Upload
others
View
16
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
T.C.
KARADENĠZ TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ
MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ
ELEKTRĠK-ELEKTRONĠK MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ
LĠNEER ASENKRON MOTOR KONTROLLÜ
SÜPERĠLETKENLĠ TREN UYGULAMASI
BĠTĠRME ÇALIġMASI
SEDAT ÖZDEVECĠ N.RECEP DAVRAN
179997 179977
2011
BAHAR DÖNEMĠ
T.C.
KARADENĠZ TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ
MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ
ELEKTRĠK-ELEKTRONĠK MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ
LĠNEER ASENKRON MOTOR KONTROLLÜ
SÜPERĠLETKENLĠ TREN UYGULAMASI
BĠTĠRME ÇALIġMASI
SEDAT ÖZDEVECĠ N.RECEP DAVRAN
179997 179977
YRD.DOÇ.DR. HALĠL ĠBRAHĠM OKUMUġ
2011
BAHAR DÖNEMĠ
II
ÖNSÖZ
Bu çalışmada, süper iletkenli tren sistemi uygulamasının lineer asenkron motor ile
kontrolü incelenmiştir.
Deneysel çalışmalar, Kardeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-
Elektronik Mühendisliği Elektrik Ölçme Laboratuarı ve Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik
Bölümü Düşük Sıcaklık Laboratuarında yapılmıştır.
Tez çalışmamızın her aşamasında bizden yardımlarını esirgemeyen danışmanımız Sayın
Yrd. Doç. Dr. Halil İbrahim Okumuş’a en içten dileklerimizle teşekkür ederiz.
Tez çalışmamız süresince bizden değerli görüş ve bilgileri bizimle paylaşan değerli
Fizik Bölümü Bölüm Başkanı Sayın Prof. Ekrem Yanmaz’a teşekkür ederiz. Ayrıca bu
çalışmamızda bizlere yardımcı olan Arş.Gör. Emre Özkop, Tek. Yüksel Salman ve Tiryaki
Bobinaj’a teşekkür ederiz.
Sedat ÖZDEVECİ
N. Recep DAVRAN
2011 TRABZON
III
ĠÇĠNDEKĠLER
Sayfa No
ÖNSÖZ…………………………………………………………………………................ II
İÇİNDEKİLER....................................................................................................................III
ÖZET…... ........................................................................................................................... IV
ŞEKİLLER DİZİNİ ............................................................................................................ V
TABLOLAR DİZİNİ...........................................................................................................VI
SEMBOLLER DİZİNİ ......................................................................................................VII
1.Giriş.................................................................................................................................... 1
1.1.Lineer Asenkron Motorun Tanımı.................................................................................2
1.2. Lineer Asenkron Motor Sınıflandırması…………….………………………………....2
1.3. Lineer Asenkron Motorun Yapısı……………………………………………………...6
1.4. DHAM’larda Sarım Türleri…………………………………………………………….7
1.5. Lineer Asenkron Motorların Uygulama Alanları………………………………….…...9
1.6.DHAM İçin Temel Bağlantılar………………………………………………………..10
1.7. Süperiletkenlerin Temel Özellikleri……………………………………………….….14
1.7.1. Sıfır Direnç……………………………………………………………………..…...14
1.7.2 Kritik Sıcaklık (Tc) ………………………………………………………….……...15
1.7.3. Nüfuz Derinliği……………………………………………………………..……….15
1.7.4. Uyum (Koherens) Uzunluğu………………………………………………………..16
1.7.5. Termodinamik Kritik Alan (Hc) ……………………………………………………16
1.8. Tersinir ve Tersinmez Süperiletkenler …………………………………….…………16
1.9. Süperiletkenlerin Manyetik Kaldırma Kuvveti Özellikleri …………………………..17
2. YAPILAN ÇALIŞMALAR……………………………………………………………18
2.1. Lineer Asenkron Motora Ait Teknik Veriler………………...…………...………......18
2.2. Oluşturulan Lineer Asenkron Motora Ait Görüntüler………………………..……....19
2.3.Süper İletken Ve Mıknatıslara Ait Veriler………………..…………………..……….23
3. SONUÇ VE ÖNERİLER………………………………………….................................26
4. KAYNAKLAR………………………………………………………………………….27
IV
ÖZET
Bu tez çalışmasında Süper İletkenli Tren Uygulamasının Lineer Asenkron Motor İle
kontrolü gerçekleştirilmiştir.
Birinci bölümde Lineer Asenkron Motorun yapısı, kullanım yerleri, sınıflandırılması ve
matematiksel modellenmesi hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca süperiletkenler hakkında
detaylı bilgi verilmiştir. Süperiletkenin yapısı ve temel özelliklerine değinilmiştir.
İkinci bölümde yapılan çalışmalar ve bulgular toplanarak tez konusu olan sistem
oluşturulmuştur. Yapılan çalışmalar görsel olarak resimlerle desteklenmiştir.
Projemiz daha önce model olarak uygulanmamış bir projedir. Süper iletkenli trenin,
Lineer Asenkron Motorun sargılarının yerini değiştirerek frenlenmesi ve sargılardaki
gerilimi artırıp azaltarak hızının ayarlanması amacı ile gerçekleştirilen bir projedir.
