: Mükemmel ae-rodinamik dizaynı sayesinde, kütüphaneortamından daha düşük bir ses seviye-

siyle çalışır. Bu özellik modele göre opsi-yoneldir.• Otomatik arıza teşhisi ve otomatik ko-ruma fonksiyonu: Bu fonksiyon ile mikro-işlemciler tarafından tespit edilen arızalar,iç ünite üzerindeki göstergeler ile görün-tülenir ve aynı zamanda koruma fonksi-yonu otomatik olarak devreye girer.• Otomatik restart (yeniden devreyegirme) fonksiyonu: Bu özellik sayesindecihaz elektrik kesintilerinin ardından, ke-sintinin öncesindeki ayarlarıyla, yani kal-dığı yerden çalışmaya devam eder.• Timer (zaman saati) fonksiyonu: Bufonksiyon, cihazın kullanıcının belirleye-ceği zaman aralığında devreye girip çık-masına olanak sağlar.• Akıllı defrost: Tamamen mikroişlemci ilekontrol edilen defrost (buz çözme) işlemi,etkili ısıtma performansını garanti eder.• Katalizör teknolojili yüksek verimli filtre:Bu özel filtre yüzeyi, temizliği kolaylaştırır.Küf ve bakteri oluşumuna karşı etkinçözüm sağlar ve oda içinde sağlıklı birortam oluşturur.• Akıllı kontrol ve kolay kullanım: Dijitalekran, cihazın çalışma durumunu canlı birşekilde görüntüler. Timer (zaman saati)ayarları kullanıcının ihtiyacına göre kolay-lıkla belirlenir.• Ön ısıtma fonksiyonu: Bu fonksiyon,klima ısıtma moduna alındığında iç üni-tenin oda içinde çok fazla soğuk hava sir-küle etmesini önler. İç ünite fanı,soğutma tüpleri sıcaklığı 28 OC ‘yi aştı-ğında minimum hızda çalışmaya başlar.Fan minimum hızda çalışmaya başladık-tan bir dakika sonra, ayar hızında çalış-maya devam eder.

Termodinamik TermoGreen duvar tipi inverter split klima

Page 148: termo_klima_agustos2011

1932 yılından beri dünyada faaliyet gös-teren Hoval; ısıtma, soğutma ve havalan-dırma sektörünün öncü markalarındanAIRFEL ile Türkiye pazarında yer alıyor. CEsertifikalı Hoval RoofVent® twin pump ısıgeri kazanımlı apareyler, 32-134 kWısıtma kapasitesi, 28-82 kW soğutmakapasite seçenekleri ile konfor, güven,enerji tasarrufunu birlikte sunar.Hoval, üretmekte olduğu yüksek verimli

ve kaliteli kazanların yanı sıra ısıtma ve so-ğutma yapabilen, ısı geri kazanımlı ve pa-tentli “Air injector” adında havayönlendirme sistemi ile 25 m’ye kadar ası-labilen ve etki alanı 1000 m2’ye çıkabilenyüksek kalitede hava apareyleri üretmek-tedir. Bu hareketli kanatlar sayesinde cihazotomatik olarak ısıtma yaparken havayıdirek olarak aşağı yönlendirmekte, soğut-mada ise tavana paralel olarak üflemekte-

dir. “Isothermal” adındaki modda ise ta-vanda biriken ısıyı dönem dönem aşağı üf-lemek suretiyle kazandan enerjiçekmeden ısıtma yapabilmekte ve böyleceenerji tasarrufunun yanı sıra düşeyde dehomojen bir hava dağılımı sağlamaktadır.Firmanın ürün gamında, aparey çeşitleriolarak oldukça çok alternatif bulunmaktaolup iç havalı, taze havalı, 6 m ye kadarasılabilen endüstriyel hava perdesi, direkdoğal gaz bağlanabilen kendinden brü-lörlü model, yoğuşmalı kazanla bütünle-şik ısı geri kazanımlı veya ısı pompası, dışünite ile birlikte çalışan dx soğutma veısıtma yapabilen modeller yer almaktadır.İç iklimlendirme sistemi herhangi bircihaz odası veya su dağıtım ağına gerek-sinim duymadan çalıştırılabilir. Bunun yanısıra cihaz, kurulumu ve çalıştırılması sıra-sında kazan sistemi ve su soğutma grububağlantılarına ihtiyaç duymamaktadır.Saydığımız bu modellere ilave olarak yinepatentli Hoval RoofVent® twin heatpump üretimi ile kendi alanında bir ilkigerçekleştirmiş ve bünyesinde iki adet pla-kalı ısı geri kazanımı bulunduran hava apa-reyini üretmiştir. Böylelikle enerjimaliyetlerinin günden güne arttığı günü-müzde %84’lere varan ısı geri kazanımoranına ulaşmak mümkün olabilmektedir.Hoval RoofVent® twin heat pump, yük-sek performanslı ısı geri kazanımıylaönemli ölçüde enerji tüketimini azaltır. Sı-caklığa bağlı olarak geri kazanılan güçaralığı 31 -78 kW dır. Taze hava beslemeve iç hava egsoz cihazları, EnEv 2009Enerji Tasarruf Yönetmeliğinin ve EEWär-meG Yenilenebilir Enerji Isıtma Kanunu-nun içerdiği şartları sağlamaktadırlar.Sahip olduğu ekonomik çalışma özelliği ile7100 m³/h hava akış debisine sahip Roof-Vent® twin pump’da mevcut olan oldukçaverimli, patentli Air-İnjector oda içerisin-deki sıcaklık katmanlarını çözerek ısı kayıp-larının minimuma düşmesini sağlar.Ekonomik ve uzun ömürlü Roof Vent®twin pump ısı geri kazanımlı cihazı, ba-ğımsız, çevreye dost ısıtma ve soğutmaiçin tersinir ısı pompasına güveniyor. Isıpompası, enerjinin ekonomik ve yüksekverimli kullanımını sağlayarak mükemmelgelişme ile 4.09’a varan COP ve 3.77‘evaran EER değerleri kanıtlanmıştır.