V
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ
Sayfa no
Şekil 1. Kısa primerli LAM……………………………………………………….…3
Şekil 2. Kısa sekonderli LAM…………………………………………………….….3
Şekil 3. Tüp tipi lineer asenkron motor……………………………………………....4
Şekil 4. DHAM’ların sınıflandırılması[2]………………………………………….....5
Şekil 5. Normal bir motordan lineer motor elde etmek için kesme işlemi……….…..6
Şekil 6. ÇYDHAM ile TYDHAM’un elde edilişi[3]…………………………….…..6
Şekil 7. Doğrusal Hareketli Asenkron MotorunYapısı[4]…………………………...7
Şekil 8. Kutup sayısı çift olan tek tabakalı sargı……………………………………..8
Şekil 9. Kutup sayısı çift olan üç tabakalı sargı……………………………………...8
Şekil 10. Kutup sayısı tek olan ve son olukları yarım dolu olan iki tabakalı sargı…..9
Şekil 11. Primeri oluşturulan E tipi trafo sacı ölçüleri……………………………....18
Şekil 12. E tipi trafo saç…………………………………………………………..…20
Şekil 13. 0.5mm kesitli bobin teli…………………………………………………....21
Şekil 14. Bobin telinin E tipi trafo sacına yerleştirilmiş hali………………………..21
Şekil 15. Statorun üstten görünümü…………………………………………………22
Şekil 16. Statorun önden görünümü………………………………………………....22
Şekil 17. NdFeB mıknatısın boyutları……………………………………………….23
Şekil 18. Kullanılan süperiletken…………………………………………………….23
Şekil 19. Kullanılan neodyum mıknatıslar…………………………………………..24
Şekil 20. Süperiletkeni soğuturken…………………………………………………..24
Şekil 21. Süperiletkenin aliminyum folyöye sarılmış hali…………………………...25
Şekil 22. Süperiletkenin mıknatıs üzerinde havada hareketi…………………..….....25
VI
SEMBOLLER DĠZĠNĠ
p Kutup sayısı
V Hız
τ Primer sargı kutup arası açıklık
N Sarım sayısı
Pm Mekanik güç
Fx Lineer itme kuvveti
F Elektro manyetik kuvvet
E1 Primer sargılarda endüklenen gerilim
ü Dönüşüm oranı
i Primer emf form faktörü
Vs Senkron doğrusal hız
kw1 Primer sarım faktörü
Hava aralığı(mm)
φ Ana akı
αi Ortalama akı yoğunluğu
Bmz Harmoniğin tepe değeri
kw2 Sekonder sarım faktörü
Primere indirgenmiş sekonder akımı
Primere indirgenmiş sekonder empedansı
Pg Giriş gücü
Pç Çıkış gücü
η Verim
F Öteleme kuvveti
λ Halkalama akısı (Wb)
ω Açısal frekans(rad / s)
f Frekans(hz)
J Akım yoğunluğu
B Manyetik indüksiyon (T)
s Kayma
m Faz sayısı
1
1.GĠRĠġ
Lineer hareketli makinelerle ilgili ilk kaynaklar 1890’lı yıllarda görülmeye başlandı ve
dokuma tezgahlarında mekiğin lineer hareketli indüksiyon motoru ile sürülmesi önerildi.
1900-1940 yılları arasında lineer hareketli makinelerin tekstil sanayisindeki uygulamaları
yaygınlaştı. 1905’li yıllarda ise lineer hareketli makinelerin demiryolunda çekici olarak
kullanılması için öneriler yapılmıştır. Kayıtlı ilk tubular tip lineer hareketli doğru akım
relüktans motoru 1917’de yapıldı ve roket fırlatmada kullanımı önerildi. 1923’te
Newyork’da iki istasyon arasında çalışan bir trenin sürülmesi için tek yanlı bir lineer
hareketli indüksiyon motoru kullanıldı. Elektriksel iletkenliği yüksek, sıvı haldeki
metallerin pompalanmasında, bu sıvılar sekonderini oluşturacak şekilde, lineer hareketli
makineler geliştirildi. 1962 yılında Rusya’da çelik üretim tesislerinde böyle bir uygulama
yapıldı. Gerçek anlamda geniş çaplı bir uygulama Westinghouse firması tarafından 1946
yılında uçak fırlatma amacıyla yapıldı. Bu uygulamada hareketli bir primer ve sekonderi
sargılı ve tek yanlı bir lineer hareketli indüksiyon makinesi kullanıldı. Motor yapısı döner
hareketli makinelerden bilezikli asenkron makinenin yapısına benzemekteydi. Motor
10.000 Hp gücüne, 100 m/s (360 km/saat) hızına sahipti. 5 tonluk duran bir uçağı 4,2
saniyede 160 metrelik bir mesafede 50 m/s.’lik bir hıza çıkarabiliyordu. 1954’lü yıllarda
uçak geliştirme çalışmalarında, uçak dururken rüzgar oluşturma yerine uçak modelini
yüksek hızla hareket ettirme tercihi ile, rüzgar tüneline alternatif olarak kullanıldı. Bu
uygulamada Royal Aircraft Estabilishment Şirketi tarafından yüksek hızlı lineer hareketli
doğru akım motoru (DHDAM) kullanıldı. 1960’lı yıllardan sonra lineer hareketli
makinelerin uygulamaları hızla gelişti. Çok hızlı trenlerin sürülmesinden manyetik
yastıklara kadar çok sayıda uygulama alanı buldu.[1,6]
Bu tezin amacı, lineer asenkron motor yardımıyla süper iletkenli tren yapmaktır. Bu
amaçla önce lineer asenkron motorun yapısal özellikleri, çeşitleri, daha sonra süper
iletkenlerin genel yapısı ve özellikleri ele alınmıştır.
2
2
1.1. Lineer Asenkron Motorun Tanımı
Lineer asenkron motor tamamen kısa devre kafesli rotorlu asenkron motor prensibine
dayanmaktadır. Yarıçapı sonsuz olan normal bir asenkron motordan elde edilmiştir.
Normal asenkron motor dönerek elektrik enerjisini mekanik enerjiye çevirirken,
lineermotor bu görevi öteleme hareketi ile doğrusal olarak yapar.
1.2. Lineer Asenkron Motor Sınıflandırması
Lineer motorlar komütasyonun sağlanmasına göre fırçalı fırçasız, şekline göre; U
kanal, yassı veya tüp şeklinde, çekirdeğin tipine göre demir çekirdekli, hava çekirdekli
ve slotsuz olarak sınıflandırılabilir.
Lineer asenkron motorlar primer ve sekonderin hangisinin kısa olduğuna bakılarak
ya kısa primerli lineer asenkron motor veya kısa sekonderli lineer asenkron motor
olarak adlandırılır.
Bazı lineer asenkron motorlarda biri hareket doğrultusunda ve diğeri hareket
doğrultusuna dik olmak üzere iki kuvvet meydana gelmektedir. Dik kuvvet primer ve
sekonder arasında ya itme ya da çekme kuvveti şeklindedir. Meydana gelen dik kuvvet
primerin üzerinde sekonderi havaya kaldırılmasını sağlıyorsa, bu tür makinalar lavitasyon
makinası olarak adlandırılır. Diğer taraftan sadece öteleme kuvveti üreten makinalara
lineer motor denilmektedir.
Lineer motorların en yaygın olanı çok fazlı olanlarıdır. Çok fazlı LAM ‘ lar da ki
hava aralığı manyetik alanı hareketli bir manyetik alandır. Bir lineer asenkron motorun
hava aralığı alanı, döner hareketli ve çok fazlı asenkron motorlarınkinden farklı olarak
genellikle ileri yönde bir bileşen, geri yönde bir bileşen ve manyetik devrenin
süreksizliğinden dolayı titreşimli bir bileşen olmak üzere üç bileşene sahiptir. Ancak,
ileri yön bileşeni en etkin bileşen olarak sekonderde indüklenen akımlarla etkileşmesi
sonucu faydalı kuvvet oluşmasına neden olmaktadır. Ayrıca döner hareketli
motorlardan farklı olarak LAM lar sekonderi sabit primeri hareketli ya da primeri sabit
sekonderi hareketli olabilir.
Primer ve sokonder arasındaki uzunluk farkına bağlı olarak Şekil 1 de görüldüğü
gibi bir LAM kısa primerli veya Şekil 2 de görüldüğü gibi kısa sekonderli olabilir.
Ayrıca Şekil 3 de ki çift yanlı bir LAM oluşturmak için karşı karşıya duran iki primer
gerekmektedir. Şekil 2 deki gibi eğer LAM ‘ ın tek bir primeri varsa buna tek yanlı
LAM denir.
3
3
Şekil 1. Kısa primerli LAM
Şekil 2. Kısa sekonderli LAM
Bir LAM ‘ ın sekonderi bazen ferromanyetik bir malzeme olan demirle (arka demiri)
alüminyum veya bakır gibi bir tabakanın yan yana getirilmesi ile oluşturulur. Ayrıca
sekonder bilinen kafes türlerinden de olmaktadır. Ancak sargılı tip hemen hemen hiç
kullanılmamaktadır.
Döner motorlarda olduğu gibi bir lineer asenkron motoru üç fazlı, iki fazlı veya tek
fazlı yapılabilir. Tek fazlı bir LAM ‘ ın kalkış mekanizması, döner hareketli tek fazlı
asenkron motorda olduğu gibidir. Bu bakımdan, tek fazlı bir LAM gölge kutuplu veya
kondansatör de içeren yardımcı bir sargıya sahip olabilmektedir.
4
4
Şekil 3. Tüp tipi lineer asenkron motor
Şekil 4.’de topolojik açıdan DHAM’larla ilgili bir sınıflandırma şeması verilmektedir.[2]
LAM‘lar döner asenkron motorların kesilmesi açılması ve daha sonra düzlemsel hale
getirilmesi sonucu elde edildikleri için düzlemsel LAM adını almaktadır. Kutup adımı
lineer motorun genişliği ile karşılaştırıldığında büyük ise primer sargının omik direnci ve
kaçak reaktansı uzun sargı uçlarından dolayı artar; etkin sargı uç direncide artar. Bundan
dolayı motor doğal olarak verimsiz olacaktır. Bazı uygulamalar için lineer motorun enine
yönde tekrar yuvarlanması ile ilginç bir topoloji geliştirilebilir.. Böyle bir motor tüp tipi
lineer asenkron motor olarak adlandırılır. Şimdi primer sargılarının sürekliliğinin
sürdürülmesi için uç sargılarının gerekli olmadığı hemen anlaşılacaktır. İletkenlerin
kendileri kesintili sargıların oluşturulması için yuvarlanabilir. Motor hala doğrusaldır
çünkü serbestlik derecesi çevrimsel harekettir. Düzlemsel LAM’ lar ve silindirik LAM’ lar
çekirdekteki manyetik akının hareket yönünde bulunduğu motor sınıfına girmektedir. Bu
5
5
tür motorlara ayrıca boyuna akılı motorda denilmektedir. Elektromanyetik devreler
üzerinde değişiklik yapılarak çekirdekteki manyetik akı hareket yönüne dik bir düzlemde
bulunan motorlara enine akı motorları ( TFLAM ) denilmektedir.