Hoval Roof Vent® Twin Pump ile enerjitüketiminizde tasarruf edin

t e k n i k t a n ı t ı m

146 Termo Klima Ağustos 2011

Page 149: termo_klima_agustos2011

kültür - sanat

Page 150: termo_klima_agustos2011

12. İstanbul Bienali, 17 Eylül tarihindenitibaren İstanbul’u bir kez daha dünyasanat çevrelerinin ilgiyle izlediği bir sanatplatformuna dönüştürecek. Avrupa’daVenedik Bienali ile beraber yılın en önemlisanat etkinliği olarak anılan İstanbul Bie-nali'nin bu yılki başlığı İsimsiz (12. İstan-bul Bienali), 2011 olarak belirlendi.

Bienalin, küratörleri Adriano Pedrosa veJens Hoffmann tarafından belirlenen baş-lığı ve görsel kimliği, minimalist ve kav-ramsal yapıtlarıyla 20. yüzyıl güncelsanatının en önemli isimleri arasında sa-yılan Kübalı-Amerikalı sanatçı Felix Gon-

zalez-Torres’e göndermeler içeriyor. 12.İstanbul Bienali, başlığının yanı sıra tema-larında da Felix Gonzalez-Torres’in işlerin-den ilham alıyor. Bienalde” İsimsiz(Soyutlama)”, "İsimsiz" (Ross), "İsimsiz"(Pasaport), İsimsiz (Tarih), "İsimsiz" (AteşliSilahla Ölüm) olarak farklı temalar altındadüzenlenecek beş karma sergiye ek ola-rak, bu meselelerle ilgili tartışmaları dahada ileriye taşıyacak 50’den fazla kişiselsergi de yer alacak.

12. İstanbul Bienali, yapıtların sunumuna vebirbiriyle ilişkisine öncelik tanıyacak şekilde,özenle inşa edilmiş tek bir mekâna, Antre-

po’ya yerleştirilecek. Aralarında Pritzker Mi-mari Ödülü ve Venedik Mimarlık Bienali’ninAltın Aslan Ödülü’nün de bulunduğu birçoködülün sahibi, güncel mimarinin ünlü isim-lerinden Ryue Nishizawa’nın Mimari Tasa-rım Ofisi tarafından yapılan Bienalmekânlarının mimarı tasarımıyla neredeysedört duvar olan 3 ve 5 numaralı Antrepo-lar’ın içi, çelik ve alçıpan konstrüksiyonlarlaetkileyici bir sergi alanına dönüştürülecek.

Gonzalez-Torres’in “İsimsiz” kavramınauygun bir şekilde ve yerleşmiş sanatsal vesiyasi kuralların arkasından dolaşma ar-zusuyla, sanatçıların isimleri bienalin açı-

İKSV tarafından Koç Holding sponsorluğunda düzenlenen 12. İstanbulBienali, 17 Eylül-13 Kasım tarihleri arasında İstanbullularla buluşmayahazırlanıyor.

12. İstanbul Bienali için geri sayım başladı

k ü l t ü r - s a n a t

148 Termo Klima Ağustos 2011

Page 151: termo_klima_agustos2011

k ü l t ü r - s a n a t

149Termo KlimaAğustos 2011

lışına kadar açıklanmayacak. Küratörlersergiyle ilgili önyargılı düşüncelere yönelikeleştirel bir tavır geliştirerek, katılan sa-natçıların isim listesini, etkinliğin ana baş-lığını, hatta mümkün olduğunca kendiisimlerini de ilan etmeyerek serginin açıl-madan önce bu yollarla tüketilmesinieleştiriyorlar. Bu söylem, temel önerme-lerinin önemli bir noktasını oluşturuyor.

Bienal Biletleri 17 Eylül’e Kadar İndirimli!12. İstanbul Bienali’nin biletleri, 17 Eylültarihine kadar 15 TL, 17 Eylül itibariyle 20TL üzerinden temin edilebilir.

İlköğretim ve lise öğrencileri ile 65 yaşüstü izleyiciler, öğretmenler, UluslararasıPlastik Sanatlar Derneği üyeleri için indi-rimli biletler, ön satış döneminde 5 TL, 17Eylül’den itibaren ise 8 TL.

Bienal “12B Sınırsız” ile gezilirİstanbul Bienali’ni herkesten önce, sınırsızve özel etkinlikleriyle birlikte izleme fırsatısunan ve sınırlı sayıda satışa sunulan ikikişilik "12B Sınırsız" biletinin fiyatı 50 TL.

“12B Sınırsız” bileti ile sanatseverler, bie-nal süresince sergi mekânlarına sınırsız girişhakkı elde edecek ve bienal boyunca, be-lirlenecek kafe, restoran, kitabevi ve müzi-kevlerinde indirimler kazanacaklar. Bienalkapsamında konuklara özel gerçekleştirile-cek iki partiye giriş imkânı da sağlayacak“12B Sınırsız” bileti ile sanatseverler İstan-bul Bienali sanatçıları ve yabancı konukla-rıyla beraber güncel sanat dünyasının birparçası olacak.

“Bienal Artı” bileti ile siz de İstanbul Bienali’nin destekçisi olabilirsinizİstanbul Bienali’nde geçtiğimiz yıl başla-tılan ve sanatseverlerden büyük ilgi gören"Bienal Artı” bilet uygulaması bu yıl dadevam ediyor. "Bienal Artı" biletleri ilesanatseverler İstanbul Bienali’ne kişiselolarak katkıda bulunmanın yanı sıra 15-16 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek önizlemeye katılabilecek ve bienali sınırsızizleme fırsatına da sahip olacaklar. Bienalkapsamında düzenlenecek iki özel partiyegiriş imkânı sağlayacak ve iki kişi için ge-çerli olacak “Bienal Artı” biletini 2 EylülCuma gününe kadar temin eden sanat-severlerin isimlerine, sergi mekânındakiteşekkür panosunda da yer verilecek."Bienal Artı”nın fiyatı 150 TL.