Şekil 4. DHAM’ların sınıflandırılması
Kısa primerli Kısa sekonderli
Primer hareketli Sekonder hareketli
Bileşik sekonderli Levha sekonderli
Lineer Asenkron Motor
Düzlemsel motor Silindirik Motor
Enine akılı Boyuna akılı Boyuna akılı Enine akılı
Primer yüzey
sargılı
Primer gramme
Halka sargılı Primer manyetik
Devresi açık
Primer manyetik
Devresi kapalı
6
6
1.3. Lineer Asenkron Motorun Yapısı
Doğrusal hareketli motoru elde etme yöntemlerinden biri Şekil 5’de gösterildiği gibi
döner motorun açılmış halidir.
Şekil 5. Normal bir motordan lineer motor elde etmek için kesme işlemi
Asenkron motorun statoru ikiye kesilir ve üzerine bastırılır ise çift taraflı düz motorun
statoru Şekil 6’daki gibi elde edilir. Eğer metalik levha ikiye ayrılan stator arasına
yerleştirilirse, Çift Yanlı Doğrusal Hareketli Asenkron Motor (ÇYDHAM) elde edilir.
Eğer stator parçalarından birini sistemden çıkarırsak, TYDHAM elde edilir.
Şekil 6. ÇYDHAM ile TYDHAM’un elde edilişi[3]
7
7
Transformatörde olduğu gibi Düz Yapılı Doğrusal Hareketli Asenkron Motorda
(DYDHAM) da çekirdek saçlardan oluşmuştur. Bu saçların bir araya gelmesiyle oluşan
oluklara primer sargılar yerleştirilir. Sekonderi ise bazen tek parça iletkenden, bazen de
merdiven şeklinde olur. Şekil 7 te değişik yapıdaki Doğrusal Hareketli Asenkron Motor
örnekleri gösterilmiştir.
Sargılar genellikle üç fazlıdır.Döner alan elde etmek için en az iki faza, yürüyen alan
elde etmek için en az üç faza ihtiyaç vardır.
Şekil 7. Doğrusal Hareketli Asenkron MotorunYapısı[4]
1.4. DHAM’larda Sarım Türleri
DHAM için değişik sargı şekilleri vardır.Bunlardan en çok kullanılanlar Şekil 8, Şekil
9, ve Şekil 10 da gösterilmiştir.
8
8
a. Kutup sayısı çift olan makinelerde kullanılan tek tabakalı sargılar
Şekil 8. Kutup sayısı çift olan tek tabakalı sargı
b. Kutup sayısı çift olan üç tabakalı sargı
Şekil 9. Kutup sayısı çift olan üç tabakalı sargı
B’
A
B
C’
A’
B
C
A’
B’
C
B’
A
C’
B
3 2 1 4 5 6 7 8 10 11 9 12
A
B
2p=4
x
9
9
c. Kutup sayısı tek olan ve son olukları yarım dolu olan iki tabakalı sargı
Şekil 10. Kutup sayısı tek olan ve son olukları yarım dolu olan iki tabakalı sargı
Şekil 10’daki sarım tekniğinde oluklarda yürüyen dalganın yanı sıra uçlarda tek tabakalı
sargı olasından dolayı yürüyen dalganın yanı sıra tireşim de oluşturur.Bu nedenle yüksek
itme ve çekme kuvveti gerektiren yerlerde bu tür sarım tekniği kullanılır.
1.5. Lineer Asenkron Motorların Uygulama Alanları
Günümüzde hemen hemen bütün döner elektrik makinelerinin lineer eşdeğerleri
uygulama alanında yer almaktadır. Lineer motorun ilk bulunuşu 1845’ te Charles
Wheatstone tarafından icat edilen relüktans tipi lineer motora dayanmaktadır. Lineer
motorlarda en çok uygulama alanı bulan lineer asenkron motorlardır. Lineer asenkron
motorlara ait ilk patent 1895 ’ lerde kumaş tezğahların da mekik fırlatma uygulaması için
alınmıştır. Daha sonra 1930 yılında iki primerli ve manyetik olmayan metal sekonderli
motorun patenti alınmıştır. 1905 yıllarında trenlerin tahriklerinde kullanılması düşünülmüş,
ikinci dünya savaşından önce lineer motorlar büyük uygulama alanı bulamamıştır. Bunun
nedeni olarak o zamanlar elektrik malzeme, elaman ve yarı iletken elektronik elamanların
pahalı oluşu ve henüz bilinmeyişi gösterilebilir. 1945 yılında lineer motor ABD de
uçakların hızlandırılması amacıyla üç fazlı olarak büyük güç ler için imal edilmişlerdir. Bu
gün ise trenlerin tahrikinde kullanılan lineer motorlar ile 500 km/ h lik hızlara
ulaşılmıştır.[3]
1. Ulaşım sistemlerinde hızlı trenlerde sürücü olarak.
2. Kren ve yürüyen köprülerin doğrusal hareketinde.
3. Takım Tezgahlarında tablanın veya kesicinin hareketinde.
10
10
4. Taşıma bantlarının sürülmesinde.
5. Uçak geliştirmede rüzgar tüneli yerine.
6. Gemi geliştirmede modelin hareketinde.
7. Uçak ivmelendirme.
8. Kapı açma- kapamada.
9. Şerit testere çalıştırmada.
10. İletken sıvıların pompalanmasında.
11. İletken parçaların yer değiştirmesinde.
12. Otomobillerin hız ve yapay kaza testlerinde.
13. Örgü makinesinde iplik taşıyıcının sürülmesinde.
14. Tekstil sektöründe mekiklerde.
15. Kuyu açmada çekiç olarak.
16. Doğrusal hareketli pompalarda.
17. Doğrusal hareketli lazer tarayıcılarında.
18. Robotik sanayinde.
19. Öteleme hareketli aktuatörlerde.
20. Öteleme hareketli konum kontrolünde.
21. Bobin Sarma Sistemlerinde.
22. Asansörlerde.
23. Gezgin fırlatma sistemlerinde.
24. Ayırıcılarda.
1.6.DHAM Ġçin Temel Bağlantılar
Primer sargıların oluşturduğu magnetomotor kuvvetin(MMF) etkisiyle oluşan senkron
lineer hareketin bağıntısı,
V =2 = 2f. = ( ).T
(1)
ile ifade edilir. Görüldüğü gibi senkron hız kutup adımına ve primer akım frekansına
bağlıdır.
DHİM’ların sekonder parçasının hızı V,lineer senkron hız Vs’den küçük olması gerekir.
Aksi takdirde V=Vs olması durumunda herhangi bir kuvvet oluşmaz.Kuvvet oluşması için,
11
11
s =
(2)
kaymasının olması gerekir.
Primer hattın akım yoğunluğu ifadesi
J=
(3)
ile hesaplanır.
Primerden sekondere hava aralığı üzerinden aktarılan güç ifadesi
(4)
Lineer asenkron motorlarda mekanik güç ifadesi
(5)
Lineer asenkron motrorlarda lineer itme kuvveti Fx ile elektro manyetik kuvvet F
arasında ifade
(6)
bağıntısı ile elde edilir.
(4) ve (5) bağıntılarından
( )
elde edilir. (7)
Primer sargılarda endüklenen gerilim
(8)
Burada ana akı
12
12
(9)
ve primer emf form faktörü
⁄ (10)
olarak ifade edilir.
Döner tip indüksiyon makinelerde dönüşüm oranı
(11)
(12)
(13)
Bu bağıntılar DHİM için de geçerli olup sekonderi levha veya merdiven biçiminde ise
N2 =0.5 ve kw2 =1 (14)
Dolayısıyla primere indirgenmiş sekonder EMK’sı
ü=2.kw1.N1 (15)
( ) (16)
olur. M2 fazlı sekonderin görünür gücü m1 fazlı primerde ifade edilirse
= 2.E2.I2 (17)
ve primere indirgenmiş sekonder akımı
13
13
(
) (18)
olur. Primere indirgenmiş sekonder empedansı
(
)
bağıntısı ile ifade edilir. (19)
Sekonderi levha şeklinde ise
m2 = 2.p (20)
Makinenin giriş ve çıkış gücü
(21)
(22)
olduğuna göre,verim
(24)
DHİM’lerde . 0.4 dür. Yani DHİM’lerin form faktörü düşüktür. Bunun
nedeni hava aralığının büyük olması, uç ve yan etkileridir.
1.7. Süperiletkenlerin Temel Özellikleri
1.7.1. Sıfır Direnç
Bütün metal ve alaşımların elektriksel dirençleri sıcaklık azaldıkça azalır. Bir
iletkendeki akım, iletken içerisinde serbest hareket eden ve iletim elektronları adı verilen
elektronlarla iletilir. Elektronlar dalga özelliğine sahiptir ve metal içerisinde hareket eden
bir elektron aynı doğrultuda hareket eden bir düzlem dalga ile temsil edilebilir. Bir düzlem
14
14
dalganın, saçılmaya uğramadan periyodik bir yapıdan geçme özelliği vardır. Böylece,
elektron aynı doğrultudaki momentumunda herhangi bir kayıp olmadan mükemmel bir
kristalden geçebilir. Diğer bir ifadeyle, kusursuz bir kristalden akım geçirilirse akım bir
dirençle karşılaşmaz. Metallerde direnç, elektronların; fononlar, safsızlıklar ve kristal
kusurlarından saçılmaları ile oluşmaktadır. Mükemmel saf metallerde direnç sadece
sıcaklığa kuvvetli bağımlılık gösteren fononların elektronları saçmasından
kaynaklanmaktadır. Bu nedenle saf metallerde sıcaklık mutlak sıfıra (0 K) giderken,
dirençte sıfıra gidecektir. Ancak herhangi bir metalin daima safsızlıklara sahip olması
nedeniyle elektronlar sıcaklıktan bağımsız olarak saçılacaklar ve mutlak sıfırda dahi bir
direnç göstereceklerdir. Fakat süperiletken bir malzemede sıcaklığın düşmesiyle örneğin
direnci sürekli azalır ve kritik sıcaklığa gelindiğinde aniden sıfıra düşer. Süperiletken
durumda, doğru akım için elektriksel direnç sıfırdır yani süperiletken durumda akımda
herhangi bir kayıp yoktur. Yüksek sıcaklık süperiletkenleri tanecikli yapıya sahip
olduklarından sıfır direnç ancak bu tanecikler arasındaki bağlantı sağlandığı zaman geçerli
olmaktadır.
1.7.2 Kritik Sıcaklık (Tc)
Kritik sıcaklık, süperiletkenin direncini kaybettiği sıcaklık olup Tc ile gösterilir ve her
metal için süperiletkenliğe geçiş sıcaklığı farklıdır. Bütün metaller süperiletkenlik
göstermez. Örneğin; bakır, demir ve sodyum ulaşılan en düşük sıcaklığa
soğutulduklarında bile süperiletkenlik göstermemişlerdir. Bununla beraber metalik
elementlerin yarısı ve alaşımların büyük bir çoğunluğu süperiletkenlik gösterirler.