Bienalin Küratörleri12. İstanbul Bienali'nin küratörlüğünüAdriano Pedrosa ve Jens Hoffmann bir-likte üstlenecek. 12. İstanbul Bienali'ninküratörlüğüne davet edilen Adriano Ped-rosa, Programma Independente de Es-cola Sao Paulo'nun (PIESP), JensHoffmann ise California College of Arts

Wattis Institute for Contemporary Arts'ındirektörlüğünü yapıyor.

Bienal mekânları12. İstanbul Bienali ziyaretçileri, AntrepoNo. 3 ve Antrepo No. 5'te gerçekleşeceksergiyi Kurban Bayramı (6-9 Kasım 2011)sırasında da gezebilecekler.

Adriano Pedrosa1965 yılında Rio deJaneiro'da doğan sa-natçı, küratör, editörve yazar Adriano Ped-rosa, Artforum (NewYork), Art Nexus (Bo-gota), Art+Text (Sid-

ney), Tate etc (Londra), Exit (Madrid) ve Frieze(Londra) gibi dünya çapında güncel sanat ya-yınlarında makaleler yayımladı. Pedrosa bu-güne kadar Ivo Mesquita ile birlikteMadrid'deki Museo Nacional Centro de ArteReina Sofia'da Fricciones (2000) sergisinin kü-ratörlüğünü, 1998 yılında 24. Sao Paulo Bie-nali yardımcı küratörlüğünü ve yayınlareditörlüğünü, 2006 yılında 27. Sao Paolo Bie-nali eş küratörlüğünü ve eş editörlüğünü,2001-2003 yıllarında Belo Horizonte'dekiMuseu de Arte da Pampulha küratörlüğünü,Tijuana'daki InSite_05'in küratörlüğünü, SaoPaolo Modern Sanat Müzesi'nde 2009 yı-lında düzenlenen 31. Panorama da Arte Bra-sileira'nın küratörlüğünü ve San Juan'da 2009yılında yapılan 2. Poli/Grafica Trienali'ninsanat direktörlüğünü üstlendi. Adriano Ped-rosa, 7. Uluslararası İstanbul Bienali'ndeUNESCO tarafından verilen "Promotion ofthe Arts", Porto'daki Serralves Müzesi'ndeverilen "Premio EDP Novos Artistas" ve Gug-genheim Müzesi'nde verilen "Hugo Boss"ödüllerinin jürilerinde yer aldı. Kurucusu ol-duğu Programma Independente de EscolaSao Paulo'nun (PIESP) halen direktörlüğünüyürüten Adriano Pedrosa The Exhibitionist: AJournal for Exhibition Making dergisinin yayınkurulunda yer alıyor.

Jens Hoffmann1974 yılında Costa Ri-ca'da doğan yazar veküratör Jens Hoff-mann, San Fransisco'dayaşıyor ve CCA WattisInstitute for Contem-porary Arts'ın direktörlüğünü yürütüyor. Ara-larında, Solomon R. Guggenheim Museum(New York), KIASMA - Museum for Contem-porary Art (Helsinki), Kölnischer Kunstverein(Köln), The Hugh Lane Museum of ModernArt (Dublin), DIA Center for the Arts (NewYork), Kunstverein (Hamburg), Kunst-Werke(Berlin), Los Angeles Contemporary Exhibitions(Los Angeles) ve Museum Kunst-Palast'ın (Dü-seldorf) da bulunduğu birçok sanat kuru-munda çalışan Hoffman, Documenta X(1997), 1. Berlin Bienali (1998) ve 9. Lyon Bie-nali (2007) de dahil olmak üzere birçok sergideyer aldı. 2003-2007 yılları arasında Londra'dakiGüncel Sanat Enstitüsü'nün sergiler bölümünündirektörlüğünü yürüten Hoffman, San Juan'da2009 yılında yapılan 2. Poli/Grafica Trienali'nineş küratörlüğünü üstlendi. Jens Hoffman halen,Harrel Fletcher ile birlikte 2010 yılında Ameri-ka'da beş müzede gerçekleştirilecek olan 1.Halk Bienali'nin (1st People's Biennial) eş kü-ratörlüğünü yürütüyor. San Francisco, Califor-nia College of the Arts'ın KüratöryelÇalışmalar Programı'nda öğretim görevlisi olanHoffman, Milan Nova Academia di Bella Ar-ti'de konuk profesörlük ve Londra Üniversitesi,Goldsmiths College'da Küratöryel ÇalışmalarProgramı'nda yarı zamanlı öğretim görevlisiolarak da görev yapıyor.

Page 152: termo_klima_agustos2011

İstanbul modern fotoğraf galerisi'ndesimge olarak kullandığı sessiz suretlerlezamansız ve mekansız öyküler yaratanLale Tara'nın yeni sergisi "Masum Suret-ler" 1 Haziran’da izleyicisiyle buluşmuştu.4 Eylül 2011 tarihine kadar sürecek olanserginin küratörü Engin Özendes. LaleTara, "Masum Suretler" başlıklı son fo-toğraf sergisinde izleyiciyi, "Hayal mekanve hayal zamanda kurgulanmış, alternatifgerçeklik, umut ve düş kırıklığı üzerine biröyküyü izlemek üzere farklı bir dünyayadavet ettiğini" belirtiyor.