Bir malzemenin normal-süperiletken geçiş durumu için iki önemli aşama vardır.
Bunlar, taneli yapının karakteristik yapısal özelliği olan taneler ve taneler arası
etkileşmelerdir. Soğutma işlemi yapılan malzemede, süperiletkenliğe ilk geçenler
tanelerdir ve birinci aşamada tanelerden ileri gelen geçiş sıcaklığı gözlenir. Tanelerin
süperiletken olmasıyla geçişin başladığı ve malzemenin direncini kaybetmeye başladığı
ilk geçiş sıcaklığı başlangıç geçiş sıcaklığı (Tc-başlangıç) olarak adlandırılır. Soğumayla
tanelerin tamamen süperiletken olduğu ve taneler arası etkileşmeden kaynaklanan geçişin
başladığı sıcaklık, orta-nokta kritik sıcaklığı (Tc-orta nokta) olarak adlandırılır .
Malzemenin tamamen süperiletken hale geçtiği ve direncini kaybettiği sıcaklık ise sıfır
direnç geçiş sıcaklığı (Tc-sıfır) olarak adlandırılır.
15
15
1.7.3. Nüfuz Derinliği
Süperiletken mükemmel bir diamanyetik maddedir. Süperiletken örneğin yüzeyinde
oluşan yüzey akımları uygulanan manyetik alana ters yönde bir manyetik alan oluştururlar.
Manyetik alanın örneğe girmesini engelleyen yüzey akımının tamamı yüzeyde oluşmaz.
Eğer akımın sadece yüzeyde oluştuğu varsayılır ve kalınlığı yok kabul edilirse, akım
yoğunluğu sonsuz olur ve bu fiziksel açıdan imkânsızdır. Akım farklı metallere göre
değişiklik gösteren yaklaşık olarak 10–5 cm kalınlıklı çok ince bir yüzey tabakasından
akar. Bu tabaka çok ince olmasına rağmen, süperiletkenin özelliklerini tanımlamada
önemli rol oynar.
Süperiletken bir örneğe manyetik alan uygulandığında, içerdeki manyetik akıyı yok
edecek şekilde dolaşan perdeleme akımı bu yüzey tabakasının içinden akar. Sonuçta, akı
yoğunluğu birden bire örneğin yüzeyinde sıfıra düşmez. Akı, perdeleme akımının aktığı
yüzey tabakası içinde sıfıra düşer. Bu nedenle, perdeleme akımının aktığı bu derinliğe
nüfuz derinliği (λ) denir. Bu derinlikte uygulanan dış alan yok olur.
1.7.4. Uyum (Koherens) Uzunluğu
Süperiletkenlikle ilgili önemli parametrelerden bir diğeri de uyum uzunluğu olarak
bilinen ‘ξ’dir. İlk olarak 1953 yılında Pippard tarafından ortaya atılan uyum uzunluğu ile
ilgili birçok tanımlama vardır. Uyum uzunluğu, üzerinde süperiletkenliğin oluşturulabildiği
veya yok edilebildiği en küçük boyut olarak düşünülebilir. BCS teorisinde uyum uzunluğu,
Cooper çiftindeki iki elektronun birbirleri ile bağlı olarak kaldığı mesafe ile doğrudan
ilgilidir. [5]
Uyum uzunluğu, nüfuz derinliğinden büyükse madde I. tip bir süperiletkendir ve pek
çok metalik süperiletken bu gruba girmektedir. Ayrıntılı analizler, uyum uzunluğu ve
nüfuz derinliğinin, normal bir metalin elektronlarının ortalama serbest yoluna bağlı
olduğunu göstermiştir. Bir metaldeki ortalama serbest yol, metale safsızlıklar katılarak
kısaltılabilir. Metale safsızlıklar eklendikçe, nüfuz etme derinliği artar, uyum uzunluğu
azalır. Uyum uzunluğu özellikle II. tip süperiletkenlerin belirlenmesinde önemli bir yere
sahiptir. Çünkü şinzburg-Landau Parametresi κ = λ/ξ oranındaki artış II. tip
süperiletkenliği öne çıkarırken, azalış I. tip bir süperiletkenliğe neden olmaktadır. Öyleyse
I. tip süperiletkene safsızlıklar katılarak (λ’yı büyüterek) kritik sıcaklıkta önemli bir
değişiklik olmadan II. tip süperiletkene dönüştürülebilir. Sözgelimi saf kurşun I. tip bir
süperiletken olmasına rağmen, ağırlık olarak % 2 indiyum eklenmesiyle, Tc‟de önemli bir
değişiklik olmadan II. tip süperiletkene dönüştürülebilir.
16
16
1.7.5. Termodinamik Kritik Alan (Hc)
Süperiletkenliğe geçişi en az kritik sıcaklık kadar belirleyen bir başka temel özellik de
kritik manyetik alandır. Süperiletken durumda malzemeye dış bir manyetik alan
uygulandığında, alanın belirli bir değerine kadar malzeme süperiletkenliğini korurken,
yeteri kadar güçlü bir manyetik alan süperiletkenliği yok edebilir ve normal direnç tekrar
ortaya çıkabilir. Süperiletkenliği bozan ve sıcaklığın bir fonksiyonu olan bu alan kritik
manyetik alan (Hc) olarak tanımlanır.