Bu sergisiyle, Canlı/Live, Hello Earth Go-odbye ve Doppelgaenger (RUI) sergileri-nin izleğini sürdüren Lale Tara, suretleredair öykülerine yenisini ekliyor. Özellikle

Rönesans resminde çok belirgin olarak iş-lenen anne ve çocuk temasına bambaşkabir gözle bakmaya çağırıyor bizi. Sanatçı,fotoğrafladığı suretlerine yine masalsı,doğaüstü nitelikler kazandırıyor. Bu olağanüstü yolculukta kadının, anneve cinsel imge olarak görselleştiği yanlararasında bağlantılar kuruluyor. Anne veoğlu, gerçekle düşün iç içe geçtiği görün-tülerde, izleyicide yeni hikayelerin yaratıl-masına olanak sağlayan bir öykü sunuyor. Fotoğraftaki iki yolcu aniden başka birboyutta, farklı mekanlarda belirirken,zaman ve mekana ait doğrularımızı çap-raşıklaştırıp, kadın ve kutsal tanımlarınısuretler üzerinden yeniden düşündüre-rek, ardında yanıtlanacak başka sorularbırakıyor. Lale Tara, görüntülediği suret-lerin, farklı mekan ve zamanlarda, ger-çekçi hal ve ifadeleriyle, alternatif birgerçekliği direttiklerini vurguluyor.

Zamanı belli olmayan bir yolculuk Küratör Engin Özendes, Lale Tara'nınCanlı/Live, Hello Earth Goodbye ve Dop-pelgaenger (RUI) sergilerinden sonra,"Masum Suretler" adlı son fotoğraf seri-sinde izleyiciyi, mekanı ve zamanı orta-dan kaldıran bir anlatımla baş başabıraktığını ve suretlerle yeni öyküler ya-rattığını belirtiyor.

Lale Tara'nın terk edilmiş, eski mekan-larda bulduğu büyüleyici atmosferi, kul-landığı olağanüstü ışıkla yansıttığınadeğinen Engin Özendes, "Öykü devamederken mekan, bir eski fabrikada, terkedilmiş bir tren istasyonunda, eski bir kü-tüphanede, yıkık bir kilisede kendi bilin-mezliğini sürdürüyor" diyor.

Özendes, sergi alanındaki video gösteri-minde ise, oyuncak atlıkarıncanın kısır-döngü içinde, hızlı ama zamansızlıkbelirtisi olan devinimiyle bir ağacın göl-gesinde huzur arayan genç kadın ve be-beğinin devinimsizliğinin, izleyeni yinezaman kavramında bilinmezliğe düşürdü-ğünü ifade ediyor. Lale Tara'nın fotoğraf-larında, mizansenden kurguya, öyküdenÜmit Ünal'ın tasarladığı Rönesans dö-nemi kostüm ve aksesuar seçimine vemekana kadar her şeyin çerçevelere titiz-likle yerleştiğini vurguluyor.

İstanbul Modern FotoğrafGalerisi'nde Simge OlarakKullandığı Sessiz SuretlerleZamansız Ve MekansızÖyküler Yaratan Lale Ta-ra'nın Yeni Sergisi "MasumSuretler"i 4 Eylül’e kadargörebilirsiniz.

k ü l t ü r - s a n a t

150 Termo Klima Ağustos 2011

Masum Suretler

Lale TaraThe New School (NewYork) ve OCTET: Schoolof Visual Arts (NewYork)’ta fotoğraf eği-timi alan Lale Tara’nın“yediayyedigün” adlıgörsel günlüğü 2005yılında Robinson Cru-

soe Kitabevi tarafından yayınlandı.Canlı (Bilsar, 2006) ve Hello Earth Goodbye(Bilsar, 2007), doppelgänger (RUI) (x-ist,2009) isimli sergilerinin yanı sıra Contempo-rary İstanbul’09 ve 10, ST-ART 2009 (14. Av-rupa Çağdaş Sanat Fuarı, Strasbourg), Art-HK 10 ve 11 (Hong Kong Uluslararası SanatFuarı) ve Paris’te Maison des Métallos’tagerçekleşen “Türk Çağdaş Fotoğrafı ÜzerineSubjektif Bir Panorama” adlı sergide yer aldı.2010 yılında ayrıca, Sakshi Galeri, Bombay(Hindistan)’da gerçekleşen “Yeninin Gele-neği” Sakshi Galeri, Taipei (Tayvan)’daki“Tarih ile Masal Arasında: Güncel Fotoğraf”ve Londra’da “Ne Burada Ne de Orada: Kül-türel Melezlik ve Üçüncü Alan Üzerine Dü-şünceler” JAMM (Art & Beyond) başlıklıkarma sergilere katıldı.

Page 153: termo_klima_agustos2011

k ü l t ü r - s a n a t

151Termo KlimaAğustos 2011

Geçen yıl büyük ilgi gören “RamazandaCaz”, yine müthiş konserleriyle iftar son-rası serin saray bahçelerinde… Hakan Er-doğan Productions’ın, Ramazan vesilesiyleikinci kez gerçekleştirdiği festival, bu yıl datoplumsal barışın, her şeyden önce aynıkültür ürünlerini paylaşmakla kuruldu-ğunu ve bu idealin gerçekleşebildiğini ha-tırlatacak.

“Ramazanda Caz”, barış ayı Ramazandadünyanın en önemli caz ustalarını ağırlı-yor ve sofraların yanı sıra kültürün depaylaşılmasını öneriyor. Bu önerisiylegeçen yıl yoğun izleyici ve medya ilgisigören festival, 16 – 23 Ağustos tarihleriarasında Topkapı Sarayı I. Avlu ve YıldızSarayı Has Bahçe’de gerçekleşecek.Festival açılışını, usta sanatçı TunusluAnouar Brahem, topluluğuyla birlikte ya-pacak. Geçen yılki festivali çok beğenenve etkinliğe bu yıl da katılmayı talep edenünlü piyano üstadı Ahmad Jamal de yineTopkapı Sarayı I. Avluda sıcak Ramazanakşamını serinletecek. Ahmad Jamal’ınyanı sıra, tüm zamanların en önemli pi-yanistlerinden efsanevi McCoy Tyner da“Ramazanda Caz” sahnesinde olacak.McCoy Tyner Trio’ya yine kendi alanın enönemli isimlerinden, dünyaca ünlü sak-sofonist Gary Bartz eşlik edecek.... Dünyada ilk kez Ramazan ve cazı biraraya getiren, geçen yıl Le Monde, CNN

International ve New York Times’a haberolan “Ramazanda Caz” festivali, İstan-bul’un en görkemli açıkhava mekânla-rında, saray bahçelerinde izleyicisiniağırlayacak. Bu yıl geçen yıldan farklı ola-rak Topkapı Sarayı’nın yanı sıra Yıldız Sa-rayı Hasbahçe de konser mekânı halinegelecek. İzleyiciler, ister numaralı sandal-yelerde, ister rahat minderlerde, saraybahçelerinin ağaçlarının altında, yaz ge-cesinin tadına varacaklar. Sıcak Ramazangünlerinin ardından, akşam rüzgârlarınınserinliğinde büyük ustaları dinleyeceğiz,hep birlikte…Ramazanın damak tadı da, Armada Ca-tering’in konser alanlarında sunacağı lez-zetli Ramazan menüleriyle gelecek.Festivalin her konserinde dileyenler içinücretli catering servisi iftar saatinde baş-layacak.

“RAMAZANDA CAZ” PROGRAM:

Anouar Brahem / Enver İbrahim1957, Tunus doğumlu besteci 10 yaşındakonservatuvarda ud çalışmaya, üstat Ali

Sriti’den ders almaya başladı. Ali Sriti ona14 her gün evinde Arap müziğinin sırla-rını usta/çırak ilişkisi içinde öğretti.1980’lerden itibaren hızla yükselen kari-yeri boyunca, Arap müziğini, Akdeniz,İran ve Tunus Halk müziklerini cazlaharmanlamasıyla tanınıyor. Ülkesinindünyaya tanıttığı en önemli müzisyenler-den.

McCoy Tyner 1938 doğumluPens i l v anya l ıusta piyanistMcCoy Tyner,yine kendisi gibidünyaca ünlüJohn Coltraneile birlikte adından söz ettirmeye başladı.Dünyanın en önemli caz piyanistlerindenbiri olarak anılan McCoy Tyner, Dünyacaz sahnesinin büyülü virtüözlerden biri.

Gary Bartz1970 – 1975 yıl-ları arasındaMiles Davis’ingrubunda çalan,alto ve sopranosaksafonun enbüyülü yetenek-lerinden GaryBartz… McCoyTyner Trio’yaeşlik edecek olan

Bartz caz otoriteleri tarafından, “enstrü-manını muhteşem bir şekilde kavrayanmüzisyen” olarak tanımlanıyor.

Ahmad JamalMiles Davis’in“Tüm ilhamımondan geliyor”dediği AhmadJamal, tabii kidünyadaki sayılıcaz piyanistlerin-den biri... Piyanoçalmaya üç ya-şında başladı. İlk kaydı 1951 yılındaki“Ahmad’s Blue”. Günümüze kadar bir-çok önemli caz müzisyenine ilham verenAhmad Jamal, son albümü “QuietTime”da ustalığını bir kez daha kanıtlıyor.

Sıcak Ramazanın Serin Konserleri:“Ramazanda Caz” başlıyor!

Page 154: termo_klima_agustos2011

k ü l t ü r - s a n a t

152 Termo Klima Ağustos 2011

Enrico Macias 13 Eylül Salı Akşamı Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde Cezayir asıllı Fransız şarkıcı Enrico Macias13 Eylül Salı akşamı Harbiye AçıkhavaSahnesi’nde sevenleriyle bir kez daha bu-luşuyor. Bugüne kadar Türkiye’de verdiğiher konseriyle geride unutulmaz anılarbırakan, müziği Türk Halkı tarafındançok sevilen, ülkemizde en fazla tanınanve sevilen yabancı sanatçı olanEnrico Macias, geçmişten bu-güne en çok sevilen şarkılarınıseslendireceği bu konserde dehayranlarına eşsiz bir müzik ziya-feti sunacak.Ellinin üzerinde albüm ve “ Zin-garella”, “La Guitare”, “Aie AieAie”, “Solenzara”, “Le FemmeDe Mon Ami” gibi onlarca unu-tulmaz şarkısıyla tüm dünyadakalpleri fethetmesinin yanında80’in üzerinde şarkısının Türkçeversiyonlarıyla da Türk müzikse-

verlerin gönlünde ayrı bir yere sahip olanve aslında bize pek de yabancı olmayan,adeta bizim sanatçılarımızdan biri olanEnrico Macias, İstanbulluları bir kez dahaetkilemek için 13 Eylül Salı günü HarbiyeAçıkhava Sahnesi’nde olacak.Sadece Fransa’da değil pek çok ülkedetanınan ve sevilen ünlü sanatçının 80’inüzerinde şarkısı, özellikle 60’lı ve 70’li yıl-

larda Fecri Ebcioğlu, Fikret Şenes ve ÜlküAker’in yazdığı Türkçe sözlerle ünlü sa-natçılar tarafından okundu. Yıllardır Tür-kiye’de verdiği konserlerinde büyük birsevgi seli ile karşılaşan sanatçı 13 Eylül’dede; Ajda Pekkan, Nilüfer, Yeliz, SeyyalTaner, Erol Evgin, Ayla Algan, Füsun Önal,Selçuk Ural, Gönül Yazar, Berkant, FerdiÖzbeğen, Engin Evin, Hümeyra, Tanju

Okan gibi ünlü isimlerin söylediğiHoşgör Sen, Bu ne Dünya Karde-şim, Koy Koy Koy, ArkadaşımınAşkısın, Olmaz Olsam, Aşka Vedagibi unutulmaz şarkılarını bir kezdaha muhteşem bir müzik şölenieşliğinde söyleyecek.