1.8. Tersinir ve Tersinmez Süperiletkenler
Manyetik alana karşı hassaslığın, malzeme yapısına, sıcaklığına ve manyetik alanın
uygulama sürecine bağlı olduğu II. tip süperiletkenlere manyetik alan iki farklı şekilde
uygulanabilir: Birincisi numune herhangi bir manyetik alan altında normal halden
soğutularak süperiletken hale getirilebilir (alan altında soğutma (FC)). İkincisi normal
haldeyken herhangi bir manyetik alan yokken soğutularak süperiletken hale getirildikten
sonra manyetik alan (alan yokken soğutma (ZFC)) uygulanabilir.
Numune süperiletken haldeyken dış manyetik alanın, numunenin içine girmesi üç
şekilde artabilir:
1. Numunenin sıcaklığı kritik sıcaklığı geçmeyecek şekilde manyetik alan altında
arttırılırsa,
2. Numune sabit sıcaklıkta iken dış manyetik alanın arttırılmasıyla ,
3. her ikisi uygulandığında numunenin içine nüfus eden manyetik alan şiddeti artar.
Numunenin içine manyetik alan homojen şekilde girmeyip, önce tane arasına akı
kuantumunun katları şeklinde, toplam akı değerine sahip akı merkezleri oluşturacak
şekilde girer. Bu işlemlerin tersi uygulandığında ise örneğin içinden manyetik alan dışarı
atılmaya başlar. Fakat numunenin özelliğine göre belirli akı girişi olan yerlerde akı,
çivilenme merkezlerinden dolayı numune dışına çıkamaz. Dolayısıyla akı o merkezlerde
tuzaklanır. Tuzaklanan akı merkezleri etrafında, çivilenmesinden dolayı akım halkası
oluşur. Oluşan akımlar ise örneğin manyetizasyonunu, dolayısıyla kritik akım
yoğunluğunun yüksek olmasını sağlar.
Eğer numunede tuzaklanma merkezleri çok ise, dış manyetik alan sıfırdan belirli bir
değere kadar arttırılıp sonra da sıfıra indirildiğinde, tuzaklanan akılardan dolayı belirli bir
değere sahip manyetizasyon oluşacaktır. Yani manyetizasyonun uygulanan dış manyetik
alana göre değişimi, manyetik alan arttırıldığında ve azaltıldığında aynı yolu
izlemeyecektir. Bu tip süperiletkenlere tersinmez süperiletkenler denir. Numunenin
17
17
yapısında akı merkezleri hiç yoksa örnek sabit sıcaklıkta manyetik alan arttırılsa da
azaltılsa da aynı manyetizasyon eğrisi üzerinden gider. Bu tip süperiletkenlere de tersinir
süperiletkenler denir.
1.9. Süperiletkenlerin Manyetik Kaldırma Kuvveti Özellikleri
Külçe RE123 ve Y123 süperiletkenlerinin yüksek manyetik kaldırma kuvveti özelliği,
bu süperiletkenlerin manyetik yatak; enerji depolayan dönen çark; güçlü süperiletken
mıknatıs ve manyetik olarak havalanmış ulaşım araçları (Maglev trenleri) gibi birçok
sistemde uygulama alanı bulmasına olanak sağlar. Belli bir süperiletkenin manyetik
kaldırma kuvveti değerinin, alan kaynağının (mıknatıs) manyetik alan dağılımıyla çok
fazla değişmesi, birçok araştırmacıyı bu alana yönlendirmiştir. Yang ve arkadaşlarının
yaptığı çalışmalarda, süperiletken ile mıknatıs arasındaki manyetik kaldırma kuvvetinin;
mıknatıs sayısına, mıknatıs konfigürasyonuna ve mıknatıs boyutuna bağlı değiştiği
görülmüştür (Yang vd., 2001). Bu çalışmalarda, süperiletken ve mıknatıs boyutu arttıkça,
manyetik kaldırma kuvvetinin de arttığı ve maksimum değerine mıknatıs boyutu
süperiletken boyutuna eşit olduğunda ulaştığı tespit edildi. Süperiletken ile mıknatıs
arasındaki manyetik kuvvetin, süperiletkenin manyetik alan altında (FC) ve alansız (ZFC)
soğutma durumlarına da bağlı değiştiğini gösteren birçok çalışma yapılmıştır (Hull ve
Cansiz, 1999).
Ayrıca, FC durumundaki maksimum manyetik çekme kuvveti değerinin ZFC
durumundan daha büyük olduğu tespit edildi . Yapılan çalışmalar süperiletken ile mıknatıs
arasında bizim ihtiyacımızı karşılayacak büyük manyetik kaldırma veya çekme kuvveti
için boyut oranı veya soğutma şartlarının optimizasyonunun gerekli olduğunu söyler.
2. YAPILAN ÇALIġMALAR
2.1. Lineer Asenkron Motora Ait Teknik Veriler
Oluşturulan lineer asenkron statorunu oluşturan E tipi trafo sacı ölçüleri şekil 11 de
gösterilmiştir. Her bir trafo sacının kalınlığı 0.5 mm dir. Toplam 1600 adet trafo sacı
kullanılmıştır.
18
18
Şekil 11. Primeri oluşturulan E tipi trafo sacı ölçüleri
Oluşturulan lineer asenkron motora ait teknik veriler tablo 1 de verilmiştir.