Müzik eleştirmenleri tarafından“barışın sesi” olarak tanımlananEnrico Macias, ferahlatan dinginsesi ve 50 yıldır unutulmayan şar-kılarıyla, bir kez daha 13 Eylül ak-şamı Harbiye Açıkhava’da...

Enrico Macias İstanbullular’a sesleniyor:

“İstanbul, Seni Seviyorum!”

Page 155: termo_klima_agustos2011

k ü l t ü r - s a n a t

153Termo KlimaAğustos 2011

Belçikalı klasik müzik orkestrası “Queen

Elisabeth Music Chapel” Orkestrası Tür-

kiye’de ilk kez, TC Kültür ve Turizm Ba-

kanlığı ve EGİAD desteği ile Borusan OTO

sponsorluğunda İzmir Efes Antik Kenti

Celcius Kütüphanesi’nde çok özel bir

konser verecek. Müzenin Celcius Kütüp-hanesi'nde gerçekleştirilecek konser için200 destekçisinin eşliğinde gemiyle gele-cek olan topluluk ve 250 Egeli müzikse-verlere unutamayacakları bir konseryaşatacak.

Kurulduğu gündenbu yana genç yete-nekleri desteklemeamacıyla çalışmala-rına devam eden veBelçika’dan 200 kişilikdestekçisiyle yolaçıkan “Queen Elisa-beth Music Chapel”19 Eylül Pazartesigünü ilk kez Türk din-leyicileri ile buluşacak.

Mozart’tan Unutul-maz Eserler2007 ve 2009'da çıkar-dığı "Queen ElisabethMusic Voyage" albümserileriyle dünya ça-pında ünlenen toplu-luk, Libya kıyıları veAdriyatik sahillerinden

ödünç aldığı ezgilerle "Queen ElisabethMusic Voyage" dinleyicilerini doğu ve batıuygarlıkları sınırlarında gemi ile bir yolculuğaçıkarıyor. Tecrübeli müzisyenlerle genç mes-lektaşlarının oluşturduğu armoni müzikalçeşitlilik kavramının kuşak tanımından sıy-rılmış haliyle karşınıza çıkmasını sağlıyor.Topluluk 19 Eylül’de Efes Antik Kenti Cel-cius Kütüphanesi’nde vereceği konserdeise Mozart'ın eserlerini dinleyici ile buluş-turacak.

Sanattan Tarihe DestekKonserden elde edilecek gelir Efes AntikKenti’nin gelişimine ve uluslararası tanıtı-mına katkıda bulunmayı hedefleyen EfesVakfı’na aktarılacak. Efes Vakfı, 10 bin yılöncesine uzanan tarihiyle dünyanın enönemli kültür mirasları arasında yer alanEfes Antik kentinin korunması için fon ya-ratmak ve kenti modern arkeoloji bilimininçağdaş örneklerinin sergilendiği bir vitrinhaline getirmeyi hedefliyor.

Queen Elisabeth Türkiye'ye geliyor

Queen Elisabeth Music Chapel• 17 Eylül - 19 Eylül • İstanbul, İzmir

Page 156: termo_klima_agustos2011

Uzun zaman oldu, gezi yazılarıyazmayalı… İş arkadaşlarım Taş-demir, Cengiz ve Hakan’ın ısrar-ları ile kısa bir Sivas gezisigerçekleştirmiş olmasam sanırımbu yazı da yazılmayacaktı. Fakatbu yazı tam anlamıyla bir Sivasgezi yazısı da olmayacak. Nüfusuşu, yüzölçümü bu, yemedendönme, yemekleri bunlar türün-den gezi yazısı yazma taraftarıolmadım hiçbir zaman. O ne-denle biraz özlem anlatacak,biraz sosyolojik tahlil, biraz İstanbul’u ge-ride bırakırken yeşili, köknar ve çamağaçlarını, serin suları anlatacak. Ve birazda Sivas’ta tarihi, en çokta Selçuklu izle-rini…Belki de Sivas’tan önce onları anlatmakgerekiyor. Taşdemir, Cengiz ve Hakan…Üç yakın arkadaş, üç akraba… Üç yıl olduonlarla tanışalı… Hep davetkâr oldular,hep anlata geldiler memleketlerini. Kök-nar ağaçlarını ve ağaçların arasındanakan serin suları… Dediler; “Hadi senibizim oralara götürelim, kış başka güzel-dir, yaz daha bir başka…

Bak şimdi mevsim yaz. Horozalan Yay-lası’nda – aslı Horuzalan- hani senin çoksevdiğin mantarlardan toplar, odun ate-şinde bir güzel közleriz mantarları. İçinebiraz tuz atarız. Tuzla birlikte tüm suyunusalıverir mantar. Acele etmeden önce su-yunu içersin mantarın. Sonra ekmeğinarasına koyar bir güzel yersin… Üzerine soğuk sulardan içersin… Gidelimbirlikte” dediler. Zaman uymadı, bugünekadar davete icabet edemedim. Sonunda“fırsat bu fırsat hadi gidelim. Sivas’ı da birgörelim. Ama bir şartla; uzak da olsa birgünlüğüne de olsa Sivas’ı da gezeceğiz.”dedim.

"Cumhuriyetle birlikte insanımı-zın yaşadığı sosyolojik bir olgudurbu aslında, onların yaşadıkları. İn-sanlar ekmek kavgasında göçtüleryaşadıkları köylerden. Gittikleriyerlerde yer edinmek için çalışıpçabaladılar. Ama hiçbir şey nere-den geldiklerini unutturamadıonlara. Elbette hepsi için geçerlideğil. Unutanlar da oldu ve fakatunutamayanlar çoğunlukta…Çocukları da unutmasın istediler,dedelerinin, babalarının doğupbüyüdükleri toprakları. O neden-ledir büyük çoğunluk tatili deniz

güneş ve kum olarak algılarken onlar bul-dukları her fırsatta doğup büyüdükleritopraklara gitmek istediler, gittiler. Tekbaşlarına gitmek de pek bir anlam taşımı-yor. Çocukluk arkadaşları, hısım, akraba-ları da gelsin isterler. Çünkü oncapaylaşılmışlık vardır, yaşanmışlık vardır.Tam da bu nedenle tüm çevre köylerdeolduğu gibi Taşdemir’in, Cengiz’in ve Ha-kan’ın köyünde de şenlikler düzenlenirher yıl.İstenir ki ekmek kaygısıyla bin bir yöne -as-lında en çok İstanbul’a- dağılmış hısım ak-raba bir araya gelsin, hal hatır sorulsun,

gidenler yâd edilsin kalanlarca. Çocuklarunutmasın büyüklerini, akranla-

rıyla tanış olsunlar.”

Sivas’ta Karadeniz esintili bir köy

g e z i

154 Termo Klima Ağustos 2011

Yazı ve fotoğraflar:Mehmet Ören

Page 157: termo_klima_agustos2011

Bir cuma akşamı bindik otobüslere… Oto-büslere diyorum çünkü sadece hafta sonugerçekleştirilecek olan köyün şenliğine ka-tılıp dönecek olan iki otobüs dolusu insanvardı, güle oynaya birlikte yolculuk yaptı-ğımız. “Taşdemir üzgün, son anda çıkanakraba düğünü neticesinde kaldı İstan-bul’da. Oysa en çok o istemişti birlikte git-meyi. Oğlu Taşkın’ı saldı yanımız sıra.Canip Dedesini görsün diye… “ Gece başlayan yolculuk otobüs şoförü-nün yolu bilmemesi –Normal şartlardadaha kısa sürüyormuş yolculuk. Bilemiyo-rum pek tabiî ki, en azından diğer yolcu-lar öyle söylediler- ve yollardaki yol yapımçalışmalarından dolayı cumartesi saat11’de Koyulhisar’da bitti. Daha doğrusuben öyle zannediyordum. “Koyulhisar Si-vas’tan çok Ordu’ya daha yakın bir yerle-şim yeri. O nedenledir ki havası Karadeniz,bitki örtüsü Karadeniz.” Ne kadar uzakolabilirdi ki gideceğimiz köy. Fakat kolaydeğil dağlar aştık bir 44 kilometre dahagittik, uzun köknar ve çam ağaçları ara-sındaki dar yollardan. Şikâyetçi olduğumçıkmasın bu serzenişten; öyle mest ediyorki yeşilin onlarca tonunun sisler arasındakigörüntüsü.

ORTAKÖY VEYA ORTAKENT… MERKEZİNDE ONCA KÖYÜN“İlçe merkezinin kuzeydoğusunda yeralır. Köyün eski adı “Yılanlıca” olup şim-diki ismi Ortaköy’dür. Yetimler, Damatlar,Deredibi, Filozdere, Kendirgil ve Eskiköyolmak üzere altı mahalleden ibarettir. İlçemerkezine uzaklığı 44 km.’dir.” Bu bilgiSivas Valiliği’nin internet sitesinden, Be-lediyenin sitesinden miydi yoksa? Ama eksik; çünkü kimse Ortaköy demi-yor köye. Daha çok Ortakent ismini kul-lanıyorlar. Çevredeki köylerin merkezindeolması nedeniyle bu isim verilmiş.

Taşdemir, Cengiz ve Hakan Yetimler Ma-hallesi’nden. Yıllar önce dedeleri gelmiştek başına bu köye ve köyün biraz dışındaYetimler Mahallesi’ni kurmuş. Nihayetindik otobüslerden, köye önceden gidenCengiz, Taşdemir’in kardeşi Aydemir veHakan’ın babası Metin Müdür karşıladı,öğle namazı sonrasında cami çıkışında.Metin Müdür’e ayrı bir paragraf açmakgerekiyor. Tarım Kredi Kooperatifi’ndenemekli, müdürlüğü oradan. Ondan köyünher işinin başında o var.

Hoşgeldinler, sarılmalar sonrasında köyünmerkezinden Yetimler Mahallesi’ne yol-landık. Araç bulmak zor, 8 kişi aynıaraçta: ön koltukta iki, arkada 5. MetinMüdür’ün evinde sofra hazır, bu bir Ana-dolu geleneğidir. Yoldan gelen mutlakaacıkmıştır ve sofra hazır olmalıdır. Çayhazır, gostilli (patatesli) çörekler hazır,hazır kiremitte güveç… “Hadi herkes sof-raya, Cengiz nerede, o da gelsin.”

Devam edelim köyü anlatan resmi inter-net sitesinden, “Orman içindeki açıkalanlar ve yaylalar, kamp ve mesire yerleriolarak kullanılabilir. Bu bağlamda turizmeönemli ölçüde hizmet eden bir köyümüz-dür. Yoğun köknar ve çam ormanları içe-risinde yer alan köyümüzde halkın başlıcageçim kaynağı orman işçiliği ve hayvan-cılıktır.” İşte köyün o geçim kaynağı olan,beni buralara çeken sözlerin temelindeki

ormana çıkmak için planlar yaptık sof-rada. Herkese haber verildi. Bir anda 20kişiyi bulmuştu topluluk. Yine doluştukaraçlara 7-8 kişi… kimi de traktörlerebindi. İlerledik yaylaya doğru toprak yol-dan. Yolun yarısında Müdür Metin Abi ileindik. Kovboy filmlerinden bir replikle“yolun bundan sonrasını yürüyerekdevam edeceğiz.” Metin Abi önde benarkada dağın yamaçlarına doğru koca-man ağaçların arasından yol almaya baş-ladık. Niyetimiz mantar toplamak. TabiMetin Abi’ye yetişme derdinde sağımasoluma bakmayı başarabilirsem. 3 dakikasonra bende nefes kalmadı.