Tablo 1. Lineer asenkron motorun teknik verileri
Açıklama
Değer
Birim
Kutup adımı 99 mm
Çift kutupların sayısı 22 _
Primer uzunluğu 100 mm
Primer genişliği 60 mm
Tek bir bobin sarım (spir) sayısı 60 Tur
E tipi silisli trafo sacı kalınlığı 0.5 mm
Şebeke frekansı 50 Hz
Faz gerilimi 220 V
Kullanılan EMAYE Bobin teli kesiti 0.5 mm
66 mm
11 mm 11 mm 22 mm
11 mm 11 mm
33 mm
44 mm
19
19
2.2. OluĢturulan Lineer Asenkron Motora Ait Görüntüler
Tasarım aşamasında lineer asenkron motora ait primer, sekonder, bobin, E tipi trafo saç
ve lineer asenkron motor yapımında kullanılan malzemeler şekil 12, şekil 13, şekil 14,
şekil 15 ve şekil 16 da gösterilmiştir.
Şekil 12. E tipi trafo saç
20
20
Şekil 13. 0.5mm kesitli bobin teli
Şekil 14. Bobin telinin E tipi trafo sacına yerleştirilmiş hali
21
21
Şekil 15. Statorun üstten görünümü
Şekil 16. Statorun önden görünümü
22
22
2.3.Süperiletken ve Mıknatıslara Ait Veriler
Kullanılan mıknatısların boyutu şekil 17’de gösterilmiştir. Bu projede kullanılan
mıknatısın türü Neodyum Iron Boron (NdFeB) yani kısaca neodyum mıknatıstır.
Şekil 17. NdFeB mıknatısın boyutları
Kullanılan süperiletken ve mıknatıslar şekil 18, şekil 19, şekil 20, şekil 21 ve şekil 22
de gösterilmiştir.
Şekil 18. Kullanılan süperiletken
30 mm 40
mm
23
23
Şekil 19. Kullanılan neodyum mıknatıslar
Şekil 20. Süperiletkeni soğuturken
24
24
Şekil 21. Süperiletkenin aliminyum folyöye sarılmış hali
Şekil 22. Süperiletkenin mıknatıs üzerinde havada hareketi
25
25
3. SONUÇ VE ÖNERĠLER
Bu tez de yapılan çalışmalar sonucunda Maglev(magnetic-levitation) in çalışma
prensibi incelendi. Maglev temel olarak doğrusal hereketli motor ve süperiletken
olarak iki kısımdan oluşmaktadır. Doğrusal asenkron motor itme görevini
sağlayarak, süperiletken ise kaldırma kuvvetini sağlayarak maglevin çalışma ilkesini
bize göstermektedir. İlk olarak Doğrusal Asenkron Motor un çalışma prensibi
incelendi. Normal asenkron motorun dönerek elektrik enerjisini mekanik enerjiye
çevirirken, doğrusal hareketli motorun bu görevi öteleme hareketi ile doğrusal olarak
yaptığını inceledik. Doğrusal hareketli motor kutupların birbirini tamamlar şekilde
olması , n-s kutup serisi ile bir itme kuvveti oluşturmasını gözlemledik. E
şeklindeki trafo saclarını ellişerli olarak birbirine presleyerek birleştirdik. Daha
sonra yarı çapı 0.5mm bobinlerle oluşturduğumuz kalıplara 60’ar sarım yaptık,
yaptığımız her kalıbı saclara geçirdik. Bobinlerin girişlerine verdiğimiz gerilimi adım
adım arttırarak akım değerlerimizi gözlemledik ve akım değerimiz arttıkça sacların
etrafında bir manyetik alan oluştuğunu gözlemledik. Ama bu itme kuvveti tamamen
belirgin bir itme kuvveti olduğunu gözlemleyemedik , bunun sebebini hava
aralığındaki kayıplara ve demir kaybına bağladık.
Neodyum mıknatıslarımızı özel kestirdiğimiz demirimize itme yapabileceği
şekilde kutup sıralarını göz önünde bulundurarak yerleştirdik ve neodyum mıknatıs
cok kuvvetli olduğundan ve yerleştirilme şeklinden dolayı trenimizi rahatlıkla
itebildiğini gözlemledik. Daha sonra oluşturduğumuz doğrusal asenkron motorumuzu
mıknatıslarımızın yan kısmına sıralı bir şekilde yerleştirdik.
Neodyum mıknatısımızın kuvvetli olmasından dolayı süperiletkenlerimizi rahatca
kaldırırken, doğrusal hareketli motorumuzun trenimize ilk hareketi vermekte
zorlandığını gözlemledik. Bunun sebebini de kayıplara bağladık.
Tezimizin ne kadar önemli bir proje olduğunun farkında olmakla birlikte geniş
periyotta çalışma istediğide kaçınılmazdır. Ar-ge olarak daha fazla zaman ve daha
fazla desteklerle bu gibi önemli projeler üzerinde öğrenciler çalışmaya
yönlendirilirse , hem ülkemiz olarak hem insanlığa bir yarar sağlama adına çok büyük
adımlar atılacağını düşünüyoruz.
26
26
4. KAYNAKLAR
[1] Erdem, Sinan, Böyle çalışır, Bilim ve Teknik Dergisi, Türkiye, Mayıs 2004.
[2] Altun, H., Lineer Asenkron Motorun Vektörel Kontrolü, Phd Thesis, Fırat University,
Turkey,2001.
[3] Nasar, Syed A. ve I. Boldea, Linear Electric Actuators And Generators, Polytechnic
Institue,USA,1997.
[4] Akpınar, A.S., Doğrusal Hareketli Elektrik Makinaları Yüksek Lisans Ders Notları,
KTÜ, 2004.
[5] Moon,Francisn C.,Superconducting Levitation,Cornell University,New York,2004
[6] Laithwaite, E.R., Propulsion Without Wheels, The English Universities Pres Ltd,
1970.