g e z i

155Termo KlimaAğustos 2011

Page 158: termo_klima_agustos2011

Ağaçlara yaslanıp soluklanmaya başladımve Metin Abi’nin ardından bağırmaya;“Metin Abi yavaş…” İlk kez geldiğim buyerde Metin Abiyi kaybederek kaybolmakda var. Sonunda anladı Metin Abi devamedemeyeceğimi, bildiği mantar yerlerineçabuk adımlarla bakıp geldi ben bir ağaçüzerinde soluklanmaya devam ettim. Zorçıktım yaylaya ama değdi. Bu buz gibisudan içmek bile bu yorgunluğa değerdi. Yaylaya çıktığımızda herkes toplanmış,ateş yakılmış; ateşin yıldızları gökyüzününyıldızlarına ulaşmaya çalışıyorlardı. Biryandan da yapılacak sac tava için etler,domatesler hazırlanıyordu. Misafir oldu-ğum için bulunan mantarlar bana ikramediliyordu. İşte keyif; bembeyaz bir man-tar ters çevrilir, içine tuz ekilir, konurközün üzerine… Beklerken ağzınızınsuyu akmaya başlar. Ve sonra ilk mantarçanağının içinde tuzla birlikte birikensuyu içersiniz, sonra ekmek arasınakoyup afiyetle yersiniz. Aynen anlatıldığı

gibi yaptım. Sac tavayı gözüm görmedibile… O akşam zifiri karanlıkta, ormaniçinde odun ateşinin etrafında oyunlaroynandı, yemekler yenildi ve çaylar içildi,gece yarısına kadar.

VE BEKLENEN GÜN…GELENEKSEL SARIALAN YAYLA ŞENLİKLERİZaten birkaç gün öncesinde piknik alanıhazırlanmış. Gelecek resmi misafirler içinetrafı açık bir kulübe hazırlanmış, masalarsandalyeler konmuş. Sanatçıların şarkıla-rını söyleyecekleri platform da hazırdı.Sabah erken vakitte arabalar piknik ala-

nına geldi. İlk iş ateş yakmaktı. Ateş içinher şey var, bir ağacın altına gidip kurudalları toplayıp üst üste koyup bir ateş kı-vılcımı çakmak yeterliydi. Bir anda piknikalanının etrafında onlarca piknik ateşiyanmaya başladı. Yanlarında da semaver-ler… Herkes oradaydı; Körgil’in Cengiz veailesi, Tanasgil’in Hakan, Terekgil’in Nihat,Gahrigillerden Zekeriya, ŞırbogillerdenNecmi… Daha birçoğu. Gelemeyenler devardı, en yakınlarına soruldu neden gele-medikleri. Herkes kahvaltısını orada yaptı.Kahvaltıdan sonra herkes birbirini ziyaretetmeye, hasret gidermeye başladı. Dahaçok kadınlar…. Üç kez, daha çok özle-mişlerse 5 kez sarıldılar birbirlerine. Mu-safha ettiler, okudukları dua sonrasındaellerini yüzlerine sürdüler. Gülümsedilerbirbirlerine karşı. Çocuklar henüz oyunayeni başlayacaklar. Davul ve zurna dazaten henüz başladı karşılama havasına.Sonra görün çekilen halayı, halay başın-daki Dursun ve sonra Hasan, Hüseyin,Salim, Yakup, Emrah, Emine, Zeykiye,Sevgi, Nurten…

Eylül sayısında Sivas Merkez

g e z i

156 Termo Klima Ağustos 2011

Page 159: termo_klima_agustos2011
Page 160: termo_klima_agustos2011

s u m m a r y

158 Termo Klima Ağustos 2011

İMSAD:The opportunity should bewell-assesed, reforms that wouldlead the point increase should bemade.

According to the detailed monthly reportof construction sector evaluation that ispublished by İMSAD ,it is considered thatthere is a positive effect of constructionsector on economic growth and also,what should be done for a sustainablegrowing.

Ventilation Lesson-1

Ventilation System Documents

The rebirth of history and modernization : Restoration of HacıBayram-ı Veli Mosque

Hacı Bayram-ı Veli Mosque which is

constructed in 1428 and also containing the

tomb of Hacı Bayram-ı Veli is restored and

re-opened with the carefull and stable efforts

of the Ankara Metropolitan Municipality.

Page 161: termo_klima_agustos2011

s u m m a r y

159Termo KlimaAğustos 2011

Rehau Systems in Antalya SolarHouses

Antalya Solar House project is the firststep of a long process of Antalya Metropolitan Municipality which is declared as “Solarcity-Green Antalya”and “a long enterprise of the processwhich requires respect to climate, person and cultural and natural heritage and interactive with all theparticipants and stakeholders, a sustainable and available future foreveryone in the world which is shapedtoday in the leadership of local governments. ”

Bahçıvan is aspired to produce theproducts that used in air conditioning sector especially allof the imported products.

Bahçıvan Elektrik Motor General Manager Ömer Faruk Bahçıvan:” Weakness of industrial sector, lack of investment, high qualified Europeanproducts lead to foreign adoration inTurkey in the past few years. But there isbig progress and large scale ofinvestments in recent years in the country. We are exporting our productsto whole Europe including the leadingcountries of world industry.

A village with Blacksea wind in Sivas

We collect mushrooms which you like fromHorozalan pleteau, and then grill them by wood-fire. Add some salt to them. Mushroomsgave their water outside by the help of salt.Drink the water of mushrooms slowly, and put itbetween bread in order to taste the flavor andeat it!

Page 162: termo_klima_agustos2011
Page 163: termo_klima_agustos2011
Page 164: termo_klima_agustos2